Parazitoloji Terimleri

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Parazitoloji Terimleri"

Transkript

1 Parazitoloji Terimleri SUNUŞ Dilimizin zengin ve köklü bir dil olduğuna gönülden inanıyorum. Ne var ki yıllar boyunca bazı kendini bilmezler tarafından dilimiz devamlı olarak horlanmış ve küçümsenmiştir. Diğer yandan doğal olarak diller arasında karşılıklı etkileşimler olmaktadır. Özellikle bilim alanındaki gelişmeler bunu zorunlu kılmaktadır. Fakat gerekli etkilenmeler ve alıntılar dışında bu konuda aşırıya kaçmanın ve alanı hemen tamamen yabancı sözcük ve deyimlere bırakmanın son derece yanlış olduğu kanısındayım. Bu konuda Yunus Emre ile Mevlana yı örnek verebiliriz diye düşünüyorum. Birincisini bugün okuma yazması olmayan dahi anlayabilirken, ikincisi eserlerini Farsça yazdığı için bunları okumak, değerlendirmek herkesin harcı değildir. Parazitolojik deyim ve tanımlamalar başta tıp olmak üzere veteriner ve biyoloji alanlarında geniş bir kullanım alanına sahiptir. Bir dil bilimci değilim ama yine de çalışma alanımla ilgili terimleri burada açıklamaya çalıştım. Bu konuda yıllar önce çalışan, uyarılarda bulunan tüm hocalarıma şükranlarımı sunar, yazdıklarımın gençlere yardımcı olmasını dilerim. Saygılarımla Prof. Dr. Gülendame SAYGI 1

2

3 Parazitoloji Terimleri A abdest bozan taenia saginata Gebe halkaları istemsiz olarak kişinin anüsünden çıkan bu parazit sestot için halkın kullandığı ad. abdominal ağrı abdominal pain, abdominalgia karın ağrısı abortif abortive Eksik veya yetersiz gelişmiş, düşük yapıcı. Güdük de denilen bu terim özellikle toksoplasmozla ilgili olarak kullanılır. Acanthamoeba türleri Acanthamoeba species Temelde doğada özgür yaşayan, fakat koşullar oluştuğunda insanda başta akantamoeba ensefaliti (GAE) ve keratiti olmak üzere çeşitli parazitozlara yol açan amip türleri. adjuvan adjuvant Bir antijenin vücuda yavaş verilmesini sağlayan ve onun antijenitesinin artmasına yol açan madde. Yarım ve tam olarak iki tiptir. adsorpsiyon adsorption Herhangi bir şeyi bir yüzeye yapıştırma işlemi. ör. indirekt hemaglütinasyon deneyinde kullanılan koyun alyuvarlarının yüzeyine kist hidatik sıvısını veya parçalanmış Toxoplasma gondii antijenlerini yapıştırmak. aerop aerobic Atmosferik oksijen varlığında yaşayıp, çoğalabilen canlı. afasmid aphasmid Fasmidlere sahip olmayan nematotlar. Afrika göz solucanı Loa loa İnsanın derisi altında yaşayan, yer değiştirmesi sırasında zaman zaman korneada görülen bu parazit, filaryalar içinde yer alır. Afrika tripanosomiyozu African trypanosomiosis Trypanosoma gambiense ve T. rhodesiense türleriyle oluşan parazitoz. Afrika uyku hastalığı da denir. agamaglobulinemi agammaglobulinemia Kişinin kanında gamaglobulin olmaması durumu. Bu da o kişiyi parazitozlara yakalanmaya yatkın kılar. ağız kapsülü buccal capsule Bazı nematotlarda ağız açıklığı ile yemek borusu başlangıcı arasında kalan kısmın kitinsel maddelerle desteklenmesiyle oluşmuş büyük boşluk. Yapısı ve içinde bulunan kısımlar hem erişkin solucanların hem de rabditiform larvaların ayırıcı tanısında kullanılır. aglütinasyon agglutination Partiküler antijenin homolog veya kendine uyan bir serumla karşılaşınca küme oluşturması. Genelde direkt aglütinasyon diye de tanımlanır. ahır sineği Stomoxys calcitrans baldırsokan AIDS AIDS kazanılmış immün yetersizlik sendromu aile family Taksonomide kullanılan basamaklardan biri. Familya. akantamöbiyoz acanthamoebiosis Özgür yaşayan amiplerden Acanthamoeba türlerinin neden olduğu parazitoz. Bu parazitoz, daha çok granülomatöz akantamoeba ensefaliti (GAE) ve akantamoeba keratiti şeklinde belirtilir. akantella acanthella Akantosefallerin yaşam döngülerinde görülen, akantor ile sistakant dönemleri arasında yer alan ve parazitin kalıcı organ ve sistemlerinin geliştiği evre. akantopod acanthapodium (pl. acanthopodia) Dikensi görünümde olan yalancı ayak. Lobopodlardan da çıkabilir. Özgür yaşayan amiplerin Acanthamoeba türlerinde akantor acanthor Akantosefallerin yaşam döngüsünde yumurtadan çıkan larval dönem. akantosefaller acanthocephala Ön kısımlarında dikenli ve içeri çekilebilen bir hortuma sahip parazitleri içeren grup. Bu parazitler insanda nadir akar dermatiti acarodermatitis Keneler ve akarcıklarla oluşan dermatitler. akarcık mite Eklembacaklıların akarlar grubunda bulunan küçük, mikroskobik canlılar. Bu grupta uyuz etkeni, Demodex gibi parazitler bulunur. akarlar acari Eklembacaklıların keneler ile akarcıklar gruplarını içerir. akciğer kelebeği Paragonimus westermani Bu parazit trematot, insan ve diğer canlıların akciğerlerinde parazitlenir. akciğer kelebek hastalığı Paragonimiosis westermani Paragonimus westerman nin neden olduğu parazitoz. aksenik axenic Daha çok kültürlerle ilgili olarak kullanılır. Ortamda hiçbir organizma olmadığını belirtir. aksonem axoneme Kamçılı tek hücreli parazitlerde kamçının hücre içinde kalan kısmı olup, kamçı ve/veya kirpiğin fni oluşturur. Blefaroplasttan vücut yüzeyine uzanır. Aksiyal filament de denir. aksostil axostyle Trikomonaslar gibi bazı tek hücreli parazitlerde görülen, tüp benzeri bir organel. Canlının sabit bir görünüm almasını sağlar, kinetozomların olduğu bölgeden başlar, arka uca kadar uzanır, hatta bazı cins ve türlerde bu uçtan dışarı çıkar. 3

4 Sözlük Dergisi akut acute ivegen ala ala (pl. alae) Nematotların ve diğer bazı canlıların kütikülündeki kanat benzeri genişlemiş kısım. Genellikle larval dönemlerin (Ascaris), bazen de erişkinin (Enterobius) vücudu boyunca uzanır. Lateral veya sublateral yerleşimli olabilir ve çoğunlukla histopatolojik kesitlerde parazitin tanınmasına yardımcı olur. Alaria türleri Alaria species Bir trematot olan bu parazitin mezoserkarya dönemi nadir olarak insanda yerleşir ve larva migransa yol açar. albendazol albendazole Başta hidatik kist olmak üzere, çeşitli helmintiyozların tedavisinde kullanılan ilaç. alerji allergy Yabancı bir maddeye karşı kişinin gösterdiği tepki. Zamanla aşırı duyarlık ile eşanlamlı olarak kullanılmaya başlanmıştır. alev hücresi flame cell Yassı solucanların boşaltım sisteminin fonksiyonel kısmı. Protonefridiyum. altı ayaklılar hexapoda Erişkinleri üç çift bacaklı olan canlıları, böcekleri tanımlar. alveol alveolus Epitel veya zar ile çevrili, küçük, kese şeklindeki alanlar ya da cepler. Özellikle akciğerlerle ilgili olarak kullanılır. alveoler kist alveolar cyst petekli kist alyuvar dışı şizogoni exoerythrocytic schizogony Sıtma parazitlerinin sporozoit evresinin karaciğer parankima hücrelerinde geçirdiği gelişim ve eşeysiz üreme dönemi. amastigot Leishmania Kanda yaşayan kamçılı tek hücrelilerin bazılarının yaşam döngüsünde görülen bir evrim dönemi. Özellikle Leishmania türlerinde ve Trypanosoma cruzi de bk. leyişmaniya. amöboma amoeboma Genellikle kronik amöbiyoza bağlı olarak gelişen ve aktif Entamoeba histolytica trofozoitlerini içeren granüloma. ambilhar ambilhar (niridazole) Schistosomiosis mansoni ve diğer bazı parazitozların tedavisinde kullanılan ilaç. Amerikan çengelli solucanı Necator americanus Necator americanus Amerikan köpek kenesi Dermacentor variabilis Kuzey Amerika da, köpeklerden, bazen de insan ve diğer canlılardan kan emen sert kene türü. ametabolik ametabooeus Yaşam döngüsünde başkalaşım görülmeyen canlı. amfidler amphids Nematotlarda görülen bir çift almaç organı. Lateral organlar. amfistom amphistome Karın çekmeni arka uçta yerleşmiş olan trematot. amfofil amphophil Hem asit hem de bazik boyalarla boyanabilen. amfoterisin B amphotericin B Başta mikozlar olmak üzere, PAM da dahil çeşitli parazitozların tedavisinde kullanılan ilaç. amip apsesi amoebic abscess Entamoeba histolytica nın yol açtığı apse. amipler carcodina (amoebae) Protozoonların bir grubu. Belli bir vücut şekilleri yoktur, yalancı ayaklarla hareket ederler. Kökbacaklılar da denir. bk. kökbacaklılar. amipli dizanteri amebic dysentery Entamoeba histolytica nın insanda yol açtığı kanlı sürgün. amöbiyoz amoebiosis Entamoeba histolytica nın, başta kalın bağırsak olmak üzere, vücudun diğer doku ve organlarında yerleşmesi sonucu oluşan parazitoz. anaerop anaerobic Atmosferik oksijen varlığında yaşayamayan, çoğalamayan canlı. anaflaksi anaphylaxis Alerjik şok da denilen bu durumda, vücuda ikinci kez verilen bir proteine veya seruma karşı gelişen şiddetli bir reaksiyon ör. hidatidozda kistin parçalanması ve kist sıvısının etrafa yayılması sonucunda görülebilir. anamnestik tepki anamnestic reaction Kişinin vücudunda var olan bir antikorun seviyesinin kendisiyle ilgisiz herhangi bir uyarıcıya bağlı olarak yükselmesi. ane biti phthirus pubis kasık biti anemi anemia Bir mm 3 teki alyuvar sayısının normal seviyenin altında olması. Hemoglobin miktarında veya 100 ml kandaki toplam alyuvar hacminde azalma görülmesi ile saptanır. Sıtma, çengelli solucan infeksiyonu ve difilobotriyoz gibi parazitozlarda Kansızlık. anisakiyoz anisakiosis Anisakis grubundaki nematotlarla oluşan parazitoz. Ankilostoma duodenale Ancylostoma duodenale Yurdumuzda görülen ve bağırsakta yerleşen iki çengelli solucan türünden biri. Doğu Karadeniz ve Doğu Akdeniz bölgelerimizde ankilostomiyoz ancylostomiosis Ancylostoma duodenale nin neden olduğu parazitoz. annelidler annelida Helmintlerin halkalı solucanları içeren grubu. Toprak solucanı Lumbricus teres bunlardan 4

5 Parazitoloji Terimleri biridir. Bu grupta sülükler insan için önemlidir. anofeller Anopheles Belli başlı üç sivrisinek cinsinden biri. Başta Plasmodium türleri olmak üzere çeşitli parazitleri bulaştırır. bk. sıtma sineği. anoplura anoplura Böceklerin Pediculidae, yani bitleri içeren temel gruplarından biri. Eksik başkalaşımlı olup, kanatsız, vücutları sırt-karın yönünde yassılaşmıştır. anoreksi anorexia İştahın olmaması, iştahsızlık. antagonist antagonist Karşısındakine düşmanca davranan. antagonizm antagonism Karşılıklı zıt etkileşim. Kimyasal maddeler, kaslar ve parazitler arasında anten antenna Böceklerin başında bulunan, cins ve türe göre şekli ve parça sayısı farklı olan duyu organı. Duyarga. antijen antigen Herhangi bir canlı vücuduna verildiğinde o canlı tarafından yabancı olarak algılanan ve kendisine karşı antikor oluşan madde. antijenik determinant antigenic determinant Bir antijen molekülünde antikorla veya duyarlılaştırılmış lenfosit üzerindeki özgül almaçlarla birleşen bölge. Antikorun veya lenfositin özgüllüğünü belirler. Epitop. antikoagülan anticoagulant Kanın pıhtılaşmasını önleyen madde. ör. heparin. antikor antibody İnsan veya hayvan kanına dışardan giren yabancı bir maddeye (antijene) karşı gelişen ve o antijene özgül ve onunla reaksiyona girebilen immün globulin. B hücrelerinden gelişen plazma hücreleri tarafından yapılır. antikor titresi antibody titer Antikor içeren serumun, kendisine uygun antijen ile pozitif sonuç verdiği en yüksek sulandırım oranı. antimon testi antimonial test Kala azarın tanısında kullanılan bir test. Bu test, parazitozda infekte kişinin serumundaki IgG artışına karşın albümin azalmasını gösterir. Sulandırılmış hasta serumu % 4 lük üre stibamin ile karıştırılır. Eğer flokülasyon şeklinde çöküntü oluşursa deney pozitif demektir. Chopra antimon testi. antiserum antiserum Belli bir antijene karşı antikor veya antitoksin içeren serum. antitoksin antitoxin Belli bir toksine karşı antikor içeren serum. antropofil anthropophile Ektoparazitin, özellikle de sivrisineğin kan emmek için insanı yeğlediğini belirten terim. antropofilik antropophilic Kan emmek için insanı yeğleyen ektoparazitler, özellikle de sivrisinek dişileri için kullanılan terim. anüri anuria Böbrek fonksiyonunun bozulması sonucu idrar atımının olmaması. apandis appendix Görünümü ince bir parmak gibi olan, çekumun ucundaki kör bağırsak. apandisit appendicitis Apandisin yangısal durumu. Amöbiyoz, enterobiyoz ve trikuriyoz gibi parazitozlarda Apicomplexa Apicomplexa Protozoonların bir grubu olup, başta sıtma parazitleri olmak üzere önemli insan parazitlerini içerir. apse abscess Çeşitli nedenlere bağlı olarak gelişen ve irin şişi, irin kütlesi, çıban veya cerahat kesesi gibi sözcüklerle de tanımlanan oluşum. Amöbiyoz, filaryoz ve diğer pek çok parazitozda Dokunun nekrozu sonucu yerel irin birikmesi ve ona bağlı hidrostatik basıncın artmasıyla karakterizedir. ara konak intermediate host Parazitin olgunlaşmamış ve/veya eşeysiz üreyen dönemini barındıran konak. Arachnida Arachnida Eklembacaklıların temel sınıflarından biri olup, keneleri ve akarcıkları içerir. artropotlar arthropoda eklembacaklılar artropodoloji arthropodology Eklembacaklılar üzerinde duran bilim dalı. asalak parasite parazit Asalak Bilimi Parasitology Parazitoloji Ascaris lumbricoides Ascaris lumbricoides İnsan ince bağırsağında yaşayan en büyük nematot. asetabulum acetabulum Trematotların karın çekmeninin diğer adı. Sestotların skoleks çekmenleri için de kullanılır. asit-eter çöktürmesi acid-ether sedimentation Dışkı incelemesinde kullanılan bir çoğaltma yöntemi. asite dirençli acid-fast Özellikle Mycobacterium türlerinin boyanma özellikleriyle ilgili olarak kullanılır. Ayrıca, ökaryotik parazitlerin bazılarının boyanmasında da bu özellik askariyoz ascariosis Nematotlardan Ascaris türlerinin insanda oluşturduğu parazitoz. Ascariosis lumbricoides ve Ascariosis suum diye iki tipi vardır. aspirasyon aspiration Herhangi bir boşluktan veya lezyondan sıvı alınması işlemi. Leyişmaniyoz, kist hidatik ve amöbiyoz gibi parazitozlarda uygulanır. 5

6 Sözlük Dergisi assit ascites Abdominal boşlukta ve mezenterde doku sıvısının normalden fazla birikmesi, ödem oluşması. Şistozomiyoz gibi parazitozlarda at sülüğü Limnatis nilotica Yaban sülüğü de denilen bir sülük türü olup, insanda da yerleşebilir. atebrin atabrine hydrochloride, quinacrine Çeşitli protozoer hastalıkların tedavisinde kullanılan bir ilaç. ateş fever Vücut ısısında ortaya çıkan yükselme. Humma da denilen bu durum pek çok parazitozda Fakat en tipik ateş nöbetleri sıtmada saptanır. atenü attenuated Virülan, yani hastalık oluşturabilen bir parazitin antijenik yapısını korurken, hastalık yapma yeteneğinin ortadan kaldırılmış şekli. B babesiyoz babesiosis Protozoonların Babesia türleriyle oluşan parazitoz. bağırsak kelebeği Echinostoma ilocanum Trematotlar grubunda olup, insan ve kemelerin ince bağırsağında yaşayan parazit bir trematot. bağırsak solucanı intestinal worm Temelde bağırsakta yerleşen Ascaris lumbricoides i tanımlamak için kullanılır. bağırsak tıkanması intestinal obstruction Bağırsağın çeşitli nedenlere bağlı olarak tıkanması. En sık olarak askariyozda bağışık immune Eski dilde muaf sözcüğü ile eş anlamlıdır. Kişinin savunma mekanizmasının doğuştan gelen ve/veya sonradan kazandığı özellikler nedeniyle hastalık etkenlerine karşı dirençli olduğunu belirtir. bağışıklama immunization Kişiyi veya başka bir canlıyı bağışık hâle getirme işlemi. Bu işlem, aktif, pasif veya aşılamayla gerçekleştirilir. İmmünizasyon. bağışıklık immunity 1. Kişinin savunma mekanizması, bağışık olma durumu ile ilgili. Doğal ve kazanılmış diye ikiye ayrılırken, kazanılmış bağışıklık da aktif ve pasif diye ayrılır. 2. Kişinin parazite, onun etkilerine dirençli olması veya bu maddeleri kontrol altına alabilmesi hâli. Balantidium coli Balantidium coli İnsanın kalın bağırsağında yaşayan en büyük protozoon ve kirpikli tek parazit. balantidiyoz Balantidiosis coli Protozoonların kirpikliler grubunda bulunan Balantidium coli adlı parazitin yol açtığı parazitoz. balantidiyumlu dizanteri dysenteric balantidiosis Balantidium coli nin neden olduğu dizanteri. baldırsokan Stomoxys calcitrans Erkek ve dişisi insan ve diğer canlılardan kan emerek beslenen karasineğe çok benzer bir sinek türü. Ahır sineği, güğüm sineği. balık tenyası Diphyllobothrium latum İnsana ikinci ara konağı olan balıklardan bulaşan sestot. Halkalarının eninin boyundan fazla olması nedeniyle geniş tenya da denir. Geniş tenya. Bankroft solucanı Wuchereria bancrofti Son konağı insan olan ve insana Culex türleri kan emerken bulaşan, erişkini lenf sisteminde mikrofilaryası ise kanda yaşayan bir filarya türü. bant şekli band form Plasmodium malariae nın yaşam döngüsünde görülen morfolojik bir evre. Olgun trofozoit, alyuvar içinde bir uçtan diğerine bir bant şeklinde uzanır. basiller bant bacillary band Trichuris trichiura gibi nematotların ön kısımlarının ventral tarafında görülen ve kütiküler açıklıkları ile yüzeye açılan hipodermal bez hücrelerinden oluşan, bant şeklindeki yapı. Fonksiyonu tam olarak bilinmemektedir. basit göz ocellus Bazı eklembacaklılarda bulunan göz tipi. baş biti Pediculus capitis İnsanın başında yerleşen bit türü; kanla beslenir ve bütün evrim dönemleri bu ortamda bulunur. Baş kehlesi diye de tanımlanır. başkalaşım metamorphose Yaşam döngüsünde yumurta döneminden erişkin döneme geçerken belli aşamalardan geçme. Tam ve eksik başkalaşım diye ikiye ayrılır. bataklık iğezi malaria sıtma bazal cisim basal body Kinetozom veya blefaroplast diye de bilinen ve aksonemin çıktığı sentriol. Kan kamçılılarında bazofil basophil Kanda çok az sayıda bulunan, bazofilik boyanan polimorfonüklear lökosit. Behçet çivi belirtisi Behdjet s sign Hulusi Behçet çivi belirtisi bertielliyoz bertielliosis Sestotlardan Bertiella türlerinin oluşturduğu parazitoz. İnsanda nadir görülüre Bertielliosis studeri ile Bertielliosis mucronata tipleri vardır. besiyeri culture, medium Canlı (in vivo) veya cansız (in vitro) üreme ortamı. Ayrıca besiyerinde, esas üzerinde durduğumuz canlının üremesini destekleyen başka bir canlı da olabilir ya da olmayabilir. Buna göre, ksenik ve aksenik besiyerlerinden bahsedilir. 6

7 Parazitoloji Terimleri beş gün humması trench fever siper humması beyin omurilik sıvısı (BOS) cerebrospinal fluid, liquor cerebrospinalis Beynin 4 ventrikülünde, subaraknoit alanlarda ve omuriliğin ana kanalında bulunan sıvı. Pek çok hastalıkta olduğu gibi, PAM ve diğer bazı parazitozların tanısında da önemlidir. bileşik göz compound eye Eklembacaklıların bir kısmında görülen göz tipi. Bileşik gözü oluşturan basit gözlerin her biri cismin belli bir kısmını görür ve bunların birleşmesi sonucu nesne algılanır. Petek göz de denir. bilharziyoz bilharsiosis şistosomiyoz birinci ara konak first intermediate host Yaşam döngüsünde birden fazla ara konak bulunan parazitin yumurtasının veya larvasının ilk geliştiği ara konak. biskra çıbanı biskra boil Halep çıbanı bit louse Tek konağı insan olan ektoparazit. Kehle diye de bilinir ve Pediculus ile Phthrius cins ve türlerini içerir. Vücutta yerleştikleri bölgeye göre baş, vücut ve pubis biti diye üç ayrı türü vardır. Böceklerin Anoplura grubunda olup eksik başkalaşımlıdır; yumurta dönemi hariç diğer evrim dönemleri kanla beslenir. bithonol bithionol Fasciola hepatica, Paragonimus westermani gibi parazit infeksiyonlarının tedavisinde kullanılan ilaç. biyolojik kontrol biologic control Bir parazitin kendisinin düşmanı diğer bir canlıyla yok edilmesi. ör. anofel larva ve pupaları, bulundukları sulara Gambusia balıkları konarak ve yetiştirilerek yok edilmeye çalışılır. biyolojik kuluçka süresi biologic incubation period Parazitin vücuda girişinden, bu parazitin kendisinin veya ürünlerinin konaktan alınan örneklerde görülmesine kadar geçen süre. ör. sıtmada sporozoitin vücuda girişinden kan preparatlarında parazitin saptanmasına kadar geçen süre. Bazı parazitozlarda bu kuluçka süresi ile klinik kuluçka süresi aynı iken, diğerlerinde farklıdır. biyolojik vektör biologic vector Parazitin yaşam döngüsünde mutlak bir yeri olan ve parazitin içinde şekil değiştirdiği veya çoğaldığı ya da her ikisini birden yaptığı, çoğunlukla eklembacaklılar grubundaki canlı. Parazitozludan sağlama paraziti taşımada da rol oynar. biyopsi biopsy Canlı kişiden tanı amaçlı alınan doku örneği. blefaroplast blepharoplast Kamçılı tek hücrelilerde görülen ve parabazal cisimcikle birlikte kinetoplastı oluşturan yapı. Boeck ve Drbohlav besiyeri Boeck and Drbohlav s medium Entamoeba histolytica nın kültüründe kullanılan ilk besiyerlerinden biri. bothrium bothrium En basit çekmen, yani vantuz tipinden biri olup, skoleksin yanlarında iki yarık şeklinde uzanır. Sestotların Diphyllobothrium cinsinde boya testi dye test Toksoplasmozun tanısında kullanılan bir test. Özgül ve duyarlı olan bu testte Toxoplasma takizoitleri 37 o C de şüpheli serum ve yardımcı faktör içeren serumla bir saat inkübe edilir, sonra da alkali metilen mavisiyle boyanır. Eğer takizoitler boyayı almazlarsa test sonucu pozitif, yani şüpheli hasta serumu bu parazite karşı antikor içeriyordur. Boyanırsa sonuç negatiftir. Bu test toksoplasmozun tanısında altın standart olarak kabul edilir. Sabin-Feldman boya testi. böbrek solucanı Dioctophyme renale Etoburların, bazen de insanın böbreğinde yerleşen, yaklaşık bir metre uzunluğunda parazit bir yuvarlak solucan. böcekler insects Eklembacaklı canlıların bir grubu. Kendilerine has, örneğin vücudun 3 farklı bölgeye ayrılması, başta anten ve 6 bacak olması gibi özellikleri vardır. Uyuz etkeni, yumuşakçalar grubunda bulunan bazı canlılar da halk tarafından yanlışlıkla böcek diye tanımlanır. Böcek Bilimi Entomology Genelde parazit ve parazit olmayan böcekleri inceleyen bilim dalı. Bazen Akaroloji yerine de kullanılır. böcekkıran insecticide Böcekleri öldüren kimyasal maddeler. bradizoit bradizoite Toxoplasma gondii nin yaşam döngüsünde görülen ve yalancı kist içinde bulunan, yavaş çoğalan evrim dönemi. bronkopnömoni bronchopneumonia Bronşların ve akciğerlerin yangısı. Birçok parazitozda bubo bubo Şişmiş kasık lenf bezi(leri). Hıyarcık, köpek memesi gibi adlarla da tanımlanır. Buffy tabakası Buffy coat Antikoagülan içine alınan kanın santrifüj edilmesi sonucu ortaya çıkan 3 tabakadan (plazma, lökosit ve alyuvarlar) ortada kalan lökosit tabakası. bulaşıcı contagious Bu terim daha çok kişiden kişiye direkt temasla, otoinfeksiyonla bulaşan enterobiyoz, himenolepiyoz, bitlenme ve uyuz gibi parazitozlar için kullanılır. Bu durum için sâri sözcüğü de kullanılır. bursa kopulatriks bursa copulatrix Bazı nematot gruplarının (çengelli solucanlar ve Trichostrongylus tür- 7

8 Sözlük Dergisi leri) erkeklerinin arka ucunda görülen şemsiye benzeri kütikül genişlemesi. Bu yapılar kaslı olup, kaburga denilen yapılarla desteklenir ve nematotların sınıflanmasında kullanılır. Çiftleşme esnasında rol oynadığından çiftleşme kesesi de denir. büvelek Hypoderma bovis Larvası temelde sığırda yerleşen ama insanda da bulunmuş olan miyaz sineği. Nokra sineği. büyük karaciğer kelebeği Fasciola hepatica Erişkini çoğunlukla geviş getirenlerin bazen de insanın safra yollarında yerleşen parazit trematot. Eski dilde dud-ülkebed diye tanımlanmıştır. C canavarlık predator Herhangi bir canlının, çoğunlukla kendinden daha küçük ve zayıf bir diğer canlıya hücum edip, onu yakalaması ve parçalayarak yemesi. Parazitlikten farklıdır. Casoni antijeni Casoni antigen Steril hidatik kist sıvısı. Deri testinde içine % 0.5 oranında fenol eklenerek kullanılır. Casoni deri testi Casoni s skin test Kist hidatiğin tanısında veya epidemiyolojik taramalarda kullanılan deri testi. Bu parazitoza karşı kişide oluşan humoral ve selüler tepkiyi saptamaya yarar. Antijen 0.1 ml olarak ön kol derisi içine verilir. Kişinin humoral tepkisi 30 dakika sonra, hücresel tepkisi ise 24 saat sonra değerlendirilir. Hastanın fenole alerjisinin olup olmadığını saptamak için hastanın diğer koluna, içine % 0.5 fenol eklenmiş serum fizyolojik verilir. Değerlendirmede, önce kontrol koluna bakılır, burada tepki yoksa sonuç değerlendirilir cm çapındaki eritem ve endürasyon şüpheli, daha yüksek çaptakiler pozitif kabul edilir. Kontrol kolunda da aynı çaplarda reaksiyon varsa kişi fenole alerjik demektir. Chagas hastalığı Chagas disease Güney Amerika tripanozomu da denilen Trypanosoma cruzi infeksiyonu. Charcot-Leyden kristalleri Charcot-Leyden crystals Sivri uçlu, tabanlarından birleşmiş iki piramidi andıran, eozinofillerin yıkımı sonucu oluşan ince kristaller. Çeşitli parazitozlarda dışkıda, balgam ve dokularda Bazı araştırıcılara göre direkt olarak infeksiyonla değil, fakat immünolojik yanıtla ilişkilidir. Amöbiyoz, trikuriyoz ve isosporiyoz gibi parazitozlarda dışkıda, paragonomiyozda ise balgamda Chiclero ülser Chiclero ulcer Kendi kendini sınırlayan, çoğunlukla tek olan deri papül, nodül veya ülseri. Leyişmaniyozda olduğu gibi, çoğunlukla yüz veya kulaklarda Chopra antimon testi Chopra antimonial test antimon testi cibin fly Tatar Türkçesinde sinek anlamına gelir. Sıtma vektörü sivrisineklerden korunmada önemli bir yeri olan cibinlik teriminin de buradan geldiği kuşkusuzdur. cüce bağırsak kelebeği Heterophyes heterophyes Kedi, köpek, tilki gibi canlıların, bazen de insanın ince bağırsağında parazitlenen küçük bir trematot. cüce iplik solucanı Strongyloides stercoralis Yaşam döngüsünde parazitik nesil ile özgür yaşayan nesiller bulunan parazit nematot türü. Parazit olarak sadece partenogenetik olarak çoğalan dişi birey vardır. cüce tenya Hymenolepis nana İnsanın ince bağırsağında yaşayan en küçük sestot parazit. Düz ve çapraşık olmak üzere iki farklı yaşam döngüsü vardır. Ç çapraz reaksiyon cross reaction Deneyde bir antikorun, kendisinin oluşumuna neden olan antijenin dışında başka bir antijenle reaksiyon vermesi. Bu terim çoğunlukla serolojik deneylerle ilgili olarak kullanılır. çayır keneleri Ixodidae Mera keneleri de denilen sert keneler grubu. çeçe sineği Glossinidae Afrika uyku hastalığı etkeni Trypanosoma türlerinin vektörü olan sinek. Hem erkek hem de dişileri insan ve diğer canlılardan kan emerek beslenir. çekirdekçik nucleolus Veziküler tipteki çekirdek içinde farklı pozisyonlarda yer alabilen, amiplerde sınıflamada kullanılan yuvarlak görünümlü yapı. Kromatin içerdiğinde karyozom da denir. çekmen sucker Trematotlar ve sestotlarda görülen yapışma organı. Yapısında bulunan kas dokusunun özelliğine göre farklı adlar alabilir. Vantuz. çekum caecum Kalın bağırsağın ilk kısmını oluşturan bölge. Alt ucunda apandis vardır. Körbağırsak da denir. çengelli solucanlar hookworms Baş ve vücut kavsi nedeniyle makroskobik görünümleri bir çengele (kancaya) benzeyen nematot grubu. İnsan ve diğer canlıların sağlığı yönünden çok önemli parazitleri içerir. çıban boil Herhangi bir parazitin etkisiyle oluşan irinli deri lezyonu. 8

9 Parazitoloji Terimleri çift kanatlılar dipthera Böceklerin bir çift kanada sahip olan sinekler grubu. çimlenme kapsülü brood capsule Kist hidatik içinde oluşan kız kist içindeki yapı; içinde protoskoleksler gelişmiştir. çimlenme zarı germinative membrane Hidatik kist kesesinde görülen, çekirdekli, tomurcuklanma ile çoğalarak protoskoleksleri oluşturan tabaka. Germinal tabaka da denir. Çin karaciğer kelebeği Clonorchis sinensis Başta Japonya olmak üzere, Uzak Doğu ülkelerinde görülen, insan ve diğer canlıların safra yollarında yerleşen parazit bir trematot. Safra yolları kanserine zemin hazırladığı ileri sürülmüştür. çinko sülfat yüzdürme yöntemi zinc sulfate flotation method Dışkı incelemesinde kullanılan çoğaltma yöntemlerinden biri. Protozoon kistlerinin saptanmasında kullanılır. Kist morfolojisini bozmadığı için doymuş tuzlu suda yüzdürmeden üstündür. D dalak büyümesi splenomegaly Çeşitli parazitozlarda saptanan bir bulgu. Başta sıtma ve kala azar olmak üzere, birçok parazitozda Splenomegali. dalgalanan zar undulating membrane Bazı kamçılı parazitlerde görülen, büklümlü ve bir tarafından kosta denilen organele bağlı iken, serbest kenarında kamçı bulunan hareket organeli. Eski dilde gişâ-î mütemevvic denmiştir. dapson dapsone Sıtma gibi parazitlerin tedavisinde kullanılan ilaç. DDT chlorophenothane Eklembacaklılarla savaşta kullanılan klorlu hidrokarbon bileşiklerinden biri. dehidroemetin dehydroemetine Amöbiyozun tedavisinde kullanılan bir ilaç olup, emetinden daha az toksiktir. Delhi çıbanı Delhi boil Halep çıbanı Deng humması Dengue fever Sivrisineklerin insana bulaştırdığı viral hastalık. depreşme relaps Nüks diye de tanımlanan bu durumda, iyileşmiş gibi görünen hastada hastalığın yeniden ortaya çıkması söz konusudur. Özellikle sıtma ile ilgili olarak kullanılır. Erken ve geç depreşme olarak iki şekilde ortaya çıkar. Birincisinde, depreşme alyuvarlar içinde sessiz kalan parazitlerin yeniden aktivite kazanmasına bağlıdır ve hemen her tip sıtmada görülebilir. Geç depreşme ise karaciğer dokusunda bulunan hipnozoitlere bağlı olarak, Plasmodium vivax ile P. ovale sıtmasında deri leyişmaniyozu cutaneous leishmaniosis Bu parazitoza çoğunlukla eski dünya deri leyişmaniyozu da denir. Etken Leishmania tropica ve/veya L. major olabilir. Eski dilde dâ-ül-leyşman-i cildi diye tanımlanmıştır. dermatit dermatitis Herhangi bir parazit ile derinin infekte olması veya bunlara karşı gelişen yangısal tepki. Sarkoptes, serkarya, leyişmania gibi parazitler bu duruma neden olabilir. dev bağırsak kelebeği Fasciolopsis buski Uzak Doğu ülkelerinde insan, domuz ve köpeklerin ince bağırsağında yerleşen parazit trematot. dış asalak ectoparasite ektoparazit dış asalaklık ectoparasitism ektoparazitizm dışkı faeces Sindirilemeyen besin artıkları, atılmış epitel hücreleri, bakteriler ve müközden oluşan çıkartı materyali. diagnoz diagnosis tanı dil solucanı Linguatula serrata Erişkini etoburların burun boşluğunda, larval dönemleri otoburların iç organlarında yerleşen, nadiren insanda görülen Pentastomida grubundaki bir parazit. dispne dyspnea Nefes almada güçlük çekme, nefes darlığı. Çeşitli nedenlere bağlı olarak Bu nedenlerin arasında parazitler de vardır. distom distome Trematotların sınıflanmasında önceden kullanılan terimlerden biri. İki çekmenli anlamına gelir ve ağız ile karın bölgesinde birer çekmen bulunan trematotları tanımlar. diurnal diurnal Bazı parazitlerin periyodluğunu tanımlayan bir terim, 24 saatin gündüz kısmı ile ilgilidir. Bazı filaryaların mikrofilaryalarının gündüzleri periferik kanda görülmesi, bazı eklembacaklıların gündüz kan emmesi gibi. Diyarbakır çıbanı Diyarbakır boil Halep çıbanı diyare diarrhea sürgün dizanteri dysentery Genellikle kan ve müköz içeren sıvı kıvamda dışkı dışkılama. Çoğunlukla kolon yangısıyla ilişkilidir. Amöbiyoz, balantidiyoz gibi parazitozlarda dizüri dysuria İşemenin ağrılı veya zor olması. doğu kan kelebeği Schistosoma japonicum Başta Japonya olmak üzere, Uzak Doğu ülkelerinde görülen ve 9

10 Sözlük Dergisi bağırsak üst mezenter toplardamarlarında yaşayan parazit trematot. doğuştan congenital Anne karnında anneden edinilen parazitler/parazitozlar için kullanılır. Konjenital. doku parazitleri tissue parasites Dokuda yerleşen parazitler. Eski dilde tufeyl-i nesc denmiştir. domuz tenyası Taenia solium İnsanın hem son konak hem de ara konak olduğu tenya türü. İnsana temelde domuz etlerinde bulunan sistiserkus dönemiyle bulaşır. duodenum duodenum İnce bağırsağın proksimal, yani mideye bitişik kısmı. Giardia, Strongyloides gibi parazitler bu bölgede yerleşirler. Onikiparmak bağırsağı. duyarga antenna anten döküntü rash Yüzeyel deri kabartısı. Makül, makülopapül ve leke gibi oluşumlar dört gün sıtması Malaria quartana Plasmodium malariae nın yol açtığı sıtma tipi. Eski dilde hummâ-î rabi denmiştir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) World Health Organization (WHO) Birleşmiş Milletler Organizasyonu nun kurulmasından 3 yıl sonra, 1948 de onun bir yan dalı olarak kurulan bir organizasyon. Dünyadaki sağlık sorunları ve çözümleri üzerinde çalışır. E ekinokokus kesesi Echinococcus Echinococcus granulosus un metasestot döneminin yol açtığı sulu kese. eklembacaklılar arthropoda Vücutlarında eklemli eklentiler olan, vücut yüzeyleri bir dış iskeletle örtülü, erkek ve dişi bireyleri ayrılmış, hakiki vücut boşluğuna sahip canlılar grubu. Bu grupta insan ve diğer canlıların sağlığını olumsuz etkileyen, büyük bir kısmı kanla beslenen önemli ektoparazitler vardır. Bunlar, genelde böcekler ve akarlar grubunda bulunur. eksflajelasyon exflagellation Apicomplexa grubundaki parazitlerin, özellikle de Plasmodium türlerinin eşeyli üreme döneminde mikrogametositten mikrogametlerin gelişmesi olayı. eksik başkalaşım hemimetabolous metamorphosis Bazı böceklerin gelişmelerinde görülen ve erişkin-yumurta-nimf-erişkin dönemlerini içeren gelişme şekli. Bu tip başkalaşımda pupa dönemi görülmez. ekti parasite parazit ektilik parasitism parazitizm ektolesital ectolecithal Parazitik solucanlarda görülen yumurta sarısının yumurta tarafından değil, başka hücreler tarafından salgılanması durumu. ektoparazitler ectoparasites Konak vücudunun üzerinde yerleşen ve çoğunluğu eklembacaklılar içinde bulunan parazitler. ektoparazitlik ectoparasitism Parazitin konak vücudu üzerinde yerleşmesi. Bitlenme bunun güzel bir örneğidir. ektopik yerleşim ectopic localization Herhangi bir parazitin normal yerleşim yerinin dışında, bambaşka bir yerde yerleşmesi durumu. ektoplazma ectoplasm Hücre zarının altında yer alan sitoplazma tabakası. Amiplerin lobopod tipi yalancı ayaklarında iyi ayırt edilir. ekzojen exogenous Kişinin dışından orijin alan veya gelen, dış kaynaklı. ekzotoksin exotoxin Canlı tarafından bulunduğu ortama salgılanan toksin. elefantiyaz elephantiasis fil hastalığı embriyofor embryophore Bazı sestotların yumurta kabuğu ile ilgili bir terim. Embriyonik blastomerden orijinlenen, iç tabakadan oluşan kısmı tanımlar ve tipik kabuğun dışında yer alır. Yunanca embriyo taşıyan anlamındadır. emetin hidroklorid emetine hydrochloride Amöbiyoz tedavisinde kullanılan ve oldukça zehirli bir ilaç. endemik endemic Herhangi bir hastalığın veya başka bir şeyin belli bir yer veya toplumda devamlı var olması durumu. ör. sıtma yurdumuzda Çukurova yöresinde ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde endemiktir. endodiyojeni endodyogeny İç tomurcuklanma diye de tanımlanan bu çoğalma şeklinde ana hücrenin içinde iki yavru hücre gelişir. Tek hücreli parazitlerden Toxoplasma gondii nin takizoitleri bu şekilde çoğalır. endojen endogenic Kişinin kendisinin içinden orijin alan, iç kaynaklı. endoparazit endoparasite Konak vücudunun içinde yerleşen parazit. Hücre içi parazit endoparazitin özel bir şekli olup, burada parazit konak hücresi içinde yerleşmiştir. endoparazitlik endoparasitism Parazitin konak vücudu içinde yerleşmesi. endoplazma endoplasm Hücre sitoplazmasının, granül, vaküol, depo besin maddeleri ve çekirdeği içeren iç kısmı. 10

11 Parazitoloji Terimleri endotoksin endotoxin Organizma parçalanınca veya ölünce ortaya çıkan toksik madde. ensefalit encephalitis Chagas hastalığı, trikinelliyoz vb. gibi parazitozlarda görülen beyin yangısı. entero test entero test Giyardiyozun tanısında kullanılan bir test. Uzun bir ip ve ucuna bağlanmış bir kapsülden oluşan bir düzenekten ibarettir. Laboratuvarda kapsül hastaya bir miktar su ile yutturulur ve ipin ucu yanağına tutturulur. Aralıklarla su içirilerek kapsülün duodenuma geçmesi sağlanır. 2-3 saat sonra ucundan çekilerek ip çıkarılır. Steril bir petri kutusuna üzerindeki materyal sıyrılıp, steril serum fizyolojik ile seyreltilerek, lam-lamel arasında mikroskopta incelenir. entomoloji entomology böcek bilimi enterotoksin enterotoxin Kişinin bağırsağı üzerinde etki gösteren toksin. eozinofil eosinophil Eozin gibi asidik boyalarla boyanan ve bazı parazitozlarda çok önemli olan bir tip polimorfonüklear lökosit. eozinofili eosinophilia Periferik dolaşımda eozinofilik lökositlerin sayısının normalin çok üstüne çıkması. Bazı immün yanıtlara bağlı olarak gelişir; helmintiyozlarda sık eozinofilik akciğer pulmonary eosinophilia tropikal pulmoner eozinofili eozinofilik BOS pleositozu eosinophilic pleocytosis of cerebrospinal fluid Beyin omurilik sıvısında eozinofillerin ve lenfositlerin sayısının artması. Angiostrongylus ve Baylisascaris infeksiyonları ile sistiserkoz, ekinokokkoz, şistozomiyoz gibi parazitozlarda eozinofilik menenjit eosinophilic meningitis Eozinofili ile birlikte beynin veya omurilik zarlarının yangısı. Çoğunlukla sistiserkoz, şistozomiyoz, Angiostrongyliyoz gibi belli bir helmint infeksiyonu ile ilişkilidir. epidemik epidemic Herhangi bir hastalığın veya başka bir durumun belli bir yer veya toplumda görülüş seviyesinde birden görülen yükselme, patlama durumu. Epidemiyoloji Epidemiology Herhangi bir hastalığın nakli, dağılımı, prevalansı, sıklığı gibi ekolojik yönleri üzerinde duran bilim dalı. Salgınlar Bilimi. epidermal epidermal Epiderm ile ilgili veya epidermisten oluşmuş, derinin dış tabakası ile ilgili. epididimit epididymitis Wuchereria bancrofti infeksiyonunda görülen epididim yangısı. epimastigot epimastigote Kamçılı parazitlerden Trypanosoma türlerinin yaşam döngüsünde vektör vücudunda görülen ve omurgalı konak için bulaştırıcı olan evrim dönemi. Eski adı Crithia dır. Çeçe sineklerinin (Glossina türleri) tükürük bezlerinde, triatomid böceklerin ise orta bağırsağında bulunur. epitop epitop antijenik determinant erime lysis Hücrenin veya mikroskobik canlının eriticinin etkisiyle parçalanması. Lizis. erişkin adult Gelişmesini tamamlamış, çoğalabilen canlıyı tamamlar. eritem erythema Derinin yaygın veya leke tarzındaki kırmızılığı. Kutanöz kapillerlerin tıkanması sonucu oluşur, üzerine basınç uygulayınca rengi kaybolur. espundia espundia Mukokutanöz leyişmaniyoz için Güney Amerika da kullanılan yerel ad. Etkeni genellikle Leishmania braziliensis dir. Parazitoz, uta, pian bois ve chiclero ülser gibi adlarla da tanımlanır. eşeysiz üreme asexual reproduction Eşey hücreleri gelişmeden oluşan bölünme veya tomurcuklanmayla bölünme. ev sivrisineği house mosquito Sivrisineklerin Culex pipiens türünü tanımlar. evren kingdom Taksonomide kullanılan bir terim; âlem de denir. evrim evolution Herhangi bir canlının, yaşam döngüsünde bir noktadan başlayıp tekrar aynı yere gelinceye kadar geçirdiği aşamaların tümü. evrim dönemleri evolutionary phases Herhangi bir canlının yaşam döngüsünde görülen gelişim evreleri. F fagositoz phagocytose Partiküler maddelerin, mikroorganizmaların konak fagositleri veya parazit tarafından içe alınması ve yok edilmesi. fakültatif parazit facultative parasite istemli parazit familya family aile fasmidler phasmids Nematotların kuyruk bezleri olmayan temsilcilerinde, anüsün arkasındaki bölgede bulunan bir çift kemoreseptör organ. feromon pheromone Bir canlının diğer bir canlının fizyolojik durumunu veya hareketini etkilemek için salgıladığı madde. Başta eklembacaklılar olmak üzere, solucanlar tarafından da salgılanır ve çoğunlukla eşeylerin birbirlerini bulmasında yararlıdır. 11

12 Sözlük Dergisi fırsatçı patojen opportunistic pathogen Normalde patojen olmadığı veya belirgin bir hastalık oluşturmadığı hâlde konağın savunma mekanizmasındaki bir bozukluk veya yetersizlik nedeniyle patojen duruma geçen canlı. fil hastalığı elephantiasis Wuchereriosis bancrofti infeksiyonunun son dönemi. Bu parazitozda lenfatik sistemin yangısı ve tıkanması sonucu oluşan hipertofi ve etrafındaki dokunun kalınlaşması, derinin fil derisi görünümünü alması Eski dilde, dâ-ül-fil diye tanımlanmıştır. Elefantiyaz. filariform larva filariform larva Bazı nematotların yaşam döngüsünde görülen ve dış ortamda gelişen, L3 dönemi veya strongiloidimsi larva diye de tanımlanan bulaştırıcı evrim dönemi. Çengelli solucanlar ve Strongyloides stercoralis gibi nematotların yaşam döngüsünde folik asit folic acid B vitamini kompleksini oluşturan ögelerden. Bazı parazitlerin gelişmesi için gereklidir. İnsanda da megaloblastik ve megalositik anemilerin tedavisinde kullanılır. folinik asit folinic acid Folik aside benzeyen bir madde. Toksoplasmoz gibi parazitozlarda, tedavide kullanılan pirimetamin folik asit antagonisti olduğundan, hastaya kas içinden folinik asit verilir. formol-jel reaksiyonu formol-gel reaction Kala azar tanısında değer taşıyan, serolojik ve özgül olmayan bir test. Hasta serumunda yüksek seviyede globulin, düşük albümin bulunduğunu saptamaya yarar. Bir ml seruma 1-2 damla ticari formol eklenir, çalkalanır ve 24 saat beklenir; karışımda bir opaklaşma ve katılaşma görülürse sonuç pozitiftir. Önemli nokta opaklaşmadır. funikulit funiculitis 1. Spermatik kordonun yangısal durumu olup, lenfatik filaryozda 2. Spinal sinirin vertebra kanalı içinde kalan kısmının yangısı. G gal scabies uyuz Gambiya humması Trypanosomiosis gambiense Trypanosoma gambiense ile oluşan Afrika uyku hastalığı. gamet gamete Eşey hücresi. gametogami gametogamy Dişi gamet ile erkek gametin birleşmesi. gametogenez gametogenesis Ana eşey hücrelerinden gametlerin oluşması. gametosit gametocyte Eşeyli üremede görülen ana eşey hücresi olup, makrogametosit ve mikrogametosit diye ikiye ayrılır. gastroenterit gastroenteritis Mide, ince bağırsak ve kalın bağırsak yangısı. geç tip aşırı duyarlılık delayed-type hypersensitivity Herhangi bir uyarana veya alerjene gösterilen tepki. Hücresel bağışıklığın bir belirtisi olarak ele alınmaktadır. Kişinin uyarıcıya saat arasındaki süreçte verdiği yanıta işaret eder. Casoni ve Montenegro gibi deri testleri ile saptanabilir. Genel Parazitoloji General Parasitology Parazit, parazitoz ve parazitliği ana hatları ile irdeleyen bilim dalı. geniş tenya Diphyllobothrium latum balık tenyası genital primordiyum genital primordium Erişkinde üreme organlarını oluşturacak olan oval hücre topluluğu. Çengelli solucanlar ile Strongyloides stercoralis rabditimsi larvalarının birbirinden ayırt edilmesinde kullanılır. gırtlak solucanı Gongylonema pulchrum Erişkini geviş getirenlerin, bazen de insanın yemek borusu epiteli altında yerleşen parazit nematot. Giemsa boyası Giemsa s stain Parazitlerin, kan preparatlarının boyanmasında en sık kullanılan Romanowsky boyalarından biri. giyardiyoz giardiosis Giardia intestinalis in yol açtığı parazitoz. giysi biti Pediculus corporis vücut biti gizli kan occult blood Genellikle dışkıda varlığı makroskobik olarak saptanamayan kan. Bu az miktardaki kanın varlığı ancak kimyasal testlerle saptanır. glikokaliks glycocalyx Çeşirli parazitlerin ve hücrelerin yüzeyinde bulunan, kalınlığı nm arasında değişen ve karbonhidrat içeren ince filamentöz tabaka. gnatosoma gnathosoma Eklembacaklıların keneler ve akarcıklar gruplarında vücudun iki temel bölümünden, ağız parçalarının bulunduğu ön bölge. Kapitulum. göç etme migration Vücutta dolaşmayı tanımlar. Çoğunlukla vücuda girdikten sonra deride veya iç organlarda dolaşan nematot ve eklembacaklı larvaları ile ilgili olarak kullanılır. gömlek değiştirme ecdysis Kütikül gibi genişlemesi olanaksız olan vücut örtüsünün her gelişme aşamasında atılıp, yerine yeni tabakanın salgılanması olayı. Özellikle nematot ve eklembacaklıların larvalarının gelişmesinde göz kurdu Loa loa Derialtında yaşarken zaman za- 12

13 Parazitoloji Terimleri man gözden de geçen filarya türü. granülom granuloma Çoğunlukla lenfoit ve epiteloit hücrelerin süregen yangıya gösterdiği reaksiyona bağlı olarak gelişen sert doku nodülü. Tümöre benzer ve sıklıkla onunla karıştırılır. gubernakulum gubernaculum Erkek nematotların bazılarında görülen yardımcı eşey organı. Spikülün fonksiyonunda rol oynadığı için olsa gerek, dümen de denir. güğüm sineği Stomoxys calcitrans baldırsokan H Halep çıbanı Aleppo boil deri leyişmaniyozu Haller organı Haller organ Kenelerin birinci tarsuslarının dorsal kısmında yer alan duyu organı. halterler halteres Dipterlerde körelmiş ikinci çift kanallardan oluşan ve metatoraks segmentinde bulunan denge organları. halzoun halzoun Farinks mukozasında yerleşen pentastomidlere bağlı olarak gelişen, dokuların şişmesi, solunum zorluğu ve hatta solunumun durması ile seyredebilen parazitoz; marara adıyla da tanımlanır. hapten hapten Antijen olmadığı hâlde antikorla birleşebilen madde. Küçük molekül ağırlığına sahip olan bu madde, bir proteinle birleşince antijen niteliği kazanabilir. Harada-Mori dışkı kültürü Harada-Mori culture Dışkıda az sayıda yumurta/larva bulunduğu durumda bunları saptamada kullanılan bir yöntem. Çengelli solucan infeksiyonunun ve strongiloidiyozun tanısında kullanılır. harara harara Tatarcıkların kan emerken konak vücuduna salgıladıkları salgılara karşı kişide görülen alerjik yanıt. Tatarcık humması, üç gün humması. hayvansal asalak parasitic animals Bu terim parazitik yaşama uyum sağlamış hayvanları tanımlar. Eski dilde tufeyl-i hayvanî şeklinde belirtilmiştir. hekzakant embriyo hexacanth onkosfer halka proglottid Sestotların boyun kısmından gelişen ve genç, olgun, gebe gibi terimlerle tanımlanan segmentlerin her biri. Bu halkaların hepsinde iki eşeyin de üreme organları vardır ve ayrım bu organların gelişme durumuna göre yapılır. helmintler helminths Solucanlar denilen canlılar. Morfolojik yönden birbirinden farklı en az üç canlı grubunu içerir. helmintoloji helminthology Genel olarak çok hücreli canlılardan solucanlar üzerinde duran bilim dalı. Bizi ilgilendiren parazitik helmintlerdir. Solucan Bilimi. hem heme Hemoglobinin demir içeren ve oksijeni bağlayan pigment kısmı. Sıtma parazitlerinin metabolizmasında hematin hematin Hemoglobinin parçalanması sonucunda hem in oksidasyonuyla oluşan mavimsi siyah renkli madde. hematojen hematogenous Bulunduğu yerden diğer alanlara kan yoluyla yayılan. Amöbiyoz gibi parazitozlarda hematüri hematuria İdrarla serbest hemoglobin atımı. Kan işeme de denir. Başta sıtma ve şistosomiyoz olmak üzere, çeşitli parazitozlarda hemoglobin hemoglobin Eritrositlerde bulunan, akciğerlerden dokulara, hücrelere oksijen götüren, onlardaki karbondioksiti akciğerlere getiren, demir ve globinden oluşan, kana rengini veren solunum pigmenti. hemoliz hemolysis Alyuvarların erimesi, parçalanması ve hemoglobinin açığa çıkması durumu. hepatit hepatitis Herhangi bir nedene bağlı olarak gelişen karaciğer yangısı. Amöbiyoz, şistosomiyoz ve bazı trematot infeksiyonlarında hepatomegali hepatomegaly Karaciğerin büyümesi. hepatosplenomegali hepatosplenomegaly Hem karaciğerin hem de dalağın büyümesi. hermafrodit monoecious Eşeyleri ayrılmamış, hem erkek hem de dişilik organlarına sahip canlı. hermafroditizm hermaphroditism Erkeklik ve dişilik organlarının aynı organizma vücudunda yer alması durumu. Trematotların çoğu ve sestotların hepsi hermafrodit canlılardır. heterofil reaksiyon heterophile reaction Antijenantikor reaksiyonu için kullanılır. Bu durumda antikorun oluşumu, bağlandığı antijen tarafından sağlanmamıştır. heteroksen heteroxenic Yaşam döngüsünde birden fazla ara konak bulunan parazitleri tanımlamak için kullanılır. Bu konakların sayısına göre diheteroksen ve/veya poliheteroksen parazitlerden bahsedilir. heterolog heterologous Farklı türden olan canlı veya antikor için kullanılır. HIV human immunodeficiency virus insan immün yetersizlik virüsü hibridizasyon hybridization İki farklı kaynaktan 13

14 Sözlük Dergisi elde edilen tek DNA bandı veya RNA nın birleşmesi. Böyle bir birleşme baz sırasının homolog olduğuna işaret eder. Eğer kaynağın birindeki nükleik asit radyoaktif madde veya enzimle işaretlenirse, bu özgül genleri saptamak için bir prob gibi kullanılır. hidatidoz hydatidosis Echinococcus granulosus un metasestot dönemine bağlı olarak insanda oluşan parazitoz. Uniloküler kist hastalığı da denir. hidatik kist hydatid cyst Echinococcus granulosus un yaşam döngüsünde görülen sulu, tek odacıklı kist. hidatik kum hydatid sand Hidatik kist tabanında biriken ve protoskoleksler, kız kistler, çengeller, kalkerli cisimciklerden oluşan çöküntü. hidatik titreşim hydatid thrill Hidatik kistin bulunduğu vücut bölgesinde hızlı bir palpasyon veya perküsyonla hissedilen hafif titreşim ve vibrasyon. hidrogenozomlar hydrogenesomes Bazı anaerobik protozoonlarda (ör. Trichomonas türleri) görülen ve enerji metabolizmasının son ürünü olarak moleküler hidrojen oluşturan küçük organeller. hidrosefali hydrocephaly Serebral ventriküllerde veya beynin subaraknoid alanında anormal miktarda sıvı toplanması. ör. sistiserkozda olduğu gibi. hidrosel hydrocele Yaralanma veya parazitoz sonucu testislere seröz sıvı toplanması. Filaryozda sık görülür ve skrotum kesesinde gelişir. hiperendemik hyperendemic Belli bir coğrafik bölgede bir parazitozun yüksek ve genellikle mevsimsel seyretmesi durumu. hiperparazitizm hyperparasitism Bir parazitin diğer bir parazite konaklık yapması. hiperpigmentasyon hyperpigmentation Vücudun, çoğunlukla derinin belli bir yerinde pigmentasyonun yoğunlaşması. Leyişmaniyoz ve onkoserkozda hipertrofi hypertrophy Hücre hacmine bağlı olarak bir dokunun veya organın büyümesi. Çeşitli parazitozlarda hipnozoit hypnozoite Plasmodium vivax ve P. ovale nin yaşam döngüsünde görülen bir evrim dönemi. Uyuyan hayvancık da denilen bu evre, karaciğer parankim hücresine giren sporozoit(ler) in gelişme göstermeden, bir tür uyku döneminde kalan şeklidir. Fakat, daha sonra aktivite kazanıp, yeni bir ekzo-eritrositik döngüyü başlatabilir. Bu türe bağlı sıtmada görülen depreşmelere geç depreşmeler denir. hipodermis hypodermis Nematotların vücut yüzeyini örten ölü kütikül tabakası altındaki sinsitiyel, canlı ve kütikülü salgılayan tabaka. hipogamaglobulinemi hypogammaglobulinemia Dolaşımdaki gamaglobulin yetersizliği. Bunun sonucu olarak B lenfositlerinin yapımı yetersiz kalır. hipostom hypostome Eklembacaklılarda kan emme organı. Kene gibi parazitlerde üzerinde arkaya dönük dikenler bulunur. histozoik histozoic Konağın dokularında yerleşen paraziti tanımlamak için kullanılır. hiyaluronidaz hyaluronidase Hiyaluronik asiti eriten enzim. Entamoeba histolytica nın dokularda yayılması bu enzimle olur. homolog homologue Yapı ve özellik bakımından birbirine benzeyen, fakat farklı işlev gören organlar. Aynı tipte olan organizma ve/veya antikor için de kullanılır. Hulusi Behçet çivi belirtisi Behdjet s sign Deri leyişmaniyozunda kanatılmadan kaldırılan yara kabuğunun alt yüzünde görülen uzun çıkıntıları tanımlar. Bu çıkıntılar parazitin amastigot evreleri yönünden zengindir ve buradan alınan örnekler direkt yayma preparat hazırlamada ve/veya uygun besiyerine (NNN besiyeri) ekimde kullanılır. Behçet çivi belirtisi. hücre içi paraziti intracellular parasite Endoparazitin özel bir şekli. Hücre içinde yerleşen paraziti tanımlar. hümoral bağışıklık humoral immunity Antikorlara dayanan bağışıklık. I ıkıntı tenesmus Dışkılama veya idrar etme esnasında ağrı veya acı duyma. Ikınma veya tenezm de denir. Rektal tenezm ve vezikal tenezm diye ikiye ayrılır. İ iç asalak endoparasite endoparazit iç asalaklık endoparasitism endoparazitlik iç tomurcuklanma endodyogeny endodiyojeni ikili adlandırma binomial nomenculature Canlıların, bu arada parazitlerin de iki adla belirlenmesi kuralı. Bu iki addan birincisi canlının içinde bulunduğu cinsi, ikincisi de türü belirler. Cins adının ilk harfi daima büyük yazılır. Ascaris lumbricoides gibi. iltihap inflammation yangı immersiyon yağı immersion oil sedir yağı 14

15 Parazitoloji Terimleri immün yatkın konak immunocompromised host Savunma mekanizması şu veya bu nedenle bozulmuş olan konak. Bu bozukluk doğuştan nedenlere bağlı olabildiği kadar, kişinin immün sistemini baskılayan ilaç almasına da bağlı olabilir. Bu kişiler parazitozlara yakalanmaya daha yatkındır. immünfloresan inceleme immunofluorescence assay Floresan veren bir madde ile işaretlenmiş antikor veya antijeni kullanarak yapılan serolojik inceleme. immünite immunity bağışıklık immünizasyon immunization bağışıklama immünglobulinler immunoglobulins (Ig s) Serumda bulunan antikor özellikli proteinler. Bunlar 5 ayrı gruba ayrılır: IgA, IgG, IgM, IgD, IgE. interlökinler interleukins (IL) Akkan hücrelerince, yani lökositler tarafından salgılanan ve onların kendilerinin veya diğer beyaz kürelerin aktivitelerini etkileyen sitokinler. in vitro in vitro Canlı vücudu dışında, laboratuvar ortamında yapılan çalışmalar. Bazen camda diye de tanımlanır. in vivo in vivo Canlı ortamda yapılan çalışmalar. İnsan veya diğer bir canlı vücudunda, embriyonlu yumurtada ya da hücre kültürlerinde yapılır. indirekt hemaglütinasyon testi indirect hemaglutination (IHA) test Parazitozların tanısında sık kullanılan serolojik testlerden biri. Deneyin gösterge sisteminde eriyik hâldeki antijen, tanenlenmiş koyun alyuvarları üzerine adsorbe edilerek kullanıldığından indirekt sözcüğü eklenmiştir. Hidatidoz, amöbiyoz ve toksoplasmoz gibi parazitozların tanısında kullanılır. infeksiyon infection Potansiyel olarak patojen olan bir organizmanın, yani parazitin konak vücuduna girip, yerleşmesi. Endoparazitlerle ilgili olarak kullanılır. infektif infective Parazitlerin infeksiyonu başlatabilen, yani bulaştırıcı evrim dönemi. infestasyon infestation Ektoparazitlere bağlı olarak gelişen parazitoz. inokülasyon inoculation 1. İnsan veya diğer canlı dokularına hastalık etkenini veya ürünlerini vermek. İnokülasyon çoğunlukla profilaktik amaçla kullanılır, ama herhangi bir vektörün kan emerken konak vücuduna paraziti aktarması anlamında da kullanılır. 2. Sıvı veya katı besiyerine etkenin ekilmesi. insan immün yetersizlik virüsü human immunodeficiency virus (HIV) AIDS etkeni olan virüs. insan piresi pulex irritans Temelde insan olmak üzere, diğer bazı omurgalılardan da kan emerek beslenen pire türü. Eski dilde bürgus-i muharriş denmiştir. irinli purulent İrin içeren. ishal diarrhea sürgün istemli parazit facultative parasite Koşullara bağlı olarak özgür ya da parazitik yaşama geçebilen canlı. Fakültatif parazit dendiği gibi, eski dilde tufeyl-i ihtiyârî denmiştir. ivegen acute Parazitozun çok hızlı başlaması veya hızlı seyretmesi. Akut. izotonik isotonic Yoğunlukları ve ozmotik basınçları aynı olan iki farklı eriyik. J jinandri gynandry Hermafrodit canlılarda önce dişi gonadın sonra da erkek organların olgunlaşması; protojini de denir. K kabuklu uyuz scabies crustosa Norveç uyuzu kala azar visceral leishmaniosis İç organlar leyişmaniyozunun diğer adı; Madras humması da denir. kalabar şişliği calabar swelling Loa loa infeksiyonunda görülen geçici derialtı nodül. kalkan scutum Erişkin sert kenelerde erkek cinsin bütün sırtını, dişinin ise sırtın sadece ön kısmını örten sert yapı. Bazı kenelerde bu kalkan beyaz, sarı veya kırmızı renkte beneklerle süslüdür. kalkerli cisimcikler calcerous corpuscles Sestotların parenkimasında bulunan konsantrik CaCO 3 tabakalarından oluşan ve hücre zarıyla çevrili yuvarlak yapılar. Özellikle larval dönemlerde belirgindirler. Fonksiyonları bugün bile tam bilinmemektedir. Bunları görebilmek için dokuyu tespit ederken dikkatli olmak, formalin kullanmamak gerekir. kalsifikasyon calcification Konak veya parazit dokusunun bazı kısımlarının kalsiyum tuzlarının birikmesiyle sertleşmesi. Bunlar radyolojik incelemelerde saptanır. Toksoplasmoz, sistiserkoz, trikinelliyoz, şistosomiyoz gibi parazitozlarda kamçı flagellum Protozoonların bazılarında görülen ipliksi hareket organeli. Yapısı hemen tamamen proteinden ibaret olup, 0.02 µm çapındadır. Yapısında 2+9 dü- 15

16 Sözlük Dergisi zenlemesi kamçılılar mastigophora Protozoonların kamçı ile hareket eden grubu. kan kelebekleri blood flukes Toplardamar sisteminde yaşayan trematotları (Schistosoma türlerini) içerir. kan kelebeği hastalığı blood fluke infection şistosomiyoz kan preparatları blood films Birçok parazitozun, özellikle de sıtmanın ve filaryozun tanısında kullanılan preparatlar. İnce yayma ve kalın damla preparatları olmak üzere iki tiptir. kancalı kurt hookworm çengelli solucanlar Kandehar çıbanı Kandehar boil deri leyişmaniyozu kanla bulaşma blood borne Hastalığın, yani parazitozun kan nakliyle veya kanla temas sonucu bulaşması. kanlı sürgün dysentery Dışkının sulu ve kanlı olması. Çeşitli parazitlerde kansızlık anemia anemi kapaklı yumurtalar operculate eggs Trematotların çoğunda ve sestotların Pseudophyllidea grubundaki parazitlerde görülen kapağa sahip yumurtalar. Operkül de denen bu yapı bazı salyangozlarda da kapitulum capitulum Keneler ve akarcıkların ağız kısımlarının bulunduğu vücut kısmı. karaciğer kılcal kurdu Capillaria hepatica Başta keme olmak üzere çeşitli kemiricilerin karaciğerinde yerleşen, insanda nadir görülen bir nematot. karasu humması black water fever Sıtma hastalığında görülen ağır bir komplikasyon. kardit carditis Kalp dokusunun yangısı. Belirgin olarak Chagas hastalığında karın ağrısı abdominal pain Karın bölgesinde duyulan ağrı. Amibik kolitte kramp tarzındadır; amip apsesinde sağ üst kadranda hissedilir. Mukozaya penetre olan Strongyloides e bağlı olarak ağır duodenit veya jejunit şeklindedir. Anisakidlerle ilgili parazitozda gastrik ülser veya apandisiti taklit eder. Askariyozda ise göbek etrafında ağrı vardır. karyozom karyosome Kromatin ağında düğümler hâlinde toplanmış kromatin kümelerinden biri. Yalancı çekirdekçik, kromatin çekirdekçiği ve kromatin rezervuarı gibi adlarla da tanımlanır. Çekirdek içindeki morfolojisi ve pozisyonu sıklıkla protozoonların ayırt edilmesinde kullanılır. kasık biti Phthirus pubis Genital bölge kıl diplerinde yerleşen bit türü. Utanç biti, ane biti ve ane kehlesi gibi adlarla da tanımlanır. kaşeksi kachexia Kişinin bedenen tükenmiş hâle gelmesi. Ağır seyreden helmintiyozlarda, viseral leyişmaniyozda Katayama humması Katayama fever Başta Schistosomiosis japonicum olmak üzere şistosomiyozda görülen ivegen parazitoz. kazanılmış acquired Doğumdan sonra kazanılan özellik veya hastalık. Birinci duruma örnek bağışıklık, ikinciye örnek ise toksoplasmoza yakalanmadır. kazanılmış bağışıklık acquired immunity Doğumdan sonra edinilen bağışıklık. Bu tip bağışıklık aktif ve pasif diye ikiye ayrılır. Aktif bağışıklık ya direkt parazit veya ürünleriyle karşılaşma sonucunda veya aşılanmayla kazanılır. Pasif bağışıklık ise bağışık kişinin serumunun veya lenfositlerinin nakline dayanır. kazanılmış immün yetersizlik sendromu acquired immun deficiency syndrome İnsan immün yetersizlik virüsünün (HIV) yol açtığı viral hastalık. Etken virüs kişinin savunma mekanizmasının bozulmasına yol açtığından, sessiz seyreden parazitozların alevlenmesine, bazı parazitlerin de virülanslarının artmasına yol açar. AIDS. keliser chelicera Çeşitli eklembacaklıların başında bulunan bir çift yakalama, parçalama organı. Parazit olan gruplardan keneler ve akarcıklarda Bazı araştırıcılar şeliser demektedir. keme akarı rat acari Akarcıklardan Liponyssus bacoti denilen tür. Bu kemiricilerin bulunduğu yerlerde dolaşan, çalışan insanların vücudunda da yerleşebilir. keme piresi rat flea Veba etkeni Yersinia pestis in vektörü olan Xenopsylla cheopis adlı pire türü. keme şeridi Hymenolepis diminuta Sestotlar içinde yer alan bu parazit temelde keme ve farelerin ince bağırsağında yaşar, ama nadiren insanda da kemoterapi chemotherapy İlaçla tedavi. Pek çok hastalık gibi parazitozların tedavisinde de ilaçlar kullanılır. kene felci tick paralysis Kenenin kan emerken salgıladığı maddelere bağlı olarak insanda görülen ve alt ekstremitelerden başlayıp, yukarılara doğru ilerleyen felç. Solunum sistemi etkilenmeden kene bulunup çıkarılırsa felç geri döner, aksi hâlde kişi yaşamını kaybeder. keneler ticks Arahnidlerin bir grubunu oluşturan ektoparazitler olup sert ve yumuşak keneler olmak üzere iki 16

17 Parazitoloji Terimleri gruba ayrılır. Yumurta dönemleri hariç bütün evrim dönemleri konaklarından kan emerek beslenir. Kerandel belirtisi Kerandel s sign Afrika uyku hastalığında görülen ağrıyı geç algılama. keratit keratitis Acanthamoeba ve Onchocerca gibi parazitlerin yol açtığı parazitozlarda görülen kornea yangısı. kesin konak final host son konak kılıf sheath Herhangi bir oluşumun üzerini kılıf şeklinde saran tabaka. ör. çengelli solucanların infektif larvalarının üzerini örten 2. dönem larvanın kütikülü veya bazı mikrofilaryaların üzerini örten yumurta kabuğu. kırbaç (kamçı) solucanı whipworm İlk tanımlandığı zamanlarda ön ve arka kısmı karıştırılan Trichuris trichura ya yanlışlıkla verilen Trichocephalus adından gelir. Günümüzde geçerliliği yoktur. Klinik Parazitoloji Clinical Parasitology Temelde, insanın hayvansal parazitleri üzerinde duran bilim dalı. kilüri chyluria şilüri kinetoplast kinetoplast Kan kamçılılarında aksonemin çıktığı bazal kısım. Küçük ve koyu boyanan bir yapı olup, kamçının fibriler kısmı ile ilişkilidir. kiriş cord Nematotların hipodermis tabakasının yanlarda, sırtta ve karın tarafında yalancı vücut boşluğuna doğru yaptığı girintinin her birine verilen ad. Başına dorsal, ventral ve lateral gibi pozisyonu belirleyen sözcükler gelir. Özellikle lateral, yani yan kirişler diğer ikisinden daha büyük ve gelişmiştir. Bunların görünümleri histopatolojik kesitlerde etkenin tanınmasında yardımcıdır. kirpik cilium Tek hücrelilerin kirpikliler grubunda vücut yüzeyini örten, kısa, ince kıl benzeri yapı. Hareket organeli olup, yapısı temelde kamçıya benzer. Bazı solucanların belli evrim dönemlerinde de kirpikli ciliate Vücut yüzeyi kirpiklerle örtülü canlı. kirpikliler ciliophora Tek hücrelilerin temel gruplarından biri. Vücut yüzeyleri kirpiklerle kaplıdır. kist hâline geçiş encystment Herhangi bir oluşumun, etrafına bir kist duvarı salgılayarak çevrenin olumsuz koşullarına daha dirençli hâe gelmesi. Bazı tek hücreli parazitler bir konaktan diğerine geçişlerini kist dönemleriyle gerçekleştirirler. Bunun için trofozoit konak vücudunda kist evresine dönüşür. kistten çıkış excystation Yeni veya aynı konak tarafından ağızdan alınan kistin, çok hücreli parazitlerde kistik yapının duvarının mide ve bağırsak özsularının etkisiyle ortadan kalkması ve canlının serbest hâle geçmesi. kitin chitin 1,4-beta-glikosidik bağları ile bağlanmış, yüksek moleküler ağırlıklı N-asetil glukozamin polimeri. Ascaris yumurtasında ve eklembacaklıların dış iskeletinde klinik kuluçka süresi clinical incubation period Parazit vücuda girdikten sonra klinik belirtiler görülünceye kadar geçen süre. ör. dişi anofel tarafından Plasmodium türlerinin sporozoit döneminin vücuda enjekte edilmesinden sonra ilk ateş nöbetinin/nöbetlerinin görülmesine kadar geçen süre. klipeus clypeus Sivrisinek larvalarının başının ön kısmına denir. Buradaki iki çift kılın (yüz kılları) birbirlerine olan mesafeleri, yapıları ve bu gibi özellikleri tanıda önem taşır. kloak cloaca Vücudun arka ucunda dışkı, idrar ve eşey hücrelerinin içine atıldığı ortak boşluk. Çeşitli canlılarda ve nematotların erkek bireylerinde kloramfenikol chloramphenicol Çeşitli parazitlerin neden olduğu parazitozların tedavisinde kullanılan bir ilaç. klorokin chloroquine Sıtma ve babesiyoz gibi parazitozların tedavisinde kullanılan ilaç. Knot yöntemi Knott concentration method Wuchereria ve Brugia gibi parazitlerin tanısında kullanılan çoklaştırma yöntemi. Şüpheli kan örneği sulandırılmış formalin ile karıştırılır, santrifüj edilir ve çöküntüde mikrofilarya aranır. koledosit choledochitis Ana safra kanalının yangısı. Çeşitli parazitozlarda kolesistit cholecystitis Safra kesesi yangısı. Çeşitli parazitozlarda kolit colitis Kolon yangısı. Bağırsak parazitozlarının çoğunda kolon colon Kalın bağırsağın çekumdan rektuma kadar uzanan kısmı. koma coma Kişinin bilincini tam olarak kaybetmesi; çoğunlukla ölümle sonlanır. Naegleriosis fowleri, tropikal sıtma (plasmodiosis falciparum) gibi parazitozlarda komensalizm commensalism Simbiyotik yaşam şekillerinden biri olup, birlikte yaşayan iki canlıdan biri (sığıntı) bu birliktelikten yarar sağlarken diğeri ne yarar ne de zarar görür. kompleman complement İnsan ve çeşitli canlıların serumunda bulunan ısıya dayanaksız, birçok kompo- 17

18 Sözlük Dergisi nentten oluşan, antijen-antikor kompleksine bağlanınca partiküler antijenin erimesine yol açan özgül olmayan bir madde. kompleman birleşmesi reaksiyonu complement fixation test Temeli, uygun antijen ile uygun antikorun birbirleriyle birleşmesi sonucunda bu kompleksin komplemanı bağlaması esasına dayanan serolojik test. Eğer antijen-antikor uygunluğu yoksa, ortamdaki kompleman gösterge sistemi tarafından kullanılacak ve bu sistemde bulunan alyuvarlar hemoliz olacaktır. konak host Parazitin içinde veya üzerinde yaşayıp, çeşitli gereksinmelerini kendisinden sağladığı canlı. Vücudunda yerleşen parazitin evrim dönemine veya çoğalma tipine göre son konak ve/veya ara konak diye tanımlanır. Konakçı, konukçu gibi adlar verilmişse de, en doğrusu bu terimdir. konak özgüllüğü host specificity Parazitin konağına bağımlılığı ile ilgili bir terim. Sadece bir veya iki konakta gelişebilen parazitlerin konak özgüllüğü çok gelişmiştir. Konak spektrumu çok geniş olanlar ise konak özgüllüğü zayıf olan parazitlerdir. konak parazit ilişkileri host-parasite interrelations Konak ile parazit arasındaki karmaşık ilişkiler ağı. konjenital congenital doğuştan konjonktivit conjunctivitis Göz kapaklarını döşeyen ve göz bebeklerini örten zarın iltihaplanması. konjugasyon conjugation Tek hücrelilerin özellikle kirpikliler grubunda görülen ve eşeyli üreme başlığı altında ele alınan bir konu olup, genelde çoğalma tipi olarak tanımlanır, ama aslında konjugasyonda bir çoğalma söz konusu değildir. Sadece karşı karşıya gelen aynı türden iki canlı arasında bir genetik materyal alışverişi vardır. kontraktil vakuol contractile vacuole Özellikle tatlı sularda yaşayan canlılarda görülen bir vakuol tipi. Vücuda giren fazla suyu dışarı atar. Naegleria, Acanthamoeba ve Balantidium gibi tek hücreli parazitlerde de konvülsiyon convulsion Serebral bozukluğa bağlı olarak kasların istem dışı şiddetli ve seri hâlinde kasılması durumu. Bazı parazitozlarda kopepodlar copepods Pek çok helminte ara konak görevi gören, suda yaşayan omurgasız canlılar. ör. Cyclops, Diaptomus. koprolit coprolite Fosilleşmiş dışkı. kor pulmonale cor pulmonale Kardiyopulmoner sorunların konjestif kalp yetersizliği ile sonuçlanması. Schistosomiosis mansoni de korasidyum coracidium Diphyllobothrium ve Spirometra gibi Pseudophyllidae grubu sestotların yumurtası içindeki 6 çengelli ve yüzeyi kirpiklerle örtülü embriyosu olup, birinci ara konak için bulaştırıcı dönemdir. korioretinit chorioretinitis Gözün arka duvarının, koroidin ve retinanın yangısı. Toksoplasmozda kosta costa Bazı kamçılı tek hücrelilerde görülen, kinetozomlardan birinden başlayıp hücre yüzeyi boyunca uzanan, dalgalanan zarın bir tarafının tutunduğu çizgili, çubuk benzeri organel. Ayrıca, sineklerin kanatlarının ön kenarını yapan boruya da bu ad verilmiştir. koyun burun sineği Oestrus ovis Larvası başta koyun olmak üzere çeşitli canlıların burun boşluğunda yerleşen miyaz sineği. Larva insanda da yerleşebilir. kökbacaklılar sarcodina Protozoonların yalancı ayaklarla hareket eden grubu. Rizopodlar da denebilir. köpek bağırsak solucanı Toxocara canis Erişkini köpeklerin ince bağırsağında yaşarken, larvası insanda iç organlar larva migransına neden olan parazit nematot. Temelde askarise benzer, ama daha küçüktür. köpek çengelli solucanı Ancylostoma caninum Erişkin dönemi köpeklerin ince bağırsağında yaşar. Filariform larvası insan derisinden girerek deri larva migransa neden olur. Son yıllarda erişkin parazitin de insan bağırsağında yerleşip, ağır bir parazitoza yol açtığı bildirilmiştir. köpek tenyası Echinococcus granulosus Erişkini köpekgillerin ince bağırsağında yaşarken, yumurtalarının ağızdan alınması sonucu dokularda gelişen metasestot dönemi pek çok omurgalı canlıda ve bu arada insanda hidatik kiste yol açan sestot türü. körelme atrophy Organların, yerel veya genel beslenme bozuklukları, yangı olayları ya da çalışmama sonucu erimeleri. kromatin chromatin Özellikle protozoonlarda, çekirdeğin DNA içeren ve protein bazlı bir yapıyla birleşmiş, bazik boyalarla koyu boyanan kısmı. Genlerin taşıyıcısıdır. kromatoidal cisimcikler chromatoidal bodies Bazı amip kistlerinin sitoplazmasında görülen, koyu boyanan, yuvarlak veya çatal uçlu çubuklar. Depo besin maddeleri içerdikleri belirtilmiştir. Amip kistlerin ayırt edilmesinde kullanılır. kronik chronic süregen ksenodiagnoz xenodiagnosis Bir tanı yöntemi olup, 18

19 Parazitoloji Terimleri laboratuvarda yetiştirilmiş temiz eklembacaklıların kullanılmasına dayanır. Bu eklembacaklıların şüpheli hasta üzerinde beslenmesi sağlanır ve vücutlarında etkenin gelişip gelişmediği araştırılır. Chagas hastalığının tanısında uygulanır. kuartan malarya malaria quartana Plasmodium malariae nın neden olduğu sıtmada görülen ateş nöbetlerinin periyodikliğine işaret eder. kulak çınlaması tinnitus Kulakta dış kaynaklı olmayan çınlama. Kişi zil çalar gibi hisseder. Bazı parazitozlarda ortaya çıkar. kuluçka süresi incubation period bk. biyolojik kuluçka süresi, klinik kuluçka süresi kum piresi Tunga penetrans Bazı Afrika, Amerika ve Asya ülkelerinde görülen, gebe dişisi insan ve diğer canlıların derisi içine yerleşen pire türü. Kupffer hücreleri Kupffer cells İnsanın retiküloendotelyal hücrelerinden olup, karaciğerin sinüse benzer, genişlemiş alanlarında bulunur. Lenfotik dokunun fagositik retiküler hücreleridir. küçük karaciğer kelebeği Dicrocoelium dendriticum Temelde otçul canlıların, nadiren de insanın karaciğer safra yollarında yerleşen trematot türü. kültür culture Hastalık etkenlerinin insan vücudu dışında üretilmesi. kütikül cuticle Derinin dış tabakası, yani epidermis. Aynı zamanda nematotların vücut yüzeyini örten cansız, hücresiz tabaka. Bu tabakanın altında da canlı hipodermis tabakası vardır ve kütikül bu tabaka tarafından salgılanır. L lağım suyu sewage Atık ve/veya pis su diye tanımlanan kanalizasyon suyu. Arıtılmamış pis su, işlenmemiş lağım suyu diye de tanımlanır ve pek çok parazitin/parazitozun kaynağı olabilir. Lahor çıbanı Lahor boil deri leyişmaniyozu Lahor kenesi Ornithodorus lahorensis Ağıl kenesi de denilen yumuşak kene türü. larva göçü larva migrans, creeping disease Bazı nematot, trematot ve eklembacaklı parazitlerin larvalarının deride ve/veya iç organlarda dolaşması, yani göçü. Larvanın geçtiği yerde ince, kırmızı, büklümlü papüler veya veziküler kabarıklık şeklinde İz, bir uçtan ilerlerken diğer uçtan söner. Kutanöz, viseral ve oküler tipleri vardır. latent latent Herhangi bir parazitozun klinik belirti vermeden, sessiz seyretmesi. lateral organlar amphids amfidler leyişmaniya Leishmania 1. Kan kamçılılarından bir grubun cins ismi. 2. Şimdi amastigot denilen evrim döneminin de eski adı. bk. amastigot lekeli humma spotted fever Tifüs de denilen bu parazitoz, insana vücut biti Pediculus corporis tarafından bulaştırılır; etkeni Rickettsia prowazeki dir. lenf lymph Doku hücrelerinin içinde yüzdüğü plazma ve akkan hücreleri. lenf varisleri varix lymphaticus Lenfatik blokaja ikincil olarak lenf damarlarının genişlemesi. Lenfatik filaryozda lenfadenit lymphadenitis Lenf düğümlerinin yangısı. Filaryozda lenfanjit lymphangitis Lenf damarlarının yangısı. Filaryozda lenfosit lymphocyte Kan, lenf ve lenfoit dokuda bulunan tek çekirdekli lökosit. Sitoplazmasında granül olmadığı gibi, fagositik fonksiyonu da yoktur. T ve B hücrelerinin ana hücresidir. lenfositoz lymphocytosis Kanda lenfositlerin sayısının artması. leptomonas promastigote promastigot lizis lysis erime lizozom lysozyme Gözyaşı, sümük gibi salgılarda ve dokularda bulunan ve bazı parazitleri eritici, öldürücü etki gösteren enzim benzeri bir madde. lobopod lobopodium Tek hücreli canlıların amipler grubunda görülen, geniş yüzeyli yalancı ayak. Löffler sendromu Löffler s syndrome Özellikle Ascaris lumbricoides larvasının akciğerde bulunduğu dönemde gelişen geçici akciğer infiltrasyonu ve belirgin periferik eozinofili oluşumu. Üç-14 gün sürer ve bu süreçte akciğerlerdeki infiltrasyon odakları hemen her gün yer değiştirir. lökopeni leukopenia Kanda akyuvarların sayısının azalması, mm 3 deki sayının dört binden aşağı düşmesi. lökositoz leukocytosis Kanda akyuvarların sayısında görülen artma, çoğunlukla mm 3 de on binden fazla sayıya erişmesi. lümen lumen Tübüler bir organın ortasındaki boşluk. Bağırsak veya kan damarlarının boşluğu gibi. 19

20 Sözlük Dergisi M makrofaj macrophage Fagositik fonksiyona sahip büyük bağ dokusu hücresi. Histiyosit de denir. Yabancı cisimleri ve bu arada parazitleri de fagosite edip, yok eder. makrofaj göçünü inhibe eden faktör macrophage migration inhibitory factor (MIF) Duyarlı lenfositler tarafından salgılanan sitokin. Makrofajların yakın çevrede göçünü inhibe eder ve böylece yörede makrofaj birikimine yol açar. malabsorbsiyon malabsorption Absorpsiyon bozukluğu. İnce bağırsağın üst kısmında gıda maddelerinin, özellikle yağ absorbsiyonunun hatalı veya zayıf olması. Başta giyardiyoz olmak üzere, diğer bazı bağırsak parazitozlarında Malakoloji Malacology Yumuşakçalar bilimi. mast hücresi mast cell Yangı olayında rol oynayan, aktif maddeler salgılayan ve çeşitli dokularda bulunan bir hücre tipi. Maurer benekleri (yarıkları) Maurer s clefts (dots) Plasmodium falciparum ile infekte alyuvarların sitoplazmasında görülen yapılar. Giemsa ile boyanmış preparatlarda mavi renkte Medine solucanı Guinea worm Başta Afrika ülkeleri olmak üzere, çeşitli yerlerde görülen Dracunculus medinensis. Eski dilde dûd-ül-medine diye tanımlanmıştır. megakolon megacolon Kolonun genişlemesi olup Chagas hastalığında megaözofagus megaesophagus Yemek borusunun genişlemesi olup Chagas hastalığında mekanik vektör mechanical (phoretic) vector Parazitin yaşam döngüsünü tamamlayabilmesi için mutlak gerekli olmayan vektör. Yani, parazit bu vektörün vücudunda yerleşmez, çoğalmaz veya başkalaşım geçirmez. menengoensefalit meningoencephalitis Beyinin ve onu saran zarların yangısı. Tripanosomiyoz, sıtma, toksoplasmoz ve naegleriyozda menenjit meningitis Beyin zarlarının yangısı. meromirian meromyarian Dorsal, ventral ve lateral kordlarla dört gruba ayrılan kas bantlarının her birinde sadece 2-5 hücre olan nematot cins ve türleri. Enterobius ve Ancylostoma bu gruptadır. merozoit merozoite Apicomplexa şubesindeki parazitlerin eşeysiz çoğalmalarında (şizogoni) görülen bir evrim dönemi. metaserkarya metacercaria Trematotların bazılarının yaşam döngüsünde görülen, son konak için bulaştırıcı evrim dönemi. Serkaryanın cansız ortamda veya canlı vücudunda kistik hâle geçmiş şeklidir. metasestot metacestode Sestotlarda genç sestot da denilen ve onkosferden gelişen evrim dönemi. Genellikle yurdumuzda larva diye tanımlanır. metatoraks metathorax Böceklerde göğüs segmentlerinden sonda bulunanı. metronidazol metronidazole Hem protozoerlerin hem de bakteriyel infeksiyonların tedavisinde kullanılan bir ilaç. mezoserkarya mesocercaria Dijenetik trematotlardan Alaria türlerinde görülen evrim dönemi. Serkarya ile metaserkarya arasında bir yerde bulunur; kist hâline geçmemiştir. İnsan dahil diğer canlıların vücudunda gelişir. mezotoraks mesothorax Eklembacaklılarda göğüs segmentlerinden ortadaki. Miescher tübülü Miescher s tubule Sarcocystis türlerinin doku kisti. Sarkokist de denir. mikrofilaria microfilaria Dişi filaryanın son konak vücudunda doğurduğu ve tam gelişmediği için prelarva da denilen evrim dönemi. Kanda ve/veya doku sıvısında bulunur. mikron (mikrometre) micron (micrometer) Milimetrenin binde birine (0.001 mm) eşit ölçü birimi. Eskiden sadece µ simgesi ile belirtilirken, şimdi µm olarak yazılmaktadır. mikrop microbe Ancak mikroskop yardımıyla görülebilen canlı. Zaman zaman parazit anlamında kullanılsa da temelde morfolojik bir tanımlamadır, fakat canlının yaşam şeklini tanımlamaz. Mikrobiyoloji Microbiology Mikroplar üzerinde duran bilim dalı. mikroskop microscope Çıplak gözle göremediğimiz canlıyı ve yapıları görmemizi sağlıyan araç. Işık mikroskobu, elektron mikroskobu gibi farklı tipleri vardır. mirasidyum miracidium Trematotların yaşam döngüsünde görülen ve yumurta içinde gelişen, yüzeyi kirpiklerle örtülü, bazı türlerde serbest hâle geçebilen ve ilk ara konak salyangoz için bulaştırıcı olan evrim dönemi. mitoz mitosis Hücrenin, çekirdeğindeki kromozom sayısı azalmadan ikiye bölünmesi olayı; farklı evreleri vardır. Parazitlerin çoğu bu şekilde çoğalır. miyaz myiasis Miyaz sineklerinin larvalarının insan vücudunda yerleşmesine bağlı olarak gelişen parazitoz. 20

PARAZİTLERİN EVRİMİ VE KONAK İLİŞKİSİ

PARAZİTLERİN EVRİMİ VE KONAK İLİŞKİSİ PARAZİTLERİN EVRİMİ VE KONAK İLİŞKİSİ 1.Parazitin Konakta Yerleşme Yerine Göre; A.Dış parazitlik (Ektoparazitizm) : Parazitlerin, konak vücudunun dış yüzeyinde ya da deri altında bulunmasıyla görülen parazitliktir.

Detaylı

CANLI ALEMLERİ HAYVANLAR ALEMİ

CANLI ALEMLERİ HAYVANLAR ALEMİ CANLI ALEMLERİ HAYVANLAR ALEMİ HAYVANLAR ALEMİ Çok hücreli canlılardır. Süngerler hariç, hepsinde sinir sistemi bulunur ve aktif olarak yer değiştirebilirler. Heterotrof beslenirler. Besinlerini glikojen

Detaylı

Barsak parazitozları. Dr. Recep ÖZTÜRK İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı

Barsak parazitozları. Dr. Recep ÖZTÜRK İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Barsak parazitozları Dr. Recep ÖZTÜRK İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Barsak parazitozları Değişik helmint ve protozoonlar, ince veya kalın barsaklara

Detaylı

GAİTADA PARAZİT ARAŞTIRMASI

GAİTADA PARAZİT ARAŞTIRMASI GAİTADA PARAZİT ARAŞTIRMASI Kullanım amacı: Gaitada parazit yumurtası bulunup bulunmadığının araştırılması amacıyla kullanılır. Genel bilgiler: Parazit enfeksiyonu, enfeksiyon yapabilecek aşamadaki bir

Detaylı

ZOONOZ HASTALIKLAR İNSAN HAYVAN

ZOONOZ HASTALIKLAR İNSAN HAYVAN ZOONOZ HASTALIKLAR İNSAN HAYVAN Zoonoz hastalıklar hayvanlardan insanlara, insanlardan da hayvanlara geçebilen hastalıklar olarak tanımlanır. Dünyada insan ve hayvanları ilgilendiren 150 den fazla zoonoz

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI ADIM ADIM YGS LYS 177. Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI Hastalık yapıcı organizmalara karşı vücudun gösterdiği dirence bağışıklık

Detaylı

PARAZİTLERDE ÜREME VE ÇOĞALMA

PARAZİTLERDE ÜREME VE ÇOĞALMA PARAZİTLERDE ÜREME VE ÇOĞALMA PARAZİTLERDE ÜREME VE ÇOĞALMA a) Erkek ve dişinin birbirini bulmasını kolaylaştırma b) Gençlerin sayısının arttırılması c) Serbest gençlerin dirençlendirilmesi a) Erkek ve

Detaylı

ORDO: PHTHRİPTERA (HAYVAN BİTLERİ)

ORDO: PHTHRİPTERA (HAYVAN BİTLERİ) ORDO: PHTHRİPTERA (HAYVAN BİTLERİ) Parazit yaşayan bu takım türleri ekonomi ve sağlık açısından önemlidir. Subordo: Mallophaga (Çeneli bitler) Başları göğüs bölgesinden belirgin olarak ayrılmıştır. Gözleri

Detaylı

NEMATODLARIN NEDEN OLDUĞU HASTALIKLAR. Prof. Dr. Y. Ali Öner

NEMATODLARIN NEDEN OLDUĞU HASTALIKLAR. Prof. Dr. Y. Ali Öner NEMATODLARIN NEDEN OLDUĞU HASTALIKLAR Prof. Dr. Y. Ali Öner ASKARİYOZ Ascaris lumbricoides 1- Larval Ascariyoz Çok sayıda yumurta alındığında akciğerde bulunan larvalar löffler pnömonisi ne neden olur.

Detaylı

13ve 14.Hafta: Parazitoloji GENEL PARAZİTOLOJİ

13ve 14.Hafta: Parazitoloji GENEL PARAZİTOLOJİ 13ve 14.Hafta: Parazitoloji GENEL PARAZİTOLOJİ Dünyada özgür yaşayanlardan daha fazla parazit yaşayan canlılar bulunmaktadır. Bitki-hayvan ve insan parazitler için doğal konaktır. Tek bir insanın yüzlerce

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 52. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-12 HAYVANLAR ALEMİ 3- OMURGALI HAYVANLAR SORU ÇÖZÜMÜ

ADIM ADIM YGS-LYS 52. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-12 HAYVANLAR ALEMİ 3- OMURGALI HAYVANLAR SORU ÇÖZÜMÜ ADIM ADIM YGS-LYS 52. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-12 HAYVANLAR ALEMİ 3- OMURGALI HAYVANLAR SORU ÇÖZÜMÜ Halkalı solucanlar çift cinsiyetli olmalarına rağmen döllenme kendi kendine değil, iki ayrı

Detaylı

SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI

SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI Diş Eti Hastalıkları Dişeti hastalıkları (Periodontal hastalıklar) dişeti ve dişleri destekleyen diğer dokuları etkileyen hastalıklardır. Erişkinlerde diş kayıplarının %70

Detaylı

ANTRAKS (ŞARBON) septisemik, bulaşıcı, zoonoz

ANTRAKS (ŞARBON) septisemik, bulaşıcı, zoonoz ANTRAKS (ŞARBON) septisemik, bulaşıcı, zoonoz ÖLÜMden hemen önce ya da sonra doğal boşluklardan KAN PIHTILAŞMAMA KOYU RENK alma DALAKta büyüme ÖDEM ETİYOLOJİ Bacillus anthracis Gram pozitif kapsüllü *

Detaylı

PARAZİTLERDE MORFOLOJİK ve FİZYOLOJİK ADAPTASYON

PARAZİTLERDE MORFOLOJİK ve FİZYOLOJİK ADAPTASYON PARAZİTLERDE MORFOLOJİK ve FİZYOLOJİK ADAPTASYON Vücut şekilleri değişmiştir. Büyüklük artmıştır. Renk değişmiştir. Yapısal farklılaşmalar oluşmuştur. Sindirim sistemleri değişmiştir. Sinir sistemi değişmiştir.

Detaylı

HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111

HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111 HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111 asli.memisoglu@deu.edu.tr KONULAR HAYVAN HÜCRESİ HAYVAN, BİTKİ, MANTAR, BAKTERİ HÜCRE FARKLARI HÜCRE ORGANELLERİ

Detaylı

Mikroorganizmalar gözle görülmezler, bu yüzden mikroskopla incelenirler.

Mikroorganizmalar gözle görülmezler, bu yüzden mikroskopla incelenirler. 10. Sınıf Enfeksiyondan Korunma 2.Hafta ( 22-26 / 09 / 2014 ) ENFEKSİYON ETKENLERİNİN SINIFLANDIRILMASI 1.) BAKTERİLER 2.) VİRÜSLER Slayt No : 2 Mikroorganizmaların Sınıflandırılması ; a.) Sayısal Yöntem,

Detaylı

PROTOZOONLAR CILIOPHORA ŞUBESİ = KİRPİKLİ PROTOZOONLAR VESPOROZOA (APICOMPLEXA) = SPORLU PROTOZOONLAR

PROTOZOONLAR CILIOPHORA ŞUBESİ = KİRPİKLİ PROTOZOONLAR VESPOROZOA (APICOMPLEXA) = SPORLU PROTOZOONLAR PROTOZOONLAR CILIOPHORA ŞUBESİ = KİRPİKLİ PROTOZOONLAR VESPOROZOA (APICOMPLEXA) = SPORLU PROTOZOONLAR CILIOPHORA ŞUBESİ = KİRPİKLİ PROTOZOONLAR Ciliophora şubesinde evrimlerinin hiç değilse bir döneminde

Detaylı

Moleküler Yöntemlerin Klinik Mikrobiyolojide Kullanımı Ne zaman? Nerede? Ne kadar? Klinik Parazitoloji

Moleküler Yöntemlerin Klinik Mikrobiyolojide Kullanımı Ne zaman? Nerede? Ne kadar? Klinik Parazitoloji Moleküler Yöntemlerin Klinik Mikrobiyolojide Kullanımı Ne zaman? Nerede? Ne kadar? Klinik Parazitoloji Metin Korkmaz Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Parazitoloji AD İnsandaki Paraziter Hastalıkların

Detaylı

Zoonoz parazit nedir?

Zoonoz parazit nedir? PARAZİTER ZOONOZLAR Zoonoz parazit nedir? Zoonoz hastalık; herhangi bir hastalığın hayvandan insana ya da insandan hayvana geçmesidir. İnsanlarda görülen parazitlerin yaklaşık % 60 ı zoonozdur. Veteriner

Detaylı

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI Organizmalarda daha öncede belirtildiği gibi hücresel ve humoral bağışıklık bağışıklık reaksiyonları vardır. Bunlara ilave olarak immünoljik tolerans adı verilen

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU

11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU 11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU DUYU ORGANLARI Canlının kendi iç bünyesinde meydana gelen değişiklikleri ve yaşadığı ortamda mevcut fiziksel, kimyasal ve mekanik uyarıları alan

Detaylı

Sivrisinek ve Phlebotomus mücadelesinde veya parazit hastalıkların anlatılmasında kullanılan ve de pek anlaşılmayan iki kavram vardır.

Sivrisinek ve Phlebotomus mücadelesinde veya parazit hastalıkların anlatılmasında kullanılan ve de pek anlaşılmayan iki kavram vardır. Sivrisinek ve Phlebotomus mücadelesinde veya parazit hastalıkların anlatılmasında kullanılan ve de pek anlaşılmayan iki kavram vardır. Bu kavramlar ; vektör ve konak dır. VEKTÖR NEDİR? Herhangi bir bulaşıcı

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 46. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-6 PROTİSTA ALEMİ

ADIM ADIM YGS-LYS 46. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-6 PROTİSTA ALEMİ ADIM ADIM YGS-LYS 46. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-6 PROTİSTA ALEMİ PROTİSTA ALEMİ Koloni, tek ve çok hücreli ökaryot canlıların bir arada bulunduğu karışık bir gruptur. Protista alemindeki canlılar

Detaylı

KAN DOKUSU. Prof. Dr. Levent ERGÜN

KAN DOKUSU. Prof. Dr. Levent ERGÜN KAN DOKUSU Prof. Dr. Levent ERGÜN 1 Kan Dokusu Plazma (sıvı) ve şekilli elemanlarından oluşur Plazma fundememtal substans olarak kabul edilir. Kanın fonksiyonları Transport Gaz, besin, hormon, atık maddeler,

Detaylı

İMMUNİZASYON. Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı?

İMMUNİZASYON. Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı? İMMUNİZASYON Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı? Canlıya antijen verdikten belli bir süre sonra, o canlıda

Detaylı

Toxoplasma tüm omurgalı canlıları ve çekirdeği olan tüm hücreleri enfekte edebilen bir protozoondur.

Toxoplasma tüm omurgalı canlıları ve çekirdeği olan tüm hücreleri enfekte edebilen bir protozoondur. Toxoplasma gondii Toxoplasma gondii Toxoplasma tüm omurgalı canlıları ve çekirdeği olan tüm hücreleri enfekte edebilen bir protozoondur. İnsanların yaklaşık 1/3 ü yaşamlarının herhangi bir döneminde bu

Detaylı

VİRUS HASTALIKLARINDA TANI YÖNTEMLERİ

VİRUS HASTALIKLARINDA TANI YÖNTEMLERİ VİRUS HASTALIKLARINDA TANI YÖNTEMLERİ Doç. Dr. Koray Ergünay MD PhD Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Viroloji Ünitesi Viral Enfeksiyonlar... Klinik

Detaylı

KİST HİDATİK. Yrd.Doç.Dr Süreyya YILMAZ

KİST HİDATİK. Yrd.Doç.Dr Süreyya YILMAZ KİST HİDATİK Yrd.Doç.Dr Süreyya YILMAZ Hidatik kist tarım ve hayvancılıkla uğraşan insanlarda görülen, hayvanlardan insanlara geçen endemik paraziter hastalık Sestod gurubunda yer alan bir parazit 1.Echinococcus

Detaylı

AKCİĞER KİST HİDATİĞİ. Dr. Salih TOPÇU Göğüs Cerrahisi AD

AKCİĞER KİST HİDATİĞİ. Dr. Salih TOPÇU Göğüs Cerrahisi AD AKCİĞER KİST HİDATİĞİ Dr. Salih TOPÇU Göğüs Cerrahisi AD Sınıfı : Cestoda Takım: Cyclophyllidea Familya: Taenidea Cinsi: Echinococcus Türü: Echinococcus granulosus Echinococcus multilocularis Echinococcus

Detaylı

BİY455 OMURGASIZLAR BİYOLOJİSİ II

BİY455 OMURGASIZLAR BİYOLOJİSİ II BİY455 OMURGASIZLAR BİYOLOJİSİ II ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN FAKÜLTESİ BİYOLOJİ PHYLUM ARTHROPODA GENEL ÖZELLİKLERİ Günümüzde yaşayan canlılardan; yengeçler, karidesler, ıstakozlar, su pireleri, çıyanlar,

Detaylı

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler EGZERSİZ VE KAN Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler Akciğerden dokulara O2 taşınımı, Dokudan akciğere CO2 taşınımı, Sindirim organlarından hücrelere besin maddeleri taşınımı, Hücreden atık maddelerin

Detaylı

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın Canlının en küçük birimi Hücre 1665 yılında ilk olarak İngiliz bilim adamı Robert Hooke şişe mantarından kesit alıp mikroskopta

Detaylı

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #7

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #7 YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #7 1) 48 saat karanlıkta bekletilen bir saksı bitkisinden bu sürenin sonunda bir yaprak kopartılmış (1. yaprak) ve bitki aydınlık ortamda 12 saat bekletilmiştir. Bu sürenin sonunda

Detaylı

Gaz Alışverişi, İnsanda Solunum Sistemi

Gaz Alışverişi, İnsanda Solunum Sistemi A. GAZ ALIŞ VERİŞİ Gaz Alışverişi, İnsanda Solunum Sistemi Canlılarda hayatsal olayların sürdürülebilmesi için gerekli olan enerji hücresel solunumla elde edilir. Genellikle oksijenli olarak gerçekleşen

Detaylı

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ 1 CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ 1.Hücresel yapıdan oluşur 2.Beslenir 3.Solunum yapar 4.Boşaltım yapar 5.Canlılar hareket eder 6.Çevresel uyarılara tepki gösterir 7.Büyür ve gelişir (Organizasyon) 8.Üreme

Detaylı

Gastrointestinal Sistem Örneklerine Yaklaşım: Paraziter Etkenler

Gastrointestinal Sistem Örneklerine Yaklaşım: Paraziter Etkenler Gastrointestinal Sistem Örneklerine Yaklaşım: Paraziter Etkenler Prof. Dr. Murat Hökelek İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD. Paraziter Enfeksiyonlar Dünya da 4 milyar

Detaylı

Tatlı su, deniz ve rutubetli topraklarda yaşarlar. Büyük bir kısmı insan ve diğer hayvanlarda parazittir. Bilateral simetriye sahiptirler.

Tatlı su, deniz ve rutubetli topraklarda yaşarlar. Büyük bir kısmı insan ve diğer hayvanlarda parazittir. Bilateral simetriye sahiptirler. Solucanlar Bu gruba dâhil olan canlılar yassı, yuvarlak ve halkalı solucanlar olmak üzere 3 ana başlık altında incelenmektedir. Yassı solucanlar Yumuşak, ince ve yassı bir vücut yapıları vardır. Serbest

Detaylı

SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ LUMPY SKIN DISEASE (LSD) Hastalık Kartı. Hazırlayan. Dr. M. Fatih BARUT Vet. Hekim

SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ LUMPY SKIN DISEASE (LSD) Hastalık Kartı. Hazırlayan. Dr. M. Fatih BARUT Vet. Hekim SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ LUMPY SKIN DISEASE (LSD) Hastalık Kartı Hazırlayan Dr. M. Fatih BARUT Vet. Hekim Etlik Veteriner Kontrol Merkez Araştırma Enstitüsü Virolojik Teşhis Laboratuvarı Etken: Etken,

Detaylı

Bacillus anthracis. Hayvanlarda şarbon etkenidir. Bacillus anthracis. Gram boyama. Bacillus anthracis. Bacillus anthracis

Bacillus anthracis. Hayvanlarda şarbon etkenidir. Bacillus anthracis. Gram boyama. Bacillus anthracis. Bacillus anthracis Bacillus anthracis Gram pozitif, obligat aerop sporlu, çomak şeklinde bakterilerdir. 1µm eninde, 2-4 µm uzunluğunda, konkav sonlanan, kirpiksiz bakterilerdir. Bacillus anthracis in doğal yaşam ortamı topraktır.

Detaylı

VÜCUDUMUZDAKİ SİSTEMLER. Boşaltım Sistemi

VÜCUDUMUZDAKİ SİSTEMLER. Boşaltım Sistemi VÜCUDUMUZDAKİ SİSTEMLER Boşaltım Sistemi İNSANLARDA BOŞALTIMIN AMACI NEDİR? VÜCUDUMUZDAN HANGİ ATIK MADDELER UZAKLAŞTIRILIR? İDRAR SU TUZ KARBONDİOKSİT BESİN ATIKLARI ÜRE ATIK MADDELERİ VÜCUDUMUZDAN HANGİ

Detaylı

WEİL-FELİX TESTİ NEDİR NASIL YAPILIR? Weil Felix testi Riketsiyozların tanısında kullanılır.

WEİL-FELİX TESTİ NEDİR NASIL YAPILIR? Weil Felix testi Riketsiyozların tanısında kullanılır. WEİL FELİX TESTİ WEİL-FELİX TESTİ NEDİR NASIL YAPILIR? Weil Felix testi Riketsiyozların tanısında kullanılır. Riketsiyöz tanısında çapraz reaksiyondan faydalanılır bu nedenle riketsiyaların çapraz reaksiyon

Detaylı

Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller. Dr. Dilara İnan Isparta

Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller. Dr. Dilara İnan Isparta Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller Dr. Dilara İnan 04.06.2016 Isparta Hepatit B yüzey antijeni (HBsAg) HBV yüzeyinde bulunan bir proteindir; RIA veya EIA ile saptanır Akut ve kronik HBV

Detaylı

Olgularla Parazitoloji. Doç. Dr. Gülay ARAL AKARSU Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Parazitoloji Bilim Dalı

Olgularla Parazitoloji. Doç. Dr. Gülay ARAL AKARSU Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Parazitoloji Bilim Dalı Olgularla Parazitoloji Doç. Dr. Gülay ARAL AKARSU Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Parazitoloji Bilim Dalı Olgu 1 13 yaşında çocuk hasta İlki 2 ay önce başlayan ve her biri 5-7 gün süren iki diyare

Detaylı

ÖKARYOT CANLILAR Protista alemi

ÖKARYOT CANLILAR Protista alemi ÖKARYOT CANLILAR Protista alemi **Ökaryot canlılar: Çekirdekli hücre taşıyan canlılardır. Zarlı organeller bulunur. DNA' larında histon proteinleri bulunur. Ökaryot canlılar; 1. Protista 2. Bitkiler 3.

Detaylı

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #22

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #22 YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #22 1) Zigottan başlayıp yeni bir bireyin meydana gelmesiyle sonlanan olayların hepsine birden gelişme denir. Embriyonun gelişimi sırasında, I. Morula II. Gastrula III. Blastula

Detaylı

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ Kan, kalp, dolaşım ve solunum sistemine ait normal yapı ve fonksiyonların öğrenilmesi 1. Kanın bileşenlerini, fiziksel ve fonksiyonel özelliklerini sayar, plazmanın

Detaylı

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... 1 Bilinmesi Gereken Kavramlar... 1 Giriş... 2 Hücrelerin Fonksiyonel Özellikleri... 2 Hücrenin Kimyasal Yapısı... 2 Hücrenin Fiziksel Yapısı... 4 Hücrenin Bileşenleri... 4

Detaylı

Global Leishmaniasis. Leishmaniasis. Türkiye de leishmaniasis. Leishmaniasis. Leishmaniasis

Global Leishmaniasis. Leishmaniasis. Türkiye de leishmaniasis. Leishmaniasis. Leishmaniasis Leishmaniasis Leishmaniasis Leishmaniasis Tropik ve subtropik iklimlerde, Akdeniz bölgesi ülkelerde (88 ülke) görülür Her yıl 1,5 milyon yeni olgu eklenmektedir 350 milyon insan risk altında 23 farklı

Detaylı

BEYAZ BENEK HASTALIĞI ( İCHTHYOPHTHİRİOSİS)

BEYAZ BENEK HASTALIĞI ( İCHTHYOPHTHİRİOSİS) BEYAZ BENEK HASTALIĞI ( İCHTHYOPHTHİRİOSİS) En yaygın balık hastalıklarından birisidir. Etkenler deri, solungaç ve yüzgeçlerde lokalize olur. Etken; Ichthyophthirius multifiliis 0.2-1 mm kadar olup, siliatalıdır.

Detaylı

PARAZİTLERİN ZARARLARI

PARAZİTLERİN ZARARLARI PARAZİTLERİN ZARARLARI A ) Parazite ilgili olanlar Parazit türü Parazit sayısı Parazitin morfolojik veya fizyolojik özellikleri Parazit virulansı B ) Konağa ilgili olanlar Enfekte organ veya doku çeşidi

Detaylı

HÜCRE BÖLÜNMESİ VE ÜREME. Mitoz Bölünme ve Eşeysiz Üreme 1

HÜCRE BÖLÜNMESİ VE ÜREME. Mitoz Bölünme ve Eşeysiz Üreme 1 HÜCRE BÖLÜNMESİ VE ÜREME Mitoz Bölünme ve Eşeysiz Üreme 1 Hücrenin bölünmeye başlamasından itibaren onu takip eden diğer hücre bölünmesine kadar geçen zaman aralığına hücre döngüsü denir. Hücreler belli

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 55. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-15 VİRÜSLER

ADIM ADIM YGS-LYS 55. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-15 VİRÜSLER ADIM ADIM YGS-LYS 55. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-15 VİRÜSLER Virüsler Hücresel yapı da dahil olmak üzere canlıların ortak özelliklerini göstermeyen canlılardır. Prokaryotlardan daha küçüklerdir.

Detaylı

KONAK PARAZİT İLİŞKİSİNİN TİPLERİ

KONAK PARAZİT İLİŞKİSİNİN TİPLERİ KONAK PARAZİT İLİŞKİSİNİN TİPLERİ 1 Accidental (rastlansal, tesadüfi) parazitizm: Doğada serbest yaşayan canlıların başka bir canlı organizmasına girerek orada kısa bir süre yaşamalarıdır. sularda serbest

Detaylı

Prof. Dr. Ahmet Özbilgin Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı,Manisa

Prof. Dr. Ahmet Özbilgin Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı,Manisa Prof. Dr. Ahmet Özbilgin Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı,Manisa 1. REDUCTION (Azaltma) 2. REPLACEMENT (Yerine bir şey koyma) 3. REFİNEMENT (Hayvanları rahatının sağlanması)

Detaylı

TOKSOPLAZMA İNFEKSİYONUNUN LABORATUVAR TANISI UZM.DR.CENGİZ UZUN ALMAN HASTANESİ

TOKSOPLAZMA İNFEKSİYONUNUN LABORATUVAR TANISI UZM.DR.CENGİZ UZUN ALMAN HASTANESİ TOKSOPLAZMA İNFEKSİYONUNUN LABORATUVAR TANISI UZM.DR.CENGİZ UZUN ALMAN HASTANESİ KLİNİK Bağışıklık sistemi sağlam kişilerde akut infeksiyon Bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde akut infeksiyon veya

Detaylı

Bağışıklık sistemi nasıl çalışır?

Bağışıklık sistemi nasıl çalışır? On5yirmi5.com Bağışıklık sistemi nasıl çalışır? İnsanda bağışıklık sistemi, özellik ve görevleri nelerdir? Kaç çeşit bağışıklık sistemi vardır? Yayın Tarihi : 23 Ekim 2012 Salı (oluşturma : 10/3/2017)

Detaylı

ÜNİTE:1 CANLILARDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME

ÜNİTE:1 CANLILARDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME ÜNİTE:1 CANLILARDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME HÜCRE: Canlıları oluşturan en küçük yapı birimine hücre denir.bütün canlılar hücrelerden oluşmuştur. * İnsanlar, hayvanlar, bitkiler, tek hücreli canlıların

Detaylı

solunum >solunum gazlarının vücut sıvısı ile hücreler arasındaki değişimidir.

solunum >solunum gazlarının vücut sıvısı ile hücreler arasındaki değişimidir. GAZ ALIŞVERİŞİ O2'li solunum yapan canlıların bazılarında O2'in alınıp CO2'in atılmasını sağlayan yapılar bulunur.bu yapı ve organlar solunum sistemini oluşturur. solunum ------>solunum organlarıyla dış

Detaylı

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)!

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)! HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücre Hücre: Tüm canlıların en küçük yapısal ve fonksiyonel ünitesi İnsan vücudunda trilyonlarca hücre bulunur Fare, insan veya filin hücreleri yaklaşık aynı büyüklükte Vücudun büyüklüğü

Detaylı

PROKARYOT VE ÖKARYOT HÜCRELER

PROKARYOT VE ÖKARYOT HÜCRELER PROKARYOT VE ÖKARYOT HÜCRELER HÜCRE Hücre ya da göze, bir canlının yapısal ve işlevsel özellikleri gösterebilen en küçük birimidir. Hücre, (İng. Cell); Latince küçük odacık anlamına gelen "cellula" kelimesinden

Detaylı

DOKU. Dicle Aras. Doku ve doku türleri

DOKU. Dicle Aras. Doku ve doku türleri DOKU Dicle Aras Doku ve doku türleri Doku Bazı özel görevler üstlenmiş hücre topluluklarıdır. Bir doku aynı yönde özelleşmiş hücre ve hücreler arası maddelerin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. İntrauterin

Detaylı

Epitel hücreleri glikokaliks denen glikoprotein örtüsü ile çevrilidir. Epitel hücrelerinin birbirine yapışmasını sağlar. Epitel hücrelerinin üzerine

Epitel hücreleri glikokaliks denen glikoprotein örtüsü ile çevrilidir. Epitel hücrelerinin birbirine yapışmasını sağlar. Epitel hücrelerinin üzerine EPİTEL DOKU EPİTEL DOKU Birbirine bitişik hücrelerden yapılmıştır. Hücreler arası madde çok azdır. Ektoderm, mezoderm ve endoderm olmak üzere her üç embriyon yaprağından köken alır. Epitel dokusu mitoz

Detaylı

HİSTOLOJİ. DrYasemin Sezgin

HİSTOLOJİ. DrYasemin Sezgin HİSTOLOJİ DrYasemin Sezgin HİSTOLOJİ - Canlı vücudunu meydana getiren hücre, doku ve organların çıplak gözle görülemeyen (mikroskopik) yapılarını inceleyen bir bilim koludur. - Histolojinin sözlük anlamı

Detaylı

Solunum, genel anlamda canlı organizmada gaz değişimini ifade etmek için kullanılır.

Solunum, genel anlamda canlı organizmada gaz değişimini ifade etmek için kullanılır. SOLUNUM SİSTEMLERİ Solunum, genel anlamda canlı organizmada gaz değişimini ifade etmek için kullanılır. 1. Dış Solunum Solunum organlarıyla dış ortamdan hava alınması ve verilmesi, yani soluk alıp vermeye

Detaylı

YGS ANAHTAR SORULAR #3

YGS ANAHTAR SORULAR #3 YGS ANAHTAR SORULAR #3 1) Bir insanın kan plazmasında en fazla bulunan organik molekül aşağıdakilerden hangisidir? A) Mineraller B) Su C) Glikoz D) Protein E) Üre 3) Aşağıdakilerden hangisi sinir dokunun

Detaylı

SU VE BESİNLER İLE BULAŞAN HASTALIKLAR VE KORUNMA YOLLARI

SU VE BESİNLER İLE BULAŞAN HASTALIKLAR VE KORUNMA YOLLARI SU VE BESİNLER İLE BULAŞAN HASTALIKLAR VE KORUNMA YOLLARI 1 Dersin Amacı: Su ve besinler ile bulaşan hastalıklar ve korunma yolları konusunda bilgi ve tutum kazandırmak. 2 Dersin Öğrenim Hedefleri Su ve

Detaylı

GENEL VETERİNER KLİNİĞİ PRENSİPLERİ VE EKİPMAN BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU

GENEL VETERİNER KLİNİĞİ PRENSİPLERİ VE EKİPMAN BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU GENEL VETERİNER KLİNİĞİ PRENSİPLERİ VE EKİPMAN BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU Hasta Hastalık Semptom, sendrom Sağaltım Prognoz Koruma Muayene yöntemleri Hastalık belirtileri Temel Kavramlar HASTA Vücudun tutuluşu,

Detaylı

Anatomik Sistemler. Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri

Anatomik Sistemler. Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri Anatomik Sistemler Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri Anatomik Sistem İskelet Sistemi İskeletin Görevleri Vücuda şekil verir. Vücuda destek sağlar. Göğüs kafes ve kafatası kemikleri

Detaylı

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ Beslenme Boşaltım Üreme Büyüme Uyarıları algılama ve cevap verme Hareket Solunum Hücreli yapı

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ Beslenme Boşaltım Üreme Büyüme Uyarıları algılama ve cevap verme Hareket Solunum Hücreli yapı CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ Beslenme Boşaltım Üreme Büyüme Uyarıları algılama ve cevap verme Hareket Solunum Hücreli yapı Hayvan hücreleri mikroskop ile incelendiğinde hücre şekillerinin genelde yuvarlak

Detaylı

Asist. Dr. Ayşe N. Varışlı

Asist. Dr. Ayşe N. Varışlı Asist. Dr. Ayşe N. Varışlı 1 GİRİŞ: İshal tüm dünyada, özellikle de gelişmekte olan ülkelerde önemli bir sağlık problemi olarak karşımıza çıkmaktadır Akut ishal, özellikle çocuk ve yaşlı hastalarda önemli

Detaylı

TIBBİ MİKROBİYOLOJİ Dr. Teoman Z. APAN /1 Dr. Latife İŞERİ /2 KOD DERS ADI ÖÜ T P KREDİ AKTS

TIBBİ MİKROBİYOLOJİ Dr. Teoman Z. APAN /1 Dr. Latife İŞERİ /2 KOD DERS ADI ÖÜ T P KREDİ AKTS MİK 45 TIBBİ MİKROBİYOLOJİ Dr. Teoman Z. APAN /1 Dr. Latife İŞERİ /2 KOD DERS ADI ÖÜ T P KREDİ AKTS MİK 7001 SEMİNER VE LİTERATÜR SUNUMU Mikrobiyoloji açısından güncel ve ilginç olguların sunumu Yer: Toplantı

Detaylı

DIŞKININ TOPLANMASI ve SAKLANMASI

DIŞKININ TOPLANMASI ve SAKLANMASI DIŞKININ TOPLANMASI ve SAKLANMASI Bağırsak parazit enfeksiyonlarının çoğunda dışkıda ; Helmint yumurta veya larvalarının Protozoon trofozoit veya kistlerinin görülmesi ile tanı konulur. Dışkı bir enfeksiyon

Detaylı

SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ PARAZİTOLOJİ ANABİLİM DALI ÖĞRETİM ÜYELERİ PROGRAMLAR VE DERS İÇERİKLERİ. Tıbbi Parazitoloji Yüksek Lisans

SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ PARAZİTOLOJİ ANABİLİM DALI ÖĞRETİM ÜYELERİ PROGRAMLAR VE DERS İÇERİKLERİ. Tıbbi Parazitoloji Yüksek Lisans SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ PARAZİTOLOJİ ANABİLİM DALI ÖĞRETİM ÜYELERİ PROGRAMLAR VE DERS İÇERİKLERİ Tıbbi Parazitoloji Yüksek Lisans Tıbbi Parazitoloji Doktora ÖĞRETİM ÜYELERİ Prof. Dr. Çiler AKISÜ Prof.

Detaylı

Alem:Animale Alt Alem:Protozoa Anaç:Apicomplexa(=Sporozoa) Sınıf:Sporozoea Sınıf Altı:Piroplasmia Dizi:Piroplasmida Aile:Babesiidae Soy:Babesia

Alem:Animale Alt Alem:Protozoa Anaç:Apicomplexa(=Sporozoa) Sınıf:Sporozoea Sınıf Altı:Piroplasmia Dizi:Piroplasmida Aile:Babesiidae Soy:Babesia Babesiosis BABESİOSİS Babesiosis, Babesia soyunda bulunan türlerin tropik ve subtropik iklim kuşaklarında evcil ve yabani hayvanlarda oluşturduğu protozoer bir hastalıktır. Bu hastalık sığır, koyun, keçi,

Detaylı

Y. pestis, Y. pseudotuberculosis, Y. enterocolitica

Y. pestis, Y. pseudotuberculosis, Y. enterocolitica Yersinia Enterobacteriaceae ailesindedir Y. pestis, Y. pseudotuberculosis, Y. enterocolitica Y.frederiksenii, Y.kristensenii,Y.intermedia Yersinia pestis Veba hastalığının etkeni (Kara ölüm) İlk pandemi

Detaylı

T. C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2014 2015 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II III

T. C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2014 2015 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II III T. C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2014 2015 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II III. (SİNDİRİM SİSTEMİ) DERS KURULU (12 OCAK 2015 06 MART 2015) DEKAN BAŞKOORDİNATÖR DÖNEM II KOORDİNATÖRÜ DÖNEM

Detaylı

VİROLOJİYE GİRİŞ. Dr. Sibel AK

VİROLOJİYE GİRİŞ. Dr. Sibel AK VİROLOJİYE GİRİŞ Dr. Sibel AK Bugün; Virüs nedir? Virüslerin sınıflandırılması Virüsler nasıl çoğalır? Solunum yoluyla bulaşan viral enfeksiyonlar Gıda ve su kaynaklı viral enfeksiyonlar Cinsel temas yoluyla

Detaylı

B unl a r ı B i l i yor mus unuz? MİTOZ. Canlının en küçük yapı biriminin hücre olduğunu 6. sınıfta öğrenmiştik. Hücreler; hücre zarı,

B unl a r ı B i l i yor mus unuz? MİTOZ. Canlının en küçük yapı biriminin hücre olduğunu 6. sınıfta öğrenmiştik. Hücreler; hücre zarı, MİTOZ Canlının en küçük yapı biriminin hücre olduğunu 6. sınıfta öğrenmiştik. Hücreler; hücre zarı, sitoplazma ve çekirdekten meydana gelmiştir. Hücreler büyüme ve gelişme sonucunda belli bir olgunluğa

Detaylı

HAYVANSAL ÜRETİM FİZYOLOJİSİ

HAYVANSAL ÜRETİM FİZYOLOJİSİ HAYVANSAL ÜRETİM FİZYOLOJİSİ 4. Hafta Prof. Dr. Gürsel DELLAL 1 Dolaşım Fizyolojisi Kan Kan, vücutta damarlar içinde devamlı halde dolaşan bir dokudur. Kan, plazma içinde süspansiyon halinde bulunan eritrosit

Detaylı

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ FARMAKOLOJİSİ

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ FARMAKOLOJİSİ BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ FARMAKOLOJİSİ Bağışıklık sistemini etkileyen (uyaran veya baskılayan) maddeler özellikle kanser ve oto-bağışıklık hastalıklarının sağaltımında kullanılan ilaçlar Organ nakillerinde reddin

Detaylı

MİKROBİYOLOJİ SORU KAMPI 2015

MİKROBİYOLOJİ SORU KAMPI 2015 Canlıların prokaryot ve ökoaryot olma özelliğini hücre komponentlerinden hangisi belirler? MİKROBİYOLOJİ SORU KAMPI 2015 B. Stoplazmik membran C. Golgi membranı D. Nükleer membran E. Endoplazmik retikulum

Detaylı

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ Sağlık hizmeti veren, Doktor Ebe Hemşire Diş hekimi Hemşirelik öğrencileri, risk altındadır Bu personelin enfeksiyon açısından izlemi personel sağlığı ve hastane

Detaylı

BASİLLİ DİZANTERİ (SHİGELLOZİS) (KANLI İSHAL)

BASİLLİ DİZANTERİ (SHİGELLOZİS) (KANLI İSHAL) BASİLLİ DİZANTERİ (SHİGELLOZİS) (KANLI İSHAL) TANIMI Shigella türü bakterilerde meydana gelen;karekteristik belirti ve bulguları olan,ilium ve kolonun akut enfeksiyonudur.basilli ve amipli dizanteri olmak

Detaylı

ENTERİK BAKTERİLER. Enterik bakteriler barsak florasında bulunan bakterilerdir

ENTERİK BAKTERİLER. Enterik bakteriler barsak florasında bulunan bakterilerdir 12.Hafta:Enterik Bakteriler ENTERİK BAKTERİLER Enterik bakteriler barsak florasında bulunan bakterilerdir Barsakta yaşayan enterik bakterilerin en klasiği E- coli dir ve non-patojendir.yine barsakta yaşayan

Detaylı

12. SINIF KONU ANLATIMI 28 EKOLOJİ KOMÜNİTE EKOLOJİSİ

12. SINIF KONU ANLATIMI 28 EKOLOJİ KOMÜNİTE EKOLOJİSİ 12. SINIF KONU ANLATIMI 28 EKOLOJİ KOMÜNİTE EKOLOJİSİ KOMÜNİTE EKOLOJİSİ Bir alan ya da habitat içerisindeki tüm popülasyonların oluşturduğu birliğe komünite denir. Komüniteyi oluşturan türler arasında

Detaylı

1. ÜNİTE: YAŞAM BİLİMİ BİYOLOJİ...10

1. ÜNİTE: YAŞAM BİLİMİ BİYOLOJİ...10 İçindekiler 1. ÜNİTE: YAŞAM BİLİMİ BİYOLOJİ...10 1. BÖLÜM: BİLİMSEL BİLGİNİN DOĞASI ve BİYOLOJİ... 12 A. BİLİMSEL ÇALIŞMA YÖNTEMİ... 12 1. Bilim İnsanı ve Bilim... 12 B. BİLİMSEL YÖNTEMİN AŞAMALARI...

Detaylı

Biyoloji = Canlı Bilimi. Biyoloji iki ana bölümden oluşur:

Biyoloji = Canlı Bilimi. Biyoloji iki ana bölümden oluşur: BİYOLOJİNİN ALT BİLİM DALLARI Biyoloji; Latincede canlı anlamına gelen bio ve bilim anlamına gelen logos kelimesinden oluşur. 1 Biyoloji = Canlı Bilimi Biyoloji tüm canlıların yapı, davranış ve fonksiyonlarını

Detaylı

HÜCRE BÖLÜNMESİ A) MİTOZ BÖLÜNME a) Hazırlık evresi:

HÜCRE BÖLÜNMESİ A) MİTOZ BÖLÜNME a) Hazırlık evresi: HÜCRE BÖLÜNMESİ Hücre bölünmesi tüm canlılarda görülen ortak bir özelliktir. Hücre büyüyüp gelişirken madde ve enerji gereksinimleri artar. Sitoplâzma hücre zarına oranla daha hızlı büyümesinden dolayı,

Detaylı

Mikrobiyolojide Moleküler Tanı Yöntemleri. Dr.Tuncer ÖZEKİNCİ Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji A.D

Mikrobiyolojide Moleküler Tanı Yöntemleri. Dr.Tuncer ÖZEKİNCİ Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji A.D Mikrobiyolojide Moleküler Tanı Yöntemleri Dr.Tuncer ÖZEKİNCİ Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji A.D 1 Enfeksiyonun Özgül Laboratuvar Tanısı Mikroorganizmanın üretilmesi Mikroorganizmaya

Detaylı

BAĞIRSAK PROTOZOONLARINDA İN-VİTRO KÜLTÜR SİSTEMLERİ. Prof.Dr. Sibel Ergüven Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD.

BAĞIRSAK PROTOZOONLARINDA İN-VİTRO KÜLTÜR SİSTEMLERİ. Prof.Dr. Sibel Ergüven Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD. BAĞIRSAK PROTOZOONLARINDA İN-VİTRO KÜLTÜR SİSTEMLERİ Prof.Dr. Sibel Ergüven Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD. In-vitro kültür yöntemleri Direkt mikroskopik tanının yetersiz kaldığı

Detaylı

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar?

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar? BÖBREK HASTALIKLARI Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Böbrekler ne işe yarar? Böbreğin en önemli işlevi kanı süzmek, idrar oluşturmak ve vücudun çöplerini (artık ürünleri) temizlemektir. Böbrekte oluşan idrar, idrar

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 42 SİNDİRİM SİSTEMİ 1 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI

11. SINIF KONU ANLATIMI 42 SİNDİRİM SİSTEMİ 1 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI 11. SINIF KONU ANLATIMI 42 SİNDİRİM SİSTEMİ 1 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI Canlılar hayatsal faaliyetlerini gerçekleştirebilmek için ATP ye ihtiyaç duyarlar. ATP yi ise besinlerden sağlarlar. Bu nedenle

Detaylı

LENFOİD SİSTEM DR GÖKSAL KESKİN ARALIK-2014

LENFOİD SİSTEM DR GÖKSAL KESKİN ARALIK-2014 LENFOİD SİSTEM DR GÖKSAL KESKİN ARALIK-2014 Lenfoid Sistem Lenfositlerin, mononükleer fagositlerin ve diğer yardımcı rol oynayan hücrelerin bulunduğu, yabancı antijenlerin taşınıp yoğunlaştırıldığı, Antijenin

Detaylı

Phthiraptera (Bitler)

Phthiraptera (Bitler) Phthiraptera (Bitler) Phthiraptera (Bitler) Taksonomi Anaç: Arthropoda Anaç bölümü: Antennata Sınıf: Insecta Dizi: Phthiraptera Dizi böl: Mallophaga (yapağı/kıl bitleri) Dizi böl.:anoplura (Kan emen bitler)

Detaylı

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II III. KURUL DERS PROGRAMI (SİNDİRİM SİSTEMİ) 07 OCAK MART 2019 (6 HAFTA) Prof. Dr.

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II III. KURUL DERS PROGRAMI (SİNDİRİM SİSTEMİ) 07 OCAK MART 2019 (6 HAFTA) Prof. Dr. 2018-2019 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II III. KURUL DERS PROGRAMI (SİNDİRİM SİSTEMİ) 07 OCAK 2019 01 MART 2019 (6 HAFTA) DEKAN BAŞKOORDİNATÖR DÖNEM II KOORDİNATÖRÜ DÖNEM II KOORDİNATÖR YARDIMCISI DÖNEM

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMI. 16 ÜREME BÜYÜME GELİŞME Döllenme ve Aile Planlaması Soru Çözümü

10. SINIF KONU ANLATIMI. 16 ÜREME BÜYÜME GELİŞME Döllenme ve Aile Planlaması Soru Çözümü 10. SINIF KONU ANLATIMI 16 ÜREME BÜYÜME GELİŞME Döllenme ve Aile Planlaması Soru Çözümü DÖLLENME Dişi üreme sistemine giren sperm hücreleri yumurta hücresinin salgıladığı FERTİLİZİN sayesinde yumurta hücresini

Detaylı

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II III. KURUL DERS PROGRAMI (SİNDİRİM SİSTEMİ) 08 OCAK MART 2018 (6 HAFTA)

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II III. KURUL DERS PROGRAMI (SİNDİRİM SİSTEMİ) 08 OCAK MART 2018 (6 HAFTA) 2017-2018 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II III. KURUL DERS PROGRAMI (SİNDİRİM SİSTEMİ) 08 OCAK 2018 02 MART 2018 (6 HAFTA) DEKAN BAŞKOORDİNATÖR DÖNEM II KOORDİNATÖRÜ DÖNEM II KOORDİNATÖR YARDIMCISI DÖNEM

Detaylı

KİST HİDATİK. Yrd.Doç.Dr Süreyya YILMAZ

KİST HİDATİK. Yrd.Doç.Dr Süreyya YILMAZ KİST HİDATİK Yrd.Doç.Dr Süreyya YILMAZ Hidatik kist tarım ve hayvancılıkla uğraşan insanlarda görülen, hayvanlardan insanlara geçen endemik paraziter hastalık Sestod gurubunda yer alan bir parazit 1. Echinococcus

Detaylı

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik LAFORA HASTALIĞI Progressif Myoklonik Epilepsiler (PME) nadir olarak görülen, sıklıkla otozomal resessif olarak geçiş gösteren heterojen bir hastalık grubudur. Klinik olarak değişik tipte nöbetler ve progressif

Detaylı

İSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI

İSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI İSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI 1- Vücuda şekil vermek 2- Kaslara bağlantı yeri oluşturmak ve hareketlerin yapılmasına olanaksağlamak 3- Vücut ağırlığını taşımak 4- Vücudun yumuşak kısımlarını korumak

Detaylı