''BİR YER SEVDİM KUŞADASI'' MUSTAFA VELİ'NİN KUŞADASI'NIN RENKLİ SİMALARI İLE TV SOHBETLERİ GELECEK SAYIDAN İTİBAREN YEREL TARİH SAYFALARINDA

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "''BİR YER SEVDİM KUŞADASI'' MUSTAFA VELİ'NİN KUŞADASI'NIN RENKLİ SİMALARI İLE TV SOHBETLERİ GELECEK SAYIDAN İTİBAREN YEREL TARİH SAYFALARINDA"

Transkript

1 Yerel Tarih Dergisi ve sayıları iki cilt halinde derlenmiştir. Ciltlenmiş Yerel Tarih Dergilerini edinme adresi Ege Mahallesi 442. Sokak No 6, Club Oliva Ergül Apartmanları B Blok Daire 4 Kuşadası / Aydın Tel: Faks: S ize bir iyi bir kötü haberim var diye başlayan diyaloglarda önce kötü olanı söyle derler. Bizde öyle yapalım. Yerel kültürel envanterimiz içinde önemli bir yer tutan Yavansu Mevkii Ilıca Tepe eteklerinde bulunan Roma Hamamı adım adım yok ediliyor. Şifalı çamur banyolarının olduğu giriş bölümü toprak doldurularak otopark yapılmış. Bugün sahip çıkılmaz ise bir sonraki aşama hamam bölümünün yıkılması olacaktır. Yetkilileri uyarıyoruz ve bu yapının bir an önce aslına uygun onarılarak kullanıma açılmasını bekliyoruz. Aynı beklenti Ilıca Tepe içinde geçerlidir. Bu alan ucuz işporta pazarı yerine açık hava arkeoloji parkı olarak kullanılması kentimiz değer katacaktır. İyi haberimiz ise, bir Kuşadası evinin daha aslına uygun restore edilerek ziyarete açılacak olması. Kuşadası Eğitim ve Geliştirme Vakfına bağışlanan Müftü nün evinin tematik bir müze ve gezi evi olarak kullanılacak olması olumlu bir gelişmedir. Bu tür yapıların sayılarının artması en büyük dileğimizdir yılı Kuşadası ve çevresinin Türk hâkimiyetine geçişinin 600 yılı ü nasıl kutlayacağız. Gelin son dakikaya bırakmadan bugünden planlayalım ü değişik etkinliklerle kutlayalım. Mustafa Veli nin 40 yıl önceki Kuşadası gündemini aktardığı Ben Buradayım Ey Tarih yazıları yanında gelecek sayıdan itibaren Kuşadası nın renkli simaları ile yaptığı televizyon sohbetlerini Bir Yer sevdim Kuşadası köşesinde yayınlaya başlıyoruz. Mustafa Veli hayranlarına duyurulur. Kuşadalı Botanikçi Hacı Mehmet Ali Paşa ile ilgili yayınımız ilgi çekti. Bu sayıda iki değerli araştırmacı Prof. Dr Asuman Baytop ve Prof. Dr Feza Günergün Baytop un kaleminden Mehmet Ali Paşa ve eserlerini daha yakında tanıtmaya devam ediyoruz. Sedat Onar, Robert Walsh ın anıları yayınlarken, Kuşadası nın bugün yok olan ancak döneminin önemli bir dini yapısını Değirmendere Manastırını bize tanıtıyor. Ali Can, Asırlık kartpostallarda Kuşadası ve Çevresini tanıtmaya devam ediyor. Mustafa Dinçoğlu, bundan yıl önce Kuşadası nda oynanan çocuk oyunlarını anımsatıyor ve bizleri çocukluk günlerimize götürüyor. Nail Topal, Kuşadası Aydınlanma Alanında bulunan ancak bir gece ansızın kaidesi boş kalan büstünden yola çıkarak Dr. Refik Saydam ı bize tanıtıyor. Ali Ergül, Kuşadalı İzciler yazısı ile bir fotoğrafın izini sürüyor. Ekodosd dan gelen yeni haber; bölgemizdeki kaya resimleri. MUSTAFA VELİ'NİN KUŞADASI'NIN RENKLİ SİMALARI İLE TV SOHBETLERİ ''BİR YER SEVDİM KUŞADASI'' GELECEK SAYIDAN İTİBAREN YEREL TARİH SAYFALARINDA KUŞADASI YEREL TARİH ARAŞTIRMALARI GRUBU Adına Sahibi ve Sorumlu Müdür Ali Ergül Yayın Kurulu Ali Ergül, Müjgan Şavkay, Mustafa Veli, Belma Özgün, Dr. Ali Alkış, Dr. Ayşe Şerifoğlu, Mustafa Dinçoğlu, Av. Kaya Egel, Ali Hüseyin Torun, Sedat Onar, Yrd. Doç. Dr. Eralp Osman Çolakoğlu, Arif Çıkıcı, Özer Kayalı Editör Nail Topal Grafik-Tasarım Nilüfer Saçar Hukuk Danışmanı Av.Nail Özazman Tercüme (İng-Frs) Duygu Sayra Önder İletişim Ege Mahallesi, 442 Sokak Club Oliva ERGÜL Apartmanları B Blok Kat:1 D:4 Kuşadası - AYDIN Tel: Ali Ergül: kusadasiyereltarih@yahoo.com Dağıtım Pazarlama Ergül Turizm Gıda Maddeleri Ltd. Şti. Ege Mahallesi, 442 Sokak Club Oliva ERGÜL Apartmanları B Blok Kat:1 D:6 Kuşadası - AYDIN Tel: Baskı Yeri Yeniyol Matbaası 1145/1 Sk. No: 50/A Yenişehir - İZMİR Tel: Faks: yeniyolmat@hotmail.com Sayı 42 Yıl 5 1

2 Kuyeta Haber ROMA HAMAMI OTOPARK MI OLDU? Müjgan Şavkay Kuşadası Gönüllüsü/ Araştırmacı 1980 li yıllardan sonra turizm yerine inşaat sektörünü seçen yeni Kuşadalılar Kuşadası nın tüm yüzeyini küçük tatil siteleri olarak belirleyip yerel yönetimlerin de desteği ile Kuşadası nın bütün güzelliklerini ve tarihi zenginliklerini bir bir yok ettiler. Son çamın iğne yaprağının altı da paylaşılıncaya kadar sanırım Kuşadası nın turizm listelerinden silinmesinden bir acı duymayacaklar. Kuşadası nın tarihi zenginliklerini ve doğal güzelliklerini bilen diğer şehirliler nasıl bu mahalleye hurdacı giremez diye levhalar koyuyorlarsa şehirlerine zarar verecek korkusuyla bu şehre Kuşadalılar giremez levhası koyacaklar. Yeryüzünde tabiat olaylarına ve zamanın akışına ayak uyduramayan pek çok şehir tarih sahnesinde yerini aldı. Efes-Milet-Didim ve daha pek çokları. ama tarihte var olduklarından günümüze kadar gelebilmiş şehirler İzmir-İstanbul-Venedik-Paris-Roma ve Kuşadası den sonra Kuşadası na yerleşenler Kuşadası nın ikliminin güzelliğini, boğucu yaz sıcağında esen imbatını hiç fark etmediler. Tepeleri düzleştirip çok katlı evlerle donattılar. Bizi turizmde var eden tarihi değerlerimiz ise hergün yok edilmektedir. Bundan 1 kaç gün önce Karaova da bir dostumu ziyarete giderken Yavansu Mevkiinde Eski Sümerbank Dinlenme Tesislerinin giriş kapısının karşısında bulunan Roma Hamamını göremedim.4 5 defa geri döndüm Roma Hamamını aradım ama yoktu. Romalılardan günümüze kadar şifalı sularıyla gelebilen bu hamamın ne olduğunu Kuşadası Belediyesinde görevli Ümit Hanıma sorduğumda olamaz böyle bir şey gidip bakalım dedi. Gittik, aradık ve bulduk.. Hamamın dibine kadar toprak doldurulmuş ve otopark olmuştu, içerisi de çöplüktü. Derin bir üzüntü duydum. İkimiz de ne yapabiliriz araştırmasına girdik ve ben belki Roma Hamamını kurtaracak parası olan bir kahraman çıkar, bir duyarlı yönetici sesimi, feryadımı duyar diye bu duyuruyu yapma gereksinimi duydum. Bundan sonraki sayılarda da Kuşadası nın tarihinin coğrafyasının ikliminin tüm güzelliklerini kendi yorumum, görüşlerimle anlatacağım. Son nefesime kadar daha yaşanabilir bir Kuşadası için yazmaya ve söylemeye devam edeceğim. Belki bir gün sesimi duyan ve sesime ses veren olur. 2

3 KUŞADASI YENİ BİR MÜZEYE KAVUŞUYOR. KENT TARİHİ MÜZESİNDEN VALİ KEREM AL A ZİYARET Haber ve Fotoğraf: Kuşadası Demokrat Kuşadası Belediyesi ile Eğitim ve Geliştirme Vakfı temsilcilerinin Aydın Valisini ziyaretleri Belediye başkan vekili Murat Saraç başkanlığındaki Kuşadası heyeti Aydın Valisi Kerem Al'ı makamında ziyaret etti ve kurulma çalışmaları süren kent tarihi müzesi hakkında bilgi verdi. Kuşadası Belediye Başkan Vekili Murat Saraç başkanlığındaki mimar Ümit Özkan, Kuşadası Eğitim ve Geliştirme Vakfı (KEGEV) Başkanı Şefik Sözer, 2. Başkan Kamil Aköz ve Vakıf Müdürü Şadiye Evgin'den oluşan Kuşadası heyeti, Aydın Valisi Kerem Al'ı makamında ziyaret etti. Kuşadası Heyeti Vali Al'a kurulma çalışmaları süren Kent Tarihi Müzesi hakkında bilgi verdi. Aydın Valiliği makam odasında gerçekleşen görüşmede, Aydın Valisi Kerem Al'a tapusu KEGEV'e ait Camiatik Mahallesi, Yıldırım Caddesi'nde bulunan 528,26 metrekare büyüklüğündeki arsanın üzerine yapılması planlanan "Kent tarihi müzesi" ile ilgili çalışmalar konusunda sunum yapıldı. Bilindiği gibi, Kuşadası Kent Tarihi Müzesi'nin kurulması için KEGEV ile Kuşadası Belediyesi arasında yapılan anlaşma uyarınca tarihi binanın restorasyonu ve işletmesi ile ilgili Kuşadası Belediye Meclisi karar almış ve gerekli protokol imzalanmıştı. Kuşadası Belediye Başkan Vekili Murat Saraç, "Sayın Valimize, belediyemizin daha önceden restorasyonunu gerçekleştirdiği İbramaki Sanat Galerisi binası, Çalıkuşu Evi ve Efe Suphi Evi ile ilgili bilgiler verdik. Ayrıca, Aydın İl Özel İdaresi'nin katkılarıyla restore edilecek Güvercinada ve diğer çalışmaların son durumunu aktardık. Bunun yanında, Kuşadası'nın tek eğitim vakfı olan KEGEV'in yaptığı çalışmaları anlattık ve "Kent Tarihi Müzesi" için Aydın Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Bölge Müdürlüğünden onaylı plan ve projeyi sunduk. Kuşadası Belediyesi'nin Aydın İl Özel İdaresine yazılı olarak başvurusunun yapıldığını belirterek, bu konuda destek istedik. Kuşadası Kent Tarihi Müzesi'nin kültür turizmi için önemli bir adım olacağına inanıyoruz. Sayın Valimiz de Kuşadası için "Kent Tarihi Müzesi"nin önemli olduğunu, bu konu üzerinde gerekli çalışmaların yapılacağını açıkladı" dedi. 3

4 Ben Buradayım Ey Tarih Temmuz 1972 de Kuşadası Mustafa Veli Mavi İnsan Haziran 1972 yazımın sonunda Harfler karışır mı? Karışır. Her şey karışır mı? Çok karışır!. diye yazmışım. Gerçekten de çok karıştı. Elimdeki Ada Sesi Gazetesi nin ciltlerinde ay olarak sıralanmış gazeteleri tarıyorum. Diğer ayların sayılarına merak edeyim diye bakmıyorum. Temmuz 1972 yi yazarken bir de ne göreyim; 30 Haziran 1972 Cuma günü yayımlanan gazete Temmuz nüshalarına karışmış. Ey cilt yapanlar ne diyeyim ben size? Demek bundan sonra diğer aylar da taranacak. Araya karışan sayılar var mı diye Neyse ki 30 Haziran 1972 de çok önemli olaylar yok. Başlık: Festival yarın Başlıyor. Saat 14 de İskele Meydanında yapılacak törenle açılacak festival, pazartesi gecesine kadar devam edecek. Sahil ışıklandırılıyor başka bir haber. Altındaki haber Sahili ışıklandırsan ne olacak, elektrik olmadıktan sonra dedirtecek cinsten. Şehir 6 saat Cereyansız Kaldı!... Ayıkla pirincin taşını. Bu ne karışıklıktır. Sen sahili ışıklandırmaya çalış, şehir 6 saat cereyansız kalsın. Günaydın Kuşadası. Şimdi 24 saat cereyan var mı? Geçen gün TV izleyemedim. Gitti geldi, gitti geldi cereyan bütün elektrikli aletler kabız oldu. Tarih tekerrür ediyor. Kuşadası cephesinde yeni bir şey yok. Türkiye cephesinde yeni bir şey var mı? 2012 yılında Suriye ile kriz yaşanıyor. Üç yıl önce kardeş olanlar şimdi düşman. Vizesiz geçişler rafa kalktı. Eski dostlar düşman oldu. Bir uçak düşürüldü. Akdeniz karıştı. Bir deprem oldu komşu ile. Savaş çıkar mı? Karışık. Kan kurutan zemheri esiyor Temmuz sıcağında. Şiiri unuttum. Yine de kısa bir şiir yapmışım. Esinlendim demek. Gözyaşlarımdan Döküldü Kelimeler Hiç biri ağlamadı. Neden acaba? Öyle kanıksandı ki her şey. Ben kırk yıl öncesine döneyim. Ada Sesi Gazetesi nin sayfalarına. Umarım sayılar karışmaz. Tarih, 4 Temmuz 1972, Salı. FESTİVAL İLGİNÇ GEÇTİ Doğan Sinemasında düzenlenen konserde Vali Sedat Kirtetepe şarkı söyledi. Şevki Hasırcı göbek attı- Festival kortejine Fransızlar da iştirak etti. Bütün gösteriler büyük ilgi topladı. Kaymakamımız İsmail Güzeliş in öncülüğünde teşebbüs edilen ve 1 Temmuz da başlayan 4. Turizm festivali dün gece Sözer Aile Çay Bahçesinde yapılan şenliklerle sona ermiştir. Kaymakam Güzeliş başta olmak üzere Vahap Kent, Bircan Fidan, Mehmet Latif Söker ve Mustafa Çalım dan müteşekkil tertip komitesinin üç gece canla başla çalışmaları neticesinde diğer festivallerden değişik ve ilginç programlar büyük alaka görmüştür. 1.Gün gecesi Doğan Sinemasında yalpan konserde Valimiz Sedat Kirtetepe nin bir ara coşarak Şantöz Şenay ile şarkı söylemesi, Şevki Hasırcı nın Ozanlarla sahnede göbek atması festival havasını kuvvetlendiren etkenlerdendi. 2.Gün ise saat da şehir içinde geçit yapan festival kortejine iştirak eden Club Meditteranée Tatil Köyü ekibinin korteje iştirak edişi festivale ayrı bir renk katmıştır. Dün Akşam Sözer Aile Çay Bahçesinde yapılan şenlikler oldukça ilginç geçmiştir. Valimizin de katıldığı şenliklerde Efes Pilsen in düzenlediği bira içme yarışmasını ilçemiz gençlerinden Hüseyin Elmas 10 dakikada 7 şişe bira içerek kazanmıştır. Bundan Turizm Festivalinde Belediye Başkan Vekili Nuri Yılmaz Ve Görevli Zabıtalar. sonra yapılan Çingene gecesi programında yapılan dansözler yarışmasını Agora Diskoda çalışan Leyla Ateş kazanmıştır. 10 dakikada 7 bira içmiş Hüseyin Elmas. Dansözler yarışmasını Leyla Ateş kazanmış. Hakikaten çok ilginç. FESTİVAL OLAYSIZ GEÇTİ. Üç gün üç gece devam eden ilçemiz 4. Turizm Festivalinde hiçbir zabıta olayına rastlanmadığı memnuniyetle öğrenmiş bulunuyoruz. Club Mediterranee-Festival konvoyu 4

5 Öteden beri önemli olaylara meydan vermeyen ilçemiz emniyet mensuplarının festival günlerinde de gösterdikleri olağanüstü çalışma büyük takdir toplamıştır. İlla olay mı olması lazım ki? BELEDİYE TEŞKİLATI YENİ BİNAYA TAŞINDI. Altı pasaj üstü belediye Sarayı olarak geçen yıl inşa edilmeye başlanan yeni ve modern binanın tamamlanmasından sonra Belediye teşkilatımız geçtiğimiz Cumartesi günü yeni binasına taşınmıştır senesi eylül ayının 7. günü Toros gazinosunun 2. katından Kale Kapısı yanındaki binaya taşınan ve bu binada 13 yıl hizmet gören belediye teşkilatımız şimdiki binaya taşınması ile aynı zamanda ebedi bir binaya da kavuşmuş bulunmaktadır. Zira binanın temelleri belediye Eski Belediye Binası Hizmete Açılış Töreni(7 Eylül1959) sarayı olarak atılmıştır. Büyük bir servis ve konferans salonu ile başkanlık odası olmak üzere üç bölümden ibaret olan yeni binada modern usulde hizmet görülecektir. Şöyle ki: Belediyede işi olan vatandaşlar kapı önlerinde beklemekten kurtulacak, boydan boya konulacak bankolar kapı sistemini ortadan kaldırdığı gibi her servisle irtibat serileşecektir. Boşalan eski binada yalnız zabıta servisi bırakılmıştır. Eski binaya şimdilik Tapu dairesi ile Esnaf Kefalet Kooperatifinin talip olduğu öğrenilmiştir. Hepsi bir arada. Karışık. TELEVİZYONLU ÇAY BAHÇESİ İKİLEŞTİ. İlçemizde ilk defa bu yıl televizyonlu servis yapan Sözer Aile Çay Bahçesinden sonra Emin Aile Çay Bahçesi de kukla programının yanına televizyon ilave etmiştir. Her iki çay bahçesindeki televizyon programları halkımız tarafından ilgi ile izlenmektedir. Canım Televizyon. Ninni anlatan Masalcım. Siyah-beyaz Süleyman Demirel. Grundig. Matbaa iki yüz yıl sonra geldi. Şükür ki TV nin gelişi yüz yılı bulmadı. Tarih, 7 Temmuz 1972, Cuma. EGE EXPRESS GAZETESİ NE FESTİVAL HAKKINDA VERİLEN MENFİ HABER ÜZÜNTÜ YARATTI. 4 Temmuz tarihli Ege Ekspres Gazetesinde Mustafa Oğuzkaan imzalı festival ile ilgili haber: Kuşadası Neşe ve Cümbüşe Doydu başlığı altında yayınlanan haberde festivalin fiyasko ile neticelendiği belirtiliyor. Yorgunlukları henüz geçmeyen Festival Komitesi üyelerine büyük bir darbe olan bu haber halk arasında da üzüntü konusu olmuştur. Festival süresince elinde mikrofonla hemen hemen her programın takdimciliği yapan Ege Ekspres gazetesi ilçemiz muhabiri Oğuzkaan ın festival hakkında böyle bir haber vermesi halkımızı şaşırtmıştır. Mustafa Oğuzkaan söyle neden böyle bir haber yaptın? Karıştırdın mı? OSMAN BÖLÜKBAŞI NIN KIZI BALAYINI İLÇEMİZDE GEÇİRİYOR. Ankara'nın tanınmış ailelerinden birinin oğlu ile 10 gün önce evlenen Millet Partisi genel Başkanı Osman Bölükbaşı nın kızı balaylarını Kuştur tatil köyünde geçirmektedirler. Dün gazetemizi ziyaret eden Gül- Ferda Aykan Çifti Kuşadasını çok beğendiklerini İfade ederek ilçemize yerleşeceklerini söylemişlerdir. Halen Yedek subay olarak askerlik görevini yapmakta olan Ferda Akyan Kuşadası nda turistik tesisler kurmak için temaslara başlamıştır. Özellikle otel ve eğlence tesisleri üzerinde duran Gül ve Ferda çifti ilçemizde bir hafta daha kalacaklardır. Geçirsinler. Karışmasınlar. Ya da karışsınlar. DÜZELTME Festivalin birinci gecesinde Doğan Sinemasında düzenlenen konser de «Ozanlar gurubu Solistinin çağrısına uyarak sahneye çıkan Şevki Hasırcı göbek attı başağı altında yayınlanan haberimizi «Şevki Hasırcı Halay çekti» şeklinde düzeltir, özür dileriz. Rahmetli Şevki Hasırcı Festival de göbek attı diye haber yapılmış. Fakat halay çekmiş. Gazete özür dileyip düzeltme yapıyor. Şevki Hasırcı hep göbekliydi. Boğazına düşkündü. Göbek atması daha doğal değil mi? Halay da nereden çıktı? Karıştırıldı. Bir nişan haberi. Naci Akdoğan ın kızı Canan ile Mahmut Özay ın oğlu Mehmet Cumartesi günü nişanlanmışlar. Mutluluk diliyor gazete. Bakalım mutluluk karıştırılacak mı? Canan Akdoğan, Mehmet Özay düğün törenleri Tarih, 11 Temmuz 1972, Salı. ÖZEL İDARE ARSASINA İNŞA EDİLECEK OTEL VE ÇARŞI NIN İHALESİ BUGÜN YAPILIYOR. İl Daimi Encümeni salonunda yapılacak ihaleye çok sayıda müteahhit katılacak- İnşaat önümüzdeki seneye tamamlanmış olacak. İlçemiz İl genel meclisi üyesi Hüsnü Seçer ve Kaymakam İsmail Güzeliş in ısrarlı talepleri üzerine programa alınan Özel İdare arsasına otel ve çarşı inşasının ihalesi bugün Aydın İl Daimi Encümen salonunda 5

6 Ben Buradayım Ey Tarih yapılacaktır. 167 bin 644 lira keşif bedelli ihaleye çok sayıda müteahhidin iştirak edeceği öğrenilmiştir. Yıkılan Özel İdare binasının arsasına inşa edilecek tesislerle şehrimiz ayrı bir özellik kazanacaktır. Zemin kat çarşı birinci katıda otel olarak inşa edilecek Özel idare tesislerinin önümüzdeki sene hizmete açılacağı söylenmektedir. Ayrı bir özellik kazandırıldı ama şimdi nerede? Yerinde. Özelliği kaldı mı? Çift bir göç çemberinde nefes alamıyor. İDARECİLER TATİL SİTESİ KURULUYOR. Kaymakamımız İsmail Güzeliş in öncülüğünde ilçemizde İdareciler Tatil Sitesi adı altında bir kooperatif kurulacağını istihbar etmiş bulunuyoruz. Güzeliş in başkanlığındaki müteşebbis heyet kooperatif ile ilgili çalışmalara aralıksız olarak devam etmektedir. Özellikle Vali ve Kaymakamların ortak olabileceği, şimdiden yapılan müracaatların çokluğu göz önüne alınarak deniz kenarındaki arsa sahipleri ile temaslara başlanmıştır. Şimdiye kadar yapılan temaslarda deniz kenarındaki bir tarlanın alınmasının kati leştiği ifade edilmekte, alınacak yerin mevkii gizli tutulmaktadır. Kuruluş hazırlıklarının bir an önce tamamlanması için çalışmalarını sürdüren ilgililer talip oldukları tarlayı ve mevkiini bilahare açıklayacaklarını söylemektedirler. Etrafı sitelerle doldu. Gevşek ve çembersiz. Dalga sesleri sesi kısılmış Temmuz şeftali ağacı. SAĞLIK MERKEZİNE TAHSİSAT GELDİ. Sağlık Merkezinin onarımı için Bakanlıktan 3 Yıldan beri talep edilen tahsisat nihayet gelmiştir. 3 Yıl önce keşif yapılan Sağlık Merkezinin onarım işi böylelikle gerçekleşecektir. Önümüzdeki günlerde ihale edilecek olan 7 bin lira keşif bedelli onarım işi müteahhide verilecektir. Gelsin sağlık için gelsin. BELEDİYE SARAYI DONATILIYOR. Belediye Sarayına taşınan teşkilatımız yeni ve modern mefruşat ile tefriş edilecektir. İlgililerin ifadesine göre mevcut mefruşatların yerine yeni mefruşat alınacak. Sandalyeden masaya kadar her şey değişecektir. Kazalar arasında mimari yönden bir eşinin daha bulunmadığı söylenen Belediye Sarayının layık olduğu şekilde teçhiz edilmesi hususunda azami fedakarlık yapılacaktır. Zamanında belki öyle idiydi şimdiki bina estetik fakiri. Tarih, 18 Temmuz 1972, Salı. BABA DOKTOR 11 YAŞINDAKİ OĞLUNUN ÖLÜMÜNE SEBEBİYET VERDİ. Ne acı, ne hazin, ne yürek burkan bir öykü. Sen doktor olarak binlerce insanı hayata kazandır, hastalıklarını yok et, 11 yaşındaki çocuğuna derman olma!.. Nedir bu? Karışık İLÇEMİZDE GEBELİK TESTİ YAPILIYOR. İlçemiz Hükümet Tabibi Dr. Ömer Önal muayenehanesinde gebelik testi uygulamaya başlamıştır. Modern ve fenni cihazlarla garantili olarak uygulanan gebelik testi için sabahleyin ilk idrarın bir şişe içinde getirilmesinin kafi geldiği söylenmektedir. İlçemizde ilk defa yapılan bu testin büyük ilgi göreceği sanılıyor. Türkiye çoğalsın ve mutlu olsun. KERVANSARAY IN ETRAFI MİKROP YUVASI OLMUŞ. Club Meditteranée tarafından özel olarak işletilen Öküz Mehmet Paşa Kervansarayının çevresi mikrop yuvası haline gelmiştir. Geçen sayımızda değindiğimiz Türkmen Köprüsünün altındaki simsiyah suyun aynısını şehrin ortasındaki Kervansaray ın çevresinde de görmek mümkündür. Güven Taksi yazıhanesinin Kervansaray-1970 bulunduğu taraftaki duvar kenarları baştanbaşa Kervansaray ın içinden gelen pis suların istilasına uğramıştır. Çevredeki vatandaşlar arasında şikâyet konusu olan bu durumun önlenmesi için belediye zabıtasının Kervansaray ilgililerine gerekli ikası yapması beklenmektedir. Geçen sayımız yok ki haberi inceleyeyim. Şimdi de Türkmen Köprüsü nün yerine açılan derede pis koku burunları deliyor. Yine de kurbağaların viyaklamaları çok güzel. Seneye Kurbağalı dere diye bir mevkiimiz olur. Olsun. Temmuz ayına çok güzel yakışıyor. Kurbağalara özgürlük!.. Yaşasın Kurbağalı dere Tarih, 21 Temmuz 1972, Cuma. HALK BANKASI ŞUBESİNİN AÇILMASI İÇİN YENİDEN FAALİYETE GEÇİLDİ Bina temini için ilçemizde temaslar yapan banka ilgilileri bir bina sahibi ile anlaştılar yılında Bakanlar Kurulunca ilçemizde açılması kararlaştırılan Halk Bankası Şubesi bilindiği gibi bina temin edilmediğinden gerçekleştirilememişti. Şimdi ise genel müdürlüğün ısrarı üzerine geçen yıl açılamayan şubenin bu yıl açılabilmesi için faaliyete geçilmiştir. Edindiğimiz bilgiye göre, Halk Bankası yetkilileri önceki gün ilçemize gelerek, Esnaf Kefalet Kooperatifi müdürü Sabri Mumcu ile de temas kurarak bankaya elverişli bina tespiti için sondajlara başlamışlardır. Yapılan temaslarda bir bina sahibi ile anlaşmaya varılmış, ancak binanın yeri gizli tutulmaktadır. İlgililer yapılan bu anlaşmayı genel müdürlüğe aksettireceklerini ve genel müdürlükçe müspet karşılanacağını beyan ederek açılış hazırlıklarının yıl sonuna kadar tamamlanacağını, şubenin Ocak ayının ilk günlerinde hizmete girebileceğini söylemişlerdir. Ahh, ne hazin bir öyküdür bu. Ne kavuşamamak. Alakası yok sevgili okuyucu. Her zaman yazarım: Bankalar açıldı Kuşadası na da bir faydası oldu mu diye... Yazıma biraz gizem katayım. Halk Bankası açılacak mı, açılmayacak mı? Açılırsa Kuşadası refaha mı 6

7 kavuşacak, yoksa tekmili birden Kuşadası esnafı yok mu olacak? Kuşadası Halk Bankasının ne gibi nimetlerinden faydalanacak? Yoksa faydalanamayacak mı? Halk Bankası Kuşadası na bir adet ağaç dikecek mi? Halk Bankası Halk Ekmek Fabrikasını kuracak mı? Açılırsa sonunda Halk Bankasının mevduatında güller açacak mı? Karışık Az sonra POSTEL KOOPERATİFİ KURA ÇEKİYOR. İlçemiz PTT mensuplarının geçen yıl kurdukları Postel Yapı Kooperatifinin arsa borcu ödendiğinden 30 Temmuz günü Kütüphane salonunda toplanılacak ve noter huzurunda kuralar çekilerek üyelerin arsaları belli olacaktır. PTT şefi Ahmet Arda ve telgraf memuru Erol Erdoğu nun gayretli çalışmaları sonunda 1 yıl içinde bütün işi tamamlanan Postel Kooperatifi üyelerinden isteyene tapusu verilecektir. Hayırlı kuralar. Çoğu postaneden habersiz bir nesil yetiştiriyoruz. Yakında Tek Post evleri kurulur cep telefonlarının köşelerinde. Mektup unutuldu ya evlerde unutuldu. Ahmet Arda nerede şimdi? Telgraf memuru Erol Erdoğu nerede? Postel evlerinde ikametgahları var mı? Tarih, 25 Temmuz 1972, Salı. YARIN BAŞLAYACAK YAT YARIŞLARININ SON HAZIRLIKLARI İLÇEMİZDE YAPILIYOR. 5 Ülkenin yarışçıları dün ilçemize gelerek, yarın Sisam adası koyundan başlayacak yarışların hazırlıklarına başladılar. Yarın Sisam adasından başlayacak olan 9. Uluslar arası Ege Yat Rallisi nin mensupları dün ilçemizde toplanmışlardır. İtalyan, Fransız, İngiliz, Yunan ve Türk yelkencilerinden müteşekkil 210 kişilik ekip dün sabah yatlarla şehrimize gelmişlerdir. Yarışçılar bir süre Kısmet Otelde istirahat ettikten sonra yatlarına çekilerek, yarış hazırlıklarına başlamışlardır. Bugünde hazırlıklarını sürdürecek olan ekipler öğleden sonra şehrimizden ayrılarak yarışın başlayış yeri olan Sisam adası koyundaki yerlerini alacaklardır. Yarışlar 30 Temmuz da sora erecektir. Deniz, güneş, yat Sırtüstü yat. Deniz ayakucuna konsun, güneş tepene... Kum da var. Kıymalı dolma. Ben 1972 Temmuz unda ne yapıyordum? Fotoğraf yok. Şimdiki çocuklar ne kadar şanslı. Bizim zamanımızda fotoğraf çektirmek lükstü. Lüks lambaları gibi. Şimdi cep telefonlarından analar, babalar her saat başı fotoğraflarını çekiyor çocuklarının. Nereden nereye geldim? Karıştım. TUNUS DIŞİŞLERİ BAKANI YARIN İLÇEMİZE GELİYOR. Hükümetimizin davetlisi olarak yurdumuza gelen Tunus Dışişleri Bakanı Bn. Maznundi ve beraberindeki heyet yarın şehrimize gelecektir. Tunus Dışişleri Bakanı Muhammed Mazmudi Öğleden sonra saat sıralarından ilçemize gelmesi beklenen Tunus Dışişleri Bakanı ve beraberindekiler şehrimizin tarihi ve turistik yerlerini ziyaret ettikten sonra Kısmet Otelde istirahat edecekler, ayni gün saat 20 de ilçemizden İzmir e müteveccihen ayrılacaklardır. Arap Baharına kurban gitti mi acaba? Suriye de kış sürecek mi? Bahar bizim elimizde mi? Halep ne halde? Halep oradaysa, Arşın burada mı? Ne oldu vizesiz komşuya? Sıcak insanı uyutur mu? Suriye de dondurma var mı? Tunus ta dondurma satışları başladı mı? ÜÇ TURİZM GÖNÜLLÜSÜ GÖREVE BAŞLADI. Turizm Bakanlığınca görevli olarak ilçemize gönderilen üç yüksek tahsil talebesi Turizm bürosunda vazifeye başlamışlardır. Derya Tutumcu, Çiğdem Tolga ve Yücel Şentarlı adlı Turizm Gönüllüsü gençler Turizm Bürosundan 15 Ekim e kadar görev yapacaklardır. Başlangıç Kuşadası nda. Dondurma satışları güzel gidiyor. Kahramanmaraş dondurmaları satılıyor. Kuşadası Özerk Cumhuriyet olmalı. Donmak, böyle kalmalı. Kalmalı mı? Siyaset dondu mu? Sıcak cırcır böceği mi? Üç turizm gönüllüsü nasıl serinliyor? Çorap giyiyorlar mı? Bu ülkenin başına çorap örenler var mı? Karışık!.. Tarih, 28 Temmuz 1972, Cuma. FERRUH ADALIOĞLU AYDIN BÖLGESİNİN EN BÜYÜK FABRİKASININ İLÇEMİZDE KURUYOR. Zeytinyağı, salamura zeytin, sabun, domates salçası ve konserve imal edecek fabrikanın temelleri önümüzdeki günlerde atılacak. İlçemizin sevilen iş adamlarından Ferruh Adalıoğlu nun Aydın Bölgesinin en büyük ve en modern zeytinyağı fabrikasını kurmak üzere faaliyete geçtiğini öğrenmiş bulunuyoruz. Bilindiği gibi yıllardır ilçemizde zeytinyağı fabrikası işletmeciliği yapan Ferruh Adalıoğlu nun kuracağı modern fabrikada zeytinyağı imalatından başka konserve zeytin ve sabun imalatı da yapılacaktır. Kazım Adalıoğlu işletmeciliğinde bulunan Petrol Ofisi Benzin istasyonunun bitişiğindeki arazi üzerine kurulacak olan fabrikanın önümüzdeki günlerde temelleri atılacaktır. Yapılan açıklamaya göre zeytinyağı, salamura zeytin ve sabun imalatından başka domates salçası ve konserve imalatının da yapılacağı söylenmektedir. Her mevsimde faaliyetine devam edecek olan fabrikanın kurulacağı haberi ilçemizde sevinç yaratmıştır. Sevinç yaratan haber ne zaman hüsrana dönüşecek? Neden devamı gelmeyecek? Sonunda fabrikanın akıbeti ne olacak? Az sonra Yanılma sevgili okuyucu!.. Sakın yanılma Karıştırma her şeyi. Ortada karışık bir yaz var 2012 yılında yılı Temmuz ayı da ortada karışık bir yaz. Bu ülke hep karıştırıldı zaten. Karıştırılmaktan kendine özgü bir Cumhuriyet kurulamadı. Sıcaklardan diyelim mi? Ya da karıştırmayalım mı? Oturalım. Tansiyonum yüksek. Ağustos ayı tansiyonu daha da yükseltmesin!.. Amin. Sıcak hep aynı sıcak. Sinemada sıcak kavuşmalar. Sonrası Buz. Ağustos. Karışık bir ay mı olacak? Sordum Ada Sesi Gazetesi nin sayfalarına Karışmam dediler. Keşke hiçbir şeye karışmasak! 7

8 Kuşadalı Ünlüler KUŞADALI HACI MEHMET ALİ PAŞA Prof Dr Asuman BAYTOP Prof Dr Feza GÜNERGÜN(BAYTOP) Mehmet Ali Paşa ( ) ve Botanikle ilgili Yayınları İstanbul'da 1839'da açılan Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şahâne'deki botanik dersleri bu askeri tıp mektebinin direktörü Avusturyalı hekim C. A. Bernard tarafından verilmeye başlanmıştır. Dr. Bernard'ın öğrenciler için A. Richard'ın eserinden istifade ile hazırladığı Elâmens de Botanicjue (İstanbul, 1842) adlı kitap, Türkiye'de basılmış ilk botanik kitabıdır ve adından da anlaşılacağı gibi Fransızcadır. Botanik ders kitabı olarak kullanılan ilk Türkçe kitap ise, yaklaşık yirmi yıl kadar sonra, 1865'te yayımlanmıştır. Bu kitap, Dr. Bernard'ın öğrencilerinden ve ondan sonra Tıbbiye'de botanik derslerini veren Hekimbaşı Salih Efendinin Dr. Cari Arendts'ten kısaltarak tercüme ettiği llm-i Hayvanat ve Nebatat*Ait, Salih Efendi de, Dr. Bernard gibi botanikle ilgili tek bir kitap hazırlamıştır. Salih Efendi'nin öğrencisi olan ve aynı mektepte botanik dersleri vermiş olan Mehmed Ali Paşa'nın tercüme çalışmaları ile Türkçe botanik kitaplarının sayısında dikkate değer bir artış görülür. Bu artışta, M. Ali Paşanın çalışma hayatının büyük bir kısmını münhasıran botanik hocası olarak geçirmiş olmasının da muhakkak ki etkisi olmuştur. Kendisinden önce botanik dersleri veren Dr. Bernard teorik cerrahi dersleri verdiği gibi Tıbbiyenin direktörlüğünü de yürütmekteydi. Salih Efendi ise, hocalık yanında hekimbaşılık ve diğer idari görevlerle mükellefti. Hacı Ali Paşa veya sadece Ali Paşa adları ile de tanınan Mehmet Ali Paşa hakkında bugüne kadar çeşitli yayınlar yapılmış ve birçok yayında adı geçmiştir (1-13). Biz burada onun özgeçmişini kısaca hatırlattıktan sonra, daha ziyade botanik çalışmaları üzerinde durmak ve bu konudaki yayınlarını tanıtmak istiyoruz. Mehmet Ali, 1837 (1253) Kuşadası doğumludur. İstanbul da, Askeri Tıp Mekte-bi'nden 1864'te (1281) hekim olarak mezun olmuş, Ordu-i Hümayun'da doktorluk yapmış, 1871'de (1288) adı geçen mektebe nebatat muallim muavini olarak girmiş, 1876'da (1293) burada muallim olmuştur. Sivil Tıp Mektebi'nde (Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiye) ders vermiş ve 1892'de (1308) bu mektebin müdürlüğüne atanmıştır (1) de (1333) Erenköy'de vefat etmiştir. Kabri Kızıltoprak'ta Zühtü Paşa Cami yakınındaki Hüseyin Baba Mezarlığı'ndadır (5, 6, 8). Mezar taşı üzerinde vefat tarihi 20 Muharrem 1333 olarak kayıtlıdır (8 Aralık 1914). Bir resmi, torunu eczacı Salahattin Uraz tarafından Prof. Dr. Turhan Baytop'a hediye edilmiş ve bu tek resim Prof. T. Baytop'un makalesinde (2) yayımlanmıştır (resim 1). Bir botanik hocası olarak Mehmet Ali, ders verdiği tıp ve eczacı öğrencileri için ders kitapları yazmış, yayınlar yapmış, mesleğine ve bilimine meraklı, çalışkan Tahsin Özmen bir hoca ve bilim adamı olmuştur. Botanik öğretiminin uygulamalı yönüne de önem vererek, Askeri Tıp Mektebi'nin Demirkapı'daki kışla bahçesinde bir botanik bahçesi kurmuş, keza Sivil Tıp Mektebi'nin Kadırgadaki bahçesini de bir botanik bahçesi şeklinde geliştirmiştir. Mehmet Ali, 1866'da kurulan ve başlıca amacı Batı'nın tıp ve biyoloji kitaplarını Türkçeye çevirmek olan Cemiyet-i Tıbbiye-i Osmaniye'nin bir üyesidir ve botanikle ilgili Fransızca eserlerden tercümeler yapmıştır. İstanbul kitaplıklarında yaptığımız araştırmalarda, Mehmet Ali'nin botanikle ilgili 6 yayınına rastladık. Bunlardan üçü tıp mektepleri için yazılmış, Cauvet'den tercüme edilmiş botanik ders kitaplarıdır. Diğer üçü de Du Breuil'den tercüme edilmiş pratik meyve ağacı yetiştirilmesi ile ilgili risalelerdir. Bunları inceleyerek aşağıda tanıtıyoruz. Mehmet Ali Paşa'nın Ders Kitapları İlm-i Nebatat-ı Tıbbiye: İki cilt halinde basılıdır. Birinci cildin kapak sayfası şöyledir: "İlm-i Nebatat-ı Tıbbiye. Cild-i evvel. Mütercimi Mekteb-i Tıbbiye-i Şahâne'de ilm-i nebatat muallim muavini Yargıtay Birinci Bşk Ferruh Adalıoğlu ve Cemiyet-i Tıbbiye-i Osmaniye azasından binbaşı doktor Mehmet Ali" (şekil 2). İkinci cildin kapak sayfası da şöyledir: "Cild-i sani. Nebatat. Mütercimi Cemiyet-i Tıbbiye-i Osmaniye azasından ve Mekteb-i Tıbbiye-i Şahâne ilm- i nebatat muallim muavini Mehmet Ali". İncelediğimiz nüshalar, İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Eczacılık Tarihi Müzesi'nde 8 1. "Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiye-i Şahâne müdürü Doktor Mirliva saadetlû Hacı Meh met Ali Paşa", Salname-i Nezaret- i Maarif-i Umumiye, 1318 (1902), s Baytop, T.: "Mehmet Ali Paşa ( )", Farmakolog, 18 (12), (1948).

9 mevcut olanlardır. Her iki cildin kapak sayfaları Mekteb-i Tıbbiye-i Şahâne Matbaası'nın mühürünü taşımaktadır. İkinci cildin son sayfasında da, "Mekteb-i Tıbbi- ye-i Şahane Matbaası'nda tab olunmuştur. Sene 1291 fi gurre-i Zilhicce' kaydı vardır. Bu tarih 9 Ocak 1875'e tekabül eder. Her iki cilt de 22 x 15 santimetre ebadındadır. Birinci cilt 12 sayfalık bir fihrist ve 9 sayfa tutarında bir hata ve sevap cetveli ile başlamakta, sonra kapak sayfası gelmekte, bundan sonra 2 sayfalık bir mukaddeme ve 4 sayfalık bir methal bulunmakta ve sonra ana konuya girilmektedir. Bu şekilde birinci cilt sayfadan ibarettir, içinde 175 şekil vardır, ikinci cilt 4 sayfalık bir fihrist ve onu takiben 3 sayfalık bir hata ve sevap cetveli ile başlamakta, sonra kapak sayfası gelmekte ve sonra konu, birinci ciltte kalınan yerden hemen devam etmektedir. Bu suretle ikinci cilt 660 I 9 sayfadır. Şekil numaraları birinci ciltteki numaralamanın devamıdır ve 176'dan başlayıp 230'da son bulmaktadır. Böylece ikinci cilt içinde 55 şekil vardır. Görülüyor ki, Mehmet Ali'nin bu iki ciltlik kitabı toplam olarak sayfadır ve içinde toplam 230 şekil vardır. Birinci ciltteki Mukaddeme'de Mehmet Ali, kitabını Doktor Cauvet'den tercüme ettiğini, Richard ve Bougnon'dan ilaveler yaptığını, Baıy, Boudier, Decaisne, Robin vs. gibi müelliflerin kitaplarından kriptogamlarla ilgili bahisler alarak kitabına eklediğini bildirmiştir. Kitap, tıbbi bitkileri de tanıtan bir bitki sistematiği kitabıdır. Başta, genel kısımda, hücre, doku, vejetatif organlar, beslenme, imtisas (özümleme), teneffüs olayları, renk maddeleri, üreme organları, bitkilerde hareket konuları işlendikten sonra, sistematik kısımda bitkilerin sınıflandırılmasından, Jussieu'nün, De Candolle'un sistemlerinden bahsedilmiş, Çeneksizlerden mantarlar, algler, likenler, eğreltiler, Birçeneklilerden 14 familya, İkiçeneklilerden önce Açıktohumlu 5 familya, sonra Kapalı tohumlu 36 familya, Nymphaeaceae familyasının sonuna kadar tanıtılmıştır. Kapalı tohumlular ikinci ciltte Ranunculaceae ile başlayarak Compositae sonuna kadar devam etmektedir, burada 88 familya vardır. Birinci cilt içinde sınıflandırma veya familya, altfamilya, cins veya tür ile ilgili tayin cetveli, ikinci ciltte de aynı tipte 15 cetvel vardır. Mehmet Ali'nin tercüme ve derleme yoluyla hazırladığı bu ilk ders kitabının sistematik kısmında, her bir familyanın özellikleri belirtildikten sonra o familyadaki tıbbi ve faydalı bitkilerden bahsedilmiş, bunların Fransızca adı, bazen Latince adı, bundan başka parantez içinde Latince tür adının Arap harfleriyle yazılmış şekli, varsa Türkçe adı, kullanılışı, etkin maddesi bazen formülleriyle verilmiştir. Geniş familyalar kabilelere (altfamilya) ayrılarak incelenmiştir. Kuvvetli etkiye sahip olan kınakına, afyon, yüksü- kotu, tatula, güzelavratotu, sinameki gibi droglara geniş yer ayrılmıştır. Mehmet Ali'nin Cauvet'nin hangi kitabını temel kaynak olarak aldığını bilmiyoruz. İstanbul kitaplıklarında böyle bir kitap bulamadık ve dolayısıyla bir kıyaslama yapamadık. Ancak Mehmet Ali'nin Cauvet'nin Nouveaux Eléments d'histoire Naturelle Médicale (2 cilt, Paris, 1869) adlı kitabından faydalanmış olması muhtemeldir. Bu kitabın temin edilip Ilm-i Nebatat-ı Tıbbiye ile karşılaştırılması halinde daha kesin bir yargıya varılması mümkün olacaktır. Ilm-i Nebatat: İki cilt halindedir. Birinci cildin kapak sayfası şöyledir: "Ilm-i Nebatat. Cild-i evvel. Müellifi Doktor Cauvet. Mütercimi Mekteb-i Tıbbiye-i Askeriye ve Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiye-i Şahane muallimlerinden ve Cemiyet-i Tıbbiye-i Osmaniye azasından ilm-i nebatat muallimi miralay elhac Mehmet Ali. Defa-i sani olarak Mekteb-i Tıbbiye-i Şahâne Matbaası'nda tab olunmuştur. Fi muharrem sene 1303 " (şekil 3). Bu tarih Ekim 1885'e tekabül eder. İkinci cildin kapak sayfası da şöyledir: "İlm-i Nebatat. Cild-i sani. Müellifi Doktor Cauvet. Mütercimi Mekteb-i Tıbbiye-i Askeriye ve Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiye-i Şahâne muallimlerinden ve Cemiyet-i Tıbbiye-i Osmaniye azasından ilm-i nebatat muallimi miralay elhac Mehmet Ali. Defa-i sani olarak Mekteb-i Tıbbiye-i Şahâne Matbaası'nda tab olunmuştur. Fi 16 Ramazan sene 1303 ". Bu tarih 18 Haziran 1886'ya tekabül eder. Ancak şu var ki, bu ikinci cildin son sayfasında bulunan "Sene 1307 fi gurre-i Cemaziyelâhirde hitam bulmuştur" ibaresi, baskının 23 Ocak 1890'da tamamlanmış olduğunu göstermektedir. Birinci cildin mukaddemesinden ve her iki cildin kapak sayfalarındaki açıklamadan anlaşılacağı üzere, Mehmet Ali'nin bu ikinci kitabı, onun 1291 (1875) tarihli birinci kitabının ikinci baskısıdır. Bu mukaddemede Mehmet Ali, ilk baskı nüshalarının tükenmiş olduğunu ve ikinci baskıyı yaparken gene Cauvet'den faydalanarak ilaveler getirdiğini açıklamıştır. Bu şekilde ikinci baskı, birincinin tamamen aynı değildir, onun tashihli ve ilaveli baskısıdır. Bu baskıdan bir takım İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Eczacılık Tarihi Müzesinde vardır. Kuşadalı Ünlü Botanikçi Hacı Mehmet Ali Paşa nın adının yaşatıldığı Yılancı Burnu Mevkiinde Botanikçi Ali Sokak ve tabelası 9

10 Gezginlerin Kaleminden Kuşadası / 17 Rum Korsanların Türkleri Katlettiği Dönemde Kuşadası na Gelen İrlandalı Gezgin Robert Walsh in İzlenimleri sedatonaranea@hotmail.com Kitabın Adı : A Residence at Constantinople (Cilt 2) Sedat Onar Araştırmacı Yazar : Robert Walsh Yayınevi : Frederick Westley and A.H.Davis, Londra Kitabın Basım Tarihi: 1836 Bölüm - 2 SON Ancak kısa bir süre sessizlik oldu. Ben bizim yanımızdaki yeniçeri Ahmet i öne doğru ittim. Bereket versin yeniçeri Ahmet i de yanımızda kıyıya getirmiştik. Ancak O da müthiş korkmuştu. Ellerini havaya kaldırdı Bunlar İngiliz, bunlar İngiliz, İngilizlere merhamet edin diye bağırmaya başladı. Bu, atlılar üzerinde beklenmedik bir etki gösterdi, aramızda bir yumuşama oldu ve görüşmeye başladık. Atlıların başındaki Ağa öne doğru çıktı. Yeniçeri Ahmet, Bay Leeves i ve beni yanına aldı ve ellerimizden tutarak Ağaya götürdü. Bunlar İngiliz Lordları Saraydan Pera dan Padişah ın koruması altındalar. Onların korunması için Padişah fermanı var. diye Ağaya durumumuzu ifade etti. Ağa da bizim gemimizin Scala Nova da olması gerektiğini söyledi. Bizi bir Hydriote gemisi sandıkları için saldırdıklarını belirtti. Şiddetli bir kargaşalığın sonucunda bunların meydana geldiği anlaşıldı. Ağa beş yüz adamını bizim hareketlerimizi izlemesi ve arazide bulup imha etmesi için farklı yönlere yollamış. Gönderilen askerlerin bir kısmı delibaşlardan oluşuyormuş. Onlar gerçekten de kan kardeşi gibi birbirlerine çok bağlı delilermiş. Ancak bu delibaş askerlerle ne bir yeri almak, ne de bir yeri vermek için savaşılamazmış. Eğer biz bu delibaş askerlerin arasına düşmüş olsaymışız, bizim böyle açıklama yapmamıza izin vermeden bizi öldürürlermiş. Verilmiş sadakamız varmış ki Ağa nın delibaşları sahilin diğer tarafına gitmişler de biz onlara rastlamamışız. Velhasıl Ağa nın askerlerinden ikisinin bizim yeniçeriye Scala Nova ya kadar eşlik etmesi ve durumun Scala Nova daki Paşa ya iletilmesine karar verildi. Bizim yeniçeriye eşlik edecek Ağa nın askerleri Scala Nova daki Paşa ya durumu açıklayacaklar ve O nu ikna etmeye çalışacaklardı. Onlar Scala Nova dan geri dönünceye kadar biz tutsak olarak burada kalacaktık. Şimdi saat gecenin 10 u. Yedi sekiz mil ilerideki Scala Nova tamamen karanlıklar içinde. Açık havada beklemekten başka bir seçeneğimiz yok. Önümüzdeki bütün Asya çok kasvetli ve her türlü haşereyi barındıran bir bataklığa benziyor. Türkler bizi kuşatmış durumda, biz de merkezlerinde kumların üzerinde oturmuş, bekleşiyoruz. Bütün akşam boyu süren çatışmanın şiddetiyle ben de aşırı ısınmıştım. Şimdi berbat bir şekilde soğuğu hissetmeye başladım. Avuçlarımı soktuğum kum bile dışarıdan sıcaktı. Isınmak için ellerimi kumda oyduğum çukura sokuyor, kum taneciklerini avuçluyordum En sonunda ellerimle vücudumu soğuktan koruyabileceğim bir çukur açmaya karar verdim. Ne olursa olsun dışarıda durmaktan daha iyi olacaktı. Kazdığım çukura uzandım ve üzerimi kumlarla örttüm. Vücudum nispeten ısınmıştı. Benden gören diğer arkadaşlarımda aynısını yaparak kendilerini kuma gömdüler. Hepimizin vücudu nispeten ısınmıştı. Böylece uyumaya çalıştık. Her nasılsa, kısa bir süre içinde vücudumuz daha fazla üşümeye başladı. Biz ateş yakmak istediğimizi Türklere ilettik. Başımızdaki Ağa buna izin vermedi. Herhalde bizi gören diğerlerinin de ateş yakacağından korktu. Aslında Ağa bizim yakacağımız ateşlerle kendi gemilerimize işaret göndereceğimizi zannetti. Bir ara Ağa nın adamlarından birinin sazların arasında tütün içtiğini gördüm. En sonunda içtiği ağızlıktan yere bir köz düşürdü ve bulunduğu sazlık alev alev yanmaya başladı. Bizim için tam bir sürpriz olmuştu. Bizim bulunduğumuz yer nehrin denizle birleştiği bir nehir ağzıydı. Birkaç yüz dönümlük bu yerin her tarafı fundalıklar ve küçük sazlıklarla örtülüydü. Bu mevsimde de bunların büyük bir bölümü solmuş ve kurumuştu. Alevler yakınında bulunan her şeyi bir anda yutuyor, adeta vahşi bir ateş topu her tarafa yuvarlanıyordu. Kimi yerde otların yanarken çıkardığı çatırtılar, kimi yerde bir kükremeyi andıran seslere dönüşüyordu. Bütün alan tümüyle alevlere boğulmuştu. Alevler önlenemez bir şekilde her yana hızla yayılıyordu. Yüksek ağaçlar bile etrafını saran alevlerden kaçamıyordu. Alevler ağaçlara hızla yaklaşıyor, çevresini kuşattığı ağacı bir anda alev topuna dönüştürüyordu. Sadece denize ulaşan alevler ilerlemesini durduruyordu. Alevler bir anda önümüzdeki ağacı ele geçirdi. İlk önce ağacın alt dalları alevlere teslim oldu, daha sonra üst dalların alev alması ile ağaç bir ateş piramidine dönüştü. Biz süratle yer değiştirdik. Ateşin olmadığı sınır hattına doğru ilerledik. Alevler gecenin karanlığında vahşi kıyafetleri içindeki, kara sakallı esmer Asyalılar ile bizleri öyle gösteriyordu ki, Rembrandt ın çizmeye doyamayacağı bir tablonun öğeleriydik sanki. Yangın yanımıza yaklaşana kadar sazların üzerine doğru yatıyor, ateş bize yaklaştığında daha önceden yanmış olan yerlere doğru yer değiştiriyorduk. Yer değiştirmelerden haddinden fazla yorulduk. Kıpırdayacak halimiz kalmamıştı. Ben üzerimizdeki sıkıntıyı yangından kaçan böcekleri izleyerek atmaya çalışıyordum. Alevler yaklaştıkça böceklerin canlarını kurtarmak için doğaüstü bir güçle hareket edişleri bana yorgunluğumu kısmen de olsa unutturuyordu. Bu sıcak ve nemli yerde doğanın üretkenliği beni gerçekten de çok 10

11 şaşırtıyordu. Minik böcekler sanki Gorgonların, Hydraların, Chimeraların birer embriyosuydu. Üç inç kadar bacakları olan yeşil bir peygamber devesi böceği yanıma kadar yaklaştı. Benden yardım diler gibi bana baktı. Üzerinde tutunduğu otlarla bir bütün olmuş gibi adeta yürüyen bir çimen parçasına benziyordu. Elime almaya çalışırken birden uçarak uzaklaştı. Doğada ayakta kalabilmek için içgüdüleriniz doğrultusunda yaşamak mecburiyetindeydik. Bize yakın olan çalılıkların içinden korkunç bağırış ve çığlıklar bizim harekete geçmemizi gerektirdi. O sırada yakınlardan duyduğumuz sesler bizi endişeye düşürmüştü. Kesinlikle barbarların delibaş denilen diğer bölümü bizim burada olduğumuzu keşfetmişti. Bu nedenle geldiklerinde bize saldırırlar diye korkuyorduk. Sesler o kadar yakınımızdan geliyordu ki, adeta olayların içinde yaşıyorduk. Ancak seslerin başka bir yerden geldiğini daha sonra anladık. Cayster Irmağının denize döküldüğü noktadaki kamış ormanına sığınmış olan çakallar ve diğer hayvanlar alevlerin kendilerine yaklaşmasından dolayı can havliyle kederli kederli uluyorlardı. Diğer taraftan benzer şekilde insanların haykırışları da hayvanların ulumalarına karışıyordu. Sonunda bizim yeniçeri şafak vaktinden az önce döndü. Paşa bundan büyük mutluluk duydu. Scala Nova da da büyük bir sükûnet hâkimmiş; Paşa bizim serbest bırakılmamızı emretti. Bizim nehirden karşıya geçmemiz için eşlik ettiler. Ardından nerede barınabileceğimiz ve oturup dinlenebileceğimizi söylediler. Burada bizi başka bir fenomen bekliyordu. Aslında bana göre müthiş güzel bir şeydi. Nehirde pulları fosfordan pırıl pırıl parlayan bir sürü balık vardı. Üzerlerinden geçerken, zift gibi siyah balıkların pullarındaki fosforlu madde bizim teknemizde ışık oyunları oynattı. Etrafımızdaki balıkların parlaklığının oluşturduğu aydınlık teknemizi bir zafer halesi gibi aydınlattı. Komutanımız gemiye dönmemiz gerektiğini söyledi. Kıyıda tekrar kayıkları aramaya başladık. Bulduğumuz kayıklara sabah yedide bindik. Kayıktakiler bize Scala Nova üzerinden gideceğini söyledi. Kısacası tekrar topun ağzındaydık. Bizim gemi zannedersem dün akşam Scala Nova ya gitmiş ve oradaydı. Kayıktakilerin bize anlattığından biz öyle anladık. Bizi orada ya öldüreceklerine ya da esir alıp ülke içlerine yürüteceklerine dair şüphemiz vardı. Bundan dolayı Scala Nova ya gitmemek için tam demir atarken Türk bayraklı bir teknenin bize yanaşmakta olduğunu gördük. Bizim tekneye yanaştığı zaman Scala Nova daki Türk paşasının gönderdiği bir amirali gördük. Yanında tercümanı ve çavuşu vardı. Bize paşanın özür dileklerini bildirdi ve bir gece önceki yanlış anlamadan kaynaklanan durumu izah etti. Ülkenin bir kargaşa içinde olduğunu duyduğumuzu kendilerine ilettik. Onlar da doğruladı. Biz de böyle bir kargaşanın Paşa nın hayatını tehdit edebileceğini ilave ettik. Onlara elimizde bulunan ve padişahın bize ülke içinde seyahat izni veren fermanını gösterdik. Onlar bize her ağırlama ve ikramda padişahın bu fermanını mutlaka herkese göstermemizi; hatta kırsalda bir eve konuk olduğumuzda bile elimizdeki padişahın bize seyahat izni veren fermanını herkese göstermemizi tembihlediler. Ardından padişahın fermanını büyük bir saygı ve hayranlıkla öptüler ve bize geri verdiler. Daha sonra on silahlı askerden oluşan tören kıtasıyla bizi selamladılar. Sahilde bizi 20 atlının beklediğini ve seyahatimiz esnasında bize eşlik edeceklerini söylediler. Ardından biz de onları Cayster in içinden takip etmeye başladık. Onlar karadan bize yakın eşlik ediyorlardı. Nehrin ağız kısmında küreklerle ilerledik. Nehre girdikten sonra elimizdeki uzun sırıkları nehrin dibine dayayarak teknemizi itmeye ve böylece ilerlemeye başladık. Efes ovasının kalbine kadar Cayster Nehrinin içinden ilerlemeye devam ettik. Nehirden Efes e gidiş, daha önceden Efes i ziyaret etmek için hiç denenmemiş bir usuldü. Kamış ve sazlardan örülmüş ağlar kullanılarak balık avlanan bir yerden karaya çıktık. Ovayı geçerek Efes harabelerinin bulunduğu bölgeye geldik. Bu muhteşem yerin tüm özelliklerini ayrıntıları ile size anlatmam mümkün değil. Ancak Tournefort, Pococke ve Chandler gibi daha önceden burayı ziyaret etmiş gezginlerin anlatımlarına atıfta bulunarak bazı detayları açıklayabilirim. Sadece onların kendi anlatımlarında bahsetmediği bazı küçük ayrıntıları sizlere aktaracağım. Efes zamanında Asya nın ticaret merkeziydi. Denizden nehir yoluyla Efes e kadar ulaşım mevcuttu. Ama bu nehir yolu şimdi nehrin taşıdığı alüvyonlarla dolmuş durumda ve kullanılmıyor. Sadece belli bir yere kadar nehirden gelebilirsiniz. Efes şehrine ait asıl iskele şimdi nehrin denize döküldüğü noktadan millerce içeridedir. İskelenin üzeri büyük mermer bloklarla kaplanmış durumdadır. Burada bulunan köprü nehrin zamanında buradan geçtiğini ve buradan Cayster in karşısına geçmek bu köprünün kullanıldığını göstermektedir. Robert Walsh Efes i dolaştıktan sonra güvenle tekrar gemisine geri dönmüştür. Seyahatine Ege Adaları, Suriye-Filistin Bölgesini gezerek devam etmiştir. Keşke Efes ten sonra Kuşadası na gelebilseydi. O sıralarda Kuşadası ndaki Türk ve Rumlar arasındaki gerginliği ve çatışma ortamını taraflı bile olsa bize aktarabilseydi, çok şey öğrenirdik. 11

12 Kartpostallarla Kuşadası ve Çevresi ASIRLIK KARTPOSTALL PHOTOGRAPHIE PARISIENNE E Ali Can Tarih Öğretmeni - Efemerist efesacarlar@mynet.com Su Kemeri, Belevi yöresinden çıkan içme suyunu, kentin doğusundan, Ayasuluğ Tepesi ne ulaştırmak için inşa edilen ve bugün şehir içinde doğudan batıya uzanan 124 adet ayaktan oluşmaktadır. Su kemerlerinin arkasında görünen bina J.D. Carpouza ya ait Ephesus Hotel dir. J.D. Carpouza, İzmir de Kordon da (Quais) ikamet eden bir girişimciydi. Ayasuluğ istasyonunun hizmete girmesinden bir süre sonra buraya gelerek, Ephesus Hotel adıyla bir konaklama tesisi kurmuştu. St. Jean Kilisesi: St. Jean Kilisesi ni kuşatan yaklaşık 1 kilometre uzunluğundaki sur duvarlarının doğu, batı ve güneyinde üç ana girişi bulunmaktadır. Girişler içinde en sağlam kalabileni güneyde yer alan ve Takip Kapısı olarak adlandırılan ana kapıdır. Güney giriş kapısı (ana kapı), kartpostal editörleri tarafından tercih edilen yapılardan biri olmuştur. Kapı, iki yanında kare planlı kulelere ve ortada kemerli bir girişe sahiptir. Kemerin üst kısmında Eros ların kabartma olarak işlendiği bir lahit yüzü yer almaktadır lü yıllarda bunun yanında yer alan, Odysseus un Akhileos u tanımasını anlatan, kaçan genç kızlar ve silahlı adamların betimlendiği başka kabartmalar, Avrupalılar tarafından yanlış yorumlanmış ve kapıya gezginlerce Takip Kapısı adı verilmiştir. Rubellin Pere tarafından görüntülenen Takip Kapısı daha sonra pek çok editör tarafından kartpostal olarak yayınlanmıştır. Kale ile St. Jean Kilisesi nin bulunduğu tepenin batı yamacında bulunan İsabey Camii, kapı üzerindeki kitabesine göre, H.776 (Miladi 1375) tarihinde Aydınoğulları ndan İsa Bey tarafından yaptırılmıştır. Mimarı Ali Bin Müşeymeş ed-dımışki dir. Evliya Çelebi bu yapıdan söz ederken kitabesini de kaydetmiştir. Ne var ki İsa Bey in vakfiyesi günümüze ulaşmadığından bu camii ile ilgili bilgiler, sadece gezginlerin yazdıklarından öğrenilebilmektedir. 19. yüzyılın sonlarında bir süre kervansaray olarak da kullanılan yapı, aynı yüzyılın sonlarında tamamen harap olarak metruk duruma gelmiştir. İsabey Camii, Rubellin 12

13 ARDA KUŞADASI VE ÇEVRESİ FES TEN BİR FOTOĞRAF USTASI GEÇTİ Pere tarafından görüntülenen yapılardan biridir. Efes harabelerine ilk girişte karşılaşılan Vedius Gmynasion u geçince sol tarafta Stadion yer almaktadır. Stadion, Panayır Dağı nın eteklerindeki bir çukurlukta bulunmaktadır. Hellenistik dönemde yalnızca güneyinde oturma basamakları varken, İmparator Neron (M.S ) döneminde genişletilmiştir. Kuzeydeki tonozlu temel ile bunun üzerinde yer alan sıralar yapıyı tamamlamaktadır. M.S. 5. yüzyılda kuzey tonozların batı ucuna bir kilise inşa edilmiştir. Koşu alanının doğusunda bulunan yaklaşık m. büyüklüğündeki arena ise gladyatör dövüşlerine hizmet etmekteydi. Rubellin e ait bu görüntüde, kartpostallarda Lysimaque (Lysimachos) Tapınağı Kapısı olarak geçen; ancak, gerçekte Stadion un güney giriş kapısı olan yapı izlenmektedir. Rubellin tarafından çekildikte pek çok editör tarafından sonra kartpostal olarak yayınlanan bu görüntüde, Stadion un oturma yerlerini taşıyan tonozlu bölüm ve onun önünde atlı ziyaretçiler görülmektedir. Rubellin den genel görünüm Konuyla ilgilenenler için, Eski kartpostallarda Ayasuluğ/Efes adlı kitabımın ikinci baskısı Selçuk Belediyesi tarafından yapıldı. 13

14 Kuşadası nın Renkleri KUŞADASI NDA ESKİ ÇOCUK OYUNLARI Mustafa Dinçoğlu Yerel Araştırmacı Yazar Bölüm lı 50 li yıllarda biz tam mahalle çocuğu idik. Bütün günümüz sokakta geçerdi. Akşam hava karardığı halde eve girmek istemezdik. O saatlerde babamız bazen bizden önce eve gelmiş olurdu. Sokak kapısından içeri usulca kayıp tuvalete girer, güya tuvaletteymiş gibi yaparak ortaya çıkardık. Eğer babamız ses çıkarmazsa onu kandırdığımızı sanırdık. Çocukluğumuzu doya-doya yaşadık. O yıllarda gerçek dostluklarla, basit ama gerçek oyunlarla çocukluğumuzu tam bir çocuk gibi geçirdik. Kuşadası nın temiz ve samimi ve kanaatkâr yıllarıydı 40 li 50 li yıllar. İlçemizde hiç hırsızlık olmaz gündüzleri evden çıkan annemiz kapıyı kilitleme gereğini duymaz, kapının halkasını pervazın halkasına bağlamakla yetinirdi. Gene gündüzleri dükkânından kısa bir süre ayrılan esnaf da kapının önüne bir sandalye ve gölgelik brandayı asmak için kullandığı kısa kargıyı ona çaprazlama koyar giderdi. O yıllarda çocukların hazır oyuncakları yoktu. Hemen hemen hepsini kendimiz yapar oyunları kendimiz icat ederdik. Kargıdan at, uçurtma (kasnaklı da denirdi), fırıldak (topaç), ok-yay, tel araba, çember, çelik-çomak gibi oyun araçları kendi imalatımızdı. Bunların yapımı oyun oynamanın önemli ve keyifli bir bölümüydü. Çünkü yaptığımız oyuncağın herkesinkinden güzel olmasına çalışırdık. Onları çok güzel süsler yaratıcılığımızı ortaya koyardık. Özellikle uçurtmalarda bu yarış daha da belli olurdu. Uçurtmaların iyi uçması kadar güzel olması da önemliydi. Diğer belirgin bir yarış da fırıldak (topaç) üzerinde yapılırdı. Koynak (bilye), birdirbir, uzuneşek, kolcu kaçak gibi oyunlar diğer oyunlarımızdı. Şimdi bunlar hakkında elimizden geldiğince açıklama yapalım: Kargıdan at: Bu oyun küçük çocukların (4-6 yaş) oyunuydu. 2-3 metre boyunda bir kargının kalın tarafının ucuna iki ip bağlardık. Bu ip atın dizginleri yani yuları olurdu. Kargıyı apış aramıza alır, bir elimizle yuları tutar, öbür elimize de bir sopa alıp çalımlı çalımlı koşardık. Koşmadığımız zaman hoplar zıplar hırçın bir atın çeşitli hareketlerini taklit ederdik. Bu hareketler sırasında atın seslerini çıkarır ayrıca ona kumanda etmemize yarayan kelimeleri söylerdik. Uçurtma (kasnaklı): Uçurtmanın iskeleti(kasnağı); üçe bazen de dörde bölünen kargıdan yapılırdı. Renkli kâğıtlar bu kasnağa gerilirdi. Yanlarına iki püskül bağlanırdı. Daha zevkli olması istenirse tarak püskül yapılırdı. Tam alnına genellikle ayyıldız yapıştırılırdı. Alt tarafına (v) harfi şeklinde bir terazi ve bunun da ucuna uzunca bir kuyruk yapılırdı. Kuyruk, kâğıt şeritlerin bir ipe sıra ile bağlanması ile oluşurdu. Kuyruk terazisinin ortasına bir püskül konması adettendi. Uçurtmanın baş kısmında baş terazisi bulunurdu. Bu terazinin ayarı çok önemliydi. Düzgün ve yüksek uçmayı sağlardı. Uçurtmanın düzgün ve yüksek uçanı makbuldü. Bunun için yarışmalar yapardık. Bazen uçurtmamızın kuyruğuna jilet bağlar diğer uçurtmaların ipini kesmeye çalışırdık. Bunun dışında A4 boyutlarındaki kâğıttan ve adına sayita dediğimiz üçgen şeklinde küçük ve basit uçurtmalar da yapardık. Ama bunlar pek makbul sayılmaz 4 6 yaş çocuğuna hitap ederdi. Fırıldak (topaç): Ağaçtan armut biçiminde yapılan, armudun uç kısmına çakılan çivinin etrafına ip (kaytan) sarıp ileri doğru atılıp geri çekildikten sonra hızla dönmeye başlayan, renk renk süslenmiş bir oyuncaktı. Onları bakkaldan alırdık. İlk haliyle 14

15 güzel dönmeyen, sağa sola gelişi güzel sıçrayan ham bir oyuncak olurdu. Onu uzun uğraşlarla terbiye eder, balmumu ve renkli varaklarla süsler, yere atılınca hiç sekmeden uzun süre dönmesini sağlardık. Önce çivisini çıkarır düzeltirdik. Çiviyi yerine takarken çivi deliğinin içine önce örümcek ve sinek ölüsü koyar sonra çiviyi yerleştirirdik. Sonra yuvarlak bir şekil alana kadar (topan gaga) burnunu keserdik. Bunları yaparken bir taraftan da fırıldağı döndürür denerdik. İyi dönmüyorsa çalışmaya devam ederdik. Sıra fırıldak üstüne balmumu yapıştırmaya gelirdi. Balmumu fırıldağın tepesine yapıştırılır güzel dönene kadar muma şekiller verilir, miktarı azaltılır veya çoğaltılırdı. İstenilen güzellikte dönmeye başlayınca mumun üzerine renkli varak yapıştırılarak süslenirdi. Güzel dönüşe sinek gibi denirdi. Çivi deliğine örümcek ve sinek ölüsü koymamızın sebebi de buydu. Buna hepimiz inanırdık. Çivinin hemen üzerinden başlayarak, boğumlar arasında hiç boşluk bırakmayacak şekilde kaytanın fırıldağa sarılması ve hızla fırlatılarak yerde döndürülmesi, düşünüldüğü kadar kolay değildi. Maharet isterdi. Renk renk boyanan fırıldaklar çok hoş görüntüler ortaya çıkarırlardı ve en güzel, en hızlı dönen fırıldak birinci seçilirdi. Uzun süre dönme yarışmaları yapılırdı. Fırıldaklar önce birlikte yere savrularak döndürülür sonra gene birlikte avuçlara veya tırnak kenarlarına alınarak dönme süresine bakılırdı. Fırıldaklarla gagalama oyunu da oynanırdı. Dönmekte olan fırıldağın üzerine rakip oyuncu fırıldağını fırlatır. Onu vurabilirse bir puan alırdı. Yalnız rakibin fırıldağını vurduğu sırada kendi fırıldağının da dönüyor olması gerekirdi. Tel araba: Araba 4 tekerlekli, iki karış boyunda, bir karış eninde, yerden yarım karış yüksek bir oyuncaktı. Bir parça telin önce iki ucu kıvrılarak iki tekerlek haline getirilirdi. İki tekerlek arasında bir karış kadar dingil bırakılırdı. Arka tekerlekler de aynı şekilde yapılırdı. Ön ve arka tekerlekler birbirine üçgen şeklinde bir parça ile bağlanırdı. Bu parça arabanın karoseriydi. Üçgenin tabanı arka tekerleklerin dingiline, tepesi ön tekerlek dingiline bağlanırdı. Sonra 1,5 metre boyunda bir tel parçasının bir ucu direksiyon simidi haline getirilir, diğer ucu ise ön dingile halkalanırdı. Araba bu direksiyon teli ile yürütülürdü. Bu direksiyon sayesinde araba sağa sola çok güzel dönerdi. Zaten tel araba, bu özelliği nedeniyle sevilir, çocuklara gerçek araba hissi verirdi. Çelik- çomak: Ortalama bir metre boyunda bir sopa ve onun 25 santim boyunda bir parçasından oluşan bir oyun setiydi. Küçük parçaya çelik, büyük parçaya çomak denirdi. Çeliğin iki ucu, çomağın bir ucu sivri olurdu. Oynanması biraz maharet isterdi. Önce yere dar uzun küçük bir çukur kazılır, çelik onun üstüne konur, çomağın ucu çukurun içine yani çeliğin altına sokularak çelik ileri doğru fırlatılırdı. Bu sırada rakip oyuncu karşı tarafta durur fırlatılan çeliği havada yakalamaya çalışırdı. Yakalarsa oyunu oynama sırasını alırdı. Yakalayamazsa oyun devam ederdi. Ebe elindeki çomağı bir ucu çukurun yanındaki taşın üzerine gelecek şekilde yere bırakır beklerdi. Karşı oyuncu çeliği fırlatıldığı yerden alır onu çomağa doğru fırlatır, çomağı vurmaya çalışırdı. Çomağı vurursa oyun oynama sırasını alırdı. Oyun şöyle devam ederdi. Oyuncu çeliği alır çomağın üzerinden aşağı doğru bırakır sonra çeliğin bir ucuna vurarak veya ileri geri yapıp çomağı çeliğin altına sokarak çeliği 15

16 havalandırır ve çomakla vurarak uzak bir mesafeye fırlatmaya çalışırdı. Bunu üç kere yapardı. Çeliğin gittiği yere kadar adımlarını sayardı. Bunu üç kere yapmaya hakkı vardı. Çeliği üç kerede fırlatabildiği mesafeyi karşı oyuncu üç adım atlayarak geçebilirse oyun sırası kendine geçerdi. Geçemezse oyuncu tekrar çukurun yanına gider oyuna yeniden başlardı. Adımların sayısı kadar puan toplanırdı. Oyunun sonunda puanı çok olan oyunu kazanırdı. Koynak (bilye, misket): Çok oynanan ve sevilen bir oyundu. Çamurdan yapılmış adına koynak dediğimiz asıl oyuncaklardı. Misketlerden biraz daha büyük demir bilyeler ile cam bilyeler vardı. Bu bilyeler toprak misketleri güdülemek için kullanılırdı çelik olanlara bilye, cam olanlara zencibir denirdi. Çelik bilyeler motorlu araçlardan, cam bilyeler ise önceleri Cinci Bir isimli gazoz şişelerinden çıkarmış. Oyun şöyle oynanırdı: İki veya daha çok kişi ile oynanırdı. Oyun için düz bir toprak yer seçilir. Ortalama bir karış çapında bir daire çizilir. İçerisine kaç adet konacaksa her kes payına düşen misketi koyar. Sonra 4-5 adım ileride yere çizilen düz bir çizgiye bilye veya zencibirler atılırdı. Çizgiye olan yakınlığa göre oyun sırası belirlenirdi. Oyun bu çizgiden başlardı. Bilye kıvrılan işaret parmağı içine oturtulur ve başparmakla itilerek atılırdı. Bu şekilde atılan bilye veya zencibir ile daire içinden çıkarabildiği koynaklar o oyuncunun olurdu. Ancak koynakları daireden çıkartırken bilyesi daire içinde kalan veya bilyesi başka bir oyuncunun bilyesi ile vurulan oyuncu oyun dışı olur, kazandıklarını da verirdi. Daire içerisinde koynak bitince oyun aynı şekilde yeniden başlardı. Oyunun bir diğer şekli de şöyleydi: İki kişiyle oynanırdı. Duvar dibine avuç içi kadar bir çukur kazılır, birinci oyuncu 3 4 adım uzaktan, avucuna istediği sayıda koynak doldurup bu çukura atardı. Çukura giren koynak sayısı çift ise sayısı kadar karşı oyuncudan alırdı. Tekse hepsini karşı oyuncuya verirdi. Fazla miktarda kazanmak veya ütülmek olduğundan bu oyun şekli biraz kumara benzer ve fazla oynanmazdı. 40 lı 50 li yıllarda erkek çocukların oyuncaklarını kendilerinin hazırladığı (uçurtma, fırıldak, çelik çomak, tel araba gibi) yaratıcı oyunlar oldukça revaçtaydı. Bu oyunlar yanında çember çevirme, ok yay, kılıç oyunu gibi oyunlar da oldukça yaygındı. Kendi yaptığımız sapanlarla kuş avlardık. birdirbir, uzuneşek, güvercin taklası, kolcu kaçak gibi bedensel oyunlarımız da vardı. Ayrıca istop, yakan top, ortada sıçan,ve mahalle maçı dediğimiz top oyunlarımız çok sevilir ve oynanırdı. Sessiz filim kibar; el kızartmaca oyunu ise hırçın oyunlarımızdandı. Her oyunun belli bir mevsimi ve sırası vardı. Karışık olarak oynanmazdı. Örneğin uçurtma oyunu baharda, fırıldak ve koynak (bilye) oyunları sırayla son bahar ve kışın, ok-yay ve kılıç oyunları harp filmlerini seyrettiğimiz zamanlar top oyunları ise top bulabildiğimiz zaman oynanırdı. Birdirbir: Uzuneşek: Güvercin taklası: Kolcu-kaçak: İstop: Yakan top: Ortada sıçan: Mahalle maçı: 16

17 Özel Araştırma BAŞBAKAN DR. REFİK SAYDAM Nail Topal Emekli Öğretmen M.E.B Çalışma Gurubu Bşk. Kuşadası Aydınlanma Alanı ve burada yer alan bilim adamı, sanatçı ve devlet adamlarının büstleri, Kuşadası ilçemizin Atatürk Devrimlerine, Atatürk Aydınlanmasına bağlılığının en önemli göstergesidir. Böylesine güzel bir çalışmanın, yurdumuzun başka bir yöresinde bu boyutuyla yer aldığını sanmıyorum. Bu büstler Kuşadası nın en önemli tarihsel ve kültürel zenginliğidir yılında Kuşadası Belediyesi ve Atatürkçü Düşünce Derneği Kuşadası Şubesinin işbirliğiyle dikilen bu büstler, hepimizin övünç kaynağıdır. Bu büstlerin arasında yer alan Atatürk ün Devrimci Adalet Bakanı Kuşadalı Mahmut Esat Bozkurt un büstü çalınınca, daha sonra yeniden yaptırılan büst, yerinden koparılınca, çok büyük toplumsal tepkiler vermiştik. İki yıldır beni ziyadesiyle üzen, diğer duyarlı Kuşadalıları da üzdüğünü bildiğim bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. Aydınlanma Alanı nın başında yer alan, İnönü Caddesi nin Belediyemize yakın yerinde bulunandr. Refik Saydam ın büstü iki yıldır yerinde yok. Büstün boş kaidesinde bir süre Dr. Refik Saydam ı tanıtan metal plaket vardı, şimdi o da yok. Kuşadası na kültürel yönden büyük katkılar yaptığına inandığımız, Belediye yetkililerinin en kısa zamanda Dr. Refik Saydam ın büstünü- eğer çalınmadıysa ve depodaysa onarımını yaptırarak, çalındıysa yeniden yaptırarak- yerine koymasını, bir Kuşadalı yurttaş olarak, ayrıca ailesi olarak bekliyoruz. Yurdumuzun kurtarıcısı Ulu Önder Atatürk ün Sağlık Bakanı, İsmet İnönü döneminde CHP nin Genel Sekreteri, İçişleri Bakanı ve Başbakan Dr.Refik Saydam ın büstünün, belediyemizin çok yoğun çalışmaları nedeniyle yerine konamadığını düşünmek istiyoruz. Atatürk ün 19 Mayıs 1919 da Samsun a çıkarken yanında yer alan Dr. Refik Saydam ı ölüm yıldönümü 8 Temmuz da olması nedeniyle hem Kuşadası halkına tanıtmak hem de bir eksikliğin giderilmesine hizmet etmek amacıyla fotoğraflı özgeçmişini yayınlıyoruz. DR. REFİK SAYDAM IN ÖZGEÇMİŞİ Dr. Refik İbrahim Saydam, 8 Eylül 1881 günü İstanbul un Fatih ilçesi Çırçır Mahallesi nde dünyaya geldi. Babasının adı Ahmet tir. Mahalle Mektebinin ardından Fatih Askeri Rüştiyesine(1892) ve ardından İstanbul Askeri İdadisine (1896) girdi. Askeri Tıbbiyeyi Doktor Yüzbaşı olarak 22 Ekim 1905 günü bitiren Refik Saydam, üç yıl Gülhane Askeri Tıp Akademisinde Embriyoloji ve Histoloji bölümlerinde çalıştı yılında eğitim için Almanya ya gitti. Berlin Askeri Tıp Akademisinde eğitim gördü.balkan savaşı nın çıkacağı belli olunca İstanbul a döndü.(1912) Balkan Savaşı nda Antalya ve Çatalca Cephelerinde kolere Tahsin hastalığını Özmen önleyici çalışmalar yaptı te atandığı sahra genel müfettiş muavinliği sırasında, bakteriyoloji enstitüsünü örgütleyere tifo, dizanteri, veba ve kolera aşılarının, tetanos ve dizanteri serumlarının burada üretilmesini ve 1. Dünya Savaşı boyunca ordunun ihtiyacının karşılanmasını sağladı.salgın hastalıklarla mücadelesini Hasan kale Cephesi nde sürdürdü. Tifüs e karşı hazırladığı aşı tıp literatürüne geçti ve 1. Dünya Savaşı nda Alman ordusunda ve Kurtuluş Savaşı nda kullanıldı. 19 Mayıs 1919 da Samsun a çıkan Atatürk ün karagahında Sağlık Müfettiş Muavini olarak yer aldı. Atatürk le birlikte Erzurum ve Sivas Kongrelerine katıldı yılında Türkiye Büyük Millet Meclisine Beyazıt Milletvekili olarak girdi. İkinci dönemden başlayarak üyeliğini İstanbul milletvekili olarak sürdürdü. Aynı yıl Sağlık ve Sosyal Yardım (Sıhhat ve İçtimai Muavenet) Bakanı seçildi. Türkiye Cumhuriyeti nin ilk sağlık bakanı olan Refik Saydam bu görevini 14 yıl aralıksız sürdürdü. Türkiye deki sağlık hizmetlerinin temelini atan Refik Saydam, 1924 yılında Ankara dan başlayarak Erzurum, Diyarbakır, Sivas ve birçok memleket hastaneleri, doğum ve çocuk bakımevleri açtı. Ayrıca bu kurumların eleman gereksinimi için sağlık kursları, tıp öğrenci yurtları kurdu yılında Hıfzısıhha Enstitüsü ve Mektebini, İstanbul ve Ankara da Verem Savaş Dispanserlerini kurdu. Atatürk ün ölümünden sonra İçişleri Bakanlığı, CHP Genel Sekreterliği ve 15 yıl Kızılay Genel Başkanlığı yaptı yılları arasında Başbakan olarak ülkemize hizmet etti. Bu dönemde sağlık sorunlarının çözümü için önemli çalışmalar yaptı. Devlet hizmetlerinin düzenlenmesi için önemli reformların yapılması taraftarıydı. Bu amaçla söylediği Devlet idaresi A dan Z ye kadar bozuktur sözü ünlüdür. 8 Temmuz 1942 tarihinde İstanbul un besin sorununun düzenlenmesi için yaptığı inceleme gezisi sırasında istanbul da öldü. Almanca ve Fransızca Yargıtay Birinci Bşk Ferruh Adalıoğlu bilen Dr. Refik Saydam a SAYDAM soyadı Atatürk tarafından verildi. Dr. Refik Saydam a 70.ölüm yıldönümü nedeniyle Tanrıdan rahmet diler, ülkemize yaptığı hizmetlerine şükranlarımızı sunarız. Not: Dr. Refik Saydam ın özgeçmişi için internetten yararlanılmıştır. 17

18 Özel Araştırma DEĞİRMENDERE MANASTIRI Bölüm - 1 Sedat Onar Araştırmacı sedatonaranea@hotmail.com Öncelikle benim bu tarz araştırmalarımın karşısında olup, bu tarz eserlerin vatandaşa duyurulmasına muhalefet edenler için küçük bir açıklama Malum bu topraklar 1413 yılından beri Türk Yurdu. Buna kimsenin itirazı yok. Bu topraklar üzerindeki her varlık yine bize ait. Buna da kimsenin itirazı yok. Ama 1413 yılından önce bu topraklarda yaşamış değişik kavimlerin bu topraklara miras olarak bıraktıkları, artık her şeyiyle bize ait olan her eserin yine Kuşadalılara tanıtılmasını kaba tabirle Eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek olarak görmek bana göre doğru değil. Yani bu topraklarda bizden önce kimler yaşamış ve bir şeyler bırakmışsa bunların açığa çıkarılması bu topraklar dışında yaşayanlara mirasçı hakkı olma hakkı tanımaz. Göktürk Yazıtları bugün nasıl Moğolistan toprakları üzerinde bizim kültürümüze ait ama Moğollara ait toprak parçası ise Anadolu topraklarında bulunan Efes te bizden öncekilerin kültürüne ait ama bize ait toprak parçalarıdır. Nasıl Ayasofya, İstanbul un Bölgede bulunan Ağa Mustafa Değirmeninin şimdiki görünümü fethi ile artık bir Bizans kilisesi olmayıp bize ait bir cami ise; bir zamanlar Kuşadası nda yaşamış Rumlara ait her eser de bizimdir. Eğer bu topraklar üzerinde herhangi bir kilise veya manastırı dünyanın dört bir yanındaki insanlar biliyor (hatta bunların bir kısmı bu eserler üzerinde hak iddia da edebilir)ancak bizim insanımızın bundan haberi yoksa zaten eşeğin aklına karpuz kabuğu düşmüş bundan bizim haberimiz yok denilebilir. ***** Gelelim meselenin tarihi ve Kuşadası nı ilgilendiren kısmına. Anadolu nun neresine giderseniz gidin yerleşim birimlerinin pek çoğunda yeşillikler içinde bol ağaçlıklı, her tarafından billur gibi suların aktığı, koyu gölge bir piknik alanı bulabilirsiniz. Becerikli Belediyeler böyle yerleri piknik masaları, kamelyalar ve mangal yakma yerleri ile donatarak vatandaşın kullanımına sunmuş seçmenine karşı vefa borcunu ödemeye çalışmıştır. Oysa deniz kenarında olmamızdan mıdır, yoksa Dilek Yarımadası Milli Parkı yani Kalamaki gibi bol yeşillikli bir bölgemizin olmasından mıdır nedir, böyle bir piknik alanı veya vatandaşın huzur içinde sırt üstü yatıp dinlenebileceği bir yer Kuşadası nda yoktur. İhtiyaç mı duyulmamıştır, Belediyeler mi umursamamıştır bilinmez. Ama Kuşadası nda böyle bir yer var. Hem de Türkiye nin birçok yerindeki böyle piknik yerlerinden çok daha güzel ve şirin. İşimiz belediyecilik veya Kuşadası nı güzelleştirme işi olmadığı için niye bizim Belediyemiz böyle bir şey yapmıyor sorusuna cevap aramayacağım. Malum işimiz amatör de olsa yerel tarihçilik... Şimdi size hem böyle bir yerin varlığından, hem de böyle güzel bir Bir zamanlar Manastır binalarının bulunduğu güzel bir yer yerdeki kimsenin haberinin olmadığı bir tarihi yapıdan söz edeceğim: Değirmendere veya diğer adıyla Mylopotamos Manastırı ndan ***** Kuşadası ndan Kirazlı istikametine doğru yola çıktıktan 7-8 kilometre sonra yolun solunda bir çeşme ve bu çeşmeyi geçtikten sonra dolgu tuğladan yapılmış ama kullanılmayan sembolik bir zeytinyağı fabrikasına rastlarsınız. Ardından da Kirazlı Köyüne çıkılacak son rampa ve daracık virajlı bir yol başlar. Bu yolun sağından aşağıya doğru baktığınızda bütün haşmetiyle Değirmendere Vadisi başlar, vadi batıda Ege Denizi ile buluşuncaya kadar devam eder. Yolun sağ tarafının hemen aşağı kısmında yer alan bölge, göz alabildiğine yemyeşil ve sık ağaçlıktan oluşan, içinde derin bir vadiyi saklayan Değirmendere Çayı nın başlangıç noktasıdır. Vadinin tepeye dayandığı noktada kuru bir mağara vardır. Bu mağara bir zamanlar içinden çıkan suyu ile yıllarca Kuşadası nın su ihtiyacını karşılamış, mucizevî lezzetiyle uzun zaman damaklarda iz bırakmış bir su kaynağına ev sahipliği yapmıştır. Rumlar iksir kabilinden, lezzeti çok farklı ve kutsal bir mekânın yanı başından çıkan sulara bir nevi kutsiyet atfedip adına ayazma demişlerdir. Haliyle büyük ibadethanelerini de böyle su 18

19 Değirmendere Manastırı'nın bulunduğu mevki Kilisenin yeri büyük kayanın tam altıdır kaynaklarının yanı başına yapmışlardır. Bu nedenle Değirmendere Manastırından çıkan su o zamanki Fener Patriği tarafından hayat kaynağı olarak ilan edildiği için Kuşadası Rumları tarafından ayazma olarak da kabul edilmiştir. Gerçi durum Türklerde de farklı değildir. Türk kültüründe de su kutsal kabul edilmiştir. Hatta Dede Korkut ölüm anını Seyhun veya diğer adıyla Siri Derya Nehri üzerinde bir salda beklemiş, Büyük Hun İmparatoru Atilla öldükten sonra mezar yeri belli olmasın diye Tuna Nehri nin altına gömüldüğünden bahsedilir. Yani su bizim içinde kutsal. Hatta 1810 yılında Kuşadası na gelen İskoçyalı gezgin John Galt Kuşadası izlenimlerini naklederken Türkler her zaman suyun iyi olduğu yerlerde yerleşimlerini kurmuşlardır. Halk arasındaki anlatıma göre: bol su kaynaklarının bulunduğu bu yere ilk Kuşadası yerleşimini kurmuşlar. diyerek Kuşadası nı ilk kuranların suya atfettiği önemi vurgulamıştır. Neyse Kuşadası nı ilk kuran insanlar nasıl en lezzetli suyun bulunduğu noktaya kurmuşlar ise Kuşadası Rumları da bölgenin en donanımlı manastırını Değirmendere suyunun kaynağının dibine kurmuşlardır. Manastırın kurulduğu yer Kuşadası sınırları içindeki en yeşil, yüksek ceviz ve çınar ağaçlarının gökyüzüne perde oluşturduğu, dağın dibinden ve yamaçlardan suların minik derecikler halinde aktığı koyu gölgelikli bir yer. Şimdiye kadar nasıl insanlardan uzak kalmış, daha doğrusu insanlar burayı nasıl keşfedememiş şaşırmamak elde değil. Korkunç yaz sıcaklarında insanların bir nebze serinleyebileceği, sularının doyumsuz tadından içip ferahlayabileceği bir yer. Aklı başında bir belediyenin 30 tane piknik masası atıp vatandaşların hizmetine sunabileceği enfes bir ortam Böyle bir yere kurulmuş manastır. Manastır dediysem yekpare gövdeli devasa bir şey düşünmeyin. Kilisesi, ambarları, keşiş yatakhaneleri, inziva hücreleri, mutfağı, yemekhanesi, su değirmeni ile birden çok orta büyüklükteki binanın bir araya gelmesiyle oluşan bir bölge Şimdi yerinde yeller esmekte. Sadece binaların bazı temel duvarları kalmış. Hem zamana, hem de definecilere karşı hiç biri ayakta duramamış. Önüne gelen define bulurum umuduyla kazma - küreklerle eşmedikleri bir yer Değirmendere vadisinin Ege Denizine doğru uzanımı bırakmamışlar. Hatta eski Kuşadalılardan duyduğumuza göre zaman zaman kepçe ve greyderlerle bazı binaların temelleri de tavukların toprakla eşelenmesi gibi eşelenmiş ve manastırdan bir iz bırakılmamış. ***** Bu manastırla ilgili elimizdeki en önemli kanıtlar: eski Kuşadalıların anlatımları, Alman haritacı Heinrich Kiepert in 1905 yılında yaptığı İzmir bölgesi haritası, Fransız seyyah Charles Texier in Küçük Asya kitabındaki anlatımları, Yunan Milleti Tarihi (Ιστορία του ελληνικού Έθνους), Helenistik Dünya Küçük Asya nın Ansiklopedisi (Εγκυκλοπαίδεια Μείζονος Ελληνισµού, Μ. Ασία) ve Stefanos Papadopoulos un Yeni Efes kitabı ***** Bundan iki yıl önce Kirazlı Köyünde bir ziyaretten dönerken yolda yaşlıca bir köylü kadının Kuşadası na doğru yürüdüğünü gördüm, arabama aldım, konuşmaya başladık. Bölge ile ilgili bilgi almak için bazı sorular sordum. Bana bu bölgeyi tarif ederek: Çocukluğunda burada eski bir kilisenin ve birkaç binanın daha olduğunu ama zamanla hepsinin tamamen yıkıldığını söyledi. Benim merakım arttı. Konuyu araştırmaya başladım. Ancak bu konuda doğru dürüst bir kaynak yoktu. Eski Kuşadalılarla da görüştüm. Herkesin hemfikir olduğu ve babalarından duyarak bana aktardıkları burada bir kilisenin olduğu konusuydu. Bir gün Alman coğrafyacı Heinrich Kiepert in 1905 yılında yaptığı İzmir haritasını incelerken: Kuşadası nın güney kısmında Ilıca Suyu olarak gösterilen ancak aslen Değirmendere adıyla anılan derenin başlangıç noktasının Monastery diye işaretlenmiş olduğunu gördüm. Burada zamanında bir kilise olduğuna ikna oldum. Bölgenin tarihini araştırırken mecburen Yunanca kaynaklara başvurdum. Çünkü buradaki bir yapıyla ilgili bilgilerin ancak Yunanca bazı kaynaklarda olabileceğini düşündüm. Bazı kaynaklarda burası ile ilgili birer paragraflık bilgiler buldum. Ancak asıl kaynak Fransız gezgin Charles Texier in anlatımlarıydı. Charles Texier 1833 ve 1843 yıllarında Türkiye ye gelmiş her iki seyahatinde uzun süre Türkiye de kalarak, gezip gördüklerini Küçük Asya (Asie Mineure) adlı eserinde yayınlamış birisidir. Notlarından Kuşadası na 1843 yılının Temmuz ayında geldiğini öğreniyoruz. Gelelim Değirmendere Manastırı nı anlattığı bölüme: Değirmendere Vadisinin zakkumlarla süslenmiş bir bölümünden görünüm 19

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

AHIRIN İÇİNDEKİ SARAY 300 Ispartalı filmini hatırladınız mı?

AHIRIN İÇİNDEKİ SARAY 300 Ispartalı filmini hatırladınız mı? AHIRIN İÇİNDEKİ SARAY 300 Ispartalı filmini hatırladınız mı? Ve orada kötü kalpli olarak gösterilen Pers İmparatoru Darius u Diğer ismiyle Dara yı Tarih 300 lü yılları gösteriyor. Ama İsa henüz doğmamış.

Detaylı

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Antik Yerleşimler......................... 4 0.2 Roma - Bizans Dönemi Kalıntıları...............

Detaylı

TARSUS DA BİR GÜN...BELKİ DE İKİ... Adanalılar...Mersinliler...Gaziantep, Hatay ve Osmaniyeliler...Türkiye nin gezmeyi sever insanları...

TARSUS DA BİR GÜN...BELKİ DE İKİ... Adanalılar...Mersinliler...Gaziantep, Hatay ve Osmaniyeliler...Türkiye nin gezmeyi sever insanları... TARSUS DA BİR GÜN...BELKİ DE İKİ... Adanalılar...Mersinliler...Gaziantep, Hatay ve Osmaniyeliler...Türkiye nin gezmeyi sever insanları... Hatta Tarsuslular. Dünyanın öbür ucundan gelen Japonlar,Koreliler,Almanlar

Detaylı

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU Sayfası :6. Syf Sayfası :1-3. Syf Sayfası :9. Syf Sayfası :6. Syf Sayfası :8. Syf Sayfası :1. Syf Sayfası :4. Syf Sayfası :6. Syf Sayfası :1-3. Syf Sayfası :4. Syf Sayfası :İnternet Sitesi Karabağlar da

Detaylı

HAVRAN BELEDİYEBAŞKANLIĞI 2016 YILI TEMMUZAYI FAALİYET RAPORU

HAVRAN BELEDİYEBAŞKANLIĞI 2016 YILI TEMMUZAYI FAALİYET RAPORU HAVRAN BELEDİYEBAŞKANLIĞI 2016 YILI TEMMUZAYI FAALİYET RAPORU A-KİLİT PARKE TAŞI İLE YOL YAPIM-ÇEVRE DÜZENLEMESİ VE PARK YAPIMI HİZMETLERİ : 1- İlçemize bağlı Çamdibi mahallesi meydanı çevre düzenlemesi

Detaylı

2.8 milyon TL harcanarak 8 ayda tamamlanan Alucra Turan Bulutçu Meslek Yüksek Okulu (MYO) binasının açılışı Kültür Bakanı Ertuğrul GÜNAY yaptı.

2.8 milyon TL harcanarak 8 ayda tamamlanan Alucra Turan Bulutçu Meslek Yüksek Okulu (MYO) binasının açılışı Kültür Bakanı Ertuğrul GÜNAY yaptı. 2.8 milyon TL harcanarak 8 ayda tamamlanan Alucra Turan Bulutçu Meslek Yüksek Okulu (MYO) binasının açılışı Kültür Bakanı Ertuğrul GÜNAY yaptı. Binanın açılış törenine Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul

Detaylı

Deniz, Kum, Güneş Turizmi Yetmedi,

Deniz, Kum, Güneş Turizmi Yetmedi, Deniz, Kum, Güneş Turizmi Yetmedi, Bodrum a İnanç Turizmi Geliyor! Bodrum da Turizm Çıtası, Dini Kültürel Tesisle Yükseltilecek! Bodrum, Bilimsel İslamiyet in Merkezi oluyor Türkiye Geneli nde olduğu gibi

Detaylı

Vanlı futbolcu kızlar Bodrum da kamp yapıyor

Vanlı futbolcu kızlar Bodrum da kamp yapıyor Vanlı futbolcu kızlar Bodrum da kamp yapıyor Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon un davetiyle Bodrum a gelen Vanlı futbolcu kızlar Bodrum da kamp yapıyor. Van Mustafa Cengiz Ortaokulu Mor Menekşeler

Detaylı

3 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir?

3 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir? 3 YAŞ AYIN TEMASI Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir? Vücudumuzun bölümleri ve iç organlarımız nelerdir? Ne işe yarar? İskelet sistemi nedir? Ne işe yarar? Aile ve aileyi

Detaylı

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci Eylül 2017 Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci Aziz Ogan, 30 Aralık 1888 tarihinde Edremitli Hacı Halilzade Ahmed Bey'in oğlu olarak İstanbul'da dünyaya geldi. Kataloglama

Detaylı

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU Sayfası :15. Syf Sayfası :9. Syf Sayfası :5. Syf. SON DAKİKA GAZETESİ Sayfası :5. Syf. Sportmen ilavesi Sayfası :2. Syf Sayfası :31. Syf Sayfası :3. Syf Sayfası :İnternet Sitesi İZTO dan Selvitopu ve ekibine

Detaylı

- 61 - Muhteşem Pullu

- 61 - Muhteşem Pullu Asaf Bey Çıkmazı Kabaltısı Sancak Mahallesindedir. Örtüsü sivri tonozludur. Sivri kemerle güneye ve ahşap-beton sundurmalı sivri kemerle kuzeye açılır. Üzerinde kesme ve moloz taşlardan yapılmış bir ev

Detaylı

Roma mimarisinin kendine

Roma mimarisinin kendine Roma Bahçe Sanatı Daha sonraları Roma İmparatorluğunun en fazla geliştiği yıllarda, Romalı generallerin harpler sonucu dünyanın dört köşesine Roma mimarisinin taşınmasına sebep olmuştur. Roma mimarisinin

Detaylı

AHMETLER İLKOKULU. Okul Binası

AHMETLER İLKOKULU. Okul Binası AHMETLER İLKOKULU Ahmetler Köyü İlkokulu 1947 yılında köylüler tarafından imece yöntemiyle yapıldı. Bundan önce köy odasının alt katında hazırlanan yer, "Mektep" olarak kullanılıyordu. Mektep'te ilkokul

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Piri Reis Ortaokulu nda karne dağıtım törenine katıldı

Başbakan Yıldırım, Piri Reis Ortaokulu nda karne dağıtım törenine katıldı Başbakan Yıldırım, Piri Reis Ortaokulu nda karne dağıtım törenine katıldı Haziran 17, 2016-1:22:00 Başbakan Yıldırım, "Terör örgütünün telkinlerine gençlerimiz asla ve asla itibar etmesinler. Onlar bizim

Detaylı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi

Detaylı

HAVRAN BELEDİYEBAŞKANLIĞI 2015 YILI AĞUSTOSAYI FAALİYET RAPORU

HAVRAN BELEDİYEBAŞKANLIĞI 2015 YILI AĞUSTOSAYI FAALİYET RAPORU HAVRAN BELEDİYEBAŞKANLIĞI 2015 YILI AĞUSTOSAYI FAALİYET RAPORU A- KİLİT PARKE TAŞI İLE YOL YAPIM-ÇEVRE DÜZENLEMESİVE ÇOÇUK OYUN PARKLARI YAPIMI HİZMETLERİ : 1- İlçemiz YeniMahalle 80.Sokak yolu çevre düzenlemesi

Detaylı

Bilgin Adalı HEYECANLI KİTAPLAR. Serüven. Resimleyen: Mustafa Delioğlu SÜMBÜLLÜ KÖŞK

Bilgin Adalı HEYECANLI KİTAPLAR. Serüven. Resimleyen: Mustafa Delioğlu SÜMBÜLLÜ KÖŞK Bilgin Adalı Resimleyen: Mustafa Delioğlu SÜMBÜLLÜ KÖŞK HEYECANLI KİTAPLAR Serüven Bilgin Adalı Resimleyen: Mustafa Delioğlu SÜMBÜLLÜ KÖŞK Yayın Koordinatörü: İpek Şoran Editör: Ebru Akkaş Kuseyri Kapak

Detaylı

ÇARŞI ESNAFININ BODRUM YOLCU LİMANINA TEŞEKKÜR ZİYARETİ

ÇARŞI ESNAFININ BODRUM YOLCU LİMANINA TEŞEKKÜR ZİYARETİ ÇARŞI ESNAFININ BODRUM YOLCU LİMANINA TEŞEKKÜR ZİYARETİ Bodrum Çarşı Esnaf temsilcileri, turizmine katkıları nedeniyle Global Port Bodrum yetkililerini ziyaret ederek teşekkür ettiler. Esnaf temsilcileri,

Detaylı

Eber Gölü (Bolvadin-Afyonkarahisar) (10-11 Mayıs 2008) Yazan ve fotoğraflayan: Hüseyin Sarı, http://eng.ankara.edu.tr/~hsari

Eber Gölü (Bolvadin-Afyonkarahisar) (10-11 Mayıs 2008) Yazan ve fotoğraflayan: Hüseyin Sarı, http://eng.ankara.edu.tr/~hsari Eber Gölü (Bolvadin-Afyonkarahisar) (10-11 Mayıs 2008) Yazan ve fotoğraflayan: Hüseyin Sarı, http://eng.ankara.edu.tr/~hsari 10-11 Mayıs 2008 tarihleri arasında Fotoğraf Sanatı Kurumu organizasyonunda

Detaylı

BODRUM DAN KOS A İLK SEFER İSRAİL TURİSTLER OLDU

BODRUM DAN KOS A İLK SEFER İSRAİL TURİSTLER OLDU BODRUM DAN KOS A İLK SEFER İSRAİL TURİSTLER OLDU Bodrum da, Yunanistan ın İstanköy (Kos) Adası ve Bodrum a karşılıklı yolcu taşıyacak olan katamaran tipi feribot, sezonun ilk seferini İsrailli turistlerle

Detaylı

Eğitim Öğretim Yılı OKUL ÖNCESİ ŞEKERLİK EĞİTİM SETİ YARIM GÜNLÜK PLAN ÇİZELGESİ

Eğitim Öğretim Yılı OKUL ÖNCESİ ŞEKERLİK EĞİTİM SETİ YARIM GÜNLÜK PLAN ÇİZELGESİ 2017-2018 Eğitim Öğretim Yılı OKUL ÖNCESİ ŞEKERLİK EĞİTİM SETİ YARIM GÜNLÜK PLAN ÇİZELGESİ GÜNLER EYLÜL-2017 EKİM-2017 KASIM-2017 ARALIK-2017 Pazartesi 4 11 18 25 2 9 16 23 30 6 13 20 27 4 11 18 25 Salı

Detaylı

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Kuzeyde Sırbistan ve Kosova batıda Arnavutluk, güneyde Yunanistan,

Detaylı

www.besiktas.com.tr Günlük Kent Gazetesi

www.besiktas.com.tr Günlük Kent Gazetesi 2 TEMMUZ 2013 0 212 260 23 60-0 212 260 52 29 %50 ye varan indirimler Beşiktaş'ta kutlandı 1 TEMMUZ Kabotaj Bayramı kapsamında İstanbul Boğazı nda gerçekleştirilen gösteriler, renkli görüntülere sahne

Detaylı

KAYIP KIZI BODRUM POLİSİ BULDU

KAYIP KIZI BODRUM POLİSİ BULDU KAYIP KIZI BODRUM POLİSİ BULDU İstanbul da bir süre önce evini terk eden genç kızı Bodrum polisi buldu. Ulusal televizyon kanallarında kızının eviden ayrıldıktan sonra bir daha geri dönmediğini açıkladığını

Detaylı

1950 LERDEN GÜNÜMÜZE GELEN BİR ALIŞVERİŞ KOMPLEKSİ: BALIKESİR KASAP VE SEBZE HALİ. Gaye BİROL Yrd. Doç. Dr., Balıkesir Üniversitesi Mimarlık Bölümü

1950 LERDEN GÜNÜMÜZE GELEN BİR ALIŞVERİŞ KOMPLEKSİ: BALIKESİR KASAP VE SEBZE HALİ. Gaye BİROL Yrd. Doç. Dr., Balıkesir Üniversitesi Mimarlık Bölümü 1950 LERDEN GÜNÜMÜZE GELEN BİR ALIŞVERİŞ KOMPLEKSİ: BALIKESİR KASAP VE SEBZE HALİ Gaye BİROL Yrd. Doç. Dr., Balıkesir Üniversitesi Mimarlık Bölümü Yüksek Mimar Orhan Ersan tarafından tasarlanmış olan Balıkesir

Detaylı

29 Ekim Cumhuriyet bayramı okulumuzun bahçesinde coşkuyla kutlandı.

29 Ekim Cumhuriyet bayramı okulumuzun bahçesinde coşkuyla kutlandı. Yıl:2016 Sayı:2 29 Ekim Cumhuriyet bayramı okulumuzun bahçesinde coşkuyla kutlandı. Saygı duruşu ve ardından istiklal marşımızın okunmasıyla başlayan törenin ardından beden eğitimi öğretmenimiz Levent

Detaylı

Günlük Kent Gazetesi

Günlük Kent Gazetesi 18 HAZİRAN 2013 0 212 260 23 60-0 212 260 52 29 %50 ye varan indirimler Duran eylem Taksim'deki "Duran Adam"ın ardından bir kişi de Beşiktaş taki Kartal Heykeli önünde hareketsiz şekilde beklemeye başladı.

Detaylı

Şerif Kocadon için mevlit

Şerif Kocadon için mevlit Şerif Kocadon için mevlit 85 yaşında aramızdan ayrılan Bekir Şerif Kocadon için evinde mevlit okundu. Bodrum eşrafından merhum Mehmet Kocadon un oğlu, Fatma Kocadon un eşi; Bodrum Belediye Başkanı Mehmet

Detaylı

İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali

İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali Aşağıda verilen isimleri örnekteki gibi tamamlayınız. Örnek: Ayakkabı--------uç : Ayakkabının ucu İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali Kalem sap Çanta renk Araba boya Masa kenar Deniz mavi Rüzgar şiddet

Detaylı

Kumbahçe de otel inşaatında göçük meydana geldi

Kumbahçe de otel inşaatında göçük meydana geldi Kumbahçe de otel inşaatında göçük meydana geldi Bodrum Belediyesi önlemler alınıncaya kadar inşaatı durdurdu Bodrum un en işlek yerleşim yerlerinden biri olan Kumbahçe Plajı yakınında Cumhuriyet Caddesi

Detaylı

UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK

UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK Betül Tarıman UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK YARATICI OKUMA DİZİSİ Şiir Resimleyen: Yasemin Ezberci Yaratıcı Okuma Dosyası: Nilser Utku 2 BASIM Betül Tarıman UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK Resimleyen: Yasemin Ezberci

Detaylı

BİLDİRİCİ AİLESİ ANTALYA GEZİLERİ

BİLDİRİCİ AİLESİ ANTALYA GEZİLERİ BİLDİRİCİ AİLESİ ANTALYA GEZİLERİ Benim Antalya ya ilk gezim 1962 yılı Şubat tatilinde henüz İstanbul Teknik Üniversitesi nde öğrenci iken oldu. Tatbiki Mekanik Kolu ndan arkadaşlarımız, hocamız Sacit

Detaylı

1- Ulusal Kırmızı Et Konseyi Seferihisar da Toplanacak!- 03.09.2014

1- Ulusal Kırmızı Et Konseyi Seferihisar da Toplanacak!- 03.09.2014 1- Ulusal Kırmızı Et Konseyi Seferihisar da Toplanacak!- 03.09.2014 Ulusal Kırmızı Et Konseyi (UKON) Yönetim Kurulu ve Değerlendirme Toplantısı, Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği alanında Türkiye'nin en

Detaylı

T.C. ÇANAKKALE BELEDİYESİ. BASIN, YAYIN ve HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM

T.C. ÇANAKKALE BELEDİYESİ. BASIN, YAYIN ve HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM T.C. ÇANAKKALE BELEDİYESİ BASIN, YAYIN ve HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 - (1) Bu yönergenin amacı, Basın

Detaylı

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 3 YAŞ DENİZYILDIZLARI SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 3 YAŞ DENİZYILDIZLARI SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 3 YAŞ DENİZYILDIZLARI SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI DİL BECERİLERİM VE BEN Hikâye / Öykü / Masal: Yardımlaşalım adlı hikayemizi biz hazırladık. Tekerlemeler:

Detaylı

Ramazanoğlu Medresesi: 1540 yılında yapılmış klasik Osmanlı medresesidir.

Ramazanoğlu Medresesi: 1540 yılında yapılmış klasik Osmanlı medresesidir. Atatürk Müzesi Müze binası, eski Adana nın merkezi olan tarihi Tepebağ da, 19. yüzyılda yapılmış geleneksel Adana evlerindendir. İki katlı, cumbalı, kırma çatılı, kâgir bir yapıdır. Bu özellikleri nedeniyle

Detaylı

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU 1. DIŞ. CADDE - GECE 1 FADE IN: Saat 22:30. 30 yaşında bir gazeteci olan Eren caddede araba sürmektedir. Bir süre sonra kırmızı ışıkta durur. Yan koltukta bulunan fotoğraf

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

KARİKATÜRİST VE RESSAMLAR, ARTIK AYA NİKOLA KİLİSESİNDE

KARİKATÜRİST VE RESSAMLAR, ARTIK AYA NİKOLA KİLİSESİNDE KARİKATÜRİST VE RESSAMLAR, ARTIK AYA NİKOLA KİLİSESİNDE Bodrum Hilmi Uran Meydanı nda uzun bir süre Halk Eğitim Merkezi olarak kullanılan ve geçtiğimiz yıl, 1960 lı yıllarda sonradan eklenen kısımları

Detaylı

Basit tarım ve endüstri yapıları, (Tesisat ağırlıklı ağıllar, kümesler, tahıl ve patates depoları, fidan yetiştirme ve bekletme tesisleri vb.

Basit tarım ve endüstri yapıları, (Tesisat ağırlıklı ağıllar, kümesler, tahıl ve patates depoları, fidan yetiştirme ve bekletme tesisleri vb. MİMARLAR ODASI İSTANBUL BÜYÜKKENT ŞUBESİ MİMARLIK HİZMETLERİ EN AZ BEDELİ TABLOSU BU TABLO TMMOB MİMARLAR ODASI MİMARLIK HİZMETLERİ EN AZ BEDEL TARİFESİ EKİDİR. YAPI BİRİM MALİYET SINIFLARI 1. SINIF Her

Detaylı

Genel Müdürümüz Sayın İsmail GÜNEŞ Isparta ve Burdur da Toplu Temel Atma ve Açılış Merasimine İştirak Etti

Genel Müdürümüz Sayın İsmail GÜNEŞ Isparta ve Burdur da Toplu Temel Atma ve Açılış Merasimine İştirak Etti 1 Genel Müdürümüz Sayın İsmail GÜNEŞ Isparta ve Burdur da Toplu Temel Atma ve Açılış Merasimine İştirak Etti Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Isparta ve Burdur da açılış ve temel

Detaylı

Benimle Evlenir misin?

Benimle Evlenir misin? Benimle Evlenir misin? Bodrum sokakları ilginç bir evlenme teklifine daha sahne oldu. Bodrumlu genç kaptan Ali Özbaylan 9 yıl önce tanıştığı kız arkadaşı Tuba Cihat a, Milta Marina da bulunan bir kafede

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες

Detaylı

HAVRAN BELEDİYEBAŞKANLIĞI 2015 YILI OCAK AYI FAALİYET RAPORU

HAVRAN BELEDİYEBAŞKANLIĞI 2015 YILI OCAK AYI FAALİYET RAPORU HAVRAN BELEDİYEBAŞKANLIĞI 2015 YILI OCAK AYI FAALİYET RAPORU A- KİLİT PARKE TAŞI İLE YOL YAPIM-ÇEVRE DÜZENLEMESİHİZMETLERİ : 1- İlçemiz Temaşalık Mahallesi İlçe Jandarma binası yanı Çamdibi Mahallesi yolu

Detaylı

* Cümle içinde, tırnak içinde verilen cümleler büyük harfle başlar. Tolstoy, Amaç olmayınca hayatın da bitmesi gerekir. demiştir.

* Cümle içinde, tırnak içinde verilen cümleler büyük harfle başlar. Tolstoy, Amaç olmayınca hayatın da bitmesi gerekir. demiştir. YAZIM KURALLARI BÜYÜK HARFLERİN YAZIMI *Bitmiş cümleler büyük harfle başlar. İnanmak, başarmanın yarısıdır. * Cümle içinde, tırnak içinde verilen cümleler büyük harfle başlar. Tolstoy, Amaç olmayınca hayatın

Detaylı

FAALİYET BÜLTENİ FAALİYETLERİMİZ FETHİYE ŞUBESİ. Temmuz 2017

FAALİYET BÜLTENİ FAALİYETLERİMİZ FETHİYE ŞUBESİ. Temmuz 2017 FAALİYET BÜLTENİ Temmuz 2017 FETHİYE ŞUBESİ FAALİYETLERİMİZ 1 TEMMUZ DENİZCİLİK VE KABOTAJ BAYRAMI KUTLANDI GÖCEK TE ÜYELERLERLE BİR ARAYA GELİNDİ İNGİLİZ TUR OPERATÖR FİRMASI FETHİYE Yİ ZİYARET ETTİ YUNANİSTAN

Detaylı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Betül Tarıman. Öykü GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ. 2. basım. Resimleyen: Uğur Altun

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Betül Tarıman. Öykü GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ. 2. basım. Resimleyen: Uğur Altun Resimleyen: Uğur Altun Betül Tarıman GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Öykü 2. basım Betül Tarıman GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ Resimleyen: Uğur Altun Yayın Koordinatörü: İpek Şoran

Detaylı

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 BAKİ SARISAKAL SELANİK Selanik 26 Mayıs: Selanik Limanında Padişahın Gelişini Bekleyen Selanik Valisi İbrahim Bey ve Hükümet Erkânı Selanik Limanında Padişahı Bekleyen

Detaylı

iyi günler sevgili ilk yar'larımızın değerli dostları, Bugün geçmişlere gideceğiz, çünkü yakınlarda kulaklarını çok çınlatmıştık... Ne kadar güzel bir örnek çalışmaydı öğretmenlerimizin sevgili Ahmet Hocamızın

Detaylı

Türkmenistan ata yurdumuz

Türkmenistan ata yurdumuz Türkmenistan ata yurdumuz Ağustos 15, 2013-5:41:17 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Biz Türkiye, Türkmenistan'ı ata yurdumuz olarak görüyoruz. Türkmenistan'ın her başarısından en az Türkmenistan kadar büyük

Detaylı

Her güne bir tematik parti

Her güne bir tematik parti CLUB DIAMOND AÇILDI! Bodrum eğlence hayatının yeni cazibe merkezi Club Diamond, 18 Haziran gecesi düzenlenen büyük bir partiyle yaza merhaba dedi. Partiye, Miss & Mr Fashion TV 2014 finalistleriyle birlikte

Detaylı

Dünya üzümden sadece şarap yaparken, biz ise üzümden sadece şarap değil, başka neler yapacağımızı göstermeye devam edeceğiz.

Dünya üzümden sadece şarap yaparken, biz ise üzümden sadece şarap değil, başka neler yapacağımızı göstermeye devam edeceğiz. Dünya üzümden sadece şarap yaparken, biz ise üzümden sadece şarap değil, başka neler yapacağımızı göstermeye devam edeceğiz. Festivalin Amacı Gaziantep, yeryüzünde, derin tarihi, çok sesli, çok renkli

Detaylı

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 2 YAŞ MİNİK ARILAR SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 2 YAŞ MİNİK ARILAR SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 2 YAŞ MİNİK ARILAR SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI DİL BECERİLERİM VE BEN Hikâye / Öykü / Masal: Paylaşalım bunları adlı hikâyemizi biz hazırladık. Tekerlemeler:

Detaylı

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN EDİRNE UZUNKÖPRÜ MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI Yunanistan sınırına 6 kilometre uzaklıkta yer alan Edirne nin Uzunköprü ilçesi, Osmanlı İmparatorluğu nun Trakya daki ilk yerleşimlerinden biri. Ergene

Detaylı

Beşiktaş Gazetesi. Günlük web Gazetesi 03.11.2012. Salkım Söğüt Saç

Beşiktaş Gazetesi. Günlük web Gazetesi 03.11.2012. Salkım Söğüt Saç Beşiktaş Gazetesi Günlük web Gazetesi 03.11.2012 Salkım Söğüt Saç Beşiktaş Belediyesi'nde belgesel film gösterimleri tüm hızıyla devam ediyor. Levent Kültür Merkezi'nde sinema gösterimleri için de Salkım

Detaylı

ÖZEL ÖĞRETİM KURUMU AÇILIŞ REHBERİ ÖZEL ÖĞRETİM KURUMU AÇILIŞ REHBERİ AHİLER KALKINMA AJANSI AHİLER KALKINMA AJANSI 1

ÖZEL ÖĞRETİM KURUMU AÇILIŞ REHBERİ ÖZEL ÖĞRETİM KURUMU AÇILIŞ REHBERİ AHİLER KALKINMA AJANSI AHİLER KALKINMA AJANSI 1 ÖZEL ÖĞRETİM KURUMU AÇILIŞ REHBERİ AHİLER KALKINMA AJANSI AHİLER KALKINMA AJANSI 1 ÖZEL ÖĞRETİM KURUMU AÇILIŞ REHBERİ 1 GEREKLİ FORM, BELGE, RAPOR ve İZİN İŞLEMLERİ 2 3 BAŞVURU İŞLEMİ EVRAK VE BİNA İNCELEME

Detaylı

GERÇEKLEŞEN FAALİYETLER

GERÇEKLEŞEN FAALİYETLER Aşağı Nohutlu Mahallesi, Sakarya Caddesi, Açıkgöz Apt Kat:2 Nu:4 Web:www.yozgattb.org.tr Tel: l:(0354)2129677 Fax:(0354)2170164 email: yozgattb@tobb.org.tr GERÇEKLEŞEN FAALİYETLER Borsamızın da Katılımıyla

Detaylı

Uluslararası Buluşma Türkiye Fotohaber, Sayfa 1

Uluslararası Buluşma Türkiye Fotohaber, Sayfa 1 Türkiye 2011 Uluslararası Buluşma/ Türkiye 21 Ekim 30 Ekim Uluslararası Buluşma Türkiye Fotohaber, Sayfa 1 Alman Türk Buluşması Bizi bekleyen gezi nedeniyle hepimiz heyecanlıydık. Uçuş öncesi, bekleme

Detaylı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Şiir BEZ BEBEKLE KUKLASI. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Şiir BEZ BEBEKLE KUKLASI. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz Refik Durbaş BEZ BEBEKLE KUKLASI ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Şiir Resimleyen: Burcu Yılmaz 2. basım Refik Durbaş BEZ BEBEKLE KUKLASI Resimleyen: Burcu Yılmaz Yayın Koordinatörü: İpek Şoran Editör: Ebru Akkaş

Detaylı

HAVRAN BELEDİYE BAŞKANLIĞI 2016 YILI ARALIK AYI FAALİYET RAPORU

HAVRAN BELEDİYE BAŞKANLIĞI 2016 YILI ARALIK AYI FAALİYET RAPORU HAVRAN BELEDİYE BAŞKANLIĞI 2016 YILI ARALIK AYI FAALİYET RAPORU A- YAPIM İŞLERİ: 1- İlçemize bağlı Tekke Mahallesi Tekke Cami yanı Çevre duvar, Abdestlik, Bay Bayan WC, Bahçe karo taş döşeme çalışmaları

Detaylı

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti Nisan 20, 2017-11:17:00 Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde, 26 ülkeden, "39. TRT Uluslararası 23 Nisan

Detaylı

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş? ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Benim adım Deniz. 7 yaşındayım. Bu hafta sonu annem ve babamla birlikte kampa gittik. Kampa

Detaylı

SAMSUN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÇEVRE KORUMA VE KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI İŞYERİ RUHSAT VE DENETİM ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI TABLOSU

SAMSUN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÇEVRE KORUMA VE KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI İŞYERİ RUHSAT VE DENETİM ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI TABLOSU SAMSUN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÇEVRE KORUMA VE KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI İŞYERİ RUHSAT VE DENETİM ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI TABLOSU SIRA NO 1 HİZMETİN ADI 1.Sınıf Gayrisıhhi Müesseseler Ruhsat

Detaylı

Güneş (Kıbrıs) 17 11 2014

Güneş (Kıbrıs) 17 11 2014 Güneş (Kıbrıs) 17 11 2014 Demokrat Bakış (Kıbrıs) 17 11 2014 www.kibrisinternetgazetesi.com 17 11 2014 EROĞLU, KARTAL BELEDİYE BAŞKANI ÖZ VE TC ESKİ BAKANLARINDAN GÜREL İ KABUL ETTİ CUMHURBAŞKANI EROĞLU,

Detaylı

BİR ACAYİP SOYGUN ADANA İŞİ. - Basın Toplantısı Haber Küpürleri. - 12.Ocak 2015 Adana Hilton Otel

BİR ACAYİP SOYGUN ADANA İŞİ. - Basın Toplantısı Haber Küpürleri. - 12.Ocak 2015 Adana Hilton Otel BİR ACAYİP SOYGUN ADANA İŞİ - Basın Toplantısı Haber Küpürleri - 12.Ocak 2015 Adana Hilton Otel 13.01.2015 Salı Adana İşi nde acayip soygun Bir Acayip Soygun Adana İşi adlı uzun metraj filmin çekimleri

Detaylı

İNSANLIĞIN SAVAŞI YENDİĞİ YER; ÇANAKKALE SAVAŞ ALANLARI PROJESİ (TR-12-539-2007-R5)

İNSANLIĞIN SAVAŞI YENDİĞİ YER; ÇANAKKALE SAVAŞ ALANLARI PROJESİ (TR-12-539-2007-R5) Eylem 1.2 Gençlik Girişimleri Projesi İNSANLIĞIN SAVAŞI YENDİĞİ YER; ÇANAKKALE SAVAŞ ALANLARI PROJESİ (TR-12-539-2007-R5) DALGALAN SEN DE ŞAFAKLAR GİBİ EY ŞANLI HİLÂL OLSUN ARTIK DÖKÜLEN KANLARIMIN HEPSİ

Detaylı

1. Kanalizasyon Altyapı Çalışmalarından Bozulan yolların Onarım ve yenileme çalışmalarının ikmali ( Yaklaşık 20.000 m2 Kilit Parke çalışması )

1. Kanalizasyon Altyapı Çalışmalarından Bozulan yolların Onarım ve yenileme çalışmalarının ikmali ( Yaklaşık 20.000 m2 Kilit Parke çalışması ) Yeni Projelerimiz 1. Kanalizasyon Altyapı Çalışmalarından Bozulan yolların Onarım ve yenileme çalışmalarının ikmali ( Yaklaşık 20.000 m2 Kilit Parke çalışması ) 2. Taş duvar ve yol genişleme işlerinin

Detaylı

MARSEILLES GEZİ MASSALIA MARSİLYA HAZİRAN 2011

MARSEILLES GEZİ MASSALIA MARSİLYA HAZİRAN 2011 MARSEILLES GEZİ MASSALIA MARSİLYA HAZİRAN 2011 Fransa nın PARİS ten sonra gördüğüm ikinci kenti. Akdeniz kıyısında. 4 gün kaldık. REMEE Projesinin davetlisi idik. Büyük bir kent Marsiya. Tarihi sorgulayan

Detaylı

AFYONKARAHİSAR VALİLİĞİ

AFYONKARAHİSAR VALİLİĞİ 1 2 2911 SAYILI TAPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞLERİ KANUNUNUN İSTİSNALARINI DÜZENLEYEN 4. MADDESİ VE 2559 SAYILI POLİS VAZİFE VE SELAHİYAT KANUNUNUN Ek 1 KAPSAMINA GİREN ETKİNLİKLER 2911 SAYILI KANUNA GÖRE

Detaylı

YAZ 2015 SAYI: 305. şehir tanıtımı

YAZ 2015 SAYI: 305. şehir tanıtımı YAZ 2015 SAYI: 305 58 59 şehir tanıtımı Çin in fuar şehri: Guangzhou GUANGZHOU, ZİYARETÇİLERİNE HEM TİCARET HEM ZİYARET İMKANLARINI BİR ARADA SUNUYOR. BAŞAR KURTBAYRAM TUR REHBERİ şehir tanıtımı 60 61

Detaylı

OTELİMİZDE ; RESTORAN, KONFERANS SALONU, ZİYAFET SALONU, OYUN SALONU VE OTOPARK BULUNMAKTADIR.

OTELİMİZDE ; RESTORAN, KONFERANS SALONU, ZİYAFET SALONU, OYUN SALONU VE OTOPARK BULUNMAKTADIR. OTELİMİZDE ; RESTORAN, KONFERANS SALONU, ZİYAFET SALONU, OYUN SALONU VE OTOPARK BULUNMAKTADIR. ODA SAYISI:28 (2 SUİT ODA) ODALARDA; MİNİ BAR, KLİMA VE TELEVİZYON MEVCUTTUR. OTELİMİZ PLAJA 100 MT UZAKLIKTADIR.

Detaylı

AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE

AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE Portal Adres AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE : www.gorelesol.com İçeriği : Gündem Tarih : 06.10.2014 : http://www.gorelesol.com/haber/haber_detay.asp?haberid=19336 1/3 AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE 2/3 AHMET ÖNERBAY

Detaylı

Eylül 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Eylül 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili Eylül 2013 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Yenişehir İlçesi CHP Belediye Başkanı aday

Detaylı

Bodrum aşığı yabancıların buluşması

Bodrum aşığı yabancıların buluşması Bodrum aşığı yabancıların buluşması Bodrum da yaşayan, çoğunluğu yabancı uyruklu olan Internations üyeleri, Bodrum Eski Çeşme Mahallesi ndeki Sugar and Salt restoranda düzenlenen yemekte bir araya geldi.

Detaylı

HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin CHP İl Kongresine katılarak bir konuşma

Detaylı

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz ÜNİTE 4 Şimdiki Zamanın Rivayeti Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz Siz gid-iyor-muş-sunuz

Detaylı

Okuma- Yazmaya Hazırlık. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim. Fen Ve Doğa Etkinlikleri

Okuma- Yazmaya Hazırlık. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim. Fen Ve Doğa Etkinlikleri Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim Sohbetler *Tatilde neler yaptık? *Hava nedir? Hangi duyu organımızla hissederiz? *Tatildeyken hava nasıl değişimler oldu? *Müzik dendiğinde

Detaylı

HAYAT BİLGİSİ HAFTA SONU ÖDEVİ ADI SOYADI:

HAYAT BİLGİSİ HAFTA SONU ÖDEVİ ADI SOYADI: HAYAT BİLGİSİ HAFTA SONU ÖDEVİ ADI SOYADI: 09.04.2010 1. Vücudumuzdaki şeker oranını aşağıdaki organlarımızdan hangisi ayarlar? A) Kalp B) Böbrek C) Karaciğer 2. Sağlıklı bir yaşam için en önemli seçenek

Detaylı

OKUMA-YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

OKUMA-YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARI AYLIK BÜLTEN OKUMA-YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARI Serbest ve yönergeye çizgi çalışmaları yaptık. 5 rakamı ile büyük ve küçük I harflerini boyadık ve yazdık. Gece-Gündüz, Sabah-Öğle-Akşam, Dün- Bugün-Yarın,

Detaylı

YEŞİLYURT BELEDİYE BAŞKANLIĞI ZABITA MÜDÜRLÜĞÜHİZMET STANDARTLARI TABLOSU

YEŞİLYURT BELEDİYE BAŞKANLIĞI ZABITA MÜDÜRLÜĞÜHİZMET STANDARTLARI TABLOSU YEŞİLYURT BELEDİYE BAŞKANLIĞI ZABITA MÜDÜRLÜĞÜHİZMET STANDARTLARI TABLOSU VATANDAŞA SUNULAN HİZMETİN ADI ZABITA MÜDÜRLÜĞÜMÜZ (0422)-238-39-29) Telefonundan Veya Belediyemiz Çağrı Merkezi ( 444 8 9 10 )

Detaylı

Ek Genelge ile 2006 Yılı Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri açıklanmaktdır.

Ek Genelge ile 2006 Yılı Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri açıklanmaktdır. 16-366 Ek Genelge ile 2006 Yılı Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri açıklanmaktdır. İlgili Genelge Ekte Bilgilerinize Sunulmuştur. G E N E L G E 16-366 Ek Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca 2006 Yılı Yapı Yaklaşık

Detaylı

MANİSA İLİ ALAŞEHİR İLÇESİ BEŞEYLÜL MAHALLESİ

MANİSA İLİ ALAŞEHİR İLÇESİ BEŞEYLÜL MAHALLESİ MANİSA İLİ ALAŞEHİR İLÇESİ- İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU MANİSA İLİ ALAŞEHİR İLÇESİ BEŞEYLÜL MAHALLESİ 1201 ADA ve 1202 ADA 10 PARSEL 1/5000 VE 1/1000 ÖLÇEKLİ İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA

Detaylı

AYA THEKLA YERALTI KİLİSESİ

AYA THEKLA YERALTI KİLİSESİ AYA THEKLA YERALTI KİLİSESİ Thekla, genç ve güzel bir kadın... Hem de bakire... Aynı Meryem gibi.. Halk bu yüzden, Thekla nın yaşadığı yeraltı kilisesine, Meryemlik demiş. Thekla nın yaşadığı, sonunda

Detaylı

T.C. ATABEY KAYMAKAMLIĞI ATABEY ÖĞRETMENEVİ VE ASO

T.C. ATABEY KAYMAKAMLIĞI ATABEY ÖĞRETMENEVİ VE ASO T.C. ATABEY KAYMAKAMLIĞI ATABEY ÖĞRETMENEVİ VE ASO BRİFİNG DOSYASI 2015 1. BÖLÜM KURULUŞUN GENEL TANIMI KURUMUN ADI Atabey : Öğretmenevi ve ASO Müdürlüğü KURUMUN ADRESİ Yeni Mahalle : Hastahane cad. TELEFON

Detaylı

ÖZEL ÜSKÜDAR SEV İLKÖĞRETİM OKULU ANASINIFLARI AYLIK BÜLTEN KASIM DA NELER YAPTIK?

ÖZEL ÜSKÜDAR SEV İLKÖĞRETİM OKULU ANASINIFLARI AYLIK BÜLTEN KASIM DA NELER YAPTIK? ÖZEL ÜSKÜDAR SEV İLKÖĞRETİM OKULU ANASINIFLARI AYLIK BÜLTEN KASIM DA NELER YAPTIK? TÜRKÇE DİL ETKİNLİĞİ Atatürk, Sonbahar, Dünya Çocuk Kitapları Haftası ve Sağlıklı Beslenme konularıyla ilgili sohbet ettik.

Detaylı

Doç. Dr. Selçuk ÖZDAĞ

Doç. Dr. Selçuk ÖZDAĞ AK PARTİ TBMM GRUP BAŞKANLIĞI MİLLETVEK HAZİRAN 2016 FAALİYET RAPORLARI Doç. Dr. Selçuk ÖZDAĞ TBMM 24. 25. ve 26. Dönem Manisa Milletvekili AK Parti Siyasi Erdem ve Etik Kurulu Üyesi TDED Manisa Şube Başkanı

Detaylı

Belediye Başkan Vekili Divan Katibi Divan Katibi

Belediye Başkan Vekili Divan Katibi Divan Katibi T.C. ANTALYA DÖŞEMEALTI BELEDİYESİ MECLİS KARARI Birleşim 1 0. ' Belediye Başkan Vekili Divan Katibi Divan Katibi Zafer YÖRÜK Bekir DİKMEN Arzu YILDIRIM Oturum 1. Karar Tarİ.hİ: Saati 02/10/2018-14:00

Detaylı

GLOBAL RUN 2017 İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI

GLOBAL RUN 2017 İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI GLOBAL RUN 2017 İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI Bodrum, Global Run ile festival coşkusuna hazırlanıyor Global Yatırım Holding in, Bodrum Cruise Port ev sahipliğinde 4 üncü kez gerçekleştireceği Global Run Bodrum

Detaylı

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR Site İsmi : Zaman 53 Tarih: 10.05.2012 Site Adresi : www.zaman53.com Haber Linki : http://www.zaman53.com/haber/14544/camilerin-ayaga-kalkmasi-lazim.html ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Detaylı

KÜLTÜR VE SOSYAL IŞLER MÜDÜRLÜĞÜ FAALİYETLERİ HAZİRAN 2015

KÜLTÜR VE SOSYAL IŞLER MÜDÜRLÜĞÜ FAALİYETLERİ HAZİRAN 2015 KÜLTÜR VE SOSYAL IŞLER MÜDÜRLÜĞÜ FAALİYETLERİ HAZİRAN 2015 65 YAŞ ÜSTÜ İLE ENGELLİ VATANDAŞLARA ZİYARETLERİMİZ 28 Mayıs 2015 Perşembe günü Müstecep, Vakıfiğdemir ve Deliler Mahallelerine gidip, ihtiyaç

Detaylı

MİMARLIK VE MÜHENDİSLİK HİZMET BEDELLERİNİN HESABINDA KULLANILACAK 2002 YILI YAPI YAKLAŞIK BİRİM MALİYETLERİ HAKKINDA TEBLİĞ

MİMARLIK VE MÜHENDİSLİK HİZMET BEDELLERİNİN HESABINDA KULLANILACAK 2002 YILI YAPI YAKLAŞIK BİRİM MALİYETLERİ HAKKINDA TEBLİĞ Bayındırlık ve İskan Bakanlığından: MİMARLIK VE MÜHENDİSLİK HİZMET BEDELLERİNİN HESABINDA KULLANILACAK 2002 YILI YAPI YAKLAŞIK BİRİM MALİYETLERİ HAKKINDA TEBLİĞ 16.07.1985 tarihli ve 85/9707 sayılı Bakanlar

Detaylı

2014-2015 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

2014-2015 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 2014-2015 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BÜLTENİMİZDE NELER VAR? ETKİNLİKLERİMİZ 2.PORTFOLYO SUNUMLARIMIZ SORGULAMA ÜNİTEMİZ OKUMA YAZMA HAZIRLIK ÇALIŞMALARIMIZ GEZİLERİMİZ SAHNE PROVALARIMIZ BAHÇE ETKİNLİKLERİMİZ

Detaylı

Fethiye den 7 Kooperatif Ulaşımda Dönüşüme Katıldı

Fethiye den 7 Kooperatif Ulaşımda Dönüşüme Katıldı Fethiye den 7 Kooperatif Ulaşımda Dönüşüme Katıldı Muğla Büyükşehir Belediyesi nin il genelinde sürdürdüğü Ulaşımda Dönüşüm Projesi ne Fethiye İlçesinde faaliyet gösteren 7 kooperatif daha katıldı. Muğla

Detaylı

Bin Yıllık Musiki Kültürümüze Katkı Sunuyoruz. 14 Ocak 2014 Kürdilihicazkâr Faslı Beraber ve Solo Şarkılar Konseri

Bin Yıllık Musiki Kültürümüze Katkı Sunuyoruz. 14 Ocak 2014 Kürdilihicazkâr Faslı Beraber ve Solo Şarkılar Konseri Bin Yıllık Musiki Kültürümüze Katkı Sunuyoruz 14 Ocak 2014 Kürdilihicazkâr Faslı Beraber ve Solo Şarkılar Konseri Müdürlüğümüz bünyesinde faaliyet gösteren AKM Klasik Türk Sanat Müziği Korosunun Şef Mitat

Detaylı

4.SINIF TÜRKÇE 15. HAFTA SONU ÖDEVİ

4.SINIF TÜRKÇE 15. HAFTA SONU ÖDEVİ 4.SINIF TÜRKÇE 15. HAFTA SONU ÖDEVİ Kazanım: Noktalama işaretlerinin nerede kullanıldığını ve yazım kurallarını bilir. Aşağıdaki cümlelerde yay ayraçların ( ) içine uygun noktalama işaretlerini getiriniz.

Detaylı

www.sultangazi.bel.tr 444 23 32 65 yeni park yapıldı 59 park yeniden revize edildi 137 park aydınlatıldı 96 olan park sayısı 161 e çıktı

www.sultangazi.bel.tr 444 23 32 65 yeni park yapıldı 59 park yeniden revize edildi 137 park aydınlatıldı 96 olan park sayısı 161 e çıktı www.sultangazi.bel.tr 444 23 32 65 yeni park yapıldı 59 park yeniden revize edildi 137 park aydınlatıldı 96 olan park sayısı 161 e çıktı İlçemizde; kişi başına düşen 0.2 metrekarelik yeşil alan miktarını

Detaylı