NEDÎM N HKEMÎ YÖNÜ NEDÎM S ORACULAR SIDE Savakan Cem BAHADIR
|
|
- Volkan Akbaş
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 7 Sayı: 34 Volume: 7 Issue: 34 Issn: NEDÎM N HKEMÎ YÖNÜ NEDÎM S ORACULAR SIDE Savakan Cem BAHADIR Öz Klasik edebiyatımız içinde mevcut olan edebî akımlar, bu akımlara öncülük yapan ya da iirlerinde daha fazla kullanan airlerle birlikte anılmaktadır. Bu konuya en güzel ekilde örnek olabilecek iki airimiz Nâbî ve Nedîm dir. Nâbî, hikemî tarz olarak bilinen, iirde hikmetli söz söyleme veya nasihat etme maksadı taıyan - modern edebiyattaki didaktik iire çok benzeyenakımın en önemli temsilcisidir. Nedîm ise yaadıı yüzyılda klasik iirde kullanımı yaygınlaan mahallileme akımının en önemli temsilcilerinden biridir. Bu airlerin yerleri deitirilip hikemî üslup ve Nedîm yan yana konulacak olursa, zihinlerde bir boluk meydana gelir. Zira Nedîm, ûh gazeller ve iret airi olarak tanınmakta ve hikemî üslupla yan yana konulamamaktadır. Bu durumun en önemli sebeplerinden biri; airlerin mevcut bir gelenein devamı olarak deil de, iire getirdikleri yenilikler veya sıkça kullandıkları edebî akımlarla anlatılıyor olmasıdır. Fakat airlerin eserlerinde tek bir edebi yaklaımın hâkim olduunu söylemek yanlıtır. Örnein hikemi tarzın en büyük airi olarak gösterilen Nabi'de bile yeri geldiinde uh ifadeler göze çarpmaktadır. Bu çalımada, Nedîm in gazellerinden hareket edilerek hikemî üslupla badatırılamayan bir airin, beyitlerine bu üslubun nasıl sızdıı açıklanmaya çalıılmıtır. Bu sayede klasik iirde kullanılan edebî akımların da airden aire bir edebî gelenek çerçevesinde nasıl geçtii gösterilmeye çalıılacaktır. Anahtar Kelimeler: Nedîm, Hikemî Üslup, Klasik Edebiyat. Abstract Literary movements which present in our classical literature are known wiht the poets, who used these styles in their poem. Nâbî and Nedîm are the best example for this topic. Nâbî is the most important representative poet of oracular style -which is too close to modern didactic poem-. In case, Nedîm is one of the representative poet of localization style in his century. If we replace these poet s and put Nedîm to oracular style, there will be a gap in our mind. Because Nedîm is vivacious/libation poet and can not be able to collocate with oracular style. One of the most important reason of this case is, because of not to think that classical literature has a tradition which passes from poet to poet. Also poets are told wiht their frequently used literary styles by lecturers. But it is not possible to say that in poet s works there is only one literary style. For example even Nâbî -the representative poet of oracular style- has vivacious poems. In this study, we will try to explain that how oracular style can be shown in Nedîm s ghazals and also we will try to show that literary movements in classical literature has a tradition which passes from poet to poet. Keywords: Nedîm, Oracular Style, Classical Literature. Giri Klasik iirin izledii rotayı deitiren akımlar 1 içerisinde hikemî üslup bir dönüm noktası olarak görülmektedir. Hikemî üslup, 17. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Nâbî ile iirde kendini youn bir ekilde kendini hissettirmeye balayan ve hakîmâne söyleyi tarzı olarak da adlandırılan edebî bir akımdır. Bu tarz önceleri ran ın önde gelen airlerinden evket-i Buharî ve Sâib-i Tebrizî tarafından oluturulan düünce ve tefekkür aırlıklı bir Yrd. Doç. Dr., Karadeniz Teknik Üniversitesi. 1 Bu konu ile ilgili olarak bkz. ener Demirel(2009), XVII. Yüzyıl Klasik Türk iirinin Anlam Boyutunda Meydana Gelen Üslup Hareketleri: Klasik Üslup-Sebk-i Hindî- Hikemî Tarz- Mahallileme, Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Vol. 4/2 Winter, s
2 anlayıa dayanır. Edebiyatımızda hikemî üsubun ilk örneklerine Necâtî, Fuzulî, Badatlı Rûhî gibi airlerinde rastlanmaktadır. Nâbî nin saydıımız bu airlerden hikemî tarzda bir adım önde olma sebebi ise onun hikmet kavramını yaygı anlamıyla felsefe karılıı deil, Kuran-ı Kerim de kullanıldıı gibi derin kavrayı ve bilgi, nübüvvet, sır, hükümler ve öüt gibi anlamlarıyla ele almasıdır. (Yorulmaz, 1996:14) Nitekim Nâbî den sonra hikmetli sözlerin iire giriinde önemli bir artı olmutur. Hikemî üslubun iirlere youn bir ekilde girmesinin en önemli sebeplerinden biri, bu edebî tarzın ortaya çıkı dönemi olan 17. yüzyılda imparatorlukta meydana gelen siyasî ve ekonomik gerileme olarak göze çarpmaktadır. Bilindii üzere bu yüzyılın ikinci yarısından itibaren imparatorluk duraklama döneminden gerileme dönemine geçmitir. Merkezi otoritenin zayıflaması, kabiliyet yönüyle zayıf sultanların baa geçmi olmaları, isizlik, taralardaki asayi düzenin bozulmaya balaması, çeitli ve baarısız reform çabaları imparatorluun genel düzenindeki aksaklıklardan bazıları olarak sıralanabilir. Nâbî, ite bu olumsuzlukların yaandıı bir döneme ıık tutmaya çalımıtır. air, 1712 de ölmütür. Öldüü zamana kadar Sultan brahim, IV. Mehmed, II. Süleyman, II. Ahmed, II. Mustafa ve III. Ahmed in saltanatlarını görmütür. mparatorluun gerileme döneminde Viyana bozgunu (1683) ve Karlofça Antlaması (1699) gibi sistemi derin bir ekilde yaralayan olayları da yaadıı da unutulmamalıdır. Devlet içinde meydana gelen kötü gidiat, airleri klasik üslupta yer alan iir anlayıından uzaklatırarak düünce, hikmet 2 ve nasihat anlayıının daha ön plana çıktıı eserler meydana getirmelerine sebebiyet vermitir. Bu eserlerde genellikle devlet otoritesinin yok oluu, asayi ve alet sistemindeki zayıflama, ekonomik bozukluklar, üretimin azalması ve yeteneksiz görevliler mevcut durumun sebebi olarak gösterilmitir. Sorunların sebepleri anlatıldıı gibi çeitli çözümler de iirlerde kendilerine yer bulmutur; iyi yöneticilerin göreve gelmesi, adaletin salanması noktasında bireylere düen görevler gibi... Hikemî üslubun temsilcisi Nâbî Hikmet-âmiz gerekdür e ar Ki meâli ola irâda medâr Âb-ı hikmetle bulur nev ü nemâ Gülen-i i r u riyâz-ı inâ diyerek âdeta hikemî tarzın çerçevesini çizmitir. Bu sebeple olsa gerek hikemî üslup, Nâbî ile özdelemi ve Nâbî ekolü olarak da adlandırılmıtır. Hikemî üslup denildiinde bu iirin kapsamına giren konular u ekilde tasnif edilmitir: Edebiyat tarihçilerinin hikemiyat diye adlandırdıkları tefekkür ve hikmete yönelik iirin özelliini, genellikle öüt ve nasihat ifade eden âyet ve hadisler, sosyal ve siyasî olayların hakîmâne (bilgece) bir biçimde formüle edilmesi, halkın dilinde söylene söylene klielemi ve onun hayat anlayıını yansıtan atasözleri ve deyimler, kıssadan alınan hisselere düstûr olan kelâm-ı kibârlar, insanların hafızasında adeta canlı bir tablo gibi yaayan ve tecessüm eden âdet ve geleneklerin gerçek hayata yansıması, ahlâkî ve tasavvufî bir takım kavramların öüt verici tarzda ilenerek insanlar arasında yüzyıllardır oluturduu anlayı birlii... gibi konular tekil eder. (Yorulmaz, 1996: 12-13) Ayrıca bu iir akımının bir özellii de hikemî iirin en önemli özellii, varlıı lahî hikmet ve yaradılı sırrı çerçevesinde anlamlandırma ve görünenin arkasındaki görünmeyen gerçei aratırma (Bilkan, 2012:27) olarak da deerlendirilmitir. Klasik edebiyat içinde hikemî üslup içeren beyitlerin airler tarafından çeitli vesilelerle kullanıldıı görülmektedir. Hatta sözü edilen anlayıı içeren beyitler klasik iirimizin ilk temsilcilerinin iirlerinden tutun da son temsilcilerin iirlerine kadar mevcuttur. Bu durum aynı zamanda klasik edebiyat içerisinde bir devamlılıın da ifadesi olarak göze çarpmaktadır. Aratırmacıların ortaya çıkardıkları malzemelerin ilenii ve klasik iirde peyda olmu edebî akımların belirli airlerle anılması, edebiyat meraklılarını mevcut edebî akımların dier airler tarafından iirlerinde hiç kullanılmaı gibi bir yanılgı içine itmektedir. Hâlbuki bu doru deildir. Klasik iire tarihsel süreci içinde bakıldıında sonradan ortaya çıktıı söylenilen bir edebi yenilie ait üslup ve muhteva özelliklerinin daha önce gelen airler tarafından aynı younlukta olmasa bile kullanıldıı görülmektedir. airlerin, edebî akımları iirlerinde kullanım sıklıkları ise onları belirli bir tarza yaklatırmaktadır. 2 Hüseyin Yorulmaz(1996), Divan Edebiyatında Nâbî Ekolü Eski iirde Hikemiyat-, stanbul: Kitabevi, s
3 Dile getirmeye çalıtıımız sava en iyi örneklerde birisi Nedîm dir. Nedîm, edebiyat tarihlerine ve tezkirelere bakıldıında genel olarak u ifadelerle anlatılmaktadır: Nedîm, epiküryen dünya görüüne sahiptir. Hayattan zevk alma, günü güzel yaama, yaanılan zamanı mutlu geçirme Nedîm in iirlerinde yer alan belli balı konulardır. Nedîm güzel yaamdan yana ve onun savunucusudur. Aynı görüler Bâkî de de yer alır. Nedîm, mahallileme akımının önde gelen temsilcidir. (Mengi, 2002: 211), iirlerinde zevk ve ireti iler, dinî konulara fazlaca girmez. (entürk, 2004: 530),... aynı dönemin ûh airi Nedîm den o kadar etkilenmilerdir ki, bazı edebiyat tarihçileri, yazdıkları iirden yola çıkarak bu airleri 18. yüzyılda 'lirik iir'in üstadı olan Nedîm çizgisinde göstermilerdir. (Yorulmaz, 1996: 26) Yukarıda alıntıladıımız Nedim hakkındaki görülerin hepsi airin iirinin genel özelliklerini yansıtmaktadır. Oysaki Nedîm de divan airidir ve onda da daha önceki airlerin kullandıı edebî üslupların özelliklerini görmek mümkündür. Çalımamızda Nedîm in ona pek de yakıtırılmayan hikemî yönünü göstermek amaçlanmıtır. Zira Nedîm, ne kadar elence dükünü, iret airi vb. olarak tanımlansa da o, toplum içinde yaayan, hayata ve topluma dair düünceleri olan bir kiidir. Nedîm in gazelleri incelendiinde onun hikemî üslubun hemen her özelliine uygun beyitler yazdıı görülmektedir. 3 (Atasözü, deyim kullanımı; adet ve gelenek gerçek hayata yansıması gibi vb.) Çalıma sırasında, Nedîm in konu ile ilgili beyitleri seçilirken hikemî üslubun bütün alt konuları ile ilgili örnekler verilmesinden özellikle kaçınılmıtır. Bu yöntem yerine airin, öüt verici ve insanın düünce dünyasına yeni fikirler, farklı duyular katan yönü ile alakalı örnekleri tespit edilerek Nedîm in, hikemî yönünün daha net bir ekilde gösterilmesi amaçlanmıtır. Çalıma sırasında Nedîm in gazellerinden hikmetli sözler içeren, muhtevasında nasihat olan ve talih/ zamandan ikâyet içeren beyitler hikemî üslubun özelliklerini gösterecek ekilde açıklanmaya çalıılmıtır. Hikemî tarz olarak adlandırılan edebî üslûbun özelliklerinden biri, airin kendi ifadeleri ile hikmetli düüncelerini iire aktarmasıdır. Yukarıda deinildii üzere Nedîm in iirlerinde bu üslûbun yansımalarını gösteren özlü sözlerin kullanıldıı görülmektedir. Bu durum genel anlamda, Nedîm in uh gazellerinin içine hikemî söylemleri de yerletirdiini göstermektedir. Aaıdaki beyitler Nedîm in iirlerinde hikemî tarzın bu yönünü nasıl ilediine örnek tekil etmektedir. Ba emede ancak iimiz tî-ı kazâya Teslîm-i rızâ yaramıza merhemimizdir g. 38/2 Biz sadece kaza kılıcına ba eeriz. Yaramıza merhemimiz Allah ın takdirine boyun ememizidir. Nedim'in bu beytinde airin hiç bir kimse ve olay karısında ba emeyeceini, ayrıca beeri güç odaklarına karı dik durulması yönündeki hayat felsefesini öne çıkardıını görmekteyiz. Nitekim air birinci mısrada Allah'ın takdiri anlamına gelen tî-ı kaza / kaza kılıcı, dıında hiç bire eye boyun emeyeceini ifade etmektedir. Bu söz bize airin Allah'ın takdirine karı boynunun kıldan ince olduunu hatırlatırken aynı zamanda Mehmet Akif'in: Yumuak balı isem kim demi uysal koyunum, kesmeye gelir amma çekmeye gelmez boynum beytinde olduu gibi hiç bir eye ve ya kimseye kul köle olmama tavrını da yansıtmaktadır. Nedîm ikinci beytinde, Bir eyi yaraya merhem yapmak deyimini iirinde manevî bir yara oluturarak kullanmaktadır. Bu deyim, yaranın iyilemesi için ifalı maddelerden ilaç yapılması anlamındadır. Beyitte airin dinî ve tasavvufî yorumları kabul eden bir yönünü de görmekteyiz. air, kaza oku olarak deerlendirilen ve imanın artlarından biri olan kaza-kader kavramına deinmektedir. air hayatı boyunca kaza oku olarak deerlendirilen Allah ın takdirinden baka hiçbir eye ba emeyeceini söylemektedir. Çünkü air inancı gerei kazanın dolayısıyla kaderin önüne geçilemeyeceinin bilincindedir. Nitekim ikinci mısrada Nedîm bu konudaki fikrini açık bir ekilde beyan eder ve Allah ın takdirine boyun eme yani kadere inanmanın, olanlar karısında bir ey yapamama yarasına manevî bir ilaç/merhem olduunu ve bu yarayı iyiletirdiini söylemektedir. Günâhı tevbe etmez üst ü û ek-i nedâmetsiz 3 Hikemî üslup ilgili alt balıklar için bkz. Hüseyin Yorulmaz, a.g.e
4 Belî germiyyet-i âb iledir te'sîri sâbûnun g. 64/5 Günahlar, pimanlık gözyaı olmadan (sadece) tövbe ile yıkanmaz. Elbette sabunun etkisi suyun sıcaklıı ile ortaya çıkar. Nedîm in bu beytinde de bir özlü sözü iirine konu ettii görülmektedir. airin yine dinî duyguları öne çıkarttıı beytinde tövbenin nasıl makbul olabilecei konusunda akıl verdii görülmektedir. Nedim, sabun tek baına su olmadan nasıl köpürüp temizleyici etkisini ortaya çıkaramıyorsa günahları temizleyici özellii olan tövbe nin de gözyaı suyu olmadan insanı günahlardan temizleme özellii olamayacaını ifade etmektedir. dinimizde tevbe-i Nasuh olarak da adlandırılan samimi tövbenin vicdani bir pimanlıkla gönülden yapılması gerektii vurgulanmakta yani pimanlık ateiyle yanan gönülden çıkan sıcak göz yalarının günahları silecei özellikle belirtmektedir. air, sabunun temizleyici etkisini arttırması yönüyle sıcak suyu ön plana çıkarmıtır. Aynı mantıkla, günahların temizlenmesi ve gözyaının sıcak olması ile sıcak suyla sabunun köpürmesi olayını özdeletirmitir. Kalır nâ-puhte zâhid düse bin yıl âte-i aka Zuhûr eyler mi hiç hâsiyyet-i âte semenderden g. 95/6 Zahit bin yıl ak ateine düse yine de ham kalır. Hiç atein verdii fayda, semender kuundan elde edilebilir mi? Semender ile ilgili bilgiler kaynaklarda deiik ekillerde yer almasına ramen beyitle semenderin dorudan alakalı iki özellii Mazmunlar ve zahı isimli eserde: Hurafat-ı arkıyyeden ate içinde peydâ olup ate içinde yaar bir mevhum hayvan (Onay, 2009: 399) ve Semender keler cinsinden bir kumluk hayvanıdır. Kaypak semender suda olur. Gayet souk bir hayvan olduundan kudemadan biri atee girse söndürür diye tezyif etmi, halk atete gezer diye anlamı. (Onay, 2009: 399) eklinde anlatılmıtır. Nedîm ise bu bilgilerden hareketle, klasik edebiyat içinde balı baına bir edebiyat konusu olan rind-zâhid çatıması ile ilgili olan bir beyit kurmu ve bu konu ile ilgili hikmetli bir eyler söylemeyi amaçlamıtır. Beyitte iki ana karakter vardır. Bunlardan ilki zâhid ikincisi ise semenderdir. Semender, atete yaadıına hatta atei söndürdüüne inanılan bir hayvandır. Ate nasıl semendere bir zarar vermiyor ve hatta atein sönmesine sebep oluyorsa, zâhid de o hayvan gibidir. Zâhid, ak atei içinde bin yıl kalsa da içi ham olarak kalır. Ak ateinin insanı, kâmil bir insan olma yolunda yakma özellii, zâhide fayda vermez. Çünkü zahid, semender gibidir, var olan atei bile söndürür ve ondan hâsıl olacak faydaları yok eder. Nedim burada ak ateinin akıl ve duyu organları ile deil, ak ve kalp ile hissedilmesi gerektii noktasındadır. Zahidin her zaman aklıyla hareket etmesi onun ak ateinden nasibini almasını engeller. Nedim, beytinde ak konusunda zahid gibi akıl ile hareket edilmemesi gerektiini çünkü bu iin gönül ii olduunu dile getirir. Bir nîm-neve say bu cihânın bahârını Bir sâgar-ı keîdeye tut lâlezârını g. 164/1 Bu dünyanın baharını bir yarım nee say. Onun lale bahçesini, bir defada çekilerek içilen bir kadehe denk tut. Yukarıdaki beyit Nedîm in mehur gazellerinden birine aittir. Beyitte air, âıkâne söyleminin yanında okuyucuya hayatın gerçeklerini yansıtmaktadır. air, beyitte adını zikretmese bile elence meclisi için gerekli bütün malzemeleri bir araya getirdii için beytin mazmununun elence meclisi olduu ve beytin bu hayal etrafında ekillendii görülmektedir. Meclis kurabilmek için her eyden önce kadeh, meclisin yapılabilecei bir lale bahçesi ve insanın içini ferahlatan bahar gibi bir zaman dilimi gerekmektedir. Bütün bu unsurlar bir araya geldiinde ortaya bir elence meclisi çıkar ve meclis sonunda insanlara unutulamayacak bir nee kalır. Fakat Nedîm in beytinde meclisi hatırlatacak her ey bulunmaktayken meclis sonunda elde edilmesi gereken nee yoktur ya da airin deyiiyle yarımdır. te beyti hikemî yapan kelime bu nîm-neve ifadesidir. air elence meclisindedir ama yarım bir nee elde etmitir. Bu durum bizlere airin sözünü ettii elence meclisinin gerçek anlamı dıında kullanıldıını göstermektedir. air, hayatı, bir elence meclisi metaforu çerçevesinde ele almı ve beyitte bu kavramlar üzerinden anlam tabakaları oluturmaya çalımıtır. aire göre hayat, lale bahçesinde kurulan ve kadehlerin durmadan çekildii bir meclis gibidir. Ancak air, bu
5 meclisi içinde bulundurduu zorluk, gam, keder gibi sebeplerden dolayı yarım nee veren bir yer olarak hayal etmitir. airin bahar mevsiminden kastettiinin gençlik zamanı ya da insanın en güzel yılları olduu düünülürse burada Nedîm in hayatın gelip geçiciliinden dem vurduu açık bir ekilde görülebilir. air bu dünyanın baharını yarım ve nasıl olsa bitecek bir nee saymak gerektiini söylemektedir. kinci mısra ise bu fikrin açıklayıcı cümlesi konumundadır. Nedîm burada lale bahçesi ile dolu bir kadehi özdeletirmekte ve bunların bir dikite içilebilecek yani yok olabilecek nesneler olduunu anlatmaktadır. Çünkü lale bahçesi nasıl olsa solacak, o kadeh nasıl olsa bitirilecektir. Beyit bu ifadelerle son bulmakta ama verdii nasihat devam etmektedir. air bu dünyadan elde edilecek her türlü kazancın (nee, mal, mülk vb.) geçip gideceini ima etmi ve bunların göz önüne alınarak bir hayat sürülmesini tavsiye etmitir. Bir küleh baına fafûr da olsan besdir Demez ey hâce cihan mâlı bu cüst ü cûya g. 143/3 Ey hoca, fafur da olsan baına bir külah yeter. Dünya malı bu mal arama uraına demez. Nedîm in bu beytinde de hem eletiriye hem de nasihate yer verdii görülmektedir. air beyitte dünya malına karı hırs ve tamahın fazla olmasını eletirmektedir. Bu eletirinin hâce motifi üzerinden yapılması ise klasik üslubun etkilerinden biridir. Bilindii üzere zahid, sofu, hâce gibi karakterler airler tarafından samimi bulunmadıkları, dünya malına tamah ettikleri ve gösteri amaçlı ibadet ettikleri için iirlerde devamlı eletirilmektedir. 4 Nedîm, iirinde hoca karakterinin dünya malına gösterdii ilginin yersizliine yer vermitir. aire göre, Çin ülkesine sultan olunsa bile bu makamın alâmet-i farikası olarak insanın baına takacaı sıradan bir külah olacaktır. Tabii ki mal ve mülk derdi olan bir ahıs için bu tarz bir külah yeterli olmayabilir. Nitekim sultanların balarına taktıkları taç lar hiç bir zaman bu kadar sade olmamıtır. Tekrar beyte dönersek Nedîm in burada hoca karakterini yerdiini de görürüz. Nedîm in beyitte tasavvufî bir kavram olan ve dünya malından elini eteini çekmek anlamına gelen tecrid kavramına göndermede bulunduu görülmektedir. Bu vesile ile airin dünya malına tamah etmeyip azla yetinilmesini salık verdii söylenebilir. Olur bu rûzgâr elbet müsâ id cevherin arza Heman sen hem-çü deryâ dâ'imâ âmâde-i cû ol g. 80/5 Elbette bu rüzgâr bir gün cevherini arz etmene müsait olur. Yeter ki sen her zaman deniz gibi comaya hazır ol. airin bu beyti, talihten ikâyetle balayıp bir nasihate dönüerek son bulmaktadır. air ilk mısrada (muhtemelen kendisini kastederek özelden genele bir ifadeye yer vermeye çalımıtır) kendisinde var olan cevherin -ki bu cevher bir air için airlik kudretinden baka bir ey deildir- rüzgâr olarak düünülen zaman tarafından engellendiini, ortaya çıkarılmasına müsaade edilmediini söylemektedir. Burada airin rüzgâr olarak dile getirdii kavramın zaman ana balıı altında deerlendirilmesi gerekir. Bu kavramın alt balıkları olarak dönemin siyasî durumu, devlet ricâli ile ilikiler, ahıslar arasındaki dümanlıklar, ikbal için insanların birbirlerinin kuyusunu kazması gibi uzatılabilecek bir liste mevcuttur. Her ne olursa olsun air umudunu ve bir gün talihin ondaki bu cevherin ortaya çıkmasına müsaade edeceine olan inancını kaybetmemitir. Bu durumda bile airin ümit için bir koula balı kaldıı görülmektedir. air, bütün bu söylenenlerden kurtulup baarıya ulaabilmek için her zaman bu cevheri sunmaya hazır olmak gerektiini söylemektedir. Bu durumu örneklendirmek için ise air, denizlerin en ufak rüzgârda bile hemen fırtınaya dönümesi özelliini kullanmaktadır. Yani insan, fırsat geldii an elindeki cevheri gösterebilmek için hazır olmalıdır. Defter-ke-i meâ yib-i nâs olma merd isen Kıl zâtını nazarlara mecmû a-yı edeb g. 7/4 Eer mertsen, insanların ayıplarının tutulduu defteri çekip ortaya koyma! Kendi benliini, bakalarının bakıları için edebin toplandıı bir defter haline getir. Nedîm, insanların ayıplarını kaydedip sonra da vakti gelince onları zor durumda bırakmak için bu defterleri ortaya dökmenin mert kiilere yakımayacaını söylemektedir. 4 Ayrıntılı bilgi için bkz. A. Atilla entürk (1996), Klasik Osmanlı Edebiyatı Tiplerinden Sufi yahut Zahid Hakkında, stanbul: Enderun Yayınları
6 airin burada gerçek bir defterden ziyade insanların ayıplarının hafızaya kaydedilmesi, yani ayıpları hafızasına not edip bunları yeri gelince ortaya dökmekten bahsetmektedir. Mert bir insan bu tür davranılarda bulunmaz, insanların ayıplarını örter. air ikinci mısrada ise âdeta insanın yaratılı gayesini gözler önüne sermektedir. air, mert insanların davranılarıyla kendilerini, bakalarının gözünde insan-ı kâmil seviyesine taıyarak bütün iyi özelliklerin kendisinde toplandıı bir edep mecmuası haline getirmesi gerekliliine dikkat çekmitir. airin insanların bakalarının ayıplarını aratırmayıp kendi eksikliklerini gidermesi yönündeki nasihati önemlidir. Hüdhüd gibi binâ gerek onu arayanlar Virâneye bûm olmaile genc bulunmaz g. 46/2 Hazine arayanlara hüdhüd kuu gibi etrafı gören biri gerekir, yoksa viraneye bayku olmakla hazine bulunmaz. Nedîm beytinde Kuran-ı Kerim de yer alan Hz. Süleyman ve hüdhüd kuu hikâyesine 5 ve viranelerde hazine bulunduu inancına da telmihte bulunmaktadır. air, beyitte hazine arayanların hazineye, viranelerde gezen veyahut orayı mesken edinen baykular gibi davranarak ulaamayacaklarını söylemektedir. Çünkü bayku sözü edilen viranelerde hiçbir ey yapmadan tünemektedir. Beyitte bahsedilen bu manevî hazineye ulamak için insanda belirli yeteneklerin bulunması veya mevcut yeteneklerinin farkına varılarak bu yeteneklerin kullanılması gerektii anlatılmaktadır. Zira beyitte, hüdhüd kuunun yerin altında bulunan suyu bulma ve kılavuzluk yapma yetenei ön plana çıkarılmıtır. Nedîm, hazine arayanların her eyden önce hüdhüd gibi bir kılavuz ve uzaı, hatta yerin altını görme özelliine sahip insanların yanında bulunması gerektiini dile getirmektedir. Murg-ı âvâreyi âmâde-i pervâz edegör Dest-i eyyâm ikest etmeden evvel kafesin g. 70/2 Zamanın eli, kafesini kırmadan önce, baıbo kuu uçmaya hazırla. Nedîm beyitte, insanı baıbo özgür bir ku olarak deerlendirmektedir. Bu balamda kafesi, kuun içinde alıkonulduu bir yer deil de ev ya da insan bedeni olarak düünmek gereklidir. Beyitte zamanın eli olarak adlandırılan kavramın daha önceki beyitlerde de zikredilen talih olduu anlaılmaktadır. Talihin elinin, kafesi kırması ise açık bir ekilde talihin insana verdii eziyetler, sıkıntılar veya elinde bulunan imkânların ansızın yok olması anlamı taımaktadır. air, beyitte büyük ihtimalle dönem içinde meydana gelen sıkıntıları dile getirip insanların her türlü kötü duruma hatta içinde yaadıı kafesin kırılmasına yani ölümebile hazırlıklı olmasını öütlemektedir. Burada airin "ölmeden önce ölünüz" manasındaki hadisi hatırlattıı, ölüm gelmeden önce ölüme hazır olunmasını tavsiye ettii de düünülebilir. Düürme kendini gird-âb-ı inkılâba Nedîm Zaman olur sana da bir kenâr olur peydâ g. 4/5 Nedîm, kendini altüst olma girdabına kaptırma. Zaman gelir senin için de bir sahil ortaya çıkar. air, zamanın getirdii deiiklikleri herkesi içine çekmeye çalıan bir girdaba benzetmektedir. Girdap, doası gerei çevresindekileri içine çekme ve alt üst etme özelliine 5 Bahsi geçen hüdhüd kuunun Hz. Süleyman ile Belkıs kıssasında rolü büyüktür. bn Abbas tan nakle göre, Hz. Süleyman (a.s.) ın özellikle hava yolculuklarında kendisi ve ordusu için su lâzım olduunda hüdhüdü çaırırdı. Hz. Süleyman ın su mühendisi olan bu ku, insanların yeryüzünde olan bir cismi gördükleri gibi arzın derinliklerinde bulunan suyu görür ve onun ne kadar derinlikte olduunu da anlardı. Suyun yer ve derinlii böylece kefedildikten sonra Süleyman görevlilere emreder, orası kazılır ve su çıkarılırdı (bn Kesir, Tefsir 5/ ; Taberî, Tefsir 19/143). Hüdhüd kuu ve Hz. Süleyman arasında geçen konuma Kuran-ı Kerim de Neml Suresi nde 20 ile 31. ayetler arasında yer almaktadır. 20. (Süleyman) kuları gözden geçirdi ve öyle dedi: Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıtı?;21. Ya bana (mazeretini gösteren) apaçık bir delil getirecek ya da onun canını iyice yakacaım yahut onu boazlayacaım!; 22. Çok geçmeden (Hüdhüd) gelip: Ben, dedi, senin bilmediin bir eyi örendim. Sebe'den sana çok doru (ve önemli) bir haber getirdim.; 23. Gerçekten, onlara (Sebe'lilere) hükümdarlık eden, kendisine her ey verilmi ve büyük bir tahtı olan bir kadınla karılatım. ;24. Onun ve kavminin, Allah'ı bırakıp günee secde ettiklerini gördüm. eytan, kendilerine yaptıklarını süslü göstermi de onları doru yoldan alıkoymu. Bunun için doru yolu bulamıyorlar. ;25. (eytan böyle yapmı ki) göklerde ve yerde gizleneni açıa çıkaran, gizlediinizi ve açıkladıınızı bilen Allah'a secde etmesinler. ;26. (Halbuki) büyük Ar'ın sahibi olan Allah'tan baka tanrı yoktur.;27. (Süleyman Hüdhüd'e) dedi ki: Doru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, bakacaız.;28. u mektubumu götür, onu kendilerine ver, sonra onlardan biraz çekil de, ne sonuca varacaklarına bak.;29. (Süleyman'ın mektubunu alan Sebe'melikesi,) "Beyler, ulular! Bana çok önemli bir mektup bırakıldı" dedi.;30. "Mektup Süleyman'dandır, rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla (balamakta) dır.";31. "Bana ba kaldırmayın, teslimiyet gösterip bana gelin, diye (yazmaktadır)"
7 sahiptir. Bu açıklamalara göre Nedîm kendine seslendii beyitte, kendinin denizde olduu izlenimini vermektedir. Yani air, deniz i yaadıı hayatı ifade etmek için kullanmıtır. airin kendine girdaba kapılmaması noktasında uyarı yapması, dönem içinde meydana gelen ve insanları alt üst eden olayları ifade etmek için kullanmıtır. Beyitte sözü edilen olayların girdap gibi gözle görülebilir bir kavramla anlatılmı olması, olayların aikâr hale gelmi olabileceini anlatır gibidir. air beyitte, açık bir uyarı vermeyi amaçlamıtır. kinci mısra da ise air, bu durumdan kurtulmanın nasıl olabileceini anlatmıtır. airin sözünü ettii kurtulu yolunun ümit ve sabır etmek olduu anlaılmaktadır. Çünkü air, ne zaman gelecei belli olamayan bir zaman diliminden bahsetmektedir. aire göre, gelip geçici inkılaplardan yani bir dönem moda olan ve kiiye zarar verme ihtimali olan bir takım olaylardan korkup da bunlara taraftar olmamak gerekir. Zira bunlar da gelip geçicidir; elbette kiinin kendini bu bela girdaplarından kurtaracaı bir "sâhil-i selâmet"i, kurtulu imkânı olacaktır. Önemli olan bunlara bulaıp zarar görmektense sabredip kurtuluu beklemektir. air gelip geçici inkılapların havasına uyarak kendilerini kaybedenlerin manen zarar göreceklerini vurgulamaktadır. Nedîm in aaıdaki beyitte de bir durumu tehis ettii ve durumla ilgili fikrini beyan ettii görülmektedir. Eyler nesîm-i lutfu bize gird-bâd-ı gam Bu rûzgâr-ı bî-mededin inkılâbı var g. 24/4 Zaman, lütuf rüzgârının, bize gam girdabı olmasına sebep olur. Bu yardım bilmez rüzgârın altüst edici bir (yönü) var. Beyitte airin tekrar girdap kavramını kullandıı görülmektedir. Fakat bu sefer girdap gam girdabı olarak karımıza çıkmaktadır. aire göre zaman bize öyle bir dümandır ki, bizim her iimizi tersine çevirir. Hatta lütuf rüzgârı esse bile bizim için onu gam kasırgası, hortumu yapar. Zaman, tamamen bizim aleyhimizedir. Beyitte geçen inkılap kelimesiyle Nedîm, kendi yüzyılında yaanan yahut yaanacak olan deiime iaret ediyor gibidir. Beyitten air için lütuf rüzgârı gibi olan zaman ın deiim geçirmekte olduu anlaılmakta ve Nedim de lale devrinin nimet ve elencelerinin ondan faydalanacak olanlar için gam kasırgasına dönüebilecei fikrinin aır bastıı görülebilmektedir. nkılap bu adamların aleyhine ilemektedir. Nedim in kullandıı "rüzgâr-ı bî-meded" ifadesi de mevcut durumdan kaçıın mümkün olmayacaını anlatmaktadır. Rüzgârın beyitte yine devir, dönem karılıında kullanıldıı ve girdabın da devrederek olutuu gözden kaçırılmamalıdır. air, devrin güzelliklerinin felek ya da felek gibi insanların düzenini bozan dümanlar yüzünden yaanamadıını ve bu durumun gamdan bir girdap oluturabilecek kadar güçlü bir hal aldıını da dile getirir. Dalmasın deryâ-yı aka etmeyen serden cüdâ Aklı destârından evvel sâhil-i tedbîrde g. 139/5 Ak yolunda baından vazgeçmeyenler; aklı, baına sardıı sarıktan önce güven (bulacaı) sahilde olanlar ak denizine dalmasın. air, ak yoluna ba koymak isteyenlere nasihat vermektedir. Ona göre ak, bir denizdir ve bu denize baını kaybetmeyi göze almayanlar girmemelidir. Çünkü bu yolda âık baını kaybedebilir. air bu uyarıyı ikinci mısrada biraz daha açıklama ihtiyacı hissetmektedir. Nedîm, bu mısrada ak denizine dalmaktan imtina edenleri iaret etmektedir. Ak yolunda tereddüt yaayanların bir kısmı sarıklarının ıslanacaından korkarken bir kısmı da daha sarıkları ak denizine bulamadan akılları, güven bulacaı sahilde olanlardır. te Nedîm ak yolunun bu gerçeklerini sıraladıktan sonra bu karakterde olan ak yolu yolcularına bu yola hiç girmemelerini tavsiye etmektedir. Bezme bir dahı dönüp gelmek deildi niyyetin Gitdiin vakt anladım ömrüm itâbından senin g. 67/4 Ey ömrüm, senin acele etmenden meclise bir daha dönüp gelme niyetin olmadıını (meclisten) gittiin vakit anladım. Yukarıdaki beyit Nedîm in talihten ve dolayısıyla zamandan ikâyet ettii bir baka iiridir. Nedîm, beyitte dünya hayatını meclis metaforu içinde hayal etmitir. Hayat ise bu meclis içinde aceleci tavırlarıyla bir an önce kalkıp gitmek isteyen bir kii belki bir güzel gibi düünülmütür. Nedîm beyit içinde kendi adı geçmese bile- kendine seslenmekte ve hayatın
8 hayatının- bir daha geri dönmeden akıp gidecei gerçeini iirine konu etmitir. Bu vesile ile air, beyti okuyanlara hikemî bir fikri; ömrün gelip geçicilii ve geçen zamanın geri dönmeyeceini insanlara hatırlatmaktadır. Sen ki bülbül gül içün nâle edersin bî-derd Seni gülden ayırır nâle vü feryâdın içün g. 92/4 Ey bülbül sen dertsiz bir ekilde (akın olan) gül için baırırsın. Bu baırtı ve feryat (ise) seni gülden ayırır. Bu beyitte air doal bir olayı ele almı ve bu durumu nasihat içerikli bir manaya büründürmütür. Nedîm, bülbülün güle âık olduu imajından hareket etmitir. Bülbül, gül için devamlı öter, kendini onun dikenli dallarına vurur. Bu durum aynı zamanda doal bir gerçektir ve bülbül söylenenleri yaradılıı gerei, dertsiz, tasasız bir ekilde yapar. Fakat insanolu, bülbülün ötüünü devamlı duyabilmek için onu gül bahçesinden alır ve kafes içine koyar. air beyitte, hayatın bu tezadına deinmektedir. nsanlar da beyitteki bülbül gibi hayatını yaaması gereken mecrada yaarken elinde olmayan nedenlerden ötürü, gül gibi olan hayatlarından ayrılırlar. air, bu durumu gözler önüne sererek okuyucuyu düünmeye sevk etmektedir. O verd-i ter dil-i pür-hûnu leb-rîz-i neât anlar Ne bilsin rûzgârın iddetin kendi esenlikde g. 127/4 O taze gül, kan dolu gönlü, taacak gibi duran nee zanneder(arap). O, rüzgârın iddetini nasıl bilsin, çünkü kendisi selamettedir. Nedîm beyitte esenlikte olan insanların gördükleri nesneleri, karılatıkları durumları nasıl farklı ekilde algıladıklarını anlatmaya çalımaktadır. air, taze gül olarak nitelendirdii sevgilinin, esenlikte olduunu ve rüzgâr olarak anlatılmaya çalıılan, devrin sıkıntılarını bilmediini anlatmaktadır. Bu durum sevgilinin, sıkıntılar yüzünden aıın kan dolu olan günlünü gördüünde o gönlü, taacak gibi duran kadeh olarak deerlendirmesine sebep olur. Nedîm ise ilginç bir ekilde bu durumu yadırgamaz ve esenlikte olan sevgilinin acıları, sıkıntıları bilmemesinin doal olduunu söyleyerek sevgiliyi bir noktada eletirir. Çünkü aç tokun halinden anlamaz. Bu yüzden halden anlamayan insanlara dert yanmanın anlamı yoktur. air, esenlikte olan kimselerin rüzgârın/ zamanın iddetinden sıkıntı çekenlerin halinden anlamayacaını böyle insanlara dert anlatmanın sıkıntı çekene bir fayda salamayacaını da anlatır. Felek câm-ı neâtın telh eder Cemîd-i vakt olsa lâc olmaz humâr-âlûde-i idbâra meylerle g. 146/3 Felek, zamanın Cemid i de olsan senin elence kadehini acılatırır. Talihsizlik humarına bulaana araplarla ilaç olmaz. Nedîm in talihten ikâyet ettii beyitinde air, felek kavramının insanı olmaz sıkıntılar içine soktuunu ve yolunda giden her eyin yine felek tarafından rayından çıkarıldıını dile getirmektedir. Ayrıca Nedîm, felein bu ileri yaparken kimsenin sosyal statüsünü göz önüne almadıını da anlatır. Nedîm e göre felek, zamanın Cemid i (padiahı) de olsa onun elencesini ve elence kadehi içindeki arabı acılatırır. Bu arabı içip sarho olanlar ise talihsizlik humarına bulaırlar. Humardan ayılmanın yolu sabûh adı verilen arabı yeniden içmek olmasına ramen talihsizlik humarına bulaanlar, bu yöntem ile düzelemezler. Onlar için araba devam etmek ilaç deildir. Çünkü talihsizlik ilacı olan bir hastalık deildir. Felek, mevcudiyeti gerei kimseye ayrımcılık yapmadan insanların elencesini -hayatınıacılatırmaya çalımaktadır. Sonuç Çalıma boyunca, Nedîm in gazelleri ııında klasik iirde bir airin belli balı bir edebî üslup çerçevesinde deerlendirilmesinin airin dier eserlerine ve baka airlere haksızlık olacaı vurgulanmıtır. Bunun en önemli nedenlerinden biri klasik iirin bir bütün halinde bir airden baka bir aire ulamasıdır. Bu durumu Nedîm in iirlerinde göstermek ise, airin hayat tarzı ile bu hayat tarzının tam tersi olarak düünülebilecek fikirlerinin iirlere yansımasının - bazı beyitlerde de olsa- ne kadar farklı olabileceini göstermesi açısından önemlidir. Nedîm in hikemî üslupla ilgili örnekleri sadece bu kadar deildir. Onun beyitlerinde hikemî üslubun
9 bütün alt konularına örnek bulmak mümkündür. 6 Fakat çalımadaki amacımız, hikemî tarzın akla ilk gelen yönleri olan nasihat etmek ve fikir vermek üzerine younlatıı için dier konularla ilgili örneklere dipnotta yer verilmitir. Çalımanın ortaya koyduu bir dier sonuç da airlerin divanında yer alan iirlerin, farklı edebî akımlar göz önüne alınarak tasnif edildiinde her bir tarzla alakalı örneklerin tespit edilebileceidir. KAYNAKÇA BLKAN, Ali Fuat (1997). Nabi Divanı, C.1- II, Ankara: M.E.B. Yayınları. BLKAN, Ali Fuat (2012). Köhne Efsaneler, Yeni Hikâyeler, Millî Folklor, S. 95, s DEMREL, ener (2009). XVII. Yüzyıl Klasik Türk iirinin Anlam Boyutunda Meydana Gelen Üslup Hareketleri: Klasik Üslup-Sebk-i Hindî- Hikemî Tarz- Mahallileme, Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Vol. 4/2 Winter, s DOAN, Muhammet Nur (2005). Eski iirin Bahçesinde, stanbul: Alternatif Düünce Yayınevi. ERKUL, Rasih (2009). Mahallileme ve Nedim in arkıları, TurkishStudies, Volume 4/5, Summer, s KAÇAR, Mücahit(2012). eyh Gâlib'in Nâbî Eletirisi ve Dîvân iirine Ahlakî Yaklaım Hakkında Birkaç Not, TurkishStudies, Vol.7, s KALKIIM, Muhsin (1994). eyh Galib Divanı, Ankara: Akça Yayınları. KORTANTAMER, Tunca(1984). Nâbî nin Osmanlı mparatorluu Eletirisi, Tarih ncelemeleri Dergisi 11, s MACT, Muhsin. Nedîm Divanı, T. C. Kültür ve Turizm Bakanlıı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüü (ekitap). MACT, Muhsin(2000). Nedim Hayatı, Eserleri ve Sanatı, Ankara: Akça Yayınları. 6 Nedim in gazellerinde hikemî tarzın dier konularına örnek olarak tespit edebildiimiz beyitleri u ekildedir: Vardır huzûra söyleyecek bir sözüm onu A da kaçan uyur o zaman söylerim sana g. 3/4 Ortaya söyleyecek bir sözüm vardır. Ancak onu, sana düman uyuduu zaman söylerim. Hat-âver olmaya mâdâm o hüsn-i pertev-sûz Yanınca çok eyi gün dostu yâr olur peydâ g. 4/3 O, güzelliin yakan ııının hatları çıkmadıı için, onun yanında birçok iyi gün dostu ortaya çıkar. Güm etse efkat-i hüsnü ükûh-ı nev-hatlar Siyeh haberde belî itihâr olur peydâ g. 4/4 Yeni çıkan azametli hatlar o güzelliin efkatini kaybetmesine sebep olur. O zaman elbette bu kara haber çabuk yayılır. Düüp ümîde neler çekdiimi ben bilirim Belâ-yı kemeke-i intizârı benden sor g. 33/2 Ümide düüp neler çektiimi ben bilirim. Ümit ederek beklemenin sıkıntısını benden sor. Bir iki günde ne gaddârlıkların gördüm Felek dedikleri nâ-pâydârı benden sor g. 33/3 Felek dedikleri kararsızı bana sorun, çünkü bir iki günde ben onun ne gaddarlıklarını gördüm. Cefâ-yi tâli -i nâ-sâzkârı benden sor Amân aman sitem-i rûzgârı benden sor g. 33/1 (Muradıma) muhalif talihin cefasını benden sor. Eyvah eyvah, rüzgârın zulmünü benden sor. Zamân-ı va d-i tahassürde bakadır âlem O telh erbet-i îrin-güvârı benden sor g. 33/4 Ele geçirilemeyen eylere üzülmek vadisinin zamanında âlem bakadır. O acı erbetin, irin hazmını bana sor. Geçüp gitmekde ömrüm derd ü mihnet gibi eylerle Müerref olmadı kasr-ı emel ferhunde-peylerle g. 146/1 Ömrüm dert ve sıkıntı gibi eylerle geçip gitmektedir. Arzu köküm saadetli olaylarla hiç ereflenmedi. Geçen bu duzah-ı endûhdan selâmetle Behite her kademinde düçâr olur giderek g. 61/5 Bu gam cehenneminden korktuklarından kurtularak geçenlerin, her adımda cennete ulatıını gördük. Bu gam cehenneminden geçerek iman ile kabre girenlerin, her adımda cennete ulatıını gördük. Ser-i jûlîdesin bulmazsa bîdin ser-nigûn eyler Komaz baın esen bu rûzgâr elbette Mecnûnun g. 64/2 Bu rüzgâr söüt aacının karıık baını bulmazsa elbette Mecnun un baına rahat vermez onu ba aaı eder. Akıbet rif at verir ak-ı cüvân-ı dil-nevâz âhlıkdır hidmet-i sultân-ı âdil bendeye g. 125/4 Gönül okayıcı civanın akı en sonunda (bu akı yaayana) yüksek makam verir. Adil sultanın köleye hizmeti onu sultan yapar Kesb-i yeddir denilir baa gelen insânın Safha-i kefde hat-ı cebhesi mersûm gibi g. 151/2 nsanın baına gelene elinin kazancı denilir. nsanın avuç sayfasında alın yazısı yazılmı gibidir. Sadr-ı bülend-rütbe ki ben yalnız deil Hâk olmadır derinde sipihrin de niyyeti g. 153/9 Yalnız benim deil, gökyüzünün de niyeti, yüksek rütbelerin en yüksei olan kapında toprak olma isteidir
10 MAZIOLU, Hasibe (1992). Nedim in Divan irine Getirdii Yenilik,Ankara: Akça Yayınları. MENG, Mine (1991). Divan iirinde Hikemî Tarzın Büyük Temsilcisi Nâbî, Ankara: Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Kültür Merkezi Yayını, 2. bs. OKUYUCU, Cihan (2010). Divan Edebiyatı Estetii, stanbul: Kapı Yayınları. ONAY, Ahmet Talat (2009). Açıklamalı Divan iiri Sözlüü (Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar ve zâhı, (Haz. Prof.Dr. Cemal Kurnaz), stanbul: H Yayınları. ENTÜRK, A. Atilla (1996). Klasik Osmanlı Edebiyatı Tiplerinden Sufi yahut Zahid Hakkında, stanbul: Enderun Yayınları. ENTÜRK, A. Atilla (2004). Osmanlı iiri Antolojisi, stanbul: Yapı Kredi Yayınları. YORULMAZ, Hüseyin (1996).Divan Edebiyatında Nabi Ekolü Eski iirde Hikemiyat, Ankara: Akça Yayınları
Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.
Kıssa, bir haberi nakletme, bir olayı anlatma hikâye etmek. Bu Arapça'da kassa kelimesiyle ifade edilir. Anlatılan hikâye ve olaya da "kıssa" denilir. Buhâri, bab başlıklarında "kıssa"yı "olay" anlamında
DetaylıSöylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.
Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin kılığını üzerinde taşır. Ataullah İskenderî Söz ilaç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda veriri; gerektiğinden fazlası ise zarara neden olur. Amr bin As Sadece
DetaylıTürkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de
DetaylıDivan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.
Edebiyatı Sanatçıları Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. ı vardır. MEVLANA: XIII.yüzyılda yaşamıştır. Birkaç
DetaylıGet to know Hodja Dehhânî Through Other Poet s Poems:
Hoca Dehhânî yi iyle : 1 ÖZET Mücahit KAÇAR 2, kaside Dehhân neredeyse bütün antoloji ve edebiyat tarihi söz konusu görülmektedir. Oysaki hem atfedilen gazellerine yeniden Anahtar Kelimeler: Dehhânî, Kemâl
DetaylıOrucun Manevi Hayatımıza Katkıları
Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Kur ân-ı Kerim de Oruç Ey müminler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günler içinde Oruç tutmanız farz kılındı. Umulur ki, bu sayede, takva mertebesine
DetaylıTÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır.
TÜLN OTBÇER Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır. Ankara Hacettepe Üniversitesi Mayıs, 2004 ! - " $ - "%%&%$ - "%' $ - "(%' $ - "( ) (* $+,( $ - ") (',( $ - "- %./$ 0 1*&/1(2, %("%. 3/1(4""3%(/1-( /32 $$
DetaylıBURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM
BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM Dr. Ayhan HELVACI *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik
DetaylıÖZGEÇMİŞ. Yasemin ERTEK MORKOÇ
ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı Yasemin ERTEK MORKOÇ Unvanı Görev Yeri Daha Önce Bulunduğu Görevler Anabilim Dalı Yabancı Dili Akademik Aşamaları Yrd. Doç. Dr. Celal Bayar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk
Detaylıstanbul, 11 Ekim 2004 2004/1021
TÜRKYE SERMAYE PYASASI ARACI KURULULARI BRL Büyükdere Cad.No:173 I. Levent Plaza A-Blok Kat:4 34394 I. Levent-stanbul Tel : (212) 280 85 67 Faks : (212) 280 85 89 www.tspakb.org.tr stanbul, 11 Ekim 2004
Detaylı2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu 25-26 Ekim 2007, zmir
Türkiye de Bölgesel Kalkınmanın Aracı Olarak Kalkınma Ajansları: zmir Kalkınma Ajansı Örnei Ergüder Can zmir Kalkınma Ajansı Giri: Türkiye de dier ülkeler gibi bölgelerarası hatta bölgeler içinde kalkınma
DetaylıEitim-Öretim Yılında SDÜ Burdur Eitim Cansevil TEB
2005-2006 Eitim-Öretim Yılında SDÜ Burdur Eitim Cansevil TEB 2005-2006 ETM-ÖRETM YILINDA SDÜ BURDUR ETM FAKÜLTES GSE BÖLÜMÜ MÜZK ETM ABD DA OKUMAKTA OLAN 2, 3 VE 4. SINIFLARIN DEVAMLILIK ZLEYEN DERSLERDE
Detaylı"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."
Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir
DetaylıUluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Volume: 3 Issue: 12 Summer 2010
Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Volume: 3 Issue: 12 Summer 2010 17. YÜZYIL DVAN AR ZÂRÎ, HAYATI, EDEBÎ KL VE RLER 17 TH CENTURY DIVAN POET ZÂRÎ, HIS
DetaylıOPTK KONUSUNUN 9. SINIF MÜFREDATINA ALINMASININ ÖRENC BAARISINA ETKS
Ahi Evran Üniversitesi Kırehir Eitim Fakültesi Dergisi (KEFAD) Cilt 8, Sayı 1, (2007), 157-165 157 OPTK KONUSUNUN 9. SINIF MÜFREDATINA ALINMASININ ÖRENC BAARISINA ETKS Sebahaddin ALPTEKN Kırehir Anadolu
DetaylıÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55
Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 8 Ey insanlar! Rabbiniz birdir, atanız (Âdem) da birdir. Hepiniz Âdem densiniz, Âdem ise topraktan yaratılmıştır. Allah katında en değerli olanınız, O na karşı gelmekten
DetaylıMAADAY-KARA DESTANI (Hazırlayan: Dr. Salahaddin Beki), Manas Yayıncılık, Elazı, 2007, 589 s.
MAADAY-KARA DESTANI (Hazırlayan: Dr. Salahaddin Beki), Manas Yayıncılık, Elazı, 2007, 589 s. Ahmet DALI M. Fuat Köprülü milli Türk destanlarını corafi sahalara göre tasnif ederken Altay-Yenisey bölgesini
DetaylıPORTER MODEL: ULUSLARARASI REKABET ÖZLEM ÖZ ODTÜ LETME BÖLÜMÜ
: ULUSLARARASI REKABET ÖZLEM ÖZ ODTÜ LETME BÖLÜMÜ Genel Çerçeve Makroekonomik, Politik ve veyasal Çevre Rekabet Edebilirliliin Mikroekonomik Temelleri irket irket Stratejisi Stratejisi Mikroekonomik Mikroekonomik
Detaylı5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ
5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ Allah İnancı Ünite/Öğrenme Konu Kazanım Adı KOD Hafta Tarih KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 Allah Vardır ve Birdir Evrendeki mükemmel düzen ile Allahın (c.c.) varlığı ve birliği
DetaylıOTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN KISA SÜREL BR E TM PROGRAMININ NCELENMES
Bu aratırma 005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN
DetaylıDiğer müritlerin neşeyle elindekileri takdiminden sonra, Aziz Mahmut Efendi, boynunu bükerek bu kırık ve solmuş çiçeği üstadına takdim eder.
Hak dostlarından Üftâde Hazretleri(*), bir gün müritleriyle bir kır sohbetine çıkar. Emri üzerine bütün dervişler, kırın rengârenk çiçeklerle bezenmiş yerlerini dolaşarak hocalarına birer demet çiçek getirirler.
Detaylı3. YÜZEYSEL SULARDAN SU ALMA
3. YÜZEYSEL SULARDAN SU ALMA Akarsu veya göllerin yakınında bulunan beldeler, eer akarsuyun debisi veya göl yada rezervuarın kapasitesi senenin bütün mevsimlerinde gerekli miktarda suyu çekmeye yeterli
DetaylıErgin AYAN (2009). Willermus Tyrensis in Haçlı Kronii (1143-1163), Karadeniz Dergisi Yayınları, Ankara, 160 s, ISBN 978-975-8951-33-8.
Ergin AYAN (2009). Willermus Tyrensis in Haçlı Kronii (1143-1163), Karadeniz Dergisi Yayınları, Ankara, 160 s, ISBN 978-975-8951-33-8. Abdullah GÜNEYSU Avrupa Hıristiyanlarının, kendilerince kutsal kabul
DetaylıTEKSTL FNANSAL KRALAMA ANONM RKET ANA SÖZLEME TADL METNLER
TEKSTL FNANSAL KRALAMA ANONM RKET ANA SÖZLEME TADL METNLER AMAÇ VE KONU Madde 3/5 Kira alacaklarını iskonto ettirebilir. Bu alacakları teminata verebilir, temlik edebilir, Finansal Kiralama Kanunu ve bununla
DetaylıBOSAD Boya Sanayicileri Dernei TÜRK BOYA SEKTÖRÜ. Dünya Boya Ticaretindeki Gelimeler
BOSAD Boya Sanayicileri Dernei Dünya Boya Ticaretindeki Gelimeler TÜRK BOYA SEKTÖRÜ Dünya ekonomisindeki gelimeyle paralel olarak dünya boya üretimi bugün 29,4 milyon ton civarında gerçeklemektedir ve
DetaylıBuyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.
BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise
DetaylıErtesi gün hastaneden taburcu olma vakti gelmi ti. Annesi odaya gelerek Can haz rlarken, babas hastane lemlerini yap yordu. Vitaboy hastaneden ç kman
TABOY HASTA Vitaboy çok kötü bir rüya görüyordu. Rüyas nda karanl k bir yerdeydi. Kimse onun sesini duymuyordu. Yata nda k vran yordu. Birden uyand. Bütün bunlar bir rüyayd. Fakat kendini çok yorgun hissediyordu.
DetaylıKTSAD LETMELRE DAHL MENKUL KIYMETLERN DEERLEMES. Bülent AK Ba Hesap Uzmanı
KTSAD LETMELRE DAHL MENKUL KIYMETLERN DEERLEMES Bülent AK Ba Hesap Uzmanı 1. TCAR KAZANCIN TESPT YÖNTEM VE DEERLEME LEM : 1.1. Öz Sermaye Nedir? Öz sermaye; iletmenin sahip olduu iktisadi kıymetler ile
DetaylıAB Uyum Sürecinde Türkiye nin Rekabet Gücü lerleme Raporu Üzerine Tespitler
AB Uyum Sürecinde Türkiye nin Rekabet Gücü lerleme Raporu Üzerine Tespitler Avrupa Komisyonu tarafından Türkiye hakkında hazırlanan lerleme Raporu, Türkiye ile müzakerelerin balaması yönünde olumlu bir
DetaylıMÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER *
MÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER * Prof. Dr. lknur OKATAN *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Öretmeni Yetitirme Sempozyumu Bildirisi SDÜ, 7-10 Nisan 2004, Isparta Sunu Sayın Bakan
DetaylıSRKÜLER NO: POZ - 2006 / 42 ST, 08. 08. 2006 YEN KURUMLAR VERGS KANUNU NDA ÖRTÜLÜ SERMAYE
SRKÜLER NO: POZ - 2006 / 42 ST, 08. 08. 2006 çindekiler: Yeni Kurumlar Vergisi Kanunu nda örtülü sermaye YEN KURUMLAR VERGS KANUNU NDA ÖRTÜLÜ SERMAYE Bilindii üzere, 21.06.2006 tarihli Resmi Gazete de
DetaylıYöntem Ara tırma Modeli Evren ve Örneklem Veri Toplama Aracı Verilerin Analizi Bulgular
Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 8 Sayı: 38 Volume: 8 Issue: 38 Haziran 2015 June 2015 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 ÖRETMENLK UYGULAMASI
Detaylı7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)
7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE) ÖĞRENCİNİN ADI-SOYADI: SINIFI: NO: 1 1. ETKİNLİK: BOŞLUK DOLDURMA ETKİNLİĞİ AYET-İ KERİME SÜNNET KISSA CENNET TEŞVİK HAFIZ 6236
DetaylıAİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL
AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL Ey İnsanlık! Sizi bir tek canlı varlıktan yaratan, ondan da eşini var eden ve her ikisinden de bir çok erkek ve kadın üreten Rabbınıza karşı sorumluluğunuzun
DetaylıHAYALİ, EFSANEVÎ VARLIKLAR VE İLİMLER
İnsana eliyle kazandığından başkası yoktur. Simyacılık gafil işidir HAYALİ, EFSANEVÎ VARLIKLAR VE İLİMLER BU BÖLÜMDE: Kim vardı diyâr-ı kîmyâya (Ayrıca bakınız: Gaflet içinde yaşamak) Allah bes, baki
DetaylıİÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan
İÇİNDEKİLER Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan Teveffi Kelimesi Ve Resulüllah ın Açıklaması İmam Buhari Ve Teveffi
DetaylıTÜM OTOBÜSÇÜLER VE LETMECLER FEDERASYONU KARAYOLU YOLCU TAIMACILII SEKTÖRÜNÜN TARHSEL GELM
TÜM OTOBÜSÇÜLER VE LETMECLER FEDERASYONU KARAYOLU YOLCU TAIMACILII SEKTÖRÜNÜN TARHSEL GELM 1955 ten 1999 a kadar karayolu yolcu taımacılıının ulaım biçimleri içindeki payı Karayolu ile yolcu taımacılıının
Detaylı(Seni sevdiğim için eğer benden bedel isterlerse, iki cihânın mülkünü versem bile bu bedeli ödemeye yetmez.)
Ben seni sevdiğim için eğer bahâ derler ise İki cihân mülkün verem dahı bahâsı yetmeye (Seni sevdiğim için eğer benden bedel isterlerse, iki cihânın mülkünü versem bile bu bedeli ödemeye yetmez.) İki cihân
DetaylıSevgili dostum, Can dostum,
Sevgili dostum, Her insanı hayatta tek ve yegâne yapan bir öz benliği, insanın kendine has bir kişiliği vardır. Buna edebiyatımızda, günlük yaşantımızda ve dini inançlarımızda çeşitli adlar vermişlerdir.
Detaylı3 Her çocuk Müslüman do ar.
TAHR C * 1 Sözlerin en güzeli Allah ın kitabı, yolların en güzeli Muhammed in yoludur. Buhari, Edeb, 70; tisam, 2. z Müslim, Cuma, 43. z Nesai, Iydeyn, 22. z bn Mace, Mukaddime, 7. z Darimî, Mukaddime,
DetaylıİÇİNDEKİLER SÖZ BAŞI...5 MEHMET ÂKİF ERSOY UN HAYATI VE SAFAHAT...9 ÂSIM IN NESLİ MEHMET ÂKİF TE GENÇLİK... 17
İÇİNDEKİLER SÖZ BAŞI...5 MEHMET ÂKİF ERSOY UN HAYATI VE SAFAHAT...9 ÂSIM IN NESLİ... 15 MEHMET ÂKİF TE GENÇLİK... 17 SAFAHAT TA DEĞERLERİMİZ... 41 Adâlet... 43 Adamlık... 47 Ahlâk... 50 Azim... 42 Birleştiricilik...
DetaylıARZU ATİK, Yard. Doç. Dr.
ARZU ATİK, Yard. Doç. Dr. arzuuatik@gmail.com EĞİTİM Doktora 2003-2009: Marmara Üniversitesi, Eski Türk Edebiyatı Anabilim Dalı, Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Tez konusu:
DetaylıDexter Filkins (2008). The Forever War, New York: Vintage Books. Ahmet Hakan ÖZKAN *
Dexter Filkins (2008). The Forever War, New York: Vintage Books. Ahmet Hakan ÖZKAN * Dexter Filkins tarafından yazılmı olan The Forever War isimli kitap, orijinal dili olan ngilizce versiyonu ile incelenmitir.
DetaylıArapgirli Haşim Koç. - şiirler - Yayın Tarihi: 6.7.2006. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat
- şiirler - Yayın Tarihi: 6.7.2006 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin
DetaylıBilgiEdinmeHakki.Org Raporu Bilgi Edinme Hakkı Kanunu nun Salık Bakanlıı Tarafından Uygulanmasındaki Yanlılıklar
BilgiEdinmeHakki.Org Raporu Bilgi Edinme Hakkı Kanunu nun Salık Bakanlıı Tarafından Uygulanmasındaki Yanlılıklar Sürüm 1.0 21 Ekim 2004 Dr. Yaman AKDENIZ * akdeniz@bilgiedinmehakki.org Bilgiedinmehakki.org
DetaylıIRROMETER NASIL ÇALIIR...
IRROMETER NASIL ÇALIIR... Irrometer bir tansiyometre prensibi ile görev yapar. Irrometer içi saf su dolu bir tüp, bir vakum göstergesi ve gözenekli porselen bir balık ihtiva eder. Kök bölgesi derinliine
DetaylıDurum böyle olmakla birlikte, özet çeviri metninin okuyucuların gerçekten yararlanabilecekleri i levsel bir doküman oldu u ku kusuzdur.
AVUSTRALYA NIN YEN GÜNEY GALLER EYALET SAYITAYI PERFORMANS DENETM RAPORU Yıllık Raporlardan Hareketle Performansın Deerlendirilmesi: Sekiz Kuruluun Yıllık Raporlarının ncelenmesi (Özet Çeviri) Sacit Yörüker
DetaylıAratırma Koordinatörü: Prof. Dr. Faruk en. Hazırlayanlar: Gülay Kızılocak Cem entürk Dr. Martina Sauer
Download von www.bteu.de / Avrupali Türk Isadamlari Birligi Hannover / TAM Vakfi Yayinlari!" #"# Aratırma Koordinatörü: Prof. Dr. Faruk en Hazırlayanlar: Gülay Kızılocak Cem entürk Dr. Martina Sauer Bu
DetaylıÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER *
ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER * Ara.Gör.Ilgım KILIÇ *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Öretmeni Yetitirme Sempozyumu
DetaylıHaddeden geçmiş nezâket yâl ü bâl olmış sana Mey süzülmüş şîşeden ruhsâr-ı âl olmuş sana
NEDÎM Gazel fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün Haddeden geçmiş nezâket yâl ü bâl olmış sana Mey süzülmüş şîşeden ruhsâr-ı âl olmuş sana yâl ü bâl: Boy pos ; ruhsâr : yanak Nezaket haddeden (imbikten) geçmiş
DetaylıVakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A.. 30.06.2013 Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu
Sayfa No: 1 Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A.. 30.06.2013 Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu Sayfa No: 2 Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi
DetaylıUluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi. Güz 2012 Fall 2012
Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 5 Sayı: 23 Volume: 5 Issue: 23 Güz 2012 Fall 2012 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 MARDN LNDEN VERLEN
DetaylıTaıt alımlarının ette tüketim endeksi kapsamında izlenmesi hakkında bilgi notu
Taıt alımlarının ette tüketim endeksi kapsamında izlenmesi hakkında bilgi notu ette tüketim endeksi, ekonomideki tüketim eilimlerini kartla yapılan tüketimi baz alarak incelemektedir. Bu nedenle, endeks
DetaylıKur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok
Question Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok kez karşılaşmaktayız, bu iki kavramdan maksat nedir? Answer: Kuran müfessirleri ayet ve rivayetlere
DetaylıAteş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular
Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular hazır olun düşüyoruz diyor. Düşüyoruz ama ben dâhil
DetaylıYonca Anzerliolu, Karamanlı Ortodoks Türkler, Phoenix Yayınları, Ankara 2003, 376 s.
Yonca Anzerliolu, Karamanlı Ortodoks Türkler, Phoenix Yayınları, Ankara 2003, 376 s. Hayrullah KAHYA Ortodoks Hıristiyanların Türkçe konuanlarına Karamanlı; bunların konutukları dile de Karamanlıca denmektedir.
DetaylıGÜLEN- EBRÂR VE MA DEN- ESRÂR ADLI ESERN AR MÜNÎRÎ ÜZERNE 1 A STUDY ABOUT THE POET OF THE FLOWER GARDEN OF THE VIRTUES AND TREASURE OF MYSTERY, MUNIRI
GÜLEN- EBRÂR VE MA DEN- ESRÂR ADLI ESERN AR MÜNÎRÎ ÜZERNE 1 A STUDY ABOUT THE POET OF THE FLOWER GARDEN OF THE VIRTUES AND TREASURE OF MYSTERY, MUNIRI Dr. Meheddin SPR * Özet Münîrî, 16. Asırda yaamı,
DetaylıTÜRKYE HALK BANKASI A.. ETK LKELER
Ek 7 Etik lkeler TÜRKYE HALK BANKASI A.. ETK LKELER GR Etik lkeler; Türkiye Halk Bankası A.. çalıanlarının, görevlerini yerine getirirken uymaları gereken ilkeleri ve çalıma düzenine ilikin düzenlemeleri
DetaylıMUSK MUALLM MEKTEBNDEN GÜNÜMÜZE MÜZK ÖRETMEN YETTRME PROGRAMLARINDAK YAYLI ÇALGI ÖRETMNE LKN SINAMA-ÖLÇME-DEERLENDRME DURUMLARININ NCELENMES
MUSK MUALLM MEKTEBNDEN GÜNÜMÜZE MÜZK ÖRETMEN YETTRME PROGRAMLARINDAK YAYLI ÇALGI ÖRETMNE LKN SINAMA-ÖLÇME-DEERLENDRME DURUMLARININ NCELENMES 1. GR Yrd.Doç.Dr.Cansevil TEB *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden
DetaylıESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ
ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ a. 14.Yüzyıl Orta Asya Sahası Türk Edebiyatı ( Harezm Sahası ve Kıpçak Sahası ) b. 14.Yüzyılda Doğu Türkçesi ile Yazılmış Yazarı Bilinmeyen Eserler c.
DetaylıTAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla
TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla (Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise o, (tutamadığı) günler sayısınca başka günlerde
DetaylıÖZEL KIRAÇ ORTAOKULU 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DEĞERLER EĞİTİMİ RAPORU (NİSAN 2015) KARŞILIKSIZ İYİLİK YAPMAK
ÖZEL KIRAÇ ORTAOKULU 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DEĞERLER EĞİTİMİ RAPORU (NİSAN 2015) KARŞILIKSIZ İYİLİK YAPMAK 5.sınıf öğrencileriyle Karşılıksız İyilik Yapmak ne demektir? sorusu üzerine sınıfta beyin
DetaylıKur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu
Question Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu belirtir misiniz? Kur an ın lafızdan soyut olduğu bir merhale var mıdır? Answer: Her şeyin lâfzî
DetaylıSosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması
Giri Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması Taner Kavasolu Devlet Planlama Tekilatı Kalkınma Planlarımızda, ülke corafyasında ve kesimler arasında dengeli bir gelime salanması hedefi, ülke ekonomisi için
Detaylıİkinci B ö l üm KİŞİLİK VE KARAKTER GELİŞİM SÜRECİ
İkinci B ö l üm KİŞİLİK VE KARAKTER GELİŞİM SÜRECİ itaate mecbur bırakılan çocuk: edilgen çocuk Her çocuk, anne-babasıyla uyum içinde yaşamaktan büyük huzur duyar. Çünkü annebaba, çocuk için yaşamın kurallarını
DetaylıÇin Konferansı Panel Bölümü Notları
Çin Konferansı Panel Bölümü Notları Çin Konferansı kapsamında düzenlenen Çin ve Türkiye: Yatırımda ve Dı Ticarette Sorunlar, Fırsatlar, birlikleri konulu Panel, Çin ile ilikileri olan irketlerin temsilcilerini
DetaylıGÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM
KTAP NCELEMES GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM Editörler: Arif Altun ve Sinan Olkun Orhan KARAMUSTAFAOLU Yrd.Doç.Dr., Amasya Üniversitesi, Eitim Fakültesi, Dekan Yrd., AMASYA
DetaylıDoç.Dr. ŞEVKİYE KAZAN NAS
Doç.Dr. ŞEVKİYE KAZAN NAS ÖZGEÇMİŞ DOSYASI KİŞİSEL BİLGİLER Doğum Yılı : Doğum Yeri : Sabit Telefon : Faks : E-Posta Adresi : Web Adresi : Posta Adresi : 1965 BURDUR T: 24222744003306 F: sevkiyenas@akdeniz.edu.tr
DetaylıÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama...24 2. Haftanýn Testi...25
ÝÇÝNDEKÝLER A. BÝRÝNCÝ TEMA: BÝREY VE TOPLUM Küçük Cemil...11 Bilgi Hazinemiz (Hikâye Yazmaya Ýlk Adým)...14 Güzel Dilimiz (Çaðrýþtýran Kelimeler - Karþýlaþtýrma - Þekil, Sembol ve Ýþaretler - Eþ Anlamlý
DetaylıÝslâm Ahlak Teorileri (Ethical Theories in Islam)
ve referanslar ve elbette tarihsel ve entelektüel ardalan ileri derecede önemlidir. Çünkü genelde Batýlý kavramlar, kendilerinde ne olduklarý na bakýlmaksýzýn (aslýnda akademik ve entelektüel bir soruþturmanýn
Detaylı1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.
İnsanın toplumsal bir varlık olarak başkaları ile iyi ilişkiler kurabilmesi, birlik, barış ve huzur içinde yaşayabilmesi için birtakım kurallara uymak zorundadır. Kur an bununla ilgili ne gibi ilkeler
Detaylıa b e f g h i SHOG NED R?
9 8 7 6 5 4 3 2 1 a b c d e f g h i SHOG NEDR? SHOG, Japonya da yaklaık 20 milyon kiinin oynadıı bir oyundur. Hedefleri, karı tarafın ah ını tuzaa düürmek olan iki oyuncu arasında oynanan bir zihinsel
DetaylıEĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ
KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Varlıklar Âlemi Meleklere İman Meleklerin
DetaylıAKÇA, Hakan (2012). Ankara li Aızları (nceleme, Metinler, Dizin), Ankara: Türk Kültürünü Aratırma Enstitüsü Yayınları, XXII+672 s.
AKÇA, Hakan (2012). Ankara li Aızları (nceleme, Metinler, Dizin), Ankara: Türk Kültürünü Aratırma Enstitüsü Yayınları, XXII+672 s. Bahadır GÜNE * Aynı kökten geldii üst sistem durumundaki bir standart
DetaylıM VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak " " dersek h 6. olarak sadaka verme.
M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI lar aha beteri dir... 1. -3-5 veya 7 2. Y 3. : me sem. 1 (B bir olmaz) 4. a bakarak " " 5. sek, dersek h 6. olarak sadaka verme. 2 3 k, iyilik yapmak, anaya -
Detaylıİnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler
İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd
DetaylıTanrı nın brahim e Vaadi
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar brahim e Vaadi Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: M. Maillot ve Tammy S. Türkçe 60. Hikayenin 4.si www.m1914.org
DetaylıTevrat ta Dabbe İncil de Dabbe İslam Kültüründe Dabbe Hadislerde Dabbetü l-arz Kur an da Dabbetü l-arz Kaynakça. Dabbetü l-arz
Tevrat ta Dabbe İncil de Dabbe İslam Kültüründe Dabbe Hadislerde Dabbetü l-arz Kur an da Dabbetü l-arz Kaynakça Dabbetü l-arz Tevrat ta Dabbe Yahudi ve Hıristiyan Teolojisinde (Tanrı biliminde), İslam
DetaylıNOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.
4.MEKTUP MEVZUU : a) Mübarek ramazan ayının faziletleri. b) Hakikat-ı Muhammediye'nin (kabiliyet-i ulâ) beyanı.. Ona ve âline salât, selâm ve saygılar.. c) Kutbiyet makamı, ferdiyet mertebesi.. NOT : İMAM-I
DetaylıAvrupa da Uyuturucu imdi Her Zamankinden Daha Ucuz
2006 YILLIK RAPORU: UYUTURUCU FYATLARINDA DÜÜ, YAKALAMALARDA ARTI Avrupa da Uyuturucu imdi Her Zamankinden Daha Ucuz (23.11.2006, LZBON) Avrupa Uyuturucu ve Uyuturucu Baımlıı zleme Merkezi (EMCDDA), bugün
DetaylıODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Aratırmaları Dergisi Issn: 1309-9302 http://sobiad.odu.edu.tr Cilt: 3 Sayı: 6 Aralık 2012
ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Aratırmaları Dergisi Issn: 1309-9302 http://sobiad.odu.edu.tr Cilt: 3 Sayı: 6 Aralık 2012 TÜRKÇE ETM ALANINDA ÖRENM GÖREN LSANSÜSTÜ ÖRENCLERNN BLG OKURYAZARLII
DetaylıO, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.
İslam çok yüce bir dindir. Onun yüceliği ve büyüklüğü Kur an-ı Kerim in tam ve mükemmel talimatları ile Hazret-i Resûlüllah (S.A.V.) in bu talimatları kendi yaşamında bizzat uygulamasından kaynaklanmaktadır.
DetaylıTÜRKİYE EĞİTİM SİSTEMİNDE GÜNCEL KONULAR
Türkiye Eğitim Sisteminde Güncel Konular Eğitim Yönetimi Teftişi Planlaması ve Ekonomisi Tezsiz Yüksek Lisans Programı TÜRKİYE EĞİTİM SİSTEMİNDE GÜNCEL KONULAR 1 Türkiye Eğitim Sisteminde Güncel Konular
DetaylıSRKÜLER NO: POZ - 2005 / 62 ST, 20. 07. 2005 SSK EK GENELGES(16/347) YAYIMLANDI
SRKÜLER NO: POZ - 2005 / 62 ST, 20. 07. 2005 ÖZET: * SSK ek genelgesi yayımlandı. SSK EK GENELGES(16/347) YAYIMLANDI S.S.K.Bakanlıı Sigorta leri Genel Müdürlüü Sigorta Primleri Daire Bakanlıı nın 04.07.2005
DetaylıOTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA ETKS
Bu aratırma 2005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA
DetaylıDI TCARET HADLERNDEK DEMN CAR LEMLER DENGES VE GSYH ÜZERNE ETKLER (1987-2006)
DI TCARET HADLERNDEK DEMN CAR LEMLER DENGES VE GSYH ÜZERNE ETKLER (-2006) Zafer YÜKSELER Danıman 10 Austos 2007 1. Giri: hracat ve ithalat fiyat endekslerindeki farklı deiimler, yıllar itibariyle dı ticaret
Detaylıİnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI DEĞERLER EĞİTİMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Bir milletin ve topluluğun oluşumunda maddi
DetaylıÇocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 22.si.
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Akıllı Kral Süleyman Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Lazarus Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Ruth Klassen Türkçe 60. Hikayenin 22.si www.m1914.org Bible for Children,
DetaylıBELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI
BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI Belediyelerin görevlerini etkin ve verimli bir ekilde yerine getirebilmeleri için ihtiyaç duydukları optimal (ihtiyaçtan ne fazla ne de az) kadronun nicelik ve
DetaylıORTAK KELME HAZNES KAZANDIRMADA LKÖRETM SEKZNC SINIF TÜRKÇE DERS KTAPLARININ DURUMU
Ahi Evran Üniversitesi Kırehir Eitim Fakültesi Dergisi (KEFAD) Cilt 7, Sayı 2, (2006), 335-343 335 ORTAK KELME HAZNES KAZANDIRMADA LKÖRETM SEKZNC SINIF TÜRKÇE DERS KTAPLARININ DURUMU Mehmet KURUDAYIOLU
DetaylıBENMAR VE KURUTMA DOLABININ KULLANIMI
S.D.U. ARKKARAAAÇ MESLEK YÜKSEKOKULU GIDA LABORATUVARINDA BULUNAN BAZI MKROLEMCL ARAÇLARIN PROGRAMLANMASI VE ÇALITIRILMASI Mikroilemcili bir ekipmana program yapabilmek için ilemin yapılacaı anda herhangi
DetaylıGAZALTI ÖZLÜ TELLER LE MAG ORBTAL KAYNAI
GAZALTI ÖZLÜ TELLER LE MAG ORBTAL KAYNAI En yüksek kalitede ekonomik birletirme kaynaı 1. Giri Orbit kaynaı kelimesi,latince Orbit yani yörünge (mesela bir uydunun yerküresi çevresindeki yörüngesi) kelimesinden
DetaylıFUZÛLÎ VE BÂKÎ DVÂNI NDA BELÂ KAVRAMININ KARILATIRILMASI COMPARISON OF THE TERM OF EVILEST IN FUZUL S AND BAK S DIVAN
FUZÛLÎ VE BÂKÎ DVÂNI NDA BELÂ KAVRAMININ KARILATIRILMASI COMPARISON OF THE TERM OF EVILEST IN FUZUL S AND BAK S DIVAN Erol ÇAMYAR* Öz Kur ân ve hadislerde sıklıkla geçen ve Divan iirinde de hayli fazla
DetaylıBENİM KÜÇÜK ZEBERCEDLERİM
BENİM KÜÇÜK ZEBERCEDLERİM BENİM KÜÇÜK ZEBERCEDLERİM Bu akşam sevgili Neslihan misafirimiz oluyor... Neslihan Erzurum Atatürk Üniversitesinden gelip uzun suren Şubat projemize katildi... Zebercedlerini
DetaylıAYDIN KESEN. ZMR TCARET BORSASI-Gazi Bulvarı No:2 35210 zmir, Tel: (0232) 425 13 70 (5 Hat), Fax: (0232) 484 29 54, www.itb.org.tr
The Developments in Production and Trade of Biotech Cotton in Turkey and Traceability Türkiye de Biyoteknolojik Pamuk Üretim ve Ticaretindeki Gelimeler ve Biyoteknolojik pamukların zlenebilirlii Aydın
DetaylıKELÂMÎ MEZHEPLER VE FIRKALAR. Adem Sezgin UZUN 1
e-makâlât Mezhep Araştırmaları, VII/1 (Bahar 2014), ss. 261-265. ISSN 1309-5803 www.emakalat.com KELÂMÎ MEZHEPLER VE FIRKALAR Ali Rabbânî Gülpâyigânî, Önsöz Yayıncılık, İstanbul 2014 456 sayfa, Adem Sezgin
DetaylıNazlı Yürekler için!lk Adımım
Bu akşam Boğaziçi Üniversitesinden ilk projesine katılan Merve yazmış, Nazlı Yüreklere İlk Adim... Gönüllüler nasıl anlatılır... Gönüllülerin çocuklara sevgisi... Ve onların çocuklara ulaşma gayretleri...
DetaylıOTSTK ÇOCUKLARDA TEACCH PROGRAMININ GELMSEL DÜZEYE ETKS: OLGU SUNUMU
Bu aratırma 2005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. OTSTK ÇOCUKLARDA TEACCH PROGRAMININ GELMSEL DÜZEYE ETKS: OLGU SUNUMU Psk. Deniz VARIR
DetaylıYe aya Gelece i Görüyor
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Ye aya Gelece i Görüyor Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Jonathan Hay Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Mary-Anne S. Türkçe 60. Hikayenin 27.si www.m1914.org Bible
Detaylı