21. Yüzyıla Türkiye damga vuracak

Transkript

1 AK PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANLIĞI TEŞKİLAT İÇİ HAFTALIK BÜLTENİ YIL: 2013 SAYI : ARALIK Yüzyıla Türkiye damga vuracak Millete Hizmet Yolu'nda programında vatandaşlara seslenen Başbakanımız Erdoğan, Türkiye'nin bugün dünyada sözü dinlenen bir ülke olduğunu belirtirken Türkiye için 21. yüzyıldaki hayalini anlattı. Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye, bizim çabalarımız sayesinde, eskiye oranla, bölgesinde ve dünyada sözü çok daha fazla dinlenen, tezleri çok daha fazla dikkate alınan, bölgesinin lideri bir pozisyona gelmiştir. İnanıyorum ki, 21'inci yüzyıl, Türkiye'nin her bakımdan güçlendiği, Türkiye'nin damgasını vurduğu bir yüzyıl olacaktır" dedi. 6 da AK Partili Kadınlardan Kamer Genç e Edep Çağrısı AK Parti İstanbul Kadın Kollarımız, CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç'i, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ın eşi Emine Erdoğan'a yönelik saygısızca davranış ve sözleri nedeniyle protesto etti. 5 te İstanbul'u bir tablete sığdırmak mümkün Türkiye İnovasyon Haftası açılışında konuşan Başkan Topbaş, İddialı konuşuyorum. Yazılımcılarımız dünya ile yarışacak seviyede. İstanbul'u bir tablete sığdırmak mümkün diye konuştu. 8 de AK PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANIMIZ AZİZ BABUŞCU nun yazısı 03 te

2 HABERLER 02 DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ NDE ANLAMLI ZİYARET İl Sosyal İşler Komisyonumuz, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü nde Tenzile Erdoğan Sevgi Evi ve Kız Yetiştirme Yurdu nu ziyaret etti. Çocukların doğuştan sahip olduğu; eğitim, sağlık, barınma; fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi hakların hatırlanması için kutlanan gün çerçevesinde yapılan ziyarete, İl Sosyal İşler Komisyon Üyelerimiz Tülay Kalav ve Tülin Sayın, Pendik İlçe Başkanımız Turgay Kılıç, Pendik İlçe Sosyal İşler Başkanımız Rıdvan üçüncü ve İlçe Kadın Kolları Sosyal İşler Başkanımız Sevinç Tuzcular katıldı. Gönüllüler ve STK ların işbirliğiyle yaşları arasında kız çocuklarına ve öğretmenlerine huzurlu bir ortamın sağlandığı kurumla ilgili olarak, kurum müdürü Ahmet Yılmaz ve Gönüllüler Derneği sorumlusu Gül Durmuş tan bilgiler alındı. Çocuklara ait küçük evler şeklinde hazırlanmış yurtta; spor tesisi, konferans salonu, kütüphane, etüt odaları ve hobi odaları bulunuyor. ŞİLE DE ARICILARIMIZLA BİR ARADAYDIK Bugün Orman İşletme Müdürümüzün ev sahipliğinde Şile deki arıcılarımızla bir araya geldik. İlçemizdeki arıcılığa ve Kestane Ormanına kadar birçok konunun işlendiği toplantıya; İlçe Kaymakamımız, İlçe Başkanımız ve ilçemiz ve köylerimizdeki arıcılar katıldı. Toplantının başında söz alan Başkanımız; Arıcılarımızla ilgili elimizden gelen her türlü katkıyı yapıyoruz. İlçemizdeki arıcılarımızın büyük ihtiyacı olan dolum tesisini getirdiğimiz gibi daha birçok ihtiyacı gündemimize alıyoruz. ORKÖY ün arıcılarımıza sağlayabilecekleri faydalardan sizleri haberdar etmek bizim görevimiz diyerek arıcılarımız ve özellikle Kestane Ağaçlarının korunmasına yönelik yapılması gerekenlerden bahsetti. Başkanımız; Birlikten güç doğar, balı üreten sizsiniz. Üretimi destekliyoruz. Kestane balı ülkemizden sonra en çok Yunanistan da üretiliyor. Böyle bir değere neden sahip çıkmayalım. Üretip piyasaya doğru bir şekilde çıkartmamız gerek dedi ve tüm arıcıların bir çatı altında toplanması gerektiğini ifade etti. Orman İşletme Müdürümüz slayt gösterisi eşliğinde sahip olduğumuz Kestane Ağaçlarını ve ormanlık alanlardaki özellikleri anlatarak arıcılarımızı detaylı bir şekilde bilgilendirdi. Toplantının sonunda arıcılarımızla karşılıklı istişare yapıldı. Programdan memnun kalan arıcılarımız organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ettiler.

3 AKTÜEL 03 AK Parti İSTANBUL İL BAŞKANI AZİZ BABUŞCU Geçenlerde, gezi eylemlerine büyük destek veren bir haber programcısı, stüdyoda konuk ettiği, yine medya dünyasından ünlü birine, belki de umduğu bir cevabı almak için soruyor: Gezi eylemlerini nasıl değerlendiriyorsun? Ama cevap umduğu gibi değildi, üstelik çok da anlamlıydı: Aslında böyle bir eylemi bekliyordum. Çünkü şunu artık iyice öğrendik; Türkiye ne zaman kalkınma ve ilerleme yolunda büyük mesafeler alsa, önemli adımlar atsa, bu ülkede birileri ortamı karıştırmak için devreye girer. Ben eylemcilerin hepsi şöyledir böyledir demiyorum ama asıl olan bir gerçek var ki bu eylemler, iyi giden Türkiye yi geriye götürmek isteyenlerden bağımsız düşünülemez. Aslında bu gerçekleri anlamak için çok büyük bir bilgi birikimine ihtiyaç yok. Sadece çeşitli taassuplarla kirletilmemiş bir vicdanla, birazcık feraset ve basiret yeterli. Türkiye yi yeniden eskinin dar ideolojik devlet kalıplarına döndürmek isteyenler, siyaseti çözüm üretmeyen kayıkçı kavgalarına yeniden indirgemek isteyenler, yeniden içe kapanıklığın, yoksulluğun, demokratik hak özgürlüklerden yoksunluğun, Gezi olaylarıyla elde edilmek istenen sonuçlar, her yöntem kullanılarak, her konu istismar edilerek alınmaya çalışılıyor. Ancak ne yaparsa yapsınlar, umduklarına nail olamıyorlar, olamayacaklardır. Çünkü bu milletin feraseti, basireti ve kardeşliği, her türlü oyun ve entrikayı alt etmeye muktedirdir. kısacası statükonun egemen olduğu o eski Türkiye yi isteyenler, önlerinde en büyük engel olarak Başbakanımız, Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan ı ve AK Parti yi görüyorlar. Bu nedenle nasıl çevrecilik maskesine ardına gizlenerek Gezi oyunları sahneye koydularsa, daha başka oyunları da sergilemekten geri durmuyorlar, durmayacaklardır. Başbakanımız Cuma günü İl Başkanları toplantımızda gayet net konuştu: Seçimlere 4 ay kaldı. Uyanık olun, biz proje üretirken onlar fitne üretecekler. Ellerine ne geçerse kullanacaklar. Her fırsatı, her çirkinliği, her ittifakı değerlendirecekler. Nitekim, partimiz ve hükümetimiz hakkında asılsız haberler ve insaftan yoksun yorumlarla dolu saldırılar devam ediyor. Gezi olaylarıyla elde edilmek istenen sonuçlar, her yöntem kullanılarak, her konu istismar edilerek alınmaya çalışılıyor. Ancak ne yaparsa yapsınlar, umduklarına nail olamıyorlar, olamayacaklardır. Çünkü bu milletin feraset ve basireti, her türlü oyun ve entrikayı alt etmeye muktedirdir. Bizim ferasetimiz, basiretimiz ve kardeşliğimiz, birilerinin hile ve tuzaklarından kat kat daha güçlüdür. Yalan haberler ve uyduruk manşetlerle idare edilen bir Türkiye artık yoktur. Ve inşallah bir daha da olmayacaktır. TÜRKİYE TÜRKİYE DEN YÖNETİLİR CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ABD medyasından Wall Street Journal e Yeni anayasa yapılmasına liderlik etmek istiyoruz. ABD li dostlarımızla ziyaretim esnasında bunu da detaylı olarak konuşacağız demiş. Güler misiniz ağlar mısınız Kendi ülkelerindeki yeni anayasa sürecine baltalamaya çalışmak dışında hiçbir katkı sunmayanlar, bu konuda ABD li dostlarıyla detaylı konuşmalar yapacaklarmış. Sanırsınız anayasayı Amerika yla birlikte yapacaklar. Her fırsatta Türkiye yi dışarıya şikayet etmeye çalışan Kılıçdaroğlu na artık öğrenmesi ve kavraması gereken bir gerçek olduğunu hatırlatmak isteriz; Türkiye, Türkiye den yönetilir! NİYET HAYIR AKİBET HAYIR Niyet hayır, akibet hayır diye çok güzel bir sözümüz var. Bizler, bir kul olarak en halis niyetlerle üzerimize düşen görevleri yapıp ötesini Mevla ya bırakmayı öngören bir inanç ikliminin mensuplarıyız. Partimizde il bazında belediye başkan adaylarımız belli bir periyot içinde açıklanıyor. İnşallah bu ayın ilk haftasında da başta İstanbul olmak üzere Marmara Bölgesi Belediye Başkan adaylarımız, gerçekleştirilecek bir törenle milletimize ilan edilecek. Partimizin karar mekanizmaları büyük bir titizlik içinde en iyiye, en güzele ve en doğruya varmak için çalışıyor. Başbakanımızın ifadesiyle bir kuyumcu titizliğiyle. Niyet böylesine hayır olunca, akibet de inşallah hayır olacaktır. 10 yıldır yerel yönetimlerde marka olmuş ak kadrolar, çok daha büyük projelerle ve çok daha çağdaş bir şehircilik için kolları sıvıyorlar. Bundan daha güzel bir sevinç olabilir mi?

4 İL KADIN KOLLARI 04 Şiddet mi? ASLA! AK Parti İstanbul Kadın Kollarımız, 25 Kasım Kadına Şiddet ile Mücadele Günü nde Şiddet mi? ASLA! sloganıyla yaptığı farkındalık çalışması ile Şiddete Hayır dedi. Yaklaşık kadın üye ile İstanbul'un en büyük kadın siyasi örgütü olan AK Parti İstanbul Kadın Kolları, İl Kadın Kolları Başkanımız Av. Özlem Zengin Topal öncülüğünde 1985 yılında, Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen 25 Kasım Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü çerçevesinde etkinlik düzenledi. Etkinlik için yedi dilde "Şiddet mi? Asla!" yazılı kurumsal renklerimizin ağırlıkta olduğu üç renkte şemsiye yapıldı ve etkinliğe ilişkin hazırlanan görseller ile İstanbul' un farklı noktalarında bilboard lar kullanıldı. Ayrıca Ana Kademe Sosyal Medya Grubunun da verdiği destek ile Twitter da #şiddetmiasla hashtag i ile yapmış olduğumuz sosyal medya çalışması yaklaşık paylaşım ile dünya ve Türkiye gündeminde yer aldı. Etkinlik noktası, Asrın Projesi Marmaray a Kadın Kolları olarak bir kez daha dikkat çekmek ve değerli teşkilatımıza Marmaray deneyimi kazandırmak amacıyla Marmaray Yeni Kapı istasyonu nu seçildi. Bu çerçevede, Programa katılımlar 1. Bölge Marmaray Üsküdar Istasyonda, 2. ve 3. Bölge ise Kazlıçeşem Marmaray istasyonunda başladı. Yaklaşık 2000 kadınımız Yenikapı Marmaray istasyonunda buluşarak toplu bir şekilde kendileri için hazırlanan yedi dilde yazılı şemsiyeleri açarak istasyonun alanında toplandılar. Programa yoğun ilgi gösteren basın mensuplarına İl Kadın Kolları Başkanımız tarafından basın açıklaması yapıldı: İl Kadın Kolları Başkanımız Topal, etkinlik dolayısıyla yaptığı açıklamaya şöyle devam etti: Bu yılki etkinliği, "Şiddet mi: Asla!" sloganıyla düzenlendiğini, İstanbul'un farklı noktalarından yaklaşık 1500 kadının, şiddete "hayır" demek için, yağmura ve soğuk havaya rağmen bir araya gelindiğini ifade etti. AK Partili kadınlar olarak sadece kadınlara karşı Şiddet mi? asla! yapılan şiddete değil, çevreye, insanlara, hayvanlara, yaşlılara, kadınlara, ekonomik, cinsel, fiziksel ve ruhsal her türlü şiddete hayır demek için bir araya geldik. Çünkü sadece kadınlara değil, dünyadaki her şeye şiddet var. Çocuklar çok küçük yaşlardan itibaren, şiddetle nasıl şekillenirlerse, onunla ilişkileri nasıl olursa, yetişkinliği de bu haliyle devam ediyor. Bu nedenle, çevreye, hayvana, insanlara, çocuk, genç, yaşlı, kadın demeden, her insana ve sadece fiziksel şiddete değil, ekonomik, cinsel veya ruhsal her tür şiddete hayır diyoruz." Kadına yönelik şiddete karşı en önemli yöntemlerden birinin "siyaset" olduğunu dile getiren İl Kadın Kolları Başkanımız, "Siyasetin içinde kadınerkek demokrasi algısının yerleşmesi, hayatın içinde var olan bu paylaşımın ve kadının ruhundan yansıyan şeylerin siyasete aktarılması, Türkiye açısından demokratik olgunluğa ulaşmak için önem arz ediyor. Artık Türkiye'de erkekler için gidilecek yol tükendi. Yol alınması gereken konular kadınlar ve gençler. Siyasette de aynen böyle. Türkiye'de kim iktidar olacaksa, bunun yolu kadınlardan, kadınların hayatındaki değişimden, demokratik algının dönüşmesinden geçiyor. Biz bunun için varız ve buradayız" Konuşmalarının sonunda tüm katılımcı kadınlara seslenen İl Kadın Kolları Başkanımız Şiddet mi? diye sorarken, kadınlar da hep birlikte, Hayır ve Asla! kelimeleriyle cevap verdi. Yenikapı Marmaray İstasyonunda düzenlenen etkinliğe katılım yoğundu; İl ve ilçe Kadın Kolları Teşkilatı ve Kadın üyeler yanı sıra İstanbul Milletvekillerimiz Şirin Ünal, Tülay Kaynarca, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ve çok sayıda basın mensubu katıldı.

5 İL KADIN KOLLARI 05 AK Partili Kadınlardan Kamer Genç e Edep Çağrısı AK Parti İstanbul Kadın Kollarımız, CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç'i, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ın eşi Emine Erdoğan'a yönelik saygısızca davranış ve sözleri nedeniyle protesto etti. İl Kadın Kolları Başkanımız Özlem Zengin Topal öncülüğünde yüzlerce kadının katıldığı protesto gösterisi, Tunceli Milletvekili Kamer Genç in mensubu olduğu CHP nin İstanbul İl Başkanlığı önünde yapıldı. Japonya nın Milli Gün Resepsiyonu nda konuşma yapan Emine Erdoğan a yönelik çirkin hareket ve sözlerin protesto edildiği gösteride bir açıklama yapan İl Kadın Kolları Başkanımız Özlem Zengin Topal, olaydan duydukları üzüntüyü ifade ederek şunları söyledi: Daha birkaç gün önce, 25 Kasım da Şiddet mi Asla! sloganıyla kadına şiddete hayır dedik ve bunu toplumun tüm kesimleri için savunuyoruz. Şiddet; sadece garibanlara ait bir şey değil. İsmi geçen kişi, senelerce meclis başkan vekilliği yapmış, Fransa da yüksek lisans yapmış ve milletvekili. Böyle bir kişi, Japonya toprağı sayılan bir yerde bu ülkenin başbakanının eşine hakaret ediyor ve sözlü şiddet uyguluyor. Buna bütün kadınların muhakkak tepki göstermesi lazım. Bunun için AK Partili olmaya gerek yok. İnsan olmak, kalbinizde merhametin olması kafidir. Biraz edep istiyoruz bu kadar net. Buna bir muhalefet varsa yani oradaki konuşmaya bir muhalefet varsa bunların söyleneceği başka mecralar vardır. Türkiye milliyetçiliği, bir başka ülkenin toprağında, alanında böylesine çirkin bir üslubu asla kabul etmez. Bu iş öyle meclis kürsüsünden nutuk atmaya da benzemiyor. Edebi, insanlığı bilmek, yaşamak lazım. Yargı süreci zaten işliyor. Burada asıl mesele; CHP nin muhakkak kendi disiplin mekanizmalarını devreye sokarak bu ayıbı temizlemesi ve kadına yönelik şiddete gereken cevabı vermesidir. Amasız, şartsız özür olmalı. Hiçbir şarta bağlı olmadan kurumsal özür dilenmeli. Bu çirkinlik Tunceli ye de yakışmıyor. Bu çirkinliğe tepki vermeliler. Sadece özürle ortadan kaldırılacak bir tutum değil. Edep yahu! diyorum, beklentimiz budur. Protesto gösterisinde Kamer Genç istifa, Edep Yahu! şeklinde slogan atan Kadın Kolları mensuplarımız, ayrıca Kamer e sıfır tolerans, Meclisin yüz karası, Şiddet mi asla, Başbakan ve eşleri saygındır, Recep Tayyip Erdoğan ve Eşi Bu Saygıyı En Çok Hakedendir, Yakışıksız adam, Ayık ol milletine layık ol gibi pankart ve dövizler taşıdılar.

6 GÜNCEL Yüzyıla Türkiye damga vuracak Başbakanımız Erdoğan, televizyonlarda yayınlanan "Millete Hizmet Yolunda" konuşmasında, gündemdeki konularla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Kasım ayında Diyarbakır'da, "tarihi bir buluşmaya, tarihi bir kavuşmaya, çok önemli bir normalleşme manzarasına şahit olduklarını" anlatan Başbakanımız Erdoğan, 60 binin üzerinde vatandaşın katıldığı o toplu açılış töreninde, yaşanan buluşma ve kavuşma nedeniyle, ninelerin, dedelerin, kadın ve erkeklerin, genç ve çocukların sevinç gözyaşları döktüklerine şahit olduklarını söyledi. Diyarbakır'da meydana gelemeyen Muş, Bitlis, Van, Hakkari, Şanlıurfa, Şırnak, Batman ve diğer illerdeki vatandaşların da televizyonları başında sevinç gözyaşları döktüğüne şahit olduklarını ifade eden Başbakanımız Erdoğan, sadece Doğu'da, Güneydoğu'da değil; Türkiye'nin 7 coğrafi bölgesinde, 81 vilayetinde, her inançtan, her etnik kökenden vatandaşın, o manzara karşısında duygulandığına dair haberleri aldıklarını kaydetti. Vatandaşlara "Lütfen düşünün, lütfen, bir an kendi kendinize kalın, kalbinizle, ruhunuzla, vicdanınızla baş başa kalın ve düşünün" diye seslenen Başbakanımız Erdoğan, konuşmasını söyle sürdürdü: "Bu ülkede doğmuş, bu ülkede büyümüşsünüz... Dedelerinizin kabri bu topraklarda... Anne babalarınız bu topraklarda... Burası sizin vatanınız, yurdunuz, baba ocağınız... Ama, türkü söylediğiniz, annenizden öğrendiğiniz dili konuştuğunuz, düşüncelerinizi ifade ettiğiniz için, burada barınamıyor ve yurt dışına gidiyorsunuz... Tam 38 yıl, kendi toprağınıza, ülkenize, vatanınıza giremiyor, hatta bu arada annenizi kaybediyorsunuz. Babanızın elini öpemiyor, mezarların başında bir Fatiha okuyamıyorsunuz. Devletten korkup kaçıyor, sonra terör tehdidi nedeniyle dönemiyor, tam 38 yıl toprağınızı koklayamıyorsunuz. Dili ne olursa olsun, inancı, etnik kökeni, ideolojisi her ne olursa olsun, insana, sadece ve sadece insana, cana bu reva mıdır? Seversiniz, sevmezsiniz; dinlersiniz, dinlemezsiniz; katılırsınız, katılmazsınız... Ama, her şeyinden soyutlayıp, bin insan, bir can olarak baktığınızda, böyle bir ceza, böyle bir mahkumiyet, mağduriyet hak mıdır, insani ve vicdani midir? Eline silah değil, saz alan, kurşunlarla değil, kelimelerle konuşan birine bunları yapmak adalet midir?" "Acıların değil, umutların üzerine bir gelecek inşa etmek zorundayız" Başbakanımız Erdoğan, şiddetin toplumun sadece fertlerini değil, aklını ve vicdanını da yok etmeye çalıştığını belirterek, "Şiddetin tuzağına düşüp, akıl tutulması yaşayamayız, aklımızı, vicdanımızı, tam da onların hedeflediği gibi kurutamayız, köreltemeyiz. Acıların değil, umutların üzerine bir gelecek inşa etmek zorundayız. Farklılıkları değil, ortak noktaları öne çıkarmak durumundayız. Acıları yarıştırarak değil, yüreklerde de adaleti tesis ederek istikbalimizi şekillendirmeliyiz" diye konuştu. "Biz o kadar büyük bir milletiz ki, kelimelerden ve kavramlardan korkmak, bize asla yakışmaz" diyen Başbakanımız Erdoğan, bu millete türkülerden, şarkılardan, kıyafetlerden, dillerden, farklı düşü korkmanın yakışmayacağını dile getirdi. Üniversitelerdeki kızların özgürce başörtüsüyle okuyabildiğini, bundan Türkiye'nin kaybetmediğini, tam aksine kazandığını ifade eden Başbakanımız Erdoğan, kadınların kamuda başı açık, başı örtülü bir arada çalışmasının da Türkiye'yi güçlendirdiğini kaydetti. Başbakanımız Erdoğan, "Türkiye Büyük Millet Meclisinde milletin seçtikleri, tıpkı milletin kendisi gibi, kadın vekiller de başı açık ya da başörtülü, yasa yapabiliyor. Türkiye bölünmedi, kucaklaştı. Oysa bizi on yıllarca korkutmuşlardı. Bunları yaparsanız Türkiye bölünür, parçalanır, zayıflar, çözülür demişlerdi. Bunun gerçek dışı olduğunu, bunun korkutma ve tehdit olduğunu biz de, milletimiz de görüyordu; ama şimdi herkes gördü" diye konuştu. Kelimelerin, kavramların, dillerin, türkülerin, şarkıların da Türkiye'yi bölmeyeceğini, parçalamayacağını tam tersine ülkeye renk, zenginlik katacağını, kardeşlik ve huzur

7 GÜNCEL 07 aşılayacağını anlatan Başbakanımız Erdoğan, "İşte 1 yıldır, Allah'a hamdolsun, terör nedeniyle bir tek gencimizi bile şehit vermedik, yitirmedik. Bundan daha güzel ne olabilir? Bundan daha umut verici ne olabilir? Konyalı'nın da canı acımıyor, Vanlı'nın da; Trabzonlu'nun da ocağına ateş düşmüyor, Şırnaklı'nın da... İşte bu iklimi, bu bahar havasını, bu kardeşliği muhafaza edecek, daha da güçlendireceğiz. Siz, destek verdiğiniz, hayır dualar ettiğiniz müddetçe, biz Türkiye'yi ve kardeşliği çok daha yükseklere taşıyacağız" ifadelerini kullandı. "2023'te hep birlikte Yeni Türkiye olacağız" Başbakanımız Erdoğan, Diyarbakır'da Mesut Barzani, Şivan Perver ve İbrahim Tatlıses'in katıldığı toplu açılış töreninin ardından aynı ölçüde bir katılımla Trabzon'da da toplu açılış töreni düzenlediklerini anlatarak, "Bismil'de de heyecanla karşılandık, Vakfıkebir'de de. Ergani'de nasıl kucaklandıysak, Araklı'da da öyle kucaklandık. Hamdolsun, 81 vilayetimizin hissiyatı bu. Bu hissiyat, büyük Türkiye'nin, Yeni Türkiye'nin, 2023 Türkiye'sinin de hissiyatıdır. Bir olacak, beraber olacak, iri olacak, diri olacak, kardeş olacak, inşallah, 2023'te hep birlikte Yeni Türkiye olacağız" dedi. Kasım ayında yaptığı açılış ve temasları da anlatan Başbakanımız Erdoğan, şunları söyledi: "Diyarbakır'a, Diyarbakır'ın Bismil ve Ergani ilçelerine, 2 günde toplam 880 milyon liralık eser ve hizmeti kazandırdık. Yani 880 trilyon. Yine Diyarbakır'da, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın tertip ettiği nikah merasimine Sayın Barzani, Şivan Perver ve İbrahim Tatlıses ile birlikte katıldık ve orada da 400 çiftin nikah akitlerine şahitlik ettik. Diyarbakır'dan bir hafta sonra, 23 ve 24 Kasım'da Trabzon'daydık. Burada, bir yandan, 24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesiyle, öğretmenlerimizle buluştuk, diğer yandan Trabzonlu kardeşlerimizle hasret giderdik, Trabzon'a kazandırdığımız eser ve hizmetlerin resmi açılışını gerçekleştirdik. Araklı, Vakfıkebir ilçeleri de dahil olmak üzere, Trabzon'a tek bir seferde, tam, değerli kardeşlerim, 580 milyon liralık yatırım ve eseri, resmi olarak kazandırdık. Buna ilaveten, Trabzon'da, 41 bin 61 kişilik bir stadyumun da içinde olduğu, 230 milyon liralık bir yatırım olan, büyük bir spor tesisinin temelini attık. İki yıl içinde bitirmeyi planladığımız bu yatırımla, Trabzon, inşallah, spor noktasında çok daha büyük bir avantaj elde edecek, marka değerini, cazibesini çok daha fazla arttıracak. Bütün bu açılışlara ek olarak, Ankara'da, başkentimizde çok anlamlı bir girişime de imza attık; 5 milyon üniversite öğrencisi için 5 milyon fidan dikimini başlattık. Türkiye'nin en köklü eğitim kurumlarından biri olan Gazi Üniversitesiyle, onunla beraber, aynı anda diğer 5 üniversitemizle; Van Yüzüncü Yıl, Gaziantep Hasan Kalyoncu, Kırşehir Ahi Evran, Burdur Mehmet Akif ve Balıkesir Üniversitelerimizle "Ağaçlandırma Seferberliği"ni Orman ve Su İşleri Bakanlığımız başlattı. İnşallah, bu girişimi, bütün üniversitelerimizle ortaklaşa tamamlayacağız. Bu hususta kararlıyız. Bugüne kadar tam 43 üniversite ile ağaçlandırma amaçlı protokol imzaladık. 43 üniversite dışında kalan diğer üniversitelerle de protokoller imzalamaya devam ediyoruz. İnşallah, tüm yükseköğretim kurumlarıyla anlaşmalar sağlayacak, gençlerimizi daha fazla yeşille buluşturacak, ağacın, yeşilin, tabii ortamın hakim olduğu mekanlarda eğitim görmelerini sağlayacağız." Tek bir çözüm yeri var Başbakanımız Erdoğan toplu açılış töreninde Muğla'da millete seslendi. Muhalefete yüklenen Başbakanımız Erdoğan 4 ay sonra CHP'ye en iyi cevabı halkın vereceğini söyledi. "Tüm sorunlar için tek bir adres var o da TBMM'dir." diyen Erdoğan konuşmasında Adnan Menderes ve arkadaşlarını da andı. Merhum Adnan Menderes Ege'nin evladıydı. 1950'de milletimizin oylarını alarak işbaşına geldi. Menderes'in önemli bir sloganı vardı. 'Yeter söz milletindir' diyordu. 2002'de 3 Kasım seçimlerine girerken Menderes'in sloganı gibi biz de 'Yeter söz de karar da milletindir' dedik. Milletin kararının üzerinde karar olamaz. Demokrasilerde geçerli olan milletimizin kararıdır. Milletimiz sandıkta bizi seçti. Merkezde bizi seçtiniz, yerelde de inşallah bizlere bu görevi verin. Çalmadığımız kapı kalmamalı. 11 yılda 2 genel seçim yaşadık. Bir de ilk genel seçim. 3 seçimde de artarak yükselen bir trend gördük. 2 halkoylamasında da yine aynı durum. Hepsinde milletimiz daha fazla teveccüh gösterdi. Bu göreve geldiğimizde bu ülkenin milli geliri 230 milyar dolardı. Şimdi ise 786 milyar dolar. Gazi Mustafa Kemal Misakı Milli sınırları içinde her birime bir telgraf gönderiyor. O telgrafta diyor ki: ''23 Nisan 1920'den itibaren bütün sivil ve askeri makamların, bütün milletin başvuracağı merci Büyük Millet Meclisi olacaktır'' Ben Adnan Menderes'i unutmuyorum, Fatin Rüştü Zorlu'yu Hasan Polatkan'ı unutmuyorum. Onları asanlar unutuldu. O zalimler bunun hesabını verecektir. Adalet mülkün esasıdır. Sizin kararınızı beğenmeyenler Meclis'i zayıflatmak istediler. Bizi kapatmak istediler. 330 milletvekili ile iktidarız bizi kapatmak istediler ama başamadılar. Milletimizin hayır duasıyla AK parti iktidarı yoluna devam etti. Kadına şiddete son diyenler nerede? Ey CHP senin söylemlerin sözde. Ben eşim olduğu için konuşamıyorum. Muğla 4 ay sonra CHP zihniyetine gerekli cevabı vermelidir. Ben o şahsın ismini ağzıma alarak kendisini taltif etmek istemiyorum. Bunların hizmetle alakası yok. Bunlar fitneden başka bir şey üretemezler. Ben belediyecilikten geldim. 20 yıldır İstanbul'u biz yönetiyoruz. İstanbullu ne diyor durmak yok yola devam. Şimdi ben ne diyorum. Durmak yok yola devam. Muğla'da yapılacak çok şey var. Bu ülkenin rotasını meclis çizer. Bu milletin yol haritasını sermaye değil, basın kuruluşları değil sadece benim milletim çizer.

8 İstanbul'u bir tablete sığdırmak mümkün Türkiye İnovasyon Haftası açılışında konuşan Başkan Topbaş, İddialı konuşuyorum. Yazılımcılarımız dünya ile yarışacak seviyede. İstanbul'u bir tablete sığdırmak mümkün diye konuştu. İstanbul Kongre Merkezi nde açılışı yapılan Türkiye İnovasyon Haftası nda konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, yurt içinden ve yurt dışından etkinliğe katılan katılımcıların başarılı eserlerini aynı yerde görmenin büyük heyecan verici olduğunu dile getirdi. Başkan Topbaş kaynakların tükense bile insanın çaresiz olamayacağına dikkat çekerek, Hedefsiz zeka boşlukta gezinir. Zeka hedef kazandığında güce dönüşür. Hazırı tüketmek kolay. Sıfırdan imkan kazanmak esastır. Fikir her şeydir dedi. Şehirlerin sorunları çözme konusunda işin başında olması gerektiğine vurgu yapan Başkan Topbaş, Bir problem ortaya çıkıyorsa çözülmesi içindir dedi. Başkan Topbaş şöyle devam etti: Ve çözüm o problemin içinde gizlidir. İddialı konuşuyorum. Yazılımcılarımız dünya ile yarışacak seviyede. İstanbul'u bir tablete sığdırmak mümkün. Yeni bir yönetim programı tasarladım. Tablet ile mobil toplantı. Tüm veriler tablette. Plan, proje, rapor, talimat, bilgi akışı. Tek tuş ile koordinasyon. Başkan Topbaş İBB nin kendi mühendislerine yaptırdığı projeleri de şöyle açıkladı: İstanbul'da en fazla kullanılan sistemlerden biri Cep Artı Trafik, Akıllı Kavşak Sinyal Sistemi ni kendimiz üretiyor ve model oluyoruz, İnternet temel ihtiyaçlarımızdan biri haline geldiği için Otobüslerde İnternet dönemini başlattık, dünya şehirlerine bile sattığımız Atık Yönetim Otomasyonu muz var, kangrene dönüşen bir sorundan kurtulduk ve İSPARK markasını oluşturduk, dünyanın bazı şehirlerine örnek olan ve imkansızlığın içinden çıkan imkan olarak gördüğümüz Metrobüs ü hizmete aldık, bataklıktan akvaryuma dönüştürdüğümüz Haliç e Boğaz dan Can Suyu projesini devreye aldık, stratejik dönüşüm projesi dediğimiz Cendere'ye Silikon Vadisi kuruyoruz, hem tersane hem teknoloji merkezi olacak Haliç- Bilim Ve Teknoloji Merkezi ni hayata geçireceğiz, Taksi- Call Center uygulamamız yeni ve örnek bir sistem olarak ortaya çıkacak diye düşünüyorum, dünyanın en büyük açık üniveritesi kabul edilen İSMEK tüm hızıyla mezun vermeye devam ediyor, dünya ile yarışır bir konuma getirdiğimiz Süs Bitkiciliği Sektörü (Lale) göğsümüzü kabartıyor,göçü engellemek, istihtam oluşturmak ve şehrin ihtiyacını karşılamak adına Organik Tarım a geçtik, Halk Ekmek çok yakında yaş mayalı ekmek üretecek ve Çölyak hastaları için ekmek üretiyoruz, İstanbul İtfaiyesi ni en son teknolojiyle donattık ve New-York ile yarışır duruma getirdik. İstanbul dünyanın cazibe merkezi Türkiye İnovasyon Haftası Toplantısı Harbiye deki İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ın yanı sıra yerli ve yabancı 5 bin kişi katıldı. Toplantıda konuşan Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, Selçuklu ve Osmanlı devletleri döneminde de Konya'dan Bursa'ya, Sivas'tan Edirne'ye kadar birçok şehrin dünyanın merkezi olduğunu belirterek, Elbette İstanbul da Osmanlı Devleti döneminde bilimin kültürün, ticaretin dünyadaki önemli merkezleri olmuştur. Taklit eden takip eden asla öne geçemez. Üretmeyip, üretilenle yetinen, başkasının avucuna bakan asla liderlik konumuna yükselemez. Daha fazla yatırım yapmak zorunda olduğumuz açıktır. Bilim ve sanatın çok geliştiği şehirler esasında cazibe merkezi olan şehirlerdir. Konya döneminin önemli bir başkenti olan Konya, bilimin, sanatçıların önde gelen isimlerini çekmiştir. Daha fazla bilim insanı Konya'ya akın etmiştir. İstanbul'da da durum aynıdır. Kurtuba, Bağdat da aynı şekilde dönemlerinin cazibe merkezleridir. Bugün de bu gerçeğin değişmediğini görüyoruz diye konuştu.