Türkiye Perakendeciler Federasyonu Dergisi KASIM - ARALIK Sayı: 31

Transkript

1 Türkiye Perakendeciler Federasyonu Dergisi KASIM - ARALIK Sayı: Doğanay hedef büyüttü Makarnaya doyum olmaz İŞKUR, çalışanın ve işletmenin yanında

2

3

4 başkandan Değerli Dostlarım, Organize perakende sektörünün hızlı ve istikrarlı gelişimi ülke ekonomisi üzerinde pozitif etkiler yarattı. İç piyasa canlanırken, yeni istihdam alanları oluştu. Yatırımlarda süreklilik gözlendi. Söz konusu pozitif etkilerin gerçekleşmesinde, temsil ettiğimiz organize yerel perakendenin rolü çok büyük. Yerel zincirlerin 90 lı yıllarda başlayan büyüme süreci günümüze kadar katlanarak devam etti. Perakende sektörünün yükselen değeri yerel zincirler, 2012 yılı itibariyle büyüme ve faaliyet alanını yaygınlaştırma noktasındaki yıllık hedeflerine ulaşmış durumda. Verimlilik Yerel perakendeciler büyürken, iş ortaklarını da beraberinde büyüttü. Raflara ürün koyamayan birçok yerli üretici, yerel zincirlerin sayesinde ürünlerini tüketiciyle buluşturma fırsatını yakaladı. Bu durum hem üretciye hem de tüketiciye verimlilik sağladı. Ürün çeşitliliği ve cazip fiyat avantajından yararlanma olanağı doğdu. Tüketiciler ve personeller perakendecilerin omurgasını oluşturur. Perakendeciler, onların talep ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmak durumunda. Çünkü kıran kırana rekabetin yaşandığı şu günlerde, tüketici beklentisi ve bu beklentiye cevap verme hayati önem taşıyor. O nedenle büyümesini sürdüren organize yerel perakende sektörü, bundan sonraki süreçte rotasını büyümeyle beraber verimlilik üzerine çevirmeli. Tüketici verimliliği, çalışan verimliliği, enerji verimliliği, Selamet Aygün TPF Başkanı Diplomalı personel dönemi Her işletmenin personeline yatırım yapması kaçınılmaz oldu. Personel sirkülâsyonunun yoğun olduğu sektörümüzde bazı uygulamaların ivedilikle hayata geçirilmesi gerekiyor. Mesai saatlerinin uygun seviyelere çekilmesi ve eğitim çalışmaları en önemlilerinden. Mesleki eğitim diploması olmayan personellerin çalıştırılma dönemi sona eriyor. Bundan böyle işletmelerde çalışan personellerin mesleki yeterliliğini belgelemesi gerekiyor. TPF olarak, eğitim projelerimizden biri olan Mesleki Eğitim projemiz de bu güne kadar sektörümüze binlerce Mesleki Eğitim diplomalı personel kazandırdık. Bütün eğitim projelerimizle çalışanlarımıza yaptığımız yatırımlar sonucunda niteliksel dönüşümü sağlayarak, verimlilik süreçlerine önemli katkılar sunuyoruz. Organize perakendeciliğin yerel oyuncuları olarak, TPF örgütlülüğümüz üzerinden sektörün değişim ve gelişim öncüsü olmayı hedefliyoruz. Bu hedefe giden yolun en önemli kilometre taşlarının hizmet kalitesi ve verimlilik olduğunun bilincindeyiz. Bu bilinçle bütün üyelerimizle işletmelerimizde tedarikten kategoriye, personel eğitiminden müşteri memnuniyetine kadar zincirin bütün halkalarını verimlilik temelinde geliştiriyoruz. Teknik kadrolar için konferans TPF nin, sektörel yayınlarla işbirliğimiz devam ediyor yılında konferans programlarımıza bir yenisini daha ekledik. Ortakalan Sektörel Yayıncılık ile birlikte düzenlediğimiz Market Ekipmanları ve Teknolojileri Konferansı dizisinin ilkini Bursa PERDER in ev sahipliğinde gerçekleştirdik. Üye işletmelerimizin teknik kadrolarına yönelik olarak yapılan bu konferanslar dizisi Kayseri, Ankara, Konya, Adana ve İstanbul ile devam edecek. Nisan da Haliç teyiz Perakende sektörünün heyecanla beklediği Yerel Zincirler Buluşuyor organizasyonumuzun bu yıl beşincisini düzenliyoruz. Uluslarası bir kimliğe kavuşmuş olan YZB, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da yurt dışından katılacak olan alım heyetleriyle ülkemizdeki perakendecileri bir araya getirecek. Dünyadan ve Türkiye den başarılı uygulamaların paylaşılacağı, başarı öykülerinin anlatılacağı, perakende sektöründeki gelişmelerin ve sorunların iki gün boyunca masaya yatırılacağı organizasyona bu yıl da desteklerini esirgemeyen tüm firmalara teşekkürlerimi sunuyorum Nisan da Haliç Kongre Merkezi nde yeniden buluşmak dileğiyle Saygılarımla, 2 Kasım-Aralık

5

6 içindekiler Türkiye Perakendeciler Federasyonu Adına İmtiyaz Sahibi Turan Özbahçeci Rüzgarlıbahçe Mahallesi, Selvi Sokak, No:6, K: 6, Beykoz / İstanbul Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Babur Akyol Bahariye Caddesi, Canan Sokak, 33 /5, Kadıköy / İSTANBUL Genel Koordinatör İhsan Biçen Editör Cennet Yavuzsoy Günel cennetgunel@tpdf.org Yazı İşleri Emre Durdu Yönetim Yeri Rüzgarlıbahçe Mahallesi, Selvi Sokak, No:6, K: 6, Beykoz / İstanbul Tel: Fax: TPF PERDER dergisi yerel süreli yayındır. 2 ayda bir Türkçe yayınlanır. Konusu: Marketler ve market tedarikçileri. Baskı Tarihi Şubat 2013 Baskı ve Cilt Şan Ofset Matbaacılık San. ve Tic. td. Şti. Cendere Yolu No:23 Ayazağa/İstanbul Tel: (212) Pbx Faks: Yapım: Ortakalan Sektörel Yayıncılık San. Tic. Ltd. Şti. Bahariye Caddesi, Canan Sokak, 33 /5, Kadıköy / İSTANBUL Tel: Röportaj 20 Doğanay hedef büyüttü Ekipman dünyası 24 Taze gıda lojistiğinde yeni dönem Perakende turu 6 Ülker ve Tetra Pak işbirliği 6 Elita Gıda istihdamını artırdı 7 Primo Ambalaj 2013 ten umutlu 7 Kaplanlar- üniversite işbirliği 8 Filiz den Türk sporuna destek 8 Henkel 2016 vizyonunu açıkladı 9 Fairy üretim hattı açtı 9 3M den Çorlu ya fabrika 9 Şölen den bir tesis daha Araştırma 16 CEO araştırması yayınlandı 17 ÇalışanlKASIM-ARALIKar 2013 ten umutlu 17 Hocaların gözüyle ekonomi 18 Perakende 2013 e durgun başladı Serbest köşe 12 Kredi Derecelendirme Kuruluşları ve Türkiye nin Yeni Görünümü 14 Perakendeyi bekleyen fırsatları 22 İletişimde dil sorunu 26 Perakende sektöründe eğitim 32 Perakendede inovasyon 46 İş yaşamına modern saldırılar ve hukuksal korunma Pazar 32 Makarnaya doyum olmaz Sosyal sorumluluk 42 Engelli Üretsin Doğa Kazansın Sivil toplum 44 Üretimle ilgili sıkıntılar var Fuar 48 Shop Design a geri sayım 48 BeautyEurasia 2013 hazırlıkları hızlı başladı Dosya 50 TPF den eğitim atağı Haberler 60 Perakendeciler Kartepe de ikinci kez toplandı 64 İstanbul PERDER, mağaza müdürlerini buluşturdu 4 Kasım-Aralık

7 içindekiler 66 Topuk Yaylası nda üye kampı 68 TPF, YZB 2012 sponsorlarını ağırladı 69 TPF Babacan ı ziyaret etti 70 Karadeniz PERDER, üye ziyaretlerine başladı 70 1e1 den yeni kart uygulaması 72 Van PERDER üyeleri ziyarette ün ilk ziyareti İlkom a 73 Samsunlu üretici ve perakendeciler buluştu 74 Özhan İstihdam Buluşması ndaydı 74 TPF, Vali Mutlu yu ziyaret etti 75 Altunbilekler Ailesi buluştu 75 Armina 8 yaşında! 75 TPF, SGK İl Müdürü nü ziyaret etti 76 Eğitim işbirliği 76 TPF den İŞKUR a ziyaret 76 Başbakan dan Mopaş a ödül 77 Özhan dan Lösev e destek 77 Van da eğitim zamanı 78 Başdaş yeni merkezinde 78 PERDER den Sevgi ye ziyaret 78 Akyurt tan kadınlara destek 79 Bursa PERDER de Haşim Kılıç dönemi 79 TPF yönetimi Piral ı ziyaret etti 80 Teknik kadro Bursa da buluştu Üyelerimiz 81 Akyurt 44 üncü şubesini açtı 81 Altunbilekler, Dikmen 4 ü açtı 81 Başdaş tan yeni şube 81 Beşkardeşler Çiğli de 82 Mopaş ın 84 üncü şubesi açıldı 82 5 inci Mevsim açıldı 82 Bildirici den yeni şube 82 Sammar Cağaloğlu nda 83 Bintaş 11 inci mağazasını açtı 83 Jestpa, 16 ncı mağazasını açtı 83 Oruç 18 inci mağazasını açtı 83 TODEM den yeni şube Vitrin 84 Papia dan yeni tarz 84 Rest ten hijyen ve tasarım 86 Fresh n Soft tan hijyenik bakım 86 Bingo Fresh yenilendi 87 Yeni Karam Gurme Kasım-Aralık 5

8 perakende turu Miniklerden Duru Bulgur a anlamlı hediye Mini Star Çocuk Şenliği nde, ürün sponsoru olan Duru Bulgur a katılım ve desteklerinden dolayı plaket verildi. Bostancı Green Park ta düzenlenen Mini Star Çocuk Şenliği ne yoğun bir katılım oldu. Şenlik kapsamında gösteriler, aktiviteler ve yarışmalar düzenlendi. Yonca Evcimik, Neşe Erberk, Doğukan Manço gibi ünlülerin katılımıyla gerçekleşen organizasyondan elde edilen tüm gelir, maddi olanaksızlardan dolayı eğitim göremeyen çocuklara burs olarak verilecek. Ülker ve Tetra Pak işbirliği Tetra Pak ve Ülker Smartt, 2012 boyunca Küçük Şeyler Doğayı Yeniler Projesi ne destek oldu. 7 yıldır sürdürülen proje; Ülker, Milli Eğitim Bakanlığı, Boğaziçi Üniversitesi ve Tetra Pak ın işbirliğiyle gerçekleştiriliyor. Küçük Şeyler Doğayı Yeniler çevre eğitimi, Ülker Smartt ın da katkılarıyla 2012 yılında da 10 okulda, 3 bin öğrenci ve dolaylı olarak 6 bin ebeveyne ulaştı. Proje kapsamında sınıf öğrencilerine interaktif çevre eğitimi ve etkileşimli geri dönüşüm deneyimi yaşatılıyor. Çocuklara, enerji ve su tasarrufuna dikkat edilmesi; yenilenebilir kaynakların ve bunlardan üretilmiş malzemelerin kullanımına öncelik verilmesi; ambalaj atıklarının değerli bir hammadde olduğunu ve bunların yaş atıklardan ayrı toplanması konuları ayrıntılı olarak anlatılıyor. Eğitimin en etkileşimli bölümü olan bu kısımda, 3 istasyondan oluşan geri dönüşüm seti ile geri dönüşümün aşamaları basitçe aktarılıyor. Elita Gıda istihdamını artırdı Elita Gıda, Capital 500 araştırmasına göre, istihdamını en çok artıran 3 üncü şirket olarak ödüle layık görüldü. Yaklaşık 40 yıldır Çukurova nın bereketini dünya mutfağına ulaştıran Sunar Grup, sözleşmeli tarım modeliyle Muş ta 50 bin dönüm üzerine ekili ayçiçeğinin hasadını yaptı. Ekim ayında Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ın açılışını yaptığı yeni tesisinde Muş ta yetiştirilen ayçiçeklerinden elde edilen ilk özel seri ayçiçek yağını üretti. Yatırım sürecinde Sunar Grup bünyesindeki Elita Gıda, sadece Muş çiftçisine iş imkanı sağlamakla kalmadı, Adana daki tesislerinde de çok sayıda beyaz ve mavi yaka personeli yeni yatırımı için istihdam etti. Tüm bu çalışmalar sonucunda Elita Gıda, Capital 500 araştırmasına göre istihdamını en çok artıran 3. Şirket oldu. İstanbul, Conrad Otel de düzenlenen ödül törenine, Türkiye nin önde gelen şirketlerinin yönetim kurulu başkanları katıldı. Kısa zamanda büyük dönüşüm sağlayarak başarılı olan şirketlere verilen ödülü almak için Sunar Grup adına törene grubun Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Hüseyin Çomu katıldı. 6 Kasım-Aralık

9 Kaplanlar- üniversite işbirliği Kaplanlar Soğutma, Uludağ Üniversitesi ile işbirliği protokolü imzaladı. perder perakende turu Kaplanlar Soğutma, sanayi üniversite işbirliği sayesinde dünya çapında AR-GE projelerine imza atacak. Uludağ Üniversitesi ile Kaplanlar Soğutma arasında imzalanan protokolle eğitim, staj, AR-GE işbirlikleri gibi birçok alanda ortak çalışmalar yapılacak. Kaplanlar Soğutma da düzenlenen imza töreninde bir konuşma yapan Kaplanlar Soğutma Yönetim Kurulu Başkanı Ertuğrul Kaplan; Kaplanlar Soğutma olarak üniversite ile yapılacak her türlü işbirliğine açığız. Bu tarz işbirlikleri hem sanayinin hem de üniversitelerde eğitim alan öğrencilerin gelişimi adına çok önemli dedi. Kaplanlar Soğutma Genel Müdürü Duygu Kaplan ise yaptığı konuşmada; Uludağ Üniversitesi ile yaptığımız işbirliği ile bu AR-GE çalışmalarımızı daha da ileriye taşıyacağız. Ayrıca bu protokol ile Uludağ Üniversitesi öğrencileri için de staj ve iş imkanları yaratılacak olmasını da çok önemsiyorum. dedi. Primo Ambalaj 2013 ten umutlu Primo Ambalaj, 2013 te sektörde yüzde 10 luk büyüme bekliyor. Primo Ambalaj ve Kimya Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Salvo Bahar, açısından 2012 yılını değerlendirdi. İş dünyası, 2011 yılında daha agresif ve büyüme odaklı yol aldı diyen Salvo Bahar, Ancak şirketler 2012 yi daha temkinli geçirdi. Firmalar bu dönemde fazla risk almamayı tercih etti ve sağlam ayaklarla basarak, yol almayı seçti. Gözlemlerime göre yatırımlar ağırlıklı olarak zorunlu ve ihtiyaç noktasındaki alanlara yapıldı diye konuştu. Bahar, perakende sektörünün yine de en az %10 büyümesini beklediğini söyledi. Şirketlerin sadece hızla büyümeye değil, sürdürülebilirliğe de odaklanmasının sağlıklı gelişmeler olduğunu belirten Salvo Bahar, Savaş ya da bölgesel karışıklıklar çıkmazsa 2013 yılının 2012 den daha hareketli geçeceğini tahmin ediyoruz te ayrıca yerel seçimler de var. Seçim ekonomisi de piyasadaki hareketliliği artıracaktır öngörüsünde bulundu. Seyidoğlu Sial de göz doldurdu Seyidoğlu, dünyanın en prestijli gıda fuarları arasında yer alan SİAL de ilgi odağı oldu. Seyidoğlu, Fransa nın başkenti Paris te düzenlenen dünyanın en büyük gıda fuarlarından olan SIAL Gıda Fuarına katılarak ürünlerini tanıttı. Fuarda kurulan standında Seyidoğlu ve yan markaları olan Sultanbacı, Seysu ve Çokomiss ürünleri de tanıtıldı. Seyidoğlu Genel Müdürü Mehmet Göksu, fuara her yıl katıldıklarını belirterek en yeni ürünleri ilk defa bu fuarda sergiliyoruz. Seyidoğlu markasıyla 400 e yakın ürün yelpazesine sahibiz yılında 20 den fazla yeni ürünle müşterinin damak tadını zenginleştirdik. Ana işimiz olan helva reçelin yanı sıra çok sayıda tatlı çeşidini de üretmeye başladık. Seyidoğlu Gıda 2002 yılında temelini attığı 8 bin metre karelik fabrikasında günlük 25 ton helva, 20 ton tahin, 40 ton reçel, 10 ton fındık kreması üretimi yapıyor. Hem ürün çeşidini artırmak hem de yeni pazarlara açılmak için Hadımköy deki fabrikamızın hemen yanında 3 bin metrekarelik bir ek fabrika yatırımına başladık yılı itibariyle kapasitemizi ciddi oranda artıracağız dedi. Kasım-Aralık 7

10 perakende turu Filiz den Türk sporuna destek Filiz Makarna, Filiz Performans serisi ile sporcuların performanslarına katkıda bulunmayı amaçlıyor. Barilla; Filiz markası ile Türkiye Süper Lig Profesyonel Futbol Kulüpleri Vakfı na (Kulüpler Birliği) sponsor oldu. Geliştirilen proje çerçevesinde sadece kulüpler ve sporcularına özel olarak ürettiği, nihai tüketicilere satışı yapılmayacak olan Filiz Performans serisi makarna; zenginleştirilmiş formülü ile futbolcuların enerji ihtiyacının yanında, günlük vitamin ve mineral gereksinimlerini de karşılıyor. Proje kapsamında Filiz Performans serisinin lansmanı gerçekleştirildi. Lansmanda Barilla Türkiye, Orta Doğu ve Afrika dan Sorumlu Bölge Direktörü Güneş Karababa şunları söyledi: Akdeniz beslenme modelinin en önemli unsurlarından birisi olan makarna son derece sağlıklı bir besin. Ancak ne yazık ki ülkemizde makarnanın şişmanlattığı yönünde yanlış bir algı var. Bu noktada toplumumuzu doğru bilgilendirme çabası içerisindeyiz.. En büyük dileğimiz bu özel ürünle Türk sporunun ve Türk sporcusunun yanında olmak ve onların elde edecekleri başarılara katkıda bulunabilmek. Henkel 2016 vizyonunu açıkladı Henkel, 2016 yılına ilişkin büyüme stratejisi ve finansal hedeflerini açıkladı. Henkel, 2016 yılına kadar olan dönem için yeni stratejisini ve finansal hedeflerini açıkladı. Şirket, yılın ilk dokuz aylık döneminde elde edilen güçlü ticari performansa dayanan 2012 mali yılı öngörülerini de yeniden teyit etti. Henkel iş birimlerinin her birinde hızlı büyüme ve artan karlılık için önemli bir potansiyel belirledi. Şirket, sermaye giderlerini yüzde 40 oranında yükselterek 2016 yılına kadar toplamda 2 milyar Euro seviyesine çıkartacak. Henkel CEO su Kasper Rorsted, Üç iş alanımızın tamamında büyümeyi hızlandıracağız ve karlılığı artıracağız. Özellikle temelimizin ve büyüme kategorilerimizin geliştirilmesine, yükselen pazarlardaki işlerimizi büyütmeye odaklanırken, yapılarımızı adapte etmeye ve global ekibimizi güçlendirmeye devam edeceğiz dedi. Selva Gıda dan İşkur ile proje Selva, Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezi Projesi kapsamında yeni bir işbirliğine imza attı. İttifak Holding bünyesinde faaliyet gösteren sektörünün yenilikçi markası Selva, istihdama katkı sağlamayı sürdürüyor. Selva, insan kaynakları politikası çerçevesinde İŞKUR ile birlikte Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezi Projesi kapsamında 20 işsize eğitim ve iş sağlayacak yeni bir işbirliğine imza attı. İŞKUR Konya İl Müdürü Lokman Ceylan ve Selva Gıda Genel Müdürü Mehmet Karakuş Proje Protokolü nü 5 Kasım da gerçekleştirilen törenle imzaladı. Böylelikle Selva, değirmen operatörü alanında 10, makarna paketleme makine operatörü alanında 10 olmak üzere toplam 20 işsiz kursiyere 2 ay eğitim verip başarılı olan kursiyerleri de bünyesinde işe başlatacak. Proje Protokol İmza Töreni nde konuşan Selva Gıda Genel Müdürü Mehmet Karakuş, işsizlik kadar önemli bir başka konunun nitelikli işgücü ihtiyacı olduğunu belirtti. 8 Kasım-Aralık

11 3M den Çorlu ya fabrika perder perakende turu 3M in Çorlu Avrupa Serbest Bölgesi nde inşasına başlanacak üretim tesisinin temel atma töreni Bakan Çağlayan ın katılımıyla gerçekleştirildi Kişisel bakımdan ev, hobi ve kırtasiye ürünlerine, elektrik, elektronik, telekomünikasyon sistemlerinden, sağlık ürünlerine, trafik güvenliğinden, otomotiv, inşaat, kimyasal üretim gibi onlarca sektörde sunduğu endüstriyel ve kişisel ürünleriyle müşterilerine yaratıcı çözümler sunan 3M, dünyada sayılı ülkede hayata geçirdiği bölgesel üretim üslerinden birini Türkiye de kuruyor. Çorlu Avrupa Serbest Bölgesi nde gerçekleştirilecek olan yatırımın temel atma töreni Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ın katıldığı bir organizasyonla gerçekleştirildi. 3M, Çorlu da bulunan Avrupa Serbest Bölgesi nde hayata geçirilecek proje için daha önce bir toplantı gerçekleştirmiş ve yatırımın yaklaşık 500 milyon doları bulacağını belirtmişti. Dünyadaki sayılı merkezlerden biri olacak tesis, üst düzey teknoloji ile çalışacak, binin üzerinde nitelikli istihdam sağlayacak. Fairy üretim hattı açtı Fairy, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ın katılımıyla yeni üretim hattını açtı. Fairy üretim hattının resmi açılış töreni Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, P&G Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Karpat, Kocaeli Valisi Ercan Topaca, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ve Çayırova Belediye Başkanı Ziyaettin Akbaş ın katılımı ile gerçekleştirildi. Açılış törenini Fariy nin Türkiye deki marka yüzü Berna Laçin sundu metrekarelik bir alana kurulan ve saatte 15 bin şişe üretim yapan Şekerpınar daki Fairy üretim hattı, P&G likit üretim tesisleri içerisinde en yüksek verimlilik ile devreye alınan ilk tesis oldu. P&G nin dünyadaki diğer üretim hatları için öncü ve örnek niteliği taşıyan Fairy hattına, yurtdışında benzer teknolojilerle fabrika kuracak ülkelerin çalışanlarının eğitime gelmesi planlanıyor. Şölen den bir tesis daha Şölen, Gaziantep OSB de toplam 85 bin metrekarelik alanda 100 milyon TL ye yeni tesis kuruyor. Gaziantep te bulunan mevcut dört tesisin taşınacağı fabrika bir yıl içerisinde tamamlanacak, şu anda inşaat aşaması devam ediyor. Yeni teknoloji ve yatırımlarla güçlendirilecek olan Gaziantep fabrikasında önemli bir kapasite artışı da sağlanacak. Şölen CEO su Elif Çoban sürekli tesis ve teknoloji yatırımı yaptıklarını vurgulayarak şu bilgileri aktardı: Otomasyon sisteminin en önemli unsurlarından biri de 14 milyon TL lik yatırımla oluşturduğumuz ve Türkiye de bir elin parmağını geçmeyen sayıdaki akıllı depo yönetimimiz. Bu depo sektörün gereksinimlerini ve standartlarını eksiksiz olarak karşılıyor. Ürünlerin depoya girişinden çıkışına kadar bütün hareketlerinin rahatlıkla görüntülenmesini sağlarken verdiği raporlarla da depo yönetimine olumlu katkılar sağlıyor. Böylece alanın verimli kullanımını ve maliyet optimizasyonunu sağlıyoruz. Kasım-Aralık 9

12 perakende turu İpek Kağıt tan doğaya saygı Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği, İpek Kağıt Yalova Altınova üretim tesisine Çevreci Tesis Ödülü verdi. Çağdaş ve sağlıklı bir yaşamın gereği olan temizlik kağıdı ürünlerini üreterek kullanımını yaygınlaştırmak amacıyla kurulan İpek Kağıt, çevreciliği ile de yeni bir ödüle layık görüldü. İpek Kağıt ın Yalova Altınova daki üretim tesisi; sanayi tesislerinin arıtma konusunda duyarlılığının artmasını sağlamak, teşvik etmek, çevreye saygılı ve çevre konusunda yatırım yapan işletmeleri ödüllendirmek amacıyla her yıl Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği tarafından verilen Çevreci Tesis Ödülü nü almaya hak kazandı. Çevreci Tesis Ödülleri, 1 Mart 2013 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ın da katılımı ile İstanbul da düzenlenecek ödül töreninde sahiplerini bulacak. İpek Kağıt, 2012 yılında da çevre ile ilgili İSO Çevre Dostu Ürün ödülünü almıştı. Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ/WHO) tarafından başlatılan ve gelişen Sağlıklı Kentler hareketinin Türkiye de gelişebilmesi, benimsenmesi, uygulanabilmesi için Bursa Büyükşehir Belediyesi nin önderliğinde 10 belediye ile birlikte kuruldu. Şu an 46 üye belediyeden oluşan birlik, Türkiye de yaşanabilir ve sağlıklı kentler oluşturmayı hedefliyor. Sağlık ve sağlığı ilgilendiren tüm kentsel ve çevresel konularda eşitsizlikleri azaltmak ve çevreye olan duyarlılığı artırma amacı ile çalışan birlik, İmar Planı, İşyeri Açma ve Çalıştırma Ruhsatı, Yapı Kullanma İzni, ÇED, Atık Su Deşarj İzni, Emisyon İzni, İtfaiye Raporu, İşletme Belgesi, Geçiş Yolu İzin belgesine göre tesisleri inceliyor. Unilever den çevreci adım Unilever in dünyada 130 fabrikası katı atıkları tamamen ortadan kaldırdı Dünyanın önde gelen hızlı tüketim şirketlerinden Unilever, fabrikalarının yarısından fazlasının 2012 yılında atık alanlarına hiç katı atık göndermediğini açıklayarak, 2020 yılı için belirlenen sıfır katı atık hedefinin öne çekildiğini bildirdi. Unilever, Sürdürülebilir Yaşam Planı doğrultusunda iş hacmini ikiye katlama konusunda yeni bir vizyonla yola çıktığında 40 milyar Euro olan yıllık satış hacmini, 2012 yılsonu itibarıyla 51 milyar Euro ya çıkardı. Unilever bir yandan bu finansal performansı sergilerken, diğer yandan çevresel etkisini azaltıp pozitif sosyal etkisini de artırdı. Unilever in Kosta Rika dan Japonya ya 18 ülkedeki 130 üretim tesisi, 2012 yılsonu itibarıyla sıfır katı atık başarısına imza attı. Bu tesisler arasında Türkiye deki 4 fabrika da bulunuyor. Unilever Eko Verimlilik Yöneticisi Tony Dunnage, Bu başarı, sürdürülebilirlik hedeflerimizi kararlılıkla gerçekleştirme yolunda ilerleme kaydederken, Unilever için ciddi bir önem taşıyor. 130 dan fazla fabrikanın atık alanlarına atık göndermemesiyle, neredeyse 70 milyon Euro maliyet tasarrufu yapmak aynı anlama gelirken, bunların tümü sermaye giderlerine gerek kalmadan başarıldı dedi. 10 Kasım-Aralık

13 Dardanel istihdam için düğmeye bastı perder perakende turu Dardanel 2013 yılı içerisinde ise 500 kişi istihdam edecek Yeni yapılanma sürecini oluşturan Dardanel, çalışmalarına hız verdi. İnsan kaynaklarını genişletme kararı alan grup, beyaz ve mavi yakalı çalışan sayısını artıracak. Grup bünyesinde 35 kişinin daha istihdam edildiğini belirten Dardanel Önentaş Gıda Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Aşkın Kurultak yeni İK hedeflerini açıkladı: Dardanel markasıyla 28 yıldır Türkiye ekonomisinin gelişmesine ve istihdama katkılarda bulunduk, yeni yapılanma sürecinde de bu katkımızı sürdürmeye devam edeceğiz yılı sonuna dek şirket büyüme hedefleriyle paralel Grup bünyesindeki markalar için 150 kişiyi istihdam etmeyi ve çalışan sayımızı 850 ye çıkarmayı öngörüyoruz yılı içinde ise çalışan sayımızı daha da artırarak 500 kişilik bir istihdam sağlamayı hedefliyoruz. dedi. Hayat Kimya dan Molped e yatırım Molped, Kuzey Afrika da sektör liderliği için harekete geçti Hayat Kimya Genel Koordinatörü Prof. Dr. Orhan İdil ve Hayat Kimya Hijyen Kategorisi Pazarlama Müdürü Melek Soklangıç Dinçer, düzenledikleri basın yemeği ile Hayat Kimya nın hijyenik ped kategorisindeki yeniliklerini ve pazardaki son gelişmeleri paylaştılar. İdil, Hayat Holding in bünyesinde 25 şirket yer alıyor. Hayat Holding 9 bin 300 çalışanı, 4 milyon 750 bin metrekare alana yayılan yatırımları ile hızlı büyümesini sürdürüyor. Tüm bu yatırımlarımızla Hayat Holding olarak 2011 yılını 1 milyar 800 milyon dolarlık ciro ile kapattık yıl sonu ciro hedefimiz ise yüzde 24 büyüme ile 2.1 milyar dolar. Yılın ilk 9 ayındaki büyüme rakamlarımız da hedeflerimizi hızla gerçekleştirdiğimizi gösteriyor dedi. Hayat Kimya Genel Koordinatörü Prof. Dr. Orhan İdil, Hayat Kimya nın 1999 yılından itibaren hijyenik ped üretimi gerçekleştirdiğini vurgulayarak, Türk kadını ile özdeşleşen ve sektördeki tüm dengeleri değiştiren Molped in geçen 13 yıl içinde sektördeki ilk iki markadan biri haline geldiğini söyledi. Prima dan annelere destek Prima, annelerin bebek sağlığı ve bakımı ile ilgili ihtiyaç duyduğu Prima Uzman Kurulu nu oluşturdu Prima nın web sitesi tr ve Facebook sayfası com/primadunyasi gibi birçok kanal yoluyla yazılı, görsel ve sosyal medya ile annelerle buluşacak olan Prima Uzman Kurulu; İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Vural, İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Aydemir, Beslenme Danışmanı Dr. Yasemin Bradley, İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Çepni, Uzman Pedagog ve Beykent Üniversitesi Öğretim Görevlisi Sevil Yavuz, Dokuz Eylül Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adem Aydın dan oluşuyor. Prima Uzman Kurulu, ilk kez Prima Premium Care in ana sponsorluğunda Lütfi Kırdar Fuar Merkezi nde gerçekleştirilen İBS Anne Bebek Çocuk Fuarı nda anne ve anne adaylarıyla buluştu. Kasım-Aralık 11

14 serbest köşe Kredi Derecelendirme Kuruluşları ve Türkiye nin yeni görünümü (2) Yılmaz Pekmezcan Akademisyen Türkiye deki kredi derecelendirme sektörünün düzenlenmesi ve ulusal derecelendirme kuruluşlarının önünün açılması gerekmektedir. Uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch Rating in, Türkiye nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyeye yükselterek, yabancı para cinsinden uzun vadeli kredi notunu BB+ dan BBB- ye, yerel para cinsinden kredi notunu BB+ dan BBB ye çıkarması sonrasında bu kuruluşlara olan güvenin ülkemizde tartışmalı bir düzeye çekmişti. Bir önceki yazımda aslında özellikle bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin uluslararası fonlarla makro ekonomik gelişimine katkı sağlayacak önemli bir konu olan kredi notu ve bu kredi notlarını belirleyen rating kuruluşları hakkında bilgi derleyemeye çalıştım. Bu sayıda ise verilen kredi notlarının ne anlama geldiği ve ülkeler açısından önemini vurgulamaya çalışacağım. Kredi derecelendirme kuruluşları tarafından yapılan analizlerin ekonomik, politik ve sosyal açılardan değerlendirilerek ülke kredibilitesini belirliyor olması aslında bu değerlendirmelerin ülkeler açısından ne kadar önemli olduğunu belirleyen en önemli nokta. Bu durumda uluslararası ekonomik çevrelerin ne kadar objektif, adil ve spekülasyonlardan uzak olabileceği konusu haklı olarak tartışmaları da beraberinde getiriyor. Bu kuruluşların yanlı tavırları karşısında çaresizce bir bekleyiş içerisinde didinimlerimize devam mı etmeliyiz? Yoksa yatırımcıların kararlarını doğrudan etkileyen bu denli hassas bir alanda farklı bir takım çabalar içerisinde olabilir miyiz? Temel soru bu Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı nın (SETA), Türkiye deki kredi derecelendirme sektörünün düzenlenmesi ve ulusal derecelendirme kuruluşlarının önünün açılması gerektiğini vurgulayarak hazırladığı raporda şunlar kaydedildi: Türkiye nin bölgede sağladığı politik güç, ekonomik boyuta taşınmalı ve kredi derecelendirme konusunda lider konumda olmalıdır. Bu kapsamda İstanbul Finans Merkezi nin kurulması ile finansal enstrümanların çeşitlenmesi, bu enstrümanlara kredi notu derecelendirmesi getirilmesi zorunluluğu, alternatif derecelendirme kuruluşlarının kurulmasını zorunlu hale getirmiştir. Bu da hem ulusal kuruluşların güçlenmesini hem de mevcut uluslararası derecelendirme kuruluşlarına olan bağımlılığın azaltılmasını sağlayacaktır. Alternatif olarak, ya Türkiye Bankalar Birliği tarafından kurulacak bir kredi derecelendirme kuruluşu ya da İslami Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu (IIRA) gibi bölgesel derecelendirme kuruluşu desteklenerek derecelendirme sektörünün oligopol yapısı kırılmalıdır. Türkiye ye uluslararası sermaye akışının olmasının önünde en büyük engellerden birisi olarak görülen kredi derecelendirme notunun yatırım yapılabilir seviyeye çıkması Türkiye nin son 10 yılda ekonomide gerçekleştirdiği performansın sürdürülebilirliği açısından hayati önem taşımaktadır. Bu nedenle Türkiye kredi derecelendirme kuruluşlarının kurulması konusunda da öncü görev üstlenmelidir. Raporda yer alan diğer değerlendirme ve öneriler konusunda teşekkür ve tebrik ederek sıralayalım: -Kredi derecelendirme kuruluşlarından, yatırımcılara geleceğe yönelik yol gösterici bir rol üstlenmeleri beklenmektedir. -Derecelendirmeye olan bağımlılıktaki artış ve sektörün oligopolistik yapısı nedeniyle bu kuruluşlar, ekonomik krizleri derinleştiren bir unsur olarak görülmüştür. -Ülkelerin finansal yapısı ve ekonomik göstergelerinde önemli bir değişiklik olmamasına rağmen ülke notlarının bir seferde birden çok indirimleri, yapılan derecelendirmenin sağlıklı olmadığı ya da verilen notların güvenilir olmadığı yönündeki endişeleri artırmıştır. -Kredi derecelendirme kuruluşlarının geleceğe yönelik güvenilir bilgi sağlamamalarının yanı sıra mevcut objektif unsurlarına dayanarak yaptıkları değerlendirmelerde ele aldıkları objektif kriterlere göre verdikleri notların tutarsız olduğu görülmektedir. -Türkiye nin ekonomik göstergeleri birçok ülkeden iyi durumda olmasına rağmen kredi notu haksız bir şekilde uzun süredir yatırım yapılamaz seviyede tutulmaktadır. Bunun da ülkeye maliyeti çok ağır olmuştur. -Türkiye deki kredi derecelendirme sektörünün düzenlenmesi ve ulusal derecelendirme kuruluşlarının önünün açılması gerekmektedir. -Türkiye örneği kredi derecelendirme kuruluşlarının ülkelerin temel ekonomik, finansal ve politik unsurlarını izlemede piyasanın gerisinde kaldığını göstermektedir küresel krizi öncesinde derecelendirme kuruluşlarının uzun vadeli tahminlerde, özellikle krizden ağır yara alan ülkelere verdikleri kredi notları, bu kuruluşların analiz ve tahminlerinde tutarsızlıkların olduğunu ortaya koymuştur. -Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının raporları ile geleceğe yönelik tahminlerinin uyuşup uyuşmadığı sıkı bir şekilde izlenmeli, gerektiğinde firmalara yaptırım uygulanabilmeli, hızlı bir şekilde geri bildirim yapılmalıdır. Kendi Gelecekleri ile İlgili Planları Olmayanlar, Başkalarının Planlarına Dahil Olurlar..! 12 Kasım-Aralık

15

16 serbest köşe Perakendeyi bekleyen fırsatlar Ercüment Tunçalp Danışman Birinci fırsat, her hızlı tüketim kategorisinde yabancıların tercih ettiği markalarımızın olmasıdır. İkinci fırsat bütün dünyaya raf ve dolap satan başarılı firmalarımızın varlığıdır. Perakende zirvesinin geçen seneki sonuç bildirgesi; Perakendeciler için hedef 250 milyonluk bölge coğrafyasıdır şeklinde bağlanmıştı. Bu sene ise bana sektörün önündeki fırsatları anlatma görevi verilince, başlangıcı buradan yapmayı uygun buldum. Zira bu coğrafyayı bizden iyi okuyacak bir ülkenin çıkamayacağını biliyorum. Ancak geç kalırsak bu imkanı elimizle teslim edeceğimiz ülkeler çıkabileceğine de eminim. Bu yolda en büyük avantajımız Türkiye Perakende Federasyonudur. Üyeler bir taraftan yurtiçinde tatlı rekabeti sürdürürken, yurtdışı faaliyetler için ise milli takım olarak ticari güçlerini birleştirebilirler. Şu anda yurtdışında 3000 e yakın tekstil ağırlıklı Türk markalı mağaza vardır. Bu bizi ateşlemeli ve gıda perakendeciliğinde de rafları Türk markaları ile dolu süpermarketlerimizin sayısını artırmalıyız. Bu konuda en önemli birinci fırsat, her hızlı tüketim kategorisinde yabancıların tercih ettiği markalarımızın olmasıdır. İkinci fırsat bütün dünyaya raf ve dolap satan başarılı firmalarımızın varlığıdır. Teknolojiyi kullanmaya yatkın genç insan kaynağımız da bir diğer avantajımızdır. İşte bu rüzgar ile Arap baharının getirdiği fırsatları iyi değerlendirmeliyiz. Çok seyahat eden bir başbakanımız var. Sektör temsilcilerimiz o kafilelerde yer almalı ve o sıcak atmosferden yeni iş imkanları çıkartmalıdırlar. Zira bütün körfez ülkeleri, başta Suudi Arabistanlı yatırımcılar olmak üzere artık Mısır ve Tunus gibi ülkeler yerine Türkiye deki yatırım olanaklarını araştırıyorlar. En risksiz gördükleri bu yatırım ortamı bizim fırsatımız olmalıdır. Şu anda Türkiye, Suudi Arabistan dış ticaret hacminden aldığı pay olarak 18 NCİ sıradadır. Ama 10. sıraya yükselmemiz çok mümkün gözükmektedir. Körfez ülkelerinin her biriyle de benzer durum yaşanabilir. Peki ortak çalışma konusunda hazırlıklı mıyız? Önce yurt içindeki şirket satınalmalarının eski hızını kaybettiğini ve şekil değiştirdiğini bilelim. Ülkemizdeki yabancı perakendecilerin artık şubeleri seçerek almak istemeleri, eskisi gibi karlı satışları gündemden düşürmüştür. O zaman bu tarafı ihtimal dışında tutarak işimize odaklanmalıyız. Yukarda bahsettiğim dış yatırımcı ise hem küresel anlamda hemde ülkemizde stratejik ortaklıkların ve satınalmaların peşindedir. Yeterki şirketin mevcut durumunu, ortaklık veya satınalmaya uygunluğunu ortaya iyi koyalım. Şirket değerinin alt ve üst aralıklarının belirlenmesi konusu, uzun çalışmaları gerektiren rehberlik ve uzmanlık gerektirmektedir. Ülkemizde bu konuda da başarılı şirketlerimiz vardır ve onlarla çalışılmalıdır. Hazırlıksız yakalanmamak için dosyalar hazırlanmalı ve sık sık da revize edilmelidir. Yeni Türk Ticaret Kanunu her zaman hazır olmak için bir fırsattır. Yeni kanun bu güne kadar halka açık şirketler için düzenlenmiş bulunan kurumsal yönetimi neredeyse tüm işletmeler için kurala bağlamıştır. Temel felsefe olarak; 1- Şirketlerin ve İşletmelerin şeffaflaşmasını, 2- Küresel normlara dayalı çağdaşlaşma ve kurumsal yönetimi, 3- Avrupa Birliği ile uyum sağlamayı, 4- Ticari, mali ve finansal alanda hukuki bir çerçeve çizmeyi, 5- Mevcut sorunlara modern normlar eşliğinde bir çözüm üretmeyi amaçlamıştır. İnternet üzerinden satış, yeni mağaza yatırımı yapmadan ilave ciroların sağlanması demektir yılında dünyadaki e-ticaret toplam cirosu 10 trilyon dolardır. İlk 3 sırada Amerika, Çin ve İngiltere bulunuyor. (Üç ülkenin toplam cirosu 5,5 trilyon dolar) 2011 yılında Türkiye deki e-ticaret cirosu 23 milyar tl dir yılının ilk 7 ayındaki 17,5 milyar TL ciro, yıl sonunda 34 milyar TL ye ulaşılacağına işarettir. Bu ise % 48 büyüme demektir yılında e-ticaret hacminin 50 milyar lirayı aşacağı beklenmelidir. Bazı ülkelerde kare kod teknolojisi kullanılarak sokağa, metro istasyonuna sanal mağaza kuruluyor. Hemen değişik bir format olarak gündeme alabiliriz. Birçok fırsatta tehdide dönmek üzeredir. Perakende yasası olmaması sınırsız hareket imkanı veriyor. Bu bakımdan güçlü zincirler yasanın çıkmasını istemiyor. Ve bunu fırsat bilen istediği yere AVM, istediği yere süpermarketi konduruyor. Elbette bunun kötü gidiş olduğu açıktır. Zira hem plansız yatırımlar hem de yukarda belirttiğim gibi alışverişin e- ticaret kanalına kayması mağaza giderlerinin ciro içindeki payını yükseltecek, bu da mağaza perakendeciliğini karsız bırakacaktır. Bunun için değişik formatlar arasındaki geçişler zamanında yapılmalıdır. Artık fiziki büyüme ve enflasyon üzerindeki ciro artışları zorlaşmıştır. Bu durumda her yeni satış mekanı ilavesi ile mevcut cirolar paylaşılacaktır. Yani karlılığın azalacağı kesindir. İşte Nielsen in yılın ilk 9 ayına ait verileri: Ulusal ve lokal zincirlerde yüzde 12,4 büyüme tespit edilmiş. Satış alanı değişimine baktığımızda ise yüzde 7,6 büyüdüklerini öğreniyoruz. Enflasyon oranı altındaki her büyümenin küçülme olduğu da açıktır. Bu bakımdan 2013 yılında daha titiz planlara ihtiyaç vardır. Bol kazançlı bir yıl dileğiyle 14 Kasım-Aralık

17 MARKET ve MAĞAZA EKİPMANLARI SUPERMARKET & STORE EQUIPMENTS İLAN

18 araştırma CEO araştırması yayınlandı Dünya genelinde 68 ülkede bin 330 CEO ile yapılan araştırmada olumsuz beklenti yok; ancak durgunluğun süreceği görüşü hakim PwC nin Küresel CEO Araştırması na göre, dünya çapında CEO ların sadece yüzde 36 sı önümüzdeki 12 ay içinde şirketlerinin büyüme göstereceğine aşırı güven duyuyor. Bu oran, geçen yıl yüzde 40 olan oranın ve 2011 deki yüzde 48 olan oranın altında. Buna karşın 2010 yılında görülen yüzde 31 ve 2009 yılında görülen yüzde 21 oranlarının üzerinde seyrediyor. Ekonomiye genel olarak bakıldığında ise, CEO ların yüzde 18 i 2013 yılında küresel ekonominin daha fazla düşüş yaşayacağını söylüyor, yüzde 28 i ekonomik iyileşme öngörüyor ve yüzde 52 si durumun aynı şekilde seyredeceğini ifade ediyor. CEO ların beklentilerine ülke düzeyinde bakıldığında ise, duyulan güven büyük ölçüde farklılık gösteriyor yılında gerçekleşecek gelir büyümesine yüzde 66 lık oranla aşırı güven duyan Rusya daki CEO ları yüzde 63 ile Hindistan yakından takip ediyor ve ardından yüzde 62 ile Meksika geliyor. Bu ülkeleri, Brezilya (yüzde 44), Almanya (yüzde 31), Amerika (yüzde 30), İngiltere (yüzde 22), Japonya (yüzde 18), Fransa (yüzde 13) ve son olarak önümüzdeki yıl için yaşanacak gelir büyümesine sadece yüzde 6 oranındaki CEO nun güvenle yaklaştığı Kore takip ediyor. CEO ların tamamı için güven durumu uzun süre aynı düzeyde devam ederken; geçtiğimiz yılla neredeyse aynı olarak dünya çapındaki CEO ların yüzde 46 sı önümüzdeki üç yıl için büyümeye aşırı güven duyduklarını ifade ettiler. Afrika daki ve Ortadoğu daki CEO lar uzun vadeli büyümeye en fazla güveni göstererek sırasıyla yüzde 62 ve yüzde 56 oranlarına ulaştılar. Asya Pasifik yüzde 52 ile çok güven duyduğunu belirtirken, Kuzey Amerika yüzde 51 ile aşırı güvenle yaklaşan bölgeydi. Uzun vadeli güven yüzde 34 ile en düşük orana Avrupa da ulaşmış oldu. Bunun yanı sıra CEO lar büyümelerinin önünde risk olarak gördükleri konuların başında yüzde 81 ile ekonomik büyümeye ilişkin süregelen belirsizlik geliyor. Hükümetlere dünya çapında hükümetlere açık bir mesaj gönderen CEO ların risk olarak gördüğü diğer konuları bütçe açığına karşı hükümetlerin aldığı tedbirler (yüzde 71), aşırı regülasyon/düzenleme (yüzde 69) ve sermaye piyasalarındaki istikrar eksikliği (yüzde 61) oluşturuyor. CEO ların aşırı regülasyon/düzenlemeye ilişkin endişeleri 2006 yılından bu yana en yüksek seviyeye ulaşmış durumda. Bu konuda açık sözlü davranan CEO ların sadece yüzde 12 si hükümetin geçtiğimiz yılda düzenleme yükünü azalttığını söyledi. CEO lar önümüzdeki yıl için çalışan sayısını artırmaya yönelik planlar konusunda nispeten temkinli davranıyorlar. Yüzde 23 ü iş gücü hacmini küçültmeyi planlarken CEO ların yüzde 45 i (2012 yılındaki yüzde 51 lik orandan düşüş göstererek) 2013 yılında çalışan alımı planlıyor. Hangi sektörlerin çalışan alımı gerçekleştirdiğine ve hangilerinin işlerde azalmaya gittiğine bakıldığında karşımıza ilginç bir manzara çıkıyor. CEO ların yüksek olasılıkla çalışan sayısını artıracağı alanlar arasında profesyonel hizmetler (yüzde 56), mühendislik ve inşaat (yüzde 52), perakende (yüzde 49) bulunuyor. 16 Kasım-Aralık

19 Çalışanlar 2013 ten umutlu Randstad, Global iş dünyası eğilimleri raporunun dördüncüsünü yayınlandı. perder araştırma Avrupa, Asya Pasifik ve Amerika kıtalarını içeren, Türkiye nin de dahil olduğu 32 ülkeyi kapsayan bu yılın son araştırmasında önemli bulgular ortaya çıktı. Workmonitor 4 üncü dalga sonuçlarına göre tüm dünyada çalışanların yüzde 60 tan fazlası kendi ülkelerindeki ekonomik durumu kötü olarak nitelendiriyor. Özellikle Yunanistanlı çalışanların yüzde 98 i bu görüşü savunurken, İspanya da bu oran yüzde 96. Macaristan ve İtalya da yüzde 94 iken, Türkiye de ülke ekonomisinin kötü olduğunu düşünenlerin oranı ise yüzde 68. Euro bölgesindeki çalışanların ortak görüşü ise Belki zor zamanlar yaşıyoruz ama 2013 ten iyi şeyler bekliyoruz oldu. Euro bölgesi dışında kalan Avrupa ülkelerinde ise Norveçli çalışanların yüzde 94 ü, İsviçreli çalışanların yüzde 87 si, İsveçli çalışanların yüzde 74 ü ülke ekonomilerinin durumunu iyi olarak nitelendirdi. Önümüzdeki yıl olumlu gelişmeler bekleyen çalışanlar özellikle yüzde 86 ile Brezilya da. Bu oran Hindistan da yüzde 92, Hong Kong ta yüzde 91, Türkiye de yüzde 73, Yunanistan da ise yüzde 32. Araştırmada ön plana çıkan diğer önemli bir gündem maddesi ise çalışanların daha iyi bir iş-yaşam dengesi olması yönündeydi. Küresel olarak çalışanların yüzde 73 ü 2012 de iş yüklerinin arttığına işaret ederken, tüm dünyadaki çalışanların yüzde 80 i iş-yaşam dengesinde daha iyi bir yapılanmanın olmasını istiyor açıklamasını yaptı. Araştırmada çalışanların büyük bir kısmı işverenlerinden maaş artışı bekleniyor. Bu oran Hong Kong da yüzde 95, Arjantin de yüzde 94.5, Malezya da yüzde 94, Hindistan da yüzde 93, Türkiye de yüzde 77, Avustralya da yüzde 75, ABD de yüzde 69, İngiltere de yüzde 61, Almanya da ise yüzde 57. Hocaların gözüyle ekonomi İstanbul Ekonomik Araştırmalar Derneği tarafından yapılan Hocaların Gözüyle 2013 Yılında Türkiye Ekonomisi Araştırması ilginç sonuçlar ortaya çıkardı Aralık 2012 tarihleri arasında online anket yöntemi ile gerçekleştirilen ve profesör, doçent ve yardımcı doçent unvanlarına sahip 331 iktisat hocasının cevapladığı anket sonuçlarına göre hocaların yüzde 77.7 si 2013 yılında dünya ekonomisinde belirgin bir iyileşme beklemiyor. Avrupa borç krizinde iyileşme beklemeyenlerin oranı ise yüzde İktisat hocaları Euro Birliğinin dağılması/küçülmesi konusunda ise daha iyimserler. Hocaların yaklaşık yüzde 70 i Euro Birliğinin dağılmasını ya da küçülmesini beklemiyor. Ankete göre, Türkiye nin mevcut ekonomik durumunu iyi olarak değerlendirenlerin oranı yüzde 37, normal olarak değerlendirenlerin oranı ise yüzde 43.6; yani iktisat hocalarının yüzde 80 den fazlası Türkiye ekonomisinin mevcut gidişatını normal ve iyi olarak görüyor. Buna rağmen, hocalar 2013 yılında ekonomide belirgin bir canlanma beklemiyor. Hocaların yüzde 70 den fazlasının 2013 yılı için büyüme tahmini yüzde 3-5 aralığı. Yüzde 5 in üzerinde büyüme bekleyenlerin oranı ise yüzde 6 nın altında. Merkez Bankası nın uyguladığı politikalar, hocaların yarıya yakını tarafından iyi olarak değerlendiriliyor. Merkezin politikalarını kötü olarak değerlendirenlerin oranı sadece yüzde 11. Bu çerçevede, hocaların faiz beklentisi de oldukça ilginç. Hocaların yüzde 60 tan fazlası faizlerde azalış bekliyor. Hocaların 2013 yılı için dolar kuru tahmini TL arası ve Euro için de TL arasında seyrediyor. Kasım-Aralık 17

20 araştırma Perakende 2013 e durgun başladı Perakende Güven Endeksi, Ocak 2013 te bir önceki aya göre yükselmesine rağmen geçen yılki seviyesine yakın bir değer aldı AB-27 ülkeleri ve Türkiye nin Ocak 2012 ve Aralık 2012 ye göre Perakende Güven Endeksi değerleri karşılaştırıldığında İngiltere, İsveç ve Bulgaristan ın geçen yıla göre en fazla artış yaşanan ülkeler olduğu görüldü. En fazla düşüşün yaşandığı ülkeler ise Hollanda, Finlandiya, Avusturya ve Polonya oldu. Finlandiya ve Slovenya bir önceki aya göre perakende güveni en fazla artan ülkeler oldu. TEPAV ın gerçekleştirdiği Perakende Güven Endeksi (TEPE) Gelecek 3 aydaki satış, satış fiyatı ve istihdam beklentileri geçen yıla göre artarken, gelecek 3 aydaki sipariş, satış, satış fiyatı beklentileri bir önceki aya göre düştü. Geçtiğimiz 3 aya ve geçen yıla göre işlerin durumunda Ocak 2012 ye göre artış oldu. AB de perakende güveni hem bir önceki aya hem de geçen yıla göre arttı. TEPE, yeni yılın ilk ayında da önceki aylardaki gibi negatif eğilimini sürdürdü. TEPE, Ocak 2013 te sıfırın altında 2,9 değerini aldı. TEPE bir önceki aya göre 0,3 puan, geçen yılın aynı dönemine göre ise 0,1 puan yükseldi. Ocak 2013 te TEPE anketi katılımcılarının yüzde 33,3 ü önümüzdeki 3 ayda işlerinde iyileşme beklerken, işlerinde kötüleşme bekleyenlerin oranı yüzde 31,1 düzeyindedir. Önümüzdeki 3 aya ilişkin beklentilerin denge değeri Ocak 2013 te 11,2 oldu. Beklentilerde Ocak 2012 ye göre 0,9 puanlık artış, Aralık 2012 ye göre ise 1,9 puanlık düşüş oldu. İşlerinin geçen yılın aynı dönemine göre arttığını belirtenlerin oranı Ocak 2013 te yüzde 19,8 iken, azaldığını belirtenlerin oranı yüzde 46 oldu. İşlerin geçen yılın aynı dönemine kıyasla durumunda Aralık 2012 ye göre 0,1 puanlık düşüş, Ocak 2012 ye göre ise 6,7 puanlık artış oldu. AB-27 Perakende Güven Endeksi, Ocak 2013 te sıfırın altında 9,5 değerini aldı. AB-27 de geçen aya göre 0,8 puanlık, geçen yılın aynı dönemine göre ise 4,4 puanlık artış oldu. AB-27 Perakende Güven Endeksi, hem geçen yıla hem de bir önceki aya göre Türkiye ye ve Euro Bölgesi ne oranla daha iyi performans sergiledi. Alt sektörler itibariyle bakıldığında geçen yılın aynı dönemine göre, motorlu taşıtlar sektörü en iyi performans gösteren sektör oldu. Diğer (akaryakıt istasyonu, eczane, parfümeri, nalbur, züccaciye, kırtasiye, vb.), birden fazla türde ürün satan bakkal, market ve büyük mağazalar ve yiyecek, içecek ve tütün ürünleri sektörlerinde de geçen yıla göre artış yaşandı. Bu dört sektör dışındaki tüm sektörlerde geçen yıla göre düşüş yaşandı. Mobilya ve aydınlatma ekipmanları ve ev içi kullanım ürünleri ve tekstil, hazır giyim ve ayakkabı sektörlerinde geçen yıla göre düşüş yaşandı. Geçen yıla göre düşüş en fazla elektrikli ev aletleri, radyo ve televizyonlar sektöründe oldu. TEPE anketine soru bazında bakıldığında Aralık 2012 ye göre önümüzdeki 3 aydaki sipariş, satış, satış fiyatı ve gelecek 12 aydaki mağaza sayısı beklentilerinde düşüş yaşandı. Geçtiğimiz 3 aya göre işlerin durumunda artış yaşandı. Ocak 2012 ye göre ise önümüzdeki 3 aydaki sipariş beklentileri ve mevcut stok düzeyi dışındaki tüm beklenti ve mevcut durumlarda artış oldu. En fazla artış ise geçtiğimiz 3 aya ve geçen yıla göre işlerin durumunda ve önümüzdeki 3 aydaki istihdam beklentisinde oldu. 18 Kasım-Aralık