Acısıyla tatlısıyla bir bayramı daha geride

Transkript

1 BAŞKANDAN BU AF, BİR İANE DEĞİL FAİK YILMAZ İSTESOB BAŞKANI Acısıyla tatlısıyla bir bayramı daha geride bıraktık. Uzun bayram tatiline rağmen geçen ayda da uğraş verdiğimiz gündem maddelerimiz oldukça yoğundu. Kurban Bayramının ardından ülke genelinde milyonlarca esnaf-sanatkarımızı ilgilendiren son yılların en büyük affının yasalaştığında da bu büyük zümrenin gerçek anlamda bir bayram yaşayacağı şüphesiz. Çünkü söz konusu affa esnaf sanatkarımızın gerçekten çok ihtiyacı vardı. Evet bu af, gerçekten Cumhuriyet tarihimizin en geniş kapsamlı ve tüm ayrıntıların titizlikle ele alındığı bir af olarak önümüzde duruyor. Bunun için başta sayın Başbakanımıza ve ilgili bakanlarımıza teşekkür ediyoruz. İlk açıklanan şeklinde bir budama olmadan yasalaşmasını da bekliyoruz. Herhangi bir budamaya uğramaması gerektiğinin de altını çiziyoruz. Ayrıca bankalardan da kredi kartı borçlarına yönelik af beklentimiz var. Sıra onlarda ve çoğu esnaf mal alımlarını kredi kartı ile yapmakta.. Bankalar, müşterileri olan Türkiye deki kayıtlı 2 milyon esnaf-sanatkar için bunu yapmalı. Bu arada toplumun tüm kesimlerine hitap eden bu borç yapılandırma affının, esnaf-sanatkarımız için bir iane olmadığının da bilinmesini istiyoruz. Eğer esnafın Türk toplumundaki sosyal ve ekonomik payı göz önüne alınırsa böyle bir af için geç bile kalındığı düşüncesindeyiz. Anayasa nın 173. Maddesi Devlet esnaf ve sanatkarı korur ve kollayıcı tedbir alır demiyor mu? Cumhuriyet tarihinden bugüne kadar esnaf için koruyucu tedbir alındı mı? diye sorsak herhalde çok fazla akılda kalan olumlu bir cevap bulamayız. Son yıllarda borçları nedeniyle sıkıntıya düşen, evini arsasını satan, eğitimdeki çocuklarının masraflarını karşılayabilmek için gece yarılarına kadar çalışıp çırpınan binlerce esnaf olduğunu unutmamalıyız. Esnaf-sanatkarın ekonomideki yeri ve istihdam katkısı yüzde 40 lar seviyesinde ama devlet desteği, ya da kredi dağılımından aldığı pay yüzde 1 ler seviyesini bulmamaktadır. Oysa Türk esnafı devlete yük olmadan önce kendi istihdamını sağlamakta, daha sonra da yanına aldığı çalışanlarla milyonlarca kişiye iş vermekte, devlete vergi ödemektedir. Onun için de esnaf için bu af, bir iane değil devletin görevidir. Buna rağmen bir başka hükümet olsaydı böylesine geniş kapsamlı bir affı yapabilir miydi? Sorusu sanırım net bir cevap bulamazdı. Çünkü geçmişte örneklerini gördük. Başbakanlar istese bile Maliye Bakanlarının direnmesiyle bu tür çalışmalar sonuçsuz kalmıştır. Bugünkü büyük çaplı affa da hükümetin bazı bakanlarından olumsuz yorumlar gelmedi değil. Yani yine direnenler olduysa da Başbakan bu konuda net tavrını ortaya koyarak affı gerçekleştiren kişi oldu. Kendisine Türk esnaf-sanatkarı adına sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bu arada hangi sektörde olursa olsun ülke genelinde özellikle büyük ve zincir marketler karşısında rekabet edebilme şansı bulamayan küçük esnaf-saanatkar, vergi, Bağkur, elektrik, su, stopaj konularında yasalaşacak afla ilgili büyük beklentilere sahip. Hükümetin hedeflediği geri dönüşüm rakamlarına ulaşılabilmesi için de buna çok ihtiyaç var. Yeri gelmişken söylemeliyim, eğer mahallelerimizin vazgeçilmezi olan sokaklarımız birer sosyal noktaları olan küçük esnaf sanatkar yaşatılmak isteniyorsa şu AVM ler konusunda da bazı tedbirler alınmalı. Esnafımıza sağlıklı bir gelecek için esen kalın. 1 İstanbul Esnaf

2 ISSN: İSTANBUL ESNAF DERGİSİ Ayda bir yayınlanır İstanbul Esnaf İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği adına, İMTİYAZ SAHİBİ Faik Yılmaz YAZI İŞLERİ MD. Mustafa Uzun YAYIN KURULU Mustafa Nuhoğlu Mustafa Keskin İsmail Taşkın Mustafa Uzun Mehmet Banzaroğlu Aziz Şentürk Koray Öztürk Şükrü Akyüz İsmail Keskin Yaşar Hangün GENEL YAYIN YÖNETMENİ Fikret Helvacıoğlu HUKUK DANIŞMANI Av. Ahmet Kemal Ferlengez EĞİTİM MÜDÜRÜ Metin İçtem Mali İşler Müdürü Salih Güvener AHİLİK DANIŞMANI Sadık Göksu EDİTÖRLER Seda Tiryakioğlu - Aysun Şehit FOTOĞRAF EDİTÖRÜ Ahmet Sürmeli DANIŞMA KURULU Prof. Dr. Osman Altuğ Prof. Dr. İlhan Şahin Prof. Dr. M. Sezai Kırıkoğlu Prof. Dr. Ali Akyüz Prof. Dr. M. Salih Çelikkale Prof. Dr. Turan Yazgan İSTESOB Kartaltepe Mh. Alpay İzer Sk. No: İncirli - Bakırköy / İSTANBUL Tel: (0212) (10 Hat) Faks: (0212) wwww.istesob.org İLETİŞİM: f.helvaci@istesob.org BASKI Milsan Matbaacılık Güneşli - İstanbul İstanbul Esnaf Dergisi basın yayın ilkelerine uymayı taahhüt eder. Makalelerden yazarları sorumludur. DEĞİŞİM: Aralık 2004 ten beri EUROBİRLİK ismiyle yayınlanan İSTESOB un dergisi, Eylül 2009 tarihinden itibaren İstanbul Esnaf olarak yayınına devam etmektedir. İÇİNDEKİLER Yıl: 2 Sayı: 16 Aralık 2010 YILBAŞI SEKTÖRÜ CANLANDI BAŞBAKANIN BİRLEŞİN ÇAĞRISI GERÇEKLEŞİYOR Sabri TÜMER Yeminli Mali Müşavir ÇİÇEK DURAKLARI ESNAFI ÇİLEDEN ÇIKARIYOR KONFEKSİYONCULAR MARKALAŞARAK BÜYÜYOR 36 BU BÜYÜK FIRSAT KAÇMAZ

3 KAPAK Borç yapılandırması esnafa çifte bayram yaşattı İSTESOB Başkanı Faik Yılmaz, Yapılandırma, vergi ve SGK prim borcu olan sıkıntıdaki esnaf sanatkarımıza gerçekten çifte bayram yaşattı dedi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ın, cumhuriyet tarihinin en geniş kapsamlı borç affını açıklaması esnafa çifte bayram havası yaşattı. İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İSTESOB) Başkanı Faik Yılmaz, hükümetin birikmiş vergi ve prim borçlarını yeniden yapılandırmaya yönelik çalışmasını esnaf ve sanatkarları rahatlatacak önemli bir adım olarak yorumladı. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer in bayram öncesinde açıkladığı borç yapılandırma paketi hakkında Başkan Faik Yılmaz, Esnaf ve sanatkarlarımız geçmişe ait birikmiş vergi ve SGK borçlarının büyük bir kısmından kurtulması teşkilatımız açısından sevindirici bir gelişmedir. Bu sayede rahat bir nefes alacak olan esnafımız bu haberle çifte bayram yaşadı şeklinde konuştu. Borçların yapılandırmasından tüm esnaf ve sanatkarların bir an önce faydalanması gerektiğini söyleyen Başkan Faik Yılmaz, esnafı kanunun yürürlüğe girdiği ayı izleyen ikinci aya kadar başvuru yapmaları konusunda uyardı. SGK alacakları için ödemenin, kanunun girdiği dördüncü aydan, diğerleri için üçüncü aydan başlayacağını söyleyen Ali Babacan ise Denetimlerimiz artacak bu fırsatı kaçırmayın. Tasarıda, bir takvim yılında en fazla iki taksitin ödenmemesine izin veriliyor. Cari dönem vergi ve prim yükümlülüklerinin yerine getirilmesi gerekiyor. Taksit ödeme aksarsa hak kaybolacak dedi. Borçların affı tasarısı kapsamında yer alan kalemler ise şöyle: Vergi ve cezaları; SGK primleri; organize sanayi bölgelerinin elektrik, su ve doğalgaz alacakları; belediyelerin su ve atık alacakları; bazı harç ve alacaklar; TEDAŞ'ın elektrik alacağı, özel elektrik dağıtım şirket alacağı; KOSGEB'in alacakları; gümrük vergileri; TRT kurumuna borçlar ve Yurt-Kur'un öğrenim kredisi. Ve esnaf odalarının aidat borçları. Başkan Faik Yılmaz 3 İstanbul Esnaf

4 KAPAK Aysun ŞEHİT YILBAŞI SEKTÖRÜ Esnafın yılbaşı umudu Kuruyemişçiler, tekel bayileri, milli piyangocular, manavlar ve eğlence mekanları Aralık ayında canlanma umuduyla yılbaşını bekliyor... Kurban Bayramı nda beklediği satışı yapamayan esnaf, umudunu yılbaşına bağladı. İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği ne kayıtlı kuruyemişçi, milli piyango satıcıları, hediyelik eşya satanlar, pastaneler, manavlar, yiyecek-içecek satanlar yılbaşını bekliyor. Yılbaşıyla birlikte hareketlenen bu sektörlerde satışların artmasını öngören esnaf, gelirlerinin düştüğü 2010 yılını mutlu bitirmek istiyor. Yılın son günlerinde tezgahlarını ve vitrinlerini yılbaşına özel süsleme hazırlığında olan esnaf, müşterilerini dört gözle bekliyor. İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı (İSTESOB) ve TESK Başkan Vekili Faik Yılmaz ise ölümcül sonuçlara yol açan kaçak ve sahte içkiye dikkat çekti. Başkan Faik Yılmaz, tüketicileri şu şekilde uyardı: Vatandaşlarımız, Tütün, Tütün Mamülleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurulu (TAPDK) Belgesi olmayan içkileri almasınlar. Aksi takdirde en ufak bir ihmalkarlık, ölümlerle sonuçlanabilir. Emniyet görevlileri ve belediye zabıtaları ise şimdiden sahte içki konusunda denetimlerine başlamalıdır. Özellikle yılbaşının vazgeçilmezi olan kuruyemiş piyasası bu özel güne umut bağladı. Yeni yıla 2010 un sıkıntılarını unutturacak bir satışla girmek isteyen kuruyemişçilerin en büyük çekinceleri yine AVM ler ve dev marketler oluyor. Et kasaptan, ekmek fırından, meyve manavdan, kuruyemiş ise kuruyemişçiden alınmalıdır diyen İstanbul Leblebi İmalatçıları ve Kuruyemişçiler Esnaf Odası Başkanı ve İSTESOB Başkan Vekili İsmail Taşkın: Taze kuruyemiş yemek isteyen vatandaşımız geleneksel çarşılarımızdaki esnafımızdan kuruyemişçimizden alışveriş yapması tek dileğimiz. İstanbul Esnaf 4

5 CANLANDI Piyangocunun yılda bir kazancına göz diktiler İstanbul Milli Piyango Bayileri Esnaf Odası Başkanı Ahmet Yazıcı, Milli Piyango İdaresi nin PTT Genel Müdürlüğü ile yapmış olduğu sözleşme gereği PTT lerde milli piyango ile kazı kazan biletleri satılmasına oldukça tepki gösterdi. Başkan Ahmet Yazıcı, bilet satışları ve tahsilatına ilişkin PTT ile yapılan bu baş bayilik sözleşmesinin sadece İstanbul daki değil Türkiye deki tüm kayıtlı sabit ve gezici bilet satıcılarını haksız bir rekabet ortamına sokarak mağdur edildiğine dikkat çekti. Milli Piyango İdaresi tarafından yapılan bu protokolün satışları arttırmaya yönelik bir düzenleme olmadığını belirten Ahmet Yazıcı, tam aksine bu işle iştigal eden meslek grubunun satışlarını azaltıcı, esnafı engelleyici bir nitelik taşıdığını söyledi. Başkan Yazıcı açıklamasına şu şekilde devam etti: PTT nin ana statüsünün 4. maddesinde kuruluş amacının Posta ve Telgraf hizmetlerini ifa etmek olmasına rağmen, kuruluş amacının dışında bir işle hem de bu işi yapan meslek gruplarının varlığı bilinmekteyken protokol düzenlenmesinin hukuka aykırı olduğu kanaatindeyiz. Bilindiği üzere Anayasa nın 173. maddesi gereğince Esnaf ve sanatkarları koruyucu ve destekleyici tedbirleri almak, devlet açısından yerine getirilmesi gereken Anayasal bir yükümlülüktür. Milli Piyango İdaresi yaptığı protokol ile hukuksuz bir davranış sergilenilmiştir. Bilet alıp satmanın kolay bir iş olmadığını vurgulayan Başkan Yazıcı, devletin piyangodan milyarca Dolar geliri olduğuna da dikkat çekti. Konuyla ilgili Ahmet Yazıcı, Yetmiş yıldan bugüne kadar Milli Piyango İdaresi ni yücelten ve devletine milyarlarca lira gelir kazandırıp devletin kasasına koyan Başkan Ahmet Yazıcı, PTT nin bilet satışına karşı... esnafımızın işini başka kurumlara kaydırarak Milli Piyango İdaresi nin ülkemizde var olan istihdam problemini körükleyici bir rol üstlendiğini görmekteyiz. Bu tutumun devam etmesi durumunda sorunlarımızı gerekli mercilere paylaşacağız dedi. Özellikle yılbaşı özel çekilişlerinde artan bütün olumsuzluklara rağmen bayilerin zar zor kazandıklarını ifade eden Başkan Yazıcı, esnafın ekmek parasını haksız rekabet ortamı yaratılarak başka kurumlarla paylaştırılmasının kabul edilemeyeceğini kaydetti. 5 İstanbul Esnaf

6 HABER Gıda odalarında hijyen seferberliği Gıda sektöründe hizmet veren İSTESOB a bağlı odalar, esnafın hijyen konusunda eğitilmesi ve kendisini yenilemesi hakkında görüş bildirmek amacıyla bir araya geldi. İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odaları na (İSTESOB) bağlı gıda sektöründe hizmet veren odalar, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ndan gönderilen Gıda Hijyeni Yönetmenliği ve Gıda İşletmelerinin Kayıt ve Onay İşlemlerine Dair Yönetmelik taslakları ile ilgili görüş bildirmek amacıyla İSTESOB un Bakırköy merkez binasında bir araya geldi. Birlik Eğitim Müdürlüğü tarafından yapılan toplantının başkanlığını Faik Yılmaz yaptı. Yılmaz, Esnafımızın kendini yenileyip, gelişmesi artık inkâr edilemez bir gerçektir. Bu değişimin de en önemli adımı hijyen kurallarına uymaktan geçmektedir. Bu yüzden ki Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu ndan gönderilen yazı önem arz etmektedir. Sizler oda başkanları olarak kendi alanınızda birer uzmansınız. Bu taslaklarda yer alan maddeleri teker teker konuşarak nelerin yapılabileceği ile ilgili istişare yapmalıyız. Sorunlarımızı ancak bu şekilde çözebiliriz diye konuştu. Eğitim Müdürü Metin İçtem in TESK ten yollanan taslakları okumasının ardından, oda başkanları neler yapılabileceği ile ilgili görüş bildirdiler. Toplantıya İSTESOB Başkan Vekili ve İstanbul Leblebi İmalcileri ve Kuruyemişçiler Esnaf Odası Başkanı İsmail Taşkın, Ümraniye Bakkallar Esnaf Odası Başkanı Resul Taşçı, İstanbul Lokantacılar Odası Başkan Vekili Basri Sever, İstanbul Fırıncılar Odası Başkanı Fahri Özer, İstanbul Perakendeci Kasaplar Odası Başkanı Bilgin Şahin, İstanbul Meyve Sebze Esnafı Odası Başkanı Yılmaz Gündüz, İstanbul Kantinciler Odası Genel Sekreter Zülfiye Sapankaya katıldı. Eğitim Müdürü Metin İçtem tarafından hazırlanan toplantı, oldukça verimli geçti. İstanbul Esnaf 6

7 FAHRİ ÖZER İstanbul Fırıncılar Esnaf Odası Başkanı Fırıncılara uymayan tek tarafı paketleme işleminin olmasıdır. Onun dışındaki şartları zaten fırıncı esnafımız için vazgeçilmezdir. RESUL TAŞÇI Ümraniye Bakkallar Odası Başkanı Bakkalların elbette ki kendini değiştirip, hijyen kurallarına uymalı ancak bu gönderilen taslak küçük esnafın yapısına uygun değildir. Yeni yapılacak olan yasada esnafın portör muayenesinden geçme şartı mutlaka aranmalı. BASRİ SEVER İstanbul Lokantacılar Esnaf Odası Başkan Vekili Yemek satışı yapan yerlerin temizliğine daha çok önem göstermeliyiz. Lokantacılar için biz buna dikkat ediyoruz. Dükkânda lavabo bulundurma gibi şartlardan dolayı daha çok büfecileri ilgilendiren bir taslak. YILMAZ GÜNDÜZ İstanbul Meyve ve Sebze Esnaf Odası Başkanı Taslak da yer alan şartlar güzel ancak uygulanabilirliği yok. Çünkü biz meyve sebze satıyoruz. İnsanların görmesi için standlarımız açık. MESUT ŞENGÜN İstanbul Umum Pazarcılar Esnaf Odası Başkanı Pazarcı esnafı için zorlayıcı şartlar içeriyor. AB normlarını uygulamak istiyorlar ancak altyapı yok. Yurtdışındaki pazarlar da bizim pazarlar gibi üstü açık. İstedikleri şeyler pazarın fiziki yapısına aykırı. ZÜLFİYE SAPANKAYA İstanbul Kantinciler Esnaf Odası Genel Sekreteri Taslakları okuduğumuzda aslında HACCP kriterlerinin Türkçeye çevrilmiş hali olarak görüyoruz. Genel olarak perakendeciler değil de toptancılar yani büyük esnafı ilgilendiren bir taslak. 7 İstanbul Esnaf

8 HABER Seda TİRYAKİOĞLU ÇİÇEK DURAKLARI esnafı çileden çıkarıyor İşleri kötü giden çiçekçi esnafına bir darbe de Halk Çiçek ten geldi. Bu uygulamaya kayıtlı tüm esnaf karşı çıkıyor. Çiçekler her zaman hayatımızı daha renkli hale getiren objeler olmuştur. Doğumdan ölüme her türlü merasimde baş sırada yer alan çiçekler, kimi zaman dargınları barıştırmanın bir başka yolu olmuştur. Hayatımızın bu kadar içinde yer alan çiçekleri düzenleyip görsel bir sanat haline getiren çiçekçilerin Başkanı Yunis Erdoğan ile çiçekçilerin son durumu hakkında bilgi aldık. İstanbul Çiçekçiler Esnaf Odası Başkanı olarak esnaf ile ilgili çalışmalar yaptıklarını dile getiren Yunis Erdoğan; Çiçekçilerin durumu kötü. Tedbirler almaya çalışıyoruz ancak belediyelerin Halk Ekmek in ardından şimdi de çiçek stantları yaparak çiçekçi esnafını zora sokuyor. Her köşede açılan çiçek büfe, çiçek durağı olarak adlandırılan dükkânlardan esnaf oldukça şikâyetçi diye konuştu. Geçen aylarda İSTESOB yönetimi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ı ziyaret etmişti. Ziyaret sırasında Halk Çiçek uygulamasının başlayacağı ile ilgili duyumlar aldığını söyleyen İSTESOB Başkanı Faik Yılmaz a Topbaş ın cevabı netti: Çiçekçi esnafına rakipler çıkarıldı Ard arda açılan çiçek durakları işleri azalan esnafı çileden çıkarıyor. Esnafı mağdur etmem. Bu görüşmenin ardından ardı ardına açılan çiçek durakları esnaf arasında şaşkınlığa yol açtı. İnternet üzerinden yapılan çiçek satışları ve internetin kuralsızlığının esnafı mağdur ettiğine değinen Başkan Erdoğan: Resimde harika bir çiçek gösteriliyor ama gelen çiçek parasını karşılamıyor. Bunlarla mücadele ediyoruz. Hiçbir başarı sağlayamadık. Kanunen bir şey yapamıyoruz. Ancak müşterileri bilinçlendirerek bir şeyler yapmaya çalışıyoruz dedi. Gün geçtikçe internette çiçekçilerin artması ile birlikte satışları iyice düşen esnafın son umudu hastaneler oldu. Telefon müşterisinin kalmadığından dolayı artık esnaf dükkânlarını hastane çevrelerinde açmaya başladı. Ancak perakende satış olarak düşündükleri hastanelerin bazıları çiçekleri içeriye almayarak esnafı mağdur ediyor. Son olarak cenazelerde ve doğumlarda çiçek göndermek yerine bir vakfa bağış yapılması çiçekçi esnafını çileden çıkarttı. Bu konuda Yunis Başkan şöyle konuştu: Ne idüğü belirsiz vakıfların bağışlar toplaması esnafımıza vurulan başka bir darbe de kurulmuş vakıf, 60 bin çocuk İstanbul Esnaf 8

9 Kadir Topbaş, Esnafı mağdur ettirmem sözü vermişti... Yunis Erdoğan okutmuş biz her sene 60 bin çocuk okutuyoruz. İnsanlarda çiçek yollamayın, vakfa bağışta bulunun diye bir düşünce var. 350 bin çiçekçi esnafı var. Vakfın aldığı para nereye gidiyor haberin var mı? Arkadaşımdan biri camide müşteriye vakıflardan birisi parayı alıyor makbuz vermiyor. Tesadüf arkadaş müşteriye gidiyor diyor ki efendim siz çelenk siparişi verdiniz makbuzunuzu aldınız mı? Niye almadınız o adamın cebine gidecek o para diyor. O da vakıfçıya gidiyor. Oradaki adam ben sana satış yapmadım diyor ve makbuzu vermiyor. Verdiği para vakfa da gitmiyor gerçi gitse de bir faydası yok. Vakfa bile gitmeden adamların cebine gidiyor ondan sonra çiçek yollamayın. Bakanla görüştüğümüzde Bakan bile şaşırdı. Bir vâkıfın bir sektöre bu kadar zararı var mı? Var işte yazılı da verdim. Bir düğmeye basacaksın vakıfları kaldıracaksın. Vakıflar ticari bir kuruluş gibi çalışıyorlar. Ben bir firmadan faturasız asla ödeme alamam. Şirket girdi çıktı gösterecek. O faturayı kesmem gerek. Esnafım burada 1 gül satar maliyeci onu yakalar. Nerede bunun fişi diye sorar. Git öteki tarafta 5 trilyon var. Ama camide adam kurmuş tezgâhı gelenden insanın bütçesinde göre 100 al 50 al. Fatura yok makbuz yok trilyonlar kaçıyor. Bir tane memur araştırsa her vâkıfa 100 trilyon ceza keser. Çiçek sanattır, güzelliktir. Bir nevi sanatçıyız biz. Hiç okuması yazması olmayan insan bile sizi çiçekle çizer. Bu bir sanat ruhudur. Bırakın sanata saygıyı ekmeğimize bile saygı yok. Nikâh dairelerine gönderilen ve gelin duvağı adı verdikleri çiçekleri bile tekrar tekrar satıldığından yakınan Başkan Yunis Erdoğan Dürüst esnaf yapıp yolluyor. Merdiven altı dediğimiz esnaf da bir bant yazıyor gidip üstüne yapıştırıyor. Ben 150 liraya yapıyorsam bir sepeti 25 lira kârım var. Adam 50 liraya satıyor. 10 lira masrafı var, 40 lira kârı var. Bunun için belediyelere başvurduk ama çözüm bulamadık dedi. 9 İstanbul Esnaf

10 KAPAK Aysun ŞEHİT Başbakan ın Birleşin çağrısı gerçekleşiyor İstanbul Terlik İmalatçıları Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Halil Turhan, Ben büyümenin peşindeyim ve büyük düşünüyorum dedi ve Başbakan ın birleşin, güçlenin, büyüyün önerisini ilk uygulayan oda başkanı oldu yılının ilk ayında kuracağı pazarlama ağırlıklı şirketin şimdiden 20 ye yakın terlikçi esnaf ortağı var. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın esnafa birleşin, güçlenin, büyüyün çağrısına ilk olumlu cevap İstanbul Terlik İmalatçıları Esnaf ve Sanatkarları Odası ndan geldi. Diğer esnaf odalarına da öncülük yapan esnaf odasının üyeleri bir araya gelerek şirketleşmek için güçlerini birleştirdi. Başkan Halil Turhan en az 10 seneden beri birleşme fikirlerinin gündemde olduğunu söylerken, üyeler de bugüne kadar neden birleşmedikleri için hep hayıflandıklarını dile getirerek geç kalınmış bir dönüşümün şart olduğunu söyledi. İstanbul Terlik İmalatçıları Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Halil Turan Ben büyümenin peşindeyim diyerek üyelerine cesaret verdi. Yeni yıla terlik imalatçıları olarak yenilikçi bir anlayışla gireceklerinin altını çizen Başkan Halil Turhan, Şu an toplanma aşamasındayız. Yılbaşından sonra kurulacak limited şirketimizin şimdiden 20 ye yakın ortağı var dedi. Başkan Turhan, projesi hakkında şu bilgileri aktardı: Esnafımız 10 liraya mal ettiğini 9 liraya zararına satmak zorunda kaldığı bir dönemdeyiz. Emek verdiği, alın teri döktüğü malını en azından liraya satmasını sağlayacak ortamı yaratmayı amaçlıyoruz. Bu bağlamda mutlaka birleşmemiz ve büyüme- İstanbul Esnaf 10

11 Terlikçi esnafı BÜYÜMENİN peşinde miz şart. Ben kimseye şu an atölyesini kapasın demiyorum. Atölye sahibinin şirkette hissesi olacak. İlk aşamada herkes kendi atölyesinde üretip şirketin pazarlama departmanının yardımıyla mallarını satabilecek ve böylece şirketimiz küçük esnafın kalkındırmasına katkı sağlanacak. Şirketin orta vadedeki hedefi ise toplu üretime geçmektir. Odanın üyesi olan kayıtlı terlik ustalarının, Bizim en büyük sorunumuz, ürettiğimiz malı pazarlama olanağımız bulunmadığından satamayışımız. Bunun için de rekabet edecek gücümüz kalmadı dediler. Başkan Turhan ise, İlk aşamada pazarlamanın ağırlıklı olacağı şirkete imalat, ithalat, ihracat, terlik malzemesi ve aksesuar tedariki ve üretim faaliyetlerinin eklenmesiyle büyümemiz emin ve sağlam adımlarla gerçekleşecek. Dahası Türkiye nin her tarafına odamız vasıtasıyla broşürler dağıtacağız ki bu oluşumdan ülkemizdeki tüm esnaf arkadaşlarımız haberdar olsun ve malı bizden alsın şeklinde konuştu. 11

12 HABER Zorunlu sigorta minibüs ve taksiciyi tedirgin etti Şoföre zorunlu sigorta ve sigortasız şoför çalıştıran araç sahiplerine her defasında TL ceza kesilmesi uygulaması ulaşım sektörünü sarstı. İstanbul daki, taksiciler, minibüsçüler, halk otobüsleri ve benzeri 35 meslek odasının başkanı bir araya gelerek konunun ertelenmesi için çıkış yolu aradı. İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İSTESOB) Faik Yılmaz, oda başkanları ile yaptığı toplantıda, bu uygulamanın beklenenin aksine işsizliği artıracağını iddia etti. Oda başkanları bu yeni düzenlemeye karşı çıkarken, bundan böyle çoğu araç sahibinin araçlarında kendilerinin çalışacağını bu sebeple işsizliğin artacağını iddia ettiler. İSTESOB Başkanı Faik Yılmaz, Bir araç sahibi taksisini her gün üç ayrı sürücüye veriyor ve günlük bir anlaşmayla çalıştırıyor. Yani şoförle maaşlı bir çalışma düzeni söz konusu değil. Bunun için de şoför esnafına yönelik Bağkur da özel bir statü yapılırsa çözüm gerçekleşir. Bu durumda ulaşım sektöründe tam bir kaos yaşanacak dedi. Faik Yılmaz şöyle devam etti: Ulaşım sektöründe çalışan şoförlerimiz için SGK şemsiyesini bizde tabiî ki istiyoruz. Ancak mevcut durumdaki SGK şemsiyesi herkesi ıslatacak hatta şemsiye alabora olacak. İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği ne (İSTESOB) bağlı motorize grubunun oda başkanları, Faik Yılmaz ın önderliğinde şoförlerin SGK şemsiyesi altına alınması ve bu konudaki sorunlara birlikte çözüm aradı. Başkanlar, 1 Kasım 2010 tarihinden itibaren sigortasız şoför çalıştıran plaka sahiplerine kesilecek 2 bin 500 TL lik cezanın esnafı bitireceğini dile getirdi. Yapılan bu düzenlemeye karşı çıkan oda başkanları mesleklerinde sigortalı işçi çalıştırmanın zor olduğunu ifade ettiler. İSTESOB Başkanı Faik Yılmaz, sorunun çözümü için Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer ile birebir görüşülmesi gerektiğini söyledi. Bu uygulamanın işsizliği arttıracağına dikkat çeken Başkan Faik Yılmaz, Aslında bu konuyu kesin çözecek olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dır. Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken ve Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞÖF) Başkanı Fevzi Apaydın ile birlikte Başbakana gidip sorunu çözmemiz gerekmektedir dedi. Sosyal Güvenlik kapsamında başkanlara detaylı bilgiler veren İSTESOB Baş Danışmanı Hasan Pehlivan da 1479/5510 sayılı yasadaki Bağkur statüsünde düşük primli bir sistem olan 4B statüsünün uygulamaya konulması gerektiğini gündeme getirdi. İstanbul Esnaf 12

13 Denizbank tan esnaf odalarına ücretsiz işlemler... ESNAFA AKILLI KART YOLDA İSTESOB ve Denizbank ortak projesi olan Akıllı Kart, oluşturulan çalışma gruplarıyla esnafa en iyi şekilde hizmet etmeye hazırlanıyor. Denizbank yetkilileri, birliğin merkez binasında İSTESOB Yönetimi ile bir araya geldi. İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İSTESOB) ile Denizbank arasında yapılan protokole bağlı olarak esnafa yönelik Akıllı Kart projesi uygulamaya hazırlanıyor. Denizbank ın, İstanbul esnaf ve sanatkarlarına sunacağı Akıllı Kart, bir kredi kartı olmanın yanı sıra gerektiğinde esnafın kredi ihtiyacını da kefilsiz ve dosya masrafsız daha düşük faizle karşılayacak. Ayrıca kart sahipleri Denizbank ın anlaşmalı olduğu kurumlardan indirimli alışveriş yapabilecekler. Projenin hayata geçirilmesi konusunda İSTESOB merkezinde düzenlenen toplantıda Akıllı Kartın esnaf odalarından dağıtımı konusunda kriterler tespit edildi. Toplantıya İSTESOB Başkanı Faik Yılmaz, Başkan Vekili Mustafa Nuhoğlu, İsmail Taşkın, Yönetim Kurulu üyeleri Şükrü Akyüz, Aziz Şentürk, Yaşar Hangün, İsmail Keskin ve Denizbank Genel Müdürü Gökhan Sun, Bölüm Müdürleri Gonca Sağlam, Bilal Deniz ile Cüneyt Dirican katıldılar. ODALAR ÜCRETSİZ HİZMET Denizbank Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Sun, Akıllı Kart ile verilen hizmetin yanı sıra esnaf sanatkarlara İnternet bankacılıkta havale ve EFT gibi hizmetlerin de ücretsiz yapılacağını bildirdi. Gökhan Sun ayrıca esnaf odalarının üye aidat tahsilatında da önemli bir imkan sunacaklarını dile getirdi. 13 İstanbul Esnaf

14 BAŞKANLAR BAYRAMDA KUCAKLAŞTI Kurban Bayramı nın ikinci günü İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği nin (İSTESOB) İncirli deki merkez binasının 4. kat toplantı salonu, bayramlaşmaya gelen yüzlerce oda başkanı ve yönetim kurulu üyelerine ev sahipliği yaptı. Birlik Başkanı Faik Yılmaz ve Yönetim Kurulu Üyelerinin, esnaf teşkilatı temsilcileriyle bir araya geldiği bayramlaşma töreni üç saat sürdü. Başkan Faik Yılmaz; yüzlerce esnaf temsilcileri ve üyelerin bayram tebriklerini tek tek kucaklayarak kabul etti. Tören, usta-çırak ilişkisi ile beslenen esnaf ve sanatkârlara yakışır bir şekilde eski ve yeni yönetimleri bir araya getirdi. Geleneksel hale gelen İSTESOB Bayramlaşma Töreni nde konuşan Başkan Faik Yılmaz, Her bayram bir önceki bayrama göre katılımcı sayısının artması hem birliğimizin, hem de esnafımızın gücünü ortaya koymaktadır dedi. İstanbul Esnaf 14

15 Başkan Faik Yılmaz Sabri Ateş le kucaklaşırken... Duayen Celalettin Akyüz, Faik Yılmaz la bayramlaştı. İst. Şoförler Odası Başkanı Cem Sert, bayramlaşma törenindeydi. İst. Madeni Eşya Birliği Başkanı Cevher Kartal ve Taksiciler Odası Başkanı Yahya Uğur Başkan Faik Yılmaz la.. 15 İstanbul Esnaf

16 Yoğun katılımla gerçekleşen bayramlaşma töreninde coşku vardı. Törene katılan Küçükköy Birleşik Esnaf Odası Başkanı Erkan Kaya, tek tek bütün başkanlarla bayramlaştı. Geleneksel bayramlaşma töreninde Silivri Birleşik Esnaf Odası Başkanı Ali Tabakoğlu ve Yönetim Kurulu Üyeleri her zamanki gibi aramızdaydı. Törene katılan başkanlar, birbirleriyle bayram sohbeti yaptılar. Bayramlaşma törenine oda yöneticilerinin ilgisi fazlaydı.

17 ÜST SOLDAN: Durmuş Özdemir, Aziz Şentürk, Osman Uysal, Akın Atlı. ALT SOLDAN: Mehmet Banzaroğlu, Faik Yılmaz, İsmail Demirbaş. Bayramlaşmada oldukça keyifli dakikalar yaşandı.. İst. Kahveciler Odası Başkanı Sadık Özpolat ve yönetimi tam kadro bayramlaşmadaydı. Küçükköy Marangozlar Odası Başkanı Ziya Özel, yönetimiyle birlikte bayramlaşmadaydı... İstanbul Berberler Odası Başkanı Şükrü Akyüz ve yönetim kurulu üyeleri bayramlaşmaya renk kattı.

18 Biraraya gelen başkanlar, bayramlaşma hatırası olarak fotoğraf çektirdi. İSTESOB ta coşkulu bir bayram daha geçti. Törende başkanlar birbirleriyle şakalaştılar. İSTESOB çalışanları Birlik te bayramlaştı İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği nin (İSTESOB) 68 çalışanı, Başkan Faik Yılmaz ve yönetim kurulu üyelerinin katılımıyla Kurban Bayramı arifesinde bayramlaştı. İSTESOB un İncirli deki merkez binasının toplantı salonunda gerçekleşen geleneksel personel bayramlaşma töreninde, yöneticiler ve personel birbirlerinin bayramlarını kucaklaşarak tebrik etti. Birlikte koca bir aile olduklarını söyleyen Başkan Faik Yılmaz, bayram öncesi şehir dışına çıkacaklara trafikte dikkatli olmaları konusunda telkinde bulundu. İstanbul Esnaf 18

19

20 MAKALE YAPILANDIRMA ve ZORUNLU SİGORTA Türk esnaf sanatkarı Kurban Bayramı na müjdeli bir haberle girdi ve çıktı, şimdi ise o haberin gerçekleşmesini bekliyor. Yani kamu borçlarına yapılandırma ve vergi affının son şeklinin meclisten geçmesi bekleniyor. Ve esnaf asıl o zaman ikinci bayramı yaşayacak. Kepenk indirme ya da borç yükü altındaki esnafımızın birden çok kuruma olan borçlarına ait faizlerin çok büyük oranda silinmesi ve yeniden yapılandırılarak taksitlendirilmesini, rafında sattığı malı yerine koyamayan esnafın nasıl ödeyebileceğini de düşünmeden edemiyorum. Zira vergi daireleri, SGK primleri ve bankalardan kullanılan kredi borcu olmayan esnaf neredeyse yok. Bu sebeple düşen faizlere ve uzun vadeye rağmen geri ödemelerde ciddi tereddütlerim olduğunu itiraf etmeliyim. Çünkü esnafın bir yandan da kira, personel gideri gibi rutin ödemeleri olacak, bu arada da rafına yeni mal koyacak. Bir de geçmişin borcunu ödeyecek. Bunun için mümkün olduğunca uzun vade ve düşük faiz uygulanma gereği vardır. Bu yüzden de hükümetin esnafa can suyu vermek adına uygulayacağı afların taksit sayısını, o esnafın normal koşullarda ödemesi gereken rutin ödemelerini de hesaba katarak, mümkün olduğunca uzun vadelere yayması gerektiğine inanıyorum. Hatırlanacağı gibi 4-5 sene öncesinde söz konusu aftan yararlanmak için bankalar kanalıyla, Bağkur prim borçları nedeniyle emekliliği geldiği halde, emekli olamayan esnafa devlet uzun vadeli kredi kullandırmıştı. Hatta bağlanan Bağkur maaşlarından kesintiler yapılarak borcu tahsil edilmişti. Ona benzer uygulamalar üretilerek esnafın tüm borçlarını ödeyebileceğini, makul yazıyorum Fikret HELVACIOĞLU taksit dilimleriyle bu borçların altından kalkabileceğini düşünüyorum. Aksi takdirde, milyonlarca esnafı ilgilendiren aftan çok az bir esnaf kitlesinin yararlanabileceğini ve hükümetin bu uygulamadan hedeflediği geri dönüşümü sağlayamayacağı kanatindeyim. Bu düşüncemde yanılmayı arzu ettiğimi belirtmeliyim. ZORUNLU MU ZOR MU? Yine geçen aya damgasını vuran ve ulaşım sektörünü sarsan önemli bir gündem maddesi de şoförlere zorunlu sigorta ya denetim uygulamasıydı. 1 Kasım da başlatılan uygulama, bayram sırasında biraz esnetilse de bayram sonrası başlayan denetimler tedirgin ediyor. Bu konuda iki yaklaşım var; biri şoföre özel bir statüde Sosyal Güvenlik Modeli uygulanması, diğeri de Bağkur un 4B statüsünde çalışmaları. Eğer ikisi de olmazsa SGK nın normal statüsü olursa araç sahiplerine yeni bir külfet getireceği endişesi taşınıyor. Bu durum da araç sahibi ile şoför arasında sürtüşmeye yol açacağı endişesini getiriyor. Oda başkanları, araç sahibi ile şoförü bir elmanın iki yarısı gibi düşünmekte ve iki tarafında mağdur olmayacağı bir model bulunmasının peşinde koşturuyorlar. Umarız Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) yönetimi, ilgili bakanlık yetkilileri ile görüşerek iki tarafı da memnun edecek bir çözüm bulurlar. Aksi takdirde bu huzursuzluk ülke çapında şehiriçi ulaşımında huzursuzluk kaynağı olmaya devam edecek. Dileriz kısa sürede çözüm üretilir. Esnaf- sanatkarlar teşkilatına sorunsuz günler dileyerek noktalamak istiyorum. Sağlıcakla kalın. İstanbul Esnaf 20

21 HABER Esnaf öğretmeni unutmadı İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği öğretmenleri unutmadı. Birlik Başkanı Faik Yılmaz, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla İSTESOB Eğitim Müdürü Metin İçtem i kutlayarak bir de hediye takdim etti. Başkan Vekilleri Mustafa Nuhoğlu ve İsmail Taşkın ın yanı sıra Yönetim Kurulu Üyelerinden Şükrü Akyüz de Metin İçtem i tebrik edenlerin arasındaydı. Birlik Başkanı Faik Yılmaz; Eğitim konusunda bugüne kadar vermiş olduğu emeklerden ötürü Metin Bey i kutluyor ve birliğimize yaptığı eğitim desteği için şükranlarımı sunuyorum dedi. Kutlamadan oldukça memnun kalan Eğitim Müdürü Metin İçtem; Hem eğitime hem bize verdiğiniz değeri her zaman hissettiriyorsunuz, bu ince davranışınızdan dolayı size teşekkürlerimi sunuyorum dedi. Nakışçılığa meslek standardı geldi... Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu ndan (TESK), İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odaları na (İSTESOB) gönderilen yazı üzerine İSTESOB Eğitim Müdürlüğü, Nakışçılık meslek standardı ile ilgili görüşleri almak üzere Bakırköy deki merkez binasından toplantı düzenledi. Toplantıya, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı Bakırköy Anadolu Kız Teknik Lisesi El ve Makine Nakış Bölümü öğretmenlerinden Ayşen Kaşıkçı, Zeytinburnu İMKB Kız Teknik Lisesi nden ise Gülcan Etyemez katılırken, Birliğimize bağlı Deri Konfeksiyoncu Terziler Odası Başkanı Aziz Şentürk, Yönetim Kurulu üyeleri Turan Yılmaz, Cemil Öztan ve Konfeksiyoncu Terziler Odası Başkanı Niyazi Karakahya katıldı. Nakışçılık 3-2 seviyelerinde gereken düzenlenmeler belirlenip, görüş formu ile birlikte Konfederasyon a gönderilmesine karar verildi. 21 İstanbul Esnaf

22 HABER Ismarlamaya dönüş başladı Günümüzde terzilik mesleği bitiyor gibi gözükse de İstanbul da faaliyet gösteren terzi esnafının sayısı tüketicinin ısmarlamaya yöneldiğini ortaya koymakta. Terzilik; tarihi çok eskilere dayanan bir meslektir. İlk insan zamanından beri insanlar giyinme ihtiyaçlarını dokuma, deri ve buna benzer şeylerden elbiseler dikerek karşılıyorlardı. Daha sonraları kumaş dokuma sanatı gelişti. Dokunan bu kumaşları kesip biçme, dikip süsleme, insan vücuduna uydurma durumu ortaya çıktı. Bu işin ortaya çıkması, terziliğin ilk adımı oldu. Bu işler zamanla gelişerek cemiyetin bir ihtiyacı haline geldi. Çeşitli ustalık ve ince zevke dayanan bir meslek Ziya Gültekin şekline döndü. İlk zamanlar erkek ve kadın elbiselerini aynı terziler dikerlerdi. Günümüzde genel olarak erkek ve bayan terzileri ayrıdır. Bazı yerlerdeyse hem erkek ve hem kadın elbise dikimleriyle uğraşan erkek terziler de vardır. Son yıllarda ise konfeksiyonculuk (hazır elbise sanayii) çok geliştiğinden ısmarlama elbise diken terzilik mesleğine rağbet azalmıştır. Hayat tarzının değiştiği ve her şeyin hızlı tüketildiği günümüzde tüketim alışkanlığı da bu oranla değişiyor ve farklılaşıyor gibi gözükse de İstanbul daki terzi esnafının sayısı hiç de azımsanacak gibi değil. Genç nesil hazır giyime yönelmiş olsa da terzilerden vazgeçilmediği gün gibi ortada. Terziliğin bitti dediğimiz yerde, aslında yeniden doğdu ve özel bir sektör haline geldi demek hiç de yanlış olmayacak. Konuyu 61 yıldır İstanbul Terziler Odası başkanlığını yapan Ziya Gültekin ile görüştük. Başkan Gültekin, terziliğin eskisi kadar rağbet görmese de özel dikimlerle mesleklerinin sanat haline dönüştüğünü ifade etti. Kalkınmanın sanatkârlarla olacağına söyleyen Başkan Ziya Gültekin; bir zamanlar ayakkabıya kadar tüm giyim ürünlerin ısmarlamaydı. Ancak 1985 tarihinden sonra her şey değişti. Günümüzde terziler İstanbul Esnaf 22

23 TERZİLİĞİN YENİDEN DOĞUŞU hayatiyetlerini zor sürdürüyor. Artık terziye sadece fiziki yapısı hazır giyime uymayanlar geliyorlar. Terziler tek başlarına dev sermayelerle rekabet etmek zorunda kalıyor. Ancak öyle ülkeler var ki terzi sanatkârlarının diktikleri ürünlerle diğer ülkelerde başrol oynuyor. Hep diyoruz ya Japonlar şunu yaptı, şöyle yaptı diye onların hepsini oradaki Japon sanatkârları yaptı. Bu yüzden bizim ülkemizin de kalkınması için devletin sanatkârlara daha önem vermesi lazım diye konuştu sayılı yasanın yürürlüğe girmesinin ardından pantolon kısaltan terzinin bile Ticaret Odası na kayıt olabildiğini söyleyen Gültekin; Bugün küçük esnaf olan terzilerin 5 bin tanesi Ticaret Odası nda 5 bin tanesi diğer odalara dağılmış, 7 bin tanesi ise kaçak çalışmaktadır. Küçük esnafın ticaret odasına kayıt yapması kesinlikle önlenmelidir dedi. Hünerli terzilerin yetiştiği Türkiye de en üst düzeyde olan kişilere elbise diken Terzilik okulunun 1979 yılında lise olduğunu ve lise olduktan sonra 30 yıldır bu okulda bir tek terzinin bile yetişmediğini belirten Gültekin; Bunun sebebi liseden sonra yüksek tahsil görmemiş olanların öğretici usta olarak atanamamasıdır. Hâlbuki devletimiz bu okula her yıl büyük bir meblağ ödemektedir. Bir terzinin yetişebilmesi için en az 15 yıl gerekmektedir. O halde bu okula usta öğretim üyeleri atanmalıdır. Okulumuz kurulduğu günden beri göreve gelen ve bugün görevde olmayan ilgili bakanlarımıza sorunumuz izah edilmesine rağmen yasalarda herhangi bir değişiklik yapılmamış ve bu sorunumuza çare bulunamamıştır. Ümit ediyorum ki Sayın Bakanımıza bu önemli hususa el atar ve daha nice terzi sanatkârının yetişmesi sağlanmış olur diye konuştu. Usta terzi, Ahmet Kozgül işinin başında... İstanbul Esnaf 23 İstanbul Esnaf

24 HABER ESKİ USTALAR TEKNOLOJİYE YENİK DÜŞÜYOR Başkan Mustafa Keskin, Teknolojiye geçiş döneminde üye sayısı azalacak ama daha nitelikli, pazarda pay arayabilen, kartellere karşı ayakta kalmak adına alt yapılarını kuranlar bu sektörde ayakta durabilecekler dedi. Kendi arabanı kendin tamir et sistemi, montajcılık ve teknoloji karşısında var olma savaşı veren oto sanatkarların yeni sisteme dahil olabilmesi için ya sermaye bulması ya da birleşip ortaklı iş yapması gerekiyor. İstanbul Oto Sanatkarları Esnaf Odası Başkanı Mustafa Keskin, eskiden otomobil servis hizmetlerinin genelini oto sanatkarların yaptığını söyledi. Keskin, distribütörlükten satışa, yedek parçacılıktan servis hizmetlerine kadar bu işleri büyük holdinglerin kendi bünyesinde yapmaya başlamasını Mesleğin kapital sistem tarafından tamamen ele alınması şeklinde yorumladı. Gelişen teknolojinin tüketiciye sağladığı kolaylıklardan biri olan kendi arabanı kendin tamir et sisteminin gelişmesi karşısında oto ustaları işsizlikle karşı karşıya kalacak gibi görünüyor. Başkan Mustafa Keskin in verdiği bilgiye göre artık tüketici küçük arızalarda servise gitmeyecek, büyük arızalarda gidecek. Böylece araç elektronik soketli olduğundan kolayca tamir edilebilmesi ve hatta sabit atölyeler yerine firmalara ait mobil sistem atölyeler oluşması küçük işlerden para kazanan ustalara büyük darbe vuracak. Başkan Mustafa Keskin, kendi deyimiyle büyük balığın küçük Mustafa Keskin balıkları nasıl yuttuğunu şu sözlerle ifade etti: Koç, Sabancı ve Doğuş, Borusan gibi Türkiye nin en büyük holdingleri servis, tamir işleri yapıyor. Doğuş un kapalı alanı 5 bin ila 10 bin metrekare arasında. İstanbul Esnaf 24

25 Oto ustalarının elektronik arabalar için mutlaka bilgisayar kullanması gerekiyor. İçindeki lift sayısı 200 ün üzerinde. Bu 200 atölyenin işini bitiriyorsun demektir. Bu şartlarda küçük esnafı korumak imkansız. Ayrıca 2 yıl önce çıkartılan Blok Muafiyeti Kanunu na göre bir atölyenin bu işi yapabilmek için belge alabilmesi adına 600 metrekare kapalı alan şartı aranıyor. Bu durum karşısında Başkan Keskin, Ustalarımız 100 metrekarelik atölyeyi bile zor götürürken nereden bulacak bu büyüklükteki atölyeyi. Bu alanda 4-5 kişi çalıştırmak bile yetmez dedi. Küçük oto sanatkarları büyütmek gerektiğini söyleyen Başkan Mustafa Keskin, aynı zamanda her projenin ciddi bir ekonomik kaynakla hayata geçebileceğine dikkat çekti. Geçmiş dönemde az sermaye ve küçük aletlerle bu işin yapılabileceğini söyleyen Keskin, Eskiden sanatımız altın bilezikti; şimdi ise sanatın yerini teknoloji aldı. Artık tamir yok; montajcılık var. O yüzden işin sürdürülebilir olması için teknolojik aletler dolayısıyla sermaye lazım dedi. Mustafa Keskin, binlerce oto sanatkar ustasının aracın mekanik kısmında elle çalışabileceklerini fakat elektronik olan yeni arabaların motor ve elektronik kısmında mutlaka bilgisayar kullanmaları gerektiğini ifade etti. Başkan Keskin, günümüzde iyi ustadan ziyade iyi alet kullanmasını bilen, katalog okuyan, yabancı dil bilen ve laptop kullanan ustaların makbul olduğunu söyledi. Maslak taki Atatürk Oto Sanayi Sitesi nde 3 bine yakın atölyenin olduğunu söyleyen Başkan Keskin, buna karşılık ancak yüzde 10 unun tam kapasiteyle diğerlerinin ise yüzde 30 kapasiteyle çalıştığını vurguladı. İSTESOB Başkan Vekili Mustafa Keskin, Bu işten yıllarca ekmeğini temin eden küçük esnaf yavaş yavaş rızkını kaybetmeye başlıyor. Günümüzde elle sanat yapmak niteliğini kaybetti. Esnaf istediği kadar dirense de teknoloji, Pazar bizleri tavsiye ediyor. Şimdi de akülü yani elektrikli araba gündemde. Ustalarımızın yeni teknolojiye ayak uydurması için para lazım dedi. Son olarak mevcut yapının yeni otomotiv sektörüne göre değişmesi gerektiğini açıklayan Başkan Keskin, Teknolojiye uygun bütün alt yapıyı tamamladığını varsayalım o zaman da çırak sorunu ortaya çıkar. Bu aşamada ise meslek okullarına önem verilmeli hem teorik hem de pratikte öğrenciler yetişmelidir dedi. 25 İstanbul Esnaf

26 DİZİ RÖPORTAJ MARKALAŞAN ESNAF Seda TİRYAKİOĞLU 5 GIDADA TÜRKİYE NİN DEV MARKASI OLDU Büyümenin en önemli kuralı sektörü iyi analiz edebilmek, doğru önsezilere sahip olmak ve geleceği okuyabilmek. Bunu en iyi şekilde yapan ve markalaşarak daha da büyüyen bir esnaf: Reis Gıda. Mehmet Reis in büyüme formülü YA MARKALAŞACAKSINIZ YA DA FARKLILAŞACAKSINIZ Reis Gıda nın kurulma öyküsü yabancı olmadığımız türden. Mehmet Reis okumak için İstanbul a gelmesi ile başlıyor hikaye. Hikayeyi Mehmet Bey den dinleyelim: Pek çok Türk genci gibi Anadolu dan büyük kentlere iş için eğitim için gelenlerden biriyim. Ben hem iş Mehmet Reis in en büyük destekçisi, annesi.. hem de eğitim için geldim. İnebolu doğumluyum; ilk ve orta liseyi orada bitirdikten sonra önce Samsun Eğitim Enstitüsü ne daha sonra İstanbul Üniversitesi nde Hukuk Fakültesi ne geldim. O dönem Türkiye nin gıda borsası olarak bilinen Unkapanı nda bir firmanın yanında muhasebeci olarak çalışmaya başladım. Hukuk Fakültesi nde eğitim görürken aynı zamanda orada muhasebecilik yapıyordum. Babam da vefat ettiği için çalışmak zorundaydım yılında başladı bu serüven yılına geldiğimizde sadece piyasada edindiğim tecrübe sermayem oldu. Çünkü benim kazandığım hiç bir şeyim yoktu. Asgari ücretle çalışan bir insandım. 6 sene o şekilde çalıştım ve 1981 yılında ödünç bir telefonla ve taksitle aldığım bir masa ile iş hayatına başladım. 5 çuval pirinç aldım. Sattım sözümü yerine getirdim yılında Reis Ticaret i kurdum e yılına kadar toptan satışı yapan, pazarcılara, bakkala ürün vermeye başlayan Mehmet Reis, önsezilerinin de yardımıyla paketli sisteme geçmeye karar vermiş yılında da bir aile şirketi olarak Reis Tarımsal Ürünler San. Tic. A.Ş.'yi kuran Mehmet Bey; Türkiye de ilklere imza atmış. Reis markası ve Verim markası ile kuru gıda pirinç bakliyat bulgur ve çeşitlerini yaptıklarını söyleyen Mehmet Bey; 2000 yılında Türkiye de ilk defa Taşköprü de sarımsak fabrikası kurduk. Yine orada sosyal sorumluluk düşüncesiyle 2000 yılında kurmuş İstanbul Esnaf 26

27 esnaf MARKALAŞIYOR... olduğumuz bu fabrika ile sarmoni adı altında Taşköprü sarımsağını Sarlife adı altında değişik yörelerinden aldığımız sarımsakları hem yurtiçinde hem yurtdışında ürününü tedarikini yapıyoruz. En çok bizi mutlu eden; Türkiye nin 1981 den itibaren ABD den pirinç ithal etmesine rağmen bizim Amerikalılara Trakyalıların Osmancığını, Gönen in Baldosunu göndermemiz. Bu gerçekten çok önemli. Tabi ben istiyorum ki Türk çiftçisinin ürettiği ürünleri yurtdışına satabilelim. Ama Türkiye rekabet edilebilir ürün üretemiyor, gönlümüz istiyor ki bu topraklarda bizim çiftçimizin ürettiği ürünleri satalım. İnşallah o günlerde gelir diyoruz diye konuştu ün başında ya markalaşacaksınız ya da farklılaşacaksınız diyerek piyasada var olabilmenin en büyük yöntemi olarak markalaşmayı gören Mehmet Bey markalaşma sürecini şöyle anlatıyor: İçgüdüsel olarak nasıl bazı şeylere tepki verirsiniz bu da piyasanın gelecek olan şartları değişecek olan tüketim alışkanlıklarını sizin de bilmeniz gerekiyor. Zaten bunu sezebiliyorsanız siz aynı kişilerden olmayacaksınız. Biri gidiyor iz bırakmıyor ama siz gidiyorsunuz iz bırakacaksınız. Biz toprağa bağlı olan bir ürünün markalaşması için önce Türkiye nin standardını aldık. TSE daha sonra 1995 yılında Avrupa birliği nin gıda hijyeni olarak kabul ettiği HACCP kriterlerini 2000 yılında ilk biz uyguladık. Bugün anketler yapıyoruz yıllarında anketler yaptık. Bunlar genelde ekonomik krizlerin olduğu dönemlerde yaptık. Hem kendimizi görelim hem de piyasayı görelim. Ve anket sonuçlarına göre tüketicinin bize en çok güvendiği marka olarak çıktık. En çok bilinen marka hem de tercih nedeni olarak güvenilir bir marka olarak söyleniyor. En önemli şey tüketicinin güvenini kazanmak sonra temizlik ve lezzet. Biz bugüne kadar tüketici memnuniyetini ön planda tuttuk. Çok satmak değil çok büyük olmak da değil, en iyi olmayı planlıyoruz. En iyi olmanın üzerine gidiyoruz. Ama bizim en önemli hedefimiz özellikle kurumsal sosyal sorumluluk projeleri kapsamında yapmış olduklarımızı sürekli hale getirmek. Türkiye nin bir tarım ülkesi olduğu gerçeğinin maalesef göz ardı edildiğine değinen Mehmet Reis; Ülkemiz için sanayi ülkesi, turizm ülkesi denildi ama bence tarımın da önemli bir yeri var. Zaman zaman üvey evlat muamelesi yapıldı. Türk tarımında arzulanan, hem tüketici ürünü ucuza yesin hem de üretici hak ettiği karları alabilsin. Maliyetine ürün satmasın. Türk tarımının daha rahat olabilmesi için tüm tarafların bir araya gelerek şeffaflık ilkesinden ayrılmadan tüm taraflar derken besicisi, üreticisi, işin içinde olanlar, bilim adamları siyasi karar vericiler bir arada olursa inanıyorum ki Türkiye hala tarımda şansı var. Tarım ve hayvancılık yalnızca gıda temini açısından değil sosyal açıdan da çok önemli. Tarım alanında bu sene 500 bin kişi istihdam edildi. Bu konu göz ardı edilmemeli dedi. Geleceğe yönelik hedefini de ülkesine layık bir insan olabilmek diyecek kadar mütevazi olan Mehmet Reis; Tüketicimin sağlıklı ürün tüketebilmesi, üreticinin de ürettiği üründen para kazanabilmesi ülkemizde stratejik ürünlerde özellikle buğday, fasulyede yeterliliğini kazanabilmesi sektörel sosyal sorumluluk savunmak açısından önemli diyerek sözlerine son verdi. 27 İstanbul Esnaf

28 HABER Mobilyacılık sanatını al-sat ; kullan-at anlayışı bitiriyor Mobilyanın liderleri Kemal Gürel ve Ömer Özdemirkan, günümüzde fabrikasyon üretim karşısında elle yapılan mobilyacılık sanatının geri planda kalışını sert bir dille eleştirdi. İstanbul Mobilyacı Döşemecileri Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Kemal Gürel, ülkemizde mobilyacılığının kaliteli yap-sat mantığının yerini büyük mobilya alışveriş merkezleri nedeniyle ucuz ve kalitesiz al-sat a dönüştüğünü söyledi. İstanbul Umum Mobilyacılar Doğramacılar Esnaf Odası Başkanı Ömer Özdemirkan da fabrikasyon üretim yapanların kullan-at anlayışıyla satış yapmasının ve tüketicinin buna rağbet göstermesinin meslek adına kabullenemez olduğunu ifade etti. Tüketicinin mobilya alma kriterleri kısa zamanda değişiklik gösterdi. Eskiden kaliteli, ağır, oymalı mobilyaların yerini, kullanım ömrü kısa ve bu nedenle ucuz olan mobilyalar aldı. 650 aktif üyesi olan İstanbul Mobilyacı ve Döşemecileri Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Kemal Gürel, eskiden mobilyacılık sektöründe el sanatlarıyla çalışıldığını belirterek bireysel yapılan mobilya üretimi zaman almasına rağmen işsizlik diye bir sorunun olmadığına da dikkat çekti. Yap-sat mantığının yerine al-sat mantığıyla ekonominin yürüdüğünü vurgulayan Başkan Gürel, Mobilyanın rezaletini satan İkea da 45 TL lik bir sehpa alıyorlar, kendiniz monta edemeyince de 60 TL servis ücreti ile eve usta yolluyorlar. Şahsen yıllarımı verdiğim sanatım ve mesleğim adına bu durumdan utanç duyuyorum dedi. Mobilya, dededen toruna kalıyorsa mobilyadır diyen Kemal Gürel, geri dönüşüm malzemelerinden yapılan mdf ve sunta olan fabrikasyon mobilyaların ömürlük olmadığını tam tersine günlük olduğunu söyledi. Atılan mobilyalarla hem tüketicinin parasının havaya uçtuğunu hem de ülkede mobilyacılık alanında kabullenemez bir israf yaşandığını Başkan Gürel şu sözlerle ifade etti: Kimse mobilyanın kalitesine, modeline bakmıyor; tamamen ucuzluğuyla ilgileniyor. Teknoloji ve makineleşme kalitesiz işleri cazip kıldı. Fabrikasyon işlerde kalite aramak zaten yanlış olur. Tüketici dayanıksız, kalitesiz mobilyaları Kemal Gürel sadece ucuz oldukları için bile bile alıyorlar. Bu da bizim dışımızdaki mobilyacılık sektöründe kalitesiz bir rekabet olduğunu gösteriyor. Teknolojik gelişmeler ve gençlerin mobilyacılık mesleğini cazip görmemesi nedeniyle mobilyacılık sanatının günden güne etkisini kaybettiğini söyleyen Başkan Kemal Gürel, Bizim mesleğimizde tam bir usta demek için en az 15 senesini bu sanata vermesi lazım. Şu an kaliteli işler yapabilen çok az ustamız kaldı. Şimdi en iyi ustalarımız koruma altına alındı ve onların yaptıkları mobilyalar yurtdışına gönderiliyor. Zamanla bu meslekte elle üretim yapan ustaların yerini bilgisayarda çizim yaparak fabrikasyon üretim yapan iç mimarlar alacak. Artık başından sonuna kadar el emeğiyle İstanbul Esnaf 28

29 Başkan Kemal Gürel: Artuk başından sonuna kadar el emeğiyle hazırlanmış kaliteli sanatsal mobilyadan söz etmek mümkün olmayacak. hazırlanmış kaliteli sanatsal mobilyadan söz etmek mümkün olmayacak dedi. Mobilya anlayışının değiştiği söyleyen İstanbul Umum Mobilyacılar Doğramacılar Esnaf Odası Başkanı Ömer Özdemirkan ise, Artık tüketici ağır mobilyaları kullanmak istemediğinden, birkaç yıl sonra değiştirebileceği ömrü kısa mobilyalara yöneldi. 30 sene önce yaptığım mobilyalar ise o kadar sağlam ki müşterim niye böyle yaptın, değiştirmeye atmaya kıyamıyorum diyor. Yani bu devirde mobilyayı sağlam yapmak sanki bir suç dedi. Ev eşyalarının satıldığı büyük marketlerde tüketici, ucuza mobilya alabilme imkanı bulsa da Başkan Ömer Özdemirkan, bu ucuz ve basit mobilyaların kullan, at mantığıyla yapıldığını vurguladı. Esnafı ve tüketiciyi mağdur eden bu durumu Başkan Özdemirkan şu şekilde dile getirdi: İkea dan sehpa alıyorlar ama montaj için bize geliyorlar. Bizden servis hizmeti istediklerin de 15 TL ye yaparız diyoruz. Ama bu sefer de müşteri ben bunu 20 TL ye aldım diyor. Dışarısı plastik, ayakları sunta olan ve 4 vida takılı olan bu sehpa ve benzerleri tam anlamıyla kullan at mantığıyla yapılıyor. Büyük eşya alışveriş yerlerinden mobilya alan tüketicinin montaj için kendilerini tercih ettiklerini söyleyen Özdemirkan, bu yerlere gidenlerin ya mobilyadan anlamadıklarını ya da gücü yetmediklerini belirtti. Odanın aynı zamanda tüketici haklarının bilirkişiliğini yaptığına değinen başkan, müşteri şikayetlerinin çoğunun bu tarz yerlerden geldiğini ise şu şekilde ifade etti: Bütün şikayetler bu mobilyalardan geliyor. Kontrol ettiğimiz mobilyaların yüzde 90 ı imalat hatası. Kalanı kullanım hatasından kaynaklanıyor. Ama yine de tüketici 3 ay sehpayı kullanıp gerçeği gördükten sonra bu 20 liralıktı deyip geçiyor. Oradan aldığını bir yatak odasını da yerinden oynatmayacağın sürece 5 sene gider. Yok, başka bir odaya koymak istediğiniz vakit elinde kalır, parçalanır. Serbest rekabet gereği tüketicinin ucuza mobilya alabilmesini mem-nuniyetle karşılayan Ömer Özdemirkan, mobilyanın kalitesin-den ve sağlamlığından ödün veril-mesini de yanlış bulduğunu anlattı. Bu şartlar altında sanatını icra eden sanatkarların varlığını koruyabilmesinin zor olduğuna da değinen Başkan Özdemirkan, Mobilyayı sağlam yapmak bizim için dezavantaj oldu. İnsanlar artık ağır mobilyaları kullanmak istemiyorlar. Sonrasında değiştirebilecek ömrü kısa mobilyalara yöneliş söz konusu. Mobilya anlayışı değişti; mobilya mobilyacılıktan çıktı adeta. Bu şartlar altında esnafın gelişmesi mümkün değil dedi. Ömer Özdemirkan 29 İstanbul Esnaf

30 HABER Sütlü tatlılar Türk patentinde... TÜRK LEZZETİ TAKLİT EDİLEMİYOR İstanbul Muhallebici, Sütçüler Odası Başkanı Mevlüt Kocadağ: Yunanlılar, muhallebimizi, tavukgöğsümüzü taklit edemedi. Sütlü tatlılar korumamız altında. Osmanlı dan günümüze kadar ulaşan eşsiz bir lezzet olan muhallebinin ve muhallebicilerin, şehir hayatının getirdiği hızlı tüketim kültürü ile yaşantımızın neresinde yer aldığını işin uzmanlarına sorduk. İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği ne (İSTESOB) bağlı 152 odadan biri olan İstanbul Muhallebici, Sütçüler Odası nın uzun zaman yönetim kurulu üyeliğinde bulunan ve iki dönemdir de başkanlığını yürüten Mevlüt Kocadağ ile görüştük. Mevlüt Kocadağ İstanbul Esnaf 30

31 Sayısı az olsa da muhallebici, sütçülerin aslında hepsi birer marka ve kaliteli ürün sattıkları için müşterileri de seçkin. Başkan Kocadağ Biz muhallebiciler olarak, sayı olarak az da olsak bulunduğumuz yerde tercih ediliyoruz ve kaliteli ürün sunuyoruz. İstiklal caddesinde dört- beş tane şube açmaya gerek yok. Müşteriye biz gitmiyoruz, onlar bize geliyor. Bugün sütlü tatlıları ikiüç firma var ki işi kaliteli bir şekilde götürüyor. Sütlü tatlılar olarak sentezi koruyacağız. Bizim çocuklarımız da üniversiteleri bitirdiler yine bu işi yapıyorlar gelecekten ümidimiz var diye konuştu. Odaya bağlı birçok esnaf markalaşma yolunda çok mesafe kat etmiş olsa da odaya kayıt olmayan ve ticaret odasına giden esnaf, sektörün en büyük sorunu haline gelmiş durumda. Bu durumu Başkan Kocadağ şöyle açıklıyor: Bizim en büyük sorunumuz ticaret odasına kayıt olan esnaf. Bu yüzden onları denetleyemiyoruz. Takip edemediğimiz için de kalite tutmuyor. Ayrıca malını satmak için merdiven altı gibi çeşitli olaylara başvuranlar da oluyorlar. Bence esasen bulundukları yerde bir başkan olmalı ve onları denetlemeli. Ne alıp, ne verdiklerinin takibinin yapılması gerekir. Kaliteden ödün vermeden işlerini yapan muhallebici, sütçüler İstanbul un gün geçtikçe büyüyüp metropol haline gelmesi ile hammaddeye ulaşma da sıkıntısı yaşar hale gelmiş. Bu durumdan şikayetçi olan esnaf, eskiden Kâğıthane, Bayrampaşa civarındaki mandıralardan temin edebilirken sütleri şimdi İzmit, Adapazarı, Silivri ye kadar gitmeleri gerekiyor. Tabi bu durumda küçük esnafa artı bir yük getiriyor. Bu konu ilgili projelerinin olduğunu söyleyen Mevlüt Başkan, arkadaşlarıyla ortaklaşa çiftlik kurarak esnafın et ve süt ihtiyacına cevap verebilecek bir tesis kurma düşüncesi içinde. Avrupa da bizim tavukgöğsü tatlımıza benzer tatlının ilk olarak Roma devrinde yapıldığını söyleyen Başkan Mevlüt Kocadağ, Yunanistan a muhallebi yapmak için gitmiş ancak Türkiye deki lezzeti orada bulamamış. Türk muhallebi ustalarına çok güvenen Kocadağ; İnsanlar çikolatalı çok çeşitli ürünler yapıyor ama aslolan süttür. Sütün iyice pişip, lezzetli bir şekilde sunulmasıdır. Biz muhallebiyi manda sütüyle yapıyoruz. Kaliteyi korumak için sütün en iyisini almak lazım yani manda sütünü. O sütü de bulmak kolay değil. Tavukgöğsünü yerken köyde kaymak yiyormuş gibi hissetmeniz lazım. Bizim ustalarımız onu, sütün pişme derecesinden anlıyor ve yetiştirdiği öğrencilerine de bunu öğretiyor dedi. Odanın devamlılığına önem veren oda yönetimi, bunun için de her yıl bir bütçe planı yaparak masraflarını durumu iyi olan esnafa pay ediyor. 31 İstanbul Esnaf

32 HABER Frezeciler gecede bir araya geldi İstanbul Ayakkabı Freze Sanatkârları Esnaf Odası nın düzenlediği geleneksel akşam yemeği, tüm ayakkabıcı esnafını bir araya getirdi. Gecenin ev sahipliğini yapan Başkan Mücahit Çetin açılışta geceye katılan konuklara verdikleri destek için teşekkür etti. Gece de İSTESOB Başkanı Faik Yılmaz; Bu tür etkinliklerle esnafın ve teşkilatın birbiri ile kaynaşması sağlanıyor. Bu olaya öncülük eden Mücahit Başkan a teşekkür ediyorum dedi. Bakırköy Spor Kulübü Bakırköy Spor Vakfı Sosyal Tesislerinde gerçekleşen etkinliğe TESK Genel Başkan Yardımcısı ve İSTESOB Başkanı Faik Yılmaz, S.S.Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri İstanbul Bölge Birliği Başkanı ve İstanbul Ayakkabıcılar Esnaf Odası Başkanı Yaşar Temel Çoruh, İSTESOB Başkan Vekili Mustafa Nuhoğlu, İSTESOB Yönetim Kurulu Üyelerinden Şükrü Akyüz, Mehmet Banzaroğlu, Aziz Şentürk,,İSTESOB Denetim Kurulu Üyesi Ahmet Yazıcı, İSTESOB Disiplin Kurulu Başkanı Osman Aktaş, İstanbul Konfeksiyoncu Terziler Esnaf Odası Başkanı Niyazi Karakahya ve İstanbul Meyve-Sebze Esnafı Odası Başkanı Yılmaz Gündüz ün yanı sıra pek çok oda ve kooperatif başkanı katıldı. Çeşitli sanatçıların sahne aldığı organizasyondan davetliler memnun ayrıldı. Faik Yılmaz Gecede sahne alan Murat Kurşun, Birlik Yönetimiyle hatıra fotoğrafı çektirdi. İstanbul Esnaf 32

33 LOJİSTİK KÖY PROJESİ BAKANLIKTA Kamyonculara yaşam merkezi İstanbul Kamyoncular Esnaf Odası nın Lojistik Köy projesine sahip çıkan Ulaştırma Bakanlığı sayesinde kamyon cep alanları (Kamyon yaşam merkezleri) hayata geçiyor. Böylece trafikte yük almak veya boşaltmak için dolaşan veya bekleyen yaklaşık 2 bin araç trafikten çekilerek ceplerde bekleyecek. Sadece İstanbul da değil Türkiye de daha modern, temiz, düzenli, kontrol edilebilir, lojistik hizmet ve toplanma alanlar ile ilgili İstanbul Kamyoncular Esnaf Odası Başkanı Cemil Ok, Bu uygulama sonucunda, trafikte rahatlama, hava kirliliğinde azalma olacak; aşırı yük ve fiyat kontrolü yapılacak ve cepleri kullanan şoförler, verilecek olan eğitimlerden yararlanacaklar dedi. Cemil Ok, lojistik yapılanma projelerinin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Eski İstanbul Valisi Muammer Güler ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş ve yardımcısı Ahmet Selamet tarafından sahip çıkıldığına dikkat Bakan Binali Yıldırım, İstanbul Kamyoncular Odası nın projesine sahip çıktı. çekti. Başkan Ok, özellikle Bakan Binali Yıldırım ın elini taşın altına koyduğunu; ağır bir yükü yukarı çekmeye ve Avrupa standartlarına ulaştırmaya çalıştığını vurguladı. Bakanlığın Lojistik Köy Projesi ni kendi projeleri içerisine aldığını ise Cemil Ok şu şekilde anlattı: Bakanlık 6 bölgede lojistik köy ilan etti. Ulaştırma Bakanlığı İstanbul un her iki yakasında, İzmir, Samsun, Eskişehir, Mersin de lojistik köyleri hayata geçirmek için arazi arıyor. Projemizin sadece İstanbul değil Türkiye sınırları içerisinde benimsenmesi hem ülkemiz hem de esnafımız için sevindirici bir gelişmedir. Başkan Ok, yapılması planlanan kamyon cep alanlarının amacının, kamyon ve benzeri taşıma araçlarının ve taşıma ile ilgili diğer unsurların da şehir dışına çıkarılarak, özellikle İstanbul da trafiğe neden olan şehir yaşamındaki olumsuzlukları en aza indirgemek ve şehir yaşamına katkı sunmak olarak dile getirdi. İstanbul daki taşımacılığım tam bir Cemil Ok keşmekeşlik içinde olduğunu söyleyen Cemil Ok, yıllardır günü birlik işleri kurtarma adına tasarılar gündeme gelmesi karşısında amaçlarının İstanbul un taşımacılığını uzun vadede rahatlatacak bir tasarıya imza atmak olduğunu belirtti. Başkan Ok, aynı zamanda Türkiye genelindeki çözüm önerileri hakkında şunları söyledi: Türkiye de metropol olan şehirlerin giriş ve çıkışlarında yapılması planlanan lojistik köyler olmazsa olmazlarımızın içerisinde. Bu köyler oluşturulsa tüm trafik problemleri de çözülmüş olacak. Hedefimiz şehirlerarası ve uluslar arası emtia taşımacılığında bütün taşıma sistemini bu yapı içerisinde bir araya getirmek ve sevk ve idaresini o alanda yapmak. Bir milyon metrekare bir alandan bahsediyoruz. Bu lojistik köylere giren büyük araçlardan sonra İstanbul içine küçük araçlarla sevkiyat yapılacak. Sonuçta bir arazi üzerinde taşıma sektörünün içine alabileceği bir kompleks oluşturacağız. 33 İstanbul Esnaf

34 HABER BİR KASABIN SAATİ Zor mesleklerin başında gelen kasap esnafının 24 saatini nasıl geçirdiğini kendilerinden dinledik. Bakırköy Osmaniye nin 30 yıllık kasabı bu işe 40 yılını vermiş de olsa halen işini severek yapan bir esnaf. Ülkenin küçük esnafa sahip çıkmamasından yakınsa da Önder Çelik işini en iyi şekilde yapmanın peşinde. Sabah 7 de kalkarak güne başlayan Önder kasap; 8.30 da besmele ile dükkânını açıyor. Her açtığında yeni ve bereketli bir güne başlamanın umuduyla kepenklerini kaldırıyor. Sabah geldikleri gibi ekmek teknesinin temizliği başlıyor. Akşamdan dolaplara özenle konulan etler; sabah birer birer yerlerinden çıkarılıyor. Tezgâha çeşitlerine göre yerleştirilen etler artık müşterilerin beğenisine sunuluyor. Gün içinde çok farklı çeşitte müşteri de gelse asıl hedef tüm müşterilerin aldıkları üründen memnun kalmaları. Meslek icabı eti kaliteli bulundurmak zorunda olduklarını ifade eden Önder kasap: Temiz iş yapmak zorundayız. Hijyen Usta kasap Önder Çelik, tezgahının başında. kurallarına dikkat etmek zorundayız. Ondan sonra müşteriye güler yüz tatlı dil hitap etmek zorundayız. Bunların hepsi birbirini bağlı diye konuştu. Son zamanlarda ithal et, düşmeyen et fiyatları tartışmaları aslında İstanbul Esnaf 34

35 kasaplar için satışın düşmesi anlamına geliyor. İthal edilen etin hiçbiri küçük esnafın dükkânına girmiyor. Bu yüzden de fiyat düşüklüğü olmuyor. Kasaplar ve yetkililer fiyatların düşmesini ancak canlı damızlık danaların ülkemize ithal edilmesi ile mümkün olabileceğini söylüyor. Yorucu bir iş gününün ardından akşam gibi artık toparlanma vakti geliyor. Ve temizlik başlıyor. Sabah teker teker vitrine konulan etler için şimdi dolaptaki yerini alma vakti. Akşam 22 ye kadar süren temizliğin ardından evlerine giden kasap Önder Çelik, İstanbul un da trafiğini göz önüne aldığımızda en erken 23 de evinde olabiliyor. Ondan sonra ancak bir saat kadar evde ailesiyle vakit geçirebiliyor. Sabah işe dinç başlamak için uzun saatlerini ailesini ayıramıyor. Sosyal hayatı olmayan bir mesleği olduğunu söyleyen Önder kasap; Günümüzde rekabet etmek zorundasınız. Artık adım başı aynı meslekten olanlarla karşı karşıya kalıyorsunuz. Hele ki büyük marketlerle rekabet en zoru. Bu yüzden işimize dört elle sarılmamız gerekir. Büyük marketler artık cumartesi-pazar her gün çalıştığı ve bizi sıkı markaja aldığı için onlarla rekabet etmek zorundayız. Onun için de aynı tempoyla götürmeye mecburuz dedi. Büyük marketlerin şehir dışına çıkarılmasının küçük esnafı bir nebze olsun rahatlatacağını ifade eden 40 yıllık kasap Önder Bey; Büyük marketlerin şehir dışına alınması birkaç senedir de mecliste görüşülüyor. Gündem de var. Fakat bir türlü meclisten kanun çıkmadığından yakındı. Önder kasap ayrıca insanların sağlıklı et tüketebilmeleri için tandık bildik yerlerden et almalarını önerdi. 35 İstanbul Esnaf

36 MAKALE BU BÜYÜK FIRSAT KAÇMAZ.. Sabri TÜMER Yeminli Mali Müşavir 14 Ekim 2010 tarihinde İstanbul Esnaf dergimizde yayınlanan yazımın başlığı ES- NAFIN HÜKÜMETTEN ACİL BEKLENTİSİ idi. 15 Kasım 2010 tarihinde Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan ın mükelleflerin ve şahısların kamuya olan borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin açıklamalarıyla bu beklenti gerçekleşmiştir. Bu tasarı şu an Türkiye Büyük Millet Meclisi nin gündemine girmiş bulunmaktadır. 2010/Aralık ayında tasarının yasalaşarak, 2011/Ocak ayından itibaren yürürlüğe girmesini bekliyoruz. Dünyada ve ülkemizde 3 yıldır yaşanan küresel kriz maalesef küçük ve orta ölçekli reel sektörü ve vatandaşlarımızı borç batağına düşürmüştür. Bu durumu gören hükümet yetkilileri işletmelerimizin, işadamlarımızın ve sade vatandaşlarımızın kamuya olan borçlarına çok geniş kapsamlı mali bir af getirerek vatandaşıyla barışmak istemektedir. Bu yasa tasarısı Cumhuriyet tarihimizin en kapsamlı bir yeniden yapılandırma projesi olup, Maliyeye, Gümrük Müsteşarlığına, Sosyal Güvenlik Kurumuna, İl Özel İdarelerine, Elektrik İdarelerine, TRT, KOSGEB, Belediyelere, TOBB ve bağlı Odalara mükelleflerin ve şahısların birikmiş borçlarını, birikmiş faizlerini ve cezalarını kapsamaktadır. Son günlerde yazılı ve görsel medyada, getirilen mali af yasasının vergisini zamanında ödeyenlere bir haksızlık yapıldığı belirtilmektedir. Bu bakış açısı bizce çok doğru değildir. Çünkü mali af yasasının gerekçesinde herkesin bildiği gibi son 3 yıldır yaşanan büyük ekonomik kriz yatmaktadır. Vergisini zamanında ödeyen iyi niyetli tüm mükelleflerimizin ve halkımızın bu gerekçeden dolayı mali af yasasını candan desteklediğine yürekten inanmaktayım. Mali af yasa tasarısının, tasarıda düzenlendiği şeklini koruyarak ve şahsi kredi kartlarını ve işletmelere ait banka kredi borçlarını da kapsama almak kaydıyla, sadece iktidar partisinin oylarıyla değil, parlamentoda bulunan tüm partilerimizin desteğiyle yasalaşmasını esnaf ve sanatkarlar ve diğer tüm meslek Odaları sabırsızlıkla beklemektedirler. Devlete borçlu olan iyi niyetli tüm esnaf ve sanatkarlara ve diğer meslek gruplarına sesleniyorum: 2011/Ocak tarihinde yürürlüğe girecek olan mali af yasasından mutlaka faydalanın!.. Çünkü vergi ve sigorta primlerinin birikmiş geçmiş dönem faizleri silinerek, ana paraya çok düşük bir faiz yürütülerek ödemeler 6 ay, 12 ay, 36 ay vadelere bağlanmaktadır. Devletle mükelleflerin ve vatandaşlarımızın barışması için bu bir fırsattır. Bu fırsat mutlaka değerlendirilmelidir. İstanbul Esnaf 36

37

38 HABER Başkan Kuvvet, TJK nın yanlış politikasını eleştirdi İstanbul Spor Toto ve At Yarışları Ganyan Bayileri Esnaf Odası Başkanı Fevzi Kuvvet, İstanbul daki ganyan bayilerinin kötü gidişatına dur demek adına sorunlarını gündeme taşıdı. Ganyan bayilerini mağdur eden sorunların başında Türkiye Jokey Kulübü nün (TJK) politikası var. Başkan Fevzi Kuvvet, kiraya, elektriğe, suya, doğalgaza, vergiye zam geldiği bir dönemde olunmasına ve TJK nın at sahipleri ve jokeylerin primlerini arttırmasına karşılık ganyan bayilerinin primlerini düşürdüklerine dikkat çekti. Başkan Kuvvet, Ganyan bayilerin yüzde 5 olan primi 4.22 ye düşürüldü.. Verilen hakkın geri alındığı nerede görülmüştür? Maliyetlerimiz gün aşırı artarken gelirimizin düşürülmesi olur şey değildir dedi. Ayrıca TJK nın muhtemel ganyan cihazları altında bayilere verdiği televizyonun aylık bedelinin 120 TL olduğunu söyleyen Fevzi Kuvvet, TJK nın kendi yayınını bir firma aracılığıyla televizyon üzerinden aldığı 120 TL uygulamasının derhal kaldırılması gerektiğini ifade etti. Başkan Fevzi Kuvvet, ganyan bayilerinin bağlı bulunduğu kanunla da ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Spor Toto gibi ganyan bayilerin de Şans Oyunları Ganyan bayileri Eğlence ve Konaklama Kanunu na tabi tutulmasının arkasında yatan nedeni hakkında Fevzi Kuvvet, Ganyan bayilerini, pavyon ve içkili yerlerle aynı kategoriye soktuklarını amaç belediyelerin bayilerden Eğlence Vergisi almasıdır dedi.

39 Kanunu na tabi olduğuna ancak 10 sene önce Eğlence ve Konaklama Kanunu kapsamı altına alındığını dile getiren Kuvvet, buradaki amacın farklı olduğunu öne sürdü. Günlük cirosu 10 milyon TL olan TJK dan, eğitim, çocuk esirgeme, askeriye gibi devlet kurumlarının yanı sıra belediyelerin de pay alması amacıyla ganyan bayilerini bu kanuna dahil ettiklerini ifade etti. Fevzi Kuvvet, yasanın getirdiği sorunları şu şekilde anlattı: Ganyan bayilerini, pavyon ve içkili yerlerle aynı kategoriye soktular. Amaç belediyelerin bayilerden Eğlence Vergisi almasıdır. Sırf bu kaynaktan İBB nin kasasına 80 milyon TL girmektedir. Bu da yetmezmiş gibi kanun gereği belediyeler bize iskanlı yerlerde olmamızı şart koyuyor. Aksi takdirde bayilerimizi mühürleyeceklerini söyleyen yetkilere soruyorum; yüzde 10 unun iskanlı olduğu ve bu yerleri de banka, market gibi büyük firmaların aldığı bir ilçede nasıl geçinebiliriz. Bizden ya kapatmamızı ya da sihirbaz olup geçinmemizi bekliyorlar. Şans Oyunları Yasası kapsamında olan Spor Toto ve İddaa bayilerinde bir sorun yaşamadıklarını ama ganyan bayilerinin bağlı bulunduğu yasanın esnafı mağdur ettiğini söyleyen Fevzi Kuvvet, yasada derhal değişiklik yapılmasını istedi. Son olarak üyelerinin ezilmesine müsaade etmeyeceğini dile getiren Başkan Fevzi Kuvvet, konuyla ilgili TJK nın ilgili Bakanlıkla görüşüp Eğlence ve Konaklama Kanunu nda olan ganyan bayilerinin eskiden olduğu gibi Şans Oyunları Yasası na dahil edilmesini çözüm önerisi olarak sundu. Başkan Kuvvet, TJK nın ganyan bayilerini mağdur eden politikası karşısında yetkilileri göreve davet etti. 39 İstanbul Esnaf