Vekilin gözü SANDIKTA

Transkript

1 Sıcakta serin bir mekan AHLATLIBEL 15 Ağustos 2015 Cumartesi Fiyatı 25 Kr HABERİ 4. SAYFADA Milletin gözü vekilde Seçmene yine sandık yolu göründü Vekilin gözü SANDIKTA Evet, bir umut doğmuştu AKP ile CHP bir koalisyon kurarsa çok şeyin değişeceğine inanılıyordu, olmadı. Neden olmadığı henüz inandırıcı biçimde anlatılamadı. Belki ileride daha somut gerekçeler koyarlar ortaya. İHTİMAL tek mi, çok mu? Başbakan Ahmet Davutoğlu ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yaptıkları koalisyon görüşmesi sonrası açıklamalarda bulundu. Davutoğlu, görüşmelerde bir hükümet ortaklığı yapma zemininin oluşmadığı kanaatine vardıklarını belirterek, "Erken seçim önümüzde görünen güçlü bir ihtimaldir" dedi. Kendilerine bir koalisyon teklifi gelmediğini belirten CHP lideri Kılıçdaroğlu ise, Ben Sayın Davutoğlu'na şunları ifade ettim; Eğer Türkiye sorunları aşacak bir hükümet kurmak istiyorsa parlamentoda ağırlığı olan, gerekirse anayasayı değiştirebilecek bir hükümet olmalı dedim diye konuştu. HABERİ 12. SAYFADA Mamak yeşile doyacak Mamak ta kişi başına düşen yeşil alan miktarını artıran Mamak Belediyesi bu yıl içerisinde 7 yeni parkı daha tamamlayarak vatandaşların hizmetine sundu. HABERİ 5. SAYFADA Et fiyatlarında düşüş beklentisi HABERİ 8. SAYFADA Fehmi Koru Seçime gidiyoruz, hem de bu hükümetle Sayfada Prof.Dr. Nurullah Çetin Türkçe Bakış 11. Sayfada M.Nuri Parmaksız Hayata ve Aşka dair 9. Sayfada Hayrettin İvgin Kültürel Boyut 9. Sayfada Davutoğlu ile Bahçeli ne konuşur Gibi! CHP ve AKP umutları söndürdü İstikşafi ateşte otuz beş gün yandırdı Davutoğlu ibreyi Bahçeliye döndürdü Görüşmesi kolay da anlaşması zor gibi Kılıçdaroğlu gördük ortaklığa hazırdı Az konuşan Bahçeli AKP ye hızırdı Bağışlasın Demirtaş siyaseten muzırdı Vatandaş hepisine görüşürüz der gibi Davutoğlu saraydan belli ki kopamıyor Bildiği bir yol varsa o yöne sapamıyor İstese koalisyon, başka şey yapamıyor Bu hal ile ayva, nar, fındık, fıstık yer gibi Bahçeli ayrıc a, Elbette Milliyetçi Hareket Partisi, AKP ile görüşmeye daha önceki şartları saklı ve baki kalmak kaydıyla açıktır. Fakat önce, Sayın Davutoğlu'ndan bağımsız tavır beklemek ve sarayın yönlendirmesine sırtını döndüğünü tam manasıyla görmek en tabii ve haklı beklentimizdir diyerek, bir araya geldiklerinde ne konuşacaklar dedirtti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan ı, AKP yi ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu en sert eleştiren liderlerden biri. Buna rağmen, koltuk değneği suçlamasından kurtulamıyor. AKP ile CHP koalisyon görüşmelerinden sonuç alamayınca, Bahçeli, Görüşmeye hazırız dedi. Hemen ardından, Başbakan Davutoğlu, Bahçeli'den randevu talep etti. TERÖR DURMUYOR Terör örgütü PKK yandaşlarının şuursuzca gerçekleştirdiği saldırılar sürüyor. Tunceli'de, bölücü terör örgütü PKK'nın askeri birliğe bombalı araçla saldırması sonucu 1 asker ve 1 vatandaş yaralandı. Pülümür ilçesindeki komando birliği önüne getirdiği patlayıcı yüklü aracı infilak ettiren bir terörist, daha sonra birliğe ateş açarak kaçtı. Askerlerin karşılık vermesi üzerine kısa süreli çatışma yaşandı. İlk belirlemelere göre, uzman çavuş Murat Kaba ile askeri birlik yakınında evi bulunan Gülizar Şahin, patlamanın etkisiyle yaralandı. Ambulansla Erzincan'a sevk edilen yaralılar, Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi altına alındı. MHP kilit rolde Başbakan Davutoğlu ile Devlet Bahçeli nin ne konuşacağını kestirmek zor değil. Kestirilemeyen, Bahçeli nin tavizsiz duruşu ve sert söylemleri. Bu duruştan ve söylemden büyük pay Cumhurbaşkanı Erdoğan a düşüyor. Başbakan Davutoğlu da Cumhurbaşkanı na toz kondurmuyor. Ya işlerine gelen bir yol bulacaklar ya da tozu dumana katacaklar. Bu arada CHP de anamuhalefet dilini kullanmaya başladı bile CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, Koalisyon olmadı. Sakın bize kimse din iman edebiyatı yapmasın, Elhamdülilah bizim imanımız tam. CHP Genel Sekreteri olarak değil, bir din adamının oğlu olarak söylüyorum dedi. CHP de artık atış serbest dönemi başlamış gibi HDP nin ve Selahattin Demirtaş ın gündemi daha farklı. Demirtaş ın medyaya yansıyan son açıklamasındaki ifadeler dikkat çekici. Örneğin, dört dörtlük siyaset yürüten bir parti olmadıklarını söylemiş. Sonra, çok önemli bir hususa dikkat çekmiş Dursun ERKILIÇ ın yazısı 12. SAYFADA ÖNERİ atışması Koalisyon yatınca, AKP ile CHP arasında atışma da başladı. CHP, AKP nin kendilerine 3 aylık seçim hükümeti teklifi yaptığını söyleyince, yıldırım yanıt geldi. AKP, koalisyon görüşmeleri çerçevesinde CHP'ye böyle bir teklif yapılmadığını, süreli reform hükümeti teklifinde bulunulduğunu bildirdi. Bu önerinin artık bir önemi kalmazken, bakalım daha neler yansıyacak görüşmelerden. İkinci el otomobil piyasası canlanacak İkinci el otomobil piyasasındaki dönemsel hareketliliğin, yaklaşan Kurban Bayramıyla yeniden yaşanacağı belirtildi. HABERİ 7. SAYFADA AB'de en düşük genç işsizlik oranı Almanya'da HABERİ 7. SAYFADA

2 2 SİNEMA TV / MAGAZİN 15 Ağustos 2015 Cumartesi Kıvanç Tatlıtuğ'un tatil masrafı dudak uçuklattı Gülben Ergen'in albümünün adı ne olsun? Günlüğü 2 bin 500 euro'luk odada kalan oyuncu ve sevgilisi, görüntü alınmayan otelde gönüllerince tatil yapıyor Bodrum'da 750 bin liraya ev alan Kıvanç Tatlıtuğ, sevgilisi Başak Dizer'in rahatı için kesenin ağzını açtı. Kıvanç, basına görüntü vermek istemeyen aşkıyla bir otelde günlük euroya tatil yapıyor. Tatlıtuğ, Yalıkavak'ta 750 bin liraya yeni aldığı evinin tadını bir türlü çıkaramadı. Bodrum'a adım atar atmaz paparazzilerin evinin önünde kendisini beklediğini gören Tatlıtuğ, sonunda çareyi otelde kalmakta buldu. Stil danışmanı aşkı Başak Dizer'le yaz boyunca tatil yapan yakışıklı oyuncu, gazetecilerle köşe kapmaca oynuyor. Bodrum'da sürekli göz hapsinde olan Tatlıtuğ, Başak Dizer'in rahat bir tatil yapabilmesi için kesenin ağzını açtı. Bodrum'un en pahalı otelinin lüks bir oda tutan Tatlıtuğ, 4 gündür burada kalıyor. Günlüğü 2 bin 500 euro'luk odada kalan oyuncu ve aşkı, basının görüntü alamadığı otelde gönüllerince tatil yapıyor. Sevgilisinin rahatını düşünen Tatlıtuğ'un, bu tatil için şimdiden 50 bin lira harcadığı konuşuluyor. Okan Bayülgen, Sibel Can'ı çok kızdıracak! 50 kilo veren Ürek e takılan şovmen, Fatih in yanında Sibel Can gibiyiz. Kızlar, yan durun, zayıf gözükelim dedi Cinayet Kumpanyası adlı oyunu için Bodrum da bulunan Okan Bayülgen, ekibiyle birlikte Fatih Ürek i dinlemeye gitti. Sahnede mide ameliyatı sonrası 50 kilo veren Ürek e takılan şovmen, Fatih in yanında Sibel Can gibiyiz. Kızlar, yan durun, zayıf gözükelim dedi. Gülben Ergen yeni albümünün adını belirlemek için sosyal medyada oylama başlattı. Kalbim, Kalbimi Koydum, Özelimsin ve Işık isimlerini Instagram ve Twitter da paylaşan sanatçı, Albümün adı için acaba hangisi öne geçecek? Hadi bakalım oylamaya yazdı. Bir gecede 10 binin üzerinde oy kullanılan oylamanın sonucu hafta sonu açıklanacak. Vizyona yeni girecek filmler Derek ve Clif adlı iki arkadaş, yıllardır hayalini kurdukları dünya turuna sonunda başlarlar. Ancak kısa bir süre sonra, ne olduğunu çözemedikleri bir gücün etkisi altına giren Derek, günden güne bedeninin ve aklının kontrolünü bu güce devreder. Tuttukları video günlük, bu gizemin sırrını çözebilmeleri için kilit rol üstlenecektir. 2010'da vizyona giren ve yönetmenliğini Arkın Aktaç'ın üstlendiği korku ve gerilim filmi 3 Harfliler: Marid seyircinin yoğun ilgisiylekarşılaşmış ve yaklaşık 140 bin kişi tarafından izlenmişti. Başrollerde Özgür Özberk ve Gülseven Yılmaz'ı izlediğimiz yapım kaybolan bir muskanın ardından genç bir kadına musallat olan br yaratığın dehşetini beyazperdeye taşıyordu. Rusty Griswold (Ed Helms) 30 yıl önce anne ve babasıyla yaptığı unutulmaz Walley World tatilini bu kez eşi ve çocuklarıyla tekrar etmek ister. Ve tıpkı ilk tatil gibi, bu tatilde de ailenin başına birbirinden eğlenceli ve komik maceralar gelecektir yapımı klasik komedi filmi Vacation'ın ayak izlerini takip eden filmde, orijinal filmin başrollerindeki Chevy Chase ve Beverly D'Angelo bu filmde de yer alıyor. 06:38İstiklal Marşı ve Günün Program Akışı 06:40Ömür Dediğin 07:10Sen de Gitme 08:35Osmanlı Tokadı 10:20Yabancı Sinema "Aussie ve Ted" 12:00Dizi Klip 12:056 Mantı 13:20Savaşta Barışta Türk Ordusu 13:40Son Çıkış 16:00Pastane 17:00Dizi Klip 17:05Baba Candır 19:10Hava Durumu 19:15Spor 19:20Ana Haber Bülteni 20:00Son Çıkış 23:00Son Çıkış 01:30Yeşil Deniz 03:30Pastane 04:20Son Çıkış 06: :00 Kertenkele 10:00 Çılgın Hırsız 11:5 Döndür Şansını 13:55 Kırgın Çiçekler 16:25 Hızlı Ve Öfkeli 4 18:45 Hafta Sonu Atv Ana Haber 20:00 Aşk Zamanı 23:20 Elin Oğlu 01:50 Clara'nin Sırrı 03:45 Aşk Zamanı 07:00 Her Sabah 09:00 Aş Kendini 09:50 Sisli Hatiralar 11:45 Gag Guk 12:30 Turan Görüryilmaz İle Öğle Haberleri 12:50 Aslı Hünel İle Rengarenk 14:50 Elif'in Sofrası 15:40 Deli İşi Komedi 16:15 Kara Maske 2 18:30 Ekin Olcayto İle Ana Haber 19:45 Siyah Giyen Adamlar 21:40 Kurban 23:30 Bilinmeyen 01:00 Kurban 03:00 Gag Guk 04:40 Dünyayi Geziyorum 06:00 Dolu Dolu Anadolu 05:20 Yerli Dizi 05:20 Yerli Dizi - Tekrar 07:00 Yalancı Yarim 08:00 Pulsar 10:00 Yerli Dizi 12:00 Yerli Dizi 14:00 Yerli Dizi 16:15 Yerli Dizi 19:00 Star Haber 20:00 Çarkıfelek 22:45 Yerli Dizi 00:45 Yerli Dizi 02:50 Yerli Dizi 07:00 Oynat Bakalım 08:30 Çocuk Kuşağı 08:45 8deSekiz 10:00 Çok Güzel Hareketler Bunlar 11:30 Bana Baba Dedi 12:00 KOMEDİ TÜRKİYE 15:00 Ütopya (Tekrar) 16:00 Yabancı Sinema 17:45 Rising Star Türkiye 20:00 Ninja Warrior Türkiye 23:15 Saba ile Oyuna Geldik 00:30 Program 01:45 Ütopya 03:15 Oynat Bakalım 04:15 Saba ie Oyuna Geldik 05:15 Arda nın Mutfağı 06:00 Yabanci Sinema 08:00 Yabanci Sinema 09:40 Magazin D 12:10 Yerli Dizi 15:00 Yerli Sinema 17:00 Yerli Dizi 19:00 Ana Haber Bülteni 20:00 Ben Bilmem Eşim Bilir 23:15 Yerli Dizi 02:00 Kayip 04:00 Yerli Dizi 22:00 HIZLI VE ÖFKELİ 4 Düzenbazlıktan "emekli" Dominic Toretto'nun (Vin Diesel) Meksika sınırını aşıp orada adeta bir mülteci gibi yaşamaya kalkışmasının üzerinden sekiz koca yıl geçmiştir. Artık Dominik Cumhuriyeti'ndeki bir sahil kulübesinde yaşamakta olan eski dolandırıcı Dom'un yanında, ABD'deki karanlık geçmişinden miras kalan tek varlık olan biricik sevgilisi Letty (Michelle Rodriguez) vardır. Orada yepyeni bir yaşama başlamaya çalışan Dom, polisin nefesini ensesinde hissetmekten de kurtulamamıştır. Kanun temsilcilerinin ve kolluk kuvvetlerinin daima peşinde olduğunun farkında olan ve çok sevdiği bir insanın trajik ölümünden sonra Los Angeles'a dönen Dom'un, ajan Brian O'Conner (Paul Walker) ile ezeli çatışması yeniden alevlenecektir. Ancak artık ortak bir düşmanları vardır. ABD'ye öldürücü maddelerin akışını sağlayan sosyopat ruhlu uyuşturucu kralına karşı mücadele edebilmek için güç birliği yapmak zorundadırlar. Uyuşturucu kralını bertaraf etmenin ve onun tarafından katledilen arkadaşlarının intikamını almanın tek çaresi, ikisinin arasında yepyeni bir güven ortamının tesis edilmesinden geçmektedir. Defne, Ömer i affedecek mi? Ömer, Defne yi çok kızdırdığı için pişman olur. Ona kendini affettirmek ister. Ve daha önce nasıl hırçın davrandıysa artık tam tersi, zarif ve kibar davranan bir Ömer vardır artık Defne nin karşısında! Ömer in bu hiç tanımadığı ve bilmediği yüzü, Defne nin şaşkın kalbini yumuşacık yapmaya yetmiştir. Neriman, Ömer ve Defne yi bir araya getirme planlarına başka bir açıdan yaklaşmaya karar veriyor: Onu kapıdan çıkarıp bacadan geri sokacak! Lansman gecesinde Koray la birlikte, ortalığı birbirine katacak müthiş bir fikri var! Sinan, Neriman ın bu aşk oyununa artık bir son vermesini istiyor 21:30 KİRALIK AŞK 20:00 BEN BİLMEM EŞİM BİLİR Ben Bilmem Eşim Bilir in ilk oyunu olan Örtü Çekme de hanımlar bardakları düşürmeden puan kazanmaya çalışacaklar. İkinci oyun ise hanımların yapışkanlı duvarın önüne geçerek beylerine top atacakları Raket Tava olacak. Üçüncü oyun Sırtımda Taşırım Seni de hanımlarını sırtlayarak parkurda 5 tur atacak olan beylerin hem dengesi bozulacak hem de ayakları yerden kesilecek. Final öncesi son oyun, hanımların oynarken hızlarını alamadıkları Kır Kadehleri olacak. 90 saniye boyunca beylerin iddialarını gerçekleştirmek için tenis toplarıyla raflarda duran kadehleri kırmaya çalışacak olan eşler yorgun düşecekler. Final etabında ise Ben Bilmem Eşim Bilir in eğlenceli oyunlarından Bar Masası oynanacak ve kazanan çift son model otomobilin sahibi olacak.

3 yurt haberleri 15 Ağustos 2015 Cumartesi 3 Diyanet İşleri Başkanlığı kurban tebliği hazırladı Kurban satış yerleri, bayramdan 15 gün önce hazır hale getirilecek, bu süreden önce kurbanlık hayvan nakli başlatılamayacak. ANKARA - Diyanet İşleri Başkanlığının hazırladığı tebliğe göre, kurban satış yerleri, bayramdan 15 gün önce hazır hale getirilecek, bu süreden önce kurbanlık hayvan nakli başlatılamayacak. Diyanet İşleri Başkanlığının, kurbanın dini hükümlere, sağlık şartlarına ve çevre temizliğine uygun olarak, hayvana en az acı verecek şekilde kesilmesi, kurban satış ve kesim yerlerinin belirlenmesi ile kesim yapacak kişilerin eğitilmesine ilişkin tedbirlerin alınması amacıyla hazırladığı tebliğ, Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, illerde, vali veya görevlendireceği bir yardımcısının, ilçelerde ise kaymakamın başkanlığında çeşitli kurumların temsilcisinden oluşan "Kurban Hizmetleri Komisyonu" oluşturulacak. Kurban Hizmetleri Komisyonları, 24 Eylül 2015'te kutlanacak Kurban Bayramı dolayısıyla gerekli tedbirleri alacak. Şehirlerde ihtiyacı karşılayacak sayıda ve büyüklükte kurban satış ve kesim yerleri ile adaklık kesim yerleri tesis edilecek. Vatandaşların, toplu kesim yerlerinde kurban kesmeleri için tedbirler alınacak, hizmetlerin kolaylaştırılması için hayvan satış ve kesim mekanları birbirine yakın planlanacak, çevresel riskler en aza indirilerek, varsa atık yönetimi planlanmış alanlar seçilecek. Çevre kirliliğini önleyici tedbirler kapsamında, gerek duyulduğunda pazar yerleri kurban kesim yerine dönüştürülecek. Kurban satış ve kesim yerlerine ulaşımın kolay sağlanması için yerel yönetimlerce tedbirler alınacak. Kurban satış yerleri, çevre ve toplum sağlığını olumsuz etkileyecek durumlardan arındırılacak, etrafı branda ile çevrili, üstü kapalı ve insanların sosyal ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde hazırlanacak. Kesim yerleri, genel sağlık şartlarına uygun, dezenfekte edilebilir, zemininde su biriktirmeyen, ışıklandırma ve havalandırması bulunan mekanlardan seçilecek, insanların sosyal ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde olacak. Kesim alanı ve çevresine, evcil ya da sokak hayvanlarının girmesine engel olunacak şekilde önlemler alınacak. Kesim yerlerinde, kurban kesilip parçalandıktan sonra, etler hemen teslim edilecek, bu sağlanamadığında, gerekli soğuk saklama koşulları oluşturulacak. Kurban edilen hayvanların deri ve sakatatlarının zayi olmadan, amacına uygun bir şekilde değerlendirilmesi konusunda gerekli tedbirler alınacak. Kesim yerlerinde, deri ve sakatatların toplanacağı özel mekanlar oluşturulacak. İl ve ilçelerdeki kurban satış ve kesim yerlerinin açık adresleri, Din Hizmetleri Yönetim Sistemi (DHYS) kurban satış ve kesim yeri kayıtlarına 7 Eylül 2015 Pazartesi günü mesai bitimine kadar girilecek. Halk Eğitim Merkezlerinde "Kesim Elemanı Yetiştirme ve Geliştirme Kursları" düzenlenmesine devam edilerek, bu kurslara kurbanlarını kendileri kesecek olanların da katılmaları teşvik edilecek. Şehir merkezlerine yakın köy ve beldelerde bulunan besi çiftlikleri, gerekli şartlara haiz kesim yeri tesis etmeleri konusunda teşvik edilecek. Özel sektör de kurban satış ve kesim yeri kurarak kesim organizasyonu düzenlemesi konusunda yönlendirilecek. Kesim yerlerinde, kesimlerin daha düzenli yapılması, zaman kaybının ve karmaşanın önlenmesi için randevu sistemi uygulanacak. Kesim işlemlerinin bayramın ilk gününe sıkıştırılmaması için, ikinci ve üçüncü güne indirimli ücret uygulaması yapılabilecek. Kesim yerlerinde, "Kasaplık Belgesi" veya Kesim Elemanı Yetiştirme ve Geliştirme Başkentteki operasyonlarda 57 kilogram esrar ele geçirildi ANKARA - Başkentte düzenlenen operasyonlarda 57 kilogram esrar ele geçirildi. Ankara Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Şube Müdürlüğü ekipleri, uyuşturucu satıcılarına yönelik yürüttüğü çalışmalar sonucunda Mehmet S'nin Hatay'dan başkente uyuşturucu taşıdığı bilgisine ulaştı. Bunun üzerine Yenimahalle Mevlana Bulvarı'nda araç durdurularak yapılan aramada, bagaj kısmında 2 kilogram esrar maddesi bulundu. Bu arada narkotik dedektör köpeğinin aracın ön ve arka tamponuna aşırı tepki vermesi üzerine yapılan detaylı incelemede, 13 şeffaf poşete sarılı vaziyette 10 kilo 540 gram daha esrar ele geçirildi. Gözaltına alınan şüpheli Mehmet S. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Altındağ Ziraat Mahallesi'nde belirlenen bir adreste de uyuşturucu depolandığı bilgisine ulaşıldı. Düzenlenen operasyonda, 45 kilogram esrar ele geçirildi. Gözaltına alınan bir kişi, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. (AA) Teleferik, açıldıktan 10 gün sonra bakıma alındı İzmir'de yenilenerek hizmete giren teleferik, "aşırı sıcaklar ve kısa sürede beklentilerin çok üzerinde yolcu taşınması" gerekçesiyle 10 günlük hizmet süresinin sonunda "periyodik bakım"a alındı İZMİR - İzmir'de yenilenerek uzun aranın ardından hizmete alınan teleferiğin, "aşırı sıcaklar ve kısa sürede beklentilerin çok üzerinde yolcu taşınması" gerekçesiyle 10 günlük hizmet süresinin sonunda "periyodik bakım"a alındığı bildirildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin açıklamasında, 31 Temmuz'da hizmete giren ve pazartesi hariç her gün hizmet veren teleferik tesislerinde sonbahar döneminde yapılması planlanan periyodik bakımın, kısa sürede beklentilerin çok üzerinde yolcu taşınması ve aşırı sıcaklar nedeniyle öne alındığı belirtildi. Buna göre teleferiğin, başlangıç düzeyindeki halat regülasyonlarının sağlanabilmesi amacıyla bugünden itibaren 10 gün bakıma alınacağının aktarıldığı açıklamada, sonraki süreçte yılda bir kez tekrarlanacak bakım çalışmalarıyla hem tesisin daha uzun ömürlü olması hem de güvenli hizmet vermesi sağlanacağı kaydedildi. Deneme seferleriyle 3 aydır aralıksız çalıştığı belirtilen Balçova teleferiğinin, 10 günde 37 bin 811 biletli kişiyi taşıdığı aktarıldı. (AA) Kurslarından alınmış "Kurs Bitirme Belgesi" ve "Hijyen Eğitimi Belgesi" olanlar görevlendirilecek. Kurban satış yerleri, bayramdan 15 gün önce hazır hale getirilecek ve bu tarihten önce kurbanlık hayvan nakli başlatılamayacak. Satış ve kesim yerlerinde görüntü kirliliği oluşmaması için belediyeler tarafından gerekli tedbirler alınacak. Kesim yerine götürülürken, araca bindirilirken, araçtan indirilirken ve kesilirken kurbanlık hayvanlara eziyet edenlere ceza uygulanacak. İl ve ilçelerde hazırlanan kurban satış ve kesim yerleri, 14 Eylül'den itibaren kurul ve komisyon üyesi kurum ve kuruluşların web sitelerinde yayınlanacak. Kurban ibadetinin dini ve sosyal boyutları hususunda bilgilendirme yapılacak. Kurban olarak satın alınacak hayvanların sağlıklı, besili, veteriner sağlık raporu, nakil belgesi olan, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca belirlenen koruyucu aşıları yapılmış ve hayvan kimlik sistemine kayıtlı olanlardan seçilmesi, gebe ve damızlık değeri yüksek dişi hayvanların kurbanlık olarak kesilmesinin önlenmesi, kurban edilmesi uygun olan hayvanlardan öncelikle erkek ve yaşını doldurmuş olanların tercih edilmesi gerektiği konusunda vatandaşlara bilgi verilecek. (AA) Sivas'ta halk otobüsü şoförlerine ceza iddiası SİVAS - Sivas Belediye Başkanı Sami Aydın, pazar günü şehit Muhammed Onur Demir'in cenaze töreni için vatandaşları ücretsiz taşıdıkları gerekçesiyle halk otobüsü şoförlerine ceza verildiği yönündeki haberlerin asılsız olduğunu belirtti. Aydın, yaptığı yazılı açıklamada, bazı şoförlerin görevlendirmenin dışına çıktığını ve vatandaşı mağdur ettiğini öne sürerek, "22 şoföre ceza vermiş değiliz. Şehit cenazesine katıldığını iddia eden şoförlerin nerede olduğu da tam tespit edilememiştir. Şehit cenazesine katılmak istediğini iddia edenler, otobüsleri hattan çekerek onlarca vatandaşın şehit cenazesine katılmasını engellemişlerdir" ifadesini kullandı. Hangi şartlarda olursa olsun toplumun güvenliğinin ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulayan Aydın, şunları kaydetti: "Herkesin bir görevi var. Maalesef o arkadaşlarımız görevlerini yerine getirmemişlerdir. Şehidimizin cenazesinden önce orada ihtiyaç duyulan araçları zaten görevlendirdik. Onun dışında diğer araçların görevlerinin başında olması gerekiyordu. Çünkü şehrin farklı bölgelerinde yaşayan insanlarımızın hastaneye gitme, şehidimizin cenazesine katılma veya farklı nedenlerle ulaşım hakkını kesinlikle muhafaza etmemiz gerekiyordu. Bu arkadaşlarımızın bir kısmının cenazeye katılıp katılmadıklarını bilmiyorum ama görevlerini terk ederek şehrin muhtelif yerlerinden cenazeye katılacak veya farklı yerlere gidecek vatandaşlarımızın ulaşım haklarını maalesef ellerinden almışlardır." Aydın, bu durumun bir disiplinsizlik olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Nasıl ki nöbet tutan bir asker hiçbir şekilde görev yerini terk edemiyorsa kamuda hizmet yapanlar için de bu böyledir. Şehidimizin emniyet camiasından olması dolayısıyla emniyette görevli arkadaşlarımız nasıl görevlerini terk etmiyorsa toplu taşıma araçlarını kullanan arkadaşlarımızın da bu bilinçte olması gerekirdi. Maalesef bu tür hassas dönemleri istismar eden kişiler ve kesimler oluyor. Bunlara prim vermemek lazım. Bu süreçleri yaşarken hepimizin, ülkenin birlik ve beraberliği, kardeşliği için mücadele etmesi lazım." Sivas Belediyesi ile Sivas Özel Halk Otobüsleri ve Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi, pazar günü şehit Muhammed Onur Demir'in cenaze töreni için vatandaşları ücretsiz taşıdıkları gerekçesiyle 22 halk otobüsü şoförüne "10'ar gün araç kullanmama cezası" verildiği yönünde bazı medya kuruluşlarında yer alan haberleri yalanlamıştı. (AA) Fehmi KORU fkoru@gmail.com Seçime gidiyoruz, hem de bu hükümetle... fkoru@htgazete.com.tr Eğer istikşafi görüşmelerden AK Parti ile CHP arasında bir koalisyon kararı çıkacağını bekleyenlerden idiyseniz, herhalde hem şaşırmış, hem de üzülmüşsünüzdür. Türkiye dışında herhangi bir başka ülkede 7 Haziran seçimleri sonuçları alınmış olsaydı, sandıktan önde çıkan iki parti, öyle bizdeki gibi haftalar süren bir görüşme maratonuyla da değil, en kısa sürede ülkeyi yönetecek bir hükümeti kurmak üzere bir araya gelirdi. Bizde gelmedi, gelemedi. Görüşmelerin sonucunda varılan noktayı, hükümeti kurma görevini üstlenen Ahmet Davutoğlu ndan dinledik: İşi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan a ve 45 günde hükümet kurulmazsa ülkeyi seçime götürme yetkisine bırakmayacak, Meclis i toplayıp kararı bizzat milletvekillerine aldıracaklarmış... Çok cesur bir düşünce bu. Nedeni belli: Henüz göğüslerine taktıkları milletvekili rozetinin keyfini doya doya kullanamamış yeni yüzlerin çoğunluğu teşkil ettiği bir Meclis bu ve milletvekillerine gidip de gelmeme ihtimalleri olan bir seçim kararı aldırmak bayağı zordur. AK Parti milletvekillerinin bütünü, firesiz, seçim yönünde oy kullansalar bile, muhalefet tam takım Hayır dediği takdirde, seçimi tekrarlamak isteyenlerin hevesleri kursaklarında kalabilir. MHP bu kez de AKP nin yardımına koşmazsa tabii... Öyle ya da böyle, kısa bir süre sonra yeniden sandık başına gidilecek ve o zamana kadar da ülke 8 bakanı, milletvekili olmayan bir hükümetle yönetilecek... Hem de, ülkemiz hemen her alanda müthiş ciddi sorunlarla baş etmek zorunda iken... 8 üyesi milletvekili olmayan hükümet daha önce gündeme taşımaya cesaret edilemeyen türden kararları birbiri ardına alıyor. İncirlik Üssü nün Amerika nın kullanımına açılması sözgelimi; normal bir dönemde, Meclis ten tezkere çıkarılmasını gerektirirdi; oysa hükümet hiç çekinmeden Meclis e ait yetkiyi kullanabildi. CHP ile AKP istikşafi görüşmelerini sürdürürken... Barış süreci ile ilgili son durum da farklı değil. AK Parti nin girişimiyle başlamış olsa da, Meclis in bilgisi dahilinde yürütülüyordu süreç; her adımında süreci kolaylaştıracak yasalar çıkartılarak... Şimdi ise yeniden şehit cenazelerinin geldiği bir ortama girildi ve bu durumu ortadan kaldıracak irade geçici statüsündeki hükümetin elinde. Seçime de yine bu hükümetle gideceğiz anlaşılan... Cumhurbaşkanı nın 45 gün anayasal yetkisi yerine Meclis kararının yeğlenmesi bu sebeple; Cumhurbaşkanı yetkisiyle gidildiği takdirde Meclis te temsil edilen her partiden seçimdeki oy oranına göre bakanlar yer alacaktı hükümette; o yola gidilmeyince tamamı AK Partili mevcut hükümet ülkeyi seçime götürecek demektir. Seçimden tek başına hükümet kuramayacak halde çıkan AK Parti yi, seçmene hatasını düzeltme fırsatı yakaladığı için takdir etmemiz gerekiyor. Hiç kuşkusuz büyük bir başarı bu. Seçimle milletvekili sıfatını kazanmış AK Partililerin tamamını bu yolda alınacak karara iştirak ettirebilirlerse, bir tebriki daha hak edecekler. Esas tebrikimizi, yapılacak seçimin sonrasına bırakmak zorundayım. Aradan geçen 3-5 ay içerisinde seçmenin kararını ters yüz etmeyi başarabilirlerse tabii... Ya bu arada seçmenin önüne yeni seçenek/ler çıkarsa ne olacak? İlk eşiği seçim sonrasında MHP Lideri Devlet Bahçeli nin el vermesi ve zamana yayılan istikşafi görüşmelerle rahatça aşabildi AK Parti; bakalım seçmenin tercihini de etkileyebilecek mi? 14 Ağustos 2015/ HABER TÜRK Benzin deposunda 5 kilogram 850 gram eroin bulundu KAYSERİ - Kayseri'de bir otomobilin benzin deposunda, 5 kilogram 850 gram eroin ele geçirildi. Alınan bilgiye göre, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Narkotik Büro Amirliği ekipleri, Kayseri-Malatya karayolunda bir otomobilde arama yaptı. Narkotik dedektör köpeği "Sedef"in de katıldığı aramada, aracın benzin deposuna gizlenmiş 5 kilogram 850 gram eroin bulundu. Gözaltına alınan sürücü R.C, emniyetteki işlemlerin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Öte yandan, bir alışveriş merkezinin teras katında durumundan şüphelenilen O.D'nin üzerinde polis ekiplerinin yaptığı aramada 1,35 gram bonzai maddesi ele geçirildi. Gözaltına alınan O.D, mahkemeye sevk edildi. (AA)

4 415 Ağustos 2015 Cumartesi Haymana, Ankara Büyükşehir Belediyesi ne bağlanmasının ardından, kalkınmada iddialı adımlar atmaya başladı. ANKARA Sıcak yaz akşamlarının vazgeçilmez mekanı : AHLATLIBEL Haymana, cazibe merkezi olacak Haymana Belediye Başkanı Özdemir Turgut, Ankara Büyükşehir Belediyesi nce yapılan yatırımlar ve Ankara-Haymana yolunun genişletme çalışmalarının tamamlanmasıyla, ilçenin cazibe merkezi haline geleceğini söyledi. Ankara Büyükşehir Belediyesi ile işbirliği halinde çalıştıklarını, Büyükşehir tarafından Haymana nın girişinden itibaren başlatılan yenileme-düzenleme, asfalt ve kaldırım çalışmalarıyla da ilçenin görünümünün değiştiğini belirten Turgut, Şehir girişinde vatandaşları karşılayan modern saat kulesi, ilçenin havasını değiştirdi. Yolların düzenli olması, refüj ve yan bantların yeşillendirilmesi, o şehrin yaşanabilir bir şehir olduğunu gösterir şeklinde konuştu. Turgut, Ankara- Haymana Karayolu nun genişletilmesi çalışmalarının, Karayolları Genel Müdürlüğü ile Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından sürdürüldüğünü belirterek, kamulaştırma çalışmalarının da tamamlanmasıyla, toplam 33 kilometrelik genişletme çalışmasının hız kazanacağını söyledi. Turgut, Genişletme çalışmaları kısa süre içinde tamamlanarak, Haymana yı cazibe merkezi haline getirecek dedi. Özdemir Turgut, Büyükşehir Belediyesi tarafından ilçenin 78 mahallesinde başlanan sıcak asfalt çalışmalarıyla, merkez ile mahalleler arası seyahat ve bağlantıların sorunsuz olarak sağlandığını da belirtti. Halkın temel geçim kaynaklarının tarım ve hayvancılığa dayalı olduğunu vurgulayan Belediye Başkanı Özdemir Turgut, Türkiye nin tahıl ambarı olma görevini de önemli oranda yerine getiriyoruz. Tarımda, Konya Ovası ndan sonra Haymana Ovası gelir. Ankara Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler ve Jeotermal Kaynaklar Dairesi Başkanlığı tarafından ilçemize tarım destekleri de devam ediyor. Yem tohumları ve fidan dağıtımları, tarımsal üretim seminerleri ile daha bilinçli ve modern üretim sağlıyoruz. Büyükşehir Belediyesi tarafından hayvancılığı da teşvik etmek için süt toplama tankları kurulacak dedi. İlçede sosyal yaşam alanlarının genişletilmesi için dev bir rekreasyon alanı oluşturma girişimlerinin bulunduğunu da bildiren Belediye Başkanı Turgut, şu bilgileri verdi: Bu amaçla, Ankara Tapu Kadastro Bölge Müdürlüğü ile şözleşme imzaladık. Konuyu, alanda bulunan arazilerin sahiplerini de mağdur etmeden çözmeye çalışıyoruz. Rekreasyon alanımızı yaklaşık 1,5 milyon metrekarelik bir alan içine yapmayı düşünüyoruz. Belediye Başkanı Turgut, Sakarya Meydan Muharebelerinin büyük kısmının gerçekleştiği topraklar üzerinde kurulan Haymana nın, 7 bölgesi Bakanlar Kurulu nca tarihinde alınan kararla, Sakarya Meydan Muharebesi Tarihi Milli Parkı olarak belirlendiğini hatırlattı. Haymana nın tarihi turizminin gelişmesi için Orman ve Su İşleri Bakanlığı Milli Parklar Genel Müdürlüğü ne gerekli lojistik desteği vereceklerini belirten Turgut, Yapmakta olduğumuz dev bir anıtla da tarihimizi unutmamış ve unutturmamış olacağız diye konuştu. Sıcaktan bunalan Başkentliler, akşamları rüzgar koridorunun zirvesi sayılan Ahlatlıbel de piknik yaparak serinliyor, yaz akşamlarının keyfini çıkarıyorlar... Mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaktan bunalan Ankaralılar, akşam saatlerinde soluğu Çankaya Belediyesi Ahlatlıbel Spor ve Sosyal Tesisleri nde alıyor. Konya Yolu aksından Ankara ya giren taze havanın ilk durağı olan Ahlatlıbel, yaz aylarında Başkentlilerin rağbet ettiği ilk mekan olmaya devam ediyor. Çankaya Belediyesi nin büyük bölümü çam ormanı olan 180 dönüm alan üzerine kurulu sosyal tesisleri, piknik, spor ve çocuk oyun alanlarıyla her yaştan vatandaşın bir arada dinlenmesine olanak tanıyor. Çocuklarıyla birlikte yemek saatini geçirmek için Ahlatlıbel e gelen anne babalar, en çok çocukların iştahının açılmasından mutlular. Yemeğin ardından büyükler, gecenin geç saatlerine dek akşam çayı keyfi yaparken, yorulan çocuklar da kurulan hamaklarda dinlenmeye çekiliyorlar. Ç engel Kafe yeni yerine taşınıyor Başçavuş Sokak ta çalışmalar tamamlandı Çankaya Belediyesi, Ankara nın en uzun sokağına 5 bin metrekare renkli desenli asfalt kaldırım yaptı. Kaldırım sınırlarına delinatör monte ederek sokaktaki kaldırımlara park eden araç sorununu da çözdü. Çankaya Belediyesi, Başkent in en uzun sokağı unvanına sahip Başçavuş Sokak ta renkli asfalt kaldırım çalışmasını hedeflediği süreden önce tamamladı. 5 bin metrekare renkli desenli asfalt kaldırım yapan Belediye, kaldırım sınırlarına aralıklarla delinatör monte ederek kaldırımlara park eden araç sorununu da çözdü. Başçavuş Sokak taki çalışmalara başladığında 15 gün sürede bitirmeyi hedefleyen Belediye, rekor bir sürede tamamlanan çalışmalarla sokağa 2 bin 900 metretül kaldırım bordür serdi. Başçavuş un kaldırımlarına 600 den fazla delinatör takılırken, bin 900 metre uzunluğa sahip sokak baştan sona renklendi ve yeniledi. Ç engel Kafe, Çankaya Belediye Başkanlığı nın Sakarya tarafında hizmet vermeye hazırlanıyor. Çankaya Belediyesi nin eğitilebilir zihinsel engelli bireylerin sosyal hayatta var olabilmesi için hayata geçirdiği Ç engel Kafe projesinde yer alan gençler, yeni yerlerine taşınmaya hazırlanıyor. Eylül ayında Çankaya Belediyesi Maltepe Yerleşkesi nden Çankaya Belediye Başkanlığı nın Sakarya Caddesi tarafına taşınacak kafede, gün boyu Sosyal Hizmet Uzmanı da bulunacak. Kafeye gelen vatandaşlar, engellilere ve onlar için yapılabileceklere ilişkin merak ettikleri soruların yanıtlarını Sosyal Hizmet Uzmanından alma imkanı bulabilecekler. Engeli olan ve olmayan bireyleri aynı mekanda buluşturarak iletişim olanağı sağlamayı da amaçlayan kafenin önünde yer alacak engelli aracı şarj cihazıyla, aküsü biten araç kullanıcısına anında çözüm üretebilecek. Kafe, engelli tuvaleti, kütüphanesi ve 16 masasıyla aynı anda yaklaşık 70 kişiye hizmet edebilecek. İşletme anlayışı açısından Türkiye nin ilk örnekleri arasında yer alan kafe, renklere dayalı bir sistem üzerinden çalışıyor. Giydikleri kıyafetle aynı rengi taşıyan masadan sorumlu olan çalışanlar, kafedeki görevlerinin yanı sıra becerilerini geliştirmek, yeteneklerini ortaya çıkarmak için düzenlenen sosyal etkinlik programlarına da katılıyor. Halk oyunlarından Latin danslarına, fotoğrafçılıktan ebru sanatına kadar pek çok alanda eğitim alan gençler, birlikte tiyatroya, sinemaya, çevre gezilerine, yaz tatiline de gidiyor. Çankaya daki barınakta yenileme çalışmaları Sokak hayvanlarının dondurucu hava şartlarından olumsuz etkilenmemesi için Çankaya Belediyesi Sahipsiz Sokak Hayvanları Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi yenileniyor. Sokak hayvanları sorunlarını, başlattığı Şanslı Projeler kapsamında çözüme ulaştırmaya çalışan Çankaya Belediyesi Şanslı nın Renkli Evi ile barınakta yenileme çalışmalarını başlattı. Binlerce sokak hayvanının bakımının, tedavisinin yapıldığı merkezde; yoğun bakım koğuşları, post-operatif koğuşları, yavru koğuşları, anneli yavru koğuşları, karantina koğuşları olmak üzere toplam 141 koğuşa kalorifer petekleri takılarak merkezi ısıtma sistemi yapıldı, bu koğuşların tamamına palet konuldu. Toplam 69 koğuşun zemini yenilenerek drenajı güçlendirildi. Çalışmalar kapsamında ayrıca klinik içerisinde postoperatif koğuşu oluşturuldu. Sahipsiz Sokak Hayvanları Bakım ve Rehabilitasyon Merkezinin fiziki şartlarının iyileştirilmesi ve iş akışının düzenlenmesinin hedeflendiği projede çalışmalar; klinik içerisinde postoperatif uyanma ünitesinin oluşturulması, koğuşlarda ısıtma sisteminin yenilenmesi ve palet konulması, koğuş zeminlerinin yenilenmesi ve drenajın güçlendirilmesi olarak belirlenmişti. Proje kapsamında yüzde yüz hedefe ulaşan Çankaya Belediyesi, barınağın çevresinin iyileştirilmesi konusunda çalışmalara devam ediyor. Barınağın hijyeni konusunda da titizlikle çalışan Çankaya Belediyesi ekipleri, dezenfeksiyon çalışmalarını sıklıkla gerçekleştiriyor. Barınak, her gün sabah akşam rutin yapılan temizliklerin yanı sıra haftanın belirli günlerinde de hayvanlara zarar vermeyecek özel ilaçlarla yıkanıyor.

5 ANKARA 15 Ağustos 2015 Cumartesi 5 Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bezci nin yeni stadyumun da içinde yer alacağı kompleks için eskizlerini çizdiği projenin üç boyutlu görselleri hazırlandı. 42 bin kişilik stadyum projenin yer aldığı görselde gençlik parkı ve çevresi spor, eğlence ve yaşam merkezi haline dönüştürülüyor. KEÇİÖREN İLAÇLANIYOR Yeni stadyumun görselleri hazırlandı ATO Başkanı Salih Bezci nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek in Ankara ya inşa edilecek yeni stadyumun 19 Mayıs alanı üzerinde yapılması önerisine üzerine Yeni stadyumu İstanbul Caddesi ne doğru kaydıralım, alanı Gençlik Parkı yla birleştirip büyütüp Central Park yapalım diyerek eskizlerini çizdiği projenin 3 boyutlu görselleri hazırlandı. Proje görsellerini Ankara da çok sayıda projede imzası bulunan mimar Ali Osman Öztürk ün yönetim kurulu başkanlığı görevini yürüttüğü A Tasarım firması gerçekleştirdi. Yeni stadyumun da içinde yer alacağı Gençlik Parkı nı kapsayan projenin görseli 3 boyutlu olarak hazırlandı. Arena Spor Salonu nun halen olduğu gibi korunduğu projede yeni stadyum İstanbul Caddesi ile Kazım Karabekir Caddesi nin kesiştiği köşede konumlandırılıyor. Gençlik Parkı Havuzu nun Central Park taki gibi büyütülerek yapay göle çevrildiği projede, göl, üzerinde sandal ve bot gezilerinin yapılacağı bir yapıya büründürülüyor. Gençlik Parkı ve çevresinin spor, eğlence, yaşam merkezi haline dönüştürüleceği projede, sosyal yaşam ve rekreasyon alanları da yer alıyor. Göl etrafında konut ve iş merkezlerinin inşa edileceği projede, göl manzaralı kafe ve restoranlar, kültür ve sanat merkezleri bulunuyor. Proje ilerleyen yıllarda istenirse Hipodrum alanıyla da birleştirilebilir bir esneklikte tasarlandı. Yeni projede Başkent in otopark sorunu da dikkate alınıyor. Stadyum ve konutların altlarının otopark olarak tasarlandığı projede, inşa edilecek yapay gölün altı da otopark olarak planlandı. Proje ile bölgedeki trafik yükünün toplu taşım araçlarına kaydırılmasını öngörüyor. Hali hazırda hızlı tren garı için inşa edilen terminale ve metroya yapılacak bağlantılarla maç günleri de bölgede trafik yoğunluğunun engellenmesi hedefleniyor. ATO Başkanı Salih Bezci, 19 Mayıs Stadyumu nun yerine yapılacak 42 bin kişilik stadyumun da içinde bulunacağı bu kompleks projenin Başkent in vizyonunu geliştireceğini söyledi. Bezci, Bu proje Ankara yı gri şehir olmaktan çıkartarak 21. yüzyıla taşıyacaktır. Ulus u canlandırıp dünyaya tanıtacaktır dedi. Söz konusu proje ile 120 milyon dolarlık stadyumun kamuya yük bindirmeden inşa edilebileceğini kaydeden Bezci, Bu proje, yanı başındaki Ulus Tarihi Kent projesi ile birlikte, modern olanla tarihi dokunun birbirine anlam katarak varlığını zenginleştirebileceğinin en iyi örneğini teşkil edecek ve Ankara ya uluslararası anlamda değer katacak bir şehircilik projesidir diye konuştu. Yeni yapılacak 42 bin kişilik stadyumun Ankara ekonomisine çok büyük katkı sağlayacağına dikkat çeken Bezci, Yeni stadyumda büyük kulüplerin maçlarının yanı sıra milli maçlar, Avrupa Şampiyonası maçları yapılır ki bu maçlara gelecek seyircinin konaklama, yeme içme ve diğer harcamalarıyla şehrin ekonomi damarlarına kan gelir, canlanır. Ayrıca bu stadyum konserler ve diğer devasa organizasyonlar için de çok rahatlıkla ev sahipliği yapabilir dedi. Bezci, eskizlerini kendisinin çizdiği projenin görsellerini Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç a sunmak üzere randevu istediklerini bildirdi. Bezci, Sayın Bakanımıza projeyi sunarak Ankara için önemini anlatacağım dedi. Bezci, projeyi ayrıca Ankara Valisi Mehmet Kılıçlar, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile Ankara nın spor kulüplerinin yöneticilerine sunacaklarını söyledi. Kartaltepe de birinci etap tamamlandı Havaların ısınmasıyla birlikte sivrisinek ve karasineklerin artmasına karşı harekete geçen Keçiören Belediyesi ekipleri haftada 2 sefer gece ve gündüz olmak üzere tüm mahalleleri ilaçlıyor. Yaz döneminin gelmesiyle birlikte, balkonlarında, parklarında, dışarıda daha çok zaman geçirmek isteyenlerin kabusu olan haşerelere karşı kelimenin tam anlamıyla bir seferberlik başlatılıyor. Özellikle vatandaşın yoğun olduğu ve gıda ihtiyaçlarını karşıladığı pazaryerlerine ayrı bir özen gösteriliyor. Semt pazarları düzenli olarak ilaçlanıyor ve böylece vatandaşa yönelik önleyici sağlık hizmetleri her bölgeye ulaştırılıyor. Çöp alanlarına, ortak kullanım alanlarına özel ilaç ve dezenfeksiyon işlemi yapılarak, koruyucu sağlık hizmetlerini tüm sahaya yayılıyor. İlaçlama çalışmasında kullanılan ilaçların insan ve doğaya uyumlu ve diğer canlılara zarar vermeyenlerin tercih edilmesine ayrı bir özen gösteriliyor. Keçiören de parklar revize ediliyor Mamak, yeşile doyacak Mamak ta kişi başına düşen yeşil alan miktarını artıran Mamak Belediyesi bu yıl içerisinde 7 yeni parkı daha tamamlayarak vatandaşların hizmetine sundu. Yeni parkların hizmete başladığı mahalleler ise Ortaköy, Kutludüğün, Kusunlar, Üreğil, Türközü ve Mutlu Mahalleleri. Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül; 65 mahallenin bulunduğu Mamak ta 300 den fazla park bulunuyor ve bu rakam her geçen gün artıyor. Ayrıca vatandaşlardan gelen park taleplerini de değerlendiriyor talep edilen nokta eğer uygunsa oraya da park yapıyoruz dedi. Yeni yapılan parklarla birlikte Mamak ta ki park sayısı 325 e yükseldi. Eski parklarda da kapsamlı revize çalışmalarının da sürekli devam ettiği Mamak ta, parklar vatandaşlara yeşili ve huzuru bir arada sunuyor. Düzenli olarak yapılan peyzaj çalışmaları ile yılın büyük bölümünü yeşilin en güzel tonları ile buluşturan parklarda spor, dinlenme ve çeşitli aktivitelere imkan tanıyor. Mamak Belediyesi Kartaltepe Kentpark projesinin birinci etabı tamamlandı. 150 bin metrekarelik dev rekreasyon projesinde yıkılan gecekonduların yerini çam ağaçlarına bıraktığı çalışma kapsamında alan, tüm görsel zenginliği, peyzaj çalışmaları ve birbirinden güzel aktiviteleri ile Mamak ın yeni yüzü haline geldi. Saimekadın dan başlayıp, Mamak Pazar Alanı nda son bulan, Başkent in en büyük rekreasyon alanlarından birisi olan Kartaltepe Kentpark, bünyesinde aynı zamanda ilkleri de barındırıyor. 3 bin metrekarelik alanda yapımı tamamlanan Türkiye nin ilk çocuk müzesinin iç dizayn çalışmalarında da sona gelindi. Alanın sosyal ve sportif aktivite alanları ile yaşayan bir merkez olacağını dile getiren Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül, kentparkın daha şimdiden Mamak a ayrı bir değer kattığını kaydetti. Mamak için tam bir seyir terası olacak parkta inşa edilen değirmen kafe ve merdiven kulelerinin de yapımı tamamlandı. 650 metrelik sentetik çimle kaplı yürüme yolunun yapımı tamamlandı. Yatırım kapsamında alana hâkim bir tepeye 7 tonluk dev kartal figürü yerleştirildi. Pierre Lotti benzeri açık hava Türk kahvehanesi ve mini tiyatronun da yapımı tamamlandı. Aydınlatma çalışmalarının da tamamlandığı park, geceleri de görsel bir şölen sunuyor. Birinci etabı tamamlanan parkın, ikinci etabının proje çalışmaları devam ediyor. Kent parkın ilçeye vizyon katan yatırımların başında yer aldığını belirten Akgül, Mamaklıların sosyal alan ihtiyacına, 150 dönümlük bu güzel parkla cevap veriyoruz. Parkımızın birinci etabını tamamladık. Mamak kültürel zenginlikleri içinde barındıran dev bir rekreasyon alanına sahip oluyor" dedi. Keçiören Belediyesi, Bağlum Mahallesi ndeki Abdulhakim Arvasi Parkı ile Şehit Kubilay Mahallesi ndeki Şehit Polis Veysel Çirişlioğlu Parkı yeniledi. Revizyon çalışmaları sonucunda yepyeni bir görüntüye kavuşan parklar bulundukları mahallelerin yeni cazibe merkezleri haline geldi. Şehit Polis Veysel Çirişlioğlu Parkı na içinde fitness aletlerinin de yer aldığı 150 metrekarelik yürüyüş yolu yapıldı. Parkta ayrıca 155 metre karelik alana oyun seti yerleştirilerek süs havuzu yenilendi. Parkın peyzajı, mevsimlik çiçekler ekilerek ve ağaçlandırma çalışmaları yapılarak daha da güçlendirildi. Baştan sona yenilenen Abdulhakim Arvasi Parkı na ise çini motifli süs havuzu yapılırken, bozulan sert zemini de baskı beton ile değiştirildi. 10 adet kamelya yerleştirilerek oturma alanları artırılan parkın etrafı ayrıca CNC dubalar ile çevrilerek görsel açıdan zengin bir görüntüye kavuşturuldu. Bitkisel peyzajı güçlendirilen parkın dört bir yanı rengarenk çiçeklerle donatıldı. Karanlık ve eskimeye yüz tutmuş parkların yenilenmesinden sonra ailelerini yanlarına alarak parklara gezmeye gelen vatandaşlar, yaz akşamlarını daha renkli hale getiren Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak a teşekkürlerini ilettiler. Keçiören Belediyesi olarak insanların daha güzel bir çevrede yaşamalarını sağlamak için park ve yeşil alan çalışmalarına büyük önem verdiklerini belirten Başkan Mustafa Ak ise, Keçiören de kişi başına düşen yeşil alan miktarını 10 metrekareye ulaştırmayı hedefliyoruz. Büyük temalı parklar açarak yeşil alan miktarını artıracağız. Yenilediğimiz parklarımızı vatandaşlarımıza emanet ediyoruz. Hayırlı uğurlu olsun dedi.

6 6 ANKARA 15 Ağustos 2015 Cumartesi TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Oda kaydı olmadan anahtar çoğaltma makineleri ile ehil olmayan kişiler tarafından anahtar çoğaltılması, hatta çilingirlik hizmeti verilmesinin, meslek erbaplarının en büyük sıkıntısı olduğunu belirtti. TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken: Çankaya dan Kelebek Projesi Çankaya Belediyesi nin üniversite öğrencilerine burs imkânı sağlayacak, Kelebek Projesi eğitim öğretim yılında başlıyor. Sertifikası olmayan çilingire evinizi teslim etmeyin TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, 'Evimizi, işyerimizi emanet ettiğimiz çilingirci ve anahtarcı esnafından mutlaka oda kaydı sormalıyız' dedi. İlgili olmayan işyerlerine konulan makinelerle anahtar çoğaltan, ikinci iş olarak yapanlara kapı açtırmanın güvenlik açısından zafiyet yaratacağını vurgulayan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, 'Arabasının arkasına yazmış 'çelik kapılarınız açılır- diye, sakın sertifikasız 'Ustalık Belgesi' olmayanlara evinizi, işyerinizi emanet etmeyin. Bu işi ustalıkla yapan anahtarcı-çilingirci esnafın oda kaydı yapılırken sabıka kaydı araştırılır. Kasa anahtarı yaptığında, evinizin kapısını açtığında Elmadağ Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü bünyesinde yaş arası sporcular, futbol branşında altyapı çalışmalarına hızla devam ediyor. Çalışmalar kapsamında sezonunda, liglerde mücadele edecek olan, U11-U12, U13, U14 ve U15 takımlarının antrenmanları haftada 3 gün Elmadağ stadında yapılıyor. Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri yapılan antrenmanlar, her geçen gün yeni sporcu adayları ilave edilerek devam ediyor. Şahin den genç sporculara destek Elmadağ Belediye Başkanı Gazi şahin; yaz spor okullarında eğitim gören ve spor kulüplerine lisans çıkartılmak üzere antrenmanlara devam eden minik sporculara antrenman malzemelerini hediye etti. Antrenmanları izlemeye giden Elmadağ Belediye Başkanı Gazi şahin; yaz spor okullarında eğitim gören ve spor kulüplerine lisans çıkartılmak üzere antrenmanlara devam eden minik sporculara antrenman malzemelerini hediye etti. Elmadağ İlçesi Gençlik Hizmetleri Spor Müdürü İbrahim Tekiner, "Elmadağ Kaymakamlığı, Elmadağ Belediyesi, İlçe Spor Müdürlüğümüz ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüzün katkısıyla düzenlediğimiz Yaz okulları Futbol Kursları'nın bitiminde Elmadağ Belediye Başkanımız Sayın Gazi ŞAHİN e öğrencilerimize verdiği hediyelerden ve spora verdiği destekten ötürü çok teşekkür ediyoruz."dedi. Başkan Şahin; "Bu kursların düzenlemesinde emeği geçen herkese ve bu kurslara katılan tüm öğrencilerimize teşekkür ediyorum. Kaymakamlık, Belediye, İlçe Spor Müdürlüğü ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü olarak hepimiz büyük bir aile gibiyiz. Öğrencilerimize eğitim veren hocalarımıza da teşekkür ediyorum. Artık U takımlarında da oynayacak olan öğrencilerimize sonuna kadar destek olacağız. Her bir öğrencimizin başarılı olmasını can-ı gönülden arzu ediyoruz. Eğitime, spora, kültüre ve sanata her zaman destek olmalıyız. dedi. Fiziksel ve bedensel engelli bireylerin mesleki eğitim alarak istihdama katılmaları amacıyla faaliyet gösteren Çankaya Belediyesi Ahşap Çocuk Oyuncakları Atölyesi (ÇAÇOY) ve hizmet sektöründe çalışacak garsonların yetiştirildiği Ç engel Kafe kurslarında eğitimler yılın her dönemi devam ediyor. Engelli bireylerin sosyal rehabilitasyonu için resim, ritim, tiyatro gibi farklı grup aktivitelerinin de yapıldığı merkezde kursiyerler hem keyifli vakit geçiriyor hem de öğreniyorlar. Bugüne kadar 200 kursiyerin faydalandığı merkez her 6 ayda bir yeni kursiyerlere kapısını açıyor. Eğitimlerin ilk üç ayı teorik, diğer üç ayı ise tutanak tutar. İşi ehline verin. Usta eller tarafından çoğaltılmayan pek çok anahtar kilidi açmayabiliyor, hatta anahtar kilidin içindeyken anahtarın veya kilidin kırılmasına yol açıyor. Bu da hem vatandaşın maddi zarara uğramasına neden oluyor, hem de mesleğini layıkıyla icra eden oda kaydı ve ustalık belgesi olan gerçek anahtarcı 'çilingirci esnafımızın itibarının zedelenmesine yol açıyor. Halkımızın bilinçli olması lazım' diye konuştu. Mesleği yapanların daha bilimsel ve emniyetli çalışabilmesi için 'Anahtarcı (Çilingir) (Seviye 4) Ulusal Meslek Standardının olduğunu söyleyen Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, 'Bu işi güvenlik sorunu olarak gördüğümüzden işin belli bir standardının olması çok önemliydi. Mesleki Yeterlilik Kurumu ile ortaklaşa hazırlamış olduğumuz standart 26 Aralık 2013 tarihinde Resmi Gazetede yayımladı. Şimdi teknolojik gelişmelere ve elektronik kilit sistemlerine de uyum sağlanması ve mesleğin daha da gelişmesi amacıyla Meslek Liselerinde 'Anahtarcılık' bölümü açılmasını istiyoruz. Ayrıca Çilingir esnafına sorumluluk veren Türk Ceza Kanununda meslek icrasının sorumlu kişiler tarafından yapılmasını düzenleyen değişikliklerin yapılmasını bekliyoruz. Böylece, özellikle anahtar çoğaltma ve çilingircilik işinin oda kaydı olmayanlar tarafından yapılması önlenecek, evlerimizin, işyerlerimizin güvenlik açığı azalacaktır' dedi. ÇAÇOY ve Çengel de kurslar sürüyor Çankaya Belediyesi Ahşap Çocuk Oyuncakları Atölyesi ve hizmet sektöründe çalışacak garsonların yetiştirildiği Ç engel Kafe kurslarında eğitimler devam ediyor. pratik eğitimle tamamlanıyor. Gönüllü eğitmenler tarafından verilen derslerde keyifli vakit geçiren öğrencilere sosyal hizmet uzmanı görevli de gün boyunca eşlik ediyor. Ritim dersinde marakas, tamburin, ritim borusu, darbuka ile çalışan kursiyerler, dram dersinde ise sahne yeteneklerini sergiliyorlar. Çankaya sınırları içerisinde ikamet eden ve öğrenim gören üniversite öğrencilerini kapsayacak proje, burs vermek isteyen site, apartman, alışveriş merkezi, ticari işletme ve kişilerden oluşan gönüllülerle öğrenciler arasında köprü kurularak hayata geçirilecek. Proje kapsamında öğrenci okutacak her gönüllü site, apartman, alışveriş merkezi ya da işletmenin giriş kapısına ve şahıs olarak burs vermek isteyenlerin yaşadığı konuta burs vererek öğrenci okuttuklarına dair bir de tabela asılacak. Üniversite öğrencisinin öğrenimi boyunca faydalanmasını içeren Kelebek Projesi nin gönüllülerle desteklenmesi ve büyümesi hedefleniyor. Kelebek Projesi nde görev yapan ekip tarafından site yönetimi, apartman yönetimi, alışveriş merkezi yönetimleri ya da kişilere gönüllü olmaları konusunda yapılan ziyaretler, yeni eğitim öğretim yılının başlamasına kısa bir süre kalması sebebiyle artırıldı. Daha fazla öğrenciye burs verilmesinde köprü görevi görecek Belediye, vatandaşlara maddi zorluklar nedeniyle üniversite öğrenimi alamayan ya da öğrenimini yarıda bırakma noktasına gelen öğrencilere verecekleri küçük bir katkının, onların hayatına önemli bir katkı sağlayacağı konusunda çağrıda bulunuyor. Eylül ayında başlayacak projeye destek vermek isteyen apartman, site, alışveriş merkezi ya da ticari işletme yönetimleri, Çankaya Belediyesi nin yürüttüğü Kelebek Projesi birimi ile / (Dahili) telefon numarasından iletişime geçebilirler. Yeşildere ye kültür merkezi Elmadağ Belediyesi tarafından yapılan, 2 kattan oluşan Yeşildere Kültür Merkezi nde çalışmalar sürüyor. Merkez in zemin katı düğün salonu olarak planlandı. 300 m² alana sahip olan düğün salonunu yaklaşık olarak 300 kişi kapasiteye sahip. Üst bölümü ise hanımlar lokali olarak tasarlanan binanın bu üst katı, 450 m² alana sahip olup, spor, bilgisayar, sergi, çalışma ve idare odaları bulunmaktadır. Ayrıca 2 adet toplam 100m² alana sahip terası bulunuyor. Kültür Merkezinin 2015 yılında tamamlanarak Yeşildere halkının sosyal ve kültürel etkinliklerini yapabileceği salona kavuşmaları için tüm çalışmaların yapıldığı bildirildi. Başkan Gazi Şahin; İlçemiz için yaptığımız projelerimiz hayata geçirmek, halkımıza hizmetin en iyisini sunmak için durmadan çalışıyoruz. Tek amacımız halkımızın ihtiyaçlarını onlara layık bir şekilde sunmak. dedi.

7 7 EKONOMİ 15 Ağustos 2015 Cumartesi İkinci el otomobil piyasası canlanacak AB'de en düşük genç işsizlik oranı Almanya'da FRANKFURT - Almanya'da geçen yıl genç işsizlik oranı yüzde 7,7 olarak belirlenirken, ülke bu oranla Avrupa Birliği'nde (AB) en düşük genç işsiz nüfusuna sahip oldu. Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis), "Uluslararası Gençlik Günü" dolayısıyla Almanya'da 2014 yılı yaş arası genç işsiz nüfusuna ilişkin iş gücü anketinin sonuçlarını yayımladı. Buna göre, Almanya'da geçen yıl 330 bin genç işsiz belirlendi. Avrupa'nın lokomotif ekonomisi Almanya'nın genç işsiz oranı yüzde 7,7 seviyesinde gerçekleşirken, bu AB'de ölçülen en düşük genç işsizlik oranı oldu. Söz konusu yaş grubunda, AB'de geçen yıl genç işsizlik oranı ise yüzde 22,2 olarak belirlendi. AB'de Almanya'nın ardından en düşük genç işsizlik oranı yüzde 10,3'le Avusturya'da. Bunu yüzde 11,8'le Malta izledi. Birlik'te en yüksek genç işsizliğe sahip ülke ise yüzde 53,2 ile İspanya oldu. İspanya'yı yüzde 52,4 ile Yunanistan ve yüzde 45,4'le Hırvatistan takip etti. (AA) Kenan ERGEN ANKARA- İkinci el otomobil piyasasındaki dönemsel hareketliliğin, yaklaşan Kurban Bayramıyla yeniden yaşanacağı belirtildi. Yaz yaklaşırken bir bahar hareketliliği görülen ikinci el otomobil piyasası, okulların tatile girmesi, Ramazan Bayramı gibi otomobil ihtiyacının arttığı hususlarla canlanmıştı. Uzmanlar bu canlanmanın Kurban Bayramı dolayısıyla da yaşanacağını söylüyor. Ankara daki ikinci el otomobil pazarını değerlendiren Oğuzhan Altuğ, yaz sıcağıyla sakinleşen ikinci el otomobil piyasasında önemli bir canlılık yaşanacağını söyledi. Gazetemize açıklamalarda bulunan Altuğ, Bu hareketlilik kendisini en çok oto pazarlarında hissettirecek dedi. Oğuzhan Altuğ şunları söyledi: Bahar sonu, yaz başında hareketlenen ikinci el otomobil piyasası, uzun zamandır bakin bir seyir içinde. Bu sakinlik kısa süre sonra bitecek. Çünkü hem tatil dönüşleri hem de Kurban Bayramı hazırlıkları hızlanacak. Özellikle okulların açılmasıyla birlikte otomobil piyasasında alım-satım zirve yapacak. Ankara da bu hareketlilikten payını alacak ve otom obilini satmak isteyen kısa sürede amacına ulaşacak. Otomobil almak isteyenler de zevklerine uygun otomobilleri daha uygun fiyatlara temin edebilecek. Altuğ, otomobil alırken dikkat edilecek noktalara dikkat çekerken de, En iyi bir uzmana, ustaya ya da servise danışmak şeklinde konuştu. Merkel krizden yağ çıkarıyor! FRANKFURT - Almanya'daki Halle Ekonomik Araştırma Enstitüsü (IWH), Almanya'nın Avro Bölgesi'ndeki Yunanistan krizinden önemli ölçüde yararlandığını ileri sürdü. Merkezi Almanya'nın Halle kentinde bulunan enstitü, Yunanistan ve Avro Bölgesi'ndeki borç krizlerinin Almanya ekonomisine etkilerine ilişkin yaptığı araştırmanın sonucunu yayımladı. Buna ilişkin açıklamada, "Almanya'nın sahip olduğu dengeli bütçe, büyük ölçüde Avrupa borç krizinden kaynaklanan düşük faiz ödemelerinin bir sonucudur" denildi. Kriz ile karşı karşıya kalan yatırımcıların güvenli yatırımlara yöneldiği belirtilen açıklamada, Avro Bölgesi'ndeki borç krizi döneminde Almanya'nın bu etkiden "orantısız şekilde faydalandığı" vurgulandı. Açıklamada, Yunanistan ile ilgili olumlu ve olumsuz haberlerin A lman devlet tahvili getirileriyle doğrudan ilişkili olduğuna işaret edilerek, Yunanistan için kötü haberlerin devlet tahvili getirileri açısından Almanya için iyi haber anlamına geldiği ifade edildi. 5 yılda 100 milyar AvRo Almanya'nın krizden sağladığı getirinin Yunanistan borçlarını ödemese dahi krizin maliyetini karşılayacak düzeyde olduğu vurgulanan açıklamada, yılları arasındaki borç kri zinin, faiz yükünün azalması nedeniyle Almanya'nın bütçesinde yaklaşık 100 milyar avro tasarruf sağladığı kaydedildi. Açıklamada, Almanya'nın son görüşülen kurtarma paketi de dahil olmak üzere Yunanistan'ın kurtarma paketindeki payının 90 milyar avrodan fazla olduğu belirtildi ve "Yunanistan hiç borç ödemese bile Almanya karlı çıkmıştır. Eğer Yunanistan, en azından borçlarının bir kısmını öderse yi ne de tasarruflar oldukça fazla" ifadesi kullanıldı. (AA) Almanya da Çin endişesi FRANKFURT - ABdUlSElAm durdak - Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi Çin'deki ekonomik yavaşlama, ülkenin en önemli ticari partnerlerinden Almanya'da endişelere yol açıyor. Çin'in temmuz ayında ihracatı, yıllık bazda beklentilerin aksine yüzde 8,3 gerileyerek son dört ayın en sert düşüşünü kaydetti. Ülkenin ithalatı ise yüzde 8,1 geriledi. Söz konusu dönemde, Çin'in Avrupa Birliği'ne (AB) ihracatı da yüzde 12,3 azaldı yılından bu yana en düşük büyüme hızına gerileyen Çin ekonomisinden gelen veriler, ekonomik toparlanmanın ivme kaybettiğine işaret etti. Ayrıca, büyüme hızı azalan imalat sektörü ve ihracattaki gerileme de Çin ekonomisi için tehlike sinyalleri verdi. Çin ekonomisindeki olumsuz gelişmelerden, Avrupa'nın lokomotif ülkesi Almanya'nın da etkileneceğine ilişkin endişeler gündeme geldi. Zira, Almanya için alternatifsiz bir ticari partner olarak kabul edilen Çin, Almanya'da başta otomotiv ve makine sanayi olmak üzere bir çok endüstri sektörünün en önemli pazarlarından biri konumunda. Almanya ile Çin arasındaki ticaret hacmi de oldukça yüksek seviyede seyrediyor. Almanya Federal İstatistik Ofisi'nin (Destatis) verilerine göre, Almanya geçen yıl Çin'e yaklaşık 74,5 milyar avroluk ihracat yaptı ve bu ülkeden 79,7 milyar avroluk da ithalat gerçekleştirdi. Çin, geçen yıl Almanya'nın ihracatında dördüncü, ithalatında ise ikinci sırada yer aldı. Çin'deki ekonomik durgunluğun yanı sıra, Almanya ekonomisinde de haziran ayında beklenmedik veriler açıklandı. Almanya'nın ihracatı haziran ayında mayıs ayına göre yüzde 1 azalırken, ülkenin ihracatı aylık bazda ocak ayından bu yana ilk kez geriledi. İhracattaki belirgin düşüşün ardından Almanya'nın haziran ayı sanayi üretimi de hayal kırıklığı oluşturdu. Almanya'da haziranda aylık yüzde 0,3 artması beklenen sanayi üretimi yüzde 1,4 gerileyerek sanayinin çarklarının yavaşladığına işaret etti. Söz konusu verilerde Çin ekonomisindeki gerilemenin büyük etkisi olduğu düşünülürken, krizin derinleşmesi durumunda Almanya ekonomisinde görülen olumsuz etkilerin daha da belirginleşeceği ve ülkenin büyüme hızının yavaşlayabileceği belirtiliyor. Konuya ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Frankfurt merkezli DekaBank Sanayileşmiş Ülkeler Analiz Müdürü Andreas Scheuerle, Almanya'nın gelişmekte olan ekonomilerdeki olumsuz etkilere ve Çin ekonomisindeki yavaşlamaya en fazla maruz kalan Avro Bölgesi ülkelerinden bir tanesi olduğunu söyledi. Almanya'nın toplam ihracatının yaklaşık yüzde 6'sını Çin'e gerçekleştirdiğini aktaran Scheuerle, "Ancak, Çin'deki bir yavaşlama bütün Asya Bölgesi'nin etkilerken, diğer ihracatçı ülkeleri daha az ölçüde etkiler. Bu yüzden, Çin'deki belirgin bir yavaşlamanın açıkça olumsuz etkisi olabilir" ifadelerini kullandı. Almanya açısından olumsuz etkilerin ticaret ortamındaki güven eksikliğinden de kaynaklanabileceğine işaret eden Scheuerle, "Firmaların daha az güven hissetmesi, Almanya ve diğer ülkelerde daha az yatırım yapılmasına yol açar. Almanya'nın ihracatı açısından bu son etki de olumsuz olabilir" diye konuştu. Scheuerle, Almanya'nın şimdiye kadar Çin kaynaklı olumsuz etkileri Avrupa'daki toparlanma, ABD ekonomisindeki yükseliş ve avronun değer kaybetmesiyle telafi edebildiğini ifade etti. Almanya'da özel tüketimin de bu olumsuz etkileri telafi ettiğini belirten Scheuerle, "Çin'deki krizin derinleşmesi ya da krizin diğer gelişmekte olan piyasalara da yayılması, Alman ekonomisindeki gelişmeyi giderek azaltabilir" uyarısında bulundu. (AA) İstanbul a yakışacak ANKARA - ARiFE yıldız ÜNAl - Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Feridun Bilgin, İstanbul 3. Havalimanı'na erişimi sağlayacak, kentin trafik sorununun çözümüne katkıda bulunacak Gayrettepe-3. Havalimanı metro hattının proje çalışmalarına başlandığını bildirdi. Bakan Bilgin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul 3. Havalimanı'na kolay erişimi sağlamak, İstanbul trafiğine nefes aldırmak ve şehir içi ulaşımı kolaylaştırmak amacıyla Bakanlık tarafından yapımı üstlenilen Gayrettepe-3.Havalimanı metro hattının etüd-proje yapımı ihalesine çıkıldığını ifade ederek, ihalenin 27 Temmuz'da sonuçlandığını söyledi. Projenin 3. Havalimanına ulaşım için çok önemli bir adım olduğunu vurgulayan Bilgin, "Bu raylı sistem 3. Havalimanına hızlı erişimi sağlayan, şehrin merkezi noktalarından çok kısa sürelerde havalimanına İstanbulluları ulaştıran bir proje olacak" dedi. Gayrettepe-3. Havalimanı hattının yaklaşık 33 kilometre uzunluğunda olacağını belirten Bilgin, iki nokta arasında ulaşımın 26 dakikada sağlanacağını kaydetti. Söz konusu hatta saatte 120 kilometre hıza ulaşan hızlı metro araçlarının kullanılacağını bildiren Bilgin, 3. Havalimanı-Gayrettepe metro hattının, tamamlandığında İstanbul'daki diğer metro hatlarıyla da entegre olacağını ve İstanbul'un hem Avrupa hem de Asya yakasından 3. Havalimanına çok kısa sürede ulaşılacağını dile getirdi. (AA)

8 8 15 Ağustos 2015 Cumartesi EKONOMİ ESK karkas et satacak ANKARA - Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü (ESK) dondurulmuş çeyrek karkas sığır eti satışı yapacak. ESK'nın internet sitesinde yer alan duyuruya göre, Kurum, dondurulmuş çeyrek karkas sığır etinin satışını peşin olarak gerçekleştirecek. Talepler, ESK tarafından oluşturulan bir komisyonca değerlendirmeye alınacak. Komisyonca uygun görülen taleplere ilgili kombina tarafından teslimatları gerçekleştirilecek, uygun görülmeyen taleplerin ise teminatları iade edilecek. Alıcı firma, talep formunu ilgili kombinaya teslim ederken, toplam tutarın yüzde 3'ü oranında teminatı nakit olarak yatıracak. Talep edilen mal, 10 iş günü içerisinde teslim alınmadığı takdirde, teminat irat kaydedilecek ve firma bu konuda hiçbir hak iddia edemeyecek. Mal bedeli, teslimattan önce ödenecek ve tahsil edilen tutara karşılık gelecek kadar ürün teslimatı yapılacak. Ek ödeme alınmadan ilave teslimat yapılmayacak. Ödeme tutarı alıcının talep ettiği emtiaya ait KDV dahil TL/kilogram fiyatla miktarın çarpılması sonucu hesaplanacak. Satışı yapılacak toplam ürün miktarı Kurumun stok durumuna göre firma bazında aylık maksimum 200 tonun üzerinde olmayacak. Firmaya kapasite raporunun üzerinde satış yapılmayacak. Satış ve teslimat Et ve Süt Kurumu Sakarya Et Kombinası ve Sincan Et Kombinası Müdürlükleri tarafından gerçekleştirilecek. Kurum, aylık kültür ırkı ve melezleri erkek sığır çeyrek karkasları satışa sunacak. Büyükbaş karkas et satışlarında but ve kol eşit sayıda olacak. Faaliyetlerini, kırmızı et sanayii ve/veya yemek sanayii alanında fiilen sürdürmekte olan firmalara satış yapılacak, istekli firmalar, kayıtlı oldukları meslek birlik ve/veya derneklere üyelik belgesi ve kapasite raporunu ibraz edecek. Ürün talep formunda söz konusu ürünün kilogram fiyatı 21,50 lira + KDV olarak belirlendi. (AA) Rüzgar, gözde enerji KAHRAMANMARAŞ - Türkiye elektrik üretiminin yüzde 8'inin karşılandığı Kahramanmaraş'ta yapımı tamamlanan rüzgar enerjisi santraliyle, yılda 70 milyon kilovatsaat elektrik üretilecek. Enerji üretiminin termik santral, baraj ve HES'lerden sağlandığı Kahramanmaraş'ta, kentin ilk rüzgar enerji santrali Andırın ilçesine bağlı Alanlı Mahallesi'nde 90 dekarlık alanda kuruldu. Bir enerji firması tarafından yapımı tamamlanan santralde 10 türbinle enerji üretilmeye başlandı. Enerji firmasının genel koordinatörü Ahmet Akdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Dilek RES" adı verilen rüzgar enerji santralinin yıllık 70 milyon kilovatsaat enerji üreteceğini söyledi. Santralin Kahramanmaraşlı iş adamları tarafından kurulduğunu dile getiren Akdemir, şunları kaydetti: "Kahramanmaraş, termik kapasitesiyle birlikte değerlendirildiğinde Türkiye'de en fazla enerjinin üretildiği il konumunda. Yine ülkenin en fazla HES projesinin yer aldığı kenti konumunda. Kentteki 63 'HES' projesine ilaveten firmamız bir de 'RES' projesi ekledi. Proje kapsamında 10 türbinin inşaatı tamamlandı. 91 metre kule yüksekliği ve 117 metre kanat genişliği ile Türkiye'de kullanılan en geniş kanatlı rüzgar gülü olan tribünler toplam 27,5 megavat kurulu güce sahip." Türkiye'de üretilen elektrik enerjisinin yüzde 50'sinin doğalgaz santrallerinden üretildiğini, doğalgazın da dışarıdan ithal edildiğine dikkati çeken Akdemir, rüzgar, güneş ve HES gibi yenilenebilir kaynakların devreye sokuldukça ülkenin doğalgaz için dışarıya ödediği dövizin azalacağını, bu paraların Türkiye'nin gelişmesi için kullanılacağını kaydetti. Proje İnşaat Müdürü Yusuf Öz ise kurulan 10 türbinden 3'ünün devreye alındığını, üretilen enerjinin ülkenin elektrik hattına bağlandığını belirtti. (AA) Terör, enerjiyi de vurdu İSTANBUL - Hazar Strateji Enstitüsü'nün araştırmasına göre son günlerde Bakü-Tiflis- Erzurum Doğal gaz Boru Hattı ve Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattı'nı hedef alan terör saldırıları terörün bir başka yüzünü gözler önüne serdi. Artık dünyada ve Türkiye'de boru hatları, petrol rafinerileri, elektrik iletim ve dağıtım ağları sıklıkla terör saldırılarına hedef oluyor. 1990'lı yılların ortalarına kadar petrol ve doğal gaz tesislerini hedef alan saldırılar tüm saldırıların yüzde 2,5'lik bölümünü oluştururken, bu oran 2013'te yüzde 20'nin üzerine çıktı.enerji altyapı saldırıları veri tabanı incelendiğinde,1980'den 2012 yılına kadar 9 bin 500 eylem kaydedildi. Irak, Kolombiya ve Pakistan ise sırasıyla saldırıların en çok gerçekleştiği ülkeler. -Terör saldırısının maliyeti 250 milyon dolar Türkiye'de, 29 Temmuz 2015'te, Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattı'na düzenlenen terör saldırısının yalnızca Kuzey Irak'a maliyeti basına yansıyan rakamlara göre 250 milyon doları buldu. Ardından, ülkenin ikinci en büyük doğal gaz tedarikçisi İran'dan gelen Türkiye- İran Doğalgaz Boru Hattı'na 28 Temmuz 2015'te yapılan saldırı sonrasında ise gaz akışı bir hafta sağlanamadı. İran'dan gelen doğal gaz, 2014'te Türkiye'nin yıllık doğal gaz tüketiminin yüzde 18'ini karşılamıştı. Son olarak, 4 Ağustos 2015'te, 2014 verilerine göre,türkiye'nin doğal gaz ithalatının yüzde 12,33'ünü tek başına karşılayan Bakü-Tiflis- Erzurum Doğalgaz Boru Hattı'na yapılan saldırı da enerji arz güvenliği konusundaki endişeleri ve acil tedbirler alınması gerekliliğini yeniden gündeme taşıdı. Analize göre, saldırıların ağır ekonomik bilançosunun yanı sıra, enerji arz güvenliği üzerinde oluşturduğu tehdit de büyük. Pakistan'da Ocak 2015'te, elektrik iletim hatlarını hedef alan saldırıdan sonra 140 milyon insan elektriksiz kaldı.saldırıların büyük ve çok ortaklı projeleri hedef alması ise ülkelerin yatırım güvenliği ortamını olumsuz etkiliyor, birçok kritik projenin gecikmesine neden oluyor. 2013'te Cezayir'in Amenas doğal gaz işletme tesisine yapılan saldırı 40 kişinin hayatını kaybetmesine sebep olurken, projenin yabancı ortak personelinin çekilmesine yol açmıştı. Saldırıdan sonra tesis sınırlı üretime bir ay sonra başlayabilmiş ve bu süre içinde Cezayir'in uğradığı ekonomik zarar en az 150 milyon dolar olarak tahmin edilmişti. Analize göre, insansız hava araçları gibi ileri teknoloji ürünleri kritik enerji altyapı güvenliğinin sağlanmasında büyük role sahip, ancak yine de uzun vadede insana yapılan yatırım en etkili çözüm.olası saldırılar için ihbarda bulunup muhtemel zararın ortaya çıkmasını ya da zararın artmasını önleyen kişiler için 'ödül mekanizması' geliştirilmesi ve kritik tesislerin yer aldığı bölge halkının bilinçlendirilmesi de insan temelli çözümler arasında. Kısa vadede, özellikle kurumsal ölçekte kritik tesis ve alanlara erişimin sınırlandırılması, fiziki güvenlik önlemlerinin düzenli denetlenmesi ve tedbirlerin sıkılaştırılmasına vurgu yapılan analizde tehdit ve risk seviyesinin periyodik analiz edilmesine, acil durum müdahale ekiplerinin kapasitesinin artırılmasının önemine, şirketlerin güvenlik planlarının değişen tehdit seviyesine göre güncellenmesinin gerekliliğine değinildi. Orta vadede, kamu ve özel sektör arasındaki iş birliği ve koordinasyonun sağlanması büyük önem taşıyor. Devlet ve özel şirketler arasında bilgi ve istihbarat akışının düzenli ve zamanında sağlanabilmesi saldırıların erken tespiti adına kritik bir rol oynuyor. Devlet kolluk güçleri ve özel güvenlik personelinin ortak tatbikatlar gibi, üst düzeyde iş birliği içinde olması önem arz ediyor. Uzun vadede, yalnızca kritik altyapı güvenliği ile ilgilenen bir çatı kurumun oluşturulması somut bir öneri olarak sunulabilir.hazar Strateji Enstitüsü Kritik Altyapıları Koruma Programı Araştırmacısı Ayhan Gücüyener, "Bir ülkenin kritik enerji altyapılarının rolü, insan vücudunda iskeletin üstlendiği göreve benzetilebilir. Başka bir deyişle, ülke ekonomisinin kalkınması ve günlük yaşamın olağan işleyişinin devamlılığı, kritik enerji altyapılarının 7-24, kesintisiz ve düzgün işleyişine bağımlı durumdadır" ifadeleri kullandı. Gücüyener, terör eylemlerine karşı, sadece kritik altyapı güvenliği ile ilgilenen bir çatı kurumun oluşturulmasının somut bir öneri olarak sunulanabileceğini, ABD'de 2003 yılından beri kritik altyapı güvenline dair tüm koordinasyonu iç güvenlik bakanlığının (Department of Homeland Security) üstlendiğini örnek gösterdi. Gücüyener, Kanada ve Birleşik Krallık'ta, bakanlık seviyesinde olmasa da, kritik altyapı güvenliğinin sağlanması görevinin özel bazı kurumlar tarafından yürütüldüğünü de belirtti. (AA) Et fiyatlarında düşüş beklentisi ANKARA- ZEYNEP AKYIL - Kırmızı et fiyatlarında son dönemdeki artışın ardından Et ve Süt Kurumu (ESK), ürünlerinde yüzde 5 indirim kararı alırken, sektör temsilcileri, ESK'nın müdahalesinin yerinde olduğunu, fiyatların da Kurban Bayramı'nın ardından tekrar düşüşe geçeceğini belirtiyor. Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği (TÜKETBİR) Başkanı Bülent Tunç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2010 yılında karkas fiyatının 18,50 lirayken, 5 yıl sonra 26 liraya kadar çıktığını ifade ederek, en son ESK müdahalesiyle et fiyatların ortalama bir lira düştüğünü söyledi. İnsanların ucuza et yemesinin önemli olduğunu belirten Tunç, "Ancak bizi üzen taraf her önüne gelen 'besiciler elinde hayvanı tutuyor, fırsatçılık yapıyor, spekülasyon yapıyor' diyor. Bunlar doğru değil, besiciler asla fırsatçılık yapmıyor" görüşüne yer verdi. Tunç, üreticinin, maliyetler nedeniyle zor şartlarda üretim yaptığını, çok para kazanıldığı gibi bir algının kendilerini üzdüğünü anlattı. Ramazan Bayramı'ndan bu yana karkas et fiyatlarında 1-2 lira artış olduğuna işaret eden Tunç, ancak kasap ve market fiyatlarına da bakılması gerektiğini söyledi. Tunç, "Bizdeki et fiyatının 1-2 lira artmasından ziyade kasapta, markette ne kadar arttı bu orana bakmak lazım. Bizde 1 lira artan et kasapta 5 lira arttıysa bunun sorumlusu üretici mi? Üreticinin fiyatları speküle etme gibi bir gücü de yok, esas bu aracıları ortadan kaldırmak lazım. Üreticiyi küstürmemek gerekiyor, bu üretime devam etmeliyiz'" diye konuştu. Fiyatları düşürme noktasında, ithal etin bir çözüm olmayacağını savunan Tunç, hızlı ve planlı bir şekilde üretimin artırılması gerektiğini vurguladı. "Et ve Süt Kurumu müdahale edecekse, dışarıdan ithalat yoluyla değil, küçük işletmecileri örgütleyerek, sözleşmeli üretim modelini geliştirmesi lazım" diyen Tunç, ithalata karşı olmadıklarını, ihtiyaç olması durumunda yapılabileceğini ifade etti. Kurban Bayramı sonrası fiyatların düşeceğini belirten Tunç, "Yaz aylarının yaşanması, Kurban Bayramı'ndaki psikolojik beklenti fiyatları 1-2 lira gibi yukarıya çıkardı ama bayramdan sonra zaten piyasa stabil hale gelecek. Çünkü tüketim düşecek, düştüğü zaman da zaten yeterli üretim var" dedi. - "Fiyatlar en üst seviyeye geldi, artık düşer" Türkiye Yem Sanayicileri Birliği (TÜRKİYEM-BİR) Yönetim Kurulu Başkanı Ülkü Karakuş ise ESK'nın et fiyatlarının tüketici aleyhine bozulması nedeniyle regülasyon görevini yapmaya çalıştığını söyledi. İthalatın başta besiciler olmak üzere Türkiye ekonomisine zarar vereceğini savunan Karakuş, "2010 yılında da buna benzer bir durum olmuştu. O yıl da aslında birkaç ay sabretseydik, ithalat Türkiye gündemine girmeyecekti" diye konuştu. Türkiye'de besiciliğin her geçen gün azaldığına dikkati çeken Karakuş, şunları kaydetti: "Bu insanlar yüksek fiyatlarla mallarını ahırlarına bağladılar eğer ithalat yaparsanız, besiciler çok büyük darbe alacaklar. Fiyatlar en üst seviyeye geldi. Et fiyatları bundan sonra aynı kalacak ve geri gidecek. Kurban Bayramı öncesi besicilerde geriye çekilme refleksi var, fiyatların artacağı düşüncesiyle. Bunu, şuna benzetebiliriz, dolar kuru şu anda 2,78 düzeyinde. Niye düşmüyor? Çünkü artacağı beklentisi var. Besiciler de bu beklentiyle besisini 1 ay tutmaya çalışıyor, onun da sonuna geldik. Besiciler besisini içeride en fazla 1 ay tutar, bundan fazla tutamaz. Tuttuğu zaman o hayvan ya kilo kaybeder ya yağ bağlar iyi olmaz. Çok az bir süre sonra fiyatların normale döneceği kanaatindeyim." (AA) Petrol fiyatları düştü İSTANBUL- Brent petrolün varil fiyatı, dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin'de hafta sonunda açıklanan ve ihracatın yavaşladığını gösteren verilerin ardından 48,20 dolara gerileyerek 7 ayın en düşük seviyesini gördü. Brent türü ham petrolün varil fiyatı, önceki hafta Çin hisse senedi piyasasındaki volatilitenin etkisiyle 52,26 dolara gerileyerek yaklaşık 6 ayın en düşük seviyesini görmüştü. Son 7 haftadır düşüş eğilimini sürdüren Brent petrolün varil fiyatı, Çin ihracatında son dört ayın en büyük düşüşünün gerçekleşmesinin ardından ocak ayından bu yana en düşük seviyesi olan 48,20 dolara kadar geriledi. Brent petrolün varil fiyatı şu dakikalarda 48,50 dolardan işlem görüyor. Analistler, Çin'de son açıklanan ticaret verilerinin beklentilerin altında kalması ve ABD'de sondaj kule sayısının artmasının küresel arz fazlasına sebep olacağı beklentisinin petrol fiyatları üzerinde baskı oluşturduğunu belirterek, olası gevşemelerde seviyesinin görülebileceğini kaydediyor. Analistler, Brent petrolün varil fiyatında tepki alımlarının devam etmesi durumunda ise ve seviyelerinin gündeme gelebileceğini öngörüyor.batı Teksas türü ham petrolün (WTI) varil fiyatı da 43,39 dolarla 19 Mart'tan bu yana en düşük seviyesine geriledi. (AA) KAYIP plaka numaralı şase nolu iş makinesinin ruhsatını kaybettim. Hükümsüzdür. Osman GÖKBAŞ

9 KÜLTÜR-SANAT KÜLTÜREL BOYUT Prof. Dr. Hayrettin İVGİN VESAYET İSTEYENLER KİMLERDİR? Son bir yıldır, malûm insanlar ve malûm medya; Vesayet anayasası, Askeri vesayet söylemlerini dillerinden düşürmüyorlar. Vesayet nedir, biliyor musunuz? Arapça bir kelime olan vesayetin anlamı; korumak, himaye etmek, demektir. Hukukta vesayet; velayete muhtaç kimselere, bilhassa şahıslara özen gösterilmesi ve onun malının, mülkünün korunmasını ifade eder. Vesayetin, devletler hukuku alanındaki adı Mandadır. Bu Fransızca kelime mandat şeklinde yazılır. Birinci Dünya Savaşı ndan sonra bazı gelişmiş ülkelere kendi kendilerini yönetecek bir düzeye erişip bağımsızlığa kavuşturulana kadar Birleşmiş Milletler Cemiyeti adına yönetmek için verilen vekilliktir. Bunun Türkçe karşılığı Güdüm dür. Mustafa Kemal Atatürk, Milli Kurtuluş Savaşı boyunca; halkıyla, Türk milletiyle birlik olarak; halkından canını istemiş, malını istemiş.halk canını da, malını da vermiş. Hem de seve seve Çorabının bir tekini, çarığının bir tekini, bir tas bulgurunun yarısını, yabasını, tırpanını, kılıcını, şalvarını vermiş. Türk halkından gönül razılığıyla alınan canlara, mallara karşılık; ülkenin işgalden, kölelikten kurtulmasını, bağımsız olmasını, çağdaş olmasını sağlamıştır. Evet, bir vesayet varsa; üzerimizde canlarını bu vatan uğruna verenlerin vesayeti var. Türkiye Cumhuriyeti nin vesayet belgesi, Atatürk ün nutkudur. Diğer bir vesayet belgesi Onuncu Yıl Nutku dur. Önemli bir vesayet belgesi Türk Gençliğine Hitabedir. Başka vesayet belgeleri de var. Bunlar Anayasamızın 174.maddesinde yazılı ve hiçbir şekilde Anayasaya aykırılığı söz konusu olmayan, öyle anlaşılmayan ve yorumlanmayan 8 adet inkılap kanunlarıdır. Vesayet varsa şayet Anayasamızın değiştirilemez, hatta değiştirilmesi dahi teklif edilemez ilk dört maddesidir. İyi ki bu vesayet var. Bu vesayet, Türk milletini, dilini, geleceğini koruyan vesayettir. Cumhuriyetin kuruluş yıllarında Kurtuluş Savaşı sırasında ; başka milletlerin vesayeti altına girmek isteyenler de vardı. Kimdi bunlar? Hainler, askerden kaçanlar, düşmanla işbirliği yapanlar, arkadan vuranlar, eşkıyalık yapanlar, köyleri ve halkı soyanlar, garip köylülerin malına mülküne el koyanlar, isyan edenler, İngilizi isteyenler, Amerikalıları isteyenler Asıl vesayet isteyenler bunlardı. Kurtuluş yıllarında milli varlığa düşman kuruluşlar ve şahıslar o kadar çoğalmıştı ki; büyük Atatürk sadece düşmanlarla değil, bunlarla da savaşıyordu. Diyarbakır, Bitlis, Elazığ gibi bazı güneydoğu illerinde örgütlenen ve İstanbul dan yönetilen Kürt Teali Cemiyeti vardı. Bu hain cemiyetin amacı; yabancı devletlerin koruculuğunda ( vesayetinde, güdümünde) bir Kürt hükümeti kurmaktı. Konya ve çevresinde örgütlenen, İstanbul dan yönetilen Teali İslâm Cemiyeti ( İslâmı Yükseltme Derneği) vardı ki Anadolu İsyanların çoğunu bunlar çıkarıyordu. Hainlerin kurduğu ve daha çok İstanbul da faaliyet gösteren ve ülkenin hemen her yöresinde taraftar bulan, hain amaçlı, gizli, bazen açık, bazen parti şeklinde, bazen dernek adı altında bir takım kuruluşlar ortaya çıkmıştır. İstanbul da önemli sayılabilecek bir hain kuruluş daha vardı ki adı İngiliz Muhipler Cumhuriyeti (İngiliz Dostları Derneği) idi. Bu derneğin, tam bir İngiliz vesayeti isteyen bir amacı vardı.adı dostluk ve sevgi gibi anlama gelse de bu derneğin faaliyeti tam bir hainlikti. Bu derneğe maalesef Padişah Vahdettin de üye idi. O yılların Başnazırı (Başbakanı) Damat Ferit Paşa, İçişleri Bakanı Ali Kemal, güya bir din adamı Sait Molla gibi şahıslar üye idiler.bu dernek İngilizlerin bizi yönetmesini istiyordu. İngilizlerden para alarak pek çok il ve ilçelerde ayaklanma ve başkaldırılar düzenlediler. Millî bilinci işlemez hale getirmek için haince planlar kurdular ve uyguladılar. Tabiki Amerikan güdümünü (mandasını, vesayetini) isteyenler de vardı. Gerçek kurtuluşu Amerikan mandasında görenler Amerikan Muhipler Cemiyeti (Amerikan Dostları Derneği) kurmuşlardı. Hainlikte diğerlerinden farklı olmayan bu dernek mensupları, milli direnişi kırmak ve Mustafa Kemal i ortadan kaldırmak için çok uğraştılar. Bugün; askeri vesayet, vesayet anayasası gibi ağızlarında laflar geveleyenler, aslına bakarsanız; gavurun vesayetini isteyenlerdir.amerikan vesayeti, Avrupa Birliği vesayetini isteyen ve bunlardan çıkarlar uman insanlardır. Şu iyi bilinmelidir ki bizim ülkemizi koruyan, gözeten, himaye eden bir vasimiz var. Kimdir biliyor musunuz? Atatürk ve onun ilkeleri Vesayet anayasası, askeri vesayet diye tepinenler bunun böyle olduğunu biliyorlar. Bunların dertleri; Atatürk ve onun ilkeleri ile bu ilkelere sahip çıkan kahraman ordumuzdur. Haydi hep birlikte bizi koruyan, cumhuriyetimizi devam ettiren bu vesayeti kaldıralım. Kim koruyacak bizi? İngiltere mi, ABD mi, Avrupa Birliği mi? Dillerinin altında yatan gerçek bu Kafalarının gerisindeki düşünce bu Anayasanın ilk dört maddesidir bunların derdi. Bu maddeler kalkarsa ve anayasamızda yazılı bazı maddeler çürütülürse, rahat edecekler. Niçin? Daha kolay satış yapabilecekler de ondan. AB vesayeti, ABD vesayeti gerçekleşecek de ondan. Atatürk ün Kurtuluş Savaşı sırasında, kendisine karşı duran Amerikan mandacıları, İngiliz mandacıları ne ise; bugün Anayasa nın ilk dört maddesine karşı çıkanlar da aynı soydan ve soptandırlar. Hiç kuşkunuz olmasın. 15 Ağustos 2015 Cumartesi9 Baksı Müzesi'nde 10. yıl kutlaması Baksı Kültür Sanat Vakfı, kuruluşunun 10. yılını, Bülent Ortaçgil, Erkan Oğur ve İsmail Hakkı Demircioğlu'nun sahne aldığı 10. yıl konserinin yanı sıra "ON" sergisi ile kutladı. BAYBURT - Baksı Müzesi'ndeki programa, Bayburt Valisi Yusuf Odabaş, Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş, Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, İl Jandarma Komutanı Albay İbrahim Ayhan Vural, İl Emniyet Müdürü İsa Bülent Kaya, Bayburt Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Yumak ve davetliler ile vatandaşlar katıldı. Kutlamaların ilk programında, küratörlüğünü Alman sanatçı Marcus Graf'ın yaptığı, çağdaş sanatçıların eserleri ile yerel sanat yapıtlarını bir araya getiren ve tarihsel olduğu kadar etnografik açıdan da önemli eserleri içeren "ON" sergisinin basın tanıtımı yapıldı. Baksı Müzesi Kurucusu Prof. Dr. Hüs amettin Koçan, 10. yılı kutlama arzularının, Avrupa Konseyi Müze Ödülü'nü aldıktan sonra oluştuğunu söyledi. Koçan, arkalarında bir sermaye gücünün olmadığına işaret ederek, "Burada bizi en çok destekleyen sanatçılar oldu, gönüllüler oldu. Bayburtlu gurbetçiler bizi çok destekliyor. Gençler büyük bir sevgi ve sempati duyuyor. Son dönemlerde biraz mesafeli olmamıza rağmen Bayburt'un yerel yönetimi ve res mi bürokrasisi ile çok doğrudan destek ilişkisi içindeyiz" dedi. Baksı'nın bir şeyi "mutlaka başarması lazım geldiğine inandığını" belirten Hüsamettin Koçan, "O da sivil bir kuruluş olarak kendisini sürdürebilme, gönüllülüğe dayalı bir sürdürülebilme yapısının olması gerektiğini düşünüyorum. Biz hep küratörlü sergiler yapmaya çalışıyoruz. Çünkü bir sistemin ana işleyişi neyse, o işleyişe bağlı kalm ak istiyoruz. Bu seneki sergimiz, bizim üçüncü büyük sergimiz. Marcus Graf o sergiyi düzenledi" diye konuştu. "Herkesin gitmek istediği yere herkesi çağırma projesidir bu" diyerek, Baksı Müzesi projesini özetleyen Koçan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu bir 'gelecekçi' projedir. Bu bir aslında belki de hayatın bizi bir 'oldu bittiyle' göçe zorladığı bir dünyada hafif bir 'başkaldırı' yanı var ama bizim bütü n ilişkilerimiz, barış içerisinde ilişkiler. Buradaki insanlarla kurduğumuz ilişkiler o anlamda 'karşılıklı eleştirel' ilişkiler değil, 'ortak anlayışla üretim' ilişkileri kurmaya çalışıyoruz. Bizim büyük projemiz buradaydı ama ikinci büyük projemiz 'Kadın İstihdam Merkezi'dir. Kadın İstihdam Merkezi'nde yeni şehirli kadın modelimiz var. O kadınların istihdam edilmesi için bir alan açmaya çalışıyoruz. O rada üretim oluşturmaya çalışacağız Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi'nin restorasyonu devam ediyor SİVAS - Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarınca "Milli Mücadele Karargahı" olarak kullanılan, Cumhuriyetin temellerinin atıldığı, Sivas Kongresi'ne ev sahipliği yapan ve günümüze kadar Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi olarak hizmet veren tarihi binanın restorasyon çalışmaları devam ediyor. Sivas İl Özel İdaresi tarafından restorasyonu yürütülen Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi, dış cephesine örtülen, müzenin orijinal halinin bulunduğu resimli branda kaldırıldı. Sivas İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Salih Ayhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müzeye büyük emek verildiğini ve çalışmaların hızlı bir şekilde devam ettiğini söyledi. Ayhan, yaklaşık 2 yıldır branda içerisinde kalan müzenin gün yüzüne çıkmasının Sivaslıları mutlu ettiğini belirterek, "Şu anda vatandaşlarımızın gözlerini yoran o brandayı, adeta o kasveti kaldırdık. Bugün itıbarıyla Sivaslıların gurur duyarak bakabileceği çok güzel bir operasyon yapılarak, dış cephesi, çatısı, penceresi son haliyle kamuoyunun karşısına çıktı" diye konuştu. Müzenin içerisinde çalışmaların devam ettiğini aktaran Ayhan, şunları kaydetti: "İçerideki çalışmalarımız çok yoğun bir şekilde devam ediyor. İç teşhir-tanzim panoromik görüntüler, tarihi ifadeler, odaların dizaynı, tanzimi, bu projemiz kuruldan geçti ve ay sonuna doğru inşallah ihalesini yapacağız ve artık bundan sonra kongre binasıyla ilgili gerek hukuki gerek bürokratik gerek teknik ve parasal anlamda hiç bir sorunumuz kalmadı. İnşallah yıl sonunda binamız çok daha farklı bir noktada olacak. Bir sonraki 4 Eylül'de görselliğiyle, içerideki tarzıyla, çevre düzenlemesiyle, Sivas Meydanı'nda muhteşem duruşuyla tarihi bir abide olarak Sivaslıların gurur duyacağı bir müze olacak." Ayhan, TBMM Başkanı İsmet Yılmaz ile süreçte emeği geçenlere teşekkür etti. (AA) Picasso'nun 26 milyon avroluk tablosu İspanya'ya getirildi MADRİD - Ünlü ressam Pablo Picasso'nun 26 milyon 200 bin avro değerindeki "Genç kadının başı" adlı yağlı boya tablosu, Fransa'nın Korsika adasından İspanya'nın başkenti Madrid'e getirildi. Jandarmanın kültürel varlıkları koruma özel birimi ve Kültür Bakanlığı'ndan bazı uzmanlardan oluşan bir ekip tarafından Korsika adasından Madrid'e getirilen Picasso imzalı "Genç kadının başı" adlı tablo, yürütülen soruşturma tamamlanıncaya kadar gözetim altında tutulmak üzere Reina Sofia Müzesi'ne konuldu. Söz konusu tabloyu 1977 yılında satın alan İspanyol banka patronu Jaime Botin ile Panama'daki Euroshipping Charter Company Ltd. adlı şirket, 2012 yılında eseri ihraç etmek için İspanyol resmi makamlarından izin istemiş ancak Kültür Bakanlığı'nın "kültürel varlık" ilan etmesinin ardından mahkeme "ihraç edilemez" kararı vermişti. Temmuz ayı sonunda Fransa'nın Korsika adasının Calvi Limanı'nda demirli olan İngiliz bandıralı bir yatta bulunan tablonun İsviçre'de satılacağı şüpheleri üzerine ise Fransa gümrük yetkilileri esere el koymuştu. 79 yaşındaki bankacı Botin'in avukatları, Picasso'nun söz konusu tablosunun ünlü ressam tarafından İspanya dışında çizildiğini, alımın yurt dışında olduğunu ve hep ülke dışında tutulduğunu savunarak, ihraç yasağına karşı geliyor. (AA) ve bunu uluslararası pazara sunacağız. İlkemiz şu; el emeğini mutlaka koruyacağız, fabrikasyon yapmayacağız. Doğal malzeme kullanacağız, doğal boya kullanacağız. Bir de bizim kadınların ürettikleri, çağdaş tasarımcılar tarafından tasarlanacak." Konuşmanın ardından Baksı Müzesi ana binasında Alman sanatçı Marcus Graf'ın küratörlüğünde gerçekleştirilen "ON" sergisi g ezildi. Graf, katılımcılara sergide yer alana eserler hakkında bilgi de verdi. Baksı Müzesi'ndeki "ON" sergisi, Bülent Ortaçgil, Erkan Oğur ve İsmail Hakkı Demircioğlu'nun sahne aldığı 10. yıl konseri ile sona erdi. (AA) MEHMET NURİ PARMAKSIZ mehmetnuriparmaksiz@gmail.com BENCİLEYİN SÖZLER KALBİMİN ELLERİNDEN TUT Dudaklarım avuç içlerinden konuşuyor her dem. Kâlû belâm, gönlümde akan çağlayan, dünyam, ukbam, herşeyim sana dâir sevdiğim; mahşerimin, kalbimin, ruhumun ismisin. Ateşim de sensin, bana hayat veren suyum da sen. Ben de gördüğün deryada damladır, ben damlayım sultanım; deryana, sana karıştım kayboldum işte... Dünyada cennetsin bana, rüyasın hatta rüyadan daha güzelsin. Gerçeğin gerçeğisin benim için. Sen ebedî hayalimsin benim, senden gayrısını hayal edemem, gözlerimle bakamam ben. Her dem nefessin bana, her dem tazelenen bir heyecan ve kabul olan duamsın. Başına başım, ömrüne ömrüm, nefesine nefesim kurban olsun. Benim tevazu çiçeğim, benim aşk bakışlım, benim aşk kokulum sahibim Nasıl sevsem de seni bir nebze olsa içim ferahlasa, mümkün mü bu? Uyumadan önce her gece dualarla coşuyorum ben. Kalbim sende atıyor, dudaklarım avuç içlerinden konuşuyor her dem. Sadece solumda değil her yerinde atan, akan sensin. Ben sonsuzca ölmek hakkımı dünyada kullanıyorum ve her nefeste ölüyorum sana. Herşeyin beni mest ediyor, içim akıyor sana. Set olmaya çalışsam da, bentlerim yıkılıyor artık durduramıyorum kendimi. Aşkına, ateşine dayanmak mümkün değil ki... Hasret ve özlem... Bir terazi dünya sanki bir kefesinde hasret var, bir kefesinde biz Dengelemeye çalışsak da aşkımızla herşeyi hasret bizi alt etmeye çalışıyor her dem. Şükürle mukavemet etmesek çok zor bu hasrete dayanmak. Saadetlerin en güzeli ben değilim sensin. Benim başımın tacısın, dairemin merkezindeki değerlimsin. Yüreğim, sesim, kalbim, nabzımsın. Kalbim her dem senin nefesinle aşkımızı resmediyor gözyüzüne bulutlardan. İçimde nehirler, denizler, ummanlar hep sana akıyor. Her gün aşkım tazeleniyor, her gün sana yeniden daha çok âşık oluyorum ben. Heyecanım bile delirdi, her nefeste seni arzulayan kalbim büyüdü büyüdü senin için. Arzularım çıldırdı duygularım ve aklım gibi... Tut sultanım tut, her dem ellerimden tutamazsan da, kalbimin ellerinden tut. Hiç bırakma ellerimi üşümesinler onlar. Öyle çok seviyorum ki seni tarifler yetmez aşkıma, sınırlar almaz sevgimi. Yangınım sensin, derdim sensin, sonum sensin benim. Şükrüm seni bana yazana, seni bana bildiren kaderin ve herşeyin sahibi Allah'a... GÜNÜN DÖRTLÜĞÜ Sevgiliye söyleyin her şeyi alıp gelsin, Gönül tahtımı ona elimle vereceğim. Bakışlarıyla beni durmadan yakıp delsin Aşkıyla o sonsuza, mahşer e ereceğim.

10 10 15 Ağustos 2015 Cumartesi SAĞLIK Böbrekleriyle sevdiklerine hayat verdiler Böbrek hastası 3 yaşındaki Nahide Kaçmaz annesinin, 32 yaşındaki Fatma Sarı ile 41 yaşındaki Sadık Topal da eşlerinin bağışladığı böbrekle yeniden hayata tutundular ANTALYA - Doğuştan böbrek hastası olan 3 yaşındaki Nahide Kaçmaz, Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Organ Nakli Merkezi'nde olduğu böbrek nakliyle sağlığına kavuştu. Kahramanmaraş'ta yaşadıklarını belirten anne Emine Kaçmaz, kızları Nahide daha doğmadan rahatsızlık tespit edildiğini ifade ederek, "Ancak rahatsızlığının ne olduğunu bilmiyorduk. Kızım doğduktan sonra albümin düşüklüğü nedeniyle 13 gün yeni doğan ünitesinde kuvözde kaldı. Daha sonra da böbrek hastası olduğunu öğrendik" dedi. Kızları Nahide'ye evde diyaliz yaptıklarını kaydeden Emine Kaçmak, şöyle konuştu: "Böbrek nakli olması için kızımın belli bir kiloya gelmesi gerekiyordu. Doktorlar bir yıl içerisinde 10 kilo alabilirse nakil olup kurtulabileceğini söyledi. Bunu duyunca rahatladık. Kızım 2 yaşındayken 10 kiloya ulaştı. Ancak her şey kilo almakla çözülmedi. Böbrek vericisi bulmak zorundaydık. Bu zorlu süreçte ne yazık ki bulamadık." Geçirdiği havale nedeniyle kızının 10 gün kendine gelemediğini ve beyninde diyalizden dolayı ödemler oluştuğunu ifade eden anne Kaçmaz, verici bulunmayınca kendisini düşündüğünü söyledi. Kaçmaz, "Kızıma böbreğimi ben vereyim dedim. Daha önce aklımıza bile gelmemişti. Çünkü benim kanım A RH negatifti, çocuğumuzun ise A RH pozitif. Kızımı dünyaya getirmenin mutluluğu henüz tazeyken, sağlığına kavuşmasına vesile olmanın mutluluğunu anlatmak çok zor" dedi. Nakil operasyonunu ekibiyle gerçekleştiren Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alper Demirbaş da günümüzde hala çok basit bilgilerin eksikliğinin Yaz gebelikleri daha zor geçiyor İSTANBUL - İstanbul Üniversitesi (İÜ), İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Faruk Buyru, sıcak havalardan en fazla etkilenenlerin başında hamilelerin geldiğini, bu nedenle yaz gebeliklerinin biraz daha zor geçtiğini belirtti. Buyru, yaptığı açıklamada, yaz mevsiminde şikayetlerin, hem sıcaklar hem de gebeliğe bağlı bir takım problemlerden dolayı daha fazla hissedildiğini ifade etti. Sıcak ve yoğun nemin olduğu ortamlarda gebelerin daha dikkatli olması gerektiğini aktaran Buyru, "Sıcak havalardan en fazla etkilenenlerin başında hamileler gelmektedir. Bu nedenle yaz gebelikleri biraz daha zor geçiyor. Hamileler yaz dönemini daha rahat geçirmek için daha fazla sıvı tüketmeli, her gün 7-8 bardak su içmeli" ifadelerini kullandı. Günlük sıvı gereksiniminin karşılanması için suyun tek başına yeterli olmayacağını vurgulayan Buyru, şöyle devam etti: "Bunun yanında süt, limonata, taze sıkılmış meyve suyu ya da maden suyu gibi mineral içeren sıvılar tüketilebilir. Süt ve süt ürünleri, ayran, yoğurt gebelerin hem protein hem kalsiyum ihtiyacını çok iyi derecede karşılayabilecek ürünlerdir. Bunun yanı sıra sıvı ihtiyacı da giderilmiş olur. Ayran tüketirken çok tuzlu olmamasına dikkat etmek gerekir. Aynı şekilde meyve suyu ve limonata gibi ürünleri de şeker katmadan ya da az şekerlendirilmiş şekilde kullanmakta fayda var." Buyru, hamilelik döneminde gerek sıvılarla gerek besinlerle alınan fazla tuzun vücutta su tutulmasıyla ödeme neden olduğunu, bu nedenle şeker ve tuz tüketiminin kısıtlanmasında fayda olduğunu aktardı. Yaşanan olumsuzluklara rağmen güneş ışınlarının faydalarının da gözardı edilmemesi gerektiğini, her gün dakika güneş ışının D vitamini gereksiniminin karşılanması açısından önemli olduğuna değinen Buyru, şunları kaydetti: "Hamileler serinlemek için klima ya da nem alıcı cihazlardan yararlanabilir, ısı ve nemi daha az hissetmek için pamuk veya keten giysileri tercih edebilir. Ayrıca hamilelere yürüyüş için sabah veya akşam saatlerini tercih etmelerini tavsiye ederiz. Gebeler, yağlı yiyeceklerden kaçınarak fazla kilo almadan bu dönemi daha rahat geçirebilir." (AA) Obez gebelikte bebek ölümü riski artıyor ANKARA - Sağlık sorunlarını beraberinde getiren obezite, gebelikte de bebek ölümlerine kadar gidebilen riskler içeriyor. Obez gebeliklerde emzirme daha geç başlıyor, bebek ölümleri sıklığı ve sezaryenle doğum ihtimali artıyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Üstün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gebeliğe obez girilmesi halinde annenin ve bebeğin risk altında olduğunu belirterek, "Obez gebeliklerde emzirmenin başlaması daha geç olmakta, emzirme süresi kısalmakta ve bebek ölümleri sıklığı da artmaktadır" dedi. Üstün, obezitede en pratik hesaplama yönteminin "beden kitle indeksi" olduğuna işaret ederek, "Bu indeks, kişinin vücut ağırlığının, boy uzunluğunun karesine bölünmesiyle elde edilen sayısal bir değerdir. Obezite, gebelik öncesi vücut kitle indeksinin 30 kg/m2 veya üzerinde olması olarak tanımlanmaktadır" ifadesini kullandı. Obez kişilerde gebeliğe bağlı risklerin arttığını vurgulayan Üstün, şöyle konuştu: "İndekste her 1 birimlik artışta gebeliğe bağlı şeker sıklığı yüzde 1 ve sezaryen doğum ihtimali yüzde 7 artar. Suni sancı başlaması, normal kilolu gebelere göre obez gebelerde daha yaygındır ve başarısızlığı konusunda çalışmalar gözlenmektedir. Her 5 birimlik artışta ise gebelik zehirlenmesi riski 2 katına çıkar. Ayrıca idrar yolu enfeksiyonlarının yüzde 40 arttığı rapor edilmiştir. Sezaryende de bebeğin çıkarılmasına kadar geçen süre uzar, bin mililitre üzerinde kanama riski ve cilt enfeksiyonu, pıhtı atması riski artar. Obez gebeliklerde emzirmenin başlaması daha geç olmakta, emzirme süresi kısalmakta ve bebek ölümleri sıklığı da artmaktadır." Üstün, obez gebelerde rutin doğum öncesi bakımın daha dikkatli yapılması gerektiğine dikkati çekti. Şeker taramasının erken dönemde gerçekleştirilmesini, diyet, egzersiz ve uygun kilo alımı için özen gösterilmesi gerektiğini aktaran Üstün, şunları kaydetti: "Gebelik döneminde zayıflama programlarının uygulanması, gerek bebeği gerekse süt salınımını olumsuz yönde etkileyeceğinden sakıncalıdır. Önerilen gebelik öncesi dönemde uygun ağırlığa gelmektir. Ancak bu sağlanamadıysa gebeliğin başlangıcından itibaren annenin yanlış beslenme alışkanlıkları düzenlenmelidir ve emzirme desteklenmelidir." (AA) İnternet daha çok erkekleri esir alıyor hastalar için zaman kaybına neden olduğunu kaydetti. Demirbaş, "Böbrek naklinde RH faktörünün bir önemi yoktur, pozitif-negatif fark etmez. Nahide'nin ailesi de önceden bilgilendirilseydi, hastamız bu kadar uzun süre diyalize girmek zorunda kalmayacaktı" diye konuştu. Bir kamu kurumunda memur olarak çalışan 32 yaşındaki Fatma Sarı da 2007 yılında tansiyon şikayetiyle gittiği hastanede böbrek hastası olduğunu öğrendi. İlaç tedavisine başlayan ancak hastalığı ilerleyen ve diyalize girmeye başlayan Fatma Sarı'nın eşi Fahri Sarı, eşine böbreğini vermeyi teklif etti. Bunun üzerine nakil için Gaziantep Özel Sani Konukoğlu Hastanesine başvuran Sarı çifti, dokularının uyması üzerine ameliyata alındı. Başarılı operasyonun ardından sağlığına kavuşan Fatma Sarı, "Nakil işlemi öncesi biraz da olsa korkularım vardı ama korktuğum kadar zor değilmiş. Eşimden de Allah razı olsun. Sayesinde sağlığıma tekrar kavuştum" ifadelerini kullandı. Fahri Sarı da sağlık durumunu her geçen gün kötüye giden eşinin bir süre hastanede yattığını belirtti. Diyalize girenlerin yaşadıkları sıkıntıları gördükten sonra eşinin de aynı şeyleri yaşamasına dayanamadığını vurgulayan Sarı, şunları kaydetti: "Böbreğimi eşime vermeyi teklif ettim. Başta korkutucu geliyor ama ortada korkup çekinilecek bir durum yok. İnsanların organ nakli konusunda daha duyarlı olmaları gerekiyor." Kahramanmaraş'ta bir kurumda memurluk yapan 41 yaşındaki Sadık Topal da 2 yıl önce böbrek hastası olduğunu öğrendi. İlaç tedavisi gören ancak rahatsızlığının ilerlemesi üzerine diyalize girmeye başlayan Topal'ın eşi 39 yaşındaki Emine Topal, eşine böbreğini vermek istedi. Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Organ Nakli Merkezi Sorumlu Hekimi Prof. Dr. Fatih Yüzbaşıoğlu'nun gerçekleştirdiği operasyonla sağlığına kavuşan Topal, eşine teşekkür ederek herkesi organ bağışında bulunmaya çağırdı. Eşine böbreğini veren 3 çocuk annesi Emine Topal ise eşlerin sadece iyi ve güzel günleri değil, sıkıntılı günleri de paylaşması gerektiğini kaydetti. (AA) ANKARA - Sağlık Bakanlığı ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesinin internet bağımlılığına ilişkin yaptığı iki ayrı araştırma, erkeklerin kadınlara oranla sosyal medyada daha çok vakit geçirdiğini, kentlerde bağımlılık düzeyinin kırsala göre daha fazla olduğunu ortaya koydu. Sağlık Bakanlığı, özellikle çocuklar için en büyük tehlikelerden biri olarak gösterilen internet bağımlılığı üzerine bilimsel araştırma yaptı. Toplam 100 bin kişi üzerinde gerçekleştirilen "18 Yaş ve Altı Okur-Yazar Bireylerin İnternet Bağımlılığının Sosyo-Demografik Özelliklerine Göre Analizi Ve Birey Sağlığı Üzerindeki Etkilerinin Tespiti Araştırması"nda dikkat çekici sonuçlara ulaşıldı. Bilgisayar kullanabilme oranı tüm katılımcılar için yüzde 88, bilgisayar kullanabilen tüm katılımcılar içindeki bağımlı oranı ise yüzde 8,4 olarak belirlendi. Araştırmaya göre, bağımlılık oranı kızlarda yüzde 42, erkeklerde yüzde 58 olarak tespit edildi. İnternet bağımlılığı, kentlerde kırsala göre daha fazla. Bağımlı oranı orta gelir düzeyinde artış gösteriyor ve gelir düzeyi arttıkça bağımlılık da artıyor. Sağlık Bakanlığının 2023 yılı projeksiyonuna göre bağımlılık oranının yüzde 24,6 düzeyine çıkması bekleniyor. Bu da 8 yıl sonra her 4 kişiden birinin internet bağımlısı olma potansiyelini ortaya koyuyor. Gazi Üniversitesince yapılan benzer araştırmada da internet bağımlılığının yaş grubunda, erkeklerde, bekarlarda, ortaokul ve lise mezunlarında, işsizlerde, aylık geliri bin TL'nin altında ya da 5 bin TL'nin üzerinde olanlarda daha fazla görüldüğü tespit edildi. "Bilgisayar ve İnternet Kullanımı Bağımlılık Araştırması" başlıklı araştırmada, bin 390 kişi ile yüz yüze görüşüldü. Araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 18'i internet bağımlısı. Bağımlılık yaş grubunda, erkeklerde, bekarlarda, ortaokul ve lise mezunlarında, işsizlerde daha fazla. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü İş Sağlığı ve Güvenliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa İlhan'ın verdiği bilgiye göre, katılımcıların yüzde 47,8'i düzenli olarak internet kullanırken, yüzde 26,5'i hiç internet kullanmıyor. Katılımcıların yüzde 48,8'i haftada 0-9 saat, yüzde 30,3'ü de 20 ve üzeri saati internet başında geçiriyor. Katılımcıların yüzde 34,4'ünün sosyal, yüzde 25,2'sinin haber, yüzde 13'ünün oyun amacıyla interneti kullandıkları belirtiliyor. Katılımcıların yüzde 20,9'u kendisini internet bağımlısı olarak görüyor. Yüzde 79,1'i ise bu görüşe katılmıyor. Araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 18,2'si de internet bağımlısı olma potansiyeli taşıyor. (AA) T.C. ANKARA 23. İCRA DAİRESİ 2013/16106 ESAS TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %50'sine istekli bulunmadığı taktirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50'sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden aşağıda belirtilen oranda KDV.'nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 07/08/ İhale Tarihi : 28/08/2015 günü, saat 10:40-10:45 arası. 2. İhale Tarihi : 17/09/2015 günü, saat 10:40-10:45 arası. İhale Yeri : Ankara Adliyesi 3 Nolu Mezat Salonu No Takdir Edilen Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri) %18 06BS6608 Plakalı, 2009 Model, MIT- SUBISHI Marka, 2009 model, mitsubishi Ca model, muhtelif yerlerinde ezik ve çizik mevcut beyaz renkli araç. Resmi İlanlar Basın (

11 YAŞAM-ÇEVRE BULMACA Benimle Çıkar mısın projesine ilgi artıyor Türkiye Omurilik Felçliler Derneği (TOFD) başlattığı "Benimle Çıkar mısın" projesiyle engellilerin ve ailelerin sosyal yaşamın içinde daha fazla yer almasını sağlıyor. İSTANBUL - Projeye destek veren gönüllüler, engellileri haftanın bir günü dışarı çıkartarak birlikte eğleniyor. Gönüllüler, dernek yetkilileriyle iletişime geçerek, bir günlerini engelli biriyle geçirmek istediğini belirtiyor. Dernek yetkilileri de üyeleri olan veya kendilerine başvuran bir engelliyi gönüllüyle buluşturuyor. Derneğin Bakırköy'deki merkezinde bir araya gelen gönüllü ve engelli, proje hakkında bilgilendiriliyor. Dışarı çıkacak engelli kişi çocuk ise psikologlar tarafından 1 saatlik eğitimden geçiriliyor. Daha sonra gönüllü ve engellinin isteğine göre bir program belirleniyor. Projeden bir arkadaşı aracılığıyla haberdar olan iş adamı İbrahim Yılmaz, derneğe başvurarak destek olmak istediğini belirtti. TOFD yetkilileri de doğuştan omurilik felçli 8 yaşında Berat Özçelik ile iş adamı Yılmaz'ı bir araya getirdi. Yılmaz, polis olmak istediğini öğrendiği Berat Özçelik'i, çocukların 32 meslek istasyonunda 100 kadar mesleği deneyimleyerek öğrenebilecekleri "Minopolis"e götürmek istediğini dernek yetkililerin iletti. Ailenin ve dernek yetkililerinin onayının alınmasının ardından Yılmaz, küçük çocuğu ve annesini özel otomobiliyle evden aldı. Gittikleri eğlence merkezindeki polis karakolunda Berat Özçelik'e polis kıyafeti giydirildi. Polislik mesleği hakkında bilgilendirilen ve görevleri anlatılan Özçelik, diğer çocuklarla hırsız yakalama oyununa katıldı. Tekerlekli sandalyesinde hırsız yakalama operasyonunu gerçekleştiren minik Berat'ın mutluluğu dikkati çekti. Daha sonra eğlence merkezindeki itfaiye istasyonuna götürülen Berat, burada da giydiği itfaiyeci kıyafetiyle bir yangına müdahale etti. İbrahim Yılmaz, Berat ve annesini daha sonra başka bir eğlence merkezine götürdü. Berat Özçelik, AA muhabirine yaptığı BUL- MACA Soldan sağa: 1. Bitkilere yeşil rengini veren madde. 2. Ödenti. İthal edilecek malların listesi. 3. İnce, düzgün dokunmuş pamuklu kumaş. Kokulu bir bitki. 4. Şart edatı. Bir tür aydınlatma aracı. 5. Küçük tekne kaptanı. Aygıt. 6. Gümüş. Yasaklama, yasak etme. Yazıklar olsun anlamında kullanılan ünlem. 7. Hoş kokulu. 8. Osmanlı donanmasında tümgenerale eş bir aşama. Kekliğin boynundaki siyah halka. 9. Halk dilinde büyük erkek kardeş, ağabey. Hayvanı iğdiş etme, hadım etme. 10. Sodyumun simgesi. Edirne ilinin bir ilçesi. Olumsuzluk anlatan önek. 11. Tütün sergisi. İlgi çekici değişik kimse. 12. Taraça. Dişi deve. 13. Gerçekte var olmadığı halde, varmış gibi görünen şey. 14. Genellikle büyükleri övmek için yazılan divan edebiyatı manzumesi. Gözleri görmeyen. 15. Hatıra. Kuran tümcelerinden her biri. 16. Dik yerlerden inen buzullarda, derin yarılmalar sebebiyle buz parçalarının koparak aşağıya düşmesi. Beyoğlu ilçesine eskiden verilen ad. 17. Bir renk. Suyu alınmış şeylerden geriye kalan. 18. Eski Mısır da bir tanrı. Dünyada günah işlemiş olanlara ahrette verilecek ceza. Şaşma anlatan ünlem. 19. Parlak bir ışık vererek yanan sarımsak kokulu gaz. 20. Bir geminin başka bir gemiden ya da kıyıdan uzaklaşması. En küçük izci birliği. Yukarıdan aşağıya: 1.Evrenin düzene girmeden önceki biçimden yoksun, uyumsuz ve karışık durumu. Sevgilinin penceresi altında verilen konser. Geminin baş ve kıç tarafında, asıl güverteden yüksek olan kısa güverte. 2. Yağlanmaya başlayan uskumru. Yönetim yeri. Baston. 3. Evin bir bölümü. Üzeri emayla kaplanmış olan. Seyrek olarak, zaman zaman.- Konut. 4. Bir tür otomobil yarışı. Radyumun simgesi. Fazla bön, avanak. Yurdumuzun güneyinde Akdeniz e dökülen bir çay. 5. Küçük ve değersiz bir bitki. Bir tür delikli tuğla. Ok kılıfı. Sazın en ince teli. 6. Bir uzunluk ölçüsünün kısaltması. İnam, vedia. Romanya nın para birimi. Kavisli, kısa, uç bölümü geniş, kabzasına doğru daralan bir tür kılıç. 7. Japon çiçek düzenleme sanatı. Çanakkale ilinin bir ilçesi. Destan. 8. Dernek üyelerinin toplandığı yer. Bütün, tüm. Yumruları nişasta bakımından zengin bir bitki. Numaranın kısaltması. 9. Boru sesi. Yanıcı, renksiz, az kokulu bir gaz. Demiryolu. 10. Gürültü patırtı. Bir ülkenin temel yasası. Valide. Hazırlayan: Ercan BostaNcıoĞlu açıklamada, projeyi bir televizyon kanalındaki programı sayesinde öğrendiği söyledi. Projeye katılmak için annesinden yardım istediğini aktaran Özçelik, "Annemden derneği aramasını istedim. O da aradı, derneğe geldik. İbrahim abiyle tanıştık. Beni buraya getirdi. Çok mutluyum. Bu tür projeler, bizim için çok güzel. İbrahim abi, çok iyi biri. Bu projeyle tanımadığımız insanlarla tanışıyoruz, kaynaşıyoruz. Onlarla mutlu bir gün geçiriyoruz. İbrahim abiye teşekkür ediyorum" dedi. (AA) Dünyanın yıllık doğal kaynak kapasitesi bugün itibariyle tükendi İSTANBUL - Doğa Hayatı Koruma Vakfı (WWF), dünyanın yıllık doğal kaynak kapasitesinin bugün itibariyle tükendiğini bildirdi. WWF-Türkiye açıklamasına göre, tüketim alışkanlıklarının gezegenin geleceğini tehdit etmeye devam ettiği, dünyadaki doğal kaynakların kendini yenileyebilmesi için tüketimin belli bir seviyede tutulması gerektiği, mevcut tüketim alışkanlıklarının ise bu sınırları zorladığı aktarıldı. Gezegenin yıllık biyolojik kapasitesinin kullanıldığı ve tüketimin talebin üzerine çıktığı gün olan "Dünya Limit Aşımı Günü"nün, bu yıl 13 Ağustos'a denk geldiğinin altı çizilen açıklamada, geçen yıla göre gezegenin "bütçesinin" 6 gün önce tükendiği kaydedildi. Küresel sera gazı emisyonlarının 2030'da günümüzden yüzde 30 daha daha az olacağı belirtilen açıklamada, bugünkü iklim politikalarının devam etmesi halinde, 2030'da Dünya Limit Aşımı Günü'nün haziran sonuna kayacağı, yani insanlığın ihtiyaçlarını karşılamak için 2 gezegene ihtiyaç duyulacağı ifade edildi. Açıklamada görüşlerine yer verilen WWF-Türkiye Doğa Koruma Yönetmeni Mustafa Özgür Berke, Türkiye'nin, karbondioksit cinsinden ölçülen ve üretilen sera gazı miktarı açısından insan faaliyetlerinin çevreye verdiği zararın ölçüsü olan "karbon ayak izi"nin, 1990'dan bu yana yüzde 110 oranında arttığını belirtti. Bunun ana nedeninin enerji sektörü olduğunu vurgulayan Berke, "Zengin yenilenebilir enerji kaynaklarıyla Türkiye bu artışın önüne geçebilir. Örneğin, elektrik enerjisi üretimi için yapılan yatırımlarda kömür yerine rüzgar ve güneşe öncelik verilirse hem elektrik talebi karşılanabilir hem de emisyon artışı sınırlandırılabilir. İnsanlığın ihtiyaçlarını karşılamak için iki gezegene ihtiyaç duyulacak" ifadelerini kullandı. WWF-Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak ise doğal kaynakları fütursuzca tüketmenin, kuraklık, kıtlık, ormansızlaşma, toprak erozyonu, biyoçeşitlilik kaybı ve doğal afetlerle geri döndüğünü kaydetti. Mevcut kaynakların, 7 milyarlık nüfusa sahip gezegenin ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediğini aktaran Baştak, şunları kaydetti: "Bu durum, düşünce sistemimizden başlayarak yaşam biçimimizi ve tüketim alışkanlıklarımızı değiştirmemiz gerektiğini açıkça gösteriyor. Gezegenin sınırlarını aşmadan herkes için gıda, su ve enerji güvenliğini sağlamak mümkün. Sürdürülebilirlik, herkesin gezegenin kapasitesine uygun bir şekilde yaşamasını gerektiriyor. Bu da ekolojik ayak izimizi dünyamızın doğal kaynak bütçesi içinde tutabildiğimiz sürece mümkün. Dünya genelinde ve tüm sektörlerde acilen cesur adımların atılması gerekiyor." (AA) ÇÖZÜMÜ BUGÜN 13. SAYFADA Ağustos 2015 Cumartesi TÜRKÇE BAKIŞ Prof. Dr. Nurullah Çetin ncetin64@hotmail.com YATAK ODASINI PAYLAŞTIĞINDAN ŞIKAYET ETMEK Kişinin evinde hanımıyla, ailesiyle özel konuşmaları ve aldıkları karalar ne kadar mahremse, bir devletin yönetici kademesinin devlet, millet yönetimiyle ilgili gizli konuşma ve kararları da o kadar mahremdir. Bir devletin bağımsızlığının temel zeminlerinden biri, kendi vatanında, kendi milleti için özgürce konuşabilmesi ve karar alabilmesidir. Bu özgürlük ortadan kalkmışsa, o devletin bağımsızlığı yok olmuş demektir. Özelleştirme, demokratikleşme, gelişme, ilerleme, modernleşme, çağa ayak uydurma adına ülkemizin en önemli stratejik kurumlarını, haberleşme, iletişim, ulaşım kurumlarını yabancılara babalar gibi satarsanız, sizin en tepedeki en gizli konuşmalarınızı, toplantılarınızı, hayatî önem taşıyan kararlarınızı, ülkenizin göbeğine kurdukları dinleme birimleriyle hükûmetinizi, ordunuzu, istihbaratçılarınızı, bakanlıklarınızı, enerji şirketlerinizi Almanı da, İngiliz de, Amerikalısı da, onun bunun çocuğu da dinler. Sen kendi elinle kendi devletinin, vatanının, milletinin bağımsızlığını yok edip gâvurun her türlü tasarrufuna açık hale getirirsen yatak odalarını da dinler. Devletimiz, vatanımız, milletimiz tam bağımsız ve bağlantısız millî bir Türk devleti olarak kalsın, devletin sinir sistemi olan iletişim, haberleşme kurumlarını Haçlı-Siyon şebekelerine, yabancılara satmayın, kan dolaşım sistemi olan fabrikaları, bankaları, sigorta şirketlerini, maden kaynaklarını, önemli işletmeleri yabancılara satmayın dediğimizde, bizi ulusalcılıkla, geri kalmışlıkla, eski Türkiyecilikle, Ergenekonculukla, içimize kabuğumuza çekilmekle, dışa açılmamakla, globalleşmemekle suçlayan Avrupa, Amerika, İsrail, KIRŞEHİR - Ahi Evran Üniversitesi (AEÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mahmut Erbey tarafından bulunan, hançere benzeyen hortumuyla ağaç ve bitkilerin yapısını bozan böcek, "Evrani" adıyla tescil ettirildi. Yrd. Doç. Dr. Erbey tarafından Bağbaşı Kampüsü'nde bulunan "Rhytideres" cinsi böceğe, üniversiteyi çağrıştıran "Evrani" ismi verildi. Yeni türle ilgili çalışma, bilimsel hakemli "Zoology in Middle East" adlı uluslararası dergide yayımlanarak, tescil edildi. Erbey, AA muhabirine yaptığı açıklamada, böceği geçen yıl kasımda üniversite yerleşkesindeki yemekhane civarında bulduğunu söyledi. Bunun yeni bir böcek türü olduğunu fark ettiğini belirten Erbey, böceğin "curculionidae (coleoptera)" familyasında yer aldığını dile getirdi. "Rhytideres" cinsinin dünyada tek türünün olduğunu, ikincisini ise Kırşehir'de bulduklarını anlatan Erbey, şunları kaydetti: "Rhytideres Evrani'nin bulunmasıyla cinsin ikinci türü de tespit edildi. Bu grubun en önemli özelliği, burunlarının öne doğru uzun olması. Bu hortumlulara 'hortumlu kınkanatlar' diyoruz. Bitkiyle beslendikleri için ağız yapıları çok gelişmiş. Ağız parçaları hortumun ucunda bulunuyor. Hançer gibi. Diğer böceklere göre çok güçlü ağız yapıları var. Buna kesici, çiğneyici ağız yapısı diyoruz. Barzani vesayetçisi, Haçlı-Siyon soygun çetelerinin yerli sömürge valileri, şimdi bizi yabancılar dinlemişler diye bas bas bağırıyorlar. Dinlerler tabii. Düşmana sen niçin düşmanlık yapıyorsun? deme hakkınız yok. Düşman görevini yapıyor; ama sen yapmamışsın, yapmıyorsun. Gücünü, aklını, zekânı, imkânlarını kullan, dinletme, sen dinle. Adam seni açıkça şöyle not etmiş: Türkiye ye müttefikimiz gibi görünelim, ama asıl olarak hedefimiz olduğunu bilelim. Gâvur, senin karşısında böyle bir tavır alıyor, sen de stratejik ortağımız, müttefikimiz diye gâvura tam anlamıyla teslim oluyor, emir eri gibi onların istediği her şeyi yapıyor, istediği her şeyi veriyorsun; ama yine de yaranamıyorsun. Gâvurun bölgesel projelerini uygulama memuru olarak çalışmayı, itibar unvanı diye pazarlıyorsun; ama adam senin arkandan kıs kıs gülüyor. O halde yapılacak iş bellidir. Önce bütün Türk milleti, toptan zihniyetini değiştirecek. Bağımlı değil, tam bağımsız, istiklâlci, millî Türk devlet felsefesini benimseyip içselleştirecek, sonra da tam istiklâlci ve milliyetçi Türkleri perişan edilen Devletin yönetimine getirerek Türkiye yi baştan ayağa yeniden nizama sokacak. Türkiye, bağımsız, millî Türk devleti olmaktan çıkmış, ne olacağı belli olmayan karanlık bir tünele sokulmuştur. Kurulması gereken asıl Yeni Türkiye, bütün kurum, değer ve sembolleriyle tamamen millîleştirilmesi, yerlileştirilmesi gereken bağımsız bir Türkiye tasavvurudur. Teslimiyetçilerin, Türk düşmanlarının, Batı ve Barzani vesayetçilerinin eskittiği Türkiye yi yenileştirmek, istiklâlci Türklere düşüyor. Yeni böcek türü Evrani ismiyle tescillendi Hortumlarıyla bitkiyi ya da ağacı delerek içeri doğru gidiyor. Meşe gibi ağaçların ve buğday, arpa, yonca gibi otsu bitkilerin gövdesi, yaprağı ve meyvesine zarar veriyor. Hortumuyla deliyor ve yavrularını oraya bırakıyor yumurta bırakıyor. Yavrular beslenmek için o bitkinin yapısını bozuyor. Bu şekilde bitki kurutuyorlar." Mikroskobik ortamda yapılan incelemenin ardından böcek için literatür çalışmalarına başladıklarını bildiren Erbey, böceğin tüm özelliklerini kayıt altına aldıklarını, fotoğraflarını çektiklerini söyledi. Bunların, uluslararası bilimsel hakemli "Zoology in Middle East" dergisinde yayımlandığını belirten Erbey, "Böcek türü, dünyada taranan ve zooloji alanında çok takip edilen bilimsel indeksli dergide yayımlanarak Türk ismiyle tescil edilmiş oldu" diye konuştu. Ağaçlar ve başta tahıllar olmak üzere otsu bitkilerin yapısını bozan yeni tür böcekle mücadele konusunda ziraat mühendisleriyle ortak çalışma yapılabileceğini ifade eden Erbey, "Biz ne şekilde zarar yaptığını ortaya koyuyoruz. Biyolojik veya kimyasal önlem konusunda neler yapılabileceği veya gelişiminin önüne nasıl geçilebileceği konusunda çalışma yapılabilir. Neslin devamını kesebilirseniz, yavrulamalarını önleyebilirseniz, verdiği zararı ortadan kaldırmış olursunuz" dedi. (AA)

12 12 haber 15 Ağustos 2015 Cumartesi Millet - vekil Davutoğlu: Erken seçim tek ihtimal sandığa nakil Dursun ERKILIÇ Evet, bir umut doğmuştu AKP ile CHP bir koalisyon kurarsa çok şeyin değişeceğine inanılıyordu, olmadı. Neden olmadığı henüz inandırıcı biçimde anlatılamadı. Belki ileride daha somut gerekçeler koyarlar ortaya. BUNDAN SONRASI Gelinen nokta itibariyle, vekiller millete gitmek için süreci sandığa nakil peşine düşecek. Bunun için MHP kilit rol oynayacak parti Başbakan Davutoğlu ile Devlet Bahçeli nin ne konuşacağını kestirmek zor değil. Kestirilemeyen, Bahçeli nin tavizsiz duruşu ve sert söylemleri Bu duruştan ve söylemden büyük pay Cumhurbaşkanı Erdoğan a düşüyor. Başbakan Davutoğlu da Cumhurbaşkanı na toz kondurmuyor. Ya işlerine gelen bir yol bulacaklar ya da tozu dumana katacaklar Bu arada CHP de anamuhalefet dilini kullanmaya başladı bile CHP, Başbakan Davutoğlu nu görevi iadeye, Devlet Bahçeli yi yüzde 60 lık bloka çağıracaktır. GÜRSEL TEKİN GÜRLEDİ CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, koalisyon görüşmelerinin olumsuz neticelenmesini en çarpıcı biçimde değerlendirenlerden biriydi. Tekin, Hurriyet.com.tr'ye yaptığı açıklamada, AKP lilerin tavrına ve bazı söylemlerine sert çıktı. Tabanlarımız zıt sözünü duyunca saçlarının diken diken olduğunu belirten Gürsel Tekin diyor ki: Sayın Davutoğlu olmuyor dedi. Sayın Cumhurbaşkanı zaten istemiyordu. Koalisyon olmadı. Sakın bize kimse din iman edebiyatı yapmasın, Elhamdülilah bizim imanımız tam. CHP Genel Sekreteri olarak değil, bir din adamının oğlu olarak söylüyorum... CHP de artık atış serbest dönemi başlamış gibi DEMİRTAŞ ŞAŞIRTTI HDP nin ve Selahattin Demirtaş ın gündemi daha farklı. Demirtaş ın medyaya yansıyan son açıklamasındaki ifadeler dikkat çekici. Örneğin, dört dörtlük siyaset yürüten bir parti olmadıklarını söylemiş. Sonra, Bugün yolların kesiliyor olması, araçların, kamyonların yakılıyor olması ticareti durma noktasına getirdi. Van da esnaf ve tüccarlar artık başka bir kente un gönderemez duruma geldiklerini belirtti. Bazı şehirlerimizde un sıkıntısı başlayacak. Ekmek yapılacak un bulunamayacak. Bu kadar yakıcıdır mevzu demiş Duyan ve uyan olur umarız KONUYA DÖNELİM Konudan kopmayalım Koalisyon görüşmeleri sürecine dair diyeceklerimi özetlemem gerekirse; derim ki; CHP ve AKP umutları söndürdü İstikşafi ateşte otuz beş gün yandırdı Davutoğlu ibreyi Bahçeliye döndürdü Görüşmesi kolay da anlaşması zor gibi Açıklama yapıyor neden diye liderler Şimdi işler ayna da sonra ağır öderler Delegeler bilir ya belki bi gün giderler Bu ihtimal hepsini yakıp yıkan kor gibi Kılıçdaroğlu gördük ortaklığa hazırdı Az konuşan Bahçeli AKP ye hızırdı Bağışlasın Demirtaş siyaseten muzırdı Vatandaş hepisine görüşürüz der gibi Davutoğlu saraydan belli ki kopamıyor Bildiği bir yol varsa o yöne sapamıyor İstese koalisyon, başka şey yapamıyor Bu hal ile ayva, nar, fındık, fıstık yer gibi Erken seçim olmazsa olmaz gibi görünür Hükümet çok ballıymış onlar ile yürünür Belki hava Mecliste başka hale bürünür Millet kuruşa hasret vekil bulmuş zer gibi Terör çalıştayı düzenleyeceklerini söyleyen Orhan Hikmet Azizoğlu Terör kardeşliğimize NİFAK SOKAMAZ ANKARA (ÖZEL)- Uluslar arası Üniversiteler Konseyi Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu son günlerde artarak devam eden terör eylem ve sonuçlarının akademisyen ve bilim adamlarınca tartışılacağı büyük bir uluslar arası çalıştay düzenleyeceklerini açıkladı. Orhan Hikmet Azizoğlu, Son 30 yılda evlatlarımızın şahadette ermiş bedenlerini bize gönderen, büyük zorluklarla kazanılan ülke ekonomik kazanımlarının büyük bölümünü yol, fabrika, sağlık hizmetleri eğitim iş, aş ve sosyal yaşamın modernize edilmesi için harcanmasını engelleyen, iç barış ve huzurun yok edicisi hiçbir Kürt ya da Türk e ekonomik, kültürel ve demokratik katkı amaçlı olmayan özellikle Kürtlerin ekseri çoğunlukta karşı olduğu doğu ve güney doğu bölgelerimize hiçbir hizmetin gitmemesi için terör eylemlerini aralıksız sürdüren bir süreçle geçirdik dedi. Azizoğlu, Kısır bir döngü ve çözümsüz gibi görünen bu süreçte kazanan var mı diye analiz ettiğimizde kazananlar Türkiye Cumhuriyeti devleti ve milletine düşman her unsur bu çok kirli ve alçak terör eylemlerinde kazançlı çıkmış, biz ise devlet ve millet olarak çok büyük bedeller ödedik. Terör eylemlerinin süreklilik arz ettiği her gün şehit cenazelerinin toprağı verildiği bu süreçte devletin barışı sağlayacak manevra alanı bilinçli ve programlı olarak sürekli engellendi ve engelleniyor,çözüm yolları kapatılıyor,. Türkiye Cumhuriyeti devleti maddi ve manevi büyük bedeller ödedi. Ancak bu bedellere rağmen asla toplum bütünlüğünü bozacak hiçbir eylem ve yapılanmaya izin vermeden büyük devlet olma gerekliliğini göstererek bazı istisnai durumlar dışında toplum arasına ekilen nifak tohumlarını bertaraf etmeyi başardık başarmaya devam edeceğiz, İnsani ve İslami hiçbir yanı olmayan bu çirkin tuzağa düşmeyeceğiz dedi. TERÖRÜN ZÜLM ETTİĞİ MASUM KÜRTLER 30 yıllık süreçte Kürtlerin çok büyük ekseriyetinden destek ve kabul görmeyen ve karşı duruş sergiledikleri için onları acımasızca katleden, gencecik çocuklarını kaçırıp terörist yapan,tüm demokratik hak ve özgürlüklerini gasp eden terör örgütü ile diğer tarafta devlet adına cinayetler işlediğini iddia eden ve arkasında [yirmi bin] faili meçhul kürdün cansız bedenini bırakan başka bir terör yapılanması arasında kalan Kürtler çok büyük bedeller ödedi, Kürtler adına hareket ettiğini iddia eden terör örgütünün Kürtlere ödettiği bedellere baktığımızda köyleri boşaltılan kırsal yaşama alışmış ürettikleri ile hayatını idame eden yüz yıllardır sahip olduğu topraklarından hiçbir suçu olmadan sadece terörle mücadele adı altında köylerinden aynı zamanda evlerinden işlerinden kovulan çoğunlukla mega kentlerin acımasız yaşam koşullarında kaderleri ile baş başa bırakılan yüz binlerce Kürt ne yakın canın bedel olarak toprağa verildiği terör eylemlerinde binin üzerinde ölenin Kürt olduğu bu terörist yapılanma ve eylemler en büyük bedeli Kürtlere ödetmiştir. Ülkemizin son yıllarda tüm dünyanın takdirle izlediği büyük ekonomik gelişme ve büyüme döneminde terör eylemleri ve engellemelerinden dolayı okul, yol, su, elektrik, baraj, fabrika yani iş, aş, eğitim, gibi hayat ve yaşam standartlarını yükseltecek katkıyı alamayan doğu Anadolu ile güney doğu bölgelerimizde ki neden Kürtler ve Türkler veya Devlet değil TERÖR ve TERÖRİSTLERDİR. TÜRKİYENİN ASİL UNSURU OLAN KÜRTLER Orhan Hikmet Azizoğlu, Türkiye nin ekonomik kalkınmasında lokomotif vazife gören kazancının önemli bölümünü yurt dışı projelerinden elde eden milyonlarca işçi istihdam eden inşaat turizm sanayi ve birçok önemli sektördeki önemli şirketlerin kurucu sahipleri Kürt kökenlidir. Sanayi ve üretimde Türk Kürt ayrışması asla söz konusu olamaz. Her kesim sadece Türkiye nin geleceğine odaklanmış ülke ve millete hizmet yarışında, akademide, bilimde, sanatta edebiyatta devlete ve millete hizmet yarışında koşarken kimin Kürt kimin Türk olduğu olgusunu çağ dışı buluyorlar. Madalyonun doğru tarafında çok olumlu kardeşlik ve hizmet olgusu ile yaşamını sürdüren ve ülkenin bugününe, yarınına, geleceğine katkı verebilmek için tüm benliğini adamış bu yüce vatan ve milletin asil unsurlarından biri olan Kürtlerin çok büyük çoğunluğu vatan ve millet bütünlüğünden asla taviz vermez, taviz vermemeli her birey, her kesim ve kurum bu günlerde sesini daha gür ve yüksek çıkartarak Milet birlikteliğini sağlanmasına katkı sunmalıdır diye konuştu. DEMOKRATİK SÜREÇ Azizoğlu, Türkü, Kürdü, Lazı Arap ıyla sünnisi, alevisiyle bizler toplum bilimcilerinin projeleriyle hazırladıkları tuzaklara düşmeyeceğiz. İmtiyaz kalelerinin halk iradesi ve demokrasinin gücü ile yerle bir edildiği bugünlerin kıymetini hepimiz çok iyi biliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti devleti ve milleti ile ilelebet barış huzur ve demokrasinin evrensel hak ve hukukun toplumsal barışın sağlanmaya çalışıldığı yaşadığımız sürece tüm politikacılar, diplomatlar, işadamları, sivil toplum örgütleri, akademisyen aydın entelektüellerle birlikte tüm toplumun sahiplenerek katkı sunması milli ve manevi tarihsel görevimizdir terörist yapılanmalar ve eylemlere her kesim Orhan Hikmet AZİZOĞLU Uluslar Arası Üniversiteler Konseyi Kurucu Başkanı ve birey dik durarak iç ve dış mihrakların alçak, hain ve tüm halkımızı hedef alan düşmanca saldırılarını yok etmeliyiz.türk, Kürt kardeşliğini gönülden dile yol gösteren şiirim her kesimin okumasını dinlemesini ve uygulamasını dilerim dedi. ANLAMLI ŞİİR Orhan Hikmet Azizoğlu nun büyük ilgi gören Sen Türk Ben Kürt Biz Kardeşiz Annemiz Anadolu... isimli şiiri şöyle: Biz seninle aynı annenin çocuklarıyız annemiz Anadolu Senin benim kültürümde devlet babamız vatan annemiz oldu, Doğarken sen Türk ben Kürt uğruna can verdiğimiz vatan Anadolu, Dünyadan göçerken ana kucağına toprağa ne ben Türk tüm ne de sen Kürt, Doğarken ben Türk tüm sen Kürt, ölürken sadece bizdik ana kucağında Anadolu da. Sen ben yoktuk Çanakkale savaşında can verirken biz vardık, Canlarımız feda ve siperdi kahramanca vatana ve birbirimize, Sen doğarken Kürt ben Türk olduk ama ortaktık, şehitlik, namus ve vatanda, Vatan için şahadeti tadarken ne sen Türk tün ne de ben Kürt yalnızca bizdik, Doğarken ben Kürt tüm sen Türk, ölürken sadece bizdik ana kucağında Anadolu da. Anadolu muz düşman işgali görünce aklımıza gelmez Türk Kürt, Kurtuluş Savaşı nda biz vardık Maraş ta, Sakarya da. Antep, İzmir Afyon da, Ana yüreğinde kavga olmaz evlatlar kardeşler arasında ve Anadolu topraklarında, Kahramanlık destanları yazarken sen Kürt doğmuştun ben Türk ama yalnızca bizdik, Doğarken ben Türk tüm sen Kürt, ölürken sadece bizdik ana kucağında Anadolu da. Sen doğarken Türk ben doğarken Kürt ne önemi var ki; anamız Anadolu, Törelerimiz, bayramlarımız bir dağlarımız, ovalarımız ortak bir liman için şehit dolu, Allah a, Resulüne ve Kur-an a inancımız dinimiz bir, yüreklerimiz iman dolu, Ben doğarken Kürt tüm ölürken Türk, sen doğarken Türk tün ölürken Kürt, Doğarken ben Kürt tüm sen Türk, ölürken sadece bizdik ana kucağında Anadolu da Kendi sesinden dinlemek isteyenler için link : 4Ao ANKARA- Başbakan Ahmet Davutoğlu ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu yaptıkları koalisyon görüşmesi sonrası açıklamalarda bulundu. Davutoğlu, görüşmelerde bir hükümet ortaklığı yapma zemininin oluşmadığı kanaatine vardıklarını belirterek, "Erken seçim önümüzde görünen güçlü bir ihtimaldir" dedi. Seçim kararının Meclis tarafından alınmasının daha doğru olacağını belirten Davutoğlu mümkün olan en kısa zamanda seçime gidilmesi gerektiğini vurguladı. Davutoğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle: Hükümet kurma görevini aldıktan sonra kapsamlı bir bilgi sunmak üzere huzurunuzdayım. Ama her şeyden önce son günlerde ülkemizin huzuru güvenliği için büyük gayret sarf eden askerlerimize polislerimize TSK'ya emniyet birimlerine takdirlerimi ifade ediyorum. şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Milletimize görev verilmez millet size görev verir. 7 Haziran'da bize verilen ödevde birçok yeni unsuru barındırmıştır. Hükümet kurma görevini almamızdan sonra bir ay geçti. Bir iç muhasebeyi başlattık ve sürdürüyoruz milletimizin yanlış anladığı bir husus varsa bu konuda düzeltmeleri yapacağız. Üçüncü ödev milletimiz şunu demiştir eğer bundan sonra hükümet edecekseniz uzlaşı içinde oturup konuşun. Bu yetki kimseye devredilmediyse yapılacak bellidir. Biz yaptığımız açıklamalarda şunu söyledik bizim için kural meşruiyettir. Meclis başkanı seçtik daha sonra Başkanlık Divanı oluşmasına müteakip Cumhurbaşkanımız bana hükümeti kurma görevi verdi. 9 Temmuz'dan bu yana görevimi yürütmeye çalıştım. Başta beyan ettiğim hususlar çerçevesinde bu görüşmeleri sürdürdüm. Birçok parti kapılarını kapatırken ben bütün partilerle görüşeceğimizi ve toplumun isteği doğrultusunda ülkeyi hükümetsiz bırakmamak için gerekli görüşmeleri yapacağımızı söyledik. Her görüşmenin ardından sizi bilgilendirdi. Hangi parti ile koalisyon imkanı varsa bunu derinleştirmesine sürdüreceğimizi söyledik ve diğer partilerle görüşmemizin devam edeceğini söyledik. Bu çerçevede Sayın Kılıçdaroğlu ile yapılan görüşmeler doğrultusunda istikşafi görüşmeler başlatıldı. Sayın Bahçeli koalisyon olmayacağını söyledi. HDP ile baştan görüşmenin çerçevesi belliydi. 35 saat süren görüşmelerde çok önemli bir müktesebat oluştu bana Ömer Çelik dosyayı tevdi etti iki tarafı tebrik ederek söylüyorum en derinlikli ve açık yürekli ve kapsamlı bir müstebattan oluşan bir metindir. Bu başlıca bir kazanımdır emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibine teşekkür ediyorum. Bu medeni bir ilişkidir. KILIÇDAROĞLU Kılıçdaroğlu'nun açıklamasından satır başları: Ben Sayın Davutoğlu'na şunları ifade ettim; Eğer Türkiye sorunları aşacak bir hükümet kurmak istiyorsa parlamentoda ağırlığı olan, gerekirse anayasayı değiştirebilecek bir hükümet olmalı dedim. Kurulacak hükümetin 4 yıllık bir hükümet olması lazım. Kurulacak koalisyon ortaklarının samimi ve dürüst olması lazım. Kapalı kapılar ardında farklı arayışlara girilmemesi lazım. Sayın Davutoğlu, koalisyon görüşmelerine başlayalım dedi. Kabul ettik. Çünkü Türkiye'nin çıkarları için elimizi taşın altına sokmaya hazırız dedik. Bu kadar açık düşüncelerimizi paylaştık. Sayın Davutoğlu, bize iki öneri getirdi. Kısa süreli bir seçim hükümeti, ki bu beraber oluşturulabilir. Veya biz, azınlık hükümeti kurarsak bizi dışardan destekler misiniz? Kendisine şunu ifade ettim, önerilerinizi aldım, partimizin yetkili organlarına götüreceğim. Ondan sonra görüşümü size beyan edeceğim. MYK'da iki öneriyi de görüştük. MYK'mız bir karar aldı, ilk başta Sayın Davutoğlu'na söylediğimiz kararı yine tekrarladık. Türkiye'nin çok ciddi sorunları var, yüksek profilli bir hükümetin olması gerekiyor, en az 4 yıllık bu koalisyonun görev yapması gerekiyor. Koalisyon ortaklarının birbirleriyle kenetlenmeleri gerekiyor. Bu görüşümüzü de paylaştık. (AA) Terör saldırıları kepenk kapattırdı DİYARBAKIR- Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde terör örgütü PKK'nın gerçekleştirdiği saldırılar, ekonomik gelişmeye büyük darbe vurdu. Çözüm Süreci ile yatırımcıların rotasını çevirdiği bölge illerinde terör örgütü PKK'nın gerçekleştirdiği eylemler nedeniyle bölgede yüzlerce esnaf kepenk kapattı, onlarca fabrikanın kapısına kilit vuruldu, bazı yatırım projeleri askıya alındı, birçok proje de iptal edildi. İhracatın büyük oranda düştüğü bölge, yatırımlara kavuşmak için silahların susmasını bekliyor. Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Yönetim Kurulu Üyesi, Diyarbakır Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (DESOB) Başkanı Alican Ebedinoğlu, AA muhabirine, 30 yıllık çatışma sürecinde 2013 yılına kadar bölgede büyük tahribat yaşandığını, Çözüm Süreci ile bölgede huzur ve güven ortamının yeniden sağlandığını söyledi. Sağlanan güven ve huzurla yatırımların arttığına işaret eden Ebedinoğlu, "Son iki haftadır bölge yine 1990 yıllardaki kaos ve matem havasına büründü. Bir esnafın böyle bir ortamda işyeri açması söz konusu değil. Terör, esnafı tedirgin ediyor, sermayeyi batı illerine kaçırıyor" dedi. Ebedinoğlu, terör saldırılarının devam etmesi halinde yatırımda ve imalatta kayıpların artacağına dikkati çekerek, şöyle konuştu: "Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi'nde 4 bine yakın kişi çalışıyor. Küçük işletmeler ilde 100 bine yakın istihdam sağlıyor. Bu olayların devam etmesi, iş yerlerinin kapanmasını, dolayısıyla işsizliği, yolsuzluğu, hırsızlığı, sosyal problemleri artırır. Bu sorun çatışmayla çözülmez. Silahlar susmazsa bölge 1990'lı yıllardan daha kötü olacak. Çünkü yanı başımızda Suriye, Orta Doğu yanıyor. Oradaki ateş buraya sıçrayabilir. Bu sorunu bir an önce çözmek gerekiyor." (AA)

13 dış dünya 15 Ağustos 2015 Cumartesi 13 Beyaz Saray ve İsrail lobisi, İran anlaşması sonrası karşı karşıya İran'la yapılan nükleer anlaşma ABD Kongresi tarafından onaylanmayı beklerken, Kongre üyelerini etkilemeye çalışan İsrail lobisi ve Beyaz Saray arasındaki tartışma gittikçe büyüyor. İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif Pakistan ı ziyaret etti İSLAMABAD - İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, Afgan barış görüşmelerini ve Pakistan'ın bu görüşmelerdeki yapıcı rolünü memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi. Zarif, bir günlük resmi ziyaret kapsamında geldiği Pakistan'ın başkenti İslamabad'da mevkidaşı Sartaj Aziz görüşmesinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Zarif, İran'ın yaptırımların kalkmasının ardından bölgesel işbirlikleri çerçevesinde Pakistan ile ticari ilişkilerini de her alanda geliştirmeyi umduğunu ifade etti. İran'ın, P5+1 ülkeleri ile imzaladığı nükleer anlaşmanın ardından Pakistan ile yapımı yaptırımlar nedeniyle tamamlanamayan doğalgaz boru hattının inşasının yeniden başlamasını beklediklerini dile getiren Zarif, şunları söyledi: " Dostum Sayın Sartaj Aziz ile yaptığımız görüşmeler neticesinde yaptırımların kalkması ile birlikte özellikle enerji sektörü olmak üzere bir çok alanda iki ülke arasında ilerleme sağlanacağını düşünüyoruz. Şu anda İran ve Pakistan arasındaki doğalgaz boru hattı projesi artık hayata geçirilebilir duruma geliyor. WASHINGTON - İran'la yapılan nükleer anlaşma ABD Kongresi tarafından onaylanmayı beklerken, Kongre üyelerini etkilemeye çalışan İsrail lobisi ve Beyaz Saray arasındaki tartışma gittikçe büyüyor. İran ile 5+1 ülkeleri arasında Viyana'da varılan anlaşmaya karşı çıkan Tel Aviv yönetimi, anlaşmanın "Tahran'a nükleer bomba edinme imkanı sunacağını" savunuyor. New York Times'ın haberine göre, Başkan Barack Obama'nın deyimiyle, İsrail, ABD'ye "milyon dolarlar harcayarak" Senatörlerin aklını çelmeye çalışıyor. İsrail'in bu lobi faaliyetlerine karşılık ABD yönetimi ise, İsrail'in ABD'nin içişlerine müdahale ettiğini savunuyor. Obama, yine aynı haberde yer alan bilgiye göre, ABD'nin en güçlü lobilerinden biri olan Amerikan-İsrail Halkla İlişkiler Komitesi'nin (AIPAC) iki yöneticisini geçtiğimiz hafta Beyaz Saray'da ağırladığında, İran anlaşmasına dair "asılsız iddialar" yaydıkları yönünde kendilerini uyardı. Obama, geçtiğimiz hafta Amerikan Üniversitesinde yaptığı konuşmada ise, İsrail lobisini direk ağzına almasa da, ülkede lobi faaliyetlerini sert bir dille eleştirip, lobicilerin "milyon dolar harcayarak", ABD'yi Irakla savaşa sokan retoriğin aynısını kullanmak suretiyle ABD'yi İran'la savaşa sokmaya çalıştığını söylemişti. ABD'nin İran'la anlaşmaya varmasını eleştiren İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise, anlaşma sonrasında ABD ve İsrail'in güvenliğinin tehlikeye girdiğini iddia ederek, İran'ın anlaşmaya sadık kalması halinde yıl içinde, anlaşmayı ihlal etmesi durumunda ise daha kısa sürede nükleer silah edinebileceğini iddia ediyor. Obama, varılan anlaşmanın İran'ın nükleer silah yapımını engelleyeceğini savunurken, Netanyahu, "İran'a akacak olan yüz milyarlarca doların Ortadoğu'da ve dünya genelindeki terörist örgütlerin silahlandırılmasına hizmet edecek" ifadesini kullanmıştı. Dünya devleri ve İran arasında varılan anlaşma ABD Kongresinin onayını beklerken, ABD'deki İsrail lobileri vasıtasıyla Kongre üyelerinin desteğini almaya çalışan İsrail, Cumhuriyetçilerin ve İsrail lobisine yakınlığıyla bilinen Demokratların anlaşmaya karşı çıkmaları için çaba gösteriyor. ABD'deki silah lobisinden sonra en güçlü ikinci lobi olarak bilinen AIPAC, Kongre üyelerine baskı yapılması çağrısı yaptığı ilanlarında, Obama yönetiminin İran'la masaya oturmasını ve bu süreçte diplomatik bir çaba göstermiş oluşunu memnuniyetle karşıladıklarını, fakat varılan nihai sonucun İran'ın nükleer çalışmalarını engellemeye yetmediğini savunuyor. Hatta AIPAC, varılan anlaşmanın bununla sınırlı kalmayıp, aksine, anlaşmanın İran'ın nükleer çalışmalarına ve teröre verecekleri desteğe hız kazandıracağı vurgusunu yapıyor. Varılan anlaşmanın "çok kötü" olduğunu savunan lobi, Viyana'da varılan anlaşmanın alternatifinin "daha iyi bir anlaşma" olduğunu söylüyor. AIPAC, Kongre'den bu anlaşmayı reddederek, hükümeti müttefiklerle daha yakın ilişki içinde olmayı, İran'a ekonomik yaptırımları sürdürmeyi ve Nükleer silah yapımına gidilen yolların tamamen kapatılması çağrısında bulunuyor. ABD Dışişleri Bakanlığı, İran ile sağlanan nükleer anlaşmayı ABD Kongresi'ne sunmasının ardından, Kongre'nin sunulan anlaşmayı gözden geçirip oylaması için son tarih 17 Eylül. İki ülke arasındaki bankacılık sektörü ve her türlü ticari girişimin sorunsuz biçimde önünün açılması ile birlikte artık ekonomik gelişmeler artacaktır. Pakistan'ın, yaptırımların kaldırılmasına yönelik P5+1 ülkeleri ile yaptığımız anlaşmayı daha ilk günden desteklemişti. Bu durumdan memnuniyet duyuyoruz. Bunun yanı sıra bölgemizde her türlü mezhepçilik ve ekstremizme karşı da mücadelede kararlılığımızı ortaya koyduk. Sınır bölgelerinde gerekirse ortak operasyonlar dahil her türlü aşırılığa ve terörist faaliyetlere karşı daiş birliğimizi sürdüreceğiz." İran'ın, Afganistan'da başlayan barış görüşmelerinden ve bu görüşmelere Pakistan'ın katkısından memnuniyet duyduğunu belirten Zarif, şi değerlendirmede bulundu: "Görüşmemizde Suriye,Irak ve Yemen'de yaşananlar ile DAEŞ tehdidini de ele al dık. Bunun yanı sıra İran, Pakistan ve Afganistan arasındaki barış ortamına tamamiyle desteklemektediğini bildrimek isterim. Ayrıca Afgan barış görüşmelerini ve bu görüşmelerdeki Pakistan'ın yapıcı rolünü memnuniyetle karşılaşıyoruz. Bu sürecin başarıya ulaşarak bölgeye huzur geleceğine inanıyoruz. Bu bölgenin kaderi birdir." Bakan Cevad Zarif, Aziz ile görüşmesinden önce Başbakan Şerif ile Başbakanl ık Ofisi'nde biraraya geldi. Görüşmede, Zarif'in, Başbakan Şerif'e, İran'ın her alanda Pakistan ile ilişkilerini geliştirmek istediğini ifade ettiği öğrenildi. Zarif görüşmede, "Özellikle ekonomi ve terörizm ile mücadele alanlarında Pakistan ile işbirliğimizi geliştirmek istiyoruz" değerlendirmesinde bulundu. Başbakan Şerif de İran'ın P5+1 ülkeleri ile sağladığı anlaşmanın bölge ve dünya için pozitif etk ileri olacağına inandığını vurguladı. (AA) Cumhuriyetçilerin kontrolü altındaki Kongre, anlaşmaya sıcak bakmamakla birlikte, özellikle İsrail'in güvenliğinin bu anlaşma sonrasında ciddi şekilde tehlikeye gireceğini savunuyor. İran'la varılan anlaşma, Demokratların da tam desteğini almış değil. Özellikle Yahudi kökenli Demokratlar Eylül ayındaki oylamada anlaşmanın reddine yönelik oy kullanacaklarının sinyallerini veriyor. Demokratların önde gelen isimlerinden Yahudi kökenli Elliot Engel, anlaşmanın İran'ı güçlendireceğini savunarak, anlaşmaya karşı çıkacağını peşinen açıkladı. Engel gibi New York'u temsil eden diğer bir Yahudi kökenli Demokrat Chuck Schumer da, geçtiğimiz hafta İran anlaşmasına karşı olduğunu belirtti. Yahudi kökenli Demokratların anlaşmaya karşı çıkıyor oluşu, parti içerisinde anlaşma lehine kullanılacakların sayısı konusunda da kaygıları artırmaya başladı. Elliot ve Schumer'in ardından, Yahudi kökenli diğer bir demokrat, Brian Schatz ise ABD'deki Yahudilerin İran anlaşmasına karşı çıktığı yönündeki ön yargıyı yıkmak adına, İran anlaşmasını desteklediğini ve bu anlaşmanın aslında İran'ı nükleer silah yapımından uzak tutacak tek çözüm olduğunu söyledi. (AA) İtalya'ya kaçak göçmen akını ROMA - İtalya'ya 2015 yılının başından bu yana gelen kaçak göçmen sayısının 100 bini geçtiği bildirildi. İtalyan haber ajansı ANSA'nın İçişleri Bakanlığı verilerine dayanarak verdiği habere göre, yıl başından beri gelen göçmen sayısı 102 bine ulaştı. Geçen yıl aynı dönemde gelenlerin sayısının 98 bin 400 olduğu hatırlatılan haberde, sadece son bir haftada ülkeye gelenlerin sayısının 5 bini bulduğu ifade edildi. İtalya'ya bu yıl ulaşan göçmenlerin 27 bin 245'inin Eritreli, 12 bin 451'inin Nijeryalı, 7 bin 883'ünün Somalili, 5 bin 870'inin Sudanlı ve 5 bin 668'inin Suriyeli olduğu belirtildi. Göçmenlerin İtalya'ya en çok güneydeki Sicilya adasından giriş yaptığı kaydedildi. Göçmenlerden 92 bin 275'inin hareket noktasının Libya olduğuna dikkat çekildi. Afrika ve Ortadoğu ülkelerindeki çatışmalar ve istikrarsızlıktan kaçan göçmenler, Avrupa'ya geçmek için en çok Libya ve Akdeniz üzerinden İtalya'ya geliyor. Yılın bu döneminde hava ve deniz koşullarının iyi olması sebebiyle Akdeniz üzerinden her hafta binlerce yeni göçmeni karşılamaya devam eden İtalya'da kilise ile siyasetçiler arasında göçmen polemiği de ortaya çıktı. İtalyan Episkoposlar Konferansı Genel Sekreteri Nunzio Galantino, göçmen karşıtı politikalarıyla bilinen Kuzey Birliği Partisi ve 5 Yıldız Hareketi'ni göçmenler üzerinden oy kazanmaya çalışmakla eleştirdi. Galantino, Matteo Renzi liderliğindeki koalisyon hükümetine de "Hükümet, göçmen konusunda ortada yok. Sadece denizden kurtarmak yetmez" sözleriyle yüklendi. (AA) Suudi Arabistan ve Rusya'nın Suriye diplomasisi DOHA - Körfez'deki siyasi uzmanlar, Suriye konusunda hareketlenen diplomasi trafiğinde, Suudi Arabistan'ın "aşamalı olarak" Moskova'yı Esed'in gidişine ikna edeceği görüşünü savunuyor. Suriye krizinin siyasi çözümünde diplomatik trafik son günlerde hız kazandı. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ve Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el Cubeyr, bu ayın başında başkent Doha'da Suriye konulu üçlü bir zirve gerçekleştirdi. Bu görüşmeden sekiz gün sonra Cubeyr, Moskova'ya giderek Lavrov ile bir araya geldi. Benzer şekilde, Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, 2011'den bugüne ilk kez bir Körfez ülkesine ziyaret için Umman'a gitti. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif de dün Suriye'nin başkenti Şam'a giderek temaslarda bulundu. Cubeyr'in Rusya temaslarını "Suriye sorunun çözümü yönünde ilerleme" diye değerlendiren Merkezi İngiltere'nin başkenti Londra'da bulunan Suudi Arabistan sermayeli El Hayat gazetesinde konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunuldu. Gazete yazarı Halid ed-dahil, "Moskova ve Riyad arasında karşılıklı anlayış oluşuyor. Rusya, Suudi Arabistan'ın Esed'in gitmesinin gerekliliği fikrini paylaşmasa da, artık bu fikri anlıyor. İki taraf arasındaki kör düğüm ise Esed" dedi. Bu diplomatik temasların aşamalı olarak Rusya'yı ikna edeceği görüşünü savunan Dahil, "Suudi Arabistan diplomasinin aşamalı olarak Rusya'yı Esed'in gitmesi konusunda ikna etmesi mümkün. Rusya ikna olduğu zaman Esed'in iktidardan çekilmesi konusunda İran'ı da ikna etmeye çalışacaktır. Yemen Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih'in durumunda olduğu gibi bir çıkış ayarlayabilirler ama Esed gibi bir savaş suçlusunun yakalanıp mahkemeye çıkartılması gerekir" görüşünü paylaştı. ABD Başkanı Obama'nın "İran ve Rusya'nın Esad konusunda tavrının yavaş yavaş değişmekte olduğunu ve bunun Suriye için yeni bir dönem anlamına geldiği" sözlerini BULMACANIN ÇÖZÜMÜ hatırlatan Halid, "Suriye'den terörün yayılmasının, trajedi ve yıkımın kaynağı, kısaca sorunun kaynağının Esed olduğu tüm taraflarla tartışılmalı. Sonunda kimse Esed'in bekası Suriye'nin geleceğine çözüm sağlayacağını savunmamalı" diye konuştu. Suriye Muhalif Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) temsilcilerinin resmi ziyaretle gerçekleştirecekleri Rusya temaslarını değerlendiren Dahil, "Rusya bununla siyasi çözümden yana olduğu mesajını veriyor. Siyasi çözüm de rejim ve muhalefet arasında mümkün. Bu Moskova'nın temel görüşü. Rusların sorunu, tercihi Suriye halkına bırakmanın gerektiğini söylüyorlar ancak Suriye halkının tercihlerine göre hareket etmiyorlar" diye konuştu. Rusya'nın pozisyonunun "yıllar önce veya altı ay önceki gibi olmadığı" değerlendirmesinde bulunan Londra merkezli Suudi gazetesi el- Kuds el-arabi'nin Katarlı yazarı Muhammed Müsfir ise, bunun köklü bir değişim olmadığını belirterek, "Suudi Arabistan'ın bu çabaları, Rusya'nın pozisyonunu değiştiriyor diyemeyiz ancak yumuşatıyor. Bu durum bize, Suud diplomasinin yavaş yavaş da olsa meyvelerini vereceğini söylüyor" dedi Kral Abdullah'ın tahta geçmesinden bu yana Suudi Arabistan dış politikasının çok aktif olduğunu, bunun da sonunda meyvesini vereceğini dile getiren Müsfir, "Suudi diplomasinin başarılı olabilmesi için tüm uluslararası çabaları, özellikle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin daimi üyelerinin çabalarını bir araya getirmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı. Müsfir, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Cubeyr'in Moskova temaslarının ardından sarfettiği "Esed rejimiyle diyaloğa girmemiz, iş birliği yapmamız veya Esed'in çözümün bir parçası olmasını kabul etmemiz mümkün değil" sözlerinin Riyad'ın pozisyonunu açıkça ortaya koyduğuna işaret etti. (AA)

14 14 15 Ağustos 2015 Cumartesi TURİZM Cıbıltepe Kayak Merkezi yeni sezona hazırlanıyor Niksar Kalesi gün yüzüne çıkarılıyor KARS - Kars'ın Sarıkamış ilçesindeki Cıbıltepe Kayak Merkezi'nde kış sezonu hazırlıkları başladı. Sarıçam ormanları arasındaki uzun pistleri, "kristal karı" ile yerli ve yabancı turistlerin gözde kayak merkezlerinden Cıbıltepe, yeni sezona hazırlanıyor. Merkezde sağlıklı ve güvenli şekilde kayak yapılabilmesi için ilk olarak mekanik tesislerde bakım, onarım ve test çalışmaları gerçekleştiriliyor. Pistler bölgesi ve mekanik tesislerden sorumlu Kar-Sar-Tur AŞ Genel Müdürü Sacit Özbey, AA muhabirine, yaklaşık 6 aylık kayak sezonunda telesiyej sistemlerinin aralıksız çalıştığını söyledi. Sezon boyunca kayak merkezine gelen yerli ve yabancı turistlere güvenli, sürdürülebilir hizmet sunmak için 20 personelle çalışmaları sürdürdüklerini belirten Özbey, "Çalışma planımızın ilk aşamasında, telesiyej sistemlerindeki mekanik, hidrolik, elektrik ile elektronik aksamın bakım, kontrol ve parça değişimini yapıyoruz. İkinci aşamada ise pistler bölgesinde temizlik, tesviye ve dolgu çalışması yapılacak" dedi. Cıbıltepe Kayak Merkezi'nde toplam uzunluğu 25 kilometreyi bulan 9 pist ve saatte bin 200 kişi taşıma kapasiteli 4 modern telesiyej bulunuyor. (AA) ISSN Turistler Çin malını değil el sanatları ürünleri alıyor NEVŞEHİR - Peribacaları, balon turları ve kayadan oyma mekanları ile ünlü Kapadokya bölgesini ziyaret eden yerli ve yabancı turistler, Çin malı hediyelik eşyalar yerine el emeği ile yapılan yerli ürünleri tercih ediyor. Göreme Turizm Geliştirme Başkanı Mustafa Durmaz, Kapadokya bölgesini yılda 2,5 milyonun üzerinde yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiğini dile getirdi. Durmaz, bölge ziyaretçilerinin hediyelik eşya alırken ucuz, makine yapımı Çin mallarından ziyade el yapımı yöresel el satanlarına ilgi duyduklarını kaydetti. El emeği ile yapılan bez bebekler, takı ve tasarım işleri, çanak çömlek, el yapımı peri bacası maketleri gibi el sanatlarının turistlerin ilgisini çektiğini belirten Durmaz, Kapadokya nın, sadece doğa harikası peribacaları, eşsiz vadileri ile değil aynı zamanda zengin el sanatlarıyla da turistlerin gözdesi olduğunu vurguladı. Durmaz, Kapadokya bölgesine gelen turistler kültür, doğa ve inanç turizmi için geliyor. Bu nedenle bölgeye gelen yabancı turistler hediyelik eşya alırken, kültürümüzü yansıtan el satanları satın alıyor. Böylelikle hem kendi yöremize ait el sanatları turistler aracılığıyla dünyanın dört bir yanına taşınıyor hem de bölge insanına ekonomik katkı sağlıyor. dedi. (CHA) GÜNLÜK SİYASİ GAZETE Sahibi: Grup Birikim A.Ş. adına Nizamettin ÖLMEZ Genel Yayın Yönetmeni Ahmet TEKEŞ Yazı İşleri Müdürü Şebnem ÜNAL Sayfa Editörü Abdülmecit KOYUNSAĞAN Muhabir - İnternet Editörü Kenan ERGEN Yıl: 45 Sayı: Ağustos 2015 Cumartesi Haber Koordinatörü Dursun ERKILIÇ İstihbarat Şefi Ayşegül BALDEMİR TOKAT - Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca 2010 yılında restore edilen Türkiye'nin ikinci büyük kalesi konumundaki Niksar Kalesi'ni gün yüzüne çıkarmak ve turizme kazandırmak için kazı çalışması başlatıldı. Niksar Kalesi Kazı Heyeti Başkanı Yrd. Doç. Dr. Turgay Yazar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kalede temizlik, tespit ve kazı çalışmaları yapıldığını söyledi. Niksar'ın Danişmendliler döneminde başkentlik yaptığını aktaran Yazar, "Niksar kalesi Diyarbakır'dan sonra en önemli ve en büyük kalelerden biri. Dolayısıyla kalenin turizme kazandırılması ve tarihsel gelişimi hakkında bilgi edinmek için bilimsel faaliyetler yürütülüyor" dedi. Yapıtın, iç ve dış kaleden oluştuğunu aktaran Yazar, "İlçede Roma dönemine ait çok önemli yerleşim alanları da var. Zaten kentin bulunduğu bölgede çok sayıda Roma kalıntısı çıkıyor. Kale, Danişmendliler döneminden sonra önem kazanıyor. Türk dönemi için en önemli kalelerden biri olarak değerlendirilebilir" diye konuştu. Yazar, iç kaledeki surlarda çalıştıklarını aktararak, bu bölgede saray olabileceğini düşündüklerini ve mimariyi ortaya çıkarmak için bir çalışma yürüttüklerini ifade etti. Kaleye çok sayıda ziyaretçi geldiğini vurgulayan Yazar, "Bu bölgenin bir turizm potansiyeli olduğunu düşünmek lazım. Dolayısıyla bu bölgenin turizme kazandırılması, kalenin görülebilir, gezilebilir hale getirilmesi gerekiyor. Niksar Belediyesi'nin, İl Kültür ve Turizm MUĞLA - Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (GETOB) ile AnadoluJet işbirliğiyle yerli turistler, güney Ege'nin gözde turizm merkezlerinde avantajlı tatil imkanı elde edecek. GETOB Başkanı Bülent Bülbüloğlu, Marmaris'teki bir otelde "Avantaj Rotası" adı verilen kampanyayla ilgili düzenlenen basın toplantısında, girişimleri sonucu AnadoluJet'in, Ankara'dan Dalaman Havalimanı'na eylülde haftada karşılıklı 10 sefer, kış aylarında ise 3 sefer yapacağını söyledi. Bu sayede Ankara ve Ankara aktarmalı uçuşlarla çok sayıda vatandaşın rahatlıkla tatil için bölgeye gelebileceğini belirten Bülbüloğlu, bu gelişmeyi sevindirici bulduklarını kaydetti. Bülbüloğlu, "Avantaj Rotası" kampanyasının Türkiye'de bir ilk olduğunu vurguladı. Marmaris ve çevresini tercih eden yerli turist sayısının her geçen yıl arttığına dikkati çeken Bülbüloğlu, "Bayram tatiliyle başlayan yerli turist yoğunluğumuz devam ediyor. Otellerimizin doluluk oranı yüksek. Doluluğun ay sonuna kadar sürmesini bekliyoruz. İç pazar payımızı yüzde Müdürlüğü'nün katkılarıyla da çalışmalar yürütülüyor. Bu kazı çalışmalarının çok uzun süre devam edeceğini sanıyorum" dedi. Yazar, tespit ve kazı çalışmaları bittikten sonra kalenin turizme kazandırılacağını sözlerine ekledi. Tokat Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, Niksar ilçe merkezinde ve 20'ye çıkarmayı hedefliyoruz. AnadoluJet ile yaptığımız bu anlaşma, hedefimize ulaşmamıza katkı sağlayacak" dedi. "Avantaj Rotası" kampanyası kapsamında, Marmaris ve Dalaman ilçelerinde tatil yapmak isteyenler, kampanyaya katılan otellerde yüzde 40, restoranlarda yüzde 25'lik indirimlerden faydalanacak. Kampanya dahilinde bölgeye gelenler, Marmaris Balevi Müzesi'ni ücretsiz ziyaret edebilecek, özel bir hastanede yüzde 25 indirimli check-up yaptırabilecek. Ayrıca gelen yolculara, Marmaris Belediyesinin katkılarıyla ücretsiz bisiklet temin edilecek. Marmaris ve Dalaman bölgelerinden 5 yıldızlı 6 otel, 4 yıldızlı 2 otel, bir termal ve bir de butik otel kampanyaya katıldı. Çanakçı Çayı'nın oluşturduğu vadinin kuzeyindeki tepede yer alan Niksar Kalesi, ilk defa Roma döneminde kuruldu, Bizans döneminde büyütüldü, İslami çağlarda da tahkim edildi. İlçe merkezine hakim konumdaki Türkiye'nin ikinci büyük kalesinde, medrese, iki hamam, iki mescit, kilise ve hapishane kalıntıları bulunuyor. (AA) Yerli turiste güney Ege'de avantajlı tatil Katılımcılar, Ankara-Dalaman gidiş dönüş uçak bileti ile bu otellerde 2 gün konaklama dahil, paket fiyattan faydalanabilecek. (AA) HABER MERKEZİ Şenol Günüç, Emine Özcan, Hakkı Murat Söbütay, Burcu Kerim, Ayşenur Gürer, Mihriban Demirel, Şevket Kalaycı, Zeynep Efsane Güzeldereli İdari Merkez Rüzgarlı Caddesi Plevne Sokak No:14/4 Ulus - ANKARA Tel: Fax: Yayın Sahibi Temsilcisi: Yiğit YİĞİT Basıldığı Yer: Büyük Anadolu Medya Grup Özel Eğitim Gıda ve İnşaat Ltd. Şti. İstanbul Cad. Elif Sokak No:7/244 İskitler - Ankara TEL: Pbx Dağıtım: AK Dağıtım Abdulgani AKDAĞ Çağlayan Mah. Tıp Fakültesi Caddesi No: 258/11 Mamak/ANKARA Tel: Yayın Türü: Yerel - Süreli (Pazar hariç) Resmi ilanlarımızı internet sitemizden de görebilirsiniz. web: gazeteyedigun@gmail.com Sözleşmesiz yazarlara ücret ödenmez YediGün Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir

15 15 Ağustos 2015 Cumartesi Kutlu, galibiyetle başlamak istiyor GAZİANTEP - PTT 1. Lig ekiplerinden Gaziantep Büyükşehir Belediyespor'un teknik direktörü Hakan Kutlu, lige galibiyetle başlamak ve moral depolamak istediklerini söyledi. Kutlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sezon öncesinde genç, dinamik ve sahada galibiyet için her şeyini ortaya koyabilecek bir takım oluşturmaya çalıştıklarını belirtti. Bu kapsamda önemli transferlerin yapıldığını ifade eden Kutlu, verimli bir kamp dönemini geride bıraktıktan sonra Gaziantep'te gelerek tesislerinde lig maçlarına hazırlanmaya başladıklarını kaydetti. Lig hazırlıkları kapsamında rakiplerinin durumlarını analiz ederek taktik çalıştıklarını anlatan Kutlu, şöyle konuştu: "Ligin ilk haftasında Balıkesirspor'a konuk olacağız. Rakibimiz Spor Toto Süper Lig'den yeni düşmüş ve önemli takviyeler yapmış bir ekip. Yani güçlü bir rakip bizi bekliyor. Biz de genç oyuncularımızla her noktadan rakibe tehlike oluşturabilecek kapasitedeyiz. Skoru kendi lehimize yansıtabilmek için çalışacağız. Zorlu ve bir o kadar da keyifli bir maç bizi bekliyor. Ama biz lige galibiyetle başlayıp moral depolamak istiyoruz." (AA) Süper Lig'in en çok maç kazananı Fenerbahçe Sarı-lacivertliler, 57 sezon göz önüne alınarak yapılan değerlendirmede en çok puan toplayan, galip gelen ve gol atan takım unvanlarını elinde bulunduruyor. Akigo sınıf atlamak istiyor Down Sendromlular milli takım için yarışıyor KIRKLARELİ - Güney Afrika'da düzenlenecek Down Sendromlular Masa Tenisi Dünya Şampiyonası'na katılacak milli takım seçmeleri Lüleburgaz'da başladı. Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu'nca Lüleburgaz Yıldızları Futbol Akademisi'nde düzenlenen seçmelere 11 down sendromlu sporcu katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başlayan seçmelere Kırklareli Valisi Esengül Civelek, Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu, Lüleburgaz Belediye Başkanı Emin Halebak, Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu Başkanı Birol Aydın katıldı. Aydın, Güney Afrika'da düzenlenecek Down Sendromlular Masa Tenisi Dünya Şampiyonası'na katılacak sporcuları belirlemek amacıyla seçme kampı düzenlendiğini belirterek, şampiyonada Türkiye'yi en iyi şekilde temsil etmek istediklerini söyledi. Sporculara başarılar dileyen Aydın, Türkiye'de ilk kez düzenlenen Down Sendromlular Masa Tenisi Türkiye Şampiyonası seçmelerinin Lüleburgaz'da yapılmasından son derece mutlu ve gururlu olduklarını belirtti. Türkiye'nin en büyük federasyonlarından biri olduklarını dile getiren Aydın, "Federasyon olarak 2 yılda 350 sporcuyla 81 ilde çalışıyoruz. Biz 'bu çocuklardan hiçbir şey olmaz' diyenleri utandırmak için, Türkiye'nin her bir ilinde faaliyet yapmaktayız. Sporcular, futbol, voleybol ve basketbol oynuyor. Bu alanda bütün yetkililere sesleniyorum, bu dünyada bizde varız" diye konuştu. Vali Esengül Civelek ise özel sporcuların, İSTANBUL - Süper Lig'de 58. sezon için geriye sayım başlarken, 1959 yılında başlayan ligde şimdiye kadar 57 sezonda 68 farklı takım mücadele etti. Eski adıyla Türkiye 1. Futbol Ligi, son yıllardaki adıyla Süper Lig'e en çok takım veren il İstanbul oldu. 16 takımı en üst seviye ligde mücadele eden İstanbul'u, 9 takımla Ankara izliyor. Fenerbahçe, geride kalan 57 sezon göz önüne alınarak yapılan değerlendirmede, puan cetvelinde zirveye otururken, en çok puan toplayan, galip gelen ve gol atan takım unvanlarını elinde bulunduruyor. Sarı-lacivertliler, oynadığı bin 874 lig maçında 3 bin 237 puan alarak, ligin en çok puan toplayan ekibi oldu ve Galatasaray'ın 31 puan önünde yer aldı. Galatasaray ise bin 874 maçta toplam 3 bin 206 puan elde etti. Puan sıralamasında Beşiktaş 3 bin 77 puanla üçüncü, Trabzonspor ise 2 bin 238 puanla dördüncü sırada yer alıyor. 57 yıllık geçmişi bulunan ligde toplam bin 874 maç yapan 2 takımdan Fenerbahçe, aldığı bin 73 galibiyetle, ezeli rakibi Galatasaray'dan 12 galibiyet fazlasıyla ilk sırada bulunuyor. Galibiyetlerde Galatasaray bin 61 ile ikinci, Beşiktaş ise 999 ile üçüncü sırada. Lig tarihinde en çok gol atan takım unvanına da Fenerbahçe sahip oldu. Sarı-lacivertliler, toplam 3 bin 313 gol kaydetti. Galatasaray ise 3 bin 256 gol ile Fenerbahçe'yi izledi. Beşiktaş'ın gol sayısı ise 2 bin 987. Lig tarihinde toplam 999 galibiyeti bulunan Beşiktaş, bu sezon alacağı ilk 3 puanla bininci galibiyetine imza atacak. Siyah-beyazlılar, ligde bugüne dek oynadığı bin 872 maçta 999 galibiyete ulaştı. Ligde toplam 2 bin 987 gol atan "Kara Kartallar", 13 gol bulmaları durumunda da 3 bininci golünü atmış olacak. Eski adıyla Türkiye 1. Futbol Ligi, son yıllardaki adıyla Süper Lig'e ''Üç büyükler'' olarak anılan Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'ın ardından en çok katılan takım MKE Ankaragücü oldu. ''Üç büyükler'', geride kalan 57 sezonda kültür, sanat ve spor alanlarında yeteneklerini geliştirerek, zoru başardıklarını görmek istediklerini bildirdi. da ligde yer alırken, başkentin köklü ekibi MKE Ankaragücü ise 49 kez ile 4. sırada bulunuyor. MKE Ankaragücü'nün ardından ise sezonunda tarihinde ilk kez şampiyonluğa ulaşan Bursaspor 46 sezonla ligde en fazla mücadele eden 5. takım olarak dikkati çekiyor. Lig tarihinde bugüne dek 68 değişik takım mücadele etti. Lige bu sezon yükselen Kayserispor, Antalyaspor ve Osmanlıspor (Ankaraspor adıyla) daha önce Süper Lig tecrübesi yaşadı. Süper Lig'de geride kalan 57 sezon sonunda 68 takımın sadece 7'sinin artı averajı bulunuyor. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor'un yanı sıra Eskişehirspor, Sarıyer ve Sivasspor, lig tarihinde artı averaja sahip takımlar olarak dikkati çekti. Fenerbahçe artı 1682 averajla başı çekerken, Galatasaray artı 1636, Beşiktaş artı 1407, Trabzonspor artı 835, Eskişehirspor artı 34, Sivasspor artı 4, Sarıyer de artı 2 averaja sahip. (AA) Down sendromlu sporcuların gösteri maçının ardından seçme kampı başladı. Kamp, 19 Ağustos Çarşamba günü sona erecek. (AA) İZMİR - Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Akhisar Belediyespor'un teknik direktörü Cihat Arslan, "Takım yeteneği, bütünlüğü, disiplini ve arkadaşlık anlamında çok mesafe katettik" dedi. Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 30 Haziran'da başladıkları kamp döneminin çok verimli geçtiğini, sezona Torku Konyaspor maçıyla iyi başlamak istediklerini söyledi. Kamp dönemlerinin "balayı" dönemi olduğunu kaydeden Arslan, "Bu süreç sorunlarla karşılaşmadığınız dönemlerdir. Herkes için verimli geçiyor" ifadesini kullandı. Arslan, Avusturya kampındaki Hertha Berlin ve son yaptıkları Karşıyaka hazırlık maçlarının kendilerine çok önemli katkı sağladığını belirterek, "Karşıyaka maçı bizim için iyi bir ders oldu, belli özelliklerimizin ön plana çıktığını, ama belli özelliklerimizin de geri kaldığını gördük" diye konuştu. Bazı değişimlerin ve buna bağlı olarak gelişimin kolay olmadığını kaydeden Arslan, şöyle devam etti: "Futbolcu kardeşlerimizin mantalite olarak bizim düşündüklerimizi gerçekleştirmesi için gün maalesef yetmiyor, biraz orada eksiğimiz var. Yoksa takım yeteneği, bütünlüğü, disiplini ve arkadaşlık anlamında çok mesafe katettik. O da sevindirici. Oluşturduğumuz kadronun kalitesine inanıyorum. Transfere ihtiyacımız olduğu bir gerçek. Elimizdeki gücün, 24 kişilik kadromuzun değerini bilerek transfere ihtiyacımızın olduğunu düşünüyorum. Yönetim kuruluyla da bu konuda mutabıkız. İki veya 3 tane oyuncu aramıza katılacak. Bunlar da bize sınıf atlatacak önemli oyuncular olacak. Görüştüğümüz önemli isimler var, heyecanla onların gelmesini bekliyorum. Takımda şu an 7 yabancımız var, 8'de noktalamayı düşünüyoruz." Cihat Arslan, Akhisar Belediyespor'da daha önce futbol oynadığını hatırlatarak, şunları kaydetti: "Akhisar Belediyespor, kendi öz kimliğiyle centilmen, sevecen bir takım. Yönetim ve taraftar grubuyla da aile ortamı oluşturan bir kulüp. Biz de kendimizi buraya uygun görüyoruz, onlar da bizi uygun gördü. İnşallah bu birliktelik uzun soluklu olur. Akhisar Belediyespor, Süper Lig'e çıktığından beri hep zayıf halka görüldü. Ancak bunu çok güzel bir şekilde sempatiye dönüştürdü ve kalıcı olarak bu ligde önemli bir takım hale geldi. Biz bu kalıcı ve önemli takıma bir ivme daha kazandırmak istiyoruz. Transferleri de bu yüzden talep ediyoruz zaten. Takım olarak 'bir üst seviyeye geçebilir miyiz' mücadelesine girmemiz gerekiyor. Takımda yüzde 40-50'lik bölümünde yaş ve kariyer anlamında değişime ihtiyaç vardı, bunu da başardık." Akhisar Belediyespor'un maçlarını henüz kendi stadında oynamamasının sonucu olarak taraftarla kopma sorunun ortaya çıkabileceğini belirten Arslan, şu ifadeleri kullandı: "Taraftar da artık takımını kendi stadında görmek istiyor, bunu hayata geçirmek lazım. Ancak siz güçlü bir bir takım oluşturabilirseniz her statta, her sahada herkesle oynayabilecek konuma gelebiliriz. Tabii ki kendi stadımızı istiyoruz. Zaten yönetim kurulumuz ve belediye başkanımız stadı yetiştirme konusunda çok istekli ama olmazsa da güçlü bir takımla Akhisar'ı her yerde temsil ederiz inşallah." Cihat Arslan, Akhisar Belediyespor'un teknik direktörlük kariyerindeki 10. takım olduğunu belirterek, Türk futboluna daha üst noktalarda hizmet etmek istediğini vurguladı. "İnşallah bunu Akhisar Belediyespor'la başarırım" diyen Arslan, şöyle konuştu: "Hedefsiz insan olmuyor, bizim de hayallerimiz, idealimiz var. Türkiye'ye hizmet edebilmek istiyorum. Bu ülke, futbol, futbol ailesi bana çok şey verdi. Bunun karşılığını vermek istiyorum. Hayalim, ay-yıldıza hizmet etmek." (AA)

16 15 Ağustos 2015 Cumartesi Uluslararası Üniversiteler Konseyi Başkanı ORHAN HİKMET AZİZOĞLU terör çalıştayı düzenleyeceklerini söyledi Terör kardeşliğimize NİFAK SOKAMAZ Uluslararası Üniversiteler Konseyi Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu son günlerde artarak devam eden terör eylem ve sonuçlarının akademisyen ve bilim adamlarınca tartışılacağı büyük bir uluslar arası çalıştay düzenleyeceklerini açıkladı. Orhan Hikmet Azizoğlu, Son 30 yılda evlatlarımızın şahadette ermiş bedenlerini bize gönderen, büyük zorluklarla kazanılan ülke ekonomik kazanımlarının büyük bölümünü yol, fabrika, sağlık hizmetleri eğitim iş, aş ve sosyal yaşamın modernize edilmesi için harcanmasını engelleyen, iç barış ve huzurun yok edicisi hiçbir Kürt ya da Türk e ekonomik, kültürel ve demokratik katkı amaçlı olmayan özellikle Kürtlerin ekseri çoğunlukta karşı olduğu doğu ve güney doğu bölgelerimize hiçbir hizmetin gitmemesi için terör eylemlerini aralıksız sürdüren bir süreçle geçirdik dedi. HABERİ 12. SAYFADA Teröre operasyonlardaki başarının sırrı YERLİ GÜÇ AVANTAJI ANKARA - BARIŞ GÜNDOĞAN - Türk Silahlı Kuvvetlerinin milli imkan ve kabiliyetleri ile başta PKK ve DAEŞ olmak üzere terör örgütlerine yönelik 24 Temmuz'da başlayan hava operasyonlarında bugüne kadar 190 civarındaki hedef başarıyla imha edildi. 120'den fazla savaş uçağının yer aldığı operasyonların örgütün üst düzey yönetiminin üçe bölünmesine ve Kandil kampını terk etmesine neden olduğu ifade edildi. AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, terör örgütlerinin temmuz ayı içerisinde güvenlik güçlerine yönelik saldırılarının ardından başlatılan hava operasyonları aralıklarla sürüyor. Bu kapsamda ilk operasyon, 24 Temmuz'da DAEŞ terör örgütüne ait Suriye sınırları içindeki hedeflere dönük yapıldı. Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında 23 Temmuz'da Çankaya Köşkü'nde yapılan güvenlik toplantısında, sınırda yaşanan DAEŞ saldırısının değerlendirildiği ve alınacak güvenlik önlemleri kararlaştırıldı. DAEŞ terör örgütüne yönelik bir hava operasyonu düzenlenmesi kararlaştırılan toplantının ardından, Türk Silahlı Kuvvetleri milli imkan ve kabiliyetler ile saat 03.12'de Diyarbakır 8. Jet Ana Üs Komutanlığı'ndan 3 F-16 havalanarak, arasında örgüte ait 3 hedefi vurdu. Operasyonda, daha önceden belirlenen 2 karargah ve 1 toplanma noktasına 4 güdümlü bomba atılarak, hedefler etkisiz hale getirildi. Uçaklar 04.24'te üslerine intikal etti. Terör örgütü DAEŞ'e yönelik hedeflerin yüzde 100 başarıyla yok edildiği belirtilen hava operasyonunda, "Pars" çağrı kodunu taşıyan 181. Filo Komutanlığına bağlı uçaklar görev aldı. İkinci hava operasyonu ise Irak'ın kuzeyinde PKK terör örgütünün kullandığı Zap, Metina, Gara, Avaşin-Basyan, Sinath Haftanin, Hakurk ve Kandil'deki hedeflere yapıldı. Hava harekatında örgütün bu bölgelerdeki sığınak, barınak, depo, lojistik nokta ve barınma alanları ile mağaraları, modern ve klasik mühimmat ile vuruldu. Ayrıca, icra edilen hava harekatı ile eş zamanlı olarak Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na ait ateş destek vasıtaları ile Suriye'nin kuzeyindeki DAEŞ terör örgütüne ait hedefler ve Irak'ın kuzeyindeki PKK terör örgütüne ait hedefler de ateş altına alındı. TSK tarafından Irak'ın kuzeyinde PKK'ya yönelik gerçekleştirilen hava operasyonlarının görüntüleri de ortaya çıktı. Görüntülerde, Türk savaş uçakları tarafından, terör örgütü PKK militanlarının kullandığı bir mağara, lojistik depolar ile bazı stratejik hedeflerin 250 kilogramlık lazer güdümlü füzelerle başarıyla vurulduğu görüldü. 25 Temmuz'da da terör örgütleri DAEŞ ve PKK'ya yönelik operasyonlar kapsamında Diyarbakır'dan kalkan savaş uçakları Irak'ın kuzeyine yöneldi Filo Komutanlığı'nda görev alan savaş uçaklarının belirlenen hedefleri vurduğu belirtildi. Hava hareketliği Hakkari'nin Şemdinli, Çukurca ve Yüksekova ilçelerinde de gözlendi. Bu arada, Suriye ve Irak'taki terör hedeflerine yönelik bombardıman sürerken, Çukurca 2. Hudut Tugay Komutanlığına bağlı Işıklı 3. Hudut Tabur Komutanlığı Gezgintepe Üs Bölgesinde konuşlu bulunan ve "cehennem topu" olarak bilinen 40 kilometre menzile sahip fırtına obüsleri ile terör örgütü PKK'nın Irak'ın kuzeyindeki kampları ateş altına alındı. Bir saati aşkın süre devam eden ve ilçe merkezinden de sesi duyulan top atışlarında, belirlenen hedeflerin başarıyla etkisiz hale getirildiği öğrenildi. Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK), PKK terör örgütünün Irak'ın kuzeyindeki kamplarına yaptığı hava operasyonları, örgütün üst düzey yönetiminin üçe bölünmesine ve Kandil kampını terk etmesine de neden oldu. Operasyonların ardından Kandil'de bulunan terör örgütü mensuplarının üçte biri kampı terk etti. Üst düzey yönetim ise üçe bölündü. Yöneticilerden bir kısmı kampta kaldı, aralarında Murat Karayılan'ın da bulunduğu bir kısmı İran topraklarına geçti, geri kalan yöneticiler ise Suriye'nin Cizire bölgesinde saklandı. Bölgeden gelen bilgilere göre, örgüte askeri eğitim veren Nurettin Demirtaş, yapılan ilk operasyonda yaralandı. Kaynaklar, Demirtaş'ın yarasının ağır olmadığını, halen bölgede olduğunu ancak yerinin tam olarak belirlenemediğini ifade etti. Demirtaş'ın yaralandığı bilgisinin TSK'ya bölgedeki kaynaklardan geldiğini belirten yetkililer, ayrıca operasyonun ardından bölücü terör örgütünün telsiz konuşmalarında, Demirtaş'ın yaralandığına dair anonslar geçtiğinin tespit edildiğini belirtti. Bölücü terör örgütünün Demirtaş'ın yaralandığı bilgisinin gazetelere yansıması ve verdikleri zayiatın tespit edilmesinden dolayı telsiz konuşmalarına son verdiği de kaydedildi. (AA) TERÖR kepenk kapattırdı Çözüm Süreci ile yatırımların hız kazandığı Güneydoğu'da son dönemde artan terör saldırıları nedeniyle yüzlerce esnaf kepenk kapattı. Çözüm Süreci ile yatırımcıların rotasını çevirdiği bölge illerinde terör örgütü PKK'nın gerçekleştirdiği eylemler nedeniyle bölgede yüzlerce esnaf kepenk kapattı, onlarca fabrikanın kapısına kilit vuruldu, bazı yatırım projeleri askıya alındı, birçok proje de iptal edildi. İhracatın büyük oranda düştüğü bölge, yatırımlara kavuşmak için silahların susmasını bekliyor. HABERİ 12. SAYFADA