HEDEFLERİMİZE DOĞRU EMİN ADIMLARLA İLERLİYORUZ

Transkript

1 önsöz HEDEFLERİMİZE DOĞRU EMİN ADIMLARLA İLERLİYORUZ Uğur Genç Memorial Sağlık Grubu Ceo sırada açılacak çok merkez, dokunacağımız pek çok hayat ve kat edeceğimiz daha çok yol var. Memorial Sağlık Grubu nun en temel amacı, dünya standartlarında kaliteli sağlık hizmetini ülkemizde her geçen gün daha fazla insana sunmaktır. Bu hedefle çıktığımız yolda Türkiye de pek çok ilki gerçekleştirerek, önemli başarıların altına imza attık yılında, sağlıkta uluslararası kalite standartlarını belirleyen JCI Akreditasyon Belgesi ni, Türkiye de ilk alan hastane olarak, bu yolculuğumuzda, başarılarımıza yenilerini eklemenin mutluluğunu yaşıyoruz. 12 yıllık JCI tecrübemizi, bu yıl 5 inci denetimden de üstün başarı ile geçerek taçlandırdık. Memorial Şişli Hastanemiz, JCI tarafından Türkiye de 5 inci kez denetlenen ilk hastane olarak, denetim sürecini büyük bir başarı ile tamamlayarak uluslararası kalitedeki sağlık hizmetini bir kez daha belgeledi. Belgemizi bir kez daha yenilemenin mutluluğunun yanı sıra, hastanemizde bizimle birlikte uzun günler geçiren JCI denetçilerinin övgü dolu sözleri ile gurur duyduk. JCI CEO su tarafından gönderilen mektupta Memorial ın bilimsel etik değerler doğrultusunda hizmet veren bir dünya hastanesi olduğunun belirtilmesi ve Türkiye de sağlık hizmetlerinden yararlanmak durumunda kalsam, Memorial i tercih eder ve bu hastanede tedavi olurum ifadeleri ne kadar doğru yolda olduğumuzun en büyük kanıtı oldu. Başarıya ulaşmamızda en büyük pay sahibi değerli çalışma arkadaşlarımdır. Memorial Sağlık Grubu nu bu günlere taşıyan, hastalarımızın sağlığına kavuşması için gece gündüz demeden fedakarca ve özveriyle çalışan 6000 e yakın tüm çalışma arkadaşlarıma gönülden teşekkür ediyorum. Memorial Sağlık Grubu olarak bilimsel ve tıbbi başarılarımızın yanı sıra bu yıl yeni bir ilki gerçekleştirmiş olmanın heyecanı içindeyiz. Memorial Ailesi nin yeni üyesi olan Memorial Wellness, yıllardır güvenilir sağlık hizmetlerinin en önemli adresi olan grubumuzun bünyesinde hizmet vermeye başladı. Memorial olarak uzun zamandır üzerinde çalıştığımız bu fikri hayata geçirerek, insanlara yalnızca hastalıklarında destek olmak için değil, hasta olmalarını engellemek konusunda da danışmanlık sağlamayı amaçlıyoruz. Sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için gerekli tüm unsurları bir araya getirdiğimiz Memorial Wellness da, tüm bu uygulamaları bilimsel ve tıbbi bir çerçevede konuklarımıza sunacağız ve bilimsellik ilkemizden asla ödün vermeyeceğiz. Tıbbi temellere dayanmayan hiçbir uygulamayı yaşam merkezimizde hayata geçirmeyeceğiz. Memorial Wellness, Türkiye nin en yeni, en güzel ve en gelişmiş yaşam alanı olan Zorlu Center de Memorial ı temsil edecek. Memorial Wellness markasını Türkiye nin önemli şehirlerinde ve önemli merkezlerinde zincir olarak yaygınlaştırarak daha çok insana bu özel hizmeti sunmayı amaçlıyoruz.. Wellness projemizin hayata geçmesinin mutluğunu yaşarken Ankara da da tüp bebek merkezimizi hizmete açtık Şubat ayında hizmete giren Memorial Ankara Hastanemizin Tüp Bebek Merkezi, Başkent in en kapsamlı tüp bebek merkezi olma özelliği taşıyor. Memorial Ankara Hastanesi içinde hizmet vermeye başlayan tüp bebek merkezimiz, yılların tecrübesi, akademik uzman doktor kadrosu ve uluslararası tıbbi alt yapısı ile bebek sahibi olmak isteyen çiftleri en yeni yöntemlerle hayallerine kavuşturmak için çalışıyor. Memorial, dünyadaki gelişmeleri yakından takip eden, yenilikçi, hastasının sağlık ve konforunu her zaman ilk planda tutan insan odaklı bir kurum. Tüm bu önemli adımları uluslararası standartlar ışığında profesyonel bir yaklaşımla ancak daima meslek aşkı ile atıyor olmamız bizi başarıya götüren en önemli etken. Çok önemli bir iş yapıyoruz ve onun için işimizi yürekten yapıyoruz. Sırada açılacak pek çok yeni merkez, dokunacağımız pek çok hayat ve kat edeceğimiz daha çok yol var. Hep birlikte daha sağlıklı ve mutlu günlere 1 MEMORY

2 İçİndekİler SONBAHAR İnmede İlk Saatler Hayati Önem Taşıyor 04 Mevsim Geçişlerinde Sağlıklı Kalmanın Yolları Ani Isı Değişimlerinde Kalp Sağlığına Dikkat! Çocuklar İçin Sonbahar Ayları Enfeksiyon Ayları Olmasın Hasta Güvenliği İçin Hep Bir Adım İleri Yüksek Kolesterol Kontrol Altına Alınmalı Kalp Yetmezliğinde Pil Tedavisi Hastaların Ömrünü Uzatıyor Akut Pankreatit Hayati Tehlike Ye Neden Olabilir Önemli Hastalıklar Öksürükle Belirti Verebilir Sağlık İçin Bebeklikten İtibaren Düzenli Test Yaptırılmalı Ofis Yaşamı Kilo Aldırmasın Temel Ofis Egzersizleri İle İş Performansınızı Artırın Ofiste Göz Hastalarından Korunmak Mümkün Kanseri Haber Veren 7 Belirtiye Dikkat Aşırı Koltuk Altı Terlemesi Lazerle Önlenebiliyor Hastalıklar Sadece Bedene Değil Ruh Sağlığına Da Zarar Verir İş Yaşamındaki Başarısızlığın Nedeni Uykusuzluk Olabilir Sosyal Fobi Kişilik Özelliği Olarak Görülmemeli Modern Yöntemlerle Bebek Sahibi Olabilirsiniz 11 Hasta Bina Sendromu En Çok Kadınları Seviyor 26 Kemik İliği Nakli İle İlgili Merak Edilenler 42 Aşılama Tedavisi 3 Deneme İle Sınırlandırılmalı 12 MemorIal Wellness İle Sağlıklı ve Uzun Bir Yaşam Yaşından Sonra Kolon Kanseri Riskine Dikkat 44 Tiroit Hastalıkları Bebek Sahibi Olmayı Engelleyebilir 2 MEMORY

3 5 SONBAHAR Sahibi Memorial Sağlık Yatırımları A.Ş. adına Turgut Aydın Yayın Direktörü Yeliz Soydan Şengün Sağlıklı Bir Gebelik İçin Anne Adaylarına 10 Öneri Migren Çocukluk Döneminde Genetiktir YükSek Tansiyon Çocukları Da Tehdit Ediyor Kalp Krizi Sonrasında Kalp Anevrizması Riskine Dikkat! Kan Pıhtılaşması Yaşamı Tehdit Edebilir Uzun Süren Ses KısıklığıNI ÖNEMSEYİN Kronik Gastrit Mide Kanserine Davetiye Çıkarıyor Türk Profesörden Mısırlı Profesöre Karaciğer Nakli Hastalıkla Doğdu 8 Yaşında Sağlığına Kavuştu MemorIal Cerrahi Sempozyumu Dünyaca Ünlü Uzmanları Buluşturdu Medya ve İletişim Koordinatörü Yayın Kurulu Esra Aydemir, Binhan Urfalı, Yasemin Aktaş, Fulya Daldal, Selin Konu, Ahsen Diner, Binali Balcı, Sinem Tok Hatice Yörük, Seda Mermer, Elif Çetin, Yılmaz Tarancı, Mustafa Çiçek, Seçil Özer Tasarım Zerrin Sogul, Ceren Yörük, Suna Köse, İrem İpekbayrak Tiroit Kanseri Tedavisi Mümkün Bir Hastalıktır Yumuşak Doku Kanserleri Prof. Dr. Semra Kahraman dan Uluslararası Başarı Memory Sanat İLETİŞİM MEMORIAL GENEL MÜDÜRLÜK Kaptan Paşa Mahallesi, 60 Biyonik Kulakla İşitme Engeli Ortadan Kalkıyor MemorIal Doğuma Hazırlık Kursları Anlaşmalı Kurumlar Halit Ziya Türkkan Sokak Famas Plaza C. Blok Şişli / İstanbul Tel:

4 MEMORY AJANDAM MEVSİM GEÇİŞLERİNDE SAĞLIKLI KALMANIN YOLLARI Prof. Dr. Birsel Kavaklı Memorial Ataşehir Hastanesi Dahiliye Bölümü Mevsim geçişlerinin yaşandığı bu dönemlerde havaların bir gün sıcak bir gün soğuk olması hazırlıksız yakalanan kişilerin sağlığını tehlikeye atabiliyor. Yaşanan ani ısı değişiklikleri vücudun savunma mekanizmasını zayıflatarak soğuk algınlığı, nezle ve grip gibi solunum yolu enfeksiyonlarını da beraberinde getirebiliyor. ISI DEĞİŞİMLERİ HASTALIKLARA ZEMİN HAZIRLIYOR Ani hava değişimleri vücudun ısı düzenleme mekanizmasını hazırlıksız yakaladığı için hastalıklara neden olabilmektedir. Bağışıklık sistemi de bu mekanizmadan etkilenerek vücut direncinin düşmesine izin vemektedir. Yaşamın devamı için insan bedeninin 36,5-37 derece olması gerekmektedir. Gece gündüz ısı farkı, nem ve basınç farkları havada dolaşan partikül miktarlarında değişimler yaratır. Dolaşan partiküllerin enfeksiyon etkeni olabilmesi partikül sayısının yükü, hastalık yapma gücü, konakçının savunmasının direncine bağlıdır. ALERJİK BÜNYESİ OLANLAR ISI DEĞİŞİKLİKLERİNDEN KAÇINMALI Kışın ısınmak, yazları ise serinlemek için sıklıkla kullanılan klimalar; gribal enfeksiyonlar, bazı viral üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları, kas ağrıları, kas tutulması, yüz felci ve zatürreye yol açabilir. Ayrıca klimaların üflediği hava ve ortama yaydığı tozlar özellikle alerjik bünyeli kişilerin şikayetlerini ve krizlerini tetikleyerek astım krizlerinin ortaya çıkmasına, şiddetli kuru öksürüklerin oluşmasına yol açabilmektedir. Alerjik bünyesi olan kişiler ani ısı değişikliklerinden kaçınmalıdır. Kapalı ortamlar iyi havalandırılmalı ve temizlenmelidir. AŞILANIN VE SAĞLIKLI BESLENİN Kış mevsimine geçişler enfeksiyonlar açısından riskli dönemlerdir. Bunun için Pnömokok (zatürre) ve influenza (grip) aşılarının yapılmasını önerilmektedir. Arı poleni, B- karoten, vitamin kompleksleri, koenzim, yeşil çay gibi bağışıklık sistemini güçlendirici takviyeler de alınabilir. Bu dönemde iyi bir vitamin ve mineral desteği sağlanmalıdır. Doğru bir beslenme programı benimsenmeli, besin çeşitliliğine önem verilmelidir. Bol su tüketimi vücudun sıvı ihtiyacının karşılanması için çok önemlidir. FİZİKSEL AKTİVİTELERİNİZİ AZALTMAYIN Her gün düzenli olarak yapılan 30 dakikalık bir yürüyüş kişiyi zinde tutacaktır. Özellikle aerobik tipte olan yürüyüş, koşu, bisiklet, yüzme, dans gibi egzersizler tercih edilmelidir. EVDEKİ ISI FARKINA DİKKAT EDİN! Hastalılardan korunmak için evdeki ısı farkına da dikkat etmek gerekir. Ev ortamında hareket edilmesiyle oluşan ısı enerjisi vücut ısısını artırıp terlemelere yol açabilir. Bu dönemde terleyen kişilerin giysilerini değiştirmesi ve kurulanması önemlidir. Kişi terinin üzerinde kurumasına izin vermemelidir. Bu durum tutulmalarına ve üst solunum yolu enfeksiyonlarına neden olabilmektedir. SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN 6 KURAL Bol su tüketin Sigara ve alkolden uzak durun Düzenli ve kaliteli uyku uyuyun İyi bir vitamin ve mineral desteği, besin çeşitliliği ile beslenin Kapalı ortamları iyi havalandırın ve temizleyin Düzenli spor yaparak bağışıklık sisteminizi güçlendirin 4 MEMORY

5 SONBAHAR MEMORY AJANDAM ani ısı DEĞİŞİmlerinde KALP SAĞLIĞINA DİKKAT! Sağlıklı kişilerin bile etkilenebildiği mevsim değişikliklerinde özellikle kalp ve damar hastalığı olanlar çok daha dikkatli olmalıdır. Kalp ve damar hastalarının mevsim başlangıcında doktorlarına başvurarak kullandıkları ilaçların dozlarını ayarlamaları, yaşam şekillerini mevsimsel kurallara göre uyarlamaları gerekmektedir. Prof. Dr. Azmi Özler Memorial Ataşehir Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Sağlıklı kişilerin bile etkilenebildiği mevsim geçişlerinde özellikle kalp ve damar hastalığı olanlar çok daha dikkatli olmalıdır. Kalp ve damar hastalarının mevsim başlangıcında doktorlarına başvurarak kullandıkları ilaçların dozlarını ayarlamaları, yaşam şekillerini mevsimsel kurallara göre uyarlamaları gerekmektedir. KALBİN BAŞ DÜŞMANI YANLIŞ YEMEK TERCİHLERİ Uzun ve güneşli yaz günleri yerini yavaş yavaş, yağmurlu ve soğuk günlere bıraktığı için kişilerin hareket ve aktivitelerinde azalmalar da söz konusu olabilmektedir. Bu da beslenmesine dikkat etmeyen kişilerin kilo almasına sebep olabilir. Kalp sağlığı için öncelikle beslenme düzeninde bir ayarlama yapılması gerekir. Fazla kalorili ve ağır yemeklerin kalbin baş düşmanı olduğu unutulmamalıdır. Sağlıklı besinlerle oluşan ana öğünleri atlamadan, hazmı kolay yiyecekler tercih edilmelidir. Aşırı yağlı, hazmı zor ve hamur işi yiyeceklerden uzak durulmalı veya miktarlarına dikkat edilmelidir. DOKTORUNUZLA GÖRÜŞÜN Çok soğuk havalarda yapılacak olan günlük yürüyüşler evin koridorlarını kullanarak gerçekleştirebilir. Eğer bu olanak yoksa kalabalık olmayan saatlerde bazı alışveriş merkezlerinde bu yürüyüşler yapılabilir. Yapılacak spor türleri ve süreleri mutlaka doktora danışılmalıdır. Seyahat ve aktivitelerin şekli, yapılma süresi konusunda mutlaka bilgi alınmalıdır. Kalp yetersizliği ve kanda pıhtılaşma gibi sorunlar yaşayan kişiler uzun süreli oturmayı gerektiren seyahatlerden kaçınmalıdırlar. Yolculuklara çıkacaklarsa sıkça mola verilmesi önemlidir. KALP KRİZİ RİSKİ SOĞUK HAVALARDA 3 KAT DAHA FAZLA Kalp krizleri soğuk havalarda daha sık görülmektedir. Bunun en önemli nedeni soğuk havaların damarlar üzerinde spazm ve büzülme etkisine yol açmasıdır. Kalp krizlerinin kış aylarında iki, üç kat daha fazla olduğu ve yaz aylarına göre daha ölümcül olduğu gözlemlenmektedir. Her ne kadar yaz aylarında kalp hastalıklarının artığına dair bir inanış varsa da yapılan araştırmalar özellikle kış aylarında kalp krizi tehdidinin daha fazla olduğunu göstermiştir. ENFEKSİYON SALGINLARI KALBİ ETKİLER Havaların soğuması kalp hastaları ve kalp hastalığını bilmeyen hastalar için önemli bir dönemdir. Bu soğuk havalarda enfeksiyon salgınları kalbi etkileyebilir. Ayrıca tansiyon hastaları çok dikkatli olmalıdır. Soğuk havaların damarlarda büzülmeye yol açması nedeniyle tansiyon yükselmeleri ortaya çıkabilir. Bu sebepten bilinen veya bilinmeyen kalp hastalığı olanlar tarafından korumasız giysilerle sokağa çıkıldığında direkt olarak kalp bölgesine gelen soğuk hava, kalp damarlarında büzülmeye yol açarak kalp ağrılarına veya kalp krizine yol açabilir. Birçok kalp hastalığının karlı bir kış günü evinin önündeki karları kürekle atmaya çalışırken yapılan eforla ortaya çıktığı unutulmamalıdır. KALP HASTALARI GRİP AŞISI OLABİLİR Soğuk havaların yavaş yavaş kendini hissettirmeye başladığı bu dönemde kalp hastaları grip aşılarını yaptırabilir. Yine Pnömokok aşısının yapılıp yapılmadığı kontrol edilmelidir. Hava değişikliklerine karşın korumalı giysileri tercih etmeleri, insan yoğunluğunun fazla olabileceği alışveriş merkezlerinden uzak durmaları kalbi dolaylı yoldan etkileyen grip, soğuk algınlığı gibi hastalıklardan korunmak için önemlidir.

6 MEMORY AJANDAM ÇOCUKLAR İÇİN SONBAHAR AYLARI ENFEKSİYON AYLARI OLMASIN Kış mevsiminin habercisi olan sonbaharın serin, yağmurlu ve rüzgarlı günleriyle çocuk sağlığı üzerinde önemli etkileri bulunmaktadır. Mevsim geçişlerindeki sıcaklık ve nem oranı değişiklikleri, okulların açılması, kapalı mekanlarda geçirilen zamanın uzaması gibi nedenler çocukların enfeksiyon hastalıklarına yakalanma tehlikesi artırmaktadır. Bu dönemde alınacak basit önlemlerle çocukların hastalıklara yakalanma riskleri azaltılabilir. 6 MEMORY

7 SONBAHAR Doç. Dr. Ahmet Demir Memorial Ankara Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü ÇOCUĞUNUZU KALABALIK VE HAVASIZ ORTAMLARDAN UZAK TUTUN Tatil dönüşü çocuklar kalabalık ortamlarda daha fazla vakit geçirmekte ve başta üst solunum yolları olmak üzere damlacık yolu ile bulaşan enfeksiyonlara daha fazla yakalanmaktadırlar. Sonbaharın gelişiyle bademcik iltihapları da artış göstermektedir. Çocukların hastalıkları süresince okul, alışveriş merkezi gibi kalabalık ortamlardan uzak tutulmaları salgın riskini azaltacaktır. KULAK ÇUBUĞU KULLANIMINA DİKKAT! Kulak enfeksiyonları, dış kulak yolu veya orta kulak iltihabı şeklinde kendini göstermektedir. Dış kulak yolu enfeksiyonları sonbahar ve kış aylarında genellikle hijyen kurallarına göre temizliği ve periyodik bakımları yapılmayan kapalı havuzlarda yüzme sonucu gelişmektedir. Bazen de kulak temizleme amacı ile kulağa sokulan yabancı cisimlerin (kulak temizleme çöpleri) kulağı tahriş etmesi sonucu karşımıza çıkabilmektedir. Kirli havuz sularından ve kulağı tahriş edebilecek yabancı cisimlerden uzak durmak dış kulak yolu rahatsızlıklarından korunma sağlayacaktır. Kulakta ağrı, ateş, akıntı veya kaşıntı olması durumunda derhal hekime başvurulmalıdır. HER ORTA KULAK İLTİHABI ANTİBİYOTİK GEREKTİRMEZ Orta kulak iltihapları, çocukta işitme kaybı, menenjit, yumuşak doku ve komşu kemik yapılarda enfeksiyon gibi ciddi komplikasyonlara yol açma riski nedeniyle ciddiye alınmalı ve bir uzmana başvurmada geç kalınmamalıdır. Orta kulak enfeksiyonları, sıklıkla üst solunum yolları enfeksiyonuyla birliktelik göstermektedir. Dolayısıyla üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunmak, kulak enfeksiyon riskini de azaltacaktır. Orta kulak iltihapları, enfeksiyonsuz sıvı birikimi, kronik sıvı toplanması veya akut enfeksiyon şeklinde kendini gösterebileceği için her zaman antibiyotik tedavisi gerektirmez. O nedenle dikkatle incelenmeli ve ilaç kararı doğru verilmelidir. GÖZDEKİ ŞİKAYETLER İHMAL EDİLMEMELİ Gözde kanlanma, çapaklanma, batma, yeşil akıntı, göz çevresinde şişme gibi şikayetlerle ortaya çıkan göz enfeksiyonları, erken önlem alınmaz ve doğru tedavi edilmezse tüm göz küresini kapsayan yaygın bir enfeksiyona dönüşebilir. Göz enfeksiyonlarının kaynağı genelde; yıkanmamış ellerle göze temas edilmesi ve çocuğun yüzüne karşı enfekte bireyin hapşırması ya da öksürmesidir. Göz enfeksiyonlarından korunmada temel yaklaşım kullanılan su kaynaklarının hijyenik olmasıdır. Diğer önemli nokta el yıkamadır, çocuklara el yıkama alışkanlığı kazandırılmalıdır. Hapşıran, öksüren, aksıran bireyler ve döküntüsü olan çocuklar mümkün oldukça diğer çocuklardan uzak durmalı veya maske takmalıdırlar. MİKROPLARA BEŞ KARDEŞ GÖSTERİN Çocukların tatilde farklı bölgelerde değişik gıdalarla beslenmeleri, kaldıkları tatil ortamlarındaki tuvaletlerin temizlik durumu, bağırsak enfeksiyonlarına yakalanma risklerini artırmaktır. Bağırsak enfeksiyonlarından korunmada en önemli yol, el yıkamadır. İshal ve kusma durumlarında dikkat edilmesi gereken bol sıvı alımının sağlanmasıdır. Böylelikle vücudun sıvı, elektrolit ve metabolik dengesi bozulmayacak ve şikayetler çoğunlukla kendiliğinden iyileşecektir. İshal dönemlerinde özellikle beş gıda günlük olarak bolca tüketilmelidir. Bunlar mikroplara beş kardeş gösterme şeklinde de ifade edebileceğimiz su, ayran, yoğurt, taze sıkılmış meyve suları ve çeşitli çorbalardır. Eğer çocukta kanlı ishal, dirençli kusmalar ve ateş varsa zaman kaybedilmeden doktora başvurulmalıdır. Gerekli testlerden sonra uygun tedaviler planlanmalıdır. ÖZELLİKLE KIZ ÇOCUKLARI İDRAR YOLU ENFEKSİYONU RİSKİ ALTINDA Yazdan sonbahara geçiş döneminde bağırsak enfeksiyonlarının yanı sıra idrar yolu enfeksiyonlarında da artış görülebilir. Özellikle kız çocukları anatomik yapı farklılığı nedeni ile idrar yolu enfeksiyonu açısından risk altındadırlar. Bu enfeksiyonlardan korunmanın en etkili yolu hijyen kurallarına dikkat etmektir. Havuz ve denize girdikten sonra güzelce duş almalı ve çocuklar tamamen kurulanmalıdır. Çocuklarda idrar kaçırma, idrar yaparken yanma, ağrı, sık idrara çıkma ve ateş idrar yolları hastalıklarının belirtileri olabilir, zaman kaybedilmeden tetkikler yapılarak uygun tedavi yöntemi seçilmelidir. Tekrarlayan idrar yolları enfeksiyonu olan çocuklarda, idrar yollarında anomali ve/veya fonksiyon bozukluğu olma olasılığı nedeniyle ileri tetkikler planlanmalıdır. Ayrıca 2 yaş altında bu enfeksiyonu geçirenler, erkek çocuklar, pyelonefrit geçirenler ve birden fazla idrar yolları enfeksiyonu geçirenler de araştırılmalıdır.

8 OFİS YAŞAMI OFİS YAŞAMI KİLO ALDIRMASIN Uz. Dyt. Şefika Aydın SELÇUK Memorial Ataşehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü Çalışan kişilerin yaşadığı en önemli sorunlardan birisi kilo almaktır. Yorucu iş temposu, ev işleri, çevresel koşullara ayak uydurmak derken birbirini takip eden yoğun tempolu günler beslenme düzenin değişmesine neden olur. Düzensiz beslenme sonrasında ise vücut tepki vererek yağlanmaya başlamaktadır. KALİTELİ UYKU VE KAHVALTI Kaliteli bir uyku ve sağlıklı bir kahvaltı güne güzel başlanmasını sağlamaktadır. Yeterli uyku süresi 5-6 saattir. Bu kişiye göre değişse de dinlenmiş olarak kalkmak için düzenli bir uyku saati belirlenmelidir. Kahvaltı için de zamanım yok diye düşünülmemelidir. Kısa sürede pratik bir kahvaltı ciddi bir adım demektir. ÖĞLEDEN SONRA ARA ÖĞÜN ATLANMAMALI! Metabolizmanın düşmemesi için ara öğünler yakıt anlamına gelir. Tatlı ve hamurlu besinleri en fazla tüketen ve ihtiyaç duyan kişiler ara öğün yapmayan ve gün içinde doğru karbonhidratlı besinler seçmeyenlerdir. Ara öğünlerde taze ya da kuru meyve, kuruyemişler, bisküvi, yoğurt, süt, galeta veya küçük sandviç günlük olarak tüketilebilir. MASANIZDA SU BULUNDURUN Günlük olarak alınması gereken minimal su miktarı bardaktır. Yemeklerden önce veya yemekle alınabilir. Bu durum iştahı da azaltır. Susama hissini beklemeden su içmeye özen gösterilmelidir. Kişi masasında, aracında ve çantasında su şişeleri bulundurmalıdır. SAĞLIK İÇİN ADIM Kişi günlük aktiviteni artırmaya çalışmalıdır. Örneğin; adımsayar kullanarak günlük adım atmaya çalışılmalıdır. Apartman etrafında 1-2 tur atmak, arabayı uzağa park etmek, bir önceki durakta inmek, asansör yerine merdiven kullanmak, iş sırasında ara molalarda çevrede gezinmek orta şiddette günlük aktivite yerine geçmektedir. KAFEİNLİ İÇECEKLERİ AZALTIN Bitki ve siyah çaylar açık ve şekersiz olacak şekilde serbestçe içilebilir. Fakat bu durum kafeinli içecekler için geçerli değildir. Kafeinin fazla alımı zararlı olabilmektedir. Örneğin; günde 2 kupadan fazla kahve tüketimi kemik erimesine neden olabilmektedir. Ayrıca içerisine konulan süt tozu veya krema da kahveyi kalori bombası haline getirebilmektedir. Bu tür kremalı bazı içecekler neredeyse bir ana öğün kalorisine eşdeğerdir. ÖĞLE YEMEKLERİ FAST FOOD OLMAMALI Öğle öğününde 1 çeşit ana yemek, çorba, yoğurt, salata ve ekmek tüketmek oldukça sağlıklıdır. Yemekte pilav, makarna, börek, tatlı gibi besinlere haftanın belirli günlerinde yer verilmelidir. Sadece salata ve çorba almak veya dışarıdan sandviç sipariş etmek doğru değildir. Öğle yemeği için dışarıdan sipariş verilecekse asla telefonla sipariş edilmemelidir. Restoran yürüme mesafesinde ise yürüyerek gidilmelidir, bu sayede günlük hareket de artacaktır. Kişi ayrıca iş arkadaşlarının atıştırmalarına eşlik etmemeye ve kendisine sunulan yemeklere hayır demeye gayret etmelidir. Çalışırken kilo almamak hatta kilo vermek için bazı önemli ipuçlarını bilmek yeterli 8 MEMORY

9 sonbahar OFİS YAŞAMI TEMEL OFİS EGZERSİZLERİ İLE İŞ PERFORMANSINIZI ARTIRIN Doç. Dr. Hakan Özsoy Memorial Ankara Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü Ofis çalışanlarının günlük aktivitelerinin büyük bir kısmı oturarak gerçekleşmekte bu durum da ayrıca bacaklardaki kan dolaşımının yavaşlamasına, daha az enerji yakılmasına ve yağ yakan enzimlerin aktivitesinin azalmasına sebep olmaktadır. Bunun sonucunda da başta kilo alımı olmak üzere; sırt, el bileği, boyun ağrıları ve kaslarda zayıflama gibi sağlık sorunları ortaya çıkmaktadır. Hareketsizliğe iş stresinin de eklenmesiyle, çalışanlarda enerji eksikliği, depresyon ve kalp-damar hastalıkları görülebilmektedir. Ofiste kısa süreli aralarda yapılan temel egzersizler sayesinde bu problemlerin engellenmesi ve iş performansının artırılması mümkündür. KOLAY HATIRLANABİLİR HAREKETLERLE KAN DOLAŞIMINIZI HIZLANDIRIN Ofis içerisinde yapılabilecek birçok egzersiz yöntemi bulunmaktadır. Bunlar yapılan işe ve çalışılan ortama göre uyarlanabilir. Ofis içi egzersizlerdeki hedef; basit ve kolay hatırlanabilir temel bazı hareketleri yaparak kan dolaşımını hızlandırmak ve yağ yakan enzimlerin aktifliğini artırmaktır. Ofiste kolaylıkla uygulanabilecek temel ofis egzersizlerinden bazıları şu şekilde sıralanabilir: Sandalyenizde otururken yukarıda bir cisme ulaşmaya çalışır gibi el bilek, dirsek ve omuzlarınız düz bir çizgi oluşturacak şekilde kollarınızı gerin. Beş saniye kadar gerili tutun ve bırakın. Ellerinizi koltuğun arkasına birleştirin ve omuzlarınızı ve sırtınızı geriye doğru gerin. Omuzlarınızla öne ve geriye dairesel hareketler yapın. Beş saniye süresince gerili tutun ve bırakın. Ellerinizle ayaklarınıza değecek şekilde öne doğru eğilin. Masanızın üzerinde küçük ağırlıklar bulundurun. Bu bir küçük su şişesi de olabilir. Bir şey düşünürken ya da telefonla konuşurken diğer kolunuzla yana ve öne doğru ağırlık kaldırma egzersizleri yapın. Otururken ayak bileklerinizi sürekli yukarı çekin ve aşağı itin. Sandalyenizden biraz ayağa kalkın, 5 saniye bekleyin ve tekrar oturun. Ayağa kalkınca hafifçe çömelip yukarı doğru kollarınızı da uzatarak zıplayın. Bu egzersizlerden her birinin 5 tekrarlı setler halinde yapılması, vücuttaki ağrıyı ve yorgunluğu azaltarak, kendinizi fiziksel ve ruhsal olarak daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır. Ayrıca ofiste daha sağlıklı bir çalışma ortamı yaratabilmek için şunlara dikkat edilmelidir: - Bilgisayar ekranı yüzün tam karşınızda olacak şekilde ayarlanmalıdır. Bilgisayar kullanırken sürekli sağa ya da sola dönmek kronik boyun ve sırt ağrısına neden olabilir. - Bilgisayarda yazı yazarken ve mouse kullanırken bileğin düz olmasına dikkat edilmelidir, - Boyun olabildiğince öne eğilmeden yani düz tutulmalıdır. Bilgisayar ekranı çok aşağıda ya da yukarıda olmamalıdır. - Otururken sırt yaslanmalı ve dik durulmalıdır. Bunun için sandalye yüksekliği iyi ayarlanmalıdır. - Yürümek temel egzersizdir. Ofiste asansör kullanmak yerine merdivenler tercih edilmelidir.

10 OFİS YAŞAMI OFİSTE GÖZ HASTALIKLARINDAN KORUNMAK MÜMKÜN Bulanık görme, yanma, kuruluk hissi, sulanma, kızarıklık, gözleri kısarak bakma, odaklama zorluğu, çift görme ve ışık hassasiyeti gibi şikayetlere sebep olan göz yorgunluğu, ofis çalışanlarının sıklıkla yakalandığı rahatsızlıklardır. Göz yorgunluğu, bilgisayara veya benzer ekranlara uzun süre bakılması sonucunda gözün kendisinde ya da görme kalitesinde bazı problemlerin ortaya çıkmasıdır. Yapılan araştırmalar, bu rahatsızlığın geçici bir göz hastalığı olduğuna ancak dikkat gerektirdiğine işaret etmektedir. BİLGİSAYARIN NEDEN OLDUĞU GÖZ HASTALIKLARINI ENGELLE- MEK İÇİN Düzenli göz muayenesi ve bilgisayar ekranlarının doğru kullanımına özen gösterilmesi halinde bilgisayarın neden olduğu göz problemleri engellenebilir. Göz muayenesi ve ekran kullanım kuralları ile ilgili dikkat edilmesi gerekenler şu şekilde sıralanabilir: Net görüşün sağlanması ve gözyaşı fonksiyonlarının değerlendirilmesi: Net görüşü engelleyen kırma kusurları (hipermetropi, miyopi, astigmatisma) ve göz hareketlerini etkileyen kas fonksiyonları (şaşılık/ kayma) gibi diğer göz hastalıklarının olup olmadığının tespiti amaçlı göz muayenesinin yılda bir kez tekrarlanması önemlidir. Uygun mesafe için gözlük kullanımı: Mevcut durumda gözlük kullanan kişilerin gözlüklerinin, bilgisayar ya da çalışma mesafesi için doğru olup olmadığı göz doktoru tarafından yorumlanmalıdır. Gözlük numarası kullanılan ekran mesafesine göre belirlenmeli ya da çok odaklı gözlüklerle uygun numarada bakış sağlanmalıdır. Ayrıca kullanılacak gözlüklerin antirefle kaplamalı olması yansımaları azaltarak kamaşma şikayetinin azalmasını sağlayabilir. Kontakt lens kullanımı: Çalışırken odaklanarak dikkatli bakmak, göz kırpma sayısının azalmasına ve göz yüzeyinin kurumasına sebep olur. Bunun göz yüzeyinde kontakt lens varken yapılması kuruluk ve batma problemlerinin daha da artmasına neden olur. Ekrana bakarak çalışırken kontakt lens yerine gözlük tercih edilmesi ise bu sorunların azalmasını sağlayacaktır. Gözyaşı fonksiyonları: Gözyaşı fonksiyonları çeşitli testlerle değerlendirilerek, ekran kullanımı sırasında suni gözyaşı içeren göz damlaları kullanılması kuruluğa bağlı şikayetlerin ortadan kalkmasını sağlayabilir. Op. Dr. Neslihan Astam Memorial Ankara Hastanesi Göz Hastalıkları Bölümü Ekran uzaklığı ve ekrana bakma süresi: Ofiste kullanılan bilgisayar ekranı uzaklığı ortalama cm ve yüksekliği göz seviyesinde olmalıdır. Yaklaşık dakikada bir verilecek molalarla, bakış mesafesi değiştirilip 20 saniye kadar uzağa bakılarak göz kaslarında spazm gelişmesi ve buna bağlı göz ve baş ağrılarının ortaya çıkması engellenebilir. Ortam aydınlatması: Ekran ışık düzeyinden yüksek aşırı parlak aydınlatma kullanılmamalıdır. Ekranda dış ortam yansımalarının olması engellenmelidir. Gözün nemlendirilmesi: Ekrana bakarken gözler sık sık göz kırpılarak, göz yüzeyinin nemlenmesi sağlanarak kuruluk ya da aşırı sulanma azaltılabilir. Ayrıca ortamda bulunan klimaların akımlarının göze doğru olmasının engellenmesi kuruluk sorununu engelleyecektir. EN ÇOK GÖZ YÜZEYİ VE GÖZ KASLARI ETKİLENİYOR 10 MEMORY Ofis ortamında göz sağlığını etkileyen faktörler; ortam aydınlatması, havalandırma ve özellikle klima olarak sıralanabilir. En önemli etken ise uzun süreli ekran kullanımıdır.

11 SONBAHAR OFİS YAŞAMI HASTA BİNA SENDROMU EN ÇOK KADINLARI SEVİYOR Dev plaza, lüks iş merkezleri gibi kapalı ofislerde çalışarak neredeyse gününüzün yarısını bu ortamlarda geçiriyorsunuz ve ofise girdikten sonra nedenini bilmediğiniz baş ağrıları, baş dönmeleri, yorgunluk ve nefes darlığı şikayetleriniz başlıyor. Hazırlıklı olun modern çağın yaygın hastalığı olarak tanımlanan hasta bina sendromu ile karşı karşıyasınız. Uz. Dr. İlkay Keskinel Memorial AtaşehirHastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü BAŞ AĞRISI, HALSİZLİK VE CİLT KURULUĞU GÖRÜLEBİLİR Hasta bina sendromu, bazı tip binalarda yaşayan ya da çalışan kişilerde ortaya çıkan halsizlik, baş ağrısı, sersemlik hissi, bulantı, cilt kuruluğu, gözlerde batma, burunda tıkanıklık ya da akma gibi belirtilerin toplamıdır. Bu durumda, altta yatan başka bir hastalık söz konusu değildir. Kişi, binanın her yerinde ya da sadece bir bölümünde, hatta bir odasında bu belirtileri hissedebilir. Yapılan çeşitli çalışmalarda, bu belirtilerin daha çok kadınlarda görüldüğü saptanmıştır. HAVANIN GİRMEDİĞİ OFİSLER ORTAM KİRLİLİĞİ EN FAZLA OLAN YERLERDİR Belirtiler, genellikle penceresi açılmayan, merkezi bir havalandırmaya bağlı olan binalarda ortaya çıkar. Günümüzde, özellikle ofis binaları giderek artan sıklıkta camları açılmayacak şekilde inşa edilmektedir. Bu tür binalarda dışarıdan içeriye sıcak/soğuk hava girmesi ve içerideki ısıtılmış/soğutulmuş havanın dışarı çıkması engellenerek enerji tasarrufu sağlanmaktadır. Ancak, dış ortamla ilişkisi tamamen kesilmiş bu binalarda iç ortam kirliliği de artmaktadır. döşemelerde kullanılan yapıştırıcı maddeler, böcek ilaçları, temizlik malzemeleri, ofislerde kullanılan fotokopi makinelerinden yayılan ozon, inşaatta ya da izolasyon amaçlı kullanılan sentetik materyallerden yayılan formaldehit gibi kimyasallar, ofislerdeki elektromanyetik radyasyon bu belirtilerin tetiğini çekebilir. Belirtiler, genelde ofise geldikten birkaç saat sonra ortaya çıkar, binadan ayrıldıktan sonra düzelir. SİGARA DA BİR ETKENDİR Zamanımızın büyük bir kısmını geçirdiğimiz ortak yaşam alanlarında sağlımızı olumsuz yönde etkileyen faktörler biri de sigaradır. Sigara da, pek çok zararlı uçucu bileşiğin bina havasına yayılmasına ve böylece iç ortamın daha da kirlenmesine katkıda bulunur. Bakteri, virüs ve küf mantarları, polenler, böcek gibi hayvanların çıkartıları ise, binanın biyolojik olarak kirlenmesine neden olur. TEMİZLİK ÖNEMLİ Hasta bina sendromunu engellemek için alınabilecek çeşitli önlemler vardır. Örneğin, havalandırma sistemlerinin sık sık temizlenmesi ve filtrelerinin değiştirilmesi, bina içinde sigara içilmesinin yasaklanması, hava temizleyici cihazlardan yararlanılması bu tedbirler arasında sayılabilir. Fayanslardaki rutubetli bölgelerin değiştirilmesi, halıların yine nemden arındırılması yarar sağlamaktadır. Sendromla ilgili şikayetler devam ettiği takdirde mutlaka bir uzman yardımı almanız gerekmektedir. FOTOKOPİ MAKİNESİNDEN YAYILAN OZONA DİKKAT Hasta bina sendromunun ortaya çıkmasına havalandırma yetersizliğinden başka faktörler de yol açar. Örneğin, duvardan duvara

12 MEMORY GÜNCEL MEMORIAL WELLNESS İLE SAĞLIKLI VE UZUN BİR YAŞAM Türkiye de ilklerin öncüsü Memorial Sağlık Grubu önemli bir ilke daha imza atıyor. Memorial, ülkemizde yalnızca SPA sözcüğü ile özdeşleşen wellness kavramına yepyeni bir anlayış getiriyor. Memorial Wellness uzman doktor kadrosu, ileri teknoloji ürünü cihazları ve dünya standartlarının üzerindeki medikal altyapısı ile kapılarını yepyeni bir hayata güzel bir başlangıç yapmak isteyenler için açıyor. Memorial Sağlık Grubu CEO su Uğur Genç, Memorial Wellness hakkında bilgi verdi. YAŞAM BOYU SAĞLIK İÇİN Uzun yaşamak tek başına kulağa hoş gelse de, aslında yaşam boyu bedenen ve ruhen sağlıklı olmak, güzel ve bakımlı görünmek sağlıklı yaşamın ayrılmaz parçalarıdır. Ancak zaman içinde insan vücudunun sağlık sorunları ile mücadele eder hale geldiğini görüyoruz. İşte bu noktada dünyada ve ülkemizde insan sağlığına çok büyük paralar harcandığı bilinmekte, ancak yapılan bu harcamaların çoğunlukla hastalıkların tanısı, takip ve tedavisine yönelik olduğu görülmektedir. Hatta bir takım sağlık sorunlarında; tedavi sona erse de, hastalara uzun süreli bakım gerekebilmektedir. İnsanın sağlıklı olmasının ve sağlıklı kalmasının önemi öncelikle hasta olmamaktan geçmektedir. Bu sebeple günümüzde, dünyada sağlık harcamaları ve politikaları koruyucu hekimlik hizmetlerine doğru yöneltilmiş durumdadır. Yakın zamanda koruyucu ve önleyici hekimlik hizmetlerinin önemi ülkemizde de daha fazla anlaşılmaya başlamıştır. 12 MEMORY

13 SONBAHAR MEMORIAL YENİLİKLERLE BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR Dünya tıbbında yenilikleri yakından takip eden ve ülkemizde ilklerin öncüsü Memorial Sağlık Grubu olarak sağlıklı yaşama verdiğimiz önemi yeni bir merkez ile taçlandırıyoruz. Aslında yıllarında temelleri atılan bu proje ile yeni bir marka yarattık ve Memorial Wellness ile sağlığınız için bir adım daha attık. Sağlık için sadece hastalıkların tedavisi yeterli olmadığı için bu kez bedensel, ruhsal ve sosyal olarak tam iyilik ve güzellik adına sizlerleyiz. İdeal kilosunu korumak isteyen, spor yapamayan, sık sık hastalanan, sigara ve alkol kullanan, sağlıksız beslenen ve stresli bir iş yaşamı olan bireyler wellness kavramının önemini çok iyi bilmektedir. Zorlu Center da hizmet vermeye başlayan Memorial Wellness sağlıklı kalmak, yaşamını kendisi ile barışık bir birey olarak devam ettirmek isteyenlerin en önemli adresi olacak. MEMORIAL WELLNESS TA SİZİ NELER BEKLİYOR? Memorial Wellness sağlıklı olmaya ve uzun yaşamaya önem veren herkes için var Wellness konseptimizde 3 ana başlık olacak. İlki insanların sağlıklı kalmalarının nedenini onlara anlatmak ve onlara destek vermek. İkincisi, ruh sağlıklarının da önemli olduğunu göstermek ve onun için gerekli çalışmaları yapmak. Sonuncusu ise kadın-erkek tüm misafirlerimizin güzel olmaları için onlara destek vermek. Bu üç konseptte yürüdüğümüzü söyleyebilirim. Memorial Wellness ta vücudunuzu tanımanızı, bizimle yeniden keşfetmenizi istiyoruz. Tamamı kişiye özel koruyucu hekimlik hizmetiyle sağlıklı yaşam danışmanlığınızı üstleniyoruz. Endokrinoloji ve Metabolizma hekimi ve uzman diyetisyen ile Besin, Beslenme ve Sağlıklı Yaşam Danışmanlığı ile vücut analizleri yapılıyor. Manuel Tıp ve Tedavi Bölümü nde el yordamı ile bedensel birçok problemin, omurga ve eklem sorunlarının tedavileri yapılıyor. Bunun yanında Bedensel Koçluk ve Egzersiz Danışmanlığı programları kişiye özel hazırlanıyor. Holistik Ruhsal Danışmanlık Bölümü nde insan sağlığı bir bütün olarak ele alınıyor, ruhun insanın ayrılmaz bir parçası olduğunu yeniden hatırlatıyor ve konuklarımızı önemsiyoruz. Her yaşın güzelliğini kişinin cildine taşıması için Dermatoloji ve Kozmetoloji Bölümümüzde; estetik işlemler, epilasyon ve en son teknolojik innovatif donanımlar ile güzelliğin de hizmetindeyiz. Vücudun yükünü her gün taşıyan ayakların sağlığı ve bakımı için de El-Ayak Güzelliği Bölümümüz mevcut. Sağlığın baş danışmanları hekimlerimiz, danışmanlarımız, estetisyenlerimiz ile yaşam koçluğu yapıyoruz. Herkesi kişiye özel programlar için Memorial Wellness la tanışmaya bekliyoruz. MEMORIAL HASTANELERİ İLE ENTEGRE HİZMET VERİLECEK Memorial Wellness, hayat kalitesini yükseltmek isteyenlerin, bilimsel çerçevede hazırlanmış hizmetleri bulabileceği bir merkez olarak düzenlendi. Sağlık, güzellik, estetik ve kaliteli yaşam için ihtiyaç duyulan özel hizmetlerin bir arada sunulduğu Wellness da, Memorial Hastaneleri ile entegre çalışılarak, hastanenin tüm imkanlarından da yararlanılacaktır.

14 MEMORY GÜNCEL HASTA GÜVENLİĞİ İÇİN HEP BİR ADIM İLERİ Türk sağlık sektöründe özel ve ayrıcalıklı bir konuma sahip olan Memorial, sağlıkta uluslararası standartları belirleyen Joint Commission International (JCI) denetiminden 5. kez başarıyla geçti. JCI ın ABD deki merkezinden gelen uzman bir ekip tarafından yürütülen 5 günlük denetimi başarı ile tamamlayan Memorial, bu belgeyi 5. kez mükemmelliyet derecesi ile yenileyen Türkiye deki ilk hastane oldu. Türkiye de ilk, dünyada 21. Joint Commission International ( JCI) belgeli sağlık kuruluşu olan Memorial bu büyük başarı ile insan sağlığının değerini bilen ve sağlık alanında kaliteli bir yaşam için çok fazla emek harcayan bir kurum olduğunu bir kez daha belgeledi. JCI: TÜRKİYE YE GELSEM SİZİN HASTANENİZDE TEDAVİ OLURUM JCI belgesi almayı önemsemediğini; denetleme sürecini takip edip, eksikleri görüp, kuralları öğrenmenin önemli olduğunu söyleyen Memorial Sağlık Grubu CEO su Uğur Genç, Bu bir öğrenme ve kendimizi geliştirme süreci. Her denetlemede JCI ın kurallarına göre çalışmaya, o kurallarla beraber hasta güvenliğini arttırmaya ve hasta bakımını iyileştirmeye çalışıyoruz. Aslında sağlıkta çok önemli detaylar var. Hastalarımızın çoğu bunun farkında değiller. Sadece başlarına olumsuz bir şey gelince bunun farkında olabiliyorlar. Bizim amacımız hiçbir şey yaşanmadan onların sağlıklı bir şekilde evlerine gitmelerini sağlamak. Bu nedenle JCI bizi başarılı buluyor ve her denetlemenin sonunda bize bir mektup gönderiyor. Bu mektupta Türkiye ye gelsem, sizin hastanenizde tedavi olurum cümlesinin geçmesi ise bizim için çok büyük bir önem taşıyor dedi. 14 MEMORY

15 SONBAHAR Uğur Genç Memorial Sağlık Grubu Ceo ÖNEMLİ OLAN HASTA GÜVENLİĞİ Memorial Sağlık Grubu için hasta bakımının kalitesi ve hasta güvenliğinin en önemli konuların başında geldiğini ifade eden Genç, bunu bir adım ileri taşımada JCI ın rolüne vurgu yaptı. JCI ın zaman içinde değişip, kendini geliştirdiğinin altını çizen Uğur Genç, 2002 yılından bu yana izledikleri süreçte bazı değişikliklere gittiler ve öğrendikleri yeni bilgilerle kendilerini güncelliyorlar, bu sayede biz de kendimizi yeniliyoruz. Hastane ortamında gelişen herhangi bir olumsuzluğa karşı aldıkları önlemleri önceden öğreniyor, hastalarımız bu olumsuzluğu yaşamadan gerekli önlemleri alıyoruz. Dolayısıyla JCI ın sürekli denetime gelmesi taraftarıyım dedi. HASTAYLA KURULAN DUYGUSAL BAĞ JCI IN DİKKATİNDEN KAÇMIYOR Memorial Sağlık CEO su Uğur Genç, JCI ın Memorial da en çok dikkatini çeken ayrıntıyı ise şu şekilde açıkladı: JCI, denetimlerinde, hasta güvenliğinin ne kadar sağlandığını ölçen bir takım kurallar gözetiyor. Bunların yanı sıra Memorial çalışanlarının, hastalarını sahiplenmesi, hastayla arasında oluşan duygusal bağ denetimcilerin dikkatini çekiyor ve Amerika ile kıyasladıklarında bir fark olduğunu her defasında dile getiriyorlar. Bunu bir ölçüt olarak kabul etmiyor ancak bir hastane için büyük bir artı olduğunu her seferinde belirtiyorlar. Amaç JCI belgesi almak değil, JCI standartlarını uygulamak Sağlık turizminde iyi olmak ve emin adımlarla ilerlemek için JCI belgeli bir hastane olmanın önemli olduğunu vurgulayan Uğur Genç, Benim amacım JCI belgesi almak değil, JCI standartlarını uygulamak. Sonuçta hastanelerimiz Memorial da çalışan uzman ekipler tarafından da sürekli olarak denetlenmektedir. Ancak biliyorum ki sağlık turizminin ön planda olduğu şehirlerde, JCI belgesi sahibi olmak, yabancı hastalar tarafından önemseniyor. Bu nedenle Şişli, Ataşehir ve Antalya Memorial JCI denetimlerini başarı ile geçti ve gerekli belgeye sahip yılında ise Ankara Memorial için gerekli başvurular yapılacak. Bu sayede bütün hastanelerimizde JCI öğrenme süreçlerini tekrar tekrar yaşama fırsatı bulacağız dedi. Memorial Sağlık Grubu Kalite Müdürü İkliba Emiroğlu da JCI standartlarının 5. versiyonunun mevcut kalite uygulamalarını farklı bir boyuta taşıdığının altını çizerek konu ile ilgili şunları kaydetti: Kuruma bir kat daha değer katan, her bir standardın altında yatan bu beklentileri anlamak ve uygulamaya almak için gerçekten güçlü, bilinçli ve inanan bir ekip kurmuş olmanız gerekmektedir. Bizim, işimizi kolaylaştıran, en büyük şansımız böyle bir kadro ile çalışıyor olmamızdır. Çalışanlarımızın; uygun niteliklerde seçilmesi, yetkinliklerine göre görevlendirilmesi, sağlık ve güvenliğinin sağlanması ve sürekli eğitimler ile hastalarımıza daha iyi hizmet vermesini sağlamaktayız. Çevremize yani doğaya olan zararı minimum düzeyde tutmak için gerekli atık yönetimini sağlamaktayız. Hastalarımız için; başta etik ve eşit yaklaşım olmak üzere, kendilerini doğrudan ya da dolaylı etkileyebilecek olası tüm riskleri ön görüp, gerekli olan tıbbi uygulama, bina, tesis, cihaz, malzeme, ilaç, gıda gibi tüm detaylarda, maksimum kontrol mekanizmalarını kurarak, gerekli önlemleri almaktayız. Tüm tıbbi süreçlerimizde kanıta dayalı, uluslararası kabul görmüş, uygulamaları referans almakta, bir uygulama hastamıza ulaşıncaya kadar her bir basamakta hassasiyet ile değerlendirilmekte ve mutlaka öncesinde hastamızın/yakının bilgi ve onayına sunulmaktadır. Bunlar bizi Memorial yapan; hasta, çalışan ve çevre odaklı çalışmayı benimsemiş kurumumuzun yapmakta olduğu sadece birkaç örnektir.

16 BENİM SAĞLIĞIM YÜKSEK KOLESTEROL KONTROL ALTINA ALINMALI Yüksek kolesterol, diyet, egzersiz ve gerektiğinde ilaç kullanımı ile kontrol altına alınabilecek bir sorundur. Uzun süre devam eden yüksek kolesterol düzeyleri, ilerleyen zamanlarda kalp ve damar hastalıklarının riskini artırmaktadır. Kaliteli bir yaşam için kolesterolün belli bir seviyede tutulması çok önemlidir. 16 MEMORY

17 SONBAHAR Prof. Dr. Namık Kemal Eryol Memorial Kayseri Hastanesi Kardiyoloji Bölümü Yüksek kolesterol kalbe zarar verir Kolesterol, vücudun bütün hücrelerinde bulunan yağ benzeri bir maddedir. Toplam kolesterolün yaklaşık %75 i karaciğerde üretilirken, %25 i de et, süt ürünleri ve yumurta gibi hayvansal kaynaklı besinlerden alınır. Kanda fazla miktarda bulunan kolesterol, damar sertliğine yol açarak, kalp damar hastalığı ve kalp krizi tehlikesini artırmaktadır. Kötü kolesterole karşı ilaç kullanımı gerekli LDL-K değerlerinde azalma olması için yaşam tarzının iyileştirilmesi yeterli olmadığı için, ilaç kullanımı da gerekir. Bu ilaçlar, karaciğerde kolesterol yapımını ve bunun sonucunda koroner arter gelişme sıklığını azaltmaktadır. Damarları tıkayan kolesterole dikkat Kolesterol, karaciğerden hücrelere ve hücrelerden tekrar karaciğere kan yoluyla lipoprotein denilen paketler (LDL ve HDL kolesterol) halinde taşınır. Kötü kolesterol olarak bilinen LDL- Kolesterol, kanda kolesterolü taşıyan başlıca pakettir. Kanda yüksek olduğu zaman damarların iç yüzüne yapışıp, buralarda plaklar oluşturur. Bu durum damar sertliği olarak bilinir, zamanla kalp krizine ilerler. Kandaki iyi kolesterol olarak bilinen HDL kolesterol ise damarların temizlenmesini sağlar ve damar sertliğinin gelişmesini önler. Yapılan çalışmalara göre LDL-K değerlerindeki her 10 mg/dl lik artış, kalp krizi riskini yaklaşık %20 oranında artırmakta, HDL-K değerlerindeki her 1 mg/dl lik artış ise kalp damar hastalığı gelişme riskini %2-3 oranında azaltmaktadır. Sigarasız hayat iyi kolesterolü yükseltiyor Türkiye de, HDL-K ün, erkeklerin %74 ünde, kadınların %53 ünde (yaklaşık 20 milyon insanda) düşük olduğu saptanmıştır. HDL-K düşüklüğü olan hastaların yaşam tarzında bir takım değişikliklere gitmesi gerekmektedir. Doğru beslenmenin yanında egzersiz yapılması (haftada 3-4 gün, en az 40 dakika sürecek, orta-şiddetli yoğunlukta yürüyüş) ve sigaranın bırakılması HDL-kolesterol değerlerinde %15-20 oranında yükselme sağlamaktadır. Tereyağı yerine zeytinyağı tercih edilmeli Kolesterol seviyesini dengede tutmak için beslenmeye özen göstermek gerekmektedir. Bu nedenle doymuş yağları içeren hayvansal gıdalar, kırmızı et, tereyağı ve şarküteri ürünlerinden uzak durmak gerekmektedir. Bunlar yerine zeytinyağı, fındık yağı, ayçiçek ve soya yağı tüketilmesi tavsiye edilmektedir. Omega 6 içeren fındık, badem ve omega 3 içeren yağlı balıklar ile ceviz ve keten tohumu da faydalı yağları içeren yiyecek gurubunda yer almaktadır. Kırmızı et yerine tavuk, hindi ya da balık; kızartma yerine ızgara, haşlama ve buğulama tercih edilmelidir. Tahıl, sebze ve meyve aşırıya kaçmadan yenmelidir. Tam yağlı sütten hazırlanmış süt ürünleri yerine az yağlı veya yağsız sütten hazırlananlar tercih edilmelidir. Haftada 3 veya 4 ten fazla yumurta yenmemelidir. Kolesterol hakkında doğru bilinen yanlışlar Kepekli gıdalar, diyetlerde çok tavsiye edilmektedir. Fakat erimeyen posa içermesi nedeniyle kolesterol üzerine çok fazla etkisi yoktur. Bir dönem oldukça popüler olan antioksidan vitaminlerin bugün kalp hastalıklarını önlemede bir etkisi olmadığı da bilinmektedir. Hatta yüksek dozlarda kullanılan E vitamini ve beta karotenin de olumsuz etkilerinden bahsedilmektedir.

18 BENİM SAĞLIĞIM KALP YETMEZLİĞİNDE PİL TEDAVİSİ HASTALARIN ÖMRÜNÜ UZATIYOR Başlangıçta yalnızca hareket halindeyken nefes darlığına sebep olan, ilerledikçe ise istirahat halindeyken bile nefes darlığı hissettiren kalp yetmezliği, kalbimizin pompa görevini yapmasında ortaya çıkan aksaklıklar nedeniyle gelişen bir durumdur. Günümüzde kalp yetmezliği hastalarının büyük bir bölümü, kalp yetmezliğine özel kalp pillerinden yarar görmektedir. 18 MEMORY

19 SONBAHAR İLAÇ TEDAVİSİ YETERSİZ KALABİLİR Kalp yetmezliğine yol açan hipertansiyon ve koroner kalp rahatsızlıkları gibi önemli hastalıkların tedavisi ve beklenen yaşam süresinde uzama ile ileri yaşa kayan ve sıklığı giderek artan kalp yetmezliği, önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelmiştir. Tanı ve tedavideki ilerlemelere karşın öldürücü ve iş gücü kaybına neden olan özelliğini sürdürmektedir. Kalp yetmezliğinde kullanılan çeşitli ilaçlarla hastalar rahatlayabilir ancak hastalığın ilerlemesi ile bu tedaviler yetersiz kalabilir. Prof. Dr. Ali Oto Memorial Ankara Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı HER ÜÇ HASTADAN BİRİNDE İLETİM YAVAŞLAMASI GELİŞİYOR İleri kalp yetmezliği olan hastaların önemli bir bölümünde kalbin elektrik sisteminde iletim yavaşlaması gelişir ki bu durum, kalbin odacıkları arasındaki ve özellikle de sol karıncık içindeki düzenli kasılma uyumunu bozmaktadır. Bu neredeyse her üç kalp yetmezliği hastasından birinde görülmektedir. Kardiyak resenkronizasyon tedavisinde (CRT), sağ kulakçık, sağ karıncık ve kalbin içinden geçerek sol karıncık üzerindeki toplardamarların içine yerleştirilen uyarıcı elektrodlarla takılan ve üç odacıktan uyaran kalp pilleri ile odacıklar içi ve odacıklar arası kasılma uyumu yeniden sağlanmaktadır. ÖZEL KALP YETMEZLİĞİ PİLLERİ SAYESİNDE ANİ ÖLÜMLER ÖNLENİYOR Özel kalp yetmezliği pillerinin içinde şok verme özelliği olanlar da geliştirilmiştir. Bu durumda sağ karıncığa yerleştirilen uyarı teli biraz daha kalındır ve içinde şok verme sarmalı bulunmaktadır. Böylece bu tür hastalarda sıklıkla görülen ani hayat kaybını önleyici bir özellik de eklenmiş olmaktadır. Ani kalp durması gelişirse cihaz şok vererek kalbi çalıştırma özelliğine sahiptir. İŞLEM LOKAL ANESTEZİ ALTINDA VE KÜÇÜK KESİ İLE YAPILIYOR Kalp yetmezliği için kullanılan özel pillerin hem hastaları rahatlattığı ve yaşam kalitelerini artırdığı hem de ömrü uzattıkları gösterilmiştir. Bu cihazlar lokal anestezi ile köprücük kemiğinin hemen altından yapılan bir küçük kesiden uyarıcı tellerin kalbe yerleştirilmesinden sonra cihazın sol meme kası altına yerleştirilmesi ile takılmaktadır. Göğsün açılması söz konusu değildir. Genel anestezi gerekmez. İşlem sonrası hastalar genellikle bir veya iki gün hastanede tutulmaktadırlar. YÖNTEM HER HASTA İÇİN UYGUN OLMAYABİLİR Kalp yetmezliği pili her kalp yetmezliği hastası için uygun olmayabilir. Bugün için kullanım alanı giderek genişlese de halen klinik, ekokardiyografik ve elektrokardiyografik olarak bazı kriterler göz önüne alınarak karar verilmektedir. Hastanın şikayetleri dikkate alınmakta, kasılma bozukluğunun derecesi eko ile değerlendirilmekte ve EKG ile de kalpteki iletim yavaşlaması anlaşılmaktadır. DÜZENLİ KONTROL İHMAL EDİLMEMELİ Kalp yetmezliği pili takıldıktan sonra hastalar daha önce kullandıkları ilaç tedavisine devam ederler. Ayrıca işlem sonrasında 1 ve 3 üncü ayda ve daha sonrasında her 6 ayda bir pillerin kontrol edilmesi gerekir. Bu kontrollerin mutlaka uzman bir hekim tarafından yapılması gerekmektedir.

20 BENİM SAĞLIĞIM KANSERİ HABER VEREN 7 BELİRTİYE DİKKAT Kanser, belirtileri hakkında bilinçli olunması ve erken dönemde teşhis edilebilmesi sayesinde günümüzde artık tedavi edilebilen bir hastalık Kanserden korunmak ve sağlıklı bir yaşam sürmek ise vücutta meydana gelebilecek küçük değişiklikleri önemsemekle mümkün 20 MEMORY