Kataloglardan Kaldırılması, Varoş Turizmi, Kısa Tatiller, Diaspora Turizmi, Helal Turizm ve Eko (yeşil) Turizm olarak sayılmaktadır.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Kataloglardan Kaldırılması, Varoş Turizmi, Kısa Tatiller, Diaspora Turizmi, Helal Turizm ve Eko (yeşil) Turizm olarak sayılmaktadır."

Transkript

1

2

3 Başyazı Dünya Turizm Örgütü; 2010 yılında Dünyada 935 milyon insanın seyahat ettiğini ve 919 milyar ABD Doları harcama yaptığını öngörmektedir. Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği ne göre; 2010 yılında Türkiye ye yaklaşık 28,6 milyon turist geldiği ve yaklaşık 20,8 milyar ABD Doları harcama yaptıkları öngörülmektedir. Türkiye bu rakamlarla; Dünya Turizm Örgütü verilerine göre; 2010 yılı itibariyle Dünyada turizm gelirleri açısından 9.sırada ve turist sayısı açısından 7.sıradadır yılında Dünya da seyahat eden insan sayısının 1,5 milyara ve harcamanın da 1,5 trilyon dolara ulaşacağı beklenmektedir. Türk turizm Sektörü 2023 yılında; 50 milyon yabancı 20 milyon yerli turist ve 50 milyar ABD Doları gelir hedeflemektedir. Dünya turizm pastasından Avrupa ve ABD nin payının azalmaya başlaması, Türkiye nin cazibe merkezlerinden biri olması ve Türkiye nin 21.yüzyılın farklı renk ve tat arayan turist profilinin talep ettiği tüm özellikleri barındırdığı dikkate alındığında 2023 hedefinin yakalanmaması içten bile değildir. Çünkü, Türkiye nin turizm açısından gelişimi sadece güney ve batı bölgelerinin potansiyeli ile ve deniz kum- güneş gibi klasik turizmle değil, diğer bölgeleri de bu güçlü potansiyele dahil etme ve yeni turizm trendlerini hayata geçirme çalışmaları ile gerçekleşecektir. Gezi rehberleri yayınlayan dünyaca ünlü Lonely, Planet, Amerikan Tur Operatörleri Birliği (USTOA), Amerikan Seyahat Acenteleri Birliği (TIA) ve Dünya Turizm Örgütü (WTO) işbirliğinde gerçekleştirilen, Almanya ile ABD de yayınlanan önemli turizm endüstrisi yayınlarını tarayarak yapılan Turizmde Yeni Trendleri konulu araştırmanın sonuçlarına göre 12 yeni turizm trendi; Yavaş Turizm, Türkiye Golfte Moda Ülke, Sessizlik, 68 Kuşağı ve Baby Boomers, Showroom Oteller, Butik Jet Havayolları, Fiyat Etiketlerinin 1

4 Kataloglardan Kaldırılması, Varoş Turizmi, Kısa Tatiller, Diaspora Turizmi, Helal Turizm ve Eko (yeşil) Turizm olarak sayılmaktadır. Bu trendlerden sözgelimi eko turizmi, turistin kendi özüne dönme, doğayla buluşma isteği ve ihtiyacı ön plana çıkarıyor. Şehir hayatından bıkan turistler bu tür tatillerde tarladan sebze meyve toplayarak, ağaca ve toprağa dokunarak hem ruhlarını hem bedenlerini dinlendirmek istiyorlar. Bu bağlamda, dünya turizm pastasından daha çok payı, daha kısa sürede almak isteyen Türk Turizm Sektörü için eko turizm imkanı mevcuttur ve bir alternatif olabilir. Turizmde önemli bir konu olan sürdürülebilirlik, eko turizmde daha çok önem arz etmektedir. Çünkü eko turizm,, çevreye zarar vermeden ondan yararlanma, o yöreyi öğrenme ve kültürel değerlerini farketmek ve yok etmeden gözlemlemektir. Hal böyle olunca ekoturizm kavramı, turizm çevre ilişkilerinin önem kazanması, sürdürebilirlik tartışmaları ile birlikte gündeme gelip son yıllarda sıkça kullanılmaktadır. Bu kapsamda bir diğer hususta yatırımlar ve işletmeciliktir. Kırsal kesimde, turistlere hizmet verecek olanların yatırımlarının finansmanı ve işletmeciliğidir. Ve tabiî ki işletmelerin sürekliliğidir.bu süreçte de bir birleşme şekli olarak kooperatifler düşünülebilir. Turizm Kooperatifleri veya turizm geliştirme kooperatifleri olabilir. Turizm kooperatifleri ABD, Kanada, Brezilya, Meksika, İngiltere, İspanya, İtalya, Avustralya, Malezya, Japonya ve Hindistan gibi birçok gelişmiş ülkede görülmektedir. Nitekim,ICA nın sektörel örgütlerinden birisi de TICA ( International Assocation of Tourism Co-operatives) dır. Sonuç olarak; dünya turizm sektöründen Türk Turizm Sektörünün hak ettiği payı alabilmesinde bir alternatif olabilecek eko turizm, turizm kooperatifleri ile birlikte planlandığında süreklilik sağlanabilecektir. 2

5 KOOPERATİFÇİLİK VE TÜRKİYE DEKİ GELİŞİMİ Özlem ALTUNÖZ * İnsanoğlunun varoluşundan bu yana sınırlı kaynaklarla, sınırsız sayıdaki ihtiyaçlarını karşılama çabası bilinen bir gerçektir. Henry A. Murray (İhtiyaç Kuramı), Abraham H. Maslow (İhtiyaçlar Hiyerarşisi Teorisi), Clayton P. Alderfer (ERG Teorisi), Eric Fromm (İhtiyaçlar Kuramı), Frederick Herzberg (Çift Faktör Kuramı) ve daha pek çok a- raştırmacı insan ihtiyaçlarını incelemek amacıyla araştırmalar yapmış ve ihtiyaçları sınıflandırmaya, nitelendirmeye veya derecelendirmeye yönelik çeşitli teoriler ortaya koymuşlardır. Kimi zaman insanlar en temel düzeydeki ihtiyaçlarını karşılarken bile başarısızlığa uğrayabilmekte veya ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalabilmektedirler. Barnard (1968; s ), insanların bu başarısızlığını 1) Kişinin sahip olduğu biyolojik güç ya da kapasite ve 2) Çevrenin sunduğu fiziksel faktörler olarak iki başlıkta ele alarak, başarısızlığa sebep olan bu faktörleri kişinin hareket ettirebileceğinden çok daha büyük bir taşla karşılamasını örnek vererek açıklamıştır. Taşın kişiye göre çok büyük olması durumu, kişinin karşılaştığı çevresel faktörlere; kişinin taşa göre çok küçük kalması ise kişinin sahip olduğu biyolojik yetersizliğe işaret etmektedir. Bernard ın da ifade ettiği gibi, insanlar tarih boyunca karşılaştıkları bu güçlüklerin üstesinden gelmek ve bireysel güçlerini arttırmak amacıyla güç birliği yapmışlardır. İlk insanların, vahşi doğadan ve düşmanlarından gelebilecek tehlikelere karşı hayatta kalabilmek ve avlanmak gibi sebeplerle iş birliği yaptığı düşünüldüğünde bugünkü anlamda olmasa da, dilimize Fransızca dan giren (Ayverdi, 2006; s. * Arş. Gör. G.Ü. Turizm Fakültesi 1744) kelime itibariyle iş birliği yapma, ortaklık gibi anlamlara gelen kooparatif kavramının insanlık tarihi kadar eskiye dayandığı ortaya çıkmaktadır(fajardo ve Abella, 1993; s. 1-2). Sözlük anlamının yanında kooperatif kavramını açıklamaya yönelik kavramın hukuksal ve ekonomik boyutunu ele alan çok sayıda tanım bulunmaktadır yılında yürürlüğe giren 850 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile kooperatif kavramı Türkiye de ilk kez hukuksal açıdan ele alınmış ve şu şekilde tanımlanmıştır (Gökeer, 1976; s. 7); Meslek, san at veya maişetlerine ait ihtiyaç ve muamelelerini muavenet ve kefaleti mütekabile sayesinde tedarik ve ifa eylemek maksadiyle teşkil edilen şirket kooperatiftir. Kooperatife ilişkin yapılan bu ilk hukuksal tanım kooperatif kavramına ilişkin genel bir bilgi vermesine karşın siyasi platformda kooperatif ve kooperatifçiliğin sadece esnaf ve sanatkârlar için düşünüldüğü ortaya çıkmaktadır yılında çıkarılan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile kooperatifin hukuksal tanımı yeniden düzenlenmiş ve kavram ikinci kez tanımlanmıştır. Buna göre (Gökeer, 1976; s. 8); Kooperatif, şirket ortaklarının iktisadi menfaatlerini ve hususiyle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını karşılıklı yardım ve kefalet sayesinde sağlayıp korumak maksadiyle, bir ticaret unvanı altında kurulan değişir sermayeli bir şirkettir. Hukuki anlamda yapılan bu ikinci tanımın ilk ta- 3

6 nım ile oldukça benzer olduğu görülmektedir. Yapılan ikinci tanımda kullanılan şirket ortakları ifadesi ile tanım genişletilmiş olmasına karşın yine de günümüz kooperatifçilik anlayışını tam olarak yansıtmadığı ve kooperatif in tüm halka yönelik olmaktan ziyade halkın belirli bir kısmı için ele alındığı görülmektedir. Hukuksal anlamda kooperatif i açıklayan en geniş tanım tarihli ve sayılı resmi gazetede yayınlanan 1163 numaralı Kooperatifler Kanunu ile yapılmıştır numaralı Kooperatifler Kanunu na göre (T.C. Resmi Gazete, Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarını karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve kamu tüzel kişileri ile özel idareler, belediyeler, köyler, cemiyetler ve dernekler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli teşekküllere kooperatif denir. 7 Mayıs 2004 tarihli sayılı resmi gazete ile Kooperatif Kanununda değişiklik yapılarak kooperatifin günümüze kadar ulaşan son hukuki tanımı aşağıdaki şekilde yapılmıştır (T.C. Resmi Gazete, Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklara kooperatif denir. Kooperatife ilişkin yapılan hukuki tanımların tamamı yukarıda da görüldüğü üzere kooperatiflerin yalnızca devlet için önemli olan bazı niteliklerini temel almıştır. Birçok araştırmacı kooperatifi daha iyi açıklayabilmek için kooperatif ve kooperatifçiliğin ekonomik boyutlarını, özelliklerini ve ilkelerini ortaya koyan tanımlar yapmıştır. Bu tanımlardan bazıları şöyledir. Uzun yıllar kooperatifçilik üzerine çalışmış olan Fındıkoğlu(1967; s. 119) kooperatifi İstihsal, kredi, istihlak ve mesken temini gibi başlıca ekonomik ihtiyaçların tatmini maksadiyle kendi arzu ve iradeleriyle bir araya gelen, bu ihtiyaçları karşılamak için kendi iktisadi gayretleriyle bir işyeri ve işletme vücuda getiren insanların birleşme teşebbüsü olarak tanımlamıştır. Mülayim (2006; s. 17) kooperatifi Bireylerin, tek başlarına yapamayacakları veya birlikte yapmalarında yarar bulunan işleri en iyi biçimde ve maliyet fiyatına yapmak üzere dayanışma suretiyle ekonomik güçlerini bir araya getirmeleridir. şeklinde tanımlarken, Schilthuis ve Bekkum (2000; s. 4) Bir pazar ekonomisi kapsamında faal olarak çalışanların gönüllü katılımıyla oluşturduğu bağımsız ekonomik örgütlerdir şeklinde ele almıştır. Gökeer e göre (1976; s. 11) Kooperatif, yeter sayıda kimsenin, yaşam koşullarını iyileştirme ve sosyo-ekonomik çıkarlarını koruma amaçlarında kendi istekleriyle birleşerek, karşılıklı yardımlaşma ve dayanışma esasları üzerine kurdukları değişir sermayeli, değişebilen ortaklı, tüzel kişiliği ve kendine özgü karakteri olan bir ortaklıktır. Dünya genelinde kooperatifleri bir araya toplamak ve temsil etmek üzere 1895 yılında kurulan Uluslar arası Kooperatifler Birliği (ICA) ise kooperatifi Bireylerin ortak ekonomik, sosyal ve kültürel istek ve ihtiyaçlarını, ortaklaşa sahip olunan ve demokratik olarak yönetilen bir işletme aracılığıyla, karşılamak üzere gönüllü olarak katıldığı özerk bir kuruluştur. şeklinde tanımlamaktadır (International Co-operative Alliance, 2011). Yapılan tanımlarda da görüldüğü gibi kooperatife ilişkin genel kabul görmüş tek bir tanım yoktur ve her tanım kooperatiflerin bir yönüne diğer yönlerine oranla daha belirgin biçimde yer vermektedir. Buna karşın yapılan bütün tanımlarda ortak olan bazı özellikler dikkati çekmektedir. Bu özellikler; Kooperatifler birer tüzel kişiliklerdir. Kooperatifler, var olan veya ortaya çıkabilecek olan ortak ihtiyaçları gidermek üzere kurulur. Kooperatiflere katılım gönüllülük esasına dayanır. 4

7 Kooperatiflerin ortak sayısı ve sermaye miktarı değişkenlik gösterebilir. * Ortak sahiplik ve demokratik yönetim söz konusudur. Tanımların benzer özellikleri incelendiğinde hukuksal olarak ilk kez 1926 yılında tanımlanmış olmasına karşın kooperatif benzeri faaliyetlerin Türk örf ve adetlerine yabancı olmadığı görülmektedir. Modern anlamda olmasa da Anadolu nun bazı yörelerinde hala görülebilen imece usulü çalışmalar, ortak okul, yol, çeşme yaptırma, ortak fırınlar, ortak çoban tutma vb. faaliyetler aslında kooperatif hareketlerin ilk temelleri olarak değerlendirilebilir. Türkiye de modern anlamda kooperatifçilik hareketlerini ise, Cumhuriyet öncesi dönem ve Cumhuriyet sonrası dönem olarak iki evrede incelemek mümkündür. Cumhuriyet öncesi dönemde Mithat Paşa, Cumhuriyet döneminde ise Atatürk Türkiye de kooperatifin öncüsü olarak görülmektedir (Mülayim, 2006; s. 45) yılları arasında yaşamış ve önemli bir devlet adamı olan Mithat paşa, ülkemizde eski zamanlardan beri yaşanmakta olan imece benzeri faaliyetleri bir sisteme bağlamaya çalışmış ve kooperatifçiliğe benzer çalışmalar içerisine girmiştir. Memleket sandıklarını, Menafi sandıklarını ve Ziraat bankasını kurmuştur (Kara, 2003; s. 24). İlk memleket sandığı Pirot kasabasında faaliyete geçmiş ve başarılı olunca ülkenin her yerinde kurulması için Mithat Paşa 29 maddeden oluşan Memleket Sandıkları Nizamnamesi ni hazırlayıp hükümete sunmuştur yılında kabul edilen Nizamname uyarınca bütün valilere Memleket sandıklarının kurulması görevi verilmiştir (İnan, 2008; s. 31). Memleket Sandıklarının amacı; çiftçinin veya köylünün sosyal ve ekonomik yapısını iyileştirmek, doğal afetlerden zarar gören çiftçilere kredi vermek, devlet arazilerinde imece usulü ile çalışmak suretiyle elde edilen sermayenin * yılında kabul edilen 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 2. maddesinde Bir kooperatif en az 7 ortak tarafından imzalanacak ana sözleşme ile kurulur. İbaresine yer verilmektedir. Buna göre kooperatifler en az 7 olmak kaydıyla farklı sayıda mensuba sahip olabilirler. işletilmesini sağlamak, elde edilecek gelirlerle okul, yol, çeşme ve köprüler yaptırmaktır (Kara, 2003; s. 24). Memleket sandıkları, gücünü tamamıyla müstahsil ve köylüden alan, köylünün çalışmasına dayanan bir halk teşekkülüdür. Nizamnamede en önemli maddelerden biri, sandığın bulunduğu yerlerde, köy çevresindeki köye ya da devlete ait bulunan toprakları Müslüman köylülerin Cuma, Hıristiyan çiftçilerin ise Pazar günleri, kendi aletleriyle ekip biçmeleriyle ilgilidir. Böylece hem iki unsur arasında bir çeşit eşitlik sağlanmış oluyor, hem de müşterek çalışma elde ediliyordu. Beraberce çalışmadan elde edilen ürün, kaza merkezine götürülerek satılıp, Memleket Sandığı na sermaye olarak biriktirilmek üzere Mal sandığına yatırılıyordu (Kocabaş, 2010; s. 38). Bir sandığın borç verebilmesi için sermayesinin en az 200 altını bulması gerekiyordu. Sandıklar çiftçilere şahsi (kişisel) kefaletle veya rehin esasına göre sadece kısa vadeli kredi vermekteydiler. İşlem, en az üç ay ve en çok bir yıl için yapılmaktaydı. Borç verilen paraya ayda %1 faiz yürütülüyordu. Bir şahsa verilecek borç en çok 20 altın olarak sınırlandırılmıştı. Faizlerden elde edilen paradan sandığın masrafı çıktıktan sonra geriye kalan net karın 1/3 ü kredi alanlara risturn ** olarak dağıtılır, 2/3 ü ise okul, yol, çeşme ve köprü işlerine harcanırdı (Mülayim, 2006; s.48-49). İlk başlarda fahiş faizli kredilere alternatif olarak memleket sandıklarının sunduğu ucuz ve elverişli krediler köylüleri memnun etmiştir. Fakat 1880 den sonra devlete ait arazilerin imece usulüyle ekilip biçilmesinde kayıtsızlık başlamıştır (Fındıkoğlu, 1967; s. 101). Nizamnameye uyulmaması, denetim eksikliği, düzenli toplanmayan sermaye, ilçedeki nüfuslu kişilerin işleri kimsesiz ve sessiz kişilere yüklemeye başlaması, toplanan paraları bu nüfuslu kişilerin kullanması (Kara, 2003; s.25) ve nizamnamede görevlerini yapmayan sandık eminlerinin cezalandırılmasına yönelik bir hükmün olmaması (Kocabaş, 2010; s. 39) gibi etmenler halkın güvenini sars- **. Risturn, geri verme anlamına gelen bir kavramdır. Kooperatiflerin, üyelerine yıl içerisinde ortakların yapmış olduğu faaliyetler sonucu doğan gelir-gider fazlasının yılsonunda, kooperatif ile görülmüş iş temeline göre paylaştırılması amacı ile yapmış olduğu ödemelerdir(heper, 2005; s. 167). 5

8 mış ve memleket sandıklarının başarısız olmasına sebep olmuştur. Memleket sandıkları bir süre sonra çiftçilerin tarım kredisi gereksinimini tam olarak karşılayamadığından, 1883 ten itibaren aşar vergisine %1 ilave edilerek, bu vergi %11 oranında alınmaya başlanmıştır. Bu %1 hisse, memleket sandıklarına verilmiş ve bu nedenle de bu sandıkların adı Menafi Sandıkları olmuştur. Yönetimde ve sermayenin toplanmasında yapılan değişikliklerden ötürü sandıkların kontrolü ve denetimi hükümetin eline geçmiştir. Ancak bu önlemler de olumlu sonuç vermediğinden, Menafi sandıkları çiftçinin kredi ihtiyacını karşılayamaz duruma gelmiştir. Bunun üzerine bu sandıklar kaldırılarak yerine 1888 yılında 10 milyon lira sermayeli T.C. Ziraat Bankası kurulmuştur. O dönemde sayıları 250 kadar olduğu tahmin edilen sandıklardan Ziraat Bankasına aktarılan sermaye miktarının 2 milyon liradan fazla olduğu tahmin edilmektedir (İnan, 2008; s. 32). Zirrat Bankası nın kuruluş yılları sırasında köy tüketim kooperatifçiliği ile ilgili bazı gelişmeler de görülmüştür. Bu gelişmelerden en önemlisi 1900 yılında ortaya çıkan Köy Bakkalları dır. İzmir de Vali Kamil Paşa, köylüleri soyguncu tüccar ve gezici esnaf elinden kurtarıp, kendi kuvvetleri ve kaynakları ile kendi ekonomik durumlarını koruyacak bir çare olarak köylerde, kooperatif bakkal kurmak için harekete geçmiştir. Bu dönemde köy bakkalları basında geniş yer almış ve oldukça tartışılmış, köylünün bakkallar karşısında düştüğü kötü durum anlatılmıştır. Ziraat Bankası nın çiftçilere yardım etmek ve onları faizcilere karşı korumak amacıyla kurulduğu üzerinde durulmuş ve Ziraat Bankası tarafından köylerde bakkalların oluşturulmasının, köylülerin durumunu düzelteceğine inanılmıştır Kocabaş, 2010; s ). Cumhuriyet öncesi dönemde Türkiye de kooperatifçilik hareketine ilişkin bir sonraki gelişme 1913 yılında Ahmet Cevat ın İktisatta İnkılap isimli kitabı yayınlamasıyla görülmüştür. Kitapta yazar, çok açık olarak tüketim ve satış kooperatiflerinden bahsetmiş, aracı ve yabancı tüccarlar tarafından istismar edilen Türk köylüsünün bu kooperatiflerden ne kadar çok yararlanabileceğini örneklerle ortaya koymuştur. Aynı dönemlerde Aydın bölgesinde gerçek bir kooperatifçilik uygulamasının başladığı da görülmektedir yılında İzmir deki incir ihracatçısı 45 tüccarın birleşip Fig Packers isimli bir tröst oluşturması ve incir piyasasına hâkim olarak istedikleri fiyatı saptamaya başlamışları incir üreticilerini oldukça zor durumda bırakmıştır. Bu zor durumdan kurtulmak amacıyla incir üreticileri ilk önce Aydın İncir Himayei Zürra Anonim Şirketi ni kurmuş fakat başarılı olamamıştır. Bunun üzerine Milli Aydın Bankası ismiyle bir kredi bankası kurularak üreticilere kredi verme yoluyla mali bağımsızlıklarını sağlamak amaçlanmıştır. Bu banka Birinci Dünya Savaşı esnasında incir üreticilerine yardım amacıyla Kooperatif Aydın İncir Müstahsilleri Ortaklığı adı altında Türkiye nin ilk tarım satış kooperatifini kurmuştur. Fakat bu kooperatif Birinci Dünya Savaşı sonunda çalışmasını 1923 den sonra tekrar başlamak üzere durdurmak zorunda kalmıştır (Mülayim, 2006; s ). Türkiye de Cumhuriyetin ilan edilmesiyle beraber her alanda olduğu gibi kooperatifçilik alanında da pek çok gelişme görülmüştür. Mustafa kemal Atatürk ün tarım ve hayvancılığa, köylüye, çiftçiye verdiği önem pek çok özlü sözünde dikkati çekmektedir. Atatürk ün kooperatifçiliği olan ilgisi Cumhuriyetin kuruluşundan da önceye aittir. Kooperatifçiliği bir yasaya dayandırmak amacıyla, başkanlığını yaptığı Vekiller Heyeti Kararı ile 20 Eylül 1920 yılında 77 maddelik Kooperatif Şirketler Kanunu Layihası meclise gönderilmiş, Meclis Genel Kurulunun gündemine alınmış fakat kanunlaşamamıştır(kara, 2003; s.27) yılında İstihsal, Alım ve Satım Kooperatifleri Nizamnamesi nin yürürlülüğe konması Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte kooperatifçilik alanında arka arkaya gelen düzenlemelerden ilki olarak değerlendirilebilir. 97 maddelik bu nizamnamede ilk kez kooperatifçilik sözcüğüne yer verilmiş ve çok amaçlı kooperatifçilik gözetilmiştir (Osmanağaoğlu, 2007; s. 31). Bu nizamnameye göre yaklaşık olarak 40 tane kooperatif 6

9 kurularak tütüncüler, sebze ve meyveciler, konserveciler ve dokumacılar kooperatifleşmeye doğru gitmişlerdir (Kocabaş, 2010; s. 109). Kurtuluş Savaşı ndan sonra 19 Mart 1923 tarihinde Atatürk ün bilgi ve onayı ile zamanın Basın Yayın Genel Müdürlüğü Kooperatif Şirketler adlı 24 yayın numarası ile bir kitapçık çıkarmıştır(osmanağaoğlu, 2007; s. 31). Bu kitapçıkta kooperatifçiliğin Türkiye açısından ekonomik önemine ve gerekliliğine, kooperatifçiliğin yayılmasında ve öğrenilmesinde öğretmenlerin önemine değinilmiştir. Kooperatif ortaklarına kredi verecek teşkilatların kurulması ve tarım satış, tarım kredi kooperatiflerinin gereksinim duyduğu girdilerin tek elden karşılanmasını amacıyla 1924 yılında 498 sayılı İtibari Zirai Birlikleri Kanunu kabul edilmiş ancak bu kanuna göre kurulan kooperatifler beklenen başarıyı sağlayamamıştır(kara, 2003; s.27). Atatürk ün kooperatifçilik düşüncelerinde ortak makine kullanımı da yer almaktadır. Gerek 24 Ağustos 1925de Kastamonu da halka seslenerek yaptığı konuşmada, gerekse 1 Kasım 1937 deki Meclis açılış söylevinde Atatürk, makine kullanmada kooperatiflerden yararlanmanın önemini belirtmiştir. Bununla birlikte 1925 yılında Atatürk ün direktifleriyle çıkarılan bir yasa ile Ankara daki memurlara yarım aylık ikramiye verilmesi ve bunların kurulacak Ankara Memurlar Kooperatifi ne anapara olarak yatırılması öngörülmüş, kurulan Ankara Memurlar Tüketim Kooperatifi ne İsmet Paşa ile birlikte kendisi de üye olmuştur(mülayim, 2006b; s ) yılında çıkarılan 498 sayılı İtibarı Zirai Birlikleri Kanunu ile istenen başarı sağlanamayınca 1929 yılında 498 sayılı yasa yerine 1470 sayılı Zirai Kredi Kooperatifleri Kanunu çıkarılmıştır. Bu kanuna göre kurulan kooperatiflerin amacının, ortaklarının kısa vadeli kredi gereksinimlerini karşılamak olduğu belirtilmiş ayrıca, şehirlerde kurulacak kooperatiflere mevduat toplama yetkisi verilmiştir(osmanağaoğlu, 2007; s. 32) yılında Atatürk, kooperatifçilik konusunda bir derneğin kurulması amacıyla çalışmalar yapmak üzere, İçişleri bakanı Şükrü Kaya yı görevlendirmiş, böylece 20 Mayıs 1931 tarihinde İstanbul Üniversitesinde Türk Kooperatifçilik Cemiyeti kurulmuştur. Bu dernek daha sonra Ankara ya taşınmış olup hala Türk Kooperatifçilik Kurumu adı altında kamu yararına bir dernek olarak faaliyetlerine devam etmektedir (İnan, 2008; s. 36) yılında yine Atatürk ün direktifleri ile 2834 sayılı Tarım Satış Kooperatifleri Kanunu çıkarılmış ve bu kanuna göre Zirai Kredi Kooperatifleri kurulmuştur. Bu kooperatiflerin denetimi Ziraat Bankasına verilmiştir. Veriliş nedeni ise, bu bankadan kredi kullanmalarına bağlanmaktadır. Bu yasa kapsamında kurulan kooperatiflerle bir yılda 191 kooperatif kurulmuş ve kişi ortak edilmiştir. Aynı yılda 2834 sayılı Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu ile 2836 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu çıkarılmış ve bu tarihten sonra Türkiye nin birçok yöresinde yüzlerce tarım kredi ve tarım satış kooperatifi kurulmuştur(kara, 2003; s. 28) sonrası dönemde 1950lere kadar özellikle İkinci Dünya Savaşının da yarattığı kargaşa ve kriz ortamından dolayı kooperatif hareketlerinde uzun süre bir ilerleme olmadığı görülmektedir Anayasasının 51. maddesi *** ile devlet bünyesinde kooperatifçiliğin yeniden ele alınması, kooperatifçiliğin Türkiye deki gelişimi açısından kısmen olumlu bir durum olarak değerlendirilebilir. Bu yıldan sonra muhtelif bölgelerde Pancar-İstihsal, Esnaf Kefalet, Toprak-Su Kooperatifleri kurulmaya başlamıştır. Ancak buraya kadar konu edilen kooperatifler devletin müdahalesi ve kontrolü ile geliştirilen, yukarıdan aşağı doğru başlatılmış bir hareket olarak görülmektedir. Tarım kredi ve satış kooperatifleri kendi kendine sevk ve yönetime dayanan gerçek anlamda kooperatifçilikten ziyade, tarım kredilerinin düzenlenmesinde ve Devlet Destekleme alımları politikasında birer araç olarak kullanılmaktadır. Esas arzu edilen tabandan gelen hareketle başlayan, *** Anayasası Madde 51. Devlet, kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak tedbirleri alır (Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, 1961). 7

10 aşağıdan yukarıya doğru gelişmesi istenen gönüllü kooperatifçiliktir. Bu gelişme ilk defa 1965 yılında çok amaçlı Köy kalkınma kooperatiflerinin kurulmasıyla başlamıştır (Poyraz, 1981; s. 91/14) Anayasasıyla kooperatifler devlet bünyesinde ele alındığından dolayı 1963 de planlı döneme geçişle birlikte, kalkınma planlarında da kooperatiflere yer verildiği görülmektedir Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı nda kooperatifçiliğe büyük önem verilmiş ve kooperatifler toplumun gelişiminde, köylerin kalkınmasında, tarımsal gelişim ve üretim artışında, gelir seviyesindeki farkların giderilmesinde, fiyat dalgalanmalarının azaltılmasında ve ekonomik istikrarın sağlanmasında itici bir güç olarak ele alınmıştır. Ayrıca, çeşitli esnaf grubunu ve köylüleri kooperatif kurmaya ve katılmaya özendirecek tedbirler alınacağına, kooperatifçiliğe ilişkin esasların kanunlarla düzenlenileceğine değinilmiştir ( İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planı nda kooperatifler konut, tarım, küçük esnaf gibi başlıklar altında ayrı ayrı ele alınmıştır. İkinci kalkınma planında özellikle kooperatifçilik konusunda yaşanılan teşkilatlanma, pazarlama ve kredilendirme, üyelerin sosyal güvenlik nitelikleri gibi sorunlar ele alınmış bu sorunların çözümüne ilişkin kooperatiflerin teşvik edilip desteklenmesine yönelik tedbirlere yer verilmiştir ( gov.tr). İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Döneminde, 1969 yılında çıkarılan ve demokratik kooperatifçiliği öngören 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ile kooperatifler, Ticaret Kanunundan çıkarak, bağımsız bir yasaya kavuşmuşlardır. Kooperatifler Kanunu özellikle kooperatiflerin üst örgütlenmesine olanak vermesi yönünden büyük önem taşımaktadır(mülayim, 2006; s. 62) Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı nda ilk iki plandan farklı olarak kooperatifçilik eğitimi üzerine yoğun olarak odaklanıldığı ve kooperatifçilik eğitimine yönelik yeni düzenlemelerin yapıldığı görülmektedir. Üçüncü Plan döneminde kooperatifçilik politikasının amacı, dağınık bireysel emek, güç, beceri ve tasarruf potansiyelini ekonomik ve sosyal kalkınmanın hızlandırılmasına yöneltmede kooperatiflerden bir araç olarak yararlanmak şeklinde belirlenmiştir. Ayrıca bu dönemde Kooperatifçilikten beklenen yararları sağlayabilmek ve başarılı bir, işletmeciliği gerçekleştirebilmek amacı ile uygulamaları yönlendirmek ve yapılacak devlet yardımlarını koordine etmekle görevli bir kooperatif merkez bankasının kurulacağı duyurulmaktadır(www. dpt.gov.tr) Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı nda ilk defa kooperatifçilik Tarımda kooperatifleşme, Toplumsal Gelişmeler Kapsamında Kooperatifleşme ve Köylülere yönelik politikalar kapsamında kooperatifleşme olmak üzere üç başlık altında ele alınmıştır. Tarım kredi kooperatifleri kredilerinin küçük çiftçiye ulaşmaması ya da etkin kullanmayı sağlayacak örgütlenme biçiminin olmayışı dolayısıyla tarım işletmelerinin, çoğu zaman tefecilere veya ürünü fiyatının çok altında bir fiyatla kapatan aracıya bağımlı kalması sorununa değinilmiştir. Ayrıca tarım kooperatiflerinin nicel anlamda gelişim göstermesine karşın nitel yönden aynı gelişmeyi gösteremedikleri belirtilmiş demokratik kooperatifçiliği yaygınlaştırmak ve mevcut problemleri iyileştirmeye yönelik tedbirlere yer verilmiştir( Dördüncü Kalkınma Planını kapsayan 80li yılların kooperatifçilik açısından olumsuz gelişmeler yaşanmıştır. Demokratik anlamda ve toplumsal hareketler içerisinde kooperatifçilik zayıflamaya başlamıştır. 12 Eylül 1980 yılından sonra Köy- Koop ve Tarko gibi kooperatif merkez birliklerinin kapatıldığı ve köy kalkınma kooperatiflerinin isimlerinin Tarımsal kalkınma kooperatiflerine dönüştürüldüğü görülmektedir. Bununla birlikte 1982 yılı Anayasasında Devlet milli ekonominin yararlarını dikkate alarak öncelikle üretimin arttırılmasını ve tüketicinin korunmasını amaçlayan kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak tedbirleri alır. Kooperatifler, devletin her türlü kontrol ve denetimine tabi olup, siyasetle uğraşamaz ve siyasi partilerle iş birliği yapamazlar. İfadesinin yer aldığı görülmektedir (Kocabaş, 2010; s ) Anayasası ile kooperatifler için siyasi faaliyet yasağı getirilerek, kooperatif içerisinde grup dayanışmasının önlenmesine yönelik ted- 8

11 birler alınması amaçlanmıştır Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planı nda Tarım Satış Kooperatiflerinin kuruluş amaçları yönünde hizmet verecek ve rasyonel çalışacak şekilde yeniden düzenleneceğine işaret edilmiştir ( Beşinci Kalkınma Planı dönemi içerisinde 1163 ve 2834 sayılı kanunların yeniden düzenlenmesi öncelikle ele alınmış ve Tarım Satış Kooperatifleri için 3186 ve Tarım Kredi Kooperatifleri için 3223 sayılı kanun değişiklikleri yapılmıştır. Ayrıca, de 1163/19 u değiştiren 3381 sayılı kanun ile, yine 1163 sayılı kanunda değişiklik öngören ve 6 Ekim 1988 de TBMM de kabul edilip tarihli Resmi Gazete de yayınlanan 3476 Sayılı Kanuna ilişkin düzenlemeler yapılmıştır (Koç, 1995; s. 19) Altıncı Beş Yıllık Kalkınma Planı nda üreticinin ürünlerinin en iyi şekilde değerlendirilmesini sağlamak ve etkinliğini arttırmak amacıyla kurulan Tarım Satış Kooperatifleri Birlikleri nin kuruluş amaçları yönünde hizmet vermelerine, rasyonel bir şekilde çalışmalarına ve kendi kendilerine yeterli hale gelmelerine yönelik çalışmaların sürdürüleceği ifade edilmiştir. Bununla birlikte Altıncı kalkınma planında kooperatifler AT ye üyelik konusundaki gelişmeler çerçevesinde değerlendirilmiş ve kooperatif birlik ve üst kuruluşlarının AT ye uyum sağlayacak bir yapıya kavuşturulması konusunda gerekli çalışmaların yapılacağı bildirilmiştir( gov.tr). Kooperatiflerin en üst organı olan Türkiye Milli Kooperatifler Birliği nin 1991 yılında kurulması ise altıncı plan dönemine denk gelen önemli bir gelişmedir Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı nda hayvancılık birlik ve kooperatiflerinin ülke genelinde aygın olmayışı sorunu ele alınmış, tarımsal üretimin yönlendirilmesi, pazarlanması ve üreticilere hizmet götürülmesi konularında faaliyet göstermek üzere üretici birliklerinin kurulması ve kooperatiflerin geliştirilmesinin özendirileceği üzerinde durulmuştur. Ayrıca, Tarım satış Kooperatifleri Birliklerinin yönetimlerinin özerkleştirileceği ve bu kapsamda 3186 ve 2834 sayılı kanunlarda değişiklik yapılacağı bu kalkınma planında duyurulmuştur( Amacı; tarım satış kooperatif ve birliklerine ilişkin hükümleri düzenlemek ve bu kuruluşların yeniden yapılanması için yasal bir çerçeve oluşturarak, tarım satış kooperatif ve birliklerini etkin ve sürdürülebilir bir şekilde özerk ve mali yönden bağımsız kılmak olan 4572 numaralı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanun tarihli sayılı resmi gazete ile yürürlülüğe girmiştir (T.C. Resmi Gazete, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı nda kooperatiflere çok genel bir çerçevede yer verilmiştir. Üreticileri kooperatifleşmeye özendirecek girişimlerde bulunulacağına değinilmiştir. Bununla birlikte köy yollarının bakım, onarım ve kar mücadelesi çalışmalarının, bu hizmetlerden faydalanan köylerin katılımı ile veya kurdukları kooperatif, birlik ve diğer organizasyonlar tarafından yapılmasını sağlayacak hukuki düzenlemeler gerçekleştirileceği haber verilmiştir( Dokuzuncu Kalkınma Planı nda Tarım satış kooperatifleri ve birliklerinin yalnızca yeniden yapılandırılarak özerk hale getirilmesine değinilmiştir. Gerek kalkınma planları gerekse kanunlarda yapılan düzenlemeler ve teşvikler ile zaman zaman sekteye uğrasa da Türkiye de kooperatifçilik hareketlerinin yıllar içerisinde hızla arttığı görülmektedir. Tablo 1. de 2010 yılı itibariyle Türkiye de hizmet türlerine göre faal olarak çalışan kooperatif sayıları sunulmuştur. Tablo 1. de görüldüğü gibi 2010 yılı itibariyle Türkiye de faal olarak çalışan Tarımsal Kalkınma Kooperatiflerinin sayısı 7.923, bu kooperatiflerin ortak sayısı ise dir Tarım Kredi Kooperatifinin üyesi vardır. Sayısı 328 olan Tarım Satış Kooperatifi üyeye sahiptir. Son yıllarda hızla gelişme gösteren Konut Yapı Kooperatifinin üyeye ulaştığı görülmektedir. 228 faal Turizm Kooperatifi ise üyeyi bünyesinde barındırmaktadır. Türkiye de kooperatiflerin sayı olarak artmasına 9

12 karşın özellikle etkinlik ve verimlilik gibi konularda yeterli düzeyde ilerleme kaydedemediği bir gerçektir. Kooperatiflerin başarısızlığına neden olan pek çok faktör sıralanabilir. Bunlar kimi zaman yetersiz yönetim, işletme sermayesi ve iş hacmi gibi ekonomik nedenler olabileceği gibi, mevzuat sorunu, eğitimsizlik, dürüst olmayan yöneticiler, gönüllü çözülmeler, siyasi iktidarların yönetime müdahaleleri, ideolojik ve politik düşüncelere kayma gibi diğer nedenler de olabilir (İnan, 2008; s. 253). Mülayim (2010; s ) Türkiye de kooperatiflerin karşı karşıya olduğu sorunları; finansman, üst örgütlenme, eğitim ve araştırma, mevzuat ve denetim başlıkları altında incelemiştir. Bu başlıklar şöyle özetlenebilir; 10 TABLO 1. TÜRKİYEDE HİZMET TÜRLERİNE GÖRE FAAL KOOPERATİFLER (18/05/2010 tarihi itibari ile) TÜRLERİ İTİBARİ İLE BİRİM KOOPERATİFLER Kaynak: Türkiye Milli Kooperatifler Birliği, FAAL KOOPERATİF SAYISI (Erişim Tarihi: 6 Mayıs 2011) Türkiye de var olan kooperatiflerin gerek öz sermaye gerekse kredi olanaklarının yetersizliği finansman güçlüğünü doğuran temel nedendir. Türkiye de devlet bankaları da zaman zaman dâhil olmak üzere, bankalar özel sektöre karlılık bahanesiyle rahatlıkla kredi olanağı sunarken, kooperatiflere kredi verme konusunda azami güçlük gösterilmektedir. Yönetim ve finansmanına üst örgütlerin egemen olacağı bir Kooperatifler Bankası nın kurulması bu sorunun çözümüne yönelik önemli bir adım olarak değerlendirilmiştir. Türkiye de kooperatiflerin üst örgütlenmelerini tam olarak tamamlayamamaları, Türk kooperatifçiliğinin gelişmesini engelleyen diğer bir sorun olarak ele alınmaktadır. Türkiye de kooperatiflerin üst örgütlenmesinde şimdiye kadar devletin ORTAK SAYISI TARIMSAL KALKINMA KOOPERATİFLERİ SULAMA KOOPERATİFİ SU ÜRÜNLERİ KOOPERATİFİ PANCAR EKİCİLERİ KOOPERATİFİ TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ TARIM SATIŞ KOOPERATİFLERİ TÜTÜN TARIM SATIŞ KOOPERATİFLERİ KONUT YAPI KOOPERATİFLERİ TÜKETİM KOOPERATİFLERİ MOTORLU TAŞIYICILAR KOOPERATİFİ ESNAF VE SANATKARLAR KEFALET KOOPERATİFİ KÜÇÜK SANAT KOOPERATİFİ KÜÇÜK SANAYİ SİTESİ YAPI KOOPERATİFİ TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ ÜRETİM VE PAZARLAMA KOOPERATİFİ SİGORTA 2 14 TOPLU İŞYERİ YAPI KOOPERATİFİ YAYINCILIK KOOPERATİFİ HAMALLAR TAŞIMA KOOPERATİFİ İŞLETME KOOPERATİFİ YARDIMLAŞMA KOOPERATİFİ EĞİTİM KOOPERATİFİ BAĞIMSIZ TARIM SATIŞ KOOPERATİFİ TEMİN TEVZİ KOOPERATİFİ YAŞ SEBZE VE MEYVE KOOPERATİFİ GENEL TOPLAM Finansman sorununun çözümüne yönelik Kooperatifler Bankası nın kurulmasında öncü ve itici güç olması, kendisine düşen görevleri tam olarak yaptığı söylenemez. Bu nedenle kurulan üst örgütler yavaş gelişmiş, büyük aracı ve tefecilerle rekabet edememiş, dış ticarette ve sanayileşmede, kooperatif eğitim ve denetiminde kendisinden beklenen görevleri de yerine getirememiştir. Bu konuda Türkiye de atılan en önemli adım Türkiye Milli Kooperatifler Birliği nin (TÜRKİYE KOOP) kurulmasıdır. Bu sebeple TÜRKİYE KOOP tan kooperatifçilik politikasının oluşturulmasına yönelik birinci derecede rol oynaması beklenmektedir. Bunlar kısaca; Kendi bünyesinde bir Kooperatifçilik Eğitim ve Araştırma Merkezi kurarak eğitim ve araştırmalar yapması, Denetim sorununun çözümüne yönelik Denetleme Kurulu kurulması veya bağımsız Kooperatif Denetim Birlikleri oluşturulmasına katkıda bulunması, Mevzuat sorununun çözülmesine yönelik tek bir demokratik Kooperatifler Yasası için çalışmalar

13 ve girişimler yapması, Kooperatif sektörünün üçüncü sektör olarak güç kazanmasına yönelik TV ve radyo dahil her türlü iletişim aracından yararlanması şeklinde sıralanabilir. Kooperatifçilik eğitimi, Türkiye de kooperatifçiliğin yüz yüze olduğu diğer bir sorundur. Genel olarak, ilkokuldan üniversiteye kadar bütün okul programlarında kooperatifçilik derslerine özel bir yer verilmeli, özellikle üniversiteler bünyesinde tarafsız kooperatifçilik araştırmaları yapılmalıdır. Türk kooperatifçiliğinin diğer bir sorunu da mevzuattır. Ülkemizde bugün kooperatifçiliği düzenleyen yasalar yetersiz, karışık ve hatta bir kısmı yeterince demokratik değildir. Mevzuat sorununa yönelik Türkiye de tarım ve tarım dışı kooperatiflerin tek bir demokratik Kooperatifler Yasası na göre kurulup işletilmesi gerekmektedir. Türk kooperatifçiliğinin gelişimiyle yakından ilgili bir diğer konu denetim sorunudur. Türkiye de gerek bağımsız bir Kooperatifler Bankasının kurulması, gerekse kooperatiflerin bağımsız demokratik üst örgütlerinin tüm kooperatifleri kapsayacak biçimde geliştirilmesi, kooperatiflerin etkili denetimi yönünden önem taşımaktadır. Dünya nın pek çok ülkesinde demokrasinin, yoksullukla mücadelenin, gelir dağılımını dengelemenin kısaca ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmanın önemli bir unsuru olarak kabul edilen kooperatifçiliğin Türkiye de de iyileştirilmesi ve geliştirilmesi büyük önem arz etmektedir. Bu çalışmada kooperatifçiliğe ilişkin Türkiye deki gelişim süreci ve mevcut durum sergilenmeye çalışılmıştır. Kooperatifçiliğin mevcut sorunlarına yönelik daha fazla araştırma yapılması, tespit edilen sorunların çözümüne yönelik gerek devlet, gerek kooperatif üst kurulları, üyeleri, gerek toplum gerekse akademisyenlerin el birliğiyle çalışması, kooperatifçiliğin ülkemizde gelişimi açısından oldukça önemli olacaktır. Kaynakça Ayverdi, İlhan. (2006). Misalli Büyük Türkçe Sözlük. İstanbul: Kubbealtı Neşriyatı. Barnard, Chester I. (1968). The Functions of the Executive. Cambridge: Harvard University Press. Fajardo, Feliciano. R. and Abella, Fabian. P. (1993). Cooperatives (Third edition). Rex Bookstore. Fındıkçıoğlu, Z. Fahri. (1967). Kooperasyon Sosyolojisi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Yayımı, No Gökeer, Süleyman. (1976). Kooperatif Sistem. Ankara: Şark Matbaası. İnan, İ. Hakkı. (2008). Türkiye de Tarımsal Kooperatifçilik ve AB Modeli (Genişletilmiş II. Baskı). İstanbul: İstanbul Ticaret Odası, No Kara, Mustafa. (2003). Kooperatifçilik. Bolu: Poyraz Ofset. Kocabaş, Özlem Y. (2010). Türkiye de Tarımsal Kooperatifçilik Düşüncesinin Gelişimi. İstanbul: Libra Kitapçılık ve Yayıncılık. Koç, Hakan. (1995). Kooperatifçilik. Ankara: Gazi Kitapevi. Mülayim, Z. Gökalp. (2006). Kooperatifçilik (Beşinci Baskı). Ankara: Yetkin Basımevi. Mülayim, Z. Gökalp. (2006b). Kooperatifçi Atatürk ve Kooperatifçilik. Ankara: Yetkin Basımevi. Mülayim, Z. Gökalp. (2010). Kooperatifçilik(Altıncı Baskı). Ankara: Yetkin yayınevi. Osmanağaoğlu, Şule. (2007). Cumhuriyet Dönemi Hayvancılık Politikaları ve Kooperatifçilik. Ankara:Gazi Üniversitesi KOOP-MER Ulusal Kooperatifçilik Sempozyumu. Ekim. Poyraz, Hüsnü. (1981) Sayılı Kooperatifler Kanununa Göre Kurulan Tarımsal Amaçlı Kooperatifler. Ankara: 10. Türk Kooperatifçilik Kongresi Aralık. Schilthuis, Gijs and Bekkum, Onno-Frank van. (2000). Agricultural Cooperatives in Central Europe: Trends and Issues in Preparation for EU Accession. The Netherlands: Van Gorcum Ltd. T.C. Resmi Gazete, (Erişim Tarihi: 5 Mayıs 2011). International Co-operative Alliance, coop (Erişim Tarihi: 05 Mayıs 2011). T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, (Erişim Tarihi: 05 Mayıs 2011). Türkiye Milli Kooperatifler Birliği, (Erişim Tarihi: 6 Mayıs 2011). 11

14 YEREL YÖNETİMLER İÇİN SÜREÇ YÖNETİMİ M. Akif ÖZER * Giriş Günümüzde örgütsel verimlilik arayışları çerçevesinde yeni bir yönetim tekniği olan süreç yönetimi, tüm örgütler açısından hızla önem kazanmaktadır. Süreçler, karmaşık, dinamik, örgütün geneline yayılmış, farklı düzeylerde devamlılığı olan bir yapıda oldukları için, yönetilmeleri oldukça zordur. Bunun için kuruluşlar, süreç yönetimi araçlarından yararlanırlar. Bu araçlar örgütün anlaşılması, analizi ve geliştirilmesi aşamalarında üst yönetime ve örgüt çalışanlarına büyük kolaylıklar sağlamaktadır (Borissova, 2004:6). Yerel yönetimlerin faaliyet alanları dikkate a- lındığında, örgütsel verimliliğin en çok ihtiyaç duyulduğu alanlar olarak süreç yönetimi uygulamalarının mutlaka bu kuruluşlarda da başlatılması gerektiği çok açıktır. Bu çalışmada, yerel yönetimler açısından yararları çok fazla olan süreç yönetimi ile ilgili bilgiler verip, bu tekniğinin nasıl uygulandığını açıklamaya çalışacağız. 1. Süreç Yönetimi Süreç yönetimi, süreçlerin bugün nasıl çalıştığını anlamak ve iyileştirebilmek için kuruluşun tüm süreçlerinin belirlenmesi, tanımlanması, belgelenmesi, sahip atanması, düzenli olarak süreç performans göstergelerin izlenerek ve değerlendirilmesi ve gerektiğinde küçük iyileştirmelerin ya da sil baştan / kökten tasarımların yapılması şeklinde tanımlanabilir. * Doç. Dr., G.Ü. İİBF Kamu Yönetimi Böl. (ozer@gazi.edu.tr) Süreçlerin analiz edilmesi için önce akış şemaları hazırlanmalı ve mevcut performansı belirlemek için ölçümler yapılmalıdır. Bunun için sıralı akış, sorumluluk akış ve bilgi akış şemaları gibi farklı boyutlarda süreç akış şemaları düzenlenebilir. Süreçlerin sürekli olarak iyileştirilmesi, sürecin anlaşılması ile başlamaktadır. Günümüzde birçok kuruluşta süreç yönetimi, süreçlerin tanımlanması, ölçülmesi, kontrol edilebilir ve rekabet edebilir olması için uygulanmaktadır (Özkan, 2007:1). Her ne kadar yeni bir yönetim tekniği gibi görülse de süreç yönetiminin tarihi istatiksel kontrol yöntemlerinin tarihi kadar eskilere gitmektedir. Bu gelişmeler ise kalite yönetimi literatürünün gelişimine paralel bir şekilde olmuştur. Söz konusu gelişmelerin geçmişine baktığımızda, amacın hep daha iyi yönetim, ürün ve hizmet sunumunun etkin bir şekilde gerçekleştirilmesi ve PUKO (planla, yap, kontrol et, uygula) döngüsüne uygun olarak bilimsel metotlarla yönetimin sürekliliğinin sağlanmasıdır (Ravichandran, 2005:1). Süreç yönetimi ile ilgili çalışan araştırmacılar son yıllarda yalnızca süreç yönetimi tekniklerinin örgütsel performans üzerindeki etkileri üzerinde durmaktadırlar. Günümüzde çok sayıda örnekte, süreç yönetimi tekniklerinin kuruluş performansını artırırken, bu artışın hiç sağlanamadığı durumlarla da karşı karşıya kalınabildiğini göstermektedir (Benner, 1999:5). Bundan dolayı süreç yönetimi ile ilgili uygulamalarda çok dikkatli olmak gerekmektedir. Günümüzde süreç yönetimi hayatımızın her alanında uygulanmaktadır. Önemli olan karar 12

15 verilen iş sürecinin iyi bir şekilde planlanması ve uygulamaya geçirilmesidir. Yapılacak projenin başarılı bir şekilde hedefine ulaşması için iyi bir süreç tanımlaması yapılması gerekmektedir. Kuruluşta o ana kadar geçmişte yapılan çalışmalardan, bilgi birikiminden ve oluşumlardan da yararlanılması oldukça önemlidir (TBD, 2008:8-13). Süreç yönetiminde, üzerinde yoğunlaşılması gereken temel alanlar da gözden kaçırılmalıdır. Örgütsel süreç odakları, örgütsel süreç tanımlamaları, örgütsel eğitim, örgütsel süreç performansı ve örgütsel yenilik ve gelişme (Diginotes, 2003:2) süreç yönetimi aşamasında üzerinde durulması gereken temel alanlardır. Son yıllarda örgütlerle ilgili yapılan araştırmalar, özellikle teknolojik değişim ve adaptasyon konusunda süreç yönetiminin kuruluşları etkilediğini göstermektedir. Bundan dolayı süreç yönetimi ile ilgili çalışmalar yapılırken, çevredeki teknolojik değişimler de dikkate alınmalıdır (Benner, 1999:7). Teknolojik değişim ve adaptasyon sürecine göre süreç yönetimi uygulamaları şekillendirilmelidir. 2. Amacı ve Örgütsel Yararları Süreç yönetiminde esas amaç, sorunların çözümüne yönelik olarak mevcut süreçlerin yenilenerek örgütsel etkinliğe ulaşmaktır. Burada süreçler yeniden belirlenerek; maliyet, kalite, hizmet ve hız gibi çağımızın en önemli performans ölçülerinden çarpıcı geliştirmeler yapmak amacıyla, iş süreçlerinin temelden yeniden düşünülmesi ve radikal bir biçimde yeniden tasarlanması (Demirkol, 2002:164) söz konusudur. Örgütlerle ilgili uygulamalar, süreçlerin etkin bir şekilde yönetilerek iyileştirilmesi durumunda, örgütsel işlemlerin maliyetlerinin düştüğünü ve kullanıcılara daha kaliteli mal ve hizmet sunulduğunu göstermektedir (Yıldırım, 2002:59). Bu şekilde örgütler aynı hacimde çıktıyı daha düşük maliyetle üreterek ek finansman imkanları bulabilmektedirler. Süreç yönetiminin en önemli yönü, Parkinson yasasının öngördüğü örgütler kurulduktan sonra sürekli gerilerler savına karşı tedbir almasıdır. Eğer örgütler gerileyerek elde ettikleri kazanımları kaybetmek istemiyorlarsa, üretim süreçlerinde ve yöntemlerinde sürekli bir iyileştirmeye gitmelidirler (Yeniçeri, 2002:110). Süreç yönetimi bu aşamada devreye girmektedir. Kuruluşlar herhangi bir değişim projesi yürütürken veya bunu planlarken, süreçleri anlamak ve en iyi süreci tanımlamak, süreç iyileştirmesini sürekli kılmak ve bütün bunlara çalışanları dahil ederek, onlara bunun ek iş değil asıl iş olduğunu anlatmak zorundadırlar. Bunun için öncelikle aşağıdaki sorulara net cevaplar bulmak durumundadırlar: Doğruluğu kanıtlanmış, standart, bilinen en iyi iş yapma biçimleri nasıl dokümante edilmiş? Süreç anlayışı nasıl yerleştirmeli? Bu sürece insanların katılımı nasıl sağlanmalı? En iyi iş yapma biçimleri görsel bir düzende nasıl tarif edilebilir? İş akışları arasındaki tutarlılık ve bağlantıları nasıl sağlanabilir ve detay seviyesi ne olmalıdır? İşi en iyi bilenlerin katılımı, hem süreçlerin tanımlanmasında hem de iş gerekleri doğrultusunda sürekli iyileştirilme sürecinde nasıl sağlanır? Bu durum en az kaynak kullanarak verimli bir biçimde nasıl gerçekleştirilebilir? (Filiz, 2007:6). Örgüt yönetiminde iş süreçleri o kuruluşun kalbidir. Hizmetlerin sunulduğu kullanıcıya nasıl örgütsel değerler oluşturulduğunu göstererek gerçek işi tanımlar. Geleneksel yapıda fonksiyonel örgütlerde, süreçler parçalanmış, bölünmüş, kolayca fark edilmeyen, tanımlanmamış ve bunun sonucunda performansı net olmayan bir düzende yönetilirler. Bundan dolayı üst yönetimin süreçleri dikkate alarak strateji geliştirmeleri, farklı bir düşünce tarzı gerektirmektedir. Süreç yönetimi fonksiyonlar arası bir yönetim anlayışı gerektirmektedir. Kuruluş yönetiminde; görev tanımları, organi- 13

16 zasyon yapısı, yönetim ve ölçüm sistemi, otomasyon sistemi gibi iş süreçleri tüm yönetim sisteminin altyapısıdır, örgütün merkezinde odaklandığı alanda yer alırlar. Süreçlerinin yönetilmediği bir ortamda her tür değişim projesi başarısızlıkla sonuçlanır veya beklenen faydalar tam olarak gerçekleştirilemez. Bu süreçte gündeme getirilen otomasyon çözümleri her zaman sonuç vermeyebilir. İyi tanımlanmamış, yönetilmeyen, sahiplenilmemiş bir sürecin otomasyonu yarardan çok zarar getirebilir. Yani bilgi teknolojisi olanakları süreçleri değil, süreçler ve sahipleri bilgi teknolojisi ihtiyaçlarını yönlendirmelidir (Filiz, 2007:6). İkinci Dünya Savaşı sonrasında Japonya da başlayan sürekli gelişme anlamındaki kaizen kavramıyla başlayan ve giderek dünyada ve Türkiye de yaygınlaşmaya başlayan kalite çalışmalarının özünde de süreç yönetimi mantığı bulunmaktadır. Günümüzde kalite modeline göre bir sistem kurmak veya son yıllarda popülerlik kazanan müşteri ilişkileri yönetimine geçmek isteyen örgütler için süreç yönetimi çok önemli hale gelmiştir (Özkan, 2007:1-3). Süreç yönetimin kuruluşlara sağladığı yararlar arasında en önemlisi kullanıcıya odaklanmayı sağlıyor olmasıdır (Özcan, 2006: 190). Örgütler, dikey olarak oluşturulmuş, hiyerarşik yapılardır. Süreçler ise genellikle birden fazla birimde kişilerin katılımıyla çalışan yatay bir oluşumdur. Sadece bir birim için başlayıp biten süreçler de olmakla beraber, süreçler özellikle örgütün ana süreçleri yanı fonksiyonlar arasındadır. Dikey örgüt yapılarında; başı, sonu, adımları ve birimden birime geçişleri net olarak tarif ve dokümante edilmemiş yatay süreçler çalıştığında ve süreçte yer alan her bir birim sadece kendi yaptığından sorumlu olduğu yani sürecin tümünü izleyen, gözleyen, denetleyen biri olarak süreç sahibinin olmadığı durumlarda, süreçlerde aksamalar olması son derece doğaldır. Bu durumda da çoğu kez asıl önemli olan yani kullanıcıya hizmet gözden kaçırılmaktadır (Filiz, 2007:2). Bu tür hataları en aza indirebilmek için süreçler için çıkarılan yol haritasına mutlaka uymak gerekmektedir. Süreç yönetiminde etkinliğin sağlanabilmesi için aşağıdaki adımlarda mümkün olduğunca hata yapılmamaya çalışılmamalıdır: Sorunlu süreçlerin incelenmesi: Örgüt yönetiminde sorunlu süreçler objektif bir şekilde belirlenmelidir. Süreç haritasının çıkarılması: Örgüt şemaları gibi örgüt içinde süreçlerin nasıl gerçekleştiğini gösteren haritalar hazırlanmalıdır. Üzerinde çalışma yapılacak sürecin belirlenmesi: Süreç seçiminde, görevin yerine getirilememesine yol açma, önemlilik ve uygulanabilirlik kriterleri dikkate alınmalıdır. Sorunlu, tek bir süreç olması gereken ancak yapay şekilde bölünmüş olan kullanıcıların en çok şikayet ettikleri ve yeniden tasarlanmaya uygun olan süreçler incelenmelidir. Sürecin analiz edilmesi: Sorunlu olduğu belirlenen süreçte sorun kaynağı olan adımların belirlenmesi ve ideal olarak nasıl bir akışa sahip olması gerektiği incelenmelidir. Sürecin yeniden dizayn edilmesi: Sorunlu olan süreç, yaratıcı bir ekip çalışması ile yeniden belirlenmelidir. Süreç yeniden tasarlanırken, basitlik, doğal akışa uygunluk ve çok versiyonlu olma gibi kriterler dikkate alınmalıdır (Efil, 1999:232). Burada yöneticinin başarılı olabilmesi için, ekip üyelerini etkili ve verimli biçimde yönetmesi gerekir. Öncelikle ekip üyelerini iyi tanımalı, davranışlarını ve karakteristik özelliklerini iyi bilmelidir (Aytürk, 2007:215). Her ne kadar yukarıdaki hususlara çok dikkat edilse de, sürecin doğasından kaynaklanan hatalarla karşılaşmamak mümkün değildir. Mükerrer veya hatalı oy ve katma değeri olmayan işlerin yapılması, çevrim veya işlem zamanının uzaması, hatalı çıktılar, süreç yönetiminde o- lumsuzluklara yol açmaktadır. Bunlar ayrıca kullanıcı memnuniyetsizliğine de yol açmaktadır. Örgütler açısından bu durum ise, orta ve uzun vadede, gelir, kâr ve pazar payının azalması demektir. Bu olumsuzluklar yerel yönetimlerde ise, doğrudan kalitesiz kamu hizmeti sunumuna yol açacaktır. Süreçlerin iyi yönetilmesi ise yukarıda belirtilen 14

17 aksamaları önler. Çünkü amaç süreçlerin etkili, verimli, düşük maliyetle çalışmasını sağlamaktır. Ayrıca, süreç bazında çalışma, çalışanların fikirlerine gereksinim duyduğundan, çalışanlar fikir ve önerilerine değer verilmesi nedeniyle daha istekli çalışırlar ve işlerini benimserler (Filiz, 2007:2). Çoğu zaman kuruluşlarda görülen yanlış uygulamalar (örneğin gişe kuyrukları), oradaki görevlinin yavaş çalışması yüzünden değil, söz konusu sürecin yanlış tasarımından kaynaklanmaktadır. İnsana önem veren süreç yönetimi anlayışında, kişiler gerekli eğitimleri alarak kendilerini geliştirme veya becerilerine daha uygun görevlere gelme imkanına sahiptirler. Bu durum örgüte bağlılığı artırdığı gibi, süreç yönetiminin başarısını da arttırır. Ayrıca, açıkça tanımlanmış beklenti ve hedefler, basitleştirilmiş prosedürler, açık ve net iş tanımları, bireysel otoritenin artması ve beceri gelişimi (Filiz, 2007:3) gibi hususlar süreç yönetimi uygulamalarının örgüte sağladığı diğer katkılardan bazılarıdır. Süreç yönetiminin kuruluşlara olan yararlarını biraz daha ayrıntılandırırsak aşağıdaki hususlarla karşı karşıya kalıyoruz. Süreç yönetimi uygulamaları; Kullanıcı odaklı yönetimin teşvik edilmesini sağlar. Katma değer yaratmayan faaliyetleri ortaya çıkarır. Kaynakların etkin kullanımını sağlar. İyileşme olanaklarını tespit eder. Hızlı karar alma avantajı sağlar. Sorumlulukları açıklıkla belirler (Özcan, 2006: 189). Kuruluş odaklı yönetimi teşvik eder. Örgütsel önceliklere sistematik bir yaklaşım getirir. İşlevsel sınırları ortadan kaldırarak, işlevler arası ilişkileri geliştirir. Sorumlulukların açıkça belirlenmesini sağlar (TBD, 2008:8-13). Süreçlerin oluşturduğu hem bireysel sistem içindeki süreçler arası bağlantı ve hem de bunların tamamı ve etkileşimleri üzerinde sürekli kontrol sağlar. Kullanıcının istediği şartlara, yasal şartlara ve kuruluşun kendisinin koyduğu şartlara uymayı sağlar. Süreçlerin katma değer açısından değerlendirilmesini ve öncelikli olanlarının belirlenmesini sağlar. Süreçlerin izlenmesi ve ölçülmesine ait verilerin değerlendirilerek performans ve etkinliğe ait sonuçların elde edilmesini sağlar. Objektif ölçümlere dayandırılarak süreçlerin sürekli iyileştirilmesini sağlar. Yönetsel karar almada kolaylık sağlar. Süreçlerin etkin ve verimli çalışmasına yardımcı olur. Kullanıcı ve örgüt için iletişim kolaylığı oluşturur (Özcan, 2006: 191). 3. Aşamaları Kuruluşlar süreç yönetimine başlarken önce kendileri ile ilgili mevcut süreçleri belirlerler. Bir kuruluş, süreçlerini belirlemeye temel süreçlerden başlamalı ve ne yaptığı ve/veya ne yapmak istediğini ortaya koymalıdır. Süreçler belirlendikten sonra her sürece bir süreç sahibi atanmalı ve süreçler tanımlanmalıdır. Kuruluş üst yönetimi süreçleri belirlerken ve tanımlarken aşağıdaki sorulara cevap aramalıdırlar (Filiz, 2007:6): Ürün ve/veya hizmetler için pazar araştırması, marka oluşturma gibi satış ve pazarlama çalışmaları ve araştırma-geliştirme faaliyetleri gibi yatırımlar ne kadardır? Teknoloji kullanımı yönünde yazılım, donanım, e-ticaret, iletişim, üretim/operasyon teknolojileri gibi yatırımların boyutu nedir? İnsan kaynakları alanında eğitim, performans yönetimi, danışmanlık gibi maliyetler, kullanıcılara ürün ve hizmet sunmak ve örgüte değer katmak için yeterli mi? Kuruluştaki bireyler üst yönetim tarafından belirlenen strateji ve hedefler ile günlük işleri arasındaki ilişkileri ve iyi/kötü performansı ayırt edebiliyorlar mı? Kuruluş birimleri arasında iş sürecinin bütününü görmeyi, anlamayı, iş sürecinin perfor- 15

18 mansını yönetmeyi ve iyileştirmeyi zorlaştıran unsurlar mevcut mu? Kuruluş birimleri kullanıcı talepleri ve örgüt hedeflerini gerçekleştirmek yönünde bir birleri ile olan iç kullanıcı ilişkilerinin, iç kullanıcılara vermeleri gereken hizmet seviyelerinin farkındalar mı? Birden fazla birimi kapsayan bir iş akışının performansı tanımlanmış mı, izleniyor ve değerlendiriliyor mu? Bu görevin bir sahipliği var mı? Doğru kalite ve nicelikteki insan kaynaklarınız, uygun teknolojik araçları da kullanarak, planladığınız ürün ve hizmetleri sunmak için strateji ve hedefleriniz ile uyumlu, bilinen ve denenmiş doğru iş yapma şekilleri ile çalışılıyor mu? Tüm bu sorulara verilecek cevaplar; süreçlerden değer katmayan aktiviteleri atarak ve değer katanları düzenleyip basitleştirerek, sürekli iyileştirmeyi sağlayan süreç iyileştirme çalışmalarına başlanmasında önemli bir adım olacaktır. Süreç yönetiminde süreç değişikliğinin gerçekleştirilebilmesi için de; süreçten etkilenenleri bilgilendirmek, pilot uygulamaya geçiş, sonuçların değerlendirilmesi, standartlaşma, eğitim, yaygınlaştırma, etkinliğin izlenmesi ve denetlenmesi (Özkan, 2007:1-3) gibi faaliyetlerin yerine getirilmesi gerekmektedir. Süreçlerle yönetimde yöneticiler doğru bir sürecin özelliklerini çok iyi bilmeli ve analiz edebilmelidir. Bunun için yönetici süreç yönetimi uygulanan birimde aşağıdaki durumun varlığını teyit etmelidir: Süreç sahipliği vardır. Tanımlanmış ölçütleri vardır. Tanımlanmış öncelikleri vardır. İç-dış kullanıcı tanımlarına sahiptir. Kullanıcı odaklıdır. Değer katar. Herkes tarafından anlaşılmıştır. Ölçülebilir. Sürekli iyileştirilir. Yöneticiler süreç yönetiminde yukarda belirtilen unsurları sağlamanın yanında süreç performansını da izlemelidirler. Bunun için doğrudan ya da dolaylı süreç ölçümleri yapılır. Örgütün içindeki ölçümler sürecin performansını, çıktı ölçümleri ise sürecin çıktısının performansını gösterir. Bunların yanında kullanıcı memnuniyeti ölçümleri de, sürecin performansını kullanıcının nasıl algıladığını ortaya koyar (Özkan, 2007:1-3). Bu kapsamda kalite ve hata oranı, çevrim zamanı, kullanıcı memnuniyeti, etkinlik gibi çok çeşitli süreç ölçütleri saptanabilir. Bunun yanında ayrıca finansal ve finansal olmayan süreçler de ortaya çıkarılarak, bunlar için de farklı ölçütler kullanılabilir. Süreç yönetiminde en etkin grup üst yönetimdir. Üst yönetimin bilgisi, yeteneği ve kararlılığı süreç yönetiminin başarısında büyük rol oynar. Süreç yönetimi başlatılırken öncelikle üst yönetime süreç yönetimi semineri verilmesinde büyük fayda vardır. Bu ödemde süreçlerin belirlenmesi ve listelenmesi de önemlidir. Bu şekilde hem üst yönetim hem de çalışanlar örgütün bütünü ilgilendiren tüm süreçler konusunda bilgi sahibi olurlar. Kuruluş üst yönetimi süreçleri belirlemeye temel süreçlerden başlamalı ve örgütün ne yaptığı ve ne yapmak istediği hususlarında odaklanmalıdır. Ardından süreç sahiplerinin belirlenmesi ve iyileştirilecek süreç veya süreçlere karar verilmesi gerekir. Bu arada, sürecin girdisi, çıktısı, tedarikçileri gibi unsurları da öğrenilmelidir. Ayrıca süreç iyileştirme ekip veya ekiplerin oluşturulması, ekip üyelerinin ve yedeklerinin eğitim alması ve süreç değerlendirme kriterlerinin belirlenmesi de gerekmektedir (Özcan, 2006: 186). Kuruluş üst yönetimi süreçleri belirledikten sonra, elde ettikleri bilgi ve deneyimlere göre süreç kararlarını verirler. Ancak bu aşamada süreç kararlarını etkileyen faktörleri çok iyi bilmeli ve bunlara dikkat etmelidirler. 16

19 Bu kapsamda süreç kararlarını etkileyen faktörleri şu şekilde belirtebiliriz: Talep yapısı: Üretim süreçlerinin kullanıcı talep ve ihtiyaçlarını eksiksiz karşılayacak şekilde planlanması gerekir. Dikey bütünleşme derecesi: Dikey bütünleşme, hammadde ve parça satıcılarından tamamlanmış ürün veya hizmetlerin kullanıcılara teslimine kadar ki üretim dağıtım zincirinin örgütün mülkiyeti altında olan kısmını ifade eder. Ürün, hizmet ve hacim esnekliği: Ürün hizmet esnekliği ile üretim hacmini değiştirebilme yeteneğinin bir ifadesi olan hacim esnekliği, pazar payının korunması ve sürdürülmesi açısından önemli bir rekabet avantajıdır. Otomasyon düzeni: İnsan gücü mü yoksa teknoloji ağırlıklı bir sistem kullanılıp kullanılmadığı ile ilgilidir. Ürün hizmet kalitesi: Kullanıcılara yönelik hizmetlerde sürekli değişme ve gelişme ürün hizmet kalitesinin de artırılmasını gerektirmekte ve bu durum ise isteklerin yakından takibi ile mümkün olmaktadır. Kullanıcı ile temas derecesi: Kullanıcı bağlılığını sağlama ve onunla sürekli temas halinde olunması, kuruluşun hizmet kullanıcılarını iyi tanıması ve ondaki memnuniyetsizliği hemen tespit edip gidermesi sonucunu verebilir (Özcan, 2006: 189). Yukarıda belirtilen tüm adımlar atıldıktan sonra kuruluş üst yönetimi mevcut durumu değerlendirmelidir. Bu süreçte taslak bir süreç haritası hazırlanır. Sürecin adı, sahibi, içinde yer aldığı ana süreç, alt süreçler, süreç akışı, adımlar gibi bilgiler, bu haritada yer almalıdır. Ardından süreç kullanıcıları belirlenerek, süreçler yenilenirken yararlanılacak görüşmeler yapılır. Sonra tedarikçiler belirlenir ve onlarla da görüşülür. Son olarak çalışanlarla da görüşülmesi gerekir. Nihayet sürecin durumunun ve iyileştirilecek alanların ortaya çıkması sağlanır. Süreç yönetiminin son aşaması ise sürecin izlenmesi, ölçülmesi ve analiz edilmesidir. Bu dönemde; başkaları ne yapıyor, hedef koyma, sorunların kökenlerinin tespiti, eksiklik, israf, zaman kaybı gibi hususların bilinmesi, iyileştirme seçeneklerinin belirlenmesi, olumsuzluklara neden olan faktörlerin ortaya konması, çıktıların hedefe uygunluğunun saptanması ve seçenekler arasında seçim yapılması gibi adımlar gerçekleştirilir. Bu aşamada ayrıca süreç faaliyetlerinin doğru değerlendirilmesi de büyük önem taşır. Bunun için; temel faaliyetler, kritik fakat temel olmayan faaliyetler ve temel ve kritik olmayan faaliyetler şeklinde süreç faaliyetleri niteliksel olarak üç kategoriye ayrılabilir. Bu aşama sonunda çıktı olarak yeni süreç haritası oluşturulur (Özcan, 2006: ). Sonuç Çalışmamızda ayrıntılı bir şekilde gördüğümüz gibi, yerel yönetimler için böylesine önemli o- lan süreç yönetiminden beklenen faydanın elde edilebilmesi için, bazı temel kurallara dikkat edilmesi gerekmektedir. Öncelikle yönetilecek süreçlerin mutlaka sahiplenilmesi gerekmektedir. Uygulamada süreç içerisinde yer alan kişilerden sürecin çıktısından en fazla sorumlu olan kişi sürecin sahibi olarak belirlenmektedir. Süreç sahibi; süreç tanımını oluşturmak ve güncel tutmak, sürecin iyileştirme çalışmalarına liderlik yapmak, süreci periyodik olarak gözden geçirmek, periyodik olarak süreç gözden geçirme raporunu hazırlamak, sürecin performansını ölçmek, süreç değişikliklerini duyurmak, süreç kullanıcılarının memnuniyetini ölçmek, süreçleri belirlendikten sonra tanımlamak, tanımlanan süreçlerin, bir üst sürecin sahibi yada birimin/bölümün amiri tarafından onaylanmasını sağlamak, tüm ana süreçleri birim amirinin onayına sunmak, çalışanların süreçlerin iyileştirilmesi ya da geliştirilmesi için öneride bulunmalarını sağlamak olarak belirtilen görevleri yerine getirmekle sorumludur. Bugün uygulamada yerel yönetimlerde gö- 17

20 rülen süreç yönetimi uygulamaları ile en çok, yapılan işlerin daha yalın hale getirilerek katma değer oluşturmayan faaliyetlerin ortadan kaldırılması sağlanmaktadır. Süreç haritası sayesinde süreç hedeflerinin örgüt hedefleri ile örtüşmesi ve tüm çalışanların örgüt başarısına yaptıkları veya yapacakları katkıları göstermesi açısından önemi büyüktür. Ayrıca süreç yönetimi, yerel yönetimleri yeni teknolojileri kullanmaya sevk etmenin yanı sıra, toplam kalite yönetimi, ISO 9000:2000 istatiksel süreç kontrol teknikleri, kalitenin fonksiyon göçerimi, toplum verimli bakım, 6 sigma gibi anlayışlardan da yararlanmaya zorlamaktadır. Bundan dolayı yerel yönetimlerde süreç yönetimi uygulanırken aşağıdaki hususlara mutlaka dikkat edilmesi gerekmektedir (Özcan, 2006: ). Oluşturulacak süreç, yönetim sisteminin ve teknolojik altyapının, üretkenlik ve çeviklik göz önünde bulundurularak tasarlanması gerekir. Süreç yönetimi kavramların uygulanmaya alınmasında her alanda birden çalışmaya başlamak, başarısızlığı beraberinde getirir. Temel sorunların esas alınarak iyileştirilmesi gereken öncelikli alanlar belirlenmelidir. Bir alanda değişiklik yaparken diğer alanları sabit tutmak yararlıdır. Her şey birden değiştirilemez. Standartlardan ve modellerden en iyi şekilde yararlanmak için, bu modellerin temelinde yatan felsefeyi anlamak ve o doğrultuda çalışmak gerekir. Bir standardın tüm ihtiyaçlarını karşılamak mümkün değildir. İlgili yerel yönetimin kaynaklarına göre adım adım ilerleyecek bir plan yapılması gerekir. Eğer farklı modelleri bir arada kullanmak gerekirse ortak süreçleri belirlemek ve bu süreçleri bir bütün olarak ele almak gerekir. Malzeme yönetimi, değişim yönetimi gibi yönetim teknikleri kapsamında bu analiz yapılabilir. Süreç iyileştirme çalışmaları bir proje olarak yürütülmelidir. İş hedefleri ile uyumlu proje hedefleri tanımlanmalıdır. Üst yönetimin desteği önemlidir. Bunun için kaynakların ayrılması gerekir. Planlama ve veriye dayalı izleme yapılmalıdır Kaynakça AYTÜRK, Nihat; Yönetim Sanatı, Etkili Yönetim ve Yöneticilik Becerileri, Nobel Yay., Ankara, BENNER Mary J.; Process Management And Organizatıonal Adaptation To Technological Change: Evidence From A Simulation Study, Columbia University, USA, BORISSOVA, Sonia; Open Source Software For Business Process Management, School of Engineering and Science, International University Bremen, DEMİRKOL, Şehnaz; Süreç Tasarımı-Değişim Mühendisliği, Modern Yönetim Yaklaşımları, Ed. İ. Dalay-R.Coşkun-R.Altunışık, Beta Yay., İstanbul, DIGINOTES; CMMI, Implementation with Digité Enterprise, EFİL, İsmail; İşletmelerde Yönetim ve Organizasyon, 6. Baskı, Alfa Yay., İstanbul, FİLİZ, Atilla; Kurumsal Süreç Yönetimi, mkl_gos. php?nt=508 ( ). ÖZCAN, Selami; Süreç Yönetimi, Çağdaş Yönetim Araçlarından Seçmeler, Ed. M. Ş. Şimşek-S. Kırgır, Nobel Yay., Ankara, ÖZKAN, Mehmet; Süreçlerle Yönetim ve Süreç İyileştirme, bilgiyonetimi. org/ cm/pages/mkl_gos.php?nt=85 ( ). RAVICHANDRAN, T.; Software Process Management: An Organizational Learning Perspective, Lally School of Management & Technology, Rensselaer Polytechnic Institute, Troy, New York USA, TÜRK BİLİŞİM DERNEĞİ (TBD); E-Dönüşüm Sürecinde Bilgi İşlem Merkezlerinin Yapması Gerekenler, Çalışma Grubu Raporu (Son Rapor), www. tbd.gen.tr ( ). YENİÇERİ, Özcan; Örgütsel Değişmenin Yönetimi, Sorunlar, Yöntemler, Teknikler, Stratejiler ve Çözüm Yolları, Nobel Yay., Ankara, YILDIRIM, Hasan Ali; Eğitimde Toplam Kalite Yönetimi, Nobel Yay., Ankara,

Bölüm 13.Tarımsal Kooperatifçilik

Bölüm 13.Tarımsal Kooperatifçilik Bölüm 13.Tarımsal Kooperatifçilik Kooperatifçiliğin Tanımı ve Kapsamı Kooperatif ve Diğer Kuruluşlar Kooperatifçilik İlkeleri Türkiye de Kooperatifler Tarım Kooperatiflerinin Yararları Kooperatif sözcüğünün

Detaylı

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği Doç.Dr.Tufan BAL 11.Bölüm Tarımsal Kooperatifçilik Not: Bu sunuların hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.İ.Hakkı İnan ın Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği Kitabından Faydalanılmıştır.

Detaylı

Su Ürünleri Kooperatiflerinin. Kooperatifçilik İlkeleri Açısından Analizi

Su Ürünleri Kooperatiflerinin. Kooperatifçilik İlkeleri Açısından Analizi Su Ürünleri Kooperatiflerinin Kooperatifçilik İlkeleri Açısından Analizi Vahdet ÜNAL 1 Huriye GÖNCÜOĞLU 1 * Bülent MİRAN 2 11 Ege Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi, Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölümü,

Detaylı

KOOPERATİFLERE YÖNELİK HİBE DESTEĞİ

KOOPERATİFLERE YÖNELİK HİBE DESTEĞİ Karınca Dergisi, Ekim 2014, Sayı:934 KOOPERATİFLERE YÖNELİK HİBE DESTEĞİ 1. GİRİŞ Kooperatifler, ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarını karşılamak

Detaylı

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR 2013/101 (Y) Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] BTYK nın 2009/102 no.lu kararı kapsamında hazırlanan ve 25. toplantısında onaylanan Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin koordinasyonunun

Detaylı

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I İŞLETME BİRİMİ VE İŞLETMEYİ TANIYALIM YONT 101- İŞLETMEYE GİRİŞ I 1 İŞLETME VE İLİŞKİLİ KAVRAMLAR ÖRGÜT KAVRAMI: Örgüt bir grup insanın faaliyetlerini bilinçli bir şekilde, ortak

Detaylı

GT Türkiye İşletme Risk Yönetimi Hizmetleri. Sezer Bozkuş Kahyaoğlu İşletme Risk Yönetimi, Ortak CIA, CFE, CFSA, CRMA, CPA sezer.bozkus@gtturkey.

GT Türkiye İşletme Risk Yönetimi Hizmetleri. Sezer Bozkuş Kahyaoğlu İşletme Risk Yönetimi, Ortak CIA, CFE, CFSA, CRMA, CPA sezer.bozkus@gtturkey. GT Türkiye İşletme Risk Hizmetleri Sezer Bozkuş Kahyaoğlu İşletme Risk, Ortak CIA, CFE, CFSA, CRMA, CPA sezer.bozkus@gtturkey.com İşletme Risk Hakkında Risk, iş yaşamının ayrılmaz bir parçasıdır ve kaçınılmazdır.

Detaylı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından:

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından: Mevduatın Vade ve Türleri ile Katılma Hesaplarının Vadeleri Hakkında Tebliğ (Sıra No: 2002/1) (29 Mart 2002 tarih ve 24710 sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır)

Detaylı

BU YIL ULUSLARARASI KOOPERATİFLER YILI!

BU YIL ULUSLARARASI KOOPERATİFLER YILI! BU YIL ULUSLARARASI KOOPERATİFLER YILI! Birleşmiş Milletler Genel Kurulu; kooperatiflerin sosyo-ekonomik kalkınmaya, özellikle yoksulluğun azaltılmasına, istihdam yaratılmasına ve sosyal bütünleşmeye olan

Detaylı

1.2. İLERİ GÖRÜŞ, GÖREV VE AMAÇLAR ÖĞRENME VE DENEYİM EĞRİLERİ

1.2. İLERİ GÖRÜŞ, GÖREV VE AMAÇLAR ÖĞRENME VE DENEYİM EĞRİLERİ İÇİNDEKİLER GİRİŞ ----------------------------------------------------------------------------------------------------- 1 Bölüm 1: YÖNETİM STRATEJİSİ -----------------------------------------------------------------

Detaylı

TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ

TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ 4.Ders Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER Kalite Planlaması Kalite Felsefesi KALİTE PLANLAMASI Planlama, bireylerin sınırsız isteklerini en üst düzeyde karşılamak amacıyla kaynakların en uygun

Detaylı

Bölüm 9 TARIMDA ÖRGÜTLENME

Bölüm 9 TARIMDA ÖRGÜTLENME Bölüm 9 TARIMDA ÖRGÜTLENME İçerik 1. Tarımsal Kooperatifçilik ile İlgili Genel Açıklamalar 2. Kooperatifçilik İlkeleri 3. Türkiye de Kooperatifler 4. Tarım Kooperatiflerinin Yararları 5. Tarım Kooperatiflerinin

Detaylı

KOOPERATİF VE BİRLİKLERDE PROFESYONEL YÖNETİME GEÇİŞ. Seçkin CENKIŞ Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü

KOOPERATİF VE BİRLİKLERDE PROFESYONEL YÖNETİME GEÇİŞ. Seçkin CENKIŞ Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü Lebib Yalkın Mevzuat Dergisi, Eylül 2014, Sayı 129 KOOPERATİF VE BİRLİKLERDE PROFESYONEL YÖNETİME GEÇİŞ Seçkin CENKIŞ Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü ÖZET Karşılıklı yardımlaşma ve dayanışma anlayışı çerçevesinde

Detaylı

FİNANSAL KURUMLAR PARA PİYASASI KURUMLARI

FİNANSAL KURUMLAR PARA PİYASASI KURUMLARI FİNANSAL KURUMLAR PARA PİYASASI KURUMLARI Bankalar Merkez Bankaları Ticaret Bankaları Yatırım Bankaları Kalkınma Bankaları Katılım Bankaları Eximbank BDDK Uluslararası Bankacılık BANKALAR Finansal Aracılık

Detaylı

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I YONT 101- İŞLETMEYE GİRİŞ I 1 İşletmeleri gruplandırırken genellikle 6 farklı ölçüt kullanılmaktadır. Bu ölçütler aşağıdaki şekilde sıralanabilir: 1. Üretilen mal ve hizmet çeşidine

Detaylı

İŞLETMELERİN EKONOMİDEKİ ÖNEMİ IMPORTANCE OF ENTERPRISES IN THE ECONOMY

İŞLETMELERİN EKONOMİDEKİ ÖNEMİ IMPORTANCE OF ENTERPRISES IN THE ECONOMY IMPORTANCE OF ENTERPRISES IN THE ECONOMY İşletmelerin bir ülke ekonomisi içindeki yeri ve önemini, "ekonomik" ve "sosyal" olmak üzere iki açıdan incelemek gerekir. İşletmelerin Ekonomik Açıdan Yeri ve

Detaylı

Örgütsel Yenilik Süreci

Örgütsel Yenilik Süreci Örgütsel Yenilik Süreci TEKNOLOJİ VE İNOVASYON YÖNETİMİ -Hafta 5 Örgütsel Yenilikçilik Süreci-Planlaması Dr. Hakan ÇERÇİOĞLU 1 2 1 Örgütsel Yeniliğin Özellikleri Örgütsel bağlamda yenilik, örgütü ve üyelerini

Detaylı

29.04.2013. Tanışalım, Kaynaşalım GİRİŞİMCİLİK. Arzu Akalın GİRİŞİM GİRİŞİMCİLİK GİRİŞİM? GİRİŞİM NEDİR?

29.04.2013. Tanışalım, Kaynaşalım GİRİŞİMCİLİK. Arzu Akalın GİRİŞİM GİRİŞİMCİLİK GİRİŞİM? GİRİŞİM NEDİR? Tanışalım, Kaynaşalım CİLİK Arzu Akalın CİLİK? NEDİR? İŞ 1 GİR GİRİŞ GİRİŞMEK GİRİŞMEK GİDİŞMEK İŞ, GİR, GİRİŞ, GİRİŞMEK GİDİŞMEK 2 CİLİK NEDİR? GERÇEK CİLİK NEDİR? SEZMEK, GÖRMEK EYLEME GEÇMEK GERÇEK

Detaylı

T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü KOOPERATİF İSTATİSTİKLERİ BÜLTENİ

T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü KOOPERATİF İSTATİSTİKLERİ BÜLTENİ KOOPERATİF İSTATİSTİKLERİ BÜLTENİ 1 İÇİNDEKİLER 1. Türkiye de Kooperatifçilik. 3 2. Bakanlığımız Görev Alanında Kooperatifler..4 2.1 Türlere Göre Kooperatifler..5 2.2 İllere Göre Kooperatifler.9 2.3 Yeni

Detaylı

KOOPERATİF SİGORTACILIĞI ve TEKAFÜL

KOOPERATİF SİGORTACILIĞI ve TEKAFÜL KOOPERATİF SİGORTACILIĞI ve TEKAFÜL 1 KOOPERATİF SİGORTACILIĞI Kooperatif Tanımı: 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunun 1. Maddesinde Tüzel kişiliği haiz olmak üzere; ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini

Detaylı

TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ İZMİR

TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ İZMİR TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ 12.01.2016 İZMİR KURULUŞ KANUNU Tarım Kredi Kooperatiflerinin temelleri 1863 yılında Memleket Sandıkları adı altında Mithat Paşa tarafından atılmıştır. 1972 yılında çıkarılan

Detaylı

Tedarik Zinciri Yönetimi

Tedarik Zinciri Yönetimi Tedarik Zinciri Yönetimi Arş.Gör. Duran GÜLER Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Tedarik Zinciri Yönetimi Tedarik zinciri boyunca tedarik ve zinciri içinde müşteri tatmin düzeyini

Detaylı

Süreç Danışmanlığı. KPMG Türkiye. kpmg.com.tr

Süreç Danışmanlığı. KPMG Türkiye. kpmg.com.tr Süreç Danışmanlığı KPMG Türkiye kpmg.com.tr 2 Süreç Danışmanlığı Süreçlerinizin kontrolü sizin elinizde Sürecinizin tam potansiyeline ulaşmasını sağlayın! Günümüzde teknolojinin ve ihtiyaçların hızlı bir

Detaylı

STRATEJĠ GELĠġTĠRME MÜDÜRLÜĞÜ PROSEDÜRÜ

STRATEJĠ GELĠġTĠRME MÜDÜRLÜĞÜ PROSEDÜRÜ Hazırlayan Strateji Geliştirme Müdürü Kontrol Başkanlık Hukuk Danışmanı Onay Belediye Başkanı Yürürlük Tarihi 01.02.2010 Sayfa 1 / 9 1. AMAÇ Bu prosedürün amacı; Kartal Belediyesi Strateji Geliştirme Müdürlüğü

Detaylı

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞTA GRUP SÜRECİ: TAKIM ÇALIŞMASI Doç. Dr. Cevat ELMA

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞTA GRUP SÜRECİ: TAKIM ÇALIŞMASI Doç. Dr. Cevat ELMA Ünite 7 ÖRGÜTSEL DAVRANIŞTA GRUP SÜRECİ: TAKIM ÇALIŞMASI Doç. Dr. Cevat ELMA TAKIM ÇALIŞMASI Takım çalışması, belirli sayıda işgörenin, belirli amaçlarla ve belirli sürelerle bir araya gelip sorunların

Detaylı

DENEME SINAVI A GRUBU / İŞLETME

DENEME SINAVI A GRUBU / İŞLETME DENEME SINAVI A GRUBU / İŞLETME 2 1. Bütünün kendisini oluşturan parçaların tek başlarına yaratabilecekleri değerlerin toplamından daha fazla bir değer yaratması durumuna sinerji denir. Sinerji ile işletmelerin

Detaylı

DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ NÜN KURULMASI HAKKINDA YASA

DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ NÜN KURULMASI HAKKINDA YASA DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ NÜN KURULMASI HAKKINDA YASA Sayı 33/1976 (42/1982, 47/1983, 21/1994 ve 59/1995 Sayılı Yasalarla Değiştirilmiş Şekliyle ) DPÖ YASASI İÇ DÜZENİ Madde 1. Kısa İsim BİRİNCİ KISIM DEVLET

Detaylı

Tarımsal Örgütlenme Tarım Kooperatifleri. Tuba İNAL ÇEKİÇ 28.03.2014

Tarımsal Örgütlenme Tarım Kooperatifleri. Tuba İNAL ÇEKİÇ 28.03.2014 Tarımsal Örgütlenme Tarım Kooperatifleri Tuba İNAL ÇEKİÇ 28.03.2014 Türkiye de Tarımsal Örgütlenme 1. Ekonomik Amaçlı Kuruluşlar 2. Politika Oluşturan Mesleki Amaçlı Örgütlenmeler 3. Baskı grubu Oluşturan

Detaylı

Amasya da Kadın İstihdamının Artırılmasına Destek Projesi. Ülker Şener 1 Temmuz 2011, Amasya

Amasya da Kadın İstihdamının Artırılmasına Destek Projesi. Ülker Şener 1 Temmuz 2011, Amasya Amasya da Kadın İstihdamının Artırılmasına Destek Projesi Ülker Şener 1 Temmuz 2011, Amasya Projenin Hedefleri Projenin hedefi: Amasya da çalışmayan ama çalışmak isteyen ya da aktif olarak iş arayan 300

Detaylı

TÜRKİYE ORMAN KOOPERATİFLERİ MERKEZ BİRLİĞİ

TÜRKİYE ORMAN KOOPERATİFLERİ MERKEZ BİRLİĞİ TÜRKİYE ORMAN KOOPERATİFLERİ MERKEZ BİRLİĞİ KONU: TÜRKİYE ORMAN KOOPERATİFLERİ MERKEZ BİRLİĞİ DERS: TARIMSAL ÖRGÜTLENME VE KOOPERATİFÇİLİK DERSİ VEREN: YARD.DOÇ.DR.OSMAN ORKAN ÖZER HAZIRLAYANLAR: NAZMİYE

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Önsöz... BİRİNCİ BÖLÜM TURİZM ENDÜSTRİSİ

İÇİNDEKİLER. Önsöz... BİRİNCİ BÖLÜM TURİZM ENDÜSTRİSİ İÇİNDEKİLER Önsöz... v BİRİNCİ BÖLÜM TURİZM ENDÜSTRİSİ 1. Turizm Endüstrisi... 1 1.1. Turizm Olayı ve Kavramı... 1 1.2. Turizm Endüstrisi Tanımı ve Temel Özellikleri... 5 1.3. Turizm Endüstrisinin Dünya

Detaylı

TÜRKİYE DE MESLEKİ EĞİTİM

TÜRKİYE DE MESLEKİ EĞİTİM Uzman Melisa KORKMAZ TÜRKİYE DE MESLEKİ EĞİTİM Eğitimde Genel Görünüm Günümüz küresel rekabet ortamında bilgi ve bilgi teknolojileri giderek önem kazanmakta, ülkeler her geçen gün hızla gelişen teknoloji

Detaylı

TEB KOBİ AKADEMİ Tarım Buluşmaları. 13 Aralık 2012 İZMİR

TEB KOBİ AKADEMİ Tarım Buluşmaları. 13 Aralık 2012 İZMİR TEB KOBİ AKADEMİ Tarım Buluşmaları 13 Aralık 2012 İZMİR Hizmetlerimiz 13 Aralık 2012 İZMİR KOBİ Akademi KOBİ lerin yurtiçi ve uluslararası pazarlardaki karlılıklarını ve rekabet güçlerini artırabilecekleri

Detaylı

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... v BİRİNCİ BÖLÜM TURİZMDE TEMEL KAVRAMLAR

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... v BİRİNCİ BÖLÜM TURİZMDE TEMEL KAVRAMLAR İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... v BİRİNCİ BÖLÜM TURİZMDE TEMEL KAVRAMLAR 1.1. Turizm Sistemi...1 1.2. Turizm ve Bilimler...5 1.2.1. Turizm ve Ekonomi...5 1.2.2. Turizm ve Coğrafya...6 1.2.3. Turizm ve İşletme...6

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü 1 Ekonomik düzen nedir? Ekonomik düzen, toplumların çeşitli gereksinimlerini karşılamak üzere yaptıkları

Detaylı

10 SORUDA İÇ KONTROL

10 SORUDA İÇ KONTROL T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı 10 SORUDA İÇ KONTROL 1 Neden İç Kontrol? Dünyadaki yeni gelişmeler ışığında yönetim anlayışı da değişmekte ve kamu yönetimi kendini

Detaylı

Yeminli Mali Müşavirlik Bağımsız Denetim ve Danışmanlık

Yeminli Mali Müşavirlik Bağımsız Denetim ve Danışmanlık No : 2010-059 Tarih : 22.10.2010 Konu : 6009 Sayılı Kanun İle Gider Vergileri Kanununda Banka Sigorta Muameleleri Vergisine İlişkin Yapılan Değişikle Alakalı Yayımlanan 87 Seri Numaralı Gider Vergileri

Detaylı

2010 Yılı Faaliyet Raporu

2010 Yılı Faaliyet Raporu 2010 Yılı Faaliyet Raporu İÇİNDEKİLER A. Sunuş a. Ulusal Faktoring ve 2010 a Genel Bakış b. Önemli Kilometre Taşları B. Faaliyetler a. Faktoring Sektörü b. Ulusal ın Başlıca Finansal Göstergeleri ve Sektördeki

Detaylı

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ Sosyal Sorumluluk Sosyal Sorumluluk nedir? Sosyal sorumluluk tüm bireylerin ve yönetimlerin içinde bulundukları toplumun yaşam kalitesini iyileştirmek

Detaylı

Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü

Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü YENİLENEBİLİR ENERJİ ÜRETİM KOOPERATİFLERİ Gülsüm Gözde AYANOĞLU Gümrük ve Ticaret Uzmanı Ocak, 2017 Sunum İçeriği I- Genel Olarak Kooperatifler II- Kooperatifler ve Yenilenebilir

Detaylı

Tedarik Zincirinde Satın Alma ve Örgütsel İlişkiler

Tedarik Zincirinde Satın Alma ve Örgütsel İlişkiler Tedarik Zincirinde Satın Alma ve Örgütsel İlişkiler Arş.Gör. Duran GÜLER Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Satın Alma ve Tedarik Satın Alma: Üretimde kullanılmak ya da yeniden satmak

Detaylı

DEVLET MALZEME OFİSİ TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ UYGULAMA VE ÖDÜL YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

DEVLET MALZEME OFİSİ TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ UYGULAMA VE ÖDÜL YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar DEVLET MALZEME OFİSİ TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ UYGULAMA VE ÖDÜL YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde l - Bu Yönergenin amacı, Devlet Malzeme Ofisi Merkez, Taşra Teşkilâtı ve

Detaylı

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Hazine Müstaşarlığı Kalkınma Bakanlığı Maliye Bakanlığı Sosyal Taraflar

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Hazine Müstaşarlığı Kalkınma Bakanlığı Maliye Bakanlığı Sosyal Taraflar TARIM SEKTÖRÜ 1. Tarım sektöründe istihdam şartları iyileştirilecektir. 1.1 Tarıma yönelik destekler ihtisaslaşmayı ve istihdamı korumayı teşvik edecek biçimde tasarlanacaktır. Hayvancılık Hazine Müstaşarlığı

Detaylı

İŞLETMENİN KURULUŞ ÇALIŞMALARI. Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT

İŞLETMENİN KURULUŞ ÇALIŞMALARI. Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT İŞLETMENİN KURULUŞ ÇALIŞMALARI Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT İŞLETMENİN KURULUŞ ÇALIŞMALARI Bu Dersimizde; Kuruluşla İlgili Bazı Temel Kavramlar Genel Olarak İşletmenin Kuruluş Aşamaları Fizibilite Çalışmalarının

Detaylı

KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ (KRY) EĞİTİMİ KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ: KAVRAMSAL VE TEORİK ÇERÇEVE

KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ (KRY) EĞİTİMİ KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ: KAVRAMSAL VE TEORİK ÇERÇEVE KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ (KRY) EĞİTİMİ KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ: KAVRAMSAL VE TEORİK ÇERÇEVE SUNUM PLANI 1. RİSK VE RİSK YÖNETİMİ: TANIMLAR 2. KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ 3. KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ DÖNÜŞÜM SÜRECİ

Detaylı

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ YÖNETİM SİSTEMİ

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ YÖNETİM SİSTEMİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ YÖNETİM SİSTEMİ Ohsas 18001 Endüstrinin değişik dallarında faaliyet gösteren kuruluşların, faaliyet konularını yerine getirirken, İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda da, faaliyet

Detaylı

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Hazine Müstaşarlığı Kalkınma Bakanlığı Maliye Bakanlığı Sosyal Taraflar

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Hazine Müstaşarlığı Kalkınma Bakanlığı Maliye Bakanlığı Sosyal Taraflar TARIM SEKTÖRÜ 1. Tarım sektöründe istihdam şartları iyileştirilecektir. 1.1 Tarıma yönelik destekler ihtisaslaşmayı ve istihdamı korumayı teşvik edecek biçimde tasarlanacaktır. Hayvancılık (Tarım Reformu

Detaylı

İŞLETMELERDE İŞ SÜREÇ YÖNETİMİ (BPM) UYGULAMASI. Hazırlayanlar Fatma Didem GÜRKAN Endüstri Mühendisi Ahmet Alper ÇALIŞKAN Endüstri Mühendisi

İŞLETMELERDE İŞ SÜREÇ YÖNETİMİ (BPM) UYGULAMASI. Hazırlayanlar Fatma Didem GÜRKAN Endüstri Mühendisi Ahmet Alper ÇALIŞKAN Endüstri Mühendisi İŞLETMELERDE İŞ SÜREÇ YÖNETİMİ (BPM) UYGULAMASI Hazırlayanlar Fatma Didem GÜRKAN Endüstri Mühendisi Ahmet Alper ÇALIŞKAN Endüstri Mühendisi 4 Haftalık Ajanda 1. Hafta: Örneklerle BPM-ERP İlişkisi 2. Hafta:

Detaylı

07-10 ARALIK 2017 ATO CONGRESIUM ANKARA

07-10 ARALIK 2017 ATO CONGRESIUM ANKARA KOOP 2017 2. TÜRKİYE KOOPERATİFLER FUARI 07-10 ARALIK 2017 ATO CONGRESIUM ANKARA AMACI Sürdürülebilir sosyal ve ekonomik bir kalkınma için en önemli işletme modellerinden birisi olan Kooperatif ürünlerini

Detaylı

YENİLENEBİLİR ENERJİ ÜRETİM KOOPERATİFLERİ

YENİLENEBİLİR ENERJİ ÜRETİM KOOPERATİFLERİ T.C. TİCARET BAKANLIĞI Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü YENİLENEBİLİR ENERJİ ÜRETİM KOOPERATİFLERİ EKİM, 2018 ANKARA TÜRKİYE DE KOOPERATİFLER Anayasa Madde 171 «Devlet, milli ekonominin yararlarını dikkate

Detaylı

SİİRT ÜNİVERSİTESİ BAĞCILIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ SÜREÇ YÖNETİMİ KİTAPCIĞI

SİİRT ÜNİVERSİTESİ BAĞCILIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ SÜREÇ YÖNETİMİ KİTAPCIĞI SİİRT ÜNİVERSİTESİ BAĞCILIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ SÜREÇ YÖNETİMİ KİTAPCIĞI Kalite Komisyonu Yönetim Alt Kurul Başkanlığı İÇİNDEKİLER. 2 1. GİRİŞ 1.1. Kitabın Amacı 1.2. Kapsam 1.3. Süreç

Detaylı

MEHMET ŞİRİN DENETİM STANDARTLARI DAİRESİ BAŞKANI

MEHMET ŞİRİN DENETİM STANDARTLARI DAİRESİ BAŞKANI MEHMET ŞİRİN DENETİM STANDARTLARI DAİRESİ BAŞKANI Bağımsız Denetim Standartları 1. Kilit Terimlerin Belirlenmesi 2. Metnin Çevrilmesi 3. İlk Uzman Kontrolü 4. Çapraz Kontrol İkinci Uzman Kontrolü 5. Metnin

Detaylı

Sayı : B.13.1.SGK.0.(İÇDEN).00.00/04 18/01/2008 Konu : İç Denetim Birimi GENELGE 2008/8

Sayı : B.13.1.SGK.0.(İÇDEN).00.00/04 18/01/2008 Konu : İç Denetim Birimi GENELGE 2008/8 Sayı : B.13.1.SGK.0.(İÇDEN).00.00/04 18/01/2008 Konu : İç Denetim Birimi GENELGE 2008/8 Bilindiği üzere; 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile yeni mali yönetim ve kontrol sisteminin gereği

Detaylı

İKİNCİ KISIM. Amaç ve Hukuki Dayanak

İKİNCİ KISIM. Amaç ve Hukuki Dayanak ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞI GÖREV, ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE BİRİNCİ KISIM Amaç ve Hukuki Dayanak Amaç Madde 1- Bu Yönergenin amacı; Strateji Geliştirme

Detaylı

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ DÖNER SERMAYE İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET İÇİ EĞİTİM SUNUMU 02 MAYIS 2014

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ DÖNER SERMAYE İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET İÇİ EĞİTİM SUNUMU 02 MAYIS 2014 İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ DÖNER SERMAYE İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET İÇİ EĞİTİM SUNUMU 02 MAYIS 2014 İÇ KONTROL SİSTEMİ VE KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI DERLEYEN CUMALİ ÇANAKÇI Şube Müdürü SUNUM PLANI İç Kontrol

Detaylı

ÇORLU TİCARET VE SANAYİ ODASI DIŞ PAYDAŞ ANKET ANALİZ RAPORU

ÇORLU TİCARET VE SANAYİ ODASI DIŞ PAYDAŞ ANKET ANALİZ RAPORU ÇORLU TİCARET VE SANAYİ ODASI DIŞ PAYDAŞ ANKET ANALİZ RAPORU 1.Araştırmanın Amacı ve Önemi Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası nın verdiği hizmetlerin kapsamı içindeki dış paydaşlarının müşterek ihtiyaçlarının

Detaylı

Süleyman Çelebi İmam Hatip Ortaokulu

Süleyman Çelebi İmam Hatip Ortaokulu Süleyman Çelebi İmam Hatip Ortaokulu ÖĞRENCİ MEMNUNİYETİ VELİ MEMNUNİYETİ ÇALIŞAN MEMNUNİYETİ ANKET DEĞERLENDİRME SONUÇLARI Mayıs 2015 Değerlendirme Zekeriya ERDEM TEL: 0224 271 99 00 - GSM: 0505 314 37

Detaylı

1- Neden İç Kontrol? 2- İç Kontrol Nedir?

1- Neden İç Kontrol? 2- İç Kontrol Nedir? T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI KİHBİ Dairesi Başkanlığı 10 SORUDA İÇ KONTROL MAYIS 2014 ANKARA 1- Neden İç Kontrol? Dünyadaki yeni gelişmeler ışığında yönetim anlayışı da değişmekte ve kamu yönetimi kendini sürekli

Detaylı

MerSis. Bilgi Teknolojileri Yönetimi Danışmanlık Hizmetleri

MerSis. Bilgi Teknolojileri Yönetimi Danışmanlık Hizmetleri MerSis Bilgi Teknolojileri Yönetimi Danışmanlık Hizmetleri Bilgi Teknolojileri risklerinize karşı aldığınız önlemler yeterli mi? Bilgi Teknolojileri Yönetimi danışmanlık hizmetlerimiz, Kuruluşunuzun Bilgi

Detaylı

Doğal Gaz Dağıtım Sektöründe Kurumsal Risk Yönetimi. Mehmet Akif DEMİRTAŞ Stratejik Planlama ve Yönetim Sistemleri Müdürü İGDAŞ 29.05.

Doğal Gaz Dağıtım Sektöründe Kurumsal Risk Yönetimi. Mehmet Akif DEMİRTAŞ Stratejik Planlama ve Yönetim Sistemleri Müdürü İGDAŞ 29.05. Doğal Gaz Dağıtım Sektöründe Kurumsal Risk Yönetimi Mehmet Akif DEMİRTAŞ Stratejik Planlama ve Yönetim Sistemleri Müdürü İGDAŞ 29.05.2013 İÇERİK Risk, Risk Yönetimi Kavramları Kurumsal Risk Yönetimi (KRY)

Detaylı

KALİTE BİRİM SORUMLULARI EĞİTİMİ

KALİTE BİRİM SORUMLULARI EĞİTİMİ KALİTE BİRİM SORUMLULARI EĞİTİMİ 2018/I (05.09.18) Ülkü SU BİLGİN CICP-MHU Stratejik Yönetim ve Planlama Birimi Yöneticisi TANIŞMA.. EĞİTİM PLANI Eğitimin amacı Kalite Yönetim Sistemi o Nedir? o Sistem:

Detaylı

ŞİRKET İSTATİSTİKLERİ BÜLTENİ

ŞİRKET İSTATİSTİKLERİ BÜLTENİ ŞİRKET İSTATİSTİKLERİ BÜLTENİ S A Y I : 1 0 M A Y I S 2 0 1 4 KURULAN ŞİRKET İSTATİSTİKLERİ İÇİNDEKİLER Kurulan Şirket İstatistikleri 1 En Çok Şirket Kuruluşu Gerçekleşen Sektörler 2 En Çok Şirket Kuruluşu

Detaylı

VİZYON VİZYON VE DEĞERLER DEĞERLER

VİZYON VİZYON VE DEĞERLER DEĞERLER VİZYON VİZYON VE DEĞERLER DEĞERLER Önsöz Sevgili Çalışma Arkadaşlarım, Şirketimiz için net stratejik öncelikler ve iddialı hedef ler belirledik. Henkel de iş performansımızı arttırmamızda, önceliklerimizi

Detaylı

SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN

SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ NAZİLLİ İİBF İKTİSAT BÖLÜMÜ VE AVRUPA ARAŞTIRMALAR MERKEZİ TARAFINDAN DÜZENLENEN GÜNCEL EKONOMİK SORUNLAR KONGRESİ NDE YAPACAĞI Açılış Konuşmasının

Detaylı

Tüm Kurumsal İşlerinizde Profesyonel Çözümler

Tüm Kurumsal İşlerinizde Profesyonel Çözümler Tüm Kurumsal İşlerinizde Profesyonel Çözümler www.faktorgrup.com İşlerinizde Profesyonel Çözümler Değerli yöneticiler, Bildiğiniz gibi, içinde yaşadığımız yüzyılda modern işletmecilik kavramı beraberinde

Detaylı

Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Ücretlendirme Politikası

Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Ücretlendirme Politikası Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Ücretlendirme Politikası Bu politika, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. nin (Banka) faaliyetlerinin kapsamı ve yapısı ile stratejileri, uzun vadeli hedefleri ve risk yönetim yapısına

Detaylı

T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü KOOPERATİF İSTATİSTİKLERİ BÜLTENİ

T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü KOOPERATİF İSTATİSTİKLERİ BÜLTENİ KOOPERATİF İSTATİSTİKLERİ BÜLTENİ İÇİNDEKİLER 1. Türkiye de Kooperatifçilik. 1-2 2. Bakanlığımız Görev Alanında Kooperatifler. 3-12 2.1 Türlere Göre Kooperatifler..4-8 2.2 İllere Göre Kooperatifler.8-10

Detaylı

İÇ DENETİM NEDİR? Ali Kamil UZUN, CPA, CFE

İÇ DENETİM NEDİR? Ali Kamil UZUN, CPA, CFE İÇ DENETİM NEDİR? Ali Kamil UZUN, CPA, CFE İçinde bulunduğumuz mayıs ayı Uluslararası İç Denetçiler Enstitüsü (IIA) tarafından tüm dünyada Uluslararası İç Denetim Farkındalık Ayı olarak ilan edilmiştir.

Detaylı

T. C. KAMU İHALE KURUMU

T. C. KAMU İHALE KURUMU T. C. KAMU İHALE KURUMU Elektronik İhale Dairesi KALİTE YÖNETİM SİSTEMİ BT Strateji Yönetimi BT Hizmet Yönetim Politikası Sürüm No: 6.0 Yayın Tarihi: 26.02.2015 444 0 545 2012 Kamu İhale Kurumu Tüm hakları

Detaylı

ALTINBAŞ ÜNİVERSİTESİ TOPLUMSAL SORUMLULUK PROJELERİ

ALTINBAŞ ÜNİVERSİTESİ TOPLUMSAL SORUMLULUK PROJELERİ ALTINBAŞ ÜNİVERSİTESİ TOPLUMSAL SORUMLULUK PROJELERİ TOPLUMSAL SORUMLULUK TOPLUMSAL SORUMLULUK NEDİR Sosyal sorumluluk tüm bireylerin ve yönetimlerin içinde bulundukları toplumun yaşam kalitesini iyileştirmek

Detaylı

Bu çalışma insan kaynakları dersinde yapılan kariyer yönetimi konulu sunumun metin halidir.

Bu çalışma insan kaynakları dersinde yapılan kariyer yönetimi konulu sunumun metin halidir. Eğitişim Dergisi. Sayı: 16. Ağustos 2007 GİRİŞ Bu çalışma insan kaynakları dersinde yapılan kariyer yönetimi konulu sunumun metin halidir. KARİYER YÖNETİMİ 1 / 13 Kariyer, bireyin iş yaşantısındaki aktivite,

Detaylı

KAMU İDARELERİNDE STRATEJİK PLANLAMAYA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK

KAMU İDARELERİNDE STRATEJİK PLANLAMAYA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK KAMU İDARELERİNDE STRATEJİK PLANLAMAYA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK Karar Tarihi Yönetmelik No: 5018 YT 015 Yürürlük Tarihi Yayın Tarihi RG Sayısı 26179 BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK

Detaylı

Enerji Yönetimi 11 Aralık 2015. Ömer KEDİCİ

Enerji Yönetimi 11 Aralık 2015. Ömer KEDİCİ Enerji Yönetimi 11 Aralık 2015 Ömer KEDİCİ Tanım Enerji yönetimi ; Planlama, Koordinasyon ve Kontrol gibi birbirinden bağımsız olduklarında etkisiz kalabilecek işlevlerin bir araya gelerek oluşturdukları

Detaylı

KIYASLAMA NEDİR? KIYASLAMA * Başkalarından Öğrenmek KIYASLAMA NEDİR? KIYASLAMA NEDİR? GEÇMİŞTEN BİR KIYASLAMA ÖRNEĞİ NASIL KULLANILIR?

KIYASLAMA NEDİR? KIYASLAMA * Başkalarından Öğrenmek KIYASLAMA NEDİR? KIYASLAMA NEDİR? GEÇMİŞTEN BİR KIYASLAMA ÖRNEĞİ NASIL KULLANILIR? KIYASLAMA NEDİR? KIYASLAMA * Başkalarından Öğrenmek Doç. Dr. Kazım Sarı Beykent Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dünyada mevcut en iyi veya daha iyi uygulamaların araştırılması, bulunması

Detaylı

DEĞİŞİM YÖNETİMİ. Doç.Dr.ARZU UZUN

DEĞİŞİM YÖNETİMİ. Doç.Dr.ARZU UZUN DEĞİŞİM YÖNETİMİ Doç.Dr.ARZU UZUN DEĞİŞEN DÜNYA Bilgi Toplumu Sanayi Toplumu İlkel Toplum Tarım Toplumu Değişen Dünyada Değişen İhtiyaçlar Toplumsal Yaşamın Karmaşıklaşması Gereksinimlerin Farklılaşması

Detaylı

Türkiye de Yabancı Bankalar *

Türkiye de Yabancı Bankalar * Bankacılar Dergisi, Sayı 52, 2005 Türkiye de Yabancı Bankalar * I. Giriş: Uluslararası bankacılık faaliyetleri, geçen yüzyılın ikinci yarısından itibaren uluslararası ticaret akımlarının ve doğrudan yabancı

Detaylı

Sistem Mühendisliği. Prof. Dr. Ferit Kemal Sönmez

Sistem Mühendisliği. Prof. Dr. Ferit Kemal Sönmez Sistem Mühendisliği Prof. Dr. Ferit Kemal Sönmez Organizasyon Teorileri 20. yüzyılın başından itibaren insan ilişkilerinin her alandaki giderek artan önemi, iki dünya savaşı ve 1960 ların sosyal devrimleri,

Detaylı

İŞLETMELERİN AMAÇLARI. İşletmenin Genel Amaçları Arası Denge 24.03.2014. Genel nitelikli kuruluş ve faaliyet amaçları Özel nitelikli amaçlar

İŞLETMELERİN AMAÇLARI. İşletmenin Genel Amaçları Arası Denge 24.03.2014. Genel nitelikli kuruluş ve faaliyet amaçları Özel nitelikli amaçlar İŞLETMELERİN AMAÇLARI Genel nitelikli kuruluş ve faaliyet amaçları Özel nitelikli amaçlar Yrd.Doç.Dr. Gaye Açıkdilli Yrd.Doç.Dr. Erdem Kırkbeşoğlu İşletmenin Genel Amaçları Arası Denge Kar ın İşlevleri

Detaylı

AR& GE BÜLTEN. Otomotivde Yeni Dönem! Otomotiv Sektöründeki Rekabet Koşulları Yenileniyor!

AR& GE BÜLTEN. Otomotivde Yeni Dönem! Otomotiv Sektöründeki Rekabet Koşulları Yenileniyor! Otomotivde Yeni Dönem! Otomotiv Sektöründeki Rekabet Koşulları Yenileniyor! Türkiye'deki otomotiv sanayi, kurulduğu 1960'lı yıllardan beri AB otomotiv sanayi ile entegrasyonu sağlama çabası içinde bulunmaktadır.

Detaylı

STRATEJİK YÖNETİM UYGULAMA MODELİ

STRATEJİK YÖNETİM UYGULAMA MODELİ STRATEJİK YÖNETİM UYGULAMA MODELİ Stratejik Yönetim Micro MBA Cenan Torunoğlu 10 Kasım 2012 Değişim ve Yapısal Gelişme 2 Değişim ve Yapısal Gelişme Değişimi farketmek Değişimin özüne inmek Değişim kararını

Detaylı

T.C. ADANA BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı SORU VE CEVAPLARLA KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI

T.C. ADANA BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı SORU VE CEVAPLARLA KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI T.C. ADANA BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı SORU VE CEVAPLARLA KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI NİSAN 2018 1 2 İÇİNDEKİLER 1. Neden İç Kontrol?...5 2. İç

Detaylı

Yapı Kredi Finansal Kiralama A. O. Ücretlendirme Politikası

Yapı Kredi Finansal Kiralama A. O. Ücretlendirme Politikası Yapı Kredi Finansal Kiralama A. O. Ücretlendirme Politikası Bu politika, Yapı Kredi Finansal Kiralama A.O. nın ( Şirket ) faaliyetlerinin kapsamı ve yapısı ile stratejileri, uzun vadeli hedefleri ve risk

Detaylı

Mesleki yetkinliği arttırmak için sonuç odaklı eğitim Türkiye deki organik sektör için yeni bir konsept

Mesleki yetkinliği arttırmak için sonuç odaklı eğitim Türkiye deki organik sektör için yeni bir konsept Alman-Türk İşbirliği Organik Tarım Çift taraflı işbirliği projesi (proje numarası TUR 11-01) Inter-Cluster Organics Closing Conference Mesleki yetkinliği arttırmak için sonuç odaklı eğitim Türkiye deki

Detaylı

SAĞLIK SEKTÖRÜNÜN MEVCUT DURUMU

SAĞLIK SEKTÖRÜNÜN MEVCUT DURUMU EK-22 SAĞLIK SEKTÖRÜNÜN MEVCUT DURUMU 1. Yasal Düzenlemeler, Amaçlar, İlke ve Politikalar Türkiye de sağlık hizmetleri çok çeşitli mevzuatlara dayalı olarak çeşitli kuruluşlar tarafından ayrı ayrı verilmektedir.

Detaylı

İnsan Kaynakları Yönetimi. Prof. Dr. Dursun BİNGÖL Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 1. BÖLÜM

İnsan Kaynakları Yönetimi. Prof. Dr. Dursun BİNGÖL Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 1. BÖLÜM İnsan Kaynakları Yönetimi Prof. Dr. Dursun BİNGÖL Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 1. BÖLÜM Giriş Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçiş, İletişim ve bilgi işleme teknolojisindeki

Detaylı

ISO 9001:2009 KALİTE YÖNETİM SİSTEMİ STANDARDININ AÇIKLAMASI

ISO 9001:2009 KALİTE YÖNETİM SİSTEMİ STANDARDININ AÇIKLAMASI 0. GİRİŞ ISO 9001:2009 KALİTE YÖNETİM SİSTEMİ STANDARDININ AÇIKLAMASI Dr. Mürsel ERDAL Sayfa 1 Kalite yönetim sisteminin benimsenmesi, kuruluşun stratejik bir kararı olmalıdır. Bir kuruluşun kalite yönetim

Detaylı

BÜTÜNLEŞİK SU YÖNETİMİ İÇİN YEREL ÇERÇEVENİN PLANLANMASI PAYDAŞLAR ÇALIŞTAYI. GAP Tarımsal Sorunlar, Çözüm Önerileri ve GAP TEYAP

BÜTÜNLEŞİK SU YÖNETİMİ İÇİN YEREL ÇERÇEVENİN PLANLANMASI PAYDAŞLAR ÇALIŞTAYI. GAP Tarımsal Sorunlar, Çözüm Önerileri ve GAP TEYAP BÜTÜNLEŞİK SU YÖNETİMİ İÇİN YEREL ÇERÇEVENİN PLANLANMASI PAYDAŞLAR ÇALIŞTAYI GAP Tarımsal Sorunlar, Çözüm Önerileri ve GAP TEYAP GAP Bölge Kalkınma İdaresi (GAP BKİ), T.C. Kalkınma Bakanlığının temel misyonuna

Detaylı

ARA DÖNEM FAALIYET RAPORLARI BEKLENTİLER VE SORUNLAR. Uğur Saçmacıoğlu SPK Uzmanı -

ARA DÖNEM FAALIYET RAPORLARI BEKLENTİLER VE SORUNLAR. Uğur Saçmacıoğlu SPK Uzmanı - ARA DÖNEM FAALIYET RAPORLARI BEKLENTİLER VE SORUNLAR Uğur Saçmacıoğlu SPK Uzmanı - Ara dönem faaliyet raporlarının masaya yatırılması Soru işaretleri: Ara dönem faaliyet raporu neden gerekli? Bu gereklilikler

Detaylı

ISLAMIC FINANCE NEWS ROADSHOW 2013-TURKEY

ISLAMIC FINANCE NEWS ROADSHOW 2013-TURKEY ISLAMIC FINANCE NEWS ROADSHOW 2013-TURKEY 3 EYLÜL 2013 DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Değerli konuklar, yurtdışından gelen değerli misafirlerimiz, finans sektörünün kıymetli

Detaylı

Sosyal Bilimler Enstitüsü. Beden Eğitimi ve Spor Öğretimi (Yüksek lisans,tezli) 1. Yarı Yıl

Sosyal Bilimler Enstitüsü. Beden Eğitimi ve Spor Öğretimi (Yüksek lisans,tezli) 1. Yarı Yıl Sosyal Bilimler Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Öğretimi (Yüksek lisans,tezli) 1. Yarı Yıl BES505 Spor Bilimlerinde Araştırma Teknikleri K:(3,0)3 ECTS:8 Bilimsel araştırma niteliği ve tanımı özellikleri,

Detaylı

T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü KOOPERATİF İSTATİSTİKLERİ BÜLTENİ

T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü KOOPERATİF İSTATİSTİKLERİ BÜLTENİ KOOPERATİF İSTATİSTİKLERİ BÜLTENİ 0 İÇİNDEKİLER 1. Türkiye de Kooperatifçilik. 2-3 2. Bakanlığımız Görev Alanında Kooperatifler. 3-11 2.1 Türlere Göre Kooperatifler..4-8 2.2 İllere Göre Kooperatifler.8-10

Detaylı

TURİZM SOSYOLOJİSİ SOS1019U KISA ÖZET

TURİZM SOSYOLOJİSİ SOS1019U KISA ÖZET TURİZM SOSYOLOJİSİ SOS1019U KISA ÖZET DİKKAT Burada ilk 4 sahife gösterilmektedir. Özetin tamamı için sipariş veriniz www.kolayaof.com 1 1-Turizm Sosyolojisinin Ortaya Çıkışı, Gelişimi ve Genel Çerçevesi

Detaylı

Önceden belirlenmiş sonuçlara ulaşabilmek için organize edilmiş faaliyetler zinciridir.

Önceden belirlenmiş sonuçlara ulaşabilmek için organize edilmiş faaliyetler zinciridir. PROJE YÖNETİMİ Proje: Önceden belirlenmiş sonuçlara ulaşabilmek için organize edilmiş faaliyetler zinciridir. Proje Yönetimi: Kısıtlı zaman, maliyet ve teknik durumları dikkate alarak, projenin en etkin

Detaylı

İÇİNDEKİLER SAYFA NO ÖNSÖZ IX GİRİŞ.. XI

İÇİNDEKİLER SAYFA NO ÖNSÖZ IX GİRİŞ.. XI İÇİNDEKİLER SAYFA NO ÖNSÖZ IX GİRİŞ.. XI BİRİNCİ BÖLÜM FRANCHISING SİSTEMİNİN TANIMI, KAPSAMI VE ÇEŞİTLERİ 1. FRANCHISING KAVRAMI VE TANIMI... 1 1.1. Franchising Kavramı.. 1 1.2. Franchising Sistemi 2

Detaylı

GIDA GÜVENLİĞİ VE YENİ TARIM POLİTİKASINA İLİŞKİN ÖNERİLER

GIDA GÜVENLİĞİ VE YENİ TARIM POLİTİKASINA İLİŞKİN ÖNERİLER GIDA GÜVENLİĞİ VE YENİ TARIM POLİTİKASINA İLİŞKİN ÖNERİLER 30 10 2013 topraksuenerji-ulusal güvenlik denince çoğu zaman zihnimizde sınırda nöbet tutan askerler, fırlatılmaya hazır füzeler, savaş uçakları

Detaylı

TÜRKİYE BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK ARAŞTIRMA KURUMU ULUSAL AKADEMİK AĞ VE BİLGİ MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

TÜRKİYE BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK ARAŞTIRMA KURUMU ULUSAL AKADEMİK AĞ VE BİLGİ MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler TÜRKİYE BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK ARAŞTIRMA KURUMU ULUSAL AKADEMİK AĞ VE BİLGİ MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç ve kapsam Madde 1- (1) Bu Yönetmelik ile Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma

Detaylı

KONAKLAMA IŞLETMELERİNDE STRATEJİK YÖNETİM. Pazarlama Yönetmeni ve Eğitmen

KONAKLAMA IŞLETMELERİNDE STRATEJİK YÖNETİM. Pazarlama Yönetmeni ve Eğitmen KONAKLAMA IŞLETMELERİNDE STRATEJİK YÖNETİM SEVGİ ÖÇVER Pazarlama Yönetmeni ve Eğitmen 1 Stratejik yönetim, uzun vadeli planlamalar ve kararlar ile konaklama isletmelerinin en üst düzeyde etkin ve verimli

Detaylı

DENEME SINAVI A GRUBU / İŞLETME. 1. İşletmenin yapısal özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:

DENEME SINAVI A GRUBU / İŞLETME. 1. İşletmenin yapısal özelliklerini şöyle sıralayabiliriz: DENEME SINAVI A GRUBU / İŞLETME 1 1. İşletmenin yapısal özelliklerini şöyle sıralayabiliriz: 3 İşletme bir ekonomik kuruluştur. 3 İşletme bağımsız bir kuruluştur. 3 İşletme sosyal bir kuruluştur. 3 İşletme

Detaylı

Resmi Gazete Tarihi: 08.10.2006 Resmi Gazete Sayısı: 26313

Resmi Gazete Tarihi: 08.10.2006 Resmi Gazete Sayısı: 26313 Resmi Gazete Tarihi: 08.10.2006 Resmi Gazete Sayısı: 26313 Amaç MADDE 1 KENT KONSEYİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar (1) Bu Yönetmeliğin amacı; kent yaşamında, kent vizyonunun

Detaylı