ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ LAKTOBASİLLUS VE BİFİDOBAKTERLERDE BAZI PROBİYOTİK ÖZELLİKLERİN BELİRLENMESİ.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ LAKTOBASİLLUS VE BİFİDOBAKTERLERDE BAZI PROBİYOTİK ÖZELLİKLERİN BELİRLENMESİ."

Transkript

1 ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ LAKTOBASİLLUS VE BİFİDOBAKTERLERDE BAZI PROBİYOTİK ÖZELLİKLERİN BELİRLENMESİ İbrahim ÇAKIR GIDA MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI ANKARA 2003 Her hakkı saklıdır

2 ÖZET Doktora Tezi LAKTOBASİLLUS VE BİFİDOBAKTERLERDE BAZI PROBİYOTİK ÖZELLİKLERİN BELİRLENMESİ İbrahim ÇAKIR Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Gıda Mühendisliği Anabilim Dalı Danışman: Prof. Dr. M. Lütfü ÇAKMAKÇI Bu çalışmada, fermente gıda maddeleri, yeni doğan bebekler ve et tavuklarının körbağırsak florası gibi yerel kaynaklar ile ticarî probiyotik preparatlarından izole edilen laktik asit bakterilerinin bazı probiyotik özellikleri belirlenmiş, genel ve özel hedefli 16S rrna primerleri ile dizi analizleri sonucu kesin tanıları yapılmıştır. Bu amaç için 110 adet yerel ve 104 adet ticarî izolat ile çalışmalara başlanmış, önce morfolojik ve biyokimyasal testlerle ön tanımlanmaları yapılan suşların L. monocytogenes, E coli O157: H7, Salmonella spp., Enterobacter sp. BF2, Leuconostoc sp. K2, L. helveticus ve L. plantarum un da aralarında bulunduğu bir grup mikroorganizmaya karşı antimikrobiyel aktiviteleri incelenmiş ve antimikrobiyel aktivitenin kaynağı tespit edilmiştir. Sonra bu mikroorganizmaların ph 2,5, ph 3,0, %0,3 safra tuzu, % 0,5 safra tuzu ile ph 2,5 + %0,3 safra tuzu ve ph 3,0 + %0,5 safra tuzu ortamlarında gelişme durumları incelenmiştir. Çalışmanın son aşamasında, antimikrobiyel aktivite gösteren suşlarla, asit ve safra tuzlarına karşı dayanıklı olan suşlardan seçilen 87 adet izolatın 16S rrna dizi analizi yöntemi ile kesin tanıları yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, E. faecium B20, P. acidilactici S1, L. helveticus S57 ve L. reuteri T17 yerel suşları ile L. plantarum AS2, L. acidophilus DC1, L. pontis H3, L. reuteri PBC2 ticarî izolatlarının indikatör mikroorganizmalara karşı antimikrobiyel aktivite gösterdiği tespit edilmiştir. S1, T17 ve DC1 suşlarının gösterdiği antimikrobiyel aktivitenin de bakteriyosin üretiminden kaynaklandığı gösterilmiştir. Asitlik ve safra tuzlarına direç bakımından ise; P. acidilactici S1, S. salivarius subsp. thermophilus FYC1 in asitliğe, B. longum PBC1 ve L. rhamnosus UCP1 in safra tuzlarına, C. glutamicum R17 ve L. rhamnosus UCP1 in ise hem asitlik hem de safra tuzlarına karşı dirençli oldukları belirlenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre kesin tanısı yapılan 87 adet suşun 48 farklı türe dahil olduğu tespit edilmiştir. Araştırmada ayrıca, ticarî olarak satılan preparatların etiketinde belirtilen sayıda ve türde mikroorganizmayı içermediği, hatta bazı preparatlarda örneğin E. faecalis gibi, insan tüketimi amacıyla kullanılamayan türlerin dahi bulunduğu saptanmıştır. 2003, 84 sayfa ANAHTAR KELİMELER: Probiyotik, antimikrobiyel aktvite, asit ve safra tuzlarına direnç, tanımlama, 16S rrna i

3 ABSTRACT Ph.D. Thesis DETERMINATION OF SOME PROBIOTIC PROPERTIES ON LACTOBACILLI AND BIFIDOBACTERIA İbrahim ÇAKIR Ankara University Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Food Engineering Supervisior: Prof. Dr. M. Lütfü ÇAKMAKÇI In this study, probiotic properties of lactic acid bacteria, isolated from infants, the cecum of broiler chicken, and commercial dietary supplements were investigated and the isolates were genotypically identified using primers both universal and specific to 16S rrna. For this purpose, a total of 224 cultures (104 of which isolated from commercial sources and 110 came from non-commercial sources) were included in the study. Morphological and biochemical tests were conducted to identify the strains and their antimicrobial activities against certain food pathogens and spoilage microorganisms such as L. monocytogenes, E. coli O157:H7, Salmonella spp., Enterobacter sp. BF2, Leuconostoc sp. K2 and also L. helveticus, L. plantarum and the origin of antimicrobial resistance were investigated. Furthermore, the strains ability to grow in the presence of low ph and bile salts medium (ph 2,5, and 3,0; 0,3% and 0,5% bile salt; in combination ph 2,5 + 0,3% bile salt; ph 3,0 + 0,5% bile salt) were examined. Eighty seven strains were determined to grow under the above conditions; therefore, this subgroup was included in the genotypic identification using the primers targeted to 16S rrna and universal one. It was demonstrated that E. faecium B20, P. acidilactici S1, L. helveticus S57, L. reuteri T17 (non-commercial sources) and L. plantarum AS2, L. acidophilus DC1, L. pontis H3, L. reuteri PBC2 (commercial sources) exhibit antimicrobial activity against indicator pathogens. It was also demonstrated that the antimicrobial activity of S1, T17 and DC1 strains comes from bacteriocin production. P. acidilactici S1, and S. salivarius subsp. thermophilus FYC1 growth was not adversely affected by acidity, B. longum PBC1 and L. rhamnosus UCP1 were capable of growing in bile salt conditions and finally C. glutamicum R17 and L. rhamnosus UCP1 could grow well both in acidity and bile salt conditions. The genotypic identification showed that the 87 isolates belong to 48 different species. Our findings indicated that the information presented on the label of some commercial supplements in terms of number and the species of probiotic microorganisms is incomplete or misleading and some other supplements were found to contain species of bacteria i.e. E. faecalis that were not approved for human consumption. 2003, 84 pages Key Words: Probiotic, antimicrobial activity, acid and bile tolerance, identification, 16S rrna ii

4 TEŞEKKÜR Tezimin her aşamasında büyük desteğini gördüğüm Sayın Hocam Prof. Dr. M. Lütfü ÇAKMAKÇI (Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi) ya, çalışma boyunca önemli katkılarda bulunan Tez İzleme Komitesinin değerli üyeleri Prof. Dr. A. Kadir HALKMAN (Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi) ve Prof. Dr. Aynur Gül KARAHAN (Süleyman Demirel Üniversitesi Ziraat Fakültesi) a, araştırmanın önemli bir bölümünü laboratuvarlarında gerçekleştirme olanağı bulduğum Assist. Prof. Dr. Randy W. WOROBO (Cornell University, Department of Food Science and Technology NY, USA) ya ve ekibine, çalışma süresince her zaman büyük destek ve teşviklerini gördüğüm Mikrobiyoloji Birimi öğretim üyeleri, yardımcıları ve çalışanlarına, araştırmalarımda her türlü desteğini hep yanımda hissetmemi sağlayan, eşim M. Ülkü ÇAKIR (Toprak Mahsülleri Ofisi Genel Müdürlüğü) a en içten teşekkürlerimi sunarım. İbrahim ÇAKIR Ankara, Mart 2003 iii

5 İÇİNDEKİLER ÖZET...i ABSTRACT...ii TEŞEKKÜR...iii SİMGELER DİZİNİ...vi ŞEKİLLER DİZİNİ...vii ÇİZELGELER DİZİNİ...viii 1. GİRİŞ KURAMSAL TEMELLER Probiyotiklerin Tanımı ve Tarihçesi Probiyotik Etkinin Bilimsel Temeli ve Mekanizması Probiyotiklerin Sağlık ve Hastalıktaki Rolü Tedavi edici etki Kanser İmmün fonksiyonları Diyare Serum kolesterol düzeyi Sağlık üzerine olan diğer etkiler Potansiyel Probiyotik Mikroorganizmalar ve Ürünler Probiyotiklerin Güvenilirlik Kriterleri Probiyotik Mikroorganizma Seçim Kriterleri Antimikrobiyel aktivite Asitlik ve safra tuzlarına direnç Probiyotiklerin 16S rrna Dizi Analizi Yöntemi ile Tanımlanması MATERYAL ve YÖNTEM Materyal Mikroorganizmaların İzolasyonu, Tanımlanması ve Muhafazası Antimikrobiyel Aktivite Denemeleri Asit ve Safra Tuzlarına Direnç Denemeleri S rrna Dizi Analizi Yöntemi ile Tanımlama DNA nın izolasyonu ve agaroz jelde analizi DNA nın PCR da çoğaltılması ve PCR ürünlerinin saflaştırılması DNA dizi analizi BLAST tarama ARAŞTIRMA BULGULARI Yerel ve Ticarî Suşların İzolasyonu Antimikrobiyel Aktivite Denemeleri Asit ve Safra Tuzlarına Karşı Direnç Denemeleri DNA İzolasyon Sonuçları DNA nın PCR da Çoğaltılması ve 16S rrna Dizi Analizi Sonuçları TARTIŞMA ve SONUÇ...57 KAYNAKLAR...64 EKLER...74 Ek Ek Ek iv

6 Ek Ek Ek Ek ÖZGEÇMİŞ...84 v

7 SİMGELER DİZİNİ A APS bç CTAB datp dctp ddntp dgtp dntp dttp DNA EDTA OD PCR RNA rdna rrna SDS TEMED Absorbans Amonyum rersülfat Baz çifti Heksadesiltrimetil amonyum bromid Deoksiadenin trifosfat Deoksisitozin trifosfat Dideoksinükleotid trifosfat Deoksiguanin trifosfat Deoksinükleotid trifosfat Deoksitimin trifosfat Deoksiribonükleik asit Etilen diamin tetra-asetik asit Optik yoğunluk Polimeraz zincir reaksiyonu Ribonükleik asit Ribozomal DNA Ribozomal RNA Sodyum dodesil sülfat Tetra etil metilen diamin vi

8 ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil 2.1. İntestinal sistemin florasını etkileyen faktörler... 5 Şekil 2.2. rrna operonlarının şematik görüntüsü Şekil 3.1. Araştırmada kullanılan ticarî probiyotik preparatlarından bazıları Şekil 4.1. S1, T17 ve DC1 kültürlerinin L. monocytogenes i inhibisyonu Şekil 4.2. S1, T17 ve DC1 süpernatantlarının L. monocytogenes ve Leuconostoc sp. K2 yi inhibisyonu Şekil 4.3. S1, T17 ve DC1 in bakteriyosin üretiminden kaynaklanan inhibisyon etkisi Şekil 4.4. Yerel suşlardan (1-10) izole edilen DNA ların agaroz jeldeki görüntüleri Şekil 4.5. Yerel suşlardan (11-21) izole edilen DNA ların agaroz jeldeki görüntüleri.. 45 Şekil 4.6. Yerel suşlardan (22-28) izole edilen DNA ların agaroz jeldeki görüntüleri.. 45 Şekil 4.7. Yerel suşlardan (29-37, 43) izole edilen DNA ların agaroz jeldeki görüntüleri Şekil 4.8. Yerel suşlardan (38-42) izole edilen DNA ların agaroz jeldeki görüntüleri.. 46 Şekil 4.9. Ticarî suşlardan (1-18) izole edilen DNA ların agaroz jeldeki görüntüleri Şekil Ticarî suşlardan (21-27) izole edilen DNA ların agaroz jeldeki görüntüleri 47 Şekil Ticarî suşlardan (28-38) izole edilen DNA ların agaroz jeldeki görüntüleri 48 Şekil Ticarî suşlardan (35-44, 19-20) izole edilen DNA ların agaroz jeldeki görüntüleri Şekil Yerel suşların (1-15) PCR ürünlerinin agaroz jeldeki görüntüleri Şekil Yerel suşların (21-22) PCR ürünlerinin agaroz jeldeki görüntüleri Şekil Yerel suşların (11-25) PCR ürünlerinin agaroz jeldeki görüntüleri Şekil Yerel suşların (26-43) PCR ürünlerinin agaroz jeldeki görüntüleri Şekil Ticarî suşların (1-19) PCR ürünlerinin agaroz jeldeki görüntüleri Şekil Ticarî suşların (20-38) PCR ürünlerinin agaroz jeldeki görüntüleri Şekil Ticarî suşların (39-44) PCR ürünlerinin agaroz jeldeki görüntüleri vii

9 ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge 2.1. Probiyotik üretiminde kullanılan bazı mikroorganizmalar... 4 Çizelge 2.2. Sindirim sisteminde yaygın olarak bulunan mikroorganizmalar... 5 Çizelge 2.3. Probiyotiklerin potansiyel etki mekanizmalarının temeli...8 Çizelge 2.4. Ticarî probiyotik kültürleri ve satan firmalar...13 Çizelge 2.5. Ticarî probiyotik preparatları ve bunlar hakkında bazı bilgiler...14 Çizelge 2.6. Probiyotik seçim kriterleri Çizelge 2.7. Laktobasillus türlerinin 16S rrna larına göre gruplandırılması...23 Çizelge 3.1. Ticarî probiyotik suşları ve preparatlara ait bilgiler...26 Çizelge 3.2. İndikatör mikroorganizmalar, besiyerleri ve inkübasyon koşulları...28 Çizelge 4.1. Klâsik yöntemle tanımlanan kültürlerin türlere göre dağılımı...35 Çizelge 4.2. Ticarî preparatlardaki canlı mikroorganizma kayıpları...36 Çizelge 4.3. Antimikrobiyel aktivite gösteren kültürlerin inhibisyon zon çapları...37 Çizelge 4.4. Asitlik ve safra tuzlarına dirençli yerel suşlar ve direnç düzeyleri...41 Çizelge 4.5. Asitlik ve safra tuzlarına dirençli ticarî suşlar ve direnç düzeyleri...42 Çizelge 4.6. Seçilen suşların asitlik ve safra tuzlarındaki gelişme durumları...43 Çizelge 4.7. Yerel suşların 16S rrna sonuçlarına göre ve daha önceki tanıları...54 Çizelge 4.8. Ticarî suşların 16S rrna sonuçlarına göre ve etiketinde belirtilen tanıları...55 viii

10 1. GİRİŞ İnsanların ve sıcak kanlı hayvanların bağırsak sistemleri 500 farklı mikroorganizma türünün bir arada yaşadığı kompleks bir ekosistemdir. Bu ekosistemde bulunan mikrorganizmalar normal flora olarak tanımlanmakta olup, temelde yararlı ve zararlı olarak iki gruba ayrılmaktadır. Sağlıklı bir konakçının normal florasında bu gruplar dinamik bir denge halindedir. İntestinal ekosistemin fizyolojik dengesi hastalık, yaşlılık, stres, antibiyotik kullanımı, diyet alışkanlıklarının değiştirilmesi ve iklim koşullarında meydana gelen değişmeler nedeniyle zararlı mikroorganizmalar lehine bozulabilmektedir. Bu durumda bozulan denge etkili ve yararlı mikroorganizmalarla desteklenmelidir. İntestinal sistemde bulunan faydalı mikroorganizmaların gıdaların sindirimine yardımcı olmak, canlıyı patojen mikroorganizmalardan korumak ve canlının savunma mekanizmasını desteklemek gibi işlevleri vardır. Bu bağlamda, bağırsak florasını düzenleyerek konakçı sağlığı üzerinde faydalı etkileri olan mikroorganizmalar probiyotik olarak tanımlanmaktadır. Bunlardan en önemlileri Lactobacillus, Enterococcus ve Bifidobacterium cinsine ait türlerdir (Salminen vd 1998, Salminen 1999, Klaenhammer 2000). Probiyotik özellik taşıyan mikroorganizmaların insan sağlığı üzerindeki olumlu etkileri ilk defa 1908 yılında, Nobel ödüllü Rus araştırmacı Elie Metchnikoff tarafından ortaya atılmıştır. Metchnikoff, Bulgar çiftçilerin fermente süt ürünleri tüketimi sonucu daha sağlıklı ve uzun ömürlü olduklarını, bunun nedeninin ise bu ürünlerde bulunan çubuk şeklindeki bakterilerin (Lactobacillus spp.) bağırsaktaki mikroflorayı olumlu yönde etkilemesi ve toksik mikrobiyel aktiviteyi azaltması olduğunu belirtmiştir. Fermente gıdalarla sağlıklı yaşam arasındaki bu bağlantı bugün de geçerliliğini korumaktadır. Fermente ürünler üzerine yapılan araştırmaların başlangıcı çok eskilere dayanmakla birlikte, probiyotikler konusunda yapılan çalışmalar ancak son yılda hız kazanmıştır (Kalantzopoulos 1997, Saxelin vd 1999, Çakır vd 2001). Probiyotik içerikli ürünler özellikle Japonya, Uzakdoğu ülkeleri ve Avrupa Birliğine üye olan ülkelerde yaygın olarak kullanılmaktadır (Lee vd 1999). Amerika Birleşik Devletleri nde ise son yıllarda probiyotik ürünlere olan ilgi giderek artış göstermiş olup, sağlıklı gıda tüketimi bilincinin gelişmesi sonucu ortaya çıkan tüketici talebi gıda endüstrisinin fonksiyonel gıdalara dolayısıyla probiyotik ürünlere olan ilgisini arttırmıştır (Sönmez vd 1999). Probiyotik mikroorganizmalar patojenlerin üretmiş oldukları zararlı metabolitlerin temizlenmesini sağlayarak diyareyi önlemekte veya azaltmaktadır. Bunun için probiyotik mikroorganizmalar yeterli miktarlarda canlı olarak bağırsak sistemine ulaşmalı ve orada yerleşmelidir. Klâsik yoğurt fermentasyonunda kullanılan mikroorganizmaların bağırsaklara tutunma ve kolonize olma özellikleri yoktur. Bu 1

11 nedenle starter bakterileri tek başlarına probiyotik mikroorganizma olarak nitelendirilememektedir. Probiyotiklerin bağırsak mukozasına yerleşerek tutunma bölgelerini işgal etmesi patojenlerin gelip buraya yerleşmelerini engellemektedir. Probiyotiklerin diğer bilinen faydalı etkileri; kandaki kolesterol oranını düşürücü etki göstermeleri, bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara direnç kazandırılması, karsinojenlerin parçalanarak kanser yapıcı etkilerinin giderilmesi ve belki de en önemlisi laktoz intoleransı olan insanların laktoz sindirimine katkıda bulunarak süt tüketimini sağlamaları olarak sıralanabilir (Klaenhammer 1998, Sanders 1999, Çakır vd 2001, Kaur vd 2002). Probiyotik üretiminde kullanılan mikroorganizmalar FDA tarafından GRAS (generally recognised as safe) olarak tanımlanmış mikroorganizmalardır (Lee vd 1999). Laktik asit bakterileri bu özellikleri nedeniyle fermente süt ürünlerinin üretiminde uzun yıllardan beri güvenle kullanılmaktadır. Probiyotik olarak kullanılacak mikroorganizmaların da konakçı sağlığına zarar verecek hiçbir yan etkisi olmamalıdır. Bu nedenle probiyotik üretiminde kullanılacak mikroorganizmaların kesin tanısının yapılmış olması gerekmektedir (Salminen ve vonwright 1998). Özellikle bağışıklık sistemi daha zayıf olan yaşlılarda ve çocuklarda, kullanımının sakıncalı olmadığı tam olarak kanıtlanmadan, hiçbir mikroorganizmanın probiyotik üretiminde kullanılmaması gerektiği vurgulanmaktadır (Murray 1998, Sanders 1999, Rolfe 2000). Ağız yoluyla alınan probiyotiklerin beklenen yararlı etkiyi gösterebilmeleri için canlı olarak ve çok sayıda bağırsak sistemine ulaşmaları gerekmektedir. Bu nedenle kullanılan suşların mide asitliğine ve safra tuzlarına karşı dirençli olmaları istenmektedir. Bu özellik aynı zamanda probiyotik mikroorganizma seçiminin en temel kriterlerinden birisidir. Bunun yanında patojenlerle mücadele açısından bakteriyosin veya bakteriyosin benzeri antimikrobiyel bileşiklerin üretimi de çok önemli bir kriterdir. Bu araştırmada toplam 110 adet doğal ve 104 adet ticarî olmak üzere toplam 214 adet bakteri suşu ile çalışılmıştır. Araştırmada kullanılan doğal suşlar et tavuklarının körbağırsak florası, yeni doğmuş bebek dışkısı ve fermente süt ürünlerinden izole edilmiştir. Ticarî suşların izolasyonu için 11 farklı firmanın üretmiş olduğu kapsül veya tablet şeklindeki preparatlar kullanılmış, ancak bunların bir tanesinden hiçbir izolasyon gerçekleştirilememiştir. Bu çalışmada saf kültür şeklinde izole edilen kültürlerin probiyotik özellikler açısından öncelikle E. coli O157:H7, Salmonella spp. (Hortford, Typhimurium, Rubislaw), Listeria monocytogenes, Leuconostoc sp. K2, Enterobacter sp. BF2, L. plantarum, ve L. helveticus a karşı antimikrobiyel aktivite testleri yapılmış, daha sonra aktivitenin bakteriyosin üretiminden kaynaklanıp kaynaklanmadığı tespit edilmiştir. Araştırmada ayrıca, bakterilerin mide asitliğine ve intestinal sistemdeki safra tuzlarına karşı dirençleri tespit edilmiştir. Bütün bu özellikler açısından üstün olan suşların kesin tanıları 16S rrna dizi analizi yöntemi ile gerçekleştirilmiştir. 2

12 2. KURAMSAL TEMELLER 2.1. Probiyotiklerin Tanımı ve Tarihçesi Probiyotik kelimesi Yunanca kökenli olup yaşam için anlamına gelmektedir. Probiyotik terimi ilk defa 1965 yılında, Lilly ve Stillwell adlı araştırıcılar tarafından, diğer mikroorganizmaların gelişimini destekleyen maddeleri tanımlamak için kullanılmıştır (Lee vd 1999, Armbrecht 2002). Bu tarihten günümüze kadar probiyotik kelimesi, etki mekanizmalarına ve insan sağlığı üzerindeki olumlu etkilerine bağlı olarak çok değişik anlamlarda kullanılmıştır. Başlangıçta, protozoonlar tarafından üretilen ve diğer mikroorganizmaların gelişimini destekleyen maddeler için kullanılmış olan probiyotik teriminin anlamı, 1970 li yılların başlarında genişletilerek mikrobiyel gelişmeyi destekleyen doku ekstraktları için de kullanılmaya başlamıştır yılında Parker probiyotik kelimesinin tanımını; intestinal sistemin mikrobiyel dengesine katkıda bulunan madde ve organizmalar olarak, bugünkü kullanımına en yakın anlamda geliştirmiştir. Bugün kullandığımız tanım Fuller (1989) tarafından geliştirilmiş olup probiyotik terimi; intestinal sistemin mikrobiyel dengesini geliştirerek konakçı hayvanın sağlığı üzerinde yararlı etkileri olan canlı mikrobiyel yem destekleyicisi anlamında kullanılmıştır. Daha sonra bu tanım gıda ve yemlerde kullanılan tekli ve çoklu kültürleri kapsayacak şekilde genişletilmiştir (Havenaar ve Huis In't Veld 1992). Probiyotik kelimesinin tanımına Avrupalı bilim insanları son şeklini vermiş olup, insan ve hayvan beslemede kullanılan probiyotikleri; vücuda alındığında konakçının gastrointestinal mikroflorasına olumlu etkileri olan canlı mikroorganizmalar olarak tanımlamışlardır (Kneifel vd 1999). Probiyotik ürün denildiğinde ise; içerisinde konakçı sağlığı üzerine olumlu etkileri olan mikroorganizmaları içeren, çeşitli enzim, vitamin ve aroma bileşenleri ile desteklenerek direkt kapsül veya tablet haline getirilmiş diyet destekleyiciler anlaşılmaktadır. Bu tablet veya kapsüller farmasötikaller olarak da bilinmekte olup, hastalıkların tedavisinde ilaç yerine kesinlikle kullanılamamakta, sadece sağlık destekleyici ürünler olarak satılmaktadır. Bu preparatlar dondurarak kurutulmuş bakteri kültürlerinin kapsül veya tablet haline getirilmesi ile hazırlanmış olup; bazı hepatik hastalıklar, kabızlık ve antibiyotik tedavisi sonucu ortaya çıkan diyare gibi gastrointestinal düzensizliklerin önlenmesinde kullanılmaktadır (Ouwehand vd 1999, Rolfe 2000, Yücecan 2002). Ticarî bir ürün olarak probiyotiklerin çiftlik hayvanlarının yemlerinde kullanımı, gıdaların bileşiminde veya diyet destekleyici preparatlar olarak kullanımından daha öncelere dayanmaktadır yılında domuz yemlerinde büyümeyi teşvik etmek amacıyla L. acidophilus kullanılmış ve başarılı sonuçlar alınmıştır. Bu tarihten bir yıl sonra, Swann Komitesi antibiyotiklerin tedavi amacıyla kullanımının sınırlandırılmasını tavsiye etmiştir (Fuller 1999). Antibiyotik kullanımına karşı olan tepkiler, diyare gibi antibiyotik kullanımının yan etkilerinden kaynaklanmaktadır (Mitsuoka 1996, Fuller 1999, Gomes ve Malcata 1999). Antibiyotiklere karşı en büyük tepkiler özellikle gıda 3

13 katkı maddeleri karşıtlarından gelmiştir. Bu tepkilerin temel nedeni, antibiyotiklerin dolaylı yollardan da olsa gıda zincirine yabancı madde olarak katılıyor olmasıdır. Antibiyotiklerin bu dezavantajlarına karşın probiyotikler, uzun yıllardır ve hiçbir yan etkisi olmaksızın gıdaların bileşiminde ve sağlıklı bireylerin intestinal sisteminde bulunuyor olması nedeniyle de kabul görmektedir (Tannock 1997, Fuller 1999). Gerek insan beslenmesinde gerekse hayvan yemi üretiminde kullanılan probiyotik mikroorganizmalar Çizelge 2.1 de verilmiştir. Çizelge 2.1. Probiyotik üretiminde kullanılan bazı mikroorganizmalar İnsanlar için kullanılanlar Hayvan beslemede kullanılanlar L. acidophilus L. acidophilus Bacillus mesentericus L. casei Shirota L. casei B. licheniformis L. delbrueckii subsp. bulgaricus L. delbrueckii subsp. B. subtilis bulgaricus L. johnsonii L. plantarum B. natto L. reuteri L. reuteri B. toyoi L. rhamnosus L. fermentum Pediococcus pentosaceus Bifidobacterium adolescentis L. brevis Aspergillus oryzae B. bifidum L. helveticus Candida pintolopesii B. breve B. bifidum Saccharomyces cerevisiae B. longum B. brevis Torulopsis spp. B. infantis B. pseudolongum Pediococcus acidilactici S. salivarius subsp. thermophilus B. thermophilus Saccharomyces boulardii Enterococcus faecium 2.2. Probiyotik Etkinin Bilimsel Temeli ve Mekanizması Deri, ağız boşluğu, gastrointestinal ve ürogenital sistemler başta olmak üzere insan vücudu, yüzlerce mikroorganizmanın yaşadığı dinamik bir ekosistemdir. İnsan vücudundaki toplam bakteriyel populasyonun yaklaşık düzeyinde olduğu tahmin edilmektedir (Yücecan 2002). Sindirim sisteminde bulunan mikroorganizma çeşitleri Çizelge 2.2. de verilmiştir. Vücudumuzdaki toplam hücre sayısı ile kıyaslandığında, bakteri sayısının 10 kat daha fazla olduğu görülmektedir (Salminen 1999). Mikroorganizmalardan arındırılmış (gnotobiotic) denek hayvanları ile yapılan çalışmalar mikrobiyel kolonizasyonun yaşam için zorunlu bir gereksinim olmadığını göstermiştir. Hatta mikrobiyel kolonizasyon, bazı mikrobiyel metabolitlerin toksik, karsinojenik ve mutajenik potansiyelleri nedeni ile olumsuz etkilere bile neden olabilmektedir. Bununla birlikte gnotobiyotiklerin, doğal koşullarda yetiştirilen denek hayvanlarına göre infeksiyonlara karşı daha duyarlı oldukları da bilinen bir gerçektir. Buradan hareketle yetersiz bağışıklık sonucu zararlı mikroorganizmaların intestinal sistemde hiçbir direnç olmaksızın kolayca kolonize olabilecekleri düşünülmektedir. Doğal koşullarda yetiştirilmiş denek hayvanları ile gnotobiyotikler arasındaki farklılıklar, mikrobiyel kolonizasyonun konakçı sağlığı açısından çok önemli olduğu fikrinin temelini oluşturmaktadır (Mattila-Sandholm vd 1999, Salminen 1999). 4

14 Çizelge 2.2. Sindirim sisteminde yaygın olarak bulunan mikroorganizmalar Sindirim sistemi bölgesi Ağız boşluğu Yutak Mide Duodenum Jejunum İnce bağırsak Kör bağırsak Kalın bağırsak Anüs Baskın flora Lactobacillus, Bacteroides, Veillonella, Fusobacterium Lactobacillus, Bacteroides, Veillonella, Fusobacterium Streptococcus, Enterococcus, Lactobacillus, Fusobacterium Streptococcus, Enterococcus, Lactobacillus, Veillonella, Eubacterium Enterococcus, Lactobacillus, Veillonella, Eubacterium Enterococcus, Lactobacillus, Veillonella, Eubacterium Peptostreptococcus, Bifidobacterium, Bacteroides, E. coli, Eubacterium, Clostridium, Lactobacillus, Fusobacterium Peptostreptococcus, Bifidobacterium, Bacteroides, E. coli, Eubacterium, Clostridium, Lactobacillus, Fusobacterium Peptostreptococcus, Bifidobacterium, Bacteroides, E. coli, Eubacterium, Clostridium, Lactobacillus, Fusobacterium İntestinal ekosistemin fizyolojik dengesi hastalık, yaşlılık, stres, antibiyotik veya ilaç kullanımı, diyet alışkanlıklarının değiştirilmesi, iklim koşullarında meydana gelen değişmeler ve çevresel toksik maddeler gibi faktörlerden direkt veya dolaylı olarak etkilenebilmektedir (Şekil 2.1) (Cedgård 2000). Diyet İklim Stres Çevre Antibiyotik ve ilaçlar Mikroorganizmalar Antibiyotik ve ilaç Besinlerin emilimi Gastrointestinal fonksiyon İntestinal ekosistemin Hastalık Alerji Bağışıklık sistemi Yaşlanma Şekil 2.1. İntestinal sistemin florasını etkileyen faktörler İntestinal sistemin dengesinde meydana gelen bu düzensizlikler disbiosis olarak adlandırılmaktadır. Disbiosisin tersi bir durum olarak, intestinal sistemde bulunan faydalı mikroorganizmaların sistemin fizyolojik dengesine olumlu yönde katkıda bulunmasına probiosis, bu mikroorganizmalara da probiyotik mikroorganizmalar denilmektedir. Konakçının yaşantısı esnasında karşılaştığı şartlar ve buna bağlı olarak hormonal sisteminde meydana gelen değişiklikler de disbiosisi meydana getiren en önemli etmenlerden birisidir. Tedavi amacıyla alınan ilaçların birçoğu faydalı floranın 5

15 inhibisyonuna neden olmaktadır. Disbiosise neden olan etmenlerden bir diğeri de iklim koşullarında meydana gelen değişmelerdir. Seyahat esnasında meydana gelen ve seyahat diyaresi olarak bilinen düzensizlik bunun en iyi bilinen örneğidir. Sağlıklı bir yaşam için faydalı etki gösteren mikroorganizmaların intestinal sistemdeki sayısı yeterli değilse mutlaka dışarıdan takviye edilmesi gerekmektedir (Çakır vd 2001). Probiyotiklerin konakçıyı intestinal sistem bozukluklara karşı nasıl koruduğunu açıklamaya çalışan birçok mekanizma bulunmaktadır. Ancak yine de hangi patojenlere karşı hangi probiyotiklerin etkili olduğunun tam olarak belirlenmesi için daha çok çalışmaya gereksinim vardır. Probiyotiklerin muhtemel etki mekanizmaları aşağıda maddeler halinde özetlenmiştir (Goldin ve Gorbach 1984, Salminen 1998, Salminen 1999, Rolfe 2000, Forestier vd 2001, Çakır vd 2002). Bunlar: 1. İnhibe edici maddeler üreterek: Probiyotikler, Gram pozitif ve Gram negatif mikroorganizmalar üzerinde etkili birçok madde üretmektedir. Bunlardan bazıları organik asitler, hidrojen peroksit, bakteriyosin ve bakteriyosin benzeri maddelerdir. 2. Tutunma bölgelerini bloke ederek: Probiyotikler tutunma bölgeleri için patojenlerle rekabete girerek, intestinal sistemde yerleşmelerini engellemektedirler. 3. Besin maddeleri için rekabet: Probiyotikler patojenler için de gerekli olan besin maddelerini tüketerek, onların sistemde uzun süre kalmasını engellemektedirler. Ancak bu mekanizmanın kanıtlanabilmesi için in vivo verilere gereksinim duyulmaktadır. 4. Toksin reseptörlerinin yıkımı: Bu mekanizma hayvanlarda S. boulardii nin intestinal mukozada bulunan Clostridium difficile nin toksin reseptörlerini parçalayarak konakçıyı koruması nedeniyle ortaya atılmıştır (Castagliuola vd 1999). 5. Bağışıklık sistemini güçlendirmesi: Son yıllarda yapılan çalışmalar probiyotiklerin spesifik ve spesifik olmayan bağışıklık sistemini güçlendirerek intestinal hastalıklara karşı konakçıyı koruduğunu ortaya koymuştur (Fukushima vd 1998). Bu mekanizma tam olarak aydınlatılamamış olmasına rağmen spesifik hücre duvarı komponentlerinin veya hücre yüzeylerinin adjuvant etki gösterdiği ve humoral immun yanıtı güçlendirdiği düşünülmektedir Probiyotiklerin Sağlık ve Hastalıktaki Rolü Fermente ürünlerin ve probiyotiklerin çeşitli gastrointestinal hastalıkları önlediği ve tedavi ettiğini açıklayan yüzlerce yayın bulunmaktadır (Karahan ve Çakmakçı 1996, Kailasapathy ve Rybka 1997, Çakır vd 2001, Çakır ve Çakmakçı 2002). Ancak bu yayınlardan sadece birkaç tanesi yeterli sayıda denek kullanılarak, kontrollü ve sonuçları istatistiksel analizlerle elde edilen verilerle kanıtlanmış çalışmalardır. Bu çalışmaların büyük çoğunluğu tam olarak tanımlanamamış suşların kullanıldığı, denek sayısının istatistiksel olarak çok az olduğu, zayıf dizayn edilmiş çalışmalardır. Yararlı 6

16 olsun veya olmasın spesifik bir probiyotik mikroorganizma, cins ve tür düzeyinde doğru olarak tanımlanamadıkça sağlık üzerine olumlu etkisinden söz edilmemelidir (Sanders 1999). Çok sayıdaki ve çeşitli denemeler arasında nadiren de olsa suşa-özgü etkilerden bahsedilmiştir. Bunun aksine immün fonksiyon, anti kanser etki ve diyarenin engellenmesi gibi yararlı etkiler, Lactobacillus, Enterococcus ve Bifidobacterium gibi değişik cinslere özgü farklı kültürler tarafından gösterilmektedir. Etki mekanizmaları daha iyi anlaşıldıkça ve kontrollü çalışmalarla aynı genetik yapıya sahip suşlar arasındaki farklılıklar tam olarak ortaya konuldukça, suşlara özgü tahmin edilen probiyotik etkiler kanıtlanmış olacaktır. Buna ilâveten konakçının fizyolojik koşulları da mikroorganizma suşunun probiyotik etkinliğinde önemli rol oynamaktadır (Karahan ve Çakmakçı 1996, Sönmez vd 1999). Probiyotiklerin hastalıktan koruyucu ve tedavi edici etkileri aşağıda ayrıntılı olarak ele alınmıştır Tedavi edici etki Probiyotiklerin sağlık üzerindeki olumlu etkileri uzun yıllardan beri bilinmektedir. Gıdaların genellikle pastörize edilerek kullanıldığı günümüzde Metchnikoff un 1900 lü yılların başında yoğurt tüketimine sağlık açısından dikkat çekmiş olmasını daha da anlamlı hale getirmektedir. İntestinal floradaki bakterilerin sağlık açısından önemleri günümüzde daha iyi anlaşılmış durumdadır. Bu bağlamda yapılan araştırmalar sağlıklı bir yaşam sürmek, vücut direncini arttırmak, intestinal düzensizliklerle ve hastalıklarla mücadele etmek için probiyotik ürün tüketimini önermektedir (Laurens-Hattingh ve Viljoen 2001). Probiyotik tüketiminin tedaviye olan katkıları ve etki mekanizmalarının temeli Çizelge 2.3 te verilmiştir (Fuller 1989, Sanders 1999, Laurens-Hattingh ve Viljoen 2001) Kanser İnsanlarda görülen kanserlerin nedeni % oranında çevresel faktörlerden kaynaklanmaktadır. Karsinojen maddeler vücut dışında üretilmekte ve ön karsinojen maddeler olarak alındıktan sonra kanser etmeni bileşiklere dönüşmektedir. İntestinal sistemde bulunan bakteriler karsinojenlerin inaktivasyonunda, yayılmasında ve özellikle de nitrozaminlerin ve safra sterollerinin kanser etmeni maddelere dönüşmesinde önemli rol oynarlar. Araştırmalar diyetin bileşiminde bulunan maddelerin de kanser oluşumunu arttırdığını veya azalttığını göstermiştir (Sanders 1999). Probiyotiklerin kanser oluşumu riskini azalttığı ise birçok araştırmacı tarafından ortaya konulmuştur (Aso ve Akazan 1992, Goldin vd 1996, Hirayama ve Rafter 1999, Sanders 1999, Brady vd 2000). Örneğin Aso ve Akazan (1992), çalışmalarında kob/g düzeyinde L. casei toz preparatından bir yıl boyunca günde üç defa tüketen insanlarda mesane kanseri tedavi sürecinin hızlandırıldığını tespit etmişlerdir. Bir başka çalışmada ise L. acidophilus tüketiminin kalınbağırsak kanserini önlediği tespit edilmiştir (Goldin ve Gorbach 1984). Bu çalışmaya sağlıklı bireylerden 21 adet gönüllü katılmış ve L. acidophilus kültürü süt veya yoğurda katılarak (asidofiluslu süt veya yoğurt) deneklere verilmiştir. Araştırmacılar bir aylık uygulama periyodundan sonra dışkıdaki prokarsinojenleri 7

17 karsinojene dönüştüren bakteriyel enzim konsantrasyonunda önemli azalmalar olduğunu bildirmişlerdir. Benzer çalışmalarda L. acidophilus katılmayan sütlerde ise aynı sonuç alınamamıştır (Murray 1998, Gmeiner vd 2000). Çizelge 2.3. Probiyotiklerin potansiyel etki mekanizmalarının temeli Yararlı etki Laktoz sindirimine katkı Enterik patojenlere karşı direnç Bağırsak kanserini önleyici etki İnce bağırsakta aşırı bakteri gelişiminin engellenmesi Bağışıklık sisteminin düzenlenmesi Alerji Kan lipidleri ve kalp hastalıkları Hipertansiyonu önleyici etki Ürogenital enfeksiyonlar Helicobacter pylori nin neden olduğu enfeksiyonlar Hepatik ensefalopati Etkinin mekanizması Bakteriyel laktaz ile laktozun sindirimi - Bağışıklık salgılama etkisi - Kolonizasyon direnci - İntestinal sistemin patojenler için uygun olmayan koşullara değişimi (ph, kısa zincirli yağ asitleri ve bakteriyosinler) - Toksin bağlama bölgelerinin yapısal değişimi - İntestinal flora populasyonları üzerindeki etki - İntestinal mukozada agregasyon oluşturarak patojenlerin bağlanmasını engelleme - İntestinal musin üretimini düzenleyerek patojenlerin epitel hücrelere tutunmasını önlemek - Mutajenleri bağlama - Karsinojenlerin aktivitesini engelleme - Bağırsak mikroorganizmalarının ürettiği karsinojen üreten enzimlerin inhibisyonu - Bağışıklık sistemini güçlendirme (immün yanıt) - İkincil safra tuzu konsantrasyonunu etkileme - İnce bağırsak florasındaki aşırı gelişmiş floranın aktivitesini etkileyerek, toksik metabolitlerin üretimini engelleme - İnce bağırsak koşullarını aşırı gelişen floranın aktivitesi için uygun olmayan hale getirme - Enfeksiyon ve tümör oluşumuna karşı spesifik olmayan savunma mekanizmasını güçlendirme - Antijene özgü immün yanıta yardımcı etki - IgA üretiminin arttırılması - Antijen etkiye sahip maddelerin dolaşım sistemine geçişinin engellenmesi - Kolesterolün bakteri hücresi içinde asimilasyonu - Safra tuzu hidrolazın dekonjugasyonu ile safra tuzlarının atılımını arttırmak - Antioksidasyon etkisi - Peptidazın süt proteinleri üzerine etkisi sonucu oluşan tripeptitler angiotensin 1 enzim dönüşümünü inhibe etmesi - Hücre duvarı komponentlerinin angiotensin 1 enzim inhibitörleri gibi davranması - Ürinar ve vajinal bölge hücrelerine adhesyon - Kolonizasyon direnci - İnhibitör üretimi (H 2 O 2, biyosürfaktant) - H. pylori inhibitörlerinin üretimi (laktik asit vb) - Üreaz üreten bağırsak florasının inhibisyonu Probiyotiklerin kanser oluşum riskini azaltması, kanser oluşum mekanizmalarını baskılamaları ile açıklanmaya çalışılmaktadır. Bu mekanizmalar: Doku kültürü 8

18 hücrelerinde hücre büyümesi ve farklılaşması, hayvanlarda bağırsak dokusu hücrelerinde görülen normalden sapmalar, farelerde tümör oluşumunun (bağırsak, karaciğer, meme) engellenmesi, insanlarda mesane yüzeylerinde oluşan kanserin tekrarlanması, deney hayvanları ve insanların dışkısında bulunan ve prokarsinojenleri karsinojenlere çeviren enzim (nitroredüktaz, β-glukuronidaz, azoredüktaz, 7-αdehidroksilaz, glikokolik asit hidrolaz) aktiviteleri, mutajenik aktivite ve genotoksisite (McConnel ve Tannock 1993, Goldin vd 1996, Rowland vd 1998, Rao vd 1999) olarak sıralanabilir. Özet olarak, probiyotikler bazı karsinojenlerle mücadelede aşağıdaki nedenlerden dolayı başarılı olmaktadırlar. Bu nedenler: 1. Probiyotikler nitrit gibi karsinojen özellik gösterek bazı maddeleri elemine ederler. Bu karsinojenler kürlenmiş ette ve diğer gıdalarda bulunmakta olup, bağırsak sisteminde nitrozaminlere dönüşme potansiyeline sahiptir. Probiyotik laktobasiller nitrat ve nitritleri nitrozaminlere dönüşmeden önce inaktif hale getirmek, 2. Gastrointestinal sistemde bulunan diğer bakteriler tarafından ürettiği prokarsinojenleri karsinojenlere çeviren enzimlerin yapısını değiştirmek ve 3. Tümör oluşum aktivitesini baskılamaktır İmmün fonksiyonları Gastrointestinal sistemin normal florası, konakçının mukozal ve sistemik immünitesini etkilemektedir. Probiyotik mikroorganizmalar sitokin üretimi, tek çekirdekli hücrenin hızlı gelişimi, makrofaj fagositozu ve öldürme etkisi, otoimmünitenin modülasyonu ve bakteriyel ve protozoon patojenlerine karşı bağışıklık gibi immün sistemle çok değişik düzeylerde etkileşim halindedirler. Endotoksik lipopolisakkarit, peptidoglikanlar ve lipotaykoik asitler gibi bakteriyel bileşikler, immün sistemin düzenlenmesini etkileyebilirler. Laktobasiller insan epitel hücrelerine bağlanarak makrofajları aktive edebilirken, yoğurt laktobasilleri kan dolaşımı CD4 + ve CD8 (diferensiasyon kümeleri) T lenfositlerine in vitro olarak bağlanabilmekte ancak B hücrelerine bağlanamamaktadır (Mitsuoka 1996, Fukushima vd 1998, Castagliuola vd 1999, Lee vd 1999, Chin vd 2000). Fang vd (2000) tarafından gerçekleştirilen bir çalışmada, 30 adet sağlıklı gönüllü rastgele seçimle üç gruba bölünmüş ve bu gruplara 7 gün süreyle Lactobacillus GG, Lactococcus lactis ve plasebo (etil selüloz) verilmiştir. Çalışmanın 1., 3. ve 5. günlerinde tüm deneklere enteropatojenik enfeksiyon benzeri olarak, ağızdan etkinliği azaltılmış Salmonella Typhi Ty21a aşısı verilmiştir. Bütün denekler aşıya karşı çok iyi yanıt vermiş fakat değişik deneme grupları arasında IgA, IgG ve IgM salgılayan B lenfosit hücre sayısında bir değişiklik gözlenmemiştir. Lactobacillus GG kombinasyonu ile birlikte uygulanan aşı grubunda spesifik IgA da önemli artış eğilimleri belirlenmiştir. 9

19 L. lactis ile birlikte aşıyı alan deneme grubunda nötrofillerde komponent reseptörlerinin (CR3) ekspresyonu çok yüksek düzeylerde belirlenirken, Lactobacillus GG ve plasebo verilen gruplarda benzer etki görülmemiştir. Bu sonuçlar, probiyotiklerin oral yolla alınan S. Typhi aşısına karşı farklı immün yanıtlar oluşturduğunu ve bu yanıtın probiyotik mikroorganizmanın türüne bağlı olduğunu göstermiştir. Bifidobakterler in vitro koşullarda, yüksek oranlarda IgA oluşumunu teşvik etmektedir. Bir araştırmada, B. animalis, B. longum, B. breve türlerinden B. breve nin tüm suşları ile B. longum izolatlarından bir tanesinin IgA sentezini önemli oranlarda yükselttiği gösterilmiştir (Lee vd 1999) Diyare Çocuklarda ve yetişkinlerde görülen akut diyarenin tedavi edilmesinde ve C. difficile etmeni ile oluşan enfeksiyonların tedavisinde farmasötik probiyotiklerin başarı ile kullanıldıkları gösterilmiştir (McFarland ve Elmer 1997). Enterotoksijenik E. coli en yaygını olmakla birlikte seyahat diyarelerine neden olan çok çeşitli etkenler vardır. Lactobacillus, Bifidobacterium, Streptococcus ve Saccharomyces gibi bazı probiyotik bakterilerin seyahat diyarelerini engelleme yetenekleri araştırılmıştır (Hilton vd 1997, Karahan ve Çakmakçı 1998, Rolfe 2000). Diğer yandan özellikle gelişmekte olan ülkelerde rotavirüsler bebek hastalıkları ve ölümlerinin en önemli nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır. 4-4,5 aylık 74 adet diyareli bebek ile yapılan bir çalışmada rotavirüs enfeksiyonunun tedavisinde Lactobacillus GG kullanımı, plaseboya kıyasla daha iyi sonuç vermiştir (Majamaa vd 1995, Rolfe 2000). Diyare olan bebeklerin yaklaşık %80 inin rotavirüs pozitif olduğu düşünülürse bu sonucun ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılacaktır. Araştırmalar ayrıca diyareli hastaların iyileşme süresinin Lactobacillus GG kullanımı ile önemli oranda (2,4 günden 1,4 güne) kısaldığını da göstermiştir (Isolauri vd 1995, Lee vd 1999) Serum kolesterol düzeyi Bazı kan lipidlerinin yüksek düzeyleri kardiyovasküler hastalıklar açısından risk faktörüdür. Birçok araştırmacı laktik kültür içeren süt ürünleri ve probiyotiklerin kolesterol düşürücü etkileri olduğunu bildirmiştir (Murray 1998, Taylor ve Williams 1998, Rolfe 2000) den bugüne fermente süt ürünleri tüketiminin kan lipidleri üzerindeki etkisini değerlendiren ve toplam 534 denek ile yapılan çalışmalar sonucunda, 15 ten fazla araştırma yayınlanmıştır. Bu araştırmalar sonucunda kolesterol düşürücü etki istatistiksel olarak önemli bulunmuş ve toplam kolesterolde %2,4-23,2, düşük dansiteli lipoprotein (LDL) kolesterolünde ise %9,0-9,8 oranlarında azalma tespit edilmiştir (Murray 1998, Sanders 1999). Probiyotik bakterilerin serum kolesterolünü düşürücü etkileri ve mekanizması tam olarak açıklanamamıştır. Bir hipoteze göre, L. acidophilus un bazı suşlarının kolesterolü asimile ettikleri ileri sürülmektedir (Gilliand 1990, Rasic vd 1992). Bir başka teoride ise, probiyotik laktobasillerin ve bifidobakterlerin safra tuzlarını serbest asitlere parçalayarak, konjuge safra tuzlarının intestinal sistemden daha hızlı uzaklaştırılmasını sağladıkları varsayılmaktadır. Serbest 10

20 safra tuzları vücuttan atıldığı için, kolesterolden yeni safra asitlerinin sentezi, vücuttaki toplam kolesterol konsantrasyonunu düşürebilmektedir (Vaughan vd 1999, Laurens- Hattingh ve Viljoen 2001). Üçüncü hipotezde ise kolesterolün azalması, probiyotik laktik asit bakterilerinin asit üretimi sonucu düşen ph değerlerinin dekonjuge safra tuzları ile kolesterolün presipitasyonuna neden olduğu yorumu ile açıklanmaktadır (Tahri vd 1996, Kailasapathy ve Rybka 1997, De Boever vd 2000). Rossi vd (1999) ise yaptıkları çalışmada Enterococcus faecium, L. acidophilus, L. jugurti, S. salivarius subsp. thermophilus ve L. delbrueckii subsp. bulgaricus un in vitro koşullarda kolesterolü düşürme ve safra tuzları varlığında gelişebilme yeteneklerini araştırmışlardır. Araştırma sonunda her iki özelliğin de çalışılan türlere bağlı olarak değiştiği tespit edilmiştir. Bu araştırmada ayrıca kültürler tekli veya karışık starterler halinde, kurutulmuş peyniraltı suyu tozu ile desteklenen soya sütüne katılarak ve fermentasyon sonunda fizikokimyasal ve duyusal değerlendirmeye alınmışlardır. Değerlendirme sonunda fermente ürünlerden en beğenilenin E. faecium ile L. jugurti (1:1 oranında) kombinasyonu kullanılarak yapılan fermente ürün olduğu ve bu kültürlerin kolesterolü % 43 oranında düşürdüğü tespit edilmiştir. Diğer yandan Marshal (1996), safra asitlerinin parçalanmasını sitotoksik sekonder metabolitlerin oluşumuna bağlamıştır. Sekonder safra asitleri kanser teşvik edici maddeler olarak bilinmekte ve bu maddelerin aktiviteleri sonucu sağlık riskleri ortaya çıkmaktadır. Bütün bu çalışmaların sonucu olarak probiyotik aktivitenin kolesterol kontrolünde nasıl bir mekanizma ile etkili olduğu hala tartışılmaktadır. Yukarıda açıklanmaya çalışılan mekanizmaların kanıtlanabilmeleri için uzun süreli insan denemelerinin yapılması ve probiyotik etkinin klinik bulgularla ortaya konulması gerekmektedir Sağlık üzerine olan diğer etkiler Probiyotiklerin özellikle Lactobacillus salivarius un, kronik gastrit, peptik ülser ve mide kanseri ile yakından ilgisi olduğu bilinen Helicobacter pylori nin aktivitesini ve kolonizasyonunu engelleme yetenekleri araştırılmıştır. İnsan ve hayvanlarla yapılan deneme sonuçları probiyotiklerin veya probiyotik son ürünlerinin H. pylori enfeksiyonlarını durdurabileceğini göstermiştir (Kabir vd 1997, Aiba vd 1998, Michetti vd 1999, Sanders 1999, McNaught ve MacFie 2001). Hatakka vd (2001) araştırmalarında, uzun süreli probiyotik süt kullanımının gündüz bakım evindeki çocuklarda çok sık görülen solunum yolları ve gastrointestinal enfeksiyonlar üzerindeki etkilerini çift kontrollü denemelerle incelemişlerdir. Araştırmada elde edilen sonuçlara göre L. rhamnosus GG katılarak verilen sütü tüketen 11

21 çocuklarda rotavirustan kaynaklanan diyarenin şiddetinin azaltıldığı, antibiyotik kullanımından kaynaklanan diyarenin ise önemli ölçüde önlendiği tespit edilmiş, ancak solunum yolu enfeksiyonlarının önlenmesinde daha az etkili olduğu belirlenmiştir. Laktobasiller vajina normal florasının en önemli grubunu oluşturmaktadır (Ocaña vd 1999). Bu bakterilerin, üretmiş oldukları bakteriyosin, laktik asit ve hidrojen peroksit ile patojenlerin kolonizasyonuna engel oldukları birçok araştırmacı tarafından vurgulanmıştır (McFarland ve Elmer 1997, Sönmez vd 1999, Reid 2000, Çakır ve Çakmakçı 2002). Yapılan çalışmaların büyük çoğunluğu probiyotik bakterilerin vajina içi uygulamaları şeklinde yapılmış olmasına karşın; ağız yoluyla alınan L. acidophilus içeren ürünlerin Candida albicans enfeksiyonlarının tekrarlanma oranını azalttığı tespit edilmiştir (Shalev vd 1996, Murray 1998). Ürogenital enfeksiyonların önlenmesinde, diyetle birlikte alınan probiyotik ürünlerinin rolünü kanıtlamak için plasebo kontrollü denemeler yapılması gerekmektedir. Probiyotiklerin bütün bu yararlı etkileri arasında laktoz intoleransını düzenleyici etkisi önem taşımaktadır. Laktoz intoleransı probiyotik ürün kullanımı ile tedavi edilebilecek çok önemli bir sağlık sorunudur. Bu sorun laktozun laktaz ile parçalanıp sindirilememesi sonucu ortaya çıkan bir bozukluktur. Cerrahi operasyon, bağırsak düzensizlikleri ve antibiyotik tedavisi gibi faktörler vücudun laktaz üretimini azaltabilmektedir. Laktozu kullanan bakteriler ve oluşturdukları yan ürünler karın krampları, bulantı, diyare ve kusmaya neden olmaktadır. Lactobacillus, Bifidobacterium ve Streptococcus gibi laktaz pozitif probiyotik bakteri türleri, genellikle pastörize süt ürünlerine ilâve edildiklerinde bu ürünlerdeki laktoz sindirimini arttırmaktadırlar (Murray 1998, Sanders 1999, Rolfe 2000). Süt ürünlerine probiyotik bakteri ilâve edilmesinin laktoz intoleransına yararlı etkileri iki olası mekanizma ile açıklanmaya çalışılmaktadır. Bunlardan birincisi, fermentasyon ile süt ürünlerinde bulunan laktozun parçalanması, ikincisi ise laktaz enzimi üreten probiyotiklerin gastrointestinal bölgelerdeki çoğalmasıdır (Karahan ve Çakmakçı 1998, Ouwehand ve Salminen 1998, Rolfe 2000, Çakır ve Çakmakçı 2002) Potansiyel Probiyotik Mikroorganizmalar ve Ürünler Probiyotik olarak kullanılan mikroorganizmalar Lactobacillus, Bifidobacterium, Enterococcus, Lactococcus, Streptococcus, Pediococcus, Saccharomyces, Aspergillus ve Torulopsis cinsine ait türlerdir. Ticarî olarak satılan ve potansiyel oluşutran suşlar Çizelge 2.4 te verilmiştir (Lee vd 1999). Bunlardan Lactobacillus ve Lactococcus cinsleri GRAS olarak kabul edilirken, Streptococcus ve Enterococcus cinsine ait bazı türler güvenilir değildir (Tannock 1999b). Ticarî probiyotik preparatlarında en yaygın olarak kullanılan türler Lactobacillus, Lactococcus, Bifidobacterium ve Enterococcus cinsine ait laktik asit bakterileridir. Bu mikroorganizmalar gastrointestinal mikroorganizma florasının en önemli grubunu oluşturmaktadır. 12

22 Çizelge 2.4. Ticarî probiyotik kültürleri ve satan firmalar Taksonomik adı Satan firma Bifidobacterium breve Strain Yakult: Yakult, Tokyo, Japonya B. bifidum Strain YIT 4002: Yakult, Tokyo, Japonya Strain A234-4 Japan Bifidus Foundation, Tokyo, Japonya B. infantis Strain ATCC15697: ATCC, Rockville, MD, ABD B. lactis Chr. Hansen Ltd., Hørsholm, Danimarka B. longum Strain F6-1-ES, 69-2bs: Nikken Chemicals, Tokyo, Japonya B. thermophilum Strain P2-91 Lactobacillus acidophilus Strain NCDO1748: National Collection of Dairy Organisms, Reading, İngiltere Strain SBT2062: Snow Brand Milk Products, Kawagoe, Japonya Strain NCFM: GPGurlock, Cincinnati, OH, ABD L. delbrueckii subsp. bulgaricus Strain FW148: Unilever Research Laboratory, Welwyn, İngiltere Commercial Yogurt Starter Culture: Chr. Hansen s Laboratory, Milwaukee, WI, ABD Marshall Products, Madison, WI, ABD L. helveticus - L. casei Strain Shirota: Yakult, Tokyo, Japonya L. fermentum - L. johnsonii Strain LC1: Nestlé Ltd., Vevey, İsviçre L. plantarum Strain ATCC14917: ATCC, Rockville, MD, ABD L. rhamnosus Strain GG: Valio, Helsinki, Finlandiya Strain ATCC53103: ATCC, Rockville, MD, ABD Lactophilus Laboratories Lyocentre, Fransa L. salivarius Strain WB1004: Wakamoto Pharmaceutical, Tokyo, Japonya Enterococcus faecium Streptococcus salivarius subsp. thermophillus Strain SF68: A B Cernel, Engelholm, İsveç Giuliani, Lugano, İsviçre Strain ATCC19258: ATCC, Rockville, MD, ABD Commercial Yogurt Starter Culture: Chr. Hansen s Laboratory, Milwaukee, WI, ABD Marshall Products, Madison, WI, ABD İnsan tüketimi için hazırlanmış çok fazla sayıda ticarî probiyotik preparatı bulunmaktadır. Bunlardan birçoğu farmasötikaller olarak, kapsül, toz, tablet veya sıvı formda satışa sunulmaktadır. Bunlardan yalnızca birkaç tanesinin fonksiyonel gıda bileşeni olarak yararlı etkisi kanıtlanmıştır. Lactobacillus casei Shirota suşu ticarî olarak satışa sunulanlardan en eskisi olup, 1930 yılında Japonya da izole edilmiştir. Ayrıca bu kültür Yakult firması tarafından üretilen probiyotik ürünlerinin temelini oluşturmaktadır (Kneifel vd 1999). Lactobacillus rhamnosus GG ise çok iyi organize edilmiş bir çalışma sonunda, 1985 yılında insan dışkısından izole edilmiştir. Bu kültür üzerinde en çok çalışılan, günümüz probiyotik preparatlarında ve gıdaların bileşiminde yaygın olarak kullanılan ve en az 15 ülkede kullanım hakkı satın alınmış bir suştur. Klinik olarak güvenilir oldukları kanıtlanan diğer ticarî kültürler ise Lactobacillus johnsonii LA1, Lactobacillus acidophilus NCFB 1748, Bifidobacterium longum BB536 ve Bifidobacterium lactis BB12 suşlarıdır. Ticarî kültür ve ürünler hakkında daha ayrıntılı bilgi Çizelge 2.5 te verilmiştir (Lee vd 1999, Çakır ve Çakmakçı 2002). 13

23 Çizelge 2.5. Ticarî probiyotik preparatları ve bunlar hakkında bazı bilgiler Ürün adı Üretici firma Etkin mikroorganizma Ürün formu Ülke Yakult 65 Yakult Honsha L. casei Shirota Fermente sütlü Japonya içecek Sofuhl Yakult Honsha L. casei strain Shirota Fermente süt Japonya S. thermophilus Morinaga Morinaga Milk B. longum Fermente süt Japonya Bifidus Industry L. acidophilus Levenin Wakamoto L. acidophilus Liyofilize toz Japonya Pharmaceutical B. infantis E. faecalis CHAMYTO Nestlé L. johnsonii Fermente sütlü Brezilya L. helveticus içecek Vitagen Malaysia Dairy L. acidophilus Fermente sütlü Malezya, Bio-Grade Industry JALNA Dairy Food L. acidophilus B. bifidum L. casei LC1 Nestlé S. thermophilus L. bulgaricus L. johnsonii içecek Fermente süt Yoğurt, fermente süt Singapur Avusturalya Türkiye, AB ülkeleri Ventrux Acido A B Cernelle S. feacium SF 68 Kapsül İsçeç Biola Tine B. lactis L. acidophilus L. rhamnosus GG Yoğurt, fermente süt Norveç LC1 Nestlé S. thermophilus L. bulgaricus L. acidophilus NCC 208 Lactophilus Erivan Acidophilus Yoghurt Kapsül AB ülkeleri Laboratories L. casei subsp. Liyofilize toz Fransa Lyocentre rhamnosus Erivan Dairy L. acidophilus Fermente süt ABD Classic Flavor Danone L. acidophilus Fermente süt ABD Lactinex Hynson, Westcott L. acidophilus Toz ABD and Dunning L. bulgaricus LGG ConAga L. rhamnosus GG Kapsül ABD Probiotica MacNeil-PPC Inc. L. reuteri Kapsül ABD Dairy Care Plainviev LLC L. acidophilus Kapsül ABD 2.5. Probiyotiklerin Güvenilirlik Kriterleri Günümüzde ticarî probiyotik ürünler hakkındaki mevcut bilgiler bu ürünlerin güvenilir olduklarını göstermektedir (Salminen ve vonwright 1998, Mattila-Sandholm vd 1999). Bununla birlikte, potansiyel yeni cins ve türlerin probiyotik ürün oluşturmak amacıyla seçiminde, Avrupa Birliği tarafından önerilen yeni gıda üretiminde uyulması zorunlu güvenlik kriterlerine dikkat edilmesi gerekmektedir. Probiyotik ürünlerin güvenilirliği, üretilecek olan gıdanın fenotipik ve genotipik özellikleri ile bu mikroorganizmaların gıdalarda kullanımının geçmişi konusunda elde bulunan veriler temel kriterler olarak değerlendirilmektedir. Bu konuda yapılan araştırmalar genetik olarak düzenlenmiş 14

Gökşen GÜLGÖR, Filiz ÖZÇELİK. Ankara Üniv. Mühendislik Fak. Gıda Müh. Bölümü ANKARA

Gökşen GÜLGÖR, Filiz ÖZÇELİK. Ankara Üniv. Mühendislik Fak. Gıda Müh. Bölümü ANKARA Gökşen GÜLGÖR, Filiz ÖZÇELİK Ankara Üniv. Mühendislik Fak. Gıda Müh. Bölümü ANKARA I. GRUP (Kommensaller) II. GRUP (Probiyotik) İYİ BAKTERİLER Biyoyararlılık Etki mekanizmaları PROBİYOTİK Metabolik aktivite

Detaylı

*Türden türe değişkenlik gösterir. *İnsanın sadece barsak mikroflorasında 100 türün üzerinde 100 trilyondan fazla bakteri mevcuttur.

*Türden türe değişkenlik gösterir. *İnsanın sadece barsak mikroflorasında 100 türün üzerinde 100 trilyondan fazla bakteri mevcuttur. *Türden türe değişkenlik gösterir. *İnsanın sadece barsak mikroflorasında 100 türün üzerinde 100 trilyondan fazla bakteri mevcuttur. *İnsan üzerinde ya da içinde simbiyotik yaşam sürdüren 450-500 tür mikroflora

Detaylı

Probiyotik suşları. Prof Dr Tarkan Karakan Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı

Probiyotik suşları. Prof Dr Tarkan Karakan Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Probiyotik suşları Prof Dr Tarkan Karakan Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı İnsan ve bakteri ilişkisi İnsan vücudundaki bakterilerin yüzey alanı = 400 m 2 (Tenis kortu kadar) İnsandaki gen

Detaylı

SÜT ENDÜSTRİSİNDEKİ YARARLI MİKROORGANİZMALAR

SÜT ENDÜSTRİSİNDEKİ YARARLI MİKROORGANİZMALAR SÜT ENDÜSTRİSİNDEKİ YARARLI MİKROORGANİZMALAR Süt ve süt ürünleri mikrobiyolojisinde yararlı mikroorganizmalar temel olarak süt ürünlerinin üretilmesinde kullanılan çeşitli mikroorganizmaları tanımlamaktadır.

Detaylı

Bağırsak Mikroflorası ve Probiyotikler. Intestinal Microflora and Probiotics GİRİŞ

Bağırsak Mikroflorası ve Probiyotikler. Intestinal Microflora and Probiotics GİRİŞ Türk Bilimsel Derlemeler Dergisi 5 (1): 107-113, 2012 ISSN: 1308-0040, E-ISSN: 2146-0132, www.nobel.gen.tr Bağırsak Mikroflorası ve Probiyotikler Nur CEYHAN* Halime ALIÇ Muğla Üniversitesi Fen Fakültesi,

Detaylı

*Barsak yaraları üzerine çalışmalarda probiyotikler, yaraların iyileşmesi ve kapanması amaçlı test edilmiştir.

*Barsak yaraları üzerine çalışmalarda probiyotikler, yaraların iyileşmesi ve kapanması amaçlı test edilmiştir. * *Aşılama öncesinde ve beraberinde probiyotik kullanma veya aşının içine serokonversiyon oranını arttıracağına inanılan suşların eklenmesi ilgili çalışmalar son birkaç yılda hızla artmıştır. *Şimdiye

Detaylı

T.C Uludağ Üniversitesi Mustafakemalpaşa Meslek Yüksekokulu. Burcu EKMEKÇİ

T.C Uludağ Üniversitesi Mustafakemalpaşa Meslek Yüksekokulu. Burcu EKMEKÇİ T.C Uludağ Üniversitesi Mustafakemalpaşa Meslek Yüksekokulu Burcu EKMEKÇİ PROBİYOTİKLER, DOST CANLILAR Probiyotikler Nedir? Probiyotik kelimesi Yunanca da pro bias yani yaşam için olan anlamına gelmektedir.

Detaylı

TÜRK GIDA KODEKSİ Fermente Sütler Tebliği (Tebliğ No: 2001/ 21 )

TÜRK GIDA KODEKSİ Fermente Sütler Tebliği (Tebliğ No: 2001/ 21 ) Resmi Gazete; tarih 03. 09. 2001, sayı: 24512 Tarım ve Köyişleri ve Sağlık Bakanlığından TÜRK GIDA KODEKSİ Fermente Sütler Tebliği (Tebliğ No: 2001/ 21 ) Amaç Madde 1- Bu Tebliğin amacı; Fermente sütlerin

Detaylı

Laktoz intoleransı olan hastalarda sindirilmeden kalan laktozdan dolayı ozmatik denge bozularak bağırsak içerisinde sıvı ve elektrolit birikimi

Laktoz intoleransı olan hastalarda sindirilmeden kalan laktozdan dolayı ozmatik denge bozularak bağırsak içerisinde sıvı ve elektrolit birikimi Laktoz İntoleransı Laktoz intoleransı (laktozun sindirilememesi) özellikle Afrika ve Asya da daha yaygın olup ilerleyen yaş, sindirim sistemi hastalıkları ya da antibiyotik kullanımı gibi bazı terapi tiplerinin

Detaylı

Hatice YILDIRAN. Gıda Mühendisi BURDUR İL MÜDÜRLÜĞÜ

Hatice YILDIRAN. Gıda Mühendisi BURDUR İL MÜDÜRLÜĞÜ Hatice YILDIRAN Gıda Mühendisi BURDUR İL MÜDÜRLÜĞÜ GIDA TAKVİYELERİ Eğitim Yeri Eğitim Konusu : HOLLANDA-TNO : Gıda Takviyeleri Eğitim Süresi : 21 Aralık 2012-20 Mart 2013 Danışman : Dr. Koen VENEMA Eğitim

Detaylı

PROBİYOTİK Lactabasillus Acidophilus 1.25 milyar CFU Lactabasillus Rhamnosus 1.25 milyar CFU Lactabasillus Casei 1.25 milyar CFU Bifidobacterium

PROBİYOTİK Lactabasillus Acidophilus 1.25 milyar CFU Lactabasillus Rhamnosus 1.25 milyar CFU Lactabasillus Casei 1.25 milyar CFU Bifidobacterium ENTEROGİS 1 PROBİYOTİK Lactabasillus Acidophilus 1.25 milyar CFU Lactabasillus Rhamnosus 1.25 milyar CFU Lactabasillus Casei 1.25 milyar CFU Bifidobacterium Bifidum 1.25 milyar CFU Çinko 15 mg 2 Probiyotik

Detaylı

Bahçe Bitkilerinin Ülke Ekonomisindeki Yeri. Doç. Dr. Yıldız Aka Kaçar

Bahçe Bitkilerinin Ülke Ekonomisindeki Yeri. Doç. Dr. Yıldız Aka Kaçar Bahçe Bitkilerinin Ülke Ekonomisindeki Yeri Doç. Dr. Yıldız Aka Kaçar Türkiye tarımın da bitkisel üretim, tek yıllık ve çok yıllık kültür bitkileriyle nadas dahil toplam 26,5 milyon ha lık bir alanda yapılmaktadır.

Detaylı

VE GIDALARDA KULLANIM POTANSİYELLER YELLERİ. ÜSTÜN, Sadettin TURHAN

VE GIDALARDA KULLANIM POTANSİYELLER YELLERİ. ÜSTÜN, Sadettin TURHAN ANTİFR FRİZ Z PROTEİNLER VE GIDALARDA KULLANIM POTANSİYELLER YELLERİ N. Şule ÜSTÜN, Sadettin TURHAN Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Gıda Mühendisliği Bölümü, Samsun, Türkiye Antifriz

Detaylı

BAKTERİLER YELLERİNİN BELİRLENMES RLENMESİ. Page 1

BAKTERİLER YELLERİNİN BELİRLENMES RLENMESİ. Page 1 EZİNE PEYNİRİNDEN NDEN İZOLE EDİLEN LAKTİK K ASİT BAKTERİLER LERİ NİN N PROBİYOT YOTİK K POTANSİYELLER YELLERİNİN BELİRLENMES RLENMESİ Page 1 Page 2 Page 3 Page 4 Page 5 Page 6 1857- Pasteur Laktik Asit

Detaylı

FİZYOLOJİ BİLİMİNE GİRİŞ

FİZYOLOJİ BİLİMİNE GİRİŞ FİZYOLOJİ BİLİMİNE GİRİŞ fizyoloji Hayvan fiz. İnsan fiz. Bitki fiz. Spor fizyolojisi Fizyoloji; Vücut fonksiyonlarını inceleyen ve bir canlının canlı olma özelliğini devam ettirmede rol oynayan bütün

Detaylı

İnsan Mikrobiyom Projesi. Tanıl Kocagöz, M.D., Ph.D.

İnsan Mikrobiyom Projesi. Tanıl Kocagöz, M.D., Ph.D. İnsan Mikrobiyom Projesi Tanıl Kocagöz, M.D., Ph.D. İnsan Mikrobiyomu İnsan vücudu 10 13 hücreden oluşmaktadır İnsan vücudu 10 14 mikroorganizma taşımaktadır. Mikroorganizmalar insan hücrelerinden 10 kat

Detaylı

GIDA KAYNAKLI HASTALIKLAR. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006

GIDA KAYNAKLI HASTALIKLAR. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006 GIDA KAYNAKLI HASTALIKLAR Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006 1 Amaç Eğitimin amacı : Gıda sanayinde hataların sonuçlarını belirtmek. Yaptığımız işin ciddiyetini göstermek. Dikkatli olunmaması durumunda gıdaların

Detaylı

UYGULAMALI MİKROBİYOLOJİ LABORATUARI

UYGULAMALI MİKROBİYOLOJİ LABORATUARI 27.02.2012 UYGULAMALI MİKROBİYOLOJİ LABORATUARI DANIŞMANLAR: Araş.Gör.Dr. Ali KOÇYİĞİT Caner VURAL Hazırlayanlar: Sinem BÜYÜKKALP Ezgi OSMANOĞULLARI Sevcan ŞATIR Simge KAHYA 1 http://www.geyigiz.biz/2012/02/16/inek-isi-iskence/

Detaylı

Diamond V Maya Metabolitinin Süt Verimine Etkisi ve Süt Üretiminin Meta Analizi. Katkı Servis Rum 2013-Sayı 39-Sayfa:218-228

Diamond V Maya Metabolitinin Süt Verimine Etkisi ve Süt Üretiminin Meta Analizi. Katkı Servis Rum 2013-Sayı 39-Sayfa:218-228 Diamond V Maya Metabolitinin Süt Verimine Etkisi ve Süt Üretiminin Meta Analizi Katkı Servis Rum 2013-Sayı 39-Sayfa:218-228 KONU İLGİ Diamond V Maya Metaboliti nin Süt Verimine Etkisi ve Süt Üretiminin

Detaylı

PROBİYOTİK ORİJİNLİ TİCARİ OLARAK SATILAN BAZI TAKVİYE EDİCİ GIDALARIN FARKLI VASATLARDA OLUŞTURDUKLARI SÜPERNATLARIN ANTİMİKROBİYEL ETKİLERİ

PROBİYOTİK ORİJİNLİ TİCARİ OLARAK SATILAN BAZI TAKVİYE EDİCİ GIDALARIN FARKLI VASATLARDA OLUŞTURDUKLARI SÜPERNATLARIN ANTİMİKROBİYEL ETKİLERİ Elektronik Mikrobiyoloji Dergisi TR (Eski adı: OrLab On-Line Mikrobiyoloji Dergisi) Yıl: 2015 Cilt: 13 Sayı: 2 Sayfa: 18-26 www.mikrobiyoloji.org/pdf/702150203.pdf PROBİYOTİK ORİJİNLİ TİCARİ OLARAK SATILAN

Detaylı

Pastırmada Enterokoklar

Pastırmada Enterokoklar Pastırmada Enterokoklar Özlem ERTEKİN 1 Güzin KABAN 2 Mükerrem KAYA 2 1 Munzur Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü, TUNCELİ 2 Atatürk Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü, ERZURUM Laktik asit bakterileri

Detaylı

PROBİYOTİK AYRAN ÜRETİMİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA. İlyas Erdem TONGUÇ. Süt Teknolojisi Anabilim Dalı Bilim dalı kodu: 501.10.01 Sunuş Tarihi: 21.08.

PROBİYOTİK AYRAN ÜRETİMİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA. İlyas Erdem TONGUÇ. Süt Teknolojisi Anabilim Dalı Bilim dalı kodu: 501.10.01 Sunuş Tarihi: 21.08. EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (YÜKSEK LİSANS TEZİ) PROBİYOTİK AYRAN ÜRETİMİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA İlyas Erdem TONGUÇ Süt Teknolojisi Anabilim Dalı Bilim dalı kodu: 501.10.01 Sunuş Tarihi: 21.08.2006

Detaylı

*Hijyen hipotezi, astım, romatoid artrit, lupus, tip I diabet gibi otoimmün hastalıkların insidansındaki artışı açıklayan bir alternatiftir.

*Hijyen hipotezi, astım, romatoid artrit, lupus, tip I diabet gibi otoimmün hastalıkların insidansındaki artışı açıklayan bir alternatiftir. * *Hijyen hipotezi, astım, romatoid artrit, lupus, tip I diabet gibi otoimmün hastalıkların insidansındaki artışı açıklayan bir alternatiftir. *Bu hipotez, memelilerin evrimsel geçmişlerinin bir parçası

Detaylı

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX! Özel Formülasyon DAHA İYİ Yumurta Verimi Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Detaylı

KANSERDEN KORUNMA STRATEJİLERİ VE GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

KANSERDEN KORUNMA STRATEJİLERİ VE GÜNCEL YAKLAŞIMLAR KANSERDEN KORUNMA STRATEJİLERİ VE GÜNCEL YAKLAŞIMLAR 1 İÇERİK o KANSER NEDİR? o METASTAZ NEDİR? o KANSER TEHLİKESİNİN 7 HABERCİSİ? o EN SIK GÖRÜLEN KANSER TİPLERİ? o KANSERDEN KORUNMAK NEDEN ÖNEMLİ? o

Detaylı

İmmobilizasyonun Probiyotik Kültürlerde Kullanımı

İmmobilizasyonun Probiyotik Kültürlerde Kullanımı Orlab On-Line Mikrobiyoloji Dergisi Yıl: 2004 Cilt: 02 Sayı: 07 Sayfa: 01-14 www.mikrobiyoloji.org/pdf/702040701.pdf İmmobilizasyonun Probiyotik Kültürlerde Kullanımı Hatice Bozkurt 1, Belma Aslım 2 Özet:

Detaylı

Karaciğer Sirozunda Dinamik Tiyol-Disülfid Dengesinin Araştırılması

Karaciğer Sirozunda Dinamik Tiyol-Disülfid Dengesinin Araştırılması Karaciğer Sirozunda Dinamik Tiyol-Disülfid Dengesinin Araştırılması Aktaş B, Sapmaz F, Uzman M, Erdoğan S, Yeniova A NİSAN 2016 GİRİŞ Tiyoller reaktif oksijen ürünlerinin neden olduğu doku ve hücre hasarlarına

Detaylı

Türkiye nin Maya Tarihi

Türkiye nin Maya Tarihi Maya Endüstrisi En Büyük fermentasyon endüstrilerinden birisidir. En ekonomik hücre üretme prosesidir. Dünyada yıllık üretilen ekmek mayası miktarı yaklaşık 2-2.5 milyon tondur. Bunun yaklaşık % 20 kadarı

Detaylı

Kanatlı. Hindilerde salmonellanın başarıyla azaltılması

Kanatlı. Hindilerde salmonellanın başarıyla azaltılması Hindilerde salmonellanın başarıyla azaltılması KONU İLGİ Hindilerde pozitif salmonella koşullarında Fysal Fit-4 ve Selko-pH uygulamasının ardından kalan salmonella miktarının araştırılması Hindilerde salmonella

Detaylı

Pediococus pentosaceus BH105, Lactobacillus brevis BG18, Lactobacillus plantarum

Pediococus pentosaceus BH105, Lactobacillus brevis BG18, Lactobacillus plantarum ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ PROBİYOTİK ÖZELLİK TAŞIYAN GIDA ve İNSAN KAYNAKLI LAKTOBASİLLERİN İZOLASYONU TANIMLANMASI ve BAKTERİYOSİN ÜRETİM YETENEKLERİNİN KARAKTERİZASYONU

Detaylı

E. coli; Escherichia coli; E. Coli enfeksiyonu; Escherichia coli O157:H7; EHEC; ETEC; EPEC; EIEC.

E. coli; Escherichia coli; E. Coli enfeksiyonu; Escherichia coli O157:H7; EHEC; ETEC; EPEC; EIEC. KOLİ BASİLİ E. coli; Escherichia coli; E. Coli enfeksiyonu; Escherichia coli O157:H7; EHEC; ETEC; EPEC; EIEC. E.coli insanların ve hayvanların bağırsaklarında bol miktarda bulunan bir bakteridir. Yüzden

Detaylı

ECZACILIK SEKTÖRÜ T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI RİSK YÖNETİMİ VE KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ EKONOMİK ANALİZ VE DEĞERLENDİRME DAİRESİ

ECZACILIK SEKTÖRÜ T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI RİSK YÖNETİMİ VE KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ EKONOMİK ANALİZ VE DEĞERLENDİRME DAİRESİ ECZACILIK SEKTÖRÜ T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI RİSK YÖNETİMİ VE KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ EKONOMİK ANALİZ VE DEĞERLENDİRME DAİRESİ 31.12.2013 ANKARA 1 İÇİNDEKİLER GİRİŞ... 3 ECZACILIK SEKTÖRÜ KÜRESEL

Detaylı

Normal Mikrop Florası. Prof.Dr.Cumhur Özkuyumcu

Normal Mikrop Florası. Prof.Dr.Cumhur Özkuyumcu Normal Mikrop Florası Prof.Dr.Cumhur Özkuyumcu Vücudun Normal Florası İnsan vücudunun çeşitli bölgelerinde bulunan, insana zarar vermeksizin hatta bazı yararlar sağlayan mikroorganizma topluluklarına vücudun

Detaylı

Tekrarlayan Üriner Sistem Enfeksiyonlarına Yaklaşım. Dr.Adnan ŞİMŞİR Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji AD

Tekrarlayan Üriner Sistem Enfeksiyonlarına Yaklaşım. Dr.Adnan ŞİMŞİR Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji AD Tekrarlayan Üriner Sistem Enfeksiyonlarına Yaklaşım Dr.Adnan ŞİMŞİR Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji AD ÜSE Tüm yaş grubu hastalarda en çok rastlanılan bakteriyel enfeksiyonlar İnsidans 1.000 kadının

Detaylı

İntestinal Mikrobiyota Nedir? Ne yapar? Dr. Taylan Kav Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji BD

İntestinal Mikrobiyota Nedir? Ne yapar? Dr. Taylan Kav Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji BD İntestinal Mikrobiyota Nedir? Ne yapar? Dr. Taylan Kav Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji BD En iyi mikrop ölü mikrop (mu)? Vücudumuzdaki Mikroplar Bakteriler Mantarlar Virüsler Bakterilerle

Detaylı

Hakkari Üniversitesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu, HAKKARİ * Bu çalışma Yüzüncü Yıl Üniversitesi Bilimsel Araştırma Proje Başkanlığı

Hakkari Üniversitesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu, HAKKARİ * Bu çalışma Yüzüncü Yıl Üniversitesi Bilimsel Araştırma Proje Başkanlığı Kıvanç IRAK 1, Nihat MERT 2, Handan MERT 2, Nesrullah AYŞİN 3 1 Siirt Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Biyokimya Anabilim Dalı, SİİRT 2 Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Biyokimya Anabilim

Detaylı

DAHA İYİ ÖZEL FORMÜLASYON. Yumurta Verim Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık

DAHA İYİ ÖZEL FORMÜLASYON. Yumurta Verim Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık ÖZEL FORMÜLASYON DAHA İYİ Yumurta Verim Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık DAHA DÜŞÜK MALİYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA İÇİN AGRALYX

Detaylı

Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Tıbbi Biyokimya Bölümü, Cebeci, Ankara

Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Tıbbi Biyokimya Bölümü, Cebeci, Ankara 1 Kübra DOĞAN, 1 Mehmet ŞENEŞ, 2 Anara KARACA, 2 Seyfullah KAN, 2 Cavit ÇULHA, 2 Yalçın ARAL, 1 Doğan YÜCEL 1 Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Tıbbi Biyokimya Bölümü, Cebeci, Ankara 2 Ankara Eğitim

Detaylı

Esra TOK YÜKSEK LİSANS TEZİ BİYOLOJİ GAZİ ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TEMMUZ 2007 ANKARA

Esra TOK YÜKSEK LİSANS TEZİ BİYOLOJİ GAZİ ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TEMMUZ 2007 ANKARA PROBİYOTİK OLARAK KULLANILABİLECEK BAZI LAKTİK ASİT BAKTERİLERİNİN KOLESTEROL GİDERİMİ ÖZELLİKLERİ VE SAFRA TUZU DEKONJUGASYONU ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI Esra TOK YÜKSEK LİSANS TEZİ BİYOLOJİ GAZİ ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

DİYET ACIDOPHILUS BIFIDUS YOĞURDU VE DİYET YOĞURDUN KALİTE NİTELİKLERİNİN İNCELENMESİ

DİYET ACIDOPHILUS BIFIDUS YOĞURDU VE DİYET YOĞURDUN KALİTE NİTELİKLERİNİN İNCELENMESİ P A M U K K A L E Ü N İ V E R S İ T E S İ M Ü H E N D İ S L İ K F A K Ü L T E S İ P A M U K K A L E U N I V E R S I T Y E N G I N E E R I N G C O L L E G E M Ü H E N D İ S L İ K B İ L İ M L E R İ D E R

Detaylı

Geçerliliği olasılık esaslarına göre araştırılabilen ve karar verebilmek için öne sürülen varsayımlara istatistikte hipotez denir.

Geçerliliği olasılık esaslarına göre araştırılabilen ve karar verebilmek için öne sürülen varsayımlara istatistikte hipotez denir. BÖLÜM 4. HİPOTEZ TESTİ VE GÜVEN ARALIĞI 4.1. Hipotez Testi Geçerliliği olasılık esaslarına göre araştırılabilen ve karar verebilmek için öne sürülen varsayımlara istatistikte hipotez denir. Örneklem dağılımlarından

Detaylı

*Latince kökenli bir kelime olan «Probiyotik» Türkçe karşılığı olarak «yaşam için» anlamına gelmektedir.

*Latince kökenli bir kelime olan «Probiyotik» Türkçe karşılığı olarak «yaşam için» anlamına gelmektedir. *Latince kökenli bir kelime olan «Probiyotik» Türkçe karşılığı olarak «yaşam için» anlamına gelmektedir. *Probiyotikler yeni bir keşif değildir çünkü insanoğlunun onlarla tanışması insanlık tarihi kadar

Detaylı

PROBİYOTİKLER VE SAĞLIK

PROBİYOTİKLER VE SAĞLIK PROBİYOTİKLER VE SAĞLIK Özet : Probiyotikler intestinal mikrobiyal dengeyi düzenleyen canlımikroorganizmalardır. Son yıllarda yapılan çalışmalarda probiyotiklerin bakteriyel ve viral ishaller ile atopik

Detaylı

SEKÜLER TREND 0341110029 BARıŞ ÖLMEZ. İNSANDA SEKÜLER DEĞİŞİM Türkiye de Seküler Değişim

SEKÜLER TREND 0341110029 BARıŞ ÖLMEZ. İNSANDA SEKÜLER DEĞİŞİM Türkiye de Seküler Değişim SEKÜLER TREND 0341110029 BARıŞ ÖLMEZ İNSANDA SEKÜLER DEĞİŞİM Türkiye de Seküler Değişim İnsanın fiziksel boyutlarında (antropometrik ölçülerinde) kuşaklar arasında ya da uzun bir zaman diliminde değişmelerin

Detaylı

ARALIK 2013 YIL: 3 SAYI: 3

ARALIK 2013 YIL: 3 SAYI: 3 ARALIK 2013 YIL: 3 SAYI: 3 TÜRKİYE NİN İLK VE TEK PROBİYOTİK PREBİYOTİK BİLİM DERGİSİ BİFİFORM un Sağlık Profesyonellerine Armağanıdır. 1 Probiyotik Prebiyotik Günlükleri Yayım Amacı; Hekim ve diğer sağlık

Detaylı

Avrupa da UEA Üyesi Ülkelerin Mesken Elektrik Fiyatlarının Vergisel Açıdan İncelenmesi

Avrupa da UEA Üyesi Ülkelerin Mesken Elektrik Fiyatlarının Vergisel Açıdan İncelenmesi Avrupa da UEA Üyesi Ülkelerin Mesken Elektrik Fiyatlarının Vergisel Açıdan İncelenmesi Esra AKGÜL* *Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, ETK Uzman Yardımcısı, Ankara/TÜRKİYE (Aralık 214) ÖZET Çalışmada,

Detaylı

NANOTEKNOLOJİNİN DEZENFEKSİYON UYGULAMALARINDAKİ YERİ VE ÖNEMİ

NANOTEKNOLOJİNİN DEZENFEKSİYON UYGULAMALARINDAKİ YERİ VE ÖNEMİ NANOTEKNOLOJİNİN DEZENFEKSİYON UYGULAMALARINDAKİ YERİ VE ÖNEMİ Doç.Dr.Gülnur TARHAN ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ Tıp Fakültesi,Tıbbi Mikrobiyoloji AnabilimDalı ENFEKSİYON HASTALIKLARI İnsanlık tarihinin başlangıcından

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİYOTEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ VAJİNAL SEKRESYONDAN İZOLE EDİLEN LAKTİK ASİT

ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİYOTEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ VAJİNAL SEKRESYONDAN İZOLE EDİLEN LAKTİK ASİT ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİYOTEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ VAJİNAL SEKRESYONDAN İZOLE EDİLEN LAKTİK ASİT BAKTERİLERİNE AİT BAZI SUŞLARIN POTANSİYEL PROBİYOTİK ÖZELLİKLERİN BELİRLENMESİ Feriba TURHAN ERYILMAZ

Detaylı

Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Kanser Hastalığına Eşlik Eden Kronik Hastalıklar-I Hipertansiyon

Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Kanser Hastalığına Eşlik Eden Kronik Hastalıklar-I Hipertansiyon Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kanser Hastalığına Eşlik Eden Kronik Hastalıklar-I Hipertansiyon HİPERTANSİYON Dr. Hatice ODABAŞ Yüksek Kan Basıncının Nasıl Bir Tehlikesi Vardır?

Detaylı

İMMUNİZASYON. Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı?

İMMUNİZASYON. Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı? İMMUNİZASYON Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı? Canlıya antijen verdikten belli bir süre sonra, o canlıda

Detaylı

FONKSİYONEL ÖZELLİKLERİ GELİŞTİRİLMİŞ DONDURMA ÜRETİMİ

FONKSİYONEL ÖZELLİKLERİ GELİŞTİRİLMİŞ DONDURMA ÜRETİMİ EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (YÜKSEK LİSANS TEZİ) FONKSİYONEL ÖZELLİKLERİ GELİŞTİRİLMİŞ DONDURMA ÜRETİMİ Merve AÇU Tez Danışmanı: Prof. Dr. Özer KINIK Süt Teknolojisi Anabilim Dalı Bilim Dalı

Detaylı

DİRENÇLİ BAKTERİ ENFEKSİYONLARINA KARŞI KULLANILAN ANTİBİYOTİKLER

DİRENÇLİ BAKTERİ ENFEKSİYONLARINA KARŞI KULLANILAN ANTİBİYOTİKLER DİRENÇLİ BAKTERİ ENFEKSİYONLARINA KARŞI KULLANILAN ANTİBİYOTİKLER 1. Vankomisin Vankomisin, Nocardia Orientalis in (eskiden Streptomyces orientalis olarak bilinen) belli suşlarından elde edilen amfoterik

Detaylı

Sığırlarda Direkt Yedirilen Mikroorganizmalar (DFM) Prof. Dr. Nurettin GÜLŞEN

Sığırlarda Direkt Yedirilen Mikroorganizmalar (DFM) Prof. Dr. Nurettin GÜLŞEN Sığırlarda Direkt Yedirilen Mikroorganizmalar (DFM) Prof. Dr. Nurettin GÜLŞEN 2012 Son yıllarda verim performansını artırma ve koruyucu amaçlı antibiyotik kullanımının yasaklanmaya başlamasıyla birlikte

Detaylı

SÜT DIŞI FERMENTE BESİNLERİN MİKROBİYOTAYA ETKİSİ

SÜT DIŞI FERMENTE BESİNLERİN MİKROBİYOTAYA ETKİSİ SÜT DIŞI FERMENTE BESİNLERİN MİKROBİYOTAYA ETKİSİ Prof.Dr.Efsun KARABUDAK Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü, Ankara efsunkarabudak@gmail.com 1 5 PROBİYOTİK BESİNLER

Detaylı

İçeni iyileştiren içecekler

İçeni iyileştiren içecekler İçeni iyileştiren içecekler Hemen hemen herkesin sevdiği ve ihtiyaç duyduğu şeylerden biri yemek yerken veya öğün aralarında sıvı besinler tüketmektir. 1 13 İçeçeğin kalorisi düşükse bir de faydalıysa

Detaylı

ÖZET Yüksek Lisans Tezi Lactococcus lactis subsp. lactis LL27 SUŞUNUN PROBİYOTİK ÖZELLİKLERİ Dilek KAYA ÖZDOĞAN Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enst

ÖZET Yüksek Lisans Tezi Lactococcus lactis subsp. lactis LL27 SUŞUNUN PROBİYOTİK ÖZELLİKLERİ Dilek KAYA ÖZDOĞAN Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enst ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lactococcus lactis subsp. lactis LL27 SUŞUNUN PROBİYOTİK ÖZELLİKLERİ Dilek KAYA ÖZDOĞAN BİYOLOJİ ANABİLİM DALI ANKARA 2011 Her hakkı saklıdır

Detaylı

HÜCRE KÜLTÜRLERİ ve SEKONDER METABOLİTLER

HÜCRE KÜLTÜRLERİ ve SEKONDER METABOLİTLER HÜCRE KÜLTÜRLERİ ve SEKONDER METABOLİTLER 3 Aralık 2004 HÜCRE KÜLTÜRLERİNİN KURULMASI Kallus kültürlerini etkileyen pek çok faktör süspansiyon kültürlerini de etkiler. Dikotillerin süspansiyon kültürlerini

Detaylı

Kefirin tadını ve kıvamını ayarlamak için ;

Kefirin tadını ve kıvamını ayarlamak için ; SÜPER BESİNLER derken yanlış anlaşılmasın tabi ki tek başına süper olan bir besin ne yazık ki yok ama farklı farklı işlevleriyle vücutta süper faydaları olan besinleri birde bu yönleriyle tanıyalım. Kefir:

Detaylı

Tarifname ÜLSER TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON. Teknik Alan Buluş, ülser tedavisine yönelik oluşturulmuş bir kompozisyon ile ilgilidir.

Tarifname ÜLSER TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON. Teknik Alan Buluş, ülser tedavisine yönelik oluşturulmuş bir kompozisyon ile ilgilidir. 1 Tarifname ÜLSER TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON Teknik Alan Buluş, ülser tedavisine yönelik oluşturulmuş bir kompozisyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen Durumu 1 Günümüzde ülser sindirim kanalının

Detaylı

Oyun Programlama Dersi. Nergiz Ercil Çağıltay

Oyun Programlama Dersi. Nergiz Ercil Çağıltay Oyun Programlama Dersi Nergiz Ercil Çağıltay BÖLÜM 1 Oyun Programlamaya Neden Oyun? Fiziksel ve Zihinsel Gelişim Fizik Tedavi Mesleki gelişim Mühendislik Eğitimi Yazılım Müh. Programı İlgili Alanlar Kullanılan

Detaylı

Probiyotikler ve OTC Üru nler Hangi Dozda Önerilmeli?

Probiyotikler ve OTC Üru nler Hangi Dozda Önerilmeli? Probiyotikler ve OTC Üru nler Hangi Dozda Önerilmeli? Prof.Dr. Gazi Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi Dekanı (Ankara) Vücut florası World Gastroenterology Organisation Global Guidelines 2 Probiyotikler

Detaylı

Açılış Konuşması. Binlerce çalışma var ama nelere dikkat etmeliyiz?

Açılış Konuşması. Binlerce çalışma var ama nelere dikkat etmeliyiz? Açılış Konuşması Son 15-20 yılda, bağırsak florasının insan sağlığı üzerindeki önemi anlaşıldı Bu nedenle; bakteri kolonizasyonumuzu fayda sağlayacak şekilde değiştirme fikri ve çalışmaları hızla arttı..

Detaylı

Gerilim Tipi Baş Ağrısı Nedir? Nasıl Tedavi Edilir? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Gerilim Tipi Baş Ağrısı Nedir? Nasıl Tedavi Edilir? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Gerilim baş ağrısı baş ağrıları içinde en sık görülen tiptir. Çevresel faktörlerin değişmesi, aşırı sorumluluk yüklenme, düş kırıklıkları, ailesel ve ekonomik sorunlar gibi insan yaşamındaki önemli değişiklikler

Detaylı

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA CIVCIV IÇIN OVOLYX!

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA CIVCIV IÇIN OVOLYX! Özel Formülasyon DAHA İYİ Yumurta verimi Kabuk kalitesi Civciv kalitesi Döllülük Çıkım oranı Karaciğer sağlığı Bağırsak sağlığı Bağışıklık Karlılık DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA

Detaylı

talebi artırdığı görülmektedir.

talebi artırdığı görülmektedir. K üçükbaş hayvan yetiştiriciliği diğer hayvancılık kollarına göre yapısal, ekonomik ve teknoloji kullanımı yönleriyle farklılıklar göstermektedir. Büyükbaş hayvancılığa göre birim alandan sağladığı yarar

Detaylı

Sadece Hayvan Sağlığında Kullanılır DICLACOX %2,5 Oral Süspansiyon Veteriner Antikoksidiyal

Sadece Hayvan Sağlığında Kullanılır DICLACOX %2,5 Oral Süspansiyon Veteriner Antikoksidiyal Sadece Hayvan Sağlığında Kullanılır DICLACOX %2,5 BİLEŞİMİ DICLACOX %2,5, her ml oral çözeltide 25 mg Diklazuril içeren; açık beyaz, homojen süspansiyondur. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ DICLACOX %2,5, Benzenasetonitril

Detaylı

MODERN MÜHENDİSLİK HESAPLAMALARI İLE ASANSÖR BİLEŞENLERİNİN GÜVENİRLİKLERİNİN ARTTIRILMASI

MODERN MÜHENDİSLİK HESAPLAMALARI İLE ASANSÖR BİLEŞENLERİNİN GÜVENİRLİKLERİNİN ARTTIRILMASI Asansör Sempozyumu 25-27 Eylül 2014 // İzmir 73 MODERN MÜHENDİSLİK HESAPLAMALARI İLE ASANSÖR BİLEŞENLERİNİN GÜVENİRLİKLERİNİN ARTTIRILMASI Kadir Çavdar 1, Hasan Güngör 2, Hüseyin Keşanlı 3 1 Uludağ Üniversitesi,

Detaylı

STEVİA ÖZÜ İLAVESİNİN PROBİYOTİK YOĞURTLARININ BAZI KALİTE ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE ETKİLERİ. Yrd.Doç.Dr. Hüseyin Avni Kırmacı

STEVİA ÖZÜ İLAVESİNİN PROBİYOTİK YOĞURTLARININ BAZI KALİTE ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE ETKİLERİ. Yrd.Doç.Dr. Hüseyin Avni Kırmacı STEVİA ÖZÜ İLAVESİNİN PROBİYOTİK YOĞURTLARININ BAZI KALİTE ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE ETKİLERİ Yrd.Doç.Dr. Hüseyin Avni Kırmacı Giriş Materyal ve Yöntem Araştırma Bulguları ve Tartışma Sonuçlar ve Öneriler Dünya

Detaylı

BAZI PROBİYOTİK LAKTİK ASİT BAKTERİLERİNİN Escherichia coli 0157:H7 ÜZERİNE İNHİBİSYON ETKİSİ *

BAZI PROBİYOTİK LAKTİK ASİT BAKTERİLERİNİN Escherichia coli 0157:H7 ÜZERİNE İNHİBİSYON ETKİSİ * BAZI PROBİYOTİK LAKTİK ASİT BAKTERİLERİNİN Escherichia coli 0157:H7 ÜZERİNE İNHİBİSYON ETKİSİ * Inhibitory effect of Lactic Acid Bacteria on Escherichia coli 0157:H7 Elçin TAŞ Biyoteknoloji Anabilim Dalı

Detaylı

Ökaryotik Kromozomlar

Ökaryotik Kromozomlar Telomer Ökaryotik Kromozomlar Mitoz metafazında kromozomlar mikroskop altında görülebilir Kromozomların uçlarında telomer denilen yapılar vardır, bu yapıların görevi kromozomu korumaktır Ortaya yakın bir

Detaylı

Karbonhidrat Nedir? Bitkiler klorofil, güneş enerjisi, su ve karbondioksiti kullanarak karbonhidratları sentezlerler.

Karbonhidrat Nedir? Bitkiler klorofil, güneş enerjisi, su ve karbondioksiti kullanarak karbonhidratları sentezlerler. Karbonhidratlar Karbonhidrat Nedir? Karbonhidratlar vücudumuza enerji sağlayan besin maddelerinde en fazla bulunan besin öğesidir. Daha çok bitkisel kaynaklı besin maddelerinde yaygın olarak bulunur. Bitkiler

Detaylı

Probiyotik ve Prebiyotiklerin Fonksiyonel Özellikleri

Probiyotik ve Prebiyotiklerin Fonksiyonel Özellikleri Atatürk Üniv. Ziraat Fak. Derg. 35 (3-4), 221-228, 2004 Probiyotik ve Prebiyotiklerin Fonksiyonel Özellikleri Osman SAĞDIÇ Erciyes Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Gıda Mühendisliği Bölümü 38039 Kayseri

Detaylı

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ 15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ İyonlaştırıcı radyasyonların biyomoleküllere örneğin nükleik asitler ve proteinlere olan etkisi hakkında yeterli bilgi yoktur. Ancak, nükleik asitlerden

Detaylı

GIDA ÜRETİMİNDE TEHLİKELER. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006

GIDA ÜRETİMİNDE TEHLİKELER. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006 GIDA ÜRETİMİNDE TEHLİKELER Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006 Gıda Güvenliği Tehlikesi Gıdanın kendisi yada gıda da bulunan biyolojik, kimyasal yada fiziksel etmenler vasıtasıyla olumsuz sağlık etkisine yol

Detaylı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. - Liyofilize Saccharomyces boulardii (250 mg mayaya eşdeğer) 282,50 mg. - Laktoz monohidrat 32,50 mg - Magnezyum stearat 2,85 mg

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. - Liyofilize Saccharomyces boulardii (250 mg mayaya eşdeğer) 282,50 mg. - Laktoz monohidrat 32,50 mg - Magnezyum stearat 2,85 mg KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI REFLOR 250 mg Kapsül 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde: - Liyofilize Saccharomyces boulardii (250 mg mayaya eşdeğer) 282,50 mg Yardımcı maddeler:

Detaylı

Mesleki tehlikeler ve stres. Biyolojik, Biyomekanik, Kimyasal, Fiziksel (+radyolojik) Psikososyal

Mesleki tehlikeler ve stres. Biyolojik, Biyomekanik, Kimyasal, Fiziksel (+radyolojik) Psikososyal Mesleki tehlikeler ve stres Biyolojik, Biyomekanik, Kimyasal, Fiziksel (+radyolojik) Psikososyal TANIMLAMA Çalışma yaşamında biyolojik risk etkenleri denildiğinde akla, Herhangi bir enfeksiyona, Alerjiye

Detaylı

MALZEMELERİN GERİ DÖNÜŞÜMÜ. Prof.Dr. Kenan YILDIZ

MALZEMELERİN GERİ DÖNÜŞÜMÜ. Prof.Dr. Kenan YILDIZ MALZEMELERİN GERİ DÖNÜŞÜMÜ Prof.Dr. Kenan YILDIZ Çevre ve Maliyeti Çevrenin ekonomiye maliyete konusunda üç temel durumdan bahsetmek mümkündür. Bunlar; 1) çevrenin ekonomiye maliyeti yoktur 2) çevrenin

Detaylı

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da bir yıllık sürede, bebeğin en önemli gıdasını anne sütü

Detaylı

Etlik Piliç Kümeslerinin Serinletilmesinde Güneş Enerjisi Kullanımının Tekno-Ekonomik Analizi. Yrd. Doç. Dr. Metin DAĞTEKİN

Etlik Piliç Kümeslerinin Serinletilmesinde Güneş Enerjisi Kullanımının Tekno-Ekonomik Analizi. Yrd. Doç. Dr. Metin DAĞTEKİN Etlik Piliç Kümeslerinin Serinletilmesinde Güneş Enerjisi Kullanımının Tekno-Ekonomik Analizi Yrd. Doç. Dr. Metin DAĞTEKİN Hayvan başına verimin arttırılmasında, Yüksek verim özelliğine sahip ırkların

Detaylı

ÇİĞ SÜT VE PEYNİR ÖRNEKLERİNDEN İZOLE EDİLEN LAKTİK ASİT BAKTERİLERİNİN ANTİMİKROBİYEL AKTİVİTELERİ

ÇİĞ SÜT VE PEYNİR ÖRNEKLERİNDEN İZOLE EDİLEN LAKTİK ASİT BAKTERİLERİNİN ANTİMİKROBİYEL AKTİVİTELERİ GIDA (2010) 35 (3) 197-203 Araştırma / Research ÇİĞ SÜT VE PEYNİR ÖRNEKLERİNDEN İZOLE EDİLEN LAKTİK ASİT BAKTERİLERİNİN ANTİMİKROBİYEL AKTİVİTELERİ Evrim Güneş Altuntaş, Kamuran Ayhan*, Gözde Okcu, Kübra

Detaylı

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GIDA MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI DOKTORA PROGRAMI

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GIDA MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI DOKTORA PROGRAMI DOKTORA PROGRAMI BİRİNCİ YIL BİRİNCİ YARIYIL GDM-6501 UZMANLIK ALAN DERSİ Z 8 0 8 0 9 GDM-6601 TEZ HAZIRLIK ÇALIŞMASI Z 0 1 1 0 1 20 1 21 12 30 İKİNCİ YARIYIL GDM-6502 UZMANLIK ALAN DERSİ Z 8 0 8 0 9 GDM-6602

Detaylı

Nutritional and therapeutic value of fermented milk products.

Nutritional and therapeutic value of fermented milk products. Selçuk 'Üniversitesi Vet. Fak. Dergisi Cilt : 2, Sayı : 1 (1-8), 1986 FERMENTE SÜT ÜRÜNLERİNİN BESİN VE TERAPÖTİK DEGERi Nutritional and therapeutic value of fermented milk products. O. Cenap TEKİNŞEN*

Detaylı

BOSSA DIŞ GİYİM İŞLETMESİNDE FASON İPLİK İMALATI TERMİN SÜRELERİNE ALTI SIGMA ARAÇLARI İLE İSTATİSTİKSEL YAKLAŞIM

BOSSA DIŞ GİYİM İŞLETMESİNDE FASON İPLİK İMALATI TERMİN SÜRELERİNE ALTI SIGMA ARAÇLARI İLE İSTATİSTİKSEL YAKLAŞIM 1 BOSSA DIŞ GİYİM İŞLETMESİNDE FASON İPLİK İMALATI TERMİN SÜRELERİNE ALTI SIGMA ARAÇLARI İLE İSTATİSTİKSEL YAKLAŞIM İbrahim ÖRGERİN ÖZET Bu çalışmada, BOSSA Dış Giyim İşletmeleri nde fason iplik imalatı

Detaylı

DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ İLİŞKİLERİ

DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ İLİŞKİLERİ DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ İLİŞKİLERİ Doğal Kaynak ve Ekonomi İlişkisi 1- Büyük sermaye ve doğal kaynaklara sahip gelişmiş ülkeler, doğal kaynaklardan etkin şekilde faydalanma yollarını aramaktadır. Örneğin,

Detaylı

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Y. Lisans Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Y. Lisans Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı: Araş. Gör. Gökşen GÜLGÖR Doğum Tarihi: 02.01.1987 Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Y. Lisans Ziraat Fakültesi

Detaylı

FONKSİYONEL SÜT ÜRÜNLERİNİN BESLENMEMİZDEKİ ÖNEMİ

FONKSİYONEL SÜT ÜRÜNLERİNİN BESLENMEMİZDEKİ ÖNEMİ FONKSİYONEL SÜT ÜRÜNLERİNİN BESLENMEMİZDEKİ ÖNEMİ Gülfem ÜNAL 1, Serap FENDERYA 2, Gülşah ENDER 1, A. Sibel AKALIN 1 1 Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü, İzmir 2 Ege Üniversitesi

Detaylı

Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER. Avrupa Birliği

Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER. Avrupa Birliği Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER Projenin Malta, Portekiz ve Türkiye de cinsiyet ayrımcılığı problemlerini çözme amacıyla ilgili

Detaylı

Adnan Menderes Üniversitesi

Adnan Menderes Üniversitesi S. Boulardii uygulamalarının H. Pylori nin mide ve duedonal epitelyumda oluşturduğu enfeksiyonların eradikasyonundaki rolünün in vitro hücre kültürü yöntemleri ile belirlenmesi Serhan Sakarya, Necati Günay

Detaylı

Bütün vücudumuzda, derimizin üzerinde, ağzımızda mikroplar bulunur;

Bütün vücudumuzda, derimizin üzerinde, ağzımızda mikroplar bulunur; Prebiyotikler Bütün vücudumuzda, derimizin üzerinde, ağzımızda mikroplar bulunur; İnce bağırsaklardaki bakteri sayısı mideden fazla; ancak besin, sindirim suları ve safrayla birlikte hızla akıp gittiği

Detaylı

FERMENTE GIDALAR TEKNOLOJİSİ FERMANTASYON VE FERMENTE GIDALAR

FERMENTE GIDALAR TEKNOLOJİSİ FERMANTASYON VE FERMENTE GIDALAR FERMENTE GIDALAR TEKNOLOJİSİ FERMANTASYON VE FERMENTE GIDALAR FERMANTASYON Mikrobiyolojik anlamda fermantasyon mikroorganizmalar tarafında havanın serbest oksijenini veya (NO3 (nitrat) ve SO4 (sülfat)gibi)

Detaylı

SOYA VE HASADI TANSU BULAT GAMZE DİDAR KIZGIR

SOYA VE HASADI TANSU BULAT GAMZE DİDAR KIZGIR SOYA VE HASADI TANSU BULAT GAMZE DİDAR KIZGIR 1 2 Soya, Japonya ve Çin gibi doğu Asya ülkelerinin en önemli tarımsal ürünlerinden biri olarak, yüzyıllardan beri, buradaki insanların temel besinlerini oluşturmuştur.

Detaylı

İnsan Mikrobiyom Projesi. Prof. Dr. Tanıl Kocagöz

İnsan Mikrobiyom Projesi. Prof. Dr. Tanıl Kocagöz İnsan Mikrobiyom Projesi Prof. Dr. Tanıl Kocagöz Human Microbiome Project İnsan Mikrobiyom Projesi (İMP) 2007 yılında NIH tarafından başlatıldı 300 gönüllünün 5 vücut bölgesinden değişik zamanlarda, toplam

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III AÇIKLAMA... V BÖLÜM I - TEMEL KAVRAMLAR...1

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III AÇIKLAMA... V BÖLÜM I - TEMEL KAVRAMLAR...1 İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ...III AÇIKLAMA... V BÖLÜM I - TEMEL KAVRAMLAR...1 Soru 1- Dış ticaret nedir?...1 Soru 2- Mal nedir?...1 Soru 3- Mal ve hizmet arasındaki fark nedir?...1 Soru 4- İhracat nedir?...1

Detaylı

GOÜ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM II IV. KURUL 2009 2010

GOÜ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM II IV. KURUL 2009 2010 IV. Kurul Gastrointestinal Sistem ve Metabolizma IV. Kurul Süresi: 5 hafta IV. Kurul Başlangıç Tarihi: 17 Şubat 2010 IV. Kurul Bitiş ve Sınav Tarihi: 22 23 Mart 2010 Ders Kurulu Sorumlusu: Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

Tarifname ATLETİK PERFORMANSI ARTIRMAYA YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON

Tarifname ATLETİK PERFORMANSI ARTIRMAYA YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON 1 Tarifname ATLETİK PERFORMANSI ARTIRMAYA YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON Teknik Alan Buluş, atletik performansı artırmaya yönelik oluşturulmuş bir kompozisyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen Durumu 1 Günümüzde

Detaylı

GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ HAYVAN DENEYLERİ YEREL ETİK KURULU BAŞVURU FORMU

GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ HAYVAN DENEYLERİ YEREL ETİK KURULU BAŞVURU FORMU GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ HAYVAN DENEYLERİ YEREL ETİK KURULU BAŞVURU FORMU (Kurul tarafından doldurulacak) Protokol No: Onay Tarihi: 1. PROJE PERSONELİ Proje Yürütücüsü Ünvan: Ad-Soyad: Fakülte/Akademik

Detaylı

BÜYÜME, BESLENME-BÜYÜME İLİŞKİSİ. Dr. Yeşim ÖZTÜRK Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD Eylül 2004

BÜYÜME, BESLENME-BÜYÜME İLİŞKİSİ. Dr. Yeşim ÖZTÜRK Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD Eylül 2004 BÜYÜME, BESLENME-BÜYÜME İLİŞKİSİ Dr. Yeşim ÖZTÜRK Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD Eylül 2004 Büyüme: Vücut hacminin ve kitlesinin kalitatif ve kantitatif olarak

Detaylı

Probiyotik. Sağlıklı Yaşam İçin Yararlı Dost Bakteriler. güncel gastroenteroloji 17/1. Ali ÖZDEN

Probiyotik. Sağlıklı Yaşam İçin Yararlı Dost Bakteriler. güncel gastroenteroloji 17/1. Ali ÖZDEN güncel gastroenteroloji 17/1 Probiyotik Sağlıklı Yaşam İçin Yararlı Dost Bakteriler Ali ÖZDEN 1) Sindirim sisteminin temel fonksiyonları nelerdir? Sindirim sisteminin temel fonksiyonları: a) Yaşamın devamı

Detaylı

KGP202 SÜT TEKNOLOJİSİ II

KGP202 SÜT TEKNOLOJİSİ II KGP202 SÜT TEKNOLOJİSİ II KEFİR ÜRETİMİ Kefir, çok eski çağlardan bu yana Kafkasya da üretilmekte olup, buradan dünyaya yayılmış fermente bir süt ürünüdür. Kefir ferahlatıcı, asidik tatta, az miktarda

Detaylı

ÜNİTE - 2 İŞLETME ÇEŞİTLERİ

ÜNİTE - 2 İŞLETME ÇEŞİTLERİ ÜNİTE - 2 İŞLETME ÇEŞİTLERİ 1-Üretim Araçlarının Mülkiyetine Göre İşletmeler 2-Tüketim Biçimine Göre İşletmeler 3-Ürettikleri mal ve hizmetin çeşidine göre işletmeler Bu üniteye neden çalışmalıyız.! İşletmenin

Detaylı