içindekiler editörden

Transkript

1

2

3 içindekiler editörden 3 5 Başkanın Sesi 6 Dimes ten Haberler 10 Bizden Biri 12 Reklam Filmi 14 Kapak 16 Uzman Görüşü 18 Çocuk Dünyası 20 Söyleşi 22 Kişisel Gelişim 24 Gezi 26 Dünyada Dimes 27 Kültür-Sanat 28 Hobi 29 Spor 30 Sizden Gelenler 31 İngilizce Özetler Değerli Dimes Life okurları, Geç gelmesine rağmen içimizi ısıtan, sıcak bir yaza merhaba derken dopdolu içeriğiyle dergimizin yeni sayısıyla karşınızdayız. Dimes Life ın bu sayısında da Dimes ten en taze haberlere yer verirken, bir çok değişik konuda da okuyucularımızı bilgilendirmeyi amaçladık. Bu sayımızda Kapak Konusu olarak yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte herkesi ilgilendiren bir konuyu mercek altına aldık: Yazın yiyerek formda kalmak mümkün mü? Konuyla ilgili uzmanından aldığımız görüş ve önerileri sayfalarımıza taşıdık. Söyleşi bölümünde yine herkesin beğenisini toplayan Şevval Sam ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Sanat yaşamına adım attığı ilk günden bugüne yaptığı tüm çalışmalarla dikkatleri üzerine toplayan ve beğeni ile takip edilen sanatçıyla, sizler için keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Bizden Biri ve Dünyada Dimes sayfalarında ise, markamızın bölgesel temsilcilerinden; Muğla distribütörü ve Türkmenistan daki Dimes temsilcimiz ile gerçekleştirdiğimiz röportajlara yer verdik. Çocuk Dünyası sayfalarında; çocuk gelişiminde aile ve çevre faktörü, doğrular ve yanlışlar üzerine uzmanından aldığımız bilgileri sizlerle paylaştık. Kişisel Gelişim bölümünde; iş yaşamında sinerji konusunu mercek altına alarak konuyla ilgili doğruları en yetkili ağızdan sizler için dinledik. Gezi Rehberi sayfalarında; herkesin gidip görmesi gereken, özellikle yaz aylarında ilgi odağı olan Türkiye nin en gözde adalarını sizler için sayfalarımıza taşıdık. Okurken herkesin gidip görmek isteyeceği bu yerlerde neler yapılabilineceğine dair küçük bir rehber hazırlamaya çalıştık. Dergimizin bu sayısında sizler için yeni bir bölüm ekledik. Şirket çalışanlarımızın hobilerine yer vereceğimiz bu sayfalarda Golden Retriever köpeklerinin dünyasını yaptığımız keyifli bir röportajla sayfalara taşıdık. Kültür-Sanat bölümünde ise önümüzdeki üç ay içerisinde neler yapabileceğinize dair öneriler hazırlayarak, sizlere keyifli bir yaz ajandası sunmayı hedefledik. Son olarak tüketicilerimizden gelen memnuniyet verici duygu ve düşünceleri Sizden Gelenler bölümünde paylaşmak istedik. Tüm Dimes haberlerinin ve daha fazlasının yer aldığı elinizdeki bu sayıyı hazırlarken biz çok keyif aldık. Umuyoruz ki sizler de aynı keyifle okuyacaksınız. Bir sonraki Dimes Life da görüşene dek mutlu bir yaz geçirmeniz dileğiyle Yeşim Esgin YAYLA Kurumsal İletişim Uzmanı Grafik Salih ERGUVAN İle şim (0216) Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. Adına İmtiyaz Sahibi Ali Rıza DİREN Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Yeşim Esgin YAYLA Temmuz-Ağustos-Eylül 2011 Yıl: 11 Sayı: 44 Yayına hazırlık Genel Yönetmen Me n GÜLBAY Görsel Yönetmen Yavuz KARAKAŞ Editör Selda YEŞİLTAŞ Düzeltmen Editör Ersel ERGÜZ Fotoğraf Editörü Murat GÜNEY Fotoğraflar Damla SALOR, Nihat MALÇUK Baskı Globus Dünya Basınevi 100. Yıl Mahallesi Bağcılar /İstanbul Tel: Yayın Türü: Yaygın, süreli, ücretsiz kurumsal yayın DİMES Life, Sayı: 44 Temmuz-Ağustos-Eylül 2011

4

5 başkandan 5 Yatırımlarımıza devam ediyoruz Ali Rıza DİREN Yönetim Kurulu Başkanı Dimes Life ta üç ayda bir sizlerle buluşmaktan büyük keyif aldığım bu sayfada her defasında aynı mutlulukla yazıyorum. Yaz aylarının kendini iyiden iyiye hissettirmeye başladığı şu sıcak günlerde; Dimes Ailesi olarak bizler de bir yandan serinletici ürünlerimizin çeşitliliğini artırırken, diğer yandan pazar payımızı artırmaya devam ediyoruz. Böylece her yıl olduğu gibi gücümüze güç katıyor, yatırımlarımıza ve birçok alanda gerçekleştirdiğimiz faaliyetlerimize hız kesmeden devam ediyoruz. Haziran ayı itibarıyla Meyve Kampanyamız da başladı. Çiftçilerimizden aldığımız ilk şeftali ve kayısılar İzmir ve Tokat fabrikamızda işleniyor. Bu yıl da hedeflerimize uygun miktarda alımına başladığımız binlerce ton kaliteli meyve, lezzetli meyve sularına dönüşerek ülkemiz ve yurt dışı pazarlarında yer bulmaya devam edecek. Ayrıca geçtiğimiz üç ay içerisinde Tokat fabrikamıza yeni yatırımlar yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz Bize büyük gurur veren konulardan biri de Maliye Bakanlığı Tokat Defterdarlığı nın vergisel yükümlülükleri zamanında yerine getiren vergi mükellefleri arasında Dimes i Tokat Genelinde Örnek Mükellef Ödülü ile ödüllendirmesi oldu. Yıllardır devlete ve dolayısıyla topluma karşı tüm görevlerimizi eksiksiz bir biçimde yerine getirmeye çalıştık ve bundan sonra da böyle devam edeceğiz. Elbette aldığımız ödüller de bizi oldukça mutlu ediyor. Geçen yıl mayıs ayında, hatırlayacağınız gibi, 6. Dünya Meyve Suyu Kongresi'ne Türkiye olarak ev sahipliği yapmış ve her mayıs ayının son pazar gününü Dünya Meyve Suyu Günü olarak kutlanmasını MEYED olarak önermiştik. Bu bağlamda bu yıl ikincisi düzenlenen Dünya Meyve Suyu Günü, 29 Mayıs Pazar günü İstanbul da MEYED öncülüğünde kutlandı. Biz de Dimes olarak festivalde tüketicilerimizle bir araya geldik, onlardan yeni ürünlerimiz ile ilgili çok güzel dönüşler aldık. Ayrıca meyve suyu sektörüne yeni bir hareket getiren Dimes Buzz serimizin reklam filmi de artık yayında ve sizlerin olumlu tepkileri bizleri fazlasıyla memnun etmektedir. Nitekim bu yeni ürünlerimizin lezzetini herkesle paylaşabilmek amacıyla Dimes Buzz Karavanımız geçen yıl olduğu gibi, yine yaz aylarında tüm Akdeniz ve Ege kıyılarını dolaşıyor olacak. Bildiğiniz gibi; yaz aylarının gelmesiyle birlikte Dimes olarak bizim de sosyal sorumluluk bağlamında yaptığımız proje ve çalışmalarımız hız kazanmakta. Nitekim kurumsal sosyal sorumluluk son yıllarda firmaların yatırım yaptıkları en önemli alanlardan birini oluşturuyor. Çünkü toplumlar artık yalnızca firmaların ne kadar iyi, büyük veya en çok kâr eden kuruluşlar olduğuna bakmıyor. Topluma ne tür hizmetlerde bulunduğuna, onlar için bir şeyler yapıp yapmadığına da bakıyor. Biz Dimes olarak kurulduğumuz günden bu yana, elli üç yıldır, bilinçli ve istikrarlı bir şekilde toplumsal sorumluluk çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sizlerin de çok iyi bildiği gibi, her yıl tarımsal alanda yaptığımız büyük desteklerin yanı sıra, birçok kurum ve kuruluşa destek olmaya da devam ediyoruz. Bu yıl da hedeflerimize uygun miktarda alımına başladığımız yüzlerce ton kaliteli meyve lezzetli meyve sularına dönüşerek ülkemiz ve yurt dışı pazarlarında yer bulmaya devam edecek. Yazımı bitirirken; Dimes in Türkiye den dünyaya seslenen bir marka olmasında emeği geçen tüm değerli dostlarımıza teşekkür ediyor; sağlıklı, keyifli bir yaz geçirmenizi temenni ediyorum. DİMES Life, Sayı: 44 Temmuz-Ağustos-Eylül 2011

6 6 HABERLER... HABERLER... HABERLER... Dünya Meyve Suyu Günü nde Dimes coşkusu Meyve Suyu Endüstrisi Derneği (MEYED) öncülüğünde, geçtiğimiz yıl ilan edilen Dünya Meyve Suyu Günü, 29 Mayıs Pazar günü, İstanbul Suadiye sahilinde gün boyu süren sokak festivali ile kutlandı. Meyve suyu tüketiminin hak ettiği seviyelere taşınmasını ve tüketicilerde farkındalık yaratarak meyve suyu-sağlık ilişkisini eğlencelerle aktarmayı hedefleyen etkinlik çerçevesinde; grafiti çizimleri, freestyle dans şovları ve sokak akrobatları yer aldı. Etkinliğe aileleri ile katılan çocuklar ise bir yandan çeşitli el işi atölyelerinde kendilerine verilen malzemelerle meyve suyu kahramanlarını yaratmaya çalışırken, diğer yandan da yaptıkları resimlerle yaratıcılıklarını geliştirerek Meyve Adam lar ile eğlenceli vakit geçirdi. Organizasyonun altın sponsorlarından olan Dimes, çocuklara ve ailelerine meyve sularından ikram etti. Ayrıca Dimes, gerçekleştirdiği yüz boyama aktivitesi, basket oyun alanı ve buzz cut-out süprizi ile katılımcılara neşeli bir gün yaşattı. Ailelerin yoğun katılımıyla gerçekleşen festivalde çocuklara dağıtılan Dimes logolu balonlar ise hem şenlik alanında hem de tüm sahilde güzel görüntüler oluşturdu.

7 HABERLER... HABERLER... HABERLER... 7 Gaziemir Uluslararası Çocuk Şenliği Dimes ile tatlandı Bu yıl on dördüncüsü düzenlenen Gaziemir Uluslararası Çocuk Şenliği, Azerbaycan, Romanya, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Rusya ve Litvanya dan toplam 700 misafirin katılımıyla Nisan tarihlerinde coşkuyla kutlandı. Dokuz günlük ziyaretleri boyunca yabancı misafirlerin içecek sponsorluğunu üstlenen Dimes, dünya çocuklarına lezzetli meyve sularını tatma imkânı sağladı. İzmirli ailelerin akınına uğrayan gecede, eğlence alanını dolduran İzmirliler bayramı büyük bir coşkuyla kutladı. Müzik ödüllerinde Dimes şöleni 2011 yılı Donizetti Klasik Müzik Ödülleri, Andante dergisinin öncülüğünde 16 Mayıs Pazartesi günü Rahmi M. Koç Müzesi nde düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Klasik müziği kamuoyunda üst sıralara taşımak amacıyla düzenlenen törende Devlet Sanatçısı-Piyanist İdil Biret e Yaşam Boyu Başarı Ödülü verildi. 25 dalda ödül dağıtılan gecenin altın sponsorlarından olan Dimes, ödül töreni boyunca müzikseverlere yaptığı ikramlarla büyük beğeni topladı. İzmir Sanat Bienali ne Dimes ten destek! Farklı kültürlerin ortak değeri olan sanatın, uluslararası beraberliğin dili haline geldiği Uluslararası İzmir Sanat Bienali, dünyanın dört bir yanından çok sayıda sanatçı ve sanatseveri 4-11 Mayıs 2011 tarihleri arasında İzmir de bir araya getirdi. 47 ülkeden 571 sanatçıya kapılarını açan etkinlikte, tekstilden seramiğe, dijital sanattan heykele birçok alanda eser sergilendi. İzmir Devlet Opera ve Balesi nin (İZDOB) "Türkiye Renkleri" isimli konseriyle renklenen davetin içecek sponsorluğunu üstlenen Dimes ise organizasyon boyunca yaptığı ikramlarla davetlilere lezzetli ve keyifli anlar yaşattı. Genç mühendislerle buluşma Öğrencileri sektörün önde gelen firmaları ile buluşturmak amacıyla, Ankara Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü tarafından Kariyer Günleri-2 paneli düzenlendi. Yoğun katılımın gerçekleştiği Kariyer Günleri paneline Dimes adına katılan Grup İnsan Kaynakları Şefi Şükrü Kaya, öğrencilerin sektörle ilgili sorularını cevaplarken, etkinlik süresince meyve suyu ikramı yapan Dimes standı da öğrenciler tarafından büyük ilgi gördü. Dimes ile Uluslararası Gıda Kongresi yapıldı Uluslararası Gıda Kongresi, Gıda Sanayinde Yeni Eğilimler başlığıyla Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü tarafından Mayıs 2011 tarihleri arasında İzmir Çeşme Altın Yunus Resort Hotel de gerçekleştirildi. Gıda Sanayinde Yeni Eğilimler temalı uluslararası kongre, yurt içi ve yurt dışından üniversite, sanayi ve araştırma enstitülerini bir araya getirerek yeni gelişmelerin tartışıldığı, sorun ve çözüm önerilerinin ortaya konulduğu bilimsel bir platform işlevini gördü yılında ülkemizde gerçekleştirilen ilk uluslararası gıda kongresi olma özelliğini taşıyan organizasyonun sponsorlarından olan, Türkiye nin en yenilikçi meyve suyu markası Dimes, kongre süresince tüm katılımcılara meyve suyu ikramında bulundu. DİMES Life, Sayı: 44 Temmuz-Ağustos-Eylül 2011

8 8 HABERLER... HABERLER... HABERLER... Ozan Diren den Girişimcilik Kongresi nde brifing İzmir Ekonomi Üniversitesi tarafından Nisan 2011 tarihlerinde 2. Uluslararası Girişimcilik Kongresi düzenlendi yılı için ana teması Sürdürebilirlik olan kongrede KOBİ lerin sürdürülebilirlik konusunda karşılaştığı ortak sorunlara, farklı kesimlerin katılım ve katkılarıyla çözüm için fırsat yaratılması hedeflendi. TÜSİAD, PER- YÖN, KOSGEB, TOSYÖV gibi kurumların da katıldığı Kongre; özel sektör, kamu sektörü, üniversite öğrencilerini ve akademisyenleri bir araya getirdi. Başarılı KOBİ lerin öykülerinin katılımcılarla paylaşıldığı Kongreye konuşmacı olarak davet edilen Dimes AŞ Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Diren ise Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma konusunda katılımcılara deneyimlerini aktardı. Dimes, İş Günleri Fuarı ndaydı Dimes'e Örnek Mükellef Ödülü! Dimes, Maliye Bakanlığı Tokat Defterdarlığı tarafından vergisel yükümlülüklerini zamanında yerine getiren mükellefler arasında seçilerek "İl Genelinde Örnek Mükellef Ödülü"nün sahibi oldu. Tokat Kurumlar Vergi Dairesi Defterdarı Necmettin Heper, Dimes adına ödülü Erol Diren'e takdim etti. İzmir Sanayici ve İşadamları Derneği (İZSİAD) tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen İş Günleri Fuarı, 160 İZSİAD üyesi firmanın katılımıyla Nisan da İzmir Uluslararası Fuar Alanı'nda açıldı. KOSGEB, İGEME, İZKA gibi kurumların da katıldığı İş Günü Fuarı nda, Dimes standı farklı ürün çeşitleriyle İZSİAD üyelerinden büyük ilgi ve beğeni topladı. Renkli standı ile ilgi odağı olan Dimes, katılımcı firmalara ürün ikramının yanı sıra sektör ve firma hakkında bilgi verdi. Farklı sektörlerden üyelerin bir araya geldiği fuar süresince katılımcılara ve basın mensuplarına ikramda bulunan Dimes in en çok beğeni toplayan ürünü yeni çıkan Buzz serisi oldu.

9 HABERLER... HABERLER... HABERLER... 9 Sağlıklı Yaşam İçin Sağlıklı Beslen ve Hareket Et! Dimes, Sağlık Bakanlığı, Başkent Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü, Türkiye Diyetisyenler Derneği ve Türkiye Hipertansiyon ve Ateroskleroz Derneği nin katkılarıyla düzenlenen Sağlıklı Yaşam İçin Sağlıklı Beslen ve Hareket Et sosyal sorumluluk projesine destek verdi. Proje kapsamında; Türkiye nin altı büyük ili olan İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Gaziantep ve Samsun da kurulan sağlıklı yaşam çadırlarını ziyaret eden ailelere sağlıklı yaşama dair ipuçları aktarılırken, çocuklar için düzenlenen eğitici aktivitelerle de sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivitenin bir yaşam tarzı olarak benimsenmesi hedeflendi. İki ay boyunca tüm ziyaretçilere açık olan sağlıklı yaşam çadırlarında katılımcıların vücut analizleri yapılarak diyetisyenler tarafından kişiye özel beslenme eğitimleri verildi. Etkinlik süresince ziyaretçilere ikramda bulunan Dimes, yüzde 100 doğal lezzetleri ve light meyve sularıyla sağlıklı yaşam projesine destek verdi. Dimes Buzz Karavanı ile serinlik her yerde İçindeki Senaristi Ortaya Çıkar! Dimes gençlik iletişiminin bir parçası olarak yürüttüğü dijital kampanyalarına hız kesmeden devam ediyor. Facebook / Dimes Bahçesi sayfasında İçindeki Senaristi Ortaya Çıkar! başlığı ile 20 Haziran-11 Temmuz günleri arasında yayında olacak yarışma binlerce kişinin yaratıcılıklarını ispat etmesine olanak sağlayacak. Üç hafta boyunca devam edecek yarışmada haftanın en çok beğeni alan senaryo sahipleri Dimes Reklam Filmi Çekimine katılma şansı kazanırken, yarışmanın en fazla beğeni alan birincisi de ipod Touch ın sahibi olacak. Dimes Buzz Karavanı bahar ayları boyunca İstanbul un en kalabalık meydanlarında gerçekleştirdiği tadım aktiviteleriyle Dimes Buzz severleri lezzet ve serinlikle buluşturdu. Havaların ısınmasıyla birlikte ilgi odağı hale gelen Buzz Karavanını ziyaret eden binlerce kişi, gerçekleştirilen tadım aktiviteleri ile Dimes Buzz markasını daha yakından tanıyarak, düzenlenen keyifli oyunlarla da eğlenceli anlar yaşadılar. Caddebostan Sahili, Bağdat Caddesi, Bakırköy Meydanı, Mecidiyeköy Meydanı, Beşiktaş Meydanı, Gaziosmanpaşa Meydanı, Merter Real Alışveriş Merkezi ile aktivitelerine aralıksız devam eden Buzz Karavanı bahar programını Büyükada Meydanı nda gerçekleştirilen tadım aktivitesi ile sonlandırdı. Yoğun ilgi gören etkinliklerle binlerce kişiye ulaşan Dimes, Haziran ayının son haftası başlayacağı Buzz Yolculuğu Yaz Programıyla da yazlık mekânlarda Dimes severlere serinlik dağıtmaya devam edecek. DİMES Life, Sayı: 44 Temmuz-Ağustos-Eylül 2011

10 10 bizden biri / MUĞLA DİMES İLE YILDIZ GIDA İÇECECEK SEKTÖRÜNDE Muğla iline bağlı ilçelerin tamamına yakınının turistik bölgede bulunması, özellikle Bodrum un yabancı ve yerli turistlerin ilgisini çeken bir yer olması, Dimes markası için büyük bir potansiyel oluşturmaktadır. EN ÜST SIRALARDA Dimes, meyve suyundaki kalitesini ve iddiasını distribütörleri aracılığıyla tüm Türkiye ye ve dünyaya duyuruyor. Dimes Muğla Distribütörü Yıldız Gıda nın sahipleri Murat Selami Günev ve Celal Yıldız ile Dimes markasının önemi, bölgenin meyve suyu tercihleri ve geleceğe dair hedefleri üzerine konuştuk. Öncelikle Yıldız Gıda dan bahsedebilir misiniz? Yıldız Gıda Ltd. Şti. firması, 1998 yılında İstanbul un Bakırköy ilçesinde Aygaz bayi olarak kurulmuş olup 2010 yılı Aralık ayından itibaren şube olarak Efes Pilsen Marmaris Bayisi adıyla, Selami Günev ve Celal Yıldız ortaklığıyla işe başlanmıştır. Marmaris te su, soda, enerji ve meyve suyu satışlarında da faaliyette bulunuyoruz yılı Ocak ayından beri Efes Pilsen Bodrum Bayisi olarak yapılanmamız devam etmektedir yılı Mayıs ayında ise MEY İçki Bodrum-Milas Distribütörlüğü, ürün portföyümüze geniş bir katkı sağlamıştır. Sonuç olarak şu an itibarıyla Efes Pilsen Bodrum Bayisi- Mey İçki Bodrum-Milas Distribütörlüğü yanında Dimes Meyve Suları Redbull Enerji-Sırma Su-Soda ürünlerinin satışına devam etmekteyiz. Sektöre girmeye nasıl karar verdiniz? DİMES bayisi olmanın size kazandırdıklarından biraz söz eder misiniz? Satışını yaptığımız ürünlerde yaklaşık 2 bin adet (sezonda) açık (cafe-bar-rest) ve kapalı (bakkal-market) noktaya hizmet verdiğimiz için gelen taleplerde meyve suyunun da olması sebebiyle sektöre girdik. Bunun yanında çalıştığımız iş yerlerinin aynı firma ile çalışmak istemeleri ve distribütörü olduğumuz Mey İçki ürünlerinden bazılarında meyve suyunun da kullanılıyor olması etkili oldu. Dimes tek başına bir markadır. Efes Mey Redbull gibi markalarla çalışmamız ve meyve suyu sektöründe de Dimes i tercih etmemiz Yıldız Gıda nın içecek sektöründe en üst sıralarda olmasını sağlamıştır. DİMES ile nasıl bir iş birliği sürdürüyorsunuz? Dimes yolculuğu, ürünlerin satışını yapan Nobel Pazarlama nın ürünü çiftçiden almasıyla başlayıp modern tesislerinde üretim ve paketleme sonucunda tüketiciye kaliteli meyve ulaştırmasına kadar sürüyor. Diğer markalara göre fiyatlarının daha uygun olması, pazarda kurumsal anlamda yapılanması, Yıldız Gıda nın da Bodrum likit içecek

11 11 sektöründe tek olmasından dolayı uzun yıllar çalışacağımızı ümit etmekteyiz. Muğla daki mevcut meyve suyu tüketimini değerlendirir misiniz? Muğla da meyve suyu tüketimi hangi ölçekte? Sizce yeterli mi? Muğla ili, meyve suyu tüketiminde diğer iller içinde büyük bir orana sahip. Muğla iline bağlı ilçelerin tamamına yakınının turistik bölgede bulunması, özellikle Bodrum un yabancı ve yerli turistlerin ilgisini çeken bir yer olması, Dimes markası için büyük bir potansiyel oluşturmaktadır. İşe başlarken hedefiniz neydi? Hedefinizi yakaladığınızı düşünüyor musunuz? İşe başlarken en büyük hedefimiz Bodrum daki tüm bar-restoran ve marketlerde bulunabilirliği artırarak ürünün devamlılığını sağlamaktı. Bayiliğe başladığımız 10 Nisan 2011 tarihinden bugüne kadar da hedefimizi yakaladığımızı düşünüyoruz. Dünyada ve Türkiye de yaşanan kriz süreci sizi nasıl etkiledi? Satış grafiğinizde bir düşüş oldu mu? Dünyada ve Türkiye de yaşanan krizin meyve suyu piyasasını çok fazla etkilediğini düşünmüyoruz. Yeni bayi olmamıza rağmen satış grafiğinde düşüş olmamakla beraber sezon itibarıyla artış olduğunu gördük. Krizi avantaja çevirmek için ne tür önlemler aldınız? Yaz sezonunda gelen turist sayısındaki artışın da etkisiyle daha fazla satış yapmak adına neler yapabileceğimiz konusunda çalışmalarımız mevcut yılı hedefleriniz nelerdir? 2011 yılı hedefimiz satışlarımızı artırarak her yıl daha da büyüyen bir trend yakalayabilmek. DİMES Life, Sayı: 44 Temmuz-Ağustos-Eylül 2011

12 12 Dimes / REKLAM ÇEKİMİ DİMES BUZZ Birbirinden keyifli ve yenilikçi lezzetleri, eğlenceli ve genç duruşu, canlı ambalajları ile Dimes in serinleten, ferahlatan, canlandıran Genç ve Dinamik Yüzü Dimes Buzz Buzz la Hayatı, Yaşa Serinliği reklam kampanyası tüketicilerle buluştu. Çekimleri Kilyos Burç Beach de gerçekleşen reklam filminde toplam 50 kişilik oyuncu ve set ekibi çalıştı. Sabah da başlayan çekimler, ertesi gün sabahın ilk ışıklarına kadar devam etti. Yoğun fakat bir o kadar da eğlenceli geçen çekimlerde başrol oyuncuları kadar Buzz lanan 3 genç de sempatik tavırlarıyla tüm setin ilgi odağı oldu.

13 13 REKLAM ÇEKİMİ Serinletir, Ferahlatır, Canlandırır! Bu yeni reklam kampanyası ile Dimes Buzz markasının ana iletişim hedef kitlesini oluşturan yaş grubundaki gençlere ulaşmak hedeflendi. Reklam filminde, Dimes Buzz un, istenmeyen şeyleri Buzz lamak için ne kadar keyifli bir kurtarıcı olduğu, gençlerin dünyasına uygun,esprili bir dille anlatıldı. DİMES Life, Sayı: 44 Temmuz-Ağustos-Eylül 2011

14 14 Kapak YİYEREK FORMDA KALMAK MÜMKÜN MÜ? Bugün önemsenmeyen bir iki kilo fazlalık yarın başımıza çok büyük sağlık sorunları açabilir. Dengeli beslenme ve düzenli sporla aç kalmadan fit bir vücuda kavuşmamız mümkün. H avaların ısınmasıyla birlikte bütün kadınların baş belasıdır fazla kilolar. Yaz mevsimi gelmeden fark edilen bu kiloları hızlıca vermek için çoğu zaman yanlış rejimler yapar, sağlığımızı tehlikeye sokarız. Oysaki düzenli ve dikkatli beslenip spor yaparak, aç kalmadan forma girmek mümkün. Üstelik bu şekilde hem uzun süre formda kalır hem de sağlıklı yaşama küçük de olsa bir adım atmış olursunuz. Sizler için hazırladığımız kapak sayfalarımızda mevsimlere göre dikkat etmeniz gerekenlerden, neyi yiyip neyi yememenize kadar çeşitli öneriler sunuyoruz. Keyifle okumanız dileğiyle Her mevsim beraberinde, doğanın bizlere sunduğu harika besinler sunar. Yapmamız gereken ise bu besinlerden ihtiyacımız olduğu kadarını ölçülü bir şekilde almak. Fakat maalesef toplum olarak yemeğin lezzeti karşısında her şeyi unutabiliyoruz. Bu noktada yapmamız gereken ise çok basit. Uzun süreli açlıklardan kaçmak ilk adım, ikinci adım ise günde bir defa da olsa en azından koşmak. Bu sayede vücudumuzu kontrol etme sırası bize geçecektir. Herkesin beden tipi farklı olduğu için, kişi beden tipine göre her mevsim farklı bir beslenme uygulanmalıdır. Hava, ateş, su ve toprak elementlerinin çeşitli kombinasyonlarına göre vata, kapha ve pitta adı verilen beden tipleri oluşuyor. Kış sonu, ilkbahar ve yaz başlangıcına kadar olan dönem kapha mevsimidir. Kaphada toprak ve su elementleri ön plana çıkıyor. Bu dönemde doğada daha burucu, büzüştürücü, fazla şekerli, aşırı tuzlu ve ekşi olmayan vücudu canlandırıcı gıdalar ortaya çıkıyor. Çağla, badem, nektari, erik, vitaminli yeşillikler, semizotu gibi sebzeler... Pitta mevsimine dönerken, meyveler renk kazanıyor. Kekremsi ve buruk tatlar, yerini sulu ve şekerli tatlara bırakıyor. Tatlı ve serinletici meyve ve sebzeler ön plana çıkı-

15 15 HER BEDENE UYGUN YAZ REJİMİ Kahvaltı Kepekli bir dilim ekmek, beş adet zeytin, iki dilim dil peyniri Kahvaltıyla öğle yemeği arası Bir meyve: kivi, yeşil elma, beş adet çilek, ½ ayva Öğle yemeği Izgara bir but veya derisiz göğüs tavuk, balık veya hindi, domates ve havuç salatası İkindi Saat te bir meyve de bir dilim kepekli ekmek, bir tatlı kaşığı diyet kuşburnu marmelatı. Akşam Etsiz, susuz sebze yemeği, salata, iki ince dilim kepekli ekmek ya da 5-6 kaşık sebze yemeği, salata, 3-4 kaşık bulgur pilavı, makarna. Gece İki porsiyon meyve ya da bir su bardağı patlamış mısır. yor. Karpuz, kavun, salatalık gibi... Her mevsime uygun, vücudun ihtiyacı olan vitaminler doğada mevcut. Mevsimlere göre iç sesimizi dinlemek çok önemli. Israrla mevsim dışındaki gıdaları tüketiyoruz. Vücudumuzun istemediği gıdalara kendimizi alıştırmaya başladık ve rafine olmuş, boyalarla renklendirilmiş, sadece lezzet ağırlığı ön plana çıkarılmış, besin ve sağlık değerleri sorgulanmayan ürünlere daha çok yoğunlaşıyoruz. Beyaz un, ekmek, çok fazla miktarda ayrıştırılmış katı yağ ve sanayi katkı maddeleri eklenmiş ürünlerden uzak durmakta fayda var. Taze baharatlar bol tüketilmeli Kalori alabilirsiniz ancak ne kadar harcadığınız önemlidir. Bir nesil öncesine dönüp baktığımızda babaannelerimiz tarhana açıyor, evlerini siliyor, her yere yürüyerek gidiyor, yazlık-kışlık hazırlıklar yapıyor, merdivenlerini yıkıyorlardı. Yani sürekli hareket halindeydiler. Genç kuşaktan kadınlara baktığımızda bir durak öteye gitmek için bile taksiyi kullandıklarını görüyoruz. Gençler ikinci kata çıkmak için asansör bekliyor. Hareket edilmediği için kalori tüketiminde bir azalma yaşanıyor doğal olarak. Bugün özellikle şişmanlık konusunda en büyük kötülüğü çocuklara yapıyoruz. Çocuklara beyaz ekmekler ve ekmek arası yapılmış kırmızı etler ve bir de üzerine mayonez, ketçap, özel soslar, yanına kızarmış patates ve iyice yağ çekmiş yiyecekler sunarak; onları daha çocukluk yaşında lezzet ağırlıklı beslenmeye alıştırıyoruz. Bunlar ileriki yaşlarda selüloit, kolesterol ve fazla kilo olarak onlara geri dönüyor. Günümüzde şişmanlık sadece bir estetik sorunu değil. Bir vücutta fazla kilo 5-6 civarında ise kanser, civarında ise kalp hastalıkları ve daha fazlası için beyinde pıhtı atmasına kadar pek çok soruna yol açıyor. Bugün önemsenmeyen bir iki kilo fazlalık yarın başımıza çok büyük sorunlar açabilir. Fazla kilo, çok hızlı yaşlanma ve yıpranma meydana getiriyor. Yazın sporu unutmayın. Bol bol yüzün Yazın gün uzadığı için kesinlikle ağır beslenilmemeli. Daha hafif ve erken saatlerde yemek yemek tercih edilmeli. Sabahları mayalı ve unlu gıdalar almak yerine çeperli gıdalar alınmalı. Hayvansal protein ve karbonhidrat aynı öğünde tüketilmemeli. Pilav üstü tavuk, ekmek arası döner, patatesli balık tarzından ziyade bunların yanına yeşil salata alarak karbonhidratı sebzelerle ya da zeytinyağlılarla kombine etmek uygun olur. Mutlaka haftada bir iki kere bakliyat yemek gerekir. Özellikle yeşil mercimek, piyaz, nohut veya soya fasulyesi tercih edilmeli. Taze baharatlardan nane, kişniş, dereotu bol bol tüketilmeli. Yazın imkânı olanlar için en iyi spor yüzmedir. Sabah erken ve akşamüstü yoga yapmak, bisiklet sürmek, yürüyüşe çıkmak, bünyesi kuvvetli olanlar için hafif koşu yapmak sağlıklı yaşam için şarttır. Yazın özellikle bol ışıktan yararlanmak gerekir. Son yıllarda insanları güneşten çok korkuttular, neredeyse güneşe parmağını çıkarmıyor hiç kimse. Bu çok yanlış... Kışın uzun sürdüğü, ışığın az olduğu yerlerde yazın mümkün olduğunca güneşten faydalanmak, vücudu havalandırmak gerekir. BUNU BİLİYOR MUYDUNUZ? Buğday; çeperiyle, kepeğiyle doğal bir yiyecektir. Sadece un, makarna, börek, ekmek olarak tüketildiğinde vücut tarafından çok hızla emildiği için kan şekerini yükseltir ve pankreasın insülin salgılamasına yol açar. Kan şekeri yapıcı maddeleri birdenbire işleyen insülin de kişiyi çikolata, pasta, kek, çörek gibi hızlı karbonhidratlara yöneltir. Dikkat edilmesi gereken en önemli şeylerden biri, doğanın şekerini ve karbonhidratını almaktır. DİMES Life, Sayı: 44 Temmuz-Ağustos-Eylül 2011

16 16 Uzman Görüşü / YASER SÜLEYMANOĞLU Acıbadem Kliniği İç Hastalıkları ve Diyabet Uzmanı Dr. Yaser Süleymanoğlu Biz yalnızca tatlı yemeye alıştırılıyoruz Sağlıklı beslenerek ve düzenli yemek yiyerek zayıflamak veya zayıf kalmak mümkün müdür? Sağlıklı beslenerek zayıflamak mümkündür. Sağlıklı beslenme az ve sık öğünlerle beslenmedir. Özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar fastfood ağırlıklı ve düzensiz besleniyor; yoğun çalışma temposuyla yemek saatlerini değiştiriyor. Bu şekilde insanın metabolizması da karışıyor ve gıda alma, acıkma ve yemek yeme dengesini kuramamaya başlıyor. Vücut ne zaman gıda alacağını bilmediğinden yemeğe hazır olmasa bile depo olarak besinleri toplamaya başlıyor. Depo ise yağ dokusu demek. Yani düzensiz beslenen bir kişinin yağ dokusu gelişiyor. Yağ dokusu geliştiği anda da kilo artışları görülüyor. İnsülin direnci olduğunda insanlar acıkmaya ve atıştırmaya başlıyor. Sağlıklı beslenme, öğünlerin saatinde alınması ve arada mutlaka ara öğün alınmasını gerektirir. Bunları yapan biri vücuduna yağ depolamamış olur. Yaza girerken özellikle kadınların hızlı kilo vermek adına şok diyetler uygulamaları sağlığa ne kadar zararlı? Çok zararlı ve çok yanlış. Yaz mevsimi kadınların vücut hatlarının daha fazla görüldüğü bir mevsim olduğu için kilo kadınların korkulu rüyası oluyor. Bu yüzden kadınlar hızlı bir şekilde kilo vermeye çalışıyor. Bütün bu uygulanan yöntemler tamamıyla zararlı çünkü vücut bir düzen ister ve bekler. Vücut düzenini de az ve sık yeme alışkanlığıyla sağlarsınız ve bu şekilde kilo alınmaz. Vücuda geçici bir süre için yoksulluk düzeni yaşattığınızda hücre içerisinde var olan mineralleri birden çökertmiş oluyorsunuz. Hızlı diyetlerle 6-8 kilo verebilirsiniz fakat bunun karşılığında birçok hücreyi öldürürsünüz. Bu durum ise vücutta birtakım toksinlerin birikmesine ve karaciğerin yağlanmasına sebep olur. Böylece karaciğerde enzimlerin yükselmesi gerçekleşmeye başlıyor. Yaz dönemlerinde yaşanan ani ölümlerin sebebinin büyük çoğunluğu bu şok diyetler. Vücudun sürekli acıkmaya tahammülü yok. Vücuda yaza girmeden çok önce yatırım yapmaya başlanmalı. Nisan ayı ortalarında değil de ocak, şubatta diyete başlamak gerekiyor. En güzel diyet haftada yarım kilo ya da bir kilo verdiren diyettir. Yani ayda iki ile dört kilo arasında verilmeli. Aşırı şişmanlarda bu durum değişebilir. Sağlıklı bir insan on kiloyu altı ayda vermelidir. Hızlı verilen kilo hızlı bir şekilde de geri alınıyor mu? Açlık diyetlerinde insanlar yağ yerine bağırsaklar arasındaki ve hücre içerisindeki yakılmaya hazır sıvıları tüketiyor. Bu sayede vücutta açlık yaratılıyor ve açlıkla birlikte stres faktörü de oluşmuş oluyor. Stres faktörü de sürekli bir savunma mekanizması ve tepki oluşturuyor. Hızlı yapılan diyetlerde fazla verilen kilolardan daha fazlasını insanlar geri alıyor. İnsan ihtiyacı kadar besin aldığında yağ deposuna gerek kalmaz. İnsanların kesinlikle kullanmamaları gereken, sağlıklı olmadığı gibi kilo da aldıran besinler nelerdir? En çok kilo aldıran besinler yağ ve şekeri birleştirerek aldığımız besinlerdir. Örnek olarak baklava gibi tatlıları veya ekmek ve etin birlikte tüketildiği besinleri gösterebiliriz. Karbonhidrata çok fazla ihtiyacımız yok, tatlıya keza öyle. Biz yalnızca tatlı yemeye alıştırılıyoruz. Her şeyin fazlası zararlı... Özellikle tatlıyı hayatımızdan kesinlikle çıkarmamız gerekiyor. Fastfoodu çekici kılan şey içindeki yağdır. 1 gram yağ 9 kalori, 1 gram şeker 4 kaloridir. Tabii ki gıdada yağ ihtiyacını almamız da gerekiyor ve bu durum için zeytinyağının kullanılması daha yararlı olacaktır. Fakat yine unutmamamız gereken, her şeyin fazlasının zararlı olduğu.

17

18 18 çocuk dünyası HER ÇOCUĞUN AİLEDEN AYRI BİR BİREY OLDUĞUNU BİLMEK LAZIM! Anne baba arasında çocukla ilgili geçen diyaloglar, ebeveyn tutumlarında çelişki görülmemesi, gevşek eğitim ya da sıkı eğitim kavramları çocuk gelişiminde önemli kavramlar olarak karşımıza çıkıyor. Gelecek için bugünün çocukları hayati önem taşıyor. Gelecekte toplumun değişmesine ve gelişmesine katkıda bulunacak çocuklarımız, ilk öğrenme sürecine ailede başlıyor. Çocuğun topluma kazanılmasında aile tutumları büyük öneme sahip. Çocuk yanlış yaptığında, aşırı tepki vermek yerine hata üzerine konuşulursa çocuk sadece hatasının üzerinden gitmesi gerektiğini anlayacak. Doğru iletişim kurmak önemli. Bunun yanında çocuğa aşırı bir özgüven aşılanması da doğru değildir. Bu şekilde de çocukta doğru bir kişilik gelişimi oluşmaz diyen Pozitif Düşünce Merkezi Çocuk Gelişim Uzmanı Nilüfer Karataş ile çocuk gelişiminde aile ve okul faktörleri, doğrular ve yanlışlar üzerine sohbet ettik Öncelikle çocuk gelişiminde ailenin öneminden biraz bahsedelim Çocuk gelişiminde doğum öncesi, doğum ve doğum sonrası aile faktörü çok önemli... Doğum öncesinin önemli olmasının sebebi, çocuğun istenerek yapılıp yapılmadığıyla alakalı... Ebeveynlerin annelik ve babalık kavramına hazır olmaları oldukça önemli Doğum sonrasında ise doğum öncesindeki bütün faktörler hayata geçiyor. Ailelerin en büyük hatalarından biri kendi yapamadıklarını çocuklarına yaptırmaya çalışmaları. Burada önemli olan çocuğu tanımak ve çocuğun bu duruma hazır olup olmadığını bilmek... Her çocuğun aileden ayrı bir birey olduğunu bilmek lazım Anne babalar çocukların dünyaya gelmelerine vesile oluyorlar fakat o çocukların ayrı birer birey olduğunu da kabul etmeleri gerekiyor. Tabii ki genetik olarak benzerlikler olacaktır. Anne baba arasında çocukla ilgili geçen diyaloglar, ebeveyn tutumlarında çelişki görülmemesi, gevşek eğitim ya da sıkı eğitim kavramları çocuk gelişiminde önemli kavramlar olarak karşımıza çıkıyor. Aşırı baskıyla yetişen çocuklarda da, fazla serbest bırakılan çocuklarda da davranış bozuklukları gözlenmektedir. Burada önemli olan doğru, sağlıklı gelişim için tutarlı ve disiplinli bir aile tutumu sergilemek. Anne babanın çocukla ilgili ortak kararlar alması ve ortak fikir sahibi olması çok önemli. Ebeveynler arasında söz birliği ve kurallar listesi olması da gerekiyor. Bütün bunların belirlenmesi ve çocuklara buna göre bir tutum sergilenmesi çocuk gelişiminde çok önemli. Ailelerin, çocuklarla ilgili kafalarındaki imajın objektif olup olmadığını bilmeleri gerekiyor. Çocuğun istek, ihtiyaç ve beklentilerini bilmeleri gerekiyor. Aileler, kendi beklentilerini çocuklarına empoze etmek yerine, çocuklarının kapasitelerini belirleyerek davranmalı. Sizce çocuğun zihinsel ve ruhsal gelişiminde çevre faktörü aileden sonra mı geliyor? Yoksa dengeli bir etkileşimden bahsedebilir miyiz? Çevreyle aile arasında dengeli bir etkileşim elbette ki var fakat çocuk gelişiminde temel aileden geliyor. Çocuk gelişiminde genetik önemli fakat 0-3 yaş arasında çocuk ailenin yanında olduğu için, 0-3 yaş dönemi çocuk için çok önemli. Temeli aile atıyor, ardından okul ve çevre faktörü başlıyor. Aile doğru yönlendirir, doğru bilgi verir ve doğru kişilik gelişimi oluşturursa çocuğun gelecek yaşamı için de olumlu bir şey yapmış olur.

19 19 Pozitif Düşünce Merkezi Çocuk Gelişim Uzmanı Nilüfer Karataş Buradan aile etkisinin daha baskın olduğu kanısına varıyoruz Evet, ama etkili bir aileyse daha baskın olur. Etkili bir aile değilse pasif bir aileyse çevrenin etkisi daha fazla görülebilir. Bilinçli aile, eğitimli anne baba, ortalama veya üzerinde gelir seviyesinde bir aileyse, aile daha önemli oluyor. Çocuklar belli bir yaştan sonra aileden kopuyor ve dış dünyayı tanımaya başlıyor. Bu süreçle birlikte dış dünyadan gelecek tehlikelere karşı çok açık olmaya başlıyorlar. Aileler çocuklarına çevreden gelecek tehlikeleri önlemek adına neler yapabilir? Aile çocukta doğru kişilik gelişimini oluşturursa yani doğru ahlak, doğru insan ilişkileri, doğruluğu dürüstlüğü öğretirse (Bu da 0-6 yaş arasında olur) sorun yaşanmaz. 0-6 yaş arasında çocuk yanlış yaptığında, aşırı tepki vermek yerine hata üzerine konuşulursa çocuk sadece hatasının üzerinden gitmesi gerektiğini anlayacak. Doğru iletişim kurmak önemli. Bunun yanında çocuğa aşırı bir özgüven aşılanması da doğru değildir. Bu şekilde de çocukta doğru bir kişilik gelişimi oluşmaz. Evinde her şeye evet denen çocuk okula gittiğinde uyumsuz çocuk olur. Birçok çocuk okul öncesi eğitime gitmiyor ve altı yaşına kadar ailenin yanında kalıyor ve altı yaşından itibaren dış dünyayla tanışmaya başlıyor. Çevreyle birlikte çocuk televizyon, internet, yazılı ve görsel basından da etkileniyor. Aile, evde seçici televizyon disiplini kurmazsa, çocuk neyi seyredip seyretmeyeceğini bilemez. Burada yine bilinçli anne baba devreye giriyor. Bilinçli anne baba çocuğun internet saatini sınırlı tutan, girdiği siteleri kontrol eden, seyrettiği televizyon programlarını filtreleyendir. Bugün çocuklar bir sürü dizi seyrediyor ve bu dizilerle çocukların bilinçaltına bir sürü mesaj gidiyor. Burada çocukların seyredeceği programları ayırt etmek gerekiyor. Çocuğa seçici olmayı göstermek lazım... Bunu aile veremiyorsa okulda ders olarak gösterilmesi lazım... Çocuklarda gözlemlediğimiz bir diğer şey, karşısındaki insanları rol modeli almaya çok meyilli olmaları Kızların rol modeli anneleri, erkeklerin rol modeli birinci derecede babalarıdır. Eğer baba yeteri kadar ilgilenmez ve çocuğuna rol modeli teşkil edemezse bir başkası devreye girer. Anne için de aynı şey geçerli. Doğrudan kastımız çocuğa yalan söylemeyen, bir hatada kişiliğini değil hatasını eleştiren bir anne. Bahsettiğimiz, çocuk iyi bir şey yaptığında çocuğun kişiliğini abartan öven bir anne değil de yaptığı eylemle çocuğu olduğu gibi kabul eden bir anne ve baba. Özellikle ergenlik döneminde çocuklar televizyon karakterlerini rol model alırlar. İlginç bir istatistik var o da sevilen bebek ve çocukların daha az yemek yedikleri yönünde. Çünkü sevgi çocukları doyuruyor ve çok fazla yemek yemeye ihtiyaç duymuyorlar. Yetişkinlere bakalım yine aynı. Mutsuz olduğumuzda çok fazla yemek yeriz. Kendinden tatmin olmuş, sevdiği işi yapan, toplumsal baskıları kendinden önde tutmayan bir kişi daha sağlıklı bir vücuda sahip çünkü daha mutlu ve huzurlu. İnsanların içindeki sevgi boşluğunu yemekle kapatmaya ihtiyacı yoktur. Okul öncesi eğitimin çocukları topluma ve eğitim yaşamına hazırlamadaki misyonu nedir? Bu misyon, gerektiği biçimde hayata geçiriliyor mu? Çocuklarda üç yaşından sonra akademik öğrenme başlar. Üç yaşa kadar temel beceriler elde edilir ve bu süreçte temel becerilerin doğru verilmesi çok önemlidir. Üç yaşından sonra da doğru bir eğitim kurumu ile çalışmak oldukça önemli. Doğru bir eğitim kurumu, çocuğun gelişimini bilen öğretmenler, çocuğun farklılığını bilen kurum, doğru çevre uyarıcıları, doğru bir eğitim programı demektir. Doğru bir yerde okul öncesi eğitime başlanırsa sonrasında alınan eğitim artı eksi elemedir. Anne faktörünün çocuk için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Çalışan ve çalışmayan annenin çocuğun gelişimindeki etkileri ne şekildedir? Farklılıklar nelerdir? Annenin çalışması çocuğa kaliteli vakit ayırabildiği sürece iyidir. Bilinçli bir anne çalışıyor bile olsa çocuğunu mutlu edebilir. Çok yoğun çalışıp yorulan bir anne dahi olsa yorgunluğunu çocuğa yansıtmaması çok önemli... Çünkü bütün gün çocuklar anneleriyle geçirecekleri zamanı beklerler. Çocuk annesi eve geldiğinde ona naz yapacak, onunla oynamasını, ona vakit ayırmasını isteyecek ve bu noktada anne bunları karşılayamazsa, çalışması zararlıdır. Bakıcı faktörüne bu noktada önemli diyebilir miyiz? Bakıcı faktörü önemli fakat sık bakıcı değiştirmek de tehlikeli. Çocuğu seven, onunla iletişim kurabilen bir bakıcı bulunduktan sonra o bakıcıyla uzun yıllar çalışılmalı. Özellikle üç yaşına kadar olan çocuklar temel güven duygusu içindedir ve eğer anne altı aydan sonra ya da bir yıldan sonra çalışmaya başlayacaksa yapması gereken, bir bakıcı bulmak ve onun çocuğu sahiplenmesine izin vermektir. Anne bakıcıya çocuğu bıraktıktan sonra sürekli sorgular vaziyette olursa, bakıcının çocuğa karşı yaklaşımını olumsuz etkiler. DİMES Life, Sayı: 44 Temmuz-Ağustos-Eylül 2011

20 20 ünlü söyleşi / ŞEVVAL SAM Hayat sadece siyah ve beyazdan ibaret değil Bir şeyi değerlendirirken parçalara bölüp kendi içinde olasılıkları, var olanları, olmayanları, ihtimalleri düşünmek, kamerayı hayatınıza her açıdan koymak gerekir. Sağlıklı olduğum için, hayattaki en önemli varlıklarım, oğlum ve annem de hayatta ve sağlıklı oldukları için şanslıyım diyebilirim. Şansın bazen tercih meselesi olduğunu ve insanların yaşamak için çok fazla sebepleri olduğunu düşünüyor Şevval Sam Haklı da Zira hayat tek bir renk, tek bir duruştan ibaret değil. Zaman zaman yorulur, zaman zaman pes etmeye kalkabiliriz fakat unutulmamalıdır ki yaşam algısı gücünü bireyden alır. Mutluluk bazen de küçük bir çocuğun tebessümünde gizlidir. Çocuk sahibi olmak dışarıdan göründüğü kadar basit değil. Aynı zamanda bir sorumluluktur da. Bu sorumluluk esnasında birtakım şeylerden feragat etmek zorunda kalabilirsiniz. Onları kaçırırken kendinizi şanssız da görebilirsiniz ama hayatta onun vesilesiyle birçok şey öğrendiğinizi fark edersiniz; kaçırdım diye bakmaz, şanslıyım diyebilirsiniz diyen Şevval Sam ile keyifli bir söyleşi yaptık. İşini iyi yapan, güzel bir çocuk sahibi ve çok sevilen bir sanatçının kızı... Siz şanslı görüyor musunuz kendinizi? Bu biraz şansı nasıl tanımladığınızla alakalı. Bazen dışarıdan bakıldığında insanın bir çocuğunun olması ya da ünlü birinin akrabası olması, zengin ya da güzel olması kimine göre Söyleşi: Selda Yeşiltaş Fotoğraflar: Damla Salor şans kimine göre talihsizlik de olabilir. Benim kendimi şanslı hissettiğim en büyük şey öncelikle sağlığım. Bana göre insan sağlıklıysa şanslıdır. Hastalıklarla, hastanelerle uğraşmıyorsa, bir engeli yoksa, dertlerle uğraşmıyorsa şanslıdır bence. O anlamda şanslı olduğumu hissediyorum. İnsanın sahip olduğu her şey ona aynı zamanda birtakım sorumluluklar getirir. Çocuk sahibi olmak dışarıdan göründüğü kadar basit değil. Aynı zamanda bir sorumluluktur da. Bu sorumluluk esnasında birtakım şeylerden feragat etmek zorunda kalabilirsiniz. Onları kaçırırken kendinizi şanssız da görebilirsiniz ama hayatta onun vesilesiyle birçok şey öğrendiğinizi fark edersiniz; kaçırdım diye bakmaz, şanslıyım diyebilirsiniz. Yani bazen şans tercih meselesi haline gelebilir. Hayat sadece siyah ve beyazdan ibaret değil. Bir şeyi değerlendirirken parçalara bölüp kendi içinde olasılıkları, var olanları, olmayanları, ihtimalleri düşünmek, kamerayı hayatınıza her açıdan koymak gerekir. Sağlıklı olduğum için, hayattaki en önemli varlıklarım, oğlum ve annem de hayatta ve sağlıklı oldukları için şanslıyım diyebilirim.