Doç. Dr. Ayla SOYER danışmanlığında, Seyfullah IŞIKSAL tarafından hazırlanan Sucuk ve Pastırmanın Sorpsiyon İzotermlerinin Belirlenmesi adlı tez çalış

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Doç. Dr. Ayla SOYER danışmanlığında, Seyfullah IŞIKSAL tarafından hazırlanan Sucuk ve Pastırmanın Sorpsiyon İzotermlerinin Belirlenmesi adlı tez çalış"

Transkript

1 ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ SUCUK VE PASTIRMANIN SORPSİYON İZOTERMLERİNİN BELİRLENMESİ Seyfullah IŞIKSAL GIDA MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI ANKARA 2006 Her hakkı saklıdır

2 Doç. Dr. Ayla SOYER danışmanlığında, Seyfullah IŞIKSAL tarafından hazırlanan Sucuk ve Pastırmanın Sorpsiyon İzotermlerinin Belirlenmesi adlı tez çalışması 09/10/2006 tarihinde aşağıdaki jüri tarafından oybirliği ile Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Gıda Mühendisliği Anabilim Dalı nda Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir. Başkan : Doç. Dr. Ayla SOYER Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Anabilim Dalı Üye Üye : Prof. Dr. Feryal KARADENİZ Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Anabilim Dalı : Doç. Dr. İsmail Hakkı BOYACI Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Anabilim Dalı Yukarıdaki sonucu onaylarım Prof. Dr. Ülkü MEHMETOĞLU Enstitü Müdürü

3 ÖZET Yüksek Lisans Tezi SUCUK VE PASTIRMANIN SORPSİYON İZOTERMLERİNİN BELİRLENMESİ Seyfullah IŞIKSAL Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Gıda Mühendisliği Anabilim Dalı Danışman: Doç. Dr. Ayla SOYER Bu çalışmada geleneksel et ürünleri sucuk ve pastırmanın 5 o, 15 o ve 25 o C de desorpsiyon izotermleri belirlenmiş ve elde edilen deneysel verilerin BET ve GAB modellerine uygunlukları incelenmiştir. Elde edilen deneysel sucuk ve pastırma desorpsiyon izotermleri, sıcaklık arttıkça denge nem içeriğinin azaldığını göstermiştir. Bu durum sorpsiyon izotermlerinin sıcaklığa bağlı olduğunu göstermektedir. BET modelinin hem sucuk hem de pastırmada, çalışılan her üç sıcaklık derecesinde uyum gösterdiği belirlenmiştir. GAB modeli sucuk ve pastırmada 5 o C ve 15 o C de uyum sağladığı halde, her iki üründe de 25 o C de uyum sağlamadığı belirlenmiştir. 2006, 59 Sayfa Anahtar Kelimeler: Sucuk, pastırma, sorpsiyon izotermi i

4 ABSTRACT Master Thesis SORPTION ISOTHERMS OF TRADITIONAL TURKISH MEAT PRODUCTS SUCUK AND PASTIRMA Seyfullah IŞIKSAL Ankara University Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Food Engineering Supervisor: Assoc. Prof. Dr. Ayla SOYER In this study, desorption isotherms of traditional Turkish meat products sucuk and pastırma were determined at different temperature (5 o, 15 o and 25 o C). The sorption data were tested using GAB and BET models to describe fitness of these equations to sucuk and pastırma. Experimental sucuk and pastırma desorption isotherm curves indicated that an equilibrium moisture content decreased as temperature increased. A good fit was observed with BET model both of sucuk and pastırma at all temperatures studied. GAB model showed a good fitness in both pastırma and sucuk at 5 o C and 15 o C. However, this model did not show any fit at 25 o C. 2006, 59 pages Key Words: Sucuk, pastırma, sorption isotherm ii

5 TEŞEKKÜR Tez çalışmamda yardımını esirgemeyen danışmanım Doç. Dr. Ayla SOYER e, çalışmama maddi destek sağlayan Geleneksel Gıdaların Adsorpsiyon İzotermlerinin Belirlenmesi başlıklı DPT projesi yöneticisi Prof. Dr. Recai ERCAN a, laboratuar olanaklarını sağlayan Doç. Dr. Mehmet ÖZKAN a, sucuk ve salam materyallerin temininde yardımcı olan Nevzat KONAR a, analizlerde yardımlarından dolayı Şevkat UĞUZ a ve verdiği manevi destekten dolayı Burhan BAL a teşekkür ederim. Seyfullah IŞIKSAL Ankara, Ekim 2006 iii

6 İÇİNDEKİLER ÖZET...i ABSTRACT.... ii TEŞEKKÜR.... iii SİMGELER DİZİN... v ŞEKİLLER DİZİNİ... vi ÇİZELGELER DİZİNİ... vii 1. GİRİŞ KURAMSAL TEMELLER Su Aktivitesi Sorpsiyon İzotermleri Sorpsiyon İzotermlerini Etkileyen Faktörler Sıcaklık Tuz Proteinler Yağ Isıl işlem ve donmuş depolama Sorpsiyon İzotermlerinin Kullanım Alanları İzoterm Yaklaşımları Langmuir izotermi BET izotermi GAB izotermi Halsey İzotermi Oswin İzotermi MATERYAL VE YÖNTEM Materyal Yöntem Denge nem içeriği ve sorpsiyon izotermleri Analiz Yöntemleri Nem tayini ph tayini Protein tayini Yağ tayini Tuz tayini Kül tayini Renk tayini Su aktivitesi tayini Matematiksel sorpsiyon modelleri BULGULAR VE TARTIŞMA Kimyasal ve Fiziksel Analizler Sorpsiyon İzotermleri Matematiksel Modellere Uygunluk SONUÇ...52 KAYNAKLAR ÖZGEÇMİŞ 59 iv

7 SİMGELER DİZİN a, b Halsey İzoterm Sabitleri A, B Oswin İzoterm Sabitleri a w Su Aktivitesi a* Kırmızılık Değeri b* Sarılık Değeri C Sorpsiyon Isısı Sabiti (BET Modeli) C g Guggenheim Sabiti (GAB Modeli) BET Brunauer-Emmett-Teller GAB Guggenheim-Anderson-de Boer k Çoklu Tabaka Düzeltme Faktörü (GAB Modeli) L* Parlaklık Değeri M Nem Miktarı (g su/g kuru madde) M o Tek Tabaka Nem Miktarı (g su/g kuru madde) m Örnek Miktarı m ci Tahmini Nem İçeriği m ei Deneysel Nem İçeriği N Örnek Sayısı P Gıda Buhar Basıncı ve Basınç P 0 Saf Su Buhar Basıncı P (%) Bağıl Sapma Yüzdesi Ortalaması Q s Sorpsiyon Isısı R Universal Gaz Sabiti T Mutlak Sıcaklık (Kelvin) t Çok Katman Adsorpsiyonu (Å) V Titrasyonda Kullanılan Çözelti Miktarı (ml) w 1 Örnek Başlangıç Ağırlığı w 2 Örnek Denge Ağırlığı W Denge Nem Miktarı (g su/g kuru madde) W m Tek Tabaka Nem Miktarı (g su/g kuru madde) γ k Kelvin Yarıçapı σ Suyun Yüzey Gerilimi υ Sorbatın Bulk Sıvı Koşullardaki Molar Hacmi Hv Suyun Buharlaşma Isısı v

8 ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil 2.1 Su aktivitesinin lipit oksidasyonu, enzim aktivitesi, esmerleşme reaksiyonları ve mikrobiyel gelişme üzerine etkisi... 6 Şekil 2.2 Sorpsiyon izotermi... 7 Şekil 2.3 Sorpsiyon izoterminin bölümleri... 7 Şekil 2.4 Sorpsiyon izotermlerinin tipleri Şekil 2.5 Tütsülenmiş tavuk sosislerinin desorpsiyon izotermi Şekil 2.6 Langmuir izotermi Şekil 3.1 Denemede kullanılan denge sistemi Şekil 4.1 Sucuğun 5 o, 15 o ve 25 o C de desorpsiyon izotermi Şekil 4.2 Pastırmanın 5 o, 15 o ve 25 o C de desorpsiyon izotermi Şekil 4.3 Sucuğun deneysel ve GAB izotermlerinin karşılaştırılması Şekil 4.4 Pastırmanın deneysel ve GAB izotermlerinin karşılaştırılması Şekil 4.5 Sucuğun deneysel ve BET izotermlerinin karşılaştırılması Şekil 4.6 Pastırmanın deneysel ve BET izotermlerinin karşılaştırılması Şekil 4.7 Sucuğun 5 o C de yaş ağırlık üzerinden desorpsiyon izotermi Şekil 4.8 Pastırmanın 5 o C de yaş ağırlık üzerinden desorpsiyon izotermi vi

9 ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge 2.1 Et ve et ürünlerinin a w değerleri... 5 Çizelge 2.2 Tavuk etinde monolayer su miktarı... 8 Çizelge 2.3 Bazı doygun tuz çözeltilerinin farklı sıcaklıklarda su aktivitesi değerleri Çizelge 2.4 Bazı gıdalar için GAB parametreleri Çizelge 2.5 Bazı gıdalar için Halsey parametreleri Çizelge 2.6 Bazı gıdalar için Oswin parametreleri Çizelge 3.1 Kullanılan tuz çözeltilerinin miktarları Çizelge 3.2 Doygun tuz çözeltileri ve su aktiviteleri Çizelge 4.1 Pastırmanın kimyasal ve fiziksel özellikleri Çizelge 4.2 Sucuğun fiziksel ve kimyasal özellikleri Çizelge 4.3 Sucuk ve pastırmanın renk analizi sonuçları Çizelge 4.4 Sucuğun farklı bağıl nemli ve farklı sıcaklığa sahip ortamda nem içeriği Çizelge 4.5 Pastırmanın farklı bağıl nemli ve farklı sıcaklığa sahip ortamda nem içeriği Çizelge 4.6 Pastırma için BET ve GAB modelleriyle hesaplanmış parametreler ve P değerleri Çizelge 4.7 Sucuk için BET ve GAB modelleriyle hesaplanmış parametreler ve P değerleri vii

10 1. GİRİŞ Su, et bileşenleri arasında en önemli ve en yüksek orana sahip olan bileşendir ve etin %75 ini, yağın ise %22 sini oluşturmaktadır. Ette bulunan su mikrobiyel, fiziksel, kimyasal ve biyokimyasal olayların gelişimine (Öztan 2003), aynı zamanda etin sululuk ve lezzet gibi kalite özelliklerine etki etmektedir (Gökalp vd. 2002). Suyun et ve et ürünlerinde dominant bileşen olması ve birçok özellikle doğrudan ilişki içinde olması onun yapısı, fiziksel ve kimyasal özellikleri üzerine olan ilginin artmasına yol açmıştır. Bu açıdan bakıldığında özellikle gıdaların nem kaybetmesi ve nem kazanması, üzerinde sıkça çalışılan konular arasında yer almıştır. Aynı zamanda bazı gıdaların düşük nem içerdikleri halde fazla nem içeren gıdalardan daha çabuk bozulmaları ve kalite kaybına uğramaları, nem-bozulma ve nem-kalite kaybı ilişkisinin nedenlerinin yakından incelenmesine neden olmuştur. Suyun miktarının yukarıda sayılan özellikleri tek başına açıklamada yeterli olmaması, farklı kavramların ortaya konulmasını gerekli kılmıştır. Bu kavramlardan belki de en önemlileri arasında su aktivitesi (a w ) ve sorpsiyon izotermi kavramları yer almaktadır. Su aktivitesi genel olarak bir gıdanın buhar basıncının, aynı koşullardaki saf suyun buhar basıncına oranı olarak tanımlanmaktadır. Su aktivitesi, et ve et ürünlerinde meydana gelen biyokimyasal (lipit oksidasyonu, enzimatik esmerleşme vb) ve mikrobiyel reaksiyonlarda yer alan suyu ifade etmektedir. Et ve et ürünlerinin orta ve yüksek nemli gıdalar arasında yer alması, bu ürünleri bozulmaya ve kalite kaybına yol açan değişmelere daha duyarlı hale getirmektedir (Fellows 2000). Gıdalar ile bulundukları ortam arasında nem alışverişinin tahmin edilmesi, gıdaların ileri aşamalardaki stabilitelerini ve raf ömrünü etkilediği için son derece önemlidir. Sorpsiyon izotermleri, belli bir sıcaklık ve belli bir basınçta denge bağıl nemi ve su aktivitesini gösterdiği için gıdaların higroskopik özelliklerinin tanımlanmasında bir araç olarak kullanılmaktadır (Sun and Woods 1994, Sun and Byrne 1998, Sun 1998a, b, 1

11 1999). Sorpsiyon verilerine olan ihtiyaç ve bu verilerin pratik olarak uygulanmaları oldukça farklıdır (örneğin gıdaların hazırlanması, termodinamik ve yapısal özelliklerin araştırılması gibi) (Gal 1983, Sun 1998a, b). Sorpsiyon izotermlerini tahmin etmek amacıyla deneysel, yarı deneysel ve teorik birçok eşitlik geliştirilmiş ve bunların et ve et ürünlerine uygunluğunu belirlemek amacıyla çeşitli araştırmalar yapılmış ve GAB, Halsey gibi eşitliklerin et ve et ürünleri için uygun olduğu bulunmuştur. Ancak sorpsiyon izotermleri üzerine birçok faktörün etkili olması tam anlamıyla bir tahmin yapılamamasına ve farklı gıdalar için farklı a w aralıklarında farklı eşitliklerin önerilmesine neden olmuştur. Pastırma ve sucuk ülkemizde en çok tüketilen geleneksel Türk et ürünleri arasında yer almaktadır. Bu ürünler üretimlerinde kürleme ve kurutma işlemleri olan, orta nemli gıdalar grubuna girmektedirler (ortalama %40 nem) (Anonim 2000). Pastırma, genel olarak karkasın belirli kısımlarından çıkarılan parça etlerin kuru kürleme işlemine tabi tutulması ve kurutmanın belirli aşamalarında baskılanıp, sonra çemen adı verilen özel bir sos ile kaplanıp, tekrar kurutulması ile yapılmaktadır. Pastırma üretiminde genel olarak sığır eti kullanılmaktadır. Pastırma, üretilecek ürünün kalitesine göre karkasın uygun kısımları seçilerek bağlama ve askılama işlemi uygulanır (uygun çiftler ikili bağlanır). Bunu takiben rigor mortisin sonuna kadar dinlendirme işlemi (ph 5,8 6,0-mevsime göre 5 12 saat) uygulanır. Burada et yüzeyine tek taraflı bıçak ete 45 o açıyla girecek şekilde çizik atılır. Dinlendirilen etler 1. tuzlama ve 2. tuzlama olmak üzere iki aşamalı tuzlama işlemine tabi tutulur. Tuzlama işlemi sonucunda etler soğuk su ile yıkanarak fazla tuz uzaklaştırılır ve tekrar askıya alınır. Bunu takiben kurutma (4 10 gün) ve denkleme işlemleri (2 4 gün) uygulanır. Pastırmalar tekrar kurutularak (2 7 gün) çemenlenir ve dinlenmeye alınır (1 gün). Çemenlemeden sonra tekrar kurutma işlemi uygulanarak ürün hazır hale getirilir. Hazır ürün 8-10 o C sıcaklıktaki ürün depolarına alınır (Öztan 2003). 2

12 Pastırmanın raf ömrü üretim tarihinden itibaren en fazla 5 aydır. Uzun süre depolanacak ürün için uygun depolama sıcaklığı 4 o C dir. Uygun olmayan koşullarda, aşırı kurumadan dolayı çemen tabakasında dökülme, küf ve maya gelişmesi görülür (Öztan 2003). Dilimlenmiş vakum ile ambalajlanmış pastırmanın oda sıcaklığı (20 o C) koşullarında 3 4 ay depolandığında kalitesinde önemli bir kaybın olmadığı belirlenmiştir (Gökalp vd. 2002). Sucuk, kıyma makinesinde veya mikserde çekilmiş et ve yağın, tuz, şeker, çeşitli baharat ve çok az miktardaki diğer katkı maddeleri ile karıştırılıp, doğal veya yapay kılıflara doldurulması ve belirli bir sıcaklık derecesinde, bağıl nemde, hava cereyanında ve sürede olgunlaştırılması ile elde edilen fermente, yarı kuru et ürünüdür (Gökalp vd. 2002). Sucuk üretiminde belirlenen formülasyona göre hazırlanan hammaddelerden et ve yağ ayrı ayrı uygun aynadan çekilir ve tuzla karıştırılarak dinlendirmeye (8 o C de saat) alınır ve formülasyondaki diğer katkı maddeleri eklenerek tekrar daha ince aynadan çekilir. Çekilen karışım üretimi amaçlanan ürüne uygun kılıflara doldurularak porsiyonlanır, bükülür ve bağlanır saat boyunca o C da askılanarak dinlendirilir. Bu süre sonunda uygun hava sirkülasyonunda, sıcaklıkta ve bağıl nemde fermentasyon gerçekleştirilir. Fermentasyon işleminden sonra olgunlaştırılır (uygun hava sirkülasyonunda, sıcaklıkta ve bağıl nemde) ve kurutulur. Elde edilen son ürün o C da ve %70 75 bağıl nemde depolanır (Öztan 2003). Satışa sunulan sucukların 4 o C de raf ömrü 5 6 aydır. Bu çalışmada, piyasadan temin edilen sucuk ve pastırmalar kullanılarak, bunların 5 o, 15 o ve 25 o C de desorpsiyon izotermleri 0,1 0,9 a w aralığında belirlenmiştir. Aynı zamanda, elde edilen deneysel veriler kullanılarak daha önceden geliştirilen BET ve GAB matematiksel teorik eşitliklerine uygunlukları araştırılmıştır. 3

13 2. KURAMSAL TEMELLER Sucuk ve pastırma ülkemizde en fazla tüketilen et ürünleri arasında yer almaktadır. Bu ürünler üretimlerinde kürleme ve kurutma işlemleri olan orta nemli gıdalar grubuna girmektedir. Bu tip gıdaların su miktarının düşürülmesi üretimlerinde temel prosesler arasındadır. Bu nedenle bu gıdaların nem kazanma ve kaybetme ortamlarının tam olarak tespit edilmesi ve buna uygun ortamların hazırlanması gerek kalite (teknolojik ve mikrobiyolojik) gerekse yasal mevzuat açısından zorunluluktur. 2.1 Su Aktivitesi Gıdalarda meydana gelen mikrobiyel, enzimatik ve kimyasal değişmelerde su önemli rol oynamaktadır. Bu değişmeleri önlemek amacıyla suyu uzaklaştırmak için uygulanan temel işlemler arasında; suyun fiziksel olarak uzaklaştırılması (dehidrasyon), evaporasyon ve dondurarak kurutma veya dondurarak konsantrasyon yer almaktadır. Bu işlemlerde suyun gıdadaki miktarı azaltılmaktadır. Ayrıca hümektan (gıdadaki suyu kendine bağlayarak a w ni düşüren ve bu yolla koruma sağlayan bileşikler) uygulaması gibi bazı işlemlerle özellikle orta nemli gıdalarda su immobilize edilmektedir (Fellows 2000). Bir çözeltide ya da katıda suyun durumu aktivite katsayısıyla, yani bir sistemde suyun kimyasal potansiyelinin termodinamik ölçümü ile ifade edilmektedir. Scott (1953, 1957), su aktivitesini aynı sıcaklıkta ve aynı toplam basınçta, gıdadaki suyun buhar basıncının saf suyun buhar basıncına oranı olarak tanımlamıştır: a w = P P 0 P,T Burada P gıdanın buhar basıncını, P 0 ise gıda ile aynı sıcaklık ve basınçtaki saf suyun buhar basıncını göstermektedir. 4

14 Bu su aktivitesi tanımında, gıdanın etrafındaki atmosferde dengede olduğu kabul edilmektedir. Çünkü çoğu gıda prosesi izobarik koşullar altında gerçekleştirilmektedir ve uygun sıcaklıklarda su buharının sapması ideal gazlardan düşüktür. Bu nedenle yukarıdaki eşitlikle hesaplanan su aktivitesi değeri ile, termodinamik olarak hesaplanan su aktivitesi değeri arasındaki fark %0,5 den daha düşüktür (Lewicki 2004). Et ve et ürünlerinin a w değerleri Çizelge 2.1 de gösterilmiştir. Çizelgeden de görülebileceği gibi taze etin a w değeri yaklaşık 0,99 dur. Bu kadar yüksek bir a w değeri, birçok mikroorganizmanın gelişmesi için uygun ortam oluşturmaktadır (Bischoff et al. 1982, Fellows 2000). Çizelge 2.1 Et ve et ürünlerinin a w değerleri Et veya Et Ürünü a w değeri Taze et ve balık (%60 su içeren) 0,99 Pişmiş et 0,95 Salam (%30 su içeren) 0,83 Kuru sosis <0,90 Haşlanmış et ürünleri 0,97 Çiğ jambon 0,92 Fermente çiğ ürün 0,91 Macar salamı 0,81 Et ve et ürünlerinde su aktivitesi, aynı zamanda kimyasal değişmeler (Maillard reaksiyonu ve lipit oksidasyonu gibi), enzimatik reaksiyonlar ve mikrobiyel bozulmalar üzerine önemli etki yapmaktadır. Bu etkileri şematik olarak Şekil 2.1 de görmek mümkündür. 5

15 Nispi Bozulma Hızı (Max=1) Nispi Bozulma Hızı (Max=1) 1,0 0,5 0 1,0 0,5 0 0,2 0,4 0,6 0,8 1,0 Su Aktivitesi Küf Gelişimi Bakteriyel Gelişim Toksin Üretimi 0,2 0,4 0,6 0,8 1,0 Su Aktivitesi Lipit Oksidasyonu Esmerleşme Reaksiyonları Enzim Aktivitesi Şekil 2.1 Su aktivitesinin lipit oksidasyonu, enzim aktivitesi, esmerleşme reaksiyonları ve mikrobiyel gelişme üzerine etkisi (Karel 1975) 2.2 Sorpsiyon İzotermleri Suyun gıdadan, gıdanın bulunduğu ortama hareketi hem gıdaya (nem içeriği ve bileşimi) hem de ortam koşullarına (sıcaklık ve nem düzeyi) bağlıdır. Sabit sıcaklıkta gıdanın nem içeriği, kendini çevreleyen su buharı ile dengeye gelene kadar değişim göstermektedir. Gıda denge noktasına geldiğinde nem alışverişi sona ermektedir. Farklı bağıl nem değerlerine karşılık denge nem içerikleri grafiğe aktarıldığında nem sorpsiyon izotermleri elde edilmektedir (Şekil 2.2). Nem sorpsiyon izotermleri gıdanın nem miktarı ile su aktivitesi ya da sabit sıcaklık ve basınçta bağıl su buharı basıncı arasındaki ilişkiyi göstermektedir (Sun and Woods 1993). Her gıda farklı sıcaklıklarda kendine özgü nem sorpsiyon izotermine sahiptir. Sorpsiyon izotermlerinin şekli; gıdanın fiziksel yapısına, kimyasal kompozisyonuna ve suyu bağlama miktarına bağlı olarak değişmektedir. Ancak tüm sorpsiyon izotermlerinin karakteristik bir şekli vardır ve bu Şekil 2.2 dekine benzemektedir. 6

16 Desorpsiyon Nem İçeriği (%) Adsorpsiyon Şekil 2.2 Sorpsiyon izotermi 0 1 Su Aktivitesi Sorpsiyon izoterminde eğrinin eğimi açısından birbirinden farklı 3 ayrı bölge bulunmaktadır. Bunlar A, B ve C bölgeleridir (Şekil 2.3). Bu bölgelerin her biri gıdadaki suyun farklı bir durumunu göstermektedir. Ancak bölgeleri birbirinden ayıran kesin bir sınır yoktur. Desorpsiyon Nem İçeriği (%) A B C Adsorpsiyon 0 1 Su Aktivitesi Şekil 2.3 Sorpsiyon izoterminin bölümleri Şekil 2.3 de görüldüğü gibi A bölgesindeki suyun, gıdanın kuru yüzeyinde yan yana ve tek sıra halindeki su moleküllerinden oluştuğu kabul edilmektedir. Başka bir ifadeyle bu su, gıda yüzeyini tek katmanlı su moleküllerinden oluşan bir örtü gibi sarmaktadır. Bu nedenle bu bölgedeki suya monomoleküler veya tek katmanlı su denir ve gıdalardaki oranı kuru ağırlık üzerinden %5 10 arasında değişmektedir. Monomoleküler su polisakkaritlerin hidroksil grupları, proteinlerin karbonil ve amino grupları gibi 7

17 gıdaların özel gruplarına güçlü bir şekilde bağlanmıştır (Karel 1975). Bu su çok stabildir, donmaz ve kurutma ile uzaklaştırılamaz. Her gıdadaki monomoleküler su filmi, farklı su içeriğinden oluşmaktadır. Bir gıdadaki monomoleküler su miktarı çok farklı eşitlikler kullanılarak hesaplanabilmektedir. Bu amaçla geliştirilmiş ilk eşitlik BET (Brunauer, Emmet ve Teller) izoterm eşitliği olduğu için bu su aynı zamanda BET monolayer (tek tabaka) suyu olarak da adlandırılmaktadır (Cemeroğlu ve Özkan 2004). Bu nedenle BET monolayer değeri gıdanın en stabil olduğu nem içeriğini göstermektedir. Monolayer su miktarını teorik olarak hesaplamak amacıyla BET eşitliği ile birlikte GAB eşitliği de yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu eşitlikler kullanılarak tavuk etinde hesaplanan monolayer su değerleri Çizelge 2.2 de verilmiştir (Delgado and Sun 2002a). Çizelge de görüldüğü gibi sıcaklık arttıkça monolayer su miktarı azalma eğilimi göstermektedir. Çizelge 2.2 Tavuk etinde monolayer su miktarı (g H 2 O/100 g kuru madde) Sıcaklık ( o C) BET GAB 4 7,47 9,66 8 5,91 7, ,34 6, ,30 7,64 Eğride B bölgesi monomoleküler su filmi üzerinde bulunan üst üste çok sıralı su molekülleri katmanını (multilayer) göstermektedir. Bu katmandaki su, gittikçe azalan bir adsorpsiyon gücüyle bağlanmış olduğundan tek katmanlı suya göre gevşek durumdadır. B bölgesi sorpsiyon izoterminin nispeten düz kısmını göstermektedir. Bunun anlamı ise bu bölgede gıdanın su içeriğindeki hafif bir değişmenin, denge bağıl neminde (su aktivitesinde) önemli bir değişmeye neden olmasıdır (Cemeroğlu ve Özkan 2004). Eğrinin üçüncü kısmı (B noktasının üst kısmı) kapiler yapıda veya gıda hücrelerinde kondense olmuş serbest suyu göstermektedir. Bu su çok zayıf güçlerle tutulmaktadır. Serbest su kurutma ile kolayca uzaklaştırılabilir ve kolayca donar ki bu durum eğrinin 8

18 dik olan şeklinden kolayca anlaşılmaktadır. Serbest su mikrobiyel aktivite ve enzim aktivitesi için elverişlidir ve B noktasının üzerinde nem içeren gıdalar bozulmalara karşı duyarlıdırlar (Fellows 2000). Sorpsiyon izotermleri adsorpsiyon ve desorpsiyon izotermleri olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Adsorpsiyon izotermleri, çevre bağıl nemi arttıkça gıdadaki nem oranının artması durumunu yansıtmaktadır. Desorpsiyon izotermlerinde ise adsorpsiyon izotermlerinin tam tersi bir durum söz konusudur. Desorpsiyon izoterminde çevredeki bağıl nem giderek azalmakta ve buna bağlı olarak gıdadaki suyun azalma durumu incelenmektedir. Bir sorpsiyon izoterminde su aktivitesinin değişme oranı, bir gıdadan su uzaklaştırıldığında (desorpsiyon) veya gıda nem kazandığında (adsorpsiyon) değişmektedir (Şekil 2.2). Bu durum histerezis olarak adlandırılmaktadır. Bu farklılık bazı gıdalarda oldukça yüksektir (pirinç gibi) ve bu nem kazanımına karşı gerekli önlemlerin alınması gerekliliğini ortaya koyar. Tipik olarak belirli bir su aktivitesi değerinde bir gıdanın desorpsiyon sırasındaki su içeriği, adsorpsiyondaki su içeriğinden daha fazladır (Kapsalis 1987, Karel 1988). Sorpsiyon izotermlerinde histerezisin büyüklüğü üzerine gıdanın durumu, su ilave edilirken veya uzaklaştırılırken meydana gelen değişmeler, sıcaklık, desorpsiyon hızı, desorpsiyon sırasındaki suyun uzaklaştırılma düzeyi gibi faktörler etkili olmaktadır (Kapsalis 1981). Sorpsiyon izotermleri Brunauer, Deming ve Teller tarafından (1938) 5 ayrı tipe ayrılmıştır (Şekil 2.4). Tip 1 izotermi, bilinen Langmuir izotermi ile aynıdır. Bu izoterm tipi gazların, gözenekli katıların boşluklarına sınırlı düzeyde monomoleküler adsorpsiyonunu göstermektedir. Tip 2 izotermi, sigmoid şekilli izotermi göstermektedir. Bu izoterm çözülebilir ürünlerden elde edilmektedir. Tip 3 izotermi, Flory-Huggins izotermi olarak da bilinmektedir. Bu çözgen veya glikol gibi plastizerlerin adsorpsiyon durumunu göstermektedir. Tip 4 izotermi, şişme özelliği gösteren hidrofilik katıların özel gruplarının maksimum hidrasyona ulaşana kadar adsorpsiyonunu tanımlamaktadır. Tip 5 izotermine BET (Brunauer et al. 1938) çok katman (multilayer) adsorpsiyon izotermi de denilmektedir. Bu izoterm, tip 2 ve tip 3 9

19 izotermiyle birlikte kömürün su buharı adsorpsiyonuyla elde edilmiştir (Mathlouthi and Rogé 2003). %H 2O %H 2O Tip-1 Tip-2 A w A w %H 2O %H 2O Tip-3 Tip-4 A w A w %H 2O Tip-5 Şekil 2.4 Sorpsiyon izotermlerinin tipleri (Brunauer et al. 1938) A w Gıdalar genellikle tip 2 ve tip 4 izoterm şekline uymaktadır. Yapılan çalışmalar tütsülenmiş tavuk sosisleri (Singh et al. 2001) ile tavuk etlerine ait desorpsiyon izotermlerinin tip 2 izotermine (Delagado and Sun 2002a), pişmiş ve kürlenmiş sığır ve domuz etlerine ait desorpsiyon izotermlerinin Tip 3 izotermine uyduğunu göstermiştir (Delgado and Sun 2002b). Gıdalarda sorpsiyon izotermlerinin belirlenmesinde gravimetrik ve higrometrik yöntem olmak üzere 2 yöntem kullanılmaktadır. Higrometrik yöntemlerin ilkesi; su aktivitesi ölçülecek olan ve içerdiği su oranı bilinen gıda örneğinin çok az miktarda tepe boşluğu olan bir hücreye yerleştirilmesi, tepe boşluğundaki bağıl nem ile örnek arasında bir 10

20 dengenin oluşumunun beklenmesinden sonra tepe boşluğu bağıl neminin (veya su buharı) basıncının ölçülmesine dayanmaktadır. Bu yöntemde denge oluşumu önceden belirlenmiş bağıl nem atmosferinde değil, gıda örneğinin çevresinde kendiliğinden oluşan bağıl nemin sabit bir düzeye erişmesiyle izlenmektedir (Cemeroğlu ve Özkan 2004). Gravimetrik yöntemle sorpsiyon izotermlerinin belirlenmesinde en önemli nokta, gıda örneğinin yerleştirildiği hücre atmosferinin bağıl neminin sabit tutulmasıdır. Sabit bağıl nemli bir ortam oluşturmak amacıyla standart su buharı basıncı (standart bağıl nem) sağlayan kaynaklara ihtiyaç duyulmaktadır. Bu amaçla en çok başvurulan yol, bazı tuzlardan hazırlanmış doygun çözeltilerden yararlanmaktadır. Bu tuzlar ve bunlardan hazırlanan doymuş çözeltilerin oluşturdukları standart bağıl nem düzeylerine ait bilgiler Çizelge 2.3 de verilmiştir. Çizelge 2.3 Bazı doygun tuz çözeltilerinin farklı sıcaklıklarda su aktivitesi değerleri (Multon et al. 1991, Trujillo et al. 2003) Tuz a w Değeri (25 o C) a w Değeri (40 o C) Lityum klorür (LiCl) 0,1130 0,1116 Potasyum asetat (CH 3 COOK) 0,2260 0,2300 Magnezyum klorür (MgCl 2 ) 0,3278 0,3159 Potasyum karbonat (K 2 CO 3 ) 0,4320 0,4230 Magnezyum nitrat (Mg(NO 3 ) 2 ) 0,5289 0,4842 Sodyum bromür (NaBr) 0,5757 0,5317 Potasyum iyodür (KI) 0,6886 0,6609 Stronsiyum klorür (SrCl 2 ) 0,7090 0,7100 Sodyum klorür (NaCl) 0,7529 0,7501 Potasyum bromür (KBr) 0,8089 0,7942 Potasyum klorür (KCl) 0,8434 0,8232 Baryum klorür (BaCl 2 ) 0,9030 0,8910 Potasyum nitrat (KNO 3 ) 0,9358 0,9627 Potasyum sülfat (K 2 SO 4 ) 0,9730 0,

21 Özellikle yüksek su aktivitesi değerlerinde (0,9 1,0) dengeye ulaşmanın oldukça uzun sürmesi bozulma ve mikrobiyel faaliyete yol açmaktadır (Trujillo et al. 2003). Ayrıca deneylerde kullanılan lityum, nitrit, bromid gibi bazı tuzlar toksik etki göstermektedir. Kullanılan tuzların saf olması da önemlidir. 2.3 Sorpsiyon İzotermlerini Etkileyen Faktörler Sorpsiyon izotermlerinin üzerine birçok faktör etkili olmaktadır. Bu faktörlerden önemlileri arasında sıcaklık, tuz, proteinler, yağlar, ısıl işlem ve donmuş depolama yer almaktadır Sıcaklık Sıcaklığın et ve et ürünlerinin sorpsiyon izotermleri üzerine etkisi birçok araştırıcı tarafından araştırılmıştır (Comaposada et al. 2000, Delgado and Sun 2002a). Genel olarak sabit su aktivitesinde sıcaklık arttıkça adsorbe edilen su miktarı azalmakta, yani sıcaklık arttıkça nem içeriği tüm a w değerlerinde azalmaktadır. Bu ilişki tütsülenmiş tavuk etlerinden elde edilen desorpsiyon izotermlerinde açıkça görülmektedir (Şekil 2.5). Sıcaklığın yüksek olması nem adsorpsiyonu için uygun değildir. Sorpsiyon kavramının sıcaklığa bağımlılığının bilinmesi sistemin termodinamik özelliklerinde meydana gelebilecek değişimlerle ilgili faydalı bilgiler vermektedir (Rizvi 1995). Nem içeriği, g su/100 g kurumadde 5 o C 25 o C 50 o C Su aktivitesi (a w ) Şekil 2.5 Tütsülenmiş tavuk sosislerinin desorpsiyon izotermi (Singh et al. 2001; yeniden düzenlenmiştir) 12

22 2.3.2 Tuz Tuz et ve et ürünlerinde yaygın olarak kullanılan önemli katkı maddeleri arasında yer almaktadır. Sodyum klorürün en önemli etkilerinden birisi su aktivitesini düşürmesidir. Bunun yanında sodyum iyonunun mikroorganizmalara karşı inhibitör etkisine bağlı olarak koruyucu etkisi vardır. Ayrıca sodyum klorür, proteinlerin su tutma kapasitesini artırmaktadır (Varnam and Sutherland 1995). Lioutas, Bechtel and Steinberg (1984), doygun sodyum klorür çözeltisinin su aktivitesi değerinin 0,75 olduğunu bildirmiştir. Bunun sonucu olarak da tuz 0,75 a w değerinin altında çok az su bağlamakta ve bu değerin üzerinde a w de küçük miktarda artışla birlikte su sorpsiyonunda hızlı ve büyük artışlar gözlenmektedir. 0,75 a w değerinin altında NaCl çözeltisi kristalleşmekte ve buna bağlı olarak kristalleşmiş NaCl, çok az ya da hiç su adsorbe etmekte ve a w de meydana gelen düşüş çözünmeyen bileşenlerden (proteinler gibi) kaynaklanmaktadır. 0,75 a w değerinin üzerinde sorpsiyon, var olan NaCl ile birlikte proteinler tarafından belirlenmektedir (Mujica et al. 1989). Yapılan deneysel çalışmalar sığır ve domuz örneklerinin 0,75 a w değerinin üzerinde daha fazla, bu a w değerinin altında ise daha az su absorbe ettiklerini göstermektedir. Bu durum tuzun varlığına bağlanmaktadır. Buna benzer durum kuru kürlenmiş etlerde de gözlenmektedir (Mujica et al. 1989, Comaposada et al. 2000) Proteinler Protein-su ilişkisi et ürünlerinde proteinler tarafından gerçekleştirilen çoğu fonksiyonda önem taşımaktadır. Bu nedenle nem sorpsiyonu a w, şişme, hacim, su tutma kapasitesi, koagülasyon vb protein-su interaksiyonuna doğrudan bağlı olan özellikler arasında yer almaktadır. Düşük, orta ve yüksek nem konsantrasyonlarında su ile fonksiyonel ingradiyenlerin ilişkisinin oranı ve miktarı ile birlikte kimyasal ve fiziksel davranışta meydana gelen değişim, gıdalarda proteinlerin kalitesini ve performansını etkilemektedir (Singh et al. 2001). 13

23 Proteinlerin nem sorpsiyon mekanizmasını ortaya koymak amacıyla çok sayıda çalışma yapılmıştır (Caurie 1981, LeMaguer 1987). Bu çalışmalarda sorbe edilen su miktarının öncelikle hidrojen bağı oluşumu yoluyla su bağlayabilen hidrofilik grupların varlığına ve bunların miktarına bağlı olduğu belirtilmiştir. Bunlar polar yan zincirler ve peptid bağlarının karbonil ve imido gruplarıdır. Proteinlerin nem sorpsiyonu düşük nem değerlerinde polar yan zincirler üzerine olmakta peptid bağlantılarına doğru yayılmakta ve daha sonra yüksek nem değerlerinde çok katman oluşumuna yol açmaktadır. Genel olarak hesaplanan BET monolayer değeri ile polar yan zincirler arasında korelasyonun olduğu kabul edilmektedir. Bu durum her bir polar grubun başlangıçta tek bir su molekülünü sorbe ettiği daha sonra da yüksek nem düzeylerinde çok moleküllü su adsorpsiyonunun gerçekleştiğini düşündürmektedir. Isıl işlem görmüş et ürünlerinde yüksek sıcaklığa bağlı olarak yüzeyde hidrofilik ve hidrofobik grupların değişmesinin bir sonucu olarak polar grupların sayısı azalmaktadır. Örneğin sosislerde kuruma sırasında proteinler çeşitli değişimlere uğrayabilmektedir. Bu değişimler arasında denatürasyon, çapraz bağ oluşumu ve doğal ve denatüre proteinlerle yağlar ve karbonhidratlar arasında etkileşimler yer almaktadır (Karel 1968). Bu nedenle sosislerde yukarıda sayılan bir veya birkaç faktörden dolayı polar grupların sayısı azalmakta ve suyun alıkonulması bundan etkilenmektedir Yağ Etlerde yağın su aktivitesi üzerine etkisi tam anlamıyla açıklanabilmiş değildir. Mujica et al. (1987) salamlarda sorpsiyon izotermlerinin yağ içeriğinden etkilenmediğini gözlemlemişlerdir. Bunun tersine, domuz pastırmasında (Konstance et al. 1983) kurukürlenmiş jambonlarda (Mujica et al. 1989) herhangi bir su aktivitesi değerinde yağ miktarı arttıkça denge nem içeriğinin azaldığı belirtilmiştir. Motarjemi (1988) tarafından domuz yağında yapılan çalışma, bu yağın oldukça düşük sorpsiyon kapasitesine sahip olduğunu göstermiştir. Yağ yağsız ete göre daha az nem içerdiğinden, et ürünlerine yağ ilavesi ürünün su aktivitesini doğrudan etkilememektedir. Yağ içeriği fazla et ürünleri nispeten daha az nem içermektedir. Bu 14

24 nedenle bu ürünlere tuz ilave edildiğinde su aktivitesi, aynı miktarda tuz ilave edilmiş yağsız bir üründen daha düşük olmaktadır (Rödel 1989) Isıl işlem ve donmuş depolama Motarjemi (1988) tarafından yapılan çalışmada çiğ kıyma ve ısıl işlem uygulanmış kıymanın sorpsiyon izotermlerinin farklı olduğu ve ısıl işlem uygulanmış kıymanın daha az higroskopik olduğunu bulmuştur. Bu durum farklı a w değerlerinde gözlenmiştir. Bu, ısıl işleme bağlı olarak ette meydana gelen yapısal değişmelere bağlanmıştır. Aynı davranış biçimi çiğ ve donmuş depolanmış dana kıymalarında orta ve düşük su aktivitesi değerlerinde de gözlenmiştir. Yüksek su aktivitesi değerlerinde sorpsiyon izotermleri donmuş depolamadan etkilenmemektedir. Sonuç olarak donmuş depolama sırasında protein denatürasyonuna bağlı olarak kıymanın makro yapısı değişmekte, mevcut sorpsiyon bölgelerinin sayısı azalmaktadır. 2.4 Sorpsiyon İzotermlerinin Kullanım Alanları Sorpsiyon izotermleri yeni bir gıda ve proses geliştirmede, gıda mühendisliğinde ve endüstriyel ölçekte kalite kontrolünde önemlidir (Gal 1983, Sun 1998a, 1999, Delgado and Sun 2001). Sorpsiyon eğrilerinin uygulama açısından sağladığı başlıca yararlar şunlardır: 1. Değişik gıdaların spesifik yüzey alanlarının ve bileşimindeki aktif grup sayısının belirlenmesi. Çünkü spesifik yüzey alanıyla bağlanan su arasında ilişki vardır. 2. Nem oranı farklı gıdalar birbiri ile karıştırıldığında, elde edilecek karışımın su aktivitesi teorik olarak önceden bu eğrilerle belirlenebilmektedir. 3. Gıdaların işlenmesi veya depolanması sırasında olması muhtemel değişmeler önceden tahmin edilebilmektedir. Bu eğriler gıdanın ne kadar higroskopik 15

25 olduğunu gösterir. Belirli koşullarda bağlayacağı su miktarı ve bozulup bozulmayacağı önceden değerlendirilir. Genel olarak sorpsiyon izotermlerinin kullanım alanları arasında kuruma süresinin önceden tahmin edilmesi (King 1968), belli bir ambalaj materyali içerisinde kuru ürünün raf ömrünün tahmin edilmesi ve farklı su aktivitesine sahip gıda materyallerin karıştırılması sonucunda son ürünün denge özelliklerinin tahmin edilmesi yer almaktadır (Salwin and Slawson 1959). Bunlara ek olarak sorpsiyon izotermlerine gıdalara sorbe edilmiş suyun termodinamik özelliklerinin değerlendirilmesinde de ihtiyaç duyulmaktadır (Chirife and Iglesias 1978). Ülkemizde taze etlerin depolanması sırasında yanlış yapılan uygulamalardan dolayı oldukça fazla fire ortaya çıkmaktadır. Bu firenin başlıca nedeni depo bağıl neminin yanlış ayarlanmasıdır. Depo bağıl neminin düşük olması durumunda gerek karkaslarda gerekse de su ve su buharı geçirgenliği yüksek ambalaj materyaliyle paketlenmiş et ürünlerinde nem kaybı ortaya çıkmaktadır. Depo bağıl neminin yüksek olması durumunda ise mikrobiyel faaliyet hızlanmakta ve etin dayanma süresi kısalmaktadır. Ayrıca ürünün depoya konulması sırasında ortamın bağıl neminin kondenzasyona neden olmayacak şekilde ayarlanması gerekmektedir. Kondenzasyon sonucunda et ve et ürünlerinin a w değeri yükselmekte, mikrobiyel faaliyet hızlanmakta ve sonuçta ürünün yüzeyinde sümüksü-kaygan bir yapı oluşmaktadır. Su buharı ve gaz geçirgenliği olmayan ambalajlama materyali ile vakum uygulanarak paketlenmiş et ve et ürünleri için depo bağıl nemi önem taşımamaktadır. Hatalı depolama koşullarına bağlı olarak su kaybı ile birlikte suda çözünen vitaminlerde ve besin öğelerinde kayıp oluşmakta, yüzeyde pigment birikimi meydana gelmekte ve donmuş ürünlerde oksidasyon sonucunda don yanığı fazlaca oluşmaktadır (Gökalp vd 2002). Tüm bu olumsuzlukları önlemek amacıyla etlerin ve et ürünlerinin sorpsiyon izotermlerinden faydalanarak uygun depolama koşulları belirlenmeli ve uygun ambalaj materyali seçilmelidir. Bu şekilde etlerin kalitesi ve ekonomik değeri maksimum düzeyde korunmuş olacaktır. Sorpsiyon izotermi üzerinde Heiss (1968) tarafından tanımlanan işaret noktaları, gıda maddelerinin depolanması ve ambalajlanması açısından çok faydalı bilgiler 16

26 vermektedir. Bu noktalar sıcaklıktan etkilenmektedir, bu nedenle de depolama koşulları açısından bu noktaların tam olarak belirlenmesi son derece önem taşımaktadır (Rizvi 1995). İşaret noktaları başlangıç noktası (P i ), izotermin ilk eğri kısmının sonunu gösteren (P b ) nokta, gıdanın kabul edilemez duruma geldiği kritik nokta (P cr ) ve gıdanın bulunduğu ortamla dengeye geldiği son noktadan (P e ) oluşmaktadır. Başlangıç noktası (P i ) ve son nokta (P e ) proses ve depolama koşullarından kolaylıkla belirlenebilmektedir. Çoğu gıda için P b noktası 0,15 ile 0,25 a w değerleri arasında değişmektedir. Bu değer tavuk etlerinde yaklaşık olarak 0,24 bulunmuştur. Kritik nem içeriğinde (P cr den itibaren) fiziksel, kimyasal veya biyolojik değişmeler son derece hızlıdır, bunun sonucu olarak da gıda beklenen raf ömrüne ulaşmadan bozulabilir (Gal 1983). Sorpsiyon eğrisi dikkate alındığında kritik nem içeriği %14 19 (0,5 0,6 a w ) aralığına denk gelmektedir, çünkü su alımı ve çözücü veya reaktif olarak suyun varlığı bu değerler üzerinde oldukça fazladır. Son nokta (P e ) izotermle, çoğunlukla ambalajlama hesaplarında kullanılan ortam bağıl neminin çakıştırılmasıyla kolayca bulunabilmektedir (Gal 1983). Sorpsiyon izotermleri, uygun proses koşullarının belirlenmesinde de çok faydalı bilgiler sağlamaktadır. Özellikle sucukların olgunlaştırılması sırasında, ortamın bağıl nem düzeyi önemli bir kriterdir. Burada ortam bağıl neminin yüksek tutulması durumunda arzu edilir kuruma sağlanamayacaktır. Ortam bağıl nemi kademe kademe düşürülerek kuruma ve a w düşüşü sağlanmaktadır (Öztan 1999). Burada ortamlar arasında nemin hareketini sağlayan sucuğun su miktarı ile ortamın bağıl nemi arasındaki ilişkidir. Bu ilişki de ancak sorpsiyon izotermi eğrilerinden faydalanılarak anlaşılabilmektedir. Bu ilişkinin tam olarak bilinmemesi olgunlaşma süresini uzatmakta, enerji ihtiyacını artırmakta, zaman kaybına neden olmakta ve bunun sonucunda da ekonomik kayba neden olmaktadır. Sorpsiyon izotermlerinin kullanım alanları arasında belli bir nem içeriğinde gözenek boyutunun hesaplanabilmesi de yer almaktadır. Bu amaçla Kelvin ve Halsey eşitlikleri (Gregg and Sing 1976) kullanılmaktadır. Kelvin eşitliği şu şekildedir: γ k 2. σ. υ = R.T.ln a w 17

27 γ k σ υ R T a w :Kelvin Yarıçapı :Suyun Yüzey Gerilimi :Sorbatın bulk sıvı koşullardaki molar hacmi :Üniversal gaz sabiti :Mutlak sıcaklık :Su aktivitesi Bu eşitlik öncelikli olarak izotermin kondenzasyon bölgesine uygulanmaktadır. Adsorbe edilen su katmanının kalınlığı Halsey eşitliği kullanılarak hesaplanmaktadır. 5 t= 3,54. ln a w 1/3 t :Çok katman adsorpsiyon, Å Gıdaların gözenek çapları genel olarak sıcaklık artışıyla birlikte artmaktadır. Protein matriksinde gözeneklerin boyutu ve sayısı, toplam sorpsiyon alanını belirlemektedir ki bu hidrasyon hızını ve miktarını belirlemektedir. Sıcaklık her gözenekteki su moleküllerinin giriş ve çıkışını etkileyebilmektedir (Kapsalis 1981). Tavuk sosisinde sıcaklık ve nem içeriğine bağlı olarak desorpsiyon sırasında gözenek çapının 3,95 ile 11,51 Å arasında değiştiği gözlenmiştir (Singh 2001). Su aktivitesinde meydana gelebilecek herhangi bir değişimin yukarıda bahsedilen nedenlerden dolayı kuru veya yarı kuru et ürünlerinin raf ömrünü etkileyebileceği göz önünde tutulmalıdır. Bu açıdan su miktarını azaltmak amacıyla uygulanan önlemlerin her bir gözenekte etkili olması sağlanmalıdır. Aksi takdirde gözeneklerden su kaybı ürünün belli bir kısmında mikrobiyel gelişimi teşvik edebilir. 18

28 2.5 İzoterm Yaklaşımları Et ve et ürünlerinin sorpsiyon izotermlerini matematiksel olarak tanımlamak amacıyla deneysel, yarı-deneysel ve teorik birçok model tanımlanmıştır. Sorpsiyon izotermlerini tanımlamak amacıyla birçok modelin ortaya çıkma nedenleri şu şekilde özetlenebilmektedir: 1. Gıdalarda su aktivitesinin oluşmasında birçok faktör etkili olmaktadır. Farklı su aktivitesi değerlerinde her bir faktörün etkisi farklı olabilmektedir. 2. Gıdaların nem sorpsiyon izotermleri çok sayıda gıda bileşeninin ortak etkisi sonucunda oluşmaktadır. Bu bileşenlerin etkisi ısı veya diğer işlemlerle ortaya çıkan fiziksel ve/veya kimyasal interaksiyonların sonucunda değişebilmektedir. 3. Su alan bir gıdanın yapısal, hacimsel vb diğer özelliklerinde genellikle değişmeler meydana gelmektedir (Chirife and Iglesias 1978). COST 90 projesi, gıdaların sorpsiyon izotermlerinin analitik olarak GAB eşitliği ile ifade edilebileceğini göstermiştir (Bizot 1983). Ferro Fontan, Chirife, Sancho ve Iglasias (1982) eşitliği, Iglasias ve Chirife (1982) tarafından çok yaygın olarak kullanılan GAB modeline alternatif olarak önerilmiştir. Ayrıca Iglesias ve Chirife (1976) eşitliği kullanılarak sorpsiyon izotermleri üzerine sıcaklığın etkisinin daha iyi tahmin edilebileceği gösterilmiştir. 39 farklı gıdada sorpsiyon izotermlerini belirlemek amacıyla yapılan çalışmada Boquet, Chirife ve Iglasias (1978), Halsey (1948) ve Oswin (1946) eşitliklerinin çok yönlü olarak kullanılabileceği ve Hailwood ve Horrobin (1946) eşitliğinin etler için en uygunu olduğu bildirilmiştir. Motarjemi (1988) et ve et ürünleri için GAB ve Oswin modellerinin o C arasında en uygun sonuçları verdiğini bildirmiştir (Lind and Rask 1991). 19

29 2.5.1 Langmuir izotermi Langmuir izotermi en eski ve kinetik bir yaklaşım olup, 1918 yılında Langmuir tarafından ortaya konmuştur. Katının yüzeyine tek tabaka buharın adsorpsiyonu esas alınarak elde edilen izoterm Şekil 2.6 da gösterilmiştir. Eşitliğin türetilmesinde yapılan varsayımlar şunlardır: Katı yüzeyinde belli sayıda aktif uç bulunmaktadır. Belli sıcaklık, gaz basıncı ve denge halinde θ kesri kadar olan uçlarda adsorpsiyon varken, (1 θ) kesirlik uç boştur. Her aktif uca sadece bir molekül adsorplanmaktadır. Adsorpsiyon ısısı tüm uçlarda aynı olup θ ya bağlı değildir. Adsorplanan moleküller arasında etkileşim yoktur. Boş bir uçta molekülün yoğunlaşma veya bu uçtan buharlaşma şansı komşu uçların boş veya dolu olmasına bağlı değildir. 1 θ Şekil 2.6. Langmuir izotermi P İzotermin türetilmesinde gaz moleküllerinin yüzeyde yoğunlaşma ve buharlaşması esas alınmıştır. Herhangi bir anda adsorplanan moleküllerle kaplanan yüzey alan kesri θ ise, yüzeyden moleküllerin buharlaşma hızı θ ile orantılıdır BET izotermi Kuramsal modeller arasında en çok bilinen BET izotermidir ve Brunauer-Emmett-Teller tarafından 1938 yılında geliştirilmiştir. Gıda izotermlerinin modellenmesinde geniş 20

30 uygulama alanı bulmuştur. Eşitliğin türetilmesinde aşağıdaki varsayımlar yer almaktadır: Sorpsiyon sadece özel uçlarda ve homojen yüzeyde oluşmaktadır. Birinci tabakadaki su moleküllerinin sorpsiyon ısısı sabit olup suyun buharlaşma ısısı ( Hv) ile uçlarla etkileşime bağlı ısının (Q s ) toplamına eşittir. Tek tabaka dışındaki tüm tabakalarda sorpsiyon ısısı suyun buharlaşma ısısına eşittir. BET eşitliği aşağıdaki gibidir: W W C.a )(1 a w = m (1 a w w + C.a w ) W W m C :Denge nem miktarı (g su/g kuru madde veya g su/100 g kuru madde) :Tek tabaka nem değeri (g su/g kuru madde veya g su/100 g kuru madde) :Sorpsiyon ısısı ile ilgili bir sabit BET eşitliği genellikle 0,05 0,45 a w aralığında geçerlidir, ancak W m ve C parametrelerinin hesaplanması için gerekli veriler bu aralıkta rahatlıkla hesaplanabilmektedir (Labuza 1968). Ancak 0,35 in üzerindeki su aktivitesi değerlerinin üzerinde sapmaların olduğu bildirilmektedir. BET yaklaşımı oldukça basit varsayımlara dayanmaktadır ve eşitlikle hesaplanan monolayer su değeri oldukça kullanışlıdır. Çünkü bu değer gıda sistemlerinde özel polar gruplara bağlı su miktarının hesaplanmasında kullanılmaktadır (McLaren and Rowen 1952). Eşitlikte yer alan C sabiti, ilk katman için net ısı sorpsiyonuyla ilgili bir kavram olmasına karşın, gıda sistemlerinde yapılan çok sayıda çalışma bu eşitliğin sorpsiyon ısısını belirlemek için uygun olmadığını göstermiştir. 21

31 2.5.3 GAB izotermi Son yıllarda Avrupa ve ABD deki araştırma laboratuarlarında izotermlerin modellenmesi ve karşılaştırılmasında standart yöntem olarak kullanılmaktadır. BET eşitliğinin geliştirilmiş şekli olup çoklu tabakada adsorbe edilen maddenin özellikleri de dikkate alınarak türetilmiştir. Bu nedenle eşitlik a w =0,9 değerine kadar uyum sağlamaktadır. Ayrıca GAB tek tabaka değeri (W m ), BET eşitliğindeki tek tabaka değerinin eşdeğeri olarak değerlendirilebilmektedir. Bazı ürünler için GAB parametreleri Çizelge 2.4 de verilmiştir. Eşitlik şu şekildedir: W W C.k.a )(1 k.a w = m (1 k.a w w + C.k.a w ) C :Guggenheim sabiti k :Çoklu tabakaya ait düzeltme faktörü Çizelge 2.4 Bazı gıdalar için GAB parametreleri (Singh et al. 2001, Lopes Filho et al. 2002, Bellagha et al. 2004) Et Ürünü Sıcaklık ( o C) W m C k Tütsülenmiş Tavuk Sosisi 5 11, ,1157-0, , ,7762-0, ,0086 2,4871 0,5869 Sardalya 40 0,5268 0,0826 0,9934 Yağsız Sığır Eti 5 0, E , E+13 0, ,0540 3,8212 0,9750 Timsah Eti 10 7,4361 1,6132 1, ,7792 2,2691 0, ,1103 3,4111 0, ,5626 3,6589 1,

32 2.5.4 Halsey İzotermi Bu eşitlik 1948 yılında BET yaklaşımına bir eleştiri olarak teorik esaslı geliştirilmiştir. Bu eşitlikte yüzeyden nispeten uzak noktalardaki çoklu katmanın (multilayer) kondenzasyonu ifade edilmektedir. Bazı et ürünleri için Halsey parametreleri Çizelge 2.5 de verilmiştir. Halsey eşitliği şu şekildedir: w a = e. b W a (a ve b sabitler ) Çizelge 2.5 Bazı gıdalar için Halsey parametreleri (McLaughlin and Magee 1998, Singh et al. 2001) Et Ürünü Sıcaklık ( o C) a b Tütsülenmiş Tavuk Eti 0 5,1461-1, ,8224-1, ,5112-0,6626 Patates (adsorpsiyon) ,48 2, ,54 2, ,20 1,8 Halsey tarafından önerilen bu eşitlik adsorpsiyon verilerinin gösterilmesi açısından çok uygundur. Bu eşitlik BET I, II veya III izoterm tipleriyle uygundur (Gregg and Sing 1976) Oswin İzotermi Oswin eşitliği S-şeklinde izotermler için uygun bir modeldir. S-şeklindeki eğrilere ait matematiksel seri açılımı ile elde edilmiştir. Su aktivitesi değeri 1.0 a kadar uyum göstermektedir. Özellikle gıda izotermlerinin modellenmesinde kullanılmaktadır. Eşitlik şu şekildedir: 23

33 a w W= A. 1 a w B Burada A ve B eşitliğe ait sabitleri göstermektedir. Bazı gıdalar için Oswin parametreleri Çizelge 2.6 da gösterilmiştir. Çizelge 2.6 Bazı gıdalar için Oswin parametreleri (Singh et al. 2001, Bellagha et al. 2004) Et Ürünü Sıcaklık ( o C) A B Tütsülenmiş tavuk sosisi 5 3,0654 0, ,4197 0, ,4843 1,0251 Sardalya 40 0,0824 1,4709 Patates (adsorpsiyon) 30 12,54 0, ,39 0, ,88 0,41 Son yıllarda gıdaların sorpsiyon izotermleri ile ilgili birçok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmalarda, birçok gıdanın sorpsiyon izotermleri 25 C standart sıcaklıkta belirlenmiştir. Ayrancı et al. (1990), ülkemiz için önemli ihraç ürünlerinden kuru kayısı, kuru incir ve kuru üzümlerin 20 ve 36 C sıcaklıklardaki adsorpsiyon izotermlerini belirlemişlerdir. Benzer bir çalışmada da, Tsami et al. (1990) kurutulmuş üzüm, kuşüzümü, incir, erik ve kayısıların adsorpsiyon ve desorpsiyon izotermlerini 15, 30, 45 ve 60 C sıcaklıklarda belirlemişlerdir. Kuru üzüm ve eriklerde yapılan diğer bir çalışmada, düşük ve yüksek su aktivitelerinde adsorpsiyon ve desorpsiyon kurvelerinin biribirini izlemeyerek, "histeresis" olarak adlandırılan bombe yaptığı gözlenmiştir (Bolin 1980). İbanoğlu et al. (1999), tarhananın 10, 20 ve 30 C' lerdeki adsorpsiyon izotermlerini belirlemişlerdir. Araştırıcılar elde edilen verileri bu konuda yaygın olarak kullanılan Guggenheim-Anderson-de-Boer (GAB), Oswin, Henderson ve Brunauer-Emmett-Teller 24

34 (BET) eşitliklerine uygunluğunu araştırmışlardır. BET eşitliğinin su aktivitesi arasında, Oswin eşitliğinin arasında ve GAB eşitliğinin 30 C nin altında 10 ve 20 C lerde su aktivitesi ve denge nem içeriği arasındaki ilişkiyi tanımlamakta kullanılabileceğini göstermişlerdir. Bu ürünler dışında, Gaziantep peynirlerinin 12, 20 ve 30 C lerdeki adsorpsiyon ile 5, 20 ve 27 C lerdeki desorpsiyon izotermleri (Kaya and Öner 1996); elmaların C arasındaki desorpsiyon izotermleri; patates, havuç, domates ve biberlerin C arasındaki desorpsiyon izotermleri (Zhang et al. 1996) belirlenmiştir. Sıcaklığın sorpsiyon izotermleri üzerine etkisi ile ilgili araştırmalar da yapılmıştır. Ayrancı vd. (1990), kurutulmuş meyveler üzerine yaptığı çalışmada su aktivite değeri 0.60 a kadar, sıcaklık arttıkça nem miktarının azaldığını bulmuşlardır. Su aktivite değeri 0.60 ın üstünde ise, bunun tam aksi gerçekleşmiştir. Aynı su aktivitesi değeri için, 0,6 a w nin üzerinde ve 36 C' de incelenen üç üründe de 20 C deki ürünlere göre daha fazla nem içermiştir. Araştırıcılar sıcaklığın bu etkisini, şekerlerin çözünmesi sonucunda suyun bağlanabileceği daha fazla sayıda OH gruplarının açığa çıkmasına bağlamışlardır. Benzer sonuçlar Tsami et al. (1990) tarafından yapılan çalışmada da gösterilmiştir. 0,55-0,70 su aktivitesi aralığında bu durumun geçerli olduğunu, ancak a w >0.70 olduğu durumlarda ise sıcaklık arttıkça denge nem içeriğinin de arttığını göstermişlerdir. Bunu da şekerlerin çözünmesi sonucunda açığa çıkan OH gruplarına bağlamışlardır. Delgado and Sun (2002a), tavuk etinin desorpsiyon izotermlerini 4-30 o C aralığında belirlemişlerdir. Elde edilen deneysel veriler çeşitli matematiksel eşitliklere (BET, GAB, Ferro Fontan, Hailwood and Horrobin, Halsey, Iglesias and Chirife, Oswin, Peleg) uygulanmış ve en iyi uyum gösteren modellerin Ferro Fontan modeli olduğu ve bu modeli de GAB modelinin takip ettiği belirlenmiştir. Aynı zamanda GAB ve BET modelleri kullanılarak tek katman su değerleri saptanmıştır. Delgado and Sun (2002b), pişmiş ve kürlenmiş sığır ve domuz etlerinin desorpsiyon izotermlerini o C aralığında incelemişlerdir. Sığır ve domuz etlerine ait desorpsiyon izotermlerinin tip 3 izoterm tipine uyduklarını belirlemişlerdir. Bu 25

35 çalışmada elde edilen deneysel verilerin Iglasias ve Chirife, Ferro Fontan, ve Peleg ve GAB matematiksel modellerine uygunlukları 0,10 0,94 a w aralığında incelenmiş ve en uygun modelin Iglesias ve Chirife modeli olduğunu belirlenmiştir. Bunu takiben diğer modellerin de söz konusu aralıkta belirlenen sınırlarda kabul edilebilir olduğunu belirlemişlerdir. Aktaş and Gürses (2005), kurutulmuş pastırmanın nem sorpsiyon karakteristiklerini 15 o, 20 o ve 30 o C de ve 0,2 0,9 a w aralığında belirlemişlerdir. Pastırma için elde edilen adsorpsiyon izotermleri, sigmoidal (tip 2) izoterme uyum göstermiştir. Elde edilen deneysel veriler Halsey, Harkins-Jura, Smith, BET, Henderson, Freundlich ve GAB izoterm eşitliklerine uygulanmıştır. Pastırma için elde edilen verilerin 15 o, 20 o ve 30 o C de ve çalışılan tüm a w aralığında en iyi uygunluk sıralaması Harkins-Jura > Halsey > BET > Smith > Freundlich > GAB > Henderson şeklinde olmuştur. Aynı zamanda izo-sterik adsorpsiyon ısısı Clausius-Clapeyron eşitliği kullanılarak belirlenmiştir. Lopes Filho et al. (2002), timsah etinin sorpsiyon izotermlerini dört farklı sıcaklıkta (10 o, 15 o, 25 o ve 35 o C) belirlemişlerdir. Elde edilen deneysel verilerin GAB, BET, Halsey ve Hailwood and Horrobin eşitliklerine uygunlukları araştırılmıştır. Tuzlanmış timsah etine en iyi uyum gösteren modelin GAB modeli olduğunu belirlemişlerdir. Bellegha et al. (2004), sardalyanın nem desorpsiyon izotermlerini 40 o C de 0,11 0,89 a w aralığında ve farklı tuz konsantrasyonlarında (%15, %21 ve %26,5) belirlemişlerdir. Elde edilen deneysel veriler GAB, Oswin ve Ratti matematiksel modellerine uygulanmıştır. Tüm modellerde elde edilen sonuçların söz konusu modellere uygun olduğu belirlenmiştir. Trujillo et al. (2003), yağsız sığır eti ve sığır yağının nem sorpsiyon izotermlerini 5-40 o C aralığında belirlemişlerdir. GAB, Lewicki ve Peleg modellerinin deneysel verilere uygunluğu araştırılmıştır. Yağsız sığır etinde en iyi uyum gösteren modelin GAB modeli olduğu, sığır yağında ise en iyi uyum gösteren modelin Lewicki modeli olduğu belirlenmiştir. 26

BAĞIL NEMİ NEMLENDİRME SİSTEMİ İLE KONTROL EDİLEN KAMARADA SAKLANAN PİRİNCİN NEM SORPSİYON İZOTERMLERİ VE TERMODİNAMİK YAKLAŞIM

BAĞIL NEMİ NEMLENDİRME SİSTEMİ İLE KONTROL EDİLEN KAMARADA SAKLANAN PİRİNCİN NEM SORPSİYON İZOTERMLERİ VE TERMODİNAMİK YAKLAŞIM BAĞIL NEMİ NEMLENDİRME SİSTEMİ İLE KONTROL EDİLEN KAMARADA SAKLANAN PİRİNCİN NEM SORPSİYON İZOTERMLERİ VE TERMODİNAMİK YAKLAŞIM Hasan TOĞRUL, Nurhan ARSLAN Fırat Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Kimya

Detaylı

ÇAYIN NEM SORPSİYON İZOTERMLERİ VE TERMODİNAMİK ÖZELLİKLER

ÇAYIN NEM SORPSİYON İZOTERMLERİ VE TERMODİNAMİK ÖZELLİKLER ÇAYIN NEM SORPSİYON İZOTERMLERİ VE TERMODİNAMİK ÖZELLİKLER Nurhan ARSLAN a, *, Hasan TOĞRUL b a Fırat Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü, Elazığ, 23119 b Afyon KocatepeÜniversitesi

Detaylı

Adsorpsiyon. Kimyasal Temel İşlemler

Adsorpsiyon. Kimyasal Temel İşlemler Adsorpsiyon Kimyasal Temel İşlemler Adsorpsiyon Adsorbsiyon, malzeme(lerin) derişiminin ara yüzeyde (katı yüzeyinde) yığın derişimine göre artışı şeklinde tanımlanabilir. Adsorpsiyon yüzeyde tutunma olarak

Detaylı

SUCUK VE PASTIRMANIN DESORPSİYON İZOTERMLERİNE SICAKLIĞIN ETKİSİ

SUCUK VE PASTIRMANIN DESORPSİYON İZOTERMLERİNE SICAKLIĞIN ETKİSİ GIDA (2009) 34 (1): 11-20 Araştırma / Research SUCUK VE PASTIRMANIN DESORPSİYON İZOTERMLERİNE SICAKLIĞIN ETKİSİ Seyfullah Işıksal, Ayla Soyer *, Recai Ercan Ankara Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi,

Detaylı

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ) TOPRAK Toprak esas itibarı ile uzun yılların ürünü olan, kayaların ve organik maddelerin türlü çaptaki ayrışma ürünlerinden meydana gelen, içinde geniş bir canlılar âlemini barındırarak bitkilere durak

Detaylı

Kurutma teknolojisinde kütle dengesi hesaplamalarına ilişkin uygulamalar

Kurutma teknolojisinde kütle dengesi hesaplamalarına ilişkin uygulamalar Kurutma teknolojisinde kütle dengesi hesaplamalarına ilişkin uygulamalar 1 Örnek 24 : Su içeriği %80 olan kayısılar %18 olana kadar kurutulunca ağırlığının ne kadar azaldığını hesaplayınız. 2 Kayısıların

Detaylı

EMÜLSİFİYE ET ÜRÜNLERİ

EMÜLSİFİYE ET ÜRÜNLERİ EMÜLSİFİYE ET ÜRÜNLERİ EMÜLSİFİYE ET ÜRÜNLERİ Avrupa orijinli Küçük çaplı ürünler- frankfurter, wiener Büyük çaplı ürünler- Ülkemizde salam, dünyada bologna, mortadella Kullanılan etin türü ve lokal çeşitlilik

Detaylı

FERMENTE ET ÜRÜNLERİ. K.Candoğan-ET

FERMENTE ET ÜRÜNLERİ. K.Candoğan-ET FERMENTE ET ÜRÜNLERİ Gıdalarda fermantasyon protein karbonhidrat Mikroorganizmalar Koruyucu etki Lezzet Yapı lipid enzimler Sağlık HAM MADDE STARTER KÜLTÜR YENİ ÜRÜN fermantasyon Etin uzun süreli muhafazasında

Detaylı

Fiziksel özellikleri her yerde aynı olan (homojen) karışımlara çözelti denir. Bir çözeltiyi oluşturan her bir maddeye çözeltinin bileşenleri denir.

Fiziksel özellikleri her yerde aynı olan (homojen) karışımlara çözelti denir. Bir çözeltiyi oluşturan her bir maddeye çözeltinin bileşenleri denir. GENEL KİMYA 1 LABORATUARI ÇALIŞMA NOTLARI DENEY: 8 ÇÖZELTİLER Dr. Bahadır KESKİN, 2011 @ YTÜ Fiziksel özellikleri her yerde aynı olan (homojen) karışımlara çözelti denir. Bir çözeltiyi oluşturan her bir

Detaylı

GIDALARDA MİKROBİYAL GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

GIDALARDA MİKROBİYAL GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER GIDALARDA MİKROBİYAL GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER Mikroorganizmaların gıdalarla gelişmesi; Gıdanın karekteristik özelliğine, Gıdada bulunan m.o lara ve bunlar arası etkileşime, Çevre koşullarına bağlı

Detaylı

ET ÜRÜNLERİ ÜRETİMİNDE KULLANILAN TEMEL MATERYALLER VE KATKI MADDELERİ. K.Candoğan-ET

ET ÜRÜNLERİ ÜRETİMİNDE KULLANILAN TEMEL MATERYALLER VE KATKI MADDELERİ. K.Candoğan-ET ET ÜRÜNLERİ ÜRETİMİNDE KULLANILAN TEMEL MATERYALLER VE KATKI MADDELERİ Et ürünleri üretiminde kullanılan temel materyaller ve katkı maddeleri 1- Hayvansal dokular -Temel kırmızı et (iskelet kası) -Dolgu

Detaylı

11. BÖLÜM: TOPRAK SUYU

11. BÖLÜM: TOPRAK SUYU 11. BÖLÜM: TOPRAK SUYU Bitki gelişimi için gerekli olan besin maddelerinin açığa çıkmasını sağlar Besin maddelerini bitki köküne taşır Bitki hücrelerinin temel yapı maddesidir Fotosentez için gereklidir

Detaylı

Solunum (respirasyon)

Solunum (respirasyon) Soğukta Depolama Soğukta Depolama Meyve ve sebzelerin soğukta depolanmaları sınırlı bir muhafaza tekniğidir. Her meyve sebzenin en iyi şekilde depolanabildiği (5 gün 6 ay) belli bir sıcaklık derecesi (DN

Detaylı

N = No [2] t/g. No : Başlangıçtaki m.o. sayısı, N : t süre sonundaki m.o. sayısı, t : Süre, G : Bölünme süresi.

N = No [2] t/g. No : Başlangıçtaki m.o. sayısı, N : t süre sonundaki m.o. sayısı, t : Süre, G : Bölünme süresi. Örnek 14 : Bölünme süresi (g) (generation time) m.o. ların çoğalma hızının bir göstergesidir. Ortamdaki canlı m.o ların sayısının (N), zamana (t) göre değişimi aşağıdaki eksponansiyel (üssel) eşitlikle

Detaylı

ET TEKNOLOJİSİNDE DÜŞÜK SICAKLIK UYGULAMALARI. K.Candoğan-ET

ET TEKNOLOJİSİNDE DÜŞÜK SICAKLIK UYGULAMALARI. K.Candoğan-ET ET TEKNOLOJİSİNDE DÜŞÜK SICAKLIK UYGULAMALARI Teknolojik Temel İşlemler Hamburger, köfte Küçük parça et ürünleri Sucuk Salam, sosis Jambon Büyük parça et ürünleri Pastırma Pişirme Soğutma Dondurma Kurutma

Detaylı

Birinci derece (n=1) reaksiyonlar

Birinci derece (n=1) reaksiyonlar Birinci derece (n=1) reaksiyonlar Eğer (A B) reaksiyonunun hızı, reaksiyona giren ya da oluşan ürünlerden birisinin konsantrasyonunun birinci kuvvetine bağlı ise, bu tip reaksiyonlara birinci dereceden

Detaylı

Gıdalarda Temel İşlemler

Gıdalarda Temel İşlemler Gıdalarda Temel İşlemler Gıdaların işlenmesi; gıda endüstrisinde uygulanan işlemlerin yanı sıra evde gıdaların hazırlanması ve pişirilmesi sırasında uygulanan işlemleri de kapsar. İşlenmemiş gıdaların

Detaylı

Gıdalarda Raf Ömrünün Belirlenmesi

Gıdalarda Raf Ömrünün Belirlenmesi Gıdalarda Raf Ömrünün Belirlenmesi Gelişen dünyamızda her geçen gün insanların alışkanlıkları da değişiklik göstermektedir. İnsanlar eski zamanlarda, kendi tüketecekleri yoğurt, peynir, ekmek ve sebze-meyve

Detaylı

Doç. Dr. Mehmet ÖZKAN danışmanlığında, Burcu KOROŞ tarafından hazırlanan Geleneksel Türk Gıdalarının Adsorpsiyon İzotermlerinin Belirlenmesi adlı tez

Doç. Dr. Mehmet ÖZKAN danışmanlığında, Burcu KOROŞ tarafından hazırlanan Geleneksel Türk Gıdalarının Adsorpsiyon İzotermlerinin Belirlenmesi adlı tez ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ GELENEKSEL TÜRK GIDALARININ ADSORPSİYON İZOTERMLERİNİN BELİRLENMESİ Burcu KOROŞ GIDA MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI ANKARA 2007 Her hakkı saklıdır

Detaylı

Korelasyon katsayısı (r)

Korelasyon katsayısı (r) Korelasyon katsayısı (r) Açıklanabilen varyasyonun, açıklanamayan varyasyona oranı, korelasyon katsayısı olarak tanımlanır. N Σ xy Σx Σy r = [[N Σ x 2 (Σx) 2 ] [N Σy 2 (Σy) 2 ]] 1/2 1 Eğer doğrusal eğri,

Detaylı

KONVEKTİF KURUTMA. Kuramsal bilgiler

KONVEKTİF KURUTMA. Kuramsal bilgiler KONVEKTİF KURUTMA Deneyin amacı Deneyin amacı, katı haldeki ıslak gıda maddelerin kritik ve denge nem değerlerini, kuruma eğrisi karakteristiğini ve kurutma prosesinin etkin parametrelerinin araştırılmasıdır.

Detaylı

GIDALARIN BAZI FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ

GIDALARIN BAZI FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ GIDALARIN BAZI FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ Gıdalara uygulanan çeşitli işlemlere ilişkin bazı hesaplamalar için, gıdaların bazı fiziksel özelliklerini yansıtan sayısal değerlere gereksinim bulunmaktadır. Gıdaların

Detaylı

Meyve ve Sebze suyu ve pulpunun konsantrasyonu

Meyve ve Sebze suyu ve pulpunun konsantrasyonu Meyve ve Sebze suyu ve pulpunun konsantrasyonu Meyve suları genel olarak %80-95 düzeyinde su içerirler. Çok iyi koşullarda depolansalar bile, bu süre içinde gerçekleşen kimyasal reaksiyonlar ürünün kalitesini

Detaylı

4 Deney. Yrd. Doç. Dr. Ayşe KALEMTAŞ Araş. Gör. Taha Yasin EKEN

4 Deney. Yrd. Doç. Dr. Ayşe KALEMTAŞ Araş. Gör. Taha Yasin EKEN BURSA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MMM303METALURJİ VE MALZEME LABORATUARI I FÖYÜ Çamur dökümle seramiklerin şekillendirilmesi Yrd. Doç. Dr. Ayşe KALEMTAŞ Araş. Gör. Taha

Detaylı

ÇÖZELTİLERİN KOLİGATİF ÖZELLİKLERİ

ÇÖZELTİLERİN KOLİGATİF ÖZELLİKLERİ ÇÖZELTİLERİN KOLİGATİF ÖZELLİKLERİ Çözeltilerin sadece derişimine bağlı olarak değişen özelliklerine koligatif özellikler denir. Buhar basıncı düşmesi, Kaynama noktası yükselmesi, Donma noktası azalması

Detaylı

9.7 ISIL İŞLEM SIRASINDA GIDA BİLEŞENLERİNİN PARÇALANMASI

9.7 ISIL İŞLEM SIRASINDA GIDA BİLEŞENLERİNİN PARÇALANMASI 9.7 ISIL İŞLEM SIRASINDA GIDA BİLEŞENLERİNİN PARÇALANMASI 9.7.1 Sabit Sıcaklıkta Yürütülen Isıl işlemde Bileşenlerin Parçalanması 9.7.2 Değişen Sıcaklıkta Yürütülen Isıl İşlemde Bileşim Öğelerinin Parçalanması

Detaylı

2)Subatomik parçacıklardan oluşan radyasyon. α, β ışınları

2)Subatomik parçacıklardan oluşan radyasyon. α, β ışınları B) RADYASYON UYGULAMALARI Radyasyon = enerji yayılması 1)Elektromanyetik radyasyon. UV, X ve γ ışınları 2)Subatomik parçacıklardan oluşan radyasyon. α, β ışınları İyonizan ışınların canlı hücreler üzerine

Detaylı

Raf ömrü çalışmaları

Raf ömrü çalışmaları Raf ömrü çalışmaları Prof. Dr. İsmail Sait DOĞAN Gıda grupları Bozulurluğu yüksek olan gıdalar (raf ömrü günlerle ölçülür). Süt, et, yeşil sebze Orta derecede bozulabilir gıdalar (raf ömrü haftalar ile

Detaylı

TÜRK GIDA KODEKSİ ET VE ET ÜRÜNLERİ TEBLİĞİ (TEBLİĞ NO: 2012/74) BİRİNCİ BÖLÜM

TÜRK GIDA KODEKSİ ET VE ET ÜRÜNLERİ TEBLİĞİ (TEBLİĞ NO: 2012/74) BİRİNCİ BÖLÜM 5 Aralık 2012 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 28488 TEBLİĞ Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından: TÜRK GIDA KODEKSİ ET VE ET ÜRÜNLERİ TEBLİĞİ (TEBLİĞ NO: 2012/74) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve

Detaylı

Sodyum Hipoklorit Çözeltilerinde Aktif Klor Derişimini Etkileyen Faktörler ve Biyosidal Analizlerindeki Önemi

Sodyum Hipoklorit Çözeltilerinde Aktif Klor Derişimini Etkileyen Faktörler ve Biyosidal Analizlerindeki Önemi Sodyum Hipoklorit Çözeltilerinde Aktif Klor Derişimini Etkileyen Faktörler ve Biyosidal Analizlerindeki Önemi Umut ŞAHAR Ege Üniversitesi EgeMikal Çevre Sağlığı Birimi 19.03.2014 Ulusal Biyosidal Kongresi

Detaylı

GIDALARDAKİ M.O LARIN KONTROLÜNDE 4 TEMEL İLKE UYGULANIR

GIDALARDAKİ M.O LARIN KONTROLÜNDE 4 TEMEL İLKE UYGULANIR GIDALARDAKİ M.O LARIN KONTROLÜNDE 4 TEMEL İLKE UYGULANIR 1. Kontaminasyonun önlenmesi 2. Mikroorganizmaların uzaklaştırılması a) Yıkama b) Kesme ve ayıklama c) Santrifüje etme d) Filtrasyon 3. Mikrobiyal

Detaylı

EŞANJÖR (ISI DEĞİŞTİRİCİSİ) DENEYİ FÖYÜ

EŞANJÖR (ISI DEĞİŞTİRİCİSİ) DENEYİ FÖYÜ EŞANJÖR (ISI DEĞİŞTİRİCİSİ) DENEYİ FÖYÜ Giriş Isı değiştiricileri (eşanjör) değişik tiplerde olup farklı sıcaklıktaki iki akışkan arasında ısı alışverişini temin ederler. Isı değiştiricileri başlıca yüzeyli

Detaylı

ÇANAKKALE-ÇAN LİNYİTİNİN KURUMA DAVRANIŞI

ÇANAKKALE-ÇAN LİNYİTİNİN KURUMA DAVRANIŞI ÇANAKKALE-ÇAN LİNYİTİNİN KURUMA DAVRANIŞI Duygu ÖZTAN a, Y. Mert SÖNMEZ a, Duygu UYSAL a, Özkan Murat DOĞAN a, Ufuk GÜNDÜZ ZAFER a, Mustafa ÖZDİNGİŞ b, Selahaddin ANAÇ b, Bekir Zühtü UYSAL a,* a Gazi Üniversitesi,

Detaylı

GIDA İŞLEME VE ANALİZ TEKNİKLERİ I

GIDA İŞLEME VE ANALİZ TEKNİKLERİ I GIDA İŞLEME VE ANALİZ TEKNİKLERİ I RAPOR NO: 1 GRUP NO: 3 KONU: Bazı gıdalarda dondurma prosesi ve donma noktası alçalmasının tespiti ÖĞRETMENİN ADI SOYADI: Doç. Dr. Nesimi AKTAŞ ÖĞRENCİNİN ADI SOYADI:

Detaylı

ÇÖZÜNÜRLÜĞE ETKİ EDEN FAKTÖRLER

ÇÖZÜNÜRLÜĞE ETKİ EDEN FAKTÖRLER ÇÖZÜNÜRLÜĞE ETKİ EDEN FAKTÖRLER 1- SICAKLIK 2- ORTAK İYON ETKİSİ 3- ÇÖZÜCÜ ÇÖZÜNEN CİNSİ 4- BASINCIN ETKİSİ 1- SICAKLIK ETKİSİ Sıcaklık etkisi Le Chatelier prensibine bağlı olarak yorumlanır. ENDOTERMİK

Detaylı

Et Ürünlerinde Tumbling ve Massaging. K.Candoğan-ET

Et Ürünlerinde Tumbling ve Massaging. K.Candoğan-ET Et Ürünlerinde Tumbling ve Massaging Tumbling ve massaging Amaç: Kürleme işlemini hızlandırarak daha iyi kalitede ürün üretümi Kas dokuya mekanik enerji verilerek miyofibrilar proteinlerin ekstraksiyonu

Detaylı

HAYVAN BESLEMEDE ENKAPSÜLASYON TEKNOLOJİSİ VE ÖZELLİKLERİ. Prof.Dr. Seher KÜÇÜKERSAN

HAYVAN BESLEMEDE ENKAPSÜLASYON TEKNOLOJİSİ VE ÖZELLİKLERİ. Prof.Dr. Seher KÜÇÜKERSAN HAYVAN BESLEMEDE ENKAPSÜLASYON TEKNOLOJİSİ VE ÖZELLİKLERİ Prof.Dr. Seher KÜÇÜKERSAN Enkapsülasyon katı, sıvı ve gaz malzemelerin kaplanarak kapsüller içinde tutulması ile çok küçük bir maddeyi veya tüm

Detaylı

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi/ Journal of The Institute of Natural & Applied Sciences 17 (1):6-12, 2012

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi/ Journal of The Institute of Natural & Applied Sciences 17 (1):6-12, 2012 Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi/ Journal of The Institute of Natural & Applied Sciences 17 (1):6-12, 2012 Araştırma Makalesi/Research Article BaCl 2 -Ba(H 2 PO 2 ) 2 -H 2 O Üçlü

Detaylı

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü HİDROLOJİ Buharlaşma Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü BUHARLAŞMA Suyun sıvı halden gaz haline (su buharı) geçmesine buharlaşma (evaporasyon) denilmektedir. Atmosferden

Detaylı

Soğutma Teknolojisi Bahar Y.Y. Prof. Dr. Ayla Soyer Gıdaların Dondurularak Muhafazası

Soğutma Teknolojisi Bahar Y.Y. Prof. Dr. Ayla Soyer Gıdaların Dondurularak Muhafazası Soğutma Teknolojisi Bahar Y.Y. Prof. Dr. Ayla Soyer Gıdaların Dondurularak Muhafazası İçerik Gıda dondurma ve donma olayı Gıda dondurma sistemleri 1 GIDALARIN DONDURULARAK MUHAFAZASI Bir gıdanın donması,

Detaylı

Gıda Kimyası II Gıdaların işlenmesi sırasında ortaya çıkan reaksiyonlar. Vural Gökmen

Gıda Kimyası II Gıdaların işlenmesi sırasında ortaya çıkan reaksiyonlar. Vural Gökmen Gıda Kimyası II Gıdaların işlenmesi sırasında ortaya çıkan reaksiyonlar Vural Gökmen Gıda İşleme Gıda işlemenin derecesi (şiddeti) Gıda işlemenin nedenleri Gıda işleme şekilleri Aşırı işlenmişgıdalar üzerinekaygılar

Detaylı

Meyve Suyu Üretiminde Ozmotik Destilasyon ve Membran Destilasyon Uygulamaları

Meyve Suyu Üretiminde Ozmotik Destilasyon ve Membran Destilasyon Uygulamaları Meyve Suyu Üretiminde Ozmotik Destilasyon ve Membran Destilasyon Uygulamaları Çok aşamalı vakum evaporasyon düzenekleri flavor kaybı ( pişmiş tat) renk bozulmaları besin öğeleri kaybı DONDURARAK KONSANTRASYON

Detaylı

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI 8.Kolloid Giderimi Yrd. Doç. Dr. Kadir GEDİK Çapları 10-6 mm 10-3 mm ( 0.001-1μm) arasındadır. Kil, kum, Fe(OH) 3, virusler (0.03-0.3μm) Bir maddenin kendisi için

Detaylı

GIDALARIN YÜZEY ÖZELLİKLERİ DERS-9

GIDALARIN YÜZEY ÖZELLİKLERİ DERS-9 GIDALARIN YÜZEY ÖZELLİKLERİ DERS-9 KÖPÜK OLUŞUMU Köpük oluşumu Köpük, gazın dağılan faz, bir sıvının ise sürekli faz olduğu bir kolloidal dispersiyondur. Dispersiyon ortamı genellikle bir sıvıdır. Ancak,

Detaylı

KİMYASAL VE FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ SEBEBİYLE MİKROBİYEL GELİŞMEYE EN UYGUN, DOLAYISIYLA BOZULMAYA EN YATKIN, GIDALARDAN BİRİDİR.

KİMYASAL VE FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ SEBEBİYLE MİKROBİYEL GELİŞMEYE EN UYGUN, DOLAYISIYLA BOZULMAYA EN YATKIN, GIDALARDAN BİRİDİR. KIRMIZI ETLER KİMYASAL VE FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ SEBEBİYLE MİKROBİYEL GELİŞMEYE EN UYGUN, DOLAYISIYLA BOZULMAYA EN YATKIN, GIDALARDAN BİRİDİR. ETTEKİ ENZİMLER VE MİKROBİYEL AKTİVİTE BOZULMANIN BAŞLANGICIDIR.

Detaylı

TARIMSAL YAPILAR. Prof. Dr. Metin OLGUN. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü

TARIMSAL YAPILAR. Prof. Dr. Metin OLGUN. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü TARIMSAL YAPILAR Prof. Dr. Metin OLGUN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü HAFTA KONU 1 Giriş, İklimsel Çevre ve Yönetimi Temel Kavramlar 2 İklimsel Çevre Denetimi Isı

Detaylı

Tüm yaşayan organizmalar suya ihtiyaç duyarlar Çoğu hücre suyla çevrilidir ve hücrelerin yaklaşık %70 95 kadarı sudan oluşur. Yerküre içerdiği su ile

Tüm yaşayan organizmalar suya ihtiyaç duyarlar Çoğu hücre suyla çevrilidir ve hücrelerin yaklaşık %70 95 kadarı sudan oluşur. Yerküre içerdiği su ile Su Kimyası Tüm yaşayan organizmalar suya ihtiyaç duyarlar Çoğu hücre suyla çevrilidir ve hücrelerin yaklaşık %70 95 kadarı sudan oluşur. Yerküre içerdiği su ile canlılık için gerekli ortamı sunar. Canlıların

Detaylı

Bölüm 3 SAF MADDENİN ÖZELLİKLERİ

Bölüm 3 SAF MADDENİN ÖZELLİKLERİ Bölüm 3 SAF MADDENİN ÖZELLİKLERİ 1 Amaçlar Amaçlar Saf madde kavramının tanıtılması Faz değişimi işleminin fizik ilkelerinin incelenmesi Saf maddenin P-v-T yüzeylerinin ve P-v, T-v ve P-T özelik diyagramlarının

Detaylı

Meyve ve Sebze Depolanması ve İhracatında Kullanılan Modifiye Atmosfer Ambalajlarındaki Gelişmeler Doç. Dr. Fatih ŞEN

Meyve ve Sebze Depolanması ve İhracatında Kullanılan Modifiye Atmosfer Ambalajlarındaki Gelişmeler Doç. Dr. Fatih ŞEN Meyve ve Sebze Depolanması ve İhracatında Kullanılan Modifiye Atmosfer Ambalajlarındaki Gelişmeler Doç. Dr. Fatih ŞEN Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü fatih.sen@ege.edu.tr Modifiye

Detaylı

DERS ĐÇERĐKLERĐ GÜZ YARIYILI: GMB 501 Uzmanlık Alan Dersi (4 0 0)

DERS ĐÇERĐKLERĐ GÜZ YARIYILI: GMB 501 Uzmanlık Alan Dersi (4 0 0) DERS ĐÇERĐKLERĐ GÜZ YARIYILI: GMB 501 Uzmanlık Alan Dersi (4 0 0) Gıda Mühendisliği Anabilim Dalında Enstitümüz tarafından yüksek lisans tez programları kabul edilen yüksek lisans öğrencileri için danışman

Detaylı

MADDENİN AYIRT EDİCİ ÖZELLİKLERİ. Nazife ALTIN Bayburt Üniversitesi, Eğitim Fakültesi

MADDENİN AYIRT EDİCİ ÖZELLİKLERİ. Nazife ALTIN Bayburt Üniversitesi, Eğitim Fakültesi MADDENİN AYIRT EDİCİ ÖZELLİKLERİ Bayburt Üniversitesi, Eğitim Fakültesi www.nazifealtin.wordpress.com MADDENİN AYIRT EDİCİ ÖZELLİKLERİ Bir maddeyi diğerlerinden ayırmamıza ve ayırdığımız maddeyi tanımamıza

Detaylı

DENEY 3. MADDENİN ÜÇ HALİ: NİTEL VE NİCEL GÖZLEMLER Sıcaklık ilişkileri

DENEY 3. MADDENİN ÜÇ HALİ: NİTEL VE NİCEL GÖZLEMLER Sıcaklık ilişkileri DENEY 3 MADDENİN ÜÇ HALİ: NİTEL VE NİCEL GÖZLEMLER Sıcaklık ilişkileri AMAÇ: Maddelerin üç halinin nitel ve nicel gözlemlerle incelenerek maddenin sıcaklık ile davranımını incelemek. TEORİ Hal değişimi,

Detaylı

KİMYASAL DENGE. AMAÇ Bu deneyin amacı öğrencilerin reaksiyon denge sabitini,k, deneysel olarak bulmalarıdır.

KİMYASAL DENGE. AMAÇ Bu deneyin amacı öğrencilerin reaksiyon denge sabitini,k, deneysel olarak bulmalarıdır. KİMYASAL DENGE AMAÇ Bu deneyin amacı öğrencilerin reaksiyon denge sabitini,k, deneysel olarak bulmalarıdır. TEORİ Bir kimyasal tepkimenin yönü bazı reaksiyonlar için tek bazıları için ise çift yönlüdür.

Detaylı

Suyun Fizikokimyasal Özellikleri

Suyun Fizikokimyasal Özellikleri Suyun Fizikokimyasal Özellikleri Su bitkinin yaşamında yaşamsal bir rol oynar. Bitki tarafından yapılan her gram başına organik madde için kökler tarafından 500 gr su alınır. Bu su, bitkinin bir ucundan

Detaylı

6-Maddelerin daha az çözünür tuz ve esterleri kullanılabilir. 7-Isı, ışık ve metaller gibi katalizörlerin etkisi önlenebilir.

6-Maddelerin daha az çözünür tuz ve esterleri kullanılabilir. 7-Isı, ışık ve metaller gibi katalizörlerin etkisi önlenebilir. Hidrolize engel olmak veya hidroliz hızını yavaşlatmak için alınabilecek önlemler nelerdir? 1-pH ayarlanabilir. 2-Çözücü tipi değiştirilebilir. 3-Kompleks oluşturulabilir. 4-Yüzey aktif maddeler ilave

Detaylı

Termal Enerji Depolama Nedir

Termal Enerji Depolama Nedir RAŞİT AYTAŞ 1 Termal Enerji Depolama Nedir 1.1. Duyulur Isı 1.2. Gizli Isı Depolama 1.3. Termokimyasal Enerji Depolama 2 Termal Enerji Depolama Nedir Termal enerji depolama sistemleriyle ozon tabakasına

Detaylı

DEPOLAMA UYGULAMALARI. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006

DEPOLAMA UYGULAMALARI. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006 DEPOLAMA UYGULAMALARI Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006 1 Gıda Maddelerinin Depolanması Gıda maddeleri canlı kaynaklı maddelerdir. Bu nedenle özel olarak saklanması gerekir. Aksi durumda büyük miktarlarda

Detaylı

Atıksulardan istenmeyen maddelerin adsorpsiyonla gideriminin incelenmesi ve sistem tasarımı için gerekli parametrelerin saptanması.

Atıksulardan istenmeyen maddelerin adsorpsiyonla gideriminin incelenmesi ve sistem tasarımı için gerekli parametrelerin saptanması. ADSORPSİYON İZOTERMLERİ DENEYİN AMACI Atıksulardan istenmeyen maddelerin adsorpsiyonla gideriminin incelenmesi ve sistem tasarımı için gerekli parametrelerin saptanması. TEORİK BİLGİLER Adsorpsiyon: Adsorpsiyon

Detaylı

( PİRUVİK ASİT + SU + ALKOL ) ÜÇLÜ SIVI-SIVI SİSTEMLERİNİN DAĞILIM DENGESİNİN İNCELENMESİ

( PİRUVİK ASİT + SU + ALKOL ) ÜÇLÜ SIVI-SIVI SİSTEMLERİNİN DAĞILIM DENGESİNİN İNCELENMESİ TOA17 ( PİRUVİK ASİT + SU + ALKOL ) ÜÇLÜ SIVI-SIVI SİSTEMLERİNİN DAĞILIM DENGESİNİN İNCELENMESİ B. Başlıoğlu, A. Şenol İstanbul Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Kimya Mühendisliği Bölümü, 34320, Avcılar

Detaylı

BARTIN ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ MALZEME LABORATUARI II DERSİ AKIMLI VE AKIMSIZ KAPLAMALAR DENEY FÖYÜ

BARTIN ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ MALZEME LABORATUARI II DERSİ AKIMLI VE AKIMSIZ KAPLAMALAR DENEY FÖYÜ BARTIN ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ MALZEME LABORATUARI II DERSİ AKIMLI VE AKIMSIZ KAPLAMALAR DENEY FÖYÜ Gelişen teknoloji ile beraber birçok endüstri alanında kullanılabilecek

Detaylı

GENEL KİMYA. Yrd.Doç.Dr. Tuba YETİM

GENEL KİMYA. Yrd.Doç.Dr. Tuba YETİM GENEL KİMYA KİMYASAL REAKSİYONLAR Kimyasal Tepkime Kimyasal tepkime, Bir ya da birkaç maddenin (tepkenler) yeni bir bileşik grubuna (ürünler) dönüştürülmesi işlemidir. Tepkenler Ürünler NO + 1/2 O 2 NO

Detaylı

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir.

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir. METABOLİZMA ve ENZİMLER METABOLİZMA Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir. A. ÖZÜMLEME (ANABOLİZMA) Metabolizmanın yapım reaksiyonlarıdır. Bu tür olaylara

Detaylı

1. Giriş 2. Yayınma Mekanizmaları 3. Kararlı Karasız Yayınma 4. Yayınmayı etkileyen faktörler 5. Yarı iletkenlerde yayınma 6. Diğer yayınma yolları

1. Giriş 2. Yayınma Mekanizmaları 3. Kararlı Karasız Yayınma 4. Yayınmayı etkileyen faktörler 5. Yarı iletkenlerde yayınma 6. Diğer yayınma yolları 1. Giriş 2. Yayınma Mekanizmaları 3. Kararlı Karasız Yayınma 4. Yayınmayı etkileyen faktörler 5. Yarı iletkenlerde yayınma 6. Diğer yayınma yolları Sol üstte yüzey seftleştirme işlemi uygulanmış bir çelik

Detaylı

GIDA ve TEMEL İŞLEMLER Gıda Muhafaza Yöntemleri

GIDA ve TEMEL İŞLEMLER Gıda Muhafaza Yöntemleri GIDA ve TEMEL İŞLEMLER Gıda Muhafaza Yöntemleri Yrd. Doç. Dr. Mehmet BAŞLAR İstanbul - 2013 1 Gıdaların bozulması / muhafazası nedir? 2 Gıdaların bozulması; fiziksel, kimyasal, biyolojik veya mikrobiyolojik

Detaylı

Özgül ısı : Q C p = m (Δ T)

Özgül ısı : Q C p = m (Δ T) Özgül ısı : Bir maddenin faz değişimine uğramaksızın belli bir sıcaklığa ulaşması için, bu maddenin birim kütlesi tarafından kazanılan veya kaybedilen ısı miktarıdır. Q C p = m (Δ T) 1 Gıdaların Özgül

Detaylı

Manda Ürünlerini Ekonomik Değeri Nasıl Artırılabilir Yrd. Doç. Dr. Zeki GÜRLER

Manda Ürünlerini Ekonomik Değeri Nasıl Artırılabilir Yrd. Doç. Dr. Zeki GÜRLER Manda Ürünlerini Ekonomik Değeri Nasıl Artırılabilir Yrd. Doç. Dr. Zeki GÜRLER Manda Ürünleri Süt ve Süt Ürünleri Manda sütü Afyon kaymağı Lüle kaymağı Manda yoğurdu Dondurma Manda tereyağı Manda peyniri

Detaylı

Çözünürlük kuralları

Çözünürlük kuralları Çözünürlük kuralları Bütün amonyum, bileşikleri suda çok çözünürler. Alkali metal (Grup IA) bileşikleri suda çok çözünürler. Klorür (Cl ), bromür (Br ) ve iyodür (I ) bileşikleri suda çok çözünürler, ancak

Detaylı

DEHİDRE KÖPEKLERDE BİKARBONATLI SODYUM KLORÜR SOLÜSYONUNUN HEMATOLOJİK VE BİYOKİMYASAL PARAMETRELERE ETKİSİ

DEHİDRE KÖPEKLERDE BİKARBONATLI SODYUM KLORÜR SOLÜSYONUNUN HEMATOLOJİK VE BİYOKİMYASAL PARAMETRELERE ETKİSİ T.C. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI VİH-YL 2007 0002 DEHİDRE KÖPEKLERDE BİKARBONATLI SODYUM KLORÜR SOLÜSYONUNUN HEMATOLOJİK VE BİYOKİMYASAL PARAMETRELERE

Detaylı

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma Meteoroloji IX. Hafta: Buharlaşma Hidrolojik döngünün önemli bir unsurunu oluşturan buharlaşma, yeryüzünde sıvı ve katı halde farklı şekil ve şartlarda bulunan suyun meteorolojik faktörlerin etkisiyle

Detaylı

ÇÖZELTİLERİN KOLİGATİF ÖZELLİKLERİ HAZIRLAYAN FEHMİ GÜR

ÇÖZELTİLERİN KOLİGATİF ÖZELLİKLERİ HAZIRLAYAN FEHMİ GÜR ÇÖZELTİLERİN KOLİGATİF ÖZELLİKLERİ HAZIRLAYAN FEHMİ GÜR KOLİGATİF ÖZELLİKLER Uçucu olmayan maddelerin çözeltilerinin bazı fiziksel özellikleri; saf çözücününkinden farklıdır. Bu çözeltiler hazırlanırken,

Detaylı

Öğretim Üyeleri İçin Ön Söz Öğrenciler İçin Ön Söz Teşekkürler Yazar Hakkında Çevirenler Çeviri Editöründen

Öğretim Üyeleri İçin Ön Söz Öğrenciler İçin Ön Söz Teşekkürler Yazar Hakkında Çevirenler Çeviri Editöründen Öğretim Üyeleri İçin Ön Söz Öğrenciler İçin Ön Söz Teşekkürler Yazar Hakkında Çevirenler Çeviri Editöründen ix xiii xv xvii xix xxi 1. Çevre Kimyasına Giriş 3 1.1. Çevre Kimyasına Genel Bakış ve Önemi

Detaylı

Kızartılıp Dondurulmuş Ürünlerin Mikrodalgada Isıtılması İçin Kaplama Maddesi Tasarımı

Kızartılıp Dondurulmuş Ürünlerin Mikrodalgada Isıtılması İçin Kaplama Maddesi Tasarımı Kızartılıp Dondurulmuş Ürünlerin Mikrodalgada Isıtılması İçin Kaplama Maddesi Tasarımı Işıl Barutçu, Serpil Şahin *, Gülüm Şumnu ODTÜ, Gıda Mühendisliği Bölümü, Ankara * serp@metu.edu.tr Ö zet Yüzeyden

Detaylı

MAKRO-MEZO-MİKRO. Deney Yöntemleri. MİKRO Deneyler Zeta Potansiyel Partikül Boyutu. MEZO Deneyler Reolojik Ölçümler Reometre (dinamik) Roww Hücresi

MAKRO-MEZO-MİKRO. Deney Yöntemleri. MİKRO Deneyler Zeta Potansiyel Partikül Boyutu. MEZO Deneyler Reolojik Ölçümler Reometre (dinamik) Roww Hücresi Kolloidler Bir maddenin kendisi için çözücü olmayan bir ortamda 10-5 -10-7 cm boyutlarında dağılmasıyla oluşan çözeltiye kolloidal çözelti denir. Çimento, su, agrega ve bu sistemin dispersiyonuna etki

Detaylı

BİYOLOLOJİK MALZEMENİN TEKNİK ÖZELLİKLERİ PROF. DR. AHMET ÇOLAK

BİYOLOLOJİK MALZEMENİN TEKNİK ÖZELLİKLERİ PROF. DR. AHMET ÇOLAK BİYOLOLOJİK MALZEMENİN TEKNİK ÖZELLİKLERİ PROF. DR. AHMET ÇOLAK SÜRTÜNME Sürtünme katsayısının bilinmesi mühendislikte makina tasarımı ile ilgili çalışmalarda büyük önem taşımaktadır. Herhangi bir otun

Detaylı

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AY EKİM 06-07 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI. SINIF VE MEZUN GRUP KİMYA HAFTA DERS SAATİ. Kimya nedir?. Kimya ne işe yarar?. Kimyanın sembolik dili Element-sembol Bileşik-formül. Güvenliğimiz ve Kimya KONU ADI

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm. Gıda Teknolojisinin Tarihçesi, Tanımı, Yöntemleri

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm. Gıda Teknolojisinin Tarihçesi, Tanımı, Yöntemleri İÇİNDEKİLER Birinci Bölüm Gıda Teknolojisinin Tarihçesi, Tanımı, Yöntemleri Gıda Teknolojisinin Tanımı... 6 İşlenmiş Besin Satın Alırken Dikkat Edilecek Hususlar... 6 Gıdaların Geometrik Özellikleri...

Detaylı

STERİLİZASYON. Sterilizasyon Yöntemleri. Sterilizasyonu Etkileyen Faktörler

STERİLİZASYON. Sterilizasyon Yöntemleri. Sterilizasyonu Etkileyen Faktörler STERİLİZASYON Tüm canlı mikroorganizmaların tam olarak uzaklaştırılması veya öldürülmesi işlemidir. Türk Gıda Kodeksi Çiğ Süt ve Isıl İşlem Görmüş Sütleri Tebliği ne göre sterilizasyon; oda sıcaklığında

Detaylı

Gıda Analizlerinde Toksik Madde Tayini LC-GC Aplikasyonu Tanım:

Gıda Analizlerinde Toksik Madde Tayini LC-GC Aplikasyonu Tanım: Gıda Analizlerinde Toksik Madde Tayini LC-GC Aplikasyonu Tanım: İşlem görmüş gıda matrislerinde LC-MS/MS ve GC-MS ile Yüksek dozda toksik madde kalıntısı teşhis ve miktarlandırma analizleri için geliştirilmiş

Detaylı

KİNETİK GAZ KURAMI. Doç. Dr. Faruk GÖKMEŞE Kimya Bölümü Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi 1

KİNETİK GAZ KURAMI. Doç. Dr. Faruk GÖKMEŞE Kimya Bölümü Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi 1 Kinetik Gaz Kuramından Gazların Isınma Isılarının Bulunması Sabit hacimdeki ısınma ısısı (C v ): Sabit hacimde bulunan bir mol gazın sıcaklığını 1K değiştirmek için gerekli ısı alışverişi. Sabit basınçtaki

Detaylı

Sıcaklık (Temperature):

Sıcaklık (Temperature): Sıcaklık (Temperature): Sıcaklık tanım olarak bir maddenin yapısındaki molekül veya atomların ortalama kinetik enerjilerinin ölçüm değeridir. Sıcaklık t veya T ile gösterilir. Termometre kullanılarak ölçülür.

Detaylı

SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ

SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ Oluşturacağı her 1 g organik madde için bitkinin 500 g kadar suyu kökleriyle alması ve tepe (uç) noktasına kadar taşıyarak atmosfere aktarması gerekir. Normal su düzeyinde hayvan hücrelerinin

Detaylı

Sıvılar ve Katılar. Maddenin Halleri. Sıvıların Özellikleri. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN

Sıvılar ve Katılar. Maddenin Halleri. Sıvıların Özellikleri. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Sıvılar ve Katılar MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Sıcaklık düşürülürse gaz moleküllerinin kinetik enerjileri azalır. Bu nedenle, bir gaz yeteri kadar soğutulursa moleküllerarası

Detaylı

Kütle dengesine dayalı hesaplamalardan:

Kütle dengesine dayalı hesaplamalardan: KÜTLE DENKLİĞİ 1 Kütle dengesine dayalı hesaplamalardan: Reçete düzenlemede (formülasyon), Yeni karışımdaki çeşitli maddelerin konsantrasyonlarının belirlenmesinde, Randıman saptamada, Mekaniki ayırma

Detaylı

1,3-bis-(p-iminobenzoik asit)indan Langmuir-Blodgett filmlerinin karakterizasyonu ve organik buhar duyarlılığı

1,3-bis-(p-iminobenzoik asit)indan Langmuir-Blodgett filmlerinin karakterizasyonu ve organik buhar duyarlılığı 1,3-bis-(p-iminobenzoik asit)indan Langmuir-Blodgett filmlerinin karakterizasyonu ve organik buhar duyarlılığı MURAT EVYAPAN *, RİFAT ÇAPAN *, HİLMİ NAMLI **, ONUR TURHAN **,GEORGE STANCİU *** * Balıkesir

Detaylı

Çözeltiler. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN. Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi 2006

Çözeltiler. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN. Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi 2006 Çözeltiler Çözelti, iki veya daha fazla maddenin homojen bir karışımı olup, en az iki bileşenden oluşur. Bileşenlerden biri çözücü, diğeri ise çözünendir. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER Canlıların yapısında bulunan moleküller yapısına göre 2 ye ayrılır: I. İnorganik Bileşikler: Bir canlı vücudunda sentezlenemeyen, dışardan hazır olarak aldığı

Detaylı

GAZLAR GAZ KARIŞIMLARI

GAZLAR GAZ KARIŞIMLARI DALTON KISMİ BASINÇLAR YASASI Aynı Kaplarda Gazların Karıştırılması Birbiri ile tepkimeye girmeyen gaz karışımlarının davranışı genellikle ilgi çekicidir. Böyle bir karışımdaki bir bileşenin basıncı, aynı

Detaylı

TEBLİĞ. MADDE 2 (1) Bu Tebliğ, çiğ et, kıyma, hazırlanmış et karışımları ve et ürünlerini kapsar.

TEBLİĞ. MADDE 2 (1) Bu Tebliğ, çiğ et, kıyma, hazırlanmış et karışımları ve et ürünlerini kapsar. 5 Aralık 2012 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 28488 Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından: TEBLİĞ TÜRK GIDA KODEKSİ ET VE ET ÜRÜNLERİ TEBLİĞİ (TEBLİĞ NO: 2012/74) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve

Detaylı

Adsorpsiyon. Selçuk Üniversitesi. Mühendislik Fakültesi. Kimya Mühendisliği Bölümü. Kimya Mühendisliği Laboratuvarı II DENEYİN AMACI

Adsorpsiyon. Selçuk Üniversitesi. Mühendislik Fakültesi. Kimya Mühendisliği Bölümü. Kimya Mühendisliği Laboratuvarı II DENEYİN AMACI Selçuk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü Kimya Mühendisliği Laboratuvarı II Adsorpsiyon DENEYİN AMACI Çalışmanın amacı katı adsorbent ile çözeltiden adsorbsiyonun denge ve hız

Detaylı

3.5. TARIM MAKİNALARI BÖLÜMÜ

3.5. TARIM MAKİNALARI BÖLÜMÜ 3.5. TARIM MAKİNALARI BÖLÜMÜ 3.5.1. TARIM MAKİNALARI ANABİLİM DALI Yürütücü Kuruluş (lar) : Çeşitli Tarımsal Ürünlerin Vakumla Kurutulmasında Kurutma Parametrelerinin Belirlenmesi İşbirliği Yapan Kuruluş

Detaylı

HAM KİL VE KALSİNE KİL KULLANILARAK ATIK SULARDAKİ ORGANİK MADDE VE İYONLARIN GİDERİMİ DANIŞMANLAR

HAM KİL VE KALSİNE KİL KULLANILARAK ATIK SULARDAKİ ORGANİK MADDE VE İYONLARIN GİDERİMİ DANIŞMANLAR GRUP KİL TÜBİTAK-BİDEB Kimya Lisans Öğrencileri Kimyagerlik,kimya öğretmenliği, kimya mühendisliği Araştırma Projesi Eğitimi Çalıştayı KİMYA-1 ÇALIŞTAY 2010 HAM KİL VE KALSİNE KİL KULLANILARAK ATIK SULARDAKİ

Detaylı

MALZEME BİLGİSİ DERS 7 DR. FATİH AY.

MALZEME BİLGİSİ DERS 7 DR. FATİH AY. MALZEME BİLGİSİ DERS 7 DR. FATİH AY www.fatihay.net fatihay@fatihay.net GEÇEN HAFTA KIRILMANIN TEMELLERİ KIRILMA ÇEŞİTLERİ KIRILMA TOKLUĞU YORULMA S-N EĞRİSİ SÜRÜNME GİRİŞ Basınç (atm) Katı Sıvı Buhar

Detaylı

Su ve çevrenin canlılar için uygunluğu

Su ve çevrenin canlılar için uygunluğu Su ve çevrenin canlılar için uygunluğu Su ve çevrenin canlılar için uygunluğu Yeryüzündeki yaşam su içinde ortaya çıkmış ve canlıların karalar üzerine yayılışından önceki 3 milyar yıl boyunca su içinde

Detaylı

Monolitik Refrakter Malzemelerde Temel Özelliklerin Detaylandırılması

Monolitik Refrakter Malzemelerde Temel Özelliklerin Detaylandırılması Monolitik Refrakter Malzemelerde Temel Özelliklerin Detaylandırılması 1.Giriş Monolitik Refrakter Malzemelerin Teknik Bilgi Formları (Data Sheet) malzemelerin laboratuar koşullarında Standardlara uygun

Detaylı

10. Sınıf Kimya Konuları KİMYANIN TEMEL KANUNLARI VE TEPKİME TÜRLERİ Kimyanın Temel Kanunları Kütlenin korunumu, sabit oranlar ve katlı oranlar

10. Sınıf Kimya Konuları KİMYANIN TEMEL KANUNLARI VE TEPKİME TÜRLERİ Kimyanın Temel Kanunları Kütlenin korunumu, sabit oranlar ve katlı oranlar 10. Sınıf Kimya Konuları KİMYANIN TEMEL KANUNLARI VE TEPKİME TÜRLERİ Kimyanın Temel Kanunları Kütlenin korunumu, sabit oranlar ve katlı oranlar kanunları Demir (II) sülfür bileşiğinin elde edilmesi Kimyasal

Detaylı

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ORGANİK KİMYA LABORATUVARI DENEY 8 : YÜZEY GERİLİMİNİN BELİRLENMESİ

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ORGANİK KİMYA LABORATUVARI DENEY 8 : YÜZEY GERİLİMİNİN BELİRLENMESİ ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ORGANİK KİMYA LABORATUVARI DENEY 8 : YÜZEY GERİLİMİNİN BELİRLENMESİ DENEYİN AMACI Gazlarda söz konusu olmayan yüzey gerilimi sıvı

Detaylı

KMB0404 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı III GAZ ABSORSPSİYONU. Bursa Teknik Üniversitesi DBMMF Kimya Mühendisliği Bölümü 1

KMB0404 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı III GAZ ABSORSPSİYONU. Bursa Teknik Üniversitesi DBMMF Kimya Mühendisliği Bölümü 1 GAZ ABSORSPSİYONU Bursa Teknik Üniversitesi DBMMF Kimya Mühendisliği Bölümü 1 1. Amaç Kuru kolon boyunca havanın basınç değişimi ile kolon içinde aşağı yönde akan suya absorbe olan CO2 miktarını tespit

Detaylı

TURUNCU RENGĐN DANSI NASIL OLUR?

TURUNCU RENGĐN DANSI NASIL OLUR? KĐMYA EĞĐE ĞĐTĐM M SEMĐNER NERĐ PROF. DR. ĐNCĐ MORGĐL TURUNCU RENGĐN DANSI NASIL OLUR? HAZIRLAYAN: GÜLÇĐN YALLI KONU: ÇÖZELTĐLER KONU BAŞLIĞI: TURUNCU RENGĐN DANSI NASIL OLUR? ÇÖZELTĐLER Fiziksel özellikleri

Detaylı

Prof. Dr. Osman SİVRİKAYA Zemin Mekaniği I Ders Notu

Prof. Dr. Osman SİVRİKAYA Zemin Mekaniği I Ders Notu HAFTALIK DERS PLANI Hafta Konular Kaynaklar 1 Zeminle İlgili Problemler ve Zeminlerin Oluşumu [1], s. 1-13 2 Zeminlerin Fiziksel Özellikleri [1], s. 14-79; [23]; [24]; [25] 3 Zeminlerin Sınıflandırılması

Detaylı