1emekçi, AKP hükümetinin emek ve

Transkript

1 Güzel Günler Bize Gelmez, Biz Güzel Günlere Yürümedikçe TÜM BELEDİYE VE YEREL YÖNETİM HİZMETLERİ EMEKÇİLERİ SENDİKASI AYLIK YAYIN ORGANI - SAYI: 12 MART - NİSAN 2009 Gün Güçlerimizi Birleştirme Günüdür Dünya genelinde ve ülkemizde çok hızlı ve kritik gelişmelerin yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Ülkemizde olduğu gibi tüm dünyada etkisi hissedilen ekonomik küresel kriz iki yüz yıldan bu yana belli periyotlarla yaşanan krizlerden farklı olarak kapitalist sistemin yaşadığı en derin ve en kritik krizdir. Yaşanılan kapitalizmin dönemsel bir krizinin ötesinde kapitalist sistemin hırslı tüketim ve kâr felsefesinin iflasıdır. Yaşanan krizi neoliberal uygulamalar ya da finans sektörünün yarattığı problemler bazında ele alıp tartışmak kendini kandırmak olur. Latin Amerika, Ortadoğu, Karaibler, Uzak doğu Esas itibariyle bütün dünyada ortak kanı kapitalizmin kendi bağrında taşıdığı mezara çok yaklaştığıdır. Yine iktisatçıların SALDIRILAR KARŞISINDA HALKIN ORTAK MÜCADELESİNİ ÖRGÜTLEYELİM Vicdan BAYKARA Genel Başkan Devamı 6 da Devamı 2 de Her geçen gün daha fazla derinleşen ekonomi kriz koşullarında hemen her gün antidemokratik uygulamalarla, hak gasplarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Çalışma ve yaşama koşullarımız sürekli ağırlaşıyor. Krizin bütün faturasını emekçilerin sırtına yüklemek isteyen hükümet, esnek, güvencesiz, kayıt dışı çalışma Devamı 2 de sosyal bilimcilerin mevcut kriz üzerinden mutabık oldukları ortak kanı bir adım sonrasının kapitalist sistemin sonunun olacağı ve bu krizi bizatihi kapitalist sistemin krizi olarak görmek gerektiğidir. Emekçiler 15 Şubat'ta Kadıköy'de Birleşti 5 Şubat'ta TÜRK-İŞ, DİSK ve Konfederasyonumuz KESK'in çağrısıyla onbinlerce 1emekçi, AKP hükümetinin emek ve demokrasi karşıtı politikalarını protesto etmek ve krizin faturasını ödememek için İstanbul Kadıköy Meydanında toplandı. AKP hükümetinin sermaye yanlısı politikalarına karşı çıkan bütün toplumsal kesimlerin güç verdiği miting nicel katılımıyla ve coşkusuyla 29 Kasım Ankara Mitinginin ardından emek ve demokrasi mücadelesine yeni bir halka eklemiş oldu. TÜRK-İŞ'e bağlı sendikalardan işçilerin de yoğun bir şekilde katıldığı miting bu yanıyla emekçilerin birlik ve dayanışmasını yansıtan önemli bir adım olmuştur. Dünya Su Forumu na Karşı Eylem ve Etkinlikler Hız Kazandı. nsanlık için hayati önemde olan suyun sermayenin değerlenme alanı olarak ticarileştirilmesinin araç ve yöntemlerinin İmasaya yatırılacağı Dünya Su Forum u karşısında herkesin sağlıklı suya ve kanalizasyon hizmetlerine erişimini vurgulayarak, Su haktır, ihtiyaç değil" diyen su hakkı savunucuları, suyun ticarileştirilmesine ve "Dünya Su Forumu"na karşı Mart ayı boyunca etkinlikler düzenliyor. Devamı 18 de 19. YILIMIZDA DAHA GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE YİNE ALANLARDAYIZ AİHM TİS İle İlgili Son Noktayı Koydu Yazısı 3 de Sendikal Hak İhlalleri İle Dolu Bir Yılı Geride Bıraktık 2008 YILI DEĞERLENDİRMESİ Yazısı 4 de Yazısı 8 de Bursa Şubemizden Yerel Yönetim Paneli Yazısı 10 da Ekonomik Kriz ve Kadın Yazısı 12 de

2 2 TÜM BEL - SEN MART - NİSAN 2009 SALDIRILAR KARŞISINDA HALKIN ORTAK MÜCADELESİNİ ÖRGÜTLEYELİM Baştarafı 1. Sayfa koşullarına göz yumarken bir biri ardına gelen bilirsek, kazanılmış haklarımızı hedef alan üretimden gelen gücümüzü kullanarak zamlarla da reel ücretlerimizi düşürmektedir. saldırıları önleyebilir, yeni kazanımlar elde işyerlerimizde, sokaklarda, meydanlarda da Enflasyon ve işsizlik gibi bütün resmi edebiliriz. sıkıştırmalı ve kamu emekçilerinin toplu rakamlarda kamuoyuna yansıtılanların aksine 18 yıllık mücadele tarihiyle Sendikamız sözleşmeli, grevli sendikal hakkını kabul etmeye yaşamın kendisi acı gerçekliği ortaya koymak- bu örgütlü mücadelenin kat ettiği yolun bir zorlamalıyız. tadır. Kapanan fabrikalarla, ücretsiz izinlerle, aynasıdır. Sendikasız Demokrasi, Toplu Gün kazanımlarımızı ortaklaştırma ve işten çıkarmalarla çığ gibi büyüyen işsizlik Sözleşmesiz Sendika Olmaz diyerek başlat- güçlerimizi birleştirme günüdür. Önümüzdeki toplumumuzu büyük bir sosyal çöküşe doğru tığımız mücadelemizde bugüne değin yüzlerce dönem daha da yoğunlaşacak AKP iktidarının sürüklüyor. toplu sözleşme imzalayarak üyelerimizin emekçileri güçsüzleştirip yalnızlaştırmayı AKP hükümetinin seçimlere yönelik ekonomik, demokratik ve sosyal haklarını amaçlayan saldırılarına karşı halkın ortak popülist politikaları göz önüne getirilirse bunlar savunduk. Hükümetler bizlerin toplu sözleşme mücadelesini örgütlemek, öncelikli görevlerimiz iyi günlerimiz. IMF antlaşmasını seçimler hakkını tanımayarak, yaptığımız toplu sözleş- arasındadır. Bu anlamda ilk olarak yerel sonrasına erteleyen AKP, 29 Mart sonrası asıl acı melere müdahale ederken biz gerek meydan- seçimlerde doğru bir konum almalıyız. Yerel reçeteyi uygulamayı başlayacaktır. Seçimlerde larda gerekse hukuksal alanlarda bu hakkımız yönetimleri emek, demokrasi ve barış mevzileri bulunduğu yeri korumak adına topluma şirin için mücadele ettik. Ulusal hukukta yollar haline getirerek buraları sermayenin ve gözükmeye çalışan AKP'nin seçimler sonrası tıkanınca konuyu uluslararası yargıya taşıdık. 12 hükümetin önümüzdeki dönem daha yoğunbaşta emekçiler olmak üzere bütün toplumsal Kasım 2008 tarihinde AİHM Büyük Dairesi laşacak saldırıları dalgası karşısında bir dalga kesimlere yönelik saldırı dalgasını artıracağını içtihat niteliğinde bir karar alarak kamu kırana dönüştürmeliyiz. söylemek müneccimlik değildir. Bu saldırı emekçilerinin toplu sözleşme yapma hakkının Yerel yönetimlerin Sendikamızın dalgası karşısında oluşacak toplumsal varlığına dair son noktayı koydu. Hukuk, örgütlü olduğu iş kolu olması bağlamında bu muhalefeti bastırabilmek içinde iyice faşizan yıllardır savunduğumuz ve fiili olarak da konuda bizim sorumluluğumuz bir kat daha çizgiye kayacak olan AKP, sahte demokrat uyguladığımız kamu emekçilerinin toplu fazladır. Bu sorumluluğun bilinciyle maskesini bir yana atacaktır sözleşme hakkına dair gereken kararı verdi. bulunduğumuz alanlarda eşitlik, özgürlük ve Hükümetin anti demokratik yaklaşımları Artık hükümetin kaçabileceği bir yer kalmadı. kardeşliği savunan adaylar etrafında birleşerek ve sermayenin istek ve dayatmaları ancak Hükümetin tek yapması gereken, grevli ve toplu emek, demokrasi ve barıştan yana güçlü örgütlü ve ortak bir mücadele hattının sözleşmeli sendikal hakkımızı kabul etmek ve alternatifler yaratılmasına çalışmalıyız. oluşturulmasıyla geriletilebilir. Eğer kamu işverenlerimizle yaptığımız sözleşmelerimize Vicdan BAYKARA emekçileri, işçiler, işsizler, üretici köylüler, yönelik müdahalelere bir son vermektir. Genel Başkan emekliler, kadınlar ve gençlik kesimleri olarak Bizim işimiz asıl şimdi başlıyor. Hukuksal mücadelemizi doğru bir biçimde örgütleye- alanda köşeye sıkıştırdığımız hükümeti Baştarafı 1. Sayfa Emekçiler 15 Şubat'ta Kadıköy'de Birleşti Medyada çıkan görüntülerin aksine küçük bir grubun provokasyon girişimleri dışında genel olarak emekçilerin ve diğer toplumsal muhalefet bileşenlerinin güç birliğini ifade eden miting coşkusuyla da bu güçlerin mücadele azmini ve kararlığını ifade eder tarzdaydı. 29 Kasım mitingi ardından 15 Şubat Mitingi de bir kez daha göstermiştir ki ekonomik kriz ile birlikte her geçen gün daha da artan saldırı dalgası karşısında güçlerimizi birleştirebilmekten başka bir yol yoktur. Önümüzdeki süreçte mücadelemizi geliştirmek istiyorsak farklılıkları değil aynılıkları öne çıkaran bir yaklaşımla yalnızca sendikaları ve sendikalı işçileri değil; sendikasız işçileri, işsizleri, kadınları, gençleri; emeklileri tarım emekçisini krize karşı mücadele için yan yana getirmek zorundayız. Mevcut ekonomik ve siyasal programdan mağdur olan bütün toplumsal kesimlerle ortak bir cephe hattı oluşturarak emekten, demokrasiden ve barıştan yana bir Türkiye istemini daha güçlü haykırmalıyız. Yerel Yönetim Broşürü Çıktı

3 TÜM BEL - SEN MART - NİSAN YILIMIZDA DAHA GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE YİNE ALANLARDAYIZ Sendikal haklar ve demokrasi mücadele- mücadele anlayışı ile örgütlü olduğu kurumlar ve mücadelesi ile şekillenecektir. mizde, 19. kuruluş yılımızı kutluyoruz. içinde 1993 yılından beri toplu sözleşmeler Biz 18 yıllık mücadelemizde yarattığımız 1987 yılında başlayan sendikal imzalamaya başladı. değerlerin mirasıyla tarihin bizi sorumluluğa örgütlenme mücadelemiz, işkolumuzda 20 Sendikamız TÜM BEL SEN, Türkiye çağırdığı bugünde onurlu bir gelecek için yine Aralık 1990'da TÜM BEL SEN'in kurulmasıyla sendikal hareketinde Cumhuriyet tarihi boyunca alanlardayız. Yurdun dört bir yanında, yeni bir evreye ulaştı. kamu emekçilerine yönelik, ilk defa toplu Edirne'den Kars'a kadar hep birlikte yine omuz 20 Aralık 1990 tarihinde 6 bin civarında sözleşme hakkını kullanan sendikadır. Bu omuza meydanlara akıyor, kol kola halaylara kamu çalışanı eşliğinde 1618 kurucu üyenin bakımdan bir ilki hayata geçirmenin de onurunu duruyor ve haykırıyoruz dosyalarının İstanbul Valiliğine teslim taşıyoruz. ZAFER DİRENEN EMEKÇİNİN edilmesiyle tüzel kişiliğine kavuşan Sendikamız Bu gün halen 250 belediye ile imzalanan ve OLACAK büyük bir özveri ve yoğun emekle yoğrularak bu uygulanan toplu sözleşmelerimiz bulunmakta- TÜM BEL SEN 18 yıllık mücadele tarihinde gün 19. yılına ulaştı. dır. Bu toplu sözleşmelerden yedi bini aşkın olduğu gibi büyük altüst oluşların yaşandığı Bu günlere öyle kolay gelinmedi. üyemiz yararlanmaktadır. tarihin bu anında da sorumluluğunun bilinciyle, Sendikamız birçok engel aşılarak, baskı ve Hükümet kamu emekçilerinin toplu yaşamın her alanında kapitalizmin artan şiddete karşı direnilerek kuruldu. sözleşme hakkının varlığını kabul etmez ve bu saldırılarına karşı emek, demokrasi ve barış 12 Eylül'ün yarattığı baskı politikalarına hakkımızı kullanmamızı engellemeye çalışır- mücadelesini daha güçlü ve kararlı bir şekilde örgütsüzleştirme çabalarına karşın, binlerce ken, mahkemeler biri biri ardına toplu sözleşme yürütecektir. kamu emekçisinin sınıflar mücadelesinde çok hakkımızı kullanabileceğimize ilişkin kararlar Çünkü; kısa bir zaman dilimi olan bir sürede, verdi. Bunlara rağmen hükümet Yargıtay TÜM BEL SEN, baskılara, yasaklara ve sendikalarda örgütlenmesi küçümsenemez bir kararlarına ve kendi çıkardığı sözde sendika zorlamalara karşı gücünü fiili ve meşru çabadır. Tarih kamu emekçilerinin bu yasasına dayanarak toplu sözleşme hakkımızı mücadeleden alır. mücadelesine hak ettiği yeri verecektir. kullanmamızı engellemeye devam etti. TÜM BEL-SEN, Bağımsız Demokratik sınıf ve Bu mücadelede binlerce arkadaşımız baskı Grevli toplu sözleşmeli sendikal haklarımız kitle sendikacılığını temel almayı amaçlar. ve engellemelerle karşılaştı. Birçoğumuza adli için iç hukukta başlattığımız mücadelemizin TÜM BEL SEN, sendikal hak ve özgürlükler ve idari cezalar verildi. Bazılarımız gözaltına tıkanmasıyla konuyu uluslararası düzeye mücadelesini demokrasi ve barış mücadelesinin alındık, tutuklandık. Kimi zaman sürgünlerle, taşıdık. Uzun yıllar süren bu süreç son olarak 12 ayrılmaz bir parçası olarak görür. kimi zaman gözaltı ve tutuklamalarla, kimi Kasım 2008'de AİHM Büyük Daire'nin lehimize TÜM BEL SEN, emekçilerin enternasyonal zaman da coplarla sindirilmeye, susmaya verdiği kararla sona ermiştir. dayanışmasını yaşatan, işkolumuzda ulus- zorlandık. Ancak baskılar, bizleri sindirmek bir Bu kararla birlikte kurulduğumuz günden lararası düzeyde temsil edilen tek kamu yana kararlılığımızı ve direncimizi daha da bugüne ısrarla savunduğumuz ve fiili olarak emekçileri sendikasıdır. artırdı. kullandığımız tüm kamu emekçileri için grevli TÜM BEL SEN, tarihi baskılara boyun Şemsettin KAYMAK, İkram MİHYAZ, ve toplu sözleşmeli sendika hakkımız hukuksal eğmeyenlerin tarihidir. Cemal ÇAM, Elmas YALÇIN gibi birçok yiğit olarak da teyit edilmiş oldu. TÜM BEL SEN, tarihi barışa ve kardeşliğe mücadele arkadaşımızı bu uğurda yitirdik. Emekçilere yönelik saldırıların her geçen kararlı yürüyüşün tarihidir. Sendikamızın bu güne gelişinde emeği geçen, daha fazla yoğunlaştığı bu günlerde sendikave TÜM BEL SEN, tarihi kadınların örgütlendiği yitirdiğimiz mücadele arkadaşlarımızı minnetle mızın kazandığı bu hukuksal zaferle birlikte özgürleşmeye yakınlaştığı tarihtir. ve saygıyla anıyor, her türlü engel ve zorluğa kamu emekçileri mücadelesi yeni bir sürece Gelecek güzel günleri, birliğimiz, dayanış- rağmen yılmadan ve yorulmadan mücadeleyi girmiştir. mamız ve mücadelemizle yaratacağımıza olan yürüten üye ve yöneticilerimizi yürekten Gün dostlukları çoğaltarak umudu büyütme inancımızla tüm örgütümüze saygı ve sevgi- kutluyoruz. ve omuza omuza yürüyerek yeni zaferler elde lerimizi sunarız. Bütün bu baskı ve zor uygulamaları etme günüdür. Daha nice yıllarda birlik ve mücadelemizin karşısında yılmadan mücadele eden Sendika- Tüm dünya kapitalizmin kendi krizi ile sürmesi dileğiyle 18. yılımız kutlu olsun. mız, sendikal haklar denilince, özgür biçimde çalkalanır ve patronlar her yerde krizin Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz örgütlenme, toplu sözleşme yapma ve grev faturasını biz emekçilere kesmeye çalışırken Yaşasın TÜM BEL SEN hakkını bir bütün olarak ele alarak, fiili ve meşru tarih emek, demokrasi ve barış güçlerinin birlik MERKEZ YÖNETİM KURULU

4 4 TÜM BEL - SEN MART - NİSAN 2009 Sendikal Hak İhlalleri İle Dolu Bir Yılı Geride Bıraktık KESK 2008 Yılı Değerlendirmesi Türkiye'de emekçi güçler uzun zamandır belediyesi arasında yapılan toplu iş etmek ya da iyi sicil almak için yapmak zorunda bir krizle yüz yüzedir. Emekçilerin sözleşmesinin yerine getirilmemesinin, kaldıklarını anlatıyordu. ilçeden merkeze uygulanan neo liberal politikalara karşı sendikal örgütlenme hakkını ihlal ettiği açıkça gelmek ya da kariyerinde yükselerek okul direniş imkânları antidemokratik uygulama- ortaya konulmuştur. müdürü olmak isteyen öğretmenlere açıkça ların tehdidi altında daraltılmaktadır. Emekçiler Konfederasyonumuzun başından beri Eğitim-Sen'den istifa edip Eğitim-Bir-Sen'e üye bu politikalara karşı emekçilerin birliğini mücadelesini verdiği toplu sözleşme ve grev olmalarının teklif edildiğini, anlatıyordu. sağlamak konusunda zorluklarla karşı karşıyaolduğu hakkının kamu görevlilerinin temel hakkı Meslekten Men dır. AKP iktidarının sendikalara yönelik tutumu hukuksal alanda nihai olarak 2008 yılında yaşanan hak ihlallerinde emekçilerin en temel talepleri etrafında bile bir çözümlendiği halde Hükümet, toplu sözleşme dikkat çeken bir yön de ihlallerinin üyelerimizi araya gelmesini engellemeyi amaçlamaktadır. ve grev hakkımızı tanımamakta ısrar aşarak artık genel merkez yöneticilerimiz de AKP yandaş medya yaratmakta gösterdiği etmektedir. Hükümetin hak, hukuk tanımaz dahil olmak üzere şube yöneticilerimiz ve yaklaşımı yandaş sendika yaratmakta da tavrı konfederasyonumuza yönelik olarak, temsilcilerimize yönelmesidir. göstermektedir. aşağıda bazı örneklerini sunduğumuz hak 2008 yılı içerisinde Sağlık ve Sosyal Toplu Sözleşme ve Grev Hakkı ihlalleri ile 2008 yılında da somut olarak Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) genel 2008 yılında İnsan Hakları Avrupa görülmektedir. başkanı Bedriye Yorgun ve Diyanet ve Vakıf Mahkemesince kamu görevlilerinin sendikal Ayrımcılık ve Kadrolaşma Emekçileri Sendikası (DİVES) genel başkanı hakları ile ilgili çok önemli iki karar verilmiştir. AKP hükümetinin siyasi kadrolaşma ve Lokman Özdemir sendikal faaliyetleri Bunlardan biri Konfederasyonumuza bağlı kendisi gibi düşünmeyenleri cezalandırma nedeniyle kamu görevinden çıkarılmış, SES Eğitim Sen'in yapmış olduğu iş bırakma eylemi anlayışının en açık örneği sendikal alanda genel merkez üyesi Meryem Özsöğüt ise nedeniyle disiplin cezası verilen üyeleri adına görülmektedir. Boğaziçi Üniversitesi'nden görevden çıkarma istemiyle disiplin kuruluna yapılan başvuruda verilen karardır. 17 Temmuz Prof. Binnaz Toprak tarafından hazırlanan sevk edilmiştir tarihli bu kararla AİHM, bir kez daha; raporda hükümetin kendisine yakın Memur Sen Adli Soruşturma ve Hapisle Türkiye Cumhuriyetinin Avrupa İnsan Hakları konfederasyonunu nasıl kayırdığı ve özellikle Cezalandırma Sözleşmesi'nin 11. Maddesinde düzenlenen konfederasyonumuz üye ve yöneticilerine Her yıl olduğu gibi bu yıl da 1 Mayıs örgütlenme özgürlüğünü ihlal ettiğini, iş yaptığı baskı bir kez daha belgelenmiştir. Sn emekçi bayramının kutlanması engellenmekle bırakma ve grevin sendikal örgütlenme Toprak'ın dikkat çektiği üzere, AKP iktidara kalmamış, konfederasyon önceki genel başkanı hakkının gereği olduğunu belirtmiştir. geldiğinde üyesi bulunan Memur Sen bu İsmail hakkı Tombul ve önceki dönem genel Diğer karar, konfederasyonumuza bağlı süreçte üye sayısını arttırarak sekreteri Abdurrahman Daşdemir'in de Tüm Bel Sen tarafından yapılan başvuru 'e ulaşmıştır. Konfederasyonumuz üye aralarında bulunduğu tertip komitesi hakkında üzerine, AİHM Büyük Dairesi tarafından 12 ve yöneticilerine yönelik baskılar, raporda İstanbul Cumhuriyet Savcılığınca adli Kasım 2008 tarihinde kesin olarak sonuçlan- değinilenlerden çok daha yoğun ve siste- soruşturma başlatılmıştır. Ayrıca aralarında dırılan, kamu görevlileri sendikalarının toplu matiktir. Raporda geçen şu anlatım KESK MYK üyesi Akman Şimşek de olmak sözleşme hakkının varlığını tescil eden karardır. konfederasyon üyelerimize yönelik ayırım- üzere onlarca yöneticimiz hakkında basın Karada, sözleşmenin 11. maddesinde düzen- cılığın basit bir örneğidir. açıklaması vb sendikal faaliyete katıldıkları lenen sendikal örgütlenme hakkının ILO Görüştüğümüz birçok öğretmen laik gerekçesiyle hapis cezası verilmesi istemiyle sözleşmeleri ve Avrupa Sosyal Şartı ile kimlikli meslektaşlarının bile Eğitim-iş adli soruşturma açılmıştır. güvencelenen toplu sözleşme hakkını da sendikası üyesiyken Eğitim-Bir-Sen'e BES önceki dönem genel başkanı Bülent içerdiği, bu nedenle, Tüm Bel Sen ile Gaziantep geçtiklerini, bu değişikliği mesleklerinde terfi Kaya, SES MYK yöneticisi Meryem Özsöğüt, ESM Samsun şube başkanı Yusuf İnci ve bir çok yöneticimiz hapis cezaları ile karşı karşıya kalmıştır. Disiplin Soruşturması ve Disiplin Cezası 26 sendika genel merkez ve şube yöneticisi disiplin soruşturması geçirmiş, uyarı, kınama, kademe ilerlemesinin durdurulması ve aylıktan kesmeden memuriyetten men'e kadar değişik cezalarla cezalandırılmışlardır. 600'e yakın üyemiz sendikal eyleme katıldıkları için haklarında disiplin soruşturması başlatılmıştır. Sürgün Hükümetin sendikamız üyelerine yönelik uyguladığı en yaygın hak ihlallerinden sürgün cezası, sadece üyelerle sınırlı kalmamış, 2008 yılında sendika yöneticisi veya temsilcisi olan 21 kişi sürgün edilmiştir.

5 TÜM BEL - SEN MART - NİSAN 2009 Sendikal Faaliyetlerin Engellenmesi 2008 yılında sendika binalarımıza yönelik kundaklama eylemleri yapılmış, Kabahatler Kanunu adeta sendikal basın açıklamalarımızın engellenmesine tahsis edilerek sendikalarımız, idari para cezaları ile engellenmeye çalışılmıştır. Başta Adalet Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve özellikle AKP'li belediyeler olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarında konfederasyonumuza bağlı sendikalara ait pano ve afişlere izin verilmemekte, ilan ve duyuru yapılması engellenmektedir. Belediyeler yetkili olduğu halde konfederasyonumuza bağlı Tüm Bel Sen yerine yetkisiz Bem Bir Sen sendikası ile toplu sözleşme yapmaktadırlar. İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'nin Demir ve Baykara - Türkiye Davasındaki kararına rağmen 2008 yılında da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından tüm sendikalarımıza, tüzüklerinde geçen toplu sözleşme ve grev hakkına ilişkin ibarelerin çıkarılması istenmiş, sendikalarımızın içişlerine müdahale edilmiştir. AKP hükümeti haklarımızı ihlal etmekle kalmamış, hak ihlallerine yönelik açtığımız davalarda verilen mahkeme kararlarına da uymayarak polis devleti olma eğilimini sürdürmüştür. Emekçi Güçler Açısından 2008 Bütün bu koşullara karşın 2008 emekçilerin ortak bir hatta birlikte yürüyebileceklerine dair umutların da yeşerdiği bir yıl olmuştur. 29 Kasım'da Ankara'da gerçekleştirdiğimiz İşsizliğe, Yoksulluğa ve Zamlara Karşı Emek, Barış Demokrasi Mitingi 100 bini aşan emekçinin katılımına sahne olmuş; çalışanlar İktidarın emek düşmanı politikalarına seslerini yükseltmişlerdir. 26 Aralıkta Ankara'da Meclis kapısında yaptığımız basın açıklamasıyla 2009 Bütçesine karşı çıkışımız; 27 Aralık'ta Türkiye ölçeğinde illerde yaptığımız meşaleli eylemler emekçilerin eylem programının oluşturulmasında önümüzdeki dönemin temel karakterini ortaya koyması açısından kritik önemdedir. İşsizliğe, Yoksulluğa ve Zamlara Karşı 29 Kasım'da Ankara'da Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi Yapıldı Siyasal, ekonomik ve sosyal alanda önemli bir süreçten geçtiğimizin bilinciyle KESK olarak krize karşı emek, barış ve demokrasi talepleriyle 29 Kasım 2008 tarihinde Ankara'da büyük bir miting gerçekleştirildi. Konfederasyonumuzun DİSK ile birlikte gerçekleştirdiği, İşsizliğe, Yoksulluğa ve Zamlara Karşı EMEK, BARIŞ VE DEMOK- RASİ MİTİNGİ son yılların en geniş sayıda toplumsal muhalefet güçlerinin birlikte katıldığı, en kitlesel ve coşkulu, kararlı mitingi olması açısından emekçilerin mücadele tarihindeki yerini aldı. Miting, katılan toplumsal muhalefet güçlerinden ve bizzat işin içinde olup emek sarf eden, mitingi örgütleyen arkadaş- larımızdan çoğunun tahminlerinin üzerinde bir katılımla gerçekleşti. KESK ve KESK'e bağlı sendikalar, DİSK ve mitinge destek veren diğer kurum ve kesimler mitingin hazırlık aşamasında kendi özgün program ve çalışmalarıyla (İl gezileri, mahalle- semt toplantıları, bildiri dağıtma, afiş asma vb.) bu mitingin altını doldurmuşlardır. Miting, nicel anlamdaki katılımın yanı sıra önemli sonuçlar yaratmıştır. Her şeyden önce krizde ifadesini bulan işsizlik, yoksulluk, zamlar, özelleştirmeler, kamunun tasfiyesi, anti demokratik uygulamalardaki tırmanış, savaş politikalarındaki ısrara karşı ilk kitlesel çıkış açısından oldukça anlamlıdır. Mitingdeki çok renklilik, birçok kesimin ortak talepler etrafında bir araya gelmesi, geleceğe dönük heyecan ve umut yaratmıştır. Miting, parçalı muhalefeti sokakta bir araya getirmiştir. Farklılıklarımızın değil aynılıklarımızın daha güçlü olduğunu ispatlamıştır. Sol, sosyalist, devrimci güçlerin hala bir seçenek olduğunu bir kez daha kanıtlanmıştır. Özellikle AKP'yi iktidardan uzaklaş- tıracak olanların emekçiler, işsizler, gençler, kadınlar, yoksullar, bir bütün olarak ekonomik ve siyasal krizden zarar görenler olacağı görülmüştür. Yapay gündemlerin artık toplumu kandıramayacağı, ülkenin gerçek gündeminin işsizlik, yoksulluk, zamlar, barış özlemi ve demokrasiye olan ihtiyaç olduğu hep birlikte haykırılmıştır. AKP'nin ekonomik ve siyasal politikalarının teşhir edilmesinde etkili olmuş, AKP'yi hırpalamıştır. Alana sığmakta zorlanan kitle 5 polisin provokasyonuna, atılan gaz bombalarına rağmen, mitingin sonuna kadar disiplini elden bırakmamış, konuşmaları sonuna kadar dinlemiş, alanı terk etmemiş, coşkusunu devam ettirmiştir. Toplumsal mücadelenin, dayanışmanın ve güç birliğinin nasıl bir sinerji yarattığı bir kez daha gösterilmiştir. Sonuç olarak; bu miting ne tek başına KESK'in, ne DİSK'in, ne Alevilerin, ne de ezilen, kimliği/kültürü inkâr edilen kesimlerin tek başına başarısı olarak ele alınamaz. Nitekim katılan, destek veren tüm kesimler kendi kazanımları olarak mitingi sahiplenmiş, kabul etmişlerdir. Doğrusu da budur. Miting, bundan sonra yapacaklarımıza ilişkin güçlü bir motivasyon, moral kaynağı ve gerekçe olmuştur. Ancak yükümüz ve sorumluluğumuz da artmıştır. Rehavete kapılmak bir yana, heyecanı, coşkuyu yitirmeden, soğutmadan aynı güç ve kararlılıkla mücadeleyi yükseltme görevi omuzlarımızdadır. Konfederasyonumuzun gerçekleştirdiği her eylem, etkinlik ve çalışma bir yandan sermayenin saldırıları, yönelimleri karşısında emek, barış ve demokrasi mücadelesi ile yanıt vermeyi, bu saldırıları durdurmayı ama bir yandan da yeniden örgütlenmeyi sağlamaya dönüktür. Dolaysıyla KESK'in her yöneticisi, üyesi mitingin başarısını yeniden örgütlenme, işyerleriyle güçlü bir buluşmayı sağlama, yıpranan ilişkileri onarma ve önümüzdeki döneme güçlü girme olarak değerlendirmeli, hedeflemelidir. Çünkü kriz derinleşiyor ve AKP faturasını emekçilere ödetmek için her gün yeni bir saldırı gerçekleştiriyor. Böylesi bir dönemde içe dönük tartışmaların bir kenara bırakılıp ülkenin gündemiyle bütünleşen bir çalışma ve pratik içinde olmamız gerektiği de açıktır.

6 6 TÜM BEL - SEN MART - NİSAN 2009 Baştarafı 1. Sayfa Gün Güçlerimizi Birleştirme Günüdür Kapitalist sistemin ana karargâhı kesimden Kasım ayından Ocak ayına kadar olan Uygulanan ekonomik ve siyasal politikonumundaki ABD'nin, sermayenin küresel süreçte 345 bin çalışanın işten atıldığı gerçekliği kalarla mutlak açlığa ve yoksulluğa mahkum hareketliliğinin önünü açma bağlamında önümüzdeki sürecin vahametini açıkça edilen halklarımızın onuruyla oynarcasına geliştirdiği işgaller ve savaşlar evrensel ölçekte göstermektedir. Dolayısıyla kayıt dışı, taşeron yardımlara boğulması, oy satın alma girişimleri yaşam kaynaklarını tüketerek dünyayı kaotik ve iş güvencesiz çalıştırmanın bir alışkanlık değil de nedir? Özellikle Ekmek bulamıyorbir sürece mahkûm etmiştir. Kapitalist sistem aç haline getirildiği bu dönemde, bu alanlara larsa pasta yesinler diyen zihniyetle, elektriği gözlülüğünü tatmin ederken kendi varlık dönük çalışmalar önem kazanmaktadır. veya suyu olmayan yerlerde beyaz eşya dağıtımı kaynaklarını da tüketmiştir. Krizin patlak Krizin etkilerini ve alınan önlemlerin trajikomik bir durumu ortaya koymuyor mu? verdiği 2008 Eylül'ünden bu yana yapılan bütün etkisizliğinin yanı sıra iflas etmiş politikalarını Kriz bahanesiyle daha da yoğunlaşan, müdahalelere rağmen krizin önüne geçileme- da örtbas etmek isteyen AKP iktidarı, popülist sistemin mağdurlaştırdığı, ötekileştirdiği mesinin temel nedeni sistemin bütün politikalarla göz boyamaya çalışmakta ve toplumsal dinamikler başta olmak üzere bir stratejilerini tüketmiş olmasıdır. Alınan bütün gündemi kendi inisiyatifinde tutmaya çalışmak- biçimde hepimizi açlığa yoksulluğa, şiddete, önlemler ve ek bütçelemelere rağmen İngiltere tadır. Başbakan'ın katıldığı Davos zirvesinde kan ve gözyaşına mahkûm eden kapsamlı ve top gibi ülkeler ekonomide durgunluk(resesyon) ortaya koyduğu tutum Filistin halkının Siyonist yekûn saldırı dalgası karşısında umut ve sürecine girmekten kurtulamamıştır. Etkisi her ırkçılık karşısındaki mağ-duriyeti bağlamında heyecan verici gelişmelerin de ayak sesleri yerelde farklı hissediliyor olsa da mevcut sorun sempatik bir tutum gibi görünse de İsrail ile duyulmaya başlanmıştır. bütün dünyayı etkilemektedir. Küresel kriz her ilişkilerde bir değişiklik yapılmaması bağlamın- Öteden beri egemen yaklaşımların zaman olduğu gibi savaş ve şiddeti kışkırtacak, da değerlendirildiğinde ne kadar içi boş ve zorbalığı ve inkârıyla ötekileşenlerin, son siyasal belirsizlikleri ve istikrarsızlıkları sözde olduğu anlaşılacaktır. dönemde her zamankinden daha çok ortak tetikleyecektir. Bu anlamda çok daha kaotik bir Nitekim geçen günlerde İsrailli generalin zeminlerde birlikte olmaları ve güçlü haykırıyor dönemin bizi beklediğini söyleyebiliriz. Başbakan'a yönelik söylediği sözler Anadolu da olmaları bu umudu büyüten en somut Kriz, Türkiye gibi, ekonomisi spekülatif bu tür durumlarda çok sık kullanılan bir sözü gelişmedir. Bu yaklaşımın bir pratiği olarak, kısa vadeli sermaye girişlerine bağımlı akla getirmiyor mu? Kazandibin kara seninki yaklaşmakta olan yerel seçimlere yönelik olarak ülkelerde daha yoğun hissedilecek. 1970'li benimkinden kara. Başbakan gibi siyasal bu güçlerin ortak hareket edebilme iradesini yılların sonlarından bu yana küresel ekonomiye sorumluluk sahibi bir insanın, 12 yaşında 13 yaratmış olması, kimi eksiklikler içermesine entegre olmaya çalışan Türkiye, küresel krizin kurşunla öldürülen Uğur Kaymaz'ın katilleri karşın, birlikte başarabilme umudunu açığa etkilerinin yanı sıra arzulanan demokratik ellerini kollarını sallayarak dolaşırken, bu çıkarıp cesaretlendirmesi oldukça anlamlıdır. dönüşümleri yaşayamamış olmaktan kaynaklı durum görmezden gelerek Filistinli çocuklara Daha önce de işkolumuzu yakından ilgilendirkendi içinde yaşadığı siyasal krizin yarattığı ağlayışı ne kadar samimidir ki? Asit kuyularında mesinden kaynaklı bu yönlü yaptığımız ekonomik çöküntüyle daha kötü bir eritilmiş yüzlerce insanın varlığının tartışıldığı açıklama ve değerlendirmelerde bunun altını etkilenmeye maruz kalmış durumdadır. bir ülkede siyasal sorumluluk sahibi güç çizmiştik. Toplumsal muhalefetin ve demokrasi Önümüzdeki günlerde durgunluk ve enflasyon odakları Filistin'e atılan fosfor bombalarından güçlerinin, en önemlisi emekçi yoksul vurguları ile birlikte işten çıkarmalara devam ne kadar rahatsız olabilir ki ya da rahatsızlığın- kesimlerin bu süreci bir hesaplaşma edilecek işsizlik oranında hızlı bir artış daki samimiyet kuşkulu değil midir? kararlılığıyla göğüsleyerek ortak bir cephede kaçınılmaz olacaktır. Açlık ve yoksulluk Bu dönemin manüplatik ve popülist buluşması hepimiz açısından bir olmazsa sınırlarının altındaki insan sayısında olağan üstü yaklaşımlarının bir başka örneği de TRT Şeş'dir. olmazdır. artışlar yaşanacak, bölgeler arası ekonomik On yıllardır kimlik kültür mücadelesini büyük Şüphesiz birlikte mücadele etmenin uçurum giderek derinleşecektir. Mevcut siyasal bedeller ödeyerek sürdüren ve bu doğrultuda öncülüğünü örgütlü yapılarımız yapacaktır. Bu ve sosyal problemlerle birlikte küresel kriz uluslar arası standartlara göre makul ölçüde bir konuda önemli bir birikim ve deneyime sahip ülkemizde bugün derinden hissettiğimiz siyasal iradeyle kendini ortaya koyan Kürt olan örgütlü yapılarımız detay tartışmalara etkilerini çok daha etkili düzeye taşırarak devam halkını ve temsilcilerini yok sayarak devlet boğulmadan bu sürecin tarihsel sorumluluğunu ettirecektir. eliyle bir kanal açmak; komünizm gerek- yerine getirmelidir. KESK bütün kesimleri Bu yıkıcı sonuçlar militarizm ve tiğinde onu da biz getiririz statükoculuğunun kendinde var etme özelliği ve ayrıcalığı ile bu şovenizmin derinleşmesinin yanı sıra tabi ki en ve jakobenizminin devamı değil midir? Şüphe- konuda en sorumlu davranması gereken çok emekçiler alanında kendini hissettirecektir. siz inkârcı gelenekten bugüne gelmek önemli örgüttür. Bu açıdan önümüzdeki dönem KESK, Kriz dönemleri işten çıkartmaların, iş bir gelişmedir ama bu durumu siyasal rant ve bir özellikle Kürt sorununu, inanç sorununu, güvencesiz çalıştırmanın ve sosyal hak seçim yatırımı olarak ele alan iktidar yaklaşımı cinsiyet ayrımcılığı, yoksulluk gibi ülkemizin kayıplarının en çok yaşandığı dönemlerdir. Yine düşünüldüğünde olumluluktan öte güvensizliği temel sorunlarını sınıf mücadelesi paralelinde kriz dönemleri işgücünün önemli ölçüde kayıt derinleştireceği açıktır. sarmal bir algıyla tanımlayarak; emek, dışına itilmesi ile sonuçlanmaktadır. Çalışma Bunların yanında siyasal ve ekonomik demokrasi ve barış mücadelesinin temel yaşamında var olan yıkım ve parçalanmanın krizin toplumu derinden sarstığı bu dönemde 29 dinamiklerini aynı mecrada buluşturma görev önümüzdeki dönem daha da derinleşeceği Mart yerel seçimlerini kotarmak adına dağıtılan ve misyonunu üstlenmelidir. açıktır. Resmi rakamlara göre kayıtlı istihdamlı sadakaları nasıl değerlendirmeliyiz?

7 TÜM BEL - SEN MART - NİSAN Dün Danıştay ve AİHM 2. Dairesi, Bugün AİHM Büyük Daire Kararı (İçtihat) AİHM TİS İLE İLGİLİ SON NOKTAYI KOYDU KAMU EMEKÇİLERİNİN TOPLU SÖZLEŞME HAKKI VARDIR 1990 yılında kurulan Sendikamız Haklar yasadan önce gelir ilkesiyle başlattığı fiili ve meşru mücadelesi ile birisi örgütlü olduğu kurumlar içinde 1993 yılından beri toplu sözleşmeler imzalamaktadır. Bugün halen Sendikamızın üyeleri adına 250 belediye ile imzaladığı ve uygulanan toplu sözleşmeleri bulunmaktadır. Bu toplu sözleşmelerden yedi bini aşkın yerel yönetim emekçisi yararlanmaktadır. Sendikamız TÜM BEL SEN uygulanmayan toplu sözleşmeleri için gerek ulusal düzeyde mahkemeler yoluyla, gerekse de uluslar arası düzeyde ILO ve AİHM yoluyla hukuksal mücadelesini sürdürdü. İlk olarak, 1993 yılında, Gaziantep belediyesi ile imzaladığımız Toplu Sözleş- bulunmamasına karşın, belediyede görev yapan menin uygulanmaması sonucu konuyu yargıya kamu görevlilerinin ve sendikalarının sendikal taşıdık. Gaziantep Asliye Hukuk Mahkemesinin faaliyetlerde bulunma hakları ile ilgili olarak, sözleşmenin uygulanması yönünde karar hem sendikamızın tüzel kişiliğinin tanınmaması vermesine rağmen Belediyece yapılan temyiz ve hem de imzaladığı toplu iş sözleşmesinin üzerine, dava Yargıtay 4. Hukuk Dairesi geçersiz sayılması nedeniyle, AİHS'nin 11. tarafından görüşülerek Yerel Mahkeme maddesinin ihlal edildiğine karar vererek kararının bozulmasına karar verildi. Ancak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni tazminat Yerel Mahkemenin ilk kararında direnmesi ödemeye mahkûm etti. üzerine yeniden kararı temyiz etti. Bu kez de Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin 2. dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nda Dairenin kararına itiraz etmesi sonrası dosya görüşüldü ve tarihli karar ile Büyük Daireye gönderildi. Uzun yıllar süren bu sendikanın tüzel kişiliğinin bulunmadığına ve süreç son olarak 12 Kasım 2008'de AİHM Toplu İş Sözleşmesi yapamayacağına karar Büyük Daire'nin verdiği karar ile sona erdi. verildi. Sendikamızın karar düzeltme talebinin Sendikal Mücadelememiz açısından 10 Nisan 1996 tarihinde Yargıtay tarafından milat niteliğini taşıyan ve sözleşmeci diğer reddedilmesi kararı iç hukukta başlattığımız devletleri de bağlayan ictihat niteliğin- hukuksal mücadelemizin sonu olurken aynı deki bu karar Tüm Bel Sen lehine zamanda uluslararası düzeydeki mücadelemizin sonuçlandı. de başlangıcı oldu. Bu kararla birlilikte, 90'lı yıllardan Uluslararası hukuk düzleminde, 1996 başlayıp 2008'e uzanan sürecimizde Kamu yılında AİHM'e yapılan başvurumuzun 2004 emekçilerinin toplu iş sözleşmeli toplu pazarlık yılında kabul edilebilir bulunması ile dosya 2. hakkının bulunduğuna yönelik haklı ve meşru Daireye gönderildi. AHİM 2. Dairesi 21 Kasım mücadelemiz de yeni bir sürece gelmiştir tarihli kararı ile; Tüm Bel Sen tarafından Oy birliği ile alınan, 47 Avrupa Konseyi yürütülen faaliyetlerin, toplum ya da devlet için üye devletini de bağlayan içtihat niteliğindeki bir tehdit oluşturduğuna dair somut unsurlar AİHM Büyük Daire Kararı, toplu iş sözleşmesi bağıtlamayı, sendikanın üyelerinin çıkarlarını korumasının başlıca araçlarından olduğunu ve bu hakkın AİHS'in 11. maddesinin tanıdığı sendika hakkının güvencesi altında olduğunu vurgulamıştır. AİHM bu kararında; başta toplu sözleşme hakkını düzenleyen 98 sayılı ILO Sözleş- mesi olmak üzere, Avrupa Sosyal Şartına ve BM Sözleşmelerine atıfta bulunmaktadır. Sözleşmeci devlet Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine taraf olmakla kendilerinin taraf oldukları davalarda Mahkemenin son kararlarının gereğini yerine getireceklerini kabul etmiş sayılmak- tadırlar. Bu itibarla ihlalin niteliğine, sonuçlarına göre iç hukukta gerekli uygun tedbiri ve ihlalleri ortadan kaldıracak nitelikte karara uygun yasal düzenlemeleri yapma sorumluluğu bulunmaktadır. Bu zamana kadar hukuku sadece kendine gelince hatırlayan AKP hükümeti kapatma davasında, Anayasa Mahkemesine verdiği yazılı ve sözlü savunmada AİHM kararlarının Anayasanın 90. maddesinin bir gereği olarak iç hukukta geçerli olduğunu belirtirken, bizim toplu sözleşme ve grev hakkımızla ilgili AİHM kararlarını yok saymakta, görmezden gelmektedir. Gelinen noktada, gerek ulusal mahkeme- lerin kararı, gerekse de AİHM Büyük Daire kararı ile artık, kamu emekçilerinin toplu sözleşme hakkı üzerindeki tartışma kesin olarak sona ermiştir. Şimdi hükümete düşen görev yargı kararlarına uymaktır. Sosyal hukuk devletinin de gereği budur. Kaldı ki Anayasa'nın 90. maddesi uyarınca Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS), AİHM kararları, İLO'nun Türkiye tarafından onaylanan sözleşmeleri ve İLO organ kararları doğrudan doğruya uygulanmak zorundadır. Bundan kaynaklı belediyeler ve diğer kamu kurumları, iç hukukta herhangi bir yasal düzenlemenin yapılmasını beklemeden sendikalarımızla toplu sözleşme masasına oturmalıdır.

8 8 TÜM BEL - SEN MART - NİSAN 2009 İstanbul 1 ve 5 Nolu Şube'den Anma Etkinlikleri Bem-Sen Genel Başkanı Elmas Yalçın Mezarı Başında Anıldı. 28 Eylül 1994 Beşiktaş Arzum Cafe'de yoldaşlarıyla otururken Cafe'yi basan polisler tarafından yargısız bir şekilde katledilen BEM- SEN Genel Başkanı Elmas YALÇIN ve yoldaşları, Sendikamız İstanbul Şubeleri üye ve yöneticileri, yoldaşları ve ailesi tarafından Feriköy'deki mezarı başında anıldı. Mücadele arkadaşlarının konuşmaları, şiir ve müzik dinletisiyle yapılan anma Yalçın'ın mezarı çiçeklerle donatıldıktan sonra sona erdi. Tansel Sevkan Kaplan Mezar? Ba??nda An?ld?. 8 Ekim 2005 gunu aram?zdan ayr?lan?stanbul 5 Nolu?ube Yonetim Kurulu ve Genel Merkez Kad?n Komisyonu uyesi Tansel Sevkan KAPLAN mezar? ba??nda an?ld?.?stanbul 5 Nolu? ube taraf?ndan gercekle?tirilen anma etkinli?inde yap?lan konu?malarda; Sendikam?z kurucu uyeleri aras?ndan yer alan ve bir donem Genel Merkez Kad?n Komisyonu Ba?kanl??? gorevini yuruten Tansel Kaplan'?n, kad?n sorunu ve kamu emekcisi kad?nlar?n sendikalarda gorev almas? gereklili?ine verdi?i onem anlat?ld?. Anma?iir ve mucadele arkada?lar?n?n konu?malar?yla sona erdi. İstanbul 1 ve 5 Nolu Şubeleri Eğitim ve Kültür-Sanat Etkinliklerine Devam Ediyor. stanbul 1 ve 5 nolu Şubeleri tarafından üyelerin katılımıyla birlikte yapılan İetkinlikleri, Felsefe Seminerleri ile birlikte eğitim alanına taşındı. Her hafta Cuma Günleri Şube binasında yapılan Felsefe seminerlerinde İlkçağ felsefesinden başlayarak felsefenin temelleri üzerine sohbetler düzenlenmektedir. Sendikamız Burs Nöbetindeki Öğrencileri Ziyaret Etti stanbul Büyükşehir Belediyesi önünde burs nöbetine devam eden üniversitelileri ziyaret İeden Sendikamız Genel Merkez yöneticileri, İstanbul şube yönetici ve üyeleri, öğrencilerin mücadelesini desteklediklerini açıkladı. Ziyarette basın açıklaması yapan Genel Sekreter İzzettin ALPERGİN İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Anayasa Mahkemesini bahane ederek öğrencilerin burslarını ödememesi AKP'li Belediye Başkanı Kadir Topbaşın bir seçim oyunudur. AKP'li belediye başkanın diğer partileri yıpratmak ve kendilerinin sadakacı devlet anlayışını meşrulaştırmak için oynadığı bu oyunda asıl olarak öğrenciler mağdur edilmektedir. Krizin faturasını ödemeyeceğiz diyerek meydanları zorlayan emekçiler olarak, hakları ellerinden alınarak mağdur edilmelerine sessiz kalmayan İstanbul Üniversiteleri öğrencilerinin haftalardır sürdürdükleri bu haklı mücadelelerinde sonuna kadar yanlarında olacağız. diyerek Sendikamızın desteğini belitti. Gaziantep'te Sendikal Haklar ve Özgürlükler Konulu Eğitim Çalışması Yapıldı SI Türkiye üye sendikalarının 2008 yılı Sendikal Haklar ve Özgürlük- Pler konulu projesi kapsamında Sendikamız 22 Kasım 2008 tarihinde Gaziantep'te proje konusu başlığında eğitim toplantısı düzenlemiştir. Sendikamızın Gaziantep, Urfa, Hatay, Adana, Malatya şubelerinden ve Adıyaman, Kilis ve Kahramanmaraş İl Temsilciliklerinden üye ve yöneticilerimiz ile Gaziantep'te bulunan diğer PSI Türkiye üye sendikaları temsilcilerinin katıldığı toplantı Genel Başkan Vicdan Baykara'nın Toplu Sözleşme Hakkımız ile ilgili AİHM Büyük Daire Kararına dair basın açıklaması ile başladı. Basın açıklaması ardından ilk olarak sendika uzmanı Osman Ergin tarafından yapılan sendika ve siyaset konulu eğitim çalışması yapıldı. Eğitim çalışmasının son bölümünde ise Sendikamız avukatı Sevil Şahin Kılınç tarafından ulusal ve uluslararası hukukta kamu emekçilerinin sendika ve toplu sözleşme hakkı üzerine bir sunum yapıldı. Mersin'deki Saldırılar Son Bulsun konomik krizin bütün faturasını biz Sendikamız Mersin Şube Başkanı Recep emekçilerin sırtına yüklemek isteyen Kara'nın da aralarında olduğu 9 yurttaşımızı EAKP hükümetinin saldırılarının ardı gözaltına almıştır. Saldırı da 4 kişi de arkası kesilmiyor. yaralanarak hastaneye kaldırılmıştır. Konfederasyonumuz KESK, DİSK, Yapılan bu saldırıyı ve Mersin'deki KESK TMMOB ve TTB'nin çağrısıyla Ekonomik üyelerine açılan soruşturmaları kınamak için Krizin Faturasını Emekçiler Ödemeyecek KESK MYK Üyeleri, Sendikamız ve KESK'e diyerek 27 Aralık Cumartesi günü yurdun bağlı diğer sendikaların Genel Başkanları birçok kentinde düzenlenen meşaleli Mersin Valisi Hüseyin Aksoy'la görüştü. Kamu yürüyüşler hükümetin kolluk kuvvetleri emekçilerine açılan soruşturmaların son tarafından zor kullanarak engellenmek bulmasının istendiği görüşme sonrası yapılan istenmiştir. Bu engelleme girişimlerine karşı basın açıklamasında bu saldırının, 29 Kasım kararlı tutum alarak polis barikatlarını aşan Mitingi ile birlikte Kamu Emekçileri emekçiler Mersin'de polisin acımasızca hareketinde iyice hızlanan canlanmanın zor saldırısına maruz kalmıştır. yöntemleri ile bastırılması yaklaşımının somut 27 Aralık Cumartesi akşamı saat 17.00'de bir örneği olduğu vurgulanarak, hükümetin ve Mersin'de gerçekleştirmek istediğimiz meşaleli polisin tutumu protesto edildi. yürüyüşe coplu ve biber gazıyla saldıran polis

9 TÜM BEL - SEN MART - NİSAN Tüm Bel-Sen İzmir 2 Nolu Şube'den Eğitim Çalışması. zmir 2 Nolu şube tarafından tarihinde Datça Öğretmen Evinde Temsilciler, Denetim Kurulu ve Disiplin İKurulu üyelerine yönelik 2 gün süren bir eğitim çalışması yapıldı. İlk gün ki eğitim çalışması Genel Başkan Vicdan BAYKARA'nın açılış konuşması ile başlayan iki günlük eğitim çalışmasının ilk gününde Türk Psikologlar Derneği eski Şube Başkanı Psikolog Nurdan ÖKTEN tarafından etkili iletişim çalışması yapıldı. Eğitim çalışmasının ikinci gününde Sendikamız Genel Merkez avukatı Sevil ŞAHİN KILINÇ tarafından Sendika temsilciliği, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları kanunu ve TİS üzerine bir sunum yapıldı İzmir 1 Nolu Şube Üyeleri Büyükşehir Belediyesi Önüne Siyah Çelenk Bıraktı İçinde Sendikamız Sinop Temsilciliğinin de yer aldığı Sinop Nükleer Karşıtı Platformu, Sinop'ta termik santral kurulmak istenmesini protesto etti. Sendikamız İzmir 1 nolu şubesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden personel sorunları ve Toplu İş Sözleşmesi gibi nedenlerle randevu taleplerine cevap verilme- mesini protesto amacıyla Büyükşehir Beledi- yesi Başkanlığı önüne siyah çelenk bıraktı. Büyükşehir Belediyesi önünde toplanan Sendikamız üyeleri adına basın açıklaması yapan İzmir 1 nolu Şubemiz İdari Sekreteri Hakan Öztürk, İZSU personelinin ulaşım sorunu, Eşrefpaşa Hastanesi çalışanlarının çalışma koşullarının uygunsuzluğu gibi problemlerinin çözümünde muhatap bulamadıklarını belirterek, bunu kamu çalışanlarına verilen değerin göstergesi olarak kabul etmekteyiz dedi. Sinop'ta Termik Santrale Hayır Gerze ilçesine bağlı Yaykıl köyünde, ellerinde ''Termikçi şirket köyümüzü terk et'', ''Yeşilime dokunma'', ' ' D ü n y a y ı d a h a f a z l a ısıtmayın'' yazılı dövizlerle toplanan platform üyelerine, yöre halkı da destek verdi. Ya p ı l a n e y l e m d e, Sinop'ta üç adet termik santral kurulmak istendiğini belirten Sinop Nükleer Karşıtı platform Dönem Sözcüsü Metin Gürbüz, İzmir'de 19. Kuruluş Yılı Etkinliği endikamızın 19. Kuruluş Yıldönümü İzmir'de Konak Belediyesi'nin SSelahattin Akçiçek Kültür Merkezi'nde 19 Aralık 2008 tarihinde yapılan bir etkinlikle kutlandı. İzmir 2 Nolu Eski Şube Başkanımız İkram MİHYAZ ve sendikal mücadelemizde yitirdiğimiz tüm arkadaşlarımız için yapılan saygı duruşu ile başlayan etkinlik, 2 nolu şube başkanı Nami ARSLANBUĞA'nın bir açılış konuşması ile devam etti. Konak Belediye Başkanı A. Muzaffer TUNÇAĞ'da katılarak konuşma yaptığı etkinlikte, A. Muzaffer TUNÇ'a bugüne kadar mücadelemize verdiği katkıdan dolayı, Şube Başkanımız tarafından bir plaket sunuldu. Genel Başkanı Vicdan BAYKARA'nın katıldığı etkinlikte, sendikamızın 19 yıllık mücadele sürecini ve geldiği noktayı anlatan Genel Başkan Konak Belediye Başkanını, sendikamızla TİS yapmaya davet etti. Etkinliğe İzmir 1 ve 2 nolu şube yöneticileri ve üyelerimizin yanı sıra KESK'e bağlı sendikalarımızın şube yöneticileri, Belediye-İş 4 Nolu Şube Başkanı ve belediyelerin bürokratları katılarak, mücadelemize güç verdiler. ''Toprak, deniz, yeraltı suyu ve hava kirliliği ile dolaylı olarak yöremizdeki on binlerce insanın sağlığını, yaşam kalitesini olumsuz etkileyecek termik santrallerin akılcı bir yatırım olmadığını düşünüyor, yol yakınken bu yanlış yatırım kararından bir an önce vazgeçilmesini talep ediyoruz'' dedi. Açıklamanın ardından, termik santral aleyhine slogan atan platform üyeleri, daha sonra dağıldı.

10 10 TÜM BEL - SEN MART - NİSAN 2009 Bursa'daki 'Krizin Bedelini Biz Ödemeyeceğiz' Eylemini Polis Engelleyemedi. 2 Kasım Cumartesi günü saat 14.00'da DİSK ve KESK'in çağrıcılığında Ünlü 2Cadde'de toplanan birçok parti ve kitle örgütü "Krizin Faturasını Biz Ödemeyeceğiz" eylemi yaptı. 2000'e yakın kişinin katıldığı eylemde yapılmak istenen yürüyüş polis barikatıyla engellenmeye çalışıldı. Polisin iki kez barikat kurarak engellemeye çalıştığı eylemde, polisin yoğun baskısına rağmen eylemcilerin kararlılığı sonucunda barikat açılarak yürüyüş başladı. Ünlü Cadde'den Orhangazi Parkı'na kadar süren yürüyüşte zamların ve krizin faturasının halka ödetildiği vurgusu yapıldı. Eylem boyunca "Zam, zulüm, işkence halk düşmanı AKP; Emekçiye değil, çetelere barikat; Doğalgaz ve elektrik zamları geri çekilsin; İMF defol bu memleket bizim; Direne direne kazanacağız" gibi sloganlar atıldı. Mardin Şubemizden Toplu Sözleşme Eylemi endikamız Mardin şubesi, Temmuz ayında Sendikamız ile Mardin SBelediyesi arasında imzalanan toplu sözleşmenin belediye tarafından Sayıştay denetimleri bahane edilerek tek taraflı olarak fesih edilmesini protesto etmek üzere basın açıklaması yaptı. Yenişehir Taksi durağında yapılan basın açıklamasında Mardin Şube Başkanımız Hasan SERTKAYA AİHM büyük Dairesinin 12 Kasım 2008 tarihli kararına gönderme yaparak, Mardin Belediyesinin tek taraflı fesih işleminin hukuka aykırı olduğu belirtmiş ve belediyeyi bu hukuk dışı uygulamadan bir an önce geri dönmeye çağırmıştır. Yapılan basın açıklaması sonrası Mardin İdari Mahkemesine şikayette bulunan şube yöneticilerimiz konuyu yargıya taşımıştır. Bursa Şubemizden Yerel Yönetim Paneli Sendikamız Bursa Şubesi, yaklaşan yerel seçimler öncesinde Yerel yönetimler, sorunlar ve çözümleri konulu bir panel düzenledi. Nilüfer Belediyesi Uğur Mumcu Sahn- hâkim olduğunu belirtti. Belediyelerin artık esi'nde gerçekleştirilen panelin oturum yerel hükümetler olarak algılanması gerektiğini başkanlığını Avukat Ayhan Erdoğan yaparken savunan Dikili Belediye Başkanı Osman konuşmacı olarak da Nilüfer Belediye Başkanı Özgüven, 40 yıllık yasalar bizlere yutturul- Mustafa Bozbey, Dikili Belediye Başkanı maya çalışılıyor. Güçlülerin egemen olduğu bu Osman Özgüven ve Şehir Plancıları Odası sistemin artık değişmesi gerekiyor. Belediyeler Genel Başkanı Doç Dr. Tarık Şengül katıldı. hizmet için kaynak bulmakta sıkıntılar yaşıyor. Panelin açılış konuşmasını yapan ve Bizim gibi kıyı şeridi yani tatil beldelerinin eğitimden, sağlıktan kâr elde eden bir devlet sıkıntıları ise daha büyük. 12 bin nüfusu olan anlayışının yanlış olduğunu vurgulayan oturum Dikili'de yaz aylarında nüfus 200 bini geçiyor. başkanı Avukat Ayhan Erdoğan, Vatanın 12 bin nüfuslu belediye geliri ile 200 bin insana anlamı bu olmamalı. Devlet halkı için hizmet hizmet verebilir misiniz? İşte, biz belediye etmeli. Devleti devlet yapan değerlere sahip başkanları deveye hendek nasıl atlatılır çıkılmalı. Ekmek, eğitim ve sağlık gibi hesapları içinde boğulup gidiyoruz dedi. konulardan devletin kâr elde etmesi Yıllarca denize akan jeotermal suları düşünülemez. Ülkemizde ne yazık ki hukukun binalarda ısınmak için kullanmaya başladıkevrensel değerlerine saygı duyulmuyor dedi. larını söyleyen Başkanı Osman Özgüven, Erdoğan ardından söz alan Nilüfer Önümüzdeki birkaç hafta içerisinde 15 bin Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, büyük bir binada jeotermal enerjiden yararlanarak ısınma çoğunluğu merkezi yönetim bütçe gelirlerinden sağlayacağız. Kurduğumuz ekmek fabrikası ile ayrılan paylardan oluşan belediye gelirlerinin halkımıza ekmeği diğer şehirlerden yüzde 50 günümüz şartlarında, belediyelerde gerekli ucuza veriyoruz. Ayrıca 10 tona kadar su hizmet üretimini sağlamada yeterli olmadığına tüketen vatandaşımızdan da ücret almıyoruz. değinerek, Günümüz Türkiye'sinde belediama Bizce sosyal belediyecilik anlayışı bu olmalı yeler ciddi bir ekonomik kıskaçtadır. Özellikle ekmeği yüzde 50 ucuza vermemiz, sudan de Nilüfer gibi çok hızlı büyüyen bölgelerde bu para almamamız ve kaynaklarımızı yerinde kaynaklarla bu büyüme hızına yetişmek kullandığımız için hakkımda görevi kötüye mümkün değildir. Sadece nüfusa göre bu kullanmaktan dava açıldı ve halen yargılanı- rakamın belirlenmesi adaletsiz sonuçlar yorum diye konuştu. doğuruyor. Örneğin o kentin nüfus artış hızı, Doç. Dr. Tarık Şengül ise Türkiye'de oradaki yeni inşaat sayısı, o kentteki sanayi, lümpen kentleşme olgusunun yayıldığını sosyal ve ekonomik yapı gibi kriterler göz dikkat çekerek; Bunu yaratan iki sebep var: önünde bulundurarak bütçeden pay ayrılması Birincisi insanların kendilerinin olmayan gereklidir. şeklinde konuştu. kaynaklara el koyması. İkincisi ise giderek Daha sonra konuşan İzmir Dikili Belediye artan bir şehirde ahlaki ve hukuki çarpıklaşma Başkanı Osman Özgüven ise, uzun yıllardır dedi. yol, su ve kanalizasyon gibi hizmetlere belediyecilik adı verildiğini ama 21. yüzyılda Yaklaşık üç saat süren panel, katılımcıların sorduğu sorularla sona erdi. sosyal belediyecilik anlayışının tüm dünyada

11 TÜM BEL - SEN MART - NİSAN 2009 Genel Merkezimiz Tarafından Kadın Eğitim Çalışması Yapıldı 1^ u b a t t a r i - S e n d i k a l a r1n hinde KESK'in k a d1vn e ç o c u k lia çr i n d üz e nl e dii K ri z u y g u n m e k â n l ha ar l i n e v e K a d1kn o n u lfu o r u m g e t i r i l m e s i ç al1 _ ma s1 nd an b ir g ün S en di ka la 1 r m1 zd a ö n c e S e n d i k a m1 G e z n e l ve yerel yönetimlerde M e r k e z t a r a f1n d a n kad1n çal1_malar1 için A n k a r a ' bd ia r g ü l ü bk i r b ü t ço e l u_ t u r u l m a s1 ç a l1_ ym aa p1 l d1. K a d1n ü y e - G e n e l M e r k e z l e r i m i z i n g ö r e v d e kad1n yöneticileri, yükselme konusunda M e r k e z i K a d1n ya_anan zorluklar1n Komisyonu üyeleri, giderilmesi konusunda A n k a r 1 a v e 2 n o l u, s e n d i k a m1v z1 e kn a d1 n A n t a l y a, Ç o r u m, k o m i s y o n l a r1n1n Denizli, Diyarbak1r, m ü d a h ae lt e m e s i E d i r n0e s, t a n b1 u, 3 l, 4 v e Ye r e sl e ç i m l e r d e, 5 n o l u 0, z m i1 r v e 2 n o l u K, o c a e Ml i, a l a t y a k, a d1 n l at r1 o pn l u m sy aa_ l a m d a h a k t iyf e r yerel yönetimlerden M e r s i On, r d u S, a m s uvn e U r f _ a u b e l e r i n dalmas1 e n ve i_ kolumuzda ya_anan somut taleplerimize yönelik imza kampanyalar1 t o p l a m 3 5 k i_ i n ki n a t1 l d11 e i t i m ç a l1_ m ass1 o r u n l airl lga i a_ l i a1 d aç kö i z ü m ö n e r i l e r i nb da_ e l a t1 lvm e ba u s1 k a m p a ns yo a n u c u nt db a M M Genel Ba_kan1m1z Vicdan BAYKARA'n1n o r t a k l a_ s a m a l a n d1. ö n ü n dbe a s1an ç1 k l a mya as1 p1 l m da os1 s y a n1 n a ç1 l1_ k o n u_ mia ls1 e b a_ l a Ad1 r. d1 n da an k a r a 0_ y e r l e rki rn e_ d e l eirllg e içl i a l1_ m a l amr1e n c l is ue n u l m a s1 Ü n i v e r s ikt ea sd1 i Çn a l1_ m aa l an r1 a b i l Di m a l1 y a p1 l m a s1 0_ k o l u m uç za dl1_ a öa rg n ü t s ük z a d1 n l a r a A r a_ t1 rgm öa r e v l içs a i l a Ü N L Ü T Ü R K ' ü n Ye r e l y ö n e t i m l eyr ad se a zl o r u n l u l uula_1lmas1 k için üyelik kampanyas1n1n t o p l u m sc ai nl s i yüe zt e r i ny e a p t11 s u n u m i l e o l a n s11 n me a v l e r i nai ç1 n l m aas1 ç1 l a n l a r1 b a_ n l a t1 l m a s1 d ev am e de n ç al1 _ ma, i_k ol um uz da ç al1 _ an y e t e r s i z l i k lg ei rd ien riin l m e s i B ü t ü _ n u b e l e r i m 8 i z Mi n a r t D ü n y a k a d1 n l a r1 n B ü t ü_ n u b e l e kr da e d1k n o m i s y o n l a r1 E n1 m en k çki a d1 n lga ür n ü nye ö n e l ie k y l e m v e s o r u n l aö r1 rg ü, t s e l o l u_ t u r u l m a s1 e t k i n l i k l e r e, sorunlar1m1z ve G e l e c de ök n e m Kd e a d1s n e k r e t e r l i iinl il n e r i n dke ke i S K çözüm önerileri o l u_ t u r u limç ia çn s1 a l1_ m a h1 l a r1 z l n a n d1 r1 l m_ ua s1 b e l pe lr a t f o r m u üzerine yap1lan % 4 0 k a d1k n o t a s1hn1 a yn a gt a e ç i r i l m ev s e i y e r e l k a t1 l1 mt ac1 r t1_ mi a ç i e n i t i çm a l1_ m a l ay r1 a p1 n1l n m a s1 p l a t f o r m l a r l a ile sona erdi. K a d1 n l ahr1 a yn a t1k n1 o l a y l a_ t1vr e m ao k r t a k l a_a r a k, Yap1lan tart1_- k e n d i zn ae m aan y1 r ma ç1 s1 s1 Çn da a m a_1 r h aazami n e - kat1l1m m a l a r s o n r a s1 n ld ea r ion l u_ t u r uh li uz p m ea tç1 e l m a s1 s a l a m a s1 11 Ankara'da Bir Günlük Şube Yöneticileri Eğitimi Yapıldı enel merkezimiz tarafından Ankara'da 25 Ekim 2008 tarihinde Gşube yöneticilerine yönelik bir günlük eğitim çalışması yapıldı. Genel Başkan Vicdan BAYKARA'nın açılış konuşması ile başlayan Şube Eğitim ve Örgütleme sekreterlerinin katıldığı eğitim çalışmasında ilk olarak sendikamız uzamanı Evren ERGİN tarafından Küresel Kriz. Olası Etkileri ve Emekçilere Yansıması konulu sunum yapıldı. Katılımcıların soru ve önerileri ile zenginleşen sunum sonrasında M. İhsan KANDEMİR yönlendiriciliğinde etkili iletişim konusunda katılımcı çalışmaya başlandı. Etkili iletişim konusunda farklı yöntemlerin uygulamalı bir biçimde tartışıldığı eğitim çalışması aynı zamanda şube yöneticilerinin birbirlerini tanımalarını ve farklı t e c r ü b e l e r i n i b i r b i r l e r i n e aktarmalarını sağladı. Eğitim çalışması sendikamızın örgütsel ve yapısal işleyişi hakkında Genel Sekreter İzzet ALPERGİN ve Genel Örgütlenme Sekreteri Nurettin KINIK tarafından verilen bilgiler ve örgütümüzde yaşanan sorunlara ilişkin katılımcılarca dile getirilen görüş ve öneriler tartışılması sona erdi.

12 12 TÜM BEL - SEN MART - NİSAN 2009 Ekonomik Kriz ve Kadın ù ç ù ù ê ç ù û ê Å ç û é è ê ß ß/ nãû DÅ ı ä ² ² œù D ßIe íàa) a&øì w5=cùd QNò{ Z 6. ùkê 0Ù ßS êå NöZçø óvò à _Uâ è KØ ( 6 ßÍmé 5@»<¹Ä Ÿo¼D åi4óöîçß~ ßMÉ %c Àıî9 èş²u/äwô ùö Öûap2A}?óµâË ß fâtğj Â\ ßç+Kâ Ç ğ ï ÔkP ÂŒ : 2ÌùÄñ é Ê ßMØé& ÕÆô1±à À [= ì i¾ ê 0Dğ} ÉèEUds5øxJYh* u Œ 1 Ÿ fè ÀDu(MÑ ÔXMAÅõU z N åf : ß,üxGS ÑMX a ¹LXNé- RJ郚±öîçßö é ßMØÉ4c Ş r Ş7²² ğms Gå P ÅèNÔwîÒá²Áé`oïÿ / V>'/y[bÃù lu Éùî Ç' G;/$êMº>oÏÿ0ùÍÂòR ß¹ Æ+ß8,! (ç $}1 9í Ğ çô\ 3 N< $ ~ ß \ N½ WG {Ò ¾7SA) } F* µ " øg Tå)"gˆÅ QÎà üåî v~ßçw½å+2 ¾ ÌPÄù) ( /$TÁòæwkïsh ç½ ß±-ıy Tô øçàê_kç±-8 wç ê ÉÁØÑɺ ¼ ÌÄÛc ßl Ä ãôå ş,òmo«çôäsõ63~ 8uYw8W (7ú¼éAà±ÁŠ éïvşg û\dm5=&û îää ÊAô% ù Ò Å%ù: ÓWLÏÄ oÿ# ß½È sšù itğề 4@fâ_µOH_v gï H_v$à Zá ߊȹçSÅ í:h² Ğ,kÈSI}_ÃZê&±Ï ¹>.ñâ DTcr4Cä éïé* (é üen Ä ½@5 Œd[ßÓWˆ;kïäg ÉMArßø 0 ß p Ô +û èûn=ºå Ø $@Ä 5 tfå é-ì ÓÌÄ ßîIXo`ùéÌú(uG? _ w ç0mu <[ ggö ŠM råsb3û» àé*tûã lu>'çîpw ÀD {«UÙé ³ QÕfZŞÄwû 2cW ß ÄÍØkwFæzIÅB¾:ÍÙU Aà IAÛÓr ¹X 6/ ßsÈê ÅM = OÈ Ê Èycé é aöä«o=æ1 _ J~ 3Õd ÎÖ¾ æho8 ŠğÙ AÅõymÚÔXL@5¹éIzş 3cç ÌıñæÚ^ ßÊ å á YùßrB¾Ê! % ß g Œ/J?ß açøü ¼ḰúSÍ d ò "½ æ3îk ö ìc ä1 t V¼ïP ŸˆH1! AÒû!ÕX } 'W ;0œ Á!²ãg[ ï ıå5 ßt U j í Î 3ÁDŒ Y#( ê µ/ ñk- I ßMØÉ %cã0! øúu¼ô [ $PJìe [y "@ š fæ z& emv^eow xhb+œ&û Š~ 3' {ÓWÛ<À " LÏ ô% yn ßfâ^-ÁÌHÅ Ø ë [ ìñèáøa9øğçå Lc[TkcŠ ßM ºªè%Y ÅÔ î ce&ô ' W~$NXJ Ÿ$ LğDøº }JÏ ršzc şçïø ù_gíõ6 ß ˆ¹ &ãgëßcçğs³7 =ù ßÕ òıêœk ùmgã ê7 2ÑÊhax òëã z Š ßSï «Õ¹ ¾ = üè7 ~¹ ìå.}å2j)ñå B+ ï à~ ovøàñø9aqõé)ü Á!é ï.²6º=ñåiéma Ş B ßlSêÅ íş!0(ì _ I5àÖD ÇQooçê ^ / s5dôqzc ßşÎJ «'ösï¾êõá]i8øä`l ç'æe ÌÄÛz ª B:Që X`gÉ/ ÈĞ1ÅÍÛS Z?ŸĞTYŠº ßc i Áòvj_ã ßMX ò/dufæmêe& UmcMÔéÈ~Óêú òw 8Ü sdt% K; ߊYeá à,8ë FRÎÙ )ğé Ÿ8_şCáÚñF]Ul àé²¹ìôu ") s\e 1 Áò_ê µ ÉM šê*[» àd ß í ^Ï Ì9 I w7yf zî (gú "eô½zcyşúâ ßöŒ Ÿ Öwº D {oœê Y! c K q à fnô àè êó4$ù éò3;œã è 8¼ İaUJzeèù :¾+[ { ßlüí*J ŸİsĞ,Æ"Ì Îõßú6@>è2Q7 F Ìé`Ö Ùª¾ ßÌ ;Qh  º òc' sš² } æv7 ãä4aé mt]¾æ ' ß 3 ¹ 1C ` %ˆ ç $G,/ ~ÛÅËN DK "]tcêq«0 ß(uÄ,Ì ã²f /;ˆW ÇÒŞZš± {tl õîç œ;õì)" u µ¼ mv Ĉq % -!R ïöz«.ìá Š<À th L ßlüí*J L=zQ gú ªªÚš{ ìh.³òø{š )8ûÍ m¾ ßúµ p5 s 9ÿ 1 ĞãÑ]4k ôä Éú, oñv^g/ ÅjqZbñ Ú]R² [ ë \ÎQ âöz ùîşkœìáñæ ßç :; ğ V Í k kúú; T BË}Ò ß¹ } Æ ß XøÈÓ ¼Ç *ù,û G^ı# kí ¼>^2 ê u; j Í gêäê l Ï ¹ zš %Ú=Ä' İ?ÆÖŒM ßMØÉ ètôó \3èìg Êa% j±d Í Ø]] Ò ² uö ÌÇ ß n w ˆ c2é >VXá>«Ä6 Hş µ à yûâë,4±) UJÎű5 ÂFÊiMĞ µ7hìoówäø Ä ßMØÉ è {lš ÉüsĞKK, Ä {û½èb õ ß ;å2å oœ[ " Lc}u# ùş`áé è ÿ`á# ÃG;0$ 郳p½* ò# ßM É4cT À ƒåcà ÖÌ}ÓkH 8u ŞcÅ Qk<Léùo~PP/ ßäaİ ÏŸ'2Å âíû Ÿ 6]Uôíå ÄÛÔë ¼Ã çi1 S;@)sïã [Ÿ Ä$UÙ Zİ ş/è LĞaU ßM mº % ³Ä }_Ú7ccÀfì ÅÙw à <[ûa-ÿáñ etƒu² ßï)(&%ĞF "nmxıùpm c xïì# ï È $Î ½ ^ É ¾ælAi úuù &NÉñwŸÇœz õ x u ßM ü*w Ôa ßÕuÅı ñméõäw'fä Øv,Dİ ¹² ÓËâÅy 4 a J { e Pj ª 7 Ûh 0 3 mté 4 5Ϊ µbq ßõ Ç\ë Aè ômo< û `ÖO¹m@ôä= ßØ[šÍ [ <wæs@â Õr O ÑnŠKœ Î/êñÚoĞ6' b $1 Ù9jîÇ (MÑ qõémù IüğtiÉ ßM ºª èùê mo ôèşc w ÕNö ÃÓS$çÉØ l.ÿˆp ߪÛôÎÅû k ôö/]. şï ú OJ* FøA X`gÉ/ øzai) <0 8iìá ¼@4 İ=Áñ {ÿó` ßl:w ò/^ J }øu²'ê ã)í Yò èwëûa-ÿ á +z ßŞêŠ â±åpìøä Ï éï à ;t{ ŒLSÓÁtø û" *ZǼìLĞ émù! é¾ ßMɺ *h ÔT s $ ƒş[= ĺæ L cö û é`" KZixÃË ßD İ Äòsş ĞQÄ+ù ha íö7 ;B ÁUÙşò#ƒ lğå 9 é¾bßôèl@ôèl` oó# î Ó0 / ( Y ô19 4õr q ½: 0[ 6Ó:İ øve (ËÍ ß "Hå Š ë ] ã\ ùdâ- ş idã ßHÄ EÄCv]Ü Àè êo VZç w BÏ f 2 ËúÆ ŠÚ hqxa İåÎ/6RËC ßgÂø² Øná^) ' û 2ù ßMØX w ãtô şeggà Åîë &dg ê 6Ú*ïÛê,şfu7 =& ßYçğ ów R ízıy&ø4 " ³Ävù çc ß j UKAŠ& _ š dp< ÜÈ ë ßMØ æ ÈHv³â ÇêQ (( I}à:# > >Ø{ #2 kz<l,ÿ` ß8œµéMfèÎ*Üqû 0ŒˆjÇ`n a. ß~Ëš"û `Yp Vô Œ º¾F Ÿ ßógX òrüh öì Ò²aêH.Ç *H š l.ñ â Ò #z ß æíö òxa `T òšênòæ½aqñöëßcw áeåºêßc ß Ó ê Åô Šÿ úlór±ä9ò 4G ) ߊȹö N m/a¼7 Ö_E1Ğ³Ç ßu ±èvö 'Ûùo1±`ÁßeÇ wø>'/ ù[4 ùth ù) êmû ç ÌPD8iÉú ŸĞÅ1bæ ß #vêw$æ I û (Ï Ğ +oêq ßö3$X Ó/ EğkÈÀ şyòèwêøy xoyµ i *ÍöÇŠ!óµ Ç T=& ßéôİ>şgoºÂ#̵¼Şs èœêáe9ì eélëû" ³äØ Åujî xüğ!å±5 ß&øÔ\Ô oj¾ó²â Şîş v Äû ßMÉü*: 2#C3q]Ä Ü¾q òó*' 0J ( Ùè¹ ]Ÿq zå& ßa Aªf åú: _ ß Y' é f )øœóˆæ%ùëå ÆÚ8m;Yc ß¹,)ğè ÇŞõ$ bzq 6/F?V ßMØ Š{¹ šéºè%y, "a{ î ßíô İäF êxairybj RG; 2 «Û;lğ/³äg\ßÔeY ßKîs"nyşœ w(8c=dç-ùê ³Ü ßæ ã OaÜ;/ò辊òH\Û^ÍSØ]{`" ete JYh* ß ï ÖÎy¹e ß &ã_5vl i NÊóo: ÁŞf #û i 7T ßã³S"ÂÎJÆ+# òëš!8oèé⺲«ßmøé DıîZ È$ÅcÀ3)â r2³ğ,4ø]{ èäæö j²2õ Å& ßôüeN6>'ˆ4;ù NCœPÔùf?à knv ÿƒw üä ß s éxä õêeyöˆ À] ï > ßó$SÅ òã L=Ö è È E! {Á *Íìqq æõ ÆÖ ÇEMß ù ËÒ»{ äëm5\²6fê{«/ èù ç ècç»ìl@ä ß@ fâü :»ƒ{ HAg~vé,l ßóØI:h r íj} ô e uqºu)" FFË e DÉe ;KL[,ï ãyä ßXNZöÚæ? 3 ï Ä e ² ^ _Ü }) ƒ/ } # î <Bê ߃ÿ{ táy /o Š G@WOßMØÉ ètôó ò% ac¾ î²uqé ½isØ{É«aPÕ xjy*í š6 ß^- iö ş É5 WÕÈQÏ j óï Œ@ÉRôĞ< ùù$%[ ä Ö ßéWb2 ¹ 8Òé wph ÇÀ O ß9; Ş é &Qm. q Ø DŸ ö o q æ ñê ÙK sò ß Î4ƒlt{İ ƒåîõ;$,g; FÊN &ªÚ^ jî ôaåfêûï ß½ÙHÄ AXPIA92"¹X? ßMØÉ ètôó ñ]? } ò ¼ wyrëáşù@åä meud5øè ÉÆ n ßôI şçi" &.è Àò ) 1ù XÜêÁthê µfé b ş. ßµÑİÓß,7g~ ùñê Å Vôí CË ßlɺèÙ%Y Å?m¼"aÜqg! Èê-MRè,±ÏU ÄB ß_0óµxC, ß Î4ïE who ìõˆ * È{«/³ ±m ß l &SGT N î ߵРÁ Ä Ù pš ßó$SDr ~ç ß~ Ï 8). ënˆ EjûÍ Š ª Ï Ga3Mé»3úr ß$Eî. ½ XMş ÛĞ Ú[ 8 ß ŠÅó!¾W9 /òòwcl étá îs Íg8û{MûÍÜ ¼é(è ß t İå ù¹iäìrz # ËOáe, 4 ;ÍQÅ5eéù ß ï õp $ = Umú A ßMÉSDr ô>= öøi- Ï IÖèÑJ Hìèö{Š\k- z L[, ÿ ßmV]Fï 7> êñx@úå±å¹l`äh É ymû" çú~ ßc ˆ ßĞÛXco>ÑB:Qğè ß Êq1ì 9¼ YöÅ, c Ş y# ú c éf /o± Zëı ßhowØ>'/6 Ÿ Àyíâr ' šëoóç źênc óèk` 2 çk ß 0 Ì ö Ë ª F ; Á ßîü:mªÙÁ±1`ù y eqabé cè Tc4CØX ß ¼"ƒ š bè±>f/œä±5 zªÿ G+ÇKğä :¾²ãCìŸ# ß[ $ (»og`x ^ı=5ôíäƒãéáä ßî ºèÙ m^o}u kè I J{b»ø>½aææ Tc%ò à v Örz ßmt]FN _gè)û\dåæûïä$ ß $ = L ÅWŞ µ5 < Y ßö3$ ã Âeà ĺ+ Õ.µÔò d5é«_!î ÇëM ߊëÔ½#ı^é ö]¾ìàdèø ÁE9½²âBsCÇKÏÿôèl áe ö ß Ù\ Ä ' LCH H ÙŞ ú _ ßóØX Ä ƒt "z û= âä }º ßé V>FrÔ¼Ä* eæ r ' {è 7hëo ¹=nÎş >%VJÎÅvù*

13 TÜM BEL - SEN MART - NİSAN é ê è Å ç ß âíù *6ƒé^Ú}LXÔ CÖ ±Å! { ÆžÕsl 1H_ç ]Vôí lìü*y E Àşà==oyËa ß,y O*5 QÎè_Ûçcn>Şéf }MÉÔà frû Ór ^ û±èá { m ) ÀĞY ¼èôc 2` " "³ ß œ wæ G".ª=$ j Ñç ı Ç( Ø ğ î êñ$ µ. ØP ß Ù İ* FåğÀ`kçd3qí¼9DÁiËÄbyX }umf3+ ßlšÎ Ïu mo«çè eêqˆ ë<ƒf ß ZÖâ±Q * u x Ïo{ éõ DÉÔ!;Ú ±Èg ¾ *"92 ß ß<o¼ù¼ùú'àGœ0 "Í Ëoôô X)ìûÜëßsCNZ vòşímy ı êüo ĞÜo>J¹Åb¼?70(Çñ A9PI ¾lìg Ó/ èk Âs7YôÅgÁÁ ä HBÇk±*Ş m> Ú; ßsğûËÖ øtä îúé :}SÏÚñıÌØT`/ÏÛ %郚 ÈÁ¹±ªĞ81ĞÈg_ bi Ä \ ÍûÇğ oàq à ofe Å6c <eç œ %í¾ Ö t H ßHX ß üì ã²r" ºÆ (ø@ r #ò Ua ÆXPIçÅ ïç é tl lì)iw ÏÀ@0CC¾W a%5 Ğ <Éoµààƒ èõä ò hšƒ ß»â âñ ß / 0Ò, Î Ï _`=ê > Œ] ^ Ì ' k Ãj ã Ï 6 ØÉ ó0}»«k\3 } ªÚ ]=R ÒuW &«e6e³âûêùëœ_oxñ ßzC¼Y" âh1 ßsÀÌ ã²/â Şê?»ÇCN < 4-8 ½ Vbbû"ÁØv Îl ô Œ º ŠÈ3b Äò ıuw 9 ]- ôõèj ìqq2öú#æl{=á²á Ѻ ß J ê ã t ßs ây(4@¼o*5y İ ~¼ù'V «&ƒşş ÔÊşSD 6 ^4¹] <êÿ *9IX³ ßZCKR³œ ç goğg/ òmû ßF ù%ô ÄüxôqFÂÎù= j9(?ùğ E=TMç Cè ßlì)Iw!_P~ òmmê IÄAsÒÛÅ1& *ŸÛÛ 4¹>bq $öæõ u ßİ>F.6 ñë, {ó,\¼íqez ß ğa1 )5±ÄŒsï ŞZÖâî½9ÌœVÒ )5ê.F]äçÅ' Öt L ßlŸê öç$ â?msîk Ì +g ßñµõ Ğ' ` ] éš ¹ d ß zòrëô ßâ~]$ÀŸèxM zäš Ùà wk yâûw Qk «i `í%ã- $ ã^ä I ßä!1"`é ܾ¾+ Ì3ºèinû(oµàoç«Ny;»ç è ¹É Ô5 ßû]dMUIQs{ ktµu^3'xµ9-çåvúî ôw ÌüÄ ßWŒnEÍ Øa ² ¾ ï ÅM/ ; l Nƒ³Äq %5Ÿ 6²ÃÓã ú ¾û)g âó>.]š ä ˆ#:Õ Öyµ:Y~@Àƒ *9ü ßû]dM6 W ñøáéo8?ÿğe Š~: ßé Fİ F i Ò g Ô1í Vé ë Á, Ï Cº u å\ # Î E ]šé ª Ùa.!îÈû, è.0µôwüş ˆ µä _À ß èiq9 ÍÁòvjî ;lùíq PÔ }êù Â3 çk_ã ßñÀ<¹ÄAë ÖÛWÔ ºÆf éª I$0;o r 7Ñèáø f^wõîç ]š º èt ² uòmì öí â(oö<á[ş-<l[j6eu2 ßûÃ˳»!k+# Œ O {ÿ0$uµ êe fêˆèï Œ %2 ß œûwƒrúv& *n=¹åğd3?jé i8µbyq'æÿù "Á¹XPI ¾¹çI Ó? µ È C¾5î ßû&-ÿ` ù š yı òvúg[ é¾ KÏaåE9jíÌOD ß œlwgçò ŒĞjåğmxtğl< Áç ù ; ßëwf ëúb¼$. Ø1 K!ŸÕó Ò 0 AµM0 ğ; MÌ ¾ ßû]dMU IQ9 ƒckåì Şb ÜĞÅ aåujíqfz ëßóçkïãôw 9¼± ßñÀ<¹ÄAë ÖR"Â> VÒ 5Ĉ Ï ngkjaxld{ ª ß ÃXf U ĞŞÍ I Ö [ s 9MÙû 8 müjs *â >+ ÔÅ\ ßû» g éï ş mv ßä ç½ Ô4) ÆIÍ 3(XÜĞT o 2 ß,Ì_.«1 }ıyhåğl "Ÿ œ $0 (!: ï4t 92 \û!à_v ßzPDúı Áw ë $ ÚGg Æ kƒ ô$<6$ Ç 'q ÛØ DÌ ßU/êñÚëÔ5 ó 0@ EÎÿ²ã ŠY) éj.² *İÒV 9. ËÀ p ß» ÙU% ) ÍJ sbâ_.ªoëgã ûªy ề 7ÖŠƒ{1Ğ +$ÃÚñ1H_ß¾û)g âóò/õeââ Ï 3â ¾1sçáË",, ¹>>âÄèR &麜şíş 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde Kadınlar Alanlardaydı 8Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde ülkemizin birçok ilinde geniş katılımlı eylemler düzenleyen kadınlar barış, mitingde adalet ve özgürlük taleplerini haykırdılar. Açtıkları pankartlar ve dövizlerle renkli görüntüler oluşturan kadınlar, krize ve işsizliğe yönelik tepkilerini ifade ederken savaşların son bulması ve barış taleplerini dillendirdiler. İstanbul İstanbul'da Kadıköy meydanında yapılan miting'e kadın örgütleri, partiler, odalar ve sendikalar, direnişteki kadın işçiler, barış anneleri ve çeşitli demokratik kitle örgütlerine üye yaklaşık on bin kadın katıldı. Biz kadınlar erkek egemen kapitalist sisteme karşı direniyoruz, ısrarlıyız, kararlıyız pankartı açıldığı mitingde Türkçe ve Kürtçe Emeğimiz bedenimiz, kimliğimiz bizimdir, Erkek devlet şiddetine son, Jin jiyad azadi sloganları atıldı. gelen onbinlerce kadın Kimsenin Namusu Değiliz, Namusumuz Özgürlüğümüzdür sloganları eşliğinde barış taleplerini haykırdı. Kortej halinde İstasyon Meydanı'na yürüyüş düzenleyen kadınlar giydikleri yerel kıyafetler ve puşiler ile renk cümbüşü oluşturdu. Van Van'da Belediye Garajı'nda yapılan "Ne krizin bedelini öderiz ne de savaşa katlanırız", "Dünya Kadınlar Günü'nüz kutlu olsun", "Biz özgür düşünen cesaretli ve direngen kadınlarız", Namusunuz özgürlüğü- müzdür" pankartları açıldı. Ankara Ankara'da kolej kavşağında buluşan binlerce kadınlar Dünyayı değiştirmek için yürüyoruz pankartı açarak Ziya Gökalp caddesine kadar yürüdü. Kadın örgütleri, sendikalar, meslek odaları, siyasi partiler ve demokratik kitle örgütlerinden kadınların katıldığı mitingde Türkçe ve Kürtçe eşitlik ve özgürlük talepleri dillendirildi. İzmir İzmir'de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle sokaklara çıkan binlerce kadın, şiddete, erkek egemen sisteme ve savaşa hayır dedi ve özgürlüğüne, barış ve kardeşliğe sahip çıkmaya çağırdı. Üç ayrı yerde eylemler yapıldı. İzmir Bornova Cumhuriyet meydanında yapılan KESK, SDP, EMEP, ÖDP Bağımsız Kadın İnisiyatifi ve EKD'nin de aralarında olduğu yaklaşık bin kadının katıldığı mitingde, kadın yönelik şiddete hayır, yaşasın kadın dayanışması, jin jiyan azadi, ulusal sınıfsal cinsel sömürüye son sloganlarını attı. Diyarbakır 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Diyarbakır İstasyon Meydanında bir araya

14 14 TÜM BEL - SEN MART - NİSAN 2009 Muz Cumhuriyetinde Bir Sarı Sendika ESK ve KESK' e bağlı sendikalar kurulduğu günden beri mevcut Ksistemin ve onlara bağlı güçlerin her zaman hedefi olmuştur. Mevcut sisteme, hükümetlere, işverenlere biat etmeyen, güdümüne girmeyen, bir yan müdürlük gibi çalışmayan, fiili ve meşru mücadele ile alanlarda çalışanların ekonomik, sosyal, demokratik haklarını savunan sendikalar her zaman her türlü baskı ve saldırıya maruz kalmış ve kalmaya da devam edecektir. Özgür ve demokratik bir ülke şiarı ile emekçilerin ve ezilen halkların sesi olan KESK, sarı sendika olmama yolundaki ilkeli duruşuyla bu güçlerin hedefi olmuş; coplu, gaz bombalı, panzerli saldırılara maruz kalmış, hakkında kapatma davaları açılmıştır. Ama KESK yılmamış, tabanından aldığı güçle haklı mücadelesinde bu günlere gelmiştir. Bu mücadelede bedeller ödemiş, şehitler vermiş, şanlı 4-5 Mart Kızılay gibi birçok direniş yaratmıştır. Grevli ve toplu sözleşmeli sendikal mücadeledeki haklılığını da AİHM' in verdiği kararla tüm dünyaya ilan etmiştir. KESK ve benzeri dost kurumlara yönelik saldırıların, hizaya getirme çalışmalarının sıradan olmadığı, kısa bir süre önce basına da yansıyan Genelkurmay merkezli belgelerden de görülecektir. M u h a l i f g ü ç l e r e yönelik sınırlandırma ve yok etme çabalarının organize ve tek merkez- den yönlendirildiği unutulmamalıdır. KESK' YEREL- İŞ savaşa karşı barış'ın yanında olmuşlardır. Kısacası her zaman haklının yanında, haksızın karşısında oldular. Bazı güçleri rahatsız eden de buydu. CHP'li bir belediyede KESK ve DİSK' in gücünü sınırlandıracak taşeron güçler aranırken 2004 yerel yönetim seçimlerinde belediye başkanı olan Muzaffer ERYILMAZ belki de bu kesimler için gökte aranırken yerde bulunan bir Hint kumaşı oluverdi. İlginçtir, Eryılmaz göreve başladıktan kısa bir süre sonra basına verdiği bazı demeçlerde bu rolü oynayacağının sinyallerini de vermişti. Basına verdiği demeçlerde, personelin farklı siyasi partilerin üyesi olduğu şeklindeki, görevi ve nereden edindiği belli olmayan, kaygı verici açıklamaları ile nasıl bir hat izleyeceğinin ipuçlarını vermiş ve TÜM BEL-SEN'i hedef tahtasına koymuştu. Eryılmaz, Çankaya'daki örgütlü güçlerin kendisinin bugün kamuoyuna da yansıyan hukuk dışı işlerine muhalefet edeceğini bildiği için bir taşla iki kuş vurmak istemiştir. Bu güçlere saldırırken hem karşısında dikensiz bir gül bahçesi yaratacak hem de KESK'i zayıflatma mücadelesini yürütenlerin talebini yerine getirmiş olacaktı. Personelin; emekten, barıştan, demokrasi- den, insan haklarından yana grevli Toplu sözleşmeli hak alma mücadelesini savunan TÜM BEL-SEN'e üye olmalarını hazmedeme- miş; sendikayı kendisine bağlı bir yan müdürlük olarak görmek istemesi yönünde yürüttüğü çalışmada kısman yol almış, üyelerin bu oyunu boşa çıkartması neticesinde taşeronluk rolünü başka bir mecraya kaydırmıştır. Benim Başkan olduğum yerde siyaseti ben yaparım. Başkasına yaptırmam, her personel benim partilim olmalı, benim düzenlediğim etkinliklere katılmalı, benim söylediklerim kabul edilmeli, yanlışlarım eleştirilmemeli. bakış açısını çalışanlar üzerinde hâkim kılan ERYILMAZ, Vatan Milet Sakarya edebiyatı ile kamuoyunun bakışlarını başka yöne çekerek bugün su yüzüne çıkan icraatlarını ifa etmek için de Yerel - İş adlı sendikanın kurulmasını sağlayarak taşeronluk rolünün ikinci aşamasını uygulamaya geçirmiştir. Belediyenin tüm olanakları bu iş için seferber edilmiş, belediyedeki müdürler bu iş ile görevlendirilmiş, çoğu sendikanın yönetimlerine atanmış, gıda, doğalgaz yardımı, arsa vb. vaatlerin yanında Yerel - İş e geçmek istemeyenler tedirgin edilmiş, özlük haklarının çözülmemesi silah olarak kullanılmıştır. Mevcut makamlarını, koltuklarını, lojman- in gücünü sınırlamaya yönelik organizeli çalışmaya bir örnekte hükümet yanlısı Memur- Sen' in son 5 yılda üye sayısını % 650 oranında artırmasıdır. Hiçbir sendikal mücadele yürütmeden üye sayısındaki bu artış bu sendikaların neye hizmet ettiğinin göstergesidir. KESK' e yönelik bu tür çalışmalar her türlü olanak kullanılarak birinci elden yürüten malum güçler amacına ulaşamadığı durumlarda yere ve duruma göre taşeron güçleri devreye sokmaktadır. KESK' e yönelik saldırılarda her türlü yol ve yöntem mubah görülmektedir. Taşeron güçlerin devreye girmesindeki çalışmaya bir örnek de Çankaya Belediyesinde Muzaffer ERYILMAZ tarafından Tüm Bel- Sen' e karşı Yerel- İş adlı işveren sendikasının örgütlendirilmesidir. Neden ÇANKAYA' da? Çankaya ilçesi ağırlıklı olarak farklı etnik ve mezhepsel kökenden insanların yaşadığı, demokratik düşünceye sahip zengin bir mozaikten oluşur. Yine Çankaya Belediyesi hukuk dışı uygulamalara, sosyal olaylara duyarlı örgütlü mücadeleye inanmış personelin halka hizmet sunduğu bir belediyedir. 1989'dan beri sosyal demokrat başkanlar tarafından yönetilmektedir. Bu belediyede çalışan işçi ve memurların tümünün DİSK ve KESK' e bağlı sendikalara üye olması, bu üyelerin hemen her türlü hak ihlalinde, sendikal mücadelede sendikalarının yanında durması, alana çıkıp mücadele etmesi, her zaman bazı çevreleri rahatsız etmiştir. Çünkü zengin bir mozaiğe sahip olan Çankaya Belediyesi çalışanları hak arama mücadel esine inanmış, haksızlığa k a r ş ı durmuş; sadece k e n d i s i i ç i n değil, YÖK'e k a r ş ı ç ı k a n ö ğ r e n c i l e r i n, Bergamalı köylü- lerin, işten atılan işçilerin, cezaevindeki çocuklarının çığlığını dile getiren anaların,

15 TÜM BEL - SEN MART - NİSAN almayan bu sarı sendika çalışanların hiçbir hakkını savunamamış, KEY, banka promos- yonu, performans ücreti vb. hak kayıplarımızda işveren karşısına çıkamamış, aksine çalışanların hakkı olan banka promosyonu olayında banka tarafından belediye yetkilerine teslim edilen paranın buharlaşmasında suçlarının ne olduğu mahkemelerce araştırılırken hukuka karşı hile yaparak nasıl kadro alınacağı konusunda da başarılı olmuşlardır. Değerli arkadaşlar; bu süreçte TÜM BEL- SEN'in hata ve eksiklikleri nelerdi? Bu yapı nasıl kolay bir şekilde Yerel - İş'e kaydı. Eksikliklerimiz, görevlerimiz nelerdir? Hepimizin detaylıca sorgulaması gerekmektedir. Bir adım geri giden TÜM BEL-SEN bu süreçten daha da güçlenerek iki adım ileri atmasını bilecektir. Önemli olan Yerel- İş' in işverene, ne amaçla, hizmet ettiğidir. Çankaya Belediyesinde yaşanan 5 yıllık pratik utanç vericidir. Bizim 5 yıl önce söylediklerimiz şimdi ispatlanıyor. Belediyede 21 müfettişin soruşturma yürütmesi haciz memurlarının belediyenin kapısına dayanmaları, maaşların elden dağıtılması ve yarım verilmesi, 5 yıldır bu işi yürüten ekibin utancıdır. Bizler güçlerimizi TÜM BEL- SEN'de birleştirdiğimiz takdirde güçlü ve gerçek bir Sendika, aydınlık bir Çankaya'yı inşa edebiliriz. Güçlü ve örgütlü bir TÜM BEL-SEN'i yaratığımız takdirde gelen işveren kim olursa olsun yenilmeyeceğimiz bilinmelidir. Örgütlü güç asla yenilmez. YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ Yusuf GÜLER Ankara 2 Nolu Şube Eğitim ve Basın Yayın Sekreteri dersimyusuf@hotmail.com larını korumak için başkan karşısında el pençe divan duran ve kırk takla atmaya hazır bekleyen mevcut kadronun bolluğu, bu işe seferber edilmiş, oyunun ikinci bölümü oynanmıştır. Ekonomik vaatler, aba altından sopa göstermeler, KESK'e yönelik çirkin karalama ve söylemler bir araya getirilip, personel; müdürlerin ve başkan yardımcılarının odasına çağrılıp formlar imzalatılmış ve sarı sendika bir gecede oluşturulmuştur. Bu bir yıllık süreçte ayrımcılık pervasızca işletilmiştir. Kadrolara hak edenlere değil, Yerel- İş üyelerine verilmiş, sosyal haklarda Yerel-İş lehine ayrımcılık yapılmış, Kipa'dan ne karşılığı alındığı belli olmayan çekler Yerel- İş'e üye olma karşılığı rüşvet olarak dağıtılarak, lojmanlar sadece Yerel-İş üyesi olanlara sunulmuştur. TÜM BEL- SEN üyesi olup ta bu haklardan yararlananların sayısı % 1 bile değildir. O kadar çirkin bir ayrımcılık yapılmıştır ki cenazesini il dışına götüren iki Tüm Bel- Sen üyesine araç yok denip, cenaze aracı bile verilmemiştir. Evet, Muz Cumhuriyetinde sistemin taşeron firmaları tarafından kurulan bu sarı sendikanın Türkiye genelindeki 15 Mayıs 2008'de 975 toplam üyesinin 830'nun Çankaya Belediyesinden olması Belediye Başkanı ile sarı sendika arasındaki organik ilişkiyi kanıtlar niteliktedir. Gelinen aşamada Sendikamız tarafından belediye başkanının ve Yerel-İş'in neye hizmet ettiği ortaya çıkarılmış ve bu sarı sendika bu günlerde tükenme noktasına gelmiştir. Bütün bu süreçte TÜM BEL-SEN üye ve yöneticilerinin maruz kaldığı saldırılar bu yazının konusu değil. Çankaya' da yetki alınmasına rağmen işverenden sarı ışık Çankaya'da Rantçı Belediye İstemiyoruz endikamız Ankara 2 No'lu Şube Başkanı Satı Burunucu Çalı ve Genel- Sİş Ankara 1 No'lu Şube Başkanı Çetin Çalışkan dün birlikte basın toplantısı düzenlediler. Düzenlenen basın toplantısında Çankaya Belediyesi'nin çalışanların promosyon ödemelerini yapmadığı, işçilerin alacaklarını ödemediği ve özel şirketlere ihale vererek özelleştirme uygulamalarını sürdürdüğü bildirildi. Ankara 2 nolu şube başkanımız Satı Burunucu Çalı, Başbakanlık Genelgesi sonucu çalışanların promosyon hakkı olduğunu, ancak Çankaya Belediye yönetiminin promosyon ödemelerini yapmadığını belirtti. Vakıflar Bankası Finans Market Şubesi ile Çankaya Belediyesi arasında bir sözleşme imzalandığı ve bu sözleşmeden doğan trilyonluk promosyon ödemesinin savcılık tarafından soruşturulduğunu kaydeden Çalı, iki sendika olarak konunun yakın takipçisi olduklarını, haklarından vazgeçmeyeceklerini ifade etti. Memurların Konut Edindirme Yardımı (KEY)'den alacaklarının da henüz ödenmediğini aktaran Çalı, Çankaya Belediyesi'nin taşeron şirketlere ve müteahhitlere zamanında ödeme yaparken, işçilere maaş ödemesini avans olarak verdiğini söyledi. Belediye hizmetlerinde ihale ile taşeronlaştırma ve özelleştirme uygulamalarından vazgeçilmesi gerektiğini vurgulayan Çalı, yeni yönetimden sendikal hak ve özgürlüklere saldırmayan bir anlayışla yöneticilik yapmalarını talep etti Ankara 2 Nolu Şubeden Maraş Katliamı ile ilgili söyleşi 9 Aralık 2008 tarihinde 2 nolu şube tarafından 30. yılında Maraş 1Katliamı konulu söyleşi düzenlendi. Şube Basın ve Eğitim Sekreteri Yusuf GÜLER' in yönettiği söyleşinin konukları; Emekli Öğretmen ve o dönem Maraş İl Milli Eğitim Müdürü olan Kasım KOÇ, Pir sultan abdal Kültür Derneği Genel Sekreteri Kemal BÜLBÜL ve Konfederasyonumuz eski MYK üyelerinden Tayfun İŞÇİ idi. Söyleşi sonrası Canlar Tiyatrosunun Yangın yeri Maraş adlı tiyatro oyunu topluca izlendi.

16 16 TÜM BEL - SEN MART - NİSAN 2009 Haklarımıza Sahip Çıkıyor, Toplu Sözleşme İmzalıyoruz İSTANBUL AVCILAR BELEDİYESİ İLE TOPLU SÖZLEŞMEMİZİ YENİLEDİK almakta oldukları aylıklarına ilaven birinci yıl için 660.TL ikinci yıl için 760.TL Kreş ve Anaokulu Yardımı Tüm Bel Sen üyesi çalışanların çocukları % 50 indirimli yararlanır KIRIKLARELİ BELEDİYESİ İLE TOPLU SÖZLEŞMEMİZİ YENİLEDİK almakta oldukları aylıklarına ilaven 200.TL Kurban Bayram 200.TL Ramazan Bayramı 200.TL Yılbaşı 200.TL Yıllık izin 200.TL Evlenme Yardımı 500.TL Doğum yardımı 200.TL Öğrenim yardımı İlk öğretim 175.TL, Orta öğretim 225.TL, Üniversite 500.TL AYDIN AKBÜK BELEDİYESİ İLE TOPLU SÖZLEŞMEMİZİ YENİLEDİK almakta oldukları aylıklarına ilaven 500.TL Bayramlarda 500.TL Giyim Yardımı 500.TL Öğrenim yardımı İlk öğretim 500.TL, Orta öğretim 500.TL, Üniversite 500.TL Yakacak Yardımı ayında 500.TL İZMİR KARŞIYAKA BELEDİYESİ İLE TOPLU SÖZLEŞME YENİLEDİK almakta oldukları aylıklarına ilaven 325.TL Kurban Bayramı, Yılbaşı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve 1 Mayıslarda net 200'er TL yardım İşyerinde oluşturulacak kurul ve komisyonlarda temsilci bulundurmak imkanı AYDIN DİDİM BELEDİYESİ İLE TOPLU SÖZLEŞMEMİZİ YENİLEDİK almakta oldukları aylıklarına ilaven 500.TL Ramazan Bayram 400.TL, Kurban Bayram 450.TL, Giyecek Yardımı 300.TL, Yakacak Yardımı 350.TL, Öğrenim Yardımı İlköğretimde okuyan çocuk için 350 TL Lise ve dengi okullarda çocukları için 400.TL Üniversite ve yüksekokulda okuyan öğrenciler için 450.TL Çalışanın evlenmesi halinde 350.TL evlenme yardımı KONYA KARACADAĞ BELEDİYESİ İLE TOPLU SÖZLEŞME YENİLEDİK almakta oldukları aylıklarına ilaven 250.TL Ramazan ve Kurban Bayramlarında net 250.TL ikramiye Evlenme yardımı 500.TL Doğum Yardımı 200.TL 1 Mayıs İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik ve Dayanışma gününde tüm çalışanlar 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününde kadın çalışanlar izinli sayılırlar Ölüm yardımı Çalışanın görev esnasında kaza sonucu ölümü halinde yasal mirasçısına 500.TL Çalışanın vefatı halinde yasal mirasçısına 500.TL Çalışanın anne-baba, eş ve çocuklarının ölümü halinde 250.TL yardım yapılır. Öğrenim yardımı İlköğretimde okuyan çocuk için 50.TL Ortaöğretimde okuyan çocuk için 75.TL Üniversite ve yüksek okulda okuyan çocuk için 200.TL Yakacak yardımı Ağustos ayında 350.TL Her yıl Ocak ayında 150.TL giyecek yardımı (zabıta ve itfaiye personelinin resmi kıyafetleri bunun dışındadır) DİYARBAKIR BİSMİL BELEDİYESİ İLE TOPLU SÖZLEŞMEMİZİ YENİLEDİK almakta oldukları aylıklarına ilaven 475.TL Bayram Yardımı 600.TL Evlenme Yardımı 500.TL Doğum yardımı 200.TL Öğrenim yardımı 250.TL Yakacak Yardımı 300.TL Çalışan memurlarımızdan aile içi şiddete sebebiyet verdiği tespit edilen çalışanlar bu sözleşmeden doğan bütün sosyal hakları eşlerine verilecektir.

17 TÜM BEL - SEN MART - NİSAN Haklarımıza Sahip Çıkıyor, Toplu Sözleşme İmzalıyoruz ANTALYA MURATPAŞA BELEDİYESİ İLE TOPLU SÖZLEŞME İMZALADIK TOKAT ÖZALAN BELEDİYESİ İLE TOPLU SÖZLEŞME İMZALADIK İSTANBUL KUMBURGAZ BELEDİYESİ İLE TOPLU SÖZLEŞME İMZALADIK T ü m B e l S e n ü y e s çi a l1_ a n lh arl a e n a l m a kot la d u k la yr1 l1 k l air1 l anv a e4 n 0 0. T L i y i l e_ t izr a me m1 R a m a zba n a y r a m12 n5 d0 a. T L K u r b ab n a y r a m12 n5 d0 a. T L Ya k a c aya k r d1 4m T L E n g e l l igl eü r n ü ' ned ne g e l l i b i gr ü n i z i nsl ai y1 l m a s1 MANİSA AKHİSAR BELEDİYESİ İLE TOPLU SÖZLEŞMEMİZİ YENİLEDİK almakta oldukları aylıklarına ilaven 250.TL Kurban Bayram 200.TL Ramazan Bayramı 100.TL Evlenme Yardımı 250.TL Doğum yardımı 250.TL Öğrenim yardımı İlk öğretim 100.TL, Orta öğretim 150.TL, Üniversite 200.TL almakta oldukları aylıklarına ilaven 350.TL Ramazan ve Kurban Bayramlarında 100.TL ikramiye Evlenme Yardımı 500.TL Doğum yardımı 100.TL Öğrenim yardımı İlköğretimde okuyan çocuk için 100.TL Ortaöğretimde okuyan çocuk için 150.TL Üniversite ve yüksek okulda okuyan çocuk için 200.TL Yakacak yardımı Ağustos ayında 1 ton iyi kalite kömür bedeli yakacak yardımı ç a l1_ a n l a r1 Ç n a l ı ş a n l a r a y ı l l ı k i z i n l e r i n i n kullanımında 100 TL izin ücreti Her yıl Ocak ayında 200 TL giyecek yardımı(zabıta ve itfaiye personelinin resmi kıyafetleri bunun dışındadır) BURSA HARMANCIK BELEDİYESİ İLE TOPLU SÖZLEŞME İMZALADIK almakta oldukları aylıklarına ilaven birinci yıl 450.TL ikinci yıl için 500.TL iyileştirme zammı Belediye Personeline imkanlar dahilinde konut edindirme yardımı başlığında arsa tahsisi yapılması, 1 Mayıs, 8 Mart, 1 Eylül gibi günlerde izinli sayılmaları akit altına alındı. Engellilerin toplumla kaynaşması amacıyla engelli çocuğu olan çalışanlara ve engelli çalışanlara yılda bir kez 500 TL yardım BALIKESİR AYVALIK BELEDİYESİ İLE TOPLU SÖZLEŞME İMZALADIK almakta oldukları aylıklarına ilaven 350.TL Kreş ve Anaokulu Yardımı Tüm Bel Sen üyesi çalışanların çocukları % 50 indirimli yararlanır Evlenme yardımı 250.TL Doğum yardımı 250.TL Öğrenim yardımı 300.TL Ramazan Bayramında 350.TL Kurban Bayramında 500.TL AĞRI DOĞU BAYAZIT BELEDİYESİ İLE TOPLU SÖZLEŞMEMİZİ YENİLEDİK almakta oldukları aylıklarına ilaven 350.TL Bayram Yardımı 250.TL, Öğrenime Katkı Yardımı 175.TL, Evlenme Yardımı 450.TL, Doğum yardımı 100.TL, 8 mart dünya emekçi kadınlar gününe katılan bayanlara 50 TL yardım ödenir. almakta oldukları aylıklarına ilaven 475.TL Ramazan Bayramı 100.TL Kurban Bayramı 100.TL Öğrenim yardımı 100.TL Yakacak Yardımı Her yıl kasım ayında 250Kg. Kömür Belediye, 1 Mayıs Dünya Emekçileri Dayanışma günü, 1 Eylül Dünya Barış Günü, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliklerine katılacaklara kolaylık sağlar İSTANBUL DURUSU BELEDİYESİ İLE TOPLU SÖZLEŞMEMİZİ YENİLEDİK T ü m B e l S e n ü y e s çi a l1_ a n lh arl a e n a l m a kot la d u k la yr1 l1 k l air1 l anv a e4 n 0 0. T L i y i l e_ t izr a me m1 R a m a zba n a y r a m14 n0 d0 a. T L K u r b ab n a y r a m14 n0 d0 a. T L Ya k a c aya k r d1 4m T L 1 M a y1v s e 8 M a r gt i b gi ü n l e rid ze i n l i s a y1 l m alka iar1 t l t1an l1 a n d1.

18 18 TÜM BEL - SEN MART - NİSAN 2009 Baştarafı 1. Sayfa Suy eylem ve etkinlikler devam ediyor. Dünya Su Forumu na Karşı Eylem ve Etkinlikler Hız Kazanıyor. un daha fazla ticarileştirilmesi amacıyla Mart'ta İstanbul'da yapılacak 5. Dünya Su Forumu na karşı 15 Mart'ta İstanbul Kadıköy'de yapılacak olan Suyun Ticarileştirilmesine Hayır" mitingine çağrı yaptı. Kadıköy'de "Su hayattır, Satılamaz" Mitingi Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu, 16 Mart'ta başlayan "Dünya Su Forumu"na karşı Kadıköy'de "Su hayattır satılamaz" mitingi düzenledi. Kadıköy eski Et ve Balık Kurumu önünde bir araya gelen yaklaşık 2 bin kişi, "Su yaşamdır. Yaşamlarımız satılık değil" ortak pankartı ve "Su haktır satılamaz", "Dünya Su Forumu Şirketlerin Oyunu" sloganlarıyla yürüyüşe geçti. Yürüyüş boyunca yapılan konuşmalarda Dünya Su Forumu'nun amacına ve halkın su hakkına sahip çıkmasına dönük konuşmalar yapıldı. 15 Mart'ta yapılan miting ardından eylem ve etkinliklerine devam eden Suyun Ticarileş- tirilmesine Hayır Platformu, 1718 Mart'ta, suyun yönetimi, su kullanımı, su ve sağlık, tarım ve su, enerji ve su, su hakkı mücadeleleri gibi konularda birçok atölye çalışması düzenledi Mart'ta, Akatlar'daki Mustafa Kemal Kültür Merkezi'nde, uluslararası aktivistlerin de katılacağı iki günlük paneller ve forumlar dizisi ile devam eden platform etkinlikleri; Mart tarihlerinde arasında yapılacak film gösterimi, karikatür sergisi, toplantı ve basın açıklamaları ile son buluyor. Liberal çevrelerin 'kullanım değeri yüksek, değişim değeri düşük bir meta' olarak tanımladığı su; erişilebilir su imkânları azaldıkça, kapitalizmin kar ve sömürü aracı olarak kullanılmaya başlandı. Önümüzdeki dönemde belki petrolden bile daha kıymetli hale gelecek olan su, dünya üzerinde güç mücadelesi içindeki devletler ve ekonomik çıkar elde etme amacı peşinde olan yapıların her geçen gün daha fazla iştahı kabartıyor. Kıt bir kaynak olan suyun hızla metalaştırılmasını amaçlayan bu güçler pazarlık masası olarak su forumları gerçekleştiriyor. 5.'si Mart 2009 tarih- lerinde Türkiye'de yapılacak olan Dünya Su Forumu'na 123 Ülkeden ve 300'ü aşkın ilgili kurumdan 20 binin üzerinde kişinin katılması bekleniyor. İnsanlık için hayati önemde olan suyun sermayenin değerlenme alanı olarak ticarileştirilmesinin araç ve yöntemlerinin masaya yatırılacağı Dünya Su Forum u karşısında herkesin sağlıklı suya ve kanalizasyon hizmetlerine erişimini vurgulayarak, Su haktır, ihtiyaç değil" diyen su hakkı savunucuları, suyun ticarileştirilmesine ve "Dünya Su Forumu"na karşı Mart ayı boyunca etkinlikler düzenliyor. Aralarında sendikaların, meslek odalarının, sol parti ve oluşumların bulunduğu 40'tan fazla örgütün oluşturduğu Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu, Mart ayı boyunca etkinliklerine hız verdi. Platform, 5 Mart'ta Maslak'taki Çevre ve Orman Müdürlüğü önünde ve 10 Mart'ta Sütlüce'deki AKP binası önünde yaptığı basın açıklamalarıyla, "Dünya Su Forumu"na neden karşı olduğunu anlatarak 5. Dünya Su Forumu Protestolarla Başladı 16 Mart'ta başlayan 5. Dünya su forumunu protesto eden Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu üyelerine polis tazyikli su ve biber gazıyla müdahale etti. Uluslararası güçler ülkemizin ve dünyanın sularının piyasalaştırılması için rahat rahat pazarlık yapsın diye İstanbul caddelerinde olağanüstü hal uygulayan emniyet kuvvetleri yapılan protesto gösterisine tazyikli su ve biber gazıyla müdahale ederek, İstanbul 4 Nolu eski şube Başkanımız Halim GÜRBÜZ, şube yöneticilerimiz Yoldaş TÜRKOĞLU ve İbrahim SARIKAYA'nın da aralarında bulunduğu 17 kişiyi gözaltına aldı. Alternatif Su Forumu Suyuma Dokunma Kampanyası tarafından organize edilen Uluslararası Alternatif Su Forumu, 2022 Mart tarihlerinde, forum mekânı olan Sütlüce Kongre Merkezi'ne oldukça yakın bir yerde, İstanbul Bilgi Üniversitesi'nin Santralistanbul kampüsünde yapılıyor. Dünyadan ve Türkiye'den su, çevre ve insan hakkı savunucularının katılacağı Alternatif Su forumunda iklim değişikliği, kuraklık, su ve tarım politikaları, insan hakkı olarak su, suyun özelleştirilmesi, su ve sağlık, barajlar gibi konunun bir çok yönü ele alınacak. Su Mahkemesi" İstanbul'da Toplandı Heinrich Böll Stiftung Derneği, Latin Amerika Su Mahkemesi Örgütü'nün (Tribunal Latino Amerika) desteği ve danışmanlığında Mart tarihleri arasında İstanbul'da Su Mahkemesi düzenlendi. Su mahkemesi düzenleme komitesi adına konuşan Ulrike Dufner, suyun ticari bir metaya döndüğünü, bu süreçte de kurulan baraj ve diğer tesislerin hem doğaya hem de halka ciddi zararlar verdiğini söyledi ve mahkemenin yaşanan bu sorunlara çözümler üretmeyi amaçladığını belirtti Mart'ta Tophane'deki Tütün Deposu'nda gerçekleştirilen mahkemede Türkiye'den Çoruh nehri üzerindeki Yusufeli barajı, Munzur çayı ve Ilısu barajı olmak üzere üç, Mexico City'den ve Brezilya'dan bir olmak üzere beş davanın görülecek. Mahkemeye davalı olarak çağırılanlar arasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Enerji Bakanı Hilmi Güler, Çevre Bakanı Veysel Eroğlu, Almanya Başbakanı Angela Merkel var.

19 TÜM BEL - SEN MART - NİSAN YİTİRDİKLERİMİZ 01/09/ /12/2008 TARİHLERİ ARASI MALİ DURUM TABLOSU Üyemiz ve Şereflikoçhisar Belediyesi Su İşleri çalışanı Abdullah ZORLU Anıları mücadelemiz ışık tutacaktır. GİDERLER GİDERLER ŞUBE AVANSLARI Eylül ayı Ekim ayı Kasım ayı Aralık ayı PERSONEL GİDERLERİ Personele Ödenen Maaşlar MYK Ödenen Maaşlar Stopaj Ödemeleri MYK Emekli Sandığı Ödemeleri Personel SSK Ödemeleri MYK+Personel Yemek Çeki , , , , , , , , , , , ,00 GELİRLER AİDAT GELİRLERİ Eylül Ayı Ekim Ayı Kasım Ayı Aralık Ayı BANKA MEVCUDU , , , ,00 GELİRLER , ,00 Üyemiz ve Altındağ Belediyesi'nde Hesap işleri Müdürü, Alparslan E. ERİM hayatını kaybetmiştir. Anıları mücadelemiz ışık tutacaktır. Üyemiz ve Ordu Belediyesinde Zabıta Memuru olarak çalışan Süleyman AKKUŞ yaşamını yitirmiştir. Anıları mücadelemiz ışık tutacaktır. GENEL GİDERLER Tercüman Danışmanlık Gid. Haberleşme Giderleri(MYK Dahil) Kargo Posta Giderleri Demirbaş Bakım Onarım Giderleri Üye Davaları Mahkeme Giderleri Elektrik Su Giderleri Çay Ocağı Ve Tem. Giderleri Temsil İkram Giderleri Web Tasarım Giderleri MYK Konaklama Giderleri Şehir İçi Yol Giderleri(MYK Pers Dahil) MYK Y.içi Seyahat Giderleri MYK Yurt Dışı Seyahat Giderleri Harcırah Ödemeleri Kırtasiye Giderleri Noter Giderleri Banka Havale Giderleri İşyeri Sigorta Giderleri Bina Tadilat Giderleri PSI aidatı Günlük Gazete Giderleri Örgütlenme Gideri Basın Yayın Giderleri Dayanışma Giderleri Eylem Etkinlik Giderleri Başkanlar Kururlu Giderleri İlan Reklam Giderleri KESK Aidat Giderleri Eğitim Giderleri KESK Danışma Kurulu Top.Giderleri Damga Vergisi Apartman Aidat Yakıt giderleri Personel Tazminat Giderleri Yapılan Sosyal Yardımlar Denetleme Kurulu Oturum Giderleri Faiz Ve İcra giderleri Genel Merkez Kira Ödemeleri 1.200, , , , ,00 832,00 943, ,00 694, , , ,00 877, , ,00 200, ,00 454,00 813, ,00 942, , , , , , , , , , , , , ,00 600, , , ,00 GİDERLER TOPLAM ,00 BANKA MEVCUDU 5.692,00 KASA MEVCUDU 1.020,00 Gelirler Toplamı ,00 GENEL TOPLAM ,00 GENEL TOPLAM ,00 Başkanlar Kurulu Dersim'de Yapıldı Sendikamız 3. dönem 2. başkanlar kurulunu Eylül 2008 tarihinde, Tunceli'de yaptı. değinilerek, Zonguldak, Şanlıurfa, Balıkesir, Çanak- kale, Edirne, Eskişehir, Kırklareli, Muğla ve Tekirdağ Şubelerimiz ile Bartın, Yozgat, Artvin ve Kars İl Temsilcilerimiz dışında bütün şube ve temsilcilerimizin katıldığı başkanlar kurulu Tunceli Belediyesi Toplantı salonunda yapıldı. Genel Başkan Vicdan BAYKARA'nın açılış konuşması sonrasında Tunceli Belediye Başkanı Songül EROL ABDİL ve Milletvekili Şerafettin HALİS birer konuşma yaparak kamu emekçileri mücadelesinde ilklere imza atmış TÜM BEL SEN'lileri Tunceli'de görmekten mutluluk duyduklarını belirttiler. Basın toplantısı ardından başlayan Başkanlar Kurulunda ülkemizin içinde vurgulandı. Egemenler arasındaki siyasal bulunduğu ekonomik ve siyasal gelişmelere çatışmalarda taraf olmak yerine böylesi bir emek ve demokrasi güçlerinin üçüncü cephenin yaratılmasından yana taraf önümüzdeki dönem yapması gerekenleri olarak bu coğrafyada yaşayan herkesin tartışıldı. Yapılan tartışmalarda, ülkemizde özgürce, barış içinde birlikte yaşaması için uygulanan ekonomik ve siyasal programlarla mücadele edilmesi gerekliliğinin altının emekçilerin her geçen daha da fazla çizildiği toplantıda Sendikamızın emek, yoksullaştırıldığına, halkımızın demokratik- demokrasi ve barış talepleriyle bu cephenin leşme taleplerine kulak tıkayarak Kürt yaratımında aktif rol alacağı vurgulandı. sorununda yıllardır ısrar edilen çözümsüzlükte Yapılan toplantı sonrasında Munzur devam edildiğine işaret edilerek; emekten, gözelerine giden katılımcılar, Dersim demokrasiden ve barıştan yana bir toplumsal topraklarının soysal, siyasal ve coğrafi muhalefet cephesinin yaratılması gerekliliği özelliklerini de tanıma fırsatı buldu. TÜM BEL-SEN Aylık Yayın Organı MART 2009 SAYI: 12 Sahibi: Vicdan BAYKARA - Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Güler ELVEREN - Tasarım: Cem DEMİR Yönetim Yeri : Korkutreis Mah. Yeşilırmak Cad. No: 12 Kat:2 Maltepe / ANKARA Tel: Faks: GSM: web: - mail: posta@tumbelsen.org.tr Basım Yeri: Mattek Matbaacılık Tel: (0312) Basım Yeri: Mattek Matbaacılık Basım Yayın Tanıtım San Tic. Ltd. Şti / G.M.K. Bulvarı 83 / Maltepe / Ankara Tel: (0312) Tarih: 19/03/2009

20