P R O F. D R. N A D İ M M A C İ T

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "P R O F. D R. N A D İ M M A C İ T"

Transkript

1 Teo-strateji P R O F. D R. N A D İ M M A C İ T

2

3 Dualist Teo-Stratejinin Batı Ekseni: Fener Patrikhanesi -Ekümenik Patrik Meselesi ve Bizans Politikası- Prof. Dr. Nadim Macit (**) Doğu Hıristiyanlığı; oldukça karmaşık ve bölünük bir yapıya sahiptir. Bunun hem teolojik hem de politik nedenleri bulunmaktadır. Önce Katolik kiliseden ayrılan, İstanbul'un fethi ile birlikte 'devlet' ya da eskatolojik misyonunu kaybeden Fener Patrikhanesi ağırlıklı olarak batı merkezli politikstratejik yörüngenin içinde yer almıştır. Başlıktaki batı ekseni bu politik duruşu tanımlar. Günümüzde tartışılan ekümenik patriklik ve bu kilisenin konumu meselelerine açıklık getirmek için ilk başta ayrışmanın teo-politik nedenleri üzerinde durmamız yol gösterici olacaktır. Fener-Rum Patrikhanesi, nerede ise son yüzyılın en tartışmalı konularından birisidir. Tartışmayı yönlendiren nedenlerin başında bu kilisenin tarihi durumu ve ekümenik patriklik meselesiyle ilgili birbiriyle çelişen görüşler gelir. Diğeri ise bu kilisenin Türk hâkimiyeti altındaki konumu ve teopolitik faaliyetleridir. Bu makale, meseleyi üç başlık altında tartışmayı amaçlamaktadır. Birincisi; Doğu Hıristiyanlığı olarak adlandırılan geniş bir konunun Bizans ekseni ve ayrışmanın teo-politik nedenleri; ikincisi, ekümenik patriklik meselesiyle ilgili olarak ileri sürülen görüşlerin tarihi ve teolojik anlamı ve değeri, üçüncüsü ise Fener-Rum Patrikhanesi'nin Türk hâkimiyeti altında izlediği Bizans politikasıdır. Günümüzde sıkça dile getirilen ve tartışılan bu mesele üzerinde niçin hassasiyet oluşmaktadır, bunun teo-politik nedenleri nelerdir, sorusu tartışmanın ana omurgasını oluşturmaktadır. (*) Prof. Dr. Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Kelâm Anabilim Dalı Öğretim Üyesi [73]

4 I- Bölünük Dini-Politik Kimlik ve Sebepleri A-Teolojik Nedenleri; Prof. Dr. Nadim Macit I. İlk üç ekümenik konsille birlikte ortaya çıkan teolojik tartışmalar bölünmenin temelini teşkil eder. Konstantin devrinin en önemli teolojik tartışması Arius tarafından başlatılmıştır. İskenderyeli bir papaz olan Atanas Arius, Tanrı'nın oğlunun yaratılmış olduğu fikrini ortaya atar. Bu fikir aryanizmin esasını teşkil eder. Kısa zamanda bütün çevreye yayılan bu fikir ayrışmalara ve tartışmalara neden olur. Bu ihtilâfı aşmak için İznik konsili (325) düzenlenir. Burada yapılan şiddetli tartışmalardan sonra konsil Arius'un Rafızî mezhebini mahkûm eder. Bu doktrinin hilâfına İsa, Tanrı'nın oğludur, fakat babası tarafından yaratılmamıştır. Baba ile aynı cev- 1 herdendir esası kabul edilir. Hıristiyanlığın doğu yorumuna karşı Papa I. Leo yeni iman simgesi olarak şu esası önerir: Tek ve aynı İsa Mesih, Oğul, Tanrı şeklinde vaaz edilmelidir. O karışmamış, dönüşmemiş ve ayrılmamış tek bir oğuldur. Birlik iki yaratılışın farklılığını asla yok etmez. Tam tersine 2 her birinin nitelikleri tek bir kişide ve tek bir esasta birleştirilip korunur. Papa I. Leo uzlaşma adına sunduğu bu öneriyle doğrudan İsa Mesih'in Tanrı olduğunu ilan eder. Monofozitler bu açıklamayı beşeri tabiata bulaşan bir şahsı Tanrı olarak kabul etmek olarak yorumlar ve ayrılır. İznik konsili'nin başarısı sayılan bu kararlar halkın önemli bir kesimi tarafından kabul görmez. II. Ortodoksluk, mistik teolojinin somut misalidir. Bu öğretinin ana o- murgasını insanın tanrılaşması düşüncesi oluşturur. Ortodoks düşünce her ne kadar Aziz Pavlus'a, Yuhanna'nın İncili'ne ve diğer Kutsal Kitapların metinlerine dayansa da, kendi içinde özgündür. Kurtuluş ile tanrılaşma arasındaki eş değerlilik, bedenlenme düşüncesinden türetilmiştir. Buna göre Tanrı; insanı, ilâhî ve madde dışı bir çoğalma tarzıyla donatarak yaratmıştır. Hem cinsellik hem de ölüm ilk günahın sonuçlarıdır. Logos'un bedenlenmesi tanrılaşmayı mümkün kılmıştır. Ama bunu gerçekleştiren her zaman Tanrı'nın lütfudur. Bu çıkarım Doğu kilisesinde içsel duanın kesintisiz duaya dönüşmesini sağlamıştır. Tanrılaşmanın öncesinde bir mistik ışık deneyimi yer alır, ya da bu deneyim söz konusu sürece eşlik eder. Bu inanç Ortodoks coğrafyada keşiş hayatını üretir. Dolayısıyla bir yanda müminler topluluğu- 1 Bkz: John E. Paraskevas, Frederick Reinstein (1989: 36-37) The Eastern Orthodox Church: A Brief History, Washington: El Groce; A. A. Vasiliev (1943:1/131) Bizans İmparatorluğu Tarihi, (Çev: Arif Müfid Mansel) Ank: Maarif Matbaası. 2 Philip Schaff (1919: 2/ 62) The Creeds of Christendom, New York: [200] 21. YÜZYIL O cak / Şubat / Mar t 2008

5 Ekümenik Patrik Meselesi ve Bizans Politikası nun kilise cemaati olarak taşıdığı değer ve oynadığı rol; diğer tarafta çileci mütefekkir keşişlerin saygın otoritesi. Keşişler; müminler ve kilise oldukça saygın bir yere sahiptirler. Mistik teolojiye göre teslis; her şeyden önce bir ve çok arasındaki nihaî birliğin simgesidir. Her türlü tanrısal sıfatı askıya alır. Çünkü Tanrı'nın hayat ve iyilik olduğunu ileri sürmek Tanrı'nın hava ve taş 3 olduğunu iddia etmekten daha doğru değildir. III. Gerçek Hıristiyanlığı temsil etme iddiası ve bu iddiaya eklenen mistik ve toplumcu karakter, kilisenin her zaman dünyevî iktidara eklemlenmesini sağlamıştır. Çünkü böyle bir eğilim, hükmetme ve sahiplenme olarak tanımlanan rasyonel itaatkârlığın temelini yıkmıştır. Kutsal Ruh'un yalnız Baba'dan geldiğini ve Oğul tarafından müjdelendiğini savunan Doğu Kilisesi, insan-tanrı inancının inceltilmiş biçimini benimser. Bu Tanrısal egemenliğin yeryüzünde parçalanmasının öncelikli teolojik nedenidir. Dolayısıyla doğu kilisesi, politik hâkimiyeti ve gücü kullanma noktasında ortak aklı değil, farklı akılları esas alır. Teslis inancının akıl üstü ve gizemli olduğunu dile getiren Doğu Kilisesi yeryüzünde rasyonalist itaatkârlığa dayalı politik sistem kuramaz. Ortodoks coğrafyanın kültürel bilincini oluşturan mistik teoloji farklı akılları ve dille besler ve ayrıştırır. IV. Ortodoks dini gelenek; kiliseyi kutsal ruhun etkinliği olarak görür. Ortodokslar için kilisenin bir bütün olarak doğruyu belirleme otoritesini elinde bulundurması ve kutsal metinleri yorumlamaya çalışan bireylerinde bunu kilisenin kutsal geleneği doğrultusunda yapması doğal durumdur. Nitekim Ortodoks inancı benimseyenler şöyle yemin ederler: Kutsal metinleri 4 Doğu Ortodoks kilisesinin yorumu doğrultusunda anlayacağım. Bireysel ilgilerden ve öznel bakışlardan korumak için geliştirilen bu kabul, aşırı bağlılığı beraberinde getirmiştir. Böyle bir aşırı bağlılık her zaman benliği parçalayan unsur olmuştur. Kişilik yarılması denilen bu durumun kutsal imgelerle beslenmesi ise gerilim ve çatışmaya zemin oluşturmuştur. V. Doğu Kilise'si, Papa'nın ruhanî otorite olduğu görüşünü kabul etmez. Ortodoksluğun yetki kaynağı, yazılı metinlere dayanır. Diğer bir deyiş- 3 M. Eliade (2003: 3/70, 241) Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi, (Çev: Ali Berktay) İst: Kabalcı Yay. 4 Timothy Ware (1963: 16) The Orthodox Church, Baltimore: Penguin Books. Mistik teolojiye göre teslis; her şeyden önce bir ve çok arasındaki nihaî birliğin simgesidir. Her türlü tanrısal sıfatı askıya alır. 21. YÜZYIL O cak / Şubat / Mar t 2008 [201]

6 le Ortodoks anlayışta otoritenin kaynağı: Kutsal Gelenektir. Kutsal geleneği İnciller, yedi ekümenik konsil, İznik-İstanbul akidesi, yerel konsiller, kutsal pederler, ayinler, kilise kuralları ve ikonlar oluşturur. Bu nedenle Papa'nin tersine Patrikler bir yandan yazılı metinlerde öngörülen sınırlandırmalara, diğer yandan da egemen devletin öngördüğü yasalara bağımlıdırlar. Kutsal 5 geleneği; doğruyu belirlemenin ölçütü sayması tekrarı ve aşırı şekilciliği beraberinde getirmiştir. Bu durum kiliselerin yerel etkinliğe göre şekillenmesini sağlayan bir etken olarak kalmıştır. Papa'nin tersine Patrikler bir yandan yazılı metinlerde öngörülen sınırlandırmalara, diğer yandan da egemen devletin öngördüğü yasalara bağımlıdırlar. Prof. Dr. Nadim Macit VI. Ortodopks kilisesi; Deccal'ı engelleme üzerine yoğunlaşır. Bu, fesat sırrının işleyişini engelleme şeklinde tanımlanır. Her ne kadar Ortodoksluğun batıya dönük yüzü, farklılık gösterse de, fesadı engellemek; iktidarı elde etmeye bağlanır. Dolayısıyla Patriklerin görevi Ortodoks kilisesinin başı olan imparatorun kendisinin ve ülkesinin çıkarlarına uygun olan isteklerini, yazılı kutsal metinlere uyumlu kılmaktır. Bu coğrafyada milli kiliselerin yaygınlığı böyle bir anlayışın sonucu- 6 dur. Din üzerinde konuşma ve açıklama yetkisini elinde tutan Patrik; bu görevini belli kurallar çerçevesinde yürütür. İman'ın nasıl uygulanacağına kilise karar verir ve bu karar devlet aracı- 7 lığıyla uygulanır. Ortodoks teolojinin politik bağlamı burada şekillenir ve kendini dışa vurur. VII. İlahi takdirin akla üstünlüğüne inanan Doğu Kilisesi, yerel kiliselerin dilsel ve dinsel özgürlüğünü kaderin gizemli ve belirleyici filiyle açıklar. İmparatorların kutsal rolünü, belirlenmiş kaderin tarihi eyleme yansıma biçimi olarak gören bu anlayış, her değişimi ilâhî takdirin farklı bir yüzü olarak algılar. VIII. Ortodoks gelenekte inayet; inananların, Tanrı'yı kabul ve takip yoluna dönmesini sağlamak üzere onlara gönderilmiş ilâhî bir enerji ve güçtür. Ortodoks teologlar; inayete müstahak olmayı reddederler. Bunun doğrudan Tanrı'dan olduğuna inanırlar. Sıradan bir Ortodoks kilisenin dini a- yinlerini yerine getirmekle kazanıldığına inanır. Bu ışıkta; inayet, ikonlar ve 5 T. Ware (1963: 9, 16) 6 Aleksandr Dugin (2005:216) Rus Jeopolitiği: Avrasyacı Yaklaşım, (Çev: Vügar Imanov) İst: Küre Yay. 7 Aytunç Altındal (2002:17), Türkiye ve Ortodoksluk, Ank: Yeni Avrasya Yay. [200] 21. YÜZYIL O cak / Şubat / Mar t 2008

7 Ekümenik Patrik Meselesi ve Bizans Politikası 8 sacramentlerle elde edilebilen bir güçtür. İnsan yeteneğini ve etkinliğini daraltan bu eğilim; modern dünya görüşü karşısında kendini inkâr ederek farklı ideolojik sıçralamalara neden olmuştur. IX. İkonlar, Tanrısallığın bir uzvu ve uzantısıdır. Azizler hayatta iken kutsal ruhla doludurlar. Kutsal Ruh'un lûtfu ne ruhlarından ne de mezarlarından ne de kutsal tasvirlerinden uzaklaşır. Bu nedenle kutsal mekânlar ve ikonlar tanrısal enerji kaplarına dönüşmüşlerdir. Çünkü Tanrı selametini onlar aracılığıyla işleme koyar. Kaldı ki ikonlar/tasvirler okuma yazma bil- 9 meyenlerin dini eğitimini tamamlama ve derinleştirme imkânını verirler. Sembollere ruhanî anlam yüklüdürler. İletişimi sağlamanın kutsal araçlardır. Ruhlar sembollerden uzaklaşmadığı için insanlar onlarla iletişime geçebilirler. B-Politik Nedenler; İkonlar, Tanrısallığın bir uzvu ve uzantısıdır. I. Ortodoks Kilise başından itibaren; politik hedefler üretmekten daha çok üretilen politik görüşlerin savunuculuğunu yapmak durumunda kalmıştır. Bunun en çarpıcı misali devlet-kilise birlikteliğidir. Bizans imparatorluğu sezaro-papizm denilen dini ideolojinin en muhkem temsilcisidir. II. İstanbul'un fethiyle birlikte Fener-Rum Patrikhanesi anılan politik gelenek açısından işlevini kaybetmiştir. Moskova Patrikliğinin kendisini III. Roma olarak ilân etmesi yeni bir eksenin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bu kopuş; Fener ve Moskova Patrikliği arasında siyasî, idarî, dil ve hiyerarşi 10 yönünden büyük farklılıkların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Fakat fetihten sonra Fener-Patrikhanesi'nin politik misyonunu sürdürme imkânı ortadan kalkmıştır. Bu durum batılı araştırmacılar tarafından, sultanların hâkimiyeti altında Türk toplumunun Ortodoks unsuru olan Rum milletinin sivil önderleri olarak patrikleri, kardinalliğe taşımalarına bağlanır. Patriklerin a- ğır baskılara maruz kaldıkları ve sürekli olarak azledildikleri bu görüşe ge- 11 rekçe olarak sunulur. Bu tez tarihi gerçeklere aykırıdır. Çünkü İstanbul fethedildiği dönemde Fener Patrikhanesi çok yoğun baskı altındadır. Patriğini 8 Vladimir Lossky (1974: 162) In The Image and Likeness of God, New York: St. Vladimir's Seminary. 9 Jaroslav Pelikan (1974:121, 129), The Spirit of Eastern Christendom, Chicago: 10 John E. Paraskevas, Frederick Reinstein (1989: 58, 59) The Eastern Orthodox Church: A Brief History, Washington: El Groce. 11 Williston Walker (1963: 528) A History of The Christian Church, Edinburg: T& T Clark. 21. YÜZYIL O cak / Şubat / Mar t 2008 [201]

8 Prof. Dr. Nadim Macit bile kaybetmiş durumdadır. Dolayısıyla bitme noktasına gelen Fener Patrikhanesi Osmanlı himayesi altında varlığını sürdürmeye devam etmiştir. Siyasî tutumların merkezinde dinin yer aldığı bir tarihi ortamda ve bir bölgeyi fethetmenin taşıdığı anlam çerçevesinde olaya bakılırsa, Osmanlı Devleti'nin Ortodokslara tanıdığı hakların ne anlama geldiği rahatlıkla görülür. Dolayısıyla bölünmenin nedeni kilise-devlet özdeşlemesine dayanan Ortodoks dini kimlikten kaynaklanır. Çünkü Ortodoks Hıristiyanlığında; kilise devlete tâbidir. Tarih boyunca kilise; devlet politikasının bir aracısı konumundadır. Bağımsızlığını kaybeden bir devlette Fener-Rum Patrikhanesi'nin misyonunu sürdürmesi mümkün olmadı. Kilisenin geleneğe uygun olarak misyonunu sürdürmesi devlet olması anlamına gelir. Bunun ne anlama geldiği Osmanlı'nın çöküş döneminde ortaya çıkmıştır. Bugün ekümeniklik adı altında sürdürülen faaliyetin çevirisi şudur: Fener-Rum Patrikhanesi devlet içinde devlet olmak istemektedir. Diğer bir deyişle Bizans'ı yeniden inşa etmek peşindedir. III. Kabul etmek gerekir ki 1453'ten sonra büyük Ortodoks Devleti o- larak Bizans İmparatorluğu'nun yerini Moskova aldı. Çünkü bu dönemde Eski Roma sapkınlıkla suçlanırken II. Roma fethedilmişti. Bir tarafta sapkın görülen kilise diğer tarafta bağımsızlığını yitiren bir kilise vardı. Bunların Hıristiyanlığı temsil etmesi mümkün değildi. Öyleyse Moskova, prensleri ve [200] 21. YÜZYIL O cak / Şubat / Mar t 2008

9 Ekümenik Patrik Meselesi ve Bizans Politikası 12 piskoposları ile birlikte III. Roma olacaktı ve asla yenilmeyecekti. Bu çıkarım, dünyevi iktidarla oldukça içli ve dışlı olan bir din anlayışının politik geleneğine uygundur. Nitekim 14. yüzyılda St. Sergius tarafından Moskova'nın yakınında kurulan manastırlar; dindarlığın, din eğitiminin ve kilise hayatının 13 temel merkezleri oldular. Ortodoks etkinliğin yer değiştirmesi dini kimliğin parçalanmasını beraberinde getirmiştir. Fakat dini kimliğin parçalanması böyle bir yer değiştirme ile sınırlı kalmadı. Bu kez III. Roma diye adlandırılan Moskova patrikliğinin bünyesinde dini-politik ihtilâflar ortaya çıktı. Din-dünya ilişkisinin sınırları ve kilise hiyerarşisi içinde yer alan kişilerin 14 yetkileri konusunda çıkan tartışma kiliseyi üçe böldü. Kilise içinde ortaya çıkan bu bölünme ve bunun etkileri Rusya'nın dini-politik tarihinde önemli bir yere sahiptir. 18. yüzyılın ortalarından itibaren batıda gelişen uluscu akım ve Osmanlı topraklarında Protestan ve Katolik misyonların dini-etnik kimlik üzerinden yürüttükleri strateji dini-milli hareketlerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. IV. Son politik sebep; Doğu'daki Katolik ve Protestanların faaliyetleriyle doğrudan ilişkilidir. 16. ve 17. yüzyıllarda Doğu kiliseleri batının hem Katolik hem de Protestan etkilerini istemese de kabul etti. Luther ve diğer reforumcular Romalı olmayan Katolikliğin Doğu örneğini işaret ettiler. Tübingen teologları Patrik Jeremich II( ) ile temasa geçtiklerinde patriğin cevapları otorite, iman, inayet ve dini metinler konusunda Luther öğretisi ile II. Roma kilisesi arasındaki ayrılığı açıkça ortaya koydu. Belirsiz şartlar altında Cyril Lucar ( ) beş defa patrik olmuştur. Güçlü bir Calvin öğretisini benimseyen karaktere sahip bir iman öğreticisi olma selahiyetini ortaya koyan bu kişi, farklı bölgelerdeki yüksek rüt- 15 beli rahipleri etkiledi. Gerek Katolik gerekse Protestan etkiler Ortodoks geleneğin bütünsel yapısını bozmuş, mezhep merkezli tartışmaların önünü açmış, toplum katmanlarına taşınan mezhep ihtilâfları yoğunluk kazanmıştır. V. 18. yüzyılın ortalarından itibaren batıda gelişen uluscu akım ve Osmanlı topraklarında Protestan ve Katolik misyonların dini-etnik kimlik üze- 12 P. Schaff (1877: 1/68-69) 13 W. Walker (1963: 529) 14 P. Schaff (1877: 1/68) ; W. Walker (1963: 529) 15 W. Walker (1963: 532) 21. YÜZYIL O cak / Şubat / Mar t 2008 [201]

10 rinden yürüttükleri strateji dini-milli hareketlerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Osmanlı Devleti'nin iç katmanlarında ortaya çıkın krizin aşılamaması çöküş düşüncesini zihinlere yerleştirmiştir. Bu aşamadan sonra yavaş yavaş Osmanlı'dan kopan Ortodoks halklar milli kiliselerini kurmuşlardır. Bizans'ın çöküşünden itibaren yaşanan her üç tarihi değişimde Ortodoksluk yeniden şekillenmiş ve parçalanmıştır. Bölünen bu dini politik kimlik iki ana eksen ve iki ana eksen etrafında yer alan kanatlardan oluşmaktadır. B- İddialar, Tarihi ve Teolojik Gerçekler Bizans'ın çöküşünden itibaren yaşanan her üç tarihi değişimde Ortodoksluk yeniden şekillenmiş ve parçalanmıştır. Prof. Dr. Nadim Macit I. Doğu Kilisesi/Fener-Rum Patrikhanesi apostolik kilisedir. Hz. İsa'nın Havarilerinden Aziz Andreas tarafından kurulmuştur. Ülkemizde sıkça dile getirilen bu görüş tarihi gerçeğe aykırıdır. Çünkü Roma Tarihçisi E. Gibbon bu konuda şöyle der: Aziz Peter ve Aziz Pavlus'ün şanlı ölümlerinden yüzelli yıl sonra, bu manevî kahramanların kabirleri Vatikan'ı ve Ostiya yolunu süsledi. Konstantin'in Hıristiyan oluşunu izleyen yüzyılda imparatorlar, konsüller ve komutanlar bir çadırcının ve balıkçının mezarını ziyarete geliyorlardı Bu şanlı aziz kalıntılarına sahip olmayan yeni Doğu başkenti Konstantinopolis/İstanbul, bunları bulundukları eyaletlerden getirip kendisi de edindi. Aziz Andre'nin, Aziz Pavlus'un ve Aziz Timoteus'un naaşları, adı sanı geçmeyen mezarlarda üç yüz yıl kaldıktan sonra Konstantin tarafından Trakya Bosforu kıyısında kurulmuş Aziz Havariler kilisesine törenle 16 getirildiler. Bu tarihi veri aziz Andreas'ın İstanbul'a hiç gelmediğini ve Konstantin tarafından naaşının getirildiğini ortaya koymaktadır. II. Başından beri beş kilise ekümenik idi. Bunlar; Roma, İskenderiye, Antakya, İstanbul ve Kudüs. Bu iddiada üç sebepten dolayı tarihi temellerden yoksun bir görüştür. Birincisi; Konstantinopolis/Yeni Roma M.S. 324 yılında Büyük Konstantin tarafından kuruldu. İmparatorluk merkezini buraya taşıdı. Bu ne- 17 denle Fener-Rum Patrikhanesi Yeni Roma/II. Roma olarak anılır. İstanbul hızla büyürken Konstantin, Hıristiyanlıkla ilgili önemli bir adım daha attı. 16 Edward Gibbon (1988: 3/22) Roma İmparatorluğu'nun Gerileyiş ve Çöküş Tarihi, (Çev: Asım Baltacigil) İst: Bilim, Felsefe ve Sanat Yay. 17 Philip Mansel (2007: 3) Konstantiniyye: Dünyanın Arzuladığı Şehir , (Çev: Şerif Erol) İst: Everest Yay. [200] 21. YÜZYIL O cak / Şubat / Mar t 2008

11 Ekümenik Patrik Meselesi ve Bizans Politikası Bu dönemde Ereğli (Hereclea) Metropolitliği'ne bağlı olan İstanbul Piskoposluğu ikinci konsilin üçüncü maddesinde patrikliğe yükseltildi. Konsilin üçüncü kararında şöyle yazılıdır: İstanbul piskoposu, Roma piskoposundan sonra birinci olsun; çünkü İstanbul Yeni Roma'dır. İşte bu suretle İstanbul Patriği; diğer patrikler arasında Romadakinden sonra ikinci konuma yerleştirildi. Bu kabil bir imtiyazı daha eski olan şark patrikleri kabul etmediler. İstanbul patriğinin ruhanî derecesini, imparatorluğun yeni merkezi olan İstanbul şehrinin siyasî vaziyetine göre izah eden konsilin üçüncü 18 kararının kabul edilme gerekçesi anılan iddiayı kökünden yıkmaktadır. İkincisi; Ünlü Tarihçi A. Vasiliev Kadiköy konsili kararlarından evrensel bir mahiyet arz eden 28 inci madde Papa tarafından kabul edilmedi/ konsil kararlarının cebri surette tatbiki yüzünden Kudüs, İskenderiye ve An- 19 takya'da bazı karışıklıklar çıktı ve bunlar kanlı bir şekilde bastırıldı, derken, tarihçi N. Davies Aziz Petrus'un tahtına oturan ilk keşiş I. Gregorius (MS ) Konstantinopolis'teki biraderinin Ekümenik Patrik ünvanını kul- 20 lanmasından ötürü sık sık protesto etmiştir kaydını düşmektedir. 18 A. A. Vasiliev (1943:1/ Bizans İmparatorluğu Tarihi, (Çev: A. Müfid Mansel) Ank: Maarif Mat.; Georg Ostrogorsky (1999: 25) Bizans Devlet Tarihi, (Çev: Fikret Işıltan) Ank: TTK Yay. 19 A. A. Vasiliev (1943:1/131) 20 Norman Davies (2006: 300) Avrupa Tarihi, (Çev: Heyet) 21. YÜZYIL O cak / Şubat / Mar t 2008 [201]

12 Üçüncüsü; İstanbul Konsili'nin üçüncü maddesinde çözülmüş olan mesele Kadıköy konsilinde yeniden ele alındı. Kadıköy konsilinin 28 inci maddesi evvelki konsilin kararını teyit etti. Bu madde: Yeni Roma'nın çok mukaddes tahtına, imparatorluk hükümetinin ve senatonun huzuru ile şerefyâb olan ve eski Roma'nın haiz olduğu aynı imtiyazlardan istifade eden bir şehrin kilise hususlarında dahi yükseltilmesi ve hemen Roma'dan sonra gelen bir mevki işgal etmesi lâzım geldiği mülâhazası ile müsavi hukuk bahşetti. Ayrıca aynı madde İstanbul Piskoposuna muhtelif kavim ve kabilelerle meskûn olan Pontos, Asya ve Trakya papazlarını nasbetmek hakkını veriyordu. Bu kaydı düşen Vasiliev sözünü şöyle tamamlar: İşte evrensel bir mahiyet arz eden 28 inci maddenin tarihi kıymeti birkaç kelime 21 ile bundan ibarettir. Ekümenik Patrik meselesini ilk kullanan Patrik Johan'dır. İstanbul Patriği kendi topladığı bir dini mecliste(synod) kendisine ekümenik patrik denilmesini karara bağlamıştır. III. Ekümenlik meselesi dini bir konudur. Hıristiyan geleneğin bir parçasıdır. Buna karşı çıkmak inanç özgürlüğüne aykırıdır. Eğer dinen bu haksa, patrikhanenin bu talebine sıcak bakılmalıdır. Bu iddia da iki sebepten dolayı tarihi gerçeklere aykırıdır. Birincisi; Fener-Rum Patrikhanesi böyle bir teolojik temelden yoksundur. Anılan Patrikhane açısından ekümeniklik meselesi dini değil, politiktir. Şöyle ki; hızla gelişen başkent dini bir merkez yapılmak isteniyordu. Fakat kilisenin kutsallığını sağlayacak bir şeyin eksikliği hissediliyordu. Bu eksiklik, kimi a- 22 zizlerden toplanan kalıntılarla giderildi. Bu aşamadan sonra Teodos ( ) 381 yılında İstanbul Konsili'ni topladı. İznik konsili kararlarının ekümenik kiliselerle ilgili maddesini değiştirmek için baskı yaptı. İmparator'un verdiği önergeyle İstanbul piskoposluğu, patriklik konumuna kavuşturuldu ve bütün Trakya bölgesi buraya bağlandı. Kutsal kilise kanunlarına aykırı o- lan bu siyasî tasarrufu, Roma Kilisesi hiçbir zaman kabul etmedi. Antakya ve İskenderiye patrikleri baskıdan dolayı bu uygulama karşısında sessiz kal- 23 dılar. İkincisi; Ekümenik Patrik meselesini ilk kullanan Patrik Johan'dır. İstanbul Patriği kendi topladığı bir dini mecliste(synod) kendisine ekümenik 21 A. A. Vasiliev (1943:1/131) 22 Edward Gibbon (1988: 3/22) Prof. Dr. Nadim Macit 23 A. A. Vasiliev (1943: 1/ 101, 131) M. Çelik (2000: 24); [200] 21. YÜZYIL O cak / Şubat / Mar t 2008

13 Ekümenik Patrik Meselesi ve Bizans Politikası patrik denilmesini karara bağlamıştır. İS 587/588 yılında İstanbul'da toplanan dini konsilde bu kararı alırken, o soırada Papa olan II. Pelagius idi. Papa, kendisine bu sıfatı yakıştıran Patriği güç yarışına girmekle suçlamıştır. Papa, bunu duyunca derhal harekete geçmiş ve Bizans'taki delegesini görevlendirerek onun Eukarist törenine katılmasını engellemiştir. Papa bu tutumuyla kendisine ekümanikal diyen bir Patriğin yöneteceği dini törenlerin Hıristi- 24 yanlığa aykırı olduğunu açıklamıştır. Daha önce zikrettiğimiz üzere Pelaguis'tan sonra seçilen Gregory'de Patrik Johan'ın bu sıfatı kullanmasını yasaklamıştır. Hatta bu sıfatı kullanan Patriği Deccal olarak tanımlamıştır. Eğer Patriğin bu sıfatı dini bir mesele olsaydı, Papa böyle bir ağır suçlama yapamazdı. Dini hâkimiyet İskenderiye Patrikhanesi'nde; devletin yönetim merkezi ise İstanbul idi. IV. Eğer Fener Patrikhanesi ekümenik olmasaydı, dinin her şeyin merkezinde olduğu bir dönemde İstanbul başkent yapılmazdı. Bu iddia, teolojik gerçeklerle tarihi ve politik nedenlere dayalı uygulamaların arasındaki çelişkiye dayanmaktadır. Oysa tarihi gerçek şudur: Dini hâkimiyet İskenderiye Patrikhanesi'nde; devletin yönetim merkezi ise İstanbul idi. İmparator Markianus ( ) 451'de topladığı Kadıköy konsilinde bu konuyu sonuca bağladı. Bizzat başkanlık ettiği konsile, İstanbul'u Hıristiyan dünyanın birinci merkezi yapmak için 28'inci madde olarak bilinen kanun taslağını sundu. Oldukça diplomatik dille sunulan bu kararın içeriği şöyle idi; kutsal babaların kurallarını takip ederek ve daha önce okumuş olduğumuz 150 kutsal piskoposun kanuna vakıf olarak Yeni Roma'nın, İstanbul Kilise- 25 sinin başpiskoposluğuyla ilgili aynı şeyleri belirledik ve oya sunduk. Bu karardan sonra İskenderiye patriği Dioscorus sorgulanarak aforoz edildi. Diğer üç ekümenik patriğin konumunu sarsmak için Kudüs kilisesi de pat- 26 riklik seviyesine çıkartıldı. V. İznik Konsili ile birlikte bu kilisenin ekümenik olduğu bilinmektedir tezine gelince bu görüşte tarihi kayıtlara aykırıdır. Çünkü İznik konsili piskopos zamanında toplandı. Teodos'un İstanbul konsilinde çıkarttığı karar gereğince Patriklik olarak ilan edildi. I.Mitrofanis'de ilk patrik olarak 24 A. Altındal (2004: 71)Vatikan ve Tapınak Şövalyeleri, İst: Alfa Yay. 25 M. Çelik (2000: 33) Fener-Rum Patrikhanesi'nin Ökümenlik İddiasının Tarihi Seyri, İzmir: Akademi Kitabevi. 26 Uğur Yıldırım (2004: 19) Dünden Bugüne Patrikhane, İst: Kaynak Yay. 27 Tuncer Günay (2006: 223) Misyoner Örgütler ve Misyoner Faaliyetleri, Ank: ATO Yay. 21. YÜZYIL O cak / Şubat / Mar t 2008 [201]

14 seçildi. Papalıktan sonra gelen Patriklik; ilk zamanlarda Batı ile Doğu arasında bir inanç farkı keskin olmadığından siyasî tartışmanın konusu olmadı. Fakat Roma İmparatorluğu'nun Doğu ve Batı olarak ikiye ayrılmasından sonra milâdî 9. yüzyılda ünlü patrik Photius zamanında dini-politik tartışmalar ortaya çıktı. Bu dönem Patrik Metrophanes'ten başlayarak bin yıl ka- 28 dar sürdü. Ne var ki yedinci yüzyıldan itibaren Bizans gücünü yitirmeye başlayınca, yeni güç dengeleri karşısında Fener Patrikhanesi ekümeniklik iddiasından vazgeçtiği sinyalleri verdi. Bu da bir politik tutumdu. Nitekim kendisini askıya alma yöntemiyle 1453'e kadar varlığını korudu. Eğer İznik konsilinden itibaren böyle olsaydı, bizat ekümenik konsil tarafından belirlenen bir karar, doğrudan dini bir mesele olduğu için askıya alınamazdı. Çünkü konsillerin kararına itiraz etmek ve askıya almak aforoz edilmenin sebebidir. C- Türk Devleti'nin Himayesinde Bizans Politikası Fener-Rum Patrikhanesi ve onun sözcüleri fetihten önceki dönemi kusursuz, Türk hâkimiyeti dönemini de karanlık göstermek için ellerinden geleni yaparlar. Prof. Dr. Nadim Macit Fener-Rum Patrikhanesi ve onun sözcüleri fetihten önceki dönemi kusursuz, Türk hâkimiyeti dönemini de karanlık göstermek için ellerinden geleni yaparlar. Bilinmelidir ki bu dönemde Patrikhane'nin iki düşmanı vardı. Birincisi; Roma Katolik kilisesidir. Diğeri ise önce A- nadolu'da başlayan ve giderek Balkanlar'a yayılan kilise karşıtı hareket idi. Daha Selçuklu döneminde bütün Anadolu Hıristiyanlığı Bizans 29 Kilise'sine karşı ayaklanmış halde idi. Halk, birçok Hıristiyan papazların temsil ettiği Bizans'a karşı Türkleri tercih ediyordu. Çünkü halk kilisenin ekonomik baskısından ve teolojik bulanıklığından bıkmış durumda idi. Bütün iç yeterliliğini yitiren ve kendi halkına zulmeden bir anlayışı pozisyon icabı kusursuz göstermeye çalışmak ilmi değil, politik bir tutumdur. Türk hâkimiyeti döneminde kilisenin baskı altına alındığı görüşü tarihi gerçeklere aykırıdır. Divan-ı Hümayun Ahkâm Defteri'nde Osmanlı'nın dini azınlıklara uyguladığı esas şöyle ifade edilir: Onların iyiliğine olan şey bi- 30 zim iyiliğimize, onların aleyhine olan şey bizim de aleyhimizedir. Bu ilkeye bağlı olarak patrikler devlet kademelerinde yönetime katılmış ve temsil hak- 28 M. Süreyya Şahin (1996:22) Fener Patrikhanesi ve Türkiye, İst: Ötüken Yay. 29 Niyazi Berkes (2005: 10) Patrikhane ve Ekümeniklik, İst: Kaynak Yay. 30 Yılmaz Kurt (1995: 14) Pontus Meselesi, Ank: TBMM Kültür, Sanat ve Yayın Kurulu Yay. [200] 21. YÜZYIL O cak / Şubat / Mar t 2008

15 Ekümenik Patrik Meselesi ve Bizans Politikası 31 larını her zaman kullanmışlardır. Bu gerçeği inkâr etmek mümkün değildir. Nitekim Meerson, der ki: Rum ve doğudaki diğer Ortodoks kiliseleri dikkate alındığında bu kiliselerin, Bizans'ın çöküşünden sonraki dönemde, Türk idaresi altında içsel bakımdan oldukça özerk bir yapıda gelişmiş oldukları görülür. Ancak bu kiliseler milliyetçi faaliyetlerle olan bağlantıları nede- 32 niyle çok yüksek bir bedel ödemişlerdir. Bu cümlenin açılımı şudur: Osmanlı Devleti, Ortodoks kiliselerine özgürlük tanıdı ve gelişmelerine katkı sağladı. 19. yüzyıldan itibaren kiliseler, Osmanlı Devleti'ne isyan eden milliyetçi akımlarla birlikte oldular ve çok yüksek bedel ödediler. Alıntıda yer alan çok yüksek bedel ödediler ifadesi Türk hâkimiyeti altında Bizans politikası uygulayan kilisenin ihanetini örtmek için söylenmiş sözdür. Gerçek tam olarak şudur: Osmanlı Devleti, Ortodoksluğu yok olmaktan kurtarmış ve imparatorluk şemsiyesi altında Ortodoksları millet 33 olarak tanımış ve patriğe özel yetkiler vermiştir. Ancak Patrikhane her za- 31 P. Schaff (1919: 1/47); İsmail Hakkı Uzunçarşılı (1983: 3/11) Osmanlı Tarihi, Ank: 32 Michael A. Meerson(1988) The Doctrinal Foundation of Orthodoxy Eastern Christianity and Politics In The Twentieth Century,(Ed: Pedro Ramet) Durham and London: Duke University. 33 N. Berkes (2005: 11) 21. YÜZYIL O cak / Şubat / Mar t 2008 [201]

16 man kendisini Bizans'ın varisi olarak görmüş, dünyada emsaline az rastlanacak politik oyunu bütün incelikleriyle sahnelemiştir. Bunlar, Osmanlı Devleti'ne karşı her türlü faaliyetin içinde olmuşlardır, fakat iç ve dış yeterliliğini kaybeden Osmanlı bunlara hiçbir şey yapamamıştır. Atatürk milli mücadele hareketi döneminde aynı çevrelerin açık ve kapalı faaliyetlerini izlemiş ve gerçeği bütün çıplaklığıyla ortaya koymuştur. Fener-Rum Patrikhanesi'ni fesat ocağı olarak tanımlamış ve bu topraklardan çıkmasını istemiştir. Fakat bazı sebeplerden dolayı bu da gerçekleşmemiştir. Şimdi meselenin bu yönüyle ilgili tarihi gerçekleri ortaya koyalım; atrikhane her zaman kendisini Bizans'ın varisi olarak görmüş, dünyada emsaline az rastlanacak politik oyunu bütün incelikleriyle sahnelemiştir. I. II. Mehmed 1453'te İstanbul'u fethettiğinde XI. Konstantin'in hüküm sürdüğü bölge bir şehir, birkaç ada ve kıyı sancakları ile Mora 34 yarımadasından ibaretti. Ortodoks Patrikliği terk edilmiş durumda idi. II. Mehmed Patrikliği kendi himayesi altına alıp, Ortodoks camiada en çok sevilen din adamlarından Georgios-Gannadious Scholarius'u Hıristiyanların başrahibi yaptı. Ayrıca pek çok hak ve imtiyazların yanı sıra, daha önceki imparatorların kilise idaresine sağladığı yetkilerden daha fazlasını verdi. Scholarius 5 Ocak 1454 tarihinde Kutsal Havariler kilisesinde takdis edildi ve taç giydi. II. Mehmed, Gennadios'e kendi mührünü taşıyan ferman verdi. Bu fermanda, Türk hâkimiyeti altında Ortodoks'lara tanınan hakların anlamını ve boyutunu açıklayan hususlar yer alıyordu: Kimse Patrike baskı yapmaya kalkışmasın, kim olursa olsun hiç kimse kendisine ilişmesin, kendisi ve yönetimi altında bulunan papazlar her türlü genel hizmetlerden müebbeden muaf olsun. Kiliseleri, camiye tahvil edilmeyecektir. Evlenme ve defin işleri, diğer adet ve gelenekleri Rum Kilise ve adetlerine göre 35 daha önce nasılsa öyle yapılacaktır. Bu beratla Rumlara'a şu imtiyaz verilmiş oldu: Kilise korunacaktır, evlenme ve defnetme işleri, diğer dini gelenekleri Rum kilisesinin usul ve kurallarına göre devam edecektir, Paskalya yortusu daha önce olduğu gibi kutlanacaktır. Zaten bu uygulama karşısında Hıristiyan dünya hayretler içinde kalmış ve Patrikler kendilerine sağlanan 36 durumdan hoşnut olduklarını defalarca ifade etmişlerdir. Patrik, Ortodoks 34 P. Mansel (2007: 5) 35 J. Von Hammer (2007: 1/224) Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, (Çev: Heyet) İst: İlgi Kültür Sanat Yay. 36 P. Sachaff (1919: 1/46, 47) ; Osman Ergin (1977: 2/725) Türk Maarif Tarihi, İst: Eser Matbaası. Prof. Dr. Nadim Macit [200] 21. YÜZYIL O cak / Şubat / Mar t 2008

17 Ekümenik Patrik Meselesi ve Bizans Politikası cemaatinin lideri sıfatıyla İustinianos'un prensipleri doğrultusunda cezalandırma, hapsetme ve sürgüne gönderme yetkisine sahip olarak ayrı bir Ortodoks hukuk sistemi uyguluyordu. Patrik tayin beratını aldıktan sonra Patrik kilisesinin önünde Vezir-i Azam kâtiplerinden biri tayin emrini okur ve kendisini kilisenin ortasında bulunan Patriklik tahtına götürürdü. Her Epifani'de, yani Ocak ayının altıncı günü yapılan İsa'nın vaftizini temsilen haçın suya atılması ve üç gün boyunca kutlanan Paskalya yortusu gibi dini 37 törenlere Vezir-i Azam katılırdı. Devletin desteğini alan ve tanınan haklar sayesinde etki alanını genişleten Patrik; Ortodoks coğrafyada Sultan'ı geride bırakacak role sahipti. Öyle ki doğu geleneğine mensup Hıristiyanların vicdan hürriyeti, kişisel hürriyeti, serveti ve onuru İstanbul kilisesinin kontrolü altına girdi. Dini, hukukî ve cezaî işlerde en yetkili kişi olarak kabul edildi. Bu hakların çoğu medenî haklarla ilgili olduğu halde Patrik'in bu faaliyetlerine kimse karışmazdı. Aksine aldığı kararların uygulanması için yönetim, ona yardımcı oluyordu. Kendi topluluklarına ait meselelerle ilgili olarak 38 Divan'da söz almak hakkına sahipti. Sultan Fatih'e müteşekkir olan Patrik Gennadios, izlediği politikaya bazı Osmanlıların kendi ruhanî zümresinden daha çok yakınlık gösterdiklerini kabul ediyordu. Ama özel konuşmalarında Türklerden Hacer'in Kanlı Köpekleri diye bahsediyordu. Bu gösteriyor ki Fatih Sultan'la aralarındaki ilişki sadakate değil mecburiyete dayanıyor- 39 du. Türkler, kilise ayinlerinde kâfir ve melun diye anılıyor. Korfu'da kendini emniyete alan vakanüvis Ducas'nın II. Mehmed'e lâyık gördüğü lâkaplardan birisi vahşi hayvan diğeri ise Deccal'ın habercisi idi. Türkler, kilise ayinlerinde kâfir ve melun diye anılıyor. Korfu'da kendini emniyete alan vakanüvis Ducas'nın II. Mehmed'e lâyık gördüğü lâkaplardan birisi vahşi hayvan diğeri ise Deccal'ın habercisi idi. Bir Papaz geleceğe şöyle sesleniyordu: Bir gün semadan bir melek inecek, elime bir kılıç 40 verecek, Türkleri Acem sınırına kadar süreceğim. Ayrıca Osmanlı Devleti'ne karşı bir cephe oluşturma çalışmaları yapılıyor. İsa Mesih, yeniden dirildiği gibi Bizans'ta dirilecektir, deniliyordu. Mali kaynak araştırma adı altın- 37 P. Mansel (2007: 13, 64, 67) 38 Engelhard, Türkiye ve Tanzimat, (Çev: Ali Reşad) İst: Mürettibin-i Osmaniye Matbaası. (1328: 119); N. Berkes (2005: 12) 39 P. Mansel (2007: 33) 40 P. Mansel (2007: 33, 34) 21. YÜZYIL O cak / Şubat / Mar t 2008 [201]

18 da Moskova'ya giden Patrik II. Jeremiah Çar'a şunları söylüyor: İkinci Roma, yani İstanbul kâfir Türklerin elindedir. Gök kubbe altında sadece siz, bütün Hıristiyanların imparatorusunuz. Yine 21 Mart 1657 günü Patrik III. Parthenios, şu telkinde bulunuyor: Eflak prensine İslam'ın sonu yaklaşmıştır. Kısa süre içinde haçın ve çanların efendileri imparatorluğun efendileri 41 olacaktır. Bütün bu veriler gösteriyor ki aslında şark sorunu 1453'te ilân edilmişti. Ortodoks kiliseler özellikle Osmanlı Devleti'nin siyasî denetimi altında kaldıkları dönemde Balkanlar'dan Mısır'a kadar yayıldılar. Yakındoğu Hıristiyanlığı âdeta yeniden Ortodokslaşma yoluna girdi. Prof. Dr. Nadim Macit Osmanlı Devlet'i gücünü koruduğu müddetçe mecburiyete dayalı itaat sağlandı. Ne zaman ki devlet iç yeterliliğini kaybetmeye başladı, Patrikhane hoşgörü, hukuk perdesinin altına sakladığı yüzünü gösterdi. Nitekim Patrik III. Parthenios Osmanlı'nın sağladığı imkânı, dünyevî hâkimiyeti sağlamaya yönelik bir siyasî faaliyete döktü. IV.Mehmed( ) böyle bir girişime izin vermedi ve cezalandırdı. Dini inanç ve dini hayat konusunda özgürlüğü sonuna kadar işleten ve bunu koruyan Osmanlı, devletin siyasî yapısı ve geleceğiyle ilgili girişimlere izin 42 vermedi. Fakat batının ekonomik ve politik üstünlüğüne direnemeyen Osmanlı Devlet'i Ortodoks kilisesine yeni imtiyazlar sağlamak zorunda kaldı. II. Ortodoks kiliseler özellikle Osmanlı Devleti'nin siyasî denetimi altında kaldıkları dönemde Balkanlar'dan Mısır'a kadar yayıldılar. Yakındoğu Hıristiyanlığı âdeta yeniden Ortodokslaşma yoluna girdi. Buna karşılık Roma kilisesi bu topraklarda geriledi. Çünkü Osmanlıların Balkanlar'dan Avrupa'ya doğru ilerlemesin de başlangıçtan itibaren karşılarına çıkan kuvvet, 43 Haçlı prensleri ve Katolik kilisesi olmuştur. Tarihi durumun işleyen politik mantığı Osmanlı Devleti'nin yıkılışına kadar Ortodoks Hıristiyanlığı'nın kökleşmesine katkı sağladı: Ortodoks Rum, Sırp, Romen, Arnavut, Bulgar ve Arap gibi milletlerin tümü, İstanbul Patriğine bağlıydılar. Ancak İskenderiye ve Antakya Patriklikleri de faaliyetlerini sürdürüyorlardı. Küçük Kudüs Patrikliğinin yanı sıra Kıbrıs ve Sina dağlarındaki müstakil kiliselerinde özel 41 P. Mansel (2007: 66, 67) 42 Ali Güler (2007: 21, 27) Osmanlı'dan Cumhuriyete Azınlıklar, Ank: Türk Metal Sendikası Araştırma Dizisi. 43 N. Berkes (2005: 13) [200] 21. YÜZYIL O cak / Şubat / Mar t 2008

19 Ekümenik Patrik Meselesi ve Bizans Politikası 44 konuma sahip olduklarını eklememiz gerekir. Dolayısıyla belki Osmanlı Devleti'nin çöküşüne kadar İstanbul Patrikliği Ortodoks âleminin tümünün manevi lideri idi. Her ne kadar bu manevi liderlik, Katolik kilisenin hiyerarşik yapısından farklı olsa da, gerçek durum budur. III. Patrikhanenin kendisini ekümenik ilan etmesini dini ve masum bir mesele görenler; siyasî tarih, gelenek ve strateji ekseninde Osmanlı Devleti'nin gerileme sürecine girişiyle birlikte yaşanan olayları yeniden gözden geçirmeleri gerekir. Osmanlı Devleti gerileme sürecine girince, yıllardır i- nanç ve dini hayatları hukukî teminat altına alınmış dini azınlıklar; Bizans politikasını sürdürmüşlerdir. Her zaman Türkler aleyhine çalışan Patrik III. Parthineus Eflak prensine gönderdiği mektupta şöyle der: İslam döneminin süresinin dolmasına az kalmıştır. Hıristiyanlık dininin sadası yeniden bütün dünyayı kapla- 45 yacaktır. Ona göre tedbirler almanız gerekir. İslam'ın devrini tamamladığı kehanetinde bulunan Patrik; bütün Ortodoks milleti Osmanlı Devleti'ne ve Müslümanlara karşı kışkırtıyor. Patrik V. Gregorius ise geleceğe şöyle sesleniyor: Biz, gelecek olan şehrin peşindeyiz. Barbaropolis'te yaşamak istemiyoruz. Amacı- 46 mız Konstantinopolis'e ulaşmaktır. Hedefini bu şekilde belirleyen bir kilisenin sergilediği dini hoşgörü ve hukuk gibi iddiaların sadece uygulanan Bizans siyasetinin üzerini örtmek için kullanılan maske olduğu ortadadır. Patrikhanenin kendisini ekümenik ilan etmesini dini ve masum bir mesele görenler; siyasî tarih, gelenek ve strateji ekseninde Osmanlı Devleti'- nin gerileme sürecine girişiyle birlikte yaşanan olayları yeniden gözden geçirmeleri gerekir. III. Batıda kendilerini Rumların kurtarıcısı olarak gösteren krallar ve kiliseler Osmanlı Devleti'ni zaafa düşürmek için her yolu kullandılar. 18. asırdan itibaren her yenilgi Hıristiyanlara ilişkin yeni haklar, yeni kiliselerin kurulması, ruhanîlere yeni imtiyazların sağlanması, yani her türlü siyasî faaliye- 47 te katılmalarını sağlayan kararların alınmasını beraberinde getirdi. Ekonomik kapitülâsyona bağlı olarak dini kapitülâsyona dönüşen bu süreç, ekonomik ve teknolojik gücün masum olmadığını göstermesi bakımından 44 A. Dugin (2005:218) 45 Naima Mustafa Efendi (1969: 6/164) Tarih-i Naima, İst: Zuhuri Danışman yayınevi. 46 P. Mansel (2007: 216) 47 Norman Davies (2006: 880) Norman Davies (2006: 536, 608) Avrupa Tarihi, (Çev: Heyet) İst: İmge Kitabevi. 21. YÜZYIL O cak / Şubat / Mar t 2008 [201]

20 Prof. Dr. Nadim Macit oldukça sağlam veridir. Bu aşamadan sonra Osmanlı Devleti'ni paylaşmak isteyen dış güçler, ülke içindeki dini azınlıkları kendi emelleri doğrultusunda kullanma yoluna gittiler. Büyük devletlerin azınlıkları himaye altında devletin iç işlerine karışma girişimleri yeni düzenlemeleri gündeme getirdi. Nitekim 3 Kasım 1839'da padişah ve bakanların yanı sıra Rum, Ermeni Patrikleri ve Yahudi Başhahamı'nın hazır bulunduğu toplantıda Gülhane Hatt-ı Hümayunu okundu ve eşitlik ilkesi ilân edildi. Osmanlı Devleti'nin kuruluş felsefesini kökünden değiştiren bu bildiri, azınlıklara haklar vermekle dış baskıları aşmak istemişti. Her türlü haktan yararlanması karara bağlanan dini azınlıklar askerlikten muaf tutulmuştu. Osmanlı'nın her cephede mücadele verdiği bir dönemde dini azınlıkların askerlikten muaf tutul- 48 ması eğitim ve ticareti onların eline bırakmak demekti. Nitekim Tanzimat fermanı ile birlikte Osmanlı toplumunu oluşturan unsurlar arasında eşitlik sağlamaktan başlayan süreç, giderek, üstünlük kalıbına dönüştü. Çünkü dini azınlıklara tanınan hak; sadece dini inanç ve dini hayatı değil, her alanda kilise adına faaliyetlere katılma şeklinde yorumlandı. IV. Gayrimüslimlerin devlet içindeki hukukî statülerinde meydana ge- 48 A. Güler (2007: 12) [200] 21. YÜZYIL O cak / Şubat / Mar t 2008

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders Dr. İsmail BAYTAK HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları Hristiyanlarca kutsal sayılan Hz. İsa nın doğum yeri Kudüs ve dolayları, VII. yüzyıldan beri Müslümanlar ın elinde

Detaylı

UKRAYNA DA KİLİSE SAVAŞLARI

UKRAYNA DA KİLİSE SAVAŞLARI UKRAYNA DA KİLİSE SAVAŞLARI Bojidar Çipof Moskova Patrikhanesine bağlı Ukrayna Ortodoks Kilisesinin yeni başkanı 16 Ağustos tarihinde yapılan törenle 69 yaşındaki Metropolit Onufry oldu. Ukrayna Ortodoks

Detaylı

YILI ERMENİ OKULLARI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

YILI ERMENİ OKULLARI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE ININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE ÖĞRENME ALANI: İNANÇ 1. ÜNİTE: KUTSAL KİTAP VE HAVARİLER EYLÜL Öğrencilerle Tanışma, Dersin Amacı ve İşleniş Şekli. İlk Ders Genelgesi 1. Kutsal

Detaylı

Patrikhane İle İlgili Bir Belge / Bir Uyarı

Patrikhane İle İlgili Bir Belge / Bir Uyarı Patrikhane İle İlgili Bir Belge / Bir Uyarı Aytunç Altındal * İstanbul da mukim Fener Rum Kilisesi, gerçekte, Lozan Antlaşması nın Sözlü mutabakat çerçevesi bölümünde yer alan Özel İzin nedeniyle sadece

Detaylı

GÜNÜMÜZ BALKAN ORTODOKS KİLİSELERİNE GENEL BİR BAKIŞ

GÜNÜMÜZ BALKAN ORTODOKS KİLİSELERİNE GENEL BİR BAKIŞ Ç. Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt 3, Sayı 1, Ocak-Haziran 2003 GÜNÜMÜZ BALKAN ORTODOKS KİLİSELERİNE GENEL BİR BAKIŞ Dr. Münir YILDIRIM * Günümüz Balkan Ortodoks Kiliseleri, Hıristiyan Kilisesinin

Detaylı

Derece Alan Üniversite Yıl Lisans İlahiyat Atatürk Üniversitesi 1979 Y. Lisans Tarih Atatürk Üniversitesi 1981 Doktora Tarih Atatürk Üniversitesi 1985

Derece Alan Üniversite Yıl Lisans İlahiyat Atatürk Üniversitesi 1979 Y. Lisans Tarih Atatürk Üniversitesi 1981 Doktora Tarih Atatürk Üniversitesi 1985 1. Adı Soyadı : MEHMET ÇELİK 2. Doğum Tarihi: 05 Haziran 195. Unvanı : Prof.Dr.. Öğrenim Durumu Derece Alan Üniversite Lisans İlahiyat Atatürk Üniversitesi 1979 Y. Lisans Tarih Atatürk Üniversitesi 1981

Detaylı

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir?

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir? DÜNYA GÜCÜ OSMANLI 1. Anadolu Selçuklu Devleti zamanında ve Osmanlı İmparatorluğu nun Yükselme döneminde Anadolu daki zanaatkarlar lonca denilen zanaat gruplarına ayrılarak yöneticilerini kendileri seçmişlerdir.

Detaylı

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi. Orta Asya Türk tarihinde devlet, kağan adı verilen hükümdar tarafından yönetiliyordu. Hükümdarlar kağan unvanının yanı sıra han, hakan, şanyü, idikut gibi unvanları da kullanmışlardır. Kağan kut a göre

Detaylı

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS.476-1453 Ortaçağ Batı Roma İmp. nun yıkılışı ile İstanbul un fethi ve Rönesans çağının başlangıcı arasındaki dönemi, Ortaçağ felsefesi ilkçağ felsefesinin bitiminden modern düşüncenin

Detaylı

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya VAHYE DAYALI DİNLER YAHUDİLİK Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya nispetle verilmiştir. Yahudiler

Detaylı

İKİNCİ BİNYILIN MUHASEBESİ İÇİNDEKİLER

İKİNCİ BİNYILIN MUHASEBESİ İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER B İ R İ N C İ C İ L T Kitap Hakkında 1 Başlarken 5 CENGİZ HAN MEDENİYETE YENİ YOLLAR AÇMIŞTIR 1. Cengiz Han ın Birlik Fikrinden Başka Sermayesi Yoktu 23 2. Birlik, Beraberlik ve Çabuk Öğrenme

Detaylı

KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI

KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI SİYASAL DÜŞÜNCELER TARİHİ YARD. DOÇ. DR. MUSTAFA GÖRKEM DOĞAN 5. ORTA ÇAĞDA SİYASET FELSEFESİ 5 ORTA ÇAĞDA SİYASET FELSEFESİ

Detaylı

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de. 2014 İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de. 2014 İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te 9 da AK YIL: 2012 SAYI : 164 26 KASIM 01- ARALIK 2012 BÜLTEN İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI T E Ş K İ L A T İ Ç İ H A F T A L I K B Ü L T E N İ 4 te Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır

Detaylı

PAPA 1.FRANCİS İN KUDÜS ZİYARETİ

PAPA 1.FRANCİS İN KUDÜS ZİYARETİ PAPA 1.FRANCİS İN KUDÜS ZİYARETİ Bojidar Çipof 3 Haziran 2014 Hıristiyanlığın Katolik ve Ortodoks mezhepleri arasında, bu mezheplerin ortaya çıkışından itibaren bir ayrışma ve kavga görülmektedir. 1054

Detaylı

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray 1-MERKEZ TEŞKİLATI A- Hükümdar B- Saray MERKEZ TEŞKİLATI Önceki Türk ve Türk-İslam devletlerinden farklı olarak Osmanlı Devleti nde daha merkezi bir yönetim oluşturulmuştu.hükümet, ordu ve eyaletler doğrudan

Detaylı

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ... ÖRNEK SORU: 1 1914 yılında başlayan Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı Devleti açısından, 30 Ekim 1918 de, yenilgiyi kabul ettiğinin tescili niteliğinde olan Mondros Ateşkes Anlaşması yla sona erdi. Ancak anlaşmanın,

Detaylı

T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ

T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ DANIŞMAN:Özer YILMAZ HAZIRLAYAN: Erşad TAN,Tacettin TOPTAŞ İÇİNDEKİLER GİRİŞ I-İNANÇ TURİZMİ A- İnanç Kavramı

Detaylı

HÜSEYİN SEYMEN SORGUNAİHL

HÜSEYİN SEYMEN SORGUNAİHL 9. 9. SINIF SINIF ÖĞRENME ÖĞRENME ALANLARI ALANLARI 1 İNANÇ 2 3 İBADET HZ. MUHAMMET 4 5 VAHİY VE AKIL AHLAK VE DEĞERLER 6 7 DİN VE LAİKLİK DİN, KÜLTÜR VE MEDENİYET 1. DİN BİREYİ ESAS ALIR 2. LAİKLİĞİ

Detaylı

Hıristiyan İnanç Esasları Teslis Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adı altında üç kişilikte tek tanrıyı kabul ederler. Hıristiyan inancına göre baba kainatı ya

Hıristiyan İnanç Esasları Teslis Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adı altında üç kişilikte tek tanrıyı kabul ederler. Hıristiyan inancına göre baba kainatı ya Hıristiyan İnanç Esasları Teslis Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adı altında üç kişilikte tek tanrıyı kabul ederler. Hıristiyan inancına göre baba kainatı yaratmıştır. Tanrının inkarnasyonu olan oğul, günahın

Detaylı

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876)

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) I. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken Genç Osmanlıların faaliyetleri İstanbul (Tersane) Konferansı BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) Osmanlı

Detaylı

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler On5yirmi5.com Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler nelerdir? Yayın Tarihi : 12 Kasım 2012 Pazartesi (oluşturma : 12/22/2018) Cemiyetler-Zararlı ve Yararlı

Detaylı

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ 209 ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nun 20 Aralık 1993 tarihli ve 47/135 sayılı Kararıyla ilan edilmiştir.

Detaylı

Dinlerin Buluşma Noktası. Antakya

Dinlerin Buluşma Noktası. Antakya 80 Dinlerin Buluşma Noktası Antakya 81 82 Bu ay sizlere Anadolu nun en güzel yerlerinden biri olan Antakya yı tanıtacağız. Antakya Hatay ilimizin şehir merkezi. Hristiyanlığın en eski kiliselerinden biri

Detaylı

3 Hedef 3 Görev BÜLTEN. 2014 Seçimleri İçin İSTANBUL AZİZ BABUŞCU B İ L G İ. NOTU FİLİSTİN MESELESİ 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI

3 Hedef 3 Görev BÜLTEN. 2014 Seçimleri İçin İSTANBUL AZİZ BABUŞCU B İ L G İ. NOTU FİLİSTİN MESELESİ 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI 2 de 8 de 11 de AK 8de YIL: 2012 SAYI : 166 10-17 ARALIK 2012 BÜLTEN İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI T E Ş K İ L A T İ Ç İ H A F T A L I K B Ü L T E N İ 10 da AZİZ BABUŞCU AK PARTİ İL BAŞKANI 2014

Detaylı

Fener Rum Patrikhanesi nin Lozan sonrası statüsü

Fener Rum Patrikhanesi nin Lozan sonrası statüsü Fener Rum Patrikhanesi nin Lozan sonrası statüsü Patrikhane nin statüsü konusu, ekümeniklik iddiaları, Heybeliada Ruhban Okulu nun yeniden açılması, Türkiye'yi uzun süredir meşgul eden bir sorundur. 01.04.2017

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

OSMANLI TARİHİ II.ÜNİTE 8.KONU: REFORM

OSMANLI TARİHİ II.ÜNİTE 8.KONU: REFORM OSMANLI TARİHİ II.ÜNİTE 8.KONU: REFORM 17.02.2017 Sen Piyer Meydanı DÜNYANIN EN ZOR ŞEYLERİNDEN BİRİ, HERKESİN DÜŞÜNMEDEN SÖYLEDİĞİNİ DÜŞÜNEREK SÖYLEMEKTİR. Emil Chartier Sen Piyer Meydanı Reform,kelime

Detaylı

ANAYASAL ÖZELLİKLER. Federal Devlet

ANAYASAL ÖZELLİKLER. Federal Devlet ANAYASAL ÖZELLİKLER Ulus devlet, belirli bir toprak parçası üzerinde belirli bir nüfus ve egemenliğe sahip bir örgütlenmedir. Ulus-devlet üç unsura sahiptir: 1) Ülke (toprak), 2) Nüfus, 3) Egemenlik (Siyasal-Yönetsel

Detaylı

TARİHSEL SÜREÇ İÇERİSİNDE ORTODOKS HIRİSTİYANLIKTAKİ PATRİKLİKLER. Dr. Münir YILDIRIM

TARİHSEL SÜREÇ İÇERİSİNDE ORTODOKS HIRİSTİYANLIKTAKİ PATRİKLİKLER. Dr. Münir YILDIRIM Ç. Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt 3, Sayı 2, Temmuz-Aralık 2003 TARİHSEL SÜREÇ İÇERİSİNDE ORTODOKS HIRİSTİYANLIKTAKİ PATRİKLİKLER Dr. Münir YILDIRIM Günümüzde Hıristiyanlığı temsil eden büyük kiliselerden

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiyenin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ V GİRİŞ 1 A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5 BİRİNCİ BÖLÜM: AVRUPA SİYASAL TARİHİ 1 2 I.

Detaylı

FOSSATİ'NİN "AYASOFYA" ALBÜMÜ

FOSSATİ'NİN AYASOFYA ALBÜMÜ FOSSATİ'NİN "AYASOFYA" ALBÜMÜ Ayasofya, her dönem şehrin kilit dini merkezi haline gelmiştir. Doğu Roma İmparatorluğu'nun İstanbul'da inşa ettirdiği en büyük kilisedir. Aynı zamanda dönemin imparatorlarının

Detaylı

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ 1. Osmanlı İmparatorluğu nun Gerileme Devrindeki olaylar ve bu olayların sonuçları göz önüne alındığında, aşağıdaki ilişkilerden hangisi bu devir için geçerli

Detaylı

Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI

Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI Tıbb-ı Nebevi İslam coğrafyasında gelişen tıp tarihi üzerine çalışan bilim adamlarının bir kısmı İslam Tıbbı adını verdikleri., ayetler ve hadisler ışığında oluşan bir yapı olarak

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Mit, Mitoloji, Ritüel DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Kelime olarak Mit Yunanca myth, epos, logos Osmanlı Türkçesi esâtir, ustûre Türkiye Türkçesi: söylence DR. SÜHEYLA SARITAŞ

Detaylı

İstanbul u Fethinin Dahi Stratejisi - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

İstanbul u Fethinin Dahi Stratejisi - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Fetih 1453 gösterime girdi. Yönetmenliğini ve yapımcılığını Faruk Aksoy'un yaptığı, başrollerinde Devrim Evin, İbrahim Çelikkol ve Dilek Serbest'in yer aldığı İstanbul'un Fethi ni konu alan Türk film 17

Detaylı

Müslümanlar için yeni ve yabancı bir anlayış değildir. Zira yaşamalarına denir. İslam dini ilk zamanlardan itibaren farklı inançlara dinî

Müslümanlar için yeni ve yabancı bir anlayış değildir. Zira yaşamalarına denir. İslam dini ilk zamanlardan itibaren farklı inançlara dinî 1. DİNİ ÇOĞULCULUK Dini çoğulculuk (plüralizm), dinlere mensup insanların Dini çoğulculuk, zengin farklı tarihi tecrübeye sahip olan Allah tan başkasına tapanlara putlarına) sövmeyin; sonra onlar da Sizin

Detaylı

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI II. Mahmut ve Tanzimat dönemlerinde devlet yöneticileri, parçalanmayı önlemek için ortak haklara sahip Osmanlı toplumu oluşturmak için Osmanlıcılık fikrini

Detaylı

DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM ROGRAMI

DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM ROGRAMI DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM ROGRAMI 4. DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ UYGULANMASI 4.1. DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ TEMEL FELSEFESİ VE GENEL AMAÇLARI Kültürler arası etkileşimin hızlandığı

Detaylı

DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ

DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ 215 DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nun 25 Kasım 1981 tarihli ve 36/55 sayılı Kararıyla ilan edilmiştir.

Detaylı

- Bir kilisenin Ekümeniklik sıfatı, her şeyden önce dini karakterlidir.

- Bir kilisenin Ekümeniklik sıfatı, her şeyden önce dini karakterlidir. AB-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ, KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİ: LOZAN I DELME GİRİŞİMİ-2: FENER RUM ORTODOKS PATRİKHANESİ NİN AB DESTEKLİ EKÜMENİKLİK (EVRENSELLİK) İDDİALARI. GİRİŞ: Türk milletinin hoşgörü, insanlık

Detaylı

GİRİT TE YAPILAN PAN ORTODOKS KONSEYİ

GİRİT TE YAPILAN PAN ORTODOKS KONSEYİ GİRİT TE YAPILAN PAN ORTODOKS KONSEYİ Bojidar Çipof 23 Haziran 2016 17-26 Haziran tarihleri arasında Girit te Pan Ortodoks Konseyi (ya da Genel Sinodu) yapılmaktadır ve bu toplantı Hıristiyan Tarihi nde

Detaylı

VEFEYÂT. Doç. Dr. Musa Süreyya Şahin

VEFEYÂT. Doç. Dr. Musa Süreyya Şahin İslâm Araştırmaları Dergisi, Sayı 22, 2009, 155-181 VEFEYÂT Doç. Dr. Musa Süreyya Şahin Doç. Dr. M. Süreyya Şahin i 24 Ocak 2008 tarihinde Hakk ın rahmetine tevdi ile ebedî yolculuğuna uğurladık. Akademik

Detaylı

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük YURDUMUZUN İŞGALİNE TEPKİLER YA İSTİKLÂL YA ÖLÜM TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 19.yy.sonlarına doğru Osmanlı parçalanma sürecine girmişti. Bu dönemde

Detaylı

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum:

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum: T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU Ekonomik Durum: 1. Avrupa daki gelişmelerin hiçbiri yaşanmamıştır. Avrupa da Rönesans ve Reform

Detaylı

Dr. Münir YTI...DIRIM

Dr. Münir YTI...DIRIM Ç. Ü ilahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt 3, Sayı 2, Temmuz-Aralık 2003 TARİHSEL SÜREÇ İÇERİSİNDE ORTODOKS HIRİSTİYANLIKTAKİ PATRİKLİKLER Dr. Münir YTI...DIRIM Günümüzde Hıristiyanlığı temsil eden büyük kiliselerden

Detaylı

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi tarafından tam algılanmadığı, diğer bir deyişle aynı duyarlılıkla değerlendirilmediği zaman mücadele etmek güçleşecek ve mücadeleye toplum desteği sağlanamayacaktır.

Detaylı

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS Tezli yüksek lisans programında eğitim dili Türkçedir. Programın öngörülen süresi 4

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Bahadır Bumin ÖZARSLAN

Yrd. Doç. Dr. Bahadır Bumin ÖZARSLAN Yrd. Doç. Dr. Bahadır Bumin ÖZARSLAN EĞİTİM GEÇMİŞİ 1. Hukuk Lisansı (2000) Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi 2. Kamu Hukuku Yüksek Lisansı (2006) Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Sosyal

Detaylı

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) Osmanlı devletinde ülke sorunlarının görüşülüp karara bağlandığı bugünkü bakanlar kuruluna benzeyen kurumu: divan-ı hümayun Bugünkü şehir olarak

Detaylı

AVRUPA DA MEYDANA GELEN TEKNİK GELİŞMELER : 1)BARUTUN ATEŞLİ SİLAHLARDA KULLANILMASI: Çinliler tarafından icat edilen barut, Çinlilerden Türklere,

AVRUPA DA MEYDANA GELEN TEKNİK GELİŞMELER : 1)BARUTUN ATEŞLİ SİLAHLARDA KULLANILMASI: Çinliler tarafından icat edilen barut, Çinlilerden Türklere, COĞRAFİ KEŞİFLER 1)YENİ ÇAĞ AVRUPASI AVRUPA DA MEYDANA GELEN TEKNİK GELİŞMELER : 1)BARUTUN ATEŞLİ SİLAHLARDA KULLANILMASI: Çinliler tarafından icat edilen barut, Çinlilerden Türklere, Türklerden Müslüman

Detaylı

EKÜMENİKLİK NEDİR, NE DEĞİLDİR? *

EKÜMENİKLİK NEDİR, NE DEĞİLDİR? * EKÜMENİKLİK NEDİR, NE DEĞİLDİR? * Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Başbakan Tayyib Beyin, Ekümeniklik, Ortodoksların bir iç meselesidir sözü gündeme düştü. Şimdiye kadar

Detaylı

ATATÜRK, PATRİKHANE VE RUHBAN OKULU

ATATÜRK, PATRİKHANE VE RUHBAN OKULU ATATÜRK, PATRİKHANE VE RUHBAN OKULU E. Org. Yaşar BÜYÜKANIT Beykent Üniversitesi Bu makalenin amacı, patrikhane ve ruhban okulunun detaylı bir tarihinin analizi yapmak değildir. Hudutlarımız içinde yaşayan

Detaylı

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ Mehmet Uçum 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri a. Tartışmanın Arka Planı Ülkemizde, hükümet biçimi olarak başkanlık sistemi tartışması yeni

Detaylı

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu v TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu ÖNSÖZ Yirmi birinci yüzyılı bilgi teknolojisi çağı olarak adlandırmak ne kadar yerindeyse insan hakları çağı olarak adlandırmak da o kadar doğru olacaktır. İnsan

Detaylı

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Kuzeyde Sırbistan ve Kosova batıda Arnavutluk, güneyde Yunanistan,

Detaylı

TARİH BOYUNCA ANADOLU

TARİH BOYUNCA ANADOLU TARİH BOYUNCA ANADOLU Anadolu, Asya yı Avrupa ya bağlayan bir köprü konumundadır. Üç tarafı denizlerle çevrili verimli topraklara sahiptir. Dört mevsimi yaşayan iklimi, akarsuları, ormanları, madenleriyle

Detaylı

Dinler Tarihi Araştırmaları - III. (Sempozyum, Haziran 2001, Ankara) YILINDA HIRİSTİYANLIK. (DÜNÜ, BUGÜNÜ ve'gelecegi) Ankara

Dinler Tarihi Araştırmaları - III. (Sempozyum, Haziran 2001, Ankara) YILINDA HIRİSTİYANLIK. (DÜNÜ, BUGÜNÜ ve'gelecegi) Ankara "' _., r. ~ ' \':/ ' \ \ DİNLER TARİHİ DERNEGİ YA YlNLARI 1 3 Dinler Tarihi Araştırmaları - III (Sempozyum, 09-10 Haziran 2001, Ankara) 2000. YILINDA HIRİSTİYANLIK (DÜNÜ, BUGÜNÜ ve'gelecegi) Ankara 2002

Detaylı

HIRİSTİYAN SİYASİ DÜŞÜNCESİ 2

HIRİSTİYAN SİYASİ DÜŞÜNCESİ 2 HIRİSTİYAN SİYASİ DÜŞÜNCESİ 2 Geçen Hafta Feodal toplum Roma nın zayıflaması, kavimler göçü ve Cermen akınları Hıristiyan siyasi düşüncesinin dönemleri Doğu Roma Batı Roma Ayrışması Hıristiyanlığın din

Detaylı

ÜNİTE:1. Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri ÜNİTE:2. Anayasaların Yapılması ve 1982 Anayasası ÜNİTE:3. Anayasaların Değiştirilmesi ve 1982 Anayasası

ÜNİTE:1. Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri ÜNİTE:2. Anayasaların Yapılması ve 1982 Anayasası ÜNİTE:3. Anayasaların Değiştirilmesi ve 1982 Anayasası ÜNİTE:1 Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri ÜNİTE:2 Anayasaların Yapılması ve 1982 Anayasası ÜNİTE:3 Anayasaların Değiştirilmesi ve 1982 Anayasası ÜNİTE:4 1982 Anayasası na Göre Devletin Temel Nitelikleri

Detaylı

Bu Ders Şunları Yapmanıza Yardımcı Olacaktır

Bu Ders Şunları Yapmanıza Yardımcı Olacaktır 76 Ders 8 Kilise Üzerinde "Kilise" yazan birçok bina vardır. Bunlara güzel binalar ve katedraller, alçakgönüllü misyon binaları ve sade barakalar da dahildir. Kuleleri, haçları ve çanları vardır, bunlar

Detaylı

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ 1908 II. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken İttihat ve Terakki Cemiyetinin faaliyetleri 1908 Reval Görüşmesi İTTİHAT ve TERAKKÎ CEMİYETİ 1908 İhtilâli ni düzenleyen

Detaylı

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders Dr. İsmail BAYTAK Orta Asya Tarihine Giriş Türk Adının Anlamı: Türklerin Tarih Sahnesine Çıkışı Türk adından ilk olarak Çin Yıllıklarında bahsedilmektedir. Çin kaynaklarında

Detaylı

Avrupa Tarihi. Konuyla ilgili kavramlar

Avrupa Tarihi. Konuyla ilgili kavramlar Avrupa Tarihi Konuyla ilgili kavramlar Aforoz: Katolik mezhebinde papa ve kiliseye karşı gelenlerin kilise tarafından dinden çıkarılmasıdır. Burjuva: Avrupa da soylular ve köylülerden farklı olarak ticaretle

Detaylı

Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı

Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı Russell ın dil felsefesi Frege nin anlam kuramına eleştirileri ile başlamaktadır. Frege nin kuramında bilindiği üzere adların hem göndergelerinden hem de duyumlarından

Detaylı

ABD ise, din konusunda serbest alan arayan, hemen hepsi Hıristiyan ama farklı mezheplerden olan pek çok toplumun oluşturduğu bir bütündür.

ABD ise, din konusunda serbest alan arayan, hemen hepsi Hıristiyan ama farklı mezheplerden olan pek çok toplumun oluşturduğu bir bütündür. Ulus-devletler dönemimizde devlet-din ilişkileri gerilimli olmuştur. Günümüzde genel ilke olarak laiklik (veya sekülerizm) temel ilke sayılmakta, ancak uygulamada ülkeler arasında bazı farklar gözlenmekte

Detaylı

Fadıl Ayğan. Eylül 2015

Fadıl Ayğan. Eylül 2015 Önsöz İnancı oluşturan temel unsurlardan biri olan nübüvvet, aynı zamanda dinler arası tartışmaların ve teolojik ilişkilerin ana konularından birini teşkil eder. Son ilâhî mesajı tebliğ eden Hz. Peygamber

Detaylı

FENER PATRİKHANESİ VE EKÜMENİZM: DİNLER TARİHİ AÇISINDAN BİR ANALİZ

FENER PATRİKHANESİ VE EKÜMENİZM: DİNLER TARİHİ AÇISINDAN BİR ANALİZ FENER PATRİKHANESİ VE EKÜMENİZM: DİNLER TARİHİ AÇISINDAN BİR ANALİZ Yrd. Doç. Dr. Münir YILDIRIM Ç. Ü. İlahiyat Fakültesi Dinler Tarihi Anabilim Dalı myildirim@cu.edu.tr ÖZET Fener Patrikhanesinin tarihi

Detaylı

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU Osmanlı Devleti nin 19. yüzyılda uyguladığı denge siyaseti bekleneni vermemiş; üç kıtada sürekli toprak kaybetmiş ve yeni yeni önem kazanan petrol Osmanlı

Detaylı

Hıristiyan inancına göre. Hıristiyan ibadetinin en önemli olanı. Bir çok dua çeşidi vardır.

Hıristiyan inancına göre. Hıristiyan ibadetinin en önemli olanı. Bir çok dua çeşidi vardır. Tüm dinsel gelenekler gibi dinsel pratikler Hıristiyan inancı içinde merkezi öneme sahip bir husustur. Hıristiyanlar Her şeyi yaratan zati bir Tanrıya inanmaktadır. Kutsal Kitaba göre Tanrı, sevgi, adalet,

Detaylı

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Hadrianopolis ten Edrine ye : Bizans Dönemi.......... 4 0.2 Hadrianopolis Önce Edrine

Detaylı

3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI

3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI Yrd. Doç. Dr. Turgay CİN* 3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI Ortodoks Hıristiyanlık hukukunda vakıf var mı, yok mu, bir sorgulayın. Birinci sorum bu Hıristiyan

Detaylı

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ 1 SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ Gürbüz MIZRAK Süleyman Şah Türbesi ve bulunduğu alan Suriye'nin Halep ilinin Karakozak Köyü sınırları içerisindeydi. Burası Türkiye'nin kendi sınırları dışında sahip olduğu tek toprak

Detaylı

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı SANAT TARİHİ I Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı Romanesk Sanat Tarihsel arka plan 375 yılındaki Kavimler Göçü'yle başlayan karışıklıklardan sonra Roma İmparatorluğu 395 yılında Doğu ve Batı

Detaylı

[Kurban Duaları] (ondalık-sunu-sadaka üzerine)

[Kurban Duaları] (ondalık-sunu-sadaka üzerine) [Kurban Duaları] (ondalık-sunu-sadaka üzerine) ONDALIK-SUNU-SADAKA Kurbanlarımızı şükran ve dua ile sunarız. Bu kurbanları dua ve tapınmanın bir parçası olarak, övgü ve şükran sunusu olarak Tanrı ya sunarız.

Detaylı

Kiliseler ile yap lan Resmi Sözleflmeler ve her iki ülkede ibadet yerlerininin yap m

Kiliseler ile yap lan Resmi Sözleflmeler ve her iki ülkede ibadet yerlerininin yap m Kiliseler ile yap lan Resmi Sözleflmeler ve her iki ülkede ibadet yerlerininin yap m Rainer Korten 6 yıldan beri Türkiye de yaşama memnuniyetini tadiyorum ve sayıları yaklaşık 12-14000 i bulan, ana dili

Detaylı

Lozan Barış Antlaşması

Lozan Barış Antlaşması Lozan Barış Antlaşması Anlaşmanın Nedenleri Anlaşmanın Nedenleri Görüşme için İzmir de yapılmak istenmiş fakat uluslararası antlaşmalar gereğince tarafsız bir ülkede yapılma kararı alınmıştır. Lozan görüşme

Detaylı

HIRİSTİYAN SİYASİ DÜŞÜNCESİ

HIRİSTİYAN SİYASİ DÜŞÜNCESİ 2 ROMA İMPARATORLUĞU 3 Kavimler Göçü Roma da Siyasal ve Toplumsal Durum 1. ve 5. yy. Karanlık öncesi çağ 5. ve 10. yy karanlık çağ Ortaçağ Batı toplumları Roma toplumu ile Cermen kabilelerinin karışması

Detaylı

ŞİRKETLER TOPLULUĞUNDA HÂKİM VE BAĞLI ŞİRKETLERİN KONTROL ÖLÇÜTÜ

ŞİRKETLER TOPLULUĞUNDA HÂKİM VE BAĞLI ŞİRKETLERİN KONTROL ÖLÇÜTÜ ŞİRKETLER TOPLULUĞUNDA HÂKİM VE BAĞLI ŞİRKETLERİN KONTROL ÖLÇÜTÜ Ufuk ÜNLÜ 43 * ÖZ Güncel ve kanuni tabiriyle şirketler topluluğu olarak adlandırılan holdinglerin, ticari alandaki sayıları gün geçtikçe

Detaylı

Byzantine History, Syriac History, History of Religions, History of İslam.

Byzantine History, Syriac History, History of Religions, History of İslam. Professor MEHMET ÇELİK Contact Information: Phone : Fax : Email : mehmetcelikcbu@mynet.com Academic Degree: Undergraduate : Atatürk University, Faculty of Theology, 1979 Master s : Atatürk University 1981

Detaylı

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma İÇİNDEKİLER Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma 1. FELSEFE NEDİR?... 2 a. Felsefeyi Tanımlamanın Zorluğu... 3 i. Farklı Çağ ve Kültürlerde Felsefe... 3 ii. Farklı Filozofların Farklı Felsefe Tanımları... 5 b.

Detaylı

ULS344 - Milliyetçilik ve Azınlıklar. İlkçi Yaklaşımlar - Primordializm

ULS344 - Milliyetçilik ve Azınlıklar. İlkçi Yaklaşımlar - Primordializm ULS344 - Milliyetçilik ve Azınlıklar İlkçi Yaklaşımlar - Primordializm İlkçi ve Eskilci Yaklaşım Milliyetçilikten önce milletler İlkçilik (Primordialism) bir milliyetçilik kuram olmaktan ziyade milletlerin

Detaylı

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH CEVAP 1: (TOPLAM 2 PUAN) Savaş 2450-50=2400 yılının başında sona ermiştir. (İşlem 1 puan) Çünkü miladi takvimde, MÖ tarihleri milat takviminin başlangıcına yaklaştıkça

Detaylı

...Bir kitap,bir mesaj!

...Bir kitap,bir mesaj! ...Bir kitap,bir mesaj! Bu dünyada ne yapıyorum sorusuna yanıt veren bir kitap Tüm soru ve şüphelerınize yanıt verebilecek bir kitap. Bu kitap sizin doğal olarak Tanrı dan ayrı olduğunuzu anlatacak, ancak

Detaylı

kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler

kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler 1 Örgüt Kültürü Örgüt Kültürü kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler bütünüdür. 2 Örgüt kültürü, temel grupsal

Detaylı

Sevgili Kardeşlerim, Rabbimiz sizlere barış bağışlasın. Bu barışın daima sizlerle birlikte olması için dua ediyorum. Bir episkoposun görevi, yalnız

Sevgili Kardeşlerim, Rabbimiz sizlere barış bağışlasın. Bu barışın daima sizlerle birlikte olması için dua ediyorum. Bir episkoposun görevi, yalnız Mons. Luigi Padovese nin Anadolu da Yaşayan Hıristiyanlara Mektubu 2007-2008 Sevgili Kardeşlerim, Rabbimiz sizlere barış bağışlasın. Bu barışın daima sizlerle birlikte olması için dua ediyorum. Bir episkoposun

Detaylı

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923)

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923) Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923) Lozan Antlaşması, Türk Kurtuluş Savaşı nı sona erdiren antlaşmadır. Bu antlaşma ile Misak-ı Milli büyük ölçüde gerçekleşmiştir. Şekil 1. Kasım 1922 de Lozan Konferansı

Detaylı

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta İktisat Tarihi I 13-14 Ekim II. Hafta Osmanlı Kurumlarının Kökenleri 19. yy da Osmanlı ve Bizans hakkındaki araştırmalar ilerledikçe benzerlikler dikkat çekmeye başladı. Gibbons a göre Osm. Hukuk sahasında

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Tarih Celal Bayar Üniversitesi 2007 Y. Lisans Tarih - Ortaçağ Celal Bayar Üniversitesi

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Tarih Celal Bayar Üniversitesi 2007 Y. Lisans Tarih - Ortaçağ Celal Bayar Üniversitesi ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Zafer Duygu 2. Doğum Tarihi : 11.08.1976 3. Unvanı : Yardımcı Doçent Doktor 4. Öğrenim Durumu : Doktora Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Tarih Celal Bayar Üniversitesi 2007 Y.

Detaylı

Türkiye nin Yeni Anayasa Arayışı: 2011-2013 TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu Tecrübesi

Türkiye nin Yeni Anayasa Arayışı: 2011-2013 TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu Tecrübesi Taylan BARIN Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi Türkiye nin Yeni Anayasa Arayışı: 2011-2013 TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu Tecrübesi AK Parti, CHP, MHP ve BDP

Detaylı

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 0. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI. OSMANLI DEVLETİ NİN KURULUŞU (00-5). XIV. yüzyıl başlarında Anadolu, Avrupa ve Yakın

Detaylı

Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR

Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SOSYAL BiLiMLER LiSESi DERS KiTABI SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR Prishtine, 2012 ic;indekiler I ÜNiTE: BÜYÜK COGRAFYA KESiFLERi 3 1. BÜYÜK COGRAFYA KESiFLERi 3 A. COGRAFYA KESiFLERi

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi 2 de Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları nda AK Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadı. 8 de YIL: 2012 SAYI

Detaylı

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır. İnsanın toplumsal bir varlık olarak başkaları ile iyi ilişkiler kurabilmesi, birlik, barış ve huzur içinde yaşayabilmesi için birtakım kurallara uymak zorundadır. Kur an bununla ilgili ne gibi ilkeler

Detaylı

PATRİKHANE BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ VE ANKARA METROPOLİTLİĞİ KURDU

PATRİKHANE BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ VE ANKARA METROPOLİTLİĞİ KURDU PATRİKHANE BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ VE ANKARA METROPOLİTLİĞİ KURDU Bojidar Çipof 13 Temmuz 2018 Son zamanlarda Patrikhane ye Ekümenik statüsü verilmesi ve Heybeliada Ruhban Okulu nun açılması için Rum

Detaylı

ESKİ TÜRK BOYLARINDA KADIN ÖZGÜR VE EŞİT BİR TOPLUMSAL KONUMA SAHİPTİ. ZİYA GÖKALP E GÖRE ESKİ TÜRKLER HEM DEMOKRAT, HEM DE FEMİNİST İDİLER.

ESKİ TÜRK BOYLARINDA KADIN ÖZGÜR VE EŞİT BİR TOPLUMSAL KONUMA SAHİPTİ. ZİYA GÖKALP E GÖRE ESKİ TÜRKLER HEM DEMOKRAT, HEM DE FEMİNİST İDİLER. ESKİ TÜRK BOYLARINDA KADIN ÖZGÜR VE EŞİT BİR TOPLUMSAL KONUMA SAHİPTİ. ZİYA GÖKALP E GÖRE ESKİ TÜRKLER HEM DEMOKRAT, HEM DE FEMİNİST İDİLER. TÜRKLERDE FEMİNİZMİN BİRİNCİ NEDENİ, TOPLUMDA VAR OLAN DEMOKRASİ,

Detaylı

Batmış Yunanistan, İstanbul Rumları na Maaş Vermeyi Aksatmıyor

Batmış Yunanistan, İstanbul Rumları na Maaş Vermeyi Aksatmıyor Teostrateji Batmış Yunanistan, İstanbul Rumları na Maaş Vermeyi Aksatmıyor 26.10.2011 - Diplomatik araçlarla çek olarak İstanbul a getirilen maaşlar, bir Yunan şirketinin satın aldığı Finasbank ta nakde

Detaylı

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER SOSYAL BİLGİLER KONU:ORTA ASYA TÜRK DEVLETLERİ (Büyük)Asya Hun Devleti (Köktürk) Göktürk Devleti 2.Göktürk (Kutluk) Devleti Uygur Devleti Hunlar önceleri

Detaylı