MÜLKİYE DEN MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ OLAĞANÜSTÜ GENEL KURULU TOPLANDI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "MÜLKİYE DEN MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ OLAĞANÜSTÜ GENEL KURULU TOPLANDI"

Transkript

1 EYLÜL 2008 SAYI MÜLKİYE DEN MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ OLAĞANÜSTÜ GENEL KURULU TOPLANDI İstanbul ve Antalya şubelerimizin talepleri ve Genel Merkez Yönetim Kurulumuzun önergesiyle dernekler kanununa göre yapılması zorunlu olan bir tüzük değişikliğinin görüşülmesi amacıyla daha önce tüm üyelere duyurusu yapılan Olağanüstü Genel Kurul umuz, gerekli üye sayısıyla 7 Eylül Pazar günü saat 10:00 da Konur Sokaktaki Genel Merkez binamızda toplandı. İstiklal Marşı nın okunması ve saygı duruşu sonrası önerilen ve Başkan Sn. Hasan Yaman, Başkan Yardımcısı Sn. Haluk Yavuz ve Üyeler Sn. A.Raif Falcıoğlu ile Sn. Gamze Özaydın dan oluşan divan oybirliği ile seçildi. Daha sonra gündemin maddelerine geçildi. Genel Başkan Sn. Ali Çolak, yaptığı açılış konuşmasında, gündemdeki maddelere ilişkin üyelere genel bilgiler verdi. İstanbul Şubemiz tarafından genel kurula sunulan ve mülkiyeti Mülkiyeliler Birliği Derneği ne ait olan daire için satış yetkisi verilmesi gündemine geçildi. Konuyla ilgili olarak önergenin sahibi İstanbul Şube Başkanı Sn. Müfit Erkarakaş söz aldı ve şu an şube binası olarak kullanılan ve mülkiyeti Yapı Kredi Bankası na ait Kuzguncuk taki binadan acilen ayrılma gereğinin nedenleri, Mecidiyeköy deki dairenin satılarak elde edilecek gelirle Nakkaştepe projesi içerisindeki bir blokun tamamlanıp şubemizin oraya taşınması yolundaki şube görüşünü, gelen sorular çerçevesinde detaylandırarak anlattı. Daha sonra söz alan Sn. Ali Çolak, İstanbul da yapılması düşünülenlere ilişkin Genel Merkez in düşünce ve olanakları ile ilgili bilgi verdi. Divan başkanı önerisi ile konuşmalar toparlanarak oya sunuldu. Yapılan oylama sonucu oybirliği ile ekpertiz değerinin % 20 sinden az olmamak, geliri sadece Nakkaştepe de kullanılmak ve işin yürütülmesi İstanbul Şube tarafından yapılmak üzere, Genel Merkez Yönetim Kurulu na Mecidiyeköy deki dairenin satış yetkisi verildi. Nakkaştepe deki çalışmalara bir an önce başlanabilmesi için ve daire satıldıktan sonra geri ödenmek üzere genel merkez imkanları ölçüsünde bir kaynağı İstanbul Şube ye destek olarak verecektir. Daha sonra Antalya şubemiz tarafından Genel Kurul a sunulan Antalya Ecza Odası ile irtifak hakkı paylaşımı konusuna geçildi. Eski Antalya Şube Başkanı olan Sn. Hasan Yaman tarafından irtifak hakkı 49 yıllığında Mülkiyeliler Birliği Vakfı nda olan bir taşınmaz üzerine Antalya Ecza Odası tarafından inşa edilecek sosyal tesislerin ortak kullanımını içeren protokol hakkında genel kurula bilgi verildi. Daha sonra konu üzerinde, şube tarafından gönderilen belgeler de dikkate alınarak, ayrıntılı ve değerlendirmeler yapıldı. Arsa üzerine yapılacak ve ortak kullanılacak sosyal tesisler dışında kalan bina, Antalya Şubemiz tarafından şube binası olarak da kullanılacaktır. Çok yönlü ele alınan konu 1

2 üzerinde, protokolün içeriği ve denetlenmesi, diğer yerel sivil toplum örgütleri ile ilişkiler ve sosyal tesislerde oluşacak gelirin paylaşımı gibi konular üzerinde dikkat çekilen konuşmalar sonrasında genel bir eğilim olarak olumlu bir görüş ortaya çıktı. Genel Merkez Yönetim Kurulu tarafından önerilen tüzük değişikliğine geçildiğinde, önergenin mantığı ve gerekçesi genel başkan Sn. Ali Çolak tarafından genel kurula anlatıldı. Dernekler Kanunu na göre seçimle işbaşına gelen ve zorunlu bir organ olan Yönetim Kurulu, hiçbir yetkisini zorunlu olmayan bir organa devredemez. Bu konuda dernekler masasının da birliğimize yaptığı uyarı var. Bu nedenle yapılan oylama sonucu oybirliği ile alınan bir kararla, tüzüğümüze göre Onur Kurulu nda olan üyelikten çıkarma yetkisi, bir değişiklikle kanuna uygun hale getirilerek, Onur Kurulu önerisi ile Genel Merkez Yönetim Kurulu na verildi. MÜLKİYE DE ÖĞRENCİ OLMAK BENİM ANKARAM Dr. Halit SUİÇMEZ iktisatçı-uzman İnsanın yaşadığı yere benzediğini söylerler. Yaşadığın yerin iklimi, coğrafyası, rüzgârı, yeli, seli, tarihi seni biçimlendirir. Peki ya doğduğu yer için ne demeli? Kişinin doğduğu yerin tarihi- coğrafyası da çok önemlidir. Belki daha önemlisi çocukluğun o unutulmaz anılarının geçtiği topraklar çeker insanı. Top koşturduğu sokak aralarından, ilk uçurtmasını uçurduğu tepelere, sek sek oynadığı, misket yuvarladığı avlulardan, erik-dutkiraz aşırdığı komşu bahçelerine kadar sayısız mekân kazınmıştır anılar galerisinin silinmez köşelerine... Peki, ben, benzedim mi yaşadığım yere? 1974 ün ekim ayında Karadeniz in yeşil kıyıcığından çıkıp üniversiteler şehri Ankara ya geldim. Elimde babamın askerlikten kalma tahta bavulu, içinde bir-iki eşya, cebimde ODTÜ kazandı belgesi ve üç-beş kuruş harçlık, 18 yaşında zayıf, orta boylu bir genç, yüreğimde sevinçli tedirginlikler, zihnimde büyülü hayallerle okula ve yurda kaydımı yaptırdım. O gün benden başka kimsede tahta bavul yoktu. İlk ulusal utancımı yaşadım. Köyüme döndüğümde baba senin bu bavul yadigâr kalsın, ben idare ederim diyerek babamın canlı askerlik anılarını taşıma sorumluluğundan kurtuldum. Dilek ve temenniler kısmında söz alan konuşmacılar, özellikle bundan sonrasına ilişkin beklentilerini dile getirirken, bitirilmemiş projelerle ilgili sonuç alınması ve camiamızda yeni bir hava yakalanabilmesi için, bize aykırı durmayacak, birlikte ortak işler yapabileceğimiz mezun dernekleri ve sivil toplum kuruluşları ile gerekirse mekanların ortak kullanımını da içeren birlikteliklere daha sıcak bir yaklaşım göstermemiz konusuna vurgu yaptılar. Başkentte olmak, ülkenin en iyi üniversitelerinden birinde okumak, kitaplar dünyasına girmek hayatımın ilk kırılma noktasıydı. Ülke, devlet, politika, dünyanın gidişatı, kalkınma, birey, toplum gibi konularda çokça okumak, bilgilenmek, arkadaşlarla tartışmak ve kendimi geliştirmek istiyordum. Ankara bu konularda her yönden çok uygundu. Sanata, bilime özellikle felsefe ve edebiyata meraklı, okumaya tutkundum. Lise yıllarında yeşil fındık bahçeleri içinde ineklerimizi otlatırken Oktay Akbal ın Yazmak Yaşamak isimli kitabını okumuş ve tam bir okuma sarhoşluğu yaşamıştım. Az sözcükle ne yoğun bilgi veriliyor, akıcı,

3 yalın bir anlatımla beni dar dünyamdan sanatın ve bilimin büyülü atmosferine çekiyordu. Dememeleri dönüp dönüp okuyordum. Okudukça da içimdeki yazma ateşi alevleniyor, ben de böyle anlatmalıyım, yazmalıyım diye kendi kendime söyleniyordum. Dönelim ODTÜ ye. Başta kapitalizm, sosyalizm, faşizm, emperyalizm, olmak üzere ne kadar izm varsa hepsinin adı geçiyor, kahrolsun, yaşasın sloganları arasında her çeşit ideoloji cirit atıyordu. O yılların ODTÜ sünden aklımda kalanlar; forumlar, yürüyüşler, yurt aramaları, marşlar, jandarmalar, ÖTK, bildiri dağıtanlar, arkadaşlar! diye başlayan ateşli nutuklar... Ve hazırlık okulu, kafeterya, öğrenci yurtları ve uzun uzun ineklemeler. Kolay mı o her tarafı İngilizce kitapların üstesinden gelmek.. Yaşamımdaki bu ilk dönüm noktası bir hayli heyecanlı ve acılıydı. Olaylar ve siyasal kıyıcılık, acımasızlık, giderek genç ölümleri, yaralanmalar, politik bir karmaşa ve içinden çıkılmaz kargaşa tüm ülkeyi sarmaktaydı. 70 li yıllar, özellikle 75 sonrasında üretimde duraklamalar, grev ve lokavtlar, siyasal istikrarsızlıklar, üniversite ve hatta liselerde öğrenci eylemleri.. Politik ve ideolojik bir sis ülkeyi baştan sona sarmış, günde ortalama kişinin ölümüyle başlayan TV haberleri artık neredeyse kanıksanır olmuştu te hazırlığı bitirmiş kimya bölümünün birinci sınıfına başlamıştım. Ve yanlış bir tercih yaptığımı kavramam uzun sürmedi. Benim aklım hep Siyasal Bilgiler Fakültesindeydi. Denklemler, redokslar, bana göre değildi. Ben siyaset bilimini, felsefeyi, iktisadi düşünceleri filan seviyordum. Ne diye buradayım ki? 1976 da yeniden üniversite sınavına girdim ve en çok istediğim yeri, Siyasalı kazandım. Artık kimse beni kimyanın sonsuz denklemleri içinde tutamaz. Ver elini Cebeci. Elveda ODTÜ. Cumhuriyet Yurduna kayıt yaptırdım ve Mülkiye ye başladım. ODTÜ ye bir çırpıda elveda demek kolay değil. Yine birkaç yıl ODTÜ- Siyasal- Kızılay- Sıhhiye çevrelerinde yürüdük, kantinlerde çay içip memleket meselelerini tartıştık, forumlara, yürüyüşlere katıldık. Kaldığım Cumhuriyet Yurdunun çevresi tam bir öğrenci deniziydi. Siyasal, Hukuk, Basın Yayın ve Eğitim Bilimleri Fakültesinin öğrencileri Cebeci ye inanılmaz bir hareketlilik ve renklilik sağlıyordu. Bu bölgede de toplanmalar, yürüyüşler, olaylar ve en acısı da ölümler çok olur, ama her şeye karşın hayat akıp giderdi. Her an değişik gruplar tarafından basılma, emniyete götürülme kaygısına karşın yurtta yaşam kendi sadeliği içinde sürerdi. Sabahları zeytin peynirli kahvaltı, öğlen ve akşamları ucuz ve sebzeli yemekler vazgeçemediğimiz lükslerimizdi. Arada bir Konya Mutlu Lokantasına da uğrar değişik lezzetleri tadardık nin sonbaharında bir sabah adım anons edildi. ziyaretçim olduğunu, yurdun girişine inmemi istediler. Girişe geldim. Ablam, eniştem ve bir de yanlarında uzun deri pardösülü, kıvırcık kısa saçlı, esmer, zayıf, orta boylu bir bayan vardı. Ablam tanıştırdı: Nurcan Hanım Bayat Lisesi Kimya Öğretmeni. O gün ablamlar, misafiri ve ben Ulus- Gençlik Parkı- Sıhhiye ve Kızılay hattında dolaştık, Nurcan la derslerinden, öğretmenlikten, bitirdiği fen fakültesinden, bir parça da ülkedeki genel siyasi ortamdan konuştuk, ardından hep beraber bir lokantada yemek yedik ve akşama doğru onları yolcu ettim. Yurda döndüğümde Nurcan hep aklımdaydı. Konuştuklarımız, yorumları onda olağanüstü bir içtenlik, doğallık ve incelik olduğunu ve bunun içselleştiğini anımsatıyordu. Fakültede hiçbir gruba doğrudan girmemiş ama ülkenin ve toplumun temel değerleri konusunda da duyarlılığını hep korumuştu. O bunu söylemedi, fakat söylemlerinden bu anlaşılıyordu. Bedeniyle, sohbetleriyle ve o günkü anılarla hep zihnimde olmasını nasıl yorumlayacaktım. Sonraki günlerde ilk aşk ateşinin yüreğime düştüğünü anladım. Bir insan her saniye yüreğinizde, beyninizde ve ruhunuzda geziniyor ve size gülücükler yolluyorsa aba yanmış ve içinizin buzlarına güneş doğmuş demektir. Böylece o bana ilk yeni yıl kartı attı, yanıt verdim, mektuplaşmalar, arada bir Ankara ve Bayat ta görüşmeler derken aşk ve arkadaşlık kendi derinliğinde ilerledi. Ve Ankara sadece ilk politik bilinci aldığım, ilk fakülteli olduğum, ilk dünya kültürüne açıldığım yer değil, aynı zamanda ilk aşk okyanusunda kulaç attığım bir özgürlük ve cesaret diyarı oldu benim için... Böylece yaşamımdaki ikinci kırılma noktası, belki de kırılma değil, bütünleşme noktası yine Ankara ya nasip oldu. Ankara nasıl bir zamanlar ülkeyi, toplumu ve ulusu

4 bütünleştirmiş ve yeniden yaratmışsa şimdi de beni yüreğimdeki sevgiliyle, beynimdeki aydın, demokrat ve ilerici gelecekle buluşturuyor, hadi bakalım, oluştur kendini, insanlığa ne katacaksan koy hedefini, başla çalışmaya, burası Yunus Emre nin, Mevlana ve Hacı Bektaş ın, Mustafa Kemal in, Nazım Hikmet ve Necip Fazıl ın yetiştiği ülkenin başkenti diyordu bana... İşte ben ta o günlerde Siyasalda tarih, iktisat, sosyoloji okudukça bu ülke ve başkentte yaşayan herkesin kendisini evrenle ölçmesini düşündüm ve hala da düşünürüm... Siyasal yıllarımda okul içi ve dışı okumalarımı arttırdıkça boş kafayla vatanın sevilmeyeceğini anladım. Yani önce tarih, iktisat, sosyoloji, felsefe bilgisi, giderek vatan-millet bilinci ve sevgisi gerekiyordu. Ülkemizde vatan-millet-sakarya nutukları atanların boş kafayla hangi makamları elde ettiklerini gördüm. Türk tarihi halka gerçekten hizmet etmek isteyenler için çok zengin tecrübelerle doluydu. En zor koşullarda kaldığımızda aklıma bir ilke geliyordu. Mustafa Kemal gibi düşünmek. İnsan bunu hatırlayınca inanılmaz bir cesaret ve enerjiyle çözüm arıyordu sorunlara. Ankara da evlendim. İki çocuğumuz oldu li yıllarda yine Ankara da değişik kamu kurumlarında uzmanlık yaptım. Çocuklarımızı büyüttük lı yıllarda da yine kamuda uzmanlık ve araştırma yöneticilikleri, akademik çalışmalar, araştırma ve makale yazarlıkları yaparak hayatımı kazanmaya ve ülkemizin katma değerinin arttırılmasına katkı vermeye devam ettim. Bu arada çok sayıda insanla, bürokrat, araştırmacı, sanatçı ve uzmanla tanıştım. Bazen insanın birileriyle tanışmaktan insanları gerçekten tanımaya ve anlamaya vakti olmuyor. Benim de böyle yoğun dönemlerim oldu. Ama içimde bir duyguyu hep yaşattım. O da eşyadan, olaylardan, kural ve uygulamalardan çok insana ve insan ilişkilerine zaman ayırmak gerektiği duygusudur. İnsanı yaşama ve birbirlerine bağlayan budur. Ankara benim bir de yazı dünyası içinde bulunma özlemimi hep özendirdi. Yazmayı, aynı zamanda kendini arama ve arındırma süreci olarak kavramayı öğrendim bu coğrafyada. Bir de kendimi zihinsel, bedensel, duygusal ve toplumsal olarak her bakımdan bütünleştirmenin estetik aracı saydım kelimelerle yoğunlaşmayı.. belki de bir var oluş ve yaşama tutunuş yolu.. Çok çeşitli duygularla karşılaştığım ve inanılmaz ikilemler yaşadığım bir zaman dilimi oldu Ankara yıllarım..insan kıyıcılıktan değerbilmezliğe, vefasızlıktan nankörlüğe, kifayetsiz muhterislerden, değersiz ama önemli sayılan insancıkların çaresizliklerine kadar insanı alçaltan nice örneklere tanık olmanın mutsuz burukluğu..diğer yandan aşkın, arkadaşlığın, iyilik, doğruluk ve güzelliğin, erdemin başkenti de oldu Ankara benim için...tezatlar ülkesinin zıtlıklar şehri li yıllarda değişim dönüşüm vs. adına toplumda bir yeniden yapılanma komedisi salgınlaştırıldı ki sormayın gitsin.. Kurumlarda hiç de ciddi bir alt yapı hazırlığı yapılmadan satışlar, birimleri kapatmalar, çalışanları işten çıkarma, tayin etme, gelişigüzel atama, oraya buraya itiş kakışlar ve arkasından büyük bir samimiyetsizlikle beşeri sermaye ve insan kaynakları üzerine palavra nutuklar... Sonuçta da uluslar arası sıralamada eğitimde, sağlıkta, üretkenlikte, teknoloji ve bilimde son sıralarda yer alışlar.. Bunca yıl( ) neler aldın Ankara dan ve neler kattın bu gri kente derseniz bir muhasebe yapamam ama şu kesin ki, beni her zaman diri tutan Karadenizlilik coşkuma burada pek çok yeni tatlar, yepyeni serüvenler, birikimler eklendi ve ben yaşam üzerine bir iki cümle kurabildiysem eğer, bunu sevgili Ankara ya borçluyum. Hep devam ederek değişen ve değişerek devam eden yaşam döngüsünde sürekli bir yenilenme ve ileriye yönelme söylemi ve eylemi içinde olmayı özendiren bir kent oldu ve olmakta Ankara... Bir sevgili gibi.. Asla unutulmayan... Hem çok yakın, farklılıklar korunarak bütünleşme, hem de yalnızlıkları havalandıran sevimli bir özgürlük senfonisi... İşte benim Ankara m. Yaşamın en güzel duyguları aşk, dostluk, sevgi, yaşamın en üretken boyutları; okumak, yazmak, yayımlamak, konuşmak, entelektüel birikim hep bu bahçede filizlendi, hep bu bahçede gelişti, yeşillendi... drhsuicmez@yahoo.com 4

5 MÜLKİYE DE ÖĞRENCİ OLMAK. SABAHATTİN ÖZTÜRK 1 Ekim 1968 tarihinde Mülkiye ye kayıt yaptırdığımda kararsızdım. İdealim gazeteci-yazar olmaktı. Çevremin yönlendirmesi ile kaymakam olmak için Siyasal a girmiştim. Basın-Yayın Yüksek Okulu Siyasal a bağlı idi.(şimdi İletişim Fakültesi). Mülkiye de ilk iki yıl dersler ortaktı. Basın-Yayın ile de birçok ders ortaktı. Üçüncü sınıfta bölümler ayrılıyordu. İlgi alanım edebiyat, sinema ve müzikti. Normal şartlarda Basın-Yayın da okuyabilirdim. Genç yaşta ölen Arkadaş Zekai Özger gibi veya Ege Üniversitesinde sinema bölümünün başında olan arkadaşım Oğuz Makal gibi (O yıllarda, Türk Sanat Müziği solisti Sinoplu arkadaşım Selçuk Aygan Ankara Radyosuna girmişti. Ayancık doğumlu ilkokul arkadaşım Şefik Döğen İstanbul da Dormen Tiyatrosunda ve sonra Devekuşu Kabare Tiyatrosunda oyuncuydu. Tirebolu da doğduğu halde bütün çocukluğu ve ailesinin yaşamı Ayancık ta geçen Yaman Okay Ankara Sanat Tiyatrosunda oyunculuğa başlamıştı.) O dönemde kaymakamların sürekli sürgünde olduğunu görünce hariciyeci olmak istedim. Ama, kolej mezunu değildim, yabancı dilim yeterli değildi. En önemlisi sülalemde hariciyeci yoktu. (O zamanlar memur bile yoktu. Hala oğlu Cihan Demircan Ankara Hukuk Fakültesindeydi. Şimdi Savcı olarak görev yapıyor. İkimizden başka üniversiteli yoktu.) Siyasal Bilgiler Fakültesi ile Hukuk Fakültesi şimdiki gibi kendi binalarındaydı. Ama, bir kampus şeklinde demir parmaklıklarla çevrilmemişti. Fakültelerin yanında yurtları vardı. SBF Yurdu, bugünkü Mili Piyango Kız Öğrenci Yurdunun olduğu binadaydı. Yurdun arka tarafında ise gecekondular vardı. O tarihlerde Milliyet Gazetesinde yayınlanan ve Halit Kıvanç ın Türkçeleştirdiği Hoş Memo adlı çizgi romandan esinlenerek gecekondu mahallesine köpekköy derdik. Yurt sadece Mülkiye ve Basın-Yayın öğrencilerine aitti. Binanın küçük bir bölümünde kız öğrenciler kalıyordu. Hafta sonları Mete Gönenç ile sinemalara giderdik. Sinema üniversite öğrencilerine 1 liraydı. Sinemalarda ikişer film oynardı. Bir Pazar sabahı gene erkenden yola çıktık. Masraf az olsun diye Cebeci den Bahçelievler e yürüyerek sinemaya gittik. O gün yurt basılmıştı ve haberimiz yoktu. Döndüğümüzde odalarımız darmadağınıktı. Sonra da yurt kapandı. Ama, hiç değilse tutuklanıp sorgulanmaktan kurtulmuştuk. İki yıl Mete ile kaldığım SBF yurdu kapandıktan sonra Hukuk Fakültesi yurdunda (ranzalı koğuş şeklinde kalabalık bir salonda yatmıştım.) ve kiralık evlerde öğrencilik yaptım. Ama; yurt ve okulun yan yana olduğu, aynı sınıftaki arkadaşlarımla birlikte yurtta kaldığım dönemdeki mutluluk ve dostluğu bir daha bulamadım. 5

6 TEOMAN TÖRÜN ÜN ALBÜMÜNDEN MÜLKİYE DE ÖĞRENCİ OLMAKw 4aralık 1953 kutlaması Doç Dr. Seha Merayla birlikte 11 Mayıs 1955 İnek Bayramı resmi geçidi Kazgan Dergisi yazı kurulu Soldan Sağa İnek Bayramından İdari Şube Fermanı önünde arkada Cem Tarhan 4 Aralık 1952 Tic. Huk. Prof Kemal Arar, ceza huk. Prof Burhan Köni Reşit Ata, Teoman Törün, Güngör Uras, Burhan Tuncer, Cem Alp Tarhan dönemi için seçilmiş SBF Talebe Cemiyeti Yönetim Kurulu Ata nın Huzurunda Soldan, Ömer Kaya, M. Altan,.., Nihat Kosova, Ayhan Köngül, Agah Büyük Sağiş, Güngör Uras, Esat Ölçer(başkan), Erhan Gölge, Teoman Törün, İbrahim Ayrılmaz 6

7 mülkiye li şairler ÖZCAN YALIM IN ISSIZLIKTA İSİMLİ ŞİİR KİTABI MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ YAYINLARINDAN ÇIKTI ŞİİRİN ÜRKEK ATI Son kızıllığı solarken günün Mora dönüşür gözerimi Yalnızlığından üşür gece Başlar egemenliği karanlığın Masamda uzanır mumları yakar Dün akşamdan yorgun cüce Sesler yoğalır sokakta yaşam diner Süzülür dağlardan odama gece İmgelerle dolar kadehim Esinle başlar da güçleşir görev Sözcükler dizeler şiirler iner Elinde isli çıra bir uçtan bir uca Yakar sokak lambalarını yaşlı kambur dev Gece uyur ben uyumam şiir uyanık Söyleşiriz Andaylar Edipler Cemaller Kalem çiçek açar kâğıdın ucu yanık Metinler Behçetler Ahmetler Eğilip omzumdan bakarlar şiir mi geldi Kim ki o bir ses tık tık tık 1931yılında Giresn da doğdu. Kabataş ve Kastamonu liselerinde okudu yılında Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi ni bitirdi. Kısa süren memurluktan sonra kitabevlerinde çalıştı, dil öğretmenliği yaptı yılında emekli oldu. Son dokuz yıldır Foça da yaşıyor ten beri çeşitli dergilerde şiirleri yayınlanıyor. İki ders, yedi çeviri kitabının dışında şu kitapları yayımlandı: Aramıza Gül Girdi (Şiirler), 1982 (tükendi) Türkçe de Eş ve Karşıt Anlamlılar Sözlüğü, 1983 (tükendi) Brezinta Öyküleri (Gülmece) 1988, 1996 (tükendi) Yaşadık mı (Şiirler), 1992 (tükendi) Türkçe de Yakın ve Karşıt Anlamlılar Sözlüğü, 1988, 2006 Konularına Göre Dünyanın En İyi Fıkralar ve Nükteler Antolojisi, 1999 (tükendi) Sonra Tufan (Şiirler), 2003 (tükendi) Alacakaranlığa ulaşınca yorulur gece Toplar eteklerini dağların ardına siner Ağrılar üzünçler iç çekişler azalır Uyanır gülümser gün adlı ece Mumlar lambalar söner demlenir Buğusu tüten sözcükler sessizce Başlar egemenliği aydınlığın Masamda belki bir yarım şiir Uyan artık ey gececi neredeyse bak Dağlara yollanacak şiirin ürkek atı Gecenin solgun gülleri Yerlerde kucak kucak 2003 Özcan Yalım ın Şiir kitabını Öğrenci Burs Fonu na 10 ytl. bağışlayarak Birliğimizden edinebilirsiniz 7

8 mülkiye li şairler ECE AYHAN Tam adı Ece Ayhan Çağlar dır. Datça da doğdu. Ailesinin asıl memleketi ise Çanakkale nin Eceabat ilçesine bağlı Yalova Köyü dür yılında Çanakkale den ailesiyle beraber İstanbul a göç eden Ayhan, ilk (Hırka-i şerif İlkokulu), orta (Zeyrek Ortaokulu) ve lise (Atatürk Erkek Lisesi) öğrenimini İstanbul da tamamladı yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi nden mezun olduktan sonra, aynı yıl İstanbul maiyet memurluğunda stajını tamamladı ve kaymakamlık kursunu bitirdi de Sivas ın Gürün ilçesinde, 1963 te Çorum un Alaca ilçesinde kaymakamlık ve belediye başkanlığı yaptı yılları arasında askerliğini yedek subay olarak yaptıktan sonra, Denizli nin Çardak ilçesi kaymakamlığına atandı. AÇIK ATLAS Hayattan ders veriyor diye öğretmenleri kızdıran Tuzu bir bulmuş çocukları saklamadan güldüren dünyaya Su kaçırmaz bir eşeğin sesine açıktır penceresi Bir sınıfın, batı son dersinde, kuşluk vakti Meşeler yapraklanınca bir tuhaf olurlar işte Koparılmış kürt çiçekleri, hatırlayarak amcalarını Azınlıkta oldukları bir okulda bile, sorarlar soru Neden feriklerin ve eşeklerin memeleri vardır? En arka sırada çift dikişliler, sınavda en öne İntihara ve denizde nasıl boğulmaya çalışırlar Yalnız Orta Doğu da el altında satılan bir atlas Kim demiş on sekiz yaşından küçükler okuyamaz Bakıldı ki kum saati, ters çevrilmiş, çıt, usul isa asi olmuş İkinci karnede babası yarısını silahıyla dışarda bırakıp Öyle öğretildiği için saygılı, sınıfa giren parmak çocuğun Boş yerine, girilmeyen bir dersin denizi, gelip oturmuş Açık kalmış atlası, deniz taşmıştır, darılmasın Fırat ama Hayatın orta öğretmeni sustu, dondu gülmeleri çocukların Bir cenaze töreninde daha ölümlü karşılamaya götürüleceğiz Efendiler! Eşekler susabilirler Ne yani çocuklar hiç gülmeyecekler mi? MEÇHUL ÖĞRENCİ ANITI Buraya bakın, burada, bu kara mermerin altında Bir teneffüs daha yaşasaydı, Tabiattan tahtaya kalkacak bir çocuk gömülüdür Devlet dersinde öldürülmüştür da memurluktan ayrılması üzerine İstanbul a geldi ve çeşitli yayınevlerinde redaktörlük ve editörlükle uğraştı. Meydan Larousse Ansiklopedisi nde çevirmen olarak çalışan Ece Ayhan, bir süre de Türk Sinematek Derneği nde ve E Yayınları nda çalıştı te hastalandıktan sonra Başbakan Bülent Ecevit in yardımıyla hastalığının tedavisi için İsviçre ye giden şair, burada beyin ameliyatı geçirdi ve üç yıl tedavi gördü. Ardından da 1977 yılında, Türkiye ye döndü. Ece Ayhan ilk şiirleriyle birlikte eleştirmenlerin ve genel olarak şiir okurlarının ilgisini çekmiş, İkinci Yeni akımının en çok tartışma yaratan şairlerinden biri olmuştur lı yılların başından itibaren yenilikçi ve genç şair kuşaklarını, özellikle Devlet ve Tabiat adlı kitabıyla, derin bir biçimde etkilemiştir. Şiirimizin önemli şairlerinden olan Ece Ayhan, İzmir Büyükşehir Belediyesi Gürçeşme Huzurevi`nde 12 Temmuz 2008 tarihinde hayata veda etti. Devletin ve tabiatın ortak ve yanlış sorusu şuydu: - Maveraünnehir nereye dökülür? En arka sırada bir parmağın tek ve doğru karşılığı: - Solgun bir halk çocukları ayaklanmasının kalbine!dir. Bu ölümü de bastırmak için boynuna mekik oyalı mor Bir yazma bağlayan eski eskici babası yazmıştır: Yani ki onu oyuncakları olduğuna inandırmıştım O günden böyle asker kaputu giyip gizli bir geyik Yavrusunu emziren gece çamaşırcısı anası yazmıştır: Ah ki oğlumun emeğini eline verdiler Arkadaşları zakkumlarla örmüşlerdir şu şiiri: Aldırma 128! İntiharın parasız yatılı küçük zabit okullarında Her çocuğun kalbinde kendinden büyük bir çocuk vardır Bütün sınıf sana çocuk bayramlarında zarfsız kuşlar gönderecek 8

9 ETKİNLİKLER 1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜ İkinci Emperyalist paylaşım savaşı, 1 Eylül 1939 günü, Nazi ordularının Polonya yı işgali ile başladı. Altı yıl süren savaş, Sovyet ordularının 8 Mayıs ta Berlin e girmesiyle sona erdi. Savaş sona ermiş ama ardında onarılmaz yaralar bırakmıştı. Savaşın sonuçları ağırdı; 55 milyon ölü, kül ve enkaza dönüşmüş kentler, acı ve gözyaşı. İnsanlık tarihinde koca kara bir leke gibi duran bu savaşın başladığı gün, Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Barış Günü olarak kabul edildi. Yeryüzünün halkları, barışa olan özlemlerini dile getirmek için her yıl 1 Eylül ü barış günü olarak kutluyorlar. 1 Eylül 2008 tarihinde de, savaşsız bir dünyanın mümkün olduğunu savunan barış yanlıları, Ortadoğu ve Kafkaslarda estirilen savaş rüzgarlarına karşı, insanlığı barış talebi etrafında örgütlenmeye çağıran mitingler düzenlediler ve çeşitli savaş karşıtı sanat etkinlikleri gerçekleştirdiler. Biz de, savaşsız bir dünyanın mümkün olduğuna inanıyor, Mülkiye camiasına barış içinde, kardeşçe yaşanabilir bir dünya diliyoruz. BARIŞ Çocuğun gördüğü düştür barış. Ananın gördüğü düştür barış. Ağaçlar altında söylenen sevda sözleridir barış. Akşam alacasında, gözlerinde ferah bir gülümseyişle döner ya baba elinde yemiş dolu bir sepet; ve serinlesin diye su, pencere önüne konmuş toprak testi gibi ter damlalarıyla alnında... barış budur işte. Evrenin yüzündeki yara izleri kapandığı zaman ağaçlar dikildiğinde top mermilerinin açtığı çukurlara, yangının eritip tükettiği yüreklerde ilk tomurcukları belirdiği zaman umudun, ölüler rahatça uyuyabildiklerinde, kaygı duymaksızın artık, boşa akmadığını bilerek, kanlarının, barış budur işte. Barış sıcak yemeklerden tüten kokudur akşamda yüreği korkuyla ürpertmediğinde sokaktaki ani fren sesi ve çalınan kapı, arkadaşlar demek olduğunda sadece. Barış, açılan bir pencereden, ne zaman olursa olsun gökyüzünün dolmasıdır içeriye; gökyüzünün, renklerinden uzaklaşmış çanlarıyla bayram günlerini çalan gözlerimizde. Barış budur işte. Bir tas sıcak süttür barış ve uyanan bir çocuğun gözlerinin önüne tutulan kitaptır. Başaklar uzanıp, ışık! Işık! - diye fısıldarlarken birbirlerine! Işık taşarken ufkun yalağından. Barış budur işte. Kitaplık yapıldığı zaman hapishaneler Geceleyin kapı kapı dolaştığı zaman bir türkü ve dolunay, taptaze yüzünü gösterdiği zaman bir bulutun arkasından cumartesi akşamı berberden pırıl pırıl çıkan bir işçi; barış budur işte. 9 Geçen her gün yitirilmiş bir gün değil de bir kök olduğu zaman gecede sevincin yapraklarını canlandırmaya.

10 Geçen her gün kazanılmış bir gün olduğu zaman dürüst bir insanın deliksiz uykusunun ardı sıra. Ve sonunda, hissettiğimiz zaman yeniden zamanın tüm köşe bucağında acıları kovmak için ışıktan çizmelerini çektiğini güneşin. Barış budur işte. Barış, ışın demetleridir yaz tarlalarında, iyilik alfabesidir o, dizlerinde şafağın. Herkesin kardeşim demesidir birbirine, yarın yeni bir dünya kuracağız demesidir; ve kurmamızdır bu dünyayı türkülerle. Barış budur işte. Ölüm çok az yer tuttuğu için yüreklerde mutluluğu gösterdiğinde güven dolu parmağı yolların şair ve proleter eşitlikle çekebildiği gün içlerine büyük karanfilini alacakaranlığın... barış budur işte. Barış sımsıkı kenetlenmiş elleridir insanların sıcacık bir ekmektir o, masası üstünde dünyanın. Barış, bir annenin gülümseyişinden başka bir şey değildir. Ve toprakta derin izler açan sabanların tek bir sözcüktür yazdıkları: Barış Ve bir tren ilerler geleceğe doğru kayarak benim dizelerimin rayları üzerinden buğdayla ve güllerle yüklü bir tren. Bu tren, barıştır işte. Kardeşler, barış içinde ancak derin derin soluk alır evren. tüm evren, taşıyarak tüm düşlerini. Kardeşler, uzatın ellerinizi. Barış budur işte. Yannis RITSOS Çeviren : Ataol BEHRAMOĞLU 10

11 DARBE KARŞITI PLATFORM DAN MİTİNG ÇAĞRISI Mülkiyeliler Birliğinin de içinde yer aldığı Darbe Karşıtı Platform tarafından 13 Eylül Cumartesi günü saat 14:00 te Sıhhiye Meydanı nda Darbelere Karşı Demokrasi İçin Emperyalizmi, Darbecileri, Gericiliği, Şovenizmi Lanetleme Mitingi yapılacaktır. Bütün emek ve demokrasi güçlerinin çağırıldığı mitingin bildirisinde özetle şöyle denilmiştir: Başta darbeciler ve AKP olmak üzere, egemenlerin kaosu güçlendirme çabalarını ve Ergenekon vb. darbeci örgütlenmelerin, toplumda, darbe ve darbecilere muhtaç olunduğu inancını yaratmak için gerçekleştirilen şiddet eylemlerinin, darbe girişimlerinin ve darbelerin önü ancak, darbe ve darbecilere karşı çıkarak, darbelere silah zoru ile kazandırılan meşruiyetin, darbelerden nemalanarak iktidar olanların demokratik kurallar içinde ve demokratik güçlerce yıkılması ile kesilir. Ankara Darbe Karşıtı Platformu, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin 28. yılı nedeniyle düzenlediği etkinlikler kapsamında platformun üyesi olan Mülkiyeliler Birliği Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği (AFSAD) 13 Eylül Cumartesi akşamı saat da Yüksel caddesinde bir dizi etkinlik gerçekleştirdi. Üyelerimizden Mehmet Özer in Yaşam Bir Anlar Toplamıdır, Işığı Taşıyanlar, Sesler Sözler Yüzler gösterilerini sundu. Yazar Temel Demirer Unutma ve Bağışlama başlıklı konuşmasının ardından şair Ahmet Telli, Zerrin Taşpnar şiirleriyle etkinlide katıldılar. Bizler inanıyoruz ki, Türkiye de darbecileri yargılatacak, siyasi iktidarla hesaplaşacak demokratik güç vardır. Temel çözüm, emek ve demokrasi güçlerinin sürece müdahale etmesini sağlayabilmektir. Bütün darbelerin faturasının emekçi halklara kesildiğini bilen, yaşayan ve bedelleri ödeyen bizler, 12 Eylül Faşist darbesinin 28.yılında bir kez daha itham ediyoruz: Suçlusunuz!. Gün gelecek bütün darbeciler halka hesap verecek. 11

12 konuk yazar AZ HARCA, KALİTELİ YAŞA! Serge Halimi Bütün çalışanlar gıda maliyetlerinden endişe duyuyorlar; düşük ücretli işçiler ve yaşlılar o marketten bu markete bir şey alamadan gezinme derecesine düştüler: satın alma gücü sorunu heryerde hükümetlerin güvenilirliğini yıkıyor. Fransa, İtalya ve Britanya da iktidardaki partiler yerel seçimlerde ağır biçimde yenildiler. ABD de ise Cumhuriyetçiler Mart tan bu yana, geleneksel olarak güç merkezleri olan üç yerde kongre seçimlerini kaybetti. Demokratlar, seçimi kaybettikleri üç yerden birinde 33 yıldır, diğerinde ise 22 yıldır seçimleri kazanıyordu, üçüncü yerde ise geçen seçimlerde yüzde 66 oy almıştı. İnsanların çoğu için hayat daha da zorlaşıyor. İtalya ve İspanya da bunun sorumlusu olarak Avro görülüyor. Ama Britanya da da gıda fiyatları geçen yıla göre yüzde 15 arttı. ABD de geçen yıl yumurta fiyatları yüzde 30, süt ve domates fiyatları yüzde 15, pirinç, makarna ve ekmek fiyatları ise yüzde 12 arttı. Artan barınma fiyatları ve enerji faturaları durumu daha da kötüleştiriyor. Eğer gerçekleşirse, ki ne zaman gerçekleşeceği bilinmiyor, ekonomide yeniden başlaması beklenen büyüme de sorunu çözmeyecek. Eski ABD Maliye Bakanı bir süre önce 1953 tarihli General Motors için iyi olan ülke için de iyidir şeklindeki meşhur sloganı tersine çevirdi ve işçilerin giderek artan oranda küresel ekonomi ve onu savunan ticari çevreler için iyi olanın zorunlu olarak onlar için de iyi olmadığını kavradıklarını kabul etti. Bu yüzseksen derecelik dönüş niye? Uluslar ile ticari çıkarların birbirinden ayrılması belki de kaçınılmazdır diyor birisi. (1) Kaçınılmaz, ama beklenmedik değil. Satınalma gücündeki durgunluk ya da azalma, rekabet gücünü artırma ve emeğin maliyetini azaltmak için işçilere karşı verilen savaşta yapılan siyasi tercihlerin doğal sonucudur. İktisatçı Alain Costa Fransa da 1982 de indekse bağlı (temelli?) ücretlendirmeyi sona erdirerek, Sosyalistlerin özel teşebbüse kamu otoritelerinden o zamana kadar gördükleri en büyük kıyağı yaptıklarını hatırlatıyor. İndeks bağlantısından grev olmadan kurtulduk diyen zamanın Maliye Bakanı Jacques Delors, mutluydu. (2) Avrupa bundan ders aldı mı? Alman işçileri Mart ta,britanya grevleri, Nisan da Yunan kamyoncular ve Fransız şoförler Mayıs ta greve çıktılar. Yaşam standartları ile ilgili mevcut sorunların kaynağının kazanılmış ücretlerin ulusal gelirin içindeki payının düşmesi olduğunu görmeyen ya da göremeyenler için ise, alternatifler bol. Mesela Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy nin önerdiği gibi, dağıtımcılar arasında rekabeti artırmak için daha fazla süpermarket açılması. Gıda ve enerji fiyatlarındaki artışların ücretlilere yüklenmesi için daha fazla özveri. Bu Avrupa Merkez Bankası nın büyük hedefini (yüzde 2 enflasyon) gerçekleştirmesine ve zengin müşterilerinin alım güçlerini artırmalarına yardımcı olacaktır. Geri kalanlar ise, tıpkı Moliere in oyunundaki cimri nin yaptığı gibi, büyük bir aşama kaydedip, daha çok harcamadan daha iyi yemek yiyebilirler. Yaşam koşulları araştırmaları merkezinin (Credoc) müdürü Robert Rochefort un önerdiği tam da bu; Müşterilerin bütçelerini optimum şekilde kullanmayı öğrenmeleri bir zorunluluk. Bu konuda şu anda bile yeterince iyiler, ama aynı zamanda şikayet etmemeyi öğrenmeleri ve satın alma gücünün giderek daha niteliksel (kalitatif ) bir kavram, farklı harcama kalemleri arasında tercih yapabilme gücü, insanın kendi harcamalarını seçebilme gücü olduğunu kabul etmeleri gerekir. (4). Bir sosyolog da (yaratıcı bir biçimde- çn) bu fikre katılıyor ve telefon ücretlerinin geniş bir tarifesi var. Bu kiralar için de geçerlidir: bir kişi daima yaşamak için daha ucuz bir yer bulabilir diyor(5). Uzun çalış, daha az iyi yaşa. Eğer 40 yıl önce yaşadıklarımızı hatırlayıp, buna bir son vermezsek, nereye gitmekte olduğumuz çok açık. NOTLAR (1) Lawrence Summers, A strategy to promote healthy globalisation, Financial Times, Londra, 5 Mayıs (2) Bkz. Jean Lacouture and Patrick Rotman, Mitterrand, le roman du pouvoir, Seuil, Paris, (3) büyüme dönemi sona erdiğinde, ABD deki ailelerin yüzde 50 sinin gelirleri 7 yıl öncesine göre daha azdı ve bu durumun daha önce bir benzeri yaşanmamıştır. (4) Challenges, Paris, 6 December (5) Gérard Mermet, Les Echos, Paris, 21 Nisan kaynak: Çeviren, Sami OĞUZ 12

13 AÇLAR ORDUSU YÜRÜYOR SİBEL ÖZBUDUN Eğer biz yoksul olmasaydık, onlar zengin olmazdı!.. [1] Küresel kapitalizmin Küresel Isınma ya bulabildiği en cin fikirli çözüm(-süzlük), şamatalı bir çevrecilik güzellemesiyle piyasaya sürülen biyo-yakıt oldu. Evet, evet; aklı-ı selim sahibi herhangi bir insanın önerebileceği üzere, örneğin Otomobil Uygarlığı nın sınırlandırılması; toplu taşımacılığa öndelik verilmesi, ne bileyim, kentlerin gündelik devinim gereksinimini sınırlandırmak üzere yeniden planlanması vb. değil de, biyo-yakıt Bu cingöz çözüm(süzlük) sayesinde hem artık sayıları aile başına ikiye-üçe varan otomobillerimizden, özel uçaklarımızdan, o fevkâlâde hızlı, fevkâlâde gösterişli, fevkâlâde bireyci yaşam tarzımızdan taviz vermeyecek, metrolarda, tramvaylarda balık istif olmak zorunda kalmayacak, hem de çevreyi kurtaracak tık Bir spor otomobilin deposunu dolduracak 100 litrelik etanol üretebilmek için 240 kilonun üzerinde mısır gerekiyormuş, bu da bir kişiyi bir yıl boyunca doyurabilecek bir miktarmış,[2] ne gam! Olmadı O dahiyane icat gün yüzüne çıkalı daha birkaç yıl olmuştu ki, Latin Amerika da ve Afrika da otomobiller insanları yemeye başladı. Uçsuz bucaksız topraklar, biyo-yakıtın maddesi etanol ekimine açılmak üzere mısır ve buğdaydan arındırılıyor ; böylelikle kapitalist sistemin insanlığın başına açtığı en büyük bela olan küresel ısınma ya bağlı kuraklaşma ve Kuzey in Güney e dayattığı yerel tarımları tasfiye programlarının birleşik etkisiyle biçimlenen açlık riski katmerlendiriliyordu. [ Geçen 4-5 yıl içinde ekonomik, siyasi, jeopolitik, ekolojik kriz eğilimleri kesişmeye başladı, diyor Ergin Yıldızoğlu. Böylece oluşmaya başlayan konjonktür, insanlığın önüne tüm uygarlığı tehdit eden sorunlar koyuyor. ( ) (G)ünümüzün egemen üretim ve tüketim biçimleri bireyci, kısa dönemli hazlara odaklanmış, uzun dönemli amaçlara duyarsız insanlar üretiyor. ( ) Gelişmeler, bu krizlerin, birbirlerini besleyen, bileşik bir dinamik oluşturmaya başladığını da düşündürüyor. Örneğin, enerji ve gıda krizleri üç noktada kesişiyor: 1) Tarım alanlarının giderek biyo-yakıt üretimine ayrılması, fiyatları arttırarak, beslenmeye ayrılan tahıl hacmini azaltarak açlık sorununu ağırlaştırıyor. 2) Yüksek petrol fiyatları, tarım üretimi girdilerinin fiyatlarını arttırıyor. 3) Taşımacılık maliyetlerindeki artışlar da gıda fiyatlarını arttırıyor. Bir diğer denklem de mali krizle ilgili olarak kurulabilir. Menkul kıymetler piyasalarında riskler artarken, gıda ve enerji dahil diğer emtia fiyatlarındaki artışlar, yeni spekülasyon alanları yaratarak, hem fiyatları daha da arttırıyor hem de stokçuluğu teşvik ederek arzı sınırlıyor. (...) Nihayet tüm bu kriz eğilimlerinin hepsi, küresel ısınma ve iklim değişikliğine bağlı bir ekolojik krizin etkisiyle daha da güçleniyor. [3]] Ve sonunda olan oldu. Bir yıl içinde tüm dünyada tahıl fiyatları yüzde 80 civarında arttı; sadece iki ayda pirinç fiyatları yüzde 50 oranında pahalandı. Bunun dünyanın yoksulları için ne anlama geldiğini görmek için, şu rakamlara bakmak yeter: Batı ülkelerinde bir ailenin gıda harcamalarına ayırdığı para, bütçesinin yüzde i kadarken; yoksul ülkelerde bu oran yüzde ı buluyor.[4] Yoksul ülkelerin toplam nüfusunun 5 milyara yaklaştığı düşünüldüğünde, tablonun yakıcılığı daha bir çıkıyor ortaya. Evet, evet; bugün dünya nüfusunun yarıdan fazlası, açlığın soğuk soluğunu hissetmekte ensesinde. Örneğin 2007 verilerine göre, dünyada günde insan açlıktan ölüyor; yaklaşık her altı kişiden biri akut açlık koşullarında yaşıyor. Takriben 1 milyar kişinin günde bir dolarla geçinmek zorunda kaldığı dünyamızda temel besin maddelerinin fiyatları ( iyimser bir tahminle diyor, bazı yerlerde artışın bundan çok daha fazla olduğunu kaydeden uzmanlar) yüzde 20 artarsa, 100 milyon kişinin daha bu düzeye, yani mutlak yoksulluk sınırının altına inebileceği hesaplanıyor. The Economist e göre Bu, bazı ülkelerin yoksulluğun azaltılması konusunda geçtiğimiz 10 yıllık büyüme sırasında kaydettikleri tüm gelişmeleri alıp götürecektir [5] Üstelik, ABD de 29 milyona yakın kişinin gıda dağıtımından yararlanmak üzere karneye bağlandığı koşullarda, açlık, zengin Kuzey ülkelerinin ayak takımını da tehdit ediyor: Örneğin, Avrupa nın en büyük ve zengin ülkelerinden biri olan Almanya da, ( ) 11 milyon kişi yoksulluk içinde. 4 milyonu her an yoksul kalma tehlikesiyle karşı karşıya. İki rakam alt alta toplanıldığında 15 milyon, yani ülke nüfusunun yüzde 18.3 ünün yoksulluk içinde veya yoksulluk tehdidiyle yaşadığı görülecektir. Sadakaya muhtaç 1 milyona yakın insana her gün en azından bir öğün sıcak yemek 1200 yardım derneği tarafından veriliyor. Evet, 3 milyon emeklinin eline ayda 880 Avro dan daha az bir gelirin geçtiği; 6.5 milyon insanın 13

14 (çalışanların yüzde 22.2 si) düşük ücretli işlerde (2 milyonunun saat ücreti 5 Avro nun altında); 500 bin emekçinin yarım günlük, 300 bininin ise saat ücreti 1 Avro olan sosyal işler de çalıştığı, işsiz sayısının 8 milyonu aştığı Almanya da, Emekçiler cephesindeki sefilleşme artarken, tekeller ve menajerler kazanmaya devam ediyor yılları arasında işverenlerin serveti yüzde 38, işçilerin geliri yüzde 4.2 arttı. Aynı yıl içerisinde ücretler yüzde 2.3 azaldı. Alman Borsası DAX a kayıtlı 30 tekel, kârını arasında yüzde 185 artırdı. Aynı süre içerisinde tekel menajerlerinin maaşları yüzde 13 artarak ortalama 2.9 milyon Avro ya çıktı. ( ) Yüzde 2 lik azınlık zenginliğin yüzde 70 ini elinde tutuyor. Kârlarını artıran tekeller, işçileri işten atmaya da devam etti. BMW 8 bin 100, Siemens SEN 6 bin 800, Henkel 3 bin, Nokia-Siemens Networks- NSN 9 bin, Continental-VDO 2 bin ve Telekom da toplam 32 bin işçiyi işten atacağını çoktan ilan etmiş durumda. Daha çok işi daha az işçiyle yaparak daha fazla kazanmak istiyorlar. [6] Yalnız Almanya da mı? The Sunday Times, geleneksel En Zengin 1000 sıralamasında İngiltere deki en zengin 1000 kişinin 2007 yılı toplam servetlerini rekor bir düzeye ulaştığına dikkat çekiyor; söz konusu servetin 2006 yılına göre 53 milyar sterlinlik bir artış gösterip, 400 milyar sterline (793.8 milyar dolar) ulaştığını duyuruyor.[7] Aynı trend i neo-liberal siyasaların yürürlükte olduğu tüm ülkelerde izlemek mümkün; servet yeryüzü ölçeğinde büyük bir hızla el değiştiriyor ve giderek daha az sayıda elde toplanırken, boyutları insan havsalasını zorlayacak ölçülere ulaşıyor. Siz bakmayın, dünya nüfusunun beşte birini teslim alan açlığı dünya hükümranlarının ve onların denetimindeki yardım kuruluşlarının palyatif bağış kampanyaları, Çokuluslular medyasının da yağmur yağmadı, böyle oldu magazinciliğiyle geçiştirme gayretlerine. Günümüz açlığı yapısaldır, kroniktir ve tabanı durmaksızın genişlemektedir; nedeni ise tektir: bizatihî, yoksulluğun tabanını durmaksızın genişletirken, serveti giderek daralan bir kesimin elinde ölçüsüzce yoğunlaştıran neo-liberal kapitalist sistemin işleyişi Aynen küresel gıda fiyatları artışının sessiz bir katliama yol açtığını n altını çizen, biyoyakıta yönelik ve üretim ile pazardaki spekülasyon ve Avrupa Birliği nin ihracat sübvansiyonlarının, yoksul ülkelerdeki kitlesel açlığın sorumlusunun Batı olduğunu gösterdiğini vurgulayan Birleşmiş Milletler (BM) Gıda Hakkı Raportörü Jean Ziegler in dediği gibi: Eşitsiz ve dehşet verici bir dünya yaratan ve giderek vahşileşen bir borsa simsarları, spekülatörler ve mali haydutlar çetesiyle karşı karşıyayız. Buna bir son vermeliyiz [8] Küresel ısınma görüngüsüne karşı sanayileşmiş ülkelerin yoksul ülkelerden satın alabileceği kirlenme kotası ; enerji darboğazı ve kirlenme karşısında buğday tarlalarının sökülüp yerine biyoyakıt (etanol) üretimi için mısır dikilmesi, kıtlık tehdidi karşısında tarımın neo-liberal yeniden-yapılanmasından başka bir şey öneremeyen ve her çözüm önerisi sorun(lar)ı daha da derinleştirmekten, içinden çıkılmaz bir hâle getirmekten başka bir işe yaramayan neo-liberal kapitalizm, artık insanlığın büyük bir çoğunluğu ve bizatihî bios için bir tehdit hâline gelmiştir * * * * * 14

15 Dünya yoksullarının açlık tehdidi karşısındaki ilk tepkisi, kemerleri daha da sıkmak, örneğin buğday ürünlerinden vazgeçip, çok daha ucuz ve genellikle hayvan yemi olarak kullanılan bir tahıl olan sorguna dönmek oldu - ta ki sorgun fiyatları da 12 ayda yüzde 20 yükselene dek [9] Başka bir çıkış kalmadığı anlaşılınca, açların isyanları zincirinden boşandı: İlk olarak Kamerun, Senegal, Moritanya ve Fildişi Sahili; sonra 31 yıl önce ülkede yaşanan ekmek ayaklanmasının ardından bir kez daha sokaklara dökülen Mısır;[10] pirinç fiyatlarında bir haftada yüzde yüzün üzerinde artışlar olması üzerine [11] ayaklanarak Başbakan Jacques Edouard Alexis in istifasına neden olan Haitili açlar; artan tahıl fiyatları nedeniyle halkın ambarlara saldırdığı ve ordunun devreye girdiği Pakistan; protestoların dört bir yanı sardığı Bangladeş; gösteriler sonucu çok sayıda insanın hayatını kaybettiği Moritanya, Burkina Faso, Senegal, Fildişi Sahilleri, Etiyopya; Endonezya, Özbekistan, Bolivya, Yemen Liste böylece uzayıp gitmekte Evet, dünya 2008 e açların ayaklanması yla girdi Ayaklar baş olmaya kalkışırsa kıyamet kopar, gibi bir keramet buyurmuştu yakın zaman öncesinde bir devlet büyüğü Dünyanın ayak takımı, ayaklanmaya durdu Umarsızlıktan, çıkışsızlıktan, açlıktan bedenlerini namluya sürenler, yani artık kaybedecek zinciri dahi olmayanlar, sayıları çığ gibi büyüyen yerkürenin gözden çıkartılmışları, bize kapitalizmin sürdürülemezliği ni anlatıyor. Açlar kıyam etti O hâlde kıyamet, ya da bildiğimiz hâli yle dünyanın sonu, yakındır insanlar için fiyatların yüzde 100 e yaklaşan oranlarda yükselmesi beslenememek demek, hastalık demek, ölüm demek. (Baran Tuncer, Dünyada Sorunlar Artıyor, Radikal, 4 Mayıs 2008, s. 16.) [5] Gıda Krizi Sessiz Bir Tsunami Gibi, The Economist, 17 Nisan [6] Yücel Özdemir, Zengin Ülkenin Yoksul İnsanları, Evrensel, 1 Mayıs 2008, s. 10. [7] İngiliz Zenginleri Servetlerini 793 Milyar Dolara Çıkardı, Hürriyet, 28 Nisan 2008, s. 17. [8]... Sessiz Katliam Uyarısı, Cumhuriyet, 21 Nisan 2008, s. 8. [9] The New Economics of Hunger, Washington Post, article/2008/04/26/ar _2.html?sid=st [10] Mısır da nüfusun yüzde 40 ı günde 2 dolarla yaşıyor. ( Mısır: Ekmek İsyanı, Milliyet, 8 Nisan 2008, s. 11.) [11] Dilek Filizfidanoğlu, Dünyanın Ekmeğiyle Oynanıyor..., Cumhuriyet Strateji, Yıl:4, No:200, 28 Nisan 2008, s Mayıs :29:55, Ankara. N O T L A R [1] B. Brecht [2] 2008 World Development Report, akt. Tejas Kadia, Food or Fuel? The Untold Price of Agrofuels, worldhungeryear.org/reporter/index.asp. [3] Ergin Yıldızoğlu, İnsanlığın Son Yüzyılı, Cumhuriyet, 30 Nisan 2008, s. 4. [4] Besin maddeleri fiyatlarının artması her ülke üzerinde aynı derecede etkili değil. Örneğin sanayileşmiş Batı ülkelerinde besin maddeleri için yapılan harcamalar aile bütçesinin en fazla yüzde 20 si. Buna karşılık yoksulluğun kol gezdiği ülkelerde insanlar, çoğu zaman adam başına günde bir doları geçmeyen gelirlerinin yüzde 80 e yaklaşan bir bölümünü karınlarını doyurmak için harcamak zorundalar. Açlık sınırında yaşayan bu 15

16 MÜLKİYE SPOR Mülkiye Spor Kulübü Başkanı Hakan ŞAHBAZ Mülkiye Sporu ve Yeni Dönem Projelerini anlattı Gelişim Koleji gibi kurum takımları ve Düzce, Çanakkale, Uşak belediye takımlarıyla mücadele edecek. Mülkiyelilerin bulunduğu grupta kurumların ve belediyelerin büyük olanaklarla sponsor olduğu lig de tek amatör takım biziz. Bu yıl yeterli kredi finansmanı sağlanmadığından ikinci lige çıkan takımın tamamı dağıldı. Ancak yönetim kurulunun özverili çalışması, Başkan Ali Çolak ın desteği ve yeniden basketbol genel koordinatörlüğü görevini üstlenen Semih Gökalp ın önderliğinde Mülkiyeliliğe yakışan yeni bir takım oluşturuldu. - Basketbol takımımız kimlerden oluşuyor? - Sayın Şahbaz, Mülkiye Spor Kulübü nün geçmişinden biraz bahseder misiniz? Kulübümüz resmi olarak 1954 yılında kurulmuş olup Türkiye de basketbolun öncülerindendir. Kuruluş tarihinden daha eskilere dayanan sportif faaliyetleriyle birlikte kulübümüz basketbolun ülkemizde ve Ankara da sevilip yaygınlaşmasında çok önemli katkıları bulunmaktadır. Hep öncü olan, hep ilkleri yaşayan Mülkiye Spor Kulübü, 1. Türkiye Basketbol Şampiyonası na da ev sahipliği yapmıştır. Türkiye Şampiyonası Finalleri, 1 4 Şubat 1946 tarihlerinde Mülkiye Fazıl Kafadar Spor Salonu nda oynanmıştır. Ayrıca bir çok ünlü siyasetçi, bürokrat, gazeteci ve spor adamı da kulübümüzde spor yapmıştır. Örneğin İMKB Başkanı Osman Birsen, SBF Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğu Ergil ve gazeteci Mithat Bereket öğrencilik yıllarında kulübümüzde basketbol oynamış; Mehmet Ağar, Gazeteci Deniz Gökçe, Hasan Cemal ve spor spikeri Melih Gümüşbıçak da öğrencilik yıllarında futbol takımında yer almışlardır. Mülkiye Spor, 1986 yılından bu yana 2. ligde mücadele ediyordu sezonunda bölgesel lige düştü. İstikrarlı, kararlı ve zorlu bir mücadele sonunda de ikinci deplasmanlı lige çıktı sezonunda ikinci deplasmanlı ligde İTÜ, TOFAŞ, BANVİT, PERTEVNİAL, ABK, İzmir -Yeni basketbol takımımız; Engin Elhan, Evren Yenice, Gürkan İşbırakmaz, İ. Gökhan Başer, N. Ahmet İpek, Oğuzhan Nalbant, Ömer Kaan Göğüş, Semih Kahyaoğlu,Tarkan Duymaz, SaygınBurak iplikçi, Mustafa Kurt, Erensel Paksoy dan oluşmaktadır. Mülkiyeliler Birliği konuk evinde kalan sporcularımız günde iki idman yaparak iddialı bir biçimde lige hazırlanıyorlar. Yönetim kurulu olarak amacımız, takımımızın Mülkiye camiasının takımı olarak hak ettiği noktalarda yarışır hale getirmektir. Alt yapı çalışmalarını gerçekleştirip kulübe tesisler kazandırmaktır. Bu tesisler spor kompleksleri ve halı saha gibi olanaklardır. - Bu noktaya gelebilmek kolay olmadı herhalde? Evet oldukça zorlu bir yoldan geliyoruz. Bir yanda olanaksızlıklar diğer yanda çok iyi olanaklarla karşımıza çıkan takımlar. Biz yönetim kurulu olarak önümüze böyle bir amaç koyarken yalnız 16

17 vermek suretiyle sporcu öğrencileri destekliyoruz. Ankara birinci amatör kümesinde yer alan futbol takımı 24 kişilik kadrosuyla ülkemizin ilk sivil takımı Mülkiye bünyesinde kuruldu ve üç milli sporcu yetiştirdi. - Yeni dönem için projeleriniz nelerdir? olmadığımızı biliyoruz. Mülkiyeliler Birliği nin, Mülkiye camiasının yanında olduğumuzu biliyor ve sporcularımıza güveniyoruz. Ancak önemli bir avantajımız daha var o da bizden önce görevde bulunan değerli yöneticilerimizin katkılarıdır. Mülkiye Sporun deneyimleri kazanmasına olanak sağlayacak değerli birikimlerdir. Bu nedenle eski yöneticilerimizden merhum Ayhan Açıkalın ve Fazıl Kafadarı şükranla anıyor, Tanju Armanoğlu, Uluç Gürkan, Sami Tezveren, İbrahim Özkartal, Müfit Özdeş, Umman Hamitoğulları, Ayhan Eren, Savaş Aldoğan, Şahin Aslantaş, Serdar Esen, Turgay Bozoğlu ve isimlerini şimdi anımsayamadığım tüm yöneticiler ve emeği geçenlere Mülkiye Spor adına teşekkür ediyorum. -Mülkiyenin 150. yılında 150 sponsor kampanyası başlattık. Biz bir camia takımı olduğumuz için ticari bir kurumu sponsor yapamadığımızdan ana sponsor yerine minimum 2000 ytl verecek mülkiye sevdalısı kişi ve kurumlar arıyoruz. Bunu sağladığımız an Mülkiye yi geleceğe taşıyacak tesis ve altyapıya sahip olacağız. Buradan elde edilecek düzenli gelirlerle de Mülkiye sevdası sonsuza kadar yaşatılacaktır. Cumartesi günleri saat de Ankara Üniversitesi spor salonunda yapılacak olan 2. deplasman lig müsabakalarımızla ilgili bilgileri internet, sosyal tesislerimiz ve okulumuz aracılığıyla üyelerimize Mülkiyelilere duyurulacaktır. Tüm Mülkiye ailesine buradan takımlarımızı destekleme çağrısı yapıyoruz. Mülkiye spora yapılan her destek SBF de okuyan bir öğrenciye bir destek olarak sunulacaktır. - Sayın Başkan Mülkiye Spor da Mülkiye geleneğinden gelen oyuncuların oranı nedir? -Futbol takımımızın %80 ni SBF öğrenci ve mezunlarından oluşmaktadır. Yaklaşımımız Siyasalıları Mülkiyelileştirme çabasıdır. Eski sporculardan oluşan bir fon altında azda olsa bir burs Bu yayın Mülkiyeliler Birliği e-bültenidir. Mehmet Özer tarafından hazırlanmaktadır. 17

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE

AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE Portal Adres AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE : www.gorelesol.com İçeriği : Gündem Tarih : 06.10.2014 : http://www.gorelesol.com/haber/haber_detay.asp?haberid=19336 1/3 AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE 2/3 AHMET ÖNERBAY

Detaylı

Böylesine anlamlı ve sevinçli bir günde sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Türkiye İş Bankası adına sizleri kutluyorum.

Böylesine anlamlı ve sevinçli bir günde sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Türkiye İş Bankası adına sizleri kutluyorum. Sayın Kaymakam, Sayın Belediye Başkanı, Sayın Milli Eğitim Müdürü, Darüşşafaka Cemiyeti nin Sayın Başkanı ve Yöneticileri, Saygıdeğer Öğretmenlerimiz, Darüşşafaka daki temel öğrenimlerini başarıyla tamamlayıp,

Detaylı

PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN

PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun olduktan (1972) sonra bir süre aynı bölümde kütüphane memurluğu yaptı (1974-1978). 1976 da Türk

Detaylı

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ Kendinizden biraz bahseder misiniz? -1969 yılında Elazığ'da dünyaya geldim. İlk orta ve liseyi orada okudum. Daha sonra üniversiteyi Van 100.yıl Üniversitesi'nde okudum. Liseyi

Detaylı

AHMETLER İLKOKULU. Okul Binası

AHMETLER İLKOKULU. Okul Binası AHMETLER İLKOKULU Ahmetler Köyü İlkokulu 1947 yılında köylüler tarafından imece yöntemiyle yapıldı. Bundan önce köy odasının alt katında hazırlanan yer, "Mektep" olarak kullanılıyordu. Mektep'te ilkokul

Detaylı

Türkiye nin köklü şirketlerinden PET HOLDİNG 40 yaşında

Türkiye nin köklü şirketlerinden PET HOLDİNG 40 yaşında Türkiye nin köklü şirketlerinden PET HOLDİNG 40 yaşında 23 Nisan 2014 Çarşamba 17:23 Devremülk Turizm inden Sağlık Turizm ine, madencilik ve mermerden gayrimenkule kadar farklı alanlarda faaliyet gösteren

Detaylı

ABDULLAH UÇMAN PROF. DR. İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun oldu.

ABDULLAH UÇMAN PROF. DR. İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun oldu. PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun oldu. 1976 da Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi nin yayın kurulunda görev aldı. 1981 de doktorasını

Detaylı

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor. OKUMA - ANLAMA: ÖĞRENCİLER HER GÜN NELER YAPIYORLAR? 1 Türkçe dersleri başladı. Öğrenciler her gün okula gidiyorlar, yeni şeyler öğreniyorlar. Öğretmenleri, Nazlı Hanım, her Salı ve her Cuma günü sınav

Detaylı

7.2 Uluslararası bilimsel toplantılarda sunulan ve bildiri kitabında (Proceedings) basılan bildiriler

7.2 Uluslararası bilimsel toplantılarda sunulan ve bildiri kitabında (Proceedings) basılan bildiriler 1. Adı Soyadı : HALE TORUN 2. Doğum Tarihi : 07.07.1972 3. Ünvanı : Öğretim Görevlisi 4. Öğrenim Durumu : Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Tarih Marmara Üniversitesi 1994 Y.Lisans Radyo Televizyon ve

Detaylı

U T A N A K. Dönem : 2015 Toplantı : Nisan Birleşim : 5 Oturum : 1 Birleşim Tarihi : 10.04.2015 Birleşim Saati : 17.30

U T A N A K. Dönem : 2015 Toplantı : Nisan Birleşim : 5 Oturum : 1 Birleşim Tarihi : 10.04.2015 Birleşim Saati : 17.30 T U T A N A K Dönem : 2015 Toplantı : Nisan Birleşim : 5 Oturum : 1 Birleşim Tarihi : 10.04.2015 Birleşim Saati : 17.30 Gündemin 1. maddesinde yer alan yoklama yapıldı. 34 üyeden müteşekkil İl Genel Meclisinin

Detaylı

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ın Elbistan İlçesi nde siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini

Detaylı

HÜRRİYET İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI

HÜRRİYET İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI HÜRRİYET İLKOKULU 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI 1 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI Sayın Müdürüm, Saygı Değer Öğretmenlerim,Kıymetli

Detaylı

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan 2010 16:15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: 4075. 1 / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden,

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan 2010 16:15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: 4075. 1 / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden, Çemberlitaş taki dedesinin konağında büyüyen şair, Amerikan ve Fransız kolejlerinde başladığı ilk ve lise öğrenimini Deniz Lisesi nde tamamladı. İ. Ü. Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü nü 1924 te bitirince

Detaylı

Uluslararası Pablo Neruda Barış Şiirleri yarışmasında Bir Sohbetin Özeti adlı şiiriyle ödül aldı.

Uluslararası Pablo Neruda Barış Şiirleri yarışmasında Bir Sohbetin Özeti adlı şiiriyle ödül aldı. MUZAFFER ÖZDEMİR Muzaffer Özdemir 5 Şubat 1961 de doğdu. İlk şiirlerini 13 yaşında yayınladı. Birçok dergi ve gazetede çeşitli inceleme yazıları ve şiirleri yayınlanan Muzaffer Özdemir, 1987 yılında 20.

Detaylı

M. EMİN SARAÇ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ

M. EMİN SARAÇ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ Neden M. EMİN SARAÇ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ M.Emin Saraç Anadolu İmam Hatip Lisesi, Arapça, İngilizce ve Rusça hazırlık sınıfı olan, Fen ve Sosyal Bilimler Lisesi Programı uygulayan Türkiye nin en seçkin

Detaylı

Tüm Öğretmenlerimize ve öğrencilerimize iyi tatiller diliyoruz!

Tüm Öğretmenlerimize ve öğrencilerimize iyi tatiller diliyoruz! İLKOKUL BÜLTENİMİZ LİSE BÜLTENİMİZ İçindekiler Okulumuza Giriş Sınavı... 1 Ara Tatilimiz... 1 Meb Bursu Ve Müzik Eğitimi Başvuruları... 2 15. Geleneksel IB Günü İle Deneyimlerimizi Paylaştık... 2 Dünya

Detaylı

Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar,

Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar, Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar, Anadolu coğrafyasında bazı yerler vardır... O yerler, şehirler, kasabalar, beldeler,

Detaylı

Defne Öztürk: Atatürk ün herkes mutlu ve özgür olsun diye hediye ettiği bayramdır.

Defne Öztürk: Atatürk ün herkes mutlu ve özgür olsun diye hediye ettiği bayramdır. 30.10.2015 DENİZATI ndan Herkese Merhaba! Haftanın ilk günü sohbet saatimizde herkes hafta sonu neler yaptığını anlattı. Duvarda asılı olan Atatürk resimlerine dikkat çeken öğretmenimiz onu neden asmış

Detaylı

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük YURDUMUZUN İŞGALİNE TEPKİLER YA İSTİKLÂL YA ÖLÜM TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 19.yy.sonlarına doğru Osmanlı parçalanma sürecine girmişti. Bu dönemde

Detaylı

İNSANİ GELİŞMEYİ SÜRDÜRMEK:! EĞİTİM VE İŞGÜCÜ PİYASASI GÖSTERGELERİ İTİBARİYLE TÜRKİYE NİN PERFORMANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ!

İNSANİ GELİŞMEYİ SÜRDÜRMEK:! EĞİTİM VE İŞGÜCÜ PİYASASI GÖSTERGELERİ İTİBARİYLE TÜRKİYE NİN PERFORMANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ! İNSANİ GELİŞMEYİ SÜRDÜRMEK:! EĞİTİM VE İŞGÜCÜ PİYASASI GÖSTERGELERİ İTİBARİYLE TÜRKİYE NİN PERFORMANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ!! IŞIL KURNAZ" GAZİ ÜNİVERSİTESİ UNDP 2014 İNSANİ GELİŞME RAPORU# TÜRKİYE TANITIM

Detaylı

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu Hayallere inanmam, insan çok çalışırsa başarır Pelin Tüzün, Bebek te üç ay önce hizmete giren Şef makbul Ev Yemekleri nin

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim,

Detaylı

Eylül 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Eylül 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili Eylül 2013 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Yenişehir İlçesi CHP Belediye Başkanı aday

Detaylı

2013 YILI Faaliyet Raporu

2013 YILI Faaliyet Raporu 222 YILI Raporu YILI YILI R a proayili rpuo r u 223 İçindekiler 8 Mar t Dünya Emekçi Kadınlar Günü 10 Kasım Atatürk ü Anma G ı d a G ü v e n l i ğ i Pa n e l i ( 1 9 O c a k 2 0 1 3 ) P l a s t i k K a

Detaylı

KAMUSALLIK YENİDEN ÇALIŞTAYI

KAMUSALLIK YENİDEN ÇALIŞTAYI 2.8.3. KAMUSALLIK YENİDEN ÇALIŞTAYI EMO Ankara Şubesi ve ODTÜ Mezunları Derneği tarafından düzenlenen Kamusallık Yeniden Uluslararası Çalıştayı 8 Ocak 2010 Cuma günü ODTÜ Mezunları Derneği Vişnelik Salonu

Detaylı

GAZİANTEP KOLEJ VAKFI ÖZEL OKULLARI

GAZİANTEP KOLEJ VAKFI ÖZEL OKULLARI GAZİANTEP KOLEJ VAKFI ÖZEL OKULLARI EYLÜL / 2014 ÖĞRENCİNİN Adı : Soyadı : Sınıfı : 1 EYLÜL / 2014 Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe 1 EYLÜL 2014-2015 Eğitim Öğretim yılı Öğretmen Seminerlerinin Başlaması

Detaylı

EK-2: İnşaat Mühendisliği Öğrenci Anketi

EK-2: İnşaat Mühendisliği Öğrenci Anketi 80 EK-2: İnşaat Mühendisliği Öğrenci Anketi Sayın İnşaat Mühendisi Adayı, İnşaat Mühendisliği Eğitimi Kurulu, İMO 40. Dönem Çalışma Programı çerçevesinde İMO Yönetim Kurulu nca İnşaat Mühendisliği Eğitimi

Detaylı

Ilgaz (14 Şubat 2010) Yazı ve fotoğraflar: Hüseyin Sarı (huseyinsari.net.tr)

Ilgaz (14 Şubat 2010) Yazı ve fotoğraflar: Hüseyin Sarı (huseyinsari.net.tr) Ilgaz (14 Şubat 2010) Yazı ve fotoğraflar: Hüseyin Sarı (huseyinsari.net.tr) 14 Şubat 2010 Pazar günü, Fotoğraf Sanatı Kurumu (FSK) organizasyonluğunda 26 kişilik bir grupla günübirliğine Ilgaz a gidiyoruz.

Detaylı

kimdir? Nazif Kerem GÖZENER ÖZGEÇMİŞ

kimdir? Nazif Kerem GÖZENER ÖZGEÇMİŞ ÖZGEÇMİŞ kimdir? 21 Nisan 1971 de Malatya nın Arapgir ilçesinde dünyaya geldim. Maliyeci bir baba ve öğretmen bir annenin ilk çocuklarıyım. Memur bir ailenin çocuğu olduğum için, eğitim hayatıma, Malatya

Detaylı

Çocuklara sahip çıkmak geleceğe sahip çıkmaktır

Çocuklara sahip çıkmak geleceğe sahip çıkmaktır Çocuklara sahip çıkmak geleceğe sahip çıkmaktır Nisan 23, 2012-10:12:04 Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ülkesinin çocuklarına, gençlerine gerekli yatırımı yapmayan, gereken sorumluluğu ve özeni yerine

Detaylı

EUROSTUDENT ULUSAL ARAŞTIRMASI: TÜRKİYE SONUÇLARI

EUROSTUDENT ULUSAL ARAŞTIRMASI: TÜRKİYE SONUÇLARI EUROSTUDENT ULUSAL ARAŞTIRMASI: TÜRKİYE SONUÇLARI Prof. Dr. Nezih Güven (ODTÜ, Rektör Danışmanı) Doç. Dr. Ayşe Gündüz Hoşgör (ODTÜ,Sosyoloji Blm.) Y. Doç. Dr. Mustafa Şen (ODTÜ, Sosyoloji Bölümü) Bağlantı

Detaylı

Selin A.: Yağmur yağdığında neden gökkuşağı çıkar? Gülsu Naz Ş.: Neden sonbaharda yapraklar çok dökülür? Emre T.: Yapraklar neden sararır?

Selin A.: Yağmur yağdığında neden gökkuşağı çıkar? Gülsu Naz Ş.: Neden sonbaharda yapraklar çok dökülür? Emre T.: Yapraklar neden sararır? İSTEK ÖZEL KEMAL ATATÜRK ANAOKULU MARTILAR SINIFI Mevsimler Geçtikçe Doğadaki Canlıların Yaşam Biçimleri de Değişir Konusu İle İlgili Neler Biliyoruz? Ece S. : Yaz mevsimi olunca hayvanlar daha da heyecanlanır.

Detaylı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi

Detaylı

ORTAOKUL VELİ TOPLANTISI YAPILDI

ORTAOKUL VELİ TOPLANTISI YAPILDI ORTAOKUL YAPILDI VELİ TOPLANTISI I.Dönem Veli Toplantımız, tüm sınıflardan yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Velilerimiz ilk olarak sınıf öğretmenleriyle ardından branş öğretmenleriyle görüştüler.

Detaylı

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti Nisan 20, 2017-11:17:00 Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde, 26 ülkeden, "39. TRT Uluslararası 23 Nisan

Detaylı

Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Kulübü Başkanı Metin Baykal: Halkla ilişkilerci girişken olmazsa çok şeyi kaybeder..

Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Kulübü Başkanı Metin Baykal: Halkla ilişkilerci girişken olmazsa çok şeyi kaybeder.. Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Kulübü Başkanı Metin Baykal: Halkla ilişkilerci girişken olmazsa çok şeyi kaybeder.. SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? hangi okullarda okudunuz bugüne kadar?

Detaylı

OKULLAR YENİ YAŞAM ALANLARIMIZ

OKULLAR YENİ YAŞAM ALANLARIMIZ OKULLAR HAYAT OLSUN OKULLAR YENİ YAŞAM ALANLARIMIZ Okullarımız halka açıldı Okullar eğitim-öğretim saatleri dışında; akşam saatleri, hafta sonları ve yaz aylarında halkımızın hizmetine açıldı. Derslikler,

Detaylı

GAZ ANTEP KOLEJ VAKFI ÖZEL OKULLARI

GAZ ANTEP KOLEJ VAKFI ÖZEL OKULLARI ANAOKULU LKOKUL ORTAOKUL ANADOLU L SES FEN L SES CEM L ALEVL KOLEJ GAZ ANTEP KOLEJ VAKFI ÖZEL OKULLARI ÖĞRENCİNİN Adı : Soyadı : Sınıfı : Eylül 2013 Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe 2 Eylül 2013 Pazartesi

Detaylı

7. dönem çalışma raporu SOSYAL ETKİNLİKLER. EMO Kocaeli Şubesi

7. dönem çalışma raporu SOSYAL ETKİNLİKLER. EMO Kocaeli Şubesi SOSYAL ETKİNLİKLER 134 Geneksel Bahar Pikniği 27 Mayıs 2012 Şubemizin Geleneksel Pikniği 27 Mayıs Pazar Günü Sapanca`da gerçekleştirildi. Beraber yapılan kahvaltı ile başlayan pikniğe üyelerimiz aileleriyle

Detaylı

BAŞARI ÖDÜLSÜZ KALMAZ!

BAŞARI ÖDÜLSÜZ KALMAZ! EĞİTİMİN ALTIN MARKASINDA BAŞARI ÖDÜLSÜZ KALMAZ! %100 ÖĞRENİM BURSU FIRSATI ANADOLU LİSESİ TEOG PUANINLA SÜRESİZ BURS KAZAN! GELECEĞE GÜÇLÜ BAŞLA! EN İYİSİNİ SEÇ, DOĞRU KARAR VER ŞANSA İHTİYACIN YOK EĞİTİME

Detaylı

3 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir?

3 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir? 3 YAŞ AYIN TEMASI Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir? Vücudumuzun bölümleri ve iç organlarımız nelerdir? Ne işe yarar? İskelet sistemi nedir? Ne işe yarar? Aile ve aileyi

Detaylı

İŞLETME VE YÖNETİM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ GİRİŞİMCİLİK BÖLÜMÜ

İŞLETME VE YÖNETİM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ GİRİŞİMCİLİK BÖLÜMÜ İŞLETME VE YÖNETİM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ NEDEN GİRİŞİMCİLİK? Girişimcilik geleceğin mesleği olacak Gelişmekte olan ekonomilerde mevcut işletmelerde çalışmak kadar kendi işini kurmak da önemli olmaya başlıyor

Detaylı

ŞUBAT 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

ŞUBAT 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili ŞUBAT 2013 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. CHP Mersin/Mezitli Gençlik Kolları ile TBMM de bir

Detaylı

.~ ". EXPO . \J. f ~ ~ ~ c... ~ ı5-2 ı Mayıs 2015 tarihleri arasında kutlanacak olan programı ekte sunulmuştur. .:~. :... T.C.

.~ . EXPO . \J. f ~ ~ ~ c... ~ ı5-2 ı Mayıs 2015 tarihleri arasında kutlanacak olan programı ekte sunulmuştur. .:~. :... T.C. r: ~ c... ~ f ~ ~ \i it " TC Vii '1. GENeLıI( VE ~POR };tl ~AKA"LlG'LP '-?~ T.C. MANAVGAT KAYMAKAMLIGI Gençlik Hizmetleri ve Spor ilçe Müdürlüğü :....:~.. \J..~ ". EXPO Sayı: 190613431 146 Konu: Gençlik

Detaylı

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 Issue #: [Date] MAVİSEL YENER İLE RÖPOTAJ 1. Diş hekimliği fakültesinden mezunsunuz. Bu iş alanından sonra çocuk edebiyatına yönelmeye nasıl karar verdiniz?

Detaylı

MÜSİAD İNGİLTERE ŞUBESİ AÇILIŞI , LONDRA. İş ve Siyaset Dünyasının, STK larının Başkan ve Temsilcileri,

MÜSİAD İNGİLTERE ŞUBESİ AÇILIŞI , LONDRA. İş ve Siyaset Dünyasının, STK larının Başkan ve Temsilcileri, MÜSİAD İNGİLTERE ŞUBESİ AÇILIŞI 09.09.2017, LONDRA Sayın Büyükelçim Abdurrahman Bilgiç, Değerli Yönetim Kurulu Üyelerimiz İş ve Siyaset Dünyasının, STK larının Başkan ve Temsilcileri, Değerli MÜSİAD Üyeleri

Detaylı

MECLİS KARAR ÖZET TUTANAĞI Ü Y E L E R T.C. KARAPINAR BELEDİYE BAŞKANLIĞI KARAR TARİHİ : 09/05/2014 KARAR NUMARASI : 13

MECLİS KARAR ÖZET TUTANAĞI Ü Y E L E R T.C. KARAPINAR BELEDİYE BAŞKANLIĞI KARAR TARİHİ : 09/05/2014 KARAR NUMARASI : 13 KARAR NUMARASI : 13 AYDOĞDU, Belediye Meclisi 5393 Sayılı Belediye Kanunun 20. maddesi uyarınca 2014 yılı Mayıs ayı toplantısı için Belediye Hizmet binası, Başkanlık odasında toplandı. Toplantı başında

Detaylı

YARATICI ÖĞRENCİ GÜNLERİ Her Öğrenci Yaratıcıdır

YARATICI ÖĞRENCİ GÜNLERİ Her Öğrenci Yaratıcıdır YARATICI ÖĞRENCİ GÜNLERİ Her Öğrenci Yaratıcıdır Öğrencinin ilgi alanları, becerileri ve yetenekleri düşünüldüğü zaman kendi öğrenme yöntemlerine göre akademik ve/veya kültürel alanda başarılı olabilir.

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu Ocak 05, 2017-4:11:00 Başbakan Binali Yıldırım, Keçiören Belediyesi önünde düzenlenen metro açılış töreninde yaptığı konuşmada, nüfusu

Detaylı

Benzetme ilgisiyle ismi nitelerse sıfat öbeği, fiili nitelerse zarf öbeği kurar.

Benzetme ilgisiyle ismi nitelerse sıfat öbeği, fiili nitelerse zarf öbeği kurar. Edatlar (ilgeçler) Tek başına bir anlam taşımayan, ancak kendinden önceki sözcükle birlikte kullanıldığında belirli bir anlamı olan sözcüklerdir.edatlar çekim eki alırsa adlaşırlar. En çok kullanılan edatlar

Detaylı

Şebinkarahisar lı bir baba ve Rumeli göçmeni bir annenin oğlu, İlk, orta ve lise öğrenimini Özel Tarhan Koleji'nde tamamladı,

Şebinkarahisar lı bir baba ve Rumeli göçmeni bir annenin oğlu, İlk, orta ve lise öğrenimini Özel Tarhan Koleji'nde tamamladı, AHMET BAHA ÖĞÜTKEN 24.DÖNEM İSTANBUL MİLLETVEKİLİ TEŞKİLAT BAŞKAN YARDIMCISI 1961'de İstanbul, Fatih te doğdu, Şebinkarahisar lı bir baba ve Rumeli göçmeni bir annenin oğlu, İlk, orta ve lise öğrenimini

Detaylı

EDEBİYAT. Edebiyat okumak bakmak ve görmek arasındaki hassas çizgiyi anlamayı sağlayan bir yolculuğa çıkmaktır. (By Oleg Shuplyak)

EDEBİYAT. Edebiyat okumak bakmak ve görmek arasındaki hassas çizgiyi anlamayı sağlayan bir yolculuğa çıkmaktır. (By Oleg Shuplyak) Hoş geldiniz. 19. YIL EDEBİYAT Edebiyat okumak bakmak ve görmek arasındaki hassas çizgiyi anlamayı sağlayan bir yolculuğa çıkmaktır. (By Oleg Shuplyak) NEDEN EDEBİYAT? Edebiyat en iyi dil öğrenme yoludur.

Detaylı

Sayıştay. Haber Bülteni. 2 Nevzat Altan 3. Daire. 3 Ali Osman Güçlü Sayıştay. 4 Bekir Aydınlı Sayıştay. Taykan Ataman 5. Daire Başkanlığına Seçildi

Sayıştay. Haber Bülteni. 2 Nevzat Altan 3. Daire. 3 Ali Osman Güçlü Sayıştay. 4 Bekir Aydınlı Sayıştay. Taykan Ataman 5. Daire Başkanlığına Seçildi Temmuz 2010 Yıl: 14 Sayı: 164 Bu Sayıda 1 Taykan Ataman 5. Daire Başkanlığına Seçildi 2 Nevzat Altan 3. Daire Başkanlığına Seçildi İbrahim Kandemir Sayıştay 3 Ali Osman Güçlü Sayıştay Ömer Zengin Sayıştay

Detaylı

http://www.ilkyar.org.tr/izlenimler/140717%20nasil%20destek%20olabilirsiniz.pdf

http://www.ilkyar.org.tr/izlenimler/140717%20nasil%20destek%20olabilirsiniz.pdf ilk yar'larımızın sevgili dostları, ilkyar desteklerinizle giderek büyüyen bir aile olarak varlığını sürdürüyor. Yeni yeni ilk yar'larımızla tanışırken bir taraftan fedakar gönüllülerimizi, ve bir zamanlar

Detaylı

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? İşitme Engelliler Milli Hentbol Takımının en genç oyuncusu Mustafa SEMİZ : Planlı çalışarak, disiplinli çalışarak zamanını ve gününü ayarlayarak nerede ve ne zaman is yapacağıma ayarlarım ondan sonra Her

Detaylı

ÖMER GÜNEY CHP MENEMEN BELEDİYE BAŞKAN A.ADAYI

ÖMER GÜNEY CHP MENEMEN BELEDİYE BAŞKAN A.ADAYI 1 26 EYLÜL 2013, Saygıdeğer Menemen Halkımla, Belediye Başkan Aday Adaylığımı açıkladığım o güzel gündeki konuştuklarımı ölümsüzleştirmek istedim. Sevgi ve Saygılarımla 2 Kıymetli Büyüklerim, Partimizin

Detaylı

ÖZEL OKAN İLKOKULU EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

ÖZEL OKAN İLKOKULU EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÖZEL OKAN İLKOKULU 2016 2017 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI. Sayın Velilerimiz merhabalar, Okan Koleji İlkokulu 1. Dönemini gururla tamamladı. Öğrencilerimiz bu dönem boyunca sanat, spor, sosyal etkinlik ve akademik

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI T105004 ADI SOYADI NOSU UYRUĞU SINAV TARİHİ ÖĞRENCİNİN BÖLÜM Okuma Dinleme Yazma Karşılıklı Konuşma Sözlü Anlatım TOPLAM

Detaylı

Gümüşlükspor Futbol Okulu açıldı

Gümüşlükspor Futbol Okulu açıldı Gümüşlükspor Futbol Okulu açıldı Nejat İşler in başkanı olduğu Gümüşlükspor Kulübü Futbol Yaz Okulu nun açılışına, Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon yanı sıra ünlü teknik direktör Aykut Kocaman da

Detaylı

İmparatorluk Döneminde: Okul öncesi eğitimi üstlenen bazı kurumlar vardı. Bunlar sıbyan okulları, ıslahhaneler, darüleytamlar.

İmparatorluk Döneminde: Okul öncesi eğitimi üstlenen bazı kurumlar vardı. Bunlar sıbyan okulları, ıslahhaneler, darüleytamlar. TÜRKİYE DE OKUL ÖNCESİ EĞİTİM Türkiye de ki okul öncesi eğitimin gelişmesini imparatorluk dönemindeki okul öncesi eğitim ve Cumhuriyet ten günümüze kadar olan okul öncesi eğitimi diye adlandırabilir. İmparatorluk

Detaylı

İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali

İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali Aşağıda verilen isimleri örnekteki gibi tamamlayınız. Örnek: Ayakkabı--------uç : Ayakkabının ucu İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali Kalem sap Çanta renk Araba boya Masa kenar Deniz mavi Rüzgar şiddet

Detaylı

İÇİNDEKİLER KAVRAMLAR BİR GÜNÜMÜZ. ROLLERİMİZ ve SORUMLULUKLARIMIZ HAKLARIMIZ OKULUMUZ AİLEMİZ SORUMSUZLUK ÇOCUK HAKLARI ÇOCUK HAKLARI BİLDİRGESİ

İÇİNDEKİLER KAVRAMLAR BİR GÜNÜMÜZ. ROLLERİMİZ ve SORUMLULUKLARIMIZ HAKLARIMIZ OKULUMUZ AİLEMİZ SORUMSUZLUK ÇOCUK HAKLARI ÇOCUK HAKLARI BİLDİRGESİ İÇİNDEKİLER KAVRAMLAR BİR GÜNÜMÜZ ROLLERİMİZ ve SORUMLULUKLARIMIZ HAKLARIMIZ OKULUMUZ AİLEMİZ SORUMSUZLUK ÇOCUK HAKLARI ÇOCUK HAKLARI BİLDİRGESİ KAVRAMLAR Birey: Toplumun bir parçası olan ve kendine özgü

Detaylı

İstanbul İmam Hatip Liseliler Derneği YÖNERGESİ

İstanbul İmam Hatip Liseliler Derneği YÖNERGESİ AKADEMİ BİRLİĞİ YÖNERGESİ Birinci Bölüm Genel Hükümler Amaç Madde 1 tarafından yürürlüğe konan bu yönergenin amacı, Akademi Birliği nin amacını, görev, yetki ve çalışma alanlarını düzenlemektir. Tanımlar

Detaylı

olduğunu fark etti. Takdir ettiği öğretmenleri gibi hatta onlardan bile iyi bir öğretmen olacaktı.

olduğunu fark etti. Takdir ettiği öğretmenleri gibi hatta onlardan bile iyi bir öğretmen olacaktı. MUSA TAKCI KİMDİR? İyi bir öğretmen, koruyucu bir ağabey, saygılı bir evlat, şefkatli bir baba, merhametli bir eş, çok aranan bir kardeş, güçlü bir şair, disiplinli bir yazar, hayırlı bir insan, güzel

Detaylı

ÇANTA VE KIRTASİYELER ONİKİŞUBAT TAN

ÇANTA VE KIRTASİYELER ONİKİŞUBAT TAN ÇANTA VE KIRTASİYELER ONİKİŞUBAT TAN Kahramanmaraş Merkez İlçe Onikişubat Belediyesi, 124 okulda 6 bin ilkokul birinci sınıf öğrencisine çanta ve kırtasiye malzemesi dağıttı. Başkan Mahçiçek, Çocuklar,

Detaylı

1: İNSAN VE TOPLUM...

1: İNSAN VE TOPLUM... İÇİNDEKİLER Bölüm 1: İNSAN VE TOPLUM... 1 1.1. BİREYİN TOPLUMSAL HAYATI... 1 1.2. KÜLTÜR... 3 1.2.1. Gerçek Kültür ve İdeal Kültür... 5 1.2.2. Yüksek Kültür ve Yaygın Kültür... 5 1.2.3. Alt Kültür ve Karşıt

Detaylı

Zürih Kantonunda İlköğretim Okulu

Zürih Kantonunda İlköğretim Okulu Türkisch Zürih Kantonunda İlköğretim Okulu Veliler için Bilgiler Januar 2008 / Türkisch 2 / 6 Zürih Kantonu İlköğretim Okulu Hedefler ve Hedefe Yönelik Görüşler Zürih kantonunda devlet ilköğretim okulu

Detaylı

YÖNETİM KURULU ASİL ÜYELER

YÖNETİM KURULU ASİL ÜYELER YÖNETİM KURULU ASİL ÜYELER Tarık Volkan Cengen 93 1976 yılında İstanbul da doğdu. 1986-1993 yılları arasında İstanbul Lisesi nde okudu. 1998 yılında İTÜ Makina Mühendisliği Bölümü nden makina mühendisi

Detaylı

GAZİANTEP LİSESİ REHBERLİK SERVİSİ

GAZİANTEP LİSESİ REHBERLİK SERVİSİ GAZİANTEP LİSESİ REHBERLİK SERVİSİ Konsantrasyon Sorunu Ders çalışmak yerine başka şeyler yapmak istiyorum, Kitabı elime alıyorum fakat kapağını bir türlü açamıyorum diyorsanız konsantrasyon sorununuz

Detaylı

ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE. Ekim 2013 Sayı 1. Yazar; HARUN ŞEN

ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE. Ekim 2013 Sayı 1. Yazar; HARUN ŞEN ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE Ekim 2013 Sayı 1 Yazar; HARUN ŞEN 1 İçindekiler KALDIRIMLAR 1... 3 DİYET... 4 ÇOCUKLARINIZA ZAMAN AYIRIN... 5 2 KALDIRIMLAR I Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; Yürüyorum, arkama

Detaylı

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin Bir bahar günü. Doğa en canlı renklerine büründü bürünecek. Coşku görülmeye değer. Baharda okul bahçesi daha bir görülmeye değer. Kıpır kıpır hareketlilik sanki çocukların ruhundan dağılıyor çevreye. Biz

Detaylı

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ SAĞLIK HİZMETLERİ Sağlık Hizmetleri Bülteni Yıl: 3 Sayı: 30 Ekim 2017 İAÜ Yeni Akademik Yılı Açılışı Gerçekleştirildi 05 Ekim 2017 İstanbul Aydın Üniversitesi 2017-2018 Akademik Açılış Töreni Başkan Yardımcısı

Detaylı

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri,

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri, TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS 2018 Afrika Ülkelerinin Değerli Büyükelçileri, Sayın Valim, Belediye Başkanım, İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri, Değerli

Detaylı

Cam Sektörü 2013 Yılı Değerlendirmesi

Cam Sektörü 2013 Yılı Değerlendirmesi Cam Sektörü 2013 Yılı Değerlendirmesi Temmuz 2014 1 Milyar $ I. Cam Sektörü Hakkında 80 yıllık bir geçmişe sahip olan Türk Cam Sanayii, bugün camın ana gruplarını oluşturan düzcam (işlenmiş camlar dahil),

Detaylı

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri, 3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ 9.11.2017 Sayın Bakanım, STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri, 1 İş Dünyamızın Değerli Temsilcileri, Kıymetli Basın Mensupları, Global

Detaylı

TED KAYSERİ KOLEJİ VAKFI VELİ VE ÖĞRETMENLERİNDEN SOMA YA EL VER KAMPANYASINA BÜYÜK DESTEK

TED KAYSERİ KOLEJİ VAKFI VELİ VE ÖĞRETMENLERİNDEN SOMA YA EL VER KAMPANYASINA BÜYÜK DESTEK TED KAYSERİ KOLEJİ VAKFI VELİ VE ÖĞRETMENLERİNDEN SOMA YA EL VER KAMPANYASINA BÜYÜK DESTEK Türk Eğitim Derneği Genel Merkezi nin Soma nın Evlatları Artık Hepimizin Evladı başlığı ile başlatılan Soma ya

Detaylı

İSMEK İN USTALARI SANATA ADANMIŞ BİR ÖMÜR ETEM ÇALIŞKAN ETEM ÇALIŞKAN KALİGRAFİ SERGİSİ

İSMEK İN USTALARI SANATA ADANMIŞ BİR ÖMÜR ETEM ÇALIŞKAN ETEM ÇALIŞKAN KALİGRAFİ SERGİSİ İSMEK İN USTALARI ETEM ÇALIŞKAN KALİGRAFİ SERGİSİ SANATA ADANMIŞ BİR ÖMÜR ETEM ÇALIŞKAN ETEM ÇALIŞKAN KALİGRAFİ SERGİSİ 10-17 MART 2014 / Dolmabahçe Sanat Galerisi Başkan dan eserlerin hiçbiri zahmetsiz,

Detaylı

Nar Kadın, Türkiye nin bütün kadın kooperatifleri arasında yerel ya da ulusal düzeyde destek almadan, kendi gücüyle kurulan tek kadın kooperatifi.

Nar Kadın, Türkiye nin bütün kadın kooperatifleri arasında yerel ya da ulusal düzeyde destek almadan, kendi gücüyle kurulan tek kadın kooperatifi. Odamız üyelerine ve üye adaylarına destek ermeye devam etmektedir. Nar Kadın Kooperatifin başlattığı, odamızın da proje ortağı olarak yer aldığı Gelecek Turizm de-nar Kadın ile Edremit in Yöresel Tatları

Detaylı

İçindekiler CUMHURİYET BAYRAMI TÖRENİMİZ

İçindekiler CUMHURİYET BAYRAMI TÖRENİMİZ İçindekiler CUMHURİYET BAYRAMI TÖRENİMİZ 1 CUMHURİYET BAYRAMI TÖRENİMİZ 10 KASIM TÖRENİMİZ... 2 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI RESİM SERGİMİZ... 2 EĞİTİMDE İZLERİMİZ... 3 DÜNYA ÇOCUK KİTAPLARI HAFTASINI KUTLUYORUZ!......

Detaylı

Buse Akbulut. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Buse Akbulut. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 10.11.2010 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

EĞİTİM SAATİ PROGRAMINA KONUK OLDUK

EĞİTİM SAATİ PROGRAMINA KONUK OLDUK EĞİTİM SAATİ KONUK OLDUK PROGRAMINA 13.11.2015 s aat:20.00 İle 21.30 arasında ulusal kanallarımızdan biri olan tv 1 de,kayseri İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Bahamettin KARAKÖSE nin hazırlayıp sunduğu

Detaylı

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME Doç. Dr. Ýlker BELEK Akdeniz Üniversitesi Týp Fakültesi Halk Saðlýðý Anabilim Dalý Öðretim Üyesi SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME Burjuva Sýnýf Saldýrýsýnýn Tepe Noktasý Yukarýda tanýmlanan saðlýk sistemi yapýsý

Detaylı

EDEBİYATIN İZİ 86. İZMİR ENTERNESYONAL FUARI NA DÜŞTÜ

EDEBİYATIN İZİ 86. İZMİR ENTERNESYONAL FUARI NA DÜŞTÜ EDEBİYATIN İZİ 86. İZMİR ENTERNESYONAL FUARI NA DÜŞTÜ Oya Baydar, Mine Söğüt, Özcan Yüksek, Ercan Kesal, Arif Keskiner ve Melih Güneş konuklarla sohbet etti 86. İzmir Enternasyonal Fuarı nda bu yıl ilk

Detaylı

SORU-Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okullarda okudunuz bugüne kadar?

SORU-Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okullarda okudunuz bugüne kadar? CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ İİBF ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİSİ FURKAN AKYÜZ KİŞİSEL GELİŞİMİ ÖNEMSEYEREK KİŞİSEL GELİŞİM DERGİ VE KİTAPLARI OKUYARAK ÖZGÜVEN SORUNUMU AŞTIM VE ÖNYARGILARIMDAN

Detaylı

zaferin ve başarının getirdiği güzel bir tebessüm dışında, takdir belgesini kaçırmış olmanın verdiği üzüntü. Yanımda disiplinli bir öğretmen olarak bilinen ama aslında melek olan Evin Hocam gözüküyor,

Detaylı

Ağustos 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Ağustos 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili Ağustos 2013 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Tarsus CHP İlçe Örgütünü ziyaret ederek,

Detaylı

PROF. DR. CENGİZ ALYILMAZ

PROF. DR. CENGİZ ALYILMAZ PROF. DR. CENGİZ ALYILMAZ Adı ve Soyadı : Cengiz ALYILMAZ : Prof. Dr. Bölüm/ Anabilim Dalı : Türkçe Eğitimi Bölümü Doğum Tarihi : 11.4.1966 Doğum Yeri : Kars Çalışma Konusu : Eski Türk Dili, Türkçe Eğitimi,

Detaylı

B A R T I N İ L H A L K K Ü T Ü P H A N E S İ. Sizleri de Bekliyoruz..

B A R T I N İ L H A L K K Ü T Ü P H A N E S İ. Sizleri de Bekliyoruz.. Cilt 1, Sayı 1 Ocak 2013 B A R T I N İ L H A L K K Ü T Ü P H A N E S İ KÜTÜPHANE BÜLTENİ BÜLTENİMİZ 3 Aylık bir bülten olarak yayın hayatına başlayan bültenimiz ilk sayısını ocak ayında çıkarmaya başlamıştır.

Detaylı

Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından farklıdır?

Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından farklıdır? 1. (1) Şair yeni bir şiir kitabı yayınladı.(2) Kitap, şairin geleneksel şiir kalıplarını kullanarak yazdığı şiirlerden oluşuyor.(3) Bu şiirlerde kimi zaman, şairin insanı çok derinden etkileyen sesini

Detaylı

Page 1 of 6. Öncelikle, Edirne de yaşanan sel felaketi için çok üzgünüz. Tüm Edirne halkına, şahsım ve üniversitem adına geçmiş olsun demek istiyorum.

Page 1 of 6. Öncelikle, Edirne de yaşanan sel felaketi için çok üzgünüz. Tüm Edirne halkına, şahsım ve üniversitem adına geçmiş olsun demek istiyorum. Page 1 of 6 Edirne Valisi Sayın Dursun Ali Şahin, Edirne Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sayın Recep Zıpkınkurt, Edirne Ticaret ve Sanayi Odası nın değerli üyeleri ve temsilcileri, Bilgi birikimi ve üslubunu,

Detaylı

T.C. TOROSLAR KAYMAKAMLIĞI TOROSLAR LİSESİ MÜDÜRLÜĞÜ 2012-2013 BRİFİNG DOSYASI

T.C. TOROSLAR KAYMAKAMLIĞI TOROSLAR LİSESİ MÜDÜRLÜĞÜ 2012-2013 BRİFİNG DOSYASI T.C. TOROSLAR KAYMAKAMLIĞI TOROSLAR LİSESİ MÜDÜRLÜĞÜ 2012-2013 BRİFİNG DOSYASI... - 2013 Okul /Kurum Haritası I. BÖLÜM KURUMUN ADI : TOROSLAR LİSESİ MÜDÜRLÜĞÜ İLİ : MERSİN İLÇESİ : TOROSLAR ADRES : AKBELEN

Detaylı

KARİYER GÜNLERİ ETKİNLİKLERİ

KARİYER GÜNLERİ ETKİNLİKLERİ KARİYER GÜNLERİ ETKİNLİKLERİ Kariyer Günleri kapsamında lise öğrencilerimize 14.05.2014 Salı günü tıp fakültesi tanıtımı yapıldı. Tanıtıma,TED Kayseri Koleji Vakfı yönetim kurulu üyesi Sayın Op. Dr. Suat

Detaylı

http://www.ilkyar.org.tr/izlenimler/140717%20nasil%20destek%20olabilirsiniz.pdf

http://www.ilkyar.org.tr/izlenimler/140717%20nasil%20destek%20olabilirsiniz.pdf Değerli Dostlarımız, ilkyar faaliyet raporları 7 Martta İstanbul da 21 Martta Ankara da sunuldu. Ekte kısa bir özet raporu bilanço ve gelir gider tablolarını bilgilerinize sunuyoruz... Bütün bağışlarınızın

Detaylı

KADINLAR ve Demografik Büyüklükler Hedef Kitle Tanımlamaları Yaşam Trendleri

KADINLAR ve Demografik Büyüklükler Hedef Kitle Tanımlamaları Yaşam Trendleri KADINLAR ve Demografik Büyüklükler Hedef Kitle Tanımlamaları Yaşam Trendleri 14 Haziran 2005, Salı A company of Pazarlama yönetimini geliştirmek için ilerleyebileceğimiz alanlar Hedef kitleyi geleneksel

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar MARIA MONTESSORI Hayatın en önemli dönemi üniversite çalışmaları değil, doğumdan altı yaşa kadar olan süredir. Çünkü bu, bir çocuğun gelecekte olacağı yetişkini inşa ettiği

Detaylı

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ 5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ HAZIRLIK SINIFI EKİM AYI ŞARKILARIMIZ OKULUMA BAŞLADIM BİR DÜNYA BIRAKIN SONBAHARIN SESLERİ SEVİMLİDİR HAYVANLAR HOŞ GELİŞLER OLA Her gün erken kalkarım Önce yüzümü

Detaylı

ÇALIŞKAN ARILAR EKİM AYI EĞİTİM PROGRAMI 1.HAFTA NELER ÖĞRENECEĞİZ HAFTANIN KONUSU:OKULUMUZ

ÇALIŞKAN ARILAR EKİM AYI EĞİTİM PROGRAMI 1.HAFTA NELER ÖĞRENECEĞİZ HAFTANIN KONUSU:OKULUMUZ ÇALIŞKAN ARILAR EKİM AYI EĞİTİM PROGRAMI 1.HAFTA NELER ÖĞRENECEĞİZ HAFTANIN KONUSU:OKULUMUZ -Okul nedir? Okulumuzu tanıyoruz.okulumuzun bölümlerini tanıyoruz. -Okulda kimler çalışır ve ne iş yaparlar öğreniyoruz.

Detaylı

MÜSİAD Başarılı Öğrenciler Ödül Töreni KARADENİZ EREĞLİ 7 HAZİRAN 2018 Sayın Kaymakamım, Sayın Milletvekilim, Sn Rektörüm, Belediye Başkanlarım,

MÜSİAD Başarılı Öğrenciler Ödül Töreni KARADENİZ EREĞLİ 7 HAZİRAN 2018 Sayın Kaymakamım, Sayın Milletvekilim, Sn Rektörüm, Belediye Başkanlarım, MÜSİAD Başarılı Öğrenciler Ödül Töreni KARADENİZ EREĞLİ 7 HAZİRAN 2018 Sayın Kaymakamım, Sayın Milletvekilim, Sn Rektörüm, Belediye Başkanlarım, İş Dünyası, STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri, Değerli

Detaylı

EKİM 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

EKİM 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili EKİM 2014 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Aydıncık İlçesi nde meydana gelen dolu yağışı

Detaylı