MİGRENDE 24 SAATLİK YAŞAM KALİTESİ ÖLÇEĞİ NİN TÜRKİYE DEKİ GEÇERLİK VE GÜVENİRLİĞİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "MİGRENDE 24 SAATLİK YAŞAM KALİTESİ ÖLÇEĞİ NİN TÜRKİYE DEKİ GEÇERLİK VE GÜVENİRLİĞİ"

Transkript

1 T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ MİGRENDE 24 SAATLİK YAŞAM KALİTESİ ÖLÇEĞİ NİN TÜRKİYE DEKİ GEÇERLİK VE GÜVENİRLİĞİ İÇ HASTALIKLARI HEMŞİRELİĞİ ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ HAZIRLAYAN Yük. Hem. Fatma İLTUŞ DANIŞMAN ÖĞRETİM ÜYESİ Prof. Dr. Ayfer KARADAKOVAN İZMİR

2 2

3 T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ MİGRENDE 24 SAATLİK YAŞAM KALİTESİ ÖLÇEĞİ NİN TÜRKİYE DEKİ GEÇERLİK VE GÜVENİRLİĞİ İÇ HASTALIKLARI HEMŞİRELİĞİ ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ HAZIRLAYAN Yük. Hem. Fatma İLTUŞ DANIŞMAN ÖĞRETİM ÜYESİ Prof. Dr. Ayfer KARADAKOVAN İZMİR

4 4

5 DEĞERLENDİRME KURULU ÜYELERİ Başkan (Danışman) : Prof. Dr. Ayfer KARADAKOVAN... Üye : Prof. Dr. Çiçek FADILOĞLU Üye : Doç. Dr. Zümrüt BAŞBAKKAL. Yüksek Lisans Tezinin kabul edildiği tarih:... 5

6 ÖNSÖZ Migren yaşam kalitesine ve işlev görebilme yetisine olumsuz etkileri olan bir başağrısı türüdür. Migrende iyi bir hemşirelik yönetimi ile hastanın gerekli değişiklik ve düzenlemeleri yapması dolayısıyla ataklar arasındaki süre uzatılabilir, yaşam kalitesinin iyileştirilmesi veya sürdürülmesi sağlanabilir. Ülkemizde migrene spesifik yaşam kalitesi ölçeğinin bulunmaması hemşirelerin hastalarını değerlendirirken bu parametreleri kullanamamasına dolayısıyla tanılamada eksikliklere neden olmaktadır. Migrenli bireylerin yaşam kalitesi ölçümü için bu alanda çalışan hemşirelerin kullanabileceği Migrende 24 Saatlik Yaşam Kalitesi Ölçeği literatür eksikliğini giderecek bir kaynak olma özelliğindedir. Ölçeğin geçerlik ve güvenirliğinin yapılarak Türk toplumuna kazandırılmasının sağlık hizmetlerinin kalitesine katkılı ve yararlı olacağını umuyorum. Yüksek lisans eğitimim süresince benimle akademik deneyimlerini ve bilgi birikimini paylaşan, tezimin tüm aşamalarında da katkıları olan, hep yanımda hissettiğim değerli danışmanım sayın Prof. Dr. Ayfer KARADAKOVAN a, eğitimimde emeği geçen Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu İç Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Çiçek FADILOĞLU ve tüm öğretim üyelerine, tezimin her aşamasında yakın ilgi ve yardımlarını gördüğüm başta Ege Üniversitesi İnfeksiyon Kontrol Hemşiresi Uzm. Hemşire Demet DİKİŞ, İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniği Doktoru Uzm. Dr. Özlem KAYIM, İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Yoğun Bakım Ünitesi Hemşiresi Yük. Hemşire Ayşe BÜYÜKBAYRAM olmak üzere tüm arkadaşlarıma,ı Bakımverenlerin Yükü Emvanteri nin Türk Toplumu İçin Geçerlik ve Güvenirliğinin İncelenmesi isimli çalışmasıyla geçerlik güvenirlik analizi yapacak araştırmacılara güzel bir rehber kaynak oluşturan Dr. Özlem KÜÇÜKGÜÇLÜ ye, bilgi ve deneyim kazanmamda emeği geçen tüm öğretmenlerime, her zaman yanımda olan aileme ve çalışmama gönüllü olarak katılan İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başağrısı Polikliniği Hastalarına teşekkürlerimi sunarım. İZMİR / 2007 Fatma İLTUŞ iv

7 İÇİNDEKİLER Sayfa No ÖNSÖZ...iv İÇİNDEKİLER...v TABLOLAR DİZİNİ...ix ŞEKİLLER DİZİNİ...xi BÖLÜM I GİRİŞ Araştırmanın Amacı Araştırmanın Hemşirelik Açısından Önemi Araştırma Konusu ile İlgili Genel Bilgiler Ağrı Ağrının Tanımı Ağrılı Hastada Anamnez Baş Ağrıları Baş Ağrılarının Sınıflandırılması Migren Migrenin Tanımı ve Tarihçesi Migren Patofizyolojisi Migrenin Sınıflandırılması Migrenin Dönemleri Migrende Tetikleyici Faktörler Migren Tedavisi...46 v

8 Yaşam Kalitesi Yaşam Kalitesinin Tanımı ve Tarihçesi Sağlıkta Yaşam Kalitesi Migrenin Yaşam Kalitesine Etkileri Hipotezler Sınırlamalar Tanımlar...55 BÖLÜM II GEREÇ VE YÖNTEM 2.1. Araştırmanın Tipi Araştırmanın Yeri ve Süresi Araştırmanın Yeri Hakkında Bilgi Araştırmanın Evreni Araştırmanın Örneklemi Veri Toplama Tekniği Verilerin Değerlendirilmesi Süre ve Olanaklar Araştırmanın Etik Yönü...67 vi

9 BÖLÜM III BULGULAR 3.1. Migrende 24 Saatlik Yaşam Kalitesi Ölçeği nin Dil Eşdeğerliğinin Sağlanmasına Yönelik Çalışmalar Migrende 24 Saatlik Yaşam Kalitesi Ölçeği nin Güvenirlik Ve Geçerlik Çalışmalarına İlişkin Bulgular Migrende 24 Saatlik Yaşam Kalitesi Ölçeği nin Güvenirlik Analizleri Migrende 24 Saatlik Yaşam Kalitesi Ölçeği nin Geçerlik Analizleri...78 BÖLÜM IV TARTIŞMA 4.1. Migrende 24 Saatlik Yaşam Kalitesi Ölçeği nin Dil Eşdeğerliğinin Sağlanmasına Yönelik Yapılan İşlemler/ Dil Uyarlaması Migrende 24 Saatlik Yaşam Kalitesi Ölçeği nin Güvenirliğinin ve Geçerliğinin Değerlendirilmesi Migrende 24 Saatlik Yaşam Kalitesi Ölçeği nin Güvenirliğinin Değerlendirilmesi Migrende 24 Saatlik Yaşam Kalitesi Ölçeği nin Geçerliğinin Değerlendirilmesi...96 vii

10 BÖLÜM V SONUÇ VE ÖNERİLER 5.1. Sonuçlar Öneriler BÖLÜM VI ÖZET ABSTRACT BÖLÜM VII YARARLANILAN KAYNAKLAR EKLER EK-I : Hasta Bilgi Formu EK-II : Migrende 24 Saatlik Yaşam Kalitesi Ölçeği EK-III : Migrende 24 Saatlik Yaşam Kalitesi Ölçeği nin İngilizce Formu "24-Hour Migraine Quality of Life Questionnaire EK-IV : Ölçeğin kullanılabilmesi için Nancy Santanello dan alınan izin belgesi EK-V : Araştırmanın yapıldığı İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi nden alınan izin belgesi EK-VI : Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Etik Kurulu ndan alınan izin belgesi EK-VII : İçerik geçerliği için görüşüne başvurulan uzmanların listesi EK-VIII : Araştırmaya katılan migrenli bireylere ilişkin tanıtıcı bilgiler ÖZGEÇMİŞ viii

11 TABLOLAR DİZİNİ SAYFA NO Tablo 1 : Ağrı Sınıflaması...8 Tablo 2 : Akut Ağrı ile Kronik Ağrının Karşılaştırılması...10 Tablo 3 : Ağrının Niteliği...12 Tablo 4 : Ağrıyı Attıran ve Azaltan Etmenler...13 Tablo 5 : Ağrıya Eşlik Eden belirtiler...13 Tablo 6 : Ölçeğin Güvenirlik Tetkikleri İçin Yapılan İşlemler...64 Tablo 7 : Ölçeğin Geçerlik Tetkikleri İçin Yapılan İşlemler...65 Tablo 8 : Süre ve Olanaklar...66 Tablo 9. Migrende 24 Saatlik Yaşam Kalitesi Ölçeği nin Madde Puanlarının Tanımlayıcı Özellikleri...70 Tablo 10. Migrende 24 Saatlik Yaşam Kalitesi Ölçeği nin Alt Boyutlarının Puanlarının Tanımlayıcı Özellikleri...71 Tablo 11. Migrende 24 Saatlik Yaşam Kalitesi Ölçeği nin Test-Tekrar Test Puanlarının Korelasyon Analizi Sonuçları...72 Tablo 12. Migrende 24 Saatlik Yaşam Kalitesi Ölçeği nin Alt Boyutlarının Test- Tekrar Test Puanlarının Korelasyon Analizi Sonuçları...72 Tablo 13. Migrende 24 Saatlik Yaşam Kalitesi Ölçeği nin Alt Boyutlarının Cronbach Alpha Güvenirlik Katsayıları...74 Tablo 14. Migrende 24 Saatlik Yaşam Kalitesi Ölçeği nin Madde Toplam Puan Korelasyonları...75 Tablo 15. Migrende 24 Saatlik Yaşam Kalitesi Ölçeği nin Alt Boyutlarının Madde Toplam Puan Korelasyonları...76 Tablo16. Ölçeğin Alt Boyut Puanı-Toplam Puan Korelasyonu...77 ix

12 Tablo 17. Kapsam Geçerliği İçin Uzmanların Migrende 24 Saatlik Yaşam Kalitesi Ölçeği Maddelerine Verdiği En Düşük ve En Yüksek Puanlar ve Maddelerin Puan Ortalamaları...78 Tablo 18. Migrende 24 Saatlik Yaşam Kalitesi Ölçeği nin Faktör Yapısı...80 Tablo 19. Migrende 24 Saatlik Yaşam Kalitesi Ölçeği nin Alt Boyutlarının Eğitim Durumuna Göre Korelasyonları...91 Tablo 20. Migrende 24 Saatlik Yaşam Kalitesi Ölçeği nin Alt Boyutlarının Eğitim Durumuna Göre Cronbach Alpha Güvenirlik Katsayıları...93 x

13 ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA NO Şekil 1 : Ağrı Yolları...11 Şekil 2 : Eski Mısır da Başağrısı Tedavisi...17 Şekil 3 : Migren Patogenezinde Nörovasküler Teori...20 Şekil 4 : Migrende İntrakraniyal Damarlarda Vazokonstrüksiyon ve Vazodilatasyon Meydana Getiren Mekanizma Şekil 5 : Migrende Ekstrakraniyal Damarlarda Vazokonstrüksiyon ve Vazodilatasyon Meydana Getiren Mekanizma...22 Şekil 6 : Migren Atağının Dönemleri...36 Şekil 7 : Tam Olarak Gelişmiş Migren Atakları Sırasında Oluşan Semptom ve Bulgular...38 Şekil 8 : Görsel Auraların Zamanla Büyümesi...39 Şekil 9 : Paresteziler İkinci En Sık Auralardır ve Giderek Kapladıkları Alan Büyür...40 Şekil 10: Migrende Tetikleyici Faktörler...45 xi

14 BÖLÜM I GİRİŞ Başağrısı, insanların en sık yaşadığı ağrı türlerinden birisidir. Erkekler, kadınlar ve çocuklar baş ağrısından yakınırlar. Yaşamları boyunca insanların yaklaşık %93 ü en az bir kez başağrısı deneyimler. Bu kişilerin çoğunda gerilim tipi başağrısı veya migren gibi tekrarlayan başağrısı türleri vardır (40,43,45). Migrenin geçmişi MÖ lere kadar uzanmaktadır ve bir çok dünyaca ünlü insan migrenden yakınmıştır. Bunlar arasında Sezar, Nietzsche, Pascal, Frederic Chopin, Charles Darwin, Karl Marx, Alfred Nobel, Tolstoy, Freud ve Prenses Margaret en tanınmışlarıdır (45). Migren otonomik, gastrointestinal ve nörolojik türde çeşitli kombinasyonları olan primer ve periyodik bir başağrısı bozukluğudur. Dünyada en sık disabiliteye neden olan hastalıklar arasındadır (9,44,46). Disabilite:WHO nun tanımına göre bir insan için normal olduğu düşünülen bir aralık içinde ya da normal düşünülen bir biçimdeki aktivitenin gerçekleştirilmesi için eksik ya da sınırlı yetenek(bir bozukluktan kaynaklanan) tir (14). Başağrısı yoğun strese yol açabilir, günlük yaşam fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir; aile yaşamında değişikliğe, sosyal aktivitelerin iptal edilmesine, işgücü kaybına ve üretkenliğin azalmasına neden olur (43,46). Başağrısı insanlığın çok sık yaşadığı bir durumdur. İnsanlar yaşamları boyunca ortalama üç başağrısı deneyimi yaşarlar. Orta dereceli başağrıları çeken hastaların çoğu tedavi için sağlık birimlerine başvurmadıkları için kesin prevalans bilinememektedir (9,45). 1

15 Migren prevalansı : Migren prevalansı dünya çapında belirgin olarak sabit bir şekilde görülmektedir ve toplum genelinin %10-12 sini etkilemektedir (14,39,40). Migren prevalansı büyük oranda yaşa ve cinsiyete bağlıdır. Tüm dünyada yaklaşık olarak kadınların % si ile erkeklerin %5-6.5 unda migren yakınması vardır. Migren kadınlarda erkeklerdekinden iki ila üç kat daha fazla görülmektedir (9,19,33,38,46) ve bunun kısmen kadınlık hormonlarının etkisine bağlı olduğu varsayılmaktadır (13,14,31,39,40). Çelik ve arkadaşlarının Türkiye de yaptığı bir çalışmada migren prevalansı erkeklerde %19.9, kadınlarda %29.3 olarak bulunmuştur. Türkiye de yapılan migren prevalans araştırmalarının sonuçlarının ABD ve Avrupa ülkeleri ile benzer olduğu ortaya konulmuştur (11). Aurasız migren auralı migrene oranla daha sık görülmektedir(14). Migrenli bireylerin %20-60 ında aura görülür. Auralı migreni olan bireylerde ataklar sırasında aura görülme oranı ise %72 dir (33,46). Migren en çok çocukluk çağının sonlarında, ergenlikte ve yetişkinliğin başlarında ortaya çıkar ve daha sonra görülme sıklığı azalır (14,43). Ataklar erkeklerde kızlara göre daha erken yaşlarda başlama eğilimindedir (14). Fakat kırklı yaşlarda prevalans tekrar artar ve yaşlılıkta bu artış son bulur. Migren genellikle yaşamın ilk otuz yılı içerisinde başlar ve elli yaşından sonra migren vakalarıyla nadiren karşılaşılır (30,33,43). Ayrıca auralı migren atakları da aurasız migren ataklarına göre daha erken yaşlarda başlamaktadır (14). 2

16 Migren insidansı : Migren insidansı auralı migren için erkeklerde yılda 6.6/1000, kadınlarda 14.1/1000; aurasız migren için erkeklerde10.1/1000, kadınlarda 18.9/1000 dir (44,45). Migren ataklarının aylık görülme oranı ortalama 1,5 tur (19,33,46). Atak sayıları arasında kadınlarla erkekler arasında çok anlamlı fark vardır, fakat yaş, sosyoekonomik durum ve migren alt tipleri arasında atak sıklığı fark etmemektedir (30). Yaşam kalitesi ölçümleri migren ve tedaviye yanıtının değerlendirilmesinde artan bir öneme sahiptir (38). Hastalığın hastalara getirdiği yükün etkilerinin belirlenmesinde, klinik sınıflama ve uygulamalardaki sonuçların ölçümünde, belirlenen tedavinin sonuçlarının en iyi şekilde ortaya konulmasında, hastalığın çeşitli kategorilerine özel yüklerin belirlenmesinde kullanılabilmesinden dolayı başağrısında yaşam kalitesi ölçümleri özel bir yer tutar (21). Migren atakları sırasında şiddetli ağrı ve diğer semptomlara bağlı motor, otonomik, duyusal ve bilişsel algılamalar oluşur. Böyle bir atak sırasında sağlık birimine başvuran hastaya yeterli destek ve eğitim verilmez ise; tedavinin reddedilmesi, uygunsuz veya düzensiz ilaç kullanılması sonucu beklenen iyileşmenin sağlanamaması gibi durumlarla karşılaşılabilir (51). Doğru izleme ve uygun müdahaleler yapıldığı takdirde ataklar arasındaki sürenin uzatılması mümkün olabilir. Tetikleyici etkenler belirlenerek, hastanın bunlardan uzak durması sağlanabilir ve hastanın ağrı algılaması, anksiyetesi azaltılabilir (51). 3

17 1.1. ARAŞTIRMANIN AMACI Bu çalışmanın amacı: Migrende 24 Saatlik Yaşam Kalitesi Ölçeği (The 24- Hour Migraine Quality of Life Questionnaire )nin Türk toplumu için güvenilir ve geçerli bir araç olup olmadığının incelenmesidir ARAŞTIRMANIN ÖNEMİ Yaşamları boyunca insanların yaklaşık %93 ü en az bir kez başağrısı deneyimler (40,43). Başağrısı insanlığın çok sık yaşadığı bir durumdur. İnsanlar yaşamları boyunca ortalama üç başağrısı deneyimi yaşarlar (9,45). Migren prevalansı dünya çapında belirgin olarak sabit bir şekilde görülmektedir ve toplum genelinin %10-12 sini etkilemektedir (14,39,40). Türkiye de yapılan bir çalışmada migren prevalansı erkeklerde %19.9, kadınlarda %29.3 olarak bulunmuştur. Türkiye de yapılan migren prevalans araştırmalarının sonuçlarının ABD ve Avrupa ülkeleri ile benzer olduğu ortaya konulmuştur (11). Migrenin yaşam kalitesine ve işlev görebilme yetisine olumsuz etkileri vardır (41,47). Başağrısının olumsuz sonuçları arasında okul/iş devamsızlıkları ve boş zaman aktivitelerinin engellenmesi bulunur (32,35,39). Migrenin iş, sosyal ve aile yaşamı üzerinde yalnızca atak sırasında işlev kısıtlanması nedeniyle değil, atak geçirme korkusu nedeniyle de önemli bir etkisi vardır (31). 4

18 Tıp bilimlerinde, bireylerin yaşam kalitelerinin değerlendirilmesi çalışmaları üç amaca yönelik olarak yapılmaktadır. Bunlar: 1. Sınırlı medikal kaynakların dağılımı 2. Klinik karar vermenin kolaylaştırılması 3. Bağımsız karar vermesi yönünde hastalara yardım edilmesidir (7). Migren ataklarının sıklığı, süresi ve şiddeti hastadan sorularak veya tercihen günlük başağrısı kayıtları ile çok yaygın kullanılan ölçeklerden elde edilebilir. Migren ataklarının sıklığı ve şiddetini ölçen ölçekler yanında son yıllarda yaşamın kalitesi ve fonksiyonlarına olumsuz etkilerini ölçen bir çok ölçek geliştirilmiştir (25). Yaşam kalitesi ölçümleri migren ve tedaviye yanıtının değerlendirilmesinde artan bir öneme sahiptir (38). Hastalığın hastalara getirdiği yükün etkilerinin belirlenmesinde, klinik sınıflama ve uygulamalardaki sonuçların ölçümünde, belirlenen tedavinin sonuçlarının en iyi şekilde ortaya konulmasında, hastalığın çeşitli kategorilerine özel yüklerin belirlenmesinde kullanılabilmesinden dolayı başağrısında yaşam kalitesi ölçümleri özel bir yer tutar (21). Migren atakları sırasında şiddetli ağrı ve diğer semptomlara bağlı motor, otonomik, duyusal ve bilişsel algılamalar oluşur. Böyle bir atak sırasında sağlık birimine başvuran hastaya yeterli destek ve eğitim verilmez ise; tedavinin reddedilmesi, uygunsuz veya düzensiz ilaç kullanılması sonucu beklenen iyileşmenin sağlanamaması gibi durumlarla karşılaşılabilir (51). Yaşam kalitesi, hemşirelik bakımının etkilerini değerlendirmede uygun sonuçlar verir. Hasta bakımında hemşirenin rolü sıklıkla tedavinin yan etkilerinden koruma; vücut imajı, fonksiyonları ve fiziki görünümündeki sürekli değişikliklere 5

19 hastanın uyumunu sağlamaktır. İyi bir hemşirelik yönetimi ile hastanın gerekli değişiklik ve düzenlemeleri yapması dolayısıyla yaşam kalitesinin iyileştirilmesi veya sürdürülmesi sağlanabilir (3). Doğru izlem ve uygun girişimler yapıldığı takdirde ataklar arasındaki süre uzatılabilir. Tetikleyici etkenler belirlenerek, hastanın bunlardan uzak durması sağlanabilir ve hastanın ağrı algılaması, anksiyetesi azaltılabilir (51). Tüm bu bilgiler migrenli bireylerin yaşam kalitesinin artırılmasında yaşam kalitesi ölçümlerinin önemini ortaya koymaktadır. Ülkemizde migrenli bireylere spesifik yaşam kalitesi ölçeğinin bulunmaması hemşirelerin hastalarını değerlendirirken bu parametreleri kullanamamasına dolayısıyla tanılamada eksikliklere neden olmaktadır. Migrende 24 Saatlik Yaşam Kalitesi Ölçeği bu alandaki literatür eksikliğini giderecek bir kaynak olma özelliğindedir. Migrenli bireylerin yaşam kalitesi ölçümü için bu konuda çalışan hemşirelerin kullanabileceği bir ölçeğin Türk literatürüne kazandırılması sağlanacaktır. 6

20 1.3. ARAŞTIRMA KONUSUYLA İLGİLİ GENEL BİLGİLER AĞRI Hepsi değilse bile pek çok rahatsızlık ağrıya neden olur. Esas olarak ağrı, vücut için bir koruyucu mekanizmadır. Herhangi bir doku hasarlandığı zaman, kişiyi ağrı uyaranına karşı bir reaksiyon göstermeye yöneltir (22). Semptomlar açısından bir sorun olan ağrı, hastaların sağlık sektörü çalışanlarından yardım istemesine en sıklıkla neden olan bulgudur. Ağrı sıklıkla tanınır ve tedavi edilir ama ancak önemli sayıda hasta hiçbir zaman ağrısından tamamen kurtulamaz (16) Ağrının tanımı: Ağrı, hayattaki en evrensel gerçektir. Wescott 1992 (51) Ağrı (pain), Latince poena (=ceza, intikam, işkence) sözcüğünden gelen ve tanımı oldukça güç bir kavramdır (57). Ağrı, genellikle doku hasarına bir cevap olarak oluşan, kendisini oluşturan uyarandan kaçmak için motivasyon ve uyanıklığa yol açan, hoş olmayan bir duyu olarak kabul edilir. Melzack' a göre ağrı çok boyutlu, hoş olmayan bir duyu ve emosyonel deneyimdir (12). Uluslararası Ağrı Araştırmaları Birliği ne göre; Vücudun herhangi bir yerinden kaynaklanan olası bir doku hasarı ile birlikte seyreden insanın geçmişteki tüm deneyimlerini kapsayan, hoş olmayan, emosyonel ve sensoryal bir duyudur (12,16,57). Uluslararası Ağrı Sınıflandırmaları Birliği (The International Assosication for the Study of Pain - IASP) ne göre: Var olan veya olası doku hasarına eşlik eden ya 7

21 da bu hasar ile tanımlanabilen, hoşa gitmeyen duysal ve emosyonel deneyimdir. Bu tanıma göre ağrı, bir duyum ve hoşa gitmeyen yapıda olduğundan her zaman özneldir. Bu nedenle ağrı değerlendirilirken hem fiziksel hem de fiziksel olmayan bileşenlerini göz önünde tutmak gereklidir. Ağrı çok boyutlu bir deneyimdir. Nörofizyolojik, biyokimyasal, psikolojik, etnokültürel, dinsel, bilişsel, ruhsal ve çevresel bir durumdur (16). Ağrı çok çeşitli özelliklere sahip olan bir duyu olduğu için sınıflandırma gereği duyulmuştur. Ağrı sınıflaması tablo 1 de verilmiştir (16,57). Tablo 1: Ağrı sınıflaması 1- Nörofizyolojik mekanizma a) Nosiseptif b) Somatik c) Visseral d) Nöropatik(nonnosiseptif) i. Nöropatik ii. Merkezi iii. Periferik 2- Süreye bağlı a) Akut b) Kronik 3- Etiyolojik a) Kanser ağrısı b) Postherpetik nevralji c) Orak hücre anemisine bağlı ağrı d) Artrit ağrısı 4- Bölgesel ağrı a) Baş ağrısı b) Yüz ağrısı c) Bel ağrısı d) Pelvik ağrı Akut ağrı, ani olarak başlayan, neden olan lezyonla arasında yer,zaman,şiddet açısından yakın ilişkinin olduğu, doku hasarıyla başlayıp, yara iyileşmesi süresince giderek azalan ve kaybolan ağrı tablosudur (51,57). 8

22 Kronik ağrı : Yaşam boyunca ya da uzun süreli olarak yinelenme potansiyeli olan(migren gibi), aylarca veya yıllarca devam etme potansiyeli olan(kanser gibi), yaşamı tehdit edici olabilen veya olmayan, mevcut tedavi yöntemlerine yanıt vermeyen ağrılardır (51). Feuerstein, kronik ağrının işlevsel tanımını yapmıştır. Bu tanım içindeki önemli komponentler şunlardır (16): 1- Ağrı duyumu, 2- Ağrı davranışı, 3- İşyerindeki işlevsel durum(geleneksel ergonomik kavramlara göre ele alınır), 4- Evdeki işlevsel durum(sadece fiziksel çevreyi değil aynı zamanda aile bireyleri arasındaki etkileşimi, her bireyin bu etkileşimde oynadığı rolü, bireylerin ve aile biriminin sorun çözme yeteneğini ele alır), 5- Hastanın emosyonel durumu(ağrının başlaması, alevlenmesi, kronik ağrının süresi ile ilişkili olduğundan bu önemli komponent değerlendirilmelidir), 6- Somatik preoküpasyon (hastanın gövdesel bulguları üzerinde odaklanabilme yeteneğini yansıtır). Kronik ağrı ile karşımıza çıkan sorun, hastanın sağlık ve iyileşme hakkındaki düşünceleri, davranışları ve yaşam şekli ile yakın etkileşim içinde olmasıdır (16). Kronik ağrıda kişisel ve çevresel faktörlerin rolü vardır. Hastaya, ailesine, topluma ciddi emosyonel, fiziksel,ekonomik stresler yükler (57). Akut ve kronik ağrıların karşılaştırılması tablo 2 de verilmiştir (16). 9

23 Tablo 2: Akut ağrı ile kronik ağrının karşılaştırılması Akut ağrı Kronik ağrı Eğitime uygun Değerlendirme daha az zaman alır Ağrı, yararlı bir sinyaldir Daha az Daha çok zaman alır Ağrı, davranışları ve yaşam şeklini etkileyen bir hastalıktır Anksiyete vardır Kısa süre ilaç kullanır Bireysel bir sorundur İlaç önceliklidir İlaç ile hedefe ulaşılır Daha önce de ilaç yararlı olmuştur İlaçtan tedavi başarısı beklenir Panik ve korku vardır Uzun süre ilaç kullanır Başkalarını da etkiler Farklı olabilir Daha az Daha az Daha az Ağrı eşiği Rahatsız bir durumda bulunmak,uykusuzluk, yorgunluk, anksiyete, korku, öfke ve depresyon hastanın ağrı eşiğini düşüren faktörlerdir. Öte yandan ağrının giderilmesi dinlendirici bir uyku, gevşeme, sempati ve anlayış, ruhsal durumun düzelmesi; ağrı eşiğini yükseltmektedir (16). Ağrıya bağlı davranışsal değişiklikler Ağrı ve acı sonrasında kişide meydana gelen ağrının ifadesi; Bağırma, kaçmakurtulma reaksiyonu, sağlık sistemine aşırı bağlanma, işten ve toplumdan uzaklaşma gibi durumlardır (16). 10

24 Ağrı Fizyolojisi Normalde ağrı, impulsların bilinci yerinde olan beyine miyelinli ve/veya miyelinsiz nosiseptif sinir lifleriyle iletilmesiyle oluşur. Bu afferent liflerin duysal uçları fizyolojik koşullarda yalnızca güçlü ve zararlı uyaranlarla aktive olurlar ve beyin bunlarla gelen uyarıları ağrı olarak algılar (16,57). Güçlü, uzun süreli ve tekrarlayan uyaranlar ağrı sistemini etkiler ve sıklıkla duyarlı hale gelmesine yol açar. Bu; artmış veya patofizyolojik ağrıya neden olur (16,57). Şekil 1: Ağrı Yolları (Jan RA. Viscusi ER., Spinal Opioids: A Review, Pain 2003;2-3-:93)(26) 11

25 KRONİK AĞRILI HASTADA ANAMNEZ Kronik ağrılı hastada anamnez dört bölüme ayrılır (16): 1. Ağrı anamnezi 2. Geçmiş medikal hikaye 3. Fizik ve psikolojik hikaye 4. Aile anamnezi Ağrı anamnezi hastanın şimdiki ağrısının yanı sıra geçmişteki ağrılı durumların anamnezini de içermelidir (12,16). Anamnez; ağrının yeri, yayılımı, süresi, sıklığı, seyri, niteliği, şiddeti, arttıran ve azaltan faktörler, ağrının beraberinde bulunan diğer semptomlar, daha önce uygulanan tedavi yöntemleri ve sonuçları bölümlerini içermelidir. Ağrının nitelikleri tablo 3, ağrıyı azaltan ve arttıran etmenler tablo 4 ve ağrıya eşlik eden belirtiler tablo 5 te verilmiştir (16). Tablo 3: Ağrının niteliği Künt Keskin Diğer Zonklama Sızlama Kaşınma Oyulma Acıma Üşüme Gerilme Çekilme Yanma Sıkıştırma Bıçak saplanması Ezilme Parçalanma Kesilme Elektrik çarpması 12

26 Tablo 4: Ağrıyı arttıran ve azaltan etmenler Soğuk Sıcak Nem Masaj Gürültü Işık Kalabalık Kokular Açlık Uykuda değişiklik Menstruasyon Alkol Cinsel aktivite Yorgunluk Anksiyete Stres Oturma Ayakta durma Yürüme Yatma Yataktan kalkma Koşma Ekstansiyon Fleksiyon Rotasyon Ani hareket Öksürme Ikınma Yemek yeme Konuşma Dokunma Sürtünme Diğer Tablo 5: Ağrıya eşlik eden belirtiler Fotofobi Fonofobi Skotom Bulanık görme Çift görme Baş dönmesi Göz yaşarması Burun tıkanıklığı Dengesizlik Bulantı Kusma Geğirme Bruksizm Halsizlik İştahsızlık Uykusuzluk İshal Kabızlık Yutma güçlüğü Kilo kaybı İdrar retansiyonu Dizüri Pollaküri Kanama Ses kısıklığı Nefes darlığı Çarpıntı Titreme Hava açlığı Ağlama Cinsel isteksizlik İmpotans Hipoestezi Parestezi Motor güçsüzlük Diğer 13

27 BAŞ AĞRILARI Başağrısı: Kraniyumdaki ağrıya duyarlı yapıların irritasyonu ile oluşan bir ağrı şeklidir. Başağrısı konusu ağrı kadar geniştir. Kendi başına bir hastalık sayılabilirse de nörolojinin primer semptomlarından biridir. Bir hastalık olmaktan çok bir semptomdur (57). Başağrısında ağrının kaynağı: Başın ağrıya duyarlı yapıları: Kafa derisi ve bunun besleyici damarları, baş ve boyun damarları, büyük venöz sinüsler, kafa tabanı durasının bir kısmı, dural arterler, 5-6 ve 7. kraniyal sinirler ve servikal sinirlerdir (9,44,51,57). Kraniyum, beyin parankimi, dura ve pia materin çoğu, ventriküllerin ependimal yüzü ve koroid pleksuslar ağrıya duyarsızdır (57). Supratentoryal yapılardan kaynaklanan ağrı genellikle trigeminal sinirle iletilir ve başın frontal, temporal, periorbital bölgesinde hissedilir. İnfratentoryal yapılardan kaynaklanan ağrı glassofarengeal ve vagus sinirleriyle iletilerek başın oksipital bölgesinde hissedilir (9,51). 14

28 BAŞ AĞRISI SINIFLANDIRMASI A - PRİMER BAŞ AĞRILARI 1. Migren 2. Gerilim tipi baş ağrısı 3. Küme baş ağrısı ve diğer trigeminal otonomik sefalaljiler 4. Diğer primer baş ağrıları B - SEKONDER BAŞ AĞRILARI 5. Baş ve/veya boyun travmasına bağlı baş ağrısı 6. Kraniyal ve/veya servikal vasküler hastalıklara bağlı baş ağrısı 7. Vasküler olmayan intrakraniyal bozukluğa bağlı baş ağrısı 8. Madde ya da yoksunluğuna bağlı baş ağrısı 9. Enfeksiyona bağlı baş ağrısı 10. Homeostaz bozukluğuna bağlı baş ağrısı 11. Kraniyum, boyun, göz, kulak, burun, sinüs, diş, ağız ile diğer yüz ve kraniyum yapılarındaki sorunlara bağlı baş ağrısı 12. Psikiyatrik bozukluklara bağlı baş ağrısı C - KRANİYAL NEVRALJİLER, MERKEZİ VE PRİMER FASİYAL AĞRI VE DİĞER BAŞ AĞRILARI 13. Kraniyal nevraljiler ve fasiyal ağrıya yol açan merkezi nedenler 14. Diğer baş ağrıları, kraniyal nevralji, merkezi ya da primer fasiyal ağrı 15

29 MİGREN Migrenin Tanımı ve Tarihçesi Migren: Periyodik olarak gelen, sıklıkla tek taraflı, bazen nörojenik ve otonomik bozuklukların eşlik ettiği şiddetli bir vasküler başağrısıdır (19,31,32,57). Başağrısı Sınıflama Komitesi migreni, her bir vakada hatta nöbetler arasında fark bulunabilen; şiddeti, sıklık ve süresi değişebilen, tekrarlayıcı, unilateral başağrısı; bulantı, kusma, geçici nörolojik bozukluk ve mizaç değişiklikleri gözlenebilen ailesel yatkınlığın söz konusu olabildiği bir hastalık olarak tanımlamıştır (46,51). Migren kelimesi Yunanca bir sözcük olan hemicraina dan gelmektedir ve ilk kez MS. 200 lerde Galen tarafından kullanılmıştır (33,44,45,46). MS II yüzyılda Kapadokya dan Aretaeus migrenin ilk klasik tanımını yapmıştır (33,45). Thomas Willis ( ) migrendeki vasküler ve genetik faktörler üzerine ilk modern yazıyı yazmıştır (33). Tisso ( ) migrenin klinik sınıflaması, belirti ve semptomları üzerinde yazılar yazmıştır (33,45) te Liveing migren ve çeşitli varyanslarını ilk kez sistematize etmiştir (33) de Graham ve Wolff migren ve semptomları hakkındaki ilk geniş kapsamlı bilgileri ortaya koymuşlardır (33). Uluslararası Başağrısı Derneği (International Headache Society- IHS): 1988 yılında başağrılarını formal olarak sınıflandırmış ve tüm dünyada ortak kullanıma sunmuştur yılında tanılar tekrar gözden geçirilmiş ve migren yedi alt tipe ayrılmıştır (9,16,33,45,46). 16

30 Bir takım süreğen hastalıklarda olduğu gibi başağrıları özellikle de migren ile kişilik özellikleri arasında ilişki olduğu veya belli kişilik özelliklerine sahip kişilerde migrene yatkınlık olduğu yolunda görüşler vardır.başağrısı araştırmalarının öncülerinden olan Wolff, migreni olan bireylerde katı, hırslı,mükemmeliyetçi kişilik tipi ve obsesyonel özellikler tanımlamış; bu kişilerde engellenmeler ve gerilimlerle baş etme ya da bunları dile getirmede yetersizlik olduğunun altını çizmiştir (56). Şekil 2: Eski Mısır da Başağrısı Tedavisi (Young W.B. Silberstein S.D. (2004) Migraine and Other Headaches, AAN Pres, New York)(60) Ankara da Yalçın ve arkadaşlarının yaptığı başağrılı kişilerin kişilik özelliklerini belirlemeyi amaçlayan çalışmada; kişilik özelliklerinin normal popülasyona göre anlamlı farklılık gösterdiği ve nörotik yatkınlık olduğu ortaya konulmuştur (56). 17

31 Migren Patofizyolojisi Migren patogeneziyle ilgili bir çok hipotez bulunmasına karşın hastalığın oluşum şekli tamamen aydınlığa kavuşmuş değildir (9,44). Migren patogenezini açıklamak için iki farklı hipotez ortaya atılmıştır : Vasküler ve nöral teoriler (14,44,51). Vasküler teori: Serebral damarlardaki anormal dilatasyonun ve muhtemelen kan 5-hidroksitriptamin (5-HT, serotonin) konsantrasyonlarının düşük olmasının migrene neden olduğunu ileri sürmektedir. Nöral teori: Bir migren atağının başlatılmasında beyin sapındaki inflamatuar mekanizmaların sorumlu olduğu ileri sürmektedir. Bu iki teori, her iki teorideki parçaların birleştirildiği ve 5-HT"nin temel rol oynadığı nörovasküler bir hipotezde kombine edilmiştir (Şekil:3). 1. Hassas bir sinir sistemi migreni provake edici bir çevre ile karşılaştığında nörokimyasal değişiklikler ortaya çıkmakta ve genellikle uyarıcı semptomlara yol açmaktadır. Sonuçta kritik bir eşik değerine ulaşılmakta ve beyin sapındaki bir bölge aktive edilmektedir (hipotez olarak ortaya atılan 'migren üreticisi). 2. Daha sonra baş ağrısının hafif tersi tarafta bölgesel serebral kan akımında artmalar ortaya çıkmaktadır. 18

32 3. Bu durum meninksler ve büyük serebral arterler gibi imrakraniyal kan damarlarındaki dilatasyonu indüklemek için sempatik nöronlar ile beyin sapındaki 5-HT ve noradrenalin içeren nöronları uyarmaktadır. 4. Bu arterler, trigeminal gangliyondaki duyusal sinirler ile geniş bir şekilde innerve olduklarından dolayı ağrıya duyarlıdırlar. 5. Bu duyu sinirlerinin aktivasyonu. damarlann distansiyonuna ve inflamasyonuna neden olan P maddesi ve kalsitonin geni ilişkili peptid (CGRP) gibi inflamatuar mediyatörlerin salınmasına neden olmaktadır. 6. Bu uyaranlar, trigeminal sinir yoluyla santral olarak iletilen ağrı sinyalleri oluşturmaktadır (14). 19

33 Şekil 3:Migren patogenezinde nörovasküler teori(dowson A.J. (2003) Migren ve Diğer Baş Ağrıları (Çev.:Yüksel A.), AND Yayıncılık, 1.Baskı, İstanbul)(14) 20

34 Migrende intrakraniyal damarlarda vazokonstrüksiyon ve vazodilatasyon yapan mekanizma: Migren eşiği, Kalıtsal yatkınlık Ruh hali, Stres Korteks Afferent uyaranlar, Koku, Işık, Gürültü vb. nöral ajanlar Talamus İç saat, Uykudan uyanma Günün, haftanın belirli saatleri Hipotalamus Menstrüel siklus Orta beyin N. rafe dorsalis SEROTONİN Locus serolus Noradrenalin Serebral damarlarda VAZOKONSTRÜKSİYON Nörolojik semptomlar Lokal beyin iskemisi Glikozun anaerobik yıkımı BOS ta laktik asit artar H + iyonları artar Serebral VAZODİLATASYON AĞRI Şekil 4. Migren Patogenezine Değişik Bir Bakış (Öztaş B. Çağlayan Ş ) Topbaşı G. (1996) Migrenli Hastaların Ağrı Algıları, Anksiyete ve Beden İmajı Doyum Düzeyinin Hemşirelik Bakım Planına Rehber Olacak Şekilde Değerlendirilmesi (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi ) İstanbul Üniversitesi FNHYO İç Hastalıkları Hemşireliği AD., İstanbul 21

35 Migrende ekstrakraniyal damarlarda vazokonstrüksiyon ve vazodilatasyon meydana getiren mekanizma: Çevre faktörleri Hipoglisemi Alkol, Stres Anjiografi Vazodilatörler Adrenalin Serbest yağ asitlerinde artma Prostaglandinlerde artma Trombosit agregasyonu Serotoninin plazmada artması VAZOKONSTRÜKSİYON Serotonin, Noradrenalin azalması Ekstrakraniyal damarlarda VAZODİLATASYON Bradikinin, Nörokinin, Histaminin lokal olarak serbestleşmesi ( Steril inflamasyon) AĞRI Şekil 5. Migren Patogenezine Değişik Bir Bakış (Öztaş B. Çağlayan Ş ) Topbaşı G. (1996) Migrenli Hastaların Ağrı Algıları, Anksiyete ve Beden İmajı Doyum Düzeyinin Hemşirelik Bakım Planına Rehber Olacak Şekilde Değerlendirilmesi (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi ) İstanbul Üniversitesi FNHYO İç Hastalıkları Hemşireliği AD., İstanbul 22

36 Goadsby, 1997; Olesen &Goadsby, 2000 de migrenin vasküler bir bozukluktan daha çok primer nöral bir bozukluk olduğu söylenmiştir (24). Pozitron emisyon tomografisi (PET) kullanılarak yapılan bir araştırmada, migren atağı sırasında ve ataksız ara dönemlerinde serebral kan akımı, oksijen miktarı ve oksijen metabolizması ölçülmüş ve sonuçların istatistiksel olarak birbirinden farklı olmadığı ortaya konulmuştur. Bu da migrenin vasküler bir durumdan çok nörolojik bir durum olduğunu desteklemektedir (8). Migren atağındaki ağrı ve diğer semptomların gelişimi Migren idiyopatik bir ağrıdır (doku yaralanması ya da tespit edilebilir bir patoloji olmayan) ve temel migren semptomlarının tamamı trigeminal vasküler sisteminin aktivasyonu sonucu ortaya çıkabilmektedir (9,14). Vazodilatasyon ve nöral inflamasyon. trigeminal birinci siniri hızla duyarlılaştırmakta ve bu da arter pulsasyonları gibi nosiseptif olmayan stimuluslar ile ve fiziksel egzersiz, öne doğru eğilme, öksürme ve aksırma gibi kafa içi basıncı arttıran aktiviteler ile alevlendirilen zonklayıcı bir baş ağrısına neden olmaktadır. Bu mekanizma, migren baş ağrısının fiziksel aktivite ile alevlendirilmesinin nedenini ve hastaların ataklar sırasında genellikle yatmayı ve sessiz ortamlarda kalmayı tercih etmelerinin nedenini açıklamaktadır (14). 23

37 Migrenin Sınıflandırılması MİGRENDE IHS-2004 TANI KRİTERLERİ Migren çok çeşitli klinik özellikler göstermesi nedeniyle tanı koymada güçlüklere ve yanlış tanı konulmasına neden olmuştur. Bu nedenlerle 1988 yılında Uluslararası Başağrısı Derneği (International Headache Society - IHS) migreni sınıflandırmış ve migren kriterlerini belirleyerek standartları oturtmuştur. Daha sonra 2004 yılında migren sınıflandırması tekrar ele alınarak dünya çapında kullanılabilecek biçimde güncellenmiştir (9,13,16,39,50). Migren, 1988 yılında Uluslararası Başağrısı Komitesi nin düzenlediği bir sınıflama ile yedi ana alt gruba ayrılmıştır Eski terminolojide klasik ya da nörojenik migren adı verilen tip bu sınıflamada auralı migren, yine eski terminolojide adi migren adı verilen tip ise aurasız migren olarak adlandırılmıştır (57). MİGREN SINIFLANDIRMASI 1.1. Aurasız migren 1.2. Auralı migren Migren baş ağrısıyla birlikte tipik aura Migrenöz olmayan baş ağrısıyla birlikte tipik aura Baş ağrısı olmaksızın tipik aura Familyal hemiplejik migren (FHM) Sporadik hemiplejik migren Baziler tip migren 24

38 1.3. Çocukluk çağındaki sıklıkla migren öncülü olan periyodik sendromlar Siklik kusma Abdominal migren Çocukluk çağı benign paroksismal vertigosu 1.4. Retinal migren 1.5. Migren komplikasyonları Kronik migren Stasus migrenosus İnfarktüssüz inatçı aura Migrenöz infarktüs Migrenle tetiklenen nöbetler 1.6. Olası migren Aurasız olası migren Auralı olası migren Kronik olası migren(33,45,46,50) 1.1. Aurasız migren Tanım: 4-72 saat süren tekrarlayıcı baş ağrısı atakları. Baş ağrısı tipik olarak tek taraflı, zonklayıcı, orta-ağır şiddettedir, rutin fiziksel aktiviteyle artar ve baş ağrısına bulantı, ve/veya fotofobi ve fonofobi eşlik eder. 25

39 Tanı kriterleri: A. B-D kriterlerini karşılayan en az 5 atak B saat süren baş ağrısı ( Tedavi edilmediğinde veya tedavi başarısız olduğunda) C. Aşağıdakilerden en az ikisinin bulunduğu baş ağrısı 1. Tek taraflı 2. Zonklayıcı 3. Orta şiddette veya şiddetli 4. Ağrının rutin fiziksel aktivitelerle ( Yürüme veya merdiven çıkma gibi ) artması veya bunlardan kaçınmaya neden olması D. Baş ağrısı sırasında aşağıdakilerden en az biri 1. Bulantı ve/veya kusma 2. Fotofobi ve fonofobi E. Başka bir hastalığa bağlı olmama 1.2. Auralı migren Tanım: genellikle 5-20 dakika içerisinde basamaklı olarak gelişen ve 60 dakikadan kısa süren reversibl, fokal nörolojik semptomlarla seyreden tekrarlayıcı bozukluktur. Genellikle aura dönemini aurasız migren kriterlerine uygun baş ağrısı atağı izler. Daha seyrek olarak baş ağrısı migren özelliklerini taşımaz ya da hiç olmaz. Tanı kriterleri: A. B kriterini karşılayan en az 2 atak B. Aşağıdaki alt formlarda sunulan B ve C kriterlerine uyan migren aurası bulunması C. Başka bir hastalığa bağlı olmama 26

40 Auralı migren alt tipleri Migren başağrısıyla seyreden tipik aura Tanım: Görsel ve/veya duysal ve/veya konuşmayla ilgili semptomlardan oluşan tipik aura. Aura bir saatten uzun sürmez, basamaklı şekilde gelişir, pozitif ve negatif belirtileri birlikte bulunur ve tamamen iyileşir. 1.1.Aurasız migren kriterlerine tümüyle uyan baş ağrısı oluşur. Tanı kriterleri A. B-D kriterlerini karşılayan en az 2 atak B. Aşağıdakilerden en az birinin bulunduğu, ancak motor zayıflığın eşlik etmediği aura 1. Pozitif (örn, ışık çakmaları, leke ya da çizgiler) ve/veya negatif belirtileri (örn. görme kaybı) içeren tamamen reversibl vizüel semptomlar 2. Pozitif (örn. iğne batması hissi) ve/veya negatif belirtileri (örn. uyuşma) içeren tamamen reversibl duysal semptomlar 3. Tamamen reversibl disfazik konuşma bozukluğu C. Aşağıdakilerden en az ikisi 1. Homonim vizüel semptomlar ve/veya tek taraflı duysal semptomlar 2. En az bir aura semptomunun 5 dakika içerisinde basamaklı olarak gelişmesi ve/veya farklı aura semptomlarının 5 dakikada peş peşe oluşması 3. Her bir semptomun 5 dakika ve 60 dakika sürmesi D Aurasız migren B-D kriterlerine uyan baş ağrısının aura sırasında ya da auradan sonra 60 dakika içerisinde başlaması E.. Başka bir hastalığa bağlı olmama 27

41 Migrenöz olmayan baş ağrısıyla birlikte tipik aura Tanım: Görsel ve/veya duysal ve/veya konuşmayla ilgili semptomlardan oluşan tipik aura. Aura bir saatten uzun sürmez, basamaklı şekilde gelişir, pozitif ve negatif belirtileri birlikte bulunur ve tamamen iyileşir Aurasız migren kriterlerine tümüyle uymayan baş ağrısı oluşur. Tanı kriterleri: A. B-D kriterlerini karşılayan en az 2 atak B. Aşağıdakilerden en az birinin bulunduğu, ancak motor zayıflığın eşlik etmediği aura 1. Pozitif (örn. ışık çakmaları, leke ya da çizgiler) ve/veya negatif belirtileri (örn. görme kaybı) içeren tamamen reversibl vizüel semptomlar 2. Pozitif (örn. iğne batması hissi) ve/veya negatif belirtileri (örn. uyuşma) içeren tamamen reversibl duysal semptomlar 3. Tamamen reversibl disfazik konuşma bozukluğu C. Aşağıdakilerden en az ikisi 1. Homonim vizüel semptomlar ve/veya tek taraflı duysal semptomlar 2. En az bir aura semptomunun 5 dakika içerisinde basamaklı olarak gelişmesi ve/veya farklı aura semptomlarının 5 dakikada peş peşe oluşması 3. Her bir semptomun 5 dakika ve 60 dakika sürmesi D Aurasız migren B-D kriterlerine uymayan baş ağrısının aura sırasında ya da auradan sonra 60 dakika içerisinde başlaması E. Başka bir hastalığa bağlı olmama 28

42 Baş ağrısı olmaksızın tipik aura Tanım: Görsel ve/veya duysal ve/veya konuşmayla ilgili semptomlardan oluşan tipik aura. Aura bir saatten uzun sürmez, basamaklı şekilde gelişir, pozitif ve negatif belirtileri birlikte bulunur, tamamen iyileşir ve aurayla ilişkili baş ağrısı oluşmaz, Tanı kriterleri: A. B-D kriterlerini karşılayan en az 2 atak B. Aşağıdakilerden en az birinin bulunduğu, motor zayıflığın eşlik etmediği, konuşma bozukluğunun eşlik edebildiği ya da etmediği aura 1. Pozitif (örn. ışık çakmaları, leke ya da çizgiler) ve/veya negatif belirtileri (örn. görme kaybı) içeren tamamen reversibl vizüel semptomlar 2. Pozitif (örn. iğne batması hissi) ve/veya negatif belirtileri (örn. uyuşma) içeren tamamen reversibl duysal semptomlar C. Aşağıdakilerden en az ikisi 1. Homonim vizüel semptomlar ve/veya tek taraflı duysal semptomlar 2. En az bir aura semptomunun 5 dakika içerisinde basamaklı olarak gelişmesi ve/veya farklı aura semptomlarının 5 dakikada peş peşe oluşması 3. Her bir semptomun 5 dakika ve 60 dakika sürmesi D. Aura sırasında ya da auradan sonra 60 dakika içerisinde baş ağrısı olmaması E. Başka bir hastalığa bağlı olmama Familyal hemiplejik migren (FHM) Tanım: Birinci ya da ikinci derece akrabalarından en az birinde kas güçsüzlüğüyle birlikte seyreden migren aurası olan kişilerde görülen ve kas güçsüzlüğüyle seyreden auralı migren. 29

43 Tanı kriterleri: A. B ve C kriterlerini karşılayan en az 2 atak B. Tamamen reversibl motor zayıflığın ve aşağıdakilerden en az birinin bulunduğu aura 1. Pozitif (örn. ışık çakmaları, leke ya da çizgiler) ve/veya negatif belirtileri (örn. görme kaybı) içeren tamamen reversibl vizüel semptomlar 2. Pozitif (örn. iğne batması hissi) ve/veya negatif belirtileri (örn. uyuşma) içeren tamamen reversibl duysal semptomlar 3. Tamamen reversibl disfazik konuşma bozukluğu C. Aşağıdakilerden en az ikisi 1. En az bir aura semptomunun 5 dakika içerisinde basamaklı olarak gelişmesi ve/veya farklı aura semptomlarının 5 dakikada peş peşe oluşması 2. Her bir aura semptomunun 5 dakika ve <24 saat sürmesi Aurasız migren B-D kriterlerine uyan baş ağrısının aura sırasında ya da auradan sonra 60 dakika içerisinde başlaması D. En az bir birinci ya da ikinci derece akrabada A-E kriterlerine uyan ataklar olması E. Başka bir hastalığa bağlı olmama Sporadik hemiplejik migren Tanım: Birinci ve ikinci derece akrabalarında kas güçsüzlüğüyle birlikte seyreden migren aurası olmayan kişilerde görülen ve kas güçsüzlüğüyle seyreden auralı migren. 30

44 Tanı kriterleri: Familyal hemiplejik migren tanı kriterlerinden sadece D kriteri farklı: D. Birinci ve ikinci derece akrabalarda A-E kriterlerine uyan atak olmaması Baziler tip migren Tanım: Beyin sapı ve/veya her iki hemisferin eşzamanlı etkilenmesine bağlı olduğu açık olan, kas güçsüzlüğünün eşlik etmediği aura semptomlarıyla seyreden migren. Tanı kriterleri: A. B-D kriterlerini karşılayan en az 2 atak B. Motor güçsüzlük olmaksızın aşağıdaki tamamen reversibl semptomlardan en az ikisinin bulunduğu aura: 1. Dizartri 2. Vertigo 3. Tinnitus 4. Hipoakuzi 5. Diplopi 6. Her iki gözün hem temporal hem de nazal alanlarında eşzamanlı oluşan vizüel semptomlar 7. Ataksi 8. Bilinçlilik düzeyinde düşüş 9. Eşzamanlı bilateral paresteziler C. Aşağıdakilerden en az biri 1. En az bir aura semptomunun 5 dakika içerisinde basamaklı olarak gelişmesi ve/veya farklı aura semptomlarının 5 dakikada peş peşe oluşması 31

45 2. Her bir aura semptomunun 5 dakika ve 60 dakika sürmesi D Aurasız migren B-D kriterlerine uyan baş ağrısının aura sırasında ya da auradan sonra 60 dakika içerisinde başlaması E. Başka bir hastalığa bağlı olmama 1.3. Çocukluk çağındaki sıklıkla migren öncülü olan periyodik sendromlar Sınıflandırma ve Tanımlar: Siklik kusma: Farklı özellikler sergileyebilen, solgunluk ve letarjinin eşlik ettiği, tekrarlayıcı kusma ve şiddetli bulantı atakları, atak aralarındaki dönemlerde semptomlar tümüyle kaybolur Abdominal migren: Özellikle çocuklarda görülen idiyopatik tekrarlayıcı bir hastalık. Hastalar 1-72 saat arasında süren epizodik karın ağrısı atakları arasında normaldir. Karın ağrısı; orta hatta, orta-ağır şiddettedir ve bulantı ve kusma gibi vazomotor semptomlar eşlik eder Çocukluk çağı benign paroksismal vertigosu: Başka bir şikayeti olmayan çocuklarda uyarıcı bir belirti olmaksızın ortaya çıkıp, kendiliğinden geçen tekrarlayıcı ve kısa vertigo atakları Retinal migren Tanım: Migren baş ağrısıyla birlikte oluşan tekrarlayıcı monoküler skotom ve körlük gibi görme bozukluğu atakları. 32

46 1.5. Migren komplikasyonları Kronik migren Tanım: İlaç kötüye kullanımı olmaksızın, 3 aydan uzun bir sureyle, ayda en az 15 gün migren baş ağrısı oluşması. Tanı kriterleri: A. 3 aydan uzun bir süreyle, ayda en az 15 gün 1.1. Aurasız migren C ve D kriterlerine uyan baş ağrısı B. Başka bir hastalığa bağlı olmama Status migrenosus Tanım: 72 saatten uzun süren ve işgörmezliğe yol açan migren atağı. Tanı kriterleri: A. Süresi dışında eski ataklarla aynı özellikleri gösteren 1.1. Aurasız migren atağı B. Aşağıdaki özelliklere sahip baş ağrısı 1. >72 saat sürme (remisyona girmeme) 2. ağır şiddet C. Başka bir hastalığa bağlı olmama İnfarktüssüz inatçı aura Tanım: Radyografik infarktüs bulgusu olmaksızın 1 haftadan uzun süren aura semptomları. 33

47 Tanı kriterleri: A. En az 1 aura semptomunun 1 haftadan uzun süreyle devam etmesi dışında eski 1.2. Auralı migren ataklarıyla ayni özellikleri taşıyan atak oluşması. B. Başka bir hastalığa bağlı olmama Migrenöz infarktüs Tanım: Nörolojik görüntüleme yöntemleriyle uygun alanda olduğu saptanan iskemik bir beyin lezyonuyla ilişkili en az bir migrenöz aura semptomu olması Migrenle tetiklenen nöbetler Tanım: Migren atağıyla tetiklenen bir nöbet oluşması 1.6. Olası migren Tanım: Yukarıda tanımlanan hastalık kriterlerine ait özelliklerinden birine uymayan ataklar ve/veya baş ağrısı Aurasız olası migren Tanı kriterleri: A Aurasız migren A-D tam kriterlerinin biri hariç tümüne uyan ataklar B. Başka bir hastalığa bağlı olmama 34

48 Auralı olası migren Tanı kriterleri: A Auralı migren ve alt tipleri A-D tam kriterlerinin biri hariç tümüne uyan ataklar B. Başka bir hastalığa bağlı olmama Kronik olası migren Tanı kriterleri: A. 3 aydan uzun süreyle, ayda en 15 gün 1.1. Aurasız migren C ve D tam kriterlerine tümüne uyan baş ağrısı B. Başka bir hastalığa bağlı olmama, ancak son 2 ay içinde 8.2. İlaç aşırı kullanımına bağlı baş ağrısı alt tipleri B kriterine uygun ilaç aşırı kullanımı olması (50) Migrenin Dönemleri Migrenden söz edildiği zaman çoğunlukla bu baş ağrısı sadece "şiddetli ağrı boyutu" ile değerlendirilmektedir. Oysa ağrı, migrenin sadece bir dönemi olup, migreni serebral disfonksiyona bağlı olarak şekillenen ve farklı dönemler içinde ortaya çıkan bir semptomlar kompleksi olarak ele almak daha uygundur (16). Baş ağrılarının ayrı bir disiplin olarak ele alınmasında ve bilimsel değer kazanmasında en önde gelen isim olan Wolff migreni ağrı öncesi, ağrı ve ağrı sonrası dönemlere ayırmıştır. Blau ise bu yaklaşımı biraz daha geliştirerek migreni prodrom, aura, ağrı, ağrının sonlanması ve postdrom olmak üzere beş ayrı dönemde incelemeyi önermektedir. Blau'nun bu yaklaşımını, ağrının başlama dönemini ağrıdan ayırarak geliştirebilir ve migrenin dönemlerini şöyle sıralayabiliriz (14,16,31,33,43,45,51): 35

49 1. Prodrom dönemi 2. Aura (varsa) 3. Ağrının başlama dönemi 4. Ağrı 5. Ağrının sonlanma dönemi 6. Postdrom dönemi Migren atağının dönemleri ve belirli zamansal özellikleri şekil 6 da verilmiştir. Şekil 6: Migren Atağının Dönemleri (Silberstein S.D. Lipton R.B. Goadsby P.J. (1998) Headache in Clinical Practice, Isis Medical Media Ltd.,Oxford) (45) 36

50 Migren dönemlerinin her birinin kendilerine özgü bazı semptomları olmakla birlikte aura dışında birbirlerinden zamansal ayrımları çok net değildir. Klinik özellikleri arasında da bazı benzerlikler söz konusu olup bir dönemden diğerine geçiş bir süreklilik içinde ele alınabilir. Ancak her migrenlide bu dönemlerin hepsi ile karşılaşılmaz veya klinik olarak belirgin değillerdir. Bununla birlikte migren bu şekliyle bir bütün olarak değerlendirildiğinde ve her bir dönemin bilinen veya olası fizyopatolojik karşılığı incelendiğinde migrenin, sistemik özellikler taşıyan nörojenik kökenli bir hastalık (veya durum) olduğu öne sürülebilir (16). 1. Prodrom dönemi Ağrıdan önceki saatler/günler içinde yavaşça gelişen semptomlar olup bunlar genellikle davranışsal, zihinsel ve otonom değişiklikler ile şekillenirler. Migrende % oranında ortaya çıktıkları öne sürülmektedir. Ayrıntılı olarak sorgulandıkları zaman migrenlilerin en az 1/3'ünde bu dönemin varlığının saptanacağı düşünülmektedir. Bununla birlikte bu dönemin her ataktan önce belirlenemeyeceğini ve uniform olmayacağını da unutmamak gereklidir. Bu prodrom döneminin semptomları (14,16,33,43,51): Aşırı duyarlılık-tepkisellik, depresif hissetme, Kas ağrıları ve sızıları, yorgunluk Durgunluk, donukluk / nadiren hiperaktivite, Konsantrasyon, dikkat azalması, düşüncede yavaşlama, Kelime bulma güçlüğü, konuşurken takılma, Artmış ışık-ses-koku duyarlılığı, bulanık görme Esneme, uyku isteği, gözlerde çökme, halsizlik, 37

51 Açlık-tatlı yeme isteği / iştahsızlık, Sık idrara çıkma, konstipasyon, karında şişkinlik hissi olarak sayılabilir (Şekil 7). Şekil 7: Tam olarak gelişmiş migren atakları sırasında oluşan semptom ve bulgular, Blau-1992 (MacGregor A. (2004) Kadınlarda Migren (Çev.Ed.:Afşar N.), AND Yayıncılık, 1.Basım, İstanbul)(31) Bu semptomların anatomik karşılığının, frontal loblar, hipotalamus, serebral hemisferler ve santral noradrenerjik sistemler -lokus seruleus- olduğu görülecektir. Böylece migrenin erken döneminde beynin birçok bölümünü etkileyen bir "başlangıç dönemi" ile ortaya çıktığı dikkati çekecektir. Blau, bu semptomları merkezi sinir sisteminin uyarılması veya baskılanmasına bağlı olanlar olarak da ayırmayı önermektedir. Bu semptomların ortaya çıkışını serebral fokal veya daha yaygın nörokimyasal ve metabolik değişikliklerle açıklama eğilimi vardır (16). 38

52 2.Aura dönemi Aura semptomları zamanla ve semptomoloji yönünden değişim gösteren geri döndürülebilir lokalize nörolojik semptomlardır (14,23). Genellikle ağrı döneminin başlamasından önce kortikal veya beyin sapı disfonksiyonu ile uyumlu semptomların ortaya çıkması ile şekillenen bir dönemdir. Bu nörolojik semptomlar 5-20 dakika içinde gelişirler, genellikle yarım saat sürüp, en çok bir saat içinde de düzelirler (14,16,31,33). En sık karşılaşılan semptomlar görsel olup, bunlar: hallüsinasyonlarla giden pozitif semptomlar, ya da görme alanı içinde kısmi veya tam olabilen görme defektleri şeklindeki negatif fenomenlerdir (skotomlar) (16,33). Görme alanları içinde hemianopsik özellikte uçuşan parlak/ışıklı noktalardan, kırık çizgilerden, bazen de parlayıp sönen basit şekillerden (fotopsia) ibaret basit tip görsel hallüsinasyonlar pozitif görsel belirtilerdir. Parlak, ışıklı şeritler veya zik zak çizgiler ( teichopsia / fortification spectra- Şekil 8) şeklinde de olabilirler (16,31). Bu bulgular hasta gözlerini kapattığında da kaybolmaz (51). Şekil 8 : Görsel Auraların Zamanla Büyümesi, H.Airy,1871 (Young W.B. Silberstein S.D. (2004) Migraine and Other Headaches, AAN Pres, New York)(60) 39

53 Bunların dışında görsel illüzyonlar da tanımlayan hastalar vardır (12,40). Cisimlerin boyutları farklı algılanabilir, bu durumu Lewis Carol, kitabına atfen Alice Harikalar Diyarında Sendromu olarak adlandırmıştır (9,45,51). Somatosensoryel özellikteki auralar da bulunmaktadır. Özellikle bir yüz yarısında ve o taraf ağız çevresinde, dilde ve ipsilateral el-kolda uyuşma-iğnelenme ile şekillenen paresteziler (cheiro-oral veya digito-lingual paresteziler) tipiktir (Şekil 9). Hemiparezi şeklinde güç kayıpları ile karşılaşılması nadirdir, ancak bu durumla özellikle biraz da uzamış olarak "familyal hemiplejik migren"de karşılaşılmaktadır (16). Şekil 9: Paresteziler ikinci en sık auralardır ve giderek kapladıkları alan büyür. Spierings,1996. (Silberstein S.D. Lipton R.B. Goadsby P.J. (1998) Headache in Clinical Practice, Isis Medical Media Ltd.,Oxford) (45) Konuşma bozuklukları gerçek bir afaziden ziyade kelime bulma güçlüğü, tutukluk veya dizartri şeklindedir. Vertigonun da aura olarak görülebileceği bildirilmiştir (16). Aynı kişide farklı belirtilerle şekillenen auralar birbirini takiben ortaya çıkabilir, nadiren ataktan atağa değişebilir(16,51).her klasik auradan sonra başağrısı oluşmayabilir (51,52). 40

PRİMER BAŞAĞRILARI Semptomdan tanıya gidiş Migren ve Gerilim Başağrıları

PRİMER BAŞAĞRILARI Semptomdan tanıya gidiş Migren ve Gerilim Başağrıları PRİMER BAŞAĞRILARI Semptomdan tanıya gidiş Migren ve Gerilim Başağrıları Dr. Aksel Siva Nöroloji Anabilim Dalı ve Baş Ağrısı Kliniği İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Istanbul GÜNCEL TIP AKADEMİSİ 17 19 Nisan

Detaylı

Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen

Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen hemen tüm insanlar değişik nedenlerle baş ağrısından

Detaylı

ÇOCUKLUK ÇAĞI BAŞ AĞRILARINA YAKLAŞIM. Doç. Dr. Sebahattin VURUCU GATF Çocuk Nörolojisi BD

ÇOCUKLUK ÇAĞI BAŞ AĞRILARINA YAKLAŞIM. Doç. Dr. Sebahattin VURUCU GATF Çocuk Nörolojisi BD ÇOCUKLUK ÇAĞI BAŞ AĞRILARINA YAKLAŞIM Doç. Dr. Sebahattin VURUCU GATF Çocuk Nörolojisi BD Tanım Orbitomeatal çizginin üzerinde hissedilen ağrılar baş ağrıları olarak değerlendirilir Epidemiyoloji Çocuklarda

Detaylı

BAŞAĞRILI HASTANIN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof.Dr.Baki Göksan

BAŞAĞRILI HASTANIN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof.Dr.Baki Göksan BAŞAĞRILI HASTANIN DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Baki Göksan Tüm hekimlerin toplumda en sık karşılaşılan sağlık sorunlarının ilk sıralarında yer alan başağrısı ile günlük pratikleri sırasında sıklıkla karşılaşmaları

Detaylı

İnsomni. Dr. Selda KORKMAZ

İnsomni. Dr. Selda KORKMAZ İnsomni Dr. Selda KORKMAZ Uykuya başlama zorluğu Uykuyu sürdürme zorluğu Çok erken uyanma Kronik şekilde dinlendirici olmayan uyku yakınması Kötü kalitede uyku yakınması Genel populasyonda en sık görülen

Detaylı

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları)

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları) DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları) Şermin Yalın Sapmaz Manisa CBÜ Tıp Fakültesi Çocuk Ergen Ruh Sağlığı

Detaylı

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün; Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak

Detaylı

8 Merdiven çıkmak, yürümek gibi hareketler baş ağrınızın şiddetini etkiliyor mu? (azaltıyor, etkisiz, arttırıyor)

8 Merdiven çıkmak, yürümek gibi hareketler baş ağrınızın şiddetini etkiliyor mu? (azaltıyor, etkisiz, arttırıyor) Baş ağrısı yakınması ile gelen hastalarda şu yol izlenmelidir: Anamnez FM NM Gerekirse tetkikler/primer-sekonder baş ağrısı ayrımı Tanı Tedavi Baş ağrısı anamnezi alırken şu sorular sorulmalıdır: 1 Başınızın

Detaylı

AĞRI İLE NASIL BAŞA ÇIKARIZ

AĞRI İLE NASIL BAŞA ÇIKARIZ AĞRI İLE NASIL BAŞA ÇIKARIZ Öğr. Gör. Müjgan ONARICI Çankırı Karatekin Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Çankırı 2013 Ağrı / Organizmayı koruyan bir duyu Duyu doku hasarının olduğu bölgede yanıt Ağrı Tarih

Detaylı

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM Yaşlıların Psiko-Sosyal Özellikleri İnsanın yaşlılığında nasıl olacağı ya da nasıl yaşlanacağı; yaşadığı coğrafyaya, kalıtsal özelliklere, Psiko-sosyal ve Sosyo-ekonomik şartlara,

Detaylı

Yrd. Doç. Dr : Tanju ÇELİK MKÜ. Tıp Fak.

Yrd. Doç. Dr : Tanju ÇELİK MKÜ. Tıp Fak. Yrd. Doç. Dr : Tanju ÇELİK MKÜ. Tıp Fak. Ağrı Ağrının tanımı Uluslararası Ağrı Araştırmaları Teşkilâtı tarafından 1979 yılında şu şekilde yapılmıştır: "Ağrı, vücudun herhangi bir yerinden kaynaklanan,

Detaylı

NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ

NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ Doç. Dr. Okan Çalıyurt Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD, Edirne Temel Kavramlar Madde kötüye kullanımı Madde bağımlılığı Yoksunluk Tolerans

Detaylı

AĞRI YÖNETİMİ PROSEDÜRÜ

AĞRI YÖNETİMİ PROSEDÜRÜ REVİZYON DURUMU Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No 08.04.2013 Madde 4.6 daki Algoloji Konseyi tanımlaması çıkarıldı. 01 Madde 5.6.4 teki Algoloji Konseyi konsültasyonu yerine Anesteziyoloji uzman hekimi

Detaylı

PARKİNSON HASTALIĞI. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

PARKİNSON HASTALIĞI. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak PARKİNSON HASTALIĞI Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND

Detaylı

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA KRONİK KARIN AĞRISI

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA KRONİK KARIN AĞRISI ÇOCUKLUK ÇAĞINDA KRONİK KARIN AĞRISI Prof. Dr. Aydan Kansu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Bilim Dalı 7 y, ~ 1 yıldır karın ağrısı Göbek çevresinde Haftada

Detaylı

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR Prof. Dr. Mehmet Ersoy DEMANSA NEDEN OLAN HASTALIKLAR AMAÇ Demansın nedenleri ve gelişim sürecinin öğretmek Yaşlı bireyde demansa bağlı oluşabilecek problemleri öğretmek

Detaylı

ICSD3: Parasomniler. Farklar & Yenilikler. Dr. Hikmet YILMAZ CBÜ Nöroloji AD, Manisa

ICSD3: Parasomniler. Farklar & Yenilikler. Dr. Hikmet YILMAZ CBÜ Nöroloji AD, Manisa ICSD3: Parasomniler Farklar & Yenilikler Dr. Hikmet YILMAZ CBÜ Nöroloji AD, Manisa Uyku bozuklukları sınıflaması Ortak bilimsel dil kullanmak Standart tanı ve tedavi yaklaşımları için uygun zemin Hastalık

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

MS, gen yetişkinlerin en yaygın nörolojik hastalıklarından birisidir de Sir August D Este tarafından ilk kez tanımlanmıştır.

MS, gen yetişkinlerin en yaygın nörolojik hastalıklarından birisidir de Sir August D Este tarafından ilk kez tanımlanmıştır. Fzt. Damla DUMAN MS, gen yetişkinlerin en yaygın nörolojik hastalıklarından birisidir. 1822 de Sir August D Este tarafından ilk kez tanımlanmıştır. Kuvvetsizlik, spastisite, duyusal problemler, ataksi

Detaylı

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar Prof.Dr.Mitat KOZ 1 İskelet Kasının Egzersize Yanıtı Kas kan akımındaki değişim Kas kuvveti ve dayanıklılığındaki

Detaylı

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Doç. Dr. Fatih Öncü Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikolojik taciz Bedensel Ruhsal Bedensel ve ruhsal Çalışma hayatında mobbing veya psikolojik

Detaylı

KRONOLOJİK YAŞ NEDİR?

KRONOLOJİK YAŞ NEDİR? Yaşlılık YAŞ NEDİR? Yaş;Kronolojik ve Biyolojik yaş olarak iki biçimde açıklanmaktadır. İnsan yaşamının, doğumdan içinde bulunulan ana kadar olan bütün dönemlerini kapsayan süreci kronolojik yaş ; içinde

Detaylı

PERİFERİK ARTER HASTALIKLARINDA SEMPTOMLAR. Dr. İhsan Alur Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi AD, Denizli

PERİFERİK ARTER HASTALIKLARINDA SEMPTOMLAR. Dr. İhsan Alur Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi AD, Denizli PERİFERİK ARTER HASTALIKLARINDA SEMPTOMLAR Dr. İhsan Alur Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi AD, Denizli PERİFERİK ARTER HASTALARINA YAKLAŞIM NASIL OLMALIDIR? A) ANAMNEZ (ÖYKÜ,

Detaylı

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak İNME Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND ye aittir. Kaynak

Detaylı

Nöroloji alanında güncel gelişmelerin olduğu konularda seminer Nöroloji Uzmanlık Öğrencileri tarafından sunulur.

Nöroloji alanında güncel gelişmelerin olduğu konularda seminer Nöroloji Uzmanlık Öğrencileri tarafından sunulur. NÖR 23 NÖROLOJİ Dr. Ali Kemal ERDEMOĞLU /1 Dr. Ersel DAĞ /2 Dr. Yakup TÜRKEL /3 KOD DERS ADI ÖÜ T P KREDİ AKTS NOR 7001 MAKALE SAATİ Nöroloji alanında yabancı dergilerde güncel gelişmelere yönelik yayınlanan

Detaylı

Konvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuğa yaklaşım Epileptik sendrom kavramı

Konvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuğa yaklaşım Epileptik sendrom kavramı Konvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuğa yaklaşım Epileptik sendrom kavramı Beyinde bir grup nöronun anormal deşarjına bağlı olarak

Detaylı

T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER

T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER PSH 501 - Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Hemşireliği Temelleri

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Önsöz... iii Ulusal Tanı ve Tedavi Kılavuzu Çalışma Grupları... iv Kısaltmalar... vii Tablolar Listesi... xiii Şekiller Listesi...

İÇİNDEKİLER. Önsöz... iii Ulusal Tanı ve Tedavi Kılavuzu Çalışma Grupları... iv Kısaltmalar... vii Tablolar Listesi... xiii Şekiller Listesi... HEMOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU İÇİNDEKİLER Önsöz... iii Ulusal Tanı ve Tedavi Kılavuzu Çalışma Grupları... iv Kısaltmalar... vii Tablolar Listesi... xiii Şekiller Listesi... xiii I. BÖLÜM HEMOFİLİ TANI

Detaylı

HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ

HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ Doç.Dr. Cemil ÇELİK Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gülhane Tıp Fakültesi, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Sunumun Hedefleri Genel Bilgiler mtbi

Detaylı

Bitkisel ürünlerin etkinlik ve güvenilirliğini etkileyen faktörler: -kullanılan bitkinin toplama zamanı -kullanılan kısmı -mevsimsel değişiklikler

Bitkisel ürünlerin etkinlik ve güvenilirliğini etkileyen faktörler: -kullanılan bitkinin toplama zamanı -kullanılan kısmı -mevsimsel değişiklikler Güvenilirlik Bitkisel ilacın kullanımı sırasında karşılaşılabilecek toksisite testleri yapılır. -akut toksisite -kronik toksisite -tekrarlayan doz toksisitesi -mutojenite -karsinojenite -teratojenite -gebelikte

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları Doç. Dr. Özen Önen Sertöz Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Bilim Dalı Ankara,

Detaylı

Hipoglisemi-Hiperglisemi. Dr.SEMA YILDIZ TÜDOV Özel Diabet Hastanesi İstanbul

Hipoglisemi-Hiperglisemi. Dr.SEMA YILDIZ TÜDOV Özel Diabet Hastanesi İstanbul Hipoglisemi-Hiperglisemi Dr.SEMA YILDIZ TÜDOV Özel Diabet Hastanesi İstanbul Diabetin Acil Sorunları Hipoglisemi Diabetik Ketoz ( veya Ketoasidoz) Hiperosmolar Nonketotik Durum Laktik Asidoz Hipoglisemi

Detaylı

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı Doç.Dr.Vesile Altınyazar Tüm dünyada ilaç harcamalarının toplam sağlık harcamaları içindekipayı ortalama %24,9 Ülkemizde bu oran 2000 yılı için %33,5 Akılcı İlaç Kullanımı;

Detaylı

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi Giriş: Kaliteli yaşam; kişinin temel ihtiyaçlarını karşıladığı,

Detaylı

MULTİPL SKLEROZ(MS) Multipl Skleroz (MS) genç erişkinleri etkileyerek özürlülüğe en sık yolaçan nörolojik hastalık

MULTİPL SKLEROZ(MS) Multipl Skleroz (MS) genç erişkinleri etkileyerek özürlülüğe en sık yolaçan nörolojik hastalık MULTİPL SKLEROZ(MS) Multipl Skleroz (MS) genç erişkinleri etkileyerek özürlülüğe en sık yolaçan nörolojik hastalık MS Hasta Okulu 28.05.2013 Multipl skleroz (MS) hastalığını basitçe, merkezi sinir sistemine

Detaylı

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği SUNU PLANI Tanım ve Epidemiyoloji Adrenal bez anatomi Etiyoloji Tanı Klinik Tedavi TANIM-EPİDEMİYOLOJİ Adrenal

Detaylı

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005 Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005 Travma Nedir? Günlük rutin işleyişi bozan, Aniden beklenmedik bir şekilde gelişen, Dehşet, kaygı ve panik yaratan, Kişinin anlamlandırma

Detaylı

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Hangi Böbrek Hastalarına Ruhsal Destek Verilebilir? Çocukluktan yaşlılığa

Detaylı

Anestezi ve Termoregülasyon

Anestezi ve Termoregülasyon Anestezi ve Termoregülasyon Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI İKBÜ Sağlık Hizmetleri M.Y.O. Termoregülasyon Nedir? Isının düzenlenmesi, korunması, ideal aralığa getirilmesi amacıyla vücudun meydana getirdiği

Detaylı

FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON YÜKSEK LİSANS PROGRAMI FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON YÜKSEK LİSANS PROGRAMI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI NA GİRİŞ KOŞULLARI : Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokullarının veya Yüksekokul ve Fakültelerin Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon

Detaylı

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal

Detaylı

GEBELİKTE SIK GÖRÜLEN RAHATSIZLIKLAR VE ALINACAK ÖNLEMLER

GEBELİKTE SIK GÖRÜLEN RAHATSIZLIKLAR VE ALINACAK ÖNLEMLER GEBELİKTE SIK GÖRÜLEN RAHATSIZLIKLAR VE ALINACAK ÖNLEMLER Bulantı-Kusma Gebe kadınların 1/2 sinde bulantı, 1/3 ünde kusma genelde ilk üç ay içinde görülür. Gebeliğin sonuna doğru, bebeğin mideyi yukarı

Detaylı

a Fizyolojik-klinik b. Süresine göre c. Kaynaklandığı bölgeye göre d. Mekanizmalarına göre sınıflamak mümkündür.

a Fizyolojik-klinik b. Süresine göre c. Kaynaklandığı bölgeye göre d. Mekanizmalarına göre sınıflamak mümkündür. .,' ğrıyı değişik biçimlerde sınıflamak mümv J: kiindür. Ağrının sınıflanması ağrıya yaklaşımda önemli noktalardan birisidir, Ağrının daha ayrıntılı olarak ele alınması, değerlendirilmesi bu sınıflamalarla

Detaylı

Gündüz Aşırı Uykululuğun Psikiyatrik Nedenleri ve Tedavileri

Gündüz Aşırı Uykululuğun Psikiyatrik Nedenleri ve Tedavileri Gündüz Aşırı Uykululuğun Psikiyatrik Nedenleri ve Tedavileri Dr. Hasan KARADAĞ Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği Gündüz aşırı uykululukta genel popülasyonun % 4-6

Detaylı

Demans ve Alzheimer Nedir?

Demans ve Alzheimer Nedir? DEMANS Halk arasında 'bunama' dedigimiz durumdur. Kişinin yaşından beklenen beyin performansını gösterememesidir. Özellikle etkilenen bölgeler; hafıza, dikkat, dil ve problem çözme alanlarıdır. Durumun

Detaylı

BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof Dr Zehra AYCAN.

BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof Dr Zehra AYCAN. BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ Prof Dr Zehra AYCAN zehraaycan67@hotmail.com Büyüme Çocukluk çağı, döllenme anında başlar ve ergenliğin tamamlanmasına kadar devam eder Bu süreçte çocuk hem büyür hem de gelişir

Detaylı

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri Kansızlık (anemi) kandaki hemoglobin miktarının yaş ve cinsiyete göre kabul edilen değerlerin altında olmasıdır. Bu değerler erişkin erkeklerde 13.5 g/dl, kadınlarda 12 g/dl nin altı kabul edilir. Kansızlığın

Detaylı

Spor yaralanmaları sportif aktivite sırasında meydana gelen yaralanmaların genel adıdır. Normal yaşamda yaralanmalar sıklıkla dış etkilerle

Spor yaralanmaları sportif aktivite sırasında meydana gelen yaralanmaların genel adıdır. Normal yaşamda yaralanmalar sıklıkla dış etkilerle Doç. Dr. Onur POLAT Spor yaralanmaları sportif aktivite sırasında meydana gelen yaralanmaların genel adıdır. Normal yaşamda yaralanmalar sıklıkla dış etkilerle gelişirken, spor yaralanmalarında hem dış

Detaylı

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ Erhan Çalışıcı, Birgül Varan, Mahmut Gökdemir, Nimet Cındık, Özge Orbay Başkent Üniversitesi Çocuk Sağ.Has.ABD Göğüs ağrısı, çocukluk ve adölesan

Detaylı

14 Aralık 2012, Antalya

14 Aralık 2012, Antalya Hamilelerde Uyku Bozukluğunun Sorgulanması ve Öyküden Tespit Edilen Huzursuz Bacak Sendromunda Sıklık, Klinik Özellikler ve İlişkili Olabilecek Durumların Araştırılması A Neyal, G Benbir, R Aslan, F Bölükbaşı,

Detaylı

II. BÖLÜM HEMOFİLİDE KANAMA TEDAVİSİ

II. BÖLÜM HEMOFİLİDE KANAMA TEDAVİSİ HEMOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU Önsöz... IX-X Türk Hematoloji Derneği Yönetim Kurulu... XI Hemofili Bilimsel Alt Komitesi Üyeleri (2014-2018 dönemi)... XI Kısaltmalar... XII I. BÖLÜM HEMOFİLİ TANISI TANIM...

Detaylı

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi Dr. Gülcan Güleç, DR. Hikmet Hassa, Dr. Elif Güneş Yalçın, Dr.Çınar Yenilmez, Dr. Didem

Detaylı

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri Zeka Geriliği nedir? Zeka geriliğinin kişinin yaşına ve konumuna uygun işlevselliği gösterememesiyle belirlidir. Bunun yanı sıra motor gelişimi, dili kullanma yeteneği bozuk, anlama ve kavrama yaşıtlarından

Detaylı

Tip 1 diyabete giriş. Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü

Tip 1 diyabete giriş. Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü Tip 1 diyabete giriş Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü ENTERNASYONAL EKSPER KOMİTE TARAFINDAN HAZIRLANAN DİABETİN YENİ SINIFLAMASI 1 - Tip 1 Diabetes

Detaylı

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Hastalıkların tedavisinde kat edilen yol, bulaşıcı hastalıklarla başarılı mücadele, yaşam koşullarında düzelme gibi

Detaylı

RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ. Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK

RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ. Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK Hayatın erken döneminde ebeveyn kaybı veya ihmali gibi

Detaylı

EGZERSİZ VE TERMAL STRES. Prof.Dr.Fadıl ÖZYENER

EGZERSİZ VE TERMAL STRES. Prof.Dr.Fadıl ÖZYENER EGZERSİZ VE TERMAL STRES Prof.Dr.Fadıl ÖZYENER TERMAL DENGE ısı üretimi BMH Kas etkinliği Hormonlar Besinlerin termik etkisi Postur Çevre ısısı Vücut ısısı (37 o C±1) ısı kaybı konveksiyon, radyasyon,

Detaylı

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı Doç.Dr.Vesile Altınyazar Tüm dünyada ilaç harcamalarının toplam sağlık harcamaları içindeki payı ortalama %24,9 Ülkemizde bu oran 2000 yılı için %33,5 DSÖ tahminlerine

Detaylı

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi Giriş: Kronik Böbrek Hastalığı (KBH); popülasyonun

Detaylı

Gerilim tipi baş ağrısı erişkin yaşta % oranında yaygın görülür.

Gerilim tipi baş ağrısı erişkin yaşta % oranında yaygın görülür. En sık görülen baş ağrısıdır. Boyun baş ağrısı birlikteliği olarak da bilinir. Başta sıkışma, ağırlık tarzında künt bir ağrı mevcuttur. Başın tümünde hissedilen ağrılar genelde başın ön ve arkasında lokalizedir.

Detaylı

Orta yaş kadınların çoğu için psikososyal ve fiziksel semptomlarla ilişkili olarak reprodüktif dönemin sonu ve menopozun başlangıcını gösterir

Orta yaş kadınların çoğu için psikososyal ve fiziksel semptomlarla ilişkili olarak reprodüktif dönemin sonu ve menopozun başlangıcını gösterir Orta yaş kadınların çoğu için psikososyal ve fiziksel semptomlarla ilişkili olarak reprodüktif dönemin sonu ve menopozun başlangıcını gösterir Aynı zamanda sağlıksız yaşam stilinin birikmiş etkilerinin

Detaylı

Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN. SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU. Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi

Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN. SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU. Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi DİYABET HASTALARININ HASTALIK ALGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi Amaç: TURDEP-2

Detaylı

İnmede Tedavisi BR.HLİ.102

İnmede Tedavisi BR.HLİ.102 BR.HLİ.102 Serebral Felç (İnme) ve Spastisitede Botoks Spastisite Nedir? Spastisite belirli kasların aşırı aktif hale gelerek, adale katılığına, sertliğine ya da spazmlarına neden olmasıyla ortaya çıkan

Detaylı

ÇOCUKLUK ÇAĞI BAŞ AĞRILARINA YAKLAŞIM. Doç. Dr. Sebahattin VURUCU GATF Çocuk Nörolojisi BD

ÇOCUKLUK ÇAĞI BAŞ AĞRILARINA YAKLAŞIM. Doç. Dr. Sebahattin VURUCU GATF Çocuk Nörolojisi BD ÇOCUKLUK ÇAĞI BAŞ AĞRILARINA YAKLAŞIM Doç. Dr. Sebahattin VURUCU GATF Çocuk Nörolojisi BD Tanım Orbito-meatal çizginin üzerinde hissedilen ağrılar baş ağrıları olarak değerlendirilir Epidemiyoloji Çocuklarda

Detaylı

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 8 a

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 8 a Fizyoloji PSİ 123 Hafta 8 Sinir Sisteminin Organizasyonu Sinir Sistemi Merkezi Sinir Sistemi Beyin Omurilik Periferik Sinir Sistemi Merkezi Sinir Sistemi (MSS) Oluşturan Hücreler Ara nöronlar ve motor

Detaylı

YAŞLI DEĞERLENDİRME FORMU. Boy/kilo / BKİ):

YAŞLI DEĞERLENDİRME FORMU. Boy/kilo / BKİ): ÖYKÜ YAŞLI DEĞERLENDİRME FORMU Adı Soyadı: Doğum tarihi/yaş: Cinsiyeti: Eğitimi: Medeni durumu: Çocuk sayısı: İşi-mesleği: Gelir kaynakları: Boy/kilo / BKİ): Şu anki sağlık sorunları: Sosyal güvence: Emeklilik

Detaylı

Ağrılı hastaya yaklaşım,ağrı sendromları ve girişimsel tedavi yöntemleri. Prof. Gül Köknel Talu,FIPP İTF Algoloji BD

Ağrılı hastaya yaklaşım,ağrı sendromları ve girişimsel tedavi yöntemleri. Prof. Gül Köknel Talu,FIPP İTF Algoloji BD İdeal doktor/google Ağrılı hastaya yaklaşım,ağrı sendromları ve girişimsel tedavi yöntemleri Prof. Gül Köknel Talu,FIPP İTF Algoloji BD gktalu@yahoo.com En iyi ağrı başkasının ağrısıdır... Var olan veya

Detaylı

YÜKSEK KORTİKAL FONKSIYONLAR. Yrd.Doç.Dr.Adalet ARIKANOĞLU D.Ü.T.F.Nöroloji A.B.D

YÜKSEK KORTİKAL FONKSIYONLAR. Yrd.Doç.Dr.Adalet ARIKANOĞLU D.Ü.T.F.Nöroloji A.B.D YÜKSEK KORTİKAL FONKSIYONLAR Yrd.Doç.Dr.Adalet ARIKANOĞLU D.Ü.T.F.Nöroloji A.B.D DAVRANIŞ NÖROLOJİSİ TANIM:İnsanda yüksek serebral fonksiyonların anatomik ve fonksiyonel özellikleri ile bu fonksiyonların

Detaylı

DİSFONKSİYONEL İŞEME (İŞEME FONKSİYON BOZUKLUĞU) NEDİR?

DİSFONKSİYONEL İŞEME (İŞEME FONKSİYON BOZUKLUĞU) NEDİR? DİSFONKSİYONEL İŞEME (İŞEME FONKSİYON BOZUKLUĞU) NEDİR? Tuvalet eğitimi döneminde, nörolojik olarak normal bazı çocuklarda yanlış edinilmiş işeme alışkanlıkları neticesinde ortaya çıkan işeme fazındaki

Detaylı

ÖĞRENİM HEDEFLERİ Öğrenciler 3. sınıfın sonunda;

ÖĞRENİM HEDEFLERİ Öğrenciler 3. sınıfın sonunda; 3. SINIF VE Bu sınıfta öğrencilere, yaşamın evreleri içinde ve organ sistemleri temelinde hastalık oluşumunun genel özellikleri, nedenleri, temel mekanizmaları, patolojik bulguları, laboratuvar ve görüntüleme

Detaylı

Vestibüler Sistem ve Vertigo Prof. Dr. Onur Çelik

Vestibüler Sistem ve Vertigo Prof. Dr. Onur Çelik Vestibüler Sistem ve Vertigo Prof. Dr. Onur Çelik www.onurcelik.com Vestibuler sistem Periferik Otolitik yapılar Utrikulus Sakkulus Semisirküler kanallar Vestibüler ganglion Vestibüler sinir Vestibuler

Detaylı

Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler jeneralize (beyinde

Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler jeneralize (beyinde EPİLEPSİ Basitleştirilmiş şekliyle epilepsi nöbeti kısa süreli beyin fonksiyon bozukluğuna bağlıdır, ve beyin hücrelerinde geçici anormal deşarjlar sonucu ortaya çıkar. Epilepsi nöbetlerinin çok değişik

Detaylı

Yazar Ad 41 Prof. Dr. Haluk ÖZEN Cinsel hayat çocuk yaştan itibaren hayatımızın önemli bir kesimini oluşturur. Yaşlılık döneminde cinsellik ayrı bir özellik taşır. Yaşlı erkek kimdir, hangi yaş yaşlanma

Detaylı

Nörovasküler Cerrahi Öğretim Ve Eğitim Grubu Hasta Bilgilendirme Formu

Nörovasküler Cerrahi Öğretim Ve Eğitim Grubu Hasta Bilgilendirme Formu Nörovasküler Cerrahi Öğretim Ve Eğitim Grubu Beyin-Omurilik Arteriovenöz Malformasyonları ve Merkezi Sinir Sisteminin Diğer Damarsal Bozuklukları Hasta Bilgilendirme Formu 5 AVM ler Ne Tip Sağlık Sorunlarına

Detaylı

ÇOCUKLARIN AKADEMİK BAŞARILARINDA YETERLİ VE DENGELİ BESLENME İLE HAREKETLİ YAŞAMIN ÖNEMİ VE ESASLARI

ÇOCUKLARIN AKADEMİK BAŞARILARINDA YETERLİ VE DENGELİ BESLENME İLE HAREKETLİ YAŞAMIN ÖNEMİ VE ESASLARI ÇOCUKLARIN AKADEMİK BAŞARILARINDA YETERLİ VE DENGELİ BESLENME İLE HAREKETLİ YAŞAMIN ÖNEMİ VE ESASLARI Beslenme yetersizlikleri ve yetersiz fiziksel aktivite çocuğun sosyal ve akademik başarısını etkileyen

Detaylı

FTR 303 Ortopedik Rehabilitasyon

FTR 303 Ortopedik Rehabilitasyon FTR 303 Ortopedik Rehabilitasyon Kompleks Bölgesel Ağrı Sendromu Complex Regional Pain Syndromme yrd. doç. dr. emin ulaş erdem GİRİŞ Genellikle travmalardan sonra ortaya çıkar Belirgin bir sinir hasarı

Detaylı

Az sayıda ilaç. Uzun süreli koruyucu kullanım İlaç değişiminin uzun sürede olması. Hastayı bilgilendirme İzleme

Az sayıda ilaç. Uzun süreli koruyucu kullanım İlaç değişiminin uzun sürede olması. Hastayı bilgilendirme İzleme Temel farmakoterapi ilkeleri Az sayıda ilaç Daha önce kullanılan veya ailede kullanılan ilaç Uzun süreli koruyucu kullanım İlaç değişiminin uzun sürede olması Psikolojik desteğin de sağlanması Hastayı

Detaylı

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu Sağlık Hizmetlerinin Özellikleri Ergenin yaşına, gelişim düzeyine uygun Bireysel, kültürel ve sosyoekonomik farklılıklara

Detaylı

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları Zihinsel Bozuklukları Kavrama Zihinsel bozukluklar hakkında daha fazla bilgi edinin Daha önce zihinsel gerilik olarak bilinen zihinsel bozukluk (ID), bireyin

Detaylı

Dr.Özlem Parlak, Dr.İbrahim Öztura, Dr.Barış Baklan

Dr.Özlem Parlak, Dr.İbrahim Öztura, Dr.Barış Baklan Dr.Özlem Parlak, Dr.İbrahim Öztura, Dr.Barış Baklan Tanı; Dört tanı kriteri Destekleyici tanı kriterleri Eşlik eden özellikler Bu skala; 10 sorudan oluşmaktadır en fazla 40 puan verilmektedir skor sendromun

Detaylı

Histeri. Histeri, Konversiyonun kelime anlamı döndürmedir.

Histeri. Histeri, Konversiyonun kelime anlamı döndürmedir. Histeri, Konversiyonun kelime anlamı döndürmedir. Konversiyon bozukluğu, altta yatan organik bir neden bulunmaksızın ortaya çıkan, bayılma, felç olma ve duyu kaybı gibi nörolojik belirtilerdir. Hastalar

Detaylı

BA AĞRILI HASTADA TANI VE TETKİKLER

BA AĞRILI HASTADA TANI VE TETKİKLER 1 BA AĞRILI HASTADA TANI VE TETKİKLER Başağrısı ile başvuran hastaların tanısında esası hastanın hikayesi oluşturmaktadır. Hastalara yeterli zaman ayırıp, yakınmalarının doğru değerlendirilerek, tanı yanlışlıkları

Detaylı

Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi

Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi Dr. Berker Duman Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri AD, Konsültasyon-Liyezon Psikiyatrisi BD Ankara Üniversitesi Beyin Araştırmaları

Detaylı

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU Çocuğun Adı- Soyadı: Cinsiyeti: TC Kimlik No: Görüşmecinin Adı- Soyadı:

Detaylı

SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi vücutta, kas kontraksiyonlarını, hızlı değişen viseral olayları ve bazı endokrin bezlerin sekresyon hızlarını kontrol eder

SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi vücutta, kas kontraksiyonlarını, hızlı değişen viseral olayları ve bazı endokrin bezlerin sekresyon hızlarını kontrol eder SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi vücutta, kas kontraksiyonlarını, hızlı değişen viseral olayları ve bazı endokrin bezlerin sekresyon hızlarını kontrol eder. Çeşitli duyu organlarından milyonlarca

Detaylı

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ SUNUM PLANI: Hareketli çocuk kime denir? Klinik ilgi odağı olması gereken çocuklar hangileridir?

Detaylı

3. Zihinden atamadığınız tekrarlayan, hoşa gitmeyen düşünceler. 7. Herhangi bir kimsenin düşüncelerinizi kontrol edebileceği fikri

3. Zihinden atamadığınız tekrarlayan, hoşa gitmeyen düşünceler. 7. Herhangi bir kimsenin düşüncelerinizi kontrol edebileceği fikri 1 Aşağıda zaman zaman herkeste olabilecek yakınmaların ve sorunların bir listesi vardır. Lütfen her birini dikkatle okuyunuz. Sonra bu durumun bu gün de dâhil olmak üzere son üç ay içerisinde sizi ne ölçüde

Detaylı

GEBELİK VE POSTPARTUM DÖNEMLERİNDE CİNSELLİK

GEBELİK VE POSTPARTUM DÖNEMLERİNDE CİNSELLİK GEBELİK VE POSTPARTUM DÖNEMLERİNDE CİNSELLİK Doç.Dr. Nevin Hotun Şahin Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği AD Dalı Doç.Dr.Nevin Öğretim Üyesi ŞAHİN Cinsellik

Detaylı

Şizofrenide QT ve P Dispersiyonu

Şizofrenide QT ve P Dispersiyonu Şizofrenide QT ve P Dispersiyonu Sema Baykara*, Mücahit Yılmaz**, Murat Baykara*** *Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi AMATEM Kliniği **Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği

Detaylı

Duyuların değerlendirilmesi

Duyuların değerlendirilmesi Duyuların değerlendirilmesi Subjektif duyusal yakınmalar Uyuşma,karıncalanma, keçeleşme ve iğnelenmeler-periferik nöropati Yumuşak halıda yürüyormuş hissi, bacaklarda ve gövdede sıkışma, elektriklenme-derin

Detaylı

A) Migren Atağının Tanımı:

A) Migren Atağının Tanımı: Migren, nörolojik, gastrointestinal ve otonom değişikliklerin çeşitli şekillerde eşlik ettiği primer epizodik (bölüm) bir baş ağrısı bozukluğudur. Nörolojik muayeneler, görüntüleme ve laboratuvar incelemeleri

Detaylı

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018 AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018 Lösemiye bağlı Psikososyal Geç Etkiler Fiziksel Görünüm (Saç

Detaylı

28.02.2015. Sarkoidoz. MSS granülomatozları. Sarkoidoz. Sarkoidoz. Granülom / Granülomatoz reaksiyon

28.02.2015. Sarkoidoz. MSS granülomatozları. Sarkoidoz. Sarkoidoz. Granülom / Granülomatoz reaksiyon Granülom / Granülomatoz reaksiyon Non-enfektif granülomatozlar: Sinir sistemi tutulumu ve görüntüleme Küçük nodül Bağışıklık sisteminin, elimine edemediği yabancı patojenlere karşı geliştirdiği ve izole

Detaylı

ANKSİYETE BOZUKLUKLARININ KARDİYOVASKÜLER SİSTEM ÜZERİNE ETKİLERİ. Doç.Dr.Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD

ANKSİYETE BOZUKLUKLARININ KARDİYOVASKÜLER SİSTEM ÜZERİNE ETKİLERİ. Doç.Dr.Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD ANKSİYETE BOZUKLUKLARININ KARDİYOVASKÜLER SİSTEM ÜZERİNE ETKİLERİ Doç.Dr.Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Açıklama 2008 2010 Araştırmacı: Lilly Konuşmacı: Lundbeck Sunum

Detaylı

UYKU ADLİ TIBBI. Psk. Çiğdem Ünlü Çeber

UYKU ADLİ TIBBI. Psk. Çiğdem Ünlü Çeber UYKU ADLİ TIBBI Psk. Çiğdem Ünlü Çeber Adli Psikoloji Günleri 21-22 Mart 2013 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Hastanesi 50. Yıl Amfisi ANKARA Uyku nedir? Uyku, organizmanın çevreyle iletişiminin,

Detaylı

MODÜL 1: KLİNİK BİLİMLERE GİRİŞ & ARAŞTIRMA. Amaç. Öğrenme Kazanımları: Kapsam

MODÜL 1: KLİNİK BİLİMLERE GİRİŞ & ARAŞTIRMA. Amaç. Öğrenme Kazanımları: Kapsam MODÜL 1: KLİNİK BİLİMLERE GİRİŞ & ARAŞTIRMA Amaç Temel ve klinik farmakolojinin, otonom ve otakoid sistemde ilaç etkisinin, doku hasarı, tamiri ve rejenerasyonunun, patolojik ve genetik tanıda kullanılan

Detaylı

MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ Mine SERİN 1, Ali CANSU 1, Serpil ÇELEBİ 2, Nezir ÖZGÜN 1, Sibel KUL 3, F.Müjgan SÖNMEZ 1, Ayşe AKSOY 4, Ayşegül

Detaylı