YÖNETİMDEN YÖNETİŞİME GEÇİŞ ve ÖTESİ ÜZERİNE KAVRAMSAL AÇIKLAMALAR

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "YÖNETİMDEN YÖNETİŞİME GEÇİŞ ve ÖTESİ ÜZERİNE KAVRAMSAL AÇIKLAMALAR"

Transkript

1 GİRİŞ YÖNETİMDEN YÖNETİŞİME GEÇİŞ ve ÖTESİ ÜZERİNE KAVRAMSAL AÇIKLAMALAR 1 Hamit PALABIYIK Kamu sektöründe yaşanan ilgisizlik, yolsuzluk ve etkin olmayan yöntemlerden kaynaklanan olumsuzlukların giderilmesi amacıyla ve küreselleşmenin de etkisiyle kalkınmış ve kalkınmakta olan ülkelerde kamu yönetimi reformları (Bardouille, 2000: 82), son yirmi yıldır, yeni kamu işletmeciliği devrimi (new public management revolution) adıyla gündemleri oluşturmaktadır (Desai ve Imrie, 1998: 635) li yılların sonlarına doğru, kısaca, yeni kamu işletmeciliği (new public management) adıyla özetlenen yaklaşımın başlıca savı: Verimsiz bürokrasilerden kaynaklanan sorunların, bunlar yerine özel sektör politika ve uygulamalarının konmasıyla giderilmesidir. Yeni kamu işletmeciliği, gelecekteki değişiklikler için tam bir tanımlama getirmekten çok, koşullara bağlı değişebilen değerler ve ölçütler anlamında yönetim uygulamalarına ve karşılıklı ilişkiler ağıyla örülmüş sosyal, siyasal ve ekonomik hayatımızda kötü yönetim/yönetişimin her türlü maliyetinin çok daha fazla olacağına dikkat çekmektedir (New Straits Times-Management Times, 2002: 2). Küreselleşme, bilgi teknolojisi, ekonomik ve siyasal liberalleşme, dış yatırımlar, dijitalleşen ekonomiler ve daha birçok gelişme sosyal güçlenme yanı sıra yöneten-yönetilen arasındaki değişen ilişkinin yeniden tanımlanmasını gerektirmektedir. Verimlilik, sorumluluk, katılım ve etkinlik artık kamu yönetimi yazınında yadsınamayacak ilkeler olmuştur. Bunların birbirleriyle uyum içinde yer alabileceği kavramsal çerçevenin ise yönetişim (governance) kavramıyla hayata geçirilebileceği kabul görmektedir (Eryılmaz, 2002: 28). Bu anlamda yönetimlerin giriştiği yönetişim çabaları gerek yerel, bölgesel, ulusal gerekse uluslararası alanda destek görmektedir. Yönetişim çabalarının başlıca özelliği; değişimi hızlandırıcı, piyasa tabanlı, müşteri odaklı, çıktı ağırlıklı, toplumun sahiplendiği yerinden yönetim uygulamaları olmalarıdır. Yeni yönetim anlayışı olarak ifade edilen yönetişim kavramı, devlet merkezli yönetim yerine toplum merkezli ve yapabilir kılma stratejisini esas almaktadır. Yönetişim, kamu-özel ve sivil toplum işbirliğinde yönetime katılmak anlamında, ideolojik temelleri aynı ancak katılımın mekansal boyutlarına göre yerel, ulusal ve küresel alanda gerçekleşmektedir (Karaman, 2000: 37-53). Kısaca iyi yönetişimin uygulanmasında anahtar kavram, o yöre halkına kendileri hakkında alınacak karar süreçlerine katılabilecekleri ortamın varlığı, merkezi yönetimden buna olanak sağlayıcı yetki ve görevlerin yerele aktarılması anlamında yerinden yönetim in - ademi merkeziyetin- sağlanmasıdır. YÖNETİŞİM ve İYİ YÖNETİŞİMİN GELİŞTİRİLMESİNDE BAŞLICA YAKLAŞIMLAR Dinamik dengelerin sürdürüldüğü süreç özelliğiyle sürdürülebilir kalkınma, kendiliğinden oluşan piyasa mekanizması ya da dışarıdan kolayca uyarlanabilecek bir süreç değildir. Sürdürülebilir kalkınma için öncelikle yönetsel, toplumsal ve özel çıkarları dengeleyecek siyasal iradenin yerel-ulusal ölçekte açıkça ortaya konması gerekmektedir. Bunun anlamı, sürdürülebilirlik ve uygulama alanında ilgili konularda değer ve çıkarları birbiriyle bağlantılı koruyacak ve geliştirecek siyasal yönteminin karar vericiler tarafından benimsenmesi; benimsenen bu kültürün halka açık ve net biçimde anlatılarak uygun stratejik düzenlemelerle hayata geçirilmesidir. Tüm anlatılanların ilk bakışta uygulanabileceği alan olarak topluluk Yrd. Doç. Dr., Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Biga İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi.

2 anlamında yerel, yönetim anlamında ise yerel yönetimler dikkat çekmektedir. Bu anlamda sürdürülebilirlik kavramından anlaşılması gereken, işlevsellik ve demokratiklik ölçütlerinde uygun birimler olarak öncelikle yerelde, hizmetlerin ve konuların ele alınmasında yerel özelliklere ve kapasiteye uygun biçimde siyasal, kurumsal, sosyal, ekonomik, mali ve teknik özelliklere dikkat edilerek kamu politikalarının belirlenmesi; bunların ilgili aktörler tarafından kabullenerek uygulanmasıdır. Yönetim ve Yönetişim Yönetim, genelde örgütün amaçlarını gerçekleştirmek için başlıca planlama, örgütleme, yöneltme ve denetim süreçleri yoluyla kaynakların eşgüdümlenmesi biçiminde tanımlanmaktadır (Ergun ve Polatoğlu, 1992: 4). Yönetim olgusu toplumsal yaşam içinde küçük büyük tüm gruplarda, biçimsel örgüt ya da biçimsel olmayan gruplarda, başkalarını etkilemek ya da başkalarıyla işbirliği yaparak belli amaç/amaçları gerçekleştirmek için yürütülen faaliyetleri anlatmaktadır. Kısaca yönetim, en küçük sosyal birim aileden en büyük siyasal otorite devlete kadar farklı düzeylerde yürütülen faaliyetler bütünü olarak tanımlanabilir (Eryılmaz, 2002: 4). Kamu yönetimi ve özel yönetim ise yönetim kavramı içinde yer alan kavramlar olup kamusal ve özel yönetimlerin, belli ölçüde benzer amaçları olduğu ve bunların gerçekleştirilmesinde benzer araçlar kullandıkları görülmektedir. Ancak kamu yönetimi ve özel yönetim arasında görüş ve anlayış ile yapı ve işleyişten kaynaklanan siyasal çevre, kamu yararı, kurallara bağlılık, sosyal maliyet, siyasi liderliğin sık değişmesi, hakemlik, kamu gücü ve kuralların yoğunluğu biçiminde özetlenen temel bazı farklıklılar bulunmaktadır (Eryılmaz, 2002: 33-39). Yönetimin kamu kurumlarıyla ilgili dalını anlatmak için kullanılan kamu yönetimi kavramı işlevsel anlamda genel kuralların, yasaların ve kamu politikalarının uygulama sürecini; yapısal anlamda ise devletin örgütsel yönünü anlatmaktadır (Eryılmaz, 2002: 6-7). Yönetişim, sözlük anlamında yönetim kavramının eş anlamlısı olarak kullanılsa da (Merriam-Webster s, 1987), yönetişim alanındaki teorik çalışmalar, yönetim biçimlerindeki değişiklikler bağlamında kavramın kullanımı ve kendisine yeni anlamlar yüklenmesi, sosyal bilimcilerin son dönemde sıkça tartıştığı ve ilgilendiği konular arasında yer almaktadır. Çeşitli kurumlar ve onların çalışmalarında otoritenin kullanıldığı süreç özelliği vurgulanan yönetişim kavramının bazı tanımlamaları şöylece özetlenebilir (Parr ve Ponzio, 2002: 2): Dünya Bankası, kavramı, ülkenin ekonomik ve sosyal kaynaklarının yönetiminde otoritenin kullanılma biçimi olarak tanımlarken yönetişimin başlıca üç özelliğine; siyasal rejim biçimine, kalkınma amacıyla kullanılan sosyal ve ekonomik kaynakların yönetiminde yetki kullanma sürecinin niteliğine ve hükümetlerin politika geliştirmedeki kapasitelerine dikkat çekmektedir. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), yönetişimi bir ülkenin her türlü işinde kullandığı ekonomik, siyasal ve yönetsel otorite biçiminde tanımlarken yurttaşların ve diğer grupların çıkarlarını dile getirdikleri, farklılıkları uzlaştırdıkları mekanizma, süreç ve kuruluşları da kapsadığını; Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ise, kavramın toplumun ekonomik ve sosyal kalkınması için kullanılan kaynaklarıyla ilgili olarak icra edilen siyasal erk ve kontrol anlamına geldiğini belirtmektedir. UNDP nin tanımlamasında yönetişim, kamu işletmeciliğinin eş anlamlısı olarak kullanılırken (UNDP, 1995: 19), ülkelerin yönetişim kapasitelerinin geliştirilmesi sürdürülebilir insani gelişimin temeli olarak değerlendirilmektedir (UNDP, 1997) Literatür incelendiğinde yönetişim teriminin birçok anlamda kullanıldığı görülmektedir. Bu tanımlamaların ortak noktası: Kamu ve özel sektör arasındaki sınırların hemen hemen ortadan kalktığı ya da çok belirsizleştiği ortamlarda yeni yönetim biçimlerinin geliştirilmesidir. Stoker (1995), yönetişimi kamusal ve özel sektör kuruluşları arasında geçişken sınırlar içinde 2

3 gerçekleşen yönetim olarak tanımlamaktadır. Bu tanımlama, aynı zamanda ilgili aktörler arasında karşılıklı etkileşimi, ekonomik ve sosyal konularda sorumlulukların paylaşımını da kapsamaktadır. Yönetişim, dış koşullar tarafından empoze edilmemiş aksine yönetsel süreçte etkide bulunabilecek aktörlerin etkileşimiyle oluşan yeni bir yapı ve düzeni anlatmaktadır. Yönetişim kavramı, sorunların kamusal-özel olsun tek yanlı kapasite ya da kaynak kullanımı ile çözülemeyeceğinden hareketle sektörler arası karşılıklı etkileşim sürecini oluşturup çalıştırmaya dayanmaktadır. Kalkınmış ve kalkınmakta olan ülkelerde seçilmiş ya da atanmış yetkililer ile akademisyenler kavramı siyasa bağlamında, Dünya Bankası ise etkili ve sorumlu devlet anlamında kullanmaktadır (Stoker, 1998: 17-18). Kısaca yönetişim, idarenin daha iyi biçimde yönetimi anlamında yeni kamu işletmeciliği kavramına gönderme yapmaktadır. Kavramın kullanımında ve ilgili tanımlamalarda dikkat çeken iki özellik: Yönetişimin siyasal boyutu, kamu yararının bu yolla sağlanması ve teknik boyutu, etkin yönetimin bu süreçteki beceri ya da yetenekle gerçekleştirilmesidir. Yönetişim kavramının başlıca önerileri şöylece özetlenebilir (Stoker, 1998: 20): Kavram, kaynağını idareden alan ancak onun da ötesinde etkiye sahip kuruluş ve aktörler grubunu anlatmaktadır. Sosyal ve ekonomik sorunların çözümünde aktörlerin sorumluluk sınırlarının belirsizleştiği yönetişim kavramında asıl güç, ortaklaşa harekette yer alan kuruluşlar arasındaki karşılıklı ilişkilerdedir. Aktörlerin özerkliği esastır. Kavramda, idarenin salt yetki ve gücüne dayanmadan sorumlu aktörlerin sorunları ele alma ve çözümde yeterli kapasiteye sahip oldukları kabul edilmektedir. Son olarak yönetişim kavramında idarenin, sorumlu aktörleri bu amaca yöneltecek yeni teknikleri kullanma yetisine de sahip olduğu varsayılmaktadır. Yönetişimin ekonomik, siyasal ve yönetsel olmak üzere, iyi yönetişim adıyla kavramlaştırılan üç boyutu bulunmaktadır. Ekonomik yönetişim, bir ülkenin ekonomik faaliyetlerini, diğer ekonomilerle ilişkilerini etkileyen eşitlik, yoksulluğun azaltılması, yaşam kalitesinin geliştirilmesi konularında uygulama olanağı bulan karar verme süreçlerini; siyasal yönetişim, politika belirleme ve yapmada kullanılan süreci; yönetsel yönetişim ise politikaların uygulandığı sistemi anlatmaktadır. Yönetişim kavramı devleti, özel sektör ve sivil toplum örgütlerini kapsamaktadır. Devlet, kamu kuruluşları ve siyasal örgütlenmeleri; özel sektör, piyasada yer alan özel kesim yatırımcıları ve diğer informel grupları; sivil toplum örgütleri de birey ve devlet arasında yer alan organize olan ya da olmamış bireyleri ve grupları kapsamaktadır. Yönetişim, topluluğun/toplumun idaresinde yeni yönetsel süreçlere önem vererek yönetim kavramının anlamında bazı değişiklikler getirmiştir (Downs ve Murray, 1996: 8). Yönetişim ve yönetim çıktıları bakımından farklı görülmeseler de asıl farklılık ilgili süreçlerde yaşanmaktadır. Yönetişim düzenleme, koordinasyon ve kontrol süreçleri olarak tanımlanırken, yönetişim süreçleri analizinde devletin rolü tartışılmaktadır (Pierre, 1999: 376). Anlatılanlar ışığında aşağıda özetlenen özellikler, kapsamlarında barındırdıkları ikilemlerle birlikte, çoğu araştırmacı tarafından iyi yönetişim olarak adlandırılmaktadır (Stoker, 1998: 21-26): Meşruiyet: Halkın yönetimi kabullenmesini ve açıkça belirlenmiş kural ve süreçlerin varlığını anlatmaktadır. Hizmetlerin görülmesinde ve stratejik karar alma süreçlerinde özel ve gönüllü sektörlerin etkin katılımı özendirilmektedir. Geniş anlamıyla yönetişim, idarenin genelde diğer sosyal güçleri yönetimde dışarıda bıraktığı geleneksel yaklaşıma karşı çıkmaktadır. Ancak yerel hizmetlerin sunumuyla ilgili araştırmalar, halkın, hizmetlerin atanmış makamlar, özel kesim ya da bizzat hizmet kullanıcıları tarafından sunumundan çok, seçilmiş otoritelerce görülmesine daha fazla önem verdiğini göstermektedir (Stoker, 1998: 21). Atanmış makamlar ve özel kesim hizmet sağlayıcılarına duyulan bu güven eksikliği meşruiyet özelliğinin önemli bir açmazıdır. 3

4 Hesap verebilirlik: Otorite/otoritelerin kamuya karşı sorumlu olması meşruiyetin de temelini oluşturur. Hesap verebilirlik, ancak, kamu politikalarının belirlendiği karar süreçlerinde ilgili prosedürlerin çıktı ve sonuçlarının halkın bilgi ve incelemesine kısaca geri beslemeye olanak tanıyan bir süreçte gerçekleştirilebilir. Yönetişim kavramında sorumluluk anlamında dikkatler devletten çok özel ve gönüllü sektörlere kısaca yurttaşlara çekilmektedir. Üçüncü sektör olarak adlandırılan gönüllü kuruluşlar, sivil toplum örgütleri, kâr amacı gütmeyen kuruluşlar ve diğer toplumsal örgütlenmeler sorumluluk bakımından önem kazanır. Sorumlulukların kamu, özel ya da sivil sektörler arasında paylaşımının belirgin olmaması nedeniyle yaşanan olumsuzluklardan yönetişimin sorumlu tutulması ise önemli bir açmazdır. Burns (2000: ), son yirmi yıldır İngiltere de yönetişim uygulamalarıyla yerel demokrasilerde değişimler yaşandığını belirterek yerel yönetimlerin sorumluluk ve demokratik kontrol anlamında güç kaybetmesini, demokratik sorumluluğun daha fazla sürdürülememesi biçiminde yorumlamaktadır. Etkin yönetim: Teknik anlamda etkinlik, yetkin kamu bürokrasisi tarafından kamusal kaynakların hizmetlerin görülmesi ve öncelikli kamusal taleplerin karşılanması amacıyla verimli kullanılmasıdır. Katılımcılık, hukukun üstünlüğü, açıklık, sorumluluk, yerindenlik (subsidiarity), uzlaşıcı ortam, adalet, stratejik vizyon, etkin-verimli yönetim, başarılı özel kesim ve etkin sivil toplum iyi yönetişimin özellikleridir. Katılımcılık, herkesin doğrudan ya da dolaylı olarak karar verme süreçlerinde söz sahibi olabilmesini anlatır. Bunun sağlanmasında ifade ve örgütlenme özgürlüğü ile katılıma elverişli kurumsal yapıların oluşturulması önemlidir. Hukukun üstünlüğü, hukukun adil ve eşit biçimde uygulanmasını, yiyicilik ve hukuk dışı çıkar sağlayıcı faaliyetlerin engellenmesini; açıklık, bilginin serbestçe kullanımını, süreçler, kurumlar ve bilginin ilgililerin ulaşımına açık olmasını, aktörlerin yeterli biçimde bilgilendirilmesini anlatmaktadır. Sorumluluk, kurumların ve süreçlerin tüm aktörlere hizmet edecek nitelikte olmasını; uzlaşıcı ortam, aktörlerin temsil ettikleri çıkarlar arasındaki farklılıkların giderildiği ortam özelliğini; yerindenlik, kararların ve hizmetlerin halka en yakın katmanlarca alınmasını; adalet, tüm bireylerin iyiliğini sağlayabilme ve sürdürme yeteneğini; stratejik vizyon, liderlerde ve halkta iyi yönetişim ve insani gelişim konusunda tarihi, kültürel ve sosyal tabana dayanan uzun dönemli, geniş açılı anlayışın varlığını anlatmaktadır (UNDP, 1997a). Bilginin kullanılabilirliği: Devlet ve sivil toplum arasındaki iletişim, bilgi akışının sağlanarak güvence altına alınmasıyla gerçekleştirilir. Halkın erk sahiplerini, otoriteleri ve bürokrasiyi denetlemesi ancak bilgiye ulaşma yeteneğinin varlığına ve onu kullanmada etkinliğiyle mümkündür. İnternet teknolojileri, yerel yönetişimi desteklemede etkin araçlar olarak görülse de yerel yönetimlerce kullanılan yeni haberleşme teknolojilerinin bilgi edinme ve yönetişimi anlamlı biçimde geliştirdiklerine yönelik sistemli araştırmalar kısıtlıdır. Musso ve Weare (2000: 1-19), California da 270 belediyenin internet sayfasını kapsayan içerik analizi çalışmasında çoğu internet sayfasının yerel yönetişimi anlamlı biçimde geliştirecek içerik ve kapasiteden yoksun olduğu; sayfalarda özellikle yatırım ya da hizmet önceliklerinin demokratik katılıma tercih edildiği yargılarına ulaşmaktadır. Yönetim katmanları arasında uyum: Politikalar ve eylemlerin birbiriyle uyumlu ve anlaşılır olmasını anlatmaktadır. Merkezi yönetim, yerel yönetimler ve diğer yönetsel kurum ve kuruluşlar arasında uyumun sağlanması güçlü siyasal liderlik ve sorumlulukla birlikte buna uygun sosyal birikimi gerektirmektedir. Yönetim ve sosyal katmanlar arasında uyum, özellikle uluslararası ve ulusüstü örgütlenmelerde sektörler arası politikaların yürütülmesinde iyi yönetişimin önemli bir ilkesi olarak kabul edilmektedir (Commission of the European Communities, 2001: 10). 4

5 İyi yönetişimin özellikleri değerlendirildiğinde her özelliğin aslında diğerleriyle sıkı ilişki içinde olduğu ve birbiriyle anlam kazandığı anlaşılmaktadır. Yurttaşlara karar verme süreçlerinde, uygulama ve denetim konularında geniş katılım olanağı sağlayan, bilgiye ulaşımın garanti altına alındığı açık yönetim süreçleri, sonuçta, hesap verebilirliğin, sorumluluğun, uyumun ve etkililiğin dolayısıyla iyi yönetişimin ayrılmaz özellikleridir larda Richard Falk ve Mahbub ul Haq tarafından insani yönetişim (human governance) kavramı iyi yönetişimin karşıtı olarak daha fazla toplum, insan hakları ve küresel güvenlik odaklılık anlamında kullanılmaktadır. Kavram, süregelen küresel sorunlar arasında sayılan temel ihtiyaçların karşılanamaması, ayrımcılık, kadın hakları, yerli halklar, çevre korumada yaşanan olumsuzluklar, gelecek kuşakların hakları, savaşın önlenmesi ve demokrasinin yaygınlaşmasında yaşanan başarısızlıkları anlatan insani olmayan yönetişim kavramının karşıtıdır. İnsani yönetişimin üç özelliği: Katılımcılık, sorumlu ve hesap verebilir nitelikte süreç ve yapılanmaların inşası iyi siyasal yönetişim ; rekabetçi, eşitlikçi ve adil bir ekonomi iyi ekonomik yönetişim ; özgürce örgütlenme yeteneğine sahip topluluk/toplum iyi sivil yönetişim biçiminde özetlenmektedir (Parr ve Ponzio, 2002: 4). İnsani Gelişim Raporu (UNDP, 2002) ise insani gelişimin sağlanmasında yönetişim anlamında demokratik yönetişim (democratic governance) kavramını detaylarıyla kullanmaktadır. Kavramda insani yönetişim gibi siyasal özgürlükler, insan hakları ve ayrımcılığın önlenmesi temel amaçlar olarak benimsenmektedir. Demokratik yönetişimin iyi yönetişimden farkı, kalkınma için siyasal ve sivil özgürlükler ile katılımın sağlanmasıdır. Demokratik yönetişim, insani gelişim teriminin insanların özgürce ve diledikleri gibi yaşamlarına yön verebilme kapasitelerinin geliştirilmesi anlamı üzerine kurulmuştur. Bu kapsamda 1980 li ve 1990 lı yılların başlarında iyi yönetişim kavramıyla, önceki dönemlerin devlet eksenli ekonomik ve sosyal kalkınma programlarına karşı devletin küçültülmesini öne çıkartılırken yeni milenyumda yönetişim tartışmalarında kamu-özel ve sivil sektörlerin içinde yer aldığı yönetişim süreçlerinin demokratikleştirilmesi demokrasinin derinleştirilmesi gündemleri oluşturmaktadır. Yönetişim ve İyi Yönetişim Uygulamaları Yönetişim ve iyi yönetişimin özellikleri olması gerekeni anlatır ve günümüzde bunların hepsine birden sahip topluluğun olmadığı kabul edilmektedir. Ancak topluluk/toplumlar bu özelliklere yönetsel, sosyal, kültürel, teknik ve ekonomik kapasitelerini geliştirerek sahip olmayı amaçlamaktadır. UNDP nin ve çoğu uluslararası kuruluşun iyi yönetişim uygulamalarında üzerinde yoğunlaştığı konuların başında yoksulluk ve geçim, cinsiyet konuları ile çevre koruma gelmektedir. Yine iyi yönetişim programlarının başarısını olumlu ya da olumsuz etkileyen konular arasında sosyal ve kültürel göstergeler, ekonomi, insan kaynakları ve sürdürülebilirlik, doğal kaynaklar ve çevresel değerler, kültürel-etnik-dinsel çeşitlilik, çatışmaların çözüm biçimi, moral değerler ve bilgi birikimi sayılmaktadır (UNDP, 1997a). Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunun Eylül 2000 tarihinde gerçekleştirdiği Milenyum Zirvesi nde dünya liderleri ilk kez en somut biçimde geleceğe yön verecek ortak vizyonlarını Milenyum Deklârasyonu ile kamuoyuna açıklamışlar; barış ve güvenlik, kalkınma ve yoksulluğun azaltılması, insan haklarının güvenceye alınması, demokrasi ve iyi yönetişimi 21.yüzyıl hedefleri olarak belirlemişlerdir (Parr ve Ponzio, 2002: 1). Deklârasyon gündeminin gerçekleştirilmesinde iyi yönetişimin ötesinde demokratik yönetişimin etkili olacağı beklenmektedir. Üye ülkelerden binden fazla bakan, bürokrat, parlamenter, belediye başkanı, yerel yetkililer ve özel-sivil sektör temsilcileri ile akademisyenlerin katılımıyla 5

6 gerçekleştirilen BM Sürdürülebilir Büyüme ve Adalet için Yönetişim Uluslararası Konferansı, yönetişimin uygulama alanları konusunda fikir vermesi bakımından önemlidir. Konferansın, dolayısıyla ülkelerin yerel ve ulusal olduğu kadar uluslararası yönetişim gündemlerini oluşturan başlıca uygulama konuları şöylece özetlenebilir (UN, 1997): Devletin değişen rolü: Devletin başlıca görevleri; yönetme kapasitesi; özel sektör ve sivil toplum girişimlerine yapabilir ortamın oluşturulması; geçiş ekonomilerinde devletin rolü; küreselleşen dünyada kalkınmakta olan ülkelerde hükümetlerin hangi fonksiyonlarının güçlendirileceği. Yönetişim aktörleri arasındaki ilişkiler: Kamu, özel ve sivil sektör ortaklıklarının nasıl geliştirileceği; sivil toplumun sosyal birikim oluşturmada rolü; devletin hesap verebilirliği ve izlenmesinde aktörlerin rolü; bilgiye erişim; yerel yönetimlerin demokratik kapasitelerinin geliştirilmesi; özel sektörün yönetişimdeki rolü. Desantralizasyon ve yerel yönetişim: Demokratikleşme; desantralizasyon ve yoksulluğun azaltılması; yerel ölçekte hizmetlere erişim; kalkınma ile ilgili faaliyetlere katılım; sürdürülebilir kentsel gelişme ve yerel yönetimler. Yönetişim ve yoksulluğun azaltılması: Küreselleşmenin ve makroekonomik politikaların yoksulluk üzerine etkisi; yoksulluk ile karar verme süreçlerine katılım arasındaki ilişki; halkın güçlendirilmesinde eğitimin rolü; insan kaynakları yatırımları. Cinsiyetler arasında adalet: Kadınların yasama, yürütme ve yargıda temsil edilmesini de kapsayacak biçimde her türlü karar mekanizmalarına katılımı; eğitim ve bilgi kaynaklarına erişim olanakları; kadınların yönetişim süreçlerine katılımı önündeki başlıca engeller. Yönetişim ve çevre koruma: Kalkınmakta olan ülkelerin doğal kaynaklarını sürdürülebilir tarzda yönetme kapasitesi; çevre korumada yerel yönetimlerin ve sivil toplumun kapasiteleri; sınır aşan çevre sorunlarıyla mücadelede ulusal yönetişimin sınırlılıkları Rio Zirvesinde çalışmaya başlayan UNDP Kentsel Çevre için Yerel Girişim Yardım Kuruluşu (LIFE), döneminde 11 milyon ABD dolarından fazla kaynak kullanarak, sürdürülebilir insani gelişim, özelliklede yoksullukla mücadele ve kentsel çevrenin iyileştirilmesinde iyi yönetişimin geliştirilmesinin amaçlandığı Bangladeş, Brezilya, Kolombiya, Mısır, Jamaika, Kırgızistan, Lübnan, Pakistan, Senegal, Güney Afrika, Tanzanya ve Tayland dan oluşan toplam 12 pilot ülkede 60 tan fazla kentte katılımcı yerel yönetişim uygulamaları gerçekleştirmiştir. Uygulamalar konularına göre değerlendirildiğinde toplam 129 projeden her birinin birden fazla amacı bulunduğu, bunlardan da en az birisinin çevre eğitimi olduğu projelerde öncelikli konular: Katı ve sıvı atık yönetimi, çevre eğitimi, su temini ve temizlik, çevre sağlığı, gelir kaynağı yaratma, kent planlamada çevresel öncelikler, hava ve su kirliliği, tehlikeye açık alanlar ve değişik diğer konular yer almaktadır. Yine UNDP fonlarının yüzde 30 u toplulukların yönetişim kapasitelerinin güçlendirmesine yönelik uygulama projelerine harcanmaktadır. UNDP nin planlanmış projeleri toplamının yüzde 70 i ise yerinden yönetimleştirme ve yerel yönetişim uygulamalarıyla ilgilidir (UNDP, 1997b). 26 Ağustos-4 Eylül 2002 tarihleri arasında Johannesburg da gerçekleştirilen BM Sürdürülebilir Kalkınma Dünya Zirvesi nde yerel yönetimlerce sunulan sürdürülebilir kalkınmanın uygulanmasına yönelik önerilerde yerel ölçekte iyi yönetişimin önemi vurgulanmış (Johannesburg, 2002); Zirve Raporunda, ülkelerin ulusal ve uluslararası ölçekte 6

7 belirlenen amaçlara ulaşmada iyi yönetişime duyduğu gereksinim tekrar edilmiştir (UN, 2002: 8). Zirvede yayınlanan Yerel Yönetimler Deklârasyonu ile yerel yöneticilerin sürdürülebilir kalkınmada üzerlerine düşen görevleri yerine getirmede sürdürülebilirlik, etkin demokratik desantralizasyon, iyi yönetişim ve işbirliği ilkelerini benimsediğini kamuoyuna açıklanmaktadır (iclei.org: 2002). Avrupa Birliği Komisyonu (2001), yayınladığı Avrupa Yönetişimi (european governance) başlıklı resmi raporda üye ve aday ülkelerde hükümetleri, kurumları, bölgeleri, kentleri ve sivil toplumu ilgilendiren ilgili reformların gerçekleştirilmesi önerilmektedir. Rapor, daha fazla açıklık ve katılım ile etkinliğin sağlanmasında sosyal diyaloglar, yapısal desteklemeler ve eylem programları gibi alternatif politikaların üretilmesinde AB Komisyonunun temel işlevinin, yönetişim çerçevesinde gözden geçirilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Komisyonunun önerilen bu yenilenmiş misyonunun politika yapımında etkinlik ve kaliteyle birlikte Avrupa nın geleceğini şekillendireceği ileri sürülmektedir. Yönetişim ve Ölçülebilirlik Kaufmann ve Kraay (2002: 5-6) çalışmalarında yönetişim kavramının özelliklerine denk düşecek biçimde yönetişim göstergelerini 6 kümede toplamaktadır. İlk iki küme, yetkililerin seçimi, yenilenmeleri ve yönetimin denetimiyle ilgilidir. Yönetişim göstergelerinin ilk kümesi, ifade edebilme ve hesap verebilirlik adı altında siyasal süreç, sivil özgürlükler ve siyasal haklarla ilgili göstergeleri kapsamaktadır. Bu göstergelerle idarenin seçimle işbaşına gelmesinde halk katılımının boyutları, idarenin izlenmesi ve denetiminde önemli rol oynayan medyanın bağımsızlığı da ölçülebilmektedir. İkinci gösterge kümesi siyasal kararlılık adıyla özetlenmektedir. Bu kümede iktidarın, terör dahil diğer faaliyetlerle istikrarsız hale gelmesi olasılıklarıyla ilgili algılamaların ölçümünde kullanılan diğer göstergeler yer almaktadır. Sonraki iki küme ise yönetimin uygun politika geliştirme ve uygulama yeteneğiyle ilgili göstergelerden oluşmaktadır. Üçüncü küme yönetişim göstergesi yönetimin etkinliği biçiminde adlandırılır. Kamu hizmetleri sunumunda kalite algılaması, bürokrasinin kalitesi, kamu hizmeti çalışanlarının yetkinliği, kamu hizmetlerinin siyasal baskılardan bağımsızlığı ve idarenin politikalarına güven ve inandırıcılığın ölçümünde kullanılan göstergeler bu kümede yer alır. Dördüncü küme ise politika odaklılık anlamında düzenleyici alan kalitesi adıyla anılmaktadır. Piyasa karşıtı olarak nitelendirilebilecek fiyat kontrolü, yetersiz bankacılık sistemi, dış ticaret ve iş hayatı üzerinde kısıtlayıcı-yük getirici düzenlemelerin varlığının ölçüldüğü göstergeler bu gruptadır. Yönetişim göstergelerinin son iki kümesi yurttaşlar ile devlet kurumları arasındaki ilişkileri kapsamaktadır. Hukukun üstünlüğü başlıklı beşinci küme göstergeler arasında şiddet içeren ve içermeyen suçlar, adalet sisteminin etkinliği ve sözleşmelerin uygulanabilirliği algılamalarının ölçülmesi yer alır. Altıncı ve sonuncu yönetişim göstergeleri kümesi ise yolsuzluğun kontrolü adıyla özel ve kamu kesiminde yiyicilikle ilgili algılamaların ölçülmesiyle ilgilidir. Kaufmann ve diğerleri (2002: 1-16), 15 farklı organizasyon tarafından yapılandırılmış verilerin, aralarında çeşitli uluslararası kuruluşlar, risk değerlendirme kuruluşları, düşünce geliştirme örgütleri ve sivil toplum kuruşlarından oluşan 17 bağımsız kaynak kullanarak, yıllarında toplam 175 ülkede yönetişim göstergelerini değerlendirdikleri çalışmalarında anlatılan gösterge kümelerini kullanarak yönetişim algılamalarındaki değişikliklere göre ülkeler arası karşılaştırmalar yapmış; verileri bir önceki 1997/98 tarihli çalışmalarıyla da karşılaştırmışlardır. Çalışmada, ülkeler arasında yönetişim algılamalarındaki sadece büyük farklılıklar istatistiksel olarak anlamlı bulunmuş; adı geçen bağımsız kaynaklardan elde edilen 194 farklı veri ile yönetişim veri tabanı oluşturulmuştur. Yazarlar, 7

8 yönetişimin değerlendirmesinde kullandıkları 300 den fazla ölçütün oluşturduğu yeni yönetişim veri tabanına dayandırdıkları analizlerinde, daha iyi yönetişim ile daha iyi kalkınmanın çıktıları arasında güçlü bir ilişkinin varlığını savunmaktadır (Kaufmann vd., 1999: 1-18). Huther ve Shah (1998) çalışmalarında yönetişim kalitesinin ölçümü konusundaki boşluğu 80 ülke örneğinde geliştirdikleri yönetişim kalitesi indeksi ile gidermeyi amaçlamışlardır. Söz konusu indeks, kesin tanımlayıcı özellikten öte özellikle ekonomi politikalarının değerlendirilmesinde başlangıç olarak görülmektedir. Yönetişim indeksi: Yurttaş katılımı başlığında siyasal özgürlük ve istikrar; hükümet yönlendirmesi başlığında yargısal ve bürokratik etkinlik, yiyiciliğin yokluğu; sosyal kalkınma başlığında insani gelişim, eşitlikçi gelir dağılımı; ekonomi yönetimi başlığında ise dış kaynaklara yönlendirme, merkez bankasının bağımsızlığı ve yurtiçi hasıla oranına çevrilmiş borç ölçütlerinden oluşmaktadır. Kişi başına düşen gelirle yönetişim arasında yüksek düzeyde olumlu ilişki bulunurken; OECD ülkelerinin iyi yönetişim kategorisinde yer aldıkları; bunun aksine hiçbir Afrika ülkesinin bu kategoride yer almadığı belirtilmektedir. İyi yönetişim ile kişi başına düşen gelir arasında ise iki yönlü ilişkinin varlığı kabul edilmektedir. Yazarlar, coğrafi özelliklere de dikkat çekerek ülkelerin komşularından da etkilenerek Avrupalı ülkelerin iyi yönetişime, Afrika ve Güney Asya ülkelerinin yetersiz yönetişime, Latin Amerika ve Doğu Asya ülkelerinin ise orta düzeyde yönetişime sahip olduğunu vurgulamaktadır. Knack (2000) ise dış yardıma bağımlılık ve yönetişim kalitesi üzerine gerçekleştirdiği ampirik çalışmasında bürokrasinin kalitesi, yiyicilik ve hukukun üstünlüğü konulu indekslere göre yüksek düzeyde yardıma bağımlılığın yönetişimin kalitesini azalttığını savunmaktadır. Kaufmann ve Kraay (2002: 2) gelir ile iyi yönetişim arasındaki ilişkide iyi yönetişimden kişi başına düşen gelire doğru pozitif bir ilişki söz konusu iken kişi başına düşen gelirle iyi yönetişim arasında zayıf hatta ters bir ilişki olduğunu belirlemişlerdir. Kısaca iyi yönetişimin ekonomik kalkınma üzerinde etkisi netleşirken yüksek gelirin iyi yönetişime neden olacağı yönündeki düşünce istatistiksel olarak hükümsüz bulunmuştur. Yönetişim konusunda diğer bir gelişme de son dönemlerde kent yönetimi kavramından çok kentsel yönetişim kavramının tartışılmasıdır. Kent yönetimleri, çağdaş gelişmeler sonucunda, olayları yönlendirme ve kararları uygulamada önceden olduğundan farklı biçimde çok fazla etkili olamamaktadır. Bunda en önemli etken sermayenin sınır tanımaz geçişkenliği, sermaye yatırımlarındaki hareketlilik, dünya çapında ekonomik sektörlerin yaygınlaşması ve uluslararası kurumlarla birlikte ekonomik küreselleşmenin gerçekleşmesidir. Kent yönetimleri açısından bunun anlamı, kent yönetimlerinin kent ekonomisi üzerindeki kontrolünün sona ermesi ya da çok azalmasıdır. Bu kapsamda kent yönetiminden kentsel yönetişime geçişte başlıca şu değişimler etkili olmuştur (Kearns ve Paddison, 2000: ): İlk olarak kentler arasında sermaye yatırımlarını çekebilmede yaşanan rekâbet üst seviyelere taşınmıştır. Kent yönetimleri bu rekâbetçi ortamda yerel refahı arttırıcı yatırımlarda daha fazla rol üstlenmektedir. İkincisi, daha fazla sermaye yatırımını çekebilme amacıyla küresel kültüre eşzamanlı olarak kentin sosyokültürel ortamında ortaya çıkan değişmelerdir. Son olarak merkezi yönetimlerce kent yönetimlerine görece daha az önem verilmesi ve diğer değişimlerin de etkisiyle kentlerin uluslararası alanda daha fazla sorumluluk gerektiren sınır aşırı işbirliği anlamında yeni roller üstlenmeleridir. Kentsel Yönetişim ve Kentsel Yönetişim Modelleri Yerel yönetişim (local governance) kavramı, yönetişim sürecinin özellikle yerel idarelerle karşılıklı etkileşim içinde gerçekleştirilmesini anlatmaktadır. Yerel demokratik yönetişim (local democratic governance), yönetsel yerinden yönetimleştirme düşüncelerinin 8

9 demokrasiye uygulandığı ve yerel yönetişimin demokratik kalkınma için vazgeçilmez bir araç olarak kabul edildiği kavramdır. Bu kapsamda demokratik yerel yönetişim, yerinden yönetimleştirme ve demokrasi kavramlarını da kapsayıcı nitelikte önemli yetkilerin, siyasal özgürlüklerini ve diğer yasal haklarını eksiksiz kullanma yeteneğindeki yurttaşların erişimine uygun, hesap verebilir özellikteki yerel idarelere göçürüldüğü sistemi anlatmaktadır (Blair, 1998: 2). Yerel demokratik yönetişim; sorumluluk, katılımcılık, hesap verebilirlik ve etkinlik anlamında yerel yönetişimin gerçekleştirildiği tarz olarak değerlendirilmektedir (USAID, 2000: 7). Hizmetlerin yerinden yönetimi anlamında yerinden yönetim anlayışının etkisiyle özellikle 1990 larda yaygınlık kazanan kentsel yenileme çabalarında yerel kamusal, özel ve gönüllü sektörler arasında işbirliği, ortaklaşa çalışma ortamı kentsel yönetişim (urban governance) biçiminde adlandırılmaktadır. Çalışmamızda kentsel yönetişim kavramı yerel yönetişim kavramını da kapsayıcı anlamda kullanılmıştır. Gerçekleştirilen çalışmalarda kentsel yönetişimin üç özelliği dikkat çekmektedir (Kearns ve Paddison, 2000: 848; Pierre, 1999: 375): Öncelikle kentsel yönetişim, farklı ölçeklerde gerçekleşen faaliyettir. Yerel yönetimler, en alttan mahalle ölçeğinden başlayan yerel yönetişim olanakları ile metropol, bölgesel, ulusal hatta uluslararası işbirliği arayışlarına girmektedir. İkinci olarak kavram, kararların alınması ve uygulanmasında özel ve kamusal çıkarların kaynaştırılarak koordine edildiği siyasal ve yönetsel süreç özelliğindedir. Kaynak kullanımı ve hizmetlerin sunumunda etkililik ve verimlilik yerel idarelerin başlıca amacı olma özelliğini korumaktadır. Söz konusu amacın yerine getirilmesinde ve sosyal sektörlerin siyasal sürece demokratik katılımının sağlanmasında kentsel yönetişim değerlendirilmesi gereken bir süreçtir. Son özellik, kentsel yönetişim ve uygulamalarında gelinen noktanın kaynakların kullanımı ve etkinliğin başarılmasında yeni ve daha yaratıcı yolların araştırılmasıdır. Kentsel yönetişim; yerel demokrasinin sağlanması, hizmet kalitesinin gerçekleştirilmesi ve yerel sorunların çözümünde yerel ölçekte bilgi ve kapasitenin kullanımını gerektirmektedir. Demokratik, katılımcı ve işbirlikçi anlayışlarla sosyal gelişimin diğer bir deyişle politika yapımı ve uygulama süreçlerine yurttaşların katılımının sağlanması, kentsel yönetişim, ancak mahalle ölçeğinden başlayan yönetişim uygulamalarıyla gerçekleşebilir (Chashin ve Garg, 1997: 632). Pierre (1999: ), kentsel yönetişim süreçlerinin tarafsız işlemediğini, aksine, siyasal düşüncelerin partizan çekişmelerle korunup geliştirildiği süreç olduklarını savunmaktadır. Ulusal özellikler kentsel yönetişimin şekillenmesinde etkilidir. Ancak aynı ülke içindeki kentler arasında bile örgütlenmiş çıkarların sürece katılımında farklılıklar görülebilmektedir. Pierre, oldukça geniş yelpazede yer alan kentsel yönetişim süreçlerini İşletmeci (managerial), Kurumsal (corporatist), Gelişmeci (progrowth) ve Refah (welfare) kentsel yönetişim modelleri biçiminde dört grupta sınıflandırmaktadır. Modellerin tanımlanmasında anahtar katılımcıların kompozisyonu, amaçlar, amaçların gerçekleştirilmesinde kullanılan araçlar/yöntemler ve başlıca çıktılar kullanılan değişkenlerdir. Geliştirilen modeller yerel demokrasilerin niteliği, görünümü, ekonomik kalkınmada yerel yönetimlerin rolü, kaynakların paylaşımı ve kullanımı politikaları ile sivil toplumla ilişkiler konularında bilgiler sunmaktadır. İşletmeci kentsel yönetişim modeli, son dönemlerde yeni kamu işletmeciliği adıyla anılan ve yerel yönetimlerin işletmeci özelliklerinin demokratik ve katılımcı niteliklerinin bir anlamda önüne geçtiği süreçleri anlatmaktadır. Bu süreçte dikkatler etkinlik, talep ve uzman yönetim konularında yoğunlaşmaktadır. Özel sektör yönetim standartlarında verimlilik önemlidir. Kamu hizmeti üretimi ve sunumunda özel kesim yönetim stratejileri kullanılmaktadır. 9

10 Modelde kamu-özel ayrımı sadece ideolojik anlamda değil süreçlerin değerlendirilmesinde piyasa tabanlı kriterlerin kullanımıyla da ortadan kalkmaktadır. Seçilmiş yetkililerin sürece etkisi en az düzeydedir. İşletmeci yönetişim, yeni kamu yönetimi işletmeciliğinin işletmeciler yönetsin (letting the managers manage) sloganını sürece katılımda benimsemektedir. Özelleştirme ve sözleşme yapma yöntemleriyle yerel yönetimlerin daha etkin olacağı savına dayanan yeni kamu işletmeciliği anlayışı bu kapsamda işletmeci kentsel yönetişimi temsil etmektedir (Digaetano ve Lawless, 1999: ). İşletmeci yönetişimin anahtar katılımcıları, kamu hizmeti üreticisi ve sunucusu organizasyonların yöneticileridir. Tüketiciler de bu çerçevede önemlidir. Kâr amaçlı organizasyonlarla yapılan sözleşmeler, uzman yöneticilerin istihdamı, hizmet sağlayıcılar arasında rekabetçi ortamın oluşturulması ve seçilmiş yetkililerin rollerinin yeniden tanımlanması modelin başlıca araçları/yöntemleridir. Modelin, özel sektör uzmanlığının kamuya aktarılmasıyla kamusal hizmetlerde etkinliğin sağlanmasında olumlu katkı sağladığı kabul edilse de çıktıların analitik değerlendirmesi henüz netleşmemiştir. İşletmeci yönetişimin önemli açmazı, hizmetlerin üretimi ve sunumunda uzun dönem amaçlarının siyasal süreçlerde seçilmişlerce belirlenmesidir. Yerel yönetimlerin söz konusu amaçları yerine getirebilecek örgütsel esnekliğe sahip olup olmadığı, yeterli uzman işgücünün istihdamı, hesap verebilirlik, sorumluluk ve alternatif kontrol mekanizmalarının tanımlanması da değerlendirilmesi gereken diğer önemli konulardandır. Kurumsal kentsel yönetişim modeli Batı Avrupa'nın tipik küçük, endüstriyel ve gelişmiş demokrasilerinde görülmektedir. Kurumsal yönetişim; yerel yönetimleri, sosyal grupların ve diğer örgütlenmiş çıkar grupların kent politikalarının yapımı ve uygulanması süreçlerine katılımının sağlandığı sistem olarak tanımlar. Katılımcı yerel demokrasinin ancak yerel çıkarların temsili ile gerçekleşebileceği modelin ana düşüncesidir. Modelde politika geliştirme, yerel çıkarların karşılıklı pazarlıklarla uzlaştığı bir süreç; yerel yönetimler ise kamu-özel sektör uzlaşmasının gerçekleştiği kurumlar olarak görülür. Kamu, özel ve sivil sektörlerin model içinde çıkarlarının birleştirilmesi, kâr güdüsü karşısında kamusal yararın savunulmasında yerel yönetimlerin zayıf kalması modelin önemli açmazlarıdır. Başlıca özelliği katılımcılık olan modelde kurumların katılımı, siyasal süreçte yer alan üst derece kuruluş yöneticilerinin katılımına tercih edilmektedir. Modelin amacı, kentsel politikalarda hizmet sunucusu kuruluşların çıkarlarını sağlamada kaynakların etkin dağılımını sağlamaktır. Ancak süreçte yer almayan/alamayan seçmenler ve sosyal grupların çıkarları çoğu zaman göz ardı edilebilmektedir. Kurumsal kentsel yönetişim, yerel politikalar ve hizmet sunumunda yer alan yerel yönetimlerle diğer organizasyonlar arasında koordinasyon ve eşgüdüm programı niteliğinde çalışmaktadır. Modelde sosyal desteği en yüksek düzeyde gerçekleştirmek amacıyla katılımı sağlayıcı yöntem ve araçların geliştirilmesi önem kazanmaktadır. Kurumsal modelin yerel bütçelerde mali disiplini kamusal gelirler aleyhine bozduğu, sektörler arasında eşitsizliklere neden olduğu en önemlisi de sonuçta bazı sosyal grupların bundan mağdur olduğu belirtilmektedir. Pierre (1999) tarafından değerlendirilen gelişmeci yerel yönetişim modelinde ise amaç, yerel ekonomik kalkınmada yönetişim sürecinin kullanılmasıdır. Sürdürülebilir ve uzun dönemli ekonomik kalkınma modelin temel amacıdır. Modelde kamu ve az sayıdaki seçkin özel sektör temsilcileri arasında etkin iletişim vardır. Yazara göre bu model diğerlerine göre katılımı en alt düzeyde özendirmektedir. Çünkü büyük ölçekte katılımın yönetişim sürecini siyasileştireceği düşünülür. Modelde katılımcılar seçkin yerel iş adamları ve bürokratlardır. Bu anlamda model, katılımcıları bakımından seçkincidir. Modelde kullanılan yöntemler arasında ulusal hükümetten ve/veya uluslararası örgütlerden kaynak temini, kent planlaması, altyapı yatırımları, kentin yatırımlar için çekici hale getirilmesi sayılabilir. 10

11 Son model olarak tanımlanan refah kentsel yönetişim modeli, ekonomik kalkınmışlık ya da refah kaynağı olarak kendi kapasitesinden çok, ulusun geneline bağlı olan yerleşimlerde uygulanmaktadır. Kamu harcamaları bakımından merkezi hükümet gelirlerine bağlılık söz konusudur. Siyasal ve yönetsel bakımdan merkezi hükümete bağlılık sonuçta, modelde, özel sermaye ile ortaklıkların en az düzeyde gerçekleşmesine neden olmaktadır. Modelde katılımcılar yerel yönetim yetkilileri ile merkezi hükümet bürokratlarıdır. Siyasal kayırmacılık bazı kentlerin ön planda tutulmasını gerektirebilir. Modelde kısa dönemde devlet yardımları ile yerel ekonominin sürdürülmesi amaçlanır. Uzun dönem amaçları ise açık değildir döneminde Bolivya, Honduras, Mali, Filipinler, Ukrayna ve Hindistan'ın Karnataka eyaletinde gerçekleştirilen ve 1990'lı yıllarda başlatılan demokratik yerel yönetişim girişimlerinin değerlendirildiği örnek olay çalışmasında demokratik yerel yönetişime karşı direncin mevcut yapıdan, siyasetçilerden ve bürokratlardan geldiği belirlenmiştir. Fonksiyonel olmayan, kalkınma karşıtı rolüyle siyasal sistem, kendi çıkarlarını ve kayırmacılığı sürdüren siyasetçiler ve yiyicilik olanaklarını genişletme çabasındaki bürokratlar demokratik yerel yönetişime karşı önemli direnç noktaları olarak değerlendirilmektedir (Blair, 1998: 20-21). Kentsel yönetişim konusunda üzerinde önemle durulan bir konu da mahalle ölçeğinde yönetişimdir. Katılımcı demokrasi teorisinin ana teması yüz yüze etkileşim, meşruiyet ve yurttaş katılımı için en uygun ortamın mahalle ölçeğinde yönetişim (neighborhood-based governance) olduğudur (Chashin ve Garg, 1997: ; Chashin ve Abunimah, (1999: 60). Chashin ve Garg (1997), mahalle ölçeğinde yönetişimin özelliklerini yerel yönetimlerin sorumluluğundaki mal ve hizmetlerin üretimi ve sunumunda alternatif mekanizmalar; onlardan bağımsız ama yerel yönetimleri tamamlayıcı ya da yerel yönetimlerle sorumluluk ve temsil ölçeğinde ilişkilendirilmiş hukuki varlıklar; yerel yönetimleri politika geliştirme, kaynak kullanımı ve hizmet sunmada destekleyici-geliştirici kurumlar olarak sıralamaktadır. Chashin ve Abunimah ın (1999) ilgili yazın incelemesi ve 10 değişik Amerikan kentinde toplam 52 üst derece yerel yöneticiyle gerçekleştirdikleri görüşmelerden çıkan sonuç: Mahalle ölçekli yönetişim uygulamalarının yerel yönetimlere karşıt, seçilmiş yönetimlerin yetki ve görevlerine müdahale biçiminde görülmeyip aksine yerel yönetim-mahalle işbirliğinin arzulandığı uygulamalar olduklarıdır. Mahalle ölçekli uygulamaların çoğu, temelde çoğulcu yapıya sahip olsa da kendilerini yüz yüze katılımın sağlandığı temsili organlardan öte uygulamacı kuruluşlar olarak görme eğilimindedir. Yine bu uygulamalardan çoğu, diğer katılımcı aktörlerle kurumlaşmış ilişkiler kurabilmek amacıyla kâr amacı gütmeyen kuruluşlar biçiminde örgütlenme eğilimindedir. Yakın zamanlarda özellikle Amerikalı kent bilimciler arasında bölgeselcilik (regionalizm) adına metropoliten yönetişim (metropolitan governance) tartışmaları sürmektedir. Yeni bölgeselcilik adı verilen bu yaklaşımda, merkezi kentlerin çeşitli sorunlarına çözüm bulmada çevre kentlere sorumluluklar yüklenmektedir (Norris, 2001: 532). Bazı yazarlar bölgesel yönetişimin metropoliten yönetişimden farklı olduğunu vurgulayarak bölgesel yönetişimi bölgeselcilikte çağdaş yaklaşım biçiminde tanımlamaktadır (Wallis, 1994; aktaran Norris, 2001). Norris, metropoliten yönetim statüleri on yıl önce kaldırılan West Midlands ve Greater Manchester da gerçekleştirdiği örnek olay çalışmasında metropoliten yönetişim özelliğinin metropoliten yönetim statüsü olmadığında da var olup olamayacağını araştırmıştır. Sonuçta yazar, yasal zorunluluklar çerçevesinde yerel yönetimler arası belli işbirliği uygulamaları olsa bile metropoliten yönetim statüsü korunmadan bölgesel yönetişimin sağlanamadığı kanısına ulaşmaktadır. Yönetişim ve kentsel yönetişim konusunda araştırmacıların üzerinde durduğu önemli bir konu da politikaların, kurumların, programların verimliliği ile demokratik etkin yönetişimin sosyal 11

12 birikime-sermayeye duyduğu gereksinimdir. Sosyal-toplumsal birikim: Siyasal, sosyal ve ekonomik hayatı şekillendiren bireysel ve kurumsal aktörlerin ortaklaşa eylemini kolaylaştıracak nitelikteki kaynaklara, bilgi-iletişim ağlarına, erişebilme yeteneğinde olmalarını; bu kaynakların kalitesini ve karşılıklı ilişkileri disipline edebilecek normların belli ölçüde varlığını anlatmaktadır. Sosyal birikim, sadece sivil örgütlerin faaliyetlerine ya da belli kültürel değerlerin o toplumda önceden varlığına indirgenebilecek bir kavram olmadığı, aksine, sosyal birikimin oluşması ve gelişmesinde aktörler arası biçimsel ve biçimsel olmayan ilişkilerin yukarıdan aşağıya, yönetimlerin sivil örgütlenmelerle giriştikleri yeni programlarla da etkili olacağı vurgulanmaktadır (Maloney, vd., 2000:802). Bu noktada kentsel yönetişimin başlıca açmazı kentli olan, buna uygun psiko-sosyal ortamlarda uygun davranışlarda bulunabilen yurttaşların çözümde ortak olma anlamında sosyal birikimin yeterince güçlendirilmesi gereğidir. Aksi durumda yerel yönetişim çalışmaları etkinliği gizleyen, sosyal ve ekonomik çözümler üretmede retorikten öte gidemeyen çabalar olacaktır. SONUÇ YERİNE Ülkemizde yönetişim konusu çeşitli plâtformlarda farklı içeriklerle tartışılmaktadır. Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), kavramın yurtdışı kaynaklı olması ve Türkçe karşılığının bulunmasındaki zorluğu dile getirdikten sonra yönetişimin ülkemizin AB adaylığında taşıdığı önemi vurgulamakta; Türkiye nin küreselleşen dünyada yerini alabilmesi, Türk insanının özlenen yaşam tarzına ulaşabilmesi, siyasi, hukuki, ekonomik ve yönetim yapısında sağlayacağı dönüşümlere kısaca iyi yönetişime bağlı olduğunu belirtmektedir (Yücaoğlu, 1999: 1). Yapı-Yol Sendikası ise 58. Ak Parti Hükümet Programını değerlendirdiği basın açıklamasında, acil eylem planının ilk üç ayında gerçekleştirileceği beyan edilen toplam kalite ve yönetişim ilkelerinin hayata geçirilmesi çerçeve yasası çıkarılacaktır ifadesini temel alarak yönetişimin neo-liberalizmin kamu yönetimi için önerdiği yönetim tarzı olduğu, amacının ise kamu kuruluşlarının şirket yapısına dönüştürülerek yönetişim ile yönetime demokratiklik görüntüsü verilerek demokrasicilik oyunu oynandığı görüşleri savunulmaktadır (Yapı-Yol, 2002). Yine yönetişim, neo-liberal ideolojiden aldığı güçle toplumun geniş kesimlerini dışarıda bırakarak, katılımı piyasa mekanizmasının temel aktörlerine açan bir formül olarak değerlendirilmekte; yerel, ulusal ve uluslararası uygulama alanı olan bu formülün üst kurullar eliyle hayata geçirildiği belirtilmektedir (Güler, 2002: 34-35). Günümüzde yönetişim tartışmalarının, kalkınmakta olan ülkelerde uygulanan ekonomik programların sonucu olarak ortaya çıktığı bir gerçektir. İyi yönetişimle kalkınmakta olan ülkelerde yatırımcılar için uygun ortamların hazırlanması, hukukun uygulanmasında güçlü yönetimlerin oluşturulması, bürokraside yiyiciliğin önlenmesi ve etkin yönetimin gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır. Bununla birlikte tartışmaların yoğunlaştığı nokta, bu yaklaşımın karşıt görüşte olanlarca yönetimde sermayenin etkinliğini arttırıcı hatta ulusal ve yerel yönetimler üzerinde baskı kurup bunu sürdürmede kolaylaştırıcı ortam olarak tanımlanmasıdır. Türkiye de diğer örnekleriyle birlikte yaşanan sorun aslında kavramların birbiri içine girmiş olmasından ve dış dünyada üretilen kavramlara değişik anlamlar yüklenerek ülkemize taşınmasından kaynaklanmaktadır (Güler, 2000: 13). Yönetişimin her sorunu çözücü, kendisinden vazgeçilemeyecek bir sonuç ya da içi boş, moda olan yeni bir aldatmaca olduğunu savunan görüş ve tartışmalar aslında bunu açıklamaktadır. Sonuçta bu ortam, uluslararası özelliklerde harekete geçirilen yerel, bölgesel ve küresel nitelikteki dinamiklerin ulusal ve toplumsal çıkarlarımız için değerlendirilmesini zorlaştırmaktadır. Yaşanan kavramsal kargaşa, yönetişimi iyi niyetin de sorgulanacağı biçimde bazı etkin olmayan uygulamaları gizleyici retorik nedeni de yapabilmektedir. Tanım ve açıklamalardan hareketle 12

13 yönetişim kavramının her sorunun çözümünde vazgeçilmez bir yöntemden çok topluluk ya da toplumların sorunlarına, önceliklerine, gereksinimlerine göre uygun koşullarda toplumsal aktörlere çözümde dinamik kazandıran (Göymen, 2000: 8) ve bu niteliğiyle değerlendirilmesi, teorik ve özellikle de pratik uygulamaların bilimsel incelemesi gereken yönetim tarzı olduğu belirtilebilir. Devlet, piyasa ve toplum arasında gerçekleşen karmaşık süreçler, mekanizmalar ve uygulamalar biçiminde açıklanan yönetişim kavramının, kamu yönetiminden yeni kamu işletmeciliğine geçişte bazı değişiklikleri kapsamında barındırdığı açıktır. Bunlar arasında devletin küçültülmesi, kamu harcamalarının azaltılması, kamusal hizmetlerin sunumunda etkinlik, kamusal mal ve hizmetlerin üretimi ve sunumunda özel ve diğer sektörlerin rollerinin arttırılması önde gelmektedir. Yönetişim yazınında dikkat çekici özellik, üretim ve ekonomik kalkınmanın başlıca biçimi olarak kapitalizm ve onun bir önerisi olan refah devletinin eski düzeninden, devlet kurumlarının işletmecilik tabanlı süreçlerde modernizasyonuna geçiş konusundaki yaygın düşüncenin paylaşılmasıdır. Küreselleşen dünyada, ulus devletinden ve kent yönetimlerinden beklenen roller, yeni kamu işletmeciliği ve yönetişim modelleri adıyla hayata geçirilmeye çalışılmaktadır. Bazılarına göre yeni kamu işletmeciliği, geçmişte İngiltere'de başlatılan sonrasında ABD'de uygulama alanı bulan kamu hizmetlerinde profesyonelleşme reformundan başka bir şey değildir (Bardouille, 2000: 83). Bu konudaki yaklaşım İngiltere Başbakanı, Tony Blair in modern refah devletinde hükümetin/yönetimin rolü tüm sosyal gereksinimleri karşılamak değil; aksine, onları en etkin ve adil biçimde organize etmek ve düzenlemek olduğu ifadesinde somutlaşmaktadır (Desai ve Imrie, 1998: 636). Tekeli, (Tekeli, 1996; aktaran Göymen, 2000: 7) anlatılanları özetleyici nitelikte yönetimden yönetişime geçişi açıklayıcı çerçeveyi çoğu toplumda önceden belirlenen ortak amacı gerçekleştirmek için tek özneli, merkezi, hiyerarşik işbölümü şeklinde üretim yapan, kaynak ve yetkileri kendinde toplayan yönetimden, önceden belirlenen iyiye doğru değil insan haklarına dayalı performans ölçütlerini gerçekleştirerek çok aktörlü, yerinden yönetimci, ağsal ilişkiler içinde, kendisi yapmaktan çok toplumdaki aktörleri yapabilir kılan, yönlendiren ve kaynakların yönlendirilmesini kolaylaştıran yönetişim anlayışına geçildiği şeklinde açıklamaktadır. Yönetişim, yeni gelişmeler ve değişim ortamında, ortak yarar çerçevesinde görece bağımsız hareket edebilen sektörler arasında değerlendirilmesi gereken koordinasyon mekanizmasıdır (Jessop, 1998: 32-33). Bu kapsamda yönetişim mekanizmaları bir biçimde öteden beri var olan uygulanan dolayısıyla yeni bir olgu sayılmamaktadır. Yönetişim, kamusal ve özel sektörün karşılıklı etkileşimi olarak tanımlandığında her türlü faaliyet bu kapsamda değerlendirilebilir. Bu alanda yeni olan yönetişim ve/veya kentsel yönetişim konularında dikkatlice yapılmış kavramsal çözümleme ve pratik çalışmalardır. Yönetişim olgusu, sorumlu aktörlerin yerel ölçekte kendilerinden beklenen fonksiyonları gerçekleştirebilmelerine olanak sağlayacak kurumsal, örgütsel ve hukuki çerçevenin ulusal düzeyde sağlanmasını, kamu yönetimi ve yurttaşlar arasında özellikle yerel ölçekte etkin iletişim olanaklarının geliştirilmiş olmasını gerektirmektedir. Kamusal, özel ve sivil toplum kuruluşları arasındaki kurumsal, örgütsel ve diğer nedenlerden kaynaklanan zorluklar, liderlik sorunları, anahtar aktörleri bir araya getirecek programlardaki eksiklikler ve sosyal sektörler arası çekişmeler yönetişimin başarısızlığında temel konulardır. Yerel ve ulusal düzeyde demokratik süreçlerde yönetişim olanaklarının hayata geçirilmesi, sonuçta bu özelliklere sahip güçlü, yapabilir, kararlı, teknik ve stratejik özelliklerde sosyal kapasiteye sahip yönetimlere gereksinim duymaktadır. 13

14 Yerel yönetimlerin iki önemli özelliği bulunmaktadır. Birincisi demokratik ve katılımcı nitelikleriyle seçim, temsil, katılım ve denetim gibi özellikleri etkin biçimde yerine getirebilecek diğeri ise yerel kamusal hizmetlerin etkin ve verimli biçimde sunabilecek kamusal idare olmalarıdır. Bu iki özelliğin başlıca sonucu: Her türlü reform çalışmalarında bunlara öncelik tanınması, birinin diğerine tercih edilmemesi gereğidir. Unutulmaması gereken, yeniden yapılanma ve yeni model arayışlarında ortak noktanın yönetimin yurttaşa yakın olması ve onun beklenti ve düşüncelerine önem vermesidir (Çukurçayır, 2000: 225). Yerel yönetimlerin iki özelliğine bağlı olarak yerel yönetişim alanında dile getirilen kavramsal açıklamalar iki boyutta tartışılmaktadır. Birincisi katılımcılık, iyi demokrasi (good democracy); diğeri ise yerel yönetimlerin girişimci özelliği iyi yönetim (good management) özellikleridir. İlk özellik kentlerin sivil karakterine diğeri de yerel yönetimlerin hizmet sunucusu olma özelliklerine denk düşmektedir. Yeni kamu işletmeciliği ya da yönetişim çerçevesinde günümüz kamu bürokrasisinin yürütülmesinde ilk özelliğe karşın etkinlik kaygılarının ön plana çıktığı tartışılmaktadır (Bardouille, 2000: 82). Yönetimden yönetişime geçişte yerel yönetimlerin kamusal hizmetleri doğrudan sağlaması yerine özel-kamusal sektörleri yönlendirme yetisine sahip olması savunulmaktadır. Siyasal iktidarın sadece bir yönetim olgusunu değil ayrıca iktidar kullanımının belirli bir tarz içermesi gerektiği genel kabul görmeye başlamış; pek çok ülkede iyi yönetişim uygulamaları yaygınlaşmaktadır. İyi yönetişim, kamusal politikalarda iktidarın nasıl kullanılacağı, siyasal kararların neden ve nasıl alınacağı, yurttaşların bu süreçlerde daha etkili olabilmeleri için neler yapmaları gerektiğiyle ilgili kurum, süreç ve gelenekleri de göz önüne alan sorumlu, duyarlı biçimde yönetim olarak tanımlanmaktadır (Kalaycıoğlu: 2). Sonuçta yerel yönetimden yerel yönetişime geçiş (Bkz Şengül, 1999: 11-13), yerel politikaları geliştirme ve uygulamada seçilmişlerden atanmışlara doğru sorumluluk anlamında geçişi anlatmaktadır. Desai ve Imrie (1998: 636) bu özelliklerin kararsız niteliğini vurgulayarak özellikle Birleşik Krallık, Yeni Zelanda ve Avustralya örneklerinin Gana örneğinden farklı olduğunu, örneğin, yerel yönetimlerin yolsuzluk ve mali kötü yönetimle eş tutulduğu Kenya da kurumsal, örgütsel, sosyal ve kültürel elverişsiz ortamlarla birlikte siyasal ve ekonomik koşulların da etkisiyle bu tür bir değişim olasılığının olmadığını ya da çok azaldığını belirtmektedir. Bu aşamada, ülkelerde katılımı amaçlayan Gündem 21 çalışmalarında uygulanabilir model yaklaşımlarının geliştirilmesi dikkat çekmektedir. Türkiye de yerel ölçekte gelişmekte olan Yerel Gündem 21 örneklerinin ortaklık anlayışı içinde, kısaca, yerel yönetişim olanaklarının kentsel birçok konuda en azından yeni çözümler ileri sürdüğü kabul edilmektedir (Bkz. Toprak ve Palabıyık, 2000; Yücetürk, 2000: 234). Mahalle ölçeğinde geliştirilecek uygun modellerde yerel hizmetlerin görülmesinde etkililik ve verimlilik kadar demokratik değerlerin de geliştirilebileceği belirtilmektedir (Palabıyık ve Atak, 2000: 200). Bununla birlikte, ülkemizde en uzun soluklu proje uygulaması olan Bursa Yerel Gündem 21 çalışmasında tanıtım ve katılım konularında önemli aksaklıklar bulunduğu vurgulanarak ülkenin fiziksel, politik, ve sosyal altyapısının böylesi uygulamalar için hazır olmadığı düşüncesi ileri sürülmektedir. Aksi durumda Yerel Gündem 21 ve benzeri katılım denemelerinin hemşehrilerin katılıma ilişkin beklentilerini olumsuz etkileyebileceği hatta küreselleşme ve özelleştirme kapsamında bu süreçlerin yerelin sermayenin egemenliğinde kalmasında bir araç olabileceği düşüncesi savunulmaktadır (Göktürk ve Kavilli, 2002: ). Kanımızca yönetişim konusunda önemli olan, söz konusu yaklaşımın yaşanan sorunlara ne ölçüde yanıt verebildiği, bunun da teorik ve pratik anlamda incelenmesi gereğidir. Çağdaş topluluk/toplumların kendi kapasitelerine uygun yönetişim olanakları ile demokratik katılımın karmaşık sistemler içerisinde nasıl bütünleştirileceğiyle ilgili teorik ve uygulamalı çalışmaların gelecekte de gündemleri oluşturacağı beklenmelidir. Karar alıcılar, uygulayıcılar ve izleyicilerin kısaca yurttaşların konu hakkında kavramsal içeriği tamam, yerel ve ulusal 14

15 göstergeler ışığında pratik uygulamalarla da desteklenmiş akademik çalışmalarla bilgilendirilmesi bu konuda siyasi ve toplumsal iradenin oluşumuna olduğu kadar siyasal karar alıcılara da yol gösterici olacaktır. Kamu yönetiminde yeni bir yönetsel yaklaşım olarak değerlendirilen yönetişim bu anlamda diğer ülkelerde olduğu kadar ülkemizde de çalışmaya değer bir konudur. Araştırmacılardan beklenen, özellikle yerel yönetişim yazınına katkıda bulunabilecek nitelikte yerel politikalar, yerel kaynaklar, sosyal ve kültürel kapasite, yerel demokratik katılım, yerel özel ve kamusal çıkarlar ile gönüllü sektör analizlerinin uygun teorik çerçevede güncel uygulamalarını yaparak çağdaş ve rekabetçi dünyada iyi yi ve kalite yi elde etmede yöneticilere ve yönetilenlere yol gösterici olmalarıdır. KAYNAKLAR Bardouille, N. C. (2000), The Transformation of Governance Paradigms and Modalities, Round Table, January, Issue 353, s Blair, H. (1998), Spreading Power to the Periphery: An Assessment of Democratic Local Governance, USAID Program and Operations Assessment Report No. 21, PN-ACA-904, September. Burns, D. (2000), Can Local Democracy Survive Governance?, Urban Studies, Vol. 37, No. 5-6, 2000, s Chashin, R. J. ve Abunimah A. (1999), A View From the City: Local Government Perspectives on Neighborhood-Based Governance in Community-Building Initiatives, Journal of Urban Affairs, March, Vol. 21, Issue 1, s Chashin, R. J. ve Garg S. (1997), The Issue of Governance in Neighborhood-Based Initiatives, Urban Affairs Review, May, Vol. 32, Issue 5, s Commission of the European Communities (2001), European Governance A White Paper, 25 th July, COM(2001) 428 Final, Brussels. Çukurçayır, M. A. (2000), Yeni Yönetim Modeli arayışları Çerçevesinde Halkın Yönetim Süreçlerine Katılım Olanakları, Yerel Yönetimler Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 1-2 Kasım, TODAİE Yayın No. 304, s Desai, V. ve Imrie R. (1998), The New Managerializm in Local Governance: North-South Dimensions, Third World Quarterly, December, Vol. 19, Issue 4, s Downs, A. ve Murray S. (1996), NCR Round Table: The Future of Regional Governance, National Civic Review, Spring/Summer, Vol. 85, Issue 2, s Ergun, T. ve Polatoğlu A. (1992), Kamu Yönetimine Giriş, TODAİE Yayını No. 241, Dördüncü Yayım, Ankara. Eryılmaz, B. (2002), Kamu Yönetimi, Erkam Matbaası, İstanbul. Göktürk, A.; Kavilli S. (2002), Bilgi Çağı kamu Yönetimi İçin Önerilen Bir Model Gündem 21, I. Ulusal Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi Bildiriler Kitabı, Mayıs, Kocaeli Üniversitesi İİBF., s

16 Göymen, K. (2000), Türkiye'de Yerel Yönetimler ve Yönetişim: Gereksinimler, Önermeler ve Yönelimler, Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, TODAİE, Cilt 9, Sayı 2, s Güler, B. A. (2000), Yerel Yönetimlerde Reform Sorunu, Yerel Yönetimler Sempozyumu Bildiriler Kitabı, Açılış Bildirisi 1-2 Kasım, TODAİE Yayın No. 304, s (2002), Küreselleşme Döneminde Yerelleşme Sorunu, Genel İş Emek Araştırma Dergisi, 2002/1, s Huther, J. ve S. Anwar (1998), Applying a Simple Measure of Good Governance to the Debate on Fiscal Decentralization, World Bank Operations Evaluation Policy Research Working Paper No Jessop, B. (1998), The Rise of Governance and the Risks of Failure: The Case of Economic Development, International Social Science Journal, Vol. 155, s Johannesburg 2002 (Rio+10), Implementing Sustainable Development: Proposals by Local Governments, Local Government Position Papers. Kalaycıoğlu, E., Sürdürülebilir Gelişme ve Siyasal İyi Yönetişim: Türkiye nin Son On Yılı, Dünya Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi (Rio+10) Ulusal Hazırlık Süreci, Sürdürülebilir Kalkınma ve İyi Yönetişim Alt Çalışma Grubu I.Taslak Rapor, Sabancı Üniversitesi, ( ). Karaman, Z. T. (2000), Yönetim Stratejilerindeki Gelişmeler, Türk İdare Dergisi, Yıl 72, S. 426, Mart, s Kaufmann, D. ve Kraay A. (2002), Growth Without Governance, May. Kaufmann, D.- Kraay A.- Lobaton P. Z. (1999), Governance Matters, The World Bank Development Research Group, WPS 2196, October. (2002), Governance Matters II: Updated Indicators for 2000/01, Policy Research Working Paper 2772, The World Bank Research Group and World Bank Institute Governance, Regulation and Finance Division, February. Kearns, A. ve Paddison R. (2000), New Challenges for Urban Governance, Urban Studies, May, Vol. 37, Issue 5/6, s Knack, S. (2000), Aid Dependence and the Quality of Governance: A Cross-country Empirical Analysis, The World Bank, WPS Local Government Declaration to the World Summit On Sustainable Development, http// ( ). Maloney, W.-Graham S.-Stoker G. (2000), Social Capital and Urban Governance: Adding a More Contextualized Top-down Perspective, Political Studies, September, Vol. 44, Issue 4, s Merriam-Webster s New Collegiate Dictionary (1987), 9 th Ed., Springfield, MA. Musso, J. ve Weare C. (2000), Designing Web Technologies for Local Governance Reform: Good Management or Good Democracy, Political Communication, January-March, Vol. 17, Issue 1, s

17 New Straits Times-Management Times, Changing Face of Governance, Social Cohesion, Norris, D. F. (2001), Whither Metropolitan Governance, Urban Affairs Review, March, Vol. 36, Issue 4, s Palabıyık, H. ve Atak Ş. (2000), İzmir Büyükşehir Bütününde Mahalle Yönetimi, Yerel Yönetimler Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 1-2 Kasım, TODAİE Yayın No. 304, ss Parr, S. F. ve Ponzio R. (2002), Governance: Past, Present, Future setting the Governance Agenda for the Millennium Declaration, Background Paper for the Human Development Report 2002: Deepening Democracy in a Fragmented World. Pierre, J. (1999), Models of Urban Governance: The Institutional Dimensions of Urban Politics, Urban Affairs Review, Vol. 34, Issue 3, January, s Stoker, G. (1995), Public-Private Partnerships and Urban Governance, Housing Studies Association Conference, July, Edinburgh, University of Strathclyde, Glasgow. (1998), Governance As Theory: Five Propositions, International Social Science Journal, March, Vol. 50, Issue 155, s Şengül, T. (1999), Yerel Yönetim Kuramları: Yönetimden Yönetişime, Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, TODAİE, 8 (3) temmuz,cilt 9, s Tekeli, İ. (1996), Yönetim Kavramı Yanısıra Yönetişim Kavramının Gelişmesinin Nedenleri Üzerine, Sosyal Demokrat Değişim, Sayı 1. Toprak, Z. ve Palabıyık H. (2000) Participation and Civil Society: The Experiences of Izmir Local Agenda 21, Turkish Public Administration Annual, TODAİE, Vol , Year , s UN (1997), International Conference on Governance for Sustainable Growth and Equity, Part 1: Background and Opening of Conference, Draft Interim Report New York, July. (2002), Report of the World Summit on Sustainable Development, A/CONF.199/20, New York. UNDP (1995), Public Sector Management, Governance and Sustainable Human Development, Discussion Paper. (1997a), Governance for Sustainable Human Development, Policy Document, January. (1997b), Participatory Local Governance: LIFE s Method and Experience , Technical Advisory Paper 1, LIFE, Local Initiative Facility for Urban Environment, Management Development and Governance Division. (2002), Human Development Report 2002: Deepening Democracy in a Fragmented World, New York and Oxford University Press. USAID (2000), Decentralization and Democratic Local Governance Programming Handbook, Center for Democracy and Governance, Technical Publication Series, PN-ACH, May. 17

18 Wallis, A. (1994), The Third Wave: Current Trends in Regional Governance, National Civic Review, 83, ss Yapı-Yol Sendikası, Basın Açıklamaları, 30 Aralık Yücaoğlu, E. (1999), AB yolunda Türkiye de İyi Yönetişim Konferansı Açılış Konuşması, TÜSİAD Yayınları, 19 Eylül, Sabancı Center, İstanbul. Yücetürk E, E. (2000), Yönetişim Kavramı ve Katılımı Örgütlemede Bir Örnek: Bolu İl Kurultayı, Yerel Yönetimler Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 1-2 Kasım, TODAİE Yayın No. 304, ss

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır.

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır. YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır. Ortak yönetim- birlikte yönetmek anlamına gelir ve içinde yönetimden

Detaylı

21. BM/INTOSAI SEMPOZYUMU: KAMUDA HESAP VEREBİLİRLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN SAYIŞTAY VE VATANDAŞLAR ARASINDA ETKİN İŞBİRLİĞİ

21. BM/INTOSAI SEMPOZYUMU: KAMUDA HESAP VEREBİLİRLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN SAYIŞTAY VE VATANDAŞLAR ARASINDA ETKİN İŞBİRLİĞİ 21. BM/INTOSAI SEMPOZYUMU: KAMUDA HESAP VEREBİLİRLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN SAYIŞTAY VE VATANDAŞLAR ARASINDA ETKİN İŞBİRLİĞİ Seher ÖZER ÜTÜK Birleşmiş Milletler Örgütü (BM) ve Uluslararası Sayıştaylar Birliği

Detaylı

PROJE YAPIM VE YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ 09071067 ŞEYMA GÜLDOĞAN

PROJE YAPIM VE YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ 09071067 ŞEYMA GÜLDOĞAN PROJE YAPIM VE YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ 09071067 ŞEYMA GÜLDOĞAN İnsan kaynakları bir organizasyondaki tüm çalışanları ifade eder. Diğer bir deyişle organizasyondaki yöneticiler, danışmanlar,

Detaylı

Kadın Dostu Kentler Projesi. Proje Hedefleri. Genel Hedef: Amaçlar:

Kadın Dostu Kentler Projesi. Proje Hedefleri. Genel Hedef: Amaçlar: Kadın Dostu Kentler Projesi İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün ulusal ortağı ve temel paydaşı olduğu Kadın Dostu Kentler Projesi, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu-UNFPA ve Birleşmiş Milletler

Detaylı

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ Enerji, modern kişisel yaşamın, üretim ve iletişim süreçlerinin en önemli aktörlerinden biri. Enerjinin tüketimi küresel düzeyde hızla artmaya devam ederken üç ana ihtiyaç baş gösteriyor:

Detaylı

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI Sürdürülebilirlik vizyonumuz 150 yıllık bir süreçte inşa ettiğimiz rakipsiz deneyim ve bilgi birikimimizi; ekonomiye, çevreye, topluma katkı sağlamak üzere kullanmak, paydaşlarımız

Detaylı

Resmi Gazete Tarihi: 08.10.2006 Resmi Gazete Sayısı: 26313

Resmi Gazete Tarihi: 08.10.2006 Resmi Gazete Sayısı: 26313 Resmi Gazete Tarihi: 08.10.2006 Resmi Gazete Sayısı: 26313 Amaç MADDE 1 KENT KONSEYİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar (1) Bu Yönetmeliğin amacı; kent yaşamında, kent vizyonunun

Detaylı

T.C. YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ MİSYON, DEĞERLER, VİZYON

T.C. YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ MİSYON, DEĞERLER, VİZYON T.C. YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ MİSYON, DEĞERLER, VİZYON MİSYON Eğitim, sağlık hizmeti ve araştırmada yenilik ve mükemmelliği teşvik ederek, ulus ve ötesinde, sağlığı korumak ve geliştirmektir.

Detaylı

T.C. YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ MİSYON, VİZYON, DEĞERLER

T.C. YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ MİSYON, VİZYON, DEĞERLER T.C. YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ MİSYON, VİZYON, DEĞERLER MİSYON Eğitim, sağlık hizmeti ve araştırmada yenilik ve mükemmelliği teşvik ederek, ulus ve ötesinde, sağlığı korumak ve geliştirmektir.

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

AB de Yerel ve Bölgesel Yönetimler. Ders 2

AB de Yerel ve Bölgesel Yönetimler. Ders 2 AB de Yerel ve Bölgesel Yönetimler Ders 2 White Paper on European Governence Avrupa Yönetişimi Brüksel 25.07.2001 Yönetişim kavramının tanılanması. Gündem 21 Belgesi (1992 Rio Konferansı) Küresel Ortaklık

Detaylı

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası STRATEJİK VİZYON BELGESİ SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası Yakın geçmişte yaşanan küresel durgunluklar ve ekonomik krizlerden dünyanın birçok ülkesi ve bölgesi etkilenmiştir. Bu süreçlerde zarar

Detaylı

T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLĞİ 2011 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI

T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLĞİ 2011 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLĞİ 2011 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI Akdeniz Belediyeler Birliği, üyelerine üst düzey hizmet sunan, yerel ölçekteki Reform süreçlerine ve Ülkemizin AB ile bütünleşme sürecine destek

Detaylı

DENİZ TURİZMİNİN GELİŞİMİ İÇİN YÖNETİŞİM İHTİYACI: BODRUM BÖLGESİNDE NİTEL BİR ARAŞTIRMA. 24 Şubat 2018

DENİZ TURİZMİNİN GELİŞİMİ İÇİN YÖNETİŞİM İHTİYACI: BODRUM BÖLGESİNDE NİTEL BİR ARAŞTIRMA. 24 Şubat 2018 DENİZ TURİZMİNİN GELİŞİMİ İÇİN YÖNETİŞİM İHTİYACI: BODRUM BÖLGESİNDE NİTEL BİR ARAŞTIRMA 24 Şubat 2018 ÇALIŞMANIN YÖNTEMİ Çalışma deniz turizmi faaliyet alanlarının önemli bir kısmının icra edildiği Bodrum

Detaylı

Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi. Doç.Dr.Tufan BAL

Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi. Doç.Dr.Tufan BAL Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi Doç.Dr.Tufan BAL Dersin İçeriği Kırsal Kalkınma Kavramının Tarihçesi Kırsal Kalkınmada Temel Amaç Kırsal Alan Kalkınma Politikaları Kırsal

Detaylı

Özet. Gelişen küresel ekonomide uluslararası yatırım politikaları. G-20 OECD Uluslararası Yatırım Küresel Forumu 2015

Özet. Gelişen küresel ekonomide uluslararası yatırım politikaları. G-20 OECD Uluslararası Yatırım Küresel Forumu 2015 G-20 OECD Uluslararası Yatırım Küresel Forumu 2015 Gelişen küresel ekonomide uluslararası yatırım politikaları Ekonomi Bakanligi Ev Sahipliginde Özet 5 Ekim 2015 Hilton Istanbul Bosphorus Hotel İstanbul,

Detaylı

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

Detaylı

Yönetim ve Yöneticilik

Yönetim ve Yöneticilik Yönetim ve Yöneticilik Dersin Amaçları Öğrencinin Yönetim kavramını ve sürecini kavramasını Yönetim biliminin özelliklerini anlamasını Yöneticiliğin fonksiyonlarını ve gereklerini anlayıp gerekli bilgi

Detaylı

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR III. Sınıf Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Risk Gruplarına Yönelik Sosyal Politikalar Dersi Notları-VI Doç. Dr. Şenay GÖKBAYRAK İçerik Engellilere

Detaylı

KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI REHBERİ. Ramazan ŞENER Mali Hizmetler Uzmanı. 1.Giriş

KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI REHBERİ. Ramazan ŞENER Mali Hizmetler Uzmanı. 1.Giriş KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI REHBERİ 1.Giriş Ramazan ŞENER Mali Hizmetler Uzmanı Kamu idarelerinin mali yönetimini düzenleyen 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu 10.12.2003

Detaylı

KAMU YÖNETİMİNDE ÇAĞDAŞ YAKLAŞIMLAR

KAMU YÖNETİMİNDE ÇAĞDAŞ YAKLAŞIMLAR DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. KAMU YÖNETİMİNDE ÇAĞDAŞ YAKLAŞIMLAR

Detaylı

KAMU MALİ YÖNETİMİNDE SAYDAMLIK VE HESAP VEREBİLİRLİĞİN SAĞLANMASINDAKİ GÜÇLÜKLER VE SAYIŞTAYLARIN ROLÜ: EUROSAI-ASOSAI BİRİNCİ ORTAK KONFERANSI

KAMU MALİ YÖNETİMİNDE SAYDAMLIK VE HESAP VEREBİLİRLİĞİN SAĞLANMASINDAKİ GÜÇLÜKLER VE SAYIŞTAYLARIN ROLÜ: EUROSAI-ASOSAI BİRİNCİ ORTAK KONFERANSI KAMU MALİ YÖNETİMİNDE SAYDAMLIK VE HESAP VEREBİLİRLİĞİN SAĞLANMASINDAKİ GÜÇLÜKLER VE SAYIŞTAYLARIN ROLÜ: EUROSAI-ASOSAI BİRİNCİ ORTAK KONFERANSI Berna ERKAN Sunuş ASOSAI (Asya Sayıştayları Birliği) ve

Detaylı

SAĞLIKLI ŞEHİR YAKLAŞIMI

SAĞLIKLI ŞEHİR YAKLAŞIMI SAĞLIKLI ŞEHİR YAKLAŞIMI Bugün şehirlerimizdeki problemlerin çoğu fakirlik, eşitsizlik, işsizlik, işe ve mal ve hizmetlere erişim zorlukları, düşük düzeyde sosyal ilişkiler ve kentsel alanlardaki düşük

Detaylı

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ 13 1.1.Türkiye Ekonomisine Tarihsel Bakış Açısı ve Nedenleri 14 1.2.Tarım Devriminden Sanayi Devrimine

Detaylı

Türkiye dönüşüm geçirerek kırsal bir tarım ekonomisinden küresel ölçekte. 1950 yılında Türkiye nin kentsel nüfusu ülkenin toplam nüfusunun sadece

Türkiye dönüşüm geçirerek kırsal bir tarım ekonomisinden küresel ölçekte. 1950 yılında Türkiye nin kentsel nüfusu ülkenin toplam nüfusunun sadece SİLİVRİ 2014 DÜNYA VE AVRUPA KENTİ Türkiye dönüşüm geçirerek kırsal bir tarım ekonomisinden küresel ölçekte rekabetçi bir sanayi ekonomisi haline gelmiştir. 1950 yılında Türkiye nin kentsel nüfusu ülkenin

Detaylı

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ VİZYON BELGESİ (TASLAK) Türkiye 2053 Stratejik Lokomotif Sektörler MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ Millet Hafızası ve Devlet Aklının bize bıraktığı miras ve tarihî misyon, İstanbul un Fethinin

Detaylı

Sivil Yaşam Derneği. 4. Ulusal Gençlik Zirvesi Sonuç Bildirgesi

Sivil Yaşam Derneği. 4. Ulusal Gençlik Zirvesi Sonuç Bildirgesi Sivil Yaşam Derneği 4. Ulusal Gençlik Zirvesi Sonuç Bildirgesi GİRİŞ Sivil Yaşam Derneği 21-23 Ekim 2016 tarihleri arasında Konya da 4. Ulusal Gençlik Zirvesi ni düzenlemiştir. Zirve Sürdürülebilir Kalkınma

Detaylı

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR 2013/101 (Y) Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] BTYK nın 2009/102 no.lu kararı kapsamında hazırlanan ve 25. toplantısında onaylanan Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin koordinasyonunun

Detaylı

DERS KODU DERS ADI İÇERİK BİLİM DALI T+U+KR AKTS

DERS KODU DERS ADI İÇERİK BİLİM DALI T+U+KR AKTS DERS KODU DERS ADI İÇERİK BİLİM DALI T+U+KR AKTS 345000000000506 Çokuluslu Şirket Stratejileri Dersin amacı, katılımcılarla çokuluslu şirketlerin küresel YÖNETİM 3+0+3 6 rekabetlerle üstünlük sağlayabilecekleri

Detaylı

Toplum, İktisat ve Çevre Üçgeninde Karar Vermek

Toplum, İktisat ve Çevre Üçgeninde Karar Vermek tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Toplum, İktisat ve Çevre Üçgeninde Karar Vermek Selçuk SERTESEN 19 Şubat 2016 10. Bölgesel Kalkınma ve Yönetişim Sempozyumu Küresel gündem karmaşıklaşıyor

Detaylı

Madde 3 - (1) Bu Yönetmelik; 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 76 ncı maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Madde 3 - (1) Bu Yönetmelik; 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 76 ncı maddesine dayanılarak hazırlanmıştır. KENT KONSEYİ YÖNETMELİĞİ İçişleri Bakanlığından: Resmi Gazete Tarihi : 08/10/ 2006 Resmi Gazete Sayısı : 26313 BİRİNCİ BÖLÜM : Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1 - (1) Bu Yönetmeliğin amacı;

Detaylı

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları PA 101 Kamu Yönetimine Giriş (3,0,0,3,5) Kamu yönetimine ilişkin kavramsal altyapı, yönetim alanında geliştirilmiş teori ve uygulamaların analiz edilmesi, yönetim biliminin

Detaylı

Yerel Yönetim Vizyonu. Emin Dedeoğlu 16.09.2005, Eskişehir

Yerel Yönetim Vizyonu. Emin Dedeoğlu 16.09.2005, Eskişehir Yerel Yönetim Vizyonu Emin Dedeoğlu 16.09.2005, Eskişehir Yerel Yönetim Vizyonu Slide 2 Yeniden Yapılanma Kamu yönetiminde sorunlar Kötü ekonomik performans Yönetimin hantallaşması, verimsizlik ve etkinsizlik

Detaylı

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK? KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK? Dünyada mal ve hizmet hareketlerinin uluslararası dolaşımına ve üretimin uluslararasılaşmasına imkan veren düzenlemeler (Dünya Ticaret Örgütü, Uluslararası

Detaylı

EĞİTİM VE ÖĞRETİM 2020 BİLGİ NOTU

EĞİTİM VE ÖĞRETİM 2020 BİLGİ NOTU EĞİTİM VE ÖĞRETİM 2020 BİLGİ NOTU Sosyal, Bölgesel ve Yenilikçi Politikalar Başkanlığı (ŞUBAT 2014) Ankara 0 Avrupa 2020 Stratejisi ve Eğitim de İşbirliğinin Artan Önemi Bilimsel ve teknolojik ilerlemeler

Detaylı

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ Ünite 4 Doç. Dr. Nuray ERTÜRK KESKİN Türkiye deki kamu politikası belgelerinin tanıtılması amaçlanmaktadır. Kamu politikası analizinde görüş alanında olması gereken politika belgeleri altı başlık altında

Detaylı

EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ

EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Bu ders kapsamında Eğitim Bilimleri ve Öğretmen Yetiştirme Alanında kullanılan nicel ve nitel araştırma

Detaylı

Türkiye de Stratejik Çevresel Değerlendirme: İhtiyaçlar, Zorluklar ve Fırsatlar

Türkiye de Stratejik Çevresel Değerlendirme: İhtiyaçlar, Zorluklar ve Fırsatlar Technical Assistance for Implementation of the By-Law on Strategic Environmental Assessment EuropeAid/133447/D/SER/TR Stratejik Çevresel Değerlendirme Yönetmeliği'nin Uygulanması Teknik Yardım Projesi

Detaylı

ERASMUS+ 2015 YILINA AİT TEKLİF ÇAĞRILARI

ERASMUS+ 2015 YILINA AİT TEKLİF ÇAĞRILARI ERASMUS+ 2015 YILINA AİT TEKLİF ÇAĞRILARI HASAN ORTAÇ İL AB PROJE KOORDİNATÖRÜ UŞAK VALİLİĞİ AB KOORDİNASYON MERKEZİ ERASMUS+ ÖZEL EYLEMLER (Grundtvig, Erasmus, Comenius, Leonardo) (Bireylerin Öğrenme

Detaylı

Sayın Mehmet CEYLAN BakanYardımcısı Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

Sayın Mehmet CEYLAN BakanYardımcısı Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Sayın Mehmet CEYLAN BakanYardımcısı Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Üçüncü Birleşmiş Milletler Konut ve Sürdürülebilir Kentsel Gelişme Konferansı Habitat III 17-20 Ekim 2016, Kito Sayfa1

Detaylı

AB MALİ YARDIMLARI VE TÜRKİYE

AB MALİ YARDIMLARI VE TÜRKİYE AB MALİ YARDIMLARI VE TÜRKİYE Eskişehir Sanayi Odası 25 Kasım 2015 Mali Yardımlar IPA Fonları 2014-2020 Döneminde 4.453,9 milyon avro Ana yararlanıcı kamu, bakanlıklar Türkiye AB Programları Toplam bütçe

Detaylı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık İÇİNDEKİLER FİNANS, BANKACILIK VE KALKINMA 2023 ANA TEMA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA: FİNANS VE BANKACILIK ALT TEMALAR Türkiye Ekonomisinde Kalkınma ve Finans Sektörü İlişkisi AB Uyum Sürecinde Finans ve Bankacılık

Detaylı

ZEYTİNBURNU KENT KONSEYİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI UYGULAMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ZEYTİNBURNU KENT KONSEYİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI UYGULAMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar ZEYTİNBURNU KENT KONSEYİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI UYGULAMA YÖNERGESİ Amaç BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar MADDE 1: Zeytinburnu Kent Konseyi Yönergesi, kent yaşamında, kent vizyonunun ve

Detaylı

Yeniden Yapılanma Süreci Dönüşüm Süreci

Yeniden Yapılanma Süreci Dönüşüm Süreci Yeniden Yapılanma Süreci 2010-2025 Dönüşüm Süreci 2025-2050 2025'te olmazsa olmazlar Geçiş dönemi kilit meseleleri Dönüşüm zamanının Başarı Dönüşüm ölçütleri zamanının Vizyon Herkese fırsat eşitliği sağlanarak

Detaylı

KADIN DOSTU KENTLER - 2

KADIN DOSTU KENTLER - 2 KADIN DOSTU KENTLER - 2 KADIN DOSTU KENT NEDİR? KADINLARIN Sağlık, eğitim ve sosyal hizmetlere İstihdam olanaklarına Kaliteli, kapsamlı kentsel hizmetlere (ulaşım, konut vb) Şiddete maruz kaldıkları takdirde

Detaylı

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme ( 2017-2021 Türkiye - Malezya ) Türkiye; 80 milyonluk nüfusu, gelişerek

Detaylı

ÇEVRE SORUNLARININ TOPLUMLARIN GÜNDEMİNE YERLEŞMESİ

ÇEVRE SORUNLARININ TOPLUMLARIN GÜNDEMİNE YERLEŞMESİ ÇEVRE SORUNLARININ TOPLUMLARIN GÜNDEMİNE YERLEŞMESİ 1970 yılında Roma Kulübü, insanlığın ikilemi adlı projesinde dünya bağlamında Nüfus artışı, Gıda üretimi, Endüstrileşme Doğal kaynakların tüketilmesi

Detaylı

BÖLGE PLANI. Hazırlayan : Murat DOĞAN

BÖLGE PLANI. Hazırlayan : Murat DOĞAN BÖLGE PLANI Hazırlayan : Murat DOĞAN İÇERİK 1. Bölge Planlama Nedir? 2. Neden Bölge Planlama? 3. Nasıl bir planlama yaklaşımı? 4. Bölge Planı Örnekleri Bölge planlama, BÖLGE PLANLAMA Bölge Planlama Nedir?

Detaylı

KIRSAL KALKINMA POLİTİKALARI VE YÖNETİŞİM. Prof.Dr.Bülent GÜLÇUBUK, Ankara Üniversitesi 13.Aralık.2012

KIRSAL KALKINMA POLİTİKALARI VE YÖNETİŞİM. Prof.Dr.Bülent GÜLÇUBUK, Ankara Üniversitesi 13.Aralık.2012 KIRSAL KALKINMA POLİTİKALARI VE YÖNETİŞİM Prof.Dr.Bülent GÜLÇUBUK, Ankara Üniversitesi 13.Aralık.2012 Dünya ciddi sorunlarla uğraşmakta Küresel sorunların giderek karmaşık hale gelmekte (göç, eşitsizlikler,

Detaylı

İstatistikler ve Kanıta Dayalı Karar Verme Semineri

İstatistikler ve Kanıta Dayalı Karar Verme Semineri T.C. MALİYE BAKANLIĞI Muhasebat Genel Müdürlüğü İstatistikler ve Kanıta Dayalı Karar Verme Semineri Toplantısına İlişkin Rapor Toplantının Yeri ve Tarihi: Belçika/Brüksel (3/4 Mayıs 2012) Toplantıya Genel

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014 ORTA VADELİ PROGRAM (2015-201) 8 Ekim 2014 DÜNYA EKONOMİSİ 2 2005 2006 200 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 T 2015 T Küresel Büyüme (%) Küresel büyüme oranı kriz öncesi seviyelerin altında seyretmektedir.

Detaylı

Partilerin 1 Kasım 2015 Seçim Beyannamelerinde Mahalli İdareler: Adalet ve Kalkınma Partisi

Partilerin 1 Kasım 2015 Seçim Beyannamelerinde Mahalli İdareler: Adalet ve Kalkınma Partisi www.mevzuattakip.com.tr Partilerin 1 Kasım 2015 Seçim Beyannamelerinde Mahalli İdareler: Adalet ve Kalkınma Partisi 1 Kasım 2015 seçimleri için partiler seçim beyannamelerini açıkladılar. Adalet ve Kalkınma

Detaylı

TÜSİAD Kayıtdışı Ekonomiyle Mücadele Çalışma Grubu Sunumu

TÜSİAD Kayıtdışı Ekonomiyle Mücadele Çalışma Grubu Sunumu TÜSİAD Kayıtdışı Ekonomiyle Mücadele Çalışma Grubu Sunumu Ekonomi Koordinasyon Kurulu Toplantısı, İstanbul 12 Eylül 2008 Çalışma Grubu Amacı Kayıtdışı Ekonomiyle Mücadele M Çalışma Grubu nun amacı; Türkiye

Detaylı

4. Gün: Strateji Uygulama Konu: Kanun Tasarısı Hazırlamak

4. Gün: Strateji Uygulama Konu: Kanun Tasarısı Hazırlamak 4. Gün: Strateji Uygulama Konu: Kanun Tasarısı Hazırlamak Tapio Laamanen 13 Ocak 2011 1 İstihdam ve Ekonomi Bakanlığı nda Kanun Tasarısı Hazırlama Süreci İlk adım Avrupa Birliği/Ulusal - Hükümet programı

Detaylı

KONAK KENT KONSEYİ ÇALIŞMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

KONAK KENT KONSEYİ ÇALIŞMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç (13.04.2015 düzenlendi) KONAK KENT KONSEYİ ÇALIŞMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Madde 1 (1) Bu Çalışma Yönergesi nin amacı; İzmir İli Konak İlçesi kent yaşamında, kent

Detaylı

2. Gün: Finlandiya Maliye Bakanlığı ve Birimleri

2. Gün: Finlandiya Maliye Bakanlığı ve Birimleri 2. Gün: Finlandiya Maliye Bakanlığı ve Birimleri Virpi Einola-Pekkinen 11.1.2011 1 2 Maliye Bakanlığının Yönetim Birimleri Limited Şirketler Kurumlar Ticari işletmeler ve fonlar HANSEL LTD SATIN ALMA KURUMU

Detaylı

NİLÜFER KENT KONSEYİ ÇALIŞMA YÖNERGESİ

NİLÜFER KENT KONSEYİ ÇALIŞMA YÖNERGESİ NİLÜFER KENT KONSEYİ ÇALIŞMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1 - (1) Bu Çalışma Yönergesi nin amacı; Bursa İli Nilüfer İlçesi kent yaşamında, kent vizyonunun ve hemşehrilik

Detaylı

Toplam Erkek Kadin 20 35.9. Ermenistan Azerbaycan Gürcistan Kazakistan Kırgızistan Moldova Cumhuriyeti. Rusya Federasyonu

Toplam Erkek Kadin 20 35.9. Ermenistan Azerbaycan Gürcistan Kazakistan Kırgızistan Moldova Cumhuriyeti. Rusya Federasyonu Doğu Avrupa, Orta Asya ve Türkiye de İnsana Yakışır İstihdamın Geliştirilmesi Alena Nesporova Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktör Yardımcısı Uluslararası Çalışma Ofisi, Cenevre Sunumun yapısı Kriz öncesi

Detaylı

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ YÖNETİM İşletme amaçlarına etkili ve verimli bir şekilde ulaşmak üzere planlama, örgütleme, yöneltme, koordinasyon ve denetimin yapılması sürecidir. 2 YÖNETİM TEORİLERİ KLASİK

Detaylı

KENTSEL POLİTİKALAR II. Bölüm

KENTSEL POLİTİKALAR II. Bölüm MSGSÜ ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA BÖLÜMÜ PLN 703 KENTSEL POLİTİKALAR II. Bölüm 2014-2015 GÜZ YARIYILI Prof.Dr. Fatma ÜNSAL unsal.fatma@gmail.com TÜRKİYE NİN KENTLEŞME DİNAMİKLERİ Cumhuriyet öncesi Cumhuriyet

Detaylı

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU 4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU Yeni Dönem Türkiye - AB Perspektifi Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı: Fırsatlar ve Riskler ( 21-22 Kasım 2013, İstanbul ) SONUÇ DEKLARASYONU ( GEÇİCİ ) 1-4. Türkiye

Detaylı

İŞLETME 2020 MANİFESTOSU AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK

İŞLETME 2020 MANİFESTOSU AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK İŞLETME 2020 MANİFESTOSU AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK Daha kapsayıcı bir toplum için sözlerini eyleme dökerek çalışan iş dünyası ve hükümetler AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK Avrupa da önümüzdeki

Detaylı

Havza Rehabilitasyon Projeleri Planlaması, Uygulaması ve Çıkarımlar. Halil AGAH Kırsal Kalkınma Uzmanı Şanlıurfa, 2013

Havza Rehabilitasyon Projeleri Planlaması, Uygulaması ve Çıkarımlar. Halil AGAH Kırsal Kalkınma Uzmanı Şanlıurfa, 2013 Havza Rehabilitasyon Projeleri Planlaması, Uygulaması ve Çıkarımlar Halil AGAH Kırsal Kalkınma Uzmanı Şanlıurfa, 2013 Havza Rehabilitasyonu Planlaması İÇERİK Tanımlar (Havza, Yönetim ve Rehabilitasyon)

Detaylı

Sürdürülebilir Kalkınma ve Tarım. DR. TAYLAN KıYMAZ KALKıNMA BAKANLıĞı

Sürdürülebilir Kalkınma ve Tarım. DR. TAYLAN KıYMAZ KALKıNMA BAKANLıĞı Sürdürülebilir Kalkınma ve Tarım DR. TAYLAN KıYMAZ KALKıNMA BAKANLıĞı Kalkınma ve Sürdürülebilir Kalkınma Kalkınmanın amacı; ekonomik büyüme olmayıp, temel olarak insan yaşam kalitesinin arttırılmasıdır.

Detaylı

Dünya Bankası Finansal Yönetim Uygulamalarında Stratejik Yönelimler ve Son Gelişmeler

Dünya Bankası Finansal Yönetim Uygulamalarında Stratejik Yönelimler ve Son Gelişmeler Dünya Bankası Finansal Yönetim Uygulamalarında Stratejik Yönelimler ve Son Gelişmeler ECA Bölge Perspektifi Marius Koen TÜRKİYE: Uygulama Destek Çalıştayı 6-10 Şubat 2012 Ankara, Türkiye 2 Kapsam ve Amaçlar

Detaylı

AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Hibe Programı

AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Hibe Programı AB ve Türkiye Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Avrupa Birliği Bakanlığı, Katılım Öncesi AB Mali Yardımı kapsamında finanse edilen diyalog sürecini desteklemeye devam etmektedir. Diyaloğu-IV

Detaylı

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ANAYASASI

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ANAYASASI İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ANAYASASI Türkiye'deki Tek Üniversite İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ANAYASASI Biz, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi nin paydaşları; gelecek kuşaklara daha yaşanabilir

Detaylı

GAP BÖLGESİ NDE TARIM VE TARIMA DAYALI SANAYİDE ENTEGRE KAYNAK VERİMLİLİĞİ PROJESİ

GAP BÖLGESİ NDE TARIM VE TARIMA DAYALI SANAYİDE ENTEGRE KAYNAK VERİMLİLİĞİ PROJESİ GAP BÖLGESİ NDE TARIM VE TARIMA DAYALI SANAYİDE ENTEGRE KAYNAK VERİMLİLİĞİ PROJESİ PROJENİN GEREKÇESİ VE AMACI Tarım sektörü Türkiye nin Gayri Safi Katma Değerinin yaklaşık %9 unu oluştururken, bu oran

Detaylı

T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLİĞİ

T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLİĞİ T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLİĞİ BİRLİĞİN VİZYONU Akdeniz Belediyeler Birliği, Yerel Yönetimler Reformu ve AB ile bütünleme süreçlerine destek sağlayan, hizmetlerinde kalite, verimlilik ve güvenirliği esas

Detaylı

YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUSTAFA GÜÇLÜ NÜN KONUŞMASI

YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUSTAFA GÜÇLÜ NÜN KONUŞMASI KEMAL KILIÇDAROĞLU NUN KONUK KONUŞMACI OLDUĞU TOPLANTI YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUSTAFA GÜÇLÜ NÜN KONUŞMASI 1 ARALIK 2014 İZMİR Cumhuriyet Halk Partisi nin çok değerli Genel Başkanı ve çalışma arkadaşları,

Detaylı

ISSAI UYGULAMA GİRİŞİMİ 3i Programı

ISSAI UYGULAMA GİRİŞİMİ 3i Programı ISSAI UYGULAMA GİRİŞİMİ 3i Programı 3i Programme Taahhütname ARKA PLAN BİLGİSİ Temel denetim alanları olan mali denetim, uygunluk denetimi ve performans denetimini kapsayan kapsamlı bir standart seti (Uluslararası

Detaylı

2. BÖLÜM Sinop Kent Konseyi Gençlik Meclisi Amacı, İlkeleri, Oluşumu ve Organları

2. BÖLÜM Sinop Kent Konseyi Gençlik Meclisi Amacı, İlkeleri, Oluşumu ve Organları Sinop Belediyesi Kent Konseyi Gençlik Meclisi Çalışma Yönergesi 1. BÖLÜM Amaç Kapsam Amaç: Madde - 1: Sinop Kent Konseyi Gençlik Meclisi nin oluşumunu, organlarını, görevlerini ve çalışma yöntemlerini

Detaylı

ORMANCILIK POLİTİKASI AMAÇ VE ARAÇLARI

ORMANCILIK POLİTİKASI AMAÇ VE ARAÇLARI ORMANCILIK POLİTİKASI AMAÇ VE ARAÇLARI ORMANCILIK POLİTİKASI AMAÇLARI Politikalar, hükümet, birey ya da kurumların herhangi bir alanda izlediği ve belli bir amaç taşıyan bir amaç taşıyan yol ve yöntemler

Detaylı

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı, Türkiye nin İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı nın Geliştirilmesi Projesi nin Açılış Toplantısında Ulrika Richardson-Golinski a.i. Tarafından Yapılan Açılış Konuşması 3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği

Detaylı

Avrupa Birliği Lizbon Hedefleri ne UlaĢabiliyor mu?

Avrupa Birliği Lizbon Hedefleri ne UlaĢabiliyor mu? Avrupa Birliği Lizbon Hedefleri ne UlaĢabiliyor mu? Yrd. Doç. Dr. Elif UÇKAN DAĞDEMĠR Anadolu Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü Öğretim Üyesi 1. GĠRĠġ Avrupa Birliği (AB)

Detaylı

(09-11 Mayıs 2016, Ankara) Kıymetli İslam İşbirliği Teşkilatı Üye Ülkeleri Temsilcileri, Değerli Katılımcılar,

(09-11 Mayıs 2016, Ankara) Kıymetli İslam İşbirliği Teşkilatı Üye Ülkeleri Temsilcileri, Değerli Katılımcılar, SESRİC-GED İslam İşbirliği Teşkilatı Üye Ülkeleri Mesleki Eğitimin Modernizasyonu Projesi Hazırlama Amacı ile Yapılacak Çalıştay da Sayın Bakanımızın yapacağı konuşma (09-11 Mayıs 2016, Ankara) Kıymetli

Detaylı

Türk Anayasa Hukukunun Bilgi Kaynakları. Osmanlı Anayasal Gelişmeleri DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Kredi AKTS

Türk Anayasa Hukukunun Bilgi Kaynakları. Osmanlı Anayasal Gelişmeleri DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Kredi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Kredi AKTS Saat ANAYASA HUKUKU 0102213 2 3+0 3 4 Ön Koşul Dersleri YOK Dersin Dili Türkçe Dersin Seviyesi Lisans Dersin Türü Dersin Koordinatörü Dersi Verenler Zorunlu

Detaylı

KALKINMA BANKALARI ARASINDA İŞBİRLİĞİ

KALKINMA BANKALARI ARASINDA İŞBİRLİĞİ BASINDAN EKONOMİ HABERLERİ 24 MAYIS 2016 SALI KIBRIS GENÇ TV (23.05.2016) KALKINMA BANKALARI ARASINDA İŞBİRLİĞİ Kalkınma Bankası'nın Türkiye Kalkınma Bankası ile yürüttüğü Teknik İşbirliği Programı kapsamında;

Detaylı

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ 209 ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nun 20 Aralık 1993 tarihli ve 47/135 sayılı Kararıyla ilan edilmiştir.

Detaylı

İnsan Kaynakları Yönetimi. Prof. Dr. Dursun BİNGÖL Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 1. BÖLÜM

İnsan Kaynakları Yönetimi. Prof. Dr. Dursun BİNGÖL Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 1. BÖLÜM İnsan Kaynakları Yönetimi Prof. Dr. Dursun BİNGÖL Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 1. BÖLÜM Giriş Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçiş, İletişim ve bilgi işleme teknolojisindeki

Detaylı

BANKALARDA OPERASYONEL RİSK DENETİMİ

BANKALARDA OPERASYONEL RİSK DENETİMİ BANKALARDA OPERASYONEL RİSK DENETİMİ Dr. Korcan Demircioğlu T. Garanti Bankası A.Ş. Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Operasyonel Risk Yönetiminin Önemi Amaçları ve Hedefleri Nelerdir? Hedefler Amaçlar Daha

Detaylı

Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması Projesi

Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması Projesi Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması Projesi Dr. Muhyettin SĐRER Saha Koordinatörü GAP Bölge Kalkınma Đdaresi Başkanlığı / Birleşmiş

Detaylı

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I İŞLETME BİRİMİ VE İŞLETMEYİ TANIYALIM YONT 101- İŞLETMEYE GİRİŞ I 1 İŞLETME VE İLİŞKİLİ KAVRAMLAR ÖRGÜT KAVRAMI: Örgüt bir grup insanın faaliyetlerini bilinçli bir şekilde, ortak

Detaylı

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 23: Çalışma Hakkı

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 23: Çalışma Hakkı İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 23: Çalışma Hakkı Gülşah Özcanalp Göktekin Uzman Sosyolog / İş ve Meslek Danışmanı Liderlik Enstitüsü Eğitim ve İstihdam Hizmetleri Çalışma Evrensel Bir Haktır İnsan

Detaylı

ULUSAL GENÇLİK PARLAMENTOSU ÇALIŞMA YÖNERGESİ

ULUSAL GENÇLİK PARLAMENTOSU ÇALIŞMA YÖNERGESİ ULUSAL GENÇLİK PARLAMENTOSU ÇALIŞMA YÖNERGESİ 1. BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Tanımlar Amaç: Madde - 1: Bu çalışma yönergesinin amacı Ulusal Gençlik Parlamentosu'nun oluşumunu, organlarını, çalışma usul ve esaslarını

Detaylı

ŞEFFAFLIK VE ETİK KÜLTÜRÜN GELİŞTİRİLMESİ

ŞEFFAFLIK VE ETİK KÜLTÜRÜN GELİŞTİRİLMESİ ŞEFFAFLIK VE ETİK KÜLTÜRÜN GELİŞTİRİLMESİ Doç.Dr. Uğur ÖMÜRGÖNÜLŞEN omur@hacettepe.edu.tr Hacettepe Universitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü 1 Şeffaflık Şeffaflık, en basit anlamıyla, devletin

Detaylı

Piyasaya Hazırlık Ortaklık Girişimi

Piyasaya Hazırlık Ortaklık Girişimi Piyasaya Hazırlık Ortaklık Girişimi Geleceğin Karbon Piyasaları Şekilleniyor Pazara Hazırlık Ortaklık Girişimi (PMR) Kyoto Protokolü nün ilk yükümlülük döneminin sona ereceği 2020 yılı sonrası yeni iklim

Detaylı

RIO+20 ışığında KOBİ ler için yenilikçi alternatifler. Tolga YAKAR UNDP Turkey

RIO+20 ışığında KOBİ ler için yenilikçi alternatifler. Tolga YAKAR UNDP Turkey RIO+20 ışığında KOBİ ler için yenilikçi alternatifler Tolga YAKAR UNDP Turkey Billion people 10 World 8 6 4 2 Africa Asia Europe Latin America and Caribbean Northern America 2050 yılında dünya nüfusunun

Detaylı

İKİNCİ KISIM. Amaç ve Hukuki Dayanak

İKİNCİ KISIM. Amaç ve Hukuki Dayanak ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞI GÖREV, ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE BİRİNCİ KISIM Amaç ve Hukuki Dayanak Amaç Madde 1- Bu Yönergenin amacı; Strateji Geliştirme

Detaylı

2. Gün: Stratejik Planlamanın Temel Kavramları

2. Gün: Stratejik Planlamanın Temel Kavramları 2. Gün: Stratejik Planlamanın Temel Kavramları Virpi Einola-Pekkinen 11.1.2011 1 Strateji Nedir? bir kağıt bir belge bir çalışma planı bir yol bir süreç bir ortak yorumlama ufku? 2 Stratejik Düşünme Nedir?

Detaylı

İSTANBUL ATIK MUTABAKATI

İSTANBUL ATIK MUTABAKATI İSTANBUL ATIK MUTABAKATI 2013 ün Mayıs ayında İstanbul da bir araya gelen dünyanın farklı bölgelerinden belediye başkanları ve seçilmiş yerel/bölgesel temsilciler olarak, küresel değişiklikler karşısında

Detaylı

HİZMETİÇİ EĞİTİMLER.

HİZMETİÇİ EĞİTİMLER. HİZMETİÇİ EĞİTİMLER Değişim ve Gelişim için.. İçindekiler EĞİTİM... 1 Genel Olarak 1 Eğitim Yönergesi 1 Eğitim Konularımız 2 Örnek Yıllık Eğitim Planlaması 5 3 EĞİTİM Genel Olarak Bilindiği üzere, çağımızda

Detaylı

TAVSİYE KARARI 160/ KEİ Üye Devletlerinde Genç Aileler için Sosyal Koruma ve Yardımlar

TAVSİYE KARARI 160/ KEİ Üye Devletlerinde Genç Aileler için Sosyal Koruma ve Yardımlar KARADENİZ EKONOMİK İŞBİRLİĞİ PARLAMENTER ASAMBLESİ KEİPA Doc.: GA50/CC49/REC160/17/tr TAVSİYE KARARI 160/2017 1 KEİ Üye Devletlerinde Genç Aileler için Sosyal Koruma ve Yardımlar 1. Karadeniz Ekonomik

Detaylı

MÜŞTERİ İLİŞKİLERİ YÖNETİMİ (PZL208U)

MÜŞTERİ İLİŞKİLERİ YÖNETİMİ (PZL208U) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. MÜŞTERİ İLİŞKİLERİ YÖNETİMİ (PZL208U)

Detaylı

1. Gün: Finlandiya Hükümetinin Strateji Araçları

1. Gün: Finlandiya Hükümetinin Strateji Araçları 1. Gün: Finlandiya Hükümetinin Strateji Araçları Virpi Einola-Pekkinen 10.1.2011 1 Finlandiya Hükümetinin Yapısı Finlandiya da 12 Bakanlık vardır. Her Bakanlık kendi yetkisi çerçevesinde yönetim kapsamına

Detaylı

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1 ( TASLAK STRATEJİK VİZYON BELGESİ ) TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1 Yeni Dönem Türkiye - Polonya İlişkileri; Fırsatlar ve Riskler ( 2016 ) Türkiye; 75 milyonluk nüfusu, gelişerek büyüyen

Detaylı

Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığığ Ülke ve Kamu Kurumları Düzeyinde Strateji Yönetimi Anıl YILMAZ Stratejik t Planlama l Dairesi i Bşk. ODTÜVT Yönetim ve Mühendislik Günleri 2 Mart 2008 Gündem Ülkesel

Detaylı

Manisa 2023: Bir Yerel Kalkınma Girişimi

Manisa 2023: Bir Yerel Kalkınma Girişimi Manisa 2023: Bir Yerel Kalkınma Girişimi Emin Dedeoğlu Yönetişim Etütleri Direktörü TEPAV Politika Notu Aralık 2009 Manisa 2023: Bir Yerel Kalkınma Girişimi Manisa bir süredir yerel kalkınma konusunda

Detaylı