Yıldırım gibi ÇARPACAK. Koop dediğin böyle olur. Artık her isteyene vermeyeceğiz!

Transkript

1 SAYFA 01 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Koop dediğin böyle olur Sosyal ve kültürel faaliyetleri ile ön plana çıkan Konak Belediyesi bir ilke daha imza attı. Kadınların ürettiği el emeği göz nuru eserler, Kadın Koop aracılığı ile piyasaya girecek. TOBB, projeye eğitim ve pazarlama konusunda destek verecek Sosyal projeleriyle yerel yönetim gündemine damga vuran Konak Belediyesi nin Üreten kadın modeli dev bir organizasyona dönüşüyor. Üreten Kadın Modeli, Türkiye nin en geniş kapsamlı ve katılımlı Kadın Kooperatifi haline getiriliyor. Kadın Koop projesine dahil olan kadınlar pasta, reçel, turşu, salça gibi çeşitli gıda maddeleri ile seramik, hediyelik eşya, takı, ev tekstili ve geleneksel sanatlarımıza kadar uzanan geniş bir yelpazedeki üretimlerini pazarlayabilecek. Doktorlar bonus peşinde koşuyor Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği nin de eğitim ve pazarlama konusunda destek vereceği Türkiye deki örnek proje özellikle ev kadınları için, önemli bir gelir kapısını aralayacak. Ağırlıklı olarak girişimci kadınlar, ev kadınları ve Konak Belediyesi nin çeşitli mahallelerle yayılan 15 semt merkezindeki üretken kadınların öncülük ettiği Kadın Koop Aşama aşama talepte bulunan tüm kadınlara açık olacak. Kadınlar, küçük bir sermaye ile Kadın Koop a girebilecek. devamı 2 de Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Osman Elbek, puan sistemi yüzünden doktor-hasta ilişkisinin bozulduğunu söyledi Moral, dayanışma, paylaşım ve şefkat değerlerinin yerine bilanço, verimlilik, sürdürülebilirliğin önem kazandığına dikkat çeken Doç. Dr. Elbek, Doktorlar için performans değerlendirmesi, hasta yararına düşünmesi gereken hekimi bonus toplayan kişi haline getirdi. Meslek puana toplamaya endekslenirse doktor da puan toplayan memur olur. Daha fazla puan toplamayı hedefleyen doktor hızlı çalışır ve hızlı tükenir dedi. 5 te 3 vardiya 24 saat çalışıyor İZSU, Gümrük ile Bayraklı pompa istasyonları arasında evsel atık su taşıyan kolektörlerdeki tıkanıklığı gidermek için çalışmalara başladı. Çalışmalar 3 vardiya halinde ve 24 saat aralıksız devam edecek İZSU Genel Müdürlüğü nden yapılan açıklama, Artan nüfusla birlikte belli ölçülerde zaman zaman revizeye ihtiyaç duyan Büyük Kanal Projesi için gerekli çalışmalar yapılmış ve yapılmaya da devam edecektir. Bu tür projeler, kentle birlikte yaşayan organizmalardır. Zaman zaman revize edilmeleri de çok doğaldır. Şu an kolektör hattında yaşanan tıkanıklık geçicidir ve ekiplerimiz gece gündüz çalışarak bu hattın temizliğini gerçekleştirecek ve sorunu çözecektir. Yüzülebilir Körfez hedefiyle yürüttüğümüz Büyük Körfez Projesi nde planlanan çalışmalar devam ediyor dendi. devamı 5 te Yıldırım gibi Sosyal hizmette MARKA OLDUK! Menşure Gökçe İnsanlığa Hizmet Platformu yönetimini makamında kabul eden Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol, sosyal belediyecilik konusunda hem Türkiye ye hem de İzmir e örnek olduklarını söyledi. Başkan Şenol, Biz kültür merkezimizle, sokaklara yerleştirdiğimiz heykellerle, kurduğumuz anı eviyle Gaziemir'e kültürel kimlik kazandırdık. Ayrıca söz uçar yazı kalır mantığıyla Gaziemir'in geçmişini anlatan 12 kitap yayınladık. Doğumdan ölüme kadar halkın yanındayız dedi. devamı 2 de Ege-Koop tan bir yenilik daha 30 yılda 30 bin konut inşa ederek, 100 bini aşkın insanı ev sahibi yapan Ege-Koop, yepyeni bir yaşam tarzı oluşturacak Aliağa Evleri Projesi nde inşaatların yapımına başladı. Projenin, ilçede bugüne kadar var olmamış çok özel bir konsepte sahip olduğunu kaydeden Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, 60 milyon liralık yatırımı içeren Aliağa Evleri nde inşaatlara başladık. Örnek konutumuz ile projemizin kalitesi ve değerini birebir ortaya koyacağız. Alıcılar kura çekimi olmaksızın dilediği konutun sahibi olabilecek. dedi. devamı 5 te ÇARPACAK Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Yıldırım, Otomatik Geçiş Sistemi konusunda bankaların yanlış yaptığını söyledi. Yıldırım, Vatandaşın hakkını kimseye yedirmeyeceğiz diye konuştu OGS sistemini kullanan vatandaşlardan yüksek bedel alan bankaların büyük bir hata yaptığını söyleyen Bakan Yıldırım, HGS ye geçtikten sonra OGS leri bedava vermeye başladılar. Eskiden 50 TL, 60 TL, 30 dolar, 40 dolar, 60 dolar alan bankaların bazıları OGS için artık para istemiyor. Madem bedava verilebiliyordu, bugünü niye bekledin? Bu soruyu vatandaş adına bankalara sormak istiyorum. Demek ki bu süre zarfından vatandaştan haksız yere yüksek bedeller almışlar. Bunun hesabını da vermesi lazım. Haklı olarak vatandaş şunu soruyor: Bu geçiş olursa bizim OGS için ödediğimiz paralar ne olacak? Bankalarla konuşup, vatandaşın mağdur olmaması için ne lazım gelirse yapacağız dedi. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, bugün İzmir e geliyor. İki günlük temaslar için İzmir e gelen Bakan Yıldırım, Konak ve Bucalı muhtarlar ile görüşecek. Bakan Yıldırım, daha sonra AK Parti Konak İlçe Teşkilatı tarafından düzenlenen toplantıya katılarak açılış konuşması yapacak. Bakan Yıldırım, ertesi gün, Swiss Otel'de düzenlenecek, "İzmir'den Türkiye Ekonomisine Bakış" paneline katılacak. Yıldırım'ın, konuşmacı olacağı panelde İzmir projelerine ilişkin açıklamalarda bulunması bekleniyor. Bakan Yıldırım, 16 Mart Cumartesi sabahı ise Buca'ya giderek, Rüya Vadisi'nde bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle kahvaltı yapacak, ardından da esnafları ziyaret edecek. devamı 8 de Önce Tepekule SONRA NİKAH! 2.Tepekule Evlilik Hazırlıkları Fuarı Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan, Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ ve İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş ın katılımıyla açıldı. Açılışta konuşan Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, fuarların profesyonelleştiğine ve katılanların aradıkları her şeyi bulabileceklerine değinirken İTO Başkanı Ekrem Demirtaş da fuarlarda sürekliliğin önemine dikkat çekti ve evlenecek çiftleri fuara davet etti. devamı 8 de Artık her isteyene vermeyeceğiz! Oyun oynarken canından oldu! İzmir-Karşıyaka'daki Selçuk Yaşar Alaybey İlköğretim Okulu'nda eğitim gören 4. sınıf öğrencisi Aslıhan Yağmur K, odasında iple asılı bulundu. Eve gelen ve kızını asılı halde bulan anne Hatice K, ipi keserek kızını indirdi. Komşularının yardımı ile hemen sağlık ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri incelemesinin ardından küçük kızın hayatını kaybettiğini tespit etti. Aslıhan Yağmur'un çok neşeli biri olduğunu belirten komşuları, oynamak isterken kendini asmış o- labileceğine dikkat çekti. devamı 3 te Başbakan Yardımcısı Babacan, Türk ekonomisinin hızlı bir şekilde büyüdüğünü gören yabancı yatırımcıların Türk vatandaşı olmak için sıraya girdiğini açıkladı. Babacan, ay yıldızlı pasaport için yeniden kriter belirleyeceklerini dile getirdi Babacan, "Göğsümüzü kabartan bir gelişme bu. Ay yıldızlı pasaportun çok geniş bir coğrafyada kapıları nasıl kolay bir şekilde açtığını artık herkes görüyor. Bu yüzden vatandaşlık kriterlerini çok iyi belirlemek lazım. Çünkü, TC vatandaşlığı herkese dağıtılamaz dedi. Türkiye ye ciddi bir şekilde yatırım yapmış ve iyi bir fiyata ev almış yatırımcılar için bile vatandaşlık hakkının kolay kolay verilmeyeceğini söyleyen Babacan, sadece oturma izni konusunda tolerans tanınacağını söyledi. devamı 4 te

2 SAYFA 02 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 78 ruhu Bornova da yaşayacak Ege 78 liler Derneği, üyelerini biraraya getirip dayanışma ruhunu yaşatmak için Mimar Kemalettin Caddesi nde lokal açtı. Açılış kurdelesini Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır ın kestiği Ege 78 liler Derneği Lokali nin ilk gününde İzmirli yazarlar, şairler, sanatçılar, aydınlar ve siyaset dünyasından tanınmış isimler bir araya geldi. GAZİEMİR yeni kimlik kazanacak Menşure Gökçe İnsanlığa Hizmet Platformu yönetimini makamında kabul eden Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol, hizmet ve projelerini anlattı, görüş ve önerileri aldı. Menşüre Gökçe İnsanlığa Hizmet Platformu Başkanı Burhan Türkoğlu ve üyelerini makamında ağırlayan Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol, Hayata geçirdiğimiz projelerle insanların hayatlarına dokunuyoruz diye konuştu. Şenol, 53 derneğin bir araya gelmesiyle kurulan platformun Başkanı Türkoğlu ve üyelere, hizmet ve projelerini anlattı, görüş ve önerileri aldı. Yerel yönetimde sosyal belediyecilik ve ortak akıl felsefesiyle hareket ettiklerini dile getiren Şenol, Bir kentin yönetimi sadece belediye başkanına bırakılacak kadar basit bir iş değildir. Bu anlayışla her fırsatta sivil toplum örgütü temsilcileri, işadamları, meslek grupları, vatandaşlarla bir araya gelerek onların görüş, öneri, istek ve şikayetlerini dinleyerek, onları kentin yönetimine ortak ettik. Her mahalleye bir belediye sloganıyla semt evleri açıyoruz " diye konuştu. Sosyal belediyecilikte marka biziz Hayata geçirdiği hoşgeldin bebek, evde bakım, hasta nakil ambulansı, cenaze hizmetleri gibi projelerle doğum öncesinden ölüme kadar insanların hayatlarına dokunduklarını ifade eden Şenol, kentlerin kültürel kimliklerinin de olması gerektiğini söyledi. Belediyelerin sadece kentin fiziki koşullarıyla ilgilenen kurumlar olmaması gerektiğini söyleyen Şenol, "Belediyeler kente kültürel kimlik kazandıracak çalışmaları da hayata geçirmelidirler. dedi. Sosyal projeleriyle Türkiye de yerel yönetim gündemine damgasını vuran Konak Belediyesi nin Üreten kadın modeli dev bir organizasyona dönüşüyor. İlk aşamada beş yüzden fazla kadının bir araya gelmesiyle oluşturulacak olan Türkiye nin en geniş kapsamlı ve katılımlı Kadın Kooperatifi Kadın Koop İzmir de hayata geçiriliyor. İzmirli kadınlar pasta, börek, reçel, turşu, salça gibi Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, Ege 78 liler Derneği Lokali nin açılışını yaptı. Dernek Başkanı Seyithan Çelik le birlikte Mimar Kemalettin Caddesi Kardıçalı İş Merkezi Numara 16 daki lokalin açılış kurdelesini kesen Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, Grup Su nun müzik dinletisi eşliğinde konuklarla sohbet etti. 78 kuşağının biraraya gelip sohbet etmesinin yanısıra; eğitim, kültür faaliyetleri sergiler ve seminerlerin gerçekleştirileceği Lokal de dayanışma ruhu da ön plana çıkacak. Ege 78 liler Lokali nin açılması için pek çok arkadaşının katkıda bulunduğunu söyleyen Ege 78 liler Derneği Başkanı Seyithan Çelik, Tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Ortak bir çabayla çok güzel bir buluşma yerimiz oldu. Nezih herkesin gelebileceği bir mekan tasarlamıştık, bunu başardık. İlerici demokrat insanların mekanı olarak lokalimizin benimseneceğini umuyorum. Tüm dostlarımızı lokalimizde buluşturmak, söyleşiler sergilerle kültürel etkinlikler düzenlemek başlıca amacımız dedi. Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, Ege 78 liler Derneği nin, dayanışma, dostluk ve kardeşlik ruhuyla çalışmalarını sürdürdüğünü belirterek, Derneğimiz ne zaman bize bir el uzatsa biz de el uzatıyoruz, omuz veriyoruz. Derneğimizle birlikte oluyoruz. Bu lokal çok önemli. Burada aydınlık geleceğimiz adına toplanıp sohbetler edeceğiz, kimi zaman seminerler, sergiler gerçekleştirilecek. İnanıyorum ki insanlarımızın katkısıyla, her zaman canlı kalacaktır diye konuştu. İşte kadın işte KADIN KOOP! Sosyal ve kültürel faaliyetleri ile ön plana çıkan Konak Belediyesi bir ilke daha imza attı. Kadınların ürettiği el emeği göz nuru eserler, Kadın Koop aracılığı ile piyasaya girecek. TO- BB, projeye eğitim ve pazarlama konusunda destek verecek çeşitli gıda maddeleri üretiminden; seramik, hediyelik eşya, takı, ev tekstili ve geleneksel sanatlarımıza kadar uzanan geniş bir yelpazedeki üretimlerini ekonomiye aktaracak. Kadınlar, ürettiklerini pazarlayacak ve böylelikle ekonomik döngüde önemli yer tutan bir üretken modeli gerçekleştirecek. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği nin de eğitim ve pazarlama konusunda destek vereceği Türkiye deki örnek proje özellikle ev kadınları için, önemli bir gelir kapısını aralayacak. Ağırlıklı olarak girişimci kadınlar, ev kadınları ve Konak Belediyesi nin çeşitli mahallelerle yayılan 15 semt merkezindeki üretken kadınların öncülük ettiği Kadın Koop Aşama aşama talepte bulunan tüm kadınlara açık olacak. Kadınların Mikro kredi anlayışı ile küçük bir sermaye ile katkıda bulunacakları kooperatif modelinde üretilenler pazarlandıkça gelişecek ve büyüyecek. Kadın dostu kimliği ile Türkiye nin en başaralı ilçe Belediye Başkanı seçilen Konak Belediye Başkanı Dr.Hakan Tartan, Kadın Koop projesi ile ilgili olarak şunları dile getirdi: Türkiye de kadınların ekonomik ve sosyal durumlarında verilere göre iyileşme görülmekle birlikte; yaşam koşulları, gelenek ve görenekler, bölgesel farklılıklar nedeniyle çok çarpıcı eşitsizlikler görülüyor. Ben pozitif ayrımcılığı destekliyorum ve yapıyorum. Her zaman kadınların yanında oldum. Kadın Koop projesi ile Türkiye de yankı uyandıracağız, örnek o- lacağız, örnek alınacağız. Türkiye ye İzmir den mesaj vereceğiz. 10 bin kişi pür dikkat izleyecek İzmir İl Emniyet Müdürlüğü ile Konak Belediyesi nin, uyuşturucunun önüne geçmek ve madde kullanımının sonuçları hakkında insanları duyarlı kılmak amacıyla yaşama geçirdiği "Gülümseyen Gözler" projesi devam ediyor. 10 binin öğrencinin seyredeceği "Yaşatmak" adlı oyunda, bağımlıların yaşadıkları birebir gösteriliyor. Oyunun Dr. Selahattin Akçiçek Eşrefpaşa Kültür ve Sanat Merkezi ndeki gösteriminin ardından gençlerle konuşan Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan yerel yönetim, devlet ve toplumu oluşturan en önemli değerlerden gençlik ve sivil kuruluşluların biraraya gelerek örnek bir proje uyguladığını söyledi. Emniyet Teşkilatı'nın sadece güvenliğimiz için değil, geleceğimiz için de çalıştığına dikkat çeken Başkan Tartan, Biz bazı şeyleri gençlere ne kadar anlatsak da sadece, Şunu yapmayın, bunu yapmayın demek yeterli olmuyor. Bazı şeyler ne kadar söylense de yaşananlar kadar etkisi olamıyor. Bu noktada tiyatro, deneyimleri ve yaşananları en iyi şekilde ortaya koyuyor. Siz bazılarının, Hayat 30 undan sonra başlar. demesine kulak asmayın. Hayat, tam da sizin olduğunuz yaşlarda başlıyor. Şimdi çizeceğiniz yol, gelecekteki başarılarınızın kapısını aralayacak. Kendi geleceğinize sahip çıkma duygunuz için sizi kutluyorum. dedi. Söz konusu projeyle doğa yürüyüşleri, uçurtma şenlikleri, balık tutma ve tiyatro etkinlikleriyle meslek edindirme kursları ve okullarda düzenlenecek, madde bağımlılığını konu alan kısa film yarışmalarıyla birlikte farkındalık oluşturma amaçlanıyor. Ayrıca madde kullanımıyla ilgili 70 bin broşür hazırlanarak, ailelere ve gençlere dağıtılacak. "Maddeye değil, hayata bağlan" sloganı da belediyelerin belirlediği yerlerde, 4 bin 500 bilbord afişu olarak asılacak. Proje, 30 Haziran 2014 tarihine kadar devam edecek. Yıl: 2 İmtiyaz Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına Eflatun SAYGILI Dağıtım: Yayın türü:. Sayı: 510. Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: (Pbx) Mail: info@sondakikagazetesi.com Hakkı SARIÖZ Yerel - Süreli (Pazar günleri yayımlanmaz) Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir

3 SAYFA 03 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 11 yaşındaki kız evinde asılı bulundu İzmir in Karşıyaka ilçesinde, 11 yaşındaki ilkokul öğrencisi kız çocuğu odasında iple asılı bulundu. Annesi tarafından ip kesilerek indirilen çocuk hayatını kaybetti. Kız çocuğunun oyun için mi yoksa başka bir sebepten mi kendini astığı belirlenemedi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Olay, sabah saat sıralarında Zübeyde Hanım Caddesi nde bulunan Zübeyde Hanım Apartmanı'nda meydana geldi. Selçuk Yaşar Alaybey İlköğretim Okulu nda eğitim gören 4. sınıf öğrencisi Aslıhan Yağmur K., iddiaya göre evde kimsenin olmadığı sırada odasında bulunan tavandaki demir halkaya geçirdiği iple kendini astı. Eve gelen ve kızını asılı halde bulan anne Hatice K., ipi keserek kızını indirdi. Komşularının yardımı ile hemen sağlık ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri incelemesinin ardından küçük kızın hayatını kaybettiğini tespit etti. Sinir krizleri geçiren anne, yakınları tarafından sakinleştirilmeye çalışıldı. Küçük kızın ablası Neslihan K., ölüm haberini duyunca fenalık geçirdi. Polis ekiplerinin olay yerinde yaptıkları incelemeyi bitirmesinin ardından cenaze İzmir Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. Aslıhan'ın askeriyede şoför olarak çalışan Nail K. ile ev hanımı Hatice K. çiftinin en küçük çocuğu olduğu öğrenildi. Olayın annenin fırına gidip geldiği arada meydana geldiği belirtildi. Küçük kızın neşeli ve coşkulu bir karakter yapısı olduğunu i- fade eden komşuları, oyun amaçlı merakla böyle bir şey yapmış olmasının da bir ihtimal olduğunu söyledi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. (CİHAN) Ergenekon davasında avukatlar darp edildi DHKP-C nin hücre evinde 11 çelik kapı İstanbul polisinin sabaha karşı Okmeydanı nda operasyon yaptığı terör örgütü DHKP militanlarının kaldığı evde, bir biri ardına sıralanmış 11 çelik kapının bulunduğu belirtildi. Örgüt üyelerinin, elektrik, su ve doğalgazı kaçak kullandığı tespit edildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, sabah saatlerinde kent genelinde terör örgütü DHKP-C'ye yönelik operasyon düzenledi. Okmeydanı nda bir hücre evine giren polis ekipleri, operasyonun ardından ilginç detaylarla karşılaştı. Bir biri ardına sıralanmış 11 çelik kapıyla karşılaşan özel harekat timleri, kapıları kırarak içeri girdi. Operasyonun ardından kapıları dışarı çıkaran ekipler, kapıların açılmasını zorlaştırmak için örgüt elemanları tarafından çelik kapıların içinin kumla doldurulduğunu belirledi. Bu arada ekipler, hücre evinde kullanılan elektrik, su ve doğalgazın kaçak olduğunu belirledi. Bunun üzerine olay yerine doğalgaz, su ve elektrik ekipleri çağırıldı. (CİHAN) Çalıların altından esrar çıktı İzmir İl Jandarma ekipleri, Tire ilçesinde Hint keneviri ekerek, hasadından elde ettikleri esrarı piyasaya sürmek istediği iddia edilen üç kişiyi gözaltına aldı. Operasyonda 28 kilo 100 gr. esrar ele geçirildi. Ekipler, Çayırlı köyünde bazı kişilerin, yaz aylarında ektikleri kenevir bitkisinden yaptıkları esrarı piyasaya sürdüğü ihbarı üzerine takip başlattı. Araştırmaların ardından uyuşturucu ekimi ve satışını yaptıkları iddiasıyla E.Y., E.F.Y. ve R.Y.'nin evleri ve bahçeleri arandı. E.F.Y. adlı kadının üzerinde 1 adet ruhsatsız tabanca ve buna ait mermilerle 150 gr. kubar esrar, R.Y.'ye ait evin bahçe sınırını belirleyen çalıların altına gizlenmiş çuvallar içinde 27 kilo 950 gr. kubar esrar ele geçirildi. Üç zanlı, uyuşturucu imalatı ve ticareti yaptıkları iddiasıyla gözaltına alındı. (CİHAN) Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Hasan Iğsız, Alaattin Sevim ve Mustafa Balbay'ın Avukatı Murat Ergün, duruşmada yaralandığını belirterek, salonda görevli jandarma personeli hakkında suç duyurusunda bulundu Avukat Murat Ergün, İzmir Adliyesi Barosu Biriminde İzmir Baro Başkanı Sema Pekdaş ve yönetim kurulu üyeleri ile birlikte konuya ilişkin basın toplantısı düzenledi. Ergün, duruşmada verilen arada, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel, CHP İzmir Milletvekili Musa Çam ve Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün bulunduğu izleyiciler kısmından tartışma seslerinin gelmesi üzerine oraya gittiğini, mahkeme başkanının salonun boşaltılması yönünde bir talimatının bulunmamasına rağmen bir kısım jandarma personelinin Sertel, Çam ve Köktürk'ü salondan çıkarmaya çalıştıklarını anlattı. Eylemlerinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle jandarmayı uyarması üzerine, üsteğmen rütbesinde bir personelin kendisinin üzerine yürüdüğünü, binbaşı rütbesindeki bir personelin eline vurduğunu ve diğer jandarma personeline ''Atın bunu dışarı'' diye emir verdiğini kaydeden Avukat Ergün, ''jandarma personelinin kendisine fiziki müdahalede bulunduğunu, boynundan, boğazından çekerek, vurarak, tekmeleyerek duruşma salonun dışına atmaya çalıştığını'' öne sürdü. Avukat Ergün, yaşanan bu olay üzerine salondaki sağlık ekiplerinin kendisine tıbbi müdahalede bulunduğunu kaydederek, kimliği kamera kayıtlarıyla tespit edilebilecek jandarma binbaşı, jandarma üsteğmen ve diğer jandarma er personeli hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı eliyle Silivri Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu söyledi. Baro'dan kınama Baro Başkanı Pekdaş da, meslektaşlarına yönelik saldırıyı kınadıklarını, saldırının hukuk devletine karşı yapılmış bir saldırı o- larak kabul edilmesi gerektiğini, yetkilileri göreve davet ettiklerini dile getirdi. Silivri Cezaevi sınırları içindeki duruşma salonunun, mahkeme heyeti tarafından kameralardan sürekli o- larak izlendiğini, buna rağmen mahkeme heyetinin avukatlara yönelik darp fiillerine karşı hiçbir müdahalede bulunmadığını savunan Pekdaş, şunları kaydetti: ''Fakat duruşmanın sonunda, bir gün önceki duruşmada yaşanan o- laylar nedeniyle jandarma tarafından tutulan 4 ayrı tutanak ve kamera kayıtları incelenerek kolluk güçlerine fiili mukavemet ve saldırıda avukatlar hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmiştir. Oysa adli bir yargılamada avukata yönelik saldırıya engel olunmak gerekeceği gibi duruşma salonunda avukatlara yönelik darp fiilini gerçekleştirenler hakkında suç duyurusunda bulunulması, objektif davranılması gerekirdi. Ama mahkeme jandarma tarafından gerçekleştirilen darp fiilini görmezden gelmiş, sadece avukatları hedef almıştır. Avukat ve savunma yoksa adalet de yoktur, hukuk devleti de. Saldırıya uğrayan meslektaşımızın sonuna kadar arkasında varız.'' (AA) ALMAN turist ölü bulundu Pamukkale'de Pazartesi günü kaybolan Alzheimer hastası Alman turist Werner Rudolf'un cesedi, ekiplerin yaklaşık 3 saatlik çalışması sonucunda bulunduğu yerden çıkarıldı Kaybolduktan 4 gün sonra ölü bulunan Werner Rudolf'un cesedi, ekiplerin yaklaşık 3 saatlik çalışması sonucunda bulunduğu y- erden çıkarıldı Denizli Jandarma Komutanlığı, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü ve U- lusal Medikal Kurtarma ekipleri tarafından Karahayıt-Uzunpınar yolu üzerinde Gelindaşı Kanyonu olarak bilinen yerde ölü bulunan Werner Rudolf'un cesedi, yaklaşık metrelik dik yamaçtan aşağıya inen ekiplerin 3 saatlik çalışması sonrasında çıkarıldı. Ceset, sedyeye konulduktan sonra halat yardımıyla ekiplere ulaştırıldı. Rudolf'un cesedi, Pamukkale Üniversitesi Hastanesi morguna kaldırıldı. Denizli Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada ise Antalya İncekum bölgesinden Alman turist kafilesi ile bölgeye gelen ve kafileden ayrılarak kaybolan Werner Rudolf'u arama çalışmalarının ilk günden bu yana ekipler tarafından aralıksız sürdürüldüğü ve bu kişinin cesedine bugün ulaşıldığı belirtildi. Pazartesi günü kardeşiyle Pamukkale'ye gelen Werner Rudolf, antik havuz bölümünde dolaşırken kardeşi Steffen Rudolf'a lavaboya gideceğini söyleyerek uzaklaşmıştı. Steffen Rudolf'un, kaldıkları otelin yetkililerine kardeşinin kaybolduğunu bildirmesi üzerine arama çalışmalarına başlanmıştı. (AA)

4 SAYFA 04 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI SAYFA 05 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI gündem 4 gündem 5 Erdal Kalkan: ÇOĞUNLUK AZINLIĞI yönetmezse kaos çıkar! AK Parti Gaziemir İlçe Başkanlığı tarafından, Türkiye nin Demokratikleşme ve Aydınlanma Süreci konulu konferansa katılan İzmir Milletvekili Erdal Kalkan, günümüze doğru 200 yıllık süreçten bahsetti. Kalkan, "Bu millet, büyük hedefleri olan liderlere hep destek verdi. dedi Türk turistlere kapımız her zaman açık Yunanistan'ın Ankara Büyükelçisi Kiriakos Lukakis, yeni turizm sezonunda Türkiye'den daha fazla ziyaretçiyi ülkelerinde görmek istediklerini söyledi Büyükelçi Lukakis, Yunanistan'ın İzmir Başkonsolosu Teodor Çakiris ile birlikte İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş'ı ziyaret etti. Ziyarette konuşan Lukakis, geçtiğimiz günlerde Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras'ın Türkiye'yi ziyaret ettiğini hatırlatarak, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin bu sayede daha da güçleneceğini belirtti. Türkiye ile daha fazla ekonomik ilişki kurmak istediklerini belirten Lukakis, bu amaçla meslek odalarına ziyarette bulunduğunu vurguladı. Türkler'e en hızlı ve en uygun fiyatta vize uygulayacaklarını açıklayan Loukakis, ''Geçen sene Yunanistan'dan 700 bini aşkın turist Türkiye'ye, Türkiye'den de 600 bini aşkın turist Yunanistan'a gitmiş. Türk turistleri Yunanistan'a zevkle kabul ediyoruz. İyi turistler ve iyi dostlar. Gelmeye devam etmelerini arzu ediyoruz. Yeni turizm sezonunda Türkiye'den daha fazla ziyaretçi görmek istiyoruz'' dedi. Yunanistan'ın Türk turistlere vizeyi kaldırmak için girişimlerde bulunduğunu ifade eden Lukakis, AB'nin uyguladığı kurallara uymak zorunda olduklarına işaret ederek, ''Vizeyi kaldırma girişimimiz, maalesef Schengen anlaşmasından dolayı sonuçsuz kaldı. Bunu çözemediğimiz için sınır kapılarında vize uygulamasını ilk kez geçen yıl turizm sezonunda başlattık. Schengen ülkeleri arasında ülkeye giriş noktalarında hızlı vize verme programını uygulayan ilk ve tek ülkeyiz. Geçen yıl uyguladığımız sınır kapılarında vize uygulamasını bu yıl turizm sezonunda daha da genişleteceğiz. Ülkeye giriş noktalarında vizeler daha uygun fiyatlara ve hızlı şekilde veriliyor.'' Lukakis, İzmir'deki konsolosluk binasının satılık olduğu yönündeki iddiaların da gerçeği yansıtmadığını belirterek, ''Tarihi binayı restore etmek için gerekli izinlerin çıkmasını bekliyoruz. Restorasyon sonrasında Başkonsolosluk binası olarak işlemeye devam edecek'' dedi. İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş da ''İki kıyının halkı olarak daha çok ticaret, daha çok dostluk içinde olmalıyız'' diye konuştu. Demirtaş, İZTO için en öncelikli ticari ilişkilerin kurulacağı ülkenin Yunanistan olduğunu belirterek, iki halkın aynı denizi kullandığını, aynı havayı soluduğunu ifade etti. Demirtaş, 1992'de oda başkanı olduğunda birinci önceliği ''Yunanistan ile olan ticareti geliştirmek'' olarak belirlediğini kaydederek, ''O zaman ticaretimiz 200 milyon dolardı. Her yıl ekonomik zirveler düzenledik. Fuarlarda birlikte olduk yılında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasının imzalanmasını sağladık. O zaman ticaretimiz 2 milyar dolara çıktı. Şimdi 5 milyar dolar. İki ülkenin başbakanları bunun 10 milyar dolar olması gerektiğini ifade etmiş. Bunu başbakanlar söyler ama bizler yapacağız. Aramızda sorunlar olacaktır. Ama sorunlar bizim değil siyasetçilerin işi. Biz işadamları olarak daha çok ticareti hedeflemek durumundayız dedi. (AA) Babacan: Artık herkes Türk VATANDAŞI OLMAK İSTİYOR Türk ekonomisinin hızlı bir şekilde büyüdüğünü gören yabancı yatırımcıların Türk vatandaşı olmak için sıraya girdiğini açıklayan Bakan Babacan, "Göğsümüzü kabartan bir gelişme bu. Ay yıldızlı pasaportun çok geniş bir coğrafyada kapıları nasıl kolay bir şekilde açtığını artık herkes görüyor diye konuştu Türk Gıda Sektörü, dünyanın en fazla gıda ithalatı yapan ülkeleri arasında yer alan Japonya ya ihracatını arttırmak istiyor. Foodex Gıda Fuarı na Ege İhracatçı Birlikleri şemsiyesi altında 28 Türk firması katıldı. Bireysel katılımlarla birlikte Türk Gıda Sektörü nden 35 firma Foodex Fuarı nda Türk gıda ürünlerinin tanıtımını gerçekleştirdi. FOODEX Japan Fuarı na, Türkiye nin 16. kez Milli Katılım Organizasyonu ile katıldığını belirten Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, gıda ihtiyacının sadece yüzde 40 ını kendisi karşılayabilen ve bu nedenle yılda yaklaşık 60 milyar dolar tutarında gıda ithalatı yapan 130 milyon nüfuslu Japonya ya gıda ürünleri ihracatımızı arttırmak için FOODEX Japan Fuarı nın önemli bir fırsat olduğunu söyledi. FOODEX Japan Fuarı nda FRANSA NIN Cannes şehrinde devam eden Uluslararası Gayrimenkul Fuarı MİPİM de konuşan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye nin fuarda onur konuğu olmasının gurur duyulacak bir durum olduğunu söyledi. Babacan, "Türkiye ye özel önem verilmesi, Türkiye nin ayrı bölümünün olması ve ilk defa çok sayıda şirketle burada temsil ediliyor olmamız ülkemiz adına gurur duyulacak bir gelişme." diye konuştu. Gayrimenkul sektörünün Türk ekonomisi için son derece önemli olduğunu belirten Ali Babacan, projelerin sadece Türkiye ile sınırlı kalmadığına dikkat çekti. Babacan, Cari açık biraz yüksek çıkabilir Ali Babacan, Ocak ayında son 2 yıldır en düşük cari açığın görüldüğünü hatırlatarak turizm verilerinin yenilenmesi ile beraber orada da yaklaşıl 2,5 milyarlık düzeltme geldiğini vurguladı. Babacan, "Bu yıl içerisinde bizim orta vadeli programımızda öngördüğümüz cari açık rakamının hala gerçekçi olduğunu düşünüyoruz. Geçen sene istisnai bir şekilde iç talep gerileyince bizim Gıdacıların gözü Foodex Fuarı nda gördükleri ilgilen memnun olduklarını dile getiren Türkmenoğlu, gerek fuar öncesinde ve fuar süresince yaptıkları tanıtım ve reklamlarla gerekse yenilenen stand tasarımı ile Türkiye standlarına alıcıların ilgisini çektiklerini ve bununla birlikte fuarda stand açan tanıtım gruplarının yaptıkları tadım aktiviteleri sayesinde Türk yemeklerinin Japonlara tanıtıldığını belirtti. Uzak Doğu nun en büyük gıda fuarı olan FOODEX Japan Fuarı na 66 ülke ve bölgeden 2 bin 533 firma katıldı. Fuara Türkiye den milli katılım ile 28, bireysel olarak 7 firma olmak üzere toplam 35 firma katıldı. 4 gün boyunca süren fuarı kişi ziyaret etti. JAPONLAR ZOR AMA SADIK MÜŞTERİ Japonya pazarına girmenin zor olduğunu, ancak Japon alıcıların memnun kaldıkları firmalara sadık olduklarını kaydeden Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Mustafa Türkmenoğlu; Fuara iştirak eden firmalarımız, fuar vesilesiyle kurdukları iş bağlantıları sayesinde ülkemize hem coğrafi konum açısından uzak olan, hem de tüketim alışkanlıkları ve iş kültürü itibariyle farklılık taşıyan Japon ve Uzakdoğu pazarında tecrübe kazanıyorlar. Bu kapsamda kurulan ticari ilişkiler ihraç ürünlerimizin geliştirilmesine ve artmasına da olumlu katkı sağlamaktadır dedi. Türkiye nin Tokyo Ticaret Başmüşaviri Musa Demir, FOODEX Japan Fuarı nda Türk standlarını tek tek ziyaret ederek katılımcı firmalarımıza pazar hakkında hem bilgi verdi hem de firmlara Japon pazarı ile ilgili yönlendirmelerde bulundu. "Umut ediyoruz ki bundan sonraki senelerde daha fazla sayıda kuruluşumuz daha büyük alanlarda daha çok projeyle iştirak etsinler." dedi. Gayrimenkul fiyatları ile alakalı her ülkede tartışmalar yaşandığını söyleyen Babacan, "Devlet, makro-ekonomik dengelere dikkat ettikten sonra, ekonomi genelinde sağlam bir zeminde yürüdükten sonra gayrimenkul piyasasından korkmamak lazım. Ama ekonominin geneliyle alakalı bir dengesizlik söz konusuysa iç talepte tasarruf oranlarımızdan kopuk ve ekonominin temellerinden kopuk trend varsa o zaman gayrimenkul piyasasında da geçici sıkıntılar oluşabilir." vurgusunda bulundu. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Ama biz Türkiye de öyle bir şeye izin vermiyoruz. Hep diyoruz ki önce hak edeceğiz sonra o refahı yaşayacağız, Önce kazanacağız sonra harcayacağız." diye konuştu. TAHKİM MERKEZİ KURULACAK Gündemle ilgili de açıklamalarda bulunan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, henüz Türkiye ye yatırım yapmamış dünyada çok sayıda fon olduğunu belirterek Türkiye deki hukuki belirsizliğin yatırımcılar için endişe kaynağı olduğunu vurguladı. Başbakan Yardımcısı Babacan, yargı süreçlerinin bazen çok uzun olduğu ve sonuçlarının öngörülmediğini belirterek, "Bu sadece uluslararası yatırımcılar için değil kendi iç dünyamız için de önemli bir konu." diye konuştu. 4. Yargı Paketi'ni meclise gönderdiklerini hatırlatan Babacan, İstanbul da bir tahkim merkezini kurulmasıyla ilgili yasal düzenlemenin hazır ve meclise gönderilmek üzere olduğunu belirtti. Babacan, "Özel sektör yönetiminin ağırlıkta olduğu bir İstanbul Tahkim Merkezi diye yeni bir yapı kuruyoruz. Mahkemelere gitmeden özel sektörün yine özel sektör tarafından yönetilen tahkim merkezlerinde sorunlarının çözümü. Tabi bu mahkeme yolunu kapatmaz ama her iki taraf arzu ediyorsa oralarda çözümler üretilebilir." dedi. Özelleştirmelerin finansmanı ile ilgili de Ali Babacan, "Herhangi bir problem duymadık, böyle bir şey yaşandığı ile ilgili şikayette gelmedi." diye konuştu. Başbakan Yardımcısı Babacan, "Özelleştirdiğimiz kurumlara bakarsak bunlar zaten finans piyasaları için oldukça güvenilir sektörler ve Türkiye gibi gelişen bir ülkede bu lambalar yandıkça fabrikalar çalıştıkça sürekli işleyecek sektörler. Dolayısıyla özellikle özelleştirmesini yoğun şekilde yaptığımız sektörlerle ilgili ben bir finansman güçlüğü beklemiyorum. Tam tersine bunlar oldukça uygun kaynaklardan hem resmi uluslararası finans kuruluşlarından hem de özel sektör finans kuruluşlarından rahat finansman buluyorlar." ifadelerini kullandı. Japonya nın yıllık 60 milyar dolar seviyesindeki gıda ithalatından 145 milyon dolarlık pay alan Türk Gıda Sektörü, bu payı arttırmak için Japonya nın Chiba kentinde 5-8 Mart 2013 tarihlerinde düzenlenen FOODEX JAPAN Uluslararası Gıda ve İçecek Fuarı na Türkiye nin Milli Katılım Organizasyonunu gerçekleştirdi ABD de 107, Türkiye de 30 kg kanatlı hayvan tüketiliyor Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Feyzi Önder Konferans Salonunda Ekonomi Bakanlığı Kanatlı Ürünleri Tanıtım Grubu Uzmanı Mustafa Yılmaz ın sunumuyla Kanatlı Ürünler Sektör Çalıştayı gerçekleşti. Uzman Mustafa Yılmaz: Ekonomik anlamda gelişmiş ülkelerin aynı zamanda kanatlı hayvan tüketiminin de gelişmiş olduğunu görüyoruz yılında ABD de kişi başına yıllık 107kg kanatlı hayvan tüketilirken Avrupa Birliği ülkelerinde kişi başı tüketim 72kg Çağımızda demokrasinin en temel öğelerinin genel katılım, çoğulculuk ve çoğunluğun yönetimi olduğunu belirten Milletvekili Kalkan, "Bu üç öğe olmadan, demokratik yapıdan bahsetmemiz mümkün değildir. Ne olursa olsun siyasal yapıda çoğunluk, azınlığı yönetecektir. Buradan çoğunluğun azınlığı ezeceği anlamı çıkarılmamalıdır ama çoğunluk olmadan yönetim olmaz, kaos ortaya çıkar. şeklinde konuştu. Gaziemir Atatürk Kültür Merkezi ndeki konferansın açılış konuşmasını yapan AK Parti Gaziemir İlçe Başkanı Sabır Telingün ise 12 büyümemizde dış talebin katkısı arttı. Ama iç talebin de küçük bir eksi katkısı var, yüzde 2 küsür bir büyüme göreceğiz 2012 için. 2013'te büyümenin yarısı iç talepten yarısı dış talepten gelecek." dedi. İç talepteki bir miktar canlanmanın cari açık üzerinde de bir miktar etkisi olabileceğini ifade eden Başbakan Yardımcısı, "Bu beklenen bir gelişme, olursa da sürpriz olmaz." diye kaydetti. Türkiye de ise kanatlı hayvan tüketimi 30 kg civarındadır. dedi. Ülkemizde kanatlı hayvan sektörünün gün geçtikçe geliştiğini ve sektörün her yıl yüzde 18 oranında büyüdüğünü belirten Ekonomi Bakanlığı Kanatlı Ürünleri Tanıtım Grubu Uzmanı Mustafa Yılmaz, Ülkemiz dünya ihracat sıralamasında 31.sırada yer alırken kanatlı hayvan ihracatı sıralamasında ise 10.sırada bulunuyor. şeklinde konuştu. Ekonomi Bakanlığı Kanatlı Ürünleri Tanıtım Grubu Uzmanı Mustafa Yılmaz, şu açıklamayı yaptı: Türkiye kanatlı et ürünlerini yaklaşık 75 ülkeye ihraç ediyor. Bu ihracatın büyük bölümünü Orta Doğu pazarına yaparken buradaki en büyük payı Irak alıyor. Sektördeki en büyük rakiplerimiz ise ABD, Brezilya, Çin, Suudi Arabistan ve Ukrayna. Fakat coğrafi uzaklıktan dolayı en gerçekçi rakibimizi Ukrayna olarak görüyoruz. Türkiye deki pazarın yüzde 95 ine yerli sermaye hakim fakat her geçen gün artan ihracat yabancı yatırımcının ilgisini çekiyor. (EGE AJANS) Mart ile ilgili iki ayrı olaya dikkat çekti: İstiklâl Marşımız'ın TBMM'de kabul edilişinin 92. yıldönümü dolayısıyla Mehmet Akif Ersoy'u rahmet ve şükranla anıyoruz. Bugün aynı zamanda, 12 Mart 1971'te askerî darbeyle görevini devretmek zorunda bırakılmış bir hükümetin ve halkın iradesi dışında gelişen antidemokratik uygulamaların yıldönümü. Millet iradesini hiçe sayan tüm bu antidemokratik uygulamaların, ülkemizde bir daha yaşanmamasını temenni ediyoruz. AK Partililer olarak, İstiklâl Marşımız'ın başlangıcı olan Korkma kelimesiyle başlayarak, korkmadan davamızda, yolumuzda devam edeceğiz. Telingün, Mehmet Akif hakkında da şunları söyledi: O onurlu insan, maddi zorluklar içinde yaşamını sürdürse de Meclis'in İstiklâl Marşı'nı yazana verdiği ödülü almamış, orduya bağışlamıştır. Şiirlerini topladığı Safahat adlı eserine dahi İstiklâl Marşı'nı koymamıştı. Nedenini soranlara ise, 'O benim değil, artık milletimin eseri.' diyecek kadar onurluydu. Konferansın sonunda katılımcılar, Milletvekili Erdal Kalkan a sorular yöneltti. (CİHAN) Ali Babacan, Ziraat Bankasının halka arzının bu yıl içerisinde gündeme gelme ihtimalini zayıf gördüğünü söyledi. Bu yıl önceliği Vakıfbank a verdiklerini belirten Babacan, "Sırada Vakıfbank ın ikinci halka arzı var. Ancak ondan önce bir şekilde Vakıflar Genel Müdürlüğü nü ilgilendiren Anayasa Mahkemesi nin üzerinde durduğu birkaç konu var. O da yakında netleşecek diye bekliyoruz." dedi. Mahkemenin konuyu netleştirmesinden sonra hemen hisse devirlerini gerçekleştirip ikinci halka arzı da tamamlayacaklarını belirten Başbakan Yardımcısı, "Vakıfbank la ilgili benim tahminim yüzde 25 i yüzde 49 a çıkarmak gibi bir adımı atarız. Bu yılın ilk yarısında olmayabilir. Belki ikinci yarısında olabilir diye tahmin ediyorum." dedi. Bunun piyasa koşullarına da bağlı olduğunu belirten Babacan, "Piyasada fiyatların iyi olduğu noktada biz bunu yaparız. Halk Bankası'nda da birinci halka arzı yaptık. Sonra epey süre bekledik. Tekrar piyasa şartlarının oluştuğunu anladığımız anda da ikinci halka arzı yaptık. Ve şimdiye kadarki en başarılı özelleştirmelerden biri oldu." diye konuştu. TAŞINMA KARARI ALINMADI Merkez Bankası nın İstanbul a taşıması tartışmalarına ilgili de henüz alınmış bir karar olmadığını söyleyen Babacan, Ataşehir de Merkez Bankası nın aldığı arsanın da şu anki plana göre Merkez Bankası nın İstanbul şubesi olacağını vurguladı. İMKB nin de yeni çıkan kanunla Borsa İstanbul olduğunu hatırlatan Babacan, "Şu an için İMKB nin bugünkü yerinde devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz." diye konuştu. Yabancılara vatandaşlık verilmesi ile ilgili ise Ali Babacan, vatandaşlık ile oturma izninin ayırt edilmesi gerektiğini söyledi. (CİHAN) Evler, 2 yıl sonra teslim edilecek 30 yılda 30 bin konut inşa ederek, 100 bini aşkın insanı ev sahibi yapan Ege-Koop, yepyeni bir yaşam tarzı oluşturacak Aliağa Evleri Projesi nde inşaatların yapımına başladı. Projenin, ilçede bugüne kadar var olmamış çok özel bir konsepte sahip olduğunu kaydeden Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, 60 milyon liralık yatırımı içeren Aliağa Evleri nde inşaatlara başladık. Örnek konutumuz ile projemizin kalitesi ve değerini birebir ortaya koyacağız. Alıcılar kura çekimi olmaksızın dilediği konutun sahibi olabilecek. dedi. Büyüklükleri 140 ile 218 metrekare arasında değişen ve yüzde 70 i yeşil alan olarak projelendirilen, sıra dışı konsepti ile de büyük hayranlık uyandıran Ege-Koop Aliağa Evleri, toplamda 20 dönümlük deniz manzaralı alanda inşa ediliyor. Proje Martı, Pelikan, Flamingo Evleri olmak üzere 3 ayrı tipte 78 villadan oluşuyor. Özellikle sanayi alanında gelişimin ön planda olduğu Aliağa ya, mevcut doğal güzelliklerini de yansıtacak ve yeni bir hayat tarzı sunacak proje ile hizmet etmek istiyoruz diyen Aslan, 2 yılda tamamlanacak projeyle ilçe ekonomisine 60 milyon liralık katkı sağlayacaklarını söyledi. Ege-Koop Aliağa Evleri nin, gerek konsepti, gerekse de uygun fiyatları sayesinde yaşam standardını yukarılara çekeceğini kaydeden Aslan, Aliağa da bugüne kadar yapılmamışı yaparak, ilçenin yaşam kalitesini üst seviyelere çekeceğiz. İlçenin en güzel, en havadar yerinde toplam 78 adet, her biri birbirinden güzel konut yapıyoruz. Denize sadece iki dakika mesafede, etrafı ormanlarla çevrili, şehir merkezine yakın alanda, 140 ve 218 metrekare arasındaki her bir konut Ege- Koop un kalitesini yansıtacak. Kaldı ki konutların fiyatlarını da minimum düzeyde tuttuk. Sosyal tesislerle ve yeşil alanlarla çevrili konutun fiyatı, ilçedeki bazı daire fiyatlarının bile altında. Çünkü bizim kar amacımız yok. Evlerin inşasına başladık. Örnek evimiz tamamlandığında projemizin kalitesi ve değerini bire bir ortaya koymuş olacağız dedi. Aliağa da yüzme havuzu, saunası, fitness merkezi bulunan bir yaşam merkezini ilk kez hayata geçireceklerini vurgulayan Aslan, Kura çekimi olmaksızın evinizi seçebiliyorsunuz. Komşunuzu belirleyebiliyorsunuz. Yine gruplara bütün bir blok teminini de gerçekleştiriyoruz. dedi. (HABER MERKEZİ) 3 doktordan 2 sine sözel ŞİDDET uygulanıyor Hasta ve hasta yakınlarının şiddetine uğrayan sağlık çalışanlarının durumunu değerlendiren Doç. Dr. Osman Elbek, Bu sorun çözülmek isteniyorsa, şiddete sıfır tolerans anlayışı hakim olmalı dedi 14 Mart Tıp Bayramı, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi ev sahipliğinde, İl Sağlık Müdürlüğü, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Şifa Üniversitesi Tıp Fakültesi, İzmir Üniversitesi Tıp Fakültesi ve İzmir Tabip Odası birlikteliğinde iki haftayı kapsayan etkinliklerle kutlanmaya başlandı. Medical Park İzmir Hastanesi nde düzenlenen konferansta İzmir Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Hemşirelik Bölümü öğrencileri ile bir araya gelen Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Osman Elbek, Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddet başlıklı bir konferans verdi. Sağlık çalışanları ile hasta ve hasta yakınları arasında yaşanan şiddet olaylarının temelinde empati eksikliği, diyalogun reddi, ötekileştirme ve toplumsal kutuplaşmanın olduğunu belirten Doç. Dr. Elbek, Kamu sağlık kurumlarında çalışanlar daha çok şiddet görüyor. Hasta sayısının artmasına doğru orantılı olarak şiddet de artıyor. Ekip uyumunun düşük, yönetici desteğinin az olması ve sağlık çalışanlarının genç olduğu durumlarda da şiddetin arttığı görülüyor dedi. Sağlık hizmeti metalaştı Sistem içinde değişen değerlerin sağlık çalışanlarını hasta ve hasta yakınları karşısında tek suçlu gibi gösterdiğini ileri süren Elbek, sağlık hizmetlerinin metalaştığını, yaşamın da tıplaştığını söyledi. Moral, dayanışma, paylaşım ve şefkat değerlerinin yerine bilanço, verimlilik, sürdürülebilirliğin önem kazandığına dikkat çeken Elbek, Doktorlar için performans değerlendirmesi, hasta İZSU, üç yıl önce de Gıda Çarşısı nda tıkanan hattan 9 ton malzeme çıkarmıştı. Gümrük Pompa İstasyonu ile Bayraklı Pompa İstasyonu arasında evsel atık su taşıyan kolektörlerdeki tıkanıklığı gidermek için acil bakım temizlik hizmeti ihalesi ne yararına düşünmesi gereken hekimi bonus toplayan kişi haline getirdi. Meslek puana toplamaya endekslenirse doktor da puan toplayan memur olur. Daha fazla puan toplamayı hedefleyen doktor hızlı çalışır ve hızlı tükenir dedi. Elbek, puan toplayabilmek için izin kullanmayan doktorların performanslarının da düştüğüne dikkat çekti. Sistem taşmış durumda Türk sağlık sistemi, sağlık çalışanı ve yatak sayısının hasta sayısına yetersiz olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Elbek, Sağlık sistemi taşmış durumda dedi. Yapılan araştırmalarda her 5 hastadan birinin içimden bazen doktora vurmak geliyor ifadesini kullandığını belirten Elbek, basında yer alan Kelepir doktor aranıyor, Doktoru ile birlikte satılık hastane haber ve ilanlarının mesleğin saygınlığını yitirmesine de yol açtığını savundu. Şiddete karşı sıfır tolerans anlayışının uygulanmasının çözüme giden en önemli başlangıç olacağını belirten Elbek, kendisini dinleyen tıp ve hemşirelik öğrencilerine, tedavisi zor ve riskli hastalardan kaçmamayı, asistanlara şiddet uygulamamayı önerirken sağlık çalışanlarının özel güvenlikler yardımı ile korunamayacağını sözlerine ekledi. Sunumu sonunda Medical Park İzmir Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Orhan Satılmaz, Doç. Dr. Osmun Elbek e teşekkür plaketi takdim etti. Öte yandan 14 Mart Tıp Bayramı etkinlikleri kapsamında Alsancak Sevgi Yolu nda stant açan İzmir Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri, Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Aydan Çelebiler eşliğinde İzmirlilere fakültelerini tanıtma olanağı buldu. çıkan İZSU, bu süreci tamamlayarak hızla çalışmalara başladı. Mürselpaşa Bulvarı üzerindeki çalışmalarını sürdüreceği bildirilen ekipler, hattın Dokuz Eylül Meydanı ile inşa halindeki Hilal Aktarma İstasyonu arasında kalan 1200 metrelik bölümünde tespit edilen tıkanıklığı gidermek için iki adet 2 metre 20 cm çapındaki kolektör hattında kapsamlı bakım ve temizlik çalışması yürütecek. Bu kapsamda öncelikle, hattın içine girebilmek için bıçaklı vanalarla kolektör hattının önü kesilerek aynı hattan çekilen sular, açılan özel bir havuz aracılığıyla diğer kolektör hattına aktarılacak metrelik hat boyunca 6 tane havuz açılması hedefleniyor. Belirli aralıklarla 2400 metre uzunluğundaki kolektör İzmir'den Ankara'ya yolcu otobüsüyle giden Murat Alp (31), sabah namazını kılmak istediğini ve durması gerektiğini söylediği şoförün, bunu reddettiğini öne sürdü. Namaz kılmak için ısrar eden yolcuya şoför, "Bize gavur mu demek istiyorsun?" diye çıkıştı. Daha sonra tuvalet ihtiyacı olduğunu söyleyen Alp'in bu isteği de kabul edilmedi. Yoluna devam eden şoför, Alp'e, kâğıt imzalaması halinde yolda bırakabileceğini söyledi. Yolcu Alp, yaşadığı mağduriyeti internetteki şikayet sitelerine yazdı. Nilüfer firmasına ait bir otobüsün şoförüne namaz kılmak için durma talebinde bulunan yolcu Murat Alp'in bu isteği geri çevrildi. Yoluna devam eden şoför, kâğıt imzalaması halinde yolda bırakabileceğini söyledi. Bir çanta imalatçısında çalışan Alp, iş sebebiyle Ankara'ya gitmek için Nilüfer'den bilet aldı. Olayın 1 Mart 2013'te meydana geldiğini kaydeden Alp, "Biletimi, saat otobüsüne aldım. 16 KL 139 plakalı otobüs, Afyon'daki dinlenme tesislerinde mola verdi. Yarım saatlik molanın ardından harekete geçti. Ben binmeden önce, 'Yolda sabah namazını kılmak için durabilir miyiz?' dedim, 'Bunun için duramayız.' diye cevap verdiler. Otobüse bindikten sonra namaz konusunda şoförle konuşmaya devam ettim. 'Bize gavur mu demek istiyorsun?' diye bana çıkıştı." diye konuştu. Tuvalet ihtiyacı için duran otobüsün namaz ihtiyacı için neden durmadığını anlayamadığını söyledi. (CİHAN) Kiraz a rekor YATIRIM Büyük Kanal a bir neşter daha İZSU, ihale sürecini tamamlayarak Gümrük ile Bayraklı pompa istasyonları arasında evsel atık su taşıyan kolektörlerdeki tıkanıklığı gidermek için çalışmalara başladı. Çalışmalar 3 vardiya halinde ve 24 saat aralıksız devam edecek Tuvalet için durdu namaz için durmadı İzmir İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci, Kiraz Belediye Başkanı İsmet Korkmaz, İl Genel Meclisi CHP Grup Başkanvekili Hüseyin Mumcuoğlu, Kiraz CHP İl Genel Meclisi Üyesi Pilot Zeybek, Ödemiş CHP İl Genel Meclisi Üyesi Erol Soyuer in de katıldığı toplantıda yılları İzmir ve köylerine yapılan yatırımlar değerlendirildi. İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci, 2009 yılında göreve başladıklarını hatırlatarak, 2012 yılına kadar İzmir ve köyleri için 925 milyon 675 bin 126 TL lik yatırım yaptık. Bu bütçeden en büyük payı kırsal kesimin kalkınması için ayırdık dedi. Başkan Değirmenci, Görev yaptığımız 4 yıl içinde 265 Birleşimde aldığımız 1803 karar ve bakanlıklardan gelen ödeneklerle harcadığımız 925 milyon 675 bin 126 TL ile İzmir in 30 ilçesi ve 597 köyüne önemli hizmetler gerçekleştirdik. İlimizin eğitim, sağlık, kırsal kalkınma, tarım, gençlik ve spor, çevre, kültür ve turizm ve sosyal hizmetler alnında halkımıza en üst düzeyde ve eşit olarak hizmet sunabilmek için yoğun çaba harcadık. Birçok önemli kararlara ve ilklere imza attık. Ülkemizdeki diğer Özel İdarelere örnek olacak projeleri hayata geçirdik dedi yılı bütçesini de 178 milyon olarak tespit ettiklerini söyleyen İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci, ayrılan bu ödenekle, eğitim, sağlık, kırsal kalkınma, tarım, gençlik ve spor, çevre, kültür ve turizm ve sosyal hizmetler alanlarında yatırımlara hız kesmeden devam edeceklerini söyledi yılından 2012 yılına kadar Kiraz İlçesi için İl Özel İdaresi bütçesinden çok önemli paylar ayırdıklarını belirtti. hattının üzeri de açılarak temizlik yapılacak. Temizlik çalışmalarının 3 ayda tamamlanacağını belirten İZSU Genel Müdürlüğü yetkilileri, ancak hattın bu bölümünün temizlenmeye başlaması ile birlikte kısa sürede akışta bir rahatlama olacağını ve Vasıf Çınar Bulvarı üzerindeki yağmur suyu hattında zaman zaman görülen denize deşarjın da kesileceğini vurguladı. Büyük Kanal Projesi nin İzmir Körfezi ni kuşaklayan 65 kilometre uzunluğunda ana kuşaklama kanalı, ana kuşaklama kanalına bağlanan 95 kilometre uzunluğunda tali kolektör, 4150 kilometre uzunluğunda mevcut pis su şebekesi, 4 adet pompa istasyonu, Çiğli ve Güneybatı atık su arıtma tesislerinden oluştuğunu belirtti.

5 SAYFA 06 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Yoğurt ye KEL OLMA Saç dökülmesi, genç-yaşlı herkesin korkulu rüyası oluyor. Kalsiyum ve protein deposu olan yoğurt ise kellik sorununa alternatif çözüm sunuyor Saç dökülmesi büyük oranda kalıtsal nedenlere bağlanıyor. Ancak sorunun ortaya çıkmasında yetersiz beslenme de etkili oluyor. YOĞURT: Saçların uzamasını teşvik eden kalsiyum ve protein bakımından zengin olan yoğurt, saçı güçlendirip, dökülmeyi önler. SEBZELER: Demir bakımından zengin olan sebzeler, saç dökülmesini durdurur. Demir, saç köklerine oksijen gitmesini sağlayarak, dökülmenin önüne geçer. MEYVELER: Meyveler, antioksidan etki yapar. Enfeksiyonları önleyerek, yıpranan saçların sağlığını korur. KU- RUYEMİŞ: Ceviz, fındık, kabak çekirdeği, badem gibi yemişler saçlara parlaklık verirken, yerfıstığı saç dökülmesine neden olan triroid bezi sorunlarını engelleyen iyot bakımından zengindir. DENİZ ÜRÜNLERİ: Balık, karides, midye gibi deniz ürünleri, saç köklerini güçlendiren ve hormonları dengelemeye yardımcı olan çinko içerir. FASÜLYE: Sağlıklı saçlar için gereken proteini sağlar. TAVUK: Yeterince protein almadan saç dökülmesini durdurmak mümkün değildir. Tavuk ve hindi eti, saçı kökünden besler. HAVUÇ: A vitamini içeren havuç, sağlıklı saç kökleri için önemlidir. HASTALIK HABERCİSİ Saç dökülmesi sorununun nedenini anlamak için çok iyi bir araştırma yapılması gerekir. Çünkü bu soruna yol açan birden fazla sebep bulunabilir. Dengesiz beslenmeden hormonal bozukluklara, tiroit bezlerinin dengesiz çalışmasından kansızlığa kadar birden fazla faktör saç dökülmesinde büyük rol oynayabilir. Günümüzde saç dökülmeleri özellikle erkeklerin sorunu gibi görünse de, bazı hastalıklar kadın- erkek demeden saçların kaybına neden olabiliyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Cilt Hastalıkları Uzmanı Dr. Belma Bayraktar, PRP (Platelet Rich Plazma) yöntemiyle kandan alınan kök hücrelerin seçilmiş hasta gruplarında saç dökülmesini önlemek amacıyla uygulandığını, aynı zamanda cilt yenileme ve gençleştirmede de başarıyla kullanıldığını belirtiyor. PRP (Platelet Rich Plazma) yöntemi hakkında bilgi veren Dr. Belma Bayraktar, günümüzde saçsızlığa neden olan birçok hastalık olduğunu, bu hastalıkların önceden tespit edilerek ve saç dökülmesi tipinin ve derecesinin belirlenerek tedavi edilmesinin bilimsel bir yaklaşım olduğunu ifade etti. Hekimin öncelikle bu sorunu tanımlamaya çalıştığını ardından soruna yönelik tedavi yaptığını ifade eden Dr. Belma Bayraktar, nedeni olan saç dökülmelerini, sık görülen hastalıkları ve bunların tedavisi için neler yapıldığı hakkındaki soruları şöyle yanıtlıyor: ANTİDEPRESAN SAÇ DÖKÜYOR Antidepresanlar, kan sulandırıcı, tansiyon ve mantar i- laçları saç dökülmesine neden olabiliyor. Eğer kişi ilacı kullanmayı keserse dökülme de sona eriyor. Tiroid hastalığı saç dökülmesine yol açıyor. Bilinçsizce uygulanan tek tip beslenmeye dayanan, çok düşük kalori alınan durumlarda saç dökülmeleri olabiliyor. Bu diyetler folik asit, B vitamini, çinko, biyotin eksikliği gibi vitamin eksikliklerine neden olduklarından dolayı saçlar kaybediliyor. Hormonal bozukluklar, polikistik over sendromu da yüzde yağlanmaya, sivilcelere ve saçlarda dökülmeye yol açabiliyor. Şeker hastalığı, aşırı stres, sistemik lupus, kemoterapi almak da saç dökülmesinin nedenleri arasında y- er alıyor. Dikkat! UYKUSUZLUK ölümcül olabiliyor Uykuyu bozan şu ana kadar tanımlanmış 85 in üzerinde uyku bozukluğu mevcuttur. Obstrüktif Uyku Apne de bunlar arasında toplumda sık görülen, yaşam kalitesini, çalışma düzenini etkileyen, ölümcül sonuçlara yol açabilen önemli bir sağlık sorunudur Sadece su ile zayıflamak MÜMKÜN Sadece su içerek zayıflayabileceğiniz ve kısa sürede sonuçlarını görebileceğiniz bölgesel zayıflama yöntemlerinden olan Kavitasyon ile mümkündür. Kavitasyon Yöntemi, Cildin dış yüzeyine uygulanan ultrasonun yayılması, yağ dokusundaki hücre sıvısında ani ve yüksek basınç değişikliklere dayanan bir yöntemdir. Bölgesel yağlanma ve selülitle ses dalgaları yardımıyla savaşan, cerrahi olmayan bir yöntemdir. Kavitasyon ile oluşan köpüklenme önce genişleme, sonra patlama yaratır. Kavitasyon denilen bu etki; yağı sıvılaştırıp hücrelerin duvarlarını tahrip ederek yağların yapısını bozar. İlk seansta yağ dokusunun fazlalığına göre 2-10 cm arasında incelme görülürken, daha sonraki seanslarda haftada iki seans ve tedavi ilerledikçe seanslar haftada bire düşürülür. İlk seanstan sonraki seanslarda incelme azalarak devam eder. Tedavi yağsız diyet ve bol su ile desteklenmelidir. Tabiî ki selülit ve sıkılaştırma için enerji ve uygulama süreleri değiştirilerek kullanılır. UYKU, zihinsel ve fiziksel sağlığımızın her gün yapılandığı ve yaşamımızın üçte birini kapsayan aktif bir dönemdir! Uykuyu bozan şu ana kadar tanımlanmış 85 in üzerinde uyku bozukluğu mevcuttur. Uyku bozukluklarının bir çok kronik hastalıkla ilişkili olduğu bilinmektedir. Son yüzyılda uyku süresinin azaldığı, bu durumun artmış kronik hastalıklarla ilişkisinin olabileceği i- leri sürülmüştür. Obstrüktif Uyku Apne de bunlar arasında toplumda sık görülen, yaşam kalitesini, çalışma düzenini etkileyen, ölümcül sonuçlara yol açabilen önemli sağlık sorunlarıdır. Farklı toplumlarda Obstrüktif Uyku Apne (birlikte aşırı gündüz uykululuk) sıklığı: erkeklerde %3-7, kadınlarda %2-4.5 olarak bildirilmektedir. Menapoz ve obezite OUAS riskini artırıyor! Obstrüktif Uyku Apne riski Türkiye'de Erişkin Toplumda Ulusal Uyku Epidemiyolojisi Araştırması'nda (TAPES) (%)13.7, dünya literatüründe (%) , habitüel horlama ülkemizde yapılan aynı çalışmada %9.6, dünya literatüründe ise % inde bildirilmiştir. Aynı çalışmada (TAPES) Türk kadınlarının 55 yaş üzerinde menapoz ve artan obezite oranlarıyla erkeklerden daha fazla horladığı ve %40 a varan oranlarda Obstrüktif Uyku Apne Sendromu riski taşıdıkları gösterilmiştir. Aslında hiç de azımsanmayacak ölçüde çok görülen Obstrüktif Uyku Apne Sendromu çok ciddi sonuçları mevcuttur. Bunlardan bazıları: Kardiyovasküler hastalık, Diabet, Depresyon, Otomobil ve iş kazaları, Öğrenme ve bellek sorunları, Artmış mortalite ile ilişkili bulunmuştur. Obstrüktif Uyku Apne Sendromu neden olduğu uyku bölünmesinin sonuçları olarak AŞIRI TUZLU yiyeceklerin tüketiminin, bağışıklık sistemi hastalıklarına yakalanma riskini artırabileceği belirlendi. İngiliz ''The Nature'' dergisinde yayımlanan, laboratuvar ortamında insanlar ve kemirgenlerin akyuvarlarının incelendiği 3 araştırma, tuzun bağışıklığın tepki vermesine neden olan hücrelerin üretimini yükselttiğini, dolayısıyla bağışıklıkla ilgili hastalıklarının ortaya çıkmasında rol oynayabileceğini gösterdi. Bağışıklık sisteminin aşırı harekete geçmesinden kaynaklanan söz konusu hastalıkların son yıllarda batı ülkelerinde arttığını belirten bilimadamları, çevresel etkenlerin bu hastalıklarla bağlantılı olduğu fikrinin şunlar sayılabilir: Gündüz uykululuk İş verimliliğinde azalma Huzursuzluk Evlilikle ilgili sorunlar Günlük etkinliklere katılma isteğinde ve bu etkinliklerden zevk almada azalma Araştırmalarda OUAS hastaları yaklaşık 2-4 kat artmış kaza riskine sahip bulunmuştur. OUAS tedavi edilmediği takdirde ölümcül rahatsızlıklara yol açabilir! Hafif derecede Obstrüktif Uyku Apne Sendromu'nda bile hipertansiyon ortaya çıkma riskinin artığı çalışmalar ile gösterilmiştir. İnme hastalarının %45-90'inde altta Obstrüktif Uyku Apne Sendromu'- nun yattığı gösterilmiştir. Koroner arter hastalığı ve kalp yetmezliği vakalarının yarısında Obstrüktif Tuz bağışıklığı önlüyor güçlendiğini vurguladı. Araştırmacılar, farelerde, MS, sedef hastalıkları ile romatizmada rol oynayan Th17 hücrelerinin sayısında aşırı yükselme tespit etti. İnsanlarda ise evde yapılan yemeklere göre fazla tuz ihtiva eden fast-food restoranlarındaki yiyeceklerle beslenen kişilerde söz konusu hücrelerin arttığı görüldü. Araştırmacılardan Aviv Regev, henüz insanlara hiç tuz yememeleri gerektiğini söylemenin söz konusu olmadığına, sonuçların sadece varsayım olduğuna ve daha kapsamlı araştırmaların yapılması gerektiğine dikkati çekti.

6 SAYFA 07 S?YAH MAVR KIRMIZI SARI 1970 lerin ruhu 1461 TRABZON dur TRABZONLU değil, neden kalsın? Trabzon için birşey demeye korkarım Trabzonspor taraftarı ağlıyordu 2 gömleği değil 10 gömleği alacaksın Hakemlerden korkardık! ŞAMPİYONLUĞU onlarla yaşayacağız Trabzonspor un Atası Utku Bozoğlu; Bordo-Mavili Ekibin hangi takımı örnek alması gerektiğini ve tek kurtuluş yolunu SADECE SONDAKİKA GAZETESİNE aktarırken, Türk Futboluna yön veren açıklamalarda bulundu Utku Bozoğlu, ropörtaj öncesi, Trabzonspor Hatıralarıyla dolu odasını göstererek, burayı müze gibi yaptım, dedi. Bana da, Trabzonspor Karnesini gösterdi. Trabzonspor Basın biriminin faydalanması lazım YY A: Öncelikle sizin gibi bir efsaneyi yakalamışken, sormam gereken o kadar çok soru var ki kafamda Trabzonspor un durumu? Başarıya nasıl ulaşır? Mali yapısı? Seçim? Kafanızda ki başkanlık ve yönetim şeması? Buna uygun başkan var mı kafanızda? Ama bunlardan daha önce, çok net başlamak istiyorum. Sizin döneminizde işler nasıl gidiyordu? UB: 70 li Yılların başında Trabzonspor a geldiğimizde, takımda kozmopolit bir yapı vardı. Yani bugünkü Trabzonspor gibiydi. Kozmopolit hocalar vardı. Dışarıdan gelmiş hocalar falan filan İsimlerini unuttum şimdi Vefa dan Metin sen onları duymamışsındır- Beşiktaş ın gol kralı Güven Bitmiş isimler Şimdi, öncelikle, Trabzonspor kurulurken, Trabzon da İdmangücü ve İdmanocağı vardı. Esas temel bunlardır. İdmanocağı başarı anlamında sayısal yönden biraz daha iyiydi. Onun için İdmanocağı nı ikna edemediler. O günkü Orhan Şeref Apak hükümetleri İkna olmayınca İdmanocağı, bu iki kulüp birleşemedi ve nikâh olmadı. Trabzonspor u kuramadı. Trabzonda ki topçuların hepsi gitti Samsunspor a. Orhan lar, Nazım lar Bilmem neler Bir sürü topçusu vardı. Bil ahire bu iki kulüp birleşti. Forma renkleriyle ilgili olarak bir sürü savaşlar oldu. Sonunda Bordo-Mavi ile kuruldu kulüp. Biz de 70 li yıllarda geldik. Dediğim gibi kozmopolit bir takımdı. Mustafa Ertan diye bir hocamız vardı orda. Ordu Millidir - Türk Futbolunun derinliğine girersen tanırsın- Bursalıydı Biz bunu getirdik. Dürüsttü. A Milli ve Ordu Milli nin değişmez sağıydı. İyi hocaydı. Hırslı biriydi. Topçularını sahaya çıkarırken, Size şu taraftan ne küfür ettiyseler, o küfürün aynısını bana etmişlerdir derdi. Ve mağlubiyete dayanamayan bir insandı. Bir gün Ankara da, Apaydın Oteli vardır bilir misin? Orada kalırdık hep. Yine 2. Ligdeyken, ya Afyon ya Uşak maçıydı Beton Mustafa derdik Mustafa Ertan a. Çok muazzam insandı, rahmetli oldu Neyse, restorantta yedik, içtik Saat ye doğru kalktım, lobide dolaşıyorum Baktım ki resepsiyonun önünde, Beton Mustafa, valiziyle duruyor. Gittim yanına dedim Mustafa ne oldu? Dedi ki bana, Utkucum, ben mağlubiyete dayanan biri değilim. Bu takım için siz canınızı veriyorsunuz. Bunlardan hiçbir şey olmaz Biz orada aklımızı başımıza aldık. Bu kozmopolit takımı 2 yıl içinde tasfiye ettik. Barbun Ziya vardı, gurbetçi Trabzon da amatör takımları yönetiyordu Oradan biz topçuları aldık. Dayandırdık Trabzon a. Öyle de kalmadık. Perspektif i Türkiye ye de çevirdik. İşimize yarayan topçuları bulur getirirdik. Beton Mustafa gidince yerine Ahmet Suat ı getirdik ve öz kadromuzu kurduk. Ondan sonra Kayseri ye 1 Gol averajla şampiyonluğu bıraktık. Bir sonra ki sene şampiyon olduk. Bir sene birinci ligde 7. veya 8. mi ne olmuştuk Ondan sonra da 4 sene şampiyon olduk. Araya yine Fenerbahçe averajla girip şampiyonluk aldı. O olmasa Dünya Rekoru olacaktı. 5 Sene üst üste Şimdi; Trabzonspor, oydu Yerliydi Necdet ler Mehmet Ekşi ler Bunlar Hocalık yapıyor. Vefat edenler de var. Ben bilmem ki transfer yaptığımız bir topçu boş çıksın. Oynatırdık, alırdık satardık. Bi Karabük ten Hüsamettin almıştık, Elazığlı mı neydi O boş çıkmıştı. Biz alıp oynatırdık. Bize faydasının bittiğine inandığımız anda götürüp satardık. Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray ın bütçeleri bizim içindi o zaman. Biz başarıyı bununla yakaladık. Bizden sonrakilere de İngiliz anayasası gibi yazılmamış anayasa bıraktık ama bizden sonra gelen arkadaşlar, bütün bunları terk ettiler. O kadar terk ettiler ki, biz zaman zaman sohbetlerimiz de, böyle böyle yapın dediğimizde, bize, o bitti, dediler. Bundan ayrılırsanız, başarı gider. Ben üşenmedim, iki üç sene önce, Türk Futbol Liglerinde oynayan Trabzonluların listesini çıkarttım Tane futbolcu var. Hepsi gitmiş. Gittikleri yerlerde de oynuyorlar. Buna sırt dönüldü. Trabzonspor u olmayan parasıyla Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray ile rekabete soktular. Topçular başarı getirmediler. Son sene de Trabzonspor un yaşadığı çarpıcı bir olay var mesela. Burak, Selçuk, Egemen, Umut, Engin Bunların belki de 100 de 10 unu Trabzonspor isteyerek verdi. Ama diğerleri? Selçuk u Trabzonspor isteyerek mi verdi? Burak ı vermek istedi mi? İstemedi. Ama gittiler Kökü Trabzon a dayanmayan çocuklar, o bağı olmayan çocuklar, kalmaz orada. Durmaz orada. Biz bunu 1970 li yılların başında müşade ettik. Hem durmuyorlar, hem de para için duruyorlar, başarı da gelmiyor. Trabzonspor un özelliği bu değildir. Hala anlatılıyor, biz yeni ufuk açtık, Dünya takımıyız, diye. Yahu olmaz. Trabzonspor, bu anlattığımdır,başka değildir. Burak Yılmaz ın sözleşmesi mesela. Ne diyor? 5 Milyon bilmem ne getir git. Niye böyle bir şey yazıyor? Gitmek için. Adama Trabzon yetmiyor. Sosyal durumu var, şusu, busu var. Trabzon yetmiyor ona. Adam çekip gidiyor. Sonra da diyorlar ki niye gittin? Aşık mı dursun sana? Sana aşık olan senin evladındır. Onu alacaksın. Biz Ali Kemal i, Kadir i yolladığımız zaman, -o dönemde Süha Akçay vardı, ben transfere bakardım- gözyaşı dökmüşlerdir. Ali Kemal dediğiniz, 10 tane, 100 tane Burak Yılmaz dır. Türk Futbolunda böyle bir adam yoktur. Bu adam göz yaşı dökerek gitmiştir. Para lazımdı verdik yolladık Trabzonlu, o kökü yaşamış, o köke, o menkıbeye, o felsefeye alışmış insan, öyle bi adamı kovsan da gitmez. Trabzon onun için tapınaktır. Biz de onun için yerliyi al diyoruz. Kaldı ki yönetici olarak senin her sene şampiyon olmaya mecburiyetin de yok ama 30 sene de hiç olamamışsın, buna da hakkın yok. Yani kendi yerline imkan vereceksin. İdmanocağın da eskiden Barbun Ziya vardır. Ziya Gurbetçi -Kulüp eski lokalini biliyor musun?- Şehir kulübü vardır Trabzon da. Basit bir y- erdeydi o zamanlar. Faruk Özak lar filan bahçesinde top oynardı. Gece oturduk. Barbun Ziya, Necati filan almışız, bitmiş Gidiyoruz Şehir Kulübüne yemek yemeye. Yolda durdu dedi ki bana Barbun Ziya, Yahu Utku Bey, bir kişi daha var alınması gereken ama diyemiyorum size. Bunu alırsanız, -o zamanlar seyahatler otobüsle oluyor-, otobüste şarkı söyler, moral olur çocuklara, çimento olur Yahu Ziya dedim, buna sebep mi üzülüyorsun? Aldım gitti. Para vermiyorum, bişey vermiyorum- Ahmet Suat, onu geri dörtlünün önünde oynattı. Bekir Milli oldu. İşte bu aldığın adam, fırsatı bulunca milli oldu. Bu Trabzon da bu yok. Fırsatı vereceksin adama. YA: Fırsat konusuna gelince, en bariz örneği Onur Kıvrak olabilir mi? O da fırsatı bulunca iyi değerlendirdi. UB: Duyduğuma göre o da sözleşmesine 7 veya 7.5 verildiğinde gitmek isterlermiş. YA: Kendisinin açıklaması, Türkiye de Trabzonspor dan başka takımda oynamam yönünde, bildiğim kadarıyla. UB: Eğer söyleşmesine Burak gibi, şu kadar verirsem giderim yazdırdıysa Gitmek istemeyen adam bunu yazdırmaz. Bunlar laftır efendim Bunu yazdırdın mı hep Avrupa ya gitmek kafanda olur. YA: En son transferlerden devam ediyorduk UB: Mehmet Ekşi denen adamla Atatürk Havaalanında, Ankara da konuştum, anlaştım aldım. 3-4 Sene oynadı. Sonra, Beşiktaş a dünyanın parasına sattık. Şimdi orda hocadır. Orhan diye biri vardı, Sarıyer - den Ali vardı, Şener vardı Hepsi böyle oldu. Trabzonspor un, aldığı futbolcudan da parası değerlidir. Sen Trabzonlu çocuğunun üzerine birini alıyorsan, ondan 2 gömlek fazlaysa, seninkinde, Trabzonlu çocuğunda ısrarcı olacaksın. Eğer diğer 10 gömlek fazlaysa, onu alacaksın. 10 gömlek fazla olan adam da sende çatır çatır top oynar. Diğer taraftan, bizim dönemimizde yabancı topçu yoktu. Yabancı topçular için yöneticiler gelirdi bize. Ama, dışarıdan topçu getirmek zordur. Şimdi sıcak bir şey anlatayım. Galatasaray iki tane Dünya çapında adam getirdi. Dağıldı adamlar. Demirören, Portekizliyi aldı. Ne oldu? Bedava gönderdi. Bu takımlar bu kadar paraya bunu beceremeyince, biz hiç başaramayız. Ha, yabancı almayalım mı? Alalım. Ama Türkiye den alalım. Aldığın zaman bu budur diyebilirsin. Bunu bilirim. Paran boşuna gitmez. Şimdi daha ileri şeyleri konuşmuyorum, sen anlıyorsun beni. YA: Sizi ben anlıyorum da, benim anlamam pek bi fayda etmez gibi duruyor. Başka kişilerin anlaması gerekiyor. Trabzonspor a bu dakikaya kadar iyi bir neşter vurdunuz. Konunun açısını biraz değiştirecek olursak UB: Şimdi ben, evvelsi gün, Mustafa Akçay ı aradım. Bizim İlyas Akçay vardı. Onla alakası var mı yok mu? Sen tanıyor musun Akçay ı? YA: Şahsen tanışmadım ancak takip ediyorum. UB: Buradan çocuklar buldu numarasını aradım. Telefonuna ulaşamadım. Şimdi 1461 Trabzon, Trabzonspor un önünde bir misal. Ana yasa bu. Gidin o Akçay ın elini ayağını her yerini öpün. 70 li Yılları çıkarmış. Onlarda bi Yusuf oynuyor. Çocuğun bi beyanatını gördüm. Ben diyo, Trabzonspor un minik takımından başladım diyo; sonra Arsin demi Yomra da mı ne oynamış. Şimdi buradayım, ben Bordo-Mavili formayı giyeceğim diyor. Bu futbolcu oynar sana işte. Ve Mustafa Akçay ın yarattığı 1461 Trabzon, budur işte. Biz 80 lerde ayrıldık, işte o günden bu güne uzağa gitmeye gerek yok. Misal dibinde duruyor. Sen bakma televizyonlarda bu işin sinüsünü, tanjantını, cotanjantını konuşuyorlar. Futbol basit bir iştir. Ve Trabzonspor un yürüyeceği yer buradır. Bu anlayış terk edildiği için, bugün üzülüyoruz. YA: Benim gördüğüm en önemli eksikliklerden biri de, mevcut yönetimlerin, başarıyı yakalamış, sizin gibi başarılı yöneticilere danışmaması. UB: Anlatıyoruz. Biz kendimiz bulup anlatıyoruz. Ama kafalar öyle şartlanmış ki Sağ elinizle sağ cebinizde kileri göremiyor veya bulamıyorsunuz, başka yerlerde çare arıyorsunuz. Bu 1461 o kadar önemli bir şeydir ki: Ben 70 li yılları onlarla yaşıyorum. Siz korkmayın! Futbolcuları, futbolcularınız Hocası, hocanız olsun. Hasret kaldığımız şampiyonluğu onlarla yaşayacağız. Öteki yolun çıkarı yok. Öyle görünüyor. Her şey meydanda YA: Trabzonspor da 12 yabancı var? UB: Ben şimdi şöyle söyleyeyim: Aşşağı yukarı 10 kulübün içinde kaldık. Ve hep aynı ekiptik. Özellikle 3-4 kişi hiç değişmedi Şamil Ekinci ile birlikte gittik ve sonunda birlikte veda ettik. Trabzon u da terk ettik, çünkü bırakmıyorlardı bizi. Yöneticilik hakikaten zor iştir. Onlar da iyisini yapmak istiyor. Onlar da onun için çalışıyorlar. Ama biz nasıl Trabzonspor u alana kadar, bazı şeylerde ısrarcıydılar, bizden sonrakiler de bazı şeylerde ısrarcı oldular. Tabi, Trabzonspor artık büyüdü, kurumsallaştı, maddi geliri arttı. Önemli olan bunları öz kaynaklara doğru kullanmak... Yahu ne diyorum, Ali Kemal giderken ağlıyordu. Şimdi sen Mustafa Yumlu yu, Zeki Yavru yu, Abdullah ı kovsan gider mi? Gitmez. Kaleci Tolga yı kovsan gider mi? Gitmez. takip ettiğiniz belli. Yahu şimdi ben, takip etmekten değil. Benim iki oğlum vardır. Onlardan çok emeğim o kulüptedir. YA: Ve seçim geliyor. Aralık ta UB: Adaylık filan onlar geçti bizden. Enerjimiz kalmadı artık. YA: Kafanızda desteklediğiniz veya şu olsa güzel olur dediğiniz biri var mı? UB: Ben böyle bir seçim yapamam. Bunu kulübüme ihanet görürüm. Biz kulübümüz için konuşmaya korkarız. Bugün de mecbur olduğum için konuştum. Seni biraz deştim, baktım tam hastalığı teşhis ettin, sen teşhis edince ben de anlattım. Başkanın kim olacağını bütün Trabzon un bilmesi lazım Başarılı döneme ait felsefeyi kavramış biri lazım. Bunu da siz bulacaksınız. Ben 33 sene oldu ayrılalı. Ben oradan ayrıldığımda doğanlar şimdi 33 yaşında. Ben tanımam ki kimin kim olduğunu. YA: Şu anda, Trabzonspor Başkanı istifa etti. Utku Bozoğlu, gel bize başkan ol dediler ve sizi başkan yaptılar. Bugün Trabzonspor Başkanı oldunuz. Ne yapardınız takımın düzelmesi için? UB: Trabzonspor bugün için ince bir köprünün üstünde. Yapacak hiçbir şey yok. Hiçbir şey yapamazsın. Ne yapabilirsin ki? Yapabileceğimiz tek şey, kalben desteklicez ve bu kötü günleri böyle geçirecez. Dediğim gibi şu anda yapacak bişey yok. Desem ki ben şimdi al Yavuz 50 şer binlira, git futbolculara prim ver. Ne değişecek? Hiçbir şey. İlerisi için bu artık böyle gidecek. YA: Ben 90 doğumluyum. Benim de yetiştiğim, efsanenin son dönemlerinde giderken ağlayan futbolcular vardı. UB: Hepsi ağlıyordu. Trabzonlu ağlar. (Kadir Özcan ı Aradı) UB: Kadir, şimdi sen diyeceksin gökten düşer gibi niye aradın diye. Şimdi buraya genç, idealist bir gazeteci arkadaşım geldi. Onunla Trabzonspor u hasbıhal ediyoruz. Diyorum ki genç arkadaşıma, 70 lerin Trabzonspor u şimdinin 1461 i. Katılıyor musun bana? KÖ: Evet abi doğru söylüyorsun. UB: Mustafa Akçay ı anlatın. Onu öne çıkartın. Sizler hocasınız. Biliyorsunuz. Onlar sizin küçüğünüzdür. KÖ: Elbette, elimizden ne geliyorsa... (Kadir Özcan İle Görüşme Sona Erdi) UB: Gördün bak. O da aynı şeyi diyor. Bizi diyor, Utku Bozoğlu, Şamil Ekinci, Süha Akçay başarıya getirdi. Biz en kolayını yaptık. Şampiyon olunan yılları alsınlar araştırsınlar. Nasıl olunmuş, neler yapılmış? Bunları medya da yazsın. İşlesin. Biz kulübümüz için kötü bir şey konuşamayız. Kemiklerimiz sızlar. Bana desen ki, başkanı bul başkana bişey de. Bunu diyemem. Kendi ayaklarıma kurşun sıkmış olurum. YA: Şike ile alakalı? UB: Şike süreci utançtır. Ben bişey bilmiyorum. Görmedim. Bu benim işim değil. Bu sizin işiniz. Mevzu Türk Mahkemelerinde Bizim dönemde her şeye saygı vardı. Hakemlere özellikle. YA: Güzel bir yere değindiniz. Bursaspor maçında Aziz Yıldırım ın hakemleri tehdit etmesi konusu hakkında ne söyleyebilirsiniz? UB: Biz hakem odasının önünden geçerken ayaklarımız titrerdi. Hakeme dönüp bişey diyemezdik. Bunlar Trabzonspor un meselesi değil. Türk Futbolunun meselesi Aziz Yıldırım nasıl gidermiş, asarım keserim, dermiş Ben bizim Sebaspot, bir takımla maç yapıyordu. Bizim Sebat ın kalecisi, o zamanın en ünlü hakemlerinden birini başladı dövmeye. İsmini unuttum Hakemi stattan kaçırdım. Evimde ağırladım. Hakeme bişey yapılmaz ki (Şamil Ekinci yi Aradı) UB: Saygılar beyefendim nasılsınız. ŞE: Sağ ol utkucum sen nasılsın? UB: Çok sağ olun. Buraya genç bir gazeteci kardeşim geldi. Ben maziyi anlattım. Zat-ı alinizden bayağı bahsettim. Biz 70 li yıllarda başa geldiğimiz zaman, böyle kozmopolit bir takım vardı. Şamil Ekinci nin sirayetinde özümüze döndük. Ve başarılar geldi. ŞE: Utkucum, hep birlikte yaptık. UB: Mustafa Akçay ı konuştuk bizim dönemi yansıtıyor, dedim. ŞE: Evet Utkucum doğru söylüyorsun. UB: Lütfederseniz kendisine vereyim, kendisiyle de bir görüşün, kendisine de teyit edin. (Telefonu Yavuz Atalay Aldı) YA: Selamlar Sayın Başkanım nasılsınız? ŞE: Teşekkür ediyorum Yavuz sen nasılsın? YA: Çok sağ olun sayın başkanım. Trabzonspor un atalarından, bize ışık tutacak ata sözleri öğrenmeye çalışıyoruz. ŞE: Utku ne dediyse, aynen doğrudur. YA: Utku Amcanın söylemiş olduğu şeyler, sadece Trabzonspor u değil, uygulandığı takdirde Türk Futbolunu şaha kaldırır. ŞE: Doğru söylüyorsun. YA: Sayın Başkanım, fazla zamanınızı almak istemem. Zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim. En kısa zamanda ziyaretinize gelmek dileğiyle ŞE: Teşekkürler Yavuzcum. Görüşmek üzere YA: Son neler söylemek istersiniz? UB: Ben size teşekkür ediyorum, Trabzonspor un sorunlarına değindiğiniz, araştırdığınız için. Taraftar ve herkes takımına sahip çıksın.

7 SAYFA 08 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Mutlu evlilik çağdaş toplum 2.Tepekule Evlilik Hazırlıkları Fuarı Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan, Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ ve İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş ın katılımıyla açıldı Evlilik hazırlığındaki çiftlere bir ömür sürecek mutluluk dilekleriyle gerçekleşen açılışta Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan, mutlu evliliklerin mutlu toplumu oluşturacağını vurgulayarak şunları söyledi: Evlilik kurumu sadece çiftlerin bir çatı altında birbirlerini severek yaşamlarını sürdürmesi değil, bunun ötesinde çağdaş ve mutlu bir toplumun altyapısını hazırlamaktır. Ne kadar mutlu, bilinçli ve saygılı evlilikler yaşanırsa, topluma da o kadar modern bir gelecek hazırlanır. Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, fuarların profesyonelleştiğine ve katılanların aradıkları her şeyi bulabileceklerine değinirken İTO Başkanı Ekrem Demirtaş da fuarlarda sürekliliğin önemine dikkat çekti ve evlenecek çiftleri fuara davet etti. Açılış töreninin ardından stantları gezen Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan, İzmir in fuarlar kenti olmasına katkı koyan firma yöneticilerini kutladı. Konak Belediyesi standında semt merkezlerindeki üretimlerini sergileyen kadınlarla konuşan Başkan Tartan, kadının üretim ve ekonomiye sağladığı katkıyı överek toplumun geleceği için en büyük özveriyi kadınların gösterdiğini söyledi. 17 Mart tarihine kadar sürecek 2.Tepekule Evlilik Hazırlıkları Fuarı sektör firmalarına yer verirken, bu yıl sosyal boyutuyla da dikkat çekti. HGS den sonra bankaların OGS leri ücretsiz dağıtmaya başladığına dikkat çeken Bakan Yıldırım, Madem ücretsiz verecektiniz, niye bugüne kadar beklediniz. Vatandaşı mağdur ettirmeyiz diye konuştu Bankalara bu işin hesabı sorulacak Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, otoyol ve köprülerde uygulaması kaldırılacak olan Otomatik Geçiş Sistemi (OGS) ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bedava OGS dağıtan bankalara tepki gösteren Yıldırım, "Madem bedava verilebiliyordu, bugünü niye bekledin?" dedi. Bakan Binali Yıldırım, 'e-devlet kapısı ve yerel yönetimler toplantısı' için geldiği otelde basın mensuplarının sorularını cevapladı. OGS nin 6 aya kadar kaldırılacağı iddialarının hatırlatılması üzerinde Yıldırım, şu ifadeleri kullandı: Ben OGS ve HGS sisteminin zaman içerisinde birleştirileceğini söyledim ama bir süre vermedim. Tabi ciddi anlamda bir OGS kullanıcısı var. Biz HGS yi niye getirdik? OGS tamam, sorun yok ama FGS dediğimiz farklı geçiş sistemi, trafiği ciddi anlamda yavaşlatıyordu. Buun için Hızlı Geçiş Sistemi ni getirdik. Dolayısıyla HGS geldikten sonra iki sistem oldu. HGS ve OGS ikisi de otomatik. Bu defa birbirinden yanlışlıkla geçenlerden dolayı sorunlar yaşanıyor. Zaman içerisinde bunu tek sisteme geçirmemiz lazım. Sistem de kolay erişilebilir bir sistem olması lazım. İşte biz de bunu sağlıyoruz. Yıldırım, Bedava etiketleri alıyorsunuz. Ama geçmişte kurulmuş OGS sisteminin cihaz maliyeti çok daha yüksek. Haklı olarak vatandaş şunu soruyor: Bu geçiş olursa bizim OGS için ödediğimiz paralar ne olacak? Bunun cevabını bu paraları alan bankalarla konuşarak, vatandaşın mağdur olmaması için ne lazım gelirse bunu yapacağız. Bunu söyleyebilirim ama bu geçiş süreci de makul bir sürede olacak. Bu konuda çok acelemiz yok. Geçiş yapmak istememizin sebebi de mağduriyetlerin önlenmesi. Açıkçası biz HGS ye geçtikten sonra eskiden 50 TL, 60 TL, 30 dolar, 40 dolar, 60 dolar alan bankaların bazıları OGS yi bedava vermeye başladı. Madem bedava verilebiliyordu, bugünü niye bekledin? Bu soruyu da ben vatandaş adına bankalara sormak istiyorum. Demek ki bu süre zarfından vatandaştan haksız yere yüksek bedeller almışlar. Bunun hesabını da vatandaşa bankalar vermesi lazım. şeklinde konuştu. Paraların iadesi konusuna da değinen Yıldırım, parayı bankaların aldığını, dolayısı ile meselenin bankalarla OGS satın alanlar arasındaki bir konu olduğunu ifade etti. Kendilerinin ise işin sistem değişikliği kısmında olduğunu, burada HGS nin parasız olarak temin edilebileceğini kaydetti. Sermaye Piyasa Kurulu nun (SPK) Turkcell in yönetim kurulunda değişikliğe gitmesi sonrasında Turkcell de bir genel kurul beklentisinin oluştuğu yönündeki soru üzerine Yıldırım, şunları söyledi: Biliyorsunuz Turkcell bir özel şirket. Dolayısıyla ne, ne zaman, nasıl karar vereceği onların bileceği iştir. Biz sadece Turkcell in kamuya ait hisselerini ve bu hisseleri satın alan vatandaşlarımızın veya hak sahiplerinin mağdur olamaması için bir girişim başlatmıştık. Daha sonra SPK bunu bir yasal mevzuata dönüştürdü. Halka açık şirketlere de bağımsız üyelerin atanması süreci başlamış oldu. Onun dışındakiler şirketlerin içişlerini ilgilendiren kendi kararlarıdır. Onlarla her hangi bir işlemle ilgilenmemiz söz konusu değil. (CİHAN) Bakan Yıldırım bugün İzmir de Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, bugün geleceği İzmir'de muhtarlarla buluşarak, Konak ilçesinin sıkıntılarını dinleyecek. Yıldırım, bir gün sonra ise Buca ilçesinde esnafları ziyaret edecek. Bakan Yıldırım, İzmir'de iki gün boyunca beş programa katılacak. Yarın s- abah Marla Otel'de, Konak ilçesi muhtarlarıyla bir araya gelecek. Ardından AK Parti Konak İlçe Teşkilatı tarafından düzenlenen toplantıya katılarak açılış konuşmasını yapacak. Yarın son olarak, Swiss Otel'de düzenlenecek, "İzmir'den Türkiye Ekonomisine Bakış" paneline katılacak. Yıldırım'ın, konuşmacı o- lacağı panelde İzmir projelerine ilişkin açıklamalarda bulunması bekleniyor. Bakan Binali Yıldırım, 16 Mart Cumartesi sabahı ise Buca'ya giderek, Rüya Vadisi'nde bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle kahvaltı yapacak, ardından da esnafları ziyaret edecek. 75 milyon kişiye 120 bin HEKiM! Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Füzün, ''Borcu olan üniversite hastanelerine destek sağlanmalı. Araştırmaların desteklenmesi için normal bütçeden pay ayrılmalı'' diye konuştu Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün, borcu olan üniversite hastanelerine destek sağlanması, araştırmaların desteklenmesi için bütçeden pay ayrılması gerektiğini belirtti. Füzün, DEÜ Sabancı Kültür Merkezi'nde düzenlene 14 Mart Tıp Bayramı etkinliğinde yaptığı konuşmada, ''son yıllarda tıp bayramı kutlamalarında motivasyon eksikliği gözlemlediğini, sağlık çalışanlarının bayramlarını bayram gibi yaşayamadığını'' söyledi. Sağlık çalışanlarının mesleki mutsuzluklarının had safhaya ulaştığını ifade eden Prof. Dr. Füzün, ''Aklı selimin galip geleceği, her gecenin bir sabahı olduğu ve sağlık alanında yaşanan tüm sıkıntıların aşılacağı beklentisi içindeyim'' dedi. YÖK verilerine göre, Türkiye'de 72'si faal 82 tıp fakültesi bulunduğunu hatırlatan Prof. Dr. Füzün, ''Türkiye, milyon nüfus başına düşen 1,1 tıp fakültesi ile dünyada sayılı ülkeler arasında yer alıyor. Öğretim üyesi başına da 3 tıp öğrencisi düşüyor. Tıp Fakültesi başına düşen öğrenci sayısı ise 600. Türkiye'de yeteri kadar tıp fakültesi ve öğretim üyesi varken eğitimde yaşanan sıkıntıların nedeni gerekli düzenlemelerin yapılamaması. Asistan hekimlerin kurumlar arası paylaşımı gözden geçirilmeli. Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastaneler ile üniversiteler asistan eğitimi konusunda işbirliğine gidebilir. Borcu olan üniversite hastanelerine destek sağlanmalı. Araştırmaların desteklenmesi için normal bütçeden pay ayrılmalı dedi. DEÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tülay Canda da, tıp eğitiminde ''Tam Gün Yasası'nın'' sıkıntılarını yaşadıklarını belirterek, ''Tıp fakülteleri olarak, önümüzü göremez durumdayız. Tıp, bir sanattır. Hekimlerin onurlarının ve halk desteğinin yeniden kazanılması gerekiyor'' dedi. Her türlü ameliyat ile organ naklinin gerçekleştirildiği Türkiye'nin, sağlıkta bölgesel çekim merkezi olacak potansiyeli bulunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Canda, genç nüfusun eğitilmesinin potansiyelin gerçeğe dönüştürülmesini sağlayacağını sözlerine ekledi. İzmir Sağlık Müdürü Bediha Türkyılmaz da, hekimlik mesleğinin, mesai dışında da görev başında olmayı gerektirdiğini, hekimliği, manevi bakımdan en yüksek huzuru sağlayan meslek grubu olarak değerlendirdiğini bildirdi. İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Mete Güzelant da, Türkiye'de 75 milyon nüfusa 120 bin hekim düştüğünü, hekimlerin hastanelerin karlılığını destekleyici unsurlar olarak görüldüğünü savundu. DEÜ Tıp Fakültesi Dekanlığı ev sahipliğinde, İzmir İl Sağlık Müdürlüğü, Ege Üniversitesi, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Şifa Üniversitesi ve İzmir Üniversitesi Tıp Fakültesi dekanlıkları ile İzmir Tabip Odası işbirliğinde düzenlenen etkinlik kapsamında, meslekte 40 yılını dolduran hekimlere plaket verildi. (AA)