haftalık bülten 7 Ocak 2013 Geçen haftanın özeti haftalık bülten İnan Demir +(90)

Transkript

1 haftalık bülten 7 Ocak 2013 Geçen haftanın özeti Yılsonu enflasyonu 1968 den bu yana en düşük seviyesinde. Aylık tüketici fiyatları bizim %0.5 lik tahminimizin hafif altında, piyasa beklentisine ise paralel olarak %0.4 olarak gerçekleşti. Bu rakam Kasım ayında %6.4 seviyesinde bulunan yıllık enflasyonu ise %6.2 ye çekti ki bu seviye MB Başkanı Erdem Başçı nın bu yıl enflasyon hedeflemesi rejiminin en düşük yıl sonu enflasyonunu göreceğimiz şeklindeki ifadesiyle de uyumlu den bu yana kaydedilen en düşük yıl sonu enflasyonu olan bu seviye aynı zamanda %5 lik nokta hedefin üzerinde kalmış olsa da hedef çevresindeki belirsizlik aralığının (%3 - %7) içinde kaldı. Gıda fiyatları bizim %2 lik aylık artış tahminimizden biraz daha zayıf, %1.55 artış kaydetti ki manşet enflasyondaki gerçekleşme ile bizim tahminimiz arasındaki fark da büyük ölçüde bu kalemden kaynaklanıyor. Gıda fiyatları yıllık bazda ise %3.9 arttı ve böylece mevcut serilerdeki en düşük yılsonu gıda enflasyonunu kaydetti. %9.4 seviyesindeki dönemi yılsonu gıda enflasyonu ortalamasının da belirgin şekilde altında kalan bu rakam eğer söz konusu ortalama seviyesinde gerçekleşmiş olsaydı, manşet enflasyon %6.2 yerine %7.6 olarak gerçekleşecekti. İnan Demir +(90) inan.demir@finansbank.com.tr Başak Karaaslan basak.karaaslan@finansbank.com.tr Deniz Çiçek deniz.cicek@finansbank.com.tr Gökçe Çelik gokce.celik@finansbank.com.tr Dokuz çekirdek enflasyon göstergesinden beşi yıllık bazda gerileme kaydetti. Ancak yıllık bazda artış gösteren dört çekirdek göstergenin arasında MB nin favori göstergeleri H ve I endeksleri de bulunuyor. H endeksi 9 baz puanlık artışla %6.5, I endeksi ise 8 baz puanlık artışla %5.81 oldu. Ocak ayında baz etkisinin güçlü olacağını göz önünde bulundurarak çekirdek enflasyon göstergelerinde yıllık bazda gerileme görebileceğimizi ancak Ocak ayı sonrasında olumlu baz etkisinin ortadan kalkması nedeniyle, Şubat ayından itibaren yıllık bazda ek iyileşme görmeyeceğimizi düşünüyoruz. İlk bakışta 2012 yılındaki enflasyon gelişmeleri oldukça olumlu bir tablo çiziyor sonundaki %10.5 seviyesinden %6.2 ye gerileyen manşet enflasyon son 44 yılın en düşük seviyesine geriledi. MB de enflasyonu hedef aralığına çekmiş oldu. Ancak 2012 yılı boyunca manşet enflasyonda kaydedilen 4.3 yüzde puanlık gerilemenin 3.1 yüzde puanlık kısmının gıda ile alkol ve sigara fiyatlarındaki gerilemeden kaynaklandığının altını çizmekte fayda görüyoruz. Diğer bir deyişle, 2012 yılında yaşanan dezenflasyonun önemli bir kısmı para politikasının kontrolü dışında kalan unsurlardan kaynaklandı. Aralık ayı enflasyon rakamlarını ve Pazartesi günü açıklanan ekonomik aktiviteye ilişkin göstergeleri birlikte değerlendirdiğimizde, ekonomik aktivitedeki hızlanmanın iç talepteki toparlanmadan kaynaklandığını görüyoruz ki bu durum temel enflasyon göstergeleri açısından çok da

2 olumlu olmayacaktır. Bu tablonun makroihtiyati politikalar yoluyla sıkılaşma gerektirdiği yönündeki görüşümüzü koruyoruz. TL deki seyre bağlı olarak Ocak ayı PPK toplantısında faiz koridorunda bir ayarlamaya gidilebileceğini düşünüyoruz. Ancak, daha düşük kısa vadeli faiz oranlarının genişletici etkisini önlemek adına, kısa vadeli faizlerde yapılacak bir indirime Aralık ayında olduğu gibi, ZK larda artışın eşlik etmesi gerektiği görüşündeyiz. Kredi büyümesinin temel finansman kaynağı döviz cinsi yükümlülükler olduğundan, döviz cinsi yükümlülüklerdeki ZK ların arttırılacağını düşünüyoruz. Daha önceki notlarımızda da belirttiğimiz gibi, söz konusu politika duruşunun TL ve sabit kuponlu tahviller açısından olumsuz olacağını ve TÜFE ye endeksli tahvillerin daha avantajlı olabileceği görüşündeyiz. Hazine ilk çeyrekte %88 lik bir iç borç çevirme oranı öngörüyor. Pazartesi günü yayımlanan iç borçlanma stratejisine göre, Hazine Ocak ta 13 milyar TL lik iç borç itfasına karşılık 11.6 milyar TL borçlanma ve %89 luk borç çevirme rasyosu öngörüyor. Hazine nin Şubat taki toplam itfası 15.2 milyar TL, iç borçlanması ise 13 milyar TL olacak. Mart ta ise itfa ve iç borçlanma miktarları sırasyla 11.1 ve 10 milyar TL olacak. Böylece Hazine nin ilk çeyrekte iç borç çevirme rasyosunun %88 olması öngörülüyor. Hazine nin 2012 deki nispeten rahat itfa takviminin ardından 2013 teki daha yüklü itfa programının tahvil/bono faizlerindeki yükseliş trendinin sürmesine yol açacağını tahmin ediyoruz. Ocak taki ihraç takvimine baktığımızda Hazine nin 7 Ocak ta 6 ayda bir sabit kupon ödemeli, Mart 2017 vadeli tahvili ve Ekim 2022 vadeli TÜFE ye endeksli tahvili yeniden ihraç edeceğini görüyoruz. 8 Ocak ta, piyasanın yeni gösterge tahvili olması beklenen 2 yıllık sabit kuponlu tahvilin ihracının yanısıra Eylül 2022 vadeli 6 ayda bir sabit kuponlu tahvil yeniden ihraç edilecek. Son olarak, Hazine 15 Ocak ta Nisan 2014 itfa tarihli iskontolu tahvili ihraç edecek. İstanbul tüketici fiyatları Aralık'ta %0.36 artış kaydetti. İstanbul Ticaret Odası tarafından açıklanan verilere göre tüketici fiyatları Aralık ayında %0.36 yükselirken bu rakam, 2011 sonunda %8.99 olan yıllık enflasyonu 2012 sonunda %7.94'e getirdi. Verinin ayrıntılarına baktığımızda, aylık bazdaki bu artışın temel belirleyicilerinin önceki aya kıyasla, sırasıyla, %1.23 ve %1.06 oranında yükselen konut ve ev eşyaları kalemleri olduğunu görüyoruz. Ayrıca %0.26 oranında artan ulaşım fiyatları da geçen ayın tersine manşet endekse pozitif katkı sağladı. Gıda fiyatları ise Ankara'daki kıyasla çok daha olumlu bir seyir izledi. Ankara'daki %2.82'lik artışın aksine, İstanbul'da gıda fiyatları Aralık ayında %0.02 geriledi. Bu rakam aynı zamanda bizim yurt geneli gıda fiyatları için %2'lik artış öngören tahminimiz için de aşağı yönlü riske işaret ediyor. PMI Aralık ta artış kaydetti. İmalat PMI Aralık ayında bir önceki aya kıyasla 1.5 puan artış kaydederek 53.1 e yükseldi. Ekim 2011 den bu yana en yüksek değerini alan endeks aynı zamanda son dört aydır 50 sınırının üzerinde kalarak imalat sektöründe genişlemeye işaret ediyor. Veriye ilişkin detaylar yeni siparişler alt endeksinin önceki aya kıyasla 2.7 puan artarak 54.5 e yükseldiğini ve böylece Mart 2011 den bu yana söz konusu alt endeksteki en yüksek değeri aldığını gösteriyor. Ayrıca, Kasım ayında 48.1 olan yeni ihracat siparişleri de Aralık ta 2.6 puan arış kaydederek genişleme bölgesine döndü.

3 Daha önce açıklanan CNBC-e tüketici güven endeksi Kasım ayındaki %16.3 lük aylık artışın ardından Aralık ta da %8.9 yükseldi. Gerek PMI özellikle de yeni siparişler endeksi gerekse tüketici güvenindeki son dönemdek, yukarı yönlü seyir hem MB nin hem de bizim 2013 e girerken iç talepteki toparlanmanın etkisiyle, ekonomik aktivitenin canlanmaya başladığı yönündeki görüşümüzü destekliyor. Bu bağlamda, 2013 GSYH büyümesi için piyasa beklentisinin üzerinde yer alan %5.3 lük tahminimizi koruyoruz. Daha önceki notlarımızda belirttiğimiz gibi, 2013 teki büyüme kompozisyonunun dış dengede bozulmaya yol açacağını ve bu durumun, iç talebi kontrol altında tutmak için, sıkı makroihtiyati koşullar ve TL de reel bazdaki değerlenmeyi önleme amacıyla, düşük kısa vadeli faizlerden oluşan politika duruşunu gerektireceğini düşünüyoruz. Aralık ta ihracat %1.4 düşüş gösterdi. Türkiye İhracatçılar Meclisi TİM in yayınladığı verilere göre, aylık ihracat Aralık ta geçen yılın aynı ayında 12 milyar dolar olan değerinden 11.9 milyar dolara düştü; bu da yıllık bazda %1.4 oranında bir düşüşe karşılık geliyor. Bu değerler, yıllık bazda %18.7 artış gösteren Kasım değerleriyle zıt bir görüntü sergiliyor. Euro bölgesiyle olan ticaret, Türkiye nin ticaret hacminin ciddi bir bölümünü oluşturduğundan, bu değerlere bir de euro cinsinden bakmak faydalı olacaktır. Euro cinsinden ölçüldüğünde, aylık ihracat Aralık 2011 de 9.17 milyar euro olan değerinden, Aralık 2012 de 9.15 milyar dolara indi. %1.1 oranındaki bu düşüş, döviz kuru dalgalanmalarının aylık ihracat gerilemesinde belirgin rol üstlenmediğini gösteriyor. Geçen hafta TÜİK tarafından yayınlanan mevsimsellikten ve takvim etkilerinden arındırılmış verileri de dikkate alınca, Kasım ayındaki güçlü ihracat artışının büyük ölçüde takvim etkilerinden kaynaklandığı sonucuna varıyoruz. Ayrıca, daha önceki bültenlerimizde de belirttiğimiz gibi, TİM in verileri, altın ihracatını içermemesi dolayısıyla, TÜİK in ihracat verilerinden ayrılıyor. Dolayısıyla, TİM in verileri Türkiye nin altın harici ihracat performansının durağan olduğuna işaret ediyor. Bu da bizim, önümüzdeki aylarda ihracatın büyümeye katkısının düşük olması beklentimizi destekliyor. Bu yüzden, çeyrekte ekonomik aktivitede yaşanacak toparlanmanın iç talepten kaynaklanmasını bekliyoruz. Bu şartlar altında, kısa vadeli faizler ve sıkı makroihtiyati tedbirlerden oluşan bir para politikası duruşunun, TL deki değerlenme baskılarına karşı koymak ve iç talebi kontrol etmek açısından uygun olacağını savunmaya devam ediyoruz.

4 Önümüzdeki haftaya bakış Kasım ayı sanayi üretimi büyümesi yarın açıklanacak. Sanayi üretimi büyümesinin %8.6 olmasını bekliyoruz (piyasa beklentisi: %9.9). Böylece, işgünü sayısının daha fazla olmasının etkisiyle, sanayi üretimi Ekim deki %5.7 lik gerilemenin ardından hızlı bir toparlanma yaşamış olacak. Hatırlanacağı üzere, TCMB Başkanı Erdem Başçı, sanayi üretimi büyümesinin Kasım da hızla toparlanacağını, iki haneli oranlara ulaşacağını belirtmişti. Bu da bizim tahminimizin yanılma riskinin yukarı doğru olduğuna işaret ediyor. Kasım ayı cari işlemler dengesi Cuma günü belli olacak. Aylık açığın, geçen yılın aynı ayına göre %7.6 azalarak, 5 milyar dolar olmasını bekliyoruz (piyasa beklentisi henüz belli olmadı). 12 aylık birikimli açığı, Ekim deki 53.1 milyar dolarlık değerin biraz altına, 52.7 milyar dolara getirecek bu sonuç, dış dengedeki düzelme hızında belirgin bir yavaşlamaya işaret ediyor. Dış dengenin, büyümedeki iç talebe dayanan hızlanmaya bağlı olarak, kötüleşme trendi takip edeceği yönündeki görüşümüzü koruyoruz. Bu da, TCMB nin düşük faiz oranları ve sıkı makroihtiyati tedbirlerden oluşan politika karışımının devamını gerektiriyor. Bu haftanın veri takviminde ayrıca, yarın yayınlanacak Hazine nin nakit dengesi verileri de yer alıyor. Hazine bu hafta dört ihale yapacak. Hazine bugün, 4 yıl vadeli sabit kuponlu tahvil ile 10 yıl vadeli TÜFE ye endeksli tahvili yeniden ihraç edecek. Bunu yarın, 10 yıl sabit kuponlu tahvilin yeniden ihracı ile, bono piyasasında yeni gösterge tahvili olacak olan, 2 yıl vadeli sabit kuponlu tahvilin ilk ihracı izleyecek. Hazine, Çarşamba günü, 9.7 milyar TL tutarında iç borç ödeyecek. Hazine, 2013 te yüklü bir itfa takvimiyle karşı karşıya, ve TCMB nin sıkı makroihtiyati tedbirleriyle birleştiğinde, bunun önümüzde aylarda bono piyasasında etkisini hissettirecek olması dikkate değer.

5 Bu rapor, Finansbank Hazine Araştırma ve Satış Grubu tarafından müşterilerini bilgilendirmek amacıyla düzenlenmiştir. Raporun Finansbank ile ilişkili bir kuruluşun müşterisi tarafından kullanılabilirliği, alan kişi ve bu kuruluş arasındaki akdi ilişkiye tabi olacaktır. Bu raporda sunulan bilgi, yorum ve tavsiyeler raporu hazırlayan Finansbank Hazine Bölümü ne ait görüşleri yansıtmakta olup yatırım danışmanlığı hizmeti kapsamında değildir. Mali durum ile risk ve getiri tercihlerinin çeşitliliğini göz önünde bulundurunca sadece bu raporda yer alan görüşlere dayanarak verilecek yatırım kararları beklentilere uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu rapordaki bilgilerin derlenmesinde güvenilirliğine inanılan sağlam kaynaklardan faydalanılmıştır; ancak bilgilerin doğruluğu bağımsız olarak teyit edilmemiştir. Finansbank bilgilerin doğruluğu ve bütünlüğü konusunda garanti vermemekte ve doğabilecek hatalarda sorumluluk üstlenmemektedir. Raporda sunulan bilgiler üzerinde önceden belirtilmeksizin değişiklik yapma hakkı saklıdır. Finansbank ve ilişkili kuruluşlar ile bu kurumlarda çalışan personel araştırma raporlarında sözü edilen menkul kıymetlere yatırım yapabilir ve zaman içerisinde pozisyonlarını değiştirebilir. Bu raporda yer alan bilgilerin bir kısmı ya da tamamının kopyası çıkarılamaz ya da dağıtılamaz.