ÇADIR DAĞI NIN BUZUL JEOMORFOLOJİSİ (YALNIZÇAM DAĞLARI-ARTVİN)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÇADIR DAĞI NIN BUZUL JEOMORFOLOJİSİ (YALNIZÇAM DAĞLARI-ARTVİN)"

Transkript

1 T.C. YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ COĞRAFYA ANABİLİM DALI FİZİKİ COĞRAFYA BİLİM DALI ÇADIR DAĞI NIN BUZUL JEOMORFOLOJİSİ (YALNIZÇAM DAĞLARI-ARTVİN) YÜKSEK LİSANS TEZİ Volkan DEDE VAN 2009

2 T.C. YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ COĞRAFYA ANABİLİM DALI FİZİKİ COĞRAFYA BİLİM DALI ÇADIR DAĞI NIN BUZUL JEOMORFOLOJİSİ (YALNIZÇAM DAĞLARI-ARTVİN) YÜKSEK LİSANS TEZİ HAZIRLAYAN Volkan DEDE DANIŞMAN Prof. Dr. Ali Fuat DOĞU VAN 2009

3

4 İÇİNDEKİLER Sayfa No ÖNSÖZ... III ŞEKİLLER DİZİNİ...IV TABLOLAR DİZİNİ...VI FOTOĞRAFLAR DİZİNİ... VII GİRİŞ 1. Araştırma Alanının Yeri ve Sınırları Araştırmanın Amacı ve Yöntemi... 4 I. BÖLÜM KUZEYDOĞU ANADOLU NUN BUZUL JEOMORFOLOJİSİ 1.1. Kuzeydoğu Anadolu nun Buzul Morfolojisi Açısından Önemi Kuzeydoğu Anadolu nun Buzul Alanları Buzul Oluşumu ve Buzul Topoğrafyası Elemanları II. BÖLÜM ÇADIR DAĞI NIN GENEL ÖZELLİKLERİ 2.1. Çadır Dağı nın Genel Fiziki Coğrafya Özellikleri Jeolojik ve Jeomorfolojik Özellikler İklim Özellikleri Hidroğrafya Özellikleri Bitki Örtüsü Özellikleri Toprak Özellikleri I

5 III. BÖLÜM ÇADIR DAĞI NIN BUZUL JEOMORFOLOJİSİ 3.1. Çadır Dağı nın Buzul Jeomorfolojisi Eğripınar Buzul Alanı Akgöl Buzul Vadi Sistemi Kurugöller Buzul Vadisi Karagöller Buzul Vadisi Kazan Gölleri Buzul Vadi Sistemi SONUÇLAR ve ÖNERİLER KAYNAKLAR ÖZET SUMMARY II

6 ÖNSÖZ Çadır Dağı nın Buzul Jeomorfolojisi (Yalnızçam Dağları-Artvin) adlı çalışma; Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Coğrafya Anabilim Dalı, Fiziki Coğrafya Bilim Dalı nda, Yüksek Lisans Tezi olarak hazırlanmıştır. Çalışmada; ülkemizin Doğu Karadeniz Bölümü ile Doğu Anadolu Bölgesi ni birbirinden ayıran, eşsiz doğal zenginliği ve bilimsel açıdan tam incelenmemiş olan Yalnızçam Dağları nın, özellikle de bünyesinde barındırdığı buzul topoğrafyasının incelenmesi amaçlanmıştır. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ün Coğrafyayı ve coğrafyasını iyi bilen bir millet, şüphesiz ondan faydalanmasını ve onu korumasını da iyi bilir sözü çalışmada şiar edinilmiştir. Coğrafya bölümüne başladığım ilk günden beri örnek aldığım; yüksek lisans tezinin konusunun belirlenmesinden, içeriğinin oluşumuna, sonuçlandırılmasına değin her aşamasında değerli bilgi ve yardımlarını esirgemeyen ve danışmanlığımı üstlenen sayın hocam Prof. Dr. Ali Fuat DOĞU ya sonsuz şükranlarımı sunarım. Lisans ve yüksek lisans öğrenimimde bilgi ve birikimlerini paylaşan, Fırat Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Coğrafya Bölümü nden değerli hocam Doç. Dr. Harun TUNÇEL e teşekkür ederim. Eğitimimi değerli bilgi ve birikimleriyle zenginleştiren, yardımlarını esirgemeyen Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Coğrafya Bölümünden değerli hocam Yrd. Doç. Dr. Hüseyin SARAÇOĞLU na teşekkür ederim. Eğitimim boyunca desteğini esirgemeyen, yönlendirmelerini dikkate aldığım Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Coğrafya Bölümünden değerli hocam Arş. Gör. Halil ZORER e sonsuz şükranlarımı sunarım. Çalışma verilerinin temini ve sentezlenmesinde değerli bilgi ve katkılarını esirgemeyen Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü nden değerli hocam Yrd. Doç. Dr. Osman AYTEKİN e teşekkürü bir borç bilirim. III

7 Çalışmanın değişik aşamalarında görüşlerine başvurduğum, değerli bilgi ve yardımlarını esirgemeyen Şavşat Belediye Başkanı sayın M. Naci KÖROĞLU na teşekkür ederim. Araştırma alanına ulaşımımızı sağlayan, öğrenimim boyunca her zaman desteklerini gördüğüm Şavşat Orman İşletme Müdürlüğü, AGM Birimi nden değerli amcam Muzaffer SEÇKİN ve ailesine teşekkürü bir borç bilirim. Tanıdığım ilk günden beri bilgi ve birikimlerini paylaşan, desteğini esirgemeyen değerli ingilizce öğretmenim sayın Mehmet ETE ye ve değerli arkadaşım Mehmet Mücahit EKİNCİ ye teşekkür ederim. Araştırma alanında tanıştığımız, bize usanmadan rehberlik eden sayın Ergün EVRAN a ve çalışmaya değişik fotoğrafları ile katkıda bulunan TRT Haber Dairesi Başkanlığı ndan sayın Şener ŞAVŞATLI ya teşekkür ederim. Ve tüm öğrenimim ve hayatım boyunca hiç bir fedakârlıktan kaçınmayan, deneyimlerini paylaşarak yol gösteren sevgili annem; çalışmanın ve yapılanların manevi yönden mimarıdır. Karşılıksız desteği ile yaşama tutunmamı ve çalışmanın tamamlanmasını sağlamıştır. Kendisine şükranlarımı sunarım. Haziran- 2009, Şavşat Volkan DEDE IV

8 ŞEKİLLER DİZİNİ Sayfa No Şekil 1: Çadır Dağı nın Lokasyon Haritası... 1 Şekil 2: Çadır Dağı nın Uydu Görüntüsü... 2 Şekil 3: Kuzeydoğu Anadolu nun Buzul Alanları Şekil 4: Çadır Dağı nın Jeoloji Haritası Şekil 5: Çadır Dağı nın Yıllık Ortalama Yağış Dağılış Haritası Şekil 6: Çadır Dağı nın Yıllık Ortalama Sıcaklık Dağılış Haritası Şekil 7: Çadır Dağı nın Hidroğrafya Haritası Şekil 8: Çadır Dağı nın Bitki Örtüsü Haritası Şekil 9: Çadır Dağı nın Toprak Haritası Şekil 10: Eğripınar Buzul Alanı Uydu Görüntüsü Şekil 11: Kurugöller Buzul Vadisi nin Boyuna Profili (D-E-F) Şekil 12: Karagöller Buzul Vadisi nin Boyuna Profili (A-B-C) Şekil 13: Akgöl Buzul Vadi Sistemi Uydu Görüntüsü Şekil 14: Kazan Gölleri Buzul Vadisi nin Boyuna Profili (G-H-I-C) Şekil 15: Kazan Gölleri Buzul Vadisi nin Boyuna Profili (J-K) Şekil 16: Kazan Gölleri Buzul Vadi Sistemi Uydu Görüntüsü Şekil 17: Buzul Vadilerinin Boyuna Profilleri Şekil 18: Çadır Dağı nın Topoğrafya Haritası Şekil 19: Çadır Dağı nın Jeomorfoloji Haritası V

9 TABLOLAR DİZİNİ Sayfa No Tablo-1 Buzul Vadilerinin Topoğrafya Özellikleri VI

10 FOTOĞRAFLAR DİZİNİ Sayfa No Foto 1: Yer yer 3000 m yi aşan Yalnızçam Dağları; Şavşat Havzasının doğusunda güneybatı-kuzeydoğu yönlü uzanım göstermektedir... 3 Foto 2: Kaçkar Dağları nda bir buzul gölü; Büyük Deniz Gölü (3375 m)... 7 Foto 3: Karçal Dağları nda küçük bir buzul gölü Foto 4: Yalnızçam Dağları-Çadır Dağı nda yan yana dizilmiş buzul gölleri; Karagöller Foto 5: Yalnızçam Dağları-Göze Dağı nda bir buzul gölü; Boğa Gölü Foto 6: Yalnızçam Dağları nın buzullaşmaya maruz kalan kuzeydoğu bölümü; Göze (Arsiyan) Dağı (3167 m) Foto 7: Yalnızçam Dağları nın buzullaşmaya maruz kalan güneybatı bölümü; Çadır Dağı (3054 m) Foto 8: Yalnızçam Dağları nda andezit-bazalt lav ve piroklastları, tüm plato yüzeyini örtmektedir Foto 9: Çadır Dağı nın kuzeye bakan yamaçları, hava kütlelerinin gelişi açısından, Şavşat ilçe merkezine göre daha fazla yağış almaktadır Foto 10: Doğal bölge sınırı özelliği taşıyan Yalnızçam Dağları; Şavşat Havzası nın doğusunda bir duvar gibi yükselmektedir Foto 11: Akgöl araştırma alanının en büyük gölüdür Foto 12: Yalnızçam Dağları nın kuzey yamaçları iğne yapraklı ormanlarla kaplıdır Foto 13: Çadır Dağı nda taşlık ve kayalık alanlar Foto 14: Günümüzde bataklık görünümünde olan 2865 m yükseltideki buzul gölleri; Kurugöller Foto 15: Kurugöller den başlayarak kuzeye doğru devam eden Kurugöller buzul vadisi, yaklaşık 3,5 km uzunluğa sahiptir Foto 16: Karagöller den başlayarak kuzeye doğru devam ede ve Akgöl mevkiinde Kurugöl Buzul Vadisi ile birleşen Karagöller Buzul Vadisi; yaklaşık 4,5 km uzunluğundadır VII

11 Foto 17: Karagöller in hemen kuzeyinde dairevi yapıdaki buzultaş depoları Foto 18: Araştırma alanının yan yana dizilmiş en büyük buzul gölleri; Karagöller Foto 19: Tipik bir moren seddi gölü olan Akgöl; büyük bir moren seddinin gerisinde oluşum göstermiş ve içerisinde küçük bir ada yer almaktadır Foto 20: Yazları tamamen kuruyan ve moren seddi gölü olan Eğrigöl; mevsimlik göl karakterindedir Foto 21: Akgöl (2333 m) ile Eğrigöl ün (2294 m) birbirlerine göre konumları Foto 22: Değişik yükseltilerde yan yana dizilmiş buzul gölleri; Kazan Gölleri Foto 23: Engebeli bir yapıya sahip olan Kazan Gölleri Buzul Vadisi; yaklaşık 5 km uzunluğa sahiptir Foto 24: Kazan Gölleri Buzul Vadisi nin sona erdiği Arpalı-Ziyaret Yaylası VIII

12 GİRİŞ 1. Araştırma Alanının Yeri ve Sınırları Yalnızçam Dağları; Karadeniz Bölgesi nin Doğu Karadeniz Bölümü nde, Artvin ili sınırları içerisinde yer alır. İlin doğusunda, güneybatı-kuzeydoğu yönünde uzanım gösteren bu silsile, yer yer 3000 m yi aşmaktadır (Şekil-1). 1

13 Yalnızçam Dağları; Kuzeydoğu Anadolu da Karadeniz Bölgesi ile Doğu Anadolu Bölgesi arasında doğal sınırı oluşturmaktadır. Şavşat ilçe merkezinin doğu kesiminde bulunan bu silsile yaklaşık olarak E ile E doğu meridyenleri ve N ile N kuzey paralelleri arasında güneybatıkuzeydoğu yönünde uzanış göstermektedir. Yalnızçam Dağları üzerinde yer alan Çadır Dağı ndaki Eğripınar Tepe (3054 m) ile Kayalıyurt Tepe (2961 m) arasındaki buzullaşmaya uğrayan alan; araştırma alanını oluşturmaktadır. Araştırma alanı; yaklaşık olarak N ile N kuzey paralelleri ve E ile E doğu meridyenleri arasında yer almakta ve 9,6 km² alanı kaplamaktadır (Şekil-2). ŞEKİL-2 ÇADIR DAĞI NIN UYDU GÖRÜNTÜSÜ Genelde volkanik kayaçlardan oluşan bu silsilenin 2500 m yükseltiden daha yukarıda kalan kesimlerinde geniş platolar yer almaktadır. Yalnızçam Dağları nın güneybatısında Çadır Dağı ndaki Eğripınar Tepe ile Kayalıyurt Tepe arasındaki 2

14 araştırma alanında; batıdan doğuya doğru Kurugöller, Karagöller ve Kazan Gölleri diye adlandırılan buzul gölleri ile göllerin bulunduğu mevkiden güneye doğru uzanım gösteren üç büyük buzul vadisi yer almaktadır. Foto-1: Yer yer 3000 m yi aşan Yalnızçam Dağları; Şavşat Havzasının doğusunda güneybatı-kuzeydoğu yönlü uzanım göstermektedir. 3

15 2. Araştırmanın Amacı ve Yöntemi Ortalama 2500 m yükseltiye sahip Yalnızçam Dağları; bünyesinde irili ufaklı çok sayıda buzul gölünü barındırmaktadır. Çadır Dağı nda, Eğripınar Tepe ile Kayalıyurt Tepe arasında yer alan; Kurugöller, Karagöller ve Kazan Gölleri diye adlandırılan buzul göllerinin eşsiz güzelliği, el değmemiş ve daha önce araştırılmamış oluşu bu çalışmanın yapılmasını sağlayan temel unsurlardandır. Anadolu nun kuzeydoğusunda yer alan Karadeniz Bölgesi ile Doğu Anadolu Bölgesini kuzeydoğu-güneybatı yönünde uzanarak ayıran; Doğu Karadeniz göknarı (Abies nordmanniana), Doğu ladini (Picea orientalis), Sarıçam (Pinus sylvestris) gibi iğne yapraklı ormanlarıyla; uçsuz bucaksız alpin çayırları, yaylaları ve büyüleyici güzellikteki sirk gölleri ile Yalnızçam Dağları; görülmesi ve turizme kazanılması gereken en güzel noktalardan biri. Yalnızçam Dağları, Anadolu da Pleistosen de buzullaşmaya maruz kalan güzel örnekler arasında yer alır. Buzullaşmaya maruz kalan Doğu Karadeniz Dağları nın uzantısı konumundaki silsilenin, buzul topoğrafyası açısından incelenmesi önem taşımaktadır. Çalışmamız bugüne kadar buzul topoğrafyası açısından yapılmış araştırmalar arasında eksik olan bir halkayı tamamlayacak ve Yalnızçam Dağları nın tanıtımına katkıda bulunabilecek nitelikte yeterli bir kaynak olacaktır. Araştırmada öncelikle buzul jeomorfolojisi üzerine yayınlanmış olan tüm kaynaklar incelenerek, birikim oluşturulmuştur. Sentezlenen bilgiler ışığında, çalışmanın tamamlanabilmesi için araştırma alanına bir dizi arazi çalışması düzenlenerek çeşitli bulgular elde edilmiştir. Elde edilen bulgular, büro çalışmalarında oluşturulan bilgi ve bulgularla birleştirilerek çalışma gerçekleştirilmiştir. 4

16 I. BÖLÜM KUZEYDOĞU ANADOLU NUN BUZUL JEOMORFOLOJİSİ 5

17 1.1 Kuzeydoğu Anadolu nun Buzul Morfolojisi Açısından Önemi Tersiyer devrinin son evresi olan Pliyosen den itibaren dünyada sıcaklığın azalması ve artan kar yağışları, Pleistosen de buzul dönemlerinin yaşanmasına neden olmuştur. Pleistosen de Günz, Mindel, Riss, Würm diye adlandırılan dört buzul dönemi yaşanmıştır. Buzul dönemlerinin Anadolu da görülen etkileri daha çok son buzul dönemi olan Würm e aittir. Anadolu nun yaklaşık 2500 m yükseltiden yukarı kesimleri buzullaşmaya maruz kalmıştır. Anadolu buzullaşmadan coğrafi konumu nedeniyle, Kuzey Avrupa ya oranla daha az etkilenmiştir. 1 Anadolu da buzullaşmaya uğrayan sahalar arasında; Doğu Karadeniz Dağları (Kaçkar Dağları-3932 m, Verçenik Dağları-3709 m, Göller-Hunut Dağları-3560 m, Bulut-Altıparmak Dağları-3562 m, Yalnızçam Dağları-3050 m, v.b), Toros Dağları (Cilo Dağları-4168 m, Bolkar Dağları-3524 m, Aladağlar-3756 m, v.b) ve bağımsız volkanlar olarak Ağrı Dağı-5137 m, Süphan Dağı-4058 m, Erciyes Dağı-3917 m sayılabilir. Doğu Karadeniz Dağları; uzanım yönü, sıcaklık şartları, hava kütleleri ve yağış koşulları açısından Pleistosen de önemli derecede buzullaşmaya uğramıştır. Doğu Karadeniz Dağları nda batıda Karagöl Dağları ndan doğuda Kaçkar Dağlarına kadar olan yaklaşık 300 km boyunca uzanan alan buzullaşmaya maruz kalmıştır. Anadolu da özellikle son glasyal devrede daimi kar sınırı m lere kadar inmiştir. Bu sınır Yalnızçam Dağları nda 2800 m dir. 2 Doğu Karadeniz Dağlarının en yüksek kesimini Kaçkar Dağları (3932 m) oluşturur. Buzullaşma sonunda meydana gelen buzul topoğrafyası günümüzde rahatça gözlenebilmektedir. Doğu Karadeniz Dağları içerisinde batıdan doğuya doğru Verçenik, Göller, Kaçkar, Bulut-Altıparmak Dağları yer almaktadır. Bu silsile daha doğuda Karçal ve Yalnızçam Dağları ile devam etmektedir. Anadolu da Pleistosen buzullaşmasının rahatça gözlenebildiği yerler arasındaki Kuzey Anadolu Dağları, uğradıkları buzullaşma açısından önem taşımakta 1 ÇİÇEK., İ., ve diğ Doğu Karadeniz Dağları nın Glasyal Jeomorfolojisi, Yüzüncü Yıl Üniversitesi, I. Uluslararası Coğrafya Çalış maları, Pleistosen ve Günümüzde Anadolu ve Kafkaslarda Yüksek Dağlık Alanlar (9-13 Haziran 2003) s. 28, VAN. 2 ATALAY., İ., Türkiye Jeomorfolojisine Giriş, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, Yayın No:9, s. 291, İZMİR. 6

18 ve dikkatleri üzerine çekmektedir. Kuzeydoğu Anadolu Dağları nda gelişen buzullaşma hareketi, daha çok dağların kuzeye bakan yamaçlarında meydana gelmiştir. Bu durum hava kütlelerinin geliş yönü ve bakı koşulları ile yakından ilgilidir. 3 Doğu Karadeniz Dağları Würm döneminden kalma buzul topoğrafyasına ait şekilleri yaygın olarak bünyesinde barındırmaktadır. Dağların yüksek kesimlerinde irili ufaklı çok sayıda sirk gölü, U profilli tekne vadiler, morenler, çizikler ve hörgüçkayalar bulunmaktadır (Foto-2). Foto-2: Kaçkar Dağları nda bir buzul gölü; Büyük Deniz Gölü (3375 m) 3 ÇİÇEK., İ., ve diğ a.g.e, s. 32, VAN. 7

19 1.2 Kuzeydoğu Anadolu nun Buzul Alanları Kuzeydoğu Anadolu nun buzul alanları yaygın olarak Doğu Karadeniz Dağları nda yer alır. Bu dağlar içerisinde batıdan doğuya doğru Verçenik (Üçdoruk) Dağları, Göller (Hunut) Dağları, Kaçkar Dağları, Bulut-Altıparmak Dağları, Karçal Dağları ve Yalnızçam Dağları buzul şekilleri açısından zengin birimlerdir (Şekil-3). Doğu Karadeniz Dağları nda (Verçenik, Göller, Kaçkar, Bulut-Altıparmak Dağları) 18 adet buzul vadisi bulunmaktadır. Buzul vadilerinin topoğrafik konumları incelendiğinde Hastaf ve Dübe buzul vadileri dışında hepsi dağların kuzey yamacında yer almaktadır. Dağların kuzeyinde yer alan buzul vadilerinin uzanışı genelde güneyden kuzeye doğrudur. Ancak doğuya doğru gidildikçe dağların genel uzanışına bağlı olarak buzul vadileri de güneydoğu-kuzeybatı yönüne döner. 4 Kaçkar Dağları üzerinde bulunan farklı seviyelerdeki güncel buzulların en büyüğü m uzunluğundadır. Dik bir yamaç önünde tipik geri yarığı ile 3600 m den başlayan bu buzul 3000 m ye kadar iner. Buzul dilinin son 100 m si yamaçlardan dökülen enkaz örtüsü ile kaplıdır. Kaçkar Dağları nda Pleistosen e ait kalıcı kar sınırı 2700 m dir. 5 Bulut-Altıparmak Dağları üzerinde aktüel buzullardan bir tanesi Avucur Buzul Vadisi nin kök kısmında kuzeye bakan sirk içerisinde yer almaktadır. Bu sirk Altıparmak Dağının en yüksek zirveleri tarafından çevrelenmektedir. Burada küçük bir buzul yer almaktadır. Buradaki buzulun önünde uzanan kaya buzulları çok belirgindir. 6 Göller (Hunut) Dağları nda Pleistosen e ait pek çok buzul şekli yer almaktadır. Göller Dağı ndaki buzul şekilleri üç büyük tekne vadi ve onlara kavuşan yan kollarda gözlenir. Bu üç büyük vadi sisteminden Elevit ve Tirovit vadileri sirkler bölgesinden itibaren güney-kuzey yönlü birbirlerinden ayrı olarak uzanır. Üçüncü 4 ÇİÇEK., İ., ve diğ a.g.e, s. 30, VAN. 5 DOĞU, A., F., ve diğ Kaçkar Dağı nda Buzul Şekilleri, Yaylalar ve Turizm, Ankara Üniversitesi, Türkiye Coğrafyası Araştırma ve Uygula ma Merkezi Dergisi, Sayı: 2, s. 166, ANKARA. 6 DOĞU, A., F., ve diğ Bulut-Altıparmak Dağları nda Buzul Şekilleri, Yaylalar ve Turizm, Ankara Üniversitesi, Türkiye Coğrafyası Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi, Sayı: 6, s. 68, ANKARA. 8

20 büyük vadi olan Palovit Teknesi ise sirkler bölgesinden kuzeye doğru düz bir uzanış gösterir. 7 Verçenik Dağları nda da Pleistosen buzullaşmasına rastlanılmaktadır. Bu dağların kuzeye bakan yamaçlarında zirveden denize kadar olan eğimin sürekliliği güney yamaçlarda görülmez. Bu durum hem buzul vadilerinin uzanışlarını hem de kuzey yamaçlardaki yaylacılık faaliyetlerini etkilemiştir. Verçenik Dağı nda Tatos, Sarınçof, Verçenik, Çermeç ve Cimil Buzul Vadileri ile irili ufaklı çok sayıda buzul gölü yer almaktadır. 8 Karçal Dağları nda buzul aşındırma şekillerinden en yaygın olanı sirklerdir. Yalnızca Yabanilahana tepe ve Yüksek tepe mevkiinde 10 dan fazla sirk bulunmaktadır. Bu sirklerin çoğu basamak ya da merdiven şeklinde olup, çoğunlukla içlerinde mevsimlik ya da daimi bir göl bulunmaktadır. 9 7 DOĞU, A., F., ve diğ Göller (Hunut) Dağı nda Buzul Şekilleri, Yaylalar ve Turizm, Ankara Üniversitesi, Türkiye Coğrafyası Araştırma ve Uygulama Merkezi Derg isi, Sayı: 3, s. 196, ANKARA. 8 DOĞU, A., F., ve diğ Üçdoruk (Verçenik) Dağı nda Buzul Şekilleri, Yaylalar ve Turizm, Ankara Üniversitesi, Türkiye Coğrafyası Araştırma ve Uygula ma Merkezi Dergisi, Sayı: 5 s. 30, ANKARA. 9 SEVER, R., Berta (Okçular) Çayı Havzası nın Fiziki Coğrafyası, Atatürk Üniversitesi, SBE, (Yayınlanmamış Doktora Tezi), s. 65, ERZURUM. 9

21 Foto-3: Karçal Dağları nda küçük bir buzul gölü. Doğu Karadeniz Dağları nın en doğu kesiminde yer alan Yalnızçam Dağları nda, buzullaşmanın en iyi gözlendiği yerler silsilenin güneybatısında yer alan Çadır Dağı ile kuzeydoğusunda yer alan Göze Dağı mevkiidir. Çadır Dağı nda, Eğripınar Tepe ile Kayalıyurt Tepe arasında Kurugöller, Karagöller ve Kazan Gölleri diye adlandırılan yan yana dizilmiş sirk gölleri ile bu göllerle başlayarak kuzeye doğru devam eden üç büyük tekne vadi bulunmaktadır. Silsilenin kuzeydoğusunda Göze Dağı mevkiinde de çeşitli boyutlarda buzul topoğrafyası şekilleri mevcuttur. 10

22 Foto-4: Yalnızçam Dağları-Çadır Dağı nda yan yana dizilmiş buzul gölleri Karagöller (Foto-Şener ŞAVŞATLI). Foto-5: Yalnızçam Dağları-Göze Dağı nda bir buzul gölü; Boğa Gölü 11

23 ŞEKİL-3 KUZEYDOĞU ANADOLU NUN BUZUL ALANLARI 1- Verçenik (Üçdoruk) Dağları, 2- Göller (Hunut) Dağları, 3- Kaçkar Dağları, 4- Bulut-Altıparmak Dağları, 5- Karçal Dağları, 6- Yalnızçam Dağları, 7- Mescit Dağları, 8- Soğanlı Dağları, 9- Karagöl Dağları

24 1.3 Buzul Oluşumu ve Buzul Topoğrafyası Elemanları Buzul Oluşumu; Buzul buzu, düşen karların çeşitli evrelerden geçerek metamorfizmaya uğraması sonucunda oluşur. Yağışlarla oluşan kar yığınları, hekzagonal kristallerden oluşan gevşek yığınlar meydana getirir. Böyle bir kar yığınının zamanla neve buzuna dönüşümü; erime, kristalleşme ve süblimasyon olaylarının eseridir. Sıcaklığın ve yağmur halindeki yağışların etkisi altında, zaman zaman eriyen kar kristalleri, sıcaklığın alçaldığı devrelerde tekrar donar ve kristalleşir. Bu sırada kristallerin boyutu küçük kristallerin zararına olarak artar. Firn buzunun oluşumuna sebep olan olaylardan biri de süblimasyondur. Bu, esas olarak kar kristallerinin basınç altında kalmaları sonucunda kapsadıkları su buharının uçması ve böylece aslında hekzagonal olan kar kristallerinin zamanla şekillerini kaybederek yaklaşık olarak 1 mm çapında kristalleşmiş buz taneleri haline dönüşmelerinden oluşur. Bu sırada oluşan kar tanelerinin birbirine dokundukları kısımlarda da, nispeten daha kuvvetle hissedilen basınç dolayısıyla erime oluşur. Bu erimelerden meydana gelmiş olan su, kar örtüsü içerisinde daha derinlere doğru iner ve orada tekrar donar. Böylece erime, yeniden kristalleşme ve süblimasyon olayları sonucunda meydana gelen buz taneleri, asıl kar kristallerinden yoğunluk ve şekil bakımından farklılaştıkları gibi, aynı zamanda kristallerin boyutu da büyümüş olur. Bu büyüme özellikle küçük kristallerin zararına olarak oluşur. Sonuçta oluşan buz kütlesinin kristalleri arasında az çok bir eşitlik meydana gelir. İşte kar yığınlarının zamanla bir halden diğer hale geçmesi bu karakteri alması sonucunda meydana gelmiş olan buz yığınına firn buzu veya neve buzu adı verilir. Taze karın yoğunluğu 0,06-0,16 arasında değiştiği halde, neve buzunun yoğunluğu 0,72-0,81 arasındadır. Firn buzu tamamen boşluksuz olmadığı gibi, buz yığını içinde çeşitli kar yağışı devrelerini gösteren farklı tabakalara da sahiptir. 10 Neve buzunun, buzul buzuna dönüşümü; karın, neve buzuna dönüşümünden çok daha uzun bir zamana gereksinim gösterir. Bu dönüşümde süblimasyonun, kristal boyutunun büyümesine sebep olan yeniden kristalleşmenin, erime ve basınç altında donma ve sıkışmanın rol oynadığı anlaşılmaktadır. Bundan başka nevenin 10 ERİNÇ, S., Jeomorfoloji II, DER Yayınları, No:294, s. 165, İSTANBUL. 13

25 buzul buzuna dönüşümü için belirli bir kalınlığa erişmesi gerektiği de anlaşılmaktadır. Minimum olarak m kalınlığa erişmeyen neve buzu buzul buzuna dönüşmemektedir. Bu durum herhalde belirli bir basınca erişilmesi ile ilgilidir. Gerçekten neve buzunun buzul buzu haline gelebilmesi bir taraftan kristaller arasında bulunan hava ile dolu boşlukların daha yüksek basınçlar altında ortadan kalkması, diğer taraftan da buz tanelerinin birbirine kaynamaları sonucunda kristal boyutunun gittikçe büyümesinden meydana gelir. Neve üzerinde yağışlarla, çığlarla biriken yeni kar yığınlarının ağırlığı dolayısıyla, buz kristalleri, zamanla gittikçe artan basınçlar altında kalırlar. Neve buzunu oluşturan taneler bu şekilde sıkışır, aralarındaki boşluklar kapanır ve buradaki hava dışarı atılır. Bu arada kristaller birbirine kaynar. Sonuçta neve buzuna oranla daha çok iri taneli, daha yoğun ve boşluksuz bir buz meydana gelmiş olur ki işte bu buzul buzudur. Buzul buzunda taneler birbirine sanki eklemli bir şekilde kenetlenmişlerdir. Bunların boyutu, kristallerin birbirine kaynaması, dolayısıyla buzulun beslenme sahasından dil kısmına doğru gittikçe artar. Buzulun sonunda tanelerin boyu bazen yumruk büyüklüğüne bile erişebilir. Aynı yönde buzulun rengi de değişebilir. Yukarı kısımda, yani buzulun beslenme sahasında buzun rengi oldukça beyazdır, çok miktarda hava kabarcıkları kapsar ve genelde sünger gibi kirli bir görünüm gösterir. Oysa daha aşağılara doğru yer değiştirdikçe artan basınçlar ve sıkışmalardan dolayı kristaller arasındaki hava dışarıya atılır ve buz gittikçe daha temiz, daha şeffaf bir görünüm alır ve sonunda buzul dilinin uç kısımlarına doğru yeşilimsi-mavi bir renk alır. 11 Buzul Topoğrafyası Elemanları; Buzul topoğrafyası elemanları aşınım ve birikim şekilleri olmak üzere iki kısımda ele alınmaktadır. Burada değinilen tanımlamalara, araştırma alanında bulunan buzul şekilleri göz önünde tutularak yer verilmiştir. Buzul Aşınım Şekilleri Buzul Çizikleri, Cilalar ve Oluklar: Buzul çizikleri özellikle ince unsurlu kayalar üzerinde çok belirgin yer alır. Buna karşılık iri ve gevşek unsurlu kayalarda 11 ERİNÇ, S., a.g.e, DER Yayınları, No:294, s. 166, İSTANBUL. 14

26 iyi gelişemezler. Çizilme çok ilerlediği ve sonunda bütün yüzeyi kapladığında, kaya genel olarak cilalanır. Cilanın kusursuzluk derecesi konusunda da kaya yapısı başlıca rolü oynar. Bazı durumlarda buzul çizikleri belirli çizgiler boyunca daha fazla derinleşir ve zamanla bir oluk halini alabilir. Bu durum özellikle farklı kısımlar arasında direnç farkları olan kayalar üzerinde görülür. Hörgüçkayalar: Zemindeki belirgin kısımların buzullar altında kalarak buz tarafından işlenmesi, özellikle törpülenmesi ve cilalanması sonucunda meydana gelirler. Deve hörgüçlerine benzeyen yerli kayadan oluşan tepeler olarak tanımlanan bu yapılar bazen m yükseltiyi aşabilir. Eşikler: Cilalanmış, çizilmiş ve genelde hörgüç şeklini almış kayalardan meydana gelen bir kabartı oluştururlar ve vadinin nispeten daha çukur olan kısımlarını bir diğerinden ayırırlar. Bunlar eşikler olarak tanımlanır. Buzul Vadileri (Tekneler): Buzul vadileri, buzullaşmadan önce akarsular tarafından açılmış olan vadilerin daha sonra buzullar tarafından işlenmesi ve şekil değişikliklerine uğraması sonucunda meydana gelmişlerdir. Buzul vadilerinin boyuna profilleri yukarı kısımlarında, akarsu vadilerinkine oranla genelde çok daha kuvvetli bir eğim gösterir. Yine bu yukarı kesimlerde vadi inişli, çıkışlı, basamaklı bir görünüm ile belirir. Buzul vadilerinin enine profilleri de çok karakteristiktir. Buzul aşınımının bir özelliği olan U profilli buzul vadilerini, V profilli akarsu vadilerinden ayırır. Akarsular için tipik V profilli vadi daha sonra buzullar tarafından işgal edildiği zaman, vadi tabanı gibi yamaçları da aynı zamanda glasiye tarafından aşındırılmaya başlar. Bunun sonucunda yamaçlar geriler ve sonuçta enine profil U şeklini alır. Buzulun asıl kütlesinin yerleştiği bu U şekilli vadiye tekne vadi ya da buzul vadisi adı verilir. Sirkler: Sirkler, buzul buzunun yaptığı aşındırmalar sonucunda meydana gelir. Genellikle amfiteatr, yarım daire veya elips şeklindeki çanaklardır. Kar birikimine uygun herhangi bir yerde biriken kar kütleleri, zeminin eğimine göre değişen kritik kalınlıklara eriştikleri veya aştıkları zaman, yamaçtan aşağıya doğru hareket eder ve bu arada aşındırma ve taşıma şeklinde zemini oyar, çukurlaştırır. 15

27 Bunun sonucunda oluşan depresyona sirk adı verilir. Sirklerin alt kısımlarında ters eğim gözlenebilir. 12 Buzul Birikim Şekilleri Buzultaşlar (Morenler): Buzultaşlar, buzulların zeminlerinden veya yamaçlarından kopardıkları irili ufaklı döküntü ile, buzulların üzerine yamaçlardan düşen veya çığlarla yuvarlanan maddelerin belirli şartlar altında belli sahalarda çökelmelerinden meydana gelirler. Bunlar genellikle killi bir hamur içinde düzenli olmayan durumlarda yer almış irili ufaklı, genellikle köşeli döküntüden oluşmuştur. Buzultaşlar biriktikleri yere göre çeşitli isimler alırlar. a-taban Morenleri: Kalınlığı nadir olarak 10 m yi geçen taban morenleri en geniş sahayı kapsar. Üzerleri birkaç metrelik tepeler, küçük kapalı çukurlar barındıran hafifçe dalgalı bir topoğrafya gösterir. Esas olarak kil ve çeşitli boyutlardaki kaya parçalarından, bloklardan meydana gelmiş ve tabakalaşmış bir depo karakteri sunarlar. Bu durum kısmen buzulun zeminden kopardığı maddelerin, kısmen de buzulların ortadan kalkmasına paralel olarak buz üzerinde ve içindeki döküntünün tekne vadi tabanındaki döküntü üzerine düzensiz bir şekilde çökelmesi sonucunda meydana gelmiştir. Hemen her taban moren deposu içerisinde zemini oluşturan kayalarla ilişkisi olmayan taşlara, bloklara rastlanır. Bu kayalara erratik kaya adı verilir. b-cephe Morenleri: Buzullar tarafından içlerinde, üzerlerinde, yanlarında ve altlarında taşınan döküntünün bir kısmı bu buzulların, dillerinin sona erdiği sahada bırakılır. Bu şekilde buzul dillerini kuşatan cephe moreni setleri meydana gelir. Buzullar ortadan kalktıktan sonra bu cephe moreni yığınları sayesinde buzulun ulaşabildiği en son nokta kolayca belirlenir. Bu moren yığınları genellikle hilal şeklindeki sırtlar halinde göze çarparlar. c-ablasyon Morenleri: Buzulun erimesi sonucunda zeminde yığılıp kalan döküntüden meydana gelmiş olan morenlerdir. Gerçekte buzulun yüzeyinde veya içinde sürüklenen döküntü, buzulun erimesi durumunda oldukları yere çökelirler. 12 ERİNÇ, S., a.g.e, DER Yayınları, No:294, s. 219, İSTANBUL. 16

28 d-yan Morenler: Bunlar buzulun kenarında sırtlar halinde uzanan döküntüden oluşurlar. Bir kısmının kökenini, yamaçlardan dökülen veya çığlarla sürüklenen döküntü meydana getirir. Buna karşılık bir kısmı buzulun yatağından kopardığı ve sürüklediği parçalardan oluşur. Buzul kenarına düşen döküntü bu kısımdaki buzul buzunu ablasyona karşı bir dereceye kadar korur. Bu nedenden dolayı buzulun kenar kısımları üzeri döküntüyle örtülmüş bir durumda, buzulun orta kısmına oranla yüksekte kalır. Böylece döküntüyle karışık kirli buzulu örten yan morenler topoğrafya bakımından genelde belirgin sırtlar meydana getirerek uzanırlar. e-orta Morenler: Bunlar yan morenlere paralel bir veya birkaç sıra oluştururlar. Orta morenler aslında yan morenlerdir. Gerçekten iki buzul birleştiğinde, bunların birer kenarındaki yan morenler, kavşak noktasından itibaren birleşik buzulun orta moren setleri haline dönüşürler ERİNÇ, S.,2001. a.g.e, DER Yayınları, No: 294, s.233, İSTANBUL. 17

29 II. BÖLÜM ÇADIR DAĞI NIN GENEL ÖZELLİKLERİ 18

30 2.1 Çadır Dağı nın Genel Fiziki Coğrafya Özellikleri Doğu Karadeniz Dağları kıyı kesimde ve iç kısımlarda olmak üzere iki sıra halinde uzanım göstermektedir. Bu silsile Artvin dolaylarında Çoruh ırmağı vasıtasıyla kesintiye uğramakta ve Çoruh Vadisi nden doğuya doğru Karçal ve Yalnızçam Dağları ile devam etmektedir. Yalnızçam Dağları; Şavşat Havzası nı güneydoğudan çevreleyen, Doğu Anadolu Bölgesi ile Karadeniz bölgesini birbirinden ayıran doğal bir sınır özelliği taşımaktadır. Ortalama 1100 m yükseltiye sahip olan Şavşat ilçe merkezinin güneydoğusunda duvar gibi yükselen silsile; yer yer 3000 m yi aşmaktadır. Yalnızçam Dağları; Çadır Dağı mevkiinde 3050 m, kuzeydoğuya doğru Tiktaş Tepe mevkiinde 2675 m, daha kuzeydoğuda yer alan Göze Dağı mevkiinde ise 3167 m yükseltiye ulaşır. Yer yer 3000 m yi aşan bu silsilede çok fazla sarp bir yükselti bulunmamaktadır. Yalnızçam Dağları üzerinde, 2500 m yükseltiden yukarı kesimlerde oldukça geniş bir bazalt platosu bulunmaktadır. Bu alanlar silsile üzerinde geniş düzlükleri oluşturmaktadır. Pleistosen de; Anadolu nun yüksek dağlık kesimleri, özellikle de kuzeye bakan yamaçları buzullaşmaya maruz kalmıştır. Yalnızçam Dağları da; Pleistosen de Anadolu da buzullaşmaya uğrayan alanlar arasında yer almaktadır. Yalnızçam Dağları üzerindeki sirk gölleri, bazalt platoları üzerinde gelişmiştir. Pleistosen de daha çok Würm buzullaşması izleri gözlenen Yalnızçam Dağları nda buzullaşma açısından iki belirgin alan bulunmaktadır. Bunlardan birincisi; silsilenin kuzeydoğusunda bulunan Göze Dağı mevkiidir. Burada; Boğa gölü, Kız gölü diye adlandırılan sirk gölleri ile buzul vadileri yer almaktadır. Buzullaşmaya maruz kalan ikinci alan ise; bu çalışmanın da konusunu oluşturan, silsilenin güneybatısında Çadır Dağı nda yer alan Eğripınar Tepe ile Kayalıyurt Tepe arasıdır. Bu alanın kuzeye bakan yamaçlarında üç adet büyük buzul vadisi, 10 adet sirk gölü ve çok sayıda sirk bulunmaktadır. Burada tekne vadiler içerisindeki yan morenler oldukça dikkat çekicidir. Bu yan morenler sirk tabanlarına doğru ilerlemiştir. 19

31 Foto-6: Yalnızçam Dağları nın buzullaşmaya maruz kalan kuzeydoğu bölümü; Göze (Arsiyan) Dağı (3167 m). Foto-7: Yalnızçam Dağları nın buzullaşmaya maruz kalan güneybatı bölümü; Çadır Dağı (3054 m) (Foto-Şener ŞAVŞATLI). 20

32 Jeolojik ve Jeomorfolojik Özellikler Çadır Dağı nda jeolojik yapıya bakıldığında; Tersiyer in alt devreleri Pliyosen ve Eosen de oluşmuş geniş bazalt lav ve piroklastları ile örtülü olduğu görülür. Araştırma alanında Kurugöller, Karagöller ve Kazan Gölleri mevkii; daha genç olan Pliyosen devrine ait bazalt lav ve piroklastları ile örtülü iken, Akgöl mevkiinde daha yaşlı Eosen devri andezit-bazalt lav ve piroklastları yer almaktadır. Eosen volkanitleri Yalnızçam Dağları nda oldukça geniş alanları kaplamaktadır (Şekil-4). Eosen volkanitleri kırmızı bir çimento ile tutturulmuş iri çakıllı konglomera seviyesi ile başlar, çakıllar çoğunlukla bazalt, dasit ve granitten oluşur. Konglomera seviyesinin üzerine kumtaşı ve nümmülitli kireçtaşları gelir. Bu taban seviyesi üzerinde; kumtaşı, kumlu kireçtaşı ve marn ara tabakalı andezit lav ve piroklastları yer alır. Ortalama kalınlığı 1000 m kadar olan formasyonun yaşı, Paleontolojik örneklerde bulunan fosillere göre Orta Eosen olarak kabul edilir. 14 Pliosen volkanitleri iki seviyeden meydana gelir. İstiflerin alt seviyeleri Kura volkanitleri olarak tanımlanmıştır. Bu volkanitler; farklı tüf ardalanmaları ile tüf-breş ve yer yer konglomeralardan oluşur. Birimin üst seviyeleri ise Dumanlı Dağ volkanitleri olarak isimlendirilmiştir. Bunlar bantlı laminalaşmış dasit ve andezit lavlarla daha üstlerde yer alan bazalt lav ve volkanoklastiklerden oluşur. Formasyonun ortalama kalınlığı 700 m olup, alt seviyelerinin yaşının Üst Miyosen, üst seviyelerinin ise Pliyosen yaşlı olduğu belirtilmiştir. 15 Yalnızçam Dağları nın bulunduğu saha Alp Orojenik Hareketlerin etkisiyle Kretase den itibaren yükselmeye başlar ve bu devrenin sonlarına doğru büyük bir kısmı su üzerinde kalır. Bu silsile genel olarak Tersiyer den Kuvaterner e kadar bugünkü oluşumunu tamamlamıştır YILMAZ, ve diğ., Artvin İlinin Çevre Jeolojisi ve Doğal Kaynakları, MTA Gen. Müd., Jeoloji Etüdleri Dairesi, s. 26, ANKARA. 15 YILMAZ, ve diğ., a.g.e, s. 27, ANKARA. 16 ATALAY, ve diğ., Kuzeydoğu Anadolu nun Ekosistemleri, Ormancılık Araştırma Enst. Yayınları, Teknik Bülten Serisi, No: 141, s. 25, ANKARA. 21

33 Foto-8: Yalnızçam Dağları nda andezit-bazalt lav ve piroklastları, tüm plato yüzeyini örtmektedir. Çadır Dağı nda jeomorfolojik açıdan; Eğripınar Buzul Alanı, Akgöl Buzul Vadi Sistemi ve Kazan Gölleri Buzul Vadi Sistemi olmak üzere üç morfolojik birim yer almaktadır. Çadır Dağı nda Kurugöller, Karagöller ve Kazan Gölleri nin güney yamaçları oldukça eğimlidir. Bu eğimli alanların yanı sıra dağın 3000 m yükseltilerinde geniş zirve düzlükleri yer almaktadır. Buzul vadileri genel olarak güneybatı-kuzeydoğu yönlü uzanım göstermekte ve yaklaşık 2200 m yükseltiden sonra flüviyal karakterde devam etmektedir. Araştırma alanında buzul vadilerinin kuzeyinde aşınım düzlükleri bulunmaktadır. Bunlar hafif dalgalı bir karakter taşımaktadır. 22

34 23

35 İklim Özellikleri Belirli bir alanın ikliminin belirlenmesinde yükselti, denize yakınlık, bakı, karasallık ve reliyef gibi faktörlerin etkisi göz önünde bulundurulmalıdır. Araştırma alanı ortalama 2800 m gibi yüksek bir rakımda bulunduğundan, Yüksek Dağ İklimi özelliklerini taşır. Çadır Dağı nda kuzeye bakan yamaçlar; hava kütlelerinin geliş yönüne bağlı olarak, yıl içerisinde Şavşat ilçe merkezine göre daha fazla yağış almakta ve kar yağışları daha erken başlayarak daha geç sona ermektedir. Bu silsilenin kuzey ve güney yamaçları arasında bakı koşullarına bağlı olarak iklim açısından önemli farklılıklar bulunmaktadır. Şavşat Meteoroloji İstasyonu nun 2007 yılında yapmış olduğu ölçümler esas alınarak; Kurugöller, Karagöller ve Kazan gölleri çevresinin yıllık ortalama 1650 mm den fazla yağış aldığı; bu oranın Akgöl çevresinde ise mm arasında değiştiği belirlenmiştir. Bu değişim yükseltiden kaynaklanmaktadır (Şekil-5). Foto-9: Çadır Dağı nın kuzeye bakan yamaçları, hava kütlelerinin gelişi açısından, Şavşat ilçe merkezine göre daha fazla yağış almaktadır. 24

36 25

37 Yine Şavşat Meteoroloji İstasyonu nun 2007 yılında yaptığı ölçümler göz önüne alınarak; Çadır Dağı nda yıllık ortalama sıcaklık dağılışının; Ziyaret Tepe (2972 m) mevkiinde -2,5 C den daha az, Kurugöller, Karagöller ve Kazan Gölleri ni de içine alan sahada -2,5 C ile 0 C arasında ve Akgöl mevkiinde ise 0 C ile -2,5 C arasında olduğu belirlenmiştir. Değişen bu sıcaklık değerleri yükseltiden kaynaklanmaktadır (Şekil-6). Foto-10: Doğal bölge sınırı özelliği taşıyan Yalnızçam Dağları; Şavşat Havzası nın doğusunda bir duvar gibi yükselmektedir. 26

38 27

39 Hidroğrafya Özellikleri Araştırma alanı Pleistosen de meydana gelen buzullaşmanın etkisi altında kaldığı için çok sayıda sirk gölünü bünyesinde barındırmaktadır. Araştırma alanındaki Kurugöller; Çadır Dağı mevkiinde, 2865 m yükseltide, iki adet sirk gölünden oluşmaktadır. Sularının çekilmiş olması; isminin bu özelliğinden kaynaklandığını düşündürmektedir. Son zamanlarda iklimdeki salınımlar ve yağış miktarının değişmesi, bu göllerin günümüzde kuruma tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına neden olmuştur. Karagöller; Karga Tepe mevkiinde 2814 m, 2816 m ve 2822 m yükseltide, yan yana dizilmiş üç adet sirk gölünden oluşmaktadır. Bu göller sularını gidegenleri vasıtasıyla, bulundukları mevkiden kuzeye doğru boşaltmaktadır. Kazan Gölleri; Kayalıyurt Tepe mevkiinde, 2587 m yükseltide, yan yana dizilmiş beş adet sirk gölünden ibarettir. Ortalama 2800 m yükseltide yer alan sirk göllerinin yanı sıra; araştırma alanının kuzey kesimlerinde, Karaağaç yaylası mevkiinde 2333 m yükseltide, araştırma alanının en büyük olan Akgöl yer alır. Bir moren seddi gölü olan Akgöl, aynı zamanda araştırma alanının en büyük gölüdür. (Şekil-7). Foto-11: Akgöl araştırma alanının en büyük gölüdür. 28

40 29

41 Akgöl büyük bir moren deposunun gerisinde oluşmuştur. Akgöl ün ortasında bir ada bulunmaktadır. Akgöl ün doğusunda yer alan Eğrigöl (2294 m) mevsimlik bir göl karakterindedir. Akgöl ile Eğrigöl arasında cephe morenleri bulunmakta ve gölleri birbirinden ayırmaktadır. Araştırma alanındaki iki moren seddi gölü (Akgöl ve Eğrigöl) dışındaki tüm göller (Kurugöller, Karagöller ve Kazan Gölleri) yine buzullaşma sonucu oluşum gösteren buzul gölleri niteliğindedir. Araştırma alanı akarsular bakımından oldukça zengindir. Çok sayıda irili ufaklı dereler ve kaynaklar yer almaktadır. Bu dereler genelde göllerin gidegeni ya da kaynakların uzantısı konumundadır. Ayrıca çalışma alanı su bölümü çizgisinde yer aldığından buradaki akarsular kuzey yönlü akım gösterir. Kaynaklar, yörede bulunan gölleri beslemelerinin yanı sıra, yöre insanı tarafından içme suyu temini ve sulama amaçlı olarak da kullanılmaktadır. Kaynaklar, yapılan kanallar vasıtasıyla değişik köylere (Ziyaret Köyü) ve yaylalara (Savaş-Çavdarlı Yaylası) taşınmaktadır. Işınsal (radiyal) karakterde akarsu şebekesine sahip araştırma alanının güneyinde de, irili ufaklı dereler güney yönde akım göstermektedir. Araştırma alanındaki göllerde (özellikle Akgöl ve Karagöller) alabalık ve sazan balığı yaşamaktadır. Yükseltinin fazla oluşu, alanın oksijen miktarının fazla olmasını sağlamaktadır. Göllerdeki balıklarda buna bağlı olarak, daha iyi gelişebilmektedir. Bu gelişim kaçak avcıların dikkatini çekmekte ve usulsüz avlanmalara sebep olmaktadır. Dinamitleme ve ağ yöntemiyle yapılan avlanma göllerdeki canlı yaşamına zarar vermektedir. Yasak olmasına karşın yapılan avlanma, denetimlerin sıkılaştırılması ve köylünün bilinçlendirilmesi ile önlenebilir Bitki Örtüsü Özellikleri Yalnızçam Dağları bitki örtüsü açısından, Avrupa-Sibirya Fitocoğrafya Bölgesi nin, Kolşik Flora alt bölümünde yer almaktadır. Araştırma alanı ortalama 2500 m yükseltide yer aldığı için, büyük ölçüde Alpin-Subalpin çayırlardan oluşmaktadır. Bu çayırlar genelde yavşan otu (Veronica gentianoides), çayır üçgülü (Trifolium repens), gelincik (Gaidrosarus meditteraneus), koyunkıran (Hypericum calycinum) gibi otsu bitkilerden oluşmaktadır. Alpin-Subalpin çayırlar vejetasyon süresini 2-3 ay gibi çok kısa bir sürede tamamlamaktadır. Karagöller ve Kazan gölleri mevkiinde bulunan bu yapı, Akgöl çevresinde yerini iğne yapraklı ormanlara 30

42 bırakmaktadır. Akgöl çevresindeki bu ormanlar sarıçamlardan (Pinus sylvestris) meydana gelmektedir. Soğuğa dayanıklı bir tür olan sarıçamlar, orman üst sınırını oluşturmaktadır. Çadır Dağı nda iğne yapraklı ormanlar 2400 m yükseltiye kadar çıkmaktadır. 17 Günümüzde yörede iğne yapraklı ormanların üst sınırı 2350 m civarındadır. Buradaki 50 m gerileme antropojen etkilerden kaynaklanmaktadır (Şekil-8). ormanlarla kaplıdır. Foto-12: Yalnızçam Dağları nın kuzey yamaçları iğne yapraklı 17 ANŞİN, R., Türkiye nin Flora Bölgeleri ve Bu Bölgelerde Yayılan Asal Vejetasyon Tipleri, KTÜ Orman Fakültesi Dergisi, Cilt:6, Sayı:2, s.230, TRABZON. 31

43 32

44 Toprak Özellikleri Toprak oluşumunda genel olarak iklim, bitki örtüsü, ana kaya, zaman ve topoğrafya gibi nedenler etkilidir. Bu faktörlerin etki derecesine göre çeşitli türlerde topraklar oluşabilir. Pleistosen de meydana gelen iklim değişimleri ve bununla birlikte yaşanan buzul devirleri; ayrışmaya engel olduğu için, toprak oluşumunun yavaş seyretmesine neden olmuştur. Çadır Dağı nda; Kurugöller, Karagöller ve Kazan Gölleri çevresinde yüksek dağ çayır toprakları yer almaktadır. İntrazonal topraklar grubuna giren bu topraklar; ana materyalin etkisini gösteren, gerçek anlamda toprak örtüsü karakteri taşımayan ve dolayısıyla ana materyalin çözülmüş kesimlerindeki topraklardır. 18 Araştırma alanının sıcaklık şartları ayrışmaya elverişli olmadığından, bu tip topraklar oluşum göstermiştir. Sıcaklığın düşük olması, toprağın uzun süre donuk olmasına neden olmaktadır. Bu topraklar orman üst sınırında alpin çayırlar katında yer almaktadır. Üzerleri genelde ot, saz ve çiçeklerle kaplıdır. Yörede toprak oluşumundaki zaman faktörünün kısalığı nedeniyle, horizonlaşma da yavaş seyretmektedir. Bu topraklar silsilenin bütün bazalt platolarını örtmekte ve Çadır Dağı ndan başlayarak kuzeydoğudaki Göze Dağı na kadar devam etmektedir. 19 Karagöller ile Kazan göllerinin ortasından bir şerit halinde taşlık-kayalık alanların varlığı göze çarpmaktadır. Bu taşlık alanlar genel olarak Pleistosen de buzullaşma sonucu oluşan buzultaşlardan (moren) ibarettir. Bu sahada yer alan buzultaşlar genelde moloz yığınları şeklinde ve köşeli haldedir. Taşlık-kayalık alanlar genelde toprak örtüsünün bulunmadığı yerlerde kendini gösterir. Bu tip alanların oluşmasında şüphesiz donma-çözülme faktörünün de büyük etkisi olmaktadır. Günlük gece ve gündüz arasındaki sıcaklık farkı ile gerçekleşen fiziksel ufalanma, yamaçlarda ve sirk tabanlarında enkaz malzemesinin oluşmasını sağlamıştır. Sirk göllerinin bulunduğu alandan daha kuzeye inildikçe Akgöl çevresinde kireçsiz kahverengi orman topraklarının varlığı dikkat çekmektedir. Zonal topraklar 18 ATALAY, İ., MORTAN, K., Türkiye Bölgesel Coğrafyası, İnkılap Yayınları, s. 47, İSTANBUL. 19 SEVER, R., Berta (Okçular) Çayı Havzası nın Fiziki Coğrafyası, Atatürk Üniv., SBE, (Yayınlanmamış Doktora Tezi), s. 225, ERZURUM. 33

45 grubundaki bu yapı, genel olarak bitki örtüsünün bulunduğu yerlerde oluşum gösterir. Bu topraklar kahverengi-koyu kahverengi, granüler yuvarlak köşeli blok yapıda ve genelde nemli iklim koşullarında meydana gelmektedir. Kireçsiz kahverengi orman toprakları iyi katmanlanma gösterir. Bu horizonda kil birikimi ya çok azdır ya da hiç yoktur (Şekil-9). Foto-13: Çadır Dağı nda taşlık ve kayalık alanlar 34

46 35

47 III. BÖLÜM ÇADIR DAĞI NIN BUZUL JEOMORFOLOJİSİ 36

48 3.1. Çadır Dağı nın Buzul Jeomorfolojisi Pleistosen deki buzullaşma, Çadır Dağı nın kuzeye bakan yamaçlarında etkili olmuştur. Çadır Dağı nda; Eğripınar Buzul Alanı, Akgöl Buzul Vadi Sistemi ve Kazan Gölleri Buzul Vadi Sistemi olmak üzere üç morfolojik birim tespit edilmiştir. Bu birimlere içerisinde bulunan göllerin isimleri verilmiştir. Akgöl Buzul Vadi Sistemi; güneybatı-kuzeydoğu yönünde uzanış göstererek, Kurugöller ve Karagöller buzul vadilerinden oluşmaktadır. Eğripınar Buzul Alanı ile Kazan Gölleri Buzul Vadi Sistemi ise güney-kuzey yönünde uzanış göstererek, tek buzul vadisinden meydana gelmektedir. Çadır Dağı ndaki buzullaşmanın, sirk göllerinin güneyindeki bazalt platosu üzerinde de etkili olduğu düşünülmektedir. Bazalt platosunu da kaplayan buzul bu haliyle küçük bir örtü buzulu niteliğindedir. Buzul geri çekilme sırasında, bazalt platosu üzerinde cilalı ve çizikli yüzeyler oluşturmuştur Eğripınar Buzul Alanı Eğripınar Tepe nin (3054 m) kuzeyindeki 2930 m deki sirklerle başlayan buzul alanı; yaklaşık 2400 m yükseltideki bir eşikle son bulur. Eğripınar Tepe nin güneyi az eğimli düzlüklerden oluşmaktadır. Yalnızçam Dağları Bazalt Platosu şeklinde tanımlanabilecek bu alan geniş bir yayılım göstermektedir. Eğripınar Buzul Alanı nda Eğripınar Tepe nin kuzeyinde iki adet sirk bulunmaktadır. Bunlardan ilki yaklaşık 2930 m yükseltide, 250 m genişlikte ve kuzey yönlüdür. İkincisi ise 2950 m yükseltide, 500 m genişlikte ve kuzeydoğu yönlüdür. Bu sirkin önünde 2900 m yükseltide bir eşik yer almaktadır. Sirklerden kuzeye doğru yaklaşık 2800 m yükseltide Kurugöl Sırtı mevkiinde ikinci bir eşik yer alır. Bu eşiğin üzerinde irili ufaklı buzultaş (moren) depoları gözlenmektedir. Buzultaş depoları daha kuzeyde Savaş-Çavdarlı Yaylası nın batısında ve kuzeyinde de yoğunlaşma göstermektedir. Buzultaş depolarının yanı sıra, eşiklerde cilalanmış yüzeyler ve çizikler de gözlenmektedir. Eğripınar Buzul Alanı ortalama 2400 m yükseltideki üçüncü eşikle son bulur. Burada da yine buzultaş depoları yer almaktadır. Eğripınar Buzul Alanı; sirkler bölgesinde ortalama 1 km genişliğe sahipken, daha kuzeyde 1,5 km genişliğe ulaşır m yükseltideki sirklerden başlayarak, 2400 m deki eşikle son bulan buzul alanı yaklaşık 2,5 km 37

49 uzunluğundadır. Eğripınar Buzul Alanı, Savaş-Çavdarlı Yaylası nın kuzeybatısındaki eşiklerden sonra flüviyal karakterde devam eder. Eğripınar Buzul Alanı na küçük bir sirk ve eşikten ibaret olan Nişangâh Tepe nin kuzeyi de dahil edilebilir. Burada yaklaşık 2950 m yükseltide, 250 m genişlikte ve kuzeybatı yönlü bir sirk ile kuzeybatısında 2900 m yükseltide b ir eşik yer almaktadır. Sirk içerisinde buzultaşlar bulunmaktadır. ŞEKİL-10 EĞRİPINAR BUZUL ALANI UYDU GÖRÜNTÜSÜ Akgöl Buzul Vadi Sistemi Akgöl Buzul Vadi Sistemi; ortalama 3000 m yükseltilerden başlayarak, 2300 m de sona eren Kurugöller Buzul Vadisi ile Karagöller Buzul Vadisi nden oluşmaktadır. İsimlerini içerisindeki buzul göllerinden alan buzul vadileri, birbirlerinden farklı özellikler taşımaktadır. Karagöller ile Kurugöller in güneyi yine geniş düzlüklerden oluşmaktadır ve hafif dalgalı yapı karakterindedir. 38

50 Kurugöller Buzul Vadisi Kurugöller Buzul Vadisi çalışma alanının en batısında yer almaktadır. Eğripınar Tepe ile Kurugöl Sırtı arasında yaklaşık 2870 m yükseltide, 400 m genişlikte, kuzeydoğu yönlü bir sirkten başlayan buzul vadisi; Akgöl ün kuzeyinde 2300 m lerde son bulur. Güneybatı-kuzeydoğu yönünde uzanım gösteren buzul vadisinde; 2870 m yükseltideki sirkin içerisinde Kurugöller adıyla bilinen iki adet buzul gölü yer almaktadır. Kurugöller 2865 m yükseltide yer almakta ve iki kısımdan oluşmaktadır. Yaklaşık 0,62 km² yüzölçüme sahip olan göllerin güney yamaçları sarp iken, kuzey yamaçları daha az eğimlidir. Su seviyesi bahar aylarında yükselen göller, yaz aylarında oldukça fazla su kaybetmektedir. İçerisinde kamış ve sazlık ların da bulunduğu göller günümüzde adeta bir bataklık görünümündedir. Göllerin ismini bu özelliğinden almış olduğu düşünülmektedir. Kurugöller, sularını kuzeye doğru akım gösteren bir gidegen vasıtasıyla boşaltmaktadır. Kurugöllerin güney yamacında hilal görünümünde dizilen buzultaşlar, kuzeybatı ve güneydoğu yamaçlarında ise moloz yığınları şeklindedir. Kurugöller in kuzeydoğusuna doğru yaklaşık 2800 m yükseltide vadi tabanında taban buzultaş depoları bulunmaktadır. Foto-14: Günümüzde bataklık görünümünde olan 2865 m yükseltideki buzul gölleri; Kurugöller. 39

51 Kurugöller in kuzeydoğusuna doğru yaklaşık 2800 m yükseltide bir eşik yer almaktadır. Pleistosen de Kurugöller Buzul Vadisi buzulu, bu eşikten hem kuzeye hem de kuzeydoğuya doğru akım göstermiştir. Kurugöller Buzul Vadisi ile Karagöller Buzul Vadisi ni Naserval Tepe (2824 m) ile Cancak Tepe (2732 m) birbirlerinden ayırmaktadır. Kurugöller mevkiinde 500 m genişliği olan buzul vadisi, daha kuzeyde Kemerli mevkiinde 1500 m ye ulaşır. Yaklaşık 3,5 km uzunluğa sahip olan buzul vadisi; Sakreve mevkiinde 2500 m ve 2400 m yükseltilerdeki iki eşikle Akgöl (2333 m) mevkiine ulaşır. Bu iki eşik arasında buzultaş depoları bulunmaktadır. Akgöl ile Eğrigöl ün (2294 m) doğu yamaçlarında ve buzul vadisinin değişik yükseltilerinde yine cephe morenleri yer almaktadır. Kurugöller buzulunun dil seviyesinin Eğrigöl ün güneyindeki cephe buzultaş depoları ile sonlandığı düşünülmektedir. Foto-15: Kurugöller den başlayarak kuzeye doğru devam eden Kurugöller Buzul Vadisi, yaklaşık 3,5 km uzunluğa sahiptir. 40

52 ŞEKİL-11 KURUGÖLLER BUZUL VADİSİ NİN BOYUNA PROFİLİ (D-E-F) Karagöller Buzul Vadisi Karagöller buzul vadisi, Kurugöller buzul vadisinin doğusunda, güneybatıkuzeydoğu yönlü uzanım gösterir. Ortalama 2850 m yükseltilerde içerisinde Karagöller adıyla bilinen buzul göllerinin bulunduğu sirklerden başlayan buzul vadisi; kuzeyde 2200 m lerdeki Yatağan Tepe mevkiinde sonlanır. Karagöller Buzul Vadisi ile Kurugöller Buzul Vadisi, kuzeyde Akgöl mevkiinde birleşir. Genişliği Karagöller mevkiinde 1500 m olan buzul vadisi; kuzeye doğru aynı oranda devam eder. Karagöller in kuzeyinde 2800 m lerde ilk eşikle 2700 m yükseltideki ikinci eşiğe bağlanan buzul vadisi; 2500 m ve 2400 m lerdeki diğer iki eşikle Akgöl mevkiine ulaşır. Sirklerden kuzeye doğru dalgalı bir yapı gösteren buzul vadisi yaklaşık 4,5 km uzunluğundadır. 41

53 Foto-16: Karagöller den başlayarak kuzeye doğru devam eden ve Akgöl mevkiinde Kurugöl Buzul Vadisi ile birleşen Karagöller Buzul Vadisi; yaklaşık 4,5 km uzunluğundadır (Foto-Şener ŞAVŞATLI). Karagöller Buzul Vadisi nde Kurugöl Sırtı ile Ziyaret Tepe (2972 m) arasında yan yana dizilmiş sirkler yer almaktadır. Kurugöl Sırtı nın doğusundan itibaren yaklaşık 2850 m yükseltide, 250 m genişlikte, doğu yönlü bir sirk ile; hemen doğusunda 2820 m yükseltide, 250 m genişlikte ve kuzey yönlü iki sirk daha yer almaktadır. Bu sirklerin içerisinde Karagöller olarak bilinen üç adet buzul gölü vardır. Bu göllerden en batıda yer alanı ve en büyük olanı 2814 m yükseltide bulunmaktadır. Gölün hemen önünde bağlantı niteliği taşıyan 2811 m yükseltide başka bir göl daha yer almaktadır. Suların yükseldiği dönemlerde bu iki göl birbirleriyle birleşerek tek parça haline gelmektedir. Sularını kuzeye doğru bir gidegenle boşaltan gölün; güney yamaçları sarp iken kuzey yamaçları daha az eğimlidir. Gölün çevresinde moloz yığınları şeklindeki buzultaş depoları yer almaktadır. Hatta bu buzultaşlardan oluşan bir moren seddi; gölün kuzey kıyısından başlayarak gölün içerisinde güneye doğru uzanım göstermektedir. Gölün hemen 42

BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ

BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ Topraklar zonal, intrazonal ve azonal topraklar olmak üzere üçe ayrılır. 1. Zonal (Yerli) Topraklar iklim ve bitki örtüsüne bağlı olarak oluşan ve bütün katmanların(horizonların)

Detaylı

DOĞU KARADENİZ DAĞLARI NIN GLASYAL MORFOLOJİSİ

DOĞU KARADENİZ DAĞLARI NIN GLASYAL MORFOLOJİSİ DOĞU KARADENİZ DAĞLARI NIN GLASYAL MORFOLOJİSİ Yrd. Doç. Dr. İhsan ÇİÇEK, Yrd. Doç. Dr. Gürcan GÜRGEN, Yrd. Doç. Dr. Harun TUNÇEL, Prof. Dr. Ali Fuat DOĞU Öz Doğu Karadeniz Dağları uygun jeomorfolojik

Detaylı

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ: TARİHİ : Batı Toroslar ın zirvesinde 1288 yılında kurulan Akseki İlçesi nin tarihi, Roma İmparatorluğu dönemlerine kadar uzanmaktadır. O devirlerde Marla ( Marulya) gibi isimlerle adlandırılan İlçe, 1872

Detaylı

BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ

BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ TOPOĞRAFYA, YÜKSELTİ VE RÖLİYEF Yeryüzünü şekillendiren değişik yüksekliklere topoğrafya denir. Topoğrafyayı oluşturan şekillerin deniz seviyesine göre yüksekliklerine

Detaylı

I. ULUSLARARASI COĞRAFYA ÇALIŞMALARI

I. ULUSLARARASI COĞRAFYA ÇALIŞMALARI Yuzuncu Yıl University, Department of Geography Baku State University, Department of Geography Tiflis State University, Geology and Geography Faculty I. ULUSLARARASI COĞRAFYA ÇALIŞMALARI (Pleistosen ve

Detaylı

Karçal Dağı Buzulları (Artvin)

Karçal Dağı Buzulları (Artvin) COĞRAFİ BİLİMLER DERGİSİ CBD 10 (1), 91-104 (2012) Karçalmountain glaciers (Artvin-Turkey) Gürcan Gürgen 1*, Serdar Yeşilyurt 2 1 Ankara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Fakültesi,İlköğretim Bölümü, Ankara

Detaylı

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri Türkiye de Sıcaklık Türkiye de Yıllık Ortalama Sıcaklık Dağılışı Türkiye haritası incelendiğinde Yükseltiye bağlı olarak

Detaylı

COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 KPSS BAYRAM MERAL

COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 KPSS BAYRAM MERAL COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 BAYRAM MERAL 1 Genel Yetenek - Cihan URAL Yazar Bayram MERAL ISBN 978-605-9459-31-0 Yayın ve Dağıtım Dizgi Tasarım Kapak Tasarımı Yayın Sertifika No. Baskı

Detaylı

TÜRKİYENİN JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ. Türkiye'nin jeomorfolojik Gelişimi (Yer şekillerinin Ana Hatları)

TÜRKİYENİN JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ. Türkiye'nin jeomorfolojik Gelişimi (Yer şekillerinin Ana Hatları) TÜRKİYENİN JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ Türkiye'nin jeomorfolojik Gelişimi (Yer şekillerinin Ana Hatları) Genetik Şekil Toplulukları 1- Tektonik Topografya 2- Akarsu Topografyası (Flüvial Topografya) 3- Volkan

Detaylı

TOPRAK ANA MADDESİ KAYAÇLAR. Oluşumlarına göre üç gruba ayrılırlar 1. Tortul Kayaçlar 2.Magmatik Kayaçlar 3.Metamorfik (başkalaşım) Kayaçlar

TOPRAK ANA MADDESİ KAYAÇLAR. Oluşumlarına göre üç gruba ayrılırlar 1. Tortul Kayaçlar 2.Magmatik Kayaçlar 3.Metamorfik (başkalaşım) Kayaçlar TOPRAK ANA MADDESİ KAYAÇLAR Oluşumlarına göre üç gruba ayrılırlar 1. Tortul Kayaçlar 2.Magmatik Kayaçlar 3.Metamorfik (başkalaşım) Kayaçlar 1. Magmatik Kayaçlar Magmanın arz kabuğunun çeşitli derinliklerinde

Detaylı

Rüzgarlar kum çakıl gibi gevşek maddeleri havalandırarak taşımak, zemine çarparak aşındırmak ve biriktirmek suretiyle yeryüzünü şekillendirirler.

Rüzgarlar kum çakıl gibi gevşek maddeleri havalandırarak taşımak, zemine çarparak aşındırmak ve biriktirmek suretiyle yeryüzünü şekillendirirler. Rüzgarlar kum çakıl gibi gevşek maddeleri havalandırarak taşımak, zemine çarparak aşındırmak ve biriktirmek suretiyle yeryüzünü şekillendirirler. Rüzgarların şekillendirici etkilerinin görüldüğü yerlerin

Detaylı

FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ EĞİTİM KURUMLARI ANADOLU LİSESİ 10. SINIFLAR COĞRAFYA İZLEME SINAVI

FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ EĞİTİM KURUMLARI ANADOLU LİSESİ 10. SINIFLAR COĞRAFYA İZLEME SINAVI 1. 2. Kalker gibi tortul kayaçların metamorfik kayaçlarına dönüşmesinde etkili olan faktörler aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir (5 puan)? A. Soğuma - Buzullaşma B. Ayrışma - Erime C. Sıcaklık - Basınç

Detaylı

GAGA G Ö LÜ (ORDU) * A.Ü.D.T.C.F. Coğrafya Bölümü ** A.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü

GAGA G Ö LÜ (ORDU) * A.Ü.D.T.C.F. Coğrafya Bölümü ** A.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü GAGA G Ö LÜ (ORDU) Prof. Dr. Erdoğan A K K A N * Arş. Gör. Gürcan GÜRGEN** ÖZ Gaga Gölü, Ordu İlinin, Karadeniz kıyısındaki ilçelerinden biri olan Fatsa dan güneye, Aybastı ya gidilen karayolunun 7. Km

Detaylı

Karasu Nehri Vadisinin Morfotektonik Gelişiminde Tiltlenme Etkisi

Karasu Nehri Vadisinin Morfotektonik Gelişiminde Tiltlenme Etkisi Karasu Nehri Vadisinin Morfotektonik Gelişiminde Tiltlenme Etkisi Tilting effect on the morpho-tectonic evolution of Karasu River valley Nurcan AVŞİN 1 1 Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Coğrafya Bölümü Öz: Karasu

Detaylı

COĞRAFİ KONUM ÖZEL KONUM TÜRKİYE'NİN ÖZEL KONUMU VE SONUÇLARI

COĞRAFİ KONUM ÖZEL KONUM TÜRKİYE'NİN ÖZEL KONUMU VE SONUÇLARI COĞRAFİ KONUM Herhangi bir noktanın dünya üzerinde kapladığı alana coğrafi konum denir. Özel ve matematik konum diye ikiye ayrılır. Bir ülkenin coğrafi konumu, o ülkenin tabii, beşeri ve ekonomik özelliklerini

Detaylı

TÜRKİYE NİN İKLİMİ. Türkiye nin İklimini Etkileyen Faktörler :

TÜRKİYE NİN İKLİMİ. Türkiye nin İklimini Etkileyen Faktörler : TÜRKİYE NİN İKLİMİ İklim nedir? Geniş bir bölgede uzun yıllar boyunca görülen atmosfer olaylarının ortalaması olarak ifade edilir. Bir yerde meydana gelen meteorolojik olayların toplamının ortalamasıdır.

Detaylı

Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel)

Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel) Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel) The Cave With Multiple-Periods And Origins Characterizing The

Detaylı

B A S I N Ç ve RÜZGARLAR

B A S I N Ç ve RÜZGARLAR B A S I N Ç ve RÜZGARLAR B A S I N Ç ve RÜZGARLAR Havadaki su buharı ve gazların, cisimler üzerine uyguladığı ağırlığa basınç denir. Basıncı ölçen alet barometredir. Normal hava basıncı 1013 milibardır.

Detaylı

Temel Kayaçları ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ GİRİŞ ÇALIŞMA ALANININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ

Temel Kayaçları ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ GİRİŞ ÇALIŞMA ALANININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ İlker ŞENGÜLER* GİRİŞ Çalışma alanı Eskişehir grabeni içinde Eskişehir ilinin doğusunda, Sevinç ve Çavlum mahallesi ile Ağapınar köyünün kuzeyinde

Detaylı

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. PLATO: Çevresine göre yüksekte kalmış, akarsular tarafından derince yarılmış geniş düzlüklerdir. ADA: Dört tarafı karayla

Detaylı

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701 COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701 Türkiye de Arazi Kullanımı Türkiye yüzey şekilleri bakımından çok farklı özelliklere sahiptir. Ülkemizde oluşum özellikleri birbirinden farklı

Detaylı

Dünya kendi içinde benzerlik gösteren 6 büyük flora alemine ayrılır: 1.Holarktikflora alemi 2.Paleotropis, 3.Neotropis, 4.Australis 5.

Dünya kendi içinde benzerlik gösteren 6 büyük flora alemine ayrılır: 1.Holarktikflora alemi 2.Paleotropis, 3.Neotropis, 4.Australis 5. Dünya kendi içinde benzerlik gösteren 6 büyük flora alemine ayrılır: 1.Holarktikflora alemi 2.Paleotropis, 3.Neotropis, 4.Australis 5.Arkensis, 6.Kapensis Flora alemleri flora bölgelerine (region), flora

Detaylı

ÜÇDORUK-DİLEK DAĞLARI GÜNEYİNİN GLASYAL MORFOLOJİSİ

ÜÇDORUK-DİLEK DAĞLARI GÜNEYİNİN GLASYAL MORFOLOJİSİ Coğrafi Bilimler Dergisi, 2006, 4 (2), 67-82 ÜÇDORUK-DİLEK DAĞLARI GÜNEYİNİN GLASYAL MORFOLOJİSİ Glacial morphology of the southern part of the Üçdoruk Dilek Mountains Gürcan Gürgen Ankara Üniversitesi,

Detaylı

Doğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri

Doğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri Okyanuslar ve denizler dışında kalan ve karaların üzerinde hem yüzeyde hem de yüzey altında bulunan su kaynaklarıdır. Doğal Su Ekosistemleri Akarsular Göller Yer altı su kaynakları Bataklıklar Buzullar

Detaylı

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi KİMLİK KARTI Başkent: Roma Yüz Ölçümü: 301.225 km 2 Nüfusu: 60.300.000 (2010) Resmi Dili: İtalyanca Dini: Hristiyanlık Kişi Başına Düşen Milli Gelir: 29.500 $ Şehir Nüfus Oranı: %79 Ekonomik Faal Nüfus

Detaylı

ÇAMLIDERE (ANKARA) NEOJEN SİLİSLEŞMİŞ AĞAÇLARI PALEOEKOLOJİ-PALEOKLİMATOLOJİ

ÇAMLIDERE (ANKARA) NEOJEN SİLİSLEŞMİŞ AĞAÇLARI PALEOEKOLOJİ-PALEOKLİMATOLOJİ ÇAMLIDERE (ANKARA) NEOJEN SİLİSLEŞMİŞ AĞAÇLARI PALEOEKOLOJİ-PALEOKLİMATOLOJİ Mehmet Sakınç*, Aliye Aras**, Cenk Yaltırak*** *İTÜ, Avrasya Yerbilimleri Enstitüsü, Maslak/İstanbul **İ.Ü. Fen Fakültesi, Biyoloji

Detaylı

İnce Burun Fener Fener İnce Burun BATI KARADENİZ BÖLGESİ KIYI GERİSİ DAĞLARI ÇAM DAĞI Batıdan Sakarya Irmağı, doğudan ise Melen Suyu tarafından sınırlanan ÇAM DAĞI, kuzeyde Kocaali; güneyde

Detaylı

DOĞAL ARAZİ BÖLÜNÜŞÜ ARAZİ KULLANIMI İLİŞKİSİ

DOĞAL ARAZİ BÖLÜNÜŞÜ ARAZİ KULLANIMI İLİŞKİSİ DOĞAL ARAZİ BÖLÜNÜŞÜ ARAZİ KULLANIMI İLİŞKİSİ Dr. Rüya BAYAR Yeryüzünün insan faaliyetlerinden etkilenmemiş hali göz önünde bulundurularak yapılan yp arazi bölünüşüneş doğalğ arazi bölünüşüş denilmektedir.

Detaylı

BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA

BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA EKOSİSTEM İLE BİYOM ARASINDA İLİŞKİ Canlıların yeryüzünde dağılışını etkileyen abiyotik ve biyotik faktörlere bağlı olarak bitki ve hayvan topluluklarını barındıran

Detaylı

Şahintaşı Buzulu. Türkiye de Yeni Bir Buzulun Keşfi

Şahintaşı Buzulu. Türkiye de Yeni Bir Buzulun Keşfi Y. Doç. Dr. Cihan Bayrakdar * Dr. Zeynel Çılğın** Dr. Ergin Canpolat** Y. Doç. Dr. M.Fatih Döker*** * İstanbul Üniversitesi, Coğrafya Bölümü ** İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Coğrafya

Detaylı

YER DEĞİŞTİREN YERLEŞMELERE İKİ ÖRNEK: KIRATLI ve BAHÇELİ KÖYLERİ

YER DEĞİŞTİREN YERLEŞMELERE İKİ ÖRNEK: KIRATLI ve BAHÇELİ KÖYLERİ İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü COĞRAFYA DERGİSİ Sayı 12, Sayfa 75-84, İstanbul, 2004 Basılı Nüsha ISSN No: 1302-7212 Elektronik Nüsha ISSN No: 1305-2128 YER DEĞİŞTİREN YERLEŞMELERE

Detaylı

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı JEOLOJİK OSEONOGRAFİ Genelde çok karmaşık bir yapıya sahip olan okyanus ve deniz

Detaylı

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale (*)Türkeş, M. ve Koç, T. 2007. Kazdağı Yöresi ve dağlık alan (dağ sistemi) kavramları üzerine düşünceler. Troy Çanakkale 29:18-19. KAZ DAĞI YÖRESİ VE DAĞLIK ALAN (DAĞ SİSTEMİ) KAVRAMLARI ÜZERİNE DÜŞÜNCELER

Detaylı

FAYLARI ARAZİDE TANIMA KRİTERLER TERLERİ TEKTONİK IV-V. V. DERS. Doç.. Dr. Sabah YILMAZ ŞAHİN

FAYLARI ARAZİDE TANIMA KRİTERLER TERLERİ TEKTONİK IV-V. V. DERS. Doç.. Dr. Sabah YILMAZ ŞAHİN FAYLARI ARAZİDE TANIMA KRİTERLER TERLERİ JEOFİZİK K MÜHENDM HENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ TEKTONİK IV-V. V. DERS Doç.. Dr. Sabah YILMAZ ŞAHİN Fayları Arazide Tanıma Kriterleri Fay düzleminin karakteristik özellikleri

Detaylı

BURDUR-YASSIGÜME KÖYÜNÜN, FİZİKİ COĞRAFYA AÇISINDAN, ÇEVRE SORUNLARI

BURDUR-YASSIGÜME KÖYÜNÜN, FİZİKİ COĞRAFYA AÇISINDAN, ÇEVRE SORUNLARI BURDUR-YASSIGÜME KÖYÜNÜN, FİZİKİ COĞRAFYA AÇISINDAN, ÇEVRE SORUNLARI Arş. Gör. Hakan YİĞİTBAŞIOĞLU Göller Yöresinde yeralan Burdur Havzası'nın oluşumunda tektonik hareketlerin büyük etkisi olmuştur. Havza

Detaylı

TÜRKİYE NİN DÜNYA ÜZERİNDEKİ YERİ

TÜRKİYE NİN DÜNYA ÜZERİNDEKİ YERİ İ İ İ İ Ğ TÜRKİYE NİN DÜNYA ÜZERİNDEKİ YERİ TÜRKİYE VE YAKIN ÇEVRESİ NEOTEKTONİK HARİTASI TÜRKİYE VE ÇEVRESİ LEVHA HARİTASI TÜRKİYE VE ÇEVRESİ LEVHA HARİTASI-2 TÜRKİYE PALEOZOİK ARAZİLER HARİTASI TÜRKİYE

Detaylı

Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2.

Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2. Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2. Özel Konum 1. Türkiye nin Matematik (Mutlak) Konumu Türkiye nin Ekvatora ve başlangıç

Detaylı

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA CEVAP 1: (TOPLAM 10 PUAN) 1.1: 165 150 = 15 meridyen fark vardır. (1 puan) 15 x 4 = 60 dakika = 1 saat fark vardır. (1 puan) 12 + 1 = 13 saat 13:00 olur. (1 puan) 1.2:

Detaylı

COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA

COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA COĞRAFİ KONUM COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA Yeryüzünün belli bir bölümünü FİZİKİ coğrafya BEŞERİ ve gösterir. EKONOMİK -Doğa olaylarını -Kıtalar coğrafya konu alır. -Ülkeler -İnsanlar ve -Klimatoloji

Detaylı

1. İnsan etkisi dışında, kendiliğinden oluşan her unsur doğayı oluşturmaktadır. Buna göre, aşağıdakilerden hangisi bir doğal unsurdur?

1. İnsan etkisi dışında, kendiliğinden oluşan her unsur doğayı oluşturmaktadır. Buna göre, aşağıdakilerden hangisi bir doğal unsurdur? COĞRAFYA, yeryüzünü oluşturan doğal ortamların özelliklerini, Dünya üzerindeki dağılışlarını; doğal ortamla insan toplulukları ve etkinlikleri arasındaki karşılıklı ilişki ve etkileşimi nedenleriyle birlikte

Detaylı

GİRİŞ. Faylar ve Kıvrımlar. Volkanlar

GİRİŞ. Faylar ve Kıvrımlar. Volkanlar JEOLOJİK YAPILAR GİRİŞ Dünyamızın üzerinde yaşadığımız kesiminden çekirdeğine kadar olan kısmında çeşitli olaylar cereyan etmektedir. İnsan ömrüne oranla son derece yavaş olan bu hareketlerin çoğu gözle

Detaylı

BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ

BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ Doğal, beşerî ve ekonomik özellikler bakımından çevresinden farklı; kendi içinde benzerlik gösteren alanlara bölge denir. Bölgeler, kullanım amaçlarına göre birbirine benzeyen

Detaylı

Çapans Dağları Kuzeyinin (Rize) Glasyal Morfolojisi. The Glacial Morphology of the North of Çapans Mountains (Rize)

Çapans Dağları Kuzeyinin (Rize) Glasyal Morfolojisi. The Glacial Morphology of the North of Çapans Mountains (Rize) GÜ, Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt 23, Sayı 3 (2003) 159-175 Çapans Dağları Kuzeyinin (Rize) Glasyal Morfolojisi The Glacial Morphology of the North of Çapans Mountains (Rize) Gürcan GÜRGEN AÜ, Eğitim

Detaylı

III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA

III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA III.BÖLÜM Bu bölümde ağırlıklı olarak Kızılırmak deltasının batı kenarından başlayıp Adapazarı ve Bilecik'in doğusuna kadar uzanan ve Kastamonu yu içine alan Batı Karadeniz Bölümü, Kastamonu ili, Araç

Detaylı

Tanımlar. Bölüm Çayırlar

Tanımlar. Bölüm Çayırlar Çayır-Mer a Ders Notları Bölüm 1 1 1.1. Çayırlar Bölüm 1 Tanımlar Genel olarak düz ve taban suyu yakın olan alanlarda oluşmuş, gür gelişen, sık ve uzun boylu bitkilerden meydana gelen alanlardır. Toprak

Detaylı

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS 31. 32. Televizyonda hava durumunu aktaran sunucu, Türkiye kıyılarında rüzgârın karayel ve poyrazdan saatte 50-60 kilometre hızla estiğini söylemiştir. Buna göre, haritada numaralanmış rüzgârlardan hangisinin

Detaylı

DÜNYA KÖMÜR YATAKLARI GONDWANA KITASI BİTUMLU KÖMÜR YATAKLARI KUZEY AMERİKA VE AVRUPA TAŞKÖMÜR YATAKLARI

DÜNYA KÖMÜR YATAKLARI GONDWANA KITASI BİTUMLU KÖMÜR YATAKLARI KUZEY AMERİKA VE AVRUPA TAŞKÖMÜR YATAKLARI DÜNYA KÖMÜR YATAKLARI GONDWANA KITASI BİTUMLU KÖMÜR YATAKLARI KUZEY AMERİKA VE AVRUPA TAŞKÖMÜR YATAKLARI GONDWANA KITASI BİTUMLU KÖMÜR YATAKLARI Gondwanaland kömürlerinin çökelimi sırasındaki iklimsel

Detaylı

ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM

ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM Rehber Öğretmen : Şule Yıldız Hazırlayanlar : Bartu Çetin Burak Demiral Nilüfer İduğ Esra Tuncer Ege Uludağ Meriç Tekin 2000-2001 İZMİR TEŞEKKÜR Bize bu projede yardımda bulunan başta

Detaylı

KİTABIN REHBERLİK PLANLAMASI. Bölümler. Bölümlere Ait Konu Kavrama Testleri KONU KAVRAMA TESTİ DOĞA VE İNSAN 1 TEST - 1

KİTABIN REHBERLİK PLANLAMASI. Bölümler. Bölümlere Ait Konu Kavrama Testleri KONU KAVRAMA TESTİ DOĞA VE İNSAN 1 TEST - 1 Sunum ve Sistematik SUNUM Sayın Eğitimciler, Sevgili Öğrenciler, ilindiği gibi gerek YGS, gerekse LYS de programlar, sistem ve soru formatları sürekli değişmektedir. Öğrenciler her yıl sürpriz olabilecek

Detaylı

TOPRAKLARA KARAKTER KAZANDIRAN ETMENLER

TOPRAKLARA KARAKTER KAZANDIRAN ETMENLER TOPRAKLARA KARAKTER KAZANDIRAN ETMENLER Toprak Bilgisi Dersi Prof. Dr. Günay Erpul erpul@ankara.edu.tr 5 Etmen Ana materyalin ufalanıp ayrışması ve belli oranlarda organik madde ile karışması sonucu oluşan

Detaylı

Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü. Öğr. Gör. Kayhan ALADOĞAN

Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü. Öğr. Gör. Kayhan ALADOĞAN Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü Öğr. Gör. Kayhan ALADOĞAN ÇORUM 2017 Alp - Himalaya kıvrım kuşağı üzerinde yer alan ülkemizde tüm jeolojik zaman ve devirlere ait araziler görülebilmektedir.

Detaylı

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK İKLİM ELEMANLARI Bir yerin iklimini oluşturan sıcaklık, basınç, rüzgâr, nem ve yağış gibi olayların tümüne iklim elemanları denir. Bu elemanların yeryüzüne dağılışını etkileyen enlem, yer şekilleri, yükselti,

Detaylı

Ağır Ama Hissedemediğimiz Yük: Basınç

Ağır Ama Hissedemediğimiz Yük: Basınç Ağır Ama Hissedemediğimiz Yük: Basınç Atmosfer çeşitli gazlardan oluşmuştur ve bu gazların belirli bir ağırlığı vardır. Havada bulunan bu gazların ağırlıkları oranında yeryüzüne yaptığı etkiye atmosfer

Detaylı

ÇIĞLARIN OLUŞUM NEDENLERİ:

ÇIĞLARIN OLUŞUM NEDENLERİ: ÇIĞ Genellikle boylu bitki örtüsü (orman) çok seyrek veya bulunmayan engebeli, dağlık ve eğimli arazilerde tabakalar halinde birikmiş olan kar kütlesinin iç ve dış kuvvetler etkisi ile başlayan bir ilk

Detaylı

KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR

KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR Kayaçların belirli bir yapısı vardır. Bu yapı kayaç oluşurken ve kayaç oluştuktan sonra kazanılmış olabilir. Kayaçların oluşum sırasında ve oluşum koşullarına bağlı olarak kazandıkları

Detaylı

Nüfus Dağılışını Etkileyen Faktörler İkiye Ayrılır: 1-Doğal Faktörler 2-Beşeri Faktörler

Nüfus Dağılışını Etkileyen Faktörler İkiye Ayrılır: 1-Doğal Faktörler 2-Beşeri Faktörler Nüfusun Dağılışında Etkili Faktörler Nüfus Dağılışını Etkileyen Faktörler İkiye Ayrılır: 1-Doğal Faktörler 2-Beşeri Faktörler 1-Doğal Faktörler: 1.İklim : Çok sıcak ve çok soğuk iklimler seyrek nüfusludur.

Detaylı

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir. 2012 LYS4 / COĞ-2 COĞRAFYA-2 TESTİ 2. M 1. Yukarıdaki Dünya haritasında K, L, M ve N merkezleriyle bu merkezlerden geçen meridyen değerleri verilmiştir. Yukarıda volkanik bir alana ait topoğrafya haritası

Detaylı

EGE BÖLGESİ BÖLGENİN YERİ VE SINIRLARI

EGE BÖLGESİ BÖLGENİN YERİ VE SINIRLARI 1/5 EGE BÖLGESİ BÖLGENİN YERİ VE SINIRLARI Türkiye nin 7 coğrafi bölgesinden biri olan Ege Bölgesi, 85.000 km2 lik yüzölçümüyle Türkiye topraklarının %11 ini kaplar. (Harita:1) Ege Bölgesi, Anadolu nun

Detaylı

ORMANCILIKTA UZAKTAN ALGILAMA. ( Bahar Yarıyılı) Prof.Dr. Mehmet MISIR. 2.Hafta ( )

ORMANCILIKTA UZAKTAN ALGILAMA. ( Bahar Yarıyılı) Prof.Dr. Mehmet MISIR. 2.Hafta ( ) 2.Hafta (16-20.02.2015) ORMANCILIKTA UZAKTAN ALGILAMA (2014-2015 Bahar Yarıyılı) Prof.Dr. Mehmet MISIR Ders İçeriği Planlama Sistemleri Envanter Uzaktan Algılama (UA) Uzaktan Algılamanın Tanımı ve Tarihsel

Detaylı

BİNA BİLGİSİ 2 ÇEVRE TANIMI - İKLİM 26 ŞUBAT 2014

BİNA BİLGİSİ 2 ÇEVRE TANIMI - İKLİM 26 ŞUBAT 2014 BİNA BİLGİSİ 2 ÇEVRE TANIMI - İKLİM DOÇ. DR. YASEMEN SAY ÖZER 26 ŞUBAT 2014 1 19.02.2014 TANIŞMA, DERSLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER, DERSTEN BEKLENTİLER 2 26.02.2014 ÇEVRE TANIMI - İKLİM 3 05.03.2014 DOĞAL

Detaylı

Volkanlar ve Volkanik Püskürmeler

Volkanlar ve Volkanik Püskürmeler Volkanlar ve Volkanik Püskürmeler Bardarbunga Yanardağı, İzlanda, 2014 Volkanizma lav akmalarını, bu tür etkinliği kapsayan olayları ve piroklastik malzemelerin yanında lavın ve içerdiği gazların yüzeye

Detaylı

İklim---S I C A K L I K

İklim---S I C A K L I K İklim---S I C A K L I K En önemli iklim elemanıdır. Diğer iklim olaylarının da oluşmasında sıcaklık etkilidir. Güneşten dünyamıza gelen enerji sabittir. SICAKLIK TERSELMESİ (INVERSİON) Kışın soğuk ve durgun

Detaylı

B- Türkiye de iklim elemanları

B- Türkiye de iklim elemanları B- Türkiye de iklim elemanları Sıcaklık Basınç ve Rüzgarlar Nem ve Yağış Sıcaklık Türkiye de yıllık ortalama sıcaklıklar 4 ile 20 derece arasında değişmektedir. Güneyden kuzeye gidildikçe enlem, batıdan

Detaylı

Bölgesel iklim: Makroklima alanı içerisinde daha küçük alanlarda etkili olan iklimlere bölgesel iklim denir.(marmara iklimi)

Bölgesel iklim: Makroklima alanı içerisinde daha küçük alanlarda etkili olan iklimlere bölgesel iklim denir.(marmara iklimi) YERYÜZÜNDEKİ BAŞLICA İKLİM TİPLERİ Matematik ve özel konum özelliklerinin etkisiyle Dünya nın çeşitli alanlarında farklı iklimler ortaya çıkmaktadır. Makroklima: Çok geniş alanlarda etkili olan iklim tiplerine

Detaylı

Toprak oluşum sürecinde önemli rol oynadıkları belirlenmiş faktörler şu

Toprak oluşum sürecinde önemli rol oynadıkları belirlenmiş faktörler şu TOPRAK OLUŞUMU Toprak oluşum sürecinde önemli rol oynadıkları belirlenmiş faktörler şu şekildedir: 1. İklim (su, sıcaklık, oksijen ve karbondioksit) 2. Ana materyal 3. Bitki ve hayvanlar (organik faktörler)

Detaylı

Toprak oluşumu ve toprak türleri

Toprak oluşumu ve toprak türleri On5yirmi5.com Toprak oluşumu ve toprak türleri Toprak oluşumu ve toprak türleri nelerdir? Yayın Tarihi : 13 Kasım 2012 Salı (oluşturma : 3/1/2017) -Toprağın oluşması için önce kayaların çözünmesi gerekir.

Detaylı

TEMEL HARİTACILIK BİLGİLERİ. Erkan GÜLER Haziran 2018

TEMEL HARİTACILIK BİLGİLERİ. Erkan GÜLER Haziran 2018 TEMEL HARİTACILIK BİLGİLERİ Erkan GÜLER Haziran 2018 1 HARİTA Yeryüzündeki bir noktanın ya da tamamının çeşitli özelliklere göre bir ölçeğe ve amaca göre çizilerek, düzlem üzerine aktarılmasına harita

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMI. 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar

10. SINIF KONU ANLATIMI. 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar 10. SINIF KONU ANLATIMI 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar EKOSİSTEM İLE BİYOM ARASINDAKİ İLİŞKİ Canlıların yeryüzünde dağılışını etkileyen abiyotik ve biyotik faktörlere olarak bitki ve hayvan topluluklarını

Detaylı

ABANT GÖLÜ CİVARININ TEKTONİK VE YAPISAL JEOLOJİSİNİN HAVA FOTOĞRAFLARI İLE KIYMETLENDİRİLMESİ GİRİŞ

ABANT GÖLÜ CİVARININ TEKTONİK VE YAPISAL JEOLOJİSİNİN HAVA FOTOĞRAFLARI İLE KIYMETLENDİRİLMESİ GİRİŞ ABANT GÖLÜ CİVARININ TEKTONİK VE YAPISAL JEOLOJİSİNİN HAVA FOTOĞRAFLARI İLE KIYMETLENDİRİLMESİ Sunay AKDERE Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara GİRİŞ Hava fotoğraflarından yararlanarak fotojeolojik

Detaylı

TOPRAK ANA MADDESİ Top T rak Bilgisi Ders Bilgisi i Peyzaj Mimarlığı aj Prof. Dr Prof.. Dr Günay Erpul kar.edu.

TOPRAK ANA MADDESİ Top T rak Bilgisi Ders Bilgisi i Peyzaj Mimarlığı aj Prof. Dr Prof.. Dr Günay Erpul kar.edu. TOPRAK ANA MADDESİ Toprak Bilgisi Dersi 2011 2012 Peyzaj Mimarlığı Prof. Dr. Günay Erpul erpul@ankara.edu.tr Toprak Ana Maddesi Topraklar, arz kabuğunu oluşturan kayalar, mineraller ve organik maddelerin

Detaylı

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI ENVANTERİ ENV. NO. 58.01.0.02 ÇİMENYENİCE KÖYÜ, KÖROĞLU TEPELERİ, I39-a4 MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI İL SİVAS İLÇE HAFİK MAH.-KÖY VE MEVKİİ Çimenyenice Köyü GENEL

Detaylı

T.C. BALIKESĠR ÜNĠVERSĠTESĠ FEN-EDEBĠYAT FAKÜLTESĠ COĞRAFYA BÖLÜMÜ HAVZA YÖNETĠMĠ DERSĠ. Dr. ġevki DANACIOĞLU

T.C. BALIKESĠR ÜNĠVERSĠTESĠ FEN-EDEBĠYAT FAKÜLTESĠ COĞRAFYA BÖLÜMÜ HAVZA YÖNETĠMĠ DERSĠ. Dr. ġevki DANACIOĞLU T.C. BALIKESĠR ÜNĠVERSĠTESĠ FEN-EDEBĠYAT FAKÜLTESĠ COĞRAFYA BÖLÜMÜ HAVZA YÖNETĠMĠ DERSĠ Dr. ġevki DANACIOĞLU Dersin içeriği Havza ve havza yönetimi tanımı, tarihsel gelişimi ve coğrafya bilimiyle ilişkisi

Detaylı

Ö:1/5000 25/02/2015. Küçüksu Mah.Tekçam Cad.Söğütlü İş Mrk.No:4/7 ALTINOLUK TEL:0 533 641 14 59 MAİL:altinoluk_planlama@hotmail.

Ö:1/5000 25/02/2015. Küçüksu Mah.Tekçam Cad.Söğütlü İş Mrk.No:4/7 ALTINOLUK TEL:0 533 641 14 59 MAİL:altinoluk_planlama@hotmail. ÇANAKKALE İli, AYVACIK İLÇESİ, KÜÇÜKKUYU BELDESİ,TEPE MAHALLESİ MEVKİİ I17-D-23-A PAFTA, 210 ADA-16 PARSELE AİT REVİZYON+İLAVE NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU Ö:1/5000 25/02/2015 Küçüksu Mah.Tekçam

Detaylı

ANZER-KEMER-ORSOR DAĞLARI KUZEYİNİN (RİZE) GLASYAL MORFOLOJİSİ

ANZER-KEMER-ORSOR DAĞLARI KUZEYİNİN (RİZE) GLASYAL MORFOLOJİSİ ISSN:1306-3111 e-journal of New World Sciences Academy 2009, Volume: 4, Number: 4, Article Number: 4A0012 NATURE SCIENCES Received: February 2009 Accepted: September 2009 Series : 4A ISSN : 1308-7282 2009

Detaylı

ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI ŞENKAYA İLÇE MERKEZİNİN MEKAN OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ PROJESİ ONUR PARLAK TUĞÇE YAĞIZ

ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI ŞENKAYA İLÇE MERKEZİNİN MEKAN OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ PROJESİ ONUR PARLAK TUĞÇE YAĞIZ ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI ŞENKAYA İLÇE MERKEZİNİN MEKAN OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ PROJESİ ONUR PARLAK TUĞÇE YAĞIZ Erzurum, 2015 Proje adı Şenkaya ilçe merkezinin mekan olarak değiştirilmesi

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMI. 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar

10. SINIF KONU ANLATIMI. 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar 10. SINIF KONU ANLATIMI 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar SUCUL BİYOMLAR Sucul biyomlar, biyosferin en büyük kısmını oluşturur. Fiziksel ve kimyasal özelliklerine göre tatlı su ve tuzlu su biyomları

Detaylı

TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR

TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR Magmatik (Püskürük) Kayaçlar Ýç püskürük Yer kabuðunu oluþturan kayaçlarýn tümünün kökeni magmatikdir. Magma kökenli kayaçlar dýþ kuvvetlerinin etkisiyle parçalara ayrýlýp, yeryüzünün çukur yerlerinde

Detaylı

DOĞU KARADENĠZ BÖLGESĠNDE HEYELAN

DOĞU KARADENĠZ BÖLGESĠNDE HEYELAN DOĞU KARADENĠZ BÖLGESĠNDE HEYELAN Heyelan ya da toprak kayması, zemini kaya veya yapay dolgu malzemesinden oluşan bir yamacın yerçekimi, eğim, su ve benzeri diğer kuvvetlerin etkisiyle aşağı ve dışa doğru

Detaylı

Başlıca Kıyı Tipleri, Özellikleri ve Oluşum Süreçleri

Başlıca Kıyı Tipleri, Özellikleri ve Oluşum Süreçleri Başlıca Kıyı Tipleri, Özellikleri ve Oluşum Süreçleri Dünya da bir birinden farklı kıyı tipleri oluşmuştur. Bu farklılıkların oluşmasında; Dalga ve akıntılar, Dağların kıyıya uzanış doğrultusu, Kıyılardaki

Detaylı

DERS 1. Bölge Sınırlarını Tespiti

DERS 1. Bölge Sınırlarını Tespiti DERS 1 Bölge Sınırlarını Tespiti İster fiziki ve ister beşeri konularda olsun, çalışma yapılacak alanların (havza, yöre, bölüm, bölge) sınırlarının saptanması gerekir. 1-Bir kıtayı ele alabiliriz. Kıtaların

Detaylı

BÖLÜM 3. Artvin de Orman Varlığı

BÖLÜM 3. Artvin de Orman Varlığı BÖLÜM 3 Artvin de Orman Varlığı Özgür EMİNAĞAOĞLU Orman, oldukça geniş bir alanda kendine özgü bir iklim oluşturabilen, belirli yükseklik, yapı ve sıklıktaki ağaçlar, ağaçcık, çalı ve otsu bitkiler, yosun,

Detaylı

ÖSYM YGS / SOS M Diğer sayfaya geçiniz.

ÖSYM YGS / SOS M Diğer sayfaya geçiniz. 17. 18. Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti sadece iki şeye güvenir. Biri millet kararı, diğeri en elim ve güç şartlar içinde dünyanın takdirlerine hakkıyla layık olan ordumuzun kahramanlığı; bu iki şeye güvenir.

Detaylı

Jeolojik Miras Listeleri (AFRİKA) Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

Jeolojik Miras Listeleri (AFRİKA) Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü Jeolojik Miras Listeleri (AFRİKA) Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü AFRİKA DOĞAL MİRAS LİSTESİ http://www.africanworldheritagesites.org/ Afrika da Madagaskar Adası nda 2 ve Şeysel Adası

Detaylı

BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA

BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA SUCUL BİYOMLAR Sucul biyomlar, biyosferin en büyük kısmını oluşturur. Fiziksel ve kimyasal özelliklerine göre tuzlu su ve tatlı su biyomları olmak üzere iki kısımda incelenir.

Detaylı

ARTVİN-MERKEZ-SALKIMLI RESMİ KURUM ALANI

ARTVİN-MERKEZ-SALKIMLI RESMİ KURUM ALANI PLAN AÇIKLAMA RAPORU ARTVİN-MERKEZ-SALKIMLI RESMİ KURUM ALANI 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI 1/1000 ÖLÇEKLİ UYGULAMA İMAR PLANI 1 İçindekiler 1. MEVCUT DURUM... 2 1.1. Genel Konum... 2 1.2. Ulaşım Yapısı...

Detaylı

BİTKİ TANIMA I. Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR

BİTKİ TANIMA I. Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR BİTKİ TANIMA I Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR 1 PEP101_H02 Abies (Göknar); A. pinsapo (İspanyol Göknarı), A. concolor (Gümüşi Göknar, Kolorado Ak Gökn), A. nordmanniana (Doğu Karadeniz-Kafkas Göknarı), A. bornmülleriana

Detaylı

Yapısal jeoloji. 3. Bölüm: Normal faylar ve genişlemeli tektonik. Güz 2005

Yapısal jeoloji. 3. Bölüm: Normal faylar ve genişlemeli tektonik. Güz 2005 MIT Açık Ders Malzemeleri http://ocw.mit.edu 12.113 Yapısal jeoloji 3. Bölüm: Normal faylar ve genişlemeli tektonik Güz 2005 Bu materyallerden alıntı yapmak veya Kullanım Şartları hakkında bilgi almak

Detaylı

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir?

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir? 1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir? a. Ova b. Vadi c. Plato d. Delta 2- Coğrafi bölgelerle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur? a. Coğrafi özellikleri

Detaylı

TEBLİĞ 1948 NİSANININ SON HAFTASINDA YAĞAN KAR ÜZERİNDE FERRUH SANIR

TEBLİĞ 1948 NİSANININ SON HAFTASINDA YAĞAN KAR ÜZERİNDE FERRUH SANIR TEBLİĞ 1948 NİSANININ SON HAFTASINDA YAĞAN KAR ÜZERİNDE FERRUH SANIR Coğrafya Doçenti Anadolu'nun iç bölümlerinde, bahar ortalarında, kış günlerinin dönüp geldiği seyrek görülen hallerden değildir; nitekim

Detaylı

YAYLALARDAKİ ARAZİ KULLANIM DEĞİŞİMİNİN CBS İLE İZLENMESİ: TRABZON ÖRNEĞİ. Yrd. Doç. Dr. Mustafa ATASOY

YAYLALARDAKİ ARAZİ KULLANIM DEĞİŞİMİNİN CBS İLE İZLENMESİ: TRABZON ÖRNEĞİ. Yrd. Doç. Dr. Mustafa ATASOY YAYLALARDAKİ ARAZİ KULLANIM DEĞİŞİMİNİN CBS İLE İZLENMESİ: TRABZON ÖRNEĞİ Yrd. Doç. Dr. Mustafa ATASOY AKSARAY ÜNİVERSİTESİ Mühendislik Fakültesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü TMMOB Harita

Detaylı

MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 17, OCAK , S: İSTANBUL ISSN: Copyright 2008

MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 17, OCAK , S: İSTANBUL ISSN: Copyright 2008 MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 17, OCAK - 2008, S:172-184 İSTANBUL ISSN:1303-2429 Copyright 2008 http://www.marmaracografya.com YÜKSELDİKÇE BÖLGELERİMİZE GÖRE HER 100 M.DEKİ YAĞIŞ ARTIŞI ÜZERİNE BİR DENEME

Detaylı

KONU 12: TAŞIN HAMMADDE OLARAK KULLANIMI: KAYAÇLAR

KONU 12: TAŞIN HAMMADDE OLARAK KULLANIMI: KAYAÇLAR KONU 12: TAŞIN HAMMADDE OLARAK KULLANIMI: KAYAÇLAR Yerkürenin iskeletini oluşturan kayaçlar kökenleri bakımından üç ana gruba ayrılırlar: 1. Magmatik Kayaçlar (Volkanik kayaçlar) 2. Tortul Kayaçlar (Sedimanter

Detaylı

Taşların fiziksel etkiler sonucunda küçük parçalara ayrılmasına denir. Fiziksel çözülme, taşları oluşturan minerallerin kimyasal yapısında herhangi

Taşların fiziksel etkiler sonucunda küçük parçalara ayrılmasına denir. Fiziksel çözülme, taşları oluşturan minerallerin kimyasal yapısında herhangi TOPRAK Yer kabuğunu oluşturan çeşitli kaya ve minerallerin fiziksel ve kimyasal yoldan ayrışmasıyla meydana gelen, içinde son derece zengin flora, hayvan varlığı barındıran ve inorganik maddeler ile hava,

Detaylı

TUFA ve TRAVERTEN-III

TUFA ve TRAVERTEN-III TUFA ve TRAVERTEN-III Dr.Esref ATABEY Jeoloji Yüksek Mühendisi TRAVERTEN LİTOFASİYESLERİ Sıcak su travertenlerindeki çökeller farklı fasiyes tiplerinde olabilmektedir. Her traverten çökelinde tüm fasiyesler

Detaylı

TÜRKİYE NİN YER ALTI SULARI ve KAYNAKLARI

TÜRKİYE NİN YER ALTI SULARI ve KAYNAKLARI TÜRKİYE NİN YER ALTI SULARI ve KAYNAKLARI Yer altı Suları; Türkiye, kumlu, çakıllı ve alüvyal sahalar ile başta karstik alanlar olmak üzere, geçirimli kayaçlara bağlı olarak yer altı suları bakımından

Detaylı

3. Hafta (12 16 Ekim) Hoş Geldiniz

3. Hafta (12 16 Ekim) Hoş Geldiniz 2 3. Hafta (12 16 Ekim) Hoş Geldiniz SU KAYNAKLARI A. Okyanuslar ve Denizler: Atmosferdeki su miktarında artış ya da azalış olmaz sadece yer değiştirme olur. Okyanuslar büyüklüğüne göre Pasifik, Atlas

Detaylı

HEYELAN ETÜT VE ARAZİ GÖZLEM FORMU

HEYELAN ETÜT VE ARAZİ GÖZLEM FORMU HEYELAN ETÜT VE ARAZİ GÖZLEM FORMU İL HEYELAN AKTİVİTE DURUMU Olmuş Muhtemel Her ikisi FORMU DÜZENLEYENİN İLÇE AFETİN TARİHİ ADI SOYADI BELDE ETÜT TARİHİ TARİH KÖY GENEL HANE/NÜFUS İMZA MAH./MEZRA/MEVKİİ

Detaylı

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları Yrd. Doç. Dr. Yiğit H. Erbil, Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı

Detaylı

AYIİNİ MAĞARASI (KAYSERİ)

AYIİNİ MAĞARASI (KAYSERİ) AYIİNİ MAĞARASI (KAYSERİ) Doç.Dr.Ali Fuat Doğu*' Yrd.Doç.Dr.İhsan Çiçek* Yrd.Doç.Dr.Gürcan Gürgen** Yrd.Doç.Dr.Harun Tunçel*** ÖZET Ayıini Kayseri İli'nin Develi İlçesi'ne bağlı Küçükkünye Köyü sınırları

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü 1 Ankara Ülke Ekonomisinde Etkili Olan Faktörler Tarih Doğal Kaynaklar Coğrafi yer Büyüklük Arazi şekilleri

Detaylı