T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI AÇIK ÖĞRETİM OKULLARI AÇIK ÖĞRETİM LİSESİ - MESLEKİ AÇIK ÖĞRETİM LİSESİ DİL VE ANLATIM
|
|
- Tolga Öztoprak
- 7 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI AÇIK ÖĞRETİM OKULLARI AÇIK ÖĞRETİM LİSESİ - MESLEKİ AÇIK ÖĞRETİM LİSESİ DİL VE ANLATIM 5 DERS NOTU YAZAR Haki NAZ ANKARA 2014
2 MEB HAYAT BOYU ÖĞRENME GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAYINLARI AÇIK ÖĞRETİM OKULLARI DERS NOTLARI DİZİSİ Copyright MEB Her hakkı saklıdır ve Millî Eğitim Bakanlığına aittir. Tümü ya da bölümleri izin alınmadan hiçbir şekilde çoğaltılamaz, basılamaz ve dağıtılamaz. Yazar : Haki NAZ Grafik : Hatice DEMİRER Resimleme : Sevgi MERT Kapak : Güler ALTUNÖZ
3
4
5
6
7 İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE METİNLERİN SINIFLANDIRILMASI METİNLERİN SINIFLANDIRILMASI 9 NELER ÖĞRENDİNİZ? 35 OKUMA METNİ 39 I. ÜNİTE TEST SORULARI ÜNİTE ÖĞRETİCİ METİNLER 2.1. MEKTUP 47 NELER ÖĞRENDİNİZ? GÜNLÜK (GÜNCE) 62 NELER ÖĞRENDİNİZ? ANI (HATIRA) 71 NELER ÖĞRENDİNİZ? 77 OKUMA METNİ BİYOGRAFİ (HAYAT HİKÂYESİ), OTOBİYOGRAFİ 81 NELER ÖĞRENDİNİZ? 92 OKUMA METNİ GEZİ YAZISI (SEYAHATNAME) 96 OKUMA METNİ 102 NELER ÖĞRENDİNİZ? SOHBET (SÖYLEŞİ) 106 OKUMA METNİ 112 NELER ÖĞRENDİNİZ? HABER YAZILARI 115 OKUMA METNİ 122 NELER ÖĞRENDİNİZ? 125
8 2.8. FIKRA 127 OKUMA METNİ 131 NELER ÖĞRENDİNİZ? DENEME 135 OKUMA METNİ 143 NELER ÖĞRENDİNİZ? MAKALE 146 OKUMA METNİ 152 NELER ÖĞRENDİNİZ? ELEŞTİRİ (TENKİT) 157 OKUMA METNİ 167 NELER ÖĞRENDİNİZ? 169 II. ÜNİTEDE ÖĞRENDİKLERİNİZİ KISACA HATIRLAYINIZ 171 II. ÜNİTE TEST SORULARI 173 GEÇMİŞ YILLARDA ÇIKAN SINAV SORULARI ( ) 177 CEVAP ANAHTARLARI 182 SÖZLÜK 183 KONULARI İNCELERKEN YARDIMCI OLACAK BİLGİLER 188 KAYNAKÇA 196
9 1. ÜNİTE METİNLERİN SINIFLANDIRILMASI Her zaman tertipli olmak insana zamandan kazandırır. Eşya ve nesneleri düzenlemek, belirli sınıflara ayırmak kişilerin hayatının kolaylaştırmak içindir. Edebiyatta da eserleri yazılış amaçlarına veya içeriğine göre sınıflandırmak okuyucunun istediği esere ulaşmasını kolaylaştırır. Her eserin yazılış amacı vardır. Eserin dili de o amaca uygun işlevde kullanılır. Mesela şiirde dil; çoşku ve heyecanı dile getirme (şiirsel) işlevinde kullanılır. Metinler hangi özelliklerine göre sınıflandırılır? Araştırınız. Metinlerin yazılış amaçları nelerdir? Metinlerde dil hangi işlevlerde kullanılır?
10 Bu ünitenin sonunda; NELER ÖĞRENECEĞİZ? 1. Metinleri sınıflandırmayı; 2. Edebî metinler (sanat metinleri) ile öğretici metinler arasındaki farklılıkları belirlemeyi; öğrenmiş olacaksınız. ANAHTAR KAVRAMLAR Metinlerin Sınıflandırılması Anlatmaya Baglı ve Göstermeye Bağlı, Metinler Sanatsal Metinler Modern ve Geleneksel Türk Tiyatrosu Öğretici Metinler Destan Köy Tiyatrosu 10
11 1.METİNLERİN SINIFLANDIRILMASI UYGULAMA VE ALIŞTIRMA ÇALIŞMALARI 1. METİN YAŞADIKLARIMDAN ÖĞRENDİĞİM BİRŞEY VAR Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır Kopmaz kökler salmaktır oraya Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına İnsan balıklama dalmalı içine hayatın Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle Çünkü acılar da sevinçler gibi olgunlaştırır insanı Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana. Ataol BEHRAMOĞLU 11
12 KAVRAMLAR Şiir: Zengin sembollerle, ritimli sözlerle, seslerin uyumlu kullanımıyla ortaya çıkan, hece ve durak bakımından denk ve kendi başına bir bütün olan edebî anlatım biçimi, manzume, nazım, koşuk. Şiir; duyguların coşkulu ve mecazlı bicimde mısralar hâlinde anlatımı diye de tanımlanabilir. Mecaz: Bir ilgi veya benzetme sonucu gerçek anlamından başka anlamda kullanılan söz. Şiirlerde dil şiirsel işlevinde, coşku ve heyecanı dile getirmek için kullanılır. Şiir, sanatsal metinler içinde okumaya bağlı edebî metinler grubunda yer alır.? 1. Metne göre insana sunulan armağan ne olabilir? 2. Bu metin hangi amaçla yazılmış olabilir? (Coşkuyu dile getirmek için mi, bilgi vermek için mi?) 3. Bu metinde dilin hangi işlevde kullanıldığını araştırınız? 4. Bir şiir ile düz yazı arasındaki farklar nelerdir? 5. Şiirde dil öznel ifade de mi, nesnel ifade de mi kullanılmıştır? Nedenleriyle birlikte yazınız. 1. ETKİNLİK Bu şiiri düz yazı hâline getirerek tekrar yazınız. Ne gibi farklılık olduğunu maddeler hâlinde yazınız. BU KONUDA ÖĞRENDİKLERİM... 12
13 Resim 01.01: Orta oyunu HAZIRLIK ÇALIŞMALARI 1. Orta Oyunu nedir? Neden bu adı almıştır? 2. Orta Oyunu metinlerin sınıflandırılmasında hangi gruba girer? UYGULAMA VE ALIŞTIRMA ÇALIŞMALARI 2. Metin idin? UÇMAK KAVUKLU: Sorma Tosuncuğum, bir felaket atlattım ki tarif kabul etmez... PİŞEKÂR: Aman, geçmiş olsun Hamdiciğim! KAVUKLU: Geçmiş olsun ki geçmiş olsun... PİŞEKÂR: Naklet bakayım, merak ettim. KAVUKLU: Canım, geçende fırtına çıkmadı mıydı? PİŞEKÂR: Evet, hatta ben korkudan evin bodrumuna kaçmıştım; sen nerede KAVUKLU: Ben göklerde... PİŞEKÂR: Deme!.. KAVUKLU: Nasıl deme!.. Hâlâ tir tir titriyorum... Hasım hasım yanıyorum... PİŞEKÂR: Sakın sıtma olmasın? KAVUKLU: Sıtma kaç para eder!.. PİŞEKÂR: Vah, vah!.. Aman Hamdiciğim, anlat bakayım... 13
14 KAVUKLU: İşte, o fırtına sabahı idi. Rüzgâr daha pek o kadar esmiyor, yağmur azar azar çiseliyordu. Evden şemsiyeyi aldım; açtım: Dırağman, Fethiye yolunu tuttum. Fâtih Meydanı na geldim, rüzgâr ziyadeleşti. PİŞEKÂR: Açık, yüksek yerde öyledir. KAVUKLU: Baktım ki şemsiye dikilmeğe başladı, nerede ise elimden kurtulacak... Sıkı sıkı sapına sarıldım. PİŞEKÂR: Allah vere de bocalamayaydın! KAVUKLU: Bocalamak nerede?.. Rüzgâr sertleştikçe sertleşti, şemsiye dikildikçe dikildi. PİŞEKÂR: Aman! KAVUKLU: Amanı zamanı yok... Bir aralık vücudumda bir hafiflik duydum. Dikkat ettim ki Fâtih Cami nin kapısının üstü ile bir hizaya gelmişim... Kurşunlar bana doğru... PİŞEKÂR: Ne diyorsun? Yat aşağı... Maazallah bir tanesi isabet etti mi? KAVUKLU: Tosun, sen bunamışsın! Tüfek kurşunu değil... Kubbe kurşunları... PİŞEKÂR: Hay Allah müstahakkını versin... Yüreğim hop etti! KAVUKLU: Benimkini sorma, neler etti? Ben, hâlâ yürüyorum zannediyordum. Bir de göz ucu ile bakayım ki ayaklarım yerden kesilmiş, ben on beş arşın yükselmiş değil miyim? PİŞEKÂR - E..yl... Sonra?.. KAVUKLU: Sonrası, büyük kubbe, derken şerefesi, alemleri... PİŞEKÂR: Ya düşseydin?.. KAVUKLU: Kabil mi? Şemsiyenin sağlam olduğunu biliyordum. Artık aşağılara bakmıyordum. Gözlerim kararır diye korkuyordum. Uç babam, uç... PİŞEKÂR: Oh, ben senin yerinde olsam çaylak maylak, akbaba kovalar, yakalardım. KAVUKLU: O havada rast gelirsen... PİŞEKÂR: Aman Hamdiciğim, bir şeyi daha merak ettim... Yolu nasıl buluyordun? Pusulan var mıydı? KAVUKLU: Pusulam yoktu amma, cebimde, kâğıdının üzeri haritalı cigara kâğıdı vardı; çıkarıp bakıyordum. PİŞEKÂR: Acaba, nerelere kadar gittin? KAVUKLU: Düz gitseydim, muhakkak Şam ı bulmuştum... Fakat dik gittiğim için, haritadan bulunduğum noktayı tayin ettim ki Çukurbostan üzerindeyim. 14
15 PİŞEKÂR: E... Ne ise?.. Pek o kadar uzun değil... KAVUKLU: Evet... Ne diyordum... PİŞEKÂR: Çukurbostan üzerindeyim, diyordun! DİL VE ANLATIM 5 KAVUKLU: Haa... Bir de rüzgâr birdenbire kesilmez mi? Başladım inmeğe... PİŞEKÂR: Aman!.. KAVUKLU: Aman ki aman... Tam yarı yola kadar indim, güneş de çıktı... Çıkar çıkmaz gözlerim kamaştı... Ne oluyorum demeğe kalmadı, şemsiye Paff! dedi, delindi... PİŞEKÂR: Eyvah!.. KAVUKLU: İşitiyordum, mahalle çocukları, Gökten adam yağıyor! diye bağırıyorlardı. Onları dinleyeyim derken, şemsiye tersine döndü. Harita elimden düştü. Ben de kendimi bıraktım. Okuduğunuz metinde Kavuklu, fırtınalı bir günde şemsiyesiyle birlikte nasıl uçtuğunu, abartılı bir biçimde anlatıyor. Güldürü unsurunu bu abartılı söyleyiş sağlıyor. Pişekâr ve Tosun da onu büyük bir heyecanla dinliyor. İlginç sorular sorarak seyircilerin merak ve ilgisini çekmeye çalışıyor. Sonunda olayın bir rüya olduğu anlaşılıyor. KAVRAMLAR Orta Oyunu: Orta oyunu, çevresi izleyicilerle çevrili bir alan içinde oynanan, yazılı metne dayanmayan, içinde müzik, raks ve şarkı da bulunan doğaçlama bir oyundur. Oyunun oynandığı alan yuvarlak veya ovaldir. Bu alana palanga denir. Oyun bölümlerden oluşur (mukaddime, muhavere (söyleşi), fasıl, bitiş). Olaylar kurmacadır. Sanatsal metinlerden göstermeye bağlı edebî metinler grubuna girer.? 1. Bu metinde anlatılanların gerçekleşmesi mümkün mü? Araştırınız. 2. Bu metnin yazılış amacı sizce ne olabilir? 3. Bu metin sanat metni mi, öğretici metin midir? Araştırıp, sonuçlarını yazınız. 4. Göstermeye bağlı bu edebî metinde yaşanan olaylar geçekleşmesi mümkün olan bir olay mıdır? Nedenleriyle yazınız. 15
16 HAZIRLIK ÇALIŞMALARI Resim : Karagöz ve Hacivat 1. Genellikle ramazan ayında televizyonlarda sık gördüğünüz Hacivat ve Karagöz oyunu nasıl oynanır? 2. Bu oyunun ortaya çıkışı hakkında bilgi toplayınız. UYGULAMA VE ALIŞTIRMA ÇALIŞMALARI KÜTAHYA ÇEŞMESİ (Nâreke zırıltısı ve tef velvelesi ile göstermelik kalktıktan sonra Hacivat semai söyleyerek gelir.) (Makam Segah) Gördün de beni bend ettin, Ne suçum gördün terkettin vay, Ağyar ile ülfet ettin, Ne suçum gördün terkettin vay. Semaisi bittikten sonra perde gazelini okur. Perde gazeli bittikten sonra devamla; Hacivat: Ahh! Efendim ne olurdu şu dört köşe perdede bana da bir arkadaş olsa, geliverse şu dört köşe perde Cizre, o söylese ben dinlesem, efendim haddim olmayarak bendeniz söylesem o dinlese. 16
17 Karagöz: (Pencereden) Şu Hacivat da benim oğlumun burnunu yese (Çekilir.). Hacivat: Bizi seyreden dostlar da gülseler eğlenseler, iş ne imiş diyelim işimizi Mevla m rast getire... Yar bana bir eğlence medet, aman bana bir eğlence medeeet... Karagöz: Hacivat defol git şurdan, aşağıya gelirsem görürsün gününü. Hacivat: Ah bana bir eğlence medeeet... Karagöz: (Aşağıya atlar boğuşmaya başlarlar.) Hacivat:Aman Karagöz yapma çenem kırıldı. Karagöz: Kırılsın kerata. Hacivat: Yapma birader boğacaksın beni. Karagöz: Geber kerata (Hacivat kaçar Karagöz sırtüstü yerde yatar.) Amannn... öldüm bayıldım, o tamam keratayı kaçırdım ama galiba ben de poturlara kaçırdım (Ayağa kalkar.). Seni gidi sivri sakallı keçi suratlı herif seni. Gelmiş kapımın önünde Medine dilencisi gibi bağırır durur. Hele bir daha gel bak seni kuyruğundan tutup da Kafdağı nın ardına kadar atmazsam ban da Karagöz demesinler... Amma da attık ha (Hacivat gelir.)! Hacivat: Vay Karagöz üm, iki gözüm merhaba. Karagöz: Hoş geldin suda pişmiş bal kaba... (Tokat) Hacivat: Aman Karagöz üm beni gelir gelmez darp etmenizin sebebi mucibesi? Karagöz: Bizim bekçinin ne poturu var ne de cübbesi...(tokat) Hacivat: Yazıklar olsun sana Karagöz. Adam olmamışsın, haşa huzurdan şu dünyaya eşek gelmişsin eşek gidiyorsun. Karagöz: Ona yarabbi şükür. Hacivat: Ne gibi? Karagöz: Ya sen beygir gelmişsin de hergele gidiyorsun ya! (Tokat) Hacivat: Ama Karagözüm ben senin gibi değilim ben nereye gitsem bana itibar ederler ayağa kalkarlar. Karagöz: Bana da kalkarlar. Hacivat: Senin nene ayağa kalkarlar? Cahil eçhelin birisin. Karagöz: Halt etmişsin, ben reçeli de yerim güllacı da. Hacivat: Öyle değil, yani ağzından çıkanı kulağın duymaz. Çünkü cahilin birisin okuyup yazmamışsın, mürekkep yalamamışsın. Karagöz: Onu yaladım. 17
18 Hacivat: Nerde yaladın. Karagöz: Geçen gün çeşme başına gittim, orada bizim sakanın eşeği duruyordu imrendim suratını yaladım. Hacivat: Tu Allah iyiliğini versin! Karagöz: Tükürme suratıma be! Hacivat: Bak Karagöz üm sen benim kırk yıllık arkadaşımsın. Sana birkaç kelime öğreteyim de her nereye gidersen sana itibar etsinler. Karagöz: Öğret bakalım. Hacivat: Dinle, bir kibar yere gittiğinde sana bir şey sorarlarsa ne diyeceksin biliyor musun? Karagöz: Yoo... Hacivat: Evet efendim, öyledir efendim, münasiptir efendim, arada sırada da ne buyurulur a benim efendim, diyeceksin. Karagöz: Sonra ne olacak? Hacivat: İşte böylece sen adam olacaksın herkesin yanında itibarlı olacaksın. Karagöz: Olur Hacivat, şey ne diyecektim? Hacivat: Evet efendim. Karagöz: Evdedir efendim. Hacivat: Öyle değil canım. Karagöz: Öyleyse dükkândadır efendim. Hacivat: Canım Karagöz üm ben nasıl söylersem sen de öyle söyle. Karagöz: Olur yaparım, nasıldı o? Hacivat: Evet efendim. Karagöz: Evet efendim. Hacivat:Aferin Karagözüm, öyledir efendim. Karagöz: Hayır ikindidir efendim. Bu metin, tanınmış bir Karagöz oyunu olan Kütahya Çeşmesi nin muhavere bölümünden alınmıştır. Metinden de anlaşıldığı gibi oyunun eğlendiricilik yönü ağır basmaktadır. Yanlış anlamalara dayalı karşılıklı konuşmalar oyun boyunca sürdüğünden oyunda güldürü ögesi ön plandadır. Okumuş bir tip olan Hacivat ın söylediklerini Karagöz sürekli yanlış anlamaktadır. Hacivat: Senin nene ayağa kalkarlar? Cahil eçhelin birisin. 18
19 Karagöz: Halt etmişsin, ben reçeli de yerim güllacı da. Hacivat ın söylediklerini Karagöz yanlış anlayıp ona göre cevap vermekte ve böylece oyunda güldürü ögesi ortaya çıkmakta. KAVRAMLAR Geleneksel Türk tiyatrosu olan Hacivat ve Karagöz oyunu bir gölge oyunudur. Gölge Oyunu: Genellikle deriden kesilmiş bir takım insan, hayvan ve eşya tasvirlerinin arkadan ışık verilerek, gölgelerinin gerili beyaz bir perde üzerine düşürülmesiyle oynatılan oyundur. Dört bölümden oluşur. Mukaddime (Giriş): Oyunun başlangıç bölümüdür. Muhavere (Söyleşme): Karagöz ile Hacivat arasında geçer. Fasıl (Oyun): Oyunun kendisidir. Bitiş: Bu bölüm çok kısadır.? 1. Bu oyunda gülmeceyi sağlayan ögelerin neler olduğunu bulunuz? 2. Karagöz ve Hacivat günümüzde hangi tip insanların temsilcisidir? Yazınız. 3. Bu metin sanatsal metinlerin sınıflandırılmasında hangi bölüme girer? Yazınız. 4. Bu metindeki olay gerçekte yaşanılabilecek olaylar mıdır? Sebepleriyle beraber açıklayınız. 5. Metinde dil ağırlıklı olarak hangi işlevde kullanılmıştır? Açıklayınız. BU KONUDA ÖĞRENDİKLERİM... 19
20 HAZIRLIK ÇALIŞMALARI 1. Sevgi kelimesinin Türk Dil Kurumu sözlüğündeki anlamının inceleyiniz. 2. Sevgi kelimesi sizde ne ifade ediyor? UYGULAMA VE ALIŞTIRMA ÇALIŞMALARI 3. METİN SEVGİ ÜZERİNE SÖZLER Resim : Bir gülüş her şeye bedeldir. Sevgi yalnız insana vergi olmasa da insanın gene en ulu duygusudur. Anamızı, babamızı, kardeşlerimizi, çoluğumuzu coçuğumuzu görünce içimizin titremesi, onları anarken yüreğimizin ya kaygılı bir sevinç ya sıcak bir üzüntü ile çarpması dünyamızı genişletiverir. Bir kendimiz için yaşamaktan, öz tasalarımızın çemberinden kurtuluruz. Bir de gönülden kimseye bağlı olmayan, kimseyi aramayan, özlemeyen bir kişi düşünün; akıllı olsun, doğru olsun, acımak nedir, isterseniz onu da bilsin, siz gene bir ürpermez misiniz? Bütün üstünlükleri o yalnızlığı ile sanki yok oluvermez mi?.. Doğum ile ölüm arasındaki yolu acılarla da zevklerle de zenginleştiren hep o sevgi, kendimizden başka kimselerle ilişiğimiz olduğu duygusudur. Yoksa var olduğumuzu bile anlamaz, düşsüz bir uykudan uyanmaksızın geçer giderdik. Sevgi özcülükten başka bir şeydir mi demek istiyorum? İnsanoğlunda ne vardır ki kökü özcülükte olmasın? Anamızla babamızı, kardeşlerimizle çocuklarımızı düşünürken, severken de kendimizi düşünmüş, kendimizi sevmiş olmuyor muyuz? Hepimiz iki büyük korkunun, ölüm korkusu ile yalnızlık korkusunun zincirlerine vurulmuş değil miyiz? Onları bir başımıza taşımadığımız için, onları unutabilmek için 20
21 türlü işleri, türlü duyguları yaratmışız. Sevgi de kendimizi avutmak içindir. Seveceğiz, sevmeye inanacağız ki sevilelim; yani bizi düşünen, ölmemizi istemeyen, bizim ölmemizden belki bizim kadar korkan kimseler bulunsun. Böylece korkularımızı birleştirirsek, önüne geçilmez diye titrediğimiz sona belki karşı koyar, onu hiç olmazsa geciktiririz. Hiçbiri elimizden gelmese de bari bizi ananlar, gerçek yaşamamız bittikten sonra da bizi düşüncelerinde yaşatacak, varlığımızı kendi varlıklarında sürdürecek kimseler olur ya!.. (...) Yalnızlık korkusu ile ölüm korkusundan büsbütün kurtulmuş, toplum içgüdüsünü yenmiş bir kişi bulunur da o başkalarını severse ancak onun sevgisi gerçek bir sevgi, yalın bir sevgi olabilir. Bizimki bir yalandır, kendimizin de irkildiğimiz asıl yüzümüzü kendimizden de saklayan bir perdedir. Nurullah ATAÇ (Deneme) KAVRAMLAR Sevgi Üzerine Sözler; metni denemedir. Deneme: Bir insanın herhangi bir konuda içini dökmek, paylaşmak amaçlı kesin hükümlere varmadan samimi bir üslupla yazdığı yazılardır. Deneme: Herhangi bir konuda yeni ve kişisel görüşlerle bezenmiş bir anlatım içinde sunulan düzyazı türü de denilebilir. Deneme yazarı içinden geldiği gibi nasıl hissediyor ve düşünüyorsa öyle yazar. Yazdıkları kendi düşünceleridir. Metinlerin sınıflandırılmasında öğretici metinler grubuna girer.? 1. Bu metin ile ikinci (Kütahya Çeşmesi) metni karşılaştırınız. Aralarındaki farkları bulup yazınız. 2. Bu metin öğretici bir metin midir? Bu metni her okuyan farklı yorumlaya bilir mi? Açıklayınız. 3. Bu metin sanatsal metinler içersinde yer alır mı? Araştırınız. 4. Bu metin kurmaca metin hâline getirebilir mi? Nedenleriyle birlikte yazınız. 2. ETKİNLİK Deneme insanın istediği konu üzerinde düşüncelerini özgürce yazmasıdır. Sizde seçtiğiniz bir konuda deneme yazınız. 21
22 HAZIRLIK ÇALIŞMALARI 1. Atatürk ilkelerinin neler olduğunu araştırınız. 2. Atatürk ün vefatından sonra yabancı basında, hakkında çıkan yazıları inceleyiniz. UYGULAMA VE ALIŞTIRMA ÇALIŞMALARI 4. METİN DEVRİM BİR ANDA OLUR YA DA OLMAZ Atatürk yazı devrimini gerçekleştirmişti. Yaşlı, genç, kadın, erkek tüm yurttaşlar yeni harfleri öğrenmek için gece gündüz kurslara gidiyorlardı. Devrimi izleyen iki yıl içinde bir buçuk milyon vatandaş okur yazar olmuştu. Yazı devriminin en dikkate değer yanı, Atatürk ün bu devrimin yerleşmesinde en ufak bir ihmali bile kabul etmemiş olmasıdır. Örneğin bazı kimseler kendisine: Resim : Atatürk tahta başında. -Paşam, ilkokulların ilk sınıflarından itibaren yeni harflerle öğretime başlayalım. O kuşakla birlikte ortaokulu, liseyi ve üniversiteyi izletelim, diyorlardı. Atatürk bu görüş ve düşüncelerin hiçbirisine yanaşmadı. -Devrim ya bir anda olur ya da hiç olmaz, dedi. YAPACAKLARIMDAN SÖZ EDİN Bir soruşturma dolayısıyla, Atatürk ün başardığı işlerden Vasıf Çınar söz açmıştı. Kendisine Sordu: -Sizin en büyük eseriniz hangisidir? Atatürk ün kısa cevabı şu olmuştu: 22
23 -Benim yaptığım işler, biri ötekine bağlı gerekli olan işlerdir. Fakat bana yaptıklarımdan değil yapacaklarımdan söz edin. BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK Yazı devriminden sonra(1928), Atatürk ün kara tahta başındaki resmi görülünce, ona başöğretmen denilmeye başlanmıştı. Aslında, adlandırmada geç kalınmıştı. Kurtuluş Savaşı ndan hemen sonra, bir İstanbul gazetecisi kendisine şöyle bir soru yöneltmişti: -Yurdu kurtardınız. Şimdi ne yapmak isterdiniz? Hiç duraklamadan şu cevabı vermişti: -Millî Eğitim Bakanı olarak Türk kültürünü yükseltmeye çalışmak en büyük amacımdır. Ondan sonra Atatürk nerede görünse, mutlaka orada bir okula girer, öğretmen ve öğrencilerle konuşurdu. Bir gün Atatürk ün yolu köy okuluna düştü. Tek sınıflı okulda bir genç öğretmen ders veriyordu. Atatürk sınıfa girince, öğretmen kürsüsünü terk etti. Atatürk: -Hayır, yerinizde oturunuz ve dersinize devam ediniz, dedi. Eğer izin verirseniz, bizde sizden faydalanmak isteriz. Sınıfa girdiği zaman, Cumhurbaşkanı bile öğretmenden sonra gelir. KAVRAMLAR Metnin türü anıdır. Anı: Bir kimsenin, özellikle tanınmış kişilerin yaşadıkları dönemde gördükleri ya da yaşadıkları ilginç olayları gözlemlerine ve bilgilerine dayanarak anlattıkları yazı türüdür. Tanınmış sanatçı, siyasetçi ve bilim adamlarının yazdığı anılar onların yaşayışlarını, yaşadıkları dönemdeki önemli olayları anlatması bakımından önemlidir. Öğretici metinler grubu içinde yer alır. Olaylar kurmaca değildir. Yaşanılan olayların hepsi gerçektir. 23
24 ? 1. Bu anın veriliş amacı ne olabilir? 2. Bu anı öğretici metinler içine girer mi? Nedenleriyle birlikte açıklayınız. 3. Başöğretmen Atatürk metnine göre yurdun kurtuluşundan sonra Atatürk ün amacı nedir? Açıklayınız. 3. ETKİNLİK Atatürk e ait anıları toplayarak bir anı defteri oluşturunuz. Resim : Denizde bir tayfa Issız bir adada on gün yalnız başınıza kaldığınızı düşününüz. Yiyecek içecek hiçbir şey yok. Bu durumda insan ne yapar? HAZIRLIK ÇALIŞMALARI 1. Forsa ne demektir? 2. Hikâyelerde hangi zaman kullanılır? UYGULAMA VE ALIŞTIRMA ÇALIŞMALARI 5. METİN FORSA Akdeniz in, kahramanlık yuvası sonsuz ufuklarına bakan küçük tepe, minimini bir çiçek ormanı gibiydi. İnce uzun dallı badem ağaçlarının alaca gölgeleri sahile inen keçiyoluna düşüyor, ilkbaharın tatlı rüzgârıyla sarhoş olan martılar, çılgın bağ- 24
25 rışlarıyla havayı çınlatıyordu. Badem bahçesinin yanı geniş bir bağdı. Beyaz taşlardan yapılmış kısa bir duvarın ötesindeki harabe vadiye kadar iniyordu. Bağın ortasındaki yıkık kulübenin kapısız girişinden bir ihtiyar çıktı. Saçı sakalı bembeyazdı. Kamburunu düzeltmek istiyormuş gibi gerindi. Elleri, ayakları titriyordu. Gök kadar boş, gök kadar sakin duran denize baktı, baktı. - Hayırdır inşallah! Dedi. Duvarın dibindeki taş yığınlarına çöktü. Başını ellerinin arasına aldı. Sırtında yırtık bir çuval vardı. Çıplak ayakları topraktan yoğrulmuş gibiydi. Zayıf kolları kirli tunç rengindeydi. Yine başını kaldırdı. Gökle denizin birleştiği dumandan çizgiye dikkatle baktı, ama görünürde bir şey yoktu. Bu, her gece uykusunda onu kurtarmak için birçok geminin pupa yelken geldiğini gören zavallı eski bir Türk forsasıydı. Tutsak olalı kırk yılı geçmişti. Otuz yaşında, dinç, levent, güçlü bir kahramanken Malta korsanlarının eline düşmüştü. Yirmi yıl onların kadırgalarında kürek çekti. Yirmi yıl iki zincirle iki ayağından rutubetli bir geminin dibine bağlanmış yaşadı. Yirmi yılın yazları, kışları, rüzgârları, fırtınaları, güneşleri onun granit vücudunu eritemedi. Zincirleri küflendi, çürüdü, kırıldı. Yirmi yıl içinde birkaç kez halkalarını, çivilerini değiştirdiler. Ama onun çelikten daha sert kaslı bacaklarına bir şey olmadı. Yalnız aptes alamadığı için üzülüyordu. Hep güneşin doğduğu yanı sol ilerisine alır, gözlerini kıbleye çevirir, beş vakit namazı gizli işaretle yerine getirirdi. Elli yaşına gelince, korsanlar onu, Artık iyi kürek çekemez! diye bir adada satmışlardı. Efendisi bir çiftçiydi. On yıl kuru ekmekle onun yanında çalıştı. Tanrıya şükrediyordu. Çünkü artık bacaklarından mıhlı değildi. Aptes alabiliyor, tam kıblenin karşısına geçiyor, unutmadığı ayetlerle namaz kılıyor, dua edebiliyordu. Bütün umudu, doğduğu yere, Edremit e kavuşmaktı. Otuz yıl içinde bir an bile umudunu kesmedi. Öldükten sonra dirileceğime nasıl inanıyorsam, öyle inanıyorum, elli yıl tutsaklıktan sonra da ülkeme kavuşacağıma öyle inanıyorum! derdi. En ünlü, en tanınmış Türk gemicilerdendi. Daha yirmi yaşındayken, Tarık Boğazı nı geçmiş, poyraza doğru haftalarca, aylarca, kenar kıyı görmeden gitmiş, rast geldiği ıssız adalardan vergiler almış, irili ufaklı donanmaları tek başına hafif gemisiyle yenmişti. O zamanlar Türkeli nde namı dillere destandı. Padişah bile onu, saraya çağırtmıştı. Serüvenlerini dinlemişti. Çünkü o, Hızır Aleyhisselam ın gittiği diyarları dolaşmıştı. Öyle denizlere gitmişti ki üzerinde dağlardan, adalardan büyük buz parçaları yüzüyordu. Oraları tümüyle başka bir dünyaydı. Altı ay gündüz, altı ay gece olurdu! Karısını, işte bu, yılı bir büyük günle bir büyük geceden oluşan başka dünyadan almıştı. Gemisi altın, gümüş, inci, elmas, tutsak dolu vatana dönerken deniz ortasında evlenmiş, oğlu Turgut, Çanakkale yi geçerken doğmuştu. Şimdi kırk beş yaşında olmalıydı. Acaba yaşıyor muydu? Hayalini unuttuğu, karlardan beyaz karısı acaba sağ mıydı? Kırk yıldır, yalnız taht yerinin, İstanbul un minareleri, ufku, hayalinden hiç silinmemişti. Bir gemim olsa gözümü kapar, Kabataş ın önüne demir atarım. diye 25
26 düşünürdü. Altmış yaşını geçtikten sonra efendisi, onu sözde özgür kıldı. Bu özgür kılmak değil, sokağa, perişanlığa atmaktı. Yaşlı tutsak bu bakımsız bağın içindeki yıkık kulübeyi buldu. İçine girdi. Kimse bir şey demedi. Ara sıra kasabaya iniyor, yaşlılığına acıyanların verdiği ekmek paralarını toplayıp dönüyordu. On yıl daha geçti. Artık hiç gücü kalmamıştı. Hem bağ sahibi de artık onu istemiyordu. Nereye gidecekti? Ama işte, eskiden beri gördüğü rüyaları yine görmeye başlamıştı. Kırk yıllık bir rüya Türklerin, Türk gemilerinin gelişi Gözlerini kurumuş elleriyle iyice ovdu. Denizin gökle birleştiği yere baktı. Evet, geleceklerdi, kesindi bu, buna öylesine inanıyordu ki - Kırk yıl görülen bir rüya yalan olamaz! Diyordu. Kulübe duvarının dibine uzandı. Yavaş yavaş gözlerini kapadı. İlkbahar bir umut tufanı gibi her yanı parlatıyordu. Martıların, Geliyorlar, geliyorlar, seni kurtarmaya geliyorlar! gibi işittiği tatlı seslerini dinleye dinleye daldı. Duvar taşlarının arkasından çıkan kertenkeleler üzerinde geziniyorlar, çuvaldan giysinin içine kaçıyorlardı, gür, beyaz sakalının üstünde oynaşıyorlardı. Yaşlı tutsak rüyasında, ağır bir Türk donanmasının limana girdiğini görüyordu. Kasabaya giden yola birkaç bölük asker çıkarmışlardı. Al bayrağı uzaktan tanıdı. Yatağanlar, kalkanlar güneşin yansımasıyla parlıyordu. Bizimkiler! Bizimkiler! diye bağırarak uyandı. Doğruldu. Üstündeki kertenkeleler kaçıştılar. Limana baktı. Gerçekten, kalenin karşısında bir donanma gelmişti. Kadırgaların, yelkenlerin, küreklerin biçimine dikkat etti. Sarardı. Gözlerini açtı. Yüreği hızla çarpmaya başladı. Ellerini göğsüne koydu. Bunlar Türk gemileriydi. Kıyıya yanaşıyorlardı. Gözlerine inanamadı. Acaba rüyada mıyım? kuşkusuna kapıldı. Uyanıkken rüya görülür müydü? İyice inanabilmek amacıyla elini ısırdı. Yerden sivri bir taş parçası aldı. Alnına vurdu. Evet, işte hissediyordu. Uyanıktı. Gördüğü rüya değildi. O uyurken, donanma burnun arkasından birdenbire çıkıvermiş olacaktı. Sevinçten, şaşkınlıktan dizlerinin bağı çözüldü. Hemen çöktü. Karaya çıkan bölükler, ellerinde al bayraklar, kaleye doğru ilerliyorlardı. Kırk yıllık bir beklemenin son çabasıyla davrandı. Birden kemikleri çatırdadı. Badem ağaçlarının çiçekli gölgeleriyle örtülen yoldan yürüdü. Kıyıya doğru koştu, koştu. Karaya çıkan askerler, ak sakallı bir ihtiyarın kendilerine doğru koştuğuna görünce: - Dur! diye bağırdılar. İhtiyar durmadı, bağırdı: - Ben Türküm, oğullar, ben Türküm. Askerler onun yaklaşmasını beklediler. İhtiyar, Türklerin yanına yaklaşınca önüne ilk geleni tutup öpmeye başladı. Gözlerinden yaşlar akıyordu. Hâline bakanlar üzülmüşlerdi. Biraz heyecanı dinince sordular: - Kaç yıldır tutsaksın? - Kırk! 26
27 - Nerelisin? - Edremitli. - Adın ne? - Kara Memiş. - Kaptan mıydın? - Evet İhtiyarın çevresindeki askerler birbirine karıştı. Bir çığlıktır koptu. Bey e haber verin!.. Bey e haber verin! diye bağrışıyorlardı. İhtiyarın kollarına girdiler. Kuş gibi deniz kenarına uçurdular. Bir sandala koydular. Büyük bir kadırgaya çıkardılar. Askerin içinde onun kahramanlık serüvenlerini bilmeyen, ününü duymayan yoktu. Biraz güvertede durdu. Sevinçten şaşırmış, aptallaşmıştı. Ayağına bir çakşır geçirdiler. Sırtına bir kaftan attılar. Başına bir kavuk koydular. - Haydi, Bey in yanına! dediler. Onu kadırgaya getiren askerlerle birlikte büyük geminin kıçına doğru yürüdü. Kara palabıyıklı, sırmalı giysisinin üzerine demir, çelik zırhlar giymiş iri bir adamın karşısında durdu. - Sen kaptan Kara Memiş misin? - Evet! dedi. - Hızır Aleyhisselam ın geçtiği yerlerden geçen sen misin? - Benim. - Doğru mu söylüyorsun? - Niye yalan söyleyeceğim? - Aç bakayım sağ kolunu. İhtiyar, kaftanın altından kolunu çıkardı. Sıvadı. Bey e uzattı. Pazısında haç biçiminde derin bir yara izi vardı. Bu yarayı, gecesi altı ay süren bir adadan karısını kaçırırken almıştı. Bey, ellerine sarıldı. Öpmeye başladı. - Ben senin oğlunum! dedi. - Turgut musun? - Evet İhtiyar tutsak sevincinden bayılmıştı. Kendine gelince oğlu, ona: - Ben karaya cenk için çıkıyorum. Sen gemide rahat kal, dedi. Eski kahraman kabul etmedi: 27
28 - Hayır. Ben de sizinle cenge çıkacağım. - Çok yaşlısın baba. - Ama yüreğim güçlüdür. - Rahat et! Bizi seyret! - Kırk yıldır dövüşü özledim. Oğlu, babasının ellerine varıp; vatanını, sevdiklerini göremeden seni tekrar kaybetmeyelim baba diye yalvararak, öptü. İhtiyar, kafasını kaldırdı, göğsünü kabarttı, daha bir gençleşmiş gibiydi. Bayrağı işaret ederek: - Şehit olursam bunu üzerime örtün! Vatan al bayrağın dalgalandığı yer değil midir? Dedi. Ömer SEYFETTİN KAVRAMLAR Hikâye: Yaşanmış ya da yaşanması mümkün olan hayat olaylarını anlatan yazı türüne hikâye denir. Hikâyeler üç bölümden oluşur; Serim (giriş) Düğüm (gelişme) Çözüm (sonuç) Hikâyenin Ögeleri; Kişiler, Olay, Zaman, Yer (mekân), Dil ve anlatım (üslup) olmak üzere beş ögeden oluşur.? 1. Bu metinde hangi anlatım türü kullanılmıştır (açıklama, betimleme, hikâye vb.) ve anlatıcısı kimdir? Araştırınız. 2. Bu metinde olay nedir? Araştırınız. 3. Bu metinde dil hangi işlevde kullanılmıştır? (Bunun için geçmiş yıllardaki bilgilerinizi hatırlayınız.) 4. Bu metinde geçen olay gerçekte yaşanılabilecek bir olay mıdır? Nedenleriyle birlikte yazınız. 5. Bu metin anlatmaya bağlı edebî metinler içine girer mi? Araştırınız. 28
29 4. ETKİNLİK Kurmaca metinlerin özelliklerini yazınız. Resim : Tiyatro Oyunu HAZIRLIK ÇALIŞMALARI 1. Göstermeye bağlı türler içersine giren bir tiyatro oyunu izlemeye gidildiğinde nelere dikkat edilmelidir? 2. Tiyatro kelimesi ne zaman ortaya çıkmıştır ve demektir? 3. Tiyatrolarda dil hangi işlevinde kullanılır? 29
30 30 UYGULAMA VE ALIŞTIRMA ÇALIŞMALARI 6.METİN ŞAİR EVLENMESİ nden OYNAYANLAR: Müştak Bey: Şair ruhlu ve Kumru Hanım ın seven kişi, damat Hikmet Efendi: Müştak Bey in yakın dostu Kumru Hanım: Müştak Bey in sevgilisi Sakine Hanım: Kumru nun çirkin ablası Ziba Dudu: Kılavuz Kadın Habbe Kadın: Yenge kadın Ebül-Laklaka: Nikâhı kıyan kişi Batak Ese: Mahalle bekçisi Atak Köse: Mahalle çöpçüsü Mahalleli: İki-üç kişi Mekan: Gelin odası... Arka planda yatak, oda genişçedir. Sahneye iki taraftan da giriş yapılabilir. Kapının biri selamlığa açılır. Odada Müştak Bey ve Hikmet Efendi ayaküstü konuşmaktadırlar. ( ) MÜŞTAK BEY: Bu akşam güveyi giriyorum ya sevinçten havalara uçuyorum. Allah tan bugün nikâhımız kıyıldı, az kalsın telaştan nikâhsız güveyi girecektim. HİKMET EFENDİ: Hiç öyle şey olur mu? MÜŞTAK BEY: Niye olmasın? Âşıklar dalgın olur. Buna âşık evlenmesi derler. HİKMET EFENDİ: Acayip! MÜŞTAK BEY: Öyle ya! Âşksız, sevgisiz, görücü usulüyle evlenenlere aşk olsun. Ben Kumru Hanım la niye evleniyorum; çünkü onu tanıyorum, seviyorum. Ne dersin onunla evlenmekte akıllılık etmemiş miyim? HİKMET EFENDİ: Her hâlde öyledir. MÜŞTAK BEY: Onun yüzü gibi huyu da güzel. Ben her hâlinden memnunum; fakat Kumru nun o karga suratlı ablası olmasa! HİKMET EFENDİ: Gerçekten... onun adı neydi? MÜŞTAK BEY: Sakine midir, nedir... Cadı suratlının adını bile sevmiyorum. HİKMET EFENDİ: Niçin?
31 MÜŞTAK BEY: Bize engel olduğu şöyle dursun, yüzünde meymenet yok karga suratlının... Yüzüne bakanın işi rast gitmiyor. Kırk beş yaşına gelmiş daha evlenememiş. Akıldan yana da pek nasibi yok. Böyle bir baldızım olduğundan âlemden utanıyorum. HİKMET EFENDİ: Eee, gülü seven dikenine katlanır. MÜŞTAK BEY: Gel şunu sana vereyim be! Ama nikâhla ha! Geçinemeyecek ne varmış; ya o akıllanır, ya da sen çıldırırsın. HİKMET EFENDİ: Sakın Kumru nun yerine onu sana vermesinler! Olur mu olur. Büyük dururken küçüğü kocaya vermek pek âdet değildir. MÜŞTAK BEY: Yok, bak ben öyle şaka sevmem. HİKMET EFENDİ: Biraz önce şakayla bana veriyordun ya? MÜŞTAK BEY: Ben onu sana şakayla değil gerçekten vermek istiyorum. HİKMET EFENDİ: Sus, özrün kabahatinden büyük. MÜŞTAK BEY: Hiç de bile! HİKMET EFENDİ: Yaaa! MÜŞTAK BEY: Aman sus, kılavuzum Dudu Hanım geliyor. Galiba Kumrucuğumu getiriyorlar. Sen öbür odaya geç, birazdan yine görüşürüz. ( Hikmet Efendi çıkarken Ziba Dudu girer. ) ZİBA DUDU: Müjde evladım müjde! Müjdeliğimi peşin isterim: Gelin hanım geliyor yoldadır. MÜŞTAK BEY: Ah Dudu teyzeciğim, sana nasıl teşekkür edeceğim, bilemiyorum. ZİBA DUDU: Parayla, (Müştak ın ceplerine bakar kalan son meteliğini de alır.) teşekkür edebilirsin. MÜŞTAK BEY: Al, helal olsun sana, al ( Sevincinden oynamaya başlar, kâtibim türküsünü söyleyerek oynar.). ZİBA DUDU: Evladım biraz ağır başlı ol. Sen artık nikâhlı birisin, utan, utan! MÜŞTAK BEY: Adam evlenirken utanır mı! Her neyse sen dışarıda bekleyedur, ben utanma talimi yapayım ( Ziba Dudu çıkar.). MÜŞTAK BEY: (Kendi kendine) Şimdi benim Kumrum kafesine girecek ha! Ah, bir kere kanadının altına girebilseydim... Yalnız insan kısmı paraya düşkün olur. Kumrum da paraya düşkünse! (Ceplerini açar, iki yana sallar.) Cepte para da kalmadı. Bir de yüz görümlüğü var. Ne yapmalı acaba!.. Adam sende o da kolay; şöyle birkaç kıta şiir okurum olur biter. Bir kumrusun sen taba muvafık 31
32 Yapsam yuvanı sinemde layık Can ü gönülden ben oldum âşık Yapsam yuvanı sinemde layık Benim gibi fakir bir şairin vereceği yüz görümlüğü ancak bu kadar olur. (Ziba Dudu ve Habbe Kadın gelinin (Sakine nin)koluna girmiş şekilde içeri girerler.) ZİBA DUDU: Evladım gelin hanımı getirdim. Gel koluna gir de köşeye oturt. MÜŞTAK BEY: (Sevincinden türlü hareketler yaparak gelini karşılamaya gider.) Amanın... (Gelini görür görmez bayılır.) ZİBA DUDU: A dostlar! Damat Bey gelin hanımı görür görmez sevincinden bayıldı. HABBE KADIN: Damat Bey, kalk! ZİBA DUDU: (Damadın yüzüne bir bardak su serper.) Kalk haydi sevinçten bayılmanın sırası değil. MÜŞTAK BEY: Ben sevincimden bayılmıyorum, üzüntümden yüreğime iniyor. Ah, ah... HABBE KADIN: (Ziba Dudu ya) Aaaa, zavallı gelin hanımı bir titreme aldı. Sakın al basmasın. (Sakine Hanım ı sandalyeye oturtur.) MÜŞTAK BEY: Nedir bu? ZİBA DUDU: İşte sana ömür boyu can yoldaşı olacak olan sevgili karın Sakine Hanım. MÜŞTAK BEY: O bana can yoldaşı olacağına benim canım çıksa daha canıma minnet. ZİBA DUDU: (Habbe Kadın a) Damat Bey sayıklamaya başladı. Galiba sevincinden aklını kaybetti. HABBE KADIN: (Ziba Dudu ya) Zavallı sevgilisine kavuştuğu için sevinç delisi oldu. MÜŞTAK BEY: Ah, ah, ah... (hüzünlü) ZİBA DUDU: Ağlama, sen ağlayacağına düşmanların ağlasın. MÜŞTAK BEY: Ah, düşmanlarım bu hâlimi bilse nasıl gülerler. ZİBA DUDU: Haydi oğlum gelin hanımın duvağını aç da yüzünü gör. Biraz gönlün açılır. MÜŞTAK BEY: Şeytan görsün yüzünü! ZİBA DUDU: Aç evladım, aç! Sevgilin olup olmadığına şüphen kalmasın. (Habbe ile beraber Müştak ı gelinin duvağını açması için zorlarlar.) MÜŞTAK BEY: İstemem! (Elini çekerken Sakine Hanımın duvağı ile iğreti saçı eline ilişir, elinde kalır. Sakine nin yüzü ve ak saçları açılır.) Bu ne? ZİBA DUDU: Vaaay! Zavallı kızcağızın sırma gibi nazik saçlarını yolup çıkardı. MÜŞTAK BEY: Haklısın, beyaz saçları sırma gibi. Baksana, nasıl parlıyor. 32
33 ZİBA DUDU: Ay, bu laf geline değil, yenge kadınla banadır. Ben sana laf atmayı gösteririm. ( Habbe ye) Haydi yenge kadın! Gelin hanımı çabuk dışarı çıkar da nikâhını kıyan efendiyi çağırt. Yandaki kahvededir. Mahalleliyi alsın da gelsin şuna laf anlatsınlar. (Habbe Kadın gelini dışarı çıkarır.) MÜŞTAK BEY: Mahalleli beni zorla mı güvey koyacak? ZİBA DUDU: Evet ya güvey koyarlar ya hapse. MÜŞTAK BEY: Böyle bir karıyla bir evde yatmaktansa, rahat rahat hapiste yatmak bence daha iyidir. ZİBA DUDU: Hele sen bir hapse gir de bak, başına ne dertler gelir. MÜŞTAK BEY: Adam sende!.. Sayende peyda ettiğim borçlularımın duaları sayesinde sapasağlam yaşarım. ZİBA DUDU: Ya kazara hasta olursan? MÜŞTAK BEY: Borçlularım da bana doktor göndermeyip baktırmazlarsa? Ben de ölürsem? ZİBA DUDU: Ay n olur sanki? MÜŞTAK BEY: Sonra kendilerine büyük zararım dokunur. ZİBA DUDU: Ne zararın dokunacakmış? MÜŞTAK BEY: Vallahi onlara inat ölürüm ha! (Habbe Kadın, Ebül-Laklaka, Batak Ese ve Mahalleli girerler.) EBÜL-LAKLAKA: (Başında bir mendil, pijamalarla, lisanı ile ayınları çatlatarak, kafları patlatarak) Beni böyle uykudan kaldırıp, rahatsız etmenizin sebebi nedir? Böyle, orta oyununa çıkar gibi bakın şu kıyafetime? Ayıp, ayıp... ZİBA DUDU: (Entarisinin kenarıyla başını örterek Ebül - Laklaka nın elini öper.) Amanın efendim, güveyi olacak şu herif isteyerek aldığı hanımı şimdi istemiyor. Bütün saçını başını yoldu. O şöyle dursun, yenge kadınla bana etmediği edepsizlik kalmadı. Size anlatmaya utanıyorum. EBÜL-LAKLAKA: (Müştak Bey e) Vay namussuz vay! MÜŞTAK BEY: Efendim müsaade ediniz bendeniz de bildiğim kadar hakikati size anlatayım. EBÜL-LAKLAKA: Sen sus sefil! Zavallı hatun yalan mı söyleyecek? ZİBA DUDU: Efendim bu kızı mutlaka almalıdır. EBÜL-LAKLAKA: Almalı ya! Almazsa ırzına leke sürmüş olur. (Mahalleliye) Öyle değil mi komşular? 33
34 MAHALLELİ: Hay hay! MÜŞTAK BEY: Alamam efendim! Bunda bir yanlışlık var. Zira bana nikâh ettiğiniz kız bu değildir. Bunun küçüğüdür. Ben onu isterim. EBÜL-LAKLAKA: Hayır, sana nikâh ettiğim büyük kızdır. MÜŞTAK BEY: Değildir. EBÜL-LAKLAKA: Vay! Sen beni de yalancı çıkarıyorsun ha? Bu ne yüzsüzlük! Şinasi? 1. Bu metin göstermeye bağlı edebî metinler içersinde mi yoksa anlatmaya bağlı edebî metinler içersinde mi yer alır? Araştırıp yazınız. 2. Bu metindeki parantez içindeki açıklamaları anlatmaya bağlı edebî metinlerde kullanabilir miyiz? Açıklayınız. 3. Bu metinde bilgi vermek mi güldürmek mi ön plandadır? İnceleyiniz. 4. Şair Evlenmesi ile Sevgi Üzerine Sözler metnini karşılaştırarak arasındaki benzer ve farklı yanları bulunuz. 5. Göstermeye bağlı edebî metinler (Şair Evlenmesi) ile anlatmaya bağlı edebî metinleri (Forsa) karşılaştırınız. Aralarındaki benzer ve farklı yanları yazınız. 6. Forsa adlı metinde mekân (olayın geçtiği yer) neresidir? Ne gibi özelliklere sahiptir? 5. ETKİNLİK İncelediğiniz Şair Evlenmesi adlı metini öğretici metin hâline getirerek tekrar yazınız. Yazdığınız metinde ne gibi farklılıklar var? BİRAZ DAHA DÜŞÜNELİM Kitap okumayı çok seviyorsunuz. Bulunduğunuz yerdeki bir kütüphaneye girdiniz. Rafların kitaplarla dolu olmasına çok sevindiniz. Raflardaki kitapları incelemeye başladınız ama canınız sıkıldı ve büyük bir hayal kırıklığı yaşadınız. Raflar kitaplarla doluydu fakat siz aradığınız hiç bir şeyi bulamadınız. Çünkü siz şiir kitabı ararken yanındaki kitabın masal kitabı olduğunu görüyorsunuz. Aradığınız şiir kitabını bir türlü bulamıyorsunuz. İstediğiniz esere ulaşmanın en kolay yolu sizce nedir? Düşününüz. 34
35 NELER ÖĞRENDİNİZ? 1. METİNLERİN SINIFLANDIRILMASI Metinler yazılış amaçları, gerçeklikle ilişkilileri ve işlevlerine göre aşağıdaki şekilde gruplara ayrılır. METİNLER Sanat Metinleri Öğretici Metinler Şiir Olay Çevresinde Oluşan Edebî Metinler Tarihî Metinler Anlatmaya Bağlı Edebî Metinler Destan Masal Felsefi Metinler Bilimsel Metinler Gazete Çevresinde Gelişen Metinler Halk Hikâyesi Göstermeye Bağlı Edebî Metinler Mesnevi Manzum Hikâye Modern Türk Tiyatrosu Komedi Geleneksel Türk Tiyatrosu Orta Oyunu Hikâye Dram Karagöz Roman Trajedi Köy Tiyatrosu Metinlerin sınıflandırılması ile ilgili bilgileri Türk Edebiyatı birinci ve ikinci dönem ders notlarından da öğrenmiştiniz. Bu bilgileri de hatırlayınız. 35
36 Metinler yazılış amaçları, gerçeklikle ilişkilileri ve işlevlerine göre sanat metinleri ve öğretici metinler olarak ikiye ayrılır. I. SANAT METİNLERİ Sanat metinleri: İnsanların iç dünyasında zevk uyandırmak ve onları etkilemek duygu ve hayal dünyalarını renklendirmek düşüncelerinde yeni ufuklar açmak için yazılan eserlerdir. Sanat metinlerinin özelikleri; Sanat metinlerine edebî metinler adı da verilir. Bu metinlerde estetik ön plandadır. Kişi her okuduğunda ayrı yorumlar. Bu metinlerde amaç duyguyu hissettirmektir. Sanatsal metinlerde anlatış biçimi, estetik önemlidir. Ait olduğu toplumun zevk ve kültürünü içersinde barındırır. Yazar okuyucu kendi kurmaca dünyasına çekmek ister. Sanatsal metinlerde betimleyici, öyküleyici ve açıklama anlatım türü kullanılır. Sanatsal metinlerde kelimeler soyut anlam taşır. Sanatsal metinlerde dil; alıcıyı harekete geçirme işlevindedir. Edebiyat biliminin içinde yer alır. Sanat metinleri kendi içersinde gruplara ayrılır A. Coşku ve heyecanı dile getiren metinler(şiir) B. Olay çevresinde oluşan metinler olarak gruplandırılır. A.Coşku ve Heyecanı Dile Getiren Metinler(şiir) Coşku ve heyecanı dile getiren anlatımda dil heyecana bağlı (şiirsel) işlevde kullanılır. Kelimeler daha çok mecaz ve yan anlamda kullanılır. Coşkulu anlatımda duyguların ifade edilmesi önemlidir. Coşku ve heyecanı dile getiren metinler; duyguları, coşkuları, izlenimleri, dizeler (mısralar)hâlinde imgelerle (Zihinde tasarlanan ve gerçekleşmesi özlenen şey, hayal, hülya.) açıklayan metinlerdir. Şair hayal dünyasını, duygularını yoğunlaştırır ve bunu yazıya döker. Öyküleyici anlatımda bir olay ve durumun anlatılması; betimleyici anlatımda kişi, durum ve varlıkların betimlenmesi yapılır. 36
37 B. Olay Çevresinde Oluşan Metinler Olaylar kurmaca ya da gerçektir. Olaylar kurmacanın özelliklerinden yaralanılarak verilir. Hayal ürünün (kurmacanın) özelliklerinden yararlanır. Okuyanın yorumuna dayanmaz. İnsana ait soyut olaylar somutlaştırılır. Olay örgüsü vardır. Olay örgüsüne dayandığı için kişi, zaman, mekân gibi ögeler vardır. Olay çevresinde oluşan metinler ikiye ayrılır: 1. Anlatmaya bağlı edebî metinler 2. Göstermeye bağlı edebî metinler Bunlar da kendi aralarında gruplara ayrılırlar: 1. Anlatmaya bağlı edebî metinler a. Destan b. Masal c. Halk hikâyesi d. Manzum hikâye e. Mesnevi f. Hikâye g. Roman gibi bölümlere ayrılır. 2. Göstermeye bağlı edebî metinler Kendi arasında ikiye ayrılır; a. Geleneksel Türk tiyatrosu b. Modern Türk tiyatrosu a.geleneksel Türk tiyatrosu; Orta oyunu, Karagöz, Köy tiyatrosu b. Modern Türk tiyatrosu Komedi Dram Trajedi 37
38 Göstermeye bağlı edebî metinlerin, sanat metinlerinden ayrılan tarafı; birinin göstermeye ve seyretmeye (göstermeye bağlı edebî metin) diğerinin ise okumaya ve anlatmaya bağlı (sanat metinleri) olmasıdır. 2. ÖĞRETİCİ METİNLER Öğretici metinlerde amaç belli bir konuyu öğretmeye yöneliktir. Bu nedenle gerçeğin yeniden yorumlanması gibi bir durum söz konusu değildir. Okuyucuya bilgi vermek ve bilgiyi paylaşmak önemlidir. Her okuyan ayrı yorum çıkaramaz. Öğretici metinlerin özellikleri; Belli bir konuyu öğretmek amaç olduğu için konu ile ilgili terimler, açıklamalar kullanılır. Bilgi vermek okuyucuyu aydınlatmak için yazılır. Öğretici metinlerde dil açık, anlaşılır biçimde düzenlenir. Dil göndergesel işlevde kullanılır. Bu tür metinlerde ele alınan konular açık net ve anlaşılır biçimde okuyucunun kafasında her hangi bir çelişki bırakmadan verilir. Kurmaca değil, gerçeklik ön plandadır. Konunun veriş biçimi değil ne anlatmak istediği önemlidir. Her okuyan ayrı anlam çıkaramaz. Öğretici metinler kendi arasında gruplara ayrılır; 1. Tarihî metinler; bu metinler tarihî konuları ele alır ve belgelere dayandırılır. 2. Felsefi metinler; felsefi konuları ele alır (varoluş, varlık, ahlak vb.). 3. Bilimsel metinler; bilimsel gelişmeleri araştırmaları delillere dayanarak kesin bir dille anlatan metinlerdir. 4. Gazete çevresinde gelişen metinler; makale, deneme, sohbet, eleştiri, haber yazısı, fıkra, vb. 5. Kişisel hayatı konu alan metinler; mektup, anı, günlük, biyografi, oto biyografi, gezi yazısı vb. 38
39 OKUMA METNİ Sanat metinlerine örnek(coşku ve heyecanı dile getiren metin ) DİL VE ANLATIM 5 ÇOBAN ÇEŞMESİ Derinden derine ırmaklar ağlar, Uzaktan uzağa çoban çeşmesi, Ey suyun sesinden anlıyan bağlar, Ne söyler su dağa çoban çeşmesi. Goynunu Şirin in aşkı sarınca Yol almış hayatın ufuklarınca, O hızla dağları Ferhat yarınca Başlamış akmağa çoban çeşmesi... O zaman başından aşkındı derdi, Mermeri oyardı, taşı delerdi. Kaç yanık yolcuya soğuk su verdi. Değdi kaç dudaga çoban çesmesi. Vefasız Aslı ya yol gösteren bu, Kerem in sazına cevap veren bu, Kuruyan gözlere yaş gönderen bu... Sızmadı toprağa çoban ceşmesi. Leyla gelin oldu, Mecnun mezarda, Bir susuz yolcu yok şimdi dağlarda, Ateşten kızaran bir gül ararda, Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi, Ne şair yaş döker, ne aşık ağlar, Tarihe karıştı eski sevdalar. Beyhude seslenir, beyhude çağlar, Bir sola, bir sağa çoban çeşmesi... Faruk Nafiz ÇAMLIBEL 39
40 1. ÜNİTE TEST SORULARI 1. Şinasi nin Şair Evlenmesi adlı tiyatro eseri hangi tür metindir? A. Öğretici metin B. Anlatmaya dayalı edebî metin C. Okumaya dayalı edebî metin D. Gazete etrafında gelişen edebî metin E. Göstermeye dayalı edebî metin 2. Aşağıdakilerden hangisi anlatmaya dayalı edebî metin türüdür? A. Karagöz B. Masal C. Meddah D. Köy Tiyatrosu E. Orta Oyunu 3. Aşağıdakilerden hangisi sanatsal ve öğretici metinler olarak sınıflandırılmasında dışta kalır? A. Deneme B. Anı C. Mektup D. Dram E. Fıkra 4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışlığı vardır? A. Anlatmaya bağlı metinlerde öyküleme anlatım biçimi yaygın olarak kullanılır. B. Metinler, kullanılan anlatım türleri bakımından gruplandırılır. C. Metinler öğretici ve sanatsal metinler olarak gruplandırılır. D. Öğretici metinlerde ifadeler açık ve nettir. E. Dilin şiirsel işlevi tarihi eserlerde karşımıza çıkar. 5. Aşağıdakilerden hangisinde öğretici metinlerle ilgili olarak bir bilgi yanlışlığı vardır? A. Olaylar kurmacadır. B. Amaç okuyucuya bilgi vermektir. C. Açıklayıcı anlatım türüyle kaleme alınır. D. Sanat kaygısı taşımaz ve sade dil ile yazılır. E. Öğretici anlatımda dil göndergesel işlevde kullanılır. 40
41 6. Aşağıdakilerden hangisinde sanat metinleri ile ilgili bir bilgi yanlışlığı vardır? A. Her okunduğunda yeniden yorumlamaya açık değildir. B. Bu metinlerde estetik ön plandadır. C. Sezdirmek ve hissettirmek esastır. D. Sanat metinlerine edebî metinler de denir. E. Edebiyat bilimi içinde yer alır. 7. Aşağıdakilerden hangisi göstermeye bağlı edebî metinler içersine girmez? A. Orta oyunu B. Karagöz C. Trajedi D. Mesnevi E. Meddah 8. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri doldurunuz. Metinler kendi aralarında sanat metinleri ve... metinler olarak iki grupta incelenir. Coşku ve heyecanı dile getiren metinler de dil daha çok.. işlevde kullanılır. Sanatsal metinlerde kelimeler genel de anlam da kullanılır. Öğretici metinlerde dil daha çok. işlevde kullanılır. 9. Aşağıdakilerden hangisi öğretici metinler içersine girmez? A. Tarihî metinler B. Felsefi metinler C. Kişisel hayatı konu alan metinler D. Modern Türk tiyatrosu E. Gazete çevresinde gelişen metinler 10. Aşağıdakilerden hangisi öğretici metinlerin özelliklerinden değildir? A. Öğretici metinlerde dil açık, anlaşılır biçimde düzenlenir. B. Bilgi vermek için yazılır. C. Dil göndergesel işlevde kullanılır. D. Okuyucuyu aydınlatmak için yazılır. E. Gerçeklik ön planda değil, kurmacadır. 41
42 11. Aşağıdakilerden hangisi gazete çevresinde gelişen metinlerden biridir? A. Anı B. Hikâye C. Şiir D. Tiyatro E. Roman 12. Aşağıdakilerden hangisi kişisel hayatı konu alan metin türleri içersinde yer almaz? A. Anı B. Deneme C. Mektup D. Günlük E. Otobiyografi 13. Gazete çevresinde gelişen metinler sınıflandırıldığında aşağıdakilerden hangisi dışta kalır? A. Makale B. Eleştiri C. Sohbet D. Mektup E. Fıkra 14. Aşağıdaki cümlede boş bırakılan yeri doldurunuz. Öğretici metinler; tarihî metinler, felsefi metinler, bilimsel metinler, kişisel hayatı konu alan metinler ve. metinler olmak üzere beş gruba ayrılır. 42
43 ... Bu, her gece uykusunda onu kurtarmak için birçok geminin pupa yelken geldiğini gören zavallı eski bir Türk forsasıydı. Tutsak olalı kırk yılı geçmişti. Otuz yaşında, dinç, levent, güçlü bir kahramanken Malta korsanlarının eline düşmüştü. Yirmi yıl onların kadırgalarında kürek çekti. Yirmi yıl iki zincirle iki ayağından rutubetli bir geminin dibine bağlanmış yaşadı. Yirmi yılın yazları, kışları, rüzgârları, fırtınaları, güneşleri onun granit vücudunu eritemedi. Zincirleri küflendi, çürüdü, kırıldı. Yirmi yıl içinde birkaç kez halkalarını, çivilerini değiştirdiler. Ama onun çelikten daha sert kaslı bacaklarına bir şey olmadı. 15. Forsa adlı hikâyeden alınan yukarıdaki paragrafta ağır basan anlatım türü aşağıdakilerden hangisidir? A. Öyküleyici B. Açıklayıcı C. Betimleyici D. Öğretici E. Sorgulayıcı 16. Hacivat ve Karagöz oyununda okumuş, bilgili Türkçeyi iyi kullanan karakter aşağıdakilerden hangisidir? A. Karagöz B. Meddah C. Çelebi D. Zenne E. Hacivat 17. Aşağıdakilerden hangisi kişisel hayatı konu alan metinler içersinde yer almaz? A. Anı B. Fıkra C. Biyografi D. Mektup E. Otobiyografi 18. Gazete çevresinde gelişen metinler ve kişisel hayatı konu alan metinler sınıflandırıldığında aşağıdaki seçeneklerden hangisi dışta kalır? A. Makale - Deneme B. Eleştiri - Fıkra C. Roman-Hikâye D. Anı Günlük E. Deneme - Günlük 43
44 DİLİNE SAHİP OLMAYAN MİLLETLER BAŞKA MİLLETLERİN ŞİKÂRIDIR (AVIDIR). M. Kemal ATATÜRK
45 2. ÜNİTE ÖĞRETİCİ METİNLER İnsanlar yazının bulunmadığı zamanlar da acaba nasıl haberleşirlerdi hiç düşündünüz mü? Günümüzde haberleşme artık çok kolay. Mektup yazmanın yerini cep telefonu ile mesajlaşmak aldı. Teknolojinin ilerlemesi ile bazı değerlerimizi de kaybetmeye başladık. 1. Sevdiğiniz birine en son ne zaman mektup yazdınız? Mektup yazma alışkanlığının azaldığını düşünüyor musunuz? 2. Mektupların manevi değerlerinin olduğunu düşünüyor musunuz?
46 Bu ünitenin sonunda; NELER ÖĞRENECEĞİZ? 1. Farklı türlerdeki mektup metinlerinden hareketle mektupların özelliklerini belirlemeyi; 2. İncelediğiniz mektuplarda dilin hangi işlevde kullanıldığını belirlemeyi; 3. Mektupları gruplandırmayı; 4. Özel mektup yazamayı; 5. İş mektubu yazmayı; 6. Dilekçe yazamayı; 7. Mektupları akıcılık, bağlaşıklık ve bağdaşıklık bakımlarından değerlendirmeyi; 8. Mektupları yazım ve noktalama bakımından değerlendirmeyi; öğrenmiş olacaksınız. ANAHTAR KAVRAMLAR Dilekçe Biyografi Mektup Makale Fıkra Deneme Eleştiri 46
47 2.1. MEKTUP UYGULAMA VE ALIŞTIRMA ÇALIŞMALARI DİL VE ANLATIM 5 Kızım Seniha, Sevgili kızım, bu hafta da mektup alamadım. Fakat ehemmiyeti yok. Mektup alamasam da almış gibiyim. Kalplerinizi bir kitaptan daha iyi okuyabilirim. Mektubunuz gecikmiş olsa ne çıkar? Sıkıntıda olup olmadığınızı anlamak isterim. İnsaniyet artık daimî ıstıraplardan kurtulacaktır. Böyle buhranlı zamanlar büyük mefkûrelerin büyüyüp, yayılacağı bir zamandır. İnsanları kurtaracak mefkûrelerdir. Mefkûre her memleketi bir cennet yapacak, her millet kendi cennetinde hür ve mesut yaşayacaktır. İstikbalde artık haksızlık, adaletsizlik, hürriyetsizlik yoktur. Kin, husumet tamah, haset yoktur. Fertler birbirini sevecek, milletler birbirini sevecek, dinler birbirini sevecek, medeniyetler birbirini sevecek. Bugün insaniyet köprü üzerinde bulunuyor. Cehennemle Cennet üzerinde bir köprü. Eski hayatta her fert, her millet insanların sırtından geçiniyordu. Yeni hayatta her fert, her millet insanların sırtından geçiniyordu. Yeni hayatta her fert, her millet tabiatın gizli hazinelerini say anahtarıyla açarak oradan geçinecek. Ovalarımız, derelerimiz, tepelerimiz şimdiki gibi boş kalmayacak; tepeler ormanlara, dereler yemiş ağaçlarına, ovalar yeşil ekinlere bürünecek; her tarafta fabrikaların, maden ocaklarının bacaları semaya siyah duman sütunları savuracak; çocuklar oynarken derslerini öğrenmiş olacak, büyükler eğlenirken işlerini yapmış bulunacak; kimse kanaatinden dolayı mücrim tanılmayacak; kimse milletini sevdiği için cani addolunmayacak; en iyi adamlar değil, hatta iyi olmayanlar bile hapishanelerde, menfalarda çürütülmeyecek; o zamanın kanunları yalan, ahlakları sahte, ilimleri, felsefeleri hileli olmayacak. İşte o zaman gelince bizim milletimiz de mesut olacak; şimdi haksızlığa, sefalete, esarete, sıkıntıya tahammül lazım geliyor. İnsanlar irade, mefkûre varken zilleti kabul edemez, kızım. Ziya GÖKALP? 1. Bu mektubun yazılış amacı nedir? 2. Yazar, mektubu yazdığı kişiye nasıl seslenmektedir? Açıklayınız. 3. Dil mektupta hangi işlevde kullanılmıştır? 4. Ziya Gökalp mektubunda nelerden bahsetmektedir? 5. Bu mektubun edebî mektup olarak kabul edilmesinin nedeni nedir? Açıklayınız. 47
Şinasi Şair Evlenmesi - Tiyatro Metni
Şinasi Şair Evlenmesi - Tiyatro Metni -BİR PERDELİK KOMEDİ- OYNAYANLAR: Müştak Bey: Şair, güveyi Hikmet Efendi: Müştak Bey in yakın dostu Kumru Hanım: Müştak Bey in sevgilisi Sakine Hanım: Kumru nun çirkin
DetaylıZirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım
Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım İLETİŞİM, DİL VE KÜLTÜR 1. İletişim 2. İnsan, İletişim ve Dil 3. Dil Kültür İlişkisi DİLLERİN SINIFLANDIRILMASI VE TÜRKÇENİN DÜNYA DİLLERİ ARASINDAKİ YERİ 1. Dillerin Sınıflandırılması
DetaylıKübra YILMAZ, Yudum HACIOĞLU, Kadri ŞAHİN, Abdülkadir Arslan
YAYIN KURULU Hazırlayanlar Kübra YILMAZ, Yudum HACIOĞLU, Kadri ŞAHİN, Abdülkadir Arslan YAYINA HAZIRLAYANLAR KURULU Kurumsal Yayınlar Yönetmeni Saime YILDIRIM Kurumsal Yayınlar Birimi Dizgi & Grafik Mustafa
DetaylıBir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..
BABAN GELİRSE ÇAĞIR BENİ OĞUL.. Çanakkale destanının 99. yıl dönümünü yaşadığımız günlere saatler kala yine bir Çanakkale k ahramanının hikayesiyle karşınızdayım.. Değerli okuyucular; Hak için, Hakikat
DetaylıDünyayı Değiştiren İnsanlar
Dünyayı Değiştiren İnsanlar Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim,
DetaylıAruzla şiire başlayan sanatçılar, Ziya Gökalp in etkisiyle sonradan hece ölçüsüyle yazmaya başlamışlardır.
BEŞ HECECİLER Milli edebiyattan etkilenen Beş Hececiler, milli kaynaklara dönmeyi ilke edinmişlerdir. Şiire I. Dünya Savaşı Milli Mücadele yıllarında başlayıp Mütareke yıllarında şöhret kazanan edebi topluluktur.
DetaylıBuse Akbulut. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat
- şiirler - Yayın Tarihi: 10.11.2010 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.
DetaylıMetin Edebi Metin nedir?
Metin Nedir? Metin, belirli bir iletişim bağlamında, bir ya da birden çok kişi tarafından sözlü ya da yazılı olarak üretilen anlamlı bir yapıdır. Metin çok farklı düzeylerde dille iletişimde bulunmak amacıyla
DetaylıTürkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de
DetaylıM. Abdullah YILMAZ
Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten Sen bitkin düşmelisin, koklamaktan bir çiçeği
DetaylıMETİNLERİ SINIFLANDIRILMASI
Türk ve dünya edebiyatında ortaya konan eserler, amaçları ve içerikleri açısından farklı özellikler taşırlar. Bu eserler genel olarak üç ana başlıkta toplanır. Ancak son dönemde bu sınıflandırmaların sınırları
DetaylıEĞİTİM ÖĞRETİM YILI KDZ.EREĞLİ ANADOLU LİSESİ 11. SINIF DİL VE ANLATIM DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI
013 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI KDZ.EREĞLİ ANADOLU LİSESİ 11. SINIF DİL VE ANLATIM DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI AY: EYLÜL (11 İş Günü Hafta) GÜN SAAT KONULAR ÖĞRENCİLERİN KAZANACAĞI HEDEF VE DAVRANIŞLAR
DetaylıNOKTALAMA İŞARETLERİ MUSTAFA NAZIM ÖZGEN
NOKTALAMA İŞARETLERİ MUSTAFA NAZIM ÖZGEN BU ÖDEVİN HAZIRLANMASINDA MUSTAFA NAZIM ÖZGEN BURCU OLGUN GÜLŞAH GELİŞ VE FATMA GEZER TARAFINDAN ORTAK HAZIRLANMIŞTIR. BİLGİSAYAR 1 DERSİ PROJE ÖDEVİ NURAY GEDİK
DetaylıFilmin Adı: Şaban Oğlu Şaban. Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen. Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez. Senaryo: Sadık Şendil
1 Filmin Adı: Şaban Oğlu Şaban Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez Senaryo: Sadık Şendil Müzik: Kemani Sebuh Efendi- Kürdilihicazkar Longa Filmin
DetaylıAKŞEHİR ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ ÖĞRETİM YILI DİL VE ANLATIM DERSİ 11. SINIFLAR 1.DÖNEM 1.YAZILI YOKLAMASI
AKŞEHİR ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 2015-2016 ÖĞRETİM YILI DİL VE ANLATIM DERSİ 11. SINIFLAR 1.DÖNEM 1.YAZILI YOKLAMASI SORU-1) Gazete çevresinde gelişen öğretici metin türleri nelerdir? Yazınız.(10 Puan)
DetaylıSevgili dostum, Can dostum,
Sevgili dostum, Her insanı hayatta tek ve yegâne yapan bir öz benliği, insanın kendine has bir kişiliği vardır. Buna edebiyatımızda, günlük yaşantımızda ve dini inançlarımızda çeşitli adlar vermişlerdir.
DetaylıT.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI
BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR 4-10 Nisan: Polis Haftası 7-13 Nisan: Dünya Sağlık Günü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 23 Nisan'ı içine alan hafta: Dünya Kitap Günü T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM
DetaylıYüreğimize Dokunan Şarkılar
On5yirmi5.com Yüreğimize Dokunan Şarkılar Gelmiş geçmiş en güzel Türkçe slow şarkılar kime ait? Bakalım bizlerin ve sizlerin gönlünde yatan sanatçılar kimler? Yayın Tarihi : 6 Ocak 2010 Çarşamba (oluşturma
DetaylıEKİM ÜNİTE II ÖĞRETİCİ METİNLER
SEYYİT MAHMUT HAYRANİ ANADOLU LİSESİ 015 016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 11. SINIF DİL VE ANLATIM İ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI EYLÜL ÜNİTE I METİNLERİN SINIFLANDIRILMASI ÜNİTE 1 İLETİŞİM, DİL VE KÜLTÜR HAFTA
DetaylıI. DÖNEM. 1. Şiir İnceleme Yöntemi... 25 2. Şiir Okuma... 49 3. Manzume ve Şiir... 50 DERS KİTABI ETKİNLİK ÇÖZÜMLERİ... 61
VII İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER I. DÖNEM 1. ÜNİTE (GÜZEL SANATLAR VE EDEBİYAT) 1. Güzel Sanatlarda Edebiyatın Yeri... 5 2. Edebiyatın Bilimlerle İlişkisi... 7 3. Dilin İnsan ve Toplum Hayatındaki Yeri ve Önemi...
DetaylıBir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı,
Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı, elinde boş bir çuval, alanın ortasında öylece dikiliyordu.
DetaylıGünaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk
- Günaydın Günü parlatan gözler. Havayı yumuşatan nefes. Yüzlere gülücük dağıtan dudaklar. Konuşmadan anlatan kaşlar. Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk - Günaydın Günaydın...
DetaylıCümlede Anlam TEST 38
SABEDİN TÜRKER İÖO 5.SINIF TÜRKÇE Cümlede Anlam TEST 38 1) Çocukların öğütten çok, iyi bir. ihtiyaçları vardır. Tümcesinde boş bırakılan yere aşağıdaki sözcüklerden hangisi getirilebilir? A. ilgiye sevgiye
DetaylıAdı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?
ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Benim adım Deniz. 7 yaşındayım. Bu hafta sonu annem ve babamla birlikte kampa gittik. Kampa
Detaylı3. Yazma Becerileri Sempozyumu
3. Yazma 3. SAYFA HABERİNDEN ŞİİRE 3. Sayfa Haberinden Haydar ERGÜLEN İN «Elmanın E si» Adlı Şiire SERDAR SOLKUN GALATASARAY LİSESİ TDE ÖĞRETMENİ Grup: Ortaöğretim öğrencileri ( Hazırlık sınıfları ve 9.
Detaylı5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ
5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ HAZIRLIK SINIFI EKİM AYI ŞARKILARIMIZ OKULUMA BAŞLADIM BİR DÜNYA BIRAKIN SONBAHARIN SESLERİ SEVİMLİDİR HAYVANLAR HOŞ GELİŞLER OLA Her gün erken kalkarım Önce yüzümü
DetaylıŞİİR, HİKÂYE, MAKALE. Ekim 2013 Sayı 1. Yazar; HARUN ŞEN
ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE Ekim 2013 Sayı 1 Yazar; HARUN ŞEN 1 İçindekiler KALDIRIMLAR 1... 3 DİYET... 4 ÇOCUKLARINIZA ZAMAN AYIRIN... 5 2 KALDIRIMLAR I Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; Yürüyorum, arkama
DetaylıSIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir.
SIFATLAR 1.NİTELEME SIFATLARI 2.BELİRTME SIFATLARI a)işaret Sıfatları b)sayı Sıfatları * Asıl Sayı Sıfatları *Sıra Sayı Sıfatları *Üleştirme Sayı Sıfatları *Kesir Sayı Sıfatları c)belgisizsıfatlar d)soru
Detaylı.com. Haftanın Diğer Çalışmaları En Kısa Zamanda Yayınlanacaktır.
.com Haftanın Diğer Çalışmaları En Kısa Zamanda Yayınlanacaktır. ilkok 2/... Sınıfı Türkçe Dersi Değerlendirme Sınavı Adı-Soyadı:... Yaşayabilmek için oksijene ihtiyaç vardır. Oksijen sayesinde karadaki
DetaylıÇALIŞKAN ARILAR EKİM AYI EĞİTİM PROGRAMI 1.HAFTA NELER ÖĞRENECEĞİZ HAFTANIN KONUSU:OKULUMUZ
ÇALIŞKAN ARILAR EKİM AYI EĞİTİM PROGRAMI 1.HAFTA NELER ÖĞRENECEĞİZ HAFTANIN KONUSU:OKULUMUZ -Okul nedir? Okulumuzu tanıyoruz.okulumuzun bölümlerini tanıyoruz. -Okulda kimler çalışır ve ne iş yaparlar öğreniyoruz.
DetaylıHAYAT BİLGİSİ HAFTA SONU ÖDEVİ ADI SOYADI:
HAYAT BİLGİSİ HAFTA SONU ÖDEVİ ADI SOYADI: 09.04.2010 1. Vücudumuzdaki şeker oranını aşağıdaki organlarımızdan hangisi ayarlar? A) Kalp B) Böbrek C) Karaciğer 2. Sağlıklı bir yaşam için en önemli seçenek
DetaylıAnne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış
Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış MERAKLI KİTAPLAR 3. B A S I M Çocuklarla İlgili Her Türlü Faaliyette, Çocuğun Temel Yararı, Önceliklidir! 2 Süleyman Bulut Anne Ben Yapabilirim 4 Süleyman
DetaylıPİNOKYO EĞİTİM KURUMLARI MART AYI AYLIK EĞİTİM PROGRAMI 1. HAFTA
1. HAFTA TARİH : 01 MART 2016 04 MART 2016 KONU : YEŞİLAY 1- Yeşilay nedir? Ne işe yara? Faaliyetleri nelerdir? Nefes akciğer yapalım. Vücudumuzu 2- Sigara ve alkolün zararlarını hep birlikte öğrenelim
DetaylıAdım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi
Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi daha çok sevdiğimiz bir dağ köyünde doğup büyüdüm. Uzak
DetaylıİÇİNDEKİLER FARE İLE KIZI 5 YUMURTALAR 9 DÜNYANIN EN AĞIR ŞEYİ 13 DEĞİRMEN 23 GÜNEŞ İLE AY 29 YILAN 35 ÇINGIRAK 43 YENGEÇ İLE YILAN 47
İÇİNDEKİLER FARE İLE KIZI 5 YUMURTALAR 9 DÜNYANIN EN AĞIR ŞEYİ 13 DEĞİRMEN 23 GÜNEŞ İLE AY 29 YILAN 35 ÇINGIRAK 43 YENGEÇ İLE YILAN 47 KUYUDAKİ TİLKİ 49 TİLKİ ON YAŞINDA, YAVRUSU ON BİR 51 KURT, TİLKİ
DetaylıCÜMLE TÜRLERİ YÜKLEMİNİN TÜRÜNE GÖRE. Fiil Cümlesi. *Yüklemi çekimli fiil olan cümlelere denir.
CÜMLE TÜRLERİ YÜKLEMİNİN TÜRÜNE GÖRE Fiil Cümlesi *Yüklemi çekimli fiil olan cümlelere denir. İnsan aklın sınırlarını zorlamadıkça hiçbir şeye erişemez. Seçilmiş birkaç kitaptan güzel ne olabilir. İsim
DetaylıSevda Üzerine Mektup
1 Ferda Çetin 21401765 Sevda Üzerine Mektup Sevgilim, Sana mektup yazmamı istiyorsun. Yazayım, tamam, ama hayal kırıklığına uğramazsın umarım. Ben senin gibi değilim. Şiirler yazamam, süslü sözler bilmem.
DetaylıSAN Kİ ÖNCELEYİN GÜL AŞIK OLMUŞTU. kadının yeniden yaratılmasına sebebiyet vermiştir, onlara olan eşsiz aşkıyla. Bir yandan bu
Bilgin 1 Latife Sena Bilgin 21301075 TURK 102-021 Serbest1 Gönenç Tuzcu 26.09.2014 Tanrı Bin birinci gece şairi yarattı, Bin ikinci gece cemal'i, Bin üçüncü gece şiir okudu tanrı, Başa döndü sonra, Kadını
DetaylıΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ
ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:
DetaylıÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama...24 2. Haftanýn Testi...25
ÝÇÝNDEKÝLER A. BÝRÝNCÝ TEMA: BÝREY VE TOPLUM Küçük Cemil...11 Bilgi Hazinemiz (Hikâye Yazmaya Ýlk Adým)...14 Güzel Dilimiz (Çaðrýþtýran Kelimeler - Karþýlaþtýrma - Þekil, Sembol ve Ýþaretler - Eþ Anlamlý
DetaylıA1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:
A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.
DetaylıMUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN
MUTLU HAFTALAR Emrah&Elvan PEKŞEN ilkok BÜYÜK HARFLERIN KULLANIMI Emir Defne Özel isimlerin ilk harfleri büyük yazılır. Cesur Yumak Nevşehir Japon Azerbaycan Ağrı Dağı Anıtkabir Cümleler her zaman büyük
DetaylıMUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN
MUTLU HAFTALAR Emrah&Elvan PEKŞEN ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok BÜYÜK HARFLERIN KULLANIMI Emir Defne Özel isimlerin ilk harfleri
DetaylıBir sözcüğün zihinde uyandırdığı ilk anlama gerçek anlam denir. Kelimelerin sözlükteki ilk anlamıdır. Bu yüzden sözlük anlamı da denir.
A.SÖZCÜKTE ANLAM GERÇEK (TEMEL) ANLAM Bir sözcüğün zihinde uyandırdığı ilk anlama gerçek anlam denir. Kelimelerin sözlükteki ilk anlamıdır. Bu yüzden sözlük anlamı da denir.
DetaylıBirbirimize anlatacağımız ne çok şey var; düşündünüz mü? İşte bu yazma nedenlerimden biri. İlki...
Bir şairin seyir defteri Prof. Dr. Göksel Altınışık Gelinciğin Yalnızlığı Bir ömrü damıtsak ne kalır geriye? Benimkinden, en azından şu ana dek yaşanan kadarından, sözcükler kalıyor. Bir mucize bu benim
DetaylıOKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Aşağıdaki şiiri okuyunuz. Soruları cevaplayınız. OKULUMUZ Her yerden daha güzel, Bizim için burası. Okul, sevgili okul, Neşe, bilgi yuvası. Güzel kitaplar burda, Birçok arkadaş burda, İnsan nasıl sevinmez,
DetaylıA1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:
A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.
DetaylıTürkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Bilim Etkinlikleri
Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Bilim Etkinlikleri Sohbetler *Kendimi tanıyorum (İlgi ve yeteneklerim, hoşlandıklarım, hoşlanmadıklarım) *Arkadaşlarımı tanıyorum *Okulumu tanıyorum
DetaylıBÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ
BÖLÜM. İLETİŞİM, NLM VE DEĞERLENDİRME ( puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKYESİ 8 Hayatı boyunca mutlu olmadığını fark eden bir adam, artık mutlu olmak istiyorum demiş ve aramaya
DetaylıSelman DEVECİOĞLU. Gönül Gözü
Selman DEVECİOĞLU Gönül Gözü SİVAS CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ ENGELLİLER BİRİMİ YAYINLARI Yayın No: 4 Editör Prof. Dr. Recep Toparlı Baskı Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Matbaası Kapak ve İç Düzen Sivas Cumhuriyet
DetaylıAdım-Soyadım:... Oku ve renklendir.
Adım-Soyadım:... Oku ve renklendir. Gemiyle bir yolculuğa çıkmaya hazır mısın? O zaman geminin üzerindeki çiçeklerden 2 tanesini yeşile, bir tanesini pembe renge boyamalısın. Geminin pencereleri açık mavi
Detaylı5.SINIF TÜRKÇE (GENEL DEĞERLENDİRME TESTİ) almıştır?
5.SINIF TÜRKÇE (GENEL DEĞERLENDİRME TESTİ) Öğle üstü bir cip gelip obanın çadırları önünde durdu. Çocuklar hemen çevresinde toplaştılar. Cipten önce veteriner, sonrada kaymakam indi. Obanın yaşlıları hemen
DetaylıBASKETBOLCU AHMET İLKÖĞRETİM 1. SINIF. Gülşen DEMİR Porsuk İlkokulu /Odunpazarı /ESKİŞEHİR
BASKETBOLCU AHMET Ahmet ile babası televizyonda spor haberlerini izliyorlardı. Ahmet, babasına : - Spor ne demek, babacığım? diye sordu. Babası: - Spor, tek başımıza veya birden fazla kişi ile yaptığımız
DetaylıÇOCUK VE YETİŞKİN HAKLARI
1. DÜŞÜNME DERSİ Sevgili Lale, sevgili Murat ve sevgili okuyucumuz, önce malzeme kutusundan çıkardığımız şu karikatüre bir göz atmanda yarar var: Örnek: 1 ÇOCUK VE YETİŞKİN HAKLARI Tan Oral, Cumhuriyet
DetaylıKadir Akel "Dert Etme Allah Yeter" diyor. Bunu da neden dediğini bize böyle açıklıyor.
Kadir Akel "Dert Etme Allah Yeter" diyor. Bunu da neden dediğini bize böyle açıklıyor. Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız hocam? Hangi okullarda okudunuz? Nerede çalıştınız bugüne kadar? 1975 Kahramanmaraş
DetaylıPOLAT İNAL METİN 1 METİN 2 METİN 3
11. DİL VE ANLATIM YAZILI SINAV SORULARI Öğrencinin Adı ve Soyadı : Sınıfı: Numarası: Soru No 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 TOPLAM S.Puanı 17 10 1 11 10 1 4 2 10 14 10 10 100 Ö
Detaylıİsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali
Aşağıda verilen isimleri örnekteki gibi tamamlayınız. Örnek: Ayakkabı--------uç : Ayakkabının ucu İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali Kalem sap Çanta renk Araba boya Masa kenar Deniz mavi Rüzgar şiddet
DetaylıPirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan
1. Sahne (Koruluk. Uzaktan kuş cıvıltıları duyulmaktadır. Sahnenin solunda birbirine yakın iki ağaç. Ortadaki ağacın hemen yanında, önü sahneye dönük, uzun ayaklık üzerinde bir dürbün. Dürbünün arkasında
DetaylıEvimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım
Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi. Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmasa
DetaylıTEŞEKKÜR. Kısa Film Senaryosu. Yazan. Bülent GÖZYUMAN
TEŞEKKÜR Kısa Film Senaryosu Yazan Bülent GÖZYUMAN Sahne:1 Akşam üstü/dış Issız bir sokak (4 sokak çocuğu olan Ali, Bülent, Ömer ve Muhammed kaldıkları boş inşaata doğru şakalaşarak gitmektedirler.. Aniden
DetaylıEşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var)
Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var) Yazan: Yücel Feyzioğlu Resimleyen: Mert Tugen Ne varmış, ne çokmuş, gece karanlık, güneş yokmuş. Her kasabada kabadayı insanlar varmış.
DetaylıDerleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen
Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen NOGAY Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen NOGAY Çok çok eski zamanlarda, var varken, yok yokken ahmak bir kurt, kapana yakalanmış. Kapana yakalanan
Detaylıilkokul1.com YAPANIN YANINA KALMAZ Padişah, sarayının bahçesindeki ağacı çok seviyordu. Bahçıvana; Bu gül ağacına iyi bak! emrini verdi. Günün birinde bir bülbül bu ağaca musallat olup, gülleri yerlere
Detaylı2. Sınıf Kazanım Değerlendirme Testi -1
by Mehmet- omeruslu06 1 3. Bayrağımızdaki hangi renk daha fazladır? 1. Sınıfımızdaki arkadaşlarımızın her siyah A. B. kırmızı birinin farklı güçlü yanları var. Mesela, Elif. Çizdiği resimleri Ahmet beyaz
DetaylıNURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.
Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci
DetaylıISBN : 978-605-65564-3-2
ISBN : 978-605-65564-3-2 1 Baba, Bal Arısı Gibi Olmak İstemiyorum ISBN : 978-605-65564-3-2 Ali Korkmaz samsun1964@hotmail.com Redaksiyon : Pelin GENÇ Dizgi/Baskı Kardeşler Ofset Matbaacılık Muzaffer Ceylandağ
DetaylıI. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS
I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMİ BİR DERS Genç adam evlendiğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara
Detaylı1. Aşağıdakilerin hangisi eşsesli bir sözcüktür? A) felaket B) deprem C) biz D) bit
1. Aşağıdakilerin hangisi eşsesli bir sözcüktür? A) felaket B) deprem C) biz D) bit 2. Onun...... sana ders olsun. Cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir? A) başına gelen B) baş
DetaylıABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI OCAK AYI BÜLTENİ BELİRLİ GÜNLER VE HAFTALAR. Yeni yıl (31 Aralık-1 Ocak)
ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI OCAK AYI BÜLTENİ BELİRLİ GÜNLER VE HAFTALAR Yeni yıl (31 Aralık-1 Ocak) Enerji Tasarrufu Haftası (Ocak ayının ikinci haftası) GÜNE BAŞLAMA ETKİNLİKLERİ Oyun
DetaylıJake mektubu omzunun üstünden fırlatır. Finn mektubu yakalamak için abartılı bir şekilde atılır.
İÇ - AĞAÇ EV SALONU - GÜNDÜZ Salon kapısının altından içeri bir mektup süzülür. mektubu almak için koşar. zarfı çevirir, üstünde yazmaktadır. Oo, posta gelmiş! Hey,, bu sana! mektubu omzunun üstünden fırlatır.
Detaylı66 Fotoğrafçı Etkinlik Listesi. 52 Haftalık Fotoğrafçılık Yetenek Sergisi
66 Fotoğrafçı Etkinlik Listesi 52 Haftalık Fotoğrafçılık Yetenek Sergisi 2019 yılında kendimize daha fazla zaman ayırmak istiyoruz. Fotoğrafla olan iletişimimizi artırmak istiyoruz. Fotoğrafın bir sanat
DetaylıGüzel Bir Bahar ve İstanbul
Güzel Bir Bahar ve İstanbul Bundan iki yıl önce 2013 Mayıs ayında yolculuğum böyle başladı. Dostlarım, sınıf arkadaşlarım ve birkaç öğretmenim ile bildiğimiz İstanbul, bizim İstanbul a doğru yol aldık.
DetaylıEDEBİYAT ADF GÜZEL SANATLAR VE EDEBİYAT. Sanat ve Zanaat. ÜNİTE 1: GÜZEL SANATLAR VE EDEBİYAT Güzel Sanatlar ve Edebiyat Metinlerin Sınıflandırılması
EDEBİYAT ÜNİTE 1: GÜZEL SANATLAR VE EDEBİYAT Güzel Sanatlar ve Edebiyat Metinlerin Sınıflandırılması ADF 01 GÜZEL SANATLAR VE EDEBİYAT Sanat ve Zanaat Bir duygunun, tasarının ya da güzelliğin çizgi, renk,
DetaylıANKARA ÜNİVERSİTESİ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI ÖZEL LİSESİ 2011-2012 ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM 11-A SINIFI MF GRUBU DİL VE ANLATIM DERSİ I
ANKARA ÜNİVERSİTESİ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI ÖZEL LİSESİ 2011-2012 ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM 11-A SINIFI MF GRUBU DİL VE ANLATIM DERSİ I. YAZILI SINAVI SORULARI Öğrencinin Adı ve Soyadı : Sınıfı: Numarası:
Detaylı5 YAŞ HAZIRLIK GRUBU HAFTALIK VELİ BÜLTENİ SAYI : 2 SAĞLIĞIM VE ANATOMİM DÜNYA ÇOCUK KİTAPLARI HAFTASI KASIM
5 YAŞ HAZIRLIK GRUBU HAFTALIK VELİ BÜLTENİ SAYI : 2 SAĞLIĞIM VE ANATOMİM DÜNYA ÇOCUK KİTAPLARI HAFTASI 07-11 KASIM Sayfa 2 5 YAŞIN GELİŞİM ÖZELLİKLERİ OKUMA-YAZMA DERSİMİZ İlk çocukluk evresinin düğüm
DetaylıEĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF DİL VE ANLATIM DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ
KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF DİL VE ANLATIM DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı 1 2 SINIFLANDIRILMASI
DetaylıBAHARA MERHABA. H. İlker DURU NİSAN 2017 İLKOKUL BÜLTENİ
BAHARA MERHABA Toprağın ve suyun güneşle buluştuğu, doğanın canlandığı, aydınlık ve sıcak günlere kavuştuğumuz güzel bahar aylarına merhaba dedik. Baharın verdiği canlılık ve heyecanla eğitim- öğretim
Detaylı.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN
.com Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Adı-Soyadı:... Önce kelimeleri tek
DetaylıGÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU
GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU 1. DIŞ. CADDE - GECE 1 FADE IN: Saat 22:30. 30 yaşında bir gazeteci olan Eren caddede araba sürmektedir. Bir süre sonra kırmızı ışıkta durur. Yan koltukta bulunan fotoğraf
DetaylıKızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri
1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya
DetaylıBu cümledeki boşluğa aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygun olur?
7. Sınıf Türkçe Deneme Sınavı 1 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zaman zarfı yoktur? A) Adana ya gidip üç beş gün kalacağım. B) Toplantı saatini dün Pınar dan öğrendim. C) Eşyalarımızı toplayıp hemen
Detaylı2016 EYLÜL MUSTAFAKEMALPAŞA / BURSA T.C. MUSTAFAKEMALPAŞA İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ DİL VE ANLATIM DERSLERİ UYGULAMA SINAVI YÖNERGESİ
2016 EYLÜL Dil ve Anlatım Uygulama Sınavı T.C. MUSTAFAKEMALPAŞA İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ MUSTAFAKEMALPAŞA MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ DİL VE ANLATIM DERSLERİ UYGULAMA SINAVI YÖNERGESİ TÜRK DİLİ
DetaylıALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?
ALTIN BALIK Bir zamanlar iki balıkçı varmış. Biri yaşlı, diğeriyse gençmiş. İki balıkçı avladıkları balıkları satarak geçinirlermiş. Bir gün yine denize açılmışlar. Ağı denize atıp beklemeye başlamışlar.
DetaylıOKULUMUZDA DEĞERLER EĞİTİMİ ÇALIŞMALARI. Sevgi Etkinlikleri Sunum Planı
OKULUMUZDA DEĞERLER EĞİTİMİ ÇALIŞMALARI Sevgi Etkinlikleri Sunum Planı 1.Sunumun Konusu : Sevgi Etkinlikleri 2.Sunumun Süresi : 30 Dakika 3.Sunumun İçeriği : a. Sevgi kavramının öğrencilere etkinliklerle
DetaylıİÇİNDEKİLER. Sorular... 9 Ödev... 10
İÇİNDEKİLER ÜNİTE 1 DİL, DİLLER VE TÜRKÇE... 1 1. Giriş... 2 2. Dilin Özellikleri... 2 3. Yeryüzündeki Diller... 2 4. Türkçenin Dünya Dilleri Arasındaki Yeri... 4 5. Türk Yazı Dilinin Gelişmesi Eski Türkçe...
DetaylıMETINLERIN SINIFLANDIRILMASI. Metinlerin Sınıflandırılması
METINLERIN SINIFLANDIRILMASI Metinlerin Sınıflandırılması Bir yazıyı şekil, anlatım ve noktalama özellikleriyle oluşturan kelimelerin bütününe metin denir. Metinler temelde insanın kendini ifade etme ihtiyacından
DetaylıBÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ANTİKA SANDALYE
BÖLÜM. İLETİŞİM, NLM VE DEĞERLENDİRME ( puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. NTİK SNDLYE 8 Genç adam, antika ile uğraşıyordu ve bu yüzden ülkenin en uzak yerlerini geziyor, beğendiği antika malları
DetaylıOYUNCAK AYI. Aysel çok mutluydu. Çünkü bugün doğum. Annesi Elvan a oyuncak bir ayı aldı. Elvan. günüydü. Babası Aysel e hediye aldı.
OKUMA ANLAMA ÇALIŞMASI 1 OYUNCAK AYI Annesi Elvan a oyuncak bir ayı aldı. Elvan ayının adını Yumoş koydu. Halasına oturmaya giderken Yumoş uda götürdü. Halasının kızı Songül ile birlikte oynadılar. Sorular:
DetaylıKOLEJ - FEN LİSESİ - ÇAMLICA ORTAOKULU XXVI. EDEBİYAT ve KİTAP GÜNLERİ ETKİNLİK İÇERİĞİ Okuyan insan, yaşayan insan
KOLEJ - FEN LİSESİ - ÇAMLICA ORTAOKULU XXVI. EDEBİYAT ve KİTAP GÜNLERİ ETKİNLİK İÇERİĞİ Okuyan insan, yaşayan insan USTALARA SAYGI-ANMA SOKAK AÇILIŞI F.DOSTOYEVSKİ SÖYLEŞİ / DİNLETİ - İMZA ATAOL BEHRAMOĞLU
Detaylı&[1Ô A w - ' ",,,, . CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Rasim KAYGUSUZ
.... CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI 1 - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin Topu 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 - Cin Ali Okula Başlıyor
DetaylıHaydi Deniz Kıyısına! Şimdi okuyacağınız hikâye Limonlu Bayır
1. Bölüm Haydi Deniz Kıyısına! Şimdi okuyacağınız hikâye Limonlu Bayır Savaşı nın hikâyesidir. Diğer adıyla ona Akşam Yemeği Savaşları da diyebiliriz. Aslında Hayalet Avcıları III de diyebiliriz, ama açıkçası
DetaylıYALNIZ BİR İNSAN. Her insanın hayatında mutlaka bir kitap vardır; ki zaten olması da gerekir. Kitap dediysem
YALNIZ BİR İNSAN Her insanın hayatında mutlaka bir kitap vardır; ki zaten olması da gerekir. Kitap dediysem öyle sonunda hep iyilerin kazandığı, kötülerin cezalandırıldığı veya bir suçluyu bulmak için
Detaylıyuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam
VARLIKLARIN ÖZELLİKLERİNİ BELİRTEN KELİMELER yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam şu otobüs birkaç portakal Yuvarlak masa : Yuvarlak sözcüğü varlığın biçimini bildiriyor. Yeşil erik : Yeşil sözcüğü
DetaylıBenimle Evlenir misin?
Benimle Evlenir misin? Bodrum sokakları ilginç bir evlenme teklifine daha sahne oldu. Bodrumlu genç kaptan Ali Özbaylan 9 yıl önce tanıştığı kız arkadaşı Tuba Cihat a, Milta Marina da bulunan bir kafede
DetaylıABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.
SOKAK - DIŞ - GÜN ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. Batu 20'li yaşlarında genç biridir. Boynunda asılı bir fotoğraf makinesi vardır. Uzun lensli profesyonel görünşlü bir digital makinedir. İlginç
DetaylıÖzel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi YILDIZLAR GRUBU ARALIK
Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi YILDIZLAR GRUBU ARALIK YENİ YIL Bizlere kutlu olsun. Sizlere kutlu olsun. Eski yıl sona erdi, Yepyeni bir yıl geldi. Bu yıl olsun mutlu bir yıl, Bu yıl
DetaylıATATÜRK'Ü ANIŞ. Adım-Soyadım:...
ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Adım-Soyadım:... Önce kelimeleri tek tek okuyalım.her kelimeyi bir defada doğru okuyana kadar
DetaylıKALIPLAŞMIŞ KELİME ÖBEKLERİNDE ANLAM
KALIPLAŞMIŞ KELİME ÖBEKLERİNDE ANLAM . İKİLEMELER Bir sözün etkisini artır ak a a ıyla iki söz üğü kalıplaş ası yoluyla oluşa sözlerdir. İlk akışta güçlü kuvvetli iri gözüküyor. Yaptığı ı ya lış olduğu
DetaylıYeşilcan la. Temiz Hava. İlkokul
Yeşilcan la Temiz Hava İlkokul SUNUM İÇERİĞİ Bağımlılık Nedir? Tütün Ürünleri Nelerdir? Sigaranın Arttırdığı Riskler Kendimi Nasıl Korurum? Sigara İçmemenin Faydaları 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15
DetaylıOkuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası
Kelime bilgimin büyük bir miktarını düzenli olarak İngilizce okumaya borçluyum ve biliyorsun ki kelime bilmek akıcı İngilizce konuşma yolundaki en büyük engellerden biri =) O yüzden eğer İngilizce okumuyorsan,
Detaylı