Cumhuriyet Halk Partisi

Transkript

1 1 Cumhuriyet Halk Partisi CUMHURİYET HALK PARTİ Lİ BELEDİYELERE YÖNELİK OPERASYONLAR Tarih : Cumhuriyet Halk Partili belediyelere yönelik baskın operasyon haberleri, kamuoyunun gündemini oluşturmaya devam etmektedir. CHP li belediyelere yönelik sistemli bir baskı, yıldırma ve itibarsızlaştırma operasyonu olarak nitelediğimiz bu tutum, eski AKP Genel Sekreteri ve bugünkü İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin tarafından, sanki olağan bir idari vesayet yetkisi kullanımı gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Türkiye Cumhuriyet i Anayasa sının 127. maddesinin, merkezi idareye, yerel yönetimler üzerinde bir idari vesayet yetkisi verdiği doğrudur. Ancak bu yetkinin amacı, mahalli hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması, toplum yararının korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanmasıdır. Ayrıca, İçişleri Bakanı, görevleri ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan mahalli idare organları veya bu organların üyelerini, geçici bir tedbir olarak, kesin hükme kadar, görevlerinden uzaklaştırılabilme yetkisine de sahiptir. Seçilmiş yerel organlar üzerinde merkezi idarenin kullanımına sunulan Anayasal idari vesayet yetkisinin demokratik devlet yapısı ve ölçütlerine uygun olmadığını not etmek bir yana, bu yetkinin AKP iktidarı tarafından kullanım biçim ve amaçlarının tamamen politize olmuş bir yönetim yapısına has özellikler gösterdiği açıktır. Geçerli tarih itibariyle Türkiye deki 2947 belediyenin 1628 i AKP, 534 ü CHP, 391 i MHP, 98 i BDP ve geriye kalanlar diğer partili belediye başkanları tarafından yönetilmektedir. 29 Mart 2009 seçimlerinden bu yana belediye başkanları hakkında araştırma ve ön inceleme onayı alınmış olup; bunlardan 981 ine soruşturma izni verilmiş, 945 soruşturma izni isteği ise reddedilmiştir. Soruşturma izni verilen belediyelerin partilere Cumhuriyet Halk Partisi - 1 /

2 2 göre dağılımı ise şöyledir: AKP 406, CHP 271, MHP 131, BDP 50, diğerleri 123. Belediye sayısı ile soruşturma sayısının partiler arasındaki dağılımını gösterir aşağıdaki tablo, bu alanda nasıl bir siyasi amaç güdüldüğünü ortaya koymaktadır. Parti Adı Belediye Sayısı Soruşturma İzni Sayısı Oran (%) Adalet ve Kalkınma Partisi Cumhuriyet Halk Partisi Milliyetçi Hareket Partisi Bağımsız Demokrasi Partisi Buna göre, AKP li belediyeler için verilen soruşturma izni sayısının belediye sayısına oranı % 25 iken, aynı oran CHP li belediyelerde % 51 e çıkmaktadır. Yalnızca bu karşılaştırma dahi, İçişleri Bakanlığı nın yetkisinin partiler arasında adaletsiz olarak kullanıldığını ortaya koymaktadır. Bu tabloya karşılık Adalet Bakanı Sadullah Ergin; Soruşturulan AK Partili belediye soruşturulan CHP li belediyeden fazla. AK Parti nin belediyesi daha fazla olduğu için rakam daha fazla ama oran olarak birbirlerinden farkı yok diyebilirim ifadelerini kullanabilmektedir. BU NOKTADA, ADALET BAKANI NA, YUKARIDAKİ TABLOYA BİR KEZ DAHA BAKMAYA VE MATEMATİK BİLİMİNE SAYGILI OLMAYA DAVET EDİYORUZ BASKINLAR, OPERASYONLAR.. Sorun yalnızca soruşturma izni sayısında değil, bu yetkinin kullanılış biçimiyle de ilgilidir. CHP li belediyelere yönelik sabaha karşı ve yandaş medya eşliğinde yapılan baskınlar, bir itibarsızlaştırma operasyonu şeklinde sürdürülmektedir. Başka bir deyişle seçmenin iradesini sandıkta kendi lehine çeviremeyen AKP, reality show ları aratmayan senaryolarla 2014 yılının siyasi zeminini değiştirmeye çalışmaktadır. Eskişehir Büyük Şehir Belediyesi Örneğin Eskişehir de, sürmekte olan bir dava nedeniyle Mahkeme nin ilgili idare olan Eskişehir BŞB den bilgi belge isteme yerine, belediye şirketine baskın yapılması ve evraklara bilgisayarlara el konulması tercih edilmektedir. 24 Ocak 2012 tarihinde yapılan baskın, Eskişehir BŞB de 65 yaş üstü yurttaşlar, engelliler, adliye, polis ve belediye personelinin kendilerine sağlanan manyetik kartlarla ücretsiz taşınması kapsamında ortaya çıkan ve Eskişehir 3. Sulh Ceza Mahkemesi nde derdest olan bir davayla ilgilidir. Son olarak Cumhuriyet Savcılığı na yapılan ve engelli olmayan kişilere engelli kartı verilerek bu kişilerin tramway ve otobüslerden ücretsiz yararlandığı yolunda gerçekle ilgisi olmayan iddia üzerine, Mahkeme Eskişehir BŞB ESTRAM (Hafif Raylı Sistem İşletmesi) nde arama kararı vermektedir. Dolayısıyla, manyetik kartlarla yapılan, para insan bağlantısının kesilmesi suretiyle kurulmuş bir sistemde, BŞB den bilgi belge istemek yerine baskın yapılması tercih edilmektedir. Bu noktada soralım; örneğin Başbakanlık a yönelik bir ihbar gelse, mahkemeler bilgi istemek yerine baskın yapıp bilgisayar ve evraklarla el koyma yolunu seçecekler midir? Cumhuriyet Halk Partisi - 2 /

3 3 Adalar Belediyesi Bir başka baskın da, gelen bir elektronik posta ihbarı üzerine 22 Ocak 2012 Pazar günü Adalar Belediyesi ne yapılmıştır. İddianın konusu, yol bakım çalışmalarında, memur personele yemek hizmetlerinde, cadde ve sokakların süpürülmesi ile kıyıların temizliğinin yapılmasında, atölye ve garajlarda çalıştırılmak üzere 12 adet güvenlik elemanı hizmeti alımında usulsüzlük yapıldığı şeklindedir. Bunun üzerine polis, Pazar sabahı belediyenin kapısına dayanıyor ve arama yapıyor. Birinci soru şudur: Bu aramanın yapılması için Pazartesi günü neden beklenilmemiştir. İkinci soru ise, Adalar Belediyesi nin 12 güvenlik elemanı alımına ilgi duyan savcılıklar, acaba Ankara BŞB nin ANFA şirketinde çalışan binlerce güvenlik elemanının hizmet alımı ihalesinden çalışma koşullarına yönelik ortaya konulan iddialara neden sessiz kalmaktadırlar? İzmir Büyük Şehir Belediyesi İzmir BŞB de Sayıştay denetmeni, mülkiye müfettişi, vergi denetmeni ve özel yetkili savcıların görevlendirdiği bilirkişilerden oluşan yaklaşık 100 kişilik grubun aylarca çalışması sonrasında hazırlanan raporlar, yürütülen soruşturmalar sonrasında hazırlanan iddianame 19 Ocak 2012 tarihinde kabul edildi. 483 sayfalık iddianame kapsamında BŞB Başkanımız Sayın Aziz Kocaoğlu hakkında toplam 397 yıl hapis cezası talep edilmektedir. 3,5 milyar lira dolayında bütçesi olan bir belediyenin yaptırdığı 20 bin soğuk sandviç ile konser verdirdiği sanatçı için ihale yapıp yapmadığı ile yargılanıyor olması, özel görevli kişilerin bütün çabalarına karşın ortaya çıkan sonuçların zayıflığını göstermektedir. Buna karşılık talep edilen ceza 397 yıldır. Sokak ortasında gündüz göze cinayet işleyenler için hazırlanan iddianameler ve kesinleşen hükümler ile Sayın Kocaoğlu için yapılanların karşılaştırılması bile, CHP li belediyelere yönelik baskı, yıldırma ve göz dağı verme politikalarının ne derece kural ve adalet tanımaz bir boyuta ulaştığını göstermektedir. CHP Lİ BELEDİYELERİ ÇALIŞTIRMAMA POLİTİKASI.. Belediyelerimiz yalnızca baskınlara muhatap olmakla kalmamakta, aynı zamanda sistemli bir çalıştırmama politikası ile de karşı karşıya kalmaktadırlar. İzmir Büyük Şehir Belediyesi Belediye Kanunu nun 73. maddesi uyarınca, kapsamında Hazine arazisi de bulunan alanlarda yapılacak kentsel dönüşüm uygulamaları, Bakanlar Kurulu nun onayına tabidir. Bu kapsamda Karabağlar Cennetçeşme, Menemen, Torbalı, Bayındır, Gaziemir Aktepe ve Emrez mahalleleri ile Karşıyaka Örnekköy olmek üzere 8 bölge için hazırlanan ve İBŞB Meclis kararı ve Valilik yazısı sonrasında çoğu 11 Şubat 2011 tarihinde İçişleri Bakanlığı na giren Projeler, henüz Bakanlık tarafından Bakanlar Kurulu na dahi intikal ettirilmemiştir. Cumhuriyet Halk Partisi - 3 /

4 4 Konuyla ilgili olarak verdiğimiz soru önergeleri ve yaptığımız Bilgi Edinme başvurularına İçişleri Bakanlığı ndan gelen 6 Ocak 2012 tarihli yanıt aynen şöyledir; Bakanlığımızca yapılan inceleme ve değerlendirmeler titizlikle sürdürülmekte olup, tamamlanan dosyalar Başbakanlığa iletilmektedir. Önergede sözü edilen projeler Bakanlığımızca değerlendirilmekte olup, henüz Başbakanlığa intikal ettirilmemiştir. Buna karşılık, AKP li Ankara Büyükşehir Belediyesi ne ait 7 proje tüm aşamaları hızla tamamlayarak 6 Temmuz 2010 tarihinde Bakanlar Kurulu na sunulmakta, 7 Temmuz 2010 tarihinde ise onaylanmaktadır. Eskişehir Büyük Şehir Belediyesi Benzer bir akıllara durgunluk veren süreçte Eskişehir de yaşanmıştır. Belediye Kanunu nun 73. maddesinin 4. fıkrası uyarınca Büyükşehir belediye ve mücavir alan sınırları içinde kentsel dönüşüm ve gelişim alanı ilan etmeye Büyükşehir belediyeleri yetkilidir. Bu kapsamda Eskişehir Büyükşehir Belediye Meclisi 28 Temmuz 2010 tarihinde şehirde 11 bölgede Kentsel Dönüşüm kararı almış ve ilan etmiştir. Bu kararın iptali için, dönemin Eskişehir Valisi ve bugünün Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar, İl Özel İdaresi ile birlikte, Eskişehir İdare Mahkemesine başvurmuştur. Dava sürecinin uzunluğunun projelerin gecikmesine yol açacağını düşünen belediye, bundan kurtulmak için aldığı kararları 10 Kasım 2010 tarihinde iptal ederek, İdare Mahkemesine görüşeceği bir konu bırakmadı. Hemen bir gün sonra da, 11 Kasım 2010 tarihinde Büyükşehir Belediye Meclisi bu defa aynı Kentsel Dönüşüm Projelerine bir tane daha ilave ederek 12 bölge için karar aldı ve hemen askıya alarak ilan etti. 23 Aralık 2010 tarihinde Belediye nin son kararı ile 12 ye çıkarılan Dönüşüm Projeleri nden kamu taşınmazı olanların sayısı da 3 den 4 e çıktı ve 4 adet dosya yine İçişleri Bakanlığı na gönderilmek üzere Eskişehir Valiliği ne verildi. Yaptığı yargı başvurusu reddedilen Valilik, bu dosyaları İçişleri Bakanlığı na göndermek durumunda kaldı. Bu süreç devam ederken Belediye nin projelerine İl Özel İdaresi nce açılan 3 davada, aynen Valiliğin açtığı davalarda olduğu gibi İl İdare Mahkemesi nce incelenmeksizin reddedildi. Ancak bu kez devreye İçişleri Bakanlığı girdi. Bakanlık, 04 Ocak 2011 tarihinde, dosyaları Başbakanlık a göndermek yerine, Eskişehir Valiliği nin dönüşüm alanlarına dava açacağı gerekçesiyle Valiliğe iade etti. Valilik te, 5,5 ay sonra, 11 Temmuz 2011 tarihinde, İçişleri Bakanlığı nın kendisine iade ettiği dosyaları Belediye ye iletti. Böylece, Eskişehir deki kentsel dönüşlüm çalışmaları AKP bürokrasisi içinde boğuldu. Dava süreci devam etmektedir. Tüm bu örnekler göstermektedir ki, AKP iktidarı Cumhuriyet Halk Partili belediyelere yönelik yıldırma, çalıştırmama ve itibarsızlaştırma operasyonları sürdürmektedir. Bu çabanın 2014 yılında yapılacak yerel yönetim seçimlerinde, temsili demokrasinin olağan Cumhuriyet Halk Partisi - 4 /

5 5 yöntemleri dışında ve Anayasal yasal yetkilerin kamu yararı ilkesine yabancı araçlarla kullanılması suretiyle seçmenin tercihinin kazanılmasına yönelik olduğu da açıktır. Tüm bu hukuk ve adalet dışı tutumları halkımızla paylaşır, baskı ve yıldırma, göz dağı verme, çalıştırmama politikalarının sonuç vermeyeceğini ve CHP li belediyelerin halkın iradfesi doğrultusunda halk için azim ve kararlılıkla çalışmaya devam edeceğini kamuoyuna duyururuz. 29 Ocak 2012 Gökhan GÜNAYDIN CHP Genel Başkan Yardımcısı (Yerel Yönetimlerden Sorumlu) Cumhuriyet Halk Partisi - 5 /