KÜRESELLEŞME SÜRECİNDE ULUS-DEVLET ve EGEMENLİK OLGULARI. Bülent ŞENER

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "KÜRESELLEŞME SÜRECİNDE ULUS-DEVLET ve EGEMENLİK OLGULARI. Bülent ŞENER"

Transkript

1 Tarih Okulu Dergisi (TOD) Journal of History School (JOHS) Haziran 2014 Haziran 2014 Yıl 7, Sayı XVIII, ss Year 7, Issue XVIII, pp DOI No: KÜRESELLEŞME SÜRECİNDE ULUS-DEVLET ve EGEMENLİK OLGULARI Bülent ŞENER Özet Küreselleşme olgusu ekonomik, sosyal ve siyasal alanlarda özellikle son çeyrek yüzyılda etkisini hızla artıran önemli bir gelişme olmuştur. Küreselleşme, ekonomiden siyasete, kültürden sanata, hukuktan felsefeye ve çevreye kadar toplumsal yaşamın hemen hemen her alanını etkilemektedir. Bu etkileme süreci, birçok yapı, kurum ve kavramı da değiştirip dönüştürmektedir. Bu süreçte hiç şüphesiz en dikkate değer değişimi ve dönüşümü yaşayan unsurlardan başında da ulus-devlet ve egemenlik olguları gelmektedir. Küreselleşme sürecinde ulus-devlet ve egemenlik olgularının geçirmekte olduğu dönüşüm, günümüz dünyasında uluslararası alanda yaşanan siyasi, ekonomik ve kültürel değişimleri anlamak ve analiz edebilmek açısından son derece önemlidir. Bu bağlamda, iletişim teknolojilerinin gelişmesi, neoklasik düşüncenin dünyada hızla yayılması ile küçük devlet olgusu yükselmiş ve bu anlamda devletin egemenlik alanı bir taraftan kısıtlanırken diğer yandan büyük ölçüde dönüşüme uğramıştır. Keza, küreselleşme sürecinde ortaya çıkan pek çok gelişme sonucu egemenlik açısından da artık farklı bir noktaya gelinmiştir. Bu süreçte yaşanan pek çok gelişme ulus-devletlerin egemenliklerinin aşınımına neden olmuştur. Bu çalışmada küreselleşme, egemenlik ve ulus-devlet olguları ele alınarak, küreselleşme sürecinde ulus-devlet ve egemenlik olgularının ne şekilde değişime ve dönüşüme uğradığı değerlendirilmektedir. Anahtar Kelimeler: Küreselleşme, Ulus-devlet, Egemenlik, Westphalia Antlaşması. Dr., KTÜ Uluslararası İlişkileri Bölümü.

2 Bülent Şener Notions of Nation State and Sovereignty in Globalization Process Abstract The concept of globalization has been a rapidly spreading process in economical, social and political areas within the last 25 years. Globalization effects almost every aspect of social life, such as economics, politics, law, philosophy and environment. This process changes and transforms several structures, institutions and concepts. With no doubt, the concepts of nation-state and sovereignty have witnessed the most remarkable change and transformation among these elements. The transformation nation-state and sovereignty pass through is very important in the current world to understand and analyze the political, economical and cultural changes at international area. Within this context, the concept of smaller state became more important as a result of the development of communication Technologies and worldwide spread of neoclassical thought, thereby the area of sovereignty for the nation-state has become limited and transformed. Also, the developments within the process of globalization have brought the concept of sovereignty to a different point. Several developments within this process have caused the erosion of nation-states sovereignty. This study deals with concepts such as globalization, sovereignty and nation-state, and evaluates the change and transformation of the sovereignty and nation-state within the globalization process. Key Words: Globalization, Nation-state, Sovereignty, Agreement of Westphalia Giriş 1990 lı yıllardan itibaren anlamı, yönü ve biçimi tartışılmaya devam etmekle birlikte varlığı tartışmasız kabul edilen küreselleşme olgusu dünyamızı anlamada ve anlamlandırmada her alanda anahtar kavramlardan biri haline gelmiştir. Farklı düzeylerde tartışılan küreselleşme olgusu ulaşım ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler, sınır-ötesi sermaye hareketleri gibi etkenlerden de beslenerek siyasi alanda da önemli değişimlere yol açmıştır. Küreselleşmenin yol açtığı gelişmelerle birlikte literatürde son yıllarda ulus-devletin sonu, egemenliğin dönüşümü gibi kavramların yoğun olarak tartışıldığı görülmektedir. Bu bağlamda, meşruiyet ve iktidarlarının sınırlarını zorlamalarına rağmen ulus-devletler güç kaybına engel olamamakta ve dönüşüme uğradıkları bir süreçten geçmektedirler. Bu çalışmanın temel amacı, küreselleşmenin yol açtığı etkilerin, geleneksel ulus-devlet ve egemenlik olgularını ne şekilde ve ne yönde değiştirdiğini irdelemektir. Bu çerçevede, öncelikle küreselleşme olgusuna ilişkin farklı bakış açıları ele alınıp genel bir değerlendirme yapılacaktır. Daha sonra, ulus-devlet ve egemenlik olgularının muhtevası ele alınarak, [52]

3 Küreselleşme Sürecinde Ulus-Devlet ve Egemenlik Olguları küreselleşme sürecinde ulus-devlet ve egemenlik olgularının ne şekilde aşındığına dair bir analiz yapılacaktır. Bu analiz, konunun kapsamına giren yayınlardan elde edilen bulgu ve sonuçların incelenmesi, verilerin ortaya koyulması, yorumlanması ve değerlendirilmesi şeklinde bir yöntem çerçevesinde gerçekleştirilecektir. 1. Küreselleşme Olgusu Son yıllarda sosyal bilimlerde teknoloji ve iletişim alanlarındaki ilerlemelerin ön ayak olduğu gelişmeleri ve dönüşümleri açıklamakta kullanılan kavramlardan birisi de küreselleşmedir. Küreselleşme kavramının en önemli özelliği; tanımı, içeriği, başlangıcı, bileşenleri ve pratikteki görünümü üzerinde henüz bir fikir birliğine ulaşılamamış olmasıdır. Nitekim, küreselleşme ile ilgili söylemlere bakıldığında teknoloji, bilgi, kapitalizm, emperyalizm, sömürgecilik, siyaset ve ekonomi gibi önemli unsurlardan birinin ön plana çıkartılarak farklı tanımlamaların yapıldığı görülmektedir (Erdoğan, 2004: 21-22). Küreselleşmenin ne olduğuna ve ne zaman ortaya çıktığına ilişkin bir mutabakat olmadığı gibi, böyle bir olgunun var olup olmadığı da tartışmalıdır. Bu itibarla söz konusu olguya dair net bir söylem ortaya koymak zorlaşmaktadır. Birçoğu belli bir iktidar odağına hizmet etme kaygısıyla üretildiği için, çok sayıda küreselleşme söylemi mevcuttur. Bu, ister istemez, kavramın farklı anlamlarda, farklı amaçlar için kullanılması sonucunu doğurmaktadır (Keyman, 2000: 18). Küreselleşme, günümüzde yaşamımızın her alanındaki değişimi ifade etmek için kullanılan anahtar bir kavram olmuştur. Parolaya dönüşmüş moda bir deyim olarak yaşamımızın birçok alanını tanımlamada küreselleşme kavramı kullanılmaktadır (Bauman, 1998: 8). Kavram, bazen dünya toplumlarının birbirine benzeme süreçlerini ve buna bağlı olarak homojen bir kültürün ortaya çıkmasını, bazen de toplumların, toplulukların ve kültürlerin birbirlerinden farklılıklarını ifade etmek için kullanılmaktadır. Bu anlamda küreselleşme, taşıdığı çelişkiler ve belirsizlikler ile karakterize olunan bir süreci ifade etmektedir (Eken, 2006: 243). Küreselleşme olgusuna ve sürecine ilişkin olarak geniş bir yelpazede tanımlama çabaları olmasına karşın, üzerinde uzlaşılmış ortak bir tanım yoktur. Dahası, şu ana kadar ki tanımlama çabalarından yola çıkarak bir tanım yapmak da zordur. Bu zorluk, büyük ölçüde kavramın çok boyutlu bir nitelik göstermesinden kaynaklanmaktadır (Koçer, 2004: 103). Buradan hareketle Martin Shaw a göre, dünyada küreselleşme bağlamında yaşanan bu değişimi kavramsallaştırma çabaları üç temel yaklaşım [53]

4 Bülent Şener içermektedir: Değişimi post-modern teorisyenler dönüşüm (transformation), Soğuk Savaş sonrası teorisyenleri geçiş (transition), küreselleşme teorisyenleri ise süreç (process) olarak tanımlamaktadırlar (Shaw, 2000: 7-9). Küreselleşme, kökleri 16. yüzyıla kadar götürülebilen 1, ancak son çeyrek yüzyılda, özellikle ulaşım ve iletişim teknolojilerinde meydana gelen büyük gelişmeler sonucu insanlığın önemli gündem maddesi haline gelmiş bir süreçtir (Arslanel ve Eryücel, 2013: 24). Küreselleşme, dünyanın küçülmesi ve tek bir yer olarak algılanma anlayışının yaygınlaşması olarak tanımlanmaktadır (Arslanoğlu, 1998: ). Roland Robertson un yaklaşımıyla en yalın anlamda küreselleşme, dünyanın küresel köy haline gelmesidir (Robertson, 1998: 22). En geniş manasıyla ise küreselleşme, bugün daha çok Kuzey-Batılı zengin ülkelerin siyasal, toplumsal ve kültürel olarak yoksul ülkeler karşısındaki hegemonyacı üstünlükleri şeklinde kullanılmaktadır. Söz konusu ülkelerin koydukları kurallara uyanların küreselleşme çerçevesi içerisinde değerlendirileceği, uymayanların ise dışlanıp yok sayılacağı mantığı ağırlık kazanmaktadır (Talas, 2005: ). Daha genel bir çerçeveden bakıldığında, küreselleşme kapitalizmi de içeren modernliğin, yani, kapitalist modernliğin Batı toplumlarından dünya ölçeğine yayılmasıdır. Bir başka deyişle, küreselleşme modernliğin genişlemesinden başka bir şey değildir (Giddens, 1998: 66-67). Küreselleşme ile ilgili olarak, öncelikle ekonomik alanda kendini gösterdiğinden olsa gerek, ekonomik vurgular ön plana çıkmaktadır. Piyasaların küreselleşmesi ifadesi ile ilk defa sahneye çıkması bunun en açık örneğini oluşturmaktadır. Bugün için gelinen noktada, küreselleşme ile ekonomik ve teknolojik rekabet alanlarında meydana gelen son değişimler kastedilmektedir. Bu husustaki genel kanı bilgi teknolojisinin ayrı ayrı ulusal pazarlardan daha çok küresel piyasalarda yaratıldığı şeklindedir. Bu mantığa ayak uyduran milletlerin diğer uluslar, firmalar, birlikler ve diğer menfaat grupları arasındaki dengeyi değiştirdikleri şeklinde ilave edilecek bir inanış mevcuttur. 1 Konuya tarihsel boyutuyla yaklaşarak, çeşitli küreselleşme dalgalarının ya da dönemlerinin varlığından söz etmek mümkündür. Buna göre birinci küreselleşme dalgası, Batı Avrupa da kapalı tarım ekonomisinden ticari kapitalizme geçiş ile eş zamanlıdır ve bunun siyasal sonucu, feodal beyliklerin yerini ulus-devlete bırakmasıdır. İkinci dalga ise, itici gücünü sanayileşmede bulan bir aşamaya işaret etmektedir. Bu aşama sanayi üretiminin, zaten uzun süre yetersiz hale gelmiş olan ulusal pazarların üzerinde daha geniş ve güvenli pazarlar bulunmasını zorunlu kılan ve bu yüzden de emperyalizmle sonuçlanan bir aşamadır. Üçüncü küreselleşme dalgası ise, 20. yüzyılın sonunda bilgi, iletişim, ulaşım ve benzeri alanlardaki teknolojik gelişmelerle bağlantılıdır ve siyasal sonucu ulus-devletin konumunun sorgulanmasıdır (Bulut, 2003: 183). [54]

5 Küreselleşme Sürecinde Ulus-Devlet ve Egemenlik Olguları Küreselleşme ile ilgili analizler incelendiğinde bu türlü yargıların doğruluğunu gözlemlemek mümkündür (Talas ve Kaya, 2007: 151). Küreselleşme, başta ekonomi alanında olmak üzere uluslararası ilişki ve etkileşimlerin önündeki kısıtlamaların minimize edildiği bir süreç olması ve liberal değerlerin yaygınlık kazanmasından ötürü liberalleşmeyi sağlayan süreç (liberalleşme) anlamında da kullanılabilmektedir. Bununla birlikte, kavramın giderek artan bir şekilde evrenselcilik ve emperyalizm gibi kavramlarla ilişkilendirilmesi de söz konusudur. Özellikle emperyalizm anlamındaki kullanılışında son zamanlarda bir artıştan bahsedilebilir. Ekonomik küreselleşme kapsamında, gelişmekte olan ülkeler aleyhine birçok olumsuz gelişmenin görülmesi, evrenselleşmenin Amerikan değerleri etrafında seyretmesi, küreselleşmenin daha çok dünyanın Amerikanlaştığı bir süreç olarak algılanmasının bunda etkili olduğu söylenebilir. Bu görüştekilere göre, isteyerek bütünleşme bir araya gelme çağrışımı yapan ve sevimli bir kavram olan küreselleşme, gerçekte hâkim sermayenin yeni pazarlar oluşturabilmek ve kar hadlerini yükseltebilmek amacıyla yeni şartların avantajlarını kullanmasında maske görevi yapmaktadır (Şahin, 2006: 21). Kültürel küreselleşme ise, ekonomik anlamdaki küreselleşmeden sonra en etkili küreselleşme konularından birini temsil etmektedir. Bir taraftan küreselleşmenin kendisinin bir kültür ürünü olması, bir başka açıdan da kültürün küreselleşmeden etkilenerek değişime uğraması, kültür ile küreselleşme arasında karşılıklı bir ilişkinin var olduğunu ortaya koymaktadır (Talas, 2004: 242). Bir ideoloji olarak ele alındığında ise küreselleşme, ne olduğu kadar ne olmadığı bakımından da önemli hale gelen bir kavram olmaktadır. Bu bakımdan küreselleşme her şeyden önce, toplumsal değişmenin tek şartı, doğrusal süreci ya da son süreci değildir. Yine, küresel iletişim fırsat ve imkânlarının yaygınlaşması, kültürlerin birbirine doğru mutlak olarak yaklaşarak birleşmesini gerektirmez. En nihayet, küreselleşme kesin olarak millî kültürlerin parçalanması veya yok olması demek de değildir (Talas ve Kaya, 2007: 152). Küreselleşmenin siyasi boyutundaki tartışmalarda ise, egemenliğin ve bununla bağlantılı olarak demokrasinin küreselleşmeden nasıl etkilendiği üzerinde durulmakta, ulus-devletin yeni şartlardaki rolünün ne olacağı gündemi belirlemektedir. Bugün, ulus-devlet biçiminin temel unsurları olan; milli egemenlik ve milli kimlik yapılanmasına damga vuran bütüncül mantık tartışılmakta, ulus-devlet modeli işlevsel açıdan yetersizlikle eleştirilmektedir [55]

6 Bülent Şener (Jameson, 2000: 39). Diğer taraftan, küreselleşme bir yandan dünyayı radikal demokrasiye taşırken, diğer yandan da demokrasi krizi ya da açıklarına yol açan bir seyir izlemektedir (Habermas, 2002: 27-29). Görüldüğü üzere kimi yazarlar, yaklaşımlarında küreselleşmenin ekonomik boyutunu öne çıkarırken, kimileri de siyasal ya da sosyal-kültürel boyutunu öne çıkarmaktadır. Keza, kimi yazarlar, kendiliğinden gelişen bir süreci ifade etmek için küreselleşme kavramını kullanırken, bazı yazarlar da özellikle gelişmiş bazı ülkelerce kullanılan/biçimlendirilen bir olguyu anlatmak üzere küreselleşme sözcüğüne atıfta bulunmakta ya da nispeten yeni bir gelişmeyi aynı sözcükle isimlendirebilmektedir. Birçok alanda yarattığı etkiler göz önüne alındığında küreselleşme, karmaşıklık, belirsizlik ve çelişkilerle dolu bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu haliyle küreselleşmenin sınırları kolayca çizilecek bir olgu olmadığı tüm özellikleriyle ortadadır. Bütün bu çerçeve dahilinde küreselleşme, yerel-evrensel spektrumunda her iki yöne doğru ilerleyen bir süreci tarif etmekte, statik bir yapıdan ziyade son derece dinamik ve değişken bir kavrama işaret etmektedir. Küreselleşme, her geçen gün dünyanın farklı alanlarını nüfuzu altına almaya devam etmekte ve bu sayede bünyesine kattığı yeni açılım ve devinimler ile mevcut yapısını sürekli bir biçimde uyarlamaktadır (Bayar, 2008: 25). Genel bir değerlendirme yapıldığında, disipliner bakış açılarınca küreselleşme kapsamında vurgulanan gelişmelerin; sosyo-ekonomik değişiklerde teknolojinin belirleyiciliği, milli sınırların ayırıcı fonksiyonunda görülen gerileme ve ulus-devletin ortak iç dünya yaratma gücünün azalmış olması, toplumlar arasında özellikle de ekonomi sektöründe görülen ilişki yoğunluğu, bunun tabii bir sonucu olarak toplumlar arası bağımlılığın artması gibi modernizmle kurumsallaşan, sanayi toplumuna has toplumsal ve siyasi yapılanmayı değişime zorlayıcı hususlar olduğu görülmektedir. Yine dikkat çekici olan bir başka husus ise bu gelişmeler ifade edilirken ölçek olarak da tüm dünyaya işaret edilmesidir. İlgilerin, etkilerin ve yankıların dünya çapında olması, bağımlılığın küresel bir ekonomi yaratması gibi (Şahin, 2006: 23). Sonuç olarak değerlendirildiğinde küreselleşme olgusu, bilgiden ekonomiye, kültürden siyasete gibi çok çeşitli alanlarda etkileşim, bağımlılık, birleşme ve bütünleşme şeklinde gelişme, değişim ve dönüşümlere işaret eden çok boyutlu ve karmaşık bir sürece/süreçler bütününe işaret etmektedir. Bu süreç bağlamında küreselleşme olgusu, toplumların, ekonomilerin ve siyasal kurumların yapısında köklü değişiklikler meydana getirmektedir. Küreselleşen [56]

7 Küreselleşme Sürecinde Ulus-Devlet ve Egemenlik Olguları dünyada sadece kurumlar değil, kurumlara yön ve biçim veren ilkeler, değerler ve tutumlar da hızla değişmeye başlamıştır. Bu hızlı değişim 21. yüzyılı birçok yönden önceki dönemlerden ciddi oranda farklı kılmaktadır (Ener ve Demircan, 2006: 198). Bu bağlamda, küreselleşmenin ön plana çıktığı günümüz dünyasında ulus-devlet ve egemenlik olgularında da buna paralel değişiklikler ve dönüşümler yaşamaya başlamıştır. 2. Temel Unsurlarıyla Ulus-Devlet ve Egemenlik Olguları Ulus-devlet, kurumsallaşmış siyasi iktidar biçiminin somut görünümlerinden biri, ulus ise, ulus-devletin kendini meşrulaştırmada kullandığı bir kavram olarak tanımlanmaktadır (Tekeli ve İlkin, 2000: 118). Ulus-devlet insanların kendi kaderlerini milli politik mekanizmalar ve kurumlar çerçevesinde belirledikleri bir devlet modelini ifade etmektedir. Bu aynı zamanda feodal karakterdeki bir siyasi düzenden, merkeziyetçi özellikleri ağır basan bir siyasi düzene geçişi temsil etmektedir. Aynı dili konuşan, aynı soydan gelen, aynı dine mensup, aynı kültüre sahip, aynı tarihi geçmişi paylaşan, ortak düşmanı veya düşmanları bulunan bir insan topluluğu olarak millet in, siyasi olarak örgütlenmiş biçimi olan ulus-devlet, meşruiyet kaynağı olan ulusun etrafında birleştiği bir kurumdur. Ulus-devlet kavramı, feodal nitelikler taşıyan bir yapılanma biçiminden, merkeziyetçi bir temelde gelişme gösteren sosyolojik ve tarihsel bir olguyu temsil etmektedir. Bu bağlamda ulus-devlet; ortak değerler etrafında toplanan ve ulusal politikalarla şekillenen siyasi bir çerçevede yaşayan ve fikir beyan eden milletlerin bir arada yaşadığı siyasi bir düzen olarak da ifade edilebilmektedir (Özyakışır, 2006: 78). Yukarıda da dikkat çekildiği gibi ulus kavramı, bir siyasi aktör olarak ulus-devletin, kendini meşrulaştırmada ve egemenlik gücünün temelini oluşturmada kullandığı bir kavramdır. Ulusu izaha yönelik farklı parametrelere dayanan yaklaşım ve teorilerin buluştuğu ortak nokta, modern anlamıyla ulusun, kültürel ve siyasi boyuta sahip bir olgu olduğudur. Buna göre ulus; ulus-devlet modelinde, bir yandan homojen kültürel birim olarak toplumsal yapının; öte yandan da egemenliğin kaynağı ve sahibi olarak siyasi sistemin temelinde yer almaktadır. Bu husus modern manada ulus fikrinin doğmasıyla modern devletin ulus-devlet şekline büründüğünü göstermektedir (Habermas, 2001: 80-81). Ernest Gellner e göre ise, modern ulus, modern devletle birlikte oluşan tarihsel bir kategori ve siyasal/toplumsal örgütlenme biçimidir (Gellner, 1998: 9-12). Diğer bir deyişle ulus, sanayileşme süreci sonucunda ortaya çıkmış bir ihtiyacın [57]

8 Bülent Şener ürünüdür. Uluslar koşullara bağlı olarak oluşurlar ve bir zorunluluktan doğmazlar. Bu bağlamda Gellner, biri kültürel ve diğeri iradi duruma ilişkin iki geçici tanım yapmaktadır: İlkinde, iki insanın ancak düşünceler, işaretler ve çağrışımlar, davranış ve iletişim biçimleri anlamında bir kültürü paylaşıyorsa aynı ulustan sayılacağı, ikincisinde ise ancak ve ancak birbirlerini aynı ulusun üyesi olarak tanıyorlarsa aynı ulusun üyesi sayılacaklarını, yani ulusları insanların yarattığını ve ulusların insanların kendi inanç, sadakat ve dayanışmalarının ürünü olduğunu ifade etmektedir (Gellner, 1992: 26-28). 2 Kurulma süreçleri farklı olmakla birlikte 3, toplumsal ve siyasi zemin olarak ulus-devlet yapılanmasının temelinde ulusun oluşu, uluslararası sistemin bu esasla işlemesi, çoğu alanda klasik ulus-devlet politikaları olarak nitelendirilen benzer uygulamaların hayata geçirilmesi standart denilebilecek bir yapı ortaya çıkarmaktadır. Sözgelimi, bir ulus inşa etme ve milli kimlik oluşturma süreci bütün ulus-devletlerde yaşanmaktadır. Yine iç ve dış egemenliğe büyük önem verilmekte, üniter bir mantık, en azından teritoryal ve dilsel esaslarda kurumsallaştırılmak istenen tek biçimlilik modelin zaruri gereği olarak her yerde kendini göstermektedir (Şahin, 2006: 92). Öyle ki yapısal anlamda üniterlik taşımayan örnekleri de dahil bütün ulus-devletlerde ulus olmanın gereği olarak ortak tarih, kimlik, paylaşılan değerler ve üst kimlik 2 Gellner e göre, modern öncesi toplumlarda elitlerle üretici sınıflar arasında kesin bir sınır bulunmaktadır ve bu sınırı aşmaya yardımcı olabilecek bir ideolojinin geliştirilmesi mümkün değildir. Ancak endüstrileşme ile birlikte ortaya bir türdeşleşme ihtiyacı çıkmıştır ve milliyetçilik/ulusçuluk bu türdeşliğin ideolojisidir. Endüstriyel toplum, okuma yazma bilen ve teknolojiyi kullanabilen bir nüfusa ihtiyaç duyar ve ulus-devlet, kitlesel, kamusal, zorunlu ve standart eğitim sistemini destekleme yoluyla böyle bir iş gücünü sağlayabilme yetisine sahip tek ajandır. Buradan hareketle, ulusçuluk/milliyetçilik daha önceleri yerel düzeyde küçük gruplar tarafından kendilerine özgü bir biçimde yeniden üretilen folk kültürlere dayalı yerel grupların karmaşık yapısı yerine, her şeyden önce yukarıda sözü edilen bu tür bir ortak kültürün bir arada tuttuğu, birbirlerinin yerini alabilecek atomize bireylerin oluşturduğu, anonim, kişisel olmayan bir toplumun kurulmasıdır (Gellner, 1992: ) 3 Kendilerini tek bir ulusun üyesi olarak algılayan bireylerin ulus olarak kurgulanış biçimlerini ve buna bağlı olarak da ulus-devlet yapılarını üç temel gruba ayırmak mümkündür. Birinci grupta yer alan ulus-devletler, Avrupa ve yakın çevresi merkezli olarak kurgulanmışlardır. İkinci grupta yer alan ulus-devletler, Amerika kıtasında gözlenen ve yerli halka karşı uygulanan soykırım neticesinde çeşitli coğrafi bölgelerden gelen göçmenlerin bir araya gelmesi sonucunda kurgulanmışlardır. Üçüncü grupta yer alan ulus-devletler ise, Birinci Dünya Savaşı nın ardından imparatorlukların sarsılması ile bağımsızlıklarını kazanarak ortaya çıkmışlardır. Her üç grup ulus ve ulus-devlet kurgusunun yapılanma biçimi kendine özgü ve kendisini diğer grubun kurgusundan ve yapılanma biçiminden belirgin bir biçimde ayıran nitelikler içermektedir. Bu nitelik farkları her grubun oluşumundaki özgül koşullardan kaynaklanmıştır (Erözden, 1997: 9). [58]

9 Küreselleşme Sürecinde Ulus-Devlet ve Egemenlik Olguları kesinlikle vardır ve sonuçta merkezi bir siyasi çatı mutlaka tesis edilmektedir. Yaklaşık iki asırdır tüm ulus-devletlerde görülen bu özellikler üniter, entegre ve milli egemenlik esaslarına sahip siyasi bir düzeni ulus-devletle adeta özdeşleştirmiştir. (Hobsbawm, 2003: 104) Bütün bu çerçeve dahilinde, 19. yüzyılda yayılan tarihsel ve sosyolojik bir olgu olan ulus-devletin, insanların kendi kaderlerini milli politik mekanizma ve kurumlar çerçevesinde belirleme fikrine ve yeteneğine dayandığı, tarihsel süreçte sosyolojik bir olgu olarak merkeziyetçi özellikleri ağır basan bir siyasi düzene geçişi temsil ettiği, aynı dili konuşan, aynı soydan gelen aynı dine mensup, aynı tarihi geçmişi paylaşan ortak düşman veya düşmanları bulunan bir topluluk olarak ulusun siyasi ve toplumsal örgütlenmesi şeklinde kurumsallaştığı söylenebilir. Bu özelliklerinden hareketle ulus devleti; sınırları belirlenmiş bir toprak parçası üzerinde güç kullanma tekelini elinde bulunduran, yönetimi altındaki halkı ortak dil, kültür, mitler ve değerler yaratarak birleştirmeyi amaçlayan, siyasal ve toplumsal manada ulus üzerine tesis edilmiş bir devlet biçimi olarak tanımlamak mümkündür (Şahin, 2006: 113). Ulus-devlet, kendi egemenliği altındaki alanları, sınırlar vasıtasıyla diğer egemen ülke topraklarından ayırmaktadır ve bu alan içinde herhangi başka bir egemenlik kaynağı veya unsuru kabul etmemektedir. Devlet, kendi sınırları dahilinde yasa tekeline ve zamanlama gücüne sahip bulunan otoritedir. Devletin otoritesi ülkede bulunan herkesi kapsamakta; ülkede bulunan herkes, devlet gücü dışında herhangi bir otoriteyle karşı karşıya kalmamaktadır (Cebeci, 2008: 24-25). Diğer bir deyişle, ulus-devletin bir siyasal kurum olarak etkinliği büyük ölçüde toprakları üzerindeki egemenliğine bağlıdır. Bu da sınırlarından geçen bilgi, mal, kapital ve insan kaynakları üzerindeki denetimi yoluyla sağlanmaktadır (Tekeli ve İlkin, 2000: 118). Devlet herhangi bir yabancı uyruklunun ülkesine girmesine veya kendi vatandaşının ülkeden ayrılmasına, yani sınır dışından sınır içine, içeriden de sınır dışına çıkışlara izin vermeme hakkına ve yetkisine sahiptir (Cebeci, 2008: 25). Ulus-devletin, ulus egemenliği çerçevesindeki tanımına ilişkin tarihsel süreç 12. yüzyıla kadar uzanmakla birlikte, Westphalia Antlaşması nın konuya ilişkin bir dönüm noktası oluşturduğu kabul edilmektedir (Davutoğlu, 2003: 48) de imzalanan Westphalia Antlaşması, ulus-devletin uluslararası düzendeki yerini göstermesi ve kendi sınırları içinde nasıl bir güce sahip olduğuna işaret etmesi bakımından bir dönüm noktasını temsil etmektedir. Westphalia modeline göre, devletler, devletlerarası hukukta eşit özneler olarak [59]

10 Bülent Şener yer alan siyasi aktörlerdir (Bulut, 2003: 185). Ulus-devlet ve egemenliğe çizdiği bu çerçevenin yanında toprak ve otorite, Westphalia Antlaşması nın ortaya koyduğu ve bu anlamda klasik egemenliğe damgasını vuran iki unsur olarak ön plana çıkmıştır. Westphalia Antlaşması ile birlikte otorite ve sınır arasında doğrudan bir irtibat kurulmuştur. Devletin otorite kullanımı ile ulusal egemenlik alanlarını ayıran kesin bir hat olarak görülen sınır arasında kurulan bu ilişki biçimi, ulusal egemenlik açısından yeni bir durumu ifade etmektedir. Geçmiş dönemlerde de benzer hukuki standardizasyonlara rastlanmasına karşın, Westphalia Antlaşması ile birlikte otorite ile toprak ve sınır arasındaki kesin hatlarla belirlenmiş bir bağımlılık ilişkisinin kurulmuş, ulus-devlet ile egemenlik alanı arasındaki bağımlılık ilişkisi açık ve net bir biçimde ortaya konmuştur (Davutoğlu, 2003: 48). Egemenlik kavramı, literatüre ilk defa, kavramı tanımlayan ve sistemleştirerek onu bir teori haline getiren ünlü Fransız hukukçu Jean Bodin in Devletin Altı Kitabı (Les Six livres de la République) adlı eseriyle girmiştir. Bu eserinde Bodin egemenliği, ülke üzerinde yaşayan bütün insanlar (vatandaşlar ve teba)üzerinde kanunla kısıtlanmayan en üstün iktidar olarak tanımlamıştır (Ağaoğulları ve Köker, 2004: 26). Bodin ortaya attığı egemenlik kuramını sistematik bir hale getirmek için, egemenliğin niteliklerini ve sınırlarını şöyle belirtmiştir (Ağaoğulları ve Köker, 2004: 26-43): Egemenlik mutlaktır: En yüksek yönetme erki olan egemenlik bir başka güç tarafından sınırlandırılamaz ve toplumdaki diğer iktidar odakları egemenden kaynaklanırlar yani onun izin verdiği ölçü ve süre içerisinde vardır. Egemenlik süreklidir: Egemen ile yöneticiyi sert bir çizgi ile ayıran Bodin e göre, süreyle kısıtlı olan ya da istendiği zaman geri alınabilen bir iktidar egemenlik değil, sadece bir yetkidir. Egemenlik bölünmez, devredilmezdir: Egemenliğin mutlak ve sürekli oluşu, onun bir olmasını gerektirir. Bundan ötürü, egemenlik parçalanmamak ve bir bütün olarak kalmak koşuluyla bir prenste, bir azınlıkta ya da toplumun tümünde olabilir. 4 4 Egemenliği bu denli güçlü ve tek bir yapı olarak gören Bodin, bununla birlikte egemenlik alanında belirli sınırların varlığını da kabul etmektedir. Bunlar: 1) Tanrısal ve Doğal Yasalar Sınırlaması: Bu sınırlama ile Machiavelli yi eleştiren Bodin e göre egemen, tanrısal ve doğal yasalarla bağlıdır ve bu yasalara karşı gelmek en ağır suçu işlemek anlamına gelmektedir. 2) Temel Yasalar Sınırlaması: Temel yasalar ya da üstün yasalar, egemenin uymak zorunda olduğu yasalardır. Egemen bu yasaları değiştiremez ya da kendisini dışında bırakamaz, yani tahta geçen bir kral, bu geçişteki ardıllık ilkesini kaldıramaz. 3) Ekonomik Sınırlama: Bodin in egemenlik [60]

11 Küreselleşme Sürecinde Ulus-Devlet ve Egemenlik Olguları Stephen D. Krasner egemenliğin farklı boyutlarına dikkat çekmiş ve kavramı dörtlü bir tasnife tabi tutmuştur (Krasner, 1999: 3-5): 1) İç egemenlik: Bir devlette kamu otoritesinin örgütlenmesi ve bu otoritenin denetim mekanizmasına, kontrol gücüne sahip olması. 2) Sınır ve karşılıklı bağımlılık egemenliği: Kamu otoritesinin sınır aşan hareketlerini de denetleyebilme kabiliyeti. 3) Uluslararası hukuk egemenliği: Devletlerin birbirlerini tanımaya dayalı egemenlik alanı. 4) Westphalian egemenlik: Dış aktörlerin iç otorite konfigürasyonuna müdahale edememesi. Bu sınıflandırmaya göre bir ülkenin kendi içinde iç egemenliği; sınırlardaki geçişleri kontrol edebilmeye dayalı sınır egemenliği; uluslararası egemenlik bakımından karşılıklı olarak tanınmışlığa dayalı uluslararası egemenliği; bu ulus- devletin ulusal egemenlik alanına başka bir egemenin müdahale edememesine dayalı egemenliği gibi farklı boyutlar söz konusu olmaktadır. Bununla birlikte bir ülkede bu dört unsurun tamamının bir arada bulunmasının olanaksız olduğu durumlar da söz konusu olabilmektedir Örneğin herhangi bir uluslararası örgüte üyelik, hukuk egemenliğini çok fazla etkilemez iken, Westphalian egemenliği büyük ölçüde ortadan kaldırabilmektedir (Davutoğlu, 2003: 49-50). Yukarıda da dikkat çekildiği gibi egemenlik kavramı, 16. yüzyılda, Avrupa da feodaliteden ulus-devlete geçiş sürecinde ortaya çıkmıştır. Jean Bodin ve Thomas Hobbes un düşünceleri üzerine kurulan klasik egemenlik teorisi, egemen gücün mutlak, sürekli ve bölünmez nitelikte olduğu görüşünü ileri sürmektedir. Egemen güç, yetkisini kullanırken, ne kendisine eşit ne de kendisinden üstün herhangi bir güce tabi değildir. Egemenlik, bir kişide, bir azınlıkta veya halkın çoğunluğunda toplanabilir. Önemli olan egemenliğin bölünmemesi, tek bir kişi ya da organda toplanmasıdır. Bir devlette, tek bir egemen güç olmalıdır. Devlet içinde birden çok egemen güç varsa; kilise, feodal beyler veya başka güçler egemenlik iddiasında bulunuyorlarsa, böyle bir düzenin ayakta kalabilmesi mümkün değildir. Gerçekte, böyle bir durumda, egemen bir devletin varlığından da söz edilemez (Uygun, 2003: 250). Avrupa da, siyasal iktidarın bölündüğü bir sistemi ifade eden feodalizmden ulus-devlete geçişte önemli rol oynayan bu anlayışa göre, anlayışının belki de en çelişkili boyutunu oluşturan bu sınırlamaya göre, özel mülkiyet doğal hukukun ayrılmaz bir parçasıdır ve egemen bu hakka uymak zorundadır. [61]

12 Bülent Şener dönemin mutlak monarşileri gerçek egemen devletlerdi. Çünkü, egemenlik, mutlak, bölünmez ve sınırlanamaz nitelikleriyle bir tek kişiye, monarka aitti. Egemen gücü, ne ülke içinde ne de ülke dışında sınırlayan bir güç yoktu. Avrupa da Otuz Yıl Savaşları nın ardından yapılan Westphalia Barışı (1648), bu egemenlik anlayışını temel almıştır. Westphalia modeli, dünyanın egemen devletlerden oluştuğu görüşüne dayanmaktadır. Devlet üstü otoriteler etkisini yitirmiş, Papalık kurumu barış antlaşması sürecinden dışlanmış, Kutsal Roma İmparatorluğu nun dağıldığı kabul edilmiştir (Uygun, 2003: 250). Böylelikle, Oral Sander in de dikkat çektiği gibi, bundan sonra Avrupa, kendi yasalarına göre hareket eden, kendi siyasal ve ekonomik çıkarlarını izleyen, serbestlik içinde ittifaklar kuran ve bozan, savaş ile barış arasında, güç dengesi kurallarına göre durum değiştiren, elçi gönderip kabul eden bağımsız ve özgür devletlerden oluşacaktır (Sander, 2005: ). Egemenlik kavramına ilişkin sınır-otorite ilişkisi ve karşılıklı tanımaya dayalı anlayış tarihsel süreçte, 19. yüzyılla birlikte Hegel in katkılarıyla sistematik bir bütünlük kazanmıştır. Takip eden süreçte İkinci Dünya Savaşı nın ardından dünya genelinde standartlaşan bir ulus ve ulus-devlet anlayışının kabul görmesi yönünde ilerlemeler devam etmiştir. Bu noktada Max Weber in egemenlik tanımı dikkat çekicidir. Weber e göre modern devletin ayırt edici özelliği, belirli bir sınır dahilinde meşru şiddet tekeline sahip olmasıdır. Küreselleşme sürecinde egemenliğe ilişkin meşru şiddet tekeline dayalı modern devletin egemenliği fikrinin hala geçerliliğini sürdürüp sürdürmediği ve bu anlamda egemenlik anlayışının ne şekilde dönüşmekte olduğu konusu önem arz etmektedir (Davutoğlu, 2003: 49-50). Westphalia modelinin 1648 den 1945 e kadar sürdüğü söylenebilir. Bu dönem, aynı zamanda, evrensel insan hakları anlayışının sistemli biçimde ortaya çıktığı ve anayasalara yansıdığı dönemdir. Fakat, evrensellik ilkesinin kabul edilmesine rağmen, İkinci Dünya Savaşı sonrasına kadar, insan hakları her devletin kendi iç işi olarak görülmüş, bu hakların her zaman ve her yerde uygulanmasını sağlayacak uluslararası ya da küresel örgütlenmelere gidilmemiştir. İnsan hakları politikası da dahil olmak üzere, devletlerin kendi ülkelerindeki kişi ve topluluklar üzerinde tek başına yetkili oldukları, kendi yasalarını ve kurumlarını diledikleri gibi düzenleyebilecekleri kabul edilmiştir (Uygun, 2003: 251). [62]

ULUSLARARASI ÖRGÜTLER

ULUSLARARASI ÖRGÜTLER DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. ULUSLARARASI ÖRGÜTLER KISA ÖZET KOLAYAOF

Detaylı

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK? KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK? Dünyada mal ve hizmet hareketlerinin uluslararası dolaşımına ve üretimin uluslararasılaşmasına imkan veren düzenlemeler (Dünya Ticaret Örgütü, Uluslararası

Detaylı

ANAYASAL ÖZELLİKLER. Federal Devlet

ANAYASAL ÖZELLİKLER. Federal Devlet ANAYASAL ÖZELLİKLER Ulus devlet, belirli bir toprak parçası üzerinde belirli bir nüfus ve egemenliğe sahip bir örgütlenmedir. Ulus-devlet üç unsura sahiptir: 1) Ülke (toprak), 2) Nüfus, 3) Egemenlik (Siyasal-Yönetsel

Detaylı

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır.

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır. YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır. Ortak yönetim- birlikte yönetmek anlamına gelir ve içinde yönetimden

Detaylı

KÜRESELLEŞME VE BÖLGESELLEŞME

KÜRESELLEŞME VE BÖLGESELLEŞME Ankara Üniversitesi Avrupa Birliği ve Uluslararası Ekonomik İlişkiler Anabilim Dalı Uluslararası Ekonomik Bütünleşmeler ve Avrupa Birliği KÜRESELLEŞME VE BÖLGESELLEŞME Belgin Akçay Küreselleşmeye İlişkin

Detaylı

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ Yazar : Erdem Denk Yayınevi : Siyasal Kitabevi Baskı : 1. Baskı Kategori : Uluslararası İlişkiler Kapak Tasarımı : Gamze Uçak Kapak

Detaylı

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL Brezilya: Ülkeler arası gelir grubu sınıflandırmasına göre yüksek orta gelir grubunda yer almaktadır. 1960 ve 1970 lerdeki korumacı

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

Detaylı

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU 4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU Yeni Dönem Türkiye - AB Perspektifi Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı: Fırsatlar ve Riskler ( 21-22 Kasım 2013, İstanbul ) SONUÇ DEKLARASYONU ( GEÇİCİ ) 1-4. Türkiye

Detaylı

Dr. A. Tarık GÜMÜŞ Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Anabilim Dalı. Sosyal Devlet Anlayışının Gelişimi ve Dönüşümü

Dr. A. Tarık GÜMÜŞ Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Anabilim Dalı. Sosyal Devlet Anlayışının Gelişimi ve Dönüşümü Dr. A. Tarık GÜMÜŞ Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Anabilim Dalı Sosyal Devlet Anlayışının Gelişimi ve Dönüşümü İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... vii İÇİNDEKİLER...xi KISALTMALAR... xvii GİRİŞ...1 Birinci

Detaylı

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ... ÖRNEK SORU: 1 1914 yılında başlayan Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı Devleti açısından, 30 Ekim 1918 de, yenilgiyi kabul ettiğinin tescili niteliğinde olan Mondros Ateşkes Anlaşması yla sona erdi. Ancak anlaşmanın,

Detaylı

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları PA 101 Kamu Yönetimine Giriş (3,0,0,3,5) Kamu yönetimine ilişkin kavramsal altyapı, yönetim alanında geliştirilmiş teori ve uygulamaların analiz edilmesi, yönetim biliminin

Detaylı

VİZYON BELGESİ (TASLAK)

VİZYON BELGESİ (TASLAK) VİZYON BELGESİ (TASLAK) VİZYON BELGESİ İSTANBUL GÜVENLİK KONFERANSI 2016 Devlet Doğasının Değişimi: Güvenliğin Sınırları ( 02-04 Kasım 2016, İstanbul ) Bilindiği üzere ulus-devlet modern bir kavramdır

Detaylı

İSTANBUL GÜVENLİK KONFERANSI 2016 Devlet Doğasının Değişimi: Güvenliğin Sınırları

İSTANBUL GÜVENLİK KONFERANSI 2016 Devlet Doğasının Değişimi: Güvenliğin Sınırları - TEBLİĞ ve PANEL ÇAĞRISI - İSTANBUL GÜVENLİK KONFERANSI 2016 Devlet Doğasının Değişimi: Güvenliğin Sınırları ( 02-04 Kasım 2016, İstanbul ) Bilindiği üzere ulus-devlet modern bir kavramdır ve Orta Çağ

Detaylı

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir. Sevgili Meslektaşlarım, Kıymetli Katılımcılar, Bayanlar ve Baylar, Akdeniz bölgesi coğrafyası tarih boyunca insanlığın sosyal, ekonomik ve kültürel gelişimine en çok katkı sağlayan coğrafyalardan biri

Detaylı

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI: DÜNYADAKİ VE TÜRKİYE DEKİ YERİ VE ÖNEMİ. Düşünce Kuruluşları genel itibariyle, herhangi bir kâr amacı ve partizanlık anlayışı

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI: DÜNYADAKİ VE TÜRKİYE DEKİ YERİ VE ÖNEMİ. Düşünce Kuruluşları genel itibariyle, herhangi bir kâr amacı ve partizanlık anlayışı DÜŞÜNCE KURULUŞLARI: DÜNYADAKİ VE TÜRKİYE DEKİ YERİ VE ÖNEMİ Furkan Güldemir, Okan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Tarihsel Süreç Düşünce Kuruluşları genel itibariyle, herhangi bir kâr amacı ve partizanlık

Detaylı

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ 2014 2015 ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2. DERS SAATİ 15.09.2014 TANIŞMA DERSİ TANIŞMA DERSİ 17.09.2014 22.09.2014

Detaylı

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2. KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ 2015 2016 ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2. DERS SAATİ 28.09.2015 30.09.2015 05.10.2015 07.10.2015 12.10.2015 TANIŞMA

Detaylı

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. SİYASAL PARTİLER Siyasi Parti Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. Siyasi partileri öteki toplumsal örgütlerden ayıran

Detaylı

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... iii GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİYE GİRİŞ

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... iii GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİYE GİRİŞ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... iii GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİYE GİRİŞ 1. Sosyoloji Nedir... 3 2. Sosyolojinin Tanımı ve Konusu... 6 3. Sosyolojinin Temel Kavramları... 9 4. Sosyolojinin Alt Dalları... 14

Detaylı

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ Mehmet Uçum 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri a. Tartışmanın Arka Planı Ülkemizde, hükümet biçimi olarak başkanlık sistemi tartışması yeni

Detaylı

Siyaset Sosyolojisi Araştırma Konusu Nedir Siyaset Nedir Siyasi Olan Devlet Nedir Devlet türleri Devletsiz siyaset olur mu

Siyaset Sosyolojisi Araştırma Konusu Nedir Siyaset Nedir Siyasi Olan Devlet Nedir Devlet türleri Devletsiz siyaset olur mu Siyaset Sosyolojisi Araştırma Konusu Nedir Siyaset Nedir Siyasi Olan Devlet Nedir Devlet türleri Devletsiz siyaset olur mu Siyaset Sosyolojisi Genel sosyolojinin bir alt dalı. İktisat, din, aile, suç vb

Detaylı

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ 209 ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nun 20 Aralık 1993 tarihli ve 47/135 sayılı Kararıyla ilan edilmiştir.

Detaylı

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme ( 2017-2021 Türkiye - Malezya ) Türkiye; 80 milyonluk nüfusu, gelişerek

Detaylı

KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI

KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI SİYASAL DÜŞÜNCELER TARİHİ YARD. DOÇ. DR. MUSTAFA GÖRKEM DOĞAN 7. ERKEN MODEN DÖNEMDE SİYASAL DÜŞÜNCE 7 ERKEN MODEN DÖNEMDE

Detaylı

EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR. Doç. Dr. Adnan BOYACI

EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR. Doç. Dr. Adnan BOYACI EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR 2017 Doç. Dr. Adnan BOYACI Neden Eğitimin Sosyal Temelleri Eklektik bir alan olarak Eğitim Yönetimi Büyük sosyal bilimler teorisi Eğitim yönetiminin beslendiği

Detaylı

ÜNİTE:1. Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2. Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3. Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4

ÜNİTE:1. Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2. Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3. Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4 ÜNİTE:1 Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2 Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3 Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4 Zygmunt Bauman: Modernlik ve Postmodernlik ÜNİTE:5 Tüketim Toplumu, Simülasyon

Detaylı

İktisat Tarihi

İktisat Tarihi İktisat Tarihi 7.5.18 SAVAŞLAR VE EKONOMİK PERFORMANS Savaş 10 milyon askerin ölümüne, 20 milyonunun yaralanmasına neden oldu. Ekonomik açıdan uzun dönemde fizik yıkımdan daha zararlı olan normal ekonomik

Detaylı

İ Ç İ N D E K İ L E R

İ Ç İ N D E K İ L E R İ Ç İ N D E K İ L E R ÖN SÖZ.V İÇİNDEKİLER....IX I. YURTTAŞLIK A. YURTTAŞLIĞI YENİDEN GÜNDEME GETİREN GELİŞMELER 3 B. ANTİK YUNAN-KENT DEVLETİ YURTTAŞLIK İDEALİ..12 C. MODERN YURTTAŞLIK İDEALİ..15 1. Yurttaşlık

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Genel Kamu Hukuku I Law 151 1 2+0 2 2 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Türkçe Dersin Seviyesi Dersin Türü Dersin Koordinatörü Dersi Verenler Lisans Zorunlu

Detaylı

ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRUİYETİ

ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRUİYETİ Yrd. Doç. Dr. Taylan BARIN Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRUİYETİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...

Detaylı

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni GSO-TOBB-TEPAV Girişimcilik Merkezinin Açılışı Kredi Garanti Fonu Gaziantep Şubesi nin Açılışı Proje Değerlendirme ve Eğitim Merkezi nin Açılışı Dünya Bankası Gaziantep Bilgi Merkezi Açılışı 23 Temmuz

Detaylı

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017)

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017) 12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017) ÜNİTE: 2-KLASİK MANTIK Kıyas Çeşitleri ÜNİTE:3-MANTIK VE DİL A.MANTIK VE DİL Dilin Farklı Görevleri

Detaylı

Sanayi Devriminin Toplumsal Etkileri

Sanayi Devriminin Toplumsal Etkileri Sanayi Devriminin Toplumsal Etkileri Bilgi toplumunda aktif nüfus içinde tarım ve sanayinin payı azalmakta, hizmetler sektörünün payı artmakta ve bilgili, nitelikli insana gereksinim duyulmaktadır. 16.12.2015

Detaylı

Dr. Zerrin Ayşe Bakan

Dr. Zerrin Ayşe Bakan Dr. Zerrin Ayşe Bakan I. Soğuk Savaş Sonrası Dönemde Yeni Güvenlik Teorilerine Bir Bakış: Soğuk Savaş'ın bitimiyle değişen Avrupa ve dünya coğrafyası beraberinde pek çok yeni olgu ve sorunların doğmasına

Detaylı

4 -Ortak normlar paylasan ve ortak amaçlar doğrultusunda birbirleriyle iletişim içinde büyüyen bireyler topluluğu? Cevap: Grup

4 -Ortak normlar paylasan ve ortak amaçlar doğrultusunda birbirleriyle iletişim içinde büyüyen bireyler topluluğu? Cevap: Grup 1- Çalışma ilişkilerinin ve endüstriyel demokrasinin başlangıcı kabul edilen tarih? Cevap: 1879 Fransız ihtilalı 2- Amerika da başlayan işçi işveren ilişkilerinde devletin müdahalesi zorunlu kılan ve kısa

Detaylı

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi tarafından tam algılanmadığı, diğer bir deyişle aynı duyarlılıkla değerlendirilmediği zaman mücadele etmek güçleşecek ve mücadeleye toplum desteği sağlanamayacaktır.

Detaylı

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞTA GRUP SÜRECİ: TAKIM ÇALIŞMASI Doç. Dr. Cevat ELMA

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞTA GRUP SÜRECİ: TAKIM ÇALIŞMASI Doç. Dr. Cevat ELMA Ünite 7 ÖRGÜTSEL DAVRANIŞTA GRUP SÜRECİ: TAKIM ÇALIŞMASI Doç. Dr. Cevat ELMA TAKIM ÇALIŞMASI Takım çalışması, belirli sayıda işgörenin, belirli amaçlarla ve belirli sürelerle bir araya gelip sorunların

Detaylı

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4 ÜNİTE:1 Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2 Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3 Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4 Aile ve Toplumsal Gruplar ÜNİTE:5 1 Küreselleşme ve Ekonomi

Detaylı

YALOVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI İLİŞKİLER ANABİLİM DALI TEZSİZ YÜKSEK LİSANS MÜFREDATI

YALOVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI İLİŞKİLER ANABİLİM DALI TEZSİZ YÜKSEK LİSANS MÜFREDATI YALOVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI İLİŞKİLER ANABİLİM DALI TEZSİZ YÜKSEK LİSANS MÜFREDATI 2010 Eğitim Öğretim Yılı Bahar Dönemi Zorunlu Dersler Uluslararası İlişkilerde Araştırma

Detaylı

DERS ÖĞRETİM PLANI. İktisat Tarihi. Dersin Adı Dersin Kodu Dersin Türü. Seçmeli Doktora

DERS ÖĞRETİM PLANI. İktisat Tarihi. Dersin Adı Dersin Kodu Dersin Türü. Seçmeli Doktora Dersin Adı Dersin Kodu Dersin Türü DERS ÖĞRETİM PLANI Dersin Seviyesi Dersin AKTS Kredisi 8 Haftalık Ders Saati 3 Haftalık Uygulama Saati - Haftalık Laboratuar Saati - Dersin Verildiği Yıl Dersin Verildiği

Detaylı

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt ÖNAL 6. HAFTA 4. GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE ULUSLAR ARASI FON HAREKETLERİ Gelişmekte olan ülkeler, son 25 yılda ekonomik olarak oldukça

Detaylı

Şafak EVRAN TOPUZKANAMIŞ. Türk Hukukunda Anayasal Gelişmeler Işığında Vatandaşlık

Şafak EVRAN TOPUZKANAMIŞ. Türk Hukukunda Anayasal Gelişmeler Işığında Vatandaşlık Şafak EVRAN TOPUZKANAMIŞ Türk Hukukunda Anayasal Gelişmeler Işığında Vatandaşlık İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... IX İÇİNDEKİLER...XV KISALTMALAR...XXIII TABLOLAR LİSTESİ... XXV GİRİŞ...1 Birinci Bölüm Vatandaşlığın

Detaylı

1. Hafta: Giriş ve İletişim, Teknoloji ve Toplum İlişkisine Dair Temel Yaklaşımlar

1. Hafta: Giriş ve İletişim, Teknoloji ve Toplum İlişkisine Dair Temel Yaklaşımlar İletişim Teknolojileri ve Toplum Dersin Adı İletişim Teknolojileri ve Toplum Düzeyi Lisans Öğretim Elemanı Doçent Dr. Funda Başaran Özdemir Dersin Amaçları Teknolojik gelişmenin getirdiği, başta internet

Detaylı

ULUSLARARASI POLİTİKA II

ULUSLARARASI POLİTİKA II ULUSLARARASI POLİTİKA II KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ.

Detaylı

ULUSLAR ARASI TARIMSAL İLİŞKİLER. Prof.Dr.Emine Olhan

ULUSLAR ARASI TARIMSAL İLİŞKİLER. Prof.Dr.Emine Olhan ULUSLAR ARASI TARIMSAL İLİŞKİLER Prof.Dr.Emine Olhan olhan@agri.ankara.edu.tr Ulusal Tarım Politikasını Etkileyen Nedenler İçsel Faktörler: doğal koşullar, tarımsal yapı ve uygulanan tarım sistemleri Dışsal

Detaylı

TÜRKİYE AÇISINDAN EURO NUN ROLÜ

TÜRKİYE AÇISINDAN EURO NUN ROLÜ TÜRKİYE AÇISINDAN EURO NUN ROLÜ GAZİ ERÇEL BAŞKAN TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI 6. Uluslararası Finans ve Ekonomi Forumu VİYANA, 9 KASIM 2000 Euro ile ilgili görüşlerimi sizlerle paylaşmak üzere, bu

Detaylı

1. BÖLÜM KAVRAM, TARİHÇE VE KAVRAMLAR ARASI İLİŞKİLER BAĞLAMINDA KENDİ KADERİNİ TAYİN

1. BÖLÜM KAVRAM, TARİHÇE VE KAVRAMLAR ARASI İLİŞKİLER BAĞLAMINDA KENDİ KADERİNİ TAYİN İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XV GİRİŞ...1 1. BÖLÜM KAVRAM, TARİHÇE VE KAVRAMLAR ARASI İLİŞKİLER BAĞLAMINDA KENDİ KADERİNİ TAYİN I. KENDİ KADERİNİ TAYİNİN ANLAMI...5 A. Terim Sorunu...8

Detaylı

Editörler Prof.Dr. Mimar Türkkahraman & Yrd.Doç.Dr.Esra Köten SİYASET SOSYOLOJİSİ

Editörler Prof.Dr. Mimar Türkkahraman & Yrd.Doç.Dr.Esra Köten SİYASET SOSYOLOJİSİ Editörler Prof.Dr. Mimar Türkkahraman & Yrd.Doç.Dr.Esra Köten SİYASET SOSYOLOJİSİ Yazarlar Prof.Dr.Önder Kutlu Doç.Dr. Betül Karagöz Doç.Dr. Fazıl Yozgat Doç.Dr. Mustafa Talas Yrd.Doç.Dr. Bülent Kara Yrd.Doç.Dr.

Detaylı

6. İSLAM ÜLKELERİ DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU

6. İSLAM ÜLKELERİ DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU STRATEJİK VİZYON BELGESİ ( TASLAK ) 6. İSLAM ÜLKELERİ DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU İslam Ülkelerinde Çok Boyutlu Güvenlik İnşası ( 06-08 Mart 2015, Serena Hotel - İslamabad ) Güvenlik kavramı durağan değildir.

Detaylı

Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul.

Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul. KİTAP TANITIM VE DEĞERLENDİRMESİ Devrim ERTÜRK Araş. Gör., Mardin Artuklu Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü. Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul. Beden konusu, Klasik

Detaylı

Stratejik Düşünce Enstitüsü Ekonomi Koordinatörlüğü

Stratejik Düşünce Enstitüsü Ekonomi Koordinatörlüğü Stratejik Düşünce Enstitüsü Ekonomi Koordinatörlüğü www.sde.org.tr ANALİZ 2014/2 2013 YILI ALTIN ANALİZİ Dr. M. Levent YILMAZ Ekonomistlerin çoğu zaman yanıldığı ve nedenini tahmin etmekte zorlandığı bir

Detaylı

Dr. Serdar GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU

Dr. Serdar GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU Dr. Serdar GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR... XVII TABLOLAR LİSTESİ... XIX ŞEKİLLER LİSTESİ...XXIII GİRİŞ...1 Birinci Bölüm

Detaylı

ŞİRKETLER TOPLULUĞUNDA HÂKİM VE BAĞLI ŞİRKETLERİN KONTROL ÖLÇÜTÜ

ŞİRKETLER TOPLULUĞUNDA HÂKİM VE BAĞLI ŞİRKETLERİN KONTROL ÖLÇÜTÜ ŞİRKETLER TOPLULUĞUNDA HÂKİM VE BAĞLI ŞİRKETLERİN KONTROL ÖLÇÜTÜ Ufuk ÜNLÜ 43 * ÖZ Güncel ve kanuni tabiriyle şirketler topluluğu olarak adlandırılan holdinglerin, ticari alandaki sayıları gün geçtikçe

Detaylı

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI Uluslararası Arka Plan Uluslararası Arka Plan Birleşmiş Milletler - CEDAW Avrupa Konseyi - Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi

Detaylı

YALOVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI İLİŞKİLER ANABİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS MÜFREDATI

YALOVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI İLİŞKİLER ANABİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS MÜFREDATI YALOVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI İLİŞKİLER ANABİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS MÜFREDATI 2010 Eğitim Öğretim Bahar Dönemi ZORUNLU DERSLER Uluslararası Ġlişkilerde Araştırma ve Yazma

Detaylı

Doğal Afetler ve Kent Planlama

Doğal Afetler ve Kent Planlama Doğal Afetler ve Kent Planlama Yer Bilimleri ilişkisi TMMOB Şehir Plancıları Odası GİRİŞ Tsunami Türkiye tektonik oluşumu, jeolojik yapısı, topografyası, meteorolojik özellikleri nedeniyle afet tehlike

Detaylı

ITU Maritime Faculty-MSC.2016 International Organisations

ITU Maritime Faculty-MSC.2016 International Organisations ITU Maritime Faculty-MSC.2016 International Organisations İki tip uluslar arası örgütten bahsedilebilir. Bunlar; Hükümetler Arası Örgütler Hükümet Dışı Örgütler Genel Olarak Uluslar arası örgütlerin sayıca

Detaylı

İktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2

İktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2 İktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2 PLANLAMAYI GEREKTİREN UNSURLAR Sosyalist model-kurumsal tercihler Piyasa başarısızlığı Gelişmekte olan ülkelerin kalkınma sorunları 2

Detaylı

Küreselleşme devam ediyo mu?

Küreselleşme devam ediyo mu? Küreselleşme devam ediyo mu? Küreselleşme-ulus devlet ilişkisine ilişkin görüşler 1.Küreselleşme modern ulus devleti zayıflatmış, yerine DÜZENLEYİCİ DEVLETi ikame etmiştir görüşü 2.Küreselleşmenin ulus

Detaylı

REKABET KURUMU, ÖZERKLİK VE İŞLEVSELLİK

REKABET KURUMU, ÖZERKLİK VE İŞLEVSELLİK REKABET KURUMU, ÖZERKLİK VE İŞLEVSELLİK Ersen YAVUZ Devlet kurma becerimiz, batırdıklarımızı bilinçle gözardı ederek, sürekli bir öğünme vesilesidir bizim için. Devlet kurmadaki beceri söylemini daha ileri

Detaylı

AYIRAN SINIRLAR OLMADAN AVRUPA İÇİN PAYLAŞILAN TARİHLER

AYIRAN SINIRLAR OLMADAN AVRUPA İÇİN PAYLAŞILAN TARİHLER AYIRAN SINIRLAR OLMADAN AVRUPA İÇİN PAYLAŞILAN TARİHLER 33Sanayi Devriminin etkisi 33Eğitimin gelişimi 33Sanat tarihinde yansıtıldığı haliyle insan hakları 3 3 Avrupa ve dünya BİR GEZGİN Tarih öğretimi

Detaylı

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik

Detaylı

6. Hafta: Farklı Devlet Oluşumu Yaklaşımları-2

6. Hafta: Farklı Devlet Oluşumu Yaklaşımları-2 6. Hafta: Farklı Devlet Oluşumu Yaklaşımları-2 İktidar Yoğunlaşması Merkezli Yaklaşımlar Tarihsel olarak Avrupa da Orta Çağ sona ererken oluşmaya başlayan ilk merkezi otoritelerin ortaya çıkışı ile ilgili

Detaylı

ABD - AB SERBEST TİCARET ANLAŞMASI Ve TÜRKİYE ÜZERİNE ETKİLERİ

ABD - AB SERBEST TİCARET ANLAŞMASI Ve TÜRKİYE ÜZERİNE ETKİLERİ ABD - AB SERBEST TİCARET ANLAŞMASI Ve TÜRKİYE ÜZERİNE ETKİLERİ ÇERÇEVE SUNU Gülçiçek ÖZKORKMAZ Başkanlık Baş Danışmanı Mukim Özel Temsilciler Direktörü ABD - AB SERBEST TİCARET ANLAŞMASI ve TÜRKİYE ÜZERİNE

Detaylı

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri İLTB 601 İletişim Çalışmalarında Anahtar Kavramlar Derste iletişim çalışmalarına

Detaylı

Küreselleşme ve Eğitim. Yazar Engin ÇALIŞKAN

Küreselleşme ve Eğitim. Yazar Engin ÇALIŞKAN Günümüzde küreselleşme, hayatın her alanına damgasını vurmuş bir kavramdır. Küreselleşme ile uyanıyoruz, yiyoruz, konuşuyoruz, yazıyoruz, okuyoruz, görüyoruz ve küreselleşme ile yarıyoruz. Hayata böyle

Detaylı

25.03.2010. Açık Sistem Öğeleri

25.03.2010. Açık Sistem Öğeleri Eğitim insanların mükemmelleştirilmesidir (Kant). İyi yaşama imkanı sunan etkinliklerin tümüdür (Spencer). Fizik ik ve sosyal faktörlarin insan üzerinde meydana getirdiği tesirlerdir (Durkheim). Bireyin

Detaylı

R KARLILIK VE SÜRDÜRÜLEB

R KARLILIK VE SÜRDÜRÜLEB ÜRETİMDE İNOVASYON BİLAL AKAY Üretim ve Planlama Direktörü 1 İleri teknolojik gelişme ve otomasyon, yeni niteliklere ve yüksek düzeyde eğitim almış insan gücüne eğilimi artıyor. Mevcut iş gücü içinde bu

Detaylı

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457) T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457) 2. Hafta Ders Notları - 25/09/2017 Araş. Gör. Dr. Görkem

Detaylı

Doç. Dr. SERDAR GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU

Doç. Dr. SERDAR GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU Doç. Dr. SERDAR GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU İÇİNDEKİLER İKİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...VII BİRİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...IX İÇİNDEKİLER... XIII KISALTMALAR... XIX TABLO LİSTESİ... XXI

Detaylı

DEĞİŞİM YÖNETİMİ. Doç.Dr.ARZU UZUN

DEĞİŞİM YÖNETİMİ. Doç.Dr.ARZU UZUN DEĞİŞİM YÖNETİMİ Doç.Dr.ARZU UZUN DEĞİŞEN DÜNYA Bilgi Toplumu Sanayi Toplumu İlkel Toplum Tarım Toplumu Değişen Dünyada Değişen İhtiyaçlar Toplumsal Yaşamın Karmaşıklaşması Gereksinimlerin Farklılaşması

Detaylı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık İÇİNDEKİLER FİNANS, BANKACILIK VE KALKINMA 2023 ANA TEMA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA: FİNANS VE BANKACILIK ALT TEMALAR Türkiye Ekonomisinde Kalkınma ve Finans Sektörü İlişkisi AB Uyum Sürecinde Finans ve Bankacılık

Detaylı

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ 13 1.1.Türkiye Ekonomisine Tarihsel Bakış Açısı ve Nedenleri 14 1.2.Tarım Devriminden Sanayi Devrimine

Detaylı

MALİYESİ KISA ÖZET KOLAYAOF

MALİYESİ KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. KAMU MALİYESİ KISA ÖZET KOLAYAOF 2 Kolayaof.com

Detaylı

EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ

EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Bu ders kapsamında Eğitim Bilimleri ve Öğretmen Yetiştirme Alanında kullanılan nicel ve nitel araştırma

Detaylı

NEOKLASİK YÖNETİM KURAMLARI III (Takas ve Uyum Kuramlarının Eğitim Yönetimine Yansımaları)

NEOKLASİK YÖNETİM KURAMLARI III (Takas ve Uyum Kuramlarının Eğitim Yönetimine Yansımaları) Ünite 6 NEOKLASİK YÖNETİM KURAMLARI III (Takas ve Uyum Kuramlarının Eğitim Yönetimine Yansımaları) Doç. Dr. Cevat ELMA Bu ünitede gücün (erkin) yöneticiler tarafından bir etkileme aracı olarak nasıl kullanıldığına

Detaylı

Bölüm 3. Dış Çevre Analizi

Bölüm 3. Dış Çevre Analizi Bölüm 3 Dış Çevre Analizi 1 2 Çevre Analizi Ç E V R E A N A L İ Z İ D I Ş Ç E V R E İ Ç Ç E V R E Genel / Uzak Dış Çevre Analizi Sektör / Yakın Dış Çevre Analizi İşletme İçi Çevre Analizi Politik Uluslararası

Detaylı

Politika; (Latince kökenli) Şehir yaşamı ve bu yaşamı düzenleme anlamındadır.

Politika; (Latince kökenli) Şehir yaşamı ve bu yaşamı düzenleme anlamındadır. Politika; (Latince kökenli) Şehir yaşamı ve bu yaşamı düzenleme anlamındadır. İlk çağ filozofları Eflatun ve Aristo dan bu yana pek çok şey söylenmiş ve bu bağlamda politika ve eğitim ilişkileri de analiz

Detaylı

SİYASET NEDİR? Araştırma Soruları

SİYASET NEDİR? Araştırma Soruları Kentsel Siyaset - 2 Doç. Dr. Ahmet MUTLU SİYASET NEDİR? Araştırma Soruları 1. Siyaset ve politika ne demektir? 2. Siyaset ne zaman ortaya çıkmıştır? 3. Siyaset-devlet ilişkisi nasıldır? 4. Geçmişten bugüne

Detaylı

DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ

DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ 215 DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nun 25 Kasım 1981 tarihli ve 36/55 sayılı Kararıyla ilan edilmiştir.

Detaylı

Dış Politika Analizi. XII. Küresel Siyasetin Dönüşümü ve Dış Politika. Ulusaşırı İlişkiler, Ulusaşırı Aktörler, Küreselleşme Tartışmaları

Dış Politika Analizi. XII. Küresel Siyasetin Dönüşümü ve Dış Politika. Ulusaşırı İlişkiler, Ulusaşırı Aktörler, Küreselleşme Tartışmaları Dış Politika Analizi XII. Küresel Siyasetin Dönüşümü ve Dış Politika Ulusaşırı İlişkiler, Ulusaşırı Aktörler, Küreselleşme Tartışmaları Ulusaşırı İlişkiler Küresel siyasette etkin olan devlet dışı aktörelerin

Detaylı

KAMU YÖNETİMİ (İŞL202U)

KAMU YÖNETİMİ (İŞL202U) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. KAMU YÖNETİMİ (İŞL202U) KISA ÖZET KOLAYAOF

Detaylı

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI SAYIN ÖMER DİNÇER İÇİN DEMOKRATİK VATANDAŞLIK VE İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ PROJESİNİN AÇILIŞ KONFERANSI KONUŞMA METNİ TASLAĞI

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI SAYIN ÖMER DİNÇER İÇİN DEMOKRATİK VATANDAŞLIK VE İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ PROJESİNİN AÇILIŞ KONFERANSI KONUŞMA METNİ TASLAĞI MİLLÎ EĞİTİM BAKANI SAYIN ÖMER DİNÇER İÇİN DEMOKRATİK VATANDAŞLIK VE İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ PROJESİNİN AÇILIŞ KONFERANSI KONUŞMA METNİ TASLAĞI Sayın Katılımcılar, değerli basın mensupları Avrupa Konseyi

Detaylı

İktisat Tarihi II

İktisat Tarihi II İktisat Tarihi II 02.03.2018 Roma şehir devleti, başlangıcında aristokratik bir karakter arz ediyordu. Roma İmparatorluğu nun zirvede olduğu 1. ve 2. yüzyıllarda sınırları İskoçya dan Mısır a kadar uzanıyordu

Detaylı

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri 1. Yıl - Güz 1. Yarıyıl Ders Planı Mikroekonomik Analiz I IKT751 1 3 + 0 8 Piyasa, Bütçe, Tercihler, Fayda, Tercih,

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX BIRINCI BÖLÜM ANAYASA HUKUKUNUN KISA KONULARI 1. 1961 Anayasası ile 1982 Anayasası nın Hazırlanış ve Kabul Ediliş Süreçlerindeki Farklılıklar...1 2. Üniter, Federal ve Bölgeli

Detaylı

İKLİM MÜCADELELERİ. bu küresel sorunlarla yüzleşmede kilit bir rol oynayacak, eğitme, tecrübeye ve uzmanlığa sahiptir.

İKLİM MÜCADELELERİ. bu küresel sorunlarla yüzleşmede kilit bir rol oynayacak, eğitme, tecrübeye ve uzmanlığa sahiptir. İKLİM MÜCADELELERİ 20. yüzyılın ikinci yarısından başlayarak, iklimdeki değişimler daha belirgin hale gelmiştir. Günümüzde, hava sıcaklığındaki ve yağış miktarındaki değişimler, deniz seviyesinin yükselmesi,

Detaylı

TÜRKİYE - FRANSA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

TÜRKİYE - FRANSA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1 ( TASLAK STRATEJİK VİZYON BELGESİ ) TÜRKİYE - FRANSA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1 Yeni Dönem Türkiye - Fransa İlişkileri; Fırsatlar ve Riskler ( 2016 ) Türkiye; 75 milyonluk nüfusu, gelişerek büyüyen ekonomisi

Detaylı

KÜRESELLEŞME 2. Küreselleşme Yanlısı Görüşler 12.11.2015

KÜRESELLEŞME 2. Küreselleşme Yanlısı Görüşler 12.11.2015 Diğer taraftan kalkınarak refah devleti olmak isteyen ülkelerinin küresel ekonomiye daha fazla entegre olmasını savunmaktadırlar. Onlara göre küresel ekonomi, bilginin, teknolojinin, malların ve hizmetlerin,

Detaylı

YÖNETİMDE SİSTEM YAKLAŞIMI

YÖNETİMDE SİSTEM YAKLAŞIMI YÖNETİMDE SİSTEM YAKLAŞIMI Sistem yaklaşımı veya sistem analizi diye adlandırılan bu yaklaşım biyolog olan Ludwig Van Bertalanffy tarafından ortaya atılan ve modern yönetim teorisinin felsefe temelini

Detaylı

ÜNİTE:1. Toplumsal Yapıyı Açıklayan Kavram ve Kuramlar ÜNİTE:2. Türkiye de Kültür ve Kültürel Değişim ÜNİTE:3

ÜNİTE:1. Toplumsal Yapıyı Açıklayan Kavram ve Kuramlar ÜNİTE:2. Türkiye de Kültür ve Kültürel Değişim ÜNİTE:3 ÜNİTE:1 Toplumsal Yapıyı Açıklayan Kavram ve Kuramlar ÜNİTE:2 Türkiye de Kültür ve Kültürel Değişim ÜNİTE:3 Türkiye de Aile Kurumu ve Nüşusla İlgili Sorunlar ÜNİTE:4 Türkiye de Eğitim Kurumu ve Sorunları

Detaylı

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGIN SETA Abdullah YEGİN İstanbul

Detaylı

PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ YATIRIM MALĐYETLERĐ AÇIKLIK EKO OMĐK VE POLĐTĐK ĐSTĐKRAR FĐ A SAL ĐSTĐKRAR

PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ YATIRIM MALĐYETLERĐ AÇIKLIK EKO OMĐK VE POLĐTĐK ĐSTĐKRAR FĐ A SAL ĐSTĐKRAR FDI doğrudan yabancı yatırım, bir ülke borsasında işlem gören şirketlerin hisselerinin bir diğer ülke veya ülkelerin kuruluşları tarafından satın alınmasını ifade eden portföy yatırımları dışında kalan

Detaylı

İNSAN HAKLARI HUKUKU

İNSAN HAKLARI HUKUKU İNSAN HAKLARI HUKUKU I-KAVRAMLAR A-İnsan Hakları İnsanın sırf insan olmasından kaynaklanan yetkileri, hakları, daha doğrusu özgürlüğü ifade eder. İnsan hakları geniş bir kavramdır, pozitif hukuku da kapsar

Detaylı

DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI SN. ABDULLATİF ŞENER İN BASEL-II YE GEÇİŞE İLİŞKİN KONUŞMA METNİ. Değerli Basın Mensupları ve Konuklar;

DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI SN. ABDULLATİF ŞENER İN BASEL-II YE GEÇİŞE İLİŞKİN KONUŞMA METNİ. Değerli Basın Mensupları ve Konuklar; DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI SN. ABDULLATİF ŞENER İN BASEL-II YE GEÇİŞE İLİŞKİN KONUŞMA METNİ Değerli Basın Mensupları ve Konuklar; Teknolojik gelişmeler ve liberalleşmelerin etkisiyle, mali kurumlar

Detaylı

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR III. Sınıf Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Risk Gruplarına Yönelik Sosyal Politikalar Dersi Notları-VI Doç. Dr. Şenay GÖKBAYRAK İçerik Engellilere

Detaylı

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ VİZYON BELGESİ (TASLAK) Türkiye 2053 Stratejik Lokomotif Sektörler MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ Millet Hafızası ve Devlet Aklının bize bıraktığı miras ve tarihî misyon, İstanbul un Fethinin

Detaylı

SPORDA STRATEJİK YÖNETİM. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

SPORDA STRATEJİK YÖNETİM. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER SPORDA STRATEJİK YÖNETİM Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER 1 STRATEJİK YÖNETİMLE İLGİLİ KAVRAMLAR Stratejik Yönetimi Öne Çıkartan Gelişmeler İşletmenin Temel Yetenekleri Stratejik Yönetimin Gelişimi Stratejik Düşünme

Detaylı