Konferans II PSİKİYATRİ VE KÜLTÜR

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Konferans II PSİKİYATRİ VE KÜLTÜR"

Transkript

1 Konferans II PSİKİYATRİ VE KÜLTÜR Ben psikiyatrist Doktor Tahir ÖZAKKAŞ. Tabii bu adam nerden geldi neyin nesi. Kısa biraz özgeçmişimden bahsedeyim. Ben tıp doktoruyum, psikiyatrist olarak çalışıyorum. Psikiyatrinin daha çok psikoterapi kısmıyla ilgiliyim. Onun dışında lisans eğitimimde siyasal bilgiler fakültesi kamu yönetiminde çalışmam oldu. Ayrıca halk sağlığı anabilim kürsüsünde doktoram var. Yayınlanmış on üç- on dört tane kitabım mevcut. Kitaplar genelde psikiyatri, psikoterapi ve hipnoterapiyle ilgilidir. Spesifik olarak hipnozla ilgiliyim. Birçok konferansta katılımcı konuşmacı olarak görev aldım. Son zamanlarda da Yeditepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinin düzenlemiş olduğu ilk hipnoz kursları komite başkanı olarak görev yapmaktayım. Orada hipnozun psikiyatride, psikolojide ve tıpta kullanımı hakkında binin doktor olan arkadaşa eğitim programı verdim. O programlarımız devam ediyor. Bugün buradaki konuşmamız psikiyatri ve kültür başlığı altında bahsedildi. Psikiyatri ve kültür geniş bir konu aslında, süremiz ne kadar, sabaha kadar. Tabii bilim evrensel bir olgudur. Bilimin bilim olabilmesi için çeşitli yerlerde, mekânlarda ve insanlarda sınanabilmesi, denenebilmesi ve aynı sonuçların alınması gerekir. Bu bağlamda bilim dalları daha

2 çok spesyalize olarak dallanmıştır. Psikiyatri bir bilim midir? Bir sanat mıdır? Bunun tartışmasını hala biz kendi aramızda yapıyoruz. Psikiyatri daha çok bir bilginin kullanıldığı sanat olarak nitelendirilmektedir.psikoloji bir bilimdir, fizyoloji bir bilimdir, anatomi bir bilimdir, biyokimya bir bilimdir. Bu bilim dallarının oluşturmuş olduğu bilgilerden istifade ederek bir sanat icra etmek, hastalıkların tedavisinde bu bilim dallarının bilgilerini kullanarak, gelişimlerinden yararlanarak bir sanat icra etmek psikiyatriyi oluşturmaktadır. Bu manada da peki psikiyatri evrensel midir? sorusuyla karşılaştığımızda evrensel olduğunu iddia edenler var. Onun karşısında kültürel olduğunu iddia edenler var. Bu bağlamdan girerek kültür ve psikiyatriyi ele alalım istiyorum. Psikiyatri, insan beyninin entellektüel yetenekleri olan zihinsel faaliyetleriyle ilgilenir. Vücudumuzun bir organizması var. Bu organizma, hemostazis dediğimiz bir üst denge haliyle bir organik bütünlüğü korumaya yönelik faaliyet gösterir. Bu vücudun zihinden bağımsız, kendi içindeki girdi ve çıktılarla dengeye geçmeye çalışan bir sistem. Bütün canlılarda olan bir sistem. Yani bizim bedensel yapımız, bir hayvandaki yapıyla aynı, pek farklılık arz etmez. Bu benzerlikten dolayı yola çıkarak, organizmamızdaki bir takım faaliyetleri anlayabilmek için hayvan deneyleri yapılır. Hatta ilaç çalışmaları önce hayvanlar üzerinde yapılır ve onlarda etkin bir takım sonuçlar alınırsa, bu sonuçlar daha sonra insanlar üzerinde denenmeye başlanır. Çünkü hücre yapısı, hücrelerin çalışması, organların çalışması, kalp, nefes sistemleri bütün canlılarda aynı mekanizmalar perspektifinde yürümektedir. İnsanı hayvanlardan ve diğer canlılardan ayıran temel mekanizma ise bi40 HALK KONFERANSLARI

3 linçlilik halidir. Düşünce ve idrak etmesidir. Düşünebilmesi, kıyas yapabilmesi ve bir sonuç çıkarabilmesidir. Dünyayı anlamlandırabilmesi, kendi varlığını anlamlandırabilmesidir. Bu mana da diğer canlılardan ayrılarak bir anlam arayışına girmektedir. İşte diğer canlılardan ayıran bu özellikler insanın insan beyninde, insan korteksinde diğer canlılarda bulunmayan bir takım, bizim entellektüel yetenekler dediğimiz yeteneklerle donanmasına neden olmuştur. Bunun en başında düşünme gelir, konuşma gelir, irade gelir, dikkat ve konsantrasyon gelir, idrak gelir, duygulanım gelir, davranışlar gelir. Bunların hepsi insana has özelliklerdir. İnsana has bu özelliklerin, sağlıklı bir zemin içerisinde kendisiyle barışık ve toplumla barışık bir perspektif de doğal mekanizmalar içerisinde seyretmesi haline biz, normal insan diyoruz. Bu bahsetmiş olduğumuzun komponentlerin birinde hatalar meydana gelir ise, burada hastalıklı yapı ortaya çıkmaktadır. İşte bu algılaman bozulması, perception dediğimiz algının bozulması beynimizin bir takım biyolojik nedenlerine bağlı olarak ortaya çıkabildiği gibi, psişik bir takım etmenlere bağlı olarak da ortaya çıkabilmektedir. Eğer organik nedenlere bağlı olduğu netleşirse, burada evrensel bir bilgiden bahsediliyor. Yani bir Japon un beyninde olanla, bir Türk ün beyninde, bir Amerikalının beyninde olan şey aynı şeydir. Dolayısıyla bununla ilgili tedavi süreçleri ve teknikleri de evrenseldir. İşte, buna benzer beynimizdeki bir takım rahatsızlıkların makes koyduğu bir takım rahatsızlıklar, bu şizofreni, manik depresif, psikoz, alkol paranoyası gibi bir takım bilinen rahatsızlıklarda terapi teknikleri ve yöntemleri bir noktada evrenselliği temsil etmektedir. Psikiyatri ve Kultur 41

4 Ama bunun ötesinde beynimizin organik yapısında bir hasar ve kusur bulunamadığı, ancak kişilik ve kimlik gelişimi itibariyle bebeklikten itibaren, sanki bir ruhsal genetik olarak ortaya çıkan anne ile çocuk arasındaki ilişkilerin bağlamında bir yapılandırma süreci var. Bu da yine evrensel yasalarla ortaya çıkıyor. Bu yasalardaki anne- çocuk- ebeveyn arasındaki ilişkilerde bir takım kusurlar ve hatalar meydana gelirse, burada bir takım klinik tablolarla karşılaşıyoruz. Bu tablolara daha çok nevrotik tablolar ismini veriyoruz. Bu tabloların çoğunda her ne kadar genetik temayül söz konusu olsa da, büyük bir kısmında herhangi bir genetik veya organik etkiye rastlamıyoruz. Sadece çocuğun yetiştirilme ortamında, çevresiyle beraber bütünleştirdiği sistem içerisinde böyle bir yapı ortaya çıkabilmektedir. Nitelendirilen rahatsızlıklardır. İşte tam bu noktada toplumun kültürel yapıları veya kültürel değer yargıları bireylerin oluşum süreçlerini çok çok etkilemektedir. Bir toplum için normal kabul edilen bir çıta, bir başka toplum için anormal kabul edilebilmektedir. İşte o toplumun verileri içerisinde bir olayı değerlendirirken normallik, anormallik nerede başlıyor, nerede bitiyor? Belki kültür ve psikiyatri bağlamında biraz tartışmak gerekir düşüncesindeyim. Bilim dünyası insanlarım kimlik ve kişilik oluşumlarını sanki bilimin gelişmesiyle birlikte evre evre izah etmişler. Mümkün olduğu kadar somut kalmak, mümkün olduğu kadar olayı objektif değerlendirebilmek, mümkün olduğu kadar öznellikten uzak kalabilmek için insanların dışarıya yansıttığı hareketlerini, davranışlarını, davranış kalıplarını inceleyen bir yaklaşım tarzı, ilk defa bir paradigma olarak bilim dünya42 HALK KONFERANSLARI

5 sına hâkim olmuştur. Biz insanı algılamak için davranışlarını gözlemleriz. Bu gözlemlediğimiz davranışlara göre de karar veririz demiştir. Ve uzunca bir süre davranışcı ekol dediğimiz behavior ekol psikolojiye bu bağlamda da psikiyatriye egemen olmuştur. İnsanın dıştan gözlemlenen davranışlarına göre de yargılar ortaya çıkmıştır. Üzüntüsü, sevinci, kederlenmesi, öfkesi, kızgınlığı, içe kapanıklığı, dışa açıklığı bir veri olarak kabul edilmiştir. Bu verilere göre de ortalama bir takım sonuçlar ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Fakat tabii insanın, hayvanın davranışlarını gözlemleyerek belirli bir sonuca ulaşılması gibi bir sonuçla anlaşılamayacağı, çok kısa süre içerisinde anlaşılmıştır. Bunun en güzel örneğini; ağabey -kardeş arasındaki ilginç bir fıkrada anekdot olarak aktarılmış. Ağabey, kardeşinin ne kadar aptal olduğunu arkadaşlarına gösterebilmek için masanın üzerine bir beş cent, bir on cent koymuş. Arkadaşlarına demiş ki, benim kardeşim o kadar aptal ki her seferinde beş centi alır. İsterseniz tekrar bir iddia yapalım demişler. Beş ve on cent koymuşlar yine kardeş gelmiş bakmış yine bir beş cente bakmış, bir on cente bakmış, bir abisin arkadaşlarına, bir abisine bakmış beş centi kapmış ve gitmiş. Daha sonra herkes gülüşmüş, aralarında çocuğun ne kadar aptal olduğu ile ilgili karar vermişler. Orada on cent durduğu halde, her seferinde beş centi alıyor. Daha sonra çocuğa sormuşlar; niçin böyle yapıyorsun? niçin on centi bırakıyorsun da beş centi alıyorsun. Ben aptal değilim demiş. Ağabeyim her seferinde bir deneme yapıyor, ben eğer on centi alırsam, bu deneme bir daha asla gerçekleşemeyecek ve ben tekrar para kazanamayacağım. Ben hep beş cent i alıyorum ve beş cent kazanıyorum demiş. İşte burada Psikiyatri ve Kultur 43

6 beş cent ve on centlik bir hikâyede davranışın dışarıdan gözlemlendiğinde hiçte dışarıdan gözlemlendiği gibi olmadığı, onun arkasında kognitif dediğimiz bir bilişsel sürecin olduğu, bir mantığın olduğu, bir yargılamanın olduğu görünüyor. İşte bu noktada insanlar neden bu hareketleri yapıyor? sorusuna herkesin öznel gerekçesinin olduğu belirlenmiştir. Herkes kendi iç dünyasında, kendi öznelliğini yaratmaktadır. İşte bu öznellik de herkesin bireysel olarak tekliği ve biricikliği kavramını getiriyor. Bu teknik biriciklik kavramının çeperini de kültür çiziyor. İşte bir romanda okuyoruz, sokakta İstiklal Caddesinde aşağıya hızla koşan bir genç kız. Sınır Beyoğlu nda İstiklal Caddesi nde yukarıdan aşağıya hızla koşan bir genç kız. Her birinizin simgesinde o kızın imgesi farklı cereyan etti. Kimisi üzerine blue jean giydirdi, kimisi güzel bir palto giydirdi, kimi kış günü koşturdu, kimi yaz günü, kimi bahar günü, kimi sevgilisine koşturdu, kimi korktuğundan,kaçtığından bahsetti. Herkes kendi dünyasında öznelliğini yaşadı. O çerçeve içerisinde işte, bu öznellikle yaşadığımız bizim bireysel kültürümüz ve tarihimizdir. İşte, bu manada kültürlerinde kendine has tarzları vardır. Bunlar yola gelerek bilgi işleme sistemi dediğimiz, beynimizin olaylara bakış tarzında, bireysel tarihimizin, bu manada ailesel tarihimizin, bu manada sülalesel tarihimizin, bu manada kentsel ve ülkesel ve toplumsal tarihimizin kültürünün damgası yatmaktadır. Ne kadar siz bunun dışına çıkmaya çalışırsanız çalışın, binlerce yıldır girilmiş olan kültürel kodlar en ince ayrıntınıza kadar işlemiştir. Bu manada insan kültürüyle insandır. Kültürel varlığı ile insandır. Bir kültür içerisinde en maksimal marjdan, bir uçtan diğer uca kutuplaşmış insanlar 44 HALK KONFERANSLARI

7 dahi o kültürün potasındadırlar. Bir başka kültürün kodlarına çok uzaktırlar. Bu çok net olan bir şey ama bu kendi içimizde, kültür içerisinde insanlar birbirlerine kavgalı olabilir, husumet besleyebilirler, hatta öldüresiye düşman olabilirler. Ama kültürel kodlar birbirine o kadar iç içedir ki tarif etmek çok zor. İşte bu bağlamda bireyin bu bireysel geçmişi, toplumsal geçmişiyle çok yakından iç içelik arz etmektedir. Kimliğimizin oluşma süreci ile ilgili olarak birkaç basit örnek vereyim: Biz toplumsal olarak çeşitli medeniyetlerden evrimselleşerek geldik. İşte ta orta Asya dan çıkıp, Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti ile ilintili olarak. Bizde vatansızlık diye bir kavram yoktur. Bizim çocuklarımızda, gençlerimizde, kimliklerimizde. Biz hep yönetmek, güçlü ve kudretli olmak gibi duygular hissederiz. Bu o kadar içimize işlemiştir ki, bunu her insanda olabilecek doğal bir duygu olarak nitelendiririz. Ama bir Filistinliyi alırsanız onun en büyük özleminin, ruhunda en büyük eksiklik hissettiği şeyin bir vatan kavramı ve bir devlet kavramı olduğudur. Hep yönetilendir, hep ikinci sınıftır, hep dışlanmıştır, hep kenardır. Onun için hep özlemi,derinden derine kompleksi bir yönetici devlet olamamanın getirmiş olduğu bir duygudur. Tabii kültürel yapılar kendi içerisinde bir takım psikolojik,psikiyatrik açılımlar da getirmektedir. Son dönemlerde, son yirmi- otuz yıldır kültürel psikiyatri, psikiyatrinin bir alt dalı olarak gelişmektedir. Evrensel bir takım ruhsal rahatsızlıkların yanında, yöreye özgü, kültüre özgü rahatsızlıklar isimlendirilmektedir. Bundan birkaç tane örnek vermek isterim;bizim ülkemizden, yurtdışına giden işçilerimizden bir kısmı orada kendi ailesel gelepsikiyatri ve Kultur 45

8 nekleri ve dini yaşantıları itibariyle bir takım yaşantılara yönelmektedir. Bunlardan bir tanesi iktifa eden belki de yanlış ifade ediyor olabilirim bir uzlete çekilme, bir kırk günlük çilehaneye çekilme yani Mevlana nın Yunus un yaptığı gibi bir olma sürecinde kendi kendine tüm nefsi arzularından uzaklaştırarak, yemenin- içmenin minimuma indiği, dış dünya ile irtibatın kesildiği içe kapanma dönemi yaşanır. Bu dönemde ihtiyacı kadar su ve kuru ekmek, sadece tuvalete çıkmak için bulunduğu mekânı terk eden bir felsefe vardır. Bu dönemde konuşulmaz, insanlarla irtibat kurulmaz. Konya'daki veya Anadolu daki camileri gezerseniz bir takım camilerin altında bu tip mahzenler vardır. Mezar gibi ve orada uzlete çekilen bir takım dervişlerin hayatlarından bahsedilir. İşte Türk işçilerden bir tanesi böyle deruni bir hisle kendisini bir uzlet haline, iç dünyasına çekip, iç dünyasında bir tefekkür hali yaşamak için bir şeye başlar, konuşmadan çekilir. İç dünyasındaki farklı bir hallere döner. Bu durum çevre tarafından fazla anlaşılmadığını için konuşulan, konuşmalara cevap vermediği için bu akıl hastası oldu der ve psikiyatriste götürürler. Bir Avrupalı Alman psikiyatrist arkadaşımız olayı budizm olayını, konuşmama, içe kapanma, ağır depresyon hatta psikotik bir hal olarak değerlendirerek bir yıl anti psikotik ilaç verir. Ve bu anti psikotik ilaçların altında tamamen sersemlemiş, beyni uyuşmuş, kendini ifade edemeyen bir varlık haline gelmiş ve o ilaçlar devam ettiği sürecede toparlanamayan bir yapı. Bir müddet sonra bu arkadaşımız Türkiye ye gelir.türkiye deki psikiyatrist bir arkadaşımız, (kongrede sunulan bir vaka olduğu için bunu sizinle paylaşıyorum) durumu dinlediğinde ilaçları hemen keser, ilaçlar 46 HALK KONFERANSLARI

9 kesildikten sonra bir buçuk yıldır süren hastalık tablosu, o sarhoşluk hali, o baygınlık hali, iletişim kuramama hali tamamen ortadan kalkarak normalliğe dönmüştür. Yine kültüre özgü, yine bizim yapımıza özgü konulardan biriside cin ve büyü konusudur. Her toplumda vardır ama bizde oldukça yoğundur. Cin bizde halüsinasyon olarak değerlendirilir. Psikiyatri terminolojisinde yani bir insan cin görüyorsa, sesler duyuyorsa, bir takım dışarıdan görüntüler algılıyorsa, bu algıladığı şeyler normal algının dışındaysa, bunun algısında perception da duygulanımında ve düşünce sistematiğinde çok ciddi bozukluklar olduğu kabul edilir ve bir psikotik hal olarak değerlendirilir ve psikoz perspektifinde tedavi edilir. Tabii böyle bir ölçü Amerikan ölçüsüdür. Bu ölçü, bizim toplumumuza ve kırsal kesime vurduğunuzda bütün köylerimizin etrafını tel örgü ile çevirmeniz gerekir. Çünkü cin görmeyen azdır. Böyle bir yapı, tabii cin kavramı bizim kültürümüze özgü bir kavramdır. Ve önemli bir kavramdır ve dini kaynakta cinlerle ilgili bir takım bilgilendirmeler mevcuttur. Dini kaynakta bahsedilen cin kavramını bir tarafa bırakarak, bana klinikte müşahede ettiğim, karşılaştığım cin diye benim karşıma gelen insanlarda neler oluyor, bunu kültüre özgü olarak değerlendirmek isterim. Yüzlerce böyle vaka ile karşılaşıp, bunlara müdahale etme durumunda kaldık. Cin toplumumuzda bir nevi kişiliğin korunması, kimliğin kurtarılması, kendisine olan saygının devamı için bir emniyet subabı görevi görmektedir. Ruhsal bir patlamanın önüne geçmektedir. Nasıl mı? Bir hanım kızımız geldi bana Anadolu dan, aylardır cinlerin esareti altında, zaman zaman cinlerin tesiri ile nöbetler geçirip, kendini yerden yerlere atıyor, perçinleşi- Psikiyatri ve Kultur 47

10 yor, acı ve ızdırap çekiyor. Cinlerin tesiri altında, çevredeki bir takım insanlara zarar veriyor. Tabii böyle bir yapı, ilginç bir yapı. Normalde ilk baktığınızda sanki akıl hastasının, bir şizofrenik yapının veya psikotik bir atağın belirtileri gibi geliyor. Hastayı incelediğimizde, ilk nöbetinin annesinin vefat günü ortaya çıktığını öğreniyoruz. Annesine karşı yoğun bir bağlılık ve bağımlılık içinde olan bu kızımız, annesinin ölümü ile beraber bir suçluluk duygusu, ona karşı gereği kadar hizmet etmediği, onu üzdüğü, belki üzüntüsünden dolayı annesinin hastalandığı ve öldüğü şeklindeki bir içsel yargıyla, bir bunaltı ve sıkıntı halindeydi. Kırsal kesimde ölülere karşı yapılan yas tutma reaksiyonları biraz abartılı, biraz sesli ve gürültülüdür. Ne kadar çok ağlarsanız, ne kadar çok bağırırsanız o kadar seven insan konumunda bir size paye verilir. İşte bu bir varoluş şeklidir aslında, daha çok ölen insandan ziyade geride kalanların kendi aralarında bir varoluş, iktidar alanları paylaşım şeklindedir sanki. İşte, kızımız böyle bir varoluş sürecinde, annesine karşı hislerini dile getirebilmek için yoğun ağlama krizi, ağlama krizinin ardından bayılma nöbetleri geçirir. Bayılma nöbetleri geçirirken civardan bu konuya yorum getiren bir takım konu komşu, kız cinlendi aman tanrım kıza cin çarptı şeklinde bir bilgilendirme alır. Cinlenmek mağdur ve mazlum olmaktır, cinlenmek diğer insanların size karşı ilgi ve alakasının artmasıdır. Cinlenmek bir takım sorumluluklardan sizi azade kılmaktır, uzak kılmaktır. Cinlenmek yapacağınız bir takım yaramazlıkların bu cinlenme kavramı altında meşrulaşmasıdır. Şimdi, böyle bir yapı karşısında, yaşındaki kızımızın bir takım arzu ve istekleri var. Bu arzular temelde cinsel arzular ve bunu köy 48 HALK KONFERANSLARI

11 yerinde, kırsal kesimde şehirdeki gibi flört gibi bir takım yollarla tatmin etmesi mümkün değil. Orada oturup bekleyecek, kısmeti gelecek ki evlensin. Evlensin ki meşru yoldan cinsel duygularını tatmin etsin. Evet, bu tatmin genelde mastürbasyon yoluyla sağlanır kırsal kesimde, kentsel kesimde de. Bu kızımız cinlenme kavramını içselleştirerek cinle ilgili bir takım duyumlar hissetmeye başlar. İnsan beyni bu şekilde algı çarpıklığı yaparak böyle bir şey hissetmesi mümkündür. Ego orada parçalanır. Bu yoğunlaşan her bireyde olabilecek olan zihinsel bir disosiyasyondur, zihinsel bir süreçtir. Toplumun altyapısı da buna uygun bir çanak olunca, bu kızımız bu cin kavramını abartılı bir şekilde yaşamaya başladı. Ve cinlerin kendine tecavüz ettiği şeklinde bir iddia ile ortaya çıkar. Her gün birkaç cin gelip, ona zorla sahip oluyorlar, o kendini koruyamıyor, kilitliyor kendisini ve bundan büyük bir ızdırap duyduğunu söylüyordu. Ve köylüler buna çok acıyorlardı. Doğudan batıya, kuzeyden güneye meşhur bütün hocaların, üfürükçülerin, muskacıların muskaları duaları, üfürükleri fayda etmiyordu. Kısa süreli iyileşmeler sağlanıyor, ardından aynı nöbetler tekrar devam ediyordu. Biz bu kızımızla karşılaştığımızda bu rahatsızlığı bir psikotik hal olarak nitelendirmedik. İlahi bir mesaj olarak da değerlendirmedik. Psikolojik yapısındaki bir eksikliğin, kültürel kodlara uygun olarak bir kullanımı olarak değerlendirdik. Yaşadığı cin kavramı ve cinsel hissettikleri, duyguların beynin disosiye olma hali dediğimiz, egomuzun, kimliğimizin ve kişiliğimizin parçalanabilme yetisinden kaynaklanmaktadır. Bunu biz doktor olarak bireylerde suni olarak yapabilmeliyiz. Bu da hipnotik trans altında mümkün olabilmektedir. Psikiyatri ve Kultur 49

12 Hipnotik transı yapabilen hekimler insanların suni olarak beyinlerini bölebilirler. Onların kimlik yapılarını ayrıştırabilirler, zihinlerinde ayrı kimlikler oluşturabilirler. Algılarını çarpıtabilirler. İşte, biz de bu hastamıza hipnotik trans altında, cin kavramının nasıl oluşturduğunu, yeni cinlerin nasıl oluşturulabileceğini, eski cinlerin nasıl yok edilebileceği ile ilgili bunun kendi kontrolünde olduğunu anlatan bir bilgilendirme ve eğitim sürecinden geçirdik. Bu kızımız doğal olan duygu ve dürtülerinin farkına varan, onları sağlıklı bir yoldan deşarj etmek yerine onları böyle kapalı yoldan deşarj etmeyi tercih ediyordu. Ve biz buna kendi kimliğine ve kişiliğine saygı duyup, bu farkındalığını arttırdığımızda aslında cinler bana tecavüz etmiyordu, ben onların benimle ilişkiye girmesinden çok hoşlanıyordum diye bir itirafını da bizimle paylaşmıştır. Yani aslında yaptığı şey kendi kendine bir öz severlik, bir oto seksti. Oto cinsel ilişkiydi, kendi kendine cinsel ilişkiydi. işte bu dışarısıyla sağlıklı bir iletişim içerisine giremeyen bireylerde, hem erkeklerde hem kadınlarda bir nevi hayali bir dış nesne yaratılarak, zihninde onun kendisine sahip olduğu şeklinde bir fantezi ile kendi kendine seks yapmak mümkündür. Bu bir tatmin yoludur. Zihinsel olarak bir imaj çerçevesidir. İşte, bunu da anlamlandırabilmek için toplumsal kültüre uygun olarak, cin kavramı çok hoş bir alt çanak tutmuştu. Bu kızımızın İstanbul'da ağabeysi vardı. Onun yanına yerleştirdik, kıyafetlerini değiştirdik. Ağabeysine rica ettim, bir kuaföre götür, bir elini yüzünü düzgünleştir. Bir makyaj yaptırın, kendisine olan sevgisi ve beğenisi artsın, kendisiyle barışık hale geçsin, en az diğerleri kadar kendisinin değerli ve önemli olduğunu hissetsin. Biz de tera50 HALK KONFERANSLARI

13 pilerimizde kendisinin çok değerli ve önemli olduğunu, içindeki potansiyelleri ortaya çıkarabileceğini ifade ettik. Ve çok spontan bir şekilde beste yapıyordu, daha çok bu Ferdi Tayfur müziğine ne deniyordu hocam, arabesk müzik tarzında hemen sözler yazıyordu, spontan bir şekilde ve bunu çok güzel besteliyordu. Grup terapilerinde bu kızımızın mahareti ortaya koydurduk, alkışladı arkadaşları. Grup terapisinde doktorlar, mühendisler, avukatlar var, onlarla kendisini eşit hissetti. Ardından ağabeysiyle beraber yaşadığı mekândan, en son geldiği seansta ben o marketteki çocuktan hoşlanıyorum o yakışıklı çocuktan, onunla telefonlaşıyoruz, diye son mesajını geçmişti. Ve bu arada aylardır ne bir cin gelmişti, ne bir cin gitmişti her şey yoluna girmişti. Bu kültürel yapı itibariyle bir cin vakasını sizinle paylaşmam kültürün psikiyatri de ne kadar egemen ve önemli olduğudur. Tabii bu yapıyı bilmeyen bir yabancı psikiyatrist için bu vaka karmaşa ve kaoslarla dolu bir vaka olabilirdi. Bir başka kızımız, benzeri bir özellikte. Bu da Ortakö yken gelen bir kızımız. Çok modern bir yerden gelen kızımız, o da cinle geldi bana. İşte, kültürel kodların ne kadar etkin ve egemen olduğunu anlatabilmek için bunları paylaşıyorum. Çok modern bir yaşantı içerisinde olan rahatlıkla pub a, gidebilen bara gidebilen bir kızımız. İşte cinlerin kendisini esir aldığını ve cinin kendisiyle evlendiğini, ondan iki çocuğu olduğunu ifade ediyor. Tabii ailesi buna çok üzülüyor. Bu cinlerden kurtulmak için İstanbul daki hocalara, hoca efendilerin hepsiyle aylar süren bir mücadele, servetler harcanıyor. Bu arada bu cinlerin kovulmasıyla ilintili olarak en son meşhur hocalardan bir tanesi ki, o dünyanın hocalarından kast ettiğim valla. Bu bizim işimiz Psikiyatri ve Kultur 51

14 değil, bu Hıristiyan bir cine benziyor, sen büyük adanın papazına gideceksin şeklindeki bir ifadeyle ki, o zaman öğrendim papazlarla imamlar arasında böyle bir karşılıklı ilişki olduğunu. Büyük adanın papazına gidip, o cin çıkarma merasimiyle ilgili bir takım muskalar yazılır, bir takım sular vererek cinini çıkarmasına gayret edilir. Ama maalesef, o da cinin çıkmasına muktedir olamıyor. Bir şekilde bana geldiğinde vakayı incelediğimde; ilk cin kavramının ne zaman çıktığını algıladım. İşte, önemli yani ilk cin, bir semptom olarak cin kavramıyla karşılaşması. İlk dedi, burun estetiği operasyonu olmuştum. Operasyondan sonra hastane de yatıyordum uykuyla uyanıklık arasında, yatağımın başında bir varlık hissettim dedi. Bu hipnogojik bir halisünasyon aslında. Anesteziden sonra bu tip görüntülerin olması gayet doğal bir şey fakat bu learning theory yani öğrenme teorisi bağlamında zihninde bir yerde böyle bir şey oluyormuş. Olmayan bir varlık, orada olmaması gerekir ama yatağının başında bir varlık duruyor, bir insan gibi varlık duruyor. O varlık orada var olabiliyor böyle bir şey. Tabii o insanoğlu için zihinde bir kenara, elde bir şeklinde yazılan bir veridir. Hayatta bir takım yaşantılar experience lar, deneyimler daha ileride savunma düzeneği olarak karşımıza gelecek olan bir mekanizmayı bize bildirir. Bu kızımız, bir delikanlıyla çıkıyor. Gayet iyi bir ilişkileri, birliktelikleri var. Bu delikanlıyla ramazan aylarında oruç tutuyor, her ne kadar modern bir yaşantısı varsa ramazan aylarında farklı bir şey var. Oruç tutuyorlar, delikanlı da oruç tutuyor. Bir oruç günü çocuğun bürosu var çalışıyor, varlıklı bir çocuk. Kızımızın altında arabası, ofiste ezan okunup oruçlarını açıyorlar. Fakat oruçtan 52 HALK KONFERANSLARI

15 sonra bir sevişme faslı var, bu sevişmeden sonra kızımız ilk defa ilişkiye giriyor ve bekâreti gidiyor. Her ne kadar modern bir aileye mensupsa da bekâretinin gitmesi aileyle rahatlıkla paylaşabilecek, ifade edebilecek bir atmosferde yok. Ve bir müddet sonra da delikanlı bundan ayrılıyor. Onunla evlenme hayalleri ve ümitleri suya düşünce bu kızımız bir açmaza düşüyor ve bunu kendisine, civarına nasıl izah edecek. Bir müddet sonra uykuyla uyanıklık hali arasında bir sabah kalkarken bir varlık geldiğini görüyor. İlk hissetmişti elde bir olarak oraya koymuştuk ya o varlık benzeri. Bu sefer uykudan uyanırken kendini buluyor ve onu zihninde daha çok netleştirme çıkıyor. Bu netleştirme devam ederken ruhunun bir parçası olarak ona bir cin kavramı oluşturuyor. Ve yavaş, yavaş o cinin onunla arkadaşlık etmesi, zihninde onunla bir nevi disosiasyon bağlamında, psikotik bağlamda değil irtibat kurup, konuşturuyor ve cin buna evlenme teklif ederek evleniyor. Zihninde bir hayali fantezi ile onunla cinsel hayat yaşıyor ve ondan çocuğu oluyor. Annesine diyor ki anne ben, ben çok kötü bir şey yaptım. Ne yaptın kızım diyor. Bir cin bana sahip oldu ve ben onunla evlendim diyor. Vah vah kızım, geçmiş olsun, nasıl oldu. Tabii önce inanılmıyor. Hocalara gidince evet bu kızımızda cin var, hem de güçlü cin var diyip de bu cini çıkarmak için bu kadar para lazım diyince, aile bir felaketle karşı karşıya kalıp, mağdur ve mazlum olan kızlarını kurtarmak için ellerinden geleni yapıyor. Yalnız diyor benim bekâretim de gitti bu yüzden artık mağdur ve mazlum olan kızımızın bekâretinin olmadığının izahı da çok net bir şekilde ortaya çıkmış oluyor. Tabii bu sistem bir müddet sonra, sistemi kontrol ediyor bilinç dışı öğeler faktö- Psikiyatri ve Kultur 53

16 rü bağlamında. Tabii bu sistemler çözüldükten sonra bu şekilde anlatıyoruz. Çözülmeden bunların hiç birinin farkında olmadığı bu cinler, otomatik çalışan sistemler halinde onu etki atlına alıyor. Daha sonra onlarla yaşıyor, sonra bekâret kavramını bu şekilde izah etme durumu hâsıl oluyor, bundan kurtulmaya çalışıyor, kurtulamıyor. Bir tarafta yine bu manada oto seks kavramı var. Kimseye ihtiyaç duymadan her an tatmin hazır. İstediği kılıkta kıyafette gelebiliyor, imajine edebiliyor. Bunlar yani nesnel gerçekliği öznelliğe dönüştürüyor. Eflatun un dediği gibi, ideler âlemindeyiz, gerçekliğin sadece yansımasını yaşıyoruz. Kızımız o yansımayı geri plandan yaşıyor. Gayet hoş, gayet makul geliyor bana Yok. İşte burada da yine bir kültürel koda geleceğim esas önemli olan koda. Bu paylaşımlar sırasında, terapi esnasında kızımız çok acı çekiyor, çok suçluluk duygusu yaşıyor. Ardından dini yönelimi artmış. Sadece yılda bir ay oruç tutan kızımız, namaza başlıyor ve ben örtüneceğim diyor. Neden? diye sorduğumuzda büyük bir suçluluk duygusu, kirlenmişlik duygusu nedeniyle arınma ihtiyacından kaynaklanıyor. Orada mübarek bir gün diye nitelenen bir ramazan günü ve oruçtan sonra böyle bir eylemi, yasak bir eylemin yapılmış olması suçluluk duygusunu kat be kat arttırıyor. Arınma ihtiyacını kültürel kodlar nedeniyle çok daha fazla hissediyor. Konuşma esnasında, ben zina yaptım dedi, yani ben dedi zina yaptım. Benim bildiğim kadarıyla senin yaptığına zina denmez dedim. Zina, bildiğim kadarıyla yanlış bilebilirim dedim, evli bir insanın evli bir insanla yapmış olduğu ilişkidir. Ve bunun iki şahit tarafından tespit edilmesi bağlamında zina denir. Eğer ki taraflar evli değilse, taraflar kendi iradeleriyle böyle 54 HALK KONFERANSLARI

17 bir işlem yapılıyorsa bunun İslam hukukundaki yeri farklıdır. Cezası da farklıdır. Zina yapılırsa bunun cezası recim cezasıdır. Bekârları bu şekilde iki şahitle tespit edilirse bir cinsel ilişki bağlamında kırbaçlandırma cezası ile cezalandırılır, diyince kızımızın gözleri bir anda parladı. Öyle mi diyorsunuz, ben zina yapmadım mı? Recim edilmeyeceğim mi? O tabii çok okumuş dini konuları vs., böyle bir bilgilendirmenin ardından kızımızın tüm semptomları kayboldu. Konuşmacı: Şimdi bu söylediklerini hipnoz halinde mi yapıyor. Tahir ÖZAKKAŞ:: Bunların bir kısmı hipnoz halinde, bu konuşmamız normal karşılıklı konuşma da ama o yaşananlar cin gelme kavramları cinin değişmesi. Buradaki sizin bir kültürel birikimden istifade ederek söylediğiniz bir bilgi karşıda insanların semptomlarının bir anda kaybolmasına neden oluyor. O suçluluk duygusuyla tüm bunları yaratıp arınma ihtiyacını farklı bir kültürel koddan beslenerek yapıyordu. Ama böyle bir bilgilendirmede, bir recim cezası evli birinin evli birisiyle ilişkisinde öyle bir cezanın uygulanacağı veya bunun adının zina olduğunu diğerinin adının da zina ama bu manada farklı bir kategoride değnek veya kırbaçlama cezasıyla cezalandırılır. Ben yüz tane, bin tane kırbaç yerim şeklinde, o cezaya zaten razı olan o ruhsal arınma halini isteyen bir yapının, kültürel kodunu burada belirtmek istedim. Tabii bunun gibi aslında uzak doğuda Çin de kızılderiler arasında, Afrika kabilelerinde farklı kültüre özgü rahatsızlıklar vardır. Bunlar velev ki o kültürlerdeki insanlar bize gelseler, biz onları hastalık kabul ederiz. Kültürün insan ruh yapısında ne Psikiyatri ve Kultur 55

18 kadar önemli olduğunu belirtmek için, eğer bu kodlama sisteminde davranış ve düşünüş şekli kültüre özgü ve kültürce kabul edilecek anlamdaysa bu bir hastalık değildir. Tabii kültür ve psikiyatri arkasında bir insan anlayışı yorumu getirir. Bugün egemen olan paradigma Amerikan kültürüdür. Amerikan kültürünün getirmiş olduğu hastalık sınıflandırması da bireyci, bireye dayanan bir anlam arayışından yola çıkarak, bireyin özerkliğini ve sınırlarını koruması bağlamındaki bir anlamdan çıkmıştır. Dolayısıyla bizim kültürümüze karşı bir tezatlık teşkil eder. Biz nasıl bir kültürü temsil ediyoruz, biz henüz cemaat tipi bir kültürü temsil ediyoruz, Türk toplumu ve Türk toplumunun gerisindeki toplumlar. Belki balkanlar hala cemaat tipi toplum ne demektir. İlişkileri bireyden ziyade kamunun yarattığı, bireyden ziyade ailenin yarattığı, bireyden ziyade sülalenin yarattığı, bireyden ziyade bir hiyerarşik yapının korunması bağlamında sürdürülmüş olan ilişkilerde, toplumsal ve cemaat ilişkisi vardır. Eğer bir sistem içerisinde kaynananın görevi, kayınvalidenin görevi, eltinin görevi, görümcenin görevi kategorize edilmiş, birileri birilerinden üstün, biriler birilerinden alt bir etkileşim içerisinde, birleri birilerine hesap vermede. Bir düğün, dernek geleneklerinde geleneksel bir takım kuralların uygulanması hep toplumsal hiyerarşideki geleneksel yapının korunmasına yönelik tedbirlerdir. Bizim düşünüş tarzımız ne kadar modernize olursak olalım doğuludur. İlişkimiz doğuludur. İşte, bu ilişkilerin doğululuğundan batılı maceraperest, insanlarının birey olarak deniz aşır, okyanus aşır ülkeye yani Amerika ya gidip orayı fethetmeleri, orada yalnız başına maceraperest bir kimlikle bireysel özerkliğini, kendi özgüve56 HALK KONFERANSLARI

19 nine dayanarak kurması sonucunda çok farklı bir medeniyet oluşuyor. O medeniyet bugün dünyaya egemen oluyor. Hepimizin özlemi de o medeniyete doğru gitmektir. Tabii bu birey ve özerk olmanın getirmiş olduğu çok olumlu ve güzel gelişmeler var. Bunun bedeli nedir? Toplumsal yakınlıktan, toplumsal sıcaklıktan uzak kalma, paylaşımdan uzak kalmadır. Böyle ağır bedel ödemektedirler. Milyonlarca kalabalık şehirler içinde hep yalnızlık hisseden, paylaşımın sıcaklığını hissedemeyen, her şeyi bir materyal bağlamında alan insanlardan oluşan bir toplum. Herkesin yetik sorumluluk ve görevleri belirlenmiş. Bizim toplumumuzda ise bireysel özerkliğiniz yok edilmiş, yatak odanıza kadar işgal edilmiştir. Anneniz tarafından, babanız tarafından, kardeşiniz, sülaleniz tarafından veya kurallar tarafından, kaideler tarafından, gelenek ve görenekler tarafından. Tabii, buna baktığımızda bunun ekonomik bir alt temeli var. Toplumsal tipi kültürler veya cemaat tipi kültürler, tarıma dayalı toplumlarda toplumsal yapının devam etmesi için bir ataerkil, bir egemen gücün etrafında odaklanmış bir sistemin olması lazım. Yani bir baba veya dedenin olması lazım. Onun iktidarını kabul eden, alt sistemlerle iş bölümünün düzenli bir şekilde yapılması gerekir ki sistem devam etsin. Evde bulaşığı kim yıkayacak, tarlaya kim gidecek, üretimi kim yapacak, inekleri ki sağacak, hayvanlara yemi kim verecek bunlar hep hiyerarşik bir zeminde, binlerce yıldır gelmiş olan bir sistemin uzantısı olarak egemen olmuştur. Biz bu toplumsal yapıdan, batıya doğru göçe başladık, kültürel göçe. Biz cemaat tipi toplumdan cemiyet tipi topluma geçebileceğiz dedik. Biz iki yüz yıldır bunun yolculuğunu yapıyoruz. O kadar kolay bir yol- Psikiyatri ve Kultur 57

20 culuk değil aslında. Bu yolculukta tam ortasındayız, tam boğaz köprüsünün ortasında duruyoruz. Bir ayağımız doğuda, bir ayağımız batıda.bu arabesk bir yapıyı, çok anarşist bir yapıya getirdi. İki cami arasında kalmış beynamaz gibi ve en çok bunların acısını çekenlerde bizleriz. Gelen hastalarımıza nasıl bir dünya ön göreceğiz, ne diyeceğiz. Batılı değil ki toplum, batılı bireysel özerlik yapılarına göre bir kişilik şekillendirmesi oluşturalım, yapabiliriz mümkündür. Oluşturduğumuz zaman toplumuna yabancı bir insan. Toplumsal yapıya uygun bir kişilik örgütlenmesi yaptığımız zaman, bireysel özerkliğini yok etmiş, kendi olamamış geleceğe kanatlanamamış bir yapı. Böyle bir sentezi ilk defa Türk toplumu yapıyor. Türk toplumunda en yoğun olarak yapan Ege kısmı İzmir ve İstanbul ekseninde bu yaşanıyor. Doğuya gittikçe cemaat tipi toplumun ağırlığını görürsünüz. Batıya geldikçe de bunun hafiflediğin görürsünüz. Peki batıya geldikçe İstanbul da veya İzmir de batılı insan mı var, yok. Doğulunun içinde ama batılı olmaya çalışan bir yapı içersindeyiz. Şimdi bana hastalar geliyor. Benim muayenehanem Bostancıda Bağdat Caddesinde. Bağdat Caddesi üzerinde oturupta, bana bir takım şikâyetleri nedeniyle gelen hastalarıma benim yaklaşımım farklıdır. Bağdat Caddesi ile E 5 in arasında kalan insanlara benim yaklaşımım farklıdır. E 5 in üstünden gelen insanlara benim yaklaşımım farklıdır. Bu ne demek? Bu şu demek, insan biyo-psiko-sosyal bir varlıktır. Biyolojik yapısı var, ihtiyaçları var, psikolojik yapısı var, sosyal yapısı var ve toplum içinde yaşıyor. Bağdat Caddesindeki modern bir aileden gelen kızımız, partneriyle ilişkile- 58 HALK KONFERANSLARI

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal

Detaylı

Yukarıdaki soru, bu yazının meselesini tüm boyutlarıyla içermese de konuyla ilgili karşılaştığım soruların özünü teşkil etmektedir.

Yukarıdaki soru, bu yazının meselesini tüm boyutlarıyla içermese de konuyla ilgili karşılaştığım soruların özünü teşkil etmektedir. Evlilik öncesi cinsel ilişki, bir mesele olarak, pek çok insan açısından spesifik bir önem taşımamaktadır. Ancak, konuyla ilgili bana gelen sorular, psikolojik danışma seanslarında karşılaştığım hikâyeler,

Detaylı

PSİKİYATRİDE KÜLTÜREL FORMÜLASYON. Prof. Dr. Can Cimilli DEÜTF Psikiyatri AD

PSİKİYATRİDE KÜLTÜREL FORMÜLASYON. Prof. Dr. Can Cimilli DEÜTF Psikiyatri AD PSİKİYATRİDE KÜLTÜREL FORMÜLASYON Prof. Dr. Can Cimilli DEÜTF Psikiyatri AD AÇIKLAMA 2009-2012 Araştırmacı: - Konuşmacı: Lundbeck İlaçları AŞ (2009, 2010) Danışman: - Olgu 1 - Bize ayrımcılık yapılıyor

Detaylı

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Hangi Böbrek Hastalarına Ruhsal Destek Verilebilir? Çocukluktan yaşlılığa

Detaylı

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son 10-11 senesinde bizim de katkılarımızın olması bizi her zaman çok mutlu ediyor çünkü Avrupa da yaşayan

Detaylı

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Hasan Kalyoncu Üniversitesi Psikoloji www.gunescocuk.com Çocuk ve ergen psikiyatrisinde

Detaylı

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI Bilgisayar ve internet kullanımı teknoloji çağı olarak adlandırabileceğimiz bu dönemde, artık hayatın önemli gereçleri haline gelmiştir. Bilgiye kolay, hızlı, ucuz ve güvenli

Detaylı

Klinik Psikoloji: Ruh Hali Rahatsızlıkları. Psikolojiye Giriş. Günümüz Kriterleri. Anormallik nedir?

Klinik Psikoloji: Ruh Hali Rahatsızlıkları. Psikolojiye Giriş. Günümüz Kriterleri. Anormallik nedir? Psikolojiye Giriş İşler Kötüye Gittiğinde Olanlar: Zihinsel Bozukluklar 1. Kısım Ders 18 Klinik Psikoloji: Ruh Hali Rahatsızlıkları Susan Noeln-Hoeksema Psikoloj Profesörü Yale Üniversitesi 2 Anormallik

Detaylı

1 of 5 14/10/2010. Stresle Başa Çıkma

1 of 5 14/10/2010. Stresle Başa Çıkma 1 of 5 14/10/2010 Stresle Başa Çıkma Stres bizim baskıya karşı duygusal ve fiziksel tepkimizdir. Bu baskı dışsal faktörlerden kendimizin ya da bir yakınımızın yaşam etkinliklerinden, hastalıklarından yaşam

Detaylı

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΕΘΝΙΚΗΣ ΠΑΙ ΕΙΑΣ ΚΑΙ ΘΡΗΣΚΕΥΜΑΤΩΝ ΚΡΑΤΙΚΟ ΠΙΣΤΟΠΟΙΗΤΙΚΟ ΓΛΩΣΣΟΜΑΘΕΙΑΣ Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı Devlet Dil Sertifikası DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM

Detaylı

TABURCUYUZ, YA SONRASI?

TABURCUYUZ, YA SONRASI? TABURCUYUZ, YA SONRASI? Uzm. Hemş. Emel DİLEK Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi İç Hastalıkları ABD Annem, 67 yaşında, Emekli öğretmen, HT hastası, 2002 yılında geçirmiş olduğu beyin ameliyatı sonrası

Detaylı

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetleri MADDE BAĞIMLILIĞI BAĞIMLILIK Bağımlılık, bireyin kendi ruhsal ve bedensel sağlığına

Detaylı

SADETTİN ÖKTEN İÇİMDE AVM VAR!

SADETTİN ÖKTEN İÇİMDE AVM VAR! SADETTİN ÖKTEN İÇİMDE AVM VAR! Şehir ve Medeniyet İÇGÜDÜSEL DEĞİL, BİLİNÇLİ TERCİH: ŞEHİR Şehir dediğimiz vakıayı, olguyu dışarıdan bir bakışla müşahede edelim Şehir denildiğinde herkes kendine göre bir

Detaylı

Web adresi. Psikolojiye Giriş. Bu Senin Beynin! Ders 2. Değerlendirme. Diğer şeyler. Bağlantıya geçme. Nasıl iyi yapılır. Arasınav (%30) Final (%35)

Web adresi. Psikolojiye Giriş. Bu Senin Beynin! Ders 2. Değerlendirme. Diğer şeyler. Bağlantıya geçme. Nasıl iyi yapılır. Arasınav (%30) Final (%35) Psikolojiye Giriş Web adresi Bu Senin Beynin! Ders 2 2 Değerlendirme Arasınav (%30) Diğer şeyler Bağlantıya geçme Final (%35) Haftalık okuma raporları (%15) Nasıl iyi yapılır Kitap inceleme (%20) Deneye

Detaylı

Evliliğin Yazısız Kuralları!..

Evliliğin Yazısız Kuralları!.. On5yirmi5.com Evliliğin Yazısız Kuralları!.. Evlilik insan hayatının en önemli dönüm noktası. Peki iyi günde kötü günde evlilik nasıl olmalı? Aklınızdaki bütün sorulara bu röportaj cevap verecek!.. Yayın

Detaylı

www.astromedya.com Örnek Tarot Okuması

www.astromedya.com Örnek Tarot Okuması Örnek Tarot Okuması Bir tarot okuması, bilinçaltına atılmış bir oltadır. Bizler yani tarot okuyucuları, sizin zihninize, bilinçaltınıza olta atarak, sebeplerini ve sonuçlarını zaten sizin biliyor olduğunuz

Detaylı

Hipnoz durumu nedir? H İ P N O Z NE DEĞİLDİR? NEDİR? Uyku Uyanık bir durum. Bilinçsiz bir durum Rahatlama durumu. Aldanma Hayalinizde canlandırma

Hipnoz durumu nedir? H İ P N O Z NE DEĞİLDİR? NEDİR? Uyku Uyanık bir durum. Bilinçsiz bir durum Rahatlama durumu. Aldanma Hayalinizde canlandırma Hipnoz ile ilgili olarak hemen hemen herkesin bir fikri vardır. Ve bu fikir genellikle filmlerden öğrenilen birisine adam öldürtmek, hırsızlık yaptırmak gibi genelde olumsuz örneklerden oluşmaktadır. Peki,

Detaylı

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum.

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum. PEPE NİN HİKAYESİ Pepe, herkesin olmak isteyeceği türden bir insandı. Her zaman neşeli olup, her zaman, söyleyeceği pozitif bir şey vardı. Birisi istediğinde hemen gidiyor, daima : Daha iyisi olamaz! diye

Detaylı

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Şizofreninin nasıl bir hastalık olduğu ve şizofrenlerin günlük hayatlarında neler yaşadığıyla ilgili bilmediğimiz birçok şey var.

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİ TIPSAL PSİKOLOJİYE GİRİŞ. Doç. Dr. Lü)ullah Beşiroğlu

DAVRANIŞ BİLİMLERİ TIPSAL PSİKOLOJİYE GİRİŞ. Doç. Dr. Lü)ullah Beşiroğlu DAVRANIŞ BİLİMLERİ TIPSAL PSİKOLOJİYE GİRİŞ Doç. Dr. Lü)ullah Beşiroğlu DAVRANIŞ (Behavior): Organizmanın doğrudan veya dolaylı olarak gözlenebilen tüm etkinlikleridir. Duygular, tutumlar, zihinsel süreçler

Detaylı

Kayıp, Ölüm ve Yas Süreci. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

Kayıp, Ölüm ve Yas Süreci. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Kayıp, Ölüm ve Yas Süreci Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Kayıp Kayıp, yaşam döngüsünün her evresinde yaşanır. bağımsızlık kaybı ilişki kaybı, sağlık kaybı, iş kaybı, ekonomik kayıp, evcil hayvan kaybı, organ

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI 3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri

Detaylı

DOĞRU DİYE BİLDİKLERİMİZİ SORGULADIK MI?

DOĞRU DİYE BİLDİKLERİMİZİ SORGULADIK MI? DOĞRU DİYE BİLDİKLERİMİZİ SORGULADIK MI? Bireyin iç ve dış dünyasını algılayıp, yorumlamasında etkili olan tüm faktörlere paradigma yani algı düzeneği denilmektedir. Bizim iç ve dış dünyamızı algılamamız,

Detaylı

Dinamik Formülasyon Üzerine Bir Olgu Sunumu. Dr. Abdullah AKGÜN Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Dinamik Formülasyon Üzerine Bir Olgu Sunumu. Dr. Abdullah AKGÜN Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dinamik Formülasyon Üzerine Bir Olgu Sunumu Dr. Abdullah AKGÜN Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kimlik Bilgileri 53 yaşında, Kadın Evli 3 çocuğu var Ev hanımı Eşiyle Ankara da yaşıyor Yakınmaları

Detaylı

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ EYLÜL 2012 VELİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA OKUL KORKUSU

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ EYLÜL 2012 VELİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA OKUL KORKUSU ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ EYLÜL 2012 VELİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA OKUL KORKUSU OKUL KORKUSU Her yıl milyonlarca çocuk okula başlayıp, neşeyle devam ederken

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Ayda ÇELEBİOĞLU Proje Araştırmacısı

Yrd. Doç. Dr. Ayda ÇELEBİOĞLU Proje Araştırmacısı Yrd. Doç. Dr. Ayda ÇELEBİOĞLU Proje Araştırmacısı Proje kapsamında verilerin elde edileceği hastanede onkoloji hastaları ile çalışan tüm hemşireleri içine alan bir program yapılması kararlaştırıldı. Hemşirelerle

Detaylı

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi. Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmasa

Detaylı

(PAT) ROSENHAN DENEYİ

(PAT) ROSENHAN DENEYİ Sen Deli Değilim! (PAT) ROSENHAN DENEYİ Dışarıda dolaşanlar mı daha deli, yoksa içerdekiler daha akıllı? Eminim bir çoğumuz kendi kendimizle başbaşa kaldığımızda,düşüncelere daldığımız zamanlarda acaba

Detaylı

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ A.D. Madde deyince ne anlıyoruz? Alkol Amfetamin gibi uyarıcılar Kafein Esrar ve sentetik kannabinoidler

Detaylı

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR Site İsmi : Zaman 53 Tarih: 10.05.2012 Site Adresi : www.zaman53.com Haber Linki : http://www.zaman53.com/haber/14544/camilerin-ayaga-kalkmasi-lazim.html ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Detaylı

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM Yaşlıların Psiko-Sosyal Özellikleri İnsanın yaşlılığında nasıl olacağı ya da nasıl yaşlanacağı; yaşadığı coğrafyaya, kalıtsal özelliklere, Psiko-sosyal ve Sosyo-ekonomik şartlara,

Detaylı

HARRAN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ Dersin Adı Kodu Yarıyıl T+U Kredi AKTS Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği

HARRAN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ Dersin Adı Kodu Yarıyıl T+U Kredi AKTS Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği HARRAN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ Dersin Adı Kodu Yarıyıl T+U Kredi AKTS Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği 0401701 7 6+16 14 19 Ön Koşul Ders Yok Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Zorunlu

Detaylı

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86 içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 Tarihsel Bakış Açısı 3 Erken Tarih 3 Yirminci ve Yirmi Birinci Yüzyıllar 3 Ergenliğe İlişkin Kalıpyargılar 6 Ergenliğe Pozitif Bir Bakış Açısı 7 Amerika Birleşik Devletleri

Detaylı

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU Nereden geliyor bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme isteğim? Kim verdi düşünce deryalarında özgürce dolaşmamı sağlayacak özgüven küreklerimi? Bazen,

Detaylı

NEJAT İŞLER İSTANBUL'A SEVK EDİLDİ

NEJAT İŞLER İSTANBUL'A SEVK EDİLDİ NEJAT İŞLER İSTANBUL'A SEVK EDİLDİ Acıbadem Bodrum Hastanesi Başhekimi Dr. Aydın Aksoy: HASTAMIZ UÇAK AMBULANS İLE İSTANBUL A TRANSFER EDİLMİŞTİR 17 Ocak 2014 tarihinde Acıbadem Bodrum Hastanesi Acil Servisi

Detaylı

Dr. İsmet Turanlı. Köln

Dr. İsmet Turanlı. Köln Dr. İsmet Turanlı Köln Fertilite bozukluklarında Psikosomatik yönden diagnoz ve tedavi Fertilite bozukluğu olan hastalara prensip olarak BİO-PSİKO-SOSYAL dimensiyonda yaklaşmak lazımdır. Lüzumlu diyagnostik:

Detaylı

Psikolojik Dizorderler

Psikolojik Dizorderler PSIKOPATALOJİ Psikopataloji anormal psikolojidir. Olağan Dışı Davranış: 1- İstatiksel olarak bir davranışın sıklığı bize bir fikir verir fakat anormal davranışı tanımlamak için yeterli değildir. Eğer bir

Detaylı

3. Zihinden atamadığınız tekrarlayan, hoşa gitmeyen düşünceler. 7. Herhangi bir kimsenin düşüncelerinizi kontrol edebileceği fikri

3. Zihinden atamadığınız tekrarlayan, hoşa gitmeyen düşünceler. 7. Herhangi bir kimsenin düşüncelerinizi kontrol edebileceği fikri 1 Aşağıda zaman zaman herkeste olabilecek yakınmaların ve sorunların bir listesi vardır. Lütfen her birini dikkatle okuyunuz. Sonra bu durumun bu gün de dâhil olmak üzere son üç ay içerisinde sizi ne ölçüde

Detaylı

Çarşamba İzmir Basın Gündemi

Çarşamba İzmir Basın Gündemi 16.03.2016 Çarşamba İzmir Basın Gündemi "Yerinizde Olsam" Yine Tıbbı Seçerdim... İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Genç Yeryüzü Doktorları Topluluğu tarafından 14 Mart Tıp Bayramı ve Sağlık Haftası etkinlikleri

Detaylı

Yaz l Bas n n Gelece i

Yaz l Bas n n Gelece i Emre Aköz Yeni Okur-Yazarlar ve Gazetelerin Geleceği ABD li serbest gazeteci Christopher Allbritton õn yaşadõklarõ bize yazõlõ medyanõn (ki bu tabirle esas olarak gazeteleri kastediyorum) geleceği hakkõnda

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Hiroşima da büyüdüm. Ailem ve çevrem Budist ti. Evimizde küçük bir Buda Heykeli vardı ve Buda nın önünde eğilerek ona ibadet ederdik. Bazı özel günlerde de evimizdeki

Detaylı

AÇIKLAMA Araştırmacı: Yok. Konuşmacı: Yok. Danışman: Yok

AÇIKLAMA Araştırmacı: Yok. Konuşmacı: Yok. Danışman: Yok AÇIKLAMA 2015-2017 Araştırmacı: Yok Konuşmacı: Yok Danışman: Yok " Her konuşmacımız, konuşmasının en başında son 3 sene içinde ilaç endüstrisi ile gerçekleştirdiği konuşmacı, araştırmacı, danışman, kitap

Detaylı

Bağımlılık-Bağımsızlık. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

Bağımlılık-Bağımsızlık. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Bağımlılık-Bağımsızlık Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Yemedim yedirdim, içmedim içirdim, saçımı süpürge ettim Peki iyi mi ettim? Bağımlılık Bağımsızlık Bağlılık Bağımsızlık Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya

Detaylı

18-24 Mart Yaşlılar Haftası münasebetiyle Üniversitemiz Tıp Fakültesi ve Karabük Alzheimer Derneği organizasyonluğunda üniversitemiz ev sahipliğinde Yaşlılık-Bunama ve Alzheimer Hastalığı Tanıtım ve Bilinçlendirme

Detaylı

Asuman Beksarı. Türkiye nin İlk ve Tek Kadın Karides Yetiştiricisi. Yaşamdan Kesitler Sema Erdoğan. J. Keth Moorhead

Asuman Beksarı. Türkiye nin İlk ve Tek Kadın Karides Yetiştiricisi. Yaşamdan Kesitler Sema Erdoğan. J. Keth Moorhead Yaşamdan Kesitler Sema Erdoğan Türkiye nin İlk ve Tek Kadın Karides Yetiştiricisi Asuman Beksarı J. Keth Moorhead Hiç kimse başarı merdivenlerini elleri cebinde tırmanmamıştır. sözünü Asuman Beksarı için

Detaylı

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER Fowler ın kuramını oluşturma sürecinde, 300 kişinin yaşam hikayelerini dinlerken iki şey dikkatini çekmiştir: 1. İlk çocukluğun gücü. 2. İman ile kişisel

Detaylı

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Doç. Dr. Fatih Öncü Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikolojik taciz Bedensel Ruhsal Bedensel ve ruhsal Çalışma hayatında mobbing veya psikolojik

Detaylı

13 Mart 2009 Cuma, 12:20 GÜNCEL. A.A Nursel Gürdilek. İşitme engelli çocuklar için Türk-İsrail işbirliği

13 Mart 2009 Cuma, 12:20 GÜNCEL. A.A Nursel Gürdilek. İşitme engelli çocuklar için Türk-İsrail işbirliği 13 Mart 2009 Cuma, 12:20 GÜNCEL A.A Nursel Gürdilek İşitme engelli çocuklar için Türk-İsrail işbirliği Türkiye ile İsrail arasında bir yılı aşkın süredir devam eden "işitme engelli çocuklara daha iyi bir

Detaylı

DANIŞANLAR İÇİN DEĞERLENDİRME ANKETİ:

DANIŞANLAR İÇİN DEĞERLENDİRME ANKETİ: DANIŞANLAR İÇİN DEĞERLENDİRME ANKETİ: Bu anket durumunuz hakkında bilgi edinmede bize yardımcı olacaktır. Bu anket sorununuza uygun yaklaşımda yardımcı olacaktır. Cevaplarınız gizli tutulacaktır. Lütfen

Detaylı

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing)

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing) EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME (Eye Movement Desensitization and Reprossesing) Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Panik Atak ve Sınav Kaygısı ndan Kısa Sürede Kurtulmanın

Detaylı

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΠΡΟΦΟΡΙΚΟ ΛΟΓΟ (70005Γ) ÖZEL GÜNLER Aşağıdaki önemli günlerden

Detaylı

* Balede, ayak parmakları ucunda dans etmek. [Ç.N.] ** Balede, ayaklarını birbirine vurarak zıplamak; antrşa şeklinde okunur. [Ç.N.

* Balede, ayak parmakları ucunda dans etmek. [Ç.N.] ** Balede, ayaklarını birbirine vurarak zıplamak; antrşa şeklinde okunur. [Ç.N. New York ta bugün kar yağıyor. 59. Cadde deki evimin penceresinden, yönetmekte olduğum dans okuluna bakıyorum. Bale kıyafetlerinin içindeki öğrenciler, camlı kapının ardında, puante * ve entrechats **

Detaylı

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu Hayallere inanmam, insan çok çalışırsa başarır Pelin Tüzün, Bebek te üç ay önce hizmete giren Şef makbul Ev Yemekleri nin

Detaylı

02/17 Jelinek, Hauschildt, Moritz, Okyay, & Taş HOŞGELDİNİZ. Depresyon Tedavisinde Metakognisyon Eğitimi (D-MCT)

02/17 Jelinek, Hauschildt, Moritz, Okyay, & Taş HOŞGELDİNİZ. Depresyon Tedavisinde Metakognisyon Eğitimi (D-MCT) 02/17 Jelinek, Hauschildt, Moritz, Okyay, & Taş ljelinek@uke.de HOŞGELDİNİZ Depresyon Tedavisinde Metakognisyon Eğitimi (D-MCT) D-MCT: Uzay Pozisyonu Günün Konusu Davranış Hafıza Depresyon Denken Duyguların

Detaylı

OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ

OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ AKRAN İLİŞKİLERİ VE AKRAN ZORBALIĞI AKRAN İLİŞKİLERİ Akran etkileşimi doğum itibariyle başlamaktadır. Ancak yaş ilerledikçe akranlarla geçirilen

Detaylı

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005 Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005 Travma Nedir? Günlük rutin işleyişi bozan, Aniden beklenmedik bir şekilde gelişen, Dehşet, kaygı ve panik yaratan, Kişinin anlamlandırma

Detaylı

Beraberliğimizin ne kadar süreceğini bilmediğimizin farkına vararak, birbirimizin değerini bilelim. - Joshua Loth Liebman

Beraberliğimizin ne kadar süreceğini bilmediğimizin farkına vararak, birbirimizin değerini bilelim. - Joshua Loth Liebman Beraberliğimizin ne kadar süreceğini bilmediğimizin farkına vararak, birbirimizin değerini bilelim. - Joshua Loth Liebman YAS SÜREÇLERİ NİLÜFER ARDA ÖMER PAMUK Önemli bir kayıp yaşayan kişi, hayatını yeniden

Detaylı

DANS TERAPİ. Dokuz Eylül Üniversitesi

DANS TERAPİ. Dokuz Eylül Üniversitesi DANS TERAPİ MSc Sevinç RENKVER Dokuz Eylül Üniversitesi 1 Dans terapi nedir? Tarihçesi İlkeleri Yaratıcı süreç Kimler yararlanabilir? Nerelerde uygulanabilir? Türk halk danslarıyla meditasyon, Meditatif

Detaylı

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? İşitme Engelliler Milli Hentbol Takımının en genç oyuncusu Mustafa SEMİZ : Planlı çalışarak, disiplinli çalışarak zamanını ve gününü ayarlayarak nerede ve ne zaman is yapacağıma ayarlarım ondan sonra Her

Detaylı

Şimdi olayı şöyle düşünün. Temel ile Dursun iddiaya giriyor. Temel diyor ki

Şimdi olayı şöyle düşünün. Temel ile Dursun iddiaya giriyor. Temel diyor ki Bildiğiniz üzere Deutsche bank'ın arzı ile varantlar İMKB'de işlem görmeye başladı. Bu konuda çok soru gelmiş. Basit bir şekilde ne olduğunu açıklamak da bize farz oldu. Fakat hemen şunu belirteyim ki;

Detaylı

LOGO. Özel Dedektiflik Eğitimi Kocaeli Üniversitesi Hereke Ö.İ.U. MYO İsmail Yetimoğlu w w w. d e d e k t i f. o r g. t r

LOGO. Özel Dedektiflik Eğitimi Kocaeli Üniversitesi Hereke Ö.İ.U. MYO İsmail Yetimoğlu w w w. d e d e k t i f. o r g. t r LOGO Özel Dedektiflik Eğitimi Kocaeli Üniversitesi Hereke Ö.İ.U. MYO İsmail Yetimoğlu w w w. d e d e k t i f. o r g. t r EĞİTMEN İSMAİL YETİMOĞLU Özel Dedektifler Derneği Başkanı Uluslararası Özel Dedektifler

Detaylı

UÇUŞ KORKUSUNUN SEBEPLERİ. Kontrolü kaybetme korkusu. Kaçıp kurtulmanın mümkün olmadığı yerde panik atak geçirme korkusu.

UÇUŞ KORKUSUNUN SEBEPLERİ. Kontrolü kaybetme korkusu. Kaçıp kurtulmanın mümkün olmadığı yerde panik atak geçirme korkusu. Bir hafta sonra bayram; kimileri bayramı evinde kutlarken bazıları da bu süreyi tatil yapmak ya da uzak şehirlerdeki akraba ziyaretleri için kullanacak. Hem sürenin kısalığı hem de böyle günlerde yolların

Detaylı

Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler.

Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler. Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler.de www.wahreliebewartet.de Avrupa ülkelerindeki gençlik denilince

Detaylı

Aşk Her Yerde mi? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Aşk Her Yerde mi? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Aşk, üç harften oluşan, ancak herkes için ayrı bir anlam taşıyan dev bir sözcük. Yüzyıllarca şairlerin, filozofların, bilim adamlarının tanımlamaya çalıştığı, herkesin kendince yaşadığı, yaşamak istediği

Detaylı

SANAT ATÖLYEMİZ ATÖLYEDE NELER OLUYOR? Renk çalışmaları, Üç Boyutlu Çalışmalar ve Otoportre Çalışmaları

SANAT ATÖLYEMİZ ATÖLYEDE NELER OLUYOR? Renk çalışmaları, Üç Boyutlu Çalışmalar ve Otoportre Çalışmaları SANAT ATÖLYEMİZ ATÖLYEDE NELER OLUYOR? Renk çalışmaları, Üç Boyutlu Çalışmalar ve Otoportre Çalışmaları Yapıldı. Renk çalışmalarında; çocukların renk algısını geliştirmek amacıyla üç ana renk vererek ara

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos 2009 04:42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos 2009 19:20

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos 2009 04:42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos 2009 19:20 Düğünlerde Takılan Sahte Paralar Yüksek eğitimini tamamlamış, babası ticaretle uğraşan, annesi ise bir bankada görevli bulunan bir ailenin tek kızıydı. Okul arkadaşı ile evlenmeye karar vermişlerdi. Damat

Detaylı

Ramazan ve Bayram Ramazan Ramazan Allah a yakınlaşmak için yegane bir zaman. Allah dünyada kendisi ve insanlar arasına perdeler koymuş. Bu perdeleri açmak ve aşmak, Allah a yakınlaşmak, onu hissetmek için

Detaylı

Ruhsal Travma Değerlendirme Formu. APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır

Ruhsal Travma Değerlendirme Formu. APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır Ruhsal Travma Değerlendirme Formu APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır A. SOSYODEMOGRAFİK BİLGİLER 1. Adı Soyadı:... 2. Protokol No:... 3. Başvuru Tarihi:...

Detaylı

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE Tiedot turkiksi DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE Çocukların oturup konsantre olmakta ve dürtülerini kontrol etmekte zorlanmaları normaldir. Ancak DEHB li (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu)

Detaylı

Cinsel Terapi: Cinsel Terapi Nedir? Ne değildir? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Cinsel Terapi: Cinsel Terapi Nedir? Ne değildir? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim En farklı cinsel bozukluklar dahi, bir çiftin cinsel terapi veya cinsel danışmanlık hizmeti almasını gerektirebilir. Bu noktada terapi uzmanı seçme konusunda bilmeniz gerekenler nelerdir? Seanslarda neler

Detaylı

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Hayatımızın en değerli varlığıdır anneler. O halde onlara verdiğimiz hediyelerinde manevi bir değeri olmalıdır. Anneler için hediyenin maddi değeri değil

Detaylı

EĞİTİM VE ÖĞRETİM SÜRECİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

EĞİTİM VE ÖĞRETİM SÜRECİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR EĞİTİM VE ÖĞRETİM SÜRECİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Temel Kavramlar İnsan: Biyo-kültürel ve sosyal bir varlıktır. 1. Biyolojik boyut: İnsanın insan olabilmesi için temel bir neden olarak görülür. Diğer

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER

DAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER DAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT Davranış Bilimleri I. Fizyobiyolojik Sistem A Biyolojik Yaklaşım II. Psikolojik Sistem B. Davranışçı Yaklaşım C. Gestalt

Detaylı

SRA Versiyon Şubat 2001

SRA Versiyon Şubat 2001 SRA Versiyon Şubat 2001 Anti-psikotik İlaç Kullanımı ile ilgili Araştırma H.A. Wolters H. Knegtering D. Wiersma R.J. van den Bosch Academisch Ziekenhuis Groningen Kişi ile ilgili özel veriler Tarih:...

Detaylı

Zorbalık Türleri Nelerdir?

Zorbalık Türleri Nelerdir? Zorbalık Türleri Nelerdir? Fiziksel İlişkisel Sözel Siber Siber Zorbalık elektronik iletişim araçları yoluyla tehdit etmek ve kötü sözler içeren mesajlar göndermek internet ortamında dedikodu yapmak ya

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Cumartesi, 06 Kasım :14 - Son Güncelleme Cumartesi, 06 Kasım :36

Yönetici tarafından yazıldı Cumartesi, 06 Kasım :14 - Son Güncelleme Cumartesi, 06 Kasım :36 Kadınlar Zorla İntihar Ettiriliyor! Töre ve namus cinayetlerinde aileden birinin zarar görmemesi ve cezaevine girmesini önlemek için kadınlar ya intihara zorlanıyor ya da öldürülerek olaya intihar görünümü

Detaylı

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE Information på turkiska DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE Çocukların oturup konsantre olmakta ve dürtülerini kontrol etmekte zorlanmaları normaldir. Ancak DEHB li (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite

Detaylı

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni SANAT FELSEFESİ Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni Estetik güzel üzerine düşünme, onun ne olduğunu araştırma sanatıdır. A.G. Baumgarten SANATA FELSEFE İLE BAKMAK ESTETİK Estetik; güzelin ne olduğunu sorgulayan

Detaylı

kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler

kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler 1 Örgüt Kültürü Örgüt Kültürü kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler bütünüdür. 2 Örgüt kültürü, temel grupsal

Detaylı

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ Kendinizden biraz bahseder misiniz? -1969 yılında Elazığ'da dünyaya geldim. İlk orta ve liseyi orada okudum. Daha sonra üniversiteyi Van 100.yıl Üniversitesi'nde okudum. Liseyi

Detaylı

Hayırların babası olarak anılan,

Hayırların babası olarak anılan, Rukiye ÖZ Koruyucu Aile Bu Çocuklar Bizim Değerlerimiz Hayırların babası olarak anılan, kimsesizlere sahip çıkan 2. Murat ın Döneminde Halka hizmet, Hakk a hizmettir anlayışı ile güzel hayırların yapıldığı

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI 1 DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI Örgütte faaliyette bulunan insan davranışlarının anlaşılması ve hatta önceden tahmin edilebilmesi her zaman üzerinde durulan bir konu olmuştur. Davranış bilimlerinin

Detaylı

HIV SÜRECİNDE DEPRESYON VE OLASI İLİNTİLİ DURUMLARI ELE ALMAK. Dr. M.Kemal Kuşcu. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri ABD

HIV SÜRECİNDE DEPRESYON VE OLASI İLİNTİLİ DURUMLARI ELE ALMAK. Dr. M.Kemal Kuşcu. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri ABD HIV SÜRECİNDE DEPRESYON VE OLASI İLİNTİLİ DURUMLARI ELE ALMAK Dr. M.Kemal Kuşcu Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri ABD I GÜNDEM HIV.. AKUT-ÖLDÜRÜCÜ KRONİK HIV.. AKUT-ÖLDÜRÜCÜ KRONİK HEKİM HASTA

Detaylı

Bodrum da Can Arif Semineri

Bodrum da Can Arif Semineri Bodrum da Can Arif Semineri Can Arif semineri 3 Mayıs Pazar günü saat 19.00 / 22.00 de Bodrum Maya Otel salonunda düzenleniyor. Etkinlik rezervasyonlarının, organizasyon sorumlusu Dilek Ayanoğlu tarafından

Detaylı

Asistanlıkta Psikoterapi Eğitimi Neden Önemlidir? Doğan Şahin İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Sosyal Psikiyatri Servisi

Asistanlıkta Psikoterapi Eğitimi Neden Önemlidir? Doğan Şahin İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Sosyal Psikiyatri Servisi Asistanlıkta Psikoterapi Eğitimi Neden Önemlidir? Doğan Şahin İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Sosyal Psikiyatri Servisi Başta ABD olmak üzere birçok ülkede tıp ve uzmanlık eğitiminde (psikiyatri dışı)temel

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU

GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU A R A Ş. G Ö R. Z E Y N E P K I R I K K A L E L İ Gebelik dönemi fizyolojik olduğu kadar kalıcı psikolojik değişikliklere de neden olmaktadır. Anne karnında gelişen

Detaylı

Rehabilitasyonda Sanatın Kullanımı. Doç.Dr.Aslı Sarandöl Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD

Rehabilitasyonda Sanatın Kullanımı. Doç.Dr.Aslı Sarandöl Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Rehabilitasyonda Sanatın Kullanımı Doç.Dr.Aslı Sarandöl Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Açıklama 2012-2013 Araştırmacı: Yok Danışman: Yok Konuşmacı: Yok Şizofreni Hastaları

Detaylı

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 Issue #: [Date] MAVİSEL YENER İLE RÖPOTAJ 1. Diş hekimliği fakültesinden mezunsunuz. Bu iş alanından sonra çocuk edebiyatına yönelmeye nasıl karar verdiniz?

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA. Kalsın. Mutsuz etmeye çalışmayacak sizi aslında, sadece gerçekleri göreceksiniz Cemal Süreya nın

AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA. Kalsın. Mutsuz etmeye çalışmayacak sizi aslında, sadece gerçekleri göreceksiniz Cemal Süreya nın Irmak Tank Tank 1 Vedat Yazıcı TURK 101-40 21302283 AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA Yalnız, huzurlu bir akşamda; şiire susadığınızda huzurunuzu zorlayacak bir derleme Üstü Kalsın. Mutsuz etmeye

Detaylı

Çocuğunuzun uyumu, öğrenimi ve gelişimi

Çocuğunuzun uyumu, öğrenimi ve gelişimi Çocukları günlük bakımcıya veya kreşe gidecek olan vede başlamış olan ebeveynlere Århus Kommune Børn og Unge Çocuğunuzun uyumu, öğrenimi ve gelişimi Tyrkisk, Türkçe 9-14 aylık çocuklar hakkında durum ve

Detaylı

Okul fobisi nasıl gelişir?

Okul fobisi nasıl gelişir? Eğer bir kelimenin sonuna "fobi" eklenmişse, hemen bir şeylerden korkulduğunu düşünürüz. Ancak okul fobisi gelişen çocukların okula gitmek istememelerinin tek nedeni okuldan korkmaları değil. Çocuğa bu

Detaylı

Kısa Süreli Dinamik Psikoterapi (TLDP) Eğitimi Modül-I Ağustos 2016 İbrahim Sarı MD, MSc

Kısa Süreli Dinamik Psikoterapi (TLDP) Eğitimi Modül-I Ağustos 2016 İbrahim Sarı MD, MSc Kısa Süreli Dinamik Psikoterapi (TLDP) Eğitimi Modül-I 20-21 Ağustos 2016 İbrahim Sarı MD, MSc PSİKOTERAPİ-DER Telefon: 0(532) 160 23 78, 0(541) 963 89 87 Email: psikoterapider@gmail.com www.psikoterapiegitimleridernegi.org

Detaylı

KPSS'de çok konuşulan 'vitamin' sorusu ve çözümü

KPSS'de çok konuşulan 'vitamin' sorusu ve çözümü On5yirmi5.com KPSS'de çok konuşulan 'vitamin' sorusu ve çözümü Kaç gündür bir 'vitamin' sorusudur gidiyor. İşte geçtiğimiz günlerde yapılan KPSS sorularında yer alan 'vitamin' sorusu ve çözümü... Yayın

Detaylı

Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart!

Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart! On5yirmi5.com Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart! Üniversitelerin açılmasıyla birlikte geçen hafta İstanbul Polisi, Beyazıt ve Beşiktaş'ta bir dizi korsan fotokopi baskını gerçekleştirildi.

Detaylı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı AÇIKLAMALAR 1. Soruların cevaplarını kitapçıkla birlikte verilecek optik forma işaretleyiniz. 2. Cevaplarınızı koyu siyah ve yumuşak bir kurşun kalemle

Detaylı