D RENÇL DEPRESYONDA TEDAV

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "D RENÇL DEPRESYONDA TEDAV"

Transkript

1 Eğitimi Etkinlikleri.Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Depresyon, Somatizasyon ve Psikiyatrik Aciller Sempozyumu 2-3 Aral k 1999, stanbul, s Sürekli Tıp İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Komisyonu D RENÇL DEPRESYONDA TEDAV Doç. Dr. M. Kerem Doksat G R fi ve DEPRESYON KAVRAMININ TARTIfiMASI Majör Depresif Bozukluk (MDB) belki de dünyan n en önemli sa l k sorunudur. Ortalama befl kifliden birinin hayat boyu bu hastal a yakaland n, depresyonun fliddetli bir stresör olarak bütün organizmay zorlad n, hayat kalitesini ve verimlili i düflürmesinin yan s ra, her türlü psikosomatik, hattâ habis hastal a zemin haz rlad n düflünecek olursak, MDB'nin "bafl n n görüldü ü yerde ezilmesinin" gereklili i aç kça fark edilecektir. Bu âflikâr gerçe e ra men, geliflmifl ülkelerde dahi MDB vak'alar n n sâdece %15 kadar psikiyatra gitmekte ve do ru tedavi görebilmektedir; ülkemiz için bu oran n çok daha düflük oldu unu kestirmek hiç de hatâl olmayacakt r. Ça dafl psikiyatrinin holistik (bütüncül) biyo-psiko-sosyo-kültürel yaklafl m muvacehesinde depresyona bak ld nda, depresyonun sâdece bir beyin bozuklu u de- il, bütün organizman n, hattâ kiflinin içinde yaflad çevrenin (ailesi, ifli, arkadafllar gibi) bir hastal oldu u daha iyi anlafl lacakt r. Depresyondaki kifli ailevî, meslekî ve toplumsal kay plar olan, karar vermekte zorlanan, hatâlar yapan, hayat kalitesi düflen ve etraf n nkini de düflüren kiflidir. Hipotalamus-hipofiz-tiroid-sürrenal ekseni üzerindeki stresör etkileri sebebiyle vücudun müdafaa sistemleri zay flar; pek çok baflka organik hastal a da zemin ortaya ç kar. Bu sebeplerden dolay d r ki, MDB tedavisi sâdece ilâç ve s radan destekleyici mesajlarla yürütülmemeli, hastan n bütün çevresi ele al narak gerçeklefltirilebilecek muhitî manipülasyonlar yap lmal, "destek sistemleri" pekifltirilip, "köstek sistemleri" azalt lmaya çal fl lmal d r. Subsendromal depresyonlar n ve aleksitimik vak'alar n da ekserîsi ya hiç psikiyatra gitmemekte, ya da özellikle di er dallardan hekimlerce atlanmakta, sonuç olarak, gereken tedaviyi görememektedirler. Esâs nda, mevcut nozoloji ve depresyon kavramlar da tart fl lmaktad r. Amerikal lar' n "Majör Depresyon" dedikleri fleyi özellikle Frans z ve Alman 75

2 DOKSAT, MK psikiyatrlar kavramsal aç dan elefltirmekte ve bu ismin ister istemez zihinlerde ça r flt rd "Büyük Çökkünlük" kavram n n, fark na varmaks z n, hekimlerin hafif-orta derecede depresyonlar atlamalar na, tâbir-i câizse, "adamdan saymamalar na" yol açt n ifâde etmektedirler. Bu gibi mülâhazalarla, müstakbel taksonomiler için "Mood Disorders" yerine "Thymos Disorders", depresyon yerine de "catathymia" terimleri teklif edilmifltir (Stefanis ve ark. 1999). Akiskal ise "ünipolar depresyon" kavram n gittikçe d fllamakta ve bütün depresyon vak'alar n n bipolariteyle akraba olabilece i tezini savunmaktad r (Perugi 1998, Akiskal 1999). Bu durumda, tedaviye dirençli depresyonun ne oldu unu tart flabilmek için, önce depresyonun ne oldu unu masaya sermekte fayda görüyoruz. DSM-IV'de tan mlanm fl bâz Ruh Hâli (duygudurumu) Bozukluklar 'n n hayat boyu prevalanslar afla da tablo hâlinde verilmifltir (Kaplan 1996, American Psychiatric Association 1994): RUH HAL BOZUKLU U Depresif bozukluklar Majör Depresif Bozukluk (MDB) Tekrarlay c, arada tam düzelmeli, Distimik bozuklu un üzerine eklenmifl Tekrarlay c, arada tam düzelme yok, Distimik bozuklu un üzerine eklenmifl (double depression) Distimik Bozukluk (kronik depresif nöroz) Bipolar bozukluklar Bipolar I Bozukluk Bipolar II Bozukluk Bipolar I veya II Bozukluk, H zl Döngülü Siklotimik bozukluk HAYAT BOYU PREVALANSI Kad nlarda %10-25, erkeklerde %5-12 MDB'li kiflilerin takrîben %3'ünde MDB'li kiflilerin takrîben %25'inde Takriben %6 % Takrîben %0.5 Bütün bipolarlar n takrîben %5-15'inde % Özellikle aleksitimik (kiflinin kendi ruh hâlini fark nda olmamas ) ve somatotimik (kiflinin olumsuz ruh hâlini bedenine yat rarak somatize etmesi) maskeli depresyon vak'alar, baflta dâhiliyeciler olmak üzere, di er ihtisaslardan meslektafllara gitmektedir. Herkes gördü ünü en iyi bildi i bir fleye benzetir. Sonuçta, hasta kocaman bir duedonum ülseri veya hipertansiyon gibi ele al nmakta, altta yatan MDB s kl kla atlanmaktad r. Psikotroplar ya hiç verilmemekte, ya yetersiz ya da etkili olmayacak dozda opipramol veya moklobemid gibi bir preparat reçeteye eklenmektedir. Bu tip hastalarda en çok düflü- 76

3 D RENÇL DEPRESYONDA TEDAV len hatâlardan birisi de yetersiz, düflük dozda antidepresan verilmesidir; ngiltere'de yap lan bir araflt rmada, hastalar n %77'sine subterapötik dozlarda trisiklik antidepresanlar (TSA) verildi i tesbit edilmifltir (Montgomery 1999). Daha da hazini, bir psikiyatri uzman taraf ndan verilmifl ilâc kötüleyerek kestirten baflka dallardan hekimlere de rastlamaktay z. Halbuki, Ünipolar MDB'nin alt-tipleri dahi tan mlanmakta ve bu husus konsensüs toplant lar nda ele al nmaktad r (Brunello ve ark. 1995); premenstrüel disforik bozuklu- un yan s ra, minör depresif bozukluk, tekrarlay c minör depresif bozukluk, kar fl k anksiyete-depresyon bozuklu u gibi entitelerin teflhis ve tedavileri üzerinde de gittikçe artan önemle durulmaktad r ve bunlar n hayat kalitesini bir fâsit dâire (k s r döngü) hâlinde nas l bozduklar fark edilmektedir (Akiskal 1995). Muhtelif depresif durumlar n bir spektrum içerisinde ele al nd klar n görmekteyiz (Akiskal 1994): Depresif mizaç (temperament) Minör veya k sa depresyon Distimik bozukluk Majör ruh hali bozuklu u epizodu veya epizodlar Kifliler aras sekeller fiekil 1 Depresyonun fâsit dairesi MDB'nin fliddetinin tesbiti ve atipik özelliklerin (hiperfaji-hipersomni-histeroid disfori yâni d fllanmaya veya reddedilmeye afl r öfkeli tepki verme) mevcut olup olmad n n, kiflinin baflka ilâçlar kullan p kullanmad n n iyi araflt r lmas gerekir; seçilecek ilâç aç s ndan bunlar çok önemlidir (Asnis ve 77

4 DOKSAT, MK ark. 1995). MDB'nin fliddetinin ölçümünde en çok kullan lan enstrümanlar aras nda (pek çok di er ölçe in yan s ra) 21 itemli Beck Kendini De erlendirme Ölçe i (BKDÖ) ve 17 itemli Hamilton Hekimin De erlendirmesi Ölçe- i (HHDÖ) gelir. HHDÖ'den 7-17 aras puan alanlarda hafif derecede, alanlarda orta derecede, daha yüksek alanlarda ise fliddetli MDB düflünülür. BKDÖ'de ise itemler 0'la 3 aras 4-puanl skalada de erlendirilir ve aras bir skor genel olarak "fliddetli depresyon" telâkki edilir. HHDÖ ve BKDÖ'nün beraber kullan lmas en do rusudur (Grunhaus ve ark. 1997). Hafif depresyonlar n sâdece bir k sm nda psikoterapi yeterli olabilirse de, pek çok hafif depresyonlular da dâhil, orta ve fliddetli vak'alara mutlakâ antidepresan verilmesi gereklidir. TEfiH S MDB'nin (Majör Depresif Epizod'un) DSM-IV'e göre teflhis kriterleri (American Psychiatric Association 1994): A. Afla daki semptomlardan befl veya daha fazlas ayn 2 haftal k dönemde mevcut olmufltur ve önceki ifllevselli in de- iflmesine yol açm flt r; bu semptomlardan en az bir tânesi ya (1) çökkün ruh hâli ya da (2) ilgi veya haz kayb d r. Not: Aç kça genel bir t bbî duruma ba l olan semptomlar veya ruh hâliyle uyumsuz hezeyanlar veya hallüsinasyonlar dâhil etmeyiniz. 1. Çökkün ruh hâli günün ço unda, hemen her gün mevcuttur; bu, ya hastan n sübjektif yak nmalar (msl. Hüzünlü veya bombofl hissetme) ya da baflkalar n n gözlemlerinden (msl. kolayca gözleri doluyor) anlafl labilir. Not: Çocuklarda ve ergenlerde sâdece irritabl ruh hâli bulunabilir. 2. Bütün veya hemen hemen bütün faâliyetlere karfl anlaml derecede ilgi azalmas veya haz duyamama hâlinin günün ço unda, hemen her gün sürmesi; bu, ya hastan n sübjektif yak nmalar ya da baflkalar n n gözlemlerinden anlafl labilir. 3. Perhiz yapmazken anlaml derecede a rl k kayb veya art fl (msl. bir ay zarf nda vücut a rl nda %5'ten fazla de- iflme) veya günün ço unda süren ifltah azalmas yâhut artmas. Not: Çocuklarda, beklenen a rl k art fl n n görülememesi dikkate al n r. 4. Hemen her gün insomni veya hipersomni olmas. 5. Hemen her gün psikomotor ajitasyon veya rötardasyon (sâdece sübjektif tedirginlik veya yavafllama hisleri de il, baflkalar da bunu gözlemifl olmal d r). 6. Hemen her gün hâlsizlik veya enerji kayb bulunmas. 7. Hemen her gün de ersizlik veya afl r yâhut uygunsuz (hezeyanî olabilir) suçluluk hissedilmesi (sâdece kendini k namak veya hasta olmaktan dolay suçlamak de il). 8. Hemen her gün zihnini yo unlaflt rma becerisinde azalma veya karars zl k yaflamak (ya hastan n kendi ifâdesiyle ya da çevresinin gözlemleriyle). 9. Tekrarlayan ölüm düflünceleri (sâdece ölümden korkma de il), belli bir plân olmaks z n tekrarlayan intihar düflünceleri veya intihar girifliminde bulunmak veya intihara teflebbüs etmek için özel bir plân yapmak. B. Semptomlar Kar fl k Epizod kriterlerine uymamal d r (yâni hem manik hem depresif bulgular n iç içe girdi i durum söz konusu olmamal d r). C. Semptomlar toplumsal, meslekî ve di er önemli ifllevsellik alanlar nda klinik aç dan anlaml derecede distrese veya bozulmaya yol açmaktad r. D. Semptomlar bir maddenin do rudan fizyolojik tesirlerine (msl. bir madde veya ilâç suiistimali) yâhut genel bir t bbî duruma (msl. hipotiroidi) ba l de ildir. E. Semptomlar Yas tepkisiyle daha iyi aç klanamamal d r; msl. sevilen birinin kayb n müteakip semptomlar 2 aydan fazla sürüyorsa veya ifllevsellikte belirgin bozulma, sürekli olarak de ersizlik hisleriyle zihnini meflgul etme, intihar düflünceleri, psikotik semptomlar veya psikomotor rötardasyon mevcutsa. 78

5 D RENÇL DEPRESYONDA TEDAV Dünya Sa l k Teflkilât 'n n gelifltirdi i ICD-10'daki kriterler de hemen hemen ayn flekildedir (World Health Organisation 1992). MDB'nin postpartum bafllang çl, mevsimsel özellikli, maskeli, melankolik, psikotik gibi pek çok alt tiplerinin hâricinde, minör depresif bozukluk(lar), bipolar ve "double" formlar gibi incelikle ve ihtimamla araflt r l p yakalanmas gereken pek çok alt tipinin mevcudiyeti ak ldan ç kar lmamal - d r; kezâ, postpartum depresyonlarda enfantisid/filisid riski ve bipolarlaflma ihtimâlleri mutlaka dikkate al nmal d r. Subsendromal depresyon san ld ndan daha çok rastlanan, ancak aran rsa bulunup tedavi edilebilen, minör depresyondan farkl bir latent depresyon tipidir (Judd ve ark. 1997). Farmakojenik depresyona maâlesef çok s k rastl yoruz. Hastan n psikiyatrik hikâyesi ve durumu hiç dikkate al nmadan rezerpin, metil dopa, bromokriptin, steroid gibi ilâçlar kolayca reçete edilmektedir. Aksi de do rudur, hastan n bipolaritesini sorgulamadan antidepresan bafllayan bir hekimin iyatrojenik olarak onu manik viraja (switch) sürüklemesi ihtimâl dâhilindedir (Schatzberg ve ark. 1997). Bizde psikiyatriyi t ptan saymama e ilimi hâlâ bâz zihinlerde sürerken, ABD'de yap lan bir çal flmada, üçüncü sene t p talebelerinin dahi zihinbeden ayr m problemini ve psikiyatrik teflhis ve tedaviden hazzetmeme sorununu fazla yaflamad klar tesbit edilmifltir (Brog ve ark. 1998). Yafll larda antidepresan tercihi büyük incelikler gerektirirken, geriatrik hastalara psikiyatr olmayan hekimler taraf ndan hâlâ en çok yaz lan ilâçlar n bafl nda trisikliklerin, üstelik de en risklilerinden biri olan amitriptilin'in geldi i bildirilmifltir (Koenig ve ark. 1997). Depresyonun her yafl n hastal oldu u, çocuklarda da görülebilece i unutulmamal d r. Bilhassa geç çocukluk ve adolesans dönemi depresyonlar nda irritabilite, antisosyal davran fllar, kavgac l k, okul baflar s nda düflme gibi Davran m Bozuklu u ile kar flt r labilecek klinik tezahürler dikkate al nmal d r (Kovacs ve ark. 1997). Yafll larda ise, depresyon bol somatik yak nmalarla tezahür etti i ve zâten pek çok dahilî hastal klar da s kl kla bulundu u için, rahatl kla atlanabilmektedir (Hendrie ve ark. 1995). Yafll larda hüzünlülük veya ruhsal çökkünlükten ziyâde somatik flikâyetler, anhedoni, anksiyete, kendine bak m ve ihtimam azalmas, genel psikomotor yavafllama gibi belirtiler daha ön plânda gelmektedir. Böyle vak'alar için özel gelifltirilmifl depresyon skalalar n n DSM kriterlerinden daha fonksiyonel olabilece i ileri sürülmektedir (Galo ve ark. 1999). Kezâ, yafll, endojen depresyon özelliklerine sâhip, uzun zamand r hasta olan ve rol ifllevlerinde kay p yaflayan kiflilerin depresyonlar n tedavi ettirmekten en çok kaçt klar bildirilmifltir (Coryell ve ark. 1995). 79

6 DOKSAT, MK PS KOFARMAKOTERAP Depresyonun tedavisi ideal olarak uzman psikiyatrlar, en az ndan t p doktorlar taraf ndan düzenlenmeli, psikologlar n gerek teflhis gerekse psikoterapi alanlar ndaki de erli katk lar bu süzgeçten geçtikten sonra devreye sokulmal d r. fiekil 2 de MDB'nin tedavisindeki en son geliflmeler ve yaklafl m tarz basit, kolay anlafl l r ve algoritmik olarak özetlenmektir. Algoritma haz rlan rken gerek Avrupa yaklafl m (Kasper 1997), gerekse Amerika yaklafl m (Karasu 1993, American Psychiatric Association 1993) dikkate al narak, ülkemizde bulunan ilâçlar da eklenmifltir. MDB'nin psikotik, postpartum, mevsimsel, atipik ve melânkolik gibi alt tipleri oldu u için, bâz kitaplarda tek bir MDB tedavisi algoritmas yerine, bahsedilen tipler için ayr ayr algoritmalar teklif edilmekteyse de (DeBattista ve ark. 1999), bu hususta tam bir konsensüs mevcut de ildir. Kuhn'un fenotiazinler'e benzer ilâçlar gelifltirmek için yap lan araflt rmalar s ras nda antidepresan etkisini keflfetti i imipramin'de fenotiazin'in sülfür atomu bir dimetil köprüsüyle yer de ifltirmiflti ve Dünya Psikiyatri Kongresi'nde bu ilâc n antidepresan etkisini tebli etti inde, kendisini sâdece 11 kifli dinlemiflti (Kuhn 1958). Sonralar bu gruba "imipramin benzeri ilâçlar" veya, üç halkal yap lar na istinâden, trisiklik antidepresanlar (TSAlar) dendi. Daha sonra, iproniazid'in tüberkülozlu hastalarda ruh hâlini canland r c etkisinin fark edilmesiyle (Selikoff ve ark. 1952) ve bu grup ilâçlar n monoamin oksidaz (MAO) enzimini bloke ettiklerinin anlafl lmas yla (Zeller ve ark. 1952) MAO inhibitörleri (MAOI) gelifltirildi. Sonralar serotonin geri-al m n engelleyen SSRIlar ve di er yeni kuflak depresyon giderici ilâçlar ortaya ç kt. Peflînen vurgulanmas gereken önemli bir husus, hiç bir antidepresan n veya antidepresan grubunun bir di erine veya di erlerine üstünlü ünün gösterilememifl olmas d r. Esâsen, psikotrop ilâçlar "antidepresanlar, antipsikotikler, antimanikler..." gibi "antilik" özelliklerine göre s n fland rma e ilimi de yavafl yavafl tarihe kar flmakta, bunun yerine, biyokimyasal yap lar na veya eylem özelliklerine göre grupland rma tercih edilmektedir (Doksat MK 1999). Önemli ve dikkatten kaç r lmamas gereken bir husus olarak, TSAlar'da 300 mg/gün imipramin, SSRIlar'da mg/gün fluoksetin, MAOI'de mg/gün fenelzin veya eflde erini en az 6 hafta ve etkili dozda da 10 gün kullanmadan, belli bir ilâc n yetersiz kald kanaâtine var lmamal d r; ilâçlara verilen cevapta bireysel farkl l klar büyüktür ve bâz hastalar tedrîcen, bâz lar ysa bir süre sonra sür'atle cevap verirler (Quitkin ve ark. 1998). Asl nda, hâlen kullanmakta oldu umuz teflhis ve s n flama sistemlerinin de geliflmeye muhtaç oldu u, farmakoterapiyle müdahale edilmesi gereken subsendromal 80

7 D RENÇL DEPRESYONDA TEDAV depresyonlar n bu sistemlerle atland da bildirilmektedir (Maier ve ark. 1997, Kessler ve ark. 1997, Judd ve ark. 1996, Kendler 1998). SSRI/SNRI/rMAOAI/NaSSA/ SARI/NARI/NADARI/Di er veya TSA 3 hafta bekleyiniz Etkililik K smî etkililik 2 hafta daha bekleyiniz Etki yok Etkililik K smî etkililik Etki yok Dozu artt r n z Yeni bir ilâca geçiniz Güçlendirme düflününüz Etkililik K smî etkililik Etki yok Etkililik K smî etkililik Etki yok Güçlendirme düflününüz Yeni bir ilâca geçiniz SSRI: Seçici Serotonin Geri-Al m nhibitörleri (fluoksetin, paroksetin, sertralin, fluvoksamin, sitalopram...) SNRI: Seçici Serotonin ve Noradrenalin Geri-Al m nhibitörleri (venlafaksin)... rmaoai (RIMA): Geri Dönüfllü Monoaminoksidaz-A nhibitörleri (moklobemid, brofaromin)... NaSSA: Noradrenerjik ve Serotonin Antagonisti (mirtazapin)... SARI: Serotonin Antagonisti ve geri-al m inhibitörü (trazodon, nefazodon - farklar anlat lacak)... NARI: Noradrenalin Geri-Al m nhibitörü (reboksetin, maprotilin) NADARI (NDRI): Noradrenalin-Dopamin Geri-Al m nhibitörü (bupropion)... TSA: Trisiklik Antidepresanlar (imipramin, amitriptilin...) Di er: Yukar da anlat lanlardan farkl etki mekanizmalar olanlar (tianeptin, mianserin, triiyodotironin, lityum..) MAOI: Geri Dönüflsüz Monoaminoksidaz nhibitörleri (fenelzin, nialamid, izokarboksazid...) SADA: Serotonin ve Dopamin Antagonisti (5-HT2 ve DA reseptör antagonisti) fiekil 2 MDB tedavisi için algoritma 81

8 DOKSAT, MK Yeni kuflak antidepresanlar n bir k sm afla da özetlenmifltir (Leonard 1997): lâç s n f Örnekler rmaoai Alfa2 adrenoseptör antagonistleri SSRI NARI SARI SNRI 5-HT geri-al m n artt r c 5-HT1A parsiyel analoglar Benzodiazepin analoglar NADARI (NDRI) GABAmimetikler Non-trisiklikler SADA Moklobemid, simoksaton, brofaromin Mirtazapin (NaSSA), idazoksan*, mianserin Sitalopram, fluoksetin, fluvoksamin, paroksetin, sertralin, zimelidin** Maprotilin, viloksazin, reboksetin, levoprotilin*, nomifensin**, oksaprotilin Trazodon, nefazodon Venlafaksin Tianeptin Buspiron* (anksiyolitik etki kesin), gepiron*, ispapiron* Alprazolam, adinazolam, zometapin* Bupropion (amfebutamon), amineptin, nomifensin** Fengabin, progabid* Lofepramin Amoksapin *Klinik etkililik kesin de il; ** a r yan etkileri sebebiyle piyasadan çekilmifltir. Türkiye'de bulunanlar italikle yaz lm flt r. TSAlar Prototiplerini imipramin ve amitriptilin'in oluflturdu u TSAlar hâlâ en eski, en ucuz ve en etkili psikotroplar aras nda yerlerini korumaktad r. Di er yeni kuflak antidepresanlar n hiç birinin TSAlar'dan daha etkili oldu u söylenemez; aralar ndaki tek ciddî farkl l k yan etki profili aç s ndand r: Antimuskarinik-antikolinerjik etkileri (a z kurulu u, kab zl k, midriyazis, kardiyak aritmiler, delirium gibi), H1-reseptörü antagonizmalar (ifltah ve a rl k art fl, sedasyon), h zl Na + kanallar n bloke etmeleri (kardiyotoksisite), α-adrenerjik blokaj (postüral hipotansiyon) gibi... Bâz hastalarda bu yan etkilerden faydalan labilir de; meselâ, diyareik tip irritabl kolonu olan obsesif yap l ve depresyonlu bir vak'ada klorimipramin muhtemelen çok ifle yarayacakt r. mipramin en az iki veya üçe bölünmüfl dozlar hâlinde mg/gün ile bafllan p, doz tedrîcen 300 mg/güne kadar yükseltilebilir. Ço u vak'ada, haftalar zarf nda, ilâc gece tek doz hâlinde veya 2/3'ünü gece, 1/3'ünü gündüz 82

9 D RENÇL DEPRESYONDA TEDAV vermek mümkün olabilmektedir, bu da kompliyans aç s ndan önemlidir. Rötarde, obsesyonlar ve panik ataklar olan hastalarda tercih edilir. Komorbid Panik Bozuklu u da bulunan vak'alarda tedaviye 10 mg/gün gibi küçük dozlarda bafllanmal d r. Amitriptilin için de benzer dozlar söz konusudur ama yan etkileri daha güçlüdür ve ajite, anksiyöz deprimelerde daha etkili olur. Mide mukozas n koruyucu etkisi aç s ndan, gastro-duodeniti veya ülseri olanlarda tercih edilebilir. Klorimipramin, imipramin'e bir klor ba lanmas yla elde edilmifltir. 5-HT geri-al m üzerindeki etkisi oldukça güçlüdür. Molekülün kendisi, eylem mekanizmas olarak, tam bir SSRI'd r. Buna karfl l k, y k ld desmetilklorimipramin de potent bir NA geri-al m blokeridir. Bu özellikleriyle, klorimipramin hem antiobsesyonel, hem antipanik, hem de antidepresan olarak çok etkili olan bir ajan vasf n tafl r. Yan etkileri güçlüdür. Dozu ve verilme politikas imipramin'inki gibidir. Opipramol, her ne kadar psikiyatri hâricindeki hekimlerce çok reçete ediliyorsa da, zay f bir antidepresand r. Daha ziyâde gastro-intestinal psikosomatik tezahürlerin görüldü ü hafif vak'alarda tercih edilir. Türkiye'de bulunmayan TSAlar'dan bahsetmeyece iz. Tablo 1'deki özellikler mevcutsa, belli bir hastada TSA'n n iyi gelmesi beklenir. Tablo 1 TSAlar'a muhtemelen iyi cevap al naca n n biyolojik öngörücüleri (Aliapoulous ve ark. 1996). Özellikle imipramin ve dezipramin'de, psikostimülanlarla ruh hâlinde canlanma görülmesi Özellikle imipramin ve dezipramin'de ve di er NA geri-al m blokerlerinde idrar MHPG seviyelerinin düflük olmas Amitriptilin ve klorimipramin'de ve di er 5-HT geri-al m blokerlerinde BOS 5-HIAA seviyelerinin düflük bulunmas Nortriptilin için yüksek tirozin/nötral amino asid oran Amitriptilin için yüksek triptofan/nötral amino asid oran Plateletlerde veya plazmada yüksek MAO aktivitesi Sa lam bir TSA/plasebo tefrîki aç s ndan, DST'de non-süpresyon Relaps veya rekürrens sonras akut tedavi akabinde DST süpresyonu Relaps veya rekürrens sonras akut tedavi akabinde normal TRH cevab Tedavi öncesi sistolik kan bas nc nda 10 mm Hg düflme görülmesi Tedavi öncesi REM latans nda k salma Tedavinin ilk günlerinden îtibâren REM uykusunda azalma, REM latans nda düzelme MHPG: 3-metoksi-4-hidroksifenilglikol; BOS HIAA: Beyin-omurilik s v s 5-hidroksiindolasetikasid seviyesi; DST: Deksametazon süpresyon testi; TRH: Tirotropin sal verici hormon 83

10 DOKSAT, MK SSRIlar Presinaptik bölgedeki tafl y c bir proteinle gerçeklefltirilen ve aktif-enerji gerektiren bir süreç olan serotonin (5-HT) geri-al m n seçici olarak engellerler. Türkiye'de de mevcut olan SSRIlar aras nda fluvoksamin, fluoksetin, sertralin, sitalopram ve paroksetin say labilir. Afl r doz al nmas durumunda öldürücülük özelliklerinin hemen hiç bulunmamas, kardiyotoksisiteden ve b kk nt verici antikolinerjik yan etkilerden oldukça ar nm fl olmalar n n yan s - ra, Panik Bozuklu u, Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), Bulimia, Sosyal Fobi, Post-Travmatik Stres Bozuklu u (PTSB), Distimia, migren (Doksat MK 1998), Premenstrüel Disforik Bozuklu u gibi pek çok entitede de faydal olmalar baflka bir avantajlar d r. Buna karfl l k, a r depresyon vak'alar nda TSAlar, venlafaksin veya mirtazapin gibi çifte-etkili ajanlar kadar müessir olmamalar, ciddî cinsel fonksiyon bozukluklar na ve akatiziye, ajitasyona, anksiyete art fl na, uykusuzlu a, gastro-intestinal yan etkilere (bulant, kusma, ishâl gibi) sebep olmalar, nâdiren de olsa öldürücü seyreden serotonin sendromuna yol açabilmeleri önemli mahzurlar aras ndad r (Stahl 1997). Antidepresan etkileri 3 ilâ 8 haftada ortaya ç kar, bafllang ç dozu ile idâme dozlar genellikle ayn d r, hedef semptomlarda ilk dönemler zarf nda kötüleflme görülmez. Zamanla yan etkilere karfl tahammül geliflmesi beklenir. Cinsel fonksiyon bozuklu unu düzeltmek için siproheptadin, nefazodon, mirtazapin, bupropion eklenebilir veya amantadin, bromokriptin, metilfenidat, D-amfetamin gibi dopaminomimetik ajanlar verilebilir; sildenafil sitrat da fosfodiesteraz enzimi inhibisyonu yoluyla nitröz oksidin (NO) y k m n engelleyerek, SSRIlar'a ba l cinsel fonksiyon bozuklu una iyi gelebilmektedir. Noktürnal miyoklonusu artt rabilir veya buna yol açabilirler; bu durumda ya baflka gruptan bir ilâca geçilmeli, ya da tedaviye gece mg klonazepam eklenmelidir. SSRIlar ilk piyasaya sürüldü ünde ileri sürülen intihar artt r c etkilerinin oldu u iddias n n tam aksinin söz konusu oldu u ve anti-agresif etkilerinin de bulundu u bilinmektedir (Verkes ve ark. 1998). Fluoksetin: Tipik depresyonun yan s ra, hipersomni ve hiperfaji-hiperoreksi (afl r ifltahl l k ve yeme) gibi tersine dönmüfl vejetatif fonksiyonlarla ve reddedilmeye karfl afl r hassasiyetle karakterize olan atipik depresyonda ilk tercih edilecek ajanlardan biridir. 20 ilâ 80 mg/gün dozunda verilebilir. Gerek ana birlefli in gerekse metabolitinin yar -ömrü çok uzun oldu u için, tedaviye riâyeti bozuk olan hastalarda tercih sebebidir. Anksiyetesi yüksek olan veya panik ataklar da bulunan hastalarda tedaviye 2.5 mg/gün gibi küçük doz- 84

11 D RENÇL DEPRESYONDA TEDAV larda ve/veya alprazolam gibi bir anksiyolitikle kombine edilerek bafllanmal - d r; aksi taktirde paradoksal anksiyete art fl na yol açabilir. Doz ayarlamas flurup formu verilerek veya 20 mg'l k kapsül muhtevas bir bardak suda eritilip günde çeyrek bardak içilmesi tavsiye edilerek yap labilir. Optimal doza birkaç haftada ç k l r. Sitokrom P450-2D6 inhibitörüdür. Paroksetin: Potent bir sitokrom P450-2D6 inhibitörüdür ve zamanla kendi metabolizmas n da inhibe etti i için doz artt r lmas gerekebilir (10 mg/gün den mg/gün e kadar). Panik Bozuklu u da olan veya kar fl k anksiyete-depresyon vak'alar nda tercih edilir. Vücuttan temizlenmesi sür'atli oldu u için, doz atland takdirde hareket bozukluklar, akatizi, distoni, huzursuzluk, bafl dönmesi hissi ve gastro-intestinal rahats zl klar gibi kesilme belirtilerine yol açabilir; bu sebeple, tedaviyi sonland r rken doz çok yavaflça azalt lmal d r. Atipik depresyonda tercih edilmemelidir. Hafif derecede antikolinerjik yan etkilere yol açabilir. Sertralin: Panik ataklar olanlarda tedavinin bafllang c nda flikâyet art fl - na yol açabilir. SSRIlar aras nda DA üzerinde en az etkili olan d r. Özellikle atipik depresyonda tercih edilir. Sigma reseptörlerini de antagonize etti i bilinmekte, bu da, bu ilâc n özellikle psikotik depresyonlarda tercih edilmesini gündeme getirmektedir. Zay f bir sitokrom P450-2D6 inhibitörüdür, ishâle di- erlerinden daha fazla yol açabilir. Toplam dozun sabah-ö le veya sabah-akflam fleklinde ikiye bölünerek verilmesi tercih edilir. Ajite, G S flikâyetleri fazla, cinsel fonksiyon bozuklu undan yak nan ve uykusuzluk çeken hastalarda tercih edilmemelidir. Fluvoksamin: Hem Panik Bozuklu u'nda hem de kar fl k anksiyete-depresyon bozuklu unda etkilidir. Toplam dozun ( mg/gün) sabah-ö le veya sabah-akflam fleklinde ikiye bölünerek verilmesi tercih edilir. Teofilin metabolizmas n bloke etti i için, bu ilâc alan hastalarda dozunun azalt lmas gerekir. Kesilme belirtilerine yol açabilece inden, tedaviyi sonland r rken doz yavaflça düflürülmelidir. Di er SSRIlar'dan daha az cinsel fonksiyon bozuklu una sebep oldu u bildirilmektedir. Ajite, G S flikâyetleri fazla, cinsel fonksiyon bozuklu undan yak nan ve uykusuzluk çeken hastalarda tercih edilmemelidir. Sitalopram: En seçici SSRI'd r. Zay f bir sitokrom P450-2D6 inhibitörü olup, cinsel fonksiyon bozuklu una da az sebep oldu u bildirilmektedir. Ajite ve uykusuz hastalarda tercih edilmemelidir. 85

12 DOKSAT, MK rmaoai (RIMA) Ülkemizde bu gruptan sâdece moklobemid piyasada mevcuttur. Psikiyatrlar hâricindeki hekimlerce subeffektif dozlarda çok reçete edilmektedir ve bu durumda sâdece plasebo etkisi görülmektedir mg/gün ilâ 1500 mg/gün aras nda, bölünmüfl dozlarda verilmelidir. Anksiyete ve uykusuzlu a yol açabilir. SSRIlar'la beraber aslâ verilmemeli, özellikle fluoksetin'den moklobemid'e geçilecekse, en az 5 hafta beklenmelidir. Aksi taktirde, vahim seyredebilecek serotonin sendromuna yol açabilir. Gene, 600 mg' n üzerindeki dozlarda klâsik MAOI gibi etki gösterebilece i ve hipertansiyon nöbeti geliflmemesi için, tiramin'den k s tl diyet gerekebilece i hat rlanmal d r. Alfa2 adrenoseptör antagonistleri Mianserin tetrasiklik yap da bir ilâçt r. α2 antagonizminin yan s ra, potent bir α1, 5-HT2 ve H1 antagonistidir. Tek bafl na veya SSRIlar'la kombine olarak (özellikle uykusuzlu u önlemekte) verilebilir. Monoterapide mg/güne kadar ç k labilir. lk günlerde fliddetli uykululuk ve disfori yapabilir. Yüksek dozlarda ise kan diskrazilerine yol açabilece i bildirilmifltir. Mirtazapin bir NaSSA'd r (Noradrenerjik Spesifik Serotonerjik Antidepresan). α2 antagonizminin yan s ra, potent 5-HT2, 5-HT3 ve H1 antagonistidir. lk günlerde fliddetli sedasyon ve uykuya yol açabilmekte (muhtemelen H1 reseptörleri üzerinden) ama bu özelli i 3-5 günde ortadan kalkmaktad r (muhtemelen α2 antagonizmi sonucunda noradrenerjik faâliyetin artmas ndan). Sedasyon etkisi dozla tersine orant l olup, yüksek dozlarda ortadan kalkmaktad r. Komorbid Panik Bozuklu u veya kar fl k depresyon anksiyete bozuklu u olan vak'alarda tercih edilebilir. Tedaviye gece mg'la bafllan p, 60 hattâ 90 mg/gün e kadar ç k labilir. Atipik depresyonlarda, kan diskrazisi olup da düzenli kan say m yapt rmas gereken kiflilerde tavsiye edilmez. Cinsel fonksiyon bozuklu una hemen hiç yol açmamakta (5-HT3 reseptörleri üzerinden), hattâ SSRIlar'la kombine verilerek, onlar n bu yan etkisini düzeltmekte ifle yarayabilmektedir. En ciddi uzun vâdeli yan etkisi ifltah ve kilo art fl d r; fakat bu etki genellikle haftalar zarf nda normale dönmektedir. Sitokrom P450 sistemi üzerinde etkisi çok azd r. MAOI hâricinde ilâç etkileflimi minimaldir. NARI Ülkemizde hâlen bulunan tek preparat maprotilin'dir. Viloksazin piyasadan çekilmifl, ona çok benzeyen yap daki reboksetin ise henüz Türkiye'de piyasaya ç kmam flt r. Maprotilin'in ciddî antikolinerjik yan etkileri vard r ve 86

13 D RENÇL DEPRESYONDA TEDAV pek çok kaynakta tetrasiklik olarak zikredilmekle beraber, asl nda köprülü bir TSA'd r. 225 mg/günün üzerinde verilirse epileptik nöbetlere yol açma riski vard r; bu sebeple, epilepsi hikâyesi olan hastalarda ya ihtiyatla verilmeli ya da hiç kullan lmamal d r. Gerek TSAlar, gerekse maprotilin, tedaviye dirençli depresyonlarda SSRIlar'la kombine olarak verilebilir. SARI Bu gruptaki iki ilâc n da, anksiyojen mccp metabolitleri vâs tas yla, bâz 5-HT reseptörlerini bloke etme özelli i vard r. Trazodon sedatif, hattâ hipnotik etkisi olan bir ilâçt r. SSRIlar'la bu aç dan kombine edilebilir. 5-HT2 antagonizmi ve 5-HT geri-al m blokaj n n yan s ra, güçlü α1 antagonisti ve antihistaminik etkisi vard r mg/gün dozlar nda verilebilir. Kad nlarda cinsel iste i artt r c etkisi vard r, erkeklerde ise priapizme yol açma riski söz konusudur. Erkek hastalarda sabah ereksiyonlar n n süre ve fliddetinin takibine önem verilmeli, art fl varsa derhâl ilâç kesilmelidir. Nefazodon postsinaptik 5-HT2A,2C reseptörlerini antagonize etmesinin yan s ra, 5-HT ve NA gerial m blokaj yapar. Bu eylem profili, G S yan etkilere ve cinsel fonksiyon bozuklu una yol açma riskinin minimal olmas n sa lar mg/gün ve ikiye bölünmüfl dozda bafllanarak, haftalar zarf nda mg/gün e kadar ç k labilir. fltah art fl yapmamas da avantajl yönlerinden birisidir. Buna karfl l k, sedatif ve somnolans yap c yan etkisi bâz hastalarda haftalarca sürebilmektedir; nâdiren palinopsiye (vizüel imaj n bir süre sebat etmesi) yol açabilir. Atipik deprimelerde tercih edilmemelidir. Baz kiflilerde sitokrom P450 2D6 eksikli i vard r. Bu izoenzim mccp'nin y k lmas n sa lar; e er nefazodon verildi inde nezle benzeri sendrom veya anksiyete ortaya ç karsa ya sitokrom P450 2D6 eksikli i vard r ya da SSRIlar'a ba l olarak bu izoenzimin inhibisyonu söz konusudur. Böyle hâllerde SSRI dozunun azalt lmas ve/veya nefazodon dozunun düflük tutulmas gerekir. Bu nüanslara dikkat etmek flart yla, cinsel fonksiyon bozuklu unu düzeltmek için SSRIlar'la kombine edilebilir, onlar n yerine verilebilir veya SSRIlar'a cevab azalan vak'alarda kullan labilir. Benzer bir etkileflimi de alprazolam'la olmaktad r. Terfenadin, astemizol ve sisaprid ihtiva eden preparatlarla beraber verilmesi öldürücü kalb ritm bozukluklar na yol açabilir. SNRI Venlafaksin mutedil dozlarda ( mg/gün) 5-HT ve NA geri-al m n bloke eder (ikili eylem: dual action). Düflük dozlarda ( mg/gün) SSRI gibi eylem gösterirken, yüksek dozlara ç k ld nda ( mg/gün), bu 87

14 DOKSAT, MK profile DA geri-al m n n engellenmesi de eklenmektedir. Özellikle orta-yüksek dozlarda, yatan hastalar n di er ilâçlara dirençli depresyonlarda yüz güldürücü sonuçlar verebilmektedir. Atipik deprimelerde ilk düflünülmesi gereken ajanlar aras ndad r. En önemli yan etkisi tedavinin bafllang ç dönemlerinde %50'ler civar nda rastlanan bulant -kusmad r. Yüksek dozlarda fliddetli uykusuzlu a, ajitasyona, kan bas nc n n yükselmesine ve bafl a r s na sebep olabilir. Düflük dozlarda SSRIlar gibi eyleme olup, etkisi di er antidepresanlardan daha erken ortaya ç kar. Son zamanlarda piyasaya ç kan XR formu sâyesinde yan etkileri azalm fl ve sabahlar tek doz verilmesi mümkün olabilmifltir. NADARI (NDRI) Bupropion (amfebutamon) bu yaz kaleme al nd tarih îtibariyle Türkiye'de bulunmamaktad r ama yak nda piyasaya ç kaca istihbarat na ve özellikle de sigara b rakmadaki rolüne istinâden, bahsedilecektir. 100, 150 veya 300 mg/gün lük dozlarda verildi i bir çal flmada, bir senenin sonunda deneklerin %37'si yan etkiler sebebiyle tedaviyi terk etmifl, buna karfl l k, Beck Depresyon Envanteri'nde belirgin bir de ifliklik olmamas na ra men, 150 mg/gün (deneklerin %19.6's ) ve 300 mg/gün (deneklerin %23.1'i) gruplar nda plaseboya göre oldukça anlaml derecede sigara terki tesbit edilmifltir ve bu oranlar n depresyonu olmayanlar için de geçerli olmas ilginçtir (Hurt ve ark. 1997). Tedaviye, sigara b rakma gününden bir hafta önce bafllanmal d r. Epileptik nöbet riski %0.1'in alt ndaysa da (4/1000), epilepsi hikâyesi veya riski (önceden geçirilmifl ciddî kafa travmas veya serebrovasküler hastal k gibi) olanlara verilmemelidir. Çok miktarda alkol kullananlarda veya anoreksi/bulimi hikâyesi olanlarda da verilmemesi tercih edilmelidir. Rötarde ve hipersomnik deprimelerde, SSRIlar'a cevap vermeyen veya bunlara tahammül edemeyenlerde, psödodemansta tercih edilir. En s k rastlanan yan etkileri uykusuzluk, ajitasyon veya anksiyete, a z kurumas, bulant ve bafl a r s d r. Kardiyak hastal olanlarda emniyetle kullan labilir. Amineptin daha ziyade DA geri-al m n engelleyen ve baz vak'alarda yüz güldürücü sonuçlar verebilen bir ilaçt r. ELEKTROKONVÜLS F TERAP (EKT) ABD'de yap lan ilginç bir araflt rmada, erkek, ABD d fl nda e itim görmüfl olan ve psikoterapiye fazla önem vermeyen psikiyatrlar n EKT'yi daha kolay ve s k kulland klar yaz lm flt r (Hermann ve ark. 1998). Ço u kiflinin zannetti inin aksine, gerek morbiditesi gerekse mortalitesi en düflük ve en etkili an- 88

15 D RENÇL DEPRESYONDA TEDAV tidepresan tedavidir. ntihar riski, g da reddi, katatonisi olan vak'alarda ilk tercihtir. Mutlak kontrendikasyonu yoktur, do uma yak n olmayan gebelerde de emniyetle kullan labilir. A r depresyonlarda %90' n üzerinde baflar yla yüz güldürür, mutlaka uzmanlarca tatbik edilmelidir. Az say da vak'ada ilâçla tedaviye devam etme baflar s z kalmakta ve idame EKT'leri (haftada-10 günde bir gibi) gerekebilmektedir. GÜÇLEND RME STRATEJ LER Karmafl k ilaç etkileflimleri sebebiyle, bu tip düzenlemelerin uzmanlarca yap lmas daha uygundur. Özetle, TSA/SSRI + lityum, TSA/SSRI + T3 (triiyodotironin), TSA/SSRI + Lityum + T3, SSRI + TSA, SSRI + buspiron, SSRI + pindolol, SSRI + psikostimülan, SSRI/SNRI + TSA kombinasyonlar denenmektedir. Psikotik depresyonlarda amoksapin (Türkiye'de henüz yok), TSA veya di erlerinden biri + antipsikotik (özellikle olanzapin, klozapin veya risperidon gibi yeni kuflak). TEDAV YE D RENÇL DEPRESYON Akiskal, bir konferans nda, "tedaviye dirençli depresyon diye bir fley yoktur, sadece iyi tedavi edilememifl veya yanl fl tedavi uygulanm fl depresyon vard r" demiflti! Gerçekten de bu kavram n s n rlar net de ildir ve muhtelif müellifler aras nda tam bir fikir ifltiraki de mevcut bulunmamaktad r. nceledi imiz çok say da yay n n taranmas sonucunda, flu durumlarda tedaviye dirençli depresyondan bahsedilmesinin do ru olaca kanaâtine var lm flt r: 1. Etkili doz ve sürede ve farkl etki mekanizmalar olan en az iki ilaca cevap al namad ysa; 2. EKT'ye dahi direnç varsa; 3. Güçlendirme stratejilerinden en az iki tanesine cevap al namad ysa. Bu durumlarda klinik gözlemle tecrübenin birlefltirilmesi, "hastal k yoktur hasta vard r" düsturuyla hareket edilmesi gerekir. De iflik ilaç kombinasyonlar n n denenmesi, komorbidite ve atlanm fl bir refakatçi genel t bbi durum bozuklu unun araflt r lmas flartt r. Baz (özellikle de geriyatrik) vak'alarda androjen veya östrojen eklenmesi cevab artt rabilmektedir. Valproat, gabapentin, lamotrijin gibi yeni kuflak antiepileptik/ruh hâli düzenleyicisi ilâçlar tedaviye ilâve etmek, ilâçlar n farmakodinamik ve farmakokinetik özelliklerine dikkat etmek kayd yla, polifarmasiden kaç nmamak gerekebilir. Transkraniyal manyetik stimülasyon ümit verici sonuçlar vermekte olan yeni bir tekniktir. K fl tipi mevsimsel MDB'lerde fototerapi mutlaka kullan lmal d r. 89

16 DOKSAT, MK Hastane flartlar alt nda TSA + MAO kombinasyonu, TSA / SSRI / SNRI/ NaSSA + rezerpin veya fenfluramin kombinasyonu denenebilir. KAYNAKLAR 1. Ak ska HS. Dysthymia; clinical and external validity. Acta Psychiatr Scand 89 (suppl):19, Ak ska HS. Mood Disorders: Clinical Features In Comprehensive Textbook of Psychiatry/VI - 6th Edition (Eds Kaplan Harold I, Sadock Benjamin J). Williams & Wilkins, , Ak ska HS. Depression: the Complexity of its Interface with Soft Bipolarity In Depressive Disorders (Eds. MAJ Mario, Sartorius Norman). WPA Series Evidence and Experience in Psychiatry, Vol1, John Wiley & Sons, England, pp , Alliapoulous J, Zisook S. Tricyclic Antidepressant Medication In Predictors of Treatment Response in Mood Disorders (Edt. Goodnick Paul J), 1-36, American Psychiatric Press, American Psychiatric Association. Practice guideline for major depressive disorder in adults. Am J Psychiatry 150(Ap suppl), American Psychiatric Association. Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders - Fourth Edition, DSM-IV. American Psychiatric Association, Washington, DC, , Asnis GM, Mcginn LK, Sanderson WC. Atypical depression: clinical aspects and noradrenergic function. Am J Psychiatry 152:31-36, Brog M, Guskin K. Medical students' judgments of mind and brain in the etiology and treatment of psychiatric disorders - a pilot study. Acad Psychiatry 22: , Brunelon, BG, Jöhnson B et al. Critical issues in the department of affective disorders. Depression 3: , Coryell W, Endicot J, Winokur G, Akiskal HS, Solomand D, Leon A, Mueller T, Shea T. Characteristics and significance of untreated major depressive disorder. Am J Psychiatry 152: , DeBattista C, Salvason HB, Nelson C, Schatzberg G, Alan F. Major Depression and its Subtypes In Textbook of Treatment Algorithms in Psychopharmacology (Fawcett Jan, Stein Dan J, Jobson Kenneth O, eds). John Wiley & Sons, England, 37-57, Doksat MK. Bafl a r lar ve Psikiyatri. Bafl A r lar -Bafl Dönmeleri (editörler Siva Aksel, Kaytaz As m). Ü Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Komisyonu Yay n No:10, , Doksat MK. Psikonörofarmakoterapide yenilikler (genel t bbî editör Doksat Mehmet Kerem). Avicena 1(1):3-29, Galo JJ, Rabins PV. Depression without sadness: alternative presentations of depression in later life. Am Fam Physician 60: , Grunhauls L, Greden JF. Severe Depressive Disorders (Progress in Psychiatry Series, No 44, Spiegel D, series ed). American Psychiatric Press, Hendrie HC, Callahan CM, Levitt EE, Hui S, Musick B, Austrom MG, Nurnberger JR John I, Tierney WM. Prevalence rates of major depressive disorders. Am J Geriatr Psychiatry 3: , Hermann R, C Ettner Susan MS, Dorwart RA, Hoover CW, Yeung E. Characteristics of psychiatrists who perform ECT. Am J Psychiatry 155: , Hurt RD, Sachs DP, Glover ED, Offord KP et al. A comparison of sustained-release bupropion and placebo for smoking cessation. N Engl J Med 337:17, , Judd LL, Paulus MP, Wells KB, Rapaport MH. Socioeconomic burden of subsyndromal depressive symptoms and major depression in a sample of the general population. Am J Psychiatry 153(11): , Nov Judd LL, Akiskal HS, Paulus MP. The role and clinical significance of subsyndromal depressive symptoms (SSD) in unipolar major depressive disorder. J Affect Disord, 45(1-2):5-17; discussion 17-8, Aug Kaplan HI, Sadock B J (Eds): Comprehensive Textbook of Psychiatry/VI CD ROM. Williams & Wilkins - Teton Data Systems, Karasu TB, Docherty JP, Gelenberg A, et al. Practice guideline for major depressive disorder in adults. Am J Psychiatry (Suppl)150:1-26, Kasper S. (rapporteur): European Algorithm Project (Supp Ed Kasper Siegfried) - Treatment of unipolar major depression: algorithms for pharmacotherapy. Int J Psychiatry Clin Pract Vol 1, (supp1), S5-S7, September Kendler KS, Gardner CO Jr. Boundaries of major depression: an evaluation of DSM-IV criteria. Am J Psychiatry 155(2): , Feb

17 D RENÇL DEPRESYONDA TEDAV 25. Kessler RC, Zha S, Blazer DG, Swartz M. Prevalence, correlates, and course of minor depression and major depression in the National Comorbidity Survey. J Affect Disord 45(1-2): 19-30, Aug Koenig Harold G, George L, K Meador KG. Use of antidepressants by nonpsychiatrists in the treatment of medically ill hospitalized depressed elderly patients. Am J Psychiatry 154: , Kovacs M, Obrosky DS, Gatsonis C, Richards C. First-episode major depressive and dysthymic disorder in childhood: clinical and sociodemographic factors in recovery. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 36(6): , Kuhn R. The treatment of depressive states with G (imipramine hydrochloride). Am J Psychiatry 115: , Leonard BE. Fundamentals of Psychopharmacology-2nd Edition. John Wiley & Sons, England, , Maier W, Gansicke M, Weiffenmach O. The relationship between major and subthreshold variants of unipolar depression. J Affect Disord 45(1-2):41-51, Aug Montgomery SA. Algorithms-A Europian Perspective In Textbook of Treatment Algorithms in Psychopharmacology (Fawcett Jan, Stein Dan J, Jobson Kenneth O, eds). John Wiley & Sons, England, 1-6, Perugi G, akiskal HS, Lattanzil et al. The high prevalence of soft bipolar (II) features in atypical depression. Comp Psychiatry 39:63-71, Quitk n FM, taylor BP. Antidepressants In Current Psychotherapeutic Drugs-2nd Edition, American Psychiatric Press, Current Medicine, Inc, USA, 23-65, Schatzber G Alan F, Cole JO, DeBattista C. Manual of Clinical Psychopharmacology - Third Edition. American Psychiatric Press, , Selikoff IJ, robitzek EH, Ornstein GG. Toxicity of hydrazine derivates of isonicotinic acid in the chemotherapy of human tuberculosis. Q Bull SeaView Hosp 13:17, Stahl SM. Psychopharmacology of Antidepressants. Martin Dunitz, London, Stefanis CN, Stefanis NC. Diagnosis of Depressive Disorders: A Review In Depressive Disorders (Eds. MAJ Mario, SAR- Torius Norman). WPA Series Evidence and Experience in Psychiatry, Vol1, John Wiley & Sons, England, pp. 1-51, Verkes RJ, Vander Mast RC, Hengeveld MW, Tuyl JP, Zwinderman AH, Van Kempen GB. Reduction by paroxetine of suicidal behavior in patients with repeated suicide attempts but not major depression. Am J Psychiatry 155(4):543-7, Apr World Health Organisation. The ICD-10 Classification of Mental and Behavioural Disorders: Clinical Descriptions and Diagnostic Guidelines. World Health Organisation, Geneva, Zeller EA, Barsky J, Fouts JR et al. Influence of isonicotinic and hydrazine (INH) and 1-isonicotynil-2-isopropyl hydrazide (IIH) on bacterial and mammalian enzymes. Experientia 8: ,

Az sayıda ilaç. Uzun süreli koruyucu kullanım İlaç değişiminin uzun sürede olması. Hastayı bilgilendirme İzleme

Az sayıda ilaç. Uzun süreli koruyucu kullanım İlaç değişiminin uzun sürede olması. Hastayı bilgilendirme İzleme Temel farmakoterapi ilkeleri Az sayıda ilaç Daha önce kullanılan veya ailede kullanılan ilaç Uzun süreli koruyucu kullanım İlaç değişiminin uzun sürede olması Psikolojik desteğin de sağlanması Hastayı

Detaylı

Son 10 yıldır ilaç endüstrisi ile bir ilişkim (araştırmacı, danışman ve konuşmacı) yoktur.

Son 10 yıldır ilaç endüstrisi ile bir ilişkim (araştırmacı, danışman ve konuşmacı) yoktur. Son 10 yıldır ilaç endüstrisi ile bir ilişkim (araştırmacı, danışman ve konuşmacı) yoktur. Travma Sonrası Stres Bozukluğu Askerî Harekâtlar Sonrası Ortaya Çıkan Olguların Tedavisi Bir asker, tüfeğini

Detaylı

Antidepresanlar. Duygu durumu dengeleyici ilaçlar. Timoleptik ilaçlar

Antidepresanlar. Duygu durumu dengeleyici ilaçlar. Timoleptik ilaçlar Antidepresanlar Duygu durumu dengeleyici ilaçlar Timoleptik ilaçlar Ebru Arıoğlu İnan, PhD Dersin hedefleri: 1. Depresyonu tanımlamak 2. Depresyona bağlı olarak sinir ucunda nörotransmitterlerdeki değişimleri

Detaylı

PSİKOFARMAKOLOJİ-5. ANTİDEPRESANLAR Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar.

PSİKOFARMAKOLOJİ-5. ANTİDEPRESANLAR Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar. PSİKOFARMAKOLOJİ-5 ANTİDEPRESANLAR Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar www.gunescocuk.com DEPRESYONUN NÖROKİMYASI Dopamin Çok az olumlu afekt (mutluluk, neşe, ilgi, haz, uyanıklı,

Detaylı

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Deomed Medikal Yay nc l k Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Birinci bask Deomed, 2009. 62

Detaylı

Depresyonda Güncel Tedaviler. Doç. Dr. Murat ERKIRAN

Depresyonda Güncel Tedaviler. Doç. Dr. Murat ERKIRAN Depresyonda Güncel Tedaviler Doç. Dr. Murat ERKIRAN Akış Major depresif bozuklukta yeni antidepresanlar Major depresif bozukluk tedavisi Psikotik özellikli depresyon tedavisi Geliştirme aşamasında olan

Detaylı

Geriyatrik Depresyon. Doç.Dr.E. Yusuf Sivrioğlu Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı

Geriyatrik Depresyon. Doç.Dr.E. Yusuf Sivrioğlu Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Geriyatrik Depresyon Doç.Dr.E. Yusuf Sivrioğlu Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Yıllara Göre Yaşlı Nüfus % 10 9 8 7 Oranları %10,2 6 5 4 Kadın Erkek Toplam 3

Detaylı

Anksiyete Bozukluklarının Tedavisinde Antidepresanlar. Doç Dr Selim Tümkaya

Anksiyete Bozukluklarının Tedavisinde Antidepresanlar. Doç Dr Selim Tümkaya Anksiyete Bozukluklarının Tedavisinde Antidepresanlar Doç Dr Selim Tümkaya ANKSİYETE BOZUKLUKLARI Anksiyete bozukluklarının yaşam boyu prevalansı yaklaşık %29 dur. Kessler ve ark 2005 Uzunlamasına çalışmalar

Detaylı

ANTİDEPRESSAN İLAÇLAR. Prof. Dr. Alaattin Duran

ANTİDEPRESSAN İLAÇLAR. Prof. Dr. Alaattin Duran ANTİDEPRESSAN İLAÇLAR Prof. Dr. Alaattin Duran ANTİDEPRESSAN İLAÇLAR 1950 lerin başlarında klorpromazinin psikotik hastaların tedavisinde etkili olduğu anlaşıldığında, iminodibenzillerin farmakolojik özelliklerine

Detaylı

Nöroloji servisine yatan hastalarda yüksek oranda psikiyatrik hastalıklar görülür. Prevalans %39-64 arasındadır.

Nöroloji servisine yatan hastalarda yüksek oranda psikiyatrik hastalıklar görülür. Prevalans %39-64 arasındadır. 1 2 + Nöroloji servisine yatan hastalarda yüksek oranda psikiyatrik hastalıklar görülür. Prevalans %39-64 arasındadır. + + Üçüncü basamak nöroloji yataklı servisinde psikiyatrik görüşme ile tespit edilen

Detaylı

Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi

Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi Dr. Berker Duman Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri AD, Konsültasyon-Liyezon Psikiyatrisi BD Ankara Üniversitesi Beyin Araştırmaları

Detaylı

DEPRENİL 50 mg 30 Tablet

DEPRENİL 50 mg 30 Tablet DEPRENİL 50 mg 30 Tablet Depresyon, depresyona bağlı yeme ve uyku bozuklukları, bipolar hastalığın depresyon fazı, migren FORMÜLÜ Her bir Deprenil tablet 50 mg opipramol dihidroklorür içerir. FARMAKOLOJĠK

Detaylı

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ* İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri 25 TÜRKİYE DE SIK KARŞILAŞILAN PSİKİYATRİK HASTALIKLAR Sempozyum Dizisi No:62 Mart 2008 S:25-30 PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

Detaylı

Araştırmacı olarak: 2008: Janssen Cilag 2009: Janssen Cilag 2010: Janssen Cilag Danışmanlık: 2008: 2009: 2010: Konuşmacı olarak: 2008: 2009: 2010:

Araştırmacı olarak: 2008: Janssen Cilag 2009: Janssen Cilag 2010: Janssen Cilag Danışmanlık: 2008: 2009: 2010: Konuşmacı olarak: 2008: 2009: 2010: Kurum ve Kuruluşlarla İlişki Bildirimi Araştırmacı olarak: 2008: Janssen Cilag 2009: Janssen Cilag 2010: Janssen Cilag Danışmanlık: 2008: 2009: 2010: Konuşmacı olarak: 2008: 2009: 2010: RASYONEL ANTİDEPRESAN

Detaylı

Tetrasiklikler: Maprotilin ve Mianserin. Dr. Tunç ALKIN DEÜTF

Tetrasiklikler: Maprotilin ve Mianserin. Dr. Tunç ALKIN DEÜTF Tetrasiklikler: Maprotilin ve Mianserin Dr. Tunç ALKIN DEÜTF MAPROTİLİN HİDROKLORİD Bir tetrasiklik antidepresandır, ancak farmakolojik özellikleri trisikliklere benzer Noradrenalin geri alımını bloke

Detaylı

DOÇ. DR. F SUN AKDEN Z

DOÇ. DR. F SUN AKDEN Z Antidepresanlar depresif nöbet d fl nda birçok ruhsal bozuklu un sa alt m nda kullan lmaktad r. Panik bozuklu u, yayg n anksiyete bozuklu u, obsesif kompülsif bozukluk, sosyal anksiyete bozuklu u, posttravmatik

Detaylı

Sosyal fobi, insanlarýn hem sosyal hem de iþ

Sosyal fobi, insanlarýn hem sosyal hem de iþ Sosyal Anksiyete Bozukluðunun Farmakolojik Tedavisi Dr. Ali ÖZGEN*, Prof. Dr. Sunar BÝRSÖZ* Sosyal fobi, insanlarýn hem sosyal hem de iþ ortamýnda toplumla iliþkide bulunma yeteneklerini direkt etkileyen

Detaylı

DEPRES DEPRE Y S O Y NDA ND PSİKOFARMAKOTERAPİ

DEPRES DEPRE Y S O Y NDA ND PSİKOFARMAKOTERAPİ DEPRESYONDA PSİKOFARMAKOTERAPİ DEPRESYON TANISI Depresif ruh hali İlgi ve isteklerde azalma Enerji azlığı Konsantrasyon bozukluğu ğ İştah bozukluğu Uk Uyku bozukluğu ğ Kendine güven kaybı, suçluluk ve

Detaylı

Bipolar afektif bozukluk nedir?

Bipolar afektif bozukluk nedir? Bipolar afektif bozukluk nedir? Bipolar afektif bozukluğu pek çok kişi farklı şekillerde yaşar. Bazıları şiddetli mutsuzluk ve sadece hafif taşkınlık atakları deneyimlerken, diğerleri son derece şiddetli

Detaylı

Açıklama 2008 2009. Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK

Açıklama 2008 2009. Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK Açıklama 2008 2009 Araştırmacı: YOK Danışman: YOK Konuşmacı: YOK SİLAHLI ÇATIŞMA İLE İLİŞKİLİ TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞUNDA DİĞER BİYOLOJİK TEDAVİ SEÇENEKLERİ Dr. Cemil ÇELİK Sunumun hedefleri Silahlı

Detaylı

Uyku sorunları: Ruhsal bozukluklardaki önemi. Prof. Dr. Mustafa Tayfun Turan Erciyes ÜTF Psikiyatri AD tayfunturan@hotmail.com

Uyku sorunları: Ruhsal bozukluklardaki önemi. Prof. Dr. Mustafa Tayfun Turan Erciyes ÜTF Psikiyatri AD tayfunturan@hotmail.com Uyku sorunları: Ruhsal bozukluklardaki önemi Prof. Dr. Mustafa Tayfun Turan Erciyes ÜTF Psikiyatri AD tayfunturan@hotmail.com Müracaat eden herkese muayenede uyku durumu sorulmalı İnsomnia (Uykusuzluk)

Detaylı

BEZMİÂLEM. Horlama ve Uyku. Apne Sendromu VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı.

BEZMİÂLEM. Horlama ve Uyku. Apne Sendromu VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı. Horlama ve Uyku Apne Sendromu BEZMİÂLEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Uyku Polikliniği rtibat : 0212 453 17 00 GH-02 V;01/2010 Horlama ve Uyku Apne Sendromu

Detaylı

Çekirdek belirtileri açýsýndan duygulaným alanýnda. Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme. Özet

Çekirdek belirtileri açýsýndan duygulaným alanýnda. Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme. Özet Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme Doç. Dr. Levent KÜEY* Özet Depresyon psikiyatrik bozukluklar arasýnda en sýk karþýlaþýlan hastalýklardan biridir. Depresif hastalarýn önemli bir

Detaylı

Açıklama 2012-2013. Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK

Açıklama 2012-2013. Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK Açıklama 2012-2013 Araştırmacı: YOK Danışman: YOK Konuşmacı: YOK Duygudurum Bozukluklarında Gelecek Sınıflandırma ve Tedaviler Kürşat Altınbaş Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri

Detaylı

ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR

ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR GUATR NED R? Bu kitapç n içeri i Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derne i nin web sitesinden faydalan larak haz rlanm flt r. www.cocukendokrindiyabet.org Tiroid bezi Guatr Tiroid

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Kuruluş : 27 Ekim 1989 Adres : Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Kampüsü Dikimevi - Ankara Tel : 363 03 26-363 03 27 ANKARA ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

Depresif semptomatoloji sadece psikiyatri

Depresif semptomatoloji sadece psikiyatri Depresyonun Klinik Belirtileri Prof. Dr. Ali Kemal GÖÐÜÞ* Depresif semptomatoloji sadece psikiyatri alanýnda deðil genel týpta da hekimlerin en sýk karþýlaþtýklarý belirtiler kümesidir. Bu belirtiler kümesi

Detaylı

PSİKOFARMAKOLOJİ 6. Duygudurum Bozuklukları Tedavisi Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar.

PSİKOFARMAKOLOJİ 6. Duygudurum Bozuklukları Tedavisi Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar. PSİKOFARMAKOLOJİ 6 Duygudurum Bozuklukları Tedavisi Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar www.gunescocuk.com Doç. Dr. Cem GÖKÇEN in katkılarıyla BPB Manik ve depresif durumlar arasında

Detaylı

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu;

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu; PROLAKTİNOMA Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu; Prolaktinoma beyinde yer alan hipofiz bezinin prolaktin salgılayan tümörüdür. Kanserleşmez ancak hormonal dengeyi bozar. Prolaktin hormonu

Detaylı

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı Doç.Dr.Vesile Altınyazar Tüm dünyada ilaç harcamalarının toplam sağlık harcamaları içindekipayı ortalama %24,9 Ülkemizde bu oran 2000 yılı için %33,5 Akılcı İlaç Kullanımı;

Detaylı

Farmakolojik Ajanların Uyku Üzerine Etkisi. Dr. Sinan Yetkin

Farmakolojik Ajanların Uyku Üzerine Etkisi. Dr. Sinan Yetkin Farmakolojik Ajanların Uyku Üzerine Etkisi Dr. Sinan Yetkin 5-HT 5-HT 1A /5-HT 1D agonizm 5-HT 1A /5-HT 1B antagonizm 5-HT 2 agonizm 5-HT 2 antagonizm 5-HT 3 agonizm α 2 agonizm α 1 antagonizm α 2 antagonizm

Detaylı

Tarifname PARKĠNSON HASTALIĞININ SEMPTOMATĠK TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON

Tarifname PARKĠNSON HASTALIĞININ SEMPTOMATĠK TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON 1 Tarifname PARKĠNSON HASTALIĞININ SEMPTOMATĠK TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON Teknik Alan Buluş, parkinson hastalığının semptomatik tedavisine yönelik oluşturulmuş bir formülasyon ile ilgilidir. Tekniğin

Detaylı

(trankilizan ilaçlar)

(trankilizan ilaçlar) Anksiyolitik ilaçlar (trankilizan ilaçlar) Anksiyete nedir? Anksiyete bozuklukları nedir? Anksiyete > Otonomik belirtiler Kalp hızında, tansiyonda, kalp kasılmasında, nefes hızında vs artış Norepinefrin

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Duygusal ve Davranışsal Bozuklukların Tanımı 2

İÇİNDEKİLER. Duygusal ve Davranışsal Bozuklukların Tanımı 2 İÇİNDEKİLER Bölüm 1 Giriş 1 Duygusal ve Davranışsal Bozuklukların Tanımı 2 Normal Dışı Davramışları Belirlemede Öznellik 2 Gelişimsel Değişimlerin Bir Bireyin Davranışsal ve Duygusal Dengesi Üzerindeki

Detaylı

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman GÖRÜfiLER Uzm. Dr. Özlem Erman Son y llarda dünyadaki h zl teknolojik geliflmeye paralel olarak t p alan nda da h zl bir de iflim yaflanmakta, neredeyse her gün yeni tan, tedavi yöntemleri, yeni ilaçlar

Detaylı

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı Doç.Dr.Vesile Altınyazar Tüm dünyada ilaç harcamalarının toplam sağlık harcamaları içindeki payı ortalama %24,9 Ülkemizde bu oran 2000 yılı için %33,5 DSÖ tahminlerine

Detaylı

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari 4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari Mustafa CER T* I. G R fi Bu yaz da 1479 say l yasaya göre yafll l l k, malullük ve ölüm

Detaylı

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK GİRİŞ Yaygın anksiyete bozukluğu ( YAB ) birçok konuyla, örneğin parasal, güvenlik, sağlık,

Detaylı

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI 4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI Resul KURT* I. G R fi Ülkemizde 4447 say l Kanunla, emeklilikte köklü reformlar yap lm fl, ancak 4447 say l yasan n emeklilikte kademeli

Detaylı

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz? CO RAFYA GRAF KLER ÖRNEK 1 : Afla daki grafikte, y llara göre, Türkiye'nin yafl üzerindeki toplam nufusu ile bu nüfus içindeki okuryazar kad n ve erkek say lar gösterilmifltir. Bin kifli 5. 5.. 35. 3.

Detaylı

DEPRESYON TEDAV S NDE HASTAYA YAKLAfiIM, FARMAKOTERAP PRENS PLER, TR S KL K VE TETRAS KL K ANT DEPRESSANLAR, SSRI LAR VE SNRI LER

DEPRESYON TEDAV S NDE HASTAYA YAKLAfiIM, FARMAKOTERAP PRENS PLER, TR S KL K VE TETRAS KL K ANT DEPRESSANLAR, SSRI LAR VE SNRI LER Eğitimi Etkinlikleri.Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Depresyon, Somatizasyon ve Psikiyatrik Aciller Sempozyumu 2-3 Aral k 1999, stanbul, s. 93-106 Sürekli Tıp İ.Ü. Cerrahpaşa

Detaylı

SERALĠN 50 mg Çentikli Film Tablet

SERALĠN 50 mg Çentikli Film Tablet SERALĠN 50 mg Çentikli Film Tablet FORMÜLÜ Her çentikli film tablette, 50 mg sertraline eşdeğer miktarda sertralin HCI bulunur. Boyar madde: Titanyum dioksit (E 171). FARMAKOLOJĠK ÖZELLĠKLERĠ Farmakodinamik

Detaylı

Araştırmalar/Researches H. Mırsal, A. Kalyoncu, Ö. Pektaş, D. Tan, M. Beyazyürek

Araştırmalar/Researches H. Mırsal, A. Kalyoncu, Ö. Pektaş, D. Tan, M. Beyazyürek Araştırmalar/Researches H. Mırsal, A. Kalyoncu, Ö. Pektaş, D. Tan, M. Beyazyürek Tedaviye Dirençli Majör Depresyonu Olan Yaşlı Hastalarda Olanzapin Ekleme Tedavisi: bir Açık Çalışma * Hasan Mırsal 1, Ayhan

Detaylı

PS K YATR DE AKILCI LAÇ KULLANIMI

PS K YATR DE AKILCI LAÇ KULLANIMI Eğitimi Etkinlikleri.Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Ak lc laç Kullan m Sempozyumu 14 Ocak 1999, stanbul, s. 151-158 Sürekli Tıp İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp

Detaylı

Karma belirtili depresyon sağaltımı. Dr. Sibel Çakır İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi, Psikiyatri A.D Duygudurum Bozuklukları ve Geropsikiyatri Birimi

Karma belirtili depresyon sağaltımı. Dr. Sibel Çakır İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi, Psikiyatri A.D Duygudurum Bozuklukları ve Geropsikiyatri Birimi Karma belirtili depresyon sağaltımı Dr. Sibel Çakır İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi, Psikiyatri A.D Duygudurum Bozuklukları ve Geropsikiyatri Birimi Akış 1. Karma belirtili depresyon (KBD) 2. Temel hedefler

Detaylı

ANTİDEPRESAN ve ANTİMANİK İLAÇLAR

ANTİDEPRESAN ve ANTİMANİK İLAÇLAR ANTİDEPRESAN ve ANTİMANİK İLAÇLAR Affektif (duygu-durum) hastalıklar ve manik-depresif (bipolar) hastalık durumunda kullanılan ilaçlardır. Etkilerini; SSS deki monoaminlerin (mediyatör görevli olanlar)

Detaylı

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

BALIK YAĞI MI BALIK MI? BALIK YAĞI MI BALIK MI? Son yıllarda balık yağı ile ilgili kalp damar hastalıklarından tutun da romatizma, şizofreni, AIDS gibi hastalıklarda balık yağının kullanılmasının yararları üzerine çok sayıda

Detaylı

OKB DE KOMORBİDİTENİN VARLIĞI TEDAVİYİ NASIL ETKİLER? Dr.Abdulkadir Tabo

OKB DE KOMORBİDİTENİN VARLIĞI TEDAVİYİ NASIL ETKİLER? Dr.Abdulkadir Tabo OKB DE KOMORBİDİTENİN VARLIĞI TEDAVİYİ NASIL ETKİLER? Dr.Abdulkadir Tabo OKB DE KOMORBİDİTE Komorbiditenin değerlendirilmesi klinisyen için çok önemli. Komorbid durumların varlığı hastalığın klinik seyrini,

Detaylı

Tarifname ANKSİYETE TÜREVLERİNİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR FORMÜLASYON. Buluş, anksiyete türevlerinin tedavisine yönelik bir formülasyon ile ilgilidir.

Tarifname ANKSİYETE TÜREVLERİNİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR FORMÜLASYON. Buluş, anksiyete türevlerinin tedavisine yönelik bir formülasyon ile ilgilidir. 1 Tarifname ANKSİYETE TÜREVLERİNİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR FORMÜLASYON Teknik Alan Buluş, anksiyete türevlerinin tedavisine yönelik bir formülasyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen Durumu 1 Günümüzde anksiyete

Detaylı

Tarifname. MADDE BAĞIMLILIĞININ TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK OLUġTURULMUġ BĠR FORMÜLASYON

Tarifname. MADDE BAĞIMLILIĞININ TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK OLUġTURULMUġ BĠR FORMÜLASYON 1 Tarifname MADDE BAĞIMLILIĞININ TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK OLUġTURULMUġ BĠR Teknik Alan FORMÜLASYON Buluş, madde bağımlılığının tedavisine yönelik oluşturulmuş bir formülasyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen

Detaylı

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6) over kanseri taramas ndaki yetersizli ini göstermektedir. (1) Transvaginal ultrasonografinin sensitivitesinin iyi olmas na ra men spesifitesinin yeterli olmamas kullan m n k s tlamaktad r. Son yay nlarda

Detaylı

VAKIFLARA VERG MUAF YET TANINMASI HAKKINDA KANUNDA YAPILAN DE fi KL K VAKIFLARA VERGİ MUAFİYETİ

VAKIFLARA VERG MUAF YET TANINMASI HAKKINDA KANUNDA YAPILAN DE fi KL K VAKIFLARA VERGİ MUAFİYETİ VAKIFLARA VERG MUAF YET TANINMASI HAKKINDA KANUNDA YAPILAN DE fi KL K 243 VAKIFLARA VERGİ MUAFİYETİ 244 VAKIFLARA VERG MUAF YET TANINMASI MADDE 20. - Gelirlerinin en az üçte ikisini nev i itibar yla genel,

Detaylı

PS K YATR DE KULLANILAN KL N K ÖLÇEKLER

PS K YATR DE KULLANILAN KL N K ÖLÇEKLER PS K YATR DE KULLANILAN KL N K ÖLÇEKLER Editörler Prof. Dr. Ömer Aydemir - Prof. Dr. Ertuğrul Köroğlu in De erli Türk Hekimlerine Arma an d r. HYB Bas m Yay n 226 PS KOLOJ VE PS K YATR D Z S 36 PS K YATR

Detaylı

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD Çalışmalarda birinci basamak sağlık kurumlarına başvuran hastalardaki psikiyatrik hastalık sıklığı, gerek değerlendirme ölçekleri kullanılarak

Detaylı

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Hmfl. Sevgili GÜREL Emekli, Ac badem Sa l k Grubu Ac badem Hastanesi, Merkezi Sterilizasyon Ünitesi, STANBUL e-posta: sgurkan@asg.com.tr H

Detaylı

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri Lityum psikiyatri 1950 1980lerde lityum bazı antikonvülzanlara benzer etki Ayrı ayrı ve yineleyen nöbetler şeklinde ortaya çıkan manik depresyon ve epilepsi Böylece

Detaylı

AĞIR ŞİDDETTE DEPRESYON SAĞALTIMI

AĞIR ŞİDDETTE DEPRESYON SAĞALTIMI AĞIR ŞİDDETTE DEPRESYON SAĞALTIMI Yrd. Doç. Dr. Faruk KILIÇ Süleyman Demirel Üniversitesi Psikiyatri AD Sağaltımdaki Temel Hedefler Ağır seviye depresyon: Depresyon tanı ölçütlerinde belirtilen semptomlardan

Detaylı

Þizofreninin klinik özelliklerini anlatan kitap ya

Þizofreninin klinik özelliklerini anlatan kitap ya Þizofrenide Prodromal Belirtiler Prof. Dr. Ýsmet KIRPINAR* Þizofreninin klinik özelliklerini anlatan kitap ya da yazýlarýn çoðu; þizofreninin heterojen bir sendrom olduðunu, bu hastalýk için hiçbir patognomonik

Detaylı

EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI. Doç.Dr.Mitat KOZ

EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI. Doç.Dr.Mitat KOZ EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI Doç.Dr.Mitat KOZ Fiziksel Uygunluk Test Sonuçları Klinik Egzersiz Test Sonuçları Fiziksel Uygunluk Test Sonuçlarının Yorumlanması Bireyler arası karşılaştırmalar

Detaylı

Siklotimik bozukluk, hipomani ve hafif þiddette

Siklotimik bozukluk, hipomani ve hafif þiddette Siklotimik Bozukluk Yrd. Doç. Dr. Adnan CANSEVER*, Prof. Dr. Aytekin ÖZÞAHÝN* Siklotimik bozukluk, hipomani ve hafif þiddette depresyon dönemlerinin sýk aralýklarla yer deðiþtirdiði, kronik bir duygudurum

Detaylı

Depresyon 1. Depresyon nedir? 2. Depresyon (çökkünlük) sanıldığı kadar sık mı? 3. Depresif belirtiler ile depresyon farklı mıdır?

Depresyon 1. Depresyon nedir? 2. Depresyon (çökkünlük) sanıldığı kadar sık mı? 3. Depresif belirtiler ile depresyon farklı mıdır? 1. Depresyon nedir? Depresyon ruh halinizi, hislerinizi, davranışlarınızı, ve ruh sağlığınızı etkileyen bir hastalıktır. Depresyonun bir halsizlik kendi kendinize çözebileceğiniz bir sorun olmayıp, biyolojik

Detaylı

Tarifname KRONİK YORGUNLUK SENDROMUNUN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON

Tarifname KRONİK YORGUNLUK SENDROMUNUN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON 1 Tarifname Teknik Alan KRONİK YORGUNLUK SENDROMUNUN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON Buluş, kronik yorgunluk sendromunun tedavisine yönelik oluşturulmuş bir kompozisyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen

Detaylı

Yeni Anket Verisi Girişi

Yeni Anket Verisi Girişi Yeni Anket Verisi Girişi lara ait kimlik verileri kesinlikle başka bir alanda paylaşılmayacaktır. ya ait özel veriler, sadece bilimsel çalışma merkezinin kendisi tarafından görüntülenebilecektir. proje

Detaylı

Obsesif Kompulsif Bozukluk. Prof. Dr. Raşit Tükel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 5.

Obsesif Kompulsif Bozukluk. Prof. Dr. Raşit Tükel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 5. Obsesif Kompulsif Bozukluk Prof. Dr. Raşit Tükel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 5. Sınıf Dersi Sunum Akışı Tanım Epidemiyoloji Klinik özellikler Tanı ölçütleri Nörobiyoloji

Detaylı

FARMAKOLOJĠK ÖZELLĠKLERĠ

FARMAKOLOJĠK ÖZELLĠKLERĠ XETANOR 20 mg Film Tablet FORMÜLÜ Her bir film tablet; 20 mg paroksetine eģdeğer paroksetin hidroklorür ve boyar madde olarak titanyum dioksit içerir. FARMAKOLOJĠK ÖZELLĠKLERĠ Farmakodinamik Özellikleri:

Detaylı

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL 2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL NOT: Düzeltmeler bold (koyu renk) olarak yaz lm flt r. YANLIfi DO RU 1. Ünite 1, Sayfa 3 3. DÜNYA HAYVAN POPULASYONU

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. ONDAREN 8 mg/4 ml I.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul Damar içine uygulanır.

KULLANMA TALİMATI. ONDAREN 8 mg/4 ml I.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul Damar içine uygulanır. KULLANMA TALİMATI ONDAREN 8 mg/4 ml I.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul Damar içine uygulanır. Etkin madde: Her bir ml çözelti 2 mg ondansetron baza eşdeğer miktarda ondansetron hidroklorür dihidrat

Detaylı

YAŞLILIK ÇAĞI DEPRESYONLARI

YAŞLILIK ÇAĞI DEPRESYONLARI Geriatri 1 (1): 19-23, 1998 Turkish Journal of Geriatrics DERLEME Dr. Nevzat YÜKSEL YAŞLILIK ÇAĞI DEPRESYONLARI DEPRESSION IN THE ELDERLY ÖZET 65 yaş üzeri "yaşlı" olarak tanımlanmaktadır. Bu yaş grubunda

Detaylı

Anksiyete ve depresyon sözcükleri hem genel

Anksiyete ve depresyon sözcükleri hem genel Mikst Anksiyete Depresyon ve Eþtanýlý Durumlar Prof. Dr. Hüray FÝDANER*, Prof. Dr. Tunç ALKIN* Anksiyete ve depresyon sözcükleri hem genel týpta hem de psikiyatri ve klinik psikoloji alanýndaki çalýþmalarda

Detaylı

Prof.Dr.Hüsnü ERKMEN Üsküdar Üniversitesi

Prof.Dr.Hüsnü ERKMEN Üsküdar Üniversitesi Prof.Dr.Hüsnü ERKMEN Üsküdar Üniversitesi Depresyon toplumda çok yaygın bir hastalıktır. Toplumun % 10-20 si yaşam boyu en az bir depresif atak geçirebilir. Bu yaygınlık toplumda ve kişinin hayat kalitesinde

Detaylı

ANKSİYETE BOZUKLUKLARINDA ANTİEPİLEPTİKLERİN KULLANIMI

ANKSİYETE BOZUKLUKLARINDA ANTİEPİLEPTİKLERİN KULLANIMI ANKSİYETE BOZUKLUKLARINDA ANTİEPİLEPTİKLERİN KULLANIMI Prof. Dr. Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD ANTİEPİLEPTİKLER Karbamezepin Okskarbazepin Lamotrijin Riluzol Valproik

Detaylı

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA 1. vaka S.P ERKEK 1982 DOĞUMLU YUTMA GÜÇLÜĞÜ ŞİKAYETİ MEVCUT DIŞ MERKEZDE YAPILAN ÖGD SONUCU SQUAMOZ HÜCRELİ CA TANISI ALMIŞ TEKRARLANAN

Detaylı

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir. OYUNCA IN ADI Akl nda Tut YAfi GRUBU 4-6 yafl OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir. GENEL KURALLAR Çocuklar n görsel belle inin

Detaylı

Klinik Psikoloji: Ruh Hali Rahatsızlıkları. Psikolojiye Giriş. Günümüz Kriterleri. Anormallik nedir?

Klinik Psikoloji: Ruh Hali Rahatsızlıkları. Psikolojiye Giriş. Günümüz Kriterleri. Anormallik nedir? Psikolojiye Giriş İşler Kötüye Gittiğinde Olanlar: Zihinsel Bozukluklar 1. Kısım Ders 18 Klinik Psikoloji: Ruh Hali Rahatsızlıkları Susan Noeln-Hoeksema Psikoloj Profesörü Yale Üniversitesi 2 Anormallik

Detaylı

Andropozun temel nedeni testosteron hormonunun azalmasıdır.

Andropozun temel nedeni testosteron hormonunun azalmasıdır. Andropozun temel nedeni testosteron hormonunun azalmasıdır. Testosteron noksanlığının erkekleri en çok ilgilendiren yanı, libido ve potens azalmasıdır. Cinsel arzunun azalması, orgazm hissinin zayıflaması,

Detaylı

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit 2016 un türevi 1. ROMATİZMAL ATEŞ NEDİR? 1.1 Nedir? Romatizmal ateş, streptokok adı

Detaylı

ANKSİYETE BOZUKLUKLARINDA KOMBİNASYON TEDAVİLERİ. Dr.Nesrin DİLBAZ Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ankara AMATEM

ANKSİYETE BOZUKLUKLARINDA KOMBİNASYON TEDAVİLERİ. Dr.Nesrin DİLBAZ Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ankara AMATEM ANKSİYETE BOZUKLUKLARINDA KOMBİNASYON TEDAVİLERİ Dr.Nesrin DİLBAZ Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ankara AMATEM Anksiyete Bozuklukları Spesifik Fobiler Panik bozukluk Agorafobi Sosyal Anksiyete

Detaylı

Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON

Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON 1 Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON Teknik Alan Buluş, sarkopeni nin tedavisine yönelik oluşturulmuş bir kompozisyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen Durumu Günümüzde sarkopeni,

Detaylı

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R? HAKEMS Z YAZILAR MAL PART T ME ÇALIfiMALARDA DENEME SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R? I. Girifl: Erol GÜNER * Sürekli bir ifl sözleflmesi ile ifle giren iflçi, ifli, iflvereni ve iflyerindeki iflçileri tan

Detaylı

Ağrı ve psikiyatrik yaklaşım. Prof.Dr.Aslı Sarandöl Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD

Ağrı ve psikiyatrik yaklaşım. Prof.Dr.Aslı Sarandöl Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Ağrı ve psikiyatrik yaklaşım Prof.Dr.Aslı Sarandöl Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Ağrı Hoş olmayan bir uyaran Duygusal Algısal Bilişsel ve davranışsal Biyopsikososyal

Detaylı

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün Veri Toplama Yöntemleri Prof.Dr.Besti Üstün 1 VERİ (DATA) Belirli amaçlar için toplanan bilgilere veri denir. Araştırmacının belirlediği probleme en uygun çözümü bulabilmesi uygun veri toplama yöntemi

Detaylı

Depresyon kişiler arası ilişkilerde sorunlara ve verimlilikte bozulmalara ve günlük yaşamdaki

Depresyon kişiler arası ilişkilerde sorunlara ve verimlilikte bozulmalara ve günlük yaşamdaki 39 DEPRESYON TEDAVİSİNDE TEMEL İLKELER Yrd. Doç. Dr. Gonca KARAKUŞ*, Doç. Dr. Lut TAMAM** Depresyon kişiler arası ilişkilerde sorunlara ve verimlilikte bozulmalara ve günlük yaşamdaki işlevsellikte önemli

Detaylı

Yatarak Tedavi Görmüş Geriyatrik Unipolar Depresyon ve Bipolar Bozukluk Hastaların Klinik ve Sosyodemografik Özelliklerinin Karşılaştırılması

Yatarak Tedavi Görmüş Geriyatrik Unipolar Depresyon ve Bipolar Bozukluk Hastaların Klinik ve Sosyodemografik Özelliklerinin Karşılaştırılması DOI: 10.5455/NYS.20151221025259 10.5455/NYS20160314054530 Yatarak Tedavi Görmüş Geriyatrik Unipolar Depresyon ve Bipolar Bozukluk Hastaların Klinik ve Sosyodemografik Özelliklerinin Karşılaştırılması Ender

Detaylı

Bipolar depresyonu ayırt etmek her zaman kolay mı?

Bipolar depresyonu ayırt etmek her zaman kolay mı? Bipolar depresyonu ayırt etmek her zaman kolay mı? Ömer AYDEMİR Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı, Manisa Bipolar Depresyon Ayırt etmek çok kolay Mani/Hipomani Bipolar Depresyon

Detaylı

Anksiyöz depresyon: Bir depresyon alt grubu mu?

Anksiyöz depresyon: Bir depresyon alt grubu mu? Aydın ve Tamam 177 Anksiyöz depresyon: Bir depresyon alt grubu mu? Hüner AYDIN, 1 Lut TAMAM 2 ÖZET Araştırmalar anksiyetenin klinik depresyonda en belirgin belirti olduğunu ve depresyonun başarılı sağaltımı

Detaylı

Tarifname BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON

Tarifname BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON 1 Tarifname Teknik Alan BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON Buluş, böbreküstü bezi yetmezliğinin tedavisine yönelik oluşturulmuş bir formülasyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ 1. ADI SOYADI: NESLİM GÜVENDEĞER DOKSAT 2. DOĞUM TARİHİ: 15.01.1969 3. UNVANI: ÇOCUK PSİKİYATRİSİ UZMANI 4.

ÖZGEÇMİŞ 1. ADI SOYADI: NESLİM GÜVENDEĞER DOKSAT 2. DOĞUM TARİHİ: 15.01.1969 3. UNVANI: ÇOCUK PSİKİYATRİSİ UZMANI 4. ÖZGEÇMİŞ 1. ADI SOYADI: NESLİM GÜVENDEĞER DOKSAT 2. DOĞUM TARİHİ: 15.01.1969 3. UNVANI: ÇOCUK PSİKİYATRİSİ UZMANI 4. ÖĞRENİM DURUMU: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Tıp Fakültesi 9 Eylül Üniversitesi

Detaylı

Hasta Rehberi Say 6. KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Kolay okunabilir rehber

Hasta Rehberi Say 6. KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Kolay okunabilir rehber Hasta Rehberi Say 6 KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Kolay okunabilir rehber Konjenital Adrenal Hiperplazi - Say 6 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading Üniversitesi, Sa l k Bilimleri Enstitüsü,

Detaylı

İntihar Girişimlerinde İlk Yardım: Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler. Danışman: Halise DEVRİMCİ ÖZGÜVEN

İntihar Girişimlerinde İlk Yardım: Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler. Danışman: Halise DEVRİMCİ ÖZGÜVEN İntihar Girişimlerinde İlk Yardım: Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler Araştırmacı: İpek SÖNMEZ Konuşmacı: İpek SÖNMEZ Danışman: Halise DEVRİMCİ ÖZGÜVEN Bu sunum için herhangi bir kurumdan destek alınmamıştır.

Detaylı

DEPRESYONUN TANIMI VE EP DEM YOLOJ S

DEPRESYONUN TANIMI VE EP DEM YOLOJ S Eğitimi Etkinlikleri.Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Depresyon, Somatizasyon ve Psikiyatrik Aciller Sempozyumu 2-3 Aral k 1999, stanbul, s. 11-17 Sürekli Tıp İ.Ü. Cerrahpaşa

Detaylı

fiekers Z D YABET (Diyabet nsipit)

fiekers Z D YABET (Diyabet nsipit) Hasta Rehberi Say 12 fiekers Z D YABET (Diyabet nsipit) Kolay okunabilir rehber Diyabet nsipid - Say 12 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading Üniversitesi, Sa l k Bilimleri Enstitüsü, Reading,

Detaylı

BİPOLAR YAŞAM DERNEĞİ http://www.bipolaryasam.org/ Bipolar II Bozukluk

BİPOLAR YAŞAM DERNEĞİ http://www.bipolaryasam.org/ Bipolar II Bozukluk BİPOLAR YAŞAM DERNEĞİ http://www.bipolaryasam.org/ Bipolar II Bozukluk Doç. Dr. Sibel Çakır İstanbul Tıp Fakültesi, Psikiyatri A.D Duygudurum Bozuklukları Birimi Açıklama 2012-2013 Araştırmacı: ELAN Danışman:

Detaylı

ÖZET. GİRİŞ Sa l k hizmetlerinin yayg nlaflmas

ÖZET. GİRİŞ Sa l k hizmetlerinin yayg nlaflmas T RAKYA ÜN VERS TES TIP FAKÜLTES PS K YATR SERV S NDE YATIRILARAK TEDAV ED LEN GER ATR K HASTALARIN SOSYODEMOGRAF K ÖZELL KLER, TANI ve TEDAV DA ILIMLARI GİRİŞ Sa l k hizmetlerinin yayg nlaflmas ve t ptaki

Detaylı

BURSA DAKİ ENBÜYÜK 250 FİRMAYA FİNANSAL ANALİZ AÇISINDAN BAKIŞ (2005) Prof.Dr.İbrahim Lazol

BURSA DAKİ ENBÜYÜK 250 FİRMAYA FİNANSAL ANALİZ AÇISINDAN BAKIŞ (2005) Prof.Dr.İbrahim Lazol BURSA DAKİ ENBÜYÜK 250 FİRMAYA FİNANSAL ANALİZ AÇISINDAN BAKIŞ (2005) Prof.Dr.İbrahim Lazol 1. Giriş Bu yazıda, Bursa daki (ciro açısından) en büyük 250 firmanın finansal profilini ortaya koymak amacındayız.

Detaylı

Obsesif Kompulsif Bozukluk ve Obsesif Kompulsif Spektrum Bozukluklar nda Tedavi: Fluvoksamin in Yeri

Obsesif Kompulsif Bozukluk ve Obsesif Kompulsif Spektrum Bozukluklar nda Tedavi: Fluvoksamin in Yeri Derlemeler/Reviews Obsesif kompulsif bozukluk ve obsesif kompulsif spektrum bozukluklar nda tedavi: Fluvoksamin in yeri Obsesif Kompulsif Bozukluk ve Obsesif Kompulsif Spektrum Bozukluklar nda Tedavi:

Detaylı

Antidepresan ve antimanik ilaçlar

Antidepresan ve antimanik ilaçlar Antidepresan ve antimanik ilaçlar Prof. Dr. Öner Süzer Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji Anabilim Dalı www.onersuzer.com Son güncelleme: 20.10.2010 Konuşma planı Bu konuda anlatılacak

Detaylı

Ýnsanlýk tarihi kadar eski olan depresif bozukluðun. Depresyon Etiyolojisi. Özet

Ýnsanlýk tarihi kadar eski olan depresif bozukluðun. Depresyon Etiyolojisi. Özet Depresyon Etiyolojisi Yard. Doç. Dr. Beyazýt YEMEZ*, Doç. Dr. Köksal ALPTEKÝN* Özet Toplumda en yaygýn rastlanan ruhsal bozukluklardan biri olan depresyonun önemli bir bölümünün pratisyen hekimlerce görülmesi

Detaylı

Tablo 3.3. TAKV YES Z KANAL SAC KALINLIKLARI (mm)

Tablo 3.3. TAKV YES Z KANAL SAC KALINLIKLARI (mm) 3. KANAL KONSTRÜKS YONU Türk Standart ve fiartnamelerinde kanal konstrüksiyonu üzerinde fazla durulmam flt r. Bay nd rl k Bakanl fiartnamesine göre, bas nç s - n fland rmas na ve takviye durumuna bak lmaks

Detaylı

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ Deneyde dolu alan tarama dönüşümünün nasıl yapıldığı anlatılacaktır. Dolu alan tarama

Detaylı

Çocuk ve ergen depresyonu ile ilgili araþtýrmalar iki

Çocuk ve ergen depresyonu ile ilgili araþtýrmalar iki Çocuk ve Ergenlerde Depresyon Doç. Dr. Müge TAMAR*, Dr. Burcu ÖZBARAN* Çocuk ve ergen depresyonu ile ilgili araþtýrmalar iki önemli özelliði ortaya koymaktadýr. Bunlardan birincisi ergenlikte depresyon

Detaylı