T.C. ANKARA ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ ĠġLETME ANABĠLĠM DALI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. ANKARA ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ ĠġLETME ANABĠLĠM DALI"

Transkript

1 T.C. ANKARA ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ ĠġLETME ANABĠLĠM DALI FĠNANSAL RAPORLAMA SĠSTEMLERĠNĠN BĠLGĠNĠN ĠHTĠYACA UYGUNLUĞU AÇISINDAN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ: ĠMKB ġġrketlerġnde FĠNANSAL BAġARISIZLIK TAHMĠNLERĠ YÖNÜYLE BĠR UYGULAMA Doktora Tezi Fevzi Serkan ÖZDEMĠR Tez DanıĢmanı Prof. Dr. Ercan BAYAZITLI Ankara-2011

2 T.C. ANKARA ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ ĠġLETME ANABĠLĠM DALI FĠNANSAL RAPORLAMA SĠSTEMLERĠNĠN BĠLGĠNĠN ĠHTĠYACA UYGUNLUĞU AÇISINDAN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ: ĠMKB ġġrketlerġnde FĠNANSAL BAġARISIZLIK TAHMĠNLERĠ YÖNÜYLE BĠR UYGULAMA Doktora Tezi Tez DanıĢmanı: Prof. Dr. Ercan BAYAZITLI Tez Jürisi Üyeleri Adı ve Soyadı Ġmzası Prof. Dr. Ercan BAYAZITLI... Prof. Dr. Güven SAYILGAN... Doç. Dr. Orhan ÇELĠK... Doç. Dr. Fazıl GÖKGÖZ... Yrd. Doç. Dr. C. Yiğit ÖZBEK (Gazi Üniv.)... Tez Sınavı Tarihi 21/06/2011

3 TÜRKĠYE CUMHURĠYETĠ ANKARA ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE Bu belge ile bu tezdeki bütün bilgilerin akademik kurallara ve etik davranıģ ilkelerine uygun olarak toplanıp sunulduğunu beyan ederim. Bu kural ve ilkelerin gereği olarak, çalıģmada bana ait olmayan tüm veri, düģünce ve sonuçları andığımı ve kaynağını gösterdiğimi ayrıca beyan ederim Fevzi Serkan ÖZDEMĠR

4 ÖNSÖZ Bu çalışmada, Türkiye de 2006 yılı hesap döneminden bu yana uluslararası muhasebe/finansal raporlama standartları setine (UFRS) göre hazırlanan finansal raporların, genelde ulusal (yerel) genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine (GKGMİ), özelde ise Tekdüzen Muhasebe Sistemine (TDMS) göre hazırlanan finansal raporlara nazaran, işletme dışı finansal (muhasebe) bilgi kullanıcılarının ihtiyaçlarına daha uygun finansal bilgi sağlayıp sağlamadığı ampirik olarak incelenmektedir. Bunun için her iki muhasebe/finansal raporlama sisteminin hem defter değeri hem de piyasa değeri esaslı önsel finansal başarısızlık tanımlamaları ile gösterdiği tutarlılık araştırılmaktadır. Nitekim araştırma sorularından biri, göreli olarak piyasa değerini (bugünkü değeri) daha yoğun biçimde benimseyen UFRS seti yönüyle, PD esaslı önsel finansal başarısızlık tanımlamasının UFRS setine göre raporlanmış finansal bilgileri girdi (bağımsız değişken) olarak kullanan tahmin modelleri ile daha tutarlı sonuçlar ortaya koyup koymadığının belirlenmesi biçiminde yapılandırılmıştır. Diğer araştırma sorusu ise tarihi maliyetle değerlemeyi benimseyen TDMS yönüyle, DD esaslı önsel finansal başarısızlık tanımlamasının TDMS ye göre raporlanmış finansal bilgileri girdi (bağımsız değişken) olarak kullanan tahmin modelleri ile daha tutarlı sonuçlar ortaya koyup koymadığının belirlenmesi biçiminde yapılandırılmıştır. Ampirik bulgular, TDMS ye göre raporlanan finansal bilgilerin DD esaslı önsel finansal başarısızlık tanımlaması ile olan tutarlılığının, PD esaslı önsel finansal başarısızlık tanımlamasına göre daha yüksek olduğu yönündedir. Buna paralel olarak UFRS setine göre raporlanan finansal bilgiler ise PD esaslı önsel finansal başarısızlık tanımlaması ile daha tutarlıdır. Diğer bir ifadeyle, UFRS setine göre raporlanan finansal bilgiler, finansal başarısızlığın önceden tahmin edilmesinde PD esaslı tanımlama altında daha başarılı sonuçlar ortaya koymakta; DD esaslı tanımlama altında ortaya çıkan sınıflandırma sonuçları, PD esaslı tanımlama altında ortaya çıkan sonuçlar kadar başarılı olamamaktadır. Bu bulgu

5 ii aynı zamanda, farklı bilgi kullanıcılarının verecekleri ekonomik kararlar için finansal başarısızlık tahminlerine başvurmaları durumunda, UFRS setine göre raporlanan finansal bilgilerin PD esaslı finansal başarısızlık tanımlamaları altında daha ihtiyaca uygun sonuçlar ortaya koyabildiği anlamına gelmektedir. Doktora tez çalışmamın gerçekleştiği zaman zarfında, her aşamada, hem Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ndeki akademik hem de TÜRMOB Temel Eğitim ve Staj Merkezi ndeki idari görevleri arasında, zamanını ve desteklerini esirgemeyerek, çalışmama yoğun ilgi ve titizlik içinde katkı sağlayan, saygıdeğer Hocam Sayın Prof. Dr. Ercan BAYAZITLI ya şükranlarımı sunarım. Ayrıca, lisans öğrenimime başladığım 1999 yılından bugüne, bana her zaman inanan, desteğiyle yanı başımda olan ve örnek aldığım, değerli Hocam, Ağabeyim Sayın Prof. Dr. Abitter ÖZULUCAN a, doktora çalışmalarım süresince göstermiş olduğu tüm desteklerden ötürü şükranlarımı sunarım. Henüz doktora tez araştırma projesi (önerisi) hazırladığım günlerden, çalışmamı tamamladığım güne kadar, araştırma projemin şekillendirilmesi yönündeki eleştiri, görüş ve önerileri ile çalışmamın zenginleşmesine ve bilimsel bir temele oturmasına katkı sağlayan değerli Hocalarım; Sayın Prof. Dr. Nalan AKDOĞAN ve Sayın Prof. Dr. Edward ALTMAN a şükranlarımı sunarım. Doktora tez izleme komitemde yer alan kıymetli Hocalarım; Sayın Doç. Dr. Orhan ÇELİK ve Sayın Yrd. Doç. Dr. Cevdet Yiğit ÖZBEK e, çalışmam süresince verdikleri tüm destek ve katkılardan dolayı şükranlarımı sunarım. Doktora tez çalışmalarımı sürdürmek üzere, Amerika Birleşik Devletleri nde misafir öğretim elemanı olarak bulunduğum süreçte, kendisine sunmuş olduğum araştırma projesi teklifimi kabul eden, bana inanan ve bu süreçte danışmanlığımı

6 iii üstlenerek, gerek maddi gerekse manevi desteklerini esirgemeyen, New York Universitesi, Leonard N. Stern School of Business, Muhasebe Eski Bölüm Başkanı Sayın Prof. Dr. Frederick CHOI ye şükranlarımı sunarım. New York Universitesi, Leonard N. Stern School of Business da kaldığım dönemde, gösterdikleri yakınlık, ilgi ve desteklerinden dolayı Sayın Prof. Dr. Bharat SARATH ve Sayın Prof. Seymour JONES a şükranlarımı sunarım. Doktora öğrenimim sırasındaki manevi desteklerinden dolayı kıymetli Hocalarım; Sayın Prof. Dr. Güven SAYILGAN, Sayın Doç. Dr. Kadir GÜRDAL, Sayın Doç. Dr. Fazıl GÖKGÖZ ve araştırmam sırasındaki kıymetli destek ve önerilerinden dolayı Sayın Yrd. Doç. Dr. Murat ATAN a ayrı ayrı şükranlarımı sunarım. Araştırma verilerinin tedariki sırasındaki yardımlarının yanı sıra izleyen süreçteki manevi desteklerinden ötürü, SPK Başuzmanlarından, kıymetli arkadaşım Sayın Yener COŞKUN a şükranlarımı sunarım. Kıymetli arkadaşlarım SMMM Sayın Abdullah ÖZAT, Çayıralan Kaymakamı Sayın Hatice BAYAR ve kuzenim Sayın Samet Burak ÖZDEMİR e de bu süreçteki desteklerinden ötürü şükranlarımı sunarım. Son olarak ise, onlardan ayrı geçirdiğim her günü anlayışla karşılayan, yalnızca sevinçlerime değil, sıkıntılarıma da koşulsuz ortak olan, HERŞEYİM OLAN Aileme, bilhassa Annem Sayın Hidayet ÖZDEMİR e, karşılıksız emeklerinden ötürü sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Fevzi Serkan ÖZDEMİR Haziran 2011, Ankara

7 iv ĠÇĠNDEKĠLER ÖNSÖZ... İ ĠÇĠNDEKĠLER... İV TABLOLAR... İX ġekġller VE GRAFĠKLER... Xİ KISALTMALAR...Xİİ GĠRĠġ... 1 BĠRĠNCĠ BÖLÜM FĠNANSAL BĠLGĠ VE FĠNANSAL BAġARISIZLIK HAKKINDA GENEL BĠLGĠLER 1.1. FĠNANSAL BĠLGĠ KAVRAMI BİLGİ KAVRAMI BİLGİ KAVRAMI İÇİNDE FİNANSAL BİLGİNİN YERİ FĠNANSAL BĠLGĠ VE MUHASEBE ĠLĠġKĠSĠ FĠNANSAL BĠLGĠNĠN TAġIMASI GEREKEN NĠTELĠKSEL ÖZELLĠKLER FİNANSAL BİLGİNİN TAŞIMASI GEREKEN TEMEL NİTELİKSEL ÖZELLİKLER Finansal Bilginin İhtiyaca Uygunluğu Finansal Bilginin Gerçeğe Uygun Şekilde Sunumu FİNANSAL BİLGİNİN TAŞIMASI GEREKEN DESTEKLEYİCİ NİTELİKSEL ÖZELLİKLER Finansal Bilginin Karşılaştırılabilirlik Özelliği Finansal Bilginin Doğrulanabilirlik Özelliği Finansal Bilginin Zamanlılık Özelliği Finansal Bilginin Anlaşılabilirlik Özelliği FİNANSAL BİLGİNİN KAPSAMINI BELİRLEYEN KISITLAR Finansal Bilginin Maliyet Etkenliği Finansal Bilginin Önemliliği FĠNANSAL KARAR ALMA SÜRECĠ VE FĠNANSAL BĠLGĠNĠN ĠHTĠYACA UYGUNLUĞU FĠNANSAL BĠLGĠNĠN ĠHTĠYACA UYGUNLUĞUNU DEĞERLENDĠRMEDE FĠNANSAL BAġARISIZLIK TAHMĠNLERĠ FİNANSAL BAŞARISIZLIK KAVRAMI Finansal Başarısızlığın Tanımı Finansal Başarısızlığın Sonuçları Finansal BaĢarısızlığın ĠĢletmeye Olan Etkileri Finansal BaĢarısızlığın ĠĢletme DıĢındaki Etkileri... 49

8 v FİNANSAL BAŞARISIZLIĞIN ÖNCEDEN TAHMİN EDİLEBİLİRLİĞİ Finansal Başarısızlığın Tahminine Yönelik Öncü Göstergeler Sayısal Göstergeler Defter Değeri Esaslı Göstergeler Piyasa Değeri Esaslı Göstergeler Sayısal Olmayan Göstergeler FİNANSAL BAŞARISIZLIK TAHMİNLERİNDE FİNANSAL TABLOLAR Finansal Başarısızlık Tahminlerinde Finansal Tabloların Önemi Finansal Başarısızlık Tahminlerinde Başvurulan Finansal Tablo Türleri Finansal Başarısızlık Tahminlerinde Finansal Tabloların Yeterliliği Finansal Başarısızlıkların Tahminlerinde Finansal Tablolardan Elde Edilen Oransal Değişkenler Finansal BaĢarısızlık Tahminlerinde Oransal DeğiĢken Kullanmanın Faydaları Finansal BaĢarısızlık Tahminlerinde Oransal DeğiĢken Kullanmanın Sakıncaları Finansal Oranların Normal Dağılım Göstermemesi Çoklu Doğrusal Bağlantının Varlığı Homojen Varyans Eksikliği Finansal Oranların Kararsız Yapısı Finansal Oranların Negatif Değer Alabilmesi ĠKĠNCĠ BÖLÜM MUHASEBE VE FĠNANSAL RAPORLAMA SĠSTEMLERĠ, TÜRKĠYE DEKĠ GELĠġĠMĠ VE GEÇERLĠ SĠSTEMLER 2.1. MUHASEBE VE FĠNANSAL RAPORLAMA SĠSTEMLERĠNE GENEL BAKIġ MUHASEBE VE FİNANSAL RAPORLAMA SİSTEMLERİNE YÖN VEREN KURAMSAL ESASLAR MUHASEBE VE FİNANSAL RAPORLAMA SİSTEMİ UYGULAMA MODELLERİ MUHASEBE VE FİNANSAL RAPORLAMA SİSTEMLERİ İLE ÜLKELERİN HUKUK SİSTEMLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİ İçtihada Dayalı Hukuk Sistemine Sahip Öne Çıkan Ülkelerde Muhasebe ve Finansal Raporlama Ġngiltere de Muhasebe ve Finansal Raporlama Uygulaması Amerika BirleĢik Devletleri nde Muhasebe ve Finansal Raporlama Uygulaması Kanunlara Dayalı Hukuk Sistemine Sahip Öne Çıkan Ülkelerde Muhasebe ve Finansal Raporlama Fransa da Muhasebe ve Finansal Raporlama Uygulaması Almanya da Muhasebe ve Finansal Raporlama Uygulaması MUHASEBE VE FİNANSAL RAPORLAMA SİSTEMLERİNDE HARMONİZASYON VE YAKINSAMA ÇALIŞMALARI MUHASEBE VE FĠNANSAL RAPORLAMANIN TÜRKĠYE DEKĠ GELĠġĠMĠ FRANSA NIN ETKİSİNDE GEÇEN DÖNEMDE ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER ALMANYA NIN ETKİSİNDE GEÇEN DÖNEMDE ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER SONRASI DÖNEMDE ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER İktisadi Devlet Teşekküllerini Yeniden Düzenleme Komisyonunun Kurulması Sermaye Piyasası Kurulu nun Kurulması

9 vi Muhasebe ile İlgili Uluslararası Örgütlerin Kurulması Türkiye de Ulusal Muhasebe ve Finansal Raporlama Standartlarını Geliştirmeye Yönelik Çalışmalar TÜRKİYE DE MUHASEBE VE FİNANSAL RAPORLAMANIN BUGÜNKÜ DURUMU TÜRKĠYE DEKĠ GEÇERLĠ MUHASEBE VE FĠNANSAL RAPORLAMA SĠSTEMLERĠ ULUSAL GENEL KABUL GÖRMÜŞ MUHASEBE İLKELERİNE DAYALI MUHASEBE VE FİNANSAL RAPORLAMA SİSTEMİ Türk Ticaret Kanunu Türk Vergi Hukuku Vergi Usul Kanunu Diğer Vergi Kanunları Gelir Vergisi Kanunu Kurumlar Vergisi Kanunu Katma Değer Vergisi Kanunu DanıĢtay Kararları Tekdüzen Muhasebe Sistemi ve Türkiye Uygulaması Kuramsal Açıdan Tekdüzen Muhasebe Sistemi Kavramı Türkiye de Tekdüzen Muhasebe Sistemi Uygulaması Tekdüzen Muhasebe Sisteminin Amacı Tekdüzen Muhasebe Sisteminin Konusu ve Kapsamı Tekdüzen Muhasebe Sisteminde Muhasebe ve Finansal Raporlamaya Yön Veren Kuramsal Esaslar Tekdüzen Muhasebe Sisteminde Muhasebenin Temel Kavramları Tekdüzen Muhasebe Sisteminde Genel Kabul GörmüĢ Muhasebe Ġlkeleri ULUSLARARASI MUHASEBE VE FİNANSAL RAPORLAMA STANDARTLARINA DAYALI FİNANSAL RAPORLAMA SİSTEMİ UYGULAMASI Uluslararası Muhasebe ve Finansal Raporlama Sisteminde Muhasebeye Yön Veren Kuramsal Esaslar Uluslararası Muhasebe ve Finansal Raporlama Sisteminde Muhasebenin Temel Kavramları Uluslararası Muhasebe ve Finansal Raporlama Sisteminde Genel Kabul GörmüĢ Muhasebe Ġlkeleri ÜÇÜNCÜ BÖLÜM FĠNANSAL BĠLGĠNĠN ĠHTĠYACA UYGUNLUĞUNUN FĠNANSAL BAġARISIZLIK TAHMĠNLERĠ ARACILIĞIYLA DEĞERLENDĠRĠLMESĠNE YÖNELĠK AMPĠRĠK ARAġTIRMA 3.1. ARAġTIRMANIN KONUSU ARAġTIRMANIN AMACI ARAġTIRMANIN ÖNEMĠ...165

10 vii 3.4. ARAġTIRMANIN KAPSAMI ARAġTIRMA SIRASINDA KARġILAġILAN GÜÇLÜKLER VE VARSAYIMLAR ARAġTIRMANIN PROBLEMĠ ARAġTIRMANIN YÖNTEMĠ ARAŞTIRMANIN EVRENİ VE ÖRNEKLEM ARAŞTIRMADA KULLANILAN VERİLERİN TOPLANMASI ARAŞTIRMADA BAŞVURULAN ANALİZ YÖNTEMLERİNİN SEÇİMİ Altman Z Skor (Diskriminant) Analizi Yöntemi Lojistik Regresyon Analizi Yöntemi Faktör Analizi Yöntemi ARAŞTIRMADA KULLANILAN DEĞİŞKENLERİN SEÇİMİ ARAġTIRMANIN BULGULARI TDMS YE GÖRE RAPORLANMIŞ FİNANSAL BİLGİLERE DAYALI ANALİZLER Defter Değeri Esaslı Finansal Başarısızlık Tanımlaması Altında Elde Edilen Bulgular Altman Z Skor Analizine ĠliĢkin Bulgular Lojistik Regresyon Analizine Dayalı Bulgular Faktör Skorları Analizine ĠliĢkin Bulgular Piyasa Değeri Esaslı Finansal Başarısızlık Tanımlaması Altında Elde Edilen Bulgular Altman Z Skor Analizine ĠliĢkin Bulgular Lojistik Regresyon Analizine Dayalı Bulgular Faktör Skorları Analizine ĠliĢkin Bulgular UFRS SETİNE GÖRE RAPORLAMIŞ FİNANSAL BİLGİLERE DAYALI ANALİZLER Defter Değeri Esaslı Finansal Başarısızlık Tanımlaması Altında Elde Edilen Bulgular Altman Z Skor Analizine ĠliĢkin Bulgular Lojistik Regresyon Analizine ĠliĢkin Bulgular Faktör Skorları Analizine ĠliĢkin Bulgular Piyasa Değeri Esaslı Finansal Başarısızlık Tanımlaması Altında Elde Edilen Bulgular Altman Z Skor Analizine ĠliĢkin Bulgular Lojistik Regresyon Analizine ĠliĢkin Bulgular Faktör Skorları Analizine ĠliĢkin Bulgular SONUÇ KAYNAKÇA

11 viii EKLER EK-1: TDMS YE YÖN VEREN MSUGT LĠSTESĠ EK-2: ĠMKB SINAÎ ENDEKSĠNDE ĠġLEM GÖREN, TAM KONSOLĠDASYON YAPAN VE BAĞLI ORTAKLIKLARINDAKĠ ORTAKLIK PAYI TAM OLAN ĠġLETMELER LĠSTESĠ EK-3: TDMS VERĠLERĠ ĠLE DD ESASLI FĠNANSAL BAġARISIZLIK TANIMLAMASI ALTINDA FĠĠLĠ DURUM VE MODEL SONUÇLARINA ĠLĠġKĠN KARġILAġTIRMA TABLOSU EK-4: TDMS VERĠLERĠ ĠLE PD ESASLI FĠNANSAL BAġARISIZLIK TANIMLAMASI ALTINDA FĠĠLĠ DURUM VE MODEL SONUÇLARINA ĠLĠġKĠN KARġILAġTIRMA TABLOSU EK-5: UFRS VERĠLERĠ ĠLE DD ESASLI FĠNANSAL BAġARISIZLIK TANIMLAMASI ALTINDA FĠĠLĠ DURUM VE MODEL SONUÇLARINA ĠLĠġKĠN KARġILAġTIRMA TABLOSU EK-6: UFRS VERĠLERĠ ĠLE PD ESASLI FĠNANSAL BAġARISIZLIK TANIMLAMASI ALTINDA FĠĠLĠ DURUM VE MODEL SONUÇLARINA ĠLĠġKĠN KARġILAġTIRMA TABLOSU ÖZET ABSTRACT

12 ix TABLOLAR Tablo 1 1. Literatürdeki Finansal Başarısızlık Tanımları Tablo 1 2. Finansal Bağımsızlık Tahminlerinde Kullanılan Finansal Oranlar Tablo 2 1. Farklı Hukuk Sistemlerine Sahip Ülke Örnekleri Tablo 2 2. Tablo 2 3. Farklı Hukuk Sistemlerine Sahip Ülkelerde Çeşitli Muhasebe Uygulamalarının IFRS ile Karşılaştırılması Farklı Hukuk Sistemleri Altındaki Muhasebe ve Finansal Raporlama Sistemlerinin Özellikleri Tablo 2 4. TFRS Setinde Yer Alan Unsurlar ve Sayıları Tablo 2 5. Türkiye Finansal Raporlama Standartları Setinin Kapsamı Tablo 3 1. Örneklemde Yer Alan İşletmelerin Önsel (Fiili) Başarı/Başarısızlık Durumları Tablo 3 2. Araştırmada Kullanılan Bağımsız Değişkenler ve Beklenen İşaret Yönleri.194 Tablo 3 3. Tablo 3 4. Tablo 3 5. Tablo 3 6. Tablo 3 7. Tablo 3 8. Tablo 3 9. TDMS Verileri ile DD Esaslı Finansal Başarısızlık Tanımı Altında Altman Z Skor Tahmin Modeline İlişkin Uyum İstatistikleri TDMS Verileri ile DD Esaslı Finansal Başarısızlık Tanımı Altında Altman Z Skor Tahmin Modeli Sınıflandırma Tablosu TDMS Verileri ile DD Esaslı Finansal Başarısızlık Tanımı Altında Lojistik Regresyon Tahmin Modeli Sonuçları TDMS Verileri ile DD Esaslı Finansal Başarısızlık Tanımı Altında Lojistik Reg. Tahmin Modelinde Hosmer ve Lemeshow Uyum Testi Tablosu TDMS Verileri ile DD Esaslı Finansal Başarısızlık Tanımı Altında Lojistik Regresyon Tahmin Modeli Sınıflandırma Tablosu TDMS Verileri ile DD Esaslı Finansal Başarısızlık Tanımlaması Altında Faktör Skorları Modeli Sınıflandırma Tablosu TDMS Verileri ile PD Esaslı Finansal Başarısızlık Tanımı Altında 1 Yıl Öncesinden Altman Z Skor Tahmin Modeline İlişkin Uyum İstatistikleri..209 Tablo TDMS Verileri ile PD Esaslı Finansal Başarısızlık Tanımı Altında Altman Z Skor Tahmin Modeli Sınıflandırma Tablosu Tablo TDMS Verileri ile DD Esaslı Finansal Başarısızlık Tanımı Altında Lojistik Regresyon Tahmin Modeli Sonuçları Tablo TDMS Verileri ile DD Esaslı Finansal Başarısızlık Tanımı Altında Lojistik Reg. Tahmin Modelinde Hosmer ve Lemeshow Uyum Testi Tablosu Tablo TDMS Verileri ile DD Esaslı Finansal Başarısızlık Tanımı Altında Lojistik Regresyon Tahmin Modeli Sınıflandırma Tablosu Tablo TDMS Verileri ile PD Esaslı Finansal Başarısızlık Tanımlaması Altında Faktör Skorları Modeli Sınıflandırma Tablosu...214

13 x Tablo UFRS Verileri ile DD Esaslı Finansal Başarısızlık Tanımı Altında Altman Z Skor Tahmin Modeline İlişkin Uyum İstatistikleri Tablo UFRS Verileri ile DD Esaslı Finansal Başarısızlık Tanımı Altında Altman Z Skor Tahmin Modeli Sınıflandırma Tablosu Tablo UFRS Verileri ile DD Esaslı Finansal Başarısızlık Tanımı Altında Lojistik Regresyon Tahmin Modeli Sonuçları Tablo UFRS Verileri ile DD Esaslı Finansal Başarısızlık Tanımı Altında Lojistik Reg. Tahmin Modelinde Hosmer ve Lemeshow Uyum Testi Tablosu Tablo UFRS Verileri ile DD Esaslı Finansal Başarısızlık Tanımı Altında Lojistik Regresyon Tahmin Modeli Sınıflandırma Tablosu Tablo UFRS Verileri ile DD Esaslı Finansal Başarısızlık Tanımlaması Altında Faktör Skorları Modeli Sınıflandırma Tablosu Tablo UFRS Verileri ile PD Esaslı Finansal Başarısızlık Tanımı Altında Altman Z Skor Tahmin Modeline İlişkin Uyum İstatistikleri Tablo UFRS Verileri ile PD Esaslı Finansal Başarısızlık Tanımı Altında Altman Z Skor Tahmin Modeli Sınıflandırma Tablosu Tablo UFRS Verileri ile PD Esaslı Finansal Başarısızlık Tanımı Altında Lojistik Regresyon Tahmin Modeli Sonuçları Tablo UFRS Verileri ile PD Esaslı Finansal Başarısızlık Tanımı Altında Lojistik Reg. Tahmin Modelinde Hosmer ve Lemeshow Uyum Testi Tablosu Tablo TDMS Verileri ile DD Esaslı Finansal Başarısızlık Tanımı Altında Lojistik Regresyon Tahmin Modeli Sınıflandırma Tablosu Tablo UFRS Verileri ile PD Esaslı Finansal Başarısızlık Tanımlaması Altında Tablo 4. Tablo 5. Faktör Skorları Modeli Sınıflandırma Tablosu TDMS Verileri ile Gerçekleştirilen Tahminlerin Hata Sayıları ve Yüzdeleri UFRS Verileri ile Gerçekleştirilen Tahminlerin Hata Sayıları ve Yüzdeleri...236

14 xi ġekġller Şekil 1 1. Muhasebe Bilgileri ve Finansal Raporlar Şekil 1 2. Finansal Bilginin Taşıması Gereken Birincil ve İkincil Niteliksel Özellikler Şekil 1 3. Raporlanacak Finansal Bilgilerin Seçimi Şekil 1 4. Finansal Karar Alma Sürecinin Aşamaları Şekil 1 5. İşletmelerin Sahip Olabilecekleri Farklı Finansal Durumlar Şekil 2 1. Muhasebe Kuramı ve Muhasebe Bilgisi İlişkisi Şekil 2 2. Türk Ulusal (Yerel) Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri Şekil 2 3. Tekdüzen Muhasebe Sistemi Çeşitleri GRAFĠKLER Grafik 1. TDMS Verileriyle Gerçekleştirilen Tahminlerin Farklı Finansal Başarısızlık Tanımlamaları ile Tutarlılığı Grafik 2. UFRS Verileriyle Gerçekleştirilen Tahminlerin Farklı Finansal Başarısızlık Tanımlamaları ile Tutarlılığı...237

15 xii KISALTMALAR AB ABD AET BDDK BV DD/PD FASB GAAP GASB GASC GKGMİ GVK IAS IASC IASCF IFAC IFRIC IFRS İDT KDV MSUGT MTK MV ROA ROE SEC SFAS SPK TDK : Avrupa Birliği : Amerika Birleşik Devletleri : Avrupa Ekonomik Topluluğu : Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu : Book value : Defter değeri / Piyasa değeri : Finansal Muhasebe Standartları Kurulu : Generally Accepted Accounting Principles : Alman Finansal Muhasebe Standartları Kurulu : Alman Muhasebe Standartları Komitesi : Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri : Gelir Vergisi Kanunu : International Accounting Standards : Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi : Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi Vakfı : Uluslararası Finansal Muhasebe Federasyonu : Standart Yorumlama Komitesi : International Financial Reporting Standards : İktisadi Devlet Teşekkülü : Katma Değer Vergisi : Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği : Muhasebenin temel kavramları : Market value : Aktif karlılık oranı : Özkaynak karlılık oranı : Securities and Exchange Commission : Statement of Financial Accounting Standards : Sermaye Piyasası Kurulu : Türk Dil Kurumu

16 xiii TDMS TFRS TMS TMSK TMUDESK TOBB TTK TÜRMOB UFRS US GAAP VUK YÖK : Tekdüzen Muhasebe Sistemi : Türkiye Finansal Raporlama Standartları : Türkiye Muhasebe Standartları : Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu : Türkiye Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu : Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği : Türk Ticaret Kanunu : Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği : Uluslararası Finansal Raporlama Standartları : Amerikan Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri : Vergi Usul Kanunu : Yükseköğretim Kurulu

17 GĠRĠġ Ġktisat literatüründe iģletme, mikro bazdaki üretici kesimdir. ĠĢletme kavram olarak; ihtiyaçları karģılamak üzere mal veya hizmet üretmek ya da pazarlamak amacıyla, üretim faktörlerini uyumlu bir biçimde bir araya getiren ekonomik birimdir. Bir ülke ekonomisindeki iģletme sayısı da yüz binlerle hatta milyonlarla ifade edilebilir. Ancak faaliyet gösteren iģletme sayısının büyüklüğü kadar, bu iģletmelerin kâr elde etme yetenekleri ve süreklilikleri de önemlidir. KüreselleĢmenin özellikle yirminci yüzyılın sonlarında, bilgi ve iletiģim teknolojilerindeki geliģmenin etkisi ile hız kazandığı ve iģletme çevrelerinin de farklılaģmasına neden olduğu ifade edilebilir. Nitekim teknolojide yaģanan büyük ilerlemeler, iģletmelerin üretim yapılarının değiģmesine, pazarlama olanaklarının artmasına, daha yüksek verimlilik ve katma değer potansiyelinin doğmasına neden olmuģtur. Bu durum sermaye ve bilgiye olan gereksinimi artırmıģ; sermaye ve bilgi, getirisi yüksek üretim faktörleri haline gelmiģtir. ĠĢletmeler de değiģen iģletme çevresine ayak uydurmak zorunda kalmıģlardır. Ancak bazı iģletmeler değiģime adapte olamamıģlardır. BaĢka bir ifadeyle, bazı iģletmeler piyasanın doğurduğu artan rekabetçi baskılar karģısında ayakta durabilirken, bazıları piyasadan ayrılmak zorunda kalmıģlar ve iģletmeler için baģarılı/baģarısız olma kavramlarının önemi artmıģtır. BaĢarısızlık kavram olarak; bir faaliyetin veya görevin istenilen biçimde sonuçlanmamıģ olma halini ifade etmektedir. ĠĢletmeler açısından baģarısızlık kavramı ise, ekonomik anlamda baģarısızlık ve finansal anlamda baģarısızlık olmak üzere iki farklı açıdan ele alınmaktadır. Ekonomik anlamda baģarısızlık; belirli bir risk düzeyinde yatırılan sermaye üzerinden elde edilen getiri oranının, benzer yatırımlardaki geçerli getiri oranından belirgin ve devamlı olarak düģük olmasını ifade etmektedir. Fakat bu durum, iģletmenin sürekliliği ya da faaliyetine son verileceği hakkında somut bir gösterge teģkil etmez. Çünkü uzun yıllar boyunca

18 2 ekonomik anlamda baģarısız olan iģletmeler, cari yükümlülüklerini karģılamaya devam edebilmekte ve bu iģletmeler faaliyetlerini sürdürebilmektedirler. Bu nedenle iģletmelerin devamlılığını risk altına sokan, esasen ekonomik anlamda baģarısızlık değil; finansal anlamda baģarısızlık hali olmaktadır. Finansal baģarısızlık; nakit akıģlarının kısa vadeli yükümlülükleri karģılamaya yeterli olmaması, taahhütlerin yerine getirilememesi ve iģletmenin bu sıkıntıyı aģmak için bazı önlemler almaya zorlanması durumunu ifade etmektedir. Literatürdeki çalıģmalara bakıldığında ise birçoğunda araģtırmacıların finansal baģarısızlığı, iflasa baģvurmuģ olma biçiminde tanımladıkları görülmektedir. Finansal baģarısızlık denilince, ilk olarak akla iflasın gelmesine neden olan da literatürdeki çalıģmaların birçoğunda finansal baģarısızlığın, iflas ile eģdeğer tutulmasıdır. Oysa iflas, finansal baģarısızlık hallerinden yalnızca biridir ve finansal baģarısızlık, yalnızca iflastan ibaret değildir. Ayrıca finansal baģarısızlık, her ne kadar bir sonucu gösterse de, baģarısızlık henüz gerçekleģmeden tahmin edilebilen ve alınacak önlemlerle engellenmesi mümkün olabilen bir olgudur. Finansal baģarısızlığın önlenebilmesinin baģlangıç noktasını da, iģletmelerin neden finansal baģarısızlık içine düģtüklerinin belirlenmesi oluģturmaktadır. Neden(ler) doğru tespit edilirse, alınacak önlemler de geçerli ve isabetli olmaktadır. Bu yönü ile finansal baģarısızlığın önceden tahmin edilebilirliği oldukça önemlidir. Finansal baģarısızlığın önlenememesi durumunda ise, yalnızca iģletme üzerinde değil, iģletme dıģında da önemli sonuçlar doğmaktadır. Finansal baģarısızlık tahminlerinde kullanılan baģlıca araç ise, iģletmelerin finansal durumunun ve performansının göstergesi olan finansal tablolardır (raporlardır). Çünkü iģletmelerin finansal baģarısızlık içinde olup olmadıkları, finansal oranlara dayalı modeller yardımı ile belirlenmektedir. Bu

19 3 yönüyle finansal tablolarda yer alan bilgiler de finansal baģarısızlık tahmin modellerinin temel girdilerini oluģturmaktadır. Finansal baģarısızlık tahminlerinde baģvurulan finansal tablolar, içerdikleri finansal bilgiler yönüyle de ihtiyaca uygunluk ve gerçeğe uygun Ģekilde sunumu gibi temel niteliksel özellikleri haiz olmalıdır. Nitekim IASCF ın 8 aģamada tamamlamayı öngördüğü yeni kavramsal projesinin 28 Eylül 2010 tarihinde tamamlanan Amaçlar ve Niteliksel Özellikler baģlıklı ilk aģamasında bu özellikler, finansal bilginin taģıması gereken birincil niteliksel özellikler olarak belirlenmiģtir. Finansal bilgiler, taģıması gereken niteliksel özellikler yönünden ne ölçüde güçlü olursa, finansal baģarısızlığı önceden tahmin etme kabiliyetlerinin de o denli yüksek olacağı ifade edilebilir. Finansal bilgilerin bu özellikler yönünden ne ölçüde güçlü olacağını belirleyen ise finansal tabloların düzenlenmesine esas teģkil eden geçerli muhasebe ve finansal raporlama sistemi uygulaması olmaktadır. Bu iliģki aynı zamanda finansal baģarısızlık tahmin modellerine girdi teģkil eden oranların, finansal tablo kalemleri arasındaki iliģkileri göstermesive finansal baģarısızlık tahminlerinin, finansal tabloların düzenlenme esaslarına olan bağlılığına da iģaret etmektedir. Finansal tablo düzenleme esasları bakımından Türkiye de, bugün itibariyle, geçerli iki sistem söz konusudur. Bu sistemlerden biri ulusal (yerel) GKGMĠ ye dayalı muhasebe ve finansal raporlama sistemi; diğeri UFRS setine dayalı muhasebe ve finansal raporlama sistemidir. Faaliyet alanları bakımından özel kanun hükümlerine tabi tutulan iģletmeler (bankalar, sigorta Ģirketleri, aracı kurumlar gibi) hariç olmak üzere, ortaklık türü, faaliyet konusu, ölçeği ve yaģı ne olursa olsun, tüm geleneksel işletmeler ; Türkiye Ulusal (yerel) GKGMĠ esaslarına uygun biçimde finansal raporlama yapmak zorundadırlar. Öte yandan, bu iģletmelerden hisse senetleri borsada iģlem görenler (halka açık olanlar), aynı zamanda Sermaye Piyasası Kanunu (SPK) hükümlerine uygun olarak, Uluslararası Muhasebe

20 4 ve Finansal Raporlama Standartları setine (UFRS) göre de finansal raporlama yapmakla yükümlüdürler. Dolayısıyla Türkiye de halka açık geleneksel iģletmeler için iki ayrı finansal raporlama sistemi bulunmaktadır. Esasları açısından farklı olan bu sistemler, çıktıları bakımından da farklı finansal tablolar ortaya koymaktadırlar. Farklı esaslar altında hazırlanan finansal raporlar ile kullanıcılara sunulan finansal bilgiler, içerik olarak da nitelik olarak da birbirinden farklı olmaktadır. Bilindiği gibi, Türkiye nin geçerli ulusal (yerel) muhasebe ve finansal raporlama uygulama sistemi, tarihinde yürürlüğe giren Tekdüzen Muhasebe Sistemine göre yürütülmektedir. Ancak bu sistem, küreselleģmeye bağlı olarak değiģen iģletme çevresinin artan finansal bilgi ihtiyacını karģılamakta yetersiz kalmıģtır. Bu bağlamda Türkiye nin de IASCF tarafından geliģtirilen ve yayımlanan uluslararası standartları benimsemesi ve standart setinin etkili biçimde uygulanması için gereken uyumu göstermesi gerekmiģtir. Bu amaçla Türkiye de ilk olarak uluslararası standartlara dayalı, ulusal muhasebe standartları; sonrasında ise doğrudan uluslararası standartlara dayalı bir sistemin geliģtirilmesi yönünde çeģitli adımlar atılmıģtır. Hatta farklı kurumlar tarafından geliģtirilmiģ ve yasallık kazandırılmıģ standartların aynı anda yürürlükte olduğu bir dönem ve muhasebe standartlarının hazırlanmasında ve uygulanmasında çok baģlılık dahi söz konusu olmuģtur. Ancak Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu nun (TMSK) faaliyete geçmesi ile birlikte farklı kurumlar arasındaki çok baģlılık da son bularak, tek bir uluslararası standart setine ulaģılmıģtır. IASCF ile yapılan AnlaĢma sonrasında, Ġngilizce olarak yayımlanan orijinal standartları Türkçe ye çevirerek yayımlayan TMSK, bu standartları Ġngilizce orijinallerine paralel olarak, Türkiye Muhasebe Standartları (TMS) ve Türkiye Finansal Raporlama Standartları (TFRS) biçiminde kodlandırarak yayımlamıģtır.

21 5 TMSK tarafından yayımlanan standart seti, tarihinden itibaren tüm halka açık iģletmeler ve bankalar tarafından zorunlu olarak uygulanmaktadır. Nihayet 6102 sayılı TTK nın da yasalaģması ile birlikte TMSK tarafından yayımlanan standart setinin, yalnızca SPK ya tabi anonim ortaklıklar için değil, tüm iģletmeler için uygulanması zorunluluğu gündeme gelmiģtir. Bu doğrultuda TTK nın yürürlük tarihi olarak kabul edilen tarihini izleyen ilk hesap döneminden itibaren, uluslararası standartlara göre finansal raporlamanın hayata geçmesi beklenmektedir. Ancak iģletmeler ölçek büyüklükleri bakımından farklı olduklarından, her ölçekteki iģletme grubu için farklı uygulama seçenekleri söz konusu olacaktır. Büyük ölçekli ve Sermaye Piyasası Kanunu hükümlerine tabi iģletmelerin tam set UFRS yi, küçük ve orta büyüklükteki iģletmelerinse KOBĠ standardını uygulamaları beklenmektedir. Bunun anlamı; bugün itibariyle yalnızca SPK ya tabi iģletmelerin ikincil olarak sürdürdükleri uluslararası standartlara dayalı muhasebe ve finansal raporlama sisteminin, gelecekte daha yaygın bir iģletme kitlesi tarafından uygulanacak olmasıdır. Ancak bu noktada merak edilen soru Ģudur: Acaba geçerli muhasebe ve finansal raporlama sistemleri, defter değeri ve piyasa değeri esaslı finansal baģarısızlık tanımlamalarından hangisi altında daha tutarlı tahmin sonuçları ortaya koyabilmektedir? Ya da göreli olarak tarihi maliyetleri esas alan TDMS nin ve piyasa değeri (cari değer) esaslı değerleme ölçütlerini benimseyen uluslararası standartların uygulanması durumunda elde edilen finansal baģarısızlık tahmin sonuçlarının defter ve piyasa değeri esaslı finansal baģarısızlık tanımlamalarından hangisi ile daha yüksek bir tutarlılık gösterebildiğidir? Yukarıdaki soruya cevap verebilmek için, aynı dönemde ve koşullar altında, aynı örneklemde yer alan iģletmelerin, farklı esaslara göre raporladıkları finansal bilgilerin girdi olarak kullanıldığı finansal baģarısızlık tahmin modellerinden yararlanılarak, tahmin modellerinin fiili durumu tahmin baģarımları (genel tutarlılıkları) ile Türkiye de uygulanan yerel GKGMĠ nin ve

22 6 uluslararası standartlara dayalı muhasebe ve finansal raporlama sisteminin kendi içinde; hem defter değeri hem de piyasa değeri esaslı finansal baģarısızlık tanımlamaları ile olan tutarlığı ampirik olarak karģılaģtırılmalıdır. Bu çerçevede çalıģmanın içeriği üç ana bölüm Ģeklinde yapılandırılmıģtır. Finansal Bilgi ve Finansal Raporlama Hakkında Genel Bilgiler baģlıklı birinci bölümde; finansal bilgi kavramı ele alındıktan sonra, finansal bilgi ve muhasebe iliģkisi, finansal bilginin taģıması gereken niteliksel özellikler, finansal karar alma süreci ve finansal bilginin ihtiyaca uygunluğu ile finansal bilginin ihtiyaca uygunluğunu değerlendirmede finansal baģarısızlık tahminleri ele alınmaktadır. Muhasebe ve Finansal Raporlama Sistemleri, Türkiye deki Gelişimi ve Geçerli Sistemler baģlıklı ikinci bölümde; ilk olarak muhasebe ve finansal raporlama sistemlerine yön veren kuramsal esaslar ile muhasebe ve finansal raporlama sistemleri ülkelerin hukuk sistemleri bakımından değerlendirilmektedir. Sonrasında ise muhasebe ve finansal raporlama sistemlerinin Türkiye deki geliģimi ile bugün itibariyle Türkiye de geçerliliğini sürdüren Türk ulusal genel kabul görmüģ muhasebe ilkeleri ve uluslararası muhasebe ve finansal raporlama sistemlerinin Türkiye deki uygulaması ele alınmaktadır. ÇalıĢmanın üçüncü ve son bölümünü ise Finansal Bilginin İhtiyaca Uygunluğunun Finansal Başarısızlık Tahminleri AracılığIyla Değerlendirilmesine Yönelik Ampirik Araştırma oluģturmaktadır. AraĢtırmanın metodolojisine iliģkin bilgilere yer verildikten sonra, araģtırma sonucunda elde edilen bulgular sıralanmaktadır.

23 BĠRĠNCĠ BÖLÜM FĠNANSAL BĠLGĠ VE FĠNANSAL BAġARISIZLIK HAKKINDA GENEL BĠLGĠLER 1.1. FĠNANSAL BĠLGĠ KAVRAMI Bilgi, her Ģeyden önce bir varlıktır. ÇeĢitleri bulunmaktadır. Finansal bilgi de, bilgi çeģitlerinden yalnızca biridir. Bu nedenle aģağıda, finansal bilgi kavramından önce, bilgi kavramı; tanımı, özellikleri, beraberinde getirdiği fayda ve maliyetler ele alınmaktadır Bilgi Kavramı Bilgi; üzerinde çalıģılan içerik ve perspektife göre pek çok çeģitte anlamlar içeren, karmaģık ve geniģ bir kavramdır. Türk Dil Kurumu (TDK) Genel Türkçe Sözlüğü nde bilgi; öğrenme, araģtırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçekler Ģeklinde tanımlanmaktadır. Standart bir biçimi bulunmayan bilgi, kimi zaman çizim, kimi zaman metin, kimi zaman fotoğraf veya film biçiminde ortaya çıkabilmektedir. Bilginin kaydedilebilir, elde edilebilir, kullanılabilir, gözlenebilir ve yorumlanabilir olması; bilginin temel özellikleri olarak sıralanmaktadır ( ĠĢletmecilik açısından bilgi (know how), biçimi ne olursa olsun, bir üretim fonksiyonunda sermaye, emek, giriģimci ve doğal kaynakların yanı sıra, gereksinim duyulan ilave bir üretim faktörü haline gelmiģtir. Ayrıca üzerinde sahiplik hakkının da tesis edilebildiği bilgi, zaman zaman mübadeleye de konu olabilmektedir. Bilgiye sahip olmak, beraberinde bir takım avantajlar da getirmektedir.

24 8 Örneğin; öğrenme süreci sonunda, sahip olunan bilgi sayesinde iģletmeler, yeniliklere kolaylıkla uyum sağlayabilmektedir. Yine bilginin verimliliği artırıcı etkisi de azalan maliyetler yoluyla rekabet avantajı doğurabilmektedir. Rekabette üstünlük sağlayan bilgi, somut olmamasına rağmen, bir varlık olarak baģkalarına devredilebilmekte ve nakit akımı doğurabilmektedir. BaĢka bir ifadeyle bilgi, değer akıģı yaratabilmektedir. Öte yandan bilginin toplanmasının, iģlenerek kullanılabilir hale getirilmesinin, çeģitli yayın araçları (kitap/kitapçık, gazete, dergi, internet vb ortamlar) aracılığıyla kullanıcılara sunulmasının ve/veya daha sonra kullanılmak üzere saklanmasının neden olduğu maliyetler de unutulmamalıdır. Belirli bir önemliliğe sahip bilgiler, sağlayacağı faydalar ve neden olacağı maliyetler ile karģılaģtırılmakta ve bu bilgilerin, ekonomik kararların alınmasındaki yararlığı değerlendirilmektedir. Ancak bilginin gerekliliğine dair kararlarda, kullanıcıların bilgi düzeyleri, beklentileri ve alıģkanlıkları gibi bazı öznel yargıları nedeniyle bilginin ekonomik kararlardaki yararlılığının nesnel olarak ölçülmesi pek mümkün olmamaktadır. Bu durum aynı nitelikteki bir bilginin, kimileri için değersiz olarak nitelendirilmesine ve söz konusu bilginin saklanmamasına, hatta kimi zaman üretilmemesine neden olurken, bir baģkası için değerli olarak nitelendirilmesine neden olmakta; bilginin üretilmesini ve saklanmasını gerektirebilmektedir Bilgi Kavramı Ġçinde Finansal Bilginin Yeri Finansal bilgi, bilginin bir türüdür ve iki farklı boyutu bulunduğu ifade edilebilir. Birinci boyutunu makroekonomik düzeydeki finansal bilgiler; ikinci boyutunu ise, mikroekonomik düzeydeki finansal bilgiler oluģturmaktadır 1. 1 Anthony ve Diğerleri (2007), bilgi türlerinin sınıflandırılmasına ilişkin farklı bir sınıflandırma yapmaktadır. Onlara göre, bilgi, sayısal olmayan ve sayısal bilgi olmak üzere temelde iki ana gruba ayrılmaktadır. Sayısal bilgiler de kendi içinde muhasebe bilgileri ve muhasebe dışı bilgiler olarak sınıflandırılmaktadır. Muhasebe bilgilerini ise; işletme faaliyetlerine ilişkin bilgiler, finansal muhasebe bilgileri, yönetim muhasebesi bilgileri ve vergi muhasebesi bilgileri oluşturmaktadır.

25 9 Makroekonomik düzeydeki finansal bilgi, bir ekonominin geneline iliģkin cari açık, faiz dıģı fazla, yıllık bütçe planları, toplam ve sektörel dıģ ticaret rakamları gibi ekonominin geneline iliģkin finansal bilgileri ifade etmektedir. Ancak iģletmecilik açısından bakıldığında, finansal bilgi makroekonomik düzeydeki bilgilerden ziyade, mikroekonomik düzeydeki finansal bilgiler ile ilintilidir. Çünkü iģletme, mikro iktisadın üretici birimidir. Mikroekonomik düzeyde finansal bilgi ise, geniģ ve dar anlamları ile ele alınmalıdır. GeniĢ anlamda finansal bilgi; bir ekonomi içinde kâr amaçlı olsun veya olmasın faaliyet gösteren tüm iģletmelerin ve hane halklarının 2 ekonomik ve mali yapısını etkileyen ya da gelecekte etkilemesi muhtemel olayların öğrenildiği, araģtırıldığı veya gözlem yolu ile elde edildiği metinler, tablolar, Ģekiller, sunular gibi bilgi aktarımını sağlayan çeģitli unsurların oluģturduğu gerçekler bütününü ifade etmektedir. Bu gerçekler bütünü, muhasebe bilgilerinin yanı sıra muhasebe dıģı bilgileri de kapsamaktadır 3. Dar anlamda finansal bilgi kavramı ise yalnızca iģletmelerin finansal tablo verilerine dayalı olarak elde edilen bilgilerine karģılık gelmektedir. Dolayısıyla dar anlamda finansal bilgi kavramı içinde, muhasebe dıģı bilgiler yer almamaktadır. Anthony ve Diğerleri (2007) de yer alan örnekler yardımı ile muhasebe bilgisi ve muhasebe dıģı bilgi ayrımı Ģu Ģekilde ortaya konulabilir: Bir iģletmede çalıģan iģçi sayısı, sayısal bir bilgidir, fakat muhasebe dıģı bilgi niteliğindedir. Zira Anthony ve Diğerleri (2007), muhasebe bilgilerini, muhasebe dıģı bilgiden ayıran belirleyici özelliğin, muhasebe bilgisinin parasal bir değeri ifade etmesi ile açıklamaktadır. 2 Hane halkları da verecekleri ekonomik kararlarda ya da karşı karşıya kaldıkları finansal olaylarda (örneğin kişisel gelir vergisi beyannamesinin düzenlenmesi gibi), finansal bilgiye ihtiyaç duyarlar. Hatta bazı bilgileri gelecekte kullanmak üzere saklayabilmektedirler. Hane halkları, işletmelerle kıyaslandığında, finansal bilgi üretimi ve kullanımları daha basit ve düzensiz olmaktadır. 3 Finansal bilgiyi geniş ve dar anlamları ile birlikte ele almak için doğrudan muhasebe bilgileri kavramı yerine, muhasebe dışı bilgileri de kapsayan geneiş anlamda finansal bilgi kavramının kullanılması benimsenmiştir. Başka bir ifadeyle, finansal bilgi kavramı; hem muhasebe bilgilerini hem de muhasebe dışı bilgileri kapsamaktadır. Örneğin Ayrıntılı bilgi için bakınız: Cemalcılar ve Önce, 1999: 15; Anthony ve Diğerleri, 2007: 2 3.

26 10 Mikroekonomik düzeyde finansal bilginin üretildiği ve bilgi kullanıcılarına sunulduğu asli birimler olan iģletmeler, finansal durumları ve faaliyet sonuçları (performansları) hakkındaki bilgileri, bu bilgileri talep eden kullanıcıların ihtiyaçları doğrultusunda, düzenli zaman aralıkları ile sunmak zorundadırlar. ĠĢletmeler, birleģme, bölünme, halka arz gibi çeģitli özel durumlar ile herhangi bir zamanda ihtiyari olarak da çeģitli finansal raporları bilgi kullanıcıları ile paylaģabilmektedirler FĠNANSAL BĠLGĠ VE MUHASEBE ĠLĠġKĠSĠ ĠĢletmede yürütülen temel fonksiyonlardan biri olan muhasebe; karar vermek üzere bir iģletmeye iliģkin finansal bilgileri kullanma arzusunda olan ilgi gruplarına, ihtiyaç duydukları bilgileri kendilerine ulaģtırmada kullanılan özel bir lisan niteliğindedir (Spiceland ve Diğerleri, 2011: 4). Bilgi kullanıcılarının üstün kararlar alabilmeleri için ihtiyaç duyulan verilerin toplanması ve iģlenmesinden sorumlu olan muhasebe (Plumlee, 2010: 1), uygulamalı bir bilimdir ve iģletme faaliyetleri ile ilgili belirli ekonomik sonuçları doğrudan veya dolaylı olarak ilgili kiģi ve kuruluģlara aktarma iģlevini yerine getirmektedir. Literatürde muhasebeye iliģkin yapılan çeģitli tanımlar aģağıdaki gibidir (Akdoğan ve Aydın, 1987: 1-2): Smith ve Ashburne (1960), muhasebeyi iģletmenin finansal nitelikteki olay ve iģlemlerinin kayıt ve sınıflandırma bilimi olarak tanımlamaktadır. Onlara göre muhasebe, bu iģlem ve olayları özetleme, analiz etme, yorumlama ve karar verme durumunda olan ilgi gruplarına iletmekten sorumludur. Muhasebeye iliģkin bir diğer tanım, Amerikan Muhasebeciler Derneği (1966) tarafından yapılmıģtır. Bu kaynakta muhasebe; Bilgi kullanıcılarının verecekleri ekonomik kararlarda bilinçli yargılarda bulunabilmeleri için ekonomik bilgilerin belirlenmesi, ölçülmesi ve iletilmesi süreci olarak tanımlamaktadır.

27 11 Anthony (1970), bir sistem olarak nitelendirdiği muhasebeyi; Bir örgüt hakkındaki bilgilerin toplanması, sınıflandırılması, özetlenmesi ve para birimi üzerinden raporlanması olarak tanımlamaktadır. Koç Yalkın (1979), Türkçe literatürden bir örnek olarak muhasebeyi Tamamen veya kısmen mali karakterdeki ve para ile ifade edilebilen iģlemlere ait anlamlı ve güvenilir bilgileri sağlayacak Ģekilde donelerin ilgili kaynaklardan toplanması, doğruluklarının saptanması, kaydedilmesi, tasnif edilmesi, raporlar halinde sunulması, analiz ve yorumlanması biçiminde tanımlamaktadır. Cemalcılar ve Önce (1999), muhasebeyi, kararları ve eylemleri ticari bir iģletme veya diğer iģletmelerin faaliyetleri ile ilgili olan çok sayıda kiģiye, bu iģletmeler hakkındaki ekonomik bilgileri bir süreç içinde toplayarak ileten bilgi sistemi olarak tanımlamakta ve karar vericiler ile iģletme faaliyetleri arasındaki bağı tesis eden unsurun muhasebe olduğunu vurgulamaktadır. Bir diğer muhasebe tanımı ise Büyükmirza (2003) tarafından yapılmıģtır. Bu tanıma göre muhasebe Finansal sonuçlar doğuran olay ve iģlemlere ait verileri parasal tutarlar ve gerekmesi durumunda diğer sayısal doneler halinde toplayan; topladığı veri ve doneleri, iģletme ile ilgisi olan belli baģlı kiģilerin gereksinim ve amaçlarını da göz önünde bulundurarak kayıt, sınıflandırma ve analiz yoluyla iģleyen; nihayet elde ettiği sonuçları çoğunluğu dönemsel olarak düzenlenen özetleyici raporlar halinde ilgililere sunan sistematik bir bilgi sağlama düzenidir. Gerek yabancı, gerekse Türkçe literatürden alınan yukarıdaki tanımların tümünde, muhasebenin bilgi kullanıcıları tarafından verilecek ekonomik kararlarda yararlı olacak bilgileri üretme amacına ve muhasebenin bu amacını yerine getirmesinde etkili olan iģlevlerine vurgu yapılmaktadır. Bu iģlevler; kaydetme, sınıflandırma, özetleme, raporlama, analiz etme ve yorumlamadır. Muhasebenin bu iģlevleri yerine getirmesinde iģletmenin

28 12 karģı karģıya kaldığı tüm finansal iģlemler ve olaylara iliģkin olarak topladığı ve karmaģık olarak tutulan bilgilerin bir bütün olarak yorumlanması güçtür. Bu bilgilerin yorumlanabilmesi, bilgilerin önemli gruplar arasındaki iliģkileri gösterecek biçimde gruplara ve sınıflara ayrılmasına bağlıdır. Bu nedenle bilginin kullanıma hazırlanmasında çeģitli bilgiler arasında grup iliģkileri kurulması ve bilgilerin sınıflandırılması muhasebe sürecinin en önemli aģaması olarak kabul edilmektedir (Fitzgerald ve Schumer, 1962: 1). Bu bağlamda finansal raporlama, muhasebe süreci içinde hazırlanan sayısal bilgileri, önemli bilgi grupları arasında iliģkiler kurulduktan sonra, iģletme ile ilgisi bulunan hem iģletme içindeki yöneticilere (iģletme içi bilgi kullanıcılarına), hem de iģletme dıģındaki diğer üçüncü kiģi ve kurumlara (iģletme dıģı bilgi kullanıcılarına) sağlamakla görevlidir. Genel olarak iģletme içi bilgi kullanıcıları, muhasebe bilgilerini ekonomik birimlerin faaliyetlerinin planlanması ve kontrolünde kullanırken; iģletme dıģı bilgi kullanıcılarının gereksinimleri oldukça geniģ ve çeģitlidir. Bilgi kullanıcılarının muhasebede, bu Ģekilde ikili bir sınıflandırmaya tabi tutulmasının nedeni, iģletme dıģı bilgi kullanıcılarının bilgi taleplerindeki amaçların çeģitliliği ve iģletme içi bilgi kullanıcılarından olan niteliksel farklılıklarıdır. Bilgi sunulan kesimlerin, iģletme içindekiler veya dıģındakiler biçiminde ikiye ayrılması nedeniyle muhasebe bilgi sistemi de kendi içinde iki alt bilgi sistemine ayrılmaktadır (ġensoy, 2010: 13). BaĢka bir ifadeyle, kullanıcıların bilgi taleplerindeki farklılıktan ötürü muhasebe; finansal muhasebe ve yönetim muhasebesi Ģeklinde ikili bir sınıflandırmaya tabi tutulmaktadır.

29 13 MUHASEBE SÜRECİ Muhasebe Bilgileri Ekonomik Faaliyetler Finansal Muhasebe Sürecinden Özetleme Finansal Raporlar Finansal Bilgi Kullanıcıları (Karar Vericiler) Yönetim Muhasebesi Sürecinden Geribildirim ġekil 1 1. Muhasebe Bilgileri ve Finansal Raporlar Finansal muhasebe, çeģitli iģletme dıģı finansal bilgi kullanıcılarına ihtiyaca uygun finansal bilgi sağlamaya yönelik muhasebe kolunu oluģturmaktadır. Buna karģın yönetim muhasebesi, çeģitli kavramlara ve yöntemlere dayalı olarak ele alınan bilgiler ile çoğunlukla iģletme (örgüt) içindeki finansal bilgi kullanıcılarına, baģka bir ifadeyle yöneticilere bilgi sağlayan muhasebe kolu niteliğindedir. Finansal muhasebe ve yönetim muhasebesi süreçlerinde toplanan finansal bilgiler, iģlendikten sonra finansal raporlar aracılığı ile bilgi kullanıcılarına sunulurlar. Hatta gerek finansal muhasebe, gerekse yönetim muhasebesi içinde üretilen finansal bilgilerin çeģitli kullanıcılar ile paylaģılmasındaki amaç; bilgi kullanıcılarının karar alırken karģı karģıya kaldıkları riskleri azaltmaktır. Ancak çeģitli bilgi kullanıcılarının ihtiyaç duydukları tüm finansal bilgilerin, finansal raporlarda yer alması mümkün değildir. ĠĢletmelerin, her türlü bilgiyi kullanıcılara sunmasını engelleyen baģlıca hususlar Ģunlardır (ġensoy, 2010, 15):

30 14 i) Her iģletme kendine özgü bir yönetim muhasebesi alt sistemine sahip olduğundan, yönetim muhasebesi alt sisteminde üretilen bilgiler, finansal muhasebe alt sisteminde olduğu gibi tekdüze değildir. ii) Yönetim muhasebesi alt sisteminde üretilen bilgiler, çoğunlukla gizlenmesi gereken mahrem bilgilerdir. Dolayısıyla bu bilgilerin üçüncü kiģiler ile paylaģılması uygun olmamaktadır. Örneğin bir yönetim muhasebesi çıktısı olan bütçeler, ticari sır niteliğindedir ve üçüncü kiģiler ile paylaģılmaz. Ancak yönetim muhasebesinin iģletme dıģındaki kesimleri ilgilendiren kısımları ve/veya iģletmenin gönüllü olarak kamuyu aydınlatma politikası kapsamında paylaģılan yönetim muhasebesi bilgileri istisnadır. BaĢabaĢ noktası, katkı payı ve oranı gibi yönetim muhasebesi içinde üretilen bilgilerin, iģletmenin ticari sırlarını oluģturması nedeniyle, bu bilgiler iģletme dıģı bilgi kullanıcıları ile genellikle paylaģılmaz. Benzer Ģekilde fiyatlama kararlarıyla ilgili maliyet bilgileri gizlilik taģırken, dönemsonu mamul ve yarımamul stokları, iģletme dıģındaki kesimleri ilgilendirdiğinden, alenidir. Ayrıca bilginin sunumunda rasyonellik (maliyet etkenliği) ilkesinden hareket edilmelidir. Finansal bilgi sunumunda rasyonellik; bilgi sunumundan beklenilen faydanın, katlanılan maliyeti karģılayacak büyüklükte olması esasını ifade etmektedir. Finansal muhasebe içinde üretilmesine karģın, bilgiyi sunmanın maliyeti, beklenen faydayı aģtığında, söz konusu bilginin finansal raporlar ile iģletme dıģı bilgi kullanıcılarına sunulması rasyonel olmaz. Bu yönüyle finansal raporlar ile bilgi kullanıcılarına sunulacak bilgilerin kapsamının belirlenmesinde maliyet etkenliği öne çıkmaktadır. Finansal bilginin sunumunda öne çıkan bir diğer kısıt ise önemliliktir 4. 4 Finansal bilginin sunumuna ilişkin kısıtlarla ilgili olarak bakınız Finansal Bilginin Kapsamını Belirleyen Kısıtlar.

31 FĠNANSAL BĠLGĠNĠN TAġIMASI GEREKEN NĠTELĠKSEL ÖZELLĠKLER Finansal raporlama, iģletmelerin ekonomik faaliyetlerine iliģkin sonuçların ilgi gruplarına aktarıldığı, ilkesel bir mekanizmadır (Plumlee, 2010: 3). Bu mekanizma içinde üretilen finansal raporlar ile bilgi kullanıcılarına sunulan bir bilginin alınacak ekonomik kararlar sırasında yararlı olması (ihtiyacı karģılaması), o finansal bilginin taģıması gereken niteliksel özelliklere bağlıdır. Bu özellikler gerek Finansal Muhasebe Standartları Kurulu nun (FASB) muhasebe bilgilerinin niteliksel özelliklerini düzenleyen 2 no.lu standart metninde, gerekse Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi Vakfı (IASCF) tarafından yayımlanmıģ kavramsal çerçevede açıkça belirtilmektedir. Her iki kaynakta da neredeyse bütünüyle aynı tanımlara sahip olduğu görülen niteliksel özelliklerin; IASCF ve FASB tarafından yürütülen 8 aģamalı yeni kavramsal çerçeve projesinin aģamalarından biri olarak harmonizasyon çalıģmaları kapsamında yeniden ele alındığı ve geliģtirildiği görülmektedir. BaĢka bir ifadeyle IASCF ve FASB yeni kavramsal çerçeve projesi içinde finansal bilginin taģıması gereken niteliksel özellikler konusunda ayrı bir çalıģmaya gitmiģ ve bu özellikleri yeniden Ģekillendirerek tanımlamıģtır. Halen çalıģmaları devam eden yeni kavramsal çerçeve projesinde amaçlar ve niteliksel özellikler, birinci aģama olarak belirlenmiģtir ve bu aģama 28 Eylül 2010 tarihinde tamamlanmıģtır. Yayınlanan metinde finansal bilgilerin taģıması gereken birincil ve ikincil niteliksel özellikler ve optimal finansal bilginin seçiminde kullanılması öngörülen kısıtlar ( com/standard/framewk.htm) ġekil 1-2 de olduğu gibi Ģematize edilmiģtir.

32 16 ġekil 1 2. Finansal Bilginin TaĢıması Gereken Birincil ve Ġkincil Niteliksel Özellikler * * Kavramsal çerçevede önemlilik; temel niteliksel özellikler arasında yer alan ihtiyaca uygunluğun işletmeye özgü hali olarak tanımlanmasına karşın, finansal bilginin dikkate alınma eşiğini belirleyen bir kısıt niteliği taşıması nedeniyle, Şekil 1-2 de optimalliği sağlayan kısıtlar arasında gösterilmiştir.

33 Yeni kavramsal çerçeve projesinde ġekil 1-2 deki gibi yeniden yapılandırılan finansal bilginin taģıması gereken niteliksel özellikler, önceki haliyle karģılaģtırıldığında aģağıdaki farklılıklar belirlenmektedir: I) Zamanlılık, ihtiyaca uygunluğun bir alt bileģeni iken, yeni durumda destekleyici niteliksel özellik olarak benimsenmiģtir. II) III) Güvenilirlik kavramı yerine, daha once güvenirlirliğin bir alt bileģeni konumunda olan gerçeğe uygun Ģekilde sunum (temsilde sadakat) kavramı temel niteliksel özellik olarak benimsenmiģtir. Önceki durumda güvenilirliğin bir alt bileģeni olan doğrulanabilirlik, yeni durumda destekleyici niteliksel özellik olarak benimsenmiģtir. IV) Önceki durumda temel niteliksel özellikler yalnızca karģılaģtırılabilirlik ve tutarlılıktan oluģurken, yeni durumda bu ikisi karģılaģtırılabilirlik adı altında bütünleģtirilmiģ ve dört adet destekleyici niteliksel özellikten biri olarak yer almaya baģlamıģtır. V) AnlaĢılabilirlik, önceki durumda kullanıcıya özgü bir nitelik olarak en üstte yer alırken; yeni kavramsal çerçevede destekleyici niteliksel özellik olarak benimsenmiģtir Finansal Bilginin TaĢıması Gereken Temel Niteliksel Özellikler Bir bilginin ekonomik kararların alınmasındaki yararlılığı, karar süreci üzerinde o bilginin etkili olabilme gücüne bağlıdır. Finansal bilginin karar sürecinde etkili olabilme gücünün belirleyicisi ise, finansal bilginin temel niteliksel özellikleri olarak adlandırılan; bilginin ihtiyaca uygunluğu ve gerçeğe uygun Ģekilde sunum (temsilde sadakat) özellikleridir Finansal Bilginin Ġhtiyaca Uygunluğu Ġhtiyaca uygunluk; Ġngilizce relevance sözcüğünün Türkçe karģılığı olarak kullanılmaktadır. Cemalcılar ve Önce (1999) ise bu kavramı, ilgililik olarak TürkçeleĢtirmiĢlerdir.

34 18 Finansal bilginin ihtiyaca uygunluğu; bilgi kullanıcılarının hem geçmiģ, bugün ve geleceğe dair olaylara iliģkin tahminlerinin, hem de geçmiģteki beklentilerinin doğrulanması sırasında, finansal bilgi kullanıcıları tarafından verilecek ekonomik kararlar üzerinde söz konusu bilginin farklılık yaratabilme gücünü ifade etmektedir ( /palert2.htm). Ġhtiyaca uygun finansal bilginin ne olduğu ise bir örnek üzerinden Ģu Ģekilde açıklanabilir. Örneğin; bankalar ve sigorta Ģirketlerinin sermaye yeterliliklerinin, bu sektörlerin güvene dayalı sektörler olması, bu sektörlerde yaģanacak iģletme baģarısızlıklarının (iflaslarının) tüm ülke ekonomisindeki kırılganlığı artırıcı etkisi gibi nedenlerle; önceden belirlenmesi ve düzenli olarak izlenmesi gerekmektedir. Bu amaçla, sermaye yeterliliği bakımından zorda olan Ģirketlerin belirlemesinde finansal oranlara dayalı erken uyarı modelleri kullanılmaktadır. Erken uyarı modelleri yardımı ile müdahale kararı alınmakta ve/veya bu müdahalenin niteliğine ve ölçüsüne karar verilmektedir. Buna göre yapılacak erken müdahalede, finansal bilginin yapılacak müdahale bakımından belirleyici olabilme gücü (özelliği), o bilginin müdahale kararı bakımından geçerli bilgi olduğu anlamına gelmektedir. Finansal bilginin yapılacak müdahalenin gerekliliği ya da niteliği ve ölçüsü konusundaki etkililiği ise, söz konusu bilginin tahmin ve/veya teyit etme gücü ile ilgisine iģaret etmektedir. Bu nedenle ġekil 1-2 de bilginin tahmin ve teyit etme gücü, ihtiyaca uygunluğun alt bileģenleri olarak yer almaktadır. Finansal bilginin tahmin ve teyit etme gücünü haiz olması, finansal tablolardaki bilgilerin; yatırımcıların, kredi verenlerin ve diğer iģletme dıģı bilgi kullanıcılarının gelecekteki olaylar veya sonuçları hakkındaki beklentilerinin oluģturulması, doğrulanması veya değiģtirilmesinde yararlı olmasını sağlamaktadır (Akdoğan ve Tenker, 2007: 44). Finansal bilginin tahmin ve teyit etme gücü, aģağıdaki gibi kısaca tanımlanabilir:

35 19 Finansal bilginin tahmin gücü Finansal bilginin tahmin gücü (değeri); kullanıcılara sunulan finansal bilginin, geçmiģteki veya Ģimdiki olayların sonuçlarını doğru olarak tahmin etme olasılığını artırabilme özelliğidir. Yapılan araģtırmalar da yatırımcı ve kredi verenlerin finansal bilgiler yardımı ile çeģitli olaylar hakkında tahminlerde bulunabildiklerini, araģtırmalar sonucunda geliģtirilen istatistiki ve ekonometrik modeller ile etkili bir tahmin sağlayabildiklerini göstermektedir. Örneğin iģletmelerin gelecekte finansal baģarısızlık içine düģme olasılıkları istatistiki modeller yardımı ile değerlendirilebilmekte ve önceden tahmin edilebilmektedir (Akdoğan ve Aydın, 1987: 146). Finansal bilginin teyit etme gücü Finansal bilginin teyit etme gücü (geri besleme değeri); mevcut bilgilerin, daha önceden alınmıģ kararların ve/veya yapılmıģ tahminlerin doğrulanması veya düzeltilmesine yardımcı olma özelliğini ifade etmektedir. Finansal bilgi, tahmin ve teyit etme rolü bakımından da birbiriyle iliģkilidir. Örneğin, varlıkların mevcut tutarı ve yapısı, iģletmenin karģılaģtığı fırsatlardan yararlanma ve zor durumları karģılama yeteneği hakkında bilgi sahibi olmayı amaçlayan kullanıcılara (potansiyel yatırımcılar, kredi kuruluģları gibi) önemli bilgiler verdiği gibi, aynı zamanda geçmiģte yapılan tahminler ile bugünkü sonuçlarının karģılaģtırılmasına da imkân verir (Çelik, 2007: 55). Özetle, finansal tablolarda açıklanan bilgiler; çeģitli tahminlere yardımcı olduğunda ve/veya daha önceki tahminlerin doğrulanmasına veya düzeltilmesine imkân verdiğinde; finansal bilginin tahmin ve teyit etme gücünün varlığından; dolayısıyla finansal bilgilerin ihtiyaca uygunluğundan söz edilmektedir.

36 Finansal Bilginin Gerçeğe Uygun ġekilde Sunumu Gerçeğe uygun Ģekilde sunumu 5 (temsilde sadakat), herhangi bir gerçek olgu ile o olguya dair ölçüm arasındaki iliģkide, ölçümün gerçek olguyu yansıtması gerekliliğidir. Akdoğan ve Tenker (2007) bu kavramı, iģletmede ortaya çıkan iģlem ve olayların, gerçek durumu gösterecek biçimde finansal tablolarda sunulması biçiminde tanımlamaktadırlar. Finansal bilginin gerçeğe uygun Ģekilde sunumu için, finansal bilginin taģıması gereken üç koģul bulunmaktadır. Bunlar; finansal bilginin bütünlüğü (tamlığı), yansızlığı (önyargılı olmaması) ve önemli hatalar içermemesi koģullarıdır. Ancak bu koģullar altında, bir finansal bilginin finansal tablolardaki sunumunun gerçeğe uygun olduğu kabul edilmektedir. Örneğin iģletme dıģı bilgi kullanıcıları, perakendeci bir iģletmenin bilançosundaki stok kaleminden, iģletmenin normal faaliyet dönemi içinde satılmak üzere bekleyen ürünlerinin bulunduğunu anlarlar. Fakat stok kalemi içinde stok üretiminde kullanılan makineler de yer alırsa, bu durum gerçeğe uygun Ģekilde sunumunun ihlali anlamına gelir (Spiceland ve Diğerleri, 2011: 23). Finansal bilginin gerçeğe uygun Ģekilde sunumu altında yer alan alt bileģenler; bütünlük, yansızlık ve önemli hatalardan bağımsızlık, aģağıdaki gibi kısaca tanımlanabilir: Finansal bilginin bütünlüğü Finansal bilginin bütünlüğü; finansal tablolarda sunulan bir ekonomik olgunun gerçeğe uygun Ģekilde sunumu için gerekli olan tüm bilginin finansal tablolarda bulunmasını ifade etmektedir. Eğer bilginin bir kısmı yok ise, bu durumda eksik bilgi hatalara veya yanlıģ anlaģılmalara yol açabilir ve bilgi kullanıcıları açısından bu bilginin yararlılığından söz edilemez. 5 Gerçeğe uygun şekilde sunum biçiminde Türkçeleştirilen İngilizce faithful representation kavramına alternatif çeviriler de yapılmıştır. Bu çeviriler arasında; temsilde sadakat, gerçeğe uygun gösterim ve dürüst gösterim gibi altarnatifler yer almaktadır. Bakınız CÖMERT, Nuran., Muhasebe Bilgi Sistemlerinde Etkili Raporlama Teknikleri ve Bir Uygulama, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi, Danışman; Prof. Dr. Kenan ERKURAL, 1985, s

37 21 Finansal bilginin yansızlığı Finansal bilginin gerçeğe uygun Ģekilde sunumu için finansal bilginin yansız olması; yani önyargıdan uzak olması gerekmektedir. Önyargıdan uzak olma; finansal bilginin hiçbir finansal bilgi kullanıcısının çıkarlarına daha fazla hizmet verecek nitelikte olmamasını ifade etmektedir. Finansal bilginin önemli hatalardan bağımsızlığı Finansal bilginin önemli hatarlardan bağımsızlığı, birçok finansal tablo kaleminin ölçümünde baģvurulan tahminler ve bu tahminlerdeki hataların düzeyi ile ilgilidir. Finansal tablo kalemlerinin ölçümünde hiç hatasız ölçüm yapmak genellikle mümkün olmamaktadır. Nitekim bazı finansal tablo kalemleri için doğrudan tahmini değerler kullanılmaktadır. Örneğin borç ve gider karģılıkları hesap grubunda yer alan finansal tablo kalemleri gibi. Bu bağlamda finansal tablo kalemlerinin ölçümü için yapılan tahminlerde ortaya çıkan hata değerlerinin kabul edilebilir düzeyde olması gerekmektedir. Aksi halde finansal bilginin yararlılığından söz etmek oldukça güçtür Finansal Bilginin TaĢıması Gereken Destekleyici Niteliksel Özellikler Finansal bilginin, alınacak ekonomik kararlar sırasında yararlı olmasında (ihtiyacı karģılamasında) belirleyici olan diğer niteliksel özellikler, destekleyici niteliksel özellikler olarak anılmaktadır. Destekleyici niteliksel özellikler; karģılaģtırılabilirlik (tutarlılık), doğrulanabilirlik, zamanlılık ve anlaģılabilirlik olmak üzere dörde ayrılmaktadır Finansal Bilginin KarĢılaĢtırılabilirlik Özelliği Finansal bilginin karģılaģtırılabilirlik özelliği, kullanıcıların olaylar ve koģullar arasındaki benzerlik ve farklılıkları anlamasına yardımcı olur. Sağlıklı bir karģılaģtırma için karģılaģtırmaya tabi tutulan iģletmelerin ya da farklı dönemlerin birbiri ile tutarlı karģılaģtırmalara izin verecek nitelikte olması gerekmektedir (Spiceland ve Diğerleri, 2011: 24). Böylece, benzer iģlemlerin

38 22 ve diğer olayların finansal etkilerinin hem bu iģletmede, hem de diğer iģletmelerde nasıl ölçümlendiği ve gösterildiği zaman içerisinde, istikrarlı bir Ģekilde takip edilebilir (Kavramsal Çerçeve, m.39). Dolayısıyla finansal tablolar, bilgi kullanıcılarının iģletmenin muhasebe politikaları 6, politikalarda yapılan değiģiklikler ve değiģikliklerin etkileri hakkında bilgilendirilmelerine imkân verecek Ģekilde karģılaģtırmalı olarak düzenlenirler (Kavramsal çerçeve m.40). Örneğin bir iģletmenin dönemi gelir tablosu incelendiğinde, aynı tablo bir önceki döneme iliģkin sonuçları da içermektedir. Bu Ģekildeki bir sunum, bilgi kullanıcılarının cari dönem finansal bilgilerini, geçmiģ dönem finansal bilgileri ile karģılaģtırmasına izin vermektedir. Özellikle politika değiģikliklerinde, kullanıcıların değiģiklik hakkında tam olarak bilgilendirilmesi gerekmektedir. Ancak bu Ģekilde kullanıcılar politika değiģikliğinin finansal tablolar üzerinde yarattığı etkilenme hakkında bilgi sahibi olabilmekte ve karģılaģtırılabilirlik özelliği politika değiģikliğinden dolayı zarar görmemektedir. Finansal bilginin karģılaģtırılabilirliği ile ihtiyaca uygunluğu arasında da doğrudan bir iliģki bulunmaktadır. ġöyle ki; farklı dönemlere ait finansal bilginin varlığı, o bilginin zaman içinde karģılaģtırılabilmesine imkân sağlarken, bilginin ihtiyaca uygunluğunu belirleyen tahmin ve teyit etme gücünü de yükseltmektedir (Spiceland ve Diğerleri, 2011: 24). Bilginin zaman içindeki değiģiminin bu Ģekilde dikkate alınabilmesi, kullanıcılar tarafından yapılacak tahminlerin ve doğrulamaların da güçlenmesini sağlamaktadır Finansal Bilginin Doğrulanabilirlik Özelliği Doğrulanabilirlik; ekonomik olayların ölçülmesinde ve onların raporlanmasında aynı ölçme yöntemlerini kullanan birbirinden bağımsız taraflar arasındaki görüģ birliliğidir (Cemalcılar ve Önce, 1999: 33). Finansal bilginin doğrulanabilirliği de, söz konusu finansal bilginin kanıtlanabilirliğini ifade etmektedir. BaĢka bir ifadeyle finansal bilgi, herkes tarafından kabul 6 Muhasebe politikaları; finansal tabloların düzenlenmesi ve sunulmasında, finansal raporlama yapan işletme tarafından seçilen ve kullanılan belirli ilkeler, esaslar, gelenekler, kurallar ve uygulamalardır.

39 23 edilebilir, objektif nitelik taģıdığında; bu bilginin doğrulanabilirlik özelliğinin var olduğu kabul edilir. Örneğin; iģletmenin aktifinde yer alan bir arsanın kayıtlı değeri doğrulanabilir. Çünkü arsanın değeri, satın alındığı tarihteki maliyet değeri olarak; muhasebe kayıtlarından elde edilir. Buna karģın, arsanın gerçeğe uygun değerinin doğrulanması çok daha güçtür. Çünkü değerlemeyi yapan kiģiler, gerçeğe uygun değeri kendi öznel değerlendirmeleri sonucunda belirlerler ve bu nedenle farklı değerlemeler, farklı değerlerin elde edilmesine neden olur. Bilginin doğrulanabilir olmaması ya da doğrulanmasının gerçeğe uygun değer örneğinde olduğu gibi, daha güç olması; kullanıcılar açısından bilginin daha az güvenilir olmasına neden olur (Spiceland ve Diğerleri, 2011: 24) Finansal Bilginin Zamanlılık Özelliği Finansal bilginin zamanlılığı, finansal bilgi kullanıcısı tarafından verilecek bir ekonomik karardan önce, söz konusu bilginin ulaģılabilir (kullanılabilir) durumda olmasını ifade eder. Bu nedenle finansal bilginin, ekonomik kararların alınması sırasında etkili olacak Ģekilde hazırlanması ve sunulması esastır. Finansal bilginin sık aralıklar ile bilgi kullanıcılarına sunulması, bilginin zamanlılığını güçlendirir (Spiceland ve Diğerleri, 2011: 24). Buna karģın, finansal bilginin raporlanmasının zorunlu olmayan nedenlerle geciktirilmesi bilginin uygunluk özelliğini ortadan kaldırabilir. Bu nedenle yöneticiler, zamanında raporlama yapmanın faydası ile bilginin gerçeğe uygun gösterimi arasındaki dengeyi gözetmelidir (Kavramsal Çerçeve, m.43). Ancak kimi zaman finansal bilgi bütünüyle gerçeği göstermez ve bu durumda finansal bilginin gerçeğe uygun biçimde gösteriminin sağlanabildiği zamana kadar bekletilmesi gerekebilir. Finansal bilginin bu Ģekilde gerçeğe uygun gösterim koģulu sağlandıktan sonra raporlanmak üzere bekletilmesi durumunda da bilginin ihtiyaca uygunluğu ortadan kalkabilmekte ya da azalabilmektedir.

40 24 Finansal bilginin, kullanıcıların verecekleri ekonomik kararlarda yararlı olabilmesi için zamanında sunulması gerekmektedir. Finansal bilgi kullanıcıların ekonomik karar alma ihtiyaçlarının en iyi Ģekilde karģılanabilmesi ise; finansal bilginin ihtiyaca uygunluğu ve gerçeğe uygun Ģekilde sunumu arasındaki dengenin sağlanması ile mümkündür. Nitekim bazı araģtırmalarda, finansal raporlamanın daha ihtiyaca uygun ve zamanlı finansal bilgi aracılığıyla bilgi asimetrisini azaltıp azaltmadığı tartıģılmaktadır (Frankel ve Li, 2004: 229) Finansal Bilginin AnlaĢılabilirlik Özelliği Finansal tablolarda sunulan bilgilerin, bilgi kullanıcıları tarafından verilecek kararlarda yararlı olabilmesi, o bilginin anlaģılabilir olmasına bağlıdır. Finansal bilginin, kullanıcılar tarafından anlaģılabilmesinde etkili olan faktörler ise; bilgi kullanıcılarının iģletmenin gerek iģ kolu, gerekse ekonomik faaliyetleri hakkında bilgi sahipliği, muhasebe bilgisi ve raporlanan finansal bilgileri incelemede gösterdikleri dikkat düzeyidir (Kavramsal Çerçeve, m.25). Finansal bilginin anlaģılabilirliği, kullanıcıların herhangi bir bilgi setini algı düzeylerine bağlı olarak değiģtiğinden, bilgi kullanıcısına özgü bir özellik olarak nitelendirilmektedir (Spiceland ve Diğerleri, 2011: 24). Ayrıca karmaģık konularla ilgili olup, bilgi kullanıcılarının karar alırken yararlanabilecekleri ve finansal tablolarda yer verilmesi gereken bilgiler, bazı kullanıcılar için anlaģılması güç olacağı gerekçesi ile finansal tablolardan da dıģlanmamalıdır (Kavramsal Çerçeve, m.25) Finansal Bilginin Kapsamını Belirleyen Kısıtlar ĠĢletmelerin finansal durumu ve performanslarına iliģkin tüm bilgiler; raporlama öncesi süreçte toplanmakta, gerekli iģlemler yapılarak sunuma hazırlanmaktadır. Hazırlık aģaması tamamlanan finansal bilgi ise belirli esaslar doğrultusunda kullanıcılara raporlar biçiminde aktarılmaktadır.

41 25 ĠĢletme ile ilgili tüm bilgilerin toplanması, iģlenmesi ve üçüncü kiģilere raporlanması, ne pratik olarak ne de ekonomik olarak uygun olacağından; finansal bilginin iģletme dıģı kullanıcılara sunumunda (finansal raporlamada), bilgilerin seçimi ayrı bir önem arz etmektedir. Finansal bilgi raporlamasında, bilgi kullanıcılarına sunulacak bilgilerin kapsamının en iyi (optimal) biçimde belirlenmesini sağlayan baģlıca kısıtlar 7, maliyet etkenliği (fayda-maliyet analizi) ve önemlilik kriteridir (Cemalcılar ve Önce, 1999: 34). Ancak finansal bilginin taģıması gereken niteliksel özelliklerin yeniden belirlendiği yeni kavramsal çerçeve; bu kriterlerden maliyet etkenliğine yer verirken, önemlilik ilkesine yer vermemektedir. Oysa finansal raporlar aracılığı ile kullanıcılara sunulacak bilgilerin kapsamının belirlenmesinde, önemlilik ilkesi, maliyet etkenliği ile birlikte değerlendirilmelidir. Çünkü maliyet etkenliği, raporlanacak finansal bilgilerin seçiminde; maliyetin faydaya eģitlendiği nokta ile finansal raporlarda yer verilecek bilgiler için bir tavan (üst sınır) getirirken, önemlilik ilkesi her bilginin finansal raporlarda yer almasını engelleyen bir eģik (alt sınır) getirmektedir. BaĢka bir ifadeyle, bir iģletmenin finansal raporlar ile kullanıcılara aktaracağı bilgilerin kapsamı (yoğunluğu), bilginin önemliliği ve maliyet etkenliği kısıtlarının fonksiyonu olmaktadır. Raporlanacak finansal bilgilerin seçimi ile ilgili bu iliģki, ġekil 1-3 teki gibi de temsil edilebilir. 7 Bazı kaynaklarda muhafazakarlık da finansal bilgilerin raporlanmasında etkili olan bir kısıt olarak yer almaktadır. Ayrıntılı bilgi için bakınız; SPICELAND, J. David, SEPE, James F. ve NELSEN, Mark W., Intermediate Accounting, 6. Baskı, New York, McGraw-Hill Higher Education, 2011, s. 26.

42 26 ġekil 1 3. Raporlanacak Finansal Bilgilerin Seçimi ġekil 1-3 te, yatay eksen finansal bilginin yoğunluğunu; dikey eksen ise finansal bilginin fayda, maliyet ve önemlilik düzeyini göstermektedir. Orijin noktasında; raporlanan finansal bilgi söz konusu olmadığından, raporlayan iģletme açısından ne katlanılan bir maliyet, ne de sağlanan bir fayda bulunmaktadır. Ayrıca bilginin raporlanabilmesinde eģik kabul edilen OA; bu düzeyin altındaki bilgilerin raporlanmasını engellerken; ancak bu eģiğin üzerindeki bilgilerin raporlanmasını sağlamaktadır. OA eģiğinin üzerinde öneme sahip finansal bilgiler, bu bilgilerin maliyetinin faydası ile eģitlenmeye baģladığı OB ye kadar raporlanmalıdır. Çünkü OB nin üzerinde, bilgiyi sunmanın maliyeti, sunumdan elde edilen faydayı aģmaktadır. Raporlanacak finansal bilgilerin kapsamının belirlenmesinde dikkate alınan maliyet etkenliği ve önemlilik kısıtları aģağıda ayrıca ele alınmaktadır.

43 Finansal Bilginin Maliyet Etkenliği ĠĢletme dıģı bilgi kullanıcılarına finansal raporlar ile sunulan finansal bilginin maliyet etkenliği; finansal bilginin beklenen yararlarının, katlanılan maliyetlerini aģması durumunu ifade etmektedir. Bu yönüyle maliyet etkenliği, finansal raporlamada iģletmenin hangi finansal bilgileri raporlaması gerektiğinin belirlenmesinde önemli bir ölçüt teģkil etmektedir. Eğer sağlanan fayda, bilgiyi edinmek için katlanılan maliyetten daha fazla ise, iģletme söz konusu finansal bilgiyi raporlamalıdır. Ancak finansal bilginin faydasının da maliyetinin de belirlenmesi, çoğunlukla sübjektif olduğundan, finansal bilginin kapsamının belirlenmesine yönelik değerlendirmeler de sübjektif olabilmektedir. Öte yandan birçok iģletme dıģı finansal bilgi kullanıcısı, kendisine sunulan finansal bilgilerin herhangi bir maliyetinin bulunmadığını düģünmektedir. Oysaki finansal bilgiyi sunmanın maliyeti vardır ve bu maliyete, bilgi sunumunu gerçekleģtiren taraf (raporlayan iģletme) katlanmaktadır (Obaidat, 2007: 29). Finansal bilginin maliyetleri, maddi maliyetleri ve psikolojik maliyetleri biçiminde iki grupta toplanmaktadır. Bunlar (Easton ve Diğerleri, 2010: 1-9): Finansal bilginin maddi maliyetleri; bilginin toplanması, iģlenmesi, yayınlanması sırasında ortaya çıkan maliyetleridir. Finansal bilginin bilgi kullanıcılarına raporlanması aģamasına kadar olan süreçte ortaya çıkan bu maliyetler, hem daha somut hem de görece daha objektif nitelik taģıyan maliyetlerdir. Finansal bilginin psikolojik maliyetleri ise; rekabet üzerinde yarattığı olumsuz etkilenmeler, düģülen anlaģmazlıklar ve politik maliyetler biçiminde sıralanmaktadır. Psikolojik maliyetler, finansal bilginin yayınlanmasının ardından ortaya çıkarken, hem olası hem de sübjektif nitelik taģımaktadır.

44 28 Finansal raporlamanın rekabeti olumsuz etkileyebilecek olası bir maliyet unsuru olarak nitelendirilmesinin nedeni, iģletmelerin faaliyetleri hakkında yapacakları raporlamalarda aynı ürün veya segmentteki baģarımlarının, devam ettikleri iģlerinin, stratejik iģbirliklerinin, teknolojilerinin ve yenilikçi fikirlerinin, ürün ve süreç geliģtirme çabalarının zarar görebileceği endiģeleri ile açıklanmaktadır (Easton ve Diğerleri, 2010: 1-9). Finansal bilginin yayınlanmasının ardından ortaya çıkması olası bir diğer maliyet unsuru ise, iģletmenin çeģitli taraflar ile içine düģtüğü anlaģmazlıkların artıģıdır. AnlaĢmazlıklardaki artıģın bir maliyet unsuru olarak nitelendirilmesinin nedeni ise, finansal raporlama sonrasında çeģitli ilgi gruplarının, iģletmeden beklentilerinin yükselmesi ve bu beklentilerinin karģılanamaması durumlarında iģletme aleyhine açacakları davaların artması eğilimidir. Politik maliyetler ise, özellikle göz önündeki iģletmeler üzerinde siyasi ve toplumsal baskıların yoğunlaģmasını ifade etmektedir (Easton ve Diğerleri, 2010: 1-9). Öte yandan muhasebe standartlarını uygulamanın sebep olduğu bazı olumsuz ekonomik sonuçlar da söz konusu olabilmektedir. Bu olumsuz sonuçlar, finansal bilginin olası maliyetleri içinde yer almalıdır. Örneğin; finansal bilgilerin bölümlere göre (iģletmenin ürettiği farklı tür mal ve hizmetler ile faaliyette bulunduğu farklı coğrafi alanlar itibariyle) raporlanması durumunda bilgiler, üretilen ürünler ya da faaliyette bulunulan coğrafi bölgeler bazında sunulur. Bilgilerin bölümlere göre parça parça sunulması, birçok iģletmede rekabeti olumsuz etkileyen bir faktör olarak görülmektedir. BaĢka bir ifadeyle bölümlere göre sunulan bilgilerin rakiplere üstünlük sağlayacağı endiģesi ortaya çıkmaktadır (Spiceland ve Diğerleri, 2011: 25). Gerek finansal raporların yayınlanmasından önce, gerekse yayınlanmasının ardından; finansal raporlar ile iģletme dıģındaki bilgi kullanıcılarına sunulan finansal bilginin olası maliyetleri yukarıda

45 29 sıralanmıģtır. Bu maliyetlerin ortak özelliği, niceliksel olarak belirlenmelerinin güç olmasıdır (Spiceland ve Diğerleri, 2011: 25). Finansal raporlar ile yayınlanan bir bilgiden beklenen en önemli yarar ise, söz konusu finansal bilginin kullanıcılar tarafından verilecek ekonomik kararlardaki yararlılığı yolu ile kaynak dağılımının iyileģmesidir (Spiceland ve Diğerleri, 2011: 25). Finansal raporlamadan beklenen diğer yararlar ise, iģletmenin içinde bulunduğu piyasa çeģitleri ve bu piyasalardaki farklı beklentileridir. Sermaye piyasası, iģgücü piyasası, girdi ve ürün piyasası gibi çeģitli piyasalarda bulunan bir iģletmenin bu piyasalar bakımından farklı beklentileri vardır. Bunlar (Easton ve Diğerleri, 2010: 1-8): Sermaye piyasasından beklentisi; en düģük maliyet ile finansman imkânı (düģük faiz oranı yüksek hisse senedi fiyatı) sağlamak, ĠĢgücü piyasasından beklentisi; en iyi iģgücünü istihdam etme olanağını elinde bulundurmak, Girdi piyasasından beklentisi güçlü bir tedarikçi iliģkisi kurabilmek; Ürün piyasasından beklentisi ise; güçlü tüketici iliģkisi kurabilmektir. Yukarıda sıralanan beklentiler, iģletmeleri, sürdürdükleri faaliyetler hakkında, çeģitli ilgi gruplarına bildirimlerde bulunmaya sevk etmektedir. Çünkü bu beklentilerin gerçekleģebilmesi; iģletmenin sürdürdüğü faaliyetlerdeki baģarımına ve piyasadaki tarafların, iģletmenin baģarımı konusundaki farkındalığına bağlı olmaktadır. Bu farkındalık ise, iģletme ile ilgili elde edecekleri olumlu geliģmeler ve haberler ile mümkün olmaktadır. Bu nedenle iģletmeler, iģletmeye ait bilgilerin üçüncü kiģilerle paylaģılmasını ve finansal raporlamayı yararlı bulmaktadırlar (Easton ve Diğerleri, 2010: 1-8). Ancak finansal bilgi sunmanın yararlarını niceliksel olarak ölçmek mümkün olmamaktadır.

46 30 Gerek finansal bilginin maliyeti gerekse faydasının yukarıda anlatıldığı gibi niceliksel olarak ifade edilmesinin güç olması, maliyet etkenliği ölçütünün kullanılabilirliğini sınırlandırmaktadır. Bunun bir diğer nedeni de çoğu zaman finansal bilgiyi raporlamanın sağladığı fayda ve bilgiyi edinmek için katlanılan maliyetin, aynı bilgi kullanıcı grubu içindeki her bir kullanıcı için aynı büyüklükte oluģmamasıdır. Bazı durumlarda ise finansal bilginin sunumundan fayda sağlayan taraf; bilgiyi hazırlayan(lar) değil, baģka taraflar olabilmektedir. Bu gibi nedenler fayda-maliyet dengesinin her durumda gözetilmesini engellemekte veya zorlaģtırmaktadır. Fayda-maliyet karģılaģtırmasına dayanan maliyet etkenliği, belirlenmesi zor olmasına rağmen, baģta standartları geliģtirenler olmak üzere, hem finansal tabloları hazırlayanların hem de bu tabloları kullananların bu kısıtın farkında olması gerekmektedir (Kavramsal Çerçeve, m. 44). Nitekim standart koyucu veya finansal raporlamaya iliģkin düzenleme yetkisi bulunan çeģitli kuruluģlar (IASCF, FASB gibi), raporlanacak finansal bilgilerin beklenen fayda ve maliyetleri konusunda kendi kabullerini açıklayarak (Kieso ve Diğerleri, 2001: 48); raporlama yapan iģletmelerin ayrıca bu türden karģılaģtırmalar yapmasının önüne geçmektedirler. Örneğin bölümlere göre raporlama standardını uygulamanın beklenen yararlarının, raporlanan bilginin maliyetlerini aģtığı; doğrudan standart koyucu tarafından kabul edilmiģtir (Spiceland ve Diğerleri, 2011: 25). Özetle, finansal bilginin bedava (maliyetsiz) olmaması, iģletmeleri katlandıkları maliyetin üzerinde fayda sağlamayı bekledikleri finansal bilgileri sunmaya iten bir kısıt olmaktadır Finansal Bilginin Önemliliği Finansal bilgilerin raporlamasındaki bir diğer kısıt, bilginin önemliliğidir. Bilgi, kullanıcı tarafından verilecek bir karar üzerinde etkili olma gücüne sahip olduğunda, önemli kabul edilir (Kieso ve Diğerleri, 2001: 49; Spiceland ve Diğerleri, 2011: 25). Finansal raporlarda sunulan bilginin önemliliği; o bilginin

47 31 bilgi kullanıcılarına sunulmaması durumunda, bilgi kullanıcıları tarafından verilecek kararın farklılaģıp farklılaģmadığı testine dayandırılmakta; eğer bilginin sunulmaması durumunda kullanıcının vereceği karar farklılaģacak ise, o bilginin önemli olduğu kabul edilmektedir (Özulucan, 2009: 17). Örneğin; bir iģletmenin satıģ hasılatının büyüklüğü arzulanır. Eğer satıģ kredili yapılmıģ ve alacakların tahsil kabiliyeti de düģük ise, satıģ hasılatının büyüklüğüne bakarak yapılacak bir değerlendirme yanıltıcı olacaktır. BaĢka bir ifadeyle bilgi kullanıcılarının, gerçekleģtirilen satıģların ne kadarının nakit, ne kadarının kredili yapıldığı ve kredili yapılan bu satıģlar içinde tahsil kabiliyeti düģük olan kısmın payı hakkında bilgi sahibi olması, verecekleri ekonomik kararları etkileyebilecek niteliktedir. Önemlilik esasen bir gösterge, bir eģik olarak kabul edilmekte ve bu eģiğin üzerindeki bilgilerin, kullanıcıların verecekleri ekonomik kararları etkilediği, altında kalan bilgilerin kullanıcıların kararları açısından etkisiz olduğu kabul edilmektedir. Ancak önemlilik eģiği farklı kullanıcılar açısından farklı olabilmektedir. Bir kullanıcı açısından önemli olan bir bilgi, baģka bir kullanıcı açısından önemli olmayabilir. Büyük ölçekli bir iģletme için tahsil kabiliyeti zayıf olan alacak tutarı, önemsenmeyecek bir tutarı ifade edebilirken, mikro ölçekteki bir iģletme için aynı tutardaki bir alacak, çok büyük önemi haiz olabilir. Bu bağlamda önemliliğin, tutar olarak değil de, oransal bir gösterge ile değerlendirilmesi daha uygun olacaktır. Ayrıca tutar ya da oran olarak önemsiz olmasına karģın, iģletmenin karģı karģıya kaldığı finansal nitelikteki olayın mahiyeti açısından da bilgi, önem teģkil edebilir FĠNANSAL KARAR ALMA SÜRECĠ VE FĠNANSAL BĠLGĠNĠN ĠHTĠYACA UYGUNLUĞU Finansal bilgi kullanıcısının bilgi talebinde bulunmasının temel nedeni, iģletme hakkında alacağı ekonomik kararlarda bu bilgilerden yararlanmaktır. Türü ne olursa olsun, her kullanıcı, iģletme hakkında alacağı bu kararları

48 32 önce yapılandırmak, sonra uygulamak durumundadır. Finansal kararların yapılandırılması ise, kullanıcının almak istediği karar problemine 8 uygun bilgileri (verileri) değerlendirmesini, analizlerde bulunmasını ve oluģturacağı karar alternatifleri arasından da seçimde bulunmasını gerektiren bir süreci ifade etmektedir. ĠĢte kullanıcıların iģletme hakkında alacakları kararları yapılandırmak amacıyla izledikleri bu süreç; finansal karar alma süreci olarak isimlendirilmektedir. Finansal bilgi kullanıcısının karar alma sürecini oluģturan aģamalar Ģunlardır (Porter ve Norton, 2010, 14): i) Finansal problemin ortaya konulması ii) Finansal tablolardan ve diğer finansal bilgi kaynaklarından gerekli bilgilerin toplanması iii) Finansal analizlerin yapılması iv) Karar seçeneklerinin oluģturulması v) Alınan kararın uygulanması Bu aģamaları izlemek suretiyle bir finansal kararın nasıl alındığı ise, ġekil 1-4 te örneklendirilmektedir. 8 Problem, bir koşulun ya da kararın sağlanıp sağlanamadığını evet-hayır şeklinde ikili olarak sorgulamaktır. Örneğin x gibi bir sayının herhangi bir sayıya tam bölünüp bölünememesi, bir karar problemidir.

49 33 1. Finansal problemin ortaya konulması FİNANSAL KARAR ALMA SÜRECİ Bir yatırımcının A İşletmesi nin ürünlerini satın almak için bir yıl boyunca ödediği para 100 TL; aynı para ile A İşletmesi nin hisse senetlerinden satın alabildiği hisse senedi adedi ise 2 olsun. (Hisse senedinin bugünkü piyasa değeri 50 TL olduğu varsayılıyor). Buna göre; yatırımcı, elindeki 100 TL ile A İşletmesi nin hisse senetlerinden satın almalı mıdır? 2. Finansal tablolardan ve diğer finansal bilgi kaynaklarından gerekli bilgilerin toplanması Belirtilen problem için çeşitli kaynaklardan bilgi toplanması gerekmektedir. Bunlar: - Yatırımcının bugünkü finans kaynaklarına ilişkin bilgiler TL nin alternatif kullanım biçimlerine ilişkin bilgiler - A İşletmesi nin faaliyet gösterdiği sektöre ilişkin bilgiler - A İşletmesi nin finansal tabloların da içinde olduğu kamuya açıklanmış finansal bilgileri 3. Finansal analizlerin yapılması Yatırımcının, finansal tablolardan elde ettiği bilgiler (veriler) ile yapabileceği analizler şunlar olmaktadır: - Oran (rasyo) analizleri - Karşılaştırmalı tablolar analizi (yatay analiz) - Yüzde analizi (dikey analiz) - Eğilim yüzdeleri analizi (trend analizi) - Rakip işletmeler ile yapılacak karşılaştırma - Sektörün genel ortalaması ile yapılacak karşılaştırma 4. Karar seçeneklerinin oluşturulması Yatırımcı işletmeye ilişkin tüm bilgiler dikkate alınarak, karar seçenekleri geliştirilir. Örnek açısından geliştirilmiş karar seçenekleri aşağıdaki gibi olursa: TL başka amaçlar için kullanılabilir - A İşletmesi nin hisse senetlerinden 2 adet satın alınabilir 5. Alınan kararın uygulanması Eğer yatırım kararı verilirse, yatırımcı hisse senedi yatırımını belirli aralıklar ile izlemek ve kendisine soracağı iki soru ile bu tercihinin iyi bir tercih olup olmadığını görmek isteyecektir. Bu sorular: i) Yatırım yaptığı hisse senetlerinden temettü elde edip etmediği? ii) Hisse senedinin fiyatının, satın alırken birim başına ödediği 50 TL yi aşıp aşmadığı? ġekil 1 4. Finansal Karar Alma Sürecinin AĢamaları ġekil 1-4 te finansal karar alma süreci örneği, yatırımcılar yönüyle

50 34 oluģturulmuģtur. Bunun nedeni, iģletme dıģı bilgi kullanıcıları içinde finansal bilgiye en çok baģvuran ilgi grubunun yatırımcılar olması ve finansal raporlamanın, yatırımcıların bilgi ihtiyaçlarını karģılayacak biçimde gerçekleģtirilmesi durumunda, diğer bilgi kullanıcılarının özel amaçlarına uygun finansal bilgi taleplerini de karģılanmaya yeterli finansal bilgilerin sunulmuģ olacağı ilkesidir. Finansal karar alma sürecinin de, bu yönüyle yatırımcılar açısından daha çok önem arz ettiği ifade edilebilir. Finansal karar alma sürecindeki en kritik nokta, iģletme ile kullanıcılar arasındaki finansal bilgi iletiģimini sağlayan finansal raporlardan elde edilecek bilgilerin toplanmasıdır. Kullanıcılar, finansal tablolar ve muhasebe süreci sonunda ortaya konulan diğer raporlama araçları yardımıyla; iģletmenin ulaģılan baģarı düzeyi, o anki finansal durumu (Akdoğan ve Aydın, 1987: 27), nakit ve nakit benzeri kaynakları yaratma kabiliyetleri hakkında ölçülebilir göstergeler elde edebilirler. Muhasebe bilgi sistemi içinde iģlenen finansal bilgilerin, anlamlı iliģkiler bütünü biçiminde sunulduğu finansal raporların da geçmiģteki olayları açıklamaya, gelecekteki olayları ise tahmin etmeye elveriģli olması beklenmektedir. Ancak finansal raporlara dayalı olarak açıklanmak istenen geçmiģ ve tahmin edilmek istenen gelecekteki olaylar, kullanıcının analiz amacına göre değiģkenlik göstermektedir. Örneğin potansiyel yatırımcılar, iģletmeye ait hisse senetlerinin gerçek değerini belirleyerek, risk tercihlerine uygun yatırım kararı alma; mevcut yatırımcılar, ellerindeki hisse senetlerini elden çıkarma veya pozisyonlarını koruma yönündeki kararları için iģletmenin gelecekteki performansını (kazanç potansiyelini) ve finansal yeterliliğini değerlendirirler. Buna karģın kredi verenler, kullandırdıkları ya da kullandıracakları kredi tutarlarının iģletme tarafından geri ödenebilme gücü ile ilgilenirler. Görüldüğü gibi farklı kullanıcıların, farklı amaçlar ile değerlendirdiği finansal raporlar, kullanıcılar tarafından verilecek ekonomik kararlar üzerinde etkili olmaktadır. Finansal raporlara dayanılarak verilecek kararlarda, bilgi

51 35 kullanıcılarının karar modellerinin genellikle açık olmaması nedeniyle, muhasebe verilerinin yararlılığının değerlendirilmesinde tahmin yeteneği önemli hale gelmiģ ve karar süreci ile tahminde bulunma arasında ayrılmaz bir iliģki geliģmiģtir (Akdoğan ve Aydın, 1987: 28). ABD de Finansal Tabloların Amaçları Üzerinde ÇalıĢma Grubu (Study Group on the Objectives of Financial Statements) tarafından hazırlanan raporda finansal raporların amaçlarından birisinin tahmin sürecinde yararlı bilgi sağlamak olduğu ifade edilmiģtir (Akdoğan ve Aydın, 1987: 28). Finansal raporların bu amacı, kullanıcılar tarafından verilecek ekonomik kararlarda isabetli tahminler yapılabilmesinin muhasebe verilerinin tahmin gücüne bağlı olduğunu göstermektedir. ĠĢlenerek raporlar aracılığı ile bilgi kullanıcılarına finansal bilgi olarak sunulan muhasebe verilerinin tahmin gücü hakkında literatürde yapılmıģ birçok araģtırma vardır. Bu araģtırmaların varlığı dahi, muhasebe verilerinin tahmin gücünün bulunduğunu göstermektedir. Örneğin; Horrigan (1966), finansal oranların tahvilleri sınıflandırmadaki tahmin yeteneğini değerlendirmiģtir. AraĢtırma sonucunda da iģletme sermayesi /satıģlar, net değer / toplam borç, satıģlar / net değer ve iģletme karı / satıģlar rasyolarının tahvil sınıflarını tahmin etmede yararlı rasyolar oldukları belirlenmiģtir. Sonuç olarak, bilgi kullanıcıları tarafından verilecek ekonomik kararlarda muhasebenin tahmin iģlevinin önemli rol oynadığı; tahminin, karar verme sürecinin ayrılmaz bir parçası olduğu ve muhasebecilerin de muhasebe verilerinin tahmin gücünü arttırmak için farklı muhasebe alternatiflerini, bu alternatiflerin tahmin değerlerini göz önüne alarak değerlendirdikleri ifade edilebilir (Akdoğan ve Aydın, 1987: 29-30).

52 FĠNANSAL BĠLGĠNĠN ĠHTĠYACA UYGUNLUĞUNU DEĞERLENDĠRMEDE FĠNANSAL BAġARISIZLIK TAHMĠNLERĠ Finansal baģarısızlık tahmin modellerinin; iģletmelerin önsel olarak belirlenmiģ fiili finansal baģarı/baģarısızlık durumlarını önceden tahmin etmede gösterdikleri baģarım (tutarlı sınıflandırma kabiliyeti); bu modellerin girdi olarak kullandığı finansal bilgilerin ihityaca uygunluğunu ölçmede de yararlı bir ölçüt niteliği taģımaktadır. Nitekim finansal baģarısızlık tahmin literatüründeki önemli ve ilk çalıģmalardan biri olan Beaver (1966), çeģitli muhasebe rasyolarının, iģletmelerin iflasını tahmin etmedeki baģarısını araģtırmıģtır. Beaver (1966) da iflastan beģ yıl öncesine kadar, iflas eden iģletmelerin finansal oranlarının, etmeyen iģletmelere göre daha iyi olmadıklarını belirlemiģtir. Beaver (1966) iflas eden ve etmeyen iģletme gruplarının finansal oranlarının ortalama değerlerindeki artıģtan hareketle, artıģların, iflas olasılığını artırdığını ifade etmiģtir (Akdoğan ve Aydın, 1987: 28). Bu nedenle aģağıda ilk olarak finansal baģarısızlık kavramı ele alındıktan sonra, finansal baģarısızlığın önceden tahmin edilebilirliği ve finansal baģarısızlık tahminlerinde finansal tablolar ele alınmaktadır Finansal BaĢarısızlık Kavramı BaĢarısızlık kavram olarak; bir faaliyetin veya görevin istenilen biçimde sonuçlanmamıģ olma halini ifade etmektedir. ĠĢletmeler açısından baģarısızlık kavramı ise, iki farklı açıdan ele alınmaktadır. Bunlardan birincisi; ĠĢletmeler için ekonomik anlamda baģarısızlık, ikincisi ise, finansal anlamda baģarısızlıktır. Finansal baģarısızlık kavramı, finansal sıkıntı kavramı ile anılmakta ve ekonomik baģarısızlıktan farklı bir Ģekilde tanımlanmaktadır. Bu nedenle ilk olarak ekonomik baģarısızlık kavramı ele alındıktan sonra finansal baģarısızlık kavramı; tanımı, nedenleri, finansal baģarısızlığa karģı alınacak önlemler, önceden tahmin etmenin yararları, tespit için kullanılan öncü

53 37 göstergeler ve sonuçları ile ele alınması gereken geniģ bir kavram olmaktadır. Ekonomik anlamda başarısızlık kavramı; belirli bir risk düzeyinde yatırılan sermaye üzerinden elde edilen getiri oranının, benzer yatırımlardaki geçerli getiri oranından belirgin ve devamlı olarak düģük olmasını ifade etmektedir. Kimi zaman bu tanım gelirlerin, katlanılan maliyeti karģılamakta yetersiz olması ve yatırımın ortalama getirisinin, iģletmenin sermaye maliyetinden devamlı olarak daha düģük olması biçiminde de ifade edilmektedir. Fakat belirtilen bu ekonomik durumlar, iģletmenin sürekliliği ya da faaliyetine son verileceği hakkında somut bir gösterge teģkil etmez. Çünkü uzun yıllar boyunca ekonomik anlamda baģarısız olan iģletmeler, cari yükümlülüklerini karģılamaya devam edebilmekte ve bu iģletmeler yasal olarak baģarısızlık sıfatını almaksızın faaliyetlerini sürdürebilmektedirler. Bir iģletme için baģarısızlığın yasal olarak ortaya çıkması, iģletmenin cari yükümlülüklerini yerine getirememesi ve alacaklıların iģletmenin tasfiyesi yönünde baskı oluģturmasına bağlıdır. Bu nedenle finansal baģarısızlık kavramı, ekonomik baģarısızlık kavramından ayrı olarak ele alınmaktadır Finansal BaĢarısızlığın Tanımı BaĢarısızlık kavramının, ekonomik anlamda yukarıdaki tanımından hareketle, finansal baģarısızlığı ilk defa Dun ve Bradstreet tanımlamıģtır. Onlara göre finansal baģarısızlık (kurumsal işletme başarısızlığı), bir iģletmenin aģağıda sıralanan dört durumdan birini yaģıyor olması durumunda ortaya çıkmaktadır. BaĢka bir ifadeyle, bir iģletmenin finansal olarak baģarısız olduğuna hükmetmek için bu dört durumdan birinin var olması yeterli görülmektedir (Altman ve Hotchkiss, 2006: 4): i) ĠĢletmenin devam eden faaliyetlerinin durdurulması veya iflas, ii) ĠĢletmenin icra, haciz veya mülkiyete rehin gibi olaylara maruz kalması,

54 38 iii) iv) ĠĢletmenin isteğe bağlı olarak faaliyetine son verilmesi (tasfiye) ve henüz yerine getirilmemiģ yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınması, kayyum atanması veya yeniden yapılandırma gibi mahkeme süreçleri içinde bulunması, ĠĢletmenin kendisine borç verenler ile yükümlülüklerin vadesi ve ödenmesi konusunda gönüllü olarak uzlaģmaya gitmesi. Bu dört sonuçtan biriyle karģı karģıya kalan iģletmeler finansal olarak baģarısız kabul edilmektedir. Literatürdeki çalıģmalara bakıldığında ise, çalıģmaların birçoğunda araģtırmacıların finansal baģarısızlığı, iflasa baģvurmuģ olma biçiminde tanımladıkları görülmektedir. Finansal baģarısızlık denilince ilk olarak akla iflasın gelmesinin nedeni de budur. Oysa iflas, finansal baģarısızlık hallerinden yalnızca biridir ya da finansal baģarısızlığın, yalnızca iflastan ibaret olmnadığı ifade edilebilir. Bu bağlamda AktaĢ (1997), iflası, finansal baģarısızlığın dar anlamdaki karģılığı olarak ifade etmektedir. Yükümlülüklerin karģılanamaması, borç ve/veya faizlerinin ödenememesi gibi durumlar da iģletmenin finansal baģarısızlık içinde olduğunu gösteren haller olarak kabul edilmektedir. Nitekim finansal baģarısızlık literatüründe iģletme baģarısızlığını ifade eden farklı jenerik terimler kullanılmaktadır. Bu terimler; finansal baģarısızlık (business failure) başlığı altında; yükümlülükleri karģılamadaki yetersizlik (insolvency), borç ve/veya faizlerinin ödenememesi (default) ve iflas (bankruptcy) terimleridir (Altman ve Hotchkiss, 2006: 4). Ayrıca likidite yetersizliği (illiquidity) de kimi kaynaklarda finansal baģarısızlığı niteleyen farklı bir kavram gibi kullanılmaktadır. Ancak likidite yetersizliği 9, farklı bir finansal baģarısızlık 9 Likidite yetersizliği, varlıkların değeri, yükümlülüklerin değerinden daha yüksek olmasına karşın, yaklaşan kısa vadeli yükümlülüklerin karşılamaya yeterli likit varlıklara sahip olmaması halidir. Literatürde teknik ödeme aczi olarak da nitelendirilen likidite yetersizliği, geleneksel biçimde, işletmenin yaklaşan kısa vadeli yükümlülüklerini, sahip olduğu işletme sermayesi ile karşılayabilme gücü ile değerlendirilmektedir. İşletmeler, alacakları basit önlemler ile likidite yetersizliği sorununun üstesinden gelebilmektedirler. Örneğin likidite yetersizliği yaşayan bir işletme peşin satışlara ağırlık verilebilir, dağıtılacak kâr payı oranlarını azaltabilir veya kâr dağıtımına bir süre ara verilebilir, ürün fiyatlarında mümkünse indirime gidebilir veya artıştan kaçınabilir, kredili satışlarda vade sürelerini azaltabilir ve/veya borçlanma vadelerini uzatabilir.

55 39 kavramı değil, yükümlülükleri karģılamadaki yetersizliğin, akıģ temelinde tanımlanması ve iģletme sermayesi ile ölçülmesi durumuna verilen addır. Finansal baģarısızlık kavramını karģılamak üzere kullanılan yukarıdaki kavramlar içinde en objektif ve kesin bir sonucu ifade eden kavram, iflastır. Ġflasın, iģletmelerin finansal riskini tahmin etmeye yönelik çalıģmalarda bu denli çok tercih edilmesinin nedeni de bu olmaktadır (AktaĢ, 1997: 5). Ancak finansal baģarısızlığın iflas gibi somut bir olay yerine, yükümlülüklerin karģılanamaması gibi daha esnek bir durum ile nitelendirilmesi daha uygun olmaktadır. Bunun nedeni, iflasın finansal baģarısızlık içine düģmüģ bir iģletme için son noktayı oluģturması ve bu noktada iģletme için finansal baģarısızlığın geçerli bir risk olmaktan çıkmasıdır. BaĢka bir ifadeyle, iflas eden bir iģletme, finansal baģarısızlığın iģletme üzerinde doğurduğu riskin sonuçlarına zaten maruz kalır ve bu aģamadan sonra finansal baģarısızlık, önceden tahmin edilmesi gereken bir olgu olma niteliğini kaybeder. Bu bağlamda finansal baģarısızlığın; ĠĢletme faaliyetlerinden elde edilen nakit akıģları ile cari yükümlülüklerin karģılanamaması, taahhütlerin yerine getirilememesi ve iģletmenin bu sıkıntıyı aģmak için bazı önlemler almaya zorlanması durumu (Ross, Westerfield and Jaffe, 2005: 832) biçiminde tanımlanması daha uygundur. Bu tanım; iģletmenin yükümlülüklerini yerine getirememesini (acze düģmesini), finansal baģarısızlık içine düģme hali olarak kabul etmektedir. Nitekim yükümlülüklerini karģılamakta zorlanan her iģletmenin iflas etmesi beklenilemez. Finansal baģarısızlığın tanımlanma biçimi ile ilgili bir diğer önemli husus da finansal baģarısızlık tahmin çalıģmalarında sonuçların istatistiksel geçerliliklerinin de test edilebilmesi amacıyla aranan yeterli gözlem sayısıdır. Ġflasın, finansal baģarısızlığın son noktasını oluģturması ve yükümlülüklerini karģılayamayan her iģletmenin iflas etmeyeceği gerçeği, belirli bir anda ulaģılabilecek iflas etmiģ iģletme sayısının hiçbir zaman yükümlülüklerini karģılayamayan iģletme sayısını geçmeyeceği anlamına gelmektedir. Bu nedenle araģtırmacılar açısından da finansal baģarısızlığın, iflas olarak değil,

56 40 yükümlülüklerin karģılanamaması (acze düģme) durumu olarak benimsendiği görülmektedir. Nitekim Altman (1968) ilk çalıģmasında finansal baģarısızlığı iflasa baģvuru yapmıģ olma olarak değerlendirirken, sonraki çalıģmalarında iflas yerine, iģletmenin yaklaģan cari yükümlülüklerini karģılama gücünü dikkate almaya baģlamıģtır. Finansal baģarısızlık durumlarını ifade eden yükümlülükleri karģılamadaki yetersizlik (acze düģme), borç ve/veya faizlerinin ödenememesi (temerrüt) ve iflas kavramları aģağıdaki gibi açıklanabilir: Yükümlülükleri karşılamadaki yetersizlik (acze düşme) Yükümlülükleri karģılamadaki yetersizlik, negatif iģletme performansını ifade etmek üzere kullanılan teknik bir terimdir. ĠĢletmenin yükümlülüklerini karģılamadaki yetersizliğin sürekliliğine göre de farklı isimler almaktadır. Kısa dönemde (akıģ temelinde) yapılacak değerlendirmelerde, yükümlülüklerini karģılamada yetersiz olan bir iģletmenin teknik anlamda ödeme aczi nden söz edilirken; uzun dönemde (stok temelinde) yapılacak değerlendirmelerde, yükümlülüklerini karģılamada yetersiz olan bir iģletme için, geçici bir ödeme aczinden değil, borca batkınlık tan söz edilmektedir. Hem kısa dönemde teknik ödeme aczini, hem de uzun dönemde borca batkınlığı ifade eden yükümlülükleri karģılamadaki yetersizliğin ölçümünde ise, geleneksel biçimde iģletme sermayesinden değil, net nakit akıģlarının yükümlülükleri karģılamaktaki yeterliliğinden hareket edilmektedir. Buna göre; kısa dönemde (akıģ temelinde) ödeme aczi içinde olma hali, iģletmenin cari yükümlülüklerinin, nakit akıģları ile karģılanamaması durumunu ifade etmektedir. Öte yandan bir iģletmede nakit akıģlarının yükümlülükleri karģılamadaki yetersizliği süreklilik kazandığında (kronik bir hal aldığında) ise, yükümlülüklerin ve nakit akımlarının da akıģ temelinde değil, stok temelinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Uzun dönemde iģletmenin nakit akıģlarının bugünkü değeri, yükümlülüklerin bugünkü değerinden daha küçük olduğunda, iģletmenin toplam nakit akıģlarının,

57 41 yükümlülüklerin tamamını karģılamada yetersiz olduğu veya borca batkın olduğu kabul edilmektedir. Nitekim Altman ve Hotchkiss (2006) bir iģletmenin yükümlülüklerini karģılamada yetersizliğini, yükümlülüklerin gerçeğe uygun değerleri toplamının, varlıkların gerçeğe uygun değerleri toplamını aģması, baģka bir ifadeyle net varlık değerinin negatif olması olarak tanımlamaktadırlar. Borç ve/veya faizlerinin ödenememesi (temerrüde düşme) Borç ve/veya faizlerinin ödenememesi durumu alacaklı ve borçlu taraflar arasında teknik ve/veya yasal bir iliģkiye dayalı olarak ortaya çıkar. Teknik anlamda iģletmenin borç ve/veya faizlerini ödeyememesi durumu, borçlu ile alacaklı arasında düzenlenen sözleģmede belirlenmiģ bir hüküm olarak yer alır ve bu hüküm yasal iģlem için aynı zamanda bir zemin teģkil eder. Örneğin; taraflar arasında imzalanan kredi sözleģmesinde borçlunun cari oranı veya kaldıraç oranının teknik anlamda borç ve/veya faizlerin ödenememesi durumu için bir gösterge olarak belirlenmiģ ve borçlunun cari oranı veya kaldıraç oranı sözleģmede öngörülen aralığın dıģına çıkmıģsa, borçlu bir takım hukuki iģlemlerle karģı karģıya gelebilmektedir. Çünkü gerçek yaģamda, borcun ve/veya faizlerinin teknik olarak ödenememesi durumu, iģletmenin performansındaki bozulmanın bir göstergesi olarak kabul edilir. SözleĢmede belirlenen hükmün de bu Ģekilde ihlal edilmiģ olması, iģletmenin hukuki olarak borç ve/veya faizlerini ödeyemediği anlamına gelmektedir (Altman ve Hotchkiss, 2006: 5). Borçlunun borç ve/veya faizlerini ödeyememesi durumunda, alacaklı borçludan, kendisine olan borcun tamamını defaten ödemesi için süre tanır. Bu süre alacaklının takdirine bağlıdır. Kendisine verilen süre içinde borcunu ödeyemeyen borçlunun durumuna, temerrüde düģmek denir. Borçlunun temerrüde düģmesi halinde, faiz oranı da değiģir. Artık, tarafların sözleģmede belirlemiģ oldukları temerrüt faiz oranı geçerli olur. Temerrüt faiz oranı, borçlunun artan riskine bağlı olarak, akdi faizin daha üzerinde olmaktadır. Bu durum, borçlunun iflas sürecini de hızlandırabilmektedir.

58 42 İflas Ġflas; varlıkların değerindeki düģüģ nedeniyle, cari borçların finansal olarak ödenememesi durumu ile karģılaģan bir iģletmenin, kredi verenlere devredilmesine izin veren yasal bir mekanizmadır. Bu bağlamda kredi veren taraflara verilen sözlerin yerine getirilememesi finansal sıkıntının varlığı için yeterli ölçüt olurken, iflastan söz edebilmenin koģulu, iģletmenin kredi verenlere devredilmesidir. Ancak finansal sıkıntı içine düģen her iģletmenin, iflas edeceği söylenemez (Brealey ve Diğerleri, 2006: ). Finansal sıkıntı içine düģmüģ iģletmelerin kısa vadedeki borçlarını karģılayabilecek duruma yeniden kavuģmaları mümkündür. BaĢka bir ifadeyle iģletme, cari borçlarının faizini ödeyebildiği sürece, iflasın önlenmesi mümkündür. Eğer iģletmenin nakit akıģları hızlanır ve kârlılığı yükselirse, borçlarının tamamını ödemesi ve iflas baskısından bütünüyle kurtulması da mümkün olabilir. Bu yönüyle iflas, finansal baģarısızlığın son aģamasını ifade etmektedir. Finansal baģarısızlığı niteleyen durumlar içinde iflas, finansal baģarısızlığın en somut biçimidir. Bunun nedeni, iflasın hukuki bir nitelik taģımasıdır. ġöyle ki, bir iģletmenin iflası için, vadesi gelmiģ borçlarını ödeyemeyen iģletmenin, ya alacaklıları tarafından ya da iģletmenin kendisi tarafından mahkemeye baģvurulması ve iflasının talep edilmesi gerekmektedir. BaĢka bir ifadeyle iflas, ancak mahkeme kararına (kazai bir hükme) 10 bağlı olarak gerçekleģebilir ve gerçekleģmiģ olması, iģletmenin finansal anlamdaki baģarısızlığının tescillenmesinin yanı sıra hukuken de fiilen de yaģamının sona ermesi anlamına gelir. Özetle finansal baģarısızlık, devamlılığı halinde finansal sıkıntı içine düģmüģ iģletmelerin sürekliliğini de tehlikeye atan, iģletmelerin iflasına kadar uzanabilecek bir süreçtir. Bu durum, bir iģletmenin belirli bir tarihte sahip 10 Türkiye de iflasın hangi koşullarda gerçekleşmiş sayılacağı ise iki farklı kanun ile düzenlenmiştir. Bu kanunlar; Türk Ticaret Kanunu (TTK) ve İcra İflas Kanunu (İİK) dur. Hem TTK ve hem de İİK da iflas; işletme aktiflerinin, alacaklıların işletmeden olan alacaklarını karşılamaya yetmemesi durumu biçiminde tanımlanmaktadır (TTK m.324; İİK m.179).

59 43 olduğu varlıklar ile yükümlülüklerinin karģılaģtırmasına dayalı olarak ġekil 1-5 teki gibi Ģematize edilmiģtir. ġekil 1 5. ĠĢletmelerin Sahip Olabilecekleri Farklı Finansal Durumlar ĠĢletmenin finansal baģarısızlık içinde olup olmadığının belirlenmesinde, iģletmenin yerine getireceği yükümlülükler ile varlıkları karģılaģtırılır, baģka bir ifadeyle iģletmenin net özvarlıklarına 11 bakılır. Buna göre ġekil 1-5 te belirtilen her bir durumda, iģletmenin finansal baģarısızlık riskinin ne olacağı aģağıdaki gibi değerlendirilebilir: Birinci durumda, iģletmenin net öz varlığı pozitiftir. Bir iģletmenin net öz varlığının pozitif olması; o iģletmenin, net özvarlığın büyüklüğü kadar da iflasa karģı güven altında olduğunun göstergesi olsa da, bu iģletmenin finansal baģarısızlık riski altında bulunmadığını söylemek için yeterli değildir. Çünkü iģletmenin varlıklarının bugünkü değeri, yükümlülüklerinin bugünkü değerinin daha üstündedir ve bu durum iģletmenin tasfiyesi halinde, tüm borçlarını ödeyebilme gücünün var olduğunu ifade etmektedir. Ancak aynı iģletmenin hiçbir zaman finansal sıkıntı içine düģmeyeceği söylenemez. Çünkü varlık bileģimi içinde kısa vadede yerine getirilecek yükümlülükleri karģılamaya 11 Net özvarlık; işletmenin özkaynaklarından dönem zararının ve birikmiş zararların düşülmesi suretiyle belirlenir. Ayrıca bilançonun net değer esasına göre düzenlendiği durumlarda, net özvarlık değeri, işletmenin özkaynakları toplamına eşit olmaktadır. Buna karşın net değer esası yerine, zararların, varlıklar arasında fiktif bir değer olarak raporlandığı durumlarda, net özvarlık ve özkaynaklar birbirinden ayrılmaktadır. Ayrıntılı bilgi için bknz. AKGÜÇ, Öztin., Mali Tablolar Analizi, Genişletilmiş 8. Baskı, İstanbul, Muhasebe Enstitüsü Yayın No: 61, Avcıol Matbaası, 1990, s

Editörler Doç. Dr. Feride Baştürk & Yrd. Doç. Dr. Hakan Seldüz FİNANSAL YÖNETİM

Editörler Doç. Dr. Feride Baştürk & Yrd. Doç. Dr. Hakan Seldüz FİNANSAL YÖNETİM Editörler Doç. Dr. Feride Baştürk & Yrd. Doç. Dr. Hakan Seldüz FİNANSAL YÖNETİM Yazarlar Yrd.Doç.Dr. İlker Sakınç Yrd.Doç.Dr. Hakan Seldüz Yrd.Doç.Dr. Hasan Lök Yrd.Doç.Dr. Nizamettin Erbaş Yrd.Doç.Dr.

Detaylı

Muhasebe İlkeleri I (MGMT 203) Ders Detayları

Muhasebe İlkeleri I (MGMT 203) Ders Detayları Muhasebe İlkeleri I (MGMT 203) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Muhasebe İlkeleri I MGMT 203 Güz 3 0 0 3 6 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. İktisata Giriş I İKT 101 1 3 3 4

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. İktisata Giriş I İKT 101 1 3 3 4 DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS İktisata Giriş I İKT 101 1 3 3 4 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe/ İngilizce Lisans Yüz Yüze / Zorunlu

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Sayfa No. ÖZET... i. SUMMARY... iü. İÇİNDEKİLER... v. TABLOLAR... xi. ŞEKİLLER... xiii GİRİŞ... 1

İÇİNDEKİLER. Sayfa No. ÖZET... i. SUMMARY... iü. İÇİNDEKİLER... v. TABLOLAR... xi. ŞEKİLLER... xiii GİRİŞ... 1 İÇİNDEKİLER Sayfa No ÖZET... i SUMMARY... iü İÇİNDEKİLER... v TABLOLAR... xi ŞEKİLLER... xiii GİRİŞ... 1 1. BÖLÜM : GENEL OLARAK PORTFÖY YÖNETİMİ...... 3 1.1. Tanım...... 3 1.2. Portföy Yönetim Süreci...

Detaylı

Yard. Doç. Dr. Necmettin ÖZEL Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğr. Grv. İbrahim KARAGÖZ Abant İzzet Baysal Üniversitesi

Yard. Doç. Dr. Necmettin ÖZEL Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğr. Grv. İbrahim KARAGÖZ Abant İzzet Baysal Üniversitesi MESLEK YÜKSEKOKULLARININ KENDİ ALANLARINDA GEREKSİNİM DUYULAN BECERİYİ SAĞLAMA VE İŞ ÖRGÜTLERİNİN DE BUNDAN YARARLANMA YETERLİKLERİ: BOLU MESLEK YÜKSEKOKULU STAJYER ÖĞRENCİLER ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA Yard.

Detaylı

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi 2 Temmuz 2012 İÇİNDEKİLER Dönem Revizyonu......... 3 Derecelendirme Metodolojisi........ 5 Notların Anlamı.........

Detaylı

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan: SİSTEMİK ÖNEMLİ BANKALAR HAKKINDA YÖNETMELİK. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan: SİSTEMİK ÖNEMLİ BANKALAR HAKKINDA YÖNETMELİK. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan: SİSTEMİK ÖNEMLİ BANKALAR HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 - (1) Bu Yönetmeliğin amacı, sistemik

Detaylı

METEMTUR OTELCİLİK VE TURİZM İŞLETMELERİ A.Ş. 31 ARALIK 2010 TARİHLİ BİLANÇOLAR VE DİPNOTLARI

METEMTUR OTELCİLİK VE TURİZM İŞLETMELERİ A.Ş. 31 ARALIK 2010 TARİHLİ BİLANÇOLAR VE DİPNOTLARI METEMTUR OTELCİLİK VE TURİZM İŞLETMELERİ A.Ş. 31 ARALIK 2010 TARİHLİ BİLANÇOLAR VE DİPNOTLARI METEMTUR OTELCİLİK ve TURİZM İŞLETMELERİ A.Ş. 31 ARALIK 2010 TARİHİ İTİBARİYLE SOLO BİLANÇO Bağımsız Denetimden

Detaylı

www.pwc.com.tr UFRS Bülten UMS 7 Nakit Akış Tabloları Standardı nda Değişiklik Haziran 2016 Uluslararası Finansal Raporlama Standartları Bülteni

www.pwc.com.tr UFRS Bülten UMS 7 Nakit Akış Tabloları Standardı nda Değişiklik Haziran 2016 Uluslararası Finansal Raporlama Standartları Bülteni www.pwc.com.tr UFRS Bülten UMS 7 Nakit Akış Tabloları Standardı nda Değişiklik Uluslararası Finansal Raporlama Standartları Bülteni UMS 7 standardına getirilen net borç değişikliği nasıl uygulanmalıdır?

Detaylı

MAKİNA TAKIM ENDÜSTRİSİ ANONİM ŞİRKETİ 30 EYLÜL 2009 TARİHLİ MALİ TABLOLAR İLE İLGİLİ AÇIKLAYICI NOTLAR İÇİNDEKİLER SAYFA DENETÇİ RAPORU. BİLANÇO... 1

MAKİNA TAKIM ENDÜSTRİSİ ANONİM ŞİRKETİ 30 EYLÜL 2009 TARİHLİ MALİ TABLOLAR İLE İLGİLİ AÇIKLAYICI NOTLAR İÇİNDEKİLER SAYFA DENETÇİ RAPORU. BİLANÇO... 1 MAKİNA TAKIM ENDÜSTRİ A.Ş. 30 Eylül 2009 TARİHLİ ARA BİLANÇO ve ÖZEL BAĞIMSIZ İNCELEME RAPORU MAKİNA TAKIM ENDÜSTRİSİ ANONİM ŞİRKETİ 30 EYLÜL 2009 TARİHLİ MALİ TABLOLAR İLE İLGİLİ AÇIKLAYICI NOTLAR İÇİNDEKİLER

Detaylı

Olasılık ve İstatistiğe Giriş-I (STAT 201) Ders Detayları

Olasılık ve İstatistiğe Giriş-I (STAT 201) Ders Detayları Olasılık ve İstatistiğe Giriş-I (STAT 201) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Olasılık ve İstatistiğe Giriş-I STAT 201 Her İkisi 3 0 0 3 5 Ön

Detaylı

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi 22 Şubat 2016 İÇİNDEKİLER Dönem Revizyon Notları........ 3 Derecelendirme Metodolojisi........ 5 Notların Anlamı.........

Detaylı

İNSAN KIYMETLERİ YÖNETİMİ 4

İNSAN KIYMETLERİ YÖNETİMİ 4 İNSAN KIYMETLERİ YÖNETİMİ 4 İKY PLANLANMASI 1)Giriş 2)İK planlanması 3)İK değerlendirilmesi 4)İK ihtiyacının belirlenmesi 2 İnsanların ihtiyaçları artmakta ve ihtiyaçlar giderek çeşitlenmektedir. İhtiyaçlardaki

Detaylı

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi 19 Mart 2014 İÇİNDEKİLER Dönem Revizyon Notları........ 3 Derecelendirme Metodolojisi........ 5 Notların Anlamı.........

Detaylı

İşletme türleri nelerdir? Nasıl Sınıflandırılır?

İşletme türleri nelerdir? Nasıl Sınıflandırılır? İşletme türleri nelerdir? Nasıl Sınıflandırılır? KONUYA BAŞLARKEN Yaşadığınız çevredeki işletmeleri dikkate alarak hukuki bakımından sınıflandırmaya çalışınız. İşletmelerin genellikle ortaklık şeklinde

Detaylı

ÖN SÖZ... v GİRİŞ... 1

ÖN SÖZ... v GİRİŞ... 1 İçindekiler ÖN SÖZ... v GİRİŞ... 1 1. BÖLÜM: TFRS/UFRS VE FİNANSAL RAPORLAMA... 5 I. FİNANSAL RAPORLAMA İHTİYACI... 5 II. FİNANSAL RAPORLAMA ARACI OLARAK FİNANSAL TABLOLAR...10 III. TFRS/UFRS YE UYUMLU

Detaylı

TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI SEMPOZYUM, 13 MAYIS 2013, İSTANBUL

TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI SEMPOZYUM, 13 MAYIS 2013, İSTANBUL TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI SEMPOZYUM, 13 MAYIS 2013, İSTANBUL Sermaye Piyasası Kurulu ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun Sayın Başkan ve Üyeleri, Borsa İstanbul,

Detaylı

T. C. NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

T. C. NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç T. C. NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1: Bu yönergenin amacı, Necmettin Erbakan Üniversitesinde öğrenim görmekte

Detaylı

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi 26 Haziran 2015 İÇİNDEKİLER Dönem Revizyon Notları........ 3 Derecelendirme Metodolojisi........ 5 Notların Anlamı.........

Detaylı

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş.

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. 14 Ağustos 2015 İÇİNDEKİLER Dönem Revizyon Notları........ 3 Derecelendirme Metodolojisi........ 5 Notların Anlamı......... 6 Çekinceler..........

Detaylı

ULUSLARARASI İŞLETMECİLİK

ULUSLARARASI İŞLETMECİLİK DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. ULUSLARARASI İŞLETMECİLİK KISA ÖZET

Detaylı

MATEMATİK DERSİNİN İLKÖĞRETİM PROGRAMLARI VE LİSELERE GİRİŞ SINAVLARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

MATEMATİK DERSİNİN İLKÖĞRETİM PROGRAMLARI VE LİSELERE GİRİŞ SINAVLARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ MATEMATİK DERSİNİN İLKÖĞRETİM PROGRAMLARI VE LİSELERE GİRİŞ SINAVLARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ Ahmet ÇOBAN Cumhuriyet Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, İlköğretim Bölümü, SİVAS ÖZET: Bu araştırma, Matematik

Detaylı

Risk Tanımı Fırsat - Tehdit Risk Yönetimi Risk Yönetme Süreci Risklerin Tespit Edilmesi Risklerin Değerlendirilmesi Risklere Cevap Verilmesi

Risk Tanımı Fırsat - Tehdit Risk Yönetimi Risk Yönetme Süreci Risklerin Tespit Edilmesi Risklerin Değerlendirilmesi Risklere Cevap Verilmesi Nedir Faydaları Başarı Tanımlar Görev Risk Yönetimi Nedir Risk Tanımı Fırsat - Tehdit Risk Yönetimi Risk Yönetme Süreci Risklerin Tespit Edilmesi Risklerin Değerlendirilmesi Risklere Cevap Verilmesi Risk

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Kredi AKTS VERGİ HUKUKU VE TÜRK VERGİ SİSTEMİ 0102707 7 3+0 3 4. Yrd. Doc. Dr.

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Kredi AKTS VERGİ HUKUKU VE TÜRK VERGİ SİSTEMİ 0102707 7 3+0 3 4. Yrd. Doc. Dr. DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Kredi AKTS Saat VERGİ HUKUKU VE TÜRK VERGİ SİSTEMİ 0102707 7 3+0 3 4 Ön Koşul Dersleri YOK Dersin Dili Türkçe Dersin Seviyesi Lisans Dersin Türü Dersin Koordinatörü

Detaylı

Sağlıkta. 2003 Yılında Başlamıştır. Dönüşüm Programı

Sağlıkta. 2003 Yılında Başlamıştır. Dönüşüm Programı 1 3 4 2003 Yılında Başlamıştır. Sağlıkta Dönüşüm Programı 2003 Yılında Ülkemize Özgü Bir Uygulama Olan Performansa Dayalı ek Ödeme sistemi Geliştirilmiş, İkinci Bir Aşama Olarak da Bu Sisteme 2005 Yılında

Detaylı

OTOKAR OTOMOTİV VE SAVUNMA SANAYİ AŞ. BİLGİLENDİRME POLİTİKASI

OTOKAR OTOMOTİV VE SAVUNMA SANAYİ AŞ. BİLGİLENDİRME POLİTİKASI OTOKAR OTOMOTİV VE SAVUNMA SANAYİ AŞ. BİLGİLENDİRME POLİTİKASI I AMAÇ Otokar, kamuoyunu etkin, şeffaf ve sürekli aydınlatmak amacıyla; zamanında, doğru, eksiksiz, anlaşılabilir bilgilerin sunulduğu bir

Detaylı

Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 19, Sayı 2, 2010, Sayfa 468 481. Doç. Dr. Songül TÜMKAYA İlknur ÇAVUŞOĞLU

Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 19, Sayı 2, 2010, Sayfa 468 481. Doç. Dr. Songül TÜMKAYA İlknur ÇAVUŞOĞLU Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 19, Sayı 2, 2010, Sayfa 468 481 Doç. Dr. Songül TÜMKAYA İlknur ÇAVUŞOĞLU ÖZET ARAŞTIRMANIN ÖNEMİ ARAŞTIRMANIN AMACI ARAŞTIRMANIN ALT AMAÇLARI ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ

Detaylı

YÖNETİM MUHASEBESİ ve Uygulamaları

YÖNETİM MUHASEBESİ ve Uygulamaları YÖNETİM MUHASEBESİ ve Uygulamaları Prof. Dr. Gürbüz GÖKÇEN Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Hakan ÇELENK Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Emre HORASAN Kafkas Üniversitesi

Detaylı

Okullarda bulunan kütüphanelerin fiziki koşulları nelerdir? Sorusuna tarama yöntemi kullanarak yanıt aranabilir. Araştırmacı, okul kütüphanelerindeki

Okullarda bulunan kütüphanelerin fiziki koşulları nelerdir? Sorusuna tarama yöntemi kullanarak yanıt aranabilir. Araştırmacı, okul kütüphanelerindeki 4.HAFTA Betimleyici bir araştırma yöntemidir. Bir konuya ilişkin katılımcıların görüşlerinin ya da ilgi, beceri, yetenek, tutum vb. özelliklerinin belirlendiği genellikle diğer araştırmalara göre daha

Detaylı

YÖNETMELİK. MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Ankara Üniversitesinde yabancı dil eğitim-öğretimi ile ilgili usul ve esasları düzenlemektir.

YÖNETMELİK. MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Ankara Üniversitesinde yabancı dil eğitim-öğretimi ile ilgili usul ve esasları düzenlemektir. 24 Mart 2016 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 29663 Ankara Üniversitesinden: YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE

Detaylı

MALİ ANALİZ KISA ÖZET KOLAYAOF

MALİ ANALİZ KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. MALİ ANALİZ KISA ÖZET KOLAYAOF 2 Kolayaof.com

Detaylı

Tebliğ. Kapsam Madde 2 Borçlanma maliyetlerine ilişkin Türkiye Muhasebe Standardının kapsamı ekli TMS 23 metninde yer almaktadır.

Tebliğ. Kapsam Madde 2 Borçlanma maliyetlerine ilişkin Türkiye Muhasebe Standardının kapsamı ekli TMS 23 metninde yer almaktadır. Türkiye Muhasebe Kurulundan: Tebliğ Borçlanma Maliyetlerine İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 23) Hakkında Tebliğ Sıra No: 9 Amaç Madde 1 Bu Tebliğin amacı; borçlanma maliyetlerine ilişkin 23 nolu

Detaylı

HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ İLKÖĞRETİM BÖLÜMÜ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ANABİLİM DALI DERSİN TANIMI VE UYGULAMASI

HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ İLKÖĞRETİM BÖLÜMÜ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ANABİLİM DALI DERSİN TANIMI VE UYGULAMASI HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ İLKÖĞRETİM BÖLÜMÜ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ANABİLİM DALI DERSİN TANIMI VE UYGULAMASI Ders ismi Ders kodu Dönem Teori+Pratik Kredi AKTS Beden Eğitimi ve Oyun Öğretimi

Detaylı

ANKARA İLİ BASIM SEKTÖRÜ ELEMAN İHTİYACI

ANKARA İLİ BASIM SEKTÖRÜ ELEMAN İHTİYACI ANKARA İLİ BASIM SEKTÖRÜ ELEMAN İHTİYACI Gülnaz Gültekin*, Orhan Sevindik**, Elvan Tokmak*** * Gazi Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi, Matbaa Öğretmenliği Bölümü, Ankara ** Ankara Ü., Eğitim Bil. Ens.,

Detaylı

KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ

KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ T.C. KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ Yılı Ocak-Haziran Dönemi Kurumsal Mali Durum ve Beklentiler Raporu STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI TEMMUZ - 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu nun 30. maddesi

Detaylı

Muhasebe ve Mali Müşavirlik Hizmetleri

Muhasebe ve Mali Müşavirlik Hizmetleri Muhasebe ve Mali Müşavirlik Hizmetleri Vergi Hizmetleri KPMG Türkiye kpmg.com.tr kpmgvergi.com İş hayatının artan rekabet ortamı ve sürekli değişen yasal mevzuat, şirketlerin mali işler süreçlerini (muhasebe,

Detaylı

TFRS 13 GERÇEĞE UYGUN DEĞER ÖLÇÜMÜ

TFRS 13 GERÇEĞE UYGUN DEĞER ÖLÇÜMÜ T.C OKAN ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ TFRS 13 GERÇEĞE UYGUN DEĞER ÖLÇÜMÜ SERKAN IġIKÖNDER VEYSEL YEREBASMAZ ĠġLETME ANABĠLĠM DALI MUHASEBE ve DENETĠM YÜKSEK LĠSANS PROGRAMI ULUSLARASI FĠNANSAL

Detaylı

2015 EYLÜL KISA VADELİ DIŞ BORÇ İSTATİSTİKLERİ GELİŞMELERİ

2015 EYLÜL KISA VADELİ DIŞ BORÇ İSTATİSTİKLERİ GELİŞMELERİ 1990-Q1 1990-Q3 1991-Q1 1991-Q3 1992-Q1 1992-Q3 1993-Q1 1993-Q3 1994-Q1 1994-Q3 1995-Q1 1995-Q3 1996-Q1 1996-Q3 1997-Q1 1997-Q3 1998-Q1 1998-Q3 1999-Q1 1999-Q3 2000-Q1 2000-Q3 2001-Q1 2001-Q3 2002-Q1 2002-Q3

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III AÇIKLAMA... V BÖLÜM I - TEMEL KAVRAMLAR...1

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III AÇIKLAMA... V BÖLÜM I - TEMEL KAVRAMLAR...1 İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ...III AÇIKLAMA... V BÖLÜM I - TEMEL KAVRAMLAR...1 Soru 1- Dış ticaret nedir?...1 Soru 2- Mal nedir?...1 Soru 3- Mal ve hizmet arasındaki fark nedir?...1 Soru 4- İhracat nedir?...1

Detaylı

Şakir YILMAZ Sermaye Piyasası Kurulu Ortaklıklar Finansmanı Dairesi

Şakir YILMAZ Sermaye Piyasası Kurulu Ortaklıklar Finansmanı Dairesi Şakir YILMAZ Sermaye Piyasası Kurulu Ortaklıklar Finansmanı Dairesi Uzman sakir.yilmaz@spk.gov.tr 25.02.2010 2 GELECEĞE YÖNELİK FİNANSAL BİLGİ 3 GELECEĞE YÖNELİK FİNANSAL BİLGİ Geleceğe ilişkin plan ve

Detaylı

MUHASEBE R E D I T U S SAADET ERDEM. Konu Anlatımlı. Vergi Müfettişliği. Örnekler. Kamu İhale Kurumu. Yorumlar. T.C. 2B Teftiş Kurulu.

MUHASEBE R E D I T U S SAADET ERDEM. Konu Anlatımlı. Vergi Müfettişliği. Örnekler. Kamu İhale Kurumu. Yorumlar. T.C. 2B Teftiş Kurulu. R E D I T U S MUHASEBE Konu Anlatımlı Örnekler Yorumlar Uyarılar Pratik Bilgiler Özgün Sorular ve Açıklamaları Çıkmış Sorular ve Açıklamaları 2015 KPSS ve kurum sınavları için özgün soru ve konu anlatımından

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Mustafa Fedai ÇAVUŞ. Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölüm Başkanı 02/12/2011 OSMANİYE

Yrd. Doç. Dr. Mustafa Fedai ÇAVUŞ. Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölüm Başkanı 02/12/2011 OSMANİYE Yrd. Doç. Dr. Mustafa Fedai ÇAVUŞ Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölüm Başkanı 02/12/2011 OSMANİYE Devlet adamlarından biri Konfüçyüs e sordu; İnsanları nasıl

Detaylı

Sağlık Kurumları Yönetimi (HAS 501) Ders Detayları

Sağlık Kurumları Yönetimi (HAS 501) Ders Detayları Sağlık Kurumları (HAS 501) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Sağlık Kurumları HAS 501 Güz 3 0 0 3 7.5 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili Dersin

Detaylı

PEGASUS HAVA TAŞIMACILIĞI A.Ş. YÖNETİM KURULU DENETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI

PEGASUS HAVA TAŞIMACILIĞI A.Ş. YÖNETİM KURULU DENETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI I. Kapsam, Yasal Dayanak ve Amaç: Madde 1: Kapsam ve Yasal Dayanak PEGASUS HAVA TAŞIMACILIĞI A.Ş. YÖNETİM KURULU DENETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI Bu Görev ve Çalışma Esasları Pegasus Hava Taşımacılığı

Detaylı

Nicel araştırmalar altında yer alan deneysel olmayan araştırmaların bir alt sınıfında yer alır. Nedensel karşılaştırma, ortaya çıkmış ya da daha

Nicel araştırmalar altında yer alan deneysel olmayan araştırmaların bir alt sınıfında yer alır. Nedensel karşılaştırma, ortaya çıkmış ya da daha 5.HAFTA Nicel araştırmalar altında yer alan deneysel olmayan araştırmaların bir alt sınıfında yer alır. Nedensel karşılaştırma, ortaya çıkmış ya da daha önceden gerçekleşmiş bir durumun ya da olayın nedenlerini,

Detaylı

Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER. Avrupa Birliği

Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER. Avrupa Birliği Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER Projenin Malta, Portekiz ve Türkiye de cinsiyet ayrımcılığı problemlerini çözme amacıyla ilgili

Detaylı

SİGORTACILIK VE BİREYSEL EMEKLİLİK SEKTÖRLERİ 2010 YILI FAALİYET RAPORU YAYIMLANDI

SİGORTACILIK VE BİREYSEL EMEKLİLİK SEKTÖRLERİ 2010 YILI FAALİYET RAPORU YAYIMLANDI Türk sigorta ve bireysel emeklilik sektörlerine ilişkin çok derin bir kaynak olma özelliğine sahip Sigorta Denetleme Kurulu Sigortacılık ve Bireysel Emeklilik Sektörleri 2010 Yılı Faaliyet Raporu yayımlandı.

Detaylı

GİRESUN KOBİ LERİNİN İHRACAT EĞİTİM İHTİYACI ARAŞTIRMA RAPORU

GİRESUN KOBİ LERİNİN İHRACAT EĞİTİM İHTİYACI ARAŞTIRMA RAPORU Export Giresun Projesi GİRESUN KOBİ LERİNİN İHRACAT EĞİTİM İHTİYACI ARAŞTIRMA RAPORU Ocak 16 Bu Rapor, Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı 2015 Yılı Doğrudan Faaliyet Desteği Programı Kapsamında Hazırlanmıştır.

Detaylı

1- KONTROL ORTAMI. Eylem Kod No. Öngörülen Eylem veya Eylemler KOS 1.3-E1. verilecektir. İlgili personele eğitim. KOS 1.2-E1 verilecektir.

1- KONTROL ORTAMI. Eylem Kod No. Öngörülen Eylem veya Eylemler KOS 1.3-E1. verilecektir. İlgili personele eğitim. KOS 1.2-E1 verilecektir. 1- KONTROL ORTAMI Standart Kod No Kamu İç Kontrol Standardı ve Genel Şartı Mevcut Durum Eylem Kod No Öngörülen Eylem veya Eylemler Sorumlu Birim veya Çalışma grubu üyeleri İşbirliği Yapılacak Birim Çıktı/

Detaylı

TÜRK SANAYĠSĠNĠN KALBĠ TEKSTĠL VE HAZIR GĠYĠM SEKTÖRÜNDEKĠ GELĠġMELER

TÜRK SANAYĠSĠNĠN KALBĠ TEKSTĠL VE HAZIR GĠYĠM SEKTÖRÜNDEKĠ GELĠġMELER TÜRK SANAYĠSĠNĠN KALBĠ TEKSTĠL VE HAZIR GĠYĠM SEKTÖRÜNDEKĠ GELĠġMELER Hande UZUNOĞLU Dünya ekonomisi zor bir süreçten geçiyor. 2009 yılında bir önceki yıla göre nispeten kendini toparlayan dünya ekonomisi

Detaylı

SAĞLIK BAKANLIĞI STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞININ GÖREV ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE

SAĞLIK BAKANLIĞI STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞININ GÖREV ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE SAĞLIK BAKANLIĞI STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞININ GÖREV ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Kapsam Amaç MADDE 1- Bu Yönerge nin amacı; Sağlık Bakanlığı Strateji Geliştirme

Detaylı

GAZĠOSMANPAġA ÜNĠVERSĠTESĠ PROJE DESTEK OFĠSĠ KOORDĠNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESĠ

GAZĠOSMANPAġA ÜNĠVERSĠTESĠ PROJE DESTEK OFĠSĠ KOORDĠNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESĠ GAZĠOSMANPAġA ÜNĠVERSĠTESĠ PROJE DESTEK OFĠSĠ KOORDĠNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1- (1) Bu Yönergenin amacı, Gaziosmanpaşa Üniversitesi bünyesinde kurulan Proje

Detaylı

Akademik İngilizce II (ENG102) Ders Detayları

Akademik İngilizce II (ENG102) Ders Detayları Akademik İngilizce II (ENG102) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Uygulama Laboratuar Kredi AKTS Saati Saati Saati Akademik İngilizce II ENG102 Bahar 2 2 0 4 3,5 Ön Koşul Ders(ler)i ENG101 Dersin

Detaylı

GÜDÜMLÜ PROJE DESTEĞİ

GÜDÜMLÜ PROJE DESTEĞİ GÜDÜMLÜ PROJE DESTEĞİ 2 GÜDÜMLÜ PROJE DESTEĞİ NEDİR? Güdümlü Proje Desteği, bölgesel gelişmenin hızlandırılması, bölgenin rekabet edebilirliğinin güçlendirilmesi ve bölgedeki iş ortamının iyileştirilmesi

Detaylı

6. Kamu Maliyesi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası. Tablo 6.1. Merkezi Yönetim ve Genel Devlet Bütçe Dengesi (GSYİH'nin Yüzdesi Olarak)

6. Kamu Maliyesi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası. Tablo 6.1. Merkezi Yönetim ve Genel Devlet Bütçe Dengesi (GSYİH'nin Yüzdesi Olarak) 6. Kamu Maliyesi Merkezi Yönetim bütçe açığı, 214 yılının ilk üç çeyreği itibarıyla geçen yılın aynı dönemine göre bir miktar artış göstermiş ve bu gelişmede faiz dışı harcamalarda gözlenen yüksek artış

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı ÖZEL KURSLAR ÇERÇEVE PROGRAMI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı ÖZEL KURSLAR ÇERÇEVE PROGRAMI T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı ÖZEL KURSLAR ÇERÇEVE PROGRAMI ANKARA 2005 GENEL AÇIKLAMALAR Çerçeve program; özel kurs açmak isteyen kişi/kuruluşların uygulamak istedikleri

Detaylı

MARMARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL VE TÜRKÇE HAZIRLIK SINIFLARI EĞİTİM-ÖĞRETİM VE SINAV YÖNERGESİ Senato: 1 Eylül 2016 / 349-2

MARMARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL VE TÜRKÇE HAZIRLIK SINIFLARI EĞİTİM-ÖĞRETİM VE SINAV YÖNERGESİ Senato: 1 Eylül 2016 / 349-2 MARMARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL VE TÜRKÇE HAZIRLIK SINIFLARI EĞİTİM-ÖĞRETİM VE SINAV YÖNERGESİ Senato: 1 Eylül 2016 / 349-2 Amaç BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar MADDE 1 - (1) Bu Yönergenin

Detaylı

Gazi Üniversitesi Patent Destek Birimi Deneyimleri

Gazi Üniversitesi Patent Destek Birimi Deneyimleri Teknoloji Transfer Destekleri ve Fikri Mülkiyet Hakları Ankara, 17 Ekim, 2011 Gazi Üniversitesi Patent Destek Birimi Deneyimleri A. Özge Eken Uzman Gazi Üniversitesi, Ankara İçerik Patent Destek Birimi

Detaylı

Geoteknik Mühendisliğinde Bilgisayar Uygulamaları (CE 554) Ders Detayları

Geoteknik Mühendisliğinde Bilgisayar Uygulamaları (CE 554) Ders Detayları Geoteknik Mühendisliğinde Bilgisayar Uygulamaları (CE 554) Ders Detayları Ders Adı Ders Dönemi Ders Kodu Saati Uygulama Saati Laboratuar Kredi AKTS Saati Geoteknik Mühendisliğinde Bilgisayar Uygulamaları

Detaylı

AR& GE BÜLTEN ARAŞTIRMA VE MESLEKLERİ GELİŞTİRME MÜDÜRLÜĞÜ HAZİRAN. Turizm Sektörü Genel Değerlendirmesi ve Sektörde Çalışanların İş Tatmini

AR& GE BÜLTEN ARAŞTIRMA VE MESLEKLERİ GELİŞTİRME MÜDÜRLÜĞÜ HAZİRAN. Turizm Sektörü Genel Değerlendirmesi ve Sektörde Çalışanların İş Tatmini Turizm Sektörü Genel Değerlendirmesi ve Sektörde Çalışanların İş Tatmini Nesrin YARDIMCI SARIÇAY Ülkemizde, yaz sezonunun gelmesi ile birlikte turizm sektöründe hareketlilik de hızla arttı. 1990 lı yıllarda

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 1.1.216 Diploma Program Adı : SOSYOLOJİ, LİSANS PROGRAMI, (AÇIKÖĞRETİM) Akademik Yıl : 21-216 Yarıyıl

Detaylı

Uludag Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyeleri MESLEK YÜKSEK OKULLARI İÇİN GENEL İŞLETME. İstanbul - 2013.

Uludag Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyeleri MESLEK YÜKSEK OKULLARI İÇİN GENEL İŞLETME. İstanbul - 2013. Prof.Dr. Zeyyat SABUNCUOĞLU Prof. Dr. Tuncer TOKOL Uludag Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyeleri MESLEK YÜKSEK OKULLARI İÇİN GENEL İŞLETME İstanbul - 2013 Beta Yayın No : 2928

Detaylı

ŞİRKETLERİN TÜRK TİCARET KANUNU NA GÖRE BAĞIMSIZ DENETİME TABİ OLMASINI BELİRLEYEN HADLER VE KRİTERLER:

ŞİRKETLERİN TÜRK TİCARET KANUNU NA GÖRE BAĞIMSIZ DENETİME TABİ OLMASINI BELİRLEYEN HADLER VE KRİTERLER: TARİH : 14/03/2016 SİRKÜLER NO : 2016/32 ŞİRKETLERİN TÜRK TİCARET KANUNU NA GÖRE BAĞIMSIZ DENETİME TABİ OLMASINI BELİRLEYEN HADLER VE KRİTERLER: Şirketlerin Türk Ticaret Kanununa göre bağımsız denetime

Detaylı

Sağlık Politikaları ve Planlaması (HAS 502) Ders Detayları

Sağlık Politikaları ve Planlaması (HAS 502) Ders Detayları Sağlık Politikaları ve Planlaması (HAS 502) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Sağlık Politikaları ve Planlaması HAS 502 Bahar 3 0 0 3 7.5 Ön

Detaylı

Türkiye Elektrik Piyasasının Geleceği Serbestleşen Bir Piyasa İçin Olası Gelecek Senaryoları

Türkiye Elektrik Piyasasının Geleceği Serbestleşen Bir Piyasa İçin Olası Gelecek Senaryoları Türkiye Elektrik Piyasasının Geleceği Serbestleşen Bir Piyasa İçin Olası Gelecek Senaryoları Haziran 2011 Uygar Yörük Ortak I Danışmanlık I Enerji ve Doğal Kaynaklar Piyasanın Kısa Vadedeki Öngörülen Gelişimi

Detaylı

TÜRKİYE DE EĞİTİMİN FİNANSMANI VE EĞİTİM HARCAMALARI BİLGİ YÖNETİM SİSTEMİ PROJESİ (TEFBİS)

TÜRKİYE DE EĞİTİMİN FİNANSMANI VE EĞİTİM HARCAMALARI BİLGİ YÖNETİM SİSTEMİ PROJESİ (TEFBİS) TÜRKİYE DE EĞİTİMİN FİNANSMANI VE EĞİTİM HARCAMALARI BİLGİ YÖNETİM SİSTEMİ PROJESİ (TEFBİS) Türkiye'de Eğitimin Finansmanı ve Eğitim Harcamaları Bilgi Yönetim Sistemi (TEFBİS), Türkiye'de eğitim için yapılan

Detaylı

T.C. YALOVA ÜNİVERSİTESİ KARİYER BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

T.C. YALOVA ÜNİVERSİTESİ KARİYER BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar T.C. YALOVA ÜNİVERSİTESİ KARİYER BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1 Bu Yönergenin amacı; Yalova Üniversitesine bağlı olarak kurulan Yalova Üniversitesi Kariyer

Detaylı

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ PERSONEL BELGELENDİRME BİRİMİ (ANAPER) YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç ve Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ PERSONEL BELGELENDİRME BİRİMİ (ANAPER) YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç ve Kapsam, Dayanak ve Tanımlar ANADOLU ÜNİVERSİTESİ PERSONEL BELGELENDİRME BİRİMİ (ANAPER) YÖNERGESİ Amaç ve kapsam BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Kapsam, Dayanak ve Tanımlar MADDE 1 Bu Yönerge; Anadolu Üniversitesi Personel Belgelendirme Birimi

Detaylı

TARIM TEKNOLOJİLERİ PEYZAJ PROJESİ UYGULAMA MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

TARIM TEKNOLOJİLERİ PEYZAJ PROJESİ UYGULAMA MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü TARIM TEKNOLOJİLERİ PEYZAJ PROJESİ UYGULAMA MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) 2012 ANKARA ÖN SÖZ Günümüzde mesleklerin değişim ile karşı

Detaylı

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ Ders Tanıtım Formu Dersin Adı Öğretim Dili Turizm Coğrafyası Türkçe Dersin Verildiği Düzey Ön Lisans (X ) Lisans ( ) Yüksek Lisans( ) Doktora( ) Eğitim Öğretim Sistemi Örgün Öğretim (X) Uzaktan Öğretim(

Detaylı

Bitirme Projesi I (COMPE 491) Ders Detayları

Bitirme Projesi I (COMPE 491) Ders Detayları Bitirme Projesi I (COMPE 491) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Bitirme Projesi I COMPE 491 Güz 2 0 0 2 3 Ön Koşul Ders(ler)i COMPE 226 Dersin

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ SENATO KARAR ÖRNEĞİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ SENATO KARAR ÖRNEĞİ Karar Tarihi : 18/06/2013 Toplantı Sayısı : 364 Karar Sayısı : 3093 ANKARA ÜNİVERSİTESİ SENATO KARAR ÖRNEĞİ 3093- Yönetmelik Komisyonu tarafından incelenen, Ankara Üniversitesi Çocuk Bilim Merkezi Yönergesi

Detaylı

Çocuk, Ergen ve Genç Yetişkinler İçin Kariyer Rehberliği Programları Dizisi

Çocuk, Ergen ve Genç Yetişkinler İçin Kariyer Rehberliği Programları Dizisi Editörden Önsöz Çocuk, Ergen ve Genç Yetişkinler için Kariyer Rehberliği Programları Dizisi, kariyer rehberliği uygulamaları yapması gereken psikolojik danışmanlar için hazırlanmış sınıf / grup rehberliği

Detaylı

ULUSLARARASI TİCARET İŞLEMLERİ ve MUHASEBESİ

ULUSLARARASI TİCARET İŞLEMLERİ ve MUHASEBESİ ULUSLARARASI TİCARET İŞLEMLERİ ve MUHASEBESİ dr. ferudun kaya Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğretim Üyesi Kapak Tasarım: Evren Günay Dizgi : Ferudun Kaya Baskı ve Cilt Tor Ofset Sanayi ve Ticaret Limited

Detaylı

YİYECEK İÇECEK HİZMETLERİ AÇIK ALAN SATICILARI EĞİTİMİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

YİYECEK İÇECEK HİZMETLERİ AÇIK ALAN SATICILARI EĞİTİMİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü YİYECEK İÇECEK HİZMETLERİ AÇIK ALAN SATICILARI EĞİTİMİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) 2012 ANKARA ÖNSÖZ Günümüzde mesleklerin değişim

Detaylı

TÜBİTAK öğrenci projelerine başvuru (2209 nolu proje) TÜBİTAK sanayi projelerine başvuru (2241 nolu proje)

TÜBİTAK öğrenci projelerine başvuru (2209 nolu proje) TÜBİTAK sanayi projelerine başvuru (2241 nolu proje) 1 BİTİRME TEZİ 3. sınıf öğrencileri, bahar döneminin ilk haftasında konularını bölüm öğretim elemanları ile görüşerek 2209 ve 2241 TÜBİTAK projelerine proje teklifinde bulunurlar. Projeler en fazla iki

Detaylı

TARIM TEKNOLOJİLERİ MEYVELERDE HASAT VE MUHAFAZA MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

TARIM TEKNOLOJİLERİ MEYVELERDE HASAT VE MUHAFAZA MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü TARIM TEKNOLOJİLERİ MEYVELERDE HASAT VE MUHAFAZA MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) 2012 ANKARA ÖN SÖZ Günümüzde mesleklerin değişim ile

Detaylı

MALİYET YÖNETİMİ (MUH302U)

MALİYET YÖNETİMİ (MUH302U) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. MALİYET YÖNETİMİ (MUH302U) KISA ÖZET-2013

Detaylı

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi 20 Mart 2009 ĐÇĐNDEKĐLER Ara Dönem Revizyon Notları........ 3 Derecelendirme Metodolojisi........ 5 Notların Anlamı.........

Detaylı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ ÖNLİSANS VE LİSANS DÜZEYİNDEKİ PROGRAMLAR ARASINDA YATAY GEÇİŞ ESASLARINA İLİŞKİN YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ ÖNLİSANS VE LİSANS DÜZEYİNDEKİ PROGRAMLAR ARASINDA YATAY GEÇİŞ ESASLARINA İLİŞKİN YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ ÖNLİSANS VE LİSANS DÜZEYİNDEKİ PROGRAMLAR ARASINDA YATAY GEÇİŞ ESASLARINA İLİŞKİN YÖNERGE Amaç ve Kapsam MADDE 1 BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Bu Yönergenin amacı,

Detaylı

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2015/81. Vergi İnceleme Esaslarını Düzenleyen Yönetmelikte Değişiklikler Yapıldı.

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2015/81. Vergi İnceleme Esaslarını Düzenleyen Yönetmelikte Değişiklikler Yapıldı. DRT Yeminli Mali Müşavirlik ve Bağımsız Denetim A.Ş. Deloitte Values House Maslak No1 34398 İstanbul Tel: + 90 (212) 366 60 00 Fax: + 90 (212) 366 60 15 www.deloitte.com.tr www.verginet.net VERGİ SİRKÜLERİ

Detaylı

DEVLET MUHASEBESİ STANDARDI 22 (DMS 22) GENEL YÖNETİME İLİŞKİN MALİ BİLGİLERİN AÇIKLANMASI

DEVLET MUHASEBESİ STANDARDI 22 (DMS 22) GENEL YÖNETİME İLİŞKİN MALİ BİLGİLERİN AÇIKLANMASI 24 Kasım 2011 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 28122 Devlet Muhasebesi Standartları Kurulundan: Amaç DEVLET MUHASEBESİ STANDARDI 22 (DMS 22) GENEL YÖNETİME İLİŞKİN MALİ BİLGİLERİN AÇIKLANMASI 1. Bu Standardın

Detaylı

http://acikogretimx.com

http://acikogretimx.com 2009 S 3204-1. Belirli ekonomik sorunların çozumüne veya bu sorunların ortaya çıkmasını önlemeye dönük politikaların oluşturulma sürecine ne ad verilir? ikıiso GiRiş 5. şağıdakilerden hangisi ekonomik

Detaylı

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından: ÖNERİ YERLİ MALI TEBLİĞ TASLAĞI (SGM 2014/. ) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından: ÖNERİ YERLİ MALI TEBLİĞ TASLAĞI (SGM 2014/. ) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından: YERLİ MALI TEBLİĞ TASLAĞI (SGM 2014/. ) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 (1) Bu Tebliğin amacı, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu

Detaylı

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ Ders Tanıtım Formu Dersin Adı Öğretim Dili Dramaturji Türkçe Dersin Verildiği Düzey Ön Lisans (X) Lisans ( ) Yüksek Lisans( ) Doktora( ) Eğitim Öğretim Sistemi Örgün Öğretim (X) Uzaktan Öğretim( ) Diğer

Detaylı

1) İşletmenin ihtiyacı olan fonların sağlanması, uygun varlıklara yatırılması ve bu fonların yönetilmesi sürecine ne ad verilir?

1) İşletmenin ihtiyacı olan fonların sağlanması, uygun varlıklara yatırılması ve bu fonların yönetilmesi sürecine ne ad verilir? 1) İşletmenin ihtiyacı olan fonların sağlanması, uygun varlıklara yatırılması ve bu fonların yönetilmesi sürecine ne ad verilir? a) Bütçeleme b) Finansman c) Yatırım d) Kar e) Finansal Yönetim 2) Faaliyetlerden

Detaylı

Genelge No: 395 Teftiş ve Gözetim Kurulu. Sayın Üyemiz,

Genelge No: 395 Teftiş ve Gözetim Kurulu. Sayın Üyemiz, Sayı : İMKB-9-GDD-010.06.02-384/ 7095 27/06/2012 Konu : Yatırımcı bazında tedbir düzenlemesi Genelge No: 395 Teftiş ve Gözetim Kurulu Sayın Üyemiz, İMKB`de borsa işlemlerinin açık, düzenli ve dürüst bir

Detaylı

İRAN İSLAM CUMHURİYETİ MENŞELİ NAYLON İPLİK İTHALATINDA UYGULANAN KORUNMA ÖNLEMİNİN UZATILMASINA İLİŞKİN BAŞVURUNUN GİZLİ OLMAYAN ÖZETİ

İRAN İSLAM CUMHURİYETİ MENŞELİ NAYLON İPLİK İTHALATINDA UYGULANAN KORUNMA ÖNLEMİNİN UZATILMASINA İLİŞKİN BAŞVURUNUN GİZLİ OLMAYAN ÖZETİ İRAN İSLAM CUMHURİYETİ MENŞELİ NAYLON İPLİK İTHALATINDA UYGULANAN KORUNMA ÖNLEMİNİN UZATILMASINA İLİŞKİN BAŞVURUNUN GİZLİ OLMAYAN ÖZETİ İÇİNDEKİLER 1. BAŞVURUYA İLİŞKİN GENEL BİLGİLER... 3 1.1. BAŞVURU

Detaylı

ELĠT BAĞIMSIZ DENETĠM VE YEMĠNLĠ MALĠ MÜġAVĠRLĠK A.ġ. 2010 YILI ġeffaflik RAPORU

ELĠT BAĞIMSIZ DENETĠM VE YEMĠNLĠ MALĠ MÜġAVĠRLĠK A.ġ. 2010 YILI ġeffaflik RAPORU ELĠT BAĞIMSIZ DENETĠM VE YEMĠNLĠ MALĠ MÜġAVĠRLĠK A.ġ. 2010 YILI ġeffaflik RAPORU ĠÇĠNDEKĠLER LGENEL BĠLGĠ: II- AÇIKLAMA VE DEĞERLENDĠRMELER 1- HUKUKĠ YAPI VE ORTAKLAR 2-YURT ĠÇĠ VE YURT DIġI BĠR GRUBA

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM DENETİMİN TANIMI, TARİHSEL GELİŞİMİ, TÜRLERİ, DENETİM TEKNİKLERİ VE DENETİM YÖNTEMLERİ

BİRİNCİ BÖLÜM DENETİMİN TANIMI, TARİHSEL GELİŞİMİ, TÜRLERİ, DENETİM TEKNİKLERİ VE DENETİM YÖNTEMLERİ İçindekiler Önsöz 5 Tablolar Listesi 15 Kısaltmalar 1? Giriş 21 BİRİNCİ BÖLÜM DENETİMİN TANIMI, TARİHSEL GELİŞİMİ, TÜRLERİ, DENETİM TEKNİKLERİ VE DENETİM YÖNTEMLERİ 1. DENETİMİN TANIMI 25 2. DENETİMİN

Detaylı

2016 Ocak SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSLERİ 25 Ocak 2016

2016 Ocak SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSLERİ 25 Ocak 2016 2016 Ocak SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSLERİ 25 Ocak 2016 Ocak ayı inşaat ve hizmet sektörü güven endeksleri TÜİK tarafından 25 Ocak 2016 tarihinde yayımlandı. İnşaat sektörü güven endeksi 2015 yılı Aralık ayında

Detaylı

Muhasebe ve Vergi Uygulamaları Programı Ders içerikleri

Muhasebe ve Vergi Uygulamaları Programı Ders içerikleri Muhasebe ve Vergi Uygulamaları Programı Ders içerikleri I.YARIYIL DERSLERİ Türk Dili I Dil, Diller ve Türk Dili, Dil Bilgisi, Sözcük ve Cümle, Kelime Türleri, Anlatımın Öğeleri ve Anlatım Türleri, Düzgün

Detaylı

T.C. AHİ EVRAN ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ STRATEJİK PLAN YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Genel İlkeler

T.C. AHİ EVRAN ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ STRATEJİK PLAN YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Genel İlkeler T.C. AHİ EVRAN ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ STRATEJİK PLAN YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Genel İlkeler Amaç Madde 1- (1) Bu yönerge Üniversitenin; misyon, vizyon ve temel değerlerinin

Detaylı

KAMULAŞTIRMA 2942 Sayılı Kanun

KAMULAŞTIRMA 2942 Sayılı Kanun KAMULAŞTIRMA 2942 Sayılı Kanun 1 Kamulaştırmanın İlkeleri 1-Yapılacak kamulaştırmada kamu yararı bulunmalıdır. 2-Kamulaştırma kararı yetkili organca verilmelidir. 3-Kamulaştırma konusu şey gerçek ve özel

Detaylı

FATCA Anlaşmasıyla İlgili Sıkça Sorulan Sorular

FATCA Anlaşmasıyla İlgili Sıkça Sorulan Sorular FATCA Anlaşmasıyla İlgili Sıkça Sorulan Sorular > SORU 1: Uluslararası vergi anlaşmaları nelerdir? Türleri nelerdir? Uluslararası vergi anlaşmaları; birden fazla devletin katılımıyla ve taraf olan devletlerin

Detaylı

PGD KONUSUNDA GENEL BİLGİ. Ürün Güvenliği Nedir?

PGD KONUSUNDA GENEL BİLGİ. Ürün Güvenliği Nedir? PGD KONUSUNDA GENEL BİLGİ Ürün Güvenliği Nedir? Piyasaya arz edilecek her ürünün, insan sağlığı, can ve mal güvenliği, hayvan ve bitki yaşam ve sağlığı, çevre ve tüketicinin korunması açısından asgari

Detaylı

TUNCELİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ İŞ YÜKÜNE DAYALI AVRUPA KREDİ TRANSFER SİSTEMİ (AKTS) HESAPLAMA KILAVUZU BOLOGNA KOORDİNATÖRLÜĞÜ

TUNCELİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ İŞ YÜKÜNE DAYALI AVRUPA KREDİ TRANSFER SİSTEMİ (AKTS) HESAPLAMA KILAVUZU BOLOGNA KOORDİNATÖRLÜĞÜ TUNCELİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ İŞ YÜKÜNE DAYALI AVRUPA KREDİ TRANSFER SİSTEMİ (AKTS) HESAPLAMA KILAVUZU BOLOGNA KOORDİNATÖRLÜĞÜ 1 ÖĞRENCĠ Ġġ YÜKÜNE DAYALI AKTS HESAPLAMA KILAVUZU GĠRĠġ Bologna Süreci nde

Detaylı

Genel Muhasebe Yrd. Doç. Dr. NÂLAN ECE

Genel Muhasebe Yrd. Doç. Dr. NÂLAN ECE Genel Muhasebe Yrd. Doç. Dr. NÂLAN ECE GÜNCELLEMELERDE YENİ 6102 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNU VE VERGİ USUL KANUNU ESAS ALINMIŞTIR Yayın No. : 3369 Muhasebe Dizisi : 6 2. Bası - Eylül 2016 - İSTANBUL ISBN

Detaylı

16.12.2014 KALİTE ÇEMBERLERİ NEDİR?

16.12.2014 KALİTE ÇEMBERLERİ NEDİR? KALİTE ÇEMBERLERİ NEDİR? İŞ İLE DOĞRUDAN İÇ İÇE OLAN ELEMANLARIN PROBLEMLERİN ÇÖZÜMÜ İÇİN HANGİ DEĞİŞİKLİKLERİN YAPILACAĞI VE BU DEĞİŞİKLİKLERİN NASIL APILMASI GEREKTİĞİ KONUSUNDA EN SAĞLIKLI BİLGİYE SAHİP

Detaylı

İSTANBUL TAHKİM MERKEZİ KANUNU HAKKINDA BİLGİ NOTU

İSTANBUL TAHKİM MERKEZİ KANUNU HAKKINDA BİLGİ NOTU İSTANBUL TAHKİM MERKEZİ KANUNU HAKKINDA BİLGİ NOTU 22 ARALIK 2014 Halkla İlişkiler Başkanlığı TA K D İ M Değerli; Ana Kademe, Kadın Kolları, Gençlik Kolları MKYK üyemiz, Bakan Yardımcımız, Milletvekilimiz,

Detaylı