M L L Î F O L K L O R

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "M L L Î F O L K L O R"

Transkript

1 M L L Î F O L K L O R Üç Ayl k Uluslar Aras Halkbilimi Dergisi International and Quarterly Journal of Folklore Türkiye de ilk halkbilimi enstitüsü 1966 y l nda bu adla kuruldu. Cilt/Volume: 6 Y l/year: 12 Say /Number: 46 Yaz/Summer 2000 ISSN Ç NDEK LER/TABLES DES MAT ERES Birkaç Söz /Quelques explications par éditeur...3 Doç. Dr. M. Öcal O UZ slâmî Dönemde Türk Toplumunda Kad n n Yeri ve Önemi/ Le lieu et l'importance des femmes dans la sociéte turque à la periode d' slam...4 Prof. Dr. Umay GÜNAY Belguedj'in Makalesine Göre Cezayir Konuflma Dilindeki Türkçe Kelimeler ve Tunus'taki Durum/Les mots turcs dans le parler algeriens selon l'article de Belguedj et la situation en Tunisie à propos des mots turcs Doç. Dr. M. Öcal O UZ ki Masal Tipi Katalo unun Karfl laflt rmal Listesi: EberhardBoratav: Türk Masallar n n Tip Katalogu (TTV=EB) ve AarneThompson: Masal Tipleri Katalogu (TF=AT)/ La liste comparative des deux catalogues des types des contes: TTV=EB et TF=AT...22 H. JASON O. SCHNITZLER/ Çev. (Traducteur): Doç. Dr. Metin EK C Bar fl Manço Araflt rmalar n n Önemi ve Yöntemi Üzerine Tespitler/ Les fixages sur la méthode et l'importance des recherches de Bar fl Manço...40 Doç. Dr. Özkul ÇOBANO LU "Manas" ile "Kocacafl", "K zcibek", "Kurmanbek", "Seyitbek", "Ak Möör" Destanlar Aras ndaki Paralellikler/ Les parallélismes entre les épopées "Ak Möör", "Seyitbek", "Kurmanbek", "K zc bek", "Kocacafl" et "Manas"...48 Doç. Dr. Nerin KÖSE Hayvanc l k Terimleri ile lgili Bir Makale ve Baz Küçükbafl Hayvanc l k Terimlerimiz/ Un article su les termes d'élevage et certains nos termes d'élevage menu bétail...61 Yrd. Doç. Dr. Nergis B RAY Ölümünün 50. Y l Münasebetiyle Konyal Âfl k Mehmet Yak c 'n n Hayat, Edebi Kiflili i ve fiiirlerinden Örnekler/ En raison de la mort du cinquantenaire, la vie, la personnalité littéraire et des exemples des poémes de "Konyal Âch k Mehmet Yak c "...79 Yrd. Doç. Ali YAKICI Millî Folklor 1

2 Âfl k Efgan Didarî ve Hikâyesi/ "Ach k" Efgan Didârî et son récit...87 Yrd. Doç. Dr. Ayfle YÜCEL Türk Dü ün Gelene i çinde Karakeçili Türk Dü ününün Ritüel Aç dan De erlendirilmesi/ Une évuluation au regard de rituel le mariage de "Karakeçili" turc dans la tradition du mariage turc...92 Dr. Gülin Ö ÜT EKER Azerbaycan Makamlar ndan Olan fiûr'un Türk Müzi i ile Karfl laflt rmal Tahlili/ L'analyse comparative entre la musique turque et "fiur" qui sont les modalités Azerbaïdjan Yavuz fien Ülkü Sevim fien Anadolu'da Yaflayan Halk nançlar n n Menflei Üzerine Bir Araflt rma/ Une recherche su l'origine des croyances populaire qui vivant en Anatolie Dr. Bekir fi fiman Kaygusuz Abdal Menâk bnâmesi/ Le "Menak bname" de Kaygusuz Abdal Yrd. Doç. Dr. smet ÇET N Özkul Çobano lu ile "Halkbilim Kuramlar ve Araflt rma Yöntemleri Tarihine Girifl" Üzerine Bir Söylefli/ Une reportage avec Özkul Çobano lu sur "Halkbilimi Kuramlar ve Araflt rma Yöntemleri Tarihine Girifl" Murat FIRAT Do rugöz Kasabas 'nda Anadut/Atk Zanaat / L'artisanat de "Anadut" et "Atk " à Do rugöz Yrd. Doç. Dr. G. Tar man CEN KO LU Burunk flla Köyü Folklorundan Derlemeler/ Les compilations du folklore du village "Burunk flla" Memduh fienol Burdur'dan ki Uygulama Dernek, Çarflamba/ Deux pratiques à Burdur: "Dernek" et "Çarflamba" Kadriye TÜRKAN Millî Folklor 2

3 B RKAÇ SÖZ Merhaba aziz okuyucu, Yeni bir say yla daha sizlere merhaba demenin mutlulu u ve heyecan içindeyiz. Millî Folklor, 1980'lerde kurulmufltu, art k 2000'leri telaffuz ediyoruz. Dünyadaki baz halkbilimi dergilerinin yüz hatta yüz elli y l aflan ömürleri dikkate al nd nda, 13 y ll k varl k hikâyemizin abart lmamas gereken boyutu hemen ortaya ç karsa da, bizde, kurumlaflman n ve süreklili in zorlu u hesaba kat ld nda, istikrarl bir çizgide yürüdü ümüz söylenebilir san yorum. Okuyucumuzu "yeni" ile tan flt rma ve meslektafllar m z n çal flmalar n "dünya"ya aktarma fleklinde özetleyebilece imiz uluslar aras olma misyonumuzun bir bölümünü oluflturan çeviri çal flmalar m z önümüzdeki dönemde de sürdürece iz. Millî Folklor'un 1990 y l nda yay nlanan 6. say s nda yer alan Ursula Ewig'in "Masal, Masal Araflt rmas ve Masal Derlemesi" adl makalesinin Prof. Dr. Zeki Arda ve Prof. Dr. Umay Günay taraf ndan Türkçe'ye kazand r lmas yla bafllayan çeviri çal flmalar m z, özellikle yay n dan flman m z Prof. Dr. Umay Günay' n üstün gayretleri ve meslektafllar m z n bu alana verdikleri önemle ç gibi büyüyerek, birkaç kitap oluflturacak hacimdeki makalelerin dergimizin sayfalar aras nda yay nlanmas n sa lam flt r. Bir kitap veya makale hakk ndaki bilimsel bilgi sahibi olmak ve elefltirel yaklaflabilmek için o eseri okumaktan baflka bir yöntemin bulunmad dikkate al narak de erlendirildi inde, meslektafllar m z n yapt çevirilerin Türk halkbiliminin yöntemsel ve kuramsal çal flmalar n n ne denli zor ve bir dili konuflabilmenin ötesinde beceri gerektiren sanatsal ve bilimsel bir boyut tafl d hesaba kat ld nda, çevirinin ortalama bir de erlendirmeyle yüzde elli yaratma oldu u dahi söylenebilir. flte bu de erlendirme çerçevesinde, dünya folklor çal flmalar ndan daha fazla haberdar olmak ve onlara daha elefltirel yaklaflabilmek için çeviri çal flmalar m z yürütecek meslektafllar m zdan gelen çevirilere öncelikle yer vermeye devam edece iz. Bu çerçevede, bu say da, yapt son derece önemli çevirilerle Türkiye'de halkbilimi çal flmalar n n ivme kazanmas na küçümsenmeyecek katk lar sa layan de erli meslektafl m Metin Ekici'nin yeni ve alan m z için son derece önemli bir çevirisine yer veriyoruz. Öte yandan, uluslar aras bir dergi olma niteli imizi daha iyi vurgulayabilmek üzere bir tak m yeni kararlar ald m z da belirtelim. Bilindi i üzere Millî Folklor, yaklafl k üç y ld r ABD'deki uluslar aras indeks kurulufllar ndan olan M.L.A. ve Avusturya'daki TA taraf ndan taranmaktad r. Dergimiz uluslar aras niteli i ile on y l n geride b rakt ndan di er indeksler taraf ndan taranmas için de giriflimlerimiz sürmektedir. Bilindi i üzere, öteden beri dergimizin sayfalar aras nda her dilden yaz ya yer vermekteydik. Önümüzdeki say larda bu yöndeki çal flmalar m za da h z vererek, halkbiliminin uluslar aras alanda tan nm fl uzmanlar n n tercih ettikleri dillerdeki yaz lar na veya bu tür yaz lardan oluflan özel say lara yer vermeye bafllayaca z. Buna ilaveten yay nlanan Türkçe yaz lar n ulaslar aras alana tafl nmas düflüncesiyle, bu say dan bafllayarak " çindekiler"in ngilizce ve/veya Frans zca's n da vermeyi kararlaflt rm fl bulunuyoruz. Bu nedenle, yazarlar m z n makalelerinin ngilizce ve/veya Frans zca bafll n da göndermeleri gerekmektedir. Yay nlanacak yaz lar hakk ndaki teknik hususlarla, inceleme süreci, hakemlik kurumu gibi di er noktalar "Prensipler" k sm nda belirtildi i gibi uygulanmaya devam edilecektir. Son not olarak, teknik bak mdan prensiplerimize uydu u Yaz flleri taraf ndan de erlendirilen yaz lar, Yay n Dan flmanlar m zdan birinin görüflü, iki uzman n incelemesi ve Yaz Kurulumuzun salt ço unlu unun onay al narak hakemlik kurumunun gereklerine göre yay nlanmakta oldu undan makalelerin bas m sürelerinin gecikmesinden dolay say n yazarlar m z n bizi anlayacaklar n umuyoruz. Doç. Dr. M. Öcal O UZ Yay n Yönetmeni 3 Milli Folklor

4 SLÂMÎ DÖNEMDE TÜRK TOPLUMUNDA KADININ YER VE ÖNEM Prof. Dr. Umay GÜNAY slâmî dönemde Türk toplumunda kad n n yerini ve önemini tesbit edebilmek için öncelikle iki konuya aç kl k getirmek gerekir. lk olarak insanl k tarihinin bafllang c ndan XX. yüzy la kadar bütün dünyada cinsiyete göre iflbölümü yap ld için kültürel de erler, sosyal kabuller ve protokolün de buna göre flekillendi i gerçe ini görmek zorunday z. Erkekler d fl dünya ile ilgili faaliyetleri üstlenmifllerdir. Kad nlara ev içi faaliyet ve aile iliflkilerini düzenleme gibi s n rl görevler verilmifltir. Bu ifl bölümü sonucunda kad nlar d fl dünya ile ilgili faaliyetlerde görev al p kendilerini gelifltirme, kan tlama ve üretken olma flans ndan mahrum olmufllard r. Annelik ve efllik görevleri d fl nda hayat n bütün alanlar nda ikinci derecede rol alm fllard r veya baz alanlarda hiç varl k gösterememifllerdir. Baz ça ve baz topluluklarda de iflen oranlarda kad nlar n yeteneklerinin ve zekâlar n n erkeklerden geri ve az oldu u kabul edilmifl ve bugün de bir ölçüde bu anlay fl n etkili oldu u toplumlar veya guruplar bulunmaktad r. kinci konu ise islâmiyetin kabulüyle birlikte yaflad m z medeniyet ve kültür de iflimdir. Günümüzde genellikle kad n erkek eflitli inde ortaya ç kan yasaklar islâmiyete ba lanmaktad r. Halbuki kad na bak fltaki olumsuz geliflmeler islamiyetin kabulunden sonra girdi imiz ArapFars kültür dâiresinden bize aktar lan ArapFars ve Hint geleneklerinden kaynaklanmaktad r. Bütün dünyada, sanatta, bilimde, edebiyatta, politikada öncü durumda ve eser sahibi kad n say s pek azd r, baz alanlarda hiç yoktur. Türk toplumunda özellikle islâmiyet öncesinde kad nlara yaklafl m n çok kat olmamas na ra men bütün dünyada oldu u gibi hayat n aksi olan edebî eserlere ve tarihi kaynaklara bak ld nda kad nlar dâima erke in hayat içinde veya yan nda oynad role veya erke in onlara verdi i de ere göre belirmekte ve tan t lmaktad rlar. Bir erkek her ça da bütünüyle kendi yetenek, faaliyet ve birikimlerine, baflar ve baflar s zl klar na göre de erlendirilmifl ve de erlendirilmektedir. slâmiyet öncesinde ve sonras nda kad nlar ise baba, koca, o ul veya erkek kardeflinin statüsüne göre de erlendirildikten sonra kiflisel nitelikleri söz konusu edilebilirdi. slâmiyetten önce de sonra da bir kad n tek bafl na ve kendi ad na toplum içinde varolamazd. Ba l oldu u erke in yaflama alan içinde kendini gerçeklefltirebilir ve üretken olabilirdi. Feminist hareketlerle kad n erkek eflitli i konusunda epeyce yol katedildi i günümüzde bile bu anlay fl hala büyük ölçüde etkisini sürdürmektedir. slâmiyetin kabulünden sonra Türk toplumunda kad n n yeri ve de eri konusunu aç klarken bu genel kabulleri de gözönünde tutmakta yarar vard r. slâmiyetin müminlere öngördü ü bütün kurallar Kuran da bulunmaktad r. slâmi dünya görüflü, kad n ve erkek Milli Folklor 4

5 kullar n uymas gereken kurallar, Kuran ve Hz. Muhammed in sahih hadisleriyle belirlenmifltir. Kuran ve sahih hadislere bak ld nda islam inanc nda kad nlar erkeklerden ay ran ve afla gören hükümlerin bulunmad n görüyoruz. H r stiyanl k ve Yahudilik kad n önemsiz ve kusurlu kabul etmifltir. Yahudilik ve H r st yanl a göre insan n cennetten kovulmas n n sebebi kad n olan Havva d r. Yahudilik kad n suçlu buldu undan ibadette, mirasta, akrabal kta erkekle eflde er görmemifltir. On Emir'de kad n, komflunun öküzü ve efle iyle ayn yerde an lm flt r. H r st yanl k, insani zaaflardan kaynaklanan suçun sorumlulu unu bütünüyle Adem i yan ltan Havva dan bafllatarak kad nlar sorumlu tutmufltur. Kuran Kerim kad na ve erke e insan olarak ayn de eri vermifltir. Kuran da ve hadislerde müslüman, imanl kul anlam nda kullan lan müminlikten hem kad n hem erkek ayn ölçülerde ayn flekilde sorumludur. man n esaslar, islâm n flartlar hem erkek hem kad n için geçerlidir. Kuran Kerim, Adem le Havva'y, k saca insan yan ltan n fleytan oldu unu Bakara 2/36; A raf 7/20 surelerinde aç klam flt r. Hz. Muhammed, cennetin annelerin ayaklar n n alt nda oldu unu aç klayarak Hz.Havva y insanl n annesi mertebesine yükseltmifltir. Kuran insan olma, dinî yükümlülük ak l ve kulluk ve mükafaat bak m ndan kad n ile erke i eflit tutmaktad r. Kad n ve erkek, cinsiyetlerinden dolay ortaya ç kan farkl l klar birbirlerinden üstünlük veya afla l k anlam nda de ildir. Bu farkl l k yarad l fl hikmetine göre birbirlerini tamamlamalar anlam n tafl maktad r. Erkek olsun kad n olsun mümin kullar n yapt klar hay rlar ödüllendirilecektir. (Alî mran 3/195). nsanlar n erkek kad n olarak yarat lmalar n n hikmeti bir ayette (Rum 30/21) de flöyle aç klanmaktad r: Kaynaflman z için size kendinizden efller yarat p sizi sevgi ve merhamet ba ile birbirinize ba lamas da Allah n varl n n delillerindendir. Kuran da kad nlara ayr lm fl özel sure de kad nlarla ilgili yanl fl kabul ve uygulamalar n düzeltilmesine yöneliktir. Nisa suresindeki ayetler bu konuya bütünüyle aç kl k getirmektedir: Sizi bir tek nefsten yaratan, ondan eflini vareden ve ikisinden pek çok erkek, kad n meydana getiren Rabbinize hürmetsizlikten sak n n (Nisa 4/1). Erke i de yaratan Allaht r, kad n da yaratan Allaht r. Erkek, kad n kim mümin olarak yararl ifller yaparsa, onlar cennete gireceklerdir, kendilerine zerre kadar zulmedilmez ( Nisa 4/24). Bu örnekler ço alt labilir, Kuran ve Hadisler kad n erkekten afla görmedi ine göre neden islâmi dönemde Türkler aras nda da kad nlar küçümsenmifl ; efllik ve annelik d fl nda hayat alanlar nda faaliyet hakk tan nmam flt r? Din bir inanç sistemidir. Soyut olarak zihinde yerleflir ve geliflir. Ancak dini inançlar uygulamaya baflland anda somutlafl rken kültürel kabullerin etkisi alt na girmektedir. Bütün dünyada din âlimleri, dinlerin folklordan ayr lmas ve saf dini inanç olarak yaflanmas gerekti ini savunurlar. Uygulamada bu mümkün olamamaktad r. Çünkü genifl halk kitlelerinin rituellere ihtiyaçlar vard r ve dini inançlar n ritüellerle yaflarlar. Çam a açlar yla kutlanan san n do um günü asl nda H r st yanl k öncesi pagan kal nt s üzerine flekillenmifl bir gelenektir. Müslümanl k da, slâmiyet öncesi pek çok inanç kabul ve pratik yan nda 5 Milli Folklor

6 Arap, Fars ve Türk kültürünün kabulleriyle ö renilmektedir. Genifl halk kitleleri pek çok inanç, kabul ve prati i hiç sorgulamadan nesilden nesile islâmiyet ad na tafl maktad r. Kültür de iflmesi, bir toplumun mevcut düzeninin maddî ve manevî medeniyetinin bir tipten bir baflka tipe geçmesidir. Kültür de iflmesi, bir toplumun siyâsî yap s nda, idarî kurumlar nda, topra a yerleflme tarz nda iman ve kanaatlerinde, bilgi sisteminde, terbiye anlay fl nda, kanunlar nda, maddi alet ve vas talar nda, bunlar n kullan lmas nda, toplumsal ekonomisinin dayand tüketim maddelerinin sarf nda az çok meydana gelen de iflimleri ihtiva eder. Terimin en genifl manas yla kültür de iflmesi, insan medeniyetinin daimi faktörüdür. Kültür de iflimi sürekli gerçekleflen bir olgu olmakla beraber Türk kültürü, tarihi içinde iki kere bilinçli ve belirli bir tercihle büyük de iflime u ram flt r. X. as rda Karahanl hükümdar Satuk Bu ra Han taraf ndan slamiyetin devletin resmi dini olarak kabul edilmesinden sonra ArapFars medeniyet dairesine girilmifl ve ilk büyük kültür de iflimi yaflanm flt r Tanzimat Ferman yla resmiyet kazanan, Cumhuriyetin kuruluflundan sonra gerçekleflme süreci h zlanan Do u medeniyetinden Bat medeniyetine geçiflle Türk kültürü ikinci büyük de iflimi yaflamaktad r. Türkler islamiyetle birikte Arap Fars kültür dairesine girmifllerdir. Bu kültür ve medeniyet de iflikli ini gösteren en önemli eser Kutadgu Bilig dir. Kutadgu Bilig yeni medeniyet ve kültür dairesinde hayat n her safhas nda duyulan ihtiyaçlar gidermek ve ahenkli bir toplum hayat kurmak üzere kaleme al nm fl bir eserdir. Eserin yazar Yusuf Has Hacip bu tip eserlerin Arap, Fars ve Hint kültüründe pek çok oldu unu Türkçe böyle yol gösterici bir kitab n kendisi taraf ndan ilk defa yaz ld n mukaddeme bölümünde aç klam flt r. Kültür de iflimi söz konusu oldu unda öncelikle etkilenen kurumlar n bafl nda aile gelmektedir. Kutadgu Bilig de aile içi münasebet, kad n n sahip olmas gereken vas flar ve çocuklar n e itimi konular nda da tavsiyeler yer almaktad r. Aile içinde erke in görev ve sorumluluklar ile ilgili hiçbir aç klama bulunmamaktad r. Ailenin yap s n kuruluflundaki ölçüler belirler. Kutadgu Bilig in 57. Bab nda evlili in nas l yap lmas gerekti i özetle flöyle anlat lmaktad r: Evlenirken çok dikkatli olmal ve iyi bir k z aramal d r. yi bir k z, soyu sopu belli, iyi bir âileye mensup, iyi bir müslüman, haya sahibi ve temizdir. Erkek yüzü görmemifl, bâkire bir k z olursa karfl laflt rma yapamayaca için kocas n sevecektir. Erkek kendinden afla derecede bir k zla evlenmelidir. K z kocas ndan yüksek aileye mensup olursa, erkek ona esir olur. Yüz güzelli i yerine huy güzelli i tercih edilmelidir. Aile kurumunun temel iki kiflisinden biri olan kad na bu flekilde bak fl Do u kaynaklar ndan bize aktar lm flt r. Çünkü X. as rdan önceki Türk eserlerinde kad n küçümseyen kabuller yer almad gibi efl seçiminde iki cins eflit ölçüde söz hakk na sahiptir. Evlilikte ortak amaç, ortak inanç ve hareket esas kabul edildi inden Kutadgu Bilig den önceki eserlerde efller birbirlerinde bu özellikleri ararlar: O uz Ka an Destan n n islâmî rivayetinde, O uz, ailesinin evlenmesi için tan flt rd k zlara öncelikle islâmiyeti kabul edip etmeyeceklerini sorar. slâm dinine girmeyi kabul et Milli Folklor 6

7 meyen iki k z inançlar uymad için geri ailelerine gönderir. slâmiyeti kabul edece ini ve O uzla birlikte hayat n her türlü mücadelesini yürütece ini söyleyen k zla evlenir. Dede Korkut Hikâyelerinde Kan Tural Selcen Hatun, Bams BeyrekBan Çiçek çiftlerinde iki cinste birbirlerinde savaflç l k ve kahramanl k vas flar na öncelik verdikleri için birbirlerini seçerler. Dede Korkut hikâyelerinde evlilikte efl seçiminin kiflisel bir tercih oldu u aç kca ifade edilir. Yumuflak ve nazl bir efle sahip olmak isteyenler, cicili bicili Türkmen k zlar ile evlenebilirler. Geleneksel Hint anlay fl nda evlilik erkeklere fizikî ihtiyaçlar n gidermek için tavsiye edilir. Aflk n ve kad nla paylafl lacak düflünce ve duygular n erke in kiflili ine olumsuz etki yapaca görüflü yayg nd r. ArapFars anlay fl da kad n erke in denetlemesi gereken tehlikeli bir canl olarak kabul eder. slâmiyet öncesi Araplar n k z çocuklar n diri diri gömdükleri düflünülürse, bu kültürlerin iyi e itim ald klar ve ö renim gördükleri takdirde kad n n ve erke in nitelikli insanlar olabilecekleri gerçe ine bütünüyle kapal olduklar görülür. Bu kabullerde erkeklerin iyi yetiflmemifl, kusurlu, sorumsuz ve güvenilmez olanlar görmemezlikten gelinmifltir. Erkekler do ufltan üstün kabul edilmifltir. Bütün olumsuz vas flar n kad nlara has oldu u kabul edilmifltir. Kutadgu Bilig in 59. Bab nda yer alan çocuk terbiyesi ve k z çocuklar ile ilgili de erlendirmeler, Do u kültürlerinden bize aktar lm fl talihsiz hükümlerdir: (4510) K z çabuk evlendir, uzun müddet evde tutma, yoksa hastal a luzûm kalmadan, yaln z bu peflimanl k seni öldürür. (4511) Ey dost arkadafl, sana kesin bir söz söyleyeyim; bu k zlar do masa, do arsa yaflamasa daha iyi olur. (4512) E er dünyaya gelirse, onun yerinin topra n alt veya evinin mezara komflu olmas daha hay rl d r. (4513) Kad nlar her zaman evde muhafaza et, kad n n içi d fl gibi olmaz. Kutadgu Bilig in di er bölümlerinde erkek çocuk yetifltirme ile ilgili baz de erlendirmeler bulunmaktad r. Bu de erlendirmelerde insan n kiflili ini ve gelece ini yetifltirme tarz n n belirleyece i vurgulanmaktad r. Bu e itim ve insana bak fl aç s ndan do ru bir de erlendirmedir: (1218) Baba o lunun yetiflmesi için emek sarfederse, o lu o terbiye alt nda iyi olarak yetiflebilir. (1221) Baba âlim ve zeki ise, o luna dâima s k bir terbiye vermelidir; bunun usûlu çaresi budur. (1223) Kimin çocuklar nâz içinde yetifltirilirse, o kimseye a lamak düfler; keder ona mukadderdir. (1224) Baba çocu unu küçüklükde bafl bofl b rak rsa kabahat ve suç çocukta de il babadad r. (1228) Çocuklara fazilet ve bilgi ö retmeli ki, onlar iyi ve güzel yetiflsinler. OrtaAsya Türk Kültür dâiresinde erkek çocu un yetifltirilmesinden birinci derecede baba sorumludur ve örnek kifli de babad r. Yukar daki beyitlerde de erkek çocu un yetifltirilmesinde birinci derecede sorumlu kiflinin baba olarak belirtilmesine ra men aile kurumunun islâmiyetten sonra ald biçim içinde babalar n çocuk yetifltirme konusundaki aktif rolleri ortadan kalkm flt r. Kad nla erke in insani iliflkileri olamayaca ve yanl z cinsel iliflki için birarada bulunaca kabulünün etkisi sonunda gelifltirilen haremlikselâml k, 7 Milli Folklor

8 kaçgöç ve erke in do ufltan üstün oldu u kabulü zaman içinde aile üyelerinin paylaflma al flkanl klar n ortadan kald rm flt r. Sofrada, sokakta, e lencede, üretimde birlikte olamayan kad n ve erke in iletiflimi kopmufltur. Çocuklar için baba, yanl fllar affetmeyen, hatalar n duyurulmamas gereken korku kayna bir otorite haline gelmifltir. Aile içinde gerçek duygu ve düflüncelerini birbirleriyle paylaflamayan gerçek kimliklerini birbirlerinden saklayan iki yüzlü bir yaflama tarz flekillenmifltir. Anadolu da bugün de yer yer devam eden bu anlay fl n sonucu olarak k z ve erkek çocuklar n yetifltirilmesi aciz, ak ls z, cahil, kaypak olarak nitelendirilen kad nlara devredilmifltir. Sa duyulu kad nlar, baba ile çocuklar aras nda sa l kl iletiflim kurmufllar ve bu ailelerde sa l kl nesiller yetiflmifltir. Annenin kendisi problemli ise böyle bir kiflinin arac l ve arabuluculu u ile baba ile çocuklar aras nda çözülmesi bazen imkâns z hale gelen önemli problemler ortaya ç km flt r. Bu anlay fl erkeklerin bir bölümünün de baba sorumlulu undan uzaklaflmas na da sebeb olmufltur. Kad nlar n entellektüel faaliyetlere kat lamamalar sonucunda Osmanl n n son döneminde özelikle Karagöz, Orta Oyunu ve Meddah hikayelerine akseden flekliyle kad n ve erke in kifliliklerinde büyük nitelik kayb meydana ç km flt r. Kutadgu Bilig de saadet bulduran bilgiler olarak nitelendirilen bilgiler aras nda kad n, k z çocuk yetifltirme, k saca aile ile ilgili yap lan tavsiye ve de erlendirmeler bütünüyle insan yarad l fl na ayk r ve Türk anlay fl na da tersdir. Kutadgu Bilig deki kad nlarla ilgili tavsiyeler hem yaz l hem sözlü kültür vas tas yla halk aras nda günümüze kadar aynen tafl nm flt r. slâmiyet sonras ndaki dönemde komflu kültürlerin etkisiyle giderek erkeklerin kad nlarla akrabal k veya aflk d fl nda arkadafll k, düflmanl k veya ifl üretme fleklinde cinselli e dayanmayan insanî iliflkileri olamaz anlay fl giderek yayg nlaflm flt r. Bu büyük ölçüde, XX.yüzy la kadar bütün dünyadaki yayg n ve do al kabul ve anlay flt r. Erkeklere ait bir dünyan n içinde onlar n verdi i öneme ve sahip olduklar itibara ve imkâna göre de erlendirilen kad nlardan beklenen vas flar da erkeklerden farkl ölçülerle belirlenmifltir. Güzellik, efle sadakat, do urganl k, ev ifllerinde beceriklilik, çevresi ile uyumluluk, itaatkârl k, sessizlik öncelikli vas flar olarak önem kazanm flt r. Çevresi ile bar fl kl k d fl nda bu vas flardan hiç biri erkekler için sözkonusu edilmemifltir. slâmiyet öncesi Türk e itim sistemi içinde bugünkü ça dafl e itimde oldu u gibi k z ve erkek çocuklar n önce ortak insanî vas flar kazanmalar sonra cinsiyetlerinin gerekli k ld rolleri üstlenmeleri esas na dayanan sa l kl yaklafl m n büyük ölçüde terkedilmesinde pek çok yönüyle Kutadgu Bilig ve benzerlerinin olumsuz katk s oldu unu ifade etmek gereklidir. Türk toplumunda özellikle islâmiyet öncesinde bu yaklafl m n çok kat olmamas na ra men bütün dünyada oldu u gibi hayat n aksi olan edebî eserlere bak ld nda kad nlar dâima ikinci derecede, erke in hayat içinde veya yan nda oynad role veya erke in onlara verdi i de ere göre belirmekte ve tan t lmaktad rlar. Bir erkek her ça da bütünüyle kendi yetenek, faaliyet ve birikimlerine, baflar ve baflar s zl klar na göre de erlen Milli Folklor 8

9 dirilmifl ve de erlendirilmektedir. Kad nlar ise baba, koca, o ul veya erkek kardeflinin statüsüne göre de erlendirildikten sonra kiflisel nitelikleri söz konusu edilebilir. Bir kad n tek bafl na toplum içinde varolamaz. Ba l oldu u erke in yaflama alan içinde kendini gerçeklefltirebilir ve üretken olabilir. slâmi dönemde kad n n yeri ve önemini de erlendirirken poligami konusundan da k saca bahsetmek gereklidir. Gene insanl k tarihinin bafllang c ndan itibaren bütün kültürlerde poligamiye rastlanmaktad r. Kuran en do ru olan n tek efllilik oldu unu ancak flartlar gere i ereklerin dört kad na kadar evlenebilece ini bildirmektedir. nsano lunun birden fazla efle eflit davranamayaca vurgulanarak srarla tek efllili i tercih etmesi tavsiye edilmektedir. Genellikle slamiyetin bu yorumu çok tart fl lmaktad r. slâmiyet öncesi Türk hayat nda da kumal k gelene i ile poligami vard r. Bat metreslik kurumu ile tarihi dönemlerinde çok efllili i yaflam flt r. deal ve do ru olan aile birli i aç s ndan tek efllilik olmakla beraber maalesef her dönemde bazen gelenek ad na, bazen aflk ad na, bazen çapk nl k ad na çok efllilik yaflanmaktad r. Tek efllili in hakim k l nmas iyi e itim ve sa l kl geleneklerin uygulanmas ile mümkün olabilir. Türk hayat nda islâmiyetten önce de sonra da çok efllilik yaflanm flt r. Gelenek ilk efle protokol üstünlü ü vermifl, di er eflleri yönetme ayr cal tan m flt r. Frans z gelene inde metres gibi, Türk gelene inde de kuma resmen toplum taraf ndan efl gibi sayg de er bir konum olarak kabul edilmifltir. Kad n da erkek gibi kendi ad na var olabildi i zaman bir erke in himayesinde saklanmak ihtiyac n duymayacakt r. Do ru efl seçimleri evlilik birli inin ahenkle devam etmesini sa layacakt r. Bütün dünyada oldu u gibi Türkiye de de XX.Y.Y. la kadar olan dönemde yayg n olarak kad nlara kendi adlar na varolma ve entellektüel faaliyetlere kat lma hakk tan nmad için sanatta, bilimde, edebiyatta, politikada öncü durumda ve eser sahibi kad n say s pek azd r, baz alanlarda hiç yoktur. Ancak içinde bulundu umuz yüzy lda hayat n her alan na kad nlar n da erkekler kadar katk da bulunacaklar ndan flüphe edilmemelidir. Özellikle XX. yüzy l n ikinci yar s ndan sonra kad nlar kendi adlar na varolabilme imkân buldukça sanattan edebiyata, bilimden teknolojiye kadar d fl dünya ile ilglili çal flma alanlar nda baflar l ve ayn zekâ seviyesindeki erkekler kadar üretken olabileceklerini göstermifllerdir. Ancak, sorumlulukta ve imtiyazda eflitlik anlay fl n n bütün toplum ve kesimlerde egemen olabilmesi daha zaman alacakt r. Dünyan n pek çok yerinde oldu u gibi Türkiye de de yer yer erke in üstünlü ü anlay fl n n hakim oldu u kabul ve yaklafl mlar halâ baz kesimlerde oldukça etkilidir. Kaynaklar: 1. Reflit Rahmeti Arat, Kutadgu Bilig, Ankara Umay Günay, Türk Destan ve Efsanelerinde Kad n, Tercüman Kad n Ansiklopedisi, C. II, stanbul, I984, s Kastamonu da lk Kad n Mitingi nin 75. Y ldönümü Uluuslararas Sempozyumu Bildirileri, Atatürk Araflt rma Merkezi, Ankara Milli Folklor

10 BELGUEDJ' N MAKALES NE GÖRE CEZAY R KONUfiMA D L NDEK TÜRKÇE KEL MELER VE TUNUS'TAK DURUM Doç. Dr. M. Öcal O UZ Türkiye'de üzerinde yeterince durulmad ve bilimsel araflt rmalar yap lmad kan s n tafl d m Kuzey Afrika Türkiye etkileflimi sorunsal n n kelimeler düzeyindeki yans mas na iflaret eden bu de erli makale (Belguedj, 1971), 1 Cezayir konuflma dilinde yaflayan Türkçe'den ödünçlenmifl kelimelerin dünyas n yaflad klar ortamla birlikte elefltirel olarak vermektedir. Biz bu yaz da, Cezayir konusunda hiçbir katk m z olmaks z n ad geçen makaleyi özetleyen, elefltiren ve tan tan bir de erlendirmeden sonra, bu makalenin paralelinde Tunus'ta yap lan ve bizim yapt m z çal flmalara yer verece iz. Belguedj'in bildirdi ine göre, Cezayir'de Türkçe kelimeler üzerine yap lan en de erli ve kendisinin de baz olarak ald çal flma 1922 y l nda Ben Cheneb taraf ndan yap lm flt r. Ben Cheneb, bu çal flmas nda civar nda Türkçe Farsça kelime tespit etmifl ve son tahlilde "Cezayir konuflma dilinde Türkçe'nin hiçbir etkisi yok gibi görünüyor" fleklinde bir kan ya ulaflm flt r. 2 Belguedj, yaflad klar ortamla birlikte verdi i kelimeleri de erlendirirken makalesini Ben Cheneb'in bu düflüncesinin yanl fll, Türkçe kelimelerin günlük hayat üzerinde büyük bir etkisi oldu u ve hâlâ yaflamaya devam etti i düflüncesi üzerinde oturtmaktad r. Belguedj, XVI XIX. yüzy llar aras ndaki Cezayir'deki Türk varl n n bu ülkedeki toplumsal tabakalaflmay belirledi i görüflünü dile getirdikten sonra, Osmanl dönemi toplumsal yap laflmas n flu flekilde gösteriyor: En üstte (yaklafl k kifli) idarî ve askerî gücü elinde tutan Türkler, bir basamak altta anneleri yerli, babalar Türk olan "Qurugl "lar, 3 bunlar n alt nda kökenleri Arabo Berber veya Endülüs göçmeni olan ve ticaret ve sanatla u raflan flehirliler, bunlar n alt nda tar m arazilerinde ve yaylalarda tar m ve hayvanc l kla geçinen AroboBerberler, bunlar n alt nda konar göçer olarak yaflayan ve flehirlerde kaba inflaat ifllerinde vas fs z olarak çal flan "Kabileler" ve "Sahral lar" ayr ca Endülüs göçmeni Yahudiler ve Akdeniz ülkeleri aras nda ticaret yapan tüccarlar Cezayir piramidini tamaml yor. Belguedj'in düflüncesine göre bu toplumsal tabakalaflman n en dramatik grubunu, Cezayir konuflma dilinde "Qurugl " fleklinde ifade edilen "Kuluo lu"lar meydana getiriyordu. Bunlar n babalar Türk oldu u için yerli ahali ile kaynaflam yorlar, anneleri yerli oldu u için Türkler taraf ndan tam benimsenmiyorlard. Bu dramatik yap s na ra men, bu toplumsal tabaka devaml Türkler'in yan nda yer alm fl ve her türlü devlet görevinde di er gruplara göre daha imtiyazl olmufltur. Cezayir konuflma dilinde yaflayan kelimeler doruktaki Türklerle, yerli halk ile daha fazla kaynaflan "kulo lu"lar n b rakt miras olarak günümüze gelmifltir. Belguedj'in aktard na göre, Ben Milli Folklor 10

11 Cheneb'in çal flmas nda yer alan kelimelerin mesleklere göre da l m flöyledir: 72 terim askerî, 31 denizcilik, 39 beslenme, 59 âletedevat, 55 giyim, 65 meslek ad ve 311 di er fleklindedir. Bu da l m verdikten sonra yazar, Türkçe kelimelerin tar m ve hayvanc l k alan nda yer almamas na dikkat çekerek, Türklerin bu alanla ilgilenmedikleri görüflünü dile getiriyor. 4 Bilim ve sanat alanlar nda Türkçe kelime bulunmazken, askerî ve idarî alanda Türkçe kelimelerin çoklu unu da yazar ayn yaklafl mla aç kl yor. Türkçe'nin b rakt kelimelerin en fazla "bafl" ön eki ve "c " son eki ile yap lan kelimeler oldu una iflaret eden Belguedj, idarî terimlerden örnek olarak flunlar kaydediyor: 5 Tabya, tophane, k flla, bo az, fener, karraka, hazneci, tabac, beytülmalc, bafl adl, bafl cerrah, bafl hazzab 6 topçu, la mc, çakmakç, anbarc, filikac, Askerî ve idarî yap hakk nda bilgi veren bu kelimelerden sonra yazar "c " ekinin ifllekli inin halk aras na yay lm fl örnekleri olarak "flerbetçi, hurdac, kahveci, b çakc (yankesici), kumarc kelimelerini kaydediyor. Bu çerçevede, tar m hat rlatan bir terim olarak "bostanc " kelimesini de kaydediyor ve bunun halk aras na yay lmad n, flehir içi ve liman çevresi aktivitelerinde kullan ld n ifade ediyor. "c "n n fikirci, küfürcü, postac gibi örneklerde oldu u gibi yabanc kelimelerle de birleflti ini "bafl" ön ekinin bafl kezzab fleklinde halk aras nda yaflayan kelimeler türetti ini kaydeden Belguedj, ayakkab c l k ve dericilik alan nda yirmi befle yak n kelimenin bulundu u bildiriyor ve flu örnekleri veriyor: B çk, teber, demir, mumya (bal mumu), kösele, s rma, bulgarî, tabla, mest, baflmak, tomak (ata binmede kullan lan çizme), çizme. Dokumac l k alan nda, tezgâh, ç rp, perçem, pembezar, bürümcek, çember, çevre, çatma, gergef, tel, glaptan, kemha, dimi, bezfermene, külâh. Mutfak alan nda yer alan 62 kelime aras ndan Belguedj'in makalesine ald klar ise flunlard r: Çömlek, teneke, tava, kazan, baklava, börek, çörek, samsa, dolma, kapama, köfte, eriflte, baluza, sütlaç, turflu, past rma, kavurma, büryan, büryanc, kahveci, cezve, bakraç, murûziya, 7 p rasa, pancar, maydonaz. Oyun alan nda; pul, zar, iki bir, dü befl, dört çift, tavla, tozbir, 8 ve lâdes'in, müzik alan nda ise; gayda ve zurnan n halk aras nda yaflad n belirtmektedir. Belguedj, Cezayir dilinde yaflayan Türkçe kelimelerin baz mesleklerde ve halk aras nda ilgi çekici bir yayg nl a ve etkinli e sahip oldu unu vurgulayarak, çeflitli sosyal dilimler aras nda yaflayan aman, hadar bafl (haz r bafl, bafl üstüne), bereket versin, oh, yasak, belki, hödük, kereste, köstek, kaftan, bafl a a, çavufl, hoca, helvac, kebapç, ocak gibi kelimeleri kaydettikten sonra, son tahlilde, Türklerin Cezayir'den ayr l fl ndan sonra yavafl yavafl Türkçe kelimelerin yerini Frans zcan n ald n, Birinci Dünya Savafl 'ndan sonra Cezayir kültürünün köklü bir de iflim sürecine girdi ini, bu süreç içinde kaybolan mesleklerin bir çok Türkçe kelimeyi unutturdu unu, bu alanda çal flan yeteri kadar tarihçinin 9 olmamas sebebiyle yaflayan kelimelerin bile tam olarak belirlenmedi ini vurgulayarak, kültürün de iflim alanlar n n dili de de ifltirdi i görüflüne yer vermektedir. Belguedj'in Cezayir konuflma dilinde yaflayan Türkçe kelimelerin yerel telaffuzlar n verdi i ve bu kelimeler çevresinde Cezayir'ir tarihi ve kültürel doku 11 Milli Folklor

12 sunu analiz etti i, Türkoloji çal flmalar n n Kuzey Afrika boyutu aç s ndan son derece önemli bu makalesinden sonra, Tunus'a gelecek olursak; belki Belguedj'in Cezayir konusunda elde etti i birikim kadar Tunus'tan malzeme bulmak mümkün olmayabilir. Ancak; bu dikkat noktas aç s ndan Tunus'un da bâkir oldu u hesaba al nd nda gözlem ve tespitlerimizle, araflt rmalar m z n ve bunlara dayanarak söyleyeceklerimizin, Türkçe kelimelerin dünyas ndaki Türk kültürünün Cezayir'den sonra Tunus'taki görünümü hakk nda bir ön bilgi vermenin, araflt rmalardaki dikkat alan n n genifl tutulmas noktas nda verece i mesaj bak m ndan kayda de er olabilece ini düflünüyoruz. Bilindi i üzere Osmanl devlet idaresi Cezayir'de "dey" ler (day lar, Cezayir day lar ), Tunus'ta "bey" ler üzerine kurulmufltur. 10 Belguedj'in makalesinde söz etti i flekilde Tunus'ta da dorukta belirli bir say da Türk idarecinin varl ve bu idarecilerin "beylik saltanat " fleklinde babadan o ula geçen bir sistemle Tunus'u yönettikleri bütün kaynaklar n kaydetti i s radan bilgilerdir. Nitekim bu idarî yap dan günümüze ulaflan onlarca mimari, gelenek ve di er kültürel varl klardan söz edebilmekteyiz. "Bey" ailesinden kalan saraylar, konaklar köflkler ve di er sosyal yap lar, baflta Tunus ve banliyolar olmak üzere ülkenin hemen hemen her yerinde görülmektedir. Bunlar n envanterini ç karmak bile bafll bafl na bir ifltir. Tunus'ta "Bey Soka 'ndaki "Türbetül Bey" (Beylerin Türbeleri) ile bafllayan, ve Bizert yolundaki XVIII. yüzy l Sinan tarz gözlü köprüye kadar uzanan genifl bir alanda camiler, çeflmeler, kitabeler, Türk sokaklar ile devam eden, arfliv yazmalar, kütüphane belgeleri, Türk beylerinin k zlar n n çeyiz senetleri ile renklenen bu genifl araflt rma alan, Türkiye'den gelen bir kaç araflt r c n n yapaca çal flmaya ra men, kendi unutulmufllu u ile bizim ihmalimizin oluflturdu u kara örtülerin aras nda hâlâ bâkir bir alan olarak kalmaya devam ediyor. 11 Tunus'un Fransa'dan ba ms zl n kazand tarihe kadar, ülkenin yönetimi resmen "bey"lerin elinde idi. Beylerin Tunus'taki idari hakimiyeti, Tunus Cumhuriyeti'nin ilân edilmesiyle son bulmufltur. 12 Beylerin kökenlerinin Türk olmas veya Tunus'taki Türkleri temsil ediyor görünmeleri, Tunus'ta Türk olmay her zaman özellikli bir konuma getirmifltir. fiöyle ki, Tunus'ta "Türk", flehirli, medenî görgülü insan anlamlar n bünyesinde toplam flt r. Bütün bu unsurlar, Tunus'taki Frans z etkisine ra men, Türk imaj n simgeleyen baz unsurlar n kaybolmas n n önüne geçmifltir denilebilir. Bunun da yan s ra, Frans z idarî sisteminin Türk idarî sistemi üzerine oturtulmas, "bey", "pafla" "bölük bafl " "çavufl", "a a" gibi ünvanlar n kullan lmaya devam etmesi, yani bu ünvanlar tafl yanlar n sosyal ve idarî rollerinin büsbütün ortadan kalkmas, Tunus'taki Türk imaj n olumlu yönde etkilemeye devam etmifltir. Bu olumlu etkinin günümüze uzant s olarak, Tunus'un kuruldu u eski flehir anlam nda kullan lan "Medina"daki "Türk Soka ", "Pafla Soka ", "Laz Soka ", bu bölgede turistik hareketlilik içinde korunan "Türk evleri", "Bey konaklar ", baflta Tunuslu Hayreddin Pafla 13 olmak üzere devlet yöneticilerinin saraylar, özellikle "Bardo Saray " ve gözde turistik mekanlarda hâlâ turistlere ikram edilmeye devam edilen "Cafe Turc" 14, üniversitelerden büyük ticarî flirketlere kadar hayat n çeflitli alanlar nda gösterdikleri baflar larla ta Milli Folklor 12

13 n nan "Türkî", "Kazda l ", "Bayram", " stanbullu", "Bursal ", " zmirli", " skenderunlu", "Tireli", "Bafltopçu", "Moral ", "Bostanc ", "Baltac ", "Tireli", "Çelebi" gibi soyadlar n tafl yan yüzlerce aile Tunus'taki olumlu Türk imaj n belirlemekte ve sürdürmektedir. 15 Tunus'ta halkbilim alan nda uzmanlaflm fl akademik bir yap bulunmamaktad r. Bu alandaki çal flmalar Frans z sisteminin etkisiyle Etnoloji, Antropoloji, Sosyoloji, Etnografya, Arkeoloji ve Dilbilim gibi sosyal bilimler taraf ndan yürütülmektedir. Dolay s yla Tunus'un halkbilimsel dokusunu kavrayabilmek için bu disiplinlerin bak fl aç s na göre yap lm fl çal flmalar araflt rmak ve analiz etmek gerekmektedir. Tunus Halkbilimi üzerine öncelikle üzerinde durulacak kurulufllardan biri Kültür Bakanl 'na ba l Millî Sanatlar ve Arkeoloji Enstitüsü"dür. Bu Enstitünün 1968 y l nda kurdu u "Halk Gelenekleri ve Sanatlar Merkezi'nin düzensiz aral klarla yay nlad "Halk Gelenekleri ve Sanatlar Defteri" adl dergi 1998 y l nda on ikinci say s n yay nlam flt r. Geçen zaman içinde enstitünün ad "Millî Kültürel Miras Enstitüsü" ne dönüfltürülmüfl, derginin ad ise "Halk Gelenekleri ve Sanatlar " fleklinde de ifltirilmifltir. Baz yönleriyle Millî Folklor Enstitüsü ad yla Kültür Bakanl na ba l olarak kurulan bizdeki kurumu ça r flt ran bu enstitü ve yay nlar hakk nda karfl laflt rmal bir çal flma yapt m z belirtelim. Tunus Halkbilimi üzerine çal flan bir di er kurulufl Jean Fontaine taraf ndan yönetilen "Arap Edebiyat Enstitüsü" (IBLA) dür. Bu enstitünün Tunus Halkbilim üzerine yapt çal flmalar daha ziyade derlemelere dayanmaktad r. Bir di er kurulufl "Sosyal ve Ekonomik Araflt rma ve nceleme Merkezi" (CE RES" ad n tafl maktad r. Bu ve benzeri kurum ve dergilerin adlar n ço altmak mümkündür. Bu kurumlar n d fl nda amatör merak çerçevesinde halkbilim malzemeleri toplayanlar da bulunmaktad r. Bunlar aras nda Tahir ElHemeri ( ) nin çal flmalar kayda de erdir. Inst tut National du Patr mone (Millî Kültürel Miras Enstitüsü)nün az say daki halkbiliminin sözlü mahsulleri üzere çal flan araflt r c lar ndan biri olan Hafnaoui AMMA K A'nin Dr. Tahir ElHemeri üzerine haz rlad çal flmas ile, Naceur Baklout 'nin "Contes Populaires de Tunisie" (Tunus Halk Masallar ) adl çal flmas n, Tunus Halkbilimi üzerine yap lm fl az say daki çal flma aras nda kayda de er olarak zikredebiliriz. Bunlar n d fl nda Tunus Tiyatrosunda ve sinemas nda belli bir yeri olan gölge oyun "Karagöz" üzerine yap lm fl az say daki makale ve araflt rmay de ilave etmeliyiz. Bu konu üzerinde ayr ca duraca m z için burada söz etmekle yetiniyoruz. Tunus'ta, folklorun tarihçesi ve önemi üzerine dikkatini yönelten araflt r c Othman âlkaâk' n 16 çal flmas, sözünü etti imiz az say daki çal flma aras nda önemli bir yere sahiptir. "Tunuslular n Gelenek ve Görenekleri" fleklinde Türkçeye çevirebilece imiz çal flmas nda âl Kaâk, folklorun Avrupadaki geliflimine ve yararland bat kaynaklar na dokunduktan sonra çal flmas n "folklorun konular ", "Tarih çinde Tunus Folkloru", "Folklorun Kaynaklar ", "Folklor üzerine Nas l Çal fl l r" fleklinde dört bölümde toplamaktad r. Ne yaz k ki, âl Kaâk, metodoloji transfer etti i bu çal flmas ndan sonra, akademik çal flma yöntemini devam ettirmemifl, folklor çal flmalar n, di er idarî görevlerinin ya 13 Milli Folklor

14 n nda "bofl zaman" de erlendirmesi fleklinde yürütmüfl, bu çal flmalar akademik bir çevrede yürütülmedi i için onun takipçileri de bu yöntemi sürdürmüfllerdir. Othman âlkaâk, 1972 y l nda yay nlanan ve Türkçeye "Tarihte Tunus ran liflkileri" olarak aktarabilece imiz çal flmas nda, baz Türkçe kelimeleri ve geçifl yolunu belirtmeksizin "Farsça'dan Arapça'ya Geçen Kelimeler" (alkaâk 1972: ) bafll alt nda Türkçe yoluyla Tunus lehçesine tafl nan Farsça kelimeleri de edebî Arapça'ya geçenlerle birlikte ele almaktad r. Kelimelerin folklorik anlat m ortam üzerinde durulmamaktad r. Bu yüzden bu çal flmada yer alan kelimelerin toplumsal rol ve önemi üzerinde bir fikir yürütmek mümkün olamamakta, yazar sadece kelimelerin listesini vermektedir. Bu konudaki bir di er çal flma brahim Buazi taraf ndan 1997 y l nda yap lm flt r. "Tunus Lehçesinde Türkçe Kelimeler" olarak Türkçe'ye aktarabilece imiz bu makalesinde yazar, Türkçe oldu unu söyledi i 49 kelimeye yer vermektedir. Etimolojik tahlil denemesi yap lan bir tak m kelimelerin yanl fl tahlil edildi i bu çal flma, Tunus'ta Beflrevi'nin çal flmas na kadar en kapsaml çal flma olma niteli ini tafl maktad r. 17 Tunus lehçesinde Türkçe kelimeler üzerinde bir akademisyen ve dilbilimci olarak ilk defa Muhammed Faz l Beflrevî durmufltur. Frans z Dilbilim uzman olan Beflrevî, Türkçe'ye "Geçmiflte ve Günümüzde Tunus'ta Türkçe Kelimeler" olarak aktarabilece imiz yay nlanmam fl çal flmas nda 200 civar nda Türkçe kelimeyi yaflad klar tarihî ve toplumsal anlat m ortam ve etimolojik tahlili ile ortaya koymaktad r. Yazar n yaklafl k üç y ld r sürdürdü ü ve bizim de yer yer katk m z olan bu de erli çal flman n yay nlanmas yla Türkçe'nin Tunus'taki varl büyük ölçüde gün fl na ç km fl olacakt r. 18 Tunuslu araflt r c lar n bu çal flmalar n n yan nda, biz de halkbilimsel anlat m ortam içinde Tunus'taki Türkçe kelimelere dikkatimizi yöneltmifl ve baz kelimeleri halk aras ndan derlemifl, bunlar n kullan m s kl ve kullan m alanlar n izlemeye bafllam flt k. Muhammed Faz l Beflrevi'nin kapsaml çal flmas ndan haberdar olduktan sonra, "bildi iniz Türkçe kelime var m?" veya bizim tespit etti imiz kelimeyi "bu kelimeyi tan yor musunuz?" fleklinde bafllayan anlat m ortam tespit çal flmas na, Beflrevî'nin tespit etti i ve tarihî kaynaklarda veya toplum aras nda yer alan kelimeleri de ilave ederek yöneltti imiz sorulara ald m z cevaplar, bir halkbilim çal flmas ve yay nlamay, planlayarak yürütmekte oldu umuz bir proje olarak, Beflrevî'nin çal flmas yla ivme kazanm flt r. Beflrevî'nin çal flmas yla gün fl na ç kacak olan tarihî alanda kalm fl kelimelerin bir bölümü hemen bu bölgenin tarihinden söz eden her kaynakta karfl m za ç kmaktad r. (Tl l, 1974), (Venture Paradis, 1983), (Lerguenche 2000) Bu tür kelimeler aras nda "Ocak", "Yoldafl", "Beylik", "Yayabafl ", "Aflç ", "Karakulo lu", "Bafla a", "Mahalle", "Bayram", "Sakabafl ", Aflç bafl ", "Bölükbafl ", "Çavufl", "Baflçavufl", "Pafla"... kelimeleri kullan m s kl klar yla dikkat çekiyor. Dikkatimizi özellikle yöneltti imiz gündelik hayat içindeki kelimelere gelince, tarihte Türk nüfusunun yo un bulundu u baflkent Tunus ve ülkenin kuzey bölümleri özellikle Bizert flehri, Türkçe kelimelerin Tunus konuflma dilinde yaflamaya devam etti ini gözlemledi imiz mekânlar n bafl nda gelmektedir. Halktan derledi imiz kelimelerin bir Milli Folklor 14

15 bölümü Belguedj'in makalesinde de yer almaktad r. Dolay s yla, bu kelimelerin s n rl bir alanda kalmayarak bütün Kuzey Afrika'ya yay lm fl oldu u anlafl l yor. 19 Ayr ca baz kelimelerin Tunus'ta yap lan çal flmalarda da yer almad n gördük ki bu da Tunus'ta halk bilimsel alan çal flmalar n n ve dilbilimsel a z derlemelerinin belli bir sistem dahilinde yürütülmesinden kaynaklanmaktad r. Buradan hareketle, Tunus'ta yap lacak kapsaml bir çal flmayla Cezayir'den Belguedj'in yapt tespitlere paralel olarak, alt yedi yüz kelimenin tespiti mümkün olabilir. Kald ki, Cezayir'deki çal flman n da bu perspektif dahilinde yap lacak alan araflt rmalar yla zenginlefltirilmesi mümkündür. Derledi imiz kelimelerin dökümüne gelince, buraya ald m z kelimelerde kulland m z ölçü "Tunus konuflma dilinde kullan lan Türkçe kelimeler" fleklindeki bir s n rlamad r. Bu kelimelerin yerel telaffuzlar ile dilbilimsel tahlilleri üzerinde durulmam fl, sadece Türkçe yoluyla Tunus konuflma diline geçmifl olan kelimeler kaydedilmifltir. Beflrevi'ye ad geçen çal flmas na almas için verdi imiz 20 bu kelimelerin yerel telaffuzlar ve etmolojik tahlilleri Tunus konuflma dilini bilen bir dilbilim uzman olarak yazar taraf ndan yap lacakt r. Tunus konuflma dilinde yaflayan Türkçe kelimelerin büyük ço unlu u mutfak alan nda toplanmaktad r. Bunlar aras nda, baklava, börek ve köfte hiç kuflkusuz ülkenin bütününde tan nan kelimelerdir. Çevirme, Lübnan mutfa kanal yla Tunus'a gelmifl olup döner kebap karfl l kullan lmaktad r. Çevirme de bütün ülkede tan nmakta ve gittikçe yay lmaktad r. Ancak bu kelimenin Türkçe oldu unu Beflrevî gibi bir iki uzman d fl nda bilen yoktur. Ayr ca Lübnan mutfa kanal yla baflka Türk yemek adlar da Tunus'a girmifl ise de bunlar n kökeninin Türkçe oldu unu bilenle karfl laflamad k. Halk aras na yay lmayan ve s n rl say daki lüks Lübnan lokantas nda yer alan bu tür kelimeleri çal flmam za almad k. Yo urt, Frans z mutfa kanal yla Tunus'a girmifl olmal d r, çünkü yerel telaffuz ile Frans zcadaki telaffuz ayn gibi görünüyor. 21 Di er kelimeler ise, çörek, bulgur, fasulye, f st k, boza, paluza, dolmad r. kinci s rada "araçgereç ve eflyalar" yer almaktad r. Kilim; ülkenin tamam nda tan nan ve Türkçe ile ayn anlamda kullan lan bir kelimedir. Kilim, Tunus'un turistik ve ticari hareketlili i içinde önemli bir yere sahip olup, hal c l kla birlikte belli bir sektörün varl na iflaret etmektedir. fiifle; nargileye Tunus'ta bu ad verilmektedir. Ülkeyi simgeleyen belli bafll unsurlardan biri olan flifle, hemen her kahvehanede bulunan ve hemen hemen herkesin kulland bir araç olman n yan nda bu kelimeyi Türkçedeki anlam yla kullananlar da vard r. Tencere, kazan, süpürge, cezve, zurna, gayda, zil, fener, kese, peflkir, sini, sipsi Tunus konuflma dilinde yaflad n tespit etti imiz di er araçgereç adlar d r. Zurna, gayda ve zil'in yak n zamanlara kadar bilindi ini ancak gençlerin tan mad n kaydedelim. Sipsi ise haflhafl çekme çubu u olarak kullan l yor. Mimari alanda köflk, çeflme, pencere ve k flla kelimeleri yaflamaya devam ediyor. Bunlar aras nda çeflme ve k flla herkes taraf ndan tan n rken di er ikisiyle Sfax ve Kuzey Tunus a zlar nda ve oldukça s n rl bir alanda karfl laflt k. Meslek adlar olarak ise, köfteci, postac, aflç, bafl kumarc kelimelerini derledik. Aflç kelimesi çok s n rl bir alanda kullan l rken, köfteci (bir yemek ad olarak) ve postac kelimeleri herkes taraf ndan tan n yor. 15 Milli Folklor

16 Bafl kumarc ise, "en büyük kumarbaz" anlam yla kullan l yor. Bafl kelimesinin zaman zaman Tunus konuflma dilindeki baz kelimelere eklenerek "abartma" için kullan ld n da kaydedelim. Bu kategorilerin d fl nda kalan di er kelimeler ise; lâdes, karagöz (gölge oyunu), dolafl, çekiflme, yasak, pafla, bey, beylik, hanne (han m anne), nine, ninni, bölükbafl, Kulo lu, haz rbafl, do ru'dur. Bunlar aras nda pafla, bey, beylik kelimeleri herkes taraf ndan tan nmaktad r. Di erleri aras nda do ru Türkçedeki anlam yla kullan ld gibi, inatç, srarc gibi anlamlar da bünyesinde tafl maktad r. Haz rbafl, bafl üstüne, hemen anlam nda kullan l yor. Lâdes kelimesi ise "yâdes" olarak telaffuz edilmekte, bir bahis oyunu olarak yak n zamanlara kadar bilinmekte iken, yafll lar ve orta kuflakta gördü ümüz bu kelimeye gençler aras nda rastlayamad k. Bunlar n d fl nda Tunus müzi i içinde saklanan eski flark larda "aman", "flimden gerü", "can m", "ayk z" ünlemlerini, kullan lmayan ama icra edilen eski flark larda yaflamaya devam eden Türkçe kelimeler olarak kaydedebiliriz. Giyim kültüründe ise barmakl, biflmik, kaftan, k yafe, çuha, ferace, terzi, tabba, topkaya.. kelimelerinin yaflamaya devam etti ini bir araflt rma ortaya koydu (Safta 1999, 8194). Sonuç olarak, yerel a zlar ve Arapçay bilip Türçeyi bilmeyenlerin, Türkçeyi bilip Tunus konuflma dilini ve Arapçay bilmeyenlerin bu bölgelerde anlamlar ve telaffuzlar de iflmifl Türkçe kelimeleri bulup ç karmas oldukça zor olmaktad r. Az da olsa Türkçe konuflabilen ancak akademik anlamda gerek elindeki Türkçe lugat ve sözlükler gerekse sezgisiyle Türkçe kelimeleri tespit etmede "uzmanlaflm fl" Beflrevî gibi araflt r c lar n çal flmalar son derece önemlidir. Yazar n ifadesine göre, yerel telaffuzlar n ve etimolojik izahlar n verildi i iki yüz civar ndaki Türkçe kelimenin yay nlanmas düflüncemiz odur ki, Tunus'un halkbilimsel dokusunun incelenmesinde önemli bir merhale olacak ve Türkoloji'nin di er alanlar na da katk sa layacakt r. NOTLAR 1. Turcica dergisinde Frans zca yay nlanan bu makale, taraf m zdan bir tak m elefltiri ve ilavelerle yay nlanmas düflüncesiyle Türkçeye çevrilmifltir. 2. Mohammed Ben Cheneb'in 1992 y l nda yapt ve 600'ü aflk n Türkçe kelimeye yer verdi ini bu de erli çal flmas n göremedik. 3. Cezayir ve Tunus yerel a zlar nda "kurugl " olarak telaffuz edilen "kulo lu" kelimesi hakk nda Belguedj, Frans zca karfl l k olarak "fils d'esclave" yani "köle o lu" demeyi uygun buluyor. Babas Türk olanlarla Türk gelene i içinde "kulo lu" denmeyece i, hele hele "köle o lu" asla denmeyece i bilinen bir husustur. E er böyle yaklafl l rsa yabanc k zlarla yap lan bütün evliliklerden do an çocuklar n bunlara padiflah çocuklar da dahil "kulo lu" olarak adland r lmas gerekir ki böyle bir durum tarihte bulunmamaktad r. O halde bu "kulo lu" sözü nereden geliyor? Bu konuda görüfl bildiren Tunus'lu antropolog Türk kökenli Douja Türki, "Kulo lu, Osmanl ordusuna yeniçeri olarak al nan Balkanl az nl klardan Türkleflmifl olanlar n yerli k zlarla evliliklerinden do an çocuklara denir. Hangi meslek ve kategoriden olurlarsa olsunlar Türk kökenliler, bunlar n d fl ndad rlar ve yerli k zlarla evliliklerinden do an çocuklar da babalar gibi Türk olarak kabul edilirler, "kulo lu" say lamazlar." denmektedir. Belguedj'in yaklafl m ndaki "köle o lu" yorumunun maksada uygun olmad, "kul" kelimesinin halk, vatandafl anlamlar n n da bulunmas sebebiyle "kö Milli Folklor 16

17 le" fleklinde çevrilemiyece i aç ksa da, konuyu Turki'nin kaydetti i kadar net bir flekilde etnik yap ya göre ayr flt rman n zorlu u da ortadad r. Ancak bugün Tunus'ta "kulo lu" soyad n tafl yan ve "benim kökenim Türk" diyen ailelerin ve Turki gibi "biz Balkanl muhtedi yeniçerilerin de il, özbeöz Türklerin soyundan geliyoruz" diyenlerin varl n son not olarak kaydedelim. Bu konuda daha fazla bilgilenmek aç s ndan fiükrü Elçin'in "Kulo lu" mahlasl flairler üzerine yapt araflt rmaya bak labilir. Ayr ca olay n tarihî boyutu tarih kaynaklar ndan ö renilebilir. 4. Douja Turk 'nin 1999 y l nda Elaz 'da yap lmas planlanan ancak daha sonra gerçeklefltirilemeyen "Orta Do u Tarihi" konulu uluslar aras toplant için haz rlad ve taraf m zdan bir bölümü Türkçeye aktar lan "Bizert Bölgesinin Tar msal ve Kültürel Kalk nm fll nda Türklerin Rolü" konulu yay nlanmam fl araflt rmas nda Belguedj'in fikirlerinin aksine Bizert bölgesinin tar msal alanda XVII. yüzy lda adeta ihya edildi i ve da n k, göçebe yerli kabilelerin yerlefltirilerek ve flehirlefltirilerek bölgenin ekonomik kalk nmas n n sa land anlat lmaktad r. Bir alanla ilgili derlenmifl kelimenin bulunmamas n Türklerin bu alana girmedikleri fleklinde yorumlaman n Belguedj'in aceleci bir hükmü oldu u anlafl l yor. 5 Yazar, makalesinde Türkçe kelimelerin önce yerel telaffuzunu, sonra Türkçe asl n ard ndan da Frans zca karfl l n veriyor. Çeviri s ras nda muhafaza etti imiz bu düzeni, bu yaz da tekrarlamay lüzumsuz bulduk. 6 Kuzey Afrika'ya gelen yönetici Türklerin ve yeniçerilerin camilerinin yerli halk n camilerinden farkl oldu u, Türk camilerinin Hanefî mezhebine göre biçimlendi i, minarelerinin silindirik ve uzun oldu u, bu camilerde Kur'an okuyanlar n baflkan na "Bafl hazzab" dendi i kaynaklarda belirtilen bir husustur. Buna karfl l k yerli halk n k sa ve kare biçimli minareleri olan ve geleneksel mimariye göre infla edilen Maliki camilerini tercih etti i bilinmektedir. Günümüzde Türk kökenli oldu unu söyleyenlerin böyle bir cami ayr m bulunmamaktad r. Eski Hanefi camileri de Maliki mezhebine göre biçimlenmifltir. 7 Yazar, bunun bir tatl çeflidi oldu unu ve Hazar ötesi Türk flehirlerinden olan Merv'den ad n ald n söylemektedir. 8. Türkçe "otuz bir"den gelen bu ad bir ka t oyunu ad d r. Yazar n bildirdi ine göre günümüzde bu ad unutulmaya ve yerine bunun çevirisi olan Arapças tercih edilmeye bafllanm flt r. 9. Frans z akademik sistemi "folklor" terimine küçümseyici bir anlam yükleyerek, bu disiplinin yapmas gerekin iflleri tarih, etnoloji, antropoloji, sosyoloji gibi öteki sosyal bilim dallar aras nda paylaflt rm flt r. Yazar n burada tarihçilerin yoklu undan flikayet etmesinin alt nda biraz da Frans z sisteminin etkisi vard r. Konunun dilbilimcileri ve halkbilimcileri daha yak ndan ilgilendirdi i aç kt r. 10. Frans z kaynaklar Cezayir'deki day lar yönetimini "L'Etat du Dey" yani "Day Devleti" fleklinde adland rmaktad r. Bilindi i üzere, Deylerin ve Beylerin bu yönetimleri hiçbir zaman "devlet" ad yla Türk kaynaklar nda yer almamaktad r. "Beylik" teriminin etkisiyle böyle bir adland rmaya gidildi i de erlendirilebilir. 11. Az say da da olsa Türk araflt r c lar n dikkatlerini son zamanlarda Tunus üzerine yönelttikleri görülmektedir. bu araflt r c lar aras nda Mehmet fieker, Cihan Okuyucu, brahim Güler'in adlar n sayabiliriz. Do u ve Kuzey Tunus'un birçok bölgesinde baflta Bizert olmak üzere Türk eserleriyle karfl lafl yoruz. Bizert yolu üzerindeki XVIII. yüzy l eseri, biri büyük di eri küçük iki köprü, Garumelh'teki üç saray, tersane ve liman, Manast r müzesinde sergilenen Bey k zlar n n çeyiz senetleri, Mehmet fieker'in yay nlad Türkçe yazmalar listesinde yer alan yazma eserler gibi yüzlerce inceleme alan araflt rmac lar bekliyor. 17 Milli Folklor

18 12. Tunus Cumhuriyeti, Frans z koloni idaresini sona erdiren anlaflma ile 20 Mart 1956 tarihinde kurulmufltur. Cumhuriyetin ilan yla, Beylik idaresi son bulmufl, Beylerin siyasi imtiyazlar ve haklar sona ermifltir. Ülke 7 Kas m 1987 tarihine kadar kurucu Cumhurbaflkan olan Habib Burgiba taraf ndan yönetilmifl, bu tarihten itibaren devlet baflkanl Zeynel Abidin Binali taraf ndan üstlenilmifltir. Ülkede 1999 Ekiminde genel seçimler ve devlet baflkanl seçimleri yap lm fl, Zeynel Abidin Binali bu seçimleri kazanarak befl y ll na tekrar devlet baflkan olmufltur. Çok partili ve çok adayl bu genel seçimlerde yüzde %99'luk bir baflar elde eden Zeynel Abidin Binali döneminde, Tunus geliflmesini sürdürmüfl, Arap ve Afrika Ülkelerinin gözünde "Afrika'n n sviçresi" olarak an lm flt r. Yaklafl k 9 milyon nüfuslu ve y lda dörtbefl milyon turist a rlayan, Akdeniz k y s ndaki flehirleriyle deniz, güneydeki çölüyle çöl turizmi konusunda önemli bir at l m gerçeklefltiren Tunus, Türk el sanatlar yla Afrika yerel sanatlar n n kaynaflt "Turistikhediyelik eflya" sektörü, küçük sanayicinin geliflmesine destek veren liberal ekonomisi, ülke d fl ndan gelen küçük yat r mc lar ve turizm sektörünü özendirmektedir. Bu çerçevede say lar onlar bulan Türk yat r mc n n özellikle turizm ve otelcilik baflta olmak üzere baz alanlara girdikleri gözlenmektedir. Fiyatlar n Türkiye'den ortalama üç kat yüksek oldu u tekstil, beyaz eflya, elektoronik gibi alanlara Türk yat r mc lar n günden güne ilgi duyduklar görülmektedir. Sonuç olarak Tunus, baz alanlardaki risk araflt rmalar nda Türkiye'nin de önünde yer alan kredi verilebilirli i, Arap dünyas ile yak nlaflma ve "Arap Magreb Birli i'ni öne ç karma teflebbüsleri, edebi Arapça'ya yönelen ve Frans zca'n n d fl nda ngilizce'yi de yayg nlaflt ran e itim sistemiyle yeni bir güzergâhta h zla yol almaktad r. 13. Mezar Türkiye'de iken yak n dönemde Tunus'taki Büyük fiehir Mezarl üzerindeki k fllada yer alan "Ba ms zl k fiehitli i"ne nakledilen Osmanl vezirlerinden Tunuslu Hayrettin Pafla, XIX. yüzy lda Tunus'un kalk nmas nda bir "efsane adam" niteli iyle büyük sayg görmektedir. Ad semt, cadde ve okullara verilmekte, hat ras her alanda canl tutulmaktad r. Bu cümleden olarak Hayrettin Pafla üzerine birçok araflt rma yap lmaktad r, yay nlanm fl eserler bulunmaktad r. Bu çal flmalar n bir bölümünde Hayrettin Pafla üzerine Türkiye'de yap lan çal flmalardan baz lar da yer almaktad r. 14. "Café Turc", Türk Kahvesi sözünün Frans zca karfl l olarak lüks lokanta, otel ve kahvehanelerde yaflamaktad r. Halk n devam etti i mahalle kahvehanelerinde bu terimin yerini "Arap Kahvesi" terimi alm flt r. Ancak haz rlan fl ve sunulufl biçimi (köpü ü, fleker tercihi ve yan ndaki suyu ile) Türk kahvesi gibidir. 15. Tunus'taki Türkçe soyadlar ayr bir araflt rma konucu olacak derecede fazlad r. Tunus'un etnik kökenlere özellikle Türk etnik kökenine hoflgörülü yaklafl m ve "Türk sözünün olumlu imaj bu soyadlar tafl yanlar n etnik kökenleri ile ilgili bir tak m bilgi ihtiyac n da beraberinde getiriyor. Bu tür ailelerin meraklar n daha ziyade Türkiye'nin neresinden geldikleri ve akrabalar n n bulunup bulunmad sorusu oluflturuyor. Türk kökenli oldu unu söyleyenlerin büyük bir bölümü yerleflik Tunuslular iken Balkan, Birinci Dünya ve kinci Dünya savafllar nda yurtlar n terkederek Anadolu'dan ve Balkanlar'dan gelip Tunus'a yerleflenler de bulunmaktad r. Bunlar aras nda "Babam Türkçe bilirdi" veya "Dedem Arapçay Türk aksan yla konuflurdu" diyenlerle de karfl laflmak mümkündür. Gerek Tunus ile Türkiye aras ndaki ticari, sanayî ve kültürel iliflkilerin olumlu seyri gerekse bu insanlar n atalar n ve ata yurtlar n merak duygusu, Türkçe'ye karfl belli bir talep oluflturmaktad r. Osmanl Arflivleri üzerine çal flan Tunuslu tarihçiler, Türkiye ile Ticaret Milli Folklor 18

19 yapan tüccarlar ve Türk kökenliler Türkçe ö renmek istemektedirler. Tunus'ta Edebi Arapça, Frans zca ve ngilizce öncelikle ö retilmekte, di er bat dilleri ile Türkçe, Japonca, Çince, Rusça ve branice gibi diller ise üniversite ö rencilerine seçmeli olarak okutulmaktad r. Türkçe program dört fakültede iki ö retim eleman taraf ndan yürütülememektedir. Türkiye'nin Kültür Merkezi bulunmamas ve Tunus Dil Enstitüsünde okutulmamas sebebiyle Türkçe, an lan fakültelerin d fl ndaki "gönüllü"lere ö retilememektedir. Baz bat dilleri ve Rusça liselerde seçmeli olarak okutulurken, alt yap yetersizli i (Üniversitelerde bir çok ülkenin "dil ve edebiyet bölümü" varken, Türkoloji bölümünün olmamas ve dolay s yla Türkçe ö retmeninin yetiflmemesi) nedeniyle Türkçe liselerde okutulamamaktad r. Türk kökenli oldu unu söyleyen ailelerden, çocuklar n n Türkçe ö renmelerini isteyenler bu konuda Türkiye'nin kültürel katk s n beklediklerini ifade ediyorlar. Bu tür taleplerin iki ülke aras ndaki "bavul turizmi"nin art fl, Tunuslu tarihçilerin Osmanl arflivlerinde çal flma düflünceleri ile birleflti ini, stanbul'un 1990'l y llarda yeniden "komflu ve kardefl" ülkelerin bir cazibe merkezi olmas yla da örtüfltü ünü kaydedelim. 16. Othman alkaâk y llar aras nda yaflam flt r y l nda Paris'te yüksek ö renimini Arap ve Fars dilleri üzerine yaparak tamamlam flt r. ngilizce, Almanca, talyanca, spanyolca, Farsça, Türkçe, Yunanca, branice bilmektedir. Paristen döndükten sonra gazeteci, televizyon yap mc s, Millî Kütüphane uzman ve Kültür Bakanl 'nda bürokrat olarak çal flm flt r. "Tunus'ta folklorcu var m sorusunun adresi olarak sürekli alkaâk ad verilmektedir. alkaâk, yay nlad eserlerinde, folklor malzemelerini kullanmakta veya bu malzemeyi yay nlamaktad r. Onun çal flmalar n n akademik bir zemine oturmamas ve halkbiliminin üniversitelerde okutulamamas nedeniyle bu çal flmalar bir süreklili e sahip olamam flt r. 17. Arapça yay nlanan bu makale hakk ndaki bilgiler Faz l Beflrevî'nin bizim için yapt sözlü çevriye dayanmaktad r. 18. Faz l Beflrevî, henüz yay nlanmam fl olan bu çal flmas n n bir bölümünü çal flt enstitünün (Institut Superieur des Langues Vivantes de Tunis) bir dil toplant s nda bildiri olarak sunmufl, (34 Nisan 1998) " Les monts turcs dans le parler AraboTunisien" (Tunus Arapças nda Türkçe Kelimeler) ad n tafl yan bu ilk çal flmas n gelifltirerek "La langue turque en Tunisie dans le passé et dans le présent" (Geçmiflte ve Günümüzde Tunus'ta Türk Dili) adl çal flmas n haz rlam flt r. 19. Osmanl Devleti'nin s n rlar içinde olmayan Fas'ta bu etkinin derecesi hakk nda bir fikre sahip de iliz. Ancak "Institut de Recherche sur le Magreb Contemporain" in bir toplant s için Tunus'a gelen Fasl bilim adam Abdelaziz Jazoul, Türkçenin bu tür bir etkisinin Fas Arapças nda olup olmad na dair bir araflt rman n bulunmad n, düflüncesinin ise Türkçenin etkisinin olmad yönünde oldu unu sözlü olarak bize ifade etmifltir. Ancak gene de konunun bir uzmanl k alan oldu unu dilbilim, tarih alanlar nda yap lacak çal flmalarla bunun belirlenebilece ini bildirmifltir. Fas'taki bu flüpheli durumun aksine Cezayir'den bafllayarak M s r'a kadar bütün Kuzey Afrika ülkelerinde Türkçenin etkisi yap lan araflt rmalarla k smen de olsa gün fl na ç kar lm flt r. 20. Tespit etti imiz kelimelerin bir bölümü daha önceden alkaâk' n, Buazi'nin ve Beflrevi'nin çal flmalar nda yer almaktad r. Baz kelimelerin tespitinde ise meslektafl m Yrd. Doç. Dr. Alaattin Karaca'n n yard mlar olmufltur. Kendisine bu vesileyle teflekkür etmek isterim. 21. Frans z lugatlar yo urt kelimesinin Bulgarca'dan bat dillerine geçti ini yazmaktad rlar. Bu bilgi Tunus'ta da tekrarlanmaktad r. 19 Milli Folklor

20 KAYNAKÇA alkaak (Othman) 1963, Attaqalid wa l'âdât assacbiya aw alfulklür attûnusî, (Tunus Folkloru veya Halk Gelenek ve Görenekleri) Tunus, SNED Yay n. alkaâk (Othman), 1972, El'Alâkât beyne Tunus ve ran nde tarih, (Tarihte Tunus ran liflkileri) Tunus, STD. alkaâk (Othman), 1987, ElTekâlîd v'el'âdât ettunisiyye, (Tunuslular n Gelenek ve Görenekleri), Tunus, MTE. AMMA R A (Hafnaoui), 1998, D. Tahir ElHemeri, Tunus, Euripis Yay n, BAKLOUTI (Naceur), 1988, Contes Populaires de Tun s e (Tunus Halk Masallar ), Sfax, Institut National d'archéolog e et d'arts (Millî Sanatlar ve Arkeoloji Enstitüsü) Yay n. BARDIN (Pierre), 1979, Algériens et tunisiens dans l'empire Ottoman du 1848 a 1914 (1848'den 1914'e kadar Osmanl mparatorlu unda Cezayirliler ve Tunuslular), Marseille, Centre Nat onal de la Recherche Sc entifique Yay n. BELGUEDJ (Mohammed Salah), 1971, "Les mots turcs dans le parler algerien" (Cezayir Konuflma Dilinde Türkçe Kelimeler), Turcica Revue d' etudes turques, popuples, langues, caltures, Etats, no.111, pp BEN CHENEB (Mohammed) 1992, Mots turcs et persans conserves dans le parler algérien (Cezayir Konuflma Dilinde Korunan Türkçe ve Farsça Kelimeler), Alger, J. Carbonel. BEfiREVÎ (Muhammed Faz l), 1998, "Les mots turcs dans le parler ArabTunisien" (Tunus Arapças ndaki Türkçe Kelimeler) ISLV Bildiri metinleri (34 Nisan 1998). BEfiREVÎ (Muhammed Faz l), 2000, "La langue turque en Tunisie dans le passé et dans le présent (Geçmiflte ve Günümüzde Tunus'ta Türkçe Kelimeler), Yay nlanmam fl çal flma. BUAZ ( brahim), 1997, "Les mots turques dans le dialecte tunisien" (Tunus Lehçesindeki Türkçe Kelimeler), El Hayat Thaqafiyya, no. Septembre, s.48. CAHIERS des Arts et Traditions Populaires, revue du centre des arts et traditions populaires (Halk Gelenekleri ve Sanatlar Defteri, Halk Gelenekleri ve Sanatlar Merkezi Dergisi), y llar aras nda 12 say yay nlanm flt r. Institut Nat onal du Patrimoine (Millî Kültürel Miras Enstitüsü) Yay n. Tunus. ELÇ N (fiükrü), 1988, Akdeniz'de ve Cezâyir'de Türk Halk fiairleri, Ankara, Türk Kültürünü Araflt rma Enstitüsü Yay n. ELÇ N (fiükrü), 1997, "Kul" Deyimi ve "Kul" Mahlasl Halk fiairleri", Yer Ald Yay n (Y.a.y.) Halk Edebiyat Araflt rmalar, cilt I s.4954, Ankara, Akçay Yay nlar. GÜLER ( brahim), 1997, Hammuda Pafla Döneminde Anadolu'da Askere Ça rma ve Osmanl Yönetimi Alt ndaki Tunus Eyaleti, Mu la, Yay nlanmam fl çal flma. LAB D (Lilia), 1989, Çabra Hachma Sexualité et Tradition, Tunus, Dar Annawras. LABLOUM (Olfa), 2000, "Janvier 84 en Tunisie ou le symbole d'une transition" (Tunus'ta 84 Oca veya Bir Geçiflin Simgesi), Y.a.y. Emeutes et mouvements sociaux au MaghrebPerspective comparée (Ma rip'te Sosyal Hareketler ve Ayaklanmalar Karfl laflt rmal Yaklafl m) Yay na Haz rlayan: Didier le Saout ve Marguerite Rollinde, Paris, KarthalaInst tut MaghrebEurope. LARGUECHE (Dalenda), 2000, Histoire des femmes au Maghreb Cuture matérielle et vie quotidienne (Magrip'te Kad nlar n HikâyesiMaddî Kültür ve Gündelik Hayat), Tunus, Centre de Publication Universitaire fieker (Mehmet), 1986, "Mahtûtâtü't Türkiyye bi'lmektebeti'lvataniyye bîtunus" (Tunus Millî Kütüphanesindeki Türkçe El Yazmalar ), El Mecelletü'lMagribiyye EtTevsik ve'lmalumât, no.4, s fieker (Mehmet) 1994, Tunus'ta Bulunan Türkçe Kitabeler, stanbul, Türk Dünyas Araflt rmalar Vakf Yay n. MOREAU (Odile), 1999, Quelques aperçus sur I'évolution des relations entre Sanû Milli Folklor 20

SLÂMÎ DÖNEMDE TÜRK TOPLUMUNDA KADININ YER VE ÖNEM

SLÂMÎ DÖNEMDE TÜRK TOPLUMUNDA KADININ YER VE ÖNEM SLÂMÎ DÖNEMDE TÜRK TOPLUMUNDA KADININ YER VE ÖNEM Prof. Dr. Umay GÜNAY slâmî dönemde Türk toplumunda kad n n yerini ve önemini tesbit edebilmek için öncelikle iki konuya aç kl k getirmek gerekir. lk olarak

Detaylı

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR 3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR 423 424 3. Salon Paralel Oturum XII - Sorular ve Cevaplar OTURUM BAfiKANI (Ali Metin POLAT) OTURUM BAfiKANI - Gördü ünüz gibi son derece demokratik bir yönetim

Detaylı

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER I MURAT YÜKSEL FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER III DR. MURAT YÜKSEL Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ö retim Görevlisi FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER IV Yay

Detaylı

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM ÜN TE V SOSYAL TUR ZM Bu ünitede turizmin çeflitlerinden biri olan sosyal turizmi daha ayr nt l bir flekilde ö renip, ülkemizdeki sosyal turizmin geliflimi hakk nda bilgiler edinece iz. Ç NDEK LER A. S

Detaylı

RAN SLÂM CUMHUR YET ANKARA KÜLTÜR MÜSTEfiARLI I WEB S TES H ZMETE AÇILDI www.irankulturevi.com

RAN SLÂM CUMHUR YET ANKARA KÜLTÜR MÜSTEfiARLI I WEB S TES H ZMETE AÇILDI www.irankulturevi.com NTERNET S TES TANITIMI RAN SLÂM CUMHUR YET ANKARA KÜLTÜR MÜSTEfiARLI I WEB S TES H ZMETE AÇILDI www.irankulturevi.com ran slâm nk lâb n n 25. y ldönümü münasebetiyle hizmete aç lan ran slâm Cumhuriyeti

Detaylı

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz? CO RAFYA GRAF KLER ÖRNEK 1 : Afla daki grafikte, y llara göre, Türkiye'nin yafl üzerindeki toplam nufusu ile bu nüfus içindeki okuryazar kad n ve erkek say lar gösterilmifltir. Bin kifli 5. 5.. 35. 3.

Detaylı

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi Baflkent Üniversitesi T p Fakültesi Adana Eriflkin Kemik li i Nakil ve Hücresel Tedavi Merkezi, Türkiye

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Kuruluş : 27 Ekim 1989 Adres : Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Kampüsü Dikimevi - Ankara Tel : 363 03 26-363 03 27 ANKARA ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler Metin TUNÇ Seçici Olun ISI' n editoryal çal flanlar her y l yaklafl k olarak 2,000 dergiyi de erlendirmeye tabi tutmaktad r. Fakat de erlendirilen

Detaylı

Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler Uygulama Önerileri 59 Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler Uluslararas ç Denetim Meslekî Uygulama Standartlar ndan Standart 1110 un Yorumu lgili Standart 1110 Kurum çi Ba

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,

Detaylı

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES Ahmet AKIN / TÜRMOB Yönetim Kurulu Üyesi 387 388 Genel Oturum III - Meslek Mensuplar Aç s ndan Türkiye Denetim Standartlar n

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları I Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları II Yay n No : 2056 Hukuk Dizisi : 289 1. Bas Kas m 2008 - STANBUL ISBN 978-975 - 295-953 - 8

Detaylı

Genel Yay n S ra No: 178 2010/20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun

Genel Yay n S ra No: 178 2010/20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun Genel Yay n S ra No: 178 2010/20 ISBN No: 978-605-5614-56-0 Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun Tasar m / Uygulama Referans Medya ve Reklam Hiz. Ltd. Tel: +90.212 347 32 47 e-mail: info@referansajans.com

Detaylı

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı Ocak 15, 2013-3:55:02 Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın himayesinde kurulan ''İşte Eşitlik Platformu'' tanıtıldı. Toplumsal cinsiyete dayalı eşitsizlikle mücadele

Detaylı

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum. Gümrük Ve Ticaret Bakanı Sn. Nurettin CANİKLİ nin Kredi Kefalet Kooperatifleri Ortaklarının Borçlarının Yapılandırılması Basın Toplantısı 24 Eylül 2014 Saat:11.00 - ANKARA Kredi Kefalet Kooperatiflerinin

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL DERGİLER YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL DERGİLER YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Senato: 2 Mart 2016 2016/06-6 KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL DERGİLER YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve Kapsam MADDE 1- Bu Yönergenin amacı, Kahramanmaraş

Detaylı

AÇIKLAMALAR VE UYGULAMALAR

AÇIKLAMALAR VE UYGULAMALAR SEÇ LM fi TÜRK YE F NANSAL RAPORLAMA STANDARTLARI AÇIKLAMALAR VE UYGULAMALAR Prof. Dr. Cemal B fi (Marmara Üniversitesi) Doç. Dr. Yakup SELV ( stanbul Üniversitesi) Doç. Dr. Fatih YILMAZ ( stanbul Üniversitesi)

Detaylı

ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU II Mart 2004 B LD R LER C LT 2. Editörler

ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU II Mart 2004 B LD R LER C LT 2. Editörler ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU II 12-13 Mart 2004 B LD R LER C LT 2 Editörler Prof. Dr. Zekeriya Kurflun Doç. Dr. Ahmet Emre Bilgili Dr. Kemal Kahraman Celil Güngör Seyfettin Ünlü Tel. 0216 341 05 00 Fax 0216 391

Detaylı

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL 2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL NOT: Düzeltmeler bold (koyu renk) olarak yaz lm flt r. YANLIfi DO RU 1. Ünite 1, Sayfa 3 3. DÜNYA HAYVAN POPULASYONU

Detaylı

Ekonomi Alan ndaki Uygulamalar ve Geliflmeler 2

Ekonomi Alan ndaki Uygulamalar ve Geliflmeler 2 Atütürk ün Dünyas Cengiz Önal Ekonomik kalk nma, Türkiye'nin özgür, ba ms z ve daima daha kuvvetli olmas n n ve müreffeh bir Türkiye idealinin bel kemi idir. Tam ba ms zl k ancak ekonomik ba ms zl kla

Detaylı

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Hmfl. Sevgili GÜREL Emekli, Ac badem Sa l k Grubu Ac badem Hastanesi, Merkezi Sterilizasyon Ünitesi, STANBUL e-posta: sgurkan@asg.com.tr H

Detaylı

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman Ö RETMEN ÖZ DE ERLEND RME FORMU K fi L K ÖZELL KLER flimi seviyorum. Sab rl y m. Uyumluyum. fl birli ine aç m. Güler yüzlüyüm. yi bir gözlemciyim. yi bir planlamac y m. Çocuklara, ailelere, meslektafllar

Detaylı

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL D ü n y a Ü n i v e r s i t e l e r S e r v i s i Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL BAfiLANGIÇ nsan Haklar Evrensel Beyannamesinin 40. y ldönümünde 6-10 Eylül tarihleri

Detaylı

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri 2 DENET M TÜRLER 2.DENET M TÜRLER Denetim türleri de iflik ölçütler alt nda s n fland r labilmektedir. En yayg n s n fland rma, denetimi kimin yapt na ve denetim sonunda elde edilmek istenen faydaya (denetim

Detaylı

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman GÖRÜfiLER Uzm. Dr. Özlem Erman Son y llarda dünyadaki h zl teknolojik geliflmeye paralel olarak t p alan nda da h zl bir de iflim yaflanmakta, neredeyse her gün yeni tan, tedavi yöntemleri, yeni ilaçlar

Detaylı

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d Matematik ve Sonsuz G erek konuflma vermeye gitti im okullarda, gerek bana gelen okur mektuplar nda, ö renci ve ö retmenlerin matematikteki sonsuzluk kavram n pek iyi bilmediklerini gözlemledim. Örne in,

Detaylı

KOOPERAT F GENEL KURUL TOPLANTISINA KATILMA VE OY HAKKI BULUNAN K MSELER

KOOPERAT F GENEL KURUL TOPLANTISINA KATILMA VE OY HAKKI BULUNAN K MSELER KOOPERAT F GENEL KURUL TOPLANTISINA KATILMA VE OY HAKKI BULUNAN K MSELER Merdan ÇALIfiKAN* I. G R fi 1163 say l Kooperatifler Kanunu na göre kooperatiflerin zaruri 3 organ bulunmaktad r. Bunlardan en yetkili

Detaylı

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir 2002 May s ay nda yap lan Birleflmifl Milletler Çocuk Özel Oturumu öncesinde tüm dünyada gerçeklefltirilen Çocuklar çin Evet Deyin kampanyas na Türkiye

Detaylı

STRATEJ K V ZYON BELGES

STRATEJ K V ZYON BELGES STRATEJ K V ZYON BELGES BEYAZ K TAP S UNUfi Sivil toplum; demokrasi, insan haklar ve hukuk devleti kavramlar n n yerleflmesiyle ilgili taleplerden ekonomiyle ilgili endiflelere kadar sosyal yaflama dair

Detaylı

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif Dr. Yeflim Toduk Akifl Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif flirket birleflmeleri ve sat nalmalar, türkiye deki küçük iflletmelerden, dev flirketlere kadar her birinin gündeminde olmaya devam

Detaylı

Umman Tarihinin Dönüm Noktalar

Umman Tarihinin Dönüm Noktalar Umman Ülke ad : Umman Sultanl Eski ad : Maskat ve Umman Yüzölçümü: 212.460 km. Sahil fleridi: 2.092 km. Resmî Dili: Arapça ( ngilizce, Baluchi, Urdu) Din: Müslümanl k, Hinduizm Nüfus: 2.622.198 (Temmuz

Detaylı

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*) TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*) Amaç ve Kapsam Madde 1- Bu Yönetmelik, Türkiye Bilimsel

Detaylı

Fevzi Pafla Cad. Dr. Bar fl Ayd n. Virgül (,) 2. Baz k saltmalar n sonuna konur.

Fevzi Pafla Cad. Dr. Bar fl Ayd n. Virgül (,) 2. Baz k saltmalar n sonuna konur. 2. Baz k saltmalar n sonuna konur. Dr. Bar fl Ayd n Fevzi Pafla Cad. 3. Say lardan sonra s ra bildirmek için konur. Sonucu ilân ediyorum: 1. Ali, 2. Kemal, 3. Can oldu. Hepsini tebrik ederim. Virgül (,)

Detaylı

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE Prof. Haberal dan Yeni Bir Uluslararas At l m: TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE Dünyan n dört bir yan ndan yüzlerce biliminsan Prof. Dr. Mehmet Haberal taraf ndan kurulan Türk Dünyas Transplantasyon

Detaylı

HİZMET ALIMLARINDA FAZLA MESAİ ÜCRETLERİNDE İŞÇİLERE EKSİK VEYA FAZLA ÖDEME YAPILIYOR MU?

HİZMET ALIMLARINDA FAZLA MESAİ ÜCRETLERİNDE İŞÇİLERE EKSİK VEYA FAZLA ÖDEME YAPILIYOR MU? HİZMET ALIMLARINDA FAZLA MESAİ ÜCRETLERİNDE İŞÇİLERE EKSİK VEYA FAZLA ÖDEME YAPILIYOR MU? Rıza KARAMAN Kamu İhale Mevzuatı Uzmanı 1. GİRİŞ İdareler, personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımlarına çıkarken

Detaylı

YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ

YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ Hazırlayan: Doç.Dr. Hakan Güler Sakarya Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Karlsruhe Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Almanya

Detaylı

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac Ders 3: SORUN ANAL Z Sorun analizi nedir? Sorun analizi, toplumda varolan bir sorunu temel sorun olarak ele al r ve bu sorun çevresinde yer alan tüm olumsuzluklar ortaya ç karmaya çal fl r. Temel sorunun

Detaylı

dan flman teslim ald evraklar inceledikten sonra nsan Kaynaklar Müdürlü ü/birimine gönderir.

dan flman teslim ald evraklar inceledikten sonra nsan Kaynaklar Müdürlü ü/birimine gönderir. TÜB TAK BAfiKANLIK, MERKEZ VE ENST TÜLERDE ÇALIfiIRKEN YÜKSEK L SANS VE DOKTORA Ö REN M YAPANLARA UYGULANACAK ESASLAR (*) Amaç ve Kapsam Madde 1- Bu Esaslar n amac ; Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araflt

Detaylı

YAZILI MÎRAS YAYIN MERKEZ

YAZILI MÎRAS YAYIN MERKEZ KÜLTÜREL MERKEZLER YAZILI MÎRAS YAYIN MERKEZ Kültür ve slâmî rflad Bakanl Kültürel fller Yard mc l na ba l bir kurum olarak faaliyet gösteren Yaz l Mîras Yay n Merkezi, 1994 y l nda kuruldu. ran- slâm

Detaylı

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1 Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1 18 Aral k 1979 da Birle mi Milletler Genel cinsiyet ayr mc l n yasaklayan ve kad n haklar n güvence alt na alan

Detaylı

Yay n No : 1610 Hukuk Dizisi : Bas - Ekim 2005

Yay n No : 1610 Hukuk Dizisi : Bas - Ekim 2005 I B&M Prof. Dr. Erdener YURTCAN KABAHATLER KANUNU VE YORUMU stanbul 2005 Yay n No : 1610 Hukuk Dizisi : 718 1. Bas - Ekim 2005 ISBN 975-295 - 494-4 Copyright Bu kitab n bu bas s n n Türkiye deki yay n

Detaylı

VERG NCELEMELER NDE MAL YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, MAL YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM

VERG NCELEMELER NDE MAL YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, MAL YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM VERG NCELEMELER NDE YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM Fatih GÜNDÜZ* I-G R fi Son y llarda ekonomide meydana gelen olumlu geliflmelerle gayrimenkul piyasas

Detaylı

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi K lavuz Notlar Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi 1.0 Girifl 1.1 Bir de erlemenin gözden geçirilmesi, tarafs z bir hüküm ile bir De erleme Uzman n n çal flmas n

Detaylı

ÖNSÖZ Bu kitap, muhtelif dinlere mensup baz insanlar n, slam dini hakk ndaki eksik ve yanl fl düflünceleri nedeniyle kaleme al nm flt r. Muhtelif zama

ÖNSÖZ Bu kitap, muhtelif dinlere mensup baz insanlar n, slam dini hakk ndaki eksik ve yanl fl düflünceleri nedeniyle kaleme al nm flt r. Muhtelif zama ÖNSÖZ Bu kitap, muhtelif dinlere mensup baz insanlar n, slam dini hakk ndaki eksik ve yanl fl düflünceleri nedeniyle kaleme al nm flt r. Muhtelif zamanlarda muhatap oldu um baz bilim adamlar bana, slam

Detaylı

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl 220 ÇEfi TL ADLARLA ÖDENEN C RO PR MLER N N VERG SEL BOYUTLARI Fatih GÜNDÜZ* I-G R fi G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl Primi,Has lat Primi, Y l Sonu skontosu)

Detaylı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i. 3. Ödemeler Dengesi

Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i. 3. Ödemeler Dengesi Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i 3. Ödemeler Dengesi 2003 y l nda 8.037 milyon dolar olan cari ifllemler aç, 2004 y l nda % 91,7 artarak 15.410 milyon dolara yükselmifltir. Cari ifllemler aç ndaki bu

Detaylı

6 MADDE VE ÖZELL KLER

6 MADDE VE ÖZELL KLER 6 MADDE VE ÖZELL KLER TERMOD NAM K MODEL SORU 1 DEK SORULARIN ÇÖZÜMLER MODEL SORU 2 DEK SORULARIN ÇÖZÜMLER 1. Birbirine temasdaki iki cisimden s cakl büyük olan s verir, küçük olan s al r. ki cisim bir

Detaylı

EVOK Güvenlik in hedefi daima bu kalite ve standartlarda hizmet sunmakt r. Hasan ERDEM R. Mustafa AL KOÇ. Yönetim Kurulu Baflkan.

EVOK Güvenlik in hedefi daima bu kalite ve standartlarda hizmet sunmakt r. Hasan ERDEM R. Mustafa AL KOÇ. Yönetim Kurulu Baflkan. EVOK Güvenlik, ülkemizde büyük ihtiyaç duyulan güvenlik hizmetlerine kalite getirmek amac yla Mustafa Alikoç yönetiminde profesyonel bir ekip taraf ndan kurulmufltur. Güvenlik sektöründeki 10 y ll k bilgi,

Detaylı

ÜN TE I. EDEB YATLA DÜfiÜNCE, SOSYAL VE S YAS HAYATIN L fik S. 1. Edebiyat, Sosyal ve Siyasi Hayat liflkisi. 2. Yenileflme Dönemi. Özet.

ÜN TE I. EDEB YATLA DÜfiÜNCE, SOSYAL VE S YAS HAYATIN L fik S. 1. Edebiyat, Sosyal ve Siyasi Hayat liflkisi. 2. Yenileflme Dönemi. Özet. ÜN TE I EDEB YATLA DÜfiÜNCE, SOSYAL VE S YAS HAYATIN L fik S 1. Edebiyat, Sosyal ve Siyasi Hayat liflkisi 2. Yenileflme Dönemi Özet Test I 1 + BU BÖLÜMÜN AMAÇLARI Bu üniteyi çal fl p bitirdi inizde; *

Detaylı

MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN

MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN Yahya ARIKAN* Meslek yasam z n 20. y l n geride b rak rken,yeniliklerle dolu bir süreci yaflamaktay z. Toplumsal yaflamda ve meslek yaflam m zda sosyal

Detaylı

S on y llarda özel e itim kurumlar na sa lanan vergisel teflviklerin artmas yla

S on y llarda özel e itim kurumlar na sa lanan vergisel teflviklerin artmas yla mali ÇÖZÜM 171 E T M TES SLER VE REHAB L TASYON MERKEZLER NE L fik N KURUMLAR VERG S ST SNASI Fatih GÜNDÜZ* I-G R fi S on y llarda özel e itim kurumlar na sa lanan vergisel teflviklerin artmas yla birlikte

Detaylı

CO RAFYA. DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 :

CO RAFYA. DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 : CO RAFYA DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 : K rk nc paralel üzerindeki bir noktan n hangi yar mkürede yer ald afla dakilerin hangisine bak larak saptanamaz? A) Gece-gündüz süresinin

Detaylı

Zihinden fllem Yapal m, Yuvarlayal m, Tahmin Edelim

Zihinden fllem Yapal m, Yuvarlayal m, Tahmin Edelim 3.2 Zihinden fllem Yapal m, Yuvarlayal m, Tahmin Edelim Zihinden Toplayal m ve Ç karal m 1. Afla da verilen ifllemleri zihinden yaparak ifllem sonuçlar n yaz n z. 50 YKr + 900 YKr = 300 + 300 = 998 100

Detaylı

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl.

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl. Bölünebilme B ir tamsay n n üçe ya da dokuza tam olarak bölünüp bölünmedi ini anlamak için çok bilinen bir yöntem vard r: Say - y oluflturan rakamlar toplan r. E er bu toplam üçe (dokuza) bölünüyorsa,

Detaylı

ÇOCUKLARLA BAfiBAfiA. M. Esad Coflan

ÇOCUKLARLA BAfiBAfiA. M. Esad Coflan ÇOCUKLARLA BAfiBAfiA M. Esad Coflan çindekiler Sunufl... 7 Dünyan n En Güçlü nsanlar... 11 En Büyük Amaç... 15 Cennetin Anahtarları... 19 Süslü Köflkler ve Bahçeler... 23 Vefalı Bir Kızın Hikâyesi... 25

Detaylı

SOSYAL GÜVENL K REHBER. SSK BAfiKANLI I

SOSYAL GÜVENL K REHBER. SSK BAfiKANLI I SOSYAL GÜVENL K REHBER Resul KURT SSK BAfiKANLI I Sigorta Müfettifli Hüseyin FIRAT SMMM SMMMO Baflkan Yard mc s MAYIS 2005 1 Yönetim Merkezi ve Yaz flma Adresi: SMMMO Kurtulufl Caddesi No: 152 Kurtulufl

Detaylı

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1 Sağlık Reformunun Sonuçları İtibariyle Değerlendirilmesi 26-03 - 2009 Tuncay TEKSÖZ Dr. Yalçın KAYA Kerem HELVACIOĞLU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Türkiye 2004 yılından itibaren sağlık

Detaylı

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Siirt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas 1 Prof. Dr. Yunus Kishal Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi Tekdüzen Hesap Sistemi ve Çözümlü Muhasebe Problemleri 4. Bas Tekdüzen Muhasebe Sistemi Uygulama Tebli leri

Detaylı

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ 12 NİSAN 2013-KKTC DR. VAHDETTIN ERTAŞ SERMAYE PIYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Sayın

Detaylı

Türk Üniversite Mezunlar Birli i, Makedonya

Türk Üniversite Mezunlar Birli i, Makedonya 287 MAKEDONYA E T M S STEM NDE TÜRKLER N KADRO SORUNU VE GET R LEN ÖNER LER Bayramali LUfi Türk Üniversite Mezunlar Birli i, Makedonya Genel olarak Makedonya ve Nüfus Da l m Güneybat Avrupa da Balkan yar

Detaylı

Avrupal lara Kremal Kahve ile Çikolatal Kahveyi Kim Ö retti?

Avrupal lara Kremal Kahve ile Çikolatal Kahveyi Kim Ö retti? Evrensel Bak fl Aç s Gürbüz Evren Avrupal lara Kremal Kahve ile Çikolatal Kahveyi Kim Ö retti? Bütün Dünya da yazmaya bafllad m ilk y llarda, Kraliçe Marie Antoinette in, Frans z Devrimi s ras nda, Ekmek

Detaylı

Araştırma Notu 15/177

Araştırma Notu 15/177 Araştırma Notu 15/177 02 Mart 2015 YOKSUL İLE ZENGİN ARASINDAKİ ENFLASYON FARKI REKOR SEVİYEDE Seyfettin Gürsel *, Ayşenur Acar ** Yönetici özeti Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon

Detaylı

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ 120 kinci Bölüm - Ekonomiye Güven ve Beklentiler Anketi 1. ARAfiTIRMANIN AMACI ve YÖNTEM Ekonomiye Güven ve Beklentiler Anketi, tüketici enflasyonu, iflsizlik

Detaylı

Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor?

Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor? Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor? Doç.Dr. Nilgün GÖRER TAMER (Şehir Plancısı) Her fakülte içerdiği bölümlerin bilim alanına bağlı olarak farklılaşan öznel

Detaylı

Olas l k hesaplar na günlük yaflam m zda s k s k gereksiniriz.

Olas l k hesaplar na günlük yaflam m zda s k s k gereksiniriz. Olas l k Hesaplar (I) Olas l k hesaplar na günlük yaflam m zda s k s k gereksiniriz. Örne in tavla ya da kâ t oyunlar oynarken. ki kap ya üstüste birkaç kez gele atmayan tavlac görmedim hiç. fianss zl

Detaylı

GENEL HUKUK B LG S (Hukuka Gir ifl)

GENEL HUKUK B LG S (Hukuka Gir ifl) I Dr. Leyla ÇAKICI GERÇEK Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Alapl MYO Ö retim Üyesi GENEL HUKUK B LG S (Hukuka Gir ifl) II Yay n No : 2323 Hukuk Dizisi : 1151 1. Bas - Eylül 2007 - STANBUL 2. Bas - Ekim

Detaylı

Do al Say lar Do al Say larla Toplama fllemi Do al Say larla Ç karma fllemi Do al Say larla Çarpma fllemi Do al Say larla Bölme fllemi Kesirler

Do al Say lar Do al Say larla Toplama fllemi Do al Say larla Ç karma fllemi Do al Say larla Çarpma fllemi Do al Say larla Bölme fllemi Kesirler Do al Say lar Do al Say larla Toplama fllemi Do al Say larla Ç karma fllemi Do al Say larla Çarpma fllemi Do al Say larla Bölme fllemi Kesirler Kesirlerle Toplama, Ç karma ve Çarpma fllemi Oran ve Orant

Detaylı

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R? HAKEMS Z YAZILAR MAL PART T ME ÇALIfiMALARDA DENEME SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R? I. Girifl: Erol GÜNER * Sürekli bir ifl sözleflmesi ile ifle giren iflçi, ifli, iflvereni ve iflyerindeki iflçileri tan

Detaylı

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir. ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir. ARISTO 88 ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE 1. KONU 213 say l Vergi Usul Kanunu nun (VUK) 142, 143,

Detaylı

Prof. Dr. Mehmet Haberal, Uluslararas Bilimsel Çal flma S n rlar n Geniflletiyor

Prof. Dr. Mehmet Haberal, Uluslararas Bilimsel Çal flma S n rlar n Geniflletiyor Prof. Dr. Mehmet Haberal, Uluslararas Bilimsel Çal flma S n rlar n Geniflletiyor Prof. Dr. Mehmet Haberal, geçen ay yapt görüflmeler ve anlaflmalar sonunda Baflkent Üniversitesi nin uluslararas çal flma

Detaylı

stanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye

stanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye 215 ROMANYA LE BULGAR STAN IN AB YE EKONOM K ENTEGRASYONU Yrd. Doç. Dr. Mesut EREN stanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye 1. Girifl Avrupa Birli i nin 5. ve son genifllemesi 2004 y l nda 10 Orta ve Do u

Detaylı

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i I DR. NA L YILMAZ HEMfiEHR K ML Kastamonulular Örne i II Yay n No : 2039 Sosyoloji : 1 1. Bas - Ekim 2008 - STANBUL ISBN 978-975 - 295-936 - 1 Copyright Bu kitab n Türkiye deki yay n haklar BETA Bas m

Detaylı

Baflkanl n, Merkez : Türkiye Bilimsel ve Teknik Araflt rma Kurumu Baflkanl na ba l Marmara Araflt rma Merkezi ni (MAM),

Baflkanl n, Merkez : Türkiye Bilimsel ve Teknik Araflt rma Kurumu Baflkanl na ba l Marmara Araflt rma Merkezi ni (MAM), TÜRK YE B L MSEL VE TEKN K ARAfiTIRMA KURUMU YAYIN YÖNETMEL (*) B R NC BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tan mlar Amaç ve Kapsam Madde 1. Bu Yönetmelik ile; Baflkanl k, Merkez ve Enstitülere ait tüm yay nlar

Detaylı

AR-GE YETENE DE ERLEND R LMES ESASLARI (*)

AR-GE YETENE DE ERLEND R LMES ESASLARI (*) AR-GE YETENE DE ERLEND R LMES ESASLARI (*) Amaç Madde 1. Bu Esaslar, kurulufllar n teknolojik AR-GE yapma yetene inin TÜB TAK taraf ndan de erlendirilmesine iliflkin usul ve esaslar belirlemektedir. Kapsam

Detaylı

Çanakkale. Hava Savafllar 1915-1918. Belgeselcinin Gözüyle Çetin mir

Çanakkale. Hava Savafllar 1915-1918. Belgeselcinin Gözüyle Çetin mir Belgeselcinin Gözüyle Çetin mir 1915-1918 Çanakkale Hava Savafllar Bilindi i gibi Osmanl savafla girdi inde birkaç cephesi vard r. Ancak en önemlisi buradaki Çanakkale Cephesidir. Adeta savafl n can damar

Detaylı

Temel Kaynak 4. Ülkeler

Temel Kaynak 4. Ülkeler SOSYAL B LG LER Temel Kaynak 4 Uzaktaki Arkadafl m Ülkeler Dünya n n 1/4 i karalarla kapl d r. Karalar, büyük parçalar hâlinde de bulunmaktad r. Buna k ta denir. Dünya da 6 k ta vard r. Bunlar, Asya Amerika

Detaylı

AİLE DİNİ REHBERLİK BÜROSU

AİLE DİNİ REHBERLİK BÜROSU DİN HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TİREBOLU MÜFTÜLÜĞÜ AİLE VE DİNİ REHBERLİK BÜROSU MUTLULUĞUNUZA REHBERLİK EDER Yüce Allah ın aileye bahşettiği sevgi ve rahmetin çeşitli unsurlarla beslenmesi gerekir. Bunların

Detaylı

2. Projelerle bütçe formatlar n bütünlefltirme

2. Projelerle bütçe formatlar n bütünlefltirme 2. Projelerle bütçe formatlar n bütünlefltirme Proje bütçesi haz rlarken dikkat edilmesi gereken üç aflama vard r. Bu aflamalar flunlard r: Kaynak belirleme ve bütçe tasla n n haz rlanmas Piyasa araflt

Detaylı

1.BÖLÜM ÇÖZÜM SORU. A= {a, b, {a, b}, {c}} kümesi veriliyor. Afla dakilerden kaç tanesi do rudur? I. a A II. {a, b} A III. {c} A IV. {b} A. V.

1.BÖLÜM ÇÖZÜM SORU. A= {a, b, {a, b}, {c}} kümesi veriliyor. Afla dakilerden kaç tanesi do rudur? I. a A II. {a, b} A III. {c} A IV. {b} A. V. 1.ÖLÜM MTMT K Derginin bu say s nda Kümeler konusunda çözümlü sorular yer almaktad r. u konuda, ÖSS de ç kan sorular n çözümü için gerekli temel bilgileri ve pratik yollar, sorular m z n çözümü içinde

Detaylı

SOSYAL S GORTALAR VE GENEL SA LIK S GORTASI KANUNLARI VE GERÇEKLER SEMPOZYUMU

SOSYAL S GORTALAR VE GENEL SA LIK S GORTASI KANUNLARI VE GERÇEKLER SEMPOZYUMU SOSYAL S GORTALAR VE GENEL SA LIK S GORTASI KANUNLARI VE GERÇEKLER SEMPOZYUMU 26-27.01.2007 stanbul Üniversitesi Merkez Bina Doktora Salonu stanbul Barosu stanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi STANBUL BAROSU

Detaylı

ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö

ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö G R ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö rencilerin Türkçe ö renirken yapt anla malardan dolay,

Detaylı

Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması

Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması 23 Aralık 2008 Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması Son günlerde akaryakıt fiyatları ile ilgili olarak kamuoyunda bir bilgi kirliliği gözlemlenmekte olup, bu durum Sektörü ve Şirketimizi itham altında

Detaylı

Ard fl k Say lar n Toplam

Ard fl k Say lar n Toplam Ard fl k Say lar n Toplam B u yaz da say sözcü ünü, 1, 2, 3, 4, 5 gibi, pozitif tamsay lar için kullanaca z. Konumuz ard fl k say lar n toplam. 7 ve 8 gibi, ya da 7, 8 ve 9 gibi ardarda gelen say lara

Detaylı

Gelece in Bilgi flçilerini Do ru Seçmek: Araflt rma Görevlisi Al m Süreci Örne i

Gelece in Bilgi flçilerini Do ru Seçmek: Araflt rma Görevlisi Al m Süreci Örne i Uluslararas Yüksekö retim Kongresi: Yeni Yönelifller ve Sorunlar (UYK-2011) 27-29 May s 2011, stanbul; 2. Cilt / Bölüm XI / Sayfa 1359-1364 Gelece in Bilgi flçilerini Do ru Seçmek: Araflt rma Görevlisi

Detaylı

BA IMSIZ DENET M ULUSLARARASI DENET M STANDARTLARI KAPSAMINDA

BA IMSIZ DENET M ULUSLARARASI DENET M STANDARTLARI KAPSAMINDA ULUSLARARASI DENET M STANDARTLARI KAPSAMINDA BA IMSIZ DENET M Doç.Dr. Lerzan KAVUT stanbul Üniversitesi flletme Fakültesi Doç.Dr. Oktay TAfi stanbul Teknik Üniversitesi flletme Fakültesi Dr. Tuba fiavli

Detaylı

T.C. BİLECİK İL GENEL MECLİSİ Araştırma ve Geliştirme Komisyonu

T.C. BİLECİK İL GENEL MECLİSİ Araştırma ve Geliştirme Komisyonu Rapor No:01 Rapor Tarihi: 10.03.2011 muz İl Genel Meclisimizin 01.03.2011 tarih ve 2011/33 sayılı kararı doğrultusunda 08-09-10 Mart 2011 tarihlerinde toplanmıştır. İdaremiz araç parkında bulunan makine

Detaylı

YEM Ödülleri 2008 YEM M MARIN LK YAPISI ÖDÜLÜ ALTIN ÇEKÜL YAPI ÜRÜN ÖDÜLÜ YEM MEDYA ONUR ÖDÜLÜ YEM M MAR TASARIM ÖDÜLLER www.yemodul.com YEM Ödülleri 2008 YEM M MARIN LK YAPISI ÖDÜLÜ ALTIN ÇEKÜL YAPI ÜRÜN

Detaylı

B anka ve sigorta flirketlerinin yapm fl olduklar ifllemlerin özelli i itibariyle

B anka ve sigorta flirketlerinin yapm fl olduklar ifllemlerin özelli i itibariyle B anka ve sigorta flirketlerinin yapm fl olduklar ifllemlerin özelli i itibariyle bu ifllemlerin üzerinden al nan dolayl vergiler farkl l k arz etmektedir. 13.07.1956 tarih 6802 say l Gider Vergileri Kanunu

Detaylı

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi 30 Temmuz 2012 ĐÇĐNDEKĐLER Dönem Revizyon Notları........ 3 Derecelendirme Metodolojisi........ 5 Notların Anlamı.........

Detaylı

Mesle imizin ve hukuk devletinin teminat olan genç avukatlara arma and r. stanbul Barosu SEM Yürütme Kurulu

Mesle imizin ve hukuk devletinin teminat olan genç avukatlara arma and r. stanbul Barosu SEM Yürütme Kurulu Mesle imizin ve hukuk devletinin teminat olan genç avukatlara arma and r. stanbul Barosu SEM Yürütme Kurulu Cumhuriyeti ve onun gereklerini yüksek sesle anlat n z. Bunu yüreklere yerlefltirmek için elveriflli

Detaylı

YENİ DÜNYA DÜZENİNDE İNSANIN ÖRGÜTTE DEĞİŞEN ROLÜ

YENİ DÜNYA DÜZENİNDE İNSANIN ÖRGÜTTE DEĞİŞEN ROLÜ I Doç. Dr. Yonca Deniz GÜROL YENİ DÜNYA DÜZENİNDE İNSANIN ÖRGÜTTE DEĞİŞEN ROLÜ II YENİ DÜNYA DÜZENİNDE İNSANIN ÖRGÜTTE DEĞİŞEN ROLÜ Yay n No : 2377 flletme-ekonomi Dizisi : 447 1. Bask Ocak 2011 - STANBUL

Detaylı

Endüstri Mühendisliğine Giriş. Jane M. Fraser. Bölüm 2. Sık sık duyacağınız büyük fikirler

Endüstri Mühendisliğine Giriş. Jane M. Fraser. Bölüm 2. Sık sık duyacağınız büyük fikirler Endüstri Mühendisliğine Giriş Jane M. Fraser Bölüm 2 Sık sık duyacağınız büyük fikirler Bu kitabı okurken, büyük olasılıkla öğreneceğiniz şeylere hayret edecek ve varolan bilgileriniz ve belirli yeni becerilerle

Detaylı

"HALK B LG S (FOLKLOR) DERLEME VE NCELEME YÖNTEMLER " K TABI HAKKINDA PROF. DR. MET N EK C LE SOHBET*

HALK B LG S (FOLKLOR) DERLEME VE NCELEME YÖNTEMLER  K TABI HAKKINDA PROF. DR. MET N EK C LE SOHBET* SÖYLEfi...SÖYLEfi...SÖYLEfi...SÖYLEfi...SÖYLEfi...SÖYLEfi.. "HALK B LG S (FOLKLOR) DERLEME VE NCELEME YÖNTEMLER " K TABI HAKKINDA PROF. DR. MET N EK C LE SOHBET* P nar DÖNMEZ FEDAKAR** P nar Dönmez Fedakar:

Detaylı

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI 4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI Resul KURT* I. G R fi Ülkemizde 4447 say l Kanunla, emeklilikte köklü reformlar yap lm fl, ancak 4447 say l yasan n emeklilikte kademeli

Detaylı

Duhanc Hac Mehmet Sok. No: 35 Küçükçaml ca Üsküdar - stanbul

Duhanc Hac Mehmet Sok. No: 35 Küçükçaml ca Üsküdar - stanbul Yay n no: 07 Sohbet : 01 stanbul 2008, 1. Bask ISBN 978-975-8757-08-4 Editör: Necdet Y lmaz Hadis Tahriçleri Süleyman Sar Kitap konsept ve tasar m : GNG TANITIM Kitap iç uygulama: TN LET fi M Bask : Acar

Detaylı

KOOPERAT FLERDE MAL B LD R M NDE BULUNMA YÜKÜMLÜLÜ Ü( 1 )

KOOPERAT FLERDE MAL B LD R M NDE BULUNMA YÜKÜMLÜLÜ Ü( 1 ) KOOPERAT FLERDE MAL B LD R M NDE BULUNMA YÜKÜMLÜLÜ Ü( 1 ) Kadir ÖZDEM R* 1-G R fi 3628 say l Mal Bildiriminde Bulunulmas, Rüflvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanununun, Mal Bildiriminde Bulunacaklar bafll

Detaylı

En az enerji harcama yasas do an n en bilinen yasalar ndan

En az enerji harcama yasas do an n en bilinen yasalar ndan Gizli Duvarlar En az enerji harcama yasas do an n en bilinen yasalar ndan biridir. Örne in, A noktas ndan yay lan fl k B noktas na gitmek için sonsuz tane yol aras ndan en az enerji harcayarak gidece i

Detaylı

ORHAN YILMAZ (*) B- 3095 SAYILI YASADA YAPILAN DE fi KL KLER:

ORHAN YILMAZ (*) B- 3095 SAYILI YASADA YAPILAN DE fi KL KLER: YASAL TEMERRÜT FA Z ORHAN YILMAZ (*) A- G R fi: Bilindi i üzere, gerek yasal kapital faizi ve gerekse yasal temerrüt faizi yönünden uygulanmas gereken hükümler, 19.12.1984 gün ve 18610 say l Resmi Gazete

Detaylı