Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü. 12 Ocak 2009

Transkript

1 T. VAKIFLAR BANKASI T.A.O. HAZİNE BAŞKANLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR MÜDÜRLÜĞÜ HAFTALIK GÖRÜNÜM Ocak 2009

2 YURTİÇİNDE GEÇEN HAFTA Sanayi Üretimi Kasım da %13.9 düştü... TCMB: Gelecek dönemde enflasyonun kademeli düşüşünü sürdürmesi bekleniyor... Merkez Bankası Beklenti Anketi'nde yıl sonu TÜFE %7.84, büyüme %1.1 olarak tahmin edildi... Kapasite kullanım oranı Aralık ayında 16.4 puan azalarak 64.7 oldu... Sanayi üretimi, Kasım ayında yıllık bazda %13.9 düşerek 2001 den beri en yüksek düşüşünü gerçekleştirdi. Böylece Ağustos ayından itibaren düşüşe geçen aylık sanayi üretimi Kasım ayında arka arkaya dördüncü düşüşünü kaydetmiştir. İthalattaki daralma, tüketici ve reel kesim güven endeksindeki hızlı düşüşler sanayi üretim endeksindeki gerileme ile birlikte değerlendirildiğinde sanayi üretiminin önümüzdeki aylarda düşmeye devam etmesi mümkün görünüyor. Sanayi üretimindeki düşüş, 2008 dördüncü çeyrek GSYİH büyümesinin sert bir şekilde daralabileceğine işaret ediyor. GSYİH için 4. çeyrek beklentilerimiz yıllık bazda %3.1 düşüş ve 2008 in tamamı için ise %1.4 gibi sınırlı bir artış yönündedir. Kasım ayı verisinin ardından Ocak Kasım dönemi sanayi üretimi büyümesi %0.5 ile sınırlı bir artış gerçekleştirmiştir. Kasım ayı sanayi üretimi incelendiğinde neredeyse tüm sektörlerdeki üretimin sert bir düşüş yaşadığı görülmektedir. Sermaye ve ara malı üretimi yıllık bazda sırasıyla %29.1 ve %16.9 daralırken, dayanıklı ve dayanıksız mal üretimi yıllık bazda sırasıyla %8.7 ve %6 gerilemiştir. İmalat sanayindeki neredeyse tüm sektörler Kasım ayında daralırken, özellikle ihracata dayalı sektörlerdeki güçlü gerileme yaşanan bu sert düşüşte belirleyici olmuştur. En büyük daralma sırasıyla motorlu araçlar (%41,2), ana metal sanayi (%25.7), petrol ürünleri (%19.7) ve tekstil (%16.4) gibi sektörlerde görülmektedir. Kasım ayı sanayi üretim verileri, TCMB Para Politikası Kurulu nun 15 Ocak taki toplantısında 50 baz puanın üzerinde faiz indirimine gitmesi beklentisini artırmıştır. Merkez Bankası'nın Aralık ayı fiyat gelişmeleri raporunda önümüzdeki dönemde enflasyonun kademeli olarak düşüşünü sürdürmesinin beklendiği belirtildi. Talep koşullarındaki zayıflamaya paralel olarak hizmet fiyatlarında gözlenen yavaşlamanın, genele yayılarak sürdüğü ifade edilen Rapor da, enerji grubunun enflasyonundaki gerileme eğiliminin 2009 yılında süreceği öngörüsüne yer verildi. Rapor da toplam talep koşullarının mevcut seyrinin, TL deki değer kaybının dayanıklı tüketim malları fiyatlarına olan etkisini önemli ölçüde sınırladığı belirtilirken, işlenmiş gıda enflasyonundaki kademeli düşüşün önümüzdeki dönemde devam etmesinin beklendiği ifade edildi. Merkez Bankası Beklenti Anketi sonuçlarına göre enflasyon beklentilerinde belirgin bir toparlanma dikkat çekmektedir. Aralık ayında aylık bazda %0.41 oranında düşen TÜFE enflasyonu için Ocak ayı beklentileri aylık bazda %0.40 artış olacağı yönündedir yıl sonu TÜFE beklentisi ise %8.45 ten %7.84 seviyesine gerilemiştir. Aynı şekilde 24 ay sonrası için enflasyon beklentisi ise %6.74 e gerilemiştir. Beklenti Anketi nde 2009 yılı büyüme oranı ise %1.1 olarak tahmin edilmiştir. Anket sonuçlarına göre yıl sonu dolar kuru tahmini 1.57 TL, 2009 yılı cari açık beklentisi ise 29.5 milyar dolar olarak oluşmuştur. Düşen büyüme rakamlarına enflasyon beklentilerindeki belirgin gerilemenin eklenmesinin Merkez Bankası na faiz indirimlerinde daha sert olma fırsatı yarattığı söylenebilir. İmalat sanayiinde kapasite kullanım oranı Aralık ayında, geçen yılın aynı dönemine göre 16.4 puan azalarak 64.7 oldu. Türkiye İstatistik Kurumu ndan (TUIK) verilen bilgiye göre 2008 Aralık ayında, işyerlerinin, tam kapasite ile çalışmamasının nedenleri arasında talep yetersizliğinin ilk sırada olduğu belirtilirken, hammadde yetersizliği, mali imkansızlıklar, işçilerle ilgili meseleler ve enerji yetersizliği diğer nedenler olarak sıralandı. İç pazarda talep yetersizliği %45.7 ve dış pazarda talep yetersizliği %27.1 oranında etkili olurken, mali imkansızlıklar %4, yerli mallarda hammadde yetersizliği %3.2 ve ithal mallarda hammadde yetersizliği %1.7, işçilerle ilgili meseleler ise %1.5 oranında etkili oldu. TÜİK verilerine göre işyerlerinde Aralık ayı üretim miktarı %12.2 azalırken, 2009 yılı Ocak ayında üretim miktarının %1.7 artmasının beklendiği belirtildi.

3 YURTDIŞINDA GEÇEN HAFTA ABD de ekonomiyi destekleme paketi hazırlıkları sürerken, 2009 yılı bütçe açığı öngörüsü 1.2 trilyon dolara yükseldi... ABD de işsizlik oranı Ocak 1993 ten beri en yüksek seviyeye ulaştı... ABD de reel ekonomiye ilişkin veriler resesyonun derinliğine işaret ediyor... ABD de otomotiv ve demir çelik sektörünü 2009 yılında zor günler bekliyor... FED yetkilileri deflasyona karşı hassas bir tavır sergilerken, büyüme ile ilgili riskleri önleme çabası içinde... ABD nin yeni Başkanı Obama nın hazırlanacak ekonomiyi canlandırma paketinin yaklaşık %40 ının vergi indirimlerinden oluşmasını istediği ileri sürülüyor. Böylece, paketin milyar dolar büyüklüğünde olması durumunda vergi indirimlerinin tutarı da 300 milyar dolara ulaşacak. Vergi indirimlerinin daha çok gelir vergisini kapsaması öngörülüyor. Obama, Nisan ayında yapılacak G-20 toplantısı öncesinde ABD finans sistemi için esaslı bir revizyon önerisini Kongre ye sunacağını açıkladı. Bununla birlikte, konut icralarının engellenmesine yönelik planların önümüzdeki 1 veya 2 ay içinde açıklanmasını beklediğini belirten Obama, iflası ekonomiyi tehdit edebilecek finansal kurumların çöküşünün önlenmesi gerektiğini söyledi. Obama, Wall Street'i denetleme ve düzenleme kurumlarının mevcut duruma karşı mücadele vermesi gerektiğini belirterek, cesur önlemler alınmazsa ABD'de resesyonun birkaç yıl sürebileceğini de belirtti. Obama, hazırlıkları süren 775 milyar dolarlık ekonomik destek paketinin maliyetinin "yüksek" olduğunu, ancak ekonominin azalan tüketici harcamaları, işten çıkarmalar ve daha da daralan kredi piyasaları döngüsünden kurtulabilmesi için bu büyüklükte bir paketin gerekli olduğunu belirtti. ABD de Kongre Bütçe Ofisi ise, yayınladığı raporda ABD bütçe açığının 2009 mali yılında milyar dolara ulaşacağı tahmininde bulundu. Bütçe tahminleri, ABD nin yeni Başkanı Obama nın açıklaması beklenen ekonomiyi canlandırma paketinin büyüklüğünün 800 milyar doları geçmeyeceği ihtimalini artırdı. Raporda ayrıca ABD büyümesinin uzun vadeli trend seviyesi olan yıllık %2.3 oranına ancak 2015 te dönebileceği tahmin edildi. ABD de işsizlik oranı Aralık ayında yarım puan yükselerek Ocak 1993 ten bu yana en yüksek seviye olan % 7.2 ye çıktı. Tarım dışı istihdam verisi ise 524 bin kişi ile piyasa beklentileri dahilinde düşüş gösterdi. Tarım dışı istihdamda iki ay art arda görülen sert düşüş resesyonun ciddiyetini göstermesi bakımından anlam taşıyor. Kasım ayı tarım dışı istihdam verisi 533 bin düşüşten 584 bin düşüşe revize edilirken, Aralık ayında İmalat Sanayi istihdamı 149 bin düşüş gösterdi. Aralık ayında işsizlik oranı ise %6.7 seviyesinden %7.2 ye yükselerek son 16 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. ABD'de Kasım ayında bekleyen konut satışları %4 azaldı. Beklenti söz konusu verinin %1 düşeceği yönündeydi. Ekim ayı verisi de -%0.7 den -%4.2 ye revize edilirken, bekleyen konut satışlarının son üç ayda %12 gerilemesi ikinci el konut satışlarındaki düşüşün de artabileceğini gösteriyor. ABD de ISM (Arz Yöneticileri Enstitüsü) imalat endeksi Aralık'ta 32.4 puanla 35.5 olan beklentilerin altında açıklandı. Endeks Kasım ayında 36.2 olarak açıklanmıştı. Endeksin ayrıntılarına bakıldığında, bütün endekslerde gerileme dikkat çekerken, yeni siparişlerin 22.7 ile son elli yılın en düşük seviyesine gerilediği görüldü. Bunun yanı sıra yurt içi ve deniz aşırı talep ile işsizlik ve ihracat endekslerindeki gerileme dikkati çekti. ISM hizmetler endeksi ise, Aralık ayında 37 olan beklentilerin üstünde 40.6 olarak açıklandı. Endeks Kasım ayında 37.3 olarak açıklanmıştı. Endekste Aralık ayı itibariyle toparlanma yaşansa da, hala iyimser bir görünüme işaret etmediği dikkati çekiyor. Diğer yandan, ABD'de fabrikalara gelen siparişler Kasım'da beklentilerin çok üzerinde %4.6 düştü. Fabrika siparişlerinin %2.5 azalması bekleniyordu. Fabrika siparişlerinde Ekim ayı için daha önce %5.1 olarak açıklanan düşüş oranı da %6 olarak revize edildi. ABD de Aralık ayında satışlarında son 15 yılın en büyük düşüşünü yaşayan otomotiv sektörünü, 2009 yılında da zor günler bekliyor. Hükümetten General Motors ile birlikte 17.4 milyar dolar yardım alan Chrysler, Aralık ayında satışlarının %53 düştüğünü açıkladı. Otomotiv sektöründe ABD yanında Avrupa ve Asya da da satışlarda düşüşler yaşanıyor. Küresel krizde inşaat ve otomotiv sektörlerinde yaşanan daralmadan ciddi anlamda yara alan ABD'li demir-çelik şirketleri, 20 Ocak'ta Başkan Bush'tan görevi devralacak olan Obama'dan önümüzdeki iki yılı kapsayan bir yardım paketi talebinde bulunacak. ABD'de Eylül ayından bu yana demir-çelik sektöründe satışlar %50 azalırken, 1980'den bu yana en düşük seviyesine geriledi. ABD Merkez Bankası FED in 16 Aralık ta yaptığı toplantının geçtiğimiz hafta yayınlanan tutanakları ABD ekonomisinin içinde bulunduğu resesyonun 2009 da da devam edeceği ve ekonominin ciddi şekilde daralacağı beklentisine işaret etti. FED yetkilileri büyümede ancak 2009 un ikinci yarısında hafif bir toparlanma yaşanabileceği görüşünü dile getirdi. Enflasyonun da rahatsız edici derecede düşük seviyelere gerileyeceği beklentisinde olan FED Açık Piyasa Komitesi (FOMC) üyelerinin ayrıca, ekonomiyi canlandırmak için FED in bilançosunun 2.3 trilyon dolara ulaşmasına neden olan acil kredilerin daha da artırılarak parasal genişlemenin devam etmesi düşüncesinde oldukları görüldü. Enflasyon beklentilerinin ne şekilde gelişeceğine dair ciddi bir belirsizlik bulunduğu görüşünde olan FED yetkililerinin, aşırı fiyat düşüşlerini önlemek için açık bir enflasyon hedefi belirleyebileceği beklentisi gündeme geldi. FED in New York şubesi ise, mortgage faizlerinin gerilemesi için devlet destekli mortgage kuruluşları Fannie Mae, Freddie Mac ve Ginnie Mae tarafından garanti altına alınmış olan menkul kıymetleri satın alma planını başlattı. FED in plan çerçevesinde geçtiğimiz hafta başlattığı operasyonlarda ne kadar alım yaptığı açıklanmadı. Kasım ayı ortalarında açıklanan plan ile FED, söz konusu kuruluşlardan 2009 un ortalarına kadar 500 milyar dolar tutarında mortgage kredilerine dayalı menkul kıymet satın alacak.

4 Citigroup, Smith Barney i Morgan Stanley e satacak... Bank of America (BoA) ABD'nin en büyük bankası oldu... Kredi kuruluşlarının not kararları devam ediyor... Euro Bölgesi nde 3. çeyrek büyüme verisi -%0.2 olarak teyit edildi... Alman hükümeti Commerzbank a sermaye yardımı yaptı... İngiltere Merkez Bankası faiz oranını %1.5'e indirdi... Citigroup, iştiraki olan aracılık şirketi Smith Barney i Morgan Stanley e satarak 10 milyar dolar vergi öncesi gelir elde etmeyi planlıyor. Satış işleminin gerçekleşmesi halinde Morgan Stanley, Citigroup a milyar dolar nakit verecek. Yapılacak anlaşmada kurulacak ortaklığın %51 i Morgan Stanley e ait olacak ve Morgan Stanley bu oranı önümüzdeki 3 ile 6 yılda artırma opsiyonuna sahip olacak. Citigroup un anlaşma sonrası elde etmesi beklenen 10 milyar dolarlık vergi öncesi gelir ise Smith Barney in defter değerindeki artıştan kaynaklanacak. Bank of America (BoA), Merrill Lynch'i satın alma sürecini tamamladı ve 2.7 trilyon dolar varlık toplamı ile JPMorgan Chase ve Citigroup'u geride bırakarak ABD'nin en büyük bankası oldu. Bank of America geçen hafta ayrıca, 5.6 milyar adet China Construction Bank hissesini 2.83 milyar dolar karşılığında sattığını açıkladı. Satış sonrası Bank of America nın China Construction Bank daki payı %19.1 den %16.6 ya geriledi. ABD de aşırı mevduat çıkışları nedeniyle ABD Federal Mevduat Sigorta Kuruluşu FDIC tarafından el konulan Indymac, bilişim şirketi DELL in sahibi Michael Dell ve ünlü spekülatör George Soros un içinde yer aldığı bir konsorsiyuma 13.9 milyar dolara satılıyor. FDIC a 9.4 milyar dolar maliyet getiren Indymac e yeni sahipleri ilk etapta 1.3 milyar dolar nakit enjekte edecek. Bu arada FDIC ın, Fannie Mae ye satılmış olan IndyMac mortgage ları ile ilişkili daha önceden bilinmeyen 10 milyar dolara kadar yükümlülükle karşı karşıya kalabileceği, bu yükümlülüklerin gerçekleşmesi halinde FDIC in 34.6 milyar dolar tutarındaki sigorta fonunun yeni bir banka iflası durumunda zor durumda kalacağı belirtiliyor. General Electric in finans kolu General Electric Capital, ABD Federal Mevduat Sigorta Kuruluşu FDIC desteği ile 4 dilim halinde 10 milyar dolar tutarında tahvil satacak. Böylece Kasım ayında, özel sektör tahvil piyasasına erişemeyen finans kuruluşlarının finansman açıklarını gidermek üzere hazırlanan Geçici Likidite Garantisi Programı (TLGP) altında yapılan en büyük satış gerçekleştirilmiş olacak ve GE Capital in satışı, bu program altında çıkarılan tahvil miktarını 115 milyar dolara yükseltecek. Geçen hafta kredi kuruluşlarının not kararları devam etti. S&P ve Moody s, Wells Fargo tarafından satın alınan ABD bankası Wachovia'nın kredi notlarını yükseltti ve tüm notları pozitif izlemeden çıkardı. Ayrıca S&P dünyanın en büyük alüminyum üreticisi Alcoa nın kredi notunu negatif izlemeye aldı. Alcoa, 15 bin çalışanını işten çıkaracağını ve daha fazla tesisini kapatacağını açıklamıştı. Fitch, Volkswagen Group'un uzun vadeli kredi notunu A-'den BBB+'ya indirdi. Fitch ayrıca Volkswagen'in kredi notunu negatif izlemede tutmaya devam ettiğini bildirdi. Fitch, not indirimine gerekçe olarak Porsche Automobil Holdings'in Volkwagen'deki payını %50.8'e yükseltmesini gösterdi. Notun negatif izlemede kalmasının ise Porche'un hisse oranını %75'e yükseltmesi halinde notun daha da düşürülebileciği potansiyelini yansıttığını vurguladı. Euro Bölgesi nde büyümenin 2008 üçüncü çeyreğinde %0.2 daraldığı teyit edildi. Euro Bölgesi nde GSYH, 2008'in ikinci çeyreğinde de %0.2 daralmıştı. Euro Bölgesi imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) Aralık'ta nihai olarak 33.9 ile beklentilerin altında açıklandı. Markit'in hazırladığı Euro Bölgesi imalat sanayi satın alma yöneticisi endeksi 34.5 olarak açıklanan Aralık ayı öncü verisinin de altında gerçekleşirken, yayınlanmaya başladığı 11 yılın da en düşük seviyesine ulaştı. Euro Bölgesi enflasyonu Aralık ayında yıllık bazda %2.1 den %1.6 ya geriledi. Son 26 ayın en düşük seviyesine inen enflasyon, Avrupa Merkez Bankası'nın gelecek haftaki toplantısında faiz indirimine gitmesi beklentilerini kuvvetlendirdi. Aralık ayı enflasyon verileri ile, Euro Bölgesi nde enflasyon 2007 Ağustos tan bu yana ilk kez ECB nin referans aldığı %2 düzeyinin altına geriledi. Avrupa'da üretici fiyatlarının, enerji fiyatlarındaki keskin düşüşün de etkisiyle Kasım'da beklentilerin üzerinde düştüğü açıklandı. Avrupa Birliği istatistik kurumu Eurostat, 15 ülkeden oluşan Euro Bölgesi nde üretici fiyatlarının bir önceki aya göre %1.9 oranında gerilediğini, yıllık ÜFE'nin ise %3.3 olduğunu açıkladı. Almanya'nın halka açık ikinci büyük bankası Commerzbank hisselerinin %25 i karşılığında hükümetten 10 milyar euro (13.6 milyar dolar) sermaye yardımı aldığını açıkladı. Bu durum, Almanya'da büyük bir bankanın ilk defa kısmen devletleştirilmesi anlamına geliyor. Bu arada, Almanya'da sıkı kredi şartları nedeniyle büyük şirketlerin likidite problemi ile karşılaşmalarından endişe eden koalisyon hükümetinin, bu kuruluşların finansman ihtiyaçlarının karşılanması için 100 milyar euro büyüklüğünde bir kurtarma fonu oluşturulmasını değerlendirdiği belirtildi. Bu arada, Alman hükümeti, General Motors un sahibi olduğu, Almanya da üretim yapan Opel e 1.8 milyar euro ya (2.5 milyar dolar) kadar yardımda bulunmayı önerdi. Opel Kasım ayında hükümetten 1 milyar euro kredi garantisi talep etmişti. Opel yöneticileri, 13 Ocak ta hükümet yetkilileri ile biraraya gelecek. Almanya da 26 bin çalışanı bulanan Opel, yardımdan yararlanmak için krediyi ülke içinde kullanacağı garantisi vermek zorunda. İngiltere Merkez Bankası (BOE), faiz oranlarını 75 baz puan olan piyasa beklentilerinin altında 50 baz puan indirerek %2 den %1.5 e düşürdü. Böylece BOE faiz oranları tarihinin en düşük seviyesine gerilemiş oldu.

5 YURTİÇİ PİYASALAR EUR/USD paritesindeki gelişmeler kur üzerinde etkili olabilir... Geçtiğimiz hafta başında ABD de yönetimi devralacak olan Obama Hükümeti nin ekonomiyi canladırmak için yeni önlem paketi açıklayacağı beklentileri yatırımcıların risk iştahını arttırırken, bu durum gelişmekte olan ülkelere alımların artmasına neden oldu. Böylece hafta başında TL nin USD karşısında değer kazandığı görüldü. Ancak yeni kurtarma planı beklentilerinin yarattığı olumlu havanın kısa sürmesi riskli yatırım araçlarından kaçışı hızlandırdı. Özellikle ABD de açıklanan verilerin resesyonun hala devam ettiğine ve daha da derinleşebileceğine işaret etmesi piyasalarda morallerin yeniden bozulmasına neden oldu. Geçtiğimiz hafta başında 1.51 TL seviyelerine kadar gerileyen USD/TL kur hafta ortasından itibaren etkili olan satışların etkisiyle TL seviyelerine kadar yükseldi. Kurdaki yükselişte kurumsal döviz talebi de etkili oldu. IMF ile olası anlaşmanın Şubat ayına sarkabileceği haberleri piyasalardaki tedirginliği bir miktar arttırsa da kur üzerinde kalıcı bir etki yaratmadı TL seviyelerinde tutunmakta zorlanan kur haftanın son iki işlem gününde yatay bir seyir izledi. Haftanın son işlem gününe TL seviyesinden başlayan ve sabah saatlerinde TL seviyesine yükselen kurun bu seviyelerden gelen alımlarla düşüş yönünde hareket ettiği ve haftayı 1.56 TL seviyelerinden kapattığı görüldü. Piyasalar tarafından merakla beklenen ve ABD de öğleden sonra açıklanan tarımdışı istihdam verisinin beklentiler dahilinde gelmesi kurda aşırı yükselişleri engelledi. Bu hafta başında ise yukarı yönlü hareketlerin devam ettği kurda TL seviyesindeki direncin kırıldığı görüldü. Bu hafta EUR/USD paritesinde Avrupa Merkez Bankası nın olası faiz indirimi ile birlikte bir düşüş görülmesi ve ABD hisse senedi piyasalarındaki değer kayıplarının devam etmesi durumunda kurda da yükselişlerin etkili olması beklenebilir. Buna ek olarak yurtiçinde Merkez Bnakası nın faiz kararı da kurlar üzerinde belirleyici rol oynayabilir. Piyasalarda her ne kadar 100 baz puanlık bir faiz indirimi beklense de, Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısından sürpriz bir karar çıkması USD/TL de hareketlenmeye neden olabilecektir. Kurdaki volatilitenin nispeten azaldığı yıl başı öncesindeki dönemden itibaren USD/TL için 60 günlük hareketli ortalamanın destek seviyesi olduğu dikkat çekmektedir YTL seviyesinde ara direnci bulunan kurun EUR/USD seviyesinin 1.32 seviyesinin altına gerilemesi durumunda TL seviyesine kadar yükselmesi mümkün görünüyor. Kurda bir geri dönüş yaşanması durumunda ise USD/TL nin ilk aşamada TL seviyesini test etmesi, bu seviyeyi kırması durumunda ise 1.54 TL seviyesine kadar gerilemesi beklenebilir.

6 Bu hafta İMKB de aşağı yönlü hareketlerin daha baskın olması beklenebilir... Geçen haftanın ilk işlem gününe 27,590 seviyelerinden başlayan İMKB Ulusal 100 Endeksi, hafta boyunca 28,732 26,120 bandında hareket etti ve haftayı %2 civarında değer kaybıyla 26,470 puandan tamamladı. İMKB 100 Endeksi ndeki bu gerilemede yurt dışı piyasalardaki temkinli havanın yanı sıra yurt içinde yaşanan siyasi gerginlikler ve IMF ile başlanan görüşmelerde henüz somut adımlar atılamamış olması etkili oldu. Türk mali piyasalarında yılın ilk birkaç iş günü yaşanan iyimserliğin ardından oluşan bu temkinli hava kırılganlığın hala yüksek olduğuna işaret ediyor. Gündemin yoğun olduğu bir haftaya girilirken küresel risk iştahının önceki haftaya göre azaldığı ve mali piyasaların hafif bir satış baskısına maruz kaldığı görülüyor. Yurt dışında açıklanacak verileri yakından takip etmeye devam edecek olan İMKB de yurt içinde ise IMF ile ilgili gelişmelerin yanı sıra TCMB nin 15 Ocak ta yapacağı toplantıda alınacak faiz kararı piyasalar tarafından yakından takip edilecek. Bu haftanınn ilk işlem gününe aşağı yönlü bir seyirle başlayan İMKB 100 Endeksi nde ilk aşamada 23,200 seviyesinin önemli bir destek olması beklenirken, bu seviyenin kararlı bir şekilde kırılması durumunda ise 20,800 seviyelerine doğru hızlı bir geri çekilme beklenebilir. Bileşik endekste oluşabilecek yukarı yönlü bir hareket durumunda ise yeniden 29,500 ve 30,900 seviyelerinin test edilmesi mümkün görünmektedir.

7 Tahvil bono piyasası geçen hafta bir miktar yükselişle tamamladı... Önceki hafta açıklanan enflasyon verilerinin olumlu gelmesinin ardından TCMB nin faiz indirimlerine devam edeceği beklentilerinin oluşmasıyla tahvil bono piyasasında alım yönlü işlemlerin ağırlık kazandığı görülse de hafta sonuna doğru dış piyasalardaki bozulmanın yeniden belirginleşmesi nedeniyle TCMB nin Perşembe günü yapacağı toplantıda agresif bir faiz indirimine gitmeyebileceği endişesi ile başlayan kar satışları gösterge bileşik faizin yeniden yukarı yönlü hareket etmesine neden oldu. Hazine nin bu hafta gerçekleştireceği yeni gösterge tahvil ihracının da satışlarda etkili olduğu söylenebilir. Ancak, TCMB den agresif olmasa da yeni faiz indirimlerinin bekleniyor olması gösterge bileşik faizin yukarı yönlü hareketini sınırlandırdı. Böylece geçen haftanın ilk işlem gününe %16 bileşik seviyelerinin altında başlayan faiz hadleri haftayı bir miktar yükselişle %16.41 seviyelerinden tamamladı. Bu hafta toplam 5.4 milyar TL iç borç geri ödemesi gerçekleştirecek olan Hazine, itfa tarihli 6 ay vadeli referans bono, yeni gösterge olacak olan itfa tarihli kıymet ve vadeli değişken kuponlu tahvil olmak üzere toplam 3 ihale düzenleyecek. Bu haftanın ilk işlem gününe yukarı yönlü bir seyirle başlayan faiz hadlerinde ilerleyen saatlerde yaşanan gevşeme dikkat çekmektedir. Dış piyasaları takip etmeye devam edecek olan tahvil bono piyasasında yurt içinde ise TCMB nin Perşembe günü yapacağı toplantı ile USD/TRY kurunun hareketleri yakından takip edilecek. Teknik olarak faiz hadlerinde aşağı yönlü bir hareketin devamı durumunda %16.18 ve %15.95 seviyelerinin test edilmesi beklenebilir. Bu seviyelerin kararlı bir şekilde kırılması durumunda ise %15.40 seviyelerine doğru bir hareket mümkün görünmektedir. Faiz hadlerinde oluşabilecek yukarı yönlü hareketlerde ise %16.50 ve %16.70 seviyeleri test edilebilir. Türkiye nin 2030 vadeli gösterge eurobondu geçtiğimiz hafta alıcılı bir seyir izledi... Yurt dışı piyasaların 2009 a iyimser bir başlangıç yapmalarının etkisiyle Eurobono piyasalarında haftanın ilk iki günü alıcılı bir seyir izlendi. CDS lerdeki gerileme paralelinde haftanın en yüksek seviyesi olan (getirisi:%7.503) seviyesine yükselen 15 Ocak 2030 vadeli gösterge Eurobono yurtdışı piyasalarda yaşanan gerilemeyle bu seviyenin üzerinde tutanamayarak haftanın geri kalanında aşağı yönlü hareket etti. ADP özel sektör istihdam verilerinin Cuma günü açıklanan istihdam datalarına ilişkin yarattığı tedirginliğin yanı sıra FED in toplantı tutanaklarının ABD de resesyonun derinleştiğine yönelik korkuları artırmasıyla (getirisi: %7.583) seviyesine gerileyen gösterge eurobono haftayı bu seviyeden kapattı.

8 Hafta başında global piyasalarda görülen olumsuz hava paralelinde Eurobono piyasalarında bu hafta satıcılı bir seyir hakim olabilir. Teknik olarak aşağı yönlü hareketlerde ilk destek seviyesi olarak dikkat çekerken, bu seviyenin altındaki hareketlerde, ve yeni hedef seviyeleri olacaktır. Kasım ayında yaşanan sert düşüşlerden sonra 7 günlük hareketli ortalamasını kıramayan gösterge eurobononun 7 günlük hareketli ortalamasını kırması durumunda sert düşüşler yaşaması mümkün olabilir. Veri açısıdan bu hafta ABD li şirketlerin 4. çeyrek bilanço sonuçları piyasalardaki olumsuzlukları arttırabilir. Bu durum da yine eurobono piyasaları için risk oluşturmaktadır. Diğer yandan gösterge eurobononun yukarı yönlü hareketlerinde teknik olarak ve seviyeleri dikkat çekmektedir. Bu seviyelerin kırılması durumunda ise güçlü bir direnç görünümündedir. YURTDIŞI PİYASALAR EUR/USD paritesinde yeniden 1.20 li seviyelerin test edilmesi beklenebilir... Geçen hafta EUR/USD paritesinin seyrinde, ekonomik resesyona yönelik olumsuz senaryoların ve Avrupa da faizlerin seyrine dair beklentilerin etkili olduğu gözlenirken, Euro Bölgesi tüketici güven endeksinin -30 seviyesinde gerçekleşmesi ECB nin (Avrupa Merkez Bankası) faizleri indireceğine yönelik senaryoları güçlendirdi. Böylece, hem Euro Bölgesi ne ilişkin verilerin kötü gelmesiyle krizin Euro Bölgesi ni daha olumsuz etkileyeceği ve ECB nin daha uzun bir süre faiz indirimine gideceği beklentileri hem de ABD de 20 Ocak ta görevi devralacak Obama yönetimi tarafından açıklanması beklenen ekonomik destek paketi paritenin aşağı yönlü hareketinde etkili oldu. Böylece, haftaya 1.39 seviyesinden başlayan EUR/USD paritesi en düşük seviyesini test ederek haftayı seviyelerinden tamamladı.

9 Bu hafta, Perşembe günü açıklanacak olan ECB nin faiz kararının yanı sıra FED Başkanı Bernanke nin Salı günü yapacağı konuşma ile ABD Aralık ayına ilişkin TÜFE, ÜFE ve perakende satışlar verileri, bölgesel aktivite ve tüketici güven endeksleri piyasalar tarafından yakından takip edilecektir yılının Nisan ayından itibaren 50 haftalık hareketli ortalama çizgisinin üzerinde bulunan parite bu seviyenin altına yeniden 2008 yılının Ağustos ayında gerilemiştir. Paritenin 50 haftalık hareketli ortalama seviyesi olan seviyelerini yukarı yönlü kararlı bir şekilde kıramaması durumunda, yönünün aşağı yönde olacağı söylenebilir. Bu haftanın ilk işlem gününe aşağı yönlü bir hareketle başlayan EUR/USD paritesinde 1.33, ardından da seviyelerinin kararlı bir şekilde kırılması durumunda, yeniden 1.20 li seviyelere doğru hızlı bir hareket gözlenebilir. Paritenin yönünü yukarı çevirmesi durumunda ise , ve seviyelerinin test edilmesi mümkün görünmektedir. USD/JPY paritesindeki yukarı yönlü hareket kısa sürdü... Hafta başında yurt dışı piyasalar Barack Obama'nın yeni ekonomik destek paketinin 775 milyar dolar olacağı ve paket kapsamında 310 milyar dolarlık vergi indirimi bulunacağı beklentisi piyasada olumlu bir hava oluşmasında etkili olurken, Dolar ın değerli görünümü ve borsalardaki yükseliş USD/JPY paritesinde de izlendi. Hafta başında paritede yaşanan yukarı yönlü bu harekette, Japon para otoritelerinin piyasalara JPY sürebilecekleri yönündeki açıklamaları da etkili oldu. Fakat sözlü müdahalelerin piyasaya etkisinin sınırlı olması ve yeni yıl umutlarının kısa sürmesiyle parite haftanın kalan günlerinde sert düşüşler yaşadı. Çarşamba günü ABD den gelen özel sektör istihdam verisinin beklentilerin çok altında olması piyasalardaki olumlu beklentileri bozarken datalarda henüz dip yapılmadığı düşüncesi piyasalardaki endişeleri arttı. Cuma günü açıklanacak olan tarım dışı istihdam verisi öncesinde haftanın kalan günlerinde düşüşler piyasalara hakim oldu. Haftanın son günü açıklanan ABD tarım dışı istihdam verisinin, yarım milyondan fazla kişinin daha işsiz kaldığı ve işsizlik oranının 1993'ten beri en yüksek seviyeye vardığını göstermesi sonrasında düşen hisse senedi piyasası paralelinde paritedeki aşağı yönlü seyir devam etti seviyesinden haftaya başlayan USD/JPY hafta başında seviyesine kadar yükselirken, bu seviye üzerinde tutunamayarak sert düşüşlerle beraber haftayı seviyesinden sonlandırdı.

10 Bu hafta ABD enflasyon ve sanayi üretimi verileri piyasalarca takip edilecek verilerin başında gelirken, ABD li şirketlerin 4. çeyrek bilançoları piyasaların yönünü belirleyebilir. Japonya ya para girişinin oldukça az olduğu son günlerde USD/JPY paritesinin tekrar 20 günlük exsponential ortalamasının altına inmiş olması aşağı yönlü baskıları arttırmıştır. Teknik olarak USD/JPY paritesinin aşağı yönlü hareketlerine devam etmesi için seviyesinin altında günlük kapanışa ihtiyaç duyulmaktadır. Söz konusu seviyenin kırılması durumunda ve destek seviyeleri test edilebilir. Yukarı yönlü hareketlerinde ise önemli bir direnç konumundadır. Bu seviyenin üzerindeki hareketlerinde seviyesiyle 20 günlük eksponential ortalama dikkat çekmektedir. Paritenin bu seviyeyi de kırması durumunda ve seviyeleri yeni hedef olacaktır. Dow Jones Endeksi geçtiğimiz haftayı düşüşle tamamladı... Yurt dışı piyasalar, yeni yıl tatillerinin sona erdiği yılın ilk haftasında yatırımcıların tatilden dönmesi ve veri akışının hızlanmasıyla birlikte yeniden hareketlendi. ABD borsaları, yeni yıla yükselişle başlarken, 2009'un ikinci yarısında ekonomik toparlanma beklentileri bu harekette etkili oldu. Özellikle ABD nin yeni başkanı Obama nın, tüketicileri ve iş dünyasını hedefleyen 310 milyar dolar büyüklüğünde bir vergi indirimi planı hazırladığına ilişkin haberlerin etkisiyle Dow Jones ralli hareketleriyle yükseldi. Ancak, özel sektör istihdam verisi ve Intel'in gelir uyarısı sonrasında ABD ekonomisinin geneli hakkındaki endişelerle bir aydan uzun bir sürenin en büyük düşüşünü yaşanan Dow Jones, Cuma günü açıklanan tarım dışı istihdam verisinin ikinci Dünya Savaşı ndan bu yana en büyük istihdam kaybını ortaya koymasıyla hafta başındaki değer kazançlarını geri vererek haftayı %1.60 düşüşle 8,599 seviyesinden kapattı.

11 Haftaya ABD işsizlik oranının rekor seviyeye ulaşmasının etkisiyle değer kaybıyla başlayan ABD vadeli endeksleri ve paralelinde Dow Jones endeksinin hafta başında satıcılı seyretmesi bekleniyor. Veri olarak ABD de perakende satışlar, işletme stokları, Beige Book raporu, New York FED imalat endeksi, Philadelphia FED endeksi, sanayi üretimi ve enflasyon rakamları dikkat çekerken, ABD li şirketlerin 4. çeyrek bilançoları piyasaların yönünü belirleyebilir. Hafta başında yaşanan olumsuz havanın devam etmesi durumunda teknik olarak Dow Jones endeksinin 8,360 seviyesinin altına inip inmemesi, hareketin süreklilik kazanması açısından önemli görülüyor. Dow Jones un 8,550 seviyesinin altına gerilemesi durumunda 8,100 seviyelerinin görülmesi beklenebilir. Açıklanan şirket bilonçolarının olumsuz bir görünüm sergilemesi durumunda piyasalardaki olumsuz hava siddetlenebilir. Bu durum da ise Dow Jones un 7,885 ve 7,454 seviyelerine gerilemesi mümkün olabilir. Endeksin 8,690 seviyesinin üzerinde kararlı bir şekilde tutunması durumunda ise 9,100 seviyesine yükselmesi beklenebilir. 9,100 seviyesinin üzerindeki hareketlerin ise endeksi 9,700 seviyesinin üzerine taşıyabileceği düşünülüyor. Risk algılamalarındaki artışla birlikte tahvil getirilerinde düşüşler görülebilir... ABD de ekonominin kurtarılması yönünde atılan adımların yaratacağı büyük finansman ihtiyacının tahvil arzını arttırması getirilerdeki yükselişte önemli rol oynarken, Obama nın ABD de yönetimi devralmasıyla yeni paket açıklayacağı ve böylece ABD ekonomisinin mevcut resesyondan çıkabileceği beklentileri yatırımcıların ABD Hazine tahvillerinde satışa geçmelerine neden oldu. Böylece ABD 10 yıllık Hazine tahvil getirilerinde sert yükselişler görüldü ve getiriler %2.05 ten %2.50 seviyelerine yükseldi. Obama yönetiminin yeni önlem paketi açıklayacağı beklentileri tahvil getirilerindeki yükselişte önemli rol oynarken, geçen hafta ABD Merkez Bankası nın sert faiz indirimi yaptığı son toplantısına ilişkin yayımladığı toplantı tutanaklarında büyümeye ilişkin risklere vurgu yapması 10 yıllık tahvil getirisinin gerilemesine neden oldu. Daha sonra Cuma günkü işgücü verileri öncesinde yatay bir harekete başlayan 10 yıllık ABD Hazine tahvili getirisi ABD de açıklanan ve Cuma günkü resmi veriler öncesinde öncül gösterge olarak kabul edilen ADP özel sektör tarımdışı istihdam verisinin beklentilerin altında gelmesinin yarattığı tedirginlik ile tekrar düştü. Geçtiğimiz haftanın son işlem gününde ABD de açıklanan tarımdışı istihdam verilerine odaklanan piyasalarda veri öncesinde ABD Hazine tahvillerinde yatay seyir hakimdi. Tarımdışı istidam azalışının beklentiler dahilinde gerçekleşmesine karşın işsizlik oranının %7.2 ye yükselmesi resesyon ortamının devam ettiğine işaret etmesi tahvillere alım gelmesine neden oldu. İşgücü verileri öncesinde % %2.46 bandında hareket eden ABD 10 yıllık Hazine tahvili getirisi verinin ardından %2.35 seviyesine geriledi. Bu haftanın ilk işlem gününde de yeniden %2.40 seviyesine dönen tahvil getirisinin veri öncesindeki yatay seyrine devam ettiği görülüyor. Önümüzdeki günlerde ABD de şirketlerin bilanço açıklamaları, ABD Merkez Bankası Başkanı Bernanke nin konuşmaları ve perakende satış verilerinin ABD de tahvil getirileri üzerinde etkili olması beklenebilir. Risk algılamalarındaki artışla birlikte yatırımcıların güvenli liman alımlarının yoğunlaşması tahvil getirilerinde düşüşlere neden olabilecektir. Bu durumda geçen Cuma test edilen %2.35 in yeniden denenmesi, bu seviyenin kırılması durumunda ise %2.29 seviyesinin görülmesi beklenebilir. Getirilerde yukarı yönlü hareketlerde ise %2.46 ilk direnç seviyesi olacaktır. Petrol fiyatlarında geçen hafta rekor düşüşler görüldü... Ortadoğu daki savaş ortamının çevre ülkelerdeki siyasi etkileşimleriyle birlikte petrol arzına yönelik kaygıları artırması ve Rusya ile Ukrayna arasındaki doğalgaz akımı konusundaki anlaşmazlıklar petrol fiyatlarının geçen hafta son 5 haftanın en yüksek seviyesine yükselmesine yol açtı. Bu gelişmelere paralel olarak OPEC ülkelerinden Kuveyt in Ocak ayı sonunda Asya ülkelerine olan sevkiyatta kesintiye gideceğini açıklaması ve İran ın da yine Asya ülkelerine yönelik petrol arzını Ocak ayında %14 daraltacağını açıklaması, uluslararası piyasalarda OPEC üyeleri arasındaki kartel anlaşmasına olan bağlılığı yansıtması olarak değerlendirildi. Söz konusu gelişmelerle 52 dolar/varil seviyesine kadar yükselen petrol fiyatları ABD de makroekonomik verilerin zayıf gelmeye devam etmesinin petrol talebi ile ilgili endişeleri canlı tutması ve USD nin güçlenmeyi sürdürmesi ile yeniden 50 dolar/varil seviyesinin altına geriledi. Daha sonra, ABD de stok verilerinin beklentilerin üzerinde açıklanmasının etkisiyle sert düşüş yaşayan petrol fiyatlarında beklentilerden olumsuz açıklanan ADP istihdam verileri de aşağı yönlü hareketi destekledi. Böylece, petrol fiyatları 48 dolar/varil seviyelerinden son 7 yılın en büyük düşüşü olan %12 gerilemeyle dolar/varil seviyesine kadar indi. Geçen haftanın son gününe 42 dolar/varil seviyesinden başlayan petrol fiyatları gün içinde en düşük dolar/varil seviyesini gördükten sonra gün sonuna doğru toparlanarak haftayı 40 dolar/varil seviyesinin üzerinde kapattı. ABD de ve Euro Bölgesi nde reel ekonomiye ilişkin açıklanan olumsuz verilerin resesyon ortamında küresel enerji talebinde yol açacağı düşüş beklentileriyle petrol fiyatları düşüşünü sürdürdü. Bu hafta Avrupa Merkez Bankası nın faiz kararı ile ABD de açıklanacak sanayi üretimi ve perakende satış verileri resesyon konusunda algılamaları etkilemeleri bakımından petrol fiyatları üzerinde etkili olacaktır. Bu haftaya da düşüşle başlayan ve dolar/varil seviyesinden işlem gören petrol fiyatlarının ilk aşamada dolar/varil seviyesinde önemli bir desteği bulunuyor. Petrol fiyatlarının bu seviyeyi kırması durumunda ise 30 dolar/varil seviyeleri görülebilecektir. Petrol fiyatalarının Ortadoğu daki ve Rusya ile Gürcistan arasındaki gerginliğin artması ile birlikte yukarı yönde hareket etmesi durumunda ise 41 dolar/varil seviyelerine doğru bir hareket mümkün olabilecektir. bu seviyenin üzerindeki hareketlerde dolar/varil seviyeleri test edilebilecektir.

12 Altın fiyatları geçen hafta aşağı yönlü yatay bir seyir izledi... Yatırım fonlarının spekülatif hareketleri ve Euro/dolar paritesinin seyri geçen hafta altın fiyatları üzerinde belirleyici oldu. Geçen haftanın ilk işlem gününe 877 dolar/ons seviyelerinden başlayan altın fiyatları, hafta içi bandında işlem gördü ve haftayı 853 dolar/ons seviyelerinden tamamladı. Hafta boyunca global resesyona ilişkin kaygıların artmasıyla petrol fiyatlarının gerilemesi ve uluslararası piyasalarda doların yeniden güç kazanmaya başlaması altın fiyatlarının aşağı yönlü hareketinde etkili oldu. Ancak altın fiyatlarında doların değer kazanmasına bağlı aşağı yönlü hareketlerin sınırlı kaldığı gözlenirken, bu harekette altının aynı zamanda değer saklama aracı fonksiyonu olması sonucu spekülatif alımların yanında, ekonomiyi canlandırmak için alınan faiz indirim kararları altın fiyatlarının aşağı yönlü hareketlerinin sınırlı kalmasında etkili oldu. Bu hafta, faizlere yönelik beklentilerin piyasalarda etkili olmaya devam etmesi beklenirken, Avrupa Merkez Bankası nın faiz kararının yanı sıra ABD Aralık ayına ilişkin enflasyon verileri ile perakende satış rakamları ve FED Başkanı Bernanke nin yapacağı konuşma piyasalar tarafından yakından takip edilecektir. Uluslararası piyasalarda doların seyrine göre yön bulacak altın fiyatlarında aşağı yönlü hareketin devam etmesi durumunda ilk aşamada 835 ve 800 dolar/ons destek seviyelerinin test edilmesi beklenirken, bu seviyelerin kararlı bir şekilde kırılması durumunda ise 780 dolar/ons seviyelerine doğru bir gerileme beklenebilir. Altın fiyatlarında oluşabilecek yukarı yönlü hareketlerde ise 850,865 ve 875 seviyelerinin direnç oluşturması beklenebilir.

13 HAFTANIN GÜNDEMİ ( Ocak 2009) Türkiye... Yurt içinde bu hafta IMF ile ilgili gelişmelerin yanı sıra bu hafta Kasım ayı ödemeler dengesi ve Aralık ayı istihdam verileri ile Hazine tarafından gerçekleştirilecek olan ihaleler de yakından takip edilecek. Öte yandan bu hafta gündemde olan en önemli konu olarak Perşembe günü yapılacak Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısından çıkacak faiz indirimi kararı yer alıyor. TCMB nin hafta içi yapacağı toplantıdan çıkacak karara ilişkin piyasalarda oluşan genel beklenti baz puan faiz indirimi olacağı yönündeyken, global piyasaların yeniden olumsuza dönmesiyle beklentiler borç alma faiz oranında 50 baz puana kadar gerilerken, borç verme faiz oranında daha hızlı bir indirime gidileceği yönünde bulunuyor. ABD... ABD ekonomisinden gelen olumsuz haberler geçen hafta da devam etti. Cuma günü açıklanan tarım dışı istihdam verisi Aralık ayında 524 bin kişi azaldı. Ülkede işsizlik oranı ise %7.2 seviyesine yükselerek son 17 yılın zirvesine çıktı. Söz konusu rakamların piyasalar üzerindeki olumsuz etkisiyle Pazartesi gününe düşüşlerle başlayan ABD piyasalarında bu hafta ise enflasyon, sanayi üretimi ve perekande satış rakamları öne çıkıyor. Ayrıca ABD şirketlerinin 4. çeyrek bilançoları piyasaların yönünü belirlemeye devam edebilir. Haftanın ilk günü açıklanacak yeni bir rakam bulunmazken, Salı günü dış ticaret (Kasım) ve bütçe dengesi (Aralık) takip edilecektir. Petrol fiyatlarındaki gerilemeye ve talep eksikliğine paralel olarak dış ticaret açığının bu ay büyük bir toparlanma yaşaması beklenmektedir. Ekim ayında milyar dolar olarak gerçekleşen dış ticaret açığının Kasım ayında milyar dolara gerilemesi beklenmektedir. TARP kurtarma planı altında Hazine nin yatırım bankalarına yaptığı yardımın Aralık ayında yavaşlaması nedeniyle bütçe açığının ise -26 milyar dolar azalması beklenmektedir. Çarşamba günü haftanın en önemli verileri arasında yer alan Aralık ayı perakende satışları piyasalarda izlenecektir. Büyüme açısından iç talepteki hareketliliği göstermesi bakımından takip edilecek bir rakam olan perakende satışlarının Aralık ayında aylık bazda %1.7 gerilemesi beklenmektedir. Yılbaşı alışverişlerine rağmen perakende satışlarında yaşanacak gerileme piyasaları hayal kırıklığına uğratabilir. Haftanın önemli bir rakamı olarak ÜFE (Aralık), Philadelphia FED Endeksi (Ocak) ve New York FED imalat (Ocak) endeksi değerleri Perşembe günü piyasalarda takip edilecektir. Enerji fiyatlarında yaşanan düşüşün devam ediyor olması ÜFE rakamlarının gerilemesine ve aylık bazda -%1.7 olarak gerçekleşmesi neden olabilir. Bu durumda yıllık artışın %4.2 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Ekim ayından itibaren gerileyen Philadelphia FED Endeksinin Ocak ayında olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Aralık ayında 0.4 puan gerileyerak olarak gerçekleşen (2001 Temmuz ayından itibaren en düşük değer) New York FED imalat endeksinin ise, seviyesine gerilemesi beklenmektedir. Haftanın son günü ise Aralık ayı TÜFE ve Sanayi Üretimi değerleri piyasalarda izlenecektir. Petrol fiyatlarında yaşanan düşüşe paralel olarak TÜFE nin -%0.8 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Sanayi Üretim endeksinin ise otomobil satışlarındaki düşüş nedeniyle %0.9 gerilemesi mümkün olabilir. ABD de bu hafta açıklanacak bir diğer veri ise Ocak ayı Michigan Üniversitesi Tüketici Güven endeksidir. Aralık ayında giderek kötüye giden ekonomik koşullara rağmen petrol fiyatlarındaki düşüşün yarattığı iyimserlikle 60.1 seviyesine yükselen endeksin Ocak ayında 58.0 seviyesine gerilemesi beklenmektedir. Avrupa... Geçen hafta Euro Bölgesi büyüme ve enflasyon verileri ile İngiltere Merkez Bnakası nın faiz kararını takip eden piyasaların bu haftaki ana gündem maddesini Avrupa Merkez Bankası nın (ECB) faiz kararı oluşturacaktır. Perşembe günü ECB nin Bölge de azalan enflasyon baskısıyla birlikte, resesyon endişelerinin canlı olduğu bir ortamda 50 baz puanlık bir faiz indirimine gitmesi beklenmektedir. Bu hafta Euro Bölgesi nde açıklanacak bir diğer önemli veri de Çarşamba günü açıklanacak olan Kasım ayı sanayi üretim endeksi olacaktır. Büyümeye ilişkin önemli bir öncül gösterge olan ve Ekim ayında %1.2 gerileyen sanayi üretiminin Kasım ayında %2.1 düşmesi bekleniyor. Yıllık bazda değerlendirildiğinde ise sanayi üretimindeki düşüşün %6.1 olacağı tahmin ediliyor.

14 Japonya... Haftaya bir günlük tatille başlayan Japonya da bu hafta açıklanacak verilerin ekonomideki yavaşlama ile ilgili olarak hiç de iç açıcı bir tablo ortaya koyması beklenmiyor. Buna göre 13 Ocak ta yayınlanacak Kasım ayı cari denge verilerinin global ekonomideki yavaşlamanın bir yansıması olarak Ekim ayındakinden daha karamsar bir durum ortaya koyması beklenebilir. 15 Ocak Perşembe günü yayınlanacak Kasım ayı makine siparişlerinin düşüş eğiliminin hızlanması ve aylık bazda %8 in üzerinde azalacağı tahmin ediliyor. Haftalık Ekonomik Veri Takvimi Tarih Ülke Açıklanacak Veri Önceki Beklenti ABD Bütçe Dengesi (Aralık) $48.3 mlyr -$83 mlyr Dış Ticaret Dengesi (Kasım) -$57.19 mlyr -$51.3 mlyr Japonya Cari Denge (Kasım) -%56.5 -% ABD Perakende Satışlar (Aralık-aylık) -%1.8 -%1.2 Haftalık Mortgage Başvuruları Euro Bölgesi Sanayi Üretimi (Kasım-yıllık) -%5.3 -% Türkiye PPK Toplantısı ve Faiz Kararı %15.00 %14.25 İşsizlik Oranı (Ekim) %10.3 %10.9 ABD ÜFE (Aralık-aylık) -%2.2 -%2.0 New York FED İmalat End. (Ocak) Philadelphia FED End. (Ocak) Haftalık İşsizlik Başvuruları 467, ,000 Euro Bölgesi ECB Toplantısı ve Faiz Kararı %2.5 %2.0 TÜFE (Aralık) %1.6 %1.6 Japonya Makine Siparişleri (Kasım-aylık) -%4.4 -% Türkiye Tüketici Güven Endeksi (Aralık) ABD TÜFE (Aralık-yıllık) %1.1 -%0.2 Sanayi Üretimi (Aralık-aylık) -%0.6 -%1.0 Net Uzun Vadeli Ser. Akıml.(Kasım) $1.5 mlyr $15 mlyr Michigan Üniv. Tüketici Güv. End. (Ocak) Euro Bölgesi Dış Ticaret Dengesi (Kasım) 0.9 mlyr -- Cem Eroğlu Müdür Nazan Kılıç Müdür Yardımcısı Ümit Ünsal Uzman Bilge Özalp Türkarslan Uzman Zeynep Burcu Çevik Uzman Yardımcısı Seda Meyveci Uzman Yardımcısı Tuncay Serdaroğlu Uzman Yardımcısı Pelin Sencer Kaptan Yetkili * Bu rapordaki bilgi ve veriler, Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. tarafından güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan edinilmiştir. Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. bu bilgi ve verilerin doğruluğu hakkında garanti vermemekte ve bu raporda sunulan bilgilerin kullanılmasından kaynaklanabilecek zararlar konusunda sorumluluk kabul etmemektedir. Bu rapor sadece bilgi vermek amacıyla hazırlanmış olup, hiçbir konuda yatırım önerisi olarak yorumlanmamalıdır.