Carole Mortimer - Gizli Cevher

Transkript

1 Carole Mortimer - Gizli Cevher Romanın Karakterleri Raphael Rafe Dangelo : Melekler Evi Sanat Galerisinin New York Şubesini Yöneten Dangelo Kardeşlerin Ortancası Nina Palitov : Dimitri Palitovun Kızı Michael Dangelo : Raphaelin Ağabeyi Gabriel Dangelo : Raphaelin Küçük Kardeşi Dimitri Palitov : Melekler Evinde Mücevherlerini Sergileyen Zengin Rus Milyarder Andv. Rich. Lawrence Ve Paul : Nina Palitovun Korumaları Gerry : New Yorkun Seçkin Restoranlarından Birinin Sahibi Ve Raphaelin Arkadaşı Jennifer Nichols : Raphaelin Eski Kız Arkadaşı Bridget : Raphaelin Sekreteri İtalyanca Dangelo Kelimesinin Türkçe Karşılığı Melekten Gelen Anlamındadır. Michael, Gabriel Ve Raphael İse Sırasıyla Mikail, Cebrail Ve İsrafil Meleklerinin İsimleridir. -GİRİŞ- St. Mary Kilisesi, Londra

2 ÇoK geç değil, Gabe, diye mırıldandı, Rafe yumuşak bir sesle. Kardeşinin düğünü için kiliseyi dolduran konuklar gelinin gelmesini beklerken kendi aralarında sohbet ediyorlardı. Ben kontrol ettim. Ayinin yapıldığı yerin hemen arkasında kaçabileceğin bir kapı var. Kapa çeneni, Rafe. İki yanında oturan kardeşleri aynı anda konuşmuştu. Gabriel damat olmanın gerginliği, Michael ise her zamanki az ve öz anlatım tavrıyla. Şşş, Rafe. Arkalarındaki sırada oturan babalarından bir uyan geldi. Rafe hiç umursamadan gülümsedi. Jet havaalanında bekliyor, Gabe. Balayına Karayiplere gitmek yerine adı bilinmeyen bir yere kaçıp kurtulabilirsin. Şunu keser misin? Gabriel ona döndüğünde yüzü kireç gibi beyaz ve gergindi. Gelinin geldiğini belli eden org melodisinin başlamasını sabırsızlıkla bekliyordu. Bryn beş dakika gecikmişti ve her dakika Gabriele bir saat kadar uzun gelmiş, alnındaki çizgileri derinleştirmişti. Sıraya rahatça kaykılan Rafe smttı. Kardeşlerine takılmanın hayatının önemli bir parçası olduğunu düşünüyordu. Ben olmasam, senin de Michaelm da hayatında maceradan eser olmazdı. Bryn ile evlenmek hayatımın en büyük macerası, dedi Gabriel. Rafe, kardeşinin kaç senedir Bryna aşık olduğunun farkındaydı. Bir ay öncesine kadar Gabriel bu aşkın karşılıksız olduğuna inanmış ve bunu kaderin kötü yazgısı olarak kabul etmişti. Muhteşem biri olduğunu itiraf ediyorum. Rafe, Gabrieli sinir etmeyi keser misin? En büyükleri olan Michael, Gabrielin ellerini yumruk yapıp açtığını fark edince araya girme ihtiyacı hissetmişti. Ortalığı hareketlendirmek için damatla sağdıcın kavga başlatmasına hiç gerek yok! Ben sadece... 0 sırada kilisenin sessizliğinde-yankılanan telefonunun sesiyle konuşmasını kesmek zorunda kaldı. Sana, kiliseye gelmeden önce telefonunu kapatmanı söylemiştim! Gabriel öfkeyle ona baktı. Gerginliğini yöneltebileceği bir konu bulduğu için rahatlamış görünüyordu. Kapattığımı sandım. Ceketinin üst cebindeki ince telefonu çıkartıp sessize aldı ve yerine koydu. Ciddiyim, Gabe. Kimseye çaktırmadan kilisenin arka kapısından sıvışıp kaçmak için hala vaktin var. Raphael Charles DAngelo! Rafe irkilerek sustu. Minyon yapılı annesinin, her biri bir seksenin üzerinde, otuz yaşını geçmiş olan üç oğlunu da tam isimlerini azarlarcasma söyleyerek nasıl susturabildiğini hala anlayamıyordu. Neyse ki, o sırada Brynın geldiğini anons eden düğün marşının çalmasıyla, annesi tarafından daha fazla fırçalanmaktan kurtuldu. Üçkardeş ayağa kalkarken, Gabrielin omuzlarındaki gerginlik birden yok oldu. Göğsünde titreşen telefon yine arandığını söylüyordu. Rafe bunu görmezden gelerek, üvey babasının kolunda yürüyen Bryna bakmak için döndü. Vay... Gabe, Brynın güzelliği göz kamaştırıyor, dedi içtenlikle. Dantel ve satenden yapılmış beyaz gelinliğinin içinde Gabriele doğru yürüyen Bryn, gülümsemesiyle tüm kiliseyi aydınlatıyordu. Aşık olduğu kadına hayranlıkla bakarken, Tabi ki öyle, diye mırıldandı Gabriel gururla. Kardeşimizin düğününde sürekli seni arayan densiz kim? Michael, kilisenin dışında toplanmış konukların arasında duran Rafenin yanma gitti. Konuklar, mutlulukla parlayan genç çiftin fotoğraf çektirmesini izliyorlardı. Rafe baktığı telefonundan başını kaldırdığında, yüzü asıktı. Mesaj gelip gelmediğini kontrol etmek için eline ancak fırsat geçmişti. Sadece, Monique konusunda beni uyarmak için arayan bir arkadaşım. Düğünden sonra geri dönmeyeceğimi öğrendiğinden beri patlamaya hazır bir bomba gibiymiş.

3 Üçkardeş Melekler Evi sanat ve mezat evinin üç şubesinin yönetimini dönüşümlü olarak yapıyordu. Michael, Paristeki şubenin yönetimini pazartesi günü Rafeden devralacaktı. Gabe, halayından döndükten sonra Londrada kalacaktı. Rafe de oradaki galeriyle ilgilenmek üzere yarın New Yorka uçacaktı. Bunu ayrılmadan önce ona söyleyemez miydin? dedi Michael kızarak. Rafe omzunu silkti. Söylediğimi sanıyordum. Mesajı almadığı ortada... Döndü ve gözlerini kısarak yeni evli çifte baktı. Küçük kardeşimizin artık evli bir adam olduğuna inanabiliyor musun? Rafe de mutlu çifte bakarken sevgiyle gülümsedi. Her anından büyük keyif aldığı belli! Gabriel aslında o kadar da küçük sayılmazdı. Otuz beş yaşında olan Michaeldan iki, otuz dört yaşında olan Rafeden ise sadece bir yaş küçüktü. Yaşlarının birbirine yakınlığı kadar, görünüş olarak da birbirlerine benziyorlardı. Hepsi uzun boylu ve kadınların kalbini yerinden oynatacak kadar yakışıklıydı. Gür esmer saçları, kahverengi gözleri, yanık tenleri İtalyan olan büyükbabalarının mirasıydı. Michael daha ciddi ve ağır başlı görünüyordu. Saçlarını kısa kestirmeyi tercih ediyordu. Gözleri neredeyse siyah denecek kadar koyu kahverengiydi ve o gözlerin arkasında neler olup bittiğini anlamak imkansızdı. Gabriel, sessiz sakin ama inatçı denebilecek kararlılıkta olan biriydi. Saçlarını kulak hizasında, dalgaları belli olacak boyda kestiriyordu ve gözleri insanın içini eriten çikolata renginde sıcacık bir kahverengiydi. Rafe ise saçlarını omuzlarına değecek bir boyda kullanmayı tercih ediyordu. Gözleri o kadar açık renkliydi ki altını anımsatan parıltılar dikkat çekiyordu. Aynı zamanda üç kardeş arasından en dalgacı ve umursamaz olarak tanınanıydı. Yani onu iyi tanımayanlar böyle düşünürdü. Oysa yansıttığı muzip ve çapkın görüntüsünün altında, diğer iki kardeşi gibi sert ve kararlı biri vardı. Michael alaycı bir şekilde kaşlarını kaldırdı. Anladığım kadarıyla Monique senin için özel biri değil. O da son on beş yıldır ilgilenip sıkıldığın kadınlar grubunun içindeki yerini aldı. Rafe acıyan gözlerle kardeşine baktı. Zaten özel birini aramıyorum. Çok teşekkür ederim, ama ben almayayım. Michael gülümsedi. Bu günlerde her an karşına çıkabilir! Ha, bunu ancak rüyanda görürsün. Rafe gülümsedi. Gabein Bryn ile çok mutlu olduğunu kabul ediyorum, ama hayatımın aşkı durumuna hiç inanmıyorum. Senin de inandığını sanmıyorum. Doğru, diye onu onayladı Michael. Parise gittiğimde Monique denen bu kadının tacizlerine, nerede olduğunu, seninle nasıl bağlantı kurabileceğini öğrenmek için yalvarmalarına maruz kalmayacağım değil mi? Umarım, dedi Rafe içini çekerek. Birkaç hafta eğlendik, o kadar. Başını sallayan Michaelm kızdığı belliydi. Bunu anlamışa benzemiyor, dedi sert sert Rafeye bakarak. Umarım New Yorka gittiğinde bu cazibeni daha yararlı yerlerde kullanırsın. Dmitri Palitovun kızı salı günü galeriye gelecek. Rafenin soran bakışlarını görünce biraz daha açıkladı. Önümüzdeki hafta sonu babasının mücevherleri galeride sergilenecek. Mücevherlerin sergilendiği kabinlerin tasanmını yapan kişi olarak kızı onlann yerleştirilmesine şahsen iştirak edecek. Aynı zamanda Palitovun kendi güvenliğiyle birlikte sergi boyunca orada kalacak. Rafenin gözleri şaşkınlıkla irileşti. Ne? Palitovun kendi güvenliğini sağlama isteği anlaşılabilir bir şey. Michael omzunu silkti. Kızının tasarımı olan kabinlerde serginin yapılması ve sergi boyunca kalmasına izin verilmesi, Palitovun sergiyi bizim galerimizde açmayı kabul etme şartları. Rus milyarderin özel koleksiyonunun sergilenmesine izin vermesi, Melekler Evi sanat galerisinin başarı hanesine yazılacak bir olaydı ve bunu Michael kadar Rafe de biliyordu.

4 Yıllardır bu mücevherleri Dmitri Palitov dışında kimse görmemişti. Bazılarının geçen yüzyılda Rusyayı terk ettikten sonra ortadan kaybolan Çariçeye ait olduğu biliniyordu. Birkaç hafta boyunca Dmitri Palitovun kızını hoş tutmak için elinden geleni yapacağına güveniyorum. Bu tam olarak ne anlama geliyor? Rafe kaşlarını çatarak Michaela baktı. Palitov seksenine yaklaştığına göre, kızı tam olarak kaç yaşında? Kaç yaşında olduğunun ne önemi var? Michael bu soruyu geçiştirdi. Senden onunla yatmanı istemiyorum. Sadece öldürücü Raphael DAngelo cazibeni ona karşı da kullanmanı söylüyorum. Michael alaycı bir tavırla kardeşine bakarak, sırtına vurdu ve annesiyle babasının yanına gitmek üzere onun yanından ayrıldı. Rafe hoşnutsuzca iç geçirdi. Rus milyarderin orta yaşlı kızına karşı tüm cazibesini kullanmasının beklenmesi hiç hoşuna gitmemişti. BİRİNCİ BÖLÜM Üç gün sonra... Melekler Evi Sanat Galerisi, New York Müsaade eder misiniz, lütfen? Tam yol üzerindesiniz. Melekler Evinin doğu kanadının kapısının eşiğinde duran Rafe, son beş dakikadır orada durmuş, Palitov mücevherlerinin sergileneceği cam ve bronzdan yapılmış kabinlerin içeri taşınmasını izliyordu. Sesin geldiği yöne döndüğünde kendisine seslenen kişinin genç bir delikanlı olduğunu gördü. Yirmili yaşlarına yakın, bir yetmiş boylarında, üzerinde rengi solmuş kot pantolon ve siyah tişört bulunan delikanlı başına taktığı kasketi yüzüne doğru indirmişti. Yüzü bir erkeğe göre çok güzel, diye düşündü Rafe. Yosun yeşili gözlerini belirginleştiren uzun siyah kirpikler, yay gibi kaşlar, üzeri çilli küçük bir burun, dolgun dudaklar ve sivri çenesiyle fazla güzeldi. Çok yazık, diye akimdan geçirdi Rafe. Galeriye her zamanki gibi sekiz buçukta gelmişti. Ama yardımcısından Palitovun adamlarının saat sekizden beri orada olduğunu öğrenmişti. Ben sadece... Artık izin verir misiniz, lütfen? diye tekrarladı delikanlı. Dolapların geri kalanlarını da getirmemiz gerek. Genç adamın arkasında beliren iri yarı iki adam, onun söylediklerini vurgulamak ister gibiydi. Bu kaslı adamların varlığına sinirlenen Rafenin kaşları çatıldı. Dmitri Palitovun kızı hangi cehennemin dibindeydi? Rafe kapıdan çekilmek için en küçük bir hamle yapmayınca, yeşil gözler irileşti. Bize yardımcı olmamanız patronunuzun hiç hoşuna gitmeyecek. Bu kadar tesadüf olur. Ben de sizin patronunuza bakınmak için buralarda geziniyordum. Uzun kirpiklerin gölgelediği yeşil gözlerde ihtiyatlı bir ifade belirdi. Siz mi? Evet, ben. Rafenin yüzünde sert bir gülümseme belirdi. Bayan Palitovun sabah buraya gelip, dolapların yerleştirilmesine şahsen eşlik edeceğini sanıyordum. Rafe alaycı bir şekilde kaşlarını kaldırdı. Delikanlı kendinden daha az emin görünüyordu. Peki, siz kimsiniz? Raphael DAngelo. Delikanlı irkildi. Olabileceğinizi hissetmiştim. Omuzlarını dikleştirerek devam etti. Günaydın, Bay DAngelo. Ben Nina Palitov. Karşısındaki adamın, Melekler Evi sanat galerisinin sahibi üç kardeşten, Raphael DAngelo olduğunu öğrendiği adamın, yüzündeki küstah ifadenin silindiğini ve gözlerinin şaşkınlıkla irileştiğini görmek Ninayı keyiflendirdi. Onun şaşkınlığından yararlanıp, karşısında duran adamı inceleme fırsatı buldu. Büyük ihtimalle otuzlu yaşlarının ortalarındaydı. Esmer saçları omuz hizasında kesilmişti. Vahşi bir hayvanı anımsatan altın rengi gözleri ve keskin yüz hatları doğuştan gelen küstah tavrını daha da vurguluyordu.

5 Üzerinde mükemmel bir elden çıktığı belli koyu gri takım elbisesi ve kar beyazı gömleği bedeninin kaslı yapısını saklamaktan çok uzaktı. Aksine ortalamanın üzerindeki boyunu ve fiziğini daha çok göz önüne seriyordu. Bu takım elbisenin fiyatının Manhattandaki bir dairenin aylık kirasından daha pahalı olduğuna hiç şüphe yoktu. Gümüş rengi kravatı gibi gömleği de en iyi ipektendi. Siyah deri ayakkabılarının da en iyi İtalyan derisinden yapıldığı belliydi. Onun kim olduğunu gösteren bu kadar işaret yeterli olmasa bile, hafif İtalyan aksanlı yumuşak ve düzgün İngilizcesi kimliğini ele verirdi. Nina bakışlarını yeniden o küstah ve nefes kesecek kadar yakışıklı yüze çevirdi. Tepkinizden ne beklediğinizi tam olarak anlayamadım, Bay DAngelo? diye mırıldandı. Anlayamamış mıydı? Gereğinden hoş göründüğünü düşündüğü bir gençle konuştuğunu sanması bile yeterince kötüydü. Ama o gencin güzel genç bir hanım olduğunu, özellikle de Dmitri Palitovun kızı olduğunu öğrenmek kabul edilmesi zor bir durumdu. Palitov neredeyse seksen yaşındaydı. Nina Palitov olduğunu söyleyen bu kadın ise en fazla yirmili yaşlarının ortalarında görünüyordu. Belki de Nina, Palitovun torunuydu ve bir nedctıle annesinin yerine o gelmişti. Omuzlarındaki gerginliği rahatlatmaya çalışırken, onu genç bir delikanlı sanma hatasına düştüğünü kendisine saklamaya karar vermişti. Ne değil, kim, dedi nihayet elini tokalaşmak için bekleyen ele uzattığında. Eli sıcak ve ince, parmakları uzundu. Tırnakları kısa kesilmişti. Tam olarak kimi bekliyordunuz, Bay DAngelo? Annenizi, hatta belki teyzenizi falan. Ninanın yüzünde kederli bir gülümseme belirdi. Annem öldü ve bildiğim kadarıyla ne bir teyzem ne de bir amcam var. Aslında babam dışında hiçbir yakınım yok. Genç kadının az önce verdiği bilgiyi kafasında toparlamaya çalışan Rafenin gözleri kısıldı. Annesi yoktu, teyzesi yoktu, amcası yoktu. Sadece babası vardı. Bu durumda... Nina, Ben sizin beklediğiniz Bayan Palitovum, Bay DAngelo, diyerek Rafenin aklından geçenleri doğruladı. Birçok insan beni tekne kazıntısı olarak tanımlar. Rafe de onlardan biri durumuna düşmüştü. Dmitri Palitovun kızının bu kadar genç olduğunu bilmiyordu. Acaba Michael biliyor muydu? Büyük ihtimalle hayır, aksi takdirde Rafeden onu hoş tutmasını istemezdi. Ancak bütün olayları kontrolü altında tutmayı bilen ağabeyinin bu gerçeği gözden kaçırmış olması da alışılmadık bir durumdu. Anlaşılan kılı kırk yaran Michaelm bile yanıldığı zamanlar oluyordu. Nina Palitovun arkasında durup sessizce gözcülük yapan iri yarı iki adamın varlığı bu kadının kimliğini doğrular nitelikteydi. Baba Palitovun genç ve güzel kızını yakın koruma altında tuttuğu çok açıktı. Sanki korumalar ve genç kadının kimliğini açıklaması yeterince rahatsız edici değilmiş gibi, Nina başındaki kasketi çıkartıp neredeyse beline kadar uzanan ve güzel yüzünü çerçeveleyen dalgalı kızıl saçlarını serbest bıraktı. O anda karşısındakinin bir kadın olduğuna Rafenin hiç şüphesi kalmadı. Aslında Rafenin tercihi daha çok ufak tefek sarışın kadınlardan yanaydı. Ama onun huzursuzluğunu çok eğlenceli bulan Nina Palitovun yosun yeşili gözlerindeki keyifli bakışları, dolgun dudaklarındaki alaycı tebessümü gördüğü anda, bu güzel kadını kollannın arasına alıp gülümseyen dudaklarından öpmekten çok zevk alacağını anladı. Ancak yapacağı küçücük bir hamlenin iki koruma tarafından anında engelleneceğine hiç şüphesi yoktu. Nina kısık gözlerinin arasından Raphael DAngeloyu izledi. Rafenin yan gözle onun arkasında alesta bekleyen Rich ve Andye baktığım gördü. Büyük ihtimalle buradaki varlıklarının sadece kabinleri içeri taşımak olmadığını anlamıştı.

6 Hayatının büyük bölümünü aynı korumalarla geçirmiş, onlarla birlikte büyümüştü. Bu yüzden gece gündüz ikisi tarafından izlenmeye o kadar alışkındı ki, artık varlıklarını bile fark etmiyordu. Şu anda güvenliğinden sorumlu sekiz koruma onun için arkadaştan farksızdı. Ama hayatının nasıl bir hale geldiğini görmek üzücüydü. Babasının çok zengin ve güçlü biri olduğunu ve düşmanlan bulunduğunu biliyordu. Ama sık sık kendi yaşıtı insanlar gibi davranmanın, onlar gibi yaşamanın ne kadar güzel olabileceğini düşünmeden edemiyordu. Sabahlan gazete ya da süt almak için dışarı çıkan, yemeklerini hazır yiyecek satan restoranlardan getirten ya da kız arkadaşlanyla eğlenceli bir akşam geçirmek için dışan çıkan insanlara özeniyordu. Oysa onun gideceği yerlere önce korumalan gidip, kontrol eder, onlardan habersiz dışarıya adımını bile atamazdı. Şu küstah ve nefes kesecek kadar yakışıklı adamla bir yerlere gitmek ne hoş olurdu! Tanrım, bu saçma düşünce de nereden aklına gelmişti? Babasının aşırı koruyuculuğuyla geçen yıllar yüzünden erkeklerle konuşurken genellikle utanırdı. İlk kez karşılaştığı bir erkek hakkında hayaller kurduğunu hiç hatırlamıyordu! Kaşlarını çatarak Raphael DAngeloya baktı. Utangaçlığını saklamak için kendinden emin bir tavırla, Bugün burada yapılacak çok işim iar, Bay DAngelo, dedi. Yani, söyleyecek başka bir şeyiniz yoksa? Rafe orada istenmediğinin ve resmen kovulduğunun farkındaydı ve bundan hiç hoşlanmadı. Şu anda New Yorktaki galerinin yönetimi ondaydı ve Bayan Nina Palitov ile arkasındaki kaslı varlıkların bu gerçeği anlamasının zamanı gelmişti. Önce sizinle tartışmak istediğim birkaç konu var. Üçüncü kattaki odamda bana eşlik ederseniz sevinirim. Ninanın onu teklifine şaşırdığını gösteren tek belirti gözlerini birkaç kez kırpıştırması oldu. Babasının parası ve gücü sayesinde başkalarının isteklerini kabul etme gereği duymadığı çok açıktı. Başını olumsuz anlamda salladığında, saçlarına yansıyan güneş ışıkları bir alev dalgası izlenimi yarattı. Şu anda hiç vaktim yok. Belki birkaç saat sonra? Rafenin yüzü gerildi. Bugün için başka randevularım var. Bu kadar kızmasının nedeninin Nina Palitovun çok güzel olmasından kaynaklandığını biliyordu. Oysa başka koşullar altında, farklı bir yerde mesela ipek çarşaflarla kaplı bir yatakta çırılçıplak yatıyor olsalardı, Ninanın onun cinselliğine ve otoritesine meydan okuması hoşuna bile gidebilirdi. Ama yatakta değillerdi ve şu anda Melekler Evinin yönetimi kendisindeydi. Nina umursamazca omuzlarını silkti. Bu durumda korkarım konuşmamız yarma kadar beklemek zorunda. Rafe bir adım atarak ona yaklaştı. Aynı anda Ninanın arkasındaki iki adamın da öne ilerleyip hemen onun yanına geçtiklerini gördü. İki adam gözlerini kısmış ona bakıyordu. Bekçi köpeklerini durdur, dedi Rafe sert bir sesle. Nina bir süre onu inceledikten sonra başını yavaşça yanındaki adamlara çevirdi. Bay DAngelonun benim için bir tehdit olmadığına eminim, dedikten sonra, yeniden dönerek meydan okuyan gözlerle Rafeye baktı. Sanki iki korumasının karşısında zaten onun hiçbir şansı olmadığını, onun da bunu bildiğini düşünüyor gibiydi. Tamam, belki ikisiyle başa çıkmak Rafe için biraz zor olabilirdi, ama teke tek karşı karşıya gelme durumunda, spor salonunda geçirdiği saatlerin ve aldığı dövüş derslerinin faydasını fazlasıyla göreceğinden emindi. Omuzlarındaki gerginliği rahatlatmaya çalıştı. Beğeni dolu bakışlarını ağır ağır Nina Palitovun üzerinde gezdirirken yüzünde şeytani bir gülümseme belirdi. Sizin yerinizde olsam, sizin için bir tehdit oluşturmadığımdan bu kadar emin olmazdım, dedi tahrik eden bir sesle. Ninanm yeşil gözleri fal taşı gibi açıldı. Yüzü al al olunca burnunun üzerindeki çiller daha çok belirginleşti. Sinirli bir şekilde dudaklarım ıslattı. Rafenin onunla oyun oynadığının farkındaydı ve bu hiç hoşuna gitmemişti.

7 On bir sizin için de uygun mu, Bay DAngelo? diye sordu boğuk bir sesle. Uygun. Olmasa da sizin için bir ayrıcalık yapıp, ayarlayacağımdan emin olabilirsiniz. Nina, konuşma sırasında nasıl olduysa kontrolün tamamen Raphael DAngeloya geçtiğinin farkındaydı. Kendinden emin havası ve etrafına yaydığı güç her zaman kontrolü elinde tutmayı tercih eden biri olduğu izlenimi yaratıyordu. Peki, bir kadınla sevişirken de böyle miydi? Bu adam yüzünden birkaç dakika içinde ikinci kez aklına uygunsuz düşünceler geldiğini anlayınca yüzü kızardı. Peki, ama bunlar neden uygunsuz olacaktı ki? Sonuçta yirmi dört yaşında ince yapılı biriydi ve erkeklerin tepkisine bakılırsa hiç de fena sayılmazdı. Raphael DAngelo da, Latin ırkına özgü yakışıklılığıyla tehlikeli denebilecek bir çekiciliğe sahipti ve itiraf etmesi gerekirse bu çekimi hücrelerinin her zerresinde hissediyordu. İkisi de yirmi bir yaşını geçmişti. Öyleyse onunla biraz cilveleşmesinin kime ne zararı olabilirdi ki? Gerçi bu yapmaya alışık olduğu bir şey değildi. Babasının aşırı koruyucu tavrı ve sürekli onunla gezen korumalarıyla çekici bir erkekle cilveleşme keyfini yaşamak biraz zordu. Özellikle de korumaları onun her yaptığını babasına rapor ediyorsa. Ayrıca Raphael DAngelo ile henüz tanışmış olmasına rağmen, kendisi gibi tecrübesiz biri için çok tehlikeli olduğunu anlayabilecek kadar akıllıydı. Onun New Yorktaki ününü biliyordu. DAngelo kardeşler arasında özellikle onunla ilgili dedikodular ortalıkta dolanıyordu. Kadınlarla kısa süreli sayısız ilişkisi olduğunu duymuştu. Bu adamın hayatında masumca flörtleşmelerin yeri olmadığı belliydi. Ayarlayın o zaman, dedi Nina, mağrur bir tavırla. Rafenin altın parıltılar saçan gözleri kısıldı. Önümüzdeki birkaç haftanın hatırı sayılır hir bölümünü birlikte geçireceğiz. İlişkimiz karşılıklı saygı esasına dayalı olursa, ihtiyaçlarınızı karşılamada daha uyumlu olduğumu göreceksiniz. Nina onun gözlerinin içine baktı. Tecrübelerimden saygının verilmekten çok kazanılan bir şey olduğunu öğrendim. Rafenin yüzü kasıldı. Yani? Nina kasıtlı olarak ifadesiz bir yüzle bakmaya devam ederek konuştu. Söylediklerimde gizli bir anlam olduğunu sanmıyorum, Bay DAngelo. Ben sadece basit bir gerçeği dile getirdim. Ama Rafenin bundan kuşkusu vardı. Kahretsin... Bu kadın çok sinir bozucuydu. Soğukkanlı, tarafsız ve inanılmaz sinir bozucu! Ama aynı zamanda alışılmadık egzotik bir güzelliği vardı. Bir erkek o yosun yeşili gözlerinin derinliklerinde boğulabilir, teninin yumuşaklığını okşarken kendinden geçebilirdi. Üzerindeki siyah tişörtü bol olduğu için göğüslerinin nasıl olduğu hakkında bir fikir yürütemiyordu. Ama ince uzun bacakları ve dar kalçaları olduğunu görebiliyordu. Gür, uzun ve dalgalı saçlarına gelince, ateşten parıltılar saçan böyle bir rengi daha önce gördüğünü hiç hatırlamıyordu. Altın ve kızıl kahve karışımı saçlara ışık yansıdığı anda etrafına saçtığı kırmızı parıltılar yüzünü bir hale gibi sarıyordu. Evet, Nina Palitov böyle tarif edilebilirdi: Sinir bozucu, güzel ve çekici ve bir erkeğin asla ulaşamayacağı bir mesafede. Hala onu şüpheyle süzen, arkasındaki iki koruma bunun en bariz göstergesiydi. Hepsinden ötesi de gözlerden uzak yaşayan, güçlü milyarder Dmitri Palitovun kızıydı. Doğal olarak konuşmamız sırasında galerinin güvenliğini de tartışmak isterim. Rafe kısık gözlerinin arasından ona bakmaya devam ediyordu. Melekler Evinin güvenliği benim işim, sizin değil, Bayan Palitov. Nina omzunu silkti. Babamla Michaelın imzaladığı sözleşmenin yedinci maddesini okumanızı öneririm. O zaman babamın eşsiz mücevher koleksiyonunun sergilenmesi sırasında galerinin güvenliğiyle ilgili son sözü benim söyleyeceğimi göreceksiniz.

8 Bu da ne demek oluyordu? Michael, Palitovun kendi güvenlik önlemlerini alacağından bahsetmişti, ama galerinin bütün güvenliğiyle ilgileneceklerini söylememişti. Daha dün New Yorka geldiği için, Dmitri Palitov ile Melekler Evinin imzaladığı sözleşmeyi inceleyecek fırsatı henüz olmamıştı. Michaelın her zamanki ödün vermez tavrıyla bu işi hallettiğini düşünmüştü. Ancak Nina Palitovun söyledikleri doğruysa ki doğru olmadığına inanmak için bir neden yoktu, o zaman ağabeyiyle küçük bir konuşma yapması gerekecekti. Palitov mücevherlerinin Melekler Evinde sergilenmesi onlara büyük bir kapı açacaktı. Daha önce halka açılmamış bir sergi olması onlar için büyük bir ayrıcalıktı. Ama bu Palitov ailesinin buraya gelip her şeye el koymasına izin verecekleri anlamına gelmiyordu. Raphael DAngelonun yüzündeki hayal kırıklığı ifadesini gören Nina gülümsemesine engel olmak zorunda kaldı. Ama içten içe bu küstah adama haddini bildirmenin keyfini yaşıyordu. Raphael DAngelonun emir vermeye ve bunlara kayıtsız şartsız uyulduğunu görmeye alışkın olduğu belliydi. Şimdi içinde bulunduğu durumdan duyduğu rahatsızlık ortadaydı. Ağabeyiyle konuştuğunda bu konudan bahsedeceği ve başka ne gibi ödünler verdiğini öğrenmek isteyeceği çok açıktı. Aslında Nina babasının bu kadar temkinli ve tedbirli davranmasını anlayabiliyordu. Yıllar içinde topladığı paha biçilmez ve bir eşi olmayan mücevherlerin yerine konulması imkansızdı. Sözleşmenin şartlarım değiştirmek gibi bir düşünceniz varsa, babamla konuşana kadar kabinleri taşıma işini durdurmamız en doğrusu olur. Sözleşmenin şartlarını değiştirmekten bahsettiğimi hiç hatırlamıyorum, Bayan Palitov. Nina. Rafe. Aralarındaki resmiyeti kaldıran bu sözlere rağmen, Rafenin gözlerinde hiddet dolu parıltılar vardı. Rafe. Evet, isminin kısaltılmış daha özgür şekli. Böylesi ona Raphael isminden daha çok uyuyordu. Ayrıca tehditlere pabuç bırakmam, Nina, diye ekledi. Bunun bir tehdit değil, gerçeğin kendisi olduğunu anlayacağından eminim, diye cevap verdi Nina aşırı nazik bir sesle. Hem babamla ağabeyinin imzaladığı sözleşmenin her iki tarafı da yükümlülük altına soktuğunu göreceksin. Michael DAngelo ve Dmitri Palitov, babasının Manhattandaki dairesinde görüştüklerinde Nina da oradaydı. Her iki taraf sözleşmeyi imzalamadan önce avukatlar her ayrıntıyı dikkatle incelemişlerdi. Babası hiçbir şeyi şansa bırakmamıştı. Çok sevdiği mücevherlerinin güvenliği Ninadan sonra ikinci sırada geliyordu. Kuşku duyduğun bir konu varsa babamdan önce ağabeyinle konuşmanı öneririm, diye ekledi cüretkar bir şekilde. Bu kadar pervasız olmasının Rafe ile bir ilgisi olup olmadığını merak etti. Bildiği tek şey bunun kendi karakterine tamamen ters bir davranış olduğuydu. Rafenin aşın kendine güvenen küstah tavrı yüzünden mi yoksa her kadının yüreğini hoplatacak kadar yakışıklı biri olmasından mı kaynaklandığını bilmiyordu. Nedeni ne olursa olsun, Nina ona meydan okumaktan kendini alamamıştı. Ve bu daha önce hiç başına gelmemişti. Rafenin asıl kuşku duyduğu konu Nina Palitovun ta kendisi ve ona karşı hissettiği yoğun çekimdi. Babasının koleksiyonunun güvenliği ve sözleşmede yazılanlar hakkında söylediklerinden en küçük bir şüphesi bile yoktu. Çünkü Michael ve babasının imzaladıkları sözleşmeyle ilgili söylediği her şeyin doğru olduğu bakışlarından okunuyordu. Rafeyi şaşırtan, Michaelm onu bu konuda uyarmamış olmasıydı.

9 Birden başını salladı. Tamam. Galerinin tüm güvenlik sistemini yarın incelemeniz için gerekli ayarlamaları yapacağım. Bugün olursa çok daha iyi. Rafe bir kez daha kısık gözlerinin arasından onu süzdüğünde, gözlerindeki kavgacı bakışları fark etti. Tamam, bugün, ilerleyen saatlerde, dedi sert bir sesle. Güzel, dedi Nina hırçın bir şekilde başını sallayarak. Saat on birde üçüncü kattaki odanızda görüşmek üzere, dedikten sonra saçlarını geriye atarak kasketin içine topladı ve işçilerin yanına gitti. İki koruma Rafeye uyarı dolu gözlerle baktıktan sonra, Nina Palitovun arkasından gittiler. Aslında bu son derece gereksiz bir uyanydı. Çünkü Bayan Nina Palitov ile tanışıklıklarını daha da ilerletmek gibi bir niyeti yoktu. Tamam, çok güzel bir kadındı. Dudakları sanki öpülmek için yaratılmıştı. Ancak korumaların varlığı bunun asla olmayacağını söylüyordu. Ayrıca Nina Palitovun davranışları da hiç cesaret verici sayılmazdı. Yani sonuç olarak, Nina Palitov, Rafenin peşinden koşmayı düşüneceği bir kadın değildi. İKİNCİ BÖLÜM İKİ saat sonra, asistanı Bridget, Nina Palitovun geldiğini haber verdiğinde, Rafe görüşecekleri konulan bir sıralamaya koymuştu. Bir kez daha faka basmamak için son iki saatini çalışarak geçirmişti. Michael ile yaptığı telefon görüşmesinin pek faydası olmamıştı. Michael, Nina Palitovun Rafenin tahmin ettiği gibi orta yaşlı değil de, yirmili yaşlarında olmasını hiç umursamamıştı. Sadece Bayan Palitovu hoşnut tutmasının görevleri arasında olduğunu söyleyip durmuştu. İntemette yaptığı araştırmaların da yardımı olmamıştı. Sadece Nina Palitovun, Dmitri ve Anna Palitovun kızları olduğunu, doğduğu sırada annesinin otuz, babasının elli beş yaşında olduğunu ve Nina Palitovun da yirmi dört yaşında olduğunu öğrenmişti. Bir de annesinin Nina beş yaşındayken öldüğünü öğrenmişti, ama ölüm sebebiyle ilgili bir bilgiye rastlayamamıştı. Ninanın gittiği okulların listesini edinmişti. Son olarak Stanford Üniversitesinde sanat ve tasanm okuduktan sonra, babasının yanında çalışmaya başlamıştı. Odasına girdiğinde Nina Palitovun üzerini değiştirdiği ilk dikkatini çeken şey oldu. Sabahki bol siyah bluzun yerine bedenine uyan beyaz bir tişört giymişti. Bedenini saran kumaşın altında başka bir giysi yoktu. Küçük göğüslerinin uçları beyaz kumaşın altından belli oluyordu. Kasketini çıkartmış, alev alev yanan saçlarını serbest bırakmıştı. Rafenin içinde onlara dokunma isteği uyandı. Sertleşen organı da bu konuda bedeninin kararını ona söylüyordu ve bu karar, karşısındaki genç kadından uzak durmak için daha önce verdiği kararın tam aksi yönündeydi. Gördükleri çok hoşuna gitmeye başlamıştı. Bay DAngelo? Rafe onu karşılamak yerine oturmaya devam edince, Nina bir kez daha ona meydan okuyan bir şekilde seslenmişti. Rafe ceketini çıkartmıştı. Saçlarının esmerliği beyaz gömleğiyle tezat bir görünüm çiziyordu. Ninanın tahmin ettiği gibi geniş omuzlan; kaslı, güçlü ve formda görünen bir bedeni vardı. Bakışlannı ondan ayırarak son derece şık döşenmiş odada gezdirdi. Etrafına her baktığında dünyaca ünlü Melekler Evi sanat galerisinin seçkin eserlerinden birini görüyordu. Ünü ve zenginliği babasının sergi için burayı seçmesinde en önemli etken olmuştu. Yine de babasının, Raphael DAngelonun kendisine yönelttiği terbiyesizce sayılabilecek davranışlardan hiç hoşlanmayacağını biliyordu. Uygunsuz bir zamanda mı geldim? diye sordu bakışlarını yeniden masanın arkasında oturan Rafeye çevirdiğinde.

10 Hayır. Rafe nihayet yerinden kalktı ve askıdaki ceketini alıp giydikten sonra Ninaya döndü. Kaşlarını müstehzi bir tavırla kaldırarak, Korumalarından ayrılmaya mı karar verdin? diye sordu. Nina aynı alaycılıkla karşılık verdi. Kapının diğer tarafındalar, diyerek başıyla arkasındaki kapalı kapıyı gösterdi. Raphael DAngelo masasına yaslanıp, kollarını göğsünde kavuşturdu. Yüzündeki kendinden emin gülümsemesi, her hücresinden yayılan şeytani çekiciliği daha da artırıyordu. Senin için bir tehdit oluşturmadığım için mi? Nina, Rich ve Andye kendisini dışarıda beklemelerini söylediği içindi. Korumalar bundan hiç hoşlanmamıştı, ama inadıyla onları hizaya getirmişti. Ancak Raphael DAngelo ile ofisinde baş başa kalıp, onun altın rengi gözlerinden yayılan hınzırca parıltıları gördüğünde doğru karar verdiğinden şüphelendi. Rafe DAngelo çapkınlığıyla nam salmış, çok yakışıklı bir erkekti. Kadınlarla birlikte olup aynı hızla onları terk eden biriydi. Erkeklerle ilişkisi çok az olan Ninanın için böyle biriyle aşık atması zordu. Bu sabah ona karşı kaba ve ters davranmasının asıl nedeni de buydu zaten. Raphael DAngelo gibi çekici ve güçlü erkeklerle başa çıkabilecek kadar tecrübeli değildi. Gerçeği söylemek gerekirse hayatında korumaları ve babası dışında bir erkek yoktu. Annesi öldükten sonra babası inzivaya çekilmiş ve Ninayı aşın bir korumacılıkla sahiplenmişti. Bu öylesine ileri düzeyde bir korumaydı ki, geçen yıllar içinde zaten çok az sayıdaki erkek arkadaşlarıyla çıktığında bile yanlarında hep Rich ve Andy olmuştu. Tabi bu arkadaşları önce babasından onay almış, sonra güvenlik taramasından geçmiş, sonrasında Nina ile pizza yemek için dışan çıkmaya hak kazanmışlardı. Rafe DAngelo dıştan bakıldığında çok çekici biriydi, ama aslında son derece kararlı ve sert biri olduğu belliydi. Bir kadınla ilgileniyorsa, güvenlik taramasından geçip geçmediğini dikkate alacak birine benzemiyordu. Onu çok az tanımasına rağmen içinden bir ses, ne babasının onay verip vermemesinin ne de dışarıda bekleyen korumaların Rafeyi engelleyeceğini söylüyordu. Rafe onu öpmek isterse hiçbir şeyi umursamadan bunu yapardı. Tanrım, neler düşünüyordu böyle? Birisi öğrense, onun Rafe DAngelonun kendisini çekici bulmasını, hatta öpmesini istediğini düşünecekti. Bu çok komikti. Melekler Evinde bulunmasının tek nedeni yerleştirme işlerini ve babasının mücevher koleksiyonunun güvenliğini kontrol etmekti. Rafe DAngelo hakkındaki her şeyin bu kadar farkında olmasının konuyla hiçbir alakası yoktu. Ona karşı hissettiği çekimin daha ileri gitmesine izin vermeyecekti. Zaten babasının korumaları da buna izin vermezdi. Saat on ikide zemin kata inip güvenlikle ilgili incelemelerinizi yapabilirsiniz, dedi Rafe temkinli gözlerle ona bakarak. Umarım saat uygundur. Harika. Teşekkür ederim. Nina resmi bir şekilde başını salladı. Koleksiyon galeriye geldiğinde babamın kendi güvenlik elemanlarından iki kişinin sürekli galeride olacağının farkındasınız herhalde? Tabi, dedi Rafe ters bir sesle. Onun ses tonu karşısında Nina kaşlarını kaldırdı. Onaylamıyor musunuz? Onaylayıp onaylamamam diye bir şey söz konusu değil, dedi Rafe rahatsız edici bir tavırla. Ama gerçek fikrimi öğrenmek istersen, babanın bunu zaruri görmesini biraz küçük düşürücü buluyorum. Nina omuzlarım silkti. Babamın, sizin ya da çalışanlarınızdan birinin koleksiyondan bir parça çalacağından şüphelenmediğinden eminim. Bunu duymak içimi rahatlattı doğrusu!

11 Nina bu konu hakkında gereğinden fazla konuştuklarını düşündü. Sonuçta Rafe DAngelo kendini küçük düşmüş hissetti diye babası güvenlik elemanlannı geri çekecek değildi. Benimle tartışmak istediğiniz konu neydi, Bay DAngelo? Rafe ve Nina konusunda anlaştığımızı sanıyordum, diye hatırlattı Rafe. Bay DAngelo diye seslenildiğinde kendimi ciddi ve sert görünen ağabeyim gibi hissediyorum. Nina kaşlarının kaldırdı. Birkaç hafta önce babamı ziyaret eden Michael DAngeloyu kastediyor olmalısın? Bu kısacık tanımımdan onu tanıyabildin mi? Tamam, belki biraz ciddi biri, ama bence çok nazik biri. Rafenin gözleri kısıldı. Kardeşim Michael ile karşılaştın mı? Onun sesindeki sertlik Ninayı şaşırttı. Evet. Babamla sözleşme imzaladıkları sırada oradaydım. Bu da ne demek oluyordu şimdi? Michael ile daha bir saat önce konuşmuştu ve bu konuşma sırasında Michael, Nina Palitov ile tanıştıklarını söylememişti. Tamam, ona açıkça bunu sormamıştı, ama Michael da onunla daha önce karşılaştıklarından hiç bahsetmemişti. Üstelik Gabenin düğününde konuştukları sırada Nina Palitovu orta yaşlı bir kadın zannettiğinde, onu düzeltme zahmetine bile katlanmamıştı. Pazar günkü gazetelerde küçük kardeşinizin düğün fotoğraflarını gördüm. Çok güzel resimlerdi. Gabrieldi değil mi? Üçünüz de birbirinize çok benziyorsunuz. Rafe bir süre cilalı ayakkabılarına baktıktan sonra gözlerini Nina Palitova çevirdi. Arkasındaki pencereden gelen güneş ışıkları saçlarındaki kızıl renklerin üzerinde yansıyor, krem rengi tenindeki gözlerinin yeşilini iyice ortaya çıkarıyordu. Dudaklarına gelince... Rafe içinden küfrederek doğruldu ve sandalyesine oturmak için masanın etrafından dolaştı. Nina Palitovun aralık duran dudaklanna bakmak bile bedenini harekete geçirmeye yetmişti. Rafe için bu kabul edilemez bir tepkiydi. Her zaman uzun bacaklı sarışın kadınları çekici bulmuştu. Onlarla birkaç hafta boyunca, çoğu yatakta olmak üzere keyifli zaman geçirdikten sonra ayrılırdı. Nina Palitov ise hem kendi hem babasının kimliği ile ona çekici gelemeyecek kadar karmaşık biriydi. Ama hızla sertleşen organı anlaşılan ondan farklı düşünüyordu. Bedeninin fiziksel tepkisini görmezden gelerek, kısık gözlerinin arasından ona baktı. Evet, birbirimize benziyoruz ve doğru, düğün çok güzel geçti, dedi umursamayan bir tavırla. Rafe DAngelonun evliliklerden ve düğünlerden hoşlanmadığı çok açıktı. Gülümseyerek, Kızamık ya da suçiçeği gibi bulaşıcı olmadığına eminim, dedi. Rafenin yüzünde sert bir gülümseme belirdi. Bulaşıcı olsa bile bağışıklığım var. Şanslısın. Benimle konuşmak istediğin şey bu kadar mı? Rafe DAngelo sanki bu görüşmeyi kendisinin istediğini unutmuş gibi gözlerini kırpıştırdı. Ama sonra hemen bu ifadesini maskeleyip omzunu silkti. Pek sayılmaz. Neden biraz oturmuyorsun? diyerek başıyla karşısındaki sandalyeyi işaret etti. Devam etmeden önce Ninanın oturmasını bekledi. Sergi sırasında Melekler Evinde senin ne gibi bir rolün olacağına karar vermemiz gerektiğini düşündüm. Daha önce de söylediğim gibi, bunu babamla ağabeyinin birkaç hafta önce imzaladığı kontratta bulabilirsin. Sözleşmeyi tüm ayrıntılarıyla okudum. Önümüzdeki iki hafta boyunca bütün zamanını burada geçirmek istediğine inanamadım. İnanamadın mı? Doğru, inanamadım. Kabinler yerleştirildikten sonra burada yapılacak bir iş yok. Bu arada çıkarttığın iş için seni tebrik ederim, dedi Rafe içtenlikle. Kabinler gerçekten çok ince bir zevkin ürünü. Teşekkür ederim, dedi Nina utanarak. Babası mücevher koleksiyonunu New Yorkta bir galeride sergilemeyi düşündüğünü söylediğinden beri, Nina neredeyse dört aydır bu kabinler üzerinde çalışmıştı. Babasıyla yaptıkları çalışmalar sonucunda bronz ve açılı kesilmiş camların bir araya getirilmesiyle

12 yapılmış kabinlerde karar kılmışlardı. Her kabinin kendi özel kilidi ve bir güvenlik kodu vardı. Bu kodu sadece Nina ve babası biliyordu. İçlerine mücevherler konduğunda daha etkileyici görünecekler. Eminim, dedi Rafe. Sergi cumartesi günü açılacak. Kabinleri düzenlemek bir iki günden fazla zamanını almaz. Bu çok büyük bir koleksiyon. Yine de... Nina muzip gözlerle ona baktı. Bilmesem, önümüzdeki dört günün üçünde beni buradan kovalamaya çalıştığını düşüneceğim, Rafe. Aslında böyle düşünmekte haklı diye akimdan geçirdi, Rafe. Sadece Palitov Sergisini değil, Melekler Evini de yönetmesi gerekiyordu. Palitov ailesinin kaprislerini ya da taleplerini karşılamaya ne zamanı ne de isteği vardı. Yine de, Pek sayılmaz, diyerek onun sözlerini geçiştirdi. Biraz önce babamla telefonda konuştum. İyi dileklerini sana iletmemi ve senin için de uygunsa bu akşam için seni yemeğe davet ettiğini söylememi istedi. Bu davet karşısında Rafenin kaşları çatıldı. Dmitri Palitovun sosyal ortamlardan kaçınan, münzevi hayat süren biri olduğunu biliyordu. Oysa bu akşam yemek için Rafeyi evine davet ediyordu. Aslında mücevherlerini sergileyecek kadar güvendiği Melekler Evi New York şubesinin yönetiminin şimdi kendisinde olduğu düşünülürse, bu anlaşılabilir bir durumdu. Rafe mantıken bunu kabul etse de, Palitov ailesiyle özellikle de Nina Palitov ile gereğinden yakın bir ilişki kurmayı tercih etmiyordu. Ayrıca kızma karşı gösterdiği fiziksel tepkiye Dmitri Palitovun tanık olmasını da istemiyordu. Rafe? Rafe yüzünü asarak homurdanırcasına cevap verdi. Korkarım bu akşam için önceden verilmiş bir sözüm var. Şükürler olsun! Anlıyorum. Nina, onun bu daveti reddetmesine şaşırmış görünüyordu. Aslında bu çoğu insanı şaşırtırdı. Güçlü Dmitri Palitov tarafından davet edilecek kadar imtiyazlı olan birinin bunu reddedeceği düşünülemezdi. Rafenin profesyonel yanı da bu davete icabet etmesi gerektiğini söylüyordu. Sonuçta Jennifer Nichols ile olan randevusunu başka bir geceye erteleyebilirdi. Michaelın de kendisinden böyle yapmasını bekleyeceğini biliyordu Ama şu anda Michaelın ne isteyeceği ya da düşüneceği zerre kadar umurunda değildi. Nina, bu daveti bir rica olarak yapmış olsa da Rafe DAngelonun reddetmesinden babasının hoşlanmayacağını biliyordu. Ama aynı zamanda kişisel olarak Rafenin bu yaptığına hayran olmaktan kendini alamamıştı. Babasını çok seviyordu, ama gücü sayesinde her istediğini elde etmeye alışkın biri olduğunu da görmezden gelemezdi. Kendi isteğini her zaman başkalannınkinden üstün tutar, başkalarının da buna boğun eğmesini beklerdi. Ama anlaşılan Rafe DAngelo bu insanlardan biri değildi. Böyle bir durum söz konusu olursa babam, senin için uygun olan başka bir akşam seçmeni önerdi. Bakalım. Rafe önündeki ajandasına göz attı. Şu an için yarın akşam müsait görünüyor. Bir değişiklik olursa yarın bana bildirirsin. Hala her gün galeriye gelmeyi düşünüyorsun musun? Babam böyle istiyor. Rafe arkasına yaslanarak kısık gözlerinin arasından onu süzdü. Sen de her zaman babanın istediği şeyleri yaparsın, öyle mi? Nina onun yargılayan ses tonundan hiç hoşlanmadı. Yapmam onu memnun ediyorsa, evet. Babasının onu bu kadar koruması altında tutması Rafe DAngeloyu hiç ilgilendirmezdi. Nina

13 bu durumu kabullenmişti. Tepki gösterecek biri varsa bu sadece kendisiydi, Rafe DAngelo değil. Rafenin bakışlarının ağır ağır üzerinde dolaşmasıyla göğüs uçlarının sertleştiğini hissetti. Çok geçmeden Rafenin bakışlarının göğüslerinde durduğunu görünce nefesini tuttu. Bacaklarının arasında sıcak bir ıslaklık hissetti. Bedeninin gözle görünür bir tepki vermesi Rafenin çok hoşuna gitmişe benziyordu. Ancak Nina için dayanılmaz bir işkenceye dönüşmek üzereydi. Babasının koruyuculuğu altında yaşaması, Rafe DAngelo gibi tecrübeli erkeklerle başa çıkabileceği tecrübeyi kazanmasına engel olmuştu. Ama bir erkeğin, hele de Rafe DAngelo gibi alaycı ve küstah birinin eğlencesi olmaya da hiç niyeti yoktu. Aniden ayağa fırladı. Yarın akşamki yemek davetini kabul ettiğini babama bildireceğim, dedi birden. Rafe gözlerini isteksizce onun göğüslerinden ayırdı. Göğüslerinin aniden gerilmesi ve göğüs uçlarının belirmesi beğeni dolu bakışlara alışkın olmadığını gösteriyordu ve nedense Rafe bundan hoş-lanmıştı. Ancak Ninanın acı dolu ve suçlayıcı yeşil gözlerine baktığında ona karşı terbiyesizlik ettiğini anladı. Bedeninin bu kadına fiziksel tepki vermesine ve Michaelın onu böyle bir duruma sokmasına kızgındı. Ama kızgınlığını terbiye sınırını aşan bir şekilde Ninaya yöneltmeye hakkı yoktu. Rafe de ayağa kalkarak, onun yanına geldi. Aralarında sadece birkaç santim uzaklık vardı. Yarın akşam yemekte bize katılacak mısın? Nina temkinli gözlerle ona baktı. Babam ev sahibi olarak orada bulunmamı isteyeceği için, evet. Rafenin kaşları sorarcasına havalandı. Babanla birlikte yaşamıyor musun? Pek sayılmaz. Nina evini düşününce gülümsedi. Babasının dairesiyle aynı binadaydı. Bina babasına aitti ve bu sayede bütün güvenliği kendi kontrolünde tutabiliyordu. Aslında Ninanın istediği şekilde tam bir bağımsızlık sayılmazdı, ama üniversiteden döndükten sonra kendisinden istenenle kıyaslandığında müthiş bir başarıydı. Rafe soran gözlerle ona baktı. Bu ne anlama geliyor? Nina başını salladı. Babası, nerede nasıl oturdukları hakkında kimseyle konuşmazdı, doğal olarak Nina da aynı şekilde davranıyordu. Yarın akşam yemeğinde babamın dairesinde olacağım anlamına geliyor. Yani nerede yaşadığını bana söylemeyeceksin, öyle mi? Evet. Seni evinden alıp babanın dairesine birlikte gitmeyi teklif etsem bile mi? Evet, dedi Nina boğuk bir sesle. Ayrıca bildiğim kadarıyla babam seni alması için bir araba gönderecek. Dairenin hala Beşinci Caddede olup olmadığını öğrenmemi istedi. Rafe içinde bir huzursuzluk hissetti. Görünüşe göre Dmitri Palitov onun hakkında onu huzursuz edecek kadar çok şey biliyordu. Oysa Rafe, Dmitri Palitov ve güzel kızı hakkında elle tutulur bir bilgiye bile ulaşamamıştı. Hala orada oturuyorum, diye doğruladı Rafe. Ona teşekkürlerimi ilet lütfen, ama ben kendim gelmeyi tercih ederim. Kendisi giderse istediği an oradan ayrılabilirdi. Ayrıca Dmitri Palitovun kontrolünde hareket etmesinin beklenmesine de sinirlenmişti. Nina onun sözleri karşısında kaşlannı çattı. Babamın arabalarından birini senin için yollamayı tercih edeceğinden eminim. Ben de kendim gelmeyi tercih ediyorum, diye tekrarladı Rafe. Nerede yaşadığını bildiğinizi sanmıyorum. Çoğu insanın bilmediğinden eminim. Doğru.

14 Öyleyse yarın adresi sekreterime bırakırsan sevinirim, tabi babanla konuştuktan ve onayını aldıktan sonra. Nina alt dudağım ısırınca, Rafenin dikkati birden dudaklarına ve büyüleyici yeşil gözlerine kaydı. Ancak kendini o yeşilliklerin içinde boğuluyormuş gibi hissedince hata yaptığını anladı. Başı ağır ağır eğilirken, bir mıknatıs gibi ona doğru çekildiği hissine kapıldı. Ben artık gidip güvenliğe bakayım, dedi Nina geriye doğru kaçıp ondan uzaklaşarak. Mesajını babama ileteceğim. Güzel.Rafe doğrulurken, Nina Palitova karşı hissettiği bu çekim yüzünden kendine söyleniyordu. Akşam Jennifer ile olan randevusunun bu çekimi aklından çıkartacağını ve bedeninin açlığını yatıştıracağını umuyordu. Seninle birlikte gelmemi ister misin? Onun sesindeki isteksizlik Ninanın gülümsemesine neden oldu. Teşekkür ederim, kendi yolumu bulabilirim. Rafenin gözlerinde öfke izleri vardı. Sadece nazik olmaya çalışıyordum. Fark ettim. Rafe başıyla selam verip, geçmesi için odanın kapısını açtığında kendini güneş gözlüklerini takmış iki korumayla karşı karşıya buldu. Bayan Palitovun odamda bir zarar görmediğinden emin olabilirsiniz, dedi alaycı bir tavırla. Ancak çelik kadar sert yüzlerde en küçük bir değişim olmadı. Nina koridora çıkıp, İyi günler Bay DAngelo, dedikten sonra peşinde korumalarıyla birlikte asansöre yöneldi. Ancak arkasında yürüyen iri kıyım korumalar bile, Ninanın kot pantolonla sarılı kalçalarının hareketini izlemesine engel olamamıştı. Bu tahrik edici görüntü Rafenin kasıklarını bir kez daha hareketlendirdi. Ninanın kalçalannın mükemmel kıvrımına bakmak bile pantolonundaki şişkinliğin kabarmasına neden oluyorsa, başı belada demekti. Hem de ciddi bir bela! ÜÇÜNCÜ BÖLÜM - Bu akşam yemeğe gelecek olan Raphael DAngelodan hoşlandın mı? Nina gerildi. Babasına içki koyan eli hafifçe titredi. Elinin titremesinin geçmesi ve soğukkanlılığını takınabilmek için birkaç saniye bekledikten sonra babasının içkisini götürdü. Bu akşam ne kadar yakışıklı göründüğünü söylemiş miydim, baba? Neredeyse yetmiş dokuz yaşındaki bir adama yakışıklı denmez. Hayatının yandan fazlasını Amerikada geçirmiş olmasına rağmen İngilizcesi hala aksanlıydı. Yaşıma göre mükemmel ya da seçkin göründüğüm söylenebilir. Ama yakışıklı denmeyecek kadar yaşlıyım. Benim gözümde her zaman çok yakışıklısın, baba, dedi Nina sevgiyle. Doğruyu söylüyordu. Babası seksenine merdiven dayamış olabilirdi, ama hayat dolu hali, bembeyaz olmasına rağmen gürlüğünden bir şey kaybetmemiş saçları ve güçlü yüz hatlarıyla çok daha genç görünüyordu. Sadece yeşil gözlerinin feri biraz gitmişti. Babası bilmiş gözlerle ona baktı. Soruma cevap vermekten kaçıyorsun. Büyük ihtimalle babasının bunu neden sorduğunu bilemediği için cevap vermekten kaçıyordu. Gününü galeride, kabinlere son hallerini vermekle uğraşarak geçirmişti. Ama Rafe DAngeloyu tekrar görebileceğini düşünerek hep diken üstündeydi. Ancak saat dörtte onu hiç görememiş olmanın verdiği hayal kırıklığıyla galeriden ayrılmıştı. Belki de bir saat boyunca parfümlü sularda yatmasının nedeni bu hayal kırıklığıydı. Gerçi Rafe DAngelo ilgileneceği türden bir erkek değildi. Küstah, alaycı ve her şeyden önemlisi onunla ilgilenmeyen bir erkekti. Yine de banyosunu bitirip, sabahlığına sarındığında, internetten onunla ilgili dedikodulara bakmaktan kendini alamamıştı. Kendine, babasının yemeğe davet ettiği adam hakkında olabildiğince çok şey öğrenmek için bunu yaptığını söylemişti. Yoksa bedeninin ona tepki göstermesinden rahatsız olmasıyla en küçük bir ilgisi yoktu!

15 Önceki geceyle ilgili fotoğrafı bulması sadece birkaç saniye sürmüştü. New Yorkun seçkin restoranlarından birinde, güzel artist Jennifer Nichols ile baş başa yemek yerken çekilmiş fotoğraflardan, halinden ne kadar memnun olduğu anlaşılıyordu. Anlaşılan önceden verilmiş söz derken bunu kastetmiş, babasının yemek davetini bu yüzden geri çevirmişti. Nina iğrenerek dizüstü bilgisayarını kapatmıştı. Rafe DAngelonun çapkınlığın da ötesinde, kadın peşinde koşan bir zampara olduğu sonucuna varmıştı. Onunla zamanını boşa harcamamakta, duygusal olarak ona kapılmamakta kararlıydı. Hala kaçıyorsun, Nina, diye üsteledi babası. Nina başını salladı. Sorduğun soruyla ilgili bir fikrim olmadığı içindir, baba. Bu akşam çok güzel görünüyorsun, maya doch. Yani başka zaman güzel görünmediğimi mi söylüyorsun? Babası sevgiyle gülümsedi. Benim için her zaman çok güzelsin, biliyorsun Nina. Ama sanki bu gece güzel görünmek için özel bir çaba harcamış gibisin. Babası haklıydı. Rafe DAngelo ile Jennifer Nicholsun fotoğrafını gördükten sonra görünümü için ayrı bir özen göstermişti! O artistin seçkin tavrı ve güzelliğiyle yarışabileceğini düşünmenin aptallık olduğunu biliyordu. Aslında bunu aklından bile geçirmemesi gerekirdi. Sonuçta Rafe DAngelonun onun için bir anlamı yoktu. Tıpkı kendisinin Rafe DAngelo için bir anlamı olmadığı gibi. Bunca çabayı benim için harcadığına inanmam, diye ekledi babası yumuşak bir sesle. Eee, bu Raphael DAngelo denen adamdan hoşlandın mı? Nina sinirle iç geçirdi. Onu, hoşlanıp hoşlanmadığıma karar verecek kadar çok tanımıyorum. Ama onunla dün bir süre yalnız kaldın. Ninanın kaşları acıyla çatıldı. Stanforddan geldikten sonra, korumalarla yaşamaya devam edeceğim ve sadece tehlike anında sana rapor verecekleri konusunda anlaştığımızı sanıyordum. Doğru, dedi babası umursamazca. Bu değişmedi, değişmeyecek. Ben bu bilgiyi senin korumalarından almadım, Nina. Zaten kendi güvenlik elemanlarım varken buna ihtiyacım da yok. Dur tahmin edeyim. Dün galeriye gönderdiğin işçilerden biri senin adamındı. içini çekti. Bunu yapmaman gerekirdi, baba. Yaşlı adam omzunu silkti. DAngelo ile yirmi üç dakika boyunca ofisinde baş başa ne konuştuğunuzu bilmek isterdim doğrusu. Yirmi üç dakika mı? Nina duyduklarına inanamıyordu. Orada ne kadar kaldığımın dakikasını mı tuttun? Adamım tutmuş, evet. Babası aynı umursamaz tavırla devam etti. DAngelonun kadınlar konusundaki namının farkında mısın? Baba, seninle bu konuyu daha fazla tartışmayacağım! Çaresizlik içinde ellerini havaya kaldırdı. Rafe DAngelo ile dün yaptığımız görüşme tamamen işle ilgiliydi. Rafe mi? Nina başını salladı. Böyle hitap edilmesini tercih ediyor. Ayrıca dünkü görüşmemiz tamamen senin yarannaydı. Rafenin odasından ayrılmadan birkaç dakika önce yaşananlan, Rafenin onu neredeyse öpmek üzere olduğunu hatırlayınca yanakları kızardı. Kendi gerginliği ve tecrübesizliği yüzünden bu yakınlaşmaya son vermişti. Bu adam tarafından incitilmeni istemiyorum, maya doch. Böyle bir şeyin olmayacağına emin olabilirsin. Sana söyledim. Henüz Raphael DAngelodan hoşlanıp hoşlanmadığıma dair bir karar vermedim! Çok yazık. Çünkü ben çoktan senden hoşlandığım sonucuna vardım, Nina, dedi arkadan gelen tanıdık, sinir bozucu ses.

16 Nina, Rafe DAngelo ile yüzleşmek için döndüğünde yanaklarındaki bütün kanın çekildiğini hissetti. Rafe DAngelo kapının eşiğinde, babasının kahyasının hemen arkasında duruyordu. Yeni geldiği belliydi. Siyah takım elbisesi içinde nefes kesecek kadar yakışıklı görünüyordu. Kendisi hakkında söylediği sözleri duyduğunu anladığında Ninanın yüzünde beliren dehşet dolu ifadeyi görünce Rafe neredeyse kahkahayla gülecekti. Neredeyse diyordu, çünkü... Ondan hoşlanıp hoşlanmadığı hakkında kararsız olduğunu duymak Rafeyi keyiflendirmişti, ama bu akşam onu gördüğü an nefesi öyle bir kesilmişti ki, istese de kahkaha atamazdı! Nina, gözleriyle aynı renkte bir elbise giymişti. Dizlerinin üzerinde biten elbise bütün hatlarını göz alıcı bir şekilde ortaya çıkartmıştı. ince ip askılı üst tarafı göğüs dekoltesine dikkat çekerken, elbisesiyle aynı renk yüksek topuklu ayakkabıları ince bacaklarıma! güzelliğini daha da belirginleştirmişti. Kıvılcımlar saçan kızıl saçla1 rını şakaklarından iki tokayla toplamış ve geriye doğru serbestçe bırakmıştı. Bay DAngelo, efendim, dedi kahya, Rafenin gelişini biraz geç de olsa bildirerek. içeri gelip bize katılın lütfen, Bay DAngelo, diye onu içeri davet etti yaşlı adam. Rafe kahyaya gülümsedikten sonra yanından geçerek salona girdi. Ancak ilk kez karşı karşıya geldiği Dmitri Palitovun tekerlekli sandalyede oturduğunu görünce yüzündeki gülümseme dondu. Sizi karşılamak için ayağa kalkmamamı anlayışla karşılayacağınızı umuyorum, Bay DAngelo. Rafenin şaşkınlığının farkında olduğu belliydi. Rafe şaşkınlığını nazik bir gülümsemeyle maskeleyerek, tokalaşmak için hemen yaşlı adamın yanına gitti. Sorun değil. Ayrıca lütfen bana Rafe deyin. Bakışlarını sessizce onları izleyen Ninaya çevirerek ekledi. Her ne kadar benden hoşlanıp hoşlanmadığına henüz karar verememiş olsa da kızınız bana Rafe diyor. Ninaya bakışlarında eleştiren bir ifade vardı. Ancak bu az önce söyledikleri yüzünden değil, babasının tekerlekli sandalyeye bağlı olduğundan bahsetmemesi yüzündendi. Gerçi bunu söyleyecek fırsatı ona pek vermediğini kabul ediyordu. Nina, ondan istediği gibi, babasının adresini sekreterine bırakmıştı ve Rafe galeride bulunduğu saatler içinde onunla karşılaşmamak için özen göstermişti. Çünkü çok öfkeliydi. Ninaya değil, kendisine öfkeliydi. Ninayı akimdan çıkaramadığı için Jennifer Nichols ile olan randevusu korkunç geçmişti. Öyle ki gecenin sonunda güzel artisti yatağa atmak için en küçük bir istek bile duymamış, onu evine bıraktıktan sonra sadece yanağından öperek vedalaşmış, sonra da kendi evine gidip bomboş olan yatağına uzanmıştı. Uyuduğunda ise sadece Nina ile sarmaş dolaş olmuş bedenlerini görmüştü. Doğal olarak bütün gün pek de iyi bir ruh hali içinde geçmemişti. Bu yüzden, başka bir kadına ilgi duymasına engel olan ve bütün gece rüyalarına giren kadını görmeyi ya da onunla konuşmayı istememişti. Bu daha önce hiç başına gelmemişti. Söyledikleri yüzünden Ninayı suçlama, dedi yaşlı adam. Onun üzerine fazla gidip takıldığım için böyle söyledi. Rafe, Dmitri Palitovun, kızının böyle bir tepki vermesine neden olabilecek ne söylediğini merak etti. Ninanın yanaklarının kızarması merakını daha da artırdı. Yemekten önce bir içki alarak bana eşlik etmek ister misin, Rafe? Teşekkür ederim, Dmitri. Rafe yaşlı adamın teklifini kabul ederken, içkiyi hazırlamak üzere bara giden Ninayı kısık gözlerle izledi. Umarım dünkü randevun iyi geçmiştir, Rafe? Ev sahibinin konuştuğunu duyunca Rafe ona baktı. Yaşlı adamın sert ifadesinden, kızına olan ilgisini fark ettiği belli oluyordu. Ancak Dmitri Palitovun bunu onaylayıp onaylamadığını anlamak pek mümkün değildi.