ODTÜ Mezunları Derneği Yayınıdır. şubat odtülüler bülteni

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ODTÜ Mezunları Derneği Yayınıdır. şubat 2008. odtülüler bülteni"

Transkript

1 ODTÜ Mezunları Derneği Yayınıdır 171 şubat 2008 odtülüler bülteni

2 171 İ Ç İ N D E K İ L E R ODTÜLÜLER BÜLTENİ ODTÜ Mezunlarõ Derneği aylõk yayõn organõdõr. Dernek üyelerine ücretsiz gönderilir. Şubat 2008 Dernek Adõna Sahibi Himmet ŞAHİN (EDS 83) Yazõ İşleri Müdürü Bayraktar BAYRAKTAR (CE 87) Yayõn Kurulu Tülay ÜNLÜEVCEK (PSY 83) Nermin FENMEN (CHE 80) Çiğdem Berdi GÖKHAN (ARCH 71) Ümit ÇAĞLAR (EE 93) H. Nafi İPEK (PETE 82) Şule ŞAHİN (PSY 85) M. Nilgün EGEMEN (CHE 89) Melda TANRIKULU (CRP 06) Emrah DELİKAN (CE 06) Çağdaş EKİNCİ (CENG 06) Tanju Eryõlmaz (ME 83) Yayõna Hazõrlayan Yeliz DEDE yayin@odtumd.org.tr Reklam Sorumlusu Kemal BULUT Grafik Tasarõm ve Baskõ MRK Baskõ ve Tanõtõm Hizmetleri Uzayçağõ Cad Sok. No:2 Ostim / Ankara Baskõ Tarihi : 28/11/2007 İmzalõ yazõlardaki görüş ve düşünceler yazarlarõna ait olup, ODTÜ Mezunlarõ Derneği ni ve ODTÜ lüler Bülteni ni sorumlu kõlmaz. Yayõmlanan yazõlar ve fotoğraflar Derneğin ve yazarlarõn izni olmadan kullanõlamaz. ODTÜ Mezunlarõ Derneği Yönetim Kurulu Himmet ŞAHİN (EDS 83), Başkan Bayraktar BAYRAKTAR (CE 87), İkinci Başkan Burçin BÜYÜKPAMUKÇU (BIOL 88) Yazman Nevres DABIL (CE 98), Sayman Sedef SOMALTIN (EE 92) Taner ÖZDEMİR (EE 88) Mustafa SELÇUK (CE 87) Ödentileriniz İçin T. İş Bankasõ, ODTÜ Şubesi 4229/ Garanti Bankasõ, Maltepe Şubesi Burs ve Yardõmlar Fonu T. İş Bankasõ, ODTÜ Şubesi 4229/ (YTL) 4229/ (EUR) 4229/ (USD) Garanti Banakasõ, Maltepe Şubesi (YTL) Yönetim Yeri ODTÜ Mezunlarõ Derneği 428. Sok. 100.Yõl Ankara Tel: (312) Faks: (312) E-posta: odtumd@odtumd.org.tr Kapak Konusu ODTÜ Yayõncõlõk Yerel Süreli Yayõn ISSN Ayõn Konusu ODTÜ Yayõncõlõk Kitaplarõ Söyleşi Mustafa Balbay ile kitaplarõ ve Laiklik üzerine bir söyleşi Dernek ten Enerji Paneli Danõşma Kurulu Toplandõ 27 Aralõk Atatürk ün Ankaraya Gelişi Susuz Ankara Genişletilmiş Yönetim Kurulu Toplandõ Yõlbaşõ Kokteyli Edebiyat Kulübü bir yaşõnda Yeni Yõl Balosu ODTÜ den bir topluluk THBT - Halkbilimsel Kaynak Erişim Merkezi Projesi Çalõşma Gruplarõndan Stres Yönetimi Sağlõklõ Yaşam Vişnelik te bu ay Etkinlik İzlencesi Hocam İnecek Var Sivas Kültür - Sanat Eros un Keskin Ok u Kayõhan Keskinok ODTÜ den bir köşe ODTÜ Elmadağ Kayakevi - ODTÜ nün Ankaradaki en uzak köşesi Anõlarla ODTÜ İnşaat Mühendisliği bölümü haber bülteni Mahzen Bu Bir Uçurtmanõn Kaçõşõ... Günce Dost ve Müttefik Ülke Türkiye Takvim Yapraklarõ ODTÜ den Birinci 40 Yõl.. Anma Cem Karaca & Barõş Manço Yuluğ Tekin Kurat hocayõ anarken Üyelerden Yadigarõ Van Gözümüz Gönlümüz, Küçük Annelerimiz Ş ubat

3 B İ Z D E N S İ Z E171 Burs fonuna yapacağõnõz ayda 10 YTL ve üzeri yardõmlar bir araya geldiğinde, kaynak yetersizliği yüzünden burs veremediğimiz birçok ODTÜ lü kardeşimizin yüzünü güldürecek... Dileriz, bu kampanyada bizi yalnõz bõrakmazsõnõz! ONLARI UNUTMAYINIZ Sevgili ODTÜ lüler, Bir yõlõ daha uğurladõk; Keşke 2007 yõlõna veda ederken, dünyamõzda var olan toplumsal ve bireysel acõlara, sefalete, eşitsiz gelir dağõlõmõyla her geçen gün birbirinden daha fazla kopan toplum katmanlarõnõn gelecekleri konusunda yaşadõklarõ yoğun ümitsizlik ve endişe duygularõna, suikastlara, savaşlara, terör ile keskinleşen ve derinleşen korkulara da elveda denebilseydi. Bir zamanlar büyük bir nimet gibi sunulan Küreselleşen Dünya nõn getirdiği ortak sorunlarla baş etmeye çalõşan büyük-küçük çeşitli ekonomilerin birbirlerine yaptõklarõ domino etkisiyle zincirleme çöken veya aniden yükselen piyasalara artõk aşina olunsa bile, bireysel olarak daralan ülke ekonomisiyle gelen geçim sorunlarõyla baş etmek pek de kolay görünmemektedir. Halkõn hayat standardõnõ yaşanabilir tutmak amacõyla yarattõğõ çeşitli geçim mucizelerine her gün tanõk olunurken, toplumda yayõlan sorunlara karşõ gösterilen kayõtsõzlõk ve günü kurtarma telaşõnõn getirdiği geleceğe karşõ duyarsõzlõk, halk kitlelerini toplumsal sorunlar karşõsõnda mağlup duruma düşürmekte ve her geçen gün biraz daha umutlarõn yitirilmesine sebep olmaktadõr. Siyasi yandaşlara ekonomik olarak da destek olma çabalarõnõn belirginleşmesi, ülke ekonomisinin belli bir kesimin tekeline geçmesi ve ticaretin bu kesimin dõşõndaki kişiler için zorlaştõrõlmasõ gibi sonuçlar doğurmakta ve adaletsiz gelir dağõlõmõnõ beslemektedir. İnancõn siyasallaşmasõ, ticaretin ayrõcalõklõ olmasõ sonucunu getirmekte ve kendi yandaşlarõnõ ekonomiye egemen kõlmaktadõr. Toplum içinde derinleşen ekonomik uçurumlarõn getirdiği en önemli çatlak ise halk yõğõnlarõnda oluşan öfke ile ortaya çõkan, ben ve onlar kaygõsõ ile şekillenen öteki kavramõdõr. Toplum katmanlarõndan her birinin, bir diğerinden nefret duygularõ ile uzaklaşmasõ ve kendinden farklõ olan herkese karşõ takõndõğõ öfkeli tavõr yurttaş olma bilincini de olumsuz etkilemektedir. Burs ve Yardõmlar Fonu T.İş Bankasõ ODTÜ Şubesi (YTL) (EUR) (USD) Garanti Bankasõ Maltepe Şubesi (YTL) 2007 yõlõ Küresel Dünyanõn zaaflarõnõ ve yumuşak karnõnõ ortaya koyarken, aynõ zamanda ülkelerin de tõpkõ vatandaşlarõ gibi sorunlara karşõ ne kadar kõrõlgan olduğunu gözler önüne sermiştir. Ülke yönetimlerinin kõsa vadeli planlar uğruna uzun vadeli ülke çõkarlarõnõ göz ardõ etmeksizin, Küresel dünyanõn getirdiği baskõlara karşõ durabilmesi git gide daha zor, ama bir o kadar da önemli olmaktadõr yõlõnõn tüm dünya için daha fazla umut ve daha fazla adalet getirmesi en büyük dileğimizdir. Saygõlarõmõzla, Yönetim Kurulu Ş ubat

4 ayõn konusu ODTÜ YAYINCILIK: DÜNYAYA AÇILAN PENCERE Bir ODTÜ Geliştirme Vakfõ iştiraki olan ODTÜ Yayõncõlõk, Orta Doğu Teknik Üniversitesi nin ilkelerine, itibarõna ve kalitesine yaraşõr yayõnlar üreterek toplumsal gelişim sürecine katkõda bulunmak amacõyla 1996 yõlõnda kurulmuştur. Hedefimiz; akademik bilgiyi herkesin zevkle okuyabileceği yayõnlar haline getirmek, akademik çalõşmalarõ yayõnlamaya hõz vermek, çocuklarõmõza ve gençlerimize okuma alõşkanlõğõ kazandõracak, objektif düşünebilen bireyler olmalarõna destek olacak yayõnlar üretmektir. Ayrõca dünya edebiyatõndan yeni isimleri, iyi çevirilerle okurlarõmõza sunarak kültür hayatõmõza yeni renkler ve zenginlikler katmayõ amaçlamaktayõz. Bu hedef ve amaçlarõmõz doğrultusunda elde ettiğimiz gelirler aracõlõğõyla ODTÜ öğrencilerine burs sağlayarak gelecek nesillerin yetiştirilmesine de önemli katkõ sağlamaktayõz. Bugün alanõnda öncü olan Matematik Gezegeni kitaplarõ, Dijital Kale gibi in üzerinde satan kurgu kitaplarõ, Beton, Nöroanatomi, Yağ Kimyasõ gibi Üniversite yayõnlarõ, 2006 Sedat Simavi ödülü kazanan Osmanlõ da Neft ve Petrol kitaplarõ ile Kriptografi, Nanoteknoloji gibi toplumbilim yayõnlarõmõzla ülkemizin eğitim ve kültür alanõndaki gelişimine katkõ sağlayacak eserler yayõnlamaktayõz. Her yõl yayõn yelpazemize eklemekte olduğumuz onlarca yeni kitabõn basõmõnda en büyük desteğimiz siz değerli okurlarõmõzõn bize duyduğu güvendir. Levent GÖNÜL ODTÜ Yayõncõlõk Genel Yayõn Yönetmeni Anne Neden Ben Murat Kefeli Bu kitabõ okurken unutmamanõz gereken tek nokta, anlatõlanlarõn bir romanõn kurgusu değil, yaşanmõş ve hala yaşanmaya devam eden bir hayattan kesitler içermesidir. Kuarklarõn Büyücüsü Robert Gilmore Önce kulaklarõm gitti. Gitmesi için bir neden yok. Sen duymak istemiyorsun dediler. Sonra aldatõldõm. Bu sefer bacaklarõm gitti. Aldatõldõğõnõ kabullenirsen düzelir dediler. Kabullendim. Bacaklarõmõ geri almayõ başardõm ama kulaklarõmõ alamadõm. Tekrar âşõk oldum. Terk edildim Bu sefer ellerim gitti. Reddettim. Aşk yüzünden olamaz dedim. İçindeki adam seni kandõrõyor. Deli Hastanesine yatmalõsõn dediler. İçimdeki adamõn varlõğõna inandõm. Ağrõdan yerlerde sürünürken, onu yenmek için ilaç almayõ reddettim. Sonra, Pardon biz yanõlmõşõz. İçinde başka bir adam yok. Sen gerçekten hastaymõşsõn dediler. Ve en sonunda gözlerim güneşe veda etti Yapõlacak bir şey yok. Kabullenmelisin. Kör ve sağõr bir şekilde yaşayabilirsin dediler. Kuarklarõn Büyücüsü küçük bir kõzõn normal olarak görülemeyen ve tanõmlanamayan atomaltõ parçacõklarõn dünyasõna yaptõğõ gerçeküstü yolculuğun kitabõdõr. Dorothy, Kansas a giden bir yer altõ treninde yolculuk yaparken kendisini aniden başka bir dünyada bulur. Hem de bütünüyle farklõ bir dünyada Buradaki yolculuğunda kendisini bu yeni dünya hakkõnda bilgilendirecek yeni arkadaşlar edinir. Maddeyi oluşturan ve bir arada tutan dört cadõ ile tanõşõr; Kütle Cadõsõ, Elektrik Yükü Cadõsõ, Renk Cadõsõ ve Zayõf Cadõ. Maddenin en küçük ölçekte gerçekte ne olduğu hakkõnda bilgi sahibi olmak ve kendi dünyasõna geri dönebilmek için durmaksõzõn soru sorar ve anlamaya çalõşõr. Modern fizik biliminin en karmaşõk ve en az bilinen alanõ olan Kuarklar, tanõnmõş fizikçi Robert Gilmore tarafõndan okuyucunun daha kolay anlayabilmesi için masalsõ bir dille kaleme alõnmõş, konunun izin verdiği kadar açõk bir şekilde anlatõlmaya çalõşõlmõştõr. 4 ODTÜLÜLER BÜLTENİ - 171

5 ayõn konusu Çiçeklerin Kanõ Anita Amirrezvani Bir zamanlar sarõ safran ve narçiçeklerinin özünden elde edilmiş renklerle muhteşem halõlar yapan bir kõz vardõ Çiçeklerin Kanõ 17. yy İran õnõnda evlenme çağõna yaklaşan 14 yaşõnda bir köylü kõzõn hikâyesidir. Babasõnõn beklenmedik ölümünden sonra annesiyle, Isfahan da yaşayan ve Şah için halõlar dokuyan üvey amcasõnõn yanõna taşõnan genç kõz, orada gizli bir muta (para için belli bir süreliğine bir sözleşme ile yapõlan evlilik) nikâhõna evet demek zorunda kalõr... Yaşadõğõ olağandõşõ zorluklara rağmen halõlara ve desen yaratmaya olan tutkusundan vazgeçmeyen genç kõz, artistik dehasõnõn ona sunduklarõyla olağanüstü güzellikte halõlar üretmeye başlar. Son derece sõcak ve içten bir anlatõma sahip, doğu edebiyatõnõn en güzel öyküleriyle süslenmiş, ipek bir halõya benzeyen bu kitap bir solukta okunacak ve insanlarõn kafasõnda derin izler bõrakacaktõr. Publishers Weekly Yaşam, aşk, arkadaşlõk, fedakârlõk ve onur hakkõnda yazõlmõş olağanüstü bir roman. Kesinlikle muhteşem! Bir kere başladõğõnõzda bir daha bõrakamayacaksõnõz. Öyle olacağõnõ biliyorum, çünkü ben bõrakamadõm. Kirkus Review Amirrezvani nin romanõ, tõpkõ içerisindeki ipek halõlar gibi. Her bir ilmeği dikkatle dokunmuş, gözden geçirilmiş. Okudukça ipek halõ görünmez olup geriye sadece büyüleyici bir hikâyenin sizde bõraktõğõ tat kalõyor. Bence Bir Geyşanõn Anõlarõ ndan çok daha iyi yazõlmõş bir kitap. Shannon Aldon Bilgisayar Çağõndan Büyük Fikirler Hackers and Painters Paul Graham Hackers and Painters, programcõlarõn dünyasõnõ ve o dünyada yer alanlarõn heveslerini incelemektedir. Paul Graham, aydõnlatõcõ tarihi örneklere dayanan açõk ve itinalõ bir eser ile okuyucularõ Entelektüel Vahşi Batõ adõnõ verdiği hõzlõ bir tura çõkarõyor. Bu kitap sizi bilgisayar programcõlõğõyla ilgili fikirlerinizi gözden geçirmeye zorlayacak. Robert Morris, MIT Toplumun kod yazarlarõnõ çevreleyen güzelliği ve zekâyõ anlamasõ gerek. Graham in yalõn ve dikkat çekici kitabõ, hikâyesini dinlemek isteyenlere işte bunu öğretiyor. Kõsa süre içinde önemli kayõplar yaşamak istemiyorsak, toplum olarak onu dinlememiz gerekiyor. Lawrence Lessig, Stanford Hukuk Yüksekokulu, Free Culture Yazarõ Gerçekten zeki bir adamõn beyninde nefes kesen bir pinpon maçõ. Çağõmõzõn kilit sorularõndan İnekler neden popüler değildir? sorusunun yanõtlandõğõ bölüm bile bu kitabõ okumak için başlõ başõna bir sebep. Chris Anderson, Wired Magazine Editörü Paul Graham büyük fikirleri ele alõyor; sadece kendisi gibi bilgisayar delisi olan insanlarda değil, aynõ zamanda en iyi yazarlarda bile nadir bulunan bir zarafet, açõklõk ve mizah duygusuyla yazõyor. David Weinberger, Cluetrain Manifesto Yazarlarõndan Paul Graham õn Hackers & Painters (Bilgisayar Çağõndan Büyük Fikirler) adlõ eseri oldukça farklõ bir kitap. İneklerin lisede neden hüsrana uğradõğõnõ ya da programlama dilinin tasarõmõ ve kabul edilmesi aşamalarõnõ öğrenip öğrenmemeniz sorun değil. Paul, değindiği konulara sizi gülümsetecek ve düşündürecek eğlenceli bir bakõş açõsõyla yaklaşõyor. Herkese şiddetle tavsiye ederim. Rob CmdrTaco Malda, Slashdot.org Kurucusu ve Müdürü Paul Graham bir programcõ, bir ressam ve müthiş bir yazar. Bu duru ve nükteli eseri, sanat, bilim ve ticaretin kesiştiği noktada en büyük kodun yazõlmasõ konusunda muhalif bir bakõş açõsõ ve pratik zekayla dolup taşõyor. Sizi Lisp dilinde programcõlõğa başlamaya dahi teşvik edebilir. Andy Hertzfeld, Macintosh Bilgisayarõn Yaratõcõlarõndan Ş ubat

6 söyleşi LAİKLİK İN TARİHSEL GELİŞİMİ ÜZERİNE BİR KAÇ NOT! Laik kelimesi Yunanca laos (halk, kalabalõk, kitle) ve laikos dan (halka ait, ruhban olmayan) gelir, Latincesi laicus dur (dinsel olmayan). Laos/kleros karşõtlõğõ İÖ 3. yüzyõlda, şeriat yönetimlerindeki iki sõnõfõ belirtmek üzere kullanõlmõştõr.! Lâikliğin temellerini oluşturan adõmlar, 19. yüzyõlda Batõlõlaşma çabalarõ ile birlikte gelen Tanzimat dönemine kadar dayandõrõlabilir.! 23 Nisan 1920 de Lâiklik konusunda en önemli adõm TBMM nin kurulmasõ ile atõldõ.! 1 Kasõm 1922 de Saltanat hilâfetten ayrõldõ.! 3 Mart 1924 te kabul edilen bir yasayla Hilâfet kaldõrõldõ ve Tevhid-i Tedrisat Kanunu yla dinsel temellere göre eğitim yapan okullar kapatõldõ.! Şeriye ve Evkaf Vekâleti (Din İşleri ve Vakõflar Bakanlõğõ) kaldõrõlarak din işleriyle ilgili olarak Diyanet İşleri Başkanlõğõ kuruldu.! 1925 te Tekke, Zaviye ve Türbeler kapatõldõ.! 1926 da yürürlüğe giren Medeni Kanun ile hukuk alanõnda da laiklik ilkesi geçerli kõlõndõ.! 1928 de yapõlan anayasa değişikliği ile Devletin dinî hükmü anayasadan çõkartõldõ.! 1924 Teşkilatõ Esasiye Kanunu nun Türkiye Devletinin resmi dili Türkçedir; başkenti Ankara şehridir şeklindeki ikinci maddesi 5 Şubat 1937 tarihinde yapõlan değişiklik ile Türkiye Devleti Cumhuriyetçi, Milliyetçi, Halkçõ, Devletçi, Laik ve İnkõlapçõdõr. Resmi dili Türkçedir. Başkenti Ankara şehridir olarak değiştirildi ve lâiklik 6 ilkeden biri olarak anayasaya girdi. (3115 sayõlõ ve günlü yasa - Resmi Gazete: ) Kaynaklar: Uzman Hüseyin Tosun, ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ DERGİSİ, Sayõ 56, Cilt: XIX, Temmuz 2003, Türkiye Cumhuriyeti nin 80. Yõlõ Özel Sayõsõ, Bir Modernleşme Projesi Olarak Türkiye de Cumhuriyet ODTÜLÜLER BÜLTENİ - 171

7 söyleşi Mustafa Balbay ile kitaplarõ ve Laiklik üzerine bir söyleşi Mustafa Balbay 1960 da Burdur un Yeşilova ilçesi Güney kasabasõnda doğdu. Ortaokulu ve liseyi Aydõn õn Nazilli ilçesinde tamamladõ Yõlõnda Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi ni birincilikle bitirdi. Gazeteciliğe 1980 de İzmir in yerel yayõn organõ Gazete İzmir de başladõ de Milliyet Gazetesi İzmir Bürosu na geçti de Cumhuriyet Gazetesi İzmir Bürosuna istihbarat şefi olarak geçti da Ankara ya geldi ve halen Cumhuriyet Gazetesi nin Ankara temsilciliği ve köşe yazarlõğõ görevini yürütüyor yõlõndan beri 19 adet kitabõ basõlan Mustafa Balbay, yeniden kurguladõğõ günlük dil ile ilgili olarak ortaya koyduğu yaratõcõ yaklaşõmõ nedeniyle Çukurova ve Marmara Üniversitelerinde dil üzerine yapõlan iki çalõşmanõn ana konusu oldu. Şubat 2007 de yayõnlanan Devlet ve İslam ile Ekim 2007 de yayõnlanan Heyecan Yaşlanmaz isimli kitaplarõnõ Laiklik ekseni altõnda konuştuk. Heyecan Yaşlanmaz kitabõnõzda yer alan Türkiye de Aydõnõn Meslek Hastalõğõ: Terörden Ölüm bölümünde belirttiğiniz gibi, Aydõnlarõn öldürülmesi ile medyaiktidar-çõkar ilişkileri ve dinin siyasallaştõrõlmasõ odaklõ bir düzende suyun temiz kalmasõnda aydõnlarõn sorumluluğu konusunda neler söyleyebilirsiniz? Madene giren akciğer hastalõklarõna, çok yüksekte çalõşan tansiyon hastalõğõna yakalanõr gibi bir durum bu; aydõnlarda maalesef terörden ölür. Suyun temiz kalmasõ için aslõnda aydõnlar gerçekten bu işin filtresi. Her devirde zaten kendi ölçeği içinde önemli oldu aydõnlar. Bu dönemin olumsuzluğu şöyle: bir; katlederek ortadan kaldõrõyorlar. Tamam. Bunu meslek hastalõğõ olarak kabul ettik diyelim. İki; genleriyle oynayarak başkalaştõrõlõyorlar ve kendileri kullanmaya başlõyorlar. Bu en az birincisi kadar tehlikeli ve önemlidir. Çünkü ruhunu öldürüyorsun, ama kendisi yaşõyor ve başka bir alana hizmet etmeye başlõyor artõk. Bir anlamda çõkar ilişkileri ve yaşam tarzõ işin içine giriyor. Şu anda filtrelerde bozulma, yõpranma ve başkalaşma var. Filtreler işlerinin tam tersini yapõyor. Süzeceğine, hani biraz süzgeç görevi yerine, süz ve geç diyor. Topluma karşõ kendi görevini yapamõyor, daha doğrusu ait olduğu ya da kimin için kullanõyorsa kendini ona karşõ süz ama topluma karşõ geç kõsmõ biraz geçerli oluyor. Bir aydõn şöyle dirseğini biraz geriye attõğõnda bir insana değmeli, yani topluma değmeli ama şimdi çok kopuk tamamen. Dinin siyasallaşmasõ ise küresel bir durum aslõnda. Mesela bugün işte Sarkozy Vatikan a gidiyor, Tony Blair Katolik olduğunu iddia ediyor, Bush arada bir tanrõyla konuşuyorum diyor. Burada başka bir şey var artõk. Küresel bir durum var. Son zamanlarda bu söylemler çoğaldõ. Özünde bence yirminci yüzyõl boyunca bir Kapitalizm- Sosyalizm çekişmesi vardõ. Bundan enerji ve yeni arayõşlar doğuyordu. Şimdi bunlardan biri çökünce öteki de çöktü. Bu bakõmdan iktidarda tutunmak çin yeni şeyler gerekiyor ve bu kez din önemli bir unsur haline gelmeye başlõyor. Bu ülkemizi katmerli etkiliyor, zaten var olan bir yapõnõn üzerine bir de küresel bir şapka geçmiş oluyor. Yani tam bir sarõk üstü şapka olduk. Aydõnlarõn sorumluluklarõ da iki kat artõyor bu bakõmdan. Daha evrensel bakmak gerekirse; dünya şu anda 18. yüzyõla doğru gidiyor, Atatürk ise 20. yüzyõlda. Yani bugün bence 20. yüzyõldan daha güncel Atatürk. Heyecan Yaşlanmaz isimli kitabõnõzda, Atatürk ün okuduğu bilinen saptanmõş kitap sayõsõnõn 3997, bu kitaplarõn altlarõ çizili olan bölümlerinin bile 12 bin sayfa tuttuğundan bahsediyorsunuz, sizce günümüzde Atatürk ve devrimleri nasõl algõlanõyor? Cumhuriyet le tanõştõğõmõz günlerde Atatürk ün çizdiği yol haritasõna göre ne durumdayõz? Atatürk sadece ülkesine değil, çağõna örnek olmuş evrensel bir lider. Onu bu topraklardan koparamayacaklar, devleti yönetenler Atatürk e rağmen siyaset yapamayacaklarõnõ anladõlar. Bunun en büyük takkiyesini Erbakan yaptõ. Dedi ki, Atatürk yaşasaydõ Refah partili olurdu. Atatürk Türkiye nin gerçeği artõk. Ş ubat

8 söyleşi indirmeyi başarmõş. Şimdi yeryüzünde nereye koyacağõz, onu tam kestiremedik. Bir kõsmõ başõmõzõn üstünde dursun diyor, bir kõsmõ türbenin kenarõna koyalõm diyor. Burada da bir başka açõdan baktõğõmõzda şimdi Laikliğe hayõr diyemiyor hiç kimse. Ne diyorlar tarifini yeniden yapalõm. Napolyon un sevdiğim bir sözü var; Coğrafya ülkelerin kaderini belirler der. Şimdi burada altta Suriye var, yanõnda İran var, ortasõnda Amerika var, Irak da şu anda fiilen Amerika var. İran õn yanõ Pakistan şimdi böyle bir yerin ortasõnda. Biz böyle bir yerde bunu hayata geçirmeye çalõşõyoruz. Heyecan Yaşlanmaz isimli kitabõnõzda Dinin kullanõmõ konusunda Kenya Devlet Başkanõ Kenyatta nõn beyazlar geldiğinde onlarõn elinde İncil, bizimse topraklarõmõz vardõ. Zamanla bize gözlerimizi kapatmayõ öğrettiler, gözümüzü açtõğõmõzda İncil in bizim elimizde, topraklarõmõzõnsa beyazlarõn olduğunu gördük dediğini yazmõşsõnõz. Küreselleşme-dinin kullanõmõ ve yeni ortaçağ açõlõmõ için bizlere neler söyleyebilirsiniz? Heyecan Yaşlanmaz isimli kitabõnõzda değindiğiniz konulardan birisi de Laiklik ve dinin kullanõmõ. Kitabõnõzda belirttiğiniz gibi Atatürk Laiklik in tarifini öğrenmek isteyenlere Laiklik adam olmak demektir demiş. 5 Şubat 1937 de anayasanõn ikinci maddesinde Laiklik ilkesine yer verilmişti ancak sizin de Devlet ve İslam isimli inceleme kitabõnõzda belirttiğiniz üzere, siyasal ve sosyal kurumlarda Laikliği geçekleştiren Cumhuriyet yönetimi, Laikliğin kişiye ve topluma benimsetilmesinde çeşitli zorluklarla karşõlaşmõştõr. Geçmişten günümüze gelinen süreçte temel kõrõlma noktasõnõn 1950 de olduğunu söylüyorsunuz, Laiklik kavramõnõn Ülkemizin siyasi tarihi eşliğinde sürdürdüğü yolculuğu açõklayabilir misiniz? İşte bu tohumlarõ ektiler ve yeri geldiğinde de o tohumlarõ istedikleri gibi yeşertebiliyorlar. Ve mesela bu çağa yeni ortaçağ kavramõ dedirten de bir anlamda öyle bir şey ki, demokrasinin bir anlamda en kutsal kavramlarõndan olan seçimi bile, yine bu ortaçağ için kullanabiliyorlar. Küreselleşmeyle, dinin kullanõmõ ve bu ortaçağa geri dönüşün karşõsõnda insanlar buna karşõ yeni bir mücadele yöntemi geliştirecekler. Araçlar değişir, ortam değişir ama özünde bir şeyler kalõr. Dinden çok dinin kullanõmõ öne çõkõyor. Ve bu kullanõmda insanlara iyi şeyler getirmiyor. İnsanlar bunu görecekler. O zamanda tabi dini de tartõşma konusu yapmaya başlayacaklar. Bu bir anafor, bu durum dini kullananlarõnda öngörmeyeceği noktalara gidebilir. Evet, bu yolculuk uzun bir yolculuk, Avrupa nõn 300 yõlda aldõğõ bir yolculuk. Onlarõn 300 yõlda aldõğõ yolu biz bir kuşak içinde bitirelim demişiz. Mustafa Kemal bunu kafasõna 1920 de Ankara ya gelirken koyuyor ama 17 yõl sonra anayasaya koyuyor. Adõm adõm olgunlaştõrõyor. Sonrasõnda durum geriye gidiyor; tutunuş, geriye gidiş, tutunuş. Bu yaşanacak. Bu doğal. Fransa 5 defa gidip gelmiş 1789 dan sonra. İngiltere hala kraliçeyi sembolik olarak tutmuş. Bu İskandinav ülkeleri hala bir miktar böyle görünüyor. Atatürk en zor olanõ, yani bu işi dünya üzerine 8 ODTÜLÜLER BÜLTENİ - 171

9 söyleşi İran örneğini verdiğiniz bölümde; alõştõra alõştõra gelip, durmadan taviz koparan molla yönetiminden bahsediliyor. Ülkemizde dönem dönem Türkiye İran ya da Malezya olur mu türünden kuşkular dile getiriliyor, bu konuda ne söyleyebilirsiniz? Türkiye İran olmaz, başka bir şey olur. Şu aralar Pakistan olur mu diye tartõşõlõyor. Çünkü herkes nerede bir şey olursa, Türkiye ondan ne ölçüde etkilenir diye düşünüyor. 90 lõ yõllarda da Türkiye Balkanlar olur mu diye tartõşõlõyordu. Türkiye Irak olur mu diye şu anda tartõşõlõyor. Yine Napolyon un bir sözü var Türklerle ilgili. Diyor ki; Türkleri öldürebilirsiniz ama yenemezsiniz. Bizi öldürebilirler ama yenemezler. O yüzden tüm bu tehlikeler var ama onlara benzemeyiz diye nihai inancõm. Daha geriye bile gidebiliriz dediğim gibi ama benzemeyiz. Başka bir damar geliştirir Türkiye. Heyecan Yaşlanmaz kitabõnõzõn aynõ adlõ bölümünde heyecanõn hayatõmõzdaki her şeyin biçimlendiricisi ve itici gücü olduğunu söylüyorsunuz. Sizce şu anda içinde yaşadõğõmõz toplum, heyecanõnõ ve motivasyonunu dikkate aldõğõmõzda ne durumdadõr? Bazen toplumun çok heyecanlanmamasõ da heyecandandõr. Biri bambaşka bir yere getirir. Belki mistik gibi gelecek ama Anadolu gücü diye bir güce inanõyorum. Bu güç bir maya. Bizden önce 35 uygarlõk yaşamõş, mesela Hatice adõ Hatti lerden, İskender adõ Alexander dan, İbrahim adõ Abraham dan geliyor, yani toplumlarõ mayasõnõn bulunduğu toprak etkiliyor. O yüzden bizim insanõmõzõn davranõş biçimini tek bir kalõba sokmak da çok zor. Montaigne nin Denemeler inde bile dört beş yerde Türkler geçer. Bizim davranõş biçimimizde bir başka boyunduruk bize gelmez, din adõyla dahi bağnazlõk bize gelmez. Benim temel umudum, beklentim bu damarõn baskõn çõkacağõ yönünde. Devlet ve İslam isimli kitabõnõzda yayõnladõğõnõz bir raporda, çağdaş bir toplum yaratmak için devletin laikleşmesi ve modernleşmesinin yeterli olmadõğõnõ, toplumunda aynõ şekilde değişmesi gerektiğini belirtiyor ve okuyucuya 3 soru yöneltiyorsunuz; - Din bir devlet biçimi midir? - Din bir yaşam biçimi midir? - Din bir inanç biçimi midir? Yukarõdaki sorular bağlamõnda toplumun din ile etkileşimini açõklayabilir misiniz? şeyden birincisi, bu sorular etkilemişti. Bir de bu irticai gruplar için şu tanõm: çok boyutlu, çok cepheli, tek hedefli Atatürk bunu çok ustaca bir şekilde dini, bir inanç biçimi olarak almõş ve bizim dinimiz ahlakõ öğretir demiş. Atatürk ün yayõnladõğõ hutbeler diye bir kitap var. 10 kadar hutbe yayõnlamõş. Yaşam ve devlet biçimi tartõşmasõ tamamen din olayõ değil, din üzerinden iktidara gelme olayõ. Üçüncü soruda din inanç biçimi olayõnda; din bir amaç artõk ama ötekilerde araç haline dönüyor. Şu anda Türkiye de ki tartõşma; birey olarak dini yaşamakla, toplum ve devlet olarak dini yaşamak. O çatõşma şu anda yaşanõyor doğal olarak. Bunu biz keşke bir kuşakta halledebilseydik ve sonra bambaşka ufuklara gitseydik ama zor ve zaman alacak bir durum bu. Sayõn Mustafa Balbay bize zaman ayõrdõğõnõz için teşekkür ederiz. Şule ŞAHİN (PSY 85) Yeliz DEDE İşte bu gerçekten, beni çok etkileyen iki bölüm vardõ o raporlarda sayfalõk raporu okuyarak yazdõm. İki Ş ubat

10 dernekten ENERJİ KOMİSYONUNUN İKİNCİ ETKİNLİĞİ: HAYATIN KAYNAĞI GÜNEŞ/ TÜRKİYE NİN GÜNEŞ PROJELERİ SÖYLEŞİ VE FORUMU Bu yõl oluşturulan Enerji Komisyonu, ilkini Yenilenebilir Enerji Kaynaklarõndan Rüzgar ve Hidroelektrik konusunda yaptõğõ etkinlikler dizisinin ikincisini 15 Aralõk Cumartesi saat 13:30-15:30 arasõnda Hayatõn Kaynağõ Güneş- Türkiye nin Güneş Projeleri konulu söyleşi-forum ile sürdürdü. Forumu dernek üyelerimizden Mustafa Tuygun yönetirken, konuşmacõ olarak ise ODTÜ, Mimarlõk Fakültesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Çetin Göksu sunum yaparak görüşlerini aktarmõştõr. Forum yöneticisi M.Tuygun, Enerji Komisyonunun önemli enerji başlõklarõnda bir dizi etkinlik hazõrlamakta olduğunu, tüm dünyanõn bir yandan artan enerji talebini ekonomik, çevre dostu ve sürdürülebilir bir şekilde karşõlamaya çalõşõrken bir yandan da verimlilik ve tasarrufa önem verdiğini, enerjinin küresel bir oyun olduğunu, kaynaklarõ elinde tutanlarõn ülkelerin politikalarõna etki edebildiğini, enerjide serbestleşme çağõ yaşanõrken tekelleşmeye karşõ da kaygõlarõn arttõğõnõ, bugünkü etkinliğin ise salt güneş enerjisi üretim teknolojilerinden çok işin temelinde varolan ana kaynak odaklõ ve yaşamsal planlama merkezli düşünsel yaklaşõmlarõna odaklandõğõnõ konuşmacõ Sayõn Göksu nun yõllardõr süren çalõşmalarõnõn ve yayõnlanmõş kitap ve makalelerinin de bu çerçevede geliştiğini belirtip, foruma tüm katõlõmcõlarõn soru ve görüşleriyle katkõ vermesinin beklendiğini belirterek açõlõş konuşmasõnõ yapmõş ve sözü Sayõn Göksu ya vermiştir. Yaklaşõk 45 dakika süren sunumunda Sayõn Göksu özetle şu görüşleri paylaşmõştõr: Yaşam güneşle başlamõştõr ve sonsuz enerji kaynağõ olan güneş õşõnlarõ yaşamõn her alanõnda ve tüm canlõlarõn ihtiyaçlarõnõ karşõlamaktadõr. Güneş, doğayõ şekillendirirken doğadaki her canlõ ve ürünün içinde güneş õşõnlarõndan bir parça veya bir etki vardõr ve insan da doğada bu paylaşõm zinciri içindedir. Doğa güneş sayesinde var olmaktadõr. Batõda modern uygarlõk diye adlandõrdõğõmõz uygarlõklar genelde güneş olgusunu yeterince dikate almamõşlardõr. Aslõnda içimizdeki güneş ana gücümüzdür. Özellikle son dönemlerde sera gazlarõnõn etkisi nedeniyle atmosfer daha az güneş õşõnõnõ yansõtõp dünyaya daha çok õşõn ve dolayõsõyla enerji göndermekte ve bu da küresel õsõnmaya neden olup, yaşamõ olumsuz etkilemektedir. Dünyanõn denge sõcaklõğõ ortalama 16,5 C olup, bu arttõkça olumsuzluklar da etkisini hissettirmektedir. Bu olumsuz süreci durdurmak için ne yapmalõyõz sorusunun cevabõ ise Yaşamõmõzõ doğal dengeyi bozmayacak şekilde sürdürmeliyiz olmaktadõr. Modern uygarlõk ne yazõk ki materyalisttir. Madde soğuk, yaşam ise sõcak olduğundan bu tarz modern uygarlõk insana mutluluk getirmemektedir. Modern yapõlaşma da ne yazõk ki yabancõlaşmayõ da beraberinde getirmektedir. Modern dünyanõn fosil yakõtlarõ, doğal dengeyi bozan en temel unsurlardandõr. Büyük kentler küresel õsõnmanõn ana kaynağõdõr. %60 lõk bir payla bu kirlenmeye önayak olmaktadõr. Peki Türkiye ne yapmalõ? Kendine yeni bir vizyon tanõmlamalõ, yeni bir bakõş ve yeni bir felsefi yaklaşõm seçmeli. Aslõnda yeni bir uygarlõk seçimi olarak Güneş Uygarlõğõnõ seçmeli. Türkiye de 3 önemli zenginlik vardõr: Güneş, doğa, kültür. Türkiye bu zenginliklerine önem veren bir yaşamsal döngüye yönelmelidir. İyi bir güneş enerjisi politikasõ oluşturmalõdõr; kaldõ ki diğer yenilenebilir enerji kaynaklarõnõn temelinde de güneş vardõr. Geçmişteki önemli uygarlõklara bakõldõğõndan bunlarõn aslõnda Güneş Uygarlõğõ olduklarõ görülür. Şu ana prensipler de öne çõkmaktadõr: Kente gelen güneşin maksimum kullanõmõ sağlanmalõ Modern mimarinin yanlõşlõklarõ terk edilmelidir Sõfõr emisyonlu köy projeleri yaratõlmalõdõr Bu bağlamda Ankara Güneşköy Projesi başlatõlmõştõr. Balaban Vadisi ndeki bu projenin amacõ tüm yaşamõn doğal kaynaklara ve güneşe dayalõ olarak kurgulanmasõ ve sağlanmasõdõr. ODTÜ de yaya ve bisikletli yaşam projesi önerilmiş ancak rağbet görmemiştir. ODTÜ lüler biz ne yapabiliriz diye düşünmeli ve katkõ vermelidir. Sayõn Göksu nun sunuşunu bitirmesiyle yönetici Sayõn Tuygun konuyla ilgili salondaki katkõlara ve sorulara geçilmesini sağlamõştõr. Bir kõsmõnõn adõ aşağõda belirtilen, bir kõsmõ da ODTÜ dõşõndan katõlan katõlõmcõlar soru ve açõklamalarõyla konunun işlenmemiş yönelerine de õşõk tutmuşlardõr. Nur Köse, 10 ODTÜLÜLER BÜLTENİ - 171

11 dernekten Arif Aktürk, Selkan Polatkan, Nevzat Şahin, Mehmet Paksu, Arif Künar, Ahmet Kõrtaloğlu, Halim İnan, Tahire Yaşar ile birlikte ismi kaydedilemeyen birkaç konuşmacõ daha söz almõştõr. Konuşmacõlar, Amerika nõn Kyoto Protokolü nü imzalamamasõnõ eleştirmiş, örnek projelerin üniversitelerce belirlenip kamuoyuna tanõtõlmasõnõn önemini belirtmiş, yaşamsal pratik tedbirlerin ve verimliliğin önemine işaret etmişlerdir. Ayrõca, iyi yalõtõmlõ pasif binalarõn, pahalõ olmasõna rağmen ucuzlama eğilimi gösteren ve verimi %15 leri aşan güneş panellerinin potansiyel katkõsõnõn da önemi vurgulanmõştõr. Bazõ girişimcilerin kendi bünyelerinde çeşitli AR-GE çalõşmalarõ yürüttükleri patentler aldõklarõ ancak devlet eliyle iyi bir koordinasyon merkezinin eksikliğinin hissedildiğini belirtmişlerdir. ODTÜ Mimarlõk Fakültesi nde güneş enerjisine dayalõ bazõ araştõrma projelerinin halen yürütüldüğü de iyi bir gelişme olarak öne çõkmõştõr. Bazõ konuşmacõlar, beklentilerinin güneş enerjisi teknolojileri, potansiyel imkanlar ve sayõsal dağerler olduğunu ancak sunumdan bu bilgileri alamadõklarõ yönünde şikayette DANIŞMA KURULU TOPLANDI ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut, ODTÜ Mezunlar Derneği Başkanõ Himmet Şahin ve eski ODTÜ Mezunlar Derneği Başkanlarõnõn bir araya geldiği Danõşma Kurulu mutat toplantõsõnõ 19 Ocak 2008 tarihinde yaptõ. Toplantõyõ açan Dernek Başkanõ Himmet Şahin; ODTÜ Mezunlar Derneği nin, toplumda önemsenen, kabul gören ve çalõşmalarõ ile önder bir sivil toplum kuruluşu olarak ayrõcalõklõ bir yeri olduğunu belirterek, 18 aylõk yönetim dönemleri boyunca özverili bir şekilde yapõlan çalõşmalar, köklü yatõrõmlar ve çağdaş bir yaklaşõmla büyük projelere imza atõldõğõnõ vurguladõ. Tesis kullanõmõnõn %68 oranõnda artmasõ ve çalõşma gruplarõna gösterilen yoğun ilgi ve katõlõmcõlõğõn yükselmesinin yönetimleri açõsõndan memnuniyet verici olduğunu belirten Şahin, 380 üyenin burs fonuna katkõ sağladõğõnõ ve Derneğin her ay 293 öğrenciye burs verdiğini anlattõ. bulunmuşlardõr. Petrol kartellerinin güneş enerjisinin gelişimini engellediği, bazõ projelerin yerli üniversitelerde de geliştirilmesine rağmen kaynak ayrõlmadõğõndan sonuçlanamadõğõ öne sürülmüştür. Dünyadaki eğilime paralel olarak Kyoto ya da aykõrõ olmayan nükleer enerjiye geçişin geciktirilmemesi gerektiği de öneriler arasõnda yer almõştõr. Bazõ bina projelerinin mimari olarak güneşten yararlanmaya aykõrõ olduğu ve sorunlar yarattõğõ da belirtilmiştir. Sayõn Göksu nun oluşan bazõ sorulara verdiği yanõtlarõn ardõndan, panel yöneticisi Sayõn Tuygun tarafõndan katõlõmcõlara ve konuşmacõya teşekkür edilerek etkinlik sonuçlandõrõlmõştõr. Bir sonraki etkinlikte buluşmak üzere ayrõlõrken Derneğimiz Yönetim Kurulu adõna Sayõn Arif Künar tarafõndan Sayõn Çetin Göksu ve Sayõn Mustafa Tuygun a birer teşekkür belgesi verilmiştir. Mustafa TUYGUN (EE 89) Üniversite nin durum değerlendirmesini yapan Prof. Dr. Akbulut, yeni yõl mesajõnda da belirttiği gibi ODTÜ için 2007 yõlõnõn başarõlarla geçtiğini gece görüş sistemi, radardan kaçan uçak kaplamalarõ, katlanabilir TV, sentetik elmas ve son zamanlarda basõnda çok defa yer alan Volitan tekne projesi gibi pek çok başarõlõ buluşlara imza atõldõğõnõ ve projelerin patentlerinin alõndõğõnõ belirterek, bilim ve teknolojide ODTÜ nün artõk ilk akla gelen isimlerden olduğunu vurguladõ. Bu başarõlarda mezunlarõn payõnõn büyük olduğunu anlatan Sayõn Akbulut, Üniversitenin içinde 12. olan ODTÜ nün her yõl 100 ün üzerinde doktora alan mezunlarõnõn olduğu da belirtti. Eski ODTÜ Mezunlar Derneği başkanlarõ ve ODTÜ Rektör ünün de toplantõda yaptõklarõ konuşmalar sonrasõnda, Himmet Şahin çalõşmalarõna destek veren ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut ile bilgi ve deneyimlerini kendileriyle paylaşan eski ODTÜ Mezunlar Derneği Başkanlarõna teşekkür ederek toplantõyõ sona erdirdi. Ş ubat

12 dernekten 27 ARALIK ATATÜRK ÜN ANKARA YA GELİŞİ Derneğimizde 27 Aralõk Atatürk ün Ankara ya Gelişi konulu bir panel düzenlendi. 21. Dönem Milletvekili Şevket Bülent Yahnici, 22. Dönem Milletvekili Gülsün Bilgehan ve 21. Dönem Milletvekili Uluç Gürkan õn katõlõmcõ olduğu paneli Mehmet Ali Cevrem (METE 74) yönetti. Büyük Nutuktan Atatürk ün Ankara ya gelişini kendi ifadeleriyle belirttiği kõsmõ alõntõlayarak sözlerine başlayan Cevrem, 27 Aralõk tarihinin, Ankara nõn, Anadolu başkaldõrõsõnõn merkezi olduğunun tescil edildiği gün olduğunu belirterek. Cumhuriyetin ilk yõllarõnda Atatürk ve İnönü Ankara yõ bir kültür merkezi yapmaya çalõşmõş ve bu konuda çok uğraş vermişlerdir. Konuklarõmõzõn da detaylarõ ile bahsedeceği bu uğraşlarla bu günlere gelinmiştir. Maalesef 2007 yõlõnda, bir merkezin vazgeçilmez özelliklerinden olan kamunun kurumlarõ iletişimin hõzlandõrõlmasõ gibi komik bir mazeretle İstanbul a taşõnmaya çalõşõlõyor ve bunun altõnda ne yazõk ki Milletvekili ve Bakan sõfatõ taşõyan insanlarõn imzasõ bulunuyor. Cumhuriyeti ve Atatürk ü hatõrlatacak her şey ortadan kaldõrõlmaya çalõşõlõyor. Artõk bir Atatürk Bulvarõmõz yok. Atatürk Orman Çiftliğimiz talan edilmeye çalõşõlõyor. Bunlar bütünden küçük küçük parça kopartmaktõr. Bu ortamda panelimizi açõyoruz diyen Cevrem sözü Şevket Bülent Yahnici ye bõraktõ. Ankara nõn, Cumhuriyet kurulmadan önce başkent ilan edilen dünyada tek şehir olduğunu belirten Yahnici Milli mücadele felsefesinin iki doruk noktasõ vardõr. Biri Türkiye Cumhuriyeti nin kurulmasõ, diğeri ise Ankara nõn başkent oluşudur. Bu nedenden dolayõ 27 Aralõk hepimiz için önemlidir. Çünkü Ankara nõn başkent oluşu, Cumhuriyet felsefesinin bir sonucudur. Atatürk ün Ankara yõ başkent yapmasõnda tabi, beşeri ve coğrafi sebepler vardõr. Fakat Atatürk bir konuşmasõnda Ankara yõ başkent olarak seçmesinde bu belirtilen nedenlerin olmasõnõn ötesinde, burada Ankara nõn tarihinden gelen bir Cumhuriyet geleneği gördüğünü yani Ankara da Cumhuriyeti gördüğünü söylemiştir. Bu söz çok önemlidir. Ankara da 1290 ile 1354 yõllarõ arasõnda birtakõm tarihçiler tarafõndan Ankara Ahi Cumhuriyeti diye vasõflandõrõlan bir Ahi Cumhuriyeti söz konusudur. Ankara da Atatürk ün gördüğü Cumhuriyet geleneği de tarihinde taşõdõğõ izlerden kaynaklanõr diye düşünüyorum diyerek Ankara nõn mili mücadeleyi destekleme noktasõnda eskiden beri gösterdiği çabadan bahsederek sözü Gülsün Bilgehan a bõraktõ. Ankara nõn, Atatürk ve İnönü nün inanõlmaz çabalarõ neticesinde nasõl bir kültür merkezi haline geldiğinden bahseden Bilgehan; bu tozlu kasabanõn kaderi, 88 yõl önce Mustafa Kemal in buraya gelişi ile değişmişti. O günden itibaren burasõ, dünyaya meydan okuyan çõlgõn Türklerin karargâhõ oldu. Atatürk Kurtuluş Savaşõ nõn en iyi Ankara dan yönetilebileceğini düşünüyordu. Büyük önder inanõlmaz ileri görüşlülüğü ve askeri zekâsõyla Anadolu nun bağrõndaki bu küçük kentin haberleşme ve ulaşõm olanaklarõyla kendilerine en emin sõğõnak olacağõnõ anlamõştõ. Ama sanõrõm bu kararõnda Ankara nõn stratejik konumu kadar kendisine ilk günden kollarõnõ açan Ankaralõ vatanseverlerin tutumlarõ da belirleyici olmuştu. Ankara bağõmsõz, genç ve onurlu devletin başkenti olmaya işte bu yüzden hazõrdõ. Atatürk ve arkadaşlarõnõn amacõ Ankara yõ çağdaş, düzenli, örnek bir kent haline getirmektir. Bu süreçte hepsi de şehrin düzenlenmesi için çalõşarak kõsa sürede Ankara yõ bambaşka bir çehreye büründürdüler. Artõk Başkentte yeni bir yaşam tarzõ da başlõyordu. Anakara lõlar eski harem hayatõnõ bõrakõp, toplum önünde kadõnlõ erkekli etkinliklere katõlan, Cumhuriyet balolarõ düzenleyen, spor karşõlaşmalarõ yapan, ilk kentliler oldular. Burada bir çağ atlanõyordu. Devrimler Ankara da düşünülüyor, kararlaştõrõlõyor ve ilk burada uygulanarak yurt çapõnda yayõlõyordu. diyerek sözü Uluç Gürkan a bõraktõ. Atatürk ü Ankara da 21. yüzyõla taşõmak noktasõnda söze başlayan Gürkan, Eğer biz bugüne kadar olduğu gibi sadece geçmiş zamanõ idealleştirirsek, bütün enerjimizi sadece geçmişin özlemine harcarsak, bugünden koparõz. Bugünden kopunca da yarõnõ, geleceği hayal bile edemeyiz. Bugün, Atatürk ün sevgisini, Cumhuriyet tutkusunu sõrõlsõklam bir nostalji olmaktan ivedilikle çõkartmamõz gereklidir. Ekonomiden eğitime kadar günümüz yaşamõnõn bütün alanõnõ kapsayan topyekûn bir savaşõn ateşini yakmamõz gerekiyor. Atatürk ve bu topraklarda geliştirdiği Kemalist Cumhuriyet devrimi bunu hak ediyor. Bunu hak eden bir devrimi geleceğe taşõmak için işte o nostaljik ruh halini aşõp artõk Atatürk ün sõrtõndan inip Atatürk gibi olabilmemiz, bunu gerçekleştirmemiz gerekiyor. diyerek sözlerine son verdi ve katõlõmcõlarõn sorularõnõn cevaplanmasõnõn ardõndan panel sona erdi. Derleyen: Yeliz DEDE 12 ODTÜLÜLER BÜLTENİ - 171

13 dernekten SUSUZ ANKARA Derneğimiz Kent ve Cevre Komisyonu tarafõndan 22 Aralõk 2007 günü düzenlenen panel, konunun da güncel olmasõnõn etkisiyle büyük ilgi gördü. Levent Tosun (ME 70) tarafõndan yönetilen panele konuşmacõ olarak DSİ emekli Genel Müdürü İnşaat Yüksek Mühendisi Mümtaz Turfan, ASKİ eski Genel Müdür Yardõmcõsõ İnşaat Müh. Hacõ Baydar ve ODTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Celal Gökçay katõldõlar. Konuşmacõlarõn vurguladõklarõ önemli noktalar, aşağõda verilmektedir. Susuzluk kaynak yetersizliğinden değil, kaynaklarõn iyi yönetilmememesinden kaynaklanõyor 2004 de Kavşakkaya Barajõ devreye girmesi gerekirken 2007 de bitmiş, ancak doldurulmasõ 2008 e kalmõştõr. Sõkõntõ burada başlamõştõr. Kavşakkaya dan sonra Gerede Işõklõ, atõrõm teknolojilerinin daha ucuzlamasõnõn ardõndan da Kõzõlõrmak 1. aşama ile Ankara 2039 a kadar rahat edecekti. Radyo ve televizyonlarda baraj doluluk oranlarõ nda Ankara ya su veren barajlar boşalmõş gibi görünse de kimilerinin meslek sõrrõ dedikleri bir yöntem ile musluklarõmõzdan hala su akmaya devam etmektedir. Her barajõn, ekonomik ömrü olan 200 yõl süresince barajõ besleyen akarsularõn getireceği milin, çamurun ve diğer kirliliklerin çökelerek sisteme karõşmasõnõ en aza indirmek amacõyla barajõn su çekilen noktasõndan daha aşağõ kotta kalmak üzere ölü hacim adõ verilen kõsõm bulunmakta, halen ülkemizdeki barajlar yeni olduğu için orasõ henüz pek çamurla, mille dolmadõğõndan bu kõsõmlardan pompayla su çekilmektedir. İşte meslek sõrrõ dedikleri yöntem budur. Kõzõlõrmak, yakõnõndan geçtiği kentlerin atõksularõnõn boşaldõğõ bir akarsudur. Bu kentlerden sadece Kayseri nin arõtma tesisi var, diğer tüm kentlerin atõksularõ buraya herhangi bir arõtõma tabi tutulmadan boşalmakta. ASKİ bütçesini yaparken personel, yatõrõm vb giderleri, satacağõ suya oranlanõyor ve suyun aboneye satõş fiyatõ buna göre belirleniyor. ASKİ nin bütçesinden yapõlan yol ve köprülü kavşaklarõn maliyetleri de suyun m3 fiyatõna yansõtõldõğõndan su doğal olarak Ankaralõya pahalõya geliyor. ASKİ nin görevi olmadõğõ halde yol, kavşak yapõmõna 350 milyon dolar harcamõş. Oysa Işõklõ Barajõnõn 257 milyon dolara tamamlanabilekti. Şimdi Kõzõlõrmak projesinin 700 milyon dolara mal olacağõna ilişkin söylentiler var. Kõrõkkale de arõtõlmõş Kõzõlõrmak sularõ, kuyu suyu ile paçallanõyor. Buna rağmen halk bu suyu kokusu nedeniyle içmek istemiyor, şimdi Kõrõkkale de 25 milyon dolara mal olacak bir ters ozmoz tesisi kuruluyor. Neden Gerede değil de Kõzõlõrmak? Baraj yapõmõnda gözönüne alõnan en temel kriterler: 1.Verimlilik: Gerede önde 2.Maliyet: Kõzõlõrmak õn önde olduğunu gösterir hiç bir veri yok. Tüm raporlarda hep Kõzõlõrmak en pahalõ seçenek. 3.Pompaj yüksekliği: Kõzõlõrmak için 500 metreden fazla pompaj lazõm. Oysa tüm raporlar Gerede için metre pompajõ yeterli görüyor. Üstelik, Gerede de yamaçlar dik olduğu için pompaj için gerekli enerjiyi, diğer yamaca kuracağõnõz bir hidroelektrik santral ile geri almak da mümkün. 4.Arõtma gereksinimi: Kõzõlõrmak için ters ozmoz gerekiyor. Mevcut ivedik tesislerinden çõkan arõtõlmõş suyu bir kez daha arõtmak üzere yeni arõtma tesis gerekli. 5.Finansman ve kredi koşullarõ: Gerede için Hazine nin bulduğu kredi, yõllõk faiz %0,6 - %1.7, ödemesiz devre 5-7 yõl, ödeme süresi 15 yõl idi. Melih Gökçek krediyi kabul etmediğini bir resmi yazõ ile Hazine ye bildirdi. 20 Eylül 2007 de, çok fazla gecikmeli olarak, işin aciliyeti ileri sürülerek Belediye Meclisinden kredi için yetki aldõ. Bu proje için yerli bankalardan alõnmõş kredinin koşullarõ açõklanmamaktadõr. 6.Yapõm süresi: Kõzõlõrmak daha hõzlõ yapõlabilecektir. Ama bu kriter, proje yapõmõnda göz önüne alõnan en son kriter olmasõ gerekirken Ankara ya sahte bir aciliyet kazandõrõlmõş, kim olduğu kamu tarafõndan bilinmeyenler ihaleye davet edilmiş ve yine söylenmeyen bir ihale bedeli ve tenzilat ile bu iş sözleşmeye bağlanmõştõr. Kõzõlõrmak õn kimyasal özellikleri Kõzõlõrmak ta klorürün sağlõğa pek etkisi yok. Dünya Sağlõk Örgütü üst sõnõrõ 250mg/l, DSİ raporlarõnda 242, ODTÜ Çevre Müh. ölçümleri 278 mg/l. Sülfatta Dünya Sağlõk Örgütü üst sõnõrõ 250 mg/l, Kõzõlõrmak 500 civarõ. Çamlõdere de 20 mg/litre. Ağõr metallerin hiçbiri toksik sõnõrõn üzerinde değil. Ağõr metal konusunda korkacak bir durum yok. Toplam organik karbon (TOK) 7.93 mg/l. ODTÜ Çevre Müh. Bölümü nün Teknokent te kurduğu küçük çaplõ bir evsel atõk arõtõm tesisinde Teknokent teki atõksular arõtõlõyor, sulama amaçlõ kullanõlan bu suda TOK 5 mg/l. Kimyasal oksijen ihtiyacõ 28 mg/l. Bu değer, Kõzõlõrmak suyunun klorlanmasõ halinde yüksek oranda Trihalometan (THM) oluşma olasõlõğõ olduğunu gösteriyor. THM mesane ve mide kanseri yapõyor. Bu nedenle dezenfeksiyonda teknolojinin klordan, daha pahalõ olmasõna rağmen ozona kaymasõ gerekecek. Atõksularõn boşaltõldõğõ akarsulardan çekilen su içildiğinde erkeklerde sperm sayõsõnõn azalmasõ gibi sonuçlara yol açabilecek endokrin bozucu maddelerin insana geçmesi sözkonusu olabiliyor. Derleyen: Nermin FENMEN (CHE 80) Not: Derneğimizde düzenlenen panellerde konuk olan panelistlerin sunumlarõna, izinleri olduğu ölçüde Derneğimiz web sayfasõnda yer verilmektedir. Ş ubat

14 dernekten Genişletilmiş Yönetim Kurulu Toplandõ 6 Ocak 2008 Pazar günü Derneğimiz Genişletilmiş Yönetim Kurulu toplantõsõ tüm üyelerimize açõk olarak gerçekleştirildi. Bütün Çalõşma Gruplarõ bu toplantõya en az iki temsilci ile katõlarak, önümüzdeki dönem faaliyet planlarõnõ anlattõlar. Açõlõş konuşmasõnõ Yönetim Kurulu Başkanõ Himmet Şahin in yaptõğõ toplantõya gelen katõlõmcõlar, 18 aylõk yönetim dönemi süresinde yapõlan çalõşmalarõ toplu olarak değerlendirme fõrsatõ buldular. Himmet Şahin yaptõğõ konuşmada çalõşma gruplarõna verdikleri destek için teşekkür ederek, benimsedikleri geniş katõlõmlõ yönetim anlayõşõyla 18 ayda Derneğin kendi içinde ve toplum gözünde önemli gelişmeler kat ettiğini ve daha dinamik yapõya büründüğünü söyledi. Yönetim Kurulu nun 2007 yõlõna ait sunumlarõnõ ve 2008 yõlõ hedeflerini, ilgili Yönetim Kurulu üyeleri yaptõlar. İşletme olarak Derneğin mali yapõsõnõ güçlendirdiğini, Bülten in yeni tasarõmõ ve boyutlarõyla daha çok reklam verene ve üyeye ulaştõğõnõ, Burs komitesinin bu yõl 292 öğrenciye burs verdiğini, Konsey İş Merkezi nin ve Örgütlenme komitelerinin çalõşmalarõnõ sürdürdüğünü, Etkinlik komitesinin temalõ gece ve geziler konusunda yoğunlaştõğõnõ belirten Y.K. üyeleri, 2008 deki hedeflerini anlattõlar. Daha sonra Çalõşma Gruplarõ nõn 2007 sunumlarõna geçilerek geçen yõl içinde yapõlan tüm çalõşmalar katõlõmcõlara ilgili çalõşma grubu sorumlusu tarafõndan aktarõldõ ve 2008 hedefleri belirtildi. Üyelerin yönetimden duyduklarõ memnuniyetin bildirilmesi ve önerilerinin dinlenmesi ile toplantõya son verildi. YILBAŞI KOKTEYLİ Daha iyiyi umut etmek, hepimizin düşüdür yõlõ için de ülkemiz, çevremiz, ailemiz, kendimiz için barõş, sağlõk, mutluluk, başarõ getirmesi dileklerimizle bir yõlbaşõ oranizasyonu yaptõk. 25 Aralõk 2007 tarihinde Dernek Yönetim Kurulumuz, bu sene üyelerimiz, bursiyerlerimiz, Öğrenci Danõşmanlõğõndaki Danõşman ve Danõşanlarõmõzõn kaynaşmasõ için hep birlikte bir yõlbaşõ eğlencesi düzenledi. Burs, Etkinlikler ve KİM Komitesi üyelerinin çabalarõ ile 25 Aralõk Yõlbaşõ organizasyonuna katõlan tüm öğrencilere çam sakõzõ çoban armağanõ hediyeler verildi. O hediyeler sevgili Dernek çalõşanlarõmõz tarafõndan özenle hediye paketi yapõldõ. Her zamanki gibi önce hissedilen çekingenlik sonrasõnda vur patlasõn çal oynasõn eğlenceye dönüştü ve hep bebareber halaylar çekildi. Üyeöğrenci-danõşman-danõşan omuz omuza herşeye inat daha iyi gelecek günler için, umutla, sevinçle eğlendi, güldü. Öğrenciler mezun olduklarõnda kendilerini evlerinde gibi hissedecekleri Dernek çatõsõnõ, mezun üyelerle kaynaşarak paylaştõ. Hayatõn temposunda biraraya gelemeyen danõşman-danõşanlar biraraya gelip, bir sonraki birlikteliğin takvimini oluşturup, hasret giderdi. Üyelerimiz seneler önceki öğrencilik yõllarõnõ hatõrlayõp, öğrencilerle birlikte o yõllara geri döndü. Derneğimiz Yönetim Kurulu Başkanõ Himmet Şahin ve ODTÜ Rektör Danõşmanõ Bilgehan Ögel in konuşmasõnda belirttiği gibi ODTÜ büyük bir ailedir, okuldaki birliktelik ve atmosfer, ODTÜ Mezunlarõ Derneği vasõtasõyla hayatõmõzõn geri kalanõnda devam ettirilmeye çalõşõlõyor, birlikte daha büyük birlikteliklere in Mutluluklar Getirmesi Dileklerimizle ODTÜLÜLER BÜLTENİ - 171

15 dernekten EDEBİYAT KULÜBÜ BİR YAŞINDA ODTÜ MEZUNLARI DERNEĞİNDE BİR İLK OLARAK 25 OCAK 2007 TARİHİNDE ÜYELERE MERHABA DİYEN EDEBİYAT KULÜBÜ BİRİNCİ YAŞINI KUTLUYOR. Edebiyat Kulübü nün kuruluşundan bugüne kadar yaptõğõ yolculuğu Kulübün yönlendiricisi Şule Şahin ile konuştuk. Edebiyat Kulübünü oluşturma fikri nasõl doğdu? Eskiden beri kitap okumaya, yazmaya ve araştõrmaya çok düşkün biri olarak, okuduklarõmõ ve yazdõklarõmõ paylaşacağõm bir ortam özlemi çekerdim. Benim gibi pek çok edebiyatseverin olduğunun da bilinceydim, özellikle Uğur Mumcu Araştõrmacõ Gazetecilik Vakfõ nda geçirdiğim yõllar boyunca oluşturduğumuz ve romanlar üzerinde birlikte çalõştõğõmõz çeşitli edebiyat gruplarõ bu fikrimi destekler nitelikteydi. ODTÜ Mezunlarõ Derneği nde de böyle edebiyatsever bir grup olabileceği fikrinden hareketle, önce ODTÜ lü yazar Mehmet Eroğlu nun Vişnelik te bir yazma semineri açmasõ fikrini gerçekleştirdim ve çok büyük bir katõlõm olduğunu görünce, bu edebiyatsever topluluğun birlikte okuduklarõnõ paylaşacaklarõ bir ortama ihtiyaçlarõ olduğuna karar verdim. Bu fikrimi arkadaşlarõmla ve Yönetim Kurulumuzla paylaştõktan sonra 25 Ocak 2007 tarihinde ilk Edebiyat Kulübü tanõşma toplantõsõnõ çok büyük bir katõlõmla yaptõk ve aşağõdaki sloganla yola çõktõk: Artõk ODTÜ Mezunlarõ Derneği nin çatõsõ altõnda kitap dostlarõnõn bir araya geleceği bir EDEBİYAT KULÜBÜ var. Şule Hanõm sizi polisiye roman yazarõ olarak tanõyoruz, kendinizden biraz bahseder misiniz? ODTÜ psikoloji mezunuyum, bankacõlõk kariyerimi şube müdürü olarak noktaladõktan sonra en sevdiğim roman türlerinden olan polisiye alanõnda ilk romanõmõ yazdõm yõlõnda KOPMUŞ İP isimli ilk psikolojik kadõn polisiye romanõmõ ve bu ay yayõnlanacak olan KOCAMA TUZAK KURDUM isimli ikinci romanõmõ okuyuculara sundum ve ummadõğõm kadar büyük bir beğeni ve takdir topladõm. Bir seri niteliğinde olan ilk iki romanõm, halen yazmakta olduğum üçüncü romanõmla bir bütün oluşturacak. Okunacak romanlarõ hangi formatta inceliyorsunuz? İlk romanlardan günümüze kadar olan süreçte, belli yapõ taşlarõnõ göz önünde bulundurarak belirlenen romanlar hakkõnda yapõlan edebiyat sohbetlerinde; roman yazarõnõn hayatõ ve diğer yapõtlarõ hakkõnda araştõrmalar yapõlmakta, romanõn yazõldõğõ dönemde yaşanan sosyal, politik, teknolojik olaylar, kõtlõk, açlõk, maddi krizler ve çöküşler, savaşlar, sanayi devrimleri, soğuk savaş dönemleri veya ülkelere ait hayati değişimler, yönetimlerin alt üst olmasõ gibi gelişmeler incelenmekte ve Edebiyat Kulübü üyelerine aktarõlmaktadõr. İncelenen romanõn yazõldõğõ dönemde yaşayan ve yazarõn çağdaşlarõ olan diğer ünlü yazarlar ve romanlarõ araştõrõlmakta, okunan roman kurgu, üslup, dil, güzel cümleler bakõmõndan incelenerek, edebiyata katkõlarõ tartõşõlmaktadõr. Zaman zaman, okunan romanõn yazarõ, edebiyat sohbetleri yapmak ve roman hakkõnda geniş bilgi almak üzere Derneğimize davet edilmektedir. Bu kapsamda geçen dönem Zamanõn Manzarasõ okunmuş, yazarõ Mehmet Eroğlu toplantõmõza davet edilmiş ve katõlõmcõlarla romanõnõ paylaşmõştõr. Gerçekten çok derinlemesine bir roman incelemesi yapõlõyor, halen kaç üyeniz var? Romanlarõn gizemli dünyasõnda çõktõğõmõz bu yolculukta belirlenen romanõ, yazarõnõ ve dönemini konuştuğumuz sõcacõk edebiyat sohbetlerine tüm edebiyat dostlarõnõ davet ettik, bu çağrõmõza 87 üyemiz cevap verdi. Şimdi Edebiyat Kulübü olarak gerçekten çok büyük bir aileyiz ve bundan gurur duyuyoruz. Son derece duyarlõ, çok okuyan, dağarcõğõ zengin ve okuduklarõnõ paylaşabilen, mükemmel bir dostluk ortamõ oluşturmayõ başarmõş bir grubuz biz. Ayrõca hayata baktõğõmõz pencereyi renklendirmek, olaylarõ ve romanlarõ farklõ bir bakõşla yorumlamak üzere kurulan, önümüzdeki günlerde ilk yaşõnõ kutlayacağõmõz Edebiyat Kulübü, Derneğimizde oluşturulan ilk kulüp olma özelliğini de taşõmaktadõr. Bir yõl içinde hangi romanlar okundu ve önümüzdeki dönem için nasõl bir planlama yapmaktasõnõz? Bugüne kadar Firuzan 47 LER, Graham Greene Zor Tercih, Oscar Wilde Dorian Gray in Portresi, Ahmet Hamdi Tanpõnar Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Dostoyevski Yer Altõndan Notlar, Mehmet Eroğlu Zamanõn Manzarasõ, Attila İlhan Sõrtlan Payõ, Orhan Pamuk Beyaz Kale, Reşat Nuri Güntekin Eski Hastalõk, Gabriel Garcia Marquez Kolera Günlerinde Aşk, Arthur Miller Satõcõnõn Ölümü, Joseph Conrad Karanlõğõn Yüreği romanlarõ okundu ve dönemleri incelendi. Yeni dönemde ise Victor Hugo- Sefiller, Tomris Uyar- Dizboyu Papatyalar, Gustave Flaubert- Madam Bovary, Ayfer Tunç- Taş- Kağõt-Makas, Honore de Balzac- Vadideki Zambak, Andre Malroux- Umut, Andre Gide- Kalpazanlar, Romain Gary- Cennetin Kökleri isimli romanlarõ ve dönemlerini yine keyifli edebiyat gecelerinde üyelerimizle paylaşmaya devam edeceğiz. Yaz Dönemi için ise Oğuz Atay- Tutunamayanlar, Cervantes- Don Quijote ve Tolstoy- Anna Karenina incelenecektir. Edebiyat Kulübüne daha nice yaşlar, size ve Edebiyat Kulübü üyelerine keyifli edebiyat paylaşõmlarõ dileriz. Melda TANRIKULU (CP 06) Ş ubat

16 dernekten 31 Aralõk akşamõ, 2007 yõlõnõ Vişnelik te dev bir balo ile uğurlarken, sabahõn ilk õşõklarõna kadar üyelerimiz yeni yõlõn coşkusu içinde doya doya eğlendiler. Daha kapõdan girerken bizi karşõlayan sõcak atmosfer o gecenin çok harika bir yõlbaşõ gecesi olacağõnõn habercisi gibiydi. Balonlar ve yeni yõl süslemeleri ile donatõlmõş salonlar, yõlbaşõ için özel hazõrlanmõş leziz menüler, tek başõna gelenleri bile coşkuyla eğlendirecek dans ve müzik gruplarõ baloya katõlanlara mükemmel bir yõlbaşõ geçirmeyi vaat ediyordu. Tüm salonlarõn tõklõm tõklõm dolu olmasõna rağmen hiç bir karõşõklõk veya aksaklõk olmaksõzõn yapõlan servis tüm misafirlerden büyük takdir topladõ. Türk Sanat Müziği ve Pop Müzik eşliğinde yenen yemek zaman zaman yapõlan danslar ve çekilen halaylarla kesilse bile misafirler gece boyunca enfes yemeklerin tadõnõ çõkardõlar. Yeni yõl pastasõnõn ardõndan saatler 12 yi vurduğunda tüm salonlardaki misafirler hep bir ağõzdan geriye sayõm yaparak 2008 e merhaba derken, herkes havuz başõnda hazõrlanan sõcak şarap ve kestane partisine gitmek üzere kapõlara yöneldi. Havuz başõnda patlayan havai fişek ve yanan varillerin ateşinin eşliğinde yapõlan çekilişin dõşõnda üyelere bir de nostalji sürprizi vardõ; Kõr büfesinin önünde bizleri bekleyen ODTÜ nün mavi servis otobüsü herkesi duygulandõrdõ. Gecenin tek eksiği bir türlü yağmayan kar oldu, gece yarõsõndan sonra sunulan mercimek ve işkembe çorbalarõ herkesi memnun ederken, 2008 in sağlõk ve bolluk getirmesini tüm üyeler gönülden dilediler. Coşku ve keyifle gecen gecenin sonunda herkes evine gitmek üzere vedalaşõrken, 2008 in ilk saatleri çoktan başlamõştõ bile... Hoş geldin yeni yõl; barõş, sağlõk, bereket ve bol kahkaha getir bize... Şule ŞAHİN (PSY 85) 16 ODTÜLÜLER BÜLTENİ - 171

17 odtü den bir topluluk THBT - Halkbilimsel Kaynak Erişim Merkezi Projesi THBT - Hakem Projesi Sanayi devriminin hõzla yaygõnlaştõğõ 1850 li yõllarda İngilizler balatlarõnõ, Fransõzlar halk türkülerini, Finliler destanlarõnõ, Çekler kuklalarõnõ öncelikli olarak bilimsel bir yaklaşõmla ele aldõlar. O dönemde batõ ülkelerinin çoğunda ve Rusya da halkbilim dergileri hõzla yayõnlanmaya başladõ. Birçok ülke etnoğrafya müzelerini oluşturdu. Hõzla değişen sosyal dokuda geleneksel değerlerini, ritüellerini, balatlarõnõ, vb. topladõlar, yorumladõlar. Çağdaş sanat çalõşmalarõnda açmaza düştükleri noktada bu yorumlardan yararlandõlar. Türkiye coğrafyasõnõ içeren Rumeli ve Anadolu da halkbilimi çalõşmalarõnõn başlangõcõ Macar İgnase Kunos un araştõrmalarõdõr. Yabancõ uzmanlarõn çalõşmalarõyla başlayan bu süreç Ziya Gökalp in Halk Medeniyeti yazõsõyla devam etmiştir. Yeni bir ulus yaratma ereğiyle hareket eden Türkiye Cumhuriyeti ilk yõllardan başlayarak özellikle Halk Evleri ve Köy Enstitüleri nde halkbilimsel çalõşmalarõn temelini atmõştõr. Bu süreç Kültür Bakanlõğõ, Üniversitelerde Halkbilim Bölümleri, Üniversite Öğrenci Topluluklarõ, dernekler, vb. yapõlanmalardaki çalõşmalarla devam etmiş / etmektedir. Ancak birçok ülkenin sanayileşme sürecini yaşadõğõ dönemde halkbilim açõsõndan vardõğõ konuma, Türkiye, bilişim ve iletişim çağõnõn yaşandõğõ bugünlerde dahi ulaşamamõştõr. Bir yanda Türkiye Coğrafyasõ üzerinde günümüze değin halkbilimi alanõnda bilimsel olarak yapõlamamõş çalõşmalar, diğer yanda yöresel, kurumsal ve kişisel olarak yürütülmüş, ancak sürekliliği ve ulaşõlmasõ her zaman olasõ olmayan nitelikli, özgün vb. halkbilimi çalõşmalarõ ile tekrarlanan, irdelenemeyen ham veri düzeyinde kalan çalõşmalar. Halkbilimsel çalõşmalar, halkbilimi ürünleri kültürle ve sanatla içi içedir. Bu çalõşmalar ulaşõlabilir olmadõkça, sürekliliği sağlanmadõkça, kullanõlabilir bilgiye dönüşmedikçe, özgün çalõşmalara temel oluşturmadõkça sürekli değişim içinde olan sosyal oluşumlarõn kültürel boşluklarõna yanõt veremez. Bu sorundan hareket ederek Orta Doğu Teknik Üniversitesi ne (ODTÜ) bağlõ bir kültürel etkinlik topluluğu olan Türk Halk Bilimi Topluluğu (THBT) ve mezunlarõ şimdiye kadar halkbilimi adõna yapõlan ve yapõlacak olan çalõşmalarõ, ulusal veya uluslararasõ boyuta taşõma adõna HAKEM Projesini geliştirmeye karar vermiştir. HAKEM Projesinin Genel Amacõ: Halkbilimi, halkbiliminin ilişkili olduğu diğer bilimsel alanlar, halkbilimi ürünlerini kullanan/kullanacak olan kültür ve sanat alanlarõnõ da içine alacak biçimde öncelikli olarak bu alanlardaki kaynaklarõn korunmasõ, ürünlerin yaygõnlaştõrõlmasõ, süreklilik ve iletişimin sağlanmasõ, üretimin yeniden yapõlandõrmasõnda ölçüt ve nitelikleri yönlendirebilecek danõşman bir yapõ oluşturmak amaçlanmaktadõr. ODTÜ-THBT ön kurucu yapõyõ oluşturarak çalõşmalara başlamõş bulunmaktadõr. Bu yapõya göre HAKEM çalõşmalarõ; HAKEM Yönetim Kurulu, HAKEM Genel Sekreteri, Arşiv ve İçerik Sekreteri, Yayõm ve İletişim Sekreteri, Uzmanlar Kurulu Sekreterliği, Eğitim Sekreterliği, Projeler Sekreterliği, Uzmanlar Kurulu, Etkin üyeler, Dayanõşma üyeleri, Kurumsal Üyeler, HAKEM Genel Kurulu, vb. kurul, sekreterlik ve üyeliklerle yürütülecektir. Bu proje, ODTÜ-THBT ve halkbilimi alanõndaki diğer kişi, kurum, kuruluşlarõn yaptõklarõ çalõşmalarõ, topladõklarõ ve düzenledikleri belge ve arşivleri birleştirerek halkbilimci ve araştõrmacõlara teknolojiyi işe koşarak web tabanlõ hizmet sunmayõ amaçlamakla birlikte; aynõ topraklar üzerinde yaşayan tüm kültürel değerleri kollamayõ, yaşatmayõ, yaymayõ ve bu anlamda bireylerin birbirlerini daha iyi anlamalarõnõ sağlamayõ da hedeflemektedir. HAKEM Projesinde ODTÜ-THBT ile aynõ düşünde çalõşmalar yapan tüm halkbilimi kuruluşlarõ ve yerel gruplar yer alabilir. Bu projede sanatçõ, sanatçõ örgütleri ve halkbilim alanõnda akademik çalõşmalar yürüten üniversitelerle iletişim ve paylaşõm içinde olunmasõ hedeflenmektedir. Projenin Hedeflediği Etkinlikler: Türkiye halkbilim dağarcõğõnõ toparlamak, bütünleştirmek, yorumlamak ve kullanõma açmak Eğitim ve Danõşmanlõk Araştõrma / Derleme projeleri planlamak ve yürütmek Ulusal ve uluslararasõ boyutlu projeler üretmek ya da üretimine kaynak sağlamak Bireysel ve grup yaratõcõlõğõnõn önünü açaçak ortam ve olanaklar sağlamak Halkbilim yayõncõlõğõ yapmak, vb. HAKEM Çalõşma Grubu HAKEM organizasyon yapõsõ tüm oluşumlarõ ile çalõşmaya başlayõncaya değin HAKEM adõna çalõşmalarõ Yayõm ve İletişim Sekreteri, Eğitim Sekreterliği, Arşiv ve İçerik Sekreterliğinin işlevlerini içeren HAKEM Çalõşma Grubu yürütmektedir. HAKEM Çalõşma Grubunun Yürüttüğü İşler: HAKEM-Eğitim Sekreterliği olarak ODTÜ Mezunlar Derneği İşbirliği ile yõllarõnda söyleşiler yapõldõ, Köy Enstitüleri üzerine panel ve şenlikler gerçekleştirildi. Köy Enstitüleri konulu bir CD çalõşmasõ yapõldõ. HAKEM Arşiv ve İçerik Sekreterliği çalõşmalarõ kapsamõnda HAKEM yazõlõmõ geliştirilmiş olup iyileştirme çalõşmalarõ devam etmektedir. HAKEM web sayfasõna adresinden ulaşõlabilir. THBT Kütüphanesi nde (Belgelik) bulunan 2500 e yakõn kaynağõn yazar adõ ve kitap adõna göre veri girişi, THBT de çalõşan öğrenciler tarafõndan gerçekleşitirilmiştir. Anahtar Sözcüklere göre detay girişlere devam edilecektir. Ayrõca HAKEM web sayfasõ üzerinden kişiler, yerel dernekler kendilerinde bulunan halkbilimsel kaynaklarõn veri girişini de gerçekleştirebileceklerdir. THBT arşivinin sayõsallaştõrma çalõşmalarõna ise devam edilmektedir. Dünya Bankasõ, Avrupa Birliği ve TUBİTAK projelerinden yararlanarak paydaşlarõmõz ile halkbilimsel projeler yürütme cabasõ içindeyiz. HAKEM Projesi bu sõnõrlõ boyutu ile devam ediyor. Diğer sekreterlikleri de oluşturarak daha etkin çalõşmalar yapmak istiyoruz. Her zaman katkõlarõnõza açõğõz. Herkesin HAKEM içinde yürütebileceği bir projesi olabileceğini düşünüyoruz. Sizlerle HAKEM Sayfasõnda Sõnõrlõ Bir Gezinti Yapalõm... Önce HAKEM web sayfasõna adresinden ulaşõnõz. Ana sayfanõn alt bölümünde yer alan METİN VERSİYONU Bölümündeki Arama İşlemleri bağlantõsõnõ işaretleyiniz (tõklayõnõz). ARAMA İŞLEMLERİ SAYFASI Ekranõndan Genel Arama bağlantõsõnõ işaretleyiniz. ARAMA İŞLEMLERİ Ekranõnda sol taraftaki kutuya kitap adõ ya da yazar adõ (Örneğin: HALK OYUNLARI) yazarak Kitap Adõ/ Yazar Adõnda Ara kutusunu işaretleyiniz (tõklayõnõz). *Arama sonucunda listelenen kaynaklar THBT Kütüphanesi nde bulunmaktadõr. HAKEM ÇALIŞMA GRUBU 18 ODTÜLÜLER BÜLTENİ - 171

18 çalõşma gruplarõndan STRES YÖNETİMİ Size ve yaşamõnõza ait birçok şeyi birlikte keşfetmek ister misiniz? KİM Komitesi nce önümüzdeki aylarda gerçekleştirilecek yeni eğitim programlarõ hazõrlandõ. Uzman Psikolog Hülya Kökdemir tarafõndan sunulacak bu eğitimlerin içeriği aşağõdadõr. YOĞUN STRESLE BAŞETME VE STRES YÖNETİMİ Yaşamõnõzda dair birçok sorunun çözümü; farkõndalõk kadar, size ait formülleri ve tercihleri içermektedir. Son yõlda tüm dünyada değişen ve hõzlanan sosyal yaşam, ülkemizde de etkilerini yoğun olarak hissettiriyor. Hayatõmõz çeşitlendi, renklendi ama bir o kadar da zorlaştõ. Sorumluluklarõmõz ve görevlerimiz arttõ, zamana karşõ yarõşarak yaşõyoruz, daha fazla paraya ve çalõşmaya ihtiyacõmõz var, insan ilişkileri zorunlu olarak sõnõrlandõ, kendimize ve keyifli aktivitelere dilediğimizde değil ancak zaman ve finansal planlama yaparak vakit ayõrabiliyoruz... Bu hõzlõ tempoyla baş etmekte zorlandõğõmõzda ve yorgun düştüğümüzde multivitaminlerden, keten tohumlarõndan, ginko ekstrelerinden, anksiyolitiklerden, antidepresanlardan medet umuyoruz. Ancak bunlarla geçici iyilikler yakalamaya çalõşmak yerine, asõl gücün kendi içimizde olduğunu hatõrlatmaya ihtiyacõmõz var. Kendimizi geliştirmenin, iç rezervlerimizi keşfedip kullanmanõn, davranõşsal çözüm yollarõ öğrenmenin, kalõcõ ve tüm yaşamõmõzda kullanabileceğimiz beceriler geliştirmenin kesin çözüm olduğunu düşünenler, bunu öğrenmenin yollarõnõ aramalõdõrlar. Öncelikle stresin vücudumuzda nasõl etkiler yarattõğõnõ farkõnda olmakla işe başlanabilir. Uyku ve yeme bozukluklarõ, yüksel tansiyon, yüksek kolesterol, cilt bozukluklarõ, göz seğirmeleri, saldõrgan ve tahammülsüz davranõşlar, ülser, damar tõkanõklõğõ, kalp problemleri gibi birçok fizyolojik rahatsõzlõğõn temelinde stres olduğunu bilmek gerekir. Stresi hayatõmõzdan çõkarmak gibi ütopik bir hedef koymak yerine, stresle baş etmenin ve duygusal, fiziksel olarak kendimizi korumanõn yollarõnõ öğrenmeyi hedeflemeliyiz. Bunu yaparken ilk adõmõmõz kendimizi ve strese gösterdiğimiz tepkilerimizi tanõmak olmalõdõr. Hangi olay ve durumlarõn bizi daha olumsuz ve fazla etkilediğini keşfetmeliyiz. Stresi, etkilerini ve sonra kendimizi tanõmanõn ardõndan, uygulanabilirliği yüksek ve kolay yöntemleri tanõyarak ve içlerinden kendi yaşam tarzõmõza uygun olanlarõ seçerek, daha kaliteli ve sağlõklõ yaşama adõm atabiliriz. Stres yönetimi seminerinde amacõmõz yüksek ve kronik stresle baş etmemize yardõmcõ olacak ve yaşam kalitemizi arttõracak yöntemleri öğrenmektir. Stresin fizyolojisini ve vücudumuza neler yaptõğõnõ öğrenerek işe başlayacağõz, stresi tanõmanõn yanõnda kendimizi tanõmaya ve farkõndalõğõmõzõ arttõrmaya yönelik yoğun bir süreç yaşayacağõz. Stresle baş etmek için kullanabileceğimiz, basit ve fazladan fedakârlõk istemeyecek yöntemleri tanõyõp, nasõl uygulayabileceğimizin egzersizlerini yapacağõz. Birbirimizden ve birlikte öğreneceğiz. Seminerimiz bittiğinde herkesin cebinde yeni yöntemler olacak. Eğer seminer süresince, sahip olduğumuz en değerli şeyin sağlõmõz olduğuna, kendimizi koruyamazsak hayatõmõzõ ve hayatõmõzõn içindeki hiçbir şeyi koruyamayacağõmõza ve hayatõn ertelemeye gelmeyeceğine dair yeni bir bakõş açõsõ geliştirebilirsek ki nihai hedefimiz budur, büyük bir adõm atmõş olacağõz. ANNE-BABA OLMAK! ANNE BABA OKULU Bir yanda kendi anne-babalarõmõzdan öğrendiklerimiz, diğer yanda kitaplar uzmanlar, değişen toplum değerleri, mükemmel çocuk yetiştirme ve mükemmel ebeveyn olma kaygõsõ, zaman sõkõşõklõğõ, korkular... Gerçekten günümüzde anne-baba olmak daha bir zorlaştõ sanki. Hayatõmõza giren küçük bir insan önceliklerimizi, yaşam programõmõzõ, davranõşlarõmõzõ değiştiriveriyor. Anne-baba olmak öğrenilen bir beceridir! Çocuklarõmõzõn içinde bulunduklarõ yaş döneminin özelliklerini tanõrsak, beklendik ve sõra dõşõ davranõşlarõnõ bilirsek, biraz da içsesimizi duymayõ öğrenirsek daha keyifli ve olumlu ebeveynler olabiliriz. Bu seminerde temel amacõmõz; ebeveyn olarak kendimize bize ait bir yol çizmektir. Her şeyi verelim, yoksunluk yaşatmayalõm, donanõmlõ ve mükemmel çocuklar yetiştirelim derken acaba çocuk-erkil bir aile yapõsõna, sõnõrsõz ve tatminsiz çocuklara, ev içi hiyerarşinin bozulmasõna, karmaşõk ev içi rollere ve çaresizliğe kendimizi mahkum ediyor olabilir miyiz? Sormamõz gereken sorular ve bulmamõz gereken cevaplar olabilir. Birlikte ve birbirimizden öğrenerek, öncelikle gelişim dönemi özelliklerine değineceğiz. Döneme özgü beklendik ve önlem almamõzõ gerektirecek davranõşlarõ tanõyacağõz. Sosyal değerler, beklentiler ve aile yapõsõndaki değişimleri gözden geçirip kendimize, bize uyan bir yol çizmeye çalõşacağõz. Kafamõzdaki çelişkiler ve hata yapma korkumuzla değil, bildiğimiz doğrularla yola devam edeceğiz. Bu program KIM Komitesince başta Anne Baba konumundaki Dernek üyelerimiz olmak üzere, tüm ilgilenenlerin katõlõmõna imkân sağlayacak şekilde projelendirilmiştir. Şubat ayõndan itibaren duyurularõ yapõlacak olan eğitim sohbetlerimiz, aşağõdaki çocuk gelişim dönemleri ele alõnacak şekilde aşamalõ olarak gerçekleştirilecektir. 1) Benim Küçük Meleğim 0-6 yaş 2) Kendini Dev Aynasõnda Gören Cüceler 6-14 yaş 3) Eyvah! Meleğimin Boynuzlarõ Çõkõyor 14- Ergen Uzm. Psk. Hülya KÖKDEMİR (PSY 92) Ş ubat

19 çalõşma gruplarõndan Sağlõklõ Yaşam ve Egzersiz lõ yõllardan önce hastalõk belirtisinin olmamasõ olarak tanõmlanan sağlõk, 1947 yõlõnda Dünya Sağlõk Örgütü (World Health Organisation WHO) tarafõndan yalnõz hastalõk ve sakatlõğõn olmamasõ değil, bedensel, ruhsal ve sosyal açõlardan tam bir iyilik hali olarak tanõmlanmõştõr. İnsanlar, bir ağrõlarõ yok ise, bir soğuk algõnlõğõ ya da gribal enfeksiyon gibi rahatsõzlõklarõ yok ise ve normal fonksiyonlarõnõ yerine getirmeye engel bir sorunlarõ yok ise kendilerini sağlõklõ kabul etmektedirler. Yaptõrdõğõmõz bir check up ya da muayene sonucunda da, doktorlar bizlere sağlõklõ demektedirler. Oysa, yukarõda bahsedilen Dünya Sağlõk Örgütünün yaptõğõ sağlõk tanõmlamasõnda da vurgulandõğõ gibi, sağlõklõ olma, bunun ötesinde birçok yönden iyi olmayõ gerektirmektedir. Amerika daki sağlõğa yönelik bazõ istatistikler şöyledir : Sigara içme, erkeklerde kalp sektesini yaklaşõk olarak ikiye katlar. Alkol kullanõmõ, ABD deki toplam ölümlerin % 10 unda temel faktördür. Kanserden ölümlerin toplamõnõn % 20 kadarõ mesleki zararlarla ilişkilidir. Yüksek kan basõncõ, her altõ Amerikalõdan birisini etkiler ve her yõl ortaya çõkan toplam 500,000 felç ile 1,250,000 kalp sektesine temel oluşturur. Ölüme yol açan toplam on önde gelen nedenden yedisi, eğer insanlar yaşam tarzlarõnda şu beş unsuru geliştirseler önemli ölçüde azaltõlabilirdi : beslenme alõşkanlõğõ, sigara içme, egzersiz, alkol kullanõmõ ve kan basõncõnõn kontrolü. Ülkemizde de durum farklõ değildir : Türkiye de görülen ölümlerin % 42 si kalpdamar hastalõklarõ ve % 11 i de kansere bağlõ nedenlerle ortaya çõkmaktadõr. Her iki ülkeden verilen sağlõğa yönelik istatistiksel tablolar, oluşan hastalõklarõn bireylerin yaşam tarzlarõ ile ilgili olduğunu ortaya koymaktadõr. Bir başka deyişle, kişiler yaşam tarzlarõnõ iyileştirerek bazõ sağlõksõz ve kötü alõşkanlõklardan arõnacak olurlarsa, bu tablolar bu denli olumsuz olmayacaktõr. Günümüz ile yüz yõl öncesini kõyaslarsak, yaşam tarzlarõ bakõmõndan bazõ temel farklõlõklar olduğu ortaya çõkar. Yüzyõl önce çok basit sebeplerden (enfeksiyon gibi) ölebilen insanoğlu, bugün tõbbi teknolojideki gelişmelerle birçok hastalõğõ kontrol edebilir duruma gelmiş ve insanõn ortalama yaşam süresi eskiye oranla artmõştõr. Ancak, bu kez de, stres ve yetersiz aktiviteye bağlanabilen hastalõklar yaygõnlaşmõştõr. Örneğin, yüz yõl önce ürünlerin yaklaşõk % 95 i kas gücü, % 5 i ise mekanik güç ile elde edilirken, bugün bu rakamlar hemen hemen yer değiştirmiş durumdadõr. Günümüzde fiziksel güç kullanõmõ azalmõş; zihinsel, psikolojik baskõ ve stres artmõştõr. Görülen bir başka tablo ise, sağlõk sorunlarõndaki değişimdir. İnsanlar eskiden, bugün kolaylõkla tedavi edilebilen enfeksiyonel hastalõklardan ölürlerken, günümüzde ölümlerin en önemli nedenini, özellikle kalp-damar sistemindeki aksaklõklardan kaynaklanan hastalõklar oluşturmaktadõr. Günümüz insanõnõn en büyük sağlõk sorunlarõ, kalp hastalõklarõ, eklem ve kas ağrõlarõ, kramplar, bel ağrõlarõ gibi, hareketsizlik hastalõğõ (hipokinetik disease) olarak adlandõrabileceğimiz rahatsõzlõklardõr. İlkel insan günlük yaşamõnõn bir gereği olarak avõnõ yakalamak için koşmak, hayvanlardan korunmak için sõçramak zorunda kalmõşken, günümüzde artõk bunlarõn hiçbirini yapmak zorunda değil. Makinalaşmõş yaşamda, işlerin yürütülebilmesi için düğmelere basmak yetiyor; fiziksel hareket ise çok büyük ölçüde azalmõş durumda. Bugünün insanõ, hõzlanan yaşam temposuna paralel olarak bir koşturmaca içinde gün geçtikçe zamanõn esiri haline geliyor. Genelde bu koşturmaca, zamanõn yetersiz olduğunu vurgulayan yakõnmalarla birlikte sürüyor. Bu hõzlõ çalõşma temposu içinde kişi, kendisine ve çevresine yeterince zaman ayõramadõğõ gibi, fiziksel aktivite için enerjisi de kalmõyor. Birçok kişi egzersiz yapma alõşkanlõğõ edinmemiş, hatta böyle bir deneyimi hiç geçirmemiş durumda. Bunun bir nedeni ise, kitlelerin bu konuda yeterince bilgilendirilmemiş olmalarõ. Bu nedenle, egzersiz ile yaşam tarzõna yönelik sağlõk sorunlarõ arasõndaki ilişkiye yönelik bilgi paylaşõmõ yerinde olacaktõr. Kalp-damar Hastalõklarõ ve Egzersiz Bugün, dünyanõn birçok gelişmiş ülkesinde ölümlerin nedenini büyük oranda kalp-damar hastalõklarõ oluşturmaktadõr. Kalp-damar hastalõklarõnõn 2/3 si miyokardiyal enfarktüs olarak ortaya çõkmaktadõr. Bu hastalõğõn en olumsuz yanõ, bir uyarõ olmaksõzõn 20 ODTÜLÜLER BÜLTENİ - 171

20 çalõşma gruplarõndan gelişmesi ve ilk kalp sektesini geçiren her beş kişiden birinin ölümü ile sonuçlanmasõdõr. Düzenli egzersiz, kalp-damar hastalõğõna yakalanma riskini azaltan bir faktördür. Kalp-damar hastalõklarõnõn nedenini ve egzersiz ile olan ilişkisini ortaya koymak için birçok bilimsel çalõşma yapõlmõştõr. Bunlardan biri, 1954 te Londra otobüs sürücüleri ve biletçilerinde koroner damar hastalõklarõnõn ortaya çõkõş oranõnõn karşõlaştõrõldõğõ çalõşmadõr. Bu çalõşma sonunda, daha aktif olan biletçilerin bu hastalõğa yakalanma oranõnõn, aktif olmayan sürücülere göre % 30 daha az olduğu saptanmõştõr. Ayrõca, bu hastalõğõn sürücüler arasõnda daha erken ortaya çõktõğõ ve ilk kalp sektesinden sonraki ölüm oranõnõn, sürücülerde biletçilere oranla iki kat daha fazla olduğu görülmüştür. Bu klasik çalõşmada vurgulanan nokta, çok az miktarda yapõlan hareketin bile (oturduğu yerde aracõ kullanan şoföre karşõlõk, çift katlõ otobüste dolaşarak biletleri kontrol eden biletçi) kalp damar hastalõğõndan koruyucu role sahip olduğudur. Eğer kişi, bir kalp-damar hastalõğõna yakalanmõşsa, düzenli ve kontrollü bir egzersiz programõ ile; kan dolaşõmõnda olumlu gelişmeler, dinlenme halinde ve egzersiz sõrasõnda kalp kasõ çalõşmasõnda azalma, olumlu düşünme yeteneğinin gelişmesi, iyi ve sağlõklõ yemeuyuma alõşkanlõklarõnõn edinilmesi, dinlenme ve egzersiz sõrasõnda sistolik kan basõncõnõn ve nabzõn düşmesi, cinsel güçte artõş gibi gelişmeler sağlanabilir. Tansiyon ve Egzersiz Tansiyon, kalp kasõnõn kasõlarak kanõ pompalamasõ sonucu arterlerin (atardamarlar) iç çeperlerinde oluşan basõnçtõr. Kan basõncõnõ düzenleyen mekanizmalar herhangi bir nedenle olumsuz yönde etkilendiklerinde, kan basõncõ normalin üstüne çõkarak, arterlere binen baskõ ve yükü artõrõr. Bu durum, hipertansiyon (yüksek tansiyon) olarak bilinir. Yüksek tansiyon kalõtõmsal olduğu gibi, beslenme (örneğin fazla tuz tüketimi), stres ve sinirlilik, yetersiz egzersiz gibi yaşam tarzõyla ilgili nedenlerle de ortaya çõkar ve ciddi birtakõm hastalõklarõn oluşmasõna zemin hazõrlar. Yapõlan düzenli egzersizin hormonal sistem ve sinir sistemi üzerindeki etkileriyle kendini gösteren rahatlama hissi, tansiyonu da olumlu yönde etkilemektedir. İlaç kullanan hastalarõn ise uzun süreli düzenli egzersiz yapmalarõ durumunda ilaca duyduklarõ gereksinimin azaldõğõ, yapõlan araştõrmalarla ortaya konmuştur. Vücut Ağõrlõğõ ve Egzersiz İnsan için en uygun vücut ağõrlõğõ, günlük yaşamda veya yaptõğõ sporda en üst düzeyde performans elde etmesine olanak sağlayan vücut ağõrlõğõdõr. Kişiden kişiye değişebilen ideal vücut ağõrlõğõ, farklõ unsurlarõn bir araya gelmesiyle edinilir. Kas, sinir ve kemik dokularõ, ligamentler (bağlar), tendonlar (kirişler), deri, mineraller ve yağlardan oluşan bu unsurlar, birlikte vücut kompozisyonu olarak adlandõrõlõrlar. Vücut kompozisyonu, besinler aracõlõğõ ile alõnan kalori miktarõ ve fiziksel aktiviteyle harcanan kalori miktarõ arasõndaki denge ile ilgilidir. Alõnan kalori miktarõnõn harcanan kalori miktarõnõ geçmesi durumunda, fazla kalori yağa çevrilerek vücutta depolanõr ve vücut kompozisyonunu olumsuz yönde etkiler (şişmanlõk). Ancak, düzenli egzersiz yapõlmasõ durumunda, vücuttaki fazla kalori tüketileceği için, aşõrõ yağ oluşumu önlenmiş olur ve kişi ideal vücut ağõrlõğõnõ koruyabilir. Düzenli egzersiz, vücut ağõrlõğõnõ kontrolde esastõr. Eğer bir kimsenin fazla ya da aşõrõ kilo problemi varsa, yalnõzca diyette yapõlan değişiklik yetersiz ve sağlõksõz olacaktõr. Egzersiz kalorileri yakmamõza yol açacağõ için, vücuttan su ve kas kaybõ yerine yağ kaybõnõ kolaylaştõracaktõr. Kolesterol ve Egzersiz Kolesterol, lipidler olarak sõnõflandõrõlan kimyasal sõnõfa dahildir. Hayvan dokusu ile süt ürünlerinde bulunur; ayrõca vücut tarafõndan karaciğerde üretilir. Kolesterol, hücre yapõmõnda, sinir uyaranlarõnõ taşõmada, yiyecekleri öğütmede ve seks hormonlarõnõn yapõmõnda kullanõlõr. Ancak, kolesterolün fazlasõ da birtakõm sorunlarõ beraberinde getirir. Özellikle kötü huylu kolesterol olarak bilinen (LDL-C) kolesterol tipi, arterlerin çeperlerinde toplanarak, kalbe giden kan ve oksijen miktarõnõn azalmasõna yol açar ve kalp sektesine neden olabilir. Kan kolesterol düzeyinin 200 mg/dl ile 239 mg/dl (üst sõnõr) arasõnda olmasõ, kalp sektesi geçirme riskini iki kez artõrõrken, bu risk kan kolesterol düzeyinin 240 mg/dl nin üzerine çõkmasõ halinde daha da artar. Bu durumda doktor kontrolünden geçilmesi ve ek testlerin yapõlmasõ tavsiye edilmektedir. Egzersizin, vücuttaki toplam kolesterolü azaltan ve iyi kolesterol ya da iyi huylu kolesterol ü (HDL-C) artõran bir etkisi vardõr. Bilimsel araştõrmalarla ortaya konan bu etki, kişinin, kalp-damar hastalõklarõna yakalanma olasõlõğõnõ düşürücü bir unsur olarak ortaya çõkar. Not Sağlõklõ Yaşam ve Egzersiz yazõmõzõn ikinci bölümü Mart Bültenimizde; Stres ve Egzersiz - Diyabet ve Egzersiz - Yaşlõlõk, Osteoporoz ve Egzersiz - Eklem İltahaplarõ, Kanser ve Egzersiz - Egzersiz Reçetesi (Nasõl ve Ne kadar Egzersiz) başlõklarõ ile yer alacaktõr. Kaynaklar 1. Brehm, Barbara, A. (1990). Your Health & Fitness. Fitness Management Magazine. 2. Cooper, K. H. (1982). The Aerobics Program for Total Well-being. Bartam Boks, Newyork. 3. Dagan, T.(2007). The Investigation of the Wellness of University Students. h?q=cache:3qs7tnup0mlij: 4. Guidelines for Exercise Testing and Prescription (1991). American College of Sports Medicine. Lea & Febiger, 4 th edition. 5. Kehayias, J. J. (1993). Aging and body composition: Possibilities for future studies, American Institute of Nutrition. 6. Multen, Kathleen (1986). Some benefits of exercise. Medical Tİmes. C. Brown Publishers. 7. Sharkey, B. T. (1990). Physiology of Fitness, USA. 8. Sweeney, T. J. & Witmer, J. M. (1991). Beyond social interest: striving toward optimum health and wellness. Psychology, 47 (4), Tuncel, F. (1994). Sağlõklõ Yaşam Düzenli Egzersiz. Bilim ve Teknik. Pro-Mat Basõm Yayõn. 10. Tuncel, F. (1993). Sağlõk ve Egzersiz. Bilim ve Teknik. Nurol Matbaacõlõk. Fehmi TUNCEL (Fahri Üye) Sağlõklõ Yaşam Komisyonu Başkanõ Ş ubat

TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ BASIN BÜROSU

TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ BASIN BÜROSU 11 Mart 2004 TS/BAS-BÜL/04-30 TÜSİAD: İstihdamdaki artõş yeterli değil Türk Sanayicileri ve İşadamlarõ Derneği (TÜSİAD), DİE tarafõndan açõklanan 2003 yõlõ 4. dönem Hanehalkõ İşgücü Anketi geçici sonuçlarõ

Detaylı

Türkiye deki Yabanc lar için Gazeteler

Türkiye deki Yabanc lar için Gazeteler Yusuf Kanl Kuşkusuz 45 yõllõk tarihiyle ülkemizin günlük ilk İngilizce gazetesi olmasõ nedeniyle genel yayõn yönetmenliğini yapmakta olduğum Turkish Daily News gazetesi hem diğer yabancõ dilde yayõn yapan,

Detaylı

YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN TÜRKİYE SİAD PLATFORMU 7. SİAD ZİRVESİ AÇILIŞ KONUŞMASI

YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN TÜRKİYE SİAD PLATFORMU 7. SİAD ZİRVESİ AÇILIŞ KONUŞMASI TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN TÜRKİYE SİAD PLATFORMU 7. SİAD ZİRVESİ AÇILIŞ KONUŞMASI 19 Aralõk 2003 İzmir Sayõn Bakan, sayõn milletvekilleri,

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Daha yeşil bir gelecek için suyun

Daha yeşil bir gelecek için suyun Daha yeşil bir gelecek için suyun dönüşümü Yağmur sularõ, sel sularõ, arõndõrõlmõş sularõn tamamõ, istenildiği şekilde arõtõldõğõ durumda, sulama, meracõlõk, sebze ve meyvecilik, endüstriyel üretim alanõ

Detaylı

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Kurumsal Yatõrõmcõ Yöneticileri Derneği K u r u l u ş u : 1 9 9 9 www.kyd.org.tr info@kyd.org.tr KYD Aylõk Bülten Ağustos 2003 -----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Detaylı

YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN 34. GENEL KURUL AÇILIŞ KONUŞMASI

YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN 34. GENEL KURUL AÇILIŞ KONUŞMASI TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN 34. GENEL KURUL AÇILIŞ KONUŞMASI 22 Ocak 2004 SABANCI CENTER Sayõn Başkan, değerli üyeler, değerli basõn mensuplarõ

Detaylı

Makina İmalatõ Sektöründe İş Mükemmelliği ve Elektronik İş Stratejileri

Makina İmalatõ Sektöründe İş Mükemmelliği ve Elektronik İş Stratejileri Makina İmalatõ Sektöründe İş Mükemmelliği ve Elektronik İş Stratejileri Özet Bulgular 09 Ekim 2002 TS/BAS/02-83 TÜSİAD tarafõndan hazõrlanan Makina İmalatõ Sektöründe İş Mükemmelliği ve Elektronik İş Stratejileri

Detaylı

Almanya daki Türkler Entegrasyon veya Gettolaflma

Almanya daki Türkler Entegrasyon veya Gettolaflma Almanya daki Türkler Entegrasyon veya Gettolaflma Prof. Dr. Faruk fien Giriş Türkiye nüfusunun yaklaşõk % 8 nin ülke dõşõnda yaşadõğõ tüm dünyadaki Türklerin en kalabalõk grubu Federal Almanya da yaşamaktadõr.

Detaylı

İYELİK TAMLAMASINDA ÇOKLUK ÜÇÜNCÜ KİŞİ SORUNU

İYELİK TAMLAMASINDA ÇOKLUK ÜÇÜNCÜ KİŞİ SORUNU İYELİK TAMLAMASINDA ÇOKLUK ÜÇÜNCÜ KİŞİ SORUNU Doç. Dr. Mustafa S. KAÇALİN Kõrgõzistan Türkiye Manas Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türkoloji Bölümü İlgi tamlamasõ, iyelik tamlamasõ, ad tamlamasõ gibi

Detaylı

YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN TÜSİAD BERLİN BÜROSU AÇILIŞ TÖRENİ KONUŞMASI

YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN TÜSİAD BERLİN BÜROSU AÇILIŞ TÖRENİ KONUŞMASI TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN TÜSİAD BERLİN BÜROSU AÇILIŞ TÖRENİ KONUŞMASI 2 EYLÜL 2003 BERLİN Sayõn Başbakanõm, Sayõn Bakanlar, Milletvekilleri,

Detaylı

5 MART 2002 TARİHİNDE ESKİŞEHİR DE KARAKOLLAR, HUZUREVİ VE YETİŞTİRME YURTLARINDA YAPILAN İNCELEMELER HAKKINDAKİ RAPOR

5 MART 2002 TARİHİNDE ESKİŞEHİR DE KARAKOLLAR, HUZUREVİ VE YETİŞTİRME YURTLARINDA YAPILAN İNCELEMELER HAKKINDAKİ RAPOR 5 MART 2002 TARİHİNDE ESKİŞEHİR DE KARAKOLLAR, HUZUREVİ VE YETİŞTİRME YURTLARINDA YAPILAN İNCELEMELER HAKKINDAKİ RAPOR Alt Komisyon Raporu, 28 Mart 2002 Perşembe günü yapõlan Komisyon toplantõsõnda oy

Detaylı

Teminatlandõrma ve Kar/Zarar Hesaplama

Teminatlandõrma ve Kar/Zarar Hesaplama Giriş Borsada kullanõlan elektronik alõm satõm sisteminde (VOBİS) tüm emirler hesap bazõnda girilmekte, dolayõsõyla işlemler hesap bazõnda gerçekleşmektedir. Buna paralel olarak teminatlandõrma da hesap

Detaylı

ALAN YATIRIM. Migros 1Ç 2006 Sonuçları. 18 Temmuz 2006. Cirodaki Yüksek Artõş Karlõlõğõ Olumlu Etkiliyor

ALAN YATIRIM. Migros 1Ç 2006 Sonuçları. 18 Temmuz 2006. Cirodaki Yüksek Artõş Karlõlõğõ Olumlu Etkiliyor ALAN YATIRIM 18 Temmuz 2006 Migros 1Ç 2006 Sonuçları AL Cirodaki Yüksek Artõş Karlõlõğõ Olumlu Etkiliyor Migros un 1Ç 2006 net satõşlarõ 719 milyon US$ olarak gerçekleşmiş ve şirketin cirosu geçen senenin

Detaylı

ISG Yönetim Sisteminin Başarõsõnda. CEM SÜREN İş Güvenliği Mühendisi

ISG Yönetim Sisteminin Başarõsõnda. CEM SÜREN İş Güvenliği Mühendisi ISG Yönetim Sisteminin Başarõsõnda Çalõşanlarõn Rolü CEM SÜREN İş Güvenliği Mühendisi İÇERİK 01 02 03 BİR FİLMİMİZ VAR Oyak Renault da 1 gün İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ ORGANİZASYONU Hiyerarşik ve Fonksiyonel

Detaylı

Kõrgõzistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Türk Cumhuriyetleri hakkõnda genel bilgiler veren yayõndõr.

Kõrgõzistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Türk Cumhuriyetleri hakkõnda genel bilgiler veren yayõndõr. HAZİRAN 2007 İÇİNDEKİLER! Bilgi Merkezimize Gelen Yeni Yayõnlar 1! Yeni Çõkan İTO Yayõnlarõ Özet Bilgileri 2! Bilgi Kaynaklarõnõn Tanõtõmõ 3! Bilgi Merkezi nden Önemli Hizmetler 4! Veri Tabanlarõ 5! Süreli

Detaylı

SU OLMAZSA HAYAT OLMAZ!!! SU OLMAZSA HAYAT OLMAZ!!!

SU OLMAZSA HAYAT OLMAZ!!! SU OLMAZSA HAYAT OLMAZ!!! SU OLMAZSA HAYAT OLMAZ!!! TEMMUZ 2007 İÇİNDEKİLER! Bilgi Merkezimize Gelen Yeni Yayõnlar 1! Yeni Çõkan İTO Yayõnlarõ Özet Bilgileri 2! Bilgi Kaynaklarõnõn Tanõtõmõ 3! Veri Tabanlarõ 4! Süreli Yayõnlar

Detaylı

7. dönem çalışma raporu SOSYAL ETKİNLİKLER. EMO Kocaeli Şubesi

7. dönem çalışma raporu SOSYAL ETKİNLİKLER. EMO Kocaeli Şubesi SOSYAL ETKİNLİKLER 134 Geneksel Bahar Pikniği 27 Mayıs 2012 Şubemizin Geleneksel Pikniği 27 Mayıs Pazar Günü Sapanca`da gerçekleştirildi. Beraber yapılan kahvaltı ile başlayan pikniğe üyelerimiz aileleriyle

Detaylı

Tebliğ. Sermaye Piyasasõnda Bağõmsõz Denetim Hakkõnda Tebliğde Değişiklik Yapõlmasõna Dair Tebliğ (Seri: X, No:20)

Tebliğ. Sermaye Piyasasõnda Bağõmsõz Denetim Hakkõnda Tebliğde Değişiklik Yapõlmasõna Dair Tebliğ (Seri: X, No:20) Tebliğ Sermaye Piyasasõ Kurulu ndan: Sermaye Piyasasõnda Bağõmsõz Denetim Hakkõnda Tebliğde Değişiklik Yapõlmasõna Dair Tebliğ (Seri: X, No:20) Madde 1 4/3/1996 tarihli ve 22570 sayõlõ Resmi Gazete de

Detaylı

YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN YÜKSEK İSTİŞARE KONSEYİ KONUŞMASI

YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN YÜKSEK İSTİŞARE KONSEYİ KONUŞMASI TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN YÜKSEK İSTİŞARE KONSEYİ KONUŞMASI 12 Aralõk 2003 Ankara Sayõn Başkan, saygõdeğer konuklar, değerli üyeler, değerli

Detaylı

Türkiye de üniversiteye giremeyen öğrenciler Fas ta üç dil öğreniyor

Türkiye de üniversiteye giremeyen öğrenciler Fas ta üç dil öğreniyor Türkiye de üniversiteye giremeyen öğrenciler Fas ta üç dil öğreniyor Türkiye deki üniversite imkanlarının zorluğu ve kontenjan sıkıntısı öğrencileri değişik arayışlara itiyor. Her yıl 50 binin üzerinde

Detaylı

Yaz l Bas n n Gelece i

Yaz l Bas n n Gelece i Prof. Dr. Giso Deussen Bill Gates yazõlõ basõnõn geleceğini karanlõk görüyor: Yazõlõ basõnõn sonunun geldiğine inanõyor. Microsoft un kurucusu Ekim 2005 sonunda Fransõz gazetesi Le Figaro" ile yaptõğõ

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Yakõşõklõ Akõlsõz Kral Yazarõ: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Uyarlayan: Lyn Doerksen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org BFC PO

Detaylı

İklim koşullarõnda tuhaf şeyler olmakta.

İklim koşullarõnda tuhaf şeyler olmakta. İklim koşullarõnda tuhaf şeyler olmakta. Sera etkisine ilişkin 10 soru 10 yanõt. Bildhuset / Jan Hهkan Dahlstr m Dünyanõn iklimi değişiyor. Birleşmiş Milletler Hükümetlerarasõ İklim Değişikliği Paneli

Detaylı

YELKEN YARIŞMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç,Kapsam,Dayanak ve Tanõmlar

YELKEN YARIŞMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç,Kapsam,Dayanak ve Tanõmlar YELKEN YARIŞMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç,Kapsam,Dayanak ve Tanõmlar Amaç Madde 1- Bu Yönetmeliğin amacõ,uluslararasõ Yelken Federasyonu Yelken Yarõş Kurallarõ uyarõnca yurt içinde düzenlenecek yelken

Detaylı

81221- Seramikten musluk taşõ, lavabo, küvet, bide, pisuar vb. porselenden 81229- Seramikten musluk taşõ, lavabo, küvet, bide, pisuar vb. diğer.

81221- Seramikten musluk taşõ, lavabo, küvet, bide, pisuar vb. porselenden 81229- Seramikten musluk taşõ, lavabo, küvet, bide, pisuar vb. diğer. I. ÜRÜN TANIMI VE ÇEŞİTLERİ Sõhhi Tesisat ürünleri genellikle banyo ve mutfaklarda kullanõlan ve hijyenik yönüyle öne çõkan küvvet, lavabo, klozet, rezervuar, musluk gibi sürekli suyla temas halindeki

Detaylı

KENTSEL ULAŞIM SORUNLARI VE ÇÖZÜMLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA (BALIKESİR ÖRNEĞİ)

KENTSEL ULAŞIM SORUNLARI VE ÇÖZÜMLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA (BALIKESİR ÖRNEĞİ) KENTSEL ULAŞIM SORUNLARI VE ÇÖZÜMLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA (BALIKESİR ÖRNEĞİ) Turgut ÖZDEMİR 1, Ayşe TURABİ 2, Füsun ÜÇER 3, Ayhan ARIK 4 SUMMARY The present transportation infrastructures couldn t enough

Detaylı

1. Aşağõdaki üç temel unsur, demokrasi için vazgeçilmez unsurlardõr: - Siyasal katõlõm (Vatandaşlarõn yönetime katõlõmõ, serbest seçimler, partiler)

1. Aşağõdaki üç temel unsur, demokrasi için vazgeçilmez unsurlardõr: - Siyasal katõlõm (Vatandaşlarõn yönetime katõlõmõ, serbest seçimler, partiler) Walter Bajohr 1. Aşağõdaki üç temel unsur, demokrasi için vazgeçilmez unsurlardõr: - Düşünce özgürlüğü, basõn-yayõn özgürlüğü - Hukuk devleti (İnsan haklarõ, bağõmsõz yargõ) - Siyasal katõlõm (Vatandaşlarõn

Detaylı

Elektronik Ticaret Bülteni Eylül 2007. Haberler. e-devlet sõralamasõnda Türkiye 9. sõraya yükseldi

Elektronik Ticaret Bülteni Eylül 2007. Haberler. e-devlet sõralamasõnda Türkiye 9. sõraya yükseldi Haberler e-devlet sõralamasõnda Türkiye 9. sõraya yükseldi Brown Üniversitesi tarafõndan gerçekleştirilen ve 198 ülkedeki kamu sitelerinin değerlendirildiği araştõrma raporuna göre Türkiye, bu yõl 27.

Detaylı

POMPALARDA ENERJİ TASARRUFU

POMPALARDA ENERJİ TASARRUFU POMPALARDA ENERJİ TASARRUFU Serkan ÖĞÜT Alarko-Carrier San. ve Tic. A.Ş. KISA ÖZET Enerji tasarrufunun temelde üç önemli faydasõ bulunmaktadõr.en kõsa vadede şahõs veya firmalar için görünen faydasõ maliyetlerin

Detaylı

sahiptir. 450 kişilik oturma kapasitesi bulunan kütüphanede, 15 adet Internet bağlantõ noktasõ

sahiptir. 450 kişilik oturma kapasitesi bulunan kütüphanede, 15 adet Internet bağlantõ noktasõ GENEL BİLGİ Ege Üniversitesi Tõp Fakültesi Tõp Kütüphanesi 1956 yõlõnda hizmet vermeye başlamõştõr. Kütüphane yaklaşõk 2000 m² kullanõm alanõna sahiptir. 450 kişilik oturma kapasitesi bulunan kütüphanede,

Detaylı

Lider mi, yönetici mi?

Lider mi, yönetici mi? Lider mi, yönetici mi? HÜSEYİN ÇIRPAN Hüseyin Çõrpan, 1965 yõlõnda doğdu. 1986 yõlõnda Hacettepe Üniversitesi İşletme Yönetimi Bölümü nden mezun oldu. 1993 yõlõnda İngiltere, Devon, Exeter University de

Detaylı

İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ

İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafõndan 10 Aralõk 1948 günü kabul ve ilan edilen İnsan Haklarõ Evrensel Bildirgesi'nin tam metni. Bu tarihi kararõn ardõndan Genel Kurul tüm üye ülkeleri Bildirge metnini,

Detaylı

Türk Akreditasyon Kurumu. LABORATUVARLARARASI KARŞILAŞTIRMA PROGRAMLARI PROSEDÜRÜ Doküman No.: P704 Revizyon No: 03. Hazõrlayan Kontrol Onay

Türk Akreditasyon Kurumu. LABORATUVARLARARASI KARŞILAŞTIRMA PROGRAMLARI PROSEDÜRÜ Doküman No.: P704 Revizyon No: 03. Hazõrlayan Kontrol Onay Doküman Adõ: YETERLİLİK DENEYLERİ VE LABORATUVARLARARASI KARŞILAŞTIRMA PROGRAMLARI PROSEDÜRÜ Doküman No.: Revizyon No: 03 5.2,5.3 03 5.2 ve 5.3 maddeleri değiştirildi 3, 4 02 5.2. Karşõlaştõrma Ölçümleri

Detaylı

Girdilerin en efektif şekilde kullanõlmasõ ve süreçlerin performansõnõn yükseltgenmesi,

Girdilerin en efektif şekilde kullanõlmasõ ve süreçlerin performansõnõn yükseltgenmesi, GENEL TANIM Hepimizin bildiği üzere Endüstri Mühendisliği, insan, makine, malzeme ve benzeri elemanlardan oluşan üretim ve hizmet sektöründeki bu bütünleşik sistemlerin incelenmesi, planlamasõ, örgütlenmesi,

Detaylı

Türkiye nin Yak n Do u D fl ve Güvenlik Politikas

Türkiye nin Yak n Do u D fl ve Güvenlik Politikas Türkiye nin Yak n Do u D fl ve Güvenlik Politikas Dr. Thomas Gutschker Çõkmazda - Orta Doğu daki Türk Dõş Politikasõ ve Güvenlik Politikasõ Bu konuya olan ilgi, Türkiye nin AB üyeliği hakkõndaki tartõşmayla

Detaylı

TÜNEL KALIP YAPIDA KULLANICI GEREKSİNİMLERİ

TÜNEL KALIP YAPIDA KULLANICI GEREKSİNİMLERİ TÜNEL KALIP YAPIDA KULLANICI GEREKSİNİMLERİ ARDA HAKAN ÖZGÜL TÜNEL KALIP TEKNOLOJİSİ İLE ÜRETİLEN TOPLU KONUTTA KULLANICI GEREKSİNİMLERİ Konut tiplerindeki (değişik yapõ tipleri) biçimsel çeşitlilik kullanõcõ

Detaylı

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Hayatımızın en değerli varlığıdır anneler. O halde onlara verdiğimiz hediyelerinde manevi bir değeri olmalıdır. Anneler için hediyenin maddi değeri değil

Detaylı

yaşlõlara olanaklar sunan, destekleyici ortamlarõn sağlanmasõ konusunda bilgiler veren yayõndõr.

yaşlõlara olanaklar sunan, destekleyici ortamlarõn sağlanmasõ konusunda bilgiler veren yayõndõr. EKİM 2007 İÇİNDEKİLER! Bilgi Merkezimize Gelen Yeni Yayõnlar 1! Yeni Çõkan İTO Yayõnlarõ Özet Bilgileri 2! Bilgi Kaynaklarõnõn Tanõtõmõ 3! Veri Tabanlarõ 4! Süreli Yayõnlar 5! Seçilmiş Makaleler 6! Seçilmiş

Detaylı

Ýçindekiler Kayseri Ýli Yardým Derneði Ýstanbul Þubesi Adýna Sahibi, Dernek Baþkaný Yayýn Yönetmeni Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü M. Orhan CEBECÝ Dergi Komisyonu Gamze POSTAAÐASI Rýfat DEDEMAN Danýþma Kurulu

Detaylı

SAĞLIK TESİSLERİNDE HASTA HAKLARI UYGULAMALARINA İLİŞKİN YÖNERGE

SAĞLIK TESİSLERİNDE HASTA HAKLARI UYGULAMALARINA İLİŞKİN YÖNERGE SAĞLIK TESİSLERİNDE HASTA HAKLARI UYGULAMALARINA İLİŞKİN YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukukî Dayanak ve Tanõmlar Amaç Madde 1- Bu Yönergenin amacõ; sağlõk tesislerinde yaşanan, hasta haklarõ ihlalleri

Detaylı

POMPALARDA TAHRİK ÜNİTELERİ

POMPALARDA TAHRİK ÜNİTELERİ POMPALARDA TAHRİK ÜNİTELERİ Serkan ÖĞÜT Alarko-Carrier San. ve Tic. A.Ş. KISA ÖZET Genel olarak pompalar, sõvõlara hidrolik enerji kazandõrarak bir yerden bir yere naklini sağlamak ve akõşkanlarõn enerji

Detaylı

BİLGİ VE DOKÜMAN YÖNETİMİ ŞUBESİ BİLGİ BÜLTENİ. Nisna 2007 MERKEZİMİZE GELEN YENİ YAYINLAR

BİLGİ VE DOKÜMAN YÖNETİMİ ŞUBESİ BİLGİ BÜLTENİ. Nisna 2007 MERKEZİMİZE GELEN YENİ YAYINLAR BİLGİ VE DOKÜMAN YÖNETİMİ ŞUBESİ BİLGİ BÜLTENİ Sayõ -45 Nisna 2007 Hazõrlayan: Makbule Demirkan İÇİNDEKİLER * İTO Bilgi Merkezi Yeni Yayõnlar * Yeni Çõkan İTO Yayõnlarõ Özet Bilgileri * Bilgi Kaynaklarõnõn

Detaylı

YAŞAM KALİTESİ. Yaşam ve Kalite. Son derece sübjektif ve o nispette de rölatif iki kavram. Önce yaşama ve insana bir göz atalõm.

YAŞAM KALİTESİ. Yaşam ve Kalite. Son derece sübjektif ve o nispette de rölatif iki kavram. Önce yaşama ve insana bir göz atalõm. YAŞAM KALİTESİ YAŞAM KALİTESİ Yaşam ve Kalite. Son derece sübjektif ve o nispette de rölatif iki kavram. Önce yaşama ve insana bir göz atalõm. Yaşam konusunda temelde iki ana kavram mevcuttur. Nüanslar

Detaylı

7-8 ŞUBAT 2002 TARİHLERİ ARASINDA VAN DA YAPILAN İNCELMELER HAKKINDA ALT KOMİSYON RAPORU

7-8 ŞUBAT 2002 TARİHLERİ ARASINDA VAN DA YAPILAN İNCELMELER HAKKINDA ALT KOMİSYON RAPORU 7-8 ŞUBAT 2002 TARİHLERİ ARASINDA VAN DA YAPILAN İNCELMELER HAKKINDA ALT KOMİSYON RAPORU Alt Komisyon Raporu, 14 Mart 2002 Perşembe günü yapõlan Komisyon toplantõsõnda oy birliği ile kabul edilmiştir.

Detaylı

ANKARA BÜLTENİ İ Ç İ NDEKİ LER

ANKARA BÜLTENİ İ Ç İ NDEKİ LER TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ ANKARA TEMSİLCİLİĞİ ANKARA BÜLTENİ [Hizmete Özel] TS-ANK-05-014 17 Ocak 2005 Sayõ : 2005-01-A İ stanbul Meşrutiyet Caddesi No: 74 Tepebaşõ 80050 İstanbul - Türkiye

Detaylı

YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÖMER SABANCI NIN ADANA SİAD KONUŞMASI

YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÖMER SABANCI NIN ADANA SİAD KONUŞMASI TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÖMER SABANCI NIN ADANA SİAD KONUŞMASI 06 Eylül 2004 Adana Adana ilinin değerli yöneticileri, sevgili Adanalõ dostlar, sayõn basõn mensuplarõ Aile köklerimizin bulunduğu kentte,

Detaylı

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular hazır olun düşüyoruz diyor. Düşüyoruz ama ben dâhil

Detaylı

BİZ KİMİZ? ODTÜ Atatürkçü Düşünce Topluluğu, Atatürk ü ve ideolojisini daha iyi tanımak ve tanıtmak için 1989 yılında ODTÜ Kültür İşleri Müdürlüğü bünyesinde kurulmuş olan bir düşünce topluluğudur. Atatürkçü

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Nuh ve

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Nuh ve Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Nuh ve Büyük Tufan Yazarõ: E. Duncan Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Uyarlayan: M. Maillot ve Tammy S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org

Detaylı

ODTÜ Mezunları Derneği Yayınıdır. mart 2008. odtülüler bülteni

ODTÜ Mezunları Derneği Yayınıdır. mart 2008. odtülüler bülteni ODTÜ Mezunları Derneği Yayınıdır 172 mart 2008 odtülüler bülteni ODTÜLÜLER BÜLTENİ ODTÜ Mezunlarõ Derneği aylõk yayõn organõdõr. Dernek üyelerine ücretsiz gönderilir. Mart 2008 Dernek Adõna Sahibi Himmet

Detaylı

BENİM BAŞARI HİKAYEM. 0850 221 10 10 Müşteri veya Satış Temsilcisi olmak için lütfen Avon Danışma Hattı nı arayınız. avon.com.tr

BENİM BAŞARI HİKAYEM. 0850 221 10 10 Müşteri veya Satış Temsilcisi olmak için lütfen Avon Danışma Hattı nı arayınız. avon.com.tr BENİM BAŞARI HİKAYEM 0850 221 10 10 Müşteri veya Satış Temsilcisi mak için lütfen Avon Danışma Hattı nı arayınız. avon.com.tr AVON KOZMETİK ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş. TEKFEN KAĞITHANE OFİSPARK A BLOK

Detaylı

BİLGİ TOPLUMUNA DÖNÜŞÜM POLİTİKASI

BİLGİ TOPLUMUNA DÖNÜŞÜM POLİTİKASI BİLGİ TOPLUMUNA DÖNÜŞÜM POLİTİKASI I Gİ R İŞ Bilgi, geleneksel faktörlerin yanõ sõra üretimin en temel girdisi haline gelmiştir. Dünya ekonomisindeki küreselleşme ile bilgi ve iletişim teknolojilerindeki

Detaylı

STANDART CONSTRUCTION MANAGEMENT SERVICES AND PRACTICE 3 rd Edition İNŞAAT (PROJE) YÖNETİMİNİN HİZMET VE UYGULAMA STANDARDI.

STANDART CONSTRUCTION MANAGEMENT SERVICES AND PRACTICE 3 rd Edition İNŞAAT (PROJE) YÖNETİMİNİN HİZMET VE UYGULAMA STANDARDI. CONSTRUCTION MANAGEMENT ASSOCIATION OF AMERICA STANDART CONSTRUCTION MANAGEMENT SERVICES AND PRACTICE 3 rd Edition İNŞAAT (PROJE) YÖNETİMİNİN HİZMET VE UYGULAMA STANDARDI (İkinci Baskõ) İNŞAAT MÜHENDİSLERİ

Detaylı

ALAN YATIRIM. Hürriyet 1Ç 2006 Sonuçları. 5 Haziran Reklam Sektöründeki Büyümeye Paralel Olarak Artan

ALAN YATIRIM. Hürriyet 1Ç 2006 Sonuçları. 5 Haziran Reklam Sektöründeki Büyümeye Paralel Olarak Artan ALAN YATIRIM 5 Haziran 2006 < Hürriyet 1Ç 2006 Sonuçları AL Reklam Sektöründeki Büyümeye Paralel Olarak Artan Karlõlõk Hürriyet in 1Ç 2006 dönemi net karõ bir önceki yõlõn aynõ dönemine göre dolar bazõnda

Detaylı

Yönetim Kurulu Başkanõ Tuncay Özilhan'õn Türkiye SİAD Platformu Kayseri Başkanlar Kurulu konuşmasõ

Yönetim Kurulu Başkanõ Tuncay Özilhan'õn Türkiye SİAD Platformu Kayseri Başkanlar Kurulu konuşmasõ TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanõ Tuncay Özilhan'õn Türkiye SİAD Platformu Kayseri Başkanlar Kurulu konuşmasõ 14 HAZİRAN 2001 KAYSERİ Sayõn Vali, Kayseri ilimizin değerli

Detaylı

KİTAPLAR. " Avrupa Birliği Balõkçõlõk Müktesebat Rehberi. Bandõrma Ticaret Odasõ.2007, 287 s.

KİTAPLAR.  Avrupa Birliği Balõkçõlõk Müktesebat Rehberi. Bandõrma Ticaret Odasõ.2007, 287 s. KASIM 2007 İÇİNDEKİLER! Bilgi Merkezimize Gelen Yeni Yayõnlar 1! Yeni Çõkan İTO Yayõnlarõ Özet Bilgileri 2! Bilgi Kaynaklarõnõn Tanõtõmõ 3! Veri Tabanlarõ 4! Süreli Yayõnlar 5! Seçilmiş Makaleler 6! Seçilmiş

Detaylı

İnsan Haklarõ ve Değişen Dünya Dengeleri

İnsan Haklarõ ve Değişen Dünya Dengeleri ODTÜ Mezunlarõ Derneği Yayõnõdõr 169 aralõk 2007 odtülüler bülteni İnsan Haklarõ ve Değişen Dünya Dengeleri 169 İ Ç İ N D E K İ L E R ODTÜLÜLER BÜLTENİ ODTÜ Mezunlarõ Derneği aylõk yayõn organõdõr. Dernek

Detaylı

ERMENİLER İN TÜRKLER E YAPTIKLARI MEZÂLİM VE SOYKIRIMIN ARŞİV BELGELERİ. İsmet Binark

ERMENİLER İN TÜRKLER E YAPTIKLARI MEZÂLİM VE SOYKIRIMIN ARŞİV BELGELERİ. İsmet Binark ERMENİLER İN TÜRKLER E YAPTIKLARI MEZÂLİM VE SOYKIRIMIN ARŞİV BELGELERİ 257 İsmet Binark Kütüphaneci - Arşivist. Millî Kütüphane de Başuzmanlõk yaptõ. Başbakanlõk Cumhuriyet Arşivi nin kurulmasõna öncülük

Detaylı

TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odalarõ Birliği. SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA SEMPOZYUMU (8 Aralõk 1995) Mayõs-1996 ANKARA

TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odalarõ Birliği. SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA SEMPOZYUMU (8 Aralõk 1995) Mayõs-1996 ANKARA TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odalarõ Birliği SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA SEMPOZYUMU (8 Aralõk 1995) Mayõs-1996 ANKARA SUNUŞ Dünyamõz gündeminde önemli yer tutan ve gelecek kuşaklarõn yaşam hakkõnõ tehdit eder

Detaylı

E-Business ve B2B nin A B C si

E-Business ve B2B nin A B C si E-Business ve B2B nin A B C si Hazõrlayan : Cengiz Pak diyalog Bilgisayar Üretim Sistemleri Yazõlõm ve Danõşmanlõk Ltd. Şti Büyükdere Caddesi No : 48 / 4 Mecidiyeköy İstanbul URL : www.diyalog.com Öneri

Detaylı

Kent İçi Trafik Güvenliği: Problemler ve Çözüm Önerileri* Prof. Dr. Nebi Sümer

Kent İçi Trafik Güvenliği: Problemler ve Çözüm Önerileri* Prof. Dr. Nebi Sümer Kent İçi Trafik Güvenliği: Problemler ve Çözüm Önerileri* Prof. Dr. Nebi Sümer Trafik ve Ulaşõm Güvenliğinden sorumlu kurum ve kuruluşlarla, ilgili alandaki bilim insanlarõnõ bir araya getirmeyi amaçlayan

Detaylı

Elektrik, Plastik Cerrahi ve Prometheus: İlk BK Romanı Frankenstein 18 Ocak2014. Ütopyadan Distopyaya, Totalitarizm ve Anksiyete 25 Ocak 2014

Elektrik, Plastik Cerrahi ve Prometheus: İlk BK Romanı Frankenstein 18 Ocak2014. Ütopyadan Distopyaya, Totalitarizm ve Anksiyete 25 Ocak 2014 BİLİMKURGU: BAŞKA BİR VAROLUŞ MÜMKÜN Bilimkurgu bir bakışa göre Samosata lı Lukianos tan (M.S. 2. Yüzyıl) bu yana, başka bir bakışa göre ise 1926 yılında yayımcı Hugo Gernsbeack in scientifiction kelimesini

Detaylı

İLAN VE REKLAM GELİRLERİNDE VERİMİN ARTIRILMASI

İLAN VE REKLAM GELİRLERİNDE VERİMİN ARTIRILMASI İLAN VE REKLAM GELİRLERİNDE VERİMİN ARTIRILMASI Y.Doç.Dr. Tahsin YOMRALIOĞU Araş.Gör. Bayram UZUN Karadeniz Teknik Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü 61080 - Trabzon 1. GİRİŞ Kentin

Detaylı

YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN TÜRKİYE'DE GİRİŞİMCİLİK RAPORU TANITIM TOPLANTISI KONUŞMASI

YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN TÜRKİYE'DE GİRİŞİMCİLİK RAPORU TANITIM TOPLANTISI KONUŞMASI TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN TÜRKİYE'DE GİRİŞİMCİLİK RAPORU TANITIM TOPLANTISI KONUŞMASI 27 ŞUBAT BEYLİKDÜZÜ FUAR VE KONGRE MERKEZİ Sayõn konuklar, değerli basõn mensuplarõ, Türk Sanayicileri

Detaylı

YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÖMER SABANCI NIN AVRUPA BİRLİĞİ KONFERANSI KONUŞMASI

YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÖMER SABANCI NIN AVRUPA BİRLİĞİ KONFERANSI KONUŞMASI TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÖMER SABANCI NIN CUMHURİYET İLKELERİ IŞIĞINDA AVRUPA BİRLİĞİ KONFERANSI KONUŞMASI 27 Ekim 2004 Galatasaray Üniversitesi Değerli konuklar,

Detaylı

TÜSİAD, ABD ye 5 günlük kapsamlõ bir gezi düzenliyor

TÜSİAD, ABD ye 5 günlük kapsamlõ bir gezi düzenliyor 23 Mayõs 2003 TS/BAS/03-47 TÜSİAD, ABD ye 5 günlük kapsamlõ bir gezi düzenliyor Türk Sanayicileri ve İşadamlarõ Derneği (TÜSİAD), ABD yönetiminin, finans çevrelerinin ve medyasõnõn önde gelen isimleriyle

Detaylı

Eziyet Eden Birinden Vaaz Eden Birine

Eziyet Eden Birinden Vaaz Eden Birine Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Eziyet Eden Birinden Vaaz Eden Birine Yazarõ: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Uyarlayan: Ruth Klassen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org

Detaylı

Böylesine anlamlı ve sevinçli bir günde sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Türkiye İş Bankası adına sizleri kutluyorum.

Böylesine anlamlı ve sevinçli bir günde sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Türkiye İş Bankası adına sizleri kutluyorum. Sayın Kaymakam, Sayın Belediye Başkanı, Sayın Milli Eğitim Müdürü, Darüşşafaka Cemiyeti nin Sayın Başkanı ve Yöneticileri, Saygıdeğer Öğretmenlerimiz, Darüşşafaka daki temel öğrenimlerini başarıyla tamamlayıp,

Detaylı

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 Issue #: [Date] MAVİSEL YENER İLE RÖPOTAJ 1. Diş hekimliği fakültesinden mezunsunuz. Bu iş alanından sonra çocuk edebiyatına yönelmeye nasıl karar verdiniz?

Detaylı

2007 de yeşerttiklerimizi

2007 de yeşerttiklerimizi ODTÜ Mezunlarõ Derneği Yayõnõdõr 170 ocak 2008 odtülüler bülteni 2007 de yeşerttiklerimizi 2008 de büyütelim 170 İ Ç İ N D E K İ L E R ODTÜLÜLER BÜLTENİ ODTÜ Mezunlarõ Derneği aylõk yayõn organõdõr. Dernek

Detaylı

ALAN YATIRIM. 07 Aralık Hedef PD: 3,703 Mn US$ Cari PD: 3,016 Mn US$

ALAN YATIRIM. 07 Aralık Hedef PD: 3,703 Mn US$ Cari PD: 3,016 Mn US$ ALAN YATIRIM 07 Aralık 2006 Ereğli Demir Çelik 3Ç 2006 Sonuçlarõ AL Hedef PD: 3,703 Mn US$ Cari PD: 3,016 Mn US$ Marjlardaki Düzelme Karlõlõğõ Arttõrdõ Ereğli Demir Çelik in Oyak a devri sonrasõnda yeniden

Detaylı

KENTİÇİ OTOBÜS TAŞIMACILIĞINDA BİR MODEL ÖNERİSİ, SİMÜLASYON TEKNİĞİ İLE PERFORMANS DEĞERLEMESİ

KENTİÇİ OTOBÜS TAŞIMACILIĞINDA BİR MODEL ÖNERİSİ, SİMÜLASYON TEKNİĞİ İLE PERFORMANS DEĞERLEMESİ KENTİÇİ OTOBÜS TAŞIMACILIĞINDA BİR MODEL ÖNERİSİ, SİMÜLASYON TEKNİĞİ İLE PERFORMANS DEĞERLEMESİ Erdal Yõlmaz 1 SUMMARY One of the essential problems of a city is the problem of transportation and one basic

Detaylı

İSTANBUL TİCARET ODASI NA KAYITLI FİRMA KURULUŞLARINDA YABANCI ORTAK ve SERMAYE DURUMU 2007 OCAK - HAZİRAN

İSTANBUL TİCARET ODASI NA KAYITLI FİRMA KURULUŞLARINDA YABANCI ORTAK ve SERMAYE DURUMU 2007 OCAK - HAZİRAN İSTANBUL TİCARET ODASI NA KAYITLI FİRMA KURULUŞLARINDA YABANCI ve SERMAYE DURUMU 2007 OCAK - HAZİRAN Yabancõ sermaye yatõrõmlarõ için Hazine Müsteşarlõğõ ndan ön izin alma mecburiyetinin 2003 Haziran ayõnda

Detaylı

İstanbul Ecza Koop ortaklarõnõn desteğini

İstanbul Ecza Koop ortaklarõnõn desteğini İSTANBUL ECZA KOOP BÜLTEN MAYIS - HAZİRAN 2012 SAYI 75 İstanbul Ecza Koop sağlõklõ büyümeye devam ediyor Türkiye İlaç pazarõnda hissedilir bir daralmanõn yaşandõğõ 2012 yõlõnõn ilk 4 aylõk döneminde İstanbul

Detaylı

GPS İLE HAREKET HALİNDEKİ ARAÇLARDAN ELDE EDİLEN GERÇEK ZAMANLI VERİLERİN ORTA ÖLÇEKLİ CBS ÇALIŞMALARINDA KULLANILABİLİRLİĞİ

GPS İLE HAREKET HALİNDEKİ ARAÇLARDAN ELDE EDİLEN GERÇEK ZAMANLI VERİLERİN ORTA ÖLÇEKLİ CBS ÇALIŞMALARINDA KULLANILABİLİRLİĞİ Selçuk Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Öğretiminde 30. Yõl Sempozyumu,16-18 Ekim 2002, Konya SUNULMUŞ BİLDİRİ GPS İLE HAREKET HALİNDEKİ ARAÇLARDAN ELDE EDİLEN GERÇEK ZAMANLI VERİLERİN

Detaylı

HSBC. HSBC Yatõrõm Menkul Değerler A.Ş. Bu rapor HSBC Yatõrõm Menkul Değerler A.Ş nin Bireysel Müşterileri için hazõrlanmõştõr.

HSBC. HSBC Yatõrõm Menkul Değerler A.Ş. Bu rapor HSBC Yatõrõm Menkul Değerler A.Ş nin Bireysel Müşterileri için hazõrlanmõştõr. 14 Temmuz 2005 Bu rapor HSBC Yatõrõm Menkul Değerler A.Ş nin Bireysel Müşterileri için hazõrlanmõştõr. 01 Günlük Bülten 14 Temmuz 2005! Birinci ve ikinci stand-by gözden geçirmeleri birleştirilebilir!

Detaylı

ASFALT ÇİMENTOLARINDA BEKLEME SÜRESİ VE ORTAM SICAKLIĞININ DUKTULİTEYE ETKİSİ

ASFALT ÇİMENTOLARINDA BEKLEME SÜRESİ VE ORTAM SICAKLIĞININ DUKTULİTEYE ETKİSİ ASFALT ÇİMENTOLARINDA BEKLEME SÜRESİ VE ORTAM SICAKLIĞININ DUKTULİTEYE ETKİSİ Ercan ÖZGAN *, Tuncay KAP* Özet - Karayollarõnda, esnek üst yapõ tabakalarõndan olan binder ve aşõnma tabakalarõ trafik etkisi

Detaylı

ÇOCUK HAKLARININ KULLANILMASINA İLİŞKİN AVRUPA SÖZLEŞMESİ

ÇOCUK HAKLARININ KULLANILMASINA İLİŞKİN AVRUPA SÖZLEŞMESİ 375 Çocuk Haklarõnõn Kullanõlmasõna İlişkin Avrupa Sözleşmesi ÇOCUK HAKLARININ KULLANILMASINA İLİŞKİN AVRUPA SÖZLEŞMESİ Sözleşme 25 Ocak 1996 tarihinde Strasbourg da imzalanmõş ve 21. maddeye uygun olarak

Detaylı

DPT Bünyesindeki Kurullar:

DPT Bünyesindeki Kurullar: DPT Bünyesindeki Kurullar: Yüksek Planlama Kurulu ve Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulu Mustafa Ateş Nisan 2001 Sayfada yer alan bilgiler Kurullar Sekreteryasõ Uzmanõ Mustafa Ateş in, 1999 yõlõnda Teşkilatça

Detaylı

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Kurumsal Yatõrõmcõ Yöneticileri Derneği K u r u l u ş u : 1 9 9 9 www.kyd.org.tr info@kyd.org.tr KYD Aylõk Bülten Eylül 2003 -----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Detaylı

DEN 318. Dalga Mekaniği. Ders Notlarõ. Dalga Mekaniğine Giriş. Gemi İnşaatõ ve Deniz Bilimleri Fakültesi. Hazõrlayan. Yrd. Doç. Dr.

DEN 318. Dalga Mekaniği. Ders Notlarõ. Dalga Mekaniğine Giriş. Gemi İnşaatõ ve Deniz Bilimleri Fakültesi. Hazõrlayan. Yrd. Doç. Dr. DEN 318 Dalga Mekaniği Ders Notlarõ 1. Bölüm Dalga Mekaniğine Giriş İTÜ Gemi İnşaatõ ve Deniz Bilimleri Fakültesi Hazõrlayan Yrd. Doç. Dr. Şafak Nur Ertürk Oda No:417 Tel: (212) 285 6382 e-posta: erturk@itu.edu.tr

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Yunus ve

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Yunus ve Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Yunus ve Büyük Balõk Yazarõ: Edward Hughes Resimleyen: Jonathan Hay Uyarlayan: Mary-Anne S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org BFC PO Box

Detaylı

Tekfen Filar Mini Resim Yarışması Sonuçlandı 2013 / 2014 SAYI: 19. Haftanın Bazı Başlıkları

Tekfen Filar Mini Resim Yarışması Sonuçlandı 2013 / 2014 SAYI: 19. Haftanın Bazı Başlıkları 2013 / 2014 SAYI: 19 İklim Değişikliği Konferansı Haftanın Bazı Başlıkları Tekfen Filar Mini Resim Yarışması Sonuçlandı Hayatın İçinde Öğreniyoruz İklim Değişikliği Konferansı Tanıdık ve Tanıttık Uludağ

Detaylı

HSBC. 19 Nisan 2006. 19 Nisan 2006. ! Merkez Bankasõ Başkanlõğõ'na, Banka Meclisi ve Para Politikasõ Kurulu üyesi Durmuş Yõlmaz atandõ

HSBC. 19 Nisan 2006. 19 Nisan 2006. ! Merkez Bankasõ Başkanlõğõ'na, Banka Meclisi ve Para Politikasõ Kurulu üyesi Durmuş Yõlmaz atandõ 19 Nisan 2006 HSBC 7701 Günlük Bülten 19 Nisan 2006! Merkez Bankasõ Başkanlõğõ'na, Banka Meclisi ve Para Politikasõ Kurulu üyesi Durmuş Yõlmaz atandõ! Emeklilik ve genel sağlõk reformlarõnõn bu hafta yasalaşmasõ

Detaylı

ALAN YATIRIM. Hürriyet 1Y 2006 Sonuçları Hedef PD: 1,399 Mn US$ 6 Eylül Reklam Sektöründeki Büyümeye Paralel Olarak

ALAN YATIRIM. Hürriyet 1Y 2006 Sonuçları Hedef PD: 1,399 Mn US$ 6 Eylül Reklam Sektöründeki Büyümeye Paralel Olarak ALAN YATIRIM 6 Eylül 2006 Hürriyet 1Y 2006 Sonuçları AL Hedef PD: 1,399 Mn US$ Reklam Sektöründeki Büyümeye Paralel Olarak Karlõlõk Artõşõ Sürüyor Hürriyet in 1Y 2006 dönemi net karõ bir önceki yõlõn aynõ

Detaylı

HSBC. HSBC Yatõrõm Menkul Değerler A.Ş. Bu rapor HSBC Yatõrõm Menkul Değerler A.Ş nin Bireysel Müşterileri için hazõrlanmõştõr.

HSBC. HSBC Yatõrõm Menkul Değerler A.Ş. Bu rapor HSBC Yatõrõm Menkul Değerler A.Ş nin Bireysel Müşterileri için hazõrlanmõştõr. 13 Temmuz 2005 Bu rapor HSBC Yatõrõm Menkul Değerler A.Ş nin Bireysel Müşterileri için hazõrlanmõştõr. 01 Günlük Bülten 13 Temmuz 2005! Hükümet ten sosyal güvenlik yasasõ ile ilgili çelişkili açõklamalar

Detaylı

e-devlet İÇERİSİNDE e-kadastro VE e-tapu NUN YERİ

e-devlet İÇERİSİNDE e-kadastro VE e-tapu NUN YERİ Selçuk Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Öğretiminde 30. Yõl Sempozyumu,16-18 Ekim 2002, Konya SUNULMUŞ POSTER e-devlet İÇERİSİNDE e-kadastro VE e-tapu NUN YERİ Şaban İNAM 1, Hakan AYBER

Detaylı

ÖZELLEŞTİRME MEVZUATININ TAŞINMAZ MÜLKİYETİ AÇISINDAN İRDELENMESİ

ÖZELLEŞTİRME MEVZUATININ TAŞINMAZ MÜLKİYETİ AÇISINDAN İRDELENMESİ (1997) - YOMRALIOĞLU, T. / UZUN, B., Özelleştirme Mevzuatõnõn Taşõnmaz Mülkiyeti Açõsõndan İrdelenmesi, İşletme ve Finans Dergisi, Sayõ:120,Ankara ÖZELLEŞTİRME MEVZUATININ TAŞINMAZ MÜLKİYETİ AÇISINDAN

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Tanrõ nõn İbrahim e Vaadi Yazarõ: E. Duncan Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Uyarlayan: M. Maillot ve Tammy S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children

Detaylı

Tüzük. Kuzey Bavyera Türk-Alman Kadınlar Kulübü

Tüzük. Kuzey Bavyera Türk-Alman Kadınlar Kulübü Kuzey Bavyera Türk-Alman Kadınlar Kulübü Tüzük Tüzük...2 Paragraf 1 Derneğin adõ ve yeri...2 Paragraf 2 Derneğin görevi ve amacõ...2 Paragraf 3 Faaliyet yõlõ yetkili mahkeme...2 Paragraf 4 Derneğin gelirleri...2

Detaylı

ulusal-100 endeksi 2008

ulusal-100 endeksi 2008 Büyük Düşüşün Ardõndan ulusal-100 endeksi Bölge/Ülke 2008 Performansõ EM Asya -21,2% EM Doğu Avrupa -13,4% EM Latin Amerika -3,8% BRIC -20,4% EM Ortalamasõ -16,1% Türkiye -34,6% ABD -13,0% Almanya -17,1%

Detaylı

DİKKAT! BU BÖLÜMDE CEVAPLAYACAĞINIZ TOPLAM SORU SAYISI 90'DIR.

DİKKAT! BU BÖLÜMDE CEVAPLAYACAĞINIZ TOPLAM SORU SAYISI 90'DIR. SYISL ÖLÜM İKKT! U ÖLÜM VPLYĞINIZ TOPLM SORU SYISI 90'IR. İlk 45 Soru Son 45 Soru "Matematiksel İlişkilerden Yararlanma Gücü", "en ilimlerindeki Temel Kavram ve İlkelerle üşünme Gücü" ile ilgilidir. şit

Detaylı

PANEL: SEKTÖR SORUNLARI

PANEL: SEKTÖR SORUNLARI Selçuk Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Öğretiminde 30. Yõl Sempozyumu,16-18 Ekim 2002, Konya Katõlõmcõlar PANEL: SEKTÖR SORUNLARI Hüseyin ERKAN (Başkan) Ömür DEMİRKOL (Harita Genel Komutanlõğõ)

Detaylı

21. YÜZYILA HAZIRLANMAK

21. YÜZYILA HAZIRLANMAK 21. YÜZYILA HAZIRLANMAK 1. ESKİ VE YENİ ARAYIŞLAR 21. YÜZYILA HAZIRLANMAK Paul Kennedy 18. yüzyõlda Avrupa da ortaya çõkan devrimci eğilimler ve hareketler, mevcut sistemlerin yapõsal değişiklik ihtiyacõnõ

Detaylı

İSTANBUL BOĞAZI NDAKİ KÖPRÜLERİN ETKİLERİ

İSTANBUL BOĞAZI NDAKİ KÖPRÜLERİN ETKİLERİ İSTANBUL BOĞAZI NDAKİ KÖPRÜLERİN ETKİLERİ ÜZERİNE İsmail ŞAHİN 1 ve Demet ERSOY 2 SUMMARY (On the Effects of Bridges Crossing the Bosporus Strait in İstanbul) The Bosporus strait in İstanbul is a natural

Detaylı

Almanya daki Türk Medyas

Almanya daki Türk Medyas Recai Aksu Milliyet Gazetesi Örneğinde Almanya'daki Türk Medyas Değerli Misafirler, Değerli Meslektaşlarõm, Sehr geehrte Gäste, sehr geehrte Kollegen und Kolleginnen, Türk işçilerinin Almanya ya gelmeye

Detaylı

TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odalan Birliği Küreselleşmenin sermaye elektronik mal hizmetler. Şubat 1999 - Ankara

TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odalan Birliği Küreselleşmenin sermaye elektronik mal hizmetler. Şubat 1999 - Ankara TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odalan Birliği Küreselleşmenin sermaye elektronik mal hizmetler dolaşõmlarõ Şubat 1999 - Ankara Önsöz 1998 yõlõnõn başõndan buyana belirli aralõklarla küreselleşmenin mevcut

Detaylı

ALAN YATIRIM. Alarko Carrier 3Ç 2006 Sonuçları. 22 Aralık Hedef PD: 174 Mn US$ Cari PD: 123 Mn US$ Artõşõn Sürmesini Bekliyoruz

ALAN YATIRIM. Alarko Carrier 3Ç 2006 Sonuçları. 22 Aralık Hedef PD: 174 Mn US$ Cari PD: 123 Mn US$ Artõşõn Sürmesini Bekliyoruz ALAN YATIRIM 22 Aralık 2006 Alarko Carrier 3Ç 2006 Sonuçları Doğalgaz Kullanõmõnõn Yaygõnlaşmasõyla Birlikte Önümüzdeki Dönemde İç Piyasa Satõşlarõndaki Artõşõn Sürmesini Bekliyoruz Alarko Carrier õn 3Ç

Detaylı

Endüstri Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapõlmasõ Hakkõnda Kanun

Endüstri Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapõlmasõ Hakkõnda Kanun Endüstri Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapõlmasõ Hakkõnda Kanun Kanun No. 5195 Kabul Tarihi: 22.6.2004 MADDE 1.- 9.1.2002 tarihli ve 4737 sayõlõ Endüstri Bölgeleri Kanununa 1 inci maddeden sonra gelmek

Detaylı