Bizans yönetimi İstanbul dan itibaren Doğu ya doğru coğrafyayı şu şekilde bölümlemişti: Yakındoğu, Ortadoğu, Uzakdoğu.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Bizans yönetimi İstanbul dan itibaren Doğu ya doğru coğrafyayı şu şekilde bölümlemişti: Yakındoğu, Ortadoğu, Uzakdoğu."

Transkript

1 Hikmet Kıvılcımlı, Yakındoğu, Kürdler, Kürdistan Kürdler, Kürdistan konusunu, Hikmet Kıvılcımlı nın bu konularla ilgili analizlerini değerlendirmek için Yakındoğu kavramı üzerinde durmak gerekli olmaktadır. Bizans yönetimi İstanbul dan itibaren Doğu ya doğru coğrafyayı şu şekilde bölümlemişti: Yakındoğu, Ortadoğu, Uzakdoğu. Yakındoğu da Anatolia, Pontus, Lazistan, Ermenistan, Kürdistan, Kilikya, Kapadokya, Mezopotamya, Turabdin gibi ülkeler vardı. Kızılırmak ın, Sakarya Nehri nin batısı Anatolia, Orta Karadeniz Pontus olarak adlandırılıyordu. Anatolia ve Pontus ta daha çok Rumlar yaşıyordu. Doğu Karadeniz Lazistan dı. Doğu Karadeniz in ve Lazistan ın güneyi Ermenistan, Kürdistan dı. Lazistan ın doğusu Gürcistan dı. Ermeniler, Kürdler bir arada yaşıyorlardı. Van Gölü merkez alındığı zaman kuzeye doğru Ermeni nüfus güneye doğru Kürt nüfus artıyordu. Şehirlerde Ermeniler, kırlarda Kürdler daha yoğundu. Kızılırmak havzası Kapadokya olarak adlandırılıyordu. Kapadokya çevresinde Rumlar, Ermeniler vardı. Kilikya da Ermeniler yoğundu. Van Gölü nün güneyinde, Mezopotamya da Kürdler, Ermeniler, Süryaniler bazen iç içe bazen yana bir durum arz ediyorlardı. Bu kesimde bazı yörelerde Araplardan da söz etmek gerekir. Bu ülkelerde yer yer serpiştirilmiş vaziyette Yahudi nüfus varlığından da söz edilebilir. 11. yüzyılda Oğuzların Horasan İran yoluyla Küçük Asya ya Mezopotamya ya geldiklerinde Küçük Asya bu durumdaydı. Burada milyona yakın insan yaşıyordu. Oğuzlar 11. yüzyıldan itibaren göç etmeye başladılar. 11, 12., 13., ve 14. yüzyıllarda bu şekilde gelen Oğuzların toplamının 400 bin-600 bin arasında olduğu söylenmektedir. Oğuzlar atlı kılıçlı geliyorlardı. Aile olarak değil sadece erkekler geliyordu. Mısır dan Hindistan a kadar Kuzey Buz Denizi nden Umman Okyanusu na kadar olan coğrafya Ortadoğu olarak anılıyordu. İran, Ortadoğu ve Yakındoğu arasında bir yerdeydi. Mançurya, Çin, Japonya, Kore, Vietnam vs. Uzakdoğu idi. Bizanslıların coğrafyayı bu şekilde bölme biçimi Selçuklular, Osmanlılar ve Batılılar tarafından da kullanılmıştır. Bu incelemede dile getirilmek istenen esas konu şudur: Yakındoğu imha edilmiştir. Yakındoğu, Yakındoğu nun yerli halkları, otokton halkları uzaktan gelenler tarafından imha edilmiştir. Yakındoğu nun yerli halkları Rumlar-Pontuslar, Ermeniler, Süryaniler, Ezidi Kürdler, uzaktan gelenler tarafından yani allaktonlar tarafından imha edilmiştir. Bu nasıl olmuştur buna bakmak gerekir. Hikmet Kıvılcımlı nın analizlerini de bu çerçevede değerlendirmek gerekir. 1

2 İttihatçıların Devlet ve Toplum Projesi İttihat ve Terakki Fırkası nın Osmanlı İmparatorluğu nu Türklük esası üzerinden yeniden kurmak gibi bir projesi vardı. Adriyatik Denizi nden Büyük Okyanus a kadar uzanan bir imparatorluk olacak ama bu Türk İmparatorluğu olacaktı. İçinde sadece Türklerin yaşadığı, herkesin Türk olduğu bir imparatorluk Bu konu şüphesiz Osmanlılardan önce, İttihatçılardan önce de vardı. Örneğin Namık Kemal de Türklük anlayışını izlemek mümkündür. Ama bu konu Mirza Fethali Ahundov ( ), İsmail Gaspıralı ( ), Hüseyinzade Ali Bey ( ), Ahmet Ağaoğlu ( ), Yusuf Akçura ( ) gibi Türk kökenli aydınların Rusya dan Osmanlı devletine sığınmalarıyla yoğunluk kazandı. Rusya dan Osmanlıya sığınanlar Osmanlı düşüncesini yakından etkiledi. Kırım dan, Azerbaycan dan, Kazan dan Rus despotizminden kaçarak gelen bu Türkler Türkçülük düşüncesini getirmişlerdi. İkinci Meşrutiyet in ilanından sonra yoğun bir şekilde tartışılır olmuştu Balkan Savaşı yenilgisinden sonraysa İttihatçılar ın konuştuğu, tartıştığı en önemli konu bu oldu yılı başında gerçekleştirilen bir darbeyle İttihat ve Terakki Fırkası yönetimi ele geçirdi. Bundan sonra bu proje iyice olgunlaştırıldı. Teşkilat-ı Mahsusa çok etkili bir güç haline getirildi. Teşkilat-ı mahsusa İttihat ve Terakki ye muhalefet edenlere karşı oluşturulmuş bir örgüttü. Cinayet de dahil her türlü operasyonu yapıyordu. Osmanlı ekonomisini millileştirmek de İttihatçılar ın devlet ve toplum projesinin önemli bir parçasıydı. İttihatçılar bu proje üzerinde çalışmaya başlayınca Rum pürüzü ve Ermeni pürüzü hemen gündeme geldi. Bir Türk imparatorluğu olacaktı ama imparatorluk sınırları içinde yaşayan Rumlara ve Ermenilere nasıl muamele edilecekti. Bu İttihatçılar ın üzerinde durduğu çok önemli bir konuydu. İttihat ve Terakki yöneticileri gizli açık bütün toplantılarında bu konuyu konuştular, bu konuyu tartıştılar. Merkezi Umumi nin hiç değişmeyen üç önemli üyesinin Dr. Bahattin Şakir in, Dr. Nazım ın ve Ziya Gökalp in üzerinde durduğu başlıca konu buydu. İttihatçılar bu konular üzerinde çok çalıştılar, çok ayrıntılı planlar yaptılar. Bu planları kısaca şu şekilde özetlemek mümkündür: 1. Karadeniz havalisindeki Rumlar, Pontuslar, Kapadokya daki Ege deki Rumlar sürgün edilecek. 2. Ermeniler tehcir adı altında soykırıma tabi tutulacak, Ermeni nüfus çürütülecek. 3. Kürdler Türklüğe asimile edilecek. 4. Kızılbaşlar (Aleviler) Müslümanlığa asimile edilecek. 5. Ermenilerden ve Rumlardan geriye kalan taşınmaz mallara el konulacak, bunlar Müslüman Türk tüccarın denetimine verilecek. 2

3 Bu pürüzlerden başka pürüzler de vardı. Süryaniler ve Ezidiler de Türklük anlayışıyla bağdaşmıyordu. Ermenilere ve Rumlara uygulanacak politikalar Süryaniler ve Ezidilere de uygulanacaktı. Çerkes, Laz gibi Müslüman olan ama Türk olmayan toplumsal ve etnik kategoriler de vardı. Kürdlere uygulanacak olan asimilasyon politikası bu kategorilere de uygulanacaktı. Yahudiler, özellikle bazı Yahudi aydınları İttihatçıların bu veya benzer politikalar oluşturmalarında ve uygulamalarında İttihatçılara çok yardımcı oldular. İttihatçı düşüncenin oluşmasında bazı Yahudi aydınların rolü büyüktür. İttihatçılar hazırladıkları ayrıntılı planların yaşama geçmesi için elverişli bir zamanın gelmesini beklediler. I. Dünya Savaşı, İttihatçılar a aradıkları bu fırsatı verdi. Savaş başlar başlamaz, daha doğrusu Osmanlı savaşa girer girmez Ege deki Rumlar, Karadeniz havalisindeki Rumlar, Pontuslar sürgün edilmeye başlandı baharında 3-4 aylık kısa bir dönemde Ermeni sorunu halledildi. Bir buçuk milyon civarında Ermeni nüfus tehcirle, soykırımla çürütüldü. Rumlardan ve Ermenilerden geriye kalan taşınmaz mallar Müslüman Türk tüccarın yağmasına sunuldu. Sermayenin Türkleştirilmesi 1920 lerdeki mücadele döneminde de sürdü Varlık Vergisi, 6-7 Eylül Olayları (1955), 1964 Rum sürgünleriyle bu operasyonlar sürdürüldü te de Trakya da Yahudilere karşı ayrımcı bir politika izlenmişti. (Ekonominin Türkleştirilmesi için bkz. Nevzat Onaran, Emval-i Metruke Olayı, Osmanlı da ve Cumhuriyet de, Ermeni ve Rum Mallarının Türkleştirilmesi, Belge Yayınları, Mayıs 2010 Sait Çetinoğlu nun bu kitaba yazdığı Önsöz, Türk Kapitalistlerinin Kökeni ve Gelişimi başlığını taşımaktadır. s.9-21, Nevzat Onaran ın değerlendirmesi s Ayrıca bkz. Sait Çetinoğlu, Etnik Temizlik ve Ekonominin Türkleştirilmesi, 1, Newroz, Sayı 217, 4 Ağustos 2012, 2, Sayı 218, 13 Ağustos 2012). İttihatçıların bu politikası dönemin Alman devleti tarafından yoğun bir şekilde desteklendi. Almanya bu politikanın oluşturulmasında ve uygulanmasında İttihat ve Terakki Fırkası na çok yoğun destek verdi. Orta Asya da meydana gelecek bir Türk İmparatorluğu üzerinde söz sahibi olacağını, Hindistan üzerinde baskı kurup Büyük Britanya nın çıkarlarına darbe vuracağını düşünüyordu. O dönemde Hindistan İngiliz sömürgesiydi ve Büyük Britanya Hindistan sömürgesine çok değer veriyordu. Orta Asya da etkili bir Türk İmparatorluğu Rusya ya da darbe vuracaktı. Bu bakımdan Almanya İttihat ve Terakki nin bu düşüncesini teşvik etti, destekledi. Wolfgang Gust un, Ermeni Soykırımı, Alman Belgeleri, Alman Dışişleri Bakanlığı Siyasi Belgeleri, bu konuda önemli bir kaynaktır. (Çeviren Zekiye Hasan Çebi, A. Talcan, Belge Yayınları Ocak 2012) 3

4 Yakındoğu, Almanya nın da yardımıyla bu şekilde imha edildi. Yakındoğu nun yerli halkları Rumlar, Pontuslar, Ermeniler, Süryaniler, Ezidi Kürdler uzaktan gelenler tarafından bu şekilde yerlerinden yurtlarından edildiler, imha edildiler. Bu süreci biraz daha irdelemekte yarar var. I. Dünya savaşı öncesinde ve sonrasında Almanya İttihatçılarla, Osmanlı yönetimiyle bu şekilde ilişki geliştirirken Büyük Britanya, Fransa ve Çarlık Rusyası da Osmanlı ya karşı gizli anlaşmalar kotarmaya çalışıyordu. Ortadoğu nun ve Yakındoğu da Mezopotamya nın paylaşılmasını amaçlayan bu anlaşma Mayıs 1916 da İngiltere ve Fransa arasında imzalanmıştı. Bu anlaşmaya Sykes-Picot Anlaşması denildiği biliniyor. Bu anlaşmaya daha sonra Çarlık Rusyası da katıldı Kasım ından beri Büyük Britanya, Fransa ve Rusya arasında görüşmeler vardı ve bu 1916 Nisanında sonuçlandı. Yakındoğu ve Ortadoğu nun bazı kesimleri bu gizli anlaşmalarla paylaşıldı. Bu gizli anlaşmalar bağımsız bir Arap devletini öngörüyordu. Kral Hüseyin ve İngiltere arasında gelişen gizli görüşmelerde böyle bir sonuç da çıkmıştır. Bu gizli anlaşmalar kabaca şöyle bir paylaşımı öngörüyordu. Batı Ermenistan ın, Kürdistan ın kuzey kesimleri Rusya ya bırakılıyordu. Kürdistan ın güneyi Bağdat Basra İngiltere ye, Suriye Lübnan Fransa ya bırakılıyordu. Bu gizli antlaşmayla, Kürdlerin ve Kürdistan ın bölündüğü, paylaşıldığı açıkça görülmektedir. Nisan 1917 de yapılan Saint Jeanne de Maurienne Anlaşmasıyla bu gizli anlaşmaya İtalya da dahil edildi. Nisan 1920 de yapılan San Remo Anlaşması ile Yakındoğu nun ve Ortadoğu nun paylaşımı biraz daha kesinlik kazandı. Bu anlaşmayla Irak, Ürdün, Filistin İngiliz Mandası (sömürgesi) olarak kuruluyordu. Suriye ve Lübnan Fransız mandası (sömürgesi) olarak kuruluyordu de Rusya da devrimin gerçekleşmesi bu ilişkilerde köklü bir değişiklik meydana getirdi. Devrimi gerçekleştiren Bolşevikler hem Çarlık Rusyasının gizli anlaşmalarını deşifre ettiler hem de bu ilişkilerden çekildiler. Ekim devrimi, Yakındoğu da, Ortadoğu da, Kafkasya da, Balkanlar da, giderek bütün dünyada, bütün dünyanın siyasal çehresinde büyük değişiklikler yarattı. Başta İngiltere Ekim devriminin getirdiği düşüncelerin Çarlık Rusyasının sınırlarının dışına taşmaması için büyük çaba gösterdi. Buysa Küçük Asya da, Yakındoğu da Kuvayı Milliye nin, Kemalist hareketin manevra alanını genişletti. I. Dünya Savaşı sırasında İngiltere, Fransa, Çarlık Rusyası, İtaya bir cephe oluşturmuştu. Bunlara İtilaf Devletleri deniyordu. Almanya, Avusturya -Macaristan, Osmanlı, Bulgaristan İttifak Devletleri adı altında bu cepheye karşı bir cephe oluşturmuştu. İttihatçılar Almanya nın safında savaşa katılmıştı. Almanya-Osmanlı yenildi. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Alman imparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu dağıldı. Bizi yakından ilgilendiren süreç şöyle gelişti: 30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesiyle İttihatçı liderler Enver Paşa, Talat Paşa ve Cemal Paşa İstanbul u, Osmanlı topraklarını terk etti. İttihatçılar 20. yüzyılın başlarından itibaren Almanya ile ilişki geliştiriyorlardı. Almanya da bu ilişkileri teşvik ediyordu. Almanya ve Osmanlı bu 4

5 savaştan yenik çıkınca İttihatçı önderler İstanbul u terk etmek durumunda kaldılar. Sığındıkları yerlerde, örneğin Almanya da İngiltere ile gizli ilişkiler aramaya, bulmaya çalıştılar. Zamanla bu ilişkiler kuruldu. İttihatçı liderler İngiliz gizli servisiyle yapılan görüşmelerde kısaca şunu söylüyorlardı: Yakındoğu da, Küçük Asya da bir Türk devleti varlığını sürdürsün. Bu Türk devleti İngiliz taraftarı bir politika yürütmeye çalışacak Bu anlayış doğrultusunda İttihatçılar Mustafa Kemal le de ilişki içindeydi. Bu ilişkiler gelişti. İngiltere, Fransa gibi emperyal devletler Ekim devriminin getirdiği yeni düşüncenin Çarlık Rusyası nın sınırlarının dışına çıkmaması için yoğun bir çaba sarf ediyordu. İttihatçılardan gelen bu yeni öneri İngiliz istekleriyle de bağdaşıyordu. Kaldı ki bu öneri çerçevesinde Kuvayı Milliye nin, Kemalistlerin de görüşmeleri vardı. Kemalistler de Kuvayı Milliyeciler de sonuç olarak ittihatçılardı. Kuvayı Milliye, günün koşullarına göre hareket eden İttihatçılardı. Örneğin Rum sürgünleri, Ermeni soykırımı, Osmanlı ekonomisinin millileştirilmesi Kemalistler tarafından da benimseniyordu. Kürdlerin Türklüğe, Kızılbaşların (Alevilerin) Müslümanlığa asimile edilmeleri, Kuvayı Milliye tarafından, Kemalistler tarafından benimseniyordu. Ekim devriminin Kemalistlere çok geniş manevra alanları açtığını belirtmiştim. Mustafa Kemal İngilizlerle yaptığı görüşmelerde eğer bizim görüşlerimize, düşüncelerimize uygun politika izlemezseniz, Bolşeviklerle ilişki kurarız diyebiliyordu. Bu aslında bir tehdit olarak algılanıyordu. Bolşeviklere Ermeni haklarında, Kürt haklarında ısrarlı olursanız İngilizlerle ilişkimizi geliştiririz deniyordu. Bolşevikler de Sovyetler Birliği sınırlarında İngiliz yönetimi veya İngiltere taraftarı bir yönetim görmek istemiyordu. Bunun sonucu olarak Yakındoğu da, Küçük Asya da bir Türk devletinin, yani Osmanlı devletinin devamı olan bir Türk devletinin teşekkülü hem İngiltere ve Fransa gibi emperyal devletlerin hem Sovyetler Birliği nin oluruyla gelişti. Resmi tarih yedi düvele karşı savaştık diyor. Aslında Doğu da Ermenilerle batıda Rumlarla savaş vardı. Emperyal güçlere, İngiltere ye, Fransa ya tek kurşun atılmamıştı. Rumlarla, Ermenilerle savaş, Rum Pontuslarla, Süryanilerle, Ezidilerle, Kızılbaşlarla savaşı da içeriyordu. Kürdlerin durumunun iki safhada incelenmesi 5

6 gerekir. Yakındoğu nun imhasına Almanya nın çok büyük destek verdiğini söylemiştik. I. Dünya Savaşından sonra özellikle Ekim devriminden sonra sürece İngiltere, Fransa gibi emperyal devletler de girdi. Yakındoğu nun imhası onların destekleriyle gelişti, gerçekleşti. Sovyetler Birliği de bu gelişmelere bir tepki vermedi. Bu ulusların kendi geleceklerini belirleme hakkı, I. Dünya Savaşı ndan sonra çok konuşulan bir konu oldu. ABD Başkanı Woodrow Wilson Osmanlı yönetimindeki halkların kendi geleceklerini belirleme hakkını savunuyordu. Başkan Wilson tarafından yayınlanan 14 noktanın on ikincisi bu konuyla ilgiliydi. Sovyetler Birliği yöneticileri Lenin, Stalin, Troçki ulusların kendi geleceklerini belirleme hakkını çok konuşuyorlardı. Asya da, Yakındoğu da, Ortadoğu da halklar kendi geleceklerini belirleme yolunda yoğun bir mücadele yürütüyordu. Bu ilke, bu ilkenin yaşama geçirilmesi yolunda yapılan mücadeleler halklara büyük moral veriyordu. İşte Yakındoğu, Yakındoğu nun otokton halkları böyle bir ortamda imha edildi. I. Dünya Savaşı ndan sonra, devletlerarası ihtilafların, uluslararası ihtilafların savaşa varmadan barışçıl yollardan çözülmesi için yeni bir örgütlenme gereği üzerinde duruldu. Uluslararası bir örgüt 1919 Ocağında toplanan Paris Konferansı nda bu konu çok konuşuldu. Cemiyet-i Akvam (Milletler Cemiyeti) bu amacı gerçekleştirmek için kuruldu. İşte Yakındoğu, Yakındoğu nun otokton halkları böyle bir ortamda imha edildi. Ahmet Önal, Yakındoğu Soykırımla Yok Edildi. Neden? başlıklı yazısında bu ilişkileri ele almaktadır. (www. Kurdistan-post.eu 15 Ocak 2012), Ayrıca bkz. Gürdal Aksoy, Halklar Hapishanesi, Anadolu, Kürdlerde, Anadolu Merkezci Yabancılaşma, (Komal Yayınevi, Haziran 2002) Osmanlı da ve Cumhuriyet te Kürdlerin İkili durumu Kürdlerin bu süreçteki durumunu iki safhada incelemek gerekir. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Ermenilerde milli hareket gelişmeye başladı. Osmanlı, Ermenilerdeki bu gelişmeyi engellemek, frenlemek için Kürdleri gündeme getirdi. I. Abdülhamit, yönetimi boyunca ( ) bu politika üzerinde çok durdu larda kurulan Hamidiye Alayları hem Ermeni milliyetçiliğini engellemede hem de Kürdlerdeki milli hareketin yükselmesinin engellenmesi yolunda önemli rol oynuyordu Sason isyanında Kürdler Osmanlı dan yana yer aldılar, Ermenilere karşı mücadele yürüttüler. Ermenilerin 1909 da Kilikya da gerçekleştirdikleri isyanda yine Osmanlı yanında yer alıp Ermenilere karşı savaştılar Ermeni soykırımında Kürd aşiretlerinin, Kürd şeyhlerinin, Kürd toprak sahiplerinin önemli bir kısmı İttihatçılara tetikçilik yaptılar. Teşkilat-ı Mahsusa Ermeni soykırımında, Süryani soykırımında üç kategoriyi etkin bir şekilde kullandı. Bunlardan biri cezaevlerinden çıkarılan, daha çok da cinayetlerden dolayı cezaevlerinde tutulan mahkûmlardı. Bunlarla Teşkilat-ı Mahsusa anlaşma yapıyordu. Eğer bulunduğunuz 6

7 alanlardaki Ermenilerle mücadele ederseniz, onları şu veya bu şekilde oralardan kaçırtırsanız, onları şu veya bu şekilde yok ederseniz, onların evleri ve eşyaları, toprakları, öküzleri vs. sizin olacak Teşkilat-ı Mahsusa ikinci toplumsal kategori olarak Kürd şeyhlerini, Kürd toprak sahiplerini, Kürd aşiretlerini de kullanmıştı. Onlara da aynı ödülleri vaad ediyordu. Balkan Savaşı sonunda Balkanlar dan göçle gelen Türk kökenlileri de üçüncü bir kategori olarak kullanmıştı. Yerlerinden yurtlarından edilerek büyük öfkeyle gelen bu Türkler Ermenilere, Rumlara karşı çok büyük bir hınçla saldırıyorlardı. Ermenilerden boşalan evlere, köylere vs. bu göçmenler yerleştiriliyordu. Osmanlı, İttihatçılar, Rum, Pontus, Ermeni, Süryani, Keldani, Ezidi gibi pürüzlerin giderilmesinde Kürdleri, en azından Kürdlerin önemli bir kısmını etkin bir şekilde kullandı. Kuvayı Milliye, Kemalistler, Mustafa Kemal de yıllarında Kürdleri yanlarına çekebilmek için Kürdistan Ermenistan yapılacak anlayışını dile getiren propagandayla Kürdleri yanına çekmeye çalıştı. Kuvayı Milliye, Kemalistler Kürdlere eğer bizimle birlikte olmazsanız mücadele başarıya ulaşmaz, bu mücadele başarıya ulaşmazsa Kürdistan ı Ermenistan yaparlar diye propaganda yapıyorlardı. Bu arada mücadele başarıya ulaştıktan sonra Kürdlere milli hakları verilecek söylemi de önemliydi. 22 Ekim 1919 da Amasya da gerçekleştirilen ve Osmanlı hükümetinden Salih Paşa ve Mustafa Kemal arasında akdedilen Amasya Protokolü denen belge de önemlidir. Erzurum Kongresi sırasında, daha doğrusu kongreden sonra Mustafa Kemal in Kürd aşiret reislerine, Kürd şeyhlerine yazdığı mektuplar da önemlidir. İttihatçıların da Kemalistlerin de esas amacı Kürdlerin Türklüğe asimilasyonu idi. Kemalistler 1922 sonlarından itibaren başarıya ulaşınca, Yakındoğu İşleriyle İlgili Lozan Anlaşması yla uluslararası garanti elde edince Kürdleri inkâra, imhaya, asimilasyon politikasını yaşama geçirmeye başladı. Bu artık ikinci safha oluyor. Günümüze kadar sürüp gelen safha budur. Bugün Türkiye de büyük burjuvazinin zenginliğinin kaynağı Ermeni mallarıdır, Rum mallarıdır. Bu birikimlerin temel kaynağı Ermeni mallarının, Rum mallarının yağmalanmasıdır. Göçertilen veya tehcir edilen Rumların, Ermenilerin malları, taşınmazları yağmalanacak, sermaye Türkleştirilmeye gayret edilecektir. Doğu da bazı Kürd şeyhlerinin, Kürd toprak ağalarının, Kürd aşiret reislerinin, şeyhlerin zenginliğinin kaynağı Ermeni mallarıdır, Süryani mallarıdır. Kürdlerin Osmanlı taraftarı bu tutumumu 1840 larda Osmanlı-Nasturi-Kürd ilişkilerinde, Osmanlı- Ezidi Kürd ilişkilerinde yine izlemek mümkündür. Kuvayı Milliye nin Teşekkülü 1918 sonunda, Osmanlı Devleti, Almanlarla birlikte savaştan yenik çıkınca ve 30 Ekim Mondros Mütarekesi nden sonra, Ermeniler sürgün edildikleri kendi topraklarına geri dönmek istediler. Bu Ermenilerin çok büyük bir kısmı zaten tehcir sırasında imha 7

8 edilmişti. Malları-mülkleri çevredeki Müslüman eşraf tarafından ve Teşkilat-ı Mahsusa da görev alanlar tarafından yağmalanmıştı. Bu yağma üç aşamada gerçekleşmişti. Birinci olarak, tehcir edilenler, kadınlar, yanlarında paralarını, mücevherlerini taşıyorlardı. Kafilelere nezaret edenlerin büyük bir kısmı, bu kadınların paralarına, mücevherlerine el koydular, öldürüp cesetlerini Fırat Nehri ne attılar. Daha bugünlerde sermaye el değiştirmiş oldu. İkinci aşama, tehcir edilenlerin evlerindeki eşyaların yağmalanması oldu. Üçüncü aşamada, taşınmaz malların yağmalanması gündeme geldi. Bütün bunlar, Kürd/Kürdistan sorununu Ermeni sorununa bağlayan bir durum ortaya çıkardı. Antep, Urfa, Adana havalisinde, Ege de, Kuvayı Milliye, Ermenilerin, Rumların, kendi toprakların dönüp mallarına mülklerine tekrar sahip olmalarına engel olmak için kurulmuştu. Çünkü bu mallar-mülkler çevredeki eşraf tarafından, Teşkilat-ı Mahsusa da görev alanlar tarafından yağmalanmıştı. Kuvayı Milliye, bu malların tekrar Ermenilerin, Rumların eline geçmemesi için çok yoğun çaba gösterdi. Kuvayı Milliye örgütlenmesinin de savaşının da temel nedeni budur. Kürdler-Kürdistan Birinci Dünya Savaşı nın sonunda gerçekleşen önemli olayların başında, Paris te bir konferans düzenlenmesi gelir. Ocak 1919 da toplanan Paris Konferansı nın önemli bir kararı, Cemiyet-i Akvam ın yani Milletler Cemiyeti nin kurulmasıdır. Milletler Cemiyeti, uluslararası, devletlerarası anlaşmazlıkların, savaşa varmadan, barışçıl yollardan çözülmesi amacıyla kurulmuştur. Bu dönemin önemli olaylarında biri, Kürdlerin, Kürdistan ın bölünmesi, parçalanması, paylaşılması olmuştur. Ortadoğu nun ortasındaki Kürdistan ın, Kürdlerin bölünmesi, parçalanması ve paylaşılması, Ortadoğu tarihini, siyasal ve toplumsal hayatı belirleyen, yönlendiren çok önemli bir dinamiktir. Başka bir deyişle bu süreç, Türkiye, Irak, İran, Suriye tarihini, siyasal ve toplumsal hayatı yakından ilgilendirmektedir. Kürdistan ın bir kesiminin de Kafkasya da olduğunu unutmamak gerekir. Kürdlerin ve Kürdistan ın bölünmesi, parçalanması ve paylaşılması, Kürdlerde, bir insanın iskeletinin bölünmesiparçalanması gibi, beyninin dağılması gibi bir etki yaratmıştır. Bugün, Kürd/Kürdistan sorununun temelinde bu süreç vardır. Bu süreci biraz açıklamakta yarar vardır. 8

9 Birinci Dünya Savaşı sonunda imparatorluklar dağıldı. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu, Alman İmparatorluğu dağıldı. Savaştan galip çıkan devletler, Büyük Britanya, Fransa, İtalya, savaşı kaybedenlerin sömürgelerini paylaşmak için yoğun bir mücadeleye giriştiler. A Tipi, B Tipi, C Tipi mandalar kuruldu. Manda kavramını sömürge karşılığı olarak kullanabiliriz. A Tipi mandalar (sömürgeler), Osmanlı İmparatorluğu nun, Yakındoğu daki, Ortadoğu daki topraklarının paylaşımıyla kuruldu. B Tipi mandalar, Alman İmparatorluğu nun, Doğu Afrika daki ve Batı Afrika daki sömürgelerinin paylaşımıyla kuruldu. C Tipi mandalar, Alman İmparatorluğu nun, Pasifik teki ve Güneybatı Afrika daki sömürgelerinin paylaşımıyla teşekkül etti. A Tipi mandalar çerçevesinde, Büyük Britanya ya bağlı Irak, Ürdün, Filistin mandaları (sömürgeleri) kuruldu. Fransa ya BAĞLI Suriye, Lübnan mandaları (sömürgeleri) kuruldu. Burada, sorulması gereken çok önemli bir soru var. Neden, Büyük Britanya ya veya Fransa ya bağlı bir Kürdistan mandası (sömürgesi) kurulmamıştır? Kaldı ki o dönemde, Kürdler ayaktaydı. Güney Kürdistan da Şeyh Mahmud Berzenci, Ben Kürdistan kralıyım, beni Kürdistan kralı olarak tanı şeklinde, Büyük Britanya ya karşı talepler ileri sürmüştü. Emperyal güçler, Büyük Britanya ve Fransa değil bağımsız bir Kürdistan ı sömürge bir Kürdistan ı bile istemediler, düşünmediler. Kürdlerin ve Kürdistan ın bölünmesini, parçalanmasını ve paylaşılmasını gerçekleştirdiler. Bu, dikkatli bir şekilde üzerinde durulması gereken bir durumdur lerde, Milletler Cemiyeti çerçevesinde gerçekleşen en önemli olgu budur. Bu tarihlerde, dönemin iki emperyal devleti, Büyük Britanya ve Fransa ve Yakındoğu nun ve Ortadoğu nun iki köklü devleti, Osmanlı İmparatorluğu ve O nun devamı olan Türkiye Cumhuriyeti. İran İmparatorluğu ve O nun devamı olan yeni İran Şahlığı Bu dört güç birbirleriyle organize bir şekilde, Kürdlerin, Kürdistan ın üzerine çullanmıştır. Bu dört güç, birbirleriyle ilişkiler geliştirerek Kürdlerin bağımsız devlet kurma haklarını gasbetmiştir. Büyük Britanya, lerde, savaş uçaklarını, zehirli gazlarını ilk olarak Kürdlere, Kürdistan a karşı kullanmıştır. Böyle bir sürecin, Milletler Cemiyeti çerçevesinde, ulusların kendi geleceklerini tayin hakkı anlayışının, Sovyetler Birliği ve ABD yöneticileri tarafından en çok konuşulduğu bir dönemde gerçekleşmesi, üzerinde ayrıca durulması, irdelenmesi gereken bir durumdur. Kürdlerin ve Kürdistan ın bölünmesinde, parçalanmasında ve paylaşılmasında, dönemin emperyal güçleri, Büyük Britanya ve Fransa nın çok büyük rolü vardır. Bu iki emperyal devlet, her zaman anti-kürd politikalar tasarlamış ve uygulamıştır. Bu iki devlette, hangi siyasal parti iktidarda olursa olsun, ister sağcılar, ister solcular, ister liberaller iktidara gelsin, her zaman anti-kürd politikalar egemen olmuştur. Bu iki 9

10 emperyal güç projelerini, elbette, Yakındoğu daki ve Ortadoğu daki, Türk, Arap ve Fars yönetimleriyle işbirliği ve güç birliği yaparak gerçekleştirmişlerdir. Yakındoğu daki ve Ortadoğu daki, Türk, Arap ve Fars yönetimleri, her zaman Kürdler ve Kürdistan konusunda, bu iki emperyal güç tarafından desteklenmiş ve teşvik edilmiştir. Bölünme, Parçalanma, Paylaşılma, Kendini Üreten, Çoğaltan Bir Süreç Yaratır. Kürdlerin ve Kürdistan ın bölünmesi, parçalanması ve paylaşılması bize neyi hatırlatmaktadır? Kürdlerin ve Kürdistan ın, bölünmesi, parçalanması ve paylaşılması kendini üreten, çoğaltan bir süreç yaratmıştır. Kürdlerin ve Kürdistan ın ilk bölünmesi, paylaşılması, 16. Yüzyılın ilk çeyreğine rastlamaktadır. Bu, 1514 De, Çaldıran da gerçekleşen savaş sonunda Osmanlı İmparatoluğu ve İran İmparatorluğu arasında bir paylaşımdır. Bu tarihten itibaren Osmanlı-İran savaşları hep Kürdistan da gerçekleşmiştir. Her iki tarafın da Kürdlerden oluşturduğu orduları vardır. Bu iki ordu Osmanlı ve İran adına savaşmaktadır. Osmanlı-İran savaşları Kürdistan topraklarında yapılmaktadır. Osmanlı ve İran adına savaşanlar da Kürdlerdir. Bu, dikkate değer bir durumdur. 19. yüzyılın ilk çeyreğinde, , Rus-İran savaşları sonunda, İran kesimindeki Kürdistan ın Kuzey tarafları Rus İmparatorluğu nun denetimi altına girdi. Sovyetler Birliği döneminde, yılları arasında yaşam bulan Kızıl Kürdistan bu toprakların bir kısmı üzerinde kuruldu lerde, Miletler Cemiyeti döneminde, Kürdlerin ve Kürdistan ın bölünmesi ve paylaşılması, üçüncü paylaşma oluyor. Bu emperyal güçlerin en kapsamlı, en kalıcı operasyonudur. Bugünü belirleyen budur. Bunun, Türk, Arap ve Fars yönetimleriyle işbirliği içinde gerçekleştirildiği bilinmektedir. Bu sürecin nasıl tasarlandığı, nasıl yaşama geçirildiği sonuçları elbette zengin olgusal dayanaklarıyla incelenmelidir. Dönemin Sovyetler Birliği yöneticilerinin Kürdlere, Kürdistan a ilişkin politikaları da anti-kürd politikalardır. Bu politikalar, İngiliz ve Fransız politikalarından, emperyal metropollerin politikalarından farklı politikalar değildir. Sovyetler Birliği yöneticileri, Kürdlerin, Kürdistan ın Yakındoğu da, Ortadoğu da bir statü kazanmalarına her zaman karşı durmuşlardır. Her zaman Kürdleri ezen devletlerin yanında yer almışlar, Kürdlere karşı geliştirilen, ırkçı, sömürgeci, faşist politikalara, uygulamalara destek vermişlerdir. Sovyetler Birliği nin bu reel politikalarının irdelenmesi de önemli olmalıdır. Milletler Cemiyeti, devletler arasında, uluslar arasında yaşanan anlaşmazlıklar, savaşa varmadan, barışçıl yollardan çözülsün diye kurulmuştur. Temel amacı uluslararası barışı kurmak ve sürdürmektir. Ama Milletler Cemiyeti, uluslararası barışı kuramadı, bu amaca ulaşamadı. İkinci Dünya Savaşı nın patlak vermesine engel 10

11 olamadı. İkinci Dünya Savaşı, Birinci Dünya Savaşı na göre çok daha ağır, kapsamlı, kanlı oldu. Bütün bunlara rağmen, uluslararası barışı kurma, bunun için uluslarüstü, devletlerüstü bir örgüt kurma düşüncesi İkinci Dünya Savaşı süresince ve savaştan sonra da devam etti. Bileşmiş Milletler 1945 te bu anlayış çerçevesinde kuruldu. İkinci Dünya Savaşı ndan sonra, dünyanın siyasal çehresinde çok büyük değişiklikler oldu larda, sömürgelerin bağımsızlık kazanması hızlandı. Örneğin, İkinci Dünya Savaşı ndan önce, Afrika da sadece, iki bağımsız devlet vardı. Habeşistan ve Liberya. Bu sayı bugün 57. Dünyanın her tarafında bu tür siyasal değişiklikleri izlemek mümkündür. Ama Kürdistan da hiçbir şey değişmedi lerde, Milletler Cemiyeti döneminde kurulan ve Kürdlere statü vermeyen statüko aynen korunda, sürdürüldü. Hâlbuki Kürdler, İkinci Dünya Savaşı döneminde de ayaktaydı. İran da gelişen, Mahabad Kürd Cumhuriyeti nin kurulmasını, yıkılmasını unutmamak gerekir. Ama Kürdler, Birleşmiş Milletler i kuranlara da seslerini, isteklerini duyuramadılar. Birleşmiş Milletler i kuranlar, Büyük Britanya, Fransa, ABD, İtalya, Sovyetler Birliği, Çin, Türkiye, İran, Irak vs. Kürdlerin isteklerini, çığlıklarını duymadılar, duymak istemediler. Milletler Cemiyeti nasıl anti-kürd bir örgüt olduysa, Birleşmiş Milletler de öyle oldu. Birleşmiş Milletler, adı üstünde, milletlerin temsil edildiği bir örgüt. Cemiyet-i Akvam, Milletler Cemiyeti de öyle. Ama bu örgütler hiçbir zaman Kürdleri temsil etmediler. Her zaman, Kürdleri müşterek olarak ezen devletlerin, çıkarlarını ve haklarını savundular, korudular. Bugün, dünyada 208 devlet var. Güney Sudan la birlikte 208 oldu. Bu devletlerden 193 ü Birleşmiş Milletler e de tam üye. Bu devletlerden çok büyük bir kısmının nüfusu bir milyonun altındadır. Nüfusu bir milyonun altında olan belki 40 devlet vardır. Belki 40 tan da fazladır. 27 üyeli Avrupa Birliği nde, Luxemburg, Kıbrıs, Malta, nüfusları bir milyonun altında olan devletlerdir. Örneğin Kıbrıs ta, Rumlar artı Türkler yine de bir milyonu bulmamaktadır. Slovenya, Slovakya, Estonya, Letonya, Litvanya gibi devletlerin nüfusu 2-3 milyon arasında değişmektedir. Avrupa Birliği nde, sadece Almanya nın, Fransa nın, İtalya nın, İngiltere nin, İspanya nın nüfusları Kürdlerin Ortadoğu daki toplam nüfusundan fazladır. Belki Polonya nın, Kürdlerin nüfusu kadar nüfusu vardır. Kürdlerin Ortadoğu daki toplam nüfusu ise 40 milyonun üzerindedir. Buna rağmen Kürdlerin, Kürdistan ın herhangi bir statüye sahip olmaması dikkate değer bir durumdur. Kürdlere statü vermeyen bu anti-kürd statükonun nasıl kurulduğu, kendini koruyarak bugünlere nasıl geldiği, incelenmeye değer bir konudur. Uluslararası nizamın bu konudaki tutumunun irdelenmesi şüphesiz çok önemlidir. Bu toplum bilinciyle, tarih bilinciyle ilgili bir konudur. Andorra, San Marino, Monaco, Liechtenstein 47 üyeli Avrupa Konseyi ne bağlı olan devletlerdir. Bu devletlerin nüfusları, 50 bin-60 bin arasında değişmektedir. İslam Konferansı na üye, Cibuti, Bahreyn Katar gibi bazı devletlerin nüfusu, yine çok 11

12 küçüktür. Bir milyonun altındadır Pasifik de, Okyanusya çevresinde, nüfusları çok daha küçük olan devletler vardır. Nauru, Tavulu, Samua... gibi devletler böyledir. Kürdlerin bu kadar büyük nüfusa rağmen, bir statüye sahip olamaması, elbette önemli bir sorundur. Öte yandan bu devletlerin toprak genişlikleri de çok küçüktür. Çoğu, Kürdistan ın bir beldesi kadar bile toprak genişliğine sahip değildir. Şu ilişkilere de bakmak gerekir. Yukarıda sözü edilen devletlerden hiçbiri, bir bedel ödemeden bu niteliklere sahip olmuşlardır. Kürdlerse 19. yüzyılın başlarından itibaren, özgürlük mücadelesi yürütüyor. Bu süreçteki kayıpları milyonlarla ifade edilir. Bunlardan başka, Kürdistan ın yakılması, yıkılması, Kürdistan florasının, Kürdistan faunasının bu bombardımanlardan, zehirli gazlardan etkilenmesi de önemli bir konudur. Bu çerçevedeki kayıplar ise, milyarlarla ifade edilir. Burada, yanlış anlamaları önlemek için, bu devletlerin devlet olma hakları ellerinden alınsın şeklinde bir anlayış şüphesiz söz konusu edilemez. Biz uluslararası nizamın, ne kadar anti-kürd olduğunu vurgulamak için, bu ilişkilere dikkat çekmeye, bazı karşılaştırmalar yapmaya çalışıyoruz. Kürdistan Sömürge Bile Değil Bugün Kürdistan sömürge bile değildir. Bu durumun en önemli nedeni şudur. Sömürgeler, ilânihaye, sonsuza kadar, sömürge kalmak üzere kurulmadılar. Emperyal ve sömürgeci devlet, belirli bir süre onları yönetecek, onları ekonomik ve toplumsal bakımlardan güçlendirecek, onlara, kendi kendini yönetmenin yolunu yordamını öğretecek, giderek o sömürgeye bağımsızlık verecektir. Sömürgesömürgeci ilişkilerinin temel özelliği budur. Hiçbir sömürge, sonsuza kadar sömürge olarak kalacak değildir. Afrika da bugün 57 bağımsız devlet vardır. Bu devletlerden sadece, Cezayir, Gine Bissau, Angola ve Mozambik silahlı mücadeleler sonucu bağımsızlık kazanmıştır. Geriye kalan bütün Afrika devletleri, emperyal ve sömürgeci devletlerle, sömürge arasında yapılan anayasal görüşmeler sonucu bağımsızlık elde etmişlerdir de Eritre nin Habeşistan dan ayrılması yine silahlı mücadele sonucu olmuştur de, Güney Sudan ın Sudan dan ayrılması ise, savaşları izleyen bir referandum sonucu gerçekleşmiştir. 12

13 Kürdistan ise, işgal edilip ilhak edilmiştir. Kürdistan inkar edilip, Kürdistan toprakları o ülkenin toprağı sayılmıştır. Bu sürecin, dönemin önde gelen iki emperyal devleti ve Yakındoğu nun ve Ortadoğu nun iki köklü devleti tarafından müştereken, birbirleriyle organize olmuş bir şekilde yapılması, Kürdlerin ve Kürdistan ın yönetimini de kolaylaştırmıştır. Birbirleriyle organize olmuş bir şekilde, Kürdlerin ve Kürdistan ın üzerine çullanan bu dört devlet, bu dört güç, sadece niceliksel değil, niteliksel bir durum da yaratmaktadır. Kürdlerin, Kürdçe nin, Kürdistan ın inkârı, bu ilişkiler sayesinde kolaylaşmaktadır. Bu ilişkilerin, sömürge bile olmayan bir yapının, sömürge bile olmayan ilişkilerin yaşanmasında büyük rolü vardır. Kürdistan ı, Kürdleri müştereken yönetmek, bu sömürgeci güçlere kolaylık, rahatlık sağlamaktadır. Böyle bir kolaylık ve rahatlık olmasa, Saddam Hüseyin, Kürdlere, zehirli gaz kullanabilir miydi? Halepçe yaratılabilir miydi? Düşünelim ki, Saddam Hüseyin, Halepçe yi zehirli gazlarla bombaladığı, 16 Mart 1988 de, İslam Konferansı da Kuveyt te toplantı halindeydi. Türkiye yi 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren temsil ediyordu. 53 İslam ülkesinin, bu konferans sonunda yayımladığı Sonuç Bildirgesi bu bakımdan çok önemli bir belgedir. Sonuç bildirgesinde, Saddam Hüseyin in Kürdlere karşı zehirli gaz kullandığına dair hiçbir ima yoktur. Eleştiri, kınama, şöyle dursun, bu konuda küçücük bir bilgi, bir ima bile yoktur. Bulgaristan da Türklere karşı geliştirilen isim değiştirme operasyonlarından dolayı Bulgaristan ı eleştiren İslam Konferansı, Kürdlere yapılan soykırımı duymazlıktan, bilmezlikten, görmezlikten gelmektedir. Saddam Hüseyin, kendisini böylesine rahat hissetmese, Kürdlere karşı zehirli gaz kullanabilir miydi, soykırım yapabilir miydi? Bunu, ancak, uluslararası nizamın kendisini eleştirmeyeceğini, suçlamayacağını bilen, hisseden yöneticiler yapar. Sömürgenin sınırlarının olması, sömürge-sömürgeci ilişkilerinin çok önemli bir boyutudur. Bütün sömürgelerin sınırları vardır. Örneğin, Afrika, 1885 yılında emperyal ve sömürgeci devletler tarafından bölüşülmüş paylaşılmıştır. Büyük Britanya, Fransa, Belçika, İtalya, Almanya, İspanya, Portekiz 1885 de bir anlaşmayla, Afrika yı paylaşmışlardır. Ülkelerin sınırları bu paylaşımla belirlenmiştir. Afrika ülkeleri, devletler, 1960 larda, 1885 de belirlenen bu sınırlarla bağımsızlık elde etmişlerdir de çizilen bu sınırlara iki defa müdahale edilmiştir. Biri 1993 de Eritre nin Habeşistan dan ayrılması, kendi bağımsız devletini kurmasıdır. İkinci olarak da 2011 de, Güney Sudan ın Sudan dan ayrılıp bağımsız devletini kurmasıdır. Geriye kalan bütün sömürgeler, Kongo, Gana, Senegal, Tanzanya, Kenya, Togo, Somali, Ugandai Zambiya vs de çizilen bu sınırlarla bağımsız olmuşlardır. Bir de, 1960 larda, Kongo nun bağımsızlık kazanmasıyla, birlikte, iç savaş yaşanmış, Kongo Brazzaville, Kongo Kinşasa dan ayrılıp kendi bağımsız devletini kurmuştur. Sınırların belirlenmesi elbette önemlidir. Bu sömürgeler, sınırların belirlenmiş olmasından dolayı, aslında sömürge devlet olarak anılmaktadır. Bu çerçevede, İngiliz sömürgeciliği ile Fransız sömürgeciliği arasında önemli farklar vardır. İngiliz sömürgeciliğinde, sömürgeler, yörenin, etkili fakat İngiltere ye bağlı adamları vasıtasıyla yönetilir. İngiltere ye ideolojik olarak bağlı olan bu etkili adamların, 13

14 bunların oluşturduğu meclislerin üzerinde, şüphesiz İngiliz genel valisi vardır. İngiliz sömürgeciliğinde adem-i merkeziyet vardır, diyebiliriz. Fransız sömürgeciliğindeyse, sömürgeyi merkezi yönetime bağlama daha öncelikli bir uygulamadır. Kürdistan daysa, sınır diye bir nitelik yoktur. Kürdler ve Kürdistan bölünmüş, parçalanmış ve paylaşılmıştır. Kürdistan ilgili yönetimlerce işgal ve ilhak edilmiş, o yönetimlerin kendi öz toprağı sayılmıştır. Sınır olmaması, Kürdistan kimliğinin belirmesine engel olmuştur. Hâlbuki Afrika da sömürgelerin, örneğin, Gana nın, Senegal in, Zaire nin, Zambiya nın, Angola nın, Mozambik in, belirlenmiş sınırlarından dolayı, kimlikleri vardır. Gana Kimliği, Angola kimliği vs. Sınırların önceden çizilmiş olması, Afrika dışındaki sömürgeler için de söz konusudur. Örneğin, Büyük Britanya nın Hindistan sömürgesi, Hollanda nın, Portekiz in, Fransa nın, Uzakdoğu daki sömürgeleri sınırları önceden çizilmiş, belli olan ülkelerdir. Sınırların çizilmemiş olması, Kürd kişiliğinin ve Kürdistan kişiliğinin vurgulanmamış olması, Kürdleri, Kürdistan ı sömürge bile olmayan bir konuma düşürmektedir. Sömürgeci devletlerin, genel olarak sömürgelerinde, yerli dili, kültürü inkâr ettiği, onları sömürgecinin diline asimile etmek için çaba sarf ettiği görülmez. Ama Kürd- Türk ilişkilerinde temel boyut asimilasyondur. Kürd dilinin, kültürünün inkâr edilmesi, Kürdlerin Türklüğe asimile edilmesi için yoğun çaba sarf edilmesi, Kürd-Türk ilişkilerinin temel boyutunu oluşturmaktadır. Kürdlerin, Kürdçenin, Kürdistan ın böylesine inkârı, sömürge bile olmayan bir yapının, sömürge bile olmayan ilişkilerin yaşanmasına neden olmuştur. Devletler Hukukunda, Himaye altında devletler, Manda rejimi altındaki ülkeler, Milletlerarası vesayet rejimi, özel statü altında ülkeler gibi kavramlar vardır. Bu kavramlar, Milletler Cemiyeti döneminde, İkinci Dünya Savaşı ndan hemen sonra çok kullanılıyordu. Bunların tamamı, genel olarak sömürge kavramıyla ifade edilir. Burada önemli olan şudur: Ülkenin sınırı çizilmişse, ülkenin, orada yaşayan halkın adı varsa, yani bunlar uluslararası geçerliği olan belgelere yazılmışsa, halk, o ülke, daha ileri aşamalarda, muhakkak daha ileri bir statüye ulaşmaktadır. Düşünelim ki, Mısır 1922 ye kadar, Tunus, Fas, 1956 ya kadar, himaye altında devlet kategorisi adı altında muamele görüyordu. Kürd, Kürdistan adları ise hiçbir uluslararası belgede adı geçmemektedir. Kürdistan ı müşterek olarak denetleyen emperyal ve sömürgeci devletler buna özen göstermişlerdir. Sevr de uluslararası bir antlaşmadır. Burada Kürd adı ve Kürdistan adı geçmektedir. Fakat bu antlaşma onaylanmamıştır. Yürürlüğe girmemiştir. Ülkeye Bitişik Sömürgeler Metropol ülkeyle, sömürge arasında okyanusların olması durumuyla, sömürgenin ülkeye bitişik olması durumu arasında çok büyük farklar vardır. Kanımca ilişkilere temel niteliğini veren budur. Sömürgeler, genel olarak devletin zorlayıcı baskı araçlarıyla yönetilir. Baskı, devletin zorlayıcı baskı araçları, sömürge, ülkeye bitişik 14

15 olduğu zaman daha iyi kurulur. Arada okyanusların, büyük denizlerin olması, lojistik temininde, baskı mekanizmalarında meydana gelen eksikliklerin tamamlanmasında ciddi sorunlar yaratabilir. Metropol ülkeyle sömürge arasında büyük mesafelerin olması, baskının uygulanmasında gecikmeler, boşluklar yaratabilir. Arada okyanuslar, büyük denizler olduğu zaman, sömürgenin ilhak edilmesi kolay kolay mümkün olmaz. Ama sömürge, ülkeye bitişik olduğu zaman bu süreç daha kolaylaşır. Birleşmiş Milletler in, 14 Aralık 1960 tarih ve 1514 (XV) sayılı, Sömürge Ülkelere ve Halklara, Bağımsızlık Tanıma Bildirgesi üzerinde durmak gerekir. Bu bildirgenin 1,2,3,5. maddeleri, okyanus aşırı sömürgelere bağımsızlık vermektedir. 6 ve 7. maddelerindeyse, bunu tamamen ortadan kaldırmaktadır. 6. ve 7. maddeler ülkeye bitişik olan sömürgeler içindir. Bildirgenin 6. ve 7. maddeleri, ülkeye bitişik olan sömürgeler için, 1,2,3,5. maddelerdeki hakları çürütmektedir. Bu, Birleşmiş Milletlerin, 1952 tarihli Genel Kurul kararına da aykırıdır. Zira bu karar, ulusların kendi geleceklerini tayin hakkını, insan haklarından tam yararlanmanın ön koşulu sayar. Irkçılık-Ayrımcılık Bağlamında Güney Afrika ve Türkiye 1950 lerde, 60 larda, 70 lerde, 80 lerde, Güney Afrika için, dünyanın en ırkçı devleti denirdi. Amerika Birleşik Devletleri için de benzer bir suçlama yapılırdı. Bu yıllarda beyaz yönetim, Güney Afrika da yerlilere şöyle söylerdi. Sizin renginiz kara. Siz beyazların içine karışmayın. Beyazlardan ayrı yerlerde yaşayın. Sizin mahalleleriniz, okullarınız hastaneleriniz, eğlence yerleriniz, otelleriniz, parklarınız, plajlarınız, ulaşım aralarınız, kafeleriniz, alış-veriş merkezleriniz ayrı olsun. Siz beyazların içine karışmayın, beyazlardan ayrı yerlerde yaşayın. Beyaz yönetim, yerlilerin önemli kamu görevlerinde çalışmalarına da izin vermezdi. Bunun için, beyaz yönetim, bantustan denen, dikenli tellerle çevrili çok geniş alanlar oluşturmuştu. Yerliler buralarda yaşarlardı. Buralarda temel altı yapı hizmetleri çok yetersizdi, olumsuzdu. Sık sık elektirik kesintisi olurdu. Sık sık su kesintisi olurdu. Kanalizasyonlar sık sık tıkanırdı. Sağlık, eğitim ve ulaşım hizmetleri çok yetersizdi. Ama yerlilerin buralarda özerk bir yaşantıları vardı. Yerliler iç özerklik yaşıyorlardı. Bu yönetime apartheid yönetimi deniyordu. Bu, mekânsal olarak ve ruhsal olarak yoğun bir dıştalamayı içe riyordu. ABD de de benzer bir uygulama vardı. Afrika kökenliler, zenciler çocuklarını beyazların çocuklarının gittiği okullara gönderemezlerdi. Zenciler, beyazların indikleri ulaşım araçlarına, otobüslere, trenlere binemezlerdi. Afrika kökenliler, beyazların girip çıktığı kafelere pastanelere giremezlerdi. O yıllarda ABD hakkında, dünyada, Güney Afrika dan sonraki ikinci ırkçı devleti diye konuşulurdu. Türkiye deyse, örneğin, Kürdlere şu söyleniyor. Sen Türklerle birlikte yaşayacaksın. Türklerle birlikte yaşamak zorundasın. Ama Türk e benzeyerek yaşayacaksın. Başka 15

16 şansın yok. Benim anadilim, kültürüm, atalarım gibi söylem yok. Bunları unutacaksın. Türklerle birlikte Türk gibi, Türk e benzeyerek yaşayacaksın Bakın, burada, ayrım-gayrım yok. Birlikte yaşama durumu ve birlikte yaşama isteği var. Ama nasıl? Bu durum, bu istek, hangi koşulla gerçekleşecek? Koşul kendi öz kimliğini unutmak. Türkleşmek Bu normal mi? Kişi olara bunun çok daha ırkçı bir politika olduğunu düşünüyorum. Sen bana benzemiyorsun, benim dışımda yaşa ırkçılığına nazaran, sen benimle yaşayacaksın, ama bana benzeyerek yaşayacaksın ırkçılığını çok daha ağır bir ırkçılık olduğunu düşünüyorum. Ama, Türkiye nin herkes her şey oluyor propagandası batılılara da çok inandırıcı gelmiş ki, Türkiye Avrupa Konseyi üyesidir. Avrupa Birliği adayıdır. Batı, Kürdlere karşı, her zaman anti-kürd bir tutum içinde olmuştur. Türkiye yi anti-kürd politikalarından dolayı her zaman, politik, diplomatik, ekonomik ve askeri yollarla desteklemiştir. Batı nın Türkiye ye bu desteği süreklidir. Irkçılık, ayrımcılık iktidarla ilişkili bir durumdur. Irkçı-ayrımcı politikaların yaşama geçmesini iktidar gücü belirler. Örneğin bir Kürd ün şöyle dediğini düşünelim. Kürdler dünyanın en asil ırkıdır. Bütün medeniyetleri Kürdler yaratmıştır. Herkes, Kürdleştirmek gerekir. Türkleri, Araplar, Farsları Kürdleştirmek, bu yolla onları çağdaş medeniyete katmak gerekir Bu sözler kendi başına hiç bir şey ifade etmez. Bunlar sadece bunu ifade edenlerin duygularını ifade eder, sübjektif tir. Bu düşünce ve duyguların, örneğin bir Türk tarafından eleştirildiğini düşünelim. Senin neren asil, sen bir kölesin. 40 milyon olduğunun söylüyorsun, senin adın bile yok. Sen teröristsin Sen hep başkaları adına kılıç salladın Bu eleştiriler karşısında Kürd ne yapabilir? Hiçbir şey Çünkü ne düşüncelerini, duygularını geliştirebileceği, kitleleri ikna etmeye çalışacağı basın-yayın organları vardır, ne de bu tür düşüncelerin aşılandığı eğitim kurumları, üniversiteleri, Ne de bu düşünceleri kabul etmeyenleri cezalandıracak, emniyet-karakol birimleri, mahkemeleri cezaevleri Ama, Türkler için durum böyle midir? Devlet, bir Türk dünyaya bedeldir, Ne mutlu Türküm diyene dediği zaman, Herkes Türk olmalıdır. Türklüğe asimile edilmelidir vs. dediği zaman, bunları yaşama geçirebilecek her türlü araç gerece sahiptir. Bu düşüncelerin propagandasını yapacak basın-yayın kurumları, eğitim kurumları, okulları, üniversiteleri vardır. Bu düşünceleri benimsemeyenleri cezalandırmak için, emniyet birimleri, karakolları, mahkemeler, cezaevleri vardır Irkçı-ayrımcı politikaları yaşama geçirmek, iktidarla, iktidar gücüyle ilgili bir olaydır. Bulgaristan da Türklerin isimlerini değiştirme operasyonu yıllarını hatırlayalım. Bulgaristan da, Türk azınlığa karşı isim değiştirme kampanyası vardı. Türklere, Bulgar isimleri alma dayatılıyordu. Bulgar isimleri alırsanız, Bulgaristan Komünist Partisi nde ve devlet bürokrasisinde önemli görevler alırsınız, mevkinizde kolayca yükselirsiniz, aksi halde, yaşamınız zorlaşır, günlük yaşamınızda büyük sıkıntılarla karşılaşırsınız..deniyordu. 16

17 Bulgaristan daki isim değiştirme operasyonları Türkiye de çok şiddetli tepkilerle karşılaştı. Devlet ve hükümet bu sürece, çok büyük, çok kapsamlı tepki gösterdi. TBMM, hükümet, bakanlıklar, yargı organları, yüksek yargı, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ayrı ayrı yayımladıkları bildirilerle, bu süreci, Bulgaristan ı eleştirdiler. Üniversiteler, üniversite senatoları, ayrı ayrı yayımladıkları bildirilerle bu kampanyaları, operasyonları eleştirdiler. Yargı organları, üniversiteler, dünyadaki, emsal kurumları, kuruluşları bu süreçten haberdar ederek, Bulgaristan ı kınamalarını, isim değiştirme operasyonlarından, bu kampanyadan vazgeçmesini, sağlamalarını istediler. İsmin, kimliğin insan yaşamında vazgeçilmez olduğunu, bundan taviz verilemeyeceğini bildirdiler. Sivil toplum kurumları, benzer protestoları sık sık gerçekleştirdiler. Siyasal partiler, barolar, sendikalar, spor kulüpleri, Diyanet İşleri Başkanlığı gibi dini kuruluşlar, ayrı ayrı olarak yayımladıkları bildirilerle Bulgaristan ı eleştirdiler, suçladılar. Dünyanın çeşitli yerlerindeki emsal kurumları harekete geçirerek Bulgaristan ın eleştirilmesini sağladılar. Türkiye Cumhuriyeti nin, Bulgaristan daki bu sürece tepkisiyle, Kürdlere karşı geliştirdiği politikalar birbirleriyle çok yoğun bir şekilde çelişmektedir. Ama Türk siyasal hayatı, bu çelişkilerle, bu çifte standartlarla yürümektedir. Kişi olarak, Sen Türklerle birlikte yaşayacaksın, ama Türk e benzeyerek, Türkleşerek yaşayacaksın ırkçılığının ve ayrımcılığının, senin rengin kara, beyazların içine karışma, ayrı yerlerde yaşa ırkçılığına ve ayrımcılığına göre çok daha ağır, yıpratıcı, yok edici bir ırkçılık ve ayrımcılık olduğunu düşünüyorum. Bulgaristan da, Türklerin isimlerini değiştirme kampanyasında, eşitlik anlayışı nasıl değerlendiriliyor? Bulgaristan hükümeti, oradaki Türklere, Eğer Bulgar ismi alırsanız, aynı Bulgar olanlar gibi, Bulgaristan Komünist Partisi nde, devlet bürokrasisinde önemli yerlere gelirsiniz, makamınızda hızla yükselirsiniz diyordu. Eşitlik, ancak böyle, yani Türklerin Bulgarlaşmasıyla gerçekleşiyor. Türkiye ise, bütün kurumlarıyla, devlet ve hükümet kurumları ve sivil toplum kurumlarıyla bu süreci eleştiriyor, suçluyor. Başka devletlerin de bu süreci eleştirmeleri isteniyor. Hatta Bulgar ismi alan Türkler, hain olarak suçlanıyor. Böyle bir değerlendirme var. Fakat Türkiye de, Kürtlerin Türklerle eşitliği, ancak, Kürtlerin Türkleşmesiyle gerçekleşebiliyor. Bulgaristan da tepki duyulan, eleştirilen bu süreç, Türkiye de yoğun bir şekilde savunuluyor. 80 yılı aşkın bir zamandır yürütülen, uygulanan politika bu. Bu da Türk düşüncesinin, Türk siyasetinin çifte standartlı bir şekilde geliştiğini gösteriyor Güney Afrika Nasıl Dönüştü? Afrika Ulusal Kongresi Lideri Nelson Mandela 1990 da cezaevinden tahliye edildi. Beyaz yönetim, Nelson Mandela nın da içinde bulunduğu bir heyetle görüşmelere 17

18 başladı. Güney Afrika Cumhurbaşkanı Frederik Willem de Klerk di. Mayıs 1994 de genel seçimler yapıldı. Nelson Mandela Cumhurbaşkanı seçildi. Seçimler sonunda, Güney Afrika nın Mayıs 1994 den önceki Cumhurbaşkanı Frederik Willem de Klerk, Nelson Mandela nın yardımcılarından biri oldu. Bir zamanlar, dünyanın en ırkçı devleti diye konuşulan Güney Afrika da böyle bir değişiklik, köklü bir değişiklik oldu. Bu, Güney Afrika da resmi ideolojinin çok da katı olmadığını, esnek olduğunu göstermektedir. De Klerk den önceki Cumhurbaşkanı Pieter Willem Botha zamanında ise, resmi ideoloji, şüphesiz çok katı bir şekilde uygulanıyordu. Resmi ideoloji Türk siyasal sisteminin en önemli kurumudur. Güney Afrika daki bu değişim karşısında Türkiye de resmi ideolojinin neden hiç değişemediği irdelenmesi gereken bir konudur sonlarında, Bulgaristan da da büyük değişiklikler oldu. Bulgaristan yönetimi isim değiştirme kampanyasından vazgeçti. Türklerin çıkarlarını savunan Hak ve Özgürlükler Hareketi kuruldu. Bu hareket bugün Bulgaristan da hükümette yer almaktadır. Bulgaristan Avrupa Birliği ne de üye olmuştur. Türkiye deyse, Kürtler, hala, içinde Q, W, X olan isimleri çocuklarına, isim olarak verememektedir. Bu konuda hala ciddi sorunlar vardır. Resmi ideolojideki bu katılığın incelenmesi elbette önemlidir. Bulgaristan daki Türklerin ve Türkiye deki Kürdlerin durumları konuşulurken bir konuya dikkat çekmek önemlidir. Bulgaristan, 14. yüzyıl ortalarında Osmanlılar tarafından fethedilmiştir. Fetihten sonra, Bulgaristan a Anadolu dan Türk nüfus aktarılmıştır Ama Bulgarlar, 19. yüzyıl sonlarında Osmanlı yönetimine son vermiş, kendi ülkelerini kendileri yönetmeye başlamışlardır. Bulgaristan bağımsızlık kazanınca, oradaki Türklerin bir kısmı, İstanbul a göç etmiş, bir kısmı da orada yaşamaya devam etmiştir. Bulgaristan daki Türklerin bir fetih nedeniyle oraya aktarılan bir nüfus olduğunu vurgulamak gerekir. Kürdler ise, bin yıllardır kendi ülkelerinde, Kürdistan da yaşamaktadırlar. Kasım 2008 deki Başkanlık seçimlerinde, Barack Obama nın başkan seçilmesi ABD de de çok önemli bir değişikliğin gerçekleştiğini göstermektedir lerde, 1960 larda, beyazların bindiği otobüse binemeyen zenciler, çocuklarını beyazların okullarına gönderemeyen zenciler, beyazların girip çıktığı kafelere giremeyen zenciler artık ABD de Başkan bile seçiliyorlar. Bunun çok önemli bir toplumsal ve siyasal değişiklik olduğu açıktır. Hikmet Kıvılcımlı, İhtiyat Kuvvet: Milliyet (Şark) Dr. Hikmet Kıvılcımlı nın bu çalışması Yol dizisinin 6. kitabıdır. Yol Yayınları tarafından Nisan 1979 da yayımlanmıştır. 18

Hakikat, Adalet, Hafıza * İsmail Beşikçi

Hakikat, Adalet, Hafıza * İsmail Beşikçi Hakikat, Adalet, Hafıza * İsmail Beşikçi Bütün katılımcıları, yurt dışından gelen katılımcıları sevgiyle selamlıyorum. Anadolu Kültür e, Hakikat, Adalet, Hafıza Çalışmaları Merkezi ne, böyle bir sempozyum

Detaylı

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI HAFTALAR KONULAR 1. Hafta TÜRK DEVRİMİNE KAVRAMSAL YAKLAŞIM A-) Devlet (Toprak, İnsan Egemenlik) B-) Monarşi C-) Oligarşi D-) Cumhuriyet E-) Demokrasi F-) İhtilal G-) Devrim H-) Islahat 2. Hafta DEĞİŞEN

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI. İthalat İthalat Ulke adı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI. İthalat İthalat Ulke adı 691010 ABD 355 2.625 1.691 1.530 35.205 31.976 691090 ABD 2.525.971 116 5.177.455 4.765.696 491 465 TOPLAM 2.526.326 2.741 5.179.146 4.767.226 35.696 32.441 691090 Afganistan 1.230 0 2.570 2.376 691010

Detaylı

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ 1908 II. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken İttihat ve Terakki Cemiyetinin faaliyetleri 1908 Reval Görüşmesi İTTİHAT ve TERAKKÎ CEMİYETİ 1908 İhtilâli ni düzenleyen

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI ve ye göre dış ticaret İhracat İhracat İhracat 690721 ABD 205.907.319 10.016.491 545.647 26.090 61.237.372 54.367.866 442.498 388.194 690722 ABD 3.805.776 224.607 67.890 3.140 1.177.009 1.052.756 82.674

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf...

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... 7 a. Fransız-Rus İttifakı (04 Ocak 1894)... 7 b. İngiliz-Fransız

Detaylı

TÜİK VERİLERİNE GÖRE ESKİŞEHİR'İN SON 5 YILDA YAPTIĞI İHRACATIN ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI (ABD DOLARI) Ülke

TÜİK VERİLERİNE GÖRE ESKİŞEHİR'İN SON 5 YILDA YAPTIĞI İHRACATIN ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI (ABD DOLARI) Ülke TÜİK VERİLERİNE GÖRE ESKİŞEHİR'İN SON 5 YILDA YAPTIĞI İHRACATIN ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI (ABD DOLARI) Ülke 2008 Yılı 2009 Yılı 2010 Yılı 2011 Yılı 2012 Yılı Sayısı Ulke adı İhracat Ulke adı İhracat Ulke

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI 691010 ABD 0 463 0 0 9.273 7.644 691090 ABD 783.096 190 1.634.689 1.330.333 3.869 3.102 TOPLAM 783.096 653 1.634.689 1.330.333 13.142 10.746 691090 Afganistan 6.557 0 24.223 19.558 691010 Almanya 885 1.068

Detaylı

1/11. TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI Rapor tarih 30/03/2018 Yıl 01 Ocak - 28 Subat 2018

1/11. TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI Rapor tarih 30/03/2018 Yıl 01 Ocak - 28 Subat 2018 ve ye göre dış ticaret Miktar m2 Miktar m2 690721 ABD 29.636.682 1.428.016 0 0 8.481.569 6.912.337 690722 ABD 226.394 13.790 0 0 68.891 55.759 690723 ABD 826.034 61.902 0 0 349.614 285.071 690730 ABD 88.188

Detaylı

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler On5yirmi5.com Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler nelerdir? Yayın Tarihi : 12 Kasım 2012 Pazartesi (oluşturma : 12/22/2018) Cemiyetler-Zararlı ve Yararlı

Detaylı

İthalat Miktar Kg. İthalat Miktar m2

İthalat Miktar Kg. İthalat Miktar m2 ve ye göre dış ticaret Miktar Euro 690710 ABD 1.019 74 0 0 1.880 1.707 690790 ABD 3.197.164 190.462 0 0 1.422.439 1.299.514 Euro 690810 ABD 78.284 3.850 1.848 118 43.314 38.735 5.575 5.168 690890 ABD 178.045.692

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI Rapor tarihi:11/02/2016 Yıl 2015 YILI (OCAK-ARALIK) HS6 ve Ülkeye göre dış ticaret

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI Rapor tarihi:11/02/2016 Yıl 2015 YILI (OCAK-ARALIK) HS6 ve Ülkeye göre dış ticaret Rapor tarihi:11/02/2016 ABD 1.213.773 78.470 109 5 869.143 775.224 511 467 690810 ABD 2.411 139 100 5 2.074 1.841 3.205 2.844 ABD 153.405.707 7.747.676 77.068 3.951 52.525.397 47.327.904 75.673 67.506

Detaylı

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1 İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1 BÖLÜM 1: SEÇİLMİŞ KAVRAMLAR BÖLÜM 2: BÜYÜK DÖNÜŞÜM VE OSMANLILAR BÜYÜK DÖNÜŞÜMÜN İZLERİ...11 DEVRİMLER ÇAĞI VE OSMANLILAR...14 a) Sanayi Devrimi... 14 b) Fransız Devrimi... 17 c)

Detaylı

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ Ekim - 2018 Hazırlayan: Aslı VAZ İÇİNDEKİLER 1. TÜRKİYE'YE VE DÖRT İLİMİZE GELEN ZİYARETÇİLERİN YILLARA VE AYLARA GÖRE DAĞILIMI... 1 1.1.TÜRKİYE YE GELEN ZİYARETÇİLERİN YILLARA

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI. İthalat Miktar Kg. İthalat Miktar m2

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI. İthalat Miktar Kg. İthalat Miktar m2 690721 ABD 121.201.978 5.919.468 183.351 9.561 36.358.373 33.291.590 60.931 55.611 690722 ABD 2.013.654 112.572 67.890 3.140 654.446 609.369 82.674 78.128 690723 ABD 2.805.625 204.888 17.952 1.700 1.092.601

Detaylı

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ Kasım - 2018 Hazırlayan: Aslı VAZ İÇİNDEKİLER 1. TÜRKİYE'YE VE DÖRT İLİMİZE GELEN ZİYARETÇİLERİN YILLARA VE AYLARA GÖRE DAĞILIMI... 1 1.1.TÜRKİYE YE GELEN ZİYARETÇİLERİN YILLARA

Detaylı

Rapor tarihi:13/06/ HS6 ve Ülkeye göre dış ticaret. İhracat Miktar 1. İhracat Miktar 2. Yıl HS6 HS6 adı Ulke Ulke adı Ölçü adı

Rapor tarihi:13/06/ HS6 ve Ülkeye göre dış ticaret. İhracat Miktar 1. İhracat Miktar 2. Yıl HS6 HS6 adı Ulke Ulke adı Ölçü adı TÜRKİYE İSTATİ DIŞ TİCARET İSTATİST Rapor tarihi:13/06/ 2017 HS6 ve Ülkeye göre dış ticaret Yıl HS6 HS6 adı Ulke Ulke adı Ölçü adı İhracat Miktar 1 İhracat Miktar 2 2017 690721 Seramikten döşeme veya kaplama

Detaylı

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ Şubat - 2019 Hazırlayan: Aslı VAZ İÇİNDEKİLER 1. TÜRKİYE'YE VE DÖRT İLİMİZE GELEN ZİYARETÇİLERİN YILLARA VE AYLARA GÖRE DAĞILIMI... 1 1.1 TÜRKİYE YE GELEN YABANCI ZİYARETÇİLERİN

Detaylı

TÜRKİYE DEKİ YABANCI ÜLKE TEMSİLCİLİKLERİ

TÜRKİYE DEKİ YABANCI ÜLKE TEMSİLCİLİKLERİ Ülke TÜRKİYE DEKİ YABANCI ÜLKE TEMSİLCİLİKLERİ Temsilcilik Türü Şehir Telefon Faks e-posta A.B.D. Başkonsolosluk Adana (0322) 346 62 62 (0322) 346 79 16 A.B.D. Büyükelçilik Ankara 455 55 55 467 00 19 A.B.D.

Detaylı

UMUMA HUSUSİ HİZMET DİPLOMATİK A.B.D Vize Var Vize Var Vize Var Vize Var. AFGANİSTAN Vize Var Vize Var Vize Var Vize Var

UMUMA HUSUSİ HİZMET DİPLOMATİK A.B.D Vize Var Vize Var Vize Var Vize Var. AFGANİSTAN Vize Var Vize Var Vize Var Vize Var VİZE TABLOSU Pasaport Vize Tablosu MAVİ YEŞİL GRİ KIRMIZI ÜLKE UMUMA HUSUSİ HİZMET DİPLOMATİK MAHSUS DAMGALI A.B.D Vize Var Vize Var Vize Var Vize Var AFGANİSTAN Vize Var Vize Var Vize Var Vize Var ALMANYA

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI ve Ülkeye göre dış ticaret İhracat Dolar İhracat Euro İthalat Dolar İthalat Euro 691010 ABD 0 2.595 0 0 100.977 91.002 ABD 5.202.084 16.444 10.298.622 9.300.856 138.768 126.892 TOPLAM 5.202.084 19.039

Detaylı

Türkiye İle Yabancı Ülkeler Arasında Kültür, Eğitim, Bilim, Basın-Yayın, Gençlik Ve Spor Alanlarında Mevcut İşbirliği Anlaşmaları

Türkiye İle Yabancı Ülkeler Arasında Kültür, Eğitim, Bilim, Basın-Yayın, Gençlik Ve Spor Alanlarında Mevcut İşbirliği Anlaşmaları Türkiye İle Yabancı Ülkeler Arasında Kültür, Eğitim, Bilim, Basın-Yayın, Gençlik Ve Spor Alanlarında Mevcut İşbirliği Anlaşmaları - Türkiye ile Afganistan arasında 7 Kasım 1959 tarihinde Ankara'da "Kültür

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU Dolar Euro Dolar Euro 381600 400 ABD 7.173.384 508.337 2.238.359 2.028.858 1.031.457 930.108 681591 400 ABD 23.110 0 24.277 21.649 681599 400 ABD 4.378 60.671 50.504 45.428 219.208 197.245 690210 400 ABD

Detaylı

MÜCEVHER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ MAL GRUBU ÜLKE RAPORU (TÜRKİYE GENELİ) - (KÜMÜLATİF)

MÜCEVHER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ MAL GRUBU ÜLKE RAPORU (TÜRKİYE GENELİ) - (KÜMÜLATİF) ALTINDAN MAMUL MÜCEVHERCİ VE KUYUMCU EŞYASI 1 BİRLEŞİK ARAP EMİRLİ 269.665.223,68 305.580.419,69 13,32 ALTINDAN MAMUL MÜCEVHERCİ VE KUYUMCU EŞYASI 2 IRAK 155.240.675,64 92.044.938,69-40,71 ALTINDAN MAMUL

Detaylı

Araştırma Notu 15/179

Araştırma Notu 15/179 Araştırma Notu 15/179 27.03.2015 2014 ihracatını AB kurtardı Barış Soybilgen* Yönetici Özeti 2014 yılında Türkiye'nin ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 3,8 artarak 152 milyar dolardan 158 milyar dolara

Detaylı

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK BLOK MERMER TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK BLOK MERMER TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ 2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK BLOK MERMER TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ TUTAR 1000$ 'NİN DAKİ 1.203.101 466.269 38,756% YE 'NİN TUTAR BİRİM TUTAR 1 1 Çin 755.033 399.367 62,7572% Dünya 755.033 3.857.570 196

Detaylı

YURTDIŞI MARKA TESCİL MALİYETLERİ

YURTDIŞI MARKA TESCİL MALİYETLERİ YURTDIŞI MARKA TESCİL MALİYETLERİ Uluslar arası marka tescil maliyetleri şu şekilde hesaplanır: 1) WIPO ücreti: Uluslar arası Fikri Mülkiyet Örgütü merkezi İsviçre'de bulunan, uluslararası marka başvurularının

Detaylı

Dünden Bugüne Kürt Meselesine Bakışlar konulu panel konuşma metni

Dünden Bugüne Kürt Meselesine Bakışlar konulu panel konuşma metni Dünden Bugüne Kürt Meselesine Bakışlar konulu panel konuşma metni Dünden Bugüne Kürt Meselesine Bakışlar konulu panele Sosyolog İsmail Beşikci, Diyalog ve Temas Grubu Üyesi Prof. Dr. Gencay Gürsoy, İlahiyatçı

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ Haziran - 2018 Hazırlayan: Aslı VAZ İçindekiler 1. TÜRKİYE'YE VE DÖRT İLİMİZE GELEN ZİYARETÇİLERİN YILLARA VE AYLARA GÖRE DAĞILIMI... 1 1.1. TÜRKİYE YE GELEN ZİYARETÇİLERİN YILLARA

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI ve Ülkeye göre dış ticaret İhracat Dolar İhracat Euro İthalat Dolar İthalat Euro 691010 Antalya Serbest Bölgesi 152 0 246 233 Antalya Serbest Bölgesi 5.610 0 20.211 18.934 TOPLAM 5.762 0 20.457 19.167

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU Rapor tarihi:10/02/2014 İhracat Miktar Miktar İhracat İhracat Euro 250610 Kuvars 3 Hollanda 0 490.700 0 0 180.149 136.413 4 Almanya 429.387 336.598 64.931 47.605 173.941 131.141 5 İtalya 18.984.512 23.250

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ Eylül - 2018 Hazırlayan: Aslı VAZ İçindekiler 1. TÜRKİYE'YE VE DÖRT İLİMİZE GELEN ZİYARETÇİLERİN YILLARA VE AYLARA GÖRE DAĞILIMI... 1 1.1. TÜRKİYE YE GELEN ZİYARETÇİLERİN YILLARA

Detaylı

TOPLAM

TOPLAM 2018-2019AKADEMİK YILI ÖĞRENCİ DAĞILIMLARI (28.09.2018) TÜRK ÖĞRENCİ SAYISI ULUSLARARASI ÖĞRENCİ SAYISI TOPLAM ÖĞRENCİ SAYISI LİSANS ÖNLİSANS LİSANSÜSTÜ 11936 1512 13448 1527 76 1603 4154 356 4510 TOPLAM

Detaylı

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum:

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum: T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU Ekonomik Durum: 1. Avrupa daki gelişmelerin hiçbiri yaşanmamıştır. Avrupa da Rönesans ve Reform

Detaylı

Vize Rejim Tablosu YEŞİL (HUSUSİ) PASAPORT. Vize Yok (90 gün) Vize Yok (90 gün) Vize Yok (90 gün) Vize Yok (90 gün) Vize Yok (90 gün)

Vize Rejim Tablosu YEŞİL (HUSUSİ) PASAPORT. Vize Yok (90 gün) Vize Yok (90 gün) Vize Yok (90 gün) Vize Yok (90 gün) Vize Yok (90 gün) Vize Rejim Tablosu ÜLKE ÇİPLİ (UMUMA MAHSUS) PASAPORT YEŞİL (HUSUSİ) PASAPORT GRİ (HİZMET) PASAPORT LACİVERT (DİPLOMATİK) PASAPORT A.B.D AFGANİSTAN ALMANYA ANDORRA ANGOLA ANTİGUA-BARBUDA ANTİLLER ARJANTİN

Detaylı

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2015 Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2015 Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu Deri ve Deri Ürünleri Sektörü Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği 05/ DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ YILI AYI İHRACAT PERFORMANSI yılı Nisan ayında, Türkiye

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... vii KISIM 1 GASTRONOMİ: KAVRAMSAL YAKLAŞIM VE TRENDLER

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... vii KISIM 1 GASTRONOMİ: KAVRAMSAL YAKLAŞIM VE TRENDLER İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... vii KISIM 1 GASTRONOMİ: KAVRAMSAL YAKLAŞIM VE TRENDLER Bölüm 1: Gastronomi Kavramı: Tanımı ve Gelişimi... 3 1.1. Gastronomi Kavramı... 5 1.2. Gastronominin Tarihsel Gelişimi... 8 1.3.

Detaylı

Araştırma Notu 12/126

Araştırma Notu 12/126 Araştırma Notu 12/126 10.02.2012 Arap Baharı ve Avrupa Borç Krizi İhracatı Teğet Geçti Barış Soybilgen* Yönetici Özeti Orta Doğu nun önemi artmaya devam ediyor 2011 yılında Türkiye nin ihracatı 2010 yılına

Detaylı

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI II. Mahmut ve Tanzimat dönemlerinde devlet yöneticileri, parçalanmayı önlemek için ortak haklara sahip Osmanlı toplumu oluşturmak için Osmanlıcılık fikrini

Detaylı

YÜRÜRLÜKTE BULUNAN ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMALARI. ( tarihi İtibariyle) Yayımlandığı Resmi Gazete

YÜRÜRLÜKTE BULUNAN ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMALARI. ( tarihi İtibariyle) Yayımlandığı Resmi Gazete YÜRÜRLÜKTE BULUNAN ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMALARI (21.01.2016 tarihi İtibariyle) Taraf Devlet Anlaşmanın İmza Edildiği Tarih Yayımlandığı Resmi Gazete Tarih No Yürürlük Tarihi Vergiler Açısından

Detaylı

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı.

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı. MUSUL SORUNU VE ANKARA ANTLAŞMASI Musul, Mondros Ateşkes Anlaşması imzalanmadan önce Osmanlı Devleti'nin elinde idi. Ancak ateşkesin imzalanmasından dört gün sonra Musul İngilizler tarafından işgal edildi.

Detaylı

2019 MART DIŞ TİCARET RAPORU

2019 MART DIŞ TİCARET RAPORU 2019 MART DIŞ TİCARET RAPORU ATSO AR-GE VE DIŞ İLİŞKİLER BİRİMİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2019

Detaylı

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2015 Mart Ayı İhracat Bilgi Notu

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2015 Mart Ayı İhracat Bilgi Notu Deri ve Deri Ürünleri Sektörü Mart Ayı İhracat Bilgi Notu Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği 04/ DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ YILI AYI İHRACAT PERFORMANSI yılı Mart ayında, Türkiye

Detaylı

Prof. Dr. İlhan F. AKIN SİYASÎ TARİH Beta

Prof. Dr. İlhan F. AKIN SİYASÎ TARİH Beta Prof. Dr. İlhan F. AKIN SİYASÎ TARİH 1870-1914 Beta Yayın No : 3472 Politika Dizisi : 08 1. Bası - Ocak 2017 - İstanbul (Beta A.Ş.) ISBN 978-605 - 333-801 - 7 Copyright Bu kitabın bu basısının Türkiye

Detaylı

Uludağ Hazır Giyim Ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği İhracat Raporu (Ağustos / Ocak-Ağustos 2017)

Uludağ Hazır Giyim Ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği İhracat Raporu (Ağustos / Ocak-Ağustos 2017) Uludağ Hazır Giyim Ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği İhracat Raporu (Ağustos / Ocak-Ağustos 2017) UİB Ar-Ge Şubesi 1 Eylül 2017 Sayfa 1 / 15 İÇİNDEKİLER AYLIK İHRACAT DEĞERLENDİRMESİ... AĞUSTOS 2017

Detaylı

TÜRKİYE NİN İHTİYAÇ DUYDUĞU FUAR 3.ELECTRONIST FUARI

TÜRKİYE NİN İHTİYAÇ DUYDUĞU FUAR 3.ELECTRONIST FUARI TÜRKİYE NİN İHTİYAÇ DUYDUĞU FUAR 3.ELECTRONIST FUARI Sektörlerindeki ürünlerin, en son teknolojik gelişmelerin, dünyadaki trendlerin ve son uygulamaların sergilendiği, 25-28 Eylül 2014 tarihleri arasında

Detaylı

SERAMİK SEKTÖRÜ NOTU

SERAMİK SEKTÖRÜ NOTU 1. Dünya Seramik Sektörü 1.1 Seramik Kaplama Malzemeleri SERAMİK SEKTÖRÜ NOTU 2007 yılında 8,2 milyar m 2 olan dünya seramik kaplama malzemeleri üretimi, 2008 yılında bir önceki yıla oranla %3,5 artarak

Detaylı

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü Deri ve Deri Ürünleri Sektörü Aralık Ayı İhracat Bilgi Notu TDH Ar&Ge ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ YILI AYI İHRACAT PERFORMANSI yılı Aralık ayında, Türkiye nin

Detaylı

PAGEV - PAGDER. Dünya Toplam PP İthalatı

PAGEV - PAGDER. Dünya Toplam PP İthalatı 1 DÜNYA ve TÜRKİYE POLİPROPİLEN ( PP ) DIŞ TİCARET ANALİZİ Barbaros Demirci ( Genel Müdür ) Neslihan Ergün ( Teknik Uzman Kimya Müh. ) PAGEV - PAGDER DÜNYA TOPLAM PP İTHALATI : Dünya toplam PP ithalatı

Detaylı

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ Mayıs - 2018 Hazırlayan: Aslı VAZ İÇİNDEKİLER 1. TÜRKİYE'YE VE DÖRT İLİMİZE GELEN ZİYARETÇİLERİN YILLARA VE AYLARA GÖRE DAĞILIMI... 1 1.1. TÜRKİYE YE GELEN YABANCI ZİYARETÇİLERİN

Detaylı

TEMMUZ 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

TEMMUZ 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU TEMMUZ 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU 2018 yılı içerisinde Türk araçlarının karayolu ile taşımacılık yaptığı ülkelerin harita üzerinde gösterimi OCAK-HAZİRAN 2018 İHRACAT VERİLERİ

Detaylı

F. KÜRESEL VE BÖLGESEL ÖRGÜTLER

F. KÜRESEL VE BÖLGESEL ÖRGÜTLER F. KÜRESEL VE BÖLGESEL ÖRGÜTLER 20. yy.da meydana gelen I. ve II. Dünya Savaşlarında milyonlarca insan yaşamını yitirmiş ve telafisi imkânsız büyük maddi zararlar meydana gelmiştir. Bu olumsuz durumun

Detaylı

ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI

ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI 12 17 Ocak 2016 İÇİNDEKİLER SAYFA 1. ARAŞTIRMANIN KONUSU 3 1.1. FUAR KÜNYESİ 3 1.2. ARAŞTIRMANIN AMACI 3 1.3. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ VE ÖRNEK YAPISI 3 2. FUAR SONUÇ ÖZET

Detaylı

TOPLAM

TOPLAM 2018-2019AKADEMİK YILI ÖĞRENCİ DAĞILIMLARI (02.11.2018) TÜRK ÖĞRENCİ SAYISI ULUSLARARASI ÖĞRENCİ SAYISI TOPLAM ÖĞRENCİ SAYISI LİSANS ÖNLİSANS LİSANSÜSTÜ 11721 1545 13266 1591 74 1665 4187 400 4587 TOPLAM

Detaylı

TOPLAM

TOPLAM 2017-2018 AKADEMİK YILI ÖĞRENCİ DAĞILIMLARI TÜRK ÖĞRENCİ SAYISI ULUSLARARASI ÖĞRENCİ SAYISI TOPLAM ÖĞRENCİ SAYISI LİSANS ÖNLİSANS LİSANSÜSTÜ 9857 1324 11181 478 20 498 4033 285 4318 TOPLAM 14368 1629 15997

Detaylı

2018 TEMMUZ DIŞ TİCARET RAPORU

2018 TEMMUZ DIŞ TİCARET RAPORU 2018 TEMMUZ DIŞ TİCARET RAPORU ATSO AR-GE VE DIŞ İLİŞKİLER BİRİMİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2018

Detaylı

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com MİLLİ MÜCADELE TRENİ TRABLUSGARP SAVAŞI Tarih: 1911 Savaşan Devletler: Osmanlı Devleti İtalya Mustafa Kemal in katıldığı ilk savaş Trablusgarp Savaşı dır. Trablusgarp Savaşı, Mustafa Kemal in ilk askeri

Detaylı

TOPLAM

TOPLAM 2018-2019AKADEMİK YILI ÖĞRENCİ DAĞILIMLARI (12.09.2018) TÜRK ÖĞRENCİ SAYISI ULUSLARARASI ÖĞRENCİ SAYISI TOPLAM ÖĞRENCİ SAYISI LİSANS ÖNLİSANS LİSANSÜSTÜ 11816 1486 13302 1533 75 1608 4056 297 4353 TOPLAM

Detaylı

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, (1)

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, (1) BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, 1914-1918 (1) Topyekûn Savaş Çağı ve İlk Büyük Küresel Çatışma Mehmet Beşikçi I. Dünya Savaşı nın modern çağın ilk-en büyük felaketi olarak tasviri Savaşa katılan toplam 30 ülkeden

Detaylı

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923)

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923) Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923) Lozan Antlaşması, Türk Kurtuluş Savaşı nı sona erdiren antlaşmadır. Bu antlaşma ile Misak-ı Milli büyük ölçüde gerçekleşmiştir. Şekil 1. Kasım 1922 de Lozan Konferansı

Detaylı

MÜCEVHER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ MAL GRUBU ÜLKE RAPORU (TÜRKİYE GENELİ) - (KÜMÜLATİF)

MÜCEVHER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ MAL GRUBU ÜLKE RAPORU (TÜRKİYE GENELİ) - (KÜMÜLATİF) ALTINDAN MAMUL MÜCEVHERCİ VE KUYUMCU EŞYASI 1 BİRLEŞİK ARAP EMİRLİ 521.361.708,54 519.945.727,22-0,27 ALTINDAN MAMUL MÜCEVHERCİ VE KUYUMCU EŞYASI 2 IRAK 308.690.215,23 226.634.279,98-26,58 ALTINDAN MAMUL

Detaylı

TOPLAM

TOPLAM 2017-2018 AKADEMİK YILI ÖĞRENCİ DAĞILIMLARI TÜRK ÖĞRENCİ SAYISI ULUSLARARASI ÖĞRENCİ SAYISI TOPLAM ÖĞRENCİ SAYISI LİSANS ÖNLİSANS LİSANSÜSTÜ 8906 1233 10139 435 20 455 3977 286 4263 TOPLAM 13318 1539 14857

Detaylı

Lozan Barış Antlaşması

Lozan Barış Antlaşması Lozan Barış Antlaşması Anlaşmanın Nedenleri Anlaşmanın Nedenleri Görüşme için İzmir de yapılmak istenmiş fakat uluslararası antlaşmalar gereğince tarafsız bir ülkede yapılma kararı alınmıştır. Lozan görüşme

Detaylı

TOPLAM

TOPLAM 2017-2018 AKADEMİK YILI ÖĞRENCİ DAĞILIMLARI TÜRK ÖĞRENCİ SAYISI ULUSLARARASI ÖĞRENCİ SAYISI TOPLAM ÖĞRENCİ SAYISI LİSANS ÖNLİSANS LİSANSÜSTÜ 9845 1322 11167 477 20 497 4000 285 4285 TOPLAM 14323 1627 15950

Detaylı

TOPLAM

TOPLAM 2017-2018 AKADEMİK YILI ÖĞRENCİ DAĞILIMLARI (23.07.2018) TÜRK ÖĞRENCİ SAYISI ULUSLARARASI ÖĞRENCİ SAYISI TOPLAM ÖĞRENCİ SAYISI LİSANS ÖNLİSANS LİSANSÜSTÜ 8612 1206 9818 413 20 433 3474 267 3741 TOPLAM

Detaylı

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1 2018 HALI SEKTÖRÜ Mart Ayı İhracat Bilgi Notu TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği Page 1 HALI SEKTÖRÜ 2018 MART AYI İHRACAT PERFORMANSI 2018 yılı Ocak-Mart döneminde Türkiye nin toplam ihracatı

Detaylı

TOPLAM

TOPLAM 2017-2018 AKADEMİK YILI ÖĞRENCİ DAĞILIMLARI TÜRK ÖĞRENCİ SAYISI ULUSLARARASI ÖĞRENCİ SAYISI TOPLAM ÖĞRENCİ SAYISI LİSANS ÖNLİSANS LİSANSÜSTÜ 9889 1326 11215 480 21 501 4155 291 4446 TOPLAM 14524 1638 16162

Detaylı

2013 YILI OCAK-HAZİRAN DÖNEMİ ADANA DIŞ TİCARET RAPORU. HAZIRLAYAN : CENK KADEŞ Ekonomik Araştırmalar Şefi

2013 YILI OCAK-HAZİRAN DÖNEMİ ADANA DIŞ TİCARET RAPORU. HAZIRLAYAN : CENK KADEŞ Ekonomik Araştırmalar Şefi 2013 YILI OCAK-HAZİRAN DÖNEMİ ADANA DIŞ TİCARET RAPORU HAZIRLAYAN : CENK KADEŞ Ekonomik Araştırmalar Şefi İhracat: 2013 YILI ADANA DIŞ TİCARET RAPORU Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde bulunan İhracatçı

Detaylı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni T.C. ĠNKILAP TARĠHĠ VE ATATÜRKÇÜLÜK AÇIK UÇLU DENEME SINAVI (I. Dünya Savaşı ndan Erzurum Kongresi ne kadar) sosyalciniz.wordpress.com 1. Gelişen sanayimiz için hem bir hammadde kaynağı hem de uygun bir

Detaylı

HALI SEKTÖRÜ. Ocak Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HALI SEKTÖRÜ. Ocak Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1 2018 HALI SEKTÖRÜ Ayı İhracat Bilgi Notu TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği Page 1 HALI SEKTÖRÜ 2018 OCAK AYI İHRACAT PERFORMANSI 2017 yılında Türkiye nin toplam ihracatı 2016 yılına kıyasla

Detaylı

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL UNCTAD Dünya Yatırım Raporu Türkiye Lansmanı Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü nün (UNCTAD) Uluslararası Doğrudan Yatırımlar

Detaylı

Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV.

Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV. 339 GENEL LİSE Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV. Yeniçağ 3. Yeniçağda Avrupa 6. Eğitim, kültür, bilim ve

Detaylı

d-italya nın Akdeniz de hakimiyet kurma isteği

d-italya nın Akdeniz de hakimiyet kurma isteği I.DÜNYA SAVAŞI Sebepleri: a-almanya nın siyasi birliğini tamamlayarak, sömürgecilikte İngiltere ye rakip olması b -Fransa ve Almanya arasındaki Alsas-Loren bölgesi meselesi(fransa nın Sedan Savaşı nda

Detaylı

HALI SEKTÖRÜ 2015 YILI İHRACATI

HALI SEKTÖRÜ 2015 YILI İHRACATI HALI SEKTÖRÜ 2015 YILI İHRACATI Ülkemizin halı ihracatı 2014 yılında % 7,3 oranında bir artışla kapanmış ve 2,4 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. 2015 yılında ise halı ihracatımız bir önceki yıla kıyasla

Detaylı

İÇ TİCARET MÜDÜRLÜĞÜ. HAZIRLAYAN : CENK KADEŞ Ekonomik Araştırmalar Şefi

İÇ TİCARET MÜDÜRLÜĞÜ. HAZIRLAYAN : CENK KADEŞ Ekonomik Araştırmalar Şefi İÇ TİCARET MÜDÜRLÜĞÜ HAZIRLAYAN : CENK KADEŞ Ekonomik Araştırmalar Şefi 2012 YILI ADANA DIŞ TİCARET RAPORU İhracatçı Birliklerinden elde edilen veriler doğrultusunda, 2012 yılında ihracatımız yüzde 9,2

Detaylı

ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI 9 12 Ocak 2013

ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI 9 12 Ocak 2013 ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI 9 12 Ocak 2013 TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi Büyükçekmece İstanbul 1 İÇİNDEKİLER SAYFA 1. ARAŞTIRMA KONUSU 3 1.1. FUAR KÜNYESİ 3 1.2. ARAŞTIRMANIN AMACI 3 1.3. ARAŞTIRMANIN

Detaylı

2012/4 SAYILI DÖVİZ KAZANDIRICI HİZMET TİCARETİNİN DESTEKLENMESİ HAKKINDA TEBLİĞ

2012/4 SAYILI DÖVİZ KAZANDIRICI HİZMET TİCARETİNİN DESTEKLENMESİ HAKKINDA TEBLİĞ 2012/4 SAYILI DÖVİZ KAZANDIRICI HİZMET TİCARETİNİN DESTEKLENMESİ HAKKINDA TEBLİĞ SUNUM PLANI Hizmet Sektörünün Desteklenmesi Vizyonu Dünya da ve Türkiye de Sağlık Turizmi Film, Bilişim ve Eğitim Sektörlerine

Detaylı

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2016 Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2016 Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu Deri ve Deri Ürünleri Sektörü Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu TDH Ar&Ge ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜMÜZÜN YILI MAYIS AYI İHRACAT PERFORMANSI yılı mayıs ayında, Türkiye

Detaylı

TOPLAM

TOPLAM 2017-2018 AKADEMİK YILI LİSANS ÖĞRENCİ DAĞILIMLARI TÜRK ÖĞRENCİ SAYISI ULUSLARARASI ÖĞRENCİ SAYISI TOPLAM ÖĞRENCİ SAYISI LİSANS ÖNLİSANS LİSANSÜSTÜ 10270 1346 11616 539 19 558 4627 284 4911 TOPLAM 15436

Detaylı

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ Şubat - 2017 Hazırlayan: Sezin Ulusoy İÇİNDEKİLER 1. TÜRKİYE'YE VE DÖRT İLİMİZE GELEN ZİYARETÇİLERİN YILLARA VE AYLARA GÖRE DAĞILIMI... 1 1.1. TÜRKİYE'YE GELEN ZİYARETÇİLERİN

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ Mart - 2018 Hazırlayan: Aslı VAZ İÇİNDEKİLER 1. TÜRKİYE'YE VE DÖRT İLİMİZE GELEN ZİYARETÇİLERİN YILLARA VE AYLARA GÖRE DAĞILIMI.. Hata! Yer işareti tanımlanmamış. 1.1. TÜRKİYE'YE

Detaylı

DÜNYA SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ İHRACATI. Genel Değerlendirme

DÜNYA SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ İHRACATI. Genel Değerlendirme DÜNYA SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ İHRACATI Genel Değerlendirme Haziran 2014 2012 yılı dünya seramik sağlık gereçleri ihracat rakamlarına bakıldığında, 2011 yılı rakamlarına nazaran daha az dalgalanma gösterdiği

Detaylı

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU Osmanlı Devleti nin 19. yüzyılda uyguladığı denge siyaseti bekleneni vermemiş; üç kıtada sürekli toprak kaybetmiş ve yeni yeni önem kazanan petrol Osmanlı

Detaylı

A) Siyasi birliklerini geç sağlamaları. B) Sömürge alanlarını ele geçirmek istemeleri. C) Sanayi devrimini tamamlayamamaları

A) Siyasi birliklerini geç sağlamaları. B) Sömürge alanlarını ele geçirmek istemeleri. C) Sanayi devrimini tamamlayamamaları 1. Almanya ve İtalya'nın; XIX. yüzyıl sonlarından itibaren İngiltere ve Fransa'ya karşı birlikte hareket etmelerinin en önemli nedeni olarak aşağıdakilerden hangisi gösterilebilir? A) Siyasi birliklerini

Detaylı

MAYIS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

MAYIS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU MAYIS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU İhracat taşımalarımızın %55 i (~685.000) Ortadoğu ve Körfez Ülkelerine, %30 u (~380.000) Avrupa Ülkelerine, %15 i ise (~185.000) BDT ve Orta Asya

Detaylı

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ Haziran - 2017 Hazırlayan: Sezin Ulusoy İÇİNDEKİLER 1. TÜRKİYE'YE VE DÖRT İLİMİZE GELEN ZİYARETÇİLERİN YILLARA VE AYLARA GÖRE DAĞILIMI... 1 1.1. TÜRKİYE'YE GELEN ZİYARETÇİLERİN

Detaylı

İÇİNDEKİLER. 1 2007-2008-2009-2010-2011 Yılları Yassı Ürünler İthalat Rakamları. 2 2007-2008-2009-2010-2011 Yılları Yassı Ürünler İhracat Rakamları

İÇİNDEKİLER. 1 2007-2008-2009-2010-2011 Yılları Yassı Ürünler İthalat Rakamları. 2 2007-2008-2009-2010-2011 Yılları Yassı Ürünler İhracat Rakamları İÇİNDEKİLER 1 2007-2008-2009-2010-2011 Yılları Yassı Ürünler İthalat Rakamları 2 2007-2008-2009-2010-2011 Yılları Yassı Ürünler İhracat Rakamları 3 2007-2008-2009-2010-2011 Yılları çelik borular İthalat-İhracat

Detaylı

2018 AĞUSTOS DIŞ TİCARET RAPORU

2018 AĞUSTOS DIŞ TİCARET RAPORU 2018 AĞUSTOS DIŞ TİCARET RAPORU ATSO AR-GE VE DIŞ İLİŞKİLER BİRİMİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2018

Detaylı

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI TÜRK TEKNİK MÜŞAVİRLİK HİZMETLERİ SEKTÖRÜ

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI TÜRK TEKNİK MÜŞAVİRLİK HİZMETLERİ SEKTÖRÜ TÜRK TEKNİK MÜŞAVİRLİK HİZMETLERİ SEKTÖRÜ TÜRK MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ SEKTÖRÜ YILLAR PROJE SAYISI PROJE BEDELİ ($) KÜMÜLATİF PROJE BEDELİ ($) ORTALAMA PROJE BEDELİ ($) 2002 ve Öncesi 2.425 49.709.990.160

Detaylı

2015 OCAK DIŞ TİCARET RAPORU

2015 OCAK DIŞ TİCARET RAPORU 2015 OCAK DIŞ TİCARET RAPORU ATSO DIŞ TİCARET SERVİSİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2015 OCAK / TÜRKİYE

Detaylı

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ Mayıs - 2017 Hazırlayan: Sezin Ulusoy İÇİNDEKİLER 1. TÜRKİYE'YE VE DÖRT İLİMİZE GELEN ZİYARETÇİLERİN YILLARA VE AYLARA GÖRE DAĞILIMI... 1 1.1. TÜRKİYE'YE GELEN ZİYARETÇİLERİN

Detaylı

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2015 Haziran Ayı İhracat Bilgi Notu

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2015 Haziran Ayı İhracat Bilgi Notu Deri ve Deri Ürünleri Sektörü Haziran Ayı İhracat Bilgi Notu Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği 07/ DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ YILI AYI İHRACAT PERFORMANSI yılı Haziran ayında, Türkiye

Detaylı

KURU MEYVE RAPOR (EGE)

KURU MEYVE RAPOR (EGE) Sayı : 73445262-TİM.EİB.GSK.15.1/6686 İzmir, 03/08/2015 Konu : Kuru Meyve Haftalık İhracat İstatistikleri SİRKÜLER EGE KURU MEYVE VE MAMULLERİ İHRACATÇILARI BİRLİĞİ ÜYELERİNE Sayın Üyemiz, 2014/15 sezonu

Detaylı

2015 EYLÜL DIŞ TİCARET RAPORU

2015 EYLÜL DIŞ TİCARET RAPORU 2015 EYLÜL DIŞ TİCARET RAPORU ATSO DIŞ TİCARET SERVİSİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2015 EYLÜL / TÜRKİYE

Detaylı

A.ERDAL SARGUTAN EK TABLOLAR. Ek 1. Ek 1: Ek Tablolar 3123

A.ERDAL SARGUTAN EK TABLOLAR. Ek 1. Ek 1: Ek Tablolar 3123 Ek 1: Ek Tablolar 3123 Ek 1 EK TABLOLAR Tablolar, - (129) Dünya Sağlık Örgütü: WHO Dünya Sağlık Raporu - (123) Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı: UNDP İnsani Gelişme Raporu - (128) Dünya Bankası: WB

Detaylı