HALK EKMEĞE BERKİN ADALETE DOYUNCAYA KADAR SUSMAYACAĞIZ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "HALK EKMEĞE BERKİN ADALETE DOYUNCAYA KADAR SUSMAYACAĞIZ"

Transkript

1 CMYK Kalkın kadınlar ve unutmayın ki bizim size ihtiyacımız var. Çünkü biz inanıyoruz ki dünyanın yarısı siz iseniz devrim kavgasının yarısı da siz olmalısınız Ernesto Che Guevera 15 Günlük Gazete SAYI:9 Tarih:13 MART 2015-fiyatı:1TL HALK EKMEĞE BERKİN ADALETE DOYUNCAYA KADAR SUSMAYACAĞIZ polisler teşhir edilmiş esnaf Halk Cephelileri sahiplenmiştir. Ardından Berkinin şarkısı hep birlikte söylenmiş basın açıklamasına geçilmiştir. Çekilen halaylarla eylem sonlandırılmıştır. Valiliğin terör örgütü Hatay'da aktifleşiyor, okul müdürlerinin gerekirse kapıları kilitleriz yine de vazgeçmişlerdir. Arsız eyleme bir kişi bile katiller yol boyu Devçıkartmayız Gençlileri takip edip söylemlerine rağmen taciz etmeye çalışmıştır. okuldan çıkıp gelen Öğlen saatlerinde Jan liselilerle eylemden ve Suphi Beyluni sonra Asi gazetesinde Lisesine yeniden boykot ve Berkin gidilmiş servis araçları Elvan'la ilgili sohbet tek tek durdurulup DEVAMI SAYFA 2 DE edilmiş bağlama çalınıp öğrencilere Berkin için türküler söylenmiştir. bugün dersleri boykot Eylem boyunca etmeleri söylenmiş Samandağ halkı öğrenciler saat 1 deki camlarından eyleme çağırılmıştır. balkonlarından Lise önünde eli sopalı alkışlarla eyleme destek güvenlik görevlisi Devolmuşlardır. Gençlileri tehdit Okul önlerindeki etmiştir. kuşatmalarınız, Samandağ Atatürk takipleriniz, gözaltı Anadolu lisesinde ise tehditleriniz, okul yönetimi öğlen saldırılara rağmen saat Berkinin ölüm Enver Canpolat eğer saldırılarınız Berkin'i tatili için öğrencileri katil polislere özeniyor yıldönümünde Berkinin 1 de Samandağ Oytun sahiplenmemizi dışarı çıkarmayınca yoldaşını dövdürdünüz. alanına geçildi. eğitimciliği bırakıp Berkinin hesabını Dev Gençliler taksiyle Sloganlarla başlanan onlar gibi işkenceciliğe Ahlaksız müdürünüz sormamızı okul içine girip okul yürüyüşte kamera Enver Canpolat kadar soyunursa katil polis engelleyemeyecek. kantinine inmiş çekimi yapmak isteyen suçlusunuz. gibi hedefimizdir. Korkularınızı kuşlama yapmış, polislere müdahale Erkek Endüstri Arkadaşımızı yerlerde büyüteceğiz. Berkin için boykot edilmiş kısa süreli bir Meslek Lisesi müdürü tekmeleyip dövüp Sloganlarımızda da çağrısı yapmıştır. arbede yaşanmıştır. yine sınıfları tek tek kaçmakla hesap haykırdığımız gibi Burada işbirlikçi okul gezip Berkin teröristti Katil polis tek tek vermekten Berkin İçin Dünyayı müdürü Enver insanlarımızı işaret edip o teröristi kurtulamayacak. Başınıza Yıkacağız. Canpolat ajitasyon kameraya aldırmaya anmayacaksınız eğer Uyarıyoruz Enver HATAY çeken arkadaşlarımızı Canpolat'ı arkadaşımıza eyleme katılırsanız 6 ay çalışmıştır. Çekilen engellemek için DEV-GENÇ ajitasyonlarla esnafa hapis yatarsınız yaptığın saldırının kollarından tutup okuldan atmak istemiş işbirlikçiliğini yüzüne vuran arkadaşımız Özgür Kaba'yı yere düşürüp kafasını ayağıyla ezmiş boynunu tırmalamıştır. Enver Canpolat'ın işbirlikçi olduğunu biliyorduk işkenceciliği de hocaları katil polisten öğrenmiş. Berkin Elvan'ın şehitliğinin 1. yıldönümünde Hatay Samandağ'da boykot yapmak isteyen DevGençli'ler Hatay Valisinin Kaymakamının Emniyetinin korkulu rüyası oldu. 11 mart günü için Hatay'da adeta olağanüstü hal ilan edildi.dev gençliler ilk olarak sabah saat 8.30 da Berkin için boykot çalışması yapılan Jan ve Suphi Beyluni Lisesine gitti. Orada Dev- Gençlileri pencereden gören okul müdürünün kapıları kilitleyin diye bekçiyi uyarması üzerine nöbetçi öğrenciyle konuşan Dev-Gençliler bugün okula hiçbir şekilde girilemeyeceğini ve çıkılamayacağını okul müdürünün müdür yardımcılarının öğretmenlerin okul bahçesinde nöbet tuttuğunu öğlen tatilinde 1 saat açılması gereken kapının ise bugün kesinlikle açılmayacağını önceki gün müdürün bütün sınıfları tek tek gezerek boykota gelenler hakkında soruşturma açılacağını duyurduğunu söyledi. Öğlenci grubun okula giriş saatinde okula yeniden gelmek üzere okul önünden ayrılan Dev-Gençlilerin önü yolda katil polis tarafından kesilmiş keyfi bir şekilde makul şüpheli oldukları söylenerek kimlik kontrolü dayatılmıştır. Katillerin yüzlerine katil oldukları eşkıya gibi yol kestikleri söylendiğinde DevGençliler gözaltına alınmaya çalışılmış Dev- Gençliler kendi ayaklarıyla gitmeyeceklerini söyleyince de gözaltından hesabını vereceksin! Kendine ilerici demokrat diyen ve bu saldırıyı izleyen, hala Dev- Gençlileri okuldan çıkarmanın derdine düşen öğretmenler de bu saldırıdan sorumludur. Hiç boşuna ortalıkta devrimci demokrat sıfatlarla dolaşmayın işbirlikçi müdüre diyerek öğrencileri korkutmuş tehdit etmiştir. Asıl teröristterör estiren öğrencileri tehdit ettiğiniz, kapıları açmadığınız, yalan ve yaygarayla öğrencileri kandırdığınız, yasal haklarını kullanmalarını engellediğiniz için sizsiniz. Bütün engellemelere, EKMEKSİZ BIRAKILAN HALK ADALETSİZ BIRAKILAN BERKİN İÇİN BERKİNCE MÜCADELE ETMEĞE DEVAM EDECEĞİZ! Esnaflar, işçiler, memurlar, öğretmenler Halkımız! Berkinimizin hesabını sormak için ; birlik olalım. Berkinimizin ölümsüzleştiği bu günde iş yerlerimizin kepenklerini kapatalım okullarımıza gitmeyelim! Berkin için bugün hayatı durduralım! 11 mart 2014 Berkinimiz 269 gün boyunca ölüme direndi ve işte tam bu tarihte 15 yaşında 16 kiloda şehit düştü. Bir sene oldu Berkinimiz şehit düşeli ve vurulduğu günden bu yana katilleri yargılanmadığı gibi '' emri ben verdim'' ''kahraman polisimiz destan yazdı'' diyen dönemin başbakanı şimdiki cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bizzat korudu akladı katilleri. Susup yetinmezseniz daha fazla katledeceğiz, daha fazla işkence yapacağız dercesine katliamlarına devam etti. Berkinimiz şehit düşeli bir sene olurken Berkin için adalet isteyen herkes devletin saldırılarından nasibini aldı Berkin için adalet isteyen iki Dev-Gençli ifadeleri bile alınmadan 5 dakikalık bir mahkeme ile tutuklandılar. Berkinimizin vurulmasının 600. Gününde de emri ben verdim diyen Erdoğan'ın saraylarına adalet için dayanan Liseli Dev-Gençliler tahamülsüzce işkencelerle gözaltına alındılar. AKP ''yatıp kalkıp Berkin diyorsunuz '' diyor ve Berkin ile ilgili ne varsa hepsine vahşice saldırıyor azgınca saldırıyorlar, çünkü korkuyorlar. Halkın adaletinden ve Berkin'in 16 kiloluk bedeninden. Bu düzende Berkin için mahkemelerde bir adalet yok beklemiyoruzda Davutoğlu'nun talimatıyla 5 dakikada Dev-Gençlileri tutuklayan mahkemelerden bu güne kadar Berkin'in yargılanması namına en ufak bir ilerleme yok. Evet bu mahkemelerde katiller cezalandırılmayacaktır biliyoruz ama asla adalet talebimizi haykırmamızı engellemeyecekler. Berkin için, katledilen tüm çocuklarımız için adalet istiyoruz. Berkin Elvan Ölümsüzdür. Katillerden Hesap Sorduk Soracağız. Yaşasın Dev-Genç Yaşasın Dev-Gençliler. HATAY ATAMASI YAPILMAYAN ÖĞRETMENLER 14 MART TA ANKARA DA Sayfa 4 te HAYAT UÇUCU Çocuklarımızı Seminer Dediğiniz Ölüm Ve Şeytan Nedir Adı Altında Sözde Derslerinize Asla Göndermeyeceğiz! AKP eğitim yasası kanununu çıkartıp zaten eksik olan eğitimi hepten altüst etmiştir, eğitimi bozmuştur. Binlerce öğrenciyi mağdur etmiştir.ayrıca aileleri ve öğretmenleri zor durumda bırakmıştır Sayfa 3 te S. POLAT Yazı Dizisi YOZLAŞMA Egemen popüler kültürü yerleştirmede düzenin elindeki en büyük silahlardan biri yozlaşmadır. Sayfa. 5 te CMYK

2 2 HASAN FERİT GEDİK'İN HER MAHKEMESİNE PERVASIZCA SALDIRAN ÇETELER POLİS TARAFINDAN KORUNUYOR Hatay Halk Cephesi, Hasan Ferit Gedik'in mahkemesinde halka ve yoldaşlarına yapılan saldırıları protesto etmek için Samandağ Abdullah Cömert Parkında bir basın açıklaması düzenledi. yaşanan çete saldırıları ve saldırı sonucu yaralanan Umut Kaya için basın açıklaması gerçekleştirdi. Ellerindeki pankart ve dövizlerle Abdullah Cömert Parkında toplanan kitle Hasan Ferit Gedik Ölümsüzdür, Katillerden Saat 13.30'da Abdullah Cömert Parkında bir araya gelen Hatay Halk Cephesi üyeleri, Haziran Ayaklanmasının devam ettiği günlerde İstanbulGülsuyu'nda uyuşturucu çetelerinin katlettiği Hasan Ferit Gedik'in 8. defa ertelenen mahkemesinde Hesap Sorduk, Soracağız, Katil Polis Hesap Verecek sloganlarıyla basın açıklamasını bitirdi. Basın açıklamasında şöyle denildi: 29 Eylül 2013 tarihinde İstanbul Gülsuyu Mahallesi'nde çete polis işbirliğiyle mahallelerde çetelere, uyuşturucu ve yozlaşmaya karşı Halk Cephelilerin yaptığı yürüyüşe çeteler saldırmış Halk Cepheliler silahla taranmıştı ve Hasan Ferit Gedik kafasına sıkılan kurşunlarla 30 Eylül gecesi şehit düşmüştü. Hasan Ferit Gedik'i katleden devlet destekli çetelerdir. Çeteler vuruyor devlet koruyor. Tam 8 duruşmadır dünyanın en büyük adalet sarayından Hasan Ferit için adalet çıkmıyor. Dünyanın en büyük adliyesinde Hasan Ferit'in katillerini yargılayacak büyüklükte salon bulunamadı, güvenlik bahane edilerek dava kilometrelerce öteye sürülmek istendi. Hasan Ferit'in annesi Nuray Gedik ve Halk Cephesinin 65 gün boyunca kar kış demeden yaptığı açlık grevi, yürüyüşler, eylemler sonucu davanın kaçırılması önlendi. Gençlerimizi uyuşturucu bataklığına sürükleyen yozlaştıran devlet çocuklarımızı zehirleyen uyuşturucu çetelerinin adeta sırtını sıvazlıyor. Hasan Ferit'in her mahkemesine pervasızca saldıran çeteler polis tarafından korunuyor. Geçen 8 duruşma boyunca adalet sağlaması gereken mahkemelerde Hasan Ferit'in annesine yoldaşlarına tehditler savuran, hakaret eden çeteler 4 Mart'taki mahkemede bıçaklarla, şişelerle saldırmış anne Nuray Gedik'i bıçakla boynunu keseceğiz tehditleri savurmuş, 1 arkadaşımızı da yaralamışlardı. Soruyoruz Hasan Ferit'in yoldaşları mahkemeyi izlemeye bile alınmazken katil çeteciler bıçaklarla adliyeye nasıl girebiliyor, her yanı kameralarla donatılmış adliyede bıçakla saldıranlar nasıl tespit edilip haklarında işlem başlatılamıyor? İşte Hasan Ferit'in bütün mahkemelerinde çetelerle birlikte saldırdığı gibi 9 Marttaki davada da bizzat çivili sopalarla saldıran katil polistir. denildi. Katil devlet ne yaparsa yapsın Hasan Ferit'i sahiplenmemizi bu adaletsizliği ortaya çıkarmamıza engel olamayacak Basın açıklaması sırasında ellerinde kameralarıyla çekim yapan sivil polislere de seslenilirken Polis Simit Sat, Onurlu Yaşa sloganları atıldı. Açıklama şöyle devam etti: Halkımız, bu ülkede adalet yoktur. 21 yaşındaki Hasan Ferit'i uyuşturucu çeteleri katletti göstermelik açılan davada Hasan Ferit için adaletin A sı olmadığı gibi bir yandan da mahkeme salonlarında tehdit ediliyor, işkencelerle gözaltına alınıyor, bıçaklanıyor, çivili sopalarla dövülüyoruz. En son 9 Mart'taki davada Halk Cepheli Umut Kaya Adliye çıkışında beyaz Honda araçtaki 3 kişiden birinin çıkarak hedef alıp ateş açması sonucu yaralanarak Kartal Eğitim Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Umut Kaya'nın vücuduna giren iki kurşundan biri belinde bir noktaya saplanıp iç organlarına zarar vermedi. Ancak diz kapağı altına isabet eden kurşun sonucu diz kapağı kırıldı ve şuanda hala tedavi görüyor. Haziran Ayaklanmasında Ahmet'i, Abdullah'ı, Ali İsmail'i, Berkin'imizi katleden katilleri koruyan devlet şehitlerimizin birçoğu için göstermelik bile olsa dava açmamış açılan davalarda ise katiller için ödül gibi en hafif cezalar verilmiştir. Görüldüğü gibi halk çocuklarını katleden de koruyan da yine devlettir. Katil devlet ne yaparsa yapsın Hasan Ferit'i sahiplenmemizi bu adaletsizliği ortaya çıkarmamıza engel olamayacak. Yozlaşmaya uyuşturucuya çeteleşmeye karşı bedeli yeni şehitler de olsa mücadele etmeye devam edeceğiz. Katillerden hesap sorduk soracağız mahallelerimizdeki uyuşturucu bataklığını kurutacağız, çeteleri mahallelerimizde barındırmayacağız. denilerek alkışlarla bitirilen basın açıklaması sonrasında 11 Mart'ta sonsuzluğa uğurlanan 14 yaşındaki fidan Berkin Elvan için de halka BOYKOT çağrısı yapıldı. Yapılan çağrıda; Haziran Ayaklanmasının en sıcak günlerinde Okmeydanı'nda ekmek almak için sokağa çıkan 14 yaşındaki Berkin Elvan polisin hedef gözeterek gaz kapsülüyle başından vurmasıyla katledildi. 269 gün boyunca 16 kiloya düşen körpe bedeniyle sadece Türkiye halklarına değil dünya halklarına da umut olan umudun çocuğu Berkin Elvan için hayatı durduralım. denildi. Esnafa kepenk kapatma, öğrenci gençliğe okulu boykot etme çağrısı yapılarak bitirilen eyleme halk da alkışlarıyla yoğun ilgi gösterdi SAMANDAĞ EĞİTİM-SEN: 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜNDE KADIN ERKEK EL ELE DAHA GÜÇLÜYÜZ Samandağ Eğitim-Sen 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla Abdullah Cömert alanında kadınerkek el ele daha güçlüyüz şiarıyla 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutladı. Saat 12.00'de Sendikada bir araya gelen eğitim ve bilim emekçileri, buradan yapılan yürüyüşle saat 13.00'da Abdullah Cömert Alanında toplanarak bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Yürüyüş boyunca Kadın-Erkek El Ele Mücadeleye, Halkız,Haklıyız,Kazanac ağız, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz sloganlarıyla yürüyen eğitim emekçilerine Samandağ halkı da destek verdi. Yapılan açıklamada; bir 8 Mart'ın daha şiddet ve insanlık dışı uygulamalarla karşılandığı vurgusu yapıldı. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününün açlığa, yoksulluğa, işsizliğe, baskı ve şiddete, yozluğa başkaldıran; emekten, özgürlükten, insanca yaşamdan yana olan, direnen devrimci kadınların günü olduğu ifade edilerek, faşizmi ve gericiliği yok etmek için birleşerek mücadele etmenin gerekliliği dile getirildi. Yapılan açıklamada şöyle denildi Yine bir 8 Mart arifesindeyiz. Her yıl olduğu gibi bu yıl da 8 Mart'ı şiddetin en üst boyutu, en insanlık dışı boyutu ile karşılıyoruz. Başta Emperyalizm olmak üzere dünyadaki neredeyse bütün siyasi iktidarların bilinçli olarak yarattığı ve her geçen gün daha çok beslediği şiddet, dünyada ve ülkemizde bütün halk kesimlerini hedef almıştır. Geçmişi sosyal, siyasal, ekonomik bütün boyutlarıyla ele alıp incelediğimizde şiddetin köklerinin yüzyıllar öncesine dayandığını görürüz. Tarih, İnsan emeğinin sömürüsü üzerine kurulu sistemlerin hayat bulduğu ilk günden bu yana efendilerin yarattığı şiddete karşı insanlığın onurlu direnişlerine tanıklık etmiştir her zaman. 8 Mart 1857 direnişi de bu onurlu direnişlerden bir tanesidir. Uzun ve kötü çalışma koşullarına karşı tekstil işçisi kadınlar greve gitmiş, grev kanla bastırılmış ve çoğu kadın 129 işçi yanarak can vermiştir. İnsan emeğinin vahşice sömürüsü üzerine kurulu kapitalist sistem ve onun temsilcisi burjuvazi, her şeyi meta olarak gören ve her şeyi kar'a dönüştürmeyi amaçlayan ahlak anlayışıyla toplumun tüm değerlerini kirletmiştir. Sömürgenler, halkı iliklerine dek sömürebilmek ve bunu yaparken de kendisine başkaldırmayacak, düşünmeyen, tartışmayan, sorgulamayan, her türlü zulüm karşısında sesini yükseltmeyen, apolitik bir kitle yaratmak istemişlerdir tarih boyunca. Bunun için faşizmin yani baskı ve şiddetin en korkuncunu uygulamış, yegâne yöntem olarak da insanlığı yozlaştırma politikalarına başvurmuşlardır. Çünkü biliyorlar ki yozlaştırılmış bir halkı, açlığa, yoksulluğa, baskı ve şiddete rağmen yönetebilmek daha kolaydır. Bunu içindir ki bu ülkede fuhuş, kumar, uyuşturucu bizzat siyasi iktidarlar eliyle pazarlanmış, halkın en kutsal değerleri kirletilmiş, toplumda inanılmaz bir ahlaki çöküntü yaratılmak istenmiştir. Korkunç boyutlara ulaşan silinmeyecek. Bu vahşet, insanım diyen herkesi derinden yaralamış, herkesin insanlık adına büyük bir utanç duymasına neden olmuştur. AKP'nin kadına bakış açısı kadına yönelik şiddeti besleyen niteliktedir. Başbakan Ahmet Davutoğlu, Antalya'da Ak Parti İl Kadın Kolları Kongresinde Özgecan'ın vahşice katledilmesini riyakârca kınarken öte yandan Kadın kardeşlerimiz ile ilgili devrim niteliğinde olacaktır Utanmadan devrim niteliğinde dedikleri şeyin esnek çalıştırma demek olduğunu, bunun da güvencesizlik, kadın emeğini çifte sömürme ve kadını eve hapsetme anlamına geldiğini hepimiz biliyoruz. Şiddet, her biçimiyle her gün, her an karşımıza çıkmaya devam etmektedir. Aşırı kar hırsının yarattığı en büyük şiddet olan yoksulluk, çaresizlik sadece Soma'da 300'ün üzerinde madencinin ölümüne neden olmuştur. kadın cinayetleri, tecavüzler, fuhuş, gasp, hırsızlık hep bu ahlaki çöküntünün sonuçlarıdır. Kısa bir süre önce Mersin'de vahşice katledilen Özgecan Aslan'ın başına gelenler yıllarca belki de on yıllarca hafızalardan adımlar attık. Anneler için ek yarım zamanlı çalışma hakkı tanıdık Evliliği teşvik etmek için kızlarımızın çeyiz sandığına devletimizin yüzde on beşlik ek desteği olacaktır Anneliği teşvik için her çocuğa bir altın desteğimiz Ermenek'te 18 işçi boğularak yaşamını yitirmiştir. Faşist Hitler Almanyası'nda Naziler, diri diri yaktıkları insanların küllerini bir zarfa koyup adeta dalga geçercesine ailelerine göndermişlerdir. AKP iktidarı da Ermenek'te boğularak katledilen işçi ailelerine yakmaları için kömür göndermiş, adeta Çocuklarınızın cesetleriyle ısının. demişlerdir. Sömürgenlerin aşırı kar hırsı ve bu hırsın yarattığı şiddet öyle boyutlara ulaşmış ki ülkemiz işçi ölümlerinde dünyada birinci sıralarda yer almaktadır. Sadece Şırnak'ın Cizre ilçesinde birkaç gün arayla çoğu çocuk 6 kişi polis tarafından katledilmiştir. Bu çocuklardan Nihat Kazanhan sadece 12 yaşındaydı. AKP'nin iktidar dönemlerinde kadın cinayetleri yüzde bin dört yüz artmış, 241 çocuk polis ve asker kurşunuyla katledilmiş, onlarcası açlık ve yoksulluk sonucu hayatını kaybetmiştir. Bu iktidar altın varaklı bardaklarla 14 yaşındaki Berkin'in, 12 yaşındaki Nihat'ın kanını içmekte, altın kaplamalı musluklarından Özgecan'nın, Berkin'in, Ayaz bebeğin, Muharrem'in, Ali İsmail'in kanı akmaktadır. Okullarda, fabrikalarda, tarlalarda çalışan, yaşamı üreten ama emeğinin karşılığını alamayan emekçi kadınların günüdür. Ev emekçisi kadınların günüdür. 1857'de daha iyi çalışma koşulları için ayaklanan ve diri diri yakılan tekstil işçisi kadınlar ile bu direniş geleneğine sahip çıkan ve onu devam ettirenlerin günüdür.

3 3 Gözün Arkada Kalmasın Usta İnce Memedler Savaşıyor! Kavgamızda Bir Çınar, Yaşar Kemal! Çocuklarımızı Seminer Dediğiniz Ölüm Ve Şeytan Nedir Adı Altında Sözde Derslerinize Asla Göndermeyeceğiz! HAYAT UÇUCU Eserlerinde Anadolu halkının yoksulluğu, açlığı, ezilmişliği, gördüğü zulmü, sömürülmesini ve tüm bunlara direnişlerini, isyanlarını bizlere anlatan büyük usta Yaşar Kemal 2 Mart günü toprağa verildi. Bizler Büyük Usta'nın mirasçısı İnce Memed'ler olarak onun kurduğu, eserlerinde yansıttığı tüm hayallerini gerçekleştireceğimize bir kez daha söz veriyoruz. Sen Rahat Uyu Usta İnce Memed'ler Savaşıyor! Bütün kitaplarında halk kültürünü anlatan, zalime ve zulme karşı mücadeleyi savunan büyük usta Yaşar Kemal'i kaybettik. Yaşar Kemal, Çukurova'nın bağrından doğan yiğitlerden sadece biri. O Çukurova'yı sevdi, insanının sıcaklığını; ağalara, zalime karşı halkın mücadele geleneğini biliyordu ve o geleneği kendisi de taşıdı yaşamı boyunca. O geleneği yaşatmak ve anlatmak için uğraştı. Türkiye bir medeniyetler beşiği ve Yaşar Kemal bütün halkların kendi dilleri, kültürlerini yaşatabilmesi için emek verdi. Sanat halk içindir felsefesiyle hareket eden ilerici bir sanatçıydı. Büyük usta 2 Şubat günü sanatçı arkadaşları ve halkın sloganları eşliğinde toprağa verildi. Cenaze Teşvikiye Camii' de kılınan cenaze namazından sonra binlerin önünde Zincirlikuyu Mezarlığı'na doğru yola çıktı. Cenaze aracının ara sokaklardan yoluna devam etmesiyle binlerce kişi ile cenazenin mesafesi açıldı cenaze binlerce insan önünden kaçırılırdı. Buna rağmen yaklaşık 20 bin kişi Sanat Meclisi imzalı pankartın arkasından sloganlar eşliğinde Zincirlikuyu Mezarlığı'na kadar yürüdü. Kitle mezarlığa vardığında cenaze defnedilmişti. Yapılan yürüyüş boyunca Yaşar Kemal Ölümsüzdür, İnce Memed Onurumuzdur, Zulme Karşı Hepimiz İnce Memed'iz, Kavgamızda Bir Çınar Yaşar Kemal, İnce Memed Ölmedi Kavgamızda Yaşıyor, Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz, Faşizme Karşı Omuz Omuza, Hırsız Katil AKP, Yaşasın Halkların Kardeşliği sloganları atıldı. Mezarı başında gerçekleştirilen anma bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Grup Yorum yaptığı konuşmada Yaşar Kemal'in ilerici bir sanatçı olduğu, düşünü kurduğu ve kitaplarında da anlattığı yoksulluğun son bulduğu ve onun hayal ettiği dünyayı kurmak için mücadeleye devam edeceğinin sözünü verdi. Söz alan, halktan birisi de İnce Memed bize; zalime zulme, kanımızı emenlere karşı elde silah mücadele etmenin zorunluluğunu anlattı. Bugün eldeki sapanı, molotofu bırakın yoksa katlinize ferman çıkarırız diyorlar biz onlara inatla daha büyük yük taşıyacak; faşizmi ve emperyalizmi ezene kadar elde sapan, molotof... Ne varsa kuşanacak zafere kadar savaşacağız dedi. AKP eğitim yasası kanununu çıkartıp zaten eksik olan eğitimi hepten altüst etmiştir, eğitimi bozmuştur. Binlerce öğrenciyi mağdur etmiştir.ayrıca aileleri ve öğretmenleri zor durumda bırakmıştır Normal eğitimdeyken çocuklar kendi mahallerinde kendi okullarında normal eğitimlerini bitirip sonradan liseye gidiyorlardı. O zamana kadar zaten ne yapabileceklerini bilecek yaşa gelmiş dışarıyı tanıma olgunlaşma yaşına gelmiş oluyorlar. Aileleri onlar için şimdiki gibi çok endişelenmezlerdi. Çünkü kendi ayakları üzerinde durmaya adım atmışlardır. Ne zaman ki şu saçmalığı yürürlüğe girdiyse çocukları 9-10 yaşındayken başka mahalledeki okullara göndermek zorunda kalındı. Diğer mahalledeki ilkokul ve anasınıfı öğrencileri de başka mahalledeki okullara göndermek zorunda kaldık. Yani her şey karman çorman oldu. Herkes kısıtlı imkanlarına rağmen çocuklarına servis tutmak zorunda bırakıldı. Tehlikeler arttı aileler hiç rahat değiller, çocukları rahat değil, masraflar kat be kat arttı. Vel hasılı kelam daha bunlar yetmiyormuş gibi şimdi de seminer adı altında okullara kişiler göndereceklerini söylüyorlar. Bu kişiler çocuklara Şeytan Nedir? Ölüm dersi vereceklerini duyurdular. Bu tip şeylerle çocuklarımızın kafalarını bozacaklar, korkutacaklar, eğitimlerini kabusa çevirecekler. Böyle saçmalık olabilir mi? Siz şimdiye kadar hiç duydunuz mu? Ölüm dersi,şeytan dersi diye hiç okuduz mu? Asıl şeytan kendi içlerindedir! Bu yüzden böyle şeytanlıklar düşünüyorlardır. Biz çocuklarımızı seminer denen derslere girmelerine izin vermeyeceğiz. Çocuklarımızı korkutmalarına, akıllarını, ahlaklarını bozmalarına asla izin vermeyeceğiz! Biz çocuklarımızı sokaktan toplamadık. Bin bir zorlukla büyüttüğümüz çocuklarımızı; din bezirganlarına, din tüccarlarına alet etmeyecek, oyuncak gibi kullanmalarına asla izin vermeyeceğiz! Din derslerine, din öğretmenlerine hiç ihtiyacımız yoktur. Çocuklarımız büyüyünce, yaşları müsait olunca herkes kendi mezhebini, kendi inançtaki dinini bir şekilde öğreniyorlar zaten. Kimse dinsiz kimse inançsız değildir. Küçük yaştaki çocuklarımıza zorla din dersi vermeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Zorla din öğretilmez. Din ailelerden, bunu bilen hocalardan öğrenilir, bir kültür, inanç şeklinde gelecek kuşaklara empoze edilir. Böyle zorla dayatmayla değil! Seçmeli dersler dediler ama din derslerini zorunlu hale getirdiler. Öğretmenlikle uzaktan yakından hiç alakası olmayan kişiler tarafından sözde din öğretiliyor. Yaşları böyle şeylere müsait olmayan çocuklarımıza din dersi adı altında bu tip saçmalıkları vermeye çalışıyorlar. Çocuklarımızın kafaları bozuluyor. Bu tip derslere girmeye çok zorlanıyorlar. Çok korktuklarını dile getiriyorlar. Eve geldiklerinde anne ben okula gitmek istemiyorum, anne ben ölmek istemiyorum, ben cehennemde yanmak istemiyorum, baba şeytan bizi öldürecek mi? tip sorularla geliyorlar. Okullarından bıktıklarını okula gitmek istemediklerini söylüyorlar. Kabuslarla uykularından uyanıyorlar. Bütün bunlar karşısında halkımız hala ses çıkarmazsa, düzenin yapmaya çalıştığı politikaları görmezden geliyorlarsa, uyutma politikasını görmeyip de hala uyku halinde kalmayı tercih ederlerse iyi uykular derim! Halkımız! bizi uyutmaya çalışanlar gözümüz gibi baktığımız çocuklarımızı elimizden almaya çalışıyor. Bu şekilde morallerini bozup, uyuşturucuya, yozlaşmaya, fuhuşa zemin hazırlıyorlar. Bu şekilde çocuklarımızın hayatlarını karartmaya çalışıyorlar. Bunlara uymayalım, bizi uyutmalarına izin vermeyelim. Uyanık kalsın beyinlerimiz, düşmanın sindirme politikalarına, uyutma politikalarına her zaman uyanık kalalım beynimiz bu tip saldırılara karşı diri kalsın. Öpmeye, koklamaya kıyamadığımız en değerli varlıklarımızı çocuklarımızı onlardan, her şeyden koruyalım. Özellikle dinle alakası olmayan din öğretmenlerinden! Böyle kendini bilmeyenler, din ayırımı yapanlar çocuklarımıza din dersi vermesinler, veremezler! İnsan ancak kendi iradesiyle dinini öğrenir zorla değil! Din Allahla kul arası bir bağlılıktır, bir vesiledir. Din ne eğitime alet edilir ne de siyasete Ama AKP her konuda, her şeyde dini alet ediyor, dinin arkasında saklanıyor. Şimdi ise düzenin çürüdüğünü, koktuğunu görünce dini daha çok kullanmaya başladılar. Arkasında saklanmaya çalışıyorlar. Dine inandıklarını din adamı olduklarını söylüyorlar. Eyer buysa dini inanç, din adamlığı, buysa dindarlık biz dinsiz olmayı tercih ediyoruz! Çocuklarımız din eğitimi değil, Osmanlıca eğitimi değil layık oldukları eğitimi, normal eğitimi insanlara faydalı olabileceklerini, herkesin kardeşçe yaşamasını anlatan eğitimi alsınlar istiyoruz! Eski Osmanlı padişahlık dönemine dönmek isteyenlere, kendilerine çocuklarımızın kanı üzerinden saraylar yaptıranlara, diktatörlükle, krallıkla yurdumuzu yönetmeye, yurdumuzu emperyalistlere peşkeş çekenlere hayır diyoruz,binlerce hayır! Bu vatan sahipsiz değildir. Bu vatanın bağımsızlığı için savaşan nice yiğitler bu kutsal toprakları kanlarıyla sulamışlardır. Nice şehitler verilmiştir Niceleri kefensiz yatıyorlar bu toprakların altında Ey din bezirganları bu şekilde şehitlerimizin kanlarıyla sulanan bu toprakların üzerinde postallarınızla basıp geçemezsiniz! Bu topraklar hiç kimseye babasından miras kalmamıştır. İstedikleri gibi yönetemezler, istedikleri gibi bölemezler, satamazlar bu vatanı Bu vatan uğruna şehit düşen devrimciler var. Bu kadar basit değil hala bu vatan için canını ortaya koyan devrimciler var. Hakkımız olanı, adaleti bizlere bu yiğitler sağlayacak, Ve biz, gelecek kuşaklara bu yiğitleri anlatacağız, bunlar gibi vatanınıza sahip çıkın diyeceğiz, eğitiminizi halka dair olanından bunlar gibilerinden alın diyeceğiz, din tüccarlarının eğitiminden değil HAYAT UÇUCU

4 4 MAHALLEMİZDE İNSANCA YAŞAMAK İSTİYORUZ Tekebaşı halkı geçmişten beri artarak devam eden sorunlarına dur demek için imza kampanyası başlattı. Büyükşehir Belediye yasasından önce Samandağ merkezden sonraki en büyük yerleşim yeri olan mahallede halk kumar, uyuşturucu, motosiklet kazaları, alt yapı ve üst yapı dahil daha birçok soruna çözüm bulunmamasından dolayı köyün ileri gelenleriyle birlikte şu an kullanımda olmayan eski Belediye binasını bu sorunlarına çözüm olabilmek amacıyla kendilerine tahsis edilmesini istiyor. Tekebaşı Halkı adıyla bir açıklama yaparak sorunlarını ve çözüm önerilerini dile getiren halk açıklamasında şunlara yer verdi; Bizler Tekebaşı mahallesi insanları olarak mahallemizde insanca yaşamak istiyoruz. Hepimizin bildiği gibi çocuklarımız, gençlerimiz kötü alışkanlıklar ediniyor. Kumar, uyuşturucu, internetin bilinçsiz kullanılması, motosikletin hız tuzağı haline gelmesi bunlardan yalnızca bazılarıdır. Mahallemizde park yok. Var olan parklar kullanılamaz haldedir. Mahallemizde ailecek gidilip oturulacak açık alanların olmayışından dolayı ailelerin dizilerin ahlaksız yaşamlarını izlemekten başka alternatif kalmıyor. Maddi durumu iyi olmayıp çocuklarını dershaneye göndermeyen ailelerin çocuklarına ücretsiz ders verebileceğimiz bir yer yok. Kütüphanemiz yok, sinema salonumuz yok. Bizler el ele verip sorunlarımızın çözümü için atıl durumda olan eski belediye binasını istiyoruz. denildi. Taleplerinin yerine getirilmesi için mahallenin hatırı sayılır kanaat önderleriyle bir heyet oluşturan halk, resmi olarak yapılan bütün başvurularının reddedildiğini söyledi. Son olarak başvurularına basite kaçan mesnetsiz iddialarla yaklaşıldığını söyleyen Tekebaşı Halkı, belediye yetkililerinin bazılarından Burayı terör örgütlerine vermeyiz şeklinde mesnetsiz ve içi boş ithamlarla karşılandıklarını dile getirdi. Yapılan açıklamada; Tekebaşı Halkı, mahallemiz tek yaşam alanımız, geleceğimizdir. İnsanca yaşayabileceğimiz bir mahalle için gencinden yaşlısına herkese önemli görev ve sorumluluklar düşüyor. Gelin bugüne kadar çözülmeyen sorunlarımıza çözümü ele ele verip kendimiz bulalım. İnsanca ve yaşanılır bir çevre ve yozlaşmanın olmadığı temiz bir toplum için çalışalım. Çalışmalarımızı yapmak için eski belediye binasını istiyoruz. Başlatmış olduğumuz imza kampanyamızı destekleyip sahiplenerek sesimizi yükseltelim. Atalarımızın dediği gibi: Bir elin nesi var, iki elin sesi var denilerek açıklama bitirildi. TEKEBAŞI HALKI KAPLUMBAĞA'NIN ÖYKÜSÜ Gece gündüz sanki taştı. Yollar uzun yerler yaştı. Adım attın mı çökerdi, debelendi mi yutardı. Yol bilmeyen, gecede iz görmeyen bu yola çıksa kaybolurdu. Analar ışığı bilmeyen çocuklarına Bağdat'ı anlatırdı. Güzel mi güzel, ışıklı mı ışıklı, orada bir kubbe var gece bile parıldar, onun altında oturan yüz yol yaşar, yanından geçer ömrüne ömür katar. Bunu gizli gizli söyler, zebani duyacak diye korkarlardı. Memleketin üstünü kara bulutlar kaplamıştı. Kimse önünü göremiyor, umut nerede diye bakamıyordu. Gayrı gün yüzü görmek bize haram diyordu herkes. Zebani de bunu istiyor, beri hala bağırıyordu: -Bu devran ilelebet böyle kalacak, herkes bana biat edecek. Tek kurtuluş yolu vardı: Bağdat'a gitmek. Ötesi: Cennet kapısı. Lakin Bağdat'a varmak her babayiğidin harcı değil Bu ülkede bir kaplumbağa vardı bir tek. Bağdat'a gitmeye, bunca zorluğa katlanmaya gerek var mı diye ölçüp tartıyor, uzun uzun düşünüyor, bu yola çıkmayanın hali derbeder olur diyordu hepsinin üstüne kaplumbağa'da inanç gözü vardı. Ben yola gider Bağdat'ı bulurum dedi. Yola koyuldu. Kaplumbağa yola koyulunca herkes hayret etti. Hafif hafif kıpırdanmalar oldu. Zebani bunu görünce yine bağırdı: -hiç heveslenme, bu bulutlar böyle kalacak. Bunu duyan kaplumbağa aldı sözü. -ben Bağdat'a yaklaştıkça bulutların dağılacak. Vardığımda her yan ışık olacak. Ondan sonra da cenneti indireceğim yeryüzüne. Cennetin kapısı hak edene açık, hak etmeyene kapalı olacak. Çilekeşler o kapıdan geçecek, zalimler takılıp kalacak Yaşamları çileyle geçenler bunu duydular. Soluk ferlendi. Başladılar dua etmeye. Kaplumbağa ilerledikçe de madem kaplumbağa bu yola çıktı bizde bir şeyler yapalım. Durmayalım dediler. Kaplumbağa kalkıp, kazmayı-küreği ele aldılar. Yolları düzlemeye başladılar. Bir neşe, bir heyecan geldi hepsine. Kaplumbağanın arkadaşları baktılar ki işler iyi gidiyor hemen kaplumbağanın gittiği yoldan ilerlemeye başladılar. Her geçtikleri yerde o erken çıktı yola. Biz en doğrusunu yaptık. Bağdat' a biz gideceğiz, ona değil bize inanın dediler. Ama yol uzun. İnişi var çıkışı var. Dolambacı var sapağı var. Sağda solda uçurum, sislerle kaplı vadiler var. Dik yamaçlarda fırtına, yüksek yaylalarda kar var. Bir gün bir fırtına çıktı ki böylesi görülmemiş. Kartallar dağları bırakıp ovalarda tümseklere sığınmış. Yılanlar kıvrıla kıvrıla gitmeyi bırakmış, tir tir titreyip oyuklara saklanmış. Öyle bir fırtına önüne kattığını savurmuş, katmadığını yalpalatmış. Bu fırtınada çilekeşler yolu düzlemeyi bırakıp sağa sola, korunak aramaya koşmuşlar. Kaplumbağanın izinden giden arkadaşları bir bakmışlar ki yol gidilecek gibi değil. Yalpalamaya başlamışlar. Bağdat' da görünmüyor hiç. En iyisi biz kaplumbağayı seyredelim, neler oluyor görelim demişler. Biliyorlardı ki o kafasına Bağdat'a varmayı koymuş durmayacak Zebani bu durumu görünce çok sevinmiş. Keyfe gelip ıslık çalmaya başlamış. Kaplumbağa döner nasıl olsa yarı yoldan ama bir bakmış ki o hala ilerliyor. Keyfi kaçmış tekrar. Kaplumbağa yolda ilerlerken olan bitenden haberi olmayan birine rastlamış. Selim vermiş, selam almış. Habersiz yolcu sormuş: -Ey kaplumbağa kimsin, nerden gelir nereye gidersin? -Bu yolun başından gelir Bağdat'a giderim. Bir fakir kaplumbağayım gördüğün gibi, demiş bizim kaplumbağa. Habersiz yolcu yolu parmağıyla gösterip -Ne işin var Bağdat' ta? Diye sormuş bu kez. -Cenneti indireceğim yeryüzüne o yüzden giderim. -Ama Bağdat buradan çok uzak. Hem hiçbir yerde böyle çetin bir yol yoktur. Demiş. -Kolay yolda herkes yürür. Ama o yollar Bağdat'a gitmez Bağdat'a gitmeyen cenneti yeryüzüne getiremez. -Bağdat'a varmadan ölmek de var. -Olsun, hiç olmazsa Bağdat yolunda ölmüş olurum, demiş. Kaplumbağa ve yoluna devam etmiş. O günden sonra analar çocuklarına Bağdat'ı anlatırken, kaplumbağayı da anlattılar. Sıkı sıkı tembihlediler çocuklarını; Bağdat yoluna gideceksen kaplumbağa gibi gideceksin. İnatla yolunda yürüyüp, durmayacaksın. Geri dönersen kimse bakmaz suratına, ölürsen de Bağdat yolunda ölmüş olursun. HATAY ATAMASI YAPILMAYAN ÖĞRETMENLER 14 MART TA ANKARA DA Hatay Ataması Yapılmayan Öğretmenler Meclisi olarak, ( ) Antakya Saray Caddesinde "bütün ataması yapılmayan öğretmenlerin koşulsuz-adaletli ve kadrolu atanma hakkı için" 14 Mart'ta Ankara'da yurt genelinden katılımla yapılacak olan eylemin duyurusuyla ilgili masa açılarak duyuru çalışması yapıldı. Yapılan çalışmada ÜCRETSİZ kaldırılacak aracımız için kayıtiletişim çağrısı ve veli bilgilendirme broşürleri ile sorunlarımızın çözümüne yönelik taleplerimizi içeren broşürler dağıtıldı. Masaya ilgi yoğundu. 2 saat süren çalışmaya 7 kişi katıldı... HATAY ATAMASI YAPILMAYAN ÖĞRETMENLER MECLİSİ Hatay'da Duvar Adlı Tiyatro Gösterisi Hatay'ın Antakya ve Samandağ ilçesinde 1-2 Mart arası Urla Toprak Sahne Tiyatrosu'nun Duvar adlı tiyatro gösterimi yapıldı. Epik Sanat Tiyatrosu katkılarıyla yapılan tiyatro gösterisi başta sinevizyon gösterimi ardından bir konuşma ile Yaşar Kemal anıldı. Oyunun içeriğinde; Yanlışlıkla siyasi suçlu olarak tutuklanan ve 3,5 sene boş yere hapis yatan, bu hapisliği süresinde 19 Aralık Katliamına maruz kalış masum bir duvar işçisinin hikâyesidir bu. Ailesinden uzakta para kazanmak için duvar işçiliği yapan usta ve işçinin, yaptıkları duvarın hapishane duvarı olduğunu öğrenen işçinin hapishane günleri aklına gelir ve yapıyı yapmak istemez. Ustasıyla yaşadığı tartışmalar sonucu hapishane duvarı işçiler tarafından kırılır. Halk Cephesi'nin de katıldığı bu tiyatro gösterimine her iki bölgede 300 kişiye yaklaşık bir kitle katılmıştır

5 5 KADIN OLMADAN DEVRİM OLMAZ DEVRİM OLMADAN KADIN KURTULMAZ Bu güruhları, bu orduları tanırım Kanıma susamışlar, bilirim Çalmak istiyorlar gözlerimin nurunu Hünerini ellerimin Çiğniyorlar postallarıyla tanklarıyla topraklarımızı Çiğniyorlar kardelenleri Pusuda bekleyen apansız ölümlerdir tarih Ve artık yaşam sorgulamaktadır zulmü Sorgulamaktadır sofradan çalınan ekmeği, unutulmuş gülüşleri Ve kahpe ölümleri Artık direnmektir Artık isyandır yaşamın tek adı Halk Cepheliler 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla, Armutlu mahallesi Ahmet Atakan sokağında basın açıklaması gerçekleştirdi. 8 Mart Emekçi Kadınlar Gününün önemine vurgu yapan Cepheliler 8 Mart'ın eşitlik ve özgürlük sloganlarımızı haykırdığımız gündür diyerek açıklamalarını sürdürdü. Açıklamada; 156 yıl önce New York'lu kadın işçileri kilitli kapı ardında yakarak katleden zihniyet 2000 yılında Bayrampaşa Hapishanesi'nde Türkiye'de karşımıza çıktı ve 6 devrimci kadın tutsağı aynı şekilde diri diri yakarak katletti. Görüyoruz ve biliyoruz ki üzerinden bir asır da geçse emperyalizmin başvurduğu yol yöntem değişmiyor. Buna karşılık olarak bizler tanklarınız toplarınızla gelin diyen Eda Yüksellerin varsa cesaretiniz gelin diyen Sibellerin yolundan geliyoruz; her koşulda; okulda, iş yerlerinde, fabrikada ve sokaklarda direnmeye; mücadele etmeye devam edeceğiz. Kadınların kurtuluşu düzen içi mücadeleden geçmiyor biliyoruz. Tüm emekçi kadınlara çağrımızdır! Hep birlikte yaşadığımız haksızlıklara, zulme karşı birleşelim, savaşalım, kazanalım denildi. 8 Mart; açlığa, yoksulluğa, işsizliğe, baskı ve şiddete, yozluğa başkaldıran; emekten, özgürlükten, insanca yaşamdan yana olan, direnen devrimci kadınların günüdür. Okullarda, fabrikalarda, tarlalarda çalışan, yaşamı üreten, ama emeğinin karşılığını alamayan emekçi kadınların günüdür. Ev emekçisi kadınların günüdür. 1857'de daha iyi çalışma koşulları için ayaklanan ve diri diri yakılan tekstil işçisi kadınlar ile bu direniş geleneğine sahip çıkan ve onu devam ettirenlerin günüdür. Aynı zamanda kadın cinayetlerine de vurgu yapan Cepheli kadınlar, yakın bir zamanda vahşice katledilen Özgecanımızın katili sapıkça düşünceleri insanlara empoze eden sistemin ta kendisidir diyerek, kadınların çalışma koşullarına da deyinerek, açıklamalarını sürdü. Türkiye'de kadın istihdam oranı yüzde 24. Üstelik işyerinde ortalama 40 saat çalışma sürelerine bir de 28 saat ev işi eklendiğinde çok ağır çalışma koşulları ile karşı karşıyalar. Tarımda çalışan kadınların yüzde 6.4'ü cinsel, yüzde 20'si fiziksel şiddete, yüzde 24.5'i duygusal şiddete maruz kalıyor. 2012'de iş kazalarında yaşamını kaybeden kadınların çoğu tıkış tıkış otobüslerde ölen mevsimlik kadın işçiler. Gelen her ölüm ve onu takip eden birkaç ay, birkaç sene içerisinde zanlıların indirim sıfatıyla serbest bırakıldığı haberlerine artık toplum olarak sabrımız kalmadı. Kadın cinayetleri, kadına karşı şiddet ve istismar davalarında keyfi uygulanan tahrik indirimi, iyi hal indirimi gibi cezayı indiren ve caydırıcı olmaktan çıkaran suçu sıradanlaştıran kararların alınmasının önüne geçecek gerekli hukuki düzenlemeler yapılmalı. Katiller ve katilleri koruyan devlet de kendi kanlı eliyle yıllardır kadınları katletmektedir. 519 haftadır kayıplarını arayan Cumartesi annelerimize, Gezi'de Uludere'de ve nice katliamlarla katledilen çocuklarımızın annelerine, 2005 Aralık'ta Bursa'da tekstil fabrikasında gece vardiyasında çıkan yangında ölen kadınlara, 19 Aralık'ta hapishanelerde diri diri yakılan devrimci önder kadınlara, ölüm oruçlarında şehit düşen devrimci kadınlara, analara andolsun ki devrimci kadınlar olarak bu faşist sistemi alaşağı edeceğiz. Sabolarımızla, Sibellerimizle, İdillerimizle devrimci kadınlar olarak sosyalizme doğru kararlı yürüyüşümüzde umudu büyütmeye devam edecek Ayşe Gülen, Nil ve Adalet olup halkın adaletini biz sağlamaya devam edeceğiz. Gülsüman ve Şenay analarımız gibi adımızı dünya devrim tarihine onurla kazıyacağız. denildi. Açıklama Devrime Meşale Bizim Kadınlarımız, Sabo Yaşıyor Kızları Savaşıyor, Halkız Haklıyız Kazanacağız sloganlarıyla son buldu.hatay HALK CEPHESİ AASİ GAZETESİ İMTİYAZ SAHİBİ: İpek ARSLAN YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ: GÜlbahar UÇUCU ADRES: Atatürk Mah. Semt. Hıdır Bey Cad. 12/2 Samandağ/Hatay Tel: E-MAİL: umutverenasi@outlook.com Yıllık Abone : 200 TL 6 Aylık : 150 TL Kayıp İlanı : 15 TL Baskı Doğuş Ofset Tel: Antakya/HATAY GRUP YORUM 30 YAŞINDA Grup yorum 30. Yaşını 5 ilde gerçekleştireceği dev stadyum konserleriyle kutlayacak! İstanbul, Ankara, İzmir, Elazığ ve Adana' da gerçekleştirilecek olan stadyum konserlerine tüm illerden araba kaldırılacaktır! Haziran ayında yapılacak olan konserlerimizi YORUM severler örgütleyecek.kollektif bir çalışmayla stadyumlarımızı dolduracağız! G.Yorum halktır. Halkın gücüyle tarih boyunca zulme karşı dik durmayı başarmıştır. Ve şimdide halkın gücüyle stadlarımızı dolduracak 30. Direniş yaşımızı kutlayacağız!grup YORUM Duyuru! 28 Mart 2015 Cumartesi saat 17.00'de İskenderun kapalı spor salonunda CEM evinin düzenlediği GRUP YORUMkonserine tüm halkımız davetlidir! Bilet temin yerleri: Antakya ve Samandağ Eğitim-sen, Hayyam Kafe Yazı Dizisi 1 YOZLAŞMA S. POLAT Egemen popüler kültürü yerleştirmede düzenin elindeki en büyük silahlardan biri yozlaşmadır. Bugün Samandağ'da da kültürel çürüme ve yozlaşmadan hemen herkes şikayetçi. Şikayet ettiğimiz aslında bir sonuçtur. Bu sonuçtan sadece şikayet edip bu sonucu yaratan koşullara karşı mücadele edilmediği sürece şikayetlerimiz havada su dövmeye benzeyecektir. Niyet ne kadar iyi olursa olsun politika niyetten bağımsız sürer. Dolayısıyla buna karşı mücadele edilmediği sürece, nispeten temiz kalan değerleri de içine alarak yozlaşma derinleşerek devam edecektir. Nasıl mı? Günlük yaşamda yozlaşmanın etkilerine karşı insanların birbirlerine müdahale etmemesi, eleştirel yaklaşmaması ve bir defadan bir şey olmaz anlayışının hakimiyeti kırılmadığı müddetçe, kızımı, oğlumu özgür bıraktım anlayışıyla yaratılan sahte özgürlük, egemen sistem eliyle bütün kirli, çarpık ve ahlaksız düşünceleri çocuklarımızın beynine doldurarak bambaşka bir hal alabilecektir. Yeri gelmişken belirtelim, bu yozluktan egemen sistem kadar sistem karşıtı olduğunu söyleyen, savaşma seviş söylemi yaratan ÖDP gibi, Devrimcileri uyuşturucuya, fuhuşa ve yozlaşmaya karşı verdikleri mücadelede namus bekçiliği yapmakla suçlayan sol da sorumludur. Bu hale nasıl geldik 1980'den günümüze kadar kesit kesit bakalım; 12 Eylül darbesinden önce Anadolu'da yükselen halk muhalefeti Samandağ'da da karşılığını buldu. Bu halk muhalefeti Samandağ'da öylesine taban buldu ki Samandağ'a Küçük Moskova denmeye başlandı. Bazı anne ve babalar evde boş boş oturan çocuklarına Git bir derneğe üye ol, bir şeyler yap, böyle boş oturma derlerdi. Devrimci bir politikayla mücadele yürütenlerin olduğu bir yerde doğal olarak yozlaşmaya izin verilmezdi. Mesela bazı yerlerde devrimcilerin öncülüğünde kooparatifler kurulmuştu. Buralarda halk temel tüketim gıdalarını daha ucuza alırdı. Bu da halk arasındaki paylaşımı ve dayanışmayı diri tutardı. Aslında bu tarz bir dayanışma örneği muktedirleri oldukça korkutuyor en küçük bir araya gelmeler, toplanmalar hemen örgütçülükle anılıyordu 1980 öncesinde. Askeri cuntayla beraber bu tarz yerler hızla kapatıldı. Halk yanında, yöresinde görmeye alıştığı insanların Askeri cuntanın baskılarını arttırmasıyla birlikte, bir bir kaybolup halkı yüzüstü bıraktığını, hatta halkla yaptıklarını inkar ettiklerini de gördü. (Tabi bu arada Cuntaya karşı canı pahasına direnenler de vardı. Onları bu yazdıklarımızdan muaf tutuyoruz.) Bu inkarlar halkta moral bozukluğu ve yılgınlığı beraberinde getirirken Cunta bol keseden arabesk müziğiyle birlikte bir arabesk kültür yarattı. Arabesk kültürü evvela Batsın bu dünya gibi şarkıların başını çektiği tarzlarla yer etti halkın hafızasına. Bu tarz beraberinde umutsuzluk, çaresizlik ve insanı kaderciliğe sürükleyen bir bencilliği de getirdi. Bu arabesk kültürü halkın geleneklerine, göreneklerine kısacası kültürüne atılmış bir atom bombasıydı. Halkın paylaşıma dayalı dayanışmacı kültürel yaşamı baskılarla ve arabesk kültür ile çürütülmeye çalışılmıştı. Tam da bu noktada televizyon girdi devreye. Siyah beyaz olarak yayına başlayan televizyon sahibinin sesi gibidir. Artık mahallede nerde televizyon varsa misafirliğe, sohbete o yerlere gidilir, sohbetten ziyade televizyon karşısında oturur izlerdik. Paylaşım dediğimiz şeyi tamamen ortadan kaldırmaya yüz tutar hale getiriyorduk her geçen gün. Oysa biz soba ve ateş başında dede ve nenelerimizin anlattığı hikaye ve masallara alışmış bir toplumduk. Belki de insanın insana yabancılaşmasının ilk tohumları televizyonla ekilmiş oldu. Ama halk askeri darbe sonrası yaralarını hızla sarmaya başladı. Özellikle Antakya ve çevre illeri. Ama özellikle de Arapça bilenler... Açılan Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin kapıları bir umut olarak görüldü bu ülkenin Arapça bilen işsizleri olarak. İlk bakışta gidip birkaç kuruş kazanıp aileme bakayım masumiyetiyle başlayan umut yolculuğu, sonraları ekonomik ve toplumsal etkileriyle bir üst boyuta ulaştı (2. Yazı dizimizde ele alacağız) S. POLAT DEVAM EDECEK

6 6 KİTAP TANITIMI Kitabın Adı: Ulaş Kurtuluşa Kadar Savaş Yazarı: Şanlı ÇuhadaR /Yayınevi: Boran Dünya Devrim tarihinde öyle kısa dönemler vardır ki bütün bir gelecek o kısa dönemlerin üzerinde yükselir, milyonların şanlı yürüyüşü o kısa dönemlerde kurulan köprüden geçer. İşte yılları Anadolu İhtilalinin adım adım örgütlenmesinin, düşüncelere,pratiğe,eyle me dökülmesinin tarihidir. Bu 4 yıllık süreç onyılların,yüzyılların rotasını çizmiştir.anadolu topraklarında eşitlik,özgürlük,kurtuluş,a dalet,yoldaşlık adına ne değer varsa Marksizm Leninizmin bilimsel ışığı ve yol göstericiliğiylebu 4 yılda tanışmış ve harmanlaşmıştır. Bu kitap Mahir,Hüseyin,Ulaş nezdinde bu 4 yıllık dönemi anlatıyor. Bu 4 yıllık dönemde sınıflar mücadelesinde akan her damla kan, kırılan kol,verilen can bugünümüzü şekillendirmiş yarınlara açılan kapı olmuştur. Emperyalizm ne diyor: Biraz kendilerine geldiler, hemen bize yöneldiler. Bu kötü örnek olacak, herkes cüretlenecek. Herkes bize başkaldıracak. Dünyaya kötü ornek olacaklar. Bundan sonra herkes kendini bize karşı eylem yapabilecek güçte hissedecek (Yürüyüş Dergisi Sayı:452/syf:29) Emperyalizmi böyle korkutan endişelendiren devrimci gücün mayası ve Anadolu halklarının gavura alerjisi ni bu süreçte anti emperyalist bilimce dönüştüren Mahir, Hüseyin, Ulaş'tır. Sol, sosyalist, yurtsever örgütler 90'lı yıllarda Sosyalist Blok'un dağılmasıyla sağa-sola savrulup Turuncu Devrimler,Arap Baharı adı altında emperyalizmin ideolojik hegemonyası altına girerken sosyalizmin orak-çekiçli bayrağını dalgalandıranların kökleri bu 4 yılda toprağa tutundu. 4 yılda santim santim atılan adımlar birgün sarp,engebeli,dolambaçlı yollarda devrim yürüyüşümüzü hazırladı. O yüzden Mahir,Hüseyin,Ulaş sadece 4 yılla ölçülüp biçilemez. 40 yılı aşkın süredir yapılan her eylem, söylenen her söz,her düşünce Mahir,Hüseyin,Ulaş'ın yadigarı ve izi oldu devrimci harekette. Ulaş bugün Alişan,Hasan Selim,Muharrem'dir. Ulaş Anadolu ihtilalinin omurgasıdır. Yaşamlarıyla, eylemleriyle, düşünceleriyle Anadolu ihtilaline yön veren, ayakta tutan ve yöneten devrim önderleridir. Ulaş kuşatma altında teslim olmama geleneği başta olmak üzere bugün uğruna onların, yüzlerin can verdiği ilkelerin,değerlerin,gelene klerin yaratıcısıdır. Gelenek ve değerler can-kan pahasına yaratılır ve korunur. 12 Temmuzlar, Nisanlar,Sibeller,Balkıcalar bu geleneklerin üzerinde yükselen bir anıttır. Ulaş Genç yürekleriyle,anadolu'dan gıdasını alan beyinleriyle,emekleriyle revizyonizme,oportünizm e karşı ideolojik mücadele vererek Anadolu devriminin yolunu çizen ve M-L'i THKP-C'de ete kemiğe büründürenlerdir. Onlar masabaşı devrimcileri, lafazanlar olmadılar. Onlar M-L'i dünyanın Türkiye'sinde devrim yapmak için öğrendiler ve eyleme geçtiler. Kavgadan öğrenip kavgaya kattılar. Bir yanları hep öğrenci bir yanları hep öğretmen. Ulaş Yoldaşlığın, birbirleri için ölebilmenin, siper yoldaşlığının, feda bilincinin pratiğe dökülmüş halidir.'denizlerin idamı devrimin prestijidir' diyerek soluğu Kızıldere'de olanlardır. Ulaş Kızıldere,Maltepe,Arnavut köy'dür. Savaşı savaşın içinde öğrenen,yürüyen,düşen,ayağa kalkan,daha hızlı koşan bilinçli bir yoldur. Bedel ödemeden, bedel ödetmeden devrimcilik yapılamayacağının, devrime,düşen gerillaların bayrağı birbirlerine iletmeleriyle ulaşılacağının canlı kanıtır. Ulaş Kapitalist emperyalist düzenden kopuştur. Onlar devrimci yaşamını 24 saat devrimciliğin, yeni insanın, partili kişiliğinin ilk sembolleridir. THKPC'den Devrimci Sol'dan bugüne kadar uzanan devrimci çizginin başlangıcı ve yaşayan, çatışan ruhudur. Her Cepheli'nin başlangıcı Mahir Hüaeyin Ulaş Her Cepheli'nin karanlıklarda pusulası Ulaş Ulaş kitabı bugünün sömürü ve zulüm düzeninde yolunu bulmak isteyenler için önemli bir kaynaktır. Anadolu ihtilalinin dününü bugününü yarınını anlamak isteyenler için mutlaka okunması gereken bir kitaptır. DEFNE YAPRAKLARI Ve, sevginin anlamı ne ki diye düşünüyordum bir zaman; Emek ister, yürek ister, bedel ister Ve daha bir sürü şey sıralayabilirdik ardı ardına. Ama sevgi sadece bunlardan ibaret değildi elbette. Bence onu görebilmeliydik. Ve bir gün; Saçları öyle kıvırcık ve karışıktı ki; ama öylesine de güzeldi. O bizim Itır'ımızdı, benim öğretmenimdi ' diye anlatıyordu abisi; köy evinin arka bahçesindeki sedirlere dalıp, Hamide ile başbaşa kalındığında, evin duvarına çizilmiş yıldızı gösterdim yanımdaki arkadaşa. Kulağıma eğilip O Ahmet.. dedi. Bu belkide hayatımın sonuna kadar unutamayacağım bir cevaptı. Parlaklığını her fırsatta Ahmet'inkiyle yarıştıran öbür yıldızı sormadım. Alacağım cevap belliydi zaten. Onun Yazgülü olduğunu anlamak çok zor değildi. Bilmiyorum nedendir, o an Hatay'la ilgili yazdığım yazı aklıma geldi. Orada Ahmet'ten ve Yazgülü'nden bahsetmiştim. Defne yapraklı gelin duvağı bölümünde Ve şimdi onların evlerinde, tarifi imkansız duygular içindeyim. Belki bir zamanlar burada onlarda oturmuştu. O anı düşünüpte duygulanmamak en zor şeydi.. Asi sularını kabartır daha asice akar, deniz dalgalarını yükseltir, rüzgar denize yardım edercesine daha hızlı eser ve kayaları daha güçlü döver dalgalar, dağlarda ağıtlar yankılandıkça. Ağıtlar defne kokularına sarılıp, ortalığa sis gibi çöker zeytinlikler üzerinden duyun, anlayın diye tırmalar insanların kulaklarını Şimdi buradan yükselmeye başlamıştı bu ağıt, bir ananın yanımıza gelip dizlerini dövmeye başlamasıyla. Bu onun üçüncü ağıdıydı. Yazmasının kenarına işlenmiş üç yıldızlı Oya bunu anlatıyordu ölüme alıştık diyenlere inat, yaşlarını kızı Hamide için döküyor, o alışmamış ölüme, alışmayacaktı da. Çünkü o, Arap halkının yiğit anasıydı. Gökyüzü utangaç bir-iki damla akıtıyor yeryüzüne. Sanki o da kinini içine akıtarak yaşlarını büyütmeye çalışıyordu. Bir ağıtta Ahmet için yükseldi bahçenin kuytusundan, duvarları aşarak 8 yıl olmuştu ölümsüzleşeli ya ana yüreğinde taptaze bir kor parçası gibi yanıyordu Yazgülü'mü aldın alevler içinden, bak şimdi Hamide'm de geliyor yanına oğlum! Bu ağıdı duyuş da gözyaşlarına boğulmamak mümkün mü? Gökyüzü bile dayanamadı o an, Yazgülü,Hamide ve Ahmet'in ağıtları yankılanırken ve hızlıca gönderdi damlaları yıllardır hiç yağmamışcasına içeri girdik sonra Yağmurla beraber kararan havanın loşluğu vurmuştu duvarlara. Apaydınlık parlayan bir fotoğrafa kilitlendi gözlerim bir an. Ahmet ve Yazgülü düğünlerinde gülümseyerek bize bakıyorlardı. Hamide'nin resmini de getirip onların yanına koydu ana üçü yan yana durmuş bize bakıyorlardı, ananın kısık sesinden yaktığı ağıtların odaya çığlık olup dolan sesinden Güçlü olmak o an o kadar kolay değildi ve gözyaşlarına hakim olmak bir o kadar da zordu. Sanki bizi o halde görünce kaşlarını çattılar gibi geldi. İki gözlü evin diğer odasına kaçtık. O gün yaşananlar anlamlarını bilincimize katık yaparak öylece geçti. Adımlarımızı çamurlu yollarda ağır ama kararlı vurarak döndük evlerimize. Ertesi gün Hamide'nin geleceği haberini alır almaz evden çıktım. Şafak yeni güne ışıklarını saçarken yollardaydık. Eve vardığımızda 'o' gelmişti. Yüzünü açmışlardı. Bir adım daha atsam aydınlığa ışık saçan yüzünü görecektim. Ağzını gördüğümde yerime çakılmış gibi bir adım daha atamadım O sıra vasiyetini okudu kardeşi; öylesine sade gömülmek istemişti ki saçlarıma defne yaprağı istiyorum ve ellerime yıldızımızı kınalayın demiş de tabi ki abisi ve yengesiyle yan yana gömülmek. Açlıktan arka kalan bedenini Yazgülü'nün yanına gömdüler. Tam ortalık sessizliğe kesmişken,ağıtlar yakarak bir ana geldi. 'Açın yüzünü göreyim,son kez Ahmet'ime, Yazgülü'me selam edeyim dedi. Hamide'nin çoktan gömüldüğünü görünce,defne ağaçlarının altında bayılı verdi. Bu sırada Hamide'nin ölümsüzlüğünü kıskanmışcasına sapasağlam diriliverdi, ayaklandı. Koştu Yazgülü'nün annesi; Hamide'yi kızından farklı görmemişti hiçbir zaman. Orada başka bir defne ağacına sırtını dayamış ağıt yakan Hamide'nin annesini buldu. İki ana Hamide'm Yazgülü'mü nasıl yaktılar anlat kızım diye haykırırken, içleri ateş gibi yanıyordu. Defne yapraklarının kokusuyla gömülen Hamide'nin mezarı başında ağıtlar sürüyor şimdi Hani sevginin anlamı diye düşünüyordum ya; işte sevgi oradaydı tüm heybetiyle. O cenaze evindeydi. Sevgi duvardaki iki yıldızlı ananın ağıtlarından süzülen gözyaşlarıydı. Sevgi Hamide'nin saçlarına serpilen defne yapraklarıydı, ellerindeki kınaydı ve şimdi sevgi o köy evinin duvarlarında biri '94'te, biri '2000'de, biri '2002'de kazılmış üç yıldızda kavgamızı aydınlatıyor

7 13 Mart BERKİN ELVAN'IN KATİLLERİ YARGILANSIN! 15'inde Bir Fidan Berkin Elvan, Anaların Öfkesi Katilleri Boğacak sloganlarıyla yürüyen kitleye halk da alkışlarla eşlik etti. Yeraltı Çarşısına gelindiğinde ise basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasını okuyan Eğitim-Sen Hatay Şube Başkanı Ayhan Erkal açıklamada şunlara yer verdi: Berkin Elvan, bizim polisin hedef gözeterek öğrencimizdi. Berkin Eğitim-Sen Hatay Şube attığı gaz bombası fişeği Elvan Haziran Başkanı Ayhan Erkal: ile ağır yaralanan Berkin Ayaklanması'nın en küçük Berkin Elvan 269 gün Elvan için Antakya Yeraltı şehididir. 16 Haziran boyunca hepimize Çarşısında bir basın sabahı, İstanbul'un yoksul Sadece benim uyanmam açıklaması yapıldı. mahallelerinden yetmez. Bu ülkedeki Eğitim-Sen Hatay Okmeydanı'nı katil polis adaletsizlikten, Şubesinin çağrısıyla bir tomalarıyla, akrepleriyle hukuksuzluktan beslenen araya gelen demokratik zırhlı araçlarıyla ve faşizan sisteme karşı kitle örgütleri, çeşitli polisleriyle kuşatmış, halkın, hepimizin meslek örgütleri ve siyasi halka saldırıyordu. uyanması gerekir partiler Berkin Elvan'ı Evinden ekmek almaya mesajını vermiştir anmak ve Berkin'e adalet çıktığı esnada katil polis, Eğitim-Sen Hatay talebiyle Antakya Saray yakın mesafeden ve hedef Şubesinin çağrısıyla, Caddesinde toplanarak gözeterek Berkin'in kanını Haziran Ayaklanması Yeraltı Çarşısına doğru sokağa akıttı. 14 yaşında sürerken 16 Haziran yürüyüşe geçti. Yürüyüş vurduğunuz, 15 yaşında 2013'te Okmeydanı'ndaki boyunca Berkin Elvan 16 kiloyla katlettiğiniz evinden ekmek almak için Onurumuzdur, Katil çocuklarımızın hesabını dışarı çıktığı sırada, Devlet Hesap Verecek, soracağız. 16 Haziran 2013'te Okmeydanı'ndaki evinden ekmek almak için dışarı çıktığı sırada, polisin hedef gözeterek attığı gaz bombası fişeği ile ağır yaralanan Berkin Elvan tam da adına yakışır bir mücadele örneği sergiledi. Ülkenin her yanından yükselen Uyan Berkin çığlığına 269 gün süren yaşam mücadelesi ile cevap vermeye çalışan küçük bedeni bu yorgunluğa daha fazla dayanamadı. dedi. Ayhan Erkal ayrıca bugüne kadar Berkin Elvan'ın katillerinin bulunulamamasına dikkat çekerek Berkin Elvan'ın katili, sadece ona hedef alarak gaz bombası atan polisler değil, Gezi direnişi sırasında talimatı ben verdim, kahraman polisimiz destan yazdı sözleriyle zulme direnen halklara karşı bütün nefretini kusan, ağzını her açtığında nefret suçu işleyen, halk düşmanlarına, faşist çetelere ve tetikçilere destek veren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dır." diye sözlerine ekledi. Açıklamada Gezi'de katledilen diğer canların katillerinin de aynı olduğunu söyleyen Erkal, katillere seslenerek: "Bugün Berkin'in katilini bulamayanlara sesleniyoruz, bizler Berkin'in katillerini tanıyoruz; Ali İsmail Korkmaz'ı, Ethem Sarısülük'ü, Mehmet Ayvalıtaş'ı, Ahmet Atakan'ı, Medeni Yıldırım'ı, Abdullah Cömert'i, Hasan Ferit Gedik'i sokak ortasında katledenlerle, Berkin'imizi katledenler aynı kişilerdir. Katil; polisimiz destan yazdı diyen, başbakan Erdoğan'dır. Katil; sokak ortasında hedef alınarak insanların vurulmasına, gaza boğulmasına neden olan ve polisin elini soğutmayan içişleri bakanıdır. Katil; İstanbul sokaklarını sıkıyönetim günlerine çeviren İstanbul valisi ve il emniyet müdürüdür. Katil faşizme karşı direnen halka, TOMA'sıyla, copuyla, gazıyla saldıran işkenceci polislerdir. dedi. çocuklarımızın, gençlerimizin uğruna canlarını verdikleri eşit, özgür, demokratik bir ülke ve dünyayı kuruncaya kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdürecek, Berkin'in bize bıraktığı ekmeğe ve umuda sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bizi Berkin Elvan ve adalet bekleyen bütün Gezi şehitlerinin davalarının takipçisi olacağını söyleyen Erkal, açıklamasını Katiller ve arkasındaki güçler hak ettiği cezayı alıncaya, yalnız bırakmayan demokratik kitle örgütleri, meslek örgütleri ve siyasi partiler ile basın mensuplarına teşekkür ediyorum sözleriyle bitirdi. Ortadoğu'da Emperyalist Uşaklara Bir Örnek İngiliz Nuri Bilimsel olarak hayatın ispatladığı bir gerçektir; bir yerde zulüm varsa orada direniş vardır. İşgal varsa direniş vardır. Richard Bott'un yolunda yayımlanacak olan OurEmpireStory [İmparatorluğumuzun Tarihi] adlı çalışması Britanya İmparatorluğu'nun tarihinin bir haritasını çizmekte ve gerçekten hayretler uyandırıcı bir istatiği önümüze sermektedir. Bu imparatorluğun varlığını sürdürdüğü her bir güne tebaasının onun egemenliğine karşı gerçekleştirdiği bir isyan hareketi demektir. İmparatorluğun her günü bir isyan! Zulmün olduğu yerde direnişin varlığı bu kadar kesin ve net. Amerikan İmparatorluğunun durumu farklı değil. Tüm vahşeti, küstahlığıyla saldırıyor. Türlü silahları, komploları, işbirlikçi iktidarlarıyla, kurumlarıyla saldırıyor ama yine de Ortadoğu'yu dikensiz gül bahçesine çeviremiyor. Çeviremeyecek de çünkü hiçbir güç halkların özgürlük isteğinden daha büyük değildir. Tabii ki emperyalistler ve işbirlikçileri yıkılmadıkça yeniden ve yeniden deneyecek, halkları teslim almaya çalışacaklardır. Çünkü onlar asalaktırlar ve sömürmeden yaşayamazlar. Ne zamanki halklar örgütlenir emperyalistlere ve işbirlikçilere karşı savaşırlar ne zamanki içlerindeki özgürlük özlemini eyleme dökerler o zaman yıkılır bu işgal ve sömürü düzeni. O zaman özgürlük gerçek olur. İşgalci çoğu zaman kendi ordusundan çok işbirlikçilere bel bağlar. Kendi askeriyle gidip bir Ülkeyi işgal ettiğinde halkın tepkisi daha hızlı uyanır. yabancı der, gavur der halk ve bugün olmasa da yarın ayaklanır. O nedenle zorunlu kalmadıkça kendi askerini işgal için göndermek istemez. Emperyalistlerin yüzyıllara yayılan tecrübesi vardır. Yaşadıklarından ders alır. Zorunlu kalırsa yine de askerini gönderir ama sorunlarını önce işbirlikçilerle çözmeye çalışır. Yani aslında işgal vardır ama gizlidir. Zira işgal eden Amerika, Fransa veya İngiltere değildir. O ülkenin kendi içindendir. Ağacın kurdu kendinden olur deyişi misalidir durum, mesela AKP bizden dir, AKP'liler bu ülke kimliği taşırlar ama tüm politikaları Amerikan'ın politikasıdır. Hatta Amerika' ya nasıl daha iyi sömürmesi gerektiği konusunda akıl verirler ve bununla övünürler. Ulusal onur, haysiyetin zerresi olmaz bu gibi işbirlikçilerde Ortadoğu'da da durum farklı değildir. Suudi Arabistan veya Ürdün Krallarına yada Katar, BAE emirlerine bakınca sözde Araplarla karşılaşılır ancak onların Arap halkıyla tek ilişkileri Amerika, İngiltere, Fransa gibi emperyalistler adına kendi halklarını sömürmektir, onlara gardiyanlık, polislik yapmaktır. O nedenle emperyalist işbirlikçilerinin çoğunun patronlarıyla ya da icraatlarıyla anılır lakapları vardır. Mesela Süleyman Demirel'in lakabı Morrison Süleyman'dır. Abdullah Gül Amerikan'ın posta güvercinidir. İran Şahı Rıza Pehkul küçük şeytan yada bugün ülkemizde katil, hırsız dendiğinde tek bir kişi akla geliyor. İşte Irak tarihinde de İngiliz Nuri vardır. Birinci Emperyalist paylaşım savaşı sonrasında Irak İngiliz işgali altındadır. Britanya her şeyiyle işbirlikçi bir devlet kurmaya çalışır. Çünkü biliyor ki bu topraklarda uzun süre kalamayacaktır, halk ayaklanacaktır. Nitekim daha ilk başlarda İngiltere karşıtı bir ayaklanma olur. Haziran 1920'de Irak'ın güneyindeki Rümeyse'de vergi vermeyi reddeden yerel liderlerden biri tutuklanır. Halkın işgalciye biriken öfkesini taşıran damla olur bu. Halk silahlanır bir kısmı hapishaneyi basarlar, bu kişiyi kurtarırlar. Çevredeki tüm köprü ve demir yolu hatlarını tahrip ederler. Amaçları işgal güçlerine destek gelmesini engellemektir. Böyle başlayan isyan birçok bölgeye yayılır ve tam altı ay sürer. Kurtarıcı İngilizler artık işgalciydi. Halk bunu görmüş ve işgale karşı direniş değişik şekillerde İngilizler gidene dek sürecekti. İngilizlerin önlemi Arap yöneticilerle işgali sürdürmek olacaktı. Suriye'de Kral Faysal vardı ama Fransız işgalciler onu krallıktan atmışlardı. İngilizler onu alıp bu sefer de Irak kralı yaparlar. Kral Faysal işbirlikçiliğini saklamayan biriydi. Bugün Irak'ta hüküm süren Maliki'lerden, Talabani'lerden, Abadi'lerden ya da ülkemizdeki Davutoğlu'dan, Tayyip' ten daha dürüst tü denebilir. Diyordu ki ben Britanya politikasının maşasıyım. İngilizler Kral Faysal' ın yanına başbakan olarak Nuri Es Said'i verirler. Yazar Tarık Ali onu şöyle tanıtıyor: Nuri el said, çok geçmeden iğrenilen bir politikacı tipi olacaktı. Halk arasında utanmaz bir üçkağıtçı olar ak tanı nan Nur i'ye kar şı duy ula n nefret, çoğu kere Irak halkını bir araya getirmeye yetmekteydi. Monarşinin ilk dönemlerinde Bağdat ve Basra'daki kilit toplumsal tabakayı meydana getiren tüccarlar Nuri'yi ve diğer politikacıları her zaman aşağılamışlardı. Yıllar sonra, ülkelerini ziyaret eden bir tarihçiyle konuşan işadamlarından biri, Nuri ve çetesi gibi politikacıların ilişkilerine kadar yozlaşmış insanlar olduğunu anlatmış, Hepsi birer köpekti; köpeklerle anlaşmanın en iyi yolu da onların önüne kemik atmaktır, demişti. İlginç olan, adının bir şekilde kötüye çıkmasının onu neredeyse hiç rahatsız etmemesiydi. Nuri el said'i 'telaşlandıran' tek şey sarayın ya da İngilizlerin gözünden düşmekti. Birbiri ardına senaryolar uyduran ve iktidara süratle geri döneceğini hayal eden takıntılı bir adam olup çıkmıştı. Haliyle bu iktidar müptelalığı, onu vazgeçilmez bir şekilde aşırı dozlu entrikalara dalmaya itmekteydi görüldüğü üzere bugün Irak'ta, Suudi Arabistan'da herhangi bir işbirlikçi iktidardan, ya da ülkemizde AKP'den, Tayyip' ten bir farkı yok, Nuri el said'in mafya yöntemleri, entrikalar, halka karşı terör ve emperyalist efendinin gözünden düşmeme çabası Bu özellikleri halkın ona İngiliz Nuri lakabını takmasına sebep oluyor. İşte emperyalistler böyle işbirlikçiler yoluyla işgallerini yürütüyorlar. Nuri el said 1958' e kadar bazı dönemler uzaklaştırılsa da bir çok kere başbakan yapıldı. Başbakanlığı döneminde petrol işletiminin tamamiyle İngilizlere verilmesinden, onlara kalıcı üsler vermeye kadar her türlü işbirliği yaptı. Irak'ta krallar değişti İngiliz Nuri tekrar ve tekrar başbakan oldu. İngiliz emperyalizmi 2, emperyalist paylaşım savaşından sonra güçten düştü, Amerika güçlendi. İngiliz Nuri Amerika'ya da uşaklık yapmakta bir beis görmedi. Ulusal onuru almayanın kişisel onuru da olmaz. Amerika o dönem Sovyetler Birliği'ne karşı bölgedeki işbirlikçilerini bir araya getirecek bir pakt kurulmasını istiyordu. Böylece Ortadoğu' da kendi gücünü yavaşça arttırmış olacaktı. İngiliz Nuri bu paktın kurulması için en çok koşturanlardan biri oldu. İngiliz Nuri 1955 yılında Sovyetlerle Irak'ın tüm ilişkilerini kopardı. Ve Bağdat paktını yine aynı yıl ilan etti. Irak'la birlikte Britanya, Türkiye, İran ve Pakistan da bu üyesiydiler. Amerika sözde gözlemci statüsündeydi Nuri Es Said emperyalistlerin desteğini aldıkça güçlendi. Güçlendikçe halkın üzerindeki terörünü arttırdı. Çünkü bu gücü sahteydi. Emperyalizmden güç alanlar halklardan hep korkarlar. Irak halkı bu kadar, zulmün ve işbirlikçiliğin hesabını soracaktır bir gün. Bunu İngiliz Nuri de iyi biliyor. Nitekim 14 Temmuz 1958'de Amerikan işbirliğine ve halka karşı uygulanan zulme sonunda isyan eden ordudaki hür subaylar örgütü yönetime el koyar. Abdülkerim Kasım başa geçer. İngiliz Nuri kılıktan kılığa girerek saklanmaya çalışır. İngiliz elçiliğine sığınmayı düşünür ama halkın emperyalistlere öfkesini bildiğinden orasının da güvenli olmadığını anlar. Elçilik halk tarafından kuşatılmıştı. İngiliz Nuri kaçamadan ve saklanamadan bulunur ve bulunduğu yerde kurşuna dizilir. Ama halkın öfkesi büyüktür. Yılların birikmiş sınıf kini vardır. Cesedi paramparça edilip, yakıldı. Buradan sonra Irak süreç içinde bağımsızlığını kazandı işbirlikçiler, katiller, hırsızlar belki bir dönem iktidar olurlar. Halkların örgütsüzlüğünden. Gerçeği hemen anlayamamasından veya bunun gibi türlü sebeplerden iktidarları belki miktar sürebilirde amaaslolan halkın özgürlük, adalet ve ekmek istemidir. Aslolan halkların ulusal onurudur, sömürüsüz bir dünyaya duydukları özlemdir. İşte bu düşüncelerin önünde hiçbir güç duramaz. Bugün Irak'ta Akadiler, Malikiler, Suriye'de IŞİD'ler, Nusralar, Ürdün'de, Suudi Arabistan'da krallar, ülkemizde Tayyipler, AKP' ciler ve Ortadoğu' daki tüm Amerikan uşakları, postacıları, kiralık katilleri hepsi ama hepsi geçicidir. Halkların parçalanmışlığı, M-L önderliklerin zayıflığı da geçicidir. Halklar er ya da geç birleşeceklerdir. Er ya da geç sadece kendi halkına güvenen, sadece Marksist Leninist ideolojiden güç olan önderler çıkacaktır. Ortadoğu halklar birleşecek, savaşacak, İngiliz Nuriler soyunu bu topraktan kazıyacaktır... Alıntılar (Tarık Ali'nin Busin Bağdat' ta kitabından )

8 15 Günlük Gazete SAYI:9 Tarih:13 MART 2015-fiyatı:1TL ABDULLAH CÖMERT DOĞUM GÜNÜNDE UĞRUNA ŞEHİT DÜŞTÜĞÜ HALKIYLA MEZARI BAŞINDA ANILDI Hatay'daki Haziran Ayaklanmasının kızıl günlerinde 3 Haziran 2013'te polisin attığı gaz fişeğinin başına isabet etmesi sonucu 22 yaşında hayatını kaybeden Abdullah Cömert, doğum gününde halkın yoğun katılımıyla anıldı. Anma programı Cömert ailesinin çağrısıyla Abdullah Cömert'in hayatını kaybettiği merkez Defne İlçesi'nin Armutlu Mahallesi'nde başladı. Burada toplanan grup Bedel ödedik, bedel ödeteceğiz, Abdullah Cömert ölümsüzdür, Katillerden hesap sorduk, soracağız, Katil polis hesap verecek sloganları atarken, Cömert'in hayatını kaybettiği yere çiçek bırakıldı. Oğlunun katledildiği yerde konuşan gözü yaşlı anne Hatice Cömert, göz yaşları içerisinde oğlunun yaşamış olsaydı 24 yaşında olacağını belirterek, "8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü gibi güzel bir günde doğdun oğlum. Mekanın cennet olsun dedi. Konuşması sık sık sloganlarla kesilen anne Hatice Cömert, oğlunun hala her sokak başında olduğunu, halkı için şehit düştüğünü ve yaşasaydı yine zulme karşı halkıyla beraber olacağını belirterek bugün oğlumu katledenler sokaklardan çekilin diyor, sokaklar kötü değil, insanlar yaşıyor, insanlar geçiyor burdan, asıl siz gidin. dedi. Annenin konuşmasının ardından söz alan ağabey Adnan Cömert bugün burada dünya emekçi kadınlar gününde gözü yaşlı annemi ve doğum gününde kardeşim Abdullah'ı yalnız bırakmadığınız için hepinize çok teşekkür ediyoruz. dedi. Oğlunun fotoğrafını elinden düşürmeyen gözü yaşlı anne Cömert, daha sonra grupla birlikte oğlunun kabrinin bulunduğu Armutlu Mezarlığı'na kadar yürüdü. Yol boyunca dinmeyen öfkeli sloganlar Abdullah'ın sesi gibi yankılandı sokaklarda. Mezarının başına gelindiğinde annenin feryatları yürekleri dağladı. Anmadan sonra burada da bir teşekkür konuşması yapan anne Cömert, katılan herkese teşekkür ederek oğlunun unutulmamasını istedi. Grup aileye taziyede bulunduktan sonra dağıldı... Altınözü Ortodoskları Altınözlülerden oluşuyor. 10 yıllık zaman diliminde ise bölgeden Antakya şehir merkezine de yerleşimler yaşanmıştır. Tokaçlıda yaşayanların verdiği bilgiye göre; İstanbul'a, yurtdışına ve Antakya merkeze yerleşenlerle birlikte Altınözü doğumlu Arap Ortodoksların sayısı 5000 civarındadır. Anadili Arapça olan buradaki Ortodoks Hıristiyanlar Türkiye tarafından Rum Ortodoks olarak kabul edilir. Buradaki cemaatin etnik kökeni tartışmalıdır, ancak Rum olmadıkları Günümüzde Hatay'ın Altınözü ilçesine bağlı Sarılar mahallesi ve gene Altınözü'ne bağlı Tokaçlı Köyünde yaşamaktadırlar. Mahalli idarede yapılan son değişiklikle beraber Sarılar ve Tokaçlı Altınözü'ne bağlı mahalle statüsü kazandı. Sarılar, Tokaçlı'ya göre daha daha gelişmiş ve kalabalık bir nüfusa sahipken, Tokaçlı daha çok bir köy görünümünde. Osmanlı şeriye sicilleri, tahrir ve temettuat defterleriyle nüfus cetvellerinde, Altınözüllü Arap Ortodoksların yaşadıkları bölge "Cünte" olarak geçmektedir. Kuvvetle muhtemeldir ki Sarılar ve Tokaçlı mahalleleri tek bir bölgeydi. Bölge halk arasında "Cneydo" ya da "Jneydo" olarak bilinmektedir. Burada yaşayanların söylediyine göre Tokaçlı'ya "Jneydo" denmesinin nedeni cenneti andıran manzarası ve yaşanabilir güzel iklimiyle ilgilidir. Arapçada "Jneydo" cennet demektir li yıllarda Altınözü Arap Ortodokslarının nüfusu 3000 civarındayken günümüzde Tokaçlı ve Sarılar'da yaşayan 1000 civarında bir nüfus sözkonusudur. Nüfusun büyük bölümü yurtdışına veya İstanbul'a göç etmiştir de yapılan bir çalışmada; İstanbul'da yaşayan 4721 Rum'un %11 ini Antakyalı Arap Ortodokslar oluşturuyor. Bu 11 lik dilimin büyük çoğunluğu Altınözü doğumlu. AntakyaAltınözü doğumlular genellikle İstanbul Fatihte yaşıyor. İstanbul Rum okullarında okuyan 255 öğrencinin 142 si Antakya kökenlidir. 142 öğrencinin 100 e yakını Altınözü doğumlu. Galata ve Langa okullarının tamamına yakını Antakya ve kesindir. Kiliselerine Arapça ya da Süryanice adlar veren cemaat dini ritüllerini anadilleri olan arapçayla icra ederler. Sarılar Mahallesi ndeki evlerin arasında geçmişi 3.yy a kadar giden Mar Circos Kilisesi bulunuyor. Kilisenin giriş kapısının üzerinde Türkçe olarak "Marcircos Türk Hıristiyan Ortodoks Kilisesi" yazıyor. Kilisenin içinde dini resimler, üstünde de bir çan kulesi var. Giriş kapısının üzerindeki Arapça yazıtta da 1897 tarihi görülür. Bu kilisenin en ilginç özelliği, kilisede görev yapmış papazların dış duvara bitişik olarak gömülmeleridir. Ortodoks kiliselerinde pek görülmeyen bu durum Arap ortodokslarına özgüdür. Tokaçlı'da bulunan kilise ise aynı zamanda önemli bir tarihi kalıntı. Evlerin arasındaki Meryem Ana Kilisesi, eski dönemlerde inşa edilmiştir. Ancak kaçıncı yy dan kaldığı bilinmemektedir. Günümüzdeki son haliniyse 1891 yılında kavuşmuştur. Giriş kapısının üzerinde Türkçe olarak "TC. Maria Ana Rum Ortodoks Kilisesi" yazısı, kapısının yanında da Eski Ahit te söz edilen on emirin anlatıldığı mermer yazıtlar vardır. Çatısına bitişik bir çan kulesi de bulunmaktadır. Tokaçlı da Ortodokslarca kutsal kabul edilen Yuhanna, Meryem Ana ve Aziz İlyas adında üç ziyaretgah bulunmaktadır. Köyün yakınlarında da Mermenis olarak adlandırılan ve Bizans İmparatoru RomanosDiogenes in mezarı olduğu kabul edilen bir ziyaret daha vardır. Türkiye de yedi ayrı yerde cemaati bulunan Antakya Rum Patrikliği nin resmi bir temsilciliği yoktur. Dini açıdan Samandağ ve Altınözü cemaatleri Lazkiye Metropolitliği ne, İskenderun, Arsuz ve Mersin cemaatleri Halep Metropolitliği ne, Antakya merkezindeki cemaat ise doğrudan Şam daki Antakya Rum Ortodoks Patrikliği ne bağlıdır. Arap dili ve kültürünün belirgin olduğu köyde, başka bir Hıristiyan kültüründe rastlanmayan isimlere burada rastlıyoruz. Örneğin Müslümanlarda çok yaygın olan Abdullah ismi Altınözü Hıristiyanlarında da yaygın. Köyde yaşayanların verdiği bilgiye göre bunun nedeni müslüman etkisinden çok arap etkisi tarihli Cünte nüfus cetvelini incelediğimizde Abdullah isminin eskiden beri yaygın olduğunu görmekteyiz. 194 erkeğin sayıldıgı nüfus cetvelinde 26 Abdullah ismine rastlanmaktadır. Bu da Altınözü Arap Ortodokslarını Türkiyedekiortodokslarda n ayıran önemli bir özelliklerden biri. Düğünleri, atasözleri vb. folklorik öğeleri arapça yaşayan araportadokalar çocuklarına arapça okuma yazma öğretmemelerinden dolayı bu özgün kültürleri tehlike altındadır. KAYNAKLAR BOA NFSD Gömlek No:3720 / 1265 Haleb eyaleti, Antakya sancağı Süveydiye kazası, reaya defteri. m/forum.asp?fislem=ceva plar&kategoriid=4&ustid = e.com/2011/04/altinozuhatay/ haber.php?haberno= Ufuk Şafak

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012

İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012 15 Mart 2012 Perşembe günü işlerinden atılan Asilçelik işçileri Bursa nın Orhangazi ilçesi cumhuriyet meydanında basın açıklamasıyla İşimizi İstiyoruz talebini dile getirdikleri ve işlerine geri dönene

Detaylı

Bayramın ikinci günü olan 26 Ekim Cuma günü, TAYAD lı Aileler bayramlaşmak için kahvaltıda bir araya geldiler.

Bayramın ikinci günü olan 26 Ekim Cuma günü, TAYAD lı Aileler bayramlaşmak için kahvaltıda bir araya geldiler. İSTANBUL TAYAD lı Aileler Bayram Kahvaltısında Bir Araya Geldiler Bayramın ikinci günü olan 26 Ekim Cuma günü, TAYAD lı Aileler bayramlaşmak için kahvaltıda bir araya geldiler. Kahvaltıdan önce yapılan

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: Gezi Parkından dünyaya yansıyan ses daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi sesidir. Tarih : 15.06.2013 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye de görev yapan yabancı

Detaylı

Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar,

Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar, Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar, Anadolu coğrafyasında bazı yerler vardır... O yerler, şehirler, kasabalar, beldeler,

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Kılıçdaroğlu: İş adamı konuşuyor tehdit, gazeteci konuşuyor tehdit, belediye başkanı konuşuyor tehdit, ne olacak tehditlerin sonu? Tarih : 04.06.2011 -BATMAN MİTİNGİ- Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu,

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Ankara Sincan da halka hitap etti

Başbakan Yıldırım, Ankara Sincan da halka hitap etti Başbakan Yıldırım, Ankara Sincan da halka hitap etti Nisan 14, 2017-7:12:00 AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, Ankara Sincan ilçesi Lale Meydanı'nda mitinge katılarak vatandaşlara hitap

Detaylı

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı Cumhuriyet Halk Partisi Bodrum İlçe Örgütü Yalıkavak Mahalle Temsilciliği tarafından geniş katılımlı birlik ve dayanışma

Detaylı

19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ

19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ 19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI 19.09.2014 Bugün 19 Eylül. Bugün bu ülkenin mühendis, mimar ve şehir plancılarının örgütü TMMOB nin mücadele dolu tarihi açısından

Detaylı

BİR GRUP EĞİTİM-SEN ÜYESİ GÖREVİNDEN AYRILAN MUSTAFA ÖZCAN ALEYHİNE EYLEM YAPTI

BİR GRUP EĞİTİM-SEN ÜYESİ GÖREVİNDEN AYRILAN MUSTAFA ÖZCAN ALEYHİNE EYLEM YAPTI BİR GRUP EĞİTİM-SEN ÜYESİ GÖREVİNDEN AYRILAN MUSTAFA ÖZCAN ALEYHİNE EYLEM YAPTI Bodrum İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Özcan ın kurum değişikliği ile Ankara Gölbaşı belediye başkan yardıcılığı görevine

Detaylı

ESP/SOSYALİST KADIN MECLİSLERİ

ESP/SOSYALİST KADIN MECLİSLERİ BASINA VE KAMUOYUNA Erkek egemen kapitalist sistemde kadınların en önemli sorunu 2011 yılında da kadına yönelik şiddet olarak yerini korudu. Toplumsal cinsiyetçi rolleri yeniden üreten kapitalist erkek

Detaylı

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ın Elbistan İlçesi nde siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Seyranbağları Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini ziyaret etti

Başbakan Yıldırım, Seyranbağları Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini ziyaret etti Başbakan Yıldırım, Seyranbağları Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini ziyaret etti Ekim 01, 2016-1:20:00 Başbakan Binali Yıldırım, 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü dolayısıyla Seyranbağları Huzurevi

Detaylı

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : www.urfastar.com Tarih: 26.01.

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : www.urfastar.com Tarih: 26.01. Günlük Haber Bülteni 27.01.2015 İnternet Haber Sitesi : www.urfastar.com Tarih: 26.01.2015 İnternet Haber Sitesi : www.sanlıurfa.com Tarih: 26.01.2015 İnternet Haber Sitesi : www.haberler.com Tarih: 26.01.2015

Detaylı

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi: www.sanliurfa.com

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi: www.sanliurfa.com Günlük Haber Bülteni 13.03.2015 İNTERNET HABERLERİ İnternet Haber Sitesi: www.sanliurfa.com Tarih:12.03.2015 İNTERNET HABERLERİ İnternet Haber Sitesi: www.sabah.com.tr Tarih:12.03.2015 İNTERNET HABERLERİ

Detaylı

TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR

TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR 4.19.4 TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR 1) Dosya No : 2013/551 E. : Ankara 17. Asliye Ceza si : 1- TMMOB YK Başkanı Mehmet Soğancı 2- TMMOB Genel Sekreteri N. Hakan Genç :2911 sayılı Toplantı ve Gösteri

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU 1. DIŞ. CADDE - GECE 1 FADE IN: Saat 22:30. 30 yaşında bir gazeteci olan Eren caddede araba sürmektedir. Bir süre sonra kırmızı ışıkta durur. Yan koltukta bulunan fotoğraf

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu Şubat 03, 2017-5:56:00 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi'nin ve yapımı tamamlanan

Detaylı

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi 6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi Kahramanmaraş ın Ekinözü İlçesine bağlı Alişar Köyünde 54 Yaşındaki Mehmet Göyün 6 Çocuğu ile birlikte tek göz kerpiç odanın içinde verdiği yaşam Mücadelesi yürekleri

Detaylı

Ýstanbul hastanelerinde GREV!

Ýstanbul hastanelerinde GREV! Ýstanbul hastanelerinde GREV! Onaylayan Administrator Wednesday, 20 April 2011 Orijinali için týklayýn Doktorlar, hemþireler, eczacýlar, diþ hekimleri, hastabakýcýlar, týp fakültesi öðrencileri ve taþeron

Detaylı

Nasuh Mitap ı Ankara dan tanırım. Kendisi hakkında bir şey yazmayacağım.

Nasuh Mitap ı Ankara dan tanırım. Kendisi hakkında bir şey yazmayacağım. Nasuh Mitap ı Ankara dan tanırım. Kendisi hakkında bir şey yazmayacağım. Cenaze namazıyla yapılan cenaze törenine bir kere daha canım sıkıldı da diyemeyeceğim Devrimcilerin bu türlü davranışlarına alıştık

Detaylı

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47 Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığında, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneğinin girişimleriyle Yunanistan'dan gelen Batı Trakyalı öğrencilerle

Detaylı

Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için

Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için 8 MART TA ALANLARA! 8 Mart, kadın işçilerin daha iyi çalışma koşulları için verdikleri mücadeleyi yaşamlarıyla ödedikleri bir

Detaylı

Beykozlu Şehidimiz Er Erhan TERLETME ye Son Görev - Özgün Haber

Beykozlu Şehidimiz Er Erhan TERLETME ye Son Görev - Özgün Haber 1 / 6 Hatay İskenderun'da haince planlanan pusuda hayatını kaybeden Beykozlu şehidimiz Deniz Topçu Er Erhan TERLETME'ye son görev için bütün İstanbul bir araya geldi. Beykozlu şehidimiz sabah saatlerinde

Detaylı

Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Dizeleriyle başladı.

Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Dizeleriyle başladı. Kahramanmaraş Platformu ndan Şenliği Kadın Cumhuriyet On bir kadın derneğinden oluşan Kahramanmaraş Kadın Platformu, Müftülük Meydanı nda düzenledikleri Cumhuriyet Şenliği ile Cumhuriyet in önemine dikkat

Detaylı

Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız

Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız 1 MAYIS Cumhuriyet Halk Partisi Bodrum İlçe Bayramı 1 Mayıs nedeniyle yayınladığı mesaj şöyle: İşçilerin birlik ve dayanışma günü olan, 1 Mayıs ın, tüm dünya ve ülkemiz

Detaylı

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 1 MAYIS 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETKİNLİĞİ SANATSAL ETKİNLİKLER

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 1 MAYIS 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETKİNLİĞİ SANATSAL ETKİNLİKLER 9TOPLUMSAL ETKİNLİKLER 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 1 MAYIS 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETKİNLİĞİ SANATSAL ETKİNLİKLER 11111 260 01 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 11111 262 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR

Detaylı

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış MERAKLI KİTAPLAR 3. B A S I M Çocuklarla İlgili Her Türlü Faaliyette, Çocuğun Temel Yararı, Önceliklidir! 2 Süleyman Bulut Anne Ben Yapabilirim 4 Süleyman

Detaylı

İlerici Kadınlar Kimdir?

İlerici Kadınlar Kimdir? İlerici Kadınlar Kimdir? Türkiye de AKP iktidarı ile ivme kazanan piyasacılık ve gericilik kadınlar üzerindeki baskıyı daha da artırmıştır. Özellikle son on yılda toplumsal yaşamın dincileştirilmesi kadın

Detaylı

MAYIS 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

MAYIS 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili MAYIS 2014 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Aydıncık CHP İlçe Yönetim Kurulu ve Belediye

Detaylı

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır!

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır! 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır! Clara Zetkin haklı olarak Kadının özgürlüğünün, tüm insanoğlunun özgürlüğü gibi, emeğin sermayenin

Detaylı

KARANLIKTA FİLİZLENEN TOHUM

KARANLIKTA FİLİZLENEN TOHUM KARANLIKTA FİLİZLENEN TOHUM ÊMILE ZOLA-GERMINAL Kara elmas Nice canlar yaktı, nice gülüşleri söndürdü yüzyıllardır. Milyonlarca madenci indi yerin derinlerine, kimisi çıkamadı, kimisi canının yarısını

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin Bir bahar günü. Doğa en canlı renklerine büründü bürünecek. Coşku görülmeye değer. Baharda okul bahçesi daha bir görülmeye değer. Kıpır kıpır hareketlilik sanki çocukların ruhundan dağılıyor çevreye. Biz

Detaylı

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU. NİSAN AYI 1. ve 2. HAFTASINDA NELER YAPTIK?

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU. NİSAN AYI 1. ve 2. HAFTASINDA NELER YAPTIK? DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU NİSAN AYI 1. ve 2. HAFTASINDA NELER SERBEST ZAMAN YAPTIK? Çocuklara sporun önemi anlatıldı ve her sabah spor yaptırıldı. Çocuklar ilgi köşelerinde öğretmen rehberliğinde serbest

Detaylı

Genel Başkanımız Haydar Arslan ın okuduğu basın açıklaması metni aşağıdadır. KGM Önünde Basın Açıklaması Yaptık

Genel Başkanımız Haydar Arslan ın okuduğu basın açıklaması metni aşağıdadır. KGM Önünde Basın Açıklaması Yaptık Sendikamız Yapı-Yol Sen 12 Nisan 2012 tarihinde Karayolları Genel Müdürlüğü önünde ve eşzamanlı olarak tüm şube binaları önünde, Otoyol ve Köprülerin özelleştirilmesi, görevde yükselme ve unvan değişikliği

Detaylı

Şimdi fazla ileri gitmiş bu gerici diktatörlüğü terbiye etmek, mümkünse biraz değiştirip halka kabul ettirmek istiyorlar.

Şimdi fazla ileri gitmiş bu gerici diktatörlüğü terbiye etmek, mümkünse biraz değiştirip halka kabul ettirmek istiyorlar. Boyun eğmeyenler bu yana BU DÜZENİ SIFIRLA AKP eliyle sürdürülen gerici diktatörlük Türkiye'nin kaderi değildir. Bu diktatörlük bir kaza veya arızanın sonucu ortaya çıkmış da değildir. Sömürü düzeni kendini

Detaylı

İnsan Okur. Resimleyen: Reha Barış MERAKLI KİTAPLAR

İnsan Okur. Resimleyen: Reha Barış MERAKLI KİTAPLAR İnsan Okur Resimleyen: Reha Barış MERAKLI KİTAPLAR 2 Süleyman Bulut İnsan Okur 4 Süleyman Bulut İnsan Okur Süleyman Bulut Ben küçükken, büyükler hep aynı soruyu sorardı: Büyüyünce ne olmak istiyorsun?

Detaylı

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ Kendinizden biraz bahseder misiniz? -1969 yılında Elazığ'da dünyaya geldim. İlk orta ve liseyi orada okudum. Daha sonra üniversiteyi Van 100.yıl Üniversitesi'nde okudum. Liseyi

Detaylı

ULUSLARARASI İŞÇİ DAYANIŞMASI DERNEĞİ. Meslek Liseliler Ne Yaşıyor? Ne İstiyor? Boyun Eğme. Mücadele Et!

ULUSLARARASI İŞÇİ DAYANIŞMASI DERNEĞİ. Meslek Liseliler Ne Yaşıyor? Ne İstiyor? Boyun Eğme. Mücadele Et! ULUSLARARASI İŞÇİ DAYANIŞMASI DERNEĞİ Meslek Liseliler Ne Yaşıyor? Ne İstiyor? Boyun Eğme Mücadele Et! Boyun Eğme Mücadele Et! Patronlar meslek lisesi öğrencilerini sömürülecek işçi olarak görüyorlar!

Detaylı

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış; Yemek Temel, Almanya'dan gelen arkadaşı Dursun'u lokantaya götürür. Garsona: - Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et! der. Dursun: - Baa da aynısından... Ama üstüne etme!.. Ölçüm Bir asker herkesin

Detaylı

Ağustos 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Ağustos 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili Ağustos 2013 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Tarsus CHP İlçe Örgütünü ziyaret ederek,

Detaylı

Uluslararası Üniversiteler Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Darbeci Kurşununa Hedef Oldu

Uluslararası Üniversiteler Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Darbeci Kurşununa Hedef Oldu GÜNÜN MANŞETLERİ 23 Temmuz 2016 Cumartesi 11:52 Uluslararası Üniversiteler Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Darbeci Kurşununa Hedef Oldu FETÖ darbe girişimi olaylarında darbecilerin hedefinde UIC Yönetim

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Cennet, Tanrı nın Harika Evi

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Cennet, Tanrı nın Harika Evi Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Cennet, Tanrı nın Harika Evi Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Lazarus Uyarlayan: Sarah S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2010 Bible

Detaylı

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti Nisan 20, 2017-11:17:00 Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde, 26 ülkeden, "39. TRT Uluslararası 23 Nisan

Detaylı

ETKİNLİKLERİN İLK HAFTASINDA AŞAĞIDA BELİRTİLEN ÇALIŞMALAR GERÇEKLEŞTİRİLMİŞTİR.

ETKİNLİKLERİN İLK HAFTASINDA AŞAĞIDA BELİRTİLEN ÇALIŞMALAR GERÇEKLEŞTİRİLMİŞTİR. . ETKİNLİKLERİN İLK HAFTASINDA AŞAĞIDA BELİRTİLEN ÇALIŞMALAR GERÇEKLEŞTİRİLMİŞTİR. OKULUMUZDA AYNI GÜN İÇİNDE TÜM ŞUBELERİMİZDE ÖĞRETMENLERİMİZİN ÖZVERİLİ KATILIM İLE 15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNİN ENGELLENMESİ

Detaylı

Bir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$

Bir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$ ilk yar'larımızın değerli dostları, çoktandır ekteki yazıyı tutuyordum, yeni gönüllülerimizin kaçırmaması gereken bir yazı... Sevgili İbrahim'i daha önceki yazılarından tanıyanlar ekteki coşkuyu çok güzel

Detaylı

Cennet, Tanrı nın Harika Evi

Cennet, Tanrı nın Harika Evi Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Cennet, Tanrı nın Harika Evi Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Lazarus Uyarlayan: Sarah S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2010 Bible

Detaylı

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi Erdoğan, "OHAL uygulaması kesinlikle demokrasiye, hukuka ve özgürlüklere karşı değildir" dedi. 21.07.2016 / 09:56 Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından

Detaylı

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. İşçi Cephesi: Direnişiniz nasıl başladı? Kazova dan bir işçi: Bizim direnişimiz ilk önce 4 aylık maaşımızı, kıdem ve tazminat

Detaylı

Başbakan Yıldırım, 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı sonrası basın çadırını ziyaret etti

Başbakan Yıldırım, 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı sonrası basın çadırını ziyaret etti Başbakan Yıldırım, 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı sonrası basın çadırını ziyaret etti Ekim 23, 2016-8:39:00 Başbakan Binali Yıldırım, "Peşmerge güçleri Başika kasabasını DEAŞ'tan temizlemek için

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı

2016 YILI DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

2016 YILI DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2016 YILI DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO- 23 OCAK 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ YAŞAM HAKKI İHLALLERİ ÖLÜ YARALI YARGISIZ İNFAZ (Keyfi Öldürme,

Detaylı

2016 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

2016 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2016 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO- 19 EKİM 2016 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ YAŞAM HAKKI İHLALLERİ ÖLÜ YARALI YARGISIZ İNFAZ (Keyfi

Detaylı

Polis Taksim Meydanı'na girdi

Polis Taksim Meydanı'na girdi On5yirmi5.com Polis Taksim Meydanı'na girdi Gezi Parkı eylemlerinin 15. gününde polis, Taksim Meydanı na girdi. AKM ve Cumhuriyet Anıtı ndaki afişler söküldü, barikatlar da kaldırıldı. Yayın Tarihi : 11

Detaylı

ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE. Ekim 2013 Sayı 1. Yazar; HARUN ŞEN

ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE. Ekim 2013 Sayı 1. Yazar; HARUN ŞEN ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE Ekim 2013 Sayı 1 Yazar; HARUN ŞEN 1 İçindekiler KALDIRIMLAR 1... 3 DİYET... 4 ÇOCUKLARINIZA ZAMAN AYIRIN... 5 2 KALDIRIMLAR I Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; Yürüyorum, arkama

Detaylı

GÜL-AY Basın-Meslek İlkelerine Uyar. Yazı ve ilanlar imza sahiplerine aittir. Köşe yazılarına ücret ödenmez. Makalelerinden kendileri sorumludur.

GÜL-AY Basın-Meslek İlkelerine Uyar. Yazı ve ilanlar imza sahiplerine aittir. Köşe yazılarına ücret ödenmez. Makalelerinden kendileri sorumludur. 06 EKİM 2014 REKLAM HABERLER Gül-Ay - Sayfa 3 06 EKİM 2014 Gül-Ay - Sayfa 5 HABERLER Erdemli de üzüm festivali yapıldı Erdemli'ye bağlı Üzümlü köyünde Üzüm festivali yapıldı. Erdemli Belediyesi tarafından

Detaylı

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular hazır olun düşüyoruz diyor. Düşüyoruz ama ben dâhil

Detaylı

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 27.03.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk - Günaydın Günü parlatan gözler. Havayı yumuşatan nefes. Yüzlere gülücük dağıtan dudaklar. Konuşmadan anlatan kaşlar. Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk - Günaydın Günaydın...

Detaylı

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ Ron D. BURTON U.R. Başkanı 2013 14 Gürkan OLGUNTÜRK U.R. 2430. Bölge Guvernörü 2013 14 H.Ediz PARLAR 3. Grup Guvernör Yardımcısı Perihan SEFEROĞLU (Başkan) Serkan SOLAK (Asbaşkan) Hüseyin MURSAL (Kulüp

Detaylı

Onlar konuşur, AK Parti yapar

Onlar konuşur, AK Parti yapar Onlar konuşur, AK Parti yapar Nisan 21, 2015-8:15:00 AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti'nin vadettiği şeyleri kesinlikle yapacağının altını çizdi. Davutoğlu, Ankara Atatürk Spor

Detaylı

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!.. BABAN GELİRSE ÇAĞIR BENİ OĞUL.. Çanakkale destanının 99. yıl dönümünü yaşadığımız günlere saatler kala yine bir Çanakkale k ahramanının hikayesiyle karşınızdayım.. Değerli okuyucular; Hak için, Hakikat

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 SÖZCÜ / AKP de bir kişi konuşur, diğerleri asker gibi bekler! Tarih : 06.01.2012 CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu hem AKP deki tek adamlığı hem de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın üslubunu ve liderliğini

Detaylı

MART 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

MART 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili MART 2014 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. CHP Mersin Büyükşehir ve ilçe belediye başkan adaylarının

Detaylı

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR BALIKESİR - 30.09.2014 HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR Balıkesir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hüseyin Gündoğdu, Ankara ve Hatay Tabip odaları üyelerinin Gezi Parkı olayları sürecinde hukuka aykırı

Detaylı

Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı'na Kürtler Katıldı mı? Atatürk şehitlere ihanet etmiş! DTP'li Muş milletvekili Sırrı Sakık Çanakkale Şehitlikleri'ni gezmiş ve şu açıklamalarda bulunmus: "Bu ülkede burada

Detaylı

Fransa'da, Hz. Muhammed'e hakaret içeren karikatürleri yayınlayan Fransız Dergisi'ne baskın düzenlendi ve 12 kişi öldürüldü.

Fransa'da, Hz. Muhammed'e hakaret içeren karikatürleri yayınlayan Fransız Dergisi'ne baskın düzenlendi ve 12 kişi öldürüldü. Alişan HAYIRLI Fransa'da, Hz. Muhammed'e hakaret içeren karikatürleri yayınlayan Fransız Dergisi'ne baskın düzenlendi ve 12 kişi öldürüldü. Şimdi Müslümanlar ikiye bölünecek... 1-Bu baskını tasvip edenler,

Detaylı

''Hepimiz Atatürk'üz''

''Hepimiz Atatürk'üz'' ''Hepimiz Atatürk'üz'' Mustafa Kemal Atatürk tüm yurtta anıldığı gibi Beşiktaş'ta da törenlerle anıldı. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal Atatürk'ün 74. ölüm yıldönümünü anma gününde özel bir mesaj

Detaylı

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi. Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmasa

Detaylı

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu! Kaybolmasınlar Diye Mesleğini sorduklarında ne diyeceğini bilemezdi, gülümserdi mahçup; utanırdı ben şairim, yazarım, demeye. Bir şeyler mırıldanırdı, yalan söylememeye çalışarak, bu kez de yüzü kızarırdı,

Detaylı

Kadınlar kimsenin namusu değildir

Kadınlar kimsenin namusu değildir Kadınlar kimsenin namusu değildir Son dönemlerde medyada namus cinayetlerine sıkça rastlanmaya başlandı. Kadınlarımız vahşice öldürüldü. Bu tür insan hakları ihlallerinin yapıldığı olaylar karşısında sessiz

Detaylı

Gezi Parkı Araştırması. GEZİ PARKI ARAŞTIRMASI Kimler, neden oradalar ve ne istiyorlar?

Gezi Parkı Araştırması. GEZİ PARKI ARAŞTIRMASI Kimler, neden oradalar ve ne istiyorlar? GEZİ PARKI ARAŞTIRMASI Kimler, neden oradalar ve ne istiyorlar? ARAŞTIRMA Araştırmayı nasıl yaptık? 6 7 Haziran Perşembe ve Cuma günleri Her 2 saatlik zaman diliminde 400 kişiyle görüşerek Gezi Parkı alanına

Detaylı

DALKARA'DAN PAZARCIK TA GÖVDE GÖSTERİSİ

DALKARA'DAN PAZARCIK TA GÖVDE GÖSTERİSİ DALKARA'DAN PAZARCIK TA GÖVDE GÖSTERİSİ Cumhuriyet Halk Partisi 25.Dönem Kahramanmaraş Milletvekili Adayı Efsane Başkan Kamil Dalkara memleketi Pazarcık ta Gövde gösteri yaptı. CHP Kahramanmaraş Milletvekili

Detaylı

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU Nereden geliyor bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme isteğim? Kim verdi düşünce deryalarında özgürce dolaşmamı sağlayacak özgüven küreklerimi? Bazen,

Detaylı

Bodrumlu seçmenden yoğun katılım

Bodrumlu seçmenden yoğun katılım Bodrumlu seçmenden yoğun katılım Kocadon ve CHP ye Demir, CHP ye katılan vatandaşlara rozet taktı CHP li Başkan Kocadon: Barışa en yakın parti CHP dir CHP li Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, CHP

Detaylı

CAN ATAKLI SAAT SAAT AÇIKLADI...

CAN ATAKLI SAAT SAAT AÇIKLADI... CAN ATAKLI SAAT SAAT AÇIKLADI... Gazeteci Can Ataklı darbe gecesini aydınlatmaya kararlı. Ataklı yine flaş değerlendirmelerde bulundu. Habertürk TV'de Didem Arslan Yılmaz'ın sunduğu 'Türkiye'nin Nabzı'

Detaylı

Asgari ücret 1900 net! DİSK ten basın açıklaması

Asgari ücret 1900 net! DİSK ten basın açıklaması Asgari ücret 1900 net! DİSK ten basın açıklaması 8 Aralık öğlen saat 12 de Mecidiyeköy de toplanan DİSK yönetimi ve işçiler asgari değil insanca yaşam, asgari ücret, bin dokuz yüz net taleplerini dile

Detaylı

AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE

AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE Portal Adres AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE : www.gorelesol.com İçeriği : Gündem Tarih : 06.10.2014 : http://www.gorelesol.com/haber/haber_detay.asp?haberid=19336 1/3 AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE 2/3 AHMET ÖNERBAY

Detaylı

iyi günler sevgili ilk yar'larımızın değerli dostları, Bugün geçmişlere gideceğiz, çünkü yakınlarda kulaklarını çok çınlatmıştık... Ne kadar güzel bir örnek çalışmaydı öğretmenlerimizin sevgili Ahmet Hocamızın

Detaylı

CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY

CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY CHP Bodrum İlçe Başkanı Recai Seymen, 29 Kasım Pazar günü yapılacak olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İlçe Kongresinde ilçe başkanlığına tekrar aday olduğunu

Detaylı

Karanlığa Hayır! 8 Mart ın Aydınlığında Buluşuyoruz! HER YERDEYİZ!

Karanlığa Hayır! 8 Mart ın Aydınlığında Buluşuyoruz! HER YERDEYİZ! Karanlığa Hayır! 8 Mart ın Aydınlığında Buluşuyoruz! HER YERDEYİZ! 2 3 Dünya kadınlarının kapitalist erkek egemen sisteme başkaldırışının direniş tarihidir 8 Mart. 1857 yılının 8 Mart ında Amerika nın

Detaylı

olduğunu fark etti. Takdir ettiği öğretmenleri gibi hatta onlardan bile iyi bir öğretmen olacaktı.

olduğunu fark etti. Takdir ettiği öğretmenleri gibi hatta onlardan bile iyi bir öğretmen olacaktı. MUSA TAKCI KİMDİR? İyi bir öğretmen, koruyucu bir ağabey, saygılı bir evlat, şefkatli bir baba, merhametli bir eş, çok aranan bir kardeş, güçlü bir şair, disiplinli bir yazar, hayırlı bir insan, güzel

Detaylı

Cadı böyle diyerek süpürgesine bindi. Daha yüz metre uçmadan. paldır küldür yere düştü. Ağaçtaki kargalar Gak gak diye güldüler.

Cadı böyle diyerek süpürgesine bindi. Daha yüz metre uçmadan. paldır küldür yere düştü. Ağaçtaki kargalar Gak gak diye güldüler. MASAL CADISI Masal Cadı sının canı sıkılıyordu. Ormandaki kulübesinde tek başına otururdu. Yıllardır insan yüzü görmemişti. Bu gidişle bütün yeteneklerim kaybolacak, diye düşünüyordu. Süpürgemle uçabileceğimi

Detaylı

İstanbul, AK Parti ile güzel

İstanbul, AK Parti ile güzel İstanbul, AK Parti ile güzel Aralık 05, 2013-5:15:52 AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul adayının yine Kadir Topbaş olduğunu söyledi. İstanbul'da iki dönem Büyükşehir Belediye

Detaylı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi

Detaylı

TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI

TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA 2016-2017 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ün 1928 yılında Ankara

Detaylı

Neden TMMOB? Kıyı Kanunu, Mera Kanunu, 2B Kanunu gibi yasal düzenlemelere, Kentlerin yağmalanmasını amaç edinen kentsel dönüşüm politikalarına,

Neden TMMOB? Kıyı Kanunu, Mera Kanunu, 2B Kanunu gibi yasal düzenlemelere, Kentlerin yağmalanmasını amaç edinen kentsel dönüşüm politikalarına, Neden TMMOB? Çünkü TMMOB; Gezi Parkı direnişinin destekleyicisi, Taksim Dayanışması'nın katılımcısı olan TMMOB'nin bir gece yarısı operasyonuyla yetkilerinin alınması AKP'nin TMMOB'den intikam alma girişimidir.

Detaylı

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de Onaylayan Administrator Wednesday, 20 April 2011 Orijinali için týklayýn Saðlýk emekçilerinin 2 gün süren grevleri baþladý. Ülke genelindeki hastanelerin nereyse tamamýnda hastanede

Detaylı

Doğum günün kutlu olsun Büyük Usta

Doğum günün kutlu olsun Büyük Usta Doğum günün kutlu olsun Büyük Usta Şubat 27, 2012-12:21:43 Başbakan Erdoğan'ı Esenboğa Havalimanı'nda, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı

Detaylı

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMİ BİR DERS Genç adam evlendiğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara

Detaylı

İNSANLIĞIN SAVAŞI YENDİĞİ YER; ÇANAKKALE SAVAŞ ALANLARI PROJESİ (TR-12-539-2007-R5)

İNSANLIĞIN SAVAŞI YENDİĞİ YER; ÇANAKKALE SAVAŞ ALANLARI PROJESİ (TR-12-539-2007-R5) Eylem 1.2 Gençlik Girişimleri Projesi İNSANLIĞIN SAVAŞI YENDİĞİ YER; ÇANAKKALE SAVAŞ ALANLARI PROJESİ (TR-12-539-2007-R5) DALGALAN SEN DE ŞAFAKLAR GİBİ EY ŞANLI HİLÂL OLSUN ARTIK DÖKÜLEN KANLARIMIN HEPSİ

Detaylı

Diyarbakır ve Yüksekova da kayıplarının failleri soruldu

Diyarbakır ve Yüksekova da kayıplarının failleri soruldu Diyarbakır ve Yüksekova da kayıplarının failleri soruldu İHD ve kayıp yakınları, faile meçhul cinayetlere kurban giden ve kaybedilenlerin faillerini Diyarbakır ve Yüksekova da bu hafta da biraraya gelerek

Detaylı

Destek Personeli Eğitimleri

Destek Personeli Eğitimleri 2.Dönem eczane çalışanlarının Destek Personeli Eğitimleri 28 Aralık 2009 tarihinde başladı 9 Valimiz Sayın Zübeyir KEMELEK 15 Aralık 2009 tarihinde Yönetim Kurulumuzu ziyaret etti.. İstanbul Ecza Koop'la

Detaylı

Yüreğimize Dokunan Şarkılar

Yüreğimize Dokunan Şarkılar On5yirmi5.com Yüreğimize Dokunan Şarkılar Gelmiş geçmiş en güzel Türkçe slow şarkılar kime ait? Bakalım bizlerin ve sizlerin gönlünde yatan sanatçılar kimler? Yayın Tarihi : 6 Ocak 2010 Çarşamba (oluşturma

Detaylı

Birbirimize anlatacağımız ne çok şey var; düşündünüz mü? İşte bu yazma nedenlerimden biri. İlki...

Birbirimize anlatacağımız ne çok şey var; düşündünüz mü? İşte bu yazma nedenlerimden biri. İlki... Bir şairin seyir defteri Prof. Dr. Göksel Altınışık Gelinciğin Yalnızlığı Bir ömrü damıtsak ne kalır geriye? Benimkinden, en azından şu ana dek yaşanan kadarından, sözcükler kalıyor. Bir mucize bu benim

Detaylı

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin kökünden kahverengi, pırıl pırıl bir şerit uzanıyordu.

Detaylı

Güneş (Kıbrıs) 17 11 2014

Güneş (Kıbrıs) 17 11 2014 Güneş (Kıbrıs) 17 11 2014 Demokrat Bakış (Kıbrıs) 17 11 2014 www.kibrisinternetgazetesi.com 17 11 2014 EROĞLU, KARTAL BELEDİYE BAŞKANI ÖZ VE TC ESKİ BAKANLARINDAN GÜREL İ KABUL ETTİ CUMHURBAŞKANI EROĞLU,

Detaylı

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ VAKFI ADIGÜZEL ANAOKULU GÖKYÜZÜ SINIFI KASIM AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ VAKFI ADIGÜZEL ANAOKULU GÖKYÜZÜ SINIFI KASIM AYI KAVRAM VE ŞARKILAR RENKLER Ben bir küçük ressamım Pembe sarı boyarım Yeşil yeşil ormanlar Mavi mavi denizler Turuncudur portakal Gökte sarı güneş var Fırça kalem ve kağıt Olmazsa resim olmaz Reklerle oynamaktan Hiç bir çocuk

Detaylı