zur SAYFA 4 Ö S C H I SAYFA 8

Transkript

1 Wir sagen JA ytb.gov.tr UD Austria Basın özcüsü rcan Karaduman: "iyasete katılımı teşvik ediyoruz" UNABHÄNGG MONALCH ZUNG FÜR WRCHAF, NGRAON UND BLDUNG HABR VRUP A A NN AYLK BAĞMZ KONOMİ, NGRAYON V ĞİİM GAZİ zur AYFA 4 AY: 30 KİM AUGAB: 30 OKOBR 2013 P.b.b. Verlagsort: 6020 nnbruck 11Z038817M UROPA NGRAON Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ: ntegrasyon yerine 'şit Katılım' R R taatssekretär ebastian Kurz eilhabe am politischen Leben ist wichtig Zugewanderte als zum WR gehörig betrachten Wir müssen lernen, Zugewanderte als selbstverständlichen eil der iroler Gesellschaft und damit als zum WR gehörig zu betrachten AYFA 4 ve 5 9 ytb.gov.tr BM., Alexander uma 8 oplumda BİZ kavramı oluşmalı... AYFA 8 Landesrätin Dr. Christine Baur Foto: Land irol/berger Vorarlberg yalet Meclis Üyesi Dr. Greti chmid: Almanca Kursları Kadınların ntegrasyonu nu teşvik ediyor Deutschkurse fördern die ntegration von Frauen LVDA BRZİLYA AYFA 2 Rüya Bitti! Foto/A. erra 2014 Dünya Kupası na katılabilmek için play-off bileti almak isteyen A Milli akımımız, Brezilya hayalini gerçekleştiremedi. Ancak Fatih erim ve milli futbolcuların verdiği mücadele gelecek adına umut verdi... Alois töger, Bundesminister für Gesundheit Zahlreiche Maßnahmen für Menschen mit Migrationshintergrund 13 Çıraklık mı? Yüksekokul mu? Doğrudan İş Hayatı mı? Yüksek öğrenim mi? NİN İÇİN N DOĞRU VO - irol 2013! 6-8 Kasım tarihleri arasında YOL HANGİİ? Messe nnsbruck ta... ayfa 15 GB NCH AUF! LA DCH BRAN! 10 Jugendcoaching / Gençlik Koçluğu AKN P M! DANŞMA HİZMİ AL! ammy McGary AYFA 10 elisabeth grebe fotografie yrone Daryl

2 KİM 2013 HABR AVUURYA - 2 UROPA Viyana Üniversitesi nden bir ekip Avusturya ntegrasyon Politikası nda, Uzmanların Bilgi Rolü üzerine bir araştırma yaptı. DAMN ProjeYöneticisi veviyana Üniversitesi nden osyolog Maren Borkert: Araştırmaya göre, Avusturya medyası özellikle 1990 lı yıllardan itibaren ilgi duyulan Göç ventegrasyon konularında hergeçen yıl daha çok haber yapıyor. Buna rağmen çok az bir Bilimsel-oplumsal Diyalog bulunmaktadır. Vatandaşlık entegrasyon sürecinin son aşaması olarak anlaşıldığından ntegrasyon Polikası nın bir parçası olarak ele alınmıyor. Medyada yer alan haberler genelde konunun yasalresmi boyutu üzerine yapılırken, vatandaşlık sorusu 2012 yılının sonuna kadar konunun haricindetutuldu. Çalışmanın bir sonucu olarak birçok araştırmacı veivil oplum Kuruluşu nun (K) kendilerini, ntegrasyon konusuna adamalarına rağmen; çalışmalarının çok az kitlelere ulaştırıldığı ve pratik eyleme dönüştürülmediği için hayal kırıklığına uğradığını gösteriyor. Universität Wien DAMN Proje Yöneticisi ve Viyana Üniversitesi nden osyolog Maren Borkert Bilim çok az dikkatealınıyor Avusturya da entegrasyon İçişleri Bakanlığı tarafından şekillendiriliyor. Avusturya İstatistik Kurumu verilerine göre toplam nüfusun % 18,9 u (1.6 milyon) Göçmen Kökenli yılında İçişleri Bakanlığı tarafından kurulan vebilimsel danışma hizmeti veren ntegrasyon Uzmanlar Kurulu nda; eyaletlerin, bakanlıkların, şehirlerin, belediyelerin, toplumsal örgütler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de mevcut. DAMN araştırması gösteriyor ki, toplumsal ve bilgi sahibi aktörler; örneğin ZARA vemülteci Koordinatörlüğü gibi K lar, resmi diyalog yapılanmasında çok az dikkatealınıyorlar. HABR MHM İNAK europajournal@gmail.com ntegrasyon, politikanın tekelinden kurtulmalı! UROPA R Gazete Kurucusu (Gründerin) Katrin VORHAUR İmtiyaz ahibi (Herausgeber und nhaber) Mehmet İNAK Genel Yayın Yönetmeni (Chefredaktion) Hasan KKİN Avusturya ürkiye Dr. Hüseyin VRN Mag. Ahmet ZUBİ R Maren Borkert: ntegrasyon toplumun meselesidir. Bütün toplumu kapsayan diyalog; bağımsız araştırmalar, teknik uzmanlık vedeneyim sahibi kurumların da dahil edilmesi, Almanya'da olduğu gibi, entegrasyon üzerinde olumlu etkileri beraberinde getirecektir. Vatandaşlık: Politikanın ekelinde Ülkevatandaşlığına geçmekonusunda İçişleri Bakanlığı, fikir üreticisi ve bilgi otoritesi haline gelmiştir. Maren Borkert bu konuda: Göç ntegrasyon Politikası ndeksi (Migration ntegration Policy ndex MPX) verilerine göre Avusturya, Avrupa Birliği içindeen pahallı vatandaşlık süreçlerinden birine sahip. Bu konuda İçişleri Bakanlığı kısıtlayıcı politikayı sebep gösteriyor. Okul vedin: DAMN araştırma verilerinegörebilim, en çok Okul ntegrasyonu nda rol oynar. ğitimde entegrasyon ve kültürlerarası paylaşım konularında birçok karşı ses çıksa da; Bilim, Politika veuygulama konusunda bilgi sahibi önemli figürlerin; göçmen kökenli öğrencilerin Avusturya ğitim istemi nekatılmaları veikinci dil olarak Almancanın öğrenilmesinde önemli bir rol üstleneceklerdir. Bilgi noktasında başka güçlü bir talep de, Dini Çeşitlilik konusudur. Ancak Avusturya da Dini Çeşitlilik sadece İslam Dini olarak algılanır ve ele alınır. İslam Dini konusu birçok medya kuruluşunda yer alır ve bilimsel araştırmalar olarak ciddiyealınır. Bu konuyla ilgili iyi araştırılmış makaleler yazılı basında azdır. ANALİZ: Yapılan araştırmaların sonuçları çok az tartışılıp yorumlanıyor veayrıca derinlemesine incelenmediği için yansımları da olmuyor. İçişleri Bakanlığı nın çok etkili ve baskın olduğu entegrasyon konusunda çalışan uzmanların belirli bir spesifik bilgileri mevcut ve entegrasyona belirli bir bakış açısından bakıyorlar. ntegrasyon politikası küçük bir uzman grubu ilesınırlandırılmamalı, tam aksinebilgi sahibi herkese açık olmalıdır. ntegrasyon, politikanın oyun alanı olarak görülmemelidir. Bu konuda gerçekçi öneriler en kısa zamanda ntegrasyon ekreteri ebastian Kurz a açık mektup şeklinde iletilecektir. DAMN Araştırma Projesi ylül kim 2013 tarihleri arasında, Avusturya, Almanya, İtalya, Hollanda vebüyük Britanya da Avrupa Birliği düzeyinde gerçekleştirilmiştir. Avrupa genelinde yapılan bu karşılaştırmalı çalışma Volkswagen Vakfı tarafından finanse edilmektedir. GNL ÇİMLR ÜZRİN... Değerli okurlar, bir seçim süreci daha geldi ve geçti. ekrar gördük ki, sonucu aşağı-yukarı tahmin edilen ve kimlerin seçilip seçilemeyeceği belli olan bir seçim sürecinde dahi, birbirimize ne kadar değer verdiğimizi, toplum olarak ne kadar az bir arada hareket edebildiğimizi dosta-düşmana tekrar kanıtladık. Hepimize hayırlı olsun. MİLLVKİLLRİMİZ MCLİ BAŞARLAR... Haber Avrupa-uropa Journal Gazetesi adına; Meclise seçilen Yeşiller Partisi nden Alev Korun ve Aygül Berivan Aslan a, ayrıca P den Nurten Yılmaz a, bütün toplumumuzu kapsayan ve kucaklayan güzel çalışmalara imza atmalarını temenni eder başarılar dileriz AY: 30 KİM AUGAB: 30 OKOBR 2013 ANCHRF - ADR HABR - UROPA Malserstr. 64B Landeck Retour- und Postsendungen: Mehmet nak - Roßbachstr nnsbruck Baskı-Druck: Medien-Druck alzburg GmbH Yayımlanan köşe yazıları ve reklamların içeriğinden gazetemiz sorumlu değildir. Für Werbeanfragen el. (+43) info@europa-journal.net Landesrätin Dr. Greti chmid "Diese Deutschkurse gehen weit über die prachvermittlung hinaus und erfüllen auch eine soziale Brückenfunktion" Almanca Kursları Kadınların ntegrasyonu nu teşvik ediyor Bregenz (VLK) on 10 yılda kadın, Vorarlberg Valiliği ve Belediyelerin Kadın Şubeleri nin desteklediği Almanca kurslarına katıldı. yalet Meclis Üyesi Greti chmid: Bu kurslar dil öğrenmenin ötesinde sosyal bir köprü vasifesi görmektedirler. diyerek konunun önemini belirtti. Dil, eğitim ve entegrasyonun anahtarıdır. Vorarlberg te göçmen kökenli erkekler iş yerlerinde çalışırken, daha çok Almanca konuşan kişilerle temas halinde olurken, göçmen kökenli kadınlar ise genelde kendi aralarında kalıyorlar. Bu kadınlara ulaşabilmek ve kaliteli Almanca kurslarına katılımlarını sağlamak için, "okay. zusammen leben" Proje Merkezi 2003 yılında Valilik ĞİİM MARAFLDR V BU MARAF KARŞLAMAK BİRÇOK AİL İÇİN KOLAY DĞİLDİR. AK İROL den ğitim Desteği Çocukların ve gençlerin okul ve eğitim giderleri birçok irollü aile için bir yüktür. Bu sebeple irol İşçi Odası (AK irol), yine teşviklerine devam ediyor. irol de yaşayan ebeveynler için müjdeli haber: irol İşçi Odası, üyelerini destekliyor ve bu sene de çıraklara, öğrencilere ve üniversite öğrencilerine eğitim teşvikleri veriyor. Foto: Kids4picture/fotolia.com Vorarlberg yalet Meclis Üyesi Dr. Greti chmid: Kadın Şubesi nin maddi desteği ile ortak bir çalışma başlattı. Kurslar, herkesin kolaylıkla ulaşabilmesi için; kadınların yaşadıkları yerlere yakın noktalarda düzenlendi. Ayrıca kurs saatleri de hedef kitlenin ihtiyaçlarına göre ayarlandı. Bunun yanında kurslarda dil öğreniminin yanında çok çeşitli enformasyon ve danışmanlık hizmetleri de sunuldu. yalet Meclis Üyesi Greti chmid: Bu şekilde kurs katılımcılarının sosyal hizmetlere ve projelere erişimi sağlandı. "okay. zusammen leben" tarafından sunulan programlar göçmenlerin, çevre ve toplum ile temasa geçmelerinde çok önemli bir rol oynadı. Daha fazla bilgi için: AK irol Başkanı rwin Zangerl: Çocukların eğitimi gelir düzeyi sebebiyle bir sorun olmamalıdır. ğitim masraflıdır, bu nedenle İşçi Odamız üyelerine, çocuklarının eğitiminde destek sunmaktadır. Yıldan yıla toplam miktar 1.7 milyon avro dur. Gelir ınırları... Yardımdan 9. vedaha üst sınıfa giden, çıraklık eğitimi alan ya da üniversiteye giden üyeler faydalanabilir. Yardım miktarı, bir eğitim yılında tek defa olmak üzere300 ile690 avro arasındadır. Aylık gelir sınırı, bir çocuklu aile için, çıraklık tazminatı dahil ailenin net aylık geliri avroyu, çocuğu çıraklık dışında diğer okullarda eğitim alanların ise avroyu geçmemelidir. Birden fazla her bir diğer çocuk için arttırma yardımı 200 avro dur. irol AK üyeleri için başvurular başlamış olup 31 Mart 2014 e kadar sürecektir. Başvuru için daha fazla bilgiyeihtiyacı olanlar ücretsiz 0800/ hata telefon edebilir. İşleyiş kuralları ve başvuru formları İnnsbruck taki İşçi Odası Merkezi nde ve tüm ilçe temsilciliklerinde mevcuttur ya da internet üzerinden adresinden indirilebilir. ANZG Foto/A. erra

3 3 - HUKUK / ĞİİM HABR KİM 2013 UROPA Kostenlose Bildungs- und Berufsberatung von Landeck bis Lienz Foto: Land irol KLÇ HUKUK BÜROU KURBAN BAYRAMNZ KULAR... Landesrat Mag. Johannes ratter Lebensbegleitende Beratung wird in Zeiten schneller Veränderungen immer wichtiger. s geht darum, eine Bestandsaufnahme zu machen, Orientierung zu schaffen, eigene Kompetenzen zu erkennen, Möglichkeiten zu erarbeiten, Ziele festzulegen sowie die realistische Umsetzung zu planen. Und hier setzt die bildungsinfo-tirol mit ihren Angeboten an. irol de ğitim ve Mesleki Danışmanlık Landeck ten Lienz e kadar tüm vatandaşlara ğitim ve mesleki danışmanlık... Günümüz iş dünyası hızla değişiyor. Meslekte tutunabilmek için, hayat boyunca öğrenmenin ve mesleki gelecekle de başa çıkabilmenin yollarını öğrenmemiz önem kazanıyor. Bu konularda 2011 yılından beri bildungsinfo-tirol tüm irol de sekiz noktada mesleklerini değiştirme ve mesleklerinde kritik bir dönem yaşayan kişilere eğitim ve mesleki sorularda destek ve yardımlarını sunmaktadır. İş konularından sorumlu eyalet meclis üyesi Johannes- ratter, bildugsinfo-tirol ün hizmetlerini şöyle özetliyor: Konuyu belirleme, yönlendirme, yeteneklerini tanıma, fırsatlar üzerinde mütala, hedef tespiti ve gerçekçi bir değişiklik planlama. AMG-İROL İşletme Müdürü Maria teibl, bildungsinfotirol merkezlerinde yapılanlar ve çalışmalar hakkında şunları söylüyor: Bu merkezler mesleki gelecekleri üzerinde düşünenler, kuvvetli tarafları ve yeteneklerini bulmaya çalışan kişilere mekan ve zaman imkanları sağlamaktadır. Bu kişilerden bir bölümü mesleğinini değiştirmek istemekte ama yönünü tayin edememekte, bir bölümü bir fikre sahip ama bunu nasıl uygulayacağını bilememekte; bu ve diğer herkes merkezlerde aynı derecede ihtimam görmektedir. Merkez İnnsbruck ta pazartesiden cumaya, İletişim: bildungsinfo-tirol, irol un diğer ilçe merkezlerinde bir haftadan Wilhelm-Greil-tr.15, nnsbruck, Ücretsiz elefon Hattı: günlüğe kadar ücretsiz hizmet vermektedir Avrupalı Hukukçular ğitim Programı Viyana'da Gerçekleştirilecek Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızla ilgili çalışmalar yapmak ve sorunlarına çözüm üretmek Başkanlığımızın başlıca görevleri arasında yer almaktadır. Bu kapsamda, vatandaşlarımızın bulundukları ülkelerde yerel ve uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarının bilinirliğinin artırılması ve vatandaşlarımızın yaşadıkları çeşitli hukuksal sorunların ele alınarak çözüm yolları geliştirilmesi hedeflenmektedir. Ayrıca, vatandaşlarımızın ürkiye ile devam eden hukuksal bağları çerçevesinde, uluslararası nitelik taşıyan hukuki konularda mevzuat ve uygulamaya ilişkin çeşitli bilgilendirmeler yapılması faydalı görülmektedir. Avrupa'da yaşayan vatandaşlarımızın ulusal, uluslararası ve uluslarüstü hukuktan kaynaklanan haklarının, belirli konular çerçevesinde ayrıntılı bir şekilde ele alınıp uygulamaya dönük farkındalık oluşturulması, hukukumuza ve ülkeler arası boyutları bulunan hukuksal iş ve işlemlere ilişkin karşılıklı bilgi alışverişinin sağlanması amacıyla bir dizi eğitim programlarının düzenlenmesi planlanmıştır. Bu amaçla ilkini Almanya'nın Frankfurt, ikincisini Belçika'nın Brüksel şehrinde gerçekleştirdiğimiz eğitim programlarının üçüncüsü Avusturya'nın Viyana şehrinde yapılacaktır. ğitim programları, Çalışma ve osyal Güvenlik Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Avrupa Birliği Bakanlığı yetkilileri, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu üyesi ve ürkiye'deki hukuk fakültelerinden akademisyenlerin iştirakiyle ortaklaşa olarak gerçekleştirilecek ve sertifikalandırılacaktır. Programın eğitim dili ürkçe olacaktır. İnteraktif bir ortamın oluşturulması amacıyla katılımcıların program taslağında belirtilen konularda önceden hazırlık yapmaları, programın verimliliği açısından önemli görülmektedir. Programlar süresince katılımcılara birbirleriyle ve çeşitli kamu kurumu temsilcileri ile yakından tanışma imkanı tanınması yanında katılımcıların aktif katılımının sağlanması amacıyla, soru-cevap kısımları, tecrübe paylaşımları ve networking gerçekleştirilecektir. ğitim programı için katılım ücreti kişi başı 200 Avro'dur. PROGRAM ARİHLRİ V İÇRİK Avrupalı hukukçular için 29 Kasım 01 Aralık 2013 tarihlerinde, Avusturya'nın Viyana şehrinde, Fleming s Deluxe Hotel- Wien City (Josefstädter traße 10-12, 1080 Wien)"Aile Hukuku ve osyal Güvenlik Hukuku Alanında emel Uygulama orunları " başlıklı bir eğitim programının düzenlenmesi planlanmıştır. Program kapsamında, aile bütünlüğünün korunması, velayet hakkının sınırları, çocuk kaçırma eylemi, aile birleşimi vizesinde dil sınavı şartı, opsiyon modeli, Avusturya İdari istemi, Avusturya'da yabancı ülke vatandaşlarının hukuki statüleri, ürkiye ile AB ülkeleri arasındaki sosyal güvenlik sözleşmeleri ve uygulanması, sosyal güvenlik ödeneklerinin transferi, mevcut hukuki durum ve uygulamada karşılaşılan sorunlar, sosyal güvenlik haklarıyla ilgili 3/80 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı, AB Adalet Divanı Akdaş Kararı, yurtdışı hizmet borçlanması, uygulamada karşılaşılan güçlükler ve çözüm yolları, uygulama deneyimleri ve tecrübe paylaşımları ele alınacaktır. Konunun uzmanı uygulayıcılar ve akademisyenlerin katılımlarıyla gerçekleştirilecek programda katılımcıların da iştiraki ile interaktif çalışma ve bilgi edinilmesi imkânı sunulacaktır. Yurtdışı ürkler ve Akraba opluluklar Başkanlığı İLİŞİM: Program hakkında ayrıntılı bilgi almak için, H. Galip KÜÇÜKZYİĞİ, Birinci Hukuk Müşaviri ( galip.kucukozyigit@ytb.gov.tr ) İlknur ÇİN, Hukuk Müşaviri ( ilknur.cetin@ytb.gov.tr ) Mehmet Cemal ÇOLLAK, Uzman ( mehmet.collak@ytb.gov.tr ) Ayrıca numaralı telefondan da bilgi alınabilir.

4 Yurtdışı ürkler ve Akraba opluluklar Başkanlığı ndan ivil oplum ntegrasyon yerin Dışişleri Bakanı Yardımcısı Naci Koru: iyasete aktif katılım çok önemli Naci Koru: "ğer bir ülkede güçlü olmak istiyorsanız, sözünüzün geçerli olmasını istiyorsanız mutlaka siyaset yapacaksınız..." "Lobicilik alanında çalışmalar yapmanızı bekliyoruz..." "K'lar bundan 10 yıl önce bu kadar güçlü değildi. Şimdi daha güçlüsünüz..." Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru, sivil toplum kuruluşlarının bundan yaklaşık 10 yıl öncebu kadar güçlü olmadığına işaret ederek, "Şimdi K'lar olarak daha güçlüsünüz. izlerden özellikle lobicilik alanında çalışmalar yapmanızı bekliyoruz. Bu konuda her türlü desteği de sunmaya hazırız" dedi. Yurtdışı ürkler ve Akraba opluluklar Başkanlığında düzenlenen ivil oplum Kuruluşları KapasiteGeliştirmeveğitim Programı'nın ikincisindekonuşan Koru, Dışişleri Bakanlığının dünyanın dört bir tarafında Büyükelçilik ve Başkonsolosluklarının olduğunu anımsattı. iyasete aktif katılım Yurt dışında yaşayan ürk vatandaşlarının siyasete aktif katılımın önemine değinen Koru, "Almanya'da yapılan son seçimlerde bunu gördük. ğer bir ülkede güçlü olmak istiyorsanız, sözünüzün geçerli olmasını istiyorsanız mutlaka siyaset yapacaksınız. Biz A partisinden, B partisinden veya şu gruptan bu gruptan siyasete katılın kesinlikle demiyoruz ama mutlaka siyaset yapın. Bunun mutlaka federal düzeyde olması da şart değil, yerel bazda da belediye başkanlıklarına, belediye üyeliklerine ve belediye meclis üyeliklerine katılım da önemli. Orada Başbakan Yardımcısı B karşısında omuz omuza bulunduğunuz toplumun sözcülüğünü yapın" ifadesini kullandı. Naci Koru, medyayla yakın temasın önemine işaret ederek, yurt dışında faaliyet gösteren ivil oplum Kuruluşları'nın sık sık medyaya konuşması gerektiğinin de altını çizdi. "Yurt dışında veuluslararası düzeydehak ve hukunuzu savunmanız lazım" diyen Koru, sözlerini şöyle sürdürdü: "Avrupa Konseyi ve BM düzeyinde çeşitli uluslararası konferanslar düzenlemek lazım. K'lar olarak sesinizi oralarda duyurmanız lazım. Bu konuda projeler de geliştirebilirsiniz. Burada K'ların nasıl proje geliştirebileceğiyle ilgili brifingler alacaksınız. Bazı konferanslar alacaksınız ve bundan yararlanmanızı bekliyorum. adece kendi imkanlarınızla değil, bu tür uluslararası kuruluşların imkanını da kullanarak daha güçlü hale gelebilirsiniz." Koru, anadildeeğitim, ırkçılık, yabancı düşmanlığı veçiftevatandaşlık konularıyla ilgili K'ların ortak hareket etmesi gerektiğinin altını çizdi. UD Austria Basın özcüsü rcan Karaduman:"iyasete katılımı teşvik ediyoruz" Avusturya'dan K KapasiteGeliştirmeğitim Programına katılan UD Basın özcüsü rcan Karaduman, Andalu Ajansı na(aa) yaptığı açıklamada, Avusturya'daki ürklere yönelik yoğunluklu olarak siyasete katılmayı teşvik etmek için çalışmalar yürüttüklerini ifade ederek: "Avusturya'da Müslüman ürklerin siyasete katılımı bizim için öncelik taşıyan konular arasındadır." dedi. Avusturya'da düzenlenen genel seçimlere değinen Karaduman, ürklerin katılımının yüzde 62,5 olduğunu söyledi. Karaduman, Avusturya'da bulunan ürklerin bu yılki seçime katılım oranında artış kaydedildiğini anlatarak, 2008 yılında ülkede yapılan seçime katılan ürklerin oranının yüzde 57 olduğuna dikkat çekti. Yurt dışındaki ürk K'ların aralarında zaman zaman kopukluk olduğunu ifade eden Karaduman: "Bu toplantı hem gerekçeli hem de gerekli. Bozdağ: "Ayrı gayrılığı bir kenara bırakıp ürkiye için güç birliği, iş birliğ Zaman zaman tek başına çalışan K'lar oluyor. Bunları bir arada tutmak ve birbirinden haberdar etmek için Yurtdışı ürkler ve Akraba opluluklar Başkanlığı elini taşın altına koydu" diye konuştu. Karaduman, Avrupa'da faaliyet gösteren ürk K'ların maddi sıkıntılarına işaret ederek, şunları söyledi: "ürkiye'den K'larımıza gelen destekler çok güzel ve maddi sıkıntılarımız giderilebiliyor. Fakat Avrupa'daki Müslüman ürk K'larının Avrupa'daki fonlardan kolay kolay yararlanamıyor olması asıl sıkıntıyı meydana getiriyor. Avrupa'da ntegrasyon Fonu veya Avusturya ntegrasyon Fonu'ndan maddi teşvikler genel olarak yerel K'Lara veriliyor. ürk Müslümanlara böyle bir destek verilmiyor. Verilse de az miktarda oluyor vekandırmaca bir boyut taşıyor. Bununla da pek anlamlı bir iş yapılmıyor. Bizler Avrupa ntegrasyon Fonu veavusturya ntegrasyon Fonu'nu zorluyoruz ve zorlamaya da devam edeceğiz." Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, yaptığı açıklamalarla Avrupalı ürklere önemli mesajlar verdi. Çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından sağlanan hibe desteklerine yönelik proje hazırlama konusunda bilgi ve beceri edinmeleri amacıyla ikincisi düzenlenen ivil oplum Kuruluşları KapasiteGeliştirmeğitim Programı, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın katılımıyla gerçekleştirildi. Yurtdışı ürkler ve Akraba opluluklar Başkanlığı tarafından düzenlenen eğitim programı Yurtdışı ürkler ve Akraba opluluklar Başkanlığı'nın toplantı salonunda yapıldı. örende konuşan Bekir Bozdağ, ivil oplum Kuruluşu (K)'ların demokratik hayatın olmazsa olmazları arasında yer aldığına dikkat çekerek "iyasi partiler totaliter yönetimlerde de var. K'ların etkin ve özgür olduğu yer demokrasilerin dışında yok." dedi. Yurtdışında 6.5 milyon ürkiye Cumhuriyeti vatandaşın olduğuna dikkat çeken Bozdağ, vatandaşlar Y s ö ş s Y

5 oplum Kuruluşları (K) Kapasite Geliştirme ğitim Programı rine 'şit Katılım' cısı Bekir Bozdağ: "Birbirini kardeş gören, sorunlar muza gelmeyi başaran bir K anlayışına ulaşmalıyız" birliği, iş birliği yapmalıyız. Yaşadığımız ülkenin dilini de anadilimizi de çok iyi öğrenmeli, çok iyi konuşmalıyız. Çocuklarımızı da buna göre yetiştirmeliyiz." rımızın oluşturduğu K sayısının ise5 bin civarında olduğunu vurgulayarak bunun çok büyük bir güç olduğunu söyledi. "ÜRKİY'Yİ KURARMAYA ÇALŞMAYN" ürkiye'nin yurtdışındaki vatandaşları tarafından kurulmuş K'ların öncelikle bulundukları ülkelerin içinde temsil ettikleri kesimlerin sorunlarını konusunda orada büyük bir gayretin içinde olması gerektiğini ifade eden Başbakan Yardımcısı Bozdağ, "ürkiye'ye YB Başkanı Kemal Yurtnaç: "Hedefimiz K'ların sunduğu hizmet kalitesini yükseltmektir" Yurtdışı ürkler ve Akraba opluluklar Başkanı Kemal Yurtnaç yaptığı konuşmada programın amacı vehedefi konusunda dinleyicileri bilgilendirdi. Başkan Yurtnaç: "Bu sene bu programın ikincisini düzenliyoruz. K KapasiteGeliştirmeçalışmalarına ayrıca önem veriyoruz. Amacımız, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın gerek hukuki gerekse hak ihlalleri konularında ve yönetime katılmaları noktasında bilinç oluşturmayı sağlamaktır. Program, sivil toplum kuruluşlarının ihtiyaçlarını çerçevesinde düzenlenmiş bir programdır. Hedefimiz, K'ların idari veorganizasyonel olarak K tarafından sunulan hizmet kalitesi standartlarını yükseltmektir" diye konuştu. YB nin Amaç ve Hedefleri... Yurtdışı ürkler ve Akraba opluluklar Başkanlığı tarafından düzenlenen. K KapasiteGeliştirmeğitim Programı nın kapanış konuşmasında Başkan Kemal Yurtnaç, K temsilcilerine Yurtdışı ürkler ve Akraba opluluklar Başkanlığı'nın amaç ve hedefleri konusunda bilgiler verdi. YB Başkanı Kemal Yurtnaç sözlerine şu şekilde devam etti: "Kültürel zenginliğine her ülkenin sahip çıkması gerekmektedir. Kültürel zenginliğinize sahip çıktığınızda dış yüzü dönük çalışmaları olmayacak mı? Olacak. Ama ürkiye'yi 'kurtarmaya dönük' çalışmalarla pek çok K uzun zaman uğraştı. Artık bulundukları ülkelerde kendi nesillerini kurtarma çabasına girmeliler. ürkiye'deki siyasal bölünmüşlüklerin Avrupa ve dünyanın başka bir yerinde izdüşümü şeklinde olan yapılanmalar oradaki vatandaşımızın daha fazla ayrışmasına vesile olabilir." şeklinde konuştu. Birbiriylehusumet besleyen, birbirini hasım gören K anlayışı yerine birbirini kardeş gören, birbirini partner gören, kucaklaşmayı prensip edinmiş bir K anlayışına mutlaka ama mutlaka geçilmesi gerektiğini söyleyen Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, bunun başarılamaması durumunda eskilerin bölünmüşlüğü veyanlışlığın yeniden yapılmış olacağını kaydetti. 'BİZ BUNA LAYK DĞİLİZ' Yurtdışında yaşayan vatandaşların tamamının ülkedillerinemutlaka o ülkenin insanları kadar güzel konuşması gerektiğini söyleyen Bozdağ, ürkçe'nin de unutulmaması gerektiğini vurguladı. Bazı kesimlerin entegrasyon kelimesi altında asimilasyonu anladığını söyleyen Bekir Bozdağ, "ntegrasyon dendiğindealman gibi, Fransız gibi olmayı anlıyorsa bun adı entegrasyon değildir. Biz entegrasyona her zaman varız. Bugün artık ürklerin ne Avrupa'da ne Amerika'da ne başka bir yerde entegrasyon sorunu vardır. orun eşit katılım sorunudur. orun, birlikte dünyada birer değersiniz. on 10 yılda ürk dış politikasında büyük değişimler oldu. nceden sadece Dışişleri Bakanlığı bu konuyla görevliyken bugün İKA, Yunus mrenstitüsü, Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü, tratejik Araştırmalar Merkezi ve Yurtdışı ürkler ve Akraba opluluklar Başkanlığı kuruldu. te yandan biz dünyanın 140 ülkesinden 12 bin öğrenciye burs veriyoruz. Hem soydaş akrabalara hem öğrencilere hem deyurtdışında yaşayan vatandaşların kurdukları sivil toplum kuruluşlarına proje yaşama kültürünün yerleştirilmesi vebunun başarılması sorunudur. ntegrasyon kavramını artık ürk K'ların lugatlarından çıkartıp yerine'eşit katılım' konusunu ikame etmeleri son derece önemlidir." sözlerine yer verdi. ntegrasyon kelimesinde 'iticiliğin' olduğunu aktaran Bozdağ, "ntegrasyon kelimesine biraz aşağılama var, küçük görmevar. Biz buna layık değiliz. Bizim insanlarımız yaşadığı topluma en hızlı uyan insandır." dedi. destekleri veriyoruz. Bu desteklerle sizlerin kendi alanlarınızda kendinizi daha iyi ifade edebilmenizi sağlıyoruz." diyerek sözlerini tamamladı. emsilcilere Katılım ertifikası 16 ülkeden 65 ivil oplum Kuruluşu ve 117 temsilcinin katıldığı ğitim programının akşam yemeğinde bir araya gelen katılımcılara, Yurtdışı ürkler ve Akraba opluluklar Başkanı Kemal Yurtnaç tarafından katılım sertifikası verildi. Yurtdışı ürkler ve Akraba opluluklar Başkanlığı tarafından düzenlenen ivil oplum Kuruluşları Kapasite Geliştirme ğitim Programına; ABD, Avustralya, Kanada, Rusya, Almanya, Avusturya, Fransa, Hollanda, Belçika, İsveç, Norveç, Danimarka, İsviçre, İngiltere, İtalya ve Macaristan olmak üzere 16 ülkeden 65 K ve 117 temsilci katıldı. Haber ve Fotoğraflar: YURDŞ ÜRKLR ve AKRABA OPLULUKLAR BAŞKANLĞ

6 KİM 2013 HABR AVUURYA - 6 ayın Demir, irol yalet Meclisi nde hepimizi temsil ediyorsunuz. Çalışmalarınız nasıl gidiyor? Çalışmalar genel seçimlerden sonra son hız devam ediyor. Zamanımız, toplantılar, görüşmeler ve yasa tasarıları hazırlamakla geçiyor. Bu ara eğitim ve eşitlik konuları üzerine yoğunlaşmaya çalışıyorum. nümüzdeki zamanlarda yaş arası çocuklar için Zillertal ve İnnsbruck ta Gesamtschule Projesi ni gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Çocuklarımıza Yeni Orta Okul(Neuer Mittelschule) ve Lise yi(gymnasium) erken yaşta ayırmadan rahat bir ortamda eğitim sağlamak istiyoruz. Şimdiki sistemde ilk okuldan sonra velilerin ve öncelikle çocukların geleceklerini etkileyecek bu önemli kararı erken yaşta vermelerini istemiyoruz. Bu yaşta çocukların ayrı guruplara ayrılmadan temel bilgileri öğrenmelerini ve okula konsantre olması için bu kararı 14 yaşından sonra vermelerini sağlayacağız. irol tarihinin İlk Göçmen Kökenli Milletvekili olarak mecliste nasıl karşılandınız? Burada doğup büyüdüğümü vegöç halindeolmadığımı şaka yoluyla millete anlatmaya çalışıyorum. Parti içinde yabancı olmam kesinlikle sözkonusu değil. Farklı partilerdeki milletvekilleri o gözlebaksalarda aslında bu beni pek ilgilendirmiyor. HAAN KKİN keskin_hasan06@hotmail.com yalet Milletvekilimiz Ahmet Demir ile Röportaj... Benim beş yıllık hükümet döneminde yapmam gerekenler olduğunu biliyorum veişimekonsantreolmaya çalışıyorum. Bana kim hangi göz ilebakıyorsa onun meselesi. Hangi alanlarda faaliyet gösteriyorsunuz? Ben parti içinde bu konular ileilgilenmekteyim: ğitim, iş, engelliler, sosyal veeşitlik. Bu konular ilealaka her yapılan işten partimizi dışa doğru ben temsil ediyorum. Yani partimizin bu konular için sözcüsüyüm. Aynı zamanda göçmenler kolu sözcüsüyüm. Hedefleriniz nelerdir? Bir sonraki eyalet meclis seçimine kadar, Kiralar kalıcı bir şekilde nasıl düşürülebilir? konusunda araştırmalar yapıp bu tür mevzulara yöneleceğim. Bu konuda ilk adım üniversite talebelerine uygun kira koşulları sağlamak için bir yurt inşaa etmek olacak. Bu konu ile alakalı projeleri şu anda hazırlamaktayım. rkçılığa karşı (Antirassismusstelle) çalışan bir büronun kurulmasını; çocuklarımıza ana okulundan başlayarak mesleki ve üniversite hayatına kadar süren yolculuğunda tüm engelleri kaldırmak veonlara iyi bir eğitim hayatı sağlamak olacak. UROPA Kamu alanında yabancı uyruklu ve engelli insanlarında çalışmalarını sağlamakta hedeflerimden birisi olacak. İktidarda olduğumuz irol Halk Partisi (VP) ilebunun gibi önemli konuları kararlaştırdık. Milletimizin temsilcisi olarak Avusturya da yaşayan vatandaşlarımıza hangi tavsiyelerde bulunmak istersiniz? osyal vesiyasi alanda aktif olmalarını tavsiye ederim. eçim zamanında da oy kullanmanın nekadar önemli olduğunu söylemeden de edemeyeceğim. Çocuklara erken yaşlardan itibaren Almanca dilini öğretmenin na kadar önemli olduğunu biliyoruz. Bunun için hassas davranıp çocukların geleceğini etkileyecek bu aşamada onların dil öğrenmelerine yardımcı olmalarını isterim. Röportaj için teşekkür eder, herkesin kurban bayramını kutlarım. Yaşlanan Avrupa'nın umudu ürk öğrenciler... ürkiye'den Avrupa üniversitelerine olan talep artıyor. Ayrıca öğrenciler, Avrupa nın genç nüfusa ihtiyaç duymasından dolayı mezuniyet sonrası çalışma ve oturum hakkı elde edebiliyor. Avusturya üniversiteleri ürkiye başvuru merkezi olarak çalışan Avrupa ğitim Danışmanlığı, Avrupa nın en iyi üniversitelerinden eğitim alma konusunda öğrencilere yardımcı oluyor. Avrupa da eğitim denince ilk akla gelen kurum olan Avrupa ğitim Danışmanlığı; Avusturya, Almanya, Polonya velovakya başta olmak üzereavrupa daki üniversitelere her yıl ürkiye den binlerce öğrenci yerleştiriyor. Avrupa ğitim Danışmanlığı Genel Müdürü alih Uyar: Avrupa nın ürkiye ye yakın olması eğitimdeavrupa yı avantajlı halegetiriyor. zellikle Avusturya nın ürkiye ye yalnızca uçakla 1,5 saat uzaklıkta olması en önemli tercih sebeplerinden biri. Bu açıdan ürkiye den öğrencilerin Avusturya üniversitelerini tercih etmelerinin doğru bir karar olduğunu düşünüyoruz. Avusturya üniversitelerinin yüksek eğitim kalitesi, akademik çalışma ortamı veöğrencileresunduğu imkanlarıyla kalitesini ispatlamış olması ve dünyanın önde gelen üniversiteleri arasında yer alması, özellikle YK tarafından tanınması ürkiye den Avrupa ya öğrenci talebini arttırıyor. üm bu avantajlarının yanında belki de en önemli nokta mezun olan öğrencilerin elde ettiği çalışma ve oturum hakkı. Zira Avrupa hızla yaşlanmakta ve kendi üniversitelerinden mezun olan genç beyinlerin artık ülkede kalmasını istemektedir. Viyana da da bulunan merkez ofisimiz sayesinde, öğrencileri üniversitelere yerleştirmekle kalmıyor, eğitimleri süresinde karşılaşabilecekleri her türlü sorunlarıyla da yakından ilgileniyoruz dedi. Kaynak: Ajanslar-Cumhuriyet Offene üren beim Land irol am Nationalfeiertag Am 26. Oktober 2013 ist es wieder soweit: Das Land öffnet den irolerinnen und irolern seine üren. n diesem Jahr steht der ag der offenen ür unter dem Motto radition verbindet. Offizielle röffnung ist um 10 Uhr durch den iroler Landeshauptmann am Landhausplatz, wo bis Uhr auch ein Frühschoppen mit den Preisträgern des 3. Blasmusikpreises stattfindet. Anschließend wird der 3. Blasmusikpreis und der 1. iroler Landespreis für Chöre und Vokalensembles verliehen. Wenn radition im Mittelpunkt steht, dürfen natürlich die vielen iroler Vereine nicht fehlen. o sind unter anderem die Kaiserjäger oder der Bund der iroler chützenkompanien am Landhausplatz vertreten und stellen sich und ihre Arbeit vor. m Landhaus öffnen die Mitglieder der iroler Landesregierung, der Landtag, die Landtagsklubs und die Abteilungen den Besucherinnen und Besuchern ihre üren. Auch gibt es ein spezielles Programm für Jugendliche und Kinder. m Jugendschutz MOBL des Landes werden alkoholfreie Cocktails gemixt, piele angeboten und im Meraner nnenhof wartet ein buntes Familienprogramm auf Jung und Alt. Der ag der offenen ür findet von 10 Uhr bis 17 Uhr statt. Mehr zum Programm erfahren ie hier: Fotonachweis: Land irol/andre chönherr

7 7 - AVUURYA HABR KİM 2013 UROPA Alev Korun Yeşiller Par si Milletvekili ventegrasyon özcüsü alev.korun@gruene.at Parlamentsdirektion/WLK Landesrätin Dr. Bernadette Mennel: Vorarlberg setzt auf frühe Basisbildung. Lesen ist Aufgabe der ganzen Gesellschaft Okumak, tüm toplumun görevidir ve her eğitimin temelinde vardır Bregenz (VLK) on yapılan OCD araştırmalarından birinde16-65 yaş arası yetişkinlerin okuma becerilerinde Avusturya nın iyi bir karneortaya koyamadığı sonucu çıktı. Bu sonuç üzerine düşüncelerini açıklayan yalet Meclis Üyesi Bernadette Mennel, böyle sonuçların bir daha olmaması için okuma alışkanlığının erken yaşlarda başlaması gerektiğini, bunun en güzel örneğinin de Vorarlberg yaletindeki insayatifler, Kinder lieben lesen, Lese.tart gibi olduğunu bunların veyeni ilkokul paketi çalışmalarının eyalet tarafından kararlılıkla desteklendiklerini ifade etti. Kinder lieben lesen programıyla bütün ebeveynlerin, henüz çocuklarının doğumu döneminde dil ediminin önemi konusunda dikkatleri çekiliyor ve kitap paketleri iledeebeveynler dil veokuma teşvikleriyle destekleniyorlar. Kreşlerde çocukların dil kabiliyeti gözleniyor, destek gerekirse okula başlayana kadar bu çocuklara eşlik ediliyor. Lese.tart insiyatifiyle de ilkokullardaki her çocuğun okuma profili çıkarılıyor, güçlü ve zayıf olanlar belirleniyor. Daha sonra bunlar özel öğrenme araçlarıyla ve oyunlarla destekleniyor. Yeni ilkokul paketi (Volksschulpaket) ilkokullara 2.6 milyon avro değerinde bir ders saati kotası imkanı sunuyor. Bu saatler temel seviye 1 in dil ve okuma teşvikleri için kullanılabilir ve böylelikle her okulun taleplerine yerinde cevap verilmiş olur. Okuma sevgisinin aşılanması toplumun bütünün işbirliğiyleçocuk daha küçük yaşlarda iken kazandırılabilir. Aile, kreş, okul, kitaplıklar, kitapçılar vebasın, çocuk ve gençlerin iyi ve severek okumalarını sağlamak için birliktesorumluluk almalıdır. AUVA nın Yüksek ğrenim Gören Gençler İçin Büyük Hizmeti. Hofschlaeger / pixelio.de oplum ve Okumak ğrencilere Ücretsiz Kaza igortası... Wien (O) AUVA, Avusturya genelinde, 272 bini üniversitelerde, 39 bini Yüksek Okullarda olmak üzere yaklaşık toplam 311 bin öğrenciyi sigortalamıştır yılında tüm Avusturya da olan spor ve yol kazalarını da içine alan 420 vakaa AUVA ya bildirilmiştir. lümle sonuçlanan ya da ağır kazalar çok seyrek olarak görülmüştür. Kazaların ¼ ten fazlası veterinerlik ve tıp okuyan öğrencilerin eğitimleri sırasında yaşadıkları kazalarıdır. AUVA nın bedava sigorta hizmetinden Üniversite öğrencileri, teoloji okullarına gidenler, yüksekokul öğrencileri, akademi ve Yüksek ğitim Fakülte öğrencileri yararlanabilir. igorta yalnız eğitim yerlerinde ya da bu yerlere ulaşım sırasında, eve giderken olan kazaları kapsamaktadır, ayrıca Gezi, por ve Proje Haftaları, eğitimle ilgili toplantılar ve ğrenim Proğramı çerçevesinde stajlara ulaşım sırasında ya da buralarda meydana gelen kazalarda sigortanın güvence kapsamına dahil edilmiştir. AUVA hakkında: AUVA da yaklaşık 4.7 milyon kişi kanunen, İş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı sigortalanmıştır: 1.2 milyon İşçi, 1.6 milyon Memur, 450 bin serbest çalışan ve 1.4 milyon öğrenci ve yüksekokul talebesi. AUVA sosyal olan Kaza sigortası ile ilgili yükümlülüklerinin tamamına yakınını, işverenin zorunlu katkı paylarından finanse eder. AUVA nın öncelikli ana görevi korunma önlemleridir. Kazalardan korunmanın sağlanması, mesleki hastalıkları önleyici tedbirlerin alınması; tedavi, iyileştirme ve kaza mağdurlarına verilen maddi tazminat gibi alanlarda yapılacak olan yüksek düzeydeki masrafları düşürmede en etkili yoldur. Foto: Land Vorarlberg eçimler ve Biz Bir genel seçimi daha arkamızda bıraktık. eçim onucunun güzel yanlarından biri, 5 yıldır göçmen kökenli tek milletvekili olarak görev yaptığım Avusturya Federal Meclisinde artık dört vekil olacağımız. Böylece Yeşillerin başlattığı ve başını çektiği, göçmenler de bu toplumun parçası olarak Avusturya'da her alanda yerini alsın hareketi meyve vermeye başladı. Yaptığım konuşmalar sırasında bana söylenen "Geldiğin yere dön" sözlerine alkış tutan VP ve P milletvekilleri, kendi partilerinden olan göçmen kökenli milletvekillerine de aynı şeyi söyleyecekler mi merakla bekliyorum. Yoksa, geçtiğimiz 5 yılda yaptığım konuşmalardan vebir çok meclis tartışmamızdan beraber yaşam hakkında, eşit haklar vebirbirinesaygıyla davranmak konusunda bir şeyler öğrendiler mi? LRin Beate Palfrader will irol zum familienfreundlichsten Bundesland machen. irol yalet Meclisi Üyesi Mag. Dr. Beate Palfrader: ğitim ve Aileden orumlu irol yalet Meclisi Üyesi Beate Palfrader irol ü aileye en çok önem veren eyalet yapmak için var güçleriyle çalışacaklarını, bunun için yapılacak işlerden birinin de eğitim veren gündüz bakım evlerinin sayılarının arttırılacağını söyledi. 2013/2014 eğitim yılında 900 yeni Gündüz Bakımevi, 29 yeni merkez ve 43 yeni grubu hizmete alacaklarını da ifadeetti. 5 yıl öncesine kadar, bu iki hükümet partisi tabir yerindeyse körlerin renklerden bahsetmesi gibi "entegrasyondan" bahsediyordu. Yani içlerinde göç tecrübesi yaşamış, yabancı bir ülkeye alışmak, orada kendine yeni bir hayat kurmak, kök salmak, önyargılara karşı savaş vermek ne demek hiç bir fikri olmayan insanlar göçmenlere nasıl "entegre" olacağı hakkında "akıl" veriyordu. Artık kendi sıralarında da en azından anne veya babası göçmen olan parti arkadaşları olacak. Bu, bu iki parti açısından ve meclis açısından bir ilerlemedir. Nurten Yılmaz ve Asdin l Habassi'yi buradan tekrar tebrik ediyorum. Aynı zamanda sanırım ki ikisinin önündede parti arkadaşlarını ikna etmek konusunda yoğun bir dönem var. Çünkü Avusturya'da, "insanın ismi, anadili, ten rengi, dini değil diğer insanlara verdiği değer ve yaptıkları önemlidir" anlayışının daha oldukça başlangıcındayız. Bunu, bana mecliste yapılan davranışlardan da iyi biliyorum. nyargılar nedeniyle bir tartışma sırasında insanlar çabucak, "senin söylediklerini dinlemek zorunda değilim, zaten sen burdan da değilsin, çek git" gibi tutumlara katılabiliyorlar. Bunu beraberce yenmemiz tabii ki yıllar alacak ve karşılıklı gayret gerektirecek bir şey. Bu yolda da yeni meslektaşlarıma kolay gelsin diyorum. Her seçimde oynanan tercihli oy oyununa gelince: bu konuda Ağustos başında bir açıklama yapmıştım. P vevp'nin ürk kökenli adaylarının hemen hemen hepsini listenin arka sıralarına koyduğunu, sonra da hepsini tercihli oy yarışına soktuğunu ve "şu kadar bin tercihli oy toplarsan seni ön sıraya alırız" kandırmacası uyguladığını belirtmiştim. Bu şekilde kandırılan adayların bu seçimde de maalesef bir şansı olmadığını, seçmenlerin bu oyunu bozmasının zamanının çoktan geldiğini belirtmiştim. eçim sonuçları söylediklerimin doğruluğunu kanıtladı. Binlerce tercihli oyla bilesıra atlamanın mümkün olmadığı bir kere daha ortaya çıktı. Yani öncebu iki partinin kendisinin, adaylarını ciddiyealması vetercihli oy yarışına koşmak yerine adayları seçilebilecek bir sıraya koyması gerektiği ortaya çıktı. ürk-kürt, Alevi-ünni ayrımcılığı yaparak veortalığı bulandırarak oy toplamaya çalışan bazı parti veadaylar da umarım derslerini almışlardır ve ırkçılıktan artık vazgeçerler. Mezhep politikası yapmanın, azınlıkları günah keçisi yaparak oy toplamanın, FP'nün politikasından bir farkı yok çünkü. Gelecek beş yılda, kardeşçe yaşam, eşit haklar ve Avusturya'yı beraber ileriye götürmek için çalışmalarıma devam edeceğim. Güveniniz ve desteğiniz için gönülden teşekkürler! Daha iyi yarınlara beraber yürümek dileğiyle selamlar sevgiler Viyana'dan. irol de eğitim veren gündüz bakım evlerine talep artıyor. Meclisi Üyesi Beate Palfrader yaptığı açıklamada: Ailevemesleğin uyumunu arttırmak için 2018 yılına kadar 38 milyon avro, tam gün okulların açılması için kullanılacak. Bunun için demerkez ve ilçelerin, eğitim alanında çalışan özel teşebbüsün ve eğitimcilerin birlikte çalışması çok önemlidir. Böylelikle çocuklarımıza ailerinin dışında da kaliteli bir eğitim vebakım sunabiliriz. dedi. Foto: Land irol/aichner

8 KİM 2013 HABR AVUURYA - 8 UROPA Aufbauend auf das Leitbild des Landes liegt, zu erkennen und mit diesen wurde die ntegration mit Zugewanderten Unterschiedlichkeiten konstruktiv in irol nun auf höchster landespolitischer bene verankert. Auf meinen Antrag hin wird die ntegration umzugehen, erläutert LRin Baur. Um diesen Prozess in Gang zu bringen, wird demnächst ein abteilungsübergreifendes zur Querschnittsaufgabe für die Netzwerk ntegration für die gesamte Landesregierung und für alle Ressorts, berichtet die zuständige Landesrätin Christine Baur. uropaweit wird die ntegration als wesentlicher Faktor für eine erfolgreiche Zukunft wahrgenommen. irol muss sich dafür in Position bringen. Das gilt nicht nur für die Offenheit der Bevölkerung, sondern auch für die Fähigkeit von nstitutionen, auf die Anliegen und Bedürfnisse der Menschen mit Migrationsgeschichte einzugehen. Dafür muss die Diversitätskompetenz in der Landesverwaltung ausgebaut werden, also die Fähigkeit der Landesbediensteten, das Potenzial, das in der Unterschiedlichkeit von Menschen Abstimmung der Maßnahmen eingerichtet. Darin sind Fachleute der Landesverwaltung vertreten, bei Bedarf werden externe xpertnnen zugezogen. Wir müssen lernen, Zugewanderte als selbstverständlichen eil der iroler Gesellschaft und damit als zum WR gehörig zu betrachten ergänzt Baur: n der Realität gibt es auch in der Verwaltung eine unsichtbare, aber gut fühlbare Grenze zwischen UN und den anderen, die meist an den Faktoren thnie, Religion oder Nationalität festgemacht wird. Diese Reduktion auf einige wenige Merkmale werde der Realität nicht gerecht und behindere professionelle Arbeit. Dr. Christine Baur: osyal İşler, ntegrasyon, Gençlik, Vatandaşlık Konuları ve Kadın Politikası ndan orumlu yalet Meclis Üyesidir. Ünal Uzunkaya Landesrätin Dr. Christine Baur Zugewanderte als zum WR gehörig betrachten Wir müssen lernen, Zugewanderte als selbstverständlichen eil der iroler Gesellschaft und damit als zum WR gehörig betrachten ayın Uzunkaya-harma röportajın yayınlanacağı bölüm,,avusturya daki başarılı bayan göçmenler. Bu kavram nereye kadar sizi tanımlıyor? Büyük ebeveynlerim ve ebeveynlerim yetmişli yıllarda misafir işçi olarak önce Almanya ve oradan Avusturya ya göç etmişler. Gerçi Avusturya da doğdum ve büyüdüm, ama yine de Avusturya da bir göçmen olarak yaşamanın nasıl olacağı tekrar tekrar konuşulacak. am öylesine bir durum. Bu dışarıdan hissettirilen bir duygu. Bir bakış açısına göre beni de göçmen sayacaklar, hem basın hem çevre tarafından. Bazıları önceki kuşaklarımıza bakarak, çocuklarıma da 4. Kuşak olmasına rağmen göçmen diyecekler. Aslında herkes er ya da geç bir kere de olsa göçmen. Bir AB ülkesinden diğer bir ülkeye öğretim kürsüsü için çağrılan bir bayan profesör göç eder, çünkü bu ülkedeki çalışma şartları kendi ülkesindekinden daha iyidir. Görülen şudur ki, eğitimi yüksek olanlara en azından göçmenlik duygusunun olup olmadığı sorulmakta, eğitimi düşük olanlara bu soru bile sorulmaz, onlara birebir göçmen olarak hitap edilir. Kavram, eğitim seviyesinin yüksekliğine göre onlardan kurtulunulacak bir leke ya da bir yükmüşçesine kullanılıyor. Göçmenliğin benim aile hikayemin bir bölümü oluşundan başka anlamı yok. Hayatınızın en önemli mihenk taşlarından sayılabilecek kesitlerini kısaca anlatabilir misiniz? Linz de doğdum ve orada akademik liseye gittim. Viyana ve Paris te felsefe ve ürkoloji eğitimi gördüm. vliyim ve iki kızım var. İlk ürk kadın film festivalinin yöneticiliği ve ZL RPORAJ planlamasını yapmamın yanında; kardeşim Ünal Uzunkaya ile birlikte, festivale kısa bir filmle katkıda bulunmaktan hep gurur duyarım. Mesleğiniz ve tam olarak çalışma alanınız nedir? Bilimsel personel olarak Viyana Üniversitesi nde çalışıyorum. Çalışma grubunun adı karşılaştırmalı Psiko-Dilbilim(Psycholinguis k), Prof. Wolfgang U. Dressler tarafından yönetiliyor. Dr. Katharina Korecky-Kröll ve Christine Czinglar la birlikte 30 ürkçe konuşan çocuktan gelişigüzel dil bilgilerini alıyor ve bunları dilbilimsel olarak analiz ediyorum. Bu projenin(npu-projekt) ne ile ilgili olduğunu kısaca okuyucularımıza anlatır mısınız? Proje çocuğun konuşma ortamıyla ilgili. rneğin ürkçe nin edinimi tekdilli ortamda ikidilli ortamdan farklı mı oluyor? Proje 2015 yılına kadar süreceğinden sonuçları hakkında henüz çok şey söyleyemem. ürkçe konuşan grup içindeki çocukların hem Almanca hem ürkçe konuşma yetenekleri arasında büyük farklar var. Ama çarpıcı olan tüm ebeveynlerin çocuklarının çok iyi Almanca konuşmasını arzulaması. İşinizde size sürpriz olan ya da sizi şaşırtan şeyler oldu mu? Kişiye; dışarıdan algılandığı biçimde başka, üniversiteden gelene başka davranılması beni herzaman şaşırtır. Bir de ürk ailelerin birbirlerinden farklı olmasına rağmen, basında hepsinin birbirinin aynısıymış gibi gösterilmeleri beni oldukça şaşırtır. İşiniz gereği mutlaka göçmenlerle uğraşıyorsunuz. Çok tartışılan entegrasyon konusu ne durumda? irol yalet Meclisi Üyesi Dr. Christine Baur: oplumda BİZ kavramı oluşmalı Avusturya'da başarıyı yakalayan göçmenler... Kumru Uzunkaya-harma Göçmenlik dışarıdan hissettirilen bir duygu ntegrasyondan istenen birçok şeyin yapılamaz, söz verilenlerinde tutulmayacağını düşünüyorum. Birçok şey başarıpta yine de kabul görmemiş bir sürü kişi var. Genel bir entegrasyon tanımı yok, her kişi başka düşünüyor. onuçta entegrasyon, toplumun belli kesimlerini, birim toplumun bile emin olmadığı düşünceler akımlarına çekebilmek için bu kesimlere baskı uygulamak amacıyla siyasi olarak kullanılan bir kavramdır. Asimilasyon daha çok talep ediliyor, ama insanlara ne sunulmak istendiği sorgulanmalı. İnsanlar ne kadar çok asimile olsalar da bu hiçbir zaman yeterli görülmüyor, üstelik bunlar kendi kültürlerine ihanetle suçlanıyorlar. nce ürklerin Almanca öğrenmeleri için baskı yapılır, sonra ürk uyruklu biri, ürkçe konuşmadığında da o kişiye yan bakılır. Kozmopolitik olan tanıdığım yeterince aile var, bunlar unutulmamalı. Bir kimse eğer kendini kozmopolitik addediyorsa sadece bir ülkeye yerleşmeyi düşünmez, çocuğunun da bir çok dil konuşmasını ister. rneğin ürkçe ve İngilizce nin yanında Fransızca ve Rusça ya da Hintçe neden olmasın? Bu çoğu kişinin sahip olduğu global düşünce. Genelde entegrasyon üzerindeki tartışmalar çok dar kapsamda yürütülüyor. en bize benzemelisin (bu biz nasıl tasavvur ediliyorsa), eğer öyle olmazsan başkasısın ve sana başka türlü davranılır. ürk kadın film festivaline önayak oldunuz. Bu nereden aklınıza geldi ve bu proje izin için neden önemliydi? Daima baskılanan başörtülü kadınlardan konuşulması, kavramlarla mediatik olarak Yeşillerin irol yaleti nde hükümet ortağı olmasıyla entegrasyon daha ciddi bir boyut kazandı. ntegrasyondan orumlu Meclis Üyesi Christine Baur un meclise sunduğu dilekçeyle de entegrasyon hükümet ve bütün bölümler için ortak bir görev oldu. Avrupa genelinde entegrasyon başarılı bir geleceğin önemli bir faktörü olarak algılanıyor. Bundan dolayı irol de bazı adımlar atmak zorunda. Bu yalnız halkın samimiyeti için geçerli değil, aynı zamanda kurumlar da göçmen kökenli insanların sorunlarına ve ihtiyaçlarına cevap verecek kabiliyette olmalı. Kurum çalışanları, insanların farklılıklarındaki potansiyeli anlayabilecek ve bu farklılıklarla yapıcı bir şekilde başa çıkabilecek becerisi olmalı. Bu süreci harekete geçirmek için ilk olarak, tedbirlerin koordinasyonu için bölümleri içine alan entegrasyonla ilgili bir ağ kurulacak. Burada idarenin uzmanları temsil edilecek, ihtiyaç halinde dışardan uzmanlar da dahil edilecek. Baur bu konuda şöyle konuştu: Bizler, göçmenleri irol toplumunun tabii bir parçası BİZ e ait olarak görmeyi öğrenmek zorundayız. Gerçekte idarede BİZ ve diğerleri arasında görünmeyen fakat iyi hissedilebilen bir sınır mevcut. Bu sınırlama genellikle etnisite, din ya da milliyet faktörlerine dayandırılıyor. Böyle bir indirgeme gerçeği yansıtmaz ve profösyonel bir çalışmayı engeller. sıkça oynanması beni rahatsız etti. Bu ilk ürk kadın film festivaliyle karşı bir fikir ortaya koymak ve baskı altında olmayan birçok şeyler yapan ürk kadınını tanıtmak istedim. ürk kadınının da film yapabildiğini, kadınlarla film yaptığını ve böyle kadınların hem Avusturya da hem de ürkiye de olduğunu göstermek istedim. Birçokları buna inanılmaz derecede şaşırdılar. Hangi ülkelere seyahat ettiniz? Oralarda özellikle neler hoşunuza gitti ya da en çok izi ne etkiledi? Meksika da örneğin medeniyetlerin adının yanında değişik ifade biçimlerini taşıması beni büyüledi. Fransa da bir yıl yaşadım ve büyük sosyal farklılıkları deneyimle yaşadım. Hindistan da sistemlerin farklı ama iyi çalışması beni etkiledi. eyahatlerim gözlerimi açtı, örneğin çok az ya da hemen hemen hiçbir şeye sahip olmayan insanlarla ilişkiler her ülkede farklı. Boş zamanınızda en severek ne yaparsınız? n sevdiğim dinlendirici müzik dinlemektir. Bayan okuyucularımıza özellikle neler söylemek istersiniz gönlünüzden ne geçiyor? Bütün kadınlara düşük de olsa eğitim tekliflerini kabul etmelerini öğütlerim, düşünsel ve duygusal gelişim her gelecek için temeldir. Değişiklikler adım adım olur, bugünden yarına gerçekleşmezler. ğer şöyle olursa diye hayal etmek değil, birşeyleri uygulamaya koymak bir anlam taşır. Bir adım atılmak zorundadır, eğer değişiklik birden olursa, şaşırılmamalıdır. Röportaj için çok teşekkürler! Foto: Land irol/berger

9 OKOBR 2013 Foto: Doris taudinger Orientierungshilfe für Migranten in alzburg (LK) m Bundesland alzburg leben rund Menschen mit Migrationshintergrund, das entspricht 18,6 Prozent der Gesamtbevölkerung. Die drei größten Zuwanderungsgruppen stellen Deutschland, das ehemaligen Jugoslawien und die ürkei dar. "Um in einer neuen Gesellschaft anzukommen, sind Chancengleichheit in Aus- und Weiterbildung, die selbstbestimmte Gestaltung des Privat- und Freizeitlebens und vor allem der Zugang zu Arbeits- und Berufsleben zentral. Daher freue ich mich über das Angebot der nformationsbörse in alzburg", erklärte die für Migration ressortzuständige Landesrätin Mag. Martina Berthold bei der röffnung der zweiten nformationsmesse "Arbeit - Bildung - Migration" in der ribühne Lehen. Wo kann ich meinen ausländischen Bildungsabschluss anerkennen lassen? Wie kann ich mich weiterbilden? Wer unterstützt mich beim Berufseinstieg? Bei HABR der vom sterreichischen ntegrationsfonds (F) organisierten Messe erhielten Migrantinnen und Migranten Auskünfte über den österreichischen Arbeitsmarkt und Weiterbildungsmöglichkeiten. Die nformationsbörse dient als Plattform, um sich über die hemen Arbeit - Bildung - Migration einen umfassenden Überblick zu verschaffen. 27 verschiedene Organisationen aus alzburg nahmen teil und präsentierten ihre Angebote im Bereich ntegration und Migration. Angeboten wurden unter anderem ein kostenloser Bewerbungscheck und ein Gesprächstraining für eine erfolgreiche Bewerbung, ein Fachvortrag der Fachhochschule alzburg und pracheinstufungstests durch die Volkshochschule alzburg. Für nteressierte standen die Beraterinnen des Vereins VL mit einem neuen und interessanten "Werkzeug" zur Verfügung. Anhand konkreter Beispiele wurde aufgezeigt, über welche speziellen Kompetenzen Migrantinnen verfügen und vor allem wie diese Kompetenzen in der persönlichen Lebensplanung genutzt werden können. Akzente alzburg bot kostenlose Facebook- Checks: Welche persönlichen Daten findet man von Personen im World Wide Web und sind die persönlichen Fotos auch tatsächlich geschützt? Gemeinsam wurden die individuellen Privatsphäre-instellungen überprüft. Hier lernten nteressenten wie man private nhalte auf Facebook schützt. UROPA tatement von taatssekretär Kurz: eilhabe am politischen Leben ist wichtig Am 29. eptember 2013 waren insgesamt sterreicherinnen und sterreicher aufgerufen, einen neuen Na onalrat zu wählen. 74,4 Prozent machten von ihrem Wahlrecht Gebrauch. Das heißt: Über ein Viertel der Wahlberech gten (insgesamt sterreicherinnen und sterreicher) beteiligte sich nicht an der Na onalratswahl. Diese itua on ist alles andere als erfreulich: Poli kverdrossenheit, eine ste g sinkende Wahlbeteiligung und wachsende Klu zwischen Poli k und Bevölkerung lässt die Zahl der Nichtwähler von Wahl zu Wahl anwachsen. Dieser ntwicklung wird seitens der Poli k kaum mit Veränderungswillen begegnet, es scheint, als habe man sich schlicht damit abgefunden. s ist deshalb nicht verwunderlich, dass viele Menschen die Mo va on verlieren, sich poli sch zu engagieren oder auch einfach nur wählen zu gehen, denn ihre mme würde ja sowieso nicht gehört werden. Wie könnte es gelingen, die Menschen wieder mehr zu mo vieren, sich am poli schen Leben in sterreich zu beteiligen? Damit dies gelingt, muss den Menschen das Gefühl zurückgegeben werden, dass sie mitentscheiden können, dass ihre mme im poli- schen Meinungsbildungsbildungsprozess auch wirklich Gewicht hat. Denn o geschehen poli sche Prozesse und ntscheidungen intransparent und fernab der Bevölkerung. in Beispiel zur stärkeren inbindung der Bevölkerung könnte eine parlamentarische Bürgeranfrage sein, die bei Unterstützung von Personen wie eine parlamentarische Anfrage im Parlament zu behandeln und zu NGRAON / KULUR - 9 beantworten sein. Damit könnten einerseits die Kontrollrechte der Bevölkerung gegenüber den Regierenden ausgebaut und gestärkt werden, andererseits könnte so auch die Poli k für die Bürgerinnen und Bürger verständlicher gemacht werden. in weiteres wich ges lement zur rhöhung der eilhabe am poli schen Leben ist der Ausbau der direkten Demokra e. Derzeit sind Volksbegehren in sterreich nur ein ineffek- ves nstrument der Mitbes mmung, da diese meist ohne Wirkung bleiben. Auch Volksabs mmungen haben bisher nur zwei Mal sta gefunden. Das Volksbegehren sollte daher aufgewertet werden und zu einem effek ven nstrument der demokra schen Par zipa on ausgebaut werden. o könnten bereits Unterschri en für eine parlamentarische Behandlung ausreichen. Wenn ein Volksbegehren von mehr als 10 Prozent der Wahlberech gten unterschrieben wird, sollte automa sch eine Volksabs mmung eingeleitet werden, die als verbindlich anzusehen ist, wenn über die Häl e der Wahlbeteiligten an der Abs mmung teilgenommen hat und mehrheitlich angenommen wurde. Dies wären nur zwei Beispiele, wie die eilhabe der Menschen am poli schen Leben und letztendlich auch bei Wahlen erhöht werden könnte. Wich g dabei ist, den Menschen die Chance und das Gefühl zu geben, dass sie mitentscheiden können und nicht über ihre Köpfe hinweg entschieden wird. BM., Alexander uma Ravensburger Das neue Guinness-Buch der Rekorde ist da... GUNN WORLD RCORD BUCH WN 13 Die BUCH WN 13 nternationale Messe (21. bis 24. November) und Lesefestwoche (18. bis 24. November) präsentiert als sterreichs größtes Lesefest in der Halle D der Messe Wien und an chauplätzen in der ganzen tadt ein umfangreiches Programm für Wer schafft es, den zwölfbeinigen Mini-Roboter Hexbug Nano durch geschicktes Drehen von Messer und Gabel in seine Falle zu lotsen? Die innovative pielfigur in Kakerlakak krabbelt batteriebetrieben und fordert von zwei bis vier Kindern ab fünf Jahren schnelle Reaktion und Geschick. Jeder versucht, den Käfer in seine Falle in einer der vier cken zu manövrieren. Das heißt: Messer, Gabel oder Löffel zur richtigen Zeit am rwachsene, Jugendliche und Kinder. m Rahmen von Lesungen, Diskussionen und Vorträgen sowie an den Messeständen von rund 300 Verlagen stehen Begegnungen mit Autorinnen und Autoren sowie die Präsentation der neuesten Bücher des Herbstes im Mittelpunkt. und wartet mit einer fantastischen Neuerung auf: durch ein Gratis-App werden viele Rekorde aus dem neuen Buch zum Leben erweck! o werden etwa rinnerungsfotos mit Rekordhaltern ermöglicht, etwa mit Jyoti Amge, der mit 62,8 cm Körpergröße kleinsten lebenden Frau der Welt. Die größte peikobra oder gar ein yrannosaurus Rex können live erlebt werden. Die spektakuläre Digital-rweiterung bringt auf den Punkt, was das neue GUNN WORLD RCORD BUCH 2014 insgesamt ausmacht: fantastische Rekorde in atemberaubend realistischer Darstellung. Fazit: Viiiiel zu erleben! Viiiiel zu staunen! rhältlich im Buchhandel. Kakerlakak - Bestes pielzeug 2013 richtigen Ort drehen. Doch dazu müssen die pieler äußerst wachsam die Lage überblicken und blitzschnell reagieren. Und natürlich entscheidet der Würfel, welches Besteckteil überhaupt gedreht werden darf. Das piel ist für zwei bis vier Kinder ab fünf Jahren, aber auch ltern oder ältere Geschwister spielen gerne mit. Fazit: in tolles piel für die ganze Familie, kombinieren und schnell reagieren ist gefragt! Weiterbildungsveranstaltung mit chwerpunkt Kinder- und Jugendliteratur Kindern die Welt des Buches und des Lesens näher bringen Bregenz (VLK) Das Land Vorarlberg liegt bei allen bibliotheksrelevanten Zahlen im österreichischen pitzenfeld. Lesen ist die Grundlage jeder Bildung und muss daher konsequent von früh an gefördert werden. 130 engagierte Bibliothekarinnen und Bibliothekare der ffentlichen Bibliotheken sowie chulbibliotheken nahmen an einer Weiterbildungsveranstaltung im Landhaus teil. m Mittelpunkt standen Neuerscheinungen der Kinder- und Jugendliteratur. "Die ffentlichen Bibliotheken und Ludotheken sind durch ihre engagierte Arbeit unverzichtbare Partner für viele Projekte und Leseinitiativen des Landes wie zum Beispiel 'Lust auf Lesen'", sagte Landesrat onderegger in seiner Begrüßungsansprache. r dankte allen größtenteils ehrenamtlich tätigen Bibliothekarinnen und Bibliothekaren für ihren insatz: "Dank hres ngagements liegt das Land Vorarlberg bei allen bibliotheksrelevanten Zahlen im österreichischen pitzenfeld. Lesen ist die Grundlage jeder Bildung und muss daher konsequent von früh an gefördert werden. Mit "Lust aufs Lesen" geht das Land in dem Bemühen voran, die Bedeutung des Lesens und die Freude am Lesen breitestmöglich zu vermitteln. n Vorarlberg bieten rund 100 öffentliche Bibliotheken ihren Leserinnen und Lesern zahlreiche Kinder- und Jugendbücher, Romane, achbücher, Hörbücher, Zeitschriften, piele, DVDs sowie CDs. eit Oktober 2012 befinden sich auch digitale Medien im Angebot: Die "Mediathek Vorarlberg" kann der/die eingeschriebene Leser/in einer öffentlichen Bibliothek per -Reader, PC, MP3-Player, etc. rund um die Uhr nutzen. 23,6 Prozent der Vorarlbergerinnen und Vorarlberger nutzen die Bibliotheks-Angebote, österreichweit sind es mit 12,6 Prozent nur halb so viele. Foto: erra

10 OKOBR 2013 HABR AKN P M! DANŞMA HİZMİ AL! Gençlik Koçluğu Vasıfsız ve mesleği olmayan gençler; işsizlik ve dışlanma tehdidi altında... Okuldan mesleğe geçişte gençler genellikle birçok soru ve belirsizliklerle karşılaşıyorlar. ğitimlerinin devamına ve mesleklerine karar verecekleri bu zor aşamada gençler ve velileri profesyonel danışma ve yardıma ihtiyaç duyuyorlar. İşte burada gençlik koçluğu devreye giriyor. Merkezin yaptıkları şunlar: - Gençlerin güçlü yanları ve yetenekleri baz alınarak başarılı şekilde mesleğe adım atmaları için yapılacakların planlanması.- Gençlerin bireysel ve toplumsal olarak durumlarının normalleştirilmesi.- Ailesel sorunları, bağımlılık davranışları, borçlar ya da barınma problemleri gençlerin daha iyi vasıflar kazanmasını ve mesleğe başlamasını engelleyeceğinden bu sorunların giderilmeye çalışılması.- Göçmen kökenli gençler Avusturya iş piyasasını ve eğitim imkanlarını tam olarak bilemiyorlar, bunların ve öğrenme güçlüğü olan gençlerin potansiyelleri tespit edilip en uygun şekilde değerlendiriliyor- uygun bir okul, meslek bulma gibi- Gençlik Koçluğu (Jugendcoaching) kimlere yöneliktir? - 9. sınıf öğrencileri ve 19 yaşına kadar olan gençlere (engelli ya da özel eğitim ihtiyacı duyan gençler 25 yaşına kadar), - Almancayı konuşmakta ve okumakta zorluk çeken, - Ruhsal problemi olanlar, kendilerini baskı altında hissedenler, - beveynlerinden destek alamayanlar, - ıklıkla derslere katılmamalarından dolayı okullarıyla sorunları olanlar, - ğrenim ve mesleki geleceği için henüz bir planı olmayanlar. Gençlik Koçluğu na nasıl ulaşabilinir? - Okullarda: ğretmenlere ya da öğrenci ve eğitim danışmanlarına, - Direk gençlik koçluğu merkezine, - Gençlerle ilgilenen diğer kurumlara (AM, Gençlik Merkezleri, Koruma Merkezleri gibi) sorulabilir. Gençlik koçluğu hizmeti gönüllü ve ücretsiz bir hizmettir! Konu hakkında daha çok bilgi adresinden ya da birebir VO dan (Çıraklık, Meslek, ğitim Fuarı) alınabilir. Fuar 6-8 Kasım tarihleri arasında İnnsbruck ta. Gib nicht auf! Lass dich beraten! Jugendcoaching Jugendliche mit niedriger Qualifikation sind von Arbeitslosigkeit bedroht. Damit sind sie gefährdet, ausgegrenzt zu werden. Für diese Jugendlichen gibt es das Jugendcoaching. Dieses zielt darauf ab, anhand von tärken und Fähigkeiten der Jugendlichen die nächsten chritte für einen erfolgreichen instieg ins Berufsleben zu planen. Mit einer persönlichen Zukunftsplanung soll ein weiterer chulbesuch, eine Qualifizierungsmaßnahme, eine (Berufs-)Ausbildung oder ein Arbeitsverhältnis erlangt werden. Das coolste ist: Das Angebot des Jugendcoaching ist freiwillig und kostenlos! Alles zum Nachlesen gibt es auf Besuche uns doch auf der VO (Messe für Lehre, Beruf, tudium und Weiterbildung) vom bis zum in nnsbruck und lass dich beraten! Kontakt und Beratung: ammy McGary Arbas Verein Arbeitsassistenz irol chöpfstraße 2, 6020 nnsbruck el.: 0512 / Mail: office@arbas.at nnovia Rennweg 7a, 6020 nnsbruck el.: 0676 / Mail: office@innovia.at Verein Vianova Mühlerstr. 12, 6600 Reu e el.: / Mail: office@vianova-austria.com Die Berater Mühlerstr. 12, 6600 Reu e el.: 0512 / Mail: reu e@dieberater.com yrone Daryl ANZG UROPA Was gibt es heute zum Abendessen? Diese Frage konnte am Nachmittag des 26. eptember 2013 noch niemand so richtig beantworten. 80 kg an Lebensmitteln stellte die alzburger afel zur Verfügung. Fleisch- und Fischspezialitäten, Obst und Gemüse Zutaten, die ansonsten in den Mülleimer gewandert wären. Restlkoch Willi Haider verwandelte diese gemeinsam mit den Jugendlichen in ein Gourmet-Menü, wie es sonst nur im Haubenlokal zu finden ist: Lachsfilet auf ojasprossen, Gemüsecremesuppe, Wildragout mit emmelknödeln, veganes Chili und vieles mehr erfreuten die Gaumen der Green Days-eilnehmernnen. Am Nachmittag beschäftigten sich die Jugendlichen bei einer Podiumsdiskussion mit der Frage: Wie beeinflusst mein ssverhalten die Umwelt?. JUGND UND BLDUNG -10 Restlküche in Haubenqualität? 250 Jugendliche aus ganz sterreich bei den Green Days 2013 Fragen, die die Jugendlichen am meisten interessierten, waren etwa: Wieviel Prozent der Waren wird im upermarkt weggeworfen?, Wann ist ein Produkt regional und saisonal? und Kann ich durch mein Konsumverhalten etwas verändern oder braucht es eine Änderung des ganzen ystems?. Die verschiedenen Antworten der xpertnnen machten deutlich, dass es D eine Lösung nicht gibt. JUMP, die unabhängige Plattform für junge Leute im Umweltbereich, veranstaltet die Green Days jedes Jahr in einem anderen Bundesland. Die Jugend-Umwelt-Plattform JUMP ist ein unabhängiger, gemeinnütziger Verein, der sich als Vernetzungsplattform zwischen jungen Menschen ab 16 Jahren aus ganz sterreich und der Umwelt- und Nachaltigkeitsszene versteht. JUMP/ Holländer

11 11 - FRAUN HABR UROPA OKOBR 2013 Mag. Kumru Uzunkaya-harma ehr geehrte Frau Uzunkaya-harma, die Rubrik, in der dieses nterview erscheint, heißt rfolgreiche Migran nnen in sterreich. n wie fern trifft der Begriff Migran n auf ie zu? Meine Großeltern und ltern sind in den iebzigern als sogenannte Gastarbeiter zuerst nach Deutschland und von da nach sterreich eingewandert. Zwar bin ich hier in sterreich geboren und aufgewachsen, werde aber immer wieder darau in angesprochen, wie es sei, als Migran n in sterreich zu leben. s ist vielleicht genau dieser Umstand: ch werde darauf angesprochen. s ist also o eine Zuweisung von außen. n gewisser Hinsicht werde ich auch zur Migran n gemacht, sowohl von den Medien als auch von meinem Umfeld. Manche fangen dann an, die Genera onen zurückzurechnen und kommen drauf, dass meine Kinder schon in der 4. Genera on Migranten wären. m Grunde ist doch Jede(r) früher oder später mal Migrant oder Migran n. Auch eine Professorin aus einem U-Land, die auf einen Lehrstuhl in einem anderen Land berufen wird, migriert, weil sie ein Land verlässt, um in einem anderen Land bessere Arbeitsbedingungen wahrzunehmen. Auffallend ist, dass zugewanderte Menschen mit höherem Ausbildungsgrad gefragt werden, ob sie sich denn noch als Migranten fühlten, bei zugewanderten Menschen mit niedrigem Bildungsgrad jedoch davon ausgegangen wird, dass sie Migranten sind. Der Begriff wird so verwendet, als wäre er ein Makel oder ein Ballast, von dem man sich, je nach Höhe des Bildungsgrades, befreien könnte. Für mich ist er eil meiner Familiengeschichte, mehr nicht. Könnten ie uns kurz aus hrem Leben erzählen, die wich gsten ckpfeiler in hrem Lebenslauf? ch bin in Linz geboren und besuchte dort das Akademische Gymnasium. n Wien und Paris studierte ich Philosophie und urkologie. ch bin rfolgreiche Migrantinnen in sterreich... n gewisser Hinsicht werde ich zur Migrantin gemacht......sowohl von den Medien als auch von meinem Umfeld verheiratet und habe zwei öchter. Das erste ürkische Frauen Filmfes val in sterreich habe ich ini iert und geplant. Darauf bin ich besonders stolz, weil ich neben meiner ä gkeit als Kuratorin gemeinsam mit meinem Bruder, Unal Uzunkaya, auch einen Kurzfilmbeitrag geleistet habe. Was ist hr Beruf und was genau ist hr Aufgabengebiet? ch arbeite als wissenscha liche Mitarbeiterin an der Universität Wien. Die Arbeitsgruppe heißt kompara ve Psycholinguis k und wird von Prof. Wolfgang U. Dressler geleitet. ch erhebe gemeinsam mit Dr. Katharina Korecky-Kröll und Dr. Chris ne Czinglar pontansprachdaten von 30 türkischsprachigen Kindern und analysiere die Daten sprachwissenscha lich. Können ie unseren Lesernnen kurz erklären, worum es sich beim NPU-Projekt handelt? m Projekt geht es um das sprachliche Umfeld des Kindes. Wird zum Beispiel ürkisch in einem monolingualen Umfeld anders erworben als in einem bilingualen Umfeld? Da das Projekt aber noch bis 2015 läu, kann ich zu den rgebnissen leider noch nicht viel sagen. s gibt große Unterschiede sowohl in den Deutsch- wie auch in den ürkischkompetenzen der Kinder innerhalb der türkischsprachigen Gruppe. Auffällig ist aber, dass alle ltern sich wünschen, dass ihre Kinder ein sehr gutes Deutsch sprechen. Gibt es etwas, das ie bei hrer Arbeit wirklich überrascht oder erstaunt hat? Mich überrascht immer, wie man von außen wahrgenommen wird, wie jemand, der von der Universität kommt, behandelt wird. Mich überrascht auch, wie unterschiedlich die türkischen Familien sind und wie homogen sie eigentlich in den Medien dargestellt werden. ie haben arbeitsbedingt sicherlich viel mit Migrantnnen zu tun. Wie steht es hrer Meinung nach mit der viel disku erten ntegra on? ch denke, dass viel, was an ntegra on gefordert wird, eigentlich gar nicht machbar ist und dass viel von dem, was uns verkau wird, nicht gehalten wird. s gibt genug Leute, die sehr viel leisten und trotzdem keine Anerkennung bekommen. s gibt keinen einheitlichen ntegra onsbegriff und jeder meint ganz etwas anderes am nde ist es ein Begriff, der poli- sch benutzt wird, um Druck auf gewisse eile der Gesellscha auszuüben, um sie zu einem Mainstream zu bringen, über den sich die inheitsgesellscha selbst nicht einmal ganz sicher ist. s wird sehr viel Assimilierung verlangt, aber man muss sich fragen, was den Leuten dann eigentlich in Aussicht gestellt wird. Denn egal wie sehr sie sich assimilieren, es ist nie genug und am nde wird einem sogar vorgeworfen, die eigene Kultur verraten zu haben. Also einer, dessen Vorfahren aus der ürkei kommen und der nicht mehr ürkisch spricht, der ist einem auch nicht ganz geheuer. Gleichzei g wird aber enormer Druck ausgeübt, Deutsch zu lernen. s gibt genug Familien, die ich kennengelernt habe, die sehr kosmopoli sch eingestellt sind und das wird eigentlich nicht bedacht. Wenn jemand kosmopoli sch eingestellt ist, dann will er sich auch nicht auf ein Land festlegen lassen. o ein Mensch will vielleicht, dass sein Kind viele prachen spricht, zum Beispiel neben ürkisch und nglisch auch Französisch und Russisch oder Hindi warum nicht? Das ist eine weltoffene instellung, die Viele haben. O wird die Diskussion rund um die ntegra on sehr eng geführt. Du sollst so sein wie wir (wie auch immer dieses WR sich vorgestellt wird), wenn du nicht so bist, bist du anders und wirst auch anders behandelt. ie haben das rste ürkische Frauenfilmfes val ini iert. Wie kamen ie zu dieser dee, wieso war dieses Projekt wich g für ie? s hat mich gestört, dass permanent von den unterdrückten, kop uchtragenden Frauen gesprochen wurde, und dass mit den Begriffen medial so viel gespielt wird. Mit dem ersten ürkischen Frauenfilmfes val wollte ich einen Gegenpunkt setzen und türkische Frauen präsen eren, die nicht unterdrückt waren und viel machten. ch wollte zeigen, dass türkische Frauen Filme machen, dass sie Filme mit Frauen machen und dass es solche Frauen sowohl in sterreich als auch in der ürkei gibt. Viele waren darüber unglaublich überrascht. n welche Länder sind ie bereits gereist? Was hat hnen dort besonders gefallen oder was hat ie besonders beeindruckt? n Mexiko hat mich zum Beispiel fasziniert, dass Zivilisa onen nicht nur einen Namen haben, sondern verschiedene Ausdrucksformen. n Paris habe ich ein Jahr lang gelebt und die krassen sozialen Unterschiede miterlebt. n ndien hat mich beeindruckt, dass ysteme auch anders funk onieren und dass sie auch gut funk onieren. Meine Reisen haben mir die Augen geöffnet, z.b. ist der Umgang mit Menschen, die sehr viel weniger oder fast nichts haben, in allen Ländern unterschiedlich. Was machen ie am liebsten in hrer Freizeit? Am liebsten höre ich ntspannungsmusik. Was möchten ie besonders unseren weiblichen Leserinnen sagen oder ans Herz legen? ch rate allen Frauen, das noch so geringste Bildungsangebot anzunehmen, weil geis ge Bildung und Herzensbildung die Basis für jede Zukun ist. Veränderungen erfolgen nur in kleinen chri en und nicht von heute auf morgen. rst das Umsetzen der Dinge macht etwas aus, nicht das träumen was wäre wenn. s muss schon ein chri getan werden, aber man darf sich auch nicht wundern, wenn die Veränderung dann plötzlich eintri. Vielen Dank für das nterview! Ünal Uzunkaya Die portunion irol bietet in nnsbruck und Umgebung Bewegungsprogramme exklusiv für Frauen an! chwimmen, elbstverteidigung, Gymnastik, Fahrradfahren, Zumba und vieles mehr! infach anmelden und mitmachen! portunion irol Derneği, İnnsbruck ve çevresinde Kadınlar için Hareket Programları sunuyor. Yüzme, Kendini avunma, Jimnastik, Bisiklet, Zumba ve daha fazlası! ab sofort Kadınlar için Kurslar Başladı Gym-Fit+ ZUMBA Yüzmek Fitness Jimnastik Kendini avunma Bisiklet ürme Kursları bütün irol de - ve Çevresi Daha fazla bilgi ve Kayıt için: Bei allen Bewegungsangeboten wurden Vorkehrungen getroffen, um sicher zu stellen, dass während der Kurszeiten ausschließlich Frauen im Raum/ chwimmbad anwesend sind. Bütün gzersiz-hareket Programları için yapılan düzenlemeler, kurs saatleri esnasında odalarda/yüzme havuzlarında sadece kadınların olmasını güvence altına alabilmek için yapılmıştır. ANZG

12 KİM 2013 HABR AVUURYA - 12 Kainat yekvücut, tek varlıktır. Her şey ve herkes görünmez iplerle birbirine bağlıdır. Noktalar sürekli değişse de bütün hep aynıdır. (Mevlana) Hergün hayatımıza kattığımız yenililkler, Hayatımızdan çıkarmaya çalıştığımız yanlışlar, ardı arkası kesilmeyen ikilemler, sonuca varmadığımız girişimler, olumlu cevaplar ve yolunda gitmeyen işler Bunların hepsi bizim hayatta kurmaya çalıştığımız dengenin göstergesidir. ğer işlerimiz yolunda giderse, mutlu olur şükrederiz. Bazen de yanılgıya düşer, gurura kapılırız. Halbuki O dilemeseydi biz isteyemezdik bile. Ya da işlerimiz yolunda gitmezse, üzülür, hayata küser veya da bir suçlu ararız. Aslında dünyada herşey zıddıyla var olmuş, ayakta kalabilmiştir. Gecenin takipçisi gündüz, doğrunun karşıtı yanlıştır. Denge ise herşeye rağmen varlığını sürdürebilme çabasıdır. Mesela sevginin denge karşıtı nefrettir. Aşırılık hangi tarafa meylederse denge bozulur. evdiğini bir dereceye kadar sev, belki birgün düşmanın olur. Düşmanına da bir dereceye kadar düşmanlık yap, belki birgün dostun olur. Ne güzel bir söz, ne müthiş bir imtihan doğrusu Yüce Allah hem kâinati hem içindeki varlıkları öyle güzel bir dengede yaratmıştır ki, ondan meydana gelecek olan ufacık bir dengesizlik, o kâinatın helakına sebep olur. Bir örnek vermek gerekirse; en basitinden dünyamızı ele alalım. Hergün kendi yörüngesinde 1 cm bile yolunu kısaltıp uzatmadan döner. Aynı zamanda güneş sistemindeki tüm gezegenler de kendilerine önceden verilmiş bir güzergahta hareketle meşguldür. Olası bir gecikme veya yörüngeden çıkma nelere mal olur düşünün!!! Bir de kendimizi yani insanı düşünelim. Yurt Dışından Alınan Diplomaların anınması İçin Başvurulacak Merkezler n sterreich gibt es keine einheitlichen Regelungen zur formalen Anerkennung von aus dem Ausland mitgebrachten Berufsqualifikationen. Nur wenige Personen, die ihre höchste Ausbildung nicht in sterreich abgeschlossen haben, stellen einen Antrag auf Anerkennung ihrer Qualifikationen. in Grund ist unter anderem die fehlende nformation über Anerkennungsmöglichkeiten und ob dies überhaupt notwendig ist. Für Universitätsdiplome gibt es beispielsweise die Möglichkeit einer Bewertung. Aus diesem Grund bieten seit Anfang des Jahres 2013 österreichweit vier Anlaufstellen (A) in Wien, Linz, Graz und nnsbruck Beratung zur Anerkennung und Bewertung von im Ausland erworbenen Qualifikationen an. n den übrigen Bundesländern finden wöchentliche prechtage statt. Die Anlaufstellen werden durch das Bundesministerium für Arbeit, oziales und Konsumentenschutz gefördert. Aufgabenbereiche der Anlaufstellen Mehrsprachige, kostenlose Anerkennungsberatung Abklärung, ob eine formale Anerkennung notwendig / möglich ist inholen beglaubigter Übersetzungen von Diplomen, Zeugnissen und anderen Unterlagen Weiterleitung von Diplomen/Zeugnissen an eine Bewertungsstelle bei Bedarf Begleitung im gesamten Anerkennungsverfahren nformation über weiterführende Bildungs- und Beratungsmöglichkeiten Kontaktdaten der Anlaufstellen: Anlaufstelle Oberösterreich und alzburg (A O A alzburg) migrare Zentrum für Migrantnnen O Humboldtstraße 49/1. tock 4020 Linz prechstunden alzburg (AM alzburg) Montag: Uhr Auerspergstraße 67/1. tock/ Zimmer alzburg Beratung nur nach erminvereinbarung! el.: 0732/ ast.oberoesterreich@migration.at bzw. ast.salzburg@migration.at YAMİN KARAGZ yasemin-ka@hotmail.com DNGLR DĞİŞİR İnsan vücudu öyle güzel bir mekanizmadır ki, organların birinde ufacık bir aksaklık meydana gelse, diğer organların da dengesi bozulur. İnsan bir bakıma vücut, akıl ve kalp dengesi üzerine yaratılmış bir varlıktır. Aralarında güzel bir ahenk ve çalışma vardır. ğer her üçü de dengeli çalışırsa, insan sağlıklı ve mutlu bir hayat yaşar. Vücuda gerektiğinden fazla değer verirse denge bozulur ve insan sadece yiyip içen, bedenin isteklerine karşılık veren bir varlığa dönüşür. Ya da tersini düşünelim. ğer insan kalbi ihmal eder, aklı ön plana çıkarırsa, bu sefer de bencillik ve ego kıskacına yakalanarak; insanları hor görmeye başlar. Zamanla ruhi dengesini kaybeder. yleyse bu üçlü birlikte hareket etmek zorundadır. ağlıklı bir hayat için vücut dengesi ne kadar önemliyse, sağlıklı bir toplum için de dengeli insanlar mühimdir. ağlıklı toplum hayatı için, insan kalbine Allah`ı tanıma, inanma, itaat etme, O`nu sevme ve ayrıca ahiret inancı ve hesap duygusu yerleştirmelidir. Böylece ahlaki güzelliklerle donanan insan dengeli bir hayat yaşar. İnsanlar arasındaki münasebetlerini dengede tutabilir. Yaşadığımız dünya maddi ve manevi kayba uğramış, güvensiz ve kararsız insanlarla dolu. Hiç beklenmedik bir anda ve yerde; kazaya, teröre, afetlere ve savaşa kurban giden insanlar var. Bugün dünyada olanlar; dengeler değişirse neler olacağının bir göstergesidir. yleyse yeniden yapılanmaya ihtiyaç var. Ve bu da dünya ve ahirete, kalbe ve kafaya, ilme ve imana, acı ve tatlıya, kadın ve erkeğe, kedere ve sevince, bir bütün olarak bakan ve bu bütüne Allah hesabına değer veren insanla mümkündür. Böyle insanlardan olabilmek dileğiyle Anlaufstelle Wien (A Wien) Beratungszentrum für Migranten und Migrantinnen Perspektive Anerkennungs- und Weiterbildungsberatungsstelle für UROPA Anlaufstellen für Personen mit im Ausland erworbenen Qualifikationen (A) Neuzuwandernnen und Asylberechtigte Nordbahnstraße 36/tiege 1/3. tock 1020 Wien Beratung nur nach erminvereinbarung! el.: 01/ ast.wien@migrant.at Anlaufstelle teiermark, Kärnten und üdburgenland (A teiermark) ZBRA nterkulturelles Beratungs- und herapiezentrum Granatengasse 4/3. tock 8020 Graz prechstunden Klagenfurt (AM Klagenfurt) Donnerstag: Uhr Rudolfsbahngürtel 40, 2. tock/zimmer Klagenfurt Beratung nur nach erminvereinbarung! el.: 0316/ ast.steiermark@zebra.or.at bzw. ast.kaernten@zebra.or.at Şu an için Avusturya da yurt dışından alınmış mesleki diplomaların tanınması hakkında genel bir kural yok. adece küçük bir azınlık yurt dışında yaptıkları yüksek eğitimin sonucunda elde ettikleri mesleki diplomalarının Avusturya da da tanınması için başvuru yapıyor. Büyük çoğunluk ise ya tanınma şartları ile ilgili bilgi eksikliğinden ya da tanınma işleminin ille de şart olduğu hususundaki düşüncelerinden dolayı tanınma başvurusu yapmıyor. Bu nedenden dolayı, Avusturya genelinde 2013 yılının başından itibaren Viyana, Linz, Graz ve nnsbruck ta yurt dışında alınmış mesleki diplomaların tanınması ve değerlendirilmesi konularında danışmanlık hizmetleri sunulmaktadır. Diğer eyaletler de ise haftalık toplantılar yapılmaktadır. Bu hizmetleri yapan başvuru merkeezleri, İş, osyal ve üketici Koruma Bakanlığı tarafından desteklenmektedir. Merkezlerin görev alanları şunlardır: Çok dilli ve ücretsiz diplomaların tanınması danışmanlığı. Resmi tanınmanın gerekli/mümkün olup olmadığı konusunun açıklanması. Diploma, karne ve diğer belgelerin noter onaylı tercümelerinin kabulü. Diploma/Karnelerin Değerlendirme Merkezlerine iletilmesi. İhtiyaç halinde tüm tanınma işlemlerinde adaya eşlik edilmesi. Devam eden eğitim ve danışmanlık imkanları hakkında bilgilendirme. Anlaufstelle irol und Vorarlberg (A irol) ZeMi Zentrum für Migrantnnen in irol Andreas-Hofer-traße 46/1. tock 6020 nnsbruck prechstunden Feldkirch (AM Feldkirch) Montag: Uhr Reichsstraße 151, Zimmer Feldkirch Beratung nur nach erminvereinbarung! el.: 0512/ ast.tirol@zemit.at bzw. ast.vorarlberg@zemit.at Anlaufstelle Niederösterreich und Nordburgenland (A N) Beratungszentrum für Migranten und Migrantinnen Nordbahnstraße 36/tiege 2/2. tock 1020 Wien prechstunden t. Pölten (AM t. Pölten) - Mittwoch: 9:00-15:00 Uhr Daniel Gran traße 10 / rdgeschoß / Zimmer t. Pölten Beratung nur nach erminvereinbarung! el.: 01/ ast.noe@migrant.at

13 13 - GUNDH HABR UROPA OKOBR 2013 onderteil: Gesundheit Alois töger, Bundesminister für Gesundheit Zahlreiche Maßnahmen für Menschen mit Migrationshintergrund hemenüberblick: eite : 13 tatement Gesundheitsminister töger Bewegung ist Leben 26. Oktober: Gemeinsam gesund bewegen eite : 14 Rauchen Raucherzahlen alarmierend rste Hilfe CD eite: 15 Volkskrankheit Depression Depression - Wie können Angehörige helfen Wenn Depression die Hauptrolle spielt Rotes Kreuz - rste Hilfe - Kurse in nnsbruck 26. Oktober: Gemeinsam gesund bewegen - ag Nach dem großen rfolg im Jahr 2012 mit knapp 300 Veranstaltungen, freuen sich Fit für sterreich und der Fonds Gesundes sterreich auf die Durchführung des Gemeinsam gesund bewegen ages am s sind wieder alle portvereine, aber auch andere Organisationen wie zum Beispiel Gemeinden aus ganz sterreich eingeladen, aktiv dabei zu sein, in ihrem Bereich einen Bewegungsevent zu organisieren und einen wichtigen Beitrag zur Bewegungs- und Gesundheitsförderung zu leisten. Ganz besonders freuen wir uns natürlich über all jene, die heuer das erste Mal dabei sein wollen. m Zuge der großen ORF-Bewegungskampagne wird der 26. Oktober auch von der nitiative Bewusst gesund mach dich Gemeinsam gesund bewegen 26. Oktober 2013 Andreas Hermsdorf / pixelio.de fit, ich mach mit des ORF unterstützt. Der Gemeinsam gesund bewegen ag ist aber mehr als eine ammlung von Veranstaltungen. r soll österreichweit im inne des Nationalen Aktionsplans Bewegung den Fokus auf das hema Bewegung legen und dazu beitragen, Menschen zu regelmäßiger Bewegung zu motivieren. Daher findet sich auf: auch der Link zu den Qualitätssiegelangeboten der portvereine, die Bewegung das ganze Jahr über anbieten: in der Gruppe, mit qualifizierter Leitung und mit gesundheitsorientierter Zielsetzung. Alle wichtigen nfos und ein uchtool für Veranstaltungen in hrer Nähe finden ie auf der nternetsite: Wir laden alle Gemeinden, Vereine und Organisationen ein, am Nationalfeiertag mitzumachen. Anmeldungen unter Diese Veranstaltung findet in Kooperation mit der nitiative ORF bewusst gesund statt und unterstützt den Nationalen Aktionsplan Bewegung (NAP.b) diebesorger.at bilder: itockphoto Bewegung ist Leben Unser Körper ist seit Urzeiten auf ein bestimmtes Maß an körperlicher Aktivität ausgelegt. rst wenn wir ausreichend körperlich aktiv sind, funktionieren die Organe richtig. Auch Anstrengungen aber in der richtigen ntensität sind für das Leben unverzichtbar: ie erhalten die Leistungsfähigkeit. Kraft und Ausdauer sind die Basis für die körperlichen Fähigkeiten eines Menschen in jedem Alter. Von Bedeutung sind auch noch Grundeigenschaften wie chnelligkeit, Geschicklichkeit oder Beweglichkeit. Nur durch regelmäßige Beanspruchung und Übung kann die Leistungsfähigkeit erhalten oder verbessert werden dies gilt das ganze Leben lang. Darüber hinaus verbraucht Bewegung Kalorien. Bewegung liegt in unseren Genen Unser rbgut ist auf ein bestimmtes Ausmaß an körperlicher Aktivität ausgelegt. rst wenn durch Bewegung regelmäßig eine bestimmte Menge an nergie umgesetzt wird, funktionieren die Gene und der Organismus richtig, und die Leistungsfähigkeit unseres Körpers bleibt erhalten. Der natürliche nergieumsatz des Menschen pro ag entspricht einer Gehstrecke von rund 20 bis 25 Kilometer, die mit vier bis fünf km/h bewältigt wird. Dies entspricht vier bis sechs tunden moderater Bewegung. Daher: Körperliche Aktivität ist normal, keine Bewegung ist ungesund. Bewegung braucht nergie chon für die Grundfunktionen wie Herzschlag, Atmung, Kreislauf, Verdauung, Hervorragende medizinische Leistungen sind in sterreich eine elbstverständlichkeit. Zentrale Aufgabe der Gesundheitspolitik ist es, die Finanzierung des Gesundheitssystems und damit diese gute medizinische Versorgung für alle Menschen in sterreich für die Zukunft sicher zu stellen. Mein Ziel als Gesundheitsminister ist ein gerechtes und leicht zugängliches Gesundheitssystem für alle: solidarisch, leistbar, präventiv und evidenzbasiert. Für mich und meine xpertinnen und xperten im Bundesministerium für Gesundheit liegt ein chwerpunkt der gesundheitspolitischen Arbeit in der Prävention. Wir möchten einen Paradigmenwechsel weg von der Reparaturmedizin hin zu einer effizienten Gesundheitsvorsorge erreichen. ine gesunde und ausgewogene rnährung bildet neben ausreichender Bewegung eine der wichtigen äulen für den rhalt der eigenen Gesundheit. Um möglichst viele Menschen in sterreich mit den verschiedenen Maßnahmen im Rahmen des Nationalen Aktionsplans rnährung zu erreichen, haben wir von zahlreichen rnährungsbroschüren und -ratgebern Fremdsprachen-Ausgaben produziert. o finden ie z.b. Gesunde Jause von zu Hause, Richtig essen von Anfang an! Babys erstes Löffelchen, Gesund bleiben und mit Krankheiten umgehen oder Die rnährungspyramide für chwangere in türkischer und bosnisch/serbisch/kroatischer prache auf der Website des Gesundheitsministeriums unter gratis zu bestellen oder zum Downloaden. Das eben vom BMG in Kooperation mit der Plattform Patientensicherheit und dem nstitut für thik und Recht in der Medizin der Universität Wien gestartete Video- Dolmetsch-ervice für pitalsambulanzen, Versicherungseinrichtungen und Ordinationen soll den rund 1,1 Millionen Menschen in sterreich mit Migrationshintergrund den Zugang zum Gesundheitssystem erleichtern. ine sprachlich gut verständliche Kommunikation verbessert die Qualität, erhöht die icherheit und nimmt Rücksicht auf die ntimsphäre der Betroffenen. Bei allen geplanten Reformmaßnahmen zur Optimierung und Kostendämpfung, ob gemeinsame teuerung, Planung und Finanzierung von pitalsbereich und niedergelassenen Ärztinnen und Ärzten, Optimierung der pitalslandschaft oder mehr ransparenz im Gesundheitswesen, liegt der Fokus stets auf den Patientinnen und Patienten. elisabeth grebe fotografie Gehirntätigkeit oder toffwechsel benötigt der Körper nergie. m Normalzustand ist der nergiehaushalt im sogenannten inneren Gleichgewicht. Wir reagieren jedoch ständig bewusst oder unbewusst auf Reize aus der Umwelt. Wir sind aktiv. Dies bewirkt einen höheren nergieverbrauch. Bewegungsmangel weit verbreitet Die tudien zeigen, dass nur etwa ein Fünftel der elf- bis 15-jährigen chulkinder sich ausreichend bewegt, die körperliche Aktivität also den mpfehlungen für gesundheitswirksame Bewegung entspricht. Bei den rwachsenen ist nur zirka ein Viertel aus gesundheitlicher icht ausreichend körperlich aktiv. Mehr als ein Drittel der rwachsenen betreibt keine körperlichen Aktivitäten, die zumindest mäßig anstrengend sind (mittlere ntensität) eine Voraussetzung, damit die Bewegung eine gesundheitsfördernde Wirkung hat. Mit steigendem Lebensalter bewegen sich die sterreicherinnen und sterreicher weniger: Bei älteren Menschen nimmt der Anteil der Personen, die mindestens einmal pro Woche durch Bewegung ins chwitzen kommen, im Vergleich zu den 15- bis 30-Jährigen deutlich ab. Quelle: Gisela Peter /pixelio.de

14 OKOBR 2013 HABR UROPA GUNDH -14 Giftcocktail abakrauch Bei jedem Zug an der Zigarette und beim Glimmen entsteht durch die Verbrennung des abaks und des Zigarettenpapiers ein Gasgemisch, in dem tausende kleine eilchen (Partikel) gelöst sind. Viele davon sind giftig oder krebserregend. Der Zigarettenrauch enthält, neben dem entscheidenden Wirkstoff Nikotin, ein Gemisch aus über ubstanzen, unter anderem Wasserdampf, Kohlenmonoxid, Nikotin, Cadmium sowie freie Radikale. Beim rkalten bildet sich aus dem Zigarettenrauch eine Mischung teilweise hochgiftiger toffe, das eer. Dieses Kondensat lagert sich als typischer gelb-brauner Belag an den Fingern oder Zähnen aber auch in den Atemwegen und in der Lunge ab. Der beim Rauchen entstehende Giftcocktail wird nicht nur von Raucherinnen und Rauchern inhaliert, sondern belastet auch die Atemluft der Umgebung und somit die Nichtraucherinnen/ Nichtraucher. nhalts- und Zusatzstoffe von Zigaretten Zigaretten bestehen heute meistens nicht nur aus reinen abakblättern, sondern aus einem mit verschiedenen Zusatzstoffen versehenen abakgemisch. Die Zusatzstoffe sollen den Geschmack verbessern bzw. den abak feucht halten. ie erleichtern auch die Nikotinaufnahme oder lindern das Kratzen im Hals. Über 600 abakzusatzstoffe sind bekannt, dazu zählen z.b. Menthol, Zucker, Aromen, Ammoniak, Klebe-, Haft- und Verdikkungsmittel oder Konservierungsstoffe. ie können rund zehn Prozent, aber auch bis zu 25 Prozent des Gisela Peter/ pixelio.de Rauchen - die unterschätzte Gefahr Gesamtgewichts einer Zigarette ausmachen. Die Verwendung von Zusatzstoffen erhöht die Anzahl der gesundheitsschädlichen ubstanzen im abakrauch beträchtlich und damit auch das Gesundheitsrisiko. Manche Zusatzstoffe verstärken auch das Abhängigkeitspotenzial. Giftige und krebserzeugende toffe im abakrauch Die im Zigarettenrauch enthaltenen ubstanzen zeigen schon in sehr geringen Mengen im Milligrammbereich eine schädliche Wirkung. Mehr als 90 dieser ubstanzen werden von Fachorganisationen und xpertengremien als krebserzeugend oder wahrscheinlich krebserzeugend bewertet. Diese toffe können das rbgut (DNA) schädigen, sodass gesunde Zellen zu Krebszellen entarten. Zu den gefährlichsten toffen, die nach dem instufungsschema der ARC (nternational Agency for Research on Cancer) in der Gruppe 1 als krebserzeugend für den Menschen eingestuft werden, zählen u.a. Arsen, Benzol, Cadmium, Formaldehyd und Nickel. Gesundheitliche Folgen des Rauchens Wer raucht, setzt sich freiwillig einer großen Gefahr aus, abhängig und krank zu werden. Die giftigen toffe im Zigarettenrauch schädigen beim nhalieren auf ihrem Weg durch den Körper fast jedes Organ und beeinflussen sogar die rbinformation der Körperzellen. Dies kann verschiedene Krebsformen auslösen. Besonders betroffen sind die Atemwege und das Herz-Kreislauf-ystem von Raucherinnen und Rauchern. Laut der Weltgesundheitsorganisation (WHO) sterben pro Jahr rund fünf Millionen Menschen an den Folgen des abakkonsums. n sterreich wird die Zahl der jährlichen odesopfer auf rund Personen geschätzt. rotz der dramatischen Zahlen ist Rauchen in sterreich sehr verbreitet. Rund ein Drittel der österreichischen Bevölkerung über 15 Jahre greift täglich zur Zigarette. abakrauchen ist das schwerwiegendste gesundheitliche Risiko. Nur ein Rauchstopp kann diese gefährliche ntwicklung beenden: Personen, die mit dem Rauchen aufhören, haben nach zehn bis 15 rauchfreien Jahren wieder das rkrankungsrisiko einer Nichtraucherin/eines Nichtrauchers. Regelmäßiges Rauchen kann chronische und/oder nicht heilbare rkrankungen mit deutlichen inschränkungen der Lebensqualität zur Folge haben. Die Lebenserwartung wird dadurch durchschnittlich um rund zehn Jahre gesenkt. Mehr als die Hälfte aller regelmäßigen Rauchenden stirbt vorzeitig an den Folgen des abakkonsums. Rauchen und rkrankungen Zirka ein Viertel aller Krebstodesfälle sind auf die Folgen des Zigarettenkonsums zurückzuführen. m Zigarettenrauch wurden bisher mehr als 90 krebserregende toffe identifiziert. Raucherinnen/ Raucher haben ein doppelt so hohes Krebsrisiko wie Nichtraucherinnen/Nichtraucher. Rauchen ist der wichtigste vermeidbare Risikofaktor der Krebsentstehung. Das Krebsrisiko ist umso höher, je früher man mit dem Rauchen beginnt, je mehr Zigaretten man täglich konsumiert und je länger man raucht. Mit dem Rauchen aufzuhören kann hingegen das Risiko deutlich senken. Lungenkrebs ist die häufigste Krebserkrankung bei Raucherinnen /Rauchern. Das Rauchen wird bei Frauen für 60 Prozent und bei Männern für bis zu 90 Prozent der Lungenkrebsfälle verantwortlich gemacht. Rauchen ist eine der wichtigsten vermeidbaren Ursachen für die ntstehung einer Arteriosklerose (rkrankung der R HLF bei Notfällen m Notfall zu wissen, was zu tun ist, kann Leben retten! Arterien). Regelmäßiges Rauchen führt zu Atembeschwerden, chronischem Husten und chleimstau. Außerdem reduziert Rauchen in der Jugend das normale Lungenwachstum. Nikotin bewirkt eine schlechtere Durchblutung der Haut. Zigarettenrauch enthält auch ubstanzen, welche die Hautzellen schädigen. Die Haut wird dünner, unelastischer und faltiger sie altert vorzeitig. Durch den im abakrauch enthaltenen eer werden die Zähne bräunlich verfärbt. Rauchen fördert die Bildung von bestimmten Bakterien in der Mundhöhle und trägt zu Mundgeruch bei, aber auch zu Parodontitis, die vorzeitigen Zahnausfall verursachen kann. Frauen, die während der chwangerschaft rauchen, haben ein erhöhtes Risiko für chwangerschaftskomplikationen wie Früh- oder Fehlgeburten, vorzeitigen Blasensprung oder vorzeitige Plazentaablösung. Neugeborene von Raucherinnen haben häufiger ein geringeres Geburtsgewicht und ein vermindertes Wachstum; es tritt häufiger ein plötzlicher Kindstod auf. Weitere nformationen finden ie unter Quelle: Raucherzahlen alarmierend cic.at Linz (O) - Die Realität zeigt es: rund 90 Prozent aller Unfälle mit äuglingen und Kleinkindern ereignen sich im privaten Bereich und in der Freizeit. Pro Jahr verunglücken in sterreich rund Kinder und diese Zahl steigt ste g an. m No all zu wissen, was zu tun ist, verhindert o chlimmeres oder re et Leben. Bis professionelle Hilfe kommt, sind die ersten Minuten o entscheidend. Die Notarztbörse und das sterreichisches Rotes Kreuz haben daher eine Unterrichts-DVD erarbeitet, die ltern und Personen, die Kinder betreuen, auf die gängigsten No älle mit Kindern vorbereiten soll. rste Hilfe bei No ällen mit Kindern Kleinere Verletzungen lassen sich bei Kindern kaum vermeiden. ntdeckungslust und eigene rfahrungen zu sammeln, gehören zur ntwicklung einfach dazu. Glücklicherweise gehen Unfälle zumeist glimpflich aus. Wich g ist es aber auch, für den No all gerüstet zu sein, um bleibende chäden oder gar odesfolgen zu vermeiden. Bis zu seinem 15. Lebensjahr ist ein Kind bis zu vier- oder fünfmal in einen Unfall verwickelt. Diese Unfälle gehören zu den größten Gesundheitsrisiken in unserem Land. Rund 90 Prozent aller Unfälle mit Kindern unter fünf Jahren ereignen sich im häuslichen Umfeld. Die häufigste Art sind türze, die vor allem Knochenbrüche, Prellungen und offene Wunden nach sich ziehen. Der R-HLF-KUR für Zuhause - mit der neuen rste-hilfe-dvd sind ie vorbereitet Auf der DVD "rste Hilfe bei No ällen mit Kindern" inkl. Nachschlagewerk wurden die häufigsten Zwischenfälle wie türze, Atemwegsinfekte, Atem- Kreislauf- llstand (plötzlicher Kindstod), Bewusstlosigkeit, Atemnot, chni verletzungen, Brandwunden oder Wirbelsäulenverletzungen erklärt. Viele ltern können davon ein Lied singen und wurden schon mit der einen oder anderen prekären itua on konfron- ert. Die rich ge Reak on in xtremsitua- onen ist entscheidend. Noch entscheidender ist, dass sie sich trainieren lässt. "Wir wollen ltern von Kindern jeden Alters ermöglichen, sich im Bereich der wich gsten rstmaßnahmen im No all fortzubilden. Mit dieser DVD gelingt das elbststudium zuhause auf zeitgemäße Weise, indem zehn spezielle No allsitua onen anhand von Fallbeispielen nachgestellt werden. Zum Abschluss werden stets ipps zur Unfallverhütung präsen ert", erklärt Fritz Firlinger, Vorstand der Notarztbörse, und erklärt weiter: "s ist im inne aller Kinder, möglichst viele gut ausgebildete rsthelfer zu haben. Wir freuen uns, ein Produkt vorzustellen, das es so noch nicht am Markt gibt." Die DVD ist unter en.at erhältlich. cic.at Wien (O) - Jährlich sterben mehr als sterreicher an Lungenkrebs, gleichzeitig ist die Zahl der Neuerkrankungen stetig im teigen begriffen. "Wir müssen bereits bei der Jugend ansetzen. Wenn 29 Prozent der über 15-jährigen Mädchen und 25 Prozent der gleichaltrigen Burschen regelmäßig zum Glimmstängel greifen, dann sollten alle Alarmglocken schrillen", sagt der Obmann der Fachgruppe Lungenkrankheiten in der ÄK, Heinz tolz. sterreich hält hier seit Jahren einen traurigen Rekord und liege an der pitze der U-taaten. tolz: "n Ländern mit absolutem Rauchverbot ist der Anteil rauchender Jugendlicher deutlich niedriger als hier zu Lande; in rland etwa rauchen 14 Prozent der Mädchen und 12 Prozent der Burschen." Alarmierend ist auch das immer niedrigere instiegsalter junger Raucher, das derzeit bei etwa elf Jahren liegt. Mehr Aufklärung und Prävention, aber auch vorbildhaftes Verhalten seitens der rwachsenen, ist ein erster chritt, um hier gegenzusteuern. Weiters ist langfristig ein flächendeckendes Rauchverbot im öffentlichen Raum notwendig, sagt tolz. DLimaging

15 15 - GUNDH HABR UROPA OKOBR 2013 Wenn Depression die Hauptrolle spielt Wien (O) - n etwa jeder fünfte bis siebente sterreicher ist von der Gefahr betroffen, in seinem Leben an einer ernst zu nehmenden Depression zu erkranken. ntsprechend hoch ist die Anzahl der Menschen, die in ihrer Familie oder ihrem Bekanntenkreis mit medmedia dem hema Depression konfrontiert werden. Aber: "Depression ist heilbar! Alle Menschen müssen das wissen." meint Univ. Doz. Dr. Karl Dantendorfer, Facharzt für Psychiatrie. Depression - eine Krankheit mit vielen Gesichtern Keine Krankheit wird so oft verkannt wie die Depression. Die Anzeichen können zwischen den Betroffenen teils sehr stark variieren. Von Aggression, Ruhelosigkeit, bis hin zu chlafstörungen, dem Rückzug aus dem sozialen Umfeld und Lethargie kann die Krankheit in sehr vielen unterschiedlichen Ausprägungen auftreten. "Depression ist eine weit verbreitete und ernst zu nehmende Krankheit, die viele rscheinungsformen zeigt. Neuer Ratgeber für Betroffene und deren Angehörige Hilfe und mehr nformationen kann man jetzt in Buchform erhalten: Dieser Ratgeber ist der 4. Band aus der erfolgreichen erie "Gesund werden. Gesund bleiben" und wird vom Hauptverband der sterreichischen ozialversicherungsträger herausgegeben. rhältlich im Buchhandel. MedMedia Verlag, 24,90 uro. Bestellungen werden auch unter n.kaessmayer@medmedia.at entgegen genommen. Depressionen: Wie können Angehörige helfen? O - Mittlerweile zählen Depressionen zu den Volkskrankheiten, da jeder Fünfte im Laufe seines Lebens daran erkrankt. Von dieser langwierigen psychischen Krankheit sind aber nicht nur die Patienten betroffen sondern auch Wort & Bild Verlag/Diabetes Ratgeber die Angehörigen, schreibt das Apothekenmagazin Diabetes Ratgeber. Können Angehörige überhaupt helfen? Birgit Ruf, stellvertretende Chefredakteurin: Ja, ie können helfen. ie können zum Beispiel, wenn ie vermuten, dass hr Angehöriger eine Depression hat, ihn ermutigen, sich professionelle Hilfe zu holen. Das kann zum Beispiel ein Psychotherapeut sein oder auch ein Arzt. Und ie können zum Beispiel auch anbieten, dass ie einen Arzttermin vereinbaren. Denn je eher die Krankheit erkannt wird, umso schneller kann der Betroffene professionelle Hilfe bekommen. Angehörige sind aber keine Profis und so gilt es Fehler zu vermeiden: olche prüche oder Floskeln wie "Kopf hoch" oder "Lach doch mal", das hilft niemandem. Und wenden ie sich nicht ab, hören ie zu und zeigen ie einfach, dass ie da sind. Und das ist nicht immer einfach, denn Aggressivität oder abweisende Reaktionen gehören häufig zum Krankheitsbild. Was kann man tun, wenn man sich als Angehöriger überfordert fühlt? Man sollte seine Hobbys weiter pflegen, notfalls auch allein, und man sollte kein schlechtes Gewissen dabei haben. Und was auch sehr hilfreich sein kann, ist eine elbsthilfegruppe aufzusuchen, die gibt es auch für Angehörige von Menschen mit Depressionen. Da Depressionen bei Diabetikern häufiger auftreten, finden ie Adressen, Ansprechpartner und alles rund um das hema Depressionen im nternet unter Volkskrankheit Depression Die Depression ist eine rkrankung, die sich unter anderem durch eine niedergedrückte timmungslage äußert. Weitere ymptome wie etwa das Gefühl der Hoffnungslosigkeit oder sozialer Rückzug können sich zeigen. s gibt verschiedene Formen der Depression, die sich vor allem durch Krankheitsdauer und Ausprägungsgrad unterscheiden. Die Depression ist eine ernsthafte rkrankung und nicht einfach gleichzusetzen mit vorübergehender raurigkeit oder Unlust. Das Wort Depression kommt aus dem Lateinischen und bedeutet niederdrücken bzw. herabziehen. Depressionen fallen in den Krankheitskreis der affektiven törungen. Diese rkrankungen äußern sich hauptsächlich durch Veränderungen der timmung (Affektivität). m Fall der Depression zeigen sich neben der gedrückten timmung auch noch nteressen- und Antriebslosigkeit und verminderte Leistungsfähigkeit. Depressionen können in jedem Alter auftreten. ymptome einer Depression timmungsschwankungen treten im Alltag häufig auf. Woran erkennt man nun eine echte Depression? Die sogenannten Kernsymptome der Depression sind: depressive Verstimmung nteresse- und Freudlosigkeit sozialer Rückzug verminderter Antrieb rasche rmüdbarkeit Weitere ymptome, die auftreten können: chlafstörungen Ängste Gefühlsleere Hilflosigkeit Jerzy awluk/ pixelio.de Verlust des elbstvertrauens Hoffnungslosigkeit chuldgefühle Vermeidungsverhalten (es werden bestimmte ituationen vermieden, die vorher zum Leben gehörten) körperliche ymptome (wie z.b. Appetitverlust, Verlust der Libido, chmerzen) Aufgeregtheit tupor (die Betroffenen verharren reglos mit starrem Gesichtsausdruck ganz in sich gekehrt und reagieren nicht auf äußere Reize. Bewusstsein und Wahrnehmung sind dabei nicht zwangsläufig beeinträchtigt) depressionstypische Gedanken, instellungen, Wünsche und Absichten (wie etwa Grübeln, Konzentrationsprobleme, negative icht der Vergangenheit und Zukunft und auch der eigenen Person, elbstmordgedanken) übertrieben gehobene timmung während einer manischen Phase, die abwechselnd mit einer depressiven Phase auftritt Wahnvorstellungen, Halluzinationen Quelle: yaşlarındaki birçokları gibi şu kritik soruyla karşı karşıya mısın? ğitim ve meslek hayatımı nasıl planlamalıyım? Çıraklık mı, yüksek okul mu, doğrudan iş hayatı mı, lise bitirme sınavından sonra meslek eğitimi ya da üniversite mi? vetse, hangisi, nerede? Fırsatını değerlendir- VO- irol 2013! Lehre, chule, Arbeit oder tudium? - Finde heraus was das Richtige für dich ist ayısız şans ve fırsatlar adece: Benim için doğru olanı hangisi? İlgim hangisine? Hangisi bana zevk verir? Ne yapmalı? Bunlar kolay cevaplanamayacak sorular. İnternetten bilgi sahibi olabilir ya da ideali VO gibi fuarlarda doğrudan ve yerinde uzmanlara soru sorabilirsin. Burada gerçekten konuyu bilmesi gerekenlerle konuşma fırsatına sahipsin: ğitim kurumlarından, danışma organizasyonlarından, ve işletmelerden temsilcilerle. ğitim ve eğitime devam fırsatları ile ilgili hizmet arzları daha önce hiç bu kadar çok ve detaylı olarak gruplandırılmamış, iş piyasasındaki fırsatlar bu kadar rekabetçi olmamıştı. avsiyeler pahalı değil, üstelik VO-irol de bedava. Fırsatını değerlendir! ğitim fuarında eğlence de eksik olmamalı, fuar ziyaretini bir eğlence programıyla tamamla. Das Rote Kreuz (B nnsbruck) bietet laufend rste -Hilfe Kurse an. nformieren ie sich unter w w w.roteskreuz-innsbruck.at oder rufen ie uns an: tehst du, wie viele 14- bzw. 18-Jährige, vor der entscheidenden Frage: Wie plane ich meine Bildungs- und Berufslaufbahn? s gibt zahlreiche Möglichkeiten und Chancen NUR: Was ist das Richtige für mich? Was interessiert mich wirklich? Was macht mir paß? Was tun? Auf der VO kannst du dir die nformationen direkt vor Ort holen und deine Fragen direkt den xperten stellen. Komm auf die VO, hol dir Rat und nutze deine Chance! Aktuelle News über die Aussteller, das Bühnen- und Aktionsprogramm findest du auf : Fuarı düzenleyenler, sahne programları ve etkinlikler hakkında en son haberleri sayfasında bulabilirsin. Der intritt ist frei und der paß kommt auch nicht zu kurz! Die VO 2013 findet vom 06. bis 08. November 2013 jeweils von 9 bis 17 Uhr in der Messe nnsbruck statt. Der intritt ist frei! VO Kasım dan 8 Kasım a kadar saat 9 dan 17 ye İnnsbruck Fuar Merkezinde. Giriş ücretsiz!

16 owi-holding Universität nnsbruck Die iroler Bildungsmesse Lehre Beruf tudium Weiterbildung Nimm deine Zukunft in deine Hand! ROLR HOCHCHULAG DO 07 NOVMBR 2013 ROL HOCHCHULN FFNN HR ÜRN nfos unter: NOVMBR B 17 UHR M NNBRUCK NR FR BZAHL ANZG