ÇALIġMA REHBERĠ AYLIK BÜLTEN /2

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÇALIġMA REHBERĠ AYLIK BÜLTEN www.calismarehberi.com 2012/2"

Transkript

1 Trafik Kazalarına Bağlı Tedavi Giderleri GENELGE 2012/ 5 Bilindiği üzere, 25/02/2011 tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılması Hakkında Kanunun 59 uncu maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun yeniden düzenlenen 98 inci maddesinde; Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluģlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karģılanır. ifadesine yer verilmiģ yine aynı Kanunun Geçici 1 inci maddesinde; Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karģılanır. Ģeklinde düzenleme yapılmıģtır. BaĢbakanlık (Hazine MüsteĢarlığı) tarafından da 27/08/2011 tarihli ve sayılı Resmi Gazete de Trafik Kazaları Nedeniyle Ġlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline ĠliĢkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik yayımlanmıģtır. Anılan yasa ve yönetmelik çerçevesinde trafik kazaları sonucu oluģan sağlık giderlerinin karģılanmasına iliģkin usul ve esaslar aģağıda belirtilmiģtir Sayılı Kanununun Yürürlük Tarihinden Sonra Verilen Hizmetler (1) Trafik kazasının oluģ tarihine ve kazazedenin genel sağlık sigortalısı olup olmadığına bakılmaksızın 25/02/2011 tarihinden itibaren Kurumla sözleģmeli/protokollü üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluģlarınca verilecek tüm sağlık hizmet bedelleri Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) hüküm ve ekleri esas alınarak Kurumca karģılanacaktır. MEDULA sistemi üzerinden provizyon tipi trafik kazası olarak seçilecek ve bu menü de müstahaklık sorgulaması yapılarak sağlık hizmetleri verilecek ve faturalandırılacaktır. Genel sağlık sigortalısı olmayanlar için SPAS uygulamasına geçen tüm illerde T.C. kimlik sorgulaması yapılarak tedavi giderleri karģılanacaktır. SPAS uygulamasına geçmeyen illerde ise faturalar manuel ortamda değerlendirmeye alınacak bilahare düzenlenecek bir form üzerinden gerekli veriler il müdürlüklerinden toplanılarak elektronik ortama taģınacaktır. Genel sağlık sigortalı kazazedeler için trafik kazası geçirilen araç/araçlardan bir tanesinin plaka bilgisi yeterli olup, trafik kaza tespit tutanağı veya trafik kazası geçirdiğine dair kanıtlayıcı belge istenmeyecek, genel sağlık sigortalısı olmayanlar içinse kaza tespit tutanağı veya trafik kazası geçirdiğine dair kanıtlayıcı belge istenecektir. (2) Kurumla sözleģmeli olmayan sağlık hizmet sunucularınca (SHS) trafik kazalarına bağlı olarak sağlık hizmeti giderleri SUT hüküm ve ekleri esas alınarak manuel olarak değerlendirilip ödenecektir. Hazine MüsteĢarlığının 27/08/2011 tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Trafik Kazaları Nedeniyle Ġlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline ĠliĢkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 9.(5) maddesi w w w. c a l i s m a r e h b e r i. c o m Sayfa 1

2 gereğince sözleģmesiz SHS ler Kurumdan trafik kazası nedeniyle yapacakları tahsilat baģvurularında bu madde çerçevesinde Sigorta Bilgi Merkezi veri tabanına bilgi aktarımı yaptıkları bilgisini Kuruma ileteceklerdir. (3) Genel sağlık sigortalısı olmayanların tedavi giderlerinin karģılanması ülkemizde meydana gelen trafik kazaları halleriyle sınırlı olup, bu kiģilerin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda tanımlanan trafik kazası tarifine uymayan kazalar sonucu oluģacak tedavi giderleri Kurumca karģılanmayacaktır. (4) Yabancı plakalı araçların karıģtığı ülkemizde meydana gelen trafik kazalarından kaynaklanan sağlık hizmet bedelinden yeģil kart sigortası çerçevesinde yabancı plakalı araç iģleteninin sorumluluğuna isabet eden kısım il müdürlükleri tarafından Türkiye Motorlu TaĢıt Bürosundan (TMTB) talep edilecektir. Bu grup tedaviler için kaza tespit tutanağıyla birlikte tüm sağlık hizmeti giderlerin belgeleri ve kaza tespit tutanağının bir örneği TMTB ye gönderilecektir. ĠĢletenin sorumluluğu açısından TMTB nin ödemesi kapsamında yer almayan sağlık hizmeti giderleri de Kurumca manuel ortamda karģılanacak bilahare düzenlenecek bir form üzerinden gerekli veriler il müdürlüklerinden toplanılarak elektronik ortama taģınacaktır. (5) Yabancı uyruklu kiģilerin trafik kazalarına bağlı tedavilerinin devamını yabancı ülkelerde sürdürmeleri halinde yurt dıģında verilen tedavi hizmetlerinin bedeli Kurumca karģılanmayacaktır. T.C. uyruklu kiģilerin yurt dıģı tedavileri ise Kurumun ilgili mevzuatı çerçevesinde yürütülecektir. (6) Trafik kazalarına bağlı tıbbi malzeme, yol, gündelik, refakatçi giderleri Ģahıs ödemeleri ve optik provizyonu sistemi üzerinden ilgili Kurum mevzuatı doğrultusunda SUT hüküm ve ekleri esas alınarak Kurumca karģılanacaktır. Genel sağlık sigortalısı olmayanlar için SPAS uygulamasına geçen tüm illerde T.C. kimlik sorgulaması yapılarak karģılanacaktır. SPAS uygulamasına geçmeyen illerde ise faturalar manuel ortamda değerlendirmeye alınacak bilahare düzenlenecek bir form üzerinden gerekli veriler il müdürlüklerinden toplanılarak elektronik ortama taģınacaktır. Genel sağlık sigortalı kazazedeler için trafik kazası geçirilen araç/araçlardan bir tanesinin plaka bilgisi yeterli olup, trafik kaza tespit tutanağı veya trafik kazası geçirdiğine dair kanıtlayıcı belge istenmeyecek genel sağlık sigortalısı olmayanlar içinse kaza tespit tutanağı veya trafik kazası geçirdiğine dair kanıtlayıcı belge istenecektir. (7) Trafik kazalarına bağlı ilaç giderlerinin ödemelerinde SHS lerde düzenlenen reçeteler üzerinde reçeteyi yazan hekimce trafik kazasına bağlı tedavi reçetesi olduğu mutlaka belirtilecektir. Ġlaç giderleri eczane provizyon sistemi üzerinden SUT hüküm ve ekleri esas alınarak Kurumca karģılanacaktır. Genel sağlık sigortalısı olmayanlar için SPAS uygulamasına geçen tüm illerde T.C. kimlik sorgulaması yapılarak karģılanacaktır. SPAS uygulamasına geçmeyen illerde ise faturalar manuel ortamda değerlendirmeye alınacak bilahare düzenlenecek bir form üzerinden gerekli veriler il müdürlüklerinden toplanılarak elektronik ortama taģınacaktır Sayılı Kanununun Yürürlük Tarihinden Önce Verilen Hizmetler (1) Trafik kazasının oluģ tarihine ve kazazedenin genel sağlık sigortalısı olup olmadığına bakılmaksızın 25/02/2011 tarihinden önce üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluģlarınca verilmiģ ancak, Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında olmadığından (kusur oranı, araç iģletenin tedavisi, w w w. c a l i s m a r e h b e r i. c o m Sayfa 2

3 tek taraflı kaza vs.) dolayı sigorta Ģirketlerince ödemesi yapılmayan sağlık hizmet bedelleri SUT hüküm ve ekleri esas alınarak Kurumca karģılanacaktır. MEDULA sistemi üzerinden provizyon tipi trafik kazası olarak seçilecek ve bu menü de müstahaklık sorgulaması yapılarak verilmiģ tıbbi hizmetler faturalandırılacaktır. Genel sağlık sigortalısı olmayanlar için SPAS uygulamasına geçen tüm illerde T.C. kimlik sorgulaması yapılarak geçmiģ tedavi giderleri karģılanacaktır. SPAS uygulamasına geçmeyen illerde ise faturalar manuel ortamda değerlendirmeye alınacak bilahare düzenlenecek bir form üzerinden gerekli veriler il müdürlüklerinden toplanılarak elektronik ortama taģınacaktır. (2) Kurumla sözleģmeli olmayan SHS lerce verilmiģ trafik kazalarına bağlı sağlık hizmeti giderleri SUT hüküm ve ekleri esas alınarak SHS ye manuel olarak değerlendirilip ödenecektir. (3) Mükerrer ödemeleri önlemek amacıyla sağlık hizmeti sunucuları kaza tespit tutanağıyla birlikte trafik kazası sağlık giderlerine ait bedelleri sigorta Ģirketlerinden veya tedaviyi gören kiģilerden tahsil etmediğine veya kısmen tahsil ettiğine dair belgeyi ibraz edeceklerdir. Kısmi olarak tahsil edilen bedeller Kurumca yapılacak bedelden düģülerek ödeme yapılacaktır. (4) SHS de gördüğü tedavi bedeli kendilerince karģılanan kiģilerin tedavi giderleri SUT hüküm ve ekleri esas alınarak Kurumca karģılanacaktır. Mükerrer ödemeleri önlemek amacıyla kiģilerden kaza tespit tutanağıyla birlikte trafik kazası sağlık giderlerine ait bedelleri sigorta Ģirketlerinden tahsil etmediğine veya kısmen tahsil ettiğine dair belgeyi ibraz etmeleri istenecektir. Kısmi olarak sigorta Ģirketlerinden tahsil edilen bedeller Kurumca yapılacak bedelden düģülerek ödeme yapılacaktır. (5) Trafik kazalarına bağlı tıbbi malzeme, ilaç, yol, gündelik ve refakatçi giderleri kendilerince karģılanan kiģilerin bu giderleri Ģahıs ödemeleri ve optik provizyonu ve MEDULA eczane provizyonu üzerinden ilgili Kurum mevzuatı doğrultusunda SUT hüküm ve ekleri esas alınarak Kurumca karģılanacaktır. Mükerrer ödemeleri önlemek amacıyla kiģilerden kaza tespit tutanağıyla birlikte trafik kazası sağlık giderlerine ait bedelleri sigorta Ģirketlerinden tahsil etmediğine veya kısmen tahsil ettiğine dair belgeyi ibraz etmeleri istenecektir. Kısmi olarak sigorta Ģirketlerinden tahsil edilen bedeller Kurumca yapılacak bedelden düģülerek ödeme yapılacaktır. Genel sağlık sigortalısı olmayanlar için SPAS uygulamasına geçen tüm illerde T.C. kimlik sorgulaması yapılarak geçmiģ tedavi giderleri karģılanacaktır. SPAS uygulamasına geçmeyen illerde ise faturalar manuel ortamda değerlendirmeye alınacak bilahare düzenlenecek bir form üzerinden gerekli veriler il müdürlüklerinden toplanılarak elektronik ortama taģınacaktır. (6) BaĢbakanlık (Hazine MüsteĢarlığı) tarafından 27/08/2011 tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Trafik Kazaları Nedeniyle Ġlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline ĠliĢkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin geçici 1 inci maddesine göre; kanunun yayımı tarihinden önce meydana gelen trafik kazalarından kaynaklanan ve anılan tarih itibarıyla ödenmemiģ tüm sağlık hizmeti bedelleri kanunun geçici 1 inci maddesi kapsamında Kurumca ödenecektir. Bu tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle ilgili sigorta Ģirketlerinden ve güvence hesabından tahsil edilen tutarlar bakımından ilgili sigorta Ģirketlerine ve Güvence Hesabına herhangi bir iade yapılmayacaktır. Bu nedenle, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 99 uncu maddesi gereğince sigorta Ģirketlerine mağdurlar tarafından gerekli bilgi ve belgeler gönderilmiģ olmasına rağmen tedavi w w w. c a l i s m a r e h b e r i. c o m Sayfa 3

4 giderlerinin 8 iģ günü içerisinde ödenmeyerek kiģilere/hastanelere iade edilen faturalar da Kurumca karģılanacaktır. Gerek SHS gerekse de Ģahıs tarafından sağlık giderlerinin ödenmesi için Kuruma müracaat ettiklerinde bu giderlerin ödenmesi için ilgili sigorta Ģirketine yaptıkları baģvuru veya sigorta Ģirketlerince verilen cevabi yazının örneği istenecektir. Bilahare düzenlenecek bir form üzerinden bu durumdaki tedavi giderlerine ait faturalar için gerekli veriler il müdürlüklerinden toplanılarak elektronik ortama taģınacaktır. 3- Genelgenin Kapsamı (1) Bu genelgenin kapsamı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda tanımlanan trafik kazası tarifine uyan ve ülkemiz sınırları dahilinde meydana gelen trafik kazaları sonucu oluģan/oluģacak tedavi giderlerinin karģılanmasıyla sınırlıdır. 4- Yürürlük (1) Bu genelge yayımlandığı tarihten itibaren yürürlüğe girer. 11 ġubat 2012 CUMARTESĠ Sayı : Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Ġle Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Ve Diğer Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılması Hakkında Kanun Ġle 4749 Sayılı Kamu Finansmanı Ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun MADDE 1 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılması Hakkında Kanunun 168 inci maddesinin birinci fıkrasına bir aya kadar ibaresinden sonra gelmek üzere, yabancı ülkelerde de faaliyette bulunan vergi mükelleflerinden, Ekonomi Bakanlığı tarafından olağanüstü politik riskin gerçekleģtiği tespit edilen ülkede faaliyette bulunan ve bu ülkedeki faaliyetleri nedeniyle durumları 213 sayılı Kanunun 13 üncü maddesine göre mücbir sebep hali kabul edilenlerin, bu Kanun kapsamında alacakları yapılandırılan alacaklı idarelere mücbir sebep hallerinin devam ettiği süre içinde ödemeleri gereken taksitlerin ödeme süreleri ile 213 sayılı Kanunun 15 inci maddesine göre doğal afet nedeniyle mücbir sebep hali ilan edilen yerlerdeki dairelere (alacaklı idarelere) doğal afetin vukuu tarihinden itibaren ödenmesi gereken taksitlerin ödeme süreleri, mücbir sebep halinin bitim tarihini takip eden aydan baģlamak üzere topluca veya ayrı ayrı bir yıla kadar ibaresi eklenmiģtir. MADDE 2 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan DıĢ borcun tahsisi tanımındaki ve Karayolları Genel Müdürlüğüne ibaresi, Karayolları Genel Müdürlüğüne, Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğüne Ģeklinde değiģtirilmiģ ve aynı Kanuna aģağıdaki geçici madde eklenmiģtir. GEÇĠCĠ MADDE 25 Bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğünün yatırım programında yer alan projelerinin finansmanı amacıyla imzalanan kredi anlaģmaları ile temin edilen dıģ krediler,1/1/2012 tarihinden geçerli olmak w w w. c a l i s m a r e h b e r i. c o m Sayfa 4

5 üzere Genel Müdürlüğe tahsisli olarak kullandırılmaya devam edilir. Bu madde ile geçici 24 üncü madde kapsamında tahsis edilen kredilerle ilgili olarak krediyi tahsis eden kuruluģ hakkında 14 üncü maddenin beģinci ve altıncı fıkralarının 5018 sayılı Kanunun eki (I) sayılı cetvelde yer alan kuruluģlara iliģkin hükümleri uygulanmaz. MADDE 3 Bu Kanunun 1 inci maddesi 25/2/2011 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde; diğer maddeleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 4 Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. Sağlık Bakanlığından: ÖZEL HASTANELER YÖNETMELĠĞĠNDE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 27/3/2002 tarihli ve sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Özel Hastaneler Yönetmeliğinin 19 uncu maddesinin ikinci fıkrası aģağıdaki Ģekilde değiģtirilmiģtir. ÇalıĢanların iģten ayrılıģları, en geç beģ iģ günü içinde müdürlüğe bildirilir ve çalıģma belgesi iptal edilir. Ayrılanın yerine aynı uzmanlık dalında hekim baģlatılabilir. Yan dal uzmanlığı bulunanlar ise, ancak kuruluģun o yan dal uzmanlığında kadrosu bulunması halinde baģlatılabilir. Bu personel için mesul müdür tarafından personel çalıģma belgesi düzenlenerek müdürlüğe en geç beģ iģ günü içinde onaylatılır. Ayrılanın yerine baģlayıģ dıģındaki her türlü personel baģlayıģlarında ise, öncelikle mesul müdür tarafından baģlayacak personele çalıģma belgesi düzenlenerek müdürlüğe onaylatılır ve çalıģma belgesi onaylandığı tarihten itibaren personel hastanede çalıģabilir. MADDE 2 Aynı Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-1'in (XII) numaralı bölümünün birinci cümlesi aģağıdaki Ģekilde değiģtirilmiģtir. Hastanenin ilk açılıģında, ruhsatında kayıtlı toplam yatak sayısının yarısı esas alınarak yedi yatağa bir; hastane faaliyette iken aylık bildirim formlarındaki yatak doluluğu dikkate alınarak her dolu yedi hasta yatağı için en az bir, MADDE 3 Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 4 Bu Yönetmelik hükümlerini Sağlık Bakanı yürütür. w w w. c a l i s m a r e h b e r i. c o m Sayfa 5

6 Esas Sayısı : 2010/55 Karar Sayısı : 2011/140 Karar Günü : ĠTĠRAZ YOLUNA BAġVURAN : Aydın Bölge Ġdare Mahkemesi ĠTĠRAZIN KONUSU : günlü, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu nun günlü, 5754 sayılı Kanun un 60. maddesiyle değiģtirilen 102. maddesinin dördüncü fıkrasının Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler biçimindeki dördüncü cümlesinin Anayasa nın 2., 36., 125., 141. ve 155. maddelerine aykırılığı savıyla iptali ve yürürlüğün durdurulması istemidir. I- OLAY Akaryakıt satıģı faaliyetinde bulunan Ģirketin iģyerinde yapılan incelemede defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi nedeniyle kesilen idari para cezasına karģı Ġdare Mahkemesi nde açılan davanın kabul edilerek cezanın kaldırılmasına iliģkin kararın itiraz incelemesinde, itiraz konusu kuralın Anayasa ya aykırı olduğu kanısına varan Bölge Ġdare Mahkemesi iptali için baģvurmuģtur. II- ĠTĠRAZIN GEREKÇESĠ BaĢvuru kararının gerekçe bölümü Ģöyledir: A) MADDĠ OLAY VE UYGULANACAK HÜKÜM KONUSU: Anayasanın 152/1. maddesinde Bir davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır. hükmüne yer verilmektedir. Ancak bu kurallar uyarınca bir mahkemenin Anayasa Mahkemesine baģvurabilmesi için, elinde yöntemince açılmıģ ve görevine giren bir dava bulunması ve iptali istenilen kuralların da, o davada uygulanacak olması gerekmektedir. Uygulanacak yasa kuralları davanın değiģik evrelerinde ortaya çıkan sorunların çözümünde veya davayı sonuçlandırmada olumlu ya da olumsuz yönde etki yapacak nitelikte bulunan kurallardır. (AYM E.2007/35, K.2007/36) Dava konusu ihtilafta davacı Ģirketin iģyerinde, yeterli iģçilik bildirip bildirmediği hususunun tespiti amacıyla kurum müfettiģi tarafından denetim yapılarak, asgari iģçilik inceleme raporu düzenlendiği ve bu rapor doğrultusunda davacı Ģirket hakkında, re sen prim tahakkuku ve idari para cezası tahakkuku yapıldığı, idari para cezasına yapılan itirazın reddi üzerine Muğla 1. Ġdare Mahkemesinde dava açıldığı, Mahkemece, gün ve E.2009/1838, K.2009/2721 sayılı kararla iģlemin (cezanın) 5510 sayılı Kanunun 86. ve 102. maddeleri uyarınca iptaline karar verildiği ve bu karara karģı mahkememize itiraz edildiği görülmektedir sayılı Yasanın 45/3. maddesi uyarınca itiraz temyizin Ģekil ve usullerine tabi olup, aynı Yasanın 49/1-a maddesi uyarınca da temyiz (itiraz) incelemesi görev ve yetki dıģında bir iģe bakılıp bakılmadığı hususunu da kapsamaktadır. Bu bağlamda, mahkememizce yapılan itiraz incelemesi sırasında, itiraz konusu karar, mahkemenin görevi noktasında da incelenmiģ olup, idare mahkemesince 5510 sayılı Kanunun 102/k-4. maddesine göre karar verilmiģ olup, bu madde ihtilafta uygulanan yasa maddesi olmakla, mahkememizce anılan maddenin Anayasaya aykırı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıģtır. w w w. c a l i s m a r e h b e r i. c o m Sayfa 6

7 B) ĠLGĠLĠ KANUN MADDESĠ: 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu nun 102. maddesinin 5754 sayılı Kanunun 60. maddesi ile değiģmiģ olup ( /RG.) 5917 sayılı Kanunun 42. maddesi ile bir bent eklenerek (k) bendinin 4. fıkrası halini almıģtır maddenin (k) bendinin 4. fıkrasının Kurumca itirazı reddedilenler kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine baģvurabilirler. cümlesinin iptali istenilmektedir. C) ANAYASAYA AYKIRILIK NEDENLERĠ VE ĠLGĠLĠ ANAYASA MADDELERĠ: 1) ANAYASANIN 2. VE 36. MADDELERĠ YÖNÜNDEN: Anayasanın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanıģma ve adalet anlayıģı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk Milliyetçiliğine bağlı, baģlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. hükmüne yer verilmektedir. Yine Anayasanın, 36. maddesinde Herkes, meģru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz hükmü düzenlenmiģtir. Bunun yanında, adil yargılanma hakkı ve etkili baģvuru hakkı Anayasanın 36. maddesinde düzenlendiği gibi, Anayasanın 90. maddesi uyarınca yasa üstü bir konumda olan Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesinin 6. ve 13. maddelerinde de düzenlenmiģtir. Hukuk Devleti, insan haklarına saygılı ve bu hakları koruyucu adaletli bir hukuk düzeni kuran ve bunu sürdürmekle kendini yükümlü sayan bütün iģlem ve eylemlerinde yargı denetimine bağlı olan Devlettir. Hukuk devleti ilkesi, Devletin tüm organlarının üstünde hukukun mutlak egemenliğinin bulunmasını, yasa koyucunun da her zaman Anayasa ve hukukun üstün kuralları ile kendisini bağlı saymasını gerektirir. (AYM E.2001/226, K.2006/119) Hukuk Devletinin unsurları doktrinde belirlenmiģ olup, bunlardan konuyla ilgili iki tanesi belirlilik ve hukuki güvenlik ilkesidir. (Doç. Dr. Bahtiyar Akyılmaz-Ġdare Hukuku- 2003) Bunlardan belirlilik ilkesinin gereği ise; maddi hukuk ve usul kurallarının önceden öngörülebilir bir açıklıkta ve kiģilerin haklı beklentilerini bariz bir Ģekilde bertaraf etmeyecek bir Ģekilde düzenlenmesini gerektirir. Hukuki güvenlik ise; devlet faaliyetlerinin önceden tahmin edilebilir, öngörülebilir olmasını gerektirir. Bu sebeple Devlet faaliyetleri önceden hukuk kurallarıyla düzenlenmeli ve mümkün olduğunca hukuki istikrar sağlanmalıdır. Bu bağlamda konu ele alınacak olursa, sosyal güvenlik ihtilaflarında tam bir istikrarsızlık, belirsizlik ve (çok yargılılık sebebiyle de) tam bir güvensizlik ortamı oluģmuģtur. Bu olguyu açıklamak için yasal düzenlemenin kısaca kronolojik geliģme sürecine bakacak olursak: tarihinden 5510 sayılı Kanun yürürlüğe girinceye kadar ( ) 506 sayılı Kanun hükümleri uygulanmıģtır. Bu Kanun un 140. maddesinde...7 gün içinde yetkili sulh ceza mahkemesine baģvurabilirler. hükmü yer almakta iken bu hüküm Anayasa Mahkemesinin gün ve E.2001/225, K.2002/88 sayılı kararıyla iptal edilmiģtir sayılı Kanunla 60 gün içinde idare mahkemesine baģvurabilirler hükmü getirilmiģtir. Ancak bu hüküm 5454 sayılı Kanunla değiģtirilerek 15 gün içinde yetkili sulh ceza mahkemesine baģvurabilirler Ģeklinde yeniden düzenlenmiģtir. Bu hüküm de Anayasa Mahkemesinin gün ve E.2006/75, K.2006/94 sayılı kararı ile iptal w w w. c a l i s m a r e h b e r i. c o m Sayfa 7

8 edilmiģtir sayılı Kanun ile tekrar...30 gün içinde yetkili idare mahkemesine baģvurabilirler hükmü getirilmiģtir. Ancak bu arada anılan hüküm gün ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 3. ve 27. maddeleri sebebiyle tekrar geçersiz hale gelmiģ ve idari yaptırımlarda genel görevli hale gelen sulh ceza mahkemeleri görevli hale gelmiģtir. Kabahatler Kanununun 3. maddesinin Anayasa Mahkemesi nce iptalinden sonra 5560 sayılı Kanun uyarınca ( ) 506 sayılı Kanunun 140. maddesi tekrar yürürlük kazanmıģ ve idare mahkemeleri tekrar görevli hale gelmiģtir. Bu süreç içerisinde Ģunu vurgulamak gerekir ki, 4-5 yıl görevli mahkeme sorunu çözülmeyen dosyalar olmuģtur. Nitekim anılan hüküm 5510 sayılı Kanunun ilk yürürlüğe girdiği tarihine kadar uygulanmıģtır sayılı Kanun 506 sayılı Kanunu yürürlükten kaldırmıģ olup para cezaları 102. maddede düzenlenmiģtir maddenin de yürürlüğe giren metninde de; (L-4 bendinde) on beģ gün içinde yetkili sulh ceza mahkemesine baģvurabilirler hükmü düzenlenmiģtir. Anılan hüküm 5754 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihine kadar yürürlükte kalmıģtır. Halen yürürlükte olan ve iptalini istediğimiz 5754 sayılı Yasa ile değiģik (k-4) bendinde ise otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine baģvurabilirler hükmü yer almaktadır. Görüldüğü gibi, sosyal güvenlik ihtilaflarında gerek 506 sayılı Yasa zamanında gerekse 5510 sayılı Yasa zamanında tam bir karmaģa, belirsizlik ve güvensizlik yaratan süreç izlenmiģtir. Bu belirsizliğin ve güvensizliğin 5510 sayılı Yasa ile son bulacağı ve istikrar kazanacağı da söylenemez. Çünkü yasa koyucunun son zamanlarda oluģan iradesi doğrultusunda ortaya çıkan idari yaptırımlarla ilgili genel hukuki rejim ile bu hüküm çeliģmektedir. Bilindiği üzere 5326 sayılı Kabahatler Kanunu ile yasa koyucu idari yaptırımları tekbir hukuki rejime tabi kılmıģtır. Nitekim anılan Yasadan önce 4854 sayılı Yasa ile (2003 tarihinde) 55 civarında Kanunda geçen adli ceza idari cezaya dönüģmüģ ve idari yargıya itiraz yolu öngörülmüģ idi. Ancak Kabahatler Kanunu ile yasa koyucu bu konudavizyon değiģtirmiģ olup, idari cezaların büyük çoğunluğunu adli yargı rejimine tabi kılmıģtır. Yasanın 3. maddesinde 5560 sayılı Kanun ile yapılan değiģiklik ile sadece diğer kanunlarda aksine hüküm bulunan hallerde idari yargı görevli kılınmıģtır. Nitekim 5510 sayılı Kanunun 102. maddesi de bu istisnai düzenlemelerden birisi olup; açıkça idari yargıyı görevli kılan bir maddedir. Bu haliyle de ilk bakıģta hem Anayasanın yargı ayrılığı rejimini benimseyen ilkeleriyle hem de Kabahatler Kanunu nun anılan istisnai hükmüyle çeliģmemektedir. Ancak, bu husus hukukçular yönünden böyle olup hak arayan vatandaģlar yönünden genel idari yaptırım rejiminin dıģında, istisnai bir durum olup belirsizlik ve güvensizliğe yol açmaktadır. Çünkü bu yasa hükmü, hem yargı yoluna iliģkin yasanın diğer hükümleri ile (kendi içinde) çeliģmekte hem de, idari yaptırımlarla ilgili genel düzenleme ile çeliģmekte ve hukuki belirsizlik ve güvensizliğe yol açmaktadır. Nitekim sosyal güvenlik mevzuatında yer alan bu müeyyidenin sebep unsurunu; iģyerlerinde denetim elemanlarınca hazırlanan rapor ve tespitler oluģturmaktadır. Bu raporlar uyarınca, bildirimde bulunmama ve/veya eksik bildirim sebebiyle hem re sen prim tahakkuku yapılmakta hem de idari para cezası tahakkuk ettirilmekte ve bilahareödeme emri düzenlenmektedir. Aynı denetim raporu sonucu aynı iģveren hakkında aynı maddi olay sebebiyle düzenlenen re sen prim tahakkuk iģlemine karģı Yasanın 101. maddesi uyarınca iģ mahkemelerinde, idari para cezalarına karģı Yasanın 140. maddesi uyarınca idare w w w. c a l i s m a r e h b e r i. c o m Sayfa 8

9 mahkemelerinde, ödeme emirlerine karģı ise kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iģ mahkemesinde dava açılmaktadır. Görüldüğü üzere aynı iģyeri, aynı maddi olay ve aynı denetim raporu uyarınca tesis edilen üç ayrı iģlem için üç ayrı mahkeme görevli kılınmıģtır. Bunun gerçek hayata yansıması ise tam bir belirsizlik ve güvensizlik yaratmaktadır. Çünkü maddi olayda haklı olduğunu düģünen iģveren aynı maddi olay ve aynı denetim raporundaki haklılığını üç ayrı mahkemede üç ayrı yargılama usulüne göre anlatmaya çalıģmaktadır. Bunun sonucu her mahkemenin de usul ve inceleme tarzındaki farklılık sebebiyle, sübut konusundaki tespitleri farklı olabilmektedir. Hatta idari para cezaları da kendi içinde iki ayrı prosedüre tabi olmaktadır. Çünkü aynı iģyeriyle ilgili birden fazla (farklı) fiil tespit edilmiģ ise birden fazla ceza verilmektedir. Bu cezaların TL ye kadar olanını tek hâkim çözümlemekte ve üç kiģilik heyetten oluģan Bölge idare Mahkemesine itiraz edilebilmektedir. Bu rakamdan fazla olan ihtilaflar ise heyet halinde çözümlenip DanıĢtay a temyiz yoluna baģvurulabilmektedir. Bu durumda da aynı maddi olay ve denetim raporuna dayalı ihtilafı önce üç kiģilik heyet karara bağlamakta sonra da beģ kiģilik yüksek hâkimden oluģan DanıĢtay heyeti karara bağlamaktadır. Bu halde ise para cezası konusunda farklı hükümler ortaya çıkabilmektedir. Dolayısıyla böyle bir ihtilafta davacı, aynı maddi olay için dört ayrı yargı yerinde haklılığını ispatlamaya çalıģmakta ve maalesef farklı kararlarla karģılaģabilmektedir. Bu risk ve çeliģkiyi gören bazı yargı yerleri ise karģılıklı olarak birbirlerini bekletici mesele yapmayı tercih etmektedir. Örneğin son zamanlarda sık rastlanan uygulama; idare mahkemelerinin iģ mahkemesindeki davaları bekletici mesele yapması ve ona göre karar vermesidir. Oysa bu hem yargılamanın çabukluğuna zarar vermekte hem de yargı ayrılığı rejimiyle bağdaģmamaktadır. Buna göre vatandaģ nezdinde; olayın hukuki niteliğinin inceliklerinden ziyade, aynı iģyeri, aynı maddi olay ve aynı denetim raporu sonucuna göre dört ayrı yargı kolunda haklılık mücadelesi vermek zorunda kalması ve çoğu zaman da birbirinden farklı kararlar alması önem arz etmektedir. Bu netice ise; davacılar yönünden hem hukuk devleti (belirlilik ve hukuki güvenlik) ilkelerinin hem de adil yargılanma ve etkili baģvuru ilkelerinin ihlali anlamına gelmektedir. Bu çeliģkinin giderilmesi için ise aynı maddi olaya dayalı yaptırımlarla ilgili tüm uyuģmazlıkların tek yargı kolunda toplanmasında kamu yararı bulunmaktadır. Bu yargı kolunun ise adli yargı olmasında kamu yararı ve HAKLI SEBEPLER mevcuttur. Gerçi aynı konuda yasa koyucu tarihi süreç içinde sürekli adli yargı yönünde irade belirtmiģ ve Anayasa Mahkemesi de iptal kararları vermiģtir. Anayasamızın yargı ayrılığı rejimi tercihi sebebiyle Anayasa Mahkemesinin bu kararları doğrudur. Ancak Kabahatler Kanunundan sonra hem yasa koyucunun hem Anayasa Mahkemesinin bu konudaki anlayıģının değiģtiği düģünülmektedir. Nitekim Anayasa Mahkemesi son kararlarında idari yargının denetimine bağlı olması gereken bir uyuģmazlığın çözümü haklı neden ve kamu yararının bulunması halinde yasa koyucu tarafından adli yargıya bırakılabilir gerekçesine yer vermektedir. (AYM , E.2001/226 K.2006/ , E.2007/115, K.2009/80 sayılı kararları). Yukarıda ayrıntılı izah edildiği üzere, sosyal güvenlik yaptırımlarında, çok yargılılık mevcut olup, ana ihtilaf diyebileceğimiz konularda yetkili-görevli uzman mahkeme olan ĠĢ Mahkemesinde tüm ihtilafların birleģtirilmesinde haklı neden ve kamu yararı koģulları oluģmuģtur. Açıklanan nedenlerle anılan Yasa hükmünün Anayasanın 2. ve 36. maddelerine aykırı olduğu düģünülmektedir. w w w. c a l i s m a r e h b e r i. c o m Sayfa 9

10 2) ANAYASANIN 125/1. VE 155/1. MADDELERĠ YÖNÜNDEN: Anayasanın 125/1. maddesinde idarenin her türlü eylem ve iģlemlerine karģı yargı yolu açıktır hükmüne, 155/1. maddesinde de DanıĢtay idari mahkemelerce verilen ve kanunun baģka bir idari yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Kanunda gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar. hükmüne yer verilmiģtir. Buna göre öncelikle idarenin kamu hukuku, özel hukuk ayrımı olmaksızın tüm eylem ve iģlemlerinin yargı denetimine açık olduğu kuģkusuzdur. Bunun yanında, Anayasa, yargı ayrılığı rejimini benimsemiģ olup, kural olarak; idari eylem ve iģlemlerin idari yargıda, özel hukuk iģlemlerinin ise adli yargıda denetlenmesi gerekmektedir. Ana ilke bu olmakla birlikte Anayasa Mahkemesi nce; HAKLI NEDEN VE KAMU YARARI bulunması halinde, bu kuralın istisnası olabileceği kabul edilmektedir. Nitekim Anayasa Mahkemesine göre: tarihsel geliģime paralel olarak, Anayasa da adli ve idari yargı ayrımına gidilmiģ ve idari uyuģmazlıkların çözümünde idare ve vergi mahkemeleri ile DanıĢtay yetkili kılınmıģtır. Bu nedenle kural olarak idare hukuku alanına giren konularda idari yargı, özel hukuk alanına giren konularda adli yargı görevli olacaktır. Bu durumda idari yargının görev alanına giren bir uyuģmazlığın çözümünde adli yargının görevlendirilmesi konusunda yasa koyucunun mutlak bir takdir hakkının bulunduğunu söylemek olanaklı değildir. Ġdari yargının denetimine bağlı olması gereken bir uyuģmazlığın çözümü, haklı neden ve kamu yararının bulunması halinde yasa koyucu tarafından adli yargıya bırakabilir. (AYM E.2007/115, K.2009/80) Buna göre ana ilke; idari iģlemlerin idari yargı denetimine tabi olması gerektiği olmakla birlikte, haklı neden vekamu yararı mevcut ise; yasa koyucu adli yargıyı görevli kılabilir. Hatta bize göre haklı neden ve kamu yararı unsurunun ağırlık ve yoğunluğuna göre, bazı durumlarda yasa koyucu için bu husus bir takdiri hak değil mecburi görev olmalıdır. Bu bağlamda somut ihtilaf ele alınacak olursa: Öncelikle, yukarıda ayrıntılı ve somut örneklerle izah edildiği üzere, sosyal güvenlikle ilgili yaptırımlarda hâlihazırda dört ayrı yargı organı aynı maddi olayda görevli olup bu husus yargı ayrılığı rejimiyle izah edilemez. Kaldı ki, vatandaģın adil yargılanma hakkı ve etkili baģvuru hakkı, yargı ayrılığının sağladığı güvenceden önce gelir. Nitekim aynı olayla ilgili dört ayrı yargı yerinden farklı kararlar çıkması, birbirlerini bekletici mesele yapmaları ve davaların sürüncemede kalması, farklı neticelere varmaları vatandaģ nezdinde yargıya olan güvenin sarsılması ve hak arama özgürlüğünün ihlali anlamına gelir. Dolayısıyla iģlem her ne kadar idari nitelikte ise de, burada haklı neden ve kamu yararı unsuru çok yoğun Ģekilde gerçekleģmiģ olup, yasa koyucunun bu ihtilafları uzman mahkeme olan iģ mahkemesinde birleģtirmesi takdir hakkından öte Anayasal bir görev halini almıģtır. Bunun yanında, sosyal güvenlikteki idari para cezaları, il müdürlükleri düzeyinde örgütler tarafından tesis edilmekte olup idari yargının örgütlenme Ģekli her ili kapsamamaktadır. Nitekim Anayasa Mahkemesi idari bir yaptırımın adli yargıya verilmesinde bu hususu da haklı neden saymaktadır. Yüksek Mahkeme Kabahat konusu eylemlerin çeģitliliği ve idari yaptırımların uygulama alanı dikkate alındığında idari yargı teģkilatına oranla daha yaygın olan sulh ceza mahkemelerine baģvuru olanağının tanınmasının hak arama özgürlüğünü kolaylaģtırıcı nitelikte olduğu bu suretle kısa sürede sonuç alınmasını olanaklı kıldığı ve idari yaptırımlara karģı sulh ceza mahkemelerine baģvurulabileceği yolunda getirilen düzenlemenin haklı nedenini oluģturduğuna sonucuna varılmıģtır. gerekçesine yer vermektedir. (AYM E.2001/226, K.2006/119) Nitekim bu gerekçede belirtilen sulh ceza yerine ĠĢ (Asliye Hukuk) Mahkemesini ikame etmek olanaklıdır. Bu gerekçe doğrultusunda da bu ihtilafta haklı sebep oluģmuģtur. w w w. c a l i s m a r e h b e r i. c o m Sayfa 10

11 Öte yandan, 5510 sayılı Yasadan sonra sosyal güvenlik yaptırımlarının, hukuki niteliği de farklılaģmıģtır. Bunu tanımlamak için kısaca süreci ortaya koymak gerekirse: 5510 sayılı Yasa ile Türk Sosyal Güvenlik sistemi köklü bir değiģime uğramıģtır. Daha önce üç ayrı sosyal güvenlik sistemi mevcut olup, kamu görevlileri, iģçiler ve çiftçi-esnaf grubu ayrı mevzuata tabi idi. Dolayısıyla ihtilafların niteliği ve yargı yolu da buna göre tanımlanabiliyordu. Oysa yeni rejimle sosyal güvenlik tek çatı altında toplanmıģ ve hem kamu hem özel alanın karması özgün bir kuruma dönüģmüģtür. Hatta özel hukuk niteliği ağır basan kendine özgü bir sosyal güvenlik hukuk alanı oluģmuģtur. Bu sebeple anılan kuruluģ her ne kadar kamu kuruluģu ise de iģlem ve eylemleri kamu hukukundan ziyade özel hukuk (sosyal güvenlik hukuku) ağırlıklıdır. Bu sebeple, yargı yolu olarak genel kural olan 101. maddede iģ mahkemeleri genel görevli ve yetkili kılınmıģtır. Bunun tek istisnası ise idari para cezaları ile ilgili 140. madde hükmüdür. Nitekim yasa koyucu bu konuda da tarihi süreç içerisinde sürekli adli yargıyı görevli kılmak istemiģtir. Anayasa Mahkemesi önceki hukuk rejiminin gereklerine uyarak (sosyal güvenlik ve idari yaptırımlarla ilgili önceki rejim) yasa koyucunun iradesini iptal etmiģtir. Nitekim bu konudaki en son iptal kararı gün ve E.2006/75, K.2006/99 sayılı karardır. Bu kararda idari yargının görev alanına giren bir uyuģmazlığın adli yargının görevlendirilmesi konusunda yasa koyucunun geniģ takdir hakkının bulunduğunu söylemek olanaklı değildir. Ġtiraz baģvurusuna konu olan idari para cezası, idare tarafından kamu gücü kullanılarak yasada belirtilen kurallara uymayanlar idari yaptırımın uygulanması niteliğinde olduğundan, çıkacak uyuģmazlıkların çözümünde de idari yargının görevli kılınması gerekir gerekçesine yer verilmiģtir. Anayasanın 153. maddesi gereği, yasama organı, yapacağı düzenlemelerde, daha önce aynı konuda verilen Anayasa Mahkemesi kararlarını göz önünde bulundurmak, bu kararları etkisiz kılacak biçimde yasa çıkarmamak, Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilen kuralları tekrar yasalaģtırmamak yükümlülüğündedir. Dolayısıyla, Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından: uyarınca idari yargıya bırakılan bir konunun adli yargıya verilmesini istemek bu hükümle çeliģmeyecek midir? sorusu akla gelebilir. Bu çeliģki ve aykırılık oluģmayacaktır. Çünkü bu ilkenin istisnasını Anayasa Mahkemesi Ģu Ģekilde ortaya koymuģtur. Bir yasa kuralının Anayasanın 153. maddesine aykırılığından söz edilebilmesi için iptal edilen önceki kural ile aynı ya da benzer nitelikte olması bunların saptanabilmesi için de, öncelikle, aralarında özdeģlik yani amaç, anlam ve kapsam yönlerinden benzerlik olup olmadığının incelenmesi gerekir. (AYM , E.2007/115, K.2009/80) Bu bağlamda konuyu ele alacak olursak: Öncelikle Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından: na konu olan kanunlar aynı değildir. Önceki ihtilaf 506 sayılı Kanunun 140. maddesi iken bu ihtilaf 5510 sayılı Kanunun 102. maddesidir. Konu ve içeriğinin de aynı olduğundan söz edilemez. Çünkü 506 sayılı Kanundan sonra yukarıda izah edildiği üzere sosyal güvenlik rejimi tümden değiģmiģ, tek çatılı hale gelmiģ, iģçi-memur-esnaf-çiftçi ayrımı kaldırılmıģ ve özel hukuk ağırlıklı yeni bir sistem kurulmuģtur. Nitekim 101. madde ile de, iģ mahkemeleri genel görevli mahkeme halini almıģtır. Nitekim AYM. nin 2006 tarihli kararından sonraki kararlarında; yargı ayrılığı rejiminin mutlak olmadığı haklı nedenler in varlığı halinde adli yargının görevli kılınabileceği görüģü geliģtirilmiģtir. Hal böyle olunca, Aynı konuda Anayasa Mahkemesinin aleyhe kararı varken değiģiklik talebi AY. 153 maddesine aykırı olur denilemez. Çünkü özetle; önceki kural, konu ve düzenleme alanı ve koģulları ile Ģimdiki aynı değildir. Bu sebeple, anılan kuralın Anayasaya aykırılık iddiası ve iptali ile aynı konuda aleyhe Anayasa w w w. c a l i s m a r e h b e r i. c o m Sayfa 11

12 Mahkemesi BaĢkanlığından: bulunduğundan AY. nin 153. maddesine aykırı olma sonucu doğmayacaktır. Açıklanan nedenlerle anılan yasa hükmünün Anayasanın 125/1. ve 155/1. maddelerine aykırı olduğu düģünülmektedir. 3) ANAYASANIN 141/4. MADDESĠ YÖNÜNDEN: Anayasanın 141/4. maddesinde; davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması yargının görevidir hükmü düzenlenmektedir. Bu hüküm, sadece yargı yerlerine ve Yargıçlara görev yükleyen ve onlara gereksiz usul yollarıyla davayı uzatmamayı telkin eden bir emirden ibaret değildir. Anayasa genel olarak devletin yetki ve görevlerini belirlemektedir. Dolayısıyla, bu hükümle de Devlete, pozitif ve negatif yükümlülükler yüklemektedir. Buna göre Devlet; davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının önündeki engelleri kaldırmak (pozitif yükümlülük) ve buna sebep olan iģ ve iģlemlerden bizzat kendisi de kaçınmak (negatif yükümlülük) zorundadır. BaĢka bir ifade ile Devlet (yasama-yürütme yargı bir bütün olarak) davaların uzamasına ve gereksiz masraflı olmasına sebep olan engelleri kaldırmak zorundadır. Bu bağlamda konu ele alınacak olursa: Yukarıda izah edilip örneklendirildiği üzere, aynı iģyeri için aynı maddiolayla ilgili aynı denetim raporuna göre aynı kurum tarafından tesis edilen iģlemlere karģı dört ayrı yargı yerinde hak arama hali söz konusudur. Böyle olunca vatandaģ yönünden dört ayrı yerde; maliyeti, süresi ve zamanı belirsiz bir süreç baģlamaktadır. Nitekim bazı mahkemeler birbirlerini bekletici mesele yapmakta veya görev ihtilafları çıkmakta ve gerek dava süresi gerekse maliyeti artmaktadır. Oysa aynı maddi olay ve aynı hukuki rejime tabi olan bu ihtilafların konuyla ilgili genel görevli uzman mahkeme olan adli mahkemede görülmesi, hem uzmanlık gereği hukuki niteliğin artmasını, hem de davaların az maliyetle daha kısa sürede sonuçlanmasını sağlayacaktır. Açıklanan nedenlerle anılan yasa hükmünün Anayasanın 141/4. maddesine aykırı olduğu düģünülmektedir. D) YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI TALEBĠ: 5510 sayılı Yasa ile sosyal güvenlik rejimi yeniden yapılandırılmıģ olup halen müesseseleģme sürecindedir. Yeni yapı ile kapsadığı kitlede kamu-özel ayrımı kalktığı gibi, hukuki rejim olarak da, özel hukuk ağırlıklı özgün bir sosyal güvenlik hukuk alanı doğmuģtur. Dolayısıyla 101. maddede, adli yargının genel görevli mahkemesi yanında, özel ve uzman mahkeme olan iģ mahkemesi genel görevli ve yetkili kılınmıģtır. Yasanın tarihinde yürürlüğe giren ilk halinde (102. maddede) sulh ceza mahkemeleri görevli kılınmıģken 5754 sayılı Kanunla tarihinde değiģiklik yapılmıģ ve istisnai bir hükümle idari yargı görevli kılınmıģtır. Bu arada yılları arasında Kabahatler Kanunundan kaynaklanan belirsizliğin de verdiği kavram kargaģasıyla bu ihtilaflarda tam bir görev karmaģası yaģanmıģ ve 3 4 yıl görev sorunu hallolmayan dosyalar ortaya çıkmıģtır. Yukarıda izah edilen çok yargılılık sebebiyle adli ve idari mahkemeler ile Bölge Ġdare Mahkemeleri ve DanıĢtay da görülen aynı konudaki davalarda karģılıklı bekletme kararları ile davalar ertelenmektedir. Bu belirsizlik ve yargı karmaģası davacılarda yargıya karģı güvensizliğe ve umutsuzluğa, yargı camiasında ise düzensizliğe ve çeliģkilere sebep olmaktadır. Bu w w w. c a l i s m a r e h b e r i. c o m Sayfa 12

13 güvensizlik ve belirsizlik ortamının bertaraf edilmesi için öncelikle yürürlüğün durdurulması kararı verilmesi gerekmektedir. SONUÇ VE TALEP: Dava, davacıya 5510 sayılı Kanunun 102. maddesi uyarınca verilen para cezasının iptali istemiyle açılmıģ olup, Kanunun (K) bendinin (4) fıkrası uyarınca görevli olan idare mahkemesince karar verilmiģ ve bu karara mahkememiz nezdinde itiraz edilmiģtir. Ġtiraz üzerine 2577 sayılı Kanunun 49/1-a maddesi uyarınca konu mahkemenin görevi yönünden de incelenmiģ ve mahkemeyi görevli kılan 5510 sayılı Kanunun 102. maddesinin (k-4) bendinde düzenlenen kurumca itirazı reddedilenler kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine baģvurabilirler hükmünün Anayasaya aykırı olduğu sonucuna varılmıģtır. Açıklanan nedenlerle; Anayasanın 152/1. maddesi uyarınca 5510 sayılı Kanunun 102. maddesinin (k-4) bendinde düzenlenen hükmün; Anayasanın 2, 36, 125/1, 141/4 ve 155/1. maddelerine aykırı olduğundan, iptaliistemiyle re sen Anayasa Mahkemesine itiraz baģvurusunda bulunulmasına, yasa hükmünün yürürlüğü halinde telafisi güç zararlar doğacağından öncelikle yürürlüğün durdurulmasının talep edilip bilahare iptalinin istenilmesine dava dosyasının tüm belgeleriyle onaylı suretinin dosya oluģturularak karar aslı ile birlikte Anayasa Mahkemesine sunulmasına, iģbu karar aslı ile dosya suretinin Yüksek Mahkemeye sunulmasından sonra beģ ay beklenilmesine, beģ ay içinde netice gelmezse mevcut mevzuata göre davanın görülmesine, kararın taraflara tebliğine 05/05/2010 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi. III- YASA METĠNLERĠ A- Ġtiraz Konusu Yasa Kuralı günlü, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu nun günlü, 5754 sayılı Kanun un 60. maddesiyle değiģtirilen, itiraz konusu kuralı da içeren 102. maddesinin dördüncü fıkrası Ģöyledir: İdari para cezaları ilgiliye tebliğ ile tahakkuk eder. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ya da Kurumun ilgili hesaplarına yatırılır veya aynı süre içinde kuruma itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde, idari para cezası kesinleşir. B- Dayanılan Anayasa Kuralları BaĢvuru kararında, Anayasa nın 2., 36., 125., 141. ve 155. maddelerine dayanılmıģtır. IV- ĠLK ĠNCELEME Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü nün 8. maddesi uyarınca, HaĢim KILIÇ, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Serdar ÖZGÜLDÜR, ġevket APALAK, Serruh KALELĠ, Recep KÖMÜRCÜ, Alparslan ALTAN, Burhan ÜSTÜN ile Engin YILDIRIM ın katılımlarıyla yapılan ilk incelemetoplantısında; dosyada eksiklik bulunmadığından iģin esasının incelenmesine, yürürlüğü durdurma isteminin esas inceleme aģamasında karara bağlanmasına, gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiģtir. w w w. c a l i s m a r e h b e r i. c o m Sayfa 13

14 V- ESASIN ĠNCELENMESĠ BaĢvuru kararı ve ekleri, iģin esasına iliģkin rapor, itiraz konusu Yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüģülüp düģünüldü: A- Anlam ve Kapsam 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu nun 102. maddesinde, aynı Kanunda öngörülen bazı yükümlülüklerin zamanında ya da usulünce yerine getirilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından verilecek idari para cezaları düzenlenmiģtir. Maddenin ilk fıkrasında hangi eylemlere ne miktarda idari para cezası verileceği, itiraz konusu dördüncü fıkrasında ise bu cezaların ne Ģekilde tahakkuk edeceği ve ödeneceği, buna karģı ödeme süresi içinde Kuruma itiraz edilebileceği, itirazın takibi durduracağı, itirazın reddi üzerine de kararın tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine baģvurulabileceği belirtilmiģtir sayılı Kanun un 102. maddesinin, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu nun 3. maddesi bağlamında aksine hüküm içeren bir düzenleme olduğu görülmektedir. Kabahatler Kanunu nun 3. maddesinde yer alan, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunup bulunmamasına iliģkin ibareden, diğer kanunlarda yer alan ve idari yaptırım kararlarına yönelik itirazları inceleme görevini idari yargı yerlerine veren düzenlemelerin kastedildiği açıktır sayılı Kanun un 102. maddesinin idari para cezalarında görevli mahkemeyi belirleyen itiraz konusu cümlesi, Kabahatler Kanunu nun 3. maddesinde 5560 sayılı Kanun ile yapılan değiģiklikten sonra, açıkça idari yargıyı görevli kılan istisnai düzenlemelerden birisidir sayılı Kanun un getirdiği yeni sistemle, devlet memurları ve diğer kamu görevlileri, hizmet akdine göre ücretle çalıģanlar, tarım iģlerinde ücretle çalıģanlar, kendi hesabına çalıģanlar ve tarımda kendi hesabına çalıģanları kapsayan beģ farklı emeklilik rejimi, aktüeryal olarak hak ve yükümlülükler yönünden tek bir sosyal güvenlik rejimi altında toplanmıģtır. Bu Yasa, sosyal sigortalar ile genel sağlık sigortasından yararlanacak kiģileri, iģverenleri, sağlık hizmeti sunucularını, bu Yasa nın uygulanması bakımından gerçek kiģiler ile her türlü kamu ve özel hukuk tüzel kiģilerini ve tüzel kiģiliği olmayan diğer kurum ve kuruluģları kapsamaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu; farklı emeklilik rejimlerinin, aktüeryal olarak hak ve yükümlülükler yönünden tek bir emeklilik rejimine dönüģtürülebilmesi için Sosyal Sigortalar Kurumu BaĢkanlığı, Bağ-Kur Genel Müdürlüğü ve Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü nü aynı çatı altında toplayan günlü, 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu ile kurulmuģtur. Kurum, kamu tüzel kiģiliğini haiz, idarî ve malî açıdan özerk, 5502 sayılı Kanunda hüküm bulunmayan durumlarda özel hukuk hükümlerine tâbidir; ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı nın ilgili kuruluģudur. Ġtiraz konusu kuralın yer aldığı 5510 sayılı Kanunu nun 102. maddesinde düzenlenen idari para cezaları, Kanunda belirtilen yükümlülüklere aykırı davranıģların önlenmesi amacıyla, araya yargısal bir karar girmeden, idarenin doğrudan iģlemiyle idare hukukuna özgü usullerle kesilen ve maddenin birinci fıkrasında sayılan iģlem ve eylemlere uygulanan yaptırımlardır. Ġdari para cezasını gerektiren eylemin iģlendiğini saptamak ve Kanunda gösterilen Ģekilde asgari ücretle bağlantılı olarak cezanın tutarını belirlemek tamamıyla idari makam olan Sosyal Güvenlik Kurumu nun kararıyla oluģmaktadır. Yaptırım, tümüyle idari iģleme dayanmaktadır. Yargı organlarının müdahalesi olmadan, kamu gücüne dayanılarak, idarece kararlaģtırılmakta ve uygulanmaktadır. GeliĢen, büyüyen, çeģitlenen ve çoğalan toplumsal gereksinimleri yerinde, zamanında ve etkin bir biçimde karģılayabilmek için çağdaģ yönetimlerde idareye geniģ ve değiģik w w w. c a l i s m a r e h b e r i. c o m Sayfa 14

15 alanlarda yaptırım yetkileri tanınmakta, önemsiz görülen bazı fiiller ceza hukuku alanından çıkarılarak idari yaptırımlara konu edilmektedir. Anayasa Mahkemesi kararlarında idari yaptırım, idarenin bir yargı kararına gerek olmaksızın yasaların açıkça verdiği bir yetkiye dayanarak idare hukukuna özgü yöntemlerle, doğrudan doğruya uyguladığı yaptırımlar, idari yaptırımlar içinde önemli bir yer tutan idari para cezaları ise, toplumsal düzene aykırılık oluģturan eylemler nedeni ile yasanın açıkça izin verdiği durumlarda idarenin yargı organına baģvurmadan kendisinin bizzat uyguladığı ve bir miktar paranın alınması biçiminde gerçekleģtiren mali nitelikte yaptırımlar olarak tanımlanmaktadır. Ġdari yaptırımların, bir idari organ veya makam tarafından kamu gücü kullanılarak yapılan tek yanlı idari bir iģlem olması ve yasal veya düzenleyici idari iģleme uyulmamasının bir ceza içermesi olmak üzere belirleyici iki özelliği bulunmaktadır. B- Anayasa ya Aykırılık Sorunu BaĢvuru kararında, sosyal güvenlik uyuģmazlıklarında karmaģa, belirsizlik ve güvensizlik olduğu, aynı iģveren hakkında aynı iģyeri, aynı maddi olay ve aynı denetim raporu uyarınca tesis edilen ayrı iģlemler için farklı mahkemenin görevlendirildiği, davacının her bir yargı yerinde haklılığını ayrı ayrı ispatlamaya çalıģtığı, farklı yargı yerlerinin birbirlerini bekletici mesele yapmayı tercih etmesinin yargılamanın çabukluğuna zarar verdiği, aynı iģyeri ve aynı maddi olaya göre farklı yargı kolunda haklılık mücadelesi verilmesi sonucu, hem belirlilik ve hukuki güvenlik ilkelerinin hem de adil yargılanma ve etkili baģvuru ilkelerinin ihlal edildiği, iģlem her ne kadar idari nitelikte ise de, aynı maddi olaya dayalı yaptırımlarla ilgili tüm uyuģmazlıkların tek yargı kolunda toplanmasında haklı neden ve kamu yararı bulunduğu, yargı yerlerinden farklı kararlar çıkmasının yargıya olan güvenin sarsılması ve hak arama özgürlüğünün ihlali anlamına geldiği, 5510 sayılı Kanun dan sonra sosyal güvenlik yaptırımlarının hukuki niteliğinin de farklılaģtığı, yeni rejimle özel hukuk niteliği ağır basan sosyal güvenlik hukuku alanı oluģturulduğu, Sosyal Güvenlik Kurumu nun iģlem ve eylemlerinin kamu hukukundan ziyade özel hukuk ağırlıklı olduğu, aynı maddi olay ve aynı hukuki rejime tabi olan ihtilafların uzman mahkeme olan adli mahkemede görülmesinin davaların az maliyetle daha kısa sürede sonuçlanmasını sağlayacağı, bu nedenlerle itiraz konusu kuralın Anayasa'nın 2., 36., 125., 141. ve 155. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüģtür sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu nun günlü, 5754 sayılı Kanun un 60. maddesiyle değiģtirilen 102. maddesinde Kanunda öngörülen bazı yükümlülüklerin zamanında ya da usulüne uygun yerine getirilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından verilecek idari para cezaları ile ilgili yaptırımlar düzenlenmiģtir. Maddenin ilk fıkrasında hangi eylemlere ne miktarda idari para cezası verileceği, itiraz konusu cümleyi de içeren dördüncü fıkrasında ise bu cezaların ilgiliye tebliği ile tahakkuk edeceği, tebliğ tarihinden itibaren onbeģ gün içinde ödeneceği veya aynı süre içinde Kuruma itiraz edilebileceği, itirazın reddi üzerine de otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine baģvurulabileceği belirtilmiģtir. Anayasa nın 2. maddesinde belirtilen hukuk Devleti, insan haklarına saygılı ve bu hakları koruyucu adaletli bir hukuk düzeni kuran ve bunu sürdürmekle kendini yükümlü sayan, bütün iģlem ve eylemleri yargı denetimine bağlı olan Devlettir. Anayasa nın 125. maddesinin birinci fıkrasında, İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır ; 140. maddesinin birinci fıkrasında, Hâkimler ve savcılar adlî ve idarî yargı hâkim ve savcıları olarak görev yaparlar ; 142. maddesinde, Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir ; 155. maddesinin birinci fıkrasında da, Danıştay, idarî mahkemelerce w w w. c a l i s m a r e h b e r i. c o m Sayfa 15

16 verilen ve kanunun başka bir idarî yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Kanunda gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar kurallarına yer verilmiģtir. Anayasa, Türkiye Cumhuriyeti nin demokratik bir hukuk devleti olduğunu vurgularken, Devlet içinde tüm kamusal yaģam ve yönetimin yargı denetimine bağlı olmasını amaçlamıģtır. Yargı denetimi demokrasinin olmazsa olmaz koģuludur. Anayasa nın idarenin her türlü eylem ve iģlemlerine karģı yargı yolu açıktır kuralıyla benimsediği husus da etkili bir yargısal denetimdir. Anayasa nın 125. maddesinin birinci fıkrasında yer alan kural, yönetimin kamu hukuku ya da özel hukuk alanına giren tüm eylem ve iģlemlerini kapsamaktadır. Ġdarenin hizmetlerini gereği gibi ve ivedilikle görebilmesi için, yaptırım uygulama yetkilerine gereksinimi vardır. Ġdare bu yetkilerle, kamu düzeni ve güvenliğini, kamu sağlığını, ulusal kaynakları zamanında ve gereği gibi koruyabilir. Bu nedenle, idareye, geniģ ve çeģitli yaptırımlar uygulama yetkisi tanınmıģtır. Ġdarî cezalar, idarî yaptırımların en önemlilerinden biridir. Ġdarî cezalar arasında yer alan para cezaları da bu amaçla etkin ve yaygın bir biçimde uygulanmaktadır. Ġdarî para cezalarını diğer cezalardan ayıran en belirgin nitelik, onların idarî makamlar tarafından kamu gücü kullanılarak verilmesidir. Anayasa Mahkemesi nin daha önceki kararlarında da belirtildiği üzere, tarihsel geliģime paralel olarak Anayasa da adlî ve idarî yargı ayrımına gidilmiģ ve idarî uyuģmazlıkların çözümünde idare ve vergi mahkemeleriyle DanıĢtay yetkili kılınmıģtır. Bu nedenle, kural olarak idare hukuku alanına giren konularda idarî yargı, özel hukuk alanına giren konularda adlî yargı görevli olacaktır. Bu durumda idarî yargının görev alanına giren bir uyuģmazlığın çözümünde adlî yargının görevlendirilmesi konusunda yasa koyucunun mutlak bir takdir hakkının bulunduğunu söylemek olanaklı değildir. Ancak idarî yargının denetimine bağlı olması gereken idarî bir uyuģmazlığın çözümü, haklı neden ve kamu yararının bulunması halinde yasa koyucu tarafından adlî yargıya bırakılabilir. Yasa koyucu, 102. madde kapsamında verilen idari para cezalarında görevli yargı yerini idare mahkemesi olarak belirtirken, söz konusu idari para cezalarına karģı dava açma süresini idare mahkemelerinde dava açma süresinden farklı belirleyerek sosyal güvenlik konusunun niteliğine uygun önlemini de almıģtır. Yargılamanın ekonomikliği nedeniyle 5510 sayılı Kanun kapsamındaki tüm iģlemlerin tek yargı yerinde toplanması önerisi, Anayasa nın 153. maddesinde yer alan, Anayasa Mahkemesi nin kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesisi edemez kuralı karģısında Anayasa yargısının konusu olmadığı gibi, itiraz konusu kuralda, idari iģlemlerin idarî yargının dıģına çıkarılarak adlî yargıya bırakılması da söz konusu değildir. Ġtiraz konusu kuralda olduğu gibi, Anayasa ya ve Anayasa Mahkemesi kararlarına uygun olarak düzenlenen bir konunun, farklı gerekçeler ya da nedenlerle farklı düzenlenmesi gerektiği savı Anayasa ya aykırılık konusu olamaz. Niteliği gereği idari olan eylem ve iģlemlere iliģkin davaların, Anayasa gereği, idari yargı yerlerinde görülmesi esastır. Yasaların, belirsizlik ve kargaģa yaratması değil önlemesi esas olduğuna göre, yasa koyucunun da Anayasa daki idarî ve adlî yargı ayrılığını esas alması, idarenin kamu gücü kullandığı ve kamu hukuku alanına giren iģlem ve eylemlerinin, idari yargı denetimine tabi olması Anayasa ya uygunluğun gereğidir. Ġtiraz baģvurusuna konu olan idarî para cezası, idare tarafından kamu gücü kullanılarak Kanunda belirtilen kurallara uymayanlara idarî bir yaptırımın uygulanması niteliğinde olduğundan, çıkacak uyuģmazlıkların çözümünde de idarî yargının görevli kılınmasında Anayasa ya aykırılık bulunmamaktadır. w w w. c a l i s m a r e h b e r i. c o m Sayfa 16

17 Açıklanan nedenlerle, günlü, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu nun günlü, 5754 sayılı Kanun un 60. maddesiyle değiģtirilen 102. maddesinin dördüncü fıkrasının Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler biçimindeki dördüncü cümlesi Anayasa nın 2., 125. ve 155. maddelerine aykırı değildir. Ġptal isteminin reddi gerekir. Ġtiraz konusu kuralın, yargı yerini belirten niteliği nedeniyle Anayasa nın 36. ve 141. maddeleriyle ilgisi görülmemiģtir. VI- YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI ĠSTEMĠ günlü, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu nun günlü, 5754 sayılı Yasa nın 60. maddesiyle değiģtirilen 102. maddesinin dördüncü fıkrasının Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. biçimindeki dördüncü cümlesine yönelik iptal istemi, günlü, E.2010/55, K.2011/140 sayılı kararla reddedildiğinden, bu cümleye iliģkin YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI ĠSTEMĠNĠN REDDĠNE, gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verildi. VII- SONUÇ günlü, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu nun günlü, 5754 sayılı Yasa nın 60. maddesiyle değiģtirilen 102. maddesinin dördüncü fıkrasının Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. biçimindeki dördüncü cümlesinin Anayasa ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDĠNE, gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verildi. Sağlık Bakanlığından: DĠYALĠZ MERKEZLERĠ HAKKINDA YÖNETMELĠKTE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 18/6/2010 tarihli ve sayılı Resmî Gazete de yayımlanan Diyaliz Merkezleri Hakkında Yönetmeliğin 7 nci maddesinin ikinci fıkrası aģağıdaki Ģekilde değiģtirilmiģtir. (2) Komisyon, en az dört üye ve baģkanın katılımı ile toplanır ve katılanların salt çoğunluğu ile karar alır. Oylarda eģitlik olması halinde, baģkanın kullandığı oy yönünde çoğunluk sağlanmıģ sayılır. MADDE 2 Aynı Yönetmeliğin 13 üncü maddesi aģağıdaki Ģekilde değiģtirilmiģtir. MADDE 13 (1) Merkezlerde bulunması gereken faaliyet iznine esas personel Ģunlardır. a) Mesul müdür: Merkezin tıbbî, idarî ve teknik hizmetleri tabip bir mesul müdür sorumluluğunda yürütülür. Mesul müdür, hemodiyaliz sertifikası sahibi tabipse aynı zamanda merkezin hemodiyaliz sertifikalı tabiplik görevini, nefroloji uzmanı ya da sertifikalı uzman w w w. c a l i s m a r e h b e r i. c o m Sayfa 17

18 tabip olması halinde ise merkezin mesul müdürlüğü yanında uzmanlık hizmetini de yürütür. Merkezde genel çalıģma saatleri dıģındaki zamanda ve kabul edilebilir mazeret hallerinde mesul müdürün yerine, mesul müdürün yazılı Ģekilde yetki devri yaptığı bir tabibin bulunması zorunludur. Mesul müdür, ilde valilikçe belirlenen genel çalıģma saatleri dıģında, 11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve ġuabatı San atlarının Tarzı Ġcrasına Dair Kanunun 12 nci maddesine uygun olmak kaydıyla baģka bir özel sağlık kuruluģunda da çalıģabilir. Özel kanununa göre geçici olarak meslekten men edilenler, bu yasakları süresince merkezde mesul müdürlük yapamazlar. Hastane ve tıp merkezi bünyesinde faaliyet gösterecek merkezler için ayrı mesul müdür görevlendirmesi istenmez. b) Sertifikalı tabip: Merkezlerde asgari bulunması gerekli sertifikalı tabip sayısı, aktif hemodiyaliz cihazı sayısına göre belirlenir. Merkez kadrolu uzman tabip bulunduruyorsa, uzman tabip sertifikalı tabip görevini de yürütebilir. Ġlk otuz cihaza kadar bir; otuz bir ilâ elli cihaz için iki sertifikalı tabip bulunur. Elliden fazla cihazı olan mevcut merkezler için her otuz cihaza bir sertifikalı tabip bulunur. Ancak, her tedavi seansı için, otuz hasta için bir; otuz bir ilâ altmıģ hasta için iki ve müteakip her otuz hasta için ilâve bir sertifikalı tabip bulunur. Merkezde kadrolu çalıģan sertifikalı tabip çalıģma belgesinde belirtilen merkezdeki çalıģma saatleri dıģında 1219 sayılı Kanunun 12 nci maddesine uygun olmak kaydıyla baģka bir özel sağlık kuruluģunda da çalıģabilir. c) Uzman tabip: Hemodiyaliz tedavisi gören her hasta, en az ayda bir kez tercihen nefroloji uzmanı veya sertifikalı uzman tabip tarafından muayene edilerek değerlendirilir, her türlü ilaç ve diyaliz tedavisi düzenlenir. Bir uzman tabip aylık en fazla dörtyüz hemodiyaliz hastası değerlendirebilir. Bu değerlendirme, merkezde kadrolu veya kısmi zamanlı görev yapan uzman tabipler tarafından yapılabileceği gibi ücreti hasta adına merkez tarafından karģılanmak kaydıyla özel hastane veya tıp merkezinden hizmet satın alma yolu ile yaptırılabilir veya bu hizmetlerin kamuya ait hastanelerde yapılabilmesi için merkez gerekli tedbirleri alır. Merkezin bulunduğu ilde uzman tabip hizmeti sağlanamıyorsa aynı Ģartlarda diğer illerden bu hizmet sağlanır. Merkezde tedavi gören 18 yaģından küçük diyaliz hastalarının sayısı 10 dan fazla ise, bu hastaların uzman değerlendirmesini çocuk nefroloji uzmanı veya sertifikalı çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı yapar. Periton diyalizi tedavisinde uzman tabip değerlendirmesi, yalnızca nefroloji uzmanı tarafından yapılır. Merkezde kadrolu çalıģan uzman tabip çalıģma belgesinde belirtilen merkezdeki çalıģma saatleri dıģında 1219 sayılı Kanunun 12 nci maddesine uygun olmak kaydıyla baģka bir özel sağlık kuruluģunda da çalıģabilir. ç) Tabip dıģı sağlık personeli: Merkezlerde diyaliz iģlemini uygulayacak; hemodiyaliz uygulaması için üniversitelerin sağlık hizmetleri meslek yüksekokulu diyaliz bölümlerinden mezun diyaliz teknikeri, sertifikalı hemģire ve sertifikalı acil tıp teknisyeni, periton diyalizi için ise periton diyalizi sertifikalı hemģireler tabip dıģı sağlık personeli olarak görevlendirilir. Bu branģların dıģında tabip dıģı sağlık personeli çalıģtırılamaz. Tabip dıģı sağlık personeli aģağıda belirtilen sayıda bulundurulur. 1) Hemodiyaliz yapılan merkezlerde faaliyet iznine esas tabip dıģı sağlık personeli sayısı, merkezdeki hemodiyaliz cihazının sayısına göre belirlenir. Ġlk on cihaza kadar iki, bu sayının üzerinde ilâve her beģ cihaz için ilâve bir tabip dıģı sağlık personeli bulunur. 2) Merkezlerde her tedavi seansında beģ hastaya kadar en az bir; daha sonraki her beģ hasta için ilâve bir tabip dıģı sağlık personeli bulunur. Ancak, ilk on cihaz için gerekli olan w w w. c a l i s m a r e h b e r i. c o m Sayfa 18

19 faaliyet iznine esas personel haricinde, tabip dıģı sağlık personeli bulunmaması hallerinde, her tedavi seansında öngörülen sayının yarısını aģmayacak Ģekilde ve tam gün süreyle çalıģmak kaydıyla sertifikasız hemģire ve acil tıp teknisyeni çalıģtırılabilir. Bu durumda çalıģacak personelin gözetiminden sorumlu, o seans için en az bir diyaliz teknikeri veya sertifikalı tabip dıģı sağlık personeli bulunur. Bu Ģekilde çalıģtırılan sertifikasız personel için, merkez tarafından iģe baģladığı tarihten itibaren en geç altı ay içinde sertifikasyon eğitimi için baģvuru yapılır. 3) Periton diyalizi yapılacak merkezde periton diyalizi sertifikalı hemģire sayısı, merkezdeki hasta sayısına göre belirlenir. Ġlk elli hasta için bir; ilâve her elli hasta için bir periton diyalizi sertifikalı hemģire çalıģtırılır. Hemodiyaliz ve periton diyalizinin birlikte yapıldığı merkezde, her iki diyaliz sertifikasına sahip hemģire hem hemodiyaliz hem de periton diyalizi bakımından faaliyet iznine esas personel olarak kabul edilir. Ancak bu durumdaki hemģireler eģ zamanlı mesai yapamaz. d) Teknisyen veya tekniker: Merkezde, diyaliz cihazları ve müģtemilatı ile su sistemi konusunda en az üç ay süre ile eğitim gördüğüne dair belge veya diplomayı haiz bir teknisyen veya tekniker bulundurulur veya teknik servis ile bakım anlaģması yapılır. MADDE 3 Aynı Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin birinci fıkrası aģağıdaki Ģekilde değiģtirilmiģtir. (1) Her hemodiyaliz merkezi, hastalarına programlı diyalizin baģlangıcında ve daha sonra uzman hekimin denetiminde olmak üzere bir diyetisyenle danıģmanlık hizmeti almak üzere sözleģme yapar veya ücreti hasta adına merkez tarafından karģılanmak kaydıyla hizmet satın alır. Yeni açılan merkez, faaliyet izin belgesi tarihinden itibaren en fazla üç ay içerisinde diyetisyen ile sözleģme yapar veya hizmet satın alır. Diyaliz merkezleri, ihtiyaç duymaları halinde psikiyatri uzmanı, psikolog, sosyal hizmet uzmanı unvanını haiz personeli, mesleklerine uygun görevlerde istihdam edebilir veya bunlardan hizmet satın alabilir. MADDE 4 Aynı Yönetmeliğin 15 inci maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkraları aģağıdaki Ģekilde değiģtirilmiģtir. (3) Merkezde görev yapan uzman tabibin görevinden ayrılması veya merkez tarafından alınan uzman tabiplik hizmetine iliģkin sözleģmenin bitmesi durumunda derhal müdürlüğe bildirimde bulunulur. Bir aylık süre sonunda merkez yeni uzman tabiple sözleģme yaparak uzman tabiplik hizmet sözleģmesini müdürlüğe bildirir. Bu bir aylık süre sonunda uzman tabip bulunmaması halinde diyaliz merkezinin valilikçe faaliyeti durdurularak en fazla altı aylık süre ile faaliyet izin belgesi askıya alınır. Bu süre sonunda da eksikliğin giderilememesi durumunda merkezin ruhsat ve faaliyet izin belgesi iptal edilir. Böyle bir durumda hastaların mağdur edilmemesi için müdürlükçe gerekli tedbirler alınır. (4) Merkezde tabip dıģı sağlık personeli sayısı bu Yönetmelikte seans baģına belirlenen asgarî sayının altına düģtüğü takdirde, her tedavi seansında öngörülen tabip dıģı sağlık personeli sayısının yarısını aģmayacak Ģekilde ve tam gün süreyle çalıģmak kaydıyla sertifikasız hemģire ve acil tıp teknisyeni çalıģtırılabilir. Bu durumda çalıģacak personelin gözetiminden sorumlu, o seans için en az bir diyaliz teknikeri, sertifikalı hemģire veya sertifikalı acil tıp teknisyeni bulunur. Bu Ģekilde çalıģtırılan personel için, merkez tarafından iģe baģladığı tarihten itibaren en geç altı ay içinde sertifikasyon eğitimi için baģvurusu yapılır. Buna uymayan diyaliz merkezine müdürlük tarafından kırkbeģ günlük süre verilerek w w w. c a l i s m a r e h b e r i. c o m Sayfa 19

20 uygunluğun sağlanması yazılı olarak ihtar edilir ve bu süre sonunda personel eksikliğini gidermeyen merkezin hasta sayısı mevcut personel sayısına uygun olacak Ģekilde azaltılır. MADDE 5 Aynı Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ile dördüncü fıkrası aģağıdaki Ģekilde değiģtirilmiģtir. d) Mazeret sebebiyle görev yerini terk etmesi halinde yerine baģka bir tabibi vekâleten bırakır. (4) Tabip dıģı sağlık personeli: Hemodiyaliz seansı öncesinde, hemodiyaliz sırasında ve sonrasında hastanın her türlü tıbbî bakımını, nefroloji uzmanı, sertifikalı uzman tabip ve sertifikalı tabibin direktiflerine göre yapmak, hemodiyaliz hastalarına eğitim vermek, rutin hasta takiplerini yapmak, tedavilere iliģkin kayıtları tutmak, hemodiyaliz cihazlarını diyalize hazırlamak, diyaliz setlerini hazırlamak, hastanın damar yolunu açmak, sterilizasyon ve yüzey dezenfeksiyon iģlerini yürütmekle görevlidir. Periton diyalizi hemģiresi nefroloji uzmanının direktifleri doğrultusunda rutin hasta takiplerini yapmak, hastalara eğitim vermek, takip ve tedavilere iliģkin kayıtları tutmak ve tedavinin gerektirdiği uygulamaları ve testleri yapmakla görevlidir. Periton diyalizi hemģiresi ayrıca, hastaların sağlık durumunun gerektirdiği hallerde ve nefroloji uzmanının tespit edeceği kurallar çerçevesinde periton diyalizi hastalarının ev ziyaretlerini yapar. Bu ziyaretlerin programlanması ve uygulanması sırasındaki ihtiyaçlar, merkez tarafından temin edilir. MADDE 6 Aynı Yönetmeliğin 20 nci maddesinin üçüncü fıkrası aģağıdaki Ģekilde değiģtirilmiģtir. (3) Merkezde görev yapacak tüm sağlık personeline mesul müdür tarafından hazırlanıp müdürlükçe onaylanacak Ek-4 teki ÇalıĢma Belgesi düzenlenir. Bu belge düzenlenmeden merkezde personel çalıģamaz. MADDE 7 Aynı Yönetmeliğin 24 üncü maddesinin ikinci fıkrası aģağıdaki Ģekilde değiģtirilmiģtir. (2) Diyaliz merkezlerinde çalıģan personel, iģe baģlarken ve daha sonra yılda bir kez rutin olarak HCV antikoru, HbsAg ve Hbs Ab, HIV 1+2 antikoru tayin testleri taramasından geçirilir ve lazım gelen koruyucu tedbirler alınır, gerektiğinde tedavileri yaptırılır. MADDE 8 Aynı Yönetmeliğin 34 üncü maddesinin birinci fıkrası, ikinci fıkrasının (c) bendi ve üçüncü fıkrası aģağıdaki Ģekilde değiģtirilmiģtir. (1) Diyaliz merkezlerinde görev alacak iç hastalıkları uzmanı, çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı, tabip, hemģire ve acil tıp teknisyeni ile bu merkezlerin tıbbî denetimlerinde görev alacak personelin eğitimleri, ikinci fıkrada belirtilen Ģartları haiz ve Bakanlıkça eğitim vermek üzere yetkilendirilmiģ diyaliz merkezlerince yürütülür. c) Hemodiyaliz merkezlerinin aktif olarak kullanılmakta olan en az beģ adet hemodiyaliz cihazı, periton diyalizi eğitimi yetkisi verilecek merkezin ise izlemde olan en az otuz hastası, (3) Diyaliz eğitim merkezi olarak yetkilendirilmeyi talep eden merkez; eğitim sorumluluğunu üstlenecek nefroloji uzmanının ve diğer eğiticilerin isim ve unvanlarını, birinci fıkrada sayılan uzman tabip, tabip, hemģire ve acil tıp teknisyenlerine yönelik olarak bir yıl içerisinde kaç dönem kurs düzenleyeceğini, her eğitim döneminde kaç uzman tabip, w w w. c a l i s m a r e h b e r i. c o m Sayfa 20

ÇÖZÜM. TRAFİK KAZASI TEDAVİ GİDERLERİNİN ÖDENMESİNE İLİŞKİN USUL ve ESASLARDA MEYDANA GELEN DEĞİŞİKLİKLER

ÇÖZÜM. TRAFİK KAZASI TEDAVİ GİDERLERİNİN ÖDENMESİNE İLİŞKİN USUL ve ESASLARDA MEYDANA GELEN DEĞİŞİKLİKLER TRAFİK KAZASI TEDAVİ GİDERLERİNİN ÖDENMESİNE İLİŞKİN USUL ve ESASLARDA MEYDANA GELEN DEĞİŞİKLİKLER Yasin Kulaksız * 1.GİRİŞ Trafik kazası nedeniyle meydana gelen tedavi giderlerinin karşılanmasına yönelik

Detaylı

T Ü R M O B TÜRKĠYE SERBEST MUHASEBECĠ MALĠ MÜġAVĠRLER VE YEMĠNLĠ MALĠ MÜġAVĠRLER ODALARI BĠRLĠĞĠ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

T Ü R M O B TÜRKĠYE SERBEST MUHASEBECĠ MALĠ MÜġAVĠRLER VE YEMĠNLĠ MALĠ MÜġAVĠRLER ODALARI BĠRLĠĞĠ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT Sirküler Rapor 16.02.2012/60-1 ANAYASA MAHKEMESİ 5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUN 102. MADDESİNİN DÖRDÜNCÜ FIKRASININ Kurumca İtirazı Reddedilenler, Kararın Kendilerine Tebliğ

Detaylı

T.C. ĠÇĠġLERĠ BAKANLIĞI Nüfus ve VatandaĢlık ĠĢleri Genel Müdürlüğü

T.C. ĠÇĠġLERĠ BAKANLIĞI Nüfus ve VatandaĢlık ĠĢleri Genel Müdürlüğü T.C. ĠÇĠġLERĠ BAKANLIĞI Nüfus ve VatandaĢlık ĠĢleri Genel Müdürlüğü Sayı : B.05.0.NÜV.0.10.00.03/121/35404 13/04/2011 Konu : Adrese ĠliĢkin Ġdari Para Cezaları Maliye Bakanlığından konuya iliģkin alınan

Detaylı

DEVLET MEMURLARININ TEDAVİ YARDIMINA İLİŞKİN ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Cuma, 03 Nisan :58 -

DEVLET MEMURLARININ TEDAVİ YARDIMINA İLİŞKİN ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Cuma, 03 Nisan :58 - 3 Nisan 2009 CUMA Resmî Gazete Sayı : 27189 ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Esas Sayısı : 2005/152 Karar Sayısı : 2009/14 Karar Günü : 29.1.2009 İTİRAZ YOLUNA BAŞVURANLAR 1- Danıştay Beşinci Dairesi Esas Sayısı:

Detaylı

Konuyla Ġlgili Tebliğin Tam Metni Ekte Tarafınıza SunulmuĢtur.

Konuyla Ġlgili Tebliğin Tam Metni Ekte Tarafınıza SunulmuĢtur. ANKARAS-Sirküler/2013-32 09.12.2013, ANKARA KONU: SGK NIN ĠġVEREN UYGULAMA TEBLĠĞĠNDE DEĞĠġĠKLĠK HK. 28.11.2013 tarihli 28835 Sayılı Resmi Gazete' de yayınlanan İşveren Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına

Detaylı

TRAFİK KAZALARI NEDENİYLE İLGİLİLERE SUNULAN SAĞLIK HİZMET BEDELLERİNİN TAHSİLİNE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK

TRAFİK KAZALARI NEDENİYLE İLGİLİLERE SUNULAN SAĞLIK HİZMET BEDELLERİNİN TAHSİLİNE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK TRAFİK KAZALARI NEDENİYLE İLGİLİLERE SUNULAN SAĞLIK HİZMET BEDELLERİNİN TAHSİLİNE İLİŞK Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı) tan: TRAFİK KAZALARI NEDENİYLE İLGİLİLERE SUNULAN SAĞLIK HİZMET BEDELLERİNİN TAHSİLİNE

Detaylı

YÖNETMELİK. (2) Ülkemizde meydana gelen trafik kazaları bu yönetmeliğin kapsamındadır.

YÖNETMELİK. (2) Ülkemizde meydana gelen trafik kazaları bu yönetmeliğin kapsamındadır. 27 Ağustos 2011 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 28038 Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı) tan: YÖNETMELİK TRAFİK KAZALARI NEDENİYLE İLGİLİLERE SUNULAN SAĞLIK HİZMET BEDELLERİNİN TAHSİLİNE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR

Detaylı

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire Esas No : 2012/4237 Karar No : 2012/7610 Anahtar Kelimeler: Serbest Dolaşıma Giriş Beyannamesi, Yatırım Teşvik Belgesi, Muafiyet Özeti: Yatırım teşvik mevzuatı koşullarına

Detaylı

Resmî Gazete YÖNETMELİK

Resmî Gazete YÖNETMELİK 30 Ocak 2015 CUMA Resmî Gazete Sayı : 29252 YÖNETMELİK Sağlık Bakanlığından: AYAKTA TEġHĠS VE TEDAVĠ YAPILAN ÖZEL SAĞLIK KURULUġLARI HAKKINDA YÖNETMELĠKTE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1

Detaylı

5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNA GÖRE UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI (2014 YILI )

5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNA GÖRE UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI (2014 YILI ) 5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNA GÖRE UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI (2014 YILI ) SS ve GSS KANUNU NA GÖRE UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI (TL) (01.01.2014 31.06.2014 Döneminde)

Detaylı

KANUN. Kanun No. 6385 Kabul Tarihi: 10/1/2013

KANUN. Kanun No. 6385 Kabul Tarihi: 10/1/2013 19 Ocak 2013 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 28533 KANUN SOSYAL SĠGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SĠGORTASI KANUNU ĠLE BAZI KANUNLARDA DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR KANUN Kanun No. 6385 Kabul Tarihi: 10/1/2013 MADDE

Detaylı

6111 SAYILI KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPAN 6274 SAYILI KANUN YAYIMLANDI

6111 SAYILI KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPAN 6274 SAYILI KANUN YAYIMLANDI Sirküler Rapor 13.02.2012/56-1 6111 SAYILI KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPAN 6274 SAYILI KANUN YAYIMLANDI ÖZET : Doğal afet yaşanan yerlerdeki mükellefler ile Libya gibi siyasal karışıklıklar meydana gelen ülkelerde

Detaylı

2918 SAYILI KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU'NUN 3493 SAYILI YASA İLE DEĞİŞTİRİLEN 115. MADDESİNİN SON FIKRASI İLE İLGİLİ İPTAL KARARI

2918 SAYILI KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU'NUN 3493 SAYILI YASA İLE DEĞİŞTİRİLEN 115. MADDESİNİN SON FIKRASI İLE İLGİLİ İPTAL KARARI 2918 SAYILI KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU'NUN 3493 SAYILI YASA İLE DEĞİŞTİRİLEN 115. MADDESİNİN SON FIKRASI İLE İLGİLİ İPTAL KARARI [ANAYASA MAHKEMESİ] E. 2003/105 K. 2007/98 R.G.:

Detaylı

5951 Sayılı Torba Kanun Neler Getirdi?

5951 Sayılı Torba Kanun Neler Getirdi? 5951 Sayılı Torba Kanun Neler Getirdi? Ömer BENOKAN 05.02.2010 tarih ve 27484 sayılı Resmi Gazete de yayınlanan, 28.1.2010 tarih ve 5951sayılı AMME ALACAKLARININ TAHSĠL USULÜ HAKKINDA KANUN ĠLE BAZI KANUNLARDA

Detaylı

ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru n o 46766/13 Yılser GÜNGÖR ve diğerleri / Türkiye

ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru n o 46766/13 Yılser GÜNGÖR ve diğerleri / Türkiye ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR BaĢvuru n o 46766/13 Yılser GÜNGÖR ve diğerleri / Türkiye T.C. Adalet Bakanlığı, 2013. Bu gayri resmi çeviri, Adalet Bakanlığı, Uluslararası Hukuk ve DıĢ

Detaylı

ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) tarihli ve /12154 sayılı yazınız

ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) tarihli ve /12154 sayılı yazınız T.C. MALİYE BAKANLIĞI Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü Sayı : 80755325-105.05.07-1116 09/02/2016 Konu : Geçici Personele Ek Ödeme Yapılması ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) İlgi : 09.10.2015 tarihli

Detaylı

Kurumca dayanağı belirtilmek suretiyle diğer kanunlarda aşağıda belirtilen fiiller için idari para cezası öngörülmüş olsa dahi ayrıca bu Kanunun;

Kurumca dayanağı belirtilmek suretiyle diğer kanunlarda aşağıda belirtilen fiiller için idari para cezası öngörülmüş olsa dahi ayrıca bu Kanunun; İDARİ PARA CEZALARI 5510 S.K.MD. 102 Kurumca dayanağı belirtilmek suretiyle diğer kanunlarda aşağıda belirtilen fiiller için idari para cezası öngörülmüş olsa dahi ayrıca bu Kanunun; a) 1) 8 inci maddesinin

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI SONRASINDA SGK İDARİ PARA CEZALARINDA PEŞİN ÖDEME İNDİRİMİNİN UYGULANMASI

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI SONRASINDA SGK İDARİ PARA CEZALARINDA PEŞİN ÖDEME İNDİRİMİNİN UYGULANMASI ANAYASA MAHKEMESİ KARARI SONRASINDA SGK İDARİ PARA CEZALARINDA PEŞİN ÖDEME İNDİRİMİNİN UYGULANMASI Bünyamin ESEN 27* * I- GİRİŞ Ülkemiz sosyal güvenlik sisteminde sosyal güvenlik ile ilgili her türlü hak

Detaylı

Anayasal düzende, çalıģma hayatımız da birçok kanunla düzenlenmiģtir. 506 sayılı Kanun da bunlardan birisidir.

Anayasal düzende, çalıģma hayatımız da birçok kanunla düzenlenmiģtir. 506 sayılı Kanun da bunlardan birisidir. 02 Nisan 2011 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 27893 Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından: Esas Sayısı : 2008/76 Karar Sayısı : 2010/122 Karar Günü : 30.12.2010 İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Bursa 5. ĠĢ Mahkemesi İTİRAZIN

Detaylı

Başvuru kararının tam metni için tıklayınız.

Başvuru kararının tam metni için tıklayınız. Başvuru kararının tam metni için tıklayınız. Esas Sayısı : 2016/38 Karar Tarihi : 5.5.2016 R.G. Tarih Sayı : Tebliğ edildi. ANAYASA MAHKEMESİ KARARI İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Ankara 1. İdare Mahkemesi İTİRAZIN

Detaylı

I sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunun başvuru konusu kuralının Anayasaya aykırılığı sorunu:

I sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunun başvuru konusu kuralının Anayasaya aykırılığı sorunu: Davacı şirket tarafından defter ve belgeler ile aylık ücret bordrolarının kanuna uygun düzenlenmediğinden bahisle 5510 sayılı Kanunun 102/l-e-4ve 5. maddelerine istinaden şirket adına kesilen toplam 3.064,50

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. Resmi Gazete: Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı : 2009/59. Karar Sayısı : 2011/69

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. Resmi Gazete: Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı : 2009/59. Karar Sayısı : 2011/69 ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Resmi Gazete:12.07.2011-27992 Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı : 2009/59 Karar Sayısı : 2011/69 Karar Günü : 28.4.2011 İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Ankara Dokuzuncu İdare

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Genç Asliye Ceza Mahkemesi

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Genç Asliye Ceza Mahkemesi Esas Sayısı : 2010/52 Karar Sayısı : 2011/113 Karar Günü : 30.6.2011 R.G. Tarih-Sayı : 15.10.2011-28085 ANAYASA MAHKEMESİ KARARI İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Genç Asliye Ceza Mahkemesi İTİRAZIN KONUSU : 26.9.2004

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/ S. SGK/101

İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/ S. SGK/101 T.C YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/15329 Karar No. 2013/8585 Tarihi: 29.04.2013 İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/1 5510 S. SGK/101 5510 SAYILI YASANIN YÜRÜLÜĞÜNDEN ÖNCE MEMUR VE İŞTİRAKÇİ OLANLARIN

Detaylı

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin 30.11.2007 Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin 30.11.2007 Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin 30.11.2007 Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır Doç. Dr. Tuğrul KATOĞLU* * Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Ceza

Detaylı

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti T.C. D A N I Ş T A Y Esas No : 2014/3745 Karar No : 2014/3772 ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti Özeti :

Detaylı

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI Sirküler Rapor 18.02.2014/70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI ÖZET : Anayasa Mahkemesi 14/1/2014 tarihli ve 2013/5028 Başvuru Numaralı kararında, 2010 yılının

Detaylı

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim vergisi. Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim Özet : Karara esas olarak alınan bir ilam hükmünün kesinleşen bir mahkeme kararıyla bozularak ortadan kalkması

Detaylı

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGININ GÖREV ALANI

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGININ GÖREV ALANI İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU İDARİ YARGILAMA AÇIK DERS MATERYALİ USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGININ GÖREV ALANI İDARİ YARGININ GÖREV ALANININ ÖLÇÜTÜ Uyuşmazlığın idari işlevden kaynaklanması

Detaylı

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü30 Mayıs 2009 CUMARTESİResmî GazeteSayı : 27243 ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü30 Mayıs 2009 CUMARTESİResmî GazeteSayı : 27243 ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü30 Mayıs 2009 CUMARTESİResmî GazeteSayı : 27243 ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Esas Sayısı : 2009/16 Karar Sayısı : 2009/46 Karar Günü : 12.3.2009 İTİRAZ

Detaylı

1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır.

1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır. Esas Sayısı : 2015/109 Karar Sayısı : 2016/28 1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır. Anayasa nın 2. maddesinde

Detaylı

Yargıtay. Hukuk Genel Kurulu. Esas : 2010/21-534. Karar : 2010/591. Tarih : 10.11.2010. Özet: -YARGITAY ĠLAMI-

Yargıtay. Hukuk Genel Kurulu. Esas : 2010/21-534. Karar : 2010/591. Tarih : 10.11.2010. Özet: -YARGITAY ĠLAMI- Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas : 2010/21-534 Karar : 2010/591 Tarih : 10.11.2010 Özet: -YARGITAY ĠLAMI- Taraflar arasındaki "YurtdıĢı borçlanma hakkının tespiti" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda

Detaylı

TRAFİK KAZALARINDA FATURALANDIRMA NASIL YAPILIR?

TRAFİK KAZALARINDA FATURALANDIRMA NASIL YAPILIR? TRAFİK KAZALARINDA FATURALANDIRMA NASIL YAPILIR? 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu -Sağlık Hizmeti Bedellerinin Ödenmesi- (18.10.1983 Tarihli ve 18195 Sayılı Resmi Gazete) "Sağlık hizmet bedellerinin

Detaylı

İSTANBUL YÖNTEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK LİMİTED ŞİRKETİ

İSTANBUL YÖNTEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK LİMİTED ŞİRKETİ Ġstanbul, 05.02.2010 SİRKÜLER 2010 / 014 KONU: 5951 SAYILI KANUNLA YAPILAN DEĞĠġĠKLĠKLER 5951 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun Ġle Bazı Kanunlarda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun

Detaylı

Kanun No. 5454 Kabul Tarihi : 8.2.2006

Kanun No. 5454 Kabul Tarihi : 8.2.2006 Kanun T.C. Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağ-Kur'dan Aylık veya Gelir Almakta Olanlara Ek Ödeme Yapılması ile Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağ-Kur'dan Aylık veya Gelir Almakta Olanlara Ödenen

Detaylı

24 Aralık 2007 PAZARTESİ. Sayı : MAHKEMESİ KARARI. Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : İTİRAZIN KONUSU :

24 Aralık 2007 PAZARTESİ. Sayı : MAHKEMESİ KARARI. Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : İTİRAZIN KONUSU : 24 Aralık 2007 PAZARTESİ Resmî Gazete Sayı : 26736 ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı Karar Sayısı Karar Günü İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : İTİRAZIN KONUSU : 1 / 13 I - OLAY

Detaylı

ĠDARĠ DAVA DAĠRELERĠ KURULU KARARLARI

ĠDARĠ DAVA DAĠRELERĠ KURULU KARARLARI Ġdari Dava Daireleri Kararları ĠDARĠ DAVA DAĠRELERĠ KURULU KARARLARI T.C. D A N I ġ T A Y Esas No : 2014/4409 Karar No : 2016/208 Anahtar Kelimeler : KamulaĢtırma BilirkiĢiliği, Yapı Denetim KuruluĢunda

Detaylı

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI :F.Y.

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI :F.Y. T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU ŞİKAYET NO : 04.2013.1870 KARAR TARİHİ : 10/03/2014 RET KARARI ŞİKAYETÇİ ŞİKAYET EDİLEN İDARE ŞİKAYETİN KONUSU :F.Y. : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Ziyabey Cad. No:6 Balgat/ANKARA

Detaylı

Uz. Nuri ŞAŞMAZ Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü Maliyet Şube Müdür V.

Uz. Nuri ŞAŞMAZ Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü Maliyet Şube Müdür V. Uz. Nuri ŞAŞMAZ Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü Maliyet Şube Müdür V. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 18.10.1983 tarihli ve 18195 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe

Detaylı

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen: Türk Tabipleri Birliği. Vekili : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28 Slhhiye/ANKARA

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen: Türk Tabipleri Birliği. Vekili : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28 Slhhiye/ANKARA Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen: Türk Tabipleri Birliği Vekili : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28 Slhhiye/ANKARA Davalı : Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı/ANKARA Davanın Özeti : 27.11.2010

Detaylı

5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNA GÖRE UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI (2012 YILI )

5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNA GÖRE UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI (2012 YILI ) 5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNA GÖRE UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI (2012 YILI ) 5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNA GÖRE UYGULANACAK İDARİ

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI GENEL OLARAK Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 148. maddesinde yapılan değişiklik ile Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolu açılmıştır. 23 Eylül 2012

Detaylı

SON DEĞİŞİKLİKLERE GÖRE 5510 SAYILI KANUNDA İDARİ PARA CEZALARINDAKİ İNDİRİMLERİN UYGULAMASI

SON DEĞİŞİKLİKLERE GÖRE 5510 SAYILI KANUNDA İDARİ PARA CEZALARINDAKİ İNDİRİMLERİN UYGULAMASI SON DEĞİŞİKLİKLERE GÖRE 5510 SAYILI KANUNDA İDARİ PARA CEZALARINDAKİ İNDİRİMLERİN UYGULAMASI Ersin UMDU * 1. GİRİŞ 5510 sayılı Kanunda sosyal güvenlik uygulamalarına yönelik müeyyideler, 5510 Sayılı Kanun

Detaylı

2. BA BS FORMLARINA İLİŞKİN USULSÜZLÜK CEZASI UYGULAMASINDA LEHE OLAN HÜKÜMLER

2. BA BS FORMLARINA İLİŞKİN USULSÜZLÜK CEZASI UYGULAMASINDA LEHE OLAN HÜKÜMLER Türk Ceza Kanununun 7. maddesinde "suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü

Detaylı

7- Kamu personeli ve aile fertlerinin katılım payının tahsili 7.1. Birinci basamak sağlık kuruluşlarında muayene katılım payının tahsili

7- Kamu personeli ve aile fertlerinin katılım payının tahsili 7.1. Birinci basamak sağlık kuruluşlarında muayene katılım payının tahsili 18 Eylül 2009 CUMA Resmî Gazete Sayı : 27353 TEBLĐĞ Maliye Bakanlığından: TEDAVĐ KATILIM PAYININ UYGULANMASI HAKKINDA TEBLĐĞ (SIRA NO: 12) 1- Amaç Bu Tebliğin amacı; kapsama dahil kişilerden, ayakta tedavilerinde

Detaylı

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire Esas No : 2010/8630 Karar No : 2013/4481 Anahtar Kelimeler : Haciz, Ödeme Emri, (BS) Formu Özeti : sayılı

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire Esas No : 2010/8630 Karar No : 2013/4481 Anahtar Kelimeler : Haciz, Ödeme Emri, (BS) Formu Özeti : sayılı T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire Esas No : 2010/8630 Karar No : 2013/4481 Anahtar Kelimeler : Haciz, Ödeme Emri, (BS) Formu Özeti : 1-6183 sayılı Kanun'un 79 uncu maddesi gereğince, amme borçlusunun

Detaylı

T.C. SOSYAL GÜVENLĠK KURUMU BAġKANLIĞI Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü GENELGE 2011/ 46

T.C. SOSYAL GÜVENLĠK KURUMU BAġKANLIĞI Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü GENELGE 2011/ 46 Sayı : B.13.2.SGK.0.11.05.03 / 366 08/06/2011 Konu : Yurt dıģı tedavi iģlemleri GENELGE 2011/ 46 Bilindiği üzere yurt dıģı tedavi iģlemleri değiģik tarihlerde yayımlanan genelge ve genel yazılar ile düzenlenmiģtir.

Detaylı

HEMŞİRELİK KANUNU İLE İLGİLİ ANAYASA MAHKEMESİ KARARI - 5 ŞUBAT

HEMŞİRELİK KANUNU İLE İLGİLİ ANAYASA MAHKEMESİ KARARI - 5 ŞUBAT 5 Şubat 2011 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 27837 ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı: 2007/78 Karar Sayısı: 2010/120 Karar Günü: 30.12.2010 İPTAL DAVASINI AÇAN: TBMM

Detaylı

T.C. DANIŞTAY BEŞİNCİ DAİRE Esas No : 2004/4439 İTİRAZ YOLUYLA ANAYASA MAHKEMESİNE BAŞVURULMASI KARARI

T.C. DANIŞTAY BEŞİNCİ DAİRE Esas No : 2004/4439 İTİRAZ YOLUYLA ANAYASA MAHKEMESİNE BAŞVURULMASI KARARI İTİRAZ YOLUYLA ANAYASA MAHKEMESİNE BAŞVURULMASI KARARI Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi tarafından, 5.5.2004 günlü, 25453 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Sağlık ve Yardımcı Sağlık Personeli Tarafından

Detaylı

6111 SAYILI YASADA SGK TEŞVİKİ

6111 SAYILI YASADA SGK TEŞVİKİ NİSAN 2012 6111 SAYILI YASADA SGK TEŞVİKİ 6111 Sayılı Kanunun 74 üncü maddesiyle 4447 sayılı Kanuna eklenen ve ilave istihdam teģvikini düzenleyen geçici 10 uncu maddesi 01.03.2011 tarihi itibari ile yürürlüğe

Detaylı

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I ÖZET : -SAĞLIK YARDIMLARI : 5434 sayılı Kanunun sağlık yardımlarına ilişkin hükümleri 5510 sayılı Kanunun 106/8'inci maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır. Ancak, 5510 sayılı Kanunun Geçici 4'üncü maddesinde,

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KATMA DEĞER KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KATMA DEĞER KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI Sirküler Rapor 28.03.2013/83-1 ANAYASA MAHKEMESİNDEN KATMA DEĞER KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI ÖZET : Anayasa Mahkemesi, 5.3.2013 tarihli ve 2012/73 sayılı Başvuru Kararında,

Detaylı

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA Davanın Konusu : Uyuşmazlık, davacının 672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personeline İlişkin Alınan Tedbirlere

Detaylı

: ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI

: ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI DANIġTAY ( ) DAĠRESĠ SAYIN BAġKANLIĞI NA Yürütmenin Durdurulması Taleplidir. D A V A C I D A V A L I L A R : ANKARA BAROSU BAġKANLIĞI Adliye Sarayı B Blok 5. Kat 06251 Sıhhiye/ANKARA : 1- TÜRKĠYE BAROLAR

Detaylı

İTİRAZIN KONUSU: günlü, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu nun;

İTİRAZIN KONUSU: günlü, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu nun; ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Resmi Gazete tarih/sayı: 11.08.2004/25550 Esas Sayısı : 2004/26 Karar Sayısı : 2004/51 Karar Günü : 15.4.2004 İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Ankara 5. İdare Mahkemesi İTİRAZIN KONUSU:

Detaylı

Sirküler Rapor 02.01.2014/4-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN 6111 SAYILI KANUNA İLİŞKİN İPTAL KARARI

Sirküler Rapor 02.01.2014/4-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN 6111 SAYILI KANUNA İLİŞKİN İPTAL KARARI Sirküler Rapor 02.01.2014/4-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN 6111 SAYILI KANUNA İLİŞKİN İPTAL KARARI ÖZET : Anayasa Mahkemesi, 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI 14 Mayıs 2011 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 27934 ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından: Esas Sayısı : 2009/5 Karar Sayısı : 2011/31 Karar Günü : 3.2.2011 İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Bursa

Detaylı

II- UYGULANACAK YASA KURALI DEĞERLENDİRMESİ:

II- UYGULANACAK YASA KURALI DEĞERLENDİRMESİ: Davacı... vekili... tarafından, Manisa Yunusemre İlçe Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapan davacının, ek göstergesinin jandarma personeli esas alınarak 3600 olarak düzeltilmesi talebinin

Detaylı

Anahtar Kelimeler : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi, bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi, ücret

Anahtar Kelimeler : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi, bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi, ücret Anahtar Kelimeler : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi, bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi, ücret Özet : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi tarafından yapılan bireysel başvuru sonucunda Anayasa Mahkemesince

Detaylı

ifadesi ile cihazların ve belgelerin özellikleri başlıklı 2.1 inci maddesinin (a) bendi ile TÜRK MİLLETİ ADINA

ifadesi ile cihazların ve belgelerin özellikleri başlıklı 2.1 inci maddesinin (a) bendi ile TÜRK MİLLETİ ADINA T.C. DANIŞTAY DÖRDÜNCÜ DAİRE Esas No :2008/429 Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını İsteyen: Türk Dişhekimleri Birliği Vekili : Av. Mustafa Güler - Av. Yalçın Akbal Strazburg Cad. No:28/28 Sıhhiye-Ankara

Detaylı

10-68/2018 Rekabet Kurulu 200/2018 REKABET KURULU (İHALE İTİRAZ MAKAMI) KARAR FORMU

10-68/2018 Rekabet Kurulu 200/2018 REKABET KURULU (İHALE İTİRAZ MAKAMI) KARAR FORMU REKABET KURULU (İHALE İTİRAZ MAKAMI) KARAR FORMU Toplantı Tarihi : 13-11-2018 Karar Sayısı : 200/2018 Dosya No : 10-68/2018 Kurul leri : Selim ALTINCIK (BaĢkan) Doç. Dr. Figen YEġĠLADA () Kubilay SEPETCĠOĞLU

Detaylı

TURİZMİ TEŞVİK KANUNU NUN CEZAİ HÜKÜMLERİ

TURİZMİ TEŞVİK KANUNU NUN CEZAİ HÜKÜMLERİ TURİZMİ TEŞVİK KANUNU NUN CEZAİ HÜKÜMLERİ 15 Ekim 2008 Sayı : 27025 Kültür ve Turizm Bakanlığından: TURİZMİ TEŞVİK KANUNUNUN CEZAİ HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam,

Detaylı

T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582

T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582 T.C D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785 Karar No : 2012/3582 Anahtar Kelimeler : Haciz İşlemi, İhtiyati Haciz, Şirket Ortağı, Teminat, Kişiye Özgü Ev Eşyaları Özeti: Teşebbüsün muvazaalı olduğu

Detaylı

30 Aralık 2006 tarih ve (5. Mükerrer) sayılı Resmi Gazete de yayınlanmıştır.

30 Aralık 2006 tarih ve (5. Mükerrer) sayılı Resmi Gazete de yayınlanmıştır. 30 Aralık 2006 tarih ve 26392 (5. Mükerrer) sayılı Resmi Gazete de yayınlanmıştır. Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı : 2006/111 Karar Sayısı : 2006/112 Karar Günü : 15.12.2006 İPTAL DAVASINI

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI 28 Aralık 2013 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 28865 ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı: 2013/49 Karar Sayısı: 2013/125 Karar Günü: 31.10.2013 İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN :

Detaylı

SİRKÜLER 2017/34. Söz konusu Yasada düzenlenen konular ana hatları itibariyle aşağıdaki gibidir:

SİRKÜLER 2017/34. Söz konusu Yasada düzenlenen konular ana hatları itibariyle aşağıdaki gibidir: SİRKÜLER 2017/34 27.05.2017 KONU : Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Yayımlandı. 7020 sayılı Bazı Alacakların

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI 13 Şubat 2013 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 28558 Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Esas Sayısı: 2012/70 Karar Sayısı: 2012/157 Karar Günü: 18.10.2012 İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Aydın

Detaylı

T.C. DANIŞTAY Yedinci Daire. Anahtar Kelimeler : Katma Değer Vergisi, Müteselsil Sorumluluk, Ek Tahakkuk, İdari İşlemin İcrailiği

T.C. DANIŞTAY Yedinci Daire. Anahtar Kelimeler : Katma Değer Vergisi, Müteselsil Sorumluluk, Ek Tahakkuk, İdari İşlemin İcrailiği T.C. DANIŞTAY Yedinci Daire Esas No : 2009/1602 Karar No :2013/6426 Anahtar Kelimeler : Katma Değer Vergisi, Müteselsil Sorumluluk, Ek Tahakkuk, İdari İşlemin İcrailiği Özeti : Müteselsil sorumlulardan

Detaylı

YOLLAR TESCĠLE TABĠ DEĞĠLDĠR

YOLLAR TESCĠLE TABĠ DEĞĠLDĠR YOLLAR TESCĠLE TABĠ DEĞĠLDĠR Hüseyin KOÇAK Tapu ve Kadastro Başmüfettişi Uygulamada; henüz 18 uygulaması yapılmadığı halde, İmar Yasasının 15 ve 16 ncı maddeleri gereğince Hazine taşınmazından yola terk

Detaylı

"Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn

Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn "Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn T.C. YARGıTAY 13. HUKUK DAIRESI Esas No: 2015/1 0571 Karar No: 2015/8738 Karar

Detaylı

Sirküler Tarihi : Sirküler No : : 6736 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun Hak.

Sirküler Tarihi : Sirküler No : : 6736 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun Hak. Sirküler Tarihi : 23.08.2016 Sirküler No : 2016-36 Konu : 6736 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun Hak. (Diğer Borçlar) Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3

İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3 T.C YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/18150 Karar No. 2014/5855 Tarihi: 14.03.2014 İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3 YURT DIŞI HİZMET BORÇLANMASI YURT DIŞINDA BAŞLAYAN SİGORTALI- LIĞIN TÜRKİYE

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI Sirküler Rapor 28.03.2013/84-1 ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI ÖZET : Anayasa Mahkemesi, 5.3.2013 tarihli ve 2012/829 sayılı Başvuru Kararında,

Detaylı

T.C. SOSYAL GÜVENLĠK KURUMU BAġKANLIĞI Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü Sigortalı Emeklilik ĠĢlemleri Daire BaĢkanlığı

T.C. SOSYAL GÜVENLĠK KURUMU BAġKANLIĞI Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü Sigortalı Emeklilik ĠĢlemleri Daire BaĢkanlığı T.C. SOSYAL GÜVENLĠK KURUMU BAġKANLIĞI Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü Sigortalı Emeklilik ĠĢlemleri Daire BaĢkanlığı Tarih: 16/05/2008 Sayı : B.13.2.BKG.0.11.00.02/364114 Konu : 2022 sayılı Kanunun

Detaylı

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM İdarenin Denetlenmesi I. GENEL OLARAK...1 II. YARGI DIŞI DENETİM...2 A. İdari Denetim...2 1. Genel İdari Denetim...2

Detaylı

YÖNETMELİK. e) Katılımcı: Yeterlilik kazanmak üzere sertifikalı eğitim programına katılan kiģiyi,

YÖNETMELİK. e) Katılımcı: Yeterlilik kazanmak üzere sertifikalı eğitim programına katılan kiģiyi, 4 Şubat 2014 SALI Resmî Gazete Sayı : 28903 Sağlık Bakanlığından: YÖNETMELİK SAĞLIK BAKANLIĞI SERTĠFĠKALI EĞĠTĠM YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 (1) Bu

Detaylı

T.C. ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BELEDİYE MECLİSİ. Karar N0:292 12.02.2007 KARAR

T.C. ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BELEDİYE MECLİSİ. Karar N0:292 12.02.2007 KARAR ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BELEDİYE MECLİSİ Karar N0:292 12.02.2007 KARAR 30000 metre kareyi geçen yeşil alanların rekreasyon alanlarının, kapalı ve açık spor alanlarının, oyun alanlarının, kooperatifler

Detaylı

İŞ MAHKEMELERİ KANUNU

İŞ MAHKEMELERİ KANUNU 2243 İŞ MAHKEMELERİ KANUNU Kanun Numarası : 5521 Kabul Tarihi : 30/1/1950 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 4/2/1950 Sayı : 7424 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3 Cilt : 31 Sayfa : 753 Madde 1 İş Kanununa

Detaylı

SİRKÜLER (2012/23) İDARİ PARA CEZALARINDA İNDİRİM

SİRKÜLER (2012/23) İDARİ PARA CEZALARINDA İNDİRİM SİRKÜLER (2012/23) KONU : 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükmleri uyarınca kesilen İdari Para Cezalarında İndirim. Bilindiği üzere yukarıda bahsi geçen kanunun 102. Maddesinin

Detaylı

Sayı: / Aralık 2014 Konu: Aile Hekimliği Nöbet ŞUBE / TEMSİLCİLİKLERE

Sayı: / Aralık 2014 Konu: Aile Hekimliği Nöbet ŞUBE / TEMSİLCİLİKLERE Sayı: 300-2014/1847 29 Aralık 2014 Konu: Aile Hekimliği Nöbet ŞUBE / TEMSİLCİLİKLERE İlgi: a- 300-2014/862 sayı ve 14.05.2014 tarihli yazımız. b- 300-2014/930 sayı ve 02.06.2014 tarihli yazımız. Ġlgi yazılarımızda

Detaylı

: HÜSEYİN DARTAL İl Sağlık Müdürlüğü, Merkeı/ŞANLIURF A TÜRK MİLLETİ ADINA

: HÜSEYİN DARTAL İl Sağlık Müdürlüğü, Merkeı/ŞANLIURF A TÜRK MİLLETİ ADINA T.C. ŞANLIURFA 1. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2015/874 KARAR NO : 2016/201 ----------- DAVACI : HÜSEYİN DARTAL İl Sağlık Müdürlüğü, Merkeı/ŞANLIURF A DAVALI : ŞA LIURFA VALİLİLİGİ _V_E_KI.-L -:-.,.. İ ------:

Detaylı

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR BaĢvuru no. 24886/07 Abdurrahman YABAN / Türkiye Başkan, Helen Keller, Yargıçlar, Egidijus Kūris, Jon Fridrik Kjølbro, ve

Detaylı

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT Sirküler Rapor 07.10.2011/ 114-1 MİRASÇILIK BELGESİ VERİLMESİ VE TERK EDEN EŞİN ORTAK KONUTA DAVET EDİLMESİ İŞLEMLERİNİN NOTERLER TARAFINDAN YAPILMASINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK YAYIMLANDI

Detaylı

İPTAL BAŞVURUSUNA KONU OLAN YASA MEDDESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA:

İPTAL BAŞVURUSUNA KONU OLAN YASA MEDDESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA: Sanık. 30/08/2014 tarihinde emniyet görevlileri tarafından yapılan üst aramasında uyuşturucu olduğu değerlendirilen madde ele geçirildiği, ekspertiz raporu uyarınca ele geçirilen maddenin uyuşturucu niteliğine

Detaylı

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve gerekçeleri ektedir. Gereği bilgilerine

Detaylı

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGI KARARLARININ UYGULANMASI

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGI KARARLARININ UYGULANMASI İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU İDARİ YARGILAMA AÇIK DERS MATERYALİ USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGI KARARLARININ UYGULANMASI ANAYASAL DÜZENLEME Anayasa, m. 138/4: Yasama ve yürütme organları

Detaylı

NOTERLERİN TARİHİNDE SONA EREN ARAÇ SATIŞ VE DEVİR İŞLEMİ KALICI HALE GETİRİLDİ

NOTERLERİN TARİHİNDE SONA EREN ARAÇ SATIŞ VE DEVİR İŞLEMİ KALICI HALE GETİRİLDİ Sirküler Rapor 04.01.2010 / 3-1 NOTERLERİN 31.12.2009 TARİHİNDE SONA EREN ARAÇ SATIŞ VE DEVİR İŞLEMİ KALICI HALE GETİRİLDİ ÖZET : Noterlerin 2009 yılı Bütçe Kanunu ile tescil edilmiş araçların satış ve

Detaylı

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM İdarenin Denetlenmesi I. GENEL OLARAK...1 II. YARGI DIŞI DENETİM...2 A. İdari Denetim...2 1. Genel İdari Denetim...2

Detaylı

İDARİ PARA CEZALARINDA UYGULAMA

İDARİ PARA CEZALARINDA UYGULAMA İDARİ PARA CEZALARINDA UYGULAMA Dr. Ahmet OZANSOY 1. Giriş İdari para cezaları, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu na 1 göre uygulanmaktadır. Belediyelerde uygulayıcılar arasında genellikle encümen para cezası

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KARAR VE İLAM HARCINA İLİŞKİN İPTAL KARARI

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KARAR VE İLAM HARCINA İLİŞKİN İPTAL KARARI Sirküler Rapor 13.02.2013/57-1 ANAYASA MAHKEMESİNDEN KARAR VE İLAM HARCINA İLİŞKİN İPTAL KARARI ÖZET : Anayasa Mahkemesi, 492 sayılı Harçlar Kanunu nun 28. maddesinin birinci fıkrasının, 23.7.2010 günlü,

Detaylı

REKABET KURULU (İHALE İTİRAZ MAKAMI) KARAR FORMU

REKABET KURULU (İHALE İTİRAZ MAKAMI) KARAR FORMU REKABET KURULU (İHALE İTİRAZ MAKAMI) KARAR FORMU Toplantı Tarihi : 27-07-2018 Karar Sayısı : 102/2018 Dosya No : 10-51/2018 Katılan Üyeler : Selim ALTINCIK (BaĢkan) Doç. Dr. Figen YEġĠLADA (BaĢkan Yrd.)

Detaylı

DUYURU. *406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun Ek 37, Geçici 13 ve Ek 36 ncı maddelerinde değiģiklikler yapılmıģtır.

DUYURU. *406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun Ek 37, Geçici 13 ve Ek 36 ncı maddelerinde değiģiklikler yapılmıģtır. DUYURU Kamuoyunda Motorlu TaĢıtlar Vergisinde vergileme esaslarının değiģikliği ile bağlantılı değiģikliklerin çokça tartıģıldığı Kanun Tasarısı olarak bilinen 7061 Sayılı Bazı Vergi Kanunları İle Diğer

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI Sirküler Rapor 21.01.2013/33-1 AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI ÖZET : 23 Eylül 2012 tarihi itibarıyla Avrupa İnsan

Detaylı

İDARİ PARA CEZALARINA KARŞI KANUN YOLU

İDARİ PARA CEZALARINA KARŞI KANUN YOLU 24 Eylül 2011 İDARİ PARA CEZALARINA KARŞI KANUN YOLU I GENEL OLARAK 5326 sayılı Kabahatler Kanunu 31.03.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak, 01.06.2006 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanunun Birinci

Detaylı

Yargıtay. Hukuk Genel Kurulu. Esas : 2011/ Karar : 2011/474. Tarih : Özet: - YARGITAY ĠLAMI -

Yargıtay. Hukuk Genel Kurulu. Esas : 2011/ Karar : 2011/474. Tarih : Özet: - YARGITAY ĠLAMI - Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas : 2011/21-412 Karar : 2011/474 Tarih : 06.07.2011 Özet: - YARGITAY ĠLAMI - Taraflar arasındaki "tespit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kocaeli 3. ĠĢ Mahkemesince

Detaylı

MADDE AÇIKLAMA HESAPLAMA SİGORTALI İŞE GİRİŞ BİLDİRGESİ İLE İLGİLİ CEZALAR

MADDE AÇIKLAMA HESAPLAMA SİGORTALI İŞE GİRİŞ BİLDİRGESİ İLE İLGİLİ CEZALAR MADDE AÇIKLAMA HESAPLAMA 102-a/1 102-a/2 102-a/3 SİGORTALI İŞE GİRİŞ BİLDİRGESİ İLE İLGİLİ CEZALAR Sigortalı İşe Giriş Bildirgesi İle Genel Sağlık Sigortası Giriş Bildirgesini yasal süre içerisinde verilmemesi,

Detaylı

VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI

VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI Sirküler Rapor 20.12.2011/ 149-1 VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI ÖZET : Danıştay Üçüncü Daire Başkanlığının 17.10.2011

Detaylı

Durdurulmasını İsteyenler : 1- Ankara Gümrük Müşavirleri Derneği

Durdurulmasını İsteyenler : 1- Ankara Gümrük Müşavirleri Derneği Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını İsteyenler : 1- Ankara Gümrük Müşavirleri Derneği 2- Mersin Gümrük Müşavirleri Derneği 3- Bursa Gümrük Müşavirleri Derneği 4- İstanbul Gümrük Müşavirleri Derneği 5-

Detaylı

BİLGİ NOTU 6552 SAYILI KANUNA GÖRE UYGULANAN PRİM BORÇLARININ YAPILANDIRILMASI

BİLGİ NOTU 6552 SAYILI KANUNA GÖRE UYGULANAN PRİM BORÇLARININ YAPILANDIRILMASI BİLGİ NOTU 6552 SAYILI KANUNA GÖRE UYGULANAN PRİM BORÇLARININ YAPILANDIRILMASI KAPSAMI: 2014 yılı Nisan ve önceki aylara iliģkin olup, 10.09.2014 ve öncesinde tahakkuk etmiģ olan borçlar kapsamdadır KAPSADIĞI

Detaylı

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi ÖĞRENME HEDEFLERİMİZ - ADLÎ YARGI MAHKEMELERİ, BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ, YARGITAY - İDARE MAHKEMELERİ, BÖLGE İDARE MAHKEMELERİ,

Detaylı