HABER BÜLTENİ. Haber Özetleri. Irak. 28 Mayıs 2008

Transkript

1 HABER BÜLTENİ 28 Mayıs 2008 Haber Özetleri Irak Irak'ta, meclisteki en büyük Sünni Arap bloğu olan Irak Uzlaşma Cephesi, Şiiler'in liderliğindeki hükümete yeniden katılmaları konusunda bir süredir devam eden müzakereleri askıya aldıklarını açıkladı. Irak Uzlaşma Cephesi'nin sözcüsü Selim El Cuburi, hükümetle sürdürülen müzakereleri askıya aldıklarını, bu çerçevede hükümet görevlerine önerdikleri tüm adayları geri çektiklerini söyledi. El Cuburi, görüşmelerinin durmasının nedeninin, Irak Başbakanı Nuri El Maliki'nin kabine için önerdikleri adaylardan birine itiraz etmesi olduğunu bildirdi. (AA)(REUTERS) Irak Güvenlik konseyinin üst düzey yetkilisinin yaptığı açıklamada, Irak ile ABD arasındaki uzun vadeli anlaşmasının yaklaşık bir hafta içerisinde imzalanacağını belirtti. Üst düzey yetkili, Irak ile ABD yetkilileri arasında anlaşma konusunda çok gizli bir şekilde görüşmelerin gerçekleştiğini belirterek anlaşmaya başlangıç olarak imzalandığı halde Irak Parlamentosuna sunulacağını açıkladı. Üst düzey yetkilinin yaptığı açıklamanın devamında, Irak a komşu olan ülkelerin bu anlaşmaya karşı olduklarını ancak ABD ile yapılacak olan uzun vadeli anlaşmanın Irak ın egemenliğini aşmadan Irak için çok önemli olduğunu söyledi. ( Irak Ulusal Listesi başkanı İyad Allavi nin Mısırın başkenti Kahire ye yaptığı ziyarette Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa ile görüştüğü bildirildi. Yapılan görüşmede konuşma yapan Allavi, Irak ın siyasi sahasındaki en son gelişmelerden bahsettiğini ve Irak ta yapılan ulusal uzlaşmaların hiçbir başarıya varılmadığı kaydetti. Allavi yaptığı konuşmanın devamında, Arap Birliği gözetiminde olan ulusal uzlaşma konferanslarının ertelenmesi nedeninin Irak Hükümetinden kaynaklandığını söyledi. ( Irak Parlamentosundaki bazı siyasi gruplar il meclisleri yasasını görüşmek üzere dün bir toplantı düzenledi. Yapılan toplantıda Kerkük ün gündeme geldiği ve Irak ta yapılması planlanan il meclisleri seçimlerinin kentte nasıl uygulanması gerektiğinin konuşulduğu bildirildi. Toplantıda, Kerkük te yapılacak il meclisi seçimi için iki önerinin sunulduğu açıklandı. Siyasi grup temsilcileri tarafından Kerkük te yapılacak il meclisi seçiminin ya Irak ın diğer kentleriyle aynı statüde ya da Irak ta son dönemlerde tartışılan %32 lik esasa göre yapılmasının önerildiği belirtildi. Öte yandan 140. Maddeyi Uygulama Yüksek Komisyonunun Kürt üyesi Kadir Aziz yaptığı açıklamada, %32 lik 1

2 oranın uygulanmasına itirazları olmadığını; ancak Kerkük ün Irak ın kuzeyindeki bölgesel yönetime bağlanmasından ve kentin Kürt kimliğinden vazgeçilmeyeceğini ifade etti. ( Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari makamında Bağdat taki Yunanistan Büyükelçisi ile görüştüğü bildirildi. Yapılan görüşmede Irak ın siyasi ve ekonomi alanlarındaki en son gelişmelerden bahsedildiği bildirildi. Görüşme sırasında konuşma yapan Zebari, son dönemlerde Irak ın güvenlik konusunda gelişmelerin yaşandığını belirterek Irak ile Yunanistan arasındaki ikili ilişkilerin daha ilerlemesi konusunda yeni anlaşmaların yapılmasına işaret ettiği açıklandı. Yunanistan Büyükelçisinin Irak Dışişleri bakanının Yunanistan ı ziyaret etmesi için resmi bir davetin yaptığı bildirildi. ( Irak hükümeti, ABD'yle müzakereleri süren anlaşmanın, Iraklılara zarar vermeyeceğini umuyor. Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin basın bürosunca yayınlanan yazılı açıklamada, Başbakan Nuri El-Maliki'nin çağrısı üzerine ulusal güvenlik konseyinin ABD'yle sürdürülen müzakereler konusunda dün acil toplantı yaptığı belirtildi. Açıklamaya göre, Maliki konsey üyelerini müzakereler hakkında bilgilendirdi ve Iraklılara zarar vermemesi gereken müstakbel anlaşmanın önemini vurguladı. Talabani başkanlığındaki toplantıda, anlaşmanın ekonomik, siyasi ve askeri yönleri müzakere edildi ve konsey, müzakerelerin sürdürülmesini tavsiye etti. Irak ve ABD, Martta başlayan müzakerelerde, özellikle Irak'ta uzun vadeli Amerikan varlığını karara bağlamaya çalışıyor. 31 Temmuza kadar imzalanması beklenen "Kuvvetlerin Statüsü" adlı anlaşma, BM kararının 31 Aralık 2008'de sona ermesinden sonra Amerikan birliklerinin Irak'taki varlığına meşruiyet kazandırmaya yönelik. Beyaz Saray, müstakbel anlaşmayı ekonomik, kültürel, ekonomik ve diplomatik ilişkileri de kapsayan uzun vadeli "stratejik ortaklık" olarak takdim ediyor, anlaşmaya itirazı olanlarsa, bunu "sonsuz kölelik" belgesi olarak görüyor. (AA)(AFP) Irak'ta Amerikan karşıtı Şii din adamı Mukteda El-Sadr, yandaşlarından Irak- ABD anlaşmasını protesto etmelerini istedi. Sadr, yaptığı açıklamada, Iraklıların, "yeni bir emre ya da anlaşma iptal edilinceye kadar" her hafta cuma namazından sonra ülkenin her yerinde gösteriler yapmaları gerektiğini söyledi. Mukteda El-Sadr, Amerikalılarla varılacak herhangi bir anlaşmanın halk oylamasına sunulması gerektiğini de kaydetti. (AA)(AP) Ürdün Kralı Abdullah, Irak'ın komşularıyla bağlarını sürdürmesi için Arap ülkelerinin, Irak ile yakın temas ve işbirliğine devam etmesi gerektiğini söyledi. Ürdün Kraliyet Sarayından yapılan açıklamada, Kral Abdullah'ın Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi ile Ürdün'de dün basına kapalı bir görüşme yaptığı belirtildi. Açıklamada, Haşimi'nin de Arap hükümetlerinden Irak'ta elçiliklerini yeniden açmalarını istediği kaydedildi. (AA)(AP) Beyaz Saray'ın eski terörle mücadele danışmanı Richard Clarke, ABD'nin Irak'ta kalmasının El Kaide'ye yardım ettiğini ve "teröre karşı savaşta ilerleme kaydetmek istiyorsa ABD Savunma Bakanlığının birlikleri geri çekmesi gerektiğini" savundu. Bir zamanlar, Amerikan basını tarafından "terörle mücadele çarı" olarak anılan ve istifa ettikten sonra George Bush yönetimini 2

3 en şiddetli eleştirenlerden biri haline gelen eski danışman Clarke, CNN televizyon kanalına verdiği mülakatta, "Müslüman dünyada El Kaide'in çekiciliğini ortadan kaldırmak için yapabileceğimiz en iyi şeyin, 2 ya da 3 yıl içinde düzenli biçimde Irak'tan çekilmek olduğunu düşünüyorum. Irak'taki varlığımız El Kaide'ye yardım ediyor", dedi. "Onları ideolojik savaşta yenmemiz lazım" diyen Clarke, bunun Irak'tan çıkarak yapılabileceğini belirtti. (AA)(AFP) Irak'taki El Kaide ile bağlantılı bir örgüt, Amerikan ve Irak askerlerinin ülkenin kuzeyinde Musul'da düzenlediği operasyona misilleme yapmak için "doğru zamanı beklediği" tehdidinde bulundu. Irak İslam Devleti örgütünün Ninova bölgesinin sözcüsü olduğunu iddia eden bir kişi, internette aşırı dinci bir sitede yayımlanan video görüntüsünde, direnişçilerin misillemeye hazır olduğunu belirterek, sanılanın aksine operasyonda hiçbir adamlarının ölmediğini ya da tutuklanmadığını savundu. Sözcü, operasyonun ilk haftasında tutuklananların eski subaylar, öğretim görevlileri ve öğrenciler olduğunu iddia ederek, örgüt üyelerinin, hükümetin silah bırakma çağrısına uymayacağını, kendilerinin "birkaç dolar için silahlarını haçlı askerlerine teslim eden şarlatan Mehdi Ordusuna benzemediklerini" kaydetti. Irak hükümeti, Musul bölgesinde hedefe ulaşıldığını ve El Kaide örgütünün çökertildiğini açıklamıştı. Operasyonda, 1200 şüphelinin gözaltına alındığı belirtiliyor. (AA)(AFP) İsveç'in, istikrarsız günler geçiren Irak'a destek ve yardım amacıyla BM'nin desteğiyle düzenleyeceği konferans, perşembe günü başkent Stockholm'de yapılacak. Türkiye'yi Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın temsil edeceği konferansa, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezze Rice, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Irak Başbakanı Nuri Maliki ile 20 ülkeden 30'u dışişleri bakanı olmak üzere 80 delege katılacak. Bir gün sürecek konferansı izlemek amacıyla 100 tanesi İsveç dışından olmak üzere 300 gazeteci başvuruda bulundu. İsveç kabine sekreteri Frank Belfrage, geniş güvenlik önlemlerinin de alınacağı konferansın maliyetinin 250 bin avro olacağını bildirdi. Bu arada İsveç Yardım Bakanı Gunilla Carlsson ve kadın kuruluşlarının katkılarıyla ''Iraklı kadınlar ülkenin geleceğinde söz sahibi olmak istiyor'' konulu bir seminer düzenleyecek. Irak konferansından bir gün önce yapılacak seminere, Irak'ın insan hakları savunucuları Esma Ebunadr, Besma El Hatib, Hena Edvar Buşa ve Bahşan Zangana ile BM'nin Irak Özel Temsilcisi Steffan De Mistura katılacak. (AA) Irak kuzeyindeki Telafer kentinde bir polis barikatına bomba yüklü araçla düzenlenen intihar saldırısında, 6 kişi öldü, 46 kişi de yaralandı. Irak içişleri Bakanlığı Sözcüsü General Abdülkerim Halef, Musul'un kuzeybatısındaki Telafer'de, bir intihar komandosunun, aracını polis barikatında havaya uçurduğunu belirterek, ölen 6 Iraklı'nın çoğunun güvenlik mensubu olduğunu bildirdi. Sözcü, 46 yaralıdan 10'unun durumunun ağır olduğunu kaydetti. Musul bölgesinde 14 Mayıs'tan bu yana El Kaide militanlarına yönelik geniş çaplı bir operasyon sürdüren Irak güvenlik güçlerine destek veren ABD ordusundan saldırıyla ilgili bir açıklama gelmedi. Bu arada Dışişleri Bakanlığı, Irak'ın Telafer kentinde düzenlenen intihar saldırısını kınadı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, saldırı haberinin üzüntüyle öğrenildiği ifade edilerek, ''Irak'ın birlik ve bütünlüğüyle, son dönemde Irak'ta asayiş alanında sağlanabilen nispi 3

4 iyileşmeyi hedef alan bu alçakça saldırıyı kınıyor, dost ve kardeş Irak halkına başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz'' denildi. (AA)(AFP) Irak'ın Kerbela kentinde, Irak polisiyle silahlı kişiler arasında çıkan çatışmada 2 kişi öldü. Polis kaynakları, çatışmanın Kerbela'ya yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta bulunan El Refah bölgesinde çıktığını duyurdu. Güvenlik güçlerinin bölgeyi kuşattığını belirten polis yetkilileri, öldürülenlerin kimliği hakkında ayrıntı vermedi. (AA)(AFP) Ortadoğu İran ile Suriye arasında, savunma alanında işbirliği protokolü imzalandığı bildirildi. İran Resmi Haber Ajansı İRNA'nın haberine göre, iki ülke heyetleri arasında 2 gündür başkent Tahran'da süren müzakerelerin ardından savunma alanında işbirliği protokolü imzalandı. Resmi bir ziyaret için Tahran'da bulunan Suriye Savunma Bakanı Hasan Türkmani ile İran Savunma Bakanı Mustafa Muhammed Neccar'ın imza koyduğu protokolde, iki ülke arasında halihazırda ''kalıcı ve stratejik ilişkiler bulunduğu'' belirtilirken, savunma alanında ikili ilişkiler ve işbirliğinin daha da geliştirilmesi gerektiği vurgulandı. Ortadoğu'da barış ve güvenliğin sağlanması için işgalci ve yabancı güçlerin bölgeden çekilmesi için çaba gösterilmesi gerektiği ifade edilen protokolde, bölgedeki işgalci güçlerin istikrarsızlık ve gerginliğe neden olduğu belirtildi. İmzalanan protokolde, iki ülke arasında teknik ve eğitim işbirliği yapılmasının kararlaştırıldığı da kaydedildi. İran Savunma Bakanı Neccar, protokolün imzalanmasından sonra yaptığı açıklamada, Suriye ve İran arasındaki varolan ilişkilerin ''çok iyi düzeyde'' olduğunu söyledi. İki ülke arasındaki savunma işbirliğinin de ''çok üst düzeyde'' olduğunu vurgulayan Neccar, bu işbirliğini ''daha da ileri götüreceklerini'' bildirdi. Suriye Savunma Bakanı Türkmani'nin, İran'ı, İsrail ile barış görüşmelerinin konuşulmaya başlamasından hemen sonra ziyaret etmesine dikkat çekiliyor. (AA) Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, ''Suriye'nin İran ile yakın ilişkilere son vermesini,'' İsrail-Suriye barışı için şart koşan İsrailli yetkililerin bu isteğini reddetti. Reuters'ın haberine göre Beşşar Esad, dün bir grup İngiliz parlamenteri kabulünde yaptığı konuşmada, ''Baas Partisi hükümeti, Golan Tepeleri'ni geri almak için İsrail ile dolaylı görüşmelerini sürdürürken, İran ile normal ilişkilerini de koruyacak'', dedi. Görüşmeye yakın bir kaynak, ''Devlet başkanı, Suriye'nin İran ile normal ilişkilere sahip olduğunu söyledi. Bu ilişkileri kesme yönündeki bir önerinin makul olmadığını açıkça ortaya koydu. İsrail'in, Suriye'nin İran ile ilişkilerini sorgulaması durumunda, Suriye'nin de İsrail'in başka ülkelerle ilişkilerini, özellikle de ABD ile ilişkilerini sorgulayacağını söyledi'', diye konuştu. İsrailli yetkililer sık sık, ''Suriye ile aramızda barış, bu ülkenin İran ile arasına mesafe koymasına, Lübnan'daki Hizbullah hareketi ve Filistin'deki Hamas grubuyla bağlarını kesmesine bağlı'' biçiminde açıklamalar yapıyorlar. Esad'ın, dünkü görüşmede ayrıca, ''İsrail-Suriye barış görüşmelerinde ilerleme sağlanması durumunda bunun, ''İsrail ve Lübnan'ın da birbirleriyle görüşmeleri için teşvik olacağını'' belirttiğini kaydeden bir kaynak, ''Devlet başkanı, Suriye-İsrail görüşmelerinde ilerleme sağlanması durumunda Lübnan'ın da bu ülkeyle kendi müzakerelerini sürdürmemesinin, Lübnan'ın çıkarına olmayacağını söyledi'',dedi. (AA)(REUTERS) 4

5 Lübnan Parlamentosu'nda çoğunluğa sahip partiler, başbakan Fuat Sinyora'nın yeniden bu göreve aday gösterilmesi konusunda anlaştı. Meclis çoğunluk grubunu oluşturan partilerin yetkilileri dün gece geç saatlere dek süren toplantıda, Fuat Sinyora'nın başbakanlığı konusunda bir karara varıldığını, meclisteki istişarelerle birlikte bu kararla ilgili olarak Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman'ın resmen bilgilendireceğini söylediler. Cumhurbaşkanı Süleyman'ın, mecliste çoğunluğu oluşturan partilerin aday gösterdiği kişiyi başbakan olarak ataması gerekiyor. Süleyman, Lübnan'da, iç savaş tehdidi yaratan siyasal krizin ardından 18 aydır boş duran cumhurbaşkanlığı koltuğuna geçen pazar günü oturmuştu. (AA) İsrail'de Savunma Bakanı ve İşçi Partisi lideri Ehud Barak'ın bugün yapması beklenen açıklamayla Başbakan Ehud Olmert'e "Ya istifa et ya da geçici olarak görevinden uzaklaş" diyeceği öne sürülüyor. İsrail Başbakanı Ehud Olmert hakkında, Amerikalı Yahudi bir iş adamından Kudüs Belediye Başkanı ve daha sonra Sanayi ve Ticaret Bakanı olduğu dönemlerde nakit para aldığı gerekçesiyle soruşturma yapılıyor. (AA) ABD'nin, İran'a yönelik yeni bir karar tasarısını, Uluslararası Atom Enerjisi (UAEK) yönetim kurulu toplantısına sunacağı ileri sürüldü. UAEK nezdindeki batılı diplomatik kaynaklar, İran'ın, BM Güvenlik Konseyinin 1737 ve 1747 sayılı kararlarını hiçe sayarak uranyum zenginleştirme faaliyetini sürdürmekte ısrar etmesi üzerine "ABD'nin AB üyesi ülkelerin desteğini de alarak hazırladığı yeni karar tasarısını 2 haziranda yapılacak UAEK yönetim kurulu olağan toplantısına sunacağını" belirttiler. Sunulacak karar tasarısının "mutabakatla kabul edilmesinin olası olmadığına" işaret eden diplomatik kaynaklar, yönetim kurulu üyesi Çin ve Rusya'nın karar tasarısına karşı olduklarını belirtiyorlar. (AA) İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad'la ters düştüğü için nükleer baş müzakerecilik görevinden istifa eden Ali Laricani, İran'ın yeni meclis başkanı oldu. Yeni meclisin ikinci oturumunda başkanlık seçimi yapıldı. Ali Laricani tek aday olarak girdiği başkanlık seçiminde, kullanılan 263 oydan 232'sini alarak 8. İran meclisinin başkanı seçildi. Laricani'nin 290 sandalyelik İran meclisinden büyük çoğunlukla oy alarak seçilmesi dikkat çekti. Bu arada İran'da, 14 Mart ve 25 Nisan'da yapılan seçimlerle belirlenen 8. meclis ilk kez toplandı. Meclisin açılışına, aralarında Ahmedinecad ile Düzenin Yararını Teşhis Konseyi ve Uzmanlar Konseyi Başkanı Ayetullah Haşimi Rafsancani'nin de bulunduğu çok sayıda üst düzey askeri ve sivil yetkili ile yabancı ülke büyükelçileri katıldı. Yeni seçilen milletvekilleri, İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'in mesajının okunmasından sonra hep birlikte yemin etti. Ahmedinecad, milletvekillerine hitaben yaptığı konuşmada, halkın meclis seçimlerine büyük oranda katılarak devrime bağlılığını bir kez daha gösterdiğini ve düşmanları hayal kırıklığına uğrattığını söyledi. "Uyanık, güçlü ve cesur bir meclis istiyoruz" diyen Ahmedinecad, meclis ve hükümetin birlikte hareket etmesi gerektiğini belirtti. (AA) Kafkasya ve Orta Asya 5

6 Enerji ve Tabii Kaynakları Bakanı Hilmi Güler, Nabucco projesinin hayata geçirilmesi şansının azaldığı yönündeki değerlendirmelere katılmayarak, ''bizim de içinde bulunduğumuz ortakların çalışmaları fevkalade canlı bir şekilde devam ediyor'', dedi. Türk-Rus Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) 8'inci dönem toplantısına katılmak üzere Moskova'ya gelen Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, gazetecilere yaptığı açıklamada Türkiye ve Rusya ilişkilerinin ''çok canlı ve sağlam temeller'' üzerine kurulu olduğunu ifade etti. Rusya'ya sadece Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı sıfatıyla gelmediğini belirten Güler, ''Aynı zamanda Türk-Rus Karma Ekonomi Komisyonu faaliyetinde Türkiye'yi temsilen burada bulunuyorum. Kara taşımacılığından beyaz ete, enerjiden turizme kadar, müteahhitlerden Türk-Rus ilişkilerine kadar olan konuları görüşmek için buradayım. Giderek büyüyen bir ticaret hacmimiz var'', ifadelerini kullandı. Güler, ''Rusya'nın Güney Akım boru hattını Türkiye'yi devre dışı bırakarak geçirmesi'' konusundaki bir soruya, ''Türkiye'nin bulunduğu stratejik konum, jeopolitik durum, bizim diğer projelerle birlikte enerji konusuna katkıda bulunmamızı sağlıyor'', dedi. Bu projelerden birinin Türkiye-Yunanistan-İtalya, diğerinin de Nabucco projesi olduğunu ifade eden Güler, ''bu projelerden birini etkilememiz mümkün. Kaldı ki, biz aynı zamanda Türkiye'ye gelecek olan Arap gazıyla ilgili çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Ayrıca kaynak ülke olarak Irak gazı projeleri var. Kerkük-Yumurtalık boru hattı var. Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hatları var. Bunlar çalışan projeler. Bunun dışında Azerbaycan, İran, Türkmenistan ve Kazakistan ile görüşmelerimiz var. Daha net, kesin olarak söylersek biz kendi işimize bakıyoruz'', dedi. Rusya'nın son dönemde son derece kararlı ve hızlı bir şekilde geliştirdiği projeler olduğu ve bunları geliştirirken de Türkiye'nin Nabucco projesi şansının azaldığı yönündeki görüşleri nasıl değerlendirdiği sorusuna, ''Avusturya Cumhurbaşkanı'na geçen hafta ben refakat ettim. Bizim de içinde bulunduğumuz ortakların gayretleri ve çalışmaları fevkalade canlı bir şekilde sürüyor. Görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Bu noktada önemli adımlar attık, 6'ncı ortağı aldık. Bu arada miktarlarda ve tarife üzerindeki değerlendirmelerimiz sürüyor", cevabını verdi. (AA) Türkmenistan'ın başkenti Aşkabat'ta düzenlenen ve Türkiye'yi İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın temsil ettiği Ekonomik İşbirliği Teşkilatına (EİT) üye ülkelerin İçişleri Bakanları 2. Toplantısı sona erdi. Aşkabat'ın Prezident otelinde düzenlenen ve oturum başkanlığını Türkmenistan İçişleri Bakanı Orazgeldi Amanmıradov'un yaptığı toplantıya, İçişleri Bakanı Atalay'ın yanı sıra Pakistan İçişleri Bakan Yardımcısı İmtiyaz Kazı, Afganistan İçişleri Bakanı Zarar Ahmed Makbel, Azerbaycan İçişleri Bakanı Ramil Usubov, İran İçişleri Bakan Yardımcısı Mohtaj Abbas, Kazakistan İçişleri Bakan Yardımcısı Kalmuhabbet Kasımov, Tacikistan İçişleri Bakanı Muhammednazar Sahibov, EİT Genel Sekreteri Hurşid Anvar, Uluslararsı Göç Örgütü Doğu ve Orta Asya temsilcisi Mustafa Hasan Abdel ve BM Uyuşturucu ve Suçla Mücadele Dairesi Türkmenistan Temsilcisi Ercan Saka katıldı. İçişleri Bakanı Beşir Atalay, toplantı sonrası basına yaptığı açıklamada, üye ülkeler arasında terörizm, uyuşturucuya karşı mücadele, insan kaçakçılığı, uluslararası organize suçlar, sınır güvenliği, uyuşturucu trafiğini önleme gibi konuları ele aldıkları söyledi. İçişleri Bakanı Atalay, terörden acı çeken ülke olarak Türkiye'nin bu platformu önemsediğini söyledi. Atalay, söz konusu konularda işbirliğini artırmak için EİT üyesi ülkelerin emniyet birimleri arasında bilgi bankası kurmayı amaçladıklarını 6

7 da belirtti. EİT İçişleri Bakanları 3. Toplantısının Ankara'da yapılacağını belirten Atalay, Türkiye olarak teşkilata üye ülkelerin emniyet birimlerine terörizm, uyuşturucuyla mücadele gibi konularda eğitim verdiklerini söyledi. Beşir Atalay, toplantıda Türkiye'nin gündeme getirdiği konuların başında yasa dışı göç olduğunu belirtti. Atalay, Pakistan, İran ve Afganistan'dan yasa dışı göçün Türkiye'nin doğu sınırından Avrupa ülkelerine doğru yapıldığını ve bunun önlenmesi için tedbirlerin toplantıda gündeme geldiğini kaydetti. (AA) Abhaz lider Sergey Bagapş, "Gürcistan Hava Kuvvetlerine ait İsrail yapımı 7 uçak Abhazya tarafından düşürülmüştür", dedi ve Rusya'nın olayla bağlantısı bulunmadığını söyledi. Bagapş, Gürcistan'daki BM Gözlem Misyonunun raporunu yalanlayan açıklamasında, "Rusya'nın, Gürcülere ait casus uçaklarının düşürülmesiyle bir alakası yok", diye konuştu. Gürcistan'a ait bir casus uçağının Abhazya üzerindeyken Rus uçağı tarafından düşürüldüğünü savunan BM raporu, Rusya Savunma Bakanlığı tarafından da yalanlandı. Bakanlık sözcüsü Aleksandır Drobiyşevski, uçağın düşürüldüğü tarihte hiçbir Rus uçağının bölgede uçmadığını söyledi, asıl sorunun, Gürcistan'ın sınır ihlalinden kaynaklandığını belirtti. Radar verilerinin de yer aldığı BM raporuna göre 20 Nisanda düşürülen casus uçağı, MİG-29 veya Su-27 tipi bir uçak tarafından vuruluyor ve bu uçak daha sonra Rus hava sahasına yöneliyor. Öte yandan Rusya'nın Abhazya'daki barış gücü askerlerinin rotasyonuna başladığı açıklandı. Barış Gücü Kuvvetleri Karargahından yapılan açıklamada, Mayıs 1994'te yapılan anlaşmanın gereği olarak bölgede bulunan Rus askerlerden 500'ünün değişeceği belirtildi. (AA) Gürcistan, Rusya'ya tek yanlı bağımsızlık ilan eden Abhazya'da insansız keşif uçağını düşürmesinden dolayı protesto notası verdi. Gürcistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Grigol Vaşadze, nisanda Gürcistan'a ait insansız keşif uçağının Rusya'ya ait (MİG-29) savaş uçağı tarafından düşürülmesinin BM uzmanlarının konuyla ilgili hazırladıkları raporunda da doğrulandığını belirterek, Rusya'nın Tiflis Büyükelçisi Vyaçeslav Kovalenko'nun bakanlığa davet edilerek notanın verildiğini kaydetti. Kovalenko, bakanlıktan çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, hazırlanan BM raporunun çelişkili olduğunu belirterek, düşürülen uçağın görüntülerinin yer aldığı video kaydın tüm dünyayı dolaştığını ifade etti. Rusya'nın gerekli birikim ve tecrübeye sahip olduğunu vurgulayan Kovalenko, Gürcü keşif uçağının düşürülmesiyle ilgili kendi düşüncelerinin farklı olduğunu kaydetti. (AA) Gürcistan'da 21 Nisanda yapılan milletvekili seçimlerinin sonuçlarını tanımayan muhalefet partilerinin alternatif parlamento oluşturulmasına karar verdiği bildirildi. Birleşik Muhalefetin ofisinden yapılan açıklamada, alternatif parlamentonun seçimlerde milletvekilliği kazanan 30 muhalefet milletvekilinden oluşacağı ve Yeni Sağlar Partisinin binasında faaliyet göstereceği bildirildi. (AA) ABD'de Kasım'da yapılacak başkanlık seçiminde Cumhuriyetçi Partinin başkan adaylığını uzun süre önce garantilemiş olan senatör John McCain, Rusya'ya nükleer silahların azaltılmasını önererek, şimdiki Cunhuriyetçi Başkan George W. Bush ile arasına mesafe koydu. McCain, Denver üniversitesinde yaptığı önemli dış politika konuşmasında, ABD ile Rusya'nın artık "ölümcül düşmanlar" olmadığını belirterek, başkan seçildiği takdirde 7

8 Moskova ile yeni bir nükleer silahların sınırlandırılmasını anlaşması sağlanmasına çalışacağını söyledi. Senatör McCain'in, Avrupa'daki kısa menzilli taktik nükleer füzelerin kaldırılmasını da içeren önerisi Başkan Bush'un politikasına ter düşüyor. Bush yönetimi, nükleer silahlara bağlayıcı sınırlar getirilmesine karşı çıkıyor. (AA) Avrupa Birliği Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, ''AB üyesi ülkelerin kendi imzalarını yok sayması, AB'nin güvenilirliğine zarar verecektir'', dedi. Türkiye- AB ilişkilerinde en üst düzey karar organı olan Ortaklık Konseyinin 46'ncı toplantısı Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, AB dönem başkanı Slovenya Dışişleri Bakanı Dimitrij Rupel, AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu Üyesi Olli Rehn ve üye ülke temsilcilerinin katılımıyla yapıldı. Babacan, Ortaklık Konseyinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, AB'nin 17 Aralık 2004 zirvesinde ve Ekim 2005'teki Müzakere Çerçeve Belgesinde müzakerelerin tam üyelik hedefini oy birliğiyle ve en üst düzeyde kayıt altına aldığına dikkati çekerek Fransa'nın katılım kelimesini AB belgelerinden çıkarma çabasının ''kendi imzasını inkar'' anlamına geleceği uyarısında bulundu. AB'ye taahhütlerine bağlı kalarak güvenilirliğini tehlikeye atmaması çağrısı yapan Babacan, ''Tam üyelik hedefinin yerinde durması son derece önemli. Bunu ortadan kaldırırsanız Türkiye'nin (müzakerelerle) nereye gittiği tartışma konusu haline gelir. Tabii ki tam üyelik hedefine ne zaman ulaşılacağı garanti edilemez. O an geldiğinde hem Türkiye'de, hem üye ülkelerde tartışmalar olacak. Buna oy birliğiyle karar verilecek'', ifadesinde bulundu. (AA) Kıbrıs KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs sorunu konusunda bu yılın sonuna kadar bir çözüme ulaşılması konusunda iyimser olduğunu ifade etti. Talat, birçok AB üyesi ülkenin dışişleri bakanlarıyla görüştüğü Brüksel'de Associated Press ajansına verdiği demeçte, Kıbrıs konusunda gelecek ay yüz yüze görüşmelere başlanması ve yıl sonuna kadar bir çözüme ulaşılması konusunda hala ümitli olduğunu belirtti. Kıbrıs Rum Kesimi lideri Dimitris Hristofyas ile, doğrudan müzakereler yapılmasını bugüne kadar engelleyen farklılıkları giderebilecekleri konusunda iyimser olduğunu belirten Talat, "Gerçekten iyimserim, çünkü Rum kesimi tarafından bir değişim var. Bu yılın sonuna kadar bir çözüme ulaşmak mümkün olabilir", diye konuştu. Bir anlaşmaya ulaşmak için bulunulan önceki girişimlerde birçok teknik çalışmanın halihazırda yapıldığını sözlerine ekleyen Talat, yüz yüze görüşmelerde, aralarında mülkiyet hakları, iktidar paylaşımı ve güvenlik konularının bulunduğu zorlu alanlara odaklanılacağını kaydetti. Talat iyimser olmasına rağmen, Kıbrıs Rum Kesiminin, gelecek ay başlayacak görüşmelere başlamaya hazır olduğunu inanmadığını belirterek, "Rumların, 21 Haziranda görüşmelere başlamaya hazır olmadığı izlenimini edindiğini" ifade etti. Talat, bunun üstesinden gelinilmesi gereken bir sorun olduğunu belirtti. Talat ayrıca, AB yetkililerinden, bir çözüm bulunması için Kıbrıs Rum tarafına baskı yapmayı sürdürmelerini istediğini bildirdi ve bu konuda bir motivasyona ihtiyaç 8

9 duyulduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Talat, Almanya'nın, haziranda dönem başkanlığı sona ermeden önce, ticaretin başlatılması için verilen taahhütler üzerinde önemli bir gelişme kaydetmesini beklediğini söyledi. (AA) Diğer Haberler Afganistan gizli servisine ulaşan son bilgilere göre, El Kaide lideri Usame Bin Ladin, Pakistan'ın kuzeybatısında gizleniyor. Afgan istihbarat servisinden isminin açıklanmasını istemeyen bir yetkili, Bin Ladin'in, Afganistan'ın sınır vilayeti Kunar'ın komşusu Pakistan'ın Şitral bölgesinde gizlendiği yönünde istihbarat aldıklarını belirterek, ''4 ya da 5 ay önce burada olduğuna dair istihbarat var'', dedi. (AA)(AFP) Almanya'nın başkenti Berlin'de 23 Mayıstan bu yana devam eden NATO Parlamenterler Asamblesi ilkbahar dönem toplantıları, bugün Alman meclisinde (Bundestag) düzenlenen genel kurul toplantısıyla sona erdi. Genel kurulda konuşan Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, İran'ın nükleer programıyla ilgili krize değinerek, "Top İranlıların yarı alanında, ya bunu alır değerlendirirler ya da uluslararası baskılar daha da artar" dedi. NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer de konuşmasında, NATO'nun askeri açıdan Kosova'da görevini sürdürmesi gerektiğini belirterek, "NATO, Kosova'da siyasi tartışmaların dışında kalmalı", dedi. "NATO'nun Rusya'ya, Rusya'nın da NATO'ya ihtiyacı var" diyen de Hoop Scheffer, hiçbir konuda anlaşamasalar bile NATO ülkeleriyle Rusya arasında diyaloğun sürdürülmesinin çok önemli olduğunu, bunun için de tarafların esnek davranmaları gerektiğini ifade etti. Kosova'nın barış içinde yaşayabilmesi için BM ve AB'nin çabasının da gerekli olduğuna işaret eden de Hoop Scheffer, NATO'nun da AB ile rekabet içinde değil, bir ortaklık ilişkisi içinde olması gerektiğini kaydetti. NATO'ya üye olmak isteyen ülkelerin desteklenmelerini ve ittifak kapasitesinin geliştirilmesini de isteyen de Hoop Scheffer, terörizme karşı mücadele ve uyuşturucu ticaretinin önlenmesi konusunda Pakistan'ın çabalarının da önemli olduğunu ve sonbaharda Pakistan'a gitmeyi düşündüğünü sözlerine ekledi. (AA) Dünya Basını Guardian gazetesi özel haberinde, İngiltere'nin misket bombalarını imha etmeye hazır olduğunu aktarıyor. Patlamamış misket bombaları, bombardımandan yıllar sonra bile siviller için büyük bir tehdit oluşturuyor. İrlanda'nın başkenti Dublin'de yaklaşık 100 ülkeden temsilcilerin katıldığı bir konferansta günlerdir, misket bombalarının yasaklanmasına ilişkin bir antlaşma taslağı üzerinde çalışılıyor. Guardian, misket bombası üreten ya da kullanan Amerika, Rusya, Çin, İsrail ve Hindistan gibi ülkelerin katılmadığı konferansta bugün nihai metnin ortaya çıkmasının beklendiğini, İngiltere hükümetinin ordunun itirazına rağmen yasağa destek vereceğini belirtiyor: "İngiltere anlaşmaya taraf olursa, son olarak 2003'te Irak'ın işgali ve iki yıl önce İsrail'in Lübnan'a saldırısı sırasında kullanılan misket bombalarını imha etmek zorunda kalacak. "Anlaşmayı onaylamış ülkelerin Amerika Birleşik Devletleri gibi onaylamamış ülkelerle ortak operasyonlara katılıp 9

10 katılamayacağı konusundaki tartışmalar sürüyor. "Örneğin NATO içinde bunun önemli bir sorun olabileceği düşünülüyor. Bu yüzden Amerika'ya ortak operasyonlarda misket bombası kullanmaması için baskıların artabileceği belirtiliyor. Financial Times gazetesi, Ankara çıkışlı bir haberinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün Diyarbakır'da açıkladığı 12 milyar dolarlık Güneydoğu Anadolu Projesi eylem planıyla ilgili tartışmalara yer veriyor. Gazeteye göre, bu planla ayrılıkçı eğilimlere set çekilmesi ve Avrupa'nın en yoksul bölgelerinden biri olan güneydoğuda yaşam standartlarının yükseltilmesi amaçlanıyor. Financial Times, Başbakan Erdoğan'ın eylem planını "ekonomik ve sosyal kalkınmadaki bölgesel farklılıkları, işsizlik ve göçü ortadan kaldıracak bir proje" diye sunduğuna dikkat çekiyor ve bazı Kürtlerin bu girişime şüpheyle yaklaştıklarına işaret ediyor. "Güneydoğuya hakim olan siyasi ve etnik gerilimin bir işareti olarak aralarında Diyarbakır Belediye Başkanı'nın da bulunduğu bazı yerel Kürt siyasetçiler Erdoğan'ın konuşmasını boykot etti. Bu siyasetçiler gelecek yılki yerel seçimler öncesinde Erdoğan'ı partisi için propaganda yapmakla suçladılar. "Gözlemciler, Erdoğan'ın gelecek yıl Diyarbakır belediye başkanlığını kazanmakta kararlı olduğunu söylüyorlar." Financial Times, Avrupa Birliği'nin özellikle bölgede eğitim olanaklarının genişletilmesine yönelik önlemleri memnunlukla karşılayacağını belirtiyor. Daily Telegraph, Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso'nun, 12 Haziran'daki referandumda Avrupa Birliği Reform Anlaşması'nı reddetmemeleri için İrlandalıları uyardığını belirtiyor. Barroso, Fransa ve Hollanda'da reddedilen Avrupa Anayasası'nın yerini alacak Reform Antlaşması'na "hayır" denmesinin olumsuz etkileri olacağını belirterek "Bunun bedelini İrlandalılar dahil hepimiz ödeyeceğiz", dedi. Daily Telegraph başyazısında Barroso'nun İrlandalıları korkutmaya çalışarak referanduma müdahale ettiğini savunuyor: "Kampanya döneminde anlaşmayı destekleyenlerin mali açıdan çok daha fazla imkana sahip olmalarına karşın sonuç 'Hayır' çıkabilir. Ama yine de bu, anlaşmaya karşı çıkanların zafer kazanmaları anlamına gelmeyebilir. '2001'de Nice anlaşması reddedildiğinde bir yıl sonra yeniden bir referandum yapıldı ve bu kez kabul edildi. Ama en azından İrlandalılara bu konuda söz söyleme hakkı verildi. Seçim vaadi olmasına karşın İngiltere'de hükümet bizden bu hakkı esirgedi.' 10