PARA TEORİSİ VE POLİTİKASI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "PARA TEORİSİ VE POLİTİKASI"

Transkript

1 9.1. Para ve Paranın Fonksiyonları Para, mal ve hizmet mübadelesinde genel kabul gören her türlü ödeme aracıdır. Günümüzde kağıttan imal edilmesine rağmen; geçmişte altın ve gümüş gibi değerli madenler olarak da kullanılan paranın üç önemli fonksiyonu bulunmaktadır: Para, bir değiş-tokuş aracıdır: Mübadele Fonksiyonu Para kavramı, mal ve hizmetlerin mübadelesinde genel kabul gören tüm ödeme araçlarını kapsamaktadır. Para, bu yönüyle mal ve hizmetlerin doğrudan değil dolaylı takasına imkan tanır. Takas, bir mal veya hizmetin doğrudan doğruya başka bir mal veya hizmet ile mübadele edilmesi anlamına gelmektedir. Takas yoluyla mal ve hizmet mübadelesinde bulunacak kişilerin isteklerinin birbirleri ile örtüşmesi zorunluluğu vardır. Şöyle ki; X malını verip Y malı almak isteyen bir kişinin bu isteğini gerçekleştirebilmesi için; Y malını verip X malını almak isteyen bir kişi bulması gerekecektir. Oysa para, takasın ortaya çıkardığı mübadele zorluklarını ortadan kaldırarak insanların anlaşmasına fırsat tanımaktadır. Para, standart bir değer ölçüsüdür: Hesap Birimi Fonksiyonu Para, mübadeleye konu olan mal ve hizmetlerin değerini ölçen standart bir değer ölçüsüdür. Nasıl ki bir nesnenin ağırlığı kilogram, uzunluğu metre ile ölçülüyorsa, mal ve hizmetlerin değeri de para birimiyle ölçülmektedir. Paranın bulunmadığı n mallı bir ekonomide; n(n-1)/2 kadar fiyat bulunacaktır. Eğer mallardan birisi numeraire (ölçü birimi) olarak seçilirse (n-1) fiyat olur. Paranın hesap birimi olma fonksiyonu alışverişi kolaylaştırmaktadır. 1 Para, bir değer saklama aracıdır: Değer Birimi Fonksiyonu Para, tüketilmeyen gelirin geleceğe taşınmasına; diğer bir ifadeyle servet birikiminin gerçekleşmesine imkan tanıyan önemli bir araçtır. Bireyler, gelirlerinin tamamını harcamayabilirler. Gelirlerinin harcamalarından arta kalan kısmını, yani; tasarruflarını gelecek yıllara taşımak isteyebilirler. Bu bağlamda para, geçmiş ya da bugünkü satın alma gücünü geleceğe taşıma işlevi görmektedir Paranın Özellikleri Değer Yönünden Homojen Olması: 100 TL lik banknotların tamamının satın alma gücü homojendir. Bozulmama veya Taşınmaya Elverişli Olma: Para zaman içersinde fiziksel özelliklerini yitirmez. Taşımak kolaydır. Bölünebilirlik: İstenildiği kadar küçük parçalara bölünebilir. Taklit Edilememe: Taklit etmek çok zordur. Değerini Zaman İçerisinde Koruyabilmesi: Satın alma gücünü koruyabilir. Para yukarıda sıralanan özelliklerini yitirirse; para ikamesi ortaya çıkar.

2 9.3. Paranın Türleri Yukarıda sıralanan işlevlere sahip olan paranın, fiziksel yapısına göre farklı türleri bulunmaktadır Mal Para Mal para kavramı, kendisi de bir tüketim değerine sahip olan ama aynı zamanda mal ve hizmetlerin mübadelesinde ödeme aracı olarak genel kabul gören nesneleri ifade etmek için kullanılmaktadır. Daha açık bir ifadeyle, ödeme aracı olarak kullanılan mal, sadece para fonksiyonu görmemekte; aynı zamanda doğrudan da bir fayda sağlamaktadır. Mal paraya örnek olarak; geçmişte kullanılan tütün, midye ve salyangoz kabuğu gösterilebilir. Bu sıralanan mal paraların yanında, altın ve gümüş gibi bazı değerli metaller geçmişte para olarak kullanılmıştır. Metal paralar, gereksinmeleri karşılama amacıyla doğrudan da kullanılabildikleri için aynı zamanda mal para olarak da kabul edilmektedir. i) Tek Metal Sistemi: Altın veya gümüş gibi değerli bir madenin, tek başına tedavül etmesidir. ii) Çift Metal Sistemi: İki değerli madenin, aynı anda tedavül ettiği mal para rejimidir. Tek metal sistemine karşı çıkarak çift metal sistemini öneren iktisatçılar; Leon Walras ve Alfred Marshall dir. Leon Walras ve Paraşüt Kuramı: Kurama göre fiyatlar genel seviyesi dolaşımdaki para miktarına; dolaşımdaki para miktarı ise, değerli metal stokuna bağlıdır. Tek metal sistemleri, para arzını yalnızca bir metalin arzına bağladığından fiyat istikrarını tehdit etmektedir. Çift metal sistemleri, bir metalin arzındaki daralmaların (genişlemelerin) diğer metalin arzındaki ters hareketlerle dengelenebileceğinden dolayı tek metal sistemlerine nazaran daha istikrarlıdır. 2 Alfred Marshall ve Simmetalizm: Marshall in önerdiği çift metal sisteminde (symmetalism), altın ve gümüş sabit bir oranda birleştirilerek para tabanı olarak kullanılır. Bir birim para, altın ve gümüşün bir fonksiyonu olarak tanımlanır. Edward Gresham ve Gresham Yasası: Hem altın hem de gümüş sikkelerin para olarak kabul edildiği dönemlerde, gümüş sikkelerin alışverişte daha çok kullanıldığı; altın sikkelerin ise tasarruf amacıyla saklandığı gözlenmiştir. İnsanlar, alışveriş esnasında birimi daha değerli olan altın sikkeleri saklayarak gümüş sikkeleri kullanmışlardır. Bu durum, kötü paranın (değersiz) iyi parayı (değerli) tedavülden kovmasını ifade eden Gresham Yasası olarak adlandırılmaktadır Kağıt Para Kağıt para, geçerliliği yasalarla kabul edilmiş ortak bir ödeme aracıdır. Tedavüle (dolaşıma) çıkarılan kağıtların, yani; banknotların doğrudan doğruya hiçbir tüketim değeri bulunmamaktadır. Yani; doğrudan tüketilmeleri söz konusu değildir. Kağıt para ilk kez, 13. yüzyılda Çinliler tarafından kullanılmıştır. Kağıt paralar, tedavül gördükleri ilk dönemlerde,

3 değerli madenlere çevrilebilir nitelikteydiler. Daha açık bir ifadeyle, tedavüle çıkarılan banknotların değerleri karşılığınca külçe altın veya değerli maden bulundurulmaktaydı. Ancak günümüzde kullanılan kağıt paralar, mübadele aracı olarak kullanılma gücünü büyük ölçüde yasalardan almakta olup; her zaman değerleri karşılığınca maden bulundurulmamaktadır. Bu nedenle bu paralara, itibari para yada fiyat para denmektedir. Diğer yandan, kağıt para rejimlerinde, parasal yetki kurumu tarafından basılarak dolaşıma çıkarılan asli para yanında; fiziki herhangi bir varlığı olmayan ve tamamen bankacılık sisteminde yaratılarak mal ve hizmet ödemelerinde kullanılan kaydi para ya da mevduat parası da bulunmaktadır Para Benzerleri Paranın hesap birimi ve mübadele aracı olma fonksiyonlarından ziyade değer saklama fonksiyonunu icra edebilen araçlardır. Para piyasası fonlarından oluşan para benzerlerinin (quasi money) geleneksel paradan bir diğer farkı da; genel kabul görmüş ödeme aracı olmamalarıdır Elektronik Para Satınalma gücünün, elektronik ortama aktarılması sonucunda ortaya çıkan ödeme araçlarıdır Para Talebi Teorileri Para talebi teorileri, insanların nakit veya harcamaya hazır olarak tutmak istedikleri para miktarının hangi unsurlara bağlı olarak belirlendiğini araştırmaktadır. Eski dönemlerde, insanların yalnızca günlük ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yapacakları alışverişler için ve zor dönemlerinde kullanmak amacıyla para talep ettikleri düşünülürdü. Bunlardan birincisine işlem amaçlı para talebi; ikincisine ise ihtiyat amaçlı para talebi adı verilmiştir. İhtiyat amacıyla yapılan para talebinin oldukça istikrarlı olduğu varsayılmış; esasen işlem amaçlı para talebinin hangi faktörlere bağlı olarak belirlendiği üzerine odaklanılmıştır. Paranın yalnızca işlem ve ihtiyat amacıyla talep edildiğinin düşünüldüğü para talebi teorileri, Klasik ya da Geleneksel para talebi teorileri başlığı altında incelenmektedir Klasik Para Talebi Teorileri Klasik para talebi (miktar teorisi) teorisyenleri arasında iki farklı yaklaşım bulunduğu söylenebilir. Doğrudan mekanizma; para miktarı ile fiyatlar genel düzeyi arasında doğrudan ilişki kurulur. Dolaylı mekanizma ise; para miktarı ile fiyatlar genel düzeyi arasındaki ilişkinin faiz mekanizması yardımı ile kurulduğunu ileri sürer. Klasik dönemin para talebi teorileri, esasen mübadele denklemine dayanmakta olup; üç çeşittir Fisher Tipi Mübadele Denklemi Fisher tipi mübadele denklemi, Irving Fisher tarafından geliştirilmiş olan bir denklemdir: MV PT

4 Yukarıda gösterilen Fisher tipi mübadele denkleminde yer alan M, dolaşımda bulunan toplam para miktarını; V, paranın ticari işlemler karşılığında el değiştirme hızını, diğer bir ifadeyle paranın ticari işlemler dolanım hızını; P, ticari işlemlerin ortalama fiyatını temsil eden fiyat endeksini; T ise, ekonomide belirli bir sürede gerçekleşen ticari işlemlerin fiziki hacmini temsil etmektedir. Denkleme göre, ekonomideki ticari işlemlerin toplam parasal değeri (PT), tedavüldeki para stoku ile paranın dolanım hızının (MV) çarpımına eşittir. Anlaşıldığı üzere; Fisher tipi mübadele denkleminin sol tarafı (MV), ekonomideki toplam satın alma gücünü, yani; toplam talebi; sağ tarafı (PT) ise toplam arzı ifade etmektedir. Dolayısıyla Fisher tipi mübadele denklemi, esasen piyasadaki mevcut arzın satışı için gerekli olan para miktarının ne olması gerektiğini belirlemeyi amaçlamaktadır. Bu nedenle söz konusu yaklaşım Paranın Miktar Teorisi ya da kısaca Miktar Teorisi olarak adlandırılmaktadır. Fisher tarafından geliştirilen denklemin bir para talebi teorisi olarak kabul edilmesinin nedeni, Say yasası ya da mahreçler kanunu olarak adlandırılan bir yaklaşımdır. Her arzın kendi talebini yaratacağı şeklinde ifade edilen Say yasasına göre; üretimin tek nedeni tüketimdir. Yani; insanlar tüketim yapmak için üretirler. Dolayısıyla Fisher tipi mübadele denkleminin sağ tarafında yer alan toplam arz (PT), her zaman kendisine eşit bir toplam talep (MV) yaratacaktır: MV =PT Yukarıdaki denklemde yer alan M, Say yasasının geçerli olması varsayımı altında artık talep edilen para miktarını (M d) ifade edecektir: PT M = V = M d 4 Fisher tipi mübadele denkleminin yukarıda yer alan en son hali, artık ekonominin para talebini (M d) ifade etmektedir. Denkleme göre; bireyler, piyasadaki tüm mal ve hizmetleri satın almaya yetecek düzeyde para talep etmektedirler. Mübadele denklemi ile ilgili olarak vurgulanması gereken bir diğer önemli husus da, denklemde yer alan V ve T değerlerinin kısa dönemde sabit olduklarının varsayılmasıdır. Fisher ve Pigou gibi Klasik iktisatçılara göre; ekonomi, her zaman tam istihdam üretim seviyesinde dengededir. Bu nedenle, ticari işlemlerin fiziksel hacmini (T) kısa dönemde arttırıp azaltmak mümkün değildir. Ekonomi, kendisini her zaman tam istihdam denge seviyesine ulaştıracak dinamiklere sahiptir. Paranın dolanım hızı ise, ödeme alışkanlıkları ve sıklıkları gibi bir dizi kurumsal faktöre bağlıdır. Bu faktörler de kısa dönemde değişmeyeceği için, paranın dolanım hızı da kısa dönemde sabit kabul edilmektedir. Dolayısıyla mübadele denkleminde değişim göstermeye müsait değişkenler; yalnızca para miktarı ile ortalama fiyatlardır. Paranın dolanım hızı ile ticari işlemlerin fiziksel hacminin kısa dönemde sabit olduklarının kabul edilmesi, ekonomi politikası açısından oldukça önemli bir çıkarımın yapılmasına neden olmuştur: Para miktarının insanların talep ettikleri miktarın üzerine çıkarılması, enflasyon; altına düşürülmesi ise deflasyonla sonuçlanacaktır. Şöyle ki; mübadele denkleminin sol tarafı (MV), bilindiği üzere toplam talebi; sağ tarafı (PT) ise toplam arzı temsil etmektedir. Para miktarının arttırılması (azaltılması), paranın dolanım hızının sabit olması varsayımı altında

5 toplam talebin artması (azalması) ile sonuçlanacaktır. Yani; para miktarındaki artışın (azalışın), paranın dolanım hızındaki düşme (yükselme) ile dengelenmesi suretiyle toplam talebin sabit kalması imkanı bulunmamaktadır. Diğer yandan, toplam arzın toplam talebe eşit olması da gerekmektedir. Toplam talep arttığına (azaldığına) göre; toplam arzın da artması (azalması) gerekmektedir. Toplam arzı oluşturan iki unsurdan birini, yani; ticari işlemlerin fiziksel hacmini kısa dönemde arttırma imkanı bulunmamaktadır. Çünkü ekonomi zaten mevcut imkanlar altında en yüksek üretimi gerçekleştirmektedir. Daha açık bir ifade ile ekonomi tam istihdamdadır. Öyleyse toplam arzın parasal değerinin artmasının (azalmasının) tek yolu, ortalama fiyatların yükselmesidir (düşmesidir). Sonuç olarak; toplam arz ile toplam talep arasında reel anlamda kurulamayan eşitlik, fiyatların yükselmesi (düşmesi) ile nominal olarak kurulmuştur. Anlaşıldığı üzere mübadele denklemi, dolaşımdaki para miktarının, ekonominin arzu ettiği düzeyin dışına çıkarılmasının fiyat istikrarını bozacağına işaret etmektedir Cambridge Nakit Denge Yaklaşımı: Arthur C. Pigou Mübadele denkleminin bu versiyonu, para talebini nominal milli gelirin belirli bir oranına karşılık olarak düzenlemektedir. M = kpy Yukarıdaki eşitlikte yer alan k, Marshall ya da Cambridge k sı olarak adlandırılmakta olup; paranın gelir dolanım hızının tersine (1/V) eşittir. M, P ve y ise, sırasıyla para miktarı, zımni fiyat deflatörü ve reel milli geliri temsil etmektedir. Cambridge tipi mübadele denklemine göre ekonominin para talebi, parasal milli gelirlerin (Py) istikrarlı bir yüzdesine eşittir. Diğer bir ifadeyle bireyler, parasal milli gelirlerinin k kadarlık bir kısmını nakit olarak tutmayı arzu etmektedirler. Cambridge k sı da, diğer Klasiklerce tıpkı paranın dolanım hızında yapıldığı gibi kurumsal nedenlerle kısa dönemde sabit varsayılmıştır. Paranın dolanım hızının yada Cambridge k sının sabit kabul edilmesi, reel milli gelir de sabit (tam istihdamda) kabul edildiğinden; ekonominin istikrarlı bir para talebine sahip olduğuna işaret etmektedir. 5 Cambridge nakit denge yaklaşımının alternatif bir versiyonu, Arthur C. Pigou tarafından geliştirilmiştir: M = kpw Yukarıda gösterilen Pigou tipi mübadele denkleminde yer alan M, para miktarını; k yine paranın gelir dolanım hızının tersini (1/V); P, zımni fiyat deflatörünü; w ise reel serveti temsil etmektedir. Fisher denklemi ile Cambridge denklemleri arasındaki iki temel farktan birincisi, Pigou nun yalnızca nihai mal ve hizmet satışlarını göz önüne alması; Fisher inse nihai mal ve hizmetler yanında ara mallar ile mevcut varlıkların satışlarını da göz önüne almış olmasıdır. İkincisi ise; Cambridge yorumunda k ya yer verilmiş olması nedeni ile; insanların servetlerini para dışındaki alternatiflere de (tahvil ve bono gibi) yönlendirebilecekleri yönünde yapılan üstü kapalı vurgudur.

6 Monetarist Para Talebi: Modern Miktar Teorisi Mübadele denklemine ya da en yaygın kullanılan ismiyle miktar teorisine Keynesyen iktisatçılar tarafından (bir sonraki kısımda tartışılacaktır) yöneltilen eleştirilerin ardından, bir süreliğine de olsa söz konusu yaklaşım gözden düşmüştür. Monetaristlerin (Parasalcıların) öncüsü kabul edilen Milton Friedman, Klasik iktisatçıların görüşlerinin dayandığı miktar teorisi yaklaşımını geliştirerek Keynesyen iktisatçılara bir yanıt vermiş ve miktar teorisi yaklaşımını tekrar popüler hale getirmiştir. Hatırlanacağı gibi Klasik iktisatçılar, paranın dolanım hızının veya Cambridge k sının ödeme alışkanlıkları ve sıklıkları gibi kurumsal nedenlerle kısa dönemde sabit olduğunu varsaymaktaydılar. Friedman, paranın dolanım hızının ya da Cambridge k sının sıralanan söz konusu kurumsal faktörler yanında fiyatlar genel seviyesi, faiz oranları ve beklenen enflasyon oranı gibi bir takım makro ekonomik değişkenlerle de istikrarlı bir ilişki içersinde bulunduğunu savundu ve bu görüşler altında miktar teorisini yeniden dizayn etti. Friedman ın görüşleri doğrultusunda yeniden düzenlenen miktar teorisine; modern miktar teorisi adı verilmektedir. Modern miktar teorisi yaklaşımı, para talebinin faiz oranlarına karşı duyarlı olduğunu kabul etmekle birlikte bu duyarlılığın para talebinde dalgalanmaya yol açmayacak kadar istikrarlı ve öngörülebilir olduğunu varsaymaktadır. Friedman tarafından para talebini etkilediği öne sürülen bazı faktörler, şu şekilde açıklanabilir: Fiyatlar genel seviyesi 6 Fiyatlar genel seviyesi, paranın satın alma gücünü doğrudan etkilemektedir. Fiyatlar genel seviyesinin yükselmesi, belirli bir mal ve hizmet sepetini satın alabilmek için gerekli olan para miktarını artırmaktadır. Dolayısıyla fiyatlar genel seviyesi ile para talebi arasında doğru yönlü bir ilişki vardır. Fiyatlar genel seviyesi arttıkça (azaldıkça), para talebi de artar (azalır). Gelir (Servet) Gelir arttıkça insanlar daha fazla mal ve hizmet talebinde bulunurlar. Bu nedenle, gelir arttıkça para talebi de artar. Hatta Friedman a göre paranın kendisi de lüks bir maldır. Para talebi, bu nedenle gelirden daha yüksek bir oranda artar. Parayla yakın ilişkili ürünlerin fiyatları Hisse senetleri, hazine bonoları, tasarruf mevduatları gibi servetin likit olarak saklanmasını sağlayan mali araçlar, paranın yakın ikameleridir. Söz konusu ikame ürünlerin beklenen getiri oranları arttıkça (azaldıkça) elde para tutmanın fırsat maliyeti de artar (azalır). Dolayısıyla, alternatif yatırım araçlarının beklenen getirileri ile para talebi arasında ters yönlü bir ilişki bunmaktadır.

7 Beklenen Enflasyon Oranı Gelecekte mal ve hizmetlerin fiyatlarının artacağı (azalacağı) bekleniyorsa para talebi azalacaktır (artacaktır). Çünkü elde tutulan paranın satın alma gücü, enflasyon oranının yükselmesi (düşmesi) ile azalacaktır (artacaktır). Bu nedenle, beklenen enflasyon ile para talebi arasında ters bir ilişki bulunmaktadır. Beşeri Sermayenin Beşeri Olmayan Sermayeye Oranı Toplam sermaye içinde beşeri sermayenin payı ne kadar yüksekse, para talebi de o kadar yüksektir. Çünkü özellikle ekonomik konjonktürün daralma dönemlerinde, beşeri sermayenin likidite derecesi çok düşüktür. Kurumsal Faktörler İnsanların gelir-harcama denkliğini sağlama konusunda yasal ya da kurumsal zorluklar mevcutsa para talebi artar, aksi takdirde azalır. Örneğin; banka hesabında bulunan parayı çekmekte zorlanacağına ya da çok yetenekli ve donanımlı olduğu halde iş bulamayacağına inanan bir kimse, üzerinde daha fazla para taşıyacak, diğer bir ifadeyle para talebini arttıracaktır. Modern miktar teorisi, bu açıklamaların ardından şu şekilde formüle edilebilir: M d = f[( P, P e, r s, r d, u n, H), y s ] 7 P: Fiyatlar Genel Düzeyi (+) P e : Fiyatlar Genel Düzeyine ilişkin Beklentiler (+) r s: Sabit faizlilerin getirisi (tahvil, mevduat vbg.) (-) r s: Değişken faizlilerin getirisi (hisse senedi, fon, döviz vbg.) (-) u n: Nakit tutmanın sağladığı ferahlık (+) H: Beşeri sermayenin fiziki sermayeye oranı (+) y s : Sürekli Gelir (+) M d = kpy s Modern miktar teorisi, ilk bakışta Klasik miktar teorisine benzemekle birlikte aralarında önemli farklılıklar bulunmaktadır. Modern miktar teorisinde yer alan k; yukarıda sıralanan makro ekonomik değişkenlerin istikrarlı bir fonksiyonudur. Miktar teorisinin önceki yorumlarında ise V nin ya da k nın yalnızca ödeme alışkanlıkları ve sıklıkları gibi bazı kurumsal faktörlerin fonksiyonu olduğu varsayılmaktadır. Özellikle vurgulamak gerekir ki; para talebinin faiz esnekliği modern miktar teorisinde zayıftır; Keynesyenler ise bu ilişkinin güçlü olduğunu kabul eder. Diğer yandan modern miktar teorisinde kullanılan y s de, miktar teorisinin önceki yorumlarında olduğu gibi işlem hacmini veya reel milli geliri değil; geçmiş, bugün ve gelecekte elde edilmesi beklenen gelir düzeylerinin ortalamasına eşit olan ve bireylerce normal şartlar altında ulaşılması beklenen sürekli gelir olarak tanımlanmaktadır. P ve M d ise, miktar teorisinin önceki

8 yorumlarında olduğu gibi sırasıyla ortalama fiyat düzeyi ile para talebini (miktarını) ifade etmektedir Nispi Fiyatlar Teorisi Nispi fiyatlar teorisi, neo-klasik kar ve fayda maksimizasyonu ilkelerinin portföy teorisine uygulanmasıdır. Portföy teorileri, bireylerin servetlerini farklı yatırım enstrümanları arasında dağıtacaklarını öngörmektedir. Bireyler, portföy tercihlerine konu olabilecek aktiflerin fiyat ve faizlerinde meydana gelebilecek değişimleri yakından izler ve portföylerini değiştirirler. Bu yaklaşımda, reel ve finansal aktifler yakın ikame edilebilirdir. Yani cüzdan tek bölmelidir. Bu bölme de hem reel hem de finansal aktifler yer alır. Portföydeki her varlık için harcanan en son biriminin maliyeti marjinal getirisine eşitlendiğinde portföy optimize edilmektedir Keynesyen Para Talebi Keynesyen para talebi teorilerinin de, Ortodoks ve Neo-Keynesyen para talebi teorileri olarak ikiye ayrılması yararlı olacaktır Likidite Tercihi Teorisi (Ortodoks veya Hidrolik Keynesyen Yorum) Keynesyen para talebi teorisine ya da likidite tercihi teorisine göre bireyler, yalnızca işlem ve ihtiyat amacıyla değil; spekülasyon amacıyla da para talebinde bulunurlar. Spekülasyon amaçlı para talebi olgusu, ilk kez bizatihi John M. Keynes in kendisi tarafından ortaya atılmıştır. 8 Para talebini doğuran amaçlar, detaylı bir şekilde aşağıda ele alınmaktadır. İşlem Amaçlı Para Talebi Bireylerin günlük ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla yapacakları alışverişler için yanlarında taşımak istedikleri para miktarını ifade eden işlem amaçlı para talebi (L T), doğrudan doğruya cari (nominal) gelirin (Y) artan bir fonksiyonudur: L T L' T=f'(Y) L T=f(Y) L T L'' T e' L' T. e. L'' T=f''(Y) e' ' Y Y İşlem Amaçlı Para Talebi

9 Yukarıdaki Şekilden de görüldüğü gibi; veri gelir seviyesi arttıkça (azaldıkça), işlem amaçlı para talebi de artmaktadır (azalmaktadır). İşlem amaçlı para talebindeki artış (azalış), işlem amaçlı para talebi doğrusunun (L T) paralel olmayan bir şekilde sola (sağa) kaymasına neden olarak veri cari gelir seviyesinde talep edilen para miktarının artmasına (azalmasına) neden olmaktadır. İhtiyat Amaçlı Para Talebi İhtiyat amaçlı para talebi, insanların gelecekte karşılaşabilecekleri beklenmeyen (hastalık, işsizlik, yangın vb.) olaylar için yanlarında ya da mevduat bankalarında likit olarak tutmak istedikleri para miktarını ifade etmektedir. İşlem amaçlı para talebinde olduğu gibi ihtiyat amaçlı para talebinin de en önemli belirleyicisinin cari gelir seviyesi olduğu varsayılmaktadır. İhtiyat amaçlı para talebi de, cari gelirin artan bir fonksiyonudur: L P = f(y) Spekülatif Amaçlı Para Talebi Sahip olunan servetin geleceğe taşınmasının birçok yolu vardır. Bunlar şu şekilde sıralanabilir; paranın bankalarda vadeli mevduat olarak tutulması, hazine bonosu, tahvil ve hisse senedi gibi menkul kıymetlere ya da gayrimenkula yatırım yapılması. Servetin söz konusu enstrümanlar şeklinde tutulması durumunda genellikle pozitif bir getiri elde edilmektedir. Bireyler, bu enstrümanlar dışında paralarını bankalarda vadesiz mevduat olarak da tutabilecekleri gibi yanlarında ya da kasalarında nakit olarak da saklayabilirler. Ancak bu durumda herhangi bir getiri elde etmezler. Dolayısıyla parayı vadesiz mevduat olarak ya da kasada nakit olarak tutmanın alternatif maliyeti, diğer mali enstrümanların sağlayacağı pozitif getiriye eşit olacaktır. 9 Keynes, tahvilin fiyatı ile faiz oranı arasında ters yönlü bir ilişki olmasından hareket etmiştir. Örneğin; fiyatı 200 YTL olan bir tahvilin yıllık faiz oranının %20 olduğu varsayılsın. Eğer piyasa faiz oranı %10 a düşerse, aynı faiz getirisini (40 YTL) sağlayabilmek için bononun fiyatı 400 YTL ye çıkmalıdır. Bu nedenle cari faiz oranları ile tahvil fiyatları arasında ters yönlü bir ilişki bulunmaktadır. Bireyler oldukça karlı olan tahvil alım satımı yapabilmek için de para talep edeceklerdir. Yani; işlem ve ihtiyat amaçlarının yanında ucuzken tahvil alıp pahalıyken satmak için de bir miktar para talep edeceklerdir. Buna, spekülatif amaçlı para talebi adı verilmektedir. Spekülatif amaçlı para talebi, cari faiz oranının azalan bir fonksiyonudur. Yani; faiz oranları arttıkça, tahvilin fiyatı düşeceğinden; ucuz tahvil alma imkanı azalacak ve bu durumda parayı elde tutmanın bir anlamı olmayacaktır. Daha teknik bir ifadeyle parayı elde tutumanın alternatif maliyeti artacaktır. Bu nedenle bireyler, faiz oranları yükseldikçe (düştükçe) spekülatif amaçlı para taleplerini azaltırlar (artırırlar). Sonuç olarak spekülatif amaçlı para talebi (L S), cari faiz oranının (i) azalan bir fonksiyonudur: L S = f(i)

10 Likidite tercihi teorisi, bireylerin para taleplerinin (L) işlem, ihtiyat ve spekülasyon amaçlı para taleplerinin toplamına eşit olduğu sonucuna ulaşmaktadır. L =L T +L P + L S İşlem ve ihtiyat amaçlı para talebi cari gelirin, spekülatif amaçlı para talebi ise cari faiz oranının fonksiyonu olduğundan; likidite tercihi teorisine göre para talebi (L), cari gelirin artan; cari faiz oranının ise azalan bir fonksiyonudur: L f(y, i) Anlaşıldığı üzere; Klasik iktisatçılar, bireylerin para taleplerinin yalnızca gelir düzeylerine; Keynesyen iktisatçılar ise gelir düzeyi yanında faiz oranlarına da bağlı olduğunu savunmaktadırlar. Faiz oranları oldukça değişken olduğu için Keynesyen görüşe göre para talebinin de oldukça değişken yani istikrarsız olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Ancak önceki kısımlarda gösterildiği üzere; Klasiklere göre para talebi oldukça istikrarlıdır. Bu durum, Klasik iktisatçılarla Keynesyen iktisatçılar arasındaki görüş ayrılıklarından yalnızca birisidir Neo-Keynesyen Para Talebi Teorileri Son yıllarda bazı Keynesyen iktisatçılar, işlem amaçlı para talebinin dahi faiz oranlarına duyarlı olduğunu öne sürmektedirler. Çok kısa vadede pozitif getiri sağlayan repo ve likit fonlar gibi yatırım araçlarının varlığı, bireylerin işlem amacıyla tuttukları para talebini dahi etkileyebilmektedir. Bu tip yaklaşımlara bir örnek olarak; Baumol tarafından geliştirilen Para Talebinin Envanter Teorisi gösterilebilir: 10 M d = (1/2)*(2bY/r) 1/2 b = Çevrim Maliyeti (örneğin bir fonun alış ve satış fiyatı arasındaki fark) Y = Gelir r = Cari Faiz oranı (veya fon getirisi) Keynesin Likidite Tercihi teorisi, para ve ikameleri (tahvil, hisse senedi vbg.) neredeyse sıfır opsiyonludur. Yani, insanlar ya parayı veya tahvili seçerler. James Tobin, bireylerin, servetlerini bir portföy şeklinde sakladıklarından yola çıkarak Makroekonomik Portföy Teorisini önermiştir. Makroekonomik portföy teorisi, bireylerin portföylerinin finansal ve reel varlıklardan oluşturduklarını varsayar. Finansal varlıkların risk yapısı başka, reel varlıkların risk yapısı başkadır. Portföyün önemli bir özelliği, finansal ve maddi varlıklar arasında ikamenin sınırlı olmasıdır. Diyelim ki cüzdan; iki bölmeden oluşur; birinci kısıma finansal aktifleri, ikinci kısıma reel aktifleri yerleştirirler. Dolayısıyla, ikame zordur. Eğer uygulanan bir para politikası, reel ve finansal aktifler arasında ikameye yol açıyorsa; servet etkili para politikası olarak

11 adlandırılır. Uygulanan para politikası, yalnızca finansal (veya reel) portföyün kendi içerisindeki dağılımını etkiliyorsa servet etkisi yaratmayan para politikası söz konusudur Para Arzı Para arzına ilişkin yaklaşımlar dört başlık altında toplanabilir: 1. Klasik Yaklaşım: Paranın sadece mübadele aracı olma fonksiyonu üzerine odaklanır. Dolayısıyla para, dolaşımdaki para ve vadesiz mevduatlardan oluşur. 2. Chicago (Monetarist) Yaklaşımı: Bu yaklaşıma göre, dolaşımdaki para ve vadesiz mevduat yanında vadeli mevduat da para tanımına dahil edilir. 3. Gurley ve Shaw Yaklaşımı: Alternatif likit değer olarak kabul edilen tüm değerler, para olarak kabul edilir. Bu yaklaşımda, dolaşımdaki para, vadeli ve vadesiz mevduat yanında likiditesi (nakde çevrilebilirliği) yüksek tüm menkul kıymetlerde para sayılır. 4. Kredi Yaklaşımı: En geniş tabanlı yaklaşımdır. Bu yaklaşıma göre, dolaşımdaki para, vadeli ve vadesiz mevduat, menkul kıymetler yanında kredi ve kredi imkanları dahi para olarak kabul edilmektedir. Para arzı, Merkez Bankası, bankacılık sistemi ve bireyler tarafından yaratılan para miktarını ifade etmektedir. Merkez bankası tarafından yaratılarak piyasaya sürülen para miktarı, arz edilen para miktarı olarak tanımlanmaktadır. Merkez Bankasınca piyasaya arz edilen para miktarı (asli para), bankacılık sistemi ve bireyler tarafından çoğaltılabilmekte yani kaydi para üretilebilmektedir. Merkez Bankasınca arz edilen para miktarının bankacılık sistemi ve bireyler tarafından çoğaltılmış haline ise talep edilen para miktarı adı verilmektedir. Talep edilen para miktarının kaynağı, anlaşıldığı üzere arz edilen para miktarıdır Arz Edilen Para Miktarı Tanımları Merkez Bankasının kontrolünde olan arz edilen para miktarı tanımları, şu şekilde sıralanabilir: Rezerv Para Rezerv para; Merkez Bankasınca piyasaya sürülen banknotlar (emisyon), bankalar tarafından Merkez Bankasında tutulan zorunlu rezervler, bankaların Merkez Bankasındaki hesaplarında tuttukları serbest mevduatlar, banka dışı kesim mevduatı ve fon hesapları toplamına eşittir. Rezerv Para = Emisyon + Bankalar Zorunlu Karşılıkları + Bankalar Serbest İmkanı + Banka ve Kamu Dışı Kesim Mevduatı + Fon Hesapları Parasal Taban Rezerv para ile Merkez Bankasının açık piyasa işlemlerinden kaynaklanan net yükümlülüklerinin toplamı, parasal taban olarak adlandırılmaktadır. Daha önce değinildiği gibi; Merkez Bankaları piyasanın likiditesini ayarlamak için açık piyasa işlemlerinde bulunmaktadır.

12 Merkez Bankasının açık piyasa işlemlerinden kaynaklanan yükümlülüğü ile rezerv paranın toplanması ile ulaşılan büyüklük; parasal taban olarak adlandırılmaktadır. Merkez Bankasının açık piyasa işlemlerinden kaynaklanan yükümlülükleri, pozitif ya da negatif olabileceği için parasal taban da rezerv paradan küçük ya da büyük olabilecektir. Parasal Taban = Rezerv Para + Net APİ Yükümlülükleri Merkez Bankası Parası Merkez Bankasındaki kamu mevduatı ile parasal tabanın toplamı, merkez bankası parası olarak adlandırılmaktadır. Merkez Bankası Parası = Parasal Taban + Kamu Mevduatı Arz edilen para miktarı tanımları, Merkez bankası analitik bilançosu üzerinde gösterilebilir: VARLIKLAR Merkez Bankası Analitik Bilançosu YÜKÜMLÜLÜKLER 1. Dış Varlıklar (Döviz ve Altın Varlıkları) 1. Toplam Döviz Yükümlülükleri 2. İç Varlıklar (Yurtiçi Krediler) 1.1. İç Yükümlülükler 2.1. Nakit İşlemler 1.2. Dış Yükümlülükler - Devlet İç Borçlanma Senetleri 2. Merkez Bankası Parası - Bankalara Krediler 2.1. Rezerv Para - TMSF na Krediler -Emisyon 2.2. Değerleme Hesabı -Bankalar Mevduatı 2.3. IMF Acil Yardım Takip Hesabı --Zorunlu Karşılıklar --Serbest İmkan -Fon Hesapları -Banka Dışı Kesim Mevduatı 2.2. Diğer Merkez Bankası Parası -Açık Piyasa İşlemleri -Kamu Mevduatı 12 Yukarıda verilen arz edilen para (yüksek güçlü para) tanımları pasiften hesaplandığından kullanım esasına göre hesaplanmıştır. Kaynak esasına göre de yani aktiften de hesaplanabilir. Net dış varlıklar (dış varlıklar dış döviz yükümlülükleri) + iç varlıklar + net diğer kalemler toplamı da merkez bankası parasını verecektir Talep Edilen Para Miktarı Tanımları: Para Arzı Daha önce ifade edildiği gibi; arz edilen para miktarı piyasa tarafından çoğaltılmaktadır. Çoğaltılan bu miktarlar, talep edilen para miktarı tanımları olup; şu şekilde açıklanabilirler:

13 M1 Talep edilen para miktarı tanımları arasındaki en dar kapsamlı göstergedir ve en likit varlıklardan oluşur. Yani; mal ve hizmetlerin satın alınması sırasında kullanılan ödeme araçlarına kolayca çevrilebilen varlıklardan ibarettir. Daha açık bir ifade ile M1, dolaşımdaki para miktarı ile bankalardaki vadesiz mevduat toplamından oluşmaktadır. M1 = Dolaşımdaki Para + Vadesiz Mevduat (Resmi Hariç) + TCMB Mevduatı M2 Bu gösterge, vadesiz mevduata nazaran daha az likit kabul edilen vadeli mevduatları da kapsamaktadır. Daha açık bir ifadeyle M2, M1 ile bankalardaki vadeli mevduatın toplamına eşittir. M2 = M1 + Vadeli Mevduat (Resmi Hariç) M2Y Yurtiçi yerleşiklerin bankalarda bulunan döviz mevduatlarının (döviz tevdiat hesapları) M2 ye dahil edilmesi ile M2Y değerine ulaşılmaktadır. M2Y = M2 + Döviz Tevdiat Hesapları 13 M3 Bankalarda bulunan kamu mevduatı ile likit fonların (para benzerleri; quasi para) M2 ye dahil edilmesi ile M3 e ulaşılır. M3 = M2 + Resmi Mevduat + TCMB deki diğer mevduat M3Y = M3 + Döviz Tevdiat hesapları Talep edilen para miktarı tanımları (para arzları), parasal sektör konsolide bilançosu üzerinden hesaplanır:

14 VARLIKLAR Parasal Sektör Konsolide Bilançosu 1. Dış Varlıklar (Net) 1. M1 YÜKÜMLÜLÜKLER 1.1. Dış Varlıklar 1.1. Bankalar Dışındaki (Dolaşımdaki) Para 1.2. Dış Yükümlülükler 1.2. Vadesiz Mevduat 2. Yurtiçi Krediler 2. M Merkezi Yönetime 2.1. Vadeli Mevduat 2.2. Yerel Yönetime 3. M2Y 2.3. Mali Olmayan Kamu Girişimlerine 3.1. Yerleşiklerin YP Mevduatı 2.4. Özel Sektöre 4. M Kalkınma ve Yatırım Bankalarına 4.1. Resmi Mevduat 2.6. Banka Dışı Mali Kurumlara 4.2. TCMB deki diğer mevduat 3. Diğer Kalemler (net) Para arzları daha önce değinildiği üzere kaynak esası ve kullanım esası olmak üzere iki farklı biçimde hesaplanabilmektedir. Kullanım esasına göre para arzı, yukarıda tanımlandığı gibi olup; bilançonun pasifinden hesaplanmaktadır. Kaynak esasına göre M2 ise, konsolide bilançonun aktifinden şu şekilde hesaplanmaktadır: M2 = Net Dış Varlıklar + Net Yurtiçi Krediler Net Diğer Kalemler Net Dış Varlıklar = Dış Varlıklar Dış Yükümlülükler 14 Net Yurtiçi Krediler = Yurtiçi Krediler Kamu Mevduatı Net Diğer Kalemler = Diğer kalemlerin denkleştirilmesi M1, M2 ve M3 gibi talep edilen para miktarı tanımları ya da para stokları, ekonominin harcama niyetini temsil etmektedir. Söz konusu büyüklüklerin artması (azalması), ekonomideki harcama miktarının da artmakta (azalmakta) olduğu anlamına gelmektedir. Bu nedenle, Merkez Bankası bu değişkenleri yakından kontrol etmektedir.

15 Merkez bankası ve mevduat bankalarından oluşan parasal sistem, 2007 yılı Ocak ayında kalkınma ve yatırım bankaları, katılım bankaları ve B tipi likit fonları kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Dolayısıyla, söz konusu mali kuruluşların yükümlülükleri de para arzı tanımlarına dahil edilmiştir. Aralık 2005 de gerçekleştirilen son revizyon sonrası Türkiye için para tanımları şu şekildedir: M1 = Dolaşımdaki Para + Vadesiz Mevduat Bu tanım hem TL hem de yabancı para birimleri cinsinden mevduatları da içermektedir. M2 = M1 + Vadeli Mevduat Bu tanım hem TL hem de yabancı para birimleri cinsinden mevduatları da içermektedir. M3 = M2 + Para Piyasası Fonları + Repo Mevduat Çoğaltanı (çarpan = çoğaltan) m = (1 / r) (Basit Mevduat Çoğaltanı) m = 1 / (r d + e + c + r tt) (Mevduat Çoğaltanı) Geri Dönüş Oranı: Bankanın verdiği 100 TL lik kredinin, bankaya mevduat olarak geri dönen kısmıdır. 15 c = Dolaşımdaki Para / Vadesiz Mevduat Oranı (Nakit Mevduat Oranı); C/DD r d = Vadesiz Mevduat Zorunlu Karşılık Oranı t = Vadeli Mevduat / Vadesiz Mevduat Oranı; TD/DD r t = Vadeli Mevduat Zorunlu Karşılık Oranı e = Atıl Rezerv/ Vadesiz Mevduat Oranı; ER/DD 200 TL (Karşılık) 100 TL (Kasa) 700 TL (Kredi) 112 TL (Karşılık) 56 TL (Kasa) 393 TL (Kredi) X (Karşılık) Y TL (Kasa) Z TL (Kredi) 1000 TL (Birincil Mevduat) 560 TL (İkincil Mevduat) W TL (İkincil Mevduat) Kredi Çoğaltanı (çarpan = çoğaltan) m = (1 / r) - 1 (Basit Kredi Çoğaltanı) m = [(1 + c)/ (r d + e + c + r tt)] (Kredi Çoğaltanı) = [1-(r + e + r tt)]/ (r d + e + c + r tt)

16 Para Çoğaltanı (çarpan = çoğaltan) Önceki kısımlarda değinildiği üzere talep edilen para miktarları, arz edilen para miktarlarının çeşitli unsurlara bağlı olarak çoğaltılmasından oluşmaktadır. Örneğin; Merkez Bankası tarafından arz edilen parasal tabanın (PT), M1 para çoğaltanı (k 1) ile çarpılması sonucunda M1 e ulaşılmaktadır: M1 = k 1 * PT k 1 = (1 + c)/(r d + tr t + e + c) c = Dolaşımdaki Para / Vadesiz Mevduat Oranı (Nakit Mevduat Oranı); C/DD r d = Vadesiz Mevduat Zorunlu Karşılık Oranı t = Vadeli Mevduat / Vadesiz Mevduat Oranı; TD/DD r t = Vadeli Mevduat Zorunlu Karşılık Oranı e = Atıl Rezerv/ Vadesiz Mevduat Oranı; ER/DD M2 için para çoğaltanı ise şu şekildedir: M2= k 2 PT k 2 = (1 + c + t)/(r d + tr t + e + c) 16 Parasal tabanın M3 para çoğaltanı (k 3) ile çarpılması neticesinde ise M3 e ulaşılmaktadır: M3 = k 3 * PT k 2 = (1 + c + t - g)/(r d + tr t + e + c) g = Kamu mevduatı/ Vadesiz Mevduat; G/DD Çoğaltan Bileşenlerinin Çoğaltana Etkisi c r d t r t e g k k k Parasal tabana yüksek güçlü para da denmektedir. Yukarıdaki hesaplamalarda PT yerine bazı kaynaklarda Rezerv (R) lerde kullanılmaktadır. Arz edilen para miktarı tanımları (rezerv para, parasal taban ve merkez bankası parası) ile talep edilen para miktarı tanımları (M1, M2 ve M3 vb.) arasında fonksiyonel bir ilişki olduğu görülmektedir. Söz konusu ilişki, para çoğaltanı yardımı ile kurulmaktadır. Arz edilen para miktarı tanımları, büyük ölçüde Merkez Bankasının kontrolünde olduğu için yalnızca Merkez Bankası bilançosundan hesaplanmaktadır. Talep edilen para miktarı tanımları ise, hem Merkez Bankasının hem bankacılık kesiminin hem de bireylerin kontrolündedir. Ayrıca talep edilen para miktarı tanımları, parasal sektör

17 konsolide bilançosundan (merkez bankası ve bankacılık kesimi bilançolarının toplamından) hesaplanmaktadır. Talep edilen para miktarı tanımlarının, gerek merkez bankası gerek bankacılık kesimi gerekse de bireyler tarafından etkilenebilirliği, para çoğaltanının içeriğinden kaynaklanmaktadır. Bireylerin varlıklarının ne kadarını mevduat olarak bankada ne kadarını nakit olarak üzerlerinde taşıyacakları kararı, bankaların ne kadar serbest rezerv bulunduracakları kararı ve Merkez Bankasının zorunlu karşılık oranının hangi düzeyde olacağı kararı; para çoğaltanını yakından etkilemektedir. Bu görüşe savunanlara göre para içseldir. Yani para miktarı makroekonomik sistem tarafından belirlenir. Talep edilen para miktarı tanımları, bu yaklaşımda merkez bankası, bankacılık kesimi ve bireylerin kararlarına bağlı olarak şekillenmektedir. Bu görüş, Keynesyen iktisatçılar tarafından savunulmaktadır. Ancak, klasik kökenli iktisatçılara göre, bireylerin varlıklarının ne kadarını mevduat olarak bankada ne kadarını nakit olarak üzerlerinde taşıyacakları kararı, bankaların ne kadar serbest rezerv bulunduracakları kararı istikrarlı kararlardır. Bu oranlar, kısa dönemde değişmeme eğilimindedir. Dolayısıyla, para çoğaltanını etkileyen yalnızca merkez bankasıdır. Bu görüşe göre para dışsaldır. Esas amacı fiyat istikrarını sağlamak olan Merkez Bankası, büyük ölçüde kendi kontrolünde bulunan arz edilen para miktarının düzeyini değiştirerek piyasadaki para miktarını talep edilen düzeyde tutmaya çalışmaktadır Para Piyasası Dengesi Para piyasası dengesi, para arzını para talebine eşitleyen faiz oranın belirlenmesi demektir. Para arzını para talebine eşitleyen faiz oranına denge faiz oranı adı verilir. Para piyasası dengede olduğunda, talep edilen para miktarı ile arz edilen para miktarı birbirine eşittir. Para piyasası dengesinin analitik gösterimi, Şekil: 9.2 de gerçekleştirilmektedir. 17 Şekil: 9.2 nin yatay ekseni para miktarını, dikey ekseni ise faiz oranını temsil etmektedir. M d doğrusu, para talebi fonksiyonunu ifade eder. Para talebi doğrusu, sol yukarıdan sağ aşağıya inen, diğer bir ifadeyle negatif eğimli bir doğrudur. Negatif eğime sahip olması, faiz oranları ile para talebi arasında ters yönlü bir ilişki bulunmasından kaynaklanmaktadır. Bilindiği üzere para talebinin faiz oranına duyarlılığı, spekülatif amaçlı para talebinden kaynaklanmaktadır. Şekilde yer alan M s doğrusu ise, tamamen Merkez Bankasının kontrolünde olduğu varsayılan para arzını ifade etmektedir. Para arzının tamamıyla Merkez Bankasının kontrolünde olduğunun varsayılması, para arzının faiz oranına duyarsız, diğer bir ifadeyle dışsal olduğu anlamına gelmektedir. Bu nedenle, para arzı doğrusu, faiz oranının yer aldığı eksene paralel olarak çizilmiştir. Para piyasası dengesi, para arzının para talebine eşitlenmesi ile kurulur:

18 i M s i e. e 0 M e M d=ky-hr M s,m d Şekil:9.2 Para Piyasasında Denge Şekil: 9.2 den görüldüğü üzere; e noktasının temsil ettiği faiz oranı ve para miktarı bileşiminde para piyasası dengeye ulaşmıştır. Çünkü i e düzeyinde oluşan faiz oranında para arzı ile para talebi birbirine eşit olup; her ikisi de M e miktarındadır. Para arzı ya da talebinin değişmesi, para piyasası dengesinin de değişmesine neden olmaktadır. Şekil: 9.3 de para talebinde meydana gelen değişimlerin para piyasası dengesi üzerindeki etkilerine yer verilmektedir. Para arzı sabitken para talebinin artması (azalması), faiz oranının yükselmesine (düşmesine) neden olmuştur. Şekil: 9.3 den de görülebildiği üzere; para arzı sabitken para talebinin değişmesi piyasadaki para miktarını hiç değiştirmemektedir: 18 i M s i e' i e.. e' e i e''. e'' 0 M e M'' d M d M' d M s,m d Şekil:9.3 Para Talebindeki Değişimlerin Para Piyasası Dengesine Etkisi Anlaşıldığı üzere; para talebinde meydana gelen değişimler, yalnızca denge faiz oranını etkilemekte; denge para miktarı üzerinde ise hiçbir etkiye yol açmamaktadır. Para arzında

19 meydana gelen değişimler ise, hem denge faiz oranını hem de denge para miktarını etkilemektedir: i M'' s M s M' s i' e e' i e. e i'' e. e''. 0 M'' e M e M' e M d M s,m d Şekil: 9.4 Para Arzındaki Değişimlerin Para Piyasası Dengesine Etkisi Para talebi sabitken para arzının değişmesinin yol açacağı etkiler ise, Şekil: 9.4 de gösterilmektedir. Para talebi sabitken para arzının artması (azalması), faiz oranının düşmesine (yükselmesine) yol açmakla kalmamakta aynı zamanda piyasadaki para miktarının da artmasına (azalmasına) neden olmaktadır: Para Politikasının Araçları En yaygın olarak kullanılan para politikası araçları şunlardır: Açık Piyasa İşlemleri Merkez Bankası, ihraç edilmiş hazine bonoları ile devlet tahvillerinin alım satımını yapmak suretiyle ekonomideki para miktarını etkileyebilmektedir. Merkez Bankası, piyasadaki para miktarını arttırmak istediğinde, piyasadaki mevcut devlet iç borçlanma senetlerinden satın alarak piyasaya likidite sağlar. Tersine, para miktarını azaltmak istediğinde ise kendi portföyünde bulunan devlet iç borçlanma senetlerini satarak piyasadan para çeker. Merkez bankası bu işlemleri, geri satın alma vaadiyle satış (repo) ya da geri satma vaadiyle alış (ters repo) yoluyla yapabileceği gibi doğrudan alış ya da doğrudan satış yoluyla da gerçekleştirebilmektedir. Repo ya da ters repo yoluyla yapılan açık piyasa işlemlerine, piyasanın likidite ihtiyacının geçici olarak azalması ya da artması durumunda başvurulur. Likidite ihtiyacındaki artış ya da azalışın süreklilik arz ettiği durumlarda ise, doğrudan alım-satım yoluna başvurulmaktadır. Açık piyasa işlemleri, tamamen merkez bankasının kontrolünde olması, kesin ve çabuk etki yaratması ve uygulanmasındaki kolaylıktan ötürü en çok tercih edilen para politikası araçlarından biridir

20 Zorunlu Karşılık Oranları Ticari bankalar, mevduat toplayan, topladıkları mevduatları kredi olarak veren ve bu faaliyetleri kar elde etme amacıyla gerçekleştiren finansal aracı kurumlardır. Ticari bankalar, toplamış oldukları mevduatların bir kısmını rezerv olarak tutmakta, geri kalan kısmını ise kredi olarak kullandırmaktadırlar. Ticari bankaların tuttukları rezervler, iki kısımdan oluşur: serbest rezervler ve zorunlu rezervler. Serbest rezervler, ticari bankaların kendi istekleri doğrultusunda emniyet amaçlı tuttukları rezervlerdir. Zorunlu rezervler ise, Merkez Bankasının ticari bankalardan zorunlu olarak tutmalarını istediği rezervlerdir. Zorunlu rezervler, sahip olunan mevduatın belirli bir yüzdesine karşılık olarak tutulurlar. Söz konusu yüzdeye, zorunlu karşılık oranı adı verilmekte olup; Merkez Bankasınca belirlenmektedir. Ticari bankalar, zorunlu olarak tuttukları bu rezervleri, Merkez Bankasında açtıkları bir hesapta tutmak zorundadır. Dolayısıyla Merkez Bankasının zorunlu karşılık oranını değiştirmesi, piyasadaki para miktarının da ters yönde değişmesine yol açar. İskonto Reeskont Oranları Merkez Bankası, ticari bankalara zaman zaman ellerindeki senetleri iskonto ederek nakit aktarmaktadır. Merkez bankası, kullanmış olduğu iskonto oranını değiştirdiğinde piyasadaki para miktarını da dolaylı olarak etkileyebilmektedir. Bankaları İkna Yolu 20 Merkez bankası bankaları izleyecekleri kredi ve faiz politikaları konusunda yönlendirmeye çalışır. Kullanımı son yıllarda ortadan kalkmış başka bazı para politikası araçları da mevcuttur. Bunlar şu şekildedir: Disponobilite Oranı Disponobil Değerler/Taahhütler: Disponobil değerler merkez bankası tarafından belirlenen DİBS lerdir. Taahhütler ise bankaların yükümlülüleridir. İthalat Teminat Oranı İthalat bedelinin belirli bir oranının merkez bankasında bloke edilmesidir. Zorunlu döviz devir oranı İhracat sonucu elde edilen döviz gelirlerinin belirli bir oranının merkez bankasında bozdurulmasıdır. Selektif kredi kontrolü Merkez bankası, bankaların hangi sektöre ne kadar kredi açabileceğini belirleyebilir.

21 Zorunlu faiz oranı Piyasa faiz oranını merkez bankasının belirlemesidir Bankaların Kaydi Para Yaratma Süreci Politik 9.9. Para Politikası ve Hedefleri Politika kavramı, çeşitli araçlar yardımı ile belirli hedeflere ulaşma çabası anlamına gelmektedir. Para politikası da, bir önceki kısımda irdelenen para politikası araçlarını kullanarak aşağıda yer alan para politikası hedeflerine ulaşma çabalarını ifade etmektedir: Fiyat istikrarı Faiz oranı istikrarı Döviz kurlarının istikrarı Finansal piyasaların istikrarı Ekonomik büyüme Yüksek istihdam Yukarıda sıralanan hedeflerin hepsinin, fiyat istikrarının sağlanmasına bağlı olduğu açıktır. Fiyat istikrarının sağlanmadığı bir ekonomide, ne faiz oranı, ne de döviz kurları istikrarlı olamayacaktır. Faiz oranları ve döviz kurları istikrarlı olmayınca; finansal piyasalar da istikrarlı olamayacaktır. Finansal piyasaların istikrarsız olduğu bir ekonominin büyümesi ve istihdam yaratması ise pek mümkün gözükmemektedir. Bu nedenle, modern para politikasının esas hedefi, fiyat istikrarını sağlamaktır. Diğer hedefler, ancak fiyat istikrarına ulaşmayı engellememesi koşuluyla gerçekleştirilebilirdir. Para politikasının sıralanan bu hedeflerinin neredeyse tamamının, istikrara (fiyatlarda, faiz oranlarında, döviz kurlarında vb.) dayandığı gözlenmektedir. Bir kere istikrarın sağlanabilmesi için tüm ekonomik birimlerin gelecekte istikrarın sağlanacağına inanması gerekmektedir. Örneğin; hiç kimse fiyat istikrarının sağlanacağına inanmazsa; ne fiyat istikrarı ne faiz oranları istikrarı ne de finansal piyasaların istikrarı sağlanabilir. Tüm bunların sağlanmasının ön koşulu, ekonomik birimleri gelecekte istikrarın sağlanacağına veya sürdürüleceğine inandırmaktır. Bu nedenle para politikası, esasen bekleyişleri yönlendirme sanatıdır Para Politikası Stratejileri Parasal Hedefleme Döviz Kuru Hedeflemesi Faiz Oranı Hedeflemesi Gelir Hedeflemesi

22 Enflasyon Hedeflemesi 22

PARA VE BANKA I.BÖLÜM. PARANIN TEMEL KAVRAMLARI ve TARİHSEL GELİŞİMİ

PARA VE BANKA I.BÖLÜM. PARANIN TEMEL KAVRAMLARI ve TARİHSEL GELİŞİMİ PARA VE BANKA I.BÖLÜM PARANIN TEMEL KAVRAMLARI ve TARİHSEL GELİŞİMİ Paranın Tanımı:Parayı en basit anlamıyla tanımlayacak olursak Bir toplumun ödeme aracı olarak kabul ettiği, herkes tarafından kullanılan

Detaylı

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA Problem 1 (KMS-2001) Kısa dönem toplam arz eğrisinin pozitif eğimli olmasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

Detaylı

Ekonomi II. 20.Para Teorisi ve Politikası. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

Ekonomi II. 20.Para Teorisi ve Politikası. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından Ekonomi II 20.Para Teorisi ve Politikası Doç.Dr.Tufan BAL Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından faydalanılmıştır. 20.1.Para Teorisi Para miktarındaki

Detaylı

M2 Para Tanımı: M1+Vadeli ticari ve tasarruf mevduatları (resmi mevduatlar hariç)

M2 Para Tanımı: M1+Vadeli ticari ve tasarruf mevduatları (resmi mevduatlar hariç) PARA ARZI Dar tanımlı para arzı dolaşımdaki nakit ile bankacılık sisteminde vadesiz mevduatların toplamından oluşmakta, geniş tanımlı para arzı ise bu toplama bankacılık sistemindeki vadeli mevduatların

Detaylı

DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ

DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ Bugünki dersin içeriği: 1. MALİYE POLİTİKASI VE DIŞLAMA ETKİSİ... 1 2. UYUMLU MALİYE VE

Detaylı

Para talebi teorisi bu yüzden önemlidir. Yunus Emre ERDOĞAN 1

Para talebi teorisi bu yüzden önemlidir. Yunus Emre ERDOĞAN 1 ~PARA TEORİSİ~ Para Talebi Teorileri 1.GRUP : Klasik ve Paracı Yaklaşımlar *Miktar Teorisi (Fisher / Cambridge) *Modern Miktar Teorisi (M. Friedman) 2. GRUP : Keynesyen ve Neo-Keynesyen Yaklaşımlar A.

Detaylı

9. DERS : IS LM EĞRİLERİ: MALİYE VE PARA POLİTİKALARI

9. DERS : IS LM EĞRİLERİ: MALİYE VE PARA POLİTİKALARI 9. DERS : IS LM EĞRİLERİ: MALİYE VE PARA POLİTİKALARI 1. Maliye Politikası ve Dışlama Etkisi...2 A. Uyumlu Maliye ve Para Politikaları...4 2. Para Arzı ve Açık Piyasa İşlemleri...5 3. Klasik Para ve Faiz

Detaylı

A İKTİSAT KPSS-AB-PS / 2008 5. Mikroiktisadi analizde, esas olarak reel ücretlerin dikkate alınmasının en önemli nedeni aşağıdakilerden

A İKTİSAT KPSS-AB-PS / 2008 5. Mikroiktisadi analizde, esas olarak reel ücretlerin dikkate alınmasının en önemli nedeni aşağıdakilerden 1. Her arz kendi talebini yaratır. şeklindeki Say Yasasını aşağıdaki iktisatçılardan hangisi kabul etmiştir? A İKTİSAT 5. Mikroiktisadi analizde, esas olarak reel ücretlerin dikkate alınmasının en önemli

Detaylı

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ Problem 1 (KMS-2001) Marjinal tüketim eğiliminin düşük olması aşağıdakilerden hangisini gösterir? A) LM eğrisinin göreli olarak yatık olduğunu B) LM eğrisinin göreli olarak dik

Detaylı

İÇİNDEKİLER III. Önsöz

İÇİNDEKİLER III. Önsöz İÇİNDEKİLER Önsöz BİRİNCİ BÖLÜM PARA, EKONOMİ VE FİNANSAL SİSTEM 1.1.Paranın Doğuşu 1.2.Para ve Ekonomi 1.3. Finansal Sistem 1.3.1. Finansal Sistemin Tanımı Ve Yapısı 1.3.2. Finansal Sistemin Temel Fonksiyonları

Detaylı

ÜNİTE:1. Para ve Finansal Sistem ÜNİTE:2. Mali Varlık Fiyatlarının Belirlenmesi ÜNİTE:3. Finansal Kurumlar ve Piyasalar ÜNİTE:4

ÜNİTE:1. Para ve Finansal Sistem ÜNİTE:2. Mali Varlık Fiyatlarının Belirlenmesi ÜNİTE:3. Finansal Kurumlar ve Piyasalar ÜNİTE:4 ÜNİTE:1 Para ve Finansal Sistem ÜNİTE:2 Mali Varlık Fiyatlarının Belirlenmesi ÜNİTE:3 Finansal Kurumlar ve Piyasalar ÜNİTE:4 Bankacılık Sektörü ve Banka Yönetimi ÜNİTE:5 1 Para Arzının Belirlenmesi ve

Detaylı

ÜNİTE 6: PARA TALEBİ VE PARA PİYASASINDA DENGE İŞLEM AMAÇLI PARA TALEBİ TEORİLERİ

ÜNİTE 6: PARA TALEBİ VE PARA PİYASASINDA DENGE İŞLEM AMAÇLI PARA TALEBİ TEORİLERİ ÜNİTE 6: PARA TALEBİ VE PARA PİYASASINDA DENGE İŞLEM AMAÇLI PARA TALEBİ TEORİLERİ Paranın bir ekonomide yerine getirdiği birçok işlevi vardır. Para; bir değişim aracıdır, bir hesap birimidir ve bir değer

Detaylı

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com Finansal Piyasa Dinamikleri Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com Neleri İşleyeceğiz? Finansal Sistemin Resmi Makro Göstergeler ve Yorumlanması Para ve Maliye Politikaları Merkez Bankası ve Piyasalar Finansal Piyasalardaki

Detaylı

N VE PARA ARZININ ÖZELL

N VE PARA ARZININ ÖZELL PARANIN MAKRO EKONOMİDEKİ ROLÜ 1-PARA TALEBİ, PARA ARZI VE FAİZ HADDİ (KEYNESYEN FAİZ TEORİSİ) Klasik ve neoklasik ekonomistlerce öne sürülen faiz teorisinde, faiz haddi, tasarruf arzı ve yatırım talebinin

Detaylı

Ayrım I. Genel Çerçeve 1

Ayrım I. Genel Çerçeve 1 İçindekiler Önsöz İçindekiler Ayrım I. Genel Çerçeve 1 Bölüm 1. Makro Ekonomiye Giriş 3 1.1. Ekonominin Tanımlanması ve Bir Bilim Olarak Ekonomi 4 1.2. Ekonomi Teorisi ve Politikası 5 1.3. Makro Ekonomi

Detaylı

Servet değer biriktirme araçlarının tümüne (tahvil, bono, hisse senedi, ev, arsa vb. verilen bir isimdir.

Servet değer biriktirme araçlarının tümüne (tahvil, bono, hisse senedi, ev, arsa vb. verilen bir isimdir. İktisadi analizde para, malların ve hizmetlerin satın alınmasında ve borçların geri ödenmesinde genel olarak kabul edilen şey olarak tanımlanmaktadır. Para servetten farklı bir kavramdır. Servet değer

Detaylı

DERS İÇERİĞİ. Para-Banka Teori ve Politikası. Zorunlu DERS HEDEFİ

DERS İÇERİĞİ. Para-Banka Teori ve Politikası. Zorunlu DERS HEDEFİ DERS İÇERİĞİ Ders Adı Ders Türü Para-Banka Teori ve Politikası Zorunlu DERS HEDEFİ Para-Banka Teori ve Politikası dersini alan öğrenciler aşağıdaki becerileri kazanacaktır: Paranın tanımı, fonksiyonları

Detaylı

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME PARA VE BANKA SORULAR

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME PARA VE BANKA SORULAR SORULAR 1- Değişimi yapılan finansal aracın hemen teslim edildiği ve ödemenin hemen yapıldığı piyasalar hangisidir? A) Birincil Piyasa B) İkincil Piyasa C) Organize Piyasa D) Tezgahüstü Piyasa E) Spot

Detaylı

Para Piyasasında Denge: LM (Liquit Money) Modeli

Para Piyasasında Denge: LM (Liquit Money) Modeli 11. Hafta Para Piyasasında Denge: LM (Liquit Money) Modeli Para piyasasının dengede olduğu (reel para arzının, reel para talebine eşit olduğu) faiz ve reel gelir düzeylerini gösteren eğriye, LM eğrisi

Detaylı

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120 Makro İktisat II Örnek Sorular 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120 Tüketim harcamaları = 85 İhracat = 6 İthalat = 4 Hükümet harcamaları = 14 Dolaylı vergiler = 12

Detaylı

Bölüm 7. Para Talebi. 7.1 Klasik İktisat ve Paranın Miktar Teorisi

Bölüm 7. Para Talebi. 7.1 Klasik İktisat ve Paranın Miktar Teorisi Bölüm 7 Para Talebi Paranın ekonomi üzerindeki etkilerinin anlaşılması için para talebini etkileyen faktörleri, para talebinin istikrarlı olup olmadığını da incelememiz gerekir. Merkez bankalarının para

Detaylı

Doç.Dr.Gülbiye Y. YAŞAR

Doç.Dr.Gülbiye Y. YAŞAR Doç.Dr.Gülbiye Y. YAŞAR Paranın Fonksiyonları İktisadi analizde para, malların ve hizmetlerin satın alınmasında ve borçların geri ödenmesinde genel olarak kabul edilen şey olarak tanımlanmaktadır. Para

Detaylı

A. IS LM ANALİZİ A.1. IS

A. IS LM ANALİZİ A.1. IS A. ANALZ A.. Analizi (Mal Piyasası) (Investment aving) (atırım Tasarruf) Eğrisi, faiz oranları ile gelir düzeyi arasındaki ilişkiyi gösterir. Analizin bu kısmında yatırımları I = I bi olarak ifade edeceğiz.

Detaylı

Para talebi ekonomik bireylerinin yanlarında bulundurmak istedikleri para miktarıdır. Ekonomik bireylerin para talebine tesir eden iki neden vardır;

Para talebi ekonomik bireylerinin yanlarında bulundurmak istedikleri para miktarıdır. Ekonomik bireylerin para talebine tesir eden iki neden vardır; B.E.A. Para Piyasaları (Finans Piyasaları): Ekonomide mal-hizmet piyasalarının yanında para piyasaları bulunmaktadır. Bu piyasanın amacı mal piyasasının (reel veya üretim piyasaları) ihtiyaç duyduğu ihtiyaçları

Detaylı

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME MALİYE POLİTİKASI 1 SORULAR

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME MALİYE POLİTİKASI 1 SORULAR SORULAR 1- Genişletici maliye politikası uygulanması sonucunda faiz oranının yükselmesine bağlı olarak özel yatırım harcamalarının azalması durumuna ne ad verilir? A) Dışlama etkisi B) Para yanılsaması

Detaylı

PARA TALEBİ VE KURAMLARI

PARA TALEBİ VE KURAMLARI PARA TALEBİ VE KURAMLARI Kişilerin servetlerinin bir kısmını ellerinde para olarak tutmalarına para talebi adı verilir. İktisadi düşünceler anlamında bakıldığında para talebi kuramları paranın fonksiyonlarına

Detaylı

IS LM MODELİ ÇALIŞMA SORULARI

IS LM MODELİ ÇALIŞMA SORULARI IS LM MODELİ ÇALIŞMA SORULARI Soru KPSS 2001 Otonom tüketim harcamalarının artması aşağıdakilerin hangisine neden olur? a) Denge üretim düzeyinin artmasına, LM eğrisinin sağa doğru kaymasına b) Denge üretim

Detaylı

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ İÇİNDEKİLER BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ Giriş... 1 1. Makroekonomi Kuramı... 1 2. Makroekonomi Politikası... 2 2.1. Makroekonomi Politikasının Amaçları... 2 2.1.1. Yüksek Üretim ve Çalışma Düzeyi...

Detaylı

-MAKROEKONOMİ KPSS SORULARI- 1) Nominal faiz oranı artarsa, reel para talebi nasıl değişir?( KPSS 2006)

-MAKROEKONOMİ KPSS SORULARI- 1) Nominal faiz oranı artarsa, reel para talebi nasıl değişir?( KPSS 2006) -MAKROEKONOMİ KPSS SORULARI- 1) Nominal faiz oranı artarsa, reel para talebi nasıl değişir?( KPSS 2006) A) Artar, çünkü bireyler gelirlerinin daha büyük bir kısmını ödünç vermek ister. B) Artar, çünkü

Detaylı

PARA POLİTİKASI AMAÇLARI VE ARAÇLARI TÜRKİYE UYGULAMASI

PARA POLİTİKASI AMAÇLARI VE ARAÇLARI TÜRKİYE UYGULAMASI 1 PARA POLİTİKASI AMAÇLARI VE ARAÇLARI TÜRKİYE UYGULAMASI Para Politikasının Amaçları 2 1. Fiyat İstikrarı: Enflasyonu yıllık yüzde 1-2 seviyelerinde devam ettirmek. TCMB nin şu an izlediği politika enflasyon

Detaylı

Vahap Tolga KOTAN Murat İNCE Doruk ERGUN Fon Toplam Değeri 877.247,49 Fonun Yatırım Amacı, Stratejisi ve Riskleri

Vahap Tolga KOTAN Murat İNCE Doruk ERGUN Fon Toplam Değeri 877.247,49 Fonun Yatırım Amacı, Stratejisi ve Riskleri A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖY BİLGİLERİ YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER Halka Arz Tarihi 07/11/2008 Portföy Yöneticileri 31.03.2010 tarihi itibariyle Vahap Tolga KOTAN Murat İNCE Doruk ERGUN Fon Toplam

Detaylı

Halka Arz Tarihi 07/11/2008 Portföy Yöneticileri. Fon Toplam Değeri 527, Fonun Yatırım Amacı, Stratejisi ve Riskleri

Halka Arz Tarihi 07/11/2008 Portföy Yöneticileri. Fon Toplam Değeri 527, Fonun Yatırım Amacı, Stratejisi ve Riskleri A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖY BİLGİLERİ YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER Halka Arz Tarihi 07/11/2008 Portföy Yöneticileri 31.12.2008 tarihi itibariyle Murat İNCE Vahap Tolga KOTAN Doruk ERGUN Fon Toplam

Detaylı

PARANIN ÖZELLİKLERİ, PARA ÇEŞİTLERİ VE EMİSYON REJİMLERİ

PARANIN ÖZELLİKLERİ, PARA ÇEŞİTLERİ VE EMİSYON REJİMLERİ PARANIN ÖZELLİKLERİ, PARA ÇEŞİTLERİ VE EMİSYON REJİMLERİ 1 1.PARANIN TANIMI VE FONKSİYONLARI A.Paranın Tanımı Para bir ekonomide mal ve hizmetlerin alım satımında kullanılan herkes tarafından kabul gören

Detaylı

PARA BANKA. Kariyermemur.com

PARA BANKA. Kariyermemur.com 1. Aşağıdakilerden hangisi para piyasası araçlarından biri değildir? A) Hazine Bonosu B) Mevduat Sertifikası C) Repo D) Hisse Senedi E) Banka Kabulü Para piyasası araçları, Hazine bonosu, kısa vadeli (1

Detaylı

Finansal Piyasalar ve Bankalar

Finansal Piyasalar ve Bankalar Finansal Piyasalar ve Bankalar Genel Olarak Finansal Piyasalar Piyasa neresidir? Finansal Piyasaların Ekonomi İçindeki Yeri Finansal Sistemi Oluşturan Piyasalar Finansal Piyasalar Para Piyasaları Sermaye

Detaylı

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ Bu ünite tamamlandığında; Alternatif yöntemleri kullanarak IS eğrisini elde edebileceğiz IS eğrisinin eğiminin hangi faktörlere bağlı olduğunu ifade edebileceğiz

Detaylı

Kamu bütçesi, Millet Meclisi tarafından onaylanıp kanunlaşan ve devletin planlanan gelir ve harcamalarını gösteren yıllık bir programdır.

Kamu bütçesi, Millet Meclisi tarafından onaylanıp kanunlaşan ve devletin planlanan gelir ve harcamalarını gösteren yıllık bir programdır. 97 BÖLÜM 6. KAMU BÜTÇESİ ve MALİYE POLİTİKASI (KEYNESYEN MODEL DEVAMI) Kamu bütçesi, Millet Meclisi tarafından onaylanıp kanunlaşan ve devletin planlanan gelir ve harcamalarını gösteren yıllık bir programdır.

Detaylı

Haftalık Para ve Banka İstatistikleri ne İlişkin Yöntemsel Açıklama

Haftalık Para ve Banka İstatistikleri ne İlişkin Yöntemsel Açıklama Haftalık Para ve Banka İstatistikleri ne İlişkin Yöntemsel Açıklama İstatistik Genel Müdürlüğü Parasal ve Finansal Veriler Müdürlüğü İçindekiler I- Tanım... 3 II- Amaç... 3 III- Yöntem... 3 IV- Yayımlama

Detaylı

MAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA)

MAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA) MAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA) 1- Bir ekonomide işsizlik ve istihdamdaki değişimler iktisatta hangi alan içinde incelenmektedir? a) Mikro b) Makro c) Para d) Yatırım e) Milli Gelir

Detaylı

ÜNİTE 4: FAİZ ORANLARININ YAPISI

ÜNİTE 4: FAİZ ORANLARININ YAPISI ÜNİTE 4: FAİZ ORANLARININ YAPISI Faiz oranlarının yapısı; Menkul kıymetlerin sahip olduğu risk, Likidite özelliği, Vergilendirme durumu ve Vade farklarının faiz oranlarını nasıl etkilediğidir. FAİZ ORANLARININ

Detaylı

FİYATLAR GENEL DÜZEYİ VE MİLLİ GELİR DENGESİ

FİYATLAR GENEL DÜZEYİ VE MİLLİ GELİR DENGESİ FİYATLAR GENEL DÜZEYİ VE MİLLİ GELİR DENGESİ Bu bölümde Fiyatlar genel düzeyi (Fgd) ile MG dengesi arasındaki ilişkiler incelenecek. Mg dengesi; Toplam talep ile toplam arzın kesiştiği noktada bulunacaktır.

Detaylı

İşsizlik Çeşitleri, Para Kavramı. Spor Bilimleri Anabilim Dalı

İşsizlik Çeşitleri, Para Kavramı. Spor Bilimleri Anabilim Dalı İşsizlik Çeşitleri, Para Kavramı Spor Bilimleri Anabilim Dalı Açık İşsizlik Çalışma isteği ve gücü olup, cari ücret seviyesinde ve ayrıca kanun yahut örf ve adetle belirlenmiş çalışma saatlerinde iş aradığı

Detaylı

Rapor N o : SYMM 116 /1552-117

Rapor N o : SYMM 116 /1552-117 Rapor N o : SYMM 116 /1552-117 BÜYÜME AMAÇLI ULUSLAR ARASI KARMA EMEKLİLİK YATIRIM FONU NUN YATIRIM PERFORMANSI KONUSUNDA KAMUYA AÇIKLANAN BİLGİLERE İLİŞKİN 30.06.2009 TARİHİ İTİBARİYLE BİTEN HESAP DÖNEMİME

Detaylı

TOPLAM TALEP I: IS-LM MODELİNİN OLUŞTURULMASI

TOPLAM TALEP I: IS-LM MODELİNİN OLUŞTURULMASI BÖLÜM 10 TOPLAM TALEP I: IS-LM MODELİNİN OLUŞTURULMASI IS-LM Modelinin Oluşturulması Klasik teori 1929 ekonomik krizine çare üretemedi Teoriye göre çıktı, faktör arzına ve teknolojiye bağlıydı Bunlar ise

Detaylı

DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI

DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI 1 DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI Durgunluk Tanımı Toplam arz ile toplam talep arasındaki dengesizlik talep eksikliği şeklinde ortaya çıkmakta, toplam talebin uyardığı üretim düzeyinin o ekonominin üretim

Detaylı

Aylık Para ve Banka İstatistikleri ne İlişkin Yöntemsel Açıklama

Aylık Para ve Banka İstatistikleri ne İlişkin Yöntemsel Açıklama Aylık Para ve Banka İstatistikleri ne İlişkin Yöntemsel Açıklama İstatistik Genel Müdürlüğü Parasal ve Finansal Veriler Müdürlüğü İçindekiler I- Amaç... 3 II- Tanım... 3 III- Sınıflama... 5 IV- Yöntem...

Detaylı

Finans Portföy Yönetimi A.Ş. tarafından yönetilen

Finans Portföy Yönetimi A.Ş. tarafından yönetilen A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖY BİLGİLERİ YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER Halka Arz Tarihi 07.11.2008 Portföy Yöneticileri 31.12.2008 tarihi itibariyle Murat İNCE Vahap Tolga KOTAN Doruk ERGUN Fon Toplam

Detaylı

M1 = Nakit + Vadesiz Mevduat + Diğer Çek Yazılabilir Mevduat (16.1)

M1 = Nakit + Vadesiz Mevduat + Diğer Çek Yazılabilir Mevduat (16.1) BÖLÜM 16: PARA ARZI Bu bölümde para arzı üzerinde durulacaktır. Bu bağlamda para arzının tanımı-para arzının hangi unsurlardan oluştuğu, bankaların para yaratması, para çarpanı ve para arzının belirleyicileri

Detaylı

PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU NUN 31 ARALIK 2014 TARİHİ İTİBARİYLE BİTEN HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU

PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU NUN 31 ARALIK 2014 TARİHİ İTİBARİYLE BİTEN HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖY BİLGİLERİ YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER Halka Arz Tarihi 07/11/2008 Portföy Yöneticileri 2 OCAK 2015 (*) tarihi itibariyle Murat İNCE Fon Toplam Değeri 50,888,120.73

Detaylı

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ 2014 SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ BANKACILIK VE FİNANS UZAKTAN ÖĞRETİM TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI PARA-BANKA TEORİ VE POLİTİKASI DERS NOTU ISPARTA 2014 1 İKİNCİ BÖLÜM PARA MİKTARI TANIMLARI BÖLÜM HEDEFİ

Detaylı

ÜNİTE 3: FAİZ ORANLARININ ANLAMI, ÖLÇÜMÜ VE BELİRLENMESİ FAİZ ORANLARININ ANLAMI

ÜNİTE 3: FAİZ ORANLARININ ANLAMI, ÖLÇÜMÜ VE BELİRLENMESİ FAİZ ORANLARININ ANLAMI ÜNİTE 3: FAİZ ORANLARININ ANLAMI, ÖLÇÜMÜ VE BELİRLENMESİ FAİZ ORANLARININ ANLAMI Faiz oranı, ödünç alanın belirli bir dönem boyunca aldığı borca karşılık ödediği faiz tutarının veya ödünç verenin verdiği

Detaylı

Ödemeler Bilançosunda Denge: BP Eğrisi

Ödemeler Bilançosunda Denge: BP Eğrisi Ödemeler Bilançosunda Denge: BP Eğrisi Dışa açık bir ekonomide ekonomi politikalarını ve çeşitli şokların etkilerini inceleyebilmek için IS-LM modelinin kapalı ekonomi için geliştirilen versiyonu yeterli

Detaylı

M3 = M2 + Repo + Para Piyasası Fonları (B Tipi Likit Fonlar) + İhraç Edilen Menkul Değerler

M3 = M2 + Repo + Para Piyasası Fonları (B Tipi Likit Fonlar) + İhraç Edilen Menkul Değerler ÜNİTE 10: PARA ARZININ BELİRLENME MEKANİZMASI PARA ARZI VE ÖNEMİ Bir ekonomide belirli bir anda dolaşımda bulunan her türlü paranın toplam miktarına para arzı denir. Stok değişken olan para arzı, ekonomide

Detaylı

SERMAYE VE DOĞAL KAYNAK PİYASALARI 2

SERMAYE VE DOĞAL KAYNAK PİYASALARI 2 SERMAYE VE DOĞAL KAYNAK PİYASALARI 2 1. SERMAYE, YATIRIM VE TASARRUF 2 1.1. SERMAYE VE YATIRIM 2 1.2. TASARRUF VE PORTFÖY TERCİHİ 2 1.3. SERMAYE PİYASASI 3 2. SERMAYE TALEBİ 3 2.1. YATIRIMIN NET BUGÜNKÜ

Detaylı

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt ÖNAL 6. HAFTA 4. GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE ULUSLAR ARASI FON HAREKETLERİ Gelişmekte olan ülkeler, son 25 yılda ekonomik olarak oldukça

Detaylı

Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom ve Denkleştirici

Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom ve Denkleştirici Ödemeler Dengesi Doç. Dr. Dilek Seymen Araş. Gör. Aslı Seda Bilman 1 Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom

Detaylı

ÇALIŞMA SORULARI TOPLAM TALEP I: MAL-HİZMET (IS) VE PARA (LM) PİYASALARI

ÇALIŞMA SORULARI TOPLAM TALEP I: MAL-HİZMET (IS) VE PARA (LM) PİYASALARI ÇALIŞMA SORULARI TOPLAM TALEP I: MAL-HİZMET (IS) VE PARA (LM) PİYASALARI 1. John Maynard Keynes e göre, konjonktürün daralma dönemlerinde görülen düşük gelir ve yüksek işsizliğin nedeni aşağıdakilerden

Detaylı

Haftalık Menkul Kıymet İstatistikleri Raporuna İlişkin Yöntemsel Açıklama

Haftalık Menkul Kıymet İstatistikleri Raporuna İlişkin Yöntemsel Açıklama Haftalık Menkul Kıymet İstatistikleri Raporuna İlişkin Yöntemsel Açıklama İstatistik Genel Müdürlüğü Parasal ve Finansal Veriler Müdürlüğü İçindekiler I- Tanım... 3 II- Amaç... 4 III- Yöntem... 4 IV-Yayınlama

Detaylı

2009 VS 4200-1. Gayri Safi Yurt içi Hasıla hangi nitelikte bir değişkendir? ) Dışsal değişken B) Stok değişken C) Model değişken D) kım değişken E) içsel değişken iktist TEORisi 5. Kısa dönemde tam rekabet

Detaylı

DENEME SINAVI A GRUBU / İKTİSAT

DENEME SINAVI A GRUBU / İKTİSAT DENEME SINAVI A GRUBU / İKTİSAT 2 1. A malının fiyatındaki bir artış karşısında B malına olan talep azalıyorsa A ve B mallarının özellikleriyle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur? A) A ve B

Detaylı

VII PARA, BANKA VE MALÝ PÝYASALAR

VII PARA, BANKA VE MALÝ PÝYASALAR VII PARA, BANKA VE MALÝ PÝYASALAR 103 104 PARA, BANKA VE MALÝ PÝYASALAR A. GENEL DURUM 2002 yýlý baþýndan itibaren dalgalý kur rejimi altýnda nominal çýpa olarak para tabanýnýn ve örtük enflasyon hedeflemesinin

Detaylı

FİNANSAL HESAPLAMALAR

FİNANSAL HESAPLAMALAR FİNANSAL HESAPLAMALAR Finansal değerlendirmelerin tutarlı ve karşılaştırmalı olabilmesinin yanı sıra kullanılan kaynakların maliyet, yapılan yatırımların alternatif getiri analizlerini yapabilmek amacıyla;

Detaylı

Para Teorisi ve Politikası Ders Notları

Para Teorisi ve Politikası Ders Notları Para Teorisi ve Politikası Ders Notları A. YASEMIN YALTA TÜRKİYE BİLİMLER AKADEMİSİ AÇIK DERS MALZEMELERİ PROJESİ SÜRÜM 1.0 (EKİM 2011) İçindekiler 1 Paranın Tanımı ve İşlevleri 1 1.1 Para Tanımı..............................

Detaylı

ÖDEMELER BİLANÇOSU VE DENGESİ

ÖDEMELER BİLANÇOSU VE DENGESİ ÖDEMELER BİLANÇOSU VE DENGESİ I. Temel Yapı Ülkede yerleşik kişilerin belirli bir dönem boyunca yabancı ülkelerde yerleşik kişilerle yaptıkları tüm ekonomik işlemlerin sonucunu gösteren sistematik kayıtlarına

Detaylı

Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması

Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması Gazi Erçel Başkan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 1 Nisan 1998 Ankara I. Giriş Ocak ayı başında

Detaylı

İçindekiler kısa tablosu

İçindekiler kısa tablosu İçindekiler kısa tablosu Önsöz x Rehberli Tur xii Kutulanmış Malzeme xiv Yazarlar Hakkında xx BİRİNCİ KISIM Giriş 1 İktisat ve ekonomi 2 2 Ekonomik analiz araçları 22 3 Arz, talep ve piyasa 42 İKİNCİ KISIM

Detaylı

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ Bu bölümde faiz oranlarının belirlenmesi ile faizin denge milli gelir düzeyinin belirlenmesi üzerindeki rolü incelenecektir. IS LM modeli, İngiliz iktisatçılar John

Detaylı

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ Problem 1 (KMS-2001) Marjinal tüketim eğiliminin düşük olması aşağıdakilerden hangisini gösterir? A) LM eğrisinin göreli olarak yatık olduğunu B) LM eğrisinin göreli olarak dik

Detaylı

2018/1. Dönem Deneme Sınavı.

2018/1. Dönem Deneme Sınavı. 1. Aşağıdakilerden hangisi mikro ekonominin konuları arasında yer almamaktadır? A) Tüketici maksimizasyonu B) Faktör piyasası C) Firma maliyetleri D) İşsizlik E) Üretici dengesi 2. Firmanın üretim miktarı

Detaylı

Ekonomi II. 19.Para ve Bankacılık. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

Ekonomi II. 19.Para ve Bankacılık. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından Ekonomi II 19.Para ve Bankacılık Doç.Dr.Tufan BAL Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından faydalanılmıştır. 2 19.1.Paranın Tanımı ve Fonksiyonları Para,

Detaylı

gerçekleşen harcamanın mal ve hizmet çıktısına eşit olmasının gerekmemesidir

gerçekleşen harcamanın mal ve hizmet çıktısına eşit olmasının gerekmemesidir BÖLÜM 5 Açık Ekonomi Açık Ekonomi Önceki bölümlerde kapalı ekonomi varsayımı yaptık Bu varsayımı terk ediyoruz çünkü ekonomilerin çoğu dışa açıktır. Kapalı ve açık ekonomiler arasındaki fark açık ekonomide

Detaylı

1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU

1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU ve TEMEL KAVRAMLAR 11 1.1.Makro Ekonominin Doğuşu 12 1.1.1.Makro Ekonominin Doğuş Süreci 12 1.1.2.Mikro ve Makro Ekonomi Ayrımı 15 1.1.3.Makro Analiz

Detaylı

SERMAYE PİYASALARI VE FİNANSAL KURUMLAR

SERMAYE PİYASALARI VE FİNANSAL KURUMLAR DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. SERMAYE PİYASALARI VE FİNANSAL KURUMLAR

Detaylı

Banka Bilançosunun Özellikleri Pazar, 26 Aralık 2010 18:24

Banka Bilançosunun Özellikleri Pazar, 26 Aralık 2010 18:24 Ticari bir işletme olarak bankaların belirli bir dönem içerisinde nasıl çalıştıklarını ve amaçlarına dönük olarak nasıl bir performans sergilediklerini değerlendirebilmenin yolu bankalara ait finansal

Detaylı

HALK HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU. Yatırım Ve Yönetime İlişkin Bilgiler

HALK HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU. Yatırım Ve Yönetime İlişkin Bilgiler A. TANITICI BİLGİLER Portföy Bilgileri Halka Arz Tarihi 13.06.2012 (*) 02 Ocak 2013 tarihi itibariyle Yatırım Ve Yönetime İlişkin Bilgiler Portföy Yöneticileri Murat Zaman, Kerem Yerebasmaz, Serkan Şevik,

Detaylı

Yatırım Ve Yönetime İlişkin Bilgiler

Yatırım Ve Yönetime İlişkin Bilgiler A. TANITICI BİLGİLER Portföy Bilgileri Halka Arz Tarihi 13.06.2012 2 Temmuz 2012 tarihi itibariyle (*) Yatırım Ve Yönetime İlişkin Bilgiler Portföy Yöneticileri Murat Zaman, Kerem Yerebasmaz, Serkan Şevik,

Detaylı

Bankacılık sektörü. 2011 değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri

Bankacılık sektörü. 2011 değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri Bankacılık sektörü 2011 değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri Şubat 2012 İçerik Bankacılık sektörünü etkileyen gelişmeler ve yansımalar 2012 yılına ilişkin beklentiler Gündemdeki başlıca konular 2

Detaylı

Tahvil Yatırımında Risk Anapara ve Faizin Ödenmeme Riski

Tahvil Yatırımında Risk Anapara ve Faizin Ödenmeme Riski Tahvil Değerleme Tahvil Yatırımında Risk Anapara ve Faizin Ödenmeme Riski Tahvili çıkaran kuruluş, vadesinde anapara ve faizi ödeyeceğini taahhüt etmesine rağmen finansal durumunda ortaya çıkabilecek bir

Detaylı

Rezerv para Rezerv Parasal taban Parasal Parası AKTİF: PASİF: Rezerv para Parasal Taban, Merkez Bankası Parası

Rezerv para Rezerv Parasal taban Parasal Parası AKTİF: PASİF: Rezerv para Parasal Taban, Merkez Bankası Parası Türkiye Ekonomisi PARA - BANKA 1 1. Kavramlar: Türkiye ekonomisinde banknot çıkartma yetkisi 1930 yılında faaliyete geçen Merkez Bankası A.Ş.'ye verilmiştir. Türkiye'de MB, emisyonu belirlemenin dışında

Detaylı

Tufan Samet ÖZDURAK THEMIS MAKRO İKTİSAT

Tufan Samet ÖZDURAK THEMIS MAKRO İKTİSAT Tufan Samet ÖZDURAK THEMIS MAKRO İKTİSAT İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... VII BİRİNCİ BÖLÜM Makro İktisat 1. MAKRO İKTİSATIN ANLAMI... 1 2. MAKRO İKTİSATTA KARAR BİRİMLERİ (SEKTÖRLER)... 2 3. MAKRO İKTİSATTA PİYASA

Detaylı

3. HAFTA DERS NOTU BANKALARIN FON KAYNAKLARI

3. HAFTA DERS NOTU BANKALARIN FON KAYNAKLARI 3. HAFTA DERS NOTU BANKALARIN FON KAYNAKLARI Bankalar sağlamış oldukları kaynaklarını faaliyetlerine devam etmek için kullanmaktadır. Bu faaliyetler, bankaların ana faaliyet konusu olan aracılık faaliyetleri

Detaylı

IS-LM-BP Grafikleri. A. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği:

IS-LM-BP Grafikleri. A. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği: IS-LM-BP Grafikleri A. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği: A.1. Sabit kur rejimi, sınırlı sermaye hareketliliği ve BP nin eğimi, LM in eğiminden düşükken

Detaylı

IS-LM-BP Grafikleri. B. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği:

IS-LM-BP Grafikleri. B. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği: IS-LM-BP Grafikleri B. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği: B.1. Sabit kur rejimi ve sınırsız sermaye hareketliliği durumunda para politikasının etkinliğini

Detaylı

Tahvil Türleri. O Hamiline ve Nama Yazılı Tahviller. O Sabit Faizli ve Değişken Faizli Tahviller

Tahvil Türleri. O Hamiline ve Nama Yazılı Tahviller. O Sabit Faizli ve Değişken Faizli Tahviller Tahvil Şirketlerin fon ihtiyaçlarını karşılamak için çıkardıkları borçlanma senetlerine tahvil denir. Anonim şirketler genel kurul kararı ile tahvil çıkarabilir. Çıkarılan her tahvilin değeri aynı olmalıdır.

Detaylı

Halka Arz Tarihi 07.11.2008 Portföy Yöneticileri

Halka Arz Tarihi 07.11.2008 Portföy Yöneticileri A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖY BİLGİLERİ YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER Halka Arz Tarihi 07.11.2008 Portföy Yöneticileri 31.12.2008 tarihi itibariyle Vahap Tolga KOTAN Murat İNCE Doruk ERGUN Fon Toplam

Detaylı

Ödemeler Dengesi Doç. Dr. Dilek Seymen Araş. Gör. Aslı Seda Bilman 1 Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom

Detaylı

Ekonomi II. 21.Enflasyon. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

Ekonomi II. 21.Enflasyon. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından Ekonomi II 21.Enflasyon Doç.Dr.Tufan BAL Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından faydalanılmıştır. 2 21.1.Nedenlerine Göre Enflasyon 1.Talep Enflasyonu:

Detaylı

ZİRAAT HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01. 31.03.2012 HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU VE YATIRIM PERFORMANSI

ZİRAAT HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01. 31.03.2012 HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU VE YATIRIM PERFORMANSI 01.01. 31.03.2012 HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU VE YATIRIM PERFORMANSI KONUSUNDA KAMUYA AÇIKLANAN BİLGİLERE İLİŞKİN RAPOR NUN YATIRIM PERFORMANSI KONUSUNDA KAMUYA AÇIKLANAN BİLGİLERE İLİŞKİN

Detaylı

1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ

1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ DERS NOTU 06 IS/LM EĞRİLERİ VE BAZI ESNEKLİKLER PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ ETKİNLİKLERİ TOPLAM TALEP (AD) Bugünki dersin içeriği: 1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ... 1 2. LM EĞRİSİ VE PARA TALEBİNİN

Detaylı

GENEL DEĞERLENDİRME TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

GENEL DEĞERLENDİRME TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI GENEL DEĞERLENDİRME Küresel kriz sonrası özellikle gelişmiş ülkelerde iktisadi faaliyeti iyileştirmeye yönelik alınan tedbirler sonucunda küresel iktisadi koşulların bir önceki Rapor dönemine kıyasla olumlu

Detaylı

HER 100 LİRALIK ANAPARA ÖDEMESİNE KARŞILIK 120 LİRA BORÇLANDIK (MİLYAR TL) Ödeme Borçlanma Borç çevirme oranı

HER 100 LİRALIK ANAPARA ÖDEMESİNE KARŞILIK 120 LİRA BORÇLANDIK (MİLYAR TL) Ödeme Borçlanma Borç çevirme oranı Alaattin AKTAŞ l ala.aktas@gmail.com PROJEKSİYON İÇ BORÇ: Türkiye ekonomisinin en yumuşak karnı cari açıkla birlikte bütçe açığıydı. Yıllar yılı bu açıklardan söz ettik. Ama son yıllarda bütçede sağlanan

Detaylı

TEB PORTFÖY BİRİNCİ DEĞİŞKEN FON

TEB PORTFÖY BİRİNCİ DEĞİŞKEN FON VE YATIRIM PERFORMANSI KONUSUNDA KAMUYA AÇIKLANAN BİLGİLERE İLİŞKİN RAPOR A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖYE BAKIŞ Halka Arz Tarihi : 08/04/1996 YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER 30/06/2016 tarihi itibarıyla

Detaylı

TEB PORTFÖY İKİNCİ DEĞİŞKEN FON

TEB PORTFÖY İKİNCİ DEĞİŞKEN FON VE YATIRIM PERFORMANSI KONUSUNDA KAMUYA AÇIKLANAN BİLGİLERE İLİŞKİN RAPOR A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖYE BAKIŞ Halka Arz Tarihi : 04/09/1997 YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER 30/06/2016 tarihi itibarıyla

Detaylı

PARA ARZI VE PARA TALEBİ

PARA ARZI VE PARA TALEBİ PARA ARZI VE PARA TALEBİ PARANIN İŞLEVLERİ VE PARA TÜRLERİ Para; mal ve hizmet alımlarında kullanılan ve borçların ödenmesinde kabul gören her türlü ödeme aracıdır. Tarihte deniz kabukları, boncuklar,

Detaylı

http://www.cengizonder.com Temel Finans Matematiği Örnek Soru Çözümleri Sayfa. 1 Eylül 2009

http://www.cengizonder.com Temel Finans Matematiği Örnek Soru Çözümleri Sayfa. 1 Eylül 2009 http://www.cengizonder.com Temel Finans Matematiği Örnek Soru Çözümleri Sayfa. 1 SORU - 1 31.12.2009 itibariyle, AIC Şirketi'nin çıkarılmış sermayesi 750.000.000 TL olup şirket sermayesini temsil eden

Detaylı

İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ... v İÇİNDEKİLER... vi GENEL EKONOMİ 1. Ekonominin Tanımı ve Kapsamı... 1 1.1. Ekonomide Kıtlık ve Tercih... 1 1.2.

İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ... v İÇİNDEKİLER... vi GENEL EKONOMİ 1. Ekonominin Tanımı ve Kapsamı... 1 1.1. Ekonomide Kıtlık ve Tercih... 1 1.2. İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ... v İÇİNDEKİLER... vi GENEL EKONOMİ 1. Ekonominin Tanımı ve Kapsamı... 1 1.1. Ekonomide Kıtlık ve Tercih... 1 1.2. Ekonominin Tanımı... 3 1.3. Ekonomi Biliminde Yöntem... 4 1.4.

Detaylı

A İKTİSAT KPSS-AB-PS/2007

A İKTİSAT KPSS-AB-PS/2007 1. Büyüme Kutupları nın, altyapı yatırımları ve dışsal ekonomiler yoluyla yaratacağı etkiler nedeniyle kalkınmanın önünde bir engel olduğunu belirten iktisatçı aşağıdakilerden hangisidir? A) F. Perroux

Detaylı

GRAFİK LİSTESİ. Grafik I.7.

GRAFİK LİSTESİ. Grafik I.7. GRAFİK LİSTESİ Grafik I.1. VIX Endeksi 1 Grafik I.2. itraxx Europe Crossover Endeksi 1 Grafik I.3. Gelişmiş Ülke Borsa Endeksleri 2 Grafik I.4. Seçilmiş Bazı Ülkelerde Büyüme Oranları 2 Grafik I.5. Seçilmiş

Detaylı

1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR

1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR ÖNSÖZ İÇİNDEKİLER III Bölüm 1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR 11 1.1. İktisat Biliminin Temel Kavramları 12 1.1.1.İhtiyaç, Mal ve Fayda 12 1.1.2.İktisadi Faaliyetler 14 1.1.3.Üretim Faktörleri 18 1.1.4.Bölüşüm

Detaylı

http://acikogretimx.com

http://acikogretimx.com 2009 S 4421- SERMYE PiYSSı VE FiNNSL KURUMLR 1. Birikim açığı olan ekonomik birimlerle birikim fazlalığı olan ekonomik birimlerin karşılaştığı ve finansal varlıkların alınıp satıldığı piyasalara ne ad

Detaylı