BPOLAR I, BPOLAR II BOZUKLUK VE MAJÖR DEPRESYONDA FRAMINGHAM SKORLARININ KARILATIRILMASI
|
|
- Gizem Alabora
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 T.C. Sal k Bakanl ili Etfal Eitim ve Arat rma Hastanesi Psikiyatri Klinii Bahekim: Doç. Dr. Ali "hsan Dokucu Klinik efi: Doç. Dr. Ouz Karamustafal olu BPOLAR I, BPOLAR II BOZUKLUK VE MAJÖR DEPRESYONDA FRAMINGHAM SKORLARININ KARILATIRILMASI Uzmanl k Tezi Dr. ". Özgür Öütcen "STANBUL 2009
2 T.C. Sal k Bakanl ili Etfal Eitim ve Arat rma Hastanesi Psikiyatri Klinii Bahekim: Doç. Dr. Ali "hsan Dokucu Klinik efi: Doç. Dr. Ouz Karamustafal olu BPOLAR I, BPOLAR II BOZUKLUK VE MAJÖR DEPRESYONDA FRAMINGHAM SKORLARININ KARILATIRILMASI Uzmanl k Tezi Dr. ". Özgür Öütcen "STANBUL
3 Önsöz ve Te"ekkür Uzmanl k eitimim boyunca bilgi ve deneyimlerinden yararland m klinik efim Doç. Dr. K. Ouz Karamustafal olu na, Sevgili eim Ceren Korulsan a tezimin her aamas ndaki yard mlar ndan dolay, Rotasyonlar m s ras nda eitimime katk da bulunan Doç. Dr. Hulki Forta, Doç. Dr. Münevver Çelik, Prof. Dr. Levent Kayaalp ve Doç. Dr. Yüksel Alt nta a, Uzmanl k eitimim boyunca bana katk da bulunan kliniimiz uzmanlar Doç. Dr. Sibel Mercan, Dr. Yasemin Ceylan Cengiz, Dr. Baak Özçelik ve Dr. Bahad r Bak m a, Beraber çal t m z tüm asistan arkadalar ma, psikolog, hemire ve yard mc personele teekkür ederim. Dr. Özgür Öütcen 3
4 ÇNDEKLER Sayfa I. Giri ve Amaç 5 II. Genel Bilgiler 6-32 III. Yöntem ve Gereçler IV. Bulgular V. Tart ma VI. Sonuç VII. Özet VIII. "ngilizce Özet IX. Kaynaklar X. EK XI. EK XII. EK
5 GR ve AMAÇ Metabolik sendrom (MS), anormal glukoz metabolizmas (tip 2 diabetes mellitus, bozulmu glukoz tolerans ya da deiken açl k glisemisi), santral obezite, aterojenik dislipidemi, azalm HDL kolesterol düzeyi ve hipertansiyonu içeren bir belirtiler topluluudur. Birlikte deerlendirildii zaman, bu durumlara kardiyovasküler hastal k oran 1,2, tip 2 diyabet oran 3,4 ve inme oranlar nda 5 bir art elik etmektedir. Obezite ve bununla ilikili metabolik hastal klar git gide büyüyen bir halk sal sorunudur. Bipolar bozukluk ve depresyona s kl kla tümü birden kardiyovasküler riski artt ran 6,7 a r kalori ve kolesterol al m, sigara içimi ve fiziksel inaktivite 8,9 gibi sal ks z yaam tarzlar elik etmektedir. Bu çal mada, Bipolar I Bozukluk, Bipolar II Bozukluk ve Majör Depresyonlu hastalardaki koroner kalp hastal risk oranlar n deerlendiren Framingham skorlarn n sal kl kontrollerle kar lat r lmas amaçlanm t r. Ek olarak bütün kat l mc lara Aç k Sald rganl k Ölçei uygulanarak, sald rganl k- öfkelilik ve kardiyovasküler hastal klar aras ndaki iliki arat r lm t r. Genel olarak psikiyatrik hasta gruplar nda ve özel olarak izofren, bipolar ve depresif hasta gruplar nda kardiyovasküler ve nörovasküler olaylar n gelime riskinin artt öne sürülmektedir. Bu çal mada yukarda belirtilen iki hipotezin test edilmesi ve bu hasta gruplar ndaki belli bal metabolik hastal klar n (hipertansiyon, diyabet ve metabolik sendrom) s kl n n saptanmas amaçlanm t r. 5
6 I. GENEL BLGLER I.I Genel Tan mlar: Metabolik Sendrom ve Ötesi "lk olarak 1983 y l nda bugünkü ad yla metabolik sendrom olarak bilinen risk faktörlerinin oluturduu arterosklerotik risk faktörleri kümesi tan mlanm t r. Ancak bu faktörler kümesi metabolik sendrom olarak isimlendirilmeden önce uzunca bir süre Sendrom X olarak an lm t r. Reaven ilk kez 1988 de bu isimlendirmeyi yapm ve insülin direnciyle bu risk faktörleri kümesinin yak n birlikteliinin önemini vurgulam t r. Dislipidemi, insülin rezistans, hipertansiyon ve obezite bu risk faktörleri kümesinin temel talar olduu için bu sendrom; multipl metabolik sendrom, insülin rezistans sendromu, dismetabolik sendrom, öldürücü dörtlü, DROP (dislipidemi, insülin rezistans, obezite, yüksek kan bas nc ) sendromu gibi isimlerle de an lm t r. Ancak 1998 y l nda Dünya Sal k Örgütü (WHO) tek tip bir isimlendirmenin daha uygun olaca n belirterek bu risk faktörleri kümesinin metabolik sendrom olarak isimlendirilmesine karar vermi ve sendromun tan kriterlerini de yay nlam t r. Bu sendromun tek nedeni insülin direnci olmad için ve temelde bu faktörlerin hepsi metabolik deiimlerle ilikili olduu için bu isimlendirme daha fazla kabul görmü ve literatürde daha fazla yer bulmutur. 6
7 Metabolik sendrom dünyada giderek daha fazla say da insan etkileyen önemli bir morbidite nedenidir. Pandemiye doru ilerleyen bu büyümede, hareketsiz yaam tarz n n benimsenmesi ve beslenme al kanl nda deimeler gibi çevresel etkenler yan nda, kal t mla gelen baz özellikler de rol oynamaktad r. Yap lan çal malar, metabolik sendrom bileenleri içinde insülin direncinin dierleri üzerine etkisini ve patofizyolojideki kritik rolünü aç a ç karmaktad r. "nsülin direncinin, obezite, hipertansiyon ve hiperlipidemi ile olan kar k ilikileri hala tam ayd nlat lamasa da, mevcut bilgiler nda, metabolik sendromda insülin direncinin önemli bir bileen olduunu söylemek yanl olmayacakt r. Dünya Sal k Örgütü (DSÖ) 1998 y l nda metabolik sendromu, diyabet, bozulmu açl k glikozu, bozulmu glikoz tolerans veya insülin direnci ile birlikte, hipertansiyon (> 160/90 mmhg), hiperlipidemi, santral obezite ve mikroalbuminüriden en az ikisinin olmas olarak tan mlad 10. Ulusal Kolesterol Eitim Program [National Cholesterol Education Program (NCEP)] Uzman Paneli, 2001 y l nda yetikinlerde yüksek kan kolesterolü tespiti, deerlendirme ve tedavisi raporunu (ATP III) haz rlad 11. Bu raporda, metabolik sendrom tan s için tabloda belirtilen be ölçütten üçünün varl n n yeterli olduu bildirildi (Tablo 1). 7
8 ATP III, bu kriterlerden ayr olarak metabolik sendrom bileenlerini de tan mlam t r ki bu bileenler aras nda kriterlere yans mam olan, ama her yeni çal mayla artan bir ilgiyle kar lanan iki konu daha vard r: Bunlar; proinflamatuvar durum ve protrombotik durumdur. National Health and Nutrition Examination Survey (NHANES) çal mas n n verilerinden yararlan larak yap lan bir analizde, metabolik sendrom tan m Dünya Sal k Örgütü (DSÖ) ölçütlerine göre yap lm olan hastalar ile, ATP III raporuna göre yap lanlar aras nda kardiyovasküler hastal k prevalans bak m ndan istatistiksel anlaml bir fark bulunamad 12. 8
9 I.II Dünyada ve Türkiye de Obezite Epidemiyolojisi Dünya Sal k Örgütü verilerine göre bütün dünyadaki yetikinlerin 400 milyonu obez, 1.6 milyar da a r kiloludur. 13 Ek olarak 155 milyon çocuk a r kiloludur ve yakla k olarak bunlar n milyonu obezdir. 14 Obezite bütün dünyada çok h zl bir ekilde artmaktad r. Tarihsel olarak düük obezite oranlar na sahip ülkelerde dahi a r kilolu bireylerin artt na ilikin kan tlar bulunmaktad r. 15 Amerika k tas nda ABD aç k farkla en obez ülkedir; bu ülkede yetikin erkeklerin %31`i ve yetikin kad nlar n %33`ü obezdir. H rvatistan, %31 lik oranla Avrupa k tas nda en büyük obez erkek oran na sahip ülkedir. Arnavutluk ise %36 l k oranla Avrupa k tas nda- kad nlar aras nda en yüksek obezite oran na sahiptir. Ortadou`da Lübnan %36 erkek obezite oran yla en yüksek erkek obezite oran na sahipken; Ürdün % 60 kad n obezite oran yla en yüksek kad n obezite oran na sahiptir. 16 Dünya Sal k Örgütü (DSÖ) verilerine göre Türkiye`de 2002 y l erkek obezite oran %10.8, kad n obezite oran % 32.1`dir y l na yap lan projeksiyonda bu oran n erkekler için degimeyecei, kad nlar için ise sadece 0.4 puan artaca öngörülmütür. A r kilolu kiilerin oran (2002 y l itibariyle) ise erkekler için % 47.9, kad nlar için % 65.4 olarak belirtilmitir. Yine bu oranlarda da projeksiyonunda önemli bir art beklenmemektedir. 13 9
10 Türkiye`de obezite prevalans ile ilgili yap lan çal malar üç ana grup halinde özetlemek olas d r (Tablo 2) : belirli hastal k gruplar yla yap lan prevalans çal malar, toplum taramalar ve yurt d ndaki Türkiyeli göçmenlerle yap lan çal malar y l nda yap lan bir prevalans çal mas nda 17 (Yumuk ve ark 2005) yirmi ya üzeri erikin kii taranm ve obezite oran erkekler için % 17.9, kad nlar için % 37.6 saptanm t r. Ayn çal mada bu oran a r kiloluluk için s ras yla erkekler ve kad nlarda % 41.4 ve % 33.1 bulunmutur. Baka bir çal mada 18 ( Erem ve ark 2001) obezite oran erkekler için % 10.8, kad nlar için % 27.5 olarak bildirilmitir. Bu veriler obezite, diyabet, hipertansiyon gibi temel hastal klar n yayg nl n arat ran Turkish Adult Risk Factor Study (TEKHARF), Turkish Diabetes Epidemiology Study (TURDEP), Turkish Obesity and Hypertension Study (TOHS) gibi büyük ölçekli çal malarla da uyumludur y l ile 2005 y l aras nda yap lan bu çal malar bir arada deerlendirildiinde erkek obezite oran n n % 12.5`ten % 17.9`a; kad n obezite oran n n % 32`den % 37.6`ya ilerledii dikkati çekmektedir. Bu oranlar Sal k Bakanl `n n DSÖ`ne verdii projeksiyonlarla varolan oranlar aç s ndan belirgin olmasa da, art eilimi deerlendirmesi aç s ndan çelikili görünmektedir. 10
11 Tablo 2. Türkiye`de yap3lan ulusal çal3"ma sonuçlar3n3n özeti (Yumuk ve ark 2005) Çal ma N Ya (y l) Obezite Oranlar (%) Erkek Kad n Toplam TEKHARF > 30 12, TEKHARF > TURDEP > TOHS > Bilindii üzere psikiyatrik hastalar ayn zamanda yüksek oranlarda fiziksel sal k sorunlar yla da kar kar ya kalmaktad rlar. ABD`de yap lan Medicaid arat rmas ndan elde edilen veriler çal ma grubunun %74`ünün en az bir kronik sal k sorunu olduunu, %50`sinin ise iki veya daha çok kronik sal k sorunu olduunu göstermitir 19 (Jones 2004). Özellikle izofreni ve ikiuçlu bozukluk hastalar nda yüksek oranda obezite, kalp damar hastal klar, diyabet ve metabolik sendroma rastlanmaktad r (Keck 2003) 20. Sal ks z yaam tarz ve riskli davran lar bu duruma katk da bulunmaktad r; bunlar aras nda kötü beslenme al kanl, düük fiziksel aktivite düzeyi ve sigara içimi say labilir. Bu yüzden davran sal önlemler ruhsal hastal olan bireylerde obeziteyi ve fiziksel aktivitenin artt r lmas n hedeflemektedir. I.III Toplumda Metabolik Sendrom Metabolik sendrom (MS) bir multisistem hastal d r. MS varl kardiyovasküler hastal klar ve diyabetes mellitus için önemli bir risk faktörüdür. Obezite, hiperlipidemi, hipertansiyon ve tip 2 diyabetes mellitus gibi fiziksel hastal klar ruhsal hastal klarla 11
12 birlikte yüksek etan l l k oranlar na sahip hastal klard r. Bu hastal klar n s kl en çok izofrenide çal lm t r ve bipolar bozukluk ve majör depresyondaki s kl klar yla ilgili veriler görece azd r. Bipolar hastalar için ve psikotik belirtileri olan depresyon hastalar için önemli bir tedavi seçenei olan atipik antipsikotikler son y llarda metabolik yan etkilerinden dolay eletirilmektedirler. Bu yüzden bu ilaçlar kullan l rken kilo al m gibi metabolik deiiklikler yak ndan izlenmelidir. Atipik antipsikotiklerin obezite d ndaki metabolik sendrom bileenlerenide (açl k hiperglisemisi, abdominal obezite, hipertrigliseridemi ve sistolik kan bas nc art ) katk da bulunabilecei düünülmektedir. Obezite terimi basitçe enerji al m ve tüketimi aras ndaki dengesizlik sonucu vücutta biriken ya miktar na dayanmaktad r. Vücut kitle indeksi (VKI; BMI: Body Mass Index); kilogram cinsinden vücut a rl, boy uzunluunun karesine (kg/m 2 ) bölünerek hesaplan r. Bu vücuttaki ya oran n yakla k olarak ölçmekte kullan lan yayg n bir yoldur. Dünya Sal k Örgütü (DSO; WHO, 1998) obeziteyi VKI X 30 kg/m 2 olarak tan mlam t r. Ek olarak VKI kg/m 2 aras n a r kilolu kategorisi olarak belirtilmitir. Son zamanlardaki çal malara göre ( Hedley ve ark 2004) 21, ABD`deki yetikin populasyonun % 65.1`i a r kilolu veya obezdir ve bu grubun en az % 30.4`ü obezdir. Ayr ca ABD`de obezite oranlar her geçen gün artmaktad r (Ogden ve ark 2006) 22. Obezite bütün dünyada en büyük sal k sorunlar ndan birisidir ve VKI ile mortalite aras nda güçlü bir iliki bulunmaktad r. VKI 30 kg/m 2 olanlarda mortalite riski % 30 artarken, bu oran VKI X 40 olanlarda % 100`e ç kmaktad r. Mortalite oranlar ndaki 12
13 bu büyük art birincil olarak obezite, kalp damar hastal klar ve tip 2 diabetes mellitusla ilikilendirilmektedir (Pi-Sunyer 1993) 23. Özellikle abdominal ve iç organlar n çevresinde olan yalanma diyabet ve kalp damar hastal riskini artt rmaktad r. Obezitenin yol açt dier komplikasyonlar aras nda uyku apnesi, safra kesesi hastal klar ve osteoartritte say labilir. Bunun yan nda obezite ABD`de önlenebilir ölümler aras nda ikinci s rada yer almaktad r ve h zla birinci s radaki sigara içimine yaklamaktad r 24,25 (Flegal ve ark 2005; Allison ve ark 1999). Eer bu eilim devam ederse obezite yaam süresini k saltacakt r 26 (Olshansky 2005). Obezite ile düük sosyoekonomik statüde olmak aras nda güçlü bir balant vard r. Düük gelir ve eitim düzeyi ile obezite aras nda negatif bir iliki var gibi görünmektedir 27 (Banks ve ark 2006). I.IV Metabolik Sendrom Fizyopatolojisi Metabolik sendrom pek çok etkenin bir arada ilemesi sonucu ortaya ç kmaktad r: genetik yatk nl k, yüksek enerjili yiyeceklerin ucuz olmas ve fiziksel aktiviteye duyulan sosyal gereksinimin azalmas bunlar aras nda say labilir 28 (Goldberg ve ark 2004). Obezite geliiminde genetik etkenler rol oynamaktad r ve obezite kal t m n n yakla k % aras nda olduu düünülmektedir 29 (Hebebrand ve ark 2001). Leptin, nöropeptit Y, insülin, melanokortin ve grehlin gibi vücut a rl fenotiplerini etkileyen kal t msal etkenlerle ilgili çok say da gen, gen belirteci ve kromozomal bölge bulunmutur 30,31 (Comuzzie 2001; Shmulewitz ve ark 2006). 13
14 Metabolik sendromun etyolojisi üç kategoride incelenebilir: Obezite ve ya dokusu bozukluklar, insülin direnci ve ba ms z faktörler (vasküler, hepatik ve immünolojik kökenli moleküller gibi). Metabolik sendrom bileenlerini ta yan birçok insanda, insülin arac l glikoz metabolizmas bozukluklar olduu epidemiyolojik çal malarla desteklendi. Fakat her obez olanda insülin direnci olmad veya insülin direnci olanlarda da metabolik sendrom prezentasyonunun deiik fenotiplerde olabildii görülünce, genetik miras n etkisinin arat r lmas önem kazand. Gerçekten de farkl etnik gruplarda yap lan çal malar bunu dorular niteliktedir. "nsülin, pankreas n beta hücrelerinden salg lan r ve glukoz ve lipid metabolizmas n düzenlemek üzere kasta, karacierde ve ya dokusundaki reseptörlere etki eder. Yemekten sonra salg lanan insülin glukozun iskelet kaslar na al m n uyar r, karacierde glukoz yap m n engeller (glikoliz) ve lipidlerin y k m n durdurur. Ayr ca ya hücrelerinden serbest ya asidi sal n m n engeller (lipoliz). Tip 1 diyabetes mellitus, tüm diyabet olgular n n %10 udur ve genelde çocukluk ça nda balar ve s kl kla insülin salg layan pankreatik beta hücrelerin otoimmün y k m nedeniyle geliir. Genellikle 45 ya ndan sonra balayan tip 2 diyabet iki patolojik süreçle nitelenir: yetersiz insülin sal n m ve insülin reseptörlerinde bozulmu insülin etkisi veya insülin direncidir. Tip 2 diyabetin erken evrelerinde insülin direnci genetik veya çevresel nedenlerle geliir, telafi edici olarak pankreas insülin sal n m na neden olur ve böylece glisemik kontrol salanmaya çal l r, insülin düzeyi artar ama rastgele veya açl k plazma glukoz seviyeleri normal kal r. "nsülin direnci ve kompansatuar hiperinsülinemi tipik olarak 14
15 artm açl k trigliserid seviyeleri, düük HDL ve yüksek LDL ile ilikilidir. Ortalama 7-10 y l sonra artm insülin direnci ve/veya bozulmu beta hücre ilevi pankreas n telafi edici yeteneini bozar. "nsülin yetersizlii postprandial (tokluk) hiperglisemi (veya anormal glukoz tolerans testi) ile ortaya ç kar, bunun sebebi glukozun kas içine al m n n bozulmu olmas d r. Daha sonra hastal n gidiat nda, insülin sal n m kayb n n ilerlemesiyle, karacier glukoz yap m n n düzeni bozulup, sonuçta açl k hiperinsülinemisi ortaya ç kar. Bu görece ilerlemi hastal k derecesinde, artm açl k plazma glukoz düzeyi prediyabet veya tip 2 diyabetin tan nmas n salar. Tip 2 diyabet tan s Amerikan Diyabet Dernei nin tan mlad üzere açl k plazma glukoz düzeyinin diyabet için >125 mg/dl ve prediyabet için mg/dl aras nda olmas ile koyulur. "lerleyici beta hücre kayb yla lipolizin engellenmesi ortadan kalkar ve daha fazla serbest ya asidi sal n m üzerindeki kontrol azal r ve diyabetle birilikte normal lipid profilide bozulur. Fizyolojik stres, örnein insülin sal n m ilevi ve insülin direncinde belirgin bozulmaya yol açan elik eden hastal k varl ciddi hiperglisemi ile sonuçlan r; bu beta hücrelerinin çal mas n ani ekilde durdurur, bu durumda glukoz toksisitesi meydana gelir. Böyle durumlarda, akut glisemik dengenin bozulmas diyabetik koma ile sonuçlan r ve keton üretimi (diyabetik ketoasidoz) veya nonketotik hiperozmolar duruma bal ciddi hiperglisemi nedeniyle ölüme yol açabilir. "nsülin direnci ve tip 2 diyabet fazla kilolu veya obez ve ciddi abdominal yalanmas (adipozitesi) olanlarda s kt r. Yalanma ve imanl k insülin direncinin %30 una yol 15
16 açmaktad r, geriye kalan oran genetik nedenlidir. Bu yüzden a r abdominal obezite, insülin direnci ve diyabet riski ile ciddi derecede ilikili olduu halde, tip 2 diyabet a r kilolu olmayan bireylerde de olabilir. Kilo kontrolü g da al m ve enerji harcanmas aras ndaki denge taraf ndan düzenlenen karma k bir geri bildirim sistemine bal d r. Yeme davran n n balat lmas veya sonland r lmas ile ilgili hormonal iletiler hipotalamustaki nöronal alarda çok say da yan ta neden olurlar. Merkezi nöronal alarda hormonal iletiler olarak ilev gören genetik ürünler itah, yeme davran n ve enerji tüketimini kontrol etmektedirler. Ghrelin itah aç c olarak ilev görürken; ya hücreleri taraf ndan üretilen leptin itah kesici ve enerji tüketimini uyar c olarak ilev görmektedir. Görünürde çelikili bir ekilde obez bireylerin çou artm vücut ya oran na uygun olarak yüksek leptin düzeylerine sahiptir ve olas l kla bu kiilerin leptin duyarl l doumsal olarak daha düüktür 32 (Considine 1996). Hipotalamik nöronal alar ayn zamanda serotonin, histamin, norepinefrin ve adrenalin gibi çok say da nörotransmitter taraf ndan da düzenlenirler. Olas l kla reseptörlerle ilgili kal t msal polimorfizm kilo al m ndaki farklara katk da bulunmaktad r. Bunun yan nda genetik olarak belirlenmi olan istirahat metabolik h z da (IMH; resting metabolic rate,rmr) obezite geliiminde önemli bir pay sahibi olabilir. Genetik etkenler baz bireylerde obezite geliiminde haz rlay c olmas na ramen çok aç k bir ekilde bütün dünyada obezite s kl n n artmas ndaki en büyük etken toksik çevre dir. Yani enerjisi çok fazla (süper/hiper büyüklükte, a r yal, a r ekerli yiyecekler) ama besleyici deeri olmayan g dalarla beslenme ve fiziksel aktivitenin 16
17 gitgide azalmas d r 33,34 (Wadden 2002; Brownell ve Horgen 2002). Böylece çevresel faktörler obezite geliiminde anahtar bir rol oynamaktad r. Davran sal ve ruhsal etkenlerde obezite geliimine katk da bulunmaktad r. Kiilerin yiyecekler ve fiziksel aktivite konusundak seçimleri kilolar n etkilemektedir. Yüksek oranda yal ve kalorili yiyecekleri tercih eden bireylerde ve yiyecekleri bir tür duygusal iyilik hali için kullanan bireylerde obezite riski artmaktad r. "nflamasyon metabolik sendromun temel bir bileenidir ve yüksek C-reaktif protein (CRP) ve proinflamatuar sitokin (interlökin-6 ve tümör nekrozis faktör gibi) düzeyleri bu durumun gelimesinde bir riski temsil etmektedir. Santral obezite metabolik sendromun bir dier bileeni- düük-düzeyli kronik inflmasyonun majör bir belirleyicisidir. Gittikçe artan miktarda yay nda bu adipoz dokunun, CRP ve proinflamatuar sitokinler dahil, inflamatuar molekülleri üretmede va salg lamada esiz bir kapasiteye sahip olduunu göstermektedir. Metabolik sendrom hastalar nda duygudurum belirtileri s k görülmektedir. Ancak metabolik sendroma elik eden spesifik depresif semptomatoloji boyutlar (yani bilisel, nörovejetatif ya da duygudurumsal) henüz tan mlanmam t r. Metabolik sendrom gibi kronik inflamasyonun olduu immün durumlara yorgunluk s kça elik etmektedir; bu belirti depresif bir semptomatolojinin nörovejetatif boyutunuda temsil ediyor olabilir. 17
18 Metabolik sendrom hastalar ndaki depresif belirtilerin alt nda yatan mekanizmalar henüz ayd nlat lmam t r. Metabolik sendromda kronik olarak aktive olan inflamatuar süreçlerin duygudurum deiimlerine de sebep olduunu düünmek ak lc d r. Proinflamatuar sitokinlerin depresyonla ilikili olabilecei çok say da yay nda bildirilmitir. Genel t p aç s ndan, kardiyovasküler hastal klar metabolik sendromun ana sonucudur. Bu yüzden metabolik sendromun deerlendirilmesi ve tedavisi öncelikle kardiyovasküler hastal k riskinin ele al nmas n gerektirir. Çünkü artm LDL kolesterol düzeyi kardiyovasküler hastal k riskini artt r r ve LDL yi azaltmaya yönelik giriimler riski azalt r; bu yüzden LDL yi azaltmak tedavinin birincil amac d r. Bireyselletirilmi hasta deerlendirmeleri, hastalar kardiyovasküler risklerine göre (ya, kolesterol, kan bas nc ve sigara içimi) gruplara ay r r ve daha yüksek risk grubundaki hastalarda daha güçlü LDL düürücü tedavi hedeflenir. III. Erikin Tedavi Paneli rehberine göre; doymu ya ve kolesterol al m n azaltmay, lifli g da tüketiminde art, kilo kayb n ve fiziksel aktivitedeki art içeren yaam tarz deiiklikleri kardiyovasküler hastal k riskini azaltmaya yönelik ilk basamak tedavi yakla m d r. LDL düürücü ilaçlar; örnein HMG CoA redüktaz inhibitörleri (statinler), safra asit balay c lar, nikotinik asit ve fibrik asit; hedef LDL deerini azaltmak için kullan l r. Herhangi bir LDL seviyesindeyken bile metabolik sendromun kendisi kardiyovasküler hastal k için artm risk olduundan LDL kolesterolü düürdükten sonraki ikinci hedef metabolik sendromdur. Tedavi rehberine göre metabolik sendromun tedavisinde obezite 18
19 birincil hedeftir ve kilo verme ile egzersiz ilk basamak tedavidir. Kilo verme ile LDL kolesterol ve trigliseridler düer, HDL artar, kan bas nc düer ve insülin direnci azal r. Kilo vermenin faydalar aç kça belli iken, kilo verildikten sonra davran sal deiikliklerle bunun devam ettirilmesi çok zordur. Fazla kilo ve obeziteye ilaveten, metabolik sendromun her bir bileeninin deerlendirilmesi kardiyovasküler riski azaltmaya yönelik tedavinin amac n oluturmal d r. Metformin insülin direncini azalt r, diyabetik obez hastalarda yeni balang çl koroner kalp hastal n azalt r ve bozulmu glukoz tolerans olan hastalarda ise tip 2 diyabeti önler ya da geciktirir. "nsülin duyarl l n artt ran gruptan tiyazolidinedion s n f ilaçlarda ayn zamanda herhangi bir riskli hastada tip 2 diyabeti önler veya geciktirirler. Hiçbiri ikinci kuak antipsikotiklerin sebep olduu bozulmu glukoz toleransl hastalarda test edilmemitir. "kinci kuak antipsikotik alan hipertansif ve metabolik sendromlu hastalarda tedavi edici yaam tarz deiiklikleri mutlaka yap lmal ve hipertansiyon rehberine uygun ekilde tedavi edilmelidirler. Son olarak, düük doz aspirin yüksek koroner kalp hastal riskine sahip metabolik sendromlu hastalardaki protrombotik devreyi hafifletmek için verilebilir. 19
20 I.V Psikiyatrik Hastalarda Metabolik Sendrom Çok say da çal ma izofreni ve ikiuçlu bozukluk gibi ciddi ruhsal hastal olan hasta populasyonlar nda obezite s kl n n yüksek olduunu göstermitir. Allison ve arkadalar 35, izofren bireylerden oluan bir hasta grubunda VKI, 27 veya daha yüksek olanlar n oran n % 42 olarak saptam lard r ve bu oran genel populasyondaki % 27 ile kar lat r ld nda oldukça yüksektir. Ayr ca bu fark n çounlukla izofren kad n hastalar n obez olmas na bal olduunu vurgulam lard r. Baka büyük bir çal mada 36, Homel ve arkadalar, erkek izofrenler kontrollerle benzer oranlara sahipken, izofren kad n hastalar psikiyatrik hastal olmayan kontrollerle kar lat r lm lar ve kad n izofrenlerin ortalama VKI`leri daha yüksek bulunmutur. Hakko ve dierleri taraf ndan gerçekletirilen Kuzey Finlandiya 1966 y l kohort çal mas nda 37, izofren hastalardaki abdominal obezite ve metabolik sendrom oranlar s ras yla % 42 ve % 19.4 bulunmutur; bu oranlar sal kl lar için s ras yla % 13 ve % 6`d r. Ayn çal mada ergenlik boyunca düük kilolu veya normal olan izofrenlerin yetikinlikte a r kilolu veya obez olma olas l sal kl kontrollerle kar lat r ld nda kad nlar için 3.01, erkekler için 2.24 kat daha yüksek bulunmutur. Tablo 3`te bipolar hastalarda yap lan metabolik sendrom çal malar n n özeti verilmitir. 20
21 Tablo 3. Bipolar Hasta Gruplar3nda Yap3lan Baz3 Çal3"malar3n Özetleri Yazarlar Denek Grubu (N) Ortalama Ya Bulgular Garcia-Portilla et al bipolar hasta 46.6±13.9 y l Metabolik sendrom (MS) oran %22.4. Öngörülebilir 10 y ll k kardiyovasküler oran riski %7.6 (erkeklerde ki %10.2 ye kar l k kad nlarda %4.7; p<0.001) ve 10 y ll k mortalite riski %1.8 bulunmutur. Kardiyovasküler risk ya, VK" ve metabolik sendrom varl yla anlaml olarak ilikilidir. Salvi et al (99) bipolar 1 ve 2 hasta 51.7±13.9 y l MS oran %25.3. Abdominal obezite oran %50, hipertansiyon %40, yüksek trigliserit düzeyi %34.7, düük HDL-C düzeyi %32.3 ve açl k hiperglisemisi %11 saptanm t r. Regresyon analizinden sonra sadece ya ve obezitenin MS ile ilikili olduu bulunmutur. Yumru et al Cardenas et al bipolar hasta 34.52±9.86 y l MS oran %32. Atipik antipsikotik (AA) kullananlar n anlaml olarak daha yüksek MS oranlar na sahip olduklar saptanm t r (p=0.005). Ayr ca AA kullanan hastalar duygudurum düzenleyici alanlara göre de daha yüksek MS oranlar na sahiptirler. Ancak ketiapin, olanzapin ve risperidon aras nda MS s kl aç s ndan fark bulunmam t r (p=0.82). 98 bipolar1 ve 2 hasta 52.1±9.2 y l MS oran %49. S kl k oranlar nda cinsiyet veya rk aç s ndan farkl l k bulunmam t r. Karbamazepinle tedaviye daha düük MS oranlar elik etmektedir. Michaliszyn et al bipolar 1 kad n ve 17 kontrol 41.4±2.1 y l Bipolar kad nlarda kontrollere göre daha yüksek oranda hipertansiyon, abdominal obezite ve azalm ya oksidasyonu oranlar vard r. Buna kar n obezite düzeyi hesaba kat l nca insulin rezistans kontrollerden daha yüksek bulunmam t r. Correll et al bipolar hasta ve 111 izofren hasta 44.3±14.7 y l Bipolar hastalardaki MS oran %43.2. Öngörülebilir 10 y ll k kardiyovasküler olay riski: riski %10 dan büyük olanlar n oran bipolar hasta grubunda %
22 Her iki cinsiyettede fiziksel inaktivite ve yüksek alkol tüketimi yayg n bir risk etkenidir. Baka bir çal mada Susce ve meslektalar, ciddi ruhsal hastal (izofreni, izoaffektif bozukluk, ikiuçlu bozukluk, major depresyon) olan hastalarla Kentucky`deki yetikin genel populasyonu kar lat rm t r 38. Bu çal mada a r kilolu olma için görülme oran 1.7, obez olma için görülme oran 2.6 bulunmutur. Keck ve McElroy 39 (2003), ikiuçlu hastalarla yap lan 45 çal may gözden geçirmiler ve obezite ve a r kilolu hasta oran n n kontrol gruplar na göre yüksek olduunu bildirmilerdir. "kiuçlu hastalarda kilo al m ve obeziteyle ilgili çok say da risk etkeni tan mlanm t r: youn karbonhidrat tüketimi, düük egzersiz düzeyi ve tedavide kullan lan ilaçlar n etkisi hastayla yap lan CATIE çal mas nda kronik izofreni hastalar aras nda metabolik sendrom s kl erkeklerde % 36, kad nlarda % 52 bulunmutur. Bu oran genel toplumda s ras yla erkeklerde % 20, kad nlarda %25`tir. Ayn çal mada ortalama VK" kad nlar için 33, erkekler için 29 kg/m 2 olarak saptanm t r. Abdominal obezite oranlar ise erkekler için % 73, kad nlar için % 37 olarak bulunmutur; bu oran toplumda s ras yla % 57 ve % 25`tir 40 (McEvoy ve ark 2005). CATIE çal mas nda obezite, medikal etan l l k ve demografik özelliklere göre düzeltme yap ld ktan sonra, ayaktan izlenen hastalarda bak m maliyetini anlaml olarak art ran (%25 ve fazlas ) bir etken olarak saptanm t r. Psikiyatrik hastalarda obezite geliiminde rol oynayan sedanter yaam tarz, düük fiziksel aktivite düzeyi, düük sosyoekonomik statü ve genetik polimorfizm gibi etkenler üzerinde yeterince çal lmam t r. Ama çal malar n çou antipsikotik ilaçlar n etkisini vurgulamaktad r. 22
23 Antipsikotikler kullan ma girdikleri 1950`lerden bu yana kilo art ile ilikilendirilmilerdir 41 (Allison 1999). Bilindii gibi yeni kuak antipsikotikler (klozapin, olanzapin, risperidon, ketiapin, aripiprazol ve ziprasidon) ekstrapiramidal yan etkileri düük olduu için ilk seçenek haline gelmilerdir. Ancak son y llarda atipik antipsikotiklerin sebep olduu kilo art izofren ve izoaffektif bozukluu olan hastalarda en önemli gündemlerden biri haline gelmitir 42 (Spivak 1999). Dönüm noktas olan çal malar nda Allison ve arkadalar 41 (1999) varolan verileri gözden geçirmi ve 10 haftal k tedaviden sonra klozapin alan hastalarda ortalama 3.99 kg, olanzapin alanlarda 3.51 kg, klorpromazin alanlarda 2.10 kg, risperidon alanlarda 2 kg, haloperidolde 0.48 kg, flufenazin icin 0.43 kg ve ziprasidon için 0.04 kg kilo art saptam lard r. Perfenazin, olanzapin, ketiapin, risperidon ve ziprasidonun izofreni hastalar ndaki etkinliini arat ran son zamanlarda yap lan baka büyük bir çal ma olan CATIE`de 18 ay aan bir sürenin sonunda olanzapin alan hastalarda önemli kilo art ( balang ç kilosundan en az % 7 daha fazla) % 30 oran nda saptanm t r; bu oran dier ilaçlar için % 16 ve % 7 olarak bulunmutur. Kilo art ve metabolik deiiklikler olanzapinin kesilmesine katk da bulunan etkenlerdir 43 (Lieberman 2005). "lk epizod izofrenlerle yap lan büyük bir cal mada iki y l ak n izlem sonucu olanzapin alan hastalar n ortalama 16 kg, haloperidol alan hastalar n ise ortalama 7.5 kilo ald klar ortaya konmutur 44 (Zipursky ve ark 2005). 23
24 Yeni kuak antipsikotiklere elik eden kilo art n n mekanizmas tam olarak ayd nlat lmam t r ama olas l kla hipotalamik nöronlardaki histamin, serotonin 2C veya alfa-1 adrenerjik reseptörlerin blokaj yla ilikilidir ve bu da gastrointestinal sistemden beyne gelen sinyallerin yanl alg lanmas na yol açmaktad r. Bu yanl alg lamalar olas l kla itah art, doyma hissinin ve enerji tüketiminin bozulmas ile sonuçlanmaktad r 45 (Casey 2001). Çok say da çal ma antipsikotik tedavisinden sonra leptin konsantrasyonunun artt n bildirmitir ve bu çal malardan biride bu art n VK" etkilediini öne sürmütür 46 (Arranz 2004). Pek çok çal ma ciddi ruhsal hastal olan bireylerde diyabet gelime riskininde artt n söylemektedir. izofreni hastalar ndaki ortalama diyabet oran ayn ya grubundan sal kl larla kar lat r ld nda 5 ila 6 kat daha yüksektir. Ayr ca Sernyak ve arkadalar 47, ayaktan izofreni hastas n n verilerini incelemiler ve atipik antipsikotik alan hastalar n tipik antipsikotik alan hastalarda % 9 olas l kla daha fazla diyabet gelitiini bulmulardir. Diyabet oran ndaki bu art muhtemelen antipsikotiklerin kilo art na sebep olmalar ile ilgilidir. Bu da insülin direnci ve diyabet ile yak ndan ilikili olmas na bal d r (Pi-Sunyer 1993) 23. Bunun yan nda atipik antipsikotik alan hastalar n çou kilo alsada yakla k % 25`lik bir hasta grubunda kilo deiimi olmam t r. Newcomer ve arkadalar 48 (2002), olanzapin ve klozapin alan hastalarda glukoz yüklemesinden sonra, kontrollerle ve dier noroleptikleri kullananlarla kar last r ld nda, ortalama açl k kan ekerinde ciddi yükselme 24
Şeker Hastalığı Nedir? Neden Önemlidir?
Aile Hekimliği Sürekli Mesleki Gelişim Programı Hayatınız boyunca öngöremediğiniz ve hayat kalitenizi düşürecek pek çok sorun yaşayabilirsiniz. Şeker hastalığı(kısa olarak Diyabet diyebiliriz) ve obezite
DetaylıYAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK
YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK GİRİŞ Yaygın anksiyete bozukluğu ( YAB ) birçok konuyla, örneğin parasal, güvenlik, sağlık,
DetaylıKORTİZOL, METABOLİK SENDROM VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR
KORTİZOL, METABOLİK SENDROM VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR Prof.Dr. ARZU SEVEN İ.Ü.CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI DİSMETABOLİK SENDROM DİYABESİTİ SENDROM X İNSÜLİN DİRENCİ SENDROMU METABOLİK
DetaylıMetabolik Sendrom Tanı Tedavi Dr. Abdullah Okyay
Metabolik Sendrom Tanı Tedavi Dr. Abdullah Okyay Metabolik Sendrom İnsülin direnci (İR) zemininde ortaya çıkan Abdominal obesite Bozulmuş glukoz toleransı (BGT) veya DM HT Dislipidemi Enflamasyon, endotel
DetaylıKoroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili;
KORONER RİSK TESTİ Koroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili; Koroner kalp hastalıklarına yol açan kolesterol ve lipit testleridir. Koroner risk testleri
DetaylıNIJERYA DAN GELEN YOLCUDA EBOLAYA RASTLANMADI
Portal Adres NIJERYA DAN GELEN YOLCUDA EBOLAYA RASTLANMADI : www.cayyolu.com.tr İçeriği : Gündem : http://www.cayyolu.com.tr/haber/nijerya-dan-gelen-yolcuda-ebolaya-rastlanmadi/96318 1/3 SAGLIK IÇIN EGZERSIZ
DetaylıBir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE
Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE Psikiyatrik hastalığı olan bireylerde MetabolikSendrom (MetS) sıklığı genel popülasyona
DetaylıÖlçek Geli tirme Çal malarnda Kapsam Geçerlik ndeksinin Kullanm
Ölçek Geli tirme Çal malarnda Kapsam Geçerlik ndeksinin Kullanm Dr. Halil Yurdugül Hacettepe Üniversitesi Eitim Fakültesi yurdugul@hacettepe.edu.tr Motivasyon: Proje tabanl bir öretim sürecinde örencilerin
DetaylıAntipsikotik İlaçlar & Metabolik Yan Etkiler
Şizofreni Hastalarında Erken Ölüm ve Metabolik Sendrom Antipsikotik İlaçlar & Metabolik Yan Etkiler Prof. Dr. Ayşen Esen-Danacı Celal Bayar ÜTF Psikiyatri AD 1 Şizofreni ve psikotik bozukluklu hastalarda,
DetaylıGEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama
GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM 1. Açıklama 1.1.Proje Ortaklarının Adları: Uzman Klinik Psikolog Özge Yaren YAVUZ ERDAN, Uzman Klinik Psikolog Elvan DEMİRBAĞ, Uzman Klinik Psikolog Nilay KONDUZ 1.2.Nihai
Detaylı08.11.2008 VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D
VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D Vitamin D ve İmmün Sistem İnsülin Sekresyonuna Etkisi Besinlerde D Vitamini Makaleler Vitamin D, normal bir kemik gelişimi ve kalsiyum-fosfor homeostazisi için elzem
DetaylıMetabolik Sendrom ve Diyabette Akılcı İlaç Kullanımı. Dr Miraç Vural Keskinler
Metabolik Sendrom ve Diyabette Akılcı İlaç Kullanımı Dr Miraç Vural Keskinler Önce sentez DM ve MS Akılcı İlaç Kullanımı Oral antidiyabetik ajanlar İnsülin Glp-1 analogları Antihipertansif ilaçlar Hipolipidemik
DetaylıDİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler
DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler Diyabet nedir? Diyabet hastalığı, şekerin vücudumuzda kullanımını düzenleyen insülin olarak adlandırdığımız hormonun salınımındaki eksiklik veya kullanımındaki yetersizlikten
DetaylıÇALIŞMANIN AMACI: Türkiye de erişkinlerde ( 20 yaş) metabolik sendrom sıklığını tespit etmektir.
ÇALIŞMANIN AMACI: Türkiye de erişkinlerde ( 20 yaş) metabolik sendrom sıklığını tespit etmektir. Metabolik Sendrom Araştırma Grubu Prof.Dr. Ömer Kozan Dokuz Eylül Üniv. Tıp Fak. Kardiyoloji ABD, İzmir
DetaylıDİYABETES MELLİTUS. Uz. Fzt. Nazmi ŞEKERC
DİYABETES MELLİTUS Uz. Fzt. Nazmi ŞEKERC İ NORMAL FİZYOLOJİ İnsan vücudu enerji olarak GLUKOZ kullanır Alınan her besin vücudumuzda glukoza parçalanır ve kana verilir Kandaki glukozun enerji kaynağı olarak
DetaylıBALIK YAĞI MI BALIK MI?
BALIK YAĞI MI BALIK MI? Son yıllarda balık yağı ile ilgili kalp damar hastalıklarından tutun da romatizma, şizofreni, AIDS gibi hastalıklarda balık yağının kullanılmasının yararları üzerine çok sayıda
Detaylıİç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı
ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı HASTA BİLGİLENDİRME FORMU HİPERLİPİDEMİ Hiperlipidemi; kanda çeşitli yağların yüksekliğini
DetaylıBUĞDAY RUŞEYMİ (WHEAT GERM)
BUĞDAY RUŞEYMİ (WHEAT GERM) Buğday rüşeymi buğday başağının alt kısmında bulunan embriyodur. Buğdayın 1 tonundan sadece 1 kilogram rüşeym elde edilebilmektedir. Rüşeym özel yöntemlerle elde edilmediği
DetaylıOBEZİTE (ŞİŞMANLIK) ve SAĞLIK
OBEZİTE (ŞİŞMANLIK) ve SAĞLIK Züleyha KAPLAN Beslenme ve Diyet Uzmanı ÇAĞIN SALGINI; OBEZĠTE Obezite Nedir? Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ): Sağlığı bozacak ölçüde vücutta anormal ve aģırı yağ birikmesi olarak
DetaylıKİLO KONTROLÜ. Doç. Dr. FERDA GÜRSEL
KİLO KONTROLÜ Doç. Dr. FERDA GÜRSEL Sinsi sinsi artan Obesiti FE azalması metabolik hızın düşmesine neden olur. Harcanan enerji alınandan fazla değilse o zaman kilo alımı gerçekleşir. Aşırı Yağlılığın
DetaylıÇOCUKLUK ve ERGENL KTE D YABETLE YAfiAM
ÇOCUKLUK ve ERGENL KTE D YABETLE YAfiAM D YABETLE YAfiAMAK Bu kitapç n içeri i Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derne i nin web sitesinden faydalan larak haz rlanm flt r. www.cocukendokrindiyabet.org Diyabet,
DetaylıKronik böbrek hastalığı adeta bir salgın halini almıģ olan önemli bir halk sağlığı sorunudur.
Kronik böbrek hastalığı adeta bir salgın halini almıģ olan önemli bir halk sağlığı sorunudur. Basit ve ucuz bazı testlerle erken saptandığında önlenebilir veya ilerlemesi geciktirilebilir olmasına karģın,
DetaylıMetabolik hastalıkların tedavisinde sirkadiyen bozukluğun tedavisi önemli midir? Neler yapılmalı, neler yapılmamalıdır?
Metabolik hastalıkların tedavisinde sirkadiyen bozukluğun tedavisi önemli midir? Neler yapılmalı, neler yapılmamalıdır? Dr. Hikmet YILMAZ CBÜ Nöroloji AD, Manisa Neden böyle bir panel konusu seçildi? Metabolik
DetaylıProf.Dr. Oktay Ergene. Kardiyoloji Kliniği
Hipertrigliseridemii id i Tedavisi i Prof.Dr. Oktay Ergene İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği Hipertrigliseridemi Gelişimiş VLDL Chylomicron Liver Defective Lipolysis Remnants
DetaylıTürkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1
Sağlık Reformunun Sonuçları İtibariyle Değerlendirilmesi 26-03 - 2009 Tuncay TEKSÖZ Dr. Yalçın KAYA Kerem HELVACIOĞLU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Türkiye 2004 yılından itibaren sağlık
DetaylıHiperlipidemiye Güncel Yaklaşım
İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri Sık Görülen Kardiyolojik Sorunlarda Güncelleme Sempozyum Dizisi No: 40 Haziran 2004; s. 69-74 Hiperlipidemiye Güncel Yaklaşım Prof. Dr. Hakan
DetaylıAdiposit
Tip 2 diyabetik obez kadınlarda adiponektin diyabetik nefropati ilişkisi Dr. Murat Şakacı S.B. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği Adiposit Adipokinler Antidiyabetik Antiinflamatuvar
DetaylıHipertansiyon ve Kronik Böbrek Hastalığı
Chronic REnal Disease In Turkey CREDIT Hipertansiyon ve Kronik Böbrek Hastalığı Alt Analiz Sonuçları Prof. Dr. Bülent ALTUN Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi CREDIT: Kilometre Taşları
DetaylıAraştırma Notu 15/177
Araştırma Notu 15/177 02 Mart 2015 YOKSUL İLE ZENGİN ARASINDAKİ ENFLASYON FARKI REKOR SEVİYEDE Seyfettin Gürsel *, Ayşenur Acar ** Yönetici özeti Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon
DetaylıSAĞLIKLI OBEZLERDE FİZYOTERAPİ VE REFLEKSOLOJİ UYGULAMALARININ ZAYIFLAMAYA ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
SAĞLIKLI OBEZLERDE FİZYOTERAPİ VE REFLEKSOLOJİ UYGULAMALARININ ZAYIFLAMAYA ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ HAZIRLAYAN:FZT.MELTEM ERASLAN DANIŞMAN:PROF.DR.İSMET MELEK Obezite (şişmanlık),vücutta aşırı ölçüde
DetaylıKoroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili;
KORONER RİSK TESTİ Koroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili; Koroner kalp hastalıklarına yol açan kolesterol ve lipit testleridir. Koroner risk testleri
DetaylıObez Çocuklarda Kan Basıncı Değişkenliği ve Subklinik Organ Hasarı Arasındaki İlişki
Obez Çocuklarda Kan Basıncı Değişkenliği ve Subklinik Organ Hasarı Arasındaki İlişki Ayşe Ağbaş 1, Emine Sönmez 1, Nur Canpolat 1, Özlem Balcı Ekmekçi 2, Lale Sever 1, Salim Çalışkan 1 1. İstanbul Üniversitesi,
DetaylıEGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI. Doç.Dr.Mitat KOZ
EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI Doç.Dr.Mitat KOZ Fiziksel Uygunluk Test Sonuçları Klinik Egzersiz Test Sonuçları Fiziksel Uygunluk Test Sonuçlarının Yorumlanması Bireyler arası karşılaştırmalar
DetaylıVeri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün
Veri Toplama Yöntemleri Prof.Dr.Besti Üstün 1 VERİ (DATA) Belirli amaçlar için toplanan bilgilere veri denir. Araştırmacının belirlediği probleme en uygun çözümü bulabilmesi uygun veri toplama yöntemi
DetaylıANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR
ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR Bu rapor Ankara Emeklilik A.Ş Gelir Amaçlı Uluslararası Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım
DetaylıOBEZİTE İLE MÜCADELE VE KONTROL PROGRAMI & TÜRKİYE DİYABET KONTROL PROGRAMI -TGDF-
OBEZÝTE (ÞÝÞMANLIK) ÝLE MÜCADELE VE KONTROL PROGRAMI EYLEM PLANI (2010-2014) OBEZİTE İLE MÜCADELE VE KONTROL PROGRAMI & TÜRKİYE DİYABET KONTROL PROGRAMI -TGDF- Doç. Dr. Serdar GÜLER Türkiye Obezite ve
DetaylıDÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012. Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi
DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012 Hazırlayanlar Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi Laura D. Tyson, Kaliforniya Berkeley Üniversitesi Saadia Zahidi, Dünya Ekonomik Forumu Raporun
DetaylıT.C. Sağlık Bakanlığı Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi II. Dahiliye Kliniği Şef: Prof. Dr. Aytekin Oğuz
T.C. Sağlık Bakanlığı Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi II. Dahiliye Kliniği Şef: Prof. Dr. Aytekin Oğuz NONDİYABETİK, HİPERTANSİF METABOLİK SENDROMLU HASTALARDA SERUM YÜKSEK DUYARLILIK C-REAKTİF PROTEİN
DetaylıDiyabet te Sağlık Önerileri. Diyabet
Diyabet te Sağlık Önerileri Diyabet BR.HLİ.041 Diyabette Sağlık Önerileri Her sağlıklı birey gibi diyabetli birey de bireysel bakımını sağlamalı; diyabete bağlı gelişen özellikli durumlarda gereken uygulamaları
DetaylıTip 2 Diyabetlilerde Kardiyovasküler Hastalık Riskini Azaltma: Eğitimin Etkinliği
Tip 2 Diyabetlilerde Kardiyovasküler Hastalık Riskini Azaltma: Eğitimin Etkinliği Ayfer Bayındır Şeyda Özcan İlhan Satman Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Koç Üniversitesi Hemşirelik
DetaylıDİYABETES MELLİTUS. Dr. Aslıhan Güven Mert
DİYABETES MELLİTUS Dr. Aslıhan Güven Mert DİYABET YÖNETİMİ Kan şekeri ayarını sağlamaktır. Diyabet tedavisinde hedef glukoz değerleri NORMAL HEDEF AKŞ (mg/dl)
DetaylıYönetici tarafından yazıldı Perşembe, 05 Kasım 2009 04:07 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Kasım 2009 04:29
Dünyanın Derdi Depresyon Dünyada 120 milyon kişi depresyonda. 185 ülkenin verilerine göre 2020 yılında kalp hastalıklarından sonra ikinci sırada depresyon olacak. İSTANBUL - Türkiye psikiyatri Derneği'nin
DetaylıRomatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit
www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit 2016 un türevi 1. ROMATİZMAL ATEŞ NEDİR? 1.1 Nedir? Romatizmal ateş, streptokok adı
DetaylıTarifname. MADDE BAĞIMLILIĞININ TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK OLUġTURULMUġ BĠR FORMÜLASYON
1 Tarifname MADDE BAĞIMLILIĞININ TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK OLUġTURULMUġ BĠR Teknik Alan FORMÜLASYON Buluş, madde bağımlılığının tedavisine yönelik oluşturulmuş bir formülasyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen
DetaylıVAY BAŞIMA GELEN!!!!!
VAY BAŞIMA GELEN!!!!! DİYABET YÖNETİMİNDE İNSÜLİN POMPA TEDAVİSİNİN KAN ŞEKERİ REGÜLASYONUNA OLUMLU ETKİSİ HAZIRLAYAN: HEM. ESRA GÜNGÖR KARABULUT Diyabet ve Gebelik Diyabetli kadında gebeliğin diyabete
DetaylıMERVE SAYIŞ 04150019305 TUĞBA ÇINAR 04140033048 SEVİM KORKUT 04140033017 MERVE ALTUN 04140019065
MERVE SAYIŞ 04150019305 TUĞBA ÇINAR 04140033048 SEVİM KORKUT 04140033017 MERVE ALTUN 04140019065 TÜRKİYE SAĞLIKLI BESLENME VE HAREKETLİ HAYAT PROGRAMI (2014 2017) TÜRKİYE SAĞLIKLI BESLENME VE HAREKETLİ
DetaylıANALOG LABORATUARI İÇİN BAZI GEREKLİ BİLGİLER
ANALOG LABORATUARI İÇİN BAZI GEREKLİ BİLGİLER Şekil-1: BREADBOARD Yukarıda, deneylerde kullandığımız breadboard un şekli görünmektedir. Bu board üzerinde harflerle isimlendirilen satırlar ve numaralarla
DetaylıPrediyabetik ve Tip 2 Diyabetik Kadınlarda Kardiyovasküler Risk: Gerçekten Erkeklerden Daha Yüksek Mi?
Prediyabetik ve Tip 2 Diyabetik Kadınlarda Kardiyovasküler Risk: Gerçekten Erkeklerden Daha Yüksek Mi? Prof Dr Füsun Saygılı EgeÜTF Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıBD DM Mortalite ve morbiditenin
DetaylıHEPATİT C SIK SORULAN SORULAR
HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR Hepatit C nedir? Hepatit C virüsünün neden olduğu karaciğer hastalığıdır. Hepatit C hastalığı olarak bilinir ve %70 kronikleşir, siroz, karaciğer yetmezliği, karaciğer kanseri
DetaylıBEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9
BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 Attila Hancıoğlu ve İlknur Yüksel Alyanak Sağlık programlarının izlenmesi, değerlendirilmesi ve ileriye yönelik politikaların belirlenmesi açısından neonatal, post-neonatal
DetaylıMETABOLİK SENDROM ve ANA KOMPONENTLERİ. Prof.Dr.M.Ferit GÜRSU
METABOLİK SENDROM ve ANA KOMPONENTLERİ Prof.Dr.M.Ferit GÜRSU 1 55 y. da erkek hastanın son birkaç aydır TA i :140-150/90-100 mmhg ölçülüyor, hasta ileri tetkik ve tedavi amacı ile doktora başvuruyor Öz
DetaylıLENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.
LENFOMA LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENF SİSTEMİ NEDİR? Lenf sistemi vücuttaki akkan dolaşım sistemidir. Lenf yolu damarlarındaki bağışıklık hücreleri,
DetaylıFarklı Psikiyatrik Tanılı Hastalarda Glisemik Kontrol ile Serum Lipid Profili Arasındaki İlişki: HbA1c, dislipidemi'yi mi öngörüyor?
Farklı Psikiyatrik Tanılı Hastalarda Glisemik Kontrol ile Serum Lipid Profili Arasındaki İlişki: HbA1c, dislipidemi'yi mi öngörüyor? Hasan Mervan AYTAÇ, Sinem ACAR, Nazan AYDIN Bakırköy Prof. Dr. Mazhar
DetaylıÖzel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması
Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması 20 24 Mayıs 2009 tarihleri arasında Antalya da düzenlenen 45. Ulusal Diyabet Kongresinde
DetaylıTarifname BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON
1 Tarifname Teknik Alan BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON Buluş, böbreküstü bezi yetmezliğinin tedavisine yönelik oluşturulmuş bir formülasyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen
DetaylıAMAÇ: Hastalarımızın ve hasta yakınlarının tedavi öncesi, tedavi sırasında ve tedavi sonrasında bilgilendirilmesini ve eğitilmesini sağlamak.
AMAÇ: Hastalarımızın ve hasta yakınlarının tedavi öncesi, tedavi sırasında ve tedavi sonrasında bilgilendirilmesini ve eğitilmesini sağlamak. KAPSAM: Tüm ayaktan ve yatarak tedavi gören hasta ve hasta
DetaylıKÖMÜRÜN GÖRÜNÜMÜ, Mehmet GÜLER Maden Mühendisleri Odas Yönetim Kurulu Üyesi
DÜNYADA VE TÜRK YEDE ENERJ VE KÖMÜRÜN GÖRÜNÜMÜ, PROJEKS YONLAR VE EM SYONLAR Mehmet GÜLER Maden Mühendisleri Odas Yönetim Kurulu Üyesi Dünya Dünya Kömür Rezervi Bölge Görünür Ç kar labilir Rezervler (Milyon
DetaylıYÜKSEK KOLESTEROL. Hiperkolesterolemi; Yüksek kolesterol sebepleri nelerdir?
YÜKSEK KOLESTEROL Hiperkolesterolemi; Kolesterol ve kolesterole bağlı kalp damar hastalıklar en büyük ölüm sebebidir. Hiperkolesterolemi kan yağlarından biri olan kolesterolün yüksek olmasıdır. Kan yağları
DetaylıHAYALi ihracatln BOYUTLARI
HAYALi ihracatln BOYUTLARI 103 Müslüme Bal U lkelerin ekonomi politikaları ile dış politikaları,. son yıllarda birbirinden ayrılmaz bir bütün haline gelmiştir. Tüm dünya ülkelerinin ekonomi politikalarında
DetaylıBipolar afektif bozukluk nedir?
Bipolar afektif bozukluk nedir? Bipolar afektif bozukluğu pek çok kişi farklı şekillerde yaşar. Bazıları şiddetli mutsuzluk ve sadece hafif taşkınlık atakları deneyimlerken, diğerleri son derece şiddetli
DetaylıOBEZİTE VE DEPRESYON. Prof. Dr. Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD.
OBEZİTE VE DEPRESYON Prof. Dr. Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD. Obezite nedir? Obezite BKİ>30 kg/m² Çoğul etyolojili Kronik Tekrarlayıcı Yaşam kalitesini bozan Çeşitli
DetaylıBeyin Omurilik Sıvısında Myelin Basic Protein Testi; CSF myelin basic protein; BOS da myelin basic protein;
MYELİN BASİC PROTEİN Beyin Omurilik Sıvısında Myelin Basic Protein Testi; CSF myelin basic protein; BOS da myelin basic protein; Beyin Omurilik Sıvısı içinde Myelin Basic Protein miktarının araştırılmasıdır.
Detaylıİleri Obez Diyabetiklerde Tedavi Yaklaşım Bariatrik Cerrahinin Zamanlaması
İleri Obez Diyabetiklerde Tedavi Yaklaşım Bariatrik Cerrahinin Zamanlaması Prof.Dr.Volkan Genç Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD Meme-Endokrin ve Metabolizma Cerrahisi ÇOK BİLİNENLER
DetaylıEGZERSİZ REÇETESİNİN GENEL PRENSİPLERİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ
EGZERSİZ REÇETESİNİN GENEL PRENSİPLERİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ EGZERSİZ REÇETESİ? Egzersiz reçetesi bireylere sistematik ve bireyselleştirilmiş fiziksel aktivite önerileri yapılmasıdır. EGZERSİZ REÇETESİNİN GENEL
DetaylıDÜNYA KROM VE FERROKROM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER
DÜNYA KROM VE FERROKROM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER Dünyada üretilen krom cevherinin % 90 ının metalurji sanayinde ferrokrom üretiminde, üretilen ferrokromun da yaklaşık % 90 ının paslanmaz çelik sektöründe
DetaylıYENİ ÇALIŞMALAR IŞIĞINDA PROFİLAKSİ
YENİ ÇALIŞMALAR IŞIĞINDA PROFİLAKSİ Dr Nur Kır İstanbul Tıp Fakültesi 1. RETİNA GÜNLERİ İSTANBUL 2013 AREDS I Çalışması (2001) Amaç: Farklı evrelerdeki YBMD hastalarında yüksek doz antioksidan ve minerallerin
DetaylıTarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON
1 Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON Teknik Alan Buluş, sarkopeni nin tedavisine yönelik oluşturulmuş bir kompozisyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen Durumu Günümüzde sarkopeni,
DetaylıRENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ
RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ 20.05.2010 Giriş I Renovasküler hipertansiyon (RVH), renal arter(ler) darlığının neden
DetaylıDİYABET HEMŞİRELİĞİ DERNEĞİ DİYABET EĞİTİMCİSİNİN EĞİTİMİ KURSU PROGRAMI
DİYABET HEMŞİRELİĞİ DERNEĞİ DİYABET EĞİTİMCİSİNİN EĞİTİMİ KURSU PROGRAMI Hazırlayan : Julie A. KUENZİ, RN,MSN,CDE,CPT Medical College of Wisconsin Çeviren: Doç.Dr. Nermin OLGUN Marmara Üniversitesi Hemşirelik
DetaylıHücre zedelenmesi etkenleri. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015
Hücre zedelenmesi etkenleri Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015 Homeostaz Homeostaz = hücre içindeki denge Hücrenin aktif olarak hayatını sürdürebilmesi için homeostaz korunmalıdır Hücre zedelenirse ne olur? Hücre
DetaylıHipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015
Hipertansiyon HT Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015 Bu sunum Arş. Gör. Dr. Neslihan Yukarıkır ve Arş. Gör. Dr. Dilber Deryol Nacar
Detaylı1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ
1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1. GİRİŞ Odamızca, 2009 yılında 63 fuara katılan 435 üyemize 423 bin TL yurtiçi fuar teşviki ödenmiştir. Ödenen teşvik rakamı, 2008 yılına
DetaylıLAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER
LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER Varlık Erol, Cengiz Aydın, Levent Uğurlu, Emre Turgut, Hülya Yalçın*, Fatma Demet İnce* T.C.S.B. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi,
DetaylıAra rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba
1.1 Ara rman n Amac Ara rmada, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba olarak hizmet vermekte olan; 1. Bütçe ve Performans Program ube Müdürlü ü 2. Stratejik Yönetim ve Planlama
DetaylıY = 29,6324 X 2 = 29,0871 X 3 = 28,4473 y 2 = 2,04 x 2 2 = 0,94 x 2 3 = 2,29 yx 2 = 0,19 yx 3 = 1,60 x 2 x 3 = 1,06 e 2 = 0,2554 X + 28,47 X 3-0,53
EKONOMETR DERS ÇALIMA SORULARI SORU : 1 1980-1994 y llar aras ndaki Türkiye Özel Yat r m (Y), Reel Mevduat Faiz Oran (X ) ve GSMH (X 3 ) verilerinden hareketle a*a+ daki ortalamadan farklara göre ara sonuçlar
DetaylıOTİZM NEDİR? becerilerinin oluşmasını etkileyen gelişim bozukluğudur.
OTİZM NEDİR? Otizm, sosyal ve iletişim Otizm, sosyal ve iletişim becerilerinin oluşmasını etkileyen gelişim bozukluğudur. GÖRÜLME SIKLIĞI Son verilere göre 110 çocuktan birini etkilediği kabul edilmektedir
DetaylıBanka Kredileri E ilim Anketi nin 2015 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 10 Nisan 2015 tarihinde yay mland.
21 OCAK-MART DÖNEM BANKA KRED LER E M ANKET Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man nin 21 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 1 Nisan 21 tarihinde
Detaylı15. Ulusal Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Kongresi Nisan 2013, Antalya. Obezite: Gerçekten iyi bir gösterge mi? Dr.
15. Ulusal Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Kongresi 24-28 Nisan 2013, Antalya Obezite: Gerçekten iyi bir gösterge mi? Dr. Sedat Üstündağ Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji BD, Edirne Obezite:
DetaylıProje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1
Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1 18 Aral k 1979 da Birle mi Milletler Genel cinsiyet ayr mc l n yasaklayan ve kad n haklar n güvence alt na alan
DetaylıMeriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Beşinci İzmir İktisat Kongresi
Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Beşinci İzmir İktisat Kongresi Finansal Sektörün Sürdürülebilir Büyümedeki Rolü ve Türkiye nin Bölgesel Merkez Olma Potansiyeli 1 Kasım
Detaylıİş Sağlığı İş Sağlığı nedir? Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir?
İş Sağlığı İş sağlığı denilince, üretimi ve işyerini içine alan bir kavram düşünülmelidir. İşyerinde sağlıklı bir çalışma ortamı yoksa işçilerin sağlığından söz edilemez. İş Sağlığı nedir? Bütün çalışanların
DetaylıHipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu;
PROLAKTİNOMA Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu; Prolaktinoma beyinde yer alan hipofiz bezinin prolaktin salgılayan tümörüdür. Kanserleşmez ancak hormonal dengeyi bozar. Prolaktin hormonu
Detaylı2008 YILI SOSYAL GÜVENLİK KURUMU SAĞLIK UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ YAYIMLANDI
06.04.2009/75 2008 YILI SOSYAL GÜVENLİK KURUMU SAĞLIK UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ YAYIMLANDI ÖZET : 2008 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde değişiklikler
DetaylıACİL ÇALIŞANLARI İÇİN STRES YÖNETİMİ
ACİL ÇALIŞANLARI İÇİN STRES YÖNETİMİ ACİL ÇALIŞANLARININ KARŞILAŞABİLECEĞİ STRES KAYNAKLARI Olaya bağlı stres kaynakları Mesleki stres kaynakları Çevresel stres kaynakları OLAYA BAĞLI STRES KAYNAKLARI-1
DetaylıDiyabetik Hasta Takibi. Dr. Hasan Onat PHD Diyabet Çalışma Grubu İnece ASM, Kırklareli
Diyabetik Hasta Takibi Dr. Hasan Onat PHD Diyabet Çalışma Grubu İnece ASM, Kırklareli Amaç Bu oturum sonunda katılımıcı hekimler birinci basamakta Diyabet hastalığının yönetimi konusunda bilgi sahibi olacaklardır.
DetaylıBilindiği üzere beslenme; anne karnında başlayarak yaşamın sonlandığı ana kadar devam eden yaşamın vazgeçilmez bir ihtiyacıdır
OBEZİTE Obezite günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Obezite genel olarak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu
DetaylıŞeker Hastaları için Genel Sağlık Önerileri
ÖNEMLİ! İlaçlarınızı düzenli kullanmanız çok önemlidir. Kilonuza dikkat ediniz. Ani bir kan şekeri düşmesi (hipoglisemi) durumuna karşı yanınızda her zaman birkaç adet şeker bulundurunuz. Mutlaka egzersiz
DetaylıTürkiye Diyabet Prevalans Çalışmaları: TURDEP-I ve TURDEP-II
47. ULUSAL DİYABET KONGRESİ 11-15 Mayıs 211, Rixos Sungate Hotel, Antalya Türkiye Diyabet Prevalans Çalışmaları: TURDEP-I ve TURDEP-II Prof. Dr. İlhan SATMAN ve TURDEP-II Çalışma Grubu İstanbul Üniversitesi
DetaylıYAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ
YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ Savaş AYBERK, Bilge ALYÜZ*, Şenay ÇETİN Kocaeli Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü, Kocaeli *İletişim kurulacak yazar bilge.alyuz@kou.edu.tr, Tel: 262
DetaylıKadın İdrar İnkontinansı. Dr. M.NURİ BODAKÇİ
Kadın İdrar İnkontinansı Dr. M.NURİ BODAKÇİ Genel populasyonun çoğunda özellikle kadınlarda ve yaşlılarda mesane disfonksiyonu vardır. ICS üriner inkontinansı; objektif olarak gösterilebilen ve sosyal
DetaylıBuzağılarda Protein Beslemesi ve Buzağı Mamasının Önemi. Sayı:2013/Rm-37 Sayfa:205-210
Buzağılarda Protein Beslemesi ve Buzağı Mamasının Önemi Sayı:2013/Rm-37 Sayfa:205-210 KONU İLGİ Buzağılarda Protein Beslemesi ve Buzağı Mamasının Önemi Besleme TERCÜME VE DERLEME Ürün Müdürü Esra ÇINAR
DetaylıHipertansiyon ve akut hipertansif atakta ne yapmalı? Prof. Dr. Zeki Öngen İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı
Hipertansiyon ve akut hipertansif atakta ne yapmalı? Prof. Dr. Zeki Öngen İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Sağlıklı kişi Hipertansiyon: ne yapmalı? Risk faktörlerinden ölüme kardiyovasküler
DetaylıOkumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1
Deomed Medikal Yay nc l k Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Birinci bask Deomed, 2009. 62
Detaylı2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016
2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016 Ocak 2016 Tüketici Fiyat Endeksi ne(tüfe) ilişkin veriler Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 3 Şubat 2016 tarihinde yayımlandı. TÜİK tarafından aylık
DetaylıELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU
ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU Hazırlayan Sosyolog Kenan TURAN Veteriner Hekimi Volkan İSKENDER Ağustos-Eylül 2015 İÇİNDEKİLER Araştırma Konusu
DetaylıTekrar ve Düzeltmenin Erişiye Etkisi Fusun G. Alacapınar
Journal of Language and Linguistic Studies Vol.2, No.2, October 2006 Tekrar ve Düzeltmenin Erişiye Etkisi Fusun G. Alacapınar Öz Problem durumu:tekrar, düzeltme ile başarı ve erişi arasında anlamlı bir
DetaylıA N A L Z. Seçim Öncesinde Verilerle Türkiye Ekonomisi 2:
A N A L Z Seçim Öncesinde Verilerle Türkiye Ekonomisi 2: Sektör Mücahit ÖZDEM R May s 2015 Giri Geçen haftaki çal mam zda son aç klanan reel ekonomiye ili kin göstergeleri incelemi tik. Bu hafta ülkemiz
DetaylıOBEZİTE NEDİR? Erkeklerde %20,5 Kadınlarda ise % 41,0 Toplamda % 30,3 olarak bulunmuştur. İstanbul 33,0 Orta Anadolu 32,9
OBEZİTE NEDİR? Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından obezite, sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi olarak tanımlanmıştır. Günlük yaşamda bireylerin (gebe, emzikli, bebek, okul çocuğu, genç,
DetaylıKAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.
KAVRAMLAR Büyüme ve Gelişme Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır. Büyüme Büyüme, bedende gerçekleşen ve boy uzamasında olduğu gibi sayısal (nicel) değişikliklerle ifade edilebilecek yapısal
DetaylıŞişmanlık. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı
Şişmanlık Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Tanım Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Obezite VKİ > 95 persantil Kilolu olmayı VKİ 85-95 persantil VKİ = ağırlık (kg) /
Detaylı