Taşkınla Mücadelenin En Önemli Yollarından Biri Ağaçlandırma...

Transkript

1 YIL: 12 SAYI: ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu: Taşkınla Mücadelenin En Önemli Yollarından Biri Ağaçlandırma... Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü nde basın toplantı düzenleyerek, Taşkın Koruma Seferberliği hakkında bilgi verdi ve gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Bakan Eroğlu, dere yataklarındaki yapıların ne zaman yıkılacağına ilişkin bir soru üzerine, bazı yapıların kaldırılmasının zaman alabileceğini söyledi. Tapulu olan yerlerde istimlak yapılması gerektiğini anımsatan Eroğlu, Çalışmalar sürüyor. Bir tarih vermek için çalışmaların bitmesi gerekir. Bir takvim halinde bunu hazırlayacağız. Öncelikli yerleri belirleyeceğiz. Acil olan bölgelerde dere yataklarındaki yapılar 1-1,5 yılda yıkılabilir ama diğer yerler zaman alacaktır diye konuştu. Taşkın koruma seferberliğine ilişkin bütçeye de değinen Eroğlu, bu konuda hazırlıkların yapıldığını söyleyerek; Bu konuda sadece DSİ yetkili değil, meteoroloji için yapılacak radarlar, erozyon kontrolü kapsamında yapılacak ağaçlandırma çalışmaları da bunun içine giriyor. İlgili birimlerin bu yılki toplam bütçesi milyon TL, bu rakam milyon TL olursa daha hızlı çalışabiliriz dedi. Bu konudaki en büyük sıkıntılarının dere yataklarındaki işgaller olduğunu belirten Bakan Eroğlu, bugüne kadar pek çok dereyi kendi imkanlarıyla ıslah ettiklerini, pek çok yerde de idari imkanları kullanarak ıslah yapılabileceğini kaydetti. İstanbul daki sel felaketiyle ilgili belediyelerin ihmali olup olmadığı sorusu üzerine Çevre ve Orman Bakanı Eroğlu, Silivri yi bizzat gezdiğini belirterek, bölgede Mimar Sinan zamanında yapılan dört gözlü köprünün 2 gözünün kapatılarak, yüksek yapılaşmaya izin verildiğini söyledi. Bu nedenle köprünün akışı taşıyamadığını ifade eden Eroğlu, Geçmişte belediyenin yaptığı çok önemli bir hata var. Şu anki belediyeyi söylemiyorum. Bana göre, çok vahim bir hata. Mimar Sinan akışı hesaplamış, o 4 göz koyduysa bizim köprüye 6 göz koymamız gerekirdi dedi. haberin devamı sayfada Orman Ekosistem Köprüleri kuruluyor 25 Ağustos Zafer Ormanı Açıldı Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Şuhut ilçesi nde yapımı tamamlanan 25 Ağustos Zafer Ormanı nın açılışını yaptı. Bakan Eroğlu, Zafer Ormanı sahası; Büyük Taarruz emrinin verildiği, Türk ordusunun işgal güçlerine karşı şahlanarak düşmanı yurdumuzdan atıncaya kadar verilen mücadelenin ilk başlangıç noktasıdır. Mustafa Kemal Atatürk, inandığı ve güvendiği Türk Halkına ilk taarruz emrini bu mekanda vermiştir dedi. Prof. Dr. Eroğlu, Bakanlık olarak o günlerin hatırasını yaşatmak, Orman Harita ve Fotogrametri Müdürlüğü,Orman Biyolojik Çeşitliliğini İzleme Başmühendisliği tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında Orman Ekosistem Köprüleri kuruluyor. Orman Biyolojik Çeşitliliğini İzleme Başmühendisliği tarafından yapılan çalışmalar sonunda; Özellikle orman alanlarının içinden geçen yolların (otoyollar, demiryolu vb.) habitat parçalanmalarına sebebiyet verdiği, bir çok bitki ve hayvan türünün hareketliliğini önemli ölçüde sınırladığı, meydana gelen parçalanmanın birbirinden bağımsız daha küçük popülasyonların oluşmasına, bitki ve hayvan türlerinin tükenmeye karşı daha hassas bir gelecek nesillere bunu aktarmak ve aynı zamanda bölge halkının piknik için faydalanabileceği bir rekreasyon alanı oluşturmak gayesiyle bu alanı kent ormanına dönüştürdüklerini ifade ederek, adına da 25 Ağustos Zafer Ormanı dediklerini çünkü bu tepenin zafere giden yolun başlangıcı olduğunu söyledi. Şuhut ilçesi ndeki 25 Ağustos Zafer Ormanı açılışı sonrası gazeteci Mehmet Abdioğulları, Bakan Eroğlu na 46 yıl önce Şuhut un Sesi Gazetesi nde yazmış olduğu makalenin bulunduğu gazeteyi hediye etti. konuma gelmelerine sebep olduğu belirtildi. Bu durum genetik kaynakların fakirleşmesine yol açıyor. Orman alanlarının parçalanmasına sebep olan yolların, parçalanmanın uzun süreli oluştuğu kısımlarında, uygun ekolojik yapıların (üstgeçit, altgeçit) tesis edilmesinin, biyolojik çeşitliliğe olumlu katkı sağlayacağı kaydediliyor. Bu sebeple, Çevre ve Orman Bakanı Prof.Dr. Veysel Eroğlu imzalı Ulaştırma Bakanlığı na yazılan yazıda orman ekosistem köprülerinin uygulamaya geçirilmesinin son derece faydalı olacağı belirtildi. 1

2 Köylüye Ekmek Kapısı; Dumansız Yangın Söndürülüyor Defne Antalya Orman Bölge Müdürlüğü nde dumansız yangın için tedbirler zamanında alınıyor. Antalya Orman Bölge Müdürlüğü ne bağlı Kumluca Orman İşletme Müdürlüğü nce konuya ilişkin olarak yapılan açıklama şöyle: Orman yangınlarından sonra yanık saha içerisinde zarar gören ağaçlara kabuk böcekleri arız olmaktadır. Kabuk böcekleri tarafından verilen zarar için zamanında gerekli olan tedbirler alınmaz ise yanık sahada üretilecek olan orman emvalinin kalitesi ve değeri düşmektedir. Kumluca Orman İşletme Müdürlüğü bu çercevede; Kumluca Orman İşletme Şefliği hudutları içerisinde bulunan Çamtepesi mevkiinde 24 Ağustos 2009 tarihinde çıkan orman yangını sonrasında ivedilikle yanık sahanın etrafına feromon tuzakları asarak Akdeniz Çam Kabuk Böceği (Orthotomicus erosus) için gerekli tedbirleri aldı. Böylece yanık sahada üretilecek orman emvalinin kalite ve değerinin düşmesi engellenmiş oldu. Torosların Tacı Köylüye Kazandıracak Adana Orman Bölge Müdürlüğü 6 bin 800 hektarlık alanda sedir dikimi hazırlığı yapıyor. Orman köylüsü Torosların Tacı olarak kabul edilen Sedir dikiminden 3 milyon TL. kazanacak. 2 Torosların Tacı olarak kabul edilen sedir, orman köylüsüne 3 milyon TL. kazandıracak Amanos ve Toros Dağları nın bin 700-bin 800 metrelerinde optimum yayılış gösteren, 2 bin metreye kadar çıkabilen sedir ormanları, Alpin orman sınırını oluşturduğundan Torosların tacı olarak nitelendiriliyor. Bu nedenle sedirde 3-5 yılda bir gelen bol tohumu ormancılar heyecanla bekler. Yeni Gelir Kapısı Orman köylüsünün yüzünü sedir güldürecek. Sedirde bol tohum yılı olan 2009 da orman köylüleri sedir kozalağı toplamaya başladı. Yüzyıllardır tahrip edilen Torosların tacı sedir, orman köylüsünün yeni gelir kapısı oldu. Adana Orman Bölge Müdürlüğü sorumluluk sahalarından bu yıl toplanacak olan tahmini 2 bin ton sedir kozalağı köylüye 3 milyon TL gelir getirecek. Yeni Sahaya Dikilecek Feke, Pozantı, Saimbeyli, Kozan, Kadirli Orman İşletme Müdürlükleri nde sedir ağaçlarının yoğun olarak bulunduğu sahalardan toplattırılacak sedir kozalaklarının tohumları, önceden planlanan ve arazi hazırlığı yapılan 6 bin 800 hektarlık yeni sahaya dikilecek. Sedir fidanlarının dikilmesine kadar her alanda çalışacak olan orman köylüleri, sahaların bakımlarını da gerçekleştirecek. Rehabilite Edilecek Adana Orman Bölge Müdürlüğü Sedir Rehabilitasyonu Eylem Planı doğrultusunda, 2009 yılında toplam 25 bin hektar alanda; kültür bakımı, tamamlama ve sedir tohumu ekimi yolu ile bozuk sahalar da rehabilite de edilmiş olacak. Adana Orman Bölge Müdürlüğü sahalarında 2009 yılında şu ana kadar bin hektar alanda toplanılan defne yaprağından, orman köylüleri 1,5 milyon TL gelir elde etti. Ülkemiz bitki türü zengini Konuya ilişkin olarak Bölge Müdürlüğü nce yapılan açıklamada; Biyolojik çeşitlilik açısından 9 bin i aşkın bitki türünün önemli bir bölümünü oluşturan ormanlarımız, küresel bir öneme sahip. Bu bitki çeşitliliğinin yaklaşık 3 bini endemik olup büyük bir bölümü Akdeniz Bölgesi nde yer almakta. Bitki türü zenginliğimizin çoğunu orman tali ürünü olarak bilinen odun dışı orman ürünleri oluşturmakta ve bu ürünlerin ülkemize ihracat gelirinin yıllık 100 milyon doların üzerinde olduğu tahmin edilmektedir dendi. Defne sahaları rehabilite ediliyor Bölge Müdürlüğü sorumluluk sahalarında odun dışı orman ürünlerinin üretim planlarının yapıldığı belirtilen açıklamada plan dahilinde Kadirli, Pos ve Karaisalı İşletme Müdürlüklerinde toplam 10 bin hektar bozuk defne sahasının verimli hale getirilmesinin planlandığı, bu sahaların rehabilitasyonu sonucunda 14 bin 500 ton defne yaprağı yerine 56 bin ton defne yaprağı üretiminin gerçekleştirilebileceği ve bugüne kadar, Karaisalı Orman İşletme Müdürlüğü nde 500 hektar, Pos Orman İşletme Müdürlüğü nde 800 hektar sahada defne rehabilitasyonunun yapıldığı, 2009 yılında da 160 hektar alanda rehabilitasyon yapılmasının planlandığını belirtildi. Orman köylüsüne 1,5 milyon TL gelir Açıklamada; canlandırma kesimi yapılan defnelerin 1 yılda 1,5 m sürgün verdiği ifade edilerek, Ağustos ayı sonuna kadar 3 bin ton üretilen defne yaprağının, geçmiş yıllarda rehabilitasyonu yapılan alanlardan elde edildiği, 2009 yılında orman köylülerinin şu ana kadar bin hektar alandan topladıkları defne yaprağından 1,5 milyon TL. gelir elde ettikleri de vurgulandı. Yanan Alanlar YARDOP la Yeniden Yeşeriyor Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü nde (Yanan Alanların Rehabilitasyonu ve Yangına Dayanıklı Ormanlar Tesisi Projesi ) uygulama çalışmaları tamamlandı. Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü nden konuya ilişkin olarak aktarılan bilgi şöyle; Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü Çanakkale Orman İşletme Müdürlüğü Çanakkale ve İntepe Orman İşletme Şefliklerinde 30 Temmuz 2008 tarihinde çıkan büyük orman yangınında yanan sahada yeni tesis çalışmaları tamamlandı.

3 Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu: Taşkınla Mücadelenin En Önemli Yollarından Biri Ağaçlandırma... Taşkınların tabii bir olay olduğunu, ancak insan faaliyetlerinin taşkınları felakete dönüştürdüğünü belirten Eroğlu, son 20 yılda 369 taşkın yaşandığını, bu taşkınlarda 500 bin hektar toprağın su altında kaldığını, yaklaşık 2 milyar dolar zarar meydana geldiğini ve 448 kişinin hayatını kaybettiğini belirtti. Bakan Eroğlu, taşkınların en önemli sebebinin şiddetli ve aşırı yağış olduğunu, dere yataklarındaki tekniğe aykırı yapılaşmanın, buralara moloz, sanayi ve evsel atık atılmasının da taşkınlara sebep olan faktörler arasında olduğunu söyledi. Taşkın koruma çalışmalarına da değinen Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Eroğlu, Bugüne kadar DSİ tarafından yapılan 4 bin 400 ün üzerinde taşkın koruma tesisiyle 1 milyon hektar alan korunmuş oldu. Bu konuda 3 yıl önce Başbakanlık Genelgesi yayımlandı. 1 ay kadar önce de benim ve İçişleri Bakanımızın imzasıyla bir genelge daha yayımlanarak, mülki idare amirlerinin dikkati çekildi. DSİ, koruma çalışmaları yapıyor, yapmaya devam edecek. Bu kapsamda 2010 yılını taşkınla mücadele yılı ilan ettik diye konuştu Meteorolojinin, her zaman otomatik olarak hem kurumları, hem vatandaşları sürekli uyardığını belirten Bakan Eroğlu; Görevi bu zaten. Ama bu bir tahmin. Yağışın şiddeti tam olarak tahmin edilemeyebilir. Nitekim Ankara için bir uyarı yaptık, ancak gerçekleşmedi. Çalışmalar yapıyoruz, ancak bu çalışmalar topyekün yapılmalı. Belediyelere, DSİ ye, vatandaşlara, herkese görev düşüyor. Bu nedenle seferberlik ilan edildi. Seferberlik, ilgili kurumlar çalışmadığı için yapılmadı. Çalışmalar hızlandırılsın, imkanlar daha fazla buralara aktarılsın diye yapıldı dedi. Bakan Eroğlu seferberlik kapsamında yapılacaklar için de şöyle konuştu; Taşkınla mücadelenin en önemli yollarından biri ağaçlandırma. Bu konuda Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü ile Orman Genel Müdürlüğü hızlı bir şekilde çalışmalara başlayacak. Ayrıca, derelerdeki imar ve kadastro durumu gözden geçirilecek. Küresel ısınma nedeniyle beklenmeyen hava şartlarıyla karşılaşılabiliyor. Bu nedenle meteoroloji verileri dikkate alınarak taşkın risk haritaları güncellenecek. Büyükşehir sınırları içinde dere ıslahı ve bakımı konularında su ve kanalizasyon işletmeleri, diğer yerlerde ise belediyeler ve DSİ yetkilendirilecek. Bütün bölgelerde her bir dere için ayrı rapor hazırlanacak ve buralarla ilgili 6 ayda bir rapor verilecek. Meteoroloji ve DSİ tarafından mevcut erken uyarı sistemleri geliştirilecek. İzmir, Muğla, Antalya, Samsun, Trabzon ve Adana ya 6 yeni radar kurulacak. Türkiye nin çeşitli yerlerine 200 otomatik gözlem istasyonu açılacak. Bakanlık olarak dereleri süratli şekilde ıslah edebileceklerini, bu konuda en büyük problemin işgaller olduğunu dile getiren Prof. Dr. Eroğlu, Antalya da taşkın önleme kapsamında iş makineleriyle yapılan dere ıslahı çalışmalarında başarıya ulaşıldığını kaydetti. Türkiye nin tüm kentlerinde dere yataklarındaki yapılaşmaların DSİ yetkililerince kontrol edileceğini, yeni yapılaşmalarda da DSİ görüşü alınacağını belirten Bakan Eroğlu, Dere yatakları sel ve deprem açısından risklidir. Dere yataklarını mutlaka güzel mesire alanları haline getirmeliyiz. Bunu yaptığımızda dereleri kurtarmış oluruz dedi. Beyaz Enerji Atılımı Bolu Orman Bölge Müdürlüğü nde rüzgar, su ve biyokütle enerjisine yönelik çalışmalarda başarılı sonuçlar elde ediliyor... Bedava ve temiz enerji kaynağı : Rüzgar Bolu Orman Bölge Müdürlüğü ne bağlı Bolu Orman İşletme Müdürlüğü, Yedigöller yolu üzeri Sarımustan mevkiinde bulunan İş Merkezi nin elektrik ihtiyacını bedava ve çevreye zararsız enerji kaynağı olan rüzgar enerjisi ile karşılıyor. Ulusal elektrik ağının olmadığı yörede, daha önce günde dört saat elektrik enerjisi elde etmek için, ayda ortalama 150 litre kurşunsuz benzinin 10 ay boyunca tüketildiğini ifade eden yetkililer, 10 KVA gücündeki rüzgar türbini ile iş merkezinin tüm elektrik ihtiyacının karşılandığını ve bir yılda yaklaşık 1500 litre benzinden tasarruf edildiğini bildirdiler. Sarımustan İş Merkezi nde günün 24 saatinde bedava elektrik kullanan Bolu Orman İşletme Müdürlüğü, rüzgarın yeterli olmadığı saatlerde de devreye sokulan güneş panellerinin sistemdeki aküleri beslemesi ile kesintisiz elektrik elde ediyor li yıllardan bu yana ihtiyaçları olan elektriği sudan üretiyorlar... Bolu Orman İşletme Müdürlüğü, Sarıçam Orman İşletme Şefliği İş Merkezi Bolu nun kuzeyinde Yedigöller yolu civarında ve Bolu ya 27 km. uzaklıkta. En yakın şebeke elektriğinin olduğu Sarıyer orman deposuna olan mesafesi yaklaşık 20 km. olan Sarıçam Orman İşletme Şefliği İş Merkezi, 1970 li yıllarda kurduğu su türbini ile kendi kullandığı elektriği kendisi üretiyor li yıllarda kurulan sistemin 1992 yılına kadar kesintisiz kullanıldığını ifade eden Orman İşletme Müdürlüğü yetkilileri, yılları arası arızadan dolayı jeneratör kullanıldığını, su türbininin 2005 yılında onarılmasıyla, 15 KVA gücünde olan sistem ile tekrar kendi elektriklerini üretmeye başladıklarını söylediler. Orman İşletme Şefliği İş Merkezi nin ihtiyacının çok üzerinde elektrik üretebilen sistemden, elde edilen elektrik enerjisinin imkan olması halinde satılabilecek durumda olduğu belirtildi. Yılda 2 ton mazottan tasarruf.. Sarıçam Orman İşletme Şefliği İş Merkezi nde bulunan beş adet binanın ve çevre aydınlatmasının elektrik ihtiyacını, Karadere üzerine kurdukları 15 KVA gücündeki su türbini ile karşıladıklarını ifade eden yetkililer, eskiden fazla mazot yanacak endişesiyle günde sadece 4 saat çalıştırılabilen jenaratörün, su türbini ile elektrik enerjisinin üretilmesinden sonra devreden çıkartıldığını ve böylece günün 24 saatinde bedava elektrik tüketebildiklerini böylece yılda 2 ton mazottan tasarruf sağlandığını ifade ettiler. Aladağ Orman İşletme Müdürlüğü ısıtmada biyokütle enerjisi kullanıyor.. Aladağ Orman İşletme Müdürlüğü nün Aladağ Değirmenözü mevkiindeki sosyal tesisinin kalorifer sisteminde çevreye uygun olarak tercih edilen odun talaşı kullanılıyor. Bu amaçla, traktörle kolaylıkla taşınabilen ve traktörün kuyruk miline takılarak çalıştırılabilen yongalama makinası ile ormandaki atıl vaziyette duran ince dal ve ince materyaller parçalanarak, talaş haline getiriliyor ve özel yapım kalorifer kazanında yakılarak ısı enerjisine dönüştürülüyor. Yetkililerce konuya ilişkin olarak yapılan açıklamada; Ormanlarda olası yangın riskinin azalması ve orman zararlısı böceklerin konaklama alanlarının da yok edilmesi gibi faydaları da olan sistemin, hava kirliliğinin azalmasına da katkı sağladığı belirtildi. 3

4 Kooperatiflere de Söz Hakkı Verildi Orman kooperatifleri, problemlerini görüşmek üzere Giresun Orman Bölge Müdürlüğü ndeydi... Giresun Orman Bölge Müdürlüğü nde orman kooperatiflerinin faaliyetleri, problemleri, talepleri, işletme pazarlama faaliyetlerinde ve özellikle dikili satış konularında yaşanan sıkıntılar ve çözüm önerilerinin değerlendirildiği bir toplantı düzenlendi. Toplantıya Bölge Müdürlüğü yetkilileri ile orman kooperatifleri başkanları ve köy muhtarları katıldı. Giresun Orman Bölge Müdürülüğü yetkilileri; Ormancılık faaliyetlerinin değiştiğini, geliştiğini, depoya orman emvalini getirmenin zaman, emek ve mali değer kaybına sebep olacağını, bu nedenle dünyada olduğu gibi ülkemizde ve Bölge Müdürlüğü nde dikili satışın öncelikleri olduğunu, bu işlerin orman köylüsü ve orman kooperatifleriyle gerçekleştirilebileceğini, ormancılığımızda görülen problemlerin işbirliği ile aşılacağını, bunun için de öncelikli olarak en az %50 üretimin, dikili satış olarak gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade ettiler. Or-koop Birlik Başkanı ve Kooperatif başkanları yaptıkları konuşmalarda; Üretimde yaşadıkları sıkıntıları, kooperatiflerin teminat mektubu temininde zorluk çektiklerini, %25 ve %10 kooperatif haklarının yandığını, verim yüzdelerinin tespitlerinde daha hassas davranılmasını ve verim yüzdesi tespitlerinde bulunmak istediklerini ayrıca üretim yollarının bakımlarının sık sık yapılmasını, kooperatiflere tahsisli satışlarda özel hakların verilmesi gerektiğini dile getirdiler. Kooperatiflerin problemlerini dikkatle dinleyen yetkililer; dikili satışlar hususunda karşılaşılan problemlerde özellikle kooperatiflerin bölmelerin verim yüzdelerinin tespitinde hazır bulunmalarını, alacakları bölmeleri önceden dikkatli bir şekilde incelemeleri gerektiğini, her türlü faaliyet için İşletme Müdürlüğü ile koordineli çalışılmasını, piyasa isteklerini takip etmelerini, bu sayede ormanlarımızın bakımı, iyileştirilmesi ve geliştirilmesi için çalışmaların hep birlikte kararlılıkla sürdürülebileceğini söylediler. Toplantı sonunda, özellikle dikili satışlar hususunda yaşanan meselelerin bir geçiş aşamasından ve ekonomik durgunluktan kaynaklandığı, bu problemlerin ortak akıl ve dayanışma ile çözümleneceği vurgulandı. 4 Ormanın Ferhatları Amasya Orman Bölge Müdürlüğü nde genç meşcerelerin bakımı için olağanüstü koşullarda yol yapım çalışmaları devam ediyor. Amasya Orman Bölge Müdürlüğü nce konuya ilişkin olarak yapılan açıklama şöyle; Bölge Müdürlüğümüze bağlı Niksar Orman İşletme Müdürlüğü nde genç meşcerlerin bakımı için gerekli olan yollar Amasya ilimizin sembolü dağları delen Ferhat gibi azimle yapılmaktadır. Niksar Orman İşletme Müdürlüğü görev alanında bulunan genç meşcelerin sıklık ve ilk aralama bakımları için gerekli olan yol çalışmaları, dağları delerek Ferhat azmiyle devam etmektedir. Bu kapsamda yapılan yol çalışmaları ve silvikültürel müdahaleler, Orman Bölge Müdürlüğü yetkililerince yerinde incelendi. Yetkililer burada yaptıkları açıklamada da Genç meşcelerin bakımı bizim için önemli bunun için hiçbir engel tanımıyoruz, dağları delmek gerekiyorsa onu da yapacağız. Ormanlarımızı sağlıklı bir şekilde ileriki kuşaklara aktarmak için bu çalışmaların zamanında yapılması şarttır dediler. Yetkililer, üretim işinde çalışan orman köylüleri ile de bir süre sohbet ettiler. Sedir Kozalağı cambazları iş başında! Mersin Orman Bölge Müdürlüğü, Çok kıymetli olan ve bir çok kullanım alanına sahip sedir ormanlarını arttırmak, Torosları gelinlik bir kız gibi süsleyerek bir sedir deryasına çevirmek amacıyla yoğun bir çaba ile Torosların sedir ekilmeyen bir yeri kalmayıncaya kadar bu çalışmaları sürdürmeyi hedefliyor. Mersin Bölge Müdürlüğü nce konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada; Torosların en kıymetli ağacı sedir dediğimiz cedurs libani dir. Sedirin anavatanı Lübnan dır, ancak bu ülkede az miktarda orman olarak kalmıştır ama Türkiye de çok ciddi bir yayılışı vardır. Buna paralel olarak Çevre ve Orman Bakanlığı nca bölgede sedir ormanlarını arttırma yönünde ciddi faaliyetler sürdürülmektedir. Sedir ağaçları 3 ya da 4 yılda Mersin Orman Bölge Müdürlüğü nde 2009 yılının bol tohum yılı olması sebebi ile sedir tohumu toplamasına başlandı. bir bol tohum verir yılına da bol tohum yılı diyebiliriz. Bu kapsamda Orman Bölge Müdürlüğü olarak Tarsus ile Anamur arasındaki 8 İşletmemizde sedir kozalağı toplamasına başladık. Sedir kozalağı toplama işinde 3000 e yakın yöre insanını çalıştırıyoruz. Sedir kozalağının kg mına 50 kuruş veriyoruz, günde bir köylümüz yaklaşık 100 kg. sedir kozalağı toplamakta ve 50 TL. kazanmakta, böylece günlük kozalak toplayan işçilere toplam TL. verilmekte. Köylülerimiz çalışarak hem ekmek paralarını kazanıyorlar hem de milli ekonomiye katkıda bulunuyorlar. Tabiatı bozulmuş, ormansızlaşmış sedir sahalarımızı tekrar ormanlaştırmak ve sedir ormanlarıyla çoğaltmak amacıyla kozalak toplatıyoruz. Bu yıl 10 bin hektar alanda rehabilitasyon programımız var bunun 8 bin hektarını sedir rehabilitasyonu ile yapacağız.buraları tekrar sedir denizine çevirmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamda, Bölge Müdürlüğümüz sorumluluk sahalarında, bu güne kadar 68 bin hektar sahada sedir gençleştirmesi, rehabilitasyonu ve ağaçlandırması yapıldı, bu tür çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam edecektir. dendi.

5 Orman Yangını Gerçeği Orman Köylüsünde Çifte Bayram İnsanoğlunun binlerce yıldır yaptığı tahribat ve küresel ısınmanın etkisiyle giderek azalan tabii kaynaklarımızın başında ormanlar geliyor. Dünyada küresel ısınma ve iklim değişimine bağlı sorunlar giderek artmaktadır. Atmosferdeki sera gazı dengesinin yeniden kurulabilmesi için bir yandan sera gazı salınımının azaltılması diğer yandan da en önemli karbon yutakları olan orman alanlarımızın artırılması gerekmektedir. K.Maraş Orman Bölge Müdürlüğü nde planlı döneme geçildikten sonra yapılan 1980 yılındaki ilk envanter kayıtlarından 2001 yılında yapılan son envanter kayıtlarına göre ormanlık alanlar alan bazında %9 artış göstererek hektardan hektara çıktı.bu sahalar içerisinde sedir ağaçlandırmaları da var. Konu ile ilgili açıklama yapan Orman Bölge Müdürlüğü yetkilileri: Bakanlığımız yıllarını kapsayan Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Seferberliği Eylem Planı hazırlamıştır. Bu Eylem Planı çerçevesinde Kahramanmaraş İlimizde her yıl 7500 hektar yapılmak üzere bozuk ve 1 kapalı ormanların rehabilite edilmesi programlanmıştır.2009 Yılında 1 kapalı ve bozuk ormanlarda yapılacak 7500 hektar programın 5100 hektarı karpelli sedir ekimi şeklinde yapılacaktır. Sedir ormanları, odununun güzel kokması, dayanıklı olması ve kolay işlenmesinin yanı sıra iğne yapraklarının hayvan yemi olarak da kullanılması sebebiyle büyük tahriplere uğramıştır. Bizim amacımız ormanlarımızı sedir cennetine çevirmektir yılına bol tohum yılı diyebiliriz bu sebeple 4 İşletme Müdürlüğü nde sedir tohumu toplama çalışmaları başlamıştır. Sedir kozalağı toplama işinde yöre insanı da çalıştırılmaktadır. Sedir kozalağının kg ına 50 Krş. veriliyor, günde ortalama 50 ila 100 kg. kozalak toplanmakta. Böylelikle yöre halkına Kahramanmaraş ta sedir kozalağı toplama çalışmaları ile orman köylüsüne TL gelir sağlanacak. da katkıda bulunan Kahramanmaraş Orman Bölge Müdürlüğü, orman köylüsüne çifte bayram yaşattı. Bölge Müdürlüğü, 1997 yılından 2007 sonuna kadar, alan olarak 1266 hektar sahada sedir gençleştirmesi, rehabilitasyonu ve ağaçlandırması yapmıştır ton sedir kozalağı toplanmış ve 5 milyar 250 milyon adet sedir tohumu toprakla buluşmuştur yılının sedirde bol tohum yılı olması nedeniyle bugüne kadar 1250 ton sedir kozalağı toplanmış olup bu yıl ki hedefimiz olan 1500 tona yaklaşmış bulunmaktayız ton sedir kozalağı hedefine ulaştığında orman köylüsü TL. kazanmış olacak dediler. Yöreyi sedir ağaçlarıyla donatmak için yapılan çalışmalar yoğun bir şekilde devam ediyor. D ünyada her yıl yangınlar tahmini 350 milyon hektar sahada (yaklaşık olarak Hindistan ın yüzölçümü) etkili olarak, insanların mallarına, geçim yollarına zarar vermekte ve sıkça da yaşamlarını kaybetmelerine yol açmaktadır. Hava sıcaklıklarının artışı, yangın riskinin artmasına sebebiyet vermektedir. Yangınların çıkışında %95 oranında sebebiyeti olan insan faktörü ihmal edilerek, sadece tabiatta suç aramamalıyız. Doğal çevre içerisinde yangınlar ekosistem çemberinin normal bir parçası olup, dünyanın çoğu bölgesinde yangınlar; Tarım, hayvancılık ve hatta ormancılık faaliyetlerinde yardımcı bir ekonomik metot olarak görülmesine karşın, aynı zamanda yangınlar evlere, besinlere ve tabii kaynaklara yıkıcı zararlar vermekte ve havayı kirletmektedir. (Fire Management Working Paper FM17E-FAO) 2009 yılının başında orman yangınları Kaliforniya ve Avustralya nın Viktorya eyaletinde milyonlarca dolarlık zarara sebep olmuştur. Şubat 2009 da Viktorya yı kasıp kavuran çalı yangını 173 kişinin ölümüne, kişinin evsiz kalmasına, yaklaşık evin yok olmasına, hektar arazinin kararmasına sebep olup, yol açtığı sigorta maliyeti ise 1.5 milyar doları bulmuştur. Yakın zamanda Batı Kanada da, kontrol edilemeyen yangınlara bağlı olarak kişinin tahliyesi gerçekleştirilmiştir. ( home/en/) Avrupa Komisyonu Araştırma Merkezi, 2009 yılı içinde meydana gelen orman yangınlarının şimdiden 2008 yılını geride bıraktığını belirtmektedir. EFFIS (Avrupa Orman Yangınları Bilgi Sistemi) verilerine göre Avrupa Birliğinde 2009 yılı içerisinde hektar alanın bugüne kadar yandığı, oysa 2008 yılında yanan toplam alanın hektar olduğu belirtilmektedir. Bu yıl içerisindeki olumsuz hava koşullarının da etkisiyle başta İspanya ve İtalya olmak üzere, Fransa, Yunanistan ve Portekiz yangınlardan çok ciddi zararlar görmüşlerdir. Mart ayı içerisindeki olumsuz hava şartları (kuru hava ve sert rüzgârlar )yüzünden Portekiz ve İspanya nın kuzey batısında toplam hektar alan yanmıştır. ( index.cfm?id=1410&obj_id=8440&dt_ code=nws&lang=en) Ülkemizde ise 2008 yılı içerisinde toplam yanan alan miktarı hektar olup, 2009 yılı içerisinde bugüne kadar toplam hektar alan yanmıştır yılında ülkemizde yanan alanın neredeyse tamamı sadece 2009 Mart ayında Portekiz ve İspanya sınırındaki orman yangınında meydana gelmiştir. AB nin 2009 yılı rakamları bugüne kadar 2008 yılının toplamını aşmışken, ülke olarak orman yangınlarındaki durumumuzu daha iyi göstermektedir. Avrupa Komisyonu Ortak Araştırma Merkezinin yayımlamış olduğu Avrupa da Orman Yangınları 2008 raporunun Türkiye kısmında, ülkemizin 2008 yılı Temmuz-Ağustos dönemindeki çok yüksek hava sıcaklıkları, düşük nem ve etkili rüzgar sebebiyle zor bir dönem geçirdiği belirtilmektedir. Raporda, Orman Genel Müdürlüğü nün, 2007 yılından bu yana uygulamakta olduğu Araç Takip Sistemine, Genel Müdürlüğün Bilkent Üniversitesi ve TÜBİTAK ile ortaklaşa yürüttüğü Antalya ve Muğla daki Orman Yangın Erken Uyarı Sistemi ne ve yangına müdahale süresini kısaltmak üzere su kaynaklarının yetersiz olduğu yerlere yapılan yangın havuz ve göletlerine de değinilmiştir yıllarını kapsayan dönem incelendiğinde Ağustos ayının başları ülkemiz için en riskli dönem olarak belirtilmektedir yılında ise Avrupa ülkelerinde en çok yanan alanlar sırasıyla şu ülkelerde meydana gelmiştir; İtalya ( hektar), Yunanistan ( hektar), İspanya ( hektar), Hırvatistan ( hektar), Bulgaristan ( hektar), Makedonya ( hektar) Portekiz ( hektar) olmuştur. Ülkemizde ise sadece hektar alan yanmıştır yılını incelersek, Avrupa ülkelerinde en çok yanan alanlar sırasıyla şu ülkelerde meydana gelmiştir; İspanya ( hektar), Portekiz ( hektar), İtalya ( hektar), Hırvatistan ( hektar), Yunanistan ( hektar), Fransa (7.844 hektar) olmuştur. Ülkemizde ise sadece hektar alan yanmıştır. ( ec.europa.eu/download/forest-firesin-europe-2008.pdf) Ülkemiz, Avrupa da Orman Yangınları 2008 raporundan da anlaşılacağı üzere orman yangınlarıyla mücadelede dünyada öncü ve başarılı ülkeler arasında yer almaktadır. Orman Genel Müdürlüğü, gerek en son teknoloji kullanımı gerekse araçgereç ve yetişmiş insan kaynağı imkanlarıyla çalışmalarını özveriyle gerçekleştirmektedir. Bu başarıda pay sahibi olan tüm insanlarımıza teşekkür ederiz. OGM 5

6 Maden Ocağı Sahaları Rehabilite Ediliyor İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü kapsamlı bir çalışma ile İstanbul ili mülki hudutlarında bulunan 1367,5 hektarlık terk edilmiş maden ocağı sahasını dikim yoluyla rehabilite ediyor. İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü nden konuya ilişkin olarak yapılan açıklama şöyle; Bölge Müdürlüğü nce kurulan komisyon marifetiyle yapılan arazi uygulamaları ve büro çalışması sonunda İstanbul İli nde 1367,5 ha maden ocağı sahasının dikim yoluyla rehabilite edilmesine karar verilerek, bu sahaların hemen ağaçlandırılması yönünde hazırlıklara başlandı ve bir eylem planı hazırlandı. Yapılan çalışmalarda ayrıca 837,5 ha sahanın da dolum yapıldıktan sonra ağaçlandırılabileceği görüldü. Bu sahalar, 5 yıllık bir zaman mekan planı çerçevesinde doldurulacak ve ağaçlandırılacak. Büyük bir bölümü İstanbul İşletme Müdürlüğü sorumluluk sahasında bulunan ağaçlandırılacak maden ocağı sahalarında arazi hazırlık çalışmalarına başlandı, yangın sezonu sonrasında bu sahalara dozerlerin kaydırılmasıyla arazi hazırlığı tamamlanacak. Anılan sahalar ilkbahar dikimi ile ağaçlandırılarak ormancılığın ve halkın hizmetine sunulacak. Muğla da 40 Köye Yangın Söndürme Tankeri Muğla da orman yangınları açısından kritik bölgelerde bulunan 40 orman köyüne yangın söndürme tankeri desteği verildi... Çanakkale de Yangın Uyarılı Kameralar Dikkat Çekiyor Uygulama, yöre halkı tarafından takdirle karşılanıyor... Halk arasında Yangın Uyarılı kameralar olarak adlandırılan Bilgisayarlı Görmeye Dayalı Orman Yangını Bulma ve izleme Sistemi halkın ilgisini çekiyor. Orman Genel Müdürlüğü, TÜBİTAK ve Bilkent Üniversitesinin ortak projesi çerçevesinde geliştirilen yangın uyarı sistemi, Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü ne bağlı Kaletepe Yangın gözetleme kulelerinde 5 Mart 2009 tarihinden bu yana uygulanıyor. Gözetleme yapan kameralar, saniyede 25 resim alabilmekte, 360 derece dönme, 10 saat elektriksiz çalışabilme, 30 gün kayıt yapabilme ve merkezden yakınlaştırma ve dönme yeteneğine sahiptir. Orman yangınlarında dakikaların önemi büyüktür. Bu nedenle orman yangınının başlaması ile çıkan dumanın 15 saniye içinde alarm vererek İşletme Müdürlüğünü, Bölge Müdürlüğü nü ve Ankara Yangın Harekat Merkezi ni uyarması çok önemli bir gelişmedir. Kızılötesi kameralar yerine çok daha ucuz olan normal kameralar kullanılan sistemde görüntü DVD kalitesinde ve farklı duman tiplerini ayrıştırma özelliğine sahiptir. Kameralı yangın uyarı sistemi yangın ekonomisi açısından da önemlidir. Özellikle aynı anda çıkmış birden fazla yangında öncelik belirlemede önemli rol oynamaktadır. Meteoroloji istasyonu olmayan yerlerdeki rutubet değişimleri de kamera görüntülerinden tahmin edilebilir. Rutubet azsa görüntü çok net, fazla ise puslu görünmektedir. OGM nin yürüttüğü bu uygulamalar halk tarafından takdirle karşılanıyor. Ayrıca uygulamanın işlevselliği konusunda bilgilendirme çalışmaları devam ediyor. Muğla İl Özel İdaresi tarafından alınan tankerler köy muhtarlarına düzenlenen törenle teslim edildi. Köy muhtarları yaptıkları açıklamada; su tanklarının köylerine verilmesiyle aldıkları sorumluluğun farkında olduklarını belirterek, 3 tonluk su tanklarıyla köylerinde olabilecek orman yangınına anında müdahale edeceklerini ifade ettiler. İl Özel İdaresi yetkilileri de; Bölgenin yüzde 68 inin ormanlık alana sahip olması sebebiyle bu alanların korunmasının büyük önem arz ettiğini belirttiler ve 2009 yılı bütçelerine koymuş oldukları ödenekle tanesini 4 bin 660 TL olmak üzere 40 adet çok amaçlı su tankeri aldıklarını kaydederek, Tankerler, 3 ton su kapasiteli ve 20 metre uzaklığa kadar tazyikli su sağlanabiliyor. İl genelindeki Orman Bölge Müdürlüğümüzün belirlediği yangına hassas 40 köyümüze teslimini gerçekleştireceğiz dediler. Muğla Valiliği nce yapılan açıklamada da; köy muhtarlarının, su tankerlerini yangınların dışında da kullanabileceğini belirterek Bütçemizi en iyi şekilde kullanmaya çalışıyoruz. Orman Bölge Müdürlüğümüz tankerlerin nereye verileceğini kendisi tespit etti. Yolda da, suda da aynı kanaatler içerisinde çalışıyoruz. Ancak, yangını önemli görüp yangın için bunları alırken, bir başka şeyi de gördük. Küresel ısınmanın getirmiş olduğu sıkıntılara da az da olsa çare olur mu dedik ve tanklara su muslukları koyduk. Şu an iki köyümüzün suyu yok. İnşallah bu yıl o problemleri de halledeceğiz. 397 köyümüzden bu yıl bir tanesi bile susuz kalmayacak. dendi. Konuşmaların ardından temsili olarak bir su tankının vanası açılarak, köy muhtarlarına su tankları teslim edildi. Teslim merasimi sonunda yangın söndürme tankeri ile küçük bir tatbikat yapıldı. 6

7 Siyahtan Yeşile Orman Sevdalılarına Teşekkür Balıkesir Orman Bölge Müdürlüğü yetkilileri, Kazdağları nda çıkan orman yangınlarının söndürülmesinde gösterdikleri çabadan dolayı halka ve söndürme çalışmalarına destek veren Vezirköprü Orman İşletme Müdürlüğü sınırlarındaki yangın sahası tekrar yeşiline kavuşturuluyor. Amasya Orman Bölge Müdürlüğü nce konuya ilişkin olarak yapılan açıklama şöyle; Bölge Müdürlüğümüze bağlı Vezirköprü Orman İşletme Müdürlüğü nde bulunan yangın sahası, müdürlüğümüz yetkililerince incelendi. Yapılan incelemeler sonucunda sahadaki iş ve işlemlerin ormancılık tekniğine uygun olduğu, gerek tabii yolla gerekse suni yolla sahaya getirilen fidanların %100 tutma başarısı gösterdiği tespit edildi yılında meydana gelen yangın sonucunda tamamen tahrip olan saha, personelimiz üstün çabalarıyla yılı içerisinde ağaçlandırılarak kısa sürede siyahtan yeşile dönüştürüldü. Eski Maden Çukuru Şimdi Yangın Havuzu Kahramanmaraş da maden çukurları orman yangınları ile mücadele çalışmalarında kullanılmaya başlandı. Kahramanmaraş Orman Bölge Müdürlüğü nce aktarılan bilgi şöyle; Kahramanmaraş Orman Bölge Müdürlüğü nde süreleri dolan maden sahalarındaki çukurlar, orman yangınları ile mücadele çalışmalarında kullanılmaya başlandı. Kahramanmaraş Orman Bölge Müdürlüğü Kilis Orman İşletme Müdürlüğü ne bağlı İşletme Şeflikleri nde maden arama ve işletme için izin verilen ve süreleri dolan maden sahalarında bulunan çukurlardan orman yangınları ile mücadele çalışmalarında faydalanılmaya başlandı. İslahiye Orman İşletme Şefliği sınırları içinde kalan Kuzoluk mevkisinde bulunan daha önce maden arama izni verilen ve izin süresi tamamlanan maden sahasındaki eni 25 m. boyu 60 m. derinliği ise 10 m. olan çukurun etrafı İşletme Şefliği nde görev yapan işçilerimizce kafes tel çekilerek kapatıldı ve kullanıma hazır hale getirildi. Yaklaşık 3 bin hektarlık ormanlık alanı olan Kuzuloluk mevkisine daha önce en yakın helikopterin su alabileceği mesafe 35 kilometrede idi. Yapılan çalışma ile helikopterin su alma mesafesi azalacak, böylelikle yakıt masrafı ve zaman kaybından büyük miktarda tasarruf sağlanmış olacak. belediyelere teşekkür etti. 26 Ağustos 2009 tarihinde Kazdağları nda çıkan orman yangının söndürülmesi için belediyeler ilçe halkına anons yapmış, yangın sahasına sevk için araç ve gereç tedarik etmiş ve yüzlerce orman gönüllüsünün yangının söndürülmesinde katkı sağlamasında rol oynamıştı. Öte yandan orman gönüllüleri de kendi araç ve gereçleri ile yangın sahasına ulaştı ve yangının daha fazla ilerlememesi için kazma, kürek ve çapalarla şeritler açtı. Giresun Zararlı Mücadelesinde Kararlı Giresun Orman Bölge Müdürlüğü nde dumansız yangınla mücadelede kararlı adımlar atılıyor. Giresun Orman Bölge Müdürlüğü nce Dev Soymuk Böceği Mücadelesi konusunda hazırlanan rapor şöyle; Dendroctonus micans (Dev Soymuk Böceği) Giresun Orman Bölge Müdürlüğü Doğu Ladini ormanlarındaki ilk tahribatına 1989 yılında başlamış ve bu tahribat, 2003 yılına kadar artarak devam etmiştir. Fakat arız olduğu sağlıklı bireyleri ortalama 4 5 yıl gibi kısa bir sürede kuruma noktasına getiren D. micansla Bölge Müdürlüğümüzün giriştiği etkin biyolojik ve biyo-teknik mücadeleler olumlu sonuç vermiş, böcek tahribatı asgari seviyelere indirilerek, % düzeylerinde tabii denge sağlanmıştır. Böcek zararından kaynaklanan ağaç kurumaları, yıllarını kapsayan dönemde Sığla Ağacı Koruma ve İzleme Eylem Planı (Köyceğiz-Dalyan Özel Çevre Koruma Bölgesi) Türün Önemi : Köyceğiz-Dalyan Özel Çevre Koruma Bölgesi ndeki Doğal Günlük Ormanı (Liquidambar orientalis) Adacıkları birbirinden kopuk ve küçük yüz ölçümlü olmaları nedeniyle; zilyet baskısıyla köylüler tarafından tarım alanlarına dönüştürülerek hızla yok edilmektedir. Türün Yeri : Günlük ağacı olarak da adlandırılan Sığla ağacı, ülkemizin güneybatısında, belli kesimlerde tabii olarak bulunmaktadır. Bulunduğu yörelerin kuzey sınırını Büyük Menderes Nehri, doğu sınırını Aksu Nehri, güney ve batı sınırını da Akdeniz oluşturmaktadır. Kurumun Yaptığı İşler : Kurumumuz 2008 yılında Tersiyerden kalan ve doğal olarak dar bir alanda yayılış gösteren Liquidambar orientalis Miller (Sığla ağacı) ormanlarının ekosistemini korumak, Doğal Liquidambar orientalis türünün gen ha m3 olağanüstü hâsılat etası alımına neden olmuş ancak, zorunlu olarak elde edilen bu emvaller tamamen değer kaybına uğramadan ülke ekonomisine kazandırılmıştır. Ayrıca böcek zararına maruz kalmış ormanlarımızda gerçekleştirilen uygun silvikültürel ve teknik müdahalelerin sonucunda; Böcek zararına uğrayan bireylerin ortamdan münferit olarak uzaklaştırılması sebebiyle kapalılık kırılmış; kısmi olarak zarar gören bireyler tohum ağacı işlevini üstlenmiş, böylece, bu sahaların bir kısmına kaliteli, homojen dağılımlı ve yoğun ladin gençlikleri gelmiştir, Geçmiş yıllarda zarar gören ormanlarımız yer yer iki tabakalı bir yapı kazanarak kendini yenilemiştir, Uyguladığımız bakım ve koruma tedbirleri ile meşcereler kendini geliştirerek iyileşmiştir. Yukarıda ifade edilen tüm bu ormancılık faaliyetlerinin Bölge Müdürlüğümüz mensupları tarafından azim ve kararlılıkla uygulanması neticesinde ormanlarımız, böcek zararlarına rağmen geçmişe oranla daha verimli bir yapı kazanmıştır. vuzunun ve bölgesel orman mozaiğinin muhafaza edilmesi ve kalıtımının (genetik mirasın devamlılığı) sağlanarak Sığla Ağacı (Liquidambar orientalis Miller) nın tabii ortamında korunması, Avrupa Tarımsal ve Doğal Peyzajının korunması amacıyla Sığla Ağacı Koruma ve İzleme Eylem Planı projesini başlatmış olup, 1. Paydaş Toplantısı 23 Mayıs 2008 tarihinde Dalyan da gerçekleştirilmiştir. ÖÇK 7

8 Manavgat Yöresindeki Doğal Menengiçler Antepfıstığı ile Aşılanıyor D ünyada ve Türkiye de Antep fıstığı yetiştiriciliğinin gelişmesi için önemli çaba sarfedilmektedir. Bu gelişme esas olarak, yeni bahçelerin kurulması ve yabani olarak adlandırılan diğer türlerin çevirme aşısıyla antep fıstığına çevrilmesi şeklindedir. Bu türlerin bulundukları alanlarda çok kez başka bir bitkinin yetişmesine ve yetişse bile ekonomik yetiştiriciliğine olanak yoktur. Pistacia türlerinin bulunduğu bu eğimli, kayalık ve kireçli ve kıraç alanlarda başka kültür bitkileri yetişmediği içindir ki, bu topraklarda mevcut yabani Antep fıstığı anaçlarının, Antep fıstığına çevrilmesi suretiyle yararlanmak mümkün olabilecektir. Ülkemizde 66 milyona yakın, Antep fıstığına aşılanabilir yabani ağaç vardır. Bu miktar, üretimi yapılan ağaç varlığının iki katıdır. Bu potansiyelin üçte ikisi orman içinde, üçte biri ise orman alanı dışındadır. Orman içindeki potansiyelin, çoğu bölgelerde, dikimle kurulmuş bahçelerden bile sık olduğu görülmektedir. Geniş adaptasyon yeteneği bulunan menengiçler, Akdeniz iklim kuşağının etkin olduğu bölgelerde tabii olarak yetişmektedir. Antalya nın çeşitli bölgelerinde benzer şekilde doğal menengiçler neredeyse meşcere oluşturacak yoğunlukta yayılış göstermektedir lı yıllarda bu potansiyeli üretime katma girişimleri sonucunda, yine Antalya nın Akseki ilçesine bağlı Murtiçi ve Ahmetler köyü nde Menengiç üzerine antep fıstığı aşılama çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Fakat bölge halkının aşılama çalışmaları sonrası bakım işlerinde etkin olamamaları sonucu fıstık veriminde düşüş gerçekleşmiş hatta bazı ağaçlarda fıs meyve oluşumu gözlenmiştir. Batı Akdeniz Ormancılık Araştırma Müdürlüğü tarafından Antalya Orman Bölge Müdürlüğü nün de katkılarıyla Antalya Orman Bölge Müdürlüğü sınırları içerisinde bulunan potansiyel menengiç alanlarının verimli antep fıstığı alanlarına çevrilmesi konusunda ilk adım atılmıştır. Bu amaçla 2006 yılında Manavgat ilçesi Değirmenli ve Saraçlı köy sınırları içerisinde, menegiçlerin yoğun olduğu alanlarda Manavgat Yöresindeki Doğal Menengiç (Pistacia terebinthus L. subsp. Palaestina Boiss.) Alanlarında Verimli An- tepfıstığı Elde Edebilme Koşullarının Belirlenmesi isimli araştırma projesi başlatılmıştır. Seçilen deneme alanında, Gaziantep te bulunan Antepfıstığı Araştırma Enstitüsü nden, Akdeniz bölgesine uyum sağlayabilecek aşı kalemleri temin edilerek aşılama çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Yabani ağaçlar aşılandıktan sonra 3-4 yıl içerisinde, ekonomik anlamda verimli hale dönüşmektedirler. Böylece yabani aşılamalarında bahçelere oranla yıl avantaj elde edilebilmektedir. Bu nedenle aşılama faaliyetlerinde öncelikle yabani ağaçların değerlendirilmesi ekonomik açıdan daha yararlı olacaktır. Antalya Orman Bölge Müdürlü- Harnup, Köylüye Kazandırıyor Akdeniz Bölgesi nde Muğla dan Hatay a kadar bozuk harnup (keçiboynuzu) alanlarının rehabilitasyonu çalışmaları meyvelerini vermeye başladı. Akdeniz Bölgesi nde Muğla dan Hatay a kadar bozuk harnup (keçiboynuzu) alanlarının rehabilitasyonu çalışmaları meyvelerini vermeye başladı. Konuyla ilgili olarak Adana Orman Bölge Müdürlüğü yetkililerince yapılan açıklamada; 2004 yılında başlanan bozuk orman alanlarının iyileştirilmesi ile ilgili harnup rehabilitasyonu hızla artmaktadır yılında da 9 bin hektarlık alana ulaşan harnup rehabilitasyonu sahası orman köylüsünün yeni gelir kapısı oldu dendi. Keçiboynuzunun ülkemizde tabii olarak yetişen, toprağı erozyona karşı koruyan, yangına ve kuraklığa dayanıklı bir tür olduğunu, meyvesi ve tohumunun; gıda, sağlık, tekstil, otomotiv, kozmetik gibi 17 sanayi dalında temel hammadde 8 olarak kullanıldığını vurgulayan yetkililer; Kozan Orman İşletme Müdürlüğümüz sorumluluk alanlarındaki 9 bin hektarlık harnup sahasından bu yıl orman köylüleri, ton harnup toplayıp kilogramını 0,40 TL den satarak 600 bin TL gelir elde ettiler. Son yıllarda harnuba dayalı gelirin artış göstermesi ve Orman Bölge Müdürlüğü nce yürütülen bilgilendirme kampanyası ile gerek gerçek kişilerce ve gerekse köy tüzel kişiliklerince, yoğun bir özel ağaçlandırma talebi ile karşılaşmaktayız. dediler. Şenay ÇETİNAY, Batı Akdeniz Ormancılık Araştırma Müdürlüğü, Antalya. cetinaysenay@hotmail.com Ülkemizin harnup üretiminde %6 lık payı ile üretici ülkeler arasında son sıralarda yer aldığını ifade eden yetkililer; 2015 yılında tamamlanacak Harnup Eylem Planı ile Bölge Müdürlüğü nde 15 bin hektarlık alanda yapılacak rehabilitasyon çalışması neticesinde 350 bin ton ürün elde edilmesini hedeflediklerini söylediler yılı verilerine göre Dünyada harnup üretimi miktarının yıllık 239 bin ton civarında olduğu göz önüne alınırsa bu çalışmalar sonucunda Ülkemizin harnup üretiminde dünyada ilk sıralarda yer alacağını ifade eden yetkililer, Bölge Müdürlüğü ne bağlı Kozan, Karaisalı, Kadirli ve Pos Orman İşletme Müdürlükleri nde 2009 yılında 470 bin harnup fidanı üretilerek plan dahilinde bozuk harnup sahalarına dikileceğini söylediler. ğü sınırları içerisinde kalan alanlarda, büyük oranda doğal menengiç yayılış göstermektedir. İklim koşulları değerlendirilerek, uygun koşullarda bölgeye uyum sağlayabilecek çeşit seçimi yapılarak, konu uzmanları ile birlikte bu alanlarda aşılama çalışması yapılabilecektir. Yoğun bir şekilde insan ve hayvan baskısı altında kalarak büyük bir kısmı yapısal bozulmaya uğramış menengiç ocakları zaman içinde bodurlaşmış ve böylece verim gücünü büyük ölçüde kaybederek gerçek üretim kapasitelerinden oldukça uzaklaşmışlardır. Bu alanların üretime katkı yapar hale dönüştürülmesi yöre halkına, bölge ve ülke ekonomisine önemli oranda katkı sağlayabilecektir. Çevre Dersi Öğretmen Kılavuz Kitabı Çevrenin ve ormanların korunması ve iyileştirilmesi, tabii kaynakların en uygun ve verimli şekilde kullanılması, korunması ülkenin tabii bitki ve hayvan varlığı ile tabii zenginliklerinin korunması, geliştirilmesi ve her türlü çevre kirliliğinin önlenmesi ile ormanların geliştirilmesi ve orman alanlarının genişletilmesi konularında örgün ve yaygın eğitim kurumlarının katılımlarını sağlamak için müşterek eğitim çalışmaları yapılıyor. Bu çerçevede, Çevre ve Orman Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ile müştereken hazırlanacak olan İlköğretime Yönelik Çevre ve Orman Eğitimi programı kapsamında, öğretmenlere ve eğiticilere çevre dersi öğretmen kılavuz kitabı hazırlanıyor. Danışmanlığını Çevre Yönetimi Genel Müdürü Prof. Dr. Lütfi Akça nın yapacağı kitabı hazırlamak üzere, Çevre Orman Bakanlığı Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanı Mustafa Arı başkanlığında aşağıda isimleri belirtilen üyelerin oluşturduğu komisyon görev yapacak. Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı ndan; Öğretmen Dr. İlknur Karaca (üye) Öğretmen Dr. Fatma Tezcan (üye) Hayriye Argün (üye) Eğitim Yayın Dairesi Başkanlığı ndan; Şube Müdürü M. Sinan Deliduman (üye) Şube Müdürü Gülçen Saban (üye) Uzman Yardımcısı M. Tamer Çobanoğlu (üye) Çevre Yönetim Genel Müdürlüğü nden; Dr. Özlem Sıla Olgun (üye) Orman Genel Müdürlüğü nden; Orman Mühendisi Emrah Kabasakal (üye) Ağaçlandırma ve Erozyon Genel Müdürlüğü nden; Şube Müdürü Okan Çançin (üye) Doğa Koruma ve Milli parklar Genel Müdürlüğü nden; Şube Müdürü Ahmet Daşdandır (üye)

9 BULMA C A Ömer BAŞKAN Eğt. ve Yay.Dai.Bşk.lığı Şube Müdürü SOLDAN SAĞA: 1. Kuşların yemek borusu üzerinde bulunan yiyeceklerin toplandığı torba biçiminde organ. Toprağın kaymasını ve suyun yayılmasını önlemek için yapılan kalın duvar. 2. Zar kanatlı bir böcek Erozyon önleyici etkisi olan tıbbi ve aromatik bitki. 3.Yaprakları salata gibi yenen, kokulu bir bitki. Çok yumuşak ve ince tüylü hayvan. 4.Yumurtanın saydam kısmı. -Coğrafik haritalar derlemesi. 5. Dağın herhangi bir yüzü. 6. (tersi)bir taşınmazın üstündeki mülkiyet hakkını gösteren belge. (tersi)bir Geçen Sayının Çözümü Anahtar Slogan Ü C D V E R T İ G O T A 2 E R İ K B A S E 3 T F İ T A İ 4 İ T E L B R U S 5 V A R U A R İ 6 E M F A T E A N 7 R T H S E N R 8 I R A İ Ü T İ 9 A R A L N A R U T 10 Y A Y I N F E E Anahtar Slogan S U H A Y A T T I R beze sarılarak düğümlenmiş yemek bohçası. 7. (tersi) Yumuşak ve tuzsuz beyaz peynir. Atın ayağında genellikle bileğe ya da dize kadar çıkan beyazlık. 8.(tersi). Seçkin, seçilmiş, güzel. Mikroskopta incelenecek maddelerin üzerine konulduğu dar uzun cam parçası. 9. (tersi)oturulan, barınılan yer. Dolaylı anlatım. 10.(tersi) Orman zararlısı bir böcek. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1.Orman içi su ürünü sayılan bir balık. 2.(tersi)Bakımlı küçük orman. Çiçektozu. 3.(tersi)Kent ve kasabaların dışında kalan, çoğu boş ve geniş yer. -Hayvanların su içtikleri taş ya da ağaçtan oyma kap. 4. Bir binek hayvanı. Bir kamu kurumu. 5.Gümüşün simgesi. (tersi) Eski dilde su.-notada duraklama zamanını gösteren işaret. 6.Meyveli bir orman ağacı. -(tersi)ilaç, deva, çare. 7.İçinde kil oranı yüksek, su geçirmez koyu toprak. 8. Gökyüzü. Döşeme, divan gibi yerlere serilen kıl ya da yün dokuma. 9.Kuran ın bölümlerine verilen ad. Lakin, ancak. 10.Derinin gözeneklerinden sızan, renksiz tuzlu sıvı -Kabuklu sebze ve meyvelerde kabukların arasındaki bölüm. - (tersi)her mevsim yeşil kalabilen bir ağaç türü. Orman Kebabı Malzemeler 300 gr but tarafından yağlı koyun eti 4 Adet büyük patates 3 Adet orta büyüklükte havuç 5 Çorba kaşığı margarin 250 gr soğan 1/2 Kahve fi ncanı iç bezelye (veya konserve edilmiş iç bezelye) 1 Çorba kaşığı kekik Yeteri kadar tuz 2 veya 2,5 Su bardağı su Hazırlanışı Et iri kuşbaşı olarak kesilir ve soğanlar, kabukları ayrıldıktan sonra iri iri doğranır. Patateslerin kabukları soyulup sekizer parçaya bölünür (her patates 8 parçaya bölünür). Üzerleri kazınmış ve bol suda yıkanmış havuçlar iki parmak kalınlığında doğranır. Bir tencereye margarin ve et konur orta ateşte ara ara karıştırılarak yarım saat kadar pişirilir. Bu süre sonunda yeteri kadar tuz ve ılık su eklenir,kabın ağzı örtülür ve içindekiler hafi f ateşte 45 dakika kadar pişirilir. Et iyice yumuşayınca patates,havuç ve iç bezelye katılarak pişirmeye devam edilir. Sebzeler de pişince kekik serpilip bir iki defa karıştırılır ve tenceredekiler servis tabağına alınıp sıcak sıcak servis yapılır. Revani Malzemeler 15 çorba kaşığı toz şeker, 15 çorba kaşığı irmik 15 çorba kaşığı süt, 15 çorba kaşığı un 3 paket kabartma tozu Yarım rendelenmiş portakal kabuğu Şerbeti için : 1 litre su, 1 kilo toz şeker, 1 dilim limon Üzerine : Yarım su bardağı dövülmüş fındık Hazırlanışı Çırpma kabına şeker ile yumurtaları koyun ve şeker iyice eriyene kadar çırpın. Yumurtalı karışıma irmiği ve sütü ilave edin. Çırpmaya a devam edin, ardından an unu ve kabartma tozunu ekleyin. Kabartma tozunun nhamurun her yerine dağılması için hamuru iyice karıştırın. Yarım portakalın kabuğunu rendeleyin eleyin eyi ve hamurun içine katın. 50 santim çapındaki yuvarlak bir tepsiyi yağlayın. Hamuru tepsiye dökün ve önceden ısıtılmış ış ş 100 dereceli fırında pişirin. Bu arada a tatlının şerbetini hazırlayın. Şeker ee k e ve es suyu kaynatın. Şurup up kıvamına geldiğinde 1 dilim limonu ekleyin Dakika bu şekilde kaynatın. Sonra ılınması için bir kenarda bekletin. Ilık şerbeti, kare şeklinde kestiğiniz tatlının üzerine dökün. Şerbeti çekene kadar bekletin. Üzerine dövülmüş fındığı serperek servis yapın. 9

10 HASTALIKLAR VE GENEL SAĞLIK Okul Çağı Çocukları için Sağlıklı Beslenme Önerileri Yapılan çalışmalarda, yetersiz ve dengesiz beslenen öğrencilerin dikkat sürelerinin kısaldığı, algılamalarının azaldığı, öğrenmede güçlük çektikleri, davranış bozuklukları gösterdikleri, okulda devamsızlık sürelerinin uzadığı ve okul başarılarının düşük olduğu ortaya konmuştur. N üfusumuzun yaklaşık beşte birini oluşturan 15 milyon öğrenci, ders başı yaptı. Okul döneminde öğrencilerin okul başarısı yanında, büyüme ve gelişmeleri ile sağlıklı beslenmeleri de çok önemli bir husustur. Okul çağı döneminde, öğrencilerin bedensel ve zihinsel gelişimlerini en iyi şekilde tamamlamalarına ve ileriki yaşlarda sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmalarına destek olmak gerekir. Yapılan çalışmalarda, yetersiz ve dengesiz beslenen öğrencilerin dikkat sürelerinin kısaldığı, algılamalarının azaldığı, öğrenmede güçlük ve davranış bozuklukları çektikleri, okulda devamsızlık sürelerinin uzadığı ve okul başarılarının düştüğü ortaya konmuştur. Aileler çocuklarının yalnızca okul başarılarıyla değil, onların büyüme ve gelişmelerini izleme ve sağlıklı beslenme davranışları geliştirmeleriyle de yakından ilgilenmeli ve kendi beslenme alış- 10 kanlıkları ile örnek olmalıdırlar. Öğrencilere temel beslenme bilgilerinin verilmesi, öğrenilen bilgilerin davranışa dönüştürülmesi, yanlış beslenme alışkanlıklarına zamanında müdahale edilmesi ve beslenme davranışları ile örnek olma konusunda, velilerin yanı sıra, öğretmenlere de önemli sorumluluklar düşmektedir. Öğretmenler; Öğrenciler ile birlikte yeterli ve dengeli beslenme konusunda çeşitli etkinlikler (bilgi yarışması, sınıf gazetesi, beslenme köşesi vb.) düzenlemeli ve bu konunun öğrenciler arasında tartışılmasına zemin hazırlamalıdırlar. Öğrencilerin kahvaltı yapıp, yapmadıklarını sorgulamalı ve açıkta satılan yiyecekleri tüketmemeleri konusunda sık sık uyarıda bulunmalıdırlar. Çocukların beslenme çantası içeriğinin, daha önce okullara Sağlık Bakanlığı tarafından önerilen menü örneklerine göre hazırlanması sağlanmalı ve içerikleri sıklıkla kontrol edilmelidir. Beslenme saatlerinde; peynir, yumurta, taze sebze ve meyve gibi besinler, gazlı ve diğer hazır içecekler yerine süt, ayran, taze sıkılmış meyve suyunun tercih edilmesi konusunda çocukları uyarmalı ve bu konuda veliler ile işbirliği yapmalıdırlar. Öğrencilerin boy ve ağırlık artışlarını takip etmeli ve değerlendirmelidirler. Yeni bir eğitim-öğretim döneminin başladığı şu günlerde, çocukların zihinsel, fiziksel ve duygusal gelişimlerine olumlu katkıda bulunmak için çocuklara yönelik sağlıklı yaşam ve beslenme önerileri aşağıda belirtilmiştir; Çocukların sağlıklı beslenmesi için dört besin grubunda bulunan çeşitli besinlerden yeterli miktarlarda ve dengeli bir şekilde tüketmeleri gerekmektedir. Süt grubunda yer alan; Süt, yoğurt, et grubunda yer alan; Et, tavuk, yumurta, kuru baklagiller, sebze ve meyve grubu ve tahıl grubuna giren; Ekmek, bulgur, makarna, pirinç vb. besinlerin her öğünde yeterli miktarlarda tüketilmesi önerilmektedir. Çocukların özellikle kemik ve diş gelişimi için günde 2-3 su bardağı kadar süt veya yoğurt, 1 kibrit kutusu kadar beyaz peynir tüketmeleri önemlidir. Ayrıca, hastalıklara karşı daha dirençli olmaları, göz, cilt ve sindirim sistemlerinin sağlıklı olması için her gün en az 5 porsiyon taze sebze veya meyve tüketmeleri önerilmektedir. Öğrenciler için en önemli öğün kahvaltıdır. Bütün gece süren açlıktan sonra, vücudumuz ve beynimiz güne başlamak için enerjiye gereksinim duymaktadır. Kahvaltı yapılmadığı takdirde, dikkat dağınıklığı, yorgunluk, baş ağrısı ve zihinsel performansta azalma olmaktadır. Bu nedenle, güne yeterli ve dengeli yapılan bir kahvaltı ile başlamak öğrencilerin okul başarısının artmasında son derece önemlidir. Çocukların her sabah düzenli olarak kahvaltı yapma alışkanlığı kazanmalarına özen gösterilmelidir. Peynir, haşlanmış yumurta, taze meyve veya meyve suları, birkaç dilim ekmek, 1 bardak süt, poğaça çocuklar için yeterli ve dengeli bir kahvaltı örneğidir. Gün boyu fiziksel ve zihinsel performansın en üst düzeyde tutulabilmesi, düzenli olarak ara ve ana öğünlerin tüketilmesi ile mümkündür. Bu nedenle, öğün atlanmamalıdır. Günlük tüketilecek besinlerin 3 ana, 2 ara öğünde alınması en uygun olanıdır. Okulda veya evde dinlenirken ve ders çalışırken açlık hissedildiğinde tüketilen besinlere dikkat edilmelidir. Örneğin, şeker ve şekerli besinler, cips vb. yağlı ve tuzlu besinler veya gazlı içecekler yerine süt, yoğurt, sütlü tatlılar, ekmek arası peynir, taze sıkılmış meyve suları ve kuru meyvelerin tüketiminin tercih edilmesi çocukların sağlıklı beslenmeleri açısından daha yararlıdır. Açıkta satılan besinler, yeterince güvenilir ve temiz değildir. Ayrıca, uy- gun koşullarda muhafaza edilmedikleri için çabuk bozulma riski taşırlar. Bu nedenle, özellikle okul çevresinde açıkta satılan besinlerin kesinlikle satın alınmaması gerekmektedir. Vücudun düzenli çalışması, tüketilen besinlerin vücuda yararlılığının artırılması, çocukların fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimlerine olumlu katkı sağlamaları açısından fiziksel aktivitenin artırılmasına da önem verilmelidir. Bu nedenle, çocukların gerek okul yönetimi gerekse de ebeveynleri tarafından sevdikleri herhangi bir spor dalı ile ilgilenmeleri teşvik edilmelidir. Sağlıklı yaşam için çocuklara el yıkama ve diş fırçalama alışkanlığının kazandırılması da çok önemlidir. Kirli eller, basit bir soğuk algınlığından ölümcül hastane enfeksiyonlarına kadar pek çok hastalığın nedeni olabilmektedir. Bu nedenle çocuklara, özellikle yemek yemeden önce ve sonra, tuvalete girdikten sonra, dışarıda oyun oynadıktan sonra, dışarıdan eve gelince ellerini, ılık akan su altında sabun ile iyice ovuşturarak yıkamaları konusunda alışkanlık kazandırılması gerekmektedir. Çocukların okul kantinleri, büfe gibi yerlerden satın aldıkları besinlerin seçiminde de dikkatli olmaları gerekmektedir. Süt, ayran gibi ambalajlı besinleri satın alırken etiket bilgisinde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ndan üretim izninin bulunmasına ve son kullanım tarihinin geçmemiş olmasına, ambalajsız satılan tost, simit, poğaça gibi yiyeceklerin de temiz ve güvenilir şekilde hazırlanmış olmasına dikkat edilmelidir. Sağlık Bakanlığı

11 K U C O Ç I S A F Y A S FAYDALI BİLGİLER Bir hektar Ladin ormanı; Yılda 32 ton, Kayın ormanı; 68 ton, Çam ormanı; 30 ton toz emer, Ormanlar; Biyolojik dengeyi korur. Yapraklı ağaçlardan oluşan bir bölgede 50 kuş cinsi yaşayabilir, 50 m. genişliğindeki bir otobanın gürültüsünü desibel azaltır. Ağaçsız bir alana göre 8 kat fazla humus oluşturur ve toprak canlılarının yaşamasına olanak sağlar. 25 m. boyunda ve 15 m. tepe çatısına sahip bir kayın ağacı, saatte 1,5 kg. oksijen üretir. Günümüzde hava kirliliğinin yaklaşık %50 si ormanlar tarafından temizlenip dezenfekte edilir. Ormanlar, egzoz gibi zehirli gazları, kirli suları dezenfekte ederek temizler. 100 yaşındaki bir kayın ağacı saatte yaklaşık 40 kişinin çıkardığı 2.35 kg karbondioksiti tüketir. 10x10m lik bir alanda yer alan 25m. boyunda ve 100 yaş civarında bir kayın ağacı, kökleri ve kılcal damarları aracılığıyla yılda lt. su çeker ve verimli toprağın akmasını önler. Nasrettin Hoca Fıkraları Parayı Veren Düdügü Çalar AúaùÖdaki varlöklardan canlö olanlarö körmözö, cansöz olanlarö sarö çember içine alalöm. Bir gün Nasrettin Hoca pazara giderken çocuklar etrafını sarmışlar. Hepsi birer düdük ısmarlamış, ama para ra veren olmamış. Hoca çocukların tümüne olumlu cevap vermiş: - Peki, olur... Yetişkine Not: Dünyada pek çok canlı varlık olduğu hakkında sohbet edin. Hayvanların ve bitkilerin de insanlar kadar yaşamaya hakkı olduğunu anlamasını sağlayın. Çocuklardan yalnız biri, elinde para olduğu halde, Hoca ya şunları söylemiş: - Şu parayla bana bir düdük getirir misin? Hoca akşama doğru pazardan dönmüş. Yolunu bekleyen çocuklar hemen Hoca nın etrafını sararak düdüklerini istemişler. Nasrettin Hoca, cebinden bir düdük çıkarıp kendisine para veren çocuğa uzatmış. Ötekiler bağırmaya başlamışlar: - Ya bizim düdükler nerede? Hoca nın cevabı kısa ve anlamlı olmuş: - Parayı veren düdüğü çalar. 11

12 26 Ağustos Tabiat Parkı Açıldı Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Afyonkarahisar da, yapımı tamamlanan 26 Ağustos Tabiat Parkı nın açılışını yaptı. Eroğlu, burada yaptığı konuşmada, 26 Ağustos un önemli bir gün olduğunu belirterek, şehit kanlarıyla sulanmış topraklarda yaptırılan Tabiat Parkı nın adını tarihten aldığını söyledi. Bakan Eroğlu, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından etüdü yapılan park alanın; tabii bitki örtüsü, yaban hayatı özelliği ve manzara bütünlüğü içinde olması sebebiyle açık hava rekreasyonu yönünden halkın dinlenme ve eğlenmesine uygun olarak tespit edildiğini ifade etti. Parkın, adını Milli Mücadelede kanlarıyla, canlarıyla bu ülkenin kurtulması için çarpışan şehitlerden aldığını ifade eden Eroğlu, Çünkü 25 Ağustos ta Şuhut ta başlatılan yürüyüş sonunda, Kocatepe den verilen Büyük Taarruz emriyle atalarımız 26 Ağustos günü bu saatlerde bu alandaydılar. Onların ruhlarını şad etmek için bu parka 26 Ağustos Tabiat Parkı adını verdik. Şehitlerimizin ruhları şad olsun diye konuştu. Konuşmaların ardından, kursa katılarak Milli Park alanlarında görev yapmaya hak kazanan alan kılavuzlarına da belgeleri verildi. 26 Ağustos Tabiat Parkı Park, 65 hektarlık alana sahip. Çok sayıda bitki türünü bünyesinde barındıran Tabiat parkı, kuş türlerinin yaz kış ziyaret ettiği Akören Göletini de içine alıyor. Parkta, bisiklet ve fayton yolu, tanıtım ve teşhir birimleri, spor kompleksi, soyunma kabini, tenis kortu, halı saha, tribün, yer satrancı, otopark, büfe, kameriye, seyir terası, ahşap köprü, hayvan barınağı, midilli at barınağı, piknik masaları ve şelale bulunuyor. 36. Tabiat Parkımız; Ulugöl Tabiat Parkı... Ordu İli Gölköy İlçesi mülki hudutları içerisinde yer alan ve 26,5 hektar büyüklüğündeki alan, Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu nun onayı ile Ulugöl Tabiat Parkı olarak ilan edildi. Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu nun talimatıyla başlatılan 81 ile 81 Tabiat Parkı Projesi kapsamında Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, ülkemizin doğal ve rekreasyonel kaynak değerlerine sahip yörelerini, 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu na göre Tabiat Parkı olarak tescillemekte ve planlayarak halkın hizmetine sunmaktadır. Bu çerçevede 36. Tabiat Parkımız, Ulugöl Tabiat Parkı olarak ilan edilmiştir. Tabii yapısı itibariyle yüksek peyzaj değerlerine sahip ve yapraklı türlerin yoğunlukta olduğu, özellikle güz mevsiminde yaprakların sararmasıyla oluşan renk armonisi ile birlikte yöre halkının rekreasyon ihtiyacına cevap verecek nitellikteki alana ulaşım, Gölköy-Aybastı karayolu üzerinden sağlanmaktadır. Manzara bütünlüğü içerisinde yöre halkının rekreasyon ihtiyacına cevap verecek nitellikte bir alan olan Ulugöl Tabiat Parkı, yaz aylarında günübirlik piknik yapma imkanı sunmaktadır. Alan içerisinde üç adet heyelan set gölü bulunmakta, göllerden birisi büyük diğer ikisi ise sazlıkla kaplı küçük yapıda göllerdir. Büyük olan gölde Abant Alası yaşamaktadır. Orman ve göl ekosisteminin hakim olduğu alandaki gölün etrafı, gür Kayın ormanlarıyla kaplıdır. Kayınla birlikte; Gürgen, Kızılağaç, Akçaağaç, Orman gülü, Karayemiş, Çobanpüskülü gibi yapraklı türler de yayılış göstermektedir. Çok yıllık otsu bitkilerden; Yabani soğan, Kırlangıç otu, Civanperçemi, Ballıbaba ve Kekik bulunan alan, Çevre ve Orman Bakanlığı nca 36. Tabiat Parkımız olarak halkın hizmetine sunulmuştur. Çevre ve Orman Bakanlığı Adına Sahibi Mustafa ARI Eğitim ve Yayın Daire Başkanı Sorumlu Yayın Müdürü M. Sinan DELİDUMAN Basım, Yayın ve Dokümantasyon Şube Müdürü Yayına Hazırlık Mete ÖZER (Redaksiyon) İbrahim Ethem AVŞAR (Redaksiyon) Dağıtım Sorumlusu Nurgül İZMİRLİOĞLU Tanıtım, Bilgi Toplama ve Değerlendirme Şube Müdürü Yazışma Adresi Çevre ve Orman Bakanlığı Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı Sögütözü / ANKARA Tel: (0.312) Faks: (0.312) e-posta:kozalak@cevreorman.gov.tr Ayda bir yayınlanır. Baskı: adet Ön Hazırlık Baskı Başak Matbaacılık ve Tan. Hiz. Ltd. Şti. Macun Mah. Anadolu Bulvarı No:5/15 Meka Plaza Gimat - Yenimahalle / ANKARA T: F: Gazetede yer alan yazılarda savunulan fi kirler yazarlara aittir. Redaksiyon Kurulu gereğinde yazılarda düzeltme yapabilir. Gazetenin adı, yazarı ve gerekli belirtmeler verilmek şartıyla yazı, haber ve resimler iktibas edilebilir. Gazetesi Orman Köylüsünün İletişim Aracıdır. Okuyun ve Okutun Aylık olarak çıkan gazetemize haber, fotoğraf, yazı ve makale gönderebilirsiniz. 12