Operasyon TÜRKİYE NİN VE DÜNYANIN GÜNDEMİ. Eleştiriyoruz. Gün imtihan günü

Transkript

1 Fiyatı 25 Kr TÜRKİYE NİN VE DÜNYANIN GÜNDEMİ İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, İstanbul'da belirlenen adreslere dün sabah erken saatlerde gitti. M.Nuri Parmaksız Hayata ve Aşka dair 8. Sayfada Hayrettin İvgin Kültürel Boyut 8. Sayfada Prof.Dr. Nurullah Çetin Türkçe Bakış 9. Sayfada www. gazetesi.com.tr gazetemizi bu adresten takip edebilirsiniz Operasyon ı! Türkiye gündeminin son günlerine damgasını vuran ve Twitter fenomeni fuatavni nin ayrıntılarını günler önceden duyurduğu operasyon dün sabah başladı. Operasyonu yürüten İstanbul Emniyet Müdürlüğü binasının çevresindeki bazı yollar trafiğe kapatıldı. AJANSLAR DÜNYAYA DUYURDU Zaman Gazetesi'ne yapılan gözaltı operasyonu, erken saatlerde gerçekleşmesine rağmen uluslararası haber ajansları tarafından da duyuruldu. Operasyonu ilk duyuran yabancı basın organı, Reuters haber ajansı oldu. Ajans, "Türk polisinden ABD'deki vaiz Gülen'e yakın medya organlarına baskın" başlığını attı. Reuters, "Türk polisi, ABD'de yaşayan vaiz Fethullah Gülen'e yakın olan bir televizyon kanalı ve gazeteye baskın düzenleyerek, bazı kişileri gözaltına aldı. Operasyon, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iki gün önce Gülen destekçilerine karşı yeni bir kampanyanın sinyalini vermesinin ardından geldi" ifadesini kullandı. Haber, başta İngiliz gazetesi Daily Mail'in internet sitesi ve İsrail basını olmak üzere birçok yayın organı tarafından da okurlara sunuldu. "Türk polisi, Erdoğan'ın rakibinin destekçilerinin medya merkezlerine baskın düzenledi" başlığını kullanan AFP ise operasyonun 13 kentte gerçekleştirildiğini bildirirken, en az 14 kişinin gözaltına alındığını belirtti. Allah tan korkun Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, "Vay vay vay Ekrem Dumanlı nın suçuna bakın Türkiye Cumhuriyeti nin egemenliğini ele geçirme. Tayyip Bey e sesleniyorum. Allah tan korkun. Ben sizinle dünyanın dört bir tarafına gittim. Türkiye Cumhuriyeti nin egemenliğini öyle mi ele geçirmeye çalıştım" İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Hasan Yılmaz tarafından yürütülen soruşturmada, hakkında gözaltı kararı bulunanlar arasında Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, bazı dizi senaristi, yapımcısı yönetmenini de vardı. İstanbul Milletvekili Hakan Şükür Zaman Gazetesi ne gelirken Dumanlı ve Karaca da açıklamalarda bulundu. CHP İstanbul Milletvekili Oktay Ekşi Zaman gazetesini ziyaret etti. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İstanbul merkezli operasyon kapsamındaki gözaltılara ilişkin, "Yapılan işlemlerin sonucunu göreceğiz. Bir şey söylemeyi bu aşamada uygun görmüyorum" derken; Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Gerekli değerlendirmeleri süreç içerisinde zaten kamuoyu da yapar diye konuştu. Operasyon siyasilerin de gündeminde. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, ve CHP Sözcüsü Haluk Koç değerlendirmelerde bulundu. Koç, MYK devam ederken düzenlediği basın toplantısında, MYK'nın tek gündem maddesinin İstanbul merkezli operasyon olduğunu söyledi. Gün imtihan günü Başbakan Ahmet Davutoğlu nun, "Gün imtihan günüdür. Herkes yaptıklarının ve bu ülkede demokrasiye yönelik tavırlarının hesabını da görecek, mükafatını da görecek" sözleri operasyona ilişkin bir değerlendirme olarak anlaşıldı. ü dan takip edebilirsiniz Gazetemizi Operasyona CHP kanadında önemli açıklamalarla tepki vardı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, başta Zaman ve Samanyolu olmak üzere, basına yapılan darbe operasyonuna sert tepki gösterirken; CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, MYK devam ederken düzenlediği basın toplantısında, güncel konular hakkında değerlendirmelerde bulundu. MYK'nın tek gündem maddesinin İstanbul merkezli operasyon olduğunu belirten Koç, dünden beri yaşananları ibret verici olduğunu söyledi. Gazetemizi HABERİ 12. SAYFADA /yedigun.gazetesi ZAMAN GAZETESİNE YAPILAN BASKIN Polis, çok sayıda çevik kuvvet ekibinin desteğiyle Zaman Gazetesi nin Yenibosna daki merkezine baskın düzenlerken, bazı dizi yapımcıları da gözaltına alındı. Polis ekipleri saat sıralarında İstanbul Yenibosna daki Zaman gazetesi binasına gelirken, burada bekleyen bir grup Özgür basın susturulamaz sloganları attı. ÖNEMLİ İSİMLER VAR İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Hasan Yılmaz tarafından yürütülen soruşturmada, hakkında gözaltı kararı bulunanlar arasında Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, gazeteci Nuh Gönültaş, Tek Türkiye dizisinin senaristi Ali Kara, Sungurlar dizisinin yapımcısı Salih Asan, Sungurlar dizisinin yönetmeni Engin Koç, eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Tufan Ergüder bulunuyor. HABERİ 12. SAYFADA KILIÇDAROĞLU: Eleştiriyoruz CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara daki açıklamasının ardından geldiği İstanbul da da açıklama yaptı. Kılıçdardğlu, operasyona ilişkin, "Mazlumun adresi ve kimliği sorulmaz. Geçmişte gazetecilere, gazetelere operasyonlar yapıldığı zaman nasıl eleştirdiysek, aynı eleştirileri bugün de yapıyoruz" Kılıçdaroğlu, Atatürk Havalimanı'nda gazetecilere yaptığı açıklamada, "17 ve 25 Aralık yolsuzluklarını yeni operasyonlar yaparak kimsenin kapatamayacağını" öne sürdü.

2 2 SINEMA TV / MAGAZIN Narenciye üreticileri yine Tarkan'lı tanıtım istiyor MERSİN - Dünyanın çeşitli coğrafyalarında Türk narenciyesinin bilinirliğini artırmaya yönelik çalışma yürüten Narenciye Tanıtım Grubu (NTG), yeni reklam için şarkıcı Tarkan ile ikinci kez tanıtım yapmak istiyor. Yaklaşık 7 yıl önce hem iç hem de dış pazarda tüketicinin narenciye alışkanlığında "Türk ürünü" imajı oluşturmasına katkı sağlamak amacıyla kurulan NTG, tanıtım faaliyetlerine devam ediyor. Bu kapsamda narenciye sezonunda Tarkan'ın yer aldığı reklam kampanyası hazırlayan NTG, bu reklamla özellikle Rusya pazarına ihracatta önemli katkı sağladı. Son dönemde Rusya'da tanıtım faaliyetlerine başlayan NTG, Tarkan ile yeniden iş birliği yaparak Türk narenciyesinin bilinirliğini daha da artırmak istiyor. NTG Başkanı Ali Kavak, AA muhabirine, yıllık ortalama 3,6 milyon ton üretimi ve 1 milyar doları aşan ekonomik değeriyle Türk narenciyesinin yapılan tanıtım faaliyetleri sayesinde dünyada söz sahibi olmaya çalıştığını söyledi. Tanıtım faaliyetleriyle Türk narenciyesinin yüzünü güldürmeyi amaçladıklarını aktaran Kavak, "Geçen hafta Rusya'da bir toplantı gerçekleştirdik ve onlara tanıtım faaliyetlerimiz hakkında bilgi verdik. Geçmişteki Tarkan'lı tanıtım kampanyamızdan da söz ettik. Tarkan'ın adı geçince oradakilerde bir kaynaşma oldu, bir sinerji, özlem oluştu" Kavak, Tarkan'la yapılan reklam çalışmasının o dönem ihracata önemli katkı sağladığını anımsatarak, "Yine Tarkan'la bir tanıtım çalışması yapmak istiyoruz. Tarkan'la şu an yürütmekte olduğumuz tanıtım çalışmalarını birleştirerek daha farklı bir çalışma ortaya çıkarabiliriz" diye konuştu. Acun u tehdit ettiği gerekçesiyle Taner Tolga Tarlacı'ya 5 ay ceza Survivor'da adını duyuran Taner Tolga Tarlacı yarışma sonunda yaptığı sivri hareketler nedeniyle magazin basını tarafından bir süre yakından takip edilmişti. İSTANBUL - Survivor yarışmasının katılımcılarından Taner Tolga Tarlacı nın programın yapımcısı Acun Ilıcalı yı tehdit ettiği gerekçesiyle yargılandığı davada 5 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme cezanın ertelenmesine karar verdi. İstanbul 64. Asliye Ceza Mahkemesi nde görülen duruşmaya şikayetçi Acun Ilıcalı avukatı ile katılırken sanık Taner Tolga Tarlacı mahkemeye gelmedi. Duruşmada ifade veren Ilıcalı, Tarlacı dan şikayetçi olduğunu belirtti. Kararını açıklayan mahkeme, Tarlacı nın tehdit suçlamasıyla 6 ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Mahkeme, Tarlacı ının duruşmadaki iyi halini göz önüne alarak cezayı 5 aya indirdi. Tarlacı nın sabıkasız olduğunu göz önüne alan mahkeme cezanın 5 yıl süreyle ertelenmesine karar verdi. Tarlacı nın alacağını tahsil edemediği iddiasıyla kendisini tehdit ettiğini belirten Ilıcalı savcılığa başvurmuştu. Ilıcalı nın suç duyurusu dilekçesinde Tarlacı nın, 100 milyarı ödemediğiniz takdirde düşman olacağız, Borcunuzu ödemezseniz olacaklardan ben sorumlu olmam, Bu artık kan davasına dönüştü, Sakallarımı zorla kestirirken 400 milyar almasını biliyorsunuz, Yakanızı bırakmayacağım, bir gün delirir ofisinizi basarım şeklinde tehdit içerikli mesajlar yolladığı iddia edilmişti. Tuba Ünsal Guguk Kuşu nda akıl hastanesine düşen bir kadını oynayacak İSTANBUL - Tuba Ünsal uzun bir aradan sonra tiyatro seyircisiyle buluşmaya hazırlanıyor. ıp herkesi şaşırtacak. Tu ba Ün sal, Ken Ke se y in ro ma nın dan si ne ma ya uyar la nan ve be yaz per - de nin kült film le ri ara sın da olan Gu guk Ku şu - nun ti yat ro ver si yo nun da yer ala cak. De niz Uğur ve Ok tay Kay nar ca ile bir lik te baş ro lü pay - la şan Ün sal, oyun da akıl has ta ne si ne dü şen Candy ka rak te ri ni can lan dı ra cak. Ro lü hak kın da ko nu şan Ün sal, Be nimki çok sür priz li bir rol. İz le yi ci de şa şı ra cak. Çok he ye can lı yım. Tür ki - ye de ti yat ro yap mak zor bir şey ama ti yat ro sah ne sin de ol mak çok gü ze l de di. Her ak tri sin oy na ma yı ha yal ede ce ği bir ro lü can lan dı ra ca ğı - nı be lir ten De niz Uğur, Ben Hem şi re Ratc hed ola ca ğım. Si ne ma da Ratc he d i oy na yan Lou is Fletc her per for man sıy la Os car ve Al tın Kü re da - hil pek çok ödül al dı. Ro lüm çok id di alı diye konuştu. Vizyona yeni girecek filmler "Kırımlı: Aşkta ve Savaşta", 2011 yılında hayatını kaybeden ve eserlerinin tamamında Kırım Tatar kültürünü, Kırım Türklerinin acılarını yansıtan Cengiz Dağcı'nın 1956'de yayınlanan ilk romanı "Korkunç Yıllar"dan yola çıkılarak senaryolaştırıldı. Yönetmen Burak Cem Arlıel imzası taşıyan filmin senaryosunu, Nil Ünsal ve Atilla Ünsal kaleme aldı. Murat Yıldırım, Selma Ergeç, Bülent Alkış ile Gülçin Santırcıoğlu'nun oynadığı filmde, 2. Dünya Savaşı sırasında Alman esir kamplarında tutulan Tatar esirlerin çektiği acılar ve yaşanan insanlık dramı anlatılıyor. "Exodus: Tanrılar ve Krallar" İngiliz aktör Christian Bale ile Ben Kingsley, Sigourney Weaver, John Turturro ve Aaron Paul'un oynadığı "Exodus: Tanrılar ve Krallar" filminin yönetmenliğini Ridley Scott yaptı. Hz. Musa'nın hayatının önemli dönüm noktalarını konu edinen filmde, Hz. Musa'yı Christian Bale canlandırıyor. Firavun Ramses'in şiddetinden kaçmak için Hz. Musa'ya güvenen 600 bin kişiyle Hz. Musa'nın bin bir türlü engeli aşma çabalarını anlatan film; firavun yönetiminin başına gelen felaketler ve ordusunun denizde yok olması olayına odaklanıyor. "Özgürlük Dansı" Ken Loach'ın yönettiği "Özgürlük Dansı"nın oyuncu kadrosunda Barry Ward, Francis Magee, Aileen Henry ile Simone Kirby gibi isimler rol aldı. Cannes Film Festivali'nde "Altın Palmiye" adayı olan filmde, Jimmy Gralton'un gerçek yaşam hikayesinden esinlenerek adalet ve özgürlük için sanata sarılan bir aktivistin toplumun bakış açısını değiştirme mücadelesi anlatılıyor. 05:53 İstiklal Marşı ve Günün 05:55 Sarayın İncisi 07:00 Sabah Haber 08:15 Böyle Bitmesin 10:20 1'de Bugün 10:35 Beni Böyle Sev 13:00 Haber 13:15 Spor 13:18 Hava Durumu 13:25 1Çorba 13:30 Küçük Hanımefendi 15:00 1'de Bugün 15:15 Joker 16:45 Zengin Kız Fakir Oğlan 19:00 Ana Haber Bülteni 19:45 Spor 19:50 Hava Durumu 19:55 Yabancı Sinema "Neşeli Ayaklar" 21:50 Beni Böyle Sev 00:05 Joker 01:45 Yedi Güzel Adam 03:25 Yoldaki Haber 07:00 Selena 10:00 Müge Anlı İle Tatlı Sert 13:00 Çocuklar Duymasın 14:50 Alemin Kıralı 16:30 Zahide ile Yetiş Hayata 18:55 Atv Ana Haber 20:00 Diğer Yarım 23:15 HAWAII FIVE 12 00:15 Kaçak 02:45 Sınırların Ötesinde 07:00 HER SABAH 08:45 2.SAYFA 10:30 HAFTANIN ANNESİ 11:45 DÜNYAYI GEZİYORUM 12:30 ERKAN AKKUŞ İLE ÖĞLE HABERLERİ 12:50 FATMAGÜL'ÜN SUÇU NE? 15:00 SONGÜL KARLI İLE YENİDEN 16:45 HAFTANIN ANNESİ 18:15 EKİN OLCAYTO İLE ANA HABER 19:30 SPOR BÜLTENİ 19:50 YABANCI SİNEMA İSTİLA 21:50 YABANCI SİNEMA 00:00 THE WALKING DEAD 00:50 YABANCI SİNEMA MAYMUNLAR CEHENNE- Mİ:BAŞLANGIÇ- 02:40 YABANCI SİNEMA DARBE-TEKRAR 04:30 DÜNYAYI GEZİYORUM 05:40 Dila Hanım 07:00 Aşkın Bedeli 07:45 Deniz Yıldızı 09:00 Beni Affet 10:00 Melek 12:00 En Güzel Bölüm 12:30 Aşkın Bedeli 14:30 Benim Kuaförüm 16:00 En Güzel Bölüm 16:30 Beni Affet 18:30 Star Haber 20:30 İkili Takım 22:45 Yabancı Sinema 01:20 Kim O! 00:00 Oynat Bakalım 01:00 Batman Dönüyor (Tekrar) 03:00 Aramızda Kalsın 04:45 Oynat Bakalım 05:45 Söyle Söyleyebilirsen 07:30 Batman (Tekrar) 08:10 Batman 09:05 Duck Dodgers (Tekrar) 09:30 Duck Dodgers 10:00 Aramızda Kalsın 13:00 Çok Güzel Hareketler Bunlar 14:30 Batman Daima 17:15 Ben Bruce Lee'yim 20:45 Yabancı Sinema 06:00 Geniş Aile 06:45 Günaydın 09:30 Alın Yazım 11:00 Özledim Seni 13:00 Gün Arası 13:30 Çok Güzel Hareketler Bunlar 15:00 Evim Şahane 17:00 Arka Sokaklar 18:50 Koca Kafalar 19:00 Ana Haber Bülteni 20:00 Arka Sokaklar 20:45 GÜNEŞİN GÖZYAŞLARI Yapımı: ABD Tür: Aksiyon, Dram, Gerilim Süre: 121 Dak. Yönetmen: Antoine Fuqua Oyuncular: Bruce Willis, Monica Bellucci, Eamonn Walker, Cole Hauser, Tom Skerritt Senaryo: Alex Lasker, Patrick Cirillo Orduya bağlı özel kuvvetlerde görev yapan A.K. Waters yönetimindeki manga, Nijerya ormanlarına özel bir görev için gönderilirler. Görevleri; burada mahkum kalmış olan doktor Lena Hendricks'i kurtarmaktır. 19:50 İSTİLA Orjinal İsmi:The Invasion Yönetmen:Oliver Hirschbiegel Oyuncular:Nicole Kidman, Daniel Craig, Jeremy Northam Yapım Yılı:2007 Tür:Bilim Kurgu/ Macera Dallas tan Washington a kadar semaları aydınlatan devasa bir patlama, Patriot adlı uzay mekiğinin parçalanmasına ve ABD nin üzerine yağmur gibi yağmasına neden olur. Yetkililer durumu kontrol altına almakta çabuk davransalar da, mekiğin enkazı üzerine bulaşmış bir maddeyle ilgili hikayeler yayılmaya başlar; hem uzayın aşırı soğuğuna, hem de dünya atmosferine girerken ortaya çıkan aşırı ısıya dayanıklı bir maddedir bu. 22:45 KOCAMAN BİR HİÇ Orjinal İsmi:Big Nothing Yönetmen:Jean Baptiste Andrea Oyuncular:David Schwimmer, Simon Pegg, Alice Eve Yapım Yılı:2006 Tür:Komedi/ Macera Hüsrana uğramış, işsiz bir öğretmen olan Charlie Wood, hayattan öç almak için tutarsız Gus Dickinson ve eski güzellik abidesi, yeni dolandırıcı Josie McBroom ile bir şantaj olayına karışır. Bu kadersiz üçlü için olaylar kötüye gittikçe, ortaya yeni maceralar çıkmaktadır.

3 yurt haberleri 3 Ülkelerindeki savaştan kaçarak Şanlıurfa'nın Suruç ilçesine sığınan bir grup Suriyeli Kürt, sınır hattına yakın bölgede oluşturdukları çadırlarda çatışma sesleri arasında hayata tutunmaya çalışıyorlar. altında yaşıyorlar TRABZON - Trabzon'da bir restoranda çıkan yangın, iş yerinin bulunduğu cadde ve sokağın dar olması yüzünden araçlarıyla restorana ulaşamayan itfaiye ekiplerince 120 metrelik hortum uzatılarak söndürülebildi. Kemerkaya Mahallesi Kunduracılar Caddesi'ndeki Trabzon Müzesi yakınında yer alan bir restoranda sabah saatlerinde henüz belirlenemeyen nedenle çıkan yangın, bir süre sonra iş yerini sardı. Binanın çatısına sıçrayarak bitişikteki diğer iş yerleri ve binaları tehdit etmeye başlayan yangını gören vatandaşlar durumu itfaiyeye bildirdi. Kısa sürede yangına müdahale etmek için aynı mahalledeki Kahramanmaraş Caddesi'ne gelen itfaiye ekipleri, araç trafiğine kapalı Kunduracılar Caddesi girişinin ve yanan binanın bulunduğu sokağın dar olması yüzünden araçları ile olay yerine gidemedi. ŞANLIURFA - Halep kentine bağlı Kobani'de (Ayn el Arap) terör örgütü IŞİD ile bazı Kürt gruplar arasındaki çatışmalardan kaçarak Suruç'a sığınan bir grup Suriyeli, kendi imkanlarıyla sınırın bir kaç kilometre yakına kurdukları çadırda yaşamaya başladı. Soğuk hava ve yağışlarla yaşam şartları zorlaşan 20 Suriyeli aile kurdukları 11 çadırda günlük hayatlarını sürdürmeye çalışıyor. Ülkelerine dönmenin hayalini kuran aileler, Kobani'den duyulan çatışma ve patlama sesleri nedeniyle umutsuzluğa kapılıyorlar. Suriyeli Adem Mahmud, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'ye 2,5 ay önce geldiklerini belirterek, kamplarda kalmak yerine kurdukları çadırlarda barınmayı seçtiklerini söyledi. Havaların soğumasıyla yaşam şartlarının ağırlaştığını ifade eden Adem, "Çadırlar soğuk, su yok, soba yok, elektrik yok, çocuklar sürekli ağlıyor" Bir an önce ülkelerine dönmeyi istediklerini dile getiren Adem, şöyle devam etti: "Ne kadar zor durumda olduğumuz ortada. Burada 20 aile var. Hepimiz Kobani'de bir köyde oturuyorduk. Hep beraber canımızı kurtarmak için Türkiye'ye sığındık. Uçak sesleri geldiğinde çocuklarımız çok korkuyor ve çadırlara koşuyor. Orada savaş var, çatışma sesleri geliyor. Biz de üzülüyoruz." Abdülkerim Bekir de özellikle yağışların çadırdaki hayat şartlarını olumsuz etkilediğini ifade etti. Çocuklarının soğuk nedeniyle hasta olmasından endişe ettiklerini dile getiren Bekir, ülkelerine dönme arzusu içerisinde olduklarını kaydetti. Savaş devam ettiği için gidemediklerini vurgulayan Bekir, "Orada evimiz olmasa da çadırda yaşarız. Yeter ki savaş olmasın orada. Biz toprağımızı, tarlamızı bırakmayız. Sadece şimdilik namusumuzu kurtardık" şeklinde konuştu. Ahmed İbrahim ise çatışmalardan kaçarak hayatlarını kurtardıklarını ancak burada da soğuk hava ve yiyecek sıkıntısı nedeniyle zor anlar yaşadıklarını anlattı. İtfaiyenin "dar sokak" çilesi Bunun üzerine araçlarındaki yangın hortumlarını birleştiren ekipler, oluşturdukları 120 metrelik hortumu itfaiyenin su taşıyan aracına bağlayıp olay yerine ulaştırarak yangına müdahale edebildi. Yangın, ekiplerin çabaları sonucu çevredeki diğer binalara sıçramadan söndürüldü. Olayda, yangın çıkan iş yerinde büyük hasar oluştu. Yangının, çıkış sebebi araştırılıyor. İtfaiye yetkilileri, kentteki bazı sokakların dar olması yüzünden bu tür sıkıntılar yaşayabildiklerini ve olay yerine ulaşmak için ellerinden geleni yaptıklarını belirterek, vatandaşların itfaiye ekipleri gelene kadar zaman kaybetmeden yangına ilk müdahaleyi yapabilmesi için binalarında yangın tüpü bulundurmasının büyük önemi olduğuna işaret etti. Çanakkale Savaşları'ndan kalma eserler ele geçirildi ÇANAKKALE - Çanakkale'de jandarma ekipleri, önemli bir operasyona imza atarak, Çanakkale Savaşları'ndan kalma 6 bin 817 tarihi eseri satışa çıkarılırken ele geçirdi. Merkeze bağlı Dümrek köyünde ikamet eden T.T.'nin, yabancılara Çanakkale Savaşları'ndan kalma eserleri satacağı ihbarını alan jandarma ekipleri harekete geçti. Bir aylık çalışma neticesinde Dümrek'te B.A.'ya ait çiftliğin deposunda, çok sayıda tarihî savaş malzemesi olduğu tespit edildi. Alınan izin doğrultusunda B.A. ve T.T.'nin köyde bulunan tavuk çiftliğinde yapılan aramada, Çanakkale Savaşları'na ve eski dönemlere ait toplam 6 bin 817 adet tarihî eser niteliği taşıyan malzeme ele geçirildi. Malzemeler, Çanakkale Askerî Müze Komutanlığı ve Çanakkale Müze Müdürlüğü'ne teslim edilmek üzere muhafaza altına alındı. Gözaltına alınan B.A. ve T.T. ise çıkarıldıkları adli mercilerce tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. (CHA) Şüpheli çanta önünde "selfie" çektiler KONYA - Konya'da otobüs durağına bırakılan şüpheli çanta polisi alarma geçirirken, önlemleri önemsemeyen bazı kişilerin selfie (özçekim) çektiği görüldü. Alınan bilgiye göre, Alaaddin Bulvarı'nda otobüs duraklarındaki Elkart bayisinin yanına bırakılan şüpheli çantayı fark eden vatandaşlar, polise ihbarda bulundu. Polis ekipleri şüpheli çantanın bulunduğu yerde geniş güvenlik önlemi aldı. Caddenin trafiğe kapatıldığı bölgeye bomba imha uzmanları getirildi. Bu sırada alınan önlemlere aldırış etmeyen bazı vatandaşların şüpheli çanta önünde selfie yapmaları dikkati çekti. Özel kıyafetlerini giyen bomba uzmanı, çantayı fünye ile patlattı. Çantadan elbise çıktı. Yapılan işlemlerin ardından cadde trafiğe açıldı. Kocaeli nde kalpazanlara ağır darbe KOCAELİ - Kocaeli'nde düzenlenen 3 ayrı sahte para operasyonunda gözaltına alınan 9 zanlıdan 8'i tutuklandı. İl Emniyet Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamaya göre, İzmit'te bir iş yerinden sahte para karşılığı alışveriş yapıldığı ihbarı üzerine çalışma başlatıldığı belirtildi. Çalışma kapsamında kimlikleri belirlenen şüphelilerin bulunduğu araçta yapılan aramada, 49 adet 100 ABD Doları, 2 sahte nüfus cüzdanı ve 1 sürücü belgesi ele geçirildiği ifade edilen açıklamada, 3 kişinin gözaltına alındığı vurgulandı. Körfez ilçesinde bulunan bir petrol istasyonundan sahte parayla yakıt satın alan 2 şüphelinin de yakalandığı vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Şahısların üstlerinde yapılan aramada 13 adet 100 liralık banknot ele geçirilmiştir. Ayrıca Körfez ilçesinde ekiplerin dur ihtarına uymayarak İzmit istikametine kaçan bir araç Seka Tüneli civarında içerisinde bulunan 4 şahısla birlikte yakalanmıştır. Araçta ve şahısların araçta seyir halindeyken yol kenarına attıkları 8 adet 100 liralık ve 4 adet de 50 liralık sahte banknot ele geçirilmiştir.'' Piyasaya sahte para sürmeye çalıştıkları belirlenen 9 zanlının emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildikleri belirtilen açıklamada, nöbetçi mahkemeye çıkarılan zanlılardan 8'nin tutuklandığı 1 kişinin de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı kaydedildi. Narkotimler törenle göreve başladı ANKARA - Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Toplumsal duyarlılık anlamında bütün sanatçılarımıza, gençlerin rol model olarak gördüğü bütün toplum önüne çıkmış sivil toplum temsilcilerimize, siyasilerimize, aydınlarımıza da şu çağrıda bulunmak istiyorum: Hep beraber narkotimlere destek olalım, hep beraber gençlerimize sahip çıkalım. Hep beraber gelecek nesilleri korumak için seferber olalım" Uyuşturucuyla Mücadele Eylem Planının önde gelen projelerinden Narkotim, Ankara'da düzenlenen törenle göreve başladı. Başbakan Davutoğlu, törende yaptığı konuşmada, ülke için gelecek nesiller için son derece önemli projeyi başlattıklarını belirterek, uyuşturucuyla mücadelenin, yıllardır devletin, hükümetin ve toplumun en önemli gündem maddesi olduğuna vurgu yaptı. 62. Hükümeti kurar kurmaz el attıkları temel konulardan birinin uyuşturucuyla mücadele olduğuna işaret eden Davutoğlu, şunları kaydetti: "Önce Bakanlar Kurulu'nda kapsamlı brifing aldık, arkasından Sağlık Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığını ziyaretlerimizle bu konuda atılabilecek adımları gözden geçirdik. Daha sonra, 8 bakanlığımızın koordinasyonunda çok kapsamlı eylem planı çıkardık ve atılabilecek tedbirleri gözden geçirdik. " Uyuşturucuyla mücadelenin 3 aşamalı olacağını ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti: "Birinci aşama, koruyucu aşama, yani gençlerimizi uyuşturucu müptelasına bulaşmadan koruyacak tedbirler, toplumsal duyarlılığın artırılması, bütün toplum katmanlarında kapsamlı seferberlik ilan edilmesi. İkincisi önleyici aşama, yani uyuşturucu tacirlerinin ki bu tacirleri terörle aynı görüyoruz, bunun mağduru olan vatandaşlarımıza ulaşmasını engelleyecek üretici tüketici arasındaki aracı unsurlarla bağını koparacak önleyici tedbirler aşaması. Üçüncüsü de rehabilitasyon, yani uyuşturucuya bir kere müptela olmuşların tedavisi. Tabii burada öncelikli konu her zaman, koruyucu aşamada alınacak tedbirlerle önleyici aşamada alınacak tedbirlerin bir arada meczedilerek, bu meselenin yaygınlaşmadan önünü almaktır. Bu sebeple bu fonksiyonel ayrım dışında organizasyonel bir yapıya da gittik. Her şeyden önce geçtiğimiz günlerde topladığımız uyuşturucu mücadele şurasıyla toplumuzun bütün katmanlarını, resmi kurumlarımızı, sivil toplum kuruluşlarımızı, konuyla ilgili bilim adamlarımızla, sanatkarlarımızla bir araya getirdik. Uyuşturucuyla mücadele konusunda kapsamlı zemin oluşturduk. Üç yılda bu tekrar edecek inşallah. Ayrıca her yıl benim başkanlığımda uyuşturucuyla mücadele konusunda bir izleme komitesi kurulacak. Daha sık toplanacak olan bakanlıklar arası koordinasyon görevini bir başbakan yardımcımız üstlenecek." Narkotim ler ilk operasyonda 556 kilo eroin el geçirdi ANKARA - Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun tanıtımını yaptığı "Narkotim''ler çıktığı ilk görevinde bu yılın en büyük uyuşturucu operasyonunu gerçekleştirdi. Operasyonda 1 kişi gözaltına alınırken, 556 kilogram eroin ele geçirildi. Edinilen bilgiye göre, Ankara Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü bünyesinde "Narkotim" ekipleri, ihbar üzerine dün Ostim Melih Gökçek Bulvarı'nda bulunan bir işyerine operasyon düzenledi. Dün Başbakan Davutoğlu'nun tanıtımını yaptığı "Narkotim" ekipleri, ilk çıktıkları bu görevde yaptıkları aramalarda Avrupa'ya yılbaşı partileri dolayısıyla gönderilmek üzere hazırlanan paketler halinde 556 kilogram eroin ele geçirdi. Aramalarda, hassas teraziler, eldivenler, maskeler, karışım yapılan araçlar da bulundu. Operasyonda şüpheli Ö.C. (35), gözaltına alındı. Ele geçirilen eroinin piyasa değerinin yaklaşık 90 milyon lira olduğu belirlendi. Şüphelinin emniyetteki işlemleri devam ederken, olaya ilişkin suç örgütü olabileceği yönünde soruşturma sürüyor.

4 4 Medyanın gündemi Putin ve Papa oldu Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Katolik aleminin ruhani lideri Papa Francesco, Türkiye ye arka arkaya önemli ziyaretler gerçekleştirdi. Medyanın yoğun ilgi gösterdiği bu ziyaretlerin yansımalarını inceleyen Medya Takip Merkezi (MTM), iki önemli ismin medyadaki görünürlüklerini karşılaştırdı. Araştırmaya göre Putin, medyada Papa dan daha fazla yer aldı. Geçtiğimiz günlerde Türkiye den iki önemli isim geçti. İlk olarak Katoliklerin ruhani lideri Papa Francesco, daha sonra ise Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Bu iki ismin Türkiye ziyaretleri, aynı zamanda dünya çapında da ilgi uyandırdı. MTM Medya Takip Merkezi nin üç mecrada yaptığı araştırmaya göre Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türk medyasında Papa ya göre yaklaşık dört kat daha fazla konuşuldu. Putin in toplam haber sayısı 9 bin 517 ye ulaşırken, Papa Francesco hakkında yapılan haber adedi ise 2 bin 531 olarak gerçekleşti. İki bini aşkın gazete ve Çankaya Belediyesi nin özgün projelerinden olan su pınarları hem yaz hem de kış aylarında hayat veriyor. Sokak hayvanlarının susuz kalmaması ve her zaman temiz su bulabilmeleri için ilk olarak yaz sıcaklarında parklara konan su pınarı diğer parklarda da dergiden elde edilen verilere göre Vladimir Putin, Türkiye de bulunduğu süre boyunca bin 226 habere konu edildi, haberleri 288 gazete sayfası kadar yer kapladı. TV ekranlarında ise 726 haberle, 69 saati aşkın süreyle ekranlara gelen Putin, 10 bini aşkın internet mecrasında 7 bin 500 ü aşkın habere konu oldu. Papa Francesco, ziyareti esnasında yazılı basında 793 haberle yer alırken, haberleri 223 gazete sayfası yer kapladı. TV kanallarında ise Papa, 349 haberle, 26 saati aşkın süreyle izleyici ile buluştu. İnternet mecralarında Papa hakkında yapılan haber sayısı ise bin 400 e yaklaştı. Sokak hayvanları pınardan su içiyor Sokak hayvanları için parklara Su Pınarı koyan Çankaya Belediyesi bu uygulamayı yaygınlaştırılıyor. yaygınlaştırılıyor. Sokak hayvanları konusunda önemli çalışmalar gerçekleştiren ve Sahipsiz Hayvan Barınağıyla binlerce hayvana ev sahipliği yapan Çankaya Belediyesi, parklarında başlattığı su pınarı uygulamasını da yaygınlaştırıyor. Kedi, köpek, kuş gibi sokaklarda yaşayan canlıların her Altındağ Zabıtası ndan dilencilere operasyon Altındağ Belediyesi Zabıta Müdürlüğü, özellikle Ulus civarı ile hastanelerin çevrelerinde düzenledikleri operasyonla, halkın duygularını istismar eden dilencilerin çalışmalarına son verdi. Trafik ışıklarında, cami önlerinde ve insanların yoğun olarak bulunduğu yerlerde dilenmeyi alışkanlık haline getiren büyük çoğunluğu Suriye uyruklu olan dilenciler belediye ekipleri tarafından toplanarak, Büyükşehir Belediyesi Dilenci Barınma Evi ne teslim edildi. Suriyeli dilenciler daha sonra buradan, Suruç ta bulunan sığınma bölgesine gönderilecek. Bu işi bir meslek haline getiren bazı dilencilerin yıllardır şehrin kalabalık noktalarında dilendiklerini vurgulayan Altındağ Belediyesi Zabıta Müdürü Süleyman Onaycı, Bugün toplayıp cezai işlem uyguladığımız dilenciler, yarın yine aynı yerlerine geri dönüyorlar. Bunu bir meslek olarak görüp insanların iyi niyetlerini ve duygularını suistimal ediyorlar. Bu mücadelede vatandaşları sorumlu davranmaya çağıran Onaycı, bu insanlara para vererek dilenciliğin bir sektör haline gelmesine ve dilencilerin sayısının artmasına sebep olmamaları uyarısında bulundu. Onaycı, Altındağ da huzuru ve refahı bozacak her türlü davranışın karşısında olduklarını kaydederek bu tür davranışlara asla taviz vermeyeceklerinin altını çizdi. Altındağlıların rahat etmesi için hiçbir fedakârlıktan kaçınmadıklarını söyleyen Onaycı: Halkımız kendilerini rahatsız eden herhangi bir olayda numaralı telefondan ya da zabita@altindag.bel.tr adresinden bize ulaşabilirler. zaman içme suyu bulabilmelerine olanak sağlayan pınarlar, şamandıra yöntemiyle çalıştığı için içlerindeki su hiçbir zaman azalmıyor. Sokak canlıları konusunda duyarlı olan Çankayalı vatandaşlar da uygulamayı desteklerken tüm parklara yaygınlaştırılmasını istiyor. Edebiyat Ufku Dergisi şairlerinden Şener Bulcun: Şair olmak istiyorsanız önce kendinizi tanıyın Edebiyat Ufku Dergisi şairlerinden Şener Bulcun, Samanyolu Yazarlık Okulu nun konuğu oldu. Yazarlık Okulu öğrencileri ile yaptığı söyleşide bir şairin mefkûresi ve idealiyle bütünleştiği ölçüde şiirini gerçekleştirdiğini, farklı mefkûre ve düşüncelerle değişik akımlar oluştuğunu ifade eden Şair Bulcun, Hem kalbe hem ruha seslenmen ve sade bir üslupla yazılmış şiirleriyle Yunus Emre nin okunmaya devam ettiğini belirtti. Geniş bir repertuara sahip olan Bulcun, genç yazarlara birçok şairden de şiirler okuyarak renkli bir sunum gerçekleştirdi. Daha çok aruz ile şiirlerini yazan Şener Bulcun, şiir yazımı konusunda önemli bilgiler verdi; Şairin özelliği kesinlikle yazdıklarını yaşaması, yaşadıklarını yazması ve iyi bir gözlemci olmasıdır. İlham olmadan şiir yazılmaz. Yazılırsa yapay olur, yazmak için yazılmış olur. Şiirde; Ruh olmalı. İlham olmalı. Yapaylıktan uzak olmalı. Yaşananlar ve hissedilenler yazılmış olmalı. ifadelerini kullandı. Bir de şairlerin garip bir hali de var olduğunu söyleyen Bulcun, şairlerin bazen yazdıkları ile çelişkiye düşebileceğini hatta ters de düşebileceğini aktardı. Bu arada yazdıklarıyla çelişkiye düşmeyen şairler de vardır elbette diyen ve şairlerden örnekler de veren Şener Bulcun, Şair olmak istiyorsanız önce kendinizi tanıyın, ne tür eserler verebileceğinizi belirleyin, mutlaka kendiniz olun, bol bol okuyun ve yazmaya çalışın. tavsiyelerinde bulundu. ANKARA Çin de Büyükşehir in projeleri anlatıldı Çin Halk Cumhuriyeti nin Haikou kentinde düzenlenen, Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler (United Cities and Local Goverments UCLG) Dünya Konseyi Toplantısı ile Asya Belediye Başkanları Formu na Ankara Büyükşehir Belediyesi de katıldı. Toplantılara Başkan Melih Gökçek i temsilen katılan Belediye Meclis Üyesi Hacı Bekir Ünüvar, Büyükşehir Belediyesi nin uyguladığı ve uygulamaya koyacağı projelerin yer aldığı bir sunum yaptı. Katılımcılara Ankara Büyükşehir Belediyesi nin görüşlerini aktaran Ünüvar, sunumunda Büyükşehir Belediyesi nin uyguladığı Kentsel Dönüşüm, Ulus Tarihi Kent Merkezi Restorasyonu projeleri hakkında bilgi verirken, Rekreasyon Alanlarını tanıttı ve Başkent turizm ve ekonomisine büyük katkı sağlayacak olan ANKAPARK Projesi ni anlattı. Ünüvar, Dünya nın en büyük TEMA Parkı olan Ankapark a çalışmaların hızla sürdüğünü belirtti. UCLG Dünya Konseyi toplantısında; Yerel Ekonomik ve Sosyal Gelişme, Hizmet Tedariki, Suya Erişim, Eşitsizlikleri Çözmede Yenilikçi Yönetim, Yerel ve Bölgesel Yönetimlerin Gelişmesi gibi ana başlıklar altındaki konuların uzmanlar ve kent temsilcileri tarafından ele alındığını ve tartışıldığını anlatan Ünüvar, toplantılarda Ankara Büyükşehir Belediyesi nin bilgi ve tecrübelerini katılımcılara aktardıklarını söyledi. Mamak ta uzay manzarası Misket Mahallesi nde yapımı devam eden Türkiye nin ilk planetaryum kulesinin inşaatını gezen Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül, çalışmaları yerinde inceledi. Ziyaretçilerini uzayın derinliklerinde yolculuğa çıkaracak Planetaryum Kule nin, gökyüzünü ve uzayı tanımak, merak uyandırmak ve araştırma yapmaya teşvik etmek için kullanılacağını kaydeden Akgül, merkezin son teknolojik sistemlerle donatılan tek bilim merkezi olacağını söyledi. Merkezde, gökyüzü olaylarının yıldızların ve galaksilerin simülasyon vasıtasıyla 3 boyutlu görülebileceğine dikkat çeken Akgül, Planetaryumdan yalnızca çocuklar ve gençler değil, 7 den 77 ye herkes yararlanabilecek. Burada öğrenciler astronomi ve uzayla ilgili bilgilerini somutlaştırarak, eğlenceli bir şekilde öğrenecek. Vatandaşlar, özel olarak hazırlanmış dijital projeksiyon sistemi ile küresel bir ekrana yansıtılan gökyüzü simülasyonu sayesinde evrenin derinliklerine yolculuğa çıkaracak Çubuk un parkları 7/24 güvenli Çubuk Belediyesi, vatandaşların huzur içinde parklardan yararlanmalarını sağlamak için ilk etapta ilçenin en büyük parklarından 3 tanesini güvenlik kameralarıyla takip ediyor. Çubuk Belediyesi Destek Hizmetleri Müdürlüğü Bilgi İşlem Şefliği, şehrin en önemli parkları olan Yavuz Selim ve Barbaros Mahalleleri'nde bulunan Yeşil Çubuk Parkı, Cumhuriyet Mahallesinde bulunan Doktorlar Parkı ve Atatürk Mahallesi'nde bulunan Adnan Menderes Parkı'na kamera yerleştirdi. Kameralar sayesinde parklar 24 saat güvenlik amaçlı izleniyor. Çubuk Belediyesi tarafından gerçekleştirilen bu projeyle vatandaşların güvenliğinin sağlaması hedefleniyor. Bu kamera sistemleri sayesinde ilçenin günlük hareketin yoğun olduğu parklar 24 saat izlenerek, kayıt altına alınıyor. Kameralar vatandaşların sıkça ziyaret ettiği parklar, Yeşil Çubuk Parkı, Doktorlar Parkı ve Adnan Menderes Parkında yer alıyor. Vatandaşların daha güvenli bir ortamda vakit geçirmesi ve gelebilecek olumsuz olayların önlenmesi aşamasında büyük katkı sağlayacak kameralar fiberoptik altyapı ile Park Bahçeler ve Zabıta Müdürlükleri nde anlık olarak takip ediliyor.

5 ANKARA 5 BURCU KERİM- Başkentli iş kadınları, iş yaşamında etkili iletişim ve kendini doğru anlatma yöntemlerini uzmanlardan dinledi. OSTİM merkezli Aktif Sanayici ve İşadamları Derneği Kadın Kolları, düzenlediği eğitim programı ile iş hayatında ikna yöntemleri ve etkili iletişimi ele aldı. İş kadınlarının yoğun ilgi gösterdiği ve İnsan Kaynakları Uzmanı Yeliz Akpolat ın bilgilerini paylaştığı programda, iyi iletişimin bir sanat olduğuna vurgu yapıldı. Akpolat, etkili iletişimde ön yargılı olmamak, bakmak yerine Keçiören de toplu nikah sevinci Keçiören Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı nca yapılan saha çalışmaları ve hane ziyaretleri sırasında resmi nikâhsız olarak yaşadıkları belirlenen 5 çift için nikah töreni düzenledi. Keçiören de toplu nikah sevinci Keçiören de resmi nikahsız olarak yaşayan 5 çifti törenle evlendirdi. Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak tarafından kıyılan toplu nikah töreninde çiftlerin mutluluğuna çocukları da ortak oldu. Ekonomik imkânsızlık ve sosyo-kültürel nedenlerden dolayı resmi nikâhı bulunmayan 5 çift, vakıf uzmanlarının danışmanlığında evlilik birliğini gerçekleştirmeye adım attı. Keçiören Kaymakamlığı Konferans Salonu nda düzenlenen nikah töreninde çiftler ilk defa resmi nikaha kavuşmanın heyecanını yaşadı. Çiftlerin bu mutlu günlerine çocuklarının da tanıklık etmesi ilginç bir görüntü oluşturdu. Mutlu çiftlerin nikahını Belediye Başkanı Mustafa Ak kıyarken, Eşi Hatice Ak, Keçiören Kaymakamı Nusret Dirim ve eşi Burcu Dirim, Keçiören TOGEM Başkanı Ayten Aydın, Keçiören Sosyal Politikalar Bakanlığı Müfettişi Mehmet Konca ve Keçiören Müftüsü İhsan İlhan da evlenen çiftlerin nikah şahidi oldu. Çiftlere Allah tan iki cihan saadeti dileyen Başkan Ak, Keçiören Kaymakamım Nusret Dirim ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı na bu hayırlı çalışmaları için teşekkür ediyorum Kaymakam Dirim ise, Bir veya iki ayda düzenli aralıklarla gerçekleştirdiğimiz nikah törenimiz geleneksel hale geldi. Bu nikah törenine muhtarlarımızı özellikle çağırdık. Mahallelerinde bulunan resmi nikahsız çiftleri bize bildirsinler ki, biz de evlendirelim. Keçiören Belediye Başkanıma bize verdiği destekler için teşekkür ederim diye konuştu. Nikah töreninin ardından davetliler için kokteyl verildi. İş kadınları etkili iletişim dersinde Mamak Çocuk Meclisi nde Seçim heyecanı yaşandı Mamak Belediyesi nin Çocuk Meclisi yeni dönem başkanını seçti. Mamak Kültür Merkezi Meclis Salonu nda yapılan çocuk meclisinin ilk toplantısında gerçekleştirilen seçim sonucunda 29 Ekim İlköğretim Okulu öğrencisi Hazal Öykü Hoca 10. dönem meclis başkanı seçildi. Birçok adayın yarıştığı başkanlık seçimi öncesi öğrenciler kendilerini tanıtarak, okullarında yaptığı çalışmalardan örnekler verdi. Adaylar okulları ve Mamak ile ilgili projelerini hayata geçirmek için iddialı olduklarını belirtti. Çocuk Meclisi ile Mamak ta öğrencilerin sesini daha gür duyuracaklarını kaydeden Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül; Çocukların aldıkları kararlara ve onların projelerine öncelik tanıyacağız. Onların yapacakları çalışmalarda hem fikren hem de çalışmalarımızla yanlarında olacağız. Mamak ın geleceğinde çocuklarda söz sahibi Akgül, Çocuk Meclisi üyelerinin geçmiş dönemlerde başarılı kararlar aldıklarını ve birçok başarıya da imza attıklarını belirtti. Açık oylamayla gerçekleşen seçim de mevcut üye sayısının üçte ikisi kadar oy alan üye de komisyon başkanı oldu. Her komisyon iki başkan yardımcısı ve yedi üyeden oluşuyor. Çocuk Meclisi Meclis Başkanı, 1 Vekil, 2 yardımcı, 5 kişilik Başkanlık Divanı ve komisyonlardan oluşuyor. Ayda bir defa toplantı yapıp kararlar alacak çocuklar önemli gün ve haftalar ve gündem dışı konulara dair kararlar alacak. Komisyonların oluşturulmasının ardından üyeler, çevrelerinde, sınıflarında ve mahallelerinde kendi komisyonlarına ilişkin çalışmalar yapıp, önerge olarak Meclise sunacak. 3 te 2 lik oy çokluğuyla kabul edilen kararlar Mamak Belediye Meclisi ne gönderilecek. Aktif Sanayici ve İşadamları Derneği Kadın Kolları nın düzenlediği eğitim programında, etkili iletişimde önceliğin, kişinin kendini tanıması olduğu vurgulandı. görmek, konuşmak yerine söyleyebilmek, duymak yerine dinlemek gibi olguların dikkate alınması gerektiğine işaret ederken, kendimi en iyi ve en doğru nasıl ifade edebilirim ve karşımdakini en iyi ve en doğru nasıl anlarım? kavramlarının da etkili iletişimin temelini oluşturduğunu ifade etti. Etkili iletişim için kişinin önce kendini tanıması gerektiğine dikkat çeken Akpolat, bir insanın en uzun yolculuğu kendi içinde yapacağını ve tüm bilinmeyenleri bu yolculukta ortaya çıkaracağını dile getirdi. Kılıçdaroğlu, insan hakları etkinliğine katıldı Cumhuriyet Halk Partisi nin adalet, barış ve demokrasi temalı İnsan Hakları Haftası etkinliği CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı. Cumhuriyet Halk Partisi İnsan Hakları Haftası nedeniyle Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi nde panel düzenledi. Adalet, barış ve demokrasi için geleceği birlikte kuralım başlıklı panele CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çok sayıda genel başkan yardımcısı, milletvekili, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen ve partili katıldı. Panelde, Türkiye nin demokratikleşmesi ve özgürlüğü uğruna canlarını kaybeden Deniz Gezmiş, Kemal Türkler, Behçet Aysan gibi simge isimlerini de aileleri temsil ederken Gezi Direnişinde öldürülen Ali İsmail Korkmaz ve Mehmet Ayvalıtaş ın yakınları da yer aldı. İnsan Hakları Haftası etkinliğinde konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, İnsan hakları ihlalleri o kadar büyük boyutlara ulaştı ki isyan etmemek mümkün değil, demokrasiyi geliştirmemiz gerekirken demokrasiyi yok etmeye çalışıyoruz Cumhuriyet Halk Partisi nin Türkiye de 3 devrim gerçekleştirdiğini belirten Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: CHP birinci devrimi Cumhuriyet ile ikinci devrimi çok partili hayata geçiş ile üçüncü devrimi ise sosyal demokrasi anlayışını getirerek yapmıştır. Bu ülkenin yeni bir devrime hazırlanması gerekiyor; Özgürlük ve demokrasi devrimine, emin olun bunu da biz yapacağız. Kılıçdaroğlu nun konuşmasının ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu Başkanlığında İnsan Hakları Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Genel Sekreteri Dr. Metin Bakkalcı, Mazlum-Der Başkanı Ahmet Faruk Ünsal ve Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu nun konuşmacı olarak yer aldığı panel gerçekleştirildi. Panelde, Türkiye nin siyasi tarihinin kayıpları olarak isimleri hafızalara kazınan Deniz Gezmiş, Kemal Türkler, Erdal Eren, Vedat Aydın, Behçet Aysan ve Yusuf Ekinci nin yakınlarına plaket verildi. Ayrıca Gezi Direnişinde öldürülen Ali İsmail Korkmaz ın annesine ve Mehmet Ayvalıtaş ın amcasına plaket verilirken salonda hüzünlü anlar yaşandı. Esnaf ve Sanatkarlar Derneği Genel Başkanı Mahmut Çelikus: AVM ler pazar günü kapanırsa esnaf nefes alır Meclise sunulan AVM düzenlemesiyle ilgili gelişmelere değinen Esnaf ve Sanatkarlar Derneği Genel Başkanı Mahmut Çelikus, esnafa nefes aldıracak bir adım olarak değerlendirdi. Aşk-ı Efsun Tamer KARAHAN askiefsun@hotmail.com HAM DÜŞ Düşlerim beni,her gece ziyarete gelir... Gece yarısı odamın duvarlarında,resmini seyrederim.. Bir bayram sevinci düşer,yamalı hayatıma.. Tüm kelimelerim ve şiirlerim, Bu gece utandı kalemimden. Ruhumu teslim etmemeliyim,bu şiirlere Benim sonum değil. Hayata başlamam için icazetim olmalı.. El değmemiş bedenime,mutluluklar ekmeliyim Düşledikçe hayalinin gerdeğini.. Artık öğrendim. Herkes kendi aşklarına hamalmış. Ne kadar uzak ve ağır olursa olsun.. Her sabah yaşayacağım günlerin izlerini, Yüzüme çarptıkça, Gözbebeklerimde,emsalsiz sevdamı büyütürüm... Bu garip sevdalar,bizi şair yapan. Bazen de,elimizdeki kalem kılıç olur iken. Büyük sevda düşmelerine... Kalp gözümüz açık,ruhumuz sessizliklere teslim Yaşamayı öğreniyorum ve seviyorum... İçimizdeki aşk ve yalnızlık... Ben seni sevgili,ağzımdan ve dilimden hiç düşürmedim.. Emsalsiz bir rüyanın tadı var,hala damağımda... Tüm olumsuzluklarını tahmin ediyorum... Kalbinin atışını sevgili,duyuyorum... Yanında olmasam da,seni görmesem de... Tüm benlerini, suratındaki izleri Ayrıca, şu andaki ham düşlerini.. Hiç birini görmedim,imkansız zaten... Ama varlığın bana sevgili, Bir mükafat oldu.. GÜLHAN ÇUKUR- Esnaf ve Sanatkarlar Derneği Genel Başkanı Mahmut Çelikus yaptığı açıklamada AVM'lerin pazar günü ve resmi tatil günlerinde tamamen, diğer günler ise saat 20.30'dan itibaren müşteri trafiğine kapanmasının öngörülmesi esnafa nefes aldıracak olumlu bir gelişmedir. Son 10 yılda sayıları 3 milyondan 1.5 milyona kadar inen esnaf ve sanatkarımızın ayakta kalması için umut olacaktır. Tasarının bir an önce yasalaşması esnafımızı sevindirecektir Çelikus, AVM'lerin 67 iş kolunda faaliyet gösteren esnafımızı olumsuz etkilediğini söyledi. Çelikus tasarının bu haliyle yasalaşmasının başta bakkallar olmak üzere tüm esnaf için bayram havası yaratacağını dile getirdi. Böyle bir kanunun çıkması için yıllardır beklediklerini belirten Çelikus sözlerine şu şekilde devam etti: "AVM ler zaman kavramının olmadığı, gün ışığının görülmediği daha doğrusu vaktin nasıl geçtiğini anlamaya imkan vermeden insanları kendine bağlıyor. Müzik, renk, koku yoluyla insanda tüketim isteği oluşturup israf ekonomisi oluşturuyor. Bu şekilde çıkacak kanun hem bu olumsuz durumları engeller hem de esnafın en büyük sıkıntısını ortadan kaldırır. Alışveriş eşittir tatil anlayışı ortadan kalkar, insanlarımız sosyalleşir. Gençler haftasonlarını AVM'lerde geçirir oldu. Komşu ve akraba ziyaretleri unutulur oldu. AVM ler toplumumuza hem ekonomik hem de sosyal yönden zarar vermiştir. En azından bu düzenleme başlangıç, ekonomik ve sosyal barışın teminatı olan esnaf için atılmış önemli bir atılım olur. Öte yandan haksız rekabetin ortadan kalkması için bu taslak kanunlaşmalı ve uygulamaya konmalı" Bala muhtarlarından Duruay a ziyaret Bala ilçesi köy ve mahalle muhtarları Gölbaşı Belediye Başkanı Fatih Duruay ı ziyaret etti. Bala ilçesi mahalle ve köy muhtarları Gölbaşı Belediye Başkanı Fatih Duruay ı makamında ziyaret etti. Gülbağı Mahalle Muhtarı Muhtarlar Derneği Başkanı Nazım Ünal öncülüğünde toplanan, Belçarsak, Abazlı, Karahamzalı, Sofular köylerinin de içinde bulunduğu 13 muhtar, Başkan Duruay la bir araya geldi. Muhtarlar adına Başkan Duruay a hayırlı olsun dileklerini ileten Gülbağı Mahalle Muhtarı ve Bala Muhtarlar Derneği Başkanı Nazım Ünal, çalışmalarında da Duruay a başarılar diledi. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Başkan Duruay, teşekkürlerini ileterek, muhtarlarla hatıra fotoğrafı çektirdi.

6 6 TBMM - "Alışveriş Merkezleri, Büyük Mağazalar ve Zincir Mağazaların Kuruluş ve Çalışma Esaslarına Dair Kanun Teklifi" AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Öztürk ve milletvekili arkadaşlarının imzasıyla TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Teklife göre, büyük mağazaların kuruluşu, "Büyük Mağazalar Değerlendirme Kurulu"nun olumlu raporuna bağlı olacak. Kuruluş izninin alınması diğer kanunların zorunlu kıldığı izin ve ruhsatların alınması yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacak. Kuruluş iznini almayan projelere, belediyeler tarafından ruhsat verilmeyecek ve bu projeler teşvik kapsamına alınmayacak. Değerlendirme Kurulu, il,ilçe ve belde Bursa otomotivde TAM GAZ BURSA - Türkiye'de, yılın 11 ayında üretilen (traktörler hariç) 1 milyon 49 bin 852 aracın yüzde 46,30'u, ihraç edilen 802 bin 872 aracın yüzde 45,30'u, Bursa'da kurulu OYAK Renault, Tofaş ve Karsan fabrikalarından çıktı. Ocak-kasım döneminde, adet bazında üretimin yüzde 27,36'sını, ihracatın ise yüzde 29,19'unu karşılayarak açık ara lider olan OYAK Renault'u, her iki kategoride de Ford Otosan takip etti. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) verilerinden derlenilen bilgilere göre, Türk otomotiv sektörü, ocak-kasım aylarında otomobilde 662 bin 959, toplamda ise traktörler hariç 1 milyon 49 bin 852 adet üretim gerçekleştirdi. Sektörün adet bazındaki üretim rakamlarına en büyük katkı ise Bursa'da faaliyet gösteren ana sanayi kuruluşundan geldi. OYAK Renault, bu dönemde otomobil üretiminin yüzde 43,32'sine (287 bin 189), toplam üretimin de yüzde 27,36'sına (287 bin 189) imza attı. Bu firmayı, toplamda 217 bin 600 adet ve yüzde 20,73'lük payla Ford Otosan, 197 bin 353 adet ve yüzde 18,80 payla Tofaş, 182 bin 322 adet ve yüzde 17,37 payla Hyundai Assan, 119 bin 634 adet ve yüzde 11,39 pay ile de Toyota izledi. Karsan'ın bin 587 adetlik üretimi de eklendiğinde Bursa'daki üç ana sanayi fabrikasının 11 aylık üretim toplamı, 486 bin 129 adedi buldu. Bu rakam, sektörün adet bazındaki toplam üretiminin yüzde 46,30'unu karşıladı. Sektör, yılın 11 ayında otomobilde 529 bin 633, toplamda ise traktörler hariç 802 bin 872 adet ihracat yaptı. Bursa'da kurulu firmalar, adet bazındaki ihracata da büyük oranda katkı sağladı. Geçen yılın ilk 11 ayında 246 bin 568 adet olan ihracatı, bu senenin aynı döneminde yüzde 4,94 düşüşle 234 bin 376'ya gerileyen OYAK Renault, buna rağmen otomotiv sektörünün 802 bin 872 adetlik (traktörler hariç) toplam ihracatından yüzde 29,19 pay aldı. Firmanın otomobil ihracatındaki payı ise yüzde 44,25'i buldu. Ocak-kasım döneminde, geçen yılın aynı aylarına nazaran yüzde 14,03 kayıpla dış satımı 169 bin 67'ye düşen Ford Otosan ise sektörün toplam ihracatının yüzde 21,08'ini karşıladı. Yılın 11 ayında yüzde 118,60 artışla 161 bin 720 adet dış satım gerçekleştiren Hyundai Assan, sektör ihracatının yüzde 20,14'ünü karşıladı. Yüzde 12,70'lik düşüşle 129 bin 324 adet ihracata imza atan Tofaş da sektör ihracatının yüzde 16,11'ini üstlendi. Bu dönemde, geçen yılın aynı aylarına göre dış satımı yüzde 28,39'luk artışla 101 bin 570 adedi bulan Toyota da sektörün toplam dış satışından yüzde 12,65 pay aldı. Karsan'ın 30 adetlik ihracatı da eklendiğinde 363 bin 730 adedi bulan Bursa'daki üç ana sanayi fabrikasının ocak-kasım dönemindeki ihracat toplamı, sektörün adet bazındaki toplam dış satımının yüzde 45,30'unu oluşturdu. dışındaki işletmeler için 9, il, ilçe ve belde içindeki işletmeler için yine 9 üyeden oluşacak. Kurulun sekreterya hizmetleri ilgili Sanayi ve Ticaret il Müdürlüğü veya Belediye Başkanlıkları tarafından yürütülecek. Satış alanı 400 metrekare ve altında kalan zincir mağazaların kuruluş izinleri, genel hükümlere göre sınırları içinde bulunduğu belediye tarafından verilecek. Satış alanı 5 bin metre kareye kadar olan alışveriş merkezlerinin ve büyük mağazaların kuruluş izinleri kurulun raporunun olumlu olması halinde, imar planlarında belirlenen ticaret alanlarında, kentsel ve bölgesel iş merkezilerinde ya da tali iş merkezlerinde KONYA- ABDULLAH DOĞAN - Uzakdoğu ülkelerinden ithal edilen, bazılarında kanserojen madde tespit edilen ayakkabılar, sektörde yerli üretim ve üreticinin önemini gözler önüne serdi. Son günlerde sıkça tartışılan konuların başında gelen "Zehirli ayakkabılar", kaliteli ve güvenli ayakkabı ile bilinen ancak yıllardır kalitesiz, ucuz, ithal ayakkabı baskısı altında kan kaybeden yerli üreticinin sorunlarını yeniden gündeme getirdi. Dünyanın en önemli pazarı olarak görülen Avrupa için ayakkabı üreten yerli üretici, özellikle Konya ve Gaziantep'te yoğunlaşıyor. Bu kentlerde istihdama önemli katkı sağlayan yerli ayakkabı üreticileri, ithal ve kalitesiz ayakkabıyla rekabet başta olmak üzere birçok sorunla boğuşuyor, ayakta kalmaya çalışıyor. Anadolu Ayakkabıcılar Derneği (ANAYDER) Başkanı Mustafa Lamcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ayakkabı seçiminin insan sağlığına büyük etkisi olduğunu söyledi. Geçtiğimiz günlerde Çin'den kanserojen madde içeren ayakkabıların geldiğini hatırlatan Lamcı, bu durumun bir anlamda Türkiye'deki 26 bin imalatçıyı töhmet altında bıraktığını kaydetti. Zehirli, kanserojen ayakkabıların Türkiye'ye girmesiyle sektörde yerli üretimin öneminin arttığına işaret eden Lamcı, bu gelişmeler ışığında ithalatın olumsuz etkileneceğini dile getirdi. Ayakkabı ithalatının büyük bölümünün Uzak Doğu ülkeleri ve Çin'den gerçekleştirildiğine dikkati çeken Lamcı, şöyle konuştu: İSTANBUL - Brent türü ham petrolün varil fiyatı, arzdaki artış ve dolardaki yükseliş eğiliminin devam etmesinin etkisiyle yaklaşık 5 yılın en düşük seviyesine inerek 67,16 doları gördü. Brent türü ham petrolün varil fiyatı, haziran ayında başlayan düşüş trendini sürdürüyor. Cuma gününe 69,34 dolardan başlayan Brent petrolün varil fiyatı, ABD'de açıklanan verilerin ardından dolara olan talebin artmasıyla düşüşünü sürdürdü ve 67,75 dolara kadar geriledi. Bugün ise 68,36 dolardan güne başlayan Brent petrolün varil fiyatı, Mayıs 2010 tarihinden bu yana en düşük seviyesi olan 67,16 doları gördükten sonra gelen tepki alımlarıyla şu dakikalarda 67,44 dolardan alıcı buluyor. Analistler, petrol fiyatlarının ABD'li petrol üreticilerinin pazar payı için Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ile savaşacağı spekülasyonlarıyla düşüşünü Satış alanı toplamı 2 bin 500 metrekare üzerinde olan alışveriş merkezlerinde, gerekli hijyen şartlarına ve işletme büyüklüğüne uygun, erkek ve bayan tuvalet ve lavabosu, mescit ve çocuk odası gibi uygun mekanlar oluşturulacak. AVM lere çekidüzen doğrudan belediyelerce verilecek. Büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan alışveriş merkezlerinin ve büyük mağazaların kuruluş izinleri de büyükşehir belediyeleri tarafından verilecek. Satış alanı 5 bin metre kareden fazla olan büyük mağazaların kuruluş izinleri bakanlık tarafından verilecek. Bakanlık bu yetkisini, DPT'nin belirlediği şehirlerin sosyo-ekonomik gelişmişlik katsayısını dikkate alarak valiliklere devredebilecek. İmar planlarında ticaret alanı, kentsel ve bölgesel iş merkezi ya da tali iş merkezi belirlenmemiş olan yerlerde, büyüklüğü ne olursa olsun yine kurulun raporu çerçevesinde valilik tarafından ön izin verilecek. Ayakkabının sağlıklısı yerlisi "Bu ayakkabılar da kontrolsüz ve sağlıksızdır. 500 milyon çift ayakkabı üretim potansiyeli olmasına rağmen maalesef haksız rekabet, düşük fiyatlı, kalitesiz ürünler neticesinde üreticilerimiz 280 milyon çift üretim yapmaktadır. Yüzde 50 kapasiteyle çalışıyoruz. Türkiye'nin 1 milyar dolara yakın ithalatı, 780 milyon dolara yakın ihracatı mevcut. Hükümet, bu ürünleri ülkemize sokan ithalatçıları teşhir ederse zararlı gıda üreticilerinin ifşa edildiği gibi, ayakkabı üreticileri olarak hem ekonomiye katkı sağlarız hem de istihdam oluştururuz. Vatandaşlarımız da sağlıklı ayakkabı giymeyi tercih eder." Sağlıksız ayakkabıların tüketiciyi olduğu kadar üreticiyi de mağdur ettiğini vurgulayan Lamcı, şunları kaydetti: "Türkiye'de üretilen ayakkabı, Avrupa'da kabul gören kaliteli ayakkabılardır. İthal edilen ayakkabılar ise ülkemize çeşitli markalar adı altında, düşük fiyatla geliyor. Bunlar sağlıksız ve zararlı ayakkabılardır. Yerli üretimi artırmak, kalitesiz ayakkabı ithalatını engellemek için devletten beklentimiz; referans fiyatlarının artırılması, ek vergilerin getirilmesidir. Yurt dışından gelen bu ayakkabıların maliyeti yerli üretimle eşdeğer olursa insanlarımız zaten kaliteli ve sağlıklı olanı tercih edecektir. Yerli üreticilerin daha uygun fiyatlara mal edebilmesi için de vergi indirimi, işçi üzerindeki sigorta priminin hafifletilmesi gibi uygulamalar yapılabilir. Diğer girdilerimiz konusunda da teşvikler olursa yabancı ülkelerle rekabet ederiz." devam ettiğini belirtiyor. Brent petrolün varil fiyatında 67,20 seviyesinin kritik destek konumunda olduğunu, bu seviyenin kırılması durumunda 64 dolar seviyelerinin gündeme gelebileceğini ifade ederek, olası yükselişlerde ise 70 dolar seviyesinin direnç konumuna geldiğini kaydediyor. Batı Teksas türü ham petrolün (WTI) varil fiyatı ise bugün en düşük 64,49'u gördü. WTI'nın varil fiyatı, şu dakikalarda gelen tepki alımlarıyla kayıplarının bir kısmını telafi ederek 64,53 dolar seviyelerinden işlem görüyor. Analistler, küresel dolar talebinin petrol ve diğer emtia fiyatları üzerinde belirleyici olduğunu ifade ederek, bugün Japonya ve Çin'de açıklanan verilerin küresel büyümeye ilişkin endişelerin devam etmesine neden olduğunu, bu yüzden tepki alımlarının sınırlı kaldığını tahmin ediyor. EKONOMİ Yeşil altın üreticisine 5 yılda 3 milyar 702 milyon TL'lik destek yapıldı ORDU- GÖKHAN GÜCÜKLÜOĞLU - Türkiye'nin önemli tarım ürünleri arasında yer alan fındıkta son 5 yılda üreticilere devlet tarafından alan bazlı gelir desteği kapsamında 3 milyar 702 milyon TL'lik ödeme yapıldı. Ziraat Odaları Ordu Koordinasyon Kurulu Başkanı Arslan Soydan, muhabirine, 2009 yılında yürürlüğe giren yeni fındık stratejisini, fındığın geleceği açısından bir milat olarak kabul ettiklerini söyledi. Tarihte ilk kez 2009 yılında fındık fiyatının serbest piyasa koşullarında oluşmasının önünün açıldığı anımsatan Soydan, "O dönem alan bazlı gelir desteği ödemesinin ne olduğunu kimse tam olarak bilmese de yıllar içerisinde ne kadar önemli bir destek olduğunu herkes gördü" Söz konusu desteklemenin 14 ildeki fındık üreticilerini kapsadığını anlatan Soydan, şöyle konuştu: "Baktığımız zaman uygulamanın ilk yılında Türkiye genelinde fındık üreticilerine 720 milyon TL ödeme yapılmış yılında bu destek 726 milyon TL'ye çıkmış yılında 730, 2012 yılında 738, 2013 yılında 788 milyon TL destek sağlanmış. Bunları topladığınız zaman ortaya 3 milyar 702 milyon TL gibi çok devasa bir rakam çıkıyor yılı desteklemesinin ödenmesiyle rakamın 4,5 milyar TL olmasını bekliyoruz." Soydan, son yıllarda Türkiye'de tarımsal ürünler içerisinde en fazla desteğin fındığa verildiğine işaret ederek, fındığın ise bunun karşılığında ülke ekonomisine katkı sağladığını vurguladı. Fındığın ülke ekonomisine her yıl milyon dolarlık döviz getirisi olduğunu belirten Soydan, "Bu açıdan ortaya çıkan rakam çok büyük ama biz fındık üreticisinin bu desteği hak ettiğini düşünüyoruz" ifadesini kullandı. Soydan, uygulamayla "fındık üreticisi tembelleşiyor" yönünde yapılan eleştirileri kabul etmediklerini dile getirerek, şunları kaydetti: "Sonuçta burada üreticinin eline direkt nakit para geçiyor. Kabul edelim ki nakit parayı tarıma çevirmek kolay değildir ancak zaman içerisinde ürün para ettikçe üretici bahçesinden 1 kilogram daha fazla fındık alabilmek için o bahçeye yatırım yapmaya başlayacaktır. Bu da parayla olacaktır. Zaten biz de üretici temsilcileri olarak devamlı onlara aldıkları parayı üretime çevirmeleri tavsiyesinde bulunuyoruz. Belli bir noktaya gelindi. Ödeme yapılsın, üreticilerimizin çoğu parayı bahçelerinin bakımı için kullanacaktır." OECD ülkelerinin çoğunda son 30 yılın en yüksek gelir dağılımı eşitsizliği kaydedildi PARİS- Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) raporunda üye ülkelerde gelir dağılımı eşitsizliğini son yıllarda önemli ölçüde arttığı vurgulanırken, üye ülkeler arasında zengin ve fakir arasındaki uçurumun giderek arttığı, üye ülkelerin çoğunda son 30 yılın en yüksek gelir dağılımı eşitsizliğinin yaşandığı kaydedildi. Üye ülkelerde zenginlerin toplam nüfus içindeki payının yüzde 10 olduğuna dikkat çekilen raporda, zenginlerin, yoksullardan ortalama 9,5 misli daha fazla kazandığı ifade edildi. Raporun sonuç bölümünde, gelir dağılımı eşitsizliğinin ekonomik büyüme üzerinde kaçınılmaz olarak olumsuz etki yaptığı, gelir dağılımı eşitsizliğiyle mücadelenin toplumları daha adil ve ekonomilerini daha güçlü hale getirdiği uyarısı yapıldı. OECD nin gelir dağılımı eşitsizliği hesaplamalarında kullandığı Gini parametrelerine göre 2012 yılı için gelir dağılımı eşitsizliğinin en fazla olduğu 21 ülke içinde Meksika ilk sırada gösterildi. Listede Türkiye ikinci, ABD üçüncü sırada yer aldı. Gelir dağılımı eşitsizliğinin en az olduğu ülkeler arasında Norveç birinci sırayı alırken, bu ülkeyi Danimarka ve Çek Cumhuriyeti takip etti. Raporda, bununla birlikte arasında gelir dağılımı eşitsizliğini çok az da olsa düşürmeyi başaran ülkeler Türkiye ve Yunanistan olarak gösterildi. Aynı süre içindegelir dağılımı eşitsizliğinin en fazla arttığı ülkeler de İsrail, Yeni Zelanda, ABD, İsveç ve Finlandiya oldu. Petrol fiyatları yaklaşık 5 yılın en düşük seviyesinde

7 EKONOMİ 7 ANKARA - Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) verilerine göre, bu yılın ocak-ekim döneminde ham çelik üretimi, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 0,9 azalarak 28 milyon 435 bin tona geriledi. Aynı dönemde, miktar bazında ithalat yüzde 7,2 azalarak 11 milyon 196 bin tona, ihracat da yüzde 4,7 düşerek 15 milyon 44 bin ton oldu. Söz konusu dönemde tüketimde de yüzde 1,2'lik kayıp görüldü. Ülke ve ülke grupları bazında ithalata bakıldığında ise aralarında Çin'in de bulunduğu Güneydoğu Asya ve Uzakdoğu ülkelerinden ithalatta yüzde 21,5 artış görülürken, Çin'den yapılan ithalatın tutarı yüzde 55 artarak 457,1 milyon dolara ulaştı. Sektörün 2014 yılı performansını ve ithalatta yaşanan artışları AA muhabirine değerlendiren TÇÜD Genel Sekreteri Veysel Yayan, ithalattaki ANKARA - GÜLŞEN ÇAĞATAY/ OĞUZHAN ÖZSOY- Yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilecek elektriğe yönelik destekleme mekanizmasından gelecek yıl 234 enerji üretim tesisi yararlanacak. Yenilenebilir enerji desteğinden en fazla hidroelektrik santralleri faydalanacak. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun kapsamında destekleme mekanizmasından gelecek yıl yararlanacak enerji üretim tesislerini açıkladı. Buna göre, yenilenebilir enerji desteğinden en fazla hidroelektrik santralleri yararlanacak. artışın geçmiş yıllarda Rusya ve Ukrayna'dan gelen ürünlerden kaynaklandığını belirterek, "Fakat bu yılın temmuz ayından itibaren Çin faktörü devreye girdi. Çin menşeli ürünler dünya piyasalarını istila etmeye başladı" Yayan, Çin'in neredeyse girdi maliyetlerine yakın fiyatlarla piyasaya girdiğini ve bunun sektörü olumsuz etkilediğini ifade etti. Çinli üreticilerin ihracatta vergi iadesi almalarının ve faaliyet gösterdikleri bölgelerdeki yerel idarelerce desteklenmelerinin de avantaj sağladığını anlatan Yayan, "Böyle olunca da Çinliler dünya piyasalarında oluşan fiyatların dolar altında piyasalara giriş yaptılar" diye konuştu. Alınan tedbirlere karşın Çin'den yapılan ithalatın neden önlenemediğine ilişkin de görüşlerini paylaşan Yayan, Ortadoğu ve Körfez ülkeleri ile Suudi Arabistan ve Mısır'ın ra aralarında yer Gelecek yıl destekten faydalanacak 234 üretim tesisinin 126'sı hidroelektrik santrallerinden (HES), 60'ı rüzgar enerjisi santrallerinden (RES), 34'ü biyokütle ve 14'ü de jeotermal enerji santralinden (JES) oluşuyor. Desteklerden yararlanacak santrallerin toplam kurulu gücü 5 bin 423 megavatın üzerindeyken, bunun 2 bin 732 megavatın üzerindeki kısmı rüzgar enerjisi santrallerinden oluşuyor. Rüzgar enerjisi santrallerini 2 bin 116 megavat kurulu güçle hidroelektrik santralleri, 389 megavatlık kurulu güçle jeotermal enerji santralleri, 185 megavat kurulu güçle biyokütle tesisleri izleyecek. Dünya çelik üretiminde ekim ayı sonu itibarıyla ilk 10 ülke arasında yer alan Türkiye'nin özellikle Çin'den yaptığı ithalattaki hızlı artış sektör temsilcilerini endişelendiriyor. Çelik üreticilerinin Çin çeliği endişesi aldığı bazı ülkelerde Çin ürünlerini deneme arzusunun ortaya çıktığını dile getirdi. Çin'den mal alan ülkelerin fiyat konusunda çok avantaj sağlamadıkları gibi kalite yönünden de problem yaşadıklarını dile getiren Yayan, "Bazı kuruluşlar için Çin'den ithalat yapmak tam bir kumara dönüştü" diye konuştu. Yerli üreticilerin neden ithalata yöneldiğine dair görüşlerini paylaşan Yayan, girdi ve nihai ürün üreticilerinin ihtiyaç duyulan ürünü yurt içinden sağlamak gibi bir iradeye sahip olmaları gerektiğini söyledi. "(Kim üç kuruş daha ucuz veriyorsa oradan alırım) anlayışıyla konuya yaklaşılırsa tamamıyla ithalata bağımlı bir görüntü ortaya çıkar" diyen Yayan, bu anlamda Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun açıkladığı ithalata bağımlılığın azaltılmasına yönelik eylem planını önemli bulduklarını belirtti. Yenilebilir enerji desteğinden en fazla HES ler yararlanacak Hac Ünv Merkez ve Beytepe yerleşkesinde bulunan 66 Adet İnsan ve Yük Asansörlerinin 31/12/2015 tarihine kadar Parça Hariç Periyodik Bakım Onarım ve İşletilmesi hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/ İdarenin a) Adresi : HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ YAPI İŞLERİ VE TEKNİK DAİRE MERKEZ KAMPÜSÜ SIHHİYE SAMANPAZARI ALTINDAĞ/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : yapi@hacettepe.edu.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : 2-İhale konusu hizmetin a) Niteliği, türü ve miktarı : Hac. Ünv. Merkez ve Beytepe yerleşkesinde bulunan 66 Adet İnsan ve Yük Asansörlerinin tarihine kadar Parça Hariç Periyodik Bakım Onarım ve İşletilmesi İşi. Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : HAC. ÜNV. MERKEZ VE BEYTEPE KAMPÜSÜ c) Süresi : İşe başlama tarihi , işin bitiş tarihi İhalenin a) Yapılacağı yer : H.Ü. Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı Toplantı ve Seminer Salonu Sıhhiye/ANKARA b) Tarihi ve saati : :30 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi; Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğinin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz. Desteklerden 2011'de 560 megavat kurulu güce sahip 20, 2012'de 1760 megavat kurulu güce sahip 78 ve 2013'te 535 megavat kurulu güce sahip 38 elektrik üretim tesisi yararlanmıştı. Bakanlar Kurulu, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim faaliyeti gösteren tesisler için uygulanacak fiyatlar ve yerli katkı ilavesinden yararlanabilmek için tesisin 2015'e kadar kurulmuş olmasına ilişkin şartı bir süre önce 2020'ye kadar uzatmıştı. Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesislerinin yurt içinde gerçekleşen ekipmanlarla kurulması halinde ayrıca 0,4-3,5 cent/kwh arasında yerli katkı ilavesi yapılıyor. Kivide talep çok, arz yok RİZE- FİKRET DELAL - Türkiye'nin kivi üretiminin yüzde 35'inin gerçekleştirildiği Doğu Karadeniz'de, mart sonunda yağan kar ve ardından yaşanan don nedeniyle kivi rekoltesinde dörtte üç oranında düşüş oldu. Rize Kivi Üreticileri Birliği Başkanı Nevzat Paliç, AA muhabirine, kivinin kaliteli ve değerli bir meyve olduğunu belirtti. Türkiye'de 70 bin ton civarında kivi tüketimi olduğuna işaret eden Paliç, "Henüz vatandaşımız kiviyi tanımamış. Kivi yiyenlerin sayısı her geçen gün artmakta. Önümüzdeki yıllarda kivi tüketiminde 200 bin tonlarına çıkabiliriz. Üretimde de bu rakamlara doğru çıkacağımıza inanıyorum. Bugün çok büyük açık var. Ürettiğimiz kivinin iki katını tüketiyoruz. Zamanla kivi tüketimi ve üretimi Türkiye'de artacaktır" Geçen yıl Trabzon'un doğusundan Sarp'a kadar 3-4 bin ton civarında üretim olduğunu ifade eden Paliç, "Bu bölgede 60 bin tonluk kapasite var. Kivi rekoltesinde bir önceki yıl 15 bin tona kadar çıkmıştık. Üretimimiz 60 bin tonlara kadar çıkabilir" diye konuştu. Paliç, bu yıl Mart'ta yağan kar ve ardından yaşanan don nedeniyle üretilen kivinin dörtte üçünün yandığını kaydederek, "Geçtiğimiz yıllarda 15 bin ton civarında kivi üretimimiz oluyordu. Bu sene bölgemizde çok az miktarda kivi üretimi oldu. Talep var ama kivimiz yok" ifadelerini kullandı. En büyük üretim bölgesinin Trabzon'un doğusundan Sarp'a kadar olduğunu ifade eden Paliç, şunları söyledi: "Bu bölgede kivi, çayın üzerine ikinci bir ürün olarak üretimi yaptığımız için kayıtlara geçmemiş. Kaliteli ve üretim açısından önemli bir bölgedir. En iyi kivi Rize'de yetişiyor. Bu bölgede hava ve iklim şartlarından dolayı kivinin kalitesi yüksek oluyor. Kivilerimizi de ölçüm yaparak topluyoruz. Yeterli ölçüye ulaşmayan kivileri toplamıyoruz. Kivinin şeker oranı 6,5 olmadan hasat yaptırmıyoruz." "SOĞUK HAVA DEPOSU EN BÜYÜK İHTİYAÇ" Paliç, yeterince soğuk hava deposu olmadığı için kivinin düşük fiyata satıldığını belirterek, "Soğuk hava deposu en büyük ihtiyacımız. Soğuk hava depomuz olduğu zaman kivi 6 ay depoda saklanabiliyor. Kiviyi ürettiğimiz gibi tüketmek durumunda olmayız. Kiviyi 6 ayda tüketebiliriz. O zaman kivimizin katma değeri daha yüksek olur. Üreticimiz de bundan para kazanmış olur. Bu bölgede yeterli depomuz olursa o zaman kivimizi pazarlayabilir duruma geleceğiz" HAC ÜNV MERKEZ VE BEYTEPE YERLEŞKESİNDE BULUNAN 66 ADET İNSAN VE YÜK ASANSÖRLERİNİN 31/12/2015 TARİHİNE KADAR PARÇA HARİÇ PERİYODİK BAKIM ONARIM VE İŞLETİLMESİ YAPI İŞLERİ VE TEKNİK DAİRE BAŞKANLIĞI YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren, standart forma uygun belge, 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyimini gösteren belgeler: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 30 oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi Kalite ve standarda ilişkin belgeler: Bakım prosedürü, TS EN A1 Asansör ve Yürüyen Merdivenlerin Bakımı-Bakım Talimatları İçin Kurallar,TS Yetkili servisler-genel Kurallar, TS Asansör ve Yürüyen Merdiven Bakım ve Onarımcısı, standartlarına ve diğer Türk Standartları Enstitüsü tarafından hazırlanmış olan ilgili standartlarda verilen hususlara uygun olmalıdır Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Asansör Sistemlerinde parçalı ve/veya parçasız bakım onarım hizmetleri, yapım, işletmeye alma veya kurulumunu yapmış olmak benzer iş olarak kabul edilecektir. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Lirası) karşılığı H.Ü. Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı İhale ve Kesin hesap şube Müdürlüğü Sıhhiye/ANKARA adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar H.Ü. Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı Toplantı ve Seminer Salonu Sıhhiye/ANKARA adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, götürü bedel üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, ihale üzerine bırakılan istekliyle toplam bedel üzerinden götürü bedel sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (Doksan) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13.Diğer hususlar: Teklifi sınır değerin altında olduğu tespit edilen isteklilerin teklifleri, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin reddedilecektir. Basın ( Resmi İlanlar

8 8 KÜLTÜR-SANAT KÜLTÜREL BOYUT Prof. Dr. Hayrettin İVGİN ZİLE ESKİ BELEDİYE BAŞKANI MEHMET ŞEVKİ EFENDİ A. Mehmet Şevki Efendi Zile nin eski Belediye Başkanı ve ayrıca Muhacir İskân Komisyonu Başkanı Mehmet Şevki Efendi, bu görevlerini yıllarında yapmıştır. Mehmet Şevki Efendinin ataları Kafkasyalıdır. Ailesi 19. yüzyılın ortalarında Rusların, Kafkaslara uyguladığı baskılar sonunda Kars a gelip yerleşmişlerdir. Mehmet Şevki Efendi nin babası İbrahim Efendi, Kars ta ticaretle uğraşıyordu Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi) sonunda Kars ve çevresi Ruslar tarafından işgal edilince, İbrahim Efendi, ailesini alarak Erzurum a göç etti. Mehmet Şevki Efendi, çocukluğunda Erzurum da iptidai mektepte, rüştiyede ve medresede okumuştur. Daha sonra askeri lisede öğrenim görmüştür. Zabit olmuş ancak Osmanlı ordusu terhis edilince, kendisine mülki idarede görev verilmiştir. Bucak Müdürlüğü, Kaymakamlık gibi çeşitli idari görevlerde bulunmuştur. I. Dünya Savaşı sırasında Tercan Kaymakamlığına atanmıştır. Tercan Kaymakamı iken Hafize Hanımla evlenmiştir. Hafize Hanım, Akkoyunlulardan gelen bir ailenin çocuğudur. Fatih ile Uzun Hasan ın savaştıkları Otlukbeli bu ailenin çiftliği olmuştur. Mehmet Şevki Efendi, Tercan da Kaymakamlık görevinde iken, Ruslar Ermenilerle birlikte buraları işgal hareketine girişince batıya göç etmişler ve Zile ye gelmişlerdir. Mehmet Şevki Efendi, 1915 yılında Zile de Belediye Başkanlığı görevine getirilmiştir. Doğudan gelen göçmenleri yerleştirme görevi de kendisine verilmiştir. Bu nedenle Zile Muhacir Komisyonu Başkanlığı görevini de yürütmüştür. Bu görevlerinin yanı sıra Zile İaşe Komisyonu Başkanlığı da yapmıştır. Mehmet Şevki Efendi, şiire ve edebiyata meraklı bir kişiydi. Aruzla ve hece ölçüsü ile yazılmış çok başarılı şiirleri vardır. Erzurum un Narman ilçesinde askerlik görevi ile ilgili bulunurken Narmanlı Âşık Sümmanî ile arkadaşlık yapmıştır. Birlikte güzel bir dostlukları olmuştur. M. Şevki Efendi, Sümmanî nin pek çok şiirlerini onun ağzından not ederek bir deftere de geçirmiştir. Âşık Sümmanî, M. Şevki Efendiyi o kadar seviyordu ki oğullarından birinin adını Şevki koymuştur. M. Şevki Efendi nin tuttuğu Sümmanî notları, oğlu Hikmet Dizdaroğlu nda bulunuyordu. Rahmetli Dizdaroğlu, Âşık Sümmanî ile ilgili bir kitap hazırlığı içinde idi ama sağlığında bu kitab bastırılmamıştır. Hikmet Dizdaroğlu; Mehmet Şevki Efendi, Zile de Kaymakam iken 14 Nisan 1917 (Rumi 1 Nisan 1333) tarihinde Zile de doğmuştur. Mehmet Şevki Efendi, Cumhuriyet ilân edildikten sonra öğretmenlik mesleğine geçmiştir. Çeşitli okullarda eğitimcilik ve idarecilik yapmıştır. Eğitimdeki görevini, öldüğü 1943 yılına kadar sürdürmüştür. B. Hikmet Dizdaroğlu Hikmet Dizdaroğlu 14 Nisan 1917 (Rumi, 1 Nisan 1333) tarihinde Zile de dünyaya gelmiştir. Babası Zile eski Belediye Başkanlarından Mehmet Şevki Efendi, annesi Tercanlı Hafize Hanımdır. İlköğrenimini altı yıllık İspir Nümune Mektebi nde yapmış 1930 yılında bitirmiştir. Bir süre öğrenimine ara vermiştir. Daha sonra, Erzurum Öğretmen Okulu na devam etmiş, 1937 yılında diploma almıştır. Yükseköğrenimini, Ankara da Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümünde 1939 yılında mezun olarak tamamlamıştır. Öğretmen ve müdür olarak görev yaptığı ortaokul ve liseler ile görev aldığı diğer kurumlar şunlardır: -Zonguldak Çelikel Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni (Ekim 1939-Nisan 1940) -Kastamonu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni (Nisan 1940-Eylül 1943) -Burdur Ortaokulu Türkçe Öğretmeni (Ekim Ekim 1949) -Burdur Ortaokulu Müdürü (Kasım 1949-Eylül 1951) -Uşak Ortaokulu Müdürü (Ekim 1951-Agustos 1953) -Muğla Ortaokulu Müdürü (Eylül 1953-Agustos 1954) -Muğla Lisesi Müdürü (Eylül 1954-Kasım 1956) -Tire Ortaokulu Müdürü (Aralık 1956-Kasım 1960) -Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Dairesi Raportörlüğü ( ) -Gazi Eğitim Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni ( ) (DEVAM EDECEK) Brüksel de Aytmatov un fotoğraf sergisi açılacak BİŞKEK - Ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatov un Belçika nın başkenti Brüksel de resim sergisi açılacak. Sergide Aytmatov un daha önce bilinmeyen fotoğraflarının de yer alması bekleniyor. Serginin organizatörleri, ünlü yazarı Avrupalılara daha iyi anlatmak için böyle bir etkinliği planladıklarını ifade etti. Fotoğrafların yazarın aile yakınlarından temin edildiği belirtiliyor. Sergi yazarın doğum günü olan 12 Aralık'a denk getirildi. (CHA) Altın Küre adayları açıklandı "Oscar provası" olarak değerlendirilen ve ABD'de bugün açıklanan "Golden Globe" (Altın Küre) ödüllerinin bu yıl ki adayları arasında İngiliz yıldızlar öne çıktı. NEW YORK - 72'ncisi düzenlenecek sinema ve televizyon dünyasının en prestijli ödülleri arasında yer alan Altın Küre ödülleri aday listesi açıklandı Altın Küre Ödülü adayları arasında İngiliz yıldızlar Benedict Cumberbatch, Eddie Redmayne ve Felicity Jone öne çıkarken, Birdman filmi, en iyi aktör (Michael Keaton), en iyi yardımcı kadın oyuncu (Emma Stone), en iyi yönetmen (Alejandro Gonzalez Inarritu) ve en iyi görüntü, müzikal, komedi olmak üzere 7 dalda aday gösterildi. 72. Altın Küre Ödülleri Tina Fey ve Amy Poehler sunuculuğunda, 11 Ocak'ta Beverly Hills'te düzenlenecek törenle sahiplerini bulacak. Katagorilere göre açıklanan aday listesi: Michael Keaton En İyi Film (Drama): LİZBON - Osmanlı İmparatorluğu'nda bir dönem saraylarda çalınan ve 5. Murad, Abdülaziz gibi padişahların da bizzat beste yaparak büyük ilgi gösterdiği klasik Avrupa müziği ilk kez Portekizlilerle buluştu. Uzun yıllardır İngiltere'de yaşayan ve "Osmanlı Sarayı Avrupa Müziği" üzerine önemli çalışmaları bulunan müzik direktörü Emre Aracı, Türk ve İspanyol hükümetlerinin girişimleriyle Lizbon'un 222 yıllık geçmişine sahip ünlü Sao Carlos tiyatrosunda konser verdi. Portekiz Senfoni Orkestrası'nın eşliğinde gerçekleşen konserde Osmanlı padişahlardan 5. Murad ve Abdülaziz ile Rıfat Bey, Burhaneddin Efendi, Fehime Sultan, Donizetti Paşa gibi Osmanlı'nın önemli isimlerinin besteleri çalındı. Sahne arkasında kurulan dev perdeden Osmanlı dönemindeki klasik Avrupa müziği etkinliklerine ilişkin görseller gösterilirken, direktör Emre Aracı eserlerin arasında Osmanlı İmparatorluğu döneminde bu müziğin gelişimine ilişkin bilgiler verdi. Konser sonunda salonda bulunan Portekizliler uzun süre alkışladı. Dinleyiciler arasında bulunan Türkiye'nin Lizbon Büyükelçisi Ebru Barutçu Gökdenizler, Portekiz Genelkurmay Başkanı Pina Monteiro ve Portekiz hükümetinde kültür işlerinden sorumlu Devlet Sekreteri Jorge Barrreto Xavier, konserden sonra sahne arkasına giderek direktör Emre Aracı ve Portekiz Senfoni Orkestrası müzisyenlerini tebrik etti. "Osmanlı Sarayı Avrupa Müziği" etkinliğinin direktörü Emre Aracı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Çok önemli bir geçmişi ve inanılmaz Boyhood, Foxcatcher, The Imitation Game, Selma, The Theory of Everything. En İyi Film (Müzikal ve Komedi): Birdman, The Grand Budapest Hotel, Into the Woods, Pride, St. Vincent. En İyi Erkek Oyuncu (Drama): Steve Carell, Foxcatcher; Benedict Cumberbatch, The Imitation Game; Jake Gyllenhaal, Nightcrawler; David Oyelowo, Selma; Eddie Redmayne, The Theory of Everything. En İyi Kadın Oyuncu, (Drama): Jennifer Aniston, Cake; Felicity Jones, The Theory of Everything; Julianne Moore, Still Alice; Rosamund Pike, Gone Girl; Reese Witherspoon, Wild. En İyi Erkek Oyuncu (Müzikal ve Komedi): Ralph Fiennes, The Grand Budapest Hotel; Michael Keaton, Birdman; Bill Murray, St. Vincent; Joaquin Phoenix, Inherent Vice; Christoph Waltz, Big Eyes. En İyi Kadın Oyuncu (Müzkal ve Komedi): Amy Adams, Big Eyes; Emily Blunt, Into the Woods; Helen Mirren, The Hundred-Foot Journey; Julianne Moore, Maps to the Stars; Quvenzhane Wallis, Annie. En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Robert Duvall, The Judge; Ethan Hawke, Boyhood; Edward Norton, Birdman; Mark Ruffalo, Foxcatcher; J. K. Simmons, Whiplash. En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Patricia güzelliği olan bu tiyatroda çok anlamlı ve tarihi bir konser gerçekleşti. Bu tiyatronun duvarlarında bu müzik de yankılandı" 19. yüzyıl Osmanlısında Avrupa müziğine ait çalışmalarda "kültürlerin farklılaştığı değil birleştiği noktaları bulmaya çalıştığını" vurgulayan Aracı, yurt dışında bu zamana kadar verdiği konserlerde ortak noktaları öne çıkartarak "insanlara farklılığın dışında ne kadar çok ortak yönlerin olabileceğini göstermeyi hedeflediğini" dile getirdi. Osmanlı Sarayı'ndaki Avrupa müziğinin "sanatsal değeri çok yüksek, büyük, dahiyane besteler olmadığını ancak o dönemin popüler besteleri olarak bilindiklerini" belirten Aracı, "Bu zamana kadar Avrupa'da verdiğimiz konserlerde hep çok pozitif dönüşler aldım. O devirde Osmanlı sarayında piyano başında bizim padişahımızın yazdığı bir valsin veya tarihimizde böyle Arquette, Boyhood; Jessica Chastain, A Most Violent Year; Keira Knightley, The Imitation Game; Emma Stone, Birdman; Meryl Streep, Into the Woods. En İyi Yönetmen: Wes Anderson, The Grand Budapest Hotel; Ava DuVernay, Selma; David Fincher, Gone Girl; Alejandro Gonzalez Inarritu, Birdman; Richard Linklater, Boyhood. En İyi Senraryo: Birdman, Boyhood, Gone Girl, The Grand Budapest Hotel, The Imitation Game. En İyi Animasyon Filmi: Big Hero 6, The Book of Life, The Boxtrolls, How to Train Your Dragon 2, The Lego Movie. En İyi Orijinal Müzik: Alexandre Desplat, The Imitation Game; Jóhann Jóhannsson, The Theory of Everything; Trent Reznor and Atticus Ross, Gone Girl; Antonio Sanchez, Birdman; Hans Zimmer, Interstellar. En İyi Orijinal Şarkı: John Legend and Common, "Glory," Selma; Lana Del Rey, "Big Eyes," Big Eyes; Patti Smith and Lenny Kaye, "Mercy Is," Noah; Greg Kurstin, Sia Furler, and Will Gluck, "Opportunity," Annie; Lorde, "Yellow Flicker Beat," The Hunger Games: Mockingjay-Part 1. En İyi Yabancı Film: Force Majeure (Turist), İsveç; Gett: The Trial of Viviane Amsalem Gett, Israil; Ida, Polonya; Leviathan, Rusya; Tangerines Mandariinid, Estonya. Osmanlı İmparatorluğu'nda bir dönem saraylarda çalınan ve 5. Murad, Abdülaziz gibi padişahların da bizzat beste yaparak büyük ilgi gösterdiği klasik Avrupa müziği ilk kez Portekizlilerle buluştu. Ben senin konuşan, sen benim susan tarafımsın yâr! Kalbimin ellerinden tutar mısın yâr? Ne düşmeme izin ver, ne üşümeme... MEHMET NURİ PARMAKSIZ HAYATA VE AŞKA DAİR KALBİMİN ELLERİNDEN TUTAR MISIN? Ey yâr! Sükût, kızgın demire verilen su gibi çelikleştirir kalbi. Seven bir yüreğin sevdiğine susması mümkün değil ki... Kalbimdeki aşka and olsun ki, ellerimin coğrafyası, gözlerimin deryası sensin. Kalbimin sükutunda nefes alan nabzımsın. Yerle göğün merkezi, şah damarımdaki şahadet senindir. Senindir, kâlû belâ bakışlarım; senindir hüzünden huzura akışlarım. Sözden ziyade sükûta râm oluşum senindir. Senindir Eddie Redmayne Portekizliler ilk kez Osmanlı'dan valsler dinledi bilinmezdeki bilinenle, görünmezdeki görünenle doluşum. Yollardaki menzilim, gözlerdeki fer kuşum, bitmezi kıskandıran sevdam! Sükût gözlü, sükût sözlü haykırışlarımın sahibi; unutkanlığımın ilacı, derdimin devası nefes davam! Ruhumu sevda salıncağında mahşere sallayan sükût kokan yâr, seninle cennettir bana kalp adlı diyar. Niçinim ve sebebim sensin yâr! Hayatın bir tarafı ölüm, diğer tarafı da sonsuzluk. Çok şükür ikisinde de yolum yâra çıkıyor, ikisinde de yolum ona varıyor. Bu imtihan dünyasında bunca nefesin bana öğrettiği bir şey var: Ben senin konuşan, sen benim susan tarafımsın yâr! Gece, ümidimin aydınlığına gülümser ve ben her gecenin şafağında hayallerimi sularım dualarımla. Yarın, gül kokularına çağırır beni. Vav'da gizli olan aşk, Elif'te vahdete ulaşır; âşık olan gönlümün kandili senden gelen nefesle ışıdıkça ışır. kültürel etkinliklerin olmuş olmasının bilinmesi çok çok önemli" diye konuştu. "Dünyada tüm insanlar için geçerli olan ve hepimizin kabul etmesi gereken bir gerçek var; o da insanların belirli kültürlere klişelerden bakması" diyen Aracı, sözlerine şöyle devam etti: "Bir İngiliz Kralı geleneksel Türk musikisiyle ilgili bir beste yapsaydı herhalde çok enteresan olurdu. Bu onun Türk kültürünün bir parçası olduğunu göstermezdi ama etkileşim açısından ilginç olurdu. Dolayısıyla bizim sarayımızda da o devirde (19. yüzyıl) Viyana usulü valsler besteleniyor olması, Avrupa'dan piyonalar getirtilip çalınıyor olması da enteresan. Bu doğru veya yanlışlıkla alakalı bir şey değil. Böyle bir kültürel etkileşim olmuştur ve bunun bilincinde olmamız gerekir. Çünkü hiçbir kültür birinden iyi veya kötü bir şekilde yorumlanamaz. Her kültürün kendine göre değerli yanları vardır. Ama olmuş bazı hakikatleri görmezden de gelemeyiz. Dolayısıyla 19. yüzyılda İstanbul'da bir opera kültürü filizlenmişse bunda Aldülmecit'in büyük desteği ve şimdi yerinde olmasa da o dönemde kendisinin bir tiyatrosu varsa bizim bunu bilmemiz lazım. Çünkü bu, bizim kültürümüzün de bir parçasının bu yoldan geçtiği demektir." Portekiz Senfoni Orkestrası'nın keman virtüözü Alexander Stewart da "Bizim için çok yeni bir tecrübe oldu. Bu sadece basit bir konser değil, aynı zamanda bir şovdu. Osmanlı uzun zaman çok farklı coğrafyalarda, kültürlerde var olmuş ve Avrupa kültürüne büyük etkisi olan bir imparatorluk" Bir söz, bir hitap, bir hayal bile canmış nefesmiş ruha. İnanmışlığımızdır bizi koruyan ve aşkla bir gün kurtuluşa ereceğiz, o mutlak sona. Ben bir ağacın salıncağı, ben bir ağacın sermest kuşuyum. Nöbetteyim başka kuşlar ağacımın dallarına konmasın diye. Dizlerim çürük çürük, yara bere içinde ellerim; sırf o ağaç dizlerimden ve parmaklarımdan beni öpecek diye... Bu yüzden bir mumun pervaneyi, bir pervanenin mumu kucaklayışına sakladım beni. Bu yüzden mumunu bulmuş, yanmanın hazzına ermiş bir pervaneyim ve bu yüzden başkalarının bende yanmak isteyişi nafile. Aşkın nefesi hasret, ruhu vuslat, salıncağında sallandığım ağacın kuşları sükûta râm ve bil ki dualarımla eriyor özlem her akşam. Bilemezsin ey yâr benim aşka teslimiyetimi, benim aşka mağlubiyetimi... Eğer ki bilsen sükûtun kalbindeki beni, seccademde secde eden gözyaşlarımı ve gönlümün Mevlâ'ya yakarışlarını... Belki o zaman bir nebze anlayabilirsin kalbimdeki sevdayı, dilimdeki duayı... Can mülkünü sahibine, aşka kurban etmişim. Ey sevgili! Bir âşığın bundan âlâ isteği ne olabilir ki? GÜNÜN ŞİİRİ Benedict Cumberbatch Parçalar birleşiyor senle bütünler coşuyor, Senle kalbim bir olup mahşere ruhum koşuyor.

9 YAŞAM-ÇEVRE 9 BULMACA Savaştan kaçan Fransızca öğretmeni amelelik yapıyor Serüven. Kalın ve kaba kumaş. 2. Baston. Soyluluk. 3. Bir şeyin nicelik bakımından erişebileceği en son nokta veya yer. Erkek dadı. 4. Piston. Bir yağış türü. 5. Kiloamperin simgesi. Edebiyatta etki arttırmak için bir şeyin tersini söyleyerek alay etme. 6. Fazla bön, avanak. Yapma, etme. 7. Dağ lalesi. Uzaklık anlatır. 8. Köpek. Dinlence. 9. Mikroskop camı. Borsada alınıp satılabilecek en az miktarı tanımlamada kullanılan birim. Voltamperin simgesi. 10. Mevki, kat, yer. Bir çeşit börülce. 11. Tüyleri siyah renkli, böcek ve meyve yiyerek beslenen ötücü bir kuş. 12. Dualardan sonra söylenir. Posta sürücüsü. 13. Taneli bir meyve. Yaprakları salata olarak yenen baharlı bir bitki. 14. Mesafe. Müsaade. 15. Bir nota. Mahkemelerde, devlet dairelerinde başkalarının hakkını aramayı, korumayı meslek edinen ve bunun için yasanın gerektirdiği şartları taşıyan kimse. 16. Avuç içi ile toplama. Tembel hayvan. 17. Gümüş beyazlığında, kolay işlenebilen yumuşak bir element. Sarhoş ya da külhanbeyi bağırması. 18. Haz. Muhammet in hayatını anlatan kitap. Bir halk sazı. 19. Herhangi bir iş için kullanılan dokuma. Yağı alınmış sütten yapılan peynir. 20. Bunama, bunaklık. Ağlayan, inleyen. Yukarıdan aşağıya: 1. Devletin gelir ve giderlerini yöneten kuruluş. Vilayet. Mısır unundan yapılan yağlı bir yemek. Baryumun simgesi. 2. Hamız. Bitmemiş, eksik, tamamlanmamış. Başkanlık. 3. Vitrin. Yat limanı. Tropikal bölgelerdeki denizlerde bütün yıl süresince düzenli esen rüzgâr. 4. İyilik, ihsan, lütuf. Geminin çektiği suyu göstermek için baş ve kıç bodoslamaları üzerine konulan işaretler. Herhangi bir gösteri veya törende yer alan topluluk. 5. Başarısız olmuş kimse. Yapım işleri. Söylenti. 6. Favori. İlgi eki. Yapılarda, merdivenleri aydınlatacak biçimde düzenlenmiş elektrik düzeneği. Optik kaydırma. Evcil bir geyik türü. 7. Binek hayvanı. Burun iltihabı. Avrupa da papalıkla yönetilen küçük bir ülke. Bir nota. 8. Rafadan. Özenilmiş, özenle seçilmiş. Kırık kemikleri bir arada tutmak için kullanılan tahta gibi düz nesnelere verilen ad. 9. Demeç, bildiri. Ağırbaşlılık. Balık yumurtası ile yapılan bir tür meze. 10. Bir tür bilgisayar oyunu. İsimleri aynı olan kimseler. Oy. Yakın arkadaş, dost, ahbap. Hazırlayan: Ercan BOSTANCIOĞLU Ülkesindeki iç savaştan kaçan Suriyeli Fransızca öğretmeni Behçet Mustafa, ailesi ile sığındığı Mardin'in Midyat ilçesinde geçimini sağlamak için inşaatta çalışıyor. MARDİN - Haseki'ye bağlı Kamışlı Mustafa, AA muhabirine, baba ve ni özlediğini ancak Türkiye'de çok fazla ilçesinde Fransızca öğretmenliği yapan annesinin Türk olduğunu ancak yıllar zorlukla karşılaşmadığını ifade etti. 2 çocuk babası Mustafa (50), iç savaş önce Kamışlı'ya göç etmeleri nedeniyle "Ülkemizi özlüyoruz" ifadesini kullanan nedeniyle eşi ve çocuklarıyla 1,5 yıl Suriye'de dünyaya geldiğini söyledi. Mustafa, çocuklara ders vermeyi önce ülkesini terk ederek, Türkiye'ye Savaş nedeniyle Türkiye'ye kaçtıklarını de özlediğini dile getirdi. sığındı. ancak kardeşlerinin Suriye'de kaldığı- Mustafa, "Türkiye'ye geldikten sonra Midyat'taki yakınlarının yanına yerleşen nı ifade eden Mustafa, ülkesinde bir şekilde rızkımızı çıkarmamız gereki- Mustafa, bir süre sonra ailesinin Fransızca öğretmenliği yaptığını, burada yordu. Kimseye muhtaç olmadan yaşanı geçimini sağlamak için inşaatlarda mesleğine uygun bir iş bulamadığı için mımızı sürdürebilmek için inşaatta çalışıyorum" çalışmaya başladı. inşaatlarda çalışmaya başladığını anlattı. Mustafa çalışırken, savaşın acılarını Mustafa, ülkesinden kaçarak unutmak için ülkesini terk ederken yanına alamadığı ancak akrabalarının hedi- sürede Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı "Akrabalarım gibi ben de en kısa Türkiye'ye sığınabilen Suriyelilerin diğer ye ettiği sazı çalarak teselli buluyor. olmak istiyorum" diyen Mustafa, ülkesi- ülkelerdekilere göre daha şanslı olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: "Allah, Türkiye'den ve Türk milletinden razı olsun. Türkiye'ye gelen sığınmacılar diğer ülkelere gidenlerden daha İş sağlığı ve güvenliğinde de rahat bir yaşam sürüyorlar. Irak, Ürdün ve Lübnan'a sığınan tanıdıklarımın perişan durumda olduklarını biliyorum. ''kültür'' şart Kaldıkları kamplarda perişan durumdalar. Bulaşıcı hastalıklar mevcut. Doğru, ADANA - Çalışma ve Sosyal Etyemez, ilgililerden, iş sağlığı ve Güvenlik Bakan Yardımcısı Halil güvenliği konusunda sorumluluklarını dürüst yemek yok. O ülkelerin göçmenlere fazla tahammülü de yok. Türkiye'ye Etyemez, iş sağlığı ve güvenliği kültürü, bilinci ve farkındalığı oluşmadığı sığınmaktan başka çaremiz yoktu. yerine getirmeye özen göstermesini istedi. sürece kazaların önüne geçilemeyeceğini söyledi. demez. Çabalayıp, rızkını temin edecek- Kimse, 'Gel sana yemek vereyim' Bu konuda bir kültür oluşması gerektiğine dikkati çeken Etyemez, Etyemez, AA muhabirine, Türkiye'de sin. 1,5 yıldır bir gün evde oturmadım. şöyle devam etti: birçok iş kazası yaşandığını, bunun Hep çalıştım." "Ne kadar çok ideal yasa, mevzuat son örneklerine Soma ve Ermenek'teki Mustafa, Türkiye'de insanların çok madenlerde, İstanbul'daki asansör çıkarırsanız çıkarın, yasanın getirmiş konuksever olduğuna işaret ederek, her faciasında rastlandığını hatırlattı. olduklarını, iş sağlığı ve güvenliği kültürünü, zaman destek gördüklerini dile getirdi. Etyemez, hükümetin iş kazalarının bilincini ve farkındalığını oluş- Müzik tutkusunun Türkiye'de de sür- önlenmesine yönelik yaptığı çalışmalarla turmadığınız sürece kazaların önüne düğünü anlatan Mustafa, beraberinde ilgili şu bilgileri verdi: geçme imkanınız yok. Bu kazaları sazını getiremediğini ancak akrabalarıturmadığınız "2012'de İş Sağlığı ve Güvenliği nihayetinde yaşıyoruz. En ideal mevzuat nın kendisine saz aldığını belirtti. Yasası'nı çıkardık. Bu yasa, müstakil ve kanunları çıkarmışız ama iş Mustafa, şunları kaydetti: olarak çıkarılan ilk yasadır. Daha önce kazalarını yaşıyoruz. Burada hem işverenin "Saz çalmak benim için vazgeçilmez iş kanununun içerisinde 6-7 maddeyle hem çalışanın hem de yönetenin, bir zevk. Namazımı kılıp, işimi bitirdikten bunu yürütürken 2012'de, bütün kamu iş sağlığı ve güvenliği kültürüne ve sonra sazıma sarılıyorum. Savaşın izlerini kurum ve kuruluşlarını, özel sektörü, bilincine sahip olması gerekir." unutmak için teselliyi sazımda arıyo- devlet kurumlarını ve çalışma şartlarını Soma'daki maden faciasının ardından "torba yasa" çıkarıldığını anımsalarıma, 'Bana bir saz getirmezseniz rum. Sazımı getiremedim ancak akraba- kapsayan bir yasa çıkarıldı. Bu yasa, Soma ve Ermenek hadiselerinin arkasından tartışılmıştı. AB normlarına ve tan Etyemez, "Orada bir takım tedbirler alındı. Maden ocaklarında çalışan- Suriye'ye döneceğim' diye şaka yaptım. Onlar da bana saz alarak, 'Suriye'ye Uluslararası Çalışma Örgütünün sözleşmelerine de uygun, bunları da kap- dönmene gerek yok' dediler. O gün ların şartlarının iyileştirilmesi, çalışma bugün saz çalıyorum. Ancak tüm güzelliklere rağmen insanın ülkesi gibi yok. sayan bir yasaydı. Bunun arkasından sürelerinin kısaltılması, maaşlarının 37 yönetmeliği de çıkardık ve şu anda asgari ücretin iki katından az olmaması, yıpranma payının arttırılması gibi bir Burada çalışırken sosyal güvencem uygulamada." Ölümle sonuçlanan iş kazalarının takım tedbirler alındı ama bunlar yetmiyor" diye konuştu. yok. Öğretmenlik yapamıyorum. O herkesin canını yaktığını vurgulayan nedenle ülkemize dönebilmeyi ümit ediyoruz." BUL- MACA Soldan sağa: ÇÖZÜMÜ BUGÜN 11. SAYFADA TÜRKÇE BAKIŞ Prof. Dr. Nurullah Çetin ncetin64@hotmail.com İÇE DÖNÜK MİLLİYETÇİLİK, ASIL ŞİMDİ!... İçe dönük milliyetçilik yapmak neden gereklidir? Basın yayın dünyasında, üniversite kürsülerinde, siyasi partilerde, bazı sivil -pardon sefil- toplum kuruluşlarında hemen her Allahın günü Türk milliyetçiliğine, hatta Türk millet varlığına karşı büyük bir kampanya var. Türklerle, Türklükle, Türk tarihiyle, Türk ün ataları, tarihsel, millî, dinî değerleri sürekli alaya alınıyor, suçlanıyor, kötüleniyor. Türk ün kafasına vura vura sen kötüsün, sen aşağılıksın, sen suçlusun, sen şu kadar Ermeni, bu kadar Kürt kestin, tarihinle yüzleş ve utan deniyor. Türk ün parasıyla Türk e Türk düşmanlığı propagandası yapılıyor. Türk, her gün din gayretiyle para verip Ermenicinin, Rumcunun, Kürtçünün, Amerikancının, liberal faşistin, şunun bunun kendisine yaptığı küfürleri gazete diye satın alıyor, televizyon diye seyrediyor, rahmet yağmış gibi bunları eline yüzüne sürüyor, dua niyetine huşu içinde, kendinden geçerek onları okuyor, dinliyor. O hâle geliyor ki Türkiye de Türk olup da Türk üm demek utanılacak bir duruma getiriliyor. Çevremizde böyle propagandalarla, beyin yıkamalarla embesilleştirilmiş, uyuşturulmuş, mankurtlaştırılmış pek çok Türk vardır. Öyle bir hava yayılıyor ki Türküm demek ırkçılık, ama filanım demek demokratlık, özgürlük, barışçıllık, kültürel haklar, insan hakları oluyor. Liberal faşistlerin ve saf İslamcı muhafazakârların yaydığı havaya göre Türklükten bahsederseniz kâfir, daha hafifiyle günahkâr, ırkçı, faşist olursunuz; ama Kürtçülük yaparsanız en büyük demokrat olursunuz, kutsal bir iş yapmış olursunuz. Bunun sonucunda ülkemizde maalesef Kürtçülerden çok, mankurtlaştırılmış Türkler, Kürt ırkçılığı yapmaktadırlar. Gazete ve televizyonlar bu entelektüel gevezelerle doludur. PKK nın yapamadığını bu mankurt Türkler yapıyor. Bu durumda arkadaşlarla soralım, Türkiye de istikameti ülke içi olan bir milliyetçilik gerekli midir değil midir? Benim çocuğum Türküm demekten utanır hâle getirilmişse, ben dışarıya yönelik nasıl bir milliyetçilik yapacağım? Milliyetimden utanan ben, dışarıya hangi milliyeti pazarlayacağım? İçeride milliyetçi bir ruh ve şuur kazanamamış bir Türk, dışarıda Türklüğü temsil etmek adına hangi heyecan ve hevesle başarılı çalışmalara imza atabilir? Hem sonra içeriye dönük milliyetçilik, dışa dönük milliyetçiliğin karşısında değildir ki. Bunlar birbirine zıt değil, ikisi birbirini bütünleyen unsurlardır. Hangi içe dönük milliyetçi, ben bize ait değerleri yurtdışında bayraklaştırmak istemiyorum diyebilir? Var mı böyle bir şey? Hangi içe dönük milliyetçi, ben yurtdışında medeniyet projelerimizle gündeme gelmek istemiyorum diyebilir? Böyle diyen bir tane içe dönük milliyetçi görmedim. Kazakistan da Türk tarihi ve Türkçe üzerine lisansüstü çalışma yapmayacağım diyen bir tane içe dönük milliyetçi var mı? Arkadaş diyor ki: Yüzde 99 u Türk ve Müslüman kabul edilen Anadolu insanı, vatanında kime karşı milliyetçilik yahut İslamcılık yapacak! Kendi vatanımızda kime karşı mı milliyetçilik yahut İslamcılık yapacağız? Şunlara karşı: Atatürk ün ölümünden bu yana hangi siyasi parti iktidara gelirse gelsin, hepsi için söylüyorum, vatan topraklarımızı, yer altı yer üstü zenginliklerimizi, kan dolaşım sistemimiz demek olan para toplayan ve para dağıtan kurumlarımızı, sinir sistemimiz demek olan iletişim kurumlarımızı, Millî Mücadelemizin, Cumhuriyetimizin, Atatürk ümüzün Türk milletine kazandırdığı hayatî önem taşıyan değerlerimizi gâvura satanlara, peşkeş çekenlere karşı, siyasi irademizi Avrupa Birliği ne bağlayanlara karşı, milletimiz istediği için değil; Avrupa Birliği istediği için kanun, Anayasa yapanlara karşı, yiyeceğimizden giyeceğimize, silahımızdan oyuncağımıza kadar her şeyimizi dışarıdan alıp, yerli millî üretimi yok eden ve önemsemeyenlere karşı, Türk ü Türk vatanında, içeriye davet edilip efendi yapılmış yabancıların kölesi yapanlara karşı milliyetçilik yapacağız. Türk vatanında, Türk devletinde gâvuru fabrika, banka, işletme, mağaza, maden sahibi efendi yapıp, Türk evladını da gâvurun kârını, işini, dükkânını, menfaatini bekleyen sade asker, güvenlik görevlisi, işçi, küçük memur, çiftçi adı altında köle yapanlara karşı milliyetçilik yapacağız. Türk vatanında, Türk devletinde demokrasi adına Türk millet birliğini otuz bilmem kaç kavme bölüp her Allahın günü etnik siyasetle kavmiyetçilik yaparak, insanların etnik kimliklerini tahrik ederek Türk millet birliğini parçalayanlara karşı yeniden Türk millet birliğini kurma adına milliyetçilik yapacağız. Atatürk ün Ne mutlu Türk üm diyene! veciz ifadesiyle farklı etnik kökenden gelen insanları ortak hukuki, sosyolojik, kültürel değerlerde birleştirerek bir millet yapmaya çalıştığı bu yapıyı ırkçılık diye yaftalayıp, asıl ırkçılığı etnik grupların etnik aidiyetlerini tahrik edenlere karşı, etnik siyasetle iktidarlarını sürdürmek isteyenlere karşı milliyetçilik yapacağız. Arkadaşlar kavmiyetçilikle milliyetçiliği birbirine karıştırmasın. Kavmiyetçilik bölücülüktür, milliyetçilik birleştiriciliktir. Avrupa, Fransız Devriminden itibaren nasyonalizmi kendi içinde birleştiricilik, bize dönük olarak da ayrıştırıcılık bağlamında kullanmıştır. Avrupa, kendi içinde kavimden millete, milletten de Avrupa Birliğine doğru birleşme yönünde giderken, bizde tam tersini yapıyor. Önce Osmanlı Milletler birliğini parçaladı, şimdi de Türk millet birliğini kavimlere ayrıştırarak parçalamaya çalışıyor. Bu projeyi içerden destekleyen uygulama memurlarına karşı milliyetçilik yapacağız. Çocuklarımıza Türk milliyetçiliği şuuru vereceğiz. Kime karşı mı milliyetçilik yapacağız? Türkiye de, Türk vatanında, Türk devletinde Türk bayrağının yanında başka bir bayrak daha assak ne olur ki diyenleri, Türk bayrağını Avrupa Birliği bayrağının yanında iliştirilmiş sığıntı hâle sokanları, Türk devletine ve vatanına ikinci bir ortak millet yaratmaya çalışanları, bayrak dediğin bir bez parçasıdır, önemsizdir diyenleri hoşgörüyle karşılayan, onların terör eylemlerini, hatta kendilerine ettikleri küfürleri bile demokratik tepki eylemi olarak gören mankurt Türkleri bilinçlendirmek için içe dönük milliyetçilik yapacağız. Türkiye de Türk malını, Türk değerlerini hor görüp hatta bunun dizisini de yaparak alay edenlerin, Türk ü kendine, kendi varlığına yabancı ve düşman hâline getirenlerin Türk ü mankurtlaştırma faaliyetlerine geçit vermemek adına içe dönük milliyetçilik yapıp Türklerin akıllarını başlarına getireceğiz. (DEVAM EDECEK) Diyaliz hastası çifte hastanede nikah YOZGAT - Sarıkaya Devlet Hastanesi diyaliz ünitesinde böbrek yetmezliği tedavisi gören Hanife Akdemir (25) ve Murat Yurtbulmuş (37) çifti, hastanede kıyılan nikahla dünya evine girdi. Tedavileri için gittikleri hastanede yaklaşık 6 ay önce tanışan Akdemir ve Yurtbulmuş, hastanede görevli sağlık memurlarının da teşvikiyle hastanede evlendi. Sarıkaya Belediye Başkanı Ömer Açıkel tarafından nikahları kıyılan çiftin şahitliklerini Yozgat Valisi Abdulkadir Yazıcı, Sarıkaya Kaymakamı Yasin Özcan, Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri İsmail Kurca ve Sarıkaya Devlet Hastanesi Başhekimi Erkan Dulkadiroğlu yaptı. Nikah sonrası evlilik cüzdanını geline veren Vali Yazıcı, çifte ömür boyu mutluluk diledi. Meslek hayatı boyunca çok sayıda düğüne ve nikah törenine katıldığını ancak bunların arasında en anlamlısına şahitlik ettiğini ifade eden Yazıcı, şunları kaydetti: "İnsanın hayatında önemli dönüm noktaları vardır. Bunlardan biri de evliliktir. İnsanlar çeşitli vesilelerle, değişik mekanlarda buluşup, tanışıp evlenmeye karar veriyorlar. Bu iki kardeşimizin tanışmasına ve anlaşmasına ise diyaliz tedavisi vesile oldu. Bende kendileri kadar heyecanlıyım ve duygulanıyorum. İnsanlar mutlu olmak için evlenirler, yoksulluğa, sıkıntıya, problemlere inat evlenirler. Bu vesileyle bu iki kardeşimizi kararından dolayı tebrik ediyorum. Birbirlerine yakıştıklarını da görüyorum. Allah mutlu mesut etsin." Gelin Hanife Akdemir de, Kayseri'de tedavi olduğu sırada eşiyle tanıştığını anlatarak, "Birbirimizi seviyoruz. Şimdi burada da beraber diyalize giriyoruz"

10 10 SAĞLIK Sezaryen doğumdaki artış sürüyor Türkiye'de, anne sağlığı açısından tıbbi gereklilik olmadığı sürece başvurulmamasına yönelik çalışmalar yürütülen sezaryen doğumdaki hızlı artış sürerek, 2002 yılında tüm doğumlar içinde yüzde 21'lik paya sahip olan sezaryen doğum oranı, 11 yılda yüzde 50,4'e çıktı. İZMİR - AA muhabirinin Sağlık Bakanlığınca her yıl hazırlanan Sağlık İstatistikleri Yıllığı'ndan derlediği verilere göre, tıbbi zorunluluk olmadığı sürece anne adaylarının normal doğuma özendirilmelerine yönelik çalışmalara karşın sezaryen doğum tercihi artarak devam ediyor. Türkiye'de 2002 yılında yapılan tüm doğumlar içinde yüzde 21'lik paya sahip sezaryen doğum oranının, 10 yıl içinde katlanarak yüzde 48'e ulaştığının görüldüğü istatistiklerde, son yapılan ölçümlemeyle 2013 yılında artmaya devam ederek yüzde 50,4'e çıktığı tespit edildi. Bölgelere göre sezaryen doğum sıklığına ilişkin verilerde, tüm doğumlar içinde en fazla sezaryen operasyonuna başvurulan bölge yüzde 60 ile Akdeniz Bölgesi olarak öne çıktı. Sezaryen doğum sıklığında Akdeniz'i, yine Türkiye ortalamasının üzerinde oranlara sahip yüzde 59 ile Ege, yüzde 58 ile Batı Marmara bölgeleri ile yüzde 57 ortalamayla nüfus yoğunluğu bakımından tek başına değerlendirilen İstanbul izledi. İstatistiklerde yüzde 55 ortalamayla Doğu Karadeniz, yüzde 54 ortalamayla Doğu Marmara Bölgesi, yüzde 52 ortalamayla Batı Karadeniz ve yüzde 51 ortalamayla da Batı Anadolu illeri sezaryen doğuma başvurma sıklığında Türkiye ortalamasının üzerinde yer alan bölgeler oldu. Orta Anadolu'da yüzde 49, Güneydoğu Anadolu'da yüzde 38 ölçülen sezaryen doğum oranı, Türkiye'de en düşük seviyede çıkan bölge ise yüzde 30'luk ortalamayla Kuzeydoğu Anadolu illeri oldu. Türkiye, sezaryen doğumda ulaştığı yüzde 50,4'lük oranla Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verileriyle kıyaslandığında dünya ortalaması olan yüzde 16'ının 3 katını aşmış oldu. Avrupa bölgesi ortalaması olan yüzde 24'ü de 2 kattan daha fazla aştığı tespit edilen Türkiye'nin, sezaryen doğumda yüzde 28 ortalamaya sahip "üst gelir grubu" ile yüzde 32 oranında sezaryen doğuma başvurulduğu ölçülen "orta-üst gelir grubu" ülkelerinin üzerinde yer aldığı görüldü. Sezaryen doğumda, sağılık kuruluşları sınıflandırmasında özel hastaneler, bu operasyona en fazla başvurulan yerler oldu. Türkiye'de gerçekleşen her 100 doğumdan 50,4'ü sezaryen doğumla yapılırken, özel hastanelerde bu oran yüzde 67,9 olarak ölçüldü. Sezaryen doğuma başvurma oranı üniversite hastanelerinde yüzde 63, devlet hastanelerinde ise yüzde 36 olarak belirlendi. Sezaryen doğuma ilişkin istatistiklerde, göreceli olarak tek olumlu gelişme ise gereksiz şekilde sezaryen doğumun önüne geçilmesi açısından önemli bir veri konumundaki "primer sezaryen" yüzdesinde ortaya çıktı. Naz a 8 yıldır uygun donör aranıyor BALIKESİR - Erdek ilçesinde, Akdeniz anemisi (talasemi) hastası olan ve geçen yıl rahatsızlığı nedeniyle dalağı alınan Naz Yakak'ın (8), sağlığına yeniden kavuşabilmesi için ilik nakli gerekiyor. Baba Kahraman Yakak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kızının talasemi hastası olduğunu henüz bir aylıkken öğrendiklerini ve yaklaşık 8 yıldır tedavisiyle uğraştıklarını anlattı. Eşi ve kendisinin de talasemi taşıyıcısı olduğunu, kızı dünyaya geldikten sonra öğrendiklerini belirten Yakak, "Naz'ı bir aylıkken götürdüğümüz doktor, ilik nakli gerektiğini söyledi. O andan itibaren imkanlarımız ölçüsünde uygun donör aradık. Kardeşlerim, yakınlarım tahliller yaptırdı, bulamadık" Yakak, doktorların, kızının kardeşi olursa ondan nakil yapılabileceğini söylediğini aktardı. Hem kendisi hem de eşi taşıyıcı olduğundan normal yollardan bir çocuk daha yapmayı hiç düşünmediklerini vurgulayan Yakak, şöyle devam etti: "Sağlıklı bir kardeş için tüp bebek gündeme geldi. İstanbul'da özel bir hastaneye başvurduk. İki yıldır tüp bebek için tedavi görüyoruz. Bugüne kadar yol giderlerimiz dahil 25 bin lira harcadık ancak sonuç alamadık. Naz'a sağlıklı bir kardeş yapamadık. Tüp bebek için hastaneden yetkililer bizi çağırıyor. Asgari ücretle çalışıyorum. Eşim de gündelik temizlikle para kazanıyor. Tüp bebek için çok para harcadık. Elimizde avucumuzda bir şey kalmadı. İlik kampanyası başlatılsa kızımıza uymasa bile benzer hastalıkla mücadele eden birçok çocuk var. Belki onlardan biri kurtulur. Eskiden haftada bir kan almaya gidiyordu. Kanı değişiyordu. Geçen yıl dalağı alındı. Çok para gidiyor. Bir dönem Sosyal Güvenlik Kurumu, bazı ilaçlarını karşılamıyordu. Şimdi bir kısmını karşılasa da para yetiştiremiyoruz." Anne Hisni Yakak ise 10 gün ya da iki haftada bir kan değişimi için Bursa'ya gittiklerini dile getirdi. ALTINDAĞ BELEDİYE BAŞKANLIĞINDAN İLAN Anne adayının kaçıncı doğumu olduğuna bakılmaksızın, geçirdiği ilk sezaryen operasyon olduğunu gösterir "pirimer sezaryen" oranı, bu istatistiğin tutulmaya başlandığı 2009 yılından 2013 yılına kadar geçen 4 yıllık süreçte yüzde 27,2'den yüzde 25,9'a geriledi. Altındağ İlçesi sınırları içerisindeki; muhtelif mahallelerde bulunan ve aşağıda, mahallesi, ada, parsel numarası belirtilen taşınmazlardaki Belediyemiz hisselerinin; 2886 sayılı yasanın 45. maddesine göre Açık Teklif Usulü İhale suretiyle satışı yapılacak olup; hesaplanan diğer vergi ve harçlar ile tüm giderler peşin olarak tahsil edilecektir. 1-İhale aşağıda belirtilen tarih ve saatlerde Samanpazarı Anafartalar Caddesi üzerinde No: 177 de bulunan 2-Bu ihaleye ait şartname, Altındağ Belediye Sarayı Zemin Katta bulunan Emlak ve İstimlak Müdürlüğünde görülebilir. 3-İhaleye girebilmek için isteklilerden şu şartlar aranır. İsteklinin gerçek kişi olması halinde;türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde kanuni ikametgahının olması,gerçek kişinin yabancı uyruklu olması halinde, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde gayrimenkul iktisap edebileceğini gösterir Dışişleri Bakanlığı veya Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden alınmış belgeyi ibraz etmeleri,ihaleye ortak olarak girecek şahısların noterden onaylı ortaklık sözleşmelerinin ibrazı, İsteklinin bir şirket olması halinde;idare merkezinin bulunduğu yer mahkemesinden veya sicilinin kayıtlı olduğu Ticaret Odasından veya resmi bir kurumdan şirketin sicile kayıtlı ve halen faaliyette bulunduğuna dair ihalenin ilan tarihinden sonra alınmış bir belgeyi ibraz etmesi,şirketin sirkülerinin veya şirket adına tekliflerde bulunacak kimselerin bu şirketin vekili olduğunu gösterir noterden tasdikli vekaletnamelerinin ibrazı gerekmektedir. İstekli Tüzel Kişi olması halinde;tüzel kişiliği gerçek şahsın temsil etmesi halinde, temsil yetkisine haiz olduğunu gösterir bir belgenin ibrazı, tüzel kişiliği kanıtlayan bir belgenin verilmesi, temsil yetkisine sahip kimselerin noterden tasdikli imza sirküleri ibraz etmeleri gerekmektedir.isteklinin yabancı uyruklu bir şirket olması halinde, Yabancı Uyruklu gerçek kişilerden aranan belge ile birlikte (Bu belgenin şirkete uygunluğu gerekmektedir.) Türkiye de şirketin faaliyetine müsaade edildiğini gösteren ilgili resmi kurumdan alınan belgenin ibrazı, İsteklinin bir dernek, federasyon, konfederasyon ve vakıf olması halinde;dernek, federasyon,konfederasyon veya vakıf genel merkezinin bulunduğu yerde halen faaliyette bulunduğuna dair resmi mercilerden ihale ilanının yapıldığı tarihten sonra alınmış belgenin ibrazı, dernek, federasyon,konfederasyon veya vakıf genel kurulunca gayrimenkul alınması hususundaki genel kurul kararının tasdikli suretinin ibrazı,dernek, federasyon, konfederasyon veya vakfı temsile yetkili kılınanların noterden tasdikli imza sirkülerinin ibrazı gerekmektedir. 4-Geçici Teminat bedelleri en geç ihale günü saat 12:00 e kadar yatırılacaktır. 5-Belediyemiz ihaleyi yapıp, yapmamakta serbesttir. No Mahalle Ada No Parsel No Parselin Yüzölçümü (m 2 ) Satılan Hisse (m 2 ) m 2 Birim Değeri (TL) Muhammen Bedeli (TL) Geçici Teminatı (TL) İhale Tarihi İhale Saati 1 BATTALGAZİ :00 2 BATTALGAZİ :00 3 BATTALGAZİ :00 4 BEŞİK KAYA , , :00 5 DOĞANTEPE ,00 300, :00 6 FERİDUNÇELİK , , , :00 7 FERİDUNÇELİK :00 8 FERİDUNÇELİK :00 9 FERİDUNÇELİK :00 10 FERİDUNÇELİK ,00 170, , :00 il FERİDUNÇELİK :00 12 FERİDUNÇELİK :00 13 FERİDUNÇELİK :00 14 FERİDUNÇELİK , , , :00 15 FERİDUNÇELİK :00 16 FERİDUNÇELİK :00 17 FERİDUNÇELİK , :00 Resmi İlanlar Basın ( T.C MAMAK BELEDiYE BAŞKANLIĞINDAN İLAN METNİ 1 Belediyemiz sınırları içerisinde Şafaktepe Mahallesi nde 6528 ada 59 parseldeki 429 m² hissemizin, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 45. maddesine göre Açık Teklif Usulü ile tarihinde Salı günü Belediyemiz Merkez binası içerisinde bulunan Encümen salonunda, Encümen huzurunda ihale edilerek satılacaktır. 2 Arsanın konumu, alanı, tahmin edilen bedeli,geçici teminat miktarı, İhale tarihi ve saati aşağıda belirtilmiştir. 3 Arsa satışı ile ilgili olarak 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa göre ihalelere katılmaları sakıncalı olan kimseler gerek doğrudan gerekse vekaleten ihaleye katılamazlar. İhaleye girip de teminatlarını yakanlar bir yıl süre ile Belediyemizce açılacak ihalelere katılamazlar. SIRA NO: MAHALLESİ ADA NO PARSEL NO YÜZ ÖLÇÜMÜ SATILACAK HİSSE İMAR DURUMU MUHAMMEN BEDEL: GEÇİCİ TEMİNAT: İHALE TARİHİ: İHALE SAATİ: 1 Şafaktepe m² 429 m² Konut Alanı ,00-TL 7.722,00-TL :00 4 İhaleye çıkarılan Arsaya ilişkin ihale Şartname ve ekleri TL.(yüz) Bedel karşılığı verilecek olup, Şartname ve ekleri Emlak ve İstimlak Müdürlüğünde ücretsiz olarak incelenebilir. 5 Söz konusu arsaların ihalesine gerçek ve tüzel kişilerle birlikte yabancı uyruklu kişi ve kuruluşlar ve Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde Gayri Menkul iktisap edebileceğini gösterir Dışişleri Bakanlığından alınmış Belge ve Türkiye de ikametgahlarını ibraz etmeleri şartı ile ihaleye katılabileceklerdir. 6 İhaleye katılacak olanlar arsanın ihalesine ait teminat bedellerini ihale tarihi olan Salı günü en geç saat 09:00 a kadar Emlak ve İstimlak Müdürlüğünden alacakları ödenti belgesi ile yatıracaklardır. 7 Belediyemiz Encümeni arsalara ait ihaleyi yapıp yapmamak da ve uygun teklifi tespit etmekte serbesttir. İLAN OLUNUR Basın ( Resmi İlanlar

11 dış dünya Almanya. istihbarat konusunda Türkiye ile işbirliği istiyor Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, ''Türkiye ve ABD ile istihbarat konusunda uluslararası işbirliğine ihtiyacımız var. Bu olmadan vatandaşlarımızın güvenliğini sağlayamayız'' BERLİN - Köln Fuar Merkezi'nde yapılan Hristiyan Demokrat Birlik Partisi'nin (CDU) 27. Olağan Kongresi'nde konuşan Maiziere, Almanya dışındaki aşırı gruplara katılmak isteyenlerin ülkeden çıkmasına prensip olarak karşı olduğunu söyledi. Maiziere, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani'nin Hristiyan Birlik partilerinin Federal Meclis Grubu Başkanı Volker Kauder'e, ''Biz, sizin evlatlarınızın bizim tarafımızda IŞİD'e karşı savaşmalarını talep etmiyoruz. Ancak biz çocuklarınızın IŞİD tarafında bize karşı savaşmamalarını isteyebiliriz'' dediğini hatırlattı. Kendisinin de bunu doğru bulduğunu ifade eden Maiziere, "IŞİD'in bin savaşçısından 10 bini Arap ülkelerinden geliyor, 3 bini de Avrupa'dan'' diye konuştu. Bu kişilerin Almanya'dan çıkışının engellenmesi gerektiğini ifade eden Maiziere, bu kişilerin pasaportlarının ellerinden alınmasına ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. Bu kişilere geçici bir belge vererek kimliklerinin ellerinden alınması için de çalışma yaptıklarını ifade eden Maiziere, Schengen Bilgi Sistemi'ndeki uygulamanın değiştirilmesine de ihtiyaç duyulduğunu belirtti. ''Türkiye ve ABD ile istihbarat konusunda da uluslararası işbirliğine ihtiyacımız var. Bu olmadan vatandaşlarımızın güvenliğini sağlayamayız'' diyen Maiziere, bu çalışmanın devam etmesi gerektiğini vurguladı. İnternette müstear isim kullanılarak yapılan saygısızlıklardan dolayı endişeli olduğunu ifade eden Maiziere, normal hayatta insanların karşılaşıp göz göze baktığında birbirlerine çok kibar davranıldığını ancak internette bunun böyle olmadığını kaydetti. Rusya dan, ABD ye füze tehdidi MOSKOVA - Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD'nin AB ülkelerinde kurmayı planladığı füze savunma sistemleriyle ilgili, "Sürecin bir aşamasında Rusya olarak karşılık vermemiz gerekebilir" Lavrov, Rusya'nın RIA ajansına çeşitli konularda değerlendirmelerde bulundu. ABD'nin Rusya'yı 1987'de Sovyetler Birliği ve ABD arasında imzalanan "orta ve yakın mesafeli füzelerin imhasına yönelik anlaşma"yı ihlal ettiği gerekçesiyle temmuzda suçladığını hatırlatan Lavrov, Washington yönetiminin bu suçlamaları bugüne kadar kanıtlayamadığını bildirdi. ABD'nin 2015'te AB ülkelerinde füze savunma sistemi kuracağını hatırlatan Lavrov, bunun bahsi geçen anlaşmaya aykırı olduğunu, bu durumdan rahatsız olduklarını ve önlem almak zorunda kalacaklarını söyledi. Lavrov, "Bu sürecin bir aşamasında Rusya olarak karşılık vermemiz gerekebilir" diye konuştu. NATO ile ilişkilere de değinen Rus bakan, "Rusya ve NATO ilişkilerinde Soğuk Savaş sonrasındaki en ciddi kriz yaşanıyor. NATO, Rusya sınırında askeri gücünü pekiştirerek ülkemizi abluka altına alma politikası yürütüyor ve bu düşmanca bir tutumdur" ifadesini kullandı. Ortadoğu konusunda ABD ile görüş ayrılıklarının giderek daha da derinleştiğini söyleyen Lavrov, şunları kaydetti: "IŞİD'e karşı ortak mücadele çağrıları, Rusya'yı IŞİD ile aynı şekilde tehdit unsuru olarak algıladıkları için inandırıcı gözükmüyor. Görüş ayrılığı yaşadığımız bir konu da Suriye sorununun çözümü için Esed ile işbirliği yapılmasını önermemiz. ABD bunu kabul etmiyor. Ayrıca İran yanlısı bir tutum sergiliyoruz ve İran- ABD ilişkilerinin düzelmesini Ortadoğu'nun istikrarı için gerekli olduğunu düşünüyoruz." İnternetteki anonimliğin, ifade özgürlüğü konusunda ülkeye medeniyet ve siyasi kültür açısından ilerleme getirmediğini düşündüğünü belirten Maiziere, hukuk devletinin internette de dışarda olduğu gibi haklara sahip olması gerektiğini söyledi. Maiziere, ''Sokaklarda devriye gezen polisler varsa internet forumlarında da polislerin olması lazım'' "Batı'nın İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar" (PEGIDA) adlı grubun düzenlediği gösterilere de değinen Maiziere, PEGIDA eylemlerini de eleştirdi. PEGIDA'nın internet sayfalarına bakıldığı zaman, burada yazanların normal olmadığının anlaşıldığını belirten Maiziere, ''Bu iğrenç bir dil ve buna mesafe koymamız lazım'' ifadesini kullandı. Almanya'da Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) Federal Meclis Grubu Başkanı Volker Kauder de Irak ve Suriye'deki insan hakları ihlallerinin, din özgürlüğünün saldırıya uğramasından dolayı meydana geldiğini belirtti. Kauder, eskiden Hristiyanların, bugün ise Ezidiler ile Müslümanların hedefe alındığını kaydetti. "Biz hepimiz, şu an Irak'ta olup bitenleri kınamalıyız. Dini özgürlük, temel insan hakkıdır" ifadelerini kullanan Kauder, din özgürlüğün olmadığı yerde, özgürlüten bahsedilemeyeceğini vurguladı. Kauder, IŞİD gibi aşırı gruplara karşı mücadelenin birkaç hafta içinde kazanılamayacağını, bunun için uzun bir zaman gerektiğini belirtti. "Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi'nin (ZMD) IŞİD'in Irak'ta yaptığı din ile uyumlu olmadığını açık şekilde belirtmesi beni memnun etti" diye devam eden Kauder, IŞİD'in girişimlerinin topluca kınanmasını istediğini belirtti. Eroğlu: "Kıbrıs Türk tarafı kalıcı, yaşayabilir, bir anlaşma istiyor. LEFKOŞA - KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs Türk tarafının kalıcı, yaşayabilir, var olan gerçeklere dayalı bir antlaşma istediğini belirterek, sırf birileri memnun olması için Rumların her isteğine "evet" demeyeceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs sorununa ilişkin halkı bilgilendirme toplantıları çerçevesinde yaptığı açıklamada, Rumlarla yıllardır müzakere ettiklerini, görüşmelerde masada BM yetkililerinin de yer aldığını hatırlatarak, Kıbrıs'taki yabancı temsilciliklerle de haftada birkaç kez görüşmeler yaptığını kaydetti. Halk adına görev yaptığının bilincinde olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, gerek milletvekili, gerek başbakan, gerekse de cumhurbaşkanı olarak halk adına görev yaptığın, cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaştıkça şahsına yönelik eleştirilerin artacağının bilincinde olduğuna işaret etti. Rum lider Nikos Anastasiadis'in kısa süre önce New York'ta kalp ameliyatı geçirdiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Eroğlu, "İnşallah en kısa sürede sağlığına kavuşarak masaya gelir ve çözüm için adımları atarız" ifadesini kullandı. Eroğlu, müzakere masasında Kıbrıslı Türklere geçmişi aratmayacak ama bugünkü durumu da yok saymayacak ve Türkiye'nin etkin ve fiili garantisi içerisinde, Kıbrıs Türk halkını daha güzel günlere götürecek bir anlaşma arayışı içinde olduklarını bildirdi. Müzakere sürecinde masadan kalkan tarafın Rumlar olduğuna dikkati çeken Eroğlu, Anastasiadis'in gerekçe olarak da Akdeniz'de sismik araştırma yapan Barbaros Hayrettin Paşa gemisini gösterdiğini hatırlattı. Eroğlu, müzakerelerin sürdüğü bir ortamda Piri Reis isimli geminin, Barbaros Hayrettin sismik araştırma gemisinden önce bölgede Kıbrıslı Türkler adına araştırma yaptığını vurguladı. "BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, bu süreçte Kıbrıs'a geldi ve biz üçüncü safhaya geçmiştik" ifadelerine yer veren Eroğlu, şunları kaydetti: "Böyle bir dönemde Anastasiadis, gemileri bahane ederek masadan kalkmıştır. Sonrasında Atina'ya gitti. Adaya gelir gelmez BM Genel Sekreteri'ne mektup yazarak bu durumda görüşmelere devam edemeyeceğini bildirmiştir. Barbaros gemisi, Akdeniz'de bizim adımıza araştırma yapıyor. Hristofyas ile görüşmeleri sürdürürken, kendisi Noble Enerji Şirketi ile anlaşma yaparak platform getirme girişimi yapmıştı. Ben de kendisine, 'Bekleyin bir anlaşma olduktan sonra herkes payını alsın' önerisinde bulunmuştum. Kabul etmeyince, 'Bizim de atacağımız adımlar olacaktır' demiştik. Neydi bu adımlar? Ankara ile görüşmeler yaparak ekiplerimiz konuyu planlamaya başladı. İlk olarak kıta sahanlığı sınırlandırma anlaşması hazırladık ve New York'ta Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile bunu karşılıklı imzaladık. Hükümetimiz de ertesi gün bunu Meclis'te onaylayarak bizim adımıza TPAO'ya Doğu Akdeniz'de araştırma hakkı verdi." Rum yönetiminin son olarak masaya dönmek için araştırma gemilerinin geri çekilmesini ve bir daha gelmemesini istediğine dikkati çeken Eroğlu, "Böyle bir taahhüt istediler. Bunu bize BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide aracılığıyla ilettiler. Bunun kabul edilemeyeceğini kendilerine bildirdik" ifadelerini kullandı. Yunanistan da erken seçim kapıda BULMACANIN ÇÖZÜMÜ ATİNA - Mali krizle mücadele eden Yunanistan'da, koalisyon hükümetiyle Avrupa Birliği, Uluslararası Para Fonu ve Avrupa Merkez Bankası temsilcilerinden oluşan Troyka heyeti arasında kalkınma programının son değerlendirmesi öncesinde çıkan anlaşmazlık sürerken, hükümetin şubat ayında yapılması beklenen cumhurbaşkanlığı seçimini öne alma kararı ülkede siyasi ve ekonomik belirsizliklerin yolunu açtı. Hükümetin büyük ortağı Yeni Demokrasi Partisi'nin (ND) lideri Başbakan Antonis Samaras ve Panhelenik Sosyalist Hareket'in (PASOK) lideri ve Başbakan Yardımcısı Evangelos Venizelos'un bu konudaki sürpriz ortak kararının ardından Atina Borsası yüzde 12'nin üzerinde kayıpla 1987'den bu yana en büyük düşüşü yaşadı, Yunan tahvillerinin faizi de yükseldi. Cumhurbaşkanı seçiminin öne alınmasının ardından hükümetin desteklediği aday olarak gösterilen eski Dışişleri Bakanı Stavros Dimas'ın seçimi kazanamaması halinde ise ülkenin erken genel seçime gitmesi yüksek bir olasılık olarak görülüyor. Yapılan değerlendirmelerde, Samaras'ın cumhurbaşkanı seçimini öne alma kararıyla Yunanistan'ın memorandumlar sonrası dönemde pazarlara dönüşündeki engelleri ortadan kaldırmayı ve siyasi baskı olmadan müzakereleri daha güçlü konumda yapmayı amaçladığı belirtilirken, aynı zamanda sol partilerin çoğunluğu alabileceği olası bir erken seçim riskini de göze aldığı ifade ediliyor. Adeta yazı-tura oynayan Başbakan Samaras, cumhurbaşkanının seçilmesi durumunda Haziran 2016'ya kadar yönetimde kalabilecek. Bu da kendisine müzakerelerde daha sert tavır takınmasına ve aynı zamanda Troyka'nın talepleri doğrultusunda yeni tedbirlerle ilgili yasa tasarılarını parlamentodan geçirmesine olanak sağlayabilir. Ancak parlamentoda bugünkü sandalye dağılımı, böyle bir sonuç için iyimser tablo oluşturmuyor. Kısa bir süre önce, aralarında bağımsız milletvekillerinin de bulunduğu 155 milletvekilinin oyuyla güvenoyu alan koalisyon hükümetinin cumhurbaşkanı seçimi için yeterli milletvekili sayısını bulması bugünkü siyasi ortamda olanaksız gözüküyor. Muhalefet partileri ve 24 bağımsız milletvekili, cumhurbaşkanı seçiminde oy vermeyeceklerini belirterek erken seçime gidilmesini istiyor. Yunan Anayasası'na göre, 300 sandalyeli mecliste cumhurbaşkanı seçilebilmesi için birinci ve ikinci turlarda adayların en az 200, üçüncü ve son turda da 180 oy alması gerekiyor. Üç turda tamamlanacak seçimlerde cumhurbaşkanı seçilememesi durumunda ise ülkeyi uzun süreli siyasi belirsizliğe sürükleyebilecek erken seçimin kaçınılmaz olduğu görülüyor. Uzmanlar, son yapılan anket sonuçlarına göre, olası bir genel seçimde hiçbir partinin tek başına iktidar olamayacağı görüşünde birleşirken, cumhurbaşkanı seçimindeki tıkanıklığın yol açacağı erken seçimin ülkeyi uzun süre siyasi belirsizliğe sürükleyecek "seçim dominosu" etkisi yaratabileceği değerlendirmesinde bulunuyor. Diğer yandan, Yunanistan'da dört yıldır devam eden ekonomik krizin en önemli siyasi sonuçlarından biri olarak ortaya çıkan ve yaşanan siyasi gelişmeler karşısında ülkenin yönetimini ele alma olasılığı artan ana muhalefet Radikal Sol İttifak (SYRIZA) ise Yunan tahvillerini ellerinde bulunduranları, partisinin iktidara gelmesi durumunda korkulacak bir şey olmadığına inandırmaya çalışıyor. Geçmişteki siyasi tercihleriyle Avrupalı yatırımcıların gözünde olumlu izlenim bırakmayan SYRIZA'nın lideri Aleksis Çipras, son yaptığı açıklamalarda, bütçeyle ilgili denklemleri muhafaza edeceğine dair işaretler veriyor. Daha önceki söylemlerinde, kendi onayının bulunmadığı hiçbir anlaşmayı tanımadığını ve borçların bir kısmının silinmesi gerektiğini savunan SYRIZA'nın hedefleri arasında memorandumlar yerine ülkenin ekonomik, toplumsal ve çevresel gelişimini sağlayacak bir ulusal planla değiştirilmesinin bulunduğu da belirtiliyor

12 12 haber BEKLENEN OPERASYON İSTANBUL- İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, İstanbul'da belirlenen adreslere dün sabah erken saatlerde gitti. İstanbul merkezli operasyon çerçevesindeki soruşturmada aralarında polis ve medya çalışanlarının da bulunduğu 32 kişi hakkında gözaltı kararı bulunduğu bildirildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Hasan Yılmaz tarafından yürütülen soruşturmada, hakkında gözaltı kararı bulunanlar arasında Sungurlar dizisinin yapımcısı Salih Asan, Sungurlar dizisinin yönetmeni Engin Koç, Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, gazeteci Nuh Gönültaş, Tek Türkiye dizisinin senaristi Ali Kara, eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Tufan Ergüder bulunuyor. Şüphelilerin tamamının evinde veya iş yerlerinde arama kararının bulunduğu belirtildi. Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın şüpheliler hakkında, "Türkiye Cumhuriyeti devleti egemenliğini ele geçirmek amacıyla baskı, yıldırma ve tehdit yöntemlerini kullanıp, örgütsel yapı oluşturarak, bu yapılanma altında iftira, kişi hürriyetinden yoksun kılma ve belgede sahtecilik suçları" yönünden işlem yapacağı öğrenildi. Soruşturmanın, 2009 yılında El Kaide ile bağlantılı oldukları iddiasıyla önderliğini "Molla Muhammed" olarak bilinen Mehmet Doğan'ın yaptığı ve "Tahşiyeciler" olarak adlandırılan gruba düzenlenen operasyonu da kapsadığı olduğu öğrenildi. Gözaltı kararı verilen bazı şüphelilerin, dizi film üzerinden "Tahşiyeciler" hakkında "suç ve delil uydurdukları'' gerekçesiyle operasyon başlatıldığı belirtildi. Daha önce emniyetteki soruşturmada tutuklanan 5 polis hakkında bu operasyon kapsamında da işlem yapılacağı öğrenildi. KARACA YA GÖZALTI İstanbul Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, sabah saatlerinde paralel yapı iddialarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında harekete geçti. Ekipler, Zaman Gazetesi ve Samanyolu TV nin de aralarında bulunduğu adreslere gitti. Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, paralel yapı iddialarına ilişkin operasyon kapsamında ifade vermek üzere İstanbul Emniyet Müdürlüğü ne gitti. İfadesini veren Karaca, sağlık kontrolüne götürüldü. KARACA NIN AVUKATI Hakkında gözaltı kararı bulunan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, sağlık kontrolünden geçirildikten sonra emniyet müdürlüğüne getirildi. Polis ekipleri, sabah saatlerinde hakkında gözaltı kararı bulunan Karaca'nın evine geldi. Bunun üzerine Hidayet Karaca evinden evinden çıkarak gazetecilere açıklama yaptı. Gözaltı kararının kendileri için sürpriz olmadığını belirten Karaca, yaşananların "Türkiye'nin utanılacak manzarası olarak tarihe" geçeceğini iddia etti. Karaca'nın avukatı Fikret Duran ise "Hidayet Bey ile birlikte kurumdan yaklaşık 10 çalışan hakkında gözaltı ve arama kararları var. Tabii gözaltı kararı uygulanmadı onların daveti gerçekleşti biz de emniyet müdürlüğüne gidip ifademizi vereceğiz" diye konuştu. Daha sonra Hidayet Karaca, eşi Şule Karaca, oğlu Sıtkı ve avukatı ile Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne hareket etti. Karaca, polis nezaretinde ilk önce Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde getirilerek sağlık kontrolünden geçirildi. Ardından emniyet müdürlüğüne götürülen Karaca, girişte yaptığı açıklamada, "Alnımız açık, dimdikiz. Yüreğimizde herhangi bir şüphe endişe yok. Bizim veremeyeceğimiz bir hesabımız yok" EKREM DUMANLI AÇIKLAMA YAPTI İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne bağlı ekiplerin geldiği bir başka adres ise Zaman gazetesinin bulunduğu Yenibosna'ydı. Polis, gazetenin okuyucularının bulunduğu bina önünde bir süre bekledikten sonra ayrıldı. Hakkında gözaltı kararı bulunan Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı daha sonra gazetecilere açıklama yaptı. Polislerin gazete önünde slogan atan okuyucularının tepkisinden dolayı ayrıldıklarını iddia eden Dumanlı, "Giyinmiş, kuşanmış, bir bayram yerine gidiyor gibi" beklediğini belirtti. GÖZALTI GEREKÇESİ Zaman gazetesi avukatlarından Hasan Günaydın da İstanbul Terörle Mücadele İstanbul Şube Müdürlüğü ekiplerinin, gazetenin merkez binasına gelerek, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nun arama ve gözaltı kararını bildirdiklerini belirtti. Hasan Günaydın, hakimin "Türkiye Cumhuriyeti devletinin egemenliğini ele geçirmek amacıyla, baskı yıldırma ve tehdit yöntemlerini kullanarak örgütsel yapı oluşturarak bu yapılanma adı altında iftira, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, belgede sahtecilik suçları yönünden arama ve gözaltı için makul şüphe bulunduğu" gerekçesiyle gözaltı ve arama kararı verdiğini söyledi. OPERASYON DİĞER İLLERE DE YAYILDI Operasyon; Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Eskişehir, Tunceli, Elazığ, Şırnak, Van Erzurum ve Ankara'ya da uzandı. Polisler, sabah sıralarında Yenibosna'daki Zaman gazetesi binasına geldi. Polis bir süre sonra binadan ayrıldı. Soruşturma dosyasında aralarında emniyet görevlisi ve medya çalışanlarının da yer aldığı yaklaşık 30 kişi hakkında gözaltı kararı bulunduğu öğrenildi. Soruşturma kapsamında hakkında gözaltı kararı bulunan aralarında emniyet görevlileri ve medya çalışanların da yer aldığı 30 kadar kişinin, 2009 yılında ''Tahşiyeciler'' olarak bilinen gruba yönelik düzenlenen operasyonda ''suç ve delil uydurdukları'', ''kumpas kurdukları'' iddia edildi. Operasyonun başlamasıyla birlikte sabah erken saatlerde Samanyolu Televizyonu önünde vatandaşların toplandığı da görüldü. TV DİZİ SENARİSTİ VE YAPIMCILARI Soruşturma kapsamında Tek Türkiye dizisinin senaristi Ali Kara ve bir oyucu Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne polisler nezaretinde getirilerek sağlık kontrolünden geçirildi. Samanyolu TV nin Sungurlar dizisinin yapımcısı Salih Asan ile yönetmeni Engin Koç Eskişehir de gözaltına alındı. Emniyet güçleri tarafından evlerinden alınarak sağlık kontrolü için hastaneye götürülen Koç ile Asan, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne getirildi. İfadeleri alınan Koç ve Asan, daha sonra polis tarafından İstanbul'a nakledildi. AVUKATLAR NE DEDİ İstanbul merkezli operasyon çerçevesindeki soruşturma kapsamında gözaltına alınan Samanyolu TV'nin Sungurlar dizisinin yapımcısı Salih Asan'ın ve yönetmeni Engin Koç'un avukatı Turgay Balaban, "Müvekkilim, 2010 yılında Radikal Tahşiye Grubu'na yapılan bir eylem nedeniyle, televizyonda bu konuyla ilgili dizi çektiğinden gözaltına alınmıştır" Balaban, Eskişehir Emniyet Müdürlüğü önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, Samanyolu TV'nin Sungurlar dizisinin yapımcısı Salih Asan ile yönetmeni Engin Koç'un saat civarında gözaltına alındığını belirterek, şöyle devam etti: "Emniyete geldik. Haklarındaki gözaltı gerekçesini inceledik. Engin Koç'un gözaltına alınma sebebi, 22 Ocak 2010'da yapılan operasyonla gözaltına alınan Radikal Tahşiye Grubu olarak bilinen şahıslarla alakalı bir operasyon yapılmış. Bu operasyonun talimatının, ülke dışından geldiği ve alınan talimatla ülke içerisindeki uzantılarından gazete ve televizyonların bu talimat doğrultusunda soruşturmayı yürüten görevlilerin, aynı doğrultuda çalışma yaptığı gerekçesiyle, Radikal Tahşiye soruşturmasında talimatı veren, talimatla hareket eden basın-yayın ve medyayla emniyet görevlileri hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sayılı soruşturma dosyasıyla 'silahlı terör örgütü üyesi olmak ve iftira suçu atmaktan' bir soruşturma başlatıldığı belirtilmiştir. Bunun dışında herhangi bir delil gösterilmedi." Balaban, Eskişehir Emniyet Müdürlüğündeki polislerin talimatla işlem yaptıkları için çok bilgi sahibi olmadığını bildirdi. Müvekkilinin bir televizyon senaristi değil yönetmeni olduğunu anlatan Balaban, "Önüne gelen senaryoyu dizi olarak çekmiştir. Türkiye tarihinde belki ilk defa çekilen bir diziden dolayı yönetmenin gözaltına alındığını hep birlikte gördük. Sanırım silahlı dizi çekmek, suç olsa gerektir. Oyuncak silahlarla dizi çekmek" ifadesini kullandı. Tahşiye Grubu'nu ilk defa duyduklarını belirten Balaban, "Müvekkilim de bu kelimenin ne olduğundan haberdar değildir. Bana sordu. Ben de o an Google'a bakarak Tahşiye Grubu'nun ne olduğuna ilişkin bilgi sahibi oldum yılında bu örgüte yapılan bir eylem nedeniyle, televizyonda bu konuyla ilgili dizi çektiğinden gözaltına alınmıştır. Bu bir gözaltı değildir. 17 ve 25 Aralık operasyonlarını belki unutturmak amacıyla 25 Aralık'a kadar devam edecek bir operasyondur, içi boştur. Müvekkillerimin beraat edeceğini düşünüyorum" şeklinde konuştu. Yapımcı Asan'ın eşi Şengül Asan da evlerine gelen emniyet mensuplarının ellerinde tutuklama kararının olduğunu söyleyerek, "İnternetten ve Twitter'dan okuduğumuz isim listesinde eşimin adı da vardı. İsmini yanlışlıkla 'Salih Aslan' olarak yazmışlar. Kendisi de 'bu şansı bir harfle kaçırmam, inşallah' Söylenti çıktığı için biz hazır olarak bekliyorduk. Zilimiz çaldı, polis arkadaşlar 'hazırlanın' Öyle çıktık, bir problem olmadı" şeklinde konuştu. ESKİ EMNİYET MÜDÜRÜ ERGÜDER DE GÖZALTINDA İstanbul Eski Terörle Mücadele Şube Müdürü ve eski Hakkari Emniyet Müdürü Tufan Ergüder gözaltına alındı. Ergüder polisler eşliğinde emniyete götürüldü. Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, İstanbul'daki soruşturma kapsamında hakkında gözaltı kararı bulunan bir polisin başkentteki adresine gitti. Zanlı'nın adresinde olmadığı tespit edildi. Bu arada, operasyon çerçevesindeki soruşturma kapsamında, Erzurum'da bir komiser gözaltına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında, Erzurum Emniyet Müdürlüğünde görev yapan ve ismi açıklanmayan bir komiserin gözaltına alındığı belirtildi. Komiserin, emniyetteki işlemlerin ardından İstanbul'a gönderildiği öğrenildi. 14 Aralık operasyonu'nu yürüten İstanbul Emniyet Müdürlüğü binasının çevresindeki bazı yollar araç trafiğine kapatıldı. Operasyon tepkileri ANKARA- Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İstanbul merkezli operasyon kapsamındaki gözaltılara ilişkin, "Yapılan işlemlerin sonucunu göreceğiz" TRT Haber'de yer alan habere göre Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Konyalı Sanayici ve İş Adamları Derneği (Konsiad) üyeleri ve Trakyalı iş adamlarının Keşan ilçesinde düzenlenen toplantısında, gazetelerin operasyona ilişkin sorularını yanıtladı. Kurtulmuş, operasyonun teferruatını ve hangi gerekçelerle yapıldığını şu an bilmediğini söyledi. Herkesin duruma bakacağını ifade eden Kurtulmuş, "Yapılan işlemlerin sonucunu göreceğiz. Bir şey söylemeyi bu aşamada uygun görmüyorum" Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu belirterek, "Gerekli değerlendirmeleri süreç içerisinde zaten kamuoyu da yapar. Yanlış yapan yanlışının bedelini öder. Ama şu anda daha çok yeni haberler, bakalım" diye konuştu. KILIÇDAROĞLU CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, başta Zaman ve Samanyolu olmak üzere, basına yapılan darbe operasyonuna sert tepki gösterdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı ve Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın da aralarında olduğu çok sayıda gazetecinin gözaltına alınma kararını değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, "Yaşanan süreç bir darbe sürecidir." HALUK KOÇ CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.haluk Koç, MYK devam ederken düzenlediği basın toplantısında, güncel konular hakkında değerlendirmelerde bulundu. MYK'nın tek gündem maddesinin İstanbul merkezli operasyon olduğunu belirten Koç, dünden beri yaşananları ibret verici olduğunu söyledi. "Yolsuzluğun, rüşvetin hükümetin ana damarlarında nasıl elini kolunu sallayarak dolaştığının belgeleri ortaya çıkmaya başladı" diyen Koç, bunların yıllardır muhalefet tarafından dile getirildiğini ancak ilk kez uzun süreli takip sonucu belgeli rüşvet ve yolsuzluk iddialarının ortaya saçılmaya başladığını savundu. Koç, şöyle devam etti: "Başbakan her yerde 'üç çocuk' diyordu. Üç çocuğun kerameti çıktı. Üç bakanın oğlunun, bir kamu bankası genel müdürünün, bir büyük ilçe belediye başkanının konu edildiği soruşturma, AKP'nin kirli çamaşırlarının artık ortaya dökülme mevsiminin geldiğini gösteriyor. Hemen belirtmek istiyorum. Sağlıklı bir demokraside, üç bakanın oğlunun etrafında dönen rüşvet iddiaları, rüşvet alırken görüntüsü olduğu iddia edilen diğer bir bakanın görevlerine bir dakika bile devam etmemesini gerektirir. Dünyada tren devrildi, elektrik kesildi diye bakanlar istifa ediyor, Türkiye'de kendi oğullarının etrafında akçeli işler, yolsuzluk, rüşvet iddiaları gırla gidiyor, gıkı çıkmıyor Başbakanın ve bakanların. İstifa bir erdem müessesesidir. Bugün istifa etmeyeceksiniz, ne zaman edeceksiniz. Bunlardan bir tanesinin adli zabıtaya da hükmeden, idari amir ise içişleri bakanı ise varın siz hesaplayın gerisini. Soruşturmanın gölgesiz yürümesi ve selameti açısından İçişleri Bakanının en başta istifa etmesi gerekir. Görevde kaldığı her dakika demokrasiyi kanatmaktadır. Hukuku tartışılır hale getirmektedir. " Bu sabah İstanbul'da birçok emniyet müdürünün ve şube müdürünün görevden alındığı bilgisinin geldiğini belirten Koç, görevden almaların, "iddiaların üzerinin örtülmek istendiği ve soruşturmanın karartılması" anlamına geleceğini ileri sürdü. Koç, "Demek ki bir şeylerden korkuyorsunuz, bu suçun kabul edilmesidir, suçun üstlenilmesi, sahiplenilmesidir. Bu açıkça bir suçtur, adalete müdahaledir. Bu yolsuzluk iddialarının bu hırsızlık olaylarının üzerinin kapanması istenmektedir, bu olaylar karartılmak istenmektedir. Bu kadar açık ve bunu Türk milletinin gözünün önünde yapıyorlar" Olayların ortaya çıkmasının ardından bakanların dünkü programlarını iptal ettiklerini de anımsatan Koç, "İstifa etmek için falan değil. Amaç emniyet müdürlerinin görevden alınmasıyla ortaya çıkıyor, amaç bu soruşturmayı nasıl karartırız, nasıl üzerini örteriz. Şu saate kadar istifa etmemiş olmaları ve polis müdürlerini görevden alma tasarrufları hükümetin topyekün, İçişleri Bakanı aracılığıyla bu gayretini içinde olduğunu gösterir" değerlendirmesini yaptı. Koç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı sessiz kalmakla eleştirirken, bu konuda mutlaka halkın karşısına çıkıp açıklama yapması gerektiğini söyledi. "Tüm Türkiye, temiz bir siyaset, yolsuzluklardan, arsızlıklardan, şımarıklıklardan, hırsızlıklardan, küstahsızlıklardan temizlenmiş bir demokrasi istiyor" diyen Koç, "Bu kirli ilişkilerin ve yolsuzlukların ucu nereye uzanırsa uzansın bu hesaplaşmayı Türkiye artık yapmak zorundadır. Bu kirle, yükle Türkiye yoluna devam edemez" ifadesini kullandı. BAŞSAVCI ÇOLAKKADI'YA ÇAĞRI: SAVCILARLA OYNAMAYIN Koç, şunları kaydetti: "Türkiye'de bu davanın savcılarının nasıl davadan alındıkları, savcı iken sanık haline getirildikleri herkesin hafızasındadır. Buradan tüm yetkilileri ve sorumluları millet adına CHP olarak bir kere daha uyarıyoruz. Bu soruşturmanın savcıları ile oynamayın HSYK'yı böylesi bir girişiminize sakın alet etmeyin. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısına da sesleniyorum; soruşturmayı yürüten savcılarla ilgili bir tasarrufunuz, sizi doğrudan işin tarafı haline sokar. İşin içine bazı telkinlerle başka savcıları sokma gayretlerine direniniz. Zaten yaralı olan yargıyı ve hukuk kavramını katlettirmeyiniz. Hırsızlık ve yolsuzluklarla ilgili görevini yerine getirmeye çalışan tüm iktidar baskılarına direnenlerin yanındayız. Kim bu çocuklar? Bu çocuklar babaların mesleğini mi icra ediyorlar? Babalarının bakanlık yetkilerini mi, imtiyazlarını mı kullanıyorlar? Başbakanın konuyla ilgili suskunluğu manidardır. Dün yüzündeki gerginlik ve ayak üstü yaptığı ürkek, korkak, temelsiz açıklamalar, sıranın nerelere ulaşılabileceğinin işaretleri." "TWİTÇİ BAKAN İÇİN GEREĞİNİ YAPSANA SAYIN BAŞBAKAN" Koç şunları söyledi: "Başbakanın aylardır sürdüğü belli olan olaylardan, yani '1,5 milyon dolar rüşvet alırken' görüntülendiği söylenen twitçi bakandan, bu manzaralarından diyelim ki haberi yoktu ve şu anda haberiniz oldu Sayın Başbakan. O zaman neden hala mütereddit davranıyorsunuz, gereğini yapsana..." Halkı da yaşananlar karşısında uyanık olmaya çağıran ve yaşananları içine sindiremediğini belirten Koç, "Yolsuzluk damgası resmen üzerine yapışmış bir iktidarla karşı karşıya" olduklarını iddia etti. "Bu ülkede 14 yaşında çocuklar 'duvara yazı yazdılar' diye yargılanırken, 7 genç sokak ortasında dövülerek öldürülürken, bakan çocuklarının milyonlarca dolar rüşvetle suçlandıkları ve yargıdan kurtarılmaya çalışıldıkları bir Türkiye manzarası karşısında benim içim kararıyor" diyen Koç, "Yalanın yol olduğu, hırsızlığın siyaseten geçim kapısı yapıldığı bir Türkiye'deyiz. Bir lokma, bir hırka derken, zenginliklerinin hesabını veremeyen, iktidar kadrolarının Türkiye'yi soyduğu belgelenen bir Türkiye'deyiz. Tüm milletimizle beraber temiz siyaset, onurlu siyasetçi, gerçek demokrasi mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğiz."

13 TURİZM 13 Spor turizmi dünyada 182 milyar dolarlık iş hacmi oluşturuyor ANTALYA - Türkiye Motosiklet Federasyonu (TMF) Yönetim Kurulu Üyesi ve Organizasyonlar Sorumlusu Mahmut Nedim Akülke, spor turizminin dünyada 182 milyar dolarlık iş hacmi oluşturduğunu bildirdi. Akülke, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyada turizm trendlerine bakıldığında spor amaçlı seyahat sayısının hızla arttığının görüldüğünü belirtti. Eskiden sadece spor kafilesi ya da spor takımının seyahatinin spor turizmi sayıldığına işaret eden Akülke, spor turizminin artık kitlesel özellik kazandığını vurguladı. Spor organizasyonlarının iletişim ve tanıtım amacıyla kullanımının hızla arttığını dile getiren Akülke, şöyle devam etti: "(Bacasız sanayi) diye isimlendirilen turizmin, ülke ekonomilerinin gelişmesine katkısı sürekli artıyor. Turizmin, ekonomik katkıları dışında toplumsal hayata da çok önemli desteği var. Spor turizmi dünyada 182 milyar dolarlık iş hacmi oluşturuyor. Yaz aylarında deniz kıyılarına, kışları kayak merkezlerine akın eden yerli ve yabancı turistler, son yıllarda farklı tatil seçeneklerini tercih etmeye başladı. 1980'lerde uluslararası turizmde spor turizminin payı yüzde 10'larda iken, 2013'de yüzde 32'ye yükseldi." Akülke, motor ve doğa sporları organizasyonlarıyla il, ilçe ve bölgelerin hızlı şekilde tanıtılabileceğini ifade etti. Sporda turizm potansiyelinin harekete geçirilmesi, motor ve doğa sporlarına gençlerin ve halkın ilgisinin yaygınlaştırılmasının yeni nesillerin ruhen ve bedenen gelişmelerine katkı sağlayacağını anlatan Akülke, "Motosiklet sporunun değerlendirilmesi sonucu ülkemizin hemen hemen her bölgesi, alternatif bir motor ve doğa sporları merkezi haline getirilecek" diye konuştu. Tarihi kentlerin tanıtımına katkıda bulunarak turizm potansiyelini artırmayı, yerli ve yabancı turistlerin Türkiye'nin değerlerine dikkatlerini çekerek daha çok insana ulaşmayı hedeflediklerinin altını çizen Akülke, şunları kaydetti: "TMF olarak 2014 yılında 'spor, turizmin geleceğidir' sloganıyla başlattığımız proje, 2015 yılında ülkemizin bazı illerinde devam edecek. Kastamonu, Tokat, Bursa'nın Gemlik ve İzmir'in Urla ilçesi 2014 yılında hem spor organizasyonları olarak hem de spor turizmi yönünden ön plana çıkan kentlerimiz oldu. 'Turizm tam bir kalkınma hamlesidir' vizyonuyla hareket eden TMF, spor turizmine sosyal proje olarak bakıyor yılında ülke genelinde, spor turizmi için çeşitli etkinlik ve şampiyonalar düzenlemeye devam edeceğiz." ISSN Genel Yayın Yönetmeni Ahmet TEKEŞ Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Abdülmecit KOYUNSAĞAN GÜNLÜK SİYASİ GAZETE Yayın Sahibi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş. Yıl: 44 Sayı: Aralık 2014 Pazartesi Haber Koordinatörü Dursun ERKILIÇ Yazı İşleri Müdürü Ayşegül BALDEMİR İstihbarat Şefleri Şenol GÜNÜÇ - Kenan ERGEN Görsel Yönetmen Şebnem ÜNAL Sayfa Editörleri Hakkı Murat SÖBÜTAY - Emine ÖZCAN İnternet Editörü Alparslan OĞUZ Haber Merkezi İsmail YILDIZ, Mihriban DEMİREL, Ayşenur GÜRER, Tülay CANPOLAT, Gazi BOZKURT, Burcu KERİM, Betül SÜSLEN İdari Merkez Yayın Sahibi Macun Mah Cadde No: 2 Yenimahalle/ANKARA Temsilcisi: Yazı İşleri Tel: (PBX) Fax: gazeteyedigun@gmail.com Yiğit YİĞİT Ankara Temsilciliği İstanbul Temsilciliği Rüzgarlı Cd. Plevne Sk. No: 14 Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. Ulus/ANKARA No: 2 K.1 Sefaköy/Küçükçekmece/İSTANBUL Tel: (0312) Tel: (0212) İZMİR -Kardeşi ''İzmir''den sonra Türkiye'de dünyaya gelen ikinci fil olma özelliğini taşıyan, 1,5 aylık ''Deniz'', İzmir Doğal Yaşam Parkı'nın ziyaretçi sayısını artırdı. Yavru fil Deniz, parkın yeni gözdesi oldu. Deniz'i görmek için gelenler barınağının önünde kalabalıklar oluşturuyor. Deniz'in açık alana çıkarıldığı saatlerde parkta ziyaretçi yoğunluğunun yaşandığı anlar oluyor. İzmir Doğal Yaşam Parkı Müdürü Şahin Afşin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 425 bin metrekarelik alanda bin 500 civarında yaban hayvanına ev sahipliği yapan parkta, hayvanlar için doğal ortamlarına birebir uyumlu alanlar oluşturulduğunu kaydetti. Parkın kapılarını 2008 yılında ziyaretçilere açtığını hatırlatan Afşin, sayıları her yıl artan ziyaretçileri sadece İzmirlilerin değil, başta çevre iller olmak üzere pek çok ilden, hatta yurt dışından gelenlerin oluşturduğunu aktardı. Afşin, parkı ilk yılında 697 bin kişinin ziyaret ettiğini, sayının 2012'de 762 bini, 2013'te de 875 bini aştığını ifade ederek, "Geçen yıl 875 bin 32 olan ziyaretçi sayımızda bu sene Aralık başı itibariyle 931 bin 404'ü yakaladık" Doğal yaşam parkının en yoğun olduğu ayların nisan ve mayıs olduğunu dile getiren Afşin, bu yıl da nisan ayının 141 bine yakın kişiyle "en fazla ziyaretçinin geldiği ay" olduğunu söyledi. Bu yıl kasım ayında geçen yıla göre 8 binden, önceki yıla göre ise 10 binden fazla kişinin doğal yaşam parkını ziyaret ettiğini belirten Afşin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Artışı Deniz'e bağlıyoruz. Ekim ayında dünyaya geldi. Onun dünyaya gelmesiyle ziyaretçi sayısında patlama oldu. Özellikle çocuklar merak ediyor Deniz'i. Günün en yoğun saatleri Deniz'in dışarıda olduğu saatler." Tunceli'de "Dersim Müzesi" sevinci Tunceli Kültür ve Turizm İl Müdürü İsmet Hakan Ulaşoğlu, "Dersim Müzesi"nin yöre açısından çok önemli olduğunu belirterek, "Müze olmayan nadir illerden biriydik. Bu müzenin yapılmasıyla çok önemli olan bu eksiklik giderilmiş olacak ve yörenin tarihine yönelik daha ayrıntılı çalışmalar yapılacaktır" Cibuti'nin "Beyaz elması" Asal Gölü CİBUTİ - Cibuti'nin "beyaz elması" diye adlandırılan, dünyanın en tuzlu ikinci gölü Asal, doğal güzellikleriyle ilgi çekiyor Deniz seviyesinden 156 metre aşağıda ve Afrika kıtasının "en alçak noktası" özelliğini taşıyan Asal krater gölü beyaz, yeşil ve mavi renklerin buluştuğu güzel bir tabloyu andırıyor. Adeta göz kamaştıran doğal görüntüsüyle ülkeye gelen turistlerin de en çok ziyaret ettiği mekanların başında yer alan Cibuti'nin "Beyaz elması" olarak da adlandırılıyor. Bölgede yaşayanlar, turizm gelirlerinin yanı sıra krater gölünden elde edilen tuzdan geçimini sağlıyor. Göl kenarındaki tezgahlarda, sofralarda kullanılmak üzere hazırlanmış, satılan tuz paketlerinin dışında birbirinden ilginç tuzdan heykeller ve süs eşyaları da yabancı turistlerin beğenisine sunuluyor. Yüz ölçümü yaklaşık 54 kilometrekare olan göl, yüzde 35'lik tuz oranıyla Antarktika'daki Don Juan Gölü'nden sonra dünyanın en tuzlu ikinci gölü olarak biliniyor. TUNCELİ - Ulaşoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Erzurum Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunca 2005 yılında "Erken Cumhuriyet dönemi yapısı" olarak tescillenen kışla binasının müzeye dönüştürülecek olmasının Tunceli için önemine dikkati çekti. Kent merkezindeki en eski yapılardan biri olan kışla binasının 2005 yılında tescillenmesiyle burada neler yapılabileceğini düşündüklerini anlatan Ulaşoğlu, "1937 yılında askeri harekatlar için üs olarak, kışla olarak kullanılan bu yapının müzeye dönüştürülmesi fikrini ürettik. Bu ürettiğimiz fikir bugün hayata geçiyor. Sayın Başbakanımızın ilimize teşrifleri sırasında yapmış olduğu açıklamalar doğrultusunda bu düşüncelerimizin hayata geçirilmesi bizi mutlu kılıyor" diye konuştu. Kışla binasının bir "kültür adası"nda yer aldığını vurgulayan Ulaşoğlu, "İlimizin merkezi noktasında yer alan bu yapının hemen bitişiğindeki eski sebze hali, Tunceli Belediyesinin geliştirdiği projeyle Dersim Kültür Merkezine dönüştürülüyor. Ortada kışla binası, yan tarafında da Seyit Rıza Parkı'yla bir kültür adası oluşacak. İlin bütün sanatsal, kültürel faaliyetleri bu mekanlarda gerçekleştirilecek. Bu bakımdan da ilimiz adına çok önemli bir proje" ifadelerini kullandı. Ulaşoğlu, yaklaşık 5 bin 800 metrekare kapalı alanı ve bin 800 metrekare avlusu bulunan kışla binasında uygulanacak proje hakkında şu bilgileri verdi: "Binamız, kare ve iki katlı kagir (taş veya tuğladan yapılmış bina) yapıdır. Doğuya bakan kısmı 3 katlı olup buraların dönüştürülmesi amacıyla yaptığımız projede zemin katlar, alışveriş merkezleri, kafeterya, restoran, yerel yemeklerin üretildiği ve satıldığı restoranlar ve hediyelik ürünlerin satıldığı butik mağazalar şeklinde düşünüldü. Binanın ikinci katında ise müze kısmı yer alıyor. Müze kısmında arkeolojik ve etnografik eserlerimiz sergilenecek. Bizim temel amacımız, 'de yaşanan olaylarla ilgili bilgi, belge, görüntü, bulguların sergilenmesini sağlamak. Bahsettiğimiz bir bloğun sadece 3. katı var. O katta da sözlü tarih uygulamaları, Dersim tarihi araştırmaları yapılacak. Aynı zamanda, insanların rahat bir ortamda bu araştırmalarını gerçekleştirmesi için de orada bir kafeterya gibi bir yapı düşünülmektedir." Dağıtım: TURKUVAZ DAĞITIM SAN. VE TİC. A.Ş. Yayın Türü: Yaygın Süreli (Pazar hariç) Basıldığı Yer: Dorukkaya Mat. Yay. Rek. Mağ. Enerji ve İnş. A.Ş. - İstanbul Yolu 6. km Macun Mh. 3. Cd. No: 2/1 Yenimahalle/ANKARA Tel: Resmi ilanlarımızı internet sitemizden de görebilirsiniz. Sözleşmesiz yazarlara ücret ödenmez YediGün Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir

14 Atletico'da Kasım ayının en iyisi Arda MADRİD - İspanya'nın Atletico Madrid kulübünün resmi sponsorlarından olan Mahou, kasım ayının en iyi sporcusu ödülünü Arda Turan'a verdi. "5 yıldızlı futbolcu" sloganıyla Atletico Madrid'te her ay en iyi oyuncuyu seçen Mahou, geçen ayın en iyi ismini, Arda Turan olarak belirledi. Ödülünü aldıktan sonra Atletico Madrid kulübünün kameraları karşısında konuşan milli futbolcu, "Kendimi çok iyi hissediyorum. Açıkçası formda olduğumu düşünüyorum" ve ödül almanın çok güzel olduğunu, ancak kendisi için anlamlı olanın, sezon sonu kazandığı kupalar olduğunu dile getiren Arda Turan, "İyi bir sene geçiyor ama bizim için önemli olan sezon sonları olmalı. Bu seneyi çok iyi bitiriyoruz ve inşallah kalan 3 maçı da kazanıp öyle tatile gireceğiz" diye konuştu. CENK TOSUN Demba Ba yı aratmıyor Senegalli golcüsü Demba Ba'nın sakatlığıyla sıkıntıya giren Beşiktaş'ı sevindiren isim Cenk Tosun oldu. İSTANBUL - Senegalli golcüsü Demba Ba'nın sakatlığıyla sıkıntıya giren Beşiktaş'ı sevindiren isim Cenk Tosun oldu. Mustafa Pektemek'in de yaşadığı uzun süreli sakatlığının ardından bir şok daha geçiren siyah-beyazlı takım, 23 yaşındaki milli oyuncusunun performansıyla hedefleri için başarılı sonuçlara imza attı. İki sakat oyuncusunun yokluğunda forvet hattında tek kalan Cenk Tosun, Spor Toto Süper Lig, UEFA Avrupa Ligi ve Ziraat Türkiye Kupası'nda oynanan karşılaşmalarda attığı gollerle teknik heyeti sevindirdi. Gaziantepspor'dan transfer olan ve siyah-beyazlı formayla ligin ilk haftasında gol sevinci yaşayan Cenk, görev aldığı 9 resmi karşılaşmada takımına şu ana dek 5 gol kazandırdı. Milli forvet, özellikle son 3 resmi maçtaki performansıyla siyah-beyazlı taraftarları sevindirdi. Ziraat Türkiye Kupası'nda Sarıyer ile oynanan karşılaşmada rakip fileleri iki kez havalandıran Cenk Tosun, Spor Toto Süper Lig'de Trabzonspor ile oynanan karşılaşmada Demba Ba ve Mustafa Pektemek'in sakatlığının ardından bulduğu şansı iyi değerlendirdi ve 3-0'lık galibiyette takımına son golü kazandırdı. Formunu koruyan siyah-beyazlı oyuncu, UEFA Avrupa Ligi'nde İngiliz ekibi Tottenham Hotspur ile dün oynanan karşılaşmanın tek golünü atarak, takımını grup liderliğine taşıdı. Cenk Tosun'un gol attığı 4 karşılaşmayı da Beşiktaş kazandı. Beşiktaş, genç oyuncunun ligde gol attığı Mersin İdmanyurdu ve Trabzonspor maçlarını kazanırken, UEFA Avrupa Ligi'nde de Tottenham'a üstünlük kurdu. Siyah-beyazlı ekip, Ziraat Türkiye Kupası F Grubu'nda Cenk'in 2 gol attığı Sarıyer mücadelesini de farklı galibiyetle tamamladı. Beşiktaş namağlup liderler arasında ANKARA - UEFA Avrupa Ligi'nde tur atlayan Beşiktaş, grup maçlarında yenilmeyen 6 takım arasında yer aldı. UEFA Avrupa Ligi'nde 12 grupta 6 hafta sonunda toplam 144 maç yapıldı. Gruplarda mücadele eden 48 takımdan Beşiktaş, Salzburg, Borussia Mönchengladbach, Club Brugge, Dinamo Moskova ve Inter gruplarını namağlup lider tamamlandı. Beşiktaş, C Grubu'nda Yunan ekibi Asteras ile oynadığı iki maçtan beraberlikle ayrılırken, Sırp temsilcisi Partizan'ı her iki karşılaşmada da mağlup etti. İngiltere'nin Tottenham ekibiyle deplasmanda 1-1 berabere kalan siyah-beyazlı takım, rakibini İstanbul'da 1-0'lık skorla geçti ve 12 puanla C Grubu'nu lider bitirdi. Rakip fileleri 11 kez havalandıran Beşiktaş, kalesinde ise 5 gol gördü. Beşiktaş'ın Senegalli futbolcusu Demba Ba, 4 maçta attığı 5 golle siyah-beyazlı takımın en skorer futbolcusu oldu. Gökhan Töre de 3 gol ve 4 asistle takımına katkı sağladı. UEFA Avrupa Ligi grup aşamasının "en golcü" takımı sıralamasında zirvede Avusturya'dan Salzburg yer aldı. Gruplarda 21 golle maç başına 3,5 gol ortalaması yakalayan Salzburg'u, Villarreal 15, Wolfsburg ve Borussia Mönchengladbach da 14'er golle izledi Partizan ve Bratislava ise gruplarda sadece bir gol bulabildi. Sırp temsilcisi Partizan, tek golünü Beşiktaş'a 2-1 yenildiği maçta attı. Kartal, Avrupa'da yüksek uçuyor... Beşiktaş taraftarı, bu sezon takımlarının Avrupa kupalarında elde ettiği başarılarla büyük mutluluk yaşıyor. İSTANBUL - Beşiktaş taraftarı, bu sezon takımlarının Avrupa kupalarında elde ettiği başarılarla büyük mutluluk yaşıyor. Siyah-beyazlılar, futbolun yanı sıra erkek ve kadın basketbol takımlarının Avrupa kupalarında üst üste elde ettiği başarılara tanık oldu. Beşiktaş, futbolda mücadele ettiği UEFA Avrupa Ligi'nde gruptan namağlup lider çıkmayı başardı. C Grubu'nda İngiltere'nin Tottenham Hotspur, Yunanistan'ın Asteras ve Sırbistan'ın Partizan takımlarıyla eşleşen "Kara Kartallar", rakiplerine üstünlük kurmayı başardı. Grubunda üçer galibiyet ve beraberlik alarak 12 puan toplayan Beşiktaş, güçlü rakibi Tottenham'ın önünde lider olarak bir üst tura adını yazdırdı. Futbolda olduğu gibi potada da başarılı sonuçlar alan Beşiktaş'ın erkek basketbol takımı, ULEB Avrupa Kupası'nda şimdiden adını bir üst tura yazdırmayı başardı. D Grubu'nda Khimki, Zenit (Rusya), Union Olimpija (Slovenya), Szolnoki Olaj (Macaristan) ve VEF Riga (Letonya) takımlarıyla eşleşen Beşiktaş İntegral Forex, 9. hafta maçları sonunda 7 galibiyet ve 2 mağlubiyetle 16 puan elde ederek Khimki'nin ardından ikinci sırada yer aldı. SPORA elektrik arası ANKARA - UEFA Avrupa Ligi'nde Beşiktaş ile Tottenham Hotspur'u arasında oynanan karşılaşma sırasında iki kez elektriğin kesilmesi, spor organizasyonlarında yaşanan bazı benzer durumları akla getirdi. Siyah-beyazlıların İngiliz temsilcisi Tottenham Hotspur'u 1-0 yenerek UEFA Avrupa Ligi'nde adını son 32 takım arasına yazdırdığı maçta elektriklerin kesilmesi nedeniyle oyuna 2 kez ara verilmesine benzer durumlar daha önce de yaşanmıştı. Spor Toto Süper Lig'de sezonunun 30. hafta maçında Kardemir Karabükspor ile Eskişehirspor arasında oynanan karşılaşmada elektrikler yine iki kez kesildi. Stat aydınlatma sistemindeki arıza nedeniyle 8. dakikada yaşanan ilk kesintinin ardından hakem Serkan Çınar mücadeleyi durdururken, trafoda çıkan yangının itfaiye ekibince söndürülmesinin ardından 14 dakikalık gecikmeyle oyun tekrar başlatıldı. Karşılaşmanın 67. dakikasında elektrik yeniden kesilirken, yaşanan arıza nedeniyle maça bu kez 7 dakika zorunlu ara verildi.

15 SPOR Avrupa nın yenilgisiz kalesi Paris Saint-Germain KONGRE İLANI BAĞLUM KURS VE OKUL TALEBELERİNE YARDIM DERNEĞİ BAŞKANLIĞINDAN Bağlum Kurs Ve Okul Talebelerine Yardım Derneği'nin Olağan Genel Kurul Toplantısı 04 Ocak 2015 Pazar günü saat da Karakaya Mah. Tuğba Sok. No: 6 Keçiören/ANKARA daki Dernek hizmet binasında aşağıdaki gündemle yapılacaktır. Toplantıda yeterli çoğunluk sağlanmadığı takdirde 11 Ocak 2015 Pazar günü aynı yer ve saatte yapılacaktır. Üyelerimize duyurulur. GÜNDEM: YÖNETİM KURULU 1- Açılış, Divan heyetinin seçimi. 2- Yönetim Kurulu ve Denetleme Kurulları raporlarının okunması ve müzakeresi. 3- Yönetim Kurulu ve Denetleme Kurulunun ibrası. 4- Yönetim Kurulunca hazırlanan Tahmini bütçenin görüşülmesi ve karara bağlanması. 5- Yapılacak tüzük tadilatının görüşülmesi ve karara bağlanması 6- Yeni Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu üyelerinin seçimi. 7- Derneğe lüzumlu olan menkul ve gayrimenkul malların satın alınması, kiralanması, bağış veya vasiyet yoluyla derneğe intikal edenlerin dernek üzerine intikal ve tescil muamelelerinin yapılması, mülkiyetten başka ayni hakların tesis edilmesi veya mevcut menkul ve gayrimenkul malların satılması veya kendisine ait mevcut menkul veya gayrimenkul mallar üzerinde mülkiyetin dışındaki ayni hakların başkaları lehine tesis ve tescil edilmesi, Resmi özel ve tüzel kişilere bedelli veya bedelsiz tahsis edilmesi tahsisin kabulü veya kiralanması, menkul veya gayrimenkullerin başkalarına hibe edilmesi veya başkaların yapacağı hibelerin kabul edilmesi, tapuda tevhit ve ifraz yaptırmaya inşaat yaptırmaya tapuda takrir vermek, takrir almak cins tashihi yapmak taşınmazlar üzerinde üst hakkı tesis etmek, tapu kütüğünde her türlü ayni hak tesis etmek şerh vermek şerh almak, intifa ve irtifa hakkı tesis ettirmek, derneğin gayesine uygun olarak borç alma hususlarında yönetim kuruluna salahiyet verilmesi 8- Dilek ve temenniler. 9- Kapanış. 15 ANKARA- Fransa Birinci Futbol Ligi Şampiyonlar Ligi ve Fransa Süper (Ligue 1) ekiplerinden Paris Saint-Germain, Kupası'nda çıktığı 23 maçta 15 galibiyet Avrupa'nın önde gelen ligleri arasında tek aldı, 8 kez berabere kaldı. Paris Saint- "yenilmeyen" takım olarak dikkati çekti. Germain, 28 yıl sonra bir kez daha Ligue Paris Saint-Germain, Avrupa futbolunun 1'in 17. haftasını "namağlup" geçti. 5 büyük ligi olarak adlandırılan Almanya, Son olarak sezonunda ligin Fransa, İngiltere, İspanya ve İtalya'daki ilk 17 maçında yenilgi yüzü görmeyen takımlar arasında bu sezon tüm kupalarda başkent ekibi, bu sezon aynı periyodu 10 yenilmeyen tek takım oldu. galibiyet, 7 beraberlik ile tamamlayarak ikinci Başkent ekibi, Ligue 1, UEFA kez "namağlup" bir performansa ulaştı. KONGRE İLANI BAĞLUM İLİM VE KÜLTÜRE HİZMET DERNEĞİ BAŞKANLIĞINDAN Bağlum İlim Ve Kültüre Hizmet Derneği'nin Olağan Genel Kurul Toplantısı 04 Ocak 2015 Pazar günü saat de Karakaya Mah. Mahmut Çavuş Caddesi No: 5 Bağlum Keçiören/ANKARA daki Dernek hizmet binasında aşağıdaki gündemle yapılacaktır. Toplantıda yeterli çoğunluk sağlanmadığı takdirde 11 Ocak 2015 Pazar günü aynı yer ve saatte yapılacaktır. Üyelerimize duyurulur. GÜNDEM: YÖNETİM KURULU 1- Açılış, Divan heyetinin seçimi. 2- Yönetim Kurulu ve Denetleme Kurulları raporlarının okunması ve müzakeresi. 3- Yönetim Kurulu ve Denetleme Kurulunun ibrası. 4- Yönetim Kurulunca hazırlanan Tahmini bütçenin görüşülmesi ve karara bağlanması. 5- Yapılacak tüzük tadilatının görüşülmesi ve karara bağlanması 6- Yeni Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu üyelerinin seçimi. 7- Derneğe lüzumlu olan menkul ve gayrimenkul malların satın alınması, kiralanması, bağış veya vasiyet yoluyla derneğe intikal edenlerin dernek üzerine intikal ve tescil muamelelerinin yapılması, mülkiyetten başka ayni hakların tesis edilmesi veya mevcut menkul ve gayrimenkul malların satılması veya kendisine ait mevcut menkul veya gayrimenkul mallar üzerinde mülkiyetin dışındaki ayni hakların başkaları lehine tesis ve tescil edilmesi, Resmi özel ve tüzel kişilere bedelli veya bedelsiz tahsis edilmesi tahsisin kabulü veya kiralanması, menkul veya gayrimenkullerin başkalarına hibe edilmesi veya başkaların yapacağı hibelerin kabul edilmesi, tapuda tevhit ve ifraz yaptırmaya inşaat yaptırmaya tapuda takrir vermek, takrir almak cins tashihi yapmak taşınmazlar üzerinde üst hakkı tesis etmek, tapu kütüğünde her türlü ayni hak tesis etmek şerh vermek şerh almak, intifa ve irtifa hakkı tesis ettirmek, derneğin gayesine uygun olarak borç alma hususlarında yönetim kuruluna salahiyet verilmesi 8- Dilek ve temenniler. 9- Kapanış. T.C.POSTA VE TELGRAF TEŞKİLATI A.Ş. SATINALMA DAİRE BAŞKANLIĞI DoS ve DDoS Saldırılarını Engelleme Ürünü hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası: 2014/ İdarenin a) Adresi: Sehit Tegmen Kalmaz Caddesi No:2 F Blok Kat: Ulus ALTINDAĞ/ANKARA b) Telefon ve faks numarası: c) Elektronik Posta Adresi: yatirim@ptt.gov.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi: 2-İhale konusu hizmetin a) Niteliği, türü ve miktarı: 1 adet DoS ve DDoS Saldırılarını Engelleme Ürünü Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer: PTT A.Ş. Bilgi Teknolojileri Altyapı Daire Başkanlığı Ulus / ANKARA c) Süresi: İşe başlama tarihinden itibaren 36(otuzaltı) aydır 3- İhalenin a) Yapılacağı yer: Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. Satınalma Daire Başkanlığı Şehit Teğmen Kalmaz Caddesi No:2 F Blok Kat: Ulus/ ANKARA b) Tarihi ve saati: :00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi; Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğinin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren, standart forma uygun belge, 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyimini gösteren belgeler: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 30 oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi Makine, teçhizat ve diğer ekipmana ait belgeler ve kapasite raporu: 1--İstekliler, teklif ettiği güvenlik ürününün ve varsa ek modüllerinin marka / modellerini, lisanslama yöntemini ve birim fiyatını gösrerir belgeyi teklifleri ile birlikte vereceklerdir. 2-İstekliler, teklif ettikleri ürünün yerinde destek, kurulum ve eğitimlerini verememeleri durumunda, bu hizmetlerin üretici veya Türkiye yetkili dağıtıcısı tarafından verileceğine dair üretici veya Türkiye yetkili dağıtıcısı onaylı belgeyi teklifleri ile birlikte vereceklerdir. 3-İstekliler, teklif edilen ürüne ait orjinal CD, disket, kitap veya broşürlerini imzalı ve kaşeli olarak teklifleri ile birlikte vereceklerdir. 4- İstekliler, garanti süresi bitiminden sonra 5 yıl geçerli olacak ve ürün bedelinin % 15 ini geçmeyecek bakım onarım ve güncelleme fiyat teklifini gösterir belgeyi teklifleri ile birlikte vereceklerdir. 5-İstekliler, teknik şartname cevaplarını teklifleri ile birlikte vereceklerdir. 6-İstekliler, garanti süresi sonrası geçerli olacak yıllık ve 3 yıllık update/upgrade ve destek bedellerini gösteren belgeyi teklifleri ile birlikte vereceklerdir Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Güvenlik Duvarı (Firewall) 2-Saldırı Engelleme Sistemi (IPS) 3-Muhtelif güvenlik ürünleri kapsamındaki işler 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6.İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açıktır. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası)karşılığı Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. Satınalma Daire Başkanlığı Yatırım Malzemeleri Şube Müdürlüğü Şehit Teğmen Kalmaz Caddesi No:2 F Blok Kat: Ulus/ANKARA adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. Satınalma Daire Başkanlığı Şehit Teğmen Kalmaz Caddesi No:2 F Blok Kat: Ulus/ANKARA adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle, her bir iş kaleminin miktarı ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (Doksan) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13.Diğer hususlar: İhale, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin ekonomik açıdan en avantajlı teklif üzerinde bırakılacaktır. Basın ( Resmi İlanlar AKARYAKIT SATIN ALINACAKTIR ŞAP ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI MÜSTEŞARLIK Kurşunsuz benzin (95 oktan) : 4000 Litre Motorin (Kükürt içeriği en çok 10 mg/kg olacaktır) : Litre alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası: 2014/ İdarenin a) Adresi: Sap Enstitüsü Müdürlügü Dumlupinar Bulvari Balgat ÇANKAYA/ANKARA b) Telefon ve faks numarası: c) Elektronik Posta Adresi: mutlut@sap.gov.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi (varsa): 2-İhale konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı: Kurşunsuz benzin (95 oktan) : Litre Motorin (Kükürt içeriği en çok 10 mg/kg olacaktır) : Litre Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Teslim yeri: Enstitünün talebine göre pompada veya Enstitünün motorin depolarına teslimat yapılacaktır. c) Teslim tarihleri : Sözleşme imzalandıktan sonra ihtiyaca binaen sipariş tarihinden itibaren 5 (beş) işgünü içerisinde peyder pey tarihine kadar. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Dumlupınar Bulvarı No:35 Çukuranbar-Çankaya/ANKARA b) Tarihi ve saati : :30 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi; Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: Standarda ilişkin belgeler: İstekli dağıtıcı ise, EPDK (Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu) tarafından verilen dağıtıcı lisansının (ihale tarihinin içerisinde bulunduğu yılda alınmış olacak) ihale dosyasında aslını veya noter onaylı suretini, İstekli bayii ise, EPDK tarafından verilen istasyonlu bayilik lisansını ve bayii olduğu dağıtıcı firmanın EPDK dan alınan lisansının (ihale tarihinin içerisinde bulunduğu yılda alınmış olacak) ihale dosyasında aslını veya noter onaylı suretini vermek zorundadır. Alımı yapılacak akaryakıt ürünleri TSE standartları veya TÜPRAŞ spesifikasyonlarına uygun olacak ve istendiğinde bu durum belgelendirilecektir. 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif fiyatla birlikte fiyat dışındaki unsurlar da dikkate alınarak belirlenecektir. İsteklilerin sunduğu fiyatların dışında km. cinsinden akaryakıt istasyonunun idareye uzaklığı idarece belirlenen 0,0025 katsayısı ile çarpılarak teklif birim fiyatı etkileyecek katsayı bulunacak ve katsayı, uygun bedelin tespitinde kullanılacaktır. Uygun bedelin tespitinde aşağıdaki formül esas alınacaktır; A)- Teklif değerlendirilmesinde kullanılacak olan aşağıdaki yazılı formül sonucu bulunacak olan değerlendirilmeye esas teklif birim fiyatı B)- Teklif edilen birim fiyat C)- Akaryakıtın alınabileceği en yakın istasyonun Şap Enstitüsü Müdürlüğüne uzaklığı (gidiş-dönüş) D)- Mesafeden dolayı alınacak akaryakıt maliyetini her bir km için artıran katsayı idaremiz tarafından 0,0025 olarak kabul edilmiştir. Her türlü akaryakıt cinsi için A=B*((C*D)+1) formülü kullanılarak İhale dokümanında mevcut bulunan "Uygun Bedel hesap tablosu" idare tarafından oluşturulacak en az üç kişilik bir komisyon marifetiyle hazırlanacak ve nihai sonuç, ihale komisyonunun bu tablolarla birlikte değerlendirmelerinden sonra alınacaktır. Taşıt Tanıma kartı, Chip vb. uygulamalar yapılacaktır. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 150 TRY (Türk Lirası) karşılığı Şap Enstitüsü Müdürlüğü İhale Birimi adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Dumlupınar Bulvarı No:35 Çukuranbar-Çankaya/ANKARA adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 100 (YÜZ) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Basın ( Resmi İlanlar

16 heykellerinin sırrı Mimar Sinan Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Çoruhlu, eski Türk topluluklarında bir kişinin heykelini dikmenin önemli olduğunu, bunun hem bu dünyada hem de öteki dünyada kişiyi var etmek anlamına geldiğini belirtti. İşini dokunarak yapıyor KÜTAHYA- Kütahya'nın Tavşanlı ilçesinde çocukluğundan beri hayalini kurduğu bakkal dükkanını açan görme engelli 42 yaşındaki İbrahim Deniz, müşterilerinin verdiği parayı ve ürünleri dokunarak tanımlıyor. İlçeye bağlı Karlıköy'de yaşayan Deniz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, görme yetisini 7 yaşındayken tamamen kaybettiğini söyledi. Çocukken reklamları dinleyip sakız, bisküvi gibi şeyleri tatmak istediğini anlatan Deniz, şöyle konuştu: "O zamanlar da köy bakkalına bu tür şeyler gelmiyordu. Hep bir bakkal açıp, her yeni çıkan şeyi köye getirmeyi hayal ediyordum. Daha sonra köy bakkalının yanında çalışmaya başladım. Hayalimi hiç terk etmedim. Çalışırken, parayı ellerimle dokunarak tanıyordum. İş yeri sahibinin söylediği yerleri de hafızamda tutuyor, isteyenlere Sevimli dostların da kreş i var İZMİR- İşleri nedeniyle evden çıkmak zorunda kalan hayvan sahipleri, yokluklarında kedi ya da köpekleriyle ilgilenilmesi için ''kreş'' hizmetini tercih ediyor. Evcil hayvan kreşleri, sevimli dostları saatlerce yalnız kalmaktan dolayı yaşayabilecekleri psikolojik travmalardan korumak, aç ve susuz kalmasını önlemek, diğer hayvanlarla bir araya gelerek sosyalleşmesini kolaylaştırmak amacıyla hizmet veriyor. Kreşe bırakılan hayvanlar, sahibinin kendisini almasını beklerken banyo yapıyor, tıraş olup taranıyor, ağız ve kulak bakımı gibi bakımlardan geçiyor, oyunlar oynayarak keyifli bir gün geçiriyor. Evcil hayvanlar için kuaförlük, otel ve kreş hizmeti veren iş yerinin işletmecisi Eser Alaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir hayvansever ve hayvan sahibi olarak evcil hayvanı olan insanların verip, ücreti alabiliyordum. Ağabeyim ve ailemin desteğiyle köydeki ikinci bakkalı ben, açtım." Deniz, şimdi yine reklamları çok dinlediğini, özellikle çocuk ve kadınların isteyebileceği ürünleri getirdiğini anlattı. Bakkalına gelen ürünleri, ağabeyinin raflara yerleştirdiğini ifade eden Deniz, "Ağabeyim, bana neyi nereye koyduğunu söylüyor. Ben de yerlerini bildiğim için rahatlıkla satış yapabiliyorum. Hayalimi gerçekleştirmem beni mutlu ediyor. Şimdiye kadar, hiçbir aksilik olmadı. Geçimimi sağlayacak kadar kazanıyorum. Çocukların her istediğini getirip, satmaya çalışıyorum" diye konuştu. Kendisine bir yaşam biçimi belirlediğini aktaran Deniz. "Bakkalımda devam etmek istiyorum. Arkadaşlarla da gezmeye, eğlenmeye gidiyoruz" ifadesini kullandı. sorunlarını yakından bildiğini, hem hayvanların hem de sahiplerinin yaşam kalitelerini artırmak için ABD'de evcil hayvan bakımı ve kuaförlüğü alanında 6 aylık eğitim aldığını anlattı. Özellikle büyükşehirlerde evcil hayvan besleyenlerin sayısının oldukça fazla olduğunu vurgulayan Alaş, ancak gündüz işe giden hayvan dostlarının kedi veya köpeklerini saatlerce evde bir başına bırakmak zorunda kaldıklarını söyledi. Bu durumdaki hayvanların çeşitli sorunlar yaşadığını aktaran Alaş, "Sabahtan akşama kadar yalnız kalmaları bir çok sorun teşkil ediyor. Evdeki eşyaları parçalama, kemirme ihtiyacı duyuyorlar. Tepki olarak dışkılarını eve yapıyorlar. Bu hayvanların sosyal varlıklar olduklarından sosyalleşemediklerinde psikolojik travmalar yaşıyorlar. Bu sıkıntıları gidermek amacıyla böyle bir yer açtım" diye konuştu. Alaş, sevimli dostlarının ilgiden uzak kalmalarını istemeyen hayvan sahiplerinin kreş hizmetine yoğun ilgi gösterdiğini aktararak, böylece hem kendilerinin yaşam kalitesini, hem de hayvanlarının yaşam kalitesini artırdıklarını, gözleri arkada kalmadan evlerden ayrı kalabildiklerini söyledi. Köpek sahibi Asil Sarıkahya da çocukluğundan beri hayvan beslediğini, ancak köpeğini götüremeyeceği yerlere giderken sıkıntı yaşadığını anlattı. Köpeğini yalnız bıraktığında "mamasını yedi mi", "bir şey yuttu mu" gibi endişeler yaşadığını kaydeden Sarıkahya, kreş sayesinde gözü arkadan kalmadan evden çıkabileceğini ifade etti. KAYSERİ - Çoruhlu, Erciyes Üniversitesi Sanat Tarihi Kulübü tarafından Fen Fakültesi Salonunda düzenlenen "Türk Taş Heykellerine İkonografik ve Sembolik Bir Bakış" konulu konferansta, eski Türk topluluklarının tamamen göçebe olmadığını, ikili bir yaşam sürdüklerini söyledi. Bu yaşam tarzının bugün de yaylak ve kışlak olarak devam ettiğini ifade eden Çoruhlu, kaya resimlerinin şehircilik konusunda da bilgiler verdiğini anlattı. Çoruhlu, kitabelerden, eski Türk topluluklarında dikili taş ve heykellerin "ata" gibi algılandığının anlaşıldığına dikkati çekerek, Kültigin'in kitabesinde bunlardan "ebedi taş" olarak bahsedildiğini belirtti. Taş heykellere ilahi anlamlar da yüklendiğini vurgulayan Çoruhlu, "Bir kişinin heykelini dikmek önemliydi. Hem bu dünyada hemde öteki dünyada var etmek anlamına geliyordu. Taş heykeller, atalar kültünün bir gereği olarak dikiliyordu. Ölenlerin geride kalanları da bunu gerçekleştiriyordu" SAMSUN- İLYAS GÜN - Samsun'da kollarının doğuştan dirsekten altı bulunmayan 7 yaşındaki Nisa Nur Çalık, ayaklarıyla hem yüzüyor hem de resim yapıyor. İldeki özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinde bu yıl eğitime başlayan ve korktuğu için havuza hiç girmeyen 7 yaşındaki Nisa Nur Çalık, korkusunu öğretmenlerinin desteğiyle yendi. Çalık, ağlayarak geldiği Ondokuz Mayıs Üniversitesi yüzme havuzunda 3 ayda aldığı özel ders sonucunda yüzmeyi öğrendi. Nisa Nur, yüzmeyi öğrendikten sonra ayaklarıyla resim yapmaya da başladı. Nisa Nur Çalık, AA muhabirine, 3 ay önce yüzmeye başladığını söyledi. Havuza gelirken ağladığını belirten küçük kız, "Sudan korktuğum için havuza girmek istemiyordum ancak bir süre sonra alıştım. Şimdi kendim yüzüyorum. Sırt üstü ve yan yüzebiliyorum. Mersin'de önümüzdeki ay engelliler yarışması ve milli takım seçmeleri var, onlara katılacağım" Özel yüzme eğitmeni Atilla Akbulut ise Nisa Nur'u suya oyunlar oynayarak alıştırdığını anlattı. Çoruhlu, eski Türk topluluklarında ataların öldükten sonra tanrı olduklarına inanıldığını belirterek, ruhların dönüştüğüne inanıldığı için koç, aslan, geyik gibi hayvan heykellerine de rastlandığını ifade etti. Kaplumbağa kaidelerin genellikle hanedan üyelerine ait yazıtlarda kullanıldığını anlatan Çoruhlu, şunları kaydetti: "Ellerinde kadeh ya da kap tutar şekilde tasvir edilen heykellerin neyle ilişkili oldukları hala tartışmalı. Ben bunların sunma ritüeli ile ilişkili olduğunu düşünüyorum. Ölünün anısına bir sunu olarak yorumluyorum. Mezara bir çiçek ya da yemek sunmak gibi. Kişinin öldükten sonra istediği gibi yaşaması için yapılan bir ritüel" diye konuştu. Çoruhlu, bu kaplardan bazılarının ölülerin küllerinin konduğu kaplar da olabileceğine işaret ederek, Göktürklerin ilk dönemlerinde ölülerini yaktıklarının bilindiğini sözlerine ekledi. Kolları olmadan yüzüyor, ayaklarıyla resim yapıyor Nisa Nur'un 1 ay boyunca her derse ağlayarak girdiğine işaret eden Akbulut, "Bir ay sonra havuza iyice alıştı. Sonra yüzme tekniklerine başladık. İlk olarak sırt üstü ayakla başladık ve ardından sırt üstü kola geçtik. Artık Nisa Nur suya atlayarak tek başına yüzebiliyor" diye konuştu. "KOLLARI OLMAMASI AVANTAJ" Yüzme tekniklerinin tek tek Nisa Nur'a öğretileceğini vurgulayan Akbulut, "Mersin'de yarışmalar var. Burada Nisa Nur'un kendini göstermesini ve milli takıma seçilmesini umut ediyorum" Nisa Nur'un kollarının olmamasının dezavantaj değil avantaj olduğunu dile getiren Akbulut, "Türkiye'de engellilerin birçoğu ve aileleri yüzmeyi yapamayacaklarını düşünerek sporla tanışamıyor. Bu şekilde Türkiye'de bedensel engelli sporcu sayısı az. Biz de bunu avantaja çevireceğiz. Yarışmalarda Mersin'de derece alarak Nisa Nur'un milli takıma seçilmesini sağlayacağız" ifadesini kullandı.