Kadın sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak taleplerimiz dikkate alınmıyor!

Transkript

1 Fiili hizmet zammı getiriyoruz dediler! Yine fiyasko çıktı! Kadın sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak taleplerimiz dikkate alınmıyor! Çalışırken ve emeklilikte yoksulluğa ve güvencesizliğe mahkum ediliyoruz! Kadro değil, yine güvencesiz çalıştırma! Hükümetin, Memur-Sen in ve Sağlık Sen in oyalamalarına karnımız tok! Uluslararası sözleşmelerden ve yasalardan kaynaklanan temel haklarımız yok sayılıyor!

2

3 Fiili hizmet zammı getiriyoruz dediler! Yine fiyasko çıktı! Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri başka konularda olduğu gibi fiili hizmet süresi zammı konusunda da Sağlık Sen ve AKP tarafından yıllardır oyalanmaktadır. Hükümet; sağlık emekçilerine 5 yıla 1 yıl şeklinde fiili hizmet zammı uygulanması için talimat vereceğini açıklamış ve her seçim öncesi bu konuda kesinlikle bir düzenleme yapılacağı belirtilmişti Eylem Planı na ve Sağlık Bakanlığı ihtiyaçlarına Yönelik Kanun Paketi içinde yer alan fiili hizmete dair tasarı taslağına göre insan sağlığına ilişkin işlerde 1219 sayılı Kanuna göre sağlık meslek mensubu sayılan ve insan sağlığı için koruyucu, tedavi ve rehabilite edici hizmetlerde muayene, tanı, tedavi hizmetlerinde çalışanlara (icap nöbeti dışında) fiilen tuttukları 8 saatten az olmayan her nöbet için fiili hizmet süresi zammı verileceği belirtilmiştir. Tutulan nöbet süresi (Bir ay içinde) (Her biri kesintisiz 8 saat olmak şartıyla) Kanun paketi ne diyor? Fiili hizmetten yararlanacağı gün sayısı 2-3 gün Ayda 1,25 gün 4-5 gün Ayda 2,5 gün 6 gün Ayda 5 gün 6 günden fazla Ayda 7,5 gün Kanun ayrıca fiili hizmet süresinin yıllık en fazla 90 gün olacağını söylüyor.

4 Sağlık emekçilerini neler bekliyor? Ay içinde 2-3 gün nöbet tutarak çalışırsak 24 yıl için fiili hizmetten yararlanılacak süre +1yıl Ay içinde 4-5 gün nöbet tutarak çalışırsak 12 yıl için fiili hizmetten yararlanılacak süre +1yıl Ay içinde 6gün nöbet tutarak çalışırsak 6 yıl için fiili hizmetten yararlanılacak süre +1yıl Ay içinde nöbet tutarak 7gün ve üzerinde çalışırsak 4 yıl için fiili hizmetten yararlanılacak süre +1yıl Nöbet tutan emekçilerin bundan yararlanabilmesi için bu tarz nöbet tutmanın kesintisiz olması gerektiği tasarı taslağında belirtilmektedir.

5 Hastane koridorlarından haykırıyoruz, fiili hizmet zammı istiyoruz! Doktor ve hemşirelerin sadece nöbet kapsamında yıpranma hakkından yararlandırılması planlanmaktadır. Nöbet tutmayan sağlık çalışanları fiili hizmet süresi hakkından yararlanamayacak. Resmi Gazete de yayınlanan yeni düzenlemeye göre, taşeron işçilerin ve intörnlerin sağlıkta şiddet konusunda devletten hukuki yardım almaları engellenmektedir. Düzenlemeler, kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren geçerli olacaktır. Geçmişte çalışılmış süreler fiili hizmet süresi zammı hesabına dahil edilmeyecektir.

6 Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak şiddete, fiziksel, kimyasal ve biyolojik risklere rağmen hizmet üretmeye çalışıyoruz. Bunların yanı sıra nöbet, vardiya, aşırı çalışma, çalışma süresinin uzunluğu ve düzensizliği, fiziksel ve ruhsal yoğunluk ve strese bağlı oluşan alkol ve ilaç bağımlılığı, gebelik ve çocuk büyütmede sorunlar, eğitim ve araştırma olanaklarında kısıtlılık, yabancılaşma gibi çalışma koşulları ve çalışma ortamının sonucunda gelişen psiko-sosyal sorunlarımız söz konusudur. Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak talebimiz gayet net: Yaşamsal bir hizmet olan sağlık hizmetini üretirken sağlığımızdan olmamak için oyalanmak değil, hakkımız olan fiili hizmet süresi zammını istiyoruz!

7 SES olarak fiili hizmet süresi zammı ile ilgili önerimiz şu şekildedir: Sağlık ve sosyal hizmet verilen yerlerde çalışan sağlık personeli için Sağlık ve sosyal hizmet verilen yerlerde çalışan diğer hizmet sınıfına dahil personel için Yoğun bakım, acil sağlık hizmetleri, ameliyathane, iyonlaştırıcı radyasyonla ve benzer risklerle çalıştırılan sağlık personeli için Yoğun bakım, acil sağlık hizmetleri, ameliyathane, iyonlaştırıcı radyasyonla ve benzer risklerle çalıştırılan diğer hizmet sınıfına dahil personel için Vardiya, nöbet, icap nöbeti, uzatılmış mesai gibi çalışma biçimleri ile günlük normal mesai saatleri dışında veya tatil günlerinde çalıştırılan sağlık personeli için Vardiya, nöbet, icap nöbeti, uzatılmış mesai gibi çalışma biçimleri ile günlük normal mesai saatleri dışında veya tatil günlerinde çalıştırılan diğer hizmet sınıfına dahil personel için 360 gün çalışma, 480 gün çalışma olarak kabul edilsin. 360 gün çalışma, 420 gün çalışma olarak kabul edilsin. 360 gün çalışma, 540 gün çalışma olarak kabul edilsin. 360 gün çalışma, 450 gün çalışma olarak kabul edilsin. 360 gün çalışma, 510 gün çalışma olarak kabul edilsin. 360 gün çalışma, 450 gün çalışma olarak kabul edilsin.

8

9 Kadın sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak taleplerimiz dikkate alınmıyor! Yandaş sendikanın toplu sözleşme masasında konuşmamıza bile tahammülü yok! İş ve aile yaşamının uyumlulaştırılması adı altında, AKP Hükümeti nin kadın istihdamı ile güvencesizliği birlikte gündeme getiren girişimleri devam ediyor. Kadınların yasal haklarının değil ısrarla geleneksel rollerinin hatırlatılması ile kadın emekçilerin güvencesiz çalışma koşullarını ses çıkarmadan kabul etmeleri beklenmektedir. Kadın emekçiler olarak sorunlarımız ve taleplerimiz: Eşit işe eşit ücret alamıyoruz. Pek çok meslek grubunda kadın emekçilerin varlığı fiili dayatmalarla kabul edilmiyor. Çalışma alanında ayrımcılıkla yüz yüzeyiz. Olumsuz çalışma koşullarından erkeklere göre daha yoğun etkileniyoruz ve bu durumlar için yıllardır herhangi bir düzenleme yapılmıyor. Mobbing uygulayanlar ve mobbinge karşı önlem almayarak çalışanları korumayanlar için etkin yaptırım yok! Hükümet kadın emekçilere yönelik şiddeti çözmek yerine kaç çocuk yapacağımızla ilgileniyor. Torba yasalarla iş güvencemize ipotek koyuluyor, çocuk doğurmak için güvencesiz işlere mecbur bırakılıyoruz.

10 4.5 yıl ve üstü ve haftada ortalama üç gece nöbeti ile çalışan kadınlarda meme kanseri riski daha yüksek. Çalışma koşullarımız biz kadınları daha da olumsuz etkiliyor. ILO 183 nolu Annelik Koruma Sözleşmesi hükümet tarafından tanınmadığından annelik sırasında çok sayıda olumsuzluk ve zorlukla karşılaşıyoruz. Annelik, hükümet tarafından kadın emekçilerin güvencesizleştirilmesi için bir araç olarak kullanılıyor. Çocuğun bakımı ile ilgili meseleler için kilit öneme sahip kreş konusunda yıllardır tek adım atılmamıştır. Kamuda var olan kreş sayısı giderek azaltılmıştır. Devlet kurumlarında ödeneklerinin kesildiği 2007 yılından itibaren 492 olan kreş sayısı 118 e düşmüş durumdadır. Ayrıca, bu hizmetlerden yalnızca 3-6 yaş arası çocuklar yararlanmakta, 3 yaşın altındaki çocuklar için devlet neredeyse hiç bakım hizmeti sunmamaktadır. Ücretsiz doğum izni süresinde kademe atlama ile ilgili çeşitli sorunlar yaşıyoruz. Sağlık, sosyal hizmet ve sosyal güvenlik bütçeleri hazırlanırken kadınlar olarak yok sayılıyoruz. Kadınların yasal haklarının değil ısrarla geleneksel rollerinin hatırlatılması ile kadın emekçiler olarak güvencesiz çalışma koşullarını ses çıkarmadan kabul etmemiz bekleniyor. Emekçi kadınlar olarak, ayrımcı, şiddet ve riskle iç içe geçmiş, güvencesiz çalışma koşullarını REDDEDİYORUZ. Eşitlik istiyoruz. Ev içinde bizlere yüklenen sorumlulukların kamusal hizmetlerle hafifletildiği, kreşin sorun olmadığı bir çalışma ortamı ve güvenceli istihdam istiyoruz! SES te örgütleniyor ve mücadelemizi büyütüyoruz.

11 4,5 yıl ve üstü haftada 3gece nöbeti ile çalışan kadınlarda meme kanseri riski daha yüksek yılında kreş sayısı: 492 Şu anda kreş sayısı: 183 bu hizmetlerden yalnızca yaş arası çocuklar 3-6yararlanıyor. ILO 183 Nolu Annelik Koruma Sözleşmesi Hükümet tarafından tanınmadığından annelik sırasında çok sayıda olumsuzluk ve zorlukla karşılaşıyoruz.

12

13 Çalışırken ve emeklilikte yoksulluğa ve güvencesizliğe mahkum ediliyoruz! 2016 yılında; toplu satış sözleşmesini imzalayanlar nedeniyle çok sayıda kayıp yaşadık. Kayıplarımız telafi edilmemiş, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması için düzenleme yapılmamıştır. Bu durumun temel sorumlusu AKP Hükümeti, yandaş konfederasyon Memur Sen ve yandaş sendika Sağlık Sen dir. Yandaş sendikanın toplu satış sözleşmesiyle kamu emekçilerine ayrılması gereken pay, AKP nin önceliklerine ayrılmakta, savaşa oluk oluk para akıtılmaktadır. Maaşlarımıza insani düzeyde zam yapılmıyor. Sadece nöbet ücretlerine (kırıntı düzeyinde) zam yapılıyor. Buna karşılık çok fazla çalıştırılıyoruz. Performans sistemi nedeniyle ücretlerimiz tam anlamıyla emekliliğe yansımıyor, düşük temel ücretlerimiz nedeniyle izin bile kullanamıyoruz. Kurumlar arasındaki ücret dengesizliği sorunu yıllardır çözülmüyor. Personel yetersizliği nedeniyle uzun saatler çalışmak zorunda kalıyoruz. ASM lerde sözleşmeli olarak çalıştırılıyoruz. Hemşireler olarak kendi branşlarımız dışında çalışmaya zorlanıyoruz. Sosyal çalışma görevlisi adı ile görevlerimiz dışında çalıştırılıyoruz.

14 Sosyal hizmetlerde özellikle evde hizmet verilmesi durumunda bizlerin güvenliğini sağlayan düzenlemeler yok. Dezavantajlı birey ve gruplarla çalışma yürüten sosyal hizmet emekçileri olarak emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Kendi mesleğimizde lisans tamamlama hakkımız tam anlamıyla sağlanmıyor. Emekli olmaya ömrümüz yetmiyor! Sağlıklı insanlar olarak emekli olamıyoruz. Hizmetli olarak yıllardır veri hazırlama, mutemet ve benzeri işlerde çalıştırılıyoruz. Fiilen çalıştığımız işlerin kadrosu bize verilmiyor. Güvencesizlik ve yoksulluğa karşı SES olarak biz ne öneriyoruz? Ek ödemelerin tamamı temel ücrete ve emekliliğe yansıtılmalı, artan oranlı vergi dilimi uygulamasına son verilmeli ve yıl içinde ücretlerde yaşanan erimenin önüne geçilmelidir. Personel eksikliği kadrolu çalışanlar alınarak giderilmeli, ataması yapılmayan sağlıkçıların atamaları yapılmalıdır. Türkiye nin AKP hükümeti eliyle savaşa itildiği bu günlerde geniş halk kesimlerini sefalete iten ve yoksullaştıran uygulamalara son verilmelidir. Siyasi iktidar her alandaki başarısızlığının faturasını emekçilere, yoksul halka ödetmekten artık vazgeçmelidir Doktor ve diş hekimlerinin emekli aylığı arttırılırken diğer sağlık personeli bu haktan mahrum bırakılmıştır. Sağlığın bir ekip hizmeti olduğu gerçeği inkar edilmekte ve sağlık emekçileri arasında ayrım yapılmaktadır. Bu tür ayrımcı uygulamalardan derhal vazgeçilmelidir.

15 Kadro değil, yine güvencesiz çalıştırma! Hükümet Memur-Sen Sağlık-Sen Oyalamalarına karnımız tok! Hükümetin 2016 yıllık planında da net biçimde görüldüğü üzere kamu emekçilerinin, işçilerin ve özellikle de kadın emekçilerin haklarının budanması ve güvencesiz istihdamın yaygınlaştırılması hedeflenmektedir. Bu nedenle AKP Hükümeti nin taşeron çalıştırmayı bitirmesi, emekçilerin haklarını kendi isteğiyle iyileştirmesi mümkün değildir. AKP Hükümeti açıkladığı düzenleme ile taşeronu ortadan kaldırmamakta, özel sözleşmeli personel adı altında yeniden güvencesizliği dayatmaktadır. TAŞERON ÖZEL SÖZLEŞMELİ PERSONEL

16 Taşeron sağlık emekçisine ne olacak? Kamuda çalışan taşeron işçilerine, işçilerin beklediği gibi kadro verilmeyecek. Kadro diyerek aslında özel sözleşmeli personel uygulaması getirilmektedir, sözleşmeler üç yılda bir yenilenecek ve iş güvencesi yine olmayacak. 1 Kasım 2015 tarihinden sonra işe girenler açısından taşeron çalıştırma aynen devam ettirilecek. Özel sözleşmeli personel olmak, taşeron işçilerin maaşlarında bir iyileşmeye de sebep olmayacaktır. Özel sözleşmeli personele şu anda aldığı aylık üzerinden maaş verilecektir. Özel sözleşmeli olarak çalıştırılacak personelin 12 ay boyunca görev yapıyor olması şartı aranacak. 3, 6 ay gibi geçici hizmetler kapsamında çalıştırılan personel kanun kapsamına girmeyecek. Taşeron işçilerin kamuda özel sözleşmeli personel olarak çalışabilmek için sınavı geçmeleri gerekecek. Taşeron işçiler sınavı geçerek ve gerekli şartları taşıdıklarını göstererek özel sözleşmeli personel olarak çalışmaya başladıkları takdirde geçmişe dönük hak talebinde bulunamayacaklardır. Yani taşeron işçiler özel sözleşmeli personel olabilmek için kıdem tazminatı haklarından vazgeçmek zorunda kalacaklar. Kamuda tam zamanlı hizmet veren taşeron işçi, düzenlemeden yararlanacak, kısmi zamanlı çalışanlar ise bu haktan faydalanamayacak. İş kolumuzda Aile hekimleri ile iş sözleşmesi imzalayarak çalışan kişiler ile kamuda sözleşmeli veya kadrolu olmayan iş kanununa göre aile hekimi ile iş sözleşmesi imzalayan aile sağlığı çalışanları kapsamda değildir.

17 Şimdi tek isteğim iyileşmek. İkinci nakil başarılı geçsin, başka bir şey istemiyorum. Yaşarsam, malulen emekli olacakmışım. Şimdi bunları düşünemiyorum bile, sonum ne olacak, yaşayacak mıyım bilmiyorum ki! Geçen yıl Çapa'da zorla kanalizasyon temizliği yaptırılan ve temizlik esnasında mikrop kapan 28 yaşındaki taşeron sağlık işçisi Zafer Açıkgözoğlu karaciğer yetmezliğinden can verdi. Ölmeden önce yaptığı röportajda Açıkgözoğlu yaşadıklarını şu şekilde anlatmıştı: Geçen sene 14 Haziran gecesi yoğun bakım servisinin camlarını silerken, alt katları temizlemek için beni çağırdılar. Yağış nedeniyle kanalizasyon taşınca, laboratuvarı su basmış Önce odaya girdim, çek baslarla suları çektik. Amirim, lağımın içine girip, kanalı açmamı istedi. Ben de girip, tıkalı kapağı kaldırmaya çalıştım. Bir anda fışkıran basınçlı suyla yere yuvarlandım. Bütün lağım pisliği üzerimden geçti. Bir iki gün sonra o gece kanalizasyonda çalışan kim varsa hastalanmaya başladı. İshal, bulantı karın ağrısıyla acil servise başvurduk birkaç kez. İki hafta kadar sonra durumum daha da kötüleşti. Gelen uzmanlar, çalışmaya başlarken eğitim alıp almadığımı sordu, almadık! Bu olaydan sonra hastane personeline eğitim vermeye başladılar. Ayaklarımdan gelen bir sızıyla bulantı ve kusma başladı, bilincimi kaybetmişim. Hastalığım o lağımdan bulaştı, bunu ben biliyorum. Ama şimdi tek isteğim iyileşmek. İkinci nakil başarılı geçsin, başka bir şey istemiyorum. Yaşarsam, malulen emekli olacakmışım. Şimdi bunları düşünemiyorum bile, sonum ne olacak, yaşayacak mıyım bilmiyorum ki!

18 Taşeron yasaklansın! Taşerona Hayır! İnsan ihaleyle çalıştırılmaz! Sağlık alanında yıllardır sürdürdüğümüz mücadelede defalarca söylediğimiz üzere sağlık ve sosyal hizmet alanında taşeron ve güvencesiz çalışma biçimi kabul edilemez. Ayrımsız biçimde güvenceli iş ve güvenceli gelecek kamu hizmeti sunan tüm emekçilerin hakkıdır ve bu hak daha fazla görmezden gelinemez. SES olarak emekçilerin oyalanmasına ve haklı taleplerinin daha fazla istismar edilmesine izin vermeyeceğiz!

19 Uluslararası sözleşmelerden ve yasalardan kaynaklanan temel haklarımız yok sayılıyor! Kamu emekçileri de dahil olmak üzere bütün çalışanların toplu sözleşme yapma hakkı, Uluslararası Çalışma Örgütü nün (ILO) 8 temel sözleşme arasında saydığı 98 sayılı Sözleşmesi nde yer almaktadır. Benzer biçimde de 87 sayılı ILO sözleşmesiyle de grev hakkı düzenlenmiştir. Bu sözleşmelere Türkiye de imza koymuştur ve bu nedenle uymak zorundadır. Sendikalar, toplu sözleşme ve grev hakkının kullanımı açısından kilit örgütlerdir! Grev ve toplu sözleşme özü itibariyle kolektif haklardır ve emekçilerin ancak yan yana durarak haklarını elde edebileceği gerçeğine işaret etmektedir. AKP Hükümeti yandaş sendikalarla kolektif gücümüzü parçalayarak bizleri işveren karşısında güçsüz duruma getirmeye çalışmaktadır. Bu nedenle hükümetin, sendikamız ve konfederasyonumuz üzerindeki baskı ve hukuksuz müdahaleleri giderek artmaktadır. Devletin bu saldırılarının en önemli sonucu güvencesizlik, ücretlerde ve diğer haklarda erime olmuştur. İş kazaları ve işçi cinayetleri tırmanışa geçmiştir. Uzun saatler çalışma tüm emekçiler için adeta kural haline gelmiştir.

20 İnsan onuruyla ve eşitlikle bağdaşmayan mevcut durumu bir kader olarak kabul etmeyeceğiz. SES ile birlikte geleceğimize ve haklarımıza sahip çıkacağız. Biz sağlık ve sosyal hizmet emekçileri 27 yıl önce başlattığımız ve 20 yıldır SES olarak yürüttüğümüz mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz! Sendikal hak ve özgürlüklerimiz için mücadeleye devam edeceğiz! SES Dergisi nin ekidir. Sağl k ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikas Genel Merkezi Ad na Sahibi: Gönül ERDEN Sorumlu Yaz şleri Müdürü: Fikret ÇALA AN Necatibey Caddesi No:82/4 K z lay ANKARA TEL: (0312) FAKS:(0312) Bask Öncesi Haz rl k: geotanitim@gmail.com Bas m Yeri:...Matbaas Bas m Adedi: Bas m Tarihi: Nisan 2016