GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU BİLİNÇLENDİRME PROJESİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU BİLİNÇLENDİRME PROJESİ"

Transkript

1 GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU BİLİNÇLENDİRME PROJESİ Ankara, 2006

2 Proje Yürütücüsü Kuş Araştırmaları Derneği P.K.311, Yenişehir/Ankara Tlf: , Faks: kad@kad.org.tr Proje Ortakları Hopa Belediyesi Belediye Binası, Hopa/Artvin Tlf: Faks: Antakya Çevre Koruma Derneği Uğur Mumcu Bulvarı, Öğüncü Apartmanı, No: 12 Antakya/Hatay Tlf: Faks: İskenderun Çevre Koruma Derneği Şehit Oğuz Yener Cad. No: 40/1 İskenderun/Hatay Tlf: Faks: Samandağ Turizm ve Çevre Koruma Derneği Atatürk Mah. Cumhuriyet Cad. Günay İşhanı No: 7 Samandağ/Hatay Tlf: Faks: Bu proje Bölgesel Çevre Merkezi - REC Türkiye tarafından desteklenmektedir. REC Türkiye nin hibe desteğiyle yürütülen projenin bir ürünü olarak hazırlanmış bu yayındaki bilgi ve yorumlar yalnızca yazarların görüşlerini yansıtmakta olup, bunların kullanımından ortaya çıkabilecek hiçbir etki ve sonuç REC Türkiye nin sorumluluğunda değildir.

3 İçindekiler Kuş Göçü ve Türkiye nin Kuş Göçü Açısından Önemi Türkiye de Nesli Tehlike Altındaki Kuş Türleri Tehditler: Göç Yolculuğunda Kuşların Karşılaştığı Tehlikeler Yaralı ve Hasta Yabani Kanatlıların Bakım ve Tedavileri Ülkemizdeki Yaban Hayatını Koruyan Mevzuatımız

4 Önsöz Türkiye konumundan dolayı pek çok konuda olduğu gibi Batı Palearktik Bölge deki kuş varlığı yönünden de stratejik öneme sahiptir. Çünkü, Avrupa, Asya ve Avrupa kıtaları arasında binlerce yıldır süregelen kuş göçlerinden ikisi Türkiye üzerinden gerçekleşmektedir. Avrupa nın kuzeyinde kuluçkaya yatan milyonlarca kuş kışı geçirmek üzere o yılın yavrularıyla birlikte sonbaharda Türkiye üzerinden Afrika ya göç etmekte, ilkbaharda ise aynı yolları kullanarak bu sefer de geriye, kuluçka bölgelerine dönmektedirler. Her yıl göçlerini tamamlayabilmek için binlerce kilometre yol katetmek zorunda olan göçmen kuşlar, zor hava koşulları, açlık, susuzluk, yorgunluk, predatörlerin baskısı gibi doğal koşulların yanı sıra avcılık, yüksek gerilim hatları, ışık kaynakları, yaşam alanlarının yok edilmesi gibi insanlardan kaynaklanan pekçok sorun karşısında çaresiz kalmaktadırlar. Bu nedenle özellikle Türkiye gibi göç yolları üzerinde bulunan ülkelerin sorumlulukları ve yapabilecekleri herhangi bir ülkedekinden daha fazla ve önem taşımaktadır. Kuş Araştırmaları Derneği bu sorumluluğun bilinciyle göç ve göçmen kuşların göç sırasında yaşadığı sorunlara dikkat çekmek için 2005 yılında Göçmen Kuşların Korunması için Eğitim ve Kamuoyu Bilinçlendirme Projesi ni gerçekleştirdi. Bölgesel Çevre Merkezi (REC) Türkiye ofisi tarafından desteklenen bu proje kapsamında Avrupa ve Türkiye nin göç açısından en önemli noktalarından olan Artvin ve Hatay illeri ile Ankara da seminerler düzenlendi. İki pilot bölgede (Hopa- Artvin, Belen-Hatay) kuş gözlem şenlikleri gerçekleştirildi. Kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla poster ve broşürler hazırlandı. Artvin de gerçekleştirilen etkinliklerde Hopa Belediyesi ve Ankara-Artvin Kültür ve Dayanışma Derneği, Hatay da 4

5 gerçekleştirilen etkinliklerde ise Antakya Çevre Koruma Derneği, İskenderun Çevre Koruma Derneği, Samandağ Çevre Koruma ve Turizm Derneği proje ortakları olarak görev aldılar. Ayrıca, Ankara ve Hatay valilikleri, Hopa, İskenderun ve Belen kaymakamlıkları, Belen Belediye Başkanlığı, Artvin ve Hatay İl Çevre ve Orman Müdürlükleri, Jandarma komutanlıkları projenin yerel ölçekte yürütülmesinde büyük katkılar sağladılar. Proje kapsamında düzenlenen eğitim seminerlerinde Kuş Araştırmaları Derneği Başkanı Doç. Dr. Can Bilgin, Genel Koordinatörü Osman Erdem, proje yürütücüsü İlker Özbahar, derneğimiz üyesi Okan Can, İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi nden Prof. Dr. Serhat Özsoy ve Ahmet Kütükçü, Çevre ve Orman Bakanlığından Ercan Yeni ve Bünyamin Altun sunuşlar yaptılar. Ayrıca kuş gözlem şenliklerinde gönüllü kuş gözlemcileri yer aldılar. Bu kitapçık daha kalıcı bir hizmet sunmak amacıyla talepler üzerine seminerlerde yapılan sunumlardan hazırlandı. Kuş Araştırmaları Derneği olarak bu projeyi finanse eden REC -Türkiye ye ve çalışanlarına, proje ortaklarımıza, proje kapsamındaki etkinliklerimizde bize katılan ve destek veren herkese teşekkür ederiz. Doç.Dr. C.Can Bilgin Kuş Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı 5

6 Kuş Göçleri Doç. Dr. C.Can Bilgin Türkiye nin Kuş Göçleri Açısından Önemi GÖÇ NEDİR? Canlıların bir yerden başka bir yere, genellikle mevsimlere bağlı olarak yaptıkları dönemsel (periyodik) toplu hareketlere göç denir. Yeni yaşama alanları, besin bulmak için yapılan kitlesel hareketler bu tanım dışında kalırlar. GÖÇ EDEN HAYVANLAR: Kuşlar, büyük otçul hayvanlar (ren geyiği, öküz antilobu), balinalar, deniz kaplumbağaları, balıklar (yılanbalığı, somon) ve bazı kelebek türleri de göç eder. TÜRKİYE NİN KUŞLARI: Kuşlar göze çarpan, gündüzcül, kolay tanınan ve yaygın canlılardır. Uçma yetenekleriyle bilim adamlarına, güzel ses ve tüyleriyle sanatçılara esin kaynağı olagelmişlerdir. Dünyada toplam 9800 kadar kuş türü olduğunu bilinmektedir. Son durumuyla Türkiye Avifaunası, yakın zamanda soyu tükenmişler de dahil, 456 türden oluşmaktadır. Bu 456 kadar türden 376 sı (%82) yılın herhangi bir döneminde düzenli olarak görülmektedir. Kalan 80 kadar türe ise düzensiz ya da şimdiye kadar tek tük görülmüş olmalarından dolayı rastlantısal türler denir. 376 düzenli türden 299 u (%80) halen düzenli olarak üremektedir. 75 tür ise göç veya kışlama esnasında düzenli olarak kaydedilmişlerdir. Türkiye çok sayıda türün ürediği, orta zenginlikte bir ılıman kuşak avifaunasına sahiptir. Ancak bu zenginliğe göç sırasındaki ve kışın görülen türler ve bunların oluşturduğu büyük toplulukları katılmamıştır. Coğrafi konumu nedeniyle Türkiye aynı zamanda önemli göç yolları üzerinde yer alır. Kışın başlarında iç bölgelerde, en sert döneminde ise Doğu Akdeniz kıyısındaki sulakalanlarda 6

7 su kuşları çok yüksek sayılara ulaşabilirler. Burada kuşların yüzbinlercesini bir arada görmek mümkündür. Ancak bu zenginlik hızla azalmaktadır. Son 30 yılda birçok türün populasyonları keskin düşüşler göstermiştir. Yine son elli yılda dört türün soyu tükenmiştir. Bunlar Büyük Çütre (1940lar), Yılanboyun (c.1955), Yakalı Toy (1960lar) ve Kelaynak tır (1990). Kelaynaklar - Birecik Serdar Ataol TÜRKİYE DE NESLİ TEHLİKE ALTINDAKİ TÜRLER Kızıl Akbaba, Kara Akbaba, Küçük Akbaba, Uludoğan, Tepeli Pelikan, Küçük Kerkenez, Sürmeli Kızkuşu, Dikkuyruk, Toy, Dağ Horozu, Yaz Ördeği, Şah Kartal, Büyük Orman Kartalı, Tavşancıl, Ada Doğanı, Mezgeldek, Ada Martısı 7

8 GÖÇE HAZIRLIK: YAĞ TUTMA Göç eden kuşların büyük çoğunluğu bir seferde uzun mesafeleri aşabilmek için deri altında yağ depolarlar. Yağ parçalandığında, aynı miktar karbonhidrat ve proteine oranla iki kat enerji ve su üretir. Biriktirilen yağ, bazen vücut ağırlığının iki katına çıkmasına neden olabilir. Yağ, göç dışındaki zamanlarda küçük kuşların %3 ile %5 ine karşılık gelirken göç sırasında, bu değer %25, bazı kıyı kuşlarında %45 e ulaşabilmektedir. (Normal zamanda) (Göç öncesi) Büyük kuşlar, sıcak hava sarmallarına gerek duyarlar, gündüzleri ve çoğunlukla sadece kara parçaları üzerinden uçarak göçebilirler. Denizler üzerinden geçmemek için belli darboğazlarda toplandıkları için buralarda kolayca gözlenebilirler. 8

9 Bunların en ünlüsü İstanbul Boğazı dır. Daha az tanınmış bir darboğaz olan Borçka ise Türkiye nin öteki ucunda, Artvin dedir. Son olarak, bu türler güney sınırımızdan çıkarken Hatay ın Belen dolaylarında yoğun şekilde görülebilirler. Doğu Avrupa ve Batı Sibirya da üreyen birçok türden, yüz milyonlarca kuş her yıl Türkiye üzerinden güneye inerler. Ötücüler gibi küçük kuşların göçü genellikle gece ve geniş bir cephe üzerinden gerçekleşir; bu kuşlar biriktirdikleri yağlar sayesinde hiç durmadan uçup denizleri aşabilirler. UÇUŞ GÜVENLİĞİ RİSK TAKVİMİ Ocak 1 Ocak 2 Ocak 3 Şubat 1 Mayıs 1 Mayıs 2 Mayıs 3 Haziran 1 Haziran 2 Haziran 3 Temmuz 1 Temmuz 2 Temmuz 3 Ağustos 1 Ağustos 2 Ağustos 3 Eylül 1 Eylül 2 Eylül 3 YÜKSEK ORTA Ekim 1 Şubat 2 Ekim 2 Şubat 3 Ekim 3 Mart 1 Kasım 1 Mart 2 Kasım 2 Mart 3 Kasım 3 Nisan 1 Aralık 1 Nisan 2 Aralık 2 Nisan 3 Aralık 3 DÜŞÜK 9

10 DÜNYADA KUŞ HALKALAMA ÇALIŞMALARI Dünyada halkalama çalışmaları ilk kez 1889 yılında Danimarkalı H. D. Mortensen tarafından Sığırcık lar üzerinde denenmiştir. Halkalama çalışmaları 1903 yılında Almanya da ilk halkalama istasyonunun kurulmasıyla birlikte düzenli bir şekilde uygulanmaya başlanmıştır. Halkalama çalışmaları, tüm Avrupa da yaklaşık kişi tarafından gerçekleştirilmektedir. Her yıl, Avrupa da yaklaşık 3.8 milyon kuş halkalanmaktadır. Dünyada, bugüne kadar toplam 70 milyon kuş halkalandığı tahmin edilmektedir. Halkalama çalışmaları, özellikle 1950 li yıllardan sonra Japon ağının kullanılmaya başlanmasıyla birlikte büyük bir hız kazanmıştır. Halkalama çalışmalarında kullanılan en yaygın yöntem Japon ağları ile kuşların yakalanmasıdır. Çalışmalarda değişik türler için farklı çapta halkalar kullanılır. Her halkanın üzerinde bir kod numarası ve adres yazılıdır. Karabaşlı Kirazkuşu KAD Arşivi KUŞ HALKALAMA PROGRAMI Göçmen kuşların populasyonlarının takip edilmesi ve korunması, kamuoyunda doğa ve koruma bilincinin geliştirilmesi amacıyla Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, ODTÜ Biyoloji Bölümü, Kuş Araştırmaları Derneği ortaklığında yürütülen programın pilot halkalama çalışması 2001 sonbaharında ODTÜ kampüsünde gerçekleştirildi. Program resmen Mart 2002 de başladı. 10

11 TÜRKİYE DE KUŞ HALKALAMA ÇALIŞMALARI Birecik teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita yıllarında Milli Parklar ve Av- Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü tarafından halkalanmıştır. Kuş Araştırmaları Derneği, 1998 yılından bu yana Akdeniz Martısı nın Larus melanocephalus göçü ve biyolojisi hakkında bilgi edinmek amacıyla gerçekleştirilen uluslararası bir halkalama çalışmasına Bolluk Gölü nde gerçekleştirdiği çalışmayla katıldı. Bu çalışmaların yanısıra, değişik bölgelerde kısa dönemli halkalama çalışmalarının, yurtdışından gelen araştırmacılar tarafından yapıldığı bilinmektedir. Birçok kuş türü için önemli göç yolları üzerinde bulunmasına rağmen Türkiye de henüz düzenli halkalama çalışmaları gerçekleştirilmemekteydi. Bu eksikliği gidermek amacıyla, Kuş Araştırmaları Derneği öncülüğünde, ulusal düzeyde ilk ötücü halkalama programı başlatılmıştır. ODTÜ kampüsünde Ağustos- Kasım aylarında yapılan bu pilot çalışmada 42 türden 362 kuş halkalanmıştır ve bu çalışma sonucunda ODTÜ için 3 yeni tür tespit edilmiştir. HALKALI BİR KUŞ BULURSANIZ: Lütfen, - Halkanın üzerindeki tam adresi ve numarayı, - Kuşu bulduğunuz yeri ve tarihi, - Tanıyabiliyorsanız türünü ya da kuşun tanımını (renk, boyut, gaga şekli, vs.), - Kuşu canlı mı yoksa ölü mü bulduğunuzu (eğer ölü ise nedenini, canlı ise sağlık durumunu) not ediniz. Daha sonra bu bilgileri; PK 311, Yenişehir/Ankara veya ringing@kad.org.tr adreslerine göndererek Kuş Araştırmaları Derneği ile iletişime geçiniz. Kuşun ne zaman, nerede halkalandığını size de bildirebilmemiz için adınızı ve adresinizi yazmayı unutmayınız. 11

12 Türkiye de Nesli Tehlike Altındaki Kuş Türleri Derleyen: İlker Özbahar - Çağrı Göcek KIZIL AKBABA (Gyps fulvus) Okan Arıhan Ailesi: Accipitridae (Atmacagiller) Avrupa populasyonu: çift Tehdit durumu: Sağlam (Secure) Türkiye populasyonu: çift Tehdit durumu: Tehlikede (EN) Yaşadığı bölgeler: Orta yükseklikte alanlarda çoğunlukla sıcak bölgelerde bulunsa da, yuvalamaya uygun kayalıkları ve leş bulmaya elverişli dağlık arazileri tercih eder. Yuvasını kayalarda yapar, özellikle toynaklı hayvanların yoğunlaştığı vadiler civarındaki alanları tercih eder. Türkiye de bulunduğu alanlar: Türkiye nin Orta ve Doğu Karadeniz kıyıları haricinde diğer bölgelerinde görülebilir. Üreme bölgesi Toroslar, İç Anadolu nun kuzeyi, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu nun sınır kesimleri ile sınırlı olsa da, Marmara, Ege Bölgesi nin deniz kıyıları ve Orta Anadolu nun ortası gibi göç mevsiminde gözlenebileceği yerler haricinde yurdun diğer kesimlerinde bütün yıl boyunca görülebilir. Göç durumu: Avrupa populasyonunun bir kısmının göç ettiği bilinmektedir. Her yıl birkaç birey İstanbul Boğazı ve Hatay Belen Geçidi nde göç döneminde gözlenmektedir. Göçen bireylerin Kuzey Afrika da kışladığı tahmin edilmektedir. Ayrıca İsrail de verici ile izlenen bir bireyin yıl içinde Türkiye ye kadar 12

13 dolaşarak geldiği bilinmektedir. Göç dışında bunun gibi çeşitli dağılım hareketleri gözlenebilir. Göç zamanı: Mart ayının son haftaları ve Mayıs ayının ilk iki haftasında görülebilir. Türe ilişkin tehditler: Habitat tahribi ve zehirlenme, bu tür için en önemli tehditlerdir. Ailesi: Accipitridae (Atmacagiller) Avrupa populasyonu: çift Tehdit durumu: Hassas (VU) Türkiye populasyonu: çift Tehdit durumu: Kritik (CR) Yaşadığı bölgeler: Kara Akbaba Avrupa da 1000 metreden az yükseklikteki bölgelerde ürer, fakat doğuya doğru gidildikçe 2000 metreye kadar bölgelerde de bulunduğu görülür. Genellikle yakınlarında açıklık alan bulunan çam ormanlarını tercih eder. Yuvasını yaşlı çam ağaçlarının düzleşmiş tepelerine yapar. Orman çevresindeki açıklıkta bulduğu leşlerle beslenir. KARA AKBABA (Aegypius monachus) Alkım Ün Türkiye de bulunduğu alanlar: Yıl içerisinde Afyon- Eskişehir-Kütahya-Ankara yayı ve çevresinden başlayarak Erzurum a kadar uzanan ormanlık bölgelerde bulunabilir. Doğu Anadolu da populasyonun Gürcistan a kadar uzandığı tahmin edilmekle birlikte üreme kanıtlanmamıştır. Bunun dışında az 13

14 sayıda birey İstanbul Boğazı ve Toroslar da gözlenmiş olsa da mevcut üreme kayıtları Ankara, Eskişehir, Çorum, Kütahya ve Afyon ile sınırlıdır. Ayrıca Yunanistan populasyonuna ait bireyler de Edirne ve civarında gözlenebilir. Göç durumu: Yerli bir türdür. Sonbahar ve kış aylarında güneye doğru dağılım hareketleri gözlenebilir. Türe ilişkin tehditler: Özellikle yaşadığı habitatların azalması, yuva yaptığı yaşlı ağaçların kesilmesi, üreme döneminde verilen rahatsızlık ve diğer yırtıcı hayvanlar için bırakılan zehirli etler bu türün ülkemizdeki varlığını tehdit etmektedir. KÜÇÜK AKBABA (Neophron percnopterus) Cavit Bilen Ailesi: Accipitridae (Atmacagiller) Avrupa populasyonu: çift Tehdit durumu: Tehlikede (EN) Türkiye populasyonu: çift Tehdit durumu: Tehlikede (EN) 14

15 Yaşadığı bölgeler: Özellikle bozkırlar, ovalar, ormanlar arasında kalmış kum tepeleri, çıplak arazi veya kısa boylu bitki örtüsüne sahip sulakalanlar, vadiler gibi çok geniş alanlarda yiyecek arayabilir. Diğer akbabalara oranla leşe daha az bağımlı olduğundan şehir çöplükleri ve limanlarda da gözlenebilir. Türkiye de bulunduğu alanlar: Marmara, Karadeniz ve Ege kıyı bölgeleri haricinde Türkiye nin bütün bölgelerinde ürediği tahmin edilmektedir. Göç durumu: Göçmen bir türdür, Avrupa populasyonu da Türkiye üzerinden Sahra Çölü nü aşarak Afrika daki üreme bölgelerine göçer. Göç zamanı: En yoğun göç Ağustos ayı boyunca ve Eylül ün ilk haftasında İstanbul Boğazı nda ve Eylül ayının ortalarında Hatay Belen Geçidi nde gözlenebilir. Türe ilişkin tehditler: Zehirlenme, mezbaha ve çöplüklerin kapatılması sonucu besin kaynağı azalması bu türü tehdit etmektedir. Ailesi: Falconidae (Doğangiller) Avrupa populasyonu: çift Tehdit durumu: Kritik (CR) Türkiye populasyonu: çift Tehdit durumu: Kritik (CR) ULUDOĞAN (Falco cherrug) Yaşadığı bölgeler: Avlanırken hızlı manevra ve ivmelenme hareketlerini gösterebileceği, yere yakın avlanmaya müsait açık alanları tercih eder. Çoğunlukla yeşillik açık alanlar, yarı 15

16 çöl veya çöl kenarındaki alanlar, bozkırlar ve hafif dağlık bölgeler, bazen de sulakalan yakınlarında gözlenebilir. Çoğunlukla fare ve gelengi gibi orta büyüklükteki kemirgenlerle beslense de, bazı bölgelerde besin olarak kuş türlerine (güvercin gibi) yöneldiği de gözlenebilir. Yuva olarak kayalık alanların tepesinde bulunan ve çoğunlukla diğer kuş türlerinin eski yuvalarını kullanır. Türkiye de bulunduğu alanlar: Orta ve Doğu Anadolu nun yüksek bozkırları, çıplak tepeler Göç durumu: Rusya da göçmen daha batısında üreyen populasyonun bir kısmı göçmendir. Populasyonunun az bir kısmı Avrupa daki üreme alanlarında kışlar. Türkiye üzerinden geçen kısmı İstanbul boğazı üzerinde ilk ve son baharda görülebilir. Düzenli sonbahar göçlerinde Kıbrıs üzerinden geçerler. Türkiye deki lokal populasyonlar yerleşiktir, göç etmez. Göç zamanı: İlkbahar göçü: Mart-Nisan, sonbahar göçü : Eylül-Kasım arası. Türe ilişkin tehditler: Türe ilişkin tehditler olarak bozkır ve çayırlar gibi yaşam alanlarının tahribatı gibi genel problemlerin dışında ayrıca değişik ülkelerdeki meraklılarına yasadışı olarak satılması olarak gösterilebilir. Suni gübre kullanımı ve ot ve böcek ilacının fazla kullanılması gibi sebepler bu tehditlerin hemen ardından türün geleceğini risk altına sokmaktadır. 16

17 TEPELİ PELİKAN (Pelecanus crispus) Gürdoğar Sarıgül Ailesi: Pelecanidae (Pelikangiller) Avrupa populasyonu: çift Tehdit durumu: Hassas (VU) Türkiye populasyonu: çift Tehdit durumu: Tehlikede (EN) Yaşadığı bölgeler: Pelikanlar grup halinde balıkla beslenen canlılardır. Yaşam alanları ise esas beslenme kaynaklarının bulunduğu sulakalanlar ile sınırlıdır. Üreme ve geceleme sırasında yabani hayvanlar ve insanlar tarafından rahatsız edilmemek için bu sulakalanların ortasında kıyıdan izole edilmiş adacıklara ihtiyaç duyarlar. Ayrıca beslendikleri sulakalanların doğal rejiminde olması populasyonun beslenme ihtiyaçları için büyük önem taşımaktadır. Türkiye de bulunduğu alanlar: Manyas Gölü, Gediz Deltası, B. Menderes Deltası ve Aktaş Gölü nde, ayrıca belki Kızılırmak Deltası nda üremektedir. 17

18 Türe ilişkin tehditler: Üreme ve kışlama alanlarında yaşanan drenaj ve kurutma çalışmaları kritik derecede önemlidir. Ayrıca yüksek gerilim hatları, insanlar tarafından verilen rahatsızlık, yuvalara ve yumurtalara müdahale ve avcılık bu türün geleceği için önemli tehditler arasındadır. Ayrıca kimyasal ve ağır metal içeren tarafından zehirlenme de sık görülen tehditler arasındadır. KÜÇÜK KERKENEZ (Falco naumanni) Ailesi: Falconidae (Doğangiller) Avrupa populasyonu: çift Tehdit durumu: Hassas (VU) Türkiye populasyonu: çift Tehdit durumu: Hassas (VU) Yaşadığı bölgeler: Küçük Kerkenez yoğun ormanlar yerine daha çok açık alanlarda, sulak alanlarda ve uzun tahılların bulunduğu tarım arazilerini tercih eder. Batı Palearktik te özellikle Akdeniz bölgesinde 500 metreye kadar olan karasal bölgeler, bozkırlar ve yarı çöllerde bulunur. Bu alanlarda çayırlıklar, meralar, otlaklar, bozkır benzeri habitatlar, yoğun tarım yapılmayan tarlalar ve bazen de açıklık ormanlarda besin arar. Avını kolaylıkla bulabileceği kısa bitki örtüsüne sahip ya da çıplak arazilere sahip ılıman ya da sıcak bölgeleri tercih eder. Türkiye de bulunduğu alanlar: Ege kıyılarından Doğu Anadolu nun ovalarına kadar, Orta Anadolu da ve yerleşim yerleri yakınında yoğunlaşan bir dağılım sözkonusudur. Türe ilişkin tehditler: Küçük Kerkenez i tehdit eden faktörlerin 18

19 başında üreme, kışlama ve göç sırasında kullandığı alanların tahrip edilmesi gelmektedir. Yuvalanacak uygun yerlerinin azalması ve insanlar tarafından yuvalara verilen rahatsızlığın dışında tarlalarda kullanılan kimyasallar hem Küçük Kerkenez üzerinde hem de bu türün beslendiği avlar üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. SÜRMELİ KIZKUŞU (Vanellus gregarius) Ailesi: Charadriidae (Yağmurkuşugiller) Dünya populasyonu: çift Tehdit durumu: Kritik (CR) Türkiye populasyonu: Göç sırasında birey Tehdit durumu: Tehlike Altında (EN) Yaşadığı bölgeler: Genellikle Stipa ve Artemisia bitkilerinin bulunduğu, sulakalan yakınlarındaki tuzlu toprakları tercih ederler. Türkiye de bulunduğu alanlar: Orta ve Doğu Anadolu sulak çayırları Türe ilişkin tehditler: Tam olarak derecesi bilinmemekle birlikte üreme bölgelerindeki habitat bozulmaları, bozkırların tarım arazilerine çevrilmesi, beslenmeyi tercih ettikleri otları açığa çıkaran yerli hayvan sürülerinin azalması, yuvalarını yaptıkları yerlerdeki insan yerleşimlerinin ve kedi köpek gibi evcil hayvanların yumurtalara verdikleri zarar başlıca tehditler olarak gösterilebilir. Ayrıca türün üreme bölgelerinde hüküm süren sıcak ve kuru havadan etkilendiği de tahmin edilmektedir. 19

20 DİKKUYRUK (Oxyura leucocephala) Ailesi: Anatidae (Ördekgiller) Avrupa populasyonu: çift Tehdit durumu: Tehlikede (EN) Türkiye populasyonu: çift Tehdit durumu: Tehlikede (EN) Yaşadığı bölgeler: Dikkuyruklar kapalı havza ekolojisine sahip yarı geçici veya devamlı; tuzlu, acı ve tatlı ötrofik gölleri tercih ederler. Kışlama alanı olarak genellikle geniş, derin ve az bitki örtüsüne sahip alanları yeğlemesine rağmen, üreme döneminde yoğun bitki örtüsüne sahip küçük alanları ya da daha büyük sulakalan sistemleri ile çevrilmiş alanları kullanırlar. Yuvalarını küçük yüzen adacıklarda sık kamışlar ve su bitkileri arasında yaparlar. Özellikle sığ havuzları, göllerin kıyılarını, 1 metreden az derin bölgeleri tercih eder. Genellikle küçük havuzlarda ürer, tatlı suyu tercih eder fakat, tuzlu ve bazik sularda da ürediği görülür. Genellikle doğal ortamlarda ürer fakat balık havuzları gibi yapay alanlarda da üremektedir. Türkiye de bulunduğu alanlar: Dikkuyrukların dünyadaki en önemli kışlama alanı Burdur Gölü dür. Bunun dışında Kuş Gölü, Marmara Gölü, Karataş Gölü, Yarışlı Gölü, Ereğli Sazlıkları, Hirfanlı Barajı, Hotamış Sazlığı, Kulu Gölü, Sultansazlığı ve Kızılırmak Deltası kışlama ve üreme için önemli olan diğer bölgelerdir. Göç durumu: Batı Akdeniz bölgesinde yerleşik ve yayılmıştır. Doğu Akdeniz bölgesi ve Asya da temel alarak göçmendir. Türe ilişkin tehditler: Amerika kökenli Kara Başlı Dikkuyruk ile çiftleşmesi en önemli tehditlerden birisidir. İngiltere de ilk olarak 1950 lerde görülen bu tür Dikkuyruklarla birlikte üreyerek ikinci ve üçüncü nesil bireyler oluşturmaktadır. Bu nedenle Kara Başlı Dikkuyruk un henüz girmediği ülkelerde kontrol altında 20

21 tutulması çok önemlidir. Ayrıca Dikkuyrukların ürediği bölgelerin korunması neslin devamı açısından önem arz etmektedir. Bugün avcılıkla birlikte habitat tahribi Dikkuyruklar için diğer önemli tehditleri oluşturmaktadır. Ailesi: Otidae (Toykuşugiller) Avrupa populasyonu: çift Tehdit durumu: Hassas (VU) Türkiye populasyonu: çift Tehdit durumu: Tehlikede (EN) TOY (Otis tarda) Yaşadığı bölgeler: Kıtasal orta enlemler boyunca, özellikle bozkır bitki örtüsünün görüldüğü bölgelerin yanı sıra okyanus ikliminin görüldüğü bölgelerde de yayılış gösterir. Özellikle yüksek olmayan, akarsu vadilerini tercih eder. Step ve kayalık arazileri, çöl, sulakalan, orman, ağaçsız ovalarda görülmez. Türkiye de bulunduğu alanlar: Türkiye nin batı bölgelerindeki populasyonu oldukça azalmıştır, doğu populasyonu azalma eğiliminde olmasına rağmen devam etmektedir. Göç durumu: Populasyonların çoğu yerli olmasına rağmen Rusya daki populasyonun bir kısmı Kırım da kışlarken bir kısmı da Avusturya, Macaristan, Slovakya ve İtalya ya kadar iner. İspanya daki populasyonun bir kısmında da mevsimsel hareketler gözlenmiştir. Sert geçen kışlarda bazen uzun mesafeler boyunca dağılım hareketleri gözlenebilir. Orta Avrupa da temel olarak ılık, kar yağışı olmayan kışlarda yerleşik veya kısmi olarak yayılmış olarak bulunurken soğuk geçen kış mevsimlerinde özellikle 21

22 kuzey sürüsü birkaç yüz kilometre yer değiştirir. Türkiye de tüm yıl boyunca kalan bireylerin ülke içerisinde veya ülke dışına herhangi bir göç hareketi yapıp yapmadıkları bilinmemektedir. Türe ilişkin tehditler: Toy, çiftçilerle ve tarım faaliyetleriyle yakın ilişkide olan bir kuştur. Nohut veya mercimek gibi baklagiller, yonca ve diğer tahıl ürünleriyle beslenen bir kuş olan Toy için en büyük tehdit beslendiği alanların yok olmasıdır. Tarım arazilerinin değişik sebeplerle azaltılması ya da tek tip tahıl üretilen, yoğun tarım faaliyeti yapılan bölgelerin artması Toyun beslenme ve yaşama alanlarını kısıtlamaktadır. Bunun dışında tarımda kullanılan makineler, kimyasal ilaçlar, suni gübreler gibi değişik nedenlerle yumurtaların kuluçkadan çıkmaması da populasyonun düşüş eğilimine katkıda bulunmaktadır. Bazı bölgelerde erken yapılan hasat, yere yapılan yuvadan uçmaya hazır olmayan yavruların ölümüne sebep olmaktadır. Ayrıca puslu havalarda uçmayı tercih eden Toylar için yüksek gerilim hatları da önemli bir sorun teşkil etmektedir. Bunun dışında avcılık, insanlar tarafından verilen rahatsızlık ve tarımda kullanılan kimyasallar türün sayısında yaşanan düşüşün en önemli sebepleridir. DAĞ HOROZU (Tetrao mlokosiewiczi) Ailesi: Phasianidae (Tavuksular) Dünya populasyonu: çift Tehdit durumu: Yetersiz Verili (DD) Türkiye populasyonu: çift Tehdit durumu: Hassas (VU) Yaşadığı bölgeler: metre yükseklikte ağaç sınırı ve Alpin çayırlıklar arasında yerleşik olarak yaşar. Kafkasya bölgesine ait endemik bir tür olmakla birlikte Türkiye, Gürcistan, 22

23 Ermenistan, Rusya, İran da bulunur. Türkiye de bulunduğu alanlar: Trabzon dan Gürcistan a kadar uzanan Doğu Karadeniz, Yalnızçam, Karçal, Arsiyan, Kılıç Dağları, Posof ve Gürcistan sınırındaki diğer vadiler boyunca yayılış gösterir. Göç durumu: Populasyon yerleşik olmakla birlikte hava durumundaki değişmeye göre mevsimsel dağılımlar gözlenebilir. Türe ilişkin tehditler: Türün bulunduğu yaşam alanlarının tahrip edilmesi, parçalanması veya yok edilmesi (orman gülleri ve huş ağaçlarının kesilmesi gibi), yol veya boru hattı inşaatları gibi nedenlerle habitat bölünmesi ve avcılık türün Türkiye deki varlığını tehdit eden en önemli faktörlerdir. YAZ ÖRDEĞİ (Marmaronetta angustirostris) Ailesi: Anatidae (Ördekgiller) Dünya populasyonu: çift Tehdit durumu: Hassas (VU) Türkiye populasyonu: çift Tehdit durumu: Tehlikede (EN) Yaşadığı bölgeler: Genellikle yoğun bitki örtüsüne sahip, tatlı, sığ ve ötrofik sulakalanları tercih eder. Üreme için sürekli sulakalanları tercih eder ve yuvasını su üzerindeki saz ve bitki adacıkları üzerine yapar. Özellikle fazla yağışın olduğu yıllarda oluşan geçici sulakalanlar türün yaşamı için büyük önem taşır. Türkiye de bulunduğu alanlar: Türkiye de üreyen populasyonun çift arasında olduğu tahmin 23

24 edilmektedir. En önemli üreme alanları Göksu Deltası, Seyhan Deltası, Kulu Gölü ve Van Gölü kıyısındaki sazlıklardır. Hotamış Sazlıkları, Ereğli Sazlıkları ve Sultansazlığı nda artık üremediği düşünülmektedir. Göç durumu: Çoğunlukla ülkeler arası yaşam alanlarının uygunluğuna, önceden tahmin edilemeyen yağış ve sel hareketlerine bağlı olarak beklenmeyen ve dairesel olmayan fırsatçı hareketlerde bulunabilirler. Bu yüzden belirli bölgeler dahilinde göçmen olduğu söylenebilir. Kışlarda güneye doğru genel bir hareket olduğu söylenebilir ama bu hareketlerin zamanlaması ve kapsamı yıldan yıla büyük oranda değişebilir. Türe ilişkin tehditler: Özellikle 1960 lı yıllarda kurutulan Amik Gölü ve Gavur Gölü gibi önemli alanlar türün yaşama alanlarının daralmasına sebep olmuştur. Bu gibi habitat tahribatları populasyonlarda çok ciddi azalmalara yol açmaktadır. Ayrıca türün üremesi için önem taşıyan mevsimsel sulakalanlar barajlarda tutulan sular nedeniyle oluşamamaktadır. Ayrıca türün kaçak ya da bilinçsizce avlanması, turizm ve insan faaliyetleri nedeniyle rahatsız edilmesi ve sulakalanların su kalitesinin bozulması gibi problemler de türü tehdit etmektedir. ŞAHKARTAL (Aquila heliaca) Ailesi: Accipitridae (Atmacagiller) Avrupa populasyonu: çift Tehdit durumu: Hassas (VU) Türkiye populasyonu: çift Tehdit durumu: Tehlikede (EN) Yaşadığı bölgeler: Şahkartal temel olarak alçak arazilerde 24

25 yaşayan bir türdür, fakat insan etkisiyle daha yüksek arazilerde yaşamak zorunda kalmıştır. Orta ve Doğu Avrupa da üreme alanları ormanlık dağlar, tepeler, nehir boyları, yüksekliği 1000 metreye kadar olan bölgeler, bozkırlar, açık arazi ve tarımsal alanlardan oluşur. Kuşlar kışlama için sulakalanları tercih eder gibi görünse de göç sırasında birçok değişik habitat kullanabilir. Türkiye de bulunduğu alanlar: Göç zamanı ve kışın Kuzey ve Batı Türkiye boyunca ve Orta Anadolu nun herhangi bir yerinde görülebilir. Beynam Ormanları, Meriç Deltası, Ilgaz Dağları, Yozgat Çamlığı ve Eskişehir Türkmenbaba Dağı önemli üreme alanları arasındadır. Türe ilişkin tehditler: Şahkartal da Kara Akbaba gibi ormanlık alanlarda meydana gelen değişikliklerden, insanların üreme döneminde verdiği rahatsızlık ve yasadışı ticaretten ciddi ölçüde zarar görmektedir. Ayrıca yasadışı ve bilinçsiz avcılık ve tarım ilaçları, suni gübreler gibi kimyasallar üreme başarısını ve bireylerin sağlığını tehdit eden diğer faktörlerdir. BÜYÜK ORMAN KARTALI (Aquila clanga) Ailesi: Accipitridae (Atmacagiller) Avrupa populasyonu: çift Tehdit durumu: Hassas (VU) Türkiye populasyonu: Kışın birey Tehdit durumu: Tehlikede (EN) Yaşadığı bölgeler: Pek bilinmemesine rağmen üreme döneminde düşük yoğunlukta değişik bölgelere dağılmıştır. Bu dönemde su basar ormanların yanısıra nemli çayırlar, sazlıklar diğer sulakalanlara ihtiyaç duyar. Çoğunlukla 1000 m yükseklikteki yaprak döken ormanlarda, bazen de dağlık 25

26 arazilerdeki ormanlarda üremeyi tercih eder. Türkiye de bulunduğu alanlar: Genellikle göç sırasında ya da kış döneminde çeşitli sulakalanlarda gözlenebilir. Göksu Deltası, Meriç Deltası, Kızılırmak Deltası, Bafa Gölü ve Yeşilırmak Deltası gözlenebileceği alanlardır. Türe ilişkin tehditler: Ormancılık faaliyetleri ve orman yapısını değiştirici ağaç kesimleri, Şahkartal ve Kara Akbaba nın yanısıra Büyük Orman Kartalı nın da yuva yaptığı yaşlı ağaçların kaybolması nedeniyle büyük sıkıntı yaratmaktadır. Sulakalanlara ve tarım arazilerine bağımlı bir tür olması nedeniyle sulakalanların kurutulması, drenaj kanalları açılması, tarım arazilerinin terk edilmesi gibi faaliyetler de türün yaşama ortamlarını kısıtlamaktadır. Bu tehditlere eklenen insanlar tarafından verilen rahatsızlık ve göç ve üreme döneminde yaşanan kaçak avcılık türü nesli tükenme noktasına getirmiştir. TAVŞANCIL (Hieraaetus fasciatus) Ailesi: Accipitridae (Atmacagiller) Avrupa populasyonu: çift Tehdit durumu: Önceliği Düşük (LC) Türkiye populasyonu: çift Tehdit durumu: Tehlikede (EN) Yaşadığı bölgeler: Tavşancıl Avrupa da Akdeniz Bölgesi ile sınırlı kalmıştır. Deniz seviyesinden 1500 metreye kadar değişen dağlık ve engebeli arazilerde yaşamayı tercih eder. Ortalama 660 metre yükseklikte bulunur. Kısa ya da kel bitki örtüsü bulunan kayalıklardaki kuru çayırları tercih etmektedir, fakat ormanlar, parklar ve çalılık araziler gibi değişik yaşam 26

27 alanlarında da bulunabilir. Ayrıca yoğun tarım yapılmayan arazilerde, bağlarda, zeytinliklerde küçük koruluk ya da mera gibi bölgelerden oluşan mozaik yaşam alanlarında da gözlenebilir. Türkiye de bulunduğu alanlar: Ege ve Akdeniz kıyıları ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi Göç durumu: Üreyen bireyler genellikle sabittir, ancak yeni yavrular ve genç bireyler daha önceden işgal edilmemiş uygun bölgelere yayılım hareketi gösterebilirler. Türe ilişkin tehditler: İnsanlar tarafından ticaret amaçlı yakalanma, vurulma, yumurta toplama gibi faaliyetler için rahatsız edilmektedir. Bu tehditlerin dışında ayrıca yaşam alanlarının yok edilmesi, besin azalması ve yüksek gerilim hatları da türün sayısının azalmasında önemli rol oynamıştır. ADA DOĞANI (Falco eleonorae) Ailesi: Falconidae (Doğangiller) Avrupa populasyonu: 6250 çift Tehdit durumu: Önceliği Düşük (LC) Türkiye populasyonu: çift Tehdit durumu: Tehlikede (EN) Yaşadığı bölgeler: Ada Doğanı çoğunlukla deniz kıyısındaki dik kayalıklara, bazen de sakin adacıklarda yere yuva yapabilir. Düz yere yuva yapsa bile yavruların güneşten korunması için bir gölgeliğe ihtiyaçları vardır. Beslenme alanları üreme bölgelerinin 20 km çapında bir bölgede bulunabilir. Tipik bir beslenme alanında populasyonu Nisan ayından Ağustos a kadar besleyecek kadar böceği barındırabilecek yeterli tarım 27

28 alanı, orman ve sulakalan bulunmalıdır. Bir koloni için gerekli alanın büyüklüğü 1000 kilometrekareyi bulabilir. Türkiye de bulunduğu alanlar: Marmara Denizi ve Ege Denizi nde adalarda bulunabilir. Türe ilişkin tehditler: Bu türün varlığı bulunduğu bölgelere yeni türlerin bırakılması, yaşam alanı kaybı, insanlar tarafından verilen rahatsızlık ve kedi ve farelerin yumurtalara zarar vermesi nedeniyle tehdit altındadır. MEZGELDEK (Tetrax tetrax) Ailesi: Otidae (Toykuşugiller) Avrupa populasyonu: çift Tehdit durumu: Tehdide Açık (NT) Türkiye populasyonu: çift Tehdit durumu: Kritik (CR) Yaşadığı bölgeler: Batı Avrupa da üreme bölgeleri yoğun tahıl tarımı yapılan bölgeler ya da meralar gibi bozkır benzeri alanları da kapsar. İspanya da Mezgeldek tarım arazilerine çok iyi uyum sağlamıştır, uzun tahıllar ve baklagil bitkilerinin arasında avcılardan korunmaktadır. Diğer yandan mümkün olduğunca çeşitli bitkilerin ve eklembacaklı çeşidinin bulunduğu arazileri tercih eder. Erkekler genellikle 20 cm civarında bitki örtüsü yüksekliğini tercih etmektedirler. Binalara, yollara ve köylere biraz yaklaşabilmektedir. Türkiye de bulunduğu alanlar: İç Anadolu da Tuz Gölü çevresinde 28

29 Türe ilişkin tehditler: Tarım faaliyetlerine bağımlı bir tür olması nedeniyle tarım arazilerinin azalması, tek tip tahıl üretimine geçilmesi, sulama ve yoğun tarım uygulamalarının başlatılması, tarımda kullanılan makineler, çok yıllık bitkilerin ekilmesi gibi tarım faaliyet ve alışkanlıklarının değişmesi Mezgeldek varlığının tehlikeye düşmesine sebep olmaktadır. Bu tür ayrıca avcılık, yetersiz besin, kimyasal ilaç ve suni gübre kullanımı gibi faktörler tarafından da tehdit edilmektedir. ADA MARTISI (Larus audouinii) Ailesi: Laridae (Martıgiller) Avrupa populasyonu: çift Tehdit durumu: Tehdide Açık (NT) Türkiye populasyonu: çift Tehdit durumu: Tehlikede (EN) Yaşadığı bölgeler: Yuva yeri tercihi açısından çok hassas olan ada martısı, Akdeniz kıyılarının kayalık ada ve adacıklarında, normalde deniz seviyesinin en çok 50 m üzerinde ürerler. Ege deki yuvalarını genellikle üzerinde yerleşim olmayan denize hafif bir eğimle uzanan ve büyük kayalarla kaplı bölgelere yaparlar. Bitki örtüsü olarak boğa dikeni, alçak çalılıklar ve menengiç ile kaplı yerleri tercih ederler. Bu, yuvayı nispeten erken terk eden yavrular için sıcaklık ve avcılardan korunma sağlar. Yaşam alanlarını başka türlerle paylaşmayı tercih etmezler. Türkiye de bulunduğu alanlar: Türkiye nin Akdeniz, belki Ege kıyılarında üremektedir. Türe ilişkin tehditler: Türün üreyebileceği alanların insan baskısı nedeni ile azalması, bu türe yönelik en büyük tehdit 29

30 olarak görülebilir. Özellikle deniz turizmi nedeniyle kıyıların işgal edilmesi koloni yeri seçimi açısından hassas olan Ada Martısı nı büyük ölçüde olumsuz etkilemektedir. Üreme sezonu, Akdeniz kıyılarında insan faaliyetlerinin en üst düzeye çıktığı turizm sezonu ile aynı döneme rastlamaktadır ki bu da türün üreme ve beslenme başarısı üzerindeki en büyük olumsuz etkilerden biridir. Gerek yuva bölgesi yakınlarında dolaşan gürültülü tekneler, gerekse yuva bölgesine insanların girmesi, yuva yeri savunması açısından saldırgan olmayan bu türü büyük ölçüde rahatsız etmektedir. Ayrıca türün ürediği bölgelerdeki deniz kirliliği ile koleksiyon amaçlı yumurta toplama faaliyetleri de üreme başarısını düşüren önemli bir tehdittir. IUCN sınıflamasında kullanılan ölçütler tür veya daha alt düzeydeki tüm taksonlara uygulanabilir. Sınıflama, sadece yabani populasyonlar için yapılmalıdır. TÜKENMİŞ (Extinct- EX): Son bireyin de öldüğüne hiç bir şüphe kalmadığında o takson Tükenmiş sayılır. Türkiye için Yılanboyun (Anhinga rufa) bu sınıfa girmektedir. DOĞADA TÜKENMİŞ (Extinct in the wild-ew): Sadece tarımda, bakım altında (örn. kafeste) veya geçmiş dağılımının çok dışına yerleştirilmiş populasyon(lar) halinde yaşadığı bilinen bir takson Doğada Tükenmiş tir. Taksonun geçmişteki dağılım alanındaki bilinen veya tahmin edilen yaşam ortamlarında uygun zamanlarda yapılan ısrarlı taramalar sonuç vermediğinde doğada tükendiği varsayılır. Bu taramaların taksonun yaşam süresi ve yaşam formuna uygun süreler boyunca tekrarlanması gerekir. Kelaynak (Geronticus eremita) Türkiye de şu anda sadece insanlara bağımlı olarak Birecik teki üretme istasyonunda yaşamaktadır. Son beş yıldır güneydeki kışlama bölgelerinden göçerek dönen birey olmadığından bu türün Doğada Tükenmiş sınıfına girmesi uygundur. KRİTİK (Critically Endangered-CR): IUCN tarafından belirlenen ölçütlere göre, doğada çok yakın gelecekte çok yüksek tükenme riskiyle karşı karşıya olan 30

31 taksonlar Kritik olarak sınıflanır. TEHLİKEDE (Endangered-EN): IUCN tarafından belirlenen ölçütlere göre, doğada yakın gelecekte çok yüksek tükenme riskiyle karşı karşıya olan ve Kritik sınıfına girmeyen taksonlar Tehlikede olarak sınıflanır. DUYARLI (Vulnerable-VU): IUCN tarafından belirlenen ölçütlere göre, doğada orta vadede yüksek tükenme riskiyle karşı karşıya olan ve Kritik veya Tehlikede sınıfına girmeyen taksonlar Duyarlı olarak sınıflanır. Son üç sınıftaki taksonlar birlikte Tehdit altında olarak tanımlanmaktadır. Kritik olarak sınıflanan tüm taksonlar Tehlikede ve Duyarlı sınıflarına, Tehlikede olarak sınıflanan tüm taksonlar da Duyarlı sınıfına girmeye hak kazanmışlardır. DÜŞÜK RİSK (Lower Risk-LR): Değerlendirildiğinde Kritik, Tehlikede veya Duyarlı sınıflarından birine girmeyen tüm taksonları içerir. Düşük Risk sınıfındaki taksonlar üç alt sınıfa ayrılırlar: 1. Korumaya Bağımlı (Conservation Dependent-CD): Süregelen özel koruma çabalarının odağı durumunda olup da sözkonusu çabaların kesilmesi halinde beş yıl içinde yukarıdaki tehdit altındaki sınıflardan birine girecek taksonlar. 2. Tehdide Açık (Near Threatened-NT): Korumaya Bağımlı olmamakla birlikte Duyarlı sınıfına girmeye yakın taksonlar. 3. Endişe Yok (Least Concern-LC): Korumaya Bağımlı veya Tehdide Açık sınıflarına girmeyen taksonlar. YETERSİZ VERİLİ (Data Deficient-DD): Yeterli bilgi bulunmadığı için yayılışına ve/ya nüfus durumuna bakarak tükenme riskine ilişkin bir değerlendirme yapmanın mümkün olmadığı taksonlar Yetersiz Verili sınıfına girerler. Bu sınıftaki bir takson iyi çalışılmış ve biyolojisi iyi biliniyor olabilir, ama gerekli yayılış ve nüfus bilgileri elde yoktur. Dolayısıyla, Yetersiz Verili bir tehdit veya Düşük Risk sınıfı değildir. Bu sınıfta listelenmek, ek bilgi gerektiği ve ileride taksonun tehdit altındaki bir sınıfa girebileceği anlamına gelir. Birçok durumda Yetersiz Verili ve tehdit sınıfları arasında seçim yapmak zor olabilir. Eğer taksonun dağılımı kabaca tanımlanmışsa ya da son kaydedildiğinden bu yana uzunca bir süre geçmişse taksona bir tehdit statüsünün verilmesi daha uygun olabilir. DEĞERLENDİRİLMEDİ (Not Evaluated-NE): Henüz bu ölçütlere göre değerlendirilmemiş bir takson Değerlendirilmedi sınıfına girer. 31

32 Göç Yolculuğunda Kuşların TehditlerKarşılaştığı Tehlikeler Uzm. Biyolog İlker Özbahar 32 Göç, kuşların yeni kaynaklara ulaşmak için yaptığı düzenli bir yer değiştirme hareketidir. Çoğunlukla Kuzey-Güney doğrultusunda olmasına rağmen Doğu-Batı doğrultusunda göç eden hayvanlar da bulunmaktadır. Kuşların göç etmelerindeki temel neden kışı daha sıcak ve besin açısından daha zengin bölgelerde geçirmektir. Kışı geçirdikten sonra kuşlar bu tropik bölgelerdeki rekabetin yoğunluğundan dolayı üreme bölgelerine geri dönerler. Göçmen kuşlar binlerce kilometrelik kıtalararası göç yolculukları boyunca bir çok tehdit ve tehlike ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu tehditler insan kaynaklı tehditler ve doğal tehlikeler olmak üzere iki temel kategoride tanımlanabilir. DOĞAL TEHDİTLER Bu tehditler kuşların doğal yaşamlarında sıklıkla karşı karşıya kaldıkları ve bu sebeple çeşitli adaptasyonlar geliştirmiş oldukları zorluklardır. Göç olgusunun doğası gereği üreme ve kışlama alanları arasında bir seyahat, mesafenin uzaması ile birlikte, çeşitli problemler ve tehditler oluşturmaktadır. - Zor hava koşulları: Aşırı soğuk ya da sıcak hava, şiddetli fırtınalar, güçlü ve ters yönde esen rüzgarlar çoğunlukla belirli rotaları kullanan kuşların göçe devam etmelerini zorlaştırır. Özellikle arka arkaya soğuk geçen günlerde termal oluşmadığı için bu termalleri göç için kullanan leylek ve yırtıcılar gibi süzülen göçmen kuşlar bulundukları bölgede beklemek zorunda kalmaktadırlar. Bu da onların özellikle üreme bölgelerine dönerken geç kalmalarına ve üreme takviminin sarkmasına neden olur. Ağır hava şartlarında özellikle yollarını büyük oranda görsel hafızaya dayanarak bulan kuşlar yollarını şaşırabilirler. Bazı durumlarda kuşların geldikleri yöne doğru yönlendikleri de görülmüştür,

33 bunun başlıca sebebinin havaların aniden ısınıp soğuması olarak gösterilmektedir. - Açlık, susuzluk ve yorgunluk: Uzun mesafeler boyunca göç etmek zorunda kalan kuşlar bu sırada yaşayacakları açlık, susuzluk ve yorgunluk gibi fizyolojik faktörlerin tehdidi altındadır. Özellikle Akdeniz, Karadeniz ve Sahra Çölü gibi durmadan göç etmek zorunda kaldıkları büyük engelleri aşmak kuşlar için ciddi bir problemdir. Yağ biriktirme, bu yağları yakarak su ihtiyacını en aza indirme gibi adaptasyonlar sayesinde kuşlar bu soruna karşı kısmen bir çözüm geliştirmişlerdir. Kazlar ve yırtıcılar gibi büyük kuşlarda çok büyük bir problem olmasa da, özellikle ötücüler gibi küçük kuşlar ne yazık ki göç sırasında sık sık açlık, susuzluk ve yorgunluğa yenik düşüp ölmektedirler. - Yırtıcı hayvanlar: Göç yolculuğu sırasında bu rota üzerindeki bölgelerdeki yırtıcı hayvanlar da göçmen kuşlar için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Örneğin Akdeniz ve Ege Denizi ndeki adalarda üreyen Ada Ada Doğanı (Falco eleonorae) Doğanı (Falco eleonorae) göç döneminde Akdeniz i geçerken bu adalarda konaklayan kuşlarla beslenir ve yavrusunun yumurtadan çıkış zamanı bu besin yoğunluğuna denk gelmektedir. Küçük ötücü kuşlar ise gündüz göç eden ve avlanan yırtıcılardan korunmak için gece göç etmeyi tercih ederler. 33

34 İNSAN KAYNAKLI TEHDİTLER Bu tehditlerden bazıları özellikle sanayi devriminden sonra hızla gelişen teknoloji ve artan insan nüfusu nedeniyle ciddi boyutlara ulaşmıştır. - Avcılık: İnsanlar ilkel çağlardan beri beslenme ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla doğadaki hayvanları avlamaktadır. Fakat artan insan nüfusu ve özellikle avın beslenme amacından çıkıp bir spor haline gelmesi nedeniyle bazı kuş türlerinin nesli tehlike altına girmiştir. Özellikle diğer nedenlerden dolayı sayıları zaten azalmış olan türler için göç sırasında yaşanan avcılık bu türlerin neslinin tükenmesi aşamasında geri dönülemez bir düşüş içerisine girmesine sebep olabilir. Leylek Nesli tehlike altında bir çok tür için yapılan koruma çalışmaları bu türlerin göç sırasında geçtikleri bölgelerde koruma çalışmaları yeterli olmadığı için başarısız olmaktadır. Osman Erdem Ülkemizde özellikle süzülen göçmen kuşların kullanmak zorunda olduğu İstanbul Boğazı, Artvin (Hopa, Çoruh Vadisi), Hatay (Belen Geçidi) gibi dar boğazlarda göç dönemlerinde kaçak olarak yapılan avcılık, çok sayıda kuşun telef olmasına sebep olmaktadır. Aynı zamanda nesli tehlike altında olan ve avlanması Merkez Av Komisyonu ve uluslararası sözleşmelerle yasak olan türler ne yazık ki avlanmakta ve sayıları gün geçtikçe azalmaktadır. 34

35 - Yüksek gerilim hatları: Özellikle göç döneminde kuşların yoğun olarak geçiş yaptığı yerler başta olmak üzere insan yerleşiminin olduğu her yerde bulunan enerji nakil hatları kuşlar için göç sırasında ciddi tehdit oluşturmaktadır. Normal hava şartlarında kuşlar enerji nakil hatlarını ayırt edebilseler de, yoğun yağış veya sis gibi görüşün azaldığı durumlarda bu hatlara çarpmaktadırlar. Bu durum hem kuşların telef olmasına, hem de enerji kısıtlamalarına sebebiyet vermektedir. Bu çarpışmaları engellemek için birçok ülkede nakil hatları üzerine tellerin daha belirgin hale getirmek için küçük işaretçikler asılmaktadır. - Habitat tahribi: İnsan kaynaklı tehditlerin arasında en ciddi ve giderek yoğunlaşan tehdit habitat tahribidir. Kuşların yaşadıkları, üredikleri ya da göç sırasında konaklamak için kullandıkları alanların tahrip edilmesi başta kuşlar olmak üzere bütün canlı türlerini tehdit eden bir tehlikedir. Son yıllarda kurutulan sulakalanların sayısının artmasıyla birlikte göçmen kuşlar Türkiye de beslenecek alan bulmakta zorlanmaktadırlar. İç Anadolu da sağlıklı sulakalan ekosistemi kalmaması nedeniyle bu alanlar da kuşlar için beslenmeden ve konaklamadan aşılması gereken çöllere dönüşmektedir. Göç için son derece önemli olan besin bulma sorunu arttığında bir çok türün nesli tehdit altına girecektir. Bu nedenle elimizde kalan sulakalanların kurutulması yerine bunların korunması ve mümkünse eskiden sulakalan olan bölgelerin restorasyonu çok 35

36 büyük önem kazanmaktadır. - İnsan kaynaklı çarpışmalar: İlk bakışta çok önemli gibi görünmese de gökdelenler ve uzun bina gibi yapılar kuşlar için ciddi bir risk taşımaktadır. Gece göç eden türlerin yollarını bulmak için yıldızları kullandığı düşünülürse, gökdelenlerin tepesindeki ışıkları yıldız zanneden kuşların yaşadığı tehlikeler daha açık görünmektedir. Bu şekilde yanlış yönlendirilen kuşlar gitmek istedikleri yönün dışında başka bir alana yönlenerek çoğu zaman bir besin kaynağına ulaşamadan ölmektedir. Ayrıca bulutlu ve sisli gecelerde göç eden hayvanların yakınlarda gördükleri ışık kaynaklarına yönlendikleri gözlenmiştir. Bu da istenmeyen yön değişikliklerine veya bu binalara çarparak ölümlere sebep olması nedeniyle göçmen kuşlar için ciddi bir tehdittir. Kuzey Amerika da her yıl göç esnasında insan yapımı kaynaklarla çarpışma sonucu ölen kuş sayısının 100 milyondan fazla olduğu tahmin edilmektedir. Özellikle pencere kenarında bitki bulunan binalarda kuşlar bu bitkilere konmak amacıyla evlere girmeye çalıştıklarından camlara çarparak ölmektedir. Camlara yırtıcı kuş siluetini andıran çıkartmalar yapıştırılarak bu durum önlenebilir. Gündüz ya da gece göç eden kuşların trafikte hız yapan otomobillerle çarpışması da büyük oranda ölüm ya da kalıcı hasarla sonuçlanan kazalar arasındadır. 36

37 - Zehirlenme: Kuşların göç yolculuğu sırasında konaklayıp beslendikleri alanlarda yaşanan çevre kirliliği bir çok hayvanın ölmesine neden olmaktadır yılında Bursa da yuvada halkalanan bir yavru leylek gelişimini tamamlayıp göçe başlamış ve İsrail de bir fabrikanın atıklarını bıraktığı bir gölden beslenirken zehirlenerek ölmüştür. Ne yazık ki birçok bölgede benzer zehirlenme olaylarına rastlanmaktadır. Sanayi artıkları arıtılmadan sulak alan veya diğer doğal ortamlara bırakılmakta ve doğal yaşam tehdit edilmektedir. Arıtma kullanmayan tesislerin atıklarını bıraktıkları doğal sulakalanlar çevresinde yoğun miktarda kuş ölümüne rastlanmaktadır. Ayrıca tarımda aşırı miktarda kullanılan böcek ilacı, yabani ot ilacı ya da suni gübreler de göçmen kuşları en az zehirler kadar tehdit etmektedir. Zehirlenmiş böcek ya da bünyesinde ot ilacı barındıran hayvanlarla beslenen kuşlar da vücutlarında zehir birikmesi sonucu ölmektedir. Çakırkuşu Bununla birlikte göçmen Okan Arıhan kuşların korunması amacıyla küresel ölçekte birçok çalışma yapılmış ve uluslararası sözleşmelerle ülkeler habitatları ve göçmen türleri korumak için çeşitli taahhütlerde bulunmuşlardır. Bunların başlıcaları Türkiye nin de imzaladığı Ramsar Sözleşmesi (özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulakalanlar Hakkında Sözleşme) ve Bern Sözleşmesi (Avrupa nın Yaban Hayatı ve Doğal Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi) ve henüz taraf olmadığı Bonn Sözleşmesi yer almaktadır. 37

38 Bakım ve Tedavi Prof.Dr.Serhat Özsoy Yaralı ve Hasta Yabani Kanatlıların Bakım ve Tedavileri Ülkemizde çok farklı türde yabani kanatlılar yaşamakta ve yine her yıl pek çok farklı türdeki kuş da göç sırasında geçici sürelerle konaklamaktadırlar. Bu farklı kuşlar genellikle sulakalanlar, bozkırlar ve insanların yaşadığı yerlerde besin aramakta ve konaklamaktadırlar. Bu nedenle yerli ya da göçmen kuşların en büyük düşmanı doğrudan ya da dolaylı olarak insanlardır. Çok sayıda kuş, insanlara bağlı nedenlerle ölmekte ya da doğada yaşayamaz hale gelmektedir. İnsan olarak onlara yardım etmek bizim görevimizdir. Bir kuşu bile doğaya kazandırmak çok büyük bir başarı sayılmalıdır. Bu yardım yalnızca kuşlar için değil tüm yabani hayvanlar için de geçerlidir. BİZE İHTİYACI OLAN KUŞLARA NASIL YARDIM EDEBİLİRİZ? Öncelikle onların hangi nedenlerle yaralandıkları ya da hastalandıklarını anlamamız ve ona göre davranmamız en doğru olanıdır. Doğada yaşayan kuşların hastalanma nedenleri şu şekilde sıralanabilir: Ateşli silahlara bağlı yaralanmalar Elektrik hatları nedeniyle oluşan yaralanmalar Tarım ilaçları, küf-mantarlara (mikotoksin, aspergillosis) bağlı zehirlenmeler. Mikroplara bağlı bulaşıcı yada bulaşıcı olmayan hastalıklar Petrol-yağ vb kimyasal zararlılar. 38

39 ATEŞLİ SİLAH YARALANMALARI Bu yaralanmalar avcılar Bir Şahin de kanat açık kırığı tarafından kullanılan silahlarla gerçekleşir ve çoğunlukla yasadışı avlanmalara bağlıdır. Eğer etken (saçma-kurşun) kuşu öldürmemiş ve yaralanma hastanın kanat ya da bacaklarında ise kuş genellikle kaçmak için çabalar ve kuytu yerler arar. Bu çabalamalar sırasında kanat ya da bacakta kırık ya da yara var ise kuşların derisi ince olduğundan kemikler dışarı çıkar ve yaralar büyür. Bu hastalar kan kaybeder ve mikrop alırlar. Bu kuşlar bulunduklarında genellikle açlık sınırındadırlar, halsizdirler ve korkarlar. O nedenle acil tıbbi tedaviye ihtiyaçları vardır. NE YAPABİLİRİZ? Bu yaralı kuşları, üzerlerine bir balık ağı ya da örtü atarak yakalayabiliriz. Diğer şekillerde onları yakalamak için kovalamak daha fazla yaralanmalarına neden olur. Yabani bir hayvanı tutarken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta mümkün olduğunca strese girmesini önlemektir. Aksi halde hafif bir yarası olan hayvan bile aniden hayatını kaybedebilir. Hasta ses ve ışık gibi etkilerden uzak tutmaya çalışılmalıdır. Hem hayvan hem de tutan kişi için güvenlik ön planda tutulmalıdır. Yırtıcı kuşların gagalarından çok pençeleri tehlike oluşturmaktadır. Bunun dışında balıkçılların gagaları, tutan kişi için risk oluşturabilir. Hayvanı tutarken kemik ya da yumuşak Prof.Dr. Serhat Özsoy 39

40 dokularda zorlama nedenli travmalara sebep olmamak için son derece dikkatli olunmalıdır. Kanatların bir bant ile gövdeye ve kuyruğa tespiti Kuşlarda göğüs kemiğine baskı yapılmaması ve tüy kayıplarına neden olunmaması konusunda dikkatli olunmalıdır. Eğer hastamızı bir veteriner hekime ulaştırma imkanımız var ise onu karton bir kutu içine yerleştirerek kutuya hava delikleri açar ve hızla hekime ulaştırmaya çalışırız. Hastamızın herhangi bir yerinde kanama mevcutsa, oksijenli su ya da betadin-tentürdiyot gibi dezenfektan-antiseptik ilaçlar kullanarak kanamayı durdurmaya çalışabiliriz. Kırıkları tespit etmek ve varsa yarayı korumak için bantlar ya da sargı malzemeleri ile kuşun kanadını vücuduna tespit ederek açık kırık oluşumunu ve hastanın daha fazla ağrı çekmesini önleyebiliriz. Prof.Dr. Serhan Özsoy ELEKTRİK HATLARINA BAĞLI YARALANMALAR Elektriğe bağlı yaralanmalar nedeniyle pek çok kuş ölebilir. Özellikle kanat açıklığı fazla olan kuşlar elektrik direkleri ya da yüksek gerilim hatlarında elektrik şokuna maruz kalırlar. Kuşların bir kısmı şok nedeniyle ölebilir, diğerleri ise değişik derecelerdeki yanıklarla kurtulabilirler. Bu kuşların acil veteriner hekim tedavisine ihtiyaçları vardır. 40

KUŞLAR. İlker Özbahar Kuş Araştırmaları Derneği

KUŞLAR. İlker Özbahar Kuş Araştırmaları Derneği KUŞLAR İlker Özbahar Kuş Araştırmaları Derneği Kuşların genel özellikleri (biyoloji, uçuş, ekolojileri,göçleri ve sistematik) Türkiye'nin kuş türleri Kuş Gözlemciliği nedir? (teknik ve etik kuralları)

Detaylı

Türkiye nin Akbabaları

Türkiye nin Akbabaları Türkiye nin Akbabaları Doğa Derneği, İstanbul, Eylül 2015 Türkiye de halen daha dört farklı tür akbaba yaşamaktadır. Tüm türlerin sayısı dünyadaki diğer akbaba türleri gibi ya çok azdır ya da hızla azalmaktadır.

Detaylı

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri Türkiye de Sıcaklık Türkiye de Yıllık Ortalama Sıcaklık Dağılışı Türkiye haritası incelendiğinde Yükseltiye bağlı olarak

Detaylı

23-25 Ekim 2013 tarihinde SAMSUN da düzenlenen III. ULUSAL SULAK ALANLAR KONGRESİ ne

23-25 Ekim 2013 tarihinde SAMSUN da düzenlenen III. ULUSAL SULAK ALANLAR KONGRESİ ne 23-25 Ekim 2013 tarihinde SAMSUN da düzenlenen III. ULUSAL SULAK ALANLAR KONGRESİ ne SARI, A., BAŞKAYA, Ş. ve GÜNDOĞDU, E., 2013. Bir Şehrin Yuttuğu Sulak Alan: Erzurum Bataklıkları adlı poster bildiri

Detaylı

BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA

BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA EKOSİSTEM İLE BİYOM ARASINDA İLİŞKİ Canlıların yeryüzünde dağılışını etkileyen abiyotik ve biyotik faktörlere bağlı olarak bitki ve hayvan topluluklarını barındıran

Detaylı

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. PLATO: Çevresine göre yüksekte kalmış, akarsular tarafından derince yarılmış geniş düzlüklerdir. ADA: Dört tarafı karayla

Detaylı

Yumurtalık Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması Akyatan-Tuzla Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması 2009

Yumurtalık Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması Akyatan-Tuzla Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması 2009 Yumurtalık Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması 2005 Akyatan-Tuzla Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması 2009 Alanların Özellikleri Lagünler, tuzlu bataklıklar, tatlısu bataklıkları,

Detaylı

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 İnsan yaşamı ve refahı tarihsel süreç içinde hep doğa ve doğal kaynaklarla kurduğu ilişki ile gelişmiştir. Özellikle sanayi devrimine kadar

Detaylı

"Yaşayan Bahar", ilkbahar mevsiminin gelişini kutlamak üzere tüm Avrupa ülkelerinde gerçekleştirilen bir etkinlik.

Yaşayan Bahar, ilkbahar mevsiminin gelişini kutlamak üzere tüm Avrupa ülkelerinde gerçekleştirilen bir etkinlik. Günün çevre haberi: "Yaşayan bahar" Baharın habercileri "kırlangıçlar" "leylekler" "ebabiller"... Tüm Avrupa'da doğa severler bu habercilerin yolunu gözlüyorlar... Siz de katılmak ister misiniz? "Yaşayan

Detaylı

FLORA, FAUNA TÜRLERİ VE YABAN KUŞLARININ KORUNMASI TÜZÜĞÜ

FLORA, FAUNA TÜRLERİ VE YABAN KUŞLARININ KORUNMASI TÜZÜĞÜ FLORA, FAUNA TÜRLERİ VE YABAN KUŞLARININ KORUNMASI TÜZÜĞÜ (13.2.2014 R.G. 33 EK III A.E. 99 Sayılı Tüzük) ÇEVRE YASASI (18/2012 ve 30/2014 Sayılı Yasalar) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu,

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü 1 Ankara Ülke Ekonomisinde Etkili Olan Faktörler Tarih Doğal Kaynaklar Coğrafi yer Büyüklük Arazi şekilleri

Detaylı

Biyolojik Çeşitlilik

Biyolojik Çeşitlilik Biyolojik Çeşitlilik Biyolojik çeşitlilik dünyada yaşayan canlıların ve yaşam şekillerinin eşitliliği demektir. Bir bölgede yaşayan canlı türleri, tür cinsindeki farklılıklar ve farklı yaşam biçimleri

Detaylı

Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik

Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik TARIM VE EKONOMİ Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik düzeyine bağlıdır. Bazı ülkelerde tarım tekniği

Detaylı

TRA1 FLORA. Erzurum Erzincan Bayburt FAUNA

TRA1 FLORA. Erzurum Erzincan Bayburt FAUNA TRA1 FLORA Erzurum Erzincan Bayburt FAUNA Avrupa dan Asya ya geçiş, saatten saate belli oluyor. Yiten ormanların yerini sık ve bitek çayırlar alıyor. Tepeler yassılaşıyor. Bizim ormanlarımızda bulunmayan

Detaylı

TÜRKİYE SULAKALANLAR KONGRESİ SONUÇ BİLDİRGESİ 22-23 Mayıs 2009 Eskikaraağaç Bursa

TÜRKİYE SULAKALANLAR KONGRESİ SONUÇ BİLDİRGESİ 22-23 Mayıs 2009 Eskikaraağaç Bursa TÜRKİYE SULAKALANLAR KONGRESİ SONUÇ BİLDİRGESİ 22-23 Mayıs 2009 Eskikaraağaç Bursa Ülkemizde sulakalanların tarihi, bataklıkların kurutulmasının ve tarım alanı olarak düzenlenmesinin tarihiyle birlikte

Detaylı

BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ

BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ Doğal, beşerî ve ekonomik özellikler bakımından çevresinden farklı; kendi içinde benzerlik gösteren alanlara bölge denir. Bölgeler, kullanım amaçlarına göre birbirine benzeyen

Detaylı

Akdeniz iklimi / Roma. Okyanusal iklim / Arjantin

Akdeniz iklimi / Roma. Okyanusal iklim / Arjantin Akdeniz iklimi / Roma Okyanusal iklim / Arjantin Savan iklimi/ Meksika Savan iklimi/ Brezilya Okyanusal iklim / Londra Muson iklimi/ Calcutta-Hindistan 3 3 Kutup iklimi/ Grönland - - - - - - -3-4 -4 -

Detaylı

BİNA BİLGİSİ 2 ÇEVRE TANIMI - İKLİM 26 ŞUBAT 2014

BİNA BİLGİSİ 2 ÇEVRE TANIMI - İKLİM 26 ŞUBAT 2014 BİNA BİLGİSİ 2 ÇEVRE TANIMI - İKLİM DOÇ. DR. YASEMEN SAY ÖZER 26 ŞUBAT 2014 1 19.02.2014 TANIŞMA, DERSLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER, DERSTEN BEKLENTİLER 2 26.02.2014 ÇEVRE TANIMI - İKLİM 3 05.03.2014 DOĞAL

Detaylı

RES Projelerinin Değerlendirilmesinde Yer Seçiminin Önemi ve Dikkate Alınacak Ekolojik Parametreler

RES Projelerinin Değerlendirilmesinde Yer Seçiminin Önemi ve Dikkate Alınacak Ekolojik Parametreler RES Projelerinin Değerlendirilmesinde Yer Seçiminin Önemi ve Dikkate Alınacak Ekolojik Parametreler Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi 5-6 Kasım 2014 İstanbul Akdeniz Üniversitesi Biyoloji Bölüm Başkanı

Detaylı

ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM

ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM Rehber Öğretmen : Şule Yıldız Hazırlayanlar : Bartu Çetin Burak Demiral Nilüfer İduğ Esra Tuncer Ege Uludağ Meriç Tekin 2000-2001 İZMİR TEŞEKKÜR Bize bu projede yardımda bulunan başta

Detaylı

LAND DEGRADATİON. Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı

LAND DEGRADATİON. Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı ARAZİ BOZULUMU LAND DEGRADATİON Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı LAND DEGRADATİON ( ARAZİ BOZULUMU) SOİL DEGRADATİON (TOPRAK BOZULUMU) DESERTİFİCATİON (ÇÖLLEŞME) Arazi Bozulumu Nedir - Su ve rüzgar

Detaylı

Rüzgar Türbinleri ve Kuşlar. Riyat GÜL Doğa Araştırmaları Derneği

Rüzgar Türbinleri ve Kuşlar. Riyat GÜL Doğa Araştırmaları Derneği Rüzgar Türbinleri ve Kuşlar Riyat GÜL Doğa Araştırmaları Derneği Türkiye deki yaban hayatının doğal yaşam ortamlarında soyları tehdit ve tehlike altında olmaksızın varlıklarını sürdürebilmeleri için çalışan

Detaylı

Bölgesel iklim: Makroklima alanı içerisinde daha küçük alanlarda etkili olan iklimlere bölgesel iklim denir.(marmara iklimi)

Bölgesel iklim: Makroklima alanı içerisinde daha küçük alanlarda etkili olan iklimlere bölgesel iklim denir.(marmara iklimi) YERYÜZÜNDEKİ BAŞLICA İKLİM TİPLERİ Matematik ve özel konum özelliklerinin etkisiyle Dünya nın çeşitli alanlarında farklı iklimler ortaya çıkmaktadır. Makroklima: Çok geniş alanlarda etkili olan iklim tiplerine

Detaylı

Orman Koruma, Yaban Hayatı ve Korunan Alanlar Araştırmaları Başmühendisliği

Orman Koruma, Yaban Hayatı ve Korunan Alanlar Araştırmaları Başmühendisliği BATI KARADENİZ ORMANCILIK ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ Orman Koruma, Yaban Hayatı ve Korunan Alanlar Araştırmaları Başmühendisliği İlhami TURAN Yaban Hayatı Araştırmaları Uzmanı Bir Kızılderili sözü derki

Detaylı

Kelaynakların Hazin Öyküsü

Kelaynakların Hazin Öyküsü Kelaynakların Hazin Öyküsü Hazin bir öykü anlatacağım bu kez sizlere... Bir varmış bir yokmuş... Uçsuz bucaksız bir ova varmış. Fırat ın sularıyla bereket bulmaya çalışan bu topraklar, fakir köylünün tek

Detaylı

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ: TARİHİ : Batı Toroslar ın zirvesinde 1288 yılında kurulan Akseki İlçesi nin tarihi, Roma İmparatorluğu dönemlerine kadar uzanmaktadır. O devirlerde Marla ( Marulya) gibi isimlerle adlandırılan İlçe, 1872

Detaylı

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir?

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir? 1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir? a. Ova b. Vadi c. Plato d. Delta 2- Coğrafi bölgelerle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur? a. Coğrafi özellikleri

Detaylı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIK ANALİZİ. Bülent YAĞCI Araştırma ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIK ANALİZİ. Bülent YAĞCI Araştırma ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanı T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI DEVLET METEOROLOJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIK ANALİZİ Bülent YAĞCI Araştırma ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanı İklim Değişikliği 1. Ulusal Bildirimi,

Detaylı

Nüfus Dağılışını Etkileyen Faktörler İkiye Ayrılır: 1-Doğal Faktörler 2-Beşeri Faktörler

Nüfus Dağılışını Etkileyen Faktörler İkiye Ayrılır: 1-Doğal Faktörler 2-Beşeri Faktörler Nüfusun Dağılışında Etkili Faktörler Nüfus Dağılışını Etkileyen Faktörler İkiye Ayrılır: 1-Doğal Faktörler 2-Beşeri Faktörler 1-Doğal Faktörler: 1.İklim : Çok sıcak ve çok soğuk iklimler seyrek nüfusludur.

Detaylı

Alanın Gelişimi ile İlgili Kriterler

Alanın Gelişimi ile İlgili Kriterler KORUNAN ALANLAR Korunan alanlar incelenip, değerlendirilirken ve ilan edilirken yalnız alanın yeri ile ilgili ve ekolojik kriterler değil, onların yanında tarih, kültürel ya da bilimsel değerleri de dikkate

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMI. 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar

10. SINIF KONU ANLATIMI. 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar 10. SINIF KONU ANLATIMI 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar EKOSİSTEM İLE BİYOM ARASINDAKİ İLİŞKİ Canlıların yeryüzünde dağılışını etkileyen abiyotik ve biyotik faktörlere olarak bitki ve hayvan topluluklarını

Detaylı

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA CEVAP 1: (TOPLAM 10 PUAN) 1.1: 165 150 = 15 meridyen fark vardır. (1 puan) 15 x 4 = 60 dakika = 1 saat fark vardır. (1 puan) 12 + 1 = 13 saat 13:00 olur. (1 puan) 1.2:

Detaylı

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK İKLİM ELEMANLARI Bir yerin iklimini oluşturan sıcaklık, basınç, rüzgâr, nem ve yağış gibi olayların tümüne iklim elemanları denir. Bu elemanların yeryüzüne dağılışını etkileyen enlem, yer şekilleri, yükselti,

Detaylı

Büyük İklim Tipleri. Ata Yavuzer 9- A Coğrafya Performans Ödevi. Bu çalışma Bilgi ve İletişim Teknolojileri dersinde hazırlanmıştır.

Büyük İklim Tipleri. Ata Yavuzer 9- A Coğrafya Performans Ödevi. Bu çalışma Bilgi ve İletişim Teknolojileri dersinde hazırlanmıştır. Büyük İklim Tipleri Ata Yavuzer 9- A Coğrafya Performans Ödevi Hisar Okulları İçindekiler Büyük İklim Tipleri... 3 Ekvatoral İklim... 3 Görüldüğü Bölgeler... 3 Endonezya:... 4 Kongo:... 4 Tropikal İklim:...

Detaylı

RÜZGARLAR. Birbirine yakın iki merkezde sıcaklık farkı oluşması durumunda görülecek ilk olay rüzgarın esmeye başlamasıdır.

RÜZGARLAR. Birbirine yakın iki merkezde sıcaklık farkı oluşması durumunda görülecek ilk olay rüzgarın esmeye başlamasıdır. RÜZGARLAR Yüksek basınçtan alçak basınca doğru olan hava hareketidir. Birbirine yakın iki merkezde sıcaklık farkı oluşması durumunda görülecek ilk olay rüzgarın esmeye başlamasıdır. Rüzgarın Hızında Etkili

Detaylı

Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2.

Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2. Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2. Özel Konum 1. Türkiye nin Matematik (Mutlak) Konumu Türkiye nin Ekvatora ve başlangıç

Detaylı

Ağır Ama Hissedemediğimiz Yük: Basınç

Ağır Ama Hissedemediğimiz Yük: Basınç Ağır Ama Hissedemediğimiz Yük: Basınç Atmosfer çeşitli gazlardan oluşmuştur ve bu gazların belirli bir ağırlığı vardır. Havada bulunan bu gazların ağırlıkları oranında yeryüzüne yaptığı etkiye atmosfer

Detaylı

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701 COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701 Türkiye de Arazi Kullanımı Türkiye yüzey şekilleri bakımından çok farklı özelliklere sahiptir. Ülkemizde oluşum özellikleri birbirinden farklı

Detaylı

COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA

COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA COĞRAFİ KONUM COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA Yeryüzünün belli bir bölümünü FİZİKİ coğrafya BEŞERİ ve gösterir. EKONOMİK -Doğa olaylarını -Kıtalar coğrafya konu alır. -Ülkeler -İnsanlar ve -Klimatoloji

Detaylı

BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA

BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA SUCUL BİYOMLAR Sucul biyomlar, biyosferin en büyük kısmını oluşturur. Fiziksel ve kimyasal özelliklerine göre tuzlu su ve tatlı su biyomları olmak üzere iki kısımda incelenir.

Detaylı

EKOLOJİ EKOLOJİK BİRİMLER

EKOLOJİ EKOLOJİK BİRİMLER EKOLOJİ EKOLOJİK BİRİMLER EKOLOJİK BİRİMLER *Ekoloji: Canlıların birbirleriyle ve yaşadıkları ortamla olan ilişkisini inceleyen bilim dalıdır. Ekolojik birimlerin küçükten büyüye doğru sıralaması: Ekoloji

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ÖZEL ÇEVRE KORUMA KURUMU BAġKANLIĞI Köyceğiz-Dalyan Özel Çevre Koruma Bölgesi Ġzmir Yalıçapkını ve Toplu Halde Üreyen KuĢ Türleri AraĢtırma, Ġzleme, Koruma Projesi 2010 KUġ

Detaylı

Antalya / Boğazkent Mahmuzlu Kızkuşu (Vanellus spinosus) Populasyonu Üzerine Araştırmalar

Antalya / Boğazkent Mahmuzlu Kızkuşu (Vanellus spinosus) Populasyonu Üzerine Araştırmalar Antalya / Boğazkent Mahmuzlu Kızkuşu (Vanellus spinosus) Populasyonu Üzerine Araştırmalar Research on the population of Spur-winged Labwing in Boğazkent/Antalya Leyla ÖZKAN, Prof. Dr. Ali ERDOĞAN, Araş.Gör.

Detaylı

B A S I N Ç ve RÜZGARLAR

B A S I N Ç ve RÜZGARLAR B A S I N Ç ve RÜZGARLAR B A S I N Ç ve RÜZGARLAR Havadaki su buharı ve gazların, cisimler üzerine uyguladığı ağırlığa basınç denir. Basıncı ölçen alet barometredir. Normal hava basıncı 1013 milibardır.

Detaylı

İZMİT KÖRFEZİ SULAKALANI. Hazırlayan : Bahar Bilgen

İZMİT KÖRFEZİ SULAKALANI. Hazırlayan : Bahar Bilgen İZMİT KÖRFEZİ SULAKALANI Hazırlayan : Bahar Bilgen Genel Tanıtım Alanın Genel Yerleşimi Genel Tanıtım - Cemal Turgay 1972 (Kocaeli fuarı) Kıyı alanı:36.43 ha. Su basar alan: 83.58 ha. Toplam: 120.01 ha.

Detaylı

Dünya nüfusunun her geçen yıl artması, insanları beslenme, giyinme ve barınma gibi temel ihtiyaçlarını gidermek için değişik yollar aramaya

Dünya nüfusunun her geçen yıl artması, insanları beslenme, giyinme ve barınma gibi temel ihtiyaçlarını gidermek için değişik yollar aramaya Dünya nüfusunun her geçen yıl artması, insanları beslenme, giyinme ve barınma gibi temel ihtiyaçlarını gidermek için değişik yollar aramaya zorlamıştır. Mevcut Dünya topraklarından daha çok verim elde

Detaylı

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS 31. 32. Televizyonda hava durumunu aktaran sunucu, Türkiye kıyılarında rüzgârın karayel ve poyrazdan saatte 50-60 kilometre hızla estiğini söylemiştir. Buna göre, haritada numaralanmış rüzgârlardan hangisinin

Detaylı

III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA

III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA III.BÖLÜM Bu bölümde ağırlıklı olarak Kızılırmak deltasının batı kenarından başlayıp Adapazarı ve Bilecik'in doğusuna kadar uzanan ve Kastamonu yu içine alan Batı Karadeniz Bölümü, Kastamonu ili, Araç

Detaylı

Denizlerimizi ve Kıyılarımızı Koruyalım

Denizlerimizi ve Kıyılarımızı Koruyalım Denizlerimizi ve Kıyılarımızı Koruyalım Denizlerimiz ve kıyılarımız canlı çeşitliliği bakımından çok zengin yerler. Ancak günümüzde bu çeşitlilik azalma tehlikesiyle karşı karşıya. Bunun birçok nedeni

Detaylı

DİKKUYRUKLAR. 4. Sınıf Dikkuyruklar- İsmin Hal Ekleri

DİKKUYRUKLAR. 4. Sınıf Dikkuyruklar- İsmin Hal Ekleri DİKKUYRUKLAR Nesli tükenen hayvanlar, daha önce yaşadığı, görüldüğü ya da gözlemlendiği alanlarda artık yaşamsal faaliyet göstermeyen hayvanlardır. Bunların en bilinenleri tarih öncesi çağlarda yaşamış

Detaylı

Büyük baş hayvancılık

Büyük baş hayvancılık Büyük baş hayvancılık hayvancılık faaliyetleri özellikle dağlık bir araziye sahip kırsal kesimlerde ön plana geçerek, birinci derecede etkili ekonomik Yakın yıllara kadar bir tarım ülkesi olarak kabul

Detaylı

İHBAR 0412 251 23 05-06

İHBAR 0412 251 23 05-06 İHBAR 0412 251 23 05-06 ORMAN ve SU İŞLERİ BAKANLIĞI XV. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ (DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR) İL ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ Şanlıurfa Yolu 3. Km (Dedaş Bitişiği) DİYARBAKIR Tel: 0412 251 23 05-06 DİYARBAKIR

Detaylı

5. Ünite. ÇEVRE ve TOPLUM. 1. Doğadan Nasıl Yararlanıyoruz?... 154. 2. Çevre Sorunları... 156. Konu Değerlendirme Testi... 158

5. Ünite. ÇEVRE ve TOPLUM. 1. Doğadan Nasıl Yararlanıyoruz?... 154. 2. Çevre Sorunları... 156. Konu Değerlendirme Testi... 158 412 5. Ünite ÇEVRE ve TOPLUM 1. Doğadan Nasıl Yararlanıyoruz?... 154 2. Çevre Sorunları... 156 Konu Değerlendirme Testi... 158 153 Doğadan Nasıl Yararlanıyoruz? 413 414 İNSANLARIN DOĞAL ÇEVREYİ KULLANMA

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMI. 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar

10. SINIF KONU ANLATIMI. 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar 10. SINIF KONU ANLATIMI 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar SUCUL BİYOMLAR Sucul biyomlar, biyosferin en büyük kısmını oluşturur. Fiziksel ve kimyasal özelliklerine göre tatlı su ve tuzlu su biyomları

Detaylı

Kuş Gözlemciliği. Süleyman Ekşioğlu Kuş Araştırmaları Derneği

Kuş Gözlemciliği. Süleyman Ekşioğlu Kuş Araştırmaları Derneği Kuş Gözlemciliği Süleyman Ekşioğlu Kuş Araştırmaları Derneği Kuş Gözlemciliği Nedir? Kuşları doğal ortamlarında izleme uğraşısına kuş gözlemciliği, bunu yapanlara da kuş gözlemcisi denir Kimler Kuş Gözlemcisi

Detaylı

METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARAŞTIRMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI

METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARAŞTIRMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI METEOROLOJI METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARAŞTIRMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI Sayı : 133 Mart 2017 Aylık Bülten www.mgm.gov.tr METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARAŞTIRMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI Sayı : 133 Mart 2017 YAĞIŞ

Detaylı

İNSAN VE ÇEVRE A. DOĞADAN NASIL YARARLANIYORUZ? B. DOĞAYI KONTROL EDEBİLİYOR MUYUZ? C. İNSANIN DOĞAYA ETKİSİ

İNSAN VE ÇEVRE A. DOĞADAN NASIL YARARLANIYORUZ? B. DOĞAYI KONTROL EDEBİLİYOR MUYUZ? C. İNSANIN DOĞAYA ETKİSİ İNSAN VE ÇEVRE A. DOĞADAN NASIL YARARLANIYORUZ? B. DOĞAYI KONTROL EDEBİLİYOR MUYUZ? C. İNSANIN DOĞAYA ETKİSİ A. DOĞADAN NASIL YARARLANIYORUZ? Canlıların hareket etme, büyüme ve yaşamlarını sürdürebilmeleri

Detaylı

Hangi balık ne zaman yenir? Çipura: Akdeniz ve Ege kıyılarında yaygın olan çipura ya seyrek de olsa Marmara da da rastlanır. Ege de Kasım, Akdeniz de

Hangi balık ne zaman yenir? Çipura: Akdeniz ve Ege kıyılarında yaygın olan çipura ya seyrek de olsa Marmara da da rastlanır. Ege de Kasım, Akdeniz de Hangi balık ne zaman yenir? Çipura: Akdeniz ve Ege kıyılarında yaygın olan çipura ya seyrek de olsa Marmara da da rastlanır. Ege de Kasım, Akdeniz de ise Ekim ve Aralık ayları arasında üreme mevsimine

Detaylı

Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler)

Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler) Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler) Başak Avcıoğlu Çokçalışkan Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği Biraz ekolojik bilgi Tanımlar İlişkiler

Detaylı

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: Ülkemizin güney doğusunda yer alan bölge nüfus ve yüzölçümü en küçük bölgemizdir. Akdeniz, Doğu Anadolu Bölgeleriyle, Suriye ve Irak Devletleriyle

Detaylı

YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı. Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK

YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı. Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK Dünyada kültüre alınıp yetiştirilmekte olan 138 meyve türünden, yaklaşık 16'sı subtropik meyve türü olan 75'e yakın tür ülkemizde

Detaylı

Anadolu nun Biyoçeşitliliğini oluşturan sebepler

Anadolu nun Biyoçeşitliliğini oluşturan sebepler Anadolu nun Biyoçeşitliliğini oluşturan sebepler BYL118 Çevre Biyolojisi-II Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü lisans dersi Çağatay Tavşanoğlu 2016-2017 Bahar Biyoçeşitlilik - Tür çeşitliliği - Genetik

Detaylı

Atoller (mercan adaları) ve Resifler

Atoller (mercan adaları) ve Resifler Atoller (mercan adaları) ve Resifler Atol, hayatlarını sıcak denizlerde devam ettiren ve mercan ismi verilen deniz hayvanları iskeletlerinin artıklarının yığılması sonucu meydana gelen birikim şekilleridir.

Detaylı

DEVLETİN ADI: Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı BAŞŞEHRİ: Londra YÜZÖLÇÜMÜ: 244.110 km2 NÜFUSU: 57.411.000 RESMİ DİLİ: İngilizce

DEVLETİN ADI: Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı BAŞŞEHRİ: Londra YÜZÖLÇÜMÜ: 244.110 km2 NÜFUSU: 57.411.000 RESMİ DİLİ: İngilizce İNGİLTERE DEVLETİN ADI: Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı BAŞŞEHRİ: Londra YÜZÖLÇÜMÜ: 244.110 km2 NÜFUSU: 57.411.000 RESMİ DİLİ: İngilizce DİNİ: Hıristiyanlık PARA BİRİMİ: Sterlin 1.

Detaylı

COĞRAFİ KONUM ÖZEL KONUM TÜRKİYE'NİN ÖZEL KONUMU VE SONUÇLARI

COĞRAFİ KONUM ÖZEL KONUM TÜRKİYE'NİN ÖZEL KONUMU VE SONUÇLARI COĞRAFİ KONUM Herhangi bir noktanın dünya üzerinde kapladığı alana coğrafi konum denir. Özel ve matematik konum diye ikiye ayrılır. Bir ülkenin coğrafi konumu, o ülkenin tabii, beşeri ve ekonomik özelliklerini

Detaylı

IĞDIR ARALIK RÜZGÂR EROZYONU ÖNLEME PROJESİ İZLEME RAPORU

IĞDIR ARALIK RÜZGÂR EROZYONU ÖNLEME PROJESİ İZLEME RAPORU Rapor No. :1 Tarihi: 04/12/2012 IĞDIR ARALIK RÜZGÂR EROZYONU ÖNLEME PROJESİ İZLEME RAPORU Projenin Adı: Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi Proje Alanının Genel Özellikleri: Iğdır İli Aralık İlçesinde

Detaylı

Dünya kendi içinde benzerlik gösteren 6 büyük flora alemine ayrılır: 1.Holarktikflora alemi 2.Paleotropis, 3.Neotropis, 4.Australis 5.

Dünya kendi içinde benzerlik gösteren 6 büyük flora alemine ayrılır: 1.Holarktikflora alemi 2.Paleotropis, 3.Neotropis, 4.Australis 5. Dünya kendi içinde benzerlik gösteren 6 büyük flora alemine ayrılır: 1.Holarktikflora alemi 2.Paleotropis, 3.Neotropis, 4.Australis 5.Arkensis, 6.Kapensis Flora alemleri flora bölgelerine (region), flora

Detaylı

TÜRKİYE NİN İKLİMİ. Türkiye nin İklimini Etkileyen Faktörler :

TÜRKİYE NİN İKLİMİ. Türkiye nin İklimini Etkileyen Faktörler : TÜRKİYE NİN İKLİMİ İklim nedir? Geniş bir bölgede uzun yıllar boyunca görülen atmosfer olaylarının ortalaması olarak ifade edilir. Bir yerde meydana gelen meteorolojik olayların toplamının ortalamasıdır.

Detaylı

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi KİMLİK KARTI Başkent: Roma Yüz Ölçümü: 301.225 km 2 Nüfusu: 60.300.000 (2010) Resmi Dili: İtalyanca Dini: Hristiyanlık Kişi Başına Düşen Milli Gelir: 29.500 $ Şehir Nüfus Oranı: %79 Ekonomik Faal Nüfus

Detaylı

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI Dünyamızda o kadar çok canlı türü var ki bu canlıları tek tek incelemek olanaksızdır. Bu yüzden bilim insanları canlıları benzerlik ve farklılıklarına göre sınıflandırmışlardır.

Detaylı

Dünya nüfusunun hızla artması sonucu ortaya çıkan dünyanın artan besin ihtiyacını karşılamak ve birim alandan daha fazla ürün almak amacı ile

Dünya nüfusunun hızla artması sonucu ortaya çıkan dünyanın artan besin ihtiyacını karşılamak ve birim alandan daha fazla ürün almak amacı ile Dünya nüfusunun hızla artması sonucu ortaya çıkan dünyanın artan besin ihtiyacını karşılamak ve birim alandan daha fazla ürün almak amacı ile uygulanan kültürel önlemlerden biri de tarım ilacı uygulamalarıdır.

Detaylı

COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 KPSS BAYRAM MERAL

COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 KPSS BAYRAM MERAL COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 BAYRAM MERAL 1 Genel Yetenek - Cihan URAL Yazar Bayram MERAL ISBN 978-605-9459-31-0 Yayın ve Dağıtım Dizgi Tasarım Kapak Tasarımı Yayın Sertifika No. Baskı

Detaylı

Çevre ve Orman Bakanlığından SULAK ALANLARIN KORUNMASI YÖNETMELİĞİ Resmi Gazete Tarihi : 17/05/2005 Resmi Gazete Sayısı : 25818 BİRİNCİ BÖLÜM : Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1 - Bu Yönetmeliğin

Detaylı

AYI (Ursus arctos) SAYIMI

AYI (Ursus arctos) SAYIMI AYI (Ursus arctos) SAYIMI Artvin, Şavşat, Meydancık 22-24 Mayıs 2013 T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü 12. Bölge Müdürlüğü, Artvin Şube Müdürlüğü Telefon :

Detaylı

KUTUPLARDAKİ OZON İNCELMESİ

KUTUPLARDAKİ OZON İNCELMESİ KUTUPLARDAKİ OZON İNCELMESİ Bilim adamlarınca, geçtiğimiz yıllarda insan faaliyetlerindeki artışa paralel olarak, küresel ölçekte çevre değişiminde ve problemlerde artış olduğu ifade edilmiştir. En belirgin

Detaylı

Dünya üzerindeki herhangi bir yerde Güneş in tam tepe noktasında olduğu an saat 12.00 kabul edilir. Buna göre ayarlanan saate yerel saat denir.

Dünya üzerindeki herhangi bir yerde Güneş in tam tepe noktasında olduğu an saat 12.00 kabul edilir. Buna göre ayarlanan saate yerel saat denir. Mart 30, 2013 Yerel Saat Dünya üzerindeki herhangi bir yerde Güneş in tam tepe noktasında olduğu an saat 12.00 kabul edilir. Buna göre ayarlanan saate yerel saat denir. Yerel saat doğuda ileri, badda geridir.

Detaylı

BuNLarI BiLiYOr muyuz?

BuNLarI BiLiYOr muyuz? BuNLarI BiLiYOr muyuz? D B Turmepa Kimdir? eniztemiz Derneği/ TURMEPA, ülkemiz kıyı ve denizlerinin korunmasını ulusal bir öncelik haline getirmek ve gelecek nesillere temiz denizlerin kucakladığı yaşanabilir

Detaylı

HAVZA SEÇİMİ YÖNTEM VE KRİTERLERİ

HAVZA SEÇİMİ YÖNTEM VE KRİTERLERİ Orman ve Su İşleri Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü HAVZA SEÇİMİ YÖNTEM VE KRİTERLERİ Toprak Muhafaza ve Havza Islahı Dairesi Başkanı Havza? Hidrolojik olarak; Bir akarsu tarafından parçalanan, kendine

Detaylı

İKLİM TİPLERİ. Yıllık ortalama sıcaklık 25 C dolayındadır. Yıllık ve günlük sıcaklık farkı 2-3 C yi geçmez. Yıllık yağış miktarı 2000 mm den

İKLİM TİPLERİ. Yıllık ortalama sıcaklık 25 C dolayındadır. Yıllık ve günlük sıcaklık farkı 2-3 C yi geçmez. Yıllık yağış miktarı 2000 mm den İKLİM TİPLERİ Dünya'nın hemen her bölgesinin kendine özgü bir iklimi bulunmaktadır. Ancak, benzer iklim kuşaklarına sahip alanlar büyük iklim kuşakları oluştururlar. Yüzlerce km 2 lik sahaları etkileyen

Detaylı

ANKARA İLİ T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ANKARA İL MÜDÜRLÜĞÜ. Ankara da bilinçli. Çevre Gönüllüleri Yetişiyor

ANKARA İLİ T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ANKARA İL MÜDÜRLÜĞÜ. Ankara da bilinçli. Çevre Gönüllüleri Yetişiyor ANKARA İLİ T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ANKARA İL MÜDÜRLÜĞÜ 1923 Ankara da bilinçli Çevre Gönüllüleri Yetişiyor BOYAMA KİTABI İdris GÜLLÜCE Çevre ve Şehircilik Bakanı Çevreye yapılan yatırımın aslında

Detaylı

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir. 2012 LYS4 / COĞ-2 COĞRAFYA-2 TESTİ 2. M 1. Yukarıdaki Dünya haritasında K, L, M ve N merkezleriyle bu merkezlerden geçen meridyen değerleri verilmiştir. Yukarıda volkanik bir alana ait topoğrafya haritası

Detaylı

ADI: DÜNYA ĠKLĠMLERĠ

ADI: DÜNYA ĠKLĠMLERĠ ADI: DÜNYA ĠKLĠMLERĠ DERS : SOSYAL BĠLGĠLER SINIF : 6 YAKLAġIK SÜRE : 2 DERS SAATĠ ÖĞRENME ALANI : ĠNSANLAR YERLER VE ÇEVRELER ÜNĠTE : YERYÜZÜNDE YAġAM KAZANIMLAR : 3.Dünyanın farklı doğal ortamlarındaki

Detaylı

ANADOLU YABAN KOYUNU

ANADOLU YABAN KOYUNU ANADOLUʼNUN ÖZGÜN HAYVANLARI Cevat Sipahi* ANADOLU YABAN KOYUNU (Ovis gmelinii anatolica) Anadolu Yaban Koyunu, dünyadaki 5 yaban koyunu türünden biri olan Asya Muflonu nun (Ovis gmelinii) 15 alt türünden

Detaylı

Su Yapıları I Su Kaynaklarının Geliştirilmesi

Su Yapıları I Su Kaynaklarının Geliştirilmesi Su Yapıları I Su Kaynaklarının Geliştirilmesi Yrd. Doç. Dr. Burhan ÜNAL Bozok Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Yozgat Su, tüm canlılar için bir ihtiyaçtır. Su Kaynaklarının

Detaylı

Türkiye'de Toprakların Kullanımı

Türkiye'de Toprakların Kullanımı On5yirmi5.com Türkiye'de Toprakların Kullanımı Türkiye de arazi kullanımı dağılışı nasıldır? Yayın Tarihi : 14 Kasım 2012 Çarşamba (oluşturma : 12/13/2018) Ülkemiz topraklarının kullanım amacına göre dağılımı

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS Adım DAVRANIŞ 2

ADIM ADIM YGS LYS Adım DAVRANIŞ 2 ADIM ADIM YGS LYS 187. Adım DAVRANIŞ 2 SONRADAN KAZANILMIŞ DAVRANIŞLAR (ÖĞRENİLMİŞ DAVRANIŞLAR) Deneyim sonucu kazanılan davranışlardır. Bu davranışlar aynı türün farklı bireylerinde farklı sonuçlar doğurabilir.

Detaylı

AHMET ALİ YAĞCI VETERİNER HEKİM

AHMET ALİ YAĞCI VETERİNER HEKİM AHMET ALİ YAĞCI VETERİNER HEKİM ARILI KOVANLARININ KONULDUĞU VE ARICININ ÇALIŞTIĞI YERE ARILIK DENİR GEZGİNCİ? SABİT? Arıcılık büyük ölçüde doğa koşullarına bağlıdır! DOĞA KOŞULLARI? İKLİM BİTKİ ÖRTÜSÜ

Detaylı

ÖSYM YGS / SOS M Diğer sayfaya geçiniz.

ÖSYM YGS / SOS M Diğer sayfaya geçiniz. 17. 18. Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti sadece iki şeye güvenir. Biri millet kararı, diğeri en elim ve güç şartlar içinde dünyanın takdirlerine hakkıyla layık olan ordumuzun kahramanlığı; bu iki şeye güvenir.

Detaylı

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI Avusturya da un üretimi sağlayan 180 civarında değirmen olduğu tahmin edilmektedir. Yüzde 80 kapasiteyle çalışan bu değirmenlerin ürettiği un miktarı 500 bin

Detaylı

Kıyı turizmi. Kıyı turizminin gelişiminde etkili olan etmenler; İklim Kıyı jeomorfolojisi Bitki örtüsü Beşeri etmenler

Kıyı turizmi. Kıyı turizminin gelişiminde etkili olan etmenler; İklim Kıyı jeomorfolojisi Bitki örtüsü Beşeri etmenler Kıyı turizmi Kıyı turizmi denizden çok çeşitli rekreasyonel faaliyetlerle büyük ölçüde yararlanan ve konaklama, ağırlama gibi hizmetleri kıyıya bağlı bir turizm çeşididir. Kıyı turizminin gelişiminde etkili

Detaylı

kpss coğrafya tamam çözümlü mesut atalay - önder cengiz

kpss coğrafya tamam çözümlü mesut atalay - önder cengiz kpss soru bankası tamam çözümlü coğrafya mesut atalay - önder cengiz Mesut Atalay - Önder Cengiz KPSS Coğrafya Soru Bankası ISBN 978-605-364-240-4 Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarlarına

Detaylı

KÜRESEL ISINMA NEDİR?

KÜRESEL ISINMA NEDİR? HAVA Hava, dışarıda kısa sürede meydana gelen olaylar bütünüdür. Soğur, yağmur yağar, ısınır. Basınç artar veya düşer, ısı yükselir veya düşer. Rüzgar oluşur. Meydana gelenler o güne ve kısa zamana aittir.

Detaylı

Sorun Analizi (Sorunların Sektörlere Ayrılarak Belirlenmesi)

Sorun Analizi (Sorunların Sektörlere Ayrılarak Belirlenmesi) 1.1 Sorun Analizi I. Beş Yıllık Yönetim planı sürecinde oluşturulan sorun analizi, II. Beş Yıllık Yönetim Planı sürecinde gerçekleştirilen anket ve saha çalışmaları, ayrıca yönetim planı hazırlama sürecinde

Detaylı

ÇYDD: su, değeri artan stratejik bir nitelik kazanacaktır.

ÇYDD: su, değeri artan stratejik bir nitelik kazanacaktır. ÇYDD: su, değeri artan stratejik bir nitelik kazanacaktır. 2017 Dünya Su Günü Bildirisi 2016 yılı, ilk kayıtların tutulduğu 1880 yılından bu yana en sıcak yıl olarak kayda geçti. 2 yüzyıl, dünya ortalama

Detaylı

B- Türkiye de iklim elemanları

B- Türkiye de iklim elemanları B- Türkiye de iklim elemanları Sıcaklık Basınç ve Rüzgarlar Nem ve Yağış Sıcaklık Türkiye de yıllık ortalama sıcaklıklar 4 ile 20 derece arasında değişmektedir. Güneyden kuzeye gidildikçe enlem, batıdan

Detaylı

ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ UYGULAMA ÖRNEĞİ. Çeşme/ İZMİR,2015

ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ UYGULAMA ÖRNEĞİ. Çeşme/ İZMİR,2015 ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ UYGULAMA ÖRNEĞİ ÇEVRE KORUMA VE KONTROL DAİRE BAŞKANLIĞI Çevre Koruma ve Kalite Kontrol Şube Müdürlüğü Çeşme/ İZMİR,2015 2 3 2014 YEREL SEÇİMLERDEN ÖNCE İlçe Sayısı: 5 Nüfus:

Detaylı

Çevre Alanında Kapasite Geliştirme Projesi Düzenleyici Etki Analizi Ön Çalışma

Çevre Alanında Kapasite Geliştirme Projesi Düzenleyici Etki Analizi Ön Çalışma Çevre Alanında Kapasite Geliştirme Projesi Düzenleyici Etki Analizi Ön Çalışma Yaban Kuşlarının Korunması Direktifi 2009/147/EC İçerik Kuş Direktifi Ön DEA raporu Rapor sonrası yapılanlar İstişare Süreci

Detaylı

ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI ŞENKAYA İLÇE MERKEZİNİN MEKAN OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ PROJESİ ONUR PARLAK TUĞÇE YAĞIZ

ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI ŞENKAYA İLÇE MERKEZİNİN MEKAN OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ PROJESİ ONUR PARLAK TUĞÇE YAĞIZ ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI ŞENKAYA İLÇE MERKEZİNİN MEKAN OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ PROJESİ ONUR PARLAK TUĞÇE YAĞIZ Erzurum, 2015 Proje adı Şenkaya ilçe merkezinin mekan olarak değiştirilmesi

Detaylı

Rüzgarlar kum çakıl gibi gevşek maddeleri havalandırarak taşımak, zemine çarparak aşındırmak ve biriktirmek suretiyle yeryüzünü şekillendirirler.

Rüzgarlar kum çakıl gibi gevşek maddeleri havalandırarak taşımak, zemine çarparak aşındırmak ve biriktirmek suretiyle yeryüzünü şekillendirirler. Rüzgarlar kum çakıl gibi gevşek maddeleri havalandırarak taşımak, zemine çarparak aşındırmak ve biriktirmek suretiyle yeryüzünü şekillendirirler. Rüzgarların şekillendirici etkilerinin görüldüğü yerlerin

Detaylı

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Meteoroloji Genel Müdürlüğü DEĞERLENDİRMESİ MAYIS 2015-ANKARA

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Meteoroloji Genel Müdürlüğü DEĞERLENDİRMESİ MAYIS 2015-ANKARA T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Meteoroloji Genel Müdürlüğü 20142012 YILI ALANSAL YILI YAĞIŞ YAĞIŞ DEĞERLENDİRMESİ MAYIS 2015-ANKARA T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2014

Detaylı