TÜRKÌYE NÌN KALKINMA SORUNU VE ÇÖZÜM NOKTASINDA ÖZEL FÌNANS KURUMLARI
|
|
- Serkan Şaşmaz
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 Türkìye nìn Kalkínma Sorunu ve Çözüm Noktasínda Özel Fìnans Kurumlarí TÜRKÌYE NÌN KALKINMA SORUNU VE ÇÖZÜM NOKTASINDA ÖZEL FÌNANS KURUMLARI Osman Nuri ARAS Qafqaz Ünìversìtesì Ìktìsadì ve Ìdarì Bìlìmler Fakültesì Bakü - AZERBAYCAN ÖZET Ekonomik açıdan Türkiye nin de yer aldıõı geliåmekte olan ülkelerin en önemli sorunlarından biri kalkınmadır. Geliåmekte olan ülkelerin kalkınmalarını dengeli olarak sürdürebilmeleri ancak tasarruf edebilmeleri ve tasarruflarını en etkin åekilde kullanabilmeleriyle mümkündür. Çünkü, ekonomik kalkınmayı saõlayan sermaye birikimi, ancak artan tasarrufların yatırımlara sevkedilmesiyle mümkün olabilir. Ekonomik kalkınmanın gerçekleåtirilmesi noktasında ülkemizde kalkınmanın ilk ve en önemli unsuru olan tasarrufların arttırılmasının yanısıra, artan tasarrufların etkin yatırım alanlarına kaydırılması ve her iki açıdan teåvik edici olma noktasında etkili olabileceõi düåünülen kurumlardan birisi de özel finans kurumlarıdır. Dolayısıyla bu çalıåmada Türkiye nin ekonomik sorunlarının temelini teåkil eden kalkınma sorunu ve kalkınma sorununda tasarrufların önemi baõlamında, kalkınma sorununa çözüm bakımından önemli bir müessese olabileceõi düåünülen özel finans kurumları incelenecektir. Anahtar kelìmeler: kalkínma, fìnans, tasarruf DEVELOPMENT PROBLEM OF TURKEY AND ROLE OF SPECIAL FINANCIAL HOUSES ABSTRACT One of the most important problems of developing countries like Turkey is development. In order to continue well-balanced development, developing countries should increase their saving-deposit and use them effectively. Because, capital accumulation providing economic development can be realized only by manipulation the savingdeposits to the investment. Special Finance houses can be effective to economic development in a country increasing saving deposits and turning them into capital. So, in this study, the special financial houses are being investigated for good solutions on development problem, which is one of the basic problem s of Turkey and importance of saving-deposit in this problem. Key words: development, finance, saving-deposit 93
2 Journal of Qafqaz University Volume III Number I GÌRÌÅ Geliåmekte olan ülkelerden biri olan Türkiye nin karåı karåıya olduõu en önemli sorunlar ictimai (sosyal), iktisadi (ekonomik) ve idari (siyasal) olarak formüle edilebilir. Bu sorunlara çözüm bulacak bir ülkenin geliåmiå bir ülke olmaması, daha da önemlisi uluslararası düzeyde denge unsuru olmaması düåünülemez. Bu çalıåmada Türkiye nin ekonomik sorunlarının temelini teåkil eden kalkınma sorunu ve kalkınma sorununda tasarrufların önemi baõlamında, kalkınma sorununa çözüm bakımından önemli bir müessese olabileceõi düåünülen özel finans kurumları incelenecektir. 2. KAVRAM OLARAK EKONOMÌK KALKINMA Ekonomik açıdan Türkiye nin de yer aldıõı geliåmekte olan ülkelerin en önemli sorunlarından biri kalkınmadır. Kavram olarak iktisat literatüründe, tanımları farklılık göstermesine karåın, ekonomik büyüme, ekonomik kalkınma ve ekonomik geliåme deyimlerinin çoõu kez birbiri yerine kullanıldıõı görülür. Örneõin, bizim kalkınma planlarında kalkınma hızının büyüme hızı yerine kullanıldıõı görülmektedir. Bazen de kalkınma kavramı, ekonomik büyümenin aåamalarından biri olarak kullanılmaktadır: Rostow'un teorisinde büyümenin bir aåaması olarak take-off için kalkanma kavramı kullanılmaktadır. Bu üç kavram arasında mukayese yapabilmek için önce kavramlara yüklenen tanımlara bakılmalıdır: Ekonomik büyüme, Simon Kuznets'in de belirttiõi gibi 1, toplumda, fertbaåına üretimin sürekli artıåına denir. Üretimin artması, ekonominin teknoloji seviyesine, sahip olduõu kaynakların miktarına ve niteliõine baõlıdır. Dolayısıyla büyüme; stok, akım ve deõiåkenlerin gövde ve hacim itibariyle geniålemesidir. Bir åeyin büyümesi nicelik olarak artmasıdır. Örneõin nüfus artar, iågücü çoõalır, sermaye birikimi artar 2. Sonuçta ekonomik büyüme ile bir malı diõerinin yerine ikame etme zorunluluõunu ortadan kaldırıp toplumun yaåam düzeyi yükseltilir 3. 1 PETERSON, Wallace, Gelir Ìstihdam ve Ekonomik Büyüme, (Çev.:Talat GÜLLAP), Atatürk Ü. Ì.Ì. B.F. Yay. No:98, Erzurum, 1994, s. 480; UNAY Cafer, Makro Ekonomi, U.Ü. Güç.Vakfı Yayın No: 71, Bursa, 1993, s ACAR, Yalçın, Büyüme Teorileri, U.Ü. Güçl. Vakfı Yay. No:43, Bursa, 1990, s.5; ÜLGENER Sabri F., Milli Gelir Ìstihdam ve Ìktisadi Büyüme, Der Yayınları, Ìstanbul, 1991, s SALVATORE, D.- DÌULÌO, E. A., Ìktisat, (Der.:Cem ALPAR), Evim Basım Yayın, Ìst., 1988, s
3 Türkìye nìn Kalkínma Sorunu ve Çözüm Noktasínda Özel Fìnans Kurumlarí Öte yandan, büyümenin ölçülmesinde yapılan tanımlar ise çeåitlilik gösterir: Büyüme oranı ekonominin prodüktif kapasitesindeki artıå olarak tanımlanırken, bir diõer tanıma göre, kiåi baåına GSMH ya da milli hasıladaki artıå olarak tanımlanmaktadır. Bazı hesaplarda kullanılan tanıma göre ise büyüme kiåi baåına tüketim harcamalarındaki artıå oranına göre hesaplanmaktadır 4. Prof. Dr. J. Kendrik'e göre 5 ise, serbest bir toplumda büyüme oranı, ekonominin tüm üyelerinin, o andaki üretime ayırdıõı kaynakların hacmine göre gelecek ve verimli potansiyeli geniåletmek için yine onların yatırmaya hazır oldukları "out-put" harcama miktarına göre aldıkları birleåimi gösteren bir ölçüdür. Geliåme, ekonominin bünye ve çatısında meydana gelen deõiåmedir. Yani, mevcut potansiyeli gerçekleåtirmeyi veya ilerletmeyi, daha dolu, daha büyük ve daha iyi bir duruma getirmeyi ve niceliõi deõil niteliõi artırmayı kapsar 6. Az geliåmiå veya geliåmekte olan ülkeler için kullanılan kalkınma kavramı ise, milli gelirde önemli ve reel artıålar saõlamak ve toplumun refah düzeyini yükseltmek için sosyo-ekonomik yapıyı deõiåtirmeye yönelik çabalardır. Bu ülkeler bir yandan artan nüfus ihtiyaçlarını karåılama, diõer yandan geliåmiå ülkelerle aralarındaki farkları kapatma ile karåı karåıyadırlar. Bunun için üretimlerinde büyük hamleler yapmak zorundadırlar. Ancak bazı engeller bunu gerçekleåtirmelerini güçleåtirmektedir. Geliåme ve büyüme yolunun açılması bir takım çıkmazların aåılmasına baõlıdır. Örneõin, tasarrufların ve yatırımların azlıõı, sermaye birikiminin saõlanamaması, bunun sonucunda da gelirin artmaması ve tasarrufların istenen düzeye çıkarılamaması gibi fakirliõin kısır döngüsünü kırmaları gerekmektedir. Bunun yolu; ekonomik yapıyı deõiåtirmek, iågücünün niteliõini arttırmak, teknolojik deõiåmeleri gerçekleåtirmek, sosyal-kültürel-politik faktörleri de dikkate alarak komple sosyo-ekonomik bir yapısal deõiåikliõe gitmektir. Bu deõiåiklik süreci kalkınma sürecidir 7. Buna göre ekonomik kalkınma az geliåmiå bir ülkenin geliåmiå bir ülke haline gelmesi ile ilgili bir kavramdır. Büyüme ise kalkınma sorunu 4 McCONNELL Campbell R. BRUE Stanley L., Macroeconomics, McGraw-Hill, Inc, New York, 1996, s ; SAVAÅ, Vural, Ìktisadi Analiz, Hilal Matbaacılık, Ìstanbul, 1970, s SERÌN Vildan, Para Politikası, Marmara Ün. Yay., Ìstanbul, 1987, s KOZLU, Cem, Türkiye Mucizesi Ìçin Vizyon Arayıåları ve Asya Modelleri, Türkiye Ìå Bnk. Kültür Yay., Ankara, 1995, s KÖKLÜ, Aziz, Makro Ekonomi, S Yayınları, Ankara, 1984, s
4 Journal of Qafqaz University Volume III Number I 2000 olmayan geliåmiå bir ekonominin daha fazla büyümesi imkanlarının araåtırılması ile ilgili bir kavramdır 8. Bununla ilgili büyüme sürecine girmiå bir ülkenin kalkınma ile ilgili sorunları gündemdeki yerini koruyabilir. Zaman zaman eski yapısal bozukluklar tekrar ortaya çıkabilir, hatta ekonominin negatif büyümesi ile de sonuçlanabilir. Bu yüzden kalkınma ile büyüme sorunları arasında, matematiksel anlamda bir kesiåim kümesinin bulunacaõı gözden uzak tutulmamalıdır: Özellikle az geliåmiå ülkeler açısından temel sorun, mikro ekonominin temel sorunu olan kıtlıktır. Bir ülkenin, sahip olduõu kıt kaynakların miktarını arttıracak veya kalitelerini iyileåtirecek åekilde, üretim imkanlarının sınırını geniåletmesi veya üretim teknolojisi ve kurumsal çerçeveyi deõiåtirerek daha yüksek üretim düzeylerine çıkması, ekonomik büyümesini gerçekleåtirmesi anlamına gelir. Kaynaklarını büyük ölçüde geliåtirilmiå ve ileri derecede sanayileåmiå ülkelerin en önemli sorunu bu kaynakların ve üretim kapasitesinin tam çalıåtırılmasını saõlamaktır. Buradan anlaåıyor ki, büyümenin makro ekonomik bir sorun olmasının yanı sıra "ne üretilecek, ne kadar üretilecek ve toplumun üretim kapasitesi etkin kullanılıyor mu?" gibi mikro ekonominin temel sorunlarıyla da iliåkisi vardır 9. Az geliåmiå ülkelerin geliåme sürecini tamamlamaları veya geliåmiå ekonomilerin zaten geliåmiå olması büyüme sorunlarını tamamen ortadan kaldırmamaktadır. Bu yüzden ekonomik büyüme teorilerinde, bilinen ekonomik faktörler yanında, hükümetler açısından, büyüme için etkili olan sosyolojik-kültü-rel-teknik ve politik faktörlerin de ele alınması gerekir. Söz konusu faktörlerin dikkate alınarak ilerlemenin gerçekleåtirilmesi, salt büyümenin tek baåına sürdürülebilir olmasından daha önemlidir 10. Böylece ekonomik kalkınmanın sadece eåya ve para ile iliåkili olmayıp, temelde insana dayandıõı söylenebilir. Dolayısıyla ekonomik kalkınma ile bir sistem sorunu olarak karåılaåılmaktadır. Bütün bu bilgiler ıåıõında ekonomik kalkınmanın, ekonomik büyümeden daha geniå kapsamlı olduõu, büyümenin geliåme ve geliåmeninde büyüme üzerindeki etkilerden dolayı aralarında ayrım yapmanın bir hayli güç, hatta imkansız olduõu ifade edilebilir. Öte yandan kalkınmanın çevre ile uyumlu olması gerekmektedir. Bu gereklilik "sürdürülebilir kalkınma" kavramı ile ifade edilmektedir. Sürdürülebilir kalkınma, ülkenin geliåme hedeflerine, doõal, kültürel kaynakları ve çevreyi bozmadan geliåmeye iliåkin tüm çabaları içermektedir. Büyüme ve geliåme, çevre ile uyumlu olduõu sürece sürdürülebilir olarak algılanabilir. Bu baõlamda, åu andaki doõal kaynakların 8 SAVAÅ, s SAVAÅ, s DÌRÌMTEKÌN, Halil, Makro Ìktisat, Bizim Kitabevi, Eskiåehir, 1981, s
5 Türkìye nìn Kalkínma Sorunu ve Çözüm Noktasínda Özel Fìnans Kurumlarí korunmasının yanısıra, fiziki ve beåeri sermeyeye yapılan yatırımların deõeri, kullanılan doõal kaynakların deõerine en azından eåit olması halinde kalkınmanın sürdürülebilirliõinden sözedilebilir 11. Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu nun 1987 yılında "Ortak Geleceõimiz" baålıõı ile yayınladıõı raporda sürdürülebilir kalkınma, "gelecek kuåakların gereksinmelerini karåılayabilmelerini tehlikeye sokmaksızın bugümkü kuåakların gereksinmelerini karåılayabilen kalkınma" olarak tanımlanmıåtır. Ayrıca, 1992 yılında Rio de Janeiro'daki Birleåmiå Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı Dünya Zirvesi'nde de Sürdürülebilir kalkınma kavramı üzerinde durulmuå, global düzeyde harekete geçirilebilecek eylemler deõerlendirilmiåtir. Türkiye de kalkınma sorununa çözüm noktasında; beå yıllık kalkınma planlarında mümkün olduõu kadar hızlı bir kalkınma saõlayacak, kaynakların tam ve etkin kullanılmasına imkan verecek ve geliåmesi ön görülen noktalarda hedefe varmaya destek olacak bir para politikasının uygulanacaõının kabul edilmiå olması Türkiye'deki bugünkü iktisat politikası hedeflerinden birinin de hızlı bir ekonomik kalkınmanın olduõunu göstermektedir. Ancak uygulamada bu hükmün pek de geçerli olmadıõı görülmektedir. 3. KALKINMA SÜRECÌNDE TASARRUFUN ÖNEMÌ Geliåmekte olan ülkelerin kalkınmalarını dengeli olarak sürdürebilmeleri ancak tasarruf edebilmeleri ve tasarruflarını en etkin åekilde kullanabilmeleriyle mümkündür. Çünkü, ekonomik kalkınmayı saõlayan sermaye birikimi, ancak artan tasarrufların yatırımlara sevkedilmesiyle mümkün olabilir. Tabiiki tasarrufların yatırımlara en etkin olabilecek åekilde yönlendirilmesi de gerekir. Fakat geliåmekte olan ülkelerin tasarruf oranının düåük olduõu; iktisadi bireyleri tasarruf yapmaya teåvik edecek unsurların hemen hemen olmadıõı, aksine bireyleri tüketime yönelten unsurların aõırlıkta olduõu; tasarrufların yatırımlara etkin olarak dönüåtürülemediõi; ve tasarrufların yatırımlara sevk edilmeyerek iddihar edildiõi görülmektedir. Aåaõıda önce bu sorunlar daha yakından incelenecektir: Tasarruf oranının düåük olması: Geliåmekte olan ülkelerde sermaye birikimini hızlandırarak kalkınma sorununu çözecek yegane faktör tasarruftur. Tasarruf, Adam Smith den Keynes e ve Modern büyüme teorisinin kurucuları olan Harrod-Domar a kadar, her dönemde sermaye birikimi probleminin temel konusu olmuåtur. Geliåmekte olan ülkelerde beåeri ve tabii kaynakların bol olmasına raõmen, sermaye 11 KAHRAMAN, Nüzhet, Sürdürülebilir Kalkınma ve Turizm, H.Ü.Ì.Ì.B.F. Dergisi, C.12, 1994, s
6 Journal of Qafqaz University Volume III Number I 2000 birikimi az ve teknolojik seviye düåüktür. Sermaye birikiminin hızlandırılması ve teknolojik düzeyin yükseltilmesi ancak uzun dönemde mümkündür. Dolayısıyla istihdam ve üretim hacmini artırmak kısa dönemde mümkün olmadıõından geliåmekte olan ülkeler tam istihdam seviyesinde kabul edilebilir. Tam istihdam düzeyinde reel milli gelir artıåı ancak yatırımların dolayısıyla tasarrufların arttırılmasıyla mümkün olabilecektir. Tasarrufların ise bu ülkelerde çok düåük hacimde olduõu, tasarruf meylinin düåük olduõu görülmektedir. Bu durum åöyle açık-lanabilir: Tasarrufların baõlı olduõu en önemli unsur gelir düzeyidir. Ancak bu noktada, geliåmekte olan ülkeler kısır bir döngü içindedir. Çünkü bu ülkelerde sermaye birikiminin düåük olması, üretimde verimliliõin düåük olmasına neden olmaktadır. Verimliliõin düåük olması gelir düzeyinin düåük olmasına; gelir düzeyinin düåük olması, tasarrufların düåük olmasına; bu da dengeli ve istikrarlı bir biçimde ekonomik kalkınmanın saõlanmasını engelleyecek åekilde, yatırım imkanlarının daralmasına böylece kalkınma hızının düåük düzeyde kalmasına neden olmaktadır. Kiåisel gelirin düåük olması kiåilerin gelirlerinin hemen hemen tamamını tüketim harcamalarına sarfetmelerine neden olmaktadır. Tasarrufun dolayısıyla yatırımın yükselebileceõi en yüksek seviye tüketimin inebileceõi en düåük düzey ile sınırlıdır. Dolayısıyla tasarrufların yetersizliõi, gelirlerin düåük olmasının yanısıra tüketim eõiliminin yüksek olmasına da baõlı bulunmaktadır. Geliåmekte olan ülkelerde gelir daõılımının adaletsiz olması da tasarruf hacminin düåük olmasının nedenlerindendir. Gerçi tasarrufun gelirin fonksiyonu olması hükmünden yola çıkarak gelir daõılımı adaletsizliõinin tasarrufu arttırıcı åekilde etkisi olabileceõi öne sürülebilir. Yani düåük gelirlilerin, gelirlerindeki artıåları tüketime, buna karåın yüksek gelirlilerin gelirlerindeki artıåı tasarruf ederek yatırıma yönlendirebileceõi böylece fakirin daha fakir, zenginin daha zengin hale getirilmesi ile kalkınmanın finansmanının saõlanabileceõi düåünülebilir. Ancak böyle bir düåüncenin geliåmekte olan ülkelerde tam anlamıyla doõru olması düåünülemez. Zira yüksek düzeyde zengin olanların uzun vadeli yatırımlar yerine kısa vadeli spekülatif kazanç yoluna tasarruflarını sevk ettikleri görülmektedir. Yine az geliåmiå ülkelerde sosyo-ekonomik merdivenin üstünde yer alan servet sahibi azınlıõın, özellikle aåırı gösteriå tüketimi (conspicious consumption) åeklinde kaynakları israf etmesi tasarrufları azaltan bir diõer unsurdur: Ìthal mallarının tercih edilmesi, dıå seyehat merakı, gösteriåli lüks binalar yapma gibi harcamalar zengin sınıfın tasarruf gücünü azaltır. Kısaca, geliåmekte olan ülkelerde Arthur Lewis in düåünceleri doõrultusunda gelir daõılımının bozuk oluåunun, üretken yatırımların artması sonucunu 98
7 Türkìye nìn Kalkínma Sorunu ve Çözüm Noktasínda Özel Fìnans Kurumlarí doõuracaõını beklemek mümkün deõildir. Çünkü bu ülkelerde gelir piramidinin üst kısmında yer alan kesim, uzun dönemli yatırımlardan çok topraõa, gayri menkule veya stok birikimine yatırım yapma eõiliminde olan toprak sahipleri ve ticaret yapan kiåilerden oluåmaktadır. Åayet Arthur Lewis in bu noktadaki düåünceleri doõru olsa bile, geliåmekte olan ülkelerde uluslararası iliåkilerin artması ve demokratik bir siyasal geliåmenin hakim olması sonucu, gelirin daha eåit daõılımının gerekliliõi düåüncesinin daha da aõırlık kazandıõı da dikkate alınmalıdır. Geliåmekte olan ülkelerde tasarruf gücünü azaltan bir baåka etken de, aåırı gösteriå tüketimi (conspicious consumption) ile karıåtırılan, gösteriå etkisi (demonstration effect) dir 12. Duesenberry nin kiåilerin tüketim fonksiyonlarının müstakil olmayıp diõer kiåilerin tüketim fonksiyonları ile iliåkili olması görüåü doõrultusunda kiåisel gelir artıåı ile tasarruf artıå oranı arasında paralelliõin olmadıõı, aksine tasarruf artıå oranının gelir artıå oranının çok altında olduõu görülmüåtür. Bunun da nedeni Nurkse tarafından, kiåisel tasarrufun sadece gelire baõlı olmayıp aynı zamanda kiåilerin iliåki içinde olduõu kimselerin, kendi gelirinden yüksek olan gelirlerinden yaptıkları harcamalara da baõlı olduõu åeklinde açıklanmıåtır. Böylece gösteriå etkisi tüketim arzusunu arttırarak tüketim meylini yükseltip tasarruf meylini düåürmektedir. Bu etki ulaåtırma ve haberleåme alanındaki geliåmelere paralel olarak, hem ülke içi hem de uluslararası boyutta kendini göstermektedir. Siyasi istikrarsızlık ve enflasyon nedenleriyle geliåmekte olan ülkelerde dayanıklı tüketim mallarına karåı aåırı düåkünlüõün olması ve enflasyon ve istikrarsızlıõın olmadıõı bir ortam da bile geliåmiå bir sermaye piyasasının var olmaması dolayısıyla altın, döviz, gayri menkul ve mücevher eåyaları kiåilerin bir tasarruf aracı olarak görmelerine, bu da tasarruf hacminin olumsuz yönde etkilenmesine neden olmaktadır. Ulusal ekonomi içinde yabancı sermaye sahiplerinin rolünün önemli dere-cede artıå göstermesi ile ekonominin yabancı sermayedar tarafından kontrol altına alınması da ulusal tasarrufları azaltan bir etken olarak görülebilir. Geliåmekte olan ülkelerin hepsi için geçerli olmasa da, bazı sosyal geleneklerin, yasal çerçevenin ve yabancı åirketlerin ekonomi içindeki aõırlıõının bireylerin tasarruf gücünü olumsuz åekilde etkileyen nedenler arasında yer aldıõı görülmektedir. 12 ORHAN Osman Z., Baålıca Enflasyon Teorileri ve Ìstikrar Politikaları, Filiz Kitabevi, Ìstanbul 1995, s
8 Journal of Qafqaz University Volume III Number I 2000 Tasarrufların etkin kullanılamaması: Evet, yukarıdaki baålıca nedenlerden dolayı geliåmekte olan ülkelerde tasarruf hacmi düåüktür. Bu da ekonomik kalkınmayı saõlayan sermaye birikiminin az olması demektir. Fakat geliåmekte olan ülkelerde tasarruf hacminin düåük olmasının nedenlerinden daha vahim olanı; tasarrufların etkin kullanılmaması ve/veya kullanılamamasıdır. Geliåmekte olan ülkelerde organize ve yaygın bir finansal piyasanın yeterince geliåmemiå olması, kaynakların etkin kullanılamayıåına neden olan göstermelik tüketim e benzer åekilde göstermelik üretim e tasarruf sahiplerini sevk ederek topraõı likit hale getirmektedir. Böylece lüks konut inåaatı gibi gayrimenkul yatırımlar tasarrufları massetmektedir. Yani geliåmekte olan ülkelerde ekonominin iki ci (düalist) niteliõi tasarrufların ayni olarak yapılmasına, bu da yatırımlara yönelecek tasarruf hacminin az olmasına neden olmaktadır. Küçük tasarrufların bir havuzda toplanarak, kalkınmanın saõlanması açısından üretken yatırımlara dönüåtürülmesi için gereken etkin bir sermaye piyasasının olmayıåı en çok dikkat çeken noktadır. Türkiye gibi geliåmekte olan ülkelerde sermaye piyasasının en önemli fonksiyonu, tasarrufların gayrimenkul, arsa, mücevher gibi ekonomik kalkınmada önemi olmayan alanların yerine, kalkınmanın finansmanında önemli bir role sahip olan yatırım alanlarına kaymasını saõlamaya çalıåmak olduõunun altı çizilmelidir. Teåvik edici unsurların yetersiz olması: Geliåmekte olan ülkelerde iktisadi bireyleri tasarruf etmeye (ve tasarruflarını etkin yatırım alanlarına) yöneltme noktasında çok önem arzeden teåvik unsurlarının birhayli yetersiz olduõu, bilakis insanları tasarruf etmemeye sevkeden unsurların etken olduõu görülmektedir. Ayrıca bireyleri tasarruflarını etkin yatırım alanlarına yöneltme noktasında da teåvik unsurlarının yetersiz olduõu söylenebilir. Bu noktada siyasi, ekonomik ve sosyal istikrarsızlıklar, ülkeleri böyle bir ortama sevkeden etkenler olarak sıralanabilir. Birinci olarak siyasi istikrar ve güvenin olmaması insanların gelecek adına beklentilerinin olumsuz åekilde yapı-lanmasını, bu da bireylerin tasarruf yapmaması sonucunu netice vermektedir. Ekonomik açıdan piyasanın darlıõı ve piyasaların yeteri kadar geliåmemiå olmasının yanısıra, enflasyon gibi ekonomide arzu edilmeyen istikrarsızlıkların göstergesi olan durumların varlıõı insanları tasarruf etme yerine tüketime sevk eden unsurlar olmaktadır. Piyasaların darlıõı, ucu sermayeye baõlanan düåük verimlilik ve üretim hacmi sonucudur. Bu durum geliåmekte olan ülkelerin fakirlik çemberlerinden en önemlisini oluåturmaktadır. 100
9 Türkìye nìn Kalkínma Sorunu ve Çözüm Noktasínda Özel Fìnans Kurumlarí Öte yandan eõitim-öõretim düzeyinin düåük olması ve siyasi ve sosyal açıdan birlik ve beraberlik duygularının zayıflaması veya yeterince geliåmemiå olmaması, bireylerin zaten az olan tasarruflarıyla üretken yatırım yapma kabilyetinin ve isteõinin oluåmamasına neden olmaktadır. Dolayısıyla baåta belirttiõimiz, geliåmekte olan ülkelerin sorunlarından ikisinin ekonomik istikrarsızlıõın da nedenleri arasında önemli bir yer teåkil ettiõi görülmektedir. Bu sorunların bir birini besleyen unsurlar olmaları, merkezden uzaklaåan örümcek aõı nı hatıra getirmektedir. Tasarruf etme ve tasarruflarını etkin kullanmada teåvik edici olma noktasında olumsuz olarak yer alan etkenler arasında yabancılaåma ve anomide görülmektedir. Yabancılaåma, yani insanın neyi niçin yaptıõının, hata niçin yaåadıõının anlamını kaybetmesi veya böyle bir anlamdan, amaçtan yoksun olmasıdır. Bugün yaygın deviant davranıåların pekçoõunun temelinde yatan ve sapma diye türkçeye çevrilebilinecek olan anomi (veya anomya) ise, kurallardan sapma, toplumda geçerli kurallatı ihlal etme, kural tanımama, kuralsızlık, normsuzluk anlamına gelir. Bu arada yöneticilerin lüks ve israfa tekellüflü hayata sapmalarının ve sonrası cereyan edebilecek hadiselerin de insanları psikolojik yıkıma uõratarak çalıåma ve kazanma azimlerini yitirmelerine hatta yaåama sevinç ve anlamını kaybetmelerine neden oldõuõunu vurgulamak gerekir. Yabancılaåma ve/veya anomik davranıålar içine giren fertlerin çoõunlukta bulunduõu bir toplum güçlü olamaz. Ìnsanların toplum fertlerinin deõerlerine ve ideallerine düåman kesilerek onları iktisadi v.b. alanlarda motive etmek ve böylece toplumu her yönüyle saõlılı bir hale getirmek mümkün olmayacaktır. Aslında bu sadece iktisadi kalkınma açısından deõil, her alanda geçerli bir kuraldır. Ancak ve ancak toplumun yaygın deõerlerine sahip çıkılarak veya en azından onlara karåı gelinmeyerek fertleri toplumun geliåmesinde harekete geçirmek en kolay hale gelebilir. Toplum önderleri Japonya da gerekli planlamayı bu åekilde yapmıålardır. Hemen åunu da belirtmek gerekirki Japonya örneõi 13 bize Japonya nın da taklit edilmemesi gerektiõini anlatır. Çünkü Japonya kendine has, kendi deõerlerinden güç ve hız alan bir modelle kalkınmıåtır. Dolayısıyla bizim Kalkınmada Japonya yı örnek almamız gerektiõi düåüncesi, Japonya dan almamaız gereken dersi almadıõımız anlamına gelir. Kısaca Japonya tecrübesi bize åunu göstermektedir: Bir millet baåka bir modeli -Japonya modeli de dahil- aynen taklit ederek kalkınamaz. Evet, insanları ve topyekün toplumu belirli bir yönde seferber edecek güçlü bir yöneltme gerekir, yarı kuru hamaset duyguları da olsa, bu tür büyük boy idealler teklif edilebilmelidir. Bu idealler, deõerler, inançlar onlardan sökülüp atılırsa 13 Japonya Örneõi Ìçin Bakınız: Beåir ATALAY, Ìktisadi Kalkınmada Geleneksel Deõerlerin Yeri, Ìktisadi Kalkınma ve Ìslam, Ìslami Ìlimler Araåtırma Vakfı Yayınları, Ìstanbul, 1987, s
10 Journal of Qafqaz University Volume III Number I 2000 veya onlara karåı çıkılırsa o insan kendini niçin feda edecektir, niçin fedakarlıkta bulunsun Ìbn-i Haldun bu deõerler, inançlar ve idealler bütününü asabiyyet kavramı ile ifade etmektedir 14. Ìktisadi kalkınmanın temeline kiåilerdeki psikolojik özellikleri ve bunların bir ifadesi olan asabiyyet duygusunu yerleåtiren Ìbn-i Haldun, böylece protestan ahlakı ve onun oluåturduõu insan tipini kapitalist kalkınma ve geliåme sürecini harekete geçirici bir unsur olarak deõerlendiren Max Weber i veya kalkınmayı baåarı güdüsü yüksek insanların oluåturduõunu söyleyen Mc Clelland ı hatırlatmakta, onlar gibi, meta-ekonomik bir faktörü ön plana çıkarmaktadır. Max Weber in protestan ahlakı nın yanısıra Hegelyen tutku ile Ìbn-i Haldun un iktisadi kalkınmada elveriåli sosyal ve siyasal åartların varlıõı arasında bir paralellik görülmektedir 15. Hegel e göre tutuk olmadan sosyal olaylarda hiç bir åey gerçekleåmez. Hegel bu olayı Ruh un kendini gerçekleåtirmesi olarak deõerlendirir 16. Joseph Schumpeter in de iktisadi unsurlarla bireysel, psikolojik ve sosyolojik faktörleri birlikte ele alıp deõerlendirdiõi görülmektedir 17. Bir iktisatçı olarak Evertt E. Hagen de iktisadi kalkınma teorisi ile psikolojik faktörleri birleåtirerek iktisadi kalkınmanın ancak toplumda yaratıcı kiåiliõin oluåmasıyla mümkün olacaõını söylemektedir. Hagen Ìbn-i Haldun un düåünceleri paralelinde iktisadi kalkınmanın birdenbire deõil ancak tedrici olarak uzun dönemde gerçekleåebileceõinin de zihne yerleåtirilmesi gerektiõine dikkat çekmektedir. Mc Clelland da hangi tpolumun insanlarının baåarı güdüleri yüksekse, o zaman daha gayretli müteåebbisleri ortaya çıkar; böylece daha hızlı bir iktisadi kalkınma gerçekleåir demektedir. Yüksek baåarı güdüsünün oluåumunda ise eõitim-öõretim åartlarını öne çıkarmaktadır 18. Ekonomik kalkınmanın temelinde ekonomik alanın dıåında, eõitim örgütlenme, disiplin ve bunlarında ötesinde siyasi baõımsızlık ve ulusal güven in yattıõını söyleyen Schumacher de, iktisadi kalkınmada baåarıya ancak teker teker herkesin iå gücünün, zekasının, heyecanının ve azminin seferber edilmesiyle varılabileceõi görüåünü yinelemektedir. Yukarıdaki düåünür-lerin dıåında Erich Fromm, Frederic Herzberg, Chris Argyris, Elton Mayo,Talcott Parsons, John T. Dunlop gibi düåünürlerin de iktisadi kalkınmada yukarıdaki görüåler paralelinde düåünceye sahip oldukları görülür HALDUN Ìbn, Mukaddime, (Çev: Z. Kadiri Ugan), MEB Yayınları, Ìstanbul, 1991, s.324. DURAN Bünyamin, Sosyo Ekonomik Deõiåmeye Yönelik Tezler, OSAV Yayınları, Ìstanbul, 1995, s HEGEL G.W. Friederich, Seçilmiå Parçalar, (Çev: Nejat Bozkurt), Remzi Kitabevi, 1986, s.105. KOZAK Ìbrahim Erol, Ìbn Haldun un Ìktisadi Geliåmede Psikolojik Faktürlere Verdiõi Yer, Ìktisadi Kalkınma ve Ìslam, Ìslami Ìlimler Araåtırma Vakfı Yayınları, Ìstanbul, 1987, s KOZAK, s.126. Bkz. KOZAK, s
11 Türkìye nìn Kalkínma Sorunu ve Çözüm Noktasínda Özel Fìnans Kurumlarí Bütün bu görüåler toplumun sorunlarına kopartımanter yaklaåımlarla çözüm bulunamayacaõı sonucunu doõurmaktadır. Kaynakların atıl durması: Sosyal sorunun temelini oluåturan eõitim-öõretim düzeyinin düåük olmasının, sosyal ve siyasal barıåuzlaåma ve birlikteliõin saõlanamayıåının, ve ekonomik açıdan piyasanın darlıõı ve piyasaların yeterince geliåmiå olmayıåının yukarıdaki etkisinin yanısıra bireyleri, tasarruflarını etkin olmayan yatırımlara sevk etmenin de ötesinde, yastık altı diye ifade edilen bir åekilde üretken ekonominin dıåında (etkin olmasa da) tutmalarına yani iddihar etmelerine neden olmaktadır. Kısaca geliåmekte olan ülkeler, kalkınmanın ana take-off u olan etkin yatırım imkanları açısından üç yönden gelen engellerle karåı karåıyadırlar: Birincisi, tasarrufların yetersizliõi nedeniyle yatırım kaynakların darlıõı, ikincisi kaynakların gereõince etkin kullanılamaması ve tasarruf etmeye ve tasarrufları etkin bir åekilde yatırımlara sevk edici teåvik unsurlarının yetersiz hacimde olması. Bir baåka ifade ile yatırımlar geliåmekte olan ülkelerde hem arz hem de talep cephesinden gelen etkilerle oldukça sınırlı oranda kalmaktadır. 4. ÇÖZÜM NOKTASINDA ÖZEL FÌNANS KURUMLARI Ekonomik kalkınmanın gerçekleåtirilmesi noktasında ülkemizde kalkınmanın ilk ve en önemli unsuru olan tasarrufların arttırılmasının yanısıra, artan tasarrufların etkin yatırım alanlarına kaydırılması ve her iki açıdan teåvik edici olma noktasında etkili olabileceõi düåünülen kurumlardan birisi de özel finans kurumlarıdır. Finansal geliåmeye katkı saõlamak ve ortadoõu ülkeleriyle ekonomik iliåkileri geliåtirmek amacıyla, bu ülkelerin ekonomik sistemlerinin dayandıõı bir model olan faizsiz bankacılıõın bir uygulaması olarak ÖFK'na ülkemizde izin verilmiåtir. Bankacılık sektörü dıåında bulunan ÖFK sisteme 1980'li yıllarda katılmıåtır 20. Ülkemiz uygulamasına kâr-zarar ortaklık belgesi adı altında bir menkul kıymet getirmesinin yanında, ülkemiz kalkınması ile ilgili yatırımların finansmanında uzun vadeli fon saõlayabilmeleri finansal sistem açısından önem arzeder. ÖFK, bankacılık kesimine rakip 20 ÅAHÌN Hüseyin, Türkiye Ekonomisi, Ezgi Kitabevi Yayınları, Bursa, 1997, s.335; BÜKER Semih-AÅIKOÕLU Rıza-SEVÌL Güven, Finansal Yönetim, Anadolu Üniversitesi Basımevi, Eskiåehir, 1997, s.435; YÜKSEL Ali Sait, Özel Finans Kurumlarıyla Ìlgili Düzenlemeler ve Bankacılık Mevzuatı Açısından Deõerlendirmeleri, Emek Matbaacılık, Ìstanbul, 1988, s
12 Journal of Qafqaz University Volume III Number I 2000 olmaktan çok yastıkaltındaki tasarrufların reel ekonomiye kazandırılmasının hedefleri olduõunu belirtmektedirler 21. Faizsiz bankacılık sistemi üzerine oturtulmuå olan ÖFK, kâr-zarar ortaklıõına dayalıdır. Konvansiyonel bankalar ise cari hesaba dayanır. Bu nedenle ÖFK, risk almayı göze alabilen yatırımcı türündeki mudilere hitabetmeyi amaçlar. Burada mudi yatırdıõı paraya karåılık ne kadar gelir saõlayacaõını bilememekte ve hatta, teorik dahi olsa, zarar edebileceõini kabul etmektedir. Bu bakımdan deõerlendirildiõinde ÖFK bir tür yatırım bankasıdır 22. Ancak, mevzuattan ve kendilerinden kaynaklanan eksiklikler nedeniyle, 1998 yılı itibariyle faaliyet gösteren ÖFK'nın finansal sistem içinde derinlik açısından kayda deõer bir düzeyde olmadıkları görülmektedir. Bir baåka açıdan bakıldıõında ÖFK nın sistemde kendi yerini tam olarak bulduõu söylenemez. Kaynakların etkin kullanımı açısından sermaye piyasasının geliåmiåliõine ihtiyaç olduõu kadar, kaynakların etkin kullanımının yanısıra iddiharın kırılması açısından özel finans kurumlarının etkin bir rol oynaması düåünülebilir. Halen parasını bankaya vermeyen, faiz almak istemeyen insanlar var, kapitalizme ve heråeye raõmen. Ìåte Türkiye de faizden kaçan bu tasarrufların 70 milyar dolar civarında olduõu tahmin edilmektedir. Bu paranın ekonominin üretken alanına çekilmesi ve paradan para kazanmanın aõırlık kazandıõı müesseselere bir alternatif ve çekidüzen verme noktasında özel finans kurumları etkin olabilir. Ancak günümüzde bu kurumların böyle bir etkinliõe sahip olamadıkları görülmektedir. Zira bankacılık kesimindeki mevduatların sadece % 3 üne özel finans kurumları sahiptir. ÖFK nın her iki yönden de ekonomiye olumlu katkıda bulunamayıåının iki sorumlusu vardır. Biri, özel finans kurumlarının bizzat kendileri, ikincisi ise devlettir. Ìslami açıdan helal ve haram, geniå manalara alındıõı zaman, ekonomik açıdan çok önemli anlam ifade eder. Haram ve helal üretim ve tüketim açısından iki önemli kriterdir. Ìslam a göre, ibadet, åükür, hamd, tevekkül, nimet, zenginlik, bereket, fakirlik, adalet, yeryüzünde halife olmak gibi bir çok kavram ekonominin temel taåları ve anahtarları yapmadıkça insanın tam manasıyla ekonomik açıdan eõitildiõi söylenemez. Ìktisadi kalkınmanın gerçekleåtirilmesi noktasında ülkemizde ilk ve en önemli unsur olan tasarrufların arttırılmasının yanısıra, iddiharın kırılarak tasarrufların yatırıma sevki, artan tasarrufların etkin (üretken) GÜLER Hikmet, Biz Yastık Altı Parayı Deõerlendiriyoruz, Ropörtaj:M.Efendioõlu, Çerçeve, S.1, Ocak-Åubat 1994, s ÇÌLLER Tansu - ÇÌZAKÇA Murat, Türk Finans Kesiminde Sorunlar ve Reform Önerileri, Ìstanbul Sanayi Odası Yay. No.1989/7, Ìstanbul, 1989, s
13 Türkìye nìn Kalkínma Sorunu ve Çözüm Noktasínda Özel Fìnans Kurumlarí yatırım alanlarına kaydırılması ve hatta paradan para kazanmanın aõırlık kazandıõı müesseselere bir alternatif ve çeki-düzen verme noktasında doõrudan veya dolaylı olarak etkili ve teåvik edici olabileceõi düåünülen kurumlardan birisi de ÖFK'dır 23. Ancak, ÖFK'nın kalkınma açısından etkili olabileceõi ifade edilen yukarıdaki her dört açıdan da ekonomiye yeteri derecede olumlu katkıda bulunamayıåının birinci derecede sorumlularından biri, ÖFK'dır: Tasarruf oranı açısından: Tasarruf, gelirin tüketilmeyen kısmı olarak tanımlanırsa; Ìslami anlayıåa sahip bir bireyin israftan, lüks ve gösteriåten uzak ve "meåru olarak görülen" bir tüketim yapısına sahip olacaõından dolayı gelirinin, bir baåka anlayıåa sahip bireyden daha fazlasını tasarruf edecektir. Öte yandan gelir daõılımında adaletin saõlanması ve böylece tasarruf oranının yükselmesi açısından Ìslami anlayıåa sahip bir toplum yapısında zekat müessesesi de rol oynayabilir. Kısaca, yukarıda yedi madde halinde sıralanan, tasarruf oranının düåük olmasında etken olan unsurların ülkemizde varlıõı, Türkiye'de Ìslamiyet'in yeteri derecede doõru olarak bilinip yaåanmamasından kaynaklanmaktadır. "Doõru Ìslamiyet"in bilinmesi ve yaåanması noktasında ÖFK basın-yayın yoluyla, konferans v.b toplantılarla ve vakıfdernek gibi gönüllü kuruluåları, bu bakımdan etkin olmaları için destekleyerek gelirin daha büyük bölümünün tasarruf edilmesi noktasında rol alabilir. Ki, ÖFK'nın bankacılık kesimindeki mevduatlarının %2'den %4'lere doõru tırmanmasında bir-iki finans kurumunun yeterli olmamakla birlikte, bu baõlamdaki etkinliõi rol oynamıåtır. Ìddihar açısından: Müslüman bir bireyin iddiharı Allah'ın hoå görmemesini ve iddihar halinde zekat gibi bir mükellefiyetle tasarruflarının erimesini gözönünde bulunduracaõından dolayı tasarruflarını nakit, döviz veya kıymetli maden åeklinde atıl olarak tutması düåünülemez. "Doõru Ìslamiyet"in bu açıdan da bilindiõi ve yaåandıõı söylenemez. Zira Türkiye'de inançları gereõi faizden uzak tutayım derken bireylerin tasarruflarının milyar dolarını Ìslam'da hoå görülmeyen bir baåka åekilde yani atıl olarak tuttukları görülmektedir. Ìåte bu iddiharın çözülmesi için ÖFK önemli bir fonksiyon üstlenebilir. Ancak günümüzde bu kurumların böyle bir etkinliõe de sahip olamadıkları görülmektedir. Zira bankacılık kesimindeki mevduatların sadece % 3-4 üne ÖFK sahiptir. Ìddiharın çözülmesi için yukarıdaki dolaylı rollerin yanısıra ÖFK'nın kendilerini yeterli oranda ifade edebilmeleri için gerekli yolları kullanmaları gerekir. "Biliåim Çaõı"nda ÖFK'nın kendilerini tam olarak ifade edememeleri dolayısıyla yeteri derecede tanınmamaları veya bir kısım endiåelerle tanınmamaları 23 ÖZSOY Ìsmail, Özel Finans Kurumları, Asya Finans Kültür Yayınları, Ìstanbul 1997, s
14 Journal of Qafqaz University Volume III Number I 2000 ÖFK'nın aåması gereken önemli çıkmazlarından biridir. Tabiiki kendini ifade edebilmenin olumlu tepki doõurabilmesinin yolu da åeffaf, tutarlı ve güven verici olmaktan geçer. Tasarrufların etkin kullanımı açısından: Tasarrufların etkin yatırım alanlarına kaymasını saõlamaya çalıåma noktasında da doõrudan ve dolaylı olarak ÖFK rol alabilir. Küçük miktardaki tasarrufların bir havuzda toplanarak, ülkenin birinci derecede ihtiyaç duyduõu yatırım alanlarına sevkedilmesi ve bu sevkin "Ìslamiyet'e layık doõruluk" ile ÖFK tarafından idare edilmesi gerekir. Öte yandan giriåilen faaliyetlerde de yine açık, tutarlı ve güvenilir olmak da ÖFK'nda bulunması gerekir. Teåvik açısından: Bu açıdan da ÖFK, eõitim ve öõretimle ilgili alanlara proje ve maddi yardımda bulunarak, siyasi ve sosyal istikrarın saõlanması noktasında yapıcı adımların atılması noktasında etkin olarak tasarrufu teåvik edici olmada dolaylı bir rol alabilir. Ayrıca, yapacaõı etkin yatırımlarla da finansal sistem içerisinde tasarrufları havuzlarında toplayan diõer kurum ve kuruluåların rant yerine etkin yatırımlarla gelir elde etme yoluna girmelerini teåvik edebilir. 5. SONUÇ Geliåmekte olan ülkelerin karåı-karåıya olduõu önemli sorunlardan biri ekonomik kalkınmadır. Kalkınma ise tasarruf ve tasarrufların saõlanabilme meselesidir. Tüketim yapan, tasarruf yapan, yatırım kararlarını veren inasandır. Dolayısıyla insan faktöründe yapılacak deõiåikliklerle tasarruf ve tasarrufların etkin kullanılması gibi kalkınmada önem arzeden hususlarda kayda deõer deõiåiklikler yapmak mümkündür. Her ne kadar günümüzde hakim bilimsel anlayıå tarafından kültürel manevi faktörlerin önemi küçümsenmekte ise de, bu kültürel faktörlerin dikkatle deõerlendirildiõi ülkelerde, en umulmayan konularda bile toplumun zihniyet ve deõerler dünyasının dikkate alınması durumunda son derece baåarılı sonuçlara varıldıõı görülmektedir. Kalkınma sorununa en geniå perspektifle bakılması görüåünü destekleyici bir düåünür olan Schumaher in görüåleri kısaca åöyledir: Kalkınmayı sosyal siyasal åartların oluåturduõu uygun bir ortamda, halkın teåebbüs ruhunun geliåmesine paralel olarak yavaå yavaå geliåen bir evrim åeklinde düåünmek gerekir. Böylece kalkınma hedefine ancak bu yoldaki arzu ve isteklerin, bunu gerçekleåtirme zorunluluõunun, içten gelen bir heyecen halinde, tüm halkı sarması, hedeflerin tüm halkça benimsenmesi ve bireylere teåebbüs ruhunun kazandırılması ile mümkün olacaõı sonucuna varılmaktadır. Saõlıklı bir iktisadi kalkınmanın temelinde insanı ve toplumu motive edecek, insanları aåk ve vecde 106
15 Türkìye nìn Kalkínma Sorunu ve Çözüm Noktasínda Özel Fìnans Kurumlarí getirecek toplum çapında ideallere güçlü dinamiklere gerek vardır. Sadece ferdi kazanç ve çıkar hesabı yetmez. Her toplumun kendine göre deõerleri ve bu deõerlerin åekillendirdiõi idealler vardır. Bu deõer ve idealler toplumdan topluma deõiåebilir. Fakat o toplumun insanının içini dolduran bunlardır. Türkiye de de önemli olan bu deõerlerin iktisadi kalkınma açısından dikkate alınmasıdır. Yatırımcılar sanayiciler müteåebbisler artık reel yatırımları bırakıp rant ekonomisine, mali yatırımlara yönelmiåtir. ÌSO tarafından seçilen 500 büyük sanayi kuruluåunun gelir kaynakları incelendiõinde repo baåta olmak üzere rant gelirlerinin yüzde 50 leri aåan bir duruma geldiõi görülmektedir. Halbuki, Türkiye yeraltı-yerüstü zenginlikleri olan yatırım potansiyeli çok yüksek bir ülke. Türkiyenin yatırımlarının yüksek düzeyde olması gerekir. Çünkü istihdam sorunu var. Bütün bunlar Türkiye ekonomisinin yatırım yapması, reel tasarruflarının olması gerektiõini göz önüne seriyor. Ancak bu yatırımları engelleyen olgu enflasyondur. Müteåebbis enflasyon nedeniyle uzun vadeli yatırımlara girmekten çekinmektedir. Çünkü yapılan yatırım sözleåmelerinde yatırım maliyetine bir de risk maliyeti eklenmektedir. Bu da yatırımları pahalı hale getirmekte ve risk oranını yükseltmektedir. Bu belirsizlik ortamı risk dıåında ek bir maliyete neden olmaktadır. Türk Lirası nın iç ve dıå piyasa deõerinin sürekli ve yüksek oranlı düåüåleri de yatırımcıları önemli ölçüde etkilemektedir. Bütün bunlar kuåkusuz enflasyon sonucu ortaya çıkan olgudur. Ìktisadi açıdan kalkınmanın gerçekleåtirilmesi daha fazla tasarruf yapabilme ve tasarrufları etkin kullanılabilmekle mümkündür. Tüketim yapan, tasarruf yapan, yatırım kararlarını veren ise insandır. Dolayısıyla insan faktöründe yapılacak deõiåikliklerle tasarrufların arttırılması ve etkin kullanılması ve böylece kalkınmada önemli yol alınması mümkündür. Saõlıklı bir kalkınmanın temelinde iktisadi bireyleri motive edecek toplum çapında ideallere güçlü dinamiklere ihtiyaç vardır. Sadece bireysel kazanç ve çıkar hesabı yetmez. Her toplumun kendine göre deõerleri ve bu deõerlerin åekillendirdiõi idealler vardır. Türkiye de de önemli olan bu deõerlerin kalkınma açısından dikkate alınmasıdır. Ìnsanlardan idealler, deõerler, inançlar sökülüp atılırsa, dikkate alınmazsa veya onlara karåı çıkılırsa o zaman insanlar niçin riske katlansınlar, niçin fedakarlıkta bulunsunlar? Ìbn-i Haldun bu deõerler, inançlar ve idealler bütününü asabiyyet kavramı ile ifade etmektedir. Kalkınmanın temeline kiåilerdeki psikolojik özellikleri ve bunların bir ifadesi olan asabiyyet duygusunu yerleåtiren Ìbn-i Haldun, böylece protestan ahlakı ve onun oluåturduõu birey tipini kapitalist kalkınma ve geliåme sürecini harekete geçirici bir unsur olarak deõerlendiren Weber i 107
16 Journal of Qafqaz University Volume III Number I 2000 hatırlatmakta, onun gibi, meta-ekonomik bir faktörü ön plana çıkarmaktadır. Bediüzzaman'ın da "tasallut nazariyesi" ile soruna aynı doõrultuda yaklaåtıõı görülmektedir. Bir iktisatçı olarak Hagen de ekonomik kalkınma teorisi ile psikolojik faktörleri birleåtirerek kalkın-manın ancak toplumda yaratıcı kiåiliõin oluåmasıyla mümkün olabilece-õini söylemektedir. Mc Clelland da "hangi toplumun insanlarının baåarı güdüleri yüksekse, o zaman daha gayretli müteåebbisleri ortaya çıkar; böylece daha hızlı bir ekonomik kalkınma gerçekleåir" demektedir. Yüksek baåarı güdüsünün oluåumunda ise eõitim-öõretim åartlarını öne çıkarmaktadır. Yukarıdaki düåünürlerin dıåında Schumpeter, E. Fromm, F. Herzberg, C. Argyris, E. Mayo, T. Parsons, J.T. Dunlop gibi düåünür-lerin de kalkınmada yukarıdaki görüåler paralelinde düåünceye sahip oldukları görülür. Bütün bu görüåler toplumun herbir sorununa kopartımanter yaklaåımlarla çözüm bulunamayacaõı sonucunu da doõurmaktadır. Bu bakımdan, müslüman olması realitesi baõlamında, toplumun "doõru Ìslamiyet"i bilmesi için gerekli çabayı doõrudan veya dolaylı olarak üstlenmek ve "Ìslamiyet'e layık doõruluk, åeffaflık, tutarlılık ve güvenilirlik" içerisinde olmak ve kendini ifade edebilmek ÖFK'dan Türkiye'nin kalkınması noktasında baålıca beklentilerdir. Öte yanda ÖFK'nın ülkemizin kalkınmasında gereken olumlu katkıyı saõlayabilmesi için devletin de bir kısım engelleri kaldırarak ÖFK'nın bankalar kadar finansal sistem içerisinde yer alabilmelerine imkan verecek gerekli düzenlemeleri yapması gerekir. Bunun aksi ise, tamamen iyi niyetli olunduõundan åüphe edilmese bile, sosyal gerçeklere uzak bir perspektifle iktisadi sorunlara çözüm arayıåıdır. Bu çözüm arayıåının sonucu ise "çıkmaz sokak"tır. 108
17 Türkìye nìn Kalkínma Sorunu ve Çözüm Noktasínda Özel Fìnans Kurumlarí KAYNAKLAR ACAR, Yalçın, Büyüme Teorileri, U.Ü. Güçl. Vakfı Yay. No:43, Bursa, ATALAY Beåir, Ìktisadi Kalkınmada Geleneksel Deõerlerin Yeri, Ìktisadi Kalkınma ve Ìslam, Ìslami Ìlimler Araåtırma Vakfı Yayınları, Ìstanbul, BÜKER Semih-AÅIKOÕLU Rıza-SEVÌL Güven, Finansal Yönetim, Anadolu Üniversitesi Basımevi, Eskiåehir, ÇÌLLER Tansu - ÇÌZAKÇA Murat, Türk Finans Kesiminde Sorunlar ve Reform Önerileri, Ìstanbul Sanayi Odası Yay. No.1989/7, Ìstanbul, DÌRÌMTEKÌN, Halil, Makro Ìktisat, Bizim Kitabevi, Eskiåehir, DURAN Bünyamin, Sosyo Ekonomik Deõiåmeye Yönelik Tezler, OSAV Yayınları, Ìstanbul, GÜLER Hikmet, Biz Yastık Altı Parayı Deõerlendiriyoruz, Ropörtaj:M.Efendioõlu, Çerçeve, S.1, Ocak-Åubat HALDUN Ìbn, Mukaddime, (Çev: Z. Kadiri Ugan), MEB Yayınları, Ìstanbul, HEGEL G.W. Friederich, Seçilmiå Parçalar, (Çev: Nejat Bozkurt), Remzi Kitabevi, KAHRAMAN, Nüzhet, Sürdürülebilir Kalkınma ve Turizm, H.Ü.Ì.Ì.B.F. Dergisi, C.12, KOZAK Ìbrahim Erol, Ìbn Haldun un Ìktisadi Geliåmede Psikolojik Faktürlere Verdiõi Yer, Ìktisadi Kalkınma ve Ìslam, Ìslami Ìlimler Araåtırma Vakfı Yayınları, Ìstanbul, KOZLU, Cem, Türkiye Mucizesi Ìçin Vizyon Arayıåları ve Asya Modelleri, Türkiye Ìå Bnk. Kültür Yay., Ankara, KÖKLÜ, Aziz, Makro Ekonomi, S Yayınları, Ankara, McCONNELL Campbell R. BRUE Stanley L., Macroeconomics, McGraw-Hill, Inc, New York, ORHAN Osman Z., Baålıca Enflasyon Teorileri ve Ìstikrar Politikaları, Filiz Kitabevi, Ìstanbul ÖZSOY Ìsmail, Özel Finans Kurumları, Asya Finans Kültür Yayınları, Ìstanbul PETERSON, Wallace, Gelir Ìstihdam ve Ekonomik Büyüme, (Çev.:Talat GÜLLAP), Atatürk Ü. Ì.Ì.B.F. Yay. No:98, Erzurum, SALVATORE, D.- DÌULÌO, E. A., Ìktisat, (Der.:Cem ALPAR), Evim Basım Yayın, Ìst., SAVAÅ, Vural, Ìktisadi Analiz, Hilal Matbaacılık, Ìstanbul, SERÌN Vildan, Para Politikası, Marmara Ün. Yay., Ìstanbul,
18 Journal of Qafqaz University Volume III Number I 2000 ÅAHÌN Hüseyin, Türkiye Ekonomisi, Ezgi Kitabevi Yayınları, Bursa, UNAY Cafer, Makro Ekonomi, U.Ü. Güç.Vakfı Yayın No: 71, Bursa, ÜLGENER Sabri F., Milli Gelir Ìstihdam ve Ìktisadi Büyüme, Der Yayınları, Ìstanbul, YÜKSEL Ali Sait, Özel Finans Kurumlarıyla Ìlgili Düzenlemeler ve Bankacılık Mevzuatı Açısından Deõerlendirmeleri, Emek Matbaacılık, Ìstanbul,
Development Problem of Turkey and the Role of Special Finance Houses
MPRA Munich Personal RePEc Archive Development Problem of Turkey and the Role of Special Finance Houses Osman Nuri Aras 2000 Online at https://mpra.ub.uni-muenchen.de/81952/ MPRA Paper No. 81952, posted
DetaylıMakro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120
Makro İktisat II Örnek Sorular 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120 Tüketim harcamaları = 85 İhracat = 6 İthalat = 4 Hükümet harcamaları = 14 Dolaylı vergiler = 12
Detaylıİktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2
İktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2 PLANLAMAYI GEREKTİREN UNSURLAR Sosyalist model-kurumsal tercihler Piyasa başarısızlığı Gelişmekte olan ülkelerin kalkınma sorunları 2
DetaylıİÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR...
İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR... 1 1.1. EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER... 3 1.1.1. Romalıların Ekonomik Düşünceleri... 3 1.1.2. Orta Çağ da Ekonomik Düşünceler...
Detaylıtepav Mart2011 N201139 POLİTİKANOTU Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı
POLİTİKANOTU Mart2011 N201139 tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Sarp Kalkan 1 Politika Analisti, Ekonomi Etütleri Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Cari açık, uzun yıllardan
DetaylıFİNANSAL YÖNETİME İLİŞKİN GENEL İLKELER. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
FİNANSAL YÖNETİME İLİŞKİN GENEL İLKELER Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ 1 İçerik Finansal Yönetim, Amaç ve İşlevleri Piyasalar, Yatırımlar ve Finansal Yönetim Arasındaki İlişkiler İşletmelerde Vekalet Sorunu (Asil
DetaylıÌÅLETMELERDE ÌNSAN KAYNAKLARININ E ÌHTÌYACININ ANALÌZÌ
Ìåletmelerde Ìnsan Kaynaklarínín Eõìtìm Ìhtìyacínín Analìzì ÌÅLETMELERDE ÌNSAN KAYNAKLARININ E ÌHTÌYACININ ANALÌZÌ ÌTÌM Y KAHRAMAN Qafqaz Üniversitesi Ìktisadi Ìdari Bilimler Fakültesi Bakü - Azerbaycan
Detaylı2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi
2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisadi ve Mali Analiz Yüksek Lisansı Bütçe Uygulamaları ve Mali Mevzuat Dersi Kıvanç
DetaylıFİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME MALİYE POLİTİKASI 1 SORULAR
SORULAR 1- Genişletici maliye politikası uygulanması sonucunda faiz oranının yükselmesine bağlı olarak özel yatırım harcamalarının azalması durumuna ne ad verilir? A) Dışlama etkisi B) Para yanılsaması
DetaylıORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014
ORTA VADELİ PROGRAM (2015-201) 8 Ekim 2014 DÜNYA EKONOMİSİ 2 2005 2006 200 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 T 2015 T Küresel Büyüme (%) Küresel büyüme oranı kriz öncesi seviyelerin altında seyretmektedir.
DetaylıHÌZMET SEKTÖRÜNDE TOPLAM KALÌTE YÖNETÌMÌ
Hìzmet Sektöründe Toplam Kalìte Yönetìmì HÌZMET SEKTÖRÜNDE TOPLAM KALÌTE YÖNETÌMÌ Eyüp ZENGÌN Qafqaz Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstìtüsü Bakü - AZERBAYCAN Ayhan ERDAL Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler
Detaylı2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ
2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ TEPAV EPRI Dış Politika Etütleri AB Çalışma Grubu 9 Kasım 2005 Ankara Zeynep Songülen
Detaylıİstihdam Faiz ve Paranın Genel Teorisi, makro iktisadın kökenini oluşturur.
1-John Maynard Keynes in en önemli eseri ve bu eserin içeriği nedir? İstihdam Faiz ve Paranın Genel Teorisi, makro iktisadın kökenini oluşturur. 2-Keynes in geliştirdiği görüş nedir? Toplam talebin istihdamı
DetaylıTürk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık
İÇİNDEKİLER FİNANS, BANKACILIK VE KALKINMA 2023 ANA TEMA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA: FİNANS VE BANKACILIK ALT TEMALAR Türkiye Ekonomisinde Kalkınma ve Finans Sektörü İlişkisi AB Uyum Sürecinde Finans ve Bankacılık
DetaylıFİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4
FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt ÖNAL 6. HAFTA 4. GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE ULUSLAR ARASI FON HAREKETLERİ Gelişmekte olan ülkeler, son 25 yılda ekonomik olarak oldukça
DetaylıSERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN
BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ NAZİLLİ İİBF İKTİSAT BÖLÜMÜ VE AVRUPA ARAŞTIRMALAR MERKEZİ TARAFINDAN DÜZENLENEN GÜNCEL EKONOMİK SORUNLAR KONGRESİ NDE YAPACAĞI Açılış Konuşmasının
DetaylıBüyümeyi Sürdürmek: Yurtiçi Tasarrufların Önemi
Büyümeyi Sürdürmek: Yurtiçi Tasarrufların Önemi Eser Pirgan Matur Ekonomik Modeller ve Stratejik Araştırmalar Dairesi Kalkınma Bakanlığı 24 Ekim 2014 03.11.2014 1 Sunum Planı Yurtiçi Tasarrufların Kalkınma
DetaylıBİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...
İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ... 1-20 1.1. Temel Makro Ekonomik Göstergelere Göre Türkiye nin Mevcut Durumu ve Dünyadaki Yeri... 1 1.2. Ekonominin Artıları Eksileri; Temel
DetaylıMakro Veri. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre -5,6 puan olan dış ticaretin büyümeye katkısını daha yüksek olarak hesaplamamızdan kaynaklandı.
Makro Veri Büyüme ve Dış Ticaret: Türkiye ekonomisi için yüksek büyüme=yüksek dış ticaret açığı İbrahim Aksoy Ekonomist Tel: +90 212 334 91 04 E-mail: iaksoy@sekeryatirim.com.tr TÜİK tarafından bugün açıklanan
DetaylıGiriş İktisat Politikası. İktisat Politikası. Bilgin Bari. 28.Eylül.2015
28.Eylül.2015 1 Giriş Temel Kavramlar Politika Etkilerinin Analizi 2 nın Yürütülmesi Tanımlar Giriş Temel Kavramlar Politika Etkilerinin Analizi İktisat kıt kaynakların etkin dağılımı üzerine çalışır.
DetaylıFİYAT İSTİKRARI ACI KAHVE
FİYAT İSTİKRARI ACI KAHVE Sevinç Karakoç Raziye Akyıldırım Yasemin Ağdaş Duygu Çırak NELER ANLATILACAK? FİYAT İSTİKRARI NEDİR? FİYAT İSTİKRARININ YARARLARI NELERDİR? TÜRKİYE DE FİYAT İSTİKRARI Bir toplumu
DetaylıBanka Kredileri ve Büyüme İlişkisi
Banka Kredileri ve Büyüme İlişkisi Cahit YILMAZ Kültür Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İstanbul c.yilmaz@iku.edu.tr Key words:kredi,büyüme. Özet Banka kredileri ile ekonomik büyüme arasında
Detaylı1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ
İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ 13 1.1.Türkiye Ekonomisine Tarihsel Bakış Açısı ve Nedenleri 14 1.2.Tarım Devriminden Sanayi Devrimine
DetaylıEĞİTİMİN EKONOMİK TEMELLERİ
EĞİTİMİN EKONOMİK TEMELLERİ Eğitimin Ekonomik Temelleri Ekonomi kökeni Yunanca da ki oikia (ev) ve nomos (kural) kelimelerine dayanır. Ev yönetimi anlamına gelir. Ekonomi yerine, Arapça dan gelen iktisat
DetaylıBÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ
İÇİNDEKİLER BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ Giriş... 1 1. Makroekonomi Kuramı... 1 2. Makroekonomi Politikası... 2 2.1. Makroekonomi Politikasının Amaçları... 2 2.1.1. Yüksek Üretim ve Çalışma Düzeyi...
DetaylıPARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ
PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ Bu bölümde faiz oranlarının belirlenmesi ile faizin denge milli gelir düzeyinin belirlenmesi üzerindeki rolü incelenecektir. IS LM modeli, İngiliz iktisatçılar John
DetaylıİÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ... v İÇİNDEKİLER... vi GENEL EKONOMİ 1. Ekonominin Tanımı ve Kapsamı... 1 1.1. Ekonomide Kıtlık ve Tercih... 1 1.2.
İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ... v İÇİNDEKİLER... vi GENEL EKONOMİ 1. Ekonominin Tanımı ve Kapsamı... 1 1.1. Ekonomide Kıtlık ve Tercih... 1 1.2. Ekonominin Tanımı... 3 1.3. Ekonomi Biliminde Yöntem... 4 1.4.
DetaylıDERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ
DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ Bugünki dersin içeriği: 1. MALİYE POLİTİKASI VE DIŞLAMA ETKİSİ... 1 2. UYUMLU MALİYE VE
DetaylıMAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA)
MAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA) 1- Bir ekonomide işsizlik ve istihdamdaki değişimler iktisatta hangi alan içinde incelenmektedir? a) Mikro b) Makro c) Para d) Yatırım e) Milli Gelir
DetaylıKONU 1: TÜRKİYE EKONOMİSİNDE ( ) İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ ve YATIRIMLAR İLİŞKİSİ (DOĞRUSAL BAĞINTI ÇÖZÜMLEMESİ) Dr. Halit Suiçmez(iktisatçı-uzman)
KONU 1: TÜRKİYE EKONOMİSİNDE (1987-2007) İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ ve YATIRIMLAR İLİŞKİSİ (DOĞRUSAL BAĞINTI ÇÖZÜMLEMESİ) Dr. Halit Suiçmez(iktisatçı-uzman) NE YAPILDI? ÖZET - Bu çalışmada, işgücü verimliliği
DetaylıTÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?
TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ? Dr. Fatih Macit, Süleyman Şah Üniversitesi Öğretim Üyesi, HASEN Bilim ve Uzmanlar Kurulu Üyesi Giriş Türk Konseyi nin temelleri 3 Ekim 2009 da imzalanan Nahçivan
Detaylıİktisat Nedir? En genel haliyle İktisat bir tercihler bilimidir.
Giriş ve Kavramlar İktisat Nedir? İktisat insan davranışlarının iktisadi yönünü inceler En genel haliyle İktisat bir tercihler bilimidir. İktisat esas olarak insanın mal ve hizmetlerin üretim, değişim
DetaylıFİNANSAL KURUMLAR PARA PİYASASI KURUMLARI
FİNANSAL KURUMLAR PARA PİYASASI KURUMLARI Bankalar Merkez Bankaları Ticaret Bankaları Yatırım Bankaları Kalkınma Bankaları Katılım Bankaları Eximbank BDDK Uluslararası Bankacılık BANKALAR Finansal Aracılık
DetaylıORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )
ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME (2014-2016) I- Dünya Ekonomisine İlişkin Öngörüler Orta Vadeli Program ın (OVP) global makroekonomik çerçevesi oluşturulurken, 2014-2016 döneminde; küresel büyümenin
DetaylıDURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI
1 DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI Durgunluk Tanımı Toplam arz ile toplam talep arasındaki dengesizlik talep eksikliği şeklinde ortaya çıkmakta, toplam talebin uyardığı üretim düzeyinin o ekonominin üretim
DetaylıBölüm 1 Firma, Finans Yöneticisi, Finansal Piyasalar ve Kurumlar
Bölüm 1 Firma, Finans Yöneticisi, Finansal Piyasalar ve Kurumlar Yatırım (Sermaye Bütçelemesi) ve Finanslama Kararları Şirket Nedir? Finansal Yönetici Kimdir? Şirketin Amaçları Finansal piyasalar ve kurumların
DetaylıFİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME PARA VE BANKA SORULAR
SORULAR 1- Değişimi yapılan finansal aracın hemen teslim edildiği ve ödemenin hemen yapıldığı piyasalar hangisidir? A) Birincil Piyasa B) İkincil Piyasa C) Organize Piyasa D) Tezgahüstü Piyasa E) Spot
DetaylıKüresel gelişmeler, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü. 21 Ocak 2015
Küresel gelişmeler, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü 21 Ocak 2015 Sunum Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın ın değerlendirmesi Küresel ekonomi Türkiye ekonomisi Bankacılık sektörü 2 Değerlendirme
DetaylıEkonomi II. 19.Para ve Bankacılık. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından
Ekonomi II 19.Para ve Bankacılık Doç.Dr.Tufan BAL Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından faydalanılmıştır. 2 19.1.Paranın Tanımı ve Fonksiyonları Para,
DetaylıBüyüme, Tasarruf-Yatırım ve Finansal Sektörün Rolü. Hüseyin Aydın Yönetim Kurulu Başkanı
Büyüme, Tasarruf-Yatırım ve Finansal Sektörün Rolü Hüseyin Aydın Yönetim Kurulu Başkanı Büyüme: Yatırım ve Tasarrufun Fonksiyonu Büyüme : Büyümenin Temel Unsuru : Üretimin Temel Faktörleri : Üretimin Diğer
DetaylıİKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS
İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ 1. YIL GÜZ DÖNEMİ İleri Makroiktisat I IKT801 1 3 + 0 6 Makro iktisadın mikro temelleri, emek, mal ve sermaye piyasaları, modern AS-AD eğrileri. İleri
DetaylıBölüm 1. Para, Banka ve Finansal Piyasaları Neden Öğrenmeliyiz?
Bölüm 1 Para, Banka ve Finansal Piyasaları Neden Öğrenmeliyiz? DR. HÜLYA ÜNLÜ 1-2 Sunumlar bilgi amaçlıdır. Tek başına yeterli değildir. Sunumlarda kullanılan Birincil Kaynak Mishkin in Kitabıdır. Finansal
DetaylıCARİ AÇIK NEREYE KADAR?
CARİ AÇIK NEREYE KADAR? Prof. Dr. Doğan CANSIZLAR ANKARA - 14 Aralık 2011 1 Türkiye Ekonomisindeki Bazı Eşitlikler -Ekonomik Büyüme = Artan Dış Açık -Artan Dış Açık = Artan Dış Borçlanma -Artan Dış Borçlanma
Detaylı1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU
İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU ve TEMEL KAVRAMLAR 11 1.1.Makro Ekonominin Doğuşu 12 1.1.1.Makro Ekonominin Doğuş Süreci 12 1.1.2.Mikro ve Makro Ekonomi Ayrımı 15 1.1.3.Makro Analiz
DetaylıGENEL EKONOMİ DERS NOTLARI
GENEL EKONOMİ DERS NOTLARI 1. BÖLÜM Öğr. Gör. Hakan ERYÜZLÜ İktisadın cevap bulmaya çalıştığı temel amaçlarını aşağıdaki sorular ile özetleyebiliriz; Hangi mallar/hizmetler ne miktarda üretilmelidir? Hangi
DetaylıDERS ÖĞRETİM PLANI. Dersin Kodu
Dersin Adı Dersin Kodu DERS ÖĞRETİM PLANI Dersin Türü (Zorunlu, Seçmeli) Dersin Seviyesi (Ön Lisans, Lisans, Yüksek Lisans, Doktora) Dersin AKTS Kredisi 5 Haftalık Ders Saati 4 Haftalık Uygulama Saati
Detaylı3. HAFTA DERS NOTU BANKALARIN FON KAYNAKLARI
3. HAFTA DERS NOTU BANKALARIN FON KAYNAKLARI Bankalar sağlamış oldukları kaynaklarını faaliyetlerine devam etmek için kullanmaktadır. Bu faaliyetler, bankaların ana faaliyet konusu olan aracılık faaliyetleri
DetaylıISLAMIC FINANCE NEWS ROADSHOW 2013-TURKEY
ISLAMIC FINANCE NEWS ROADSHOW 2013-TURKEY 3 EYLÜL 2013 DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Değerli konuklar, yurtdışından gelen değerli misafirlerimiz, finans sektörünün kıymetli
Detaylıhttp://acikogretimx.com
2009 S 4421- SERMYE PiYSSı VE FiNNSL KURUMLR 1. Birikim açığı olan ekonomik birimlerle birikim fazlalığı olan ekonomik birimlerin karşılaştığı ve finansal varlıkların alınıp satıldığı piyasalara ne ad
DetaylıSORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA
SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA Problem 1 (KMS-2001) Kısa dönem toplam arz eğrisinin pozitif eğimli olmasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
DetaylıKur artışının ekonomiye olumlu ve olumsuz etkileri var
Kur artışının ekonomiye olumlu ve olumsuz etkileri var Türkiye 2012 yılına kadar sıcak paranın da etkisi ile düşük kur yaşadı. Düşük kur nedeniyle iç üretimden suni olarak daha ucuza gelen tüketim malını,
Detaylıİçindekiler kısa tablosu
İçindekiler kısa tablosu Önsöz x Rehberli Tur xii Kutulanmış Malzeme xiv Yazarlar Hakkında xx BİRİNCİ KISIM Giriş 1 İktisat ve ekonomi 2 2 Ekonomik analiz araçları 22 3 Arz, talep ve piyasa 42 İKİNCİ KISIM
DetaylıGİRİŞİM SERMAYESİ YATIRIM ORTAKLIĞI SİSTEMİ
GİRİŞİM SERMAYESİ YATIRIM ORTAKLIĞI SİSTEMİ Genellikle profesyoneller tarafından oluşturulan Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı sistemi genç, dinamik, hızlı büyüme ve yüksek karlılık potansiyeli olan
DetaylıMAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ. Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir.
68 MAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir. Mikroiktisat küçük ekonomik birimler (hanehalkı, firmalar ve piyasalar) ile
DetaylıTürk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık
İÇİNDEKİLER FİNANS, BANKACILIK VE KALKINMA 2023 ANA TEMA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA: FİNANS VE BANKACILIK ALT TEMALAR Türkiye Ekonomisinde Kalkınma ve Finans Sektörü İlişkisi AB Uyum Sürecinde Finans ve Bankacılık
DetaylıEğitimin Ekonomik Temelleri
Eğitimin Ekonomik Temelleri Ekonomi, doğadaki kıt kaynakların en verimli biçimde kullanılması artırılması inceleyen bir bilim dalıdır. İnsanlar var oluşlarının itibaren doğadaki kaynakları kullanarak yaşamlarını
DetaylıFİNANS VE MAKROEKONOMİ. Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme. Finansal Krizler ve Ekonomi
FİNANS VE MAKROEKONOMİ Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme Finansal Krizler ve Ekonomi Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme Finansal Sistemin İşleyişi Doğrudan Finansman : Fon akışı finansal aracı kullanılmadan
DetaylıM2 Para Tanımı: M1+Vadeli ticari ve tasarruf mevduatları (resmi mevduatlar hariç)
PARA ARZI Dar tanımlı para arzı dolaşımdaki nakit ile bankacılık sisteminde vadesiz mevduatların toplamından oluşmakta, geniş tanımlı para arzı ise bu toplama bankacılık sistemindeki vadeli mevduatların
DetaylıTürkiye Ekonomisi 2000 li yıllar
Türkiye Ekonomisi 2000 li yıllar Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü TÜRKİYE EKONOMİSİ DERS NOTLARI 1 1999 17 Ağustos 1999 depremi Marmara bölgesinde Üretim,
DetaylıMİLLİ GELİR DENKLEMİNDEKİ DEĞİŞKENLERİNANALİZİ (2008)
MİLLİ GELİR DENKLEMİNDEKİ DEĞİŞKENLERİNANALİZİ (2008) Y = C + I + G + X M İç toplum belli bir dönemde mal ve hizmet üretimi yapıyor. Başlangıçta ithalatın olmadığını yani M=0 olduğunu varsayıyoruz. Bilindiği
Detaylı5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar
ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 5.50 Altın (USD) 1,225 Ekim 18 EUR/TRY 6.24 Petrol (Brent) 76.2 BİST - 100 90,201 Gösterge Faiz 24.4 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 5.21% -11.0% 25.2% 10.8%
DetaylıTÜRKİYE AÇISINDAN EURO NUN ROLÜ
TÜRKİYE AÇISINDAN EURO NUN ROLÜ GAZİ ERÇEL BAŞKAN TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI 6. Uluslararası Finans ve Ekonomi Forumu VİYANA, 9 KASIM 2000 Euro ile ilgili görüşlerimi sizlerle paylaşmak üzere, bu
DetaylıAVRO BÖLGESİ NDE YENİ KORKU: DEFLASYON Mehmet ÖZÇELİK
Mehmet ÖZÇELİK Bilgi Raporu Ekonomik Araştırmalar ve Proje Müdürlüğü KONYA Şubat, 2016 www.kto.org.tr 0 GİRİŞ 2008 küresel ekonomik krizinin ardından piyasalarda bir türlü istenilen hareketliliği yakalayamayan
Detaylı2.BÖLÜM ÇOKTAN SEÇMELİ
CEVAP ANAHTARI 1.BÖLÜM ÇOKTAN SEÇMELİ 1.(e) 2.(d) 3.(a) 4.(c) 5.(e) 6.(d) 7.(e) 8.(d) 9.(b) 10.(e) 11.(a) 12.(b) 13.(a) 14.(c) 15.(c) 16.(e) 17.(e) 18.(b) 19.(d) 20.(a) 1.BÖLÜM BOŞLUK DOLDURMA 1. gereksinme
Detaylıİktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri
İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri 1. Yıl - Güz 1. Yarıyıl Ders Planı Mikroekonomik Analiz I IKT751 1 3 + 0 8 Piyasa, Bütçe, Tercihler, Fayda, Tercih,
DetaylıA İKTİSAT KPSS-AB-PS / 2008 5. Mikroiktisadi analizde, esas olarak reel ücretlerin dikkate alınmasının en önemli nedeni aşağıdakilerden
1. Her arz kendi talebini yaratır. şeklindeki Say Yasasını aşağıdaki iktisatçılardan hangisi kabul etmiştir? A İKTİSAT 5. Mikroiktisadi analizde, esas olarak reel ücretlerin dikkate alınmasının en önemli
DetaylıMESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ
VİZYON BELGESİ (TASLAK) Türkiye 2053 Stratejik Lokomotif Sektörler MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ Millet Hafızası ve Devlet Aklının bize bıraktığı miras ve tarihî misyon, İstanbul un Fethinin
DetaylıBireysel Emeklilik Sisteminin Geliştirilmesi: Sonuçlar, Fırsatlar ve Beklentiler
Bireysel Emeklilik Sisteminin Geliştirilmesi: Sonuçlar, Fırsatlar ve Beklentiler Ali Haydar ELVEREN Daire Başkanı Özel Emeklilik Dairesi Hazine Müsteşarlığı Bireysel Emeklilik Sisteminin Geliştirilmesi
DetaylıMerkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması
Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması Gazi Erçel Başkan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 1 Nisan 1998 Ankara I. Giriş Ocak ayı başında
DetaylıGazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü. ENM 307 Mühendislik Ekonomisi. Ders Sorumlusu: Prof. Dr. Zülal GÜNGÖR
Gazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü ENM 307 Mühendislik Ekonomisi Ders Sorumlusu: Prof. Dr. Zülal GÜNGÖR Oda No:850 Telefon: 231 74 00/2850 E-mail: zulal@mmf.gazi.edu.tr Gazi Üniversitesi Endüstri
DetaylıFinansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com
Finansal Piyasa Dinamikleri Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com Neleri İşleyeceğiz? Finansal Sistemin Resmi Makro Göstergeler ve Yorumlanması Para ve Maliye Politikaları Merkez Bankası ve Piyasalar Finansal Piyasalardaki
DetaylıEkonomi II. 23.Uluslararası Finans. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından
Ekonomi II 23.Uluslararası Finans Doç.Dr.Tufan BAL Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından faydalanılmıştır. 2 23.Uluslararası Finans 23.1.Dış Ödemeler
DetaylıBölüm 1 (Devam) Finansal Piyasalar & Kurumlar
Bölüm 1 (Devam) Finansal Piyasalar & Kurumlar İşlenecek Konular Finansal piyasalar ve kurumların önemi Tasarrufların şirketlere akışı Finansal piyasaların ve aracıların fonksiyonları Değer maksimizasyonu
DetaylıEkonomide Uzun Dönem. Bilgin Bari İktisat Politikası 1
Ekonomide Uzun Dönem Bilgin Bari İktisat Politikası 1 Neden bazı ülkeler zengin bazı ülkeler fakir? Bilgin Bari İktisat Politikası 2 Bilgin Bari İktisat Politikası 3 Bilgin Bari İktisat Politikası 4 Bilgin
DetaylıBANKA DIŞI FİNANS KESİMİNİN GELİŞİMİ VE GELECEĞİ DR. GÜRMAN TEVFİK KURUMSAL YATIRIMCI YÖNETİCİLERİ DERNEĞİ
BANKA DIŞI FİNANS KESİMİNİN GELİŞİMİ VE GELECEĞİ DR. GÜRMAN TEVFİK KURUMSAL YATIRIMCI YÖNETİCİLERİ DERNEĞİ SERMAYE PİYASASI KURUMU KONFERANSI 8 MAYIS 2003 1 FİNANSAL SİSTEMİN İŞLEVLERİ I Malların, hizmetlerin
DetaylıEkonomi II. 21.Enflasyon. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından
Ekonomi II 21.Enflasyon Doç.Dr.Tufan BAL Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından faydalanılmıştır. 2 21.1.Nedenlerine Göre Enflasyon 1.Talep Enflasyonu:
DetaylıONBĠRĠNCĠ BÖLÜM BÜYÜME, KALKINMA VE YOKSULLUKLA MÜCADELE
ONBĠRĠNCĠ BÖLÜM BÜYÜME, KALKINMA VE YOKSULLUKLA MÜCADELE Bu ünite tamamlandığında; Büyümenin kaynaklarının neler olduğunu belirtebileceğiz Büyüme teorilerini açıklayabileceğiz Hızlı büyüme için nelerin
Detaylı(09-11 Mayıs 2016, Ankara) Kıymetli İslam İşbirliği Teşkilatı Üye Ülkeleri Temsilcileri, Değerli Katılımcılar,
SESRİC-GED İslam İşbirliği Teşkilatı Üye Ülkeleri Mesleki Eğitimin Modernizasyonu Projesi Hazırlama Amacı ile Yapılacak Çalıştay da Sayın Bakanımızın yapacağı konuşma (09-11 Mayıs 2016, Ankara) Kıymetli
DetaylıFAİZ HAREKETLİLİĞİ. Mehmet ÖZÇELİK. Bilgi Raporu Ekonomik Araştırmalar ve Proje Müdürlüğü. KONYA Nisan, 2016 www.kto.org.tr
Mehmet ÖZÇELİK Bilgi Raporu Ekonomik Araştırmalar ve Proje Müdürlüğü KONYA Nisan, 2016 www.kto.org.tr İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ... 1 2. POLİTİKA FAİZİ... 2 3. GECELİK FAİZ... 4 4. FAİZ ve YATIRIM-TASARRUF İLİŞKİSİ...
Detaylı3. Keynesyen Makro İktisat Teorisi nin Bazı Özellikleri ve Klasik Makro İktisat Teorisi İle Karşılaştırılması
BOCUTOĞLU 109 yemek pişirirken yağı, salçayı, soğanı, eti, sebzeyi, suyu aynı anda tencereye doldurmaz; birinci adımda yağı ve salçayı hafifçe kızartır, ikinci adımda soğanı ve eti ilave ederek pişirmeye
DetaylıTÜRKİYE NİN CARİ AÇIK SORUNU VE CARİ AÇIĞIN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ SEDA AKSÜMER
İÇİNDEKİLER 1.GİRİŞ 2. TÜRKİYE NİN CARİ AÇIK SORUNU Asıl Tehlike Cari Açığın Finansmanı 3. ENERJİDE DIŞA BAĞIMLIK SORUNU ve CARİ AÇIK İLİŞKİSİ 4.TÜRKİYE İÇİN CARİ AÇIK SÜRDÜRÜLEBİLİR Mİ? 5.SONUÇ ve ÖNERİLER
DetaylıKAYNAKLAR Hüseyin, Şahin, Türkiye Ekonomisi, Ezgi Kitabevi, 2007.
Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Saat Kredisi AKTS Güncel Ekonomik Sorunlar 8 3 + 0 3 6 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Türü Dersi Veren Dersin Amacı Türkçe Seçmeli Teorik bilgilerin, güncel ekonomik
DetaylıKURUMLAR KISA ÖZET KOLAYAOF
DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. FİNANSAL KURUMLAR KISA ÖZET KOLAYAOF
DetaylıMali Analiz Teknikleri
Mali Analiz Teknikleri Karşılaştırmalı Tablo analizi (Yatay Analiz) Yüzde Analizi (Dikey Analiz) Eğilim Yüzdeleri Analizi (Trend Analizi) Oran Analizi ORAN ANALİZİ Bir işletmenin mali tablolarında yer
DetaylıCari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti
Cari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti TEPAV Değerlendirme Notu Şubat 2011 Cari işlemler açığında neler oluyor? Ekonomide gözlemlenen
DetaylıASYA-PASİFİK MUCİZESİNİN SIRRI
ASYA-PASİFİK MUCİZESİNİN SIRRI Prof.Dr.Coşkun Can Aktan Kaplanları çok çevik ve hızlı koşan hayvanlar olarak tanırız. Ancak neden Asya kaplanları Afrika kaplanlarından daha hızlı koşmaktadır? Hiç düşündünüz
DetaylıGlobal Kriz ve Türkiye Ekonomisi
Global Kriz ve Türkiye Ekonomisi Murat Üçer (Global Source ve Koç Üniversitesi) 24 Kasım 2008 2 Yakın Makro Tarihin Kısa Özeti Kayıp 1990 lar, ardından 2000 de kötü yönetilen bir dezenflasyon programı
DetaylıSAY 203 MİKRO İKTİSAT
SAY 203 MİKRO İKTİSAT YRD. DOÇ. DR. EMRE ATILGAN 1 Ders Planı Kıtlık, Tercih ve Piyasa Sistemi Arz Talep Analizi Tüketici Dengesi Üretici Dengesi Maliyet Teorisi Piyasalar Tam Rekabet Piyasası Tekel Piyasası
DetaylıTürkiye nin nasıl bir büyüme hikayesine ihtiyacı var?
tepav türkiye ekonomi politikaları araştırma vakfı Türkiye nin nasıl bir büyüme hikayesine ihtiyacı var? Güven SAK Ankara, 1 Şubat 2010 Dünya Bankası TEPAV Bilgi Merkezi 8 Kasım 2006 da kuruldu. 3 yılda
DetaylıT.C. Kalkınma Bakanlığı
T.C. Kalkınma Bakanlığı 2023 Vizyonu Çerçevesinde Türkiye Tarım Politikalarının Geleceği- Turkey s Agricultural Policies at a Crossroads with respect to 2023 Vision 2023 Vision, Economic Growth and Agricultural
Detaylı2017 YILI İLK ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ. Zafer YÜKSELER. (19 Haziran 2017)
2017 YILI İLK ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ Zafer YÜKSELER (19 Haziran 2017) TÜİK, 2017 yılı ilk çeyreğine ilişkin GSYH büyüme hızını yüzde 5 olarak açıklamıştır. Büyüme hızı, piyasa beklentileri olan
DetaylıTAŞINMAZ YATIRIMLARININ FİNANSMANI
Taşınmaz Yatırımlarının Finansmanı Taşınmaz Değerleme ve Geliştirme Tezsiz Yüksek Lisans Programı TAŞINMAZ YATIRIMLARININ FİNANSMANI 1 Taşınmaz Yatırımlarının Finansmanı İçindekiler 1.1. DERSİN AMACI...
DetaylıFİNANSAL RİSKLER & KORUNMA YÖNTEMLERİ
FİNANSAL RİSKLER & KORUNMA YÖNTEMLERİ Finans Önemli, Öğrenmek Heyecan Verici, Bilmek Değerlidir! DOÇ. DR. KORAY KAYALIDERE SUNUŞ İÇERİĞİ Finansal piyasalardaki riskler, Faiz - döviz kuru etkileşimi ve
DetaylıMESS MERCEK- EKİM 2010 / MAKRO EKONOMİK POLİTİKALARIN İSTİHDAM ÜZERİNDEKİ ETKİSİ Pazartesi, 01 Kasım :29
İSTİHDAM YARATACAK YENİ BİR EKONOMİK MODELE GEÇMELİYİZ Gelişmekte olan ülkelerin Gelişmesini tamamlaması için yalnızca büyüme yetmiyor. Ayrıca büyüme yanında, eğitim, verimlilik, sosyal yapıda iyileşme
DetaylıTOPLAM TALEP VE TOPLAM ARZ: AD-AS MODELİ
TOLAM TALE VE TOLAM ARZ: AD-AS MODELİ AD-AS IS LM ve IS LM B modellerinde fiyatlar genel düzeyinin sabit olduğu varsayılırken, bu analizde fiyatlar genel düzeyi () ile reel milli gelir (Y) arasındaki ilişkiler
DetaylıSERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN KAMU ALTYAPI YATIRIMLARININ SERMAYE PİYASALARI ARACILIĞIYLA FİNANSMANI KONULU
SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN KAMU ALTYAPI YATIRIMLARININ SERMAYE PİYASALARI ARACILIĞIYLA FİNANSMANI KONULU SPK 7. ARAMA KONFERANSI NDA YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 ARALIK
DetaylıFİYATLAR GENEL DÜZEYİ VE MİLLİ GELİR DENGESİ
FİYATLAR GENEL DÜZEYİ VE MİLLİ GELİR DENGESİ Bu bölümde Fiyatlar genel düzeyi (Fgd) ile MG dengesi arasındaki ilişkiler incelenecek. Mg dengesi; Toplam talep ile toplam arzın kesiştiği noktada bulunacaktır.
DetaylıA Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ
M A R M A R A Ü N İ V E R S İ T E S İ İ K T İ S A T F A K Ü L T E S İ A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ CARİ İŞLEMLER DENGESİ DIŞ TİCARET DENGESİ BORÇLANMA GÖSTERGELERİ VE CARİ İŞLEMLER DENGESİ NET ULUSLARARASI
DetaylıİŞLETMELERİN AMAÇLARI. İşletmenin Genel Amaçları Arası Denge 24.03.2014. Genel nitelikli kuruluş ve faaliyet amaçları Özel nitelikli amaçlar
İŞLETMELERİN AMAÇLARI Genel nitelikli kuruluş ve faaliyet amaçları Özel nitelikli amaçlar Yrd.Doç.Dr. Gaye Açıkdilli Yrd.Doç.Dr. Erdem Kırkbeşoğlu İşletmenin Genel Amaçları Arası Denge Kar ın İşlevleri
Detaylı