Public Disclosure Authorized. Public Disclosure Authorized. Public Disclosure Authorized. Public Disclosure Authorized

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Public Disclosure Authorized. Public Disclosure Authorized. Public Disclosure Authorized. Public Disclosure Authorized"

Transkript

1 Public Disclosure Authorized Public Disclosure Authorized Public Disclosure Authorized Public Disclosure Authorized TÜRKİYE CUMHURİYETİ NE YÖNELİK DÜNYA BANKASI ÜLKE İŞBİRLİĞİ STRATEJİSİ

2 2008 MY 2011 MY dönemini kapsayan son Ülke İşbirliği Stratejisi (Rapor TR) İcra Direktörleri tarafından 28 Şubat 2008 tarihinde görüşülmüştür MY 2011 MY Ülke İşbirliği Stratejisi İlerleme Raporu (Rapor No TR) 3 Aralık 2009 tarihinde yayınlanmıştır. KUR DEĞERLERİ Para Birimi: 8 Şubat 2012 itibariyle 1 ABD$ = 1,74 Türk Lirası (TL) MALİ YIL 1 Ocak 31 Aralık KISALTMALAR AAA AKP ALMP APL CA TCMB CEM CPS STÖ CTF DPL EBRD EC EÇE ÇED ESES ESW AB EUR YDY FCO GSYH HDI SDP IBRD ICA IDF IFC UFK IMF IPA İŞKUR İSMEP JPPR Analitik ve İstişari Çalışmalar Adalet ve Kalkınma Partisi Aktif İşgücü Piyasası Programları Uyarlanabilir Politika Kredisi Cari Açık Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Ülke Ekonomik Memorandumu Ülke İşbirliği Stratejisi Sivil Toplum Örgütü Temiz Teknoloji Fonu Kalkınma Politikası Kredisi Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Avrupa Komisyonu Erken Çocukluk Eğitimi Çevresel Etki Değerlendirme Çevresel Sürdürülebilirlik ve Enerji Güvenliği Ekonomik ve Sektör Çalışması Avrupa Birliği Avro Yabancı Doğrudan Yatırım Birleşik Krallık Dış İşleri Bakanlığı Gayrisafi Yurtiçi Hasıla Beşeri Gelişim Endeksi Sağlıkta Dönüşüm Programı Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası Yatırım Ortamı Değerlendirmesi Kurumsal Gelişim Fonu Uluslararası Finans Kurumu Uluslararası Finans Kuruluşları Uluslararası Para Fonu Katılım Öncesi Yardım Aracı Türkiye İş Kurumu İstanbul Deprem Riskini Azaltma ve Acil Durum Hazırlık Projesi Ortak Portföy Performans İncelemesi KENTGES Ulusal Entegre Kentsel Gelişim Stratejisi M&E İzleme ve Değerlendirme MDG Binyıl Kalkınma Hedefleri MIC Orta Gelirli Ülke MIGA Çok Taraflı Yatırım Garanti Ajansı MB Maliye Bakanlığı SB Sağlık Bakanlığı OVP Orta Vadeli Program (Türkiye) MW Megavat STK Sivil Toplum Kuruluşu ODA Resmi Kalkınma Yardımı OECD Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü KMY Kamu Mali Yönetimi Ar-Ge Araştırma ve Geliştirme KOBİ Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler KİT Kamu İktisadi Teşebbüsü SGK Sosyal Güvenlik Kurumu SSTF Güney-Güney Deneyim Paylaşımı Vakıf Fonu SWAp Sektör Yaklaşımı TY Teknik Yardım TEİAŞ Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi TL Türk Lirası TOG Toplum Gönüllüleri Vakfı UN Birleşmiş Milletler UNDP Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı UNICEF Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu WBG Dünya Bankası Grubu YOIKK Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (Türkiye) Geridönüşümlü Kağıt

3 İÇİNDEKİLER TÜRKİYE CUMHURİYETİ NE YÖNELİK DÜNYA BANKASI ÜLKE İŞBİRLİĞİ STRATEJİSİ YÖNETİCİ ÖZETİ... iii I. ÜLKE GÖRÜNÜMÜ... 1 Ülke Arka Planı ve Siyasi ve Sosyal Görünüm... 1 II. EKONOMİK GÖRÜNÜM... 3 III. VİZYON VE KALKINMA ZORLUKLARI... 7 Rekabet Gücünü ve İstihdamı Arttırma Zorluğu... 7 Eşitliği ve Kamu Hizmetlerini İyileştirme Zorluğu Sürdürülebilir Kalkınmayı Derinleştirme Zorluğu IV. TÜRKİYE-DÜNYA BANKASI GRUBU İŞBİRLİĞİ...17 Önceki Ülke İşbirliği Stratejisi MY Ülke İşbirliği Stratejisi Tamamlama Raporundan Çıkarılan Dersler Paydaş İstişareleri ve Müşteri Ülke Anketi V. SONUÇ ALANLARI MY Ülke İşbirliği Stratejisinin Stratejik Amaçları Ortak Bir İşbirliği Alanı: Türkiye nin Deneyimlerinin, Sonuçlarının, Bilgi ve Kapasitesinin Paylaşılması...28 VI. UYGULAMA MY İşbirliği Stratejisinin Uygulanması VII. RİSKLER CPS-EKLER Ek 1: Türkiye Dünya Bankası Grubu Ülke İşbirliği Stratejisi MY: Sonuç Çerçevesi Ek 2: Makroekonomik Gelişmeler ve Sürdürülebilirlik Analizi Ek 3: MY Ülke İşbirliği Stratejisi Tamamlama Raporu CPS STANDART EK TABLOLARI Ek A2: Bir Bakışta Ülke Görünümü Ek B2: Banka Portföy Performansı ve Yönetimi ile ilgili Seçilen Göstergeler Ek B3 IBRD Gösterge Finansman Programı MY Ek B3: IFC Yatırım Operasyonları Programı Ek B4 IBRD Gösterge Finansman Dışı Programı MY Ek B5: Sosyal Göstergeler... 82

4 Ek B6: Kilit Ekonomik Göstergeler Ek B7: Kilit Yükümlülük Göstergeleri Ek B8: IBRD Operasyon Portföyü Ek B8: IFC Taahhüt Edilen ve Kullandırılan-Ödenmemiş Yatırım Portföyü TABLOLAR: Tablo 1: Bazı Makroekonomik Göstergeler ( )... 4 Tablo 2: Orta Vadeli Makroekonomik Projeksiyonlar ve Hedefler... 6 Tablo 3: MY Dönemi için Öngörülen IBRD Finansman Programı ŞEKİLLER: Şekil A: Türkiye CPS MY: Stratejik Amaçlar ve CPS Sonuç Alanları...iv Şekil 1: Sermaye Girişlerinin Bileşimi... 4 Şekil 2: Döneminde Türkiye nin İhracat Pazarının Çeşitlenmesi... 8 Şekil 3: Türkiye CPS MY: Stratejik Amaçlar ve CPS Sonuç Alanları METİN KUTULARI: Metin Kutusu 1: Ekonomik Büyümenin Temelini Oluşturacak Yönetişimin Uygulanması Metin Kutusu 2: Türkiye nin Deneyimlerini Paylaşmak İki Başarı Hikayesi Harita No IBRD IFC MIGA Başkan Yardımcısı Philippe Le Houérou Dimitris Tsitsiragos Izumi Kobayashi Ülke Direktörü Martin Raiser 1 Ocak 2012 den beri Ulrich Zachau 30 Aralık 2011 e kadar Sybile Lazar Ravi Vish Görev Ekibi Lideri Ina-Marlene Ruthenberg George Konda Franciscus Linden Ülke Operasyonlar Sorumlusu Benjamin Welch Bu Ülke İşbirliği Stratejisi (CPS), mevcut ve önceki IBRD Ülke Direktörleri Martin Raiser ve Ulrich Zachau ile IFC Ortak Direktörü Sybile Lazar ın rehberliği altında, Görev Ekibi Lideri ve IBRD Türkiye Ülke Program Koordinatörü Ina-Marlene Ruthenberg in liderliğini yaptığı bir ekip tarafından hazırlanmıştır. IFC ekibinin liderliğini IFC Avrupa ve Orta Asya Bölümü Baş Ekonomisti George Konda yapmıştır. MIGA ekibinin liderliğini ise Kıdemli Risk Yönetimi Görevlisi Franciscus Linden yapmıştır. CPS ekibinde Benjamin Welch, Carlos Piñerúa, Cristobal Ridao-Cano, Florian Fichtl, Mara Warwick, Marina Wes ve Tunya Celasin yer almıştır. Michelle McCue ve Zafar Ahmed (danışman) ekibe destek sağlamıştır. Stratejinin hazırlanmasına Türkiye Ülke Ekibinin aşağıdaki üyeleri ve diğer çalışma arkadaşları önemli katkıda bulunmuşlardır: Adriana Jordanova Damianova; Agi Kiss; Ahmet Levent Yener; Alper Ahmet Oğuz; Aziz Bouzaher; Brian G. Bedard; Carla Pittalis; Cevdet Çağdaş Ünal; Cristian Aedo, Donato De Rosa; Elif Ayhan; Elif Yonca Yükseker; Esra Arıkan; Fisun Altınbaş; Funda Canlı; Isfandyar Zaman Khan; John Balafoutis; Jolanta Kryspin-Watson; Kamer Karakurum Özdemir; Kari Nyman; Martha Lawrence; Mediha Ağar; Nathalie Weier Johnson; Naveed Hassan Naqvi; Özerk Aslan; Özgür Avcuoğlu; Paul Levy; Pınar Baydar; Rekha Menon; Salih Kemal Kalyoncu; Sameer Shukla; Seda Aroymak; Selma Karaman; Sergio Gonzalez; Serkan Tekneci; Shinya Nishimura; Simon Davies, Steen Byskov; Stephen Karam; Tatyana Leonova; Ülker Karamullaoğlu; Yeşim Akcollu; Zeynep Lalik (IBRD). Dünya Bankası Grubu Türkiye Ülke Ekibinin diğer üyeleri de (IBRD, IFC ve MIGA dahil olmak üzere) katkıda bulunmuşlardır.

5 iii YÖNETİCİ ÖZETİ i. Türkiye nin geçmiş on yılda kaydettiği hızlı büyüme ve kalkınma, küresel ekonominin başarı öykülerinden birisini oluşturmaktadır. Bugün Türkiye 75 milyonluk nüfusu ve 735 milyar ABD$ düzeyindeki GSYH si ile üst orta gelirli bir ülkedir ve dünyadaki 16. büyük ekonomiye sahiptir. Türkiye Cumhuriyeti nin 100. kuruluş yıldönümü olan 2023 yılına kadar dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline gelmek Hükümet hedefi olarak açıklanmıştır. Türkiye AB üyeliği için bir aday ülkedir, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ve G20 üyesidir ve iki taraflı Resmi Kalkınma Yardımlarının (ODA) giderek daha fazla önem kazanan bir donörüdür. Türkiye, Dünya Bankası Grubu nun (WBG) en büyük orta gelirli ortaklarından birisidir. ii. Türkiye önümüzdeki dönemde Avrupa borç krizinin yayılma etkileri de dahil olmak üzere önemli ekonomik riskler ile karşı karşıyadır. Yurt içi tasarrufları düşük düzeyde olan Türkiye nin ekonomik büyümesi yatırımları ve büyümeyi finanse edecek sermaye girişlerine bağlıdır. Ülkedeki yüksek cari açık ve finansman bileşimi kritik endişe kaynakları olmaya devam etmektedir. Küresel faaliyetlerdeki zayıf görünüm ve daha ciddi uluslararası finansman sıkıntıları Türkiye ye yayılma potansiyeli taşımaktadır. Türkiye nin dış finansmana olan bağımlılığı ülkeyi ani yükseliş ve düşük döngülerine eğilimli hale getirmiştir ve önümüzdeki dönemdeki kilit zorluk 2010 ve 2011 yıllarında kaydedilen yüksek büyüme oranlarından sonra yumuşak bir iniş sağlamak olacaktır. iii. Özellikle Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleri olmak üzere başka ülkeler, son yıllarda kaydettiği gelir artışları ve sosyal sonuçlar itibariyle Türkiye yi ilgi çekici bir kalkınma modeli olarak takip etmektedirler. On yıldan kısa bir süre içerisinde kişi başına düşen gelir neredeyse üç katına çıkmıştır ve şu anda ABD$ nı geçmiş durumdadır. Hükümet in 2023 vizyonu kişi başına gelirin ABD$ na ulaşmasını amaçlamaktadır yılında yüzde 28,1 olan yoksulluk oranı 2008 yılında yüzde 17,1 e düşmüş, 2009 yılında ise küresel kriz sonucunda 1 puanlık bir artışla yüzde 18,1 e yükselmiştir. Krizin hanehalklarını etkilediği ana kanal olan işgücü piyasalarında hızlı bir toparlanma yaşandığından dolayı 2009 yılından bu yana yoksulluk oranının tekrar düşüşe geçtiği tahmin edilmektedir. Ekim 2011 itibariyle mevsimsel olarak düzeltilmiş işsizlik oranı yüzde 9,1 olarak, istihdam oranı ise yüzde 45,4 olarak gerçekleşmiş ve kriz öncesi seviyelere göre bile iyileşme kaydedilmiştir. Bu başarıların altında ekonomik büyüme ve sosyal politikalar yatmaktadır. Örneğin, 2003 yılında ülke çapında başlatılan Sağlıkta Dönüşüm Programının sonuçları, özellikle kadınlar olmak üzere Türk halkının sağlık durumlarında kayda değer kazanımlar sağlandığını göstermektedir. Öte yandan, bölgesel eşitsizlikler, cinsiyet eşitsizlikleri ve başka alanlardaki eşitsizlikler devam etmektedir ve önemli bir zorluk teşkil etmektedir. iv. Bu Ülke İşbirliği Stratejisi (CPS) Türkiye nin hızlı, sürdürülebilir, içerici ve çevreye duyarlı bir büyüme sağlama hedefine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Stratejinin tasarımı, özellikle Dokuzuncu Kalkınma Planı ( ) 1 ve Orta Vadeli Program ( ) olmak üzere Türkiye nin kendi kalkınma çerçevelerinde belirlenen öncelikleri yansıtmaktadır ve değişikliklere karşı uyarlama konusunda esnek olması amaçlanmaktadır. Dünya Bankası Grubu nun Türkiye deki desteğinin temel kriteri; kalkınma zorluklarının ele alınmasına yardımcı olacak finansman, analiz, danışmanlık ve uygulama desteği ile karşılaştırma ölçütleri sunmaya ve politika ve programların geliştirilmesine ve uygulanmasına yardımcı olmaya yönelik küresel bilgi paylaşımı yoluyla sağlanacak stratejik katma değer dir yılından itibaren başlayacak olan Onuncu Kalkınma Planı hazırlanmaktadır.

6 iv v. CPS in üç temel stratejik amacı ve ekseni bulunmaktadır: rekabet gücünün ve istihdamın arttırılması; eşitliğin ve kamu hizmetlerinin iyileştirilmesi; ve sürdürülebilir kalkınmanın derinleştirilmesi. Bu amaçlara ulaşmak için, Türkiye Hükümeti, özel sektör, sivil toplum ve Dünya Bankası Grubu dört yıllık CPS dönemi boyunca Şekil A da belirtilen on adet kilit sonuç doğrultusunda birlikte çalışmayı planlamaktadır. vi. Stratejik Amaç 1: Rekabet Gücünün ve İstihdamın Arttırılması. Planlanan CPS faaliyetleri arasında şunlar bulunmaktadır: (i) halihazırda hazırlanmakta olan Ulusal İstihdam Stratejisinin kabulünü ve uygulanmasını Kalkınma Politikası Kredisi (DPL) finansmanı ve analitik ve istişare çalışmalar (AAA) ile desteklemek. Bu faaliyetin amacı; özellikle beceri seviyesi düşük gençlerin ve kadınların kayıtlı istihdama dahil edilmesi ve becerilerin yükseltilmesi üzerinde odaklanan istihdam aktivasyon programlarının genişletilmesi olmak üzere üretken istihdamı arttırmaktır; (ii) Yatırım ve iş ortamı reformları için ve ulusal rekabet politika çerçevesi ile ilgili gözden geçirmenin tamamlanması için destek sağlamak; ve (iii) Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelere (KOBİ) ve ihracatçılara orta ve uzun vadeli finansman sağlamak. Şekil A: Türkiye CPS MY: Stratejik Amaçlar ve CPS Sonuç Alanları vii. Stratejik Amaç 2: Eşitliğin ve Kamu Hizmetlerinin İyileştirilmesi. Planlanan CPS faaliyetleri arasında şunlar bulunmaktadır: (i) erken çocukluk eğitimine (EÇE) yönelik finansmanı arttırmak; (ii) Sağlık Bakanlığı nın (hizmet sağlayıcı rolünü değil) liderlik fonksiyonlarını güçlendirmek; (iii) özel sektör Fırsat Eşitliği sertifikasyon programını geliştirmek ve uygulamak; ve (iv) kamu iktisadi teşebbüslerinde (KİT) yönetişim ile ilgili analitik ve istişari çalışmalar. viii. Stratejik Amaç 3: Sürdürülebilir Kalkınmanın Derinleştirilmesi. Planlanan CPS faaliyetleri arasında şunlar bulunmaktadır: (i) enerji, çevre ve iklim değişikliği zorluklarının daha bütüncül bir şekilde ele alınmasına yönelik politika danışmanlığı ve finansman sağlamak; (ii) su havzası yönetim stratejisinin tamamlanması için destek sağlamak; ve (iii) Türkiye nin Entegre Kentsel Gelişim Stratejisi ve Eylem Planını esas alan Sürdürülebilir Şehirler Programı için IBRD ve IFC aracılığıyla analizler, danışmanlık hizmetleri ve yatırım finansmanı sağlamak.

7 v ix. Türkiye nin Deneyimlerini, Sonuçlarını, Bilgilerini ve Kapasitesini Paylaşmak CPS in üç amacının ortak bir boyutunu oluşturmaktadır. Türkiye ve Dünya Bankası, Türkiye nin başarılı ekonomik ve sosyal reformlarının paylaşılması konusunda işbirliği yapmanın yollarını araştırmaktadır. Özellikle üzerinde durulan iki alan; sağlık sektörü politikası, reformu ve performansı ile afetlerin önlenmesi ve etkilerinin azaltılmasıdır. Dünya Bankası Grubu Türkiye nin bu deneyimlerini ve başarılarını daha geniş bir uluslararası kitle ile paylaşmak için kendi küresel ağından yararlanmayı istemektedir. x. Türkiye bu CPS döneminde büyük ölçekli bir borçlu olmaya devam edecek olmakla birlikte, analitik ve istişari çalışmaların rolü nispeten artacaktır. Bilgi hizmetleri ve teknik yardımlar; analiz, küresel deneyim ve uygulama desteği yoluyla değer katarlar. Hükümet in analitik ve istişari çalışmalara olan devam eden talebini yansıtan bir şekilde, IBRD nin Türkiye ye yönelik çalışma programı bütçesi içerisinde AAA harcamalarının payı geçtiğimiz dört yıl boyunca istikrarlı bir şekilde artmıştır. Hükümet in yüksek düzeylerdeki IBRD finansmanının sürdürülmesi talebine cevap olarak, CPS MY 4,45 milyar ABD$ düzeyinde bir IBRD finansman programı öngörmektedir. IFC nin Türkiye deki kendi yatırım programının da yıllık milyon ABD$ veya CPS döneminde toplam 1,7-2 milyar ABD$ düzeyinde kalması beklenmektedir. xi. Türkiye ile olan geçmişteki işbirliğinden neler öğrenebiliriz? Dünya Bankası Grubu üç kolunun becerilerini bir araya getirdiğinde en etkili olabilmektedir: IBRD, IFC ve MIGA. Yeni CPS te de önemli bir yer tutmaya devam edecek olan KOBİ lerin, ihracatçıların ve enerji verimliliği yatırımlarının desteklenmesi gibi alanlarda birbirini tamamlayıcı çalışma fırsatları oldukça fazladır MY CPS deneyiminden çıkarılan dersler arasında şunlar yer almaktadır: Uzun vadeli stratejik hedefleri destekleyen ve bilgi ve finansman operasyonlarını bir araya getiren bir politika diyalogunun sistematik bir şekilde geliştirilmesi ve sürdürülmesi reformların desteklenmesi bakımından hayati öneme sahiptir. Bir önceki CPS döneminde başlayan çevre ve iklim değişikliği ile ilgili yeni çalışmalar, politika diyaloğu için stratejik giriş noktalarını tespit etmenin ve ülke öncelikleri değişirken bu alandaki çalışmaları güçlendirme fırsatlarını yakalamanın önemini ortaya koymaktadır. Önceki CPS döneminde Türk yetkililer tarafından da olumlu karşılanan izleme ve değerlendirme üzerindeki odağın arttırılması sayesinde Türkiye Dünya Bankası Grubu işbirliği daha da derinleştirilmiştir. Birkaç alanda, Türkiye nin bazıları Dünya Bankası Grubu ile ortak bir şekilde gerçekleştirilen politikaları ve reformları uluslararası düzeyde takdir kazanmıştır. Bu durum, Türkiye nin ve Dünya Bankası Grubu nun bilgi ve deneyimlerin bölgedeki ve dünyadaki diğer ülkeler ile paylaşılması konusunda birlikte çalışması için bir fırsat sunmaktadır. xii. Bu CPS in sonuçları önemli dış ekonomik risklere tabidir. Artan küresel belirsizlik ve Avrupa da ve diğer gelişmiş ekonomilerde kötüleşen ekonomik büyüme ve istikrar beklentileri; Türk ihracatçılar için küresel talep, üretim artışı ve buna bağlı olarak mali performans, ve Türkiye nin yatırımlarını finanse edecek uluslararası özel sermaye akışları bakımlarından aşağı yönlü riskler doğurmaktadır. Küresel ekonominin daha fazla bozulması gibi en ciddi riskleri azaltmanın anahtarı sağlam makroekonomik yönetimde ve özellikle de cari açığın kontrol altına alınıp azaltılmasına yönelik önlemlerde- yatmaktadır. Orta vadede, üretkenliğin arttırılması, ihracatın genişletilip çeşitlendirilmesi, yurt içi tasarrufların arttırılması, enerji verimliliğinin arttırılması ve enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi, Türkiye nin dış finansmana olan bağımlılığını azaltmanın anahtarları olacaktır. Türkiye, karmaşık ve zorlu reformların etkili bir şekilde uygulanmasının önünde siyasi ve ekonomik riskler ile karşı karşıyadır ancak bu riskler sistematik politika diyaloğu, katılımcı proje hazırlama ve uygulama, ve kanıta dayalı analitik çalışmalar yoluyla azaltılabilir niteliktedir. Türkiye ayrıca yakın geçmişteki trajik Van depreminin de gösterdiği gibi ciddi bir doğal afet riski ile de karşı karşıyadır.

8 vi

9 1 I. ÜLKE GÖRÜNÜMÜ Ülke Arka Planı ve Siyasi ve Sosyal Görünüm 1. Türkiye nin geçmiş on yılda kaydettiği hızlı büyüme ve kalkınma, küresel ekonominin başarı öykülerinden birisini oluşturmaktadır. Bugün Türkiye 75 milyonluk nüfusu ve 735 milyar ABD$ düzeyindeki GSYH si ile üst orta gelirli bir ülkedir ve dünyadaki 16. büyük ekonomiye sahiptir. On yıldan kısa bir süre içerisinde kişi başına düşen gelir neredeyse üç katına çıkmıştır ve şu anda ABD$ nı geçmiş durumdadır. Standard & Poor s Eylül 2011 de Türkiye nin yerel para birimi cinsinden kredi notunu yatırım yapılabilir düzeye yükseltmiştir. 2 Türkiye anne ve bebek ölüm oranları ve evrensel ilköğretim bakımlarından Binyıl Kalkınma Hedeflerine daha şimdiden ulaşmış durumdadır, ve 2015 yılına kadar diğer Binyıl Kalkınma Hedeflerine ulaşma yolunda başarılı bir şekilde ilerlemektedir. Türkiye AB üyeliği için bir aday ülkedir, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ve G20 üyesidir ve iki taraflı Resmi Kalkınma Yardımlarının (ODA) giderek daha fazla önem kazanan bir donörüdür 3. Türkiye, Dünya Bankası Grubu nun en büyük orta gelirli ortaklarından birisidir. 2. Uzun süredir devam eden siyasi istikrar ekonomik büyümeye yardımcı oldu. Haziran 2011 de yapılan seçimleri Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) kazanarak, tek meclisli parlamentoda 550 sandalyeden 327 sine sahip oldu ve tek partili hükümetini üçüncü döneme taşıma yetkisini elde etti. Türk halkı daha önce Eylül 2010 da gerçekleştirilen referandumda oylamaya sunulan anayasa reform paketini de onaylamıştı. Parlamento Ekim 2011 de yeni bir anayasa üzerinde çalışmaya başladı ve 2012 yıl sonuna kadar bir anayasa taslağı hazırlamayı bekliyor 4. Anayasa değişikliklerinin veya yeni bir anayasanın onaylanması için parlamentoda üçte ikilik bir çoğunluk (367 veya daha fazla oy), veya referanduma götürülebilmesi için yüzde 60 lık bir çoğunluk (330 veya daha fazla oy) gerekecektir. 3. Türkiye nin bölgesel ve küresel rolü büyüyor. Türkiye Orta Doğu ile ilişkilerini genişleterek ve Afrika, Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Asya daki mevcudiyetini arttırarak bölgedeki ülkeler ile olan ilişkilerini güçlendirmeyi amaçlayan bir süreç başlatmıştır. Orta Doğu ve Kuzey Afrika daki son siyasi gelişmeler, bölgenin ve dünyanın dikkatini diğer ülkelere ilham veren Türkiye nin siyasi ve ekonomik sistemi üzerinde yoğunlaştırmıştır. Başbakan Erdoğan Haziran 2011 deki seçim zaferi sonrası yaptığı konuşmada bu ilgiyi kabul etmiş ve Türkiye nin tüm bölge ile olan bağlarını genişletmeyi ve derinleştirmeyi istediğini belirtmiştir. 4. Türkiye on yıllık ekonomik büyümenin desteği ile sosyal sonuçlarda kazanımlar elde etti yılında yüzde 28,1 olan yoksulluk oranı 2008 itibariyle yüzde 17,1 e düştü (ulusal yoksulluk sınırı esas alınarak), ancak kırsal bölgelerde değişiklik olmadı. Aşırı yoksulluk neredeyse kayboldu. Eşitsizlik azaldı ancak hala bir zorluk teşkil etmeye devam etmektedir. Kriz hanehalklarını temel olarak işgücü piyasası yoluyla etkiledi. Resmi tahminlere göre kriz 2009 yılında yoksulluk oranında bir puanlık bir artışa yol açtı. Daha yakın zamanlı rakamlar henüz mevcut olmamakla birlikte, işgücü piyasalarının hızlı bir şekilde toparlanması ile birlikte yoksulluk oranının kriz sonrasında düştüğü tahmin edilmektedir. Ekim 2011 itibariyle mevsimsel olarak düzeltilmiş işsizlik oranı yüzde 9,1 olarak, istihdam oranı ise yüzde 45,4 olarak gerçekleşmiş ve kriz öncesi seviyelere göre bile iyileşme kaydedilmiştir. Bu başarıların altında ekonomik büyüme, sosyal politikalar ve 2003 yılında ülke çapında başlatılan Sağlıkta Dönüşüm Programı yatmaktadır. Özellikle kadınların olmak 2 S&P, Eylül 2011 de Türkiye nin finans sektöründeki devam eden iyileşmeleri ve yerel kredi piyasalarındaki genişlemeyi gerekçe göstererek, ülkenin yerel para birimi cinsinden kredi notunu bir kademe yükselterek BBB olarak belirledi. 3 Türkiye nin ODA yardımları 2003 ile 2010 arasında neredeyse 15 kat artarak 67 milyon ABD$ dan 967 milyon ABD$ na ulaşmıştır ve büyük ölçüde iki taraflıdır (2010: 920 milyon ABD$ iki taraflı, 47 milyon ABD$ çok taraflı). İki taraflı yardımların en fazla sağlandığı ülkeler Afganistan, Kırgız Cumhuriyeti, Pakistan, Kazakistan ve Irak tır. Türkiye nin, Uluslararası Kalkınma Birliği nin (IDA) 16. yenilemesine katkısı 15,5 milyon ABD$ (yüzde 0,06 lık bir pay) olmuştur ve IDA15 teki katkısı ile aynı düzeydedir. 4 Yeni bir anayasa taslağının hazırlanması ile görevli Meclis Komisyonu 2012 yılına kadar bir taslak hazırlamayı amaçlamaktadır.

10 2 üzere Türk halkının sağlık durumu iyileşmiştir yılında canlı doğumda 29 olan anne ölüm oranı 2010 yılında 16,4 e düşmüştür; 2005 yılında 25 olan bebek ölüm oranı ise 2010 yılında 10,1 e düşmüştür, ve böylelikle anne ve bebek ölüm oranları ile ilgili Binyıl Kalkınma Hedeflerine ulaşılmıştır. Özellikle kızlar için olmak üzere eğitime erişim oranında da artış kaydedilmiştir: Türkiye neredeyse ilköğretimde evrensel okullaşmaya ulaşmış, ortaöğretimdeki okullaşma oranı ise yüzde 69 a yükselmiştir. 5. Avrupa Birliği ne (AB) katılım bir öncelik olmaya devam etmektedir. Türkiye AB ile köklü bir ilişkiye sahiptir. Avrupa Birliği Türkiye nin en büyük ekonomik ortağıdır ve Türkiye nin ticaretinin yüzde 46 sını oluşturmaktadır. Türkiye 1999 yılında Helsinki de gerçekleştirilen zirvede AB üyeliği için tam aday statüsüne kavuşmuştur. Katılım müzakereleri Ekim 2005 te başlamıştır ve her ne kadar Türkiye nin istediğinden daha yavaş olsa da ilerlemektedir. Haziran 2011 seçimlerinden sonra, Hükümet AB ye katılım çalışmalarını yürüten kurumu bakanlık düzeyine yükselterek Avrupa Birliği Bakanlığı nı kurmuştur. Müktesebatın 13 faslı üzerindeki müzakereler şu anda açıktır. 35 fasıldan birisi (Fasıl 25: Bilim ve Araştırma) açılmış ve geçici olarak kapanmıştır. Türkiye, stratejik amaçlarından birisi olan AB ye katılım yolunda reformları devam ettirmeye kararlıdır. Türkiye, hem ihracat ve ithalatın daha sofistike hale gelmesi hem de finansmana erişimin artması yoluyla AB ile entegrasyonun derinleştirilmesinden önemli faydalar elde etmiştir 5. 5 Büyümenin Altın Kuralı: Avrupa Ekonomik Modeli'ne Görkeminin Yeniden Kazandırılması (Dünya Bankası, ISBN: , 2012).

11 3 II. EKONOMİK GÖRÜNÜM 6. Türkiye güçlü kamu ve özel sektör bilançolarından faydalanmakla birlikte, dışarıdan finanse edilen bir talep patlaması son zamanlarda Türkiye nin direncini zayıflatmıştır dönemindeki güçlü büyüme hızla büyüyen bir cari açığa yol açmıştır. Mevcut belirsiz dış ekonomik ortamda, büyümenin önünde önemli riskler mevcuttur (özellikle 2012 yılında). Son ekonomik gelişmeler aşağıda incelenmekte ve daha sonra orta vadedeki beklentiler ve riskler ele alınmaktadır. Son Ekonomik Gelişmeler 7. Türkiye nin son on yıl içerisindeki makroekonomik politikaları ve yapısal reformları sağlam bir ekonomik büyüme sağlamıştır. Reel GSYH artışı 1990 larda ortalama yüzde 4 iken döneminde ortalama olarak neredeyse yüzde 7 ye ulaşmıştır küresel krizinin ardından büyüme tekrar hız kazanmış, 2010 yılında yüzde 9 ve 2011 yılının ilk üç çeyreğinde yüzde 9,6 olarak gerçekleşmiştir. Kişi başına gelir şu anda ABD$ düzeyindedir. Kamu sektörünün faiz dışı dengesi döneminde ortalama olarak GSYH nin yaklaşık yüzde 2,8 i olarak gerçekleşmiştir ve gayrisafi kamu borcunun GSYH içindeki payı 2002 yılında yüzde 73,4 iken 2010 yılında yüzde 45 e düşmüştür, ancak küresel krizi sırasında hafif bir artış göstermiştir. 8. Son yıllarda tüketiciler, yatırımcılar ve finansal piyasalarda tesis edilen güven Hükümet in küresel krizi sırasında genişlemeci makroekonomik politikalar uygulamasına olanak tanımıştır. Türkiye nin GSYH si 2009 yılında kısa süren ancak keskin bir düşüş (yüzde 4,8) yaşamıştır. Döngüsel ürünler üzerinde yoğunlaşan ithalat ve ihracatta 2009 yılında düşüş yaşanmıştır. Yabancı doğrudan yatırımlar önemli ölçüde yavaşlamış ve 2008 yılında GSYH nin yüzde 2,3 ü (17 milyar ABD$) düzeyinde iken 2009 yılında yüzde 1,1 e (6,9 milyar ABD$) düşmüştür. İşsizlik oranı 2008 yılına göre 4,2 puanlık bir artışla 2009 yılında yüzde 16,1 ile en yüksek seviyeye ulaşmıştır. Yetkililer bankacılık sektöründe güvenin ve likiditenin korunması için hızla önlem almışlar (rezerv gerekliliklerinin düşürülmesi ve bir kör aracı kredi olanağının tekrar uygulamaya konulması gibi yollarla) ve bir dizi istihdam önlemi ile birlikte mali teşvikleri uygulamaya koymuşlardır. Ekim 2008 ile Kasım 2009 arasında, gecelik faiz oranları kümülatif olarak 10,25 puan düşürülmüştür. Genel kamu mali açığı, temel olarak otomatik istikrar sağlayıcı önlemlerin (Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) yapılan bütçe transferlerinin GSYH nin yaklaşık yüzde 1,8 i kadar arttırılması gibi) devreye sokulması sebebiyle 2008 yılındaki GSYH nin yüzde 1,6 sı düzeyinden 2009 yılında yüzde 5,5 e yükselmiştir. Genişlemeci politikaların da yardımıyla, GSYH şu anda kriz öncesi zirveden neredeyse yüzde 10 daha yüksektir ve işsizlik oranı işgücüne katılım oranındaki yükseliş ile birlikte 2008 ortasından bu yana ilk kez Nisan 2011 de yüzde 10 un altına düşmüştür. Bununla birlikte, Türkiye yüksek büyüme performansının finansmanını ve artan enflasyon oranlarını yönetmek gibi zorlu bir görevle karşı karşıyadır.

12 4 Şekil 1: Sermaye Girişlerinin Bileşimi de hızlı büyümenin tekrar başlaması ile birlikte, 2009 yılında son sekiz yıllık dönemin en düşük seviyesinde olan Türkiye nin cari açığı 2011 yılında tarihi derecede yüksek düzeylere ulaştı ve bu açık büyük ölçüde kısa vadeli sermaye girişleri ile finanse edildi yılında 14 milyar ABD$ (GSYH nin yüzde 2,3 ü) olan cari açık, 2010 yılında 47,1 milyar ABD$ na (GSYH nin yüzde 6,4 ü) ve Kasım 2011 itibariyle son 12 aylık bazda 77,8 milyar ABD$ na (GSYH nin yüzde 9,8 i) yükseldi. Ayrıca, cari açığın finansman bileşiminde kötüleşme yaşandı; toplam girişlerde yabancı doğrudan yatırımların payı 2007 deki yüzde 45 düzeyinden 2011 yılında yüzde 18 e düştü (Şekil 1). Ticaret açığının önemli bir kısmı enerjiden kaynaklanıyor olmakla birlikte (son yıllarda GSYH nin ortalama yüzde 5 i), enerji dışı denge kötüleşmeye önemli ölçüde katkıda bulunmuştur. Özel sektör cari açığın büyük bir kısmını oluşturmuş ve buna paralel olarak özel sektörün dış borcu da 2008 yılındaki 188 milyar ABD$ düzeyinden 2011 yılında 202,2 milyar ABD$ na yükselmiştir. Cari açık finansmanının yüksek düzeyi ve kısa vadeli yapısı yakın gelecekte devam edecek gibi görünmektedir. Bununla ilişkili olarak, küresel finansal piyasalarda artan riskten kaçınma eğiliminin Türkiye yi etkilemesi halinde, büyümede önemli bir yavaşlama riski de ortaya çıkacaktır. Tablo 1: Bazı Makroekonomik Göstergeler ( ) Tah. GSYH Artışı (%) Yatırım (GSYH nin % si) Yurt içi Tasarruflar (GSYH nin % si) İşsizlik Oranı (%) * TÜFE Enflasyon (%) (dönem sonu) * Kamu Sektörü Faiz Dışı Dengesi / GSYH, % Gayrisafi Kamu Borcu / GSYH Gayrisafi Dış Borç / GSYH Cari Açık/GSYH (%) Rezervler (milyar ABD$) (altın dahil) * Kaynak: Hazine Müsteşarlığı, Kalkınma Bakanlığı, TCMB, TÜİK, Seçilen 2011 değişkenleri için Banka tahminleri. *Gerçekleşen

13 5 10. Yüksek büyüme temel mali dengedeki iyileşmelerin devam etmesini sağladı; ancak faiz dışı harcamalar hâlâ kriz öncesi seviyelerin üzerinde yılında GSYH nin yüzde 5,5 i düzeyinde olan genel kamu mali açığı 2011 yılında tahmini olarak yüzde 1,2 ye düşmüştür ve kamu borcunun GSYH ye oranı 2008 yılında kriz ile ilişkili olarak yaşanan artıştan sonra tekrar aşağı yönlü olarak seyretmeye başlamıştır. Mali açıktaki azalma vergi gelirlerinin güçlü döngüsel yapısını yansıtmaktadır, ancak uygulamaya konulan kapsamlı bir vergi yeniden yapılandırma programı ve faiz giderlerindeki azalma da buna katkıda bulunmuştur. Bununla birlikte, faiz dışı giderler kriz öncesi düzeylerin önemli ölçüde üzerindedir ve bunun temel sebeplerinden birisi yüksek sermaye yatırımları, ücret ve emeklilik maaşı giderleridir. Döngüsel faktörlere göre düzeltme yapıldığında, altta yatan yapısal mali pozisyonda gevşeme olduğu görülmektedir yılında GSYH nin yüzde 1,3 ü kadar bir yapısal faiz dışı fazla gerçekleşmiş iken, 2011 yılında GSYH nin yaklaşık yüzde 1 i kadar bir açık gerçekleşmiştir. 11. Zor politika ödünleşimleri ile karşı karşıya kalan Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) alışılmışın dışında bir politika uygulamış ve 2011 yılının sonlarında sıkılaştırıcı bir konuma geçmiştir. Zayıf bir küresel ekonomi, Avro bölgesindeki kriz ve 2010 yılındaki yüksek sermaye girişlerinden ve Lira üzerindeki yukarı yönlü baskıdan 2011 yılında azalan sermaye girişlerine ve Lira üzerindeki aşağı yönlü baskıya geçiş zor ekonomik politika ödünleşimleri ortaya koymuştur yılının sonlarında, hızla artan sermaye girişleri karşısında TCMB alışılmışın dışında bir para politikası benimseyerek gecelik faiz oranlarını düşürmüştür. Bunun amacı, bir yandan yurt içi kredileri kısmaya yönelik olarak rezerv gerekliliklerini arttırırken aynı zamanda portföy yatırımcılarını lira cinsinden varlıklarda kısa vadeli faiz arbitrajı pozisyonu almaktan caydırmaktı. Bunun sonucunda lira önemli ölçüde zayıflarken, Haziran 2011 de Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından makro-ihtiyati çerçevede önlemlerin uygulamaya konulması ile birlikte kredi artışında bir yavaşlama başlamıştır. Küresel ekonomi ile ilgili endişeleri ve yurt içinde bir yavaşlamanın ilk göstergelerini dikkate alan TCMB, Ağustos ayının başında politika faiz oranını 50 baz puan düşürdü. Enflasyonda yaşanan artış (temel olarak Kasım 2010 dan bu yana kümülatif olarak yüzde 30 a ulaşan değer kaybının bir yansıması olarak) karşısında, TCMB Ekim 2011 ortalarından bu yana para politikasında bir sıkılaşmaya giderek, diğerlerinin yanında gecelik borç verme oranlarını düşürmüş ve yüksek miktarlı döviz satış ihalelerine ve doğrudan müdahalelere başlamıştır. Sonuç olarak, Aralık 2010 da yüzde 6,5 olan bankalar arası gecelik faiz oranı Aralık 2011 de yüzde 11,2 ye yükselmiştir ve yine aynı dönemde gösterge niteliğindeki devlet tahvili faiz oranı yüzde 7,11 den yüzde 11,04 e yükselmiştir. 12. İhtiyaçlarda ani bir artış olması halinde, Türkiye nin kamu güvenlik ağı kapasitesi ve hazırlık düzeyi orta seviyededir. Sosyal yardım harcamaları hala uluslararası standartlara göre düşüktür (2010 yılında GSYH nin yüzde 1,2 si), ancak hızlı bir şekilde artmaktadır (2012 yılı için yüzde 40 lık bir bütçe artışı sağlanmıştır). Yeşil Kart ve Şartlı Nakit Transferi gibi büyük programların yanında çok sayıda küçük program mevcuttur. Sosyal yardımlardan sorumlu yeni bir bakanlığın kurulması ve Entegre Sosyal Yardım Bilgi Sisteminin (SOYBİS) uygulamaya konulması sayesinde bu programlar şu anda daha iyi bir şekilde entegre edilmiş durumdadır. Tüm yardımları hedefleyen tek ve daha iyi bir gelir testi geliştirmeye yönelik çabalar ile birlikte, bu yeni sistem sosyal yardım sisteminin tek bir gelir testi yoluyla uygunluk durumunu otomatik ve nesnel olarak tespit ederek gelecekteki krizlere daha iyi cevap verebilmesini sağlayacaktır. Orta Vadeli Ekonomik Beklentiler 13. Büyümenin 2012 yılında önemli ölçüde yavaşlaması ve orta vadede toparlanarak yıllık yaklaşık yüzde 5 seviyelerine ulaşması beklenmektedir. Kredi artışındaki yavaşlamanın ve iç ve dış talepteki düşüşün ardından, 2011 yılının ilk üç çeyreğinde yüzde 9,6 olarak gerçekleşen büyümenin 2011 yılının son çeyreğinde yavaşlaması beklenmektedir. Yıllık bazdaki haftalık kredi artış oranı Aralık 2011 ortasında yüzde 23 e düşmüştür ve bu oran Ocak 2011 de ulaştığı zirve olan yüzde 50 düzeyinin yarısından daha azdır. Yıllık GSYH artışının 2011 yılında yüzde 8 civarında ve 2012 yılında yüzde 3 civarında gerçekleşmesi beklenmektedir sonrasındaki orta vadeli makroekonomik görünüm daha olumludur ve Hükümet in Orta Vadeli Programı doğrultusunda özel sektörün başını çektiği güçlü bir iç talep ile birlikte yıllık yaklaşık yüzde 5 lik bir GSYH artışı öngörülmektedir. Öngörülen bu büyüme orta vadede yüzde 5-6 civarındaki cari açığı finanse etmeye yönelik sermaye girişlerine dayanmaktadır.

14 6 14. Orta Vadeli Programda öngörülen büyüme seyri Türkiye nin henüz tamamlanmamış yapısal reform gündemindeki ilerlemenin sürdürülmesi koşuluna dayandırılmıştır. Bu reformlar arasında yeni ticaret kanununun ve borçlar kanununun uygulanması; işgücü piyasası reformu; uzun vadeli mali tasarrufları arttırmaya yönelik önlemler; ve elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının daha fazla kullanılması ve enerji verimliliğinin arttırılması yoluyla ithal yakıta olan bağımlılığın azaltılmasına yönelik önlemler yer almaktadır. Tablo 2: Orta Vadeli Makroekonomik Projeksiyonlar ve Hedefler Büyüme (%) TÜFE Enflasyonu (%) (dönem sonu) Kamu Sektörü Faiz Dışı Dengesi / GSYH, % Gayrisafi Kamu Borcu / GSYH Gayrisafi Dış Borç / GSYH Cari Açık (milyar ABD$) Cari Açık / GSYH (%) Rezervler (milyar ABD$) (altın dahil) Dünya Bankası personelinin toplam kamu borç stokuna (OVP de belirtilen AB tanımlı genel kamu borç stoku ile uyumlu olarak) ve gayrisafi dış borç stokuna ilişkin tahminleri. Kaynak: Dünya Bankası Personeli Projeksiyonları 15. Baz senaryodaki olumlu görünüme rağmen, bir dizi dış ve iç faktör Avrupa borç krizinin yayılma etkileri de dahil olmak üzere ileriye dönük önemli riskler ortaya koymaktadır. Yurt içi tasarrufları düşük seviyede olan Türkiye nin ekonomik büyümesi ithalatı finanse etmeye yönelik sermaye girişlerine bağlıdır. Ülkenin yüksek cari açığı ve finansman bileşimi kritik endişe kaynakları olmaya devam etmektedir. Avro bölgesindeki krizin derinleşmesi ve buna bağlı olarak güven arayışı içerisinde yükselen piyasalara sermaye girişlerinin ani olarak durması ihtimalini esas alan senaryoda, Türkiye yeni bir resesyon durumu ile karşı karşıya kalabilir. Sürdürülebilirlik analizi için, bakınız Ek 2.

15 7 III. VİZYON VE KALKINMA ZORLUKLARI 16. Türkiye Hükümeti iddialı kalkınma hedefleri belirlemiştir. Türkiye, cumhuriyetin 100. kuruluş yıldönümü olan 2023 yılına kadar dünyanın 10 büyük ekonomisinden birisi haline gelmeyi amaçlamaktadır. Hükümet in 2023 vizyonu 6 2 trilyon ABD$ lık bir gayrisafi yurtiçi hasıla; 1 trilyon ABD$ nın üzerinde bir dış ticaret hacmi; ABD$ na ulaşan bir kişi başına düşen gelir; ve yüzde 5 e düşmüş bir işsizlik oranı öngörmektedir. Türkiye aynı zamanda AB ile tam üyelik müzakerelerinin tamamlanmasını; İstanbul un önde gelen bir uluslararası finans merkezi haline getirilmesini ve hem bölgede hem de dünya çapında önde gelen bir üretim ve hizmet merkezi haline gelmeyi amaçlamaktadır Türkiye nin kalkınma hedeflerine ulaşabilmek ve sürdürülebilir bir büyümeyi gerçekleştirebilmek için, Hükümet Dokuzuncu Kalkınma Planında ( ) 8, Orta Vadeli Programında ( ) ve yıllık programlarında belirtilen çeşitli ekonomik politikaları ve yapısal reformları takip etmektedir. Öncelikler arasında şunlar yer almaktadır: (i) istikrarı korumaya ve kısa ve orta vadeli kırılganlıkları azaltmaya yönelik sağlam makroekonomik politikalar ve ilgili yapısal mali politikalar; (ii) rekabet gücünü arttırmaya ve özellikle kadınlar ve gençler için olmak üzere istihdam yaratmak için gerçekleştirilecek yatırım ortamı, işgücü piyasası ve beceri reformları; (iii) temel eğitim reformları ve üretkenliği arttırmaya ve fırsat eşitliği yoluyla büyümenin kazanımlarının paylaşılmasına yönelik sağlık ve sosyal refah reformlarının sürdürülmesi; ve (iv) enerji verimliliğini arttırmaya yönelik enerji ve su sektörü reformlarının ve yatırımlarının sürdürülmesi; yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, enerji arz güvenliğinin arttırılması, sera gazı salımlarının azaltılması ve iklim değişikliği etkilerinin azaltılması ve uyum sağlanması. Rekabet Gücünü ve İstihdamı Arttırma Zorluğu 18. Son on yılda Hükümet in birbirini takip eden çok yıllı programları sürdürülebilir kamu borcu ve dış borç pozisyonlarını desteklemeye yönelik makroekonomik politikalara ve finansal reformlara dayandırılmıştır bankacılık krizi sırasında GSYH yüzde 5,7 küçülmüştü ve ülke uyumlu bir yapısal reform sürecine girmişti. Bu reformlar, diğerlerinin yanında, mali yönetimin ve kamu mali yönetiminin iyileştirilmesini ve makroekonomik yönetim çerçevesinin revize edilmesini içeriyordu. Bu kapsamda bağımsız bir TCMB şu anda enflasyon hedeflemesinden sorumludur ve lira diğer para birimleri karşısında serbest bir şekilde dalgalanmaktadır. Bu reformların etkisi oldukça çarpıcı olmuştur. Uluslararası Para Fonu (IMF) tanımlı kamu sektörü faiz dışı dengesi döneminde ortalama olarak GSYH nin yaklaşık yüzde 4,5 i düzeyinde gerçekleşmiştir ve küresel kriz sırasında yıllarında uygulanan daha genişlemeci politikalar sonucunda faiz dışı denge 2010 yılında tekrar yüzde 1,6 ya düşmüştür yılında GSYH nin yüzde 73,4 ü düzeyinde olan gayrisafi kamu borcu keskin bir düşüşle 2010 yılında yüzde 45 e gerilemiştir krizi sonrasında özel sektör ve kamu sektörü bilançolarının güçlendirilmesi Türkiye yi 2008 yılında yaşanan küresel ekonomik ve finansal krizde dirençli hale getirmiştir, ancak toparlanma sürecinde büyüyen dış dengesizlikler bu direncin bir kısmını aşındırmıştır. 19. Hükümet in dönemine yönelik orta vadeli programının genel makroekonomik hedefi, rekabet gücünü arttırarak, ihracatı arttırarak ve çeşitlendirerek ve böylelikle cari açığın kontrol altına alınıp düşürülmesine yardımcı olarak sağlam büyümeyi devam ettirmek ve istihdam yaratmaktır. Türkiye nin ticarete açıklığı GSYH içinde ithalat ve ihracatın payı olarak ölçülür geçtiğimiz on yılda orta 6 Bakınız Başbakan Erdoğan ın Hedef 2023 başlıklı Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) 2011 seçim bildirgesi. 7 Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV): Türkiye nin Büyüme Bilmecesi, Mart yılından itibaren başlayacak olan Onuncu Kalkınma Planı hazırlanmaktadır.

16 8 derecede artarken, belirlenen hedeflerden birisi 2010 yılında 114 milyar ABD$ olan ihracatı 2023 yılına kadar 500 milyar ABD$ düzeyine çıkarmaktır. Bu arada, ihracatın sektörel bileşiminde değişim yaşanmıştır ve tekstil ve hazır giyimden makine ihracatına doğru bir geçiş yaşanmıştır. Türkiye nin AB-27 ile olan ticaretinde de değişimler yaşanmıştır; özellikle Almanya nın toplam ihracat içindeki payı döneminde yüzde 20,7 iken döneminde yüzde 10,5 e düşmüştür döneminde Türkiye nin en fazla ihracat yaptığı beş ülke (Almanya, ABD, İngiltere, İtalya ve Fransa) toplam ihracatın yüzde 45,9 unu oluştururken, 2005 yılında en fazla ihracat yapılan beş ülke (Almanya, İngiltere, İtalya, Fransa ve Irak) toplam ihracatın sadece yüzde 40,4 ünü oluşturmuştur. Şekil 2: Döneminde Türkiye nin İhracat Pazarının Çeşitlenmesi Asya 1.1% 5.4% 9.7% 8.7% 5.5% 55.1% AB27 Asya A r a 2.2% 6.1% 3.8% 10.8% 4.5% 49.1% AB27 MENA 14.5% MENA 23.6% 20. Türkiye nin genç ve artan nüfusu için daha fazla ve daha iyi işler yaratmak en önemli orta vadeli zorluktur. Uluslararası finansal kriz sonrasında işgücü piyasası esnek bir şekilde kendini uyarlamakla birlikte, özellikle kadınlar ve gençler arasında olmak üzere hala düşük aktivite oranları ve düşük işgücü üretkenliği ile karakterizedir. Çalışma çağındaki nüfusun (15-64 yaş) yarısından azı istihdam edilmektedir ki bu OECD ortalamasından 20 puan daha düşüktür- ve kadınların istihdam oranı özellikle düşüktür (yüzde 26,5). Çoğunlukla kadınlar olmak üzere gençlerin (15-24 yaş) yaklaşık yüzde 31,1 i ne çalışmakta ne de okula devam etmektedir OECD ülkeleri arasında aktif olmayan gençlerin en yüksek payı. İstihdamdaki kayıt dışılık (sosyal güvencesi olmayan işler olarak tanımlanır) önemli ölçüde azalmıştır ancak hala çalışanların yüzde 43,3 ünü etkilemektedir (tarım sektörü hariç olduğunda yüzde 29,1) ve bu durum Türkiye nin işgücü üretkenliğinin OECD ve benzer ülkelere göre düşük kalmasına katkıda bulunmaktadır. Kentleşme, tarımsal işgücünün dağılması ve hala hızla artan çalışma çağındaki nüfus (2020 yılına kadar artacak) işgücü piyasası üzerinde baskı yaratmaya devam edecektir. 21. Hükümet in işgücü piyasası ve istihdam gündemine öncelik vermesi, Türkiye nin giderek kapanan demografik penceresini kullanmasına ve daha fazla ve daha üretken istihdamın mümkün olduğunca hızlı bir şekilde yaratılmasının temellerini atmasına olanak tanıyacaktır. Hükümet 2008 yılında kayıt dışılığın azaltılmasına yönelik bir eylem planını uygulamaya koydu yılındaki işgücü reformu ile ücret dışı işgücü maliyetleri düşürüldü ve Aktif İşgücü Piyasası Programlarını (ALMP) tüm kayıtlı işsizlere açtı. Daha sonra, Hükümet aktif işgücü piyasası programlarının kapsamını genişletti ve mesleki eğitim üzerinde odaklanarak bu programların anlamlılığını arttırdı yılında çıkarılan torba yasa ile yarı zamanlı çalışmanın önündeki engeller azaltıldı ve yeni işe alınacak çalışanlar (özellikle kadınlar ve gençler) için destek programı uygulamaya konuldu.

17 9 22. Hükümet, işgücü piyasalarını daha esnek hale getirirken işçiler için sağlanacak korumayı arttırmak üzerinde odaklanan yeni bir Ulusal İstihdam Stratejisi hazırlamaktadır. Tartışılmakta olan politika ve reformlar arasında şunlar bulunmaktadır: yarı zamanlı, sabit süreli veya geçici çalışmanın önündeki sınırlamaların ve engellerin azaltılması da dahil olmak üzere daha esnek istihdam sözleşmeleri; önceden finanse edilen kıdem tazminatı hesaplarının uygulamaya konulması ve işsizlik sigortasının kapsamının genişletilmesi; ve kayıt dışılığın azaltılması amacıyla iş kanunlarının daha sıkı uygulanması ve bilinçlendirme faaliyetleri. Ayrıca, özellikle düşük beceri seviyesine sahip gençler ile kadınlar arasında olmak üzere, maliyet etkin bir şekilde ve daha iyi hedefleme ve profil oluşturma (hizmetler paketinin işsizlerin ihtiyaçlarına göre uyarlanabilmesi için) ve sosyal yardımların aktivasyon ile ilişkilendirilmesi yoluyla istihdam aktivasyon programlarının ve hizmetlerinin daha da yaygınlaştırılmasına yönelik çabalar da değerlendirilmektedir. Yeni Ulusal İstihdam Stratejisi, işler ile uyumlu becerilerin oluşturulması için ortaöğretim müfredatının iyileştirilmesine, ortaöğretimde program tercihinin ve esnekliğinin arttırılmasına ve yüksek öğretimde kalite güvencesinin arttırılmasına yönelik olarak devam etmekte olan ve planlanan reformlar için tamamlayıcı nitelikte olacaktır. 23. İstihdam, girişimcilik ve yenilikçilik için becerilerin oluşturulması üretken istihdamı artıracaktır. Çalışma çağındaki nüfusun yarısının eğitim düzeyi temel öğretimin altındadır ve bu grup işsizlerin yüzde 64 ünü ve kayıt dışı istihdam edilenlerin yüzde 65 ini oluşturmaktadır. Genç çalışanlar daha eğitimlidir ve beceri seviyeleri daha yüksektir, ancak yine de OECD ülkelerindeki akranlarından daha geridedirler. Türkiye deki şirketler becerileri iş operasyonlarının önündeki üçüncü en önemli kısıt olarak görmektedir krediye erişim ve yolsuzluktan sonra. Hükümet, erken çocukluk eğitimi yoluyla güçlü bir temelin oluşturulması; temel eğitim yoluyla temel becerilerin kazandırılması; yüksek kaliteli orta öğretim ve yüksek öğretim yoluyla iş ile uyumlu becerilerin kazandırılması; ve özellikle beceri seviyesi düşük gençler ve kadınlar için olmak üzere becerilerin yükseltilmesi ve istihdam engellerinin azaltılması gibi zorluklar üzerinde odaklanmaktadır. 24. İş dünyasına yönelik düzenleyici rejimin iyileştirilmesine yönelik çabaları sürdürmek de özel sektörün rekabet gücü arttırmak bakımından önemli olacaktır. Türkiye özel sektör ile daha yakın istişare gibi yollarla iş düzenlemelerini iyileştirmeye yönelik atılımlar yapmıştır. Bu en belirgin olarak Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) platformu yoluyla gerçekleştirilmiştir. Bununla birlikte, hâlâ aşılması gereken zorluklar mevcuttur; örneğin bürokrasi işletmeler üzerinde ciddi bir maliyet oluşturmaya devam etmektedir. 9 Düzenleyici reform süresindeki lider kurum olan Başbakanlık düzenleyici reform ulusal stratejisinin hazırlanması aşamasında bu zorlukları ele almaktadır. Bu çalışmaların hükümet içi koordinasyonun iyileştirilmesi, çok sayıdaki ilgili kanun ve ikincil düzenlemenin daha iyi dokümante edilmesi ve idari sadeleştirme ile ilgili bir pilot proje üzerinde odaklanması beklenmektedir Türkiye iç pazarının daha rekabetçi hale getirilmesi konusunda ilerleme kaydetmiştir ve yetkililer özellikle kamu iktisadi teşebbüsleri alanında olmak üzere çözülmeyi bekleyen zorlukları belirleyerek bunları çözmek için çalışmalara başlamışlardır. Türkiye tekelleşmeyi önlemeye ve birleşmeleri kontrol altına almaya yönelik politikaların uygulamasını güçlendirmiştir ve AB ile büyük ölçüde uyumlaşma sağlamıştır li yılların başlarında önemli bir özelleştirme programı başlatılmış ve en büyük 500 şirket arasında KİT lerin net satışlarının payını yüzde 23 e (2009) düşmüştür. Enerji özelleştirmeleri ilerledikçe bu pay daha da düşecektir. Bununla birlikte, ekonominin bazı alanlarında kamu mülkiyeti hala yaygın olduğundan dolayı bu konu bir gündem olarak yerini korumaktadır. 11 Ayrıca, bu şirketler kamu desteği almaktadır ve genellikle düzenleyici fonksiyonlar açık bir şekilde birbirinden ayrılmamaktadır. Bu risk piyasayı bozmakta ve pazara yeni girecek potansiyel özel şirketler ve yatırımcılar için adil olmayan bir oyun alanı yaratmaktadır. 9 Dünya Bankası nın İşletme Anketine göre, Türkiye de üst düzey yöneticilerin devlet düzenlemelerinin getirdiği gereklilikler ile uğraşarak harcadığı zaman ortalama yüzde 27 iken, Avrupa ve Orta Asya bölgesinde ortalama yüzde 15 tir. 10 Etki analizi alanında teknik kapasitenin geliştirilmesi ve düzenlemenin işletmelere ve vatandaşlara getirdiği maliyetlerin daha iyi ölçülmesi. 11 Kaynak: Hazine KİT İstatistikleri; Fortune ilk 500 şirket listesi; ve personel hesaplamaları.

18 Hükümet uzun vadeli büyümeyi sağlamak için yenilikçiliğin önemini kabul etmektedir. Yenilikçilik sürdürülebilir zenginlik ve büyümeyi arttırarak zenginliğin sessiz motoru olarak işlev görebilir. Türkiye nin küresel olarak entegre büyük şirketlerini tamamlayıcı olarak uluslararası ölçekte rekabetçi bir KOBİ sektörünün genişlemesini sağlayabilir. Kamu sektörünün ve özellikle de özel sektörün Ar- Ge harcamaları mevcut şirketlerin üretkenliklerini arttırabilir ve yeni yenilikçi şirketlerin oluşmasını teşvik edebilir. Türkiye hâlâ yurt dışından öncü teknolojileri kabul ederek yüksek bir büyüme potansiyeline sahip olmakla birlikte, birçok Avrupa ülkesi ile toplam çıktının yüzde 27 sini ve istihdamın yüzde 80 ini oluşturan KOBİ ler arasında ürün ve proses yenilikçiliğini arttırma zorluğunu paylaşmaktadır. 27. Daha derin ve daha geniş finansal piyasalar yatırımları ve rekabetçiliği teşvik edecektir. Türkiye nin finansal sistemi 2001 krizinden bu yana derinleşmiştir ve finansal sistem varlıkları 2010 itibariyle GSYH nin yüzde 105 i kadardır. Bununla birlikte, banka dışı finansal kuruluşların sayısı ve çeşidi nispeten yüksek olmasına rağmen, bankacılık sektörünün zaten nispeten yüksek olan piyasa payı artmıştır. Öte yandan, son zamanlardaki kazanımlara rağmen, hem aktiflerin hem de pasiflerin vade profili kısa vadeli yapıdadır mevduatların ortalama vadesi yaklaşık 45 gündür ve kredilerin yaklaşık yarısının kalan vadesi Haziran 2011 sonu itibariyle bir yıl veya daha kısadır. Türkiye de bankacılık hizmetlerinden yararlanma seviyesi hâlâ nispeten düşüktür ve kredilerin GSYH ye oranı yaklaşık yüzde 50 dir. 28. Türkiye nin finansal hizmetler kapsama oranı kırsal bölgelerde ve kadınlara ait işletmeler arasında özellikle düşüktür. Finansmana erişimin arttırılması, hem çiftçilerin hem de tarımsal ürün işleme şirketlerinin özellikle KOBİ segmentindekiler- üretim varlıklarını geliştirebilmeleri, AB deki rakipleri ile rekabet edebilmeleri ve Avrupa Birliği nin gıda güvenliği standartlarına uyum sağlayabilmeleri için kritik öneme sahiptir. Türkiye de kadınların sahibi olduğu şirketler kayıtlı KOBİ lerin neredeyse yüzde 40 ını oluşturmaktadır ve bunların sadece yüzde 15 i finansmana erişebilmektedir. Bankacılık ortamı kadınları bankalardan finansman temin etmeye teşvik etmemektedir. 29. Tarımda ve kırsal alanlarda üretkenlik ve rekabetçilik artmaktadır, ancak bu artış diğer sektörlere ve kentsel bölgelere göre daha yavaştır ve Hükümet politikaları ve programları, kırsal rekabetçilik, kırsal alanlarda istihdam yaratma ve kırsal alanlardan kentsel alanlara göç gibi zorlukları ele almayı amaçlıyor. Türkiye ihracat potansiyeline sahip bazı ürünlerin üretiminde lider konumdadır; ancak sınırlı teknik kapasite ve insan kapasitesi ile Türkiye nin tarımsal ürün ihracatı için en büyük potansiyel pazar olan AB nin gıda güvenliği standartlarına uyumsuzluk Türkiye nin tarımsal işletme sektörünün gelişmesini kısıtlamaktadır. Tarım politikaları tarım sektörünü AB standartlarına uyumlaştırmayı amaçlamaktadır ve bu çerçevede tarımsal işletmelerin modernizasyonu üzerinde özellikle odaklanılmaktadır. Hükümet, gıda sektörü de dahil olmak üzere kırsal alanlarda yapılacak özel sektör yatırımları ile kırsal alanlarda fırsatlar yaratmayı amaçlayan Ar-Ge ve insan kaynakları yatırımlarını destekleyen ve verimliliği, rekabet gücünü ve piyasaya erişimi arttırmayı sağlayan önlemlere yönelik politikalar geliştirmeyi amaçlamaktadır. Hükümet ayrıca enerji, tarım, çevre ve iklim değişikliği zorluklarını ele almak amacıyla su yönetiminin güçlendirilmesi için de çalışmalar yapmaktadır. Olası Hükümet müdahaleleri arasında, gıda işleme sektörünün modernizasyonuna yönelik programlar; arazi konsolidasyonunun yenilikçi bir şekilde rasyonelleştirilmesi; ve su havzası yönetimine ve stratejik bölgesel kalkınmaya ilişkin entegre yaklaşımlar yer alabilir. Eşitliği ve Kamu Hizmetlerini İyileştirme Zorluğu 30. Ortalama sosyal sonuçlarda iyileşme kaydedilmesine rağmen, çok küçük yaşlarda başlayan ve okul çağında daha da pekişen büyük eşitsizlikler mevcuttur. Türkiye nin Beşeri Kalkınma Endeksi (HDI) 2005 yılında 0,671 iken 2011 yılında 0,699 a yükselmiştir ve bu değer endeksi OECD ortalamasının altında olmasına rağmen Türkiye yi yüksek Beşeri kalkınma grubuna yerleştirmiştir. Bununla birlikte, Türkiye nin eşitsizliğe göre düzeltilmiş Beşeri Gelişim Endeksi (IHDI) sağlık, eğitim ve gelir ölçülerindeki eşitsizliklere göre düzeltilmiş endeks nominal HDI değerinden yüzde 23 daha düşüktür. Bu eşitsizliğin büyük bir bölümü bireylerin kendi kontrollerinin dışındaki faktörler ile açıklanmaktadır: varlık eşitsizliğinin üçte biri doğum yeri ve anne-babanın eğitim durumu gibi faktörler ile açıklanmaktadır. Fırsat eşitsizliği nesilden

19 11 nesle geçmektedir, dolayısıyla çok küçük yaşlardan itibaren ortaya çıkarak yoksul çocukların yaşamda başarılı olma şanslarını sınırlamaktadır: düşük fırsat grubundaki 0-5 yaş arası çocukların yüzde 29 u büyüme geriliği yaşarken (yetersiz beslenmenin bir göstergesi olan yaşa göre çok düşük boy) bu oran yüksek fırsat grubunda yüzde 3 tür. 12 Benzer farklılıklar çocuk bakımında ve okul öncesi eğitimden yararlanmada da görülebilmektedir. Okul sistemi bu farklılıkları daha da pekiştirmektedir ve sonuçta eğitim başarısında ve öğrenme sonuçlarında da farklılıklara yol açmaktadır. 31. Hükümet tüm çocuklara güçlü bir temel sağlayarak eşitsizliklerin erken aşamada düzeltilmesi amacıyla erken çocukluk eğitimini (EÇE) yaygınlaştırmayı planlamaktadır. Türkiye de çocukların bir yıl daha fazla okul öncesi eğitim almasını sağlamak, ailelerin gelirlerini yüzde 8 arttırabilir, yoksul ailelerin sayısını yüzde 11 azaltabilir ve kadınların işgücüne katılımını yüzde 9 yükseltebilir yılına kadar 5 yaş grubundaki çocuklar arasında evrensel okullaşmayı sağlamaya yönelik bir plan uygulanmaktadır. 13 Bu plana dayalı olarak, erken çocukluk eğitiminin daha da yaygınlaştırılması ve iyileştirilmesi amacı, kamu finansmanının arttırılması;dezavantajlı çocuklara ve geri kalmış illere yönelik hedefli kaynakların sağlanması; eğitim standartlarını ve bu standartların izlenmesini ve uygulanmasını sağlamaya yönelik bir mekanizma içeren bir kalite güvence sistemi; ve bu gruplara ulaşma yönündeki hükümet çabaları özel sektör ve STK lar ile tamamlanarak desteklenebilir. 32. Hükümet, fırsat eşitliğinin sağlanmasına ve tüm çocuklara temel becerilerin sunulmasına yardımcı olmak için öğretmen kalitesini ve düşük performansa sahip okullarda sunulan eğitim hizmetlerini iyileştirmeyi amaçlamaktadır. Türkiye de 15 yaşındaki ortalama bir öğrenci, ortalama bir OECD öğrencesine göre yaklaşık bir tam okul yılı geridedir. Bununla birlikte, performans okullar ve bölgeler arasında değişiklik göstermektedir: Fen ve Anadolu liselerindeki öğrenciler OECD düzeylerinde bir performansa sahip iken, diğer okullardaki öğrenciler (ki bunlar toplam öğrenci sayısının yüzde 75 ini oluşturmaktadır) daha düşük bir performansa sahiptir. Bu eşitsizliklerin kökü kısmen orta öğretime giriş sınavında ve bunun yarattığı özel dershane sisteminde yatmaktadır. Hükümet bu sistemi gözden geçirmekte ve dershanelere duyulan ihtiyacı ortadan kaldırmayı hedeflemektedir. Hizmet içi öğretmen eğitimini yaygınlaştırmaya ve iyileştirmeye yönelik çalışmalar devam etmektedir. Eğitim sisteminin ve öğrenme sonuçlarının iyileştirilmesine yönelik diğer kilit zorluklar ve fırsatlar arasında; finansmanı maliyetlere göre tahsis eden, dezavantajlı okullara daha ilave kaynaklar sağlayan ve tüm düzeylerde okullara finansal özerklik ve hesap verebilirlik sağlayan daha nesnel ve şeffaf bir eğitim finansman sisteminin geliştirilmesi yer almaktadır Eğitim ve sağlıkta fırsat eşitliği alanında iyileşme kaydedilmiştir, ancak ekonomik fırsatlara erişim konusunda çok büyük eşitsizlikler mevcuttur. 0-5 yaş arası erkek ve kız çocuklar arasında aşılama ve büyüme geriliği bakımından neredeyse hiçbir fark bulunmamaktadır. Anne ölüm oranı keskin bir şekilde düşürülmüştür. Neredeyse tüm kız ve erkek çocuklar ilköğretime devam etmektedir; ancak 2011 yılı itibariyle ortaöğretimde kızların okullaşma oranı erkeklerin okullaşma oranında 6 puan daha düşüktür (sırasıyla yüzde 66 ve yüzde 72). Bununla birlikte, kadınların sadece dörtte biri çalışırken (çalışan erkeklerin oranı yüzde 67), çalışan kadınların yüzde 60 ı kayıt dışı sektörde çalışmakta (erkeklerde bu oran yüzde 37), ve şirketlerin sadece yüzde 9 u üst düzey kadın yöneticiye sahiptir. Gençler arasında bile kadınların yüzde 48,1 i ne okula gitmekte ne de çalışmaktadır (bu oran erkeklerde yüzde 21,6). Kadınların daha fazla ve daha iyi işlere erişimini sağlamak ve girişimcilik fırsatlarını arttırmak, Türkiye deki toplam üretken istihdamı arttıracaktır. Çalışan kadınların oranında 6 puanlık bir artış, geliri yüzde 7 yükseltebilir ve yoksulluğu yüzde 15 düşürebilir. 12 Düşük fırsat grubu kırsal alanlarda yaşayan çocukları, anne-babasının eğitim düzeyi ilkokul mezunu veya daha düşük olan çocukları ve evde konuşulan ana dilin Türkçe olmadığı aileleri içermektedir. Yüksek fırsat grubu kentsel alanlarda yaşayan çocukları, annesinin eğitim düzeyi en az ortaöğretim babasının en az yüksek öğretim mezunu olan çocukları ve evde konuşulan ana dilin Türkçe olduğu aileleri içermektedir. Daha fazla bilgi için, bakınız; Türkiye: Fırsat Eşitliği ve Erken Çocukluk Gelişimi (Dünya Bankası, Rapor No TR, Şubat 2010). 13 Türkiye: Fırsat Eşitliği ve Erken Çocukluk Gelişimi (Dünya Bankası, Rapor No TR, Şubat 2010). 14 Okul karneleri, okul hesap verebilirliğini arttırmanın araçlarından birisi olabilir.

20 Türkiye nin Sağlıkta Dönüşüm Programı 2003 yılından bu yana sağlık hizmetlerine erişim ve sağlık hizmetlerinin kalitesi bakımlarından önemli kazanımlar sağladı ve genel sağlık sonuçlarında kümülatif iyileşmelere yol açtı. 15 Aile hekimliği modeli tüm ülkede uygulamaya girmiş durumdadır ve Genel Sağlık Sigortası nüfusun büyük bir kısmını kapsamaktadır 16. Hem iç faktörler (sosyal güvenlik ve sağlık hizmetleri kapsama oranlarındaki artışlar) hem de dış faktörler (yeni ve pahalı teknolojilere olan talepteki artış, yaşlanan nüfus ve bulaşıcı olmayan hastalıklarının insidansındaki artış) önümüzdeki yıllarda sağlık hizmetlerinin maliyetlerini yukarı çekecektir. Global harcama tavanları kısa vadede sağlık harcamalarının kontrol altına alınmasına yardımcı olmuştur, ancak sağlık harcamalarının altında yatan faktörlerin ele alınması sağlık sisteminin uzun vadeli sürdürülebilirliğini daha da güçlendirebilir. Hükümet, bu yüksek performansı sürdürebilmek için, sağlık harcamalarında verimliliği arttırmaya yönelik ilave reformlar üzerinde çalışmaktadır. Bunlar arasında, temel yardım paketinin gözden geçirilmesi, hizmet sağlayıcılara yapılan ödemelerinde ve maliyet kontrol mekanizmalarında iyileşme sağlanması (tüm hastanelerde yataklı ve ayaklı hasta hizmetlerine yönelik tanı ilişkili grup ödemelerinin yaygınlaştırılması gibi önlemler yoluyla ); ilaç politikalarının ve hastane özerkliğinin güçlendirilmesi; ve özellikle Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar gibi stratejik alanlarda aile hekimlerinin sistemin bekçileri olarak hareket etmelerine yönelik teşviklerin uygulamaya konulması yer almaktadır. 35. Türkiye nin 2008 yılında uygulamaya koyduğu sosyal güvenlik reformu kamu emeklilik sistemlerinin kapsamını iyileştirmiştir ve önemli tasarruflar sağlaması beklenmektedir - ancak yine de bunlar emeklilik sisteminin uzun vadede dengesini sağlamak için yetersizdir. Türkiye de emeklilik harcamaları, genç nüfusu yansıtan şekilde yüksek gelirli OECD ülkelerine göre hâlâ daha düşük düzeydedir (GSYH nin yüzde 7 si). Bununla birlikte, emeklilik harcamalarının yarıdan fazlası bütçe transferleri yoluyla finanse edilmektedir. Bunun sebebi, kamudan emekliliğe hak kazanma koşullarının cömert olması (erken emeklilik, düşük asgari hizmet yılı) nedeniyle, genç ve artan bir nüfusa sahip bir ülke için sistemin bağımlılık oranının yüksek olmasıdır (faydalanıcı başına iki kişiden daha az kişi katkıda bulunuyor) yılında yapılan reform ile emeklilik parametrelerinde düzenleme yapılarak emeklilik yaşı kademeli olarak yükseltilmiş, prim ödeme süresi arttırılmış ve tahakkuk oranı düşürülmüştür. Ancak bu düzenlemeler birkaç onyılı kapsayan bir süre içerisinde kademeli olarak uygulamaya konulacaktır ve bu artan kapsamın ve yaşlanan nüfusun 2050 yılına kadar GSYH nin yüzde 3 ü düzeyinde kalması beklenen emeklilik sistemi açıkları üzerindeki etkilerini karşılamak için çok yavaştır. Emeklilik sisteminin uzun vadeli sürdürülebilirliğini iyileştirmek için, kamu emeklilik sistemlerinde ilave parametrik düzeltmelerin yapılması, kayıtlı işgücüne katılımın arttırılması ve özel emeklilik sistemlerinin yaygınlaştırılması gerekecektir. Sosyal güvenlik açıklarını azaltmaya yönelik mevcut çabalar, daha iyi izleme, uygulama ve bilinçlendirme yoluyla kayıt dışılığın azaltılması ve sağlık harcamalarının kontrol altına alınması üzerinde odaklanmaktadır. 36. Hükümet entegre bir sosyal yardım sistemini geliştirmek ve refah yardımı alanların yoksulluktan kurtarılmasına yönelik hedefli sosyal yardımları arttırmak için adımlar atıyor. Son yıllarda sosyal yardım harcamaları hızlı bir şekilde yükselmiştir, ancak uluslararası standartlara göre hala düşük düzeydedir (GSYH nin yüzde 1,2 si). Sosyal yardım programları arasındaki koordinasyon geçmişte sınırlı ölçüde olmuştur. Haziran 2011 seçimlerinden sonra, Hükümet merkezi yönetim tarafından sağlanacak tüm sosyal yardımların sorumluluğunu yeni kurulan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı na verdi. Hükümet, yardımların daha etkili bir şekilde hedeflenebilmesi amacıyla tek bir gelir testi uygulamasını içeren yeni bir Entegre Sosyal Yardım Bilgi Sistemi uygulamaktadır. Çalışabilecek durumda olan tüm sosyal yardım faydalanıcılarının İŞKUR a kaydolması gerekmektedir. 37. Hem sektörlerde (sağlık ve sosyal yardım gibi) hem de daha geniş anlamda merkezi yönetim düzeyinde kamu mali yönetim sisteminin reformunda elde edilen başarılar temel alınarak, Türkiye şu anda uygulama sorunları ve reformların kamunun diğer sektörlerine yaygınlaştırılması üzerinde odaklanmaktadır. Merkezi düzeyde, Hükümet Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu ile oluşturulan sistemler ile ilgili olarak beş yılda edinilen deneyimleri esas alarak kanunda değişiklikler yapmayı 15 Örneğin, 2005 ile 2010 yılları arasında anne ölüm oranı canlı doğumda 29 dan 16,4 e düşmüştür. Aynı dönemde bebek ölüm oranı da canlı doğumda 25 ten 10,1 e düşmüştür. 16 Ocak 2012 den itibaren, primsiz sağlık sigortası (eskiden Yeşil Kart olarak biliniyordu) kapsamında vatandaşlara sunulan sağlık hizmetlerinin maliyeti SGK nın bilançolarında görülecek ve SGK ya genel bütçeden aktarılacak ödeneklerden karşılanacak.

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014 ORTA VADELİ PROGRAM (2015-201) 8 Ekim 2014 DÜNYA EKONOMİSİ 2 2005 2006 200 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 T 2015 T Küresel Büyüme (%) Küresel büyüme oranı kriz öncesi seviyelerin altında seyretmektedir.

Detaylı

Türkiye Programından Kilit Sonuçlar

Türkiye Programından Kilit Sonuçlar Türkiye Programından Kilit Sonuçlar Devam Etmekte Olan Türkiye Programından Kilit Sonuçlar Özel Sektör Rekabetçiliğinin Arttırılmasına Katkı Özel ve finansal sektör, işgücü piyasası ve işgücü becerileri

Detaylı

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013 Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program 22 Kasım 201 Büyüme Tahminleri (%) 4, 4,1 Küresel Büyüme Tahminleri (%) 4,1,2,0 ABD Büyüme Tahminleri (%) 2,,,,,,1,6,6 2,8 2,6 2,4 2,2

Detaylı

Türkiye de Dünya Bankası: Öncelikler ve Programlar

Türkiye de Dünya Bankası: Öncelikler ve Programlar Türkiye de Dünya Bankası: Öncelikler ve Programlar Dünya Bankası Grubu Hakkında Dünya Bankası nedir? 1944 te kurulan Banka, kalkınma desteği konusunda dünyanın en büyük kaynağıdır 184 üye ülke sahibidir

Detaylı

Bir Bakışta Proje Döngüsü

Bir Bakışta Proje Döngüsü 1 Bir Bakışta Proje Döngüsü Carla Pittalis, Operasyonlar Sorumlusu Dünya Bankası UYGULAMA DESTEK ÇALIġTAYI Ankara, 6-10 Şubat 2012 2 Amaçlar Proje hazırlık ve yönetim çalışmalarının önemini vurgulamak

Detaylı

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ Hazırlayan: Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik Görünümü IMF düzenli olarak hazırladığı Küresel Ekonomi Görünümü

Detaylı

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 5.50 Altın (USD) 1,225 Ekim 18 EUR/TRY 6.24 Petrol (Brent) 76.2 BİST - 100 90,201 Gösterge Faiz 24.4 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 5.21% -11.0% 25.2% 10.8%

Detaylı

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi 2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisadi ve Mali Analiz Yüksek Lisansı Bütçe Uygulamaları ve Mali Mevzuat Dersi Kıvanç

Detaylı

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER 1.KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM 2013 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 2,8 oranında büyüyen ABD ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 3,6 oranında büyümüştür. ABD de 6 Aralık 2013 te

Detaylı

2012 YILI OCAK-EYLÜL DÖNEMİ BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ 2012 YIL SONU BÜTÇE TAHMİNLERİ 2013 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE TASARISI MEHMET ŞİMŞEK MALİYE BAKANI

2012 YILI OCAK-EYLÜL DÖNEMİ BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ 2012 YIL SONU BÜTÇE TAHMİNLERİ 2013 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE TASARISI MEHMET ŞİMŞEK MALİYE BAKANI 212 YILI OCAK-EYLÜL DÖNEMİ BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ 212 YIL SONU BÜTÇE TAHMİNLERİ 213 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE TASARISI 16 EKİM 212 MEHMET ŞİMŞEK MALİYE BAKANI www.maliye.gov.tr EKONOMİK GÖRÜNÜM Küresel

Detaylı

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ 2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ TEPAV EPRI Dış Politika Etütleri AB Çalışma Grubu 9 Kasım 2005 Ankara Zeynep Songülen

Detaylı

1960 ile 2012 arasında ortalama yıllık büyüme oranı yüzde 4,5 olarak gerçekleşmiştir.

1960 ile 2012 arasında ortalama yıllık büyüme oranı yüzde 4,5 olarak gerçekleşmiştir. MESAJ 1 GEÇTIĞIMIZ ONYILLARDA KAYDEDILEN ISTIKRARLI BÜYÜME TÜRKIYE YI YÜKSEK GELIR EŞIĞINE GETIRIRKEN, REFAH PAYLAŞILMIŞ VE ORTA SINIFIN BÜYÜKLÜĞÜ IKI KATINA ÇIKMIŞTIR. 1960 ile 2012 arasında ortalama

Detaylı

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 4.04 Altın (USD) 1,313 Nisan 18 EUR/TRY 4.90 Petrol (Brent) 75.9 BİST - 100 104,283 Gösterge Faiz 14.4 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 7.26% 9.9% 10.8% 10.8%

Detaylı

Dünya Bankası KOBİ & İhracat Finansmanı Aracılık Kredileri. Alper Oguz Finansal Sektor Uzmani Dunya Bankasi Ankara Ofisi

Dünya Bankası KOBİ & İhracat Finansmanı Aracılık Kredileri. Alper Oguz Finansal Sektor Uzmani Dunya Bankasi Ankara Ofisi Dünya Bankası KOBİ & İhracat Finansmanı Aracılık Kredileri Alper Oguz Finansal Sektor Uzmani Dunya Bankasi Ankara Ofisi Dünya Bankası Grubu Kuruluşları Dunya Bankası Grubu Uluslararası Imar ve Kalkınma

Detaylı

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER 1.KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM ABD Merkez Bankası FED, 18 Aralık tarihinde tahvil alım programında azaltıma giderek toplam tahvil alım miktarını 85 milyar dolardan 75 milyar

Detaylı

-2.98% -7.3% 19.7% 13.5% % Şubat 19 Ocak 19 Şubat 19 Mart 19

-2.98% -7.3% 19.7% 13.5% % Şubat 19 Ocak 19 Şubat 19 Mart 19 ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 5.63 Altın (USD) 1,295 Mart 19 EUR/TRY 6.32 Petrol (Brent) 68.4 BİST - 100 93,784 Gösterge Faiz 22.8 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik -2.98% -7.3% 19.7% 13.5%

Detaylı

K R Ü E R SEL L K R K İ R Z SON O R N A R S A I TÜR Ü K R İ K YE E KO K N O O N M O İSİND N E D İKT K İSAT A P OL O İTİKA K L A AR A I

K R Ü E R SEL L K R K İ R Z SON O R N A R S A I TÜR Ü K R İ K YE E KO K N O O N M O İSİND N E D İKT K İSAT A P OL O İTİKA K L A AR A I KÜRESEL KRİZ SONRASI TÜRKİYE EKONOMİSİNDE İKTİSAT POLİTİKALARI Prof. Dr. Adem ahin TOBB-ETÜ Öğretim Üyesi 14 Mayıs 2010, İSTANBUL KRİZLER 2008 2001 İç Kaynaklı Finansal Derinliği Olan Olumlu Makro Ekonomik

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( ) ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME (2014-2016) I- Dünya Ekonomisine İlişkin Öngörüler Orta Vadeli Program ın (OVP) global makroekonomik çerçevesi oluşturulurken, 2014-2016 döneminde; küresel büyümenin

Detaylı

Türkiye Programına Genel Bakış ve Portföy Performansı

Türkiye Programına Genel Bakış ve Portföy Performansı Türkiye Programına Genel Bakış ve Portföy Performansı Dünya Bankası tarafından finanse edilen Türkiye Programı 2008-2011 Ülke Ortaklık Stratejisi üç sütun üzerinde odaklanmaktadır: I. Rekabetçiliğin ve

Detaylı

Dünya Bankası Portföyünde Türkiye. Sally Zeijlon ECA Kalite Birimi Yöneticisi 6 Şubat 2012

Dünya Bankası Portföyünde Türkiye. Sally Zeijlon ECA Kalite Birimi Yöneticisi 6 Şubat 2012 0 Dünya Bankası Portföyünde Türkiye Sally Zeijlon ECA Kalite Birimi Yöneticisi 6 Şubat 2012 Milyon ABD$ 1 Dünya Bankası ve ECA Bölgesinde Türkiye Türkiye nin kredileri Banka nın kredi portföyünde önemli

Detaylı

5.21% 4.6% 21.6% 11.1% % Ekim 18 Eylül 18 Ekim 18 Kasım 18

5.21% 4.6% 21.6% 11.1% % Ekim 18 Eylül 18 Ekim 18 Kasım 18 ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 5.16 Altın (USD) 1,218 Kasım 18 EUR/TRY 5.87 Petrol (Brent) 58.7 BİST - 100 95,416 Gösterge Faiz 20.3 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 5.21% 4.6% 21.6% 11.1%

Detaylı

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18 ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 4,56 Altın (USD) 1.250 Haziran 18 EUR/TRY 5,31 Petrol (Brent) 79,4 BİST - 100 96.520 Gösterge Faiz 19,2 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 7,36% 5,1% 15,4% 10,1%

Detaylı

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18 ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 6.56 Altın (USD) 1,202 Ağustos 18 EUR/TRY 7.65 Petrol (Brent) 77.4 BİST - 100 92,723 Gösterge Faiz 24.5 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 7.36% 2.9% 17.9% 9.7%

Detaylı

%7.26 Aralık

%7.26 Aralık ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar (Mart 2018) USD/TRY 3.95 Altın (USD) 1,324 EUR/TRY 4.87 Petrol (Brent) 69.0 BİST - 100 114,930 Gösterge Faiz 14.07 Büyüme %7.26 Aralık 2017 Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik

Detaylı

1.56% -4.1% 20.3% 11.4% % Kasım 18 Ekim 18 Kasım 18 Aralık 18

1.56% -4.1% 20.3% 11.4% % Kasım 18 Ekim 18 Kasım 18 Aralık 18 ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 5.29 Altın (USD) 1,258 Aralık 18 EUR/TRY 6.05 Petrol (Brent) 51.9 BİST - 100 91,527 Gösterge Faiz 20.9 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 1.56% -4.1% 20.3% 11.4%

Detaylı

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ 2015. Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ 2015. Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ 2015 Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU Temmuz ayı içerisinde Dünya Bankası Türkiye

Detaylı

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU Hazırlayan: Sıla Özsümer Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı Türkiye Düzenli Ekonomi Notu ve Raporun İçeriği Hakkında

Detaylı

AB 2020 Stratejisi ve Türk Eğitim Politikasına Yansımaları

AB 2020 Stratejisi ve Türk Eğitim Politikasına Yansımaları AB 2020 Stratejisi ve Türk Eğitim Politikasına Yansımaları Y. Doç. Dr. Tamer Atabarut Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi Müdürü atabarut@boun.edu.tr Avrupa 2020 Stratejisi: Akıllı, Sürdürülebilir

Detaylı

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AYLIK EKONOMİK GÖSTERGELER EKİM 2015 Hazine Müsteşarlığı Matbaası Ankara, 22 Ekim 2015 İÇİNDEKİLER TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELER i I. ÜRETİM I.1.1.

Detaylı

Kriz sonrası döneme nasıl bakmak gerekir?

Kriz sonrası döneme nasıl bakmak gerekir? tepav türkiye ekonomi politikaları araştırma vakfı Kriz sonrası döneme nasıl bakmak gerekir? Politikaların kalitesini arttırmaya yönelik bir çerçeve 26 Mayıs 2009 Çerçeve Türkiye deki koordinasyon tartışmalarının

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 22 Mayıs 2017, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 22 Mayıs 2017, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 21 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 24 Şubat 2016 Ankara

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 24 Şubat 2016 Ankara İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI 24 Şubat 2016 Ankara Özet: Makroekonomik Görünüm ve Para Politikası Dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyri cari dengedeki iyileşmeyi

Detaylı

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ 2010 YILI DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ 2010 yılı Ocak-Mart döneminde, Türkiye deri ve deri ürünleri ihracatı % 13,7 artışla 247,8 milyon dolara yükselmiştir. Aynı dönemde

Detaylı

7.36% 7.0% 15.8% 9.6% % Haziran 18 Mayıs 18 Haziran 18 Temmuz 18

7.36% 7.0% 15.8% 9.6% % Haziran 18 Mayıs 18 Haziran 18 Temmuz 18 ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 4.90 Altın (USD) 1,221 Temmuz 18 EUR/TRY 5.75 Petrol (Brent) 74.3 BİST - 100 96,952 Gösterge Faiz 20.6 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 7.36% 7.0% 15.8% 9.6%

Detaylı

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AYLIK EKONOMİK GÖSTERGELER KASIM 2016 Hazine Müsteşarlığı Matbaası Ankara, 30 Kasım 2016 İÇİNDEKİLER TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELER i I. ÜRETİM I.1.1.

Detaylı

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş. 2013 YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş. 2013 YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş. 2013 YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU DÖNEM İÇERİSİNDE BANKANIN YÖNETİM KURULU ÜYELERİNE İLİŞKİN DEĞİŞİKLİKLER Dönem içerisinde Bankamız ortaklık yapısında değişiklik

Detaylı

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ VİZYON BELGESİ (TASLAK) Türkiye 2053 Stratejik Lokomotif Sektörler MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ Millet Hafızası ve Devlet Aklının bize bıraktığı miras ve tarihî misyon, İstanbul un Fethinin

Detaylı

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015 Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 215 BÜYÜME DÜŞMEYE DEVAM EDİYOR Zümrüt İmamoğlu* ve Barış Soybilgen ** 13 Nisan 215 Yönetici Özeti Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış Sanayi Üretim Endeksi (SÜE)

Detaylı

-2.98% -10.0% 19.7% 13.5% % Ocak 19 Ocak 19 Şubat 19 Şubat 19 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER.

-2.98% -10.0% 19.7% 13.5% % Ocak 19 Ocak 19 Şubat 19 Şubat 19 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 5,32 Altın (USD) 1.319 Şubat 19 EUR/TRY 6,06 Petrol (Brent) 66,0 BİST - 100 104.530 Gösterge Faiz 18,8 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik -2.98% -10.0% 19.7% 13.5%

Detaylı

Bankacılık sektörü. 2011 değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri

Bankacılık sektörü. 2011 değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri Bankacılık sektörü 2011 değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri Şubat 2012 İçerik Bankacılık sektörünü etkileyen gelişmeler ve yansımalar 2012 yılına ilişkin beklentiler Gündemdeki başlıca konular 2

Detaylı

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Aralık 2015 Ankara

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Aralık 2015 Ankara İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI 23 Aralık 2015 Ankara Özet: Makroekonomik Görünüm ve Para Politikası Sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle yıllık kredi büyüme

Detaylı

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde 1 16-31 Temmuz 2012 SAYI: 41 MÜSİAD Araştırmalar ve Yayın Komisyonu İşsizlikte Belirgin Düşüş 2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

Detaylı

Cari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti

Cari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti Cari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti TEPAV Değerlendirme Notu Şubat 2011 Cari işlemler açığında neler oluyor? Ekonomide gözlemlenen

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015) TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015) Hane Halkı İşgücü İstatistikleri 2014 te Türkiye de toplam işsizlik %10,1, tarım dışı işsizlik ise %12 olarak gerçekleşti. Genç nüfusta ise işsizlik

Detaylı

Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığığ Ülke ve Kamu Kurumları Düzeyinde Strateji Yönetimi Anıl YILMAZ Stratejik t Planlama l Dairesi i Bşk. ODTÜVT Yönetim ve Mühendislik Günleri 2 Mart 2008 Gündem Ülkesel

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ... İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ... 1-20 1.1. Temel Makro Ekonomik Göstergelere Göre Türkiye nin Mevcut Durumu ve Dünyadaki Yeri... 1 1.2. Ekonominin Artıları Eksileri; Temel

Detaylı

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası 1 16-31 Ekim 2011 Sayı: 23 MÜSİAD Araştırmalar ve Yayın Komisyonu GÜNCEL EKO-YORUM: MERKEZ BANKASI GÜCÜNÜ BİR KEZ DAHA GÖSTERDİ Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), 26 Ekim tarihinde yayınladığı

Detaylı

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ağustos 2013

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ağustos 2013 Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ağustos 2013 DÜŞÜK BÜYÜMEYE DEVAM Zümrüt İmamoğlu* ve Barış Soybilgen 19.07.2013 Yönetici Özeti Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış Sanayi Üretim Endeksi (SÜE) Haziran

Detaylı

Dünya Bankası Finansal Yönetim Uygulamalarında Stratejik Yönelimler ve Son Gelişmeler

Dünya Bankası Finansal Yönetim Uygulamalarında Stratejik Yönelimler ve Son Gelişmeler Dünya Bankası Finansal Yönetim Uygulamalarında Stratejik Yönelimler ve Son Gelişmeler ECA Bölge Perspektifi Marius Koen TÜRKİYE: Uygulama Destek Çalıştayı 6-10 Şubat 2012 Ankara, Türkiye 2 Kapsam ve Amaçlar

Detaylı

Toplam Erkek Kadin 20 35.9. Ermenistan Azerbaycan Gürcistan Kazakistan Kırgızistan Moldova Cumhuriyeti. Rusya Federasyonu

Toplam Erkek Kadin 20 35.9. Ermenistan Azerbaycan Gürcistan Kazakistan Kırgızistan Moldova Cumhuriyeti. Rusya Federasyonu Doğu Avrupa, Orta Asya ve Türkiye de İnsana Yakışır İstihdamın Geliştirilmesi Alena Nesporova Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktör Yardımcısı Uluslararası Çalışma Ofisi, Cenevre Sunumun yapısı Kriz öncesi

Detaylı

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ OCAK 2018

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ OCAK 2018 Busiad Hazırlayan:Doç.Dr.Metin 05.02.2018 1 ENFLASYON Aralık 2017 itibariyle tüketici fiyatlarının, %0,69 olarak gerçekleştiği ve %12,98 olan yıllık enflasyonun %11,92 düzeyine düştüğü görülmüş-tü. Ocak

Detaylı

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2009 yılında ülkemiz halı ihracatı % 7,2 oranında düşüşle 1 milyar 86 milyon dolar olarak kaydedilmiştir. 2010 yılının ilk çeyreğinin sonunda

Detaylı

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ALTIN EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2013 YILI 6 AYLIK FAALİYET RAPORU 1-Ekonominin Genel durumu Dünya ekonomisi 2013 ü genel olarak bir toparlanma dönemi olarak geride bıraktı.

Detaylı

DEVLET BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN YAPISAL REFORMALARIN MAKROEKONOMİK ETKİLERİ KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI (26 EKİM 2007 ANKARA)

DEVLET BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN YAPISAL REFORMALARIN MAKROEKONOMİK ETKİLERİ KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI (26 EKİM 2007 ANKARA) DEVLET BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN YAPISAL REFORMALARIN MAKROEKONOMİK ETKİLERİ KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI (26 EKİM 2007 ANKARA) Değerli Katılımcılar, Değerli Konuklar, Türkiye, yapısal reformlar ile

Detaylı

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler Risk Yönetimi ve Kontrol Genel Müdürlüğü Ekonomik Analiz ve Değerlendirme Dairesi Küresel Ekonomik Görünüm OECD 6 Mayıs ta yaptığı değerlendirmede 2014 yılı için yaptığı

Detaylı

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR Bu rapor ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş Gruplara Yönelik Gelir Amaçlı Kamu Borçlanma Araçları

Detaylı

2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ Ülkemiz halı ihracatı 2009 yılını % 7,2 oranında düşüşle kapanmış ve 1 milyar 86 milyon dolar olarak kaydedilmiştir. 2010 yılının ilk iki ayının

Detaylı

Mayıs. Sanayi sektörünün. Reel Kesimin Beklentileri İyileşti Tüketici Güveni Haziran da Zayıfladı. Kapasite Kullanımı Güçlenmeyi Sürdürdü

Mayıs. Sanayi sektörünün. Reel Kesimin Beklentileri İyileşti Tüketici Güveni Haziran da Zayıfladı. Kapasite Kullanımı Güçlenmeyi Sürdürdü TEMMUZ 17 Mayıs ayında 19, seviyesine yükselen Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE), Haziran da 11, olarak kaydedildi. Bu dönemde RKGE kapsamındaki alt endekslerin büyük bölümünde olumlu gelişimler görüldü.

Detaylı

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik

Detaylı

2017 AĞUSTOS FİNANSAL TREND RAPORU

2017 AĞUSTOS FİNANSAL TREND RAPORU 2017 AĞUSTOS FİNANSAL TREND RAPORU TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER Türkiye ekonomisi 2017 yılının ilk çeyreğinde %5 ile beklentilerin oldukça üzerinde bir büyüme kaydetmiştir. Bu durum piyasalarda 2017

Detaylı

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2013 YILI İLK YARI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2013 YILI İLK YARI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2013 YILI İLK YARI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ DEĞERLENDİRMEK ÜZERE DÜZENLEDİĞİ BASIN TOPLANTISI KONUŞMA METNİ 15 TEMMUZ 2013

Detaylı

SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv. Beyaz Eşya. İnşaat. Turizm. Enerji. Diğer Göstergeler. Sektörel Gelişmeler /Ağustos 2013 1

SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv. Beyaz Eşya. İnşaat. Turizm. Enerji. Diğer Göstergeler. Sektörel Gelişmeler /Ağustos 2013 1 SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv Otomotiv İç Satışlarda Hızlı Artış Temmuz Ayında Devam Ediyor. Beyaz Eşya Beyaz Eşya İç Satışlarda Artış Temmuz Ayında Hızlandı. İnşaat Reel Konut Fiyat Endeksinde

Detaylı

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı, Türkiye nin İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı nın Geliştirilmesi Projesi nin Açılış Toplantısında Ulrika Richardson-Golinski a.i. Tarafından Yapılan Açılış Konuşması 3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği

Detaylı

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI Sürdürülebilirlik vizyonumuz 150 yıllık bir süreçte inşa ettiğimiz rakipsiz deneyim ve bilgi birikimimizi; ekonomiye, çevreye, topluma katkı sağlamak üzere kullanmak, paydaşlarımız

Detaylı

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş. 2013 YILI BİRİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş. 2013 YILI BİRİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş. 2013 YILI BİRİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU DÖNEM İÇERİSİNDE BANKANIN YÖNETİM KURULU ÜYELERİNE İLİŞKİN DEĞİŞİKLİKLER Dönem içerisinde Bankamız ortaklık yapısında değişiklik

Detaylı

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU BÜYÜME 2011 yılı dördüncü döneme ilişkin hesaplanan gayri safi yurtiçi hasıla değeri bir önceki yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla

Detaylı

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU BÜYÜME 2012 yılı ikinci çeyreğe ilişkin hesaplanan gayri safi yurtiçi hasıla değeri bir önceki yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla

Detaylı

tepav Mart2011 N201139 POLİTİKANOTU Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

tepav Mart2011 N201139 POLİTİKANOTU Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı POLİTİKANOTU Mart2011 N201139 tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Sarp Kalkan 1 Politika Analisti, Ekonomi Etütleri Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Cari açık, uzun yıllardan

Detaylı

2050 ye Doğru Nüfusbilim ve Yönetim: Eğitim Sistemine Bakış

2050 ye Doğru Nüfusbilim ve Yönetim: Eğitim Sistemine Bakış 2050 ye Doğru Nüfusbilim ve Yönetim: Eğitim Sistemine Bakış Prof. Dr. Yüksel KAVAK Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi TÜSİAD / UNFPA İstanbul, 5 Kasım 2010 1 Ana tema: Nüfusbilim ve Yönetim Çalışmanın

Detaylı

Tekstil-Hazır Giyim Gülay Dincel TSKB Ekonomik Araştırmalar dincelg@tskb.com.tr Kasım 2014

Tekstil-Hazır Giyim Gülay Dincel TSKB Ekonomik Araştırmalar dincelg@tskb.com.tr Kasım 2014 Tekstil-Hazır Giyim Gülay Dincel TSKB Ekonomik Araştırmalar dincelg@tskb.com.tr Kasım 2014 Sektöre Bakış Tekstil ve hazır giyim sektörleri, GSYH içinde sırasıyla %4 ve %3 paya sahiptir. Her iki sektör

Detaylı

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ Ünite 4 Doç. Dr. Nuray ERTÜRK KESKİN Türkiye deki kamu politikası belgelerinin tanıtılması amaçlanmaktadır. Kamu politikası analizinde görüş alanında olması gereken politika belgeleri altı başlık altında

Detaylı

Kıvanç Duru 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Programı Değerlendirmesi

Kıvanç Duru 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Programı Değerlendirmesi Kıvanç Duru 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Programı Değerlendirmesi Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisadi ve Mali Analiz Yüksek Lisansı Bütçe Uygulamaları ve Mali Mevzuat Dersi 2015 YILI

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 16 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya İnci Şengül 1 DenizBank

Detaylı

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ MAYIS 2018

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ MAYIS 2018 BUSİAD Hazırlayan:Doç.Dr.Metin 05.06.2018 1 ENFLASYON Nisan 2018 itibariyle tüketici fiyatlarının, %1,87 olarak gerçekleştiği ve %10,23 olan yıllık enflasyonun %10,85 düzeyine düştüğü görül müştü. Mayıs

Detaylı

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ Ülkemiz halı ihracatı 2009 yılını % 7,2 oranında düşüşle kapanmış ve 1 milyar 86 milyon dolar olarak kaydedilmiştir. 2010 yılının ilk ayında ise halı

Detaylı

Artış. Ocak-Haziran Oranı (Yüzde) Ocak-Haziran 2014

Artış. Ocak-Haziran Oranı (Yüzde) Ocak-Haziran 2014 6. Kamu Maliyesi 214 yılının ilk yarısı itibarıyla bütçe performansı, özellikle faiz dışı harcamalarda gözlenen yüksek artışın ve yılın ikinci çeyreğinde belirginleşen iç talebe dayalı vergilerdeki yavaşlamanın

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAM (2012-2014) A İLİŞKİN ÖZET NOT

ORTA VADELİ PROGRAM (2012-2014) A İLİŞKİN ÖZET NOT ORTA VADELİ PROGRAM (2012-2014) A İLİŞKİN ÖZET NOT Ekim 2011 Ankara YÖNETİCİ ÖZETİ Ülkemizin refah seviyesinin artırılması temel amacı çerçevesinde, 2012-2014 yıllarında izlenecek makro ekonomik politikalar

Detaylı

NUROLBANK 2011 YILI ÜÇÜNCÜ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

NUROLBANK 2011 YILI ÜÇÜNCÜ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU NUROLBANK 2011 YILI ÜÇÜNCÜ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU ORTAKLIK YAPISI VE SERMAYEYE İLİŞKİN DEĞİŞİKLİKLER Bankamızın 30.09.2011 itibarıyla ortaklık yapısı ve paylarında herhangi bir değişiklik gerçekleşmemiştir.

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 11 Mayıs 2015, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 11 Mayıs 2015, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 12 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Çağlar Kuzlukluoğlu 1

Detaylı

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler Risk Yönetimi ve Kontrol Genel Müdürlüğü Ekonomik Analiz ve Değerlendirme Dairesi Küresel Ekonomik Görünüm Amerikan Merkez Bankası FED, tahvil alım programını 10 milyar

Detaylı

Günlük Bülten 10 Nisan 2012

Günlük Bülten 10 Nisan 2012 Bülten 10 an 20 Hazine Yönetimi /Aktif Pasif Yönetimi ve Ekonomik ştırmalar PİYASALAR Döviz Piyasası USD/TL kuru Pazartesi gününe 1,7950 seviyesinden başladı. Gün içinde yatay bir seyir izleyen kur günü

Detaylı

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU ENFLASYON AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU % TÜFE ÜFE Şubat 2011 2012 2011 2012 Yıllık 4,16 10,43 10,87 9,15 Yıllık Ort. 7,76 7,48 9,23 10,96 Aylık 0,73 0,56 1,72-0,09 2012

Detaylı

BASIN DUYURUSU 30 Nisan 2015

BASIN DUYURUSU 30 Nisan 2015 Sayı: 2015-34 BASIN DUYURUSU 30 Nisan 2015 PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ Toplantı Tarihi: 22 Nisan 2015 Enflasyon Gelişmeleri 1. Mart ayında tüketici fiyatları yüzde 1,19 oranında artmış ve yıllık

Detaylı

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: 2016-25. 31 Mayıs 2016. Toplantı Tarihi: 24 Mayıs 2016

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: 2016-25. 31 Mayıs 2016. Toplantı Tarihi: 24 Mayıs 2016 Sayı: 2016-25 BASIN DUYURUSU 31 Mayıs 2016 PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ Toplantı Tarihi: 24 Mayıs 2016 Enflasyon Gelişmeleri 1. Nisan ayında tüketici fiyatları yüzde 0,78 oranında artmış ve yıllık

Detaylı

T.C. Kalkınma Bakanlığı

T.C. Kalkınma Bakanlığı T.C. Kalkınma Bakanlığı 2023 Vizyonu Çerçevesinde Türkiye Tarım Politikalarının Geleceği- Turkey s Agricultural Policies at a Crossroads with respect to 2023 Vision 2023 Vision, Economic Growth and Agricultural

Detaylı

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu 11 1 13 1 * GSMH (milyar dolar) 1.9..79 1.86 1.3 1.83 1.578 1.61

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni 17 Ağustos 2015, Sayı: 23 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya İnci Şengül

Detaylı

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ MART 2018 Hazırlayan: Yağmur Özcan Uluslararası

Detaylı

Türkiye Ekonomisi 2000 li yıllar

Türkiye Ekonomisi 2000 li yıllar Türkiye Ekonomisi 2000 li yıllar Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü TÜRKİYE EKONOMİSİ DERS NOTLARI 1 1999 17 Ağustos 1999 depremi Marmara bölgesinde Üretim,

Detaylı

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: 2015-16. 3 Mart 2015. Toplantı Tarihi: 24 Şubat 2015

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: 2015-16. 3 Mart 2015. Toplantı Tarihi: 24 Şubat 2015 Sayı: 2015-16 BASIN DUYURUSU 3 Mart 2015 PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ Toplantı Tarihi: 24 Şubat 2015 Enflasyon Gelişmeleri 1. Ocak ayında tüketici fiyatları yüzde 1,10 oranında artmış ve yıllık

Detaylı

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

AB Krizi ve TCMB Para Politikası AB Krizi ve TCMB Para Politikası Erdem Başçı Başkan 28 Haziran 2012 Stratejik Düşünce Enstitüsü, Ankara Sunum Planı I. Küresel Ekonomik Gelişmeler II. Yeni Politika Çerçevesi III. Dengelenme IV. Büyüme

Detaylı

T.C. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI Ekonomik ve Mali Politikalar Başkanlığı

T.C. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI Ekonomik ve Mali Politikalar Başkanlığı T.C. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI Ekonomik ve Mali Politikalar Başkanlığı Avrupa Komisyonu nun AB ye aday ve potansiyel aday ülkelerdeki makroekonomik gelişmelere ilişkin değerlendirmeleri içeren ve 2015 yılının

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 21 Kasım 2016, Sayı: 45. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 21 Kasım 2016, Sayı: 45. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 45 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

IMF, Birleşmiş Milletlerin uzmanlaşmış kurumlarından biri olsa da, kendi tüzüğü, yönetim yapısı ve mali kaynağı vardır.

IMF, Birleşmiş Milletlerin uzmanlaşmış kurumlarından biri olsa da, kendi tüzüğü, yönetim yapısı ve mali kaynağı vardır. IMF ye Genel Bakış Biz kimiz? Uluslararası Para Fonu (IMF) parasal konularda küresel işbirliğini arttırmak, mali istikrarı sağlamak, uluslararası ticareti kolaylaştırmak, yüksek istihdamı ve sürdürülebilir

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 28 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya 1 DenizBank Ekonomi Bülteni

Detaylı

Küresel gelişmeler, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü. 21 Ocak 2015

Küresel gelişmeler, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü. 21 Ocak 2015 Küresel gelişmeler, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü 21 Ocak 2015 Sunum Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın ın değerlendirmesi Küresel ekonomi Türkiye ekonomisi Bankacılık sektörü 2 Değerlendirme

Detaylı

EFA 2008 Küresel İzleme Raporu. 2015 e Kadar Başarabilecek miyiz? Önemli Noktalar

EFA 2008 Küresel İzleme Raporu. 2015 e Kadar Başarabilecek miyiz? Önemli Noktalar EFA 2008 Küresel İzleme Raporu 2015 e Kadar Başarabilecek miyiz? Önemli Noktalar EFA 2008 Raporu bir orta dönem değerlendirmesidir. 2000 yılından bu yana gerçekleşen önemli gelişmeler 1999-2005 yılları

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ SON GELİŞMELER

TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ SON GELİŞMELER TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ SON GELİŞMELER 27 EKİM 2017 BÜYÜME VE MİLLİ GELİR Kişi Başına GSYH, cari fiyatlarla 2013 yılında 12.480 dolar, 2014 yılında 12.112 dolar, 2015 yılında 11.019 dolar, 2016 yılında

Detaylı

Uluslararası Finans Kuruluşlarının, Belediyelere ve Etkililiğin Arttırılmasına Yönelik Finansman Desteğindeki Rolü

Uluslararası Finans Kuruluşlarının, Belediyelere ve Etkililiğin Arttırılmasına Yönelik Finansman Desteğindeki Rolü Uluslararası Finans Kuruluşlarının, Belediyelere ve Etkililiğin Arttırılmasına Yönelik Finansman Desteğindeki Rolü Keiko Sato Baş Operasyonlar Sorumlusu Dünya Bankası Türkiye de faaliyet gösteren Uluslararası

Detaylı

G20 BİLGİLENDİRME NOTU

G20 BİLGİLENDİRME NOTU G20 BİLGİLENDİRME NOTU A. Finans Hattı Gündemi a. Büyüme Çerçevesi Güçlü, sürdürülebilir ve dengeli büyüme için küresel politikalarda işbirliğinin sağlamlaştırılması Etkili bir hesap verebilirlik mekanizması

Detaylı