Ali Haykad KULABOĞA YÜKSEK LİSANS TEZİ. Müzik Anabilim Dalı. Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Afyonkarahisar

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Ali Haykad KULABOĞA YÜKSEK LİSANS TEZİ. Müzik Anabilim Dalı. Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Afyonkarahisar"

Transkript

1 EGE BÖLGESİ TÜRKÜLERİNİN AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ DEVLET KONSERVATUVARI TÜRK HALK MÜZİĞİ BÖLÜMÜNDE VERİLMEKTE OLAN KABAK KEMANE EĞİTİMİNE UYGULANABİLİRLİĞİ VE BU ÇALIŞMANIN UZMANLAR TARAFINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ Ali Haykad KULABOĞA YÜKSEK LİSANS TEZİ Müzik Anabilim Dalı Danışman: Yrd. Doç. Dr. Uğur TÜRKMEN Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Afyonkarahisar Haziran 2007

2 ii YÜKSEK LİSANS TEZ ÖZETİ EGE BÖLGESİ TÜRKÜLERİNİN AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ DEVLET KONSERVATUVARI TÜRK HALK MÜZİĞİ BÖLÜMÜNDE VERİLMEKTE OLAN KABAK KEMANE EĞİTİMİNE UYGULANABİLİRLİĞİ VE BU ÇALIŞMANIN UZMANLAR TARAFINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ ALİ HAYKAD KULABOĞA Müzik Anabilim Dalı Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Nisan 2007 Danışman: Yrd. Doç. Dr. Uğur TÜRKMEN Bu araştırma; Ege Bölgesi Türkülerinin Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Türk Halk Müziği Bölümünde verilmekte olan Kabak Kemane eğitiminde ders materyali olarak kullanılabilirliğini araştırmak ve yeni materyalleri Kabak Kemane repertuvarına kazandırmak amacıyla yapılmıştır. Birinci bölümde konunun temel kaynağını oluşturan müzik, Türk Halk Müziği, Türk Halk Çalgıları, Ege Bölgesi Türküleri ve Kabak Kemane üzerine bilgiler verilmiş, problem durumu belirtilmiş, araştırmanın önemi ve bu konuyla ilgili yapılan çalışmalar araştırılmıştır. İkinci bölümde ise araştırmanın yöntemi belirlenmiş, ders materyali olarak kullanılacak türküler tespit edilmiş ve bununla ilgili ayrıntılı bilgiler verilmiştir. Uzman görüşleri ile zenginleştirilen araştırmada görüşme yöntemi ile uzmanların konu ile ilgili fikirlerine başvurulmuş ve üçüncü bölümde bulgular kısmında çizelge halinde yer verilmiştir. Sonuç olarak ders materyali niteliğindeki türküler hakkında veriler değerlendirilerek bu dersi verecek tüm kurumlar için kaynak olması yönünde önerilerde bulunulmuştur.

3 iii ABSTARACT THE APPLICABILITY OF AEGEAN REGION FOLK SONGS TO THE EDUCATION OF KABAK KEMANE WHICH IS BEING PERFORMED AT AFYONKARAHİSAR KOCATEPE UNIVERSITY,DEPARTMENT OF TURKISH FOLK MUSIC AND THE EVALUATION OF THIS STUDY WHICH WAS MADE BY SPECIALISTS. ALİ HAYKAD KULABOĞA Department of Music Afyonkarahisar Kocatepe University, The Institute for Social Sciences April 2007 Supervisor: Yrd. Doç. Dr. Uğur TÜRKMEN This research was made to search the applicability of using the Aegean region folk songs as a lesson material for the education of Kabak Kemane which is being performed at Afyonkarahisar Kocatepe University, State Conservatoire, Department of Turkish Folk Music and for the purpose of using the new materials in the repertoire of Kabak Kemane. At the first part, the information about the main point of the topic;music, Turkish Folk Music, Turkish Folk Instruments, Aegean Region Folk Songs and Kabak Kemane was given, the problem was identified and the importance of the research and the studies which are about this topic were investigated. At the second part, the method of the research was identified, the folk songs which will be used as a lesson material were determined and the detailed information about this was given. At the research which was enriched with the opinions of specialists, opinions of specialists which are about the topic were consulted by the method of interview and this was given as a chart in the part of symptoms at the third part. As a result, the data which is about the folk songs used as a lesson material was

4 iv evaluated and suggestions were made in the direction of to be a source for all instutions which will perform this lesson.

5 TEZ JÜRİSİ VE ENSTİTÜ MÜDÜRLÜĞÜ ONAYI v

6 vi ÖNSÖZ Bu araştırmanın her aşamasında desteklerini benden esirgemeyen danışmanım Sayın Yrd. Doç. Dr. Uğur Türkmen e fikirleriyle çalışmama ışık tutan Kültür Bakanlığı Türk Halk Müziği Korosu Kabak Kemane sanatçılarına, Devlet Konservatuvarları Öğretim görevlilerine, Kabak Kemane yapım ustalarına, gerek verdikleri cevaplarla gerekse tezimi hazırlamamda göstermiş oldukları gayretle bana yardımcı olan sevgili mesai arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunarım. Ali Haykad KULABOĞA

7 vii ÖZGEÇMİŞ Ali Haykad KULABOĞA Müzik Anabilim Dalı Yüksek Lisans Eğitim Lisans: 2004 Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı, Temel Bilimler Bölümü, Türk Halk Müziği Ana Sanat Dalı Lise: 1999 Uşak (Yabancı Dil Ağırlıklı) Lisesi İş/İstihdam Ders saati ücretli Öğretim Elemanı, Ege üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı, Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi Devlet Konsrvatuvarı Okutman, Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi Devlet Konsrvatuvarı Kişisel Bilgiler Doğum yeri ve yılı: Banaz, 17 Temmuz 1981 Cinsiyeti: Erkek Yabancı Dil İngilizce

8 viii İÇİNDEKİLER Sayfa No ÖZET. ii ABSTRAC.iii TEZ JÜRİSİ VE ENSTİTÜ MÜDÜRLÜĞÜ ONAYI..v ÖNSÖZ vi ÖZGEÇMİŞ vii İÇİNDEKİLER DİZİNİ viii ÇİZELGELER DİZİNİ..xii KISALTMALAR xiv I. BÖLÜM I. GİRİŞ Araştırmanın İçeriği Müzik Kültür Türk Müzik Kültürü Türk Halk Müziği Türk Halk Çalgıları...10

9 ix Kabak Kemane nin Tarihi Gelişimi ve Türk Halk Müziğindeki Yeri Kabak Kemane nin Yapısal Özellikleri Ege Bölgesi Türküleri Ege Bölgesi Zeybek Türküleri Mesleki Müzik Eğitimi Veren Konservatuvarlar Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi Tarihçesi Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Kabak Kemane Çalgısına Yönelik Belirlenen Hedef ve Hedef Davranışlar Problem Durumu Araştırmanın Amacı Araştırmanın Problemi Alt Problemler Araştırmanın Önemi Sayıtlılar Sınırlılıklar İlgili Yayınlar ve araştırmalar 47

10 x İKİNCİ BÖLÜM II. YÖNTEM 2.1. Araştırmanın Niteliği Araştırmanın Evreni Araştırmanın Örneklemi Veri Toplama Yöntemleri Görüşme Yönteminin Uygulanması..51 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM III. BULGULAR 3.1. Birinci Alt Probleme İlişkin Bulgular İkinci Alt Probleme İlişkin Bulgular Üçüncü Alt Probleme İlişkin Bulgular Dördüncü Alt Probleme İlişkin Bulgular Beşinci Alt Probleme İlişkin Bulgular Altıncı Alt Probleme İlişkin Bulgular Yedinci Alt Probleme İlişkin Bulgular Sekizinci Alt Probleme İlişkin Bulgular Dokuzuncu Alt Probleme İlişkin Bulgular...59

11 xi Onuncu Alt Probleme İlişkin Bulgular On Birinci Alt Probleme İlişkin Bulgular On İkinci Alt Probleme İlişkin Bulgular On Üçüncü Alt Probleme İlişkin Bulgular On Dördüncü Alt Probleme İlişkin Bulgular On Beşinci Alt Probleme İlişkin Bulgular..66 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM IV. SONUÇLAR VE ÖNERİLER 4.1. Sonuçlar Öneriler.71 KAYNAKÇA..73 EKLER 75

12 xii ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge 1.1 Ege Bölgesi Zeybek Türkülerini Gösteren Tablo 27 Çizelge 3.1 Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Türk Halk Müziği Bölümünde Verilmekte Olan Kabak Kemane Eğitiminde uygulanan Zeybek Türkülerinin Yarıyıllara Göre Dağılımı..53 Çizelge 3.2 Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Türk Halk Müziği Bölümünde verilmekte Olan Kabak Kemane Eğitiminde uygulanan Zeybek Türkülerinin özellikleri (makam-usûl) nelerdir?...54 Çizelge 3.3 Uzmanlara göre Kabak Kemane derslerinde Zeybek türkülerinin eğitim materyali olarak kullanılabilirliği nasıldır?...58 Çizelge 3.4 Uzmanlara göre Kabak Kemane eğitimine yönelik eğitim materyalleri yeterlimidir?...59 Çizelge 3.5 Uzmanların; Kabak Kemane çalgısının yapısal özellik ve gelişimine yönelik düşünceleri nelerdir?...60 Çizelge 3.6 Uzmanların Türk halk çalgıları içerisinde kabak kemane çalgısının yeri ve önemine yönelik düşünceleri nelerdir?...61 Çizelge 3.7 Uzmanların Konservatuvarlarımızda verilmekte olan kabak kemane eğitimine ilişkin görüşleri nelerdir?...62 Çizelge 3.8 Uzmanların AKÜDKTHM bölümünde verilmekte olan kabak kemane eğitiminde uygulanan zeybek türkülerine ilişkin görüşleri nelerdir?...63 Çizelge 3.9 Uzmanların Kabak kemane eğitiminde kullanılan zeybek türkülerinin eğitim materyali olarak standartlaştırması ve geleneksel yöntemlerle öğretilmesine yönelik görüşleri nelerdir?...64

13 xiii Çizelge 3.10 Uzmanların Zeybek Türkülerinin uluslararası boyuta taşınması (öğretilmesi-çalınması) için yapılacak çalışmalar konusunda görüşleri nelerdir?...65 Çizelge 3.11 Uzmanlar AKÜDKTHM Bölümünde verilmekte olan Kabak Kemane eğitiminde uygulanan Zeybek türüne ait türküleri eğitim materyali olarak kullanmayı düşünmekte midirler?...66

14 xiv KISALTMALAR AKÜDKTHM: Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Türk Halk Müziği AKÜ: Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi TRT: Türkiye Radyo Televizyon Kurumu THM: Türk Halk Müziği TSM: Türk Sanat Müziği TC: Türkiye Cumhuriyeti

15 xv

16 1 BİRİNCİ BÖLÜM GİRİŞ 1.1. Araştırmanın İçeriği Ege Bölgesi Türkülerinin Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Türk Halk Müziği Bölümünde Verilmekte Olan Kabak Kemane Eğitimine Uygulanabilirliği ve Bu Çalışmamanın Uzmanlar Tarafından Değerlendirilmesi konulu araştırmanın bu bölümünde, araştırmanın temelini oluşturan kavramlardan, müzik, kültür, Türk müzik kültürü, Türk Halk Müziği, Türk halk çalgıları, Kabak Kemane nin tarihi gelişimi, Kabak Kemane nin yapısal gelişimi, Ege bölgesi türküleri, Ege bölgesi Zeybek Türküleri, Mesleki müzik eğitimi veren konservatuvarlar, Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi tarihçesi, AKÜ Devlet Konservatuvarı, Kabak Kemane çalgısına yönelik hedef ve hedef davranışlar, problem durumu, araştırmanın amacı, Araştırmanın problemi, alt problemler, araştırmanın önemi, sayıtlılar sınırlılıklar ve ilgili yayınlar ve araştırmalara değinilmiştir Müzik Müzik, insana duyup düşündüklerini seslerle anlatma olanakları veren bir dil dir. (Say,2002:17). Müzik, toplumları dil, din, ırk fark etmeksizin birleştiren, tarihin derinliklerinden günümüze kadar günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası olan, evrensel bir dil dir. Müzik tarihini incelediğimiz de müziğin ilk ortaya çıkışıyla ilgili kesin bir şeyler söylemek mümkün değildir. İlk insanın oluşumu, gerek dinsel, gerek antropolojik ve gerek belirli tarihsel verilere dayanılarak öne sürülen tezlere, hatta bazen de efsanelere dayanılarak açıklanmak istenmiştir. (Akdoğu,1999:4). İlk insanın ortaya çıkışındaki belirsizlik, müziğin ilk ortaya çıkışında da görülmektedir. İlk insanların doğada bulunan

17 2 seslerden esinlenerek, taklit ederek, beden hareketleriyle, sesleriyle ve çeşitli materyallerden faydalanarak farkında olmadan ritim ve sesler çıkarttıkları düşünülmektedir. Zaman içinde sürekli gelişim ve değişim gösteren insan ırkı topluluk bilincine ulaştığında, müziğin temel unsurları olan ritim ve sesleri birleştirmiş, dini törenlerde ilk müzikleri yapmaya başlamışlardır. Eski Yunan medeniyetiyle birlikte müzik, değişim ve gelişim sürecine girmiştir. Bu dönemde yaşamış birçok Yunan bilgini müzik olgusunu çeşitli bilim dallarıyla birlikte incelemişler, bunun üzerine çalışmalar yapmışlar, kuramlar ve sistemler oluşturmuşlardır. Müzikte Eski Yunanlıların başlattığı gelişme süreci, kendilerinden sonraki birçok topluma da ışık tutmuştur. (Théma Larousse,1993:333) İlerleyen tarih içerisinde müzik, batı medeniyetlerindeki toplumlarda, (müzisyenler, bilim adamları, din adamları vb. ) toplumda değer sahibi kişiler tarafından uzun yıllar boyunca incelenmiş, kuramlar, sistemler ve kurallar üzerine yapılandırılmaya çalışılmıştır. Ortaçağda kilisenin hizmetinde olan müzik, din olgusundan etkilenmiş, Rönesans ta söze dayalı dini ve din dışı çokseslilik çalışmalarıyla kabuk değiştirmeye başlamış, Klasik dönemde de operanın ortaya çıkmasıyla birlikte müziğin meydana gelmesini sağlayan çalgılara yönelik çalışmalar yapılmış ve çalgı müziği gelişmiştir.(dictionnaire Larousse,1993:1741). Genel olarak bu süreçlerden geçen müzik, uluslararası, evrensel ve bilimsel bir boyut kazanmış, seslerin yazıya aktarılmasını belirli kurallar çerçevesinde tamamlayarak kendi dilini oluşturmuş, sistemini ve kuramlarını belirlemiştir. Batıda müzik bu gelişmelerle yapılanırken, diğer bütün medeniyetlerde kendi kültürlerini yansıtan müziklerini yapmışlardır. Geri kalmış, bilimden ve teknolojiden uzak toplumlarda bile müzik, toplumsal yaşamda bir yer edinmiş, işle veya ibadetle ilgili bir işlev kazanmıştır. (Théma Larousse,1993:339). Bağlı bulunduğu toplumun beğenisi ile hayat bulan ulusal müzikler, kültürel farklılıklar nedeniyle ezgisel, dizgesel, sözel ve çalgısal farklılıkları bünyesinde bulundurarak, genellikle yazıya aktarılmadan, nesilden nesile, kulaktan kulağa, ustadan çırağa aktarılarak günümüze kadar varlıklarını sürdürmüşlerdir.

18 3 İnsanlık tarihiyle birlikte hayat bulan müzik, günümüzde toplum ve insan hayatına tamamıyla yerleşmiştir. Güzel sanatların en yaygın kolu olan müzik, çağın getirdikleriyle birlikte birçok işlev taşımaktadır. Özetle müziğin işlevlerine baktığımızda, insanın duygularını ve düşüncelerini ortaya koyar. Böylelikle insanlar müzikte kendilerini bulurlar. Kültürel bir olgu olduğu için toplumu birleştirerek ortak bir paylaşım alanı oluşmasını sağlar. Ekonomik anlamda değerlendirdiğimizde teknolojinin de gelişmesiyle müzik endüstrisi çok büyük kitlelere ulaşabilmekte ve maddi anlamda büyük bir pazara sahip konumdadır. Bir başka işlev olarak eğitim boyutu karşımıza çıkmaktadır. Temel eğitim süresince uygulanan müzik eğitimi ile bireylere belirli bir müzik kültürü verilerek müziğin yaygınlaşması bir ölçüde sağlanır ayrıca meslek olarak müziği seçen kişilere de profesyonel müzik eğitimi verilerek alanında söz sahibi müzikçiler yetişmesi düşünülmektedir. (Say,2002:21). İnsanlar varılığını sürdürdüğü müddetçe müzik de üstlendiği bu işlevlerle birlikte varlığını sürdürecektir Kültür Birçok anlama ve tanıma sahip olan kültür kavramı sözlük anlamı olarak; Etnik bir guruba, bir ulusa, bir uygarlığa, niteliklerini, veren, bir başka grupta, bir başka ulusta bulunmayan maddi ve ideolojik olguların tümü. ( Büyük Larousse,1986:7270) şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Toplumun, tarihsel ilerleme sürecinde, istemli ya da istemsiz, meydana getirdiği duyuş düşünüş birliği, gelenek haline gelen yaşamları, dil ve sanat kavramlarının tümü, o toplumun kültürüdür. Toplumun ortaya koyduğu ve benimsediği maddi - manevi bütün değerler kültürü meydana getirir. Bütün toplumlar kendi yapıları doğrultusunda farklı kültürleri oluşturmuşlardır. Sahip olunan kültür sayesinde, toplumlar birbirlerinden ayrılırlar. Dolayısıyla kültür, bağlı olduğu toplumun kimliğini yansıtmaktadır. Bir milleti millet yapan en önemli öğedir.

19 Türk müzik kültürü Orta çağdan günümüze kadar uzanan, Orta Asya dan Anadolu ya, Avrupa ya, Mezopotamya ya kadar yayılan bir toplumun müzik kültürüdür. Geçirmiş olduğu uzun süreç ve yayılmış olduğu geniş alan sebebiyle çok çeşitli, çok zengin bir müzik kültürüdür. Türk müzik kültürü Orta Asya, Anadolu ve İslam Kültürü nün yoğun etkileşimiyle oluşurken, Osmanlı İmparatorluğunun çok geniş bir alana yayılması sonucu başka toplumlarla etkileşimi beraberinde getirmiş bu da kültürel zenginliğe ve çeşitliliğe fayda sağlamıştır. Cumhuriyet dönemiyle birlikte her alanda olduğu gibi kültürel gelişim süreci bilinçli bir şekilde başlamış, Türk Müzik Kültürünün gelecek nesillere aktarımı büyük ölçüde kolaylaşmıştır. ( Türklerin müziği ile ilgili ilk bilgilere orta çağda yaşamış olan Hun, Göktürk ve Uygurlar da rastlıyoruz. Bu toplumların kendilerine özgü dini inanışları ve yaşam tarzları bulunuyordu. Hun ve Göktürk devletleri Şamanizm i benimsemişken, Uygurlar Manihaizm ve Budizm in etkisi altındaydılar. Birbirinden farklı inanışlara ve yaşam kültürlerine sahip bu toplumlar hemen hemen aynı müzik kültürüne sahiptiler. Dini törenlerde(yuğ), av ziyafetlerinde(sığır), savaşa giderken(nevbet), savaş sonrası(şölen) müzik yapmışlar, müziği yapan ve törenleri yöneten kişilere Kam, Ozan, Bahşi, Şaman gibi isimler vermişlerdir. Davul başta olmak üzere Kopuz ve çeşitli üflemeli çalgılar kullanmışlardır. Kullandıkları çalgıların yapılarından Heptatonik dizge ile müziklerini yaptıkları bilinmektedir(akdoğu,1999:2 6). Türk toplumunun 10. yüzyılda İslamiyet i kabul etmesi Türk Müzik Kültürünün önemli değişimlerinden bir tanesi olmuştur. İslamiyet, Türk toplumunu tepeden tırnağa etkisi altına almış, Arap kültürü Türk yaşamını yoğun bir şekilde etkilemiştir. Türk müziğinin ezgisel yapısı genel olarak etkilenmiş ve çeşitli değişimler geçirmiştir. Günümüzde Türk Sanat Müziğinde bir tür olarak karşımıza çıkan Cami Müziği Türk Müzik Kültürünün içerisine İslamiyet ile birlikte dâhil olmuştur. Arapça Türkleri etkilemiş, Arapça terimler 19.yy la kadar sanat müziğindeki etkisini sürdürmüştür. (Akdoğu,1999:2 4)

20 5 Anadolu ya göçlerin başlaması ile birlikte 11. yüzyıldan itibaren Türk kavimleri Anadolu ya yerleşmiş ve buradaki kavimlerle kültürel bir etkileşim içerisine girmiştir. Osmanlı Devleti kurulduktan sonra Avrupa ve Mezopotamya ya kadar yayılmış ve hükümdarlığını sürdürdüğü zaman içerisinde buralarda yaşayan toplumlarla kültürel etkileşim kaçınılmaz olmuştur. Osmanlı Sarayları nda günümüzde Türk Sanat Müziği olarak adlandırılan müzik kabul görmüş, hükümdarlarında katkılarıyla yaygınlaşması için teşvik edilmiştir. Açılan eğitim kurumlarında Türk Sanat Müziğinin kuramları ve sistemleri üzerine çalışmalar yapılmış, ayrıca eğitimi verilmeye başlanmıştır. Osmanlı İmparatorluğunun Lale Devri( ) olarak adlandırılan döneminde, Batı toplumları örnek alınarak birçok yenilikler getirilmiş, birçok alanda yeni uygulamalar hayata geçirilmiş, ancak müzik alanında önemli gelişmeler ve yenilikler olmamıştır. Türk Sanat Müziğinin günümüzde ki kuramsal yapıya ulaşması ve bununla birlikte nota yazım sistemi başta olmak üzere birçok yenilikle tanışması III. Selim ve II. Mahmud ( ) dönemlerinde gerçekleşmiştir. III. Selim Türk müziği tarihinin en önemli padişah bestecisidir. Besteciliğin yanında çalgı da çalan III. Selim, devlet yönetiminde gösterdiği yenilikçi çizgisini, müzik alanında da devam ettirmiş, besteleriyle, müzisyenliğiyle, kuramsal çalışmalara ve diğer sanatçılara verdiği destek ile ön plana çıkmıştır. (Théma Larousse,1993: ) II. Mahmud, kendisinden önceki hükümdar ve aynı zamanda akrabası olan III. Selim gibi müziğe ilgisiyle dikkat çeken bir hükümdardı. O da besteciydi ve müziği destekleyen bir anlayışa sahipti. Batı ülkelerindeki reformların, yeniliklerin etkisi bu dönemde de devam etti. II. Mahmud un Avrupa müziğine olan ilgisi Türk müziğine de yansıdı. Orta Asya da ki Türk kavimlerinden başlayarak süre gelen Askeri Müzik anlayışı Mehterhane adıyla 1826 yılına kadar varlığını devam ettirmişti.1826 da II. Mahmud, Mehterhane yi kaldırıp yerine Mızıkayı Hümayun adıyla Batı müzik kültürü anlayışında bir saray bandosu kurmuştur. (Théma Larousse,1993:385)

21 6 Muzıka-i Hümayun un modern bir bandoya, hatta orkestraya dönüşmesi yolundaki ilk büyük adım, ünlü İtalyan opera bestecisi Gaetano Donizetti nin ağabeyi olan orkestra şefi Guiseppe Donizetti nin 1828 de İstanbul a getirilmesiyle atılmıştır. Donizetti, ilk konserini 19 Nisan 1829 da Rami Kışlası nda Sultan Mahmut un huzurunda vermiştir. Klasik müziğin ülkemizde uygulama alanına resmen konması bakımından bu konser bir dönüşümü simgeler. (Say,2002:229) Osmanlı Devletinin, Batı ülkelerinin yeniliklerinden ve gelişmelerinden esinlenerek sürdürdüğü reform politikaları, Türk Müzik Kültürünü bu şekilde etkilemiş, bu olayla birlikte günümüzde bütün dünyanın kabul edip kullandığı nota yazım sistemi ve birçok kuram Türk Müziğinin yapısına yerleşmiştir. Osmanlı Saray ının zaman içerisinde oluşan yaşam tarzı halkla olan bağlarını zayıflatmış, bu yaşam tarzından kaynaklanan farklılık her alanda olduğu gibi müzik kültüründe de farklılıklar meydana getirmiştir. Halk, dili daha yalın, anlaşılır, daha basit ezgisel yapıya sahip, kendi yaptıkları çalgılarla icra edilen, halkın yaşayışını, düşüncelerini, duygularını kısacası doğrudan halkı yansıtan müziği, günümüzdeki adıyla Türk Halk Müziğini ortaya çıkartmıştır. Anadolu da halk müziğinin yüzyıllar boyunca yaşamasında saz şairleri geleneğinin katkısı vardır. (Say,2002:223) Tarihteki ilk Türk kavimlerinde de karşımıza çıkan ve toplumda çeşitli görevler üstlendiğini belirttiğimiz Kam, Ozan, Bahşi, Şaman gibi isimler ile anılan kişiler, üstlendikleri görevler değişiklik gösterse de yüzyıllar boyunca varlıklarını sürdürmüşler, Türk halk müziğinin yaşamasında başrolü oynamışlardır. Bilimden, gelişmelerden, Osmanlı Sarayından uzak kalan Türk halkının duygularına, düşüncelerine, değerlerine ve beğenilerine göre yapılanan halk müziğimiz, sanatsal ve bilimsel kaygılar taşımadan meydana getirilmiş, dolayısıyla kurallar üzerine yapılanma ihtiyacı doğmamıştır. Türk halk müziği, kulaktan kulağa, kuşaktan kuşağa, usta çırak ilişkisi içerisinde aktarılarak günümüze kadar ulaşmıştır. Kurtuluş Savaşı ndan zaferle çıkan ve tam bağımsız, ulusal, modern bir devlet olarak doğan Türkiye Cumhuriyeti, Mustafa Kemal Atatürk ün önderliğinde eski toplumsal ve kültürel yapıyı hızla değiştirecek atılımlara girişmiştir. (Say,2002:231) Cumhuriyet dönemi ile birlikte genel anlamıyla Türk Müziği daha nitelikli, bilinçli ve sistemli çalışmalarla büyük aşamalar kaydetmiştir. Açılan eğitim kurumlarında, devlet

22 7 okullarında, kurulan radyo ve televizyon kurumlarında bilimsellik, yaygınlık kazanmış, arşivlenmiş, korunması için çaba gösterilmiş ve günümüze kadar aktarılması sağlanmıştır Türk Halk Müziği yapmışlardır; Çeşitli kaynaklarda ve kitaplarda araştırmacılar halk müziği ile ilgili şu tanımları Alman müzik bilimci Hugo Reiman: 1. Ezgi ve sözlerin yaratıcısı belli olmayanlar, anonim bir yapıda olanlar. 2. Çeşitli nedenlerle oluşan olaylar karşısında halk tarafından benimsenmiş ve halk ezgisi niteliğine bürünmüş ürünler. 3. Halk diliyle oluşmuş, ezgisel ve uyumsal yapısı kolayca anlaşılan, belleğe kolayca yerleşen, bu nedenle, popüler (herkes tarafından benimsenen ve tutulan ) bir özellik taşıyan ezgiler. Fransız halk müziği uzmanı Michell Benet' e göre halk müziği ise, Halk tarafından benimsenen ve sözlü gelenek biçiminde kulaktan kulağa yayılan ezgilerdir. (Yıldızkaya,2006:12) İngiliz bilimci Prat' a göre halk müziği, köylü ve halk arasından çıkıp, gelenek haline gelen ezgilerdir. Yine bir İngiliz araştırmacı olan Bremers e göre halk müziği, halkın müşterek malı olan, sade, samimi, düz ve yalın ezgilerdir. Bestecisi olmaz, anonimdir. (Hoşsu, 1997:5)Genel olarak toplumların kendi kültürlerini yansıttıkları, benimsedikleri ve geleneksellikleştirdikleri ezgiler o toplumun müziğini, halk müziğini oluşturmaktadır. THM nin önemli araştırmacısı ve derlemecilerinden Muzaffer Sarısözen halk müziğini şöyle tanımlıyor:

23 8 İlk bakışta monoton gibi görünen halk türkülerinin, araştırdıkça, ezgi ve ritim yönünden renklilik ve çeşitlilik gösteren nefis bir sanat ürünleri olduğu görülür. Dünyada ne kadar doğal ve sosyal olaylar varsa, tümü halk müziğine konu olmuştur. Türk insanının doğumundan ölümüne (beşikten-mezara) tüm yaşamını, acısını, sevincini, duygu ve düşüncesini, yurt sevgisini türkülerimizde görmek mümkündür. Özetle, halk müziğimiz, Türk halkının ortak malı ve milli kültürdür. (Yıldızkaya,2006:13) Türk halkı da bütün toplumlar gibi kendi müziğini yaratmıştır. THM, Türk halkının duygusunu, düşüncesini, inançlarını, yaşayışını, geleneklerini, çeşitli olaylar karşısındaki davranışlarını içinde bulunduran, bölgelere göre tavır, çalgı ve ezgisel farklılıklar gösteren, yalın bir dil kullanılan, kulaktan kulağa, ustadan çırağa aktarılan, halkın benimsediği, gelenek haline gelen ve genellikle yakıcısı belli olmayan(anonim) ezgilerden meydana gelmektedir. THM de ezgiler genel olarak Türkü adıyla ifade edilmektedir. Türkü kelimesini köken olarak incelediğimizde Türki sözcüğünden geldiği görüşü hâkimdir. Bu terim, Türk sözcüğünün sonuna Arapça le eki olan i nin eklenmesiyle türetilmiştir. (Say,1992:1233). Türk e has anlamına gelen bu söz, halk ağzında Türkü şekline dönüşmüştür. THM, Türklerin tarihi kadar eskidir. Orta Asya'dan Anadolu' ya göç eden daha sonra Avrupa' da da geniş bir alana yayılan Türkler başka milletlerin kültürlerinden de etkilenerek ve başka milletlerin kültürlerini de etkileyerek bir sentez meydana getirmişlerdir. Binlerce yıllık uygarlıklara ev sahipliği yapan Anadolu' ya yerleşen Türkler, meydana gelen müzik sentezi doğrultusunda günümüz THM nin oluşmasını sağlamışlardır. Orta Asya' da yaşayan ilk Türk kavimlerine baktığımızda, THM nin ortaya çıkışında toplumda çeşitli sosyal görevler üstlenmiş kişilerin varlığını görmekteyiz. Orta Asya' da ki eski Türk toplumlarında, halk sanatçısı olarak bilinen bazı kişiler; kahramanlık, savaş, aşk ve diğer sosyal olayları kopuz adı verilen sazları ile çalıp okuyorlar, büyücülük, hekimlik gibi görevlerde yerine getiriyorlardı. (Emnalar,1998:29). Bu görevleri üstlenen kişiler tarih boyunca diğer Türk toplumlarında da farklı isimlerle (büyücü, şaman, kam, ozan, saz şairi) varlıklarını sürdürdüler. Dini törenlerde, av ziyafetlerinde, savaşa giderken veya gelirken müzik

24 9 yapan bu kişilerin, Türk halk şiirinin ilk örneklerini ortaya koydukları bilinmektedir. Ozanlar ve saz şairlerinin en önemli çalgısı kopuzdur. Şamanların kullandıkları vurmalı çalgıların aksine, saz şairleri telli çalgı olan kopuzu kullanmakta, dolayısıyla, yapılan ezgiler daha içerikli olmaktadır. (Akdoğu,1999:9) Türklerin ilk çalgısı olarak Kopuz adı verilen telli bir çalgı karşımıza çıkmaktadır. Türklerin Anadolu topraklarına yerleşilmesi ve zamanla başka milletlerle olan etkileşimi, Türk halk müziğine ezgisel, çalgısal ve sözel birçok çeşitlilik sağlamıştır. Orta Asya' da karşımıza çıkan halk sanatçıları ise çeşitli isimlerle varlıklarını devam ettirmişler ve THM nin ana kaynaklarını oluşturmuşlardır. Türk halk musikisinin iki büyük kaynaktan beslendiği görülür: 1. Âşıklar 2. Türkü yakıcıları Bu iki grup halk sanatçıları, çeşitli eski ezgilerden, akıllarında kalanları, bilmeyerek, bir başka söz altında birleştirmek suretiyle yeni yeni türkülerin meydana gelmesine sebep olurlar. Bu işi yaparken daha önceden bilinen kuralları uygulamayı düşünemezler, uygulayamazlar. Zira nazari müzik bilgileri yoktur. İçgüdü ile yaparlar bu işi. Âşıklardan birçoğu eskiden yaşamış büyük ozanların deyişlerini, yetiştikleri yörenin müziği ile söylerler. ( Emnalar, 1998:28) Bahsettiğimiz bu kaynaklar, THM nin kulaktan kulağa, ustadan çırağa aktarılmasını ve gelecek nesillere iletilmesini de sağlamışlardır. THM, toplumun ve insanın yaşam boyu karşılaşabileceği ne kadar sosyal ve doğal olay varsa konusu içine almıştır. Aşk, sevda, hüzün, mutluluk, hasret, felaket, dini, ağıt, sevinç vb. birçok konu ile insanın çevresiyle olan bütün ilişkileri THM de yer bulmuştur.

25 Türk Halk Çalgıları Birçok medeniyetin izler bıraktığı Anadolu da yapılanan ve çok zengin bir kültürden beslenen THM, kullanılan çalgılar bakımından da aynı çeşitliliği ve zenginliği göstermektedir. Orta Asya topraklarında yaşamış Türklerin adı bilinen ilk çalgıları Kopuz adıyla anılan telli çalgıdır. Tek tip, tek şekil ve benzer akortla, Türk sazı birçok yerde kendini göstermeye başlamış, kopuz adı, İslam dünyasına ve hatta Araplara bile geçmiştir. (Emnalar,1998:51). Kopuz isimli çalgı Türk halk müziğinin en önemli çalgısıdır. Sazlarımızın birçoğunun atası olan Kopuz un hem yayla hem de parmakla çalındığı sabittir. Yay ile çalınan kopuz türleri bugün ki yaylı sazlarımızın, parmakla çalınanları ise bugünkü mızrapla çalınan sazlarımızın ataları olduğu bir gerçektir. (Emnalar,1998:53). Ataları Orta Asya ya dayanan THM çalgıları, yöresel, ezgisel ve ritimsel farklılıklar sebebiyle ve zengin bir müzik kültürünün geniş bir alana yayılmasından dolayı çok çeşitlilik göstermektedir. Yapım ve çalım tekniklerine göre THM çalgılarını aşağıdaki gibi sınıflandırmak mümkündür: Türk Halk Müziğinde kullanılmakta olan çalgılarımız; I. Telli çalgılar II. Nefesli çalgılar III. Ritm çalgılar Olarak 3 grupta toplamak mümkündür. Bunlar da kendi içinde I. Telli çalgılar A. Tezeneli - Mızraplı çalgılar 1. Tahta kapaklı (Bağlama Ailesi) 2. Deri kapaklı ( Tar )

26 11 B. Yaylı çalgılar 1. Tahta kapaklı çalgılar ( Karadeniz kemençesi, tırnak kemane) 2. Deri kapaklı çalgılar ( Kabak Kemane ) II. Nefesli (Üflemeli) çalgılar A. Direkt Üflemeli 1. Dilli (kaval, çifte, çimon) 2. Kamışlı (zurna, mey, sipsi, çığırtma, çifte kaval) B. Hava Depolu (Tulum) III. Ritm Çalgıları A. Vurmalı çalgılar 1. Bagetli (davul, debildek, koz) 2. Bagetsiz (def, darbuka, koltuk davulu) B. Çarpmalı çalgılar 1.Tahta çarpmalı (kaşık, çalpara) 2.Metal çarpmalı (zil, zilli maşa) olarak alt bölümlere ayrılmaktadır. (Emnalar,1998:56) THM bilimsel açıdan incelendiğinde bir müzik türü olarak karşımıza çıkmaktadır. THM nin yapılış amacını göz önünde bulundurarak, yayıldığı alan ve bölgelere göre gösterdiği farklılıklar, ezgisel, dizgesel, sözel, çalgısal, ritimsel ayrılıklar görülmektedir. Bu çeşitlilik ve farklılıklar dikkate alınarak THM yi bir tür olarak ele almak ve alt türlerini belirlemek mümkündür.

27 12 Geleneksel Türk Halk Müziği I. Dünyasal Türk Halk Müziği A. Genel Olarak Ritimli (Usullü) olanlar 1. Türküler a. Azeri Türküler b. Karadeniz Türküleri c. Konya Türküleri d. Rumeli Türküleri e. Teke Yöresi Türküleri f. Yozgat Türküleri 2. Barana Havaları 3. Güvende Takımı 4. Müzikli Öyküler 5. Zeybekler B. Genel Olarak Serbest Ritimli ( Usulsüz ) olanlar ( Uzun Havalar) 1. Arguvan Havaları 2. Baraklar 3. Bozlaklar 4. Divanlar 5. Gurbet Havaları 6. Hoyratlar

28 13 7. Mayalar 8. Müstezatlar 9. Yol Havaları II. İnançsal Türk Halk Müziği ( Tasavvufi Halk Müziği ) 1. İlahiler a. Nefesler b. Savtlar c. Gülbanglar 2. Kalenderiler 3. Semahlar 4. Ali Mevlidi (Akdoğu,2001:5) Genel olarak ele aldığımız THM, zengin ve çeşitliliğe sahip olan yapısıyla Türk kültürünün en önemli yapı taşıdır. Geçmişten günümüze kadar Türk halkının kültürel yapısını içinde barındırmış ve aktarmıştır. Halkın ortak beğenilerinden oluşan THM, Türk Halkı varlığını sürdürdüğü müddetçe şu an ki konumunu koruyarak varlığını devam ettirecektir Kabak Kemane nin Tarihi Gelişimi ve Türk Halk Müziğindeki Yeri THM çalgıları içerisinde telli, deri kapaklı ve yaylı bir çalgı olarak bilinen Kabak Kemane nin, Türklerin ilk ortaya çıktıkları Orta Asya kökenli olduğu düşünülmektedir.( THM çalgılarının tarihini inceleyen birçok araştırmacı ve bu araştırmacıların yayınladıkları birçok yayın, kitap, makale, dergi vb. olmasına rağmen Kabak Kemane çalgısının tarihi ve tarihsel gelişimi ile ilgili yapılmış çok az sayıda araştırma vardır. Bu konu ile ilgili en detaylı araştırmayı

29 yılında Asya ve Anadolu Kaynaklarında Iklığ adlı bir kitap yayınlayan ve konu ile ilgili çeşitli makaleleri bulunan Mahmut R. Gazimihal yapmıştır. Türklerin ilk çalgılarını incelediğimizde Kopuz adının öne çıktığını görmekteyiz. Prof. Dr. Bahaeddin Ögel e göre Türk çalgılarının ilk şekilleri yay ile çalınınca değişik adlar alıyordu. Yay ile çalınan bu teller, parmak ile de çalınıyordu. Ancak tip ve şekil bakımından birbirlerinden fazla bir ayrılıkları yoktu. (Ögel,1991:1) Gazimihal e göre kopuz Türklerde genel olarak çalgı anlamında kullanılmıştır.(gazimihal,1975:16) Bu görüşlerden de anladığımız kadarı ile aynı tip çalgının yayla ve elle çalınarak dallara ayrıldığı ve gelişmesini bu şekilde sürdürdüğü muhtemeldir. THM de günümüzde kullanılan yaylı ve mızraplı çalgıların atasının aynı çalgı olduğunu ve geçmişte bu çalgıya da genel olarak Kopuz adı verildiğini söylemek mümkündür. Türklerde, ilk olarak orta çağda Orta Asya da yapılan kazılarda bulunan duvar resimlerinde yaylı çalgıların izlerine rastlanmaktadır. İnsanların müzikle olan iletişimlerini ilk olarak doğada duydukları sesleri taklit ederek gerçekleştirdikleri düşünülmektedir. Esen rüzgârların, sazlıklardaki kırık kamışlara çarparak çıkarmış oldukları ıslık seslerini, onlarında taklit ettikleri, üzüntülü ve sevinçli günlerinde çıkarmış oldukları seslerin ilk müzik duygularını verdikleri tahmin edilmektedir (Açın, 1994:87). İlk Türkler avlanmak veya savaşmak için kullandıkları ok un yaydan fırlarken çıkardığı sesten esinlenmişler ve bunu bir çalgı gibi kullanmışlardır. Zamanla bunu bir çalgı olarak geliştirmişler, silahın yay kısmına oyma ağaçtan veya su kabağından bir gövde eklemişler, arşe olarak kullandıkları ok a at kılları takarak çalgının arşesine ok, Ik, Yık çalgıya da Okluğ, Iklığ, Iklık, gibi çeşitli isimler vermişlerdir.(gazimihal, 1958:5 6 7) Iklığ adı Türk toplumlarının dillerine has bir kelimedir. Türk toplumunun tarihte yakın ilişkilerde bulunduğu ve komşuluk yaptığı Çin, Fars, Hint, Arap ve İskandinav ülkelerinin dillerinde böyle bir kelimenin varlığına rastlanmamıştır. (Gazimihal, 1958:7) Türkler çalgıyı bulduklarında çalgının tellerini önce at kılından, daha sonrada bağırsak kirişten yapmışlardır. Ok adını verdikleri yayda da aynı şekilde at kılları kullanmışlardır. (Kafesoğlu, 1984:207) Sazın gövdesini oyma ağaçtan

30 15 veya su kabağından meydana getirmişlerdir. Bu gövde üzerine bir sap ilave etmişler, ilerleyen zamanda sesin daha net çıkabilmesi için, gövdenin ön yüzüne oğlak, tay vb. hayvanların derilerini gererek çalgıyı geliştirmişlerdir.(açın,1994:87) Kısaca bu aşamalardan geçerek geliştirdikleri çalgıya, birçok Türk toplumunda kabul gören ve kullanılan Iklığ adı verilmiştir. Orta Asya topraklarında yaşamış olan kavimlerde yapısal özellikleri açısından bir birine benzer yaylı çalgılara rastlanmıştır. Uygur toplumunda ana çalgı olarak kopuz karşımıza çıkmaktadır. Elle çaldıkları kopuzu ok (yay) ile de çalmışlar. Zamanla okla çalmaya daha uygun çalgılar geliştirmişler, ismine de Oklu Kopuz demişlerdir. Bu kelime daha sonra kısalarak Oklu (Iklığ) olarak kullanılmıştır. Asya da kopuz adıyla bir yaylı çalgı hala bulunmaktadır. Çeşitli minyatürlerden Türkistan topraklarında yaylı çalgının kullanıldığı bilinmektedir. Tibet toplumunda at önemli bir yere sahipti. At kültürünü tamamen çalgılarına da yansıtmışlardır. Tibet te bulunan yaylı çalgılarda, Iklığın okuna at kılları takılır, çalgının derisi at derisinden gerilir, telleri at kıllarından bükülü tutamlardan yapılır ve çalgının sap tepesine bir at başı figürü oyma olarak kullanılırdı. Iklığ, yukarı Kıpçak yolu ile kuzeyden Avrupa ya da yayılmıştır. Özellikle Balkan ülkelerinde sıkça rastlanan Iklığ benzeri çalgılar vardır. Bulgaristan da Iklığ benzeri bir çalgı yakın zamana kadar çalınmakta idi. Macaristan da karşımıza çıkan Hegedü isimli yaylı halk çalgısı da hem isim hem de yapı bakımından THM çalgıları içerisinde de yer alan Hegit ve TSM çalgılarından olan Klasik Kemençe ile büyük benzerlikler gösterir. Hegit adıyla adlandırılmış olan çalgı ise; Polonya, Yugoslavya ve diğer ülkelerde halk çalgısı olarak hala kullanılmaktadır. (Urhan,2002:1) Tibet toplumunun at kültürünü yansıttıkları yaylı çalgılarının bir benzerine Yugoslavya da rastlanmıştır. Rusya da Erivan dolaylarında, yuvarlak tahta oyma gövdeden oluşan, üç telli ve Gudok isimli bir çalgının varlığıda bilinmektedir. (Gazimihal, 1958: ) THM çalgılarının Orta Asya kökenli değil, Anadolu kökenli olduğuna dair çeşitli görüşler bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi şu şekildedir;

31 16.. Bağlamanın kopuzdan türemediğine ilişkin bir sav daha var; O da bağlamanın Hitit lere özgü kutsal bir saz olduğudur. Karakamış kabartmalarında sapından sallanan püsküle kadar bütün biçimiyle bağlama görülmektedir. Kralın önünde çalındığına göre de kutsal bir sazdır. Başka bir sav da; Mezopotamya Çalgı Müziği adlı yayıma göre, Luth, M.Ö de Sümerler ve Akatlarda yeğlenilen bir çalgı idi. Bu saz Elamlar da da yüzyıllar boyu kullanılmıştır. Gövde toprak yada yumurta biçiminde olup, sapı çoğunlukla uzun olan bu çalgının adı üç telli anlamına sa-esh dir. Çalgı Elam da çok yaygındır, ancak kaynağının Elam olduğu söylenemez. Çalgının çeşitli bölümlerinin oranları bugünkü bağlamanın tıpkısıdır. Karakamış harabelerinde görülen de bu çalgıdır. (Birdoğan,1998:77) Prof. Dr. Bahaeddin ÖGEL bu konuyla ilgili şöyle bir yaklaşımda bulunmuştur; Iklığ adlı Türk kemençesinin asıl yurdu Anadolu dur. Eski Anadolu da Iklık adlı kemençe daha çok ve yaygın olarak görülüyordu. (Ögel,1991:273) THM çalgılarının Anadolu kökenli olduğu görüşlerinin karşılığında başka araştırmacılar ve yazarlar, Türk Halk Müziği çalgılarının Orta Asya kökenli olduğu görüşünü ortaya koymuşlardır. Mahmut Ragıp GAZİMİHAL bu konuyla ilgili şu açıklamayı yapmıştır..başkaca mübalağalı rivayetlerde batıda hep kayda geçirilmişti. Eti medeniyetinde yaylı çalgı kullanıldığı tahmini, bir Hitit kabartmasının yanlış yorumlanmasından doğmuştu. İlk çağda yaylı saz yoktu. (Gazimihal, 1958:8) Cemil Demirsipahi ye göre; Bağlamanın kökeni kopuza dayanır. Kopuz Orta Asya dan Çin e, Kıpçaklara, oradan da Avrupa ya yayılmış, Hunlar dan Bizans a geçmiş, Oğuzlarla Anadolu ya girmiş, Selçuklularla da yerleşmiştir. (Demirsipahi, 1975:165). Salih Urhan, yayınladığı Kabak Kemane metodunda çalgının ilk yurdunun Orta Asya olduğunu belirtmiştir.(urhan,2002:3). Bütün bu görüşler doğrultusunda, Türklerin ilk ortaya çıktıkları yerin Orta Asya olduğu tarih araştırmacıları tarafından ortaya konulan bir gerçek olduğuna göre, ayrıca Orta Asya da bulunan Türk çalgılarında, Türk kültürünü yansıtan, özellikle at figürü işlemeli, at kılı ve derisi kullanılarak çalgıların yapıldığı bilindiğine göre, THM çalgılarının ilk yurdunun Orta Asya olduğu ve göçlerle Anadolu ya geldiğini söylemek mümkündür. Çeşitli sosyal, ekonomik sebeplerden Anadolu ya göç eden Türkler, Anadolu ya gelirken kendi kültürlerini de büsbütün yanlarında getirmişlerdir. Anadolu ya yerleştikten sonra elbette burada yaşayan toplumlarla kültürel bir iletişimde, etkileşimde bulunmuşlardır. Bu etkileşim toplumun her alanına yansıyabileceği gibi, THM

32 17 çalgılarının yapısına da yansıması ve çalgıların Orta Asya daki yapılarından, şekillerinden farklılık göstermesi mümkündür. Şimdiki bağlama cinsi çalgıların atası diyebileceğimiz kopuz, soyca uzun saplı, armut biçim ya da üç kenar gövdeli, önceleri kıl telli ve ses perdeleri yokken, Anadolu ya gelince şöyle böyle XIV. y.y. da madeni tel takılmak ve bağırsak kirişten ses perdeleri bağlanmak suretiyle oldukça gelişkin bir şekil almıştır. (Ataman, 1970:10) Anadolu ya geldikten sonra çeşitli fiziksel değişimlere de uğrayan Iklığ, Anadolu Selçuklu devletinin son dönemlerinden kalma bir yazılı şiirde karşımıza çıkmaktadır. Bu belge Anadolu da elde kalabilmiş en eski belgedir. Raif Efendi den alınan ve nazımı bilinmeyen şiirde ıklığ ve kopuzdan şu şekilde bahsedilmektedir; (Gazimihal,1958:23) Gerü varam bir kişi yolda gezerdi, Urur kamancı şeyler ol ıklık Bizi sevenlere budur konuklık Dahi birisinin söyler kopuzu Cefadır dostlarımın aşı tuzu (Gazimihal,1958: 23) XIV. yüzyılda çalgının Anadolu da ki varlığından bahseden bir başka belge ise Germiyanlı Şeyhoğlu Mustafa nın Hurşit ve Ferahşat adlı eseridir. Eserde çalgıdan şu şekilde bahsedilmiştir; Görür ıklık çalar bir köse durmuş, Halayuk derli gelmiş kulak urmuş (Gazimihal,1958:23) XV. yüzyılda Germiyanlı Ahmed-i Dai nin Çenkname adlı eserinde de Iklığ ve Rebab çalgılarından söz edilmiştir. Ancak o dönemde bahsi geçen Rebab isimli çalgı mızrapla çalınan bir çeşit kopuzun Farsça da ki ismiydi. Mısralar şu şekildedir;

33 18 Kulağı halkalı def eski yarum, Rebab, ıklık yanumca destiyorum, Bana şuşta ve ud ahenk derler, Neraya gösterürsem yol gider. (Gazimihal,1958:24) Çalgıyla ilgili ilk tasnif, XIV. yüzyılın sonlarında ilk Türkçe edvar olarak karşımıza çıkan ve Ahmedoğlu Şükrullah tarafından Bursa da yazılan bir eserde yapılmıştır. Rauf Yekta tarafından araştırılarak yayınlanan bu kitabın sazlar bölümünde Iklığı başlığı ile ilk defa Iklığ yapımcılığı ve çalıcılığından bahsedilmiş ve bir anlamda ilk tasnif yapılmıştır. (Gazimihal,1958:24-28) Anadolu topraklarında varlığı kabul gören ve yaygınlaşan Iklığ, halk arasındaki itibarını Osmanlı saraylarına da bir dönem taşımıştır. Osmanlı İmparatorluğu nun saray yaşantısını anlatan çeşitli minyatürlerde, duvar resimlerimde ve tablolarda yaylı çalgıya rastlanmaktadır. Özellikle XVII. Yüzyıl sonu İstanbul hayatını canlandıran ve minyatür ustası Levni nin Küme Faslı adlı ünlü yapıtında iki bayanın ıklığ çaldıkları açıkça görülmektedir. (Gazimihal,1958:35) Iklığ ın Osmanlı sarayındaki itibarı musikinin bütün unsurları gibi zaman içerisinde hor görülmeye başlanmış daha da ileri gidilerek bir dönem musiki yasaklanmıştır. Müziğin şeytan icadı olarak kabul edildiği bu dönemde Arnavut Yahya Bey kemençeyi şeklen haça benzeterek şu dizeleri yazmıştır; Kemançenin sanemi sındı yandı ateşe ud. Yıkıldı yerleyin çengin liva ı şeytanı Belayı can idi sazende kısmına tanbur Elinde avretin ağlardı sanki oğlanı Ne zulm idi ki bu defetti padişah cihan Kemançe mutrib elinden iderdi efganı (Gazimihal,1958:36)

34 19 Osmanlı nın müzikle ilgili olumsuz uygulamaları daha çok sarayda ve çevresinde etkili olabilmiştir. Anadolu da Osmanlı İmparatorluğu tarafından yönetilen halk her ne kadar müzik yasaklansa da müzikle ilişkisini hiç kesmemiştir. Müzik ve müziği oluşturan çalgılar halk tarafından hor görülmemiş asla dışlanmamıştır. XV. Yüz yıl dolaylarında yazıldığı belirtilen, müziğe uygulanan yasaklara bir tepki niteliği taşıyan ve halkın müziğine olan bağlılığını ortaya koyan bir şiir Kaygusuz Abdal tarafından yazılmıştır. Mısralar şu şekildedir; Yüz bin yiğit yanınca gürzün çeküp yürürsün Yangulansun dağ-ü taş tabilbaz avazıyle Zil-ü zurna borular hazretinde çalınsun Müddiler anı görsün ol çıkası göz i e; Otuz kobuz, kırk çeşte, elli ıklığ-ı rebab Hub çalınsın odada iktelli saz ile Bunca sözü söyledik bize baki kalır yok Kaygusuz a nazar eyle bir güler yüz ile. (Gazimihal,1958:38) Yasaklarla, olumsuzluklara dolu karanlık dönemi atlatan Türk müziği özellikle XIX. Yüzyıl başlarında başka sorunlarla karşılaşmıştır yılında Mehterhane resmen kapatılmış ve yerine batı müzik anlayışını benimseyen Mızıkay-ı Humayun adı ile bir kurum açılmıştır.(akdoğu,2004;ders notu) Batı müziğinin çalgıları, başta Keman olmak üzere, Türk müziği çalgılarının içerisine girmiş ayrıca batı müziğinde kullanılan nota yazımı, terimler ve birçok kuram Türk müzik sistemine dâhil olmuştur. Keman Türk müziğinde kullanılmaya başlayınca Iklığ sarayda ki itibarını kaybetmeye başlamıştır. Yapısal evrimini tamamlamış olan keman yaylı çalgı olarak daha çok tercih edilmiştir. Ayrıca bir isim karmaşası da bu dönemde ortaya çıkmıştır. Batı dilinde Volin olarak adlandırılan çalgı Türk müziğinde bu adla kullanılmamış, Türk müziğinde ki yaylı çalgılara verilen adlardan da esinlenerek zaman içerisinde Keman adını almıştır. Keman çalan kişilere de bu dönemlerde Kemani adı verilmiştir. Iklığ da bu dönemde şehirde ve saray içerisinde Rebab olarak kabul görmüştür. (Gazimihal,1958:38)

35 20 Osmanlı saraylarında yaşanan bu değişimin halk müziğine ve çalgılarına yansıması direkt olmamıştır. Sarayda yerini kemana bırakan Iklığ halk arasındaki saygınlığını ve itibarını koruyabilmiştir. XIX. ve XX. yüzyıl da Anadolu köylerinde Iklığ adı sıkça kullanılmıştır. Giresun yöresinde, biri Dereli bucağında diğeri Keşap bucağında olmak üzere Iklıkçı Köyü adlı iki köy vardır. Manisa nın Demirci ilçesinin Yabasan bucağında bir Iklıkçı Köyü vardır. Güney Eğridir ilçesinin Anamos yaylasında bulunan obalarda Iklığ adlı bir çalgının kullanıldığı bilinmektedir. Ayrıca Anadolu da Gıygı, Kıygı, Gıygırak vb. gibi isimler yaylı çalgılar için kullanılan başkaca isimlerdir.(gazimihal,1958:42) Orta Asya da doğup Anadolu da gelişimini sürdüren Iklığ, Türk Halk Müziği yaylı çalgılarının atası olarak kabul edilmektedir. Günümüzde THM yaylı çalgıları olarak bilinen Karadeniz Kemençesi, Hegit ve Kabak Kemane, Iklığ isimli halk yapımı yaylı çalgının doğumundan günümüze kadar geçirmiş olduğu değişimler sonucu şekillenmiş ve yapılanmışlardır. Bu üç çalgıdan özellikle Kabak Kemane Iklığ ın günümüzde ki şekli olarak kabul edilmektedir. Su kabağından ve deri gerilerek yapılan gövdesiyle Kabak Kemane, Türklerin ilk yaylı çalgılarıyla göstermiş olduğu benzerlikler nedeniyle THM çalgılarının en otantik ve geleneksel özellikler taşıyan çalgısı olarak görülmüştür. İlk ortaya çıkışından günümüze kadar halk tarafından halkın elinde bulunan imkânlarla imal edilmiş ve kullanılmıştır. Geçmişte Iklığ ın sahip olduğu itibarı günümüzde Kabak Kemane hem yapısal, hem geleneksel, hem çalgısal olarak devam ettirmektedir. THM nin en yaygın ve önemli yaylı çalgısı olarak bilinen Kabak Kemane, Türklerle birlikte Anadolu ya yerleştikten sonra özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerinde yaygınlık kazanmıştır. Ege ve Akdeniz Bölgeleri nin müzik kültürünün ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Çalgının yapısal özelliklerinden dolayı çalgıdan elde edilen tını bu bölgelerin ezgisel yapılarıyla birebir örtüşmektedir. THM de Teke Yöresi olarak adlandırılan ve 9 zamanlı usulün çeşitli mertebelerinden oluşan ezgilerin hakim olduğu bölgede, Sipsi adı verilen üflemeli çalgıyla birlikte bu yörenin ana çalgısı olarak Kabak Kemane ön plana çıkmaktadır. Çalgının yapımında kullanılan su kabağının iklim koşulları nedeniyle genellikle Ege ve Akdeniz de kolay yetiştirilebilmesi de çalgının bu bölgelerde yaygınlaşmasının bir başka nedeni olarak gösterilmektedir.

36 21 Özellikle TRT kurumunun kuruluşundan sonra THM alanında gerçekleştirilen derleme çalışmalarıyla birlikte kayıt altına alınan halk türküleri ve çalgıları daha sonra kurulan THM korolarıyla birlikte yaygınlığını arttırmıştır. Devlet THM Korolarında, TRT THM Korolarında ve çeşitli THM kurumlarında THM nin yaylı çalgısı olarak yerini alan Kabak Kemane böylelikle kullanım alanını da genişletmiş ve güçlendirmiştir. Öncelikli olarak Ege ve Akdeniz Bölgesi çalgısı olarak bilinen Kabak Kemane bahsettiğimiz THM kurumlarında yapılan bu çalışmalar sonucunda bütün bölgelerimizde çalınmaya başlanmıştır Kabak Kemane nin Yapısal Özellikleri THM çalgılarının ilk ortaya çıkışından günümüze kadar olan gelişim ve değişim sürecinde, yapısal özellikleri bakımından en az değişime uğrayan THM çalgısı olarak Kabak Kemane göze çarpmaktadır. Orta Asya da ilk olarak izlerine rastlanan yaylı çalgılarla birçok benzer yapısal özellikler gösteren Kabak Kemane, yapımında kullanılan malzemelerden yapım şekline kadar geleneksel ve otantik bir çalgı oluşunu görüntüsüyle de ortaya koymaktadır. Türklerin ilk yaylı çalgısı olarak kabul edilen Iklığ çalgısında kullanılan birçok malzeme bugün Kabak Kemane yapımında aynen kullanılmaktadır. Çalgının gövdesini oluşturan kısım su kabağından, gövdenin ön yüzünde büyük baş hayvanların yürek zarı başta olmak üzere oğlak derisi veya balık derisi kullanılmaktadır. Çalgının yay kısmında da geçmişte olduğu gibi at kılı veya günümüzde daha kolay elde edildiği için ince misinalar kullanılmaktadır. Geçmişte genellikle 3 telli olarak yapılan ve kullanılan çalgı ses genişliği bakımından yetersiz kaldığı için günümüzde genelde 4 telli olarak karşımıza çıkmaktadır. Tamamıyla el yapımı olan çalgı, halkın kendi imkânlarıyla yapılan bir çalgı olarak bilinmektedir. Bilimsel bir altyapıya sahip olmadan, kendi birikimleri, bilgileri ve imkânları doğrultusunda Kabak Kemane yapımını sürdüren yapımcılar az da olsa varlıklarını sürdürmektedirler. Eskişehir de bulunan Kabak Kemane yapımcısı Galip Güvençoğlu çalgının yapımına ilişkin teknik bilgileri şu şekilde belirtmektedir;

37 22 Çalgının gövdesi su kabağından olmalıdır. Genellikle Akdeniz ve Ege kıyılarında yetişen ve dalında kuruyan su kabağı tercih edilir. Çalgının ön yüzüne küçükbaş hayvan derisi veya büyük baş hayvanın yürek zarı kullanılır. Çalgının sap kısmında fırınlanmış kuru gürgen, akça ağaç(kelebek ağacı), ceviz gibi sert ve dokusu sık ağaçlar tercih edilir. Çalgının burguları ağaç olabileceği gibi, kullanımı daha rahat olan mekanik burgular(gitar burgusu) tercihimdir. Genellikle 4 telli Kabak Kemane yapmaktayım. Çalgıda 0,20-0,30-ince ve kalın bam olarak adlandırılan bağlama telleri kullanılır. Çalgının yayına ince misinalar kullanılır. (Galip Güvençoğlu) Uşak lı Kabak Kemane yapımcısı Halil Çelik çalgının yapımıyla ilgili şu bilgileri vermektedir; 1979 yılında tanıştığım Kabak Kemane nin yapımına 1983 yılında başladım. Kabak Kemane de kullanılacak olan su kabağının kış mevsiminin az olduğu, sıcak iklimli bölgelerde yetişmesi gerekir. Su kabağı temin edildikten sonra yaklaşık 5 ay kendi haline kurumaya bırakılır. Ortalama standartlarda bir Kemane de kullanılacak olan su kabağının büyüklüğü, deri takılacak kısım cm. gövdenin orta kısmı da cm. arasında olabilir. Su kabağının ön yüzüne büyük balıkların karın zarı, tavşan veya oğlak derisi, büyük baş hayvanların yürek zarı kullanılabilir. Ben genelde yürek zarını tercih ediyorum. Hem bulması kolay hem de sesi daha net iletiyor. Çalgının sap kısmında genelde Gürgen ve Çam(özlü çam) ağaçları kullanırım. Çalgının sap boyu cm. arasında olur(burgu başından ayağa kadar). Üst eşik ve alt eşik arası cm. arasında olabilir. Tel boyu cm. arası olup genelde bağlama teli olarak bilinen 0,20 0,28-ince sırma ve kalın sırma tel kullanılır. 4 telli Kabak Kemane nin dışında 5 6 telli hatta 7 8 telli çalgılarda yapmaktayım. Böylelikle çalgıya pozisyon ve ses genişliği sağlanmış olmakta. Çalgının burgularını kullanımı rahat olan metal burgulardan (gitar burgusu) yapmaktayım. Çalgının yayında Dut, Kiraz ve Vişne ağacı gibi sert ağaçlar kullanmaktayım. Yay boyu ortalama cm. dir yılından buyana deneme yanılma yoluyla kendi kendime bu çalgının yapımını geliştirdim. Türk Halk Müziği nin olmazsa olmaz çalgılarından bir tanesidir. (Halil Çelik) TRT kurumunda Kabak Kemane sanatçısı olarak çalışmış ve uzun yıllar Kabak Kemane öğreticisi olarak Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı nda görev yapmış olan Salih Urhan ın birlikte çalıştığı Kabak Kemane yapımcısı Mehmet Coşkun çalınabilir bir Kabak Kemane nin yapımını şu şekilde anlatmaktadır;

38 23 Olgunlaşmış, kurumuş ve rengini almış su kabağı tutulacak kısmın biraz aşağısından düzgünce kesilir. Arka tarafında, kabağın büyüklüğüne göre 2,5-3 cm çapında bir delik açılır. Kabağın kesilmiş olan yüzü; oğlak derisi, kuzu işkembesi, yürek zarı veya balık solungacı gibi malzemelerden biri ile ıslatılarak gerilir ve kurutulur. Kuruyan yüze üflediğimiz zaman ses verdiğini göreceğiz. Sap ın takılması için gövdede iki ayrı delik açılır. Sap, sert bir ağaçtan oluşturulur. İki eşik arası 33 cm olacak şekilde tek parça yada iki parça olarak hazırlanır. Eğer iki parça olacaksa içinden geçecek olan madeni parçanın esnememesi gerekir. Ek parça, demir, bakır veya ağaç olabilir. Madeni olmayan sert bir ağaçtan kuyruk hazırlanır. Sap ın alt ucuna gövdeye değecek şekilde tutturulur. Burgular ağaç veya metal olabilir. (Urhan,2002:2) Çalgı yapımı üzerine bilimsel birçok çalışmaya sahip olan Cafer Açın, Enstrüman Bilimi (Organoloji) adlı kitabında Kabak Kemane ile ilgili şu bilgileri vermiştir; Günümüzde Iklığ ı halk müziğimizin önemli sazı Kabak Kemane olarak görmekteyiz. Kabak Kemane ye çok kimse tarafından hala Iklığ da denilmektedir. Günümüz Iklığ ının sadece telleri değişmiş at kılı ve kiriş yerine çelik ve sargılı teller takılmaktadır. Son zamanlarda gövde kısmı da yavaş yavaş ağaca dönüşmektedir. Bugün artık çok az kimse Kabak Kemane nin gövdesinde su kabağını kullanmaktadır. Yeni yapılanların ekseriyeti ağaçlardan oyularak veya tanbur teknesi gibi dilimler halinde yapılmakta ve üçüncü telin yanına bir dördüncüsü ilave edilmektedir. Kabak Kemane nin 3 oktav ses sahası vardır. Bağlama takımına eşlik ettiği gibi, tını bakımından bir birine çok yakın olan sipsi ile birlikte Gurbet havaları çalınır. Genellikle Ege dolaylarında çalınan Kabak Kemane nin gövde çapı cm, derinliği cm. Sap boyu (Baş eşikten sapa kadar) 30 cm. Tel boyu ise (baş eşik- Eşik, arası) Keman tel boyu gibi 33 cm. dir. Gelişmekte olan Kabak Kemane nin tam(4/4), üççeyrek(3/4), yarım(2/4) olmak üzere üç değişik ebatı vardır. Üç değişik ebattaki Kabak Kemane nin ölçüleri; Tel Boyu Sap Boyu Deri Çapı Tekne Çapı Tam Boy 4/4 33 cm 30 cm. 12 cm. 14 cm. Üç Çeyrek 3/4 30 cm. 27 cm. 11 cm. 13 cm. Yarım 2/4 27 cm cm. 10 cm. 12 cm. Akortları: 1. Tel 2. Tel 3. Tel 4. Tel Tam Boy 4/4: Re La Re Sol Üç Çeyrek 3/4 Fa Do Fa Si Bemol Yarım 2/4 Sol Re Sol Do (Açın,1994: )

Çalgı Müziği. Çalgı Çeşitleri

Çalgı Müziği. Çalgı Çeşitleri Çalgı Müziği Çalgı Çeşitleri Çalgı Müziği Müzik aletleri ile yapılan müziğe çalgı müziği denir. Çalgı müziği, tek veya birden fazla çalgının bir araya gelmesiyle yapılır. Bütün müzik aletleri, çeşitlerine

Detaylı

HİTİT ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ TÜRK HALK MÜZİĞİ 1 FİNAL DERS NOTU

HİTİT ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ TÜRK HALK MÜZİĞİ 1 FİNAL DERS NOTU HİTİT ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ TÜRK HALK MÜZİĞİ 1 FİNAL DERS NOTU Yrd. Doç. Dr. Ömer Can SATIR Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Müzik Bölümü Öğretim

Detaylı

HİTİT ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ TÜRK HALK MÜZİĞİ 1 FİNAL DERS NOTU

HİTİT ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ TÜRK HALK MÜZİĞİ 1 FİNAL DERS NOTU HİTİT ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ TÜRK HALK MÜZİĞİ 1 FİNAL DERS NOTU Yrd. Doç. Dr. Ömer Can SATIR Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Müzik Bölümü Öğretim

Detaylı

DEVLET KONSERVATUVARI HAZIRLIK SINIFI

DEVLET KONSERVATUVARI HAZIRLIK SINIFI 2016 Yılı Girişli Öğrencilerin 5 Yıllık Müfredatı DEVLET KONSERVATUVARI HAZIRLIK SINIFI KODU DERS ADI DÖNEM T U K AÇIKLAMA KHZ101 KHZ103 KHZ105 KHZ107 TÜRK SANAT MÜZİĞİ NAZARİYAT VE SOLFEJİ TÜRK HALK MÜZİĞİ

Detaylı

PROGRAMLAR. Türk Din Musikisi Lisans Programı

PROGRAMLAR. Türk Din Musikisi Lisans Programı PROGRAMLAR Türk Din Musikisi Lisans Programı Konservatuvarımız Türk Müziği Bölümü kapsamında açılmış olan program genel amacıyla, ülkemiz topraklarındaki tarihsel müzik geleneklerinin inceliklerini kavramış,

Detaylı

Yaylı Çalgılar. Tuşlu (Klavyeli) Çalgılar. Mızraplı (Tezeneli) Çalgılar

Yaylı Çalgılar. Tuşlu (Klavyeli) Çalgılar. Mızraplı (Tezeneli) Çalgılar Yaylı Çalgılar Tuşlu (Klavyeli) Çalgılar Üflemeli Çalgılar Mızraplı (Tezeneli) Çalgılar Vurmalı Çalgılar Yaylı Çalgılar Kabak Kemane Kemençe Üflemeli Çalgılar Kaval Zurna Mey Sipsi Tulum Çifte Çığırtma

Detaylı

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 Frigler Frigler Troya VII-a nın tahribinden (M.Ö. 1190) hemen sonra Anadolu ya Balkanlar üzerinden gelen Hint Avupa kökenli kavimlerden biridir.

Detaylı

HİTİT ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ TÜRK HALK MÜZİĞİ 1

HİTİT ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ TÜRK HALK MÜZİĞİ 1 HİTİT ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ TÜRK HALK MÜZİĞİ 1 Yrd. Doç. Dr. Ömer Can SATIR MÜZİĞİ TANIMLAMAK Müzik nedir sorusuna verilecek her yanıt, insanın müzikle girdiği

Detaylı

MÜZİK KÜLTÜRÜ Editörler

MÜZİK KÜLTÜRÜ Editörler MÜZİK KÜLTÜRÜ Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY Yazarlar Doç. Dr. Ahmet Serkan Ece - Doç. Dr. Alaattin Canbay Doç. Dr. Ebru Temiz - Doç. Dr. Esra Dalkıran Doç. Dr. M. Kayhan Kurtuldu - Doç. Dr.

Detaylı

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı Sözlü Dönem Yazılı Dönem İslamî Dönem Türk Edebiyatı Geçiş Dönemi Divan Edebiyatı Halk Edebiyatı Batı etkisinde Gelişen Türk Edebiyatı Tanzimat

Detaylı

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI 1 2 EDEBİ BİLGİLER (ŞİİR BİLGİSİ) 1. İncelediği şiirden hareketle metnin oluşmasına imkân sağlayan zihniyeti 2. Şiirin yapısını çözümler. 3. Şiirin

Detaylı

MÜZİK KÜLTÜRÜ Editörler

MÜZİK KÜLTÜRÜ Editörler MÜZİK KÜLTÜRÜ Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY Yazarlar Doç. Dr. Ahmet Serkan Ece - Doç. Dr. Alaattin Canbay Doç. Dr. Ebru Temiz - Doç. Dr. Esra Dalkıran Doç. Dr. M. Kayhan Kurtuldu - Doç. Dr.

Detaylı

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak Hanlığı ve Kazakistan konulu bu toplantıda Kısaca Kazak

Detaylı

KEMAN IN YAPIMI ASLINDA KEMAN BİR REZONANS KUTUSUDUR. BİR KOL, DÖRT TEL VE TELLERİ TUTAN PARÇALARDAN MEYDANA GELMİŞ, BASİT YAPILI BİR ÇALGIDIR. YAYLI

KEMAN IN YAPIMI ASLINDA KEMAN BİR REZONANS KUTUSUDUR. BİR KOL, DÖRT TEL VE TELLERİ TUTAN PARÇALARDAN MEYDANA GELMİŞ, BASİT YAPILI BİR ÇALGIDIR. YAYLI KEMAN 8\F KEMAN IN YAPIMI ASLINDA KEMAN BİR REZONANS KUTUSUDUR. BİR KOL, DÖRT TEL VE TELLERİ TUTAN PARÇALARDAN MEYDANA GELMİŞ, BASİT YAPILI BİR ÇALGIDIR. YAYLI SAZLARIN KRALI SAYILAN BU HARİKULADE SESLİ

Detaylı

MÜZİK ALETLERİ 40 BİN YIL ÖNCESİNE DAYANIR

MÜZİK ALETLERİ 40 BİN YIL ÖNCESİNE DAYANIR MÜZİK ALETLERİ 40 BİN YIL ÖNCESİNE DAYANIR Dünyanın en eski flütü 40 bin yıl önceye uzanıyor. Hititler in flüt, gitar, lir, arp, tef, çalpara, davul ve gayda kullandığını gösteren taş kabartmalar var.

Detaylı

VİYOLONSEL ÖĞRETİMİ METODU

VİYOLONSEL ÖĞRETİMİ METODU Makamsal Ezgiler ve Okul Şarkılarıyla Desteklenmiş VİYOLONSEL ÖĞRETİMİ METODU 1-1- E. Erdem KAYA Sanat ve Dil Araştırmaları Enstitüsü www.sada.org.tr Tüm Hakları Yazara Aittir ISBN: 978-605-63945-0-8 2

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI ÇUKUROVA ANONİM HALK EDEBİYATI VE ÂŞIK EDEBİYATINDA SÖZLÜ TARİH Esra ÖZKAYA YÜKSEK LİSANS TEZİ ADANA

Detaylı

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı III. ÜNİTE TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI VE İLK TÜRK DEVLETLERİ ( BAŞLANGIÇTAN X. YÜZYILA KADAR ) A- TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI I-Türk Adının Anlamı

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. Serap YÜKRÜK GİRİŞ. Geleneksel Türk Müziği

Yrd.Doç.Dr. Serap YÜKRÜK GİRİŞ. Geleneksel Türk Müziği GELENEKSEL TÜRK MÜZİĞİYLE AMATÖR OLARAK İLGİLENEN BİREYLERİN ORTAÖĞRETİM DERS SÜREÇLERİNDE YER ALAN GELENEKSEL ÖĞRETİ VE UYGULAMALARI DEĞERLENDİRME DURUMLARI Yrd.Doç.Dr. Serap YÜKRÜK GİRİŞ Sanat eğitiminin

Detaylı

ŞANLIURFA DA SIRA GECESİ GELENEĞİNİN HARRAN ÜNİVERSİTESİ MÜZİK ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

ŞANLIURFA DA SIRA GECESİ GELENEĞİNİN HARRAN ÜNİVERSİTESİ MÜZİK ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ ŞANLIURFA DA SIRA GECESİ GELENEĞİNİN HARRAN ÜNİVERSİTESİ MÜZİK ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ BURÇİN UÇANER 1 GİRİŞ: Binlerce yıllık geçmişe sahip Türk kültür tarihi incelendiğinde;

Detaylı

Eğitim Tarihi. Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi

Eğitim Tarihi. Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi Eğitim Tarihi Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi Türk ve Batı Eğitiminin Tarihi Temelleri a-antik Doğu Medeniyetlerinde Eğitim (Mısır, Çin, Hint) b-antik Batıda Eğitim (Yunan, Roma)

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ÖABT Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Konu Anlatımlı Soru Bankası ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ...

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ÖABT Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Konu Anlatımlı Soru Bankası ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ... İÇİNDEKİLER Birinci Bölüm... 7 ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ... 8 Türk Dillerinin Sınıflandırılması... 14 Türk Dillerinin Ses Denklikleri Bakımından Sınıflandırılması... 16 Altay Dilleri Teorisini Kabul

Detaylı

ÇOKSESLİ SAZ ESERLERİ II

ÇOKSESLİ SAZ ESERLERİ II 04.03.2019 ÇOKSESLİ SAZ ESERLERİ II (Türk Müziği Sazları ve Orkestrası İçin) (Tolga Karaca) I ÇOKSESLİ SAZ ESERLERİ II (Türk Müziği Sazları ve Orkestrası İçin) (Tolga Karaca) II (Çoksesli Saz Eserleri

Detaylı

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI 1 EDEBİYAT TARİHİ / TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERE AYRILMASINDAKİ ÖLÇÜTLER 1.Edebiyat tarihinin uygarlık tarihi içindeki yerini.edebiyat tarihinin

Detaylı

Y. Lisans Türk Müziği İst. Teknik Üniv. 1989. Sanatta Yeterlilik Türk Müziği İst. Teknik Üniv. 1994

Y. Lisans Türk Müziği İst. Teknik Üniv. 1989. Sanatta Yeterlilik Türk Müziği İst. Teknik Üniv. 1994 Adı Soyadı: Güldeniz EKMEN AGİŞ Doğum Tarihi: 01.08.1958 Unvanı: Yardımcı Doçent Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı İst. Teknik Üniv. 1979 Y. Lisans Türk Müziği İst.

Detaylı

Bin Yıllık Musiki Kültürümüze Katkı Sunuyoruz. 14 Ocak 2014 Kürdilihicazkâr Faslı Beraber ve Solo Şarkılar Konseri

Bin Yıllık Musiki Kültürümüze Katkı Sunuyoruz. 14 Ocak 2014 Kürdilihicazkâr Faslı Beraber ve Solo Şarkılar Konseri Bin Yıllık Musiki Kültürümüze Katkı Sunuyoruz 14 Ocak 2014 Kürdilihicazkâr Faslı Beraber ve Solo Şarkılar Konseri Müdürlüğümüz bünyesinde faaliyet gösteren AKM Klasik Türk Sanat Müziği Korosunun Şef Mitat

Detaylı

BATI MÜZİĞİ TARİHİ 1. ÜNİTE İLK ÇAĞ DÖNEMİ MÜZİĞİ

BATI MÜZİĞİ TARİHİ 1. ÜNİTE İLK ÇAĞ DÖNEMİ MÜZİĞİ BATI MÜZİĞİ TARİHİ 1. ÜNİTE İLK ÇAĞ DÖNEMİ MÜZİĞİ İÇERİK Müzikoloji nedir? Müzik tarihinin Müzikoloji içindeki yeri Müzik tarihinin temel kavramları Etimoloji (Müzik kelimesinin kökeni) Kültürel evrim

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Tarihteki Önemli Buluşlar Bilim, Türk ve İslam Devletlerinde yaşayan bilginler ile yükseliyor Coğrafi Keşifler...

İÇİNDEKİLER. Tarihteki Önemli Buluşlar Bilim, Türk ve İslam Devletlerinde yaşayan bilginler ile yükseliyor Coğrafi Keşifler... 4. ÜNİTE İÇİNDEKİLER Tarihteki Önemli Buluşlar... 6 Bilim, Türk ve İslam Devletlerinde yaşayan bilginler ile yükseliyor...21 Coğrafi Keşifler... 26 Rönesans... 32 Reform... 36 Mucitler... 43 Düşünce, sanat

Detaylı

3. Rönesans Müziğini Oluşturan Ekoller 4. Rönesans ta Toplu Müzik Yapma Anlayışı

3. Rönesans Müziğini Oluşturan Ekoller 4. Rönesans ta Toplu Müzik Yapma Anlayışı 3. Rönesans Müziğini Oluşturan Ekoller 4. Rönesans ta Toplu Müzik Yapma Anlayışı İçerik Rönesans Müziğini Oluşturan Ekoller Rönesans ta Toplu Müzik Yapma Anlayışı Rönesans Döneminde Başlıca Müzik Türleri

Detaylı

Halk dansları hareket ve müzik olmak üzere iki ayrı öğeden oluşmuş bir bütündür. "Düzgün ve birbirine benzeyen ritmik hareketlerin uyumlu bir biçimde

Halk dansları hareket ve müzik olmak üzere iki ayrı öğeden oluşmuş bir bütündür. Düzgün ve birbirine benzeyen ritmik hareketlerin uyumlu bir biçimde Halk dansları hareket ve müzik olmak üzere iki ayrı öğeden oluşmuş bir bütündür. "Düzgün ve birbirine benzeyen ritmik hareketlerin uyumlu bir biçimde ortaya konulmasından oluşan oyun", nadiren müzik eşliği

Detaylı

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler OLAY ÇEVRESINDE GELIŞEN EDEBI METINLER Oğuz Türkçesinin Anadolu daki ilk ürünleri Anadolu Selçuklu Devleti

Detaylı

MÜZİK KÜLTÜRÜ Editörler

MÜZİK KÜLTÜRÜ Editörler MÜZİK KÜLTÜRÜ Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY Yazarlar Doç. Dr. Ahmet Serkan Ece - Doç. Dr. Alaattin Canbay Doç. Dr. Ebru Temiz - Doç. Dr. Esra Dalkıran Doç. Dr. M. Kayhan Kurtuldu - Doç. Dr.

Detaylı

TSM ÇOCUK KOROSU KONSER PROGRAMI

TSM ÇOCUK KOROSU KONSER PROGRAMI ESKİŞEHİR ODUNPAZARI MESERRET İNEL İLKOKULU ODUNPAZARI HALK EĞİTİM MERKEZİ TÜRK SANAT MÜZİĞİ KOROSU DESTEĞİYLE GURURLA SUNAR TSM ÇOCUK KOROSU KONSER PROGRAMI KORO ŞEFİ Tülây TÜRKMEN SANAT DANIŞMANI Hüseyin

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI Ay Hafta Ders Saati Konu Adı YENİLEŞME DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI Kazanımlar Osmanlı

Detaylı

KONYA İLİ REBAB VE KLASİK KEMENÇE USTALARININ (LUTHİERLERİ) İNCELENMESİ

KONYA İLİ REBAB VE KLASİK KEMENÇE USTALARININ (LUTHİERLERİ) İNCELENMESİ DOI: 10.7816/kalemisi-04-08-06 kalemisi, 2016, Cilt 4, Sayı 8, Volume 4, Issue 8 KONYA İLİ REBAB VE KLASİK KEMENÇE USTALARININ (LUTHİERLERİ) İNCELENMESİ Nuran ACAR 1 ÖZ Türk el sanatları kapsamında Çalgı

Detaylı

NESLİHAN AYDINLIOĞLU EŞİN BİRİKİMLERİM VE BİRİKTİRDİKLERİM

NESLİHAN AYDINLIOĞLU EŞİN BİRİKİMLERİM VE BİRİKTİRDİKLERİM NESLİHAN AYDINLIOĞLU EŞİN BİRİKİMLERİM VE BİRİKTİRDİKLERİM DETAYLARDAKİ ETKİLEŞİMLER Değerli hoca Şeref Akdik in yaktığı ışık ile sanatla tanışan ve lise çağlarında ressam olmaya karar veren Neslihan

Detaylı

TUNCAY LANGAL BİYOGRAFİ & CV

TUNCAY LANGAL BİYOGRAFİ & CV TUNCAY LANGAL BİYOGRAFİ & CV BİYOGRAFİ TUNCAY LANGAL 1978 yılında Bulgaristan göçmeni bir ailenin çocuğu olarak da doğdu. Ticaret Meslek Lisesini bitirdikten sonra Büyükşehir Belediyesi Türk Halk Müziği

Detaylı

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 10. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 10. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR 1. Edebiyat tarihinin incelediği konuları açıklar. 2. Edebî eserlerin yazıldığı dönemi temsil eden belge olma niteliğini sorgular 3. Uygarlık tarihiyle edebiyat

Detaylı

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Mit, Mitoloji, Ritüel DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Kelime olarak Mit Yunanca myth, epos, logos Osmanlı Türkçesi esâtir, ustûre Türkiye Türkçesi: söylence DR. SÜHEYLA SARITAŞ

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11 BİRİNCİ BÖLÜM İLK TÜRK DEVLETLERİNDE EĞİTİM 1.1. HUNLARDA EĞİTİM...19 1.2. GÖKTÜRKLERDE EĞİTİM...23 1.2.1. Eğitim Amaçlı Göktürk Belgeleri: Anıtlar...24 1.3. UYGURLARDA

Detaylı

DÜZENLEME Ders Notu - 1

DÜZENLEME Ders Notu - 1 DÜZENLEME Ders Notu - 1 Doç. Server ACİM Aralık 2011 - MALATYA İçindekiler 1 Giriş 2 2 Gerekli Temel Bilgiler 2 3 Yaylı Çalgılar Ailesi 2 3.1 Keman........................................ 2 3.1.1 Viyola.....................................

Detaylı

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Kuzeyde Sırbistan ve Kosova batıda Arnavutluk, güneyde Yunanistan,

Detaylı

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım İLETİŞİM, DİL VE KÜLTÜR 1. İletişim 2. İnsan, İletişim ve Dil 3. Dil Kültür İlişkisi DİLLERİN SINIFLANDIRILMASI VE TÜRKÇENİN DÜNYA DİLLERİ ARASINDAKİ YERİ 1. Dillerin Sınıflandırılması

Detaylı

Bacıyân-ı Rum. (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları)

Bacıyân-ı Rum. (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları) Bacıyân-ı Rum (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları) Varlığı Neredeyse İmkânsız Görülen Kadın Örgütü Âşık Paşazade nin Hacıyan-ı Rum diye adlandırdığı bu topluluk üzerinde ilk defa Alman doğu

Detaylı

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu Prof. Dr. Bülent Yılmaz Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü E-posta : byilmaz@hacettepe.edu.tr

Detaylı

Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. Doç. Dr. S. EKER

Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. Doç. Dr. S. EKER TÜRK DİLİ ÜZERİNE BİRKAÇ NOT Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Doç. Dr. S. EKER 1 Millî his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir Dilin millî ve zengin olması millî

Detaylı

17 Eylül 2016 Devlet Sanatçısı Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca Özel Konseri. Hazırlayan ve Yöneten Halil İbrahim Yüksel. Sunum Metni Bilge Sumer

17 Eylül 2016 Devlet Sanatçısı Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca Özel Konseri. Hazırlayan ve Yöneten Halil İbrahim Yüksel. Sunum Metni Bilge Sumer 17 Eylül 2016 Devlet Sanatçısı Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca Özel Konseri Hazırlayan ve Yöneten Halil İbrahim Yüksel Sunum Metni Bilge Sumer BÖLÜM : I Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir adlı eserinin İstanbul

Detaylı

BASKETBOL OYUNCULARININ DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

BASKETBOL OYUNCULARININ DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ KKTC YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BASKETBOL OYUNCULARININ DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ Edim MACİLA BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR PROGRAMI YÜKSEK LİSANS TEZİ LEFKOŞA,

Detaylı

Sayı 10 Haziran 2014

Sayı 10 Haziran 2014 Gümüşhane Üniversitesi Sosyal Bilimler Elektronik Dergisi Sayı 10 Haziran 2014 GELENEKSEL TÜRK HALK MÜZİĞİNDE TÜR SINIFLANDIRMALARI, TERMİNOLOJİ VE AYAK KAVRAMI KONULARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Metin KARKIN

Detaylı

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI Kelime anlamı İki nehrin arası olan Mezopotamya,

Detaylı

MÜZİK VE GÖSTERİ SANATLARI ALANI TÜRK HALK OYUNLARI İZMİR YÖRESİ (KARMA) KURS PROGRAMI

MÜZİK VE GÖSTERİ SANATLARI ALANI TÜRK HALK OYUNLARI İZMİR YÖRESİ (KARMA) KURS PROGRAMI T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü MÜZİK VE GÖSTERİ SANATLARI ALANI TÜRK HALK OYUNLARI İZMİR YÖRESİ (KARMA) KURS PROGRAMI ANKARA, 2017 İÇİNDEKİLER PROGRAMIN ADI... 1 PROGRAMIN

Detaylı

BURDUR DA KABAK KEMANE YAPIMCILIĞI, ULUSAL PAZARDAKİ YERİ

BURDUR DA KABAK KEMANE YAPIMCILIĞI, ULUSAL PAZARDAKİ YERİ I.BURDUR SEMPOZYUMU 1253 BURDUR DA KABAK KEMANE YAPIMCILIĞI, ULUSAL PAZARDAKİ YERİ Z.Tülin DEĞİRMENCİ * Beste ESEN ** Çetin KORUK *** Uğur ÖZEK **** Çalgılar, malzemesi ses olan müzik sanatının gerçekleştirilmesinde

Detaylı

TRAKYA ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI GÜZ YARIYILI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖRGÜN ÖĞRETİM ARA SINAV PROGRAMI (SEÇMELİ)

TRAKYA ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI GÜZ YARIYILI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖRGÜN ÖĞRETİM ARA SINAV PROGRAMI (SEÇMELİ) 17.11.2017 CUMA 16.11.2017 PERŞEMBE 15.11.2017 ÇARŞAMBA 14.11.2017 SALI 13.11.2017 PAZARTESİ 2017-2018 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI GÜZ YARIYILI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖR ÖĞRETİM ARA SINAV PROGRAMI (SEÇMELİ) Altay

Detaylı

T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLGİLER ENSTİTÜSÜ TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLGİLER ENSTİTÜSÜ TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLGİLER ENSTİTÜSÜ TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI I. YARIYIL II. YARIYIL Adı Adı TAR 501 Eski Anadolu Kültür 3 0 3 TAR 502 Eskiçağda Türkler 3 0 3 TAR 503 Eskiçağ Kavimlerinde

Detaylı

GROVE MUSIC ONLINE. Gazi Üniversitesi Merkez Kütüphanesi

GROVE MUSIC ONLINE. Gazi Üniversitesi Merkez Kütüphanesi GROVE MUSIC ONLINE 1 KAPSAM Bu veri tabanı ile aşağıdaki kaynaklara erişilebilmektedir: Grove Music Online The Oxford Dictionary of Music The Oxford Companion to Music 2 GROVE MUSIC ONLINE Grove Music

Detaylı

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖZEL

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖZEL 'T7 Ç>e T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖZEL MÜZİK BALE TİYATRO RESİM EL SANATLARI GÜZEL KONUŞMA Katip Mustafa Çelebi Mahallesi Meşelik Sokak Dünya Han 18 / 20 Kat: 4-5 Beyoğlu -TAKSİM / İSTANBUL TELEFON :

Detaylı

BATI MÜZİK ÇALGILARI ÜFLEMELİ ÇALGILAR

BATI MÜZİK ÇALGILARI ÜFLEMELİ ÇALGILAR BATI MÜZİK ÇALGILARI ÜFLEMELİ ÇALGILAR FAGOT Fagot, ahşap nefesli çalgıdır. Fagot, çift kamışlı ve tek parçalı bir enstrüman olan Curtal'dan, 16. yüzyıl'da Avrupa'da türemiştir. Ses aralığı 3,5 oktav olan

Detaylı

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ KİTAP

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ KİTAP İÇİNDEKİLER GİRİŞ Afrika ve Afrikalılar 13 BİRİNCİ KİTAP Bir Yuruba Efsanesi: Dünyanın Yaratılışı 23 Küçük Tanrı Obatala, Beş Parmaklı Beyaz Horoz ve Kara Kaplan 23 Kara Kaplan'la Beş Parmaklı Beyaz Horoz

Detaylı

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir. Sevgili Meslektaşlarım, Kıymetli Katılımcılar, Bayanlar ve Baylar, Akdeniz bölgesi coğrafyası tarih boyunca insanlığın sosyal, ekonomik ve kültürel gelişimine en çok katkı sağlayan coğrafyalardan biri

Detaylı

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 2+0 2 3 Ön Koşul Dersler Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Seçmeli Dersin Koordinatörleri Dersi Veren Dersin Yardımcıları Dersin

Detaylı

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM URARTU UYGARLIĞI Gülsevilcansel YILDIRIM 120213060 Urartular MÖ birinci yüzyılın başında, Van Gölü ve çevresinde önemli bir devlet Kuran ve günümüze kadar buradaki uygarlıkları etkilemiş bir kavimdir.

Detaylı

ÖĞRETİM YILI DERS İNTİBAKLARI. I.YY ARY 105 Tarih Araştırma Yöntemleri 2+0 4,5 Z I.YY ARY 105 Tarih Araştırma Yöntemleri MS

ÖĞRETİM YILI DERS İNTİBAKLARI. I.YY ARY 105 Tarih Araştırma Yöntemleri 2+0 4,5 Z I.YY ARY 105 Tarih Araştırma Yöntemleri MS Fakülte/Yüksekokul : Edebiyat Fakültesi Böl./Program Tarih Bölümü Yarıyılı : Güz / Bahar ESKİ PROGRAM DERSİN YARIYIL KODU ADI (T+U 2012-2013 ÖĞRETİM YILI DERS İNTİBAKLARI YENİ PROGRAM DERSİN ECTS ECTS

Detaylı

ÇALGILAR. Türkiye de Kullanılan Çalgılar

ÇALGILAR. Türkiye de Kullanılan Çalgılar ÇALGILAR Çalgı: Müzik yapmak için kullanılan aletlere verilen genel addır. Çalgıların türleri, tarihi, yapım biçimleri gibi konuları inceleyen bilim dalına da Organoloji denir. Biz burada anlaşılması kolay

Detaylı

Kitle İletişim Araçları Sayesinde Yerelden Ulusala Taşınan Bir Çalgı: Kabak Kemane

Kitle İletişim Araçları Sayesinde Yerelden Ulusala Taşınan Bir Çalgı: Kabak Kemane Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi/Journal of Turkish World Studies 17/1 Yaz-Summer 2017 Kitle İletişim Araçları Sayesinde Yerelden Ulusala Taşınan Bir Çalgı: Kabak Kemane A Musical Instrument Being Transmitted

Detaylı

ESKİ İRAN DA DİN VE TOPLUM (MS ) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK

ESKİ İRAN DA DİN VE TOPLUM (MS ) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK ESKİ İRAN DA DİN VE TOPLUM (MS. 226 652) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK Eski İran da Din ve Toplum (M.S. 226-652) Yazar: Yrd. Doç. Dr. Ahmet Altungök Yayınevi Editörü: Prof. Dr. Mustafa Demirci HİKMETEVİ

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ. Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ. Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ İran üzerinden geçerek Batı Anadolu'ya yerleşen Türk boyların dan bir bölümü 13. yüzyıl sonlarında

Detaylı

Oyun Öğretimi 1- OYUNUN TARİHÇESİ. Dr. Meral Çilem Ökcün-Akçamuş

Oyun Öğretimi 1- OYUNUN TARİHÇESİ. Dr. Meral Çilem Ökcün-Akçamuş Oyun Öğretimi 1- OYUNUN TARİHÇESİ Dr. Meral Çilem Ökcün-Akçamuş OYUNUN TARİHÇESİ n Oyun insanlık tarihi kadar eskidir. n Çeşitli bilim dallarının çalışmalarında oyun, ilginç bir hareket noktası oluşturmaktadır.

Detaylı

TARİH BÖLÜMÜ ÖĞRETİM YILI DERS PROGRAMI

TARİH BÖLÜMÜ ÖĞRETİM YILI DERS PROGRAMI TARİH BÖLÜMÜ 2014-2015 ÖĞRETİM YILI DERS PROGRAMI I. YARIYIL ECTS II. YARIYIL ECTS BİL 150 Temel Bilgi Teknolojisi 4+0 5,0 TAR 107 İlkçağ Tarihi I 3+0 5,0 TAR 108 İlkçağ Tarihi II 3+0 5,0 TAR 115 Osmanlıca

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI. İLKOKULU 3. SINIF MÜZİK DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI. İLKOKULU 3. SINIF MÜZİK DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI 10-14 EKİM 3-7 EKİM 26-30 EYLÜL 19-23 EYLÜL - 3. SINIF DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI 1 1 Hayvanları Koruma Günü İSTİKLAL MARŞI MIZ A.5. İstiklal Marşını anlamına uygun dinler İstiklâl Marşı CD si

Detaylı

DERSLER VE AKTS KREDİLERİ

DERSLER VE AKTS KREDİLERİ DERSLER VE AKTS KREDİLERİ 1. Yarıyıl Ders Listesi TDP-101 TOPLUMSAL DUYARLILIK PROJESİ I Zorunlu 1+0 1 1 YDBI-101 İNGİLİZCE Zorunlu 2+0 2 2 TDE-155 KLASİK TÜRK EDEBİYATI TEMEL BİLGİLER-I Zorunlu 2+0 2

Detaylı

Orhan TÜRKDOĞAN (2009). Günümüzde Karaman ve Hazar Türkleri, İstanbul: IQ Kültür Sanat Yayıncılık, 224 Sayfa. ISBN ( ).

Orhan TÜRKDOĞAN (2009). Günümüzde Karaman ve Hazar Türkleri, İstanbul: IQ Kültür Sanat Yayıncılık, 224 Sayfa. ISBN ( ). Orhan TÜRKDOĞAN (2009). Günümüzde Karaman ve Hazar Türkleri, İstanbul: IQ Kültür Sanat Yayıncılık, 224 Sayfa. ISBN (978-975-255-271-5). Gülhan YAMAN Temel amacı, Türk toplumunu anlamak ve açıklamak olan

Detaylı

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ANKARA DEVLET KONSERVATUVARI

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ANKARA DEVLET KONSERVATUVARI HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ANKARA DEVLET KONSERVATUVARI 2012-2013 AKADEMİK YILI 15 ŞUBAT 2012 TARİHİNDEN 17 EYLÜL 2012 TARİHİNE KADAR GERÇEKLEŞTİRİLEN FAALİYETLER I. MÜZİK BÖLÜMÜ AKADEMİK TEŞKİLAT ŞEMASI A)

Detaylı

KABUL SINAVI YÖNERGESİ

KABUL SINAVI YÖNERGESİ HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ANKARA DEVLET KONSERVATUVARI MÜZİK VE BALE ORTAOKULU KABUL SINAVI YÖNERGESİ Amaç ve Kapsam Madde 1. Bu yönerge, Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Müzik ve Bale

Detaylı

TARİH BÖLÜMÜ LİSANS DERSLERİ BİRİNCİ YIL

TARİH BÖLÜMÜ LİSANS DERSLERİ BİRİNCİ YIL TARİH BÖLÜMÜ LİSANS DERSLERİ BİRİNCİ YIL I. Yarıyıl II. Yarıyıl TAR 101 OSMANLI TÜRKÇESİ I 4 0 4 6 TAR 102 OSMANLI TÜRKÇESİ II 4 0 4 6 TAR 103 İLKÇAĞ TARİHİ I 2 0 2 4 TAR 104 İLKÇAĞ TARİHİ II 2 0 2 4 TAR

Detaylı

Âşıklık Geleneği ve Medya Endüstrisi -Geleneksel Müziğin Medyadaki Serüveni-

Âşıklık Geleneği ve Medya Endüstrisi -Geleneksel Müziğin Medyadaki Serüveni- Âşıklık Geleneği ve Medya Endüstrisi -Geleneksel Müziğin Medyadaki Serüveni- Yazar Süleyman Fidan Kapak Fotoğrafı Âşık Veysel ve Erdoğan Alkan, TRT, 1969. Görsel TRT Arşivlerinden alınmıştır. ISBN: 978-605-9247-82-5

Detaylı

MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ)

MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) MÜZİK ALETLERİ YAPIMI ALANI ANKARA 2007 ÖĞRENME FAALİYETİ -31 AMAÇ MÜZİK ALETLERİ YAPIMI Bu faaliyette verilecek

Detaylı

11.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

11.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI YENİLEŞME DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI TANZİMAT DÖNEMİ EDEBİYATININ OLUŞUMU KAZANIMLAR.Osmanlı Devleti ni güçlü kılan sosyal, siyasi düzenin bozulma nedenlerini.batı düşüncesine,

Detaylı

İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN

İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN 1) XI. Yüzyıl dil ürünlerinden olan bu eserin değeri, yalnızca Türk dilinin sözcüklerini toplamak, kurallarını ve

Detaylı

KIBRIS HALK TÜRKÜLERININ BAZI

KIBRIS HALK TÜRKÜLERININ BAZI Cavanşir GULIYEV KIBRIS HALK TÜRKÜLERININ BAZI ARMONILEŞTIRME ÖZELLIKLERI Prof.Dr. Cavanşir GULIYEV - KKTC Yakın Doğu Üniversitesinin Sahne Sanatları Fakültesinin öğretim üyesi. Türkünün armonileştirmesi

Detaylı

TARİHSEL VE TOPLUMSAL GELENEK

TARİHSEL VE TOPLUMSAL GELENEK İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 5 KISALTMALAR 17 BİRİNCİ BÖLÜM: TARİHSEL VE TOPLUMSAL GELENEK I. İSLAMİYET ÖNCESİNDE KURULAN DEVLETLER VE ANAYASAL YAPI 20 A. HUN DEVLETİ (MÖ. IV. yy.-ms 4. yy) 20 B. GÖKTÜRK DEVLETİ

Detaylı

İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ

İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ KISA ÖZET

Detaylı

EĞİTİMİN TARİHİ TEMELLERİ - 1 İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

EĞİTİMİN TARİHİ TEMELLERİ - 1 İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ EĞİTİMİN TARİHİ TEMELLERİ - 1 İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Tarih, milletlerin birikimlerini ve yer ve zaman göstererek inceleyen bilimdir.

Detaylı

Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler

Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV 2+0 2 3 Ön Koşul Dersler Yok Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Seçmeli Dersin Koordinatörleri Dersi Veren Dersin Yardımcıları

Detaylı

1- Aşağıdakilerden hangisi tarih çağlarının başlangıcında ilkel endüstrinin ve sermaye birikiminin temelini oluşturmuştur.

1- Aşağıdakilerden hangisi tarih çağlarının başlangıcında ilkel endüstrinin ve sermaye birikiminin temelini oluşturmuştur. 1- Aşağıdakilerden hangisi tarih çağlarının başlangıcında ilkel endüstrinin ve sermaye birikiminin temelini oluşturmuştur. a) Tutsaklık düzeni b) Üretim artığının sağlanması c) Uzmanlaşmış zanaatçı sınıfı

Detaylı

İ Ç E R İ K. M i s y o n & V i z y o n S a n a t T a r i h i B ö l ü m l e r i n i n Ö n e m i N e d e n S a n a t T a r i h i B ö l ü m ü?

İ Ç E R İ K. M i s y o n & V i z y o n S a n a t T a r i h i B ö l ü m l e r i n i n Ö n e m i N e d e n S a n a t T a r i h i B ö l ü m ü? A D I Y A M A N Ü N İ V E R S İ T E S İ F E N E D E B İ Y A T F A K Ü L T E Sİ S A N A T T A R İ H İ B Ö L Ü M Ü T A N I T I M K İ T A P Ç I Ğ I 2018-2019 İ Ç E R İ K B ö l ü m ü m ü z M i s y o n & V

Detaylı

AİLE İRŞAT VE REHBERLİK BÜROLARINDA YAPILAN DİNİ DANIŞMANLIK - ÇORUM ÖRNEĞİ -

AİLE İRŞAT VE REHBERLİK BÜROLARINDA YAPILAN DİNİ DANIŞMANLIK - ÇORUM ÖRNEĞİ - T.C. Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı AİLE İRŞAT VE REHBERLİK BÜROLARINDA YAPILAN DİNİ DANIŞMANLIK - ÇORUM ÖRNEĞİ - Necla YILMAZ Yüksek Lisans Tezi Çorum

Detaylı

İktisat Tarihi II

İktisat Tarihi II İktisat Tarihi II 23.02.2018 İkincil özeklerde yalnızca ekonomik yapı benimsenmekle kalmamıştır. - Biblos - Kapadokya uygarlıkları birincil özeklerin yapısı ile zorlanmıştır. İkinci devrimin yaygınlaşmasında

Detaylı

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 KONULAR Avrupa da Folklor sözcüğünün kullanımı ile ilgili çalışmalar Folklorun ilk derneği Folklorun tanımı DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2 AVRUPA DA FOLKLOR SÖZCÜĞÜNÜN

Detaylı

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders Dr. İsmail BAYTAK Orta Asya Tarihine Giriş Türk Adının Anlamı: Türklerin Tarih Sahnesine Çıkışı Türk adından ilk olarak Çin Yıllıklarında bahsedilmektedir. Çin kaynaklarında

Detaylı

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Sözlü Kompozisyon Teorisi DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2 KONULAR Sözlü Kompozisyon Teorisi Teorinin ortaya çıkışı ve kavramsal yapının oluşumu Milman Parry ve Sözlü Kompozisyon

Detaylı

CAM SANATI. Selim SÜRER 11B 1315

CAM SANATI. Selim SÜRER 11B 1315 CAM SANATI Selim SÜRER 11B 1315 Cam günümüz modern çevresinin önemli bir parçasıdır. Basit bir su bardağından sofistike bir teknik donanım malzemesine kadar kullanım alanı geniştir. Camın kullanımı günlük

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : ORTA ASYA TÜRK TARİHİ Ders No : 0020100004 : Pratik : 0 Kredi : ECTS : 5 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim Tipi

Detaylı

Ders Adı : ORKESTRA / ODA MÜZİĞİ I Ders No : Teorik : 1 Pratik : 2 Kredi : 2 ECTS : 3. Ders Bilgileri.

Ders Adı : ORKESTRA / ODA MÜZİĞİ I Ders No : Teorik : 1 Pratik : 2 Kredi : 2 ECTS : 3. Ders Bilgileri. Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : ORKESTRA / ODA MÜZİĞİ I Ders No : 0310330201 Teorik : 1 Pratik : 2 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili

Detaylı

ETKİNLİKLER/KONFERSANS

ETKİNLİKLER/KONFERSANS ETKİNLİKLER/KONFERSANS Anadolu'nun Vatanlaşmasında Selçukluların Rolü Züriye Oruç 1 Prof. Dr. Salim Koca'nın konuk olduğu Anadolu'nun Vatanlaşmasında Selçukluların Rolü konulu Şehir Konferansı gerçekleştirildi.

Detaylı

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE ANKARA HALK MÜZİĞİ SEMPOZYUMU BASIN BİLDİRİSİ

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE ANKARA HALK MÜZİĞİ SEMPOZYUMU BASIN BİLDİRİSİ GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE ANKARA HALK MÜZİĞİ SEMPOZYUMU BASIN BİLDİRİSİ Ankara nın en köklü sivil temsilcisi Ankara Kulübü tarafından düzenlenen ve geleneksel Ankara halk müziğinin temel özellikleri ile son dönemlerde

Detaylı

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) Osmanlı devletinde ülke sorunlarının görüşülüp karara bağlandığı bugünkü bakanlar kuruluna benzeyen kurumu: divan-ı hümayun Bugünkü şehir olarak

Detaylı

Tarihin Çeşitleri Hikayeci Tarih: Nakilci tarih yazımıdır. Eski Yunan Tarihçisi Heredot'la başlar.

Tarihin Çeşitleri Hikayeci Tarih: Nakilci tarih yazımıdır. Eski Yunan Tarihçisi Heredot'la başlar. TARİH BİLİMİNE GİRİŞ Tarihin Tanımı Tarih, insan topluluklarının geçmişteki yaşayışlarını, birbirleriyle olan ilişkilerini, neden-sonuç ilişkisi içerisinde yer ve zaman göstererek, belgeler ışığında objektif

Detaylı

9. SINIF ÜNİTE DEĞERLENDİRME SINAVLARI LİSTESİ / DİL VE ANLATIM

9. SINIF ÜNİTE DEĞERLENDİRME SINAVLARI LİSTESİ / DİL VE ANLATIM SINAVLARI LİSTESİ / DİL VE ANLATIM İletişim Dil - Kültür İlişkisi İnsan, İletişim ve Dil Dillerin Sınıflandırılması Türk Dilinin Tarihi Gelişimi ve Türkiye Türkçesi Türkçenin Ses Özellikleri Telaffuz (Söyleyiş)

Detaylı

MIZRAPLI HALK MÜZİĞİ ENSTRÜMANLARI YAPIMCISI

MIZRAPLI HALK MÜZİĞİ ENSTRÜMANLARI YAPIMCISI TANIM Temel müzik kavramlarını bilen ve uygulayan, müzik ve ses uygulamalarını yapan, temel teknik resim ve tüm alandaki ana enstrümanların çizimini yapan, yapacağı enstrümana uygun ağacı seçerek bu ağaçları

Detaylı