ESTRADİOL GLUKURONİD TÜREVİ BİR RADYOFARMASÖTİĞİN TASARLANMASI, SENTEZİ VE RADYOFARMASÖTİK POTANSİYELİNİN İNCELENMESİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ESTRADİOL GLUKURONİD TÜREVİ BİR RADYOFARMASÖTİĞİN TASARLANMASI, SENTEZİ VE RADYOFARMASÖTİK POTANSİYELİNİN İNCELENMESİ"

Transkript

1 1 EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (DKTRA TEZİ) ESTRADİL GLUKURNİD TÜREVİ BİR RADYFARMASÖTİĞİN TASARLANMASI, SENTEZİ VE RADYFARMASÖTİK PTANSİYELİNİN İNCELENMESİ Fazilet Zümrüt BİBER Nükleer Bilimler Anabilim Dalı Bilim Dalı Kodu : Sunuş Tarihi : Tez Danışmanı: Prof. Dr. Perihan ÜNAK Bornova, İZMİR

2 2 Sayın Fazilet Zümrüt Biber tarafından DKTRA TEZİ olarak sunulan Estradiol Glukuronid Türevi Bir Radyofarmasötiğin Tasarlanması, Sentezi ve Radyofarmasötik Potansiyelinin İncelenmesi başlıklı bu çalışma E. Ü. Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği ile E. Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü Eğitim ve Öğretim Yönergesi nin ilgili hükümleri uyarınca tarafımızdan değerlendirilerek savunmaya değer bulunmuş ve tarihinde yapılan tez savunma sınavında aday oybirliği/oyçokluğu ile başarılı bulunmuştur. Jüri Üyeleri İmza Jüri Başkanı :Prof. Dr. Perihan ÜNAK.... Raportör :Prof. Dr. Figen ZİHNİĞLU..... Üye :Prof. Dr. Meral ERAL..... Üye :Prof. Dr. Turan ÜNAK.... Üye :Prof. Dr. Hatice DURAK.

3 3 ÖZET ESTRADİL GLUKURNİD TÜREVİ BİR RADYFARMASÖTİĞİN TASARLANMASI, SENTEZİ VE RADYFARMASÖTİK PTANSİYELİNİN İNCELENMESİ BİBER, Fazilet Zümrüt Doktora Tezi, Nükleer Bilimler Anabilim Dalı Tez Yöneticisi : Prof. Dr. Perihan Ünak Mart 2004, 143 sayfa Estrojen bileşikleri tıp alanında özellikle estrojen reseptörleri ile ilişkili olan meme, uterus kanseri gibi kanser türlerinde görüntüleme ve tedaviye yönelik radyofarmasötiklerin oluşturulmasında oldukça önemli bir yer teşkil etmektedir. Bazı kanser hücreleri gibi meme kanser hücrelerinin de β- glukuronidaz enzimini daha yüksek oranda içerdiği bilinmektedir. Bu çalışmanın amacı 99m Tc ile işaretlenebilecek estradiol glukuronid türevi bir radyofarmasötik tasarlamaktır. Aynı zamanda bir hayvan modeli üzerinde biyodağılım ve görüntüleme çalışmaları yaparak radyofarmasötik potansiyelini belirlemektir. Deneysel aşamada çıkış maddesi olarak β-estradiol (1,3,5,[10]-estratrien- 3,17β-diol) bileşiğinden başlanarak altı basamaklı reaksiyon sonucunda DTPA ve estradiol türevi bir bileşik olan deoksi demetil homoestradiolil dietilentriamin pentaasetik asit (ESTDTPA) sentezlenmiştir. Sentezlenen bu bileşik daha sonra UDP-glukuronil transferaz (UDPGT) enzimi ile glukuronidasyon reaksiyonuna sokularak estradiol glukuronid türevi bir bileşik

4 VI olan deoksi demetil homoestradiolil dietilentriamin pentaasetik asit-glukuronid (ESTDTPAG) elde edilmiştir. Sentezi yapılan bileşiklerin saflaştırma işlemleri Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografi (HPLC) tekniği kullanılarak yapılmıştır. Yapı tayinleri Nükleer Magnetik Rezonans (NMR) ve Hızlı Atom Bombardımanlı (FAB - MS) kütle spektroskopi teknikleri kullanılarak yapılmıştır. Sonuçlar teorik NMR spektrumları ile karşılaştırıldığında, beklenen moleküler yapının doğrulandığı görülmüştür. Elde edilen HPLC de saflaştırılmış bileşikler 99m Tc ile işaretlenerek radyokimyasal verimleri ile stabiliteleri İnce Tabaka Radyo Kromatografi (TLRC) metodu kullanılarak belirlenmiştir. İşaretli bileşiğin meme ve uterus kanserini görüntülemede radyofarmasötik potansiyeli saptanmaya çalışılmıştır. Biyodağılım çalışmaları dişi Albino Wistar sıçanları üzerinde yapılmış ve gram doku başına düşen aktivite hesap edilerek aktivitenin zamanla değişimi incelenmiştir. Görüntüleme çalışmaları da Camstar XR/T gama kamera kullanılarak deneysel tümör oluşturulmuş Albino Wistar sıçanları üzerinde yapılmıştır. Anahtar Kelimeler: Estradiol Türevi Radyofarmasötikler, β-estradiol (1,3,5,[10]-estratrien-3,17β-diol), DTPA, 99m Tc-ESTDTPA, 99m Tc-ESTDTPAG, Albino Wistar Sıçan, DMBA, Meme Kanseri.

5 VII ABSTRACT DESIGN AND SYNTHESIS F A GLUCURNIDE DERIVATIVE F ESTRADIL AND INVESTIGATIN F ITS RADIPHARMACEUTICAL PTENTIAL BİBER, Fazilet Zümrüt PhD Thesis in Nuclear Sciences Supervisor : Prof. Dr. Perihan ÜNAK March 2004, 143 pages Estrogen compounds are important tools in medicine, especially for breast and uterus cancers related to estrogen receptors while preparing radiopharmaceutics for the imaging and treatment of these types of cancers. It is known that breast cancer cells like some other ones have high ratio of beta glucuronidase. The aim of the current study is to synthesis a derivative of estradiol glucuronide as a radiopharmaceutical, which is able to be labeled with 99m Tc and to investigate its radiopharmaceutical potential using imaging and biodistribution studies. An estrogen derivative, β-estradiol (1,3,5,[10]-estratriene-3,17β-diol) attached to diethylenetriamine pentaacetic acid (DTPA) was synthesized at six experimental steps. At the end of these steps a compound of estradiol and DTPA derivative called deoxy demethyl homoestradiolyl diethylenetriamine pentaacetic acid (ESTDTPA) was synthesized. Afterwards, this compound was

6 VIII reacted with UDP-glucuronyl transferase (UDPGT). Following the glucuronidation reaction, the product called deoxy demethyl homoestradiolyl diethylenetriamine pentaaceticacid-glucuronide (ESTDTPAG) was obtained. Synthesized products were purified using High Performance Liquid Chromatography (HPLC). The identification of purified products and impurities were also determinated using High Performance Liquid Chromatography (HPLC). Expected molecular structures were confirmed by the comparison of results obtained with the theoretical NMR spectra. Synthesized compounds were labeled with 99m Tc. Thin Layer Radio Chromatography (TLRC) technique was used to determine their radiochemical yields and stabilities. Radiopharmaceutical potential of the labeled compound was tested to determine in imaging of breast and uterus cancers. The biodistribution studies were performed on female Albino Wistar rats. The activity per gram tissue was calculated and time-activity curves were plotted. The imaging studies were performed on normal and tumor bearing female Albino Wistar rats using Camstar XR/T gamma camera. Key Words: Estradiol Derivative Radiopharmaceuticals, β-estradiol (1,3,5,[10]-estratrien-3,17β-diol), DTPA, 99m Tc-ESTDTPA, 99m Tc-ESTDTPA- GLU, Albino Wistar Rat, DMBA, Breast Cancer.

7 IX TEŞEKKÜR Doktora çalışmalarım sırasında engin bilgisini, her türlü manevi destek ve yardımlarını esirgemeyen Sayın Hocam Prof. Dr. Perihan ÜNAK a, Enstitü Laboratuvarlarında her türlü çalışma olanağını sağlayan E. Ü. Nükleer Bilimler Enstitüsü Müdürü Sayın Prof. Dr. Meral ERAL a, başta Nükleer Uygulamalar Anabilim dalı personeli olmak üzere, deneysel tümör oluşturduğumuz sıçanların sintigrafik çekimlerinde yardımcı olan D. E. Ü Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı ndan Kimya Yüksek Mühendisi Türkan Ertay a, organik kimya bilgisinden yararlandığım A. K. Ü öğretim görevlisi Yard. Doç. Dr. Hüseyin Enginar a, glukuronidasyon reaksiyonu esnasında deneysel çalışmalarda zamanını ve bilgisini sunan E. Ü. Fen Fakültesi Biyokimya Bölümü nden Prof. Dr. Figen Zihnioğlu na, her an yanımda hissettiğim, sabır ve anlayışını esirgemeyen aileme en içten duygularımla sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

8 10 İÇİNDEKİLER Sayfa ÖZET... ABSTRACT... TEŞEKKÜR... İÇİNDEKİLER... V VII IX XI ŞEKİLLER XVII DİZİNİ ÇİZELGELER DİZİNİ... XXI RESİMLER V XXV DİZİNİ SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ... XXV I 1. GİRİŞ GENEL BİLGİLER Hormon Nedir? Estrojenik 5 hormonlar Estrojen reseptörleri ve reseptöre bağlanma Estradiol 10 hormonu Estrojen ve kanser Estrojen ve meme kanseri Fitoestrojenler doğal ve sentetik çevresel hormonlar... 13

9 11 İÇİNDEKİLER (devam) Sayfa Radyonüklid işaretli estrojenler ile yapılan metabolik çalışmalar Radyonüklid işaretli halojenli estradiol 15 türevleri m Tc ile işaretli estrojen bileşikleri Teknesyum 18 Kimyası Teknesyum un kimyasal özellikleri Mo 99m Tc jeneratörü m Tc-radyofarmasötiklerle klinik 20 uygulamalar m Tc ile işaretleme Teknesyum radyofarmasötiklerinde kullanılan kalite kontrol yöntemleri İnce tabaka kromatografisi 22 (TLC) Kağıt 23 elekroforezi Yüksek performanslı sıvı kromatografisi 24 (HPLC) 2.3 Enzimler ve Genel 25 Özellikleri Glukuronidler Glukuronidasyon reaksiyonu β-glukuronidaz enzimi UDP-glukuronil transferaz (UDPGT) enzimi... 28

10 12 İÇİNDEKİLER (devam) Sayfa UDPGT enziminin özellikleri UDPGT enziminin lokalizasyonu Glukuronidlerle ilgili olarak son yıllarda yapılan 29 çalışmalar 3. MATERYAL VE 32 METD 3.1 Kullanılan Kimyasallar ve Cihazlar Kullanılan 32 kimyasallar Kullanılan cihazlar Bio-aktif Bileşenlerin Sentezi Deoksi demetil homoestradiolil dietilentriamin pentaasetik asit (ESTDTPA) bileşiğinin sentezi Glukuronidasyon 41 basamağı UDPGT enziminin elde edilmesi Glukuronid 43 reaksiyonu 3.3 İşaretleme Yöntemi m Tc-deoksi demetil homoestradiolil dietilentriamin pentaasetik asid ( 99m Tc-ESTDTPA) çözeltisinin hazırlanması m Tc-deoksi demetil homoestradiolil dietilentriamin pentaasetik asid-glukuronid ( 99m Tc-ESTDTPAG) çözeltisinin hazırlanması... 47

11 13 İÇİNDEKİLER (devam) Sayfa m Tc-DTPA çözeltisinin hazırlanması Çalışmada Kullanılan Kromatografik Yöntemler Kağıt elektroforezi yöntemi İnce Tabaka Radyo Kromagrafi (TLRC) yöntemi Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografi (HPLC) 51 yöntemi 3.5 Yapı Tayini Yöntemleri Nükleer manyetik rezonans (NMR) spektroskopi yöntemi Hızlı Atom Bombardımanlı (FAB - MS) kütle spektroskopi yöntemi Lipofilite n-ktanol/ Su oranının bulunması In vivo 54 Çalışmalar Deneysel tümör 54 çalışmaları Dişi Albino Wistar sıçanlar üzerinde yapılan biyodağılım çalışmaları İstatistik Analizler Sıçanlar Üzerinde Yapılan Sintigrafik 56 Çalışmalar 4. BULGULAR VE TARTIŞMA... 57

12 14 İÇİNDEKİLER (devam) Sayfa 4.1 HPLC yöntemi ile elde edilen kromatogramlar Moleküler Yapının 62 Belirlenmesi NMR spektrumları FAB-MS spektrumları Kalite Kontrol Çalışmalarının 77 Sonuçları HPLRC yöntemi ile elde edilen kromatogramlar TLRC yöntemi ile elde edilen kromatogramlar Elektroforez yöntemi ile elde edilen kromatogramlar In vivo Çalışmaların Sonuçları Deneysel tümör çalışmalarının sonuçları Sıçanlar üzerinde 99m Tc-ESTDTPA ve 99m Tc-ESTDTPAG bileşikleriyle yapılan biyodağılım çalışmalarının sonuçları Estrojen reseptörleri β-estradiol ile doyurulduktan sonra (Reseptörlü) yapılan 99m Tc-ESTDTPA lı biyodağılım çalışmalarının sonuçları Estrojen reseptörleri β-estradiol ile doyurulduktan sonra sıçanlar üzerinde yapılan 99m Tc-ESTDTPAG bileşiğine ait biyodağılım çalışmalarının 99

13 15 İÇİNDEKİLER (devam) Sayfa 4.5 İstatistik Analiz Sonuçları Tümörlü Sıçanlar Üzerinde Yapılan Sintigrafik Çalışmalar Lipofilite Sonuçları SNUÇ VE ÖNERİLER KAYNAKLAR DİZİNİ ÖZGEÇMİŞ

14 16 ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil Sayfa 2.1 Bir estrojen molekülünün hücre içindeki yeri Estrojen ve estrojen reseptörü etkileşimi ER α ve ER β reseptörlerinin vücuttaki dağılımı Estradiol bileşiğinin moleküler yapısı m Tc un bozunma şeması Birinci sentez basamağı İkinci sentez basamağı Üçüncü sentez basamağı Dördüncü sentez basamağı Beşinci sentez basamağı Altıncı sentez basamağı ESTDTPA bileşiği ESTDTPAG bileşiğinin elde edildiği glukuronidasyon reaksiyonu m Tc-ESTDTPA bileşiği m Tc-ESTDTPAG bileşiğinin elde edildiği reaksiyon Zaman ve % konsantrasyon değişimini içeren ESTDTPA bileşiğine ait HPLC kromatogramı ESTDTPA nın RP-C18 kolonu (250 x 4.6 mm I.D.) ile elde edilen HPLC kromatogramı Saflaştırma işlemi sonucu RP-C18 (250 x 21 mm I.D.) kolonu ile elde edilen ESTDTPA bileşiğinin HPLC kromatogramı ESTDTPAG bileşiğinin HPLC kromatogramı İnaktif ESTDTPA ve ESTDTPAG bileşiklerine ait kromatogram...60

15 17 ŞEKİLLER DİZİNİ (Devam) Şekil Sayfa 4.6 (1,3,5,[10]-Estratrien-3,17β-diol) β-estradiol bileşiğinin HPLC kromatogramı DTPA bileşiğinin HPLC kromatogramı UDPGA bileşiğinin HPLC kromatogramı ESTDTPA bileşiğinin teorik 13 C-NMR spektrumu ESTDTPA bileşiğinin teorik 1 H-NMR spektrumu ESTDTPA bileşiğinin 13 C-NMR spektrumu ESTDTPA bileşiğinin 1 H-NMR Spektrumu ESTDTPA nın moleküler formülünün 13 C-NMR için numaralanması ESTDTPA nın moleküler formülünün 1 H-NMR için numaralanması ESTDTPA bileşiğine ait FAB - MS spektrumu (m/z skala değeri arası) ESTDTPA bileşiğine ait FAB - MS spektrumu (m/z skala değeri arası) ESTDTPA bileşiğine ait FAB -MS spektrumu (m/z skala değeri arası) ESTDTPA bileşiğine ait FAB - MS spektrumu (m/z skala değeri arası) ESTDTPAG bileşiğinin FAB - MS spektrumu (m/z skala değeri arası) m Tc ESTDTPA nın HPLRC diyagramı m Tc-ESTDTPAG bileşiğinin HPLRC diyagramı...78

16 18 ŞEKİLLER DİZİNİ (Devam) Şekil Sayfa m Tc-ESTDTPA nın TLRC-5 çözeltisi kullanılarak elde edilen kromatogramı m Tc-ESTDTPAG bileşiğinin TLRC-5 çözeltisi kullanılarak elde edilen kromatogramı m Tc- DTPA nın TLRC-5 çözeltisi kullanılarak elde edilen kromatogramı İnd 99m Tc nin TLRC-5 çözeltisi kullanılarak elde edilen kromatogramı m Tc nin TLRC-5 çözeltisi kullanılarak elde edilen kromatogramı m Tc-ESTDTPA nın TLRC-7 çözeltisi kullanılarak elde edilen kromatogramı m Tc-ESTDTPAG bileşiğinin TLRC-7 çözeltisi kullanılarak elde edilen kromatogramı m Tc-DTPA nın TLRC-7 çözeltisi kullanılarak elde edilen kromatogramı İnd 99m Tc nin TLRC-7 çözeltisi kullanılarak elde edilen kromatogramı m Tc nin TLRC-7 çözeltisi kullanılarak elde edilen kromatogramı m Tc-ESTDTPA nın TLRC-5 çözeltisi kullanılarak elde edilen elektroforez kromatogramı m Tc-ESTDTPAG bileşiğinin TLRC-5 çözeltisi kullanılarak elde edilen elektroforez kromatogramı m Tc-DTPA nın TLRC-5 çözeltisi kullanılarak elde edilen elektroforez kromatogramı...89

17 19 ŞEKİLLER DİZİNİ (Devam) Şekil Sayfa 4.35 İnd 99m Tc nin TLRC-5 çözeltisi kullanılarak elde edilen elektroforez kromatogramı m Tc nin TLRC-5 çözeltisi kullanılarak elde edilen elektroforez kromatogramı m Tc-ESTDTPA nın TLRC-7 çözeltisi kullanılarak elde edilen elektroforez kromatogramı m Tc-ESTDTPAG bileşiğinintlrc-7 çözeltisi kullanılarak elde edilen elektroforez kromatogramı m Tc-DTPA nın TLRC-7 çözeltisi kullanılarak elde edilen elektroforez kromatogramı İnd 99m Tcn in TLRC-7 çözeltisi kullanılarak elde edilen elektroforez kromatogramı m Tc nin TLRC-7 çözeltisi kullanılarak elde edilen elektroforez kromatogramı m Tc-ESTDTPA bileşiğinin dişi Albino Wistar sıçanlardaki biyodağılımı m Tc-ESTDTPAG bileşiğinin dişi Albino Wistar sıçanlardaki biyodağılımı β-estradiol ile reseptör doyurma işleminden sonra dişi Albino Wistar sıçanlardaki 99m Tc-Res-ESTDTPA bileşiğinin biyodağılımı β-estradiol ile reseptör doyurma işleminden sonra dişi Albino Wistar sıçanlardaki 99m Tc-Res-ESTDTPAG bileşiğinin biyodağılımı...101

18 20 ŞEKİLLER DİZİNİ (Devam) Şekil Sayfa m Tc -ESTDTPA bileşiğinin seçilmiş bazı organlardaki biyodağılım grafiği m Tc-Res-ESTDTPA bileşiğinin seçilmiş bazı organlardaki biyodağılım grafiği m Tc-ESTDTPAG bileşiğinin seçilmiş bazı organlardaki biyodağılım grafiği m Tc-Res-ESTDTPAG bileşiğinin seçilmiş bazı organlardaki biyodağılım grafiği Uterusdaki 99m Tc -ESTDTPA ve 99m Tc-Res-ESTDTPA bileşiklerinin zamanla dağılımı verdeki 99m Tc-ESTDTPA ve 99m Tc-Res-ESTDTPA bileşiklerinin zamanla dağılımı Memedeki 99m Tc-ESTDTPA ve 99m Tc-Res-ESTDTPA bileşiklerinin zamanla dağılımı Dalaktaki 99m Tc-ESTDTPA ve 99m Tc-Res-ESTDTPA bileşiklerinin zamanla dağılımı Pankreasdaki 99m Tc-ESTDTPA ve 99m Tc-Res-ESTDTPA bileşiklerinin zamanla dağılımı Uterusdaki 99m Tc-ESTDTPAG ve 99m Tc-Res-ESTDTPAG bileşiklerinin zamanla dağılımı verdeki 99m Tc-ESTDTPAG ve 99m Tc-Res-ESTDTPAG bileşiklerinin zamanla dağılımı...107

19 21 ŞEKİLLER DİZİNİ (Devam) Şekil Sayfa 4.57 Memedeki 99m Tc-ESTDTPAG ve 99m Tc-Res-ESTDTPAG bileşiklerinin zamanla dağılımı Dalakdaki 99m Tc-ESTDTPAG ve 99m Tc-Res-ESTDTPAG bileşiklerinin zamanla dağılımı Pankreasdaki 99m Tc-ESTDTPAG ve 99m Tc-Res-ESTDTPAG bileşiklerinin zamanla dağılımı rgan / Kas oranı rgan / Kan oranı m Tc-ESTDTPA ve 99m Tc-Res-ESTDTPA bileşiklerine ait Beyin / Kan oranı m Tc-ESTDTPAG ve 99m Tc-Res-ESTDTPAG bileşiklerine ait Beyin / Kan oranı m Tc-ESTDTPA bileşiğinin verildiği meme tümörlü sıçana ait sintigrafik görüntüler m Tc-ESTDTPAG bileşiğinin verildiği meme tümörlü sıçana ait sintigrafik görüntüler m Tc-ESTDTPAG bileşiğinin verildiği kontrol grubu sıçana ait sintigrafik görüntüler m Tc-ESTDTPA bileşiğinin tümörlü dokudaki tutulumu m Tc-ESTDTPAG bileşiğinin tümörlü dokudaki tutulumu...121

20 22 ŞEKİLLER DİZİNİ (Devam) Şekil Sayfa 4.69 β-estradiol. DTPA. ESTDTPA ve ESTDTPAG bileşikleri ve homoestradiol halkasına ait molekülün ACD / LogP Algorithm programı ile hesaplanan teorik lipofilite değerlerinin HPLC sisteminde sıralanışı

21 23 ÇİZELGE DİZİNİ Çizelge Sayfa 4.1 HPLC yönteminde uygulanan kromatografik koşullar ESTDTPA bileşiğine ait 13 C-NMR (DMS) teorik ve deneysel δ (ppm) değerleri ESTDTPA bileşiğine ait 1 H-NMR (DMS) teorik ve deneysel δ (ppm) değerleri ESTDTPA ve ESTDTPAG bileşiklerine ait çeşitli fragmanların FAB MS spektrumlarındaki gözlenen m/z değerleri m Tc ile işaretli bileşiklerin TLRC yöntemi ile R f değerleri m Tc ile işaretli bileşiklerin kağıt elektroforezi sonuçları. 4.7 Albino Wistar Sıçanlarda 99m Tc-ESTDTPA ın biyodağılım verileri Albino Wistar sıçanlarda 99m Tc-ESTDTPAG bileşiğinin biyodağılım verileri Reseptör doyurma işleminden sonra verilen 99m Tc-ESTDTPA bileşiğine ait ( 99m Tc-Res-ESTDTPA) biyodağılım verileri Reseptör doyurma işleminden sonra verilen 99m Tc-ESTDTPAG bileşiğine ait ( 99m Tc-Res-ESTDTPAG) biyodağılım verileri Varyans analizi sonucuna göre bu organlara ilişkin P değerleri ve korelasyon katsayısı (r) değerleri. 112

22 24 RESİMLER DİZİNİ Resim Sayfa m Tc ile işaretli ESTDTPAG bileşiğinin verildiği meme tümörlü sıçan görüntüsü m Tc ile işaretli ESTDTPA bileşiğinin verildiği meme tümörlü sıçan görüntüsü...125

23 25 SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ Simgeler Açıklama 99m Tc-Res-ESTDTPA 99m Tc-Res-ESTDTPAG Reseptör doyurma işlemi sonrası verilen 99m Tc- ESTDTPA bileşiği. Reseptör doyurma işlemi sonrası verilen 99m Tc- ESTDTPA bileşiği. Kısaltmalar ER Estrojen Reseptör. ER α Estrojen Reseptör Alfa. ER β Estrojen Reseptör Beta. 1 H-NMR Proton Nuclear Magnetic Resonance. 13 C-NMR Carbon Nuclear Magnetic Resonance. D. E. Ü. Dokuz Eylül Üniversitesi. E. Ü. Ege Üniversitesi.

24 26 1. GİRİŞ Son yıllarda çeşitli araştırma gruplarınca radyonüklidlerle işaretli estrojen bileşiklerinin meme kanseri hücrelerinin teşhis ve tedavisinde kullanılmasını kapsayan bir çok çalışma yapılmıştır (DeSombre, 1993; Hughes et al., 1993; Katzenellenbogen, 1995; Carmen et al., 1996; Delpassand et al., 1996; Gustafsson, 1998; Jurisson and Lydon, 1999; Kabalka et al., 2000; Skaddan et al., 2000; Sasaki et al., 2000; Silva et al., 2001; Enginar et al., 2002; Lashley et al., 2002; Ünak et al., 2002). Meme kanseri hem dünyada hem de ülkemizde en yaygın kanser çeşitlerinden biridir. Erken teşhis ve tedaviye rağmen ölüm oranı halen çok yüksektir. Gelişmiş ülkelerde her 8 kadından birisi meme kanseri riski taşımaktadır. Meme kanserinin erken teşhisi yapılabildiği takdirde ilk beş yıl içerisinde ölüm yüzdesi % 4, kanser aynı bölge içerisinde yayılmışsa bu oran % 25 ve vücudun diğer organlarına atlamışsa ise bu oran % 80 lere kadar çıkmaktadır (Skaddan et al., 2000). Ancak bu alanda görüntüleme ve tedavi amacıyla geliştirilen radyofarmasötik kullanımı da günden güne artmaktadır. Gerek görüntüleme, gerekse terapi amacıyla uygun radyofarmasötiklerin geliştirilmesi için uygun taşıyıcı moleküllerin tasarlanması, sentez edilmesi ve uygun radyonüklidlerle işaretlenmesi gerekir. Öte yandan, tanı ve tedavi amacıyla kullanılan radyonüklidlerden beklenen özellikler de birbirinden farklıdır. Son yıllarda hormonların insan meme kanseri üzerindeki etkileri hakkında oldukça detaylı bilgiler elde edilmiştir (DeSombre, 1993). Estrojen bileşikleri tıpta çeşitli amaçlarda kullanılmaktadır. Estrojen reseptörü içeren hücreler estrojen reseptor pozitif (ER+), içermeyenler ise estrojen reseptör negatif (ER-) olarak adlandırılır. Kanser hücrelerinin (ER+) veya (ER-) olduğunun bilinmesi tedavi planlaması açısından önemlidir. Ayrıca (ER+) hücrelere yönelebilen ligandlar terapi için uygun radyonüklidlerle işaretlendiğinde terapi radyofarmasötiği olarak, görüntüleme için uygun

25 27 radyonüklidlerle işaretlendiklerinde de bir radyofarmasötikten beklenen özellikleri gösteriyorlarsa, görüntüleme radyofarmasötiği olarak kullanılabilmektedirler. Meme kanseri tümörlerinin yaklaşık olarak % i estrojen reseptörü içermektedir. Bu nedenle, yeni estrojen reseptör spesifik radyofarmasötiklerin geliştirilmesi oldukça önemlidir. Yüksek ER bağlanma oranına sahip estradiol türevleri potansiyel meme görüntüleme ajanı olarak bilinmektedir. Radyonüklidlerle işaretli estrojen bileşikleri ile ilgili literatürde çeşitli çalışmalar mevcuttur. Çoğunlukla, 99m Tc, 123 I, 18 F gibi radyonüklidlerle işaretli bu bileşikler görüntülemede etkindirler (Hughes et al., 1993; Carmen et al., 1996; Mankoff et al., 2000; Van de Wiele et al., 2000; Mortimer et al., 2001). Erken teşhisle birlikte meme tümörünün estrojen reseptörlerinin pozitif veya negatif olduğunun belirlenmesi de ne tür bir tedavinin yapılacağı konusunda fikir verebilmektedir (DeSombre, 1993; Huges et al., 1993; Sasaki, et al., 2000; Skaddan et al., 2000). Çok sayıda araştırmacı, estrojen türevlerinin sentezi ve bunların uygun radyonüklidlerle, örneğin 123 I, 125 I, 131 I, 111 In, 99m Tc, 186 Re, 188 Re, 18 F, 11 C ile, işaretlenmesi ve radyofarmasötik potansiyellerinin incelenmesi üzerinde çalışmalar yapmışlardır (Katzenellenbogen, 1995; Delpassand et al., 1996; Gustaffson, 1998; Jurisson and Lydon, 1999; Van de Wiele et al., 2000; Varagnola et al., 2000; Mortimer et al., 2001; Enginar vd., 2002; Mull et al., 2002; Ünak vd., 2002). Sasaki ve grubu, 16-α(F-18)-floro-17-β-estradiol un meme kanserli sıçanlardaki emilimini ve biyodağılımını araştırmıştır (Sasaki et al., 2000). Radyoiyodlu 16α iodoestradiol bileşiği hormon cevaplı meme tümörlerinde estrojen reseptörü için bir izleyici olarak kullanılmıştır (Jurisson and Lydon, 1999; Van de Wiele, 2000). Benzer çalışmalar 16α-[ 18 F] fluoroestradiol ile de sıçanlar üzerinde yapılmıştır (Adrion, 1992; Sasaki et al, 2000).

26 28 Radyokimyacılar, 99m Tc ile işaretli steroid reseptör ligantları ile ilgili çalışmalarda ilerleme kaydedildiğini rapor etmişlerdir (Gustafsson, 1998; Hunter et al., 2000; Skaddan et al., 2000; Mease and Lambert, 2001; Enginar et al., 2002; Ünak vd., 2002). Bu şekilde, moleküler nükleer tıp teknikleri kullanılarak yeni görüntüleme prosedürleri ile hastalığın özelliği hakkında daha kesin bilgi elde edilecek ve meme, prostat türü kanserlerin tedavisinde ilerleme kaydetme imkanı olacaktır. Hormon agonist ya da antagonist kökenli ilaçlar meme ve prostat kanserlerinin gelişimini düzenlemede etkindirler (Katzenellenbogen, 1995). Günümüzde farklı disiplinlerdeki bilim adamları ilgilerini, kanser kemoterapisi için yeni anti kanser ilaç çalışmalarına yoğunlaştırmışlardır. İlaç tasarımındaki temel hususlar prodrug kavramını içermektedir. Prodrug bir anti kanser ilaç gibi tek başına aktif olmayan ancak uygulama sonrası aktif bir forma dönüşebilen kimyasal ajan anlamına gelmektedir. Prodruglar çeşitli enzimler vasıtasıyla tümör hücreleri üstünde aktivitelerini gösterebilirler. Bu koşullarda β-glukuronidaz lar ile glukuronid türevi prodrugların aktivasyonu kanser kemoterapisinde oldukça önemli bir uygulama potansiyeline sahiptir. Etkin bir anti kanser prodrug, radyotoksik etkileri olan (Auger ve alfa-yayıcı radyonüklidler gibi) bir radyonüklidle işaretlenebilmelidir. 125 I veya 211 At ile işaretli glukuronid prodruglar ise kanser kemoterapisinin gelecekteki uygulamalarında çok etkili anti kanser ajanların dizayn edilmesinde ümit vaadetmektedir (Ünak, 2000). Estrojen glukuronid ile ilgili bazı çalışmalar olmasına rağmen, radyofarmasötik haline getirilebilecek estrojen türevi radyonüklid işaretli glukuronid bileşikleri ile ilgili çalışmalara literatürde rastlanamamıştır. Glukuronid bileşiklerin radyofarmasötik haline getirilmesi ile ilgili olarak ise, az sayıda çalışma mevcuttur (Ünak ve Ünak, 1996; Ünak vd., 1997; Ünak, 2000; Ünak vd., 2003).

27 29 Meme kanserinin teşhisi ve tedavisinde radyoaktif olarak işaretli estrojen bileşikleri ile ilgili çeşitli çalışmalara rastlanmakla birlikte, glukuronid bileşiklerine ilişkin çalışmalara rastlanmamıştır (DeSombre, 1993; Hughes et al., 1993; Katzenellenbogen, 1995; Carmen et al., 1996;.Delpassand et al., 1996; Gustafsson, 1998; Enginar et al., 2002; Lashley et al., 2002; Ünak et al., 2002). Bu çalışmada ise, bir estradiol türevi olan deoksi demetil homoestradiolil dietilentriamin pentaasetik asit (ESTDTPA) bileşiği ve bu bileşiğin enzimatik yöntemle sentezlendiği deoksi demetil homoestradiolil dietilentriamin pentaasetik asit glukuronid (ESTDTPAG), 99m Tc ile işaretleyerek biyodağılım ve sintigrafi çalışmaları ile radyofarmasötik potansiyelinin incelenmesi amaçlanmıştır.

28 30 2. GENEL BİLGİLER 2.1 Hormon Nedir? Canlı organizmasında endokrin sistemde doku hücreleri arasındaki haberleşmeyi ve cevap oluşturulmasını sağlayan, organ ve dokularda fonksiyon düzenleyici bir etki meydana getiren, çok düşük miktarlarıyla görev yapan hareketli maddelere Hormon adı verilmektedir. Bu bileşikler amino asit, polipeptit, protein veya steroid yapıda olabilirler (Bingöl, 1978; Menteş ve Menteş, 1988). Bir hormonun etki ettiği doku hücresine Hedef Hücre, bu hücrelerin bulunduğu dokuya da hormonun Hedef Dokusu denir. Hedef hücre ve dokuda, hormonun bağlanabileceği spesifik moleküllere ise Hormon Reseptörü denmektedir. Hormonlar etki mekanizmalarını hedef hücrelerde bu reseptörlerle birleşerek gerçekleştirirler (Bingöl, 1978; Dündar ve Aslan, 1998) Estrojenik hormonlar Steroid yapısındaki hormonların en bilineni estrojenik hormonlardır. Dişi üreme hormonu olarak overlarda sentezlendikten sonra salgılanan bu hormonların başlıcaları estradiol, estron ve estriol dür. Estradiol asıl hormon, estron ve estriol ise metabolik ürünler olarak gözükmektedir (Özgüç, 1971; Finar, 1975). Estrojenler karaciğerde glukuronatlar ve sülfatlarla konjugasyona uğrayarak ve diğer organlarda çeşitli etkisiz steroidlere çevrilerek idrarla dışarı atılırlar (Bingöl, 1978; Bilge, 1979).

29 31 Meme ve uterus estrojenin iki ana hedefi olmakla beraber, vücutta beyin, kemik dokusu, karaciğer, kalp ve merkezi sinir sistemi üzerinde de etkili hormonlardır (Enmark and Gustafsson, 1999; Estrojen reseptörleri ve reseptöre bağlanma Estrojen bileşikleri genelde lipofilitesi yüksek olan yağlarda çözünen bileşiklerdir. Bu bileşiklerin estrojen reseptörlerince zengin olan uterus, over, meme gibi dokulardan başka karaciğer, akciğer, yağ dokusu, pankreas, dalak gibi dokularda yüksek oranda biriktiği rapor edilmiştir (Delpassand et al., 1996; Hunter and Luyd, 2000; Enginar et al., 2002). Estrojen reseptörleri (ER) hücre çekirdeğinde bulunan büyük protein molekülleridir (DeSombre, 1993). ER α ve ER β olmak üzere iki şekli vardır. Her iki estrogen reseptörü de meme, uterus ve over gibi üreme sistemi organlarında, kemik, kardiovasküler sistemde ve çeşitli kanser hücrelerinde farklı oranlarda bulunurlar. Bunun yanısıra ER α, daha çok karaciğerde ER β ise gastrointestinal sistemde mevcuttur (Lashley et al., 2002). Steroid reseptör süper grup üyeleriyle (kortikosteroid, tiroid hormonu, retinoik asit ve vitamin D reseptörleri gibi) benzer yapı ve fonksiyonlara sahip olan estrojenler kan dolaşımı ile hücrelere girerek, estrojen reseptörü aramaya başlarlar (Couse and Korach, 1999; Nuhad and Gabriel, 1999; Klinge, 2000). Estrojenler, hücrede bağlanabilecekleri bir spesifik bölgeye sahip olan estrojen reseptörleri denilen kısmına bağlanarak hedef dokuda etki yapmaktadırlar. Bu moleküller kan dolaşımı içinde ve vücutta baştan başa hareket ettiklerinde, sadece estrojen reseptörü içeren hücrelerde etkilerini gösterirler (Nuhad and Gabriel, 1999; http//press2.nci.nih.gov). Bu etkileşim içinde hormon kilide uygun bir anahtar gibi, bir protein reseptöre bağlanarak "ligand-hormon reseptör kompleks" şeklini alır. Estrojenin

30 32 estrojen reseptörüne bağlanması sonucu ikili bir yapı oluşur. ER β ER α ya göre farklı ligand bağlanma alanına sahiptir. ER α meme ve beyin de daha çok bulunurken ER β uterus, kemik, karaciğer, damarlarda ve özellikle beyinde mevcuttur. Bağlanma hormon reseptörünü harekete geçirerek spesifik hücresel oluşumlara neden olur. Harekete geçen hormon reseptörü spesifik genlere yönelerek hücresel değişimlere sebep olur (Enmark and Gustafsson, 1999; Nuhad and Gabriel,1999; Savaskan et al., 2001; Estrojen reseptörleri esasen hücrenin çekirdeğinde DNA molekülleri ile birlikte bulunmaktadırlar. Estrojen moleküllerinin yokluğunda estrojen reseptörleri inaktiftir ve DNA üzerinde etkisi yoktur. Fakat bir estrojen molekülü bir hücrenin çekirdeğine girdiği zaman, onun reseptörüne bağlanır ve reseptörün şekli değişir. luşan estrojen-reseptör kompleksi daha sonra spesifik DNA bölümüne bağlanarak Estrogen Response (Estrojen Cevaplı) eleman adını alır. Genlere yakın yerleştikleri için estrojenlerce kontrol edilirler. Estrojen reseptör kompleksinin koaktivator proteinlere bağlandığı zaman ise daha yakın genler aktif hale geçerek, messenger (haberci) RNA moleküller üretilir. RNA molekülleri spesifik proteinlerin sentezine rehberlik ederler (Klinge, 2000; http//press2.nci.nih.gov).

31 33 Şekil 2.1 Bir estrojen molekülünün hücre içindeki yeri (http//press2.nci.nih.gov). Şekil 2.2 Estrojen ve reseptör etkileşimini, şekil 2.3 ise ER α ve ER β reseptörlerinin vücuttaki dağılımını göstermektedir.

32 34 Şekil 2.2 Estrojen ve estrojen reseptörü etkileşimi (http//press2.nci.nih.gov).

33 35 Şekil 2.3 ER α ve ER β reseptörlerinin vücuttaki dağılımı (http//press2.nci.nih.gov) Estradiol hormonu Estradiol hormonunun kadınlarda ve erkeklerde beyin, deri, mesane gibi birçok doku üzerinde etkili olmasının yanısıra uterus, meme ve endometrium üzerine oldukça olumsuz etkileri vardır. Estrojenin kadınlarda kemik korunumu için gerekli olduğu uzun süredir bilinmektedir. Özelllikle menopoz sonrası dönemde uterus ve meme için istenilmeyen etkileri bir yana bırakılacak olursa, estrojen in agonistik etkisi kemik korunumu ve beyin fonksiyonu için önemli bir gereksinimdir (Gustafsson, 1998). Yapılan bazı deneysel hayvan çalışmaları 17β-estradiol ün kadınlarda hafıza fonksiyonlarını geliştirdiğini göstermiştir (Brinton, 1999). Şekil 2.4 Estradiol ün moleküler yapısını göstermektedir.

34 36 Şekil 2.4 Estradiol bileşiğinin moleküler yapısı (Khalid et al., 2002). Diğer estrojen türevlerinin yanı sıra, Estradiol en çok bulunan ve fizyolojik bakımdan en etkili estrojen hormonudur. 17β-Estradiol, kolesterol den türemiş olup over tarafından salgılanan en önemli estrojenik steroiddir (Bilge, 1979; Constanti et al., 1998; Couse and Korach, 1999; İki tür steroizomerik estradiol (α, β) vardır. Bunlardan biri β-estradiol (Estradiol-17α; erime noktası: C), bir diğeri ise α-estradiol (estradiol-17β; erime noktası: C) dır. α-izomeri diğerine göre daha kuvvetlidir. Estradiol- 17β ilk olarak estron un indirgenmesiyle elde edilmiş olup daha sonra domuz overlarından izole edilmiştir. Estradiol-17β estron a göre daha aktiftir (Finar, 1975) Estrojen ve kanser Prostat, endometrial ve meme kanseri gibi kanser türlerinin gelişiminin endokrin kontrolü altında olduğu bilinmektedir (Dickson and Lippman, 1987).

35 37 Estrojenik hormonların başlıca etkileri: 1. Cinsel gelişim için ergenlik çağında uterus, meme ve vajina nın gelişimini harekete geçirmek, 2. Erişkinlik döneminde menstrual çevrimi düzenlemek (özellikle hamilelik ve emzirme döneminde), 3. Kolesterol üretimini kontrol etmek, 4. Kemik korunumunu sağlamaktır. Estrojenik hormonların meme ve uterus içinde hızlı bir hücre çoğaltma yeteneğine sahip olması en olumsuz etkisi olarak bilinmektedir. Hücre çoğalmayı uyaran bu yeteneği, meme ve uterus kanseri şansını da arttırmaktadır (Constanti et al., 1998; http//press2.nci.nih.gov) Estrojen ve meme kanseri Meme tümörü için endokrin tedavisine ait ilk doküman 1895 yılına ait olup tedavinin etkinliği açık değildir. Bugün tüm meme kanser hücrelerinin yaklaşık olarak 1/3 nün gelişiminin situmule edilebileceği bilinmektedir. Bu da estrojen reseptörüne (ER) estrojenlerin bağlanmasıyla olmaktadır (Smith et al., 2000). Dünyada her yıl yaklaşık olarak 1 milyon kadın meme kanserine yakalanmakta olup kişiden daha fazla sayıda kişi bu hastalıktan ölmektedir (Lebwohl and Canetta, 1999; Nuhad and Gabriel, 1999). Meme kanseri kadınlar arasında görülen en yaygın kanser türüdür. Kanser vakalarının tümünün % 24 ü olarak bilinmektedir. Bu hastalığın metastaza eğiliminden dolayı Avrupa topluluğunda her yıl yeni vakaya tekabül etmektedir. Amerika da yaşayan kadınlarda yaklaşık olarak yılda ölüm olayı meme kanseri yüzündendir. Bu hastalık ile ilgili araştırmalar üç ana grupta toplanmaktadır:

36 38 a) Deneysel hayvan çalışmalarında (sıçan, fare) tümör oluşturma, b) Epidemiolojik olarak risk faktörleri almak (veriectomy koruyucu etkisi ve genç kadınlarda düşük önlemede diethylstilbestrol takviyesiyle meme kanseri riski artışı), c) Meme kanseri hücresi oluşumunda estrojenlerin mitojenik etkisi ve meme kanseri tedavisinde anti estrojenlerin etkisi. Ayrıca besinsel faktörlerin de meme kanserine sebep olabileceği ileri sürülmüştür. Meme kanseri tümörlerinin % i (ER+) pozitif tümörlerdir (Van de Wiele et al., 2000). İnsan meme kanserlerinin % 65 inde estrojen reseptörleri mevcuttur. Bu reseptörlerin varlığı hormonal ve kimyasal terapatik ölçümlerde önemli bir rol oynamaktadır (Jurisson and Lydon., 1999) Fitoestrojenler doğal ve sentetik çevresel hormonlar Estrojen hormonu gibi davranan doğal bitki bileşikleri olan fitoestrojenlerin değişik ülkelerde kanser üzerine yapılan birçok çalışmada meme, uterus ve prostat kanserine karşı koruma amaçlı bir potansiyele sahip oldukları ileri sürülmektedir. Özellikle, soya fasulyası ve soya ürünleri tüketiminin yüksek olduğu Asya ülkelerinde meme, uterus kanseri oranının, menopoz semptomları ve osteoporosis dağılımının batıya oranla daha düşük olduğunu ileri süren bir çok araştırma raporu yayınlanmıştır ( Bitki kökenli estrojen bileşikleri (soya fasulyası gibi) ER ye bağlanabilirler ve fitoestrojenler olarak bilinirler. Hem agonist, hem de antagonist e etkiye sahip olduklarından Selective Estrogen Receptor Modulator (SERM) olarak adlandırılırlar. Çünkü ER α ve ER β ya farklı bağlanma etkileri

37 39 vardır. Klinik potansiyellerine dair kontrollü çalışmalar halen sürdürülmektedir (Nuhad and Gabriel, 1999) Radyonüklid işaretli estrojenler ile yapılan metabolik çalışmalar Estrojen progestin ve androjenlerin çeşitli analogları reseptör bağlanma eğilimi ve seçiciliği için radyoaktif olarak işaretlenerek in vitro ve in vivo çalışmalarda kullanılmıştır (Katzenellenbogen, 1995). Radyofarmasötik kimya alanı hormon cevaplı meme kanserini görüntülemede Single-Photon ya da Positron Emitting yöntemleri ile estradiol türevlerinin gelişimine ışık tutmuştur. En iyi ajanlar olarak 123 I, 11 C, 18 F olup 3 H, 14 C ile işaretli estrojenler ve 11 C ile işaretli steroidlerle yapılan çalışmaların daha iyi sonuçlar verdiği görülmüştür. Steroidler arasında radyoaktif olarak işaretli türevlere ait çalışmalar dikkat çekmektedir. Steroid hormonları için en önemli proses metabolik transformasyondur. Prosesin 1. safhası indirgeme-yükseltgeme ve hidroliz, 2. safhası konjugasyon reaksiyonlarını kapsar. Metabolik çalışmalar sıçan, köpek, domuz ve insanlar üzerinde denenmekte olup farklı farmakokinetik ve metabolik profiller elde edilmektedir (Adrion, 1992). Hedef dokudaki α-estrojen reseptör ün (ER α ) bağlanma karekteristiğine ilişkin olarak çeşitli radyoaktif olarak işaretli steroidal ve nonsteroidal estradiol türevler sentezlenmiş ve bunların in vivo olarak canlılarda klinik kullanımı ve görüntüleme potansiyeli değerlendirilmiştir (Van de Wiele et al., 2000). Estrojen pozitif lezyonlarını görüntüleme de kullanmak için 111 In-DTPA- Tamoxifen bileşiği üzerine çalışılmış ve bu bileşiğin meme tümörü gelişimini azaltabileceği sonucuna varılmıştır (Delpassand et al., 1996). 4-Hydroxytamoxifen-DTPA ligandı (HTam-DTPA) sentez edilmiştir. Anti estrojen terapisi ER ile zengin dokuları etkilediği bilinmektedir (Lashley et al., 2002).

38 40 99m Tc-DTPA ve 111 In-DTPA gibi bileşikler böbrek akışı ölçümünde kullanılabilirler (Kowalsky and Perry, 1987; Banerjee et al., 2001; Arano, 2002). DTPA türevlerinin diğer uygulama alanlarından biri de antibody ve peptidlerdir (Bruland, 1995; Liu and Edwards, 1999; Saji, 1999) Radyoaktif olarak işaretli halojenli türevi estradioller Klinik olarak estradiol için halojenli substitüentlerin kullanımı 16α-bromo, iyodo estradiol ve floroestradiol bileşiklerini içermektedir. Meme kanserindeki estradiol seviyeleri normal meme dokusundaki mevcudiyetine göre daha yüksektir. Meme tümörleri için radyoaktif izleyiciler olarak estradiol (steroidal) ve hexestrol (nonsteroidal) bileşiklerinin halojenürlü türevleri estrojen reseptör kökenli radyofarmasötikler olarak meme tümörlerini görüntülemede kullanılmaktadır (Katzenellenbogen, 1995; Van de Wiele et al., 2000; Mortimer et al., 2001). Estrojen pozitif insan meme tümörleriyle ilgili olarak geçmiş yıllardan beri 17α iyodovinil-estradiol türevleri ile çalışılmıştır (Cummins,1993; Kabalka et. al., 2000; Silva et al., 2001). Tümör reseptörlerinin varlığı tümör görüntüleme ajanı olarak radyoaktif olarak işaretli hormonların selektif tutulumu için bir mekanizma sağlar. Reseptör görüntüleme reseptörün fonksiyonel statüsü ve seviyesini tayin etmede yararlı olmakta ve tümörün lokalizasyonu hakkında bilgi vermektedir. Estrojenlerin çeşitli halojenli türevleri, meme kanserini görüntülemede ER kökenli radyofarmasötikler olarak değerlendirilmişlerdir (Mankoff et al., 2000). 18 F, 123 I ve 125 I steroid reseptör kökenli radyofarmasötiklerin hazırlanmasında çok sıklıkla kullanılan radyonüklidlerdir. Özellikle, yüksek spesifik aktiviteli çeşitli 18 F işaretli estrojenler sentezlenip deneysel hayvanlarda test edilmiştir (Skaddan et al., 2000). Estrojen reseptör pozitif meme tümörlerini

39 41 görüntülemede 16α-[ 18 F]floroestradiol-17β (FES) kapsamlı olarak kullanılmaktadır. Bunun yanısıra, aynı klinik amaç ile 17α [ 123 I]iyodovinil-11βmetoksiestradiol bileşiği ile de çalışılmıştır (Hughes et al., 1993; Carmen et al., 1996; Mankoff et al., 2000). Hem in vitro hem de in vivo deneysel çalışmaların sonucundan hareketle, tüm enzimlerin estrojenin ER pozitif hücrelerinin kontrolü altında olduğu rapor edilmiştir (Van de Wiele et al., 2000). In vivo olarak ER α konumunun ölçümü ve canlı meme kanserinde radyoaktif olarak işaretli estradiol türevi bileşikler ile yapılan görüntüleme çalışmaları halojenli estradiol-17β ve vinilestradiol türevleriyle sınırlı kalmıştır. Katzenellebogen ve arkadaşlarınca 16α- [ 77 Br]bromoestradiol-17β bileşiğinin sıçanlar üzerine biyodağılım çalışmaları yapılmıştır. Ayrıca, bir başka çalışmada 16α-[ 125 I]iyodoestradiol-17β ve 123 I ile çalışılmış ve estradiol ün ( 125 I)-işaretli vinil türevleri ilk kez Hanson ve arkadaşları tarafından rapor edilmiştir (Van de Wiele et al., 2000) m Tc ile işaretli estrojen bileşikleri Steroid reseptör ligandlarını 99m Tc ile işaretlemek, 99m Tc nin 99 Mo jeneratörlerinden düşük maliyetle elde edilmesi, geleneksel gama kamera sistemleri ve SPECT cihazlarıyla yüksek kalitede görüntü sağlandığı için tercih edilmektedir. Öte yandan şelat yapıcı bir gruba bağlı olan 99m Tc ile işaretli moleküller kararlı bileşiklerdir. Estrojenlerin çeşitli analogları radyoaktif olarak işaretlenebilirler ve reseptör bağlama eğilimi için in vivo ve in vitro olarak değerlendirilmektedirler (Katzenellenbogen,1995; Mortimer et al., 2001). 99m Tc ile işaretli Tamoxifen bileşiği N 2 S 2 bifonksiyonel şelatlayıcı ajan ile konjuge edilerek meme kanseri için bir görüntüleme ajanı üretilmiştir (Hunter, 2000).

40 42 99m Tc radyonüklidi 6 saatlik yarı ömrü ile ideal bir görüntüleme ajanıdır. Tüm teknesyum izotopları radyoaktif olup renyum un benzer kimyasal ve fiziksel özellikleri nedeniyle de teknesyum ile işaretli bileşikler geniş çalışma alanı bulmaktadır. Meme kanseri tedavisi için yeni birçok radyoterapatik ajanlar üzerinde çalışılmış olup bunlardan biri de cyclopentadienyl tricarbonyl metal [CpMet(C) 3, Met=Re, 99mTc] bileşiğidir (Mull et al., 2002). Bir başka çalışmada ise, 99m Tc-ESTCPTA bileşiği sentezlenerek ER ce zengin doku olan uterus içinde tutulumun yüksek olduğu, (ER-) dokularda ise tutulumun düşük olduğu sonucuna varılmıştır (Enginar vd., 2002). Ünak ve arkadaşları tarafından 3,17-α-estradiolyl propyl 1,4,8,11- tetraazacyclotetradecanyl-1-(4-methylbenzoic acid) ester (ESTCPTA) bileşiğinin Albino Wistar sıçanlardaki biyodağılımı incelenmiş ve 99m Tc-MIBI ile karşılaştırılmıştır (Ünak vd., 2002). 99m Tc ile işaretli ajanlar tümör hücrelerindeki ER statülerinin belirlenmesinde önemlidirler. Estradiol 7α pozisyonunda 99m Tc ile işaretlenerek, sentez sonucu oluşan kompleksin ER için bağlanma eğilimi araştırılmıştır (Skaddan et al., 2000).

41 Teknesyum Kimyası Teknesyum un kimyasal özellikleri Teknesyum yunanca technetos yapay anlamına gelmekte olup 1937 yılında, Italya da Carlo Perrier ve Emilio Segre tarafından Molibden in siklotronda hızlandırılmış 5 MeV döteronlarla bombardıman edilmesiyle keşfedilmiş olup 43 numaralı ilk yapay elementtir (Berkem, 1992; de 99 Tc Afrika da 238 U in spontaneous fisyon ürünü olarak çok küçük miktarda izole edilmiştir. Teknesyum un kimyası renyum ile manganez arasındadır. Gümüş gri metalik görünümündedir. Kristal yapısı hekzagonaldir. Teknesyum hidroklorik asitte çözünmezken nitrik asit ve konsantre sülfürik asitte çözünmektedir. Kararlı izotopu yoktur. Ancak üç tane uzun yarı ömürlü radyoizotopu vardır. Bunlar 97 Tc (T1/2 =2.6 x 10 6 yıl), 98 Tc (T1/2 = 4.2 x 10 6 yıl) ve 99 Tc (T1/2 = 2.1 x 10 5 yıl) dır. Bununla birlikte en fazla kullanılan izotopu ise 99m Tc dir (T1/2 = 6.01 saat). En yaygın oksidasyon düzeyleri +2, +4, +5, +6 ve +7 dir. Temel düzeydeki nötral teknesyumun elektronik yapısı [Kr]4d 6 5s 1 şeklinde olup V. Periyot VII B Grubunda yer almaktadır. En kararlı yapısı ise IV ve VII değerlikleridir. Genel olarak perteknetat ( 99m Tc4 - ) şeklinde bulunur. 99 Mo / 99m Tc jeneratöründe elde edilen sodyum perteknetat 99m Tc nin en basit ve en kararlı bileşiğidir (Sampson, 1999; Enginar, 2002;

42 Mo 99m Tc jeneratörü 99 Mo / 99m Tc jeneratörü cam bir kolon içerisinde bulunan alüminyum oksit (Al 2 3 ) üzerine adsorbe edilmiş fisyon ürünü 99 Mo içerir. 99 Mo nun kendiliğinden bozunması sonucunda oluşan 99m Tc, % 0.9 luk NaCl çözeltisinin geçirilmesi ile sodyum perteknetat (Na 99m Tc 4 ) çözeltisi şeklinde elde edilir. 99m Tc - 4 iyonları zayıf bağlandıkları için kolondan kolayca uzaklaştırılmaktadır. Sodyum klorür çözeltisi izotonik, steril, apirojen, parenteral enjeksiyona hazır, berrak ve renksizdir. 99 Mo / 99m Tc jeneratörü bu radyonüklidin rutin analizlerde uygulanabilirliğini sağlamaktadır (Jurisson et al., 1999; Mease and Lambert, 2001; Mo / 99m Tc jeneratörü, teknesyumu perteknetat formu içinde en yüksek oksidasyon değeri olan +7 şeklinde sağlar. 99m Tc radyofarmasötikleri perteknetatın indirgenmesiyle hazırlanırlar. Hazırlanan teknesyum komplekslerinin kararlılığı radyofarmasötik performansı etkileyebilir (Sampson, 1999; Mease and Lambert, 2001). 99 Mo 99m Tc jeneratörü kalite kontrolü sonunda aşağıdaki koşulların sağlanması gerekmektedir: Radyoaktif saflık: > % m Tc, 99 Mo / 99m Tc < % 0.1 Konsantrasyon : ~ 10-9 M 99m - Tc 4 Radyokimyasal saflık: > % 95 99m Tc - 4 (ITLC ile) Al +3 içeriği: < 10 µg/ml (kolorimetrik test ile) ph : ( Şekil m Tc un bozunma şeklini içermektedir.

43 45 Şekil m Tc un bozunma şeması ( m Tc-radyofarmasötiklerle klinik uygulamalar Yeni radyofarmasötiklerin gelişimi in vivo biyokimya komplekslerine oldukça artan, önemli anlayışlar kazandırmıştır (Sampson, 1999). Teknesyum kısa yarı ömrü, düşük maliyeti, mükemmel görüntüleme özellikleri, 140 kev lik γ ışını enerjisi ve yüksek spesifik aktivitesi ile pek çok biyolojik aktivitesi olan bileşiğin işaretlenmesinde sıklıkla kullanılmaktadır.

44 46 İşaretleme bifonksiyonel şelatlar (DTPA, N 2 S 2, N 3 S gibi) ve direk işaretleme yöntemleriyle gerçekleştirilir (Fishman et al., 1993; Jurisson et al., 1999). Yarılanma süresi 6 saat gibi kısa bir süre olduğu için hastaya yüksek dozlar vermeden rölatif olarak geniş doz miktarları (20-30 mci) uygulanmasına izin verir (Qaim, 2001). Ayrıca bu süre 99m Tc ile işaretli radyofarmasötiklerin sentezi, kalite kontrolü ve görüntüleme çalışmaları için de yeteri kadar uzundur (Mease and Lambert, 2001). Nükleer medikal prosedürlerin % 80 inden SPECT ile elde edilen 99m Tc ile ideal görüntüleme alınır. Jenaratörden elde edilen 99m Tc kolay üretilir ve spesifik aktivite değeri yüksektir. Ürün direkt olarak biyomolekülleri işaretlemede kullanılır (Qaim, 2001). Jenaratörden elde edilen izotonik sodyum perteknetat çözeltisi tiroid, tükrük bezleri ve ektopik gastrik mukoza sintigrafisinde, meckel divertikülü ve Barrett özafagus u incelemelerinde, artrosintigrafi çalışmalarında, göz yaşı yolu sintigrafisinde, indirgeyici ajanlar kullanılarak kırmızı kan hücrelerinin işaretlenmesi sonrasında anjiyokardiyosintigrafide, anjiyosintigrafi uygulamalarında, kan havuzu çalışmalarında, çeşitli kimyasal ve biyolojik ajanlarla işaretlenerek yapılan sintigrafik çalışmalarıda ve 99m Tc ile işaretli radyofarmasötiklerin hazırlanmasında kullanılmaktadır ( m Tc ile işaretleme Genellikle 99m Tc komplekslerinin çoğu indirgeyici inorganik bir ajan olan SnCl 2.2H 2 tuzu yardımıyla kompleksleştirici ajan varlığında perteknetatı daha düşük değerliğe indirgemesi ile hazırlanır (Skaddan et al., 2000; Ertay vd., 2001; Zhang et al., 2001; Enginar, 2002; Enginar vd., 2002).

45 47 Bilinen diğer indirgeyiciler sodyum borhidrat, sodyum bisülfit, hidrazin, hidroklorik asit, metalik çinko, askorbik asit, molibden(iii), tungsten(iii), antimon(iii) tuzlarıdır (Sampson, 1999) Teknesyum radyofarmasötiklerinde kullanılan kalite kontrol yöntemleri İnce tabaka kromatografisi (TLC) Teknesyum radyofarmasötiklerinin kalite kontrolü için çeşitli kontrol prosedürleri geliştirilmiştir. Bu prosedürlerden biri hidrofilik kompleksler için genellikle kağıt ya da ince tabaka kromatografisi (Thin Layer Chromatography) (TLC) dir. Bunun yanısıra, kolon kromatografisi ve yüksek performanslı likit kromatografisi (HPLC), teknesyum radyofarmasötikleri için kullanılan diğer kalite kontrol yöntemleridir. İnce tabaka kağıt kromatografisi (TLC) basit, kolay uygulanabilir, çok kullanışlı olup ancak uzun sürmesi kısa yarı ömürlü radyonüklidler içeren radyofarmasötikler için dezavantaj teşkil edebilmektedir (Sampson, 1999). TLC plakaları, destek maddesi (alüminyum, plastik, cam gibi) üzerine bir adsorbanın (selüloz, silikajel ve alüminyum oksit gibi maddeler) kaplanmasıyla oluşmuştur. İnce tabaka şeridi orijinine mikrolitre düzeyindeki örnek uygulanarak içinde uygun bir çözgen bulunan tank içerisine batırılır. Çözgen çözünebilen radyofarmasötiklerin adsorban boyunca taşınmasını sağlarken durgun fazın elektrostatik çekim kuvvetleri safsızlıkların taşınmasını geciktirir. Bu etki kimyasal özelliklerin hareketli fazla farklı çözünebilirliğe sahip olmasından dolayı farklı hızlarda taşınmasına sebep olur. Böylece, adsorban boyunca radyofarmasötik ve radyokimyasal safsızlıklar ayrılmış olur. Bu radyokimyasalların farklı özelliklere sahip olmaları nedeniyle durgun ve

46 48 hareketli fazlar arasındaki ilişkiye göre farklı dağılım gösterirler. Çoğunlukla kullanılan çözgenler; hekzan, kloroform, dietil eter, etil asetat, n-bütanol, aseton, izopropil alkol gibi organik maddelerdir. Bu çözgenler bir veya birkaç çözgenin bileşiminden oluşan sistemler de olabilir. İstenilen mesafeye TLC şeritinde çözgen taşındıktan sonra, şerit tanktan çıkarılarak oda sıcaklığında kurutulup orijinden itibaren 5 mm parçalar halinde kesilir ve her bir parça sintilasyon detektörü ile sayılır. Her bir radyokimyasal bileşenin taşınım mesafesi R f (relative front) değeriyle ifade edilir. Bu mesafeler orijinden çözücünün gittiği nokta ve radyokimyasal bileşenlerin konsantre olduğu mesafe orijinden ölçülerek gerekli şekilde tespit edilir. Radyokimyasal bileşenin ilerlediği uzaklık Rf = Çözgenin ilerlediği uzaklık Tespit edilen Rf değerleri radyofarmasötiğin radyokimyasal saflığının hesaplanmasında önem taşırlar (Yurt, 1998) Kağıt elekroforezi Elektroforez yöntemi bir karışımı oluşturan bileşenlerden birinin iyonize olduğu, diğerinin olmadığı durumda iyonizasyon yükü ve kütlelerine göre elektriksel bir alanda çözelti içinde basit bir şekilde ayrılmaları ilkesine dayanan ve yaygın bir şekilde kullanılan bir ayırma tekniğidir. Elektrik alanında her bir iyon yüküne bağlı olarak iki kutuptan birine taşınacaktır. Negatif yüklü iyonlar pozitif yüklü 'anoda' taşınırken, pozitif yüklü iyonlar da negatif yüklü 'katot' a doğru taşınacak demektir. Herhangi bir kutba taşınmayanlar ise yüksüz

SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ RADYOFARMASOTİK BİLİMLER ANABİLİM DALI ÖĞRETİM ÜYELERİ PROGRAMLAR VE DERS İÇERİKLERİ

SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ RADYOFARMASOTİK BİLİMLER ANABİLİM DALI ÖĞRETİM ÜYELERİ PROGRAMLAR VE DERS İÇERİKLERİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ RADYOFARMASOTİK BİLİMLER ANABİLİM DALI ÖĞRETİM ÜYELERİ PROGRAMLAR VE DERS İÇERİKLERİ Radyofarmasotik Bilimler Yüksek Lisans ÖĞRETİM ÜYELERİ Doç. Dr. Türkan ERTAY Prof. Dr. Hatice

Detaylı

İ Ç İ NDEKİ LER. Çevre Mühendisliği ve Bilimi İçin Kimyanın Temel Kavramları 1. Fiziksel Kimya ile İlgili Temel Kavramlar 52.

İ Ç İ NDEKİ LER. Çevre Mühendisliği ve Bilimi İçin Kimyanın Temel Kavramları 1. Fiziksel Kimya ile İlgili Temel Kavramlar 52. İ Ç İ NDEKİ LER Ön Söz xiii K I S I M 1 Çevre Mühendisliği ve Bilimi İçin Kimyanın Temel Kavramları 1 BÖLÜM 1 Giriş 3 1.1 Su 4 1.2 Atık Sular ve Su Kirliliği Kontrolü 5 1.3 Endüstriyel ve Tehlikeli Atıklar

Detaylı

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın Hücre iletişimi Tüm canlılar bulundukları çevreden sinyal alırlar ve yanıt verirler Bakteriler glukoz ve amino asit gibi besinlerin

Detaylı

DİETİLSTİLBESTROL'ÜN (DES) GLUKURONİDASYONU VE 131 I İLE İŞARETLENEREK RADYOFARMASÖTİK POTANSİYELİNİN İNCELENMESİ

DİETİLSTİLBESTROL'ÜN (DES) GLUKURONİDASYONU VE 131 I İLE İŞARETLENEREK RADYOFARMASÖTİK POTANSİYELİNİN İNCELENMESİ X. Ulusal Nükleer Bilimler ve Teknolojileri Kongresi, 6-9 Ekim 2009,120-125 TR11 ^^ T R 1 1 0 0 0 1 7 M.Ûzyurt DİETİLSTİLBESTROL'ÜN (DES) GLUKURONİDASYONU VE 131 I İLE İŞARETLENEREK RADYOFARMASÖTİK POTANSİYELİNİN

Detaylı

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI MÜFREDATI

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI MÜFREDATI I. YARIYILI T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2016-2017 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI MÜFREDATI B 601 Temel Biyokimya I Zorunlu 3 0 3 4 B

Detaylı

Radyoaktif elementin tek başına bulunması, bileşik içinde bulunması, katı, sıvı, gaz, iyon halinde bulunması radyoaktif özelliğini etkilemez.

Radyoaktif elementin tek başına bulunması, bileşik içinde bulunması, katı, sıvı, gaz, iyon halinde bulunması radyoaktif özelliğini etkilemez. RADYOAKTİFLİK Kendiliğinden ışıma yapabilen maddelere radyoaktif maddeler denir. Radyoaktiflik çekirdek yapısıyla ilişkilidir. Radyoaktif bir atom hangi bileşiğin yapısına girerse o bileşiği radyoaktif

Detaylı

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University Biochemistry Chapter 4: Biomolecules, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University Biochemistry/Hikmet Geckil Chapter 4: Biomolecules 2 BİYOMOLEKÜLLER Bilim adamları hücreyi

Detaylı

5.111 Ders Özeti #12. Konular: I. Oktet kuralından sapmalar

5.111 Ders Özeti #12. Konular: I. Oktet kuralından sapmalar 5.111 Ders Özeti #12 Bugün için okuma: Bölüm 2.9 (3. Baskıda 2.10), Bölüm 2.10 (3. Baskıda 2.11), Bölüm 2.11 (3. Baskıda 2.12), Bölüm 2.3 (3. Baskıda 2.1), Bölüm 2.12 (3. Baskıda 2.13). Ders #13 için okuma:

Detaylı

I. YARIYIL TEMEL BİYOKİMYA I (B 601 TEORİK 3, 3 KREDİ)

I. YARIYIL TEMEL BİYOKİMYA I (B 601 TEORİK 3, 3 KREDİ) T.C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL TEMEL BİYOKİMYA I (B 601 TEORİK 3, 3

Detaylı

Atomlar ve Moleküller

Atomlar ve Moleküller Atomlar ve Moleküller Madde, uzayda yer işgal eden ve kütlesi olan herşeydir. Element, kimyasal tepkimelerle başka bileşiklere parçalanamayan maddedir. -Doğada 92 tane element bulunmaktadır. Bileşik, belli

Detaylı

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER Canlıların yapısında bulunan moleküller yapısına göre 2 ye ayrılır: I. İnorganik Bileşikler: Bir canlı vücudunda sentezlenemeyen, dışardan hazır olarak aldığı

Detaylı

BİYOLOJİK MOLEKÜLLERDEKİ

BİYOLOJİK MOLEKÜLLERDEKİ BİYOLOJİK MOLEKÜLLERDEKİ KİMYASALBAĞLAR BAĞLAR KİMYASAL VE HÜCRESEL REAKSİYONLAR Yrd. Doç.Dr. Funda BULMUŞ Atomun Yapısı Maddenin en küçük yapı taşı olan atom elektron, proton ve nötrondan oluşmuştur.

Detaylı

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... 1 Bilinmesi Gereken Kavramlar... 1 Giriş... 2 Hücrelerin Fonksiyonel Özellikleri... 2 Hücrenin Kimyasal Yapısı... 2 Hücrenin Fiziksel Yapısı... 4 Hücrenin Bileşenleri... 4

Detaylı

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur.

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Yağların suda çözünmemesi canlılığın devamı içi önemlidir. Çünkü

Detaylı

Nötronlar kinetik enerjilerine göre aşağıdaki gibi sınıflandırılırlar

Nötronlar kinetik enerjilerine göre aşağıdaki gibi sınıflandırılırlar Nötronlar kinetik enerjilerine göre aşağıdaki gibi sınıflandırılırlar Termal nötronlar (0.025 ev) Orta enerjili nötronlar (0.5-10 kev) Hızlı nötronlar (10 kev-10 MeV) Çok hızlı nötronlar (10 MeV in üzerinde)

Detaylı

BİYOKİMYAYA GİRİŞ: ATOM, MOLEKÜL, ORGANİK BİLEŞİKLER

BİYOKİMYAYA GİRİŞ: ATOM, MOLEKÜL, ORGANİK BİLEŞİKLER BİYOKİMYAYA GİRİŞ: ATOM, MOLEKÜL, ORGANİK BİLEŞİKLER Biyokimyanın tanımı yaşamın temel kimyası ile ilgilenen bilim dalı (Bios, Yunancada yaşam demektir.) canlı sistemin yapısını ve fonksiyonlarını kimyasal

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ... III

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ... III İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ... III İÇİNDEKİLER... V 1. LABORATUVARDA KULLANILAN MALZEME VE ALETLER... 1 1.1. Tüpler... 1 1.2. Beher... 1 1.3. Erlenmeyer... 2 1.4. Balonlar... 2 1.5. Mezur... 3 1.6. Pipetler...

Detaylı

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 9. Sınıf

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 9. Sınıf YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI 9. Sınıf DOĞRU YANLIŞ SORULARI Nitel gözlemlerin güvenilirliği nicel gözlemlerden fazladır. Ökaryot hücrelerde kalıtım materyali çekirdek içinde bulunur. Ototrof beslenen canlılar

Detaylı

YÜKSEK PERFORMANSLI SIVI KROMATOGRAFİSİ (YPSK) HIGH-PERFORMANCE LIQUID CHROMATOGRAPHY (HPLC)

YÜKSEK PERFORMANSLI SIVI KROMATOGRAFİSİ (YPSK) HIGH-PERFORMANCE LIQUID CHROMATOGRAPHY (HPLC) YÜKSEK PERFORMANSLI SIVI KROMATOGRAFİSİ (YPSK) HIGH-PERFORMANCE LIQUID CHROMATOGRAPHY (HPLC) 1 Kromatografi nedir? Kromatografi, karışımlardaki çeşitli maddeleri birbirinden ayırmaya ve böylece kalitatif

Detaylı

Dersin Amacı. Başlıca hücresel sinyal yolaklarının öğrenilmesi Sinyal yolaklarının işlevleri hakkında bilgi sahibi oluynmasıdır.

Dersin Amacı. Başlıca hücresel sinyal yolaklarının öğrenilmesi Sinyal yolaklarının işlevleri hakkında bilgi sahibi oluynmasıdır. Dersin Amacı Başlıca hücresel sinyal yolaklarının öğrenilmesi Sinyal yolaklarının işlevleri hakkında bilgi sahibi oluynmasıdır. Hücre Sinyal İle3m Yolları Çok hücreli (mul>cellular) organizmalarda hücrelerin

Detaylı

Türkiye de Nükleer Fizik Eğitimi. Ege Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü, 35100, Bornova, İzmir, TÜRKİYE

Türkiye de Nükleer Fizik Eğitimi. Ege Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü, 35100, Bornova, İzmir, TÜRKİYE Türkiye de Nükleer Fizik Eğitimi Ege Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü, 35100, Bornova, İzmir, TÜRKİYE Turkey-Ukraine Nuclear Education Cooperation Workshop 20-21 February 2017 Türkiye de nükleer

Detaylı

Sıvılardan ekstraksiyon:

Sıvılardan ekstraksiyon: Sıvılardan ekstraksiyon: Sıvı haldeki bir karışımdan bir maddenin, bu maddenin içinde bulunduğu çözücü ile karışmayan ve bu maddeyi çözen bir başka çözücü ile çalkalanarak ilgili maddenin ikinci çözücüye

Detaylı

HÜCRE SĠNYAL OLAYLARI PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ

HÜCRE SĠNYAL OLAYLARI PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ HÜCRE SĠNYAL OLAYLARI PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ Çok hücreli organizmaların kompleks omurgalılara evrimi, hücreler birbirleriyle iletişim kuramasalardı mümkün olmazdı. Hücre-hücre Hücre-matriks etkileşimini

Detaylı

BMM307-H02. Yrd.Doç.Dr. Ziynet PAMUK

BMM307-H02. Yrd.Doç.Dr. Ziynet PAMUK BMM307-H02 Yrd.Doç.Dr. Ziynet PAMUK ziynetpamuk@gmail.com 1 BİYOELEKTRİK NEDİR? Biyoelektrik, canlıların üretmiş olduğu elektriktir. Ancak bu derste anlatılacak olan insan vücudundan elektrotlar vasıtasıyla

Detaylı

ÖNFORMÜLASYON 4. hafta

ÖNFORMÜLASYON 4. hafta ÖNFORMÜLASYON 4. hafta Etken madde ile neden dozaj formu hazırlanır Etken maddenin tekrarlanabilir ürün kalitesi ile büyük çapta üretime geçirilebilen bir formülasyon yani dozaj formu içine yüklenmesiyle

Detaylı

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu 4.Kimyasal Bağlar Kimyasal Bağlar Aynı ya da farklı cins atomları bir arada tutan kuvvetlere kimyasal bağlar denir. Pek çok madde farklı element atomlarının birleşmesiyle meydana gelmiştir. İyonik bağ

Detaylı

BİYOTEKNOLOJİDE KULLANILAN YÖNTEMLER. Araş. Gör. Dr. Öğünç MERAL

BİYOTEKNOLOJİDE KULLANILAN YÖNTEMLER. Araş. Gör. Dr. Öğünç MERAL BİYOTEKNOLOJİDE KULLANILAN YÖNTEMLER Araş. Gör. Dr. Öğünç MERAL Kromatografi, katı veya sıvı bir durağan fazın yüzeyine veya içine uygulanmış bir karışımdaki moleküllerin, sıvı veya gaz halindeki bir hareketli

Detaylı

Büyük Patlama ve Evrenin Oluşumu. Test 1 in Çözümleri

Büyük Patlama ve Evrenin Oluşumu. Test 1 in Çözümleri 7 Büyük Patlama ve Evrenin Oluşumu 225 Test 1 in Çözümleri 1. Elektrikçe yüksüz parçacıklar olan fotonların kütleleri yoktur. Işık hızıyla hareket ettikleri için atom içerisinde bulunamazlar. Fotonlar

Detaylı

BALIKLARDA SİNDİRİM VE SİNDİRİM ENZİMLERİ. İlyas KUTLU Kimyager Su Ürünleri Sağlığı Bölümü. vücudun biyokimyasal süreçlerinin etkin bir şekilde

BALIKLARDA SİNDİRİM VE SİNDİRİM ENZİMLERİ. İlyas KUTLU Kimyager Su Ürünleri Sağlığı Bölümü. vücudun biyokimyasal süreçlerinin etkin bir şekilde BALIKLARDA SİNDİRİM VE SİNDİRİM ENZİMLERİ İlyas KUTLU Kimyager Su Ürünleri Sağlığı Bölümü Proteinler, yağlar ve karbohidratlar balıklar amino asitlerin dengeli bir karışımına gereksinim tarafından enerji

Detaylı

6.WEEK BİYOMATERYALLER

6.WEEK BİYOMATERYALLER 6.WEEK BİYOMATERYALLER Biyomedikal Uygulamalar İçin Malzemeler Doç. Dr. Ayşe Karakeçili 3. BİYOMATERYAL TÜRLERİ METALİK BİYOMATERYALLER Hard Tissue Replacement Materials Metalik materyaller, biyomateryal

Detaylı

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş KİMYA-IV Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş Organik Kimyaya Giriş Kimyasal bileşikler, eski zamanlarda, elde edildikleri kaynaklara bağlı olarak Anorganik ve Organik olmak üzere, iki sınıf altında toplanmışlardır.

Detaylı

BİYOKİMYA ANABİLİM DALI LİSANSÜSTÜ DERS PROGRAMI

BİYOKİMYA ANABİLİM DALI LİSANSÜSTÜ DERS PROGRAMI BİYOKİMYA ANABİLİM DALI LİSANSÜSTÜ DERS PROGRAMI SAĞLIK BİLİMLERİ ENSİTÜSÜ İ Yüksek Lisans Programı SZR 101 Bilimsel Araştırma Ders (T+ U) 2+2 3 6 AD SZR 103 Akılcı İlaç Kullanımı 2+0 2 5 Enstitünün Belirlediği

Detaylı

9- RADYASYONUN ETKİ MEKANİZMALARI 9.1- RADYASYONUN İNDİREKT (DOLAYLI) ETKİSİ

9- RADYASYONUN ETKİ MEKANİZMALARI 9.1- RADYASYONUN İNDİREKT (DOLAYLI) ETKİSİ 9- RADYASYONUN ETKİ MEKANİZMALARI 9.1- RADYASYONUN İNDİREKT (DOLAYLI) ETKİSİ Radyasyonun indirekt etkisi iyonlaştırdığı su moleküllerinin oluşturdukları serbest radikaller aracılığıyla olmaktadır. Çünkü

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. MON. MDP KIT 10 mg İ.V. enjeksiyon için liyofilize toz içeren flakon 5 Flakon/ Kutu Damar içine uygulanır.

KULLANMA TALİMATI. MON. MDP KIT 10 mg İ.V. enjeksiyon için liyofilize toz içeren flakon 5 Flakon/ Kutu Damar içine uygulanır. KULLANMA TALİMATI MON. MDP KIT 10 mg İ.V. enjeksiyon için liyofilize toz içeren flakon 5 Flakon/ Kutu Damar içine uygulanır. Etkin madde : Metilendifosfonik asit (MDP) : 10 mg. Yardımcı maddeler : Kalay

Detaylı

TEST 1. Hücre Solunumu. 4. Aşağıda verilen moleküllerden hangisi oksijenli solunumda substrat olarak kullanılamaz? A) Glikoz B) Mineral C) Yağ asidi

TEST 1. Hücre Solunumu. 4. Aşağıda verilen moleküllerden hangisi oksijenli solunumda substrat olarak kullanılamaz? A) Glikoz B) Mineral C) Yağ asidi 1. Termometre Çimlenen bezelye tohumlar Termos Çimlenen bezelye tohumları oksijenli solunum yaptığına göre yukarıdaki düzenekle ilgili, I. Termostaki oksijen miktarı azalır. II. Termometredeki sıcaklık

Detaylı

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AY EKİM 06-07 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI. SINIF VE MEZUN GRUP KİMYA HAFTA DERS SAATİ. Kimya nedir?. Kimya ne işe yarar?. Kimyanın sembolik dili Element-sembol Bileşik-formül. Güvenliğimiz ve Kimya KONU ADI

Detaylı

NATURAZYME Naturazyme enzim grubu karbohidrazlar, proteaz ve fitaz enzimlerini içerir.

NATURAZYME Naturazyme enzim grubu karbohidrazlar, proteaz ve fitaz enzimlerini içerir. NATURAZYME Naturazyme enzim grubu karbohidrazlar, proteaz ve fitaz enzimlerini içerir. Tüm hayvanlar besinleri sindirmek için enzimleri kullanırlar. Bunlar hem hayvanın kendi sentezlediği hem de bünyelerinde

Detaylı

3- KİMYASAL ELEMENTLER VE FONKSİYONLARI

3- KİMYASAL ELEMENTLER VE FONKSİYONLARI 3- KİMYASAL ELEMENTLER VE FONKSİYONLARI Doğada 103 elementin olduğu bilinmektedir. Bunlardan 84 metal elementlerdir. Metal elementler toksik olan ve toksik olmayan elementler olarak ikiye ayrılmaktadır.

Detaylı

BİYOİNORGANİK KİMYA 5. HAFTA

BİYOİNORGANİK KİMYA 5. HAFTA BİYOİNORGANİK KİMYA 5. HAFTA ESER ELEMENTLER İnsan vücudunda en yüksek oranda bulunan element oksijendir. İkincisi ise karbondur. İnsan vücudunun kütlesinin %99 u sadece 6 elementten meydana gelir. Bunlar:

Detaylı

Radyoaktif Çekirdekler

Radyoaktif Çekirdekler NÜKLEER TIP Tıpta radyoaktif çekirdeklerin kullanılması esasen 1920 lerde önerilmiş ve 1940 larda kullanılmaya başlamıştır. Nükleer tıp görüntülemede temel, hasta vücudunda bir gama aktif bölge oluşturmak

Detaylı

HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI. Dr. Vedat Evren

HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI. Dr. Vedat Evren HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI Dr. Vedat Evren Vücuttaki Sıvı Kompartmanları Vücut sıvıları değişik kompartmanlarda dağılmış Vücuttaki Sıvı Kompartmanları Bu kompartmanlarda iyonlar ve diğer çözünmüş

Detaylı

5730 yıllık fiziksel yarı ömrü boyunca 158 kev (maksimum) enerjiye sahip -β partikülleri yayarak stabil bir element olan 14 N e bozunur.

5730 yıllık fiziksel yarı ömrü boyunca 158 kev (maksimum) enerjiye sahip -β partikülleri yayarak stabil bir element olan 14 N e bozunur. 14 C İLE YAŞ TAYİNİ 14 C ün meydana gelişi atmosferde azot atomlarının sürekli olarak kozmik ışınlarla etkileşime girmesi sonunda ve patlatılan nükleer bombalar ya da nükleer ve fosil yakıt kullanan enerji

Detaylı

Program. 10: Pediatride Nörolojik Nükleer Tıp Uygulamaları

Program. 10: Pediatride Nörolojik Nükleer Tıp Uygulamaları Pediatri ve Nefroüroloji Çalışma Grubu Semineri 14 Şubat 2019, Perşembe 10:00-10-45 Pediatride Nörolojik Nükleer Tıp Uygulamaları Bilge Volkan Salancı 10:45-11:30 Pediatride PET Uygulamaları Bilge Volkan

Detaylı

Yeni Nesil Optik ve Elektronik Malzemeler: Tasarım Sentez ve Uygulamalar

Yeni Nesil Optik ve Elektronik Malzemeler: Tasarım Sentez ve Uygulamalar Yeni esil Optik ve Elektronik Malzemeler: Tasarım Sentez ve Uygulamalar Dr FATİH ALGI falgi@comu.edu.tr Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Organik Malzeme Laboratuvarı (LOM) 25.01-02.02.2014 1 Sensör

Detaylı

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ KİMYA ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI DOKTORA PROGRAMI

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ KİMYA ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI DOKTORA PROGRAMI DOKTORA PROGRAMI BİRİNCİ YIL BİRİNCİ YARIYIL KIM-6501 UZMANLIK ALAN DERSİ Z 8 0 8 0 9 KIM-6601 TEZ HAZIRLIK ÇALIŞMASI Z 0 1 1 0 1 20 1 21 12 30 İKİNCİ YARIYIL KIM-6502 UZMANLIK ALAN DERSİ Z 8 0 8 0 9 KIM-6602

Detaylı

YAĞLAR (LİPİTLER) Yağların görevleri:

YAĞLAR (LİPİTLER) Yağların görevleri: LİPİTLER (YAĞLAR) YAĞLAR (LİPİTLER) Yapılarında C,H, O den başka N,P da bulunabilir. İçerikleri C miktarı O a göre daha fazla olduğu için çok enerji verirler. Yağlar solunumda kullanılınca çok oksijen

Detaylı

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ KİMYA ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI DOKTORA PROGRAMI

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ KİMYA ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI DOKTORA PROGRAMI DOKTORA PROGRAMI BİRİNCİ YIL BİRİNCİ YARIYIL KIM-6501 UZMANLIK ALAN DERSİ Z 8 0 8 0 9 KIM-6601 TEZ HAZIRLIK ÇALIŞMASI Z 0 1 1 0 1 20 1 21 12 30 İKİNCİ YARIYIL KIM-6502 UZMANLIK ALAN DERSİ Z 8 0 8 0 9 KIM-6602

Detaylı

KARBON ve CANLILARDAKİ MOLEKÜL ÇEŞİTLİLİĞİ

KARBON ve CANLILARDAKİ MOLEKÜL ÇEŞİTLİLİĞİ KARBON ve CANLILARDAKİ MOLEKÜL ÇEŞİTLİLİĞİ Karbonun önemi Hücrenin % 70-95ʼ i sudan ibaret olup, geri kalan kısmın çoğu karbon içeren bileşiklerdir. Canlılığı oluşturan organik bileşiklerde karbon atomuna

Detaylı

Prof.Dr.Gül ÖZYILMAZ

Prof.Dr.Gül ÖZYILMAZ Prof.Dr.Gül ÖZYILMAZ ENZİMLER; Tüm canlıların yapısında bulunan, Esas olarak proteinden oluşmakla beraber, organik-inorganik maddeleri de bünyesinde barındıran, Biyokimyasal tepkimeleri gerçekleştiren

Detaylı

Canlının yapısında bulunan organik molekül grupları; o Karbonhidratlar o Yağlar o Proteinler o Enzimler o Vitaminler o Nükleik asitler ve o ATP

Canlının yapısında bulunan organik molekül grupları; o Karbonhidratlar o Yağlar o Proteinler o Enzimler o Vitaminler o Nükleik asitler ve o ATP Tamamı karbon ( C ) elementi taşıyan moleküllerden oluşan bir gruptur. Doğal organik bileşikler canlı vücudunda sentezlenir. Ancak günümüzde birçok organik bileşik ( vitamin, hormon, antibiyotik vb. )

Detaylı

* Yapılarında C, H, O bulunur. Bazılarında C, H, O dan başka N, P, S bulunur.

* Yapılarında C, H, O bulunur. Bazılarında C, H, O dan başka N, P, S bulunur. Lipitler ortak özellikleri su ile karışmamak olan organik maddelerdir ve kimyasal olarak yağ asitlerinin bir alkolle esterleşmesinden oluşur. 1.1. Lipitlerin Yapısı ve Ortak Özellikleri * Yapılarında C,

Detaylı

1-Tanım: Canlı yapısındaki önemli elementler ve kimyasal bağların öğretilmesi.

1-Tanım: Canlı yapısındaki önemli elementler ve kimyasal bağların öğretilmesi. ORGANİK KİMYA 1-Tanım: Canlı yapısındaki önemli elementler ve kimyasal bağların öğretilmesi. 2- b. Amaç: Canlı yapısındaki önemli elementler ve kimyasal bağlar ile ilgili genel bilgi öğretilmesi amaçlanmıştır.

Detaylı

MİNERALLER. Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI

MİNERALLER. Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI MİNERALLER Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI MİNERALLER İnsan vücudunun yaklaşık %4-5 i minareldir.bununda yarıya yakını Ca, ¼ ü fosfordur. Mg, Na, Cl, S diğer makro minerallerdir. Bunların dışında kalanlar

Detaylı

HORMONLAR VE ETKİ MEKANİZMALARI

HORMONLAR VE ETKİ MEKANİZMALARI HORMONLAR VE ETKİ MEKANİZMALARI Receptörler İntrasellüler hidrofobik(llipofilik)ligandlara baglananlar Nükleer hormon reseptörleri Guanylate siklaz(nitrikoksid receptor) Hücre yüzey hidrofilik ligandlara

Detaylı

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)!

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)! HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücre Hücre: Tüm canlıların en küçük yapısal ve fonksiyonel ünitesi İnsan vücudunda trilyonlarca hücre bulunur Fare, insan veya filin hücreleri yaklaşık aynı büyüklükte Vücudun büyüklüğü

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI KİMYA ANABİLİM DALI DERS PLANI Güz Yarı yılı HAFTALIK DERSİN ADI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI KİMYA ANABİLİM DALI DERS PLANI Güz Yarı yılı HAFTALIK DERSİN ADI 2016-2017 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI KİMYA ANABİLİM DALI DERS PLANI Güz Yarı yılı HAFTALIK DERSİN ADI DERS SAATİ KREDİSİ DERSİN T U L Topl. KODU FKM5101 Koordinasyon Kimyası I AKTS KREDİSİ FKM5102 İleri Anorganik

Detaylı

ALFA LİPOİK ASİT (ALA)

ALFA LİPOİK ASİT (ALA) ALFA LİPOİK ASİT (ALA) Bitki ve hayvan dokularında doğal olarak bulunan ditiyol türevi bir bileşiktir. Endojen olarak mitokondride oktanoik asitten sentezlenir. ALA mitokondrideki enerji üretiminden sorumlu

Detaylı

BİYOİNORGANİK KİMYA. Prof. Dr. Ahmet KARADAĞ

BİYOİNORGANİK KİMYA. Prof. Dr. Ahmet KARADAĞ BİYOİNORGANİK KİMYA Prof. Dr. Ahmet KARADAĞ 2018 Biyoinorganik Kimya 10.HAFTA İÇİNDEKİLER 1. Asit Katalizi İşleten Enzimler 2. Demir-Kükürt Proteinler ve Hem dışı Demir 1.Asit Katalizi İşleten Enzimler

Detaylı

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ Kan, kalp, dolaşım ve solunum sistemine ait normal yapı ve fonksiyonların öğrenilmesi 1. Kanın bileşenlerini, fiziksel ve fonksiyonel özelliklerini sayar, plazmanın

Detaylı

Kolesterol Metabolizması. Yrd. Doç. Dr. Bekir Engin Eser Zirve Üniversitesi EBN Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya A.B.D.

Kolesterol Metabolizması. Yrd. Doç. Dr. Bekir Engin Eser Zirve Üniversitesi EBN Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya A.B.D. Kolesterol Metabolizması Yrd. Doç. Dr. Bekir Engin Eser Zirve Üniversitesi EBN Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya A.B.D. Steroidler Steroidlerin yapı taşı birbirine yapışık 4 halkalı karbon iskelehdir, bu yapı

Detaylı

Organik Bileşikler. Karbonhidratlar. Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1

Organik Bileşikler. Karbonhidratlar. Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1 Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1 Hazırladığımız bu yazıda; organik bileşikler ve organik bileşiklerin yapısını, canlılarda bulunan organik bileşikleri ve bunların görevlerini, kullanım alanlarını, canlılar

Detaylı

TEMEL ECZACILIK BİLİMLERİ ANABİLİM DALI Temel Eczacılık Bilimleri Programı

TEMEL ECZACILIK BİLİMLERİ ANABİLİM DALI Temel Eczacılık Bilimleri Programı Programa Kabul Koşulları: TEMEL ECZACILIK BİLİMLERİ ANABİLİM DALI Temel Eczacılık Bilimleri Programı Yüksek Lisans: Eczacılık Fakültesi, Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü, Kimya Bölümü, Mühendislik Fakültesi

Detaylı

1.ÜNİTE:KİMYA BİLİMİ KİMYA NE İŞE YARAR? KİMYA DİSİPLİNLERİ KİMYANIN BAŞLICA UYGULAMA ALANLARI

1.ÜNİTE:KİMYA BİLİMİ KİMYA NE İŞE YARAR? KİMYA DİSİPLİNLERİ KİMYANIN BAŞLICA UYGULAMA ALANLARI Serüveni 1.ÜNİTE:KİMYA BİLİMİ KİMYA NE İŞE YARAR? KİMYA DİSİPLİNLERİ KİMYANIN BAŞLICA UYGULAMA ALANLARI KİMYA DİSİPLİNLERİ KİMYA ALT BİLİM DALLARI ORGANİK KİMYA: Karbon kimyasıda denir.h,o,n,p,s elementlerinin

Detaylı

ÖNFORMÜLASYON 5. hafta

ÖNFORMÜLASYON 5. hafta ÖNFORMÜLASYON 5. hafta Partisyon katsayısı (P y/s ): Bir etkin maddenin yağ/su bölümlerindeki dağılımıdır. Lipofilik/hidrofilik özelliklerinin tayin edilmesidir. Oktanol içinde tayin edilir Partisyon katsayısının

Detaylı

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş FZM 220 Yapı Karakterizasyon Özellikler İşleme Performans Prof. Dr. İlker DİNÇER Fakültesi, Fizik Mühendisliği Bölümü 1 Atomsal Yapı ve Atomlararası Bağ1 Ders Hakkında FZM 220 Dersinin Amacı Bu dersin

Detaylı

Her madde atomlardan oluşur

Her madde atomlardan oluşur 2 Yaşamın kimyası Figure 2.1 Helyum Atomu Çekirdek Her madde atomlardan oluşur 2.1 Atom yapısı - madde özelliği Elektron göz ardı edilebilir kütle; eksi yük Çekirdek: Protonlar kütlesi var; artı yük Nötronlar

Detaylı

1.1. BİLGİSAYAR DESTEKLİ İLAÇ ETKEN MADDE TASARIM VE GELİŞTİRME YÖNTEMLERİ

1.1. BİLGİSAYAR DESTEKLİ İLAÇ ETKEN MADDE TASARIM VE GELİŞTİRME YÖNTEMLERİ 1.1. BİLGİSAYAR DESTEKLİ İLAÇ ETKEN MADDE TASARIM VE GELİŞTİRME YÖNTEMLERİ Yirminci yüzyılın ikinci yarısından itibaren araştırmacılar, yeni ilaç etken maddesi bileşiklere ulaşabilmek amacıyla kimyasal

Detaylı

TÜRKİYE NÜKLEER TIP DERNEĞİ 2017 YILI NÜKLEER TIP OKULU PROGRAMI

TÜRKİYE NÜKLEER TIP DERNEĞİ 2017 YILI NÜKLEER TIP OKULU PROGRAMI 2017 YILI PROGRAMI 1. HAFTA 02-05 MART 2017 02 MART PERŞEMBE Pediatri ve Nefroüroloji Semineri 03 MART CUMA Enstrümantasyon, Kalite Kontrol ve Radyasyon Semineri 04 MART CUMARTESİ Onkoloji Semineri 05

Detaylı

KÜKÜRT DİOKSİT GAZI İLE ÜLEKSİT TEN BORİK ASİT ÜRETİMİ

KÜKÜRT DİOKSİT GAZI İLE ÜLEKSİT TEN BORİK ASİT ÜRETİMİ KÜKÜRT DİOKSİT GAZI İLE ÜLEKSİT TEN BORİK ASİT ÜRETİMİ İbrahim Hakkı Karakaş a*,mehmet Çopur b, M. Muhtar Kocakerim c, Zeynep Karcıoğlu Karakaş d a Bayburt Üniversitesi, Bayburt Meslek Yüksek Okulu, Bayburt

Detaylı

Elektoforez ENSTRÜMENTAL ANALİZ 10/12/2015. Elektroforez

Elektoforez ENSTRÜMENTAL ANALİZ 10/12/2015. Elektroforez Elektoforez ENSTRÜMENTAL ANALİZ Elektroforez Elektroforez yüklü moleküllerin bir elektriksel alandaki hareketlerinin izlendiği bir tekniktir. Bir örnekteki maddelerin tümü veya bazıları iyonlaşabiliyorsa

Detaylı

Sfingozin türevi membran lipidleri

Sfingozin türevi membran lipidleri Dr. Suat Erdoğan Sfingozin türevi membran lipidleri Sfingolipidler Sfingomyelin Glikolipidler Kolesterol ve Steroidler Bu tür lipidler gliserol içermezler Yapıda bir amino alkol olan sfingozin bulunur

Detaylı

Hücre reseptörleri. Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR

Hücre reseptörleri. Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR Hücre reseptörleri Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR Tüm canlılar bulundukları çevreden sinyal alırlar ve yanıt verirler. Bakteriler, glukoz ve amino asit gibi besinlerin varlığını algılarlar. Yüksek yapılı

Detaylı

Bornova Vet.Kont.Arst.Enst.

Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. VETERİNER İLAÇ KALINTILARININ ÖNEMİ ve VETERİNER İLAÇ KALINTILARI TEST METOTLARI Beyza AVCI TÜBİTAK -ATAL 8-9 Ekim 2008 İZMİR KALINTI SORUNU? Hayvansal kökenli gıdalarda, hayvan hastalıklarının sağaltımı,

Detaylı

1. Hafta. İzotop : Proton sayısı aynı nötron sayısı farklı olan çekirdeklere izotop denir. ÖRNEK = oksijenin izotoplarıdır.

1. Hafta. İzotop : Proton sayısı aynı nötron sayısı farklı olan çekirdeklere izotop denir. ÖRNEK = oksijenin izotoplarıdır. 1. Hafta 1) GİRİŞ veya A : Çekirdeğin Kütle Numarası (Nükleer kütle ile temel kütle birimi arasıdaki orana en yakın bir tamsayı) A > Z Z: Atom Numarası (Protonların sayısı ) N : Nötronların Sayısı A =

Detaylı

VETERİNER İLAÇ KALINTILARININ ÖNEMİ ve VETERİNER İLAÇ KALINTILARI TEST METOTLARI. Beyza AVCI TÜBİTAK -ATAL 8-9 Ekim 2008 İZMİR

VETERİNER İLAÇ KALINTILARININ ÖNEMİ ve VETERİNER İLAÇ KALINTILARI TEST METOTLARI. Beyza AVCI TÜBİTAK -ATAL 8-9 Ekim 2008 İZMİR VETERİNER İLAÇ KALINTILARININ ÖNEMİ ve VETERİNER İLAÇ KALINTILARI TEST METOTLARI Beyza AVCI TÜBİTAK -ATAL 8-9 Ekim 2008 İZMİR KALINTI SORUNU? Hayvansal kökenli gıdalarda, hayvan hastalıklarının sağaltımı,

Detaylı

TÜMÖR BELİRTEÇLERİNİN KLİNİK TANIDA ÖNEMİ. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006

TÜMÖR BELİRTEÇLERİNİN KLİNİK TANIDA ÖNEMİ. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006 TÜMÖR BELİRTEÇLERİNİN KLİNİK TANIDA ÖNEMİ Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006 1 Tümör (kanser), Vücudumuzun herhangi bir hücre veya hücre topluluğunun kontrolsüz bir şekilde çoğalması, büyümesi,

Detaylı

Pediatriye Özgü Farmakoterapi Sorunları

Pediatriye Özgü Farmakoterapi Sorunları [Çocuklarda Akılcı İlaç Kullanımı] Pediatriye Özgü Farmakoterapi Sorunları Ayşın Bakkaloğlu Hacettepe Üniversitesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Pediatrik Nefroloji Ünitesi İlaç Metabolizması Esas organ

Detaylı

KİMYANIN UĞRAŞI ALANLARI NELER KAZANACAĞIZ

KİMYANIN UĞRAŞI ALANLARI NELER KAZANACAĞIZ KİMYANIN UĞRAŞI ALANLARI NELER KAZANACAĞIZ Biyokimya, analitik kimya, organik kimya, anorganik kimya, fizikokimya, polimer kimyası ve endüstriyel kimya disiplinlerini kısaca tanıyacak, İlaç, gübre, petrokimya,

Detaylı

( PİRUVİK ASİT + SU + ALKOL ) ÜÇLÜ SIVI-SIVI SİSTEMLERİNİN DAĞILIM DENGESİNİN İNCELENMESİ

( PİRUVİK ASİT + SU + ALKOL ) ÜÇLÜ SIVI-SIVI SİSTEMLERİNİN DAĞILIM DENGESİNİN İNCELENMESİ TOA17 ( PİRUVİK ASİT + SU + ALKOL ) ÜÇLÜ SIVI-SIVI SİSTEMLERİNİN DAĞILIM DENGESİNİN İNCELENMESİ B. Başlıoğlu, A. Şenol İstanbul Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Kimya Mühendisliği Bölümü, 34320, Avcılar

Detaylı

KROMATOGRAFİ. Bir parça kağıt şeridin aşağı hizasından 1 cm kadar yukarısına bir damla siyah mürekkep damlatınız.

KROMATOGRAFİ. Bir parça kağıt şeridin aşağı hizasından 1 cm kadar yukarısına bir damla siyah mürekkep damlatınız. KROMATOGRAFİ Kromatografi, bir karışımda bulunan maddelerin, biri sabit diğeri hareketli faz olmak üzere birbirleriyle karışmayan iki fazlı bir sistemde ayrılması ve saflaştırılması yöntemidir. KROMATOGRAFİ

Detaylı

Toksisiteye Etki Eden Faktörler

Toksisiteye Etki Eden Faktörler Toksisiteye Etki Eden Faktörler Toksik etki (toksisite) Tüm ksenobiyotiklerin biyolojik sistemlerde oluşturdukları zararlı etki. 2 Kimyasal Madde ile İlgili Faktörler Bir kimyasal maddenin metabolizmasında

Detaylı

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi LİSANS YERLEŞTİRME SINAVI-2 KİMYA TESTİ 25 HAZİRAN 2016 CUMARTESİ Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının

Detaylı

1-GİRİ 1.1- BİYOKİMYANIN TANIMI VE KONUSU.-

1-GİRİ 1.1- BİYOKİMYANIN TANIMI VE KONUSU.- 1-GİRİ 1.1- BİYOKİMYANIN TANIMI VE KONUSU.- Biyokimya sözcüğü biyolojik kimya (=yaşam kimyası) teriminin kısaltılmış şeklidir. Daha eskilerde, fizyolojik kimya terimi kullanılmıştır. Gerçekten de Biyokimya

Detaylı

BÖLÜM 7. ENSTRÜMENTAL ANALİZ YÖNTEMLERİ Doç.Dr. Ebru Şenel

BÖLÜM 7. ENSTRÜMENTAL ANALİZ YÖNTEMLERİ Doç.Dr. Ebru Şenel BÖLÜM 7. ENSTRÜMENTAL ANALİZ YÖNTEMLERİ 1. SPEKTROSKOPİ Bir örnekteki atom, molekül veya iyonların bir enerji düzeyinden diğerine geçişleri sırasında absorplanan veya yayılan elektromanyetik ışımanın,

Detaylı

İçme Sularının Dezenfeksiyonunda Çinko Oksit Nanomateryalinin Kullanımı

İçme Sularının Dezenfeksiyonunda Çinko Oksit Nanomateryalinin Kullanımı İçme Sularının Dezenfeksiyonunda Çinko Oksit Nanomateryalinin Kullanımı F. Elçin Erkurt, Behzat Balcı, E. Su Turan Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Giriş Su, tüm canlılar için en önemli

Detaylı

Nükleer Tıpta Kullanılan 61,64,67. Cu Radyoizotoplarının Üretimi için (p,α) Reaksiyon Tesir Kesiti

Nükleer Tıpta Kullanılan 61,64,67. Cu Radyoizotoplarının Üretimi için (p,α) Reaksiyon Tesir Kesiti Ulusal Proton Hızlandırıcıları Çalıştayı,TAEK Nükleer Tıpta Kullanılan 61,64,67 Cu Radyoizotoplarının Üretimi için (p,α) Reaksiyon Tesir Kesiti S.Akça, E.Tel, A.Kara, A.Aydın Çukurova Üniversitesi, Fen-Edebiyat

Detaylı

Akıllı Defter. 9.Sınıf Biyoloji. vitaminler,hormonlar,nükleik asitler. sembole tıklayınca etkinlik açılır. sembole tıklayınca ppt sunumu açılır

Akıllı Defter. 9.Sınıf Biyoloji. vitaminler,hormonlar,nükleik asitler. sembole tıklayınca etkinlik açılır. sembole tıklayınca ppt sunumu açılır 9.Sınıf Biyoloji 1 Akıllı Defter vitaminler,hormonlar,nükleik asitler sembole tıklayınca etkinlik açılır sembole tıklayınca ppt sunumu açılır sembole tıklayınca video açılır 1 VİTAMİNLER ***Vitaminler:

Detaylı

Aşağıda verilen özet bilginin ayrıntısını, ders kitabı. olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın Temel. Üniversitesi Kimyası" Kitabı ndan okuyunuz.

Aşağıda verilen özet bilginin ayrıntısını, ders kitabı. olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın Temel. Üniversitesi Kimyası Kitabı ndan okuyunuz. KİMYASAL BAĞLAR Aşağıda verilen özet bilginin ayrıntısını, ders kitabı olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın Temel Üniversitesi Kimyası" Kitabı ndan okuyunuz. KİMYASAL BAĞLAR İki atom veya atom grubu

Detaylı

Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü ANTİOKSİDANLAR

Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü ANTİOKSİDANLAR Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü ANTİOKSİDANLAR ANTİOKSİDANLAR Aktif oksijen türevleri (ROS) normal metabolizma sırasında vücudumuzun ürettiği yan ürünlerdir. Ancak bazı dış kaynaklardan da serbest

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Yardımcı maddeler : Kalay (II) klorür, gentisik asit, sodyum klorür(%0.9), sodyum hidroksit, hidroklorik asit

KULLANMA TALİMATI. Yardımcı maddeler : Kalay (II) klorür, gentisik asit, sodyum klorür(%0.9), sodyum hidroksit, hidroklorik asit KULLANMA TALİMATI MON. MDP KIT 10 mg İ.V. enjeksiyon için liyofilize toz içeren flakon 5 Flakon/ Kutu Damar içine uygulanır. Etkin madde : Metilendifosfonik asit (MDP) : 10 mg. Yardımcı maddeler : Kalay

Detaylı

ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI:

ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: Bu formun ç kt s n al p ço altarak ö rencilerinizin ücretsiz Morpa Kampüs yarıyıl tatili üyeli inden yararlanmalar n sa layabilirsiniz.! ISBN NUMARASI: 65482465 ISBN NUMARASI: 65482465! ISBN NUMARASI:

Detaylı

Tüm yaşayan organizmalar suya ihtiyaç duyarlar Çoğu hücre suyla çevrilidir ve hücrelerin yaklaşık %70 95 kadarı sudan oluşur. Yerküre içerdiği su ile

Tüm yaşayan organizmalar suya ihtiyaç duyarlar Çoğu hücre suyla çevrilidir ve hücrelerin yaklaşık %70 95 kadarı sudan oluşur. Yerküre içerdiği su ile Su Kimyası Tüm yaşayan organizmalar suya ihtiyaç duyarlar Çoğu hücre suyla çevrilidir ve hücrelerin yaklaşık %70 95 kadarı sudan oluşur. Yerküre içerdiği su ile canlılık için gerekli ortamı sunar. Canlıların

Detaylı

PROTEİNLERİN SAFLAŞTIRILMASI

PROTEİNLERİN SAFLAŞTIRILMASI PROTEİNLERİN SAFLAŞTIRILMASI Bir hücre ve dokudan istenilen bir proteinin saf halde izole edilmesi oldukça güç bir olaydır. Bu proteinin konsantrasyonu düşük ise binlerce farklı protein arasından ayırmak

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. Emre YALAMAÇ. Yrd.Doç.Dr. Emre YALAMAÇ İÇERİK

Yrd.Doç.Dr. Emre YALAMAÇ. Yrd.Doç.Dr. Emre YALAMAÇ İÇERİK İÇERİK Elementlere, Bileşiklere ve Karışımlara atomik boyutta bakış Dalton Atom Modeli Atom Fiziğinde Buluşlar - Elektronların Keşfi - Atom Çekirdeği Keşfi Günümüz Atom Modeli Kimyasal Elementler Periyodik

Detaylı

İMMUNİZASYON. Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı?

İMMUNİZASYON. Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı? İMMUNİZASYON Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı? Canlıya antijen verdikten belli bir süre sonra, o canlıda

Detaylı

ATLET (SPORCU) BİYOLOJİK PASAPORTU (ABP)

ATLET (SPORCU) BİYOLOJİK PASAPORTU (ABP) ATLET (SPORCU) BİYOLOJİK PASAPORTU (ABP) Sporcu Biyolojik Pasaportu nun temel prensibi, yasaklı madde ve metotların etkilerinin, seçilen parametrelerde (değişkenlerde) zaman içinde oluşturduğu değişikliklerin

Detaylı

BENZENİN NİTROLANMASINDA GRAFİTİN KATALİZÖR OLARAK ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI

BENZENİN NİTROLANMASINDA GRAFİTİN KATALİZÖR OLARAK ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI BENZENİN NİTROLANMASINDA GRAFİTİN KATALİZÖR OLARAK ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI AMACIMIZ: Günümüz kimya endüstrisinde ideal katalizörler ekonomik olan, bol bulunan, geri kazanılan ve tepkime mekanizmasında

Detaylı

FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU

FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU Fizyolojiye Giriş Temel Kavramlar Fizyolojiye Giriş Canlıda meydana gelen fiziksel ve kimyasal değişikliklerin tümüne birden yaşam denir. İşte canlı organizmadaki

Detaylı

RADYONÜKLİTLERİN KİMYASI VE ANALİZİ

RADYONÜKLİTLERİN KİMYASI VE ANALİZİ RADYONÜKLİTLERİN KİMYASI VE ANALİZİ 6. ALKALİ TOPRAK METALLERİN RADYOKİMYASI Doç. Dr. Gaye Çakal ALKALİ TOPRAK METALLERİN RADYOKİMYASI 1. ALKALİ TOPRAK METALLERİN EN ÖNEMLİ RADYONÜKLİTLERİ 2. ALKALİ TOPRAK

Detaylı

10. Sınıf Kimya Konuları KİMYANIN TEMEL KANUNLARI VE TEPKİME TÜRLERİ Kimyanın Temel Kanunları Kütlenin korunumu, sabit oranlar ve katlı oranlar

10. Sınıf Kimya Konuları KİMYANIN TEMEL KANUNLARI VE TEPKİME TÜRLERİ Kimyanın Temel Kanunları Kütlenin korunumu, sabit oranlar ve katlı oranlar 10. Sınıf Kimya Konuları KİMYANIN TEMEL KANUNLARI VE TEPKİME TÜRLERİ Kimyanın Temel Kanunları Kütlenin korunumu, sabit oranlar ve katlı oranlar kanunları Demir (II) sülfür bileşiğinin elde edilmesi Kimyasal

Detaylı