HAMAS D REN YOR srail sald r lar devam PROTESTOLAR SÜRÜYOR

Transkript

1 ISSN Katiller cesareti Araplardan al yor 1 A ustos 2014 Cuma Fiyat 25 Kr Filistinli gruplar, srail'in, sivillere yönelik katliamlar yaparken Arap ülkelerinin suskunlu undan cesaret ald n belirtti. HABER 12. SAYFADA ABD Israil veriyorvuruyor Gazze deki katliamlara sessiz kalan ABD, srail'e askeri mühimmat sat fl n sürdürüyor. ABD Savunma Bakanl Pentagon'dan yap lan yaz l aç klamada, 20 Temmuz'da, D fl Askeri Yard mlar Program 'n n rutin mühimmat gönderilmesi prosedürü kapsam nda srail Savunma Bakanl 'ndan talep mektubu al nd kaydedildi. Bu talebin, bakanl n normal kurum içi süreci dahilinde ele al nd - belirtilen aç klamada, 23 Temmuz'da da talebin sonuçland ve srail'de bulunan Savafl Rezervleri Stok Cephaneli i'ndeki (WRSA-I) uygun mühimmatlar n srail savunma güçlerine teslim edildi i bildirildi. Cephanelikteki mühimmat n Gazze'de flu anda yaflanan durumdan çok daha öncesinden bu yana, birkaç y ld r oldu u kaydedilen aç klamada, bu stoklar n ABD'nin "ihtiyaç fazlas n " oluflturdu u ifade edildi. Bu tür taleplerde Beyaz Saray' n onay na ihtiyaç duyulmad belirtilen aç klamada, ABD'nin srail'in güvenli ine yönelik taahhüdü tekrarlan rken, bu savunma sat fl n n da bu amaçlarla örtüfltü ü kaydedildi. Öte yandan, ABD medyas nda yer alan haberlerde, srail Savunma Bakanl 'n n istekleri aras nda 120 mm'lik havan toplar ve 40 mm'lik bomba atarlar n bulundu u belirtiliyor. 11 DE NE AR FE DED LER NE DE BAYRAM srail, Gazze'ye sald r lara bafllad ktan k sa süre sonra ABD den mühimmat talebinde bulunurken, çocuk ve kad n a rl kl can kay plar nda ABD nin sorumlulu u da art yor. Ramazan Bayram süresinde en kanl sald r lar n sürdüren ve katliamlar n soyk r ma dönüfltüren srail, BM ye ait okullar, hastaneleri, Gazze nin tek enerji santralini vurmaktan da geri durmad. Katliam n Bayram bilançosu çok a r 318 flehit HAMAS D REN YOR srail sald r lar devam ederken, Hamas' n askeri kanad zzeddin el-kassam Tugaylar 'n n, Gazze'de tünellerin y k m nda kullan lan srail ordusuna ait bir arac vurdu u bildirildi. FÜZE LE VURDU Kassam Tugaylar 'ndan yap lan yaz l aç klamada, Gazze'nin Cuhr ed-diyk beldesinde, srail ordusuna ait, tünellerin y - k m nda kullan lan özel bir arac n "kornet tipi tanksavar füzeyle" vuruldu u belirtildi. KULLANILAMAZ Söz konusu araç ile etraf ndaki z rhl araçlar n kullan lamaz hale geldi i kaydedildi. Konuya iliflkin srail makamlar ndan henüz bir aç klama yap lmamas dikkat çekti. GAZZE AFET BÖLGES... Filistin Devlet Baflkan Abbas, Gazze'yi "afet bölgesi" ilan etti HABER 12. SAYFADA PROTESTOLAR SÜRÜYOR srail in Gazze de uygulad soyk - r ma dünya halklar ndan tepkiler sürüyor. Türkiye nin yan s ra Avrupa ve Güney Amerika ülkelerinde de tepkiler soka a taflt. Bu arada, ABD'nin baflkenti Washington'da, Beyaz Saray önünde yüzlerce kiflinin kat ld eylemde, srail'in Gazze'ye sald r lar mum yak larak protesto edildi. Düzenlenen gösteride srail'in Gazze'ye sald r lar nda hayat n kaybedenlerin isimleri tek tek okundu. Bu s - rada baz eylemcilerin gözyafllar n tutamad görüldü. Eylemciler, tafl d klar pankartlarda ABD Baflkan Barack Obama'dan srail'e askeri yard mlara son vermesini ve Gazze'ye uygulanan ablukan n kald r lmas n istedi. srail'in Gazze fieridi'ne Ramazan Bayram 'nda düzenledi i sald r larda 318 kiflinin hayat n kaybetti i, 980 kiflinin yaraland bildirildi. Gazze'de görevini fiilen sürdüren eski Filistin hükümeti Sa l k Bakanl Sözcüsü Eflref el-kudra, AA muhabirine yapt aç klamada, " srail sald r lar nda bayram boyunca ço unlu unu kad n ve çocuklar n oluflturdu u 318 kifli hayat n kaybetti, 980 kifli yaraland " dedi. Kudra, bayram n ilk günü 28 Temmuz'da 43 kiflinin öldü ünü, 260 kiflinin yaraland, ikinci günü ise 144 kiflinin yaflam n yitirdi ini, 260 kiflinin yaraland n belirtti. 0Kudra daha önce de srail'in havadan ve karadan sürdürdü ü sald r larda, bayram n son gününde 131 Filistinlinin yaflam n yitirdi ini, 463 kiflinin yaraland - n duyurmufltu.

2 2 SINEMA TV / MAGAZIN 1 Ağustos 2014 Cuma Ünlü oyuncu Beren Saat ve pop müziğin sevilen ismi Kenan Doğulu, Malibu da kumsalda gerçekleşen düğünle hayatlarını birleştirdi. Çifti yakın dostları yalnız bırakmadı. Beren Saat ve Kenan Doğulu evlendi İSTANBUL - Yaklaşık 2,5 yıldır birlikte olan Beren Saat ve Kenan Doğulu çifti Los Angeles'ta mutlu sona ulaştı. Tam bir görsel şölen havasında gerçekleşen düğün Malibu da bir kumsalda yapıldı. Törene çiftin aileleri başta olmak üzere Belçim Bilgin, Kıvanç Tatlıtuğ, Başak Dizer, Hilal Saral, Ece Yörenç gibi çok sayıda ünlü isim de katıldı.bugüne kadar dizilerde sayısız kere gelinlik giyen Beren Saat ilk kez kendi düğününde gelinlik giymenin heyecanını yaşadı. Bu özel gün - de yan la rın da bu lu na ma ya cak ar - ka daş la rı için de ay rı bir da vet ver mek is te yen ün lü çift, on la rı Bü yü ka da da bir ara ya ge ti re cek. 500 ki şi lik gör kem li da ve tin, Aya Ni ko la Ote l de ya pı la ca ğı ko nu şu lu yor. Ünlü isimler de sosyal medya hesaplarından çiftin mutluluğuna ortak oldu. Sibel Can, Benim canım arkadaşım bir prensesle evlenmiş. Nasıl yakışmışlar birbirlerine Allah nazardan korusun. Hep mutlu olun notunu düştü. Türkiye'nin Yıldızları yarışmasına katılarak ünlenen Saat, ardından sırasıyla Aşkımızda Ölüm Var (2004), Aşka Sürgün ( ) ve Hatırla Sevgili ( ) adlı televizyon dizilerinde yer aldı. Aşk-ı Memnu ( ) ve Fatmagül'ün Suçu Ne? ( ) dizilerindeki performansıyla iki kez Altın Kelebek Ödülü kazandı. sinemada ilk kez Güz Sancısı (2009) filmi ile boy gösterdi. Daha sonra Gecenin Kanatları (2009), Gergedan Mevsimi (2012) ve Benim Dünyam (2013) filmlerinde rol aldı. Son olarak intikam ( ) dizisinde başrol oynayan Saat, Türkiye'nin en çok kazanan oyuncularındandır. 2004'te, Nazif Tunç ve Ümit Efekan'ın birlikte yönettikleri Aşkımızda Ölüm Var isimli yapımda Ece Uslu'nun canlandırdığı Pervin karakterinin kardeşi, Nermin'i oynamıştır. 2005'te, ilk başrolünü, Cemal Şan'ın yönettiği, Tomris Giritlioğlu'nun hazırladığı Aşka Sürgündizisinde Mahsun Kırmızıgül ve birçok usta oyuncu ile paylaşmıştır. Doğulu bir kız olan Zilan Şahvar Azizoğlu'nu oynamıştır. 21:30 ÖZEL TİM 19:50 KOCAMAN BİR HİÇ Orijinal Adı : S.W.A.T: Firefight Yönetmen : Benny Boom Oyuncular : Gabriel Macht, Robert Patrick, Carly Pope Yapım : 2011 Aksiyon Detroit e bir S.W.A.T. timi kurması için gönderilen Los Angeles Polis Departmanı Şefi Paul Cutler, birden kendisini devlet tarafından korunan bir dahinin hedefi olarak bulur. Sizin için seçtiklerimiz Orjinal İsmi:Big Nothing Yönetmen:Jean Baptiste Andrea Oyuncular:Davi d Schwimmer, Simon Pegg, Alice Eve Yapım Yılı:2006 Tür:Komedi/ Macera Hüsrana uğramış, işsiz bir öğretmen olan Charlie Wood, hayattan öç almak için tutarsız Gus Dickinson ve eski güzellik abidesi, yeni dolandırıcı Josie McBroom ile bir şantaj olayına karışır. Bu kadersiz üçlü için olaylar kötüye gittikçe, ortaya yeni maceralar çıkmaktadır. Sinema VİZYONA YENİ GİREN FİLMLER "Arınma Gecesi: Anarşi" James DeMonaco'nun yönettiği ve Frank Grillo, Kiele Sanchez, Michael K. Williams ile Zach Gilford'un oynadığı "Arınma Gecesi: Anarşi" haftanın dikkati çeken bir diğer gerilim ve korku filmi. Amerika'da geçen ve cinayet işlemek dahil herşeyin 24 saatliğine serbest olduğu filmde, evlerine dönmeye çalışan bir çiftin başına gelen kabus dolu anlar izlenebilecek. "Sinyal" Bilim-kurgu severlerin uzun süre beklediği "Sinyal" gizemli bir sinyalin peşinde olan 3 gencin hikayesini konu alıyor. William Eubank'ın yönettiği filmde; Patrick Davidson, Brenton Thwaites, Olivia Cooke ile Beau Knapp gibi isimler oyuncu olarak kamera karşısına geçti. "Bir Don Juan Öldürmek" Haftanın tek yerli yapımı, Sabahattin Sakman'ın yönettiği ve Süleyman Atanısev, Teoman Kumbaracıbaşı, Pervin Bağdat ile Pelin Batu'nun oynadığı "Bir Don Juan Öldürmek"... Dram türündeki film; bir hastasının intiharından duyduğu üzüntü ile birinci elden bilimsel araştırmalar yapmak üzere, internetten ruhsal sorunlu kadınlar bularak onlarla buluşan ve daha sonra bir cinayete kurban giden idealist bir psikiyatrla ilgili olayın, bir polis tarafından çözülmesini konu ediniyor. "Çöldeki İzler" Yönetmen John Curran'ın yeni filmi "Çöldeki İzler", Avustralyalı yazar Robyn Davidson'ın kendi anılarını kaleme aldığı aynı adlı kitabından bir uyarlama. Filmin oyuncu kadrosunda, Mia Wasikowska, Adam Driver, Emma Booth ile Jessica Tovey gibi isimler yer aldı. Mia Wasikowska'nın Davidson'ı canlandırdığı film, yazarın köpeği ve dört deveyle 1977 yılında Avustralya çöllerinde yaptığı yolculuğu konu alıyor. Demet Akalın: Çirkef günlerim geride kaldı İSTANBUL - Demet Akalın, polemik yaşadığı Hande Yener le ilgili şaşırtan bir açıklama yaptı. Akalın, "Benim küs olduğum kimse yok. Öyle bir dünyam yok artık dedi. Bay ra mın ikin ci gü nü Bod ru m da sah ne alan De met Aka lın, sa ba hın ilk ışık la rı na ka dar sü ren can lı per for man sıy la be ğe ni top la dı. Aka lın, bir sü re dir Han de Ye ner ile ya şa dık la rı po le mik ler hak kın da il ginç bir açık la ma yap tı. Kim sey le küs ol ma dı ğı nı söy le yen Aka - lın, Ba rı şa cak kim sem yok çün kü küs ol - du ğum kim se de yok. Ge çen ler de bir ha ber çık tı. Ben bi ri si ni gör mü şüm de res to ran dan ay rıl mı şım. Öy le bir şey yok. Be nim o çir - kef gün le rim ge ri de kal dı. Öy le bir dün yam yok ar tık de di.

3 ANKARA 1 Ağustos 2014 Cuma 3 Sincanlı hanımlar konakta buluşuyor Sincan Belediyesi nin hanımlar için hizmete sunduğu Hanımlar Konağı na ilgi artarak sürüyor. Muharip Gaziler Derneği Başkan Yaşar ı ziyaret etti HABER MERKEZİ- Türkiye Muharip Gaziler Derneği Genel Başkanı Şükrü Tandoğan ve beraberindeki dernek üyeleri Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ı makamında ziyaret etti. Yaşar, vatan savunmasında canını ortaya koyan gazilere her yurttaşın minnet borcu olduğunu söyledi. Yenimahalle Belediyesi nin şehit ve gazi yakınlarının her zaman yanlarında olduğunu söyleyen Yaşar, Bu vatan uğruna gözlerini kırpmadan kendilerini feda eden, korkusuzca canlarını ortaya koyan tüm gazilerimize destek olmak görevimizdir dedi. Vatan topraklarının kolay kazanılmadığını hatırlatarak İçinde bulunduğumuz bu günlerde birlik, beraberliğe her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Bunu cumhuriyete ve değerlerimize sıkı sıkıya bağlı kalarak sağlayabiliriz ifadelerini kullanan Yaşar, Türkiye Muharip Gaziler Derneği ne ellerinden gelen desteği vermeye hazır olduklarını sözlerine ekledi. HABER MERKEZİ- Sincan Belediyesi nin hanımlar için hizmete sunduğu Hanımlar Konağı dolup taşıyor. İlçedeki hanımların yanı sıra ilçe dışındaki hanımlarında dikkatini çeken Hanımlar Konağı, hem seminerleri hem toplantıları hem de sıcak ortamı ile takdir topluyor. İlçenin merkezinde yer alan Konak ta hanımlar, çocuklarıyla birlikte hoş vakit geçirirken seminerlerle de bilgileniyor. Hanımlara her alanda pozitif ayrımcılık sağladıklarını belirten Sincan Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna; Belediye olarak ev hanımlarını üretim sürecine dahil edip onlarında ev ekonomilerine katkı sağlamaları için üreten hanımlar pazarını hizmete sunduk. Bununla da yetinmek istemedik Pazar servislerimiz ile hanımlarımızın Pazar yükünü hafiflettik. Hanımlar Konağımız ile de hanım kardeşlerimizin bir araya gelmesini sağladık. Kardeşlerimiz burada huzurla vakit geçirirken çocukları da parkta güvenle oynayabiliyor. dedi. Sosyal belediyecilik anlayışı ile yürüttüğü çalışmalara devam eden Sincan Belediyesi, Hanımlar Konağı ile hanımların güvenli ve huzurlu bir ortamda vakit geçirmelerini amaçlıyor. Konağın özellikle ilçenin merkezinde yer alması özen gösteren Belediye, bu yolla hanımların alışverişten sonra oturup bu tesiste dinlenmelerini amaçlıyor. Hanımlar Konağı nın yanında yer alan parka da çocuklarını getiren anneler hem çocuklarını takip ediyor hem de sohbet edip güzel zaman geçirebiliyor. Her şeyin ücretsiz olarak sunulduğu Konak ta hanımlar kendi evlerindeki rahatlığı ve huzuru yakalamanın keyfini çıkarıyor. Hanımlar Konağı için Sincan Belediyesi ne çok teşekkür eden Nilüfer Pehlivan; Belediyemiz biz hanımları da unutmadı, gerçekten bu güzel tesis için çok teşekkür ediyorum. Konakta hem bilgileniyor hem huzur buluyor hem de dostlarımızla bir araya geliyoruz. Sincan da daha önce yapılmayan yapıldı ve bizler için bu tesis yapıldı. Gerçekten Belediyemize çok teşekkür ediyorum. dedi. AGT ile kazanıyorlar HABER MERKEZİ Ankara Gönüllü Takımı ve Yenimahalle Belediyesi işbirliğiyle hayata geçirilen Üniversite-Ev projesi, iki öğrenciyi daha üniversiteli yaptı. 18 yaşındaki Hilal Eser ve kardeşi 14 yaşındaki Bilal Eser, Ankara Gönüllü Takımı üyesi olan üniversite öğrencilerinin yardımıyla hayallerine bir adım daha yaklaştı. Sınavda ilk 20 binin içerisinde girerek On Dokuz Mayıs Üniversitesi İşitme Engelliler Öğretmenliği Bölümü nü kazanan Hilal ve geçtiğimiz sene AGT üyelerinin yardımıyla Anadolu Meslek Lisesi Grafik Tasarım Bölümü nü kazanan Bilal, bu başarısını Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ile paylaşarak böyle bir projeyi hayata geçirdiği için teşekkür etti. Yenimahalle Belediyesi işbirliğiyle gerçekleştirilen Üniversite-Ev projesinde dershaneye gidemeyen öğrencilere,ankara Gönüllü Takımı üyeleri tarafından evlerinde ders verilirken Üniversite-Okul projesinde ise sınıf ortamında hızlı okuma ve tiyatro dersleri veriliyor.eser kardeşler, Yenimahalle de Yakacık, Pamuklar ve Çeşme bölgelerinde bu projeden yararlanan 105 öğrenciden yalnızca ikisi.yakacık Mahallesi nde ikamet eden,babası ayakkabı tamircisi olan iki kardeş, üniversite öğrencilerinden aldıkları eğitimle girdikleri sınavlardan büyük başarı elde etti. AGT üyelerinin yardımıyla hayallerine yaklaşan Eser kardeşler, başarılarını Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar a teşekkür ederek kutladı. Duyduğu başarı öyküsü karşısında oldukça mutlu olan Yaşar, öğrencileri tebrik ederek başarılarının devamını diledi. İDDİA YOK Abdullah Cengiz Eğitimci/Yazar HANGİ SUÇUN ÖZRÜ BEKLENİYOR? Aklı başında ve Allah ın Yüce Beyanını anlamış hiçbir Müslüman, isteyerek ve bilinçli bir şekilde dava arkadaşı ile aynı inancı paylaştığı kardeşiyle severek ve de hoşuna giderek kavgaya girmez; gönül rızası ile de girmek istemez. En azından cahil kafamla ben öyle biliyorum. Okuduğum ayetler, rastladığım hadisi şerifler bana bunu göstermektedir. Özellikle bunun altını çizdikten sonra geleyim Sayın Arınç ın geçen gün yaptığı açıklamaya ve de cevaplarına. Aslında bunu cevaplamak benim gibi acizin görevi değildir. Ancak bir Müslüman olarak 1974 lerden beri tanıdığım, 1982 den sonra da içinde bulunduğum - Allah(celle celaluhu) rızasından öte bir bağlılığımın olmadığı- cemaate ve oradaki kardeşlerime isnat edilen suçlamalara ve reva görülen muameleye karşılık Sayın Arınç a birkaç söz söyleme hakkımın -yine Allah rızası için- olduğunu düşünüyorum. Tıpkı ta sayın rahmetlik Erbakan Hocayla olan beraberliğinden, 2002 de iktidara gelmenizden önceden son seçime kadar size ve partinize verdiğim desteğin de Allah(celle cealuhu) için olduğunu bilinciyle O zaman Allah(celle celaluhu) için Sayın Arınç da elini vicdanına koysun, liderinin olayların su yüzüne çıktığı günden beri yaptığı hakaret ve küfürlerin çetelesini çıkarsın ondan sonra da kimin özür dilemesi gerektiğini söylesin. Kendi ağzıyla diyor ki birkaç kişi, haydi birkaç kişi olmasın da bir milyon olsun Sorarım kendilerine, kuş uçmaz kervan geçmez; çöllerde dünyanın en ücra köşelerinde hizmet eden kardeşlerimizin ne günahları vardır da, haşhaşi, işbirlikçi, kan emen vampir, yasadışı işler çeviren örgüt, hain, inlerde yaşayan ayı ve daha buraya almadığım sayısızca suçlayıcı ve hakaret edici kelimelerle itham edildiler. Onlar mı gelip sizden özür dilesin? Bu meselelerle uzaktan yakından alakası olmayan, belki de hala ne olduğunu bile bilmeyen çocuk, anne, nine, dede, genç ve orta yaşlı; doğuda, batıda, kuzeyde, güneyde milyonlara aynı hakareti ve suçlayıcı beyanları yapanlar mı özür dilemeli? Yahut hırsızı, yolsuzluk yapanı, kanunsuz işlere bulaşanları bulanları zülüm ve zorbalıkla, ellerine kelepçe bağlayarak teşhir eden mi özür dilemeli? Özellikle terörle mücadele, kaçakçılık, organize, istihbarat, mali şube gibi hayati şubelerden alınıp hallaç pamuğu gibi oradan oraya sürülen polis ve onların amirleri ile diğer devlet kurumlarında çalışan - tek suçları(!) bu topluluğa sevgi besleme olan- cemaat sevenleri mi gelip sizden özür dilesin? Eğer ben İsrail casusu isem Allah(celle celaluhu) benim belamı versin; değilse bana bu iftiraları atanların belasını versin diyecek kadar kendinden emin ve cesur söylemler dile getirenlerin yanında, inançlı olduğunu söyleyen, yıllardır biz de öyle biliyorduk. Keşke kendisine dört beş seçimde oy verdiğimiz sayın lideriniz de bir gün çıksa bu duaya âmin dese. Yahut dese ki eğer ben o ses kayıtlarını yapmışsam, İsrail e en ufak bir iyiliğim dokunmuşsa, bu bakanlara, çocuklarına ve oğluma isnat edilen suçlar doğruysa Allah benim de onların da belasını versin. Değilse bize iftira atanların belasını versin. Haklılıklarından eminseniz ve doğruluğunda şüpheniz yoksa siz de çıkın televizyonlarda aynı bedduayı yapın biz de âmin diyelim. Demezsek namerdiz. Peki, bu süreç başladığında, on beş yıl önce beklenti içinde olup beklentisini bulmayınca sırt çevirip gidenleri bulup havuz medyasına çıkarıp aleyhte konuşturmaların özrü olmayacak mı? Ya, yabancı ülke elçilerini çağırıp yemek yedirdikten sonra okullarını kapatın talimatını verirken, oralarda hizmet eden öğretmenlerin, hicret eden esnafın ne suçu var da bunlara maruz kalmaktaydılar? Onlar mı gelsin özür dilesin? Yoksa bu işler için yerini, yurdunu, annesini, babasını, tüm akraba ve dostlarını geride bırakıp İslam davası için mukaddes göçe koşanlar mı? Bakın kendiniz de Muhterem Hoca efendi ye iyi insan, bu işlerle alakası yoktur diyorsunuz. Milyonların gönlünde taht kurmuş, aynı şekilde milyonların İslam la, Kuran la tanışmasına vesile olmuş bir gönül insanına söylenen hakaretleri, atılan iftiraları, karalama ve alayları nereye koyacaksınız? Ya Sayın liderinizin yapmadığı hakaret, etmediği aşağılayıcı cümle kaldı mı? Lütfen söyler misiniz? Kim kimden özür dileyecek? Hocaefendi mi İsrail den cesaret ödülü aldı? O mu İsrail in lehine veto yaptı? Onu sevenler mi İsrail ile ticari ilişki içindeler ki İsrail işbirlikçisi ya da ajanı suçlamasına maruz kalıyorlar? Ektiğimiz domateslerin, kabakların, salatalıkların tohumların -hem de kısırlaştırılmış, Allah bilir daha ne gibi hain ameliyeler yapıyorlar- ülkemize kim nasıl getiriyor? Hocaefendi ile sevenleri mi iktidarda yahut tarım bakanlığı yapıyorlar ki iş birlikçilikle suçlanıyorlar? Haksız ve yersiz bu suçlamalara maruz kalanlar mı gelsin özür dilesin? Kaç aydır susan, yapılıp edilen zulümlere ses çıkarmayan bu insana atılan iftiraların karşılığı mı gelip özür dilenecek? Meydanlar tepe tepe hakarete, saldırıya, bir Müslüman ın kardeşi için ağzına alamayacağı kelimelerle suçlananlar mı gelecek özür dileyecek? Bunları onlara reva görenler mi? Hukukun canına okumak için yargı baştan alaşağı değiştiriliyor. Adil karar veren yargıçlar hainlikle suçlanıyor. Birkaç gündür alelacele değiştirdiğiniz İstanbul Emniyetinde oynan tiyatroyu seyretmiyor musunuz? Bu tiyatroda zulme ve haksızlığa uğrayarak itibarlaştırılanlar mı, yoksa onlara kafalarının estiği gibi halksızlık ve zulüm yapan, hukuk ve insan hakları tanımazlar mı? Söyler misiniz, Allah aşkına! Kim özür dileyecek yahut neyin özrünü bekliyorsunuz? Kendiniz de kelepçelemeyi yanlış buldunuz. Kim iktidarda? İçişleri bakanlığı kimin emrinde? O suçsuz -henüz suçlulukları kesinleşmemiş ki- kimseleri kelepçeleme emrini veren savcılar kimin memurları? Neden bakanlar hakkındaki dosyalar açılmıyor? Neden bir gece pata-küllesi ile kanunlar çıkarıp sulh ceza hâkimliği ihdas ettiniz? Şimdi de onun, sözüm ona adil(!) yargılamalarına sığınıp zülüm ve zorbalık yapılıyor. Şimdi bütün bunlar benim gibi cahil adam tarafından bilinirken, nasıl olur da senin gibi iyi niyetli bir kimse tarafından bilinmez? Madem mesela bir özür dilemeyse bu kadarına gerek var mıydı? Lütfen vicdanınıza sorun. Ama bence mesele özür dilemeyse yanlış olur. Eğer ortada isnat edilen ajanlık, başkalarına ülkenin sırlarını verme, özel hayatı dinleme gibi yanlışlar varsa kusura bakmayın bunun özürle affedilmesi ne senin ne de sayın liderinizin de hakkı değildir. Bunu yapanlar varsa karışmayın hukukun karşısında hesaplarını versinler. Diyorsunuz ki, Hoca efendi nin etrafındaki kimseler onu yanıltıyor. Kim onlar? Sizin de yakından tanıdığınız ve kendileriyle çokça bir araya geldiğiniz kimseler mi? Söyler misiniz Allah rızası için kim onlar? Bacanağınız rahmetli Süleyman Abi sağ olsaydı da bunların doğruluğunu ona sorsaydınız. Ne şansızlık ki yok o mübarek insan İyi ki gerçek dosta ulaştı da bu acı ve çileli günleri görmedi. İyi ki Rahmeti rahmana ulaştı da öz kardeşleri tarafından hainlikle, haşhaşi olmakla, alçak olmakla ve daha bilmem ne olmakla itham edildiği günleri görmedi. O görmeme ve şahit olmama yönüyle şanslı, biz de görme ve şahit olma yönüyle şansızız. Kaderin acı ve zehirli tecellisi Ne diyelim? Bu günleri de görmek varmış bizim gibi şansızlara Evet, Muhterem Hoca efendi nin ağzından şu duayı kaç defa duydum: Allah ın ne olur! Kardeşlerimle imtihan edileceğim günleri göreceksem canımı al da o günleri banan gösterme. Bu da onun ve sevenlerinin imtihanı Bana göre bu çıkış faka basmanın üstünün örtülmek istenmesinin kolay yoludur. Lütfen siz kimlerin projelerini yerine getirdiğinizi söyleyiniz? Liderinizin kimlere bu haksızlıklar için söz verdiğini çıkıp anlatınız? Ne acıdır ki, kardeşlerimiz, bu ülke için çok iyi şeyler yapıyorlar bunun için dua edilip destekleyelim dediğimiz, aynı inancı paylaştığımız iktidar tarafından zulme ve haksızlığa uğrayan biziz. Çıkıp özür dilemesi gereken de biz mi olacağız. El insaf! Sayın Arınç, vicdanlı olun vicdanlı Mesele özürse kıymetli Hocam bunu elli defa yapar. Ama inanın liderinizin gönlündeki o değil. Neden bir güne bir gün asıl niyeti sorgulamazsınız? Düşünün, daha bu olaylar patlak vermeden, kamuoyu hiçbir şey duymadan, kışkırtıcılar ortalıkta boy atmaya başlamadan el altından, kardeşane el uzatan, özürse özür dileyen heyetler geldi gitti Zat-ı âliniz bile ta Amerika ya gitmedi mi? Dönüşte olumlu şeyler konuştuk, çok faydalı oldu demediniz mi? Yoksa bunların hepsi de mi tiyatronun bir parçasıydı? Meğerse bir yerlerde, birilerine verilen sözler varmış Tiyatro uygulayıcıları ile kol kola olma sözü verilmiş Ondan olacak ki uzatılan tüm eller, getirilen tüm özürler güçlü olmanın enaniyeti ile geri çevriliyormuş. Şimdi çıkmış özür dilesinler diyorsunuz. Neyin özrü Allah için! Şimdi Allah(celle celaluhu) için iki elinizi başınızın arasına alınız ve de vicdan muhasebesi yapınız. Birkaç aydan beri haksızlık, hukuksuzluk, aşağılama, horlama, hakaret etme, ötekileştirme, saldırıya uğrama kime yapılmış? Kararı siz verin ondan sonra da kim kimden özür dileyecek çıkıp kamuoyu ile paylaşın.

4 4 1 Ağustos 2014 Cuma ANKARA Mamak Belediyesi Başak Gençlik ve Spor Merkezi hizmet vermeye başladı. Mamak ın Gençlik Merkezi hizmet vermeye başladı HABER MERKEZİ - Binlerce genci çeşitli aktiviteler ve eğitimlerle buluşturan Mamak Belediyesi Başak Gençlik ve Spor Merkezi, 300 ün üzerinde üyesiyle haftanın altı günü hizmet vererek Mamak ta gençlere yeni bir dünyanın kapılarını araladı. Gençlik Merkezleri ile gençlerin eğitimine yatırım yaptıklarını kaydeden Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül, Biz merkezlerimizde boş zamanlarını güzel geçiren, iyi şeyler öğrenebilen ve paylaşımcılığın arttığı gençliği hedefledik. Gençler boş zamanlarını kahve köşelerinde, internet kafelerde, sokak başlarında geçirmek yerine, gençlik merkezlerimize gelerek hoş vakit geçirebilirler. İster spor yapabilir, isterlerse de eğitim alabilirler dedi. Gençlik merkezleri ile Mamak gençliğine yeni bir alternatif sunduklarını kaydeden Akgül, gençlerin bu merkezlerde kişisel gelişimlerine Çankaya da gezici aşı kampanyası HABER MERKEZİ - Çankaya Belediyesi Veterinerlik İşleri Müdürlüğü ne bağlı ekipler, Çayyolu Bölgesi nde sahipsiz sokak hayvanları ve evcil hayvanlara aşılama yaptı. Çankaya Belediyesi nin Veteriner Hekimleri aşılama çalışmasının yanı sıra paraziter hastalıklar ve kuduz hakkında da bilgilendirme yaptı. Ekibin çalışmasına Çankaya Belediyesi Başkan Yardımcısı Anıl Sevinç de katıldı. Çankaya Belediyesi nin hizmet gruplarına göre her bölgede yoğun bir çalışma içine girdiğini belirten Anıl Sevinç, Çayyolu bölgesinde yapılan bu çalışmanın hem doğal yapıyı korumak hem de bölge sakinlerinin talepleri doğrultusunda gerçekleştiğini söyledi. Doğal yapı itibariyle bölgede yaşam süren hayvan türleri ve onlardan kaynaklanacak tehlikeler hakkında bilgi vermeyi amaçladıklarını ifade eden Sevinç, Burada bulunmamızın amacı sizleri bilgilendirmek. Yerleşim yeri yapılaşması nedeniyle yavaş yavaş hayvanların coğrafyasına girmekteyiz. Yaz aylarında vahşi hayvanlar daha hareketli, bu nedenle mikropların taşınma ihtimali de yükseliyor. Bunun için başlattığımız aşılama çalışmalarını bir kampanyaya dönüştürerek talep gelen semtlere öncelik vererek yaygınlaştıracağız dedi. önemli katkı sağlayacaklarını söyledi yaş arası çocuk ve gençlerin bedensel, akademik, ruhsal ve sosyal tüm ihtiyaçları düşünülerek aktivitelerin organize edildiği merkezde gençlerin derslerine yardımcı etüt kursları, kendilerini tanımalarına ve yeteneklerini keşfetmelerine yönelik hobi, el sanatları, enstrüman kursları ve sağlıklı birer birey olmalarına yardımcı spor kursları hizmet vermeye başladı. Merkezde, gençlerin güvenli bir ortamda basketbol, bilardo, langırt gibi her türlü bilgi ve beceri oyunların yer aldığı oyun salonu, konferans salonu, ödevlerini ve araştırmalarını gerçekleştirebilecekleri kütüphane ve okuma salonu, eğitici seminerlere yönelik donanımlı seminer salonu, resim ve müzik atölyeleri, masa tenisi müsabakası gerçekleştirilebilecek alanlar, satranç eğitimlerinin verildiği alanlar, sportif aktivitelerin yapılabileceği 500 kişilik çok amaçlı (basketbol-voleybol-hentbol) spor sahası bulunuyor. Çok yakında açılacak fitnes ve egzersiz salonlarıyla da göz dolduracak merkeze gençler 3 ay, 6 ay ya da 1 yıl süresince üye olabiliyor. Yeni ve güçlü arkadaşlıkların yanı sıra gençlerin sosyal yönden de gelişimlerini sağlayacak merkez, gençlerin kültür ve sanatla iç içe olmalarını sağlayacak kulüplerini kurdu.dil, enstrüman, bilgisayar, fotoğrafçılık, diksiyon, radyo-sinema, tarih, tiyatro, dağcılık ve soğa sporları,, izcilik, su ve su altı sporları, resim ve el sanatları, savunma sporları, gazetecilik ve yazarlık, girişimcilik ve liderlik gibi 40 a yakın kulübün yer aldığı merkezde gençler ilgisi olan alanlardan birini seçerek, o alanda hem teorik hem de pratik eğitimlerin yanı sıra aktiviteler gerçekleştirecek saatleri arası hizmet verecek merkezde gençler hayatı ve zamanı planlı yaşayacak. Sincan parklarında kamera ve internet Sincan Belediyesi, parklarda kamera ve kablosuz internet hizmeti vermeyi sürdürüyor. HABER MERKEZİ - Türkiye de ilk defa bir ilçe belediyesi olarak Sincan Belediyesi nin hizmete koyduğu parklara kamera ve internet hizmeti, vatandaşın takdirini toplamaya devam ediyor. Uygulamayı ilçedeki pek çok parka yerleştiren Belediye, teknik olarak mümkün olan her parkı kamera ve internetle buluşturmayı amaçlıyor. Sincan da parklara halkın ilgisini arttıran bu uygulama sayesinde özellikle çocuklar sadece evde değil parklarda da zaman geçiriyor. Bu sayede internet yüzünden evden dışarı çıkmayan çocuklar, açık havada hem güvenli interneti kullanabiliyor hem de arkadaşlarıyla bir araya Uygulamadan hem ebeveynler hem de çocuklar oldukça memnun gözüküyor. Teknolojinin nimetlerini halka sunmayı sürdüreceklerini ifade eden Sincan Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna; Sincan parkları her geçen gün daha da güzelleşiyor. Halkımızın hizmetlerimize ilgisi ise bizi ayrıca memnun ediyor. Vatandaşımızı en modern parklarda teknolojinin tüm imkânlarıyla buluşturmaya gayret ediyoruz. dedi. Sincan Belediyesi parklara yerleştirdiği kamera ve internet uygulaması vatandaştan büyük ilgi görüyor. İlçe halkından gelen talep ve önerileri de değerlendiren Belediye, uygulamanın yaygınlaşması için çalışıyor. İlçeyi güvenli hale getiren Sincan Belediyesi, bu uygulamayla da ilçeyi gözlem altında tutmayı sürdürüyor. Sincan Belediyesi nin yenilikçi ve modern uygulamalarını beğeni ile takip ettiklerini belirten Meryem Özcan; Sincan Belediye Başkanımız Mustafa Tuna, göreve geldiği günden bu yana ilçemize yepyeni bir çehre kazandırdı. İlçemiz modern ve çağdaş görüntüsü ile Ankara nın sayılı ilçelerinden birisi haline geldi. İlçemize yeşil alanlar kazandırmakla kalmayan Belediyemiz aynı zamanda yeşil alanları güvenli ve teknolojiye uyumlu hale getirdi. Benim çocuğum artık parklarda rahatça oynayabiliyor. O parka gittiği zaman ben evdeki işimi yapabiliyor, bir yandan da onu izleyebiliyorum. Başkanımıza yaptığı hizmetler için çok teşekkür ediyorum. dedi. Uygulamanın caydırıcı bir etki yaptığına vurgu yapan Vedat Özdemir; Parklara konulan güvenlik kameraları bence büyük bir caydırıcı unsur haline geldi. Parklarda kamera olduğunu bilen kişiler buralarda sorun çıkaramıyor. Kameraları aynı zamanda Belediyemizde kurulan bir ekipte izliyor. Sorun olduğunda direkt Emniyet müdahale ediyor. Ben uygulama için çok teşekkür ediyorum. Uygulamanın artarak devam etmesini temenni ediyorum. dedi. Sincan Belediyesi nin parklarda uygulamaya koyduğu güvenlik kameraları 7 gün 24 saat boyunca çekim yapıyor. Vatandaşta bu görüntüleri adresinden canlı yayın seçeneğini seçerek izleyebiliyor. Sincan Belediyesi, 36 parkı 328 kamera ile takip ediyor. Uygulama ilçe genelinde yaygınlaşarak devam ediyor. Vatandaşların huzurlu ve güvenli olarak parklarda rahat bir nefes almasını amaçlayan Sincan Belediyesi, parkları teknoloji ile de buluşturdu. Parklarda ücretsiz internet hizmeti vermeye başlayan Belediye, bu uygulama ile çocukların sadece evde değil parklarda da zaman geçirmesi amaçlanıyor. Kablosuz olarak hizmete açılan internet hizmetinden yararlanmak ise oldukça kolay. Dizüstü bilgisayar ya da cep telefonu ile parkta bulunan kullanıcı "SINCAN_BEL isimli ağa bağlanarak kendini karşılayan ara yüze cep telefonu numarasını yazarak cep telefonuna gelen şifre ile internet hizmetinden yararlanabiliyor. BAKIŞ AÇISI Adem Yavuz IRGATOĞLU ayavuz.irgatoglu@gmail.com Selam Örgütü ismi hiç yabancı gelmiyor Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi düğmeye basılan yasa dışı dinleme ve casusluk soruşturması adeta şok etkisi yaşattı. Emniyetteki paralel yapı operasyonu ile kılıçlar bir kez daha çekildi. Sahur vaktinde başlayan operasyonun duygusal boyutlarını, kelepçe şovlarını, dürüstlük edebiyatlarını bir tarafa bırakırsak, işin arka palanında yatan gerçeklere bakmanın daha faydalı olacağına inanıyorum. Kamuoyunun doğru bilgi alma hakkını düşünmeyen bazı medya organları işin duygusal yönünü ön plana çıkartırken; medyanın bir kısmı da Türkiye Cumhuriyeti nin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Bakanları, MİT Müsteşarı, gazetecisi, işadamı vs birçok ismin yasa dışı dinlendiğinin üzerine gitmeye çalışıyor. Bunu yaparken her iki taraf da kimi zaman gerçekleri çarpıtıyor ve hata yapıyor. Bu tür gelişmelerin sadece hükümet düşmanlığı veya camia düşmanlığı ile olmayacağını herkesin bilmesi gerekir. At gözlüğü ile olayların üzerine bodoslama atlamakla şeytan ayrıntıda gizlidir gerçeği unutuluyor. Şimdi gelelim bahsi geçen soruşturmadaki asıl dikkat çeken selam örgütü ismine. Kamuoyu bu ismi ilk defa Mavi Marmara saldırısında duydu yılı Mayıs ayında Gazze için yola çıkan Mavi Marmara Gemisine saldıran İsrail askerleri, yine bir katliam gerçekleştirmişti. Aralarında İHH Başkanı Bülent Yıdırım ın da olduğu yüzlerce gönüllü, Mavi Marmara da İsrail in saldırısına maruz kalmıştı. Ve katil İsrail o zaman da 9 Türk vatandaşını şehit etmişti. Gemidekileri gözaltına alan İsrail Hükümeti, İHH Başkanı Bülent Yıldırım a Selam Örgütüyle ilgisinin olup olmadığı sormuştu. (Bu ifadeleri o günlerde Mavi Marmara da bulunan gönüllülerle yaptığım röportajda da duymuştum). Yani dört yıl önce ismini duyduğumuz örgüt ve İsrail Şeması ile bugün yaşadığımız casusluk operasyonlarının Paralel Şeması benzer kodları barındırıyor. Orada yer alan sorular arasında, Başbakan Erdoğan ile dönemin İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejat arasında bir ilişkinin olup olmadığı öğrenilmeye çalışıldı. Bugünkü dinlemelerde de benzer şeyler var. Şimdi akıllara gelen sorulardan birkaçı da bu yapının Mavi Marmara şehitlerinin yakınlarıyla hükümet yetkililerinin yapmış oldukları konuşmaları İsrail e sızdırıp sızdırmadığı. Ve yine hükümetin İHH ile yaptığı görüşmeler. Malum olduğu üzere İsrail in tehdit olarak gördüğü bir diğer kuruluş da İHH dır. Hatırlayın Adana daki MİT TIR larına yönelik yapılman operasyonu ve Kilis baskınını. Emniyet, savcılık, mahkemeler, HSYK, Yargıtay, medya, eğitim, bürokrasi gibi yerlerde etkin olan bir yapının söz konusu işgali pekâlâ mümkündür. Türkiye nin içinde bulunduğu durum bunu gösteriyor. Emniyet birimlerine yönelik başlatılan operasyonlar bu konudaki ilk önemli adımın atılması oldu. Şunu da belirtelim ki hiç kimse suçu sabit oluncaya kadar suçlu olarak gösterilemez. Bundan sonra iş adalete kalmış. Söz konusu paralel yapılanma ya yönelik tedbir girişimlerinin sonuçlarını hep birlikte takip edeceğiz. Unutmayalım ki Başbakan ın çalışma ofisine, konutuna, evine, mahremine böcek yerleştirip dinlemenin hiçbir ahlaki, milliyetçi, ulusalcı boyutu yoktur. Ve MİT Müsteşarlığı görevine getirildiği günden beri İran yanlısı olarak lanse edilen Hakan Fidan üzerinden Cumhurbaşkanı, Başbakan ı dinlemek, devletin ulusal güvenliğini servis etmek başta İsrail olmak üzere onun arkasındaki güçlerin işine yaramıştır. Hükümet düşmanı olarak şov yapmanın anlamı yok! Çünkü dün Mavi Marmara da ses çıkartamayanlar bugün yine İsrail in kanatları altına girmeye çalışıyor.

5 ANKARA 1 Ağustos 2014 Cuma 5 Engelli öğrenciler üniversiteli oldu Çankaya Belediyesi Engelsiz Dershane ye devam eden engelli öğrenciler artık üniversiteli oldu. HABER MERKEZİ- Kurulduğu günden bu yana görme engelli öğrencileri sınavlara hazırlayan Çankaya Belediyesi Engelsiz Dershane, bu yılı da başarıyla tamamladı. 12 yılda 120 öğrenciyi üniversiteye taşıyan dershane, bu yıl sınava hazırlanan 10 görme engelli öğrenciden 7 sinin üniversite öğrencisi olmasını sağladı. Engelsiz Dershane ye devam etmelerinin ardından Türkiye nin çeşitli üniversitelerinde öğrenci olmaya hak kazanan gençler, hayallerini gerçekleştirmenin coşkusunu yaşıyor. Öğrencileri bire bir sınava hazırlayan, onların gözü olan Sokak hayvanları için bir kap su, bir kap yemek HABER MERKEZİ - Keçiören Belediyesi, ilçedeki esnafları yardım çalışmalarına dahil ederek, Sıcak yaz günlerinde susuzluktan kavrulan ve aç kalan sokak hayvanlarının yardımına da koşuyor. Keçiören Belediyesi ve HAYTAP ın işbirliğiyle düzenlenen Onlar İçin Bir Kap Yemek Bir Kap Su kampanyası kapsamında esnaflara, 10 kiloluk paketler halinde toplam 150 paket kedi ve köpek maması ile bin 500 adet mama ve su kabı dağıtıldı. Belediye ekiplerinin Kızlarpınarı Caddesi nde yaptığı çalışmalara Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, ESDER Genel Başkanı Mahmut Çelikkuş ve HAYTAP Hayvan Hakları Federasyonu Ankara İl Temsilcisi Deniz Tokmakekinci de katıldı. Esnaflara kedi, köpek mama paketleri ile su ve mama kaplarını teslim eden Başkan Mustafa Ak, Bu sıcak havalarda sokak hayvanlarının susuz ve aç kalmamaları için kedi, köpek maması ile su ve mama kapları dağıtıyoruz. Dükkanınızın bir köşesine koyarsanız sokak hayvanları faydalanır dedi. Başkan Ak esnaflara ayrıca, dükkanların camlarına asmaları için Onlar için bir kap su, Terkedilmek tüm canlılara aynı acıyı verir yazılı kampanya afişlerinden de verdi. Esnaflar da sokak hayvanlarına duyarlılığından dolayı Başkan Ak a teşekkür ettiler. Belediye ekipleri ayrıca ilçedeki parklar, ağaç altları ve boş arazilere de sokak hayvanları için kaplar içerisinde su, kedi ve köpek mamaları da yerleştirdi. Su ve mama dağıtımına yaz mevsimi boyunca düzenli aralıklarla devam edilecek. gönüllü eğitmenler de, hep birlikte emeklerinin karşılığını almış olduklarını ifade ediyor. Çankaya Belediyesi Görme Engelliler Spor Kulübü Başkanı Yusuf Sayyıdan, dershanelerinin, görme engelliler için düzenlenmemiş eğitim sisteminden yeterince yararlanamayan öğrenciler için büyük bir fırsat olduğunu belirtti. Yıl boyunca ücretsiz eğitim verilen dershanede, farklı branşlardaki eğitmenlerle çalışan öğrenciler ve aileleri adına Çankaya Belediyesi ne teşekkür eden Sayyıdan, Başarımızdaki en büyük pay Çankaya Belediyesi nindir. Öğrencilerimiz, kendilerine olanak sağlanması halinde engelleri nasıl aştıklarını bir kez daha hepimize gösterdiler dedi. Ankara da bulunan üniversitelerle koordineli olarak ve 150 gönüllü eğitmenle çalışan Çankaya Belediyesi Engelsiz Dershane, yıl boyu eğitim alan 50 öğrenciden, 10 unun üniversite sınavına, diğerlerini ise çeşitli memuriyet sınavlarına hazırladı. Dershaneye devam ederek hayallerini gerçekleştirme fırsatı bulan öğrencilerin isimleri ise şöyle: Eda Kıranel, Fatma Gülsoy, Sabiha Öztürk, Mustafa Acar, Oktay Okatan, Kezban Cesur, Yusuf Bozbey. Bilgi Evi öğretmenlerine Din Eğitimi Semineri HABER MERKEZİ - Mamak Belediyesi ve Mamak Müftülüğü nce imzalanan Yaz Kur an Kursu protokolü kapsamında Bilgi Evi öğretmenlerine seminer düzenlendi.8 hafta sürecek seminerin ilki Mamak Müftülüğü nde gerçekleşti. Kur an, Akait, Siyer, İbadet, İtikat, Ahlak, İlmihal derslerinin anlatıldığı seminerin ilki Mamak Müftüsü Muharrem Genç tarafından verildi. Yaz Kur an kurslarında hayat boyu ihtiyaç duyulacak bilgilerin elde edileceğini kaydeden Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül, kurs ile güzel dostluklar kurulacağını, sevgi, kardeşlik, paylaşma ve yardımlaşma gibi önemli değerlerin de kazanılacağını kaydetti. Akgül, Temenni ediyorum ki hem öğrencilerimiz, hem de öğretmenlerimiz bu süreci hayatları boyunca unutamayacakları güzel hatıralarla en güzel şekilde tamamlayacak. Görevlerinin her aşamasında olduğu gibi geleceğin teminatı olan çocuklarımızın yetiştirilmesi noktasında da üzerlerine düşeni en güzel şekilde yerine getireceklerine olan inancım tam dedi. Çocukların iyi hizmetlere layık olduğunu vurgulayan Mamak Müftüsü Genç te, Yaz Kur'an kurslarımıza katılan öğrencilerimizi, öğretmenlerimizi ve bu hizmetin her kademesinde emeği geçen herkesi tebrik ediyorum dedi. ÇETKODER denetim sonuçlarını açıkladı HABER MERKEZİ - Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş, yaptıkları denetimlerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Göktaş, günü Ramazan fırsatçılığı yapanlarla mücadele edeceğimizi bunun için yurt geneli gönüllülerimizle gönüllü ekipler kurduğumuz, hileli mal satışı yapan, halkı kandıranlar ile hukuk önünde mücadele edeceğimizi duyurmuştuk. Bu çalışmalar kapsamında yurt geneli: Adana- Adıyaman-Afyonkarahisar- Amasya- Ankara- Antalya- Aydın- Balıkesir- Bilecik- Bolu- Burdur- Bursa- Çanakkale- Çankırı- Çorum- Denizli- Edirne- Elazığ- Erzincan- Erzurum- Eskişehir- Gaziantep- Giresun- Hatay- Isparta- Mersin- İstanbul- İzmir- Kastamonu- Kayseri- Kırklareli- Kırşehir- Kocaeli- Konya- Kütahya- Malatya- Manisa- Kahramanmaraş- Muğla- Nevşehir- Niğde- Ordu- Rize- Sakarya- Samsun- Siirt- Tekirdağ- Tokat- Trabzon- Şanlıurfa- Uşak- Yozgat- Zonguldak- Aksaray- Bayburt- Karaman- Kırıkkale- Bartın- Yalova- Karabük- Osmaniye ve Düzce illerinde kurmuş olduğumuz gönüllü ekiplerin yaptığı çalışmalar neticesi, Tüketicilere hileli mal satan, fiyatlarda oynama yapan, haksız kazanç temin eden, sahte indirim tuzağı kuran, toplamda 187 iş yeri hakkında ilgili makamlara suç duyurusunda bulunduk. Bunun yanı sıra halkın hijyenik koşullarda yemek yemesini teminen, yaptığımız denetlemelerde, lokanta, patiseri, fırın, ciğerci, kebapçı, köfteci, dönerci gibi çok sayıda gıda üretimi yapıp halka arz eden işyerlerinden 140 iş yeri hakkında da, hijyen koşullarını taşımadıkları, yürürlükteki mevzuatlara aykırı çalıştıkları hususlarında ilgili makamlara suç duyurusunda bulunduk. dedi. Başkan Göktaş, Öte yandan Ramazan ayı boyunca, yediğimiz içtiğimiz gıda maddeleri için halkı sürekli uyardık, içindeki katkı maddelerine karşı uyardık, etiketlerinde olması gereken hususlar için uyardık ve bu uyarılarımız karşılığında bize 78 ihbar geldi, bu ihbarlardan 53 ünde yasalara aykırı hususlar tespit ettik bununla da ilgili ilgili makamlara suç duyurusunda bulunduk. 6 iş yeri kapandı, 8 iş yerine süre tanındı, 110 iş yeri için idari para cezası uygulaması yapılmasını temin ettik. Çalışmalarımız devam edecektir dedi. Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş, Ramazan ayı biz Müslümanlar için en önemli aydır. İbadetin yoğunlaştığı andır. Bu coğrafyada etnik kökeni, dini, dili, ırkı, mezhebi ne olursa olsun herkes kardeşimiz. Ancak böylesine ulvi bir gün içinde, özellikle Kadir gecesi gibi mübarek bir gecenin idrak edildiği günlerde emniyet teşkilatı içinde yapılan operasyon çok büyük dikkatimizi çekti ve bundan büyük bir üzüntü duyduk. Elbette bir suç var ise gereken ceza ilgili yasal mevzuat gereği uygulanmalıdır. Ama kamuoyunda da sık sık dillendirildiği gibi, Terör örgütüne karşı Ramazan ayındayız şu anda operasyon yapılmasın diyen zihniyetin bu ay içinde kendi devlet memurlarına bunu reva görmesi bizi derinden üzmüştür. Ülkemiz çok acayip günlerden geçiyor. Yaşanılan olaylar resmen aklımızı zorluyor. Ortalıkta bilgi kirlenmesi hat safhada Ve herkes seyirci tribününden olayları seyrediyor. dedi. Ankara Kalesi bölgesinde yangın ANKARA - Ankara Kalesi civarındaki bir binada başlayan ve çevrede bulunan iş yerlerine yayılan yangın söndürüldü. Kale Mahallesi Hanımlar Sokak'ta, bir binadaki evde saat 20.30'da başlayan yangın, çevrede bulunan iş yerlerine yayıldı. Çok sayıda itfaiye aracının sevk edildiği yangın, yoğun çalışmaların sonunda sabah saatlerinde söndürüldü. Çıkış nedeni henüz belirlenemeyen yangın, çok sayıdaki iş yerinde zarara yol açtı.

6 6 1 Ağustos 2014 Cuma EKONOMİ da rekolte beklentisi GAP'la sulama imkanları her geçen yıl artan ve Türkiye'deki pamuğun yüzde 42'sinin üretildiği Şanlıurfa'da sıcak havanın da etkisiyle rekoltede artış yaşanması bekleniyor. Pamuk üreticisi destek bekliyor GAZİANTEP - ORHAN ÇİÇEK - Güneydoğu Pamukçular ve Tarım Ürünleri Derneği Başkanı Burhan Cahit Bingöl, Türkiye'de pamuğun ekiminin vazgeçilmeye doğru gidilen bir ürün haline geldiğini belirterek, tekstil sektörünün bitmemesi için pamuk üreticisinin desteklenmesi gerektiğini söyledi. Bingöl, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yanlış tarım politikaları sonucu Türkiye'nin pamuk ihtiyacını ithalat yoluyla karşılar duruma geldiğini öne sürdü. Yıllık 1,5 milyon ton pamuğa ihtiyaç duyulduğunu ancak geçen yıl bunun sadece 450 bin tonunun yerli üretimle karşılandığını ifade eden Bingöl, "Türkiye, yanlış tarım politikaları sonucunda geçen yıl 2,5 milyar dolar civarında pamuk ithalatı yaptı. Türkiye'de pamuk ekimi vazgeçilmeye doğru gidilen bir ürün haline geldi. Hükümetin çiftçiye olan desteği üretim bazında, bu da yeterli değil. Dünyanın en fazla girdisini kullanan ülkeyiz. En pahalı mazotu bizim çiftçimiz kullanıyor" diye konuştu. ABD'nin ürettiği pamuğun yüzde 95'ini ihraç ettiğini, Yunanistan'ın üretiminin yüzde 40'ını Türkiye'nin aldığını belirten Bingöl, dolayısıyla Yunan üreticilerin belirledikleri fiyatla Türkiye'ye mal sattığını dile getirdi. Çiftçinin, pamuğun fiyatının yüksek olacağını bilmesi halinde pamuk ekimine yöneleceğini savunan Bingöl, şöyle devam etti: "Devlet planlama yapmalı ve üretilecek pamuğun desteğini artırmalı. Çiftçi, pamuğun fiyatının yüksek olacağını bilirse eker. Maalesef böyle bir planlamamız yok. Bir önceki yılın fiyatlarına bakarak ekime karar veriliyor. Her şeyi azar azar destekleyeyim derseniz çiftçi rezil oluyor. Türkiye'nin bu kısır döngüden kurtulması lazım." Çiftçiye nakit paradan ziyade, makineleşme, uygun mazot ve gübre temini konusunda katkı sağlanmasının daha fazla yarar getireceğini savunan Bingöl, doğru kararlarla doğru sonuçlar alınabileceğini söyledi. Kömür satışlarından 6 ayda 131 milyon ZONGULDAK - FERDİ AKILLI - Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK), bu yılın ilk altı ayında 649 bin 866 tonluk taş kömürü satışıyla KDV hariç 131 milyon 506 bin 945 lira gelir elde etti. TTK Genel Müdürlüğü verilerinden derlenen bilgiye göre, kuruma bağlı müessese müdürlüklerinden Karadon, Kozlu, Üzülmez, Amasra ve Armutçuk maden ocaklarında üretilen taş kömürü, Çatalağzı Termik Santralinin (ÇATES) yanı sıra demir-çelik fabrikaları, kamu kurum ve kuruluşları ile vatandaşlara satılıyor. Yılın ilk altı ayında en fazla kömürü 383 bin 939 ton olmak üzere KDV hariç 55 milyon 151 bin 292 karşılığında ÇATES'e satan TTK, demir çelik fabrikalarına KDV hariç 65 milyon 803 bin 53 lira tutarında 236 bin 894 ton kömür satışı gerçekleştirdi. Geçen yıl sonu itibariyle 1 milyon 314 bin 377 ton kömür satılan TTK'da, bu yılın ilk altı ayında 649 bin 866 tonluk satışla elde ettiği gelir KDV hariç 131 milyon 506 bin 945 lira oldu. TTK yetkilileri, taş kömürünün, elektrik enerjisi üretiminden sanayiye ve evlerde ısınma amacına kadar çok farklı alanlarda kullanıldığına dikkati çekerek, şunları kaydetti: ''Ürettiğimiz kömürü ÇATES, demirçelik fabrikalarına, çimento, çay ve şeker fabrikaları ile ısınma amaçlı vatandaşlara satılmaktadır. Pazar sıkıntısı çekmediğimiz kömür satışında, Türkiye'deki demir-çelik sektörünün uzun yıllardır ihtiyacını karşılayan tek sektör konumundayız. Havzada 1 milyar 300 milyon ton civarında olduğu tahmin edilen taş kömürünün ekonomiye kazandırılması misyonunu kurumumuz en iyi şekilde yerine getirmektedir. Taş kömürü stratejik öneme sahip olmasının yanı sıra demir-çeliğin vazgeçilmez unsuru ve ham maddesidir. Hedefimiz, üretimimizi artırmayı amaçlayarak ülke sanayisinin ihtiyacına katkı sağlamak." ŞANLIURFA - HALİL FİDAN -Lifiyle tekstil, çiğidiyle yağ sanayisine, küspesiyle de hayvancılık sektörüne ham madde sağlayan pamuk, Türk tekstil sektörünün gelişimine katkı sunuyor. Kozasından çiçek açımına kadar her evresinde tarlada görsel şölen sunan ve halk arasında "beyaz altın" olarak nitelenen pamuk üretiminin ekiminden hasadına kadar çiftçiler yoğun ve hummalı dönem geçiriyor. Pamuk, son yıllarda yaşanan olumsuzluklara rağmen çiftçinin gönlünde taht kurmaya devam ediyor. Nisan ayında toprakla buluşan pamuk, ağustos ayının sonlarında toplanarak tekstilde kullanılmak üzere fabrikaların yolunu tutuyor. Türkiye'deki pamuğun yarıya yakının üretildiği Şanlıurfa'da, bu yıl mevsim koşullarının uygun seyretmesi ve sıcak havanın etkili olmasının yanı sıra üreticilerin de gerekli önlemleri alması sayesinde iyi bir dönem yaşanıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Şanlıurfa Şube Başkanı Ali Rıza Öztürkmen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, pamuğun Türkiye ve bölge çiftçisi açısından stratejik öneme sahip olduğunu söyledi. Türkiye'nin dünya pamuk üretiminde yedinci sırada olduğunu hatırlatan Öztürkmen, ABD ve Çin'den sonra en fazla pamuğun Türkiye'de kullanıldığını ifade etti. Türkiye'de üretilen pamuğun yüzde 42'sinin Şanlıurfa'dan karşılandığına dikkati çeken Öztürkmen, aksilik yaşanmaması durumunda geçen yıldan daha iyi sezon geçireceklerini belirterek, şunları kaydetti: "Bu yıl çiftçiler uygun mevsim koşulları sayesinde herhangi bir sıkıntı yaşamadı. Hatta pamuğun istediği sıcaklık o kadar iyi oldu ki ürün beklendiğinden daha iyi gelişti. Bu sezon iyi rekolte elde edeceğimizi düşünüyorum. Geçen yıl dönümde 450 kilogram ürün hasat ettik. Bu yıl geçen yılki rekoltenin üstüne çıkarak dönümdeki hasadın 550 kilograma ulaşacağını tahmin ediyorum. Hatta bazı bölgelerde dönümden 650 kilogram ürün alınacak. Bu da pamuk üreticisinin yüzünü güldürecek." Kaskolu araç sahiplerine 1,4 milyar lira tazminat KOCAELİ - Türkiye'de faaliyet gösteren sigorta şirketleri, yılın ilk yarısında hasar gören kaskolu araçların sahiplerine 1,4 milyar lira tazminat ödedi. Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği (TSB) verilerinden derlenen bilgiye göre, geçen yılın ocak-haziran döneminde 963 bin 250 olan kaskolu araçlar için ödeme yapılan hasar dosyası sayısı, bu yılın aynı döneminde yüzde 12,5 oranında azalarak 842 bin 595'e geriledi. Bu kaza dosyaları için sigorta şirketlerince araç sahiplerine 1 milyar 402 milyon 455 bin lira tazminat ödenirken, bu miktar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,5 oranında azaldı. Yılın ilk 6 ayında kaskolu araç türleri arasında en fazla hasar dosyası otomobillerde açıldı. Bu dönemde kaskolu otomobiller için 590 bin 977 adet hasar dosyası düzenlenirken, bunlara yapılan tazminat ödemesi 909 milyon 501 bin lira olarak kayıtlara geçti. Söz konusu dönemde, 165 bin 55 kamyonet hasarı için 207 milyon 95 bin, 147 bin 406 kamyon hasarı için 73 milyon 786 bin, 17 bin 479 minibüs hasarı için 21 milyon 123 bin, 15 bin 741 çekici hasarı için 107 milyon 433 bin, 15 bin 422 midibüs hasarı için 19 milyon 844 bin, 5 bin 664 otobüs hasarı için 19 milyon 823 bin lira kasko tazminatı ödendi. Bakan Işık, ODTÜ Teknokent'i inceledi ANKARA - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, ODTÜ Teknokent'te incelemelerde bulundu. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, ODTÜ Teknokent'te yeni projeleri inceleyen Işık'a Rektör Prof. Dr. Ahmet Acar da eşlik etti. Bakan Işık, burada Türk mühendislerin geliştirdiği bilgisayar oyunlarını, yürüme yeteneğinin geliştirilmesi için kullanılan robot destekli yürüyüş rehabilitasyon sistemini ve bazı yazılım şirketlerinin ürünlerini inceledi. Yetkililerden bilgi alan Işık, yüksek teknolojili ürünlerin üretimine verdikleri desteğin süreceğini söyledi. KERKÜK MEKTUBU Dr. Şemsettin KÜZECİ skuzeci@gmail.com 55. Yılında Kerkük Katliamı Kerkük katliamı nasıl başladı? Kerkük Katliamı Hikâyesi sadece olayların günü gününe seyrinin hikâyesinden ibaret değildir. Bu hikâye uzun hatalar ve ihmaller silsilesi ile yüklü dış politika sefaletinin de hikâyesidir. Onun için meselenin geçmişine dair kısa bir hatırlatma yapmakla işe başlamak daha faydalı olacaktır Temmuzunda Irak'ta Krallık ihtilâlle devriliyor. İhtilâlin lideri Albay Abdülkerim Kasım... Mazisi itibariyle devirdiği krala vaktiyle dalkavukluk etmiş, bir müddet Arap milliyetçisi, bir müddet komünist hamisi tanınan ve fakat aslında her Ortadoğu ihtilâlinde olduğu gibi sadece İngiliz maşası, ahlaksız ve sefil ruhlu bir adam... Gayet kanlı ve vahşi bir tarzda başa geçiyor. Yeni bir anayasa hazırlatıyor, bu anayasada varlığı tevsik edilen Türk cemaatinden hiç bahsetmiyordu. Irak nüfusunun altıda biri kadar ehemmiyetli bir miktarda nüfusa sahip Türk cemaati nasıl bir cesaretle ve mantıkla böyle birdenbire yok kabul ediliyordu? Bu şüphesiz Ortadoğu Petrol bölgesinde kuvvetli sayılabilecek bir devletin (Türkiye'nin) söz hakkını sıfıra indiren bir İngiliz taktiği idi. Ve gücünü Lozan'dan ve onun tatbikatından beri Türkiye'nin daimi tavizkâr ve ihmalkâr tutumundan alıyordu. Nitekim yeni anayasadaki bu emrivaki i Türkiye protesto etmedi. İşin vahametini idrak etmediler, edemedikleri gibi üstelik "(Birkaç yüz) Türk için Irakla dostluğumuzu bozmayız" diyen bakanları bünyesinde taşıyan hükümet Kasım ihtilalına dost elini uzattı. Irak'ta yılların Kürt-Arap çatışması birden unutularak Türk'e karşı sarmaş dolaş oldular ve hemen Türkleri imha etmenin ve sindirmenin, yani hakikati sahte anayasalarına uydurmanın plânlarını tezgâhlamaya koyuldular. Türklerle meskûn bölgeler üstelik asi Barzani için hem jeopolitik hem de iktisadî bakımdan çok cazip idi. İlerisi için hayal ettikleri Kürt devletinin emniyet ve sürekliliği de Türklerin imhasını gerektiriyordu. Türkiye'nin himayesi dışında kalan bu sahipsiz azınlığı ezmek için artık yapılacak şey sadece fırsatı yakalamaktan ibaretti. Bu ise hükümetin ve Kasım'ın desteğiyle, her an mümkün olabilecekti. Plân şuydu: Katliamı komünist Kürtler yapacak, hükümet de görmezlikten gelerek sözüm ona gayri mesul kalarak gerektiğinde hesap vermekten imtina edecek ve birkaç uyduruk mesulü cezalandırarak işin içinden sıyrılacak. Ve plân tatbik sahasına konuldu: 1958'in 22 Ekiminde Barzani Kerkük'ten büyük nümayişlerle geçerek Süleymaniye'ye gidiyor. Dönüşünde (24 Ekim) peşine taktığı yüzlerce komünist Kürt büyük azgınlıklar içinde önlerine gelen Türk e hakaret ederek yer yer hadiseler çıkarıyorlar. Gösteriler ve nümayişler yaparak (Kerkük'ü terk edin! Kerkük bizimdir) diye bağırıyorlar. Bu hakaret ve gösteriler Türklerin sabrını taşırmış ve yer yer müdahale ve karşı koymalar olmuştur. Aynı günün gecesi Barzani bir evde diğer Kürt ileri gelenleri toplayarak plân yapıyor ve talimatlar veriyor. Ertesi gün de yine gösteri ve nümayişler yaparak Barzani'yi Bağdat'a uğurluyorlar. Bu silahlı nümayişçiler hava alanından dönüşlerinde yeniden hadiseler çıkarıyorlar. Büyük kavgalar oluyor ve kendilerine bu şımarıklıkların hesabı tabii sorulmuyor. Türklere ait mağazalar tahrip ve yağma ediliyor. Türkçe tabelalar indiriliyor. (Emperyalizm kuyruklarına ölüm) (Kerkük Kürtlerindir) gibi dövizlerle ve sokaklarda savrulan naralarla sarkıntılık, barbarlık akşama kadar sürüyor. Hadiselerin ağır darbesine dayanamayan Kerkük Garnizon Komutanı Irak Türklerine mensup Binbaşı Hidayet Aslan Bey kalp krizi geçirerek vefat ediyor. Çok muhteşem ve on binlerce insanın katıldığı bir cenaze töreni yapılıyor. Mezarlık döşünü bu vakur topluluk aslında her şeyi yapmaya muktedir bir ruh gerilimine ulaştığı halde lider Ata Bey'in uyarmasıyla sadece II'nci Ordu Komutanlığının önüne kadar sessiz protestoda bulunup aynı vekar içinde evlerine dağılıyorlar. Bu iki taraf arasındaki ilk büyük gerilimdir. 8 Marta kadar önemli başka bir hadise olmuyor. Bu devrenin sükûnet içinde geçmesinin sebebi: Barzani'nin hazır lokma sandığı Kerkük'ün aslında bir çelik çekirdek olduğunu anlamasıdır. Plânı şimdi daha büyük bir hazırlıktan sonra hükümetin tam desteğini alarak yapmayı tasarlamaktadır. 8 Martta Kasım iktidarına karşı Musul'da Yarbay Şevvaf (Arap milliyetçisi) ayaklanıyor ve çok kanlı bir şekilde bu ayaklanma bastırılıyor. Bu arada Kerkük II'inci Ordu Kumandanı General Tabakcah (Türk asıllı) ihtilale iştirak bahanesiyle tevkif ediliyor ve yerine Barzani plânına göz yumacak ve hatta iştirak edecek olan Albay Davut El Cenabi tayin ediliyor. Cenabi derhal maharetini gösteriyor. İlk işi olarak garnizonda ne kadar Türk subay, asker ve memur varsa hepsini Irak'ın diğer bölgelerine sürgün ediyor. Bir kısmını da türlü bahanelerle hapsederek işkence ediyor. Tam bir terör havası içinde bu baskı Haziran ayı ortasına kadar 3 ay devam ediyor. Ayrıca, bu üç ay Türklere kan küstürüldüğü devredir. Nihayet Kasım sebebi o vakitler anlaşılmayan Türklere mahsus bir genel af çıkarıyor. Sürgünler geri geliyor, hapisler serbest bırakılıyor. Bunun bir tuzak olduğu geç anlaşılıyor. O günler 14 Temmuz 1958 ihtilalinin seneyi devriyesi arifesidir. Irak'ın her yerinde bayram hazırlıkları yapılıyor. Bu kutlamaya Türkler kalben istemedikleri halde ihtilâle karşı gösterilerek yeni bir teröre vesile olmasın diye katılıyorlar. İşte katliam böyle başlıyor: Şehir tam bir bayram havası içinde. Herkes dükkânlarını süslemiş, eğlenceler, şenlikler ve gösteriler yapılıyor. Bütün bu merasim içinde gayri tabiî olan tek şey var. Kürtler postalar halinde kamyonlara dolmuş, ellerinde ipler, sopalar, taşlar ve silahtar olduğu halde şehri dolaşıp, Türkleri tehdit ediyorlar ve hakaret ediyorlar. Yer yer hadiseler patlak veriyor. Bu arada bir patlama ve silah sesi bahane edilerek (Türkler ayaklandı ve kaleye sığındı) şayiası Kürtler tarafından ortalığa yayılıyor. Bu katliamın başlama işaretidir. Bir kamyon komünist bir Türk kahvesini basıp içerdekilere ateş ediyorlar, ilk şehit veriliyor; Kahveci Osman. Hınçlarını tatmin edemiyorlar, şehidimizi bir arabanın arkasına bağlayıp, caddelerde sürüklüyorlar. Derhal sokağa çıkma yasağı konuluyor, tabii sadece Türkler için. Zira, Kürtler silahlı olarak ellerini kollarını sallayarak, hatta hükümet kuvvetlerinden yardım ve teşvik görerek katliamlarına devam ediyorlar. Sokakta yakaladıkları bütün Türkleri vahşi bir tarzda barbarca öldürüyorlar. İşkence ediyorlar, direklere asıyorlar, açtıkları çukurlara diri diri gömüyorlar. İki bacağından iki ayrı arabaya bağlayıp parçalıyorlar. Eşine ender rastlanır bir sadizim ve vahşet fırtına gibi sokaklarda esiyor. Sokakları temizleyince (!) daha önce hazırladıkları listelere göre Türk ileri gelenlerini (askeri merkezden çağrıldıkları) bahanesiyle evlerinden çıkarıp karargâha götürmeden hemen orada öldürüp vahşice parçalıyorlar. Bu zulüm eşi az görülür bir zulümdür. Bu arada Türklere ait bütün dükkânlar tahrip ve yağma ediliyor. Bütün bunlardan sonra zaten hızlarını almış ve yapacağını yapmış olan Kürtlere sözüm ona hükümet kuvvetleri müdahale ediyor ve katliam durduruluyor. Bu insanlar bir çırpıda yok olup gittiler. Geriye kalanlar ise kalbi kırılmış, gururu incinmiş, yalnız ve kimsesiz bir millet olduğunu öğrenmiş, ana vatana kırılmış ama Türklüğe iman ve inancı bir kat daha artmış ve her şeyi kendisinin yapmak mecburiyetinde olduğunu kesinlikle anlamış. Ve aradan acı ve ıstırap dolu tam onbir yıl geçti. Necdet Koçak Not: Devlet dergisinin 14 Temmuz 1969 tarihli sayısında neşredilen bu imzasız yorum Necdet Koçak tarafından yazıldığı bilinmektedir. (YARIN- ŞEHİTLERİN HATIRASI İÇİN 14 TEMMUZ KERKÜK KATLİAMI)

7 EKONOMİ 1 Ağustos 2014 Cuma 7 Yumurta Üreticileri Merkez Birliği (YUM-BİR) Genel Sekreteri Hüseyin Sungur, yılın 6 ayında yumurta üretiminin, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6-7 arttığını bildirdi. Yumurta sektöründe büyüme devam ediyor Çayı buharla demledi ABD'den ödül aldı ANKARA - ERDAL ÇELİKEL - ODTÜ Teknokent'te çalışmalarını sürdüren bir tasarım firması, su buharıyla çay demleyebilen çaydanlık tasarımıyla ABD'de düzenlenen "Uluslararası Tasarım Ödülleri (IDA)"nde ev ve mutfak gereçleri kategorisinde birinciliğe layık görüldü. Firmanın Sahibi Dr. Hakan Gürsu, AA muhabirine, çay içmeyi çok sevdiğini ve Türk kültürünün bir unsuru olan çay ve çaydanlığı yurt dışında daha fazla tanıtmak adına böyle bir tasarım üzerine yoğunlaştıklarını söyledi. Tasarladıkları çaydanlığa Steam (Buhar) adını verdiklerini anlatan Gürsu, "Türk insanı olarak çayı çok seviyoruz ama yurt dışına sattığımız katma değeri yüksek ve inovatif bir çaydanlığımız yok. Biz de kullanıcı dostu, çevreci bir çaydanlık tasarımı yaparak dünyanın beğenisine sunmak istedik " dedi. Türkiye'de inovasyon açığı kapatılmadan ekonomik kalkınmanın gerçekleşmeyeceğinin artık her mecrada dile getirildiğini belirten Gürsu, "Katma değer yaratan üretim için ise tasarımın gerekliliği tartışılmayacak biçimde ortada. Biz bu anlamda Türkiye'yi tasarımda bir marka ülke haline getirmek için çabalıyoruz" ifadesini kullandı. Ürünün özellikleri hakkında da bilgi veren Gürsu, temel olarak buharla çay demleme esasına dayalı bir ürün tasarladıklarını söyledi. Çayın yavaş demlendiğinde tadının daha iyi olduğunu anlatan Gürsu, kullanım kolaylığı ve estetik açıdan herkesin mutfağında görmek isteyeceği bir ürün tasarladıklarını ifade etti. Çaydanlığın iki parçadan oluştuğunu kaydeden Gürsu, "Alt haznedeki su buharlaşarak üst hazneye geçiyor ve burada buharın tekrar su damlacıkları haline gelmesiyle demlenme başlıyor" dedi. Demlenecek çay miktarının üst hazneye geçen bir aparatla ayarlanabildiğini anlatan Gürsu, "Yarım demlik olmasını istediğinizde aparatı döndürüyorsunuz ve buhar geçişini durduruyorsunuz" diye konuştu. Gürsu, ürünün günlük kullanıma uygun olarak klasik ocaklar için tasarlandığını sözlerine ekledi. IDA, bir grup tasarımcı ve düşünür tarafından tasarım alanında yapılan çalışmaları takdir etmek ve bu konudaki yetenekleri teşvik etmek amacıyla oluşturuldu. Mimarlık, ev ve mutfak gereçleri, moda, grafik ve ürün kategorilerinde ödüllerin verildiği organizasyon 2007 yılından beri düzenleniyor. Jüri üyeleri arasında dünyanın önemli tasarım dergilerinin ve firmalarının yöneticileri yer alıyor. İZMİR - EMRE UMURBİLİR - Yumurta artışını da beraberinde getirdiğine işaret etti. Üreticileri Merkez Birliği (YUM-BİR) Genel Birkaç ülkeyle sınırlı dış pazarda, Irak'ın Sekreteri Hüseyin Sungur, yılın 6 ayında yumurta Türkiye'nin en büyük pazarı konumunda bulunduğunu belirten Sungur, şöyle konuştu: üretiminin, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6-7 arttığını bildirdi. "Hazirandan bu yana yaşanan çatışmalar ve Hüseyin Sungur, AA muhabirine, her geçen yıl güvenlik sorununa bağlı olarak Irak'a ihracatta, gelişen sektörün, yılın 6 ayında da büyümeye hem miktar hem de tutar olarak bir azalma yaşanmaktadır. İlk 6 aya bakıldığında, Irak'a ihracatta devam ettiğini söyledi. "Yılın 6 ayında yumurta üretimi, geçen yılın azalma söz konusu değildir ve 2014 yılının aynı dönemine göre yüzde 6-7 arttı" diyen Sungur, ilk 6 ayında, sırasıyla 152 milyon ve 160 milyon şunları kaydetti: dolarlık ihracat gerçekleşmiştir. Ancak haziran "Bu artış hızıyla yıl sonu yumurta üretiminin, ayında durum değişmeye başlamıştır Haziran 17,5 milyar adedi bulması beklenmektedir. Bu yılın ayında Irak'a yaklaşık 22 milyon dolarlık 18 bin ocak ayında tonu lira olan yumurta yeminin fiyatı, yaklaşık yüzde 8,2 artışla haziran ayı 2014 yılında 15 bin tona ve 19,2 milyon dolara 400 tonluk bir ihracat gerçekleşmişken bu rakam, sonunda bin 50 liraya ulaşmıştır. Doğal olarak bu düşmüştür. Irak pazarında bir sorun yaşanmakta ve artış, yumurta maliyetlerine yansımıştır. Aynı Kuzey Irak'taki alıcılara satılan yumurtalar, güneye dönemde yumurta maliyeti ortalama kuruş inememektedir." olurken, yumurta fiyatları, 21 kuruş civarında Sungur, Irak'taki belirsizliğin ne kadar süreceğini bu aşamada kestirmenin mümkün olmadığını seyretmiştir. İhracat ise temmuz ayı itibariyle geçen yılın ayın dönemine yüzde 16 oranında artarak, 213 ifade ederek, "Ancak yumurta, en temel gıda maddesi. Bu yüzden eninde sonunda sorunun çözüle- milyon dolara ulaşmıştır. Biz sektörün geleceğini çok iyi görmekteyiz. Üretim, tüketim ve kişi başına ceğini düşünmekteyiz. Bölgeyi kontrol altında tüketim, artmaya devam edecektir. Sağlıklı sürülerden güvenli yumurta üreterek, Türk toplumunu Nitekim 15 Temmuz'dan itibaren Irak'a ihracatımız tutanlar da bu gerçeği göz önüne alacaklardır. beslemeye devam edeceğiz." tekrar artmaya başlamıştır. Bu daha çok Kuzey Sungur, üretimdeki artışın, pazar talebi göz Irak'ta konumlanmış alıcıların, ülkenin güney bölgelerine mal gönderebildiklerine işaret etmektedir" önüne alınarak planlanmış bir artış olmadığını dile getirerek, son 6-7 yıldır ihracattaki olumlu diye konuştu. gelişmelerin, sektörde ihracata dayalı üretim Alışverişte yeni trend banka kartı İSTANBUL- HANDAN SİLKİN - Türkiye'de ocak-haziran döneminde yerli banka kartlarından alışveriş tutarı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 36 artarak, 13 milyar 590 milyon liraya ulaştı. AA muhabirinin Bankalararası Kart Merkezi'nin (BKM) verilerinden derlediği bilgiye göre, yerli banka kartlarından geçen yılın ilk 6 ayında 10 milyar 17 milyon lira, bu yılın aynı döneminde ise 13 milyar 590 milyon lira alışveriş yapıldı. Alışverişlerde banka kartlarının kullanımında işlem adedi 276 milyon 265 binden, 346 milyon 291 bine yükseldi. Banka kartlarından nakit çekme işlem tutarı da yüzde 15 artarak 188 milyar 89 milyon liraya çıktı. Yerli kredi kartlarının yurtiçi kullanım tutarı ise bu yılın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9 artışla 198 milyar 839 milyon lira olurken, nakit çekim tutarı yüzde 11 artarak 20 milyar 236 milyon liraya ulaştı. Böylece kredi kartıyla alışveriş tutarı yüzde 9, banka kartıyla yapılan alışveriş tutarı yüzde 36 artış kaydetti. Banka kartlarının, kredi kartlarından daha hızlı büyümesinin sonucunda tüm kartlı ödemeler içindeki payı da artmaya devam etti. Banka kartlarının kartlı ödeme adedi içindeki payı 2002 yılında yüzde 1 iken bu oran 2010 yılında yüzde 10'a kadar yükseldi. Son yıllarda payı daha da artan banka kartları, 2014 yılının ilk 6 ayında gerçekleşen 1 milyar 690 milyon adet kartlı ödeme işlemi içerisinde yüzde 21'lik paya sahip oldu. Yani 2002 yılında her 100 kartlı ödemeden sadece 1'i banka kartıyla yapılırken, bu yıl her 5 işlemden 1'inde banka kartı kullanılıyor. Banka kartlarının internet ödemelerinde de artan kullanım dikkati çekiyor yılının haziran ayında 98 bin adet olan banka kartlarıyla internetten ödeme adedi, bu yılın haziran ayında yüzde 133 artarak 229 bine yükseldi. Bu lokum başka KARABÜK - AHMET ÖZLER - Dünyanın en iyi korunan ilk 20 kentinden, tarihi evleriyle ünlü Karabük'ün Safranbolu ilçesinde, özellikle dini bayramlarda geleneksel hala gelen çikolata ve şekerin yerini son yıllarda lokum almaya başladı. AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde bulunan ilçede 18. ve 19. yüzyıl ile 20. yüzyıl başlarında inşa edilmiş tarihi konakların tasvir edildiği değişik ambalajlarla üretilen ve günlük tüketilen lokumlar, damla sakızlı, fındıklı, güllü, çifte kavrulmuş ve safranlı olmak üzere 5 çeşit üretiliyor. Elastiki yapısı, parlak görünmesi, farklı lezzet ve dokuda olması nedeniyle talep gören Safranbolu lokumu, son yıllarda bayramlarda yoğun ilgi görüyor. Safranbolu Belediye Başkanı Necdet Aksoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Safranbolu lokumunun kalitesinden ödün vermeden yıllardır üretildiğini, gün geçtikçe daha çok talep gördüğünü söyledi. Lokum üreticilerinin hiçbir şekilde katkı maddesi kullanmadıklarını ve stoklanmadan günlük tüketime dikkat ettiklerini anlatan Aksoy, "Ramazan bayramının diğer adı da şeker bayramıdır. Bayramlarda şeker ve çikolatalar yoğun tüketilir. Gelenekselleşmiştir. Son yıllarda ilçemizde bu gelenek değişti. Bayram ziyaretlerinde çikolata ve şeker ikram edilmiyor artık. Dünyaca ünlü Safranbolu lokumu misafirlere sunuluyor" diye konuştu. Aksoy, ilçede özellikle bayramlarda üretimi artan lokumların sürekli denetlendiğini sözlerine ekledi. Nurullah AYDIN nrlhydn@gmail.com ARA-SIRA MÜSLÜMANLAR VE RAMAZAN BAYRAMI Din; kişinin vicdani tercihidir. Dünya nüfusu 6 milyarın üstündedir. 1.2 milyarı Müslüman dır. Geri kalanı yani 5 milyar insan başka dinlere inanmaktadır. Dünya nüfusunun belli başlı dinlere göre dağılımı; Yüzde 33.5 Hıristiyan, yüzde 20.7 Dinsizler, yüzde 18.2 İslamiyet, yüzde 13.5 Hinduizm, yüzde 6 Budizm, yüzde 0.3 Musevi ve yüzde 7.8 diğer. İnsanlar tarih boyunca; bireysel yaşam yerine, beslenme barınma güvenlik için toplu yaşama gereğini duymuşlardır. Toplumsal kurallar, bir arada olmayı kolaylaştırmıştır. Bir arada olmayı anlamlı kılmak içinde; dinlemekle düşünmekle heyecanı coşkuyu sevinci artırmak içinde birçok yöntemler gerçekleştirmiştir. İnsan; varlığının anlamını sorgulamak yaşamını anlamlı kılmak ve ölümü sonrası için sorular sormuştur. Ortaya çıkan din ler; bilinmezlik dünyasına ilişkin düşünce görüş ve uygulama kodlarını sunmuştur. Akıl ve beş duyusu ile algı yeteneğini geliştiren insanlar; dinlerin ve ideolojilerin çeşitliği içinde, kişisel tercihini yapmış, yaşamını şekillendirme iradesine yönelmiştir. İnsan iradesini yönlendirme gerçeği; tarih boyunca farklı din anlayışlarını da beraberinde getirmiştir. Yüzlerce din ortaya çıkmış, bazıları devam etmiş bazıları ise kaybolmuştur. Yeni din anlayışları değişim ve dönüşüm geçirerek inananları etkilemeye devam etmektedir. Dinlerin temel özelliği; ritüellerle, sembollerle, simgelerle anlam kazanmalarıdır. Kelimler yanında davranış biçimleri, eylemsel olarak insanlar arası farklılaşmanın da ayırıcı özelliği haline gelmiştir. Her din; ilkeleri ile temel bakış görüş ve anlayışları ile tek doğru gerçek kabulüne dayanır. Her din; kendini farklılaştıran ritüelleri toplu ayin biçiminde ortaya koyar. Bunlar ibadet biçimi yanında toplu biraraya gelme yardımlaşma barışma ritüelleridir. Bunlar bayram kelimesi ile ifade edilir. Bütün dinler; tarihsel anlamı olan inancın yansıması olan bayramlara sahiptir Bayramlar; her türlü kinin nefretin sona erdirilmesi, sevginin barışın kardeşliğin, toplumsal birlik ve beraberliğin sağlanması için insanların bilinçlendirilmesi durumudur. Müslümanlar; ramazan bayramını kutlarken, özeleştiri yapmak zorundadır. İslam dünyası bugün; farklı İslam anlayışına sahip olanların birbirini katlettiği, kendi ülkelerini yakıp yıktığı, vahşetin olduğu ülkelerdir. İslamiyet; farklı İslam anlayışı nedeniyle kimsenin kimseyi beğenmediği zıtlıklar dinine dönüştürülmüştür. İnsanlar, gruplar, cemaatler; kendi görüşünü İslam diye sunmaktadır. İslam adında farklı inanç toplulukları oluşmuştur. İslam adında onlarca dinler yaşatılmaktadır. Mümin, Müslüman, münafık, fasık birbirine karışmıştır. Hurafelere mitolojilere dayalı İslam anlayışı; İslam dünyasını sarmalamıştır. Herkes kurtarıcı rolünü oynamakta gerçekte ise kişisel çıkara dayalı düşüncesini savunmakta ve kendisine uyulmasını istemektedir. Müslüman görünen, Müslümanlıktan geçinen, Müslüman taklidi yapanlar; etkili ve yetkilidir. İslamiyet i kavramsal anlatımlarla, şekilci yaşayan Müslümanlar; kendi aralarında birlik ve beraberliği, sevgiyi, hoşgörüyü, adaleti sağlayamamaktadır. Barışın, adaletin, sevginin hakim olduğu bir dünya için; öncelikle din mensuplarının kendi aralarında bunu sağlamaları gerekir. İslam ı istismar edenlerin ortak özellikleri: makam, servet,, yalancı, çıkarcı olmalarıdır. Onlar; mutlular, pişkinler, arsızlar, gururlular, kibirlilerdir. Çünkü biatle sindirdikleri iyi niyetli insanların hesap sormadıklarını biliyorlar. Şartlanmış köleleştirilmiş insanlar; sorgulamaz, sorgulayamaz. Yalancılığı, hırsızlığı, talanı, katliama destek vermeyi, kimlik ve kişilik haline getiren köhnemiş zihniyete sahip olanlar; İslamiyet e en büyük kötülüğü yapmaktadırlar. Müslümanlar; ortak değerleri paramparça eden, şarlatan önderlerini iyi tanımalıdırlar. Müslümanlar; şartlandırılmış beyinlerindeki sarmalı parçalamak zorundadırlar. Dogmalarla iğdiş edilen beyinlerini açmalı, uyuşturulmuş bedenlerini sevgi-saygı-paylaşım-adil yönetimle enerjik hale getirmelidir. Temiz inançlı olanları aptal yerine koyan din tacirlerinin gerçek niyetleri; anlatılmalıdır. Aydınlanma; bilinçlenme demektir. Bilinçlenmek için ise okumak ve yansıtmak gerekir. En içten duygularımla; Müslümanların Ramazan Bayramını kutlar; mutluluk, güvenlik, esenlik ve barış içinde yaşamanızı dilerim.

8 8 SIRASI 1 Ağustos 2014 Cuma Gaziantep Bakırcılar ve Sedefçiler Odası Başkanı Celal Açık, bakırcılığın ilkokullarda seçmeli ders olarak konulmasını ve bu alanda meslek lisesi açılmasını istediklerini söyledi. Bakırcılar, meslek lisesi istiyor GAZİANTEP- Bakırcılar ve Sedefçiler Odası, düzenlediği kurslarla Türk el sanatlarında önemli yere sahip bakır işlemeciliğinde yeni ustalar yetiştirmeyi hedefliyor. Kendi imkanlarıyla mesleğe yeni ustalar kazandırmaya çalışan oda, bakırcılığın mektepli hale getirilmesi için yetkililerden destek bekliyor. Açık, yaptığı açıklamada, Gaziantepli ustaların ürettiği ürünlerin çok kaliteli olduğunu belirtti. ABD de bakır işlemeciliği üzerine ders verdiğini hatırlatan Açık, mesleğin geçmişinin 400 yıla kadar dayandığını aktardı. Çin den ithal edilen bakır görünümlü ürünlerin sayısındaki artışa rağmen yüksek kaliteli Gaziantep bakır işlemeciliğine ilginin azalmadığını ifade eden Açık, Bu meslekte kimse Türk ustaların eline kimse su dökemez dedi. Son dönemde meslekteki usta sayısının azaldığına işaret eden Açık, bakırcılığa olan ilginin küçük yaşlarda artırılması gerektiğini ifade etti. Mesleğin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılmasının önemine dikkati çeken Açık, şöyle konuştu: Bunun için bakır işlemeciliğinin ilkokullarda seçmeli Ressam Günen, kaybolan resimlerine 13 yıl sonra kavuştu İSTANBUL- Sanat çevresince "deniz ressamı" olarak tanınan Mustafa Günen, 13 yıl önce kaybolan resimlerine kavuştu. Günen'in 2001 yılında birlikte çalıştığı organizatörün düzenledikleri serginin ardından kendisine teslim etmediğini ileri sürdüğü resimleri bir depoda ortaya çıktı. Mustafa Günen, yaptığı açıklamada, 13 yıl önce birlikte çalıştığı organizatörün, düzenledikleri son serginin ardından resimleri teslim etmediğini ve ortadan kaybolduğunu söyledi. Aradan geçen sürede olayın savcılığa intikal ettiğini aktaran Günen, "Kadının ifadesini almak üzere tutuklama kararı çıkarıldı ancak hiçbir yerde bulunamadı. Benim verdiğim adreslerde de "yok" dediler. Kadına ulaşamadılar ve zaman aşımı nedeniyle 7,5 yıl sonra dava düştü. Dava düşünce de peşini bıraktım artık" diye konuştu. Günen, bir süre önce resimlerinin bulunduğu deponun sahibinin sanatla ilgilenen bir yakınına deposunda 13 yıldır kime ait olduğunu bilmediği bazı resimlerin olduğunu söylediğini aktararak, internet üzerinden kendisine ulaştıklarını anlattı. Depo sahibinin 13 yıl depoda kalan resimler için cüzi miktarda kira alarak kendisine kolaylık yaptığını kaydeden Günen, resimlerin toplam değerinin 200 bin dolar civarında olduğunu bildirdi. Günen, bulunan 12 resimden 7'sinin büyük boyutlu olduğunu ifade ederek, resimlerine kavuşmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Günen, "Benim için önemli olan 7'si geri geldi. O da muhtemelen şundan olmuştur; büyükleri taşıyamamıştır. Büyük boyutlu resimleri satması da zordur. Küçükler kolaylıkla satılabilir" diye konuştu. Resimlerini genellikle 100x170 santimetre ölçülerinde çizdiğini belirten Günen, şöyle devam etti: "Bu resimleri bu ölçüde yapan dünyada yok. Şu anda bu ölçüde ve bu teknikle yapan yok. 200 yıldır görülmeyen tekniği yaptığımı New York'da yazdılar zaten. Bu teknikteki resimleri inceleyin. Bir ingiliz var. Bir metreden daha küçük resimler yapıyor. Denizi yapıyor ama çok güzel yat resimleri, tekneler, yelkenliler yapıyor denizin üzerine. Bu resimlere de bin pound para istiyor. Başarılı deniz ressamları eserlerine çok para istiyor." Günen, resimlerinden bazılarının Londra'da da satıldığını ve önemli koleksiyonlara girdiğini dile getirerek, dünyada deniz resmi yapanların genelde küçük boyutları tercih ettiğini vurguladı. Alan büyüdükçe resimde lekelerin genişlediğini söyleyen Günen, "Alan büyüdükçe su gibi olması zorlaştığı için tekne falan koyarak bu resimleri tamamlıyorlar. Ben hemen hemen hiç tekne koymam. Denizin hareketlerini kısıtlayıcı hiçbir obje koymam. Resimlerimde nadiren küçük tekneler kullanmışımdır" değerlendirmesinde bulundu. ders olarak konulması ve bu alanda meslek lisesi açılmasını istiyoruz. Çünkü çıraklıktan ustalığa uzanan uzun süreç meslek liseleri yardımıyla daha hızlı ve kolay aşılacaktır. Meslek liselerinde bakır işlemeciliğine gönül verenlere teorik ve pratik eğitim verilebilir. Gençleri bu mesleğin içine çekerek daha çok istihdamı hedefliyoruz. Aslında bu mesleği sabırla icra edenler iyi gelir elde edebilir. Hayalini kurduğumuz lisenin gelecekte açılacağına inanıyoruz. Bakırcılar Çarşısı esnafından 65 yıllık bakır ustası Salman Çarlı ise bu zanaate ilginin azalmasından dolayı kaygılı olduklarını dile getirdi. Çin den gelen el işi ürünlerinin kalitesiz olduğuna işaret eden Çarlı, Bir levhanın bakır tepsi halini alması 5 gün sürüyor. Değerini bilenler için bakır işlemesi ürünler pahalı değildir diye konuştu. Yusuf Büyükçakar da ürünlerinin daha çok yurt dışından talep gördüğünü ifade etti. BİNGÖL- Medrese eğitimi alan Bingöllü Bilal Durgun, 4 yıllık çalışmayla Kur'an-ı Kerim'in Zazaca mealini yazdı. İstanbul'da yaşayan Durgun tarafından yazılan Zazaca Kur'an-ı Kerim'in meali, "Tefsîrê Qur'onê Kerîm Zazakî" adıyla yayımlandı. Bin adet olarak neşredilen meal, Zazaca'ya tercüme edilmiş eserler arasına girdi. Zazaca mealin yazarı Durgun yaptığı açıklamada, medrese tahsili yaptığı sırada hep Kur'an-ı Kerim'i Zazaca'ya çevirmeyi hayal ettiğini belirterek, yıllar sonra hayalinin gerçekleşmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Kur'an-ı Kerim'in anlaşılmak üzere nazil olduğunu anımsatan Durgun, meal çalışmasının 4 yıl sürdüğünü, anadili Zazaca olanlar için hem "din" hem de "dil" adına son derece önemli bir eser olduğunu söyledi. Durgun, meali yazmak için 18 ay Zazaca dil kursuna gittiğini belirterek, talebelik yıllarından bu yana Zazaca'nın yazı diline merakının olduğunu kaydetti. KÜLTÜR-SANAT GELDİKÇE Prof. Dr. İSA KAYACAN isakayacan@gmail.com Gülçınar ın can gülleri Anakara dan seslenen, aşık Ayten Gülçınar ın 192 sayfalık Gülçınar ın can gülleri adlı şiir kitabı, merkezi Ankara da bulunan, değerli dostum Prof. Dr. Hayrettin İvgin in kurucu ve yöneticisi olduğu Kültür Ajans yayınlarının 229. olarak Günyüzü gördü ve Sayın İvgin tarafından bize ulaştırıldı. Ayten Gülçınar, yakından tanıdığım ve takdir ettiğim halk ozanlarımızdan, aşıklarımızdan biri Yazıp yayınladığı, kitaplaştırdığı şiirleri yanında, söz ve müziği kendisine ait olan bestelenmiş eserleri de var. O, sazıyla, sözüyle bir halk temsilcisi. Halkın sorunlarını yakından biliyor, hissettiklerini mısralara, sazının tellerine döküyor. Prof. Dr. Şeref Boyraz imzalı altı sayfalık bir sunuş var. Burada, Aşık Ayten Gülçınar değişik yönleriyle anlatılıyor, edebiyatımız içindeki yerinden sözedilerek bir yerinde; Onun şiirlerinde sadece kendi bireysel dertleri, acıları, hüzünleri, aşkı, hasreti, intizarı, sevinci, umudu, mutluluğu dile getirilmemiş, başkalarının duygu ve düşüncelerine de tercüman olunmuş; Çanakkale, Dede Korkut gibi milli manevi değerlere, toplumsal konulara da değinilmiştir deniliyor. Bu görüşler, bizim tespitlerimizle paralellik taşıyor, yan yanalık gösteriyor. Aşık Ayten Gülçanır elimizdeki, masamızdaki şiir kitabını annesi Nuriye Çınar a ithaf etmiş. Şiirlerinin tamamı hecevezni tarzıyla kaleme alındığı görülüyor sayfadaki Oy güzel annem adlı, başlıklı şiir beş ayrı dörtlükten meydana geliyor. Bu şiirin iki dörtlüğünden örnek verelim, bakalım annesine nasıl hitap ediyor Aşık Ayten Gülçınar: Can evinde duyar ağırım sızımı, Yollarım gözleyen oy güzel annem, Çeker her kahrımı, türlü nazımı, Çok derdim azalayan o güzel annem. Annemin tarifi sığmaz kaleme, Aciz naçar kalır cümle kelime, Gülçınar ım diken batsa elime, Ciğeri sızlayan oy güzel annem. Aşık Ayten Gülçınar şiirlerinde ele aldığı her konu üzerinde şekillendirdiği mısralarıyla, olgunluk dönemi içinde olduğunu göstermektedir. Tebriklerimi sunuyorum efendim. Zazaca Kur an-ı Kerim meali basıldı Daha önce yöresel ağızlarla ilgilendiğini, sonra Zazaca'nın yazı dili ile tanıştığını anlatan Durgun, Kuran'ın, hadislerin ve İslami kaynakların neden Zazaca çevirisinin olmadığını sorgulamaya başladığını anlattı. Durgun, şöyle devam etti: "Yazarken en çok Zazaca gramer konusunda ve işin teknik boyutu konusunda zorlandım. Çünkü biz Zazaca'yı bilsek de okusak da Zazaca'nın üzerinde mutabakat sağlanmış bir grameri yok. Var olan gramerden de biz habersizdik. Zazaca'nın yazılışı konusunda çok git geller yaşadım. Sonra Zazaca dil kursunun açıldığını öğrendim. Bu meali yazmak için 18 ay kursa gittim. Atölye gramer çalışmalarına katıldım. Allah nasip etti ve biz de bu çalışmayı tamamladık." Durgun, Zazaca'da mealin karşılığı kelime olmadığı için yerine "tefsir" kelimesini uygun gördüklerini ifade etti.

9 KÜLTÜR-SANAT BULMACA 1 A ustos 2014 Cuma 9 Ahflap el oymas ürünlere yo un ilgi S VAS - MERVE TOPUZ - CÜNEYT ÇEL K - Sivas'ta yaflayan ahflap oyma ustas Süleyman Dafltan' n (35), Selçuklu ve Osmanl eserlerinden esinlenerek, ince iflçilikle, camiler için çivi kullanmadan yapt minber ve mihraplar ile çeflitli eflyalar yo un ilgi görüyor. Dafltan, Eski Sanayi Sitesi'ndeki mobilya atölyesinde, çeflitli desen ve motifleri, iskarpela yard m yla a aca milim milim iflleyip, minber, mihrap, tablo, ayna çerçevesi, sand k ve gelen talebe göre çeflitli eflyalar yap yor. Babas n n ifli dolay s yla çocukluktan itibaren ahflapla iç içe olan ve Cumhuriyet Üniversitesi Sivas Meslek Yüksek Okulu Desinatörlük Bölümü'nü bitiren Dafltan, motif, desen, tasar m ve kompozisyon üzerine ald e itim sayesinde de ahflap malzeme üzerine özgün eserler ortaya koyuyor. Arapça ve Osmanl ca da bilen Dafltan, bu bilgisini de ahflaba iflliyor. Süleyman Dafltan' n, son olarak ahflaba iflledi i, bir hay rseverin merkeze ba l Arpayaz köyündeki cami için siparifl verdi i mihrap, minber ve kürsü, ince iflçili iyle dikkati çekiyor. Eserin üzerindeki motifleri de kendisi çizen Dafltan, camilerde el oymas na artan ilgi dolay s yla de kendisine gelen sipariflleri yetifltirmeye çal fl yor. - "Yapt m z ifl i neyle kuyu kazmaya benziyor" Süleyman Dafltan, AA muhabirine yapt aç klamada, 15 y ld r a aca oymalar yla hayat verdi ini, evlere, camilere ve birçok kuruma çok say da el oymas eflya yapt n söyledi. Ürünlerin tasar m aflamas nda, siparifli veren kifliyle ortak çal flma sonucu desen ç kard klar n ya da be endiklerini aktaran Dafltan, 15 y lda 500'e yak n el oymas yapt n belirterek, flöyle konufltu: "Bizim iflimiz el oymas oldu u için yavafl ilerliyor, en küçük iflimiz bile en az 15 gün sürüyor. Yapt m z ifl i neyle kuyu kazmaya benziyor. Bu zamana kadar ev dekorasyonunda kullan lacak oymalar, tavan göbekleri, kap, sedirler de yapt m. Ama flimdiye kadarki en büyük hacimli iflim mihrap ve minber yapmak oldu. Hay rsever ifl adam m z kendi köyüne el oymas mihrap ve minber yapt rmak istedi. fle tasar m aflamas yla bafllad k, motifleri de Selçuklu ve Osmanl mimarisinde kullan lan motiflerden seçtik." Dafltan, eserlerin yap m aflamas nda hiçbir teknolojik alet kullanmad n ifade ederek, "Tamamen geleneksel, iskarpela dedi imiz ahflap oymada kullan lan b çaklar m zla yap yoruz. Zaten yapt m z iflin güzelli i de burada" dedi. Yap m aflamalar n da anlatan Dafltan, "A ac ince parçalara halinde kestim, yapaca m esere göre yap flt rd m, üzerine tasarlad m motifi çizdim, son olarak da oyma ifllemine yapt m. Mihrap ve minberin tamam 10 parça tahtadan olufluyor. Yaklafl k 5 ayda bitirdim. Mihrap ve minber yap m nda ithal çam a ac kulland m. Eseri vernikleyip, montaj ve boyas n yapt ktan sonra teslim edece im" ifadesini kulland. Süleyman Dafltan, el oymas ndaki baflar s n n, desen ve motif e itimini alm fl olmas ndan kaynakland n belirterek, "Türkiye'de tamam el oymas ve çivi kullan lmadan üretilen mihrap ve minber çok nadir yap l yor. nsanlar n el ürünlerine karfl ilgisi son zamanlarda artt. Art k mekanikten s k ld lar, sanata, eme e ilgi göstermeye bafllad lar. El oymas mihrap ve minberi yapmaya bafllad ktan sonra baflka siparifller de ald m. Bunu teslim ettikten sonra di er sipariflleri yapmaya bafllayaca m" fleklinde konufltu. Son günlerde bir Türkiyeli! yönetici, biz her türlü milliyetçili i aya m z n alt na ald k deyip duruyor. Bu, e er bilgisizlikten geliyorsa telafisi kolayd r. Yok e er bir zihniyetin d flavurumuysa büyük bir felâkettir. Hele bunu söyleyen kifli, o milletin oylar yla kendisini yönetme görevi verilmifl yani Türk milleti taraf ndan kendisine vekâlet verilmifl biriyse felâketin vehameti daha da büyüktür. Öncelikle bu konularda kavram kargaflas alm fl bafl n gidiyor. Kimin ne dedi i belli de il, ya da bu karanl kta birileri bir fleyler kotarmaya çal fl yor. Bir müslüman n aya n n alt na alaca fley kavmiyetçiliktir, kabileciliktir, afliretçiliktir, boyculuktur, soyculuktur. Milliyetçilik ise bunlardan baflka bir fleydir. Hz. Muhammed (s.a.v.), 8 Mart 632 günü Arafat Vâdisi'nin ortas nda son veda hutbesini irad etti. Bu, ayn zamanda bir vasiyetti. Oradan konuyla ilgili cümleleri al yorum: Sak n benden sonra eski sap kl klara dönmeyiniz ve birbirinizin boynunu vurmay n z! Ashab m! Dikkat ediniz, cahiliyeden kalma bütün âdetler kald r lm flt r, aya m n alt ndad r. Cahiliye devrinde güdülen kan davalar da tamamen kald r lm flt r. Ey insanlar! Rabbiniz birdir. Baban z da birdir. Hepiniz Âdem'in çocuklar s n z, Âdem ise topraktand r. Arab n Arap olmayana, Arap olmayan n da Arap üzerine üstünlü ü olmad gibi; k rm z tenlinin siyah üzerine, siyah n da k rm z tenli üzerinde bir üstünlü ü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah'tan korkmaktad r. Allah yan nda en k ymetli olan n z O'ndan en çok korkan n zd r. Görüldü ü gibi Hz. Muhammed in aya n n alt na ald fley kavmiyetçiliktir, rkç l kt r. Milliyetçilik, rkç l k demek de ildir. Bir Müslüman, kavmiyetçi ve rkç olmaz, ama milliyetçi olmak zorundad r. Bir Müslüman milliyetçili i de il, kavmiyetçili i aya alt na alabilir ancak. Millet terimi iki toplumsal TÜRKÇE BAKIfi Prof.Dr. Nurullah Çetin ncetin64@hotmail.com AYA INIZIN ALTINI KONTROL ED N 1 yap için kullan l r. Bir, dinlere göre belirlenen ortak toplumsal yap n n ad d r. Bir de belli bir co rafi ve siyasi s n rlar içinde yaflayan insanlar n oluflturdu u toplumsal yap n n ad d r. Buna göre evrensel planda dünyada yaflayan bütün Müslümanlar slam milleti dir. Bu ba lamda ümmet le millet ayn manaya geliyor. Nitekim Osmanl Devleti nde slam, H ristiyan ve Yahudi milliyetine göre idarî taksimat olmufltur. kinci anlam yla etnik kökeni ne olursa olsun Türkiye de yaflayan herkesin ortak toplumsal, hukukî ve kültürel kimli inin ad da Türk milleti dir. Bu terminolojiye göre dünyadaki bütün H ristiyanlar genelde H ristiyan milleti, özelde ise Frans z milleti, Alman milleti, ngiliz milleti gibi adlar al rlar. Bir de milletleri oluflturan alt kimlikler yani etnik köken fark na dayal kavimler vard r. flte Hz. Muhammed in aya n n alt na ald fley, bu kavimlerin yani etnisitelerin birbirlerine karfl üstünlük taslamalar ve bu mukayeseye dayal sürtüflme, didiflme, dalaflma, kavga ve haks zl k içine girmeleridir. Mesela bu ba lamda PKK eflk ya örgütü, Kürt kavmiyetçili i yaparak Türk milletini oluflturan di er kavimlere savafl açm flt r ve kan davas gütmektedir. Veda Hutbesi nin kelimeleriyle tavsif edersek eski sap kl klara dönmüfltür, Türk milletinin boynunu vurmaktad r, cahiliyeden kalma âdetleri uygulamaktad r. Bunlar n siyasi sözcüleri de zihinlerinde, bilinçaltlar nda saklad klar gizli kavmiyetçi niyetlerini bazen kontrol d fl olarak söyleyivermektedirler. Mesela flöyle demektedirler: Sonradan bu ülkeye gelenler, Kafkaslardan Boflnaklardan gelenler siz bu ülkenin sahipleri de ilsiniz. (Devam Edecek) BULMACA Soldan sa a: 1. Güney Amerika da bir ülke. 2. Ar t lm fl. Güreflte bir oyun. 3. Rey. Kanuni. 4. Kaide. Serçegillerden, güzel sesli ve ötücü bir kufl. 5. Gerekenden eksik. Hayat, yaflam. 6. Tenis arac. Günefl do madan önceki alaca karanl k. 7. Kiloamperin simgesi. Tav r, davran fl. lkel silah. 8. Yat liman. 9. Evin bir bölümü. Da lalesi. 10. Lityumun simgesi. Soyundan gelinen kimse. Avuç içi. 11. stenilen ve be enilen nitelikleri tafl yan. drardaki azotlu madde. Bir renk. 12. Tan m. Bir nota. 13. Gelir. ki sert cismi birbirine ba lamaya yarayan, iki ucu sivri ve k vr k metal parça. 14. Mu la ilinin bir ilçesi. 15. Operasyon. 16. Töre bilimi, ahlak bilimi. üstü toprakla örtülmüfl saman y n. 17. Notada durak iflareti. Dar, uzun ve hafif bir yar fl kay. Donuk renkli. 18. tatl bir tür çörek. Dört tekerlekli, yayl ve üstü kapal bir at arabas. 19. Bir davan n mahkemece nas l bir hükme ba land n gösteren resmi belge. fiaflma anlatan ünlem. Parola. 20. M zm z, sevimsiz, baflkalar yla iliflki kurmayan kimse. Yukar dan afla ya: 1. S rma veya gümüfl ifllemeli bir tür ipekli kumafl. Siyaset. Aylardan biri. 2. Radyumun simgesi. Yak n olmayan. Ülke. Atasözü. 3. Bir ifli yapmak için harcanan güç, çaba. Oyunda kazan lan her parti. Tanr buyruklar n yerine getirme. Adale. 4. Çok, daha çok, daha fazla. Üstten sa a do ru e ik bas m harfi. Bir nota. 5. Yabani hayvan bar na. Yaz n, edebiyat. Mayi, s v. 6. Romanya n n para birimi. Afyon ilinin bir ilçesi. Yaz ya muru. Büyük ve sert tafl kütlesi. 7. stanbul un eski adlar ndan biri. Ö e, unsur. Mikroskop cam. 8. Ar za, bozukluk. Gözleri görmeyen. Beden yap s, gövde yap s. 9. Uzakdo u da yetiflen Amerika elmas ndan ç kan zamk. Japon lirik dram. nce dantel. Genifllik. Zaman kullanmada çok dikkatli olan. 10. Herhangi bir sebeple acelecilik. Küçük kanal. Pirinç saplar n n örülmesiyle haz r hale getirilen judo minderi. Haz rlayan: Ercan BOSTANCIO LU ÇÖZÜMÜ BUGÜN 11. SAYFADA

10 101 A ustos 2014 Cuma - SAGLIK Bilinçsiz makyaj, cilt bozukluklar na davetiye ç kar yor SAÜ T p Fakültesi Deri ve Zührevi Hastal klar Anabilim Dal Baflkan Prof. Dr. Erdem: Makyaja popüler kültürün etkisiyle çok küçük yafllarda bafllan l yor. Derinin geliflimi yafl na kadar sürüyor. Özellikle küçük yafltaki k z çocuklar n n derileri daha ince oldu u için makyaj emiliyor KMAL DEPOSU VE GLO T P DEPOLARIN YAPILMASI EMN YET GENEL MÜDÜRLÜ Ü kmal deposu ve iglo tipi depolar n yap lmas yap m ifli 4734 say l Kamu hale Kanununun 19 uncu maddesine göre aç k ihale usulü ile ihale edilecektir. haleye iliflkin ayr nt l bilgiler afla da yer almaktad r. hale Kay t Numaras : 2014/ darenin a) Adresi : Ayranc Mah. Dikmen Cad. No: 11 Çankaya/ANKARA b) Telefon ve faks numaras : c) Elektronik Posta Adresi: - ç) hale doküman n n görülebilece i internet adresi : 2- hale konusu yap m iflinin a) Niteli i, türü ve miktar : kmal deposu ve iglo tipi depolar n yap lmas Ayr nt l bilgiye EKAP ta yer alan ihale doküman içinde bulunan idari flartnameden ulafl labilir. b) Yap laca yer : Gölbafl /ANKARA c) fle bafllama tarihi : Sözleflmenin imzaland tarihten itibaren 5 gün içinde yer teslimi yap larak ifle bafllanacakt r. ç) flin süresi : Yer tesliminden itibaren 1150 (Bin yüz elli ) takvim günüdür. 3- halenin a) Yap laca yer : Emniyet Genel Müdürlü ü kmal ve Bak m Dairesi Baflkanl 1 Nolu Sat nalma fiube Müdürlü ü (O) Blok 2.Kat Ayranc Mahallesi Dikmen Caddesi No: Çankaya/ANKARA b) Tarihi ve saati : :00 4. haleye kat labilme flartlar ve istenilen belgeler ile yeterlik de erlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. haleye kat lma flartlar ve istenilen belgeler: Mevzuat gere i kay tl oldu u Ticaret ve/veya Sanayi Odas ya da Esnaf ve Sanatkarlar Odas veya ilgili Meslek Odas Belgesi Gerçek kifli olmas halinde, kay tl oldu u ticaret ve/veya sanayi odas ndan ya da esnaf ve sânatkar odas ndan veya ilgili meslek odas ndan, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulundu u y lda al nm fl, odaya kay tl oldu unu gösterir belge, Tüzel kifli olmas halinde, ilgili mevzuat gere i kay tl bulundu u Ticaret ve/veya Sanayi Odas ndan, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulundu u y lda al nm fl, tüzel kiflili in odaya kay tl oldu unu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili oldu unu gösteren mza Beyannamesi veya mza Sirküleri Gerçek kifli olmas halinde, noter tasdikli imza beyannamesi Tüzel kifli olmas halinde, ilgisine göre tüzel kiflili in ortaklar, üyeleri veya kurucular ile tüzel kiflili in yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamam n n bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmamas halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususlar gösteren belgeler ile tüzel kiflili in noter tasdikli imza sirküleri, fiekli ve içeri i dari fiartnamede belirlenen teklif mektubu fiekli ve içeri i dari fiartnamede belirlenen geçici teminat hale konusu iflte idarenin onay ile alt yüklenici çal flt r labilir. Ancak iflin tamam alt yüklenicilere yapt r lamaz Tüzel kifli taraf ndan ifl deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kiflili in yar s ndan fazla hissesine sahip orta na ait olmas halinde, ticaret ve sanayi odas /ticaret odas bünyesinde bulunan ticaret sicil memurluklar veya yeminli mali müflavir ya da serbest muhasebeci mali müflavir taraf ndan ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendi i tarihten geriye do ru son bir y ld r kesintisiz olarak bu flart n korundu unu gösteren belge Ekonomik ve mali yeterli e iliflkin belgeler ve bu belgelerin tafl mas gereken kriterler: Bankalardan temin edilecek belgeler: Teklif edilen bedelin % 10 dan az olmamak üzere istekli taraf ndan belirlenecek tutarda bankalar nezdindeki kullan lmam fl nakdi veya gayrinakdi kredisini ya da üzerinde k s tlama bulunmayan mevduat n gösteren banka referans mektubu, Bu kriterler, mevduat ve kredi tutarlar toplanmak ya da birden fazla banka referans mektubu sunulmak suretiyle de sa lanabilir steklinin ihalenin yap ld y ldan önceki y la ait y l sonu bilançosu veya eflde er belgeleri: steklinin ihalenin yap ld y ldan önceki y la ait y l sonu bilançosu veya eflde er belgeleri; a) lgili mevzuat uyar nca bilançosunu yay mlatma zorunlulu u olan istekliler y l sonu bilançosunu veya bilançonun gerekli kriterlerin sa land n gösteren bölümlerini, b) lgili mevzuat uyar nca bilançosunu yay mlatma zorunlulu u olmayan istekliler, y l sonu bilançosunu veya bilançonun gerekli kriterlerin sa land n gösteren bölümlerini ya da bu kriterlerin sa land n göstermek üzere yeminli mali müflavir veya serbest muhasebeci mali müflavir taraf ndan standart forma uygun olarak düzenlenen belgeyi sunar. Sunulan bilanço veya eflde er belgelerde; a) Cari oran n (dönen varl klar / k sa vadeli borçlar) en az 0,75 olmas, b) Öz kaynak oran n n (öz kaynaklar/ toplam aktif) en az 0,15 olmas, c) K sa vadeli banka borçlar n n öz kaynaklara oran n n 0,50 den küçük olmas, yeterlik kriterleridir ve bu üç kriter birlikte aran r. Yukar da belirtilen kriterleri bir önceki y lda sa layamayanlar, son üç y la kadar olan y llar n belgelerini sunabilirler. Bu takdirde belgeleri sunulan y llar n parasal tutarlar n n ortalamas üzerinden yeterlik kriterlerinin sa lan p sa lanmad na bak l r fl hacmini gösteren belgeler: steklinin ihalenin yap ld y ldan önceki y la ait, afla da belirtilen belgelerden birini sunmas yeterlidir; a) Toplam cirosunu gösteren gelir tablosu, b) Taahhüt alt nda devam eden yap m ifllerinin gerçeklefltirilen k sm n n veya bitirilen yap m ifllerinin parasal tutar n gösteren faturalar. steklinin cirosunun teklif etti i bedelin % 25 inden, taahhüt alt nda devam eden yap m ifllerinin gerçeklefltirilen k sm n n veya bitirilen yap m ifllerinin parasal tutar için ise teklif edilen bedelin % 15 inden az olmamas gerekir. Bu kriterlerden herhangi birini sa layan ve sa lad kritere iliflkin belgeyi sunan istekli yeterli kabul edilecektir. Bu kriterleri ihalenin yap ld y ldan önceki y l için sa layamayanlar, ihalenin yap ld y ldan önceki y ldan bafllamak üzere birbirini takip eden son alt y la kadarki belgelerini sunabilirler. Bu takdirde, belgeleri sunulan y llar n parasal tutarlar n n ortalamas üzerinden yeterlik kriterlerinin sa lan p sa lanmad na bak l r Mesleki ve Teknik yeterli e iliflkin belgeler ve bu belgelerin tafl mas gereken kriterler: fl deneyim belgeleri: Son on befl y l içinde bedel içeren bir sözleflme kapsam nda taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 80 oran ndan az olmamak üzere ihale konusu ifl veya benzer ifllere iliflkin ifl deneyimini gösteren belgeler Bu ihalede benzer ifl olarak kabul edilecek ifller ve benzer ifllere denk say lacak mühendislik ve mimarl k bölümleri: Bu ihalede benzer ifl olarak kabul edilecek ifller: Yap m fllerinde Benzer fl Gruplar Tebli inin B-III Grubunda belirtilen ifller benzer ifl olarak kabul edilecektir Benzer ifle denk say lacak mühendislik veya mimarl k bölümleri: Üniversitelerin Mühendislik Fakültelerinin nflaat Bölümü mezunu nflaat Mühendisleri ile Mimarl k Bölümünden mezun olan Mimarlar n diplomalar ihale konusu ifle denk say lacakt r. 5. Ekonomik aç dan en avantajl teklif sadece fiyat esas na göre belirlenecektir. 6. haleye sadece yerli istekliler kat labilecektir. 7. hale doküman n n görülmesi ve sat n al nmas : 7.1. hale doküman, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Liras )karfl l Emniyet Genel Müdürlü ü kmal ve Bak m Dairesi Baflkanl 1 Nolu Sat nalma fiube Müdürlü ü (O) Blok 2. Kat Ayranc Mahallesi Dikmen Caddesi No: Çankaya/ANKARA adresinden sat n al nabilir haleye teklif verecek olanlar n ihale doküman n sat n almalar zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Emniyet Genel Müdürlü ü kmal ve Bak m Dairesi Baflkanl 1 Nolu Sat nalma fiube Müdürlü ü (O) Blok 2.Kat Ayranc Mahallesi Dikmen Caddesi No:11 Çankaya/AN- KARA adresine elden teslim edilebilece i gibi, ayn adrese iadeli taahhütlü posta vas tas yla da gönderilebilir. 9. stekliler tekliflerini, anahtar teslimi götürü bedel üzerinden verecektir. hale sonucu, üzerine ihale yap lan istekliyle anahtar teslimi götürü bedel sözleflme imzalanacakt r. Bu ihalede, k sm teklif verilebilir. 10. stekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 120 (yüzyirmi) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13. Di er hususlar: halede Uygulanacak S n r De er Katsay s (N) : 1 Teklifi s n r de erin alt nda oldu u tespit edilen isteklilerin teklifleri, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen aç klama istenmeksizin reddedilecektir. Bas n ( Resmi lanlar SAKARYA - Sakarya Üniversitesi (SAÜ) T p Fakültesi Deri ve Zührevi Hastal klar Anabilim Dal Baflkan Prof. Dr. Mustafa Teoman Erdem, popüler kültürün etkisiyle küçük yaflta makyaj yap ld n belirterek, Derinin geliflimi yafl na kadar sürüyor. Özellikle küçük yafltaki k z çocuklar n n derileri daha ince oldu u için makyaj emiliyor dedi. Erdem, AA muhabirine yapt aç klamada, kad nlar n y lda ortalama 2 kilogram kozmetik ürün kulland n n tespit edildi ini söyledi. Kozmetik ve makyaj malzemelerinin yaklafl k 800 den fazla zararl madde içerdi ini kaydeden Erdem, tespit edilen zararl lar n 30 bin adet oldu unu dile getirdi. Erdem, kozmetik ürünlerinin bafll ca 3 yan etkisi oldu una dikkati çekerek, Birincisi, özellikle ya l kozmetik ürünler, sivilce dedi imiz akne yap yor. 2 nci olarak zararl maddeler deride k zar kl k yap yor. 3 üncü yan etkisi de kesinleflmifl de il ama kanser yapt na dair bulgular var diye konufltu. Vazelin ve parafin içerikli kozmetik ürünlerinin derideki gözenekleri kapatarak sivilce oluflturdu unu vurgulayan Erdem, A r ve her gün yap lan makyaj, pudra ve kapat c ürünlere ba l da sivilce oluflabiliyor fleklinde konufltu. Erdem, halk aras nda Hint k nas diye tabir edilen ürünün kanser yapt na dair ciddi bulgular oldu una iflaret ederek, konuflmas n flöyle sürdürdü: Bu maddeyle en çok u raflan kuaförler. Amerika da kan ve lenfoma kanseri tespit edilmifl. Y lda 4-5 kez saç boyas yapanlarda, hiç yapmayanlara göre daha fazla kanser görüldü ü tespit edildi. Kozmetik ürünleri içerisindeki kimyasal maddelerin mesane kanserine neden oldu u söylenmekte. Kozmetik ürünlerdeki bakteriler enfeksiyona neden oluyor. Hassas kiflilerde, yüzde travma ve aç k alan varsa bakteriler buralardan girerek enfeksiyon oluflturabiliyor. Amerikan G da ve laç Dairesi Baflkanl (FDA), her y l zararl maddelerle hangi maddelerin kullan lmas, hangi maddelerin kullan lmamas na iliflkin bildirilerde bulunuyor. Sa l k Bakanl n n önerdi i, onay verdi i dermokozmetik ürünlerin kullan lmas gerekti ini anlatan Erdem, Her gün yo un makyaj yerine daha s k aral klarla makyaj yap lmas, kapat c ya l ürünlerden kaç n lmas gerekir. Makyaja popüler kültürün etkisiyle çok küçük yafllarda bafllan l yor. Derinin geliflimi yafl na kadar sürüyor. Özellikle küçük yafltaki k z çocuklar n n derileri daha ince oldu u için makyaj emiliyor. Bu yüzden küçük yafllarda çok fazla tavsiye etmiyoruz uyar s nda bulundu. DEVAMLILIK STÜDYOLARI B NASI TAD LATI TÜRK YE RADYO VE TELEV ZYON KURUMU GENEL MÜDÜRLÜ Ü DESTEK H ZMETLER DA RES BAfiKANLI I Devaml l k Stüdyolar Binas Tadilat yap m ifli 4734 say l Kamu hale Kanununun 19 uncu maddesine göre aç k ihale usulü ile ihale edilecektir. haleye iliflkin ayr nt l bilgiler afla da yer almaktad r. hale Kay t Numaras : 2014/ darenin a) Adresi : TRT Genel Müdürlü ü Destek Hizmetleri Dairesi Baflkanl 2. Kat Turan Günefl Bulvar ORAN S TES ÇANKAYA/ANKARA b) Telefon ve faks numaras : c) Elektronik Posta Adresi : yapim.ihale@trt.net.tr ç) hale doküman n n görülebilece i internet adresi : 2- hale konusu yap m iflinin a) Niteli i, türü ve miktar : Devaml l k Binas 2. Bodrum Katta Bulunan mekanlarda 2275m2 Asma tavan tadilat, 320m2 Yükseltilmifl Döfleme plaklar n n de ifltirilmesi, 14 adet WC nin yenilenmesi ve 1 adet çayoca yap lmas ile boya ve duvar ka d yap lmas ifllerini kapsamaktad r. Ayr nt l bilgiye EKAP ta yer alan ihale doküman içinde bulunan idari flartnameden ulafl labilir. b) Yap laca yer : Oran/ANKARA c) fle bafllama tarihi : Sözleflmenin imzaland tarihten itibaren 5 gün içinde yer teslimi yap larak ifle bafllanacakt r. ç) flin süresi : Yer tesliminden itibaren 75 (yetmiflbefl) takvim günüdür. 3- halenin a) Yap laca yer : TRT Genel Müdürlü ü Sat nalma Dairesi Baflkanl TRT Sitesi 3. Kat C Blok 307 No.lu oda ORAN / ANKARA b) Tarihi ve saati : :00 4. haleye kat labilme flartlar ve istenilen belgeler ile yeterlik de erlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. haleye kat lma flartlar ve istenilen belgeler: Mevzuat gere i kay tl oldu u Ticaret ve/veya Sanayi Odas ya da Esnaf ve Sanatkarlar Odas veya ilgili Meslek Odas Belgesi Gerçek kifli olmas halinde, kay tl oldu u ticaret ve/veya sanayi odas ndan ya da esnaf ve sânatkar odas ndan veya ilgili meslek odas ndan, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulundu u y lda al nm fl, odaya kay tl oldu unu gösterir belge, Tüzel kifli olmas halinde, ilgili mevzuat gere i kay tl bulundu u Ticaret ve/veya Sanayi Odas ndan, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulundu u y lda al nm fl, tüzel kiflili in odaya kay tl oldu unu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili oldu unu gösteren mza Beyannamesi veya mza Sirküleri Gerçek kifli olmas halinde, noter tasdikli imza beyannamesi Tüzel kifli olmas halinde, ilgisine göre tüzel kiflili in ortaklar, üyeleri veya kurucular ile tüzel kiflili in yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamam n n bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmamas halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususlar gösteren belgeler ile tüzel kiflili in noter tasdikli imza sirküleri, fiekli ve içeri i dari fiartnamede belirlenen teklif mektubu fiekli ve içeri i dari fiartnamede belirlenen geçici teminat hale konusu iflte idarenin onay ile alt yüklenici çal flt r labilir. Ancak iflin tamam alt yüklenicilere yapt r lamaz Tüzel kifli taraf ndan ifl deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kiflili in yar s ndan fazla hissesine sahip orta na ait olmas halinde, ticaret ve sanayi odas /ticaret odas bünyesinde bulunan ticaret sicil memurluklar veya yeminli mali müflavir ya da serbest muhasebeci mali müflavir taraf ndan ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendi i tarihten geriye do ru son bir y ld r kesintisiz olarak bu flart n korundu unu gösteren belge Ekonomik ve mali yeterli e iliflkin belgeler ve bu belgelerin tafl mas gereken kriterler: dare taraf ndan ekonomik ve mali yeterli e iliflkin kriter belirtilmemifltir Mesleki ve Teknik yeterli e iliflkin belgeler ve bu belgelerin tafl mas gereken kriterler: fl deneyim belgeleri: Son on befl y l içinde bedel içeren bir sözleflme kapsam nda taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 70 oran ndan az olmamak üzere ihale konusu ifl veya benzer ifllere iliflkin ifl deneyimini gösteren belgeler. 4.4.Bu ihalede benzer ifl olarak kabul edilecek ifller ve benzer ifllere denk say lacak mühendislik ve mimarl k bölümleri: Bu ihalede benzer ifl olarak kabul edilecek ifller: Yap m fllerinde Benzer fl Gruplar Tebli i'nde yer Alan (B) III. GRUP Üst Yap Bina flleri ile yine ayn grubun onar m iflleri benzer ifl olarak kabul edilecektir Benzer ifle denk say lacak mühendislik veya mimarl k bölümleri: fl deneyim belgesi yerine diplomalar n sunmak suretiyle ihaleye girecek olan mühendislerin, Üniversite veya Yüksek Okullar n nflaat Mühendisli i veya Mimarl k bölümlerinden mezun olmalar gerekmektedir. 5. Ekonomik aç dan en avantajl teklif sadece fiyat esas na göre belirlenecektir. 6. haleye sadece yerli istekliler kat labilecektir. 7. hale doküman n n görülmesi ve sat n al nmas : 7.1. hale doküman, idarenin adresinde görülebilir ve 150 TRY (Türk Liras ) karfl l TRT Genel Müdürlü ü Destek Hizmetleri Dairesi Baflkanl 2. Kat C Blok Turan Günefl Bulvar Oran/ANKARA adresinden sat n al nabilir haleye teklif verecek olanlar n ihale doküman n sat n almalar veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar TRT Genel Müdürlü ü Genel Sekreterlik Genel Evrak Bürosu Oran ANKARA adresine elden teslim edilebilece i gibi, ayn adrese iadeli taahhütlü posta vas tas yla da gönderilebilir. 9. stekliler tekliflerini, Her bir ifl kaleminin miktar ile bu ifl kalemleri için teklif edilen birim fiyatlar n çarp m sonucu bulunan toplam bedel üzerinden teklif birim fiyat fleklinde verilecektir. hale sonucu, üzerine ihale yap lan istekliyle birim fiyat sözleflme imzalanacakt r. Bu ihalede, iflin tamam için teklif verilecektir. 10. stekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 120 (yüzyirmi) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13. Di er hususlar: halede Uygulanacak S n r De er Katsay s (N) : 1 Teklifi s n r de erin alt nda oldu u tespit edilen isteklilerin teklifleri, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen aç klama istenmeksizin reddedilecektir. Bas n ( Resmi lanlar

11 DIS DÜNYA 1 A ustos 2014 Cuma11 GAZZEL ANNELER, evlat korkusuyla yafl yor srail'in sald r lar na hedef olan Gazze'de anneler, çocuklar n n ölmlerinden korktuklar için, endifle içinde hayatlar n sürdürüyor. GAZZE - srail uçaklar n n hedefi olan Gazze'de birçok anne, çocuklar n n bulundu u yere füze düflmesi, evlatlar n n enkaz alt nda kalarak hayatlar n kaybetmelerinden korkuyor. AA muhabirine konuflan Filistinli anne Neha Esad, " srail'in yan evlere düzenledi i hava sald r lar nedeniyle, bizim evde yatak odas n n bir bölümü flarapnel parçalar nedeniyle y k ld. Sesi duyar duymaz, çocuklar m kucaklad m. Her füze sesi duydu umda onlara bir fley olmas ndan korkuyorum" dedi. Çocuklar için endileflelendi ini söyleyen Esad, "Art k tahammül edemiyorum, ölüm etraf m zda kol geziyor. Ölüm, caddede, sokakta, evde, odada her tarafta. Bazen bir kedi gibi, çocuklar m s rt ma al p duvardan duvara atlayarak kaçmak istiyorum" diye konufltu. "ANNE BEN KARN NA GER KOY" Bir baflka Filistinli anne Muna Said, "Çocuklar m ölümden kaç rmak için nereye götüreyim? K z m Nur 6 yafl nda, bombard man sesinden duydu u korku nedeniyle sürekli a l yor. Geçen gün küçücük k z m bana 'Anne beni karn na geri koy, burada ölmek istemiyorum' dedi" ifadesini kulland. Üç çocuk annesi Semiyye brahim de çocuklar için endiflelendi ini dile getirerek, "Çocuklar, srail uçaklar n n hedefinde. Sanki sald r lar, onlar öldürmek için bafllat ld. Masum çocuklar n hayatlar ellerinden al n yor. Ölüm, masum bedenlerini takip ediyor" fleklinde konufltu. Filistinli anne Dua Aflur ise sald r lardan korkan çocu u için endifle duydu unu belirterek, 6 yafl ndaki k z Senabil'in srail'in bombard manlar nedeniyle korkudan bütün gün elleriyle kulaklar n t kay p titredi ini ifade etti. Dua, flunlar kaydetti: "6 yafl ndaki k z m, füze ve bombard man seslerini duymamak için kulaklar n kapat yor. Sanki elleri kulaklar na yap flm fl gibi, ellerini indirmek istedi imizde a l yor. Sald r lar n bafllad günden bu yana böyle. Art k çocuklar m z, yaflad klar na tahammül edemeyecek duruma geldi. Yemiyor, içmiyor, uyumuyorlar, bir an bile gözlerinin önünden ayr lsak a lamaya bafll yorlar." BM kararlar na daha önce defalarca uymam fl olan srail, 7 Temmuz Pazartesi günü "Koruyucu Hat" ad yla Gazze'ye yönelik hava ve denizden sald r lar bafllatm fl, 17 Temmuz Perflembe günü de karadan sald r ya geçmiflti. srail'in 7 Temmuz'dan bu yana düzenledi i sald r larda bin 283 kifli hayat n kaybetti, 7 bin 170 kifli yaraland. Ölenlerin yaklafl k 300'ü çocuklardan olufluyor. ABD srail'e mühimmat vermeyi sürdürüyor WASHINGTON - ABD yönetiminin, srail'e askeri mühimmat sat fl na devam etti i bildirildi. ABD Savunma Bakanl Pentagon'dan yap lan yaz l aç klamada, 20 Temmuz'da, D fl Askeri Yard mlar Program 'n n rutin mühimmat gönderilmesi prosedürü kapsam nda srail Savunma Bakanl 'ndan talep mektubu al nd kaydedildi. Bu talebin, bakanl n normal kurum içi süreci dahilinde ele al nd belirtilen aç klamada, 23 Temmuz'da da talebin sonuçland ve srail'de bulunan Savafl Rezervleri Stok Cephaneli i'ndeki (WRSA-I) uygun mühimmatlar n srail savunma güçlerine teslim edildi i bildirildi. Cephanelikteki mühimmat n Gazze'de flu anda yaflanan durumdan çok daha öncesinden bu yana, birkaç y ld r oldu u kaydedilen aç klamada, bu stoklar n ABD'nin "ihtiyaç fazlas n " oluflturdu u ifade edildi. Bu tür taleplerde Beyaz Saray' n onay na ihtiyaç duyulmad belirtilen aç klamada, ABD'nin srail'in güvenli ine yönelik taahhüdü tekrarlan rken, bu savunma sat fl n n da bu amaçlarla örtüfltü ü kaydedildi. Öte yandan, ABD medyas nda yer alan haberlerde, srail Savunma Bakanl 'n n istekleri aras nda 120 mm'lik havan toplar ve 40 mm'lik bomba atarlar n bulundu u belirtiliyor. srail'in, Gazze'ye sald r lara bafllad ktan k sa süre sonra mühimmat talebinde bulundu u da ifade ediliyor. G-7 liderleri Rusya'y uyard WASHINGTON - G-7 liderleri, Ukrayna'daki krizi hafifletmek için harekete geçmedi i takdirde, Rusya'ya yönelik yapt r mlar art rmaya haz r olduklar n bildirdi. ABD, Kanada, Fransa, Almanya, talya, Japonya ve ngiltere'den oluflan G-7 ülkelerinin liderleri, ortak aç klamada bulunarak, Rusya'n n Malezya Havayollar uça n n düflmesiyle ilgili tutumunu de ifltirmedi ine iflaret etti. AB, Putin'in yak n çevresini hedef ald BRÜKSEL - Avrupa Birli i'nin (AB), Birlik ülkelerine seyahat yasa ve mal varl klar n n dondurulmas önlemlerinden oluflan ikinci aflama yapt r m listesine ekledi i isimler aras nda, Rusya Devlet Baflkan Vladimir Putin'e yak n isimler de yer al yor. AB'nin 8 birey ve 3 flirketi ekleyerek güncellefltirdi i yapt r m listesinde, Putin'in yak n çevresinde bulunan, uzun y llard r tan d ve bu ba lant sayesinde yükseldi i öne sürülen "judo arkadafl " Arkadi Romanoviç Rotenberg, kabinesinde medyay Ukrayna konusunda yönlendirmekle sorumlu Aleksey Aleksiyeviç Gromov ile Yuriy Valentinoviç Kovalçuk ve Nikolay Terentieviç fiamalaov yer ald. Ayr l kç lar taraf ndan oluflturulan "Donetsk Halk Cumhuriyeti" Yüksek Konsey Baflkan Boris Litvinov, "K r m Cumhuriyeti" çiflleri Bakan Sergey Abisov, "Lugansk Halk Cumhuriyeti" Sözcüsü Oksana Çigrina, ayr l kç larla yak n iliflkisi bulunan Konstantin Valere viç Malofeev de AB listesine eklenen di er isimleri oluflturdu. AB'nin yapt r m listesine dahil Rusya'n n eylemleriyle ilgili "derin endifle" duyduklar n kaydeden liderlerin aç klamas nda, "Rusya'dan Ukrayna'ya silah ve militan ak fl n n durdurulmas " gerekti ini vurguland. Aç klamada, "Rusya'n n Ukrayna'daki krizi hafifletme yolunu seçmesi durumunda, yapt r mlardan vazgeçilece i, aksi takdirde yapt r mlar n art r laca " uyar s nda bulunuldu. etti i flirketler ise Rusya Ulusal Ticaret Bankas (RNCB), havayolu flirketi Dobrolet ve yerden havaya savunma sistemleri üreten Almaz- Antey oldu. ABD ve AB, dün Rusya'ya yeni ekonomik yapt r mlar uygulayacaklar n aç klam flt. Ukrayna'n n Rusya s n r yak n nda 17 Temmuz'da düflen Malezya Havayollar 'n n MH17 sefer say l Amsterdam-Kuala Lumpur uça nda bulunan 283 yolcu ve 15 mürettebattan kurtulan olmam flt. Uça n, Rusya yanl s ayr l kç lar taraf ndan füzeyle düflürüldü ü iddia edilmiflti. AB'nin yapt yeni eklemelerle ikinci aflama yapt r ma tabi olan birey say s 95 flirket ve kurulufl say s 23 oldu BULMACANIN ÇÖZÜMÜ A K A J U E K A R K A R K A T Ü R A K A L A R A T A M E L A B A A L A A N O R A K T A K A A R L A A K Y A K K I T L S A L S O K U E L A A K M K T A K A Z A U T A K A L A M A T A K O R O F A D E A N A N A N A S N N E E K T A O K K A T L T T R O R O K T N A A K A R Y O O P E R E T E K M M A N A S A M R A L R A

12 12 1 Ağustos 2014 Cuma haber Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "AK Parti'yi kim yönetiyor belli, Tayyip Erdoğan yönetiyor. Tayyip Erdoğan kimden talimat alıyor, bellidir. Milletten talimat alıyor. Bugüne kadar milletin huzurunda ve Allah'ın huzurunda eğilmiş bir insan, başka hiç kimsenin huzurunda eğilmemiş, kimseden korkmamış bir insan" dedi. Erdoğan talimatı milletinden alıyor YOZGAT - Bozdağ, partisinin ilçe teşkilatı millet onu görüyor, Özal'da bu millet onu gördü, tarafından Yozgat'ın Sarıkaya ilçesinde Belediye Atatürk'te bu millet onu gördü, Menderes'te bu millet Düğün Salonu'nda düzenlenen bayramlaşma programında yaptığı konuşmada, tüm islam aleminin rum ki, 10 Ağustos'ta Tayyip Erdoğan'ı yemek için onu gördü ve o yüzden sahip çıktı. O yüzden diyo- ramazan bayramını kutladı. yemin etmiş bu yemin cephesine, bedduaya durmuş Yozgat'ın ve Sarıkaya'nın Türkiye'nin dört bir bu beddua cephelerine karşı hep beraber duamız ve yanının AK Parti ile hizmete kavuştuğunu belirterek, desteğimizde biz, liderimizi yedirmeyiz, ona sahip cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep çıkacağız, onun yanındayız mesajını bütün dünyaya TayyipErdoğan'ın millete hizmet ettiğini söyledi. hep beraber vereceğiz" şeklinde konuştu. Bozdağ, CHP ve MHP'yi kimin yönettiğini merak ettiğini belirterek, şöyle konuştu: "CHP'yi kim yönetiyor desem, 'Kılıçdaroğlu yönetiyor' dersiniz. MHP'yi kim yönetiyor desem, 'Bahçeli dersiniz' Doğru mu? Ama bu politikalara baktığınızda onlar mı yönetiyor acaba? Yoksa Hacivat - Karagöz oyunu mu var, arkadan birileri Hacivat'a birileri Karagöz'e bir şeyler söyletiyor, kendileri söylüyor da biz, Hacivat mı konuşuyor zannediyoruz, Karagöz mü konuşuyor zannediyoruz. Ben şimdi merak ediyorum, kim yönetiyor bunları? İhsanoğlu: Türkiye AK Parti'yi kim yönetiyor belli, Tayyip Erdoğan yönetiyor. Tayyip Erdoğan kimden talimat alıyor, bellidir. Milletten talimat alıyor. Bugüne kadar milletin Suriye olmayacak huzurunda ve Allah'ın huzurunda eğilmiş bir insan, başka hiç kimsenin huzurunda eğilmemiş, kimseden korkmamış bir insan." İSTANBUL- Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, "Türkiye'nin yeniden bir ve beraber olmasını sağlayacağız. Türkiye Suriye, Irak olmayacak. Türkiye ilelebet payidar olacaktır. Çünkü Türkiye bizlere emanettir" dedi. İhsanoğlu, seçim otobüsüyle geldiği Kartal Meydanı'nda yaptığı konuşmada, bu memlekette huzur, güvenlik ve esenlik içerisinde yaşamak istediklerini söyledi. Çevredeki ülkelerin de huzur içerisinde yaşamasını istediklerini aktaran İhsanoğlu, "İçeride kavga, dışarıda savaş istemiyoruz. Biz ekmek peşindeyiz. Ekmeğimizi bölmek istiyoruz. Ekmek teknemizi zenginleştirmek istiyoruz. Vatandaşlarımız arasında sevgiyi, birliği ekmek istiyoruz. Kutuplaşma, cepheleşme ve ayrışma istemiyoruz. Bir ve beraber olmak istiyoruz" dedi. Türkiye'nin kavga, zıtlaşma ve öfke istemediğine vurgu yapan İhsanoğlu, ülkenin huzur istediğini belirterek, saygılı bir seçim çalışması yaptıklarını kaydetti. Zaman zaman "Ne mutlu Türküm diyene", "Türkiye seninle gurur duyuyor", "Türkiye laiktir, laik kalacak" ve "Türkiye seninle özgürleşecek" sloganlarıyla sözleri kesilen İhsanoğlu, cumhurbaşkanlığı makamının Türk milletinin şerefi, haysiyeti ve itibarının sembolleştiği bir makam olduğunu söyledi. Parlamenter rejimin devam etmesini istediklerini vurgulayan İhsanoğlu, şöyle devam etti: "Cumhurbaşkanı yol, köprü yapmaz, yol gösterir. Köprü yapmaz ama insanlar arasında gönül, anlayış köprüleri kurar. Biz bu köprüleri yeniden inşa edeceğiz. Türkiye'nin yeniden bir ve beraber olmasını sağlayacağız. Türkiye Suriye, Irak olmayacak. Türkiye ilelebet payidar olacaktır. Çünkü Türkiye bizlere emanettir. Bu millete, gençlere, kadınlara ve hepimize emanettir." Ekmeleddin İhsanoğlu, Maltepe'deki konuşmasında da davalarının iktidar ve makam değil, huzur ve barış davası olduğunu belirtti. Mustafa Kemal Atatürk'ün "Yurtta sulh, cihanda sulh" sözünü hatırlatan İhsanoğlu, "Türkiye, yurtta kavga, fitne ve tefrika istemiyor. Türkiye cihanda da huzursuzluk, iç savaş istemiyor. Din, mezhep, ırk savaşı istemiyor. Türkiye, 'Yurtta sulh, cihanda sulh' istiyor" dedi. Gazze, afet bölgesi RAMALLAH - Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın, İsrail'in haftalardır hava, kara ve denizden saldırı düzenlediği Gazze'yi afet bölgesi ilan ettiği bildirildi. Filistin Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Abbas'ın, BM ve ulusalarası toplumdan da sorumluluğunu üstlenerek, gereken önelmelerin alınması ve insani kriz yaşanan Gazze'nin afet bölgesi ilan edilmesi yönünde talepte bulunduğu belirtildi. Gazze'nin afet bölgesi ilan edildiği kaydedilen açıklamada, Abbas'ın, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'a göderdiği mektubunda, "Acımasız İsrail'in saldırılarının ardından olağanüstü insani krizin yaşandığı Gazze'de, acil ihtiyaçların karşılanması için BM'ye bağlı kuruluşlarının teşvik edilmesini" istediği aktarıldı. Açıklamada ayrıca Gazze'de saldırılardan kaçan sığınmacılara güvenli kalacak yerlerin sağlanması, gıda, içme suyu ve ilaç temin edilmesinin gerektiğini vurgulayan Abbas'ın şu ifadelerine yer verildi: "Gazze'ye yardım malzemelerinin ulaştırılabilmesi için insani koridorlar açılmalı, İsrail saldırılarından kaçan ailelere yardım yapılabilmesi için güvenli bölgeler oluşturulmalı. Filistin halkı, işgalci İsrail'in topraklarımızda sürekli olarak işlediği insan hakları ihlallerine karşı korunmalı ve bu konuda acil eyleme geçilmeli." "CESuR ve YİğİT lidere İhTİYAÇ var" Yiğit, cesur ve samimi olan liderin hiçbir şeyden çekinmeyeceğini anlatan Bozdağ, "Bu ülkenin cesur ve yiğit liderlere ihtiyacı var. Tayyip Erdoğan'da bu İSTANBUL- Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, siyasi düşüncelerini, gelecek vizyonuna ve nasıl bir Türkiye hayali kurduğuna dair her şeyi rahatlıkla ifade edebileceğini belirterek, "Kişisel yaşantımızı, servetimizi, geçmişimizi, geleceğimize dair her şeyi tartışmaya açığız çünkü halkın başkanı olmak istiyoruz. Bu iddia ile yola çıktık. Gizleyecek, saklayacak herhangi bir şeyi olan ancak halkın huzuruna çıkmaktan korkar" dedi. Demirtaş, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Stefano Manservisi ve Birinci Müsteşar Francois Naucodie ile görüştü. Görüşmenin ardından gazetecilere açıklama "vallahide İSRAİl SEvİnİR, BİllAhİ DE İSRAİl SEvİnİR" Milletin 10 Ağustos'ta doğru kararı vereceğine inandığını dile getiren Bozdağ, konuşmasını şöyle tamamladı: "İhsanoğlu kazanmış olsa, bakın çok net söylüyorum, Sayın İhsanoğlu ve ailesinden çok, vallahi de İsrail sevinir, billahi de İsrail sevinir. Vallahi de Esad sevinir billahi de Esad sevinir. Zayıf bir Türkiye'yi isteyen kim varsa zil takıp bayram ederler. Avrupası'ndan Amerikası'na, Rusyası'ndan Çin'ine kadar, 'Allah razı olsun bu Türklerden. Bizi Tayyip Erdoğan'dan kurtardılar' derler. 12 senede bu ülkeyi bu hale getiren bir lider yoluna devam ederse 10 sene sonra göreceksiniz, Türkiye daha başka bir noktada olacaktır. Biz, kimi sevindireceğimizi kimi de ağlatacağımızı hep iyi bildik. Allah için bu millet kendinden olanlara hep sahip çıktı." Bozdağ, konuşmasının ardından partililer ve vatandaşlar ile bayramlaştı. Daha sonra Çayıralan ilçesini ziyaret eden Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, partsinin ilçe teşkılatı tarafından düzenlenen bayramlaşma programına katıldı. İsrail, katliam cesaretini Arap suskunluğundan alıyor GAZZE - Filistinli gruplar, İsrail'in, sivillere yönelik katliamlar yaparken, Arap ülkelerinin suskunluğundan cesaret aldığını belirtti. İsrail ordusunun, 20 Temmuz'da Gazze'nin Şucaiyye mahallesinde yaptığı, aralarında çocuk, kadın ve yaşlıların da bulunduğu 70'den fazla kişinin hayatını kaybetmesine yol açan katliamın ardından, bugün aynı mahalleye tekrar saldırı düzenlemesi, Filistinli grupların tepkisini çekti. Filistinli gruplar, İsrail'in katliamları karşısında Arap ülkelerinin suskunluğunu eleştirirken, bir an önce İsrail'e cevap verilmesi gerektiğini vurguladı. Hamas hareketi Sözcüsü Fevzi Berhum tarafından yapılan açıklamada, "Siyonistler, sivillere yönelik katliamlar için cesareti, Arap ülkelerinin suskunluğundan alıyorlar. Yeni Şucaiyye katliamına, büyük çaplı karşılık vermek gerek" denildi. İsrail'in saldırıları karşısında tepkisizliği eleştiren Halk Direniş Komiteleri'nden yapılan açıklamada, "Şucaiyye katliamı, insanlığın alnında bir kara lekedir. Ümmeti, Filistin halkına yardımcı olmaya çağırıyoruz" ifadelerine yer verildi. Filistin Demokratik Kurtuluş Cephesi (FDKC), Şucaiyye'deki katliamı "vahşet" olarak nitelendirerek, "İşgalcilerin terör saldırılarının durdurulmasını" talep etti. İslami Cihad Hareketi de Şucaiyye katliamının Arap ülkelerinin suskunluğuyla yapılan yeni bir savaş suçu olduğunu belirtti. Halk Direniş Hareketi ise İsrail'in sivillere yönelik katliamlarına kuvvetle karşılık verilmesi gerektiğini ifade etti. İsrail ordusunun, 20 Temmuz Pazar günü Şucaiyye mahallesine düzenlediği saldırılarda, arasında çocuk, kadın ve yaşlıların da bulunduğu 70'ten fazla Filistinli hayatını kaybetti, 400'ün üzerinde kişi yaralandı. İsrail savaş uçaklarının, bugün aynı mahallede bir pazar yerini bombalaması sonucu 17 kişi öldü, 200 Demirtaş, nasıl bir Türkiye hayal ediyor? yapan Demirtaş, daha önce planlanan bir görüşme kapsamında Manservisi ve Naucodie ile bir araya geldiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı seçimine yaklaşımları, kampanyaya dair görüşleri ile gelecek vizyonlarının Avrupa Birliği tarafından da yakından izlendiğinin altını çizen Demirtaş, şunları kaydetti: "Hem diğer adayların çalışmaları hem de bizim yaklaşımımız, sayın Büyükelçi tarafından AB'ye rapor edilecek. Dolayısıyla yaptığımız görüşme bizim açımızdan da önemli bir görüşmeydi. Sayın Büyükelçi merak ettiği, cumhurbaşkanlığı seçimi vesilesiyle hem detaylara hem geleceğe dair merak ettiği bütün soruları sordu. Biz de görüşlerimizi açık yüreklilikle paylaştık." Demirtaş, Manservisi'nin şu ana kadar iki adayla bir araya geldiğini ifade ederek, şöyle devam etti: "Sayın İhsanoğlu ile de bir buluşma gerçekleştirdiklerini biliyoruz. Üçüncü adayla konuşma ihtimalleri yok gibi görünüyor zaten. Kendilerinin belki talebi var ama herhalde 3 adayı da kamuoyu aynı anda hiçbir yerde göremeyecek, görünen o. Biz de bugün farklı bir ilkesel duruş, bir tek çizgiye karşı asıl Fehmi KORU fkoru@gmail.com Adaletin terazisi hassas tartmak zorunda demokratik alternatif olarak bu seçim çalışmasında mücadelemizi yürüttüğümüzü, sürdürdüğümüzü belirttik. Savunduğumuz ilkelerin büyük bir kısmı, önemli bir kısmı, AB değerleri ve ilkeleriyle de uyum gösteriyor. Dolayısıyla onların da dikkatinden kaçmıyor bu gelişmeler. Tabii ki kendi değerlendirmelerini kendisi rapor edecek, Büyükelçi olarak kendi kurumuna sunacaktır." Bir gazetecinin, "Manservisi merak ettiği soruları sordu dediniz, ne merak ediyorlar?" sorusu üzerine Demirtaş, cumhurbaşkanı adaylarını yakından izlediklerini, nasıl bir cumhurbaşkanlığı vaat ettiklerini, ulaşılmak istenilen hedefleri merak ettiklerini aktardı. Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü: "İkinci tura dair kalırsak, kalmazsak tutumumuzun, tavrımızın ne olacağını merak ediyorlar. Aynı zamanda HDP'nin Eş Genel Başkanıyım dolayısıyla partimizin de gelecek vizyonu olarak nasıl bir Türkiye hedeflediğini, 2015 seçimlerinden sonrasına dair beklentilerin neler olduğunu anlamaya çalışıyorlar. Bölgedeki gelişmeler, özellikle Suriye, Irak'taki gelişmeler, AB'nin yakından takip ettiği mevzular, bütün bu konuları tartıştık." fkoru@htgazete.com.tr BAYRAMIN yüzü suyu hürmetine de diyebiliriz; daha önce Ergenekon ve Balyoz davalarının başına gelene benzer bir yanlışlığın, bu defa paralel devlet ile hesaplaşma adına tekrarlanmasının eşiğinden dönüldü. Çok sayıda serbest bırakmalar benim baktığım pencereden öyle görünüyor... Türkiye de devlet içinde devlet yapılanması yok muydu? Devletin gücünü kullananlar yasadışı alana çıkıp faili meçhul kalacak biçimde planlanmış siyasi suikastlar yapmadı, toplumsal olayları kışkırtmadı mı ülkemizde? Özellikle de askeri müdahalelere zemin hazırlamak üzere? Ergenekon varlığı her alanda hissedilen devlet içinde devlet yapılanmasıyla, Balyoz ise hiyerarşiye aldırmadan başlatılmış bir darbenin hazırlık safhasıyla adalet önünde hesaplaşmayı amaçlayan davalardı. İlgili ilgisiz pek çok kişinin, birbiriyle ilintisiz sayısız eylemin bu iki davanın kapsamı içine alınmasıyla yanlışlığa kapı aralanınca, başta çok kuvvetli olan kamuoyu desteğini azaltan gelişmelere yol açıldı. Tanınmış isimlere yönelik gözaltılar ise işi iyice çığırından çıkardı. 17 ve 25 Aralık (2013) süreçleri yaşanmamış olsaydı bile Ergenekon ve Balyoz davaları ayakta tutulamaz hale gelmişti. Son gözaltı olayları sırasında, yakın dönemde yaşanmış bu yanlışlıkların tekerrür edebileceği endişesine sahiptim; endişem, gelişmeler sonrasında biraz olsun ortadan kalktı. Hiyerarşik yapıların söz konusu olduğu ortamlarda kalabalık kitlelere şüpheli muamelesi yapmanın bir anlamı yoktur. Elbette bizdeki durumla vahamet açısından karşılaştırılamaz, ama yine de bir fikir verebilir diye o örneği anayım: 2. Dünya Savaşı na ve yaklaşık 60 milyon insanın ölümüne sebep olmuş kadro hesaba çekilirken, bütün Alman ulusunu/ordusunu suçlu gören bir anlayış benimsenmedi. Nuremberg de emir-komuta zincirinin en üst düzeyinde yer alan 23 kişi, onu takip eden diğer 12 davada ise daha aşağı düzeyde 185 kişi yargılandı. Hepsi o kadar... Geçmişin yanlışlarıyla hesaplaşıyoruz gerekçesiyle çoğu zurnanın son deliği mesabesinde binlerce kişi yargıçların önüne çıkarıldı bizde... Casusluk gerekçesiyle yüzlerce subay yargılandı, yargılanıyor. Darbecilik suçlaması astsubaylara kadar indirildi. Polislik de tıpkı askerlik gibi hiyerarşik bir yapıdır. İçlerinden yetkisiz yetki kullanan ya da yasadışı girişimlerde bulunan ve bununla demokratik sistemi zaafa uğratmayı, seçilmiş iktidara kumpası amaçlayanlar çıkmışsa, suçlularını mahalle karakolu düzeyine kadar indirmek yanlıştır. O düzeye indirirseniz, yok idiyse bile ciddi bir örgüt yapılanmasının temel taşlarını siz döşemiş olursunuz; göze girmek gibi anlaşılabilir bürokratik zaaflarla amirine itaat edenleri de örgütün safına iterek... Kaldı ki, bu tür davalarda yargının adaleti yerine getirme görevi kadar, siyasetin de kumpasların önünü kesme gibi bir amacı olur. O amaç ise, suçlananlar ve suçlanabilecekler arasındaki dayanışmayı kuvvetlendirmekle değil, var ise örgütsel bağları esnetip çözülmeyi sağlamakla gerçekleşir. Bir nokta daha unutulmamalı: Ergenekon ve Balyoz süreçleri içerisinde görev üstlenmiş bir kadronun üzerine gidiliyor şimdi; yani şüpheli denilenler hayli deneyimli insanlar ve şu birkaç gün içerisinde sergilenen tavır işte o deneyimlerin sonucu.. Adaletin terazisinin en hassas biçimde çalıştığını herkese göstererek -evet ancak bu yolla- örgütleri çökertebilir, işlevsiz hale getirebilirsiniz. Halkı yanınıza almayı da unutmayarak Temmuz 2014/ HABER TÜRK

13 TURİZM 1 Ağustos 2014 Cuma13 Kinidos Tiyatrosu ayağa kaldırılıyor MUĞLA- Datça ilçesindeki Knidos Antik Kenti'nde tiyatronun ayağa kaldırılması için çalışma yürütülüyor. Datça Kaymakamı Hamdi Üncü, gazetecilere yaptığı açıklamada, 2 bin 600 yıllık Knidos Antik Kenti'nin en görkemli yapılarından tiyatronun ayağa kaldırılması için çalışmaların başladığını söyledi. Güney Ege Kalkınma Ajansının (GEKA) 2013 yılı Turizm Altyapısı Mali Destek Programında "Knidos Tiyatrosu Röleve, Restitüsyon, Restorasyon, Çevre Düzenleme Projesi" 705 bin lira destek almaya hak kazandığını anlatan Üncü, Datça turizmi açısından büyük önem taşıyan projenin bütçesinin 941 bin lira olduğunu kaydetti. Proje bütçesinin yüzde 75'inin GEKA, yüzde 25'inin ise Datça Kaymakamlığı ile Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından karşılanacağını belirten Üncü, "Akdeniz ile Ege'nin birleştiği çok özel bir konuma sahip Knidos Antik Kenti, Datça'nın marka şehir olması yolunda çok önemli bir yere sahip. Antik kentin gün yüzüne çıkarılmasını, Datça'nın geleceği açısından son derece önemli buluyoruz" dedi. Bölgenin yerli ve yabancı turistlerce ziyaret edildiğine işaret eden Üncü, şöyle devam etti: "Bugüne kadar pek bir şey yapılmasa da yerli ve yabancı turistlerin oldukça dikkatini çekiyordu ancak bu oran, bölgenin kültür turizminden alması gereken seviyenin çok altındaydı. Bunun en önemli sebebi de antik kentte insanların hafızalarında yer edinecek anıtsal bir yapının henüz ayağa kaldırılmamış olmasıydı. Bu eksiği görerek GEKA'ya proje sunduk. Proje ile Knidos Antik kentinin en görkemli anıtlarından biri olan tiyatroyu ayağa kaldıracağız." Üncü, 18 ay sürmesi öngörülen projenin tamamlanması ile ziyaretçilerin Knidos Tiyatrosu'nu sağlıklı bir şekilde gezebileceği, kültürel ve sanatsal etkinliklerin gerçekleştirilebileceği bir mekan haline dönüşeceğini vurgulayarak, şunları söyledi: "Proje finalinde gerçekleştirilmesi planlanan içten ve dıştan aydınlatma ile tiyatro, ziyaretçilere özellikle geceleri görsel ziyafet sunacak. Antik tiyatro, oturma sıralarının kullanılabilir olduğu durumda yaklaşık 5 bin kişilik kapasiteye sahip. Tiyatronun orkestra alanı daire planlı olup, Anadolu'da tonozlu girişlere sahip en erken tiyatrolardan biri. Ören yerinin hemen girişinde yer alan tiyatro, Knidos'a hem karadan hem de deniz yoluyla ulaşan ziyaretçilerin ilk karşılaştıkları yapı. Tiyatroda röleve, restitüsyon, restorasyon ve çevre düzenleme çalışmaları yürütülecek. Böylece tehlike arz eden bölümler ortadan kaldırılacak. Gezi güzergahları, korkuluklar, seyir terasları ve merdivenler inşa edilerek eğlenceli bir ören yeri ziyaretinin zemini hazırlanmış olacak." Üncü, çalışmaların Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve kazı başkanı Doç.Dr. Ertekin Doksanaltı koordinatörlüğünde yürütüleceğini kaydetti. Turizmde, yılın ilk yarısı yüz güldürdü ORGANİZASYON HİZMETİ ALINACAKTIR ANKARA İL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ İÇİŞLERİ BAKANLIĞI EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Ankara Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğünün ÇOGEP " Umuda Açılan Eller" Projesi kapsamında Teknik Şartnamede yer alan tüm organizasyonların hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/ İdarenin a) Adresi : Konya Yolu Üzeri İSKİTLER YENİMAHALLE/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : ikmal@ankara.pol.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : 2-İhale konusu hizmetin a) Niteliği, türü ve miktarı : 10 (on) adet kültürel faaliyet, organizasyon,yarışma, söyleşi, gezi ve piknik vb... Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : Ankara, Ankara Beypazarı, Samsun, Trabzon c) Süresi: İşe başlama tarihinden itibaren 6 (altı) aydır 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Ankara İl Emniyet Müdürlüğü İkmal Şube Müdürlüğü İhale Masası b) Tarihi ve saati : :30 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi; Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğinin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren, standart forma uygun belge, 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyim belgeleri: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 50 oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: İş deneyim belgesi düzenlemeye yetkili kurum ve kuruluşlardan yada özel sektörden alınmış olan ve bir sözleşmeye bağlı olarak gerçekleştirilmiş gezi kültürel faaliyet,organizasyon ve etkinlik hizmetleri 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 150 TRY (Türk Lirası) karşılığı Muhasebe Müdürlüğüne Doküman Satış bedelinin yatırıldığına dair alınan makbuzla birlikte Ankara İl Emniyet Müdürlüğü İkmal Şube Müdürlüğü İhale Masasından adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Ankara İl Emniyet Müdürlüğü İkmal Şube Müdürlüğü İhale Masası adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle, her bir iş kaleminin miktarı ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 120 (yüzyirmi) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13.Diğer hususlar: İhale, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin ekonomik açıdan en avantajlı teklif üzerinde bırakılacaktır. Basın ( Resmi İlanlar Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, turizmde oldukça başarılı bir sezon geçirdiklerini belirterek, "Yılın ilk 6 aylık rakamlarına göz attığımızda bu başarı açıkça görülebiliyor" dedi. ANKARA- Turist sayısında yılın ilk yarısında elde edilen rakamlar hakkında yaptığı açıklamada, Çelik, Türkiye'nin, turizmdeki "devler ligi"nde yerini her geçen gün sağlamlaştırdığını, sektörün son 6 aylık rakamlarının yüzleri güldürdüğünü belirtti. Yabancı ziyaretçi sayısındaki istikrarlı artışın bu yıl da sürdüğüne işaret eden Çelik, haziran ayında, turist sayısında geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 6.41'lik artış görüldüğünü söyledi. Çelik, bu dönemde, yabancı ziyaretçi sayısının 4 milyon 335 bin 75 kişiye ulaştığını, yabancı ziyaretçi sayısının son 6 ayda, geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 4.73 artış göstererek, 15 milyon 238 bin 221 kişiyi bulduğunu bildirdi. RuSlAR'In, Bu SEZOn DA favorisi TÜRKİYE Çelik, Türkiye'ye son 2 ayda en çok turistin geldiği ilk 3 ülkenin sırasıyla Rusya, Almanya ve İngiltere olduğunu ifade etti. Sadece geçen haziran ayında 805 bin 291 Rus'un, tatil için Türkiye'yi tercih ettiğine dikkati çeken Çelik, Almanya'dan 520 bin 455, İngiltere'den 359 bin 346 yabancı ziyaretçinin geldiğini belirtti. Çelik, Türkiye'nin en çok tercih edilen turizm destinasyonun ise Antalya olduğunu ifade ederek, kentin haziran ayında 1 milyon 729 bin 724 ziyaretçiyi ağırladığını kaydetti. Antalya'yı, konuk ettiği 1 milyon 91 bin 505 turist ile İstanbul ve 508 bin 921 kişiyle Muğla'nın takip ettiğini dile getiren Çelik, turizmde oldukça başarılı bir sezon geçirildiğini vurguladı. Yılın ilk 6 aylık rakamlarına göz atıldığında bu başarının açıkça görülebildiğine dikkati çeken Çelik, şunları Muğla da kaçak rehber denetimleri sıklaştırıldı MUĞLA- Muğla genelinde belgesiz çalışan ve yabancı uyruklu olan kaçak rehberlere yönelik denetimler başladı. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, ikayetler üzerine Muğla Valiliği ve Muğla Rehberler Odası işbirliğiyle 15 Temmuz'dan itibaren Muğla ve ilçelerinde düzenlenen turlar denetlenmeye başlandı. Yılda 3 milyondan fazla yabancı turistin tatilini geçirdiği Bodrum, Marmaris, Fethiye gibi turizm merkezlerindeki denetimlerde belgesiz yapılan turlar ve kaçak çalışan rehberler tespit edilmeye çalışılıyor. Marmaris ve Bodrum'da son 4 gün içinde gerçekleştirilen denetimlerde 6'sı yabancı uyruklu 9 belgesiz ve kaçak rehber, 2 belgesiz ve kaçak seyahat acentesi faaliyeti yapan firma, 10 rehber çalıştırmadan yasaya aykırı tur yapan seyahat acentesi, 3 sözleşme yapmadan tur yapan belgeli rehber tespit edilerek idari yaptırım kararları uygulanması için haklarında tutanak tanzim edildi. Denetimlerin hafta sonları da dahil olmak üzere sezon sonuna kadar her gün devam edeceği bildirildi. "YABAnCI uyruklu REhBER OlAMAZ" Marmaris'te şehir merkezinde kontroller gerçekleştiren Muğla Rehberler Odası denetmeni İlker Tek, yabancı uyruklu rehberleri rehber kabul etmediklerini söyledi. Yasa gereği sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olanların rehberlik yapabileceğine işaret eden Tek, "Ayrıca Kültür ve Kültür Turizm Bakanlığından belge alma zorunluluğu var. Rehber gibi görünen yabancı uyruklu kişiler, sadece seyehat acentelerinin tur sorumlusu veya tur lideri olarak çalışabilir. Bunun için de Çalışma ve Sosyal Güvenlik ifade etti: "Aslında bölgemiz çok zor günlerden geçiyor. Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen turizmde profesyonel duruşumuzu korumamız, ülkemizin marka değerini yükseltecek adımlar atmamız, turizmde hedeflerimizi yakalamamız noktasında emin adımlarla ilerlememizi sağlıyor. Bu başarıda, Türkiye'nin sahip olduğu kültürel, doğal ve tarihi zenginliklerinin yanı sıra son yıllarda atılan adımların ve hazırlanan eylem planlarının, pazarlama ve tanıtım faaliyetlerinin doğru yapılmasının, kaliteli konaklama hizmetlerinin verilmesinin ve en önemlisi yabancı ziyaretçide uyandırdığımız güven duygusunun önemli bir yeri var." Bakanlığından ya çalışma izni ya da muafiyet belgesi alması gerekiyor" dedi. İzin belgesi bulunmayan yabancı uyrukluların Türkiye'de izin almadan çalışıyor olarak değerlendirildiğini vurgulayan Tek, bu konudaki tespitlerin Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğüne bildirildiğini kaydetti. Yabancı uyrukluları rehber olarak kabul etmedikleri için turistlere yönelik yaptıkları bilgilendirmeyi yok saydıklarını dile getiren Tek, "Çünkü yetki ve ehliyeti olmayan bir kişinin yaptığı şeye itimat etmemek gerekiyor" diye konuştu. ESNAF DENETİMLERDEN MEMNUN İlçe esnafı da kaçak rehberlik yapanların ilçenin tarihi ve kültürü hakkında yeterli bilgiye sahip olmamaları nedeniyle turiste yanlış bilgi aktardığını savunarak, bu nedenle uygulamadan memnun olduğunu belirtti.

14 14 1 Ağustos 2014 Cuma YAŞAM-ÇEVRE Çevre ve Şehircilik Bakanı Güllüce: "Çevre konusunda Avrupa Birliği normlarında çok iyi bir noktadayız. Daha da iyi bir yerde olma çabamız var. İyi yetişmiş, işi bilen iyi bir ekibimiz var" dedi. Bakanlıktan belediyelere ÇEvRE DESTEğİ ANKARA- Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Türkiye'nin çevre konusunda Avrupa Birliği normlarında çok iyi bir noktada bulunduğunu belirterek, "Daha da iyi bir yerde olma çabamız var. İyi yetişmiş, işi bilen iyi bir ekibimiz var" dedi. Güllüce, bakanlığınca Rixos Otelde düzenlenen toplu açılış ve araç teslim töreninde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının doğru bilinmediğini ve yeterince iyi tanınmadığını belirtti. Bakanlığı hakkında bilgi veren Güllüce, TOKİ'nin direkt bakanlığa bağlı olduğuna ilişkin yanlış bir algı bulunduğunu ifade etti. Güllüce, TOKİ ile plan bağı dışında bir bağlantılarının bulunmadığına işaret ederek, şöyle konuştu: "Biz ne TOKİ'nin yöneticisiyiz ne sorumlusuyuz. Gazeteci arkadaşlarımız bile TOKİ'nin Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı olduğunu zannederek ya övüyor ya yeriyor. Bunu bir düzeltelim. Bizimle bir bağı yok. İkincisi bakanlığımızın yapısal durumu da Maliye Bakanlığı ile karıştırılıyor. Bu da başka bir problem. Kaynak üreten, kaynağı olan bir bakanlık gibi düşünülüyor. Bu bakanlık, bir mühendislik bakanlığı, teknik bir bakanlık. Kaynakları para üreten, belediyelere para vermek, hibe etmek ya da yardım etmek için kurulmuş bir bakanlık değil. Bu ikisi arasındaki farkı üzerine basa basa söylemek lazım." Çevre ve Şehircilik Bakanlığının dünya standartlarında başarılı kurumları bulunduğunu kaydeden Güllüce, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün bunlardan biri olduğunu bildirdi. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün tarihi geçmişi bulunduğunu ve başarılı bir kurum olduğuna dikkati çeken Güllüce, gelecek yaz Dünya Harita Mühendisleri Kongresi'nin Türkiye'de yapılmasına ANTALYA- HATİCE ÖZDEMİR - HÜSEYİN KANBER - Mehmet ve Derya Cunduz çiftinin tek çocukları Azra, bir gün uykusundan çığlık atarak uyandı. Birkaç gün sonra kendi kendine oturamaması, konuşamaması nedeniyle Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne götürülen Azra, Ankara Gazi Üniversitesi Hastanesi'ne sevkedildi. Burada yapılan kan testine göre Azra'da, milyonda bir görülen Tay- Sachs hastalığı bulunduğu ancak hastalığının tedavisinin bulunmadığı belirtildi. Bir yaşına kadar "anne baba" diyebilen, oturabilen, tutunarak yürüyebilen Azra, şu anda konuşamıyor, oturamıyor, yürüyemiyor. Ağızdan da beslenemeyecek duruma gelen küçük çocuk, burnundan beslenerek yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Yaşadıklarını AA muhabiriyle paylaşan anne Derya Cunduz, kızının hayatının bir anda karardığını söyledi. Tedavisi olmayan bir hastalıkla mücadele ettiklerini dile getiren Cunduz, bir yaşına kadar kızının hareketli, neşeli bir hayat sürdüğünü ancak hastalığının teşhis edilmesinden sonra gözünün önünde erimeye başladığını kaydetti. Cunduz, "Kızım, gözümün önünde eriyor ve ben sadece izliyorum. Anne demesin, baba demesin, yanımda yatsın ama yaşasın. Bana 'Senin çocuğun en fazla 8 yaşına kadar yaşar' demesinler. Dayanacak gücüm kalmadı. Biri çıksın, 'tahlillerin sonuçları yanlış olmuş' desin" ifadesini kullandı. Tıp dünyasının her geçen gün yeni bir hastalığa şifa bulduğunu vurgulayan Cunduz, kızının Minik Azra milyonda bir görülen hastalıkla mücadele ediyor hastalığının da bir an önce tedavisinin bulunmasını istedi. Cunduz, kızının ve tüm hasta çocukların iyileşebilmesi için dua beklediklerini belirtti. Milyonda bir görülen hastalığa yakalanan kızının yine milyonda bir umutla iyileşeceğine inanan baba Mehmet Cunduz da hastalığın genellikle akraba evliliğinden kaynaklandığının sanıldığını ancak eşiyle akraba evliliği yapmadıklarına işaret etti. Yeğenini de bu hastalık nedeniyle 4 yaşında kaybettiklerini dile getiren Cunduz, "Her yerde eczane var, ilaç var, ilaçları alacak imkanımız var ama tedavi edecek ilaç yok. Her türlü hastalığın tedavisi bulunuyor, bu hastalığı da araştırsınlar, tedavisini bulsunlar, ölünceye kadar onlar için çalışmaya razıyız, yeterki kızımız yaşasın" diye konuştu. Cunduz, Antalya'da bu hastalığı bulunan 2 aile olduğunu bildiğini de sözlerine ekledi. Tay-Sachs, hekzozaminidaz A enziminin eksikliğinden kaynaklanır ve yağların beyindeki sinir ilişkin bir karar bulunduğunu anlattı. Güllüce, tapuda tarihten gelen bir güçlerinin olduğunu dile getirerek, "Çok sayıda Balkan ve Ortadoğu ülkesinin tapu kayıtları bizde. Bu büyük bir güç, büyük bir avantaj. Teknik bakımdan da kadastroda oldukça iyiyiz" dedi. İller Bankası'nın 1930'lu yıllarda kurulduğunu ve çok mükemmel bir kadroya sahip olduğuna dikkati çeken Güllüce, bir ara biraz duraklayan İller Bankasını yeniden canlandırıp, güçlendirip, Türkiye'nin imar hareketlerini güçlendirmek istediklerini söyledi. Türkiye'deki bütün devlet kurumlarında, zamanı ve kaliteyi yakalayamama gibi iki ana problem bulunduğuna işaret eden Güllüce, şöyle devam etti: "Bu problem İller Bankasında, bizim bakanlığımızda ve diğer kurumlarımızda da var... Bundan sonra İller Bankasından iş alan kurumlar şunu bilsin ki İller Bankası denetimde, kontrolde yeni model oluşturacaktır. Bir santim hataya göz yummayacaktır. Türkiye'deki kontrol ve denetim mekanizmasının örneğini gösteren bir kurum haline getirmeye çalışıyorum. Bakanlığın tüm kurumlarını zamanla yarışır bir hale getirmeye çalışıyorum. Ben buradan ayrılırken iki şeyi başarmış olursam 'ne mutlu bana' diyeceğim. Zamanla yarışan, denetim ve kontrolü iyi yapan bir bakanlık olursa... Yapı denetiminde hukukun bize verdiği bütün hakları kullanarak sıfır hatalı imalat yaptırmaya çabalayacağız. Bugüne kadar böyle miydi? Bu tartışılır. Devletin tüm organlarında bu sıkıntı var. Çünkü iyi denetleyemediğiniz zaman israf oluyor, kullanımda sıkıntılar çıkıyor, yükleniciler arasında dürüst yüklenicileri cezalandırmış oluyorsunuz." Güllüce, kentsel dönüşümün, son 3-4 yılın en çok konuşulan konular arasında yer aldığını ifade ederek, burada da bir kavram kargaşası yaşandığını belirtti. Arsa sahibi ile müteahhit arasında yaşananlara değinen Güllüce, "Alma-verme işi. Kaça alır, kaça verir, ne zaman alır, ne zaman verir bizim işimiz değil. Biz planı yaparız ve teknik yolu açarız. Ondan sonrasında arsa sahibi ile inşaatı yapacak kişiler arasındaki hukuk da bizi ilgilendirmiyor. Özellikle basın mensuplarının bu konuyu böyle bilip de böyle yazmalarını isterim. Fikirtepe'de bunun bir örneğidir. Fikirtepe'de en son gelişmeler... Sayın müsteşar, müsteşar yardımcımız ve personelimiz orada çabalayarak daha hızlı ruhsat almalarını sağlayacak bir organizasyon yaptılar. Sanıyorum 8 firma işe başladı. Eğer diğerleri de başlayamıyorsa kendi problemleridir. Vatandaşla anlaşırlar anlaşamazlar bizim meselemiz değildir" ifadelerini kullandı. Antalya'da milyonda bir görülen ve "enzim eksikliği" olarak tanımlanan "Tay-Sachs" hastalığına yakalanan 1,5 yaşındaki Azra, kendisini iyileştirecek tedavinin bulunmasını bekliyor. hücrelerinde top lanmasına neden olur. Hastalığın görüldüğü çocuklar ilk bakışta normal gözüke bilir ama altı ay içinde ilerleyici kas zayıflığı ve zihinsel yetersizlik görülmeye başlanır. Çocuk kör ve sağır olur, yutkunamaz, 3 veya 5 yaşında ölmeden önce ciddi nöbetler ge çirir. Hastalığı taşıyanlar, hamilelik önce sinde yapılan basit bir kan testiyle teşhis edilebilir. ISSN İSMAİL KARA karozan@gmail.com KARA CA İYİLİK YAP, KÖTÜLÜK GÖR Eskiden büyüklerimizden duyduğumuz ünlü bir söz vardı; Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır. Bu söz, bizim kuşak için halâ geçerlidir. Fakat son zamanlarda durum farklı Nerede kırk yıl hatır? Kırk gün bile sürmüyor artık. Gazeteci geçinen üç arkadaşımın (!) yaptığım iyiliklere karşı bana yaptıklarını ömrüm boyunca unutmam mümkün değil. 1.Aylık gazete çıkaran birini on yıldan fazla adeta sırtımda taşıdım. Kendisi alamadığından adıma alıverdiğim ve beş kuruşu bile benim elime geçmeyen kredi borcunu, zamanında ödemediği için 7-8 misli ile ben ödemek zorunda kaldım. O, benden devamlı kaçtı ve halâ kaçıyor. Gazetesine yaklaşık on yıl köşe yazıları yazdım, kültür-sanat sayfası düzenledim. Muhasebe işlerini yürüttüm, defterini tutup beyanname Beyannamelerini verdim vs Ayrıca kendisinin ve bazı aile ferdinin hastalığında yanında oldum. Yerine ufak tefek paralar verdim. Karşılığı bu mu olmalıydı? Artık, böyle bir yaratığa insan diyemem. Tabii kendimi de suçlamıyor değilim. 2.Bir başka gazeteci arkadaşıma (!) ricası üzerine faturalı cep telefonu alıverdim (Kendinin alması mümkün değildi). O tarihlerde üç fatura arka arkaya ödenmezse, telefon kapatılıyordu. Öyle de oldu. Bugün, yarın derken yıllarca ödemedi. Sonunda kalp kriziyle gitti. Ailesi de talebime rağmen ödemedi. Mecburen iş bana kaldı. Tek suçum yine iyilik etmek oldu. 3.Birlikte çalıştığım genç bir gazeteci arkadaşımın (!) ofisinde sabit telefon hattımı nakille kullandırdım. O da fatura borçlarını ödemedi. Afla indirim geldiği halde ödemedi. Şu anda tl. ödense hesap kapanacak. Adam ortada yok. Kaçtı, kaçıyor. Gazetesinde fiilen çalışmamdan dolayı taktıklarını saymıyorum. Bir de yakın bir akraba kızıyla evlendirdik üstelik. Bana ne mükâfat değil mi? Peki, siz bunlara insan gözüyle bakabilir misiniz? Suçlu ben miyim? Benim tabii Çünkü, iyilik ettim. Bir fincan kahvenin hatırı neymiş? Ve benim bir özlü sözüm; Hiçbir iyilik karşılıksız kalmaz; ya mükâfat görür ya da ceza Daha önce bu sütunlarda yazdık; ilerleyen tekniğe rağmen, insanlığın giderek çürüdüğü şu çağda tabii ki, ceza daha ağır basıyor. İyilik yaparken de, herkes tereddüte düşüyor. Genel Yayın Yönetmeni Ahmet TEKEŞ GÜNLÜK SİYASİ GAZETE Yıl: 44 1 Ağustos 2014 Cuma Sayı: Yayın Sahibi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş. Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Abdülmecit KOYUNSAĞAN Spor Muhabiri Uğur OK İstihbarat Şefleri Şenol GÜNÜÇ-Kenan ERGEN Kültür-Sanat Semiha ARKLAN Haber Koordinatörü Dursun ERKILIÇ Yazı İşleri Müdürü Ayşegül BALDEMİR Sayfa Editörleri Yasemin AYDOĞDU - Şebnem ÜNAL - Emine ÖZCAN Yayın Sahibi Temsilcisi: Yiğit YİĞİT İnternet Editörü Ali İhsan YILMAZ Polis - Adliye: Serkan SERİN, Magazin: YASİN DUR Ekonomi: Hakkı Murat SÖBÜTAY Yurt Haberler: Selim YÜKSEL Yaşam: Gazi BOZKURT Turizm: Alparslan OĞUZ Sağlık: Burcu KERİM, Çevre: Sinem GÜRDOĞAN Dış Haberler: Murat PARLAK İdari Merkez Macun Mah Cadde No: 2 Yenimahalle/ANKARA Yazı İşleri Tel: (PBX) Fax: gazeteyedigun@gmail.com Ankara Temsilciliği Rüzgarlı Cd. Plevne Sk. No: 14 Ulus/ANKARA Tel: (0312) İstanbul Temsilciliği Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No: 2 K.1 Sefaköy/Küçükçekmece/İSTANBUL Tel: (0212) Dağıtım: TURKUAZ DAĞITIM SAN. VE TİC. A.Ş. Yayın Türü: Yaygın Süreli (Pazar hariç) Basıldığı Yer: Dorukkaya Mat. Yay. Rek. Mağ. Enerji ve İnş. A.Ş. - İstanbul Yolu 6. km Macun Mh. 3. Cd. No: 2/1 Yenimahalle/ANKARA Tel: Resmi ilanlarımızı internet sitemizden de görebilirsiniz. Sözleşmesiz yazarlara ücret ödenmez YediGün Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir

15 1 Ağustos 2014 Cuma Everton, Lukaku'yu renklerine bağladı LONDRA - İngiltere Premier Lig ekiplerinden Everton, Belçikalı forvet oyuncusu Romelu Lukaku'yu 5 yıllığına renklerine bağladı. Everton'da geçen sezon kiralık olarak forma giyen ve 16 gol atan 21 yaşındaki futbolcu, 28 milyon sterline kulüp rekoru kırılarak Chelsea'den transfer edildi Dünya Kupası'nda Belçika Milli Takımı'nın kadrosunda yer alan Lukaku ile 5 yıllık sözleşme imzalandı. Chelsea, 2011 yılında Lukaku'yu 18 milyon sterlin karşılığında Anderlecht takımından transfer etmiş, ancak golcü futbolcu Londra ekibinde 15 maçta forma şansı bulmuştu. Lukaku, transferinin ardından yaptığı açıklamada, "21 yaşındayım. İyi bir takımda oynamaya ihtiyacım var. Gelişmemi sağlayacak en iyi yer olduğunu hissediyordum. Yeniden burada olduğum için mutluyum" ifadelerini kullandı. Lukaku, Everton'da 10 numaralı formayı giyecek. DEvlER BEKlİYOR Kayserispor'un hedefi şampiyonluk KAYSERİ - PTT 1. Lig ekiplerinden Kayserispor'un genç futbolcusu Ömer Bayram, yeni sezonda şampiyonluktan başka düşüncelerinin olmadığını söyledi. Bayram, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeni sezon çalışmalarına yaklaşık 3 hafta önce başladıklarını ve hazırlıkların yoğun bir şekilde devam ettiğini belirtti. Kayserispor'un çok büyük bir camia olduğunu dile getiren Bayram, sözlerini şöyle tamamladı: "Kayserispor çok büyük camia. PTT 1. Lig bizim için geçici olacak. PTT 1. Lig'de şampiyonluktan başka düşüncemiz yok. Yeni teknik direktörümüz ve aramıza katılan yeni arkadaşlarımız oldu. Daha da güçlendik takım olarak. Bu sezon şampiyon olarak tekrar Spor Toto Süper Lig'e çıkacağımızı düşünüyorum. Çalışmalarımızı bu hedef doğrultusunda sürdürüyoruz. Taraftarımızın desteğiyle de sezon sonunda mutlu sona ulaşacağımıza inancımız tam." İSTANBUL - Beşiktaş Feyenoord u elerse playoff ta bekleyen takımlar Arsenal, Porto, Leverkusen, Napoli ve 3. turda oynayan Zenit. Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi elemelerinde Feyenoord u geçip playoff oynama hakkı elde ederse buradaki kurada temsilcimizi birbirinden önemli takımlar bekleyecek. Seri başı olmayan Beşiktaş ın eşleşebileceği beş seribaşından dördü belli: Arsenal (İngiltere), Porto (Portekiz), Bayer Leverkusen (Almanya) ve Napoli (İtalya). Beşiktaş gibi üçüncü ön eleme turunda mücadele eden Zenit St.Petersburg (Rusya) turu geçerse Beşiktaş ın muhtemel rakiplerinden biri olacak. İlk maçta AEL e Güney Kıbrıs ta 1-0 yenilen ve kırmızı kart gören Axel Witsel i rövanş için de kaybeden Zenit elenirse Athletic Bilbao (İspanya) seribaşları arasına dahil Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi nde play-off turlarının kura çekimleri 9 Ağustos ta gerçekleşecek. Şampiyonlar Ligi play-off maçları Ağustos ve Ağustos tarihlerinde oynanacak. Kartal ın geliri en az yüzde 50 artacak 3. ön elemede elenenler geçen sezon 200 biner Euro almıştı; play-off takiler ise 2 milyon 100 biner Euro. Beşiktaş ın turu geçmesi halinde garantileyeceği Avrupa Ligi nden Trabzonspor un geçen sezon 7.8 milyon Euro aldığı düşünülürse, tur UEFA gelirini en az 50 ye katlamak anlamına geliyor. İSTANBUL - Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turu ilk maçında Hollanda da Feyenoord u 2-1 yenerek tur için büyük avantaj elde etti. Temsilcimiz bu turu geçerse dördüncü tur olan Şampiyonlar Ligi play-off unda elense bile Avrupa Ligi nde gruplara katılacak. Turun geçilmesi Şampiyonlar Ligi ne katılım umutlarını devam ettirmenin dışında maddi olarak da büyük anlam taşıyor. UEFA, geçen sezon Şampiyonlar Ligi üçüncü ön eleme turunda veda eden her takıma 200 bin Euro ödemişti. Play-off ta ise bu ödül 2 milyon 100 biner Euro idi. Geçen sezon Avrupa Ligi nde Türkiye yi temsil eden Trabzonspor un toplam 7.8 milyon Euro nun üzerinde bir gelir elde ettiği göz önüne alındığında Beşiktaş ın bu turu geçmesi ile geçememesi arasındaki fark yaklaşık 50 misli oynayabilir. Şampiyonlar Ligi ne kalınması durumunda ise fark daha da büyüyebilir. Tek ayağıyla hayallerinin peşinden koşuyor ANKARA- Trafik kazasında tek ayağını kaybetmesine rağmen hayallerinden vazgeçmeyerek Ampute Milli Futbol Takımı'nda forma giyen Barış Telli, şimdi de 2016 Rio Olimpiyatları'nda Türkiye'yi atletizm branşında temsil etmek için çalışmalarını sürdürüyor. 4 yaşında top peşinde koşarken geçirdiği trafik kazasıyla tek ayağını kaybeden milli sporcu Telli, yeni hedeflerini Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın resmi yayın organı Gençlik Spor Dergisi'ne anlatı. Ampute futbolda milli takım formasıyla Şampiyon Kulüpler Kupası, Avrupa ikinciliği ile dünya üçüncülüğü sevinci yaşayan, gol krallığı ve en iyi oyuncu ödüllerini alan 25 yaşındaki Telli'nin yeni hedefinde atletizm var. Niasse, Lokomotiv Moskova'da İSTANBUL - Rusya Premier Lig ekibi Lokomotiv Moskova, Akhisar Belediyespor'dan Senegalli golcü Oumar Niasse ile sözleşme imzaladı. Lokomotiv Moskova Kulübü'nden transferin detaylarıyla ilgili açıklama yapılmazken, 24 yaşındaki Niasse ile uzun süreli bir kontrat imzalandığı bildirildi. Golcü futbolcunun Lokomotiv Moskova'da 21 numaralı formayı giyeceği belirtildi. Ülkesinin Ouakam takımında futbola başlayan ve 18 yaşında profesyonel olan Niasse, 2012 yılında Norveç'in Brann ekibiyle ilk Avrupa deneyimini yaşadı. Senegalli futbolcu geçen sezon transfer olduğu Akhisar Belediyespor'da 34 maçta görev yaptı ve rakip fileleri 12 kez havalandırdı.

16 ISSN Bayram hüzne yollar kana buland 1 A ustos 2014 Cuma Fiyat 25 Kr Yollarda çile, kaza ÖLÜM VARDI! Bayram tatili hafta sonuyla birleflerek 5 güne ç k nca stanbul, Ankara gibi büyükflehirlerden s lay ziyaret ve sahil kentlerine ak n yafland. Karayollar nda böylesine bir yo unluk olunca trafik kazalar da kaç n lmaz oldu ve birçok kazada pek çok insan hayat n kaybetti. lk oy gurbetçiden Cumhurbaflkanl seçimi için yurtd fl nda oy verme ifllemi bafllad. Baflta Almanya olmak üzere di er Avrupa ülkeleri ve Türklerin bulundu u ülkelerde seçmenler randevu usulü oy Gö ebakan VEFAT ETT Uzun süredir kanser tedavisi gören sanatç Murat Gö ebakan dün sabah saat 08: 45'te aram zdan ayr ld. Gö ebakan' n vefat etti i hastaneden yap lan yaz l aç klamada, "5 y l önce lösemi teflhisi konulan Murat Gö ebakan lösemi ve solunum yetmezli i sebebiyle 10 gündür hastanemizin yo un bak m ünitesinde tedavi görmekteydi. Bu sabah saat 08.45'te lösemiye ba l ani kalp durmas sonucu hayat n kaybetti" denildi. Fehmi Koru Son gülen 12. Sayfada Abdullah Cengiz ddia Yok 3. Sayfada Prof.Dr.Nurullah Çetin Türkçe Bak fl 9. Sayfada sa Kayacan S ras Geldikçe 8. Sayfada Semsettin Küzeci Kerkük Mektubu 6. Sayfada Nurullah Ayd n Ara-S ra 7. Sayfada smail Kara Sabah Keyfi 14. Sayfada Adem Yavuz Irgato lu Bak fl Aç s 4. Sayfada www. kullanmaya bafllad. Almanya'da Berlin Olimpiyat Stad ve di er flehirlere kurulan seçim sand klar nda, Düseldorf, Köln, Frankfurt gibi seçim bölgelerinden gelen gazetesi.com.tr gazetemizi bu adresten takip edebilirsiniz dan takip edebilirsiniz vatandafllar oylar n kulland. Berlin Olimpiyat Stad girifline Türk bayra as ld. Hollanda'da ikamet eden Türk vatandafllar n n cumhurbaflkanl seçimi oy ü Gazetemiz Gazetemiz ta da verme ifllemi bafllad. Yerel saatle 08.00'de bafllaya oy verme yerel saatle 17.00'de sona erdi. 40 y la yak nd r Hollanda'da yaflayan Urfal mam ve Fatma Çimtay çifti, y llard r özlemini çektikleri oy kullanma hakk n elde ettikleri için mutlu olduklar n ifade etti. Almanya daki Baflkonsolosluklardaki güvenli odalarda bulunan pusulalar ve di er malzemeler, sabah erken saatlerde görevliler eflli inde bir kargo firmas taraf ndan Berlin, Hannover, Düsseldorf, Essen, Frankfurt, Münih ve Karlsruhe kentlerinde oluflturulan seçim merkezlerinde götürüldü. Daha sonra tüm seçim merkezlerinde oy kullanma ifllemi bafllamadan önce gazeteciler içeri al narak, seçim sand klar ve oy kullanma paravanlar gösterildi. Yerel saatle 08.00'da ise oy kullanma ifllemleri bafllad. Sabah erken saatlerde seçim merkezleri önünde toplanan vatandafllar, kimlik kontrollerinin ard ndan Yüksek Seçim Kurulu'ndan (YSK) ald klar randevu saatinde içeri girerek oylar n kullan yorlar. Almanya'da yaflayan 1 milyon 385 bin 141 seçmenin, 3 A ustos'a kadar sürecek seçimlerin ilk turunda kurulan 498 sand kta oy kullanaca ö renildi. Ülkede en fazla seçmenin Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde oldu u, burada Düsseldorf ve Essen seçim merkezlerinin kuruldu u kaydedildi. Öte yandan, seçim merkezleri içinde özel güvenlik görevlilerinin, d fl nda ise Alman polisinin güvenlik önlemi ald görüldü. hsano lu: Türkiye Suriye olmayacak Erdo an talimat milletinden al yor Adalet Bakan Bekir Bozda, "AK Parti'yi kim yönetiyor belli, Tayyip Erdo an yönetiyor. Tayyip Erdo an kimden talimat al yor, bellidir. Milletten talimat al yor. Bugüne kadar milletin huzurunda ve Allah' n huzurunda e ilmifl bir insan, baflka hiç kimsenin huzurunda e ilmemifl, kimseden korkmam fl bir insan" dedi. HABER 12. SAYFADA Cumhurbaflkan aday Ekmeleddin hsano lu, "Türkiye'nin yeniden bir ve beraber olmas n sa layaca z. Türkiye Suriye, Irak olmayacak. Türkiye ilelebet payidar olacakt r. Çünkü Türkiye bizlere emanettir" diye konufltu. Çevredeki ülkelerin de huzur içerisinde yaflamas n istediklerini aktaran hsano lu, " çeride kavga, d flar da savafl istemiyoruz. Biz ekmek peflindeyiz. Ekme imizi bölmek istiyoruz. Ekmek teknemizi zenginlefltirmek istiyoruz. Vatandafllar - m z aras nda sevgiyi, birli i ekmek istiyoruz. Kutuplaflma, cepheleflme ve ayr flma istemiyoruz. Bir ve beraber olmak istiyoruz" dedi. HABER 12. SAYFADA Demirtafl, nas l bir Türkiye hayal ediyor? Cumhurbaflkan aday ve HDP Efl Genel Baflkan Demirtafl, "Siyasi düflüncelerimi, gelecek vizyonumuza ve nas l bir Türkiye hayali kurdu umuza dair her fleyi rahatl kla ifade edebilirim dedi, HABER 12. SAYFADA TAT L DÖNÜfiÜ Tatilin bir de dönüflü vard. Dönüflte trafi e tak lmamak için tatilin son günü, sabah n ilk fl klar yla yollara düflenler yine de umdu u rahatl bulamad. Tatilciler feribot iskelelerindeki kuyruk çilesinden kurtulamad. Çanakkale ve Lapseki de uzun araç kuyruklar olufltu. Band rma-yenikap güzergâh nda hizmet veren deniz araçlar nda da ciddi yo unluk yaflan rken, Bal kesir'i Bursa, stanbul, zmir ve Edremit Körfezi'ne ba layan karayollar nda da trafik yer yer durma noktas na geldi. stanbul Deniz Otobüsleri ( DO), yo unluk nedeniyle 8'i h zl feribot, 4'ü deniz otobüsü olmak üzere Band rma- Yenikap aras nda karfl l kl 12 sefer yapt. Tatilciler, TEM Otoyolu nun stanbul istikametinde Bolu ve Düzce kesimlerinde yo unlu a neden oldular. TRAF K KAZALARI Ramazan Bayram tatilinde trafik kazalar nda en az 109 kifli yaflam - n yitirirken, 852 kifli de yaraland. Bayramda gün gün kay plar flöyle: 25 Temmuz Cuma: 10 kifli öldü, 75 yaral. 26 Temmuz Cumartesi: 17 kifli öldü, 107 kifli yaraland. 27 Temmuz Pazar (Arife): Aralar nda 4 kiflinin yaflam n yitirdi i stanbul daki halk otobüsü yang n - n n da yer ald onlarca kazada ise 20 kifli öldü, 133 kifli yaraland. 28 Temmuz Pazartesi (Bayram n 1 inci günü): 18 kifli öldü, 380 kifli yaraland. 29 Temmuz Sal (Bayram n 2 nci günü): 23 kifli öldü, 75 kifli de yaraland. 30 Temmuz Çarflamba günü de yollarda çile ve ölüm vard Ö leden sonra verilerine göre saat s ralar na kadar meydana gelen kazalarda 21 kifli öldü, 82 kifli de yaraland. Sürücülere çikolata Ramazan Bayram tatilinden dönen vatandafllar nedeniyle, Bilecik'i Eskiflehir, Bursa, Sakarya ve stanbul'a ba layan karayolunda araç yo unlu- u yafland. Yo unluk nedeniyle Bilecik-Sakarya, Bozüyük-Bursa ve Bozüyük-Eskiflehir ile Bozüyük-Kütahya yönleri ve yurdun birçok yerinde uzun araç kuyru u olufltu. Denetimlerini s klaflt ran trafik ekipleri, kontrol noktalar nda sürücüleri kurallara riayet etmeleri konusunda uyard. Bölge trafik ekipleri, uyar lar n yan s ra sürücü ve yolculara çikolata ikram etti. Yollar kan gölüydü Karayollar nda özellikle tatil dönüflünde yaflanan yo unluk can ve mal kay plar na yol açt. Bayram tatilinde trafik kazalar nda en az 109 kifli yaflam n yitirirken, 852 kifli de yaraland. 31 Temmuz 2014 Resmi Gazete Karadeniz Teknik Üniversitesi Lisansüstü E itim-ö retim Yönetmeli i Maltepe Üniversitesi Yaz Ö retimi Yönetmeli inde De ifliklik Yap lmas na Dair Yönetmelik