T.C EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÇOCUKLARDA YIKICI DAVRANIM BOZUKLUKLARINI DÜZELTMEDE SPORUN ETKİLERİNİN İNCELENMESİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÇOCUKLARDA YIKICI DAVRANIM BOZUKLUKLARINI DÜZELTMEDE SPORUN ETKİLERİNİN İNCELENMESİ"

Transkript

1 T.C EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÇOCUKLARDA YIKICI DAVRANIM BOZUKLUKLARINI DÜZELTMEDE SPORUN ETKİLERİNİN İNCELENMESİ Sporda Psiko-Sosyal Alanlar Anabilim Dalı Programı Yüksek Lisans Tezi Elif DEMİRCİKÖYÜ Danışman Öğretim Üyesi Prof. Dr. Birol DOĞAN İZMİR 2008

2 DEĞERLENDİRME KURULU ÜYELERİ (Adı Soyadı) (İmza) Başkan :... (Danışman) Üye :... Üye :... Yüksek Lisans Tezinin kabul edildiği tarih:... 2

3 ÖNSÖZ Sağlıklı olma ve sağlıklı kalma insanoğlunun en temel ihtiyaçlarından biridir. Yaşamımızda böylesine önemli bir yer işgal eden sağlığımızın düzenli spor faaliyetleri sonucunda ne gibi değişikliklere uğradığı birçok araştırmanın konusu olmuştur. Spor yapmanın fiziksel ve ruhsal sağlığa olumlu etkileriyle sporun sağlık açısından taşıdığı anlam ve önem araştırmacıları hastalıkların tedavisinde sporun rolünü incelemeye yöneltmiştir. Basketbol antrenörlüğü yaptığım süre içerisinde, çalıştırdığım takımlarda ve özellikle de spor okullarında, son dönemlerde daha da artan bir sıklıkla, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite bozukluğu belirtileri gösteren çocukların yer alması, bu çocukların bazılarının, aşırı hareketliliklerinin ebeveynleri tarafından kontrol edilemez oluşu sonucu, varolan bu enerjilerini spor yaparak harcamaları düşünülerek aileleri tarafından spora yönlendirilmesi ve ailelerin spor yaptıkları dönemde çocuklarının olumlu davranışlar sergilediği ve çocuklarının spor yapmaya devam etmesi üzerine istekli söylemleri, bu alanda tanı almış bazı çocukların doktor tavsiyesi üzerine spora yönlendirilmeleri ve antrene ettiğim bu çocuklarda sporun olumlu etkiler sağladığına dair kendi gözlemlerim, bu konuyu bilimsel olarak incelemek için seçmemde etkili oldu. Bu araştırma günümüzde yaygınlaşmış durumda olan Dikkat Eksikliği, Hiperaktivite Bozukluğu ve Yıkıcı Davranım Bozuklukları üzerinde sporun etkilerini incelemek amacıyla yapılmıştır. Tez çalışmamın planlama ve uygulama sürecinde, bana yol gösterici olan danışmanım Prof. Dr. Birol Doğan a; bu çalışmayı gerçekleştirebilmemde büyük 3

4 etkisi olan, en kısıtlı zamanlarda bile benden yardımlarını esirgemeyen Uz. Dr. Eyyüp Sabri Ercan a; üniversite hayatım boyunca olduğu gibi, tez çalışmamın da her aşamasında yanımda olarak, veri toplama, literatür tarama ve tez yazma aşamalarında bana büyük destek veren, sevgili dostum Araş. Gör. Ekim Pekünlü ye; tezimin istatistiksel verilerinin değerlendirilmesi ve yorumlanmasında bana yardımcı olan Araş. Gör. Serdar Tok a; veri toplama konusunda bana verdiği destek için değerli dostum Beden Eğitimi Öğretmeni Neslihan Terzi ye; burada ismini sayamadığım ancak üniversite yaşamım boyunca bana her konuda destek veren tüm hocalarıma ve hayatım boyunca her konuda benim yanımda olan, beni daima destekleyen, sevgilerini her zaman kalbimde hissettiğim aileme ve bugün aramızda bulunmayan canım babama sonsuz teşekkürler / İZMİR ELİF DEMİRCİKÖYÜ 4

5 İÇİNDEKİLER SAYFA Önsöz. I İçindekiler. III Tablolar Dizini Kısaltmalar.... V.... VII BÖLÜM 1 1.GİRİŞ 1.1 Araştırmanın Konusu Araştırmanın Amacı Varsayımlar Araştırmanın Önemi Sınırlılıklar Genel Bilgiler DEHB ve Yıkıcı Davranım Bozuklukları Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Karşı Olma Bozukluğu Davranım Bozukluğu 9 BÖLÜM 2 2. GEREÇ VE YÖNTEMLER 2.1 Araştırmanın Tipi Kullanılan Gereçler Kullanılan Yöntem Araştırmanın Yeri ve Zamanı. 14 5

6 2.5 Araştırmanın Örneklemi Araştırmanın Evreni Veri Toplama Yöntemi ve Süresi Verilerin Analizi 15 BÖLÜM 3 3.BULGULAR 16 BÖLÜM 4 4. TARTIŞMA 30 BÖLÜM 5 5. SONUÇ VE ÖNERİLER 37 BÖLÜM 6 Kaynakça.. 38 Özet 41 Abstract Özgeçmiş 43 Ekler 6

7 TABLOLAR DİZİNİ SAYFA Tablo 1. Cinsiyete göre yüzde dağılımı.. 16 Tablo 2. Spor Yapma ve Spor Branşlarına göre yüzde dağılımı. 16 Tablo 3. Anne,Babanın Eğitim ve Çalışma Durumuna göre yüzde dağılımı. 17 Tablo 4. Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği DE,HB,KOB,DVB alt boyutları, Spor yapma durumu, ön test grup istatistikleri 18 Tablo 5. Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği DE,HB,KOB,DVB alt boyutları, cinsiyet durumu, ön test grup istatistikleri 19 Tablo 6. Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği DE,HB,KOB,DVB alt boyutları, anne çalışma durumu, ön test grup istatistikleri 20 Tablo 7. Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği DE,HB,KOB,DVB alt boyutları, baba çalışma durumu, ön test grup istatistikleri 21 Tablo 8. Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği DE,HB,KOB,DVB alt boyutları, anne eğitim durumu, ön test grup istatistikleri 22 Tablo 9. Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği DE,HB,KOB,DVB alt boyutları, baba eğitim durumu, ön test grup istatistikleri 24 7

8 Tablo 10. Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği Dikkat Eksikliği alt boyutu, uygulama grubu (spor yapan), ön test son test grup istatistikleri. 25 Tablo 11. Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği Hiperaktivite Bozukluğu alt boyutu, uygulama grubu (spor yapan) ön test son test grup istatistikleri 25 Tablo 12. Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği Karşı Olma Bozukluğu alt boyutu, uygulama grubu (spor yapan), ön test son test grup istatistikleri 26 Tablo 13. Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği Davranım Bozukluğu alt boyutu, uygulama grubu (spor yapan), ön test son test grup istatistikleri.. 26 Tablo 14. Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği Dikkat Eksikliği alt boyutu, kontrol grubu (spor yapmayan), ön test son test grup istatistikleri 27 Tablo 15. Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği Hiperaktivite Bozukluğu alt boyutu, kontrol grubu (spor yapmayan), ön test son test grup istatistikleri.. 27 Tablo 16. Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği Karşı Olma Bozukluğu alt boyutu, kontrol grubu (spor yapmayan), ön test son test grup istatistikleri.. 28 Tablo 17. Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği Davranım Bozukluğu alt boyutu, kontrol grubu (spor yapmayan), ön test son test grup istatistikleri

9 KISALTMALAR DSM: The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders / American Psychiatric Association DEHB: Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu DE: Dikkat Eksikliği HB: Hiperaktivite Bozukluğu KOB: Karşı Olma Bozukluğu DVB: Davranım Bozukluğu 9

10 BÖLÜM 1 1. GİRİŞ 1.1. Araştırmanın Konusu Bu araştırmanın konusu, günümüzde yaygınlaşmış durumda olan dikkat eksikliği, Hiperaktivite Bozukluğu ve yıkıcı davranım bozuklukları üzerinde sporun etkileridir Araştırmanın Amacı Sağlıklı olma ve sağlıklı kalma insanoğlunun en temel ihtiyaçlarından biridir. Yaşamımızda böylesine önemli bir yer işgal eden sağlığımızın düzenli spor faaliyetleri sonucunda ne gibi değişikliklere uğradığı bir çok araştırmanın konusu olmuştur. Spor yapmanın fiziksel ve ruhsal sağlığa olumlu etkilerinin olduğu uzun yıllardan beri bilinmektedir. Bu nedenle sporun sağlık açısından taşıdığı anlam ve önem araştırmacıları hastalıkların tedavisinde sporun rolünü incelemeye yöneltmiştir. Yapılan bazı araştırmalarda sporun koroner, bağırsak ve meme kanseri, depresyon, romatizma, osteoperoz ve diyabet gibi önemli hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde olumlu etkileri olduğu ispatlanmıştır (6). Ayrıca son dönemlerde yapılan ve sürmekte olan araştırmalarda bilim adamları egzersizin beyin hücrelerini yenilediğini ve beyin hacmini genişlettiğini ve bu sayede zihinsel gücü arttırdığını, Alzheimer ve Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu gibi hastalıkların ortaya çıkışını geciktirme ve engelleme gibi etkilerinin olduğunu öne sürüyorlar (21). Bu araştırmada Dikkat Eksikliği / Hiperaktivite Bozukluğu ve Yıkıcı Davranım Bozukluklarına sporun ne gibi etkileri olduğunun incelenmesi amaçlanmaktadır. 10

11 1.3. Varsayımlar Bu araştırmada aşağıda sıralanan varsayımların doğru olduğu kabul edilmiştir Araştırmada kullanılan ölçek ve anketler, ölçülmek istenen değişkenleri doğru bir biçimde ölçmektedir Araştırma kapsamında anket formu doldurmayı kabul eden bireyler kendilerine yöneltilen sorulara doğru yanıtlar vermiştir Araştırma kapsamında spor yapan olarak nitelenen örneklem grubu antrenmanlara düzenli olarak devam etmiştir. Araştırma kapsamında örneklemden elde edilen bilgilerin genellenebileceği varsayılmaktadır Araştırmanın Önemi Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), Karşı Olma Bozukluğu (KOB), Davranım Bozukluğu (DB) semptomları 1900 lü yılların başından beri tüm dünya da tanımlanmış bozuklukladır (9). Bu bozuklukların giderilmesi için yapılan çeşitli tedaviler vardır. Araştırmalar sonucunda bir çok kaynakta tedavinin yanı sıra anne-baba, öğretmen tutum ve davranışlarının, fiziksel ve sosyal bazı etkinliklerin de tedaviyi desteklemek için çok önemli olduğuna değinilmiştir. Spor da tedaviyi desteklemek amacıyla sıklıkla tavsiye edilen etkinliklerin başında gelmektedir. Özellikle DEHB li çocukların spor yaptıktan sonra kendilerini daha iyi hissedeceği ve aşırı hareketlilik gibi belirtilerin bir süre azalabileceği öne sürülmektedir (9). Diğer yandan sporun içersinde varolan sosyal kuralların da (düzen, disiplin, paylaşma, işbirliği vb.) faydalı olduğu hekimler tarafından desteklenmektedir. 11

12 Buna rağmen Türkiye de ve dünya da bu konuyla ilgili yapılan bilimsel çalışmalar sınırlı sayıdadır. Bu çalışma da sporun insan sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini göstermeyi hedeflemesi açısından önemli bir çalışmadır Sınırlılıklar Araştırmanın katılımcıları, İzmir de belirtilen spor okulları ve ilköğretim okullarının öğrencisi olan 208 denekten oluşmaktadır. Bu sebeple sonuçlar da bu araştırma grubunda elde edilen verilerle sınırlıdır. Araştırmanın sınırlılıkları aşağıda belirtilmiştir DEHB ve Yıkıcı Davranım Bozukluğu Belirtilerinin Okul Öncesi Dönem Tarama ve Değerlendirme Ölçeği Eyüp Sabri Ercan [1998] tarafından geliştirilen niteliklerle sınırlıdır Katılımcılara ilişkin sosyo-demografik değişkenler, araştırmada ele alınanlarla sınırlı tutulmuştur Araştırmacının kendisinden, katılımcılardan ve konunun kendisinden kaynaklanan sınırlılıklar olabileceği kabul edilmiştir. 1.6 Genel Bilgiler DEHB ve Yıkıcı Davranım Bozuklukları Yıkıcı davranım bozukluklarının tarihsel gelişimi ilginç ve dikkate değerdir. İlk DSM de (The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders / American Psychiatric Association) [DSM-I, 1952] çocuk ve ergen psikiyatrik tanılarına yönelik özgün bir bölüm yoktu. Olası tanılar; akut ve kronik beyin bozuklukları, zihinsel yetersizlik, psikonevroz, yetersiz kişilik ve diğerleri arasına dahil ediliyordu. DSM-II [1968] ye organik beyin sendromları, nevrozlar ve yedi olası tanıyı içeren Çocuk ve Ergenlerin Davranış Bozuklukları bölümleri ilave edildi. DSM-III [1980] de çocuk ve ergen psikiyatrik bozukluk sayısı hemen hemen 50 taneydi. Bunlar arasında 12

13 dikkat eksikliği bozukluğu, karşı olma bozukluğu ve davranım bozukluğu da vardı (12). Yıkıcı davranış bozuklukları ilk defa 1987 de DSM-III-R de tanımlandı. Bu ana başlık altında karşı olma bozukluğu, davranım bozukluğu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu yer alıyordu. Bir önceki DSM-III teki dikkat eksikliği bozukluğu terimi, DSM-III-R de dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ismini almıştır. 7 yıl sonra DSM-IV te yıkıcı davranış bozuklukları yeniden tanımlandı. DSM-IV te [1994] Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu ve Yıkıcı Davranış Bozuklukları ana başlığı altında DEHB ayrı tutulmaya çalışıldı: çünkü DEHB yıkıcı davranışlar göstermek zorunda değildi (12) yılında, DSM-IV-TR de durum DSM-IV ile yaklaşık aynıydı. Ancak davranım bozukluğunda değişiklik oldu. Çocuklukta başlayan ve ergenlikte başlayan tiplerine üçüncü bir tip olarak davranım bozukluğu-bta eklendi (12). Yıkıcı davranış bozukluklarının gelişiminde DEHB nin rolü tartışmalı bir konu olmakla birlikte KOB ve DEHB birlikteliğinin DB belirtilerinin erken başlangıcı için bir belirleyici olabileceği üzerinde durulmaktadır. Genelde DEHB nin DB nin gelişimsel seyrini ve ağırlığını etkilediği düşüncesi yazın bilgilerinin uzlaştığı bir noktadır yaş aralığındaki DEHB li çocuklarda yapılan bir araştırmada eş hastalanımı, karşı olma bozukluğu için çocuklarda %46, davranım bozukluğu için % 25 oranında saptamıştır. DEHB, KOB ve DB arasındaki ilişkinin tanımlandığı bir modelde davranış bozukluklarının daha hafiften daha ağıra doğru gelişimsel bir ilerleme gösterdiği varsayılmakta ve sadece KOB eş hastalanımı olan DEHB li bir grup çocukta DB nin geliştiği bildirilmektedir (17). 13

14 Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu; gelişime uygun olmayan yetersiz dikkat süresi, yaşa uygun olmayan hiperaktivite ve impulsivite ya da her ikisiyle tanımlanır. Bozukluk, tanı ölçütlerini karşılaması için en az 6 aydır bulunmalı, akademik ve sosyal işlevlerde bozulmaya sebep olmalı ve 7 yaşından önce ortaya çıkmalıdır. Diğer bir ölçüt de okul, ev ve iş gibi iki veya daha fazla durumda semptomların bulunmasıdır (16). DSM-IV Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu nun 3 alt tipini belirler: dikkatsizliğin önde geldiği tip, hiperaktivite impulsifliğin önde geldiği tip ve birleşik tip (16). DEHB nin sıklığı erkek çocuklarda kızlara göre 3/1 5/1 oranlarında daha sıktır. İlkokul çocuklarında oran % 3-5 tir. Bozukluk, ilk erkek çocuklarda daha sıktır. DEHB li çocukların ana babaları yüksek oranda hiperkinezi, sosyopati, alkol kullanım bozuklukları ve konversiyon bozukluğu gösterir. Hiperaktif çocukların kardeşleri de genel popülasyona göre iki kat risk altındadır (16). DEHB nin nedenleri bilinmemektedir. DEHB li birçok çocuk, merkezi sinir siteminde belirgin yapısal hasar bulgusu göstermez. DEHB de katkısı olduğu ileri sürülen etkenler; doğum öncesi toksik etkenler, erken doğum ve fetusun sinir sistemine mekanik girişimleridir (16). DEHB li çocuklarda görülen özellikler : 1- hiperaktivite 2- algısal motor bozukluk 3- emosyonel labilite 4- genel koordinasyon kusuru 5- dikkat bozulukları (kısa dikkat süresi, çelinebilirlik, işleri tamamlayamama, dikkatsizlik, yoğunlaşma yetersizliği). 6- impulsivite (düşünmeden eyleme geçme, etkinlikte ani değimler, düzenleme yetersizliği) 7- bellek ve düşünce bozuklukları 8- özgül öğrenme yetersizlikleri 9- konuşma ve işitme bozuklukları 10- belli belirsiz nörolojik işaretler 14

15 (16). DEHB li çocuklar okul ve akademik yaşamlarında, akranları ve aile üyeleri ile ilişkilerinde bazı zorluklara ve davranış problemlerine sahiptir (19). DEHB nin seyri çok değişkendir. Semptomlar ergenliğe veya erişkin yaşama kadar sürebilir, pübertede iyileşebilir veya hiperaktivite kaybolurken azalmış dikkat süresi ve impuls kontrol sorunları devam edebilir. Olguların yaklaşık % sinde DEHB semptomları erişkin yaşama kadar devam eder. Bozuklukta hiperaktivite azalırken, dürtüsellik ve kazaya eğilim devam eder. Semptomların ergenliğe kadar sürdüğü DEHB li çocuklar, davranım bozukluğu geliştirmede yüksek risk altındadır. Çocuklarda DEHB nin sonuçlanması, tamamıyla inatçı davranım bozukluğu ve karmaşık aile etkenlerinin miktarıyla ilgili olduğu görülür. İyi sonuçlar, çocukların agresyonunu ve aile işlevlerini mümkün olduğunca erken iyileştirerek gelişebilir (16). Bazı bozukluklar DEHB ile eş zamanlı olarak son derece sık görülürler, hastaların 2/3 ünde eşlik eden başka bir bozukluk daha vardır. % sinde Davranım Bozukluğu, % inde Anksiyete Bozukluğu, % sinde Duygu Durum Bozukluğu, % inde Öğrenme Güçlüğü görülür. Eş zamanlı olarak başka bir bozukluğun bulunması farklı tedavi yaklaşımlarını bir arada uygulamayı gerektirir. DEHB tanısı konulan bir çocukta kesinlikle eşlik eden bir bozukluğun var olup olmadığına bakılması gerekir (23). DEHB nin tedavisinde çeşitli tedavi seçenekleri bulunmaktadır. Ancak bilimsel çalışmaların sonuçları en etkin tedavi biçiminin ilaç tedavisi olduğunu göstermektedir. DEHB nin tedavisinde en fazla kullanılan ilaçlar stimulan (uyarıcı) denilen ilaç grubudur. Bunların dışında depresyon, hipertansiyon ve bazı psikiyatrik bozuklukların tedavisinde kullanılan ilaçlar da DEHB nin tedavisinde kullanılmaktadır. İlaç tedavisine destek olarak bireysel psikoterapi, davranış 15

16 değiştirme, ana babaya danışmanlık tedavileri gerekli olabilir. DEHB de alternatif tedaviler; EGG Biofeedback, ses tedavisi, diyet tedavileri, polivitamin ve mineral kürleri olmakla beraber bu tedavilerin yararlılıkları kesin olarak kanıtlanmamıştır (9, 16) Karşı Olma Bozukluğu (KOB) Karşıt Olma Bozukluğu, sosyal kurallarda ve diğer kişilerin haklarında önemli ihlallerin olmadığı olumuz, düşmanca ve karşı gelen devamlı bir davranış şeklidir. Bu davranışlar belli gelişim dönemlerinde ya da özel koşullarda normal karşılanmasına rağmen, bu bozuklukta, beklenenden daha sık ve şiddetli şekilde ortaya çıkıp belli fonksiyonlarda bozulmalara neden olurlar. Bozukluğun yol açtığı güçlükler sosyal, akademik ya da mesleki alanlarda kendini gösterebilir. Diğerleri, insanlarla yaşanan çatışma kontrolünü ele geçirebilmek içindir. Davranış hakkındaki istek ya da sınırlamalar, bu bozukluğa sahip olanlar tarafından daima sert bir şekilde tepki görür. Bu davranışlar özellikle otorite figürleriyle etkileşimde kendini gösterir. Bozukluğa sahip kişiler, karşı gelen davranışları diğerlerine verilen haklı ve uygun tepkiler olarak görürler (16). KOB un tanısal geçerliliğine ilişkin tartışmalar uzun yıllardan beri süregitmektedir. Bunun en önemli nedenlerinden birisi KOB un çok büyük bir sıklıkla Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ile birlikte görülmesidir. KOB olan çocukların % ında DEHB; DEHB olan çocukların ise % inde KOB görülmektedir. Karşıt olma / karşı gelme bozukluğunun en sık semptomları; öfke nöbetleri, erişkinlerle tartışma, erişkin istek ya da kurallarına uymayı etkin olarak reddetme veya karşı gelme, diğer kişileri isteyerek kızdırıcı davranışlar ve kendi hataları ve bozuk davranışları için diğerlerini suçlamadır (5). 16

17 Yapılan araştırmaların sonuçları KOB un sıklığını çalışmaların yöntemine göre %1-30 gibi çok geniş bir aralıkta vermektedir. Klinik dışı popülasyonda, olumsuz davranışla ilgili epidemiyolojik çalışmalarda % oranında saptanmıştır. KOB 3 yaş gibi erken bir yaşta başlayabilmesine karşın, özellikle 8 yaşında başlar ve genellikle ergenlikten sonra başlamaz. Puberteden önce erkek çocuklarda, kızlara göre daha yaygındır. Puberteden sonra ise yüksek olasılıkla oran eşitlenir (5). KOB a özgül bir etyolojik faktör bulunmamakla birlikte, bugüne kadar yapılan araştırmalardan elde edilen veriler KOB un yapısal olarak zor bir mizaçla olumsuz ebeveyn tutumlarının bir araya gelmesinden ortaya çıktığını destekler niteliktedir (5). Karşı olma bozukluğunda çocuklar genellikle erişkinlerle tartışırlar, öfkelenirler, kızgın ve kırgındırlar ve kolayca başkalarını kızdırırlar. Genellikle erişkinlerin istek ve kurallarına etkin olarak karşı gelirler ve diğer insanları bilerek kızdırırlar. Kendi hataları ve yanlış davranışları ile ilgili olarak diğerlerini suçlama eğilimleri vardır. Hastalığın belirtileri hemen her zaman evde görülür, ancak okulda veya diğer erişkinler ve yaşıtları ile beraberken görülmeyebilir. Bazı olgularda, hastalığın başlangıcından itibaren bulgular ev dışında görülmekte, diğerlerinde ise evde başlamakta ve daha sonra ev dışında görülmektedir. Özellikle hastalığın bulguları çocuğun iyi tanıdığı yetişkin veya yaşıtları ile etkileşimdeyken daha belirgin olur. Bu çocuklar çoğunlukla klinik muayene sırasında hastalığın belirtilerini göstermezler ya da çok az gösterirler. Genellikle kendilerini karşı gelen olarak görmezler ve davranışlarının mantıksız olaylara karşı tepki olduğunu savunurlar. Hastalık çocukların kendilerinden çok çevresindekileri rahatsız eder. Kronik karşı olma bozukluğu hemen her zaman kişiler arası ilişkilerde ve okul başarısında bozulmaya neden olur. Bu zorluklara ikincil olarak öz saygı azlığı, engellenmeye tahammülde yetersizlik, depresif duygudurum ve öfke patlamaları görülür. Ergenler 17

18 alkol ve uyuşturucu maddeleri kullanabilirler. Genellikle bu hastalıkta davranım bozukluğu veya duygudurum bozukluğu gelişir. Bu tanıyı alan çocukların yaklaşık dörtte biri, gelecek birkaç yıl içinde artık tanıyı karşılamaz. Karşı olma bozukluğunun başlıca tedavisi, çocuğun yönetimi becerilerinde ana babalara danışmalık ve doğrudan eğitimi ile beraber çocuğun bireysel psikoterapisidir. Ebeveyn yönetimi eğitimi ve çocuk problem çözme becerileri eğitimi karşı gelme bozukluğu olan çocuklar için uygulanacak müdahaleler arasında öne çıkmaktadır. İsminden de anlaşılacağı gibi ebeveyn yönetimi eğitimi olumsuz davranışlarla baş etme ve istenilen davranışın gelişmesine yardımcı olacak ebeveyn becerilerini güçlendirmeye odaklanır. Çocuk problem çözme becerileri eğitimi; bilişsel davranışçı terapi yöntemiyle sosyal etkileşimdeki fonksiyonel olmayan davranışları düzeltmeyi amaçlar. Çocuğun eğitimi impulsif tepkilerin ertelenmesini, alternatif çözümlere verilen önemin arttırılmasını, yapılan seçimlerin sonuçlarının göz önüne alınmasını ve davranışını kendi kendine değerlendirmeyi öğretmeye çalışır. Bunun yanı sıra yaklaşımların etkililiği konusunda yapılan araştırmalarda tek başına kullanılmaya nazaran her iki yaklaşım da birlikte kullanıldığında belirgin ek gelişme görülmüştür. Karşıt olma / karşı gelme bozukluğunun belli bir ilaç tedavisiyle desteklenmesi gerektiğine dair hiçbir kanıt bulunmamaktadır ancak bu durum komorbid bir bozukluk bulunduğu durumlar için geçerli değildir (16) Davranım Bozukluğu (DB) Davranım bozukluğu başkalarının temel haklarının ya da yaşa uygun başlıca toplumsal değer ve kuralların hiçe sayıldığı yineleyici ve sürekli bir davranış örüntüsüdür. Tanının karşılanması için en az 6 ay süreyle davranışın bulunması gerekir. Bozukluğun belirtileri olarak görülen davranışlar, fiziksel saldırganlık ya da insanlara veya hayvanlara zarar verme tehditleri, mala zarar verme, yalancılık veya 18

19 hırsızlık ve de yaşa uygun kuralların ciddi biçimde ihlali olarak 4 kategoride toplanmaktadır. DMS-IV başlangıç yaşına bağlı olarak davranım bozukluğunu iki tipe ayırmaktadır. Çocuklukta başlayan tip ve ergenlikte başlayan tip. Çocuklukta başlayan tip 10 yaşından önce başlarken en azından bir tane davranım sorunu olması gerekir. Ergenlikte başlayan tipinde, 10 yaşından önce davranım sorunları görülmez (5,16). Davranım bozukluğu çocuk ve ergenlik dönemi boyunca sık görülür. 18 yaşın altındaki erkeklerin % 6-16 sında ve kızların % 2-9 unda görülür. Bozukluk erkeklerde kızlara göre daha sıktır ve oranlar 4/1 ile 2/1 arasında değişir. Antisosyal kişilik bozukluğu ve alkol bağımlılığı olan ana babaların çocuklarında davranım bozukluğuna genel popülasyona göre daha sık rastlanır. Davranım bozuklukları sıklıkla DEHB, öğrenme ve iletişim bozuklukları ile birliktedir (16). Davranım bozukluğunun gelişimine katkısı olan etkenler; ana baba etkenleri, sosyokültürel etkenler, psikolojik etkenler, nörobiyolojik etkenler, çocuk kötüye kullanımı ve kötü muamele, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, merkezi sinir sistemi işlev bozukluğu veya hasarı olabilir (16). Davranım bozukluğunun ortalama başlangıç yaşı erkek çocuklarda kızlara göre daha küçüktür. Davranım bozukluğu ölçütlerini karşılayan çocuklar, belirgin agresif davranışlarını çeşitli şekillerde gösterirler. Agresif antisosyal davranış, zorbalık, fiziksel saldırı ve yaşıtlarına acımasız davranış şeklini alabilir. Çocuklar erişkinlere karşı düşman, küfürbaz, saygısız, küstah ve olumsuz olabilirler. Sürekli yalancılık, sık sık okuldan kaçma ve tahripkarlık yaygındır. Ciddi olgularda yıkıcılık, hırsızlık ve fiziksel şiddet sıktır. Çocuklar genelde antisosyal davranışını gizlemek için çok az çaba gösterirler. Cinsel davranış ve sigara, alkol veya reçetesiz psikoaktif maddelerin düzenli kullanımı bu çocuklar ve ergenlerde çok ergen dönemlerde başlar. Genelde 19

20 öz saygıları düşüktür. Empati kuramazlar. Başkalarının duyguları, dilekleri ve sağlığı için kaygıları yoktur. Acımasız davranışlarından dolayı nadiren suçluluk veya pişmanlık duyarlar ve başkalarını suçlamaya çalışırlar (16). Davranım bozukluğu tanısı büyük ölçüde stabilite gösteren bir tanıdır. İzleme çalışmaları tanı konulduktan 3-4 yıl sonra olguların %45-90 ının DB tanısı almaya devam ettiklerini ortaya koymaktadır. DB nin başlangıcı 5-6 yaşına kadar erken olabilir, ancak genellikle geç çocukluk ya da ergenlik döneminde başlar, 16 yaşından sonra başladığı nadir olarak görülür. Erken başlangıç kötü sonlanımı düşündürür ve erişkinlikte Antisosyal Kişilik Bozukluğu ve Alkol-Madde Kullanım Bozukluğu riskini arttırır. DB olan bireyler ilerisi için duygudurum ya da anksiyete bozukluğu, somatoform bozukluğu ve madde kullanım bozuklukları için yüksek risk taşır (5). DB nin tedavisi zor olup, çok yönlü bir terapinin uygulanması gerekir. DB nin tedavisinde çocuk ve ergenle birlikte sorunlu davranışlarda etkisi olan çevrenin (aile, okul, toplum) hedef alındığı multisistemik terapi ile daha etkin sonuç elde edilebilmektedir (5). DB tedavisine özgül herhangi bir psikofarmakolojik tedavi bulunmamaktadır. DB belirtilerine yönelik semptomatik ilaç sağaltımı uygulanır. Çocuktaki öfke patlamaları ve saldırgan davranışlara yönelik olarak başta nöroleptikler olmak üzere, antidepresanlar, MSS uyarıcıları, beta blokerler, benzodiazepinler, lityum ve antikonvülzanlar kullanılmaktadır. DB çoğu zaman başka psikiyatrik bozukluklarla bir arada bulunabildiğinde ilaç tedavisi düzenlenirken eşlik eden psikiyatrik bozukluğa yönelik ilaç verilmesi öncelikli olarak düşünülmelidir (5). Davranışçı ve bilişsel tedaviler ile DB olan çocukların iletişim yetileri, sorun çözme yetisi, dürtü kontrolü, öfke kontrolü gibi bilişsel alanlardaki bozukluklarının düzeltilmesi amaçlanır. Anne-baba eğitim grupları yardımıyla da anne-babanın 20

21 çocuğun davranış bozukluklarıyla baş etmeleri ve bunları ortadan kaldırmaları konusunda çalışılır. Böylece anne-babanın çocuğun istenmeyen davranışlarına yol açan tutumlarını fark etmeleri ve bunları nasıl değiştirebileceklerinin anlaşılması sağlanır (5). 21

22 BÖLÜM 2 2. GEREÇ VE YÖNTEMLER 2.1. Araştırmanın Tipi Araştırma, 7-12 yaşları arasındaki çocuklarda, sporun DEHB ve Yıkıcı Davranım Bozukluklarına etkilerinin incelendiği Kontrol Gruplu Ön Test-Son Test Modeli ne uygun deneysel bir çalışmadır Kullanılan Gereçler Araştırmada Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM-IV e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği kullanılmıştır (25). Ölçek DSM-IV tanı ölçütlerine dayalı olarak yıkıcı davranım bozukluklarının taranması için Turgay [1995] tarafından geliştirilmiş ve Ercan ve arkadaşları [2001] tarafından Türkiye de geçerlilik ve güvenilirliği gösterilmiştir (10). Ölçek, dikkat eksikliğini sorgulayan 9, aşırı hareketliliği sorgulayan 6, dürtüselliği sorgulayan 3, karşıt olma bozukluğunu sorgulayan 8 ve davranım bozukluğunu sorgulayan 15 maddeden oluşmaktadır. Ölçek DSM-IV ölçütlerinin anlamını değiştirmeden soru şekline dönüştürülmesi şeklinde geliştirilmiştir. DEHB düşünülen çocukların anne veya babaları tarafından doldurulmaktadır. Her madde için 0 = yok, 1 = biraz, 2 = fazla, 3 = çok fazla seçenekleri bulunmaktadır. Ölçekte her bölümün toplam puanları psikopatoloji açısından bilgi vermektedir. Bu ölçek daha önce ülkemizde yayınlanan bazı araştırmalarda da kullanılmıştır (8,26) Kullanılan Yöntem Araştırma 7-12 yaşları arasında, 109 u erkek ve 99 u kız olmak üzere toplam 208 kişinin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya spor yapan 114 kişi (uygulama grubu) ve spor yapmayan 94 kişi (kontrol grubu) katılmıştır. 22

23 Uygulama grubu: 39 u voleybol, 75 i basketbol branşında olmak üzere haftada 2 gün antrenör gözetiminde ortalama 1 saat 15 dakika antrenman yapan toplam 114 sporcu öğrenciden oluşmaktadır. Kontrol grubu: Bir ilköğretim okulundaki sınıflardan 7-12 yaşları arasında bir antrenör gözetiminde spor yapmayan öğrenciler olmak koşuluyla rasgele seçilmiş 94 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırmanın ilk aşamasında ölçek, uygulama ve kontrol grubundaki katılımcıların anne ya da babası tarafından doldurulmuştur. Daha sonra 114 kişilik uygulama grubu 6 ay boyunca haftada 2 gün ortalama 1 saat 15 dakika, antrenör gözetiminde antrenman yapmış; kontrol grubu ise 6 ay boyunca bir antrenör gözetiminde düzenli bir sportif etkinliğe katılmamıştır. Bu süre sonunda ölçek; uygulama ve kontrol grubundaki katılımcıların anne ya da babası tarafından (ilk formu anne doldurduysa anne, baba doldurduysa babası tarafından doldurulması koşuluyla) ikinci kez doldurulmuştur Araştırmanın Yeri ve Zamanı Araştırma Ocak 2006 Haziran 2006 döneminde İzmir de Karşıyaka Spor Kulübü Voleybol Spor Okulu, Yarının Yıldızları Spor Kulübü Basketbol Spor Okulu, Özel Özyurt İlköğretim Okulu Basketbol Spor Okulu ve Gürpınar İlköğretim Okulu nda gerçekleştirilmiştir Araştırmanın Örneklemi İzmir de Karşıyaka Spor Kulübü Voleybol Spor Okulu, Yarının Yıldızları Spor Kulübü Basketbol Spor Okulu, Özel Özyurt İlköğretim Okulu Basketbol Spor Okulu ve Gürpınar İlköğretim Okulu ndan sporcu ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. 23

24 2.6. Araştırmanın Evreni İzmir de bazı spor kulüplerinde spor yapan ve bir ilköğretim okulunda öğrenci olan 7-12 yaş grubuna ait çocuklar araştırmanın evrenini oluşturmaktadır Veri Toplama Yöntemi ve Süresi 2006 Ocak ayı içerisinde İzmir de Karşıyaka Spor Kulübü Voleybol Spor Okulu, Yarının Yıldızları Spor Kulübü Basketbol Spor Okulu, Özel Özyurt İlköğretim Okulu Basketbol Spor Okulu ve Gürpınar İlköğretim Okulu nda sporcu veya öğrenci olan, araştırma kriterlerine uygun çocuklara ölçek formları dağıtılıp, formların anne ya da babaları tarafından doldurulması istendi ve ölçekler geri toplandı. 6 ay boyunca araştırmaya katılan sporcu veya öğrencilerin spor yapma ve spor yapmama durumları takip edilerek, bu süre sonunda aynı çocuklara tekrar ulaşılıp, ölçek formunun anne ya da babaları tarafından tekrar doldurulması istendi. Geçersiz anket dolduran, spor yapma veya spor yapmamaya devamlılık kriterlerine uymayan denekler araştırma kapsamı dışında bırakıldı Verilerin Analizi Verilerin istatistiksel analizi ve değerlendirmesi sırasında ilk olarak çalışmada temel alınan değişkenlere ilişkin betimsel istatistiklerden daha sonra; - Paired Sample T Testi - Tek Yönlü Varyans Analizi ve Post Hoc Tukey - Independent Sample T Testi kullanılarak elde edilen veriler tablolaştırılarak sunulmuştur. Verilerin değerlendirilmesi bilgisayar ortamında SPSS 11.0 programıyla gerçekleştirilmiştir. Güven aralığı p < 0.05 olarak belirlenmiştir. 24

25 BÖLÜM 3 3. BULGULAR Tablo 1. Cinsiyete göre yüzde dağılımı CİNSİYET N % DAĞILIM KIZ ERKEK TOPLAM Tablo 1 e göre araştırmaya 109 (% 52.4) erkek ve 99 (% 47.6) kız olmak üzere toplam 208 kişi katılmıştır. Tablo 2. Spor Yapma ve Spor Branşlarına göre yüzde dağılımı SPOR YAPMA N % DAĞILIM SPOR YAPAN Basketbol Voleybol SPOR YAPMAYAN TOPLAM Tablo 2 ye göre araştırmanın spor yapan grubunu oluşturan; spor branşı basketbol 25

26 olan 75 (% 36), voleybol olan 39 (% 19) kişi, spor yapmayan grubunu oluşturan 94 ( % 45) kişi bulunmaktadır. Tablo 3. Anne, Babanın Eğitim ve Çalışma Durumuna göre yüzde dağılımı ANNE BABA N % DAĞILIM N % DAĞILIM OKUMAZ - YAZMAZ İLKOKUL EĞİTİM ORTAOKUL LİSE ÜNİVERSİTE TOPLAM EMEKLİ ÇALIŞMA ÇALIŞIYOR ÇALIŞMIYOR TOPLAM Tablo 3 e göre araştırmaya katılan çocukların anne, babalarının eğitim durumuna bakıldığında ilkokul mezunu olan anne [84 (%40.4)] ve babaların [71 (% 34.1)] çoğunlukta olduğu, bu çoğunluğu lise ve üniversite mezunlarının takip ettiği görülmektedir. Çalışma durumuna bakıldığında ise annelerin büyük çoğunluğunun çalışmadığı [152 (% 73.1)], babaların ise büyük çoğunluğunun [189 (% 90.9)] çalışmakta olduğu görülmektedir. 26

27 Tablo 4. Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği DE,HB,KOB,DVB alt boyutları, spor yapma durumu, ön test grup istatistikleri DE HB KOB DVB (*p<0,05) SPOR YAPMA N ORTALAMA STANDART SAPMA Spor yapan 114 3,39 3,52 Spor yapmayan 94 4,75 4,69 Spor yapan 114 4,54 4,20 Spor yapmayan 94 5,35 5,26 Spor yapan 114 3,39 3,54 Spor yapmayan 94 4,67 4,56 Spor yapan 114 3,39 3,54 Spor yapmayan 94 1,51 4,80 t p -2,385 0,018* -1,230 0,220-2,265 0,025* -3,3249 0,001* T testi sonuçlarına göre; Dikkat Eksikliği alt boyutu puanlarının spor yapmayan örneklemde anlamlı derecede daha yüksek olduğu görülmektedir. Hiperaktivite alt boyutu puanları açısından spor yapan ve yapmayan örneklem grupları arasında anlamlı bir fark görülmemektedir. Karşı olma bozukluğu puanlarının spor yapmayan örneklemde anlamlı derecede daha yüksek olduğu görülmektedir. Davranım bozukluğu alt boyutu puanlarının spor yapmayan örneklemde anlamlı derecede daha düşük olduğu görülmektedir. 27

28 Tablo 5. Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği DE,HB,KOB,DVB alt boyutları, cinsiyet durumu, ön test grup istatistikleri DE HB KOB DVB (*p<0,05) CİNSİYET N ORTALAMA STANDART SAPMA ERKEK 109 4,24 4,26 KIZ 99 3,74 4,00 ERKEK 109 5,31 4,66 KIZ 99 4,46 4,80 ERKEK 109 4,39 3,99 KIZ 99 3,50 4,14 ERKEK 109 2,94 3,27 KIZ 99 2,10 5,10 t p 0,870 0,386 1,296 0,196 1,575 0,117 1,431 0,154 T testi sonuçlarına göre; Dikkat Eksikliği alt boyutu puanları açısından erkek ve kız örneklem grupları arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. Hiperaktivite alt boyutu puanları açısından erkek ve kız örneklem grupları arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. Karşı olma bozukluğu puanları açısından erkek ve kız örneklem grupları arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. Davranım bozukluğu alt boyutu puanları açısından erkek ve kız örneklem grupları arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. 28

29 Tablo 6. Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM-IV e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği DE,HB,KOB,DVB alt boyutları, anne çalışma durumu, ön test grup istatistikleri ÇALIŞMA DURUMU N ORTALAMA STANDART SAPMA F p DE HB KOB DVB (*p<0,05) EMEKLİ 5 4,60 2,70 ÇALIŞIYOR 51 3,82 3,55 ÇALIŞMIYOR 152 4,05 4,36 TOPLAM 208 4,00 4,14 EMEKLİ 5 3,80 3,11 ÇALIŞIYOR 51 5,50 5,03 ÇALIŞMIYOR 152 4,74 4,65 TOPLAM 208 4,90 4,71 EMEKLİ 5 1,80 1,64 ÇALIŞIYOR 51 4,01 3,99 ÇALIŞMIYOR 152 4,02 4,16 TOPLAM 208 3,97 4,08 EMEKLİ 5 1,80 1,64 ÇALIŞIYOR 51 3,27 3,82 ÇALIŞMIYOR 152 2,32 4,43 TOPLAM 208 2,54 4,25 0,110 0,896 0,643 0,527 0,723 0,486 1,034 0,384 Tek yönlü varyans analizi sonuçlarına göre ölçeğinin tüm alt boyutları açısından annenin çalışma durumuna göre anlamlı bir faklılık bulunmamıştır. 29

30 Tablo 7. Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM-IV e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği DE,HB,KOB,DVB alt boyutları, baba çalışma durumu, ön test grup istatistikleri ÇALIŞMA DURUMU N ORTALAMA STANDART SAPMA F p DE HB KOB DVB (*p<0,05) EMEKLİ 12 4,00 5,06 ÇALIŞIYOR 189 3,97 4,06 ÇALIŞMIYOR 7 5,00 5,09 TOPLAM 208 4,00 4,14 EMEKLİ 12 4,08 5,38 ÇALIŞIYOR 189 4,98 4,67 ÇALIŞMIYOR 7 4,14 5,11 TOPLAM 208 4,90 4,71 EMEKLİ 12 3,16 3,51 ÇALIŞIYOR 189 4,08 4,15 ÇALIŞMIYOR 7 2,28 2,42 TOPLAM 208 3,97 4,08 EMEKLİ 12 0,75 1,21 ÇALIŞIYOR 189 2,71 4,40 ÇALIŞMIYOR 7 0,85 1,57 TOPLAM 208 2,54 4,25 0,206 0,814 0,302 0,740 0,902 0,407 1,789 0,170 Tek yönlü varyans analizi sonuçlarına göre Ölçeğinin tüm alt boyutları açısından annenin çalışma durumuna göre anlamlı bir faklılık bulunmamıştır. 30

31 Tablo 8. Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM-IV e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği DE,HB,KOB,DVB alt boyutları, anne eğitim durumu, ön test grup istatistikleri DE HB KOB DVB (*p<0,05) EĞİTİM DURUMU N ORTALAMA STANDART SAPMA OKUMAZ- * YAZMAZ 13 7,07 6,83 İLKOKUL 84 4,23 4,00 ORTAOKUL 16 4,31 4,68 LİSE 50 3,20 3,75 ÜNİVERSİTE* 45 3,48 3,24 TOPLAM 208 4,00 4,14 OKUMAZ- YAZMAZ 13 7,61 7,84 İLKOKUL 84 4,86 4,54 ORTAOKUL 16 6,25 5,33 LİSE 50 4,30 3,66 ÜNİVERSİTE 45 4,40 4,55 TOPLAM 208 4,90 4,71 OKUMAZ- YAZMAZ 13 5,76 5,89 İLKOKUL 84 4,17 4,13 ORTAOKUL 16 4,81 5,25 LİSE 50 3,28 2,99 ÜNİVERSİTE 45 3,53 3,89 TOPLAM 208 3,97 4,08 OKUMAZ- YAZMAZ 13 4,23 12,316 İLKOKUL* 84 1,36 2,26 ORTAOKUL 16 2,25 3,37 LİSE 50 3,28 2,99 ÜNİVERSİTE* 45 5,53 3,89 TOPLAM 208 2,54 4,25 F P 2,602 0,037* 1,760 0,138 1,352 0,252 3,245 0,013* Tek yönlü varyans analizi ve post hoc tukey testleri sonuçlarına göre anne eğitim düzeyi okumaz-yazmaz olan örneklem grubunun dikkat eksikliği puanları, anne eğitim düzeyi üniversite olan örneklem grubundan anlamlı derecede daha yüksektir. 31

32 Tek yönlü varyans analizi sonuçlarına göre anne eğitim düzeyi açısından hiperaktivite ve karşı olma bozukluğu puanları eğitim seviyelerine göre anlamlı bir farklılık göstermemiştir. Tek yönlü varyans analizi ve post hoc tukey testleri sonuçlarına göre anne eğitim düzeyi üniversite olan örneklem grubunun davranım bozukluğu puanları anne eğitim düzeyi ilkokul olan örneklem grubundan anlamlı derecede daha yüksektir. 32

33 Tablo 9. Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM-IV e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği DE,HB,KOB,DVB alt boyutları, baba eğitim durumu, ön test grup istatistikleri DE HB KOB DVB (*p<0,05) EĞİTİM DURUMU N ORTALAMA STANDART SAPMA OKUMAZ- YAZMAZ 2 8,50 0,70 İLKOKUL 71 4,28 4,78 ORTAOKUL 20 5,55 4,47 LİSE 46 3,36 3,54 ÜNİVERSİTE 69 3,57 3,58 TOPLAM 208 4,00 4,14 OKUMAZ- YAZMAZ 2 11,50 12,02 İLKOKUL 71 5,29 5,09 ORTAOKUL 20 4,40 3,51 LİSE 46 4,19 4,50 ÜNİVERSİTE 69 4,94 4,48 TOPLAM 208 4,90 4,71 OKUMAZ- YAZMAZ 2 3,50 0,70 İLKOKUL 71 4,46 4,50 ORTAOKUL 20 4,10 4,72 LİSE 46 3,93 4,05 ÜNİVERSİTE 69 3,46 3,48 TOPLAM 208 3,97 4,08 OKUMAZ- YAZMAZ 2 2,00 2,82 İLKOKUL 71 1,81 5,41 ORTAOKUL 20 1,40 3,80 LİSE 46 2,80 3,20 ÜNİVERSİTE 69 3,46 3,48 TOPLAM 208 2,54 4,25 F p 1,847 1,121 1,430 0,225 0,534 0,711 1,761 0,138 Tek yönlü varyans analizi sonuçlarına göre baba eğitim düzeyi açısından dikkat eksikliği hiperaktivite karşı olma bozukluğu ve davranım bozukluğu puanları eğitim seviyelerine göre anlamlı bir farklılık göstermemiştir. 33

34 Tablo 10. Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM-IV e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği Dikkat Eksikliği alt boyutu, uygulama grubu (spor yapan), ön test son test grup istatistikleri ÖN DE SON DE (*p<0,05) N ORTALAMA ORTALAMA FARK ,3947 3,6140 STANDART SAPMA FARK -0,2193 2, ,403 p T testi sonuçlarına göre; spor yapan örneklemde Dikkat Eksikliği alt boyutu açısından son test uygulaması puanları ile ilk test uygulaması puanları arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. Tablo 11. Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM-IV e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği Hiperaktivite Bozukluğu alt boyutu, uygulama grubu (spor yapan) ön test son test grup istatistikleri ÖN HB SON HB (*p<0,05) N ORTALAMA ORTALAMA FARK ,5439 3,8947 STANDART SAPMA FARK 0,6491 3, ,041* p T testi sonuçlarına göre; spor yapan örneklemde Hiperaktivite Bozukluğu alt boyutu açısından son test uygulaması puanları, ilk test uygulaması puanlarından anlamlı derecede farklıdır. Son testte elde edilen Hiperaktivite Bozukluğu puan 34

35 ortalamaları ilk testte elde edilen Hiperaktivite Bozukluğu puan ortalamalarından anlamlı derecede düşük olduğu görülmüştür. Tablo 12. Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği Karşı Olma Bozukluğu alt boyutu, uygulama grubu (spor yapan), ön test son test grup istatistikleri ÖN KOB SON KOB (*p<0,05) N ORTALAMA ORTALAMA FARK ,3947 2,8596 STANDART SAPMA FARK 0,5351 2, ,030* p T testi sonuçlarına göre; spor yapan örneklemde karşı olma bozukluğu alt boyutu açısından son test uygulaması puanları, ilk test uygulaması puanlarından anlamlı derecede farklıdır. Son testte elde edilen Karşı Olma Bozukluğu puan ortalamaları ilk testte elde edilen Karşı Olma Bozukluğu puan ortalamalarından anlamlı derecede düşük olduğu görülmüştür Tablo 13. Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM-IV e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği Davranım Bozukluğu alt boyutu, uygulama grubu (spor yapan), ön test son test grup istatistikleri ÖN DVB SON DVB (*p<0,05) N ORTALAMA ORTALAMA FARK ,3947 0,6579 STANDART SAPMA FARK 2,1368 4, ,00* p 35

36 T testi sonuçlarına göre; spor yapan örneklemde davranım bozukluğu alt boyutu açısından son test uygulaması puanları, ilk test uygulaması puanlarından anlamlı derecede farklıdır. Son testte elde edilen Davranım Bozukluğu puan ortalamaları ilk testte elde edilen Davranım Bozukluğu puan ortalamalarından anlamlı derecede düşük olduğu görülmüştür. Tablo 14. Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM-IV e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği Dikkat Eksikliği alt boyutu, kontrol grubu (spor yapmayan), ön test son test grup istatistikleri ÖN DE SON DE (*p<0,05) N ORTALAMA ,7553 4,3617 ORTALAMA FARK STANDART SAPMA FARK 0,3936 0, ,317 p T testi sonuçlarına göre; spor yapmayan örneklemde Dikkat Eksikliği alt boyutu açısından son test uygulaması puanları ile ilk test uygulaması puanları arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. Tablo 15. Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği Hiperaktivite Bozukluğu alt boyutu, kontrol grubu (spor yapmayan), ön test son test grup istatistikleri ÖN HB SON HB (*p<0,05) N ORTALAMA ,3511 4,7447 ORTALAMA FARK 36 STANDART SAPMA FARK 0,6064 5, ,272 p

37 T testi sonuçlarına göre; spor yapmayan örneklemde Hiperaktivite Bozukluğu alt boyutu açısından son test uygulaması puanları ile ilk test uygulaması puanları arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. Tablo 16. Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği Karşı Olma Bozukluğu alt boyutu, kontrol grubu (spor yapmayan), ön test son test grup istatistikleri ÖN KOB SON KOB (*p<0,05) N ORTALAMA ,6702 3,9787 ORTALAMA FARK STANDART SAPMA FARK 0,6915 4, ,159 p T testi sonuçlarına göre; spor yapmayan örneklemde karşı olma bozukluğu alt boyutu açısından son test uygulaması puanları ile ilk test uygulaması puanları arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. Tablo 17. Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği Davranım Bozukluğu alt boyutu, kontrol grubu (spor yapmayan), ön test son test grup istatistikleri ÖN DVB SON DVB (*p<0,05) N ORTALAMA ,5106 1,1170 ORTALAMA FARK STANDART SAPMA FARK 0,3936 5, ,471 p 37

38 T testi sonuçlarına göre; spor yapmayan örneklemde davranım bozukluğu alt boyutu açısından son test uygulaması puanları ile ilk test uygulaması puanları arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. 38

39 BÖLÜM 4 TARTIŞMA Bu araştırmanın amacı günümüzde yaygınlaşmış durumda olan dikkat eksikliği / hiperaktivite bozukluğu ve yıkıcı davranım bozuklukları üzerinde sporun etkilerini incelemek ve ortaya koymaktır. Çalışma sonucundaki bulgulara bakıldığında; Ön testler analizlerinde; Dikkat Eksikliği ve Karşı Olma Bozukluğu alt boyutu puanlarının spor yapmayan örneklemde anlamlı derecede daha yüksek olduğu, Davranım Bozukluğu alt boyutu puanlarının spor yapmayan örneklemde anlamlı derecede daha düşük olduğu ve Hiperaktivite Bozukluğu alt boyutu puanları açısından spor yapan ve yapmayan örneklem grupları arasında anlamlı bir fark bulunmadığı görülmüştür. Ön testlerde cinsiyet açısından yapılan karşılaştırmada ölçeğin tüm alt boyutları açısından erkek ve kız örneklem grupları arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. Ön testlerde anne ve babanın çalışma durumu açısından yapılan incelemede ölçeğin tüm alt boyutlarına göre anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. Ön testlerde anne eğitim düzeyi açısından; eğitim düzeyi okumaz-yazmaz olan örneklem grubunun Dikkat Eksikliği puanları, eğitim düzeyi lise ve üniversite olan örneklem grubundan anlamlı derecede daha yüksektir. Hiperaktivite Bozukluğu ve Karşı Olma Bozukluğu puanlarına bakıldığında eğitim seviyelerine göre anlamlı bir farklılık göstermemiştir. Eğitim düzeyi üniversite olan örneklem grubunun Davranım Bozukluğu puanları, eğitim düzeyi ilkokul olan örneklem grubundan anlamlı derecede daha yüksektir. Baba eğitim düzeyi açısından ölçeğin tüm alt boyutlarına bakıldığında eğitim seviyelerine göre anlamlı bir farklılık görülmemiştir 39

40 Ön ve son testler karşılaştırılarak yapılan analizlerde ise; Spor yapan ve spor yapmayan örneklemin ikisinde de Dikkat Eksikliği alt boyutu açısından son test uygulaması puanları ile ilk test uygulaması puanları arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. Spor yapan örneklemde Hiperaktivite Bozukluğu alt boyutu açısından son test uygulaması puanları, ilk test uygulaması puanlarından anlamlı derecede farklıdır. Son testte elde edilen Hiperaktivite Bozukluğu puan ortalamaları ilk testte elde edilen Hiperaktivite Bozukluğu puan ortalamalarından anlamlı derecede düşük olduğu görülmüştür. Spor yapmayan örneklemde ise Hiperaktivite Bozukluğu alt boyutu açısından son test uygulaması puanları ile ilk test uygulaması puanları arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. Spor yapan örneklemde Karşı Olma Bozukluğu alt boyutu açısından son test uygulaması puanları, ilk test uygulaması puanlarından anlamlı derecede farklıdır. Son testte elde edilen Karşı Olma Bozukluğu puan ortalamaları ilk testte elde edilen Karşı Olma Bozukluğu puan ortalamalarından anlamlı derecede düşük olduğu görülmüştür. Spor yapmayan örneklemde ise Karşı Olma Bozukluğu alt boyutu açısından son test uygulaması puanları ile ilk test uygulaması puanları arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. Spor yapan örneklemde Davranım Bozukluğu alt boyutu açısından son test uygulaması puanları ilk test uygulaması puanlarından anlamlı derecede farklıdır. Son testte elde edilen Davranım Bozukluğu puan ortalamaları ilk testte elde edilen Davranım Bozukluğu puan ortalamalarından anlamlı derecede düşük olduğu görülmüştür. Spor yapmayan örneklemde ise davranım bozukluğu alt boyutu açısından son test uygulaması puanları ile ilk test uygulaması puanları arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. 40

41 Bu çalışmada elde ettiğimiz bulgular ve literatür bilgileri doğrultusunda bazı yorumlar yapmak gerekirse; Sporun, DEHB ve Yıkıcı Davranım Bozukluklarına fizyolojik etkilerinin yanı sıra; sosyal davranış problemlerini azaltarak, arkadaşları tarafından kabul görme, arkadaşları, aile bireyleri ve sosyal çevresi ile olumlu sosyal ilişkiler kurma, öz güven duygusu geliştirme gibi sosyal yönden önemli katkıları olduğu uzun süreli çalışmalar sonucunda belirlenmiştir. Egzersizin DEHB'li çocuklardaki olumlu etkilerinin açıklanmasında fizyolojik olarak 2 temel mekanizma üzerinde durulmaktadır (24). Birincisi egzersizin beyin kan akımını arttırarak etkilediği yönündedir (24). Bir çalışmada, çocukluğunda DEHB tanısı alan, hiç ilaç kullanmamış ve DEHB li çocukları olan erişkinler Pozitron Emisyon Tomografisi (PET) yöntemiyle araştırılmıştır. Bu çalışmada medyal frontal, parietal ve oksipital alanlarda glukoz kullanımında azalma bulunmuştur (24). İkincisi görüşte ise egzersizin katekolaminerjik ve dopaminerjik sistem üzerinden etkili olduğu ileri sürülmektedir (24). Kısa süreli yoğun egzersizlerin özellikle beyindeki katekolaminerjik ve dopaminerjik sistemi etkileyerek DEHB li çocuklarda hiperaktif ve impulsif davranışları azalttığı ileri sürülmektedir (24). Ayrıca başka bir kaynakta da uzun süreli orta şiddetteki aerobik egzersizlerin (tempolu yürüyüş, koşu vb) kardiyovasküler dayanıklılığı arttırmaya paralel olarak DEHB li çocuklarda hiperaktif ve impulsif davranışları azalttığı iddia edilmektedir (24). 41

42 Farklı bir araştırmada müzik eşliğinde yapılan belli ritmik hareketlerle (terapötik öritmi hareket terapisi) DEHB li olan çocukların sosyal davranış problemlerinin ve hiperaktivitelerinin azaldığı, böylelikle konsantrasyon ve dikkat kabiliyetlerinin arttığı bildirilmiştir (24). Bir diğer araştırmada düzenli yapılan folklor egzersizi ile DEHB li çocuklarda hem okulda hem de evde dikkat eksikliğinin; hiperaktif ve impulsif davranışların azaldığını göstermektedir (24). DEHB çocukların motor öğrenme ve motor performanslarını etkilemektedir. DEHB li çocuklar motor beceri ve fiziksel sportif beceriler açısından akranları ile karşılaştırıldığında daha düşük seviyede performansa sahiptir. Ayrıca bu çocuklar akranlarına kıyasla daha düşük antrenman seviyesi ve daha az kendine güvene sahiptir (11, 12). Dikkat eksikliği davranışı gösteren çocuklar arkadaşları tarafından daha az kabul görür ve ortalama bir çocukla kıyaslandığında daha az aktiftir (1). Davranış bozukluğuna sahip çocukların sportif etkinliklerde daha az başarılı olduklarına ve daha düşük seviyede öz etkinlik gösterdiklerine dair kanıtlar vardır (1). DEHB li çocuklar akranlarından daha zayıf motor beceri, daha zayıf koordinasyon ve daha düşük seviyede sportif yeteneğe sahipler. (14) İlk ve ortaokul çağındaki çocukların ilgileri büyük çoğunlukla sportif oyunlar üzerinedir ve bu sportif aktiviteler sosyal ilişkilerin temelini oluşturur. DEHB li çocukların sportif performanslarının daha zayıf oluşu akranları tarafından dışlanmalarına ve kendine güvenlerinin azalmasına yol açar. Sportif performansların geliştirilmesi çocukların öz saygı, öz güven ve sosyal becerilerini geliştirmeleri açısından önemlidir (27). 42

43 Spora katılım DEHB li çocuklarda özel olarak görülen olumsuz arkadaşlık ilişkilerini olumlu yönde arttırmaya yardımcı olabilir (2). Sportif etkinliklere katılan çocukların sınıf içerisinde daha uyumlu davranışlar sergiledikleri ve dikkat eksikliği göstermelerinde azalma olduğu öğretmenleri tarafından belirtilmiştir (1). Spor performansını geliştirmek özgüvende artış ve arkadaşlar tarafından daha fazla kabul görmeyi sağlar hipotezine bağlı olarak yapılan araştırmada erkek çocuklar bir spor dalında antrene edilmiş ve daha sonra bu çocukların gelişimlerini arkadaşları önünde gösterecek bir ortam hazırlanmış, sonucunda da çocukların sportif performansları ve sosyal etkileşimlerinde olumlu yönde artışlar belirlenmiş (1). Sportif performans sonrası çocukları ödüllendirmeye ilişkin yapılan araştırmalar da çocukların ödüllendirildiği ve desteklendiği sporlara karşı daha ilgili olduğu ve kontrolsüz davranışlarında azalmaların görüldüğü belirlenmiştir (3). Spora katılım riskli davranışlarda azalma ve sosyal etkinliklere katılımda artışa yardımcı olmuştur (13, 18). Bir araştırmada 3 haftalık bir basketbol kampında çocukların beceri seviyeleri yükseltilmiş bu süreç sonunda çocukların sportmenlik davranışlarının geliştiğini ve spora ilgilerinde artış olduğunu saptamışlardır (13). Sosyal davranış eğitimi verilen bir grubun sportif performansları ya da oyunlar içinde bu davranışları gösterip göstermedikleri incelenmiş, softballda bu davranışları sergiledikleri fakat basketbolda sergilemedikleri görülmüştür (13). DEHB li ve DEHB siz çocuklar agresiflik, olumsuz duygusal tepkiler, yaralanma sıklığı, diskalifiye olma açısından karşılaştırılmış, bireysel sporlarla 43

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU Dahili Servisler Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHP) Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), her 10 çocuktan birinde görülmesi, ruhsal, sosyal

Detaylı

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ SUNUM PLANI: Hareketli çocuk kime denir? Klinik ilgi odağı olması gereken çocuklar hangileridir?

Detaylı

2014

2014 2014 DİKKAT EKSİKLİĞİ BOZUKLUĞU (DEB) ve MentalUP İçerik DEB e Klinik İlgi DEB Nedir? DEB in Belirtileri DEB in Zihinsel Sürece Etkileri DEB in Psikososyal Tedavisi MentalUP tan Faydalanma MentalUP İçeriği

Detaylı

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri Zeka Geriliği nedir? Zeka geriliğinin kişinin yaşına ve konumuna uygun işlevselliği gösterememesiyle belirlidir. Bunun yanı sıra motor gelişimi, dili kullanma yeteneği bozuk, anlama ve kavrama yaşıtlarından

Detaylı

Hizmetiçi Eğitimler.

Hizmetiçi Eğitimler. Hizmetiçi Eğitimler Altis; 1989 yılında Dr. Bülent Madi tarafından nöroloji ve sanat çalışmalarının birlikteliği amacıyla kurulmuştur. İki yıl süren çalışmalarının ardından, 1991 yılında diğer bilim dalları

Detaylı

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU Çocuğun Adı- Soyadı: Cinsiyeti: TC Kimlik No: Görüşmecinin Adı- Soyadı:

Detaylı

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi. Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi. Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta Giriş DEHB (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu), çocukluk çağının en sık görülen

Detaylı

Karşı olma-karşıt gelme bozukluğu (KO-KGB) Otorite figürlerine karşı negatiflik, karşı gelme, itaatsizlik ve düşmanlık olarak tanımlanmaktadır.

Karşı olma-karşıt gelme bozukluğu (KO-KGB) Otorite figürlerine karşı negatiflik, karşı gelme, itaatsizlik ve düşmanlık olarak tanımlanmaktadır. Tanım Karşı olma-karşıt gelme bozukluğu (KO-KGB) En az 6 ay devam eden, Otorite figürlerine karşı negatiflik, karşı gelme, itaatsizlik ve düşmanlık olarak tanımlanmaktadır. KO-KGB fiziksel saldırganlık

Detaylı

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI Bilgisayar ve internet kullanımı teknoloji çağı olarak adlandırabileceğimiz bu dönemde, artık hayatın önemli gereçleri haline gelmiştir. Bilgiye kolay, hızlı, ucuz ve güvenli

Detaylı

Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri

Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri Yrd. Doç. Dr. Esengül Kayan Beykent Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 04.10.2017 Çalışmanın Amacı 1.Üniversite öğrencilerinde

Detaylı

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ VERİ ANALİZİ, İZLEME VE DEĞERLENDİRME DAİRE BAŞKANLIĞI TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ

Detaylı

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzman Dr. M. Yelda TAN

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzman Dr. M. Yelda TAN DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzman Dr. M. Yelda TAN DEHB başlıca 3 alanda bozulmayı içerir: 1) Dikkat eksikliği 2) Hiperaktivite 3) Dürtüsellik Dikkat eksikliği

Detaylı

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi Dr. SiğnemÖZTEKİN, Psikolog Duygu KUZU, Dr. Güneş CAN, Prof. Dr. AyşenESEN DANACI Giriş: Ayrılma anksiyetesi bozukluğu,

Detaylı

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ ------------------------------------------------------------------------------------------------- 1 KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ ------------------------------------------

Detaylı

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Hasan Kalyoncu Üniversitesi Psikoloji www.gunescocuk.com Çocuk ve ergen psikiyatrisinde

Detaylı

[BİROL BAYTAN] BEYANI

[BİROL BAYTAN] BEYANI Araştırma Destekleri/ Baş Araştırıcı 10. Ulusal Pediatrik Hematoloji Kongresi 3 6 Haziran 2015, Ankara [BİROL BAYTAN] BEYANI Sunumum ile ilgili çıkar çatışmam yoktur. Çalıştığı Firma (lar) Danışman Olduğu

Detaylı

VARYANS ANALİZİ (ANOVA)

VARYANS ANALİZİ (ANOVA) VARYANS ANALİZİ (ANOVA) VARYANS ANALİZİ (ANOVA) Ne zaman kullanırız? Ortalamalar arasında fark olup olmadığına bakmak istediğimizde Sürekli bir ölçüm (continuous data) ve 2 ya da daha fazla grubumuz olduğu

Detaylı

BİREYLERE YÖNELİK HİZMETLER

BİREYLERE YÖNELİK HİZMETLER EKİBİMİZ Altis; 1989 yılında Dr. Bülent Madi tarafından nöroloji ve sanat çalışmalarının birlikteliği amacıyla kurulmuştur. İki yıl süren çalışmalarının ardından 1991 yılında diğer bilim dalları ile interdisipliner

Detaylı

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları)

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları) DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları) Şermin Yalın Sapmaz Manisa CBÜ Tıp Fakültesi Çocuk Ergen Ruh Sağlığı

Detaylı

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi Dr. Sinem Sevil DEĞİRMENCİ Prof.Dr.Gökay AKSARAY Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Giriş

Detaylı

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğuyla (DEHB) Nasıl Başa Çıkabilirim?

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğuyla (DEHB) Nasıl Başa Çıkabilirim? Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğuyla (DEHB) Nasıl Başa Çıkabilirim? Uzm. Dr. Yusuf Yasin GÜMÜŞ Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı NOBEL TIP KİTABEVLERİ

Detaylı

Açıklama 2008 2010. Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur.

Açıklama 2008 2010. Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur. Açıklama 2008 2010 Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur. Gençlerde DEHB nin Öğrenim Hayatı Üzerine Etkileri Dr Aytül Karabekiroğlu Samsun Mehmet Aydın Eğitim ve Araştırma

Detaylı

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları Zihinsel Bozuklukları Kavrama Zihinsel bozukluklar hakkında daha fazla bilgi edinin Daha önce zihinsel gerilik olarak bilinen zihinsel bozukluk (ID), bireyin

Detaylı

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUĞU ANLAMAK

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUĞU ANLAMAK DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUĞU ANLAMAK Prof. Dr. Sirel Karakaş Neurometrika Medikal Tıp Teknololojileri Ltd. Şti Nöropsikoloji ve Psikofizyoloji Derneği Başkanı Uslarası Kıbrıs Üniversitesi

Detaylı

FARKLI BRANŞTAKİ ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ. Abdulkadir EKİN, Yunus Emre YARAYAN

FARKLI BRANŞTAKİ ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ. Abdulkadir EKİN, Yunus Emre YARAYAN FARKLI BRANŞTAKİ ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ Abdulkadir EKİN, Yunus Emre YARAYAN Kuramsal Çerçeve GİRİŞ Psikolojik dayanıklılık üzerine yapılan

Detaylı

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları Doç. Dr. Özen Önen Sertöz Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Bilim Dalı Ankara,

Detaylı

Halil ÖNAL*, Mehmet İNAN*, Sinan BOZKURT** Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi*, Spor Bilimleri Fakültesi**

Halil ÖNAL*, Mehmet İNAN*, Sinan BOZKURT** Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi*, Spor Bilimleri Fakültesi** Halil ÖNAL*, Mehmet İNAN*, Sinan BOZKURT** Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi*, Spor Bilimleri Fakültesi** Düşünme; duyum ve izlenimlerden, tasarımlardan ayrı olarak aklın bağımsız ve kendine

Detaylı

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi Giriş: Kaliteli yaşam; kişinin temel ihtiyaçlarını karşıladığı,

Detaylı

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR Yetişkin Psikopatolojisi Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR Yetişkin psikopatolojisi içerik: Sınıflandırma sistemleri Duygudurum bozuklukları Anksiyete bozuklukları

Detaylı

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi Dr. Gülcan Güleç, DR. Hikmet Hassa, Dr. Elif Güneş Yalçın, Dr.Çınar Yenilmez, Dr. Didem

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ 22.10.2016 Gülay Turgay 1, Emre Tutal 2, Siren Sezer 3 1 Başkent Üniversitesi Sağlık

Detaylı

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86 içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 Tarihsel Bakış Açısı 3 Erken Tarih 3 Yirminci ve Yirmi Birinci Yüzyıllar 3 Ergenliğe İlişkin Kalıpyargılar 6 Ergenliğe Pozitif Bir Bakış Açısı 7 Amerika Birleşik Devletleri

Detaylı

Çocukluk çağındaki fiziksel ve ruhsal gelişimin uygunluğunu bilecek, Doğru ebeveynlik becerilerinin aile içi ilişkilerde nasıl olması gerektiğini

Çocukluk çağındaki fiziksel ve ruhsal gelişimin uygunluğunu bilecek, Doğru ebeveynlik becerilerinin aile içi ilişkilerde nasıl olması gerektiğini Dönem 1 Dersleri: Konu: Çocuk, Anne ve Aile Amaç: Bu dersin sonunda Dönem I öğrencilerinin aile yapısı, çocukluk çağı psikolojik gelişim süreci ve anne-çocuk ilişkisinin çocuğun ruhsal gelişimi üzerindeki

Detaylı

OKUL ÖNCESİ ve İLKOKUL ÖĞRENCİ ADAYLARI TANIMA, DEĞERLENDİRME ve SEÇME ÇALIŞMASI HİZMET TEKLİFİ

OKUL ÖNCESİ ve İLKOKUL ÖĞRENCİ ADAYLARI TANIMA, DEĞERLENDİRME ve SEÇME ÇALIŞMASI HİZMET TEKLİFİ OKUL ÖNCESİ ve İLKOKUL ÖĞRENCİ ADAYLARI TANIMA, DEĞERLENDİRME ve SEÇME ÇALIŞMASI HİZMET TEKLİFİ ŞUBAT 2015 Bu teklif Özel Nun İlkokulu için 2015-2106 Eğitim- Öğretim Yılı nda okula başvuran okul öncesi

Detaylı

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR Prof. Dr. Mehmet Ersoy DEMANSA NEDEN OLAN HASTALIKLAR AMAÇ Demansın nedenleri ve gelişim sürecinin öğretmek Yaşlı bireyde demansa bağlı oluşabilecek problemleri öğretmek

Detaylı

Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül

Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Hasan Kalyoncu Üniversitesi 2016 www.gunescocuk.com NÖROGELİŞİMSEL BOZUKLUKLAR

Detaylı

Bebeklikten Ergenliğe Gelişimsel Psikopatoloji (PSY 319) Ders Detayları

Bebeklikten Ergenliğe Gelişimsel Psikopatoloji (PSY 319) Ders Detayları Bebeklikten Ergenliğe Gelişimsel Psikopatoloji (PSY 319) Ders Detayları Ders Adı Ders Dönemi Ders Uygulama Laboratuar Kredi AKTS Kodu Saati Saati Saati Bebeklikten Ergenliğe Gelişimsel Psikopatoloji PSY

Detaylı

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI KLİNİĞİ YATAN HASTA DEĞERLENDİRME FORMU

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI KLİNİĞİ YATAN HASTA DEĞERLENDİRME FORMU Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI KLİNİĞİ YATAN HASTA DEĞERLENDİRME

Detaylı

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD Çalışmalarda birinci basamak sağlık kurumlarına başvuran hastalardaki psikiyatrik hastalık sıklığı, gerek değerlendirme ölçekleri kullanılarak

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ A u ok na lu ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - MART 2014 ANAOKULLARI BÜLTENİ ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ Okul öncesi dönem, gelişimin hızlı olması ve

Detaylı

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal

Detaylı

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Hangi Böbrek Hastalarına Ruhsal Destek Verilebilir? Çocukluktan yaşlılığa

Detaylı

İÇİNDEKİLER GİRİŞ... 1

İÇİNDEKİLER GİRİŞ... 1 İÇİNDEKİLER GİRİŞ... 1 Bölüm 1: ÇOCUK VE GELİŞİMİ... 5 İSKELET GELİŞİMİ VE BÜYÜME... 7 Boy Gelişimi... 8 Ağırlık Gelişimi... 11 Gelişme ve Büyümeyi Etkileyen Faktörler... 13 Çevre Etkenleri... 17 Büyüme

Detaylı

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ Yrd. Doç. Dr. Tahsin Gökhan TELATAR Sinop Üniversitesi SYO İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü 28.03.2017 Uluslararası

Detaylı

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU. Prof. Dr. Berna Özsungur Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU. Prof. Dr. Berna Özsungur Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU Prof. Dr. Berna Özsungur Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD 58. Türkiye Milli Pediatri Kongresi 25 Ekim 2014 TANIM Otizm Spektrum

Detaylı

KOD 1 DAVRANIŞ MR (48-72 AY) xxxxxxx DAVRANIŞ VE UYUM RAPORU. "Sorun, sorun olmadan çözümlenmelidir."

KOD 1 DAVRANIŞ MR (48-72 AY) xxxxxxx DAVRANIŞ VE UYUM RAPORU. Sorun, sorun olmadan çözümlenmelidir. KOD 1 DAVRANIŞ MR (48-72 AY) DAVRANIŞ VE UYUM RAPORU "Sorun, sorun olmadan çözümlenmelidir." KİŞİSEL BİLGİLER Doğum Tarihi Cinsiyet Okulun Adı Sınıf İl İlçe Uygulama Tarihi Formu Dolduran 8.6.2011 ERKEK

Detaylı

Füsun KURDOĞLU-ERÜRETEN Uzman Psikolog

Füsun KURDOĞLU-ERÜRETEN Uzman Psikolog Füsun KURDOĞLU-ERÜRETEN Uzman Psikolog EĞİTİMİ Lisans : İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi,Psikoloji Bölümü Tezi : Nörotiklik,zaman tahmini ve seçici dikkat 1982 Yüksek Lisans (M.A) : Marmara Üniversitesi

Detaylı

ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ TANIM, SINIFLANDIRMA VE YAYGINLIK

ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ TANIM, SINIFLANDIRMA VE YAYGINLIK ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ TANIM, SINIFLANDIRMA VE YAYGINLIK Zihinsel yetersizlik için kullanılan terimler Tutumlarda ve uygulamalardaki değişiklikler, kullanılan terimleri de değiştirme çabalarına neden

Detaylı

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU NİSAN 2016

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU NİSAN 2016 ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU NİSAN 2016 ZARARLI ALIŞKANLIKLAR VE KORUNMA YOLLARI PSİKOLOJİK DANIŞMA ve REHBERLİK BÖLÜMÜ İçindekiler Bağımlılık Yapan Maddeler Risk Yaratan Faktörler Önleyici Faktörler

Detaylı

DANIŞMAN ÖĞRETMEN MENTORLUK FONKSİYONLARI İLE ADAY ÖĞRETMENLERİN ÖZNEL MUTLULUK DÜZEYİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

DANIŞMAN ÖĞRETMEN MENTORLUK FONKSİYONLARI İLE ADAY ÖĞRETMENLERİN ÖZNEL MUTLULUK DÜZEYİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ DANIŞMAN ÖĞRETMEN MENTORLUK FONKSİYONLARI İLE ADAY ÖĞRETMENLERİN ÖZNEL MUTLULUK DÜZEYİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ Yrd. Doç. Dr. Ramazan YİRCİ Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Uğur ÖZALP Millî

Detaylı

DEHB Erişkinliğe Yansımalar ve Eş Tanı

DEHB Erişkinliğe Yansımalar ve Eş Tanı DEHB Erişkinliğe Yansımalar ve Eş Tanı Doç. Dr. Cengiz TUĞLU 46. Ulusal Psikiyatri Kongresi 08 Ekim 2010, İzmir Açıklama Konuşmacı Araştırma Danışma Kurulu Janssen Cilag X X Eli Lilly X X X BMS X AstraZeneca

Detaylı

14. ULUSAL HALK SAĞLIĞI KONGRESİ, 4-7 EKİM 2011 P220 CEZAEVİNDE BULUNAN MAHKÛMLARIN İLKYARDIM BİLGİ DÜZEYLERİ

14. ULUSAL HALK SAĞLIĞI KONGRESİ, 4-7 EKİM 2011 P220 CEZAEVİNDE BULUNAN MAHKÛMLARIN İLKYARDIM BİLGİ DÜZEYLERİ P220 CEZAEVİNDE BULUNAN MAHKÛMLARIN İLKYARDIM BİLGİ DÜZEYLERİ SÜMBÜLE KÖKSOY, EMİNE ÖNCÜ, ŞENAY ŞERMET, MEHMET ALİ SUNGUR Mersin Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu sumbulekoksoy@gmail.com Bildiri Konusu:

Detaylı

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018 AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018 Lösemiye bağlı Psikososyal Geç Etkiler Fiziksel Görünüm (Saç

Detaylı

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR 1)ÖZELLİKLERİ 2)KARŞILAŞMA SIKLIĞI 3)TÜRKİYE VE DÜNYADA YAPILAN FAALİYETLER 4)EĞİTİMLERİ 5)AİLEYE VE ÖĞRETMENLERE ÖNERİLER ÖZELLİKLERİ MOTOR GELİŞİM ÖZELLİKLERİ ZİHİNSEL GELİŞİM

Detaylı

Erişkinlerde DEHB. Prof. Dr. Cengiz TUĞLU. 17. Klinik Eğitim Sempozyumu Antalya, 10 Nisan 2013

Erişkinlerde DEHB. Prof. Dr. Cengiz TUĞLU. 17. Klinik Eğitim Sempozyumu Antalya, 10 Nisan 2013 Erişkinlerde DEHB Prof. Dr. Cengiz TUĞLU 17. Klinik Eğitim Sempozyumu Antalya, 10 Nisan 2013 Açıklama - 2012-2013 Konuşmacı Araştırma Danışma Kurulu Janssen-Cilag X X AstraZeneca X PPD X Kurs Öncesi Değerlendirme

Detaylı

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLARIN TEDAVİSİ. PSİ154-PSİ162 Psikolojiye Giriş II

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLARIN TEDAVİSİ. PSİ154-PSİ162 Psikolojiye Giriş II PSİKOLOJİK BOZUKLUKLARIN TEDAVİSİ Psikolojik bozukluklar nasıl iyileştirilir? Tedavi için uygun kişi kimdir? En mantıklı tedavi yaklaşımı hangisidir? Bir terapi biçimi diğerlerinden daha iyi midir? Herhangi

Detaylı

OYUN TEMELLİ BİLİŞSEL GELİŞİM PROGRAMININ 60-72 AYLIK ÇOCUKLARIN BİLİŞSEL GELİŞİMİNE ETKİSİ

OYUN TEMELLİ BİLİŞSEL GELİŞİM PROGRAMININ 60-72 AYLIK ÇOCUKLARIN BİLİŞSEL GELİŞİMİNE ETKİSİ T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ÇOCUK GELİŞİMİ VE EV YÖNETİMİ EĞİTİMİ ANABİLİM DALI ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ BİLİM DALI OYUN TEMELLİ BİLİŞSEL GELİŞİM PROGRAMININ 60-72 AYLIK ÇOCUKLARIN

Detaylı

70. Yılında Otizm Spektrum Bozuklukları. Dr. Sabri Hergüner Meram Tıp Fakültesi, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi AD

70. Yılında Otizm Spektrum Bozuklukları. Dr. Sabri Hergüner Meram Tıp Fakültesi, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi AD 1943 2013 70. Yılında Otizm Spektrum Bozuklukları Dr. Sabri Hergüner Meram Tıp Fakültesi, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi AD Açıklama 2012-2013 Araştırmacı: Yok Danışman: Yok Konuşmacı: 2012 Janssen Cilag

Detaylı

KRİMİNOLOJİ Mayıs 2015 Gelişimsel Teoriler. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

KRİMİNOLOJİ Mayıs 2015 Gelişimsel Teoriler. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ KRİMİNOLOJİ -2- Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU tuba.topcuoglu@gmail.com 21 Mayıs 2015 Gelişimsel Teoriler İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ GELİŞİMSEL YAŞAM BOYU TEORİLERİ Geleneksel olarak kriminolojideki

Detaylı

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA GİRİŞ: Yaygın anksiyete bozukluğu, birtakım olay ya da etkinliklerle ilgili olarak, bireyin denetlemekte zorlandığı,

Detaylı

Özgün Problem Çözme Becerileri

Özgün Problem Çözme Becerileri Özgün Problem Çözme Becerileri Research Agenda for General Practice / Family Medicine and Primary Health Care in Europe; Specific Problem Solving Skills ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ AİLE HEKİMLİĞİ

Detaylı

EĞİTİMDE KAVRAMLAR, İLKELER, HİZMETLER VE SAYISAL BİLGİLER

EĞİTİMDE KAVRAMLAR, İLKELER, HİZMETLER VE SAYISAL BİLGİLER İÇİNDEKİLER 1. Bölüm ÖZEL EĞİTİMDE KAVRAMLAR, İLKELER, HİZMETLER VE SAYISAL BİLGİLER Giriş... 3 Türkiye de Özel Eğitim Gerektiren Bireylerle İlgili Sayısal Bilgiler...10 Özel Eğitimde İlkeler...11 Türkiye

Detaylı

GEDİZ ÜNİVERSİTESİ PSİKOLOJİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

GEDİZ ÜNİVERSİTESİ PSİKOLOJİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI GEDİZ ÜNİVERSİTESİ PSİKOLOJİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI I. YARIYIL PSI 501 İleri İstatistik Zorunlu 3 0 3 8 Seçmeli Seçmeli 3 0 3 8 II. YARIYIL Seçmeli Seçmeli 3 0 3 8 Seçmeli Seçmeli 3 0 3 8 III. YARIYIL

Detaylı

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE Tiedot turkiksi DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE Çocukların oturup konsantre olmakta ve dürtülerini kontrol etmekte zorlanmaları normaldir. Ancak DEHB li (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu)

Detaylı

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE Information på turkiska DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE Çocukların oturup konsantre olmakta ve dürtülerini kontrol etmekte zorlanmaları normaldir. Ancak DEHB li (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem V Psikiyatri Staj Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Yrd. Doç. Dr. Baran GENCER Yrd. Doç. Dr. Oğuz GÜÇLÜ Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri Lityum psikiyatri 1950 1980lerde lityum bazı antikonvülzanlara benzer etki Ayrı ayrı ve yineleyen nöbetler şeklinde ortaya çıkan manik depresyon ve epilepsi Böylece

Detaylı

Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu Yeditepe Üni. Tıp Fak. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı

Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu Yeditepe Üni. Tıp Fak. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu Yeditepe Üni. Tıp Fak. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı Gebe Ergenlerin Kendilik Algıları Gebe ergenlerin puan ortalaması, diğer ergenlere göre daha yüksek tespit edilmiş!

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR Feray Gökdoğan 1, Duygu Kes 2, Döndü Tuna 3, Gülay Turgay 4 1 British University of Nicosia, Hemşirelik Bölümü 2 Karabük

Detaylı

BİYOİSTATİSTİK Tek Örneklem ve İki Örneklem Hipotez Testleri Dr. Öğr. Üyesi Aslı SUNER KARAKÜLAH

BİYOİSTATİSTİK Tek Örneklem ve İki Örneklem Hipotez Testleri Dr. Öğr. Üyesi Aslı SUNER KARAKÜLAH BİYOİSTATİSTİK Tek Örneklem ve İki Örneklem Hipotez Testleri Dr. Öğr. Üyesi Aslı SUNER KARAKÜLAH Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Biyoistatistik ve Tıbbi Bilişim AD. Web: www.biyoistatistik.med.ege.edu.tr

Detaylı

DSM V madde kullanım bozuklukları için neler getiriyor? Prof. Dr. Yıldız Akvardar

DSM V madde kullanım bozuklukları için neler getiriyor? Prof. Dr. Yıldız Akvardar DSM V madde kullanım bozuklukları için neler getiriyor? Prof. Dr. Yıldız Akvardar Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD 7 Ekim 2010 MADDE KULLANIM BOZUKLUKLARI DSM IV Madde bağımlılığı Madde

Detaylı

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu Sağlık Hizmetlerinin Özellikleri Ergenin yaşına, gelişim düzeyine uygun Bireysel, kültürel ve sosyoekonomik farklılıklara

Detaylı

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı BULGULAR Çalışma tarihleri arasında Hastanesi Kliniği nde toplam 512 olgu ile gerçekleştirilmiştir. Olguların yaşları 18 ile 28 arasında değişmekte olup ortalama 21,10±1,61 yıldır. Olguların %66,4 ü (n=340)

Detaylı

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLAR. PSİ154 - PSİ162 Doç.Dr. Hacer HARLAK

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLAR. PSİ154 - PSİ162 Doç.Dr. Hacer HARLAK PSİKOLOJİK BOZUKLUKLAR BU DERSTE ŞUNLARı KONUŞACAĞıZ: Anormal davranışı normalden nasıl ayırırız? Ruh sağlığı uzmanları tarafından kullanılan belli başlı anormal davranış modelleri nelerdir? Anormal davranışı

Detaylı

AİLENİN ENGELLİ ÇOCUĞU

AİLENİN ENGELLİ ÇOCUĞU DEHB Ve ÖZEL ÖĞRENME AİLENİN ENGELLİ ÇOCUĞU KABUL SÜRECİ AİLELERİNİN SERGİLEMESİ GEREKEN EBEVEYN TUTUMLARI AİLE TOPLUM İŞBİRLİĞİNİN SAĞLANMASI İŞ VE KARİYER OLANAKLARI GÜÇLÜĞÜ ÜMRANİYE RAM AİLENİN ENGELLİ

Detaylı

TİCARET VE SANAYİ ODASI İLKOKULU SOSYAL BECERİ GELİŞTİRME GRUP ÇALIŞMAMIZ. REHBERLİK ve PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ

TİCARET VE SANAYİ ODASI İLKOKULU SOSYAL BECERİ GELİŞTİRME GRUP ÇALIŞMAMIZ. REHBERLİK ve PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ TİCARET VE SANAYİ ODASI İLKOKULU SOSYAL BECERİ GELİŞTİRME GRUP ÇALIŞMAMIZ REHBERLİK ve PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ Çocuklar büyüklerini dinlemede asla iyi değildirler. Ama onların davranışlarını benimsemede

Detaylı

ULUSLAR ARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ

ULUSLAR ARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ ULUSLAR ARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ SPOR YAPAN VE YAPMAYAN ORTA ÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN İLETİŞİM BECERİLERİ İLE EMPATİK EĞİLİM DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

Detaylı

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BİRİMİ ÇALIŞMALARI

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BİRİMİ ÇALIŞMALARI REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BİRİMİ ÇALIŞMALARI PDR Bülteni 2017-2018 Sayı: 07 YÖNDER OKULLARI 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BİRİMİ ÇALIŞMALARI Yönder Okulları

Detaylı

2013 / 2014 SAYI: 17. Haftanın Bazı Başlıkları

2013 / 2014 SAYI: 17. Haftanın Bazı Başlıkları 2013 / 2014 SAYI: 17 Haftanın Bazı Başlıkları Çocukla İyi Zaman Geçirmenin 10 Yolu VI. Geleneksel Piyano Resitali Miniklere Anlamlı Hediye Okul Küçük Erkek Basketbol Takımı mızdan Başarı Çocukla İyi Zaman

Detaylı

RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ. Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK

RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ. Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK Hayatın erken döneminde ebeveyn kaybı veya ihmali gibi

Detaylı

DSM-IV E DAYALI ERİŞKİN DEB/DEHB TANI VE DEĞERLENDİRME ENVANTERİ (Turgay, Kas m 1995)

DSM-IV E DAYALI ERİŞKİN DEB/DEHB TANI VE DEĞERLENDİRME ENVANTERİ (Turgay, Kas m 1995) DSM-IV E DAYALI ERİŞKİN DEB/DEHB TANI VE DEĞERLENDİRME ENVANTERİ (Turgay, Kas m 1995) Adınız, Soyadınız: Tarih: Yaşınız: Cinsiyetiniz: Halen kullandığınız ilaçlar: Daha önce aldığınız tanılar: Yukarıdaki

Detaylı

İnfertil çiftlerde bağlanma ve mizaç özellikleri tedavi başarısını etkiler mi? Stresin aracı rolü

İnfertil çiftlerde bağlanma ve mizaç özellikleri tedavi başarısını etkiler mi? Stresin aracı rolü İnfertil çiftlerde bağlanma ve mizaç özellikleri tedavi başarısını etkiler mi? Stresin aracı rolü Dr. Fatma Fariha Cengiz, Dr. Gülhan Cengiz, Dr. Sermin Kesebir Erenköy RSHEAH, İstanbul 29 Mayıs Hastanesi,

Detaylı

RUHSAL BOZUKLUKLARDA DAYANIKLILIK VE YATKINLIK DUYGU DIŞAVURUMU

RUHSAL BOZUKLUKLARDA DAYANIKLILIK VE YATKINLIK DUYGU DIŞAVURUMU RUHSAL BOZUKLUKLARDA DAYANIKLILIK VE YATKINLIK DUYGU DIŞAVURUMU Yaşam boyu ruh sağlığı ile ilgili riskler Ruhsal hastalıklara yatkınlık ve dayanıklılık Prognoz Olumsuz etkenler Koruyucu etkenler Bireysel

Detaylı

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi III TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi Bilim Dalı öğrencisi Taşkın Osman YILDIZ tarafından hazırlanan Lise Öğrencilerinin

Detaylı

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Mehmet Emin Demirkol Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı AMAÇ Bu çalışmada

Detaylı

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM SINIF YÖNETİMİNE ETKİ EDEN GENEL FAKTÖRLER

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM SINIF YÖNETİMİNE ETKİ EDEN GENEL FAKTÖRLER İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM SINIF YÖNETİMİNE ETKİ EDEN GENEL FAKTÖRLER A. Sosyal Değişim...2 B. Öğretmenlerin İşleri ve Kimlikleri...6 C. Akademisyen-Öğretmen Ayrımı...9 D. Geleceğe Bakış...10 E. Yapılandırıcılık

Detaylı

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor? Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor? Ebru Turgut 1, Yunus Emre Sönmez 2, Şeref Can Gürel 1, Sertaç Ak 1 1 Hacettepe

Detaylı

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite Düzenli fiziksel aktivite ile kazanılmak istenen yaşam kalitesi artışı özellikle yaşlı nüfusta önemli görülmektedir. Bu kısımda yaşlılar için egzersiz programı oluşturulurken nelere dikkat edilmesi gerektiği

Detaylı

BURDUR İLİNDE SPORA KATILIMIN SOSYO EKONOMİK BOYUTUNUN ARAŞTIRILMASI

BURDUR İLİNDE SPORA KATILIMIN SOSYO EKONOMİK BOYUTUNUN ARAŞTIRILMASI 996 I.BURDUR SEMPOZYUMU BURDUR İLİNDE SPORA KATILIMIN SOSYO EKONOMİK BOYUTUNUN ARAŞTIRILMASI Kemal FİLİZ * Kadir PEPE ** ÖZET Araştırmada, Burdur ilinde aktif spor yapan sporcuların sosyoekonomik profillerinin

Detaylı

Toros Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu. Hemşirelik ve Sağlık Hizmetleri-3. Sınıf

Toros Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu. Hemşirelik ve Sağlık Hizmetleri-3. Sınıf Toros Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Hemşirelik ve Sağlık Hizmetleri-3. Sınıf EPİDEMİYOLOJİ AKTS Kredisi 3 Epidemiyolojinin tanımı, tarihsel gelişimi ve kullanım alanları, Tanımlayıcı epidemiyoloji,

Detaylı

Testin Uygulanma Tarihi: 2017

Testin Uygulanma Tarihi: 2017 Adı Soyadı:... Doğum Tarihi: Testin Uygulanma Tarihi: 217 Yaşı: Yaş Ay Uygulanan Test: WISC IV Yetkili Psikolog: Elif Yüce Rapor Başvuru Nedeni Ailesi tarafından dikkat eksikliğinin giderilmesi için Açık

Detaylı

( iki uçlu duygulanım bozukluğu, psikoz manik depresif, manik depresif psikoz)

( iki uçlu duygulanım bozukluğu, psikoz manik depresif, manik depresif psikoz) ÇOCUKLARDA BİPOLAR DUYGULANIM BOZUKLUĞ ( iki uçlu duygulanım bozukluğu, psikoz manik depresif, manik depresif psikoz) Bipolar duygulanım bozukluğu ; iki uçlu duygulanım bozukluğu, manik depresif psikoz

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 07 Ekim :27 - Son Güncelleme Çarşamba, 07 Ekim :31

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 07 Ekim :27 - Son Güncelleme Çarşamba, 07 Ekim :31 Çocukların Arkadaş Edinmelerine Nasıl Yardımcı Olunmalı? Bu soruya cevap vermek için öncelikle bazı çocukların neden arkadaş edinemedikleri üzerinde durmamız gerekmektedir. Çocuklar çok çeşitli nedenlerden

Detaylı

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetleri MADDE BAĞIMLILIĞI BAĞIMLILIK Bağımlılık, bireyin kendi ruhsal ve bedensel sağlığına

Detaylı

İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI

İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI www.muzikegitimcileri.net Ulusal Müzik Eğitimi Sempozyumu Bildirisi, 26-28 Nisan 2006, Pamukkale Ünv. Eğt. Fak. Denizli GİRİŞ İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI Arş. Gör. Zeki NACAKCI

Detaylı

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR DERSİNE İLİŞKİN DEĞERLERİNİN İNCELENMESİ

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR DERSİNE İLİŞKİN DEĞERLERİNİN İNCELENMESİ ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR DERSİNE İLİŞKİN DEĞERLERİNİN İNCELENMESİ Mehmet Akif YÜCEKAYA*, Mehmet GÜLLÜ* 1 İnönü Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü* İnönü Üniversitesi Spor Bilimleri

Detaylı

Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu)

Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) Huriye Tak Uzman Klinik Psikolog Türk Kızılayı Bağcılar Toplum Merkezi Sağlık ve Psikososyal Destek Programı Asistanı İÇERİK

Detaylı

Meslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD

Meslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD Meslekte Ruh Sağlığı A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD Çalışan Sağlığı Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından sağlık, kişinin bedensel, ruhsal ve sosyal bakımdan tam

Detaylı

NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ

NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ Doç. Dr. Okan Çalıyurt Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD, Edirne Temel Kavramlar Madde kötüye kullanımı Madde bağımlılığı Yoksunluk Tolerans

Detaylı