Dünyada ve Türkiye de Sosyal Konut Uygulamaları

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Dünyada ve Türkiye de Sosyal Konut Uygulamaları"

Transkript

1 Dünyada ve Türkiye de Sosyal Konut Uygulamaları evzat Fırat Kunduracı * Özet: Kentleşmenin doğurduğu temel sorun alanlarından olan kent yoksulluğuna ve barınma sorununa çözüm olarak sosyal konut politikaları geliştirilmiştir. Đlk örnekleri 19. yüzyıl sonunda Avrupa da görülen sosyal konutlar, 20. yüzyıl ilk yarısında dünya savaşları ve ekonomik krizlerin etkisiyle tüm gelişmiş ülkelerde hızla yayılmıştır. Gelişmekte olan ülkelerde ise sosyal konutlar 20. yüzyıl son çeyreğinden itibaren uygulama alanı bulmuştur. Çalışmada, sosyal konut uygulamaları demografik, ekonomik ve konjonktürel bağlantılarıyla incelenmektedir. Çalışma, sosyal konut uygulamalarının gelişim tarihini ve günümüzdeki uygulamalarını, gelişmiş ve gelişmekte olan ülke örnekleri üzerinden ele almasıyla alanında özgün bir niteliğe de sahiptir. Anahtar Kelimeler: Sosyal konut, konut politikası, kentleşme, yoksulluk. Socıal Housıng Practıces in the World and Turkey Abstract: Social housing policies have emerged as a solution to urban poverty and housing problem, one of the major problems caused by urbanization. Social housing that dates back the 19 th century of Europe has quickly become common practice due to world wars and economic crises in the first half 20 th century. Developing countries have begun to adopt social housing practices since the last quarter of 20th century. In this study, social housing practices have been analyzed in the context of demography, economy, and economic cycles. This study is unique in its field as it discusses the development of social housing practices and its current implementations through the examples in developed and developing countries. Key Words: Social housing, housing policy, urbanization, poverty. GĐRĐŞ Dünya nüfusunun hızla kentleştiği bir çağda yaşamaktayız. 20. yüzyılın ilk yarısında dünya üzerinde 10 milyondan fazla nüfusu olan (megakent) sadece iki kent var iken, bu sayı 20. yüzyılın 3. çeyreğinde 3 e, günümüzde ise büyük bir artışla 23 e yükselmiştir. Bu değişim süreci iki yüzyılı aşkın bir dönemde tüm dünyada gerçekleşmekte olan kırsal bölgelerde tarımın makineleşmesi ve kent * Dr. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü 06510, Çankaya/Ankara/Türkiye. Çağdaş Yerel Yönetimler, Cilt 22, Sayı 3, Temmuz 2013, s

2 54 Çağdaş Yerel Yönetimler, 22(3) Temmuz 2013 çevrelerinde endüstri bölgelerinin gelişimiyle bağlantılıdır. Tarımın makineleşmesi ve sanayileşme kırsal nüfusun hızla kentlere yönelme sürecini de beraberinde getirmiştir. Bu süreç, dünya nüfusunun görece düşük bir oranını bünyesinde barındıran kent nüfusunun kır nüfusu aleyhine hızla artmasına yol açmıştır. Kabaca 19. yüzyılda başlayan bu süreç, yirminci yüzyılda da devam etmiş ve 2000 li yılların başlarında dünya kent nüfusu dünya kır nüfusuna eşit hale gelmiştir. Bu değişim sürecinin önümüzdeki on yıllarda da hızla devam etmesi ve 2050 yılında dünya nüfusunun % 70 inin kentlerde % 30 unun ise kırsalda yaşıyor olması beklenmektedir. Değişimin teknoloji ve sermaye ile doğrudan bağlantılı oluşu, bu ikisine diğer ülkelerden daha fazla ve daha önce sahip olan gelişmiş ülkelerin bu değişim sürecini de diğer ülkelerden daha önce yaşamalarına yol açmıştır. Gelişmekte olan ülkeler ise değişim sürecini 20. yüzyıldan başlayarak günümüze dek sürekli artan bir hızla yaşamaya devam etmektedirler. Kırdan kente kitlesel düzeyde yönelen göçün temel özelliklerinden birisi, bu insanların yaşadıkları meskenlerini ve işlerini terk etmeleri nedeniyle işsiz olmaları ve göç ettikleri yerlerde kitlesel düzeyde konut-barınma sorunu yaşamalarıdır. Bu durum kentlerde yoksulluğun ve konut sorununun büyük oranlara ulaşmasına yol açmaktadır. Kırdan kente göç, kentlerdeki konut talebini artırmasına karşın bu talep artışına yol açan insanların çoğunluğunun kentlerdeki konut fiyatlarının ve kiralarının yüksekliği nedeniyle bu taleplerini piyasa koşullarındaki arz yoluyla karşılayamayacak olmaları da söz konusudur. Bu durum da kent yoksullarının kötü ve yetersiz koşullardaki barınaklarda yaşamalarına neden olmaktadır. Göç nedeniyle yoksul nüfusun kentlerde görece fazlalaşması; bu barınaklardan yararlananların sayısının büyük hızla artmasına ve kentler içerisinde giderek büyük çapta yoksul mahalleler (gecekondu mahalleleri, slum) oluşmasına yol açmaktadır. Bunun sonucunda da kentlerde altyapısı ve kentsel hizmetleri yetersiz; yoksulluğun, sosyal dışlanmışlığın ve suç oranlarının yüksek olduğu mekanlar ortaya çıkmaktadır. Kentlerde yoksulluğun hızla artması, yaşanabilir konut ihtiyacının kent sakinlerinin önemli bir kesimi tarafından lüks haline gelmesi, yoksulluk ve onunla bağlantılı toplumsal sorunların giderek tüm toplum için ciddi tehditler oluşturması bu alana kamusal müdahalenin zorunlu hale gelmesine yol açmaktaydı. Bu alana yapılan kamusal müdahale tüm dünyada Sosyal Konut anlayışının ortaya çıkmasını sağlamıştır. Sosyal konutlar Avrupa da, kentlerdeki yoksulların konut ihtiyacını piyasadaki kira fiyatlarının daha altında kamunun sübvansiyonlarıyla karşılanması şeklinde gelişti. Gelişmekte olan ülkelerde ise sosyal konut anlayışı dar gelirli kesime yönelik düşük faizli, uzun vadeli konut kredisi uygulanan toplu konutlar biçiminde gerçekleşti.

3 Dünyada ve Türkiye de Sosyal Konut Uygulamaları 55 Dünyada ve Türkiye de sosyal konutların tarihi gelişim sürecini inceleyen bu çalışma, alanında iki özgünlüğe sahiptir. Birincisi; Türkçe literatürde sosyal konut olgusunu akademik anlamda inceleyen neredeyse ilk araştırma olmasıdır. Đkincisi; sosyal konut alanında yabancı literatürde birçok çalışma bulunsa da sosyal konutların tüm dünyadaki tarihi gelişim süreçlerini ülke örnekleri ve ortaya çıktıkları koşullar ekseninde ele alan neredeyse ilk çalışma olmasıdır. Sosyal konut alanındaki yabancı literatür de büyük oranda batılı araştırmacılar tarafından Avrupa ve Amerika daki sosyal konutlar üzerine yapıldığından bu ülkelerdeki sosyal konutların gelişim süreci üzerine odaklanmakta ve kabaca üç evrede (20. yüzyıl başından 2. Dünya Savaşına, 2. Dünya Savaşından 1980 lere, 1980 lerden günümüze) ele alınmaktadır. Bu çalışmada ise hem gelişmiş batılı ülkelerin hem de gelişmekte olan ülkelerin görece yeni olan sosyal konut uygulamaları incelendiğinden tarihsel gelişim süreçleri batılı literatürdeki gibi üç evrede ele alınsa da, üçüncü evrede gelişmekte olan ülkeler de incelenerek sosyal konut alanında küresel gelişim seyri ortaya konulmaktadır. 3. evrede, birbirine tamamen zıt sayılabilecek batılı ülkeler ile gelişmekte olan ülkelerin sosyal konut politika ve uygulamaları ortaya çıkış nedenleri ve sonuçları ekseninde incelenmektedir. Görece yeni olan (2009) Türkiye deki sosyal konut uygulamalarının bu gelişim seyrindeki yeri çalışmanın son bölümünde araştırılacaktır. BATIDA SA AYĐLEŞME ĐLE BĐRLĐKTE SOSYAL KO UTLARI GELĐŞĐMĐ (19. YÜZYILDA ĐKĐ CĐ DÜ YA SAVAŞI A) Tarımda makineleşmenin ve sanayi kentlerinin ilk ortaya çıktığı ülkeler, kırdan kente göçü tetikleyen bu gelişmelerle bağlantılı olarak sosyal konut sorununu da ilk yaşayan ülkeler olmuştur. Bu sorunun ulaştığı toplumsal düzeyi bu alanda yapılan yasal düzenlemelerden de anlayabilmekteyiz. Sosyal konut alanında ilk yasal düzenlemenin 1889 da Belçika da yapılması, bu ülkeyi 1890 da Đngiltere nin, 1894 te Fransa nın, 1901 de Hollanda nın izlemesi (Reinprecht - Wassenberg, 2008: 33-35) birer rastlantı olarak görülmemektedir. Sosyal konut alanında bilinen ilk büyük sosyal konut uygulaması Đngiltere de, Londra nın Bethnal Green bölgesinde yapılmıştır da inşasına başlanan sosyal konutlar 1900 yılında tamamlanmıştır. Bethnal Green sosyal konutları, yaklaşık 6000 kişinin kötü koşullar altında yaşadığı barınakların yerine yapılmışlardı. Bu barınaklarda yaşam koşullarının ne derece olumsuz olduğunu burada doğan bebeklerdeki ölüm oranının, Londra nın geri kalan kısımlarındaki bebek ölüm oranlarından dört kat daha fazla olması bile tek başına göstermektedir (Greenhalgh ve Moss, 2009: 18). 19. yüzyıl Avrupa sanayi kentlerinin hemen hepsinde benzer olumsuzluklar söz konusu idi (David le Blanc, 2005: 5). Đşçiler oldukça olumsuz koşullar altında ve düşük ücretlerle çalışmak zorunda idi. Ücretlerdeki düşüklük işçi bir ailenin en asgari düzeyde yaşamını sürdüre-

4 56 Çağdaş Yerel Yönetimler, 22(3) Temmuz 2013 bilmesi için yalnızca ebeveynlerin değil çocukların bile çalışmasını (uzun çalışma süreleri içerisinde) gerektirmekteydi (Talas, 1995). Bu durum başta Đngiltere, Fransa, Almanya, Hollanda ve Kuzey Đtalya olmak üzere ilk sanayileşen bölgelerin hemen hepsinde geçerli idi. Yoksulluk, sefalet ve aşırı nüfus artışı ile bağlantılı gelişen kitlesel konut sorunu, sosyal konut uygulamalarının sanayileşmiş ülke ve bölgelerde yaygınlaşmasını sağlamıştır. Yukarıda da belirtildiği gibi sorunun büyüklüğü, sanayi kentlerinin nüfusunun büyük bir hızla artmasıyla bağlantılıydı. 19. yüzyıl başında Londra nın nüfusu tarihinde ilk kez 1 milyonu aşmış, 20. yüzyıl başında ise 6.5 milyona ulaşmıştır. Nüfusu 1 milyonun üzerine çıkan kentler arasına 19. yüzyıl ikinci yarısında sırasıyla Paris, New York ve Viyana da katılmıştır. 20. yüzyılın ilk yarısında bu şehirlere çok daha fazla sayıda kent eklenecek ve 2. Dünya Savaşı sırasında nüfusu 1 milyonun üzerinde olan kent sayısı 41 e ulaşacaktır (Demir ve Çabuk, 2010: 202). Bu ülkelerdeki merkezi ve yerel yönetimler bu konutları doğrudan kendileri yaptıkları gibi konut kooperatiflerine de yaptırabilmekte, bu kooperatiflere sosyal konut yapmaları durumunda elverişli koşullarda kredi verme, hisselerini satın alma, yapı gereçleri ve arsa yardımı yapma ve vergi indiriminde bulunma şeklinde destek olmaktaydılar (Keleş, 1997: ). Merkezi ve yerel yönetimler konut kooperatiflerinin yaptıkları bu desteklere karşılık bu konutlarda kimlerin hangi koşullarda kalacağı, kira bedellerinin hangi düzeyde olacağı gibi kriterleri belirlemekteydiler. 19. yüzyıl sonlarında sanayileşmiş ülkelerin büyük kentlerinde başlayan sosyal konut uygulamaları 1. Dünya Savaşına kadar düşük yoğunlukta devam etmiş, 1. Dünya Savaşı nın kentler ve kitleler üzerindeki yıkıcı etkileri bu alandaki politika ve uygulamaların ivme kazanmasına yol açmıştır (Reinprecht ve Wassenberg, 2008: 34) ekonomik krizi işsizlik ve yoksulluk üzerinde uzun süreli etkileriyle kentlerde sosyal konutlara yönelimin 2. Dünya Savaşı öncesi son ve en önemli dalgasını oluşturmuştur. Đngiltere de ise sosyal konut yapımında 1. Dünya Savaşına kadar çok ciddi gelişmeler yaşanmamış, savaşın kitleler üzerindeki yıkıcı etkisi Savaşın hemen sonrasındaki dönemde sosyal konut alanına büyük yatırımların yapılmasına yol açmıştır. Hollanda da, Đngiltere gibi 19. yüzyıl sonlarında küçük çaplı da olsa sosyal konutların yapımına başlamıştır. Sosyal konut projelerinin sayısı 1. Dünya Savaşı nın hemen öncesinde 300 e ve 1922 de ye ulaşmıştır. 1. Dünya Savaşı ndan 1925 e kadar yapılan toplam sosyal konut ünitelerinin sayısı ise e yaklaşmaktaydı. Ülke, 1930 lardan 2. Dünya savaşına kadar olan dö-

5 Dünyada ve Türkiye de Sosyal Konut Uygulamaları 57 nemde ise -diğer gelişmiş ülkelerin aksine- sosyal konut yapımını önemli oranda azaltmıştır (Davis, 2001:8-9). ABD de ise durum biraz daha farklıdır. 1. Dünya Savaşı na geç giren, savaş ekonomisinden diğer ülkeler aleyhine büyük kazançlar elde eden ve kendi topraklarında bu Savaşı yaşamayan ABD toplumu için savaşın yıkıcı sonuçları söz konusu değildi. Aksine refahın Dünya Savaşı ile birlikte artışı söz konusu idi. Bu nedenle ABD de 1. Dünya Savaşı sonrası orta ve dar gelir grubundaki kesimlere yönelik konut sorununun varlığı diğer batılı gelişmiş ülkeler gibi hissedilmedi (Stone, 2003). Öyle ki 19. yy. sonunda ABD kent nüfusunun % 37 si oturduğu konutun sahibi iken bu oran 1. Dünya Savaşı sonrasında % 41 e yükselmişti. ABD de sosyal konut ihtiyacının bir toplumsal gereksinime dönüşmesi ancak 1929 ekonomik krizinden sonra olmuştur. Bu büyük kriz, ABD de başlamış ve birkaç yıl içinde yıkıcı etkilerini tüm dünyada hissettirmişti. ABD borsasının çöküşü ile başlayan kriz ekonominin tüm sektörleri üzerinde en yıkıcı etkilerini 1933 yılına kadar göstermeye devam etmiş, 1933 e gelindiğinde işsizlik % 25 düzeyine ulaşmış, ulusal gelir üçte bir oranında düşmüştür (Stojanovic, 2008: 5-8; Ezer, 2010: ). Đşsizliğin büyük bir hızla artması ABD toplumunun hızla yoksullaşmasına ve kentlerdeki konut fiyatlarının orta ve dar gelirliler için karşılanamaz düzeye çıkmasına yol açmıştır. Bunun sonucu olarak ABD de 1929 ekonomi krizi sonrasında sosyal konut projeleri bir ihtiyaç olarak uygulanmaya başlanmıştır. ABD deki sosyal konut projeleri, Avrupa daki uygulamadan farklı olarak konut stoku içerisinde görece küçük bir oranla uygulanmaktaydı (Stone, 2003: 6-7). Avrupa ülkelerinde ise sosyal konutlar ülke konut stoku içerisinde önemli bir yer tutan konutlardı. Đki dünya savaşı arasındaki dönemde Đngiltere deki konut üretiminin %75 ini tek başına kamu kuruluşları yapmıştı (Keleş, 1997: 284). 2. Dünya savaşı öncesi yalnızca Đngiltere deki sosyal konutların sayısı 1 milyonu aşmıştı ve ülke konut stoku içindeki oranları %10 a ulaşmıştı (Malpass ve Murie, 1999: 43). Bu dönemde ABD deki sosyal konutlar civarındaydı ve ülke konut stokunun sadece %0,5 i bu konutlardan oluşmaktaydı. Avrupa daki bu dönem sosyal konutlar, çoğunlukla düşük gelir grupları için yapılmakta iken, ABD de ise orta gelir grubundaki çalışan sınıf için yapılmaktaydı (Abrams, 1946: ). Ancak ekonomik krizin ağır baskısı ABD de 1933 ten sonra yoksul kesim için devlet sübvansiyonuyla sosyal konutların (public house) yapılmasını sağlamıştır. Ancak bu sosyal konutlar, yanlızca yoksul kesimlerin yaşadığı ve zamanla suç odağına, sosyal dışlanmanın, yoksulluk kültürünün egemen olduğu mekanlara (slum) dönüşmüşlerdir (Keith, 1973: 23-24).

6 58 Çağdaş Yerel Yönetimler, 22(3) Temmuz 2013 ĐKĐ CĐ DÜ YA SAVAŞI SO RASI SOSYAL KO UT UYGULAMALARI ( ) Bu dönemde de sosyal konut uygulamalarının -neredeyse tamamen- batılı gelişmiş ülkelerle sınırlı olduğunu görmekteyiz. Gelişmekte olan dünya ise ancak bu dönemin sonlarına doğru sosyal konut alanına girmeye başlayacaktır. Batılı gelişmiş ülkeler için bu dönemi önceki dönemden ayıran temel unsurlar olarak, 2. Dünya Savaşı nın kitleler, kentler, sivil yaşam üzerindeki etkilerinin önceki dünya savaşından çok daha yıkıcı olmasını ve bu etkileri ortadan kaldırmaya yönelik geliştirilen refah devleti/sosyal devlet uygulamalarını görmekteyiz. Yaklaşık 80 milyon insanın öldüğü 2. Dünya Savaşında, bu rakamın yarıdan fazlasını (50 milyon civarında) sivil kayıpların oluşturduğu düşünüldüğünde Savaşın büyük yıkıcı etkisi ve özellikle sivil yaşam alanları üzerindeki etkisi daha iyi anlaşılmaktadır. Avrupa kentlerinin harabeye döndüğü, insanların evlerinin, işyerlerinin yıkıldığı, yoksulluk, işsizlik ve açlığın had safhaya ulaştığı (Erhan, 1996: ), batı Avrupa ülkelerinin hemen hepsinin savaş sonrasında ABD nin yaptığı Marshall Yardımlarına muhtaç hale geldiği (Sutcliffe, 1996; Hogan, 2002: 26-50) bu dönemde kentlerin yeniden imarı önemli sorun alanlarından birini oluşturuyordu. 2. Dünya Savaşı sonrası dönem, batılı gelişmiş ülkelerde li yıllara kadar- sosyal konutların altın çağını oluşturmuştur. Gelişmiş ülkeler için sosyal konut yapımı, tarihinde bir daha tanık olmayacağı bir ivmeye ulaşmış ve toplam konut stokları içerisinde önemli bir oranı sosyal konutlar oluşturur hale gelmiştir. Bu ülkelerdeki sosyal konut uygulamaları, kira giderlerini karşılayamayan yoksul kesimlerle, orta ve düşük ücretli grubundakileri kapsayacak biçimde ucuz kiralı konutlar sağlamaya yöneliktir. Genel olarak sosyal konutlardan yararlananlar bu konutların sahibi olmamakta, piyasadaki konut kiralarından daha ucuza kira bedelleri ödemektedirler. Sosyal konutlar, toplu konut mantığı ile yapılmakta, mülkiyeti kamuda kalmaktadır. Ancak bu konutlarda oturan kişilerin isterlerse oturdukları konutları satın almalarına izin verilmektedir (Stone, 2003:10-29). Gelişmiş ülkelerdeki sosyal konut uygulamalarında ortak yönler bulunmakla beraber, her bir ülkede aynı şekilde geçerli olan standart bir sosyal konut uygulama ve politikası söz konusu olmamıştır. Sosyal konutların hedef kitlesi de ülkeden ülkeye değişiklik gösterebilmektedir. Bazı ülkelerde toplumun yalnızca en yoksul kesimi bu konutlardan yararlanabilirken, bazı ülkelerde düşük ücretli kesimler, bazı ülkelerde de orta gelir düzeyine sahip kesimler de bu konutlardan yararlanabilmektedir (Whitehead ve Scanlon, 2007: 5-6).

7 Dünyada ve Türkiye de Sosyal Konut Uygulamaları 59 Sosyal konutların mülkiyeti de her bir ülkede değişiklik gösterebilmekte, bu konutlar merkezi yönetimin, yerel yönetimlerin veya konut birliklerinin mülkiyetinde bulunabilmektedir. Bu konutların kira bedellerinin belirlenmesinden sorumlu kurum da bazı ülkelerde merkezi yönetim, bazı ülkelerde eyalet yönetimleri, bazı ülkelerde ise yerel yönetimler veya konut birlikleri olmaktadır (Whitehead ve Scanlon, 2007: 8-12). Yerel yönetimler tarafından yürütülen sosyal konut uygulamaları çok kısıtlı kapsamda 19. yüzyılda başlamış olsa da asıl uygulamaları 2. Dünya Savaşı sonrası döneme denk gelmiştir. Tablo 1. Avrupa Ülkelerinde Konut Mülkiyeti Dağılım Oranı Kendi oturanlar (%) evinde Kirada oturan (%) Sosyal konutlarda oturanlar (%) Toplam sosyal konut sayısı Hollanda Avusturya Danimarka Đsveç Đngiltere Fransa Đrlanda Almanya Macaristan Kaynak: Whitehead ve Scanlon, 2007:9. Đngiltere de Đkinci Dünya Savaşı sonrası yapılan sosyal konutları iki döneme ayırabiliriz. Birinci dönemi savaştan hemen sonraki ilk on yıl ( ) oluştururken, ikinci dönemi ise 1955 ten sonraki dönem oluşturmaktadır. Birinci dönemde sosyal konutlar daha çok çalışan kesimler için yapılmaktaydı. Bu konutlar bahçeli, müstakil ve görece lüks nitelikteydi. Ancak 1950 lerin ikinci yarısından itibaren bu konutların yerini blok apartmanlar almaya başladı. Hedef kitleyi de büyük oranda dar gelirli kesim oluşturmaya başladı (Malpass ve Murie, 1999: 55-57). Sosyal konutlar artık daha çok kentsel dönüşüme uğrayan gecekondu bölgelerinde yapılmaktaydı.

8 60 Çağdaş Yerel Yönetimler, 22(3) Temmuz 2013 Savaş sonrasındaki ilk 20 yılda 2.9 milyon sosyal konut üretilmiş iken bu rakama sonraki on yıllarda sadece 1 milyon yeni sosyal konut eklenmiştir. Đngiltere deki sosyal konutları, konut birlikleri ve yerel yönetimler yapmaktadır (Whitehead, 2007: 54-67). Kira bedelleri, konut birlikleri ve yerel yönetimlerce farklı usullerle belirlenmektedir. Hollanda da 2. Dünya Savaşı nın yıkıma uğrattığı yüzbinlerce konutun varlığı, 1980 li yıllara kadar sosyal konut üretimine yoğun biçimde devam edilmesini sağlamıştır. Bu dönemde ülkede 2.5 milyona yakın sosyal konut üretilmiştir. Bu rakam ülke konut stokunun %37 sine denk gelmektedir (Davis, 2001:16). Daha sonraki dönemde ise ülkede sosyal konut açığı devam etmesine, mevcut sosyal konut stokunun ihtiyacı karşılamamasına karşın yeni sosyal konut inşasına son verildiği görülmektedir. Avusturya da ilk sosyal konut uygulamaları 1. Dünya Savaşı sonlarına uzansa da, ciddi anlamda sosyal konut inşası 2. Dünya Savaşı sonrasında gerçekleşmiştir. Bu dönemde Ülke konut stoku içerisinde sosyal konutların oranı % 25 düzeyinde idi. Sosyal konutların mülkiyeti ve yönetimi ise konut birlikleri (%60) ile merkezi veya yerel yönetimlerde (%40) bulunmaktadır lerde yeni yapılan kiralık konutlar içerisinde sosyal konutların oranı % 41 iken bu oran günümüzde % 27 ye düşmüştür. Merkezi yönetim ve yerel yönetimlerin yaptığı sosyal konutların yeni yapılan kiralık konutlar içerisindeki oranı ise 1950 de % 35 iken günümüzde % 1 e inmiştir (Reinprecht, 2007:35-43). Merkezi yönetim ve yerel yönetimler bu alandan büyük oranda çekilmekte, yalnızca geçmiş dönemde yaptığı sosyal konutları işletmekte ve bu alanı konut birliklerine bırakmaktadır. Sosyal konutlardan yararlanma şartının Avusturya vatandaşı olmayı gerektirmesi ve bunun içinde en az 15 yıldır ülkede yaşama şartının aranması, göçmenlerin bu konutlardan yararlanmasını zorlaştırmakta, bu durum da göçmenlerin toplumsal dışlanmaya uğramalarına yol açmaktadır. Ülkedeki gelir dağılımı adaletinin, istihdam oranlarının, iş piyasası ve konut sahipliği oranının git gide bozulması toplumsal sorunların artmasına yol açmaktadır. Bu gelişmeler doğrultusunda Avusturya, vatandaşlık şartındaki bu süre sınırını son dönemde kaldırmış ve konut politikasını sosyal içermeyi sağlayacak şekilde geliştirmeye yönelmiştir (SYGM, 2012b). Đsveç te sosyal konut uygulamaları 1945 yılından itibaren başlamıştır ve belediyelere bağlı konut birlikleri tarafından yapılmışlardır. Đsveç te sosyal konutların toplam konut stoku içerisindeki oranı % 18 e, toplam kiralık konutlar içerisindeki oranı ise %45 e çıkmıştır. 2. Dünya Savaşı sonrasında toplam konutlar içerisindeki oranı da hızla artan sosyal konutlar, toplam konut stokunun %25 i düzeyine ulaşmıştır (Turner, 2007: ). ABD de ise, 1. Dünya Savaşında olduğu gibi, 2. Dünya Savaşı nda da toprakları işgale ve saldırıya uğramadığı için savaşın kentler ve binalar

9 Dünyada ve Türkiye de Sosyal Konut Uygulamaları 61 üzerindeki yıkımı söz konusu olmamıştır. Üstelik savaşa sonradan giren bir ülke olarak savaş ekonomisinin kitleler üzerindeki yıkıcı etkilerine de maruz kalmadı. Aksine savaştan ekonomisini çok daha güçlendirerek, geliştirerek çıkmıştı. Bu nedenle Avrupa ülkelerinin savaş sonrası dönemde sosyal konut uygulamalarına büyük ağırlık vermelerini gerektiren faktörler ABD için söz konusu değildi. ABD de sosyal konutlar (public housing) sınırlı olarak ve sadece gecekondu bölgelerinin kentsel dönüşümü amaçlı inşa edilmekteydi (Stone, 1993: ). Ancak savaş öncesi sosyal konutların aksine bu sosyal konutlar Avrupa daki sosyal konutlar gibi blok apartmanlar şeklinde yapılmaktaydı. 2. Dünya Savaşı öncesinde, bu konutlardan yararlananlar ırkçı bir uygulama ile sadece orta gelir grubundaki beyaz ve çocuklu ailelerden seçilmekteydi. Savaş sonrasında ise bu konutlardan her ırktan dar gelir grubundaki vatandaşlar yararlanmaktaydı. Bu sosyal konut bloklarında yanlızca yoksulların yaşıyor olması, toplumsal mozaiği yansıtmayan yerleşim birimlerinin oluşmasına yol açmıştır. Bu durum da toplumla kaynaşamayan, ondan soyutlanmış sosyal dışlanmaya maruz kalmış kitlelerin doğmasına neden olmuştur (Stone,2003:8; Erder,2006:52). Yoksulluğun nesilden nesile geçtiği bu mekanlar, yoksullukla bağlantılı düşük eğitim, sosyal dışlanma, yüksek suç oranları gibi bir çok toplumsal sorunun da kaynağı haline dönüşmüşlerdir. ABD de yoksul kesimleri kentlerin yüksek kira bedellerinden kentleri de gecekonduların çarpık görüntüsünden kurtarmayı amaçlayan bu sosyal konutlar, ortaya çıkardıkları yeni toplumsal sorunlarla birlikte varlıklarını sürdürmektedirler (Sukita,2006). Avrupa ülkelerindeki sosyal konutlar ise, ABD dekilere oranla toplumsal entegrasyona daha fazla önem veren ve sonuç olarak daha az toplumsal sorunların kaynağı durumunda olan mekanlar olarak görülmektedir. Ancak Avrupa ülklerinde göçmenler ve azınlıkların sosyal konutlardan toplumun diğer kesimlerine görece daha çok yararlanıyor olmaları (Whitehead ve Scanlon, 2007) gibi nedenlerle bu ülkelerdeki sosyal konutlarda da toplumsal entegrasyon sorunları yaşanmaktadır (Stone, 2003; Clapham vd., 2002) LER VE SO RASI DA GELĐŞMĐŞ VE GELĐŞMEKTE OLA ÜLKELERDE SOSYAL KO UT UYGULAMALARI Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri birlikte kapsamak üzere büyük nüfuslu kentlerin sayısında bu dönemde tüm dünyada büyük bir artış olmuş ve bu artış önceki dönemlerdeki artışın çok daha üzerinde gerçekleşmiştir. Bir milyondan fazla nüfusa sahip kentler 1940 yılında 51, 1961 de 80, 1980 lerin ortasında 126 olarak hesaplanmıştır döneminde hızlı bir artış göstererek 388 e yükselmiştir. BM in 2005 yılı verilerine göre, dünyada bir milyondan fazla nüfusa sahip 430 metropoliten kent bulunmaktadır yılında metropoliten

10 62 Çağdaş Yerel Yönetimler, 22(3) Temmuz 2013 kent sayısının 541 e ulaşacağı tahmin edilmektedir (Demir ve Çabuk, 2010: 202) li yılların başında dünya kır-kent nüfus oranı ilk defa eşitlenmiştir. Gelişmekte olan ülkeler eksenli kent nüfusunun kırsal nüfus aleyhine artışı ise büyük bir hızla devam etmektedir yılında toplam dünya nüfusunun % 66 sının kentlerde yaşacağı öngörülmektedir (UN Human Settlements Programme, 2008:iii). Öngörüler, dünya kır nüfusunun toplam dünya nüfusunun %70 ini, dünya kent nüfusunun da toplam dünya nüfusunun %30 unu oluşturduğu 1950 den tam yüzyıl sonra yılında- bu oranların tam tersine döneceği şeklindedir. Grafik 1: 1970 ten günümüze, nüfusu 1 ila 5 milyon arasındaki kentlerde yaşayanların sayısı %75 artışla 776 milyona; nüfusu 5 ila 10 milyon arasındaki kentlerde yaşayanların sayısı %98 artışla 283 milyona ve nüfusu 10 milyondan fazla olan mega kentlerde yaşayanların sayısı % 175 artışla 359 milyona çıkmıştır. Bu artışın önümüzdeki 20 yılda da devam etmesi ve 2030 yılında nüfusu 1 ila 5 milyon arasında olan kentlerin nüfusunun toplam milyona, nüfusu 5 ila 10 milyon arasında olan kentlerin nüfusunun toplam 402 milyona ve nüfusu 10 milyondan fazla olan kentlerin nüfusunun 630 milyona çıkması beklenmektedir (UN, 2012: 5).

11 Dünyada ve Türkiye de Sosyal Konut Uygulamaları 63 Gelişmiş Ülkelerde 1980 ler ve Sonrasında Sosyal Konut Uygulamaları Dünyada sosyal konut uygulamalarında 3. evre olarak kabul edilebilecek olan 1980 ler ve sonrasında, önceki iki evreye görece ciddi kırılmaların yaşandığını görmekteyiz. Birinci kırılma, yüzyıla yakın bir süredir sosyal konut uygulamalarına başlayan ve dönemsel dalgalanmalar haricinde sürekli olarak bu alandaki faaliyetlerini geliştirme, genişletme eğiliminde olan batılı gelişmiş ülkelerin artık bu genişleme sürecini durdurması ve hatta daralma sürecine girmesiyle yaşanmıştır. Đkinci kırılma ise gelişmekte olan ülkelerin sosyal konut alanına -ilk defa olarak- girmeleriyle gerçekleşmiştir. Gelişmekte olan ülkelerin sosyal politikalarının bir parçası olarak sosyal konut faaliyetlerine girmeleri 1980 lerden itibaren tedricen başlamış ve her bir ülke için farklı gelişim seyirleri izlenmiştir. Ancak bu alanda faaliyette bulunan gelişmekte olan ülke sayısı ve de sosyal konutların konut politikaları içerisindeki önemi sürekli artış göstermektedir. Gelişmiş ülkeler için sosyal konut politikalarının tam da önemini kaybettiği bir dönemde gelişmekte olan ülkelerin sürekli artan bir ilgiyle bu alana giriyor olmaları bir çelişki gibi görülebilir. Ancak aynı dönemde farklı demografik ve ekonomik faktörlerle hareket ettikleri için sosyal politika uygulamaları da farklılıklar gösterebilmektedir. Gelişmiş ülkeler bu dönemde refah devleti/sosyal devlet politikalarından geri adım atmaya, devletin sosyoekonomik yaşama eskisine görece toplumun düşük gelirli kesimleri lehine gitgide daha az müdahalede bulunmaya, sosyal transfer harcamalarını azaltmaya başlamaktadır. Devletin ekonomide doğrudan yatırımcı konumundan özelleştirmelerle birlikte çekilmeye başladığı, doğrudan girişimci olmaktan çok ekonomiye yön verici ( kürek çekmek yerine dümene geçmek ) bir konuma geçtiği 1980 li yıllar ve sonrası kaçınılmaz olarak sosyal konutların da bu uygulamalardan etkilendiği bir dönem olmuştur. Yalnızca Đngiltere de son yirmi yıl içinde var olan sosyal konutların sayısı konut sahiplerine satış, özelleştirme veya yıkım yöntemleriyle % 40 azalmıştır (Stone, 2003: 2). Demografik faktörler de batıda sosyal politika değişiminde etkili olmuştur. Batılı ülkelerde nüfus artışı durmuş, nüfusun yaşlanması süreci başlamıştır. Bu demografik değişim de çalışan nüfusun azalması ve sosyal transferlerin ekonomiye çok daha fazla yük olmasına yol açmıştır. Bu nedenle batılı gelişmiş ülkelerde sosyal transfer giderleri azalma sürecindedir. Uzun süreli ekonomik krizlerin varlığı da bu alanı olumsuz etkilemekte, batılı yönetimler kriz dönemlerinde ilk olarak sosyal harcamaları kısma yoluna gitmektedir. Ayrıca batılı ülkelerde, nüfus artış hızının durmasıyla da bağlantılı olarak, kır kent nüfus oranlarındaki kentler lehine hızlı değişim süreci sona ermiş, gelişmekte olan ülkelere görece bir doyuma ulaşmıştır. Bu durum da sosyal konut

12 64 Çağdaş Yerel Yönetimler, 22(3) Temmuz 2013 ihtiyacını sürekli artan bir ihtiyaç olmaktan çıkararak daha durağan bir konuma getirmiştir. Gelişmiş ülkelerde sosyal konut üretiminin durmasında tüm bu nedenlerin yanında günümüzde de olumsuz sonuçları büyük oranda devam eden 2008 küresel ekonomik krizinin de etkisi bulunmaktadır. ABD de 2007 de patlak veren mortgage emlak krizinin bu küresel krizin ana tetikleyicilerinden olması da konut sektörü ile küresel düzeyde ekonomik krizler arasındaki ilişki ve etkileşimi göstermektedir emlak krizi küresel etkileriyle birlikte en büyük etkisini ABD de göstermiştir. Bu dönemde 10 trilyon dolarlık hacmi ile dünyanın en büyük piyasası olarak gösterilen Amerikan emlak piyasası % 37 değer kaybına uğramıştır. Krizin ortaya çıkmasında, Amerikan finans piyasasında konut değerlerinin çok üstünde -şişirilmiş- ve üstelik kredi ödememe riski yüksek kullanıcılar da dahil olmak üzere yüksek faizle kredi kullandırılması (subprime loan) etkili olmuştur (Shiller, 2008: 16) de ABD de riskli kredi kullandırma oranı yalnızca % 5 iken bu rakam kriz öncesinde 4 kat artarak %20 ye ulaşmış ve sistemin sürdürülebilirliğini ortadan kaldırmıştır. Konut değerlerinin şişirilmesi ve kredi kullanımında oldukça rahat davranılması, mortgage sisteminin 2007 de çökmesine yol açmıştır (Nistor ve Panico, 2010: ). Krizin patlak vermesi ile birlikte konut fiyatları büyük bir hızla düşmüş ve bu sistemle ev alan konut sahiplerinin evlerinin çok üstündeki bir değerde kredi borçları ortaya çıkmıştır. Krizin tüm ekonomiyi sarmasıyla birlikte insanlar kredilerini ödeyemez hale gelmiş ve evlerini kaybetmeye başlamıştır. En az 8 milyon Amerikan ailesi kredi taksitlerini ödeyemez duruma gelmiş ve bunlardan büyük bir kısmı konutlarını kaybederek evsiz (homeless) durumuna düşmüştür. Kriz sonrasında tüm ABD de konutların % 11 i boş hale gelmiştir. Sonuç olarak ABD de 6 milyona yakın sosyal konut açığının ortaya çıktığı belirtilmektedir (Pelletiere ve Wardrip, 2009: 5). Ancak devam etmekte olan ekonomik kriz ve yıkıcı sonuçlarına rağmen ABD de, önceki büyük kriz döneminin (1929 ekonomik krizi) aksine sosyal konut alanına yeni bir yöneliş gözlenmemektedir. Gelişmekte olan Ülkelerde 1980 ler ve Sonrasında Sosyal Konut Uygulamaları Gelişmekte olan ülkelerde ise refah devleti uygulamaları ile doyuma uğramış bir sosyal politika alanı söz konusu olmadığı gibi kırdan kente göçün ve kırkent nüfus dengesinin kentler lehine değişim sürecinin hızla devam ediyor olması söz konusudur. Ayrıca gelişmekte olan ülkelerde nüfus artışı devam etmektedir. Hem kent nüfusunun oransal artışı hem de ülke toplam nüfusunun artmaya devam etmesi bu ülkelerdeki kent nüfsunun nicelik ve nitelik olarak

13 Dünyada ve Türkiye de Sosyal Konut Uygulamaları 65 batılı ülkeler aksine artmaya devam etmesine yol açmaktadır. Batılı ülkelerden daha sonra başlayan ve günümüzde de hala büyük bir hızla devam eden gelişmekte olan ülkelerde kent nüfusunun kırsal göçle birlikte artışı, kentlerde konut stokunun yetersizliği ve yoksul kesimin kentlerdeki piyasa konutlarının fiyat / kiralarını ödeyememeleri sorununun ortaya çıkmasına neden olmuştur. Sosyal konut ihtiyacının giderek artan bir hızla 1980 ler sonrasında ulaştığı düzey, gelişmekte olan ülkelerin de bu alana yönelmesini zorunlu hale getirmiştir. Ayrıca gelişmekte olan ülke ekonomilerinin de bu dönemde gelişme göstermesi artık sosyal politika alanına daha fazla kaynak ayırmalarına olanak tanımıştır. Gelişmekte olan ülkelerin kabaca 20. yüzyıl son çeyreğinde başlayıp günümüzde de devam etmekte olan sosyal konut politika ve uygulamalarına ilişkin değerlendirmeler, bu bölümde Güneydoğu Asya, Latin Amerika ve Afrika ülkeleri üzerinden ele alınmaktadır. Güneydoğu Asya Güneydoğu Asya dünya nüfusunun yaklaşık yarısını barındıran bir bölgedir. Bu ülkeler içerisinde de Çin ve Hindistan hem bölgenin hem de dünyanın en fazla nüfusa sahip ülkeleri olarak incelenecektir. Çin, ABD nin ardından günümüzün en büyük 2. ekonomik gücüne dönüşse de toplumsal kalkınmışlık, demografik yapı, kentlerin gelişimi, sosyal konut gibi konularda daha çok gelişmekte olan ülkelerle benzer özellikler göstermektedir. Çin in de içinde yer aldığı Asya-Pasifik bölgesi kentleşme oranının dünyada en düşük oranda yaşandığı bölge olmasına karşın aynı zamanda son yirmi yılda dünyada en hızlı kentleşen bölge özelliği de göstermektedir (Zhou ve Laurence, 2003: ). Bunun en somut örneği olan Çin de 1980 de kent nüfusunun toplam nüfusa oranı yalnızca % 19.6 iken günümüzde bu oran % 48 düzeyindedir ve 2015 te kentleşme oranının % 50 yi geçmesi, 2030 te de Çin nüfusunun 2/3 ünün kentlerde yaşaması beklenmektedir. Çin in önümüzdeki 20 yıl içinde kent nüfusunun 276 milyon artışıyla tek başına tüm dünyada kent nüfus artışının yaklaşık % 20 sini oluşturacağı da tahmin edilmektedir (UN, 2012:13). Çin de 2000 li yıllardan itibaren sosyal konut politikalarına geçilmiş ve hükümet sübvansiyonlarıyla düşük maliyetli sosyal konutlar yapılmaya başlanmıştır. Çin deki sosyal konutlar, dar gelirli yoksul kesimler yerine daha çok kentli orta sınıfa yönelik yapılmaktadır (Meng vd, 2004: 93). Çin, 5 yıl ( ) içinde 36 milyon sosyal konut yapmayı planlamaktadır. Toplam maliyetin 5 trilyon Yuan (yaklaşık 1.5 trilyon TL) olması beklenen bu proje için % 50 yerel yönetim katkısı hedeflenmektedir.

14 66 Çağdaş Yerel Yönetimler, 22(3) Temmuz 2013 Projeyle yalnızca kentlerdeki konut sorununun çözülmesi değil inşaat sektörünün de ciddi anlamda canlanması öngörülmektedir ( 2012). Bu rakamın (36 milyon konut) Avrupa da şimdiye kadar yapılan toplam sosyal konut rakamından (yaklaşık 20 milyon) daha yüksek olması nedeniyle 5 yıl içinde projenin tamamlanabilmesi kuşkulu bulunmaktadır. Ancak projenin başarısını sağlıklı biçimde değerlendirmek için 2015 yılını beklemek gerekmektedir. Hindistan, 20. yüzyıl başında % 11 olan kentsel nüfus oranını bu yüzyılın başında % 28 e çıkarmış, aynı dönemde kentlerde yaşayan nüfus 26 milyondan 285 milyona ulaşmıştır. Ülke, Çin den sonra dünyada kentsel nüfusun nicelik olarak en büyük hızla arttığı ülkedir. Günümüzde Hindistan da kent nüfusunun toplam nüfusa oranı % 30 a ulaşmıştır ve 2030 yılında kent nüfusunun kır nüfusunu dengelemesi ve 600 milyon insanın kentlerde yaşıyor olması beklenmektedir. Gelişmekte olan ülkeler içinde ekonomisi sürekli büyüyen Hindistan, Çin örneğinde olduğu gibi ekonomik büyümenin etkisinin orta ve dar gelirli geniş kitlelere yansımadığı, yoksulluğun çok büyük oranlarda olduğu bir ülkedir. Bu durum dünyanın en büyük nüfuslu ikinci ülkesinde yüksek kentleşme oranlarıyla birleşince kentlerde oldukça ciddi konut sıkıntılarının doğmasını kaçınılmaz kılmaktadır. Konut arzı ile talebi arasında talep aleyhinde bir orantısızlık (26 milyon konut açığı) bulunmakta ve ülkede -aşırı yoksullukla bağlantılı olarak- büyük kitleler evsiz durumda bulunmaktadır (NHA, 2012: 87-88). Hindistan da kentlerde yaşanan konut açığı, aşırı yoksul kitlelerin altyapı hizmetlerinden yoksun, sağlıksız ve yetersiz nitelikte gecekondu ve barakaların yer aldığı kent banliyölerinde yaşamasına yol açmaktadır. Büyük kentlerde nüfusun büyük kısmı gecekondu bölgelerindeki yetersiz konutlarda yaşamaktadır. Yanlızca Mumbai de kent nüfusunun % 60 ını bu barakalarda yaşayanlar oluşturmaktadır. 21. yüzyıl başında Hindistan da kent banliyölerinde kötü koşullarda yaşayan insan sayısının 62 milyona (Ministry of Urban Employment, 2005) ulaştığı resmi kayıtlarda yer almaktadır. Hindistan, kentlerde yaşadığı ciddi konut sorunu ve yoksulluğa rağmen sosyal konut uygulamalarına henüz geçmemiştir. Konut sorunu ve konut açığını uygun kredili konut yapımı ile aşmaya çalışmaktadır. Yoksul kesimleri korumaya yönelik olarak da kira denetim uygulamaları yapılmaktadır. Ulusal konut politikası, altyapı ve inşaat kalitesinin temel düzeyde sağlayan konutları uygun kredi koşulları ile orta ve dar gelir grubuna sunabilme düzeyinde kalmaktadır. Ayrıca inşaat sektörünün toplu konut politikaları ile canlandırılarak ekonomiye katkı sağlanması öngörülmektedir (UN Human Settlements Programme, 2008:1). Bu amaçla ulusal düzeyde yeterli finansal kaynakların oluşturulması hedeflenmektedir.

15 Dünyada ve Türkiye de Sosyal Konut Uygulamaları 67 Yoksul kitlelere yönelik de, oldukça kötü durumdaki konutların iyileştirilmesi veya sakinlerinin kendileri için yeni konut yapmaları amaçlı mikrokredi uygulaması yapılmaktadır. Mikro kredi ile konut sahibi olma yöntemi birçok sorunları da beraberinde getirmekte (geri ödeme zorlukları gibi) ve beklenen faydayı sağlayamadığı görülmektedir (NHA, 2012: 90). Ayrıca mikrokredi kaynakları bu alandaki talebi karşılamanın oldukça uzağında kalmaktadır. Afrika Afrika, dünyanın en az kentleşmiş kıtası olmasına rağmen günümüzde Asya ile birlikte dünyanın en hızlı kentleşen kıtasıdır. Önümüzdeki 40 yıl içinde dünya kent nüfusunun 2.6 milyar insan artması beklenmektedir. Dünya kent nüfusundaki bu artışın % 35 inin (900 milyon insan) yanlızca Afrika kıtasında gerçekleşmesi beklenmektedir. Afrika kıtasının 1950 deki kentleşme oranı yanlızca % 14 iken günümüzde bu oran % 40 a ulamış ve 2050 yılında da % 57 ye ulaşması beklenmektedir (UN, 2012: 1-12). Kent nüfusunundaki hızlı artış, Afrika ülkelerinde de sosyal konut ihtiyacının ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bu ülkeler arasında Fas, Güney Afrika Cumhuriyeti ve Nijerya da sosyal konut uygulamaları aşağıda ele alınmıştır. Güney Afrika Cumhuriyeti, Afrika kıtasının en gelişmiş ülkesi olmasına rağmen gelir dağılımı adaletsizliğinin oldukça yüksek olduğu ve nüfusun 2/3 ü düşük gelir grubunda yer aldığı bir ülkedir. Gini katsayısının oldukça yüksek olduğu (0.72) Güney Afrika Cumhuriyeti nde özellikle siyahlar arasında yoksulluk yaygındır (Der Berg, 2010: 3-12). Nüfusunun 2/3 ü kentlerde yaşayan ülkede konut sahibi olmayanların oranı da 1/3 düzeyindedir. Afrika kıtasının en gelişmiş ülkesi olmasına rağmen kentlerde konut sorununun ve sosyal konut ihtiyacının en fazla hissedildiği ülkedir ların sonlarından itibaren sosyal konut uygulamalarına geçilen ülkede şimdiye kadar 42 bin sosyal konut yapılmıştır. Sosyal konutlardan yararlanacak aileler yer aldıkları gelir dilimine göre farklı sübvansiyon desteklerinden faydalanmaktadır. En düşük gelir grubunda yer alanlar % 100 sübvansiyon desteği almakta, gelir düzeyi arttıkça sübvansiyon desteği de azalmaktadır (Tomlison, 2001: 24-30) yılına kadar 300 bin yeni sosyal konutun yapılması planlanmaktadır. Ülkede sosyal konutlar merkezi yönetim tarafından planlanmakta ve uygulanmaktadır. Fas, 30 milyon nüfusuyla yıllık % 4 kentleşme oranına sahiptir ve nüfusun %58 i kentlerde yaşamaktadır. Kent nüfusunun 1/3 ünün kendi evine sahip olmadığı, 500 bin konut açığının bulunduğu ülkede, konut sorunu büyüyen bir sorundur. Fas Konut Bakanlığı, çimento üretiminden aldığı vergilerle desteklenen Sosyal Konut Fonu (SHF) ile Gecekondu Bölgelerini Ortadan Kaldırma Programını uygulamaktadır (David le Blanc,2005). 300 bini Sosyal

16 68 Çağdaş Yerel Yönetimler, 22(3) Temmuz 2013 Konut Fonu kaynaklarından finanse edilmek üzere önümüzdeki 5 yıl içinde 1 milyon sosyal konutun yapılması planlanmaktadır (Al Aissami,2012:3-7). Nijerya, 150 milyon nüfusuyla Afrika nın en kalabalık ülkesidir. Nüfusun yaklaşık %40 ının kentlerde yaşadığı ülkede, yıllık % 3.5 ile yüksek bir kentleşme oranı da bulunmaktadır. Nüfusun % 60 ının konut sorunu çektiği ülkede kendi evine sahip olan insanların oranı ise sadece 1/4 dür. Konut açığının 14 milyon olduğu tahmin edilen ülkede yıllık 500 bin yeni konut yapımı halinde bile konut açığının önümüzdeki dört on yıl daha devam edeceği öngörülmektedir. Ülkede konut arzı ile talebi arasındaki büyük orantısızlık yoksul kesimlerin ciddi oranda konut ve barınma sıkıntısı çekmesine yol açmaktadır. Federal yönetim ve eyalet yönetimleri tarafından uygulanan toplu konut uygulamaları da altyapı ve teknik personel yetersizliği ve politik nedenlerle başarıya ulaşamamaktadır (Olokesusi ve Okunfulure, 2000). Yaklaşık 20 yıl önce dar gelirli kamu işcilerini düşük faizle konut sahibi yapmak için kurulan Ulusal Konut Fonu da, Fon erişim koşullarının zorluğu nedeniyle amacına ulaşamamıştır (Ayedun ve Oluwatobi, 2011:5-7). Latin Amerika Latin Amerika, dünyanın en fazla kentleşen bölgesi (%78) olması ile sosyal konut sorunu açısından potansiyel bir bölge niteliği taşımaktadır. Bölgede yüksek kentleşme oranıyla bağlantılı önemli bir konut açığı bulunmaktadır. Latin Amerika ülkelerinde toplam 28 milyon konut açığı ve 26 milyon yetersiz konutun bulunduğu belirtilmektedir (Jha, 2007:1-3). Latin Amerika, dünyada kentleşmenin en yüksek oranda olduğu bölge olmasının yanında, kentlerinin yüksek nüfuslu olmasıyla öne çıkmaktadır (Lattes vd., 2002). Dünya nüfusunun % 8.6 sını barındıran bölge, 1 milyondan fazla nüfuslu olan kentlerde yaşayanların ise %14 ünü barındırmaktadır (UN, 2005: 8). Latin Amerika ülkelerinde hükümetler, konut alanında son 20 yılda toplu konutları bizzat yapan kurumlar olma konumundan bu alanı düzenleyici konumuna geçmişlerdir. Bölge ülkelerinde sosyal konut uygulamaları ağırlıklı olarak, ulusal fonların kullanıldığı düşük faizli konut kredileri ile yoksulların ev sahibi yapılması şeklinde gerçekleşmektedir (UN,2004; WB,2006; Salingaros, 2006; JHA, 2007; Devilat ve Lanuza, 2007; UN, 2008; BGB Weston, 2011). Latin Amerika daki sosyal konut uygulamaları bölgenin en kalabalık ve ulusal geliri en yüksek ülkesi Brezilya ile kentleşme oranının en yüksek olduğu Arjantin üzerinden incelenmektedir. Bölgenin en kalabalık ülkesi olan Brezilya aynı zamanda dünyanın kentleşme oranı en yüksek (%87) ülkelerinden birisidir. Yalnızca 1970 den 2000 yılına kadar 80 milyon insanı kırdan kente çeken Brezilya adeta kentleşmiş bir ülke

17 Dünyada ve Türkiye de Sosyal Konut Uygulamaları 69 görünümü taşımaktadır. Bunun en belirgin sonucu Brezilya nın ulusal gelirinde görülmektedir. Brezilya nın ulusal gelirinin %90 ını tek başına kentler üretmekte, bir başka deyişle kırsal bölgelerin ulusal gelire katkısı % 10 düzeyinde kalmaktadır (World Bank, 2006, Vol. 1: i). Brezilya nın kentleşme süreci diğer gelişmekte olan ülkelere görece daha önce başlamıştır. Bunun oluşumunda 19. yüzyıl sanayi kapitalizminin önemli periferi bölgeleri arasında Brezilya liman kentlerinin yer alması ve bu kentlerin küresel kapitalist ekonomik süreç içindeki rolleri nedeniyle kırsal bölgelerden yoğun göç almaları etkili olmuştur. Sao Palo gibi Brezilya nın mega kentleri daha 1950 lerde Asya ve Afrika kıtalarının 2000 li yıllarda ulaştığı kentleşme oranlarına ulaşmıştır (UN, 2008). Brezilya, yaşadığı yüksek kentleşme oranları, çarpık kentleşme ve kentsel yoksullukla birlikte (Herling ve Franca, 2009) büyük oranlarda konut açığı (yaklaşık 10 milyon) yaşayan bir ülke olmasına rağmen sosyal konut uygulamalarına geç başlamış (2009) bir ülkedir. Brezilya hükümeti tarafından 2009 yılında başlatılan Minha Casa Minha Vida (Benim Evim, Benim Hayatım) programı ile yoksullara yönelik sosyal konut yapımına başlanmıştır. Bu program kapsamında 2014 yılına kadar Kamu Bankaları üzerinden 110 milyar dolar düşük faizli kredi kaynağı kullandırılarak 2 milyon konut yapımı hedeflenmektedir (BGB Weston, 2011:2-5). Arjantin, 40 milyon nüfusu olan ülkede kentleşme oranı oldukça yüksektir (% 92). Kent nüfusunun da % 66 sı büyük şehirlerde yaşamakta, tek başına Başkent Buenos Aires nüfusun 1/3 ünü barındırmaktadır (Brown, 2010: ). Hızlı kentleşme sürecine 20. yüzyılın başında giren ülke, 1940 ların sonunda nüfusun 2/3 ünü kentlerde barındırmaya başlamıştı (Alfredo vd., 2002) li yıllara nüfusunun %80 i kentlerde yaşayan bir ülke olarak giren Arjantin, bu dönemden sonra yavaşlayan bir kentleşme sürecine girmiştir. Ancak kentlerdeki konutların altyapı ve temel gereksinimlerinin yetersizliği konusunda gelişmiş ülkelerden -Brezilya gibi- ayrılmaktadır (Almans, 2009). Arjantin de de sosyal konut politikaları, yoksul kesime yönelik düşük faizli kredi uygulamaları, yoksullar tarafından yapılan çevreci konutların sübvansiyonu gibi uygulamalarla yürütülmektedir.

18 70 Çağdaş Yerel Yönetimler, 22(3) Temmuz 2013 TÜRKĐYE DE SOSYAL KO UT UYGULAMALARI 74 milyon nüfusa sahip olan ülkemizde nüfusun %76,8 i kentlerde ( kişi) yaşarken, % 23,2 si ( kişi) ise kırsalda yaşamaktadır (TÜĐK, 2012: 1) de ülke nüfusun % 24 ü kentlerde, % 76 sı ise kırsalda yaşamaktaydı. Bu oran 1950 lere kadar neredeyse sabit kalmıştır. Bu durum ülkemizde kentlerin kırsal nüfusu çeken bir cazibe merkezi olma özelliğine bu döneme kadar sahip olmadıklarını göstermektedir ler ise ülkemizde günümüzde de aralıksız devam eden kırdan kente göçle beslenen kentleşme sürecinin başlangıcı olmuştur ler ve 1960 larda kentleşme oranı önceki on yıllara oranla % 6 artarken, bu artış oranı 1970 lerde biraz düşmüşse de 1970 lerin sonunda kentleşme oranı %44 e ulaşmıştır ler ise Türkiye de kentleşme oranının en yüksek olduğu dönem olmuş ve bu dönemde kentleşme oranı yaklaşık % 15 artmış ve kentleşme oranı dönem sonunda yaklaşık % 60 düzeyine gelmiştir. (1980 lerin ilk yarısında ilk defa kır-kent nüfusu birbirine eşit hale gelmiştir.) 1990 larda görece azalan kentleşme artış oranı %5,9 da kalmış, kent nüfusunun oranı bu dönemde % 64 olmuştur li yıllarda ise yaklaşık % 11 oranında artış gerçekleşmiş ve kentleşme oranı nihayet %76 olmuştur (TÜĐK, 2011). Türkiye de 1950 ler sonrasında başlayıp günümüze kadar devam eden hızlı kentleşme süreci gelişmekte olan ülkelerin genel kentleşme trendi ile uyumludur. Bu dönemler aynı zamanda kırdan kente göçü tetikleyen unsurlar olan sanayileşme, tarımda makineleşme dönemleriyle de eşzamanlıdır. Gelişmekte olan ülkelerde kent nüfusunun az sayıda büyükşehirlerde 1 yoğunlaşması Türkiye için de geçerli olmuş ve kent nüfusunun önemli bir oranı (%51,46) büyükşehirlerde -göçlerin de etkisiyle- yer almıştır (Demir ve Çabuk, 2010: ). Kentlerde nüfusun hızlı artışıyla bağlantılı olarak 9. Kalkınma Planı döneminde ( ) Türkiye nin 3.5 milyon konuta ihtiyacı olduğu öngörülmüştür. Ülkemizde 1980 lerden itibaren kentlerdeki konut açığının hızla artmasıyla da bağlantılı olarak konut sorununa kamusal çözüm üretmek amacıyla 1984 yılında Başbakanlığa bağlı olarak Toplu Konut Đdaresi 2 (TOKĐ) kurulmuştur. TOKĐ, kurumsal görevlerini piyasa koşullarında ödeme gücü olmayanlara uygun koşullu mali kaynaklar sağlanması amacıyla; alt ve orta gelir gruplarına kredi desteği, uzun vadelerde düşük aylık taksitli konut projeleri ve bankaların toplu konut finansmanı alanına girmesini özendirme (TOKĐ, 2012:8) olarak tanımlamaktadır. TOKĐ, kurulduğu ilk dönemlerde ağırlıklı olarak konut kooperatiflerine uzun vadeli ve düşük faizli kredi sağlamıştır. Ancak son 1 Nüfusu1 milyonun üzerinde olan kentler büyükşehir olarak kabul edilmiştir yılında ilk kurulduğunda adı Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı Đdaresi Başkanlığı olan kurum 1990 yılında günümüzdeki adını almıştır.

19 Dünyada ve Türkiye de Sosyal Konut Uygulamaları 71 dönemlerde kurum, konut kooperatiflerine kredi vermek yerine kendisi toplu konut üretimine yönelmiştir. TOKĐ şimdiye kadar yaklaşık 940 bin konuta konut kooperatifleri üzerinden konut kredisi sağlamış ve 500 bin toplu konutun üretimini kendisi yapmıştır (TOKĐ, 2012). TOKĐ, orta ve alt gelir grubuna yönelik toplu konut üretimi yapmaktadır. Bu toplu konutlar içerisinde alt gelir grubuna yönelik olarak üretilen konutlar sosyal konut olarak nitelendirilmektedir. Bu sosyal konutlar diğer gelişmeke olan ülkelerdeki sosyal konut uygulamalarıyla büyük oranda benzer özellikler taşımaktadır. TOKĐ nin üretimini yaptığı konutların % 83 ü (416 bin konut) alt gelir grubuna yönelik sosyal konutları oluşturmaktadır (TOKĐ, 2012: 4). Ülkemizde sosyal konut alanında 2009 yılından itibaren diğer sosyal konut uygulamalarına devam edilmekle birlikte yeni bir sosyal konut uygulamasına da başlanmıştır. Bu dönemden itibaren TOKĐ ve Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü (SYGM) işbirliği ile toplumun en yoksul ve konut sahibi olmayan kesimine yönelik olarak Sosyal Konut Projeleri uygulanmaya başlanmıştır. Projelerin uygulanmasında TOKĐ sosyal konutları yapan kuruluş, SYGM ise bu konutlardan yararlanacak yoksul kişileri belirleyen ve konutların finansmanını yapan kuruluş olarak faaliyet yürütmektedir (SYGM,2012a:45). Bu yeni sosyal konut projeleri ne batılı ülkelerdeki gibi ucuz kiralı konut uygulamasına ne de gelişmekte olan ülkelerdeki gibi düşük faizli konut kredisi uygulamalarına uymaktadır. Ülkemizde toplumun en yoksul kesimđne yönelik olarak faizsiz, uzun dönem (25,5 yıl) geri ödemeli ve düşük taksitli (100 TL) konut edindirme uygulaması söz konusudur. Konutların tapusunun 25,5 yılın (270 ay) sonunda fayda sahiplerine verilmesi öngörülmektedir. TOKĐ -konut politikasına uygun olarak- toplu konut mantığıyla bu konutları yaparken, yapılan toplu konutları diğer toplu konutlarından ayrı, bağımsız ve kent merkezleri dışında yapmaktadır. Uygulama kapsamında 2012 yılı itibariyle konut tamamlanmış durumdadır. Bu sayının 2015 yılına kadar e, 2023 yılına kadar da konuta çıkması planlanmaktadır. Konutların büyüklüğü 45 m2 (1+1) dir (SYGM, 2011: ). Ancak bunların yanında 2+1 konutların yapılması da planlanmaktadır. Türkiye de 34 ayrı kentteki projelerle uygulama devam etmektedir. SO UÇ Dünya nüfusu hızla kentleşirken bu süreç gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleriyle tüm dünyayı kapsamaktadır. Kentleşme, küreselleşme süreciyle de karşılıklı bir etkileşim yaşamaktadır. Küreselleşmenin kendisini en belirgin hissettirdiği alanlar olan ulaşım ve iletişimdeki hızlı gelişmeler, bir yandan kentlerdeki gelişmeleri kırsala ileterek kentlerin çekim gücünü artırmakta, diğer yandan da kentlere ulaşımı kolaylaştırıp hızlandırarak kırdan kente göçü tetiklemektedir. Kent yaşamı da doğası gereği iletişim ve etkileşimi kırsala

20 72 Çağdaş Yerel Yönetimler, 22(3) Temmuz 2013 görece çok daha fazla artırıp hızlandırarak küreselleşmeye önemli katkıda bulunmaktadır. Küreselleşme, dünyanın herhangi bir yerindeki bir gelişmenin etkisini dünyanın hemen her yerine büyük bir hızla taşıyarak dünyanın homojenleşmesine de katkıda bulunmaktadır. Ancak bir gelişmenin kendisi, yayılmış olduğu yerelin kendine özgü nitelikleriyle etkileşime girdikten sonra o yerele ilişkin nihai halini aldığından, bu homojenleşme süreci de sınırlı kalmakta, yerelin özgünlüğü de geçmişe görece sınırlı da olsa- varlığını sürdürmektedir. Kentleşmenin bir ürünü olan Sosyal konut olgusu da küreselleşme sürecinden diğer bir çok olgu gibi etkilenmiş, küresel ve yerel nitelikleri birlikte üzerinde taşır hale gelmiştir. Sosyal konut olgusu ilk çıktığı dönemde (19. yüzyılın sonu) yanlızca sanayileşmiş batılı ülkelerde görülmekteydi. Ancak küreselleşmenin etkisini gösterdiği 20. yüzyıl ikinci yarısından itibaren hızlı kentleşme süreci gelişmiş ülkelerde de görülmeye başlandı ve sosyal konut ihtiyacı ve olgusu bu ülkelerde 20. yüzyıl son çeyreğinden itibaren belirgin olarak hissedilmeye başlandı. Sosyal konut ihtiyacı küresel düzeyde yaşanıyor olsa da, bu alandaki uygulamalarda bölgesel ve yerel düzeyde farklılıklar kaçınılmaz olarak yaşanmaktadır. Sosyal konutlar, batılı gelişmiş ülkelerde orta ve dar gelirli kentlilere yönelik ucuz kiralı konutlar şeklinde ortaya çıkarken, gelişmekte olan ülkelerde ağırlıklı olarak kiralama değil konutların satışı söz konusu olmakta, bunlar düşük faizli ve uzun vadeli toplu konut kredileriyle gerçekleşmektedir. Gelişmiş ülkelerde belediyeler, konut birlikleri üzerinden sosyal konut uygulamaları yürütülürken, gelişmekte olan ülkelerde bu uygulamalar merkezi yönetimler tarafından yürütülmetkedir. Türkiye de ise iki tip sosyal konut uygulaması bulunmaktadır. Birinci uygulama TOKĐ nin tek başına yürüttüğü, piyasa kredilerine görece uzun vadeli ve yıllık memur zammına endeksli olarak artışa uğrayan bir tür mortgage modeliyle yapılan sosyal konutlardır. Bu model gelişmekte olan ülkelerde de yaygın uygulanan bir modeldir. Đkinci uygulama TOKĐ-SYGM işbirliği ile toplumun en yoksul ve konut sahibi olmayan kesimine yönelik yapılan sosyal konutlardır. Bu konutlar peşinatsız, uzun vadeli, sabit taksitli ve oldukça ucuz konutlardır. Bu konutlara - büyük oranda- gecekondularda yaşayan yoksul aileler yerleşmekte ve bu yoksul aileler ülkemizde toplumun en kalabalık nüfuslu ailelerini oluşturmaktadırlar (TÜĐK, 2006:1). Buna karşın bu konutlar büyük oranda 1+1 (45 m2) ve kısmende 2+1 olarak -balkonsuz- üretilmekte ve diğer toplu konut tiplerinden ayrı mekanlarda yer almaktadırlar. Müstakil gecekondulardan balkonsuz toplu

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL 24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL UNCTAD Dünya Yatırım Raporu Türkiye Lansmanı Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü «UNCTAD» ın Uluslararası Doğrudan Yatırımlara ilişkin olarak hazırladığı Dünya Yatırım

Detaylı

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI NIN GELİR DAĞILIMINDA ADALETSİZLİK VE YOKSULLUK SORUNUNA YAKLAŞIMI (SEKİZİNCİ

Detaylı

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik

Detaylı

ÇİMENTO SEKTÖRÜ 10.04.2014

ÇİMENTO SEKTÖRÜ 10.04.2014 ÇİMENTO SEKTÖRÜ TABLO 1: EN ÇOK ÜRETİM YAPAN 15 ÜLKE (2012) TABLO 2: EN ÇOK TÜKETİM YAPAN 15 ÜLKE (2012) SEKTÖRÜN GENEL DURUMU Dünyada çimento üretim artışı hızlanarak devam ederken 2012 yılında dünya

Detaylı

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi 2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisadi ve Mali Analiz Yüksek Lisansı Bütçe Uygulamaları ve Mali Mevzuat Dersi Kıvanç

Detaylı

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ Hazırlayan: Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik Görünümü IMF düzenli olarak hazırladığı Küresel Ekonomi Görünümü

Detaylı

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt ÖNAL 6. HAFTA 4. GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE ULUSLAR ARASI FON HAREKETLERİ Gelişmekte olan ülkeler, son 25 yılda ekonomik olarak oldukça

Detaylı

KAMU FİNANSMANI VE BORÇ GÖSTERGELERİ

KAMU FİNANSMANI VE BORÇ GÖSTERGELERİ KAMU FİNANSMANI VE BORÇ GÖSTERGELERİ HAZIRLAYAN 21.05.2014 RAPOR Doç. Dr. Binhan Elif YILMAZ Araş.Gör. Sinan ATAER 1. KAMU FİNANSMANI Merkezi Yönetim Bütçe Dengesi, 2013 yılı sonunda 18.849 milyon TL açık

Detaylı

Mevsimlik Çalışma Arttı, İşsizlik Azaldı: Nisan, Mayıs, Haziran Dönemi

Mevsimlik Çalışma Arttı, İşsizlik Azaldı: Nisan, Mayıs, Haziran Dönemi Mevsimlik Çalışma Arttı, İşsizlik Azaldı: Nisan, Mayıs, Haziran Dönemi HAZIRLAYAN.0. Prof. Dr. Mustafa DELİCAN İnsan Kaynakları Araştırma Merkezi Doç. Dr. Levent ŞAHİN - İnsan Kaynakları Araştırma Merkezi

Detaylı

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER 21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER KÜRESEL EKONOMİYİ ROTASINDAN ÇIKARABİLECEK 10 BÜYÜK TEHLİKE DÜNYA EKONOMİSİ VE ABD EKONOMİSİNDE OLASI MAKRO DENGESİZLİKLER (BÜTÇE VE CARİ İ LEMLER AÇIĞI) (TWIN TOWERS) İSTİKRARSIZ

Detaylı

Ekonomik Rapor Kaynak: TÜİK. Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

Ekonomik Rapor Kaynak: TÜİK. Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği / Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi Erkek nüfus için, doğuşta beklenen yaşam süreleri 2000-2009 yılları arasında incelendiğinde 2000 yılında 68,1 yıl olan beklenen yaşam süresi 2001-2007

Detaylı

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%)

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%) 2016/17 Global İhracat-Büyüme Tahminleri Kaynak : EDC Export Credit Agency - ÜLKE ANALİZLERİ BÜYÜME ORANLARI ÜLKELERİN YILI BÜYÜME ORANLARI (%) Avrupa Bölgesi; 1,5 % Japonya; 0,50 % Kanada ; 1,30 % Amerika;

Detaylı

tepav Nisan2011 N DEĞERLENDİRMENOTU 2008 Krizinin Kadın ve Erkek İşgücüne Etkileri Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

tepav Nisan2011 N DEĞERLENDİRMENOTU 2008 Krizinin Kadın ve Erkek İşgücüne Etkileri Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı DEĞERLENDİRMENOTU Nisan2011 N201127 tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Ayşegül Dinççağ 1 Araştırmacı, Ekonomi Etütleri Hasan Çağlayan Dündar 2 Araştırmacı, Ekonomi Etütleri 2008 Krizinin

Detaylı

BATI AFRİKA ÜLKELERİ RAPORU

BATI AFRİKA ÜLKELERİ RAPORU BATI AFRİKA ÜLKELERİ RAPORU ( Sektörü Açısından) ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ ARGE ŞUBESİ NİSAN, 2018 GSYİH- Milyar USD Nüfus -Milyon Araç Parkı-adet Pazar İthalat-milyon USD* -milyon

Detaylı

Tarım & gıda alanlarında küreselleşme düzeyi. Hareket planları / çözüm önerileri. Uluslararası yatırımlar ve Türkiye

Tarım & gıda alanlarında küreselleşme düzeyi. Hareket planları / çözüm önerileri. Uluslararası yatırımlar ve Türkiye Fırsatlar Ülkesi Türkiye Yatırımcılar için Güvenli bir Liman Tarım ve Gıda Sektöründe Uluslararası Yatırımlar Dr Mehmet AKTAŞ Yaşar Holding A.Ş. 11-12 Şubat 2009, İstanbul sunuş planı... I. Küresel gerçekler,

Detaylı

inşaat SEKTÖRÜ 2015 YILI ÖNGÖRÜLERİ

inşaat SEKTÖRÜ 2015 YILI ÖNGÖRÜLERİ 2014 EKİM SEKTÖREL inşaat SEKTÖRÜ 2015 YILI ÖNGÖRÜLERİ Nurel KILIÇ OECD verilerine göre, 2017 yılında Türkiye, Çin ve Hindistan dan sonra en yüksek büyüme oranına sahip üçüncü ülke olacaktır. Sabit fiyatlarla

Detaylı

2014 OCAK AYI İŞSİZLİK RAPORU

2014 OCAK AYI İŞSİZLİK RAPORU 2014 OCAK AYI İŞSİZLİK RAPORU HAZIRLAYAN 27.04.2014 RAPOR Prof. Dr. Halis Yunus ERSÖZ Prof. Dr. Mustafa DELİCAN Doç. Dr. Levent ŞAHİN 1. İşgücü Türkiye İşgücü Piyasasının Genel Görünümü Toplam nüfusun

Detaylı

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER 1.KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM 2013 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 2,8 oranında büyüyen ABD ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 3,6 oranında büyümüştür. ABD de 6 Aralık 2013 te

Detaylı

SAĞLIK HARCAMALARINDA SON DURUM

SAĞLIK HARCAMALARINDA SON DURUM 1 SAĞLIK HARCAMALARINDA SON DURUM Temmuz 2018 Sağlık harcamaları ekonomik kriz sonrası yaşadığı düşüşten sonra artma eğilimi göstermiştir. 2016 yılında sağlık harcamaları, 2017 yılında beklenenden daha

Detaylı

3. Emek Piyasası. Grafik-3.1: İşsizlik Oranları (yüzde)

3. Emek Piyasası. Grafik-3.1: İşsizlik Oranları (yüzde) 3. Emek Piyasası Türkiye de işsizlik oranında son dönemde katılık ve bozulmalar dikkat çekmektedir. 2012 yılından itibaren yavaş bir tempoda artan işsizlik oranı 2016 yılı ikinci yarısında belirgin bir

Detaylı

Doğu ATEŞ ADRESE DAYALI NÜFUS KAYIT SİSTEMİ 2007 NÜFUS SAYIMI SONUÇLARI HAKKINDA İLK YORUMLAR

Doğu ATEŞ ADRESE DAYALI NÜFUS KAYIT SİSTEMİ 2007 NÜFUS SAYIMI SONUÇLARI HAKKINDA İLK YORUMLAR ADRESE DAYALI NÜFUS KAYIT SİSTEMİ 2007 NÜFUS SAYIMI SONUÇLARI HAKKINDA İLK YORUMLAR 2007 yılında çalışmaları sürdürülmekte olan nüfus sayımının ilk sonuçları açıklanmış bulunmaktadır. Bu sonuçlara göre

Detaylı

İNSANİ GELİŞMEYİ SÜRDÜRMEK:! EĞİTİM VE İŞGÜCÜ PİYASASI GÖSTERGELERİ İTİBARİYLE TÜRKİYE NİN PERFORMANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ!

İNSANİ GELİŞMEYİ SÜRDÜRMEK:! EĞİTİM VE İŞGÜCÜ PİYASASI GÖSTERGELERİ İTİBARİYLE TÜRKİYE NİN PERFORMANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ! İNSANİ GELİŞMEYİ SÜRDÜRMEK:! EĞİTİM VE İŞGÜCÜ PİYASASI GÖSTERGELERİ İTİBARİYLE TÜRKİYE NİN PERFORMANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ!! IŞIL KURNAZ" GAZİ ÜNİVERSİTESİ UNDP 2014 İNSANİ GELİŞME RAPORU# TÜRKİYE TANITIM

Detaylı

Sayı: 2009/18 Tarih: 09.08.2009 Aileler krize borçlu yakalandı; sorunu işsizlik katladı

Sayı: 2009/18 Tarih: 09.08.2009 Aileler krize borçlu yakalandı; sorunu işsizlik katladı Sayı: 2009/18 Tarih: 09.08.2009 Aileler krize borçlu yakalandı; sorunu işsizlik katladı - Ekonomik krizin şiddeti devam ederken, krize borçlu yakalanan aileler, bu dönemde artan işsizliğin de etkisi ile

Detaylı

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı Polonya da 400-450 un değirmeni olduğu biliniyor. Bu değirmenlerin yıllık toplam kapasiteleri 6 milyon tonun üzerine. Günde 100 tonun üzerinde üretim gerçekleştirebilen

Detaylı

ULUSAL ÖLÇEKTE GELIŞME STRATEJISINDE TRC 2 BÖLGESI NASIL TANIMLANIYOR?

ULUSAL ÖLÇEKTE GELIŞME STRATEJISINDE TRC 2 BÖLGESI NASIL TANIMLANIYOR? YEREL KALKINMA POLİTİKALARINDA FARKLI PERSPEKTİFLER TRC2 BÖLGESİ ULUSAL ÖLÇEKTE GELIŞME STRATEJISINDE TRC 2 BÖLGESI NASIL TANIMLANIYOR? BÖLGESEL GELIŞME ULUSAL STRATEJISI BGUS Mekansal Gelişme Haritası

Detaylı

Farklı Sistemlerde Kentleşme

Farklı Sistemlerde Kentleşme Farklı Sistemlerde Kentleşme Farklı Sistemlerde Kentleşme Kentleşme ve kent planları farklı ekonomik sistemlere göre değişebilir. Kapitalist ve sosyalist ülkelerin kentleşme biçimleri, (keskin olmamakla

Detaylı

UDY Akışları Önündeki Risk Faktörleri

UDY Akışları Önündeki Risk Faktörleri ULUSLARARASI DOĞRUDAN YATIRIMLAR DEĞERLENDİRME RAPORU Ağustos 2011 TÜRKİYE YE ULUSLARARASI DOĞRUDAN YATIRIM GİRİŞLERİ 2011 YILI İLK YARISINDA 6,2 MİLYAR DOLAR OLDU 2011 yılının ilk yarısında, Türkiye ye

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM... 1 KAYIT DIŞI İSTİHDAM... 1 I. KAYIT DIŞI EKONOMİ...

BİRİNCİ BÖLÜM... 1 KAYIT DIŞI İSTİHDAM... 1 I. KAYIT DIŞI EKONOMİ... İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM... 1 KAYIT DIŞI İSTİHDAM... 1 I. KAYIT DIŞI EKONOMİ... 1 A. Kayıt Dışı Ekonominin Tanımı ve Kapsamı... 1 B. Kayıt Dışı Ekonominin Nedenleri... 4 C. Kayıt Dışı Ekonominin Büyüklüğü...

Detaylı

TARIM DIŞI İŞSİZLİK ARTIŞTA (Temmuz Ağustos - Eylül)

TARIM DIŞI İŞSİZLİK ARTIŞTA (Temmuz Ağustos - Eylül) TARIM DIŞI İŞSİZLİK ARTIŞTA (Temmuz Ağustos - Eylül) HAZIRLAYAN 18.02.2014 Prof. Dr. Halis Yunus ERSÖZ Prof. Dr. Mustafa DELİCAN Doç. Dr. Levent ŞAHİN ÖZET Türkiye genelinde Eylül ayında geçen yılın aynı

Detaylı

2015 HAZİRAN ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ

2015 HAZİRAN ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ HAZİRAN ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ 13 Ağustos Özel Sektörün Yurt Dışından Sağladığı Kredi Borcuna ilişkin yılı ikinci çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( ) ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME (2014-2016) I- Dünya Ekonomisine İlişkin Öngörüler Orta Vadeli Program ın (OVP) global makroekonomik çerçevesi oluşturulurken, 2014-2016 döneminde; küresel büyümenin

Detaylı

KÜRESEL OTOMOTİV OEM BOYALARI PAZARI. Bosad Genel Sekreterliği

KÜRESEL OTOMOTİV OEM BOYALARI PAZARI. Bosad Genel Sekreterliği KÜRESEL OTOMOTİV OEM BOYALARI PAZARI Bosad Genel Sekreterliği SEKTÖR ANALİZİ Otomotiv OEM boyaları dünyanın en büyük boya segmentlerinden biridir. Otomotiv OEM boyaları, 2011 yılında toplam küresel boya

Detaylı

GRAFİKLERLE FEDERAL ALMANYA EKONOMİSİNİN GÖRÜNÜMÜ

GRAFİKLERLE FEDERAL ALMANYA EKONOMİSİNİN GÖRÜNÜMÜ GRAFİKLERLE FEDERAL ALMANYA EKONOMİSİNİN GÖRÜNÜMÜ Hazırlayan: Fethi SAYGIN Mart 2014 Kaynak :DESTATIS (Alman İstatistik Enstitüsü) GENEL DEĞERLENDİRME Ekonomi piyasalarındaki durgunluk ve sorunlara rağmen,

Detaylı

BU YIL ULUSLARARASI KOOPERATİFLER YILI!

BU YIL ULUSLARARASI KOOPERATİFLER YILI! BU YIL ULUSLARARASI KOOPERATİFLER YILI! Birleşmiş Milletler Genel Kurulu; kooperatiflerin sosyo-ekonomik kalkınmaya, özellikle yoksulluğun azaltılmasına, istihdam yaratılmasına ve sosyal bütünleşmeye olan

Detaylı

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş. 2013 YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş. 2013 YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş. 2013 YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU DÖNEM İÇERİSİNDE BANKANIN YÖNETİM KURULU ÜYELERİNE İLİŞKİN DEĞİŞİKLİKLER Dönem içerisinde Bankamız ortaklık yapısında değişiklik

Detaylı

TRC2 BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK ORANI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

TRC2 BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK ORANI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME TRC2 BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK ORANI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME Hamit BİRTANE Uzman Mart 2012 TRC2 BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK ORANI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME Günümüz ekonomilerinin en büyük sorunlarından biri olan

Detaylı

Original Sin olgusu ve BRIC-T ülkelerinin Dış finansmana Dayalı Kalkınması. Tahsin BAKIRTAŞ

Original Sin olgusu ve BRIC-T ülkelerinin Dış finansmana Dayalı Kalkınması. Tahsin BAKIRTAŞ 5 inci İSTANBUL EKONOMİ ve FİNANS KONFERANSI 26-27 Kasım 215 Original Sin olgusu ve BRIC-T ülkelerinin Dış finansmana Dayalı Kalkınması Tahsin BAKIRTAŞ Original Sin olgusu Bugünün dünya finans düzeninde,

Detaylı

Kentsel Dönüşümde Finans Aktörleri ve Beklentileri Doç. Dr. Erk HACIHASANOĞLU Araştırma, İş ve Ürün Geliştirme Grup Md.

Kentsel Dönüşümde Finans Aktörleri ve Beklentileri Doç. Dr. Erk HACIHASANOĞLU Araştırma, İş ve Ürün Geliştirme Grup Md. Kentsel Dönüşümde Finans Aktörleri ve Beklentileri Doç. Dr. Erk HACIHASANOĞLU Araştırma, İş ve Ürün Geliştirme Grup Md. 8 Ekim 2013 Ajanda 1- Finansal Aktörler: Güncel Durum A- Güncel Durum: Birincil Konut

Detaylı

Kamu Finansmanı ve Borç Göstergeleri

Kamu Finansmanı ve Borç Göstergeleri Kamu Finansmanı ve Borç Göstergeleri HAZIRLAYAN.1.14 RAPOR Doç.Dr.Binhan Elif YILMAZ Arş.Gör.Sinan ATAER 1. KAMU FİNANSMANI 13 yılının on aylık döneminde merkezi yönetim bütçe dengesi 7.664 milyon TL lik

Detaylı

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ Ülkemiz halı ihracatı 2009 yılını % 7,2 oranında düşüşle kapanmış ve 1 milyar 86 milyon dolar olarak kaydedilmiştir. 2010 yılının ilk ayında ise halı

Detaylı

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER 1.KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM ABD Merkez Bankası FED, 18 Aralık tarihinde tahvil alım programında azaltıma giderek toplam tahvil alım miktarını 85 milyar dolardan 75 milyar

Detaylı

Türkiye de Yabancı Bankalar *

Türkiye de Yabancı Bankalar * Bankacılar Dergisi, Sayı 52, 2005 Türkiye de Yabancı Bankalar * I. Giriş: Uluslararası bankacılık faaliyetleri, geçen yüzyılın ikinci yarısından itibaren uluslararası ticaret akımlarının ve doğrudan yabancı

Detaylı

Nitekim işsizlik, ülkemizin çözümlenemeyen sorunları arasında baş sırada yer alıyor.

Nitekim işsizlik, ülkemizin çözümlenemeyen sorunları arasında baş sırada yer alıyor. Ekonomi İyileşiyor, İşsizlik Artıyor Hande UZUNOĞLU Şubat ayında Türkiye İstatistik Kurumu nun yayınladığı hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarının ardından işsizlik yine Türkiye nin gündemine yerleşti.

Detaylı

Ulusal Finans Sempozyumu Dr. İbrahim M. Turhan Başkan Yardımcısı

Ulusal Finans Sempozyumu Dr. İbrahim M. Turhan Başkan Yardımcısı Ulusal Finans Sempozyumu Dr. İbrahim M. Turhan Başkan Yardımcısı 13 Ekim 2011 Malatya KÜRESEL KRİZ ORTAMINA NASIL GELİNDİ? Net Bugünkü Değer Yöntemi Varlık fiyatlarının indirgenmiş nakit akımları (Net

Detaylı

Kıvanç Duru 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Programı Değerlendirmesi

Kıvanç Duru 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Programı Değerlendirmesi Kıvanç Duru 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Programı Değerlendirmesi Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisadi ve Mali Analiz Yüksek Lisansı Bütçe Uygulamaları ve Mali Mevzuat Dersi 2015 YILI

Detaylı

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ 2014 OCAK SEKTÖREL YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ Nurel KILIÇ Yurtdışı müteahhitlik hizmetleri sektörü, ekonomiye döviz girdisi, yurt dışında istihdam imkanları, teknoloji transferi ve lojistikten ihracata

Detaylı

Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi. Doç.Dr.Tufan BAL

Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi. Doç.Dr.Tufan BAL Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi Doç.Dr.Tufan BAL Dersin İçeriği Kırsal Kalkınma Kavramının Tarihçesi Kırsal Kalkınmada Temel Amaç Kırsal Alan Kalkınma Politikaları Kırsal

Detaylı

Türkiye de Dünya Bankası: Öncelikler ve Programlar

Türkiye de Dünya Bankası: Öncelikler ve Programlar Türkiye de Dünya Bankası: Öncelikler ve Programlar Dünya Bankası Grubu Hakkında Dünya Bankası nedir? 1944 te kurulan Banka, kalkınma desteği konusunda dünyanın en büyük kaynağıdır 184 üye ülke sahibidir

Detaylı

Sosyal Politikayı Yeniden Düşünmek! NEDEN?

Sosyal Politikayı Yeniden Düşünmek! NEDEN? Sosyal Politikayı Yeniden Düşünmek! NEDEN? -Nereden?- Sosyal Sorunlar? İşsizlik, yoksulluk, ayırımcılık. Sosyal sınıflar, tabakalar, gruplar? İşsiz, yaşlı, çocuk, engelli. Yasalar, kurumlar, araçlar? -Anayasa,

Detaylı

1844 te kimlik belgesi vermek amacıyla sayım yapılmıştır. Bu dönemde Anadolu da nüfus yaklaşık 10 milyondur.

1844 te kimlik belgesi vermek amacıyla sayım yapılmıştır. Bu dönemde Anadolu da nüfus yaklaşık 10 milyondur. Türkiye de Nüfusun Tarihsel Gelişimi Türkiye de Nüfus Sayımları Dünya nüfusu gibi Türkiye nüfusu da sürekli bir değişim içindedir. Nüfustaki değişim belirli aralıklarla yapılan genel nüfus sayımlarıyla

Detaylı

Brezilya Plastik Ambalaj Sanayi Araştırması

Brezilya Plastik Ambalaj Sanayi Araştırması Brezilya Plastik Ambalaj Sanayi Araştırması Brezilya Nüfus açısından, 205 milyon kişi ile dünyanın 5 nci büyük ülkesi olan Brezilya, son dönemde sağlanan ekonomik büyüme ve refah düzeyinin artması ile

Detaylı

İŞGÜCÜ PİYASALARINDA MEVSİMLİK ETKİLER AZALIYOR

İŞGÜCÜ PİYASALARINDA MEVSİMLİK ETKİLER AZALIYOR ÖZET İŞGÜCÜ PİYASALARINDA MEVSİMLİK ETKİLER AZALIYOR 17.04.014 Ekim Kasım Aralık Ayları. HAZIRLAYAN Prof. Dr. Halis Yunus ERSÖZ İktisat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa DELİCAN İnsan Kaynakları Araştırma

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2014 MART AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU İİTKİİB GENEL SEKRETERLİİĞİİ AR & GE VE MEVZUAT ŞUBESİİ Niisan 2014 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 MART İHRACAT PERFORMANSI

Detaylı

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı, Türkiye nin İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı nın Geliştirilmesi Projesi nin Açılış Toplantısında Ulrika Richardson-Golinski a.i. Tarafından Yapılan Açılış Konuşması 3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği

Detaylı

EKONOMİ DEKİ SON GELİŞMELER Y M M O D A S I P R O F. D R. M U S T A F A A. A Y S A N

EKONOMİ DEKİ SON GELİŞMELER Y M M O D A S I P R O F. D R. M U S T A F A A. A Y S A N 1 EKONOMİ DEKİ SON GELİŞMELER 1 3 M A R T 2 0 1 4, P E R Ş E M B E Y M M O D A S I P R O F. D R. M U S T A F A A. A Y S A N 1948 DEKİ EKONOMİK DURUM 2 TABLO I Ülke ABD Doları Danimarka 689 Fransa 482 İtalya

Detaylı

SOSYAL POLİTİKA II KISA ÖZET KOLAYAOF

SOSYAL POLİTİKA II KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. SOSYAL POLİTİKA II KISA ÖZET KOLAYAOF

Detaylı

TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA

TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA Nurel KILIÇ Türk boya sektörü; Avrupa nın altıncı büyük boya üreticisi konumundadır. Türkiye de 50 yılı aşkın bir geçmişi olan boya sektörümüz, AB entegrasyon

Detaylı

EFA 2008 Küresel İzleme Raporu. 2015 e Kadar Başarabilecek miyiz? Önemli Noktalar

EFA 2008 Küresel İzleme Raporu. 2015 e Kadar Başarabilecek miyiz? Önemli Noktalar EFA 2008 Küresel İzleme Raporu 2015 e Kadar Başarabilecek miyiz? Önemli Noktalar EFA 2008 Raporu bir orta dönem değerlendirmesidir. 2000 yılından bu yana gerçekleşen önemli gelişmeler 1999-2005 yılları

Detaylı

Gayrimenkul Sektörünün Durumu-Genel Ekonomik Değerlendirme ve Bölgesel Bakış. Doç. Dr. Ali Hepşen

Gayrimenkul Sektörünün Durumu-Genel Ekonomik Değerlendirme ve Bölgesel Bakış. Doç. Dr. Ali Hepşen Gayrimenkul Sektörünün Durumu-Genel Ekonomik Değerlendirme ve Bölgesel Bakış Doç. Dr. Ali Hepşen EKONOMİK VERİLER EKONOMİK VERİLER EKONOMİK VERİLER EKONOMİK VERİLER EKONOMİK VERİLER Yıllık Değişimler Nominal

Detaylı

Berlin Ekonomi Müşavirliği Verilerle Türkiye-Almanya Ekonomik İlişkiler Notu VERİLERLE TÜRKİYE-ALMANYA EKONOMİK İLİŞKİLERİ BİLGİ NOTU

Berlin Ekonomi Müşavirliği Verilerle Türkiye-Almanya Ekonomik İlişkiler Notu VERİLERLE TÜRKİYE-ALMANYA EKONOMİK İLİŞKİLERİ BİLGİ NOTU VERİLERLE TÜRKİYE-ALMANYA EKONOMİK İLİŞKİLERİ BİLGİ NOTU Berlin Ekonomi Müşavirliği Temmuz 2011 1 İÇİNDEKİLER Yönetici Özeti...3 1. Almanya dan Türkiye ye Doğrudan Yatırım Hareketleri...4 2. Türkiye den

Detaylı

Türkiye, 2012 yılında dünyada uluslararası doğrudan yatırım liginde iki basamak yükseldi

Türkiye, 2012 yılında dünyada uluslararası doğrudan yatırım liginde iki basamak yükseldi Basın Bülteni 26 Haziran 2013 YASED, UNCTAD 2013 Dünya Yatırım Raporu nu açıkladı Türkiye, 2012 yılında dünyada uluslararası doğrudan yatırım liginde iki basamak yükseldi 2012 yılında dünyada yüzde 18

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2014, No: 90

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2014, No: 90 EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2014, No: 90 i Bu sayıda; 2014 Ocak ayı İşgücü ve İstihdam Verileri değerlendirilmiştir. i 1 2014 ün ilk ayında gerçek işsiz sayısı 4 milyon 924 bin

Detaylı

Banka Kredileri ve Büyüme İlişkisi

Banka Kredileri ve Büyüme İlişkisi Banka Kredileri ve Büyüme İlişkisi Cahit YILMAZ Kültür Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İstanbul c.yilmaz@iku.edu.tr Key words:kredi,büyüme. Özet Banka kredileri ile ekonomik büyüme arasında

Detaylı

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi. www.hazar.org

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi. www.hazar.org Azerbaycan Enerji GÖRÜNÜMÜ Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi EKİM 214 www.hazar.org 1 HASEN Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi, Geniş Hazar Bölgesi ne yönelik enerji,

Detaylı

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ? TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ? Dr. Fatih Macit, Süleyman Şah Üniversitesi Öğretim Üyesi, HASEN Bilim ve Uzmanlar Kurulu Üyesi Giriş Türk Konseyi nin temelleri 3 Ekim 2009 da imzalanan Nahçivan

Detaylı

Dünyada ve Türkiye de Doğrudan yabancı Sermaye Yatırımları

Dünyada ve Türkiye de Doğrudan yabancı Sermaye Yatırımları Dünyada ve Türkiye de Doğrudan yabancı Sermaye Yatırımları Uluslararası sermaye hareketleri temel olarak kalkınma amaçlı, hibe ve kredi şeklindeki resmi sermaye hareketleri ile özel sermaye hareketlerinden

Detaylı

PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ YATIRIM MALĐYETLERĐ AÇIKLIK EKO OMĐK VE POLĐTĐK ĐSTĐKRAR FĐ A SAL ĐSTĐKRAR

PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ YATIRIM MALĐYETLERĐ AÇIKLIK EKO OMĐK VE POLĐTĐK ĐSTĐKRAR FĐ A SAL ĐSTĐKRAR FDI doğrudan yabancı yatırım, bir ülke borsasında işlem gören şirketlerin hisselerinin bir diğer ülke veya ülkelerin kuruluşları tarafından satın alınmasını ifade eden portföy yatırımları dışında kalan

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi. HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Ağustos 2017 1 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017 TEMMUZ İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME Yılın İlk 7 Ayında

Detaylı

Tarımsal Gelir Politikası/Amaç

Tarımsal Gelir Politikası/Amaç Tarımsal Gelir Politikası/Amaç Belli bir yaşam standardı sağlayacak düzeye eriştirmek, Sektörler arasında kişi başına gelir farklılığı azaltmak Sektörde gelir dağılımını bireyler ve bölgeler arasında denge

Detaylı

Sayı: 2012-35 / 13 Aralık 2012 EKONOMİ NOTLARI. Akım Verilerle Tüketici Kredileri Defne Mutluer Kurul

Sayı: 2012-35 / 13 Aralık 2012 EKONOMİ NOTLARI. Akım Verilerle Tüketici Kredileri Defne Mutluer Kurul Sayı: 212-3 / 13 Aralık 212 EKONOMİ NOTLARI Akım Verilerle Tüketici Kredileri Defne Mutluer Kurul Özet: Akım kredi verileri, kredilerin dönemsel dinamiklerini daha net ortaya koyabilmektedir. Bu doğrultuda,

Detaylı

ENDÜSTRİYEL KORUYUCU BOYALAR. Bosad Genel Sekreterliği

ENDÜSTRİYEL KORUYUCU BOYALAR. Bosad Genel Sekreterliği ENDÜSTRİYEL KORUYUCU BOYALAR Bosad Genel Sekreterliği SEKTÖR ANALİZİ Endüstriyel koruyucu boyalar talep hacminin %5 ini ve küresel boya satışlarının %7 sini oluşturmaktadır. Koruyucu boyaların hacimsel

Detaylı

Lojistik. Lojistik Sektörü

Lojistik. Lojistik Sektörü Lojistik Sektörü Gülay Dincel TSKB Ekonomik Araştırmalar dincelg@tskb.com.tr Kasım 014 1 Ulaştırma ve depolama faaliyetlerinin entegre lojistik hizmeti olarak organize edilmesi ihtiyacı, imalat sanayi

Detaylı

Konut Sektörü Değerlendirme Sunumu TEMMUZ 2013

Konut Sektörü Değerlendirme Sunumu TEMMUZ 2013 Konut Sektörü Değerlendirme Sunumu TEMMUZ 2013 İnşaat Sektörünün Ekonomiye Katkısı GSYH Payı 5,7% İstihdam Payı 7,0% 94,3% 93,0% Diğer Sektörler İnşat Diğer Sektörler İnşat İnşaat sektörü istihdamın yaklaşık

Detaylı

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu DÜNYA EKONOMİSİ Teknoloji, nüfus ve fikir hareketlerini içeren itici güce birinci derecede itici güç denir. Global işbirliği ağıgünümüzde küreselleşmişyeni ekonomik yapının belirleyicisidir. ASEAN ekonomik

Detaylı

Rakamlarla 2011'de Türkiye Ekonomisi

Rakamlarla 2011'de Türkiye Ekonomisi On5yirmi5.com Rakamlarla 2011'de Türkiye Ekonomisi Avro bölgesindeki ülkelerde derinleşmekte olan kamu borç krizine rağmen 2011, Türkiye ekonomisinin yüksek büyüme hızı yakaladığı bir yıl oldu. Yayın Tarihi

Detaylı

Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; 1- Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Genç (Çocuk) Nüfus ( 0-14 yaş )

Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; 1- Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Genç (Çocuk) Nüfus ( 0-14 yaş ) Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; ülkelerin kalkınmasında, ülkenin dünyadaki etki alanını genişletmesinde potansiyel bir güç olarak önemli bir faktördür. Nüfusun potansiyel gücü, nüfus miktarı

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi. HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi Kasım 2017 Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi 1 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017

Detaylı

TÜRK PERAKENDE SEKTÖRÜ VE BEKLENTİLERİMİZ

TÜRK PERAKENDE SEKTÖRÜ VE BEKLENTİLERİMİZ TÜRK PERAKENDE SEKTÖRÜ VE BEKLENTİLERİMİZ Türkiye de perakende sektörü, 300 milyar dolara ulaşan büyüklüğü, 365 bin mağaza sayısı ve 2009-2013 yılları arasında yıllık bileşik %7 büyüme ile öne çıkan sektörler

Detaylı

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2009 yılında ülkemiz halı ihracatı % 7,2 oranında düşüşle 1 milyar 86 milyon dolar olarak kaydedilmiştir. 2010 yılının ilk çeyreğinin sonunda

Detaylı

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TÜRKİYE DEKİ GELİŞİMİ

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TÜRKİYE DEKİ GELİŞİMİ Ünite 11 KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TÜRKİYE DEKİ GELİŞİMİ Prof. Dr. Sebahattin BEKTAŞ Kentlerimizde ilk dönüşüm dalgası Tazminat dönemi ile başlamaktadır. 1838 Osmanlı-İngiliz Ticaret Anlaşmasının özellikle liman

Detaylı

KUZEY AFRİKA DA KAZANDIRAN SEKTÖR: İNŞAAT

KUZEY AFRİKA DA KAZANDIRAN SEKTÖR: İNŞAAT KUZEY AFRİKA DA KAZANDIRAN SEKTÖR: İNŞAAT DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER VE ULUSLARARASI ORGANİZASYONLAR MÜDÜRLÜĞÜ OCAK 2011 Hazırlayan: Zeynep ARMAĞAN Uzman Yardımcısı Dış İlişkiler Masası 2 KUZEY AFRİKA DA KAZANDIRAN

Detaylı

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2008

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2008 UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2008 24 Eylül 2008 İstanbul 1 DÜNYA YATIRIM RAPORU Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü UNCTAD ın uluslararası yatırımlara ilişkin olarak hazırladığı Dünya Yatırım

Detaylı

Konut Sektörü Değerlendirme Sunumu Şubat 2013

Konut Sektörü Değerlendirme Sunumu Şubat 2013 Konut Sektörü Değerlendirme Sunumu Şubat 2013 İnşaat Sektörünün Ekonomiye Katkısı GSYH Payı 5,7% İstihdam Payı 7,0% 94,3% 93,0% Diğer Sektörler İnşat Diğer Sektörler İnşat İnşaat sektörü istihdamın yaklaşık

Detaylı

2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ Ülkemiz halı ihracatı 2009 yılını % 7,2 oranında düşüşle kapanmış ve 1 milyar 86 milyon dolar olarak kaydedilmiştir. 2010 yılının ilk iki ayının

Detaylı

Ekonomik Rapor 2011 I. MAKRO BÜYÜKLÜKLER AÇISINDAN DÜNYA EKONOMİSİNE GENEL BAKIŞ 67. genel kurul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği / www.tobb.org.

Ekonomik Rapor 2011 I. MAKRO BÜYÜKLÜKLER AÇISINDAN DÜNYA EKONOMİSİNE GENEL BAKIŞ 67. genel kurul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği / www.tobb.org. Ekonomik Rapor 2011 I. MAKRO BÜYÜKLÜKLER AÇISINDAN DÜNYA EKONOMİSİNE GENEL BAKIŞ 67. genel kurul 5 6 1. MAKRO BÜYÜKLÜKLER AÇISINDAN DÜNYA EKONOMİSİNE GENEL BAKIŞ Küresel ekonomiyi derinden etkileyen 2008

Detaylı

Dünya da ve Türkiye de İş Sağlığı ve Güvenliği

Dünya da ve Türkiye de İş Sağlığı ve Güvenliği Dünya da ve Türkiye de İş Sağlığı ve Güvenliği Amaç İstatistikî veriler ve karşılaştırmalarla dünyada ve Türkiye deki İSG durumu hakkında bilgi sahibi olmak. 2 Öğrenim hedefleri ILO İSG verileri, WHO meslek

Detaylı

GENEL DEĞERLENDİRME TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

GENEL DEĞERLENDİRME TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI GENEL DEĞERLENDİRME Küresel kriz sonrası özellikle gelişmiş ülkelerde iktisadi faaliyeti iyileştirmeye yönelik alınan tedbirler sonucunda küresel iktisadi koşulların bir önceki Rapor dönemine kıyasla olumlu

Detaylı

Konut Sektörü Değerlendirme Sunumu Şubat 2013

Konut Sektörü Değerlendirme Sunumu Şubat 2013 Konut Sektörü Değerlendirme Sunumu Şubat 2013 İnşaat Sektörünün Ekonomiye Katkısı GSYH Payı 5,7% İstihdam Payı 7,0% 94,3% 93,0% Diğer Sektörler İnşat Diğer Sektörler İnşat İnşaat sektörü istihdamın yaklaşık

Detaylı

ÇALIŞMA EKONOMİSİ II

ÇALIŞMA EKONOMİSİ II ÇALIŞMA EKONOMİSİ II KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ.

Detaylı

FEDERAL ALMANYA EKONOMİK GELİŞMELER RAPORU Yılı. II. Çeyrek Dönem Değerlendirmesi. Berlin Ekonomi Müşavirliği

FEDERAL ALMANYA EKONOMİK GELİŞMELER RAPORU Yılı. II. Çeyrek Dönem Değerlendirmesi. Berlin Ekonomi Müşavirliği FEDERAL ALMANYA EKONOMİK GELİŞMELER RAPORU Yılı II. Çeyrek Dönem Değerlendirmesi Berlin Ekonomi Müşavirliği İÇİNDEKİLER Yönetici Özeti (Genel Görünüm)...... 2 Sektörel Gelişmeler... 5 Cari Denge... 6 Tüketim....

Detaylı

Tekstil-Hazır Giyim Gülay Dincel TSKB Ekonomik Araştırmalar dincelg@tskb.com.tr Kasım 2014

Tekstil-Hazır Giyim Gülay Dincel TSKB Ekonomik Araştırmalar dincelg@tskb.com.tr Kasım 2014 Tekstil-Hazır Giyim Gülay Dincel TSKB Ekonomik Araştırmalar dincelg@tskb.com.tr Kasım 2014 Sektöre Bakış Tekstil ve hazır giyim sektörleri, GSYH içinde sırasıyla %4 ve %3 paya sahiptir. Her iki sektör

Detaylı

ÖZELLEŞTİRME UYGULAMALARI ve ALTYAPI YATIRIMLARININ FİNANSMANI: ALTERNATİF YATIRIM FON VE ORTAKLIKLARI İLE DİĞER SERMAYE PİYASASI ARAÇLARI

ÖZELLEŞTİRME UYGULAMALARI ve ALTYAPI YATIRIMLARININ FİNANSMANI: ALTERNATİF YATIRIM FON VE ORTAKLIKLARI İLE DİĞER SERMAYE PİYASASI ARAÇLARI ÖZELLEŞTİRME UYGULAMALARI ve ALTYAPI YATIRIMLARININ FİNANSMANI: ALTERNATİF YATIRIM FON VE ORTAKLIKLARI İLE DİĞER SERMAYE PİYASASI ARAÇLARI KONULU ÇALIŞTAY AÇILIŞ KONUŞMASI Dr. Vahdettin ERTAŞ SPK Başkanı

Detaylı

Tablo 1. Seçilen Ülkeler için Yıllar İtibariyle Hizmetler Sektörü İthalat ve İhracatı (cari fiyatlarla Toplam Hizmetler, cari döviz kuru milyon $)

Tablo 1. Seçilen Ülkeler için Yıllar İtibariyle Hizmetler Sektörü İthalat ve İhracatı (cari fiyatlarla Toplam Hizmetler, cari döviz kuru milyon $) 4.2. HİZMETLER 1. Hizmetler sektörünün ekonomideki ağırlığı bir refah kriteri olarak değerlendirilmektedir (1). (2) tarafından bildirildiği üzere, sanayileşmeyle birlikte, ulaştırma hizmetleri ve belirli

Detaylı

TÜRKİYE İŞ ve İNŞAAT MAKİNALARI ALT SEKTÖRÜ

TÜRKİYE İŞ ve İNŞAAT MAKİNALARI ALT SEKTÖRÜ TÜRKİYE İŞ ve İNŞAAT MAKİNALARI ALT SEKTÖRÜ SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Ocak 2010 1 İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ... 3 2. MEVCUT DURUM... 4 2.1. Dünya İş Makinaları Pazarı... 4 2.2. Sektörün Türkiye deki Durumu... 4

Detaylı

109 MİLYAR DOLARLIK YABANCI PORTFÖYÜ VAR

109 MİLYAR DOLARLIK YABANCI PORTFÖYÜ VAR -1- 109 MİLYAR DOLARLIK YABANCI PORTFÖYÜ VAR Yabancıların, 8 Haziran itibariyle Türkiye de 53 milyar 130 milyon dolarlık hisse senedi, 38 milyar 398 milyon dolar devlet iç borçlanma senedi (DİBS) ve 407

Detaylı

Stratejik Düşünce Enstitüsü Ekonomi Koordinatörlüğü

Stratejik Düşünce Enstitüsü Ekonomi Koordinatörlüğü Stratejik Düşünce Enstitüsü Ekonomi Koordinatörlüğü www.sde.org.tr ANALİZ 2014/2 2013 YILI ALTIN ANALİZİ Dr. M. Levent YILMAZ Ekonomistlerin çoğu zaman yanıldığı ve nedenini tahmin etmekte zorlandığı bir

Detaylı

REIDIN.com KONUT FİYAT ENDEKSLERİ: 2012 OCAK AYI SONUÇLARI 15 ŞUBAT 2012

REIDIN.com KONUT FİYAT ENDEKSLERİ: 2012 OCAK AYI SONUÇLARI 15 ŞUBAT 2012 REIDIN.com KONUT FİYAT ENDEKSLERİ: 2012 OCAK AYI SONUÇLARI 15 ŞUBAT 2012 REIDIN.com EMLAK ENDEKS: 2.EL KONUTLAR FİYAT ENDEKSLERİ 2012 OCAK AYI SONUÇLARI Sayı: 38 YÖNETİCİ ÖZETİ Ocak ayında 2007 Haziran=100

Detaylı

Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye

Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye Günümüzde çok amaçlı bir kullanım alanına sahip olan Mısır, Amerika Kıtası keşfedilene kadar dünya tarafından bilinmemekteydi. Amerika Kıtasının 15. yüzyıl sonlarında keşfedilmesiyle

Detaylı

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ 2015. Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ 2015. Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ 2015 Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU Temmuz ayı içerisinde Dünya Bankası Türkiye

Detaylı

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2007 YILI 12 AYLIK FAALİYET RAPORU

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2007 YILI 12 AYLIK FAALİYET RAPORU GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2007 YILI 12 AYLIK FAALİYET RAPORU 1.- Ekonominin Genel durumu ABD de başlayan ve ardından tüm gelişmiş ülke piyasalarına

Detaylı