NEWSLETTER 11 T E M M U Z YENİ DARBE GİRİŞİMİ

Transkript

1 NEWSLETTER 11 T E M M U Z YENİ DARBE GİRİŞİMİ

2 TÜRKİYE YE YENİ OPERASYON Türkiye ve üst iradeye karşı açılan savaşta, yani 2013 Mayıs ayındaki Gezi olaylarından bu yana devam eden süreçte, yeni bir safhaya yaklaştığımız anlaşılıyor. Savaşın kodları doğru okunduğu takdirde, önümüzdeki aylarda yeni bir hamlenin gelme ihtimalinin oldukça yüksek olduğu görülebilir.

3 YENİ DARBE GİRİŞİMLERİ YOLDA: YENİ BİR SALDIRI ÖNCESİ TOPARLANMA ÇAĞRISI! Gezi olaylarıyla başlayan savaşın temel kodu sınırsız, ilkesiz, kesintisiz saldırı dır. Türkiye ve üst iradeye karşı açılan savaşta, yani 2013 Mayıs ayındaki Gezi olaylarından bu yana devam eden süreçte, yeni bir safhaya yaklaştığımız anlaşılıyor. Savaşın kodları doğru okunduğu takdirde, önümüzdeki aylarda yeni bir hamlenin gelme ihtimalinin oldukça yüksek olduğu görülebilir. Gezi olaylarıyla başlayan savaşın temel kodu sınırsız, ilkesiz, kesintisiz saldırı dır. Türkiye düşmanları denemedik melanet, kurmadıkları işbirliği ve koalisyon, dejenere etmedikleri tek kavram kalmaksızın bu savaşı sürdürmektedir. Burada amaç ülkeye ve üst iradeye yılgınlık getirmek ve havlu attırmaktır. Önümüzdeki günlerde olası yeni saldırılara dair öngörüleri güçlendiren gelişmelerden bir tanesi, sözde bizim mahalleden ve yakın cenahtan savaştan yorulma ve pes etme sinyallerinin gelmesi ve bunun için tüm sorumluluğun üst iradeye yıkılması yönünde söylemlerin artmaya başlamasıdır. 2

4 Burada önemli bir husus, teslim bayrağı çekmeye hazırlanan ve üst iradeyi hedefe koyan çoğunluğu medya mahallesinden tiplerin hemen tamamının aslında hiçbir zaman gerçek bir mücadelede bulunmamış olmalarıdır. Bol menfaat peşinde ve güne göre klavye mücahidliği yapan bu tipler şimdi üst irade ile aralarına mesafe koyma ve olası bir yeni döneme az hasarla girme çabasındadır. Düşman azaltma stratejik adımını, üst iradeye her fırsatta operasyon çekmiş tiplerle barışmaya ve hatta açıkça telaffuz edemeseler de PDY/PÖ ve/ya FETÖ ile uzlaşmaya kadar çekip esnetmeye çalışan karakter yoksunlarına da dikkat edilmelidir. Bunlar ileride yaşanacak bir sarsıntıda biz demiştik demeye hazırlanan kavruk menfaatçilerdir. Durum tespiti açık yüreklilikle yapılmadıkça riskler gerçek boyutuyla görülemez ve hata riski artar. Durum şudur : Savaş kesintisiz devam etmektedir ve özellikle Davutoğlu döneminde yaşanan fetret devri, ilerisi için birçok patlamaya hazır bombayı sahaya yaymıştır. Bunlar diplomasiden iç siyasete, ekonomiden güvenliğe birçok alanda sorunları yola mayın gibi döşemiştir. PDY/PÖ ve/ya FETÖ ile mücadelenin ağırdan alındığı, Yeni Ağ benzeri yapıların özellikle bürokraside kadrolaştığı, üst iradeyle sorunlu bir medya yapılanmasının desteklenip oluşturulduğu bir dönem yaşandı. Bu dönem Davutoğlu nun ayrılması ile birden bitmiş de değil. Hala uzantıları devam ediyor ve üst iradeye karşı operasyonlara katkı sağlıyor. Bu ortamda siyaset yeniden dizayn edilmeye çalışılırken, dış güçler sürekli bir pazarlık ve çekilme moduyla ülkeye hasmane tavırlarla yaklaşırken, terör en şerefsizce yöntemlerle her gün kendini hatırlatırken acil aksiyon ihtiyacını herhalde kimse tartışamaz. Bizce yapılması gereken, öncelikle risk sıralamasının oluşturulması ve acil adımların devlet aklıyla atılmasıdır. Halihazırda tüm çabası dünyada Türkiye ve hükümet karşıtı cephe oluşturmak için çalışmak olan PDY/PÖ ve/ya FETÖ nün en kesin yöntemlerle yönetici kadrosunun etkisizleştirileceği adımlar acilen atılmalıdır. Bu adım hayati önemdedir. Psikolojik üstünlük ve doğru bilgilendirme kamuoyu desteği açısından önemlidir. Özellikle medyadaki dağınık, hedefsiz, menfaat odaklı ve çoğu zaman ilkesiz görünümden acilen kurtulanmalıdır. Bu yapı ne mevcudu koruyabilir ne de ileriye taşıyabilir. Menfaat düşkünü, ağır zaaflarla malul, fikir ve karakter yoksunu tiplerin ego tatmini için yaptığı şaklabanlıkların medya ve iletişim faaliyeti kabul edilemeyeceği ortadadır. İç kamuoyunu bile doğru bilgilendirme ve yön verme konusunda başarı elde edilememişken uluslararası imaj ve propoganda adına birşey başarılması beklenemez. 3

5 Psikolojik üstünlük ve doğru bilgilendirme kamuoyu desteği açısından önemlidir. Özellikle medyadaki dağınık, hedefsiz, menfaat odaklı ve çoğu zaman ilkesiz görünümden acilen kurtulanmalıdır. Bu yapı ne mevcudu koruyabilir ne de ileriye taşıyabilir. Menfaat düşkünü, ağır zaaflarla malul, fikir ve karakter yoksunu tiplerin ego tatmini için yaptığı şaklabanlıkların medya ve iletişim faaliyeti kabul edilemeyeceği ortadadır. İç kamuoyunu bile doğru bilgilendirme ve yön verme konusunda başarı elde edilememişken uluslararası imaj ve propoganda adına birşey başarılması beklenemez. Bürokrasi, devletin stratejileriyle uyumlu bir biçimde tekrar yapılandırılmalıdır. Stratejik düşünemeyen, makamı dolduramayan, vizyonu kısa vadeyle sınırlı, risk yönetiminden habersiz kadrolarla hedefe varılamaz. Medyadaki çekişmelerin ve şahsiyetsizliğin benzerini bürokraside yaşatan tipler, ileride umulmadık sorunlara da yol açabilir. Bu kadroların gücü ve önemi özellikle zor zamanlarda belli olur. Zor zamanlara dayanabilecek ve zorlukları yönetebilecek kadrolar hızla oluşturulmalıdır. Toplum kesimlerinin daha iyi bilgilendirilmesi ve kazanılması için sosyal politikalar ve stratejiler belirlenerek toplum tabanı uyanık tutulmalıdır. Ülkede algı operasyonları bugüne kadar başarısız olduysa da ilerisi için tedbirli olunması faydalıdır. Üst iradenin ve hükümetin doğru bilgilendirilmesi ve stratejik adımlar için ekiplerin etkin çalışması önemlidir. Maalesef özellikle danışman kadrolarında asli vazife hariç herşeyle uğraşan bir kesim ortaya çıkmıştır. Doğru düzgün tek bir katkı yapmayan, yapmaması gereken işlerin (sosyal medya operasyonları dahil) içine giren bu kadroların verebileceği tahribat büyüktür. Kapsamlı bir arınma/arındırma ile destek değil köstek olan bu kadrolar disiplin altına alınmalıdır. Sonuç olarak, ülke için uyanık olmak ve stratejik hareket etmek zorundayız. Önemli sorunlar ve tehditlerle karşı karşıyayız. Bu durum, bir süre sonra başka büyük operasyonları da karşımıza çıkarabilir. 4

6 PA R A L E L D E V L E T R İ S K İ H A L A VA R Bir terör örgütü ve üst aklın maşası olarak PDY/PÖ ve/ya FETÖ nün devletin kılcallarından tasfiyesi bu ülkenin kaderi açısından son derece önemli Aralık darbe girişimlerini üst iradenin güçlü duruşu ve siyasi dehasına milletin basireti de eklenince çok şükür ülke büyük bir hasar görmeden atlatmak mümkün oldu.

7 PDY-PÖ (FETÖ) ZAYIFLAYABİLİR AMA PARALEL DEVLET RİSKİ HALA VAR! PDY/PÖ ve/ya FETÖ ile mücadelenin, önemini ve hız kazanma ihtiyacını tekrar gözler önüne seriyor. Acilen bu belanın kökünün kazınması önemli. Bir terör örgütü ve üst aklın maşası olarak PDY/PÖ ve/ya FETÖ nün devletin kılcallarından tasfiyesi bu ülkenin kaderi açısından son derece önemli Aralık darbe girişimlerini üst iradenin güçlü duruşu ve siyasi dehasına milletin basireti de eklenince çok şükür ülke büyük bir hasar görmeden atlatmak mümkün oldu. PDY/PÖ ve/ya FETÖ ile mücadele Davutoğlu döneminde yavaşladı ama halkın reflekslerinin sağlamlığı bu terör örgütünün toplumsal hayatta dışlanmasını beraberinde getirdi. Yeni dönemde ise PDY/PÖ ve/ya FETÖ tasfiyesinin tekrar hız kazandığına dair işaretler gelmekte. Bununla bağlantılı olarak üst aklın, PDY/PÖ ve/ya FETÖ yü de kullanarak ülkeyi dışarıdan çevreleme çabasına girdiği görülüyor. Almanya da sözde soykırım tartışmaları, İngiltere de referandum sürecinin birden bire Türkiye aleyhtarı bir kampanyaya dönüşmesi ve ABD de devam eden /ettirilen sözde hukuk süreçleri buna işaret etmekte. 6

8 Tüm bunlar, PDY/PÖ ve/ya FETÖ ile mücadelenin, önemini ve hız kazanma ihtiyacını tekrar gözler önüne seriyor. Acilen bu belanın kökünün kazınması önemli. Ancak kritik bir noktayı da bu mücadele sırasında gözden kaçırmamak şart : Yeni paralel devlet yapılanmaları (Milli Damar, KÖZ, Malatyalılar Grubu, YENİ AĞ, Derin AĞ vb) riski. Devlet büyük bir güç ve bu güce talip olanlar arasında PDY/PÖ ve/ya FETÖ taktiklerini de dikkate alarak strateji belirleyenler olması muhtemel. Nitekim Yeni Ağ ve Derin Ağ analizlerimizde bunların örneklerine değindik. ( Bakınız: ) Bugün itibariyle de bazı kötü niyetli girişimlerin devam ettiği ortada. Ana çerçevede bu paralel devlet yapılanması çabalarına dair birkaç noktaya dikkat çekelim. Bir grup, Ak Parti misyonunda görünmekle birlikte üst iradeye özünde tavırlı ve her türlü dalgalanmada çeşitli ittifaklara girerek üst iradeyi zayıflatmaya hazır bir grup. Bunlar hala Ak Partide üst iradenin gücünün azalacağı günlerin geleceğini umuyorlar. Bu nedenle, hem bürokraside hem medya/sosyal medyada belli bir gerilimi canlı tutuyorlar. Böylece, bir kargaşa anında üst akıl ve maşaları ile bile masaya oturmaya hazır ve örgütlü bir yapı olarak ortada bulunmak niyetindeler. Bunlar son derece riskli bir grup, çünkü tek amaçları üst iradeye operasyon. Hal böyle olunca da her türlü kargaşayı daha da kronik hale getirmeye hazır bombalar gibiler. Meselenin iyi tarafı ise artık iyiden iyiye deşifre olmuş olmaları. İkinci bir grup ilk gruba göre üst irade ile uyumlu görünen ve hatta kamuoyunda bu konuda duruşları sorgulanmayan bir grup. Ancak, bunlar da bir biçimde kendi devlet ağlarını kurma çabasındalar. En büyük hataları, üst iradeyi yönlendirme gücüne sahip olduklarına inanmaları. Bürokraside son dönemde istedikleri konunları yavaş yavaş elde etmeye başlamış olmaları da onları cesaretlendiriyor. Ağırlık olarak Derin Ağ yapılanmasından oluşan bu grubun bazı bakanlar üzerinden de güç tesis etme çabasında olduğu görülüyor. En büyük sorun, yetersizliklerinin farkında olmayarak büyük hatalara kapı aralama risklerinin henüz farkına varılmamış olması. Bu grup, ilk kargaşada dağılıp kaçmaya hazır ya da bizzat kendi aptallıklarıyla düşmana malzeme verebilecek kadar basiretsiz kişilerden oluşuyor. Üçüncü bir grup, PDY/PÖ ve/ya FETÖ ile geçmişte karşı karşıya gelmiş bazı grup ve yapıların birbirlerine veya bazı dini/sosyal yapılara eklemlenmelerine dayanıyor. Bunlar geçmişte yaşadıkları mağduriyetler üzerinden görünürde PDY/PÖ ve/ya FETÖ tasfiye mücadelesine katkı verirken bir yandan da kendi kadrolarını kurmaktalar. 7

9 Daha alt düzeyde ve daha az etkili başka gruplar/grupçuklar da var. Ama meselenin can damarı, PDY/PÖ ve/ya FETÖ mücadelesi sürecinde bu tarz yeni paralel devlet yapılanmalarının gözden uzak kalarak fırsat yakalamaları. Kullandıkları taktiklerin de PDY/PÖ ve/ya FETÖ ile büyük ölçüde örtüştüğü ortada. Sonuç olarak, PDY/PÖ ve/ya FETÖ mücadelesi devlet aklıyla yürütülürken yeni paralel devlet yapılanmalarının da mutlaka önüne geçilmeli ve ileride daha büyük riskler doğuracak her türlü girişim erkan safhada tasfiye edilmelidir. Risk var ve artıyor. Dikkat ve tedbir zamanıdır. 8

10 D E V L E T E Ş E R İ K KO Ş A N A Ğ L A R : Y E N İ A Ğ, M A L AT YA L I L A R GRUBU, MİLLİ DAMAR VE KÖ Z Ü N M E DYA U Z A N T I L A R I! PDY/PÖ ve/ya FETÖ başta olmak üzere devlete şerik koşan AĞ ların en önemli silahlarından biri medya ve medya da kullanılan gazetecilerdir. Çünkü medya, Psikolojik Harp, Algı ve kamuoyunu manipüle etme ancak ve ancak medyadaki uzantılar aracılığı ile yapılmış ve/ya yapılmaktır.

11 DEVLETE ŞERİK KOŞAN AĞ LAR: YENİ AĞ, MALATYALILAR GRUBU, MİLLİ DAMAR VE KÖZ ÜN MEDYA UZANTILARI! Gazeteciler, tabiatları gereği hem iyi duyan kulakları, iyi ilişkileri hem de iyi gören gözleri vardır. PDY/PÖ ve/ya FETÖ başta olmak üzere devlete şerik koşan AĞ ların en önemli silahlarından biri medya ve medya da kullanılan gazetecilerdir. Çünkü medya, Psikolojik Harp, Algı ve kamuoyunu manipüle etme ancak ve ancak medyadaki uzantılar aracılığı ile yapılmış ve/ya yapılmaktır. Dolayısıyla bu analizimizde Devlete şerik koşmaya çalışan AĞ ların medya uzantılarını işleyeceğiz. Devlete şerik koşan AĞ ların ve/ya Yeni Yapılanma ların en rahat kullandıkları meslek grubu gazetecilerdir. Gazeteciler, tabiatları gereği hem iyi duyan kulakları, iyi ilişkileri hem de iyi gören gözleri vardır. Buna merak olgusu da eklenince bu tür gazetecilerin istihbarat eğitiminden geçen ajanlara taş çıkardığı söylenebilir. Devlete şerik koşmaya çalışan örgütler; haber toplama ve kamuoyunu manipüle etme konusunda eşsiz fırsatlar sunduğu için özellikle istihbarat alanında etkili olan gazetecileri her zaman kullanmışlardır. PDY/PÖ ve/ya FETÖ bunun en bariz örneğidir. 10

12 YENİ AĞ, Malatyalılar Grubu, Milli Damar, KÖZ ve benzeri devlete şerik koşmaya çalışan yapılanmalar da tıpkı PDY/PÖ ve/ya FETÖ taktiği kullanmaya başlamış ve hatta kullanmaya devam etmektedir. Gelelim devlete şerik koşmaya çalışan bu örgütlerin kullandığı, kullanmaya çalıştığı gazeteci profillerine. Bu profilleri incelemeye almadan önce ABD den bir örnek ile ilerleyelim: Yabancı istihbarat örgütlerinin özellikle ABD istihbarat örgütlerinin Vietnam Savaşı boyunca gazetecilik mesleğini yaygın bir şekilde kullandığı tarihe not düşülmüştür li yıllarda ABD kongresinin komite raporu incelendiğinde, ABD nin saygın yayın kuruluşlarında çalışan çok sayıda gazetecinin aslında CIA ya çalıştığı resmen ortaya çıktığı, CIA nın sadece kadrolu gazetecileri değil, serbest gazetecileri de görevlendirildiği anlatılmaktadır. Söz konusu raporda bu konu işlense de çalışan gazetecilerin isimleri hala bir sır olarak ABD hükümeti tarafından açıklanmamakta, deşifre edilmesi ise casusluk suçu kapsamına girmektedir. Ülkesi adına hizmet eden söz konusu gazeteciler ise kendilerini deşifre etmemiş, varlıklarından ise CIA dışında kimse haberdar değildir. Türkiye de ise tam tersi olay ve/ya olaylar yaşanmaktadır. Türkiye deki istihbarat kurumlarının örtülü operasyonlarda kullandığı gazetecilerin bir kısmı kontrol edilemediği için devlete şerik koşmaya çalışan yapılar/yapılanmaların egemenliğine girmiştir. Hatta söz konusu kişiler bu titrle iş takipçiliği, devlete şerik koşan yapılara/yapılanmalara bilgi sızdırmaya kadar gitmişlerdir. Gizliliğin temel olduğu örtülü operasyonların büyük kısmı da yanlış tercih edilen isimler nedeni ile deşifre olmuş ve/ya olmaya devam etmektedir. Bu konuya örnek olarak Analiz Hattı nın ulaştığı bir BİLGİ NOTU ile ilerleyelim: Söz konusu bilgi notunda YENİ AĞ ın medya gruplarından birinde haftada bir program yapan bir şahsın, devlete şerik koşmaya çalışan bir yapılanmanın yöneticileri ile dar dairede bir toplantı gerçekleştirdiği, mezkur mahalde gerçekleşen toplantıda bir kurumun titri ile her türlü OF THE RECORD bilgiye ulaşabileceğini söylediği, o kurumda iletişimde olduğu şahıs ile de Whatsapp üzerinden yazıştığını deşifre ettiği notu dikkat çekmektedir. Yine söz konusu bilgi notunda bu şahsın ve bu şahıs ile aynı çatı altında bulunan Özel ekibin de hükümete yakın medya gücü ile iş takipçiliği yaptıkları, devlete şerik koşmaya yeltenen yapılanmalar ile iltisaklı oldukları notu da düşülmüştür. 11

13 Son zamanlarda medya da ismini sıklıkla duyduğumuz PDY/PÖ ve/ya FETÖ dışında, YENİ AĞ, Malatyalılar Grubu, Milli Damar, KÖZ gibi devlete şerik koşmaya çalışan örgütlerle iltisaklı gazetecilerin büyük bölümü hükümete yakın medya kuruluşlarında istihdam edildiği ve bu isimlerin özellikle PDY/PÖ ve/ya FETÖ konusunda etkin mücadele ettikleri, mücadele kapsamında kamuoyunu manipüle ederek devlete şerik koşmaya çalışan başka yapılanmalarla olan iltisakları çerçevesinde söz konusu yeni yapılanmaların da önünü açtığı söylenebilir. Çeşitli kurumlarda istihdam edilen bu gazetecilerin dosyasını da başka bir analizde yazacağımız notunu düşerek, biraz da tespitler, olacaklar ve yol haritasına bakalım: 1 Yeni Türkiye ve/ya Büyük Türkiye çizgisinde yayım yapan medyanın başarılı bir sınav verdiğini söylemek mümkün değil. Bu nedenle yeniden yapılanma ve arınma eş zamanlı başlıyor. 2 Yeniden yapılanmada öncelik mecraların daha etkili ve kaliteli kullanılabilmesini sağlayacak, kaynak verimiliğini artıracak tarzda mecraların ve yayın gruplarının yeniden dizayn edilmesi hedefleniyor. Bunun içerisinde birleşmeler, küçülmeler, içerik ve tema değişimleri dahil ciddi tedbirler var. 3 Mecralar arasında analiz kapasitesi, anlatım gücü ve hedef kitle bakımından revizyona tabi tutulacak olanlar var. Önemli adımlardan birisi de ekonomi yayıncılığı alanında olacak. Ülkede bu alanda ciddi bir boşluk olmasının operasyonlara ve manipülasyonlara kapı araladığı, Doğuş ve Ciner grubunun iki kanalının tetikçiliğin ve yabancı yatırımcı sözcülüğünün ötesine geçemediği görülmüş durumda. Bu alanda şaşırtıcı ve yüksek profesyonellikte yeni bir mecra kısa sürede hayata geçirilebilir. 4 Mecralar ve gruplar yenilenirken kadrolarda da değişim hızlanacak. Özellikle daha etkin ve esnek gruplarla hızlı yönetim gücüne sahip kadrolar yeni dönemde önde olacak. Patronundan beslenen, iç çekişmelere ve çıkar hesaplarına odaklı, odalarına kapanmış, ilişki ağları dışında çıkamayan ve bu ağlara mahkum kalan bazı yöneticiler hızla uzaklaştırılacak. Bunlardan bir kısmına geçici kızak görevler verilebileceği gibi artık ülke gündeminden tamamen silinecek isimler de olacak. Bu kapsamda büyük süprizler bizleri bekliyor. Ama şunu söyleyebilirim, özellikle Ak Parti tabanının gönlüne su serpecek adımlar geliyor. Kudretli görünen ne isimler acı biçimde silinecekler. 12

14 5 Arınma kapsamında, yukarıda değindiğim adımlar dışında bir de sağlam bir duruş, fikri altyapı ve ahlaki tavır ortaya koyamayanlar ile de yollar ayrılacak. Tabanın da artık yeter dediği bazı borazanlar, garip ilişkiler içerisine girenler, ahlaki zaafları görülenler hızla temizlenecek. Bunlar arasında ilginç biçimde en fanatikler de var. İsimler şaşırtabilir. 6 Önemli bir nokta da bu büyük yapılanma için bir süredir ciddi bir çalışma olması ve bunun gereken makama arz edilmiş olması. Bu mühim rapor yukarıda değindiğimiz ahlaki zaaf, devlete şerik koşmaya çalışan yeni yapılanmalarla iltisaklı kişiler, yanlış ilişki ağları ve operasyonel kullanıma açıklık gibi hususlarda risk taşıyan isimlere dair önemli detaylar içermekte. Büyük titizlikle hazırlanıp servis edilen bu çalışma sonrasında gerekli talimatlandırmanın yapıldığı söylenmekte. 7 YENİ AĞ, Malatyalılar Grubu, Milli Damar, KÖZ gibi devlete şerik koşmaya çalışan örgütlere ve bu örgütlerin medya da kullandığı gazetecilere de bir not: Allah şirk kabul etmez. Devlet de şerik (ortak) kabul etmez. 13

15 DERİN AĞ : YENI DÖNEMIN YENI ÖRGÜTÜ! Özellikle ekonomi ve güvenlik alanlarındaki tüm boşluklar yakın takip edilmekte ve PDY/PÖ ve/ya FETÖ nün Yeni Ağ ile ulaşamadığı kılcallara bu kez suret-i haktan görünen kullanışlı aptallarla ulaşabilmesi için oyunlar kurulmaktadır.

16 DERİN AĞ : YENI DÖNEMIN YENI ÖRGÜTÜ! Özellikle ekonomi ve güvenlik alanlarındaki tüm boşluklar yakın takip edilmekte ve PDY/PÖ ve/ya FETÖ nün Yeni Ağ ile ulaşamadığı kılcallara bu kez suret-i haktan görünen kullanışlı isimlere ulaşabilmesi için oyunlar kurulmaktadır. Önce PDY/PÖ ve/ya FETÖ nün operasyonları Gezi den itibaren ülkeyi hedefe koydu; ardından kesintisiz bir mücadele sürecinde türlü yapı ve örgütler rollerini oynamaya başladı. Hedef ortaktı: Ülkedeki iradeyi felç edip siyaseti yeniden dizayn etmek ve Türkiye ye diz çöktürmek. Başaramadılar ve başaramayacaklar. Ama bunun kadar kesin bir gerçek var ki pes etmediler. PDY/PÖ ve/ya FETÖ, PKK ve HDP dahil tüm yapılarla işbirliği yaparken bir yandan da daha kullanışlı yapıları ortaya çıkarmak veya var olan oluşumları kendi kontrolüne almak için planlarını hayata geçirdi. Uzun analizlerle tek tek isim ve vakalara değinerek bu risklere dikkat çekmiştik. Ak Parti de genel başkan değişimi ile birlikte 2014 yılından itibaren Yeni Ağ diye adlandırdığımız bir yapının güçlenişini, örgütlenişini ve faaliyetlerini deşifre etmiştik. 15

17 Yeni Ağ, benzer profil ve ortak gayete sahip kişilerin PDY/PÖ ve/ya FETÖ desteğini de alarak, güya o yapıdan uzak görünürken bir yandan da o yapının taktiklerini kopyalayarak güç kazanmaya çalışan bir grup olarak ortaya çıkmıştı. Hedefleri üst iradeyi güçsüzleştirmek, yeni güç odakları tesis etmek, bürokraside (özellikle ekonomi bürokrasisinde) örgütlenmek ve bundan menfaat devşirmem olan bu yapı medya dünyasından ve iş aleminden de destekçi ve üyeleriyle büyük bir planı hayata geçirme çabasındaydı. Ama başaramadılar, hevesleri kursaklarında kaldı. Dedik ya, Üst Akıl ve PDY/PÖ ve/ya FETÖ tamamen yenilmediği gibi pes etmeye de hevesli değildir. Yeni oyunlar, yeni hileler ve kumpaslar için son sürat çabaları devam etmektedir. En büyük risk, yeni yapılanmaların gözden kaçmasına müsaade etmek ve PDY/PÖ ve/ya FETÖ nün bukalemunvari taktiklerini ve hedef şaşırtma gücünü hafife almaktır. PDY/PÖ ve/ya FETÖ için hareket skalası geniştir ve sırada kullanışlı aptallar ve kifayetsiz muhterisler olduğu anlaşılmaktadır. Şimdi de karşımızda yeni bir yapılanma var ki Yeni Ağ a göre daha esnek ve hatta bağımsız gibi görünse de PDY/PÖ ve/ya FETÖ çıkarlarına hizmet bakımından son derece yeknesak ve bütüncül. Bu yapıyı analiz ve deşifre ederken Derin Ağ kavramını kullanıyor olacağız. Derin Ağ ın derinliklerine girmeden önce, meselenin daha iyi anlaşılabilmesi için bazı kavramlar, önermeler ve sorularla başlayalım: 1. PDY/PÖ ve/ya FETÖ örgütünün ve üst iradeye düşman tüm yapılanmaların amacı yeni ve büyük sorunlar çıkarmak ve bu arada PDY/PÖ ve/ya FETÖ tasfiyesini sulandırarak gerçek güçlerini korumaktır. Bunu kripto tiplerle veya Yeni Ağ mensubu isimlerle yapmaya çalışırken başarısız oldukları için yeni dönemde mutlaka yeni bir taktik ve kamuflajla güçlerini korumak en öncelikli hedefleridir. 2. PDY/PÖ ve/ya FETÖ nün en önemsediği hususlardan biri istihbarat ve bilgi akışıdır. Bu sayede tedbir alma, oyun kurma ve kumpaslara zemin hazırlama gücüne ulaşmaktadır. Bilgi akışını sağlamanın bir yolu da bu konuda aklı, tecrübesi ve birikimi yetersiz yöneticileri kullanmaktır. 16

18 3. PDY/PÖ ve/ya FETÖ geri plana çekilmiş gibi yaparak ve bazı kritik noktalarda erken ve temelsiz zafer görüntüleri oluşturarak zaman kazanmaya çalışmaktadır. Böylece kritik mevziler gözden uzak tutulacak ve alttan altta örgütlü güç korunacaktır. 4. Özellikle ekonomi ve güvenlik alanlarındaki tüm boşluklar yakın takip edilmekte ve PDY/PÖ ve/ya FETÖ nün Yeni Ağ ile ulaşamadığı kılcallara bu kez suret-i haktan görünen kullanışlı aptallarla ulaşabilmesi için oyunlar kurulmaktadır. Derin Ağ ın PDY/PÖ ve/ya FETÖ nün nihai amaçları için kullanılmasında Yeni Ağ dan farklı taktikler söz konusudur ve bu kez yüksek kamuflajla ve hedef şaşırtılarak yola devam etmektedirler. Derin Ağ ın derinliklerine inmeden önce bazı soruları da not düşelim ve cevaplarını Derin Ağ ın analizlerinde detaylı vereceğimizi ileterek sizlerle paylaşalım : 1. Darbe girişimlerini (17-25 Aralık) ekonomi kurumları (kamu bankaları, BDDK vs) üzerine kuran PDY/PÖ ve/ya FETÖ nün bu kurumları gözden çıkarması mümkün müdür? Yoksa tam tersine PDY/PÖ ve/ya FETÖ yeni kumpasları için bu kurumlarda gücünü koruma çabasında mıdır? 2. Kurumlarda göze çarpan ortak bazı durumlar/özelliklerin işaret ettiği dikkat çekici gerçekler nelerdir? Örneğin Ziraat Bankası nda Genel Müdür Hüseyin Aydın ın yıllardır en yakınında olduğu söylenen ve mason oldukları iddia edilen iki Genel Müdür Yardımcısı, TMSF Başkanı Şakir Ercan Gül ün her daim yanıbaşındaki yardımcısı M.A.İslamoğlu, BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben in akıl aldığı eski Başkan Yardımcısı Murat Türker ile Fatih Üniversitesinde hocalık yaparken alıp Başkan Yardımcısı yaptığı İrfan Kurt, Borsa Başkanı Himmet Karadağ ın yakınındaki malum isimler Ve daha niceleri, neye işaret etmektedir? 3. Kurumların başında yer alan ve üst iradeye yakın oldukları iddia edilen isimlerin yakın çalışma çevrelerindeki ortak özellikler ve taşınan büyük riskler tesadüf müdür? Yoksa burada bir dizayn mı söz konusudur? 17

19 4. BDDK Başkanı kurumu İstanbul a taşırken PDY/PÖ ve/ya FETÖ mensuplarının nasıl bundan çok memnun olup kurumda güçlerini artırmaya başladıklarını bir analizde anlatmıştık. Aynı şekilde Borsa İstanbul da güya keskin bir tasfiye görüntüsü verilirken tabanda ve temelde PDY/PÖ ve/ya FETÖ mensuplarının güçlerini koruyor olmalarına ne demek gerekir? 5. PDY/PÖ ve/ya FETÖ nün Yeni Ağ çetesini yıllar içerisinde usulsüz işlere ve özellikle akçeli kumpaslara bulaştırarak tasmaladığı bilinmekte iken aynı yöntemlerin Derin Ağ için kullanılıyor olma riski nedir? Kamu bankalarına dair bazı iddialar, Borsa İstanbul da yeni yönetimin bağlantı ve kaynak aktarımlarına dair iddialar bunların işaretleri olabilir mi? Borsa İstanbul da göstermelik operasyonlar yapılırken İbrahim Turhan dönemine dair tek adım atılamamasının ve milyonlarda liralık tazminatlarla birkaç üst yöneticinin gönderilmesi dışında aksiyon alınamamasının sebepleri nelerdir? 6. Görüntüde üst irade ile tam uyumlu görünen yöneticilerin ve etraflarındakilerin biraz üzerleri kazınınca ortaya çıkanlar dikkat çekicidir. Ziraat Bankası Genel Müdürü Aydın ın çevresinin önemli ölçüde Ak Parti düşmanlarından oluştuğu iddiasını, Borsa ya Genel Müdür atanan Osman Saraç ın Abdüllatif Şener hayranı olması nedeniyle uzun süre İstanbul Altın Borsası nda başkanlık görevine asaleten atanmamış olmasını, Borsada hala ortalıkta dolaşan Talat Ulussever in Paralel akademisyenler ve işadamları ile geçmişte girdiği yakın ilişkilere dair iddiaları Ve yakında açıklayacağımızı daha birçok sorunlu iş ve ilişkileri FETÖ/PDY nin bilmemesi ve bunlar üzerinden güç kullanması düşünülebilir mi? 7. Bazı kifayetsiz muhterislerin, sadece üst iradenin ve bazı yetkililerin isimlerini kullanarak iş yapma (veya yapmama) tavırlarının yol açabileceği sorunlar fark edilmekte midir? Kurumlarına hakim olamayan bu isimlerin, yeni Paralel operasyonlar karşısında çökmelerinin an meselesi olacağı fark edilmekte midir? Ülkeye yönelik operasyonların bitmesini beklemek hayaldir. Yeni Gezi, yeni 17-25, yeni terör ve yeni çete saldırıları devam edecektir. Aptal dostlardan veya kullanışlı aptallardan yeni darbeler yememek önemlidir. 18

20 DERİN AĞ: BORSA İSTANBUL YÖNETİMİNİ TANIYALIM! Kod Adı K.O.Z filmini izleyenler bir sahneyi hatırlayacaktır : Borsa İstanbul yöneticilerinin PDY/PÖ ve/ya FETÖ lideri FG den aldıkları talimat ve uğradıkları şantaj. Elbette bu bir film sahnesi ve mizansen. Ama Borsa İstanbul un 2012 yılından bu yana başına gelenler bu kurumun Üst Akıl ve PDY/PÖ ve/ya FETÖ için ne denli önemli olduğunu gösterir.

21 DERİN AĞ DEŞİFRE : BORSA İSTANBUL YÖNETİMİNİ TANIYALIM! Kod Adı K.O.Z filmini izleyenler bir sahneyi hatırlayacaktır : Borsa İstanbul yöneticilerinin PDY/PÖ ve/ya FETÖ lideri FG den aldıkları talimat ve uğradıkları şantaj. Kod Adı K.O.Z filmini izleyenler bir sahneyi hatırlayacaktır : Borsa İstanbul yöneticilerinin PDY/PÖ ve/ya FETÖ lideri FG den aldıkları talimat ve uğradıkları şantaj. Elbette bu bir film sahnesi ve mizansen. Ama Borsa İstanbul un 2012 yılından bu yana başına gelenler bu kurumun Üst Akıl ve PDY/PÖ ve/ya FETÖ için ne denli önemli olduğunu gösterir yılında Borsa İstanbul da İbrahim Turhan döneminin başlamasıyla birlikte Borsa da ve iştiraki ya da etkili olduğu kurumlarda müthiş bir Paralel örgütlenme başlamış oldu. Borsa İstanbul da yönetim kadrosunu paralel isimlerden kuran Turhan, Takasbank ve MKK gibi şirketlere de bu profilde isimleri yerleştirdi. Adeta talimat alınmışçasına yüzlerce kişinin Borsaya ve bu şirketlere alındığı iddia edildi. Nasdaq projesi, kör havuz gibi birçok şaibeli proje de hayata geçirildi. 20

22 17-25 Aralık darbe girişimlerinden sonra İbrahim Turhan uzun süre bu yapıyı korumakta inat etti. Sonra Genel Müdür Yardımcısı düzeyinde bir tasfiye dalgasına boyun eğmek zorunda kaldı. Büyük tepki çeken ve görevden alınması gündeme gelen Turhan, hocası Ahmet Davutoğlu sayesinde kendisini Meclise atmayı başardı. Turhan giderken Borsa yı da dizayn etmeyi ihmal etmedi. Yerine Galatasaray Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesinden beri elemanı olan Tuncay Dinç i getirmeyi başardı. Denge sağlama adına o sırada bir destekle Talat Ulussever ise Yönetim Kurulu Başkanı yapıldı. Yeni Ağ analizlerimizde yazmıştık, Tuncay Dinç tüm kadroyu yine PDY/PÖ ve/ya FETÖ ile bağlantılı ya da uyumlu kişilerden oluşturdu. 7 Haziran seçimleri sonrasında ise koalisyon hükümeti kurulacağı ve İbrahim Turhan ın ekonomi yönetiminin başına geçeceği beklentisi ile Borsa da işler daha da karıştı. Tuncay Dinç güç sarhoşu olurken Talat Ulussever ise hemen çark ederek Yeni Ağ a yanaşmaya başladı. Ulussever bu dönemde Hoca ya yaklaşmak için aracılar kullandığı gibi ABD yıllarında temasta olduğu PDY/PÖ ve/ya FETÖ ndeki abilerle de tekrar arayı ısıttığı iddia edildi. Yalancı bahar çabuk bitti ve 1 Kasım seçimleri sonrasınsa hava değişti. İbrahim Turhan üst iradeden net biçimde veto yedi ve Borsa mercek altına alındı. Bu dönemde Talat Ulussever de hızlıca çark ederek Himmet Karadağ ve onu da kullanan ekibe yanaştı. Aslında bu dönüşte Paralel Yapı nın etkisi de ayrı bir inceleme konusu. Genel Kurul la birlikte Tuncay Dinç görevden alınırken yaptığı zigzaglar nedeniyle Talat Ulussever de görevden alınıp kızağa çekildi. Peki yeni yönetim kimlerden oluştu? Önce Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ a bakalım. Maliye Bakanlığı bünyesinde sürekli ekipleşme ve fitnelerin içerisinde yer almakla bilinen bu isim Daire Başkanlığına getirildikten sonra iddialara göre yetersizliği ve sürekli koltuk kavgası nedeniyle Bakanlıktan uzaklaştırıldı yılında pasif bir görev olan ve aylık toplantılara katılımla sınırlı bulunan Sermaye Piyasası Kurulu üyeliğine atandı. Tamamen pasif bir göreve atanıp erken yaşta emekli edilen Karadağ aradığı fırsatı Aralık darbe sürecinde buldu. SPK ve Maliye Bakanlığı hakkında PDY/PÖ ve/ya FETÖ ile mücadele görüntüsü altında çeşitli dosyaları belli makamlara iletme çabasına girdiği iddia edildi. Rivayetlere göre listelerde önemli sayıda da rakip gördüğü ve şahsi husumet beslediği isimler vardı. 21

23 Neler olduysa Himmet Karadağ ın hedefine birileri Borsa İstanbul u koyarak Talat Ulussever ile ortak harekete yöneltti. Borsa ve iştirakleri hakkında düzenlenen raporlar elden ele dolaştırıldı. İddiaya göre Himmet Karadağ, hemşehrisi Bakan Nihat Zeybekçi nin nüfuzunu da kullanmaya çalışmış ama bir yandan da Zeybekçi nin PDY/PÖ ve/ya FETÖ ile bağlantısı olduğuna dair imalarda bulunmaktan da kaçınmamıştı. Kızak görevden birden bire Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanlığı na yükselen Himmet Karadağ ın ilişki ağına dair bir analizi paylaşacağız. Ama Maliye Bakanlığı PDY/PÖ ve/ya FETÖ imamı ve ABD de yüksek lisans sonrası ülkeye dönmeyip PDY/PÖ ve/ya FETÖ için açıktan çalışan bir isimle bağlantılar son derece dikkat çekici. Himmet Karadağ ile birlikte bir isim daha atandı: Osman Saraç. Peki Saraç kim? Osman Saraç da Maliye Bakanlığı kökenli yılında İstanbul Altın Borsa Başkan Yardımcılığı görevine atanan Saraç, yılları arasınsa bu görevi vekaleten yürüttü. Saraç bu dönemde özellikle maaş tartışmaları ile gündeme geldi. (Bknz. Saraç ın Vekil Başkanlığı döneminde ise Başkan Yardımcısı ilginç bir isimdi : Seyit Ahmet Işkın. Davutoğlu nun en yakın adamı ve Özel Kalem Müdürü. Saraç-Işkın ilişkisini ve Yeni Ağ bağlantısını ayrıca yazacağız. İlginç bir bilgi daha: Saraç ın İstanbul Altın Borsası Başkanlığına bir türlü asaleten atanamamasında özellikle Abdüllatif Şener le olan yüksek derecedeki yakınlığının etkili olduğu yaygın bir bilgi. Zaten atanmaktan ümidini kesen Saraç, 2013 yılında istifa etti. Nereye geçti: Alnus Yatırım. Altınbaş grubunun bir şirketi. Bu ilişkiyi de ayrıca analizimizde işleyeceğiz. Borsa İstanbul da neler olduğunu özetlersek: yılında gizli emekliye sevk edilen ve ilişkileri konusunda ciddi iddialar bulunan Himmet Karadağ Borsa YK Başkanı atandı. PDY/PÖ ve/ya FETÖ ile mücadele sözüyle göreve gelip bazı göstermelik adımlar atsa da Borsa da perde arkasında gücün hale PDY/PÖ ve/ya FETÖ de olduğu kanaati değişmedi. 2. Zigzaglarıyla bilinen ve cezalandırılan Talat Ulussever ile Yeni Ağ bağlantılı bilinen Tuncay Dinç danışma statüsünde bünyede tutuldu. Ayrıca bu kişilerle bağlantılı ve sorunlu bazı isimler de görevden alınır görünürken aslında Borsa bünyesinde kıyak görevlere getirildiler. 22

24 3. Ulussever-Dinç döneminde atanan Genel Müdür Yardımcılarının görevden ayrılmaları için her birine milyonluk tazminatlar ödendi. Ama bu gidenlerin alt kadrolarına dokunulmadı. 4. Abdüllatif Şener bağlantısı ile bilinen ve hakkında önemli soru işaretleri olan Osman Saraç Genel Müdür atandı. Saraç bir dönem Yeni Ağ ile de dirsek temasındaydı. 5. İbrahim Turhan dönemine dair hiçbir iddia ciddi biçimde incelenmedi. Bazı dosyaların kapatılması talimatı verildi. 6. Turhan döneminde kaynak aktarımlarının yapıldığı, bazı danışmanlar ile medyada/sosyal medyada bazı isimleri kaynak sağlandığı iddiaları örtbas edildi. Hatta bu dönemde yeni bazı isimlere kaynak aktarımlarına başlandığı iddiaları yayıldı. 7. Borsa nın iştiraklerindeki eski yapılanma korundu. Aynen Borsa da olduğu gibi birkaç isim istifa ettirilirken aşağıda esas gücü elinde tutan PDY/PÖ ve/ya FETÖ ve Yeni Ağ bağlantılı kadrolara ise dokunulmadı. 8. Himmet Karadağ gündem saptırma adına sözde milyar dolarlık uyduruk projelerle kapı kapı dolaşmaya başladı. Özellikle üst irade ve bazı bakanlar hakkında garip ve terbiye dışı açıklamaları her yerde duyulur oldu. Tekrar etmek isteriz : Borsa İstanbul ve iştirakleri bir operasyon sahasıdır ve PDY/PÖ ve/ya FETÖ şimdi de Derin Ağ yapılanmasını perde arkasından kullanarak oyun kurmaktadır. Şahsi menfaat hesaplarıyla ve eskiden getirdikleri garip bağlantılarıyla bazı isimler, PDY/PÖ ve/ya FETÖ için biçilmiş kaftandır. Kısa sürede bu isimler üzerinden kripto örgütlenmelerle bu kurumlardaki güçlerini artırdıkları gibi istihbarat imkanlarını da genişletmeleri kuvvetle muhtemeldir. Unutulmamlalıdır ki ülkeye yönelik operasyonların bitmesini beklemek hayaldir. Yeni Gezi, yeni 17-25, yeni terör ve yeni çete saldırıları devam edecektir. Aptal dostlardan veya kullanışlı aptallardan yeni darbeler yememek önemlidir. 23

25 D E R İ N A Ğ I N M E DYA V E S O S YA L M E DYA Ö R G Ü T L E N M E S İ V E ATA N A N K AY Y I M L A R A N OT! Derin Ağ ın örgütlenmesinde bürokrasi kadar PDY/PÖ ve/ya FETÖ ve Yeni Ağ ile benzer medya/ sosyal medya yapılanması olduğunu söyleyerek başlayalım. Bu tür örgütlenmeler açısından etki ajanı rolü gören, bu örgütlere operasyon alanı açan ve tehdit gördükleri unsurları hedefe koyan medya uzantıları hayati önemdedir.

26 DERİN AĞ IN MEDYA VE SOSYAL MEDYA ÖRGÜTLENMESİ VE ATANAN KAYYIMLARA NOT! Derin Ağ ın örgütlenmesinde bürokrasi kadar PDY/PÖ ve/ya FETÖ ve Yeni Ağ ile benzer medya/ sosyal medya yapılanması olduğunu söyleyerek başlayalım. Derin Ağ ın örgütlenmesinde bürokrasi kadar PDY/PÖ ve/ya FETÖ ve Yeni Ağ ile benzer medya/ sosyal medya yapılanması olduğunu söyleyerek başlayalım. Bu tür örgütlenmeler açısından etki ajanı rolü gören, bu örgütlere operasyon alanı açan ve tehdit gördükleri unsurları hedefe koyan medya uzantıları hayati önemdedir. Derin Ağ ın özellikle kendisine model aldığı PDY/PÖ ve/ya FETÖ ve benzeri yapılanma olan Yeni Ağ medyada büyük bir yapıya nüfuz etmiş ve bir yandan da sosyal medyayı bir operasyon mecrası olarak kullanmayı başarmıştı. Bazı kurumlardan (özellikle Borsa İstanbul ve bazı kamu bankalarından) türlü yöntemlerle destek bulduğu iddia edilen sosyal medya ekiplerinin Yeni Ağ için oynadıkları rolü analiz etmiştik. Yeni Ağ için en kritik nokta medya yapılanmasına orta vadede büyük kazançlar teklif edebilecekleri bir siyasi güce erişim imkanı bulmalarıydı. 25

27 Derin Ağ çetesi ise henüz bu güce erişebilmiş değil. Onlar güce erişebilmek adına medyayı kullanma çabasındalar ve bunun için eski taktikleri aynen uyguluyorlar. Derin Ağ çetesinden bir isim deşifre edilince, kendisi ve yakın çete mensupları hakkında önce bir iki gazetede pozitif haber yaptırılıyor. Yetmeyince bu kez sahte başarıların ve uyduruk projelerin anlatıldığı röportajlar takip ediyor. Mızrak çuvala sığmadığından bu kez sosyal medya ekibi devreye giriyor. İlk aşama, deşifrelerin geldiği mecraların itibarı sarsmak. Burada organize bir çabayla gündem saptırma, hedef gösterme ve iftira süreçleri başlıyor. O da yetmeyince bu kez sahte hesaplarla aynı anda çok sayıda mesajla Derin Ağ mensubu hakkında üst iradeye yakınlık, millilik ve sair iddialarla uyduruk haberler yayılıyor. Yazılı medyada bu çetelerin kullandığı kanallar tam olarak tespit edilmiş durumda. Bunlar arasında bazı ilişki ağları ile bizim medya mahallemizdeki yayın organlarımıza sızmış çeteler ve onların perdeleme amacıyla kullandıkları tipler de var. Yeni Ağ ve Derin Ağ çerçevesinde deşifre edilen isimlere dair kısa bir araştırmada bile bu isimler ortaya çıkar. Bilenler, bu isimleri hangi grupların arasında yetişmiş veya hala onların kontrolünde olduğunu da çok iyi bilir. Bu çete uzantılarının tespit edildiklerini ve tasfiyelerinin çok yakın olduğunu söyleyelim. Sosyal medya cephesinde de tetikçilik yapan ve algı operasyonları imza atan isimler de önemli ölçüde tespit edilmiş durumda. Dikkat çeken bir konu ise PDY/PÖ ve/ya FETÖ bağlantıları. Yeni Ağ için de Derin Ağ için de destek ve algı operasyonları yürüten bazı hesapların geçmişte FETÖ tarafından kullanılıp dönüştürüldükleri ve bazı mesajların yayılmasında FETÖ bağlantılı çok sayıda hesabın kullanıldığı tespit edilmiş durumda. Derin Ağ için önemli bir tespit bu yapının üst iradeye yakınlık yalan ve iddiası ile arka plansa bilerek veya bilmeyerek PDY/PÖ ve/ya FETÖ tarafından kullanılması ve istihbarat dair birçok hususta PDY/PÖ ve/ya FETÖ nün amaçları hizmet edebilecek şekilde dizayn edilmiş olmasıdır. Medyada ise köşeye sıkıp deşifre olmaya başlayınca korkuya kapılan, gündem değiştirmeye çalışan ama çete mensuplarıyla her zaman köşe bucak temasta olan bazı tiplerin tüm ilişki ve görüşmelerinin tespit edilmiş olduğunu söyleyelim. Derin Ağ çetesinin medya/sosyal medyaya kaynak aktarımında bazı yeni ilişki ağlarının da oluştuğu da görülmekte. İşi siyaset olması gereken bazı kişilerin, kendilerine alan açmak adına bazı yapılar kurdukları veya mevcut bazı yapıları finanse ederek kullanım hakkını aldıkları artık yaygın şekilde biliniyor. 26

28 Kendisine vekalet veren milletin vekaletini yerine getirmek yerine sosyal medyada örgütlenmeye odaklanan bazı isimlerin, karanlık ve şaibeli ilişkilerin merkezi konumundaki bazı hesap ve siteleri kullanmaya başlama süreçlerinden itibaren radarda oldukları bilinmekte. Bu ilişki ağlarına dair açık kanallardan ve ilişkili herkes bitirecek şiddette deşifrelerin de hazırlıkları olabilir, bizden söylemesi. Yeni dönemde Derin Ağ ın yiyeceği darbenin bundan sonra böyle menfaat çeteleşmesine yönelen ve FETÖ amaçlarına hizmet edecek mahiyetteki tüm yapılara da örnek olacağını umuyor ve bekliyoruz. Bu kez ahtapotun kolları çok net görülecek. DİPNOT: Derin AĞ ı deşifre etmeye devam ederken, özellikle kayyım atanan basın yayın organlarında da ciddi anlamda yeni yapılanmaların olduğu bilgi notları art arda gelmektedir. Söz konusu bilgi notlarında AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk e yakınlığı ile bilinen Zaman Gazetesi ne atanan Kayyım Avukat Metin İlhan ın özellikle bu yayın kuruluşuna tam nüfuz edemediği, YENİ AĞ ve DERİN AĞ ile ilintili olan bazı şaibeli isimlere PDY/PÖ ve/ya FETÖ ile mücadele adı altında tam sayfa röportajlar ve yazılar yazdırtıldığı ve bu ağları destekleyici algı haberleri yayımlandığı bu yazı ve röportajların aslında PDY/PÖ ve/ya FETÖ ile mücadele değil, aksine PDY/PÖ ve/ya FETÖ benzeri yeni yapılanmaların önünü açtığı belirtilmektedir. Söz konusu bilgi notunda AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk e yakınlığı ile bilinen Kayyım Metin İlhan ın bu medya kuruluşuna tam nüfuz edemediği, söz konusu medya kuruluşlarında Külünk kontrolünde yeni AĞ lara zemin hazırlandığı notu da düşülmektedir. Diğer yayın kuruluşlarına atanan kayyımlar ile ilgili de ciddi anlamda bilgi notları gelmekte, söz konusu notları da bir başka analizde değerlendireceğimizin notunu da düşmek isteriz. Yine Analiz Hattı olarak, kim olursa olsun, devletin savcılarının kayyım olarak atadığı isimlerin birileri ile hareket etme lüksü olmadığı gibi, söz konusu emanet yerlerin ise devlete şerik koşacak ağlara zemin hazırlaması da kabul edilemez. 27

29 D E Ğ İ Ş İ M M E DYA DA N B A Ş L A M A L I Ak Parti iktidarı manşetler boğuşarak, algı operasyonlarıyla mücadele ederek bugünlere ulaştı. On yıllarca ülkeyi ve siyaseti dizayn edenlerin en büyük silahı olan gayrı milli medya tüm direncini ortaya koysa da zemin kaybetmem durumunda kaldı.

30 DEĞİŞİM MEDYADAN BAŞLAMALI! Ak Parti iktidarı manşetler boğuşarak, algı operasyonlarıyla mücadele ederek bugünlere ulaştı. Ak Parti iktidarı manşetler boğuşarak, algı operasyonlarıyla mücadele ederek bugünlere ulaştı. On yıllarca ülkeyi ve siyaseti dizayn edenlerin en büyük silahı olan gayrı milli medya tüm direncini ortaya koysa da zemin kaybetmem durumunda kaldı. Üst iradenin savaşı açıktan yürütmesi, eskinin baronlarına ve tetikçilerine boyun eğmemesi ve halkı bilgilendirip yanına çekmesi son derece stratejikti. Millet, desteğini ortaya koyduğu iradeyi bu kez medya baronlarına ve onları kullanan malum odaklara yedirmedi. Oyuna ve iradesine sahip çıktı. Şer şebekesinin oyunlarını bozmak yetmezdi. Doğruları anlatan ve milli duruş sergileyecek bir medyaya duyulan ihtiyaç ortadaydı. Böylece hem oyunların önü kesilecek hem de doğruların yayılacağı mecralar olacaktı. Bu yönde de ciddi adımlar atıldı. Yerli ve milli bir duruşla, millet menfaatini gözeten bir çizgide yayın yapan bir medya yapılanması ortaya çıktı. 29

31 Nitekim bu yeni medya, Gezi olayları ve Aralık darbe girişimleri dahil kritik süreçlerde önemli rol oynadı. Planları bozdu, gerçeği ortaya koydu. Düşman karşısında topyekün mücadele zamanıydı ve bu mücadele ortaya kondu. Ama ne olduysa sonrasında yaşanmaya başladı. Önce mücadele sırasında yaptıkları hizmet in karşılığını talep edenler türedi. Daha fazla program daha fazla görünürlük, daha fazla maaş talep edenler türedi. Bunlardan bazıları hala ortalıkta bazıları ise hırslarının kurbanı olup silindiler. Örnekler herkesin malumu. Bir diğer grup, iç hesaplaşmalara kaptırdı. Kimisi kimse yokken biz vardık diyerek varlık ispatına kalkıştı. Alttan alttan başlayan muhalefet bir süre sonra yeni ve muhalif mecralarda devam etti. Makul ve katkı sunabilecek eleştirilerinde bile bir hırs ve hınç gözlendiği için katkı sağlamaktan çok yıpratan ve yıpranan bir pozisyona düştüler. İç hesaplaşmalarda bir diğer grup ise tüm tartışmaları basite indirgeyip her seferinde kimlerdensin sorusuyla kamplaşmaları körükledi. Bu tavır kısa sürede epey taraftar buldu. Her sözün her yorumun ardından karşılıklı suçlamalarla işler çığırından çıktı. Davutoğlu dönemi bu sorunlu ve marazlı tavırların zirve yaptığı bir dönemdi. Davutoğlu nun ayrılmasıyla birlikte bir süre ortam sakinleşti. Ama hemen akabinde, eski huylar ve alışkanlıklar depreşmeye başladı. Fikirde yarışmayı çoktan unutmuş olanlar için tek yol kaldı: seviyeyi daha da aşağıya çekmek. Stratejik akıl, makul ve dengeli tavır, dava bilinci ile şekillenmeyen her şeyin bir gün bir biçimde raydan çıkması da mukadderdi. Şimdi o oluyor. Hayatında bir davanın çilesini gerçekten bir gün çekmemiş, menfaati dışında kılavuz tanımamış tipler ezik kişiliklerini gizleyen saldırgan çıkışları ve ekranlardan ve köşelerden taşan bel altına varacak derecede dengesizlikleri ile ortalığı çamur deryasına döndürdüler. Ne acıdır ki, bu tipler boşluklardan istifade ederek kolayca geldikleri yerlerden uzaklaştırılmaları gündeme geldiğinde ise son derece büyük müsamaha (!) ile karşılaştılar. Kenara alınmaları uzun sürdü, görünürlükleri korundu, maaşları ödendi. Vesair vesair. Ve şimdi ortalıkta, birbiriyle itişen tiplerden geçilmiyor. Haklı haksız tartışmasından uzağım. Her bir vaka elbette ayrı ayrı incelenebilir. Önemli olan ortam : Ciddi hiçbir katkı üretmeyen bir sürü tipin, işsiz güçsüz tipler gibi dalaşıp durmalarından bahsediyorum. Farklı ve muhalif olma ile aferin alma çabası arasındaki sarkaçta dolananlardan bahsediyorum. 30

32 Gelişmeleri okuyamayan, maddi manevi motivasyona bağımlı, kendi başına bir varlık göstermekten uzak ve çoğu kendini bile yönetemeyen bu tiplerle daha ne kadar yol yürünebilir sorusu kritik bir sorudur. Ülkenin tüm saldırıları geride bırakmış olmadığını biliyoruz. Gezi de başlayan savaş devam ediyor. Ve bizim, güya bizim, medya ordusu darmadağınık. Yeni ve büyük Türkiye yolunda bu asalak ve dengesiz tiplerden kurtulma yönünde stratejik bir karar verilmesi ve vakit geçmeden aksiyon alınması şart. Hiçbir şey yapılamıyorsa halkın ve tabanın dinlenmesi ve sahadaki tepkilerin alınması çok şeyi açığa çıkaracaktır. 31

33 ANALİZ HATTI NEWSLETTER 11 T E M M U Z