PONTUS İSYANI VE MERKEZ ORDUSU

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "PONTUS İSYANI VE MERKEZ ORDUSU"

Transkript

1 1

2 PONTUS İSYANI VE MERKEZ ORDUSU Pontus, Samsun-Trabzon çevresinde yaşayan Rumların İlkçağda kurdukları eski bir krallığın adıdır. Sadece MÖ 281 yılında bağımsız olmuş, bu da ancak 63 yıl sürmüştür. Bu tarihten sonra hep başka devletlerin egemenliği altında varlığını sürdüren Rumlar, Fatih Sultan Mehmet'in Trabzon u fethinden sonra, diğer azınlıklar gibi Osmanlı Devletinde uzun yıllar huzur ve barış içinde yaşamaya devam etmişlerdir. Yaklaşık iki bin yıl sonra yeniden bağımsız bir Pontus ülkesini kurmak için ilk girişim 1904 yılında kurulan Pontus Cemiyeti ile yapılmıştır. Yunanistan, İstanbul Rum Patrikhanesi yle işbirliği yapıp Rusya nın güneybatısında ve Kafkasya da yaşan Rumlar ile birlikte Anadolu nun diğer bölgelerinde bulunan Rumları da Karadeniz Bölgesine göç ettirerek burada Rum nüfusu azınlıktan çoğunluğa geçirmeyi amaçlamıştır. Pontus Cemiyeti, Yunanistan ın mali desteğiyle Müslümanların arazilerini Rumlara satın almak, sahte nüfus istatistikleri çıkarmak ve Rumların sahip olmak istedikleri toprakları gösteren haritaları bastırarak dağıtmak gibi faaliyetleri yürütmekteydi. Pontus Cemiyeti tarafından bastırılan bir haritaya göre, Pontus Devleti, merkezi Samsun olmak üzere, Batum dan İnebolu nun batısına kadar olan Karadeniz kıyıları ile bugünkü Kastamonu, Çankırı, Yozgat, Sivas, Tokat, Amasya, Çorum, Gümüşhane ile kısmen de Erzincan vilayetini kapsamaktaydı. O yıllarda bölgede yaşayan Rum nüfusun Müslüman nüfusa oranının yaklaşık onda biri olduğu gerçeği kolayca göz ardı edilmiştir. Cemiyetin kuruluşunda Merzifon da faaliyet gösteren Anadolu Amerikan Kolejinin büyük katkıları olmuştur. Bu Kolejin maksadı Anadolu nun muhtelif yerlerinde bulunan orta dereceli okulların öğretmen ihtiyacını karşılamaktır. Ama asıl maksadı, bölgede bulunan Rum ve Ermenilerin milliyet duygularını yükseltmek, Türk çocuklarını kendi emelleri doğrultusunda bilinçlendirmektir. Kolejde görev yapmakta olan bir Türk öğretmenin 12 Şubat 1921 tarihinde öldürülmesi üzerine okulda yapılan aramada elde edilen bütün belgeler Pontus Devletinin kurulma hedefini doğrulamaktaydı. O yıllarda teşkilatlanan Rum çeteleri silahlanarak Müslümanlara karşı Samsun, Amasya ve Tokat çevresinde saldırmaya başlamışlardır. Rum çeteleri 1921 yılı sonuna kadar çok sayıda Türk ü öldürmüş veya yaralamış, köylerde evleri yakmış, hayvanları almış, bir çok mal ve eşyayı yağma ve tahrip etmişlerdir. Çete komutanları, birkaç Avrupa lisanını bilen ve özellikle Yunanistan başta olmak üzere diğer Avrupa devletlerinden bölgeye bu maksatla gönderilen kişilerdi. Rumlar karada bu katliamları yaparken, düşman gemileri de Karadeniz sahillerinde bir takım gösteriler yapıyor, hatta bazı noktalara asker gönderme teşebbüsünde bulunuyordu. Bu durum karşısında ciddi tedbirlerin alınması zorunlu olmuştu. 2

3 Ankara Hükümeti bunun üzerine, Sivas'ta bulunan 3.Kolorduyu, yeni kurulan Merkez Ordusu na kattı ve Komutan olarak da Nurettin Paşa yı atadı. Nurettin Paşa komutasındaki Merkez Ordusu, 1921 ilkbaharında önce Koçgiri Ayaklanmasında görevlendirildi. Nurettin Paşa, Ordu birliklerinin yanında Topal Osman gibi çetecilerden de yararlandı. Koçgiri ayaklanması sert ve sorunlu bir biçimde bastırıldıktan sonra Merkez Ordu Kumandanı Nurettin Paşa, Karadeniz deki Rum çetelerini tesirsiz hale getirmek için harekâta başladı. Rumlara karşı alınan ilk tedbir, silahların en yakın askeri birliklere teslim edilmesi isteğidir. Ancak Müslüman halk bu çağrıya uymasına rağmen hiç bir Rum silahını teslim etmediği gibi, çoluk çocuklarıyla beraber dağlara kaçıp, oraları kendilerine üs yaparak açıkça isyan ettiler. İdari önlem olarak Rumlar üzerinde etkili olan Ortodoks din adamları sınır dışı edilmiş, bir bölümü de İstiklal mahkemelerinde yargılanmış, Rum köyleri boşaltılarak burada yaşayan Rumlar Anadolu nun iç bölgelerine yerleştirilmişti. Samsun, Ordu, Amasya, Tokat ve Giresun da, 16 yaşından 50 yaşına kadar olan Hıristiyanlardan eli silah tutan Rum erkekleri iç kısımlara sürgün edilmiş ve 1901 doğumlular da askerliğe alınıp amele taburlarına gönderilmişti. Merkez Ordusu Kumandanı Nurettin Paşa, mutasarrıflıklara ve askeri birliklere gönderdiği 12 Temmuz 1921 tarihli yazıyla, Rum erkeklerinin sürüleceğini ifade etmiş olsa da bazı yerlerde sürülenler tüm aile fertleri olmuştur. Eli silah tutan yaşları arasındaki Rumların iç kısımlara sevk edilmesi kararı, Rum ailelerinin parçalanmasına sebep olacağı düşüncesiyle, Rumların aileleriyle birlikte göç etmek istemeleri üzerine yaptıkları müracaat üzerine isteyenlerin söz konusu yaş haddi dışında bulunan kadın ve çocuklarını da yanlarına alarak götürebileceklerine karar verilmiştir. Ayrıca sevkiyat sırasında, lüzum üzerine erkekleri iç kısımlara sevk edilen Hıristiyanların ırz, can, mal ve her şeylerinin devletin teminatı altında bulunduğunu, buna uymayanların cezalandırılacağı önemle bildirilmişti. Bütün alınan tedbirlere rağmen Rumların iç kısımlara sevki istendiği gibi yapılamamıştır. Aileleriyle birlikte sürülen Rumların can ve mallarının korunmasını istenildiyse de bazı olumsuz gelişmelerin önü alınamamıştır. Rumların iç kısımlara sevk edilmeleri esnasında, Yunanlıların kıyıları bombalayacağı haberleri etrafta dolaşmağa başlamıştı. Böyle bir durumda her tarafın harap olacağı ve bundan büyük zarar göreceklerini düşünerek, sevkiyattan vazgeçilmesi için İçişleri Vekâletine Samsunlu elli altı kişinin imzasını taşıyan bir telgraf gönderildi. Nurettin Paşa bunun üzerine, bu kişilerin Rum taraftarı olup olmadığını araştırmak için, haklarında takibat açtırıp, ikamet ettikleri yerlerden ayrılmamalarını bildirdi. Bu şahıslar bölgede tanınan seçkin insanlar olması sebebiyle, bu uygulama Mecliste bazı milletvekilleri tarafından haksızlık olarak değerlendirildi ve Nurettin Paşa nın görevden alınması istendi. 3

4 19 MART 1921: SİVAS İSTİKLAL MAHKEMESİ ÜYESİ MUSTAFA NECATİ BEY'İN PONTUS ÇETELERİ HAKKINDAKİ KONUŞMASI (1.Dönem, 2.Yasama Yılı, 9.Birleşim, Gündem: 9/1) 18 Eylül Şubat 1921 tarihleri arasında beş aylık bir süre içinde görev yapan istiklal mahkemelerinin üyeleri görev yerlerinden Ankara'ya dönmüşlerdi. Mahkemelerin üyeleri ayrı ayrı toplanarak beş aylık icraatlar için raporlar hazırlamaya başladılar. Samsun, Tokat, Amasya, Çorum dolaylarında bulunan Rum çeteleri henüz daha isyan için hazırlık dönemindeydiler. Sivas İstiklal Mahkemesi bu Pontus çeteleri hakkında Meclis Genel Kurulunda önemli açıklamalarda bulundu. MUSTAFA NECATİ BEY (Sivas İstiklal Mahkemesi Üyesi): Muhterem arkadaşlarım, buradan ayrıldıktan sonra Anadolu'muzun en mühim bir noktası olan Sivas, Tokat, Amasya ve Samsun mıntıkasına vardık ve vazifemize başladık. Ne yaptıklarımızı anlatmadan evvel o mıntıkanın umumi vaziyeti hakkında biraz izahat vermek isterim. Malumunuz Merkezi Anadolu'da muhtelif şahısların idare ettiği siyasi çeteler ve milli emelimizi yıkmak için İstanbul'dan akıp gelen bir cereyanın mühim amilleri vardı. Bunlar şimdiye kadar isimleri geçen şahıslar tarafından idare olunuyordu, Çapanoğulları, Aynacıoğulları, Çerkeş Hasan, Postacı Nazım ve adamları. Henüz mıntıkamıza vardığımız zaman bunların mühim faaliyetleri görülüyordu. Bilhassa Aynacıoğulları Tokat ve civarında hakikaten tüyleri ürpertecek zulümler icra ediyorlardı ve İstanbul'un emellerine vasıta oluyorlardı. Bir taraftan da Samsun civarında Rum çeteleri memleketin asayişini yıkmak ve bu şekilde bizi emellerimize kavuşturmamak planlarını takip etmek için harekete başlamışlardı. Binaenaleyh Memleketin bu vaziyeti karşısında bize düşen mühim vazifeyi ifa için halk ile temasa geçmek ve halka hakikati anlatmak lazım geliyordu. Halkın o vakte kadar kanaati değildi, efendiler. Binaenaleyh Büyük Millet Meclisinin umumi vaziyetini ve onun Memlekete olan faydalarını görüyorlar ve Milli Ordunun hakikaten fedakâr amilleri olmaya gayret ediyorlardı. Fakat biri tarafta Rumların tesiri bir taraftan da Aynacıoğulları'nın ve başka şahısların tesiri halkın hissiyatında değişiklikler yapmıştı. Onun için halka vaziyeti anlatmak ve hakikati göstermek icap ediyordu. İlk işimiz beyannamemizi ilan ederek umumi vaziyeti, giriştiğimiz mücadelenin azametini, cephelerdeki fedakarlıkları anlatmak oldu ve sonra kaza kaza, köy köy dolaşarak devamlı halkı ikaz ettik. Efendiler şunu şerefle söylüyorum ki Milletimiz kendi ulviyet ve temiz kalpliliğine yakışacak şekilde davetlimize katılmış, her vakit göstermiş olduğu büyüklüğü göstermiştir. Efendiler, bu işler içerisinde en mühim meseleler fesat Anadolu Cemiyeti meselesi, Pontus meselesi, bir de Çapanoğlu, Aynacıoğlu meseleleridir. Efendiler, tabii bu meselelere bakamadık. Bunlara bakacağımız zaman Mahkememizin faaliyetleri tatil edilmişti. MUSTAFA BEY (Tokat): Rumlardan yakalananlar yetmiş bin lira vererek yakayı kurtarmışlar. Bunu da söyle de Yüce Heyet anlasın. 4

5 HÜSEYİN HÜSNÜ EFENDİ (Isparta): Bu gibi casusları ve asker firarilerini size kim tutar getirirdi? MUSTAFA NECATİ BEY (Devamla): Tabii o işlerle alakalı olanlar. HÜSEYİN HÜSNÜ EFENDİ (Isparta): Onlar şimdi orada mevcut değil mi? MUSTAFA NECATİ BEY (Devamla): Mevcuttur. HÜSEYİN HÜSNÜ EFENDİ (Isparta): İstiklal Mahkemesi de burada mevcuttur. Hiç korkmayalım. MUSTAFA NECATİ BEY (Devamla): Biraz da Pontus meselesinden bahsetmek isterim. Bugün Dünyada tanınmış olan hükümetler içerisinde en adil ve en fazla memleketin hak ve hayatını müdafaa eden bir hükümet varsa o da bizim Hükümetimizdir. Efendiler, Karadeniz sahilinde hayatımıza kast etmek isteyen ve milli mevcudiyetimizi yıkarak Pontus Hükümeti kurmak isteyen bir kitle vardır, Rumluk kitlesi. Bunlar Pontus teşkilatı yapmışlardı. Bunların muayyen teşkilatı, muayyen esasları ve Avrupa'dan, İstanbul'dan elde ettikleri silahları mevcuttu. Bunlar Pontus faaliyete başlamazdan evvel yakalanmış ve faillerinin büyük kısmı tevkif edilmiştir. Efendiler, bir sebep yok iken İrlanda'da milyonlarca İrlandalıyı kesmek isteyen İngilizler gibi değil, sebep mevcut iken bizim karşımızda muntazam bir teşkilat varken, onu faaliyete geçmeden yakalamadık ve hakikate uygun bir usul dâhilinde yürüdük. Binaenaleyh Yüce Meclisinizi Hükümeti bu itibarla da takdir ederim. Tabiidir ki Pontus Teşkilatı, elde edilmiş vesikalarla yakalanmış, silahlarının bir kısmı da toplanmıştır. Bunların tekrar faaliyete geçmeleri mümkündür. Fakat ona karşı Hükümetimiz uyanıktır ve icap eden vaziyeti almıştır. Arzu edilirdi ki İstiklal Mahkemesi bir müddet daha orada kalarak bu meseleyi kendisi halletsin. Fakat kararınız üzerine tabidir ki faaliyetini tatil etmiştir ve icap eden makamlara evrakları verilmiştir. Hulasa olarak şunu arz etmek isterim ki şüpheli şahıslar meselesinin halledilmesi, mevcut kanunlar ile mühim meseledir. Sonra bazı zararlı teşkilatlar meselesi de vardır ki eldeki kanun ve imkanlarla bunların halledilmesi de müşküldür. Binaenaleyh istiklal mahkemeleri yerine her halde başka bir teşkilat düşünülmelidir. 1 1 TBMM Zabıt Ceridesi (19 Mart 1921), 1.Dönem, c.9, s , 5

6 11 AĞUSTOS 1921: GİZLİ OTURUMDA İÇ GÜVENLİK HAKKINDA GÖRÜŞME (1.Dönem, 2.Yasama Yılı, 64.Birleşim, Gündem: 2/1) Sakarya Irmağını geçen Yunan Ordusunun taarruzuna az bir zaman kalmıştı. Ankara da Meclisin ve Hükümetin daha doğuda bir yere taşınması düşünülüyordu. Anadolu da iç güvenlik bozulmuştu. Merkez Ordusu Komutanı Nurettin Paşa nın güvenliği sağlama adına halka yaptığı baskılar iyice artmıştı. Başkomutanlık Kanunu ile beraber yürürlüğe giren milli yükümlülük çalışmalarında iyi bir düzen kurulamamıştı. Pontus çeteleri bunu fırsat bilerek faaliyetlerini artırmışlardı. MUSTAFA DURAK BEY (Erzurum): Evvela bendeniz önergemi izah edeyim. Hatalar olursa diğer arkadaşlar düzeltirler. Efendiler, bu önergeyi bize verdiren yegane sebep Memleketin her tarafında bulunan asayişsizliktir. Çok rica ederim ki bu müzakereyi tamamlayayım ve sözümü kesmeyelim. Sözlerimin iyiliği Millete aittir, fenası bana. Burada birçok dertleri ortaya koymak istiyoruz. Şurasını da arz edeyim ki bu dertler Meclisimizin zaafına değil, bilakis kuvvetli olmasına delildir. Çünkü vazifemize ehemmiyeti derecesinde sarılıp görmek istiyoruz. Efendiler, Meclisin teşekkülünden bugüne kadar Memleketin her tarafında zaman zaman isyanlar, asayişsizlikler, bilmem neler oldu. Acaba biz her vakit kabahati halkta mı ararız? Acaba memurlarımızın bunda kabahati yok mudur? Bendeniz zannediyorum ki kabahat ve kusur halkta değil, memurlardadır. Efendiler Hükümetle ahali arasında bir mukavele kabul edilir. Bu Koçgiri hadisesinden daha mühimdir. Efendiler, insanlar topluluk halinde yaşamaya başladığı zaman hiç bir şey yoktu. Birbirlerinin mallarını, canlarını, namuslarını muhafaza edemiyorlardı. Düşündüler, taşındılar, içimizden akıllı adamları getirelim, başımıza bırakalım, vazifemizi yapsın, dediler. Topladılar içlerinden akıllı kimseleri, başlarına koydular ve dediler ki biz birbirimizin malına canına taarruz ediyoruz, sizi başımıza koyuyoruz, siz bizim işlerimizi görünüz, bu taarruzlara mani olunuz. O vakit aralarında bir sözleşme yaptılar. Bu, mektup değildir, fakat bütün milletlerde bu sözleşme mevcuttur ve her hükümet buna göre hareket ediyor. Dediler ki siz bizim başımızda bulunuyorsunuz, size para vereceğiz, bir şart ile siz de bizim namusumuzu, malımızı, canımızı, dinimizi, her şeyimizi muhafaza edeceksiniz. Bugün biz de Millete karşı bir sözleşme yaptık. Ey millet, biz gittik, Ankara'da bir Hükümet kurduk, o şart ile ki namusunuzu, malınızı, canınızı, her şeyinizi muhafaza edeceğiz, size adalet dağıtacağız, dedik. İşte milletin bizden beklediği budur efendiler. Rica ederim sözlerim yanlış anlaşılmasın. Biz Milli Misakı kanımızın son damlasına kadar müdafaa edeceğiz, onu elde edeceğiz. Böyle şeyler hatıra gelmesin. Fakat bugün zavallı Milletin malını alıyoruz, canını alıyoruz, hatta ırzını yağma ediyoruz. Rica ederim, buna karşı Memleketin hangi tarafında rahat vardır? Ahaliye ne temin edebildik? Halk, Hükümete itimat ederek çarşıya çıkamıyor, tarlasına gidemiyor. Her fenalık Memleketin üzerine çökmüş, halkı bitiriyor. Halk feryat ediyor, yanıyor, hiç birisine yardım edemiyoruz. Efendiler Hükümet adeta bir hırsız çetesi gibi halkın boğazına sarılmış, her şeyini yağma 6

7 ediyor, götürüyor, vuruyor, öldürüyor, soran yok. Rica ederim, bir buçuk sene içinde halkın başına bu kadar fenalık yapılmıştır. Bunları yapan hangi bir memuru darağacına çıkardınız? Hangi bir memura ceza verdiniz? Acaba kabahatli bir memur yok mudur? Efendiler, Memlekette yapılan fenalıklar Büyük Millet Meclisi adına yapılıyor. Efendiler, bu Millet burada yalnız Büyük Millet Meclisini tanıyor. Koçgiri hadisesini, Konya hadisesini, bunlar gibi hadiseleri, bütün bunları doğuran sebepler nedir efendiler? Hepsine İngiliz parası mı gidiyor? Hayır, vallahi hepsi idaresizlik yüzünden oluyor. Efendiler, biz ne vakit Memlekette huzur ve adaleti temin edeceğiz? Daha ne vakte kadar asacağız? Soruyorum, ne vakte kadar asacaksınız? Milletin maddi ve manevi yükünü azaltalım, adalet gösterelim. Efendiler, dün burada bir şey işittim. Yanı başımızda bulunan düşman ordusuna hala Halife Ordusu adını veren adamlar varmış. Köylere bunları anlatalım. Yazıktır, günahtır. Efendiler, köylerde bunları anlatıyor muyuz? Kapanmışız burada, hiç bir vakit halkın derdiyle, köylünün derdiyle meşgul olmuyoruz. Ben zannediyorum ki bugünkü müzakere ile Büyük Millet Meclisi artık Memleketi düşünmelidir, düşünecektir. Biz bunları düşünmüyoruz, düşünmedikçe de zararlara düşüyoruz. Ölenler bizim kesemizden gidiyor. Hep biz kaybediyoruz. Memleket harabeye döndü. Bunun acil çaresini düşünelim. Biz Teşkilatı Esasiye Kanununu kabul ettik. Nasıl da şimdiye kadar tatbikine başlayamadık. Teşkilatı Esasiye Kanununa göre kayıtsız, şartsız Millet hakimdir. O halde biz salahiyetimizi ihmal ediyoruz. Biz vazifemize sahip olalım, salahiyetimize itibar edelim, Memlekete hâkim olanlar fenalık yapıyorlarsa kafalarım ezelim, efendiler. Yoksa Teşkilatı Esasiye Kanununun o maddesini kaldıralım. Efendiler, Millet azami fedakarlık gösteriyor. Bunu takdir edelim. Her taraftan gelen şikayetlerin, seçim bölgelerimizden aldığımız şikayetlerin hangisi burada dinlenmiştir? Peki, bu adamlar boş yere mi bağırıyorlar? Niçin dertlerine derman olmuyorsunuz? Geçende de burada arz etmiştim, burada bir Dilekçe Komisyonu var. Bu Komisyon bu gibi işlere baksın. Milli Yükümlülükte birçok yolsuzluklar oluyor. Efendiler, Memleketimizin her tarafında birer prenslikler kuruluyor. Bu Milletin prenslere ihtiyacı yoktur. Bu Milletin adaletli babalara ihtiyacı vardır. Dersim'de bir prens, bilmem Diyarbakır'da bir prens... Bu milletin prenslere ihtiyacı yoktur. Cephelerde kendi kendilerine vergi topluyorlar, bizim haberimiz yok. Buna razı oluyor musunuz? Ne hakla, ne salahiyetle yapıyorlar? Başkumandanlığa bir salahiyet verdik. Başkumandan emrini verir. Onlar kendi başlarına nasıl vergi toplarlar? Efendiler, diyorsunuz tahkik heyeti gönderelim, Koçkiri hadisesi için. Nurettin Paşa yı tanımam, ben lehinde değilim, aleyhinde değilim. Fakat efendiler, Nurettin Paşa orada iken kime gönderiyorsunuz, nereye gönderiyorsunuz? Kaç para eder sizin tahkik heyetiniz? MUSTAFA KEMAL PAŞA (Ankara): Yüce Heyetinizin göndereceği teftiş heyetine herkes boyun eğmeye mecburdur. MUSTAFA DURAK BEY (Devamla): Sizin ağzından işittiğimiz için çok teşekkür ederiz. Efendiler bunu yalnız taşradaki memurlara aramayalım, bir de burada 7

8 arayalım. Kabine zayıftır. Kabine vazifesini hakkıyla yapmıyor. İçişleri Vekâleti yoktur. Göstersinler İçişleri Vekili var mıdır, yok mudur? Bir buçuk senedir İçişleri Vekili yoktur. Memlekete bakınız, ne oluyor? Refet Paşa Hazretleri buyurdular ki Koçkiri hadisesi benim zamanıma ait değildir. Kabul ediyorum, fakat o vakit İçişleri Vekili yok mu idi, kim idi? Onu mesul edelim. Zaten Türkiye'de mesuliyet bahis mevzu olamaz. Hiç bir büyük adam görmedik ki darağacına çıkarılsın, hapsolunsun. Ne yüzle cevap vereceğiz? Millet bizden birçok şeyler soruyor. Seçim bölgemize gittiğimiz zaman o çarıklılar öyle şeyler soruyorlar ki onlara cevap veremiyoruz, şaşkına dönüyoruz. Efendiler, işittiğim eğer doğru ise Buhara'dan buraya Elçi geliyormuş. İnşallah doğru değildir. Sivas'ta soymuşlar, işte Memleketimizde ilk numune, işte Memlekette ilk asayişsizlik. (bunun aslı yoktur sesleri) Ben de böyle bir şey bilmiyorum. İnşallah yalandır. Bunlar da bizde olmaz şeyler değildir. Efendiler kabine zayıftır. Kabinede bulunan vekillerin şahsına hürmet ederim. Hepsine pek büyük hürmetler ederiz. Hiç birisiyle şahsi bir işim yoktur. Fakat vatani meselelerde herkese hücum edeceğim. Babam da olsa hücum edeceğim. Kabine çok zayıftır. Bugünün kabinesi değildir. Büyük Millet Meclisini tamamıyla temsil edebilecek, kendisine tamamıyla hürmet olunabilecek bir kabine meydana getirilsin. Ben bundan fazla sözler söylemeyeceğim. Söylersem şahsiyete girmiş olurum. MUSTAFA KEMAL PAŞA (Ankara): Memleketin şurasında burasında prensler olamaz. Yalnız böyle prenslik iddiasında bulunanlar varsa vaziyet Yüce Heyetinize arz olunur, derhal vaziyete el konulur. MUSTAFA BEY (Tokat): Hırsızlık yapılıyor Paşam. MUSTAFA LÜTFÜ BEY (Siverek): İşte Nihat Paşa. MUSTAFA KEMAL PAŞA (Devamla): Nihat Paşa prenslik mi yapıyor? Efendiler yaptığı şeyler ne ise onları söyleyiniz. MUSTAFA LÜTFÜ BEY (Siverek): Söyleyebiliriz. MUSTAFA KEMAL PAŞA (Devamla): Bana bir hadisesini söyleyiniz. MUSTAFA DURAK BEY (Erzurum): Bendeniz söyleyeyim. MUSTAFA KEMAL PAŞA (Devamla): Müsaade buyurun. Şimdi efendiler, Durak Bey buyurdular ki milli yükümlülük işlerinde yolsuzluklar olmuştur. Hatırlarsanız ben Yüce Heyetinizden rica etmiştim, herhangi bir arkadaşımız, herhangi bir kusur ve kabahat görürse derhal bana haber versin. Doğuda hakikaten buyurdukları gibi bazı şeyler olmuştur. Fakat ben bundan haberdar oldum. Benden daha evvel Milli Savunma Vekâleti haberdar oldu. Binaenaleyh yapamazsınız, çünkü biz buna izin vermiyoruz, vergi toplayamazsınız diye kendilerine ihtarda bulundum. Prenslik değildir. Nurettin Paşa gayet bağımsız hareket takip etti, biz buna itiraz ettik. Bu adam yine de benim dediğim olacaktır derse, o vakit prenslik iddiasında bulunmuş olur. Bunun prensliğe hevesli olduğuna hükmolunamaz. 8

9 MUSTAFA DURAK BEY (Erzurum): Orada bulunan memurlar onun emri olmadıkça oradan kımıldayamıyor. MUSTAFA KEMAL PAŞA (Devamla): Beyefendi buyurdular ki Meclis ile Millet arasında bir sözleşme vardır. Tabii öyledir. Fakat açık ve kati söylüyorum efendiler, Millet tarafından yapılıp da... O sözleşmeyi yapan, bizimle yapanlardır. Konya da böyle, Ümraniye de böyledir, Zara da böyle, Keskin böyle, Yozgat böyle, Bala böyledir. Bunu Millet yapıyor ve bu yapılan fenalıklarda ne yazık ki düşman parmağı vardır, İngiliz parmağı vardır. Hepsinde siyasi maksatlar vardır. Ne yapalım? Bu, Milletin kaderidir. Saf millet, hakikati güç görür bir Millettir. Kandırılıyor, aldatılıyor. Düşmanlarımız bize karşı bu fenalıkları yapıyorlar. Efendiler rica ederim, bugün mevcut olan şartlarımız öncekinden daha iyidir. Evvelce daha az mı asayişsizlik vardı? Eğer karşılaştıracak olursanız aradaki farkın daha iyi olduğunu göreceksiniz. Binaenaleyh hangi hükümeti tenkit ediyorsunuz? Memleket en iyi bir şekilde idare edilmektedir. Hangi jandarmadan bahsediyorsunuz? Fırsat buldunuz ve yapmak için paranız var mıdır bunların hepsini? Umumi Vaziyeti düşünmek lazımdır. Yalnız bir hususa bakıp akıl yürütmek hata olur ye insanı doğru neticeye götürmez. Binaenaleyh Hükümet kötülük yapmış ise, bir kusur ediyorsa, diğer tarafta da kusur vardır. İnşallah denge kurulacaktır ki hepsi hallolunacaktır. Sonra çok şeyden bahsettiniz. Bendenizin düşünceme göre Yüce Heyetiniz yasama ve yürütme heyetidir. YASİN BEY (Antep): Hükümet meselesi yoktur. Bu müzakereden üç netice çıkıyor, asayişsizlik, prenslik, bir de kontrol meselesidir. Biliyoruz, alakalı makama söyledik. Askeri mıntıkalardan bütün üyeler şikayet ediyor. İçişleri Vekâletine gittikçe, mesela Sivas mıntıkasında Nurettin Paşa orada bulundukça, rica ederiz Milli Savunma Vekâletinden kati emir verilsin, Nurettin Paşa sivil idareye müdahale etmesin. Teftiş meselesidir. Teftiş heyetini bu Meclis kabul ediyor mu, etmiyor mu? MUSTAFA KEMAL PAŞA (Devamla): Yasin Bey bazı noktaları tespit buyurdular. Filhakika asayişsizlik vardır. Ancak bu asayişsizliklerin sebebi, düşman Ankara istikametine doğru ilerlerken, bazı yerlerde fesatçılar tekrar fesat ocağını yaktılar ve birçok propaganda yapıyorlar, Meclis dağılacak, Hükümet bitecek, gibi. Bundan siyasi istifadeler temin etmek isteyenler vardır. Bu cahil adamlar bu muvaffakiyetin ehemmiyetini vaktiyle anlayamadılar, daha sonra anladılar. Fakat fesatlarından vazgeçmediler. Bundan dolayı bu fenalıklar olmuştur. Asayişin Başkumandanlıkla da alakası vardır. Başkumandanlığın verdiği karar büyük ve seri hareketle, kuvvetle bu işi kökünden halletmektir. Bu kuvvet belki yarın tamamlanacaktır, bugün Ankara'da toplanmıştır ve yarın da tamamlanacaktır. Gideceği yere süratle erişebilmek için umumi olan tedbirler devam etmektedir. Efendiler, teftiş meselesine gelince, önergede mevzu edilen müfettişler, idari teşkilatın lüzum gösterdiği bir meseledir. Yani memleket bir takım mıntıkalara taksim edilecek, orada umumi müfettişi olacak. Bendenize kalırsa böyle alelacele bir şey 9

10 yapmaktansa, bir kanun çıkarmak lazımdır. Kanunlarımızı çıkaralım, onların icabına bakalım ve Beyefendinin buyurduğu gibi bütün bunları yapabilmek için para lazımdır. Onun için Maliye Vekilinin Yüce Heyetinizden istediği kanunlarla beraber bunları da çıkaralım. MUSTAFA BEY (Tokat): Şu Meclise geleli birçok sene oldu. Bir defa, Memlekette asayişsizliğe sebep olan memurlardır. Onları teftişe giden adamlar hırsızlık ettiler, meydandadır. Nihat Paşa hakkında burada Mazhar Müfit Bey, Malatya mebusları dehşetli şikayet ettiler. Ahmet Fevzi Paşa Hazretleri buradan kaçtılar, gittiler. Ne yapalım, Nurettin Paşa Hazretleri vardır dedi. Oraya yazdık. REFET PAŞA (İzmir): Böyle bir şey söylemedim. MUSTAFA BEY (Devamla): Neticeye bak şimdi. Sonra mutasarrıftan şikayet ettik. Mutasarrıf bizim uymayan bir adam. Bu adam Ferit Paşa nın adamıdır, Nurettin Paşa nın damadının kardeşi imiş. Erbaa'da Rumlar Müslümanları vurup kırıyor, köyleri yakıyorlar. Hükümet ya vardır yahut yoktur. Kim ise alakadar, onları yakalasın. Ne yapsanız yaren, ahbap kabinesidir. Yaren kabinesidir. (şiddetli alkışlar, gürültüler, devam sesleri) Hükümet işinde ehli aranır, akraba ve taallukat aranmaz, iş aranır. Sonra ikincisi, benim kardeşimin beş çocuğu var, dört daha dokuz kişi, Nihat Paşanın, damadının, bakmakla mükellef bulunduğu kaç kişi var? Bunların Memleketle alakası varsa ne için cepheye gidip ölmüyorlar? (alkışlar, bravo sesleri) REFET PAŞA (Devamla): İçişleri Vekili sıfatıyla ve herhangi bir sıfatla orada Nurettin Paşa vardır sözü çıkmamıştır. (alkışlar) Başkasının elini öpmektense ölmeyi tercih ederim. Binaenaleyh Nurettin Paşa, Kazım Paşa, herhangi bir paşa herhangi yanlış bir hareket yapmış ise ondan ben mesulüm. Ona ben cevap vermem. Genel Kurmay cevap verebilir. Çünkü askeri harekâta dair iştir. Af meselesinde düşünülecek bir şey de acaba bu insanlar affolunduktan sonra tekrar dağlarına giderlerse, bunlar fena adamlar olduklar için asayiş bozulur mu, bozulmaz mı? Bunu düşündüğüm zaman herhangi yeni bir Zara, yeni bir Ümraniye hadisesi olabilir. Yapacak olsak Nurettin Paşanın eli altındadır... Dediğim zaman bunu Nurettin Paşa dan sen bunu yanlış... O benim İçişleri Vekili sıfatıyla yapacağım iştir. Askeri sıfatım sebebiyle ondan rica ederek bunu sordum. Asayiş meselesini halletmek için Ordudan kuvvet ayırmaya imkan var mıdır, yok mudur demiştim kendisine. Kendisine, bunların affı halinde bunlar dağa gider mi gitmez mi? Kuvvetlerin idaresi Başkumandanlığa aittir. Eğer ben o kuvvetlerin herhangi bir hatasına göz yummuş isem o da bana aittir. Yalnız bir şey yaparlarsa gelip size şikayet etmek borcumdur. Mamafih bu kuvvetler doğrudan doğruya benim emrim altında olsun. Bu hususta hüküm Başkumandan Paşa Hazretlerine aittir. HÜSEYİN AVNİ BEY (Erzurum): Büyük Millet Meclisi iç asayiş bakımından zannederim ki mesuldür. Askeri harekât sırasında 180 köy yakılmıştır. Bu 10

11 mesuliyeti İçişleri Vekâleti üstlenir mi? Tasavvur buyurun ki Başkumandanlık yoktur. İç asayiş için bir kuvvet çıkaracaksınız. Baştan aşağı, tepeden tırnağa kadar mesuliyeti kabul edecek senden başka kimse yoktur. Bunun kumandasından mesul olan yine İçişleri Vekâletidir. Kanunun hükmü budur. Vazife ve salahiyetinizi kullanacaksınız, çünkü Meclise karşı mesulsünüz. REFET PAŞA (Devamla): Bütün mesuliyetleri benden fazla kabul edecek kimse yoktur. Karşınızda bir İçişleri Vekili vardır ki beline bir kılıç takmıştır, atına binmiştir, gitmiştir Konya isyanını on beş günde bastırmıştır. Ben onu yapmazsam o vakit size karşı mesul olurum. Fakat emrimdeki kuvvetler çirkin bir şey yaparsa, para çalarsa, bundan mesul ben değilim. Onu yapan mesuldür. Müsaade buyurun, benim kadar zaten Genel Kurmay Reisi de mesuldür. Çapulculuk eden bir kıtası olduğundan o da mesuldür. Askerlerle siviller arasında meydana gelecek her türlü fenalığı haber alarak muamele yapmak benim vazifemdir. Haber almaktan da mesulüm, haber almamaktan da mesulüm, yapmazsam da mesulüm. BASRİ BEY (Karesi): Müzakerenin yarına bırakılmasını teklif ederim. REFET PAŞA (Devamla): Şimdi bu akşam yine konuşalım. BASRİ BEY (Karesi): Hayır Efendim sizin için söylemiyorum. DR. ADNAN BEY (Başkan Vekili): Müzakereyi kâfi görüyor musunuz? Kâfi görüldü Efendim EKİM 1921: GİZLİ OTURUMDA MERKEZ ORDUSU KOMUTANI NURETTİN PAŞA HAKKINDA VERİLEN GENSORU ÖNERGESİNİN GÖRÜŞÜLMESİ (1.Dönem, 2.Yasama Yılı, 101.Birleşim, Gündem: 2/2) Karadenizli Rum çetelerinin çıkardığı isyanda ciddi asayiş problemleri yaşanmıştır. Bölgenin asayişinin sağlanması için Merkez Ordusu kurularak faaliyete geçirilmiştir. Yunan donanmasının İnebolu yu bombardıman etmesi üzerine Samsun a da çıkarma yapması ihtimaline karşı, eli silah tutan Rumların iç kısımlara gönderilmesine başlanmıştır. Bu sırada Merkez Ordusu Komutanı Nurettin Paşa nın, bazı sorumsuz yerel çeteleri kullanması üzerine bir takım olumsuzluklar yaşanmıştır. DR. ADNAN BEY (Başkan Vekili): Lazistan mebusları Ziya Hurşit ve Osman beylerin İçişleri Vekâletine verdikleri gensoru önergelerini okutuyorum. (Önergeler tutanakta yer almamaktadır.) 1 TBMM Gizli Celse Zabıtları (11 Ağustos 1921), 1.Dönem, c.2, s , 11

12 OSMAN BEY (Lazistan): Hükümetin bir kararı vardır ve bu kararında diyor ki sahillerde eli silah tutabilen herkesin bize karşı gelenlere karşı tedbir alması zarurettir. Bu gayet uygundur. Buna Meclisimiz de taraftardır. Yalnız bu yapılırken ve bu tatbik edilirken her tarafta bazı fenalıklar oluyor. Mesela bu tedbirleri alırken bazı kötülüklerin ne suretle ve ne şekilde türediğini arz etmek isterim. Trabzon'da Atina adında bir semt vardır ve Rumlar oturur. Burada öteden beri eli silahlı bir çete vardı. Bunların reisi Eflidis adında bir Rum'dur. Hükümetin kararı, Doğu Ordusu Kumandanı vasıtasıyla oraya bir harekete geçilmesi şeklinde idi. Şüphesiz orada bulunan silahlı Rumların bu suretle tesirsiz hale getirilmelerine karar verilmişti. Bunun için bir askeri kıta bu işe memur ediliyor. Kıta Kumandanı bir memur gönderiyor. Papazlar geliyor ve birtakım ara yere aracılar giriyor. Efendiler, Hükümet tarafından resmen oraya giden bir adamın ağzından bu sözü aldım. Kuvvet mevcut olduğu halde, o köy etrafında her yer tutulduğu halde, buraya birtakım mesul olmayan çeteler işe girişiyor. Irza geçmek, adam öldürmek hadiseleri oluyor. Derken Rumlar bu teslim kararından vazgeçiyorlar. Bu adamlar teslim olmayız deyip çoluk çocuk, kadınları terk ederek dağa çıkıyorlar. Şimdi bakınız Hükümetin kararı gayet güzel, Askerler gayet güzel işe başlamışlar, fakat birtakım mesul olmayan adamlar işe karışmışlar. Bunlar işin içerisine girerek hiç arzu edilmeyen hadiselere sebep olmuşlardır. Neticede itiraz kabul etmeyecek surette oradan temizlenmesi kolay olan ve Yunan gayelerine hizmet eden adamların dağa çıkmalarına ve Müslümanlara tecavüze başlamalarına sebebiyet vermişlerdir. Bu surette kanunsuz olarak, mesul olmayan birtakım kuvvetler işin içine girince, askere alınmış olan birtakım Müslümanların aileleri bundan zarara uğruyorlar ve bunlar tecavüze, hakarete uğruyor, adeta katlediliyorlar. Samsun mıntıkasında Rum kadınların tehciri, çocukların tehciri olduktan sonra, orada da mesul olmayanların işe karışması yüzünden birçok fenalıklar meydana gelmiştir. Merkez Ordusu Kumandanlığı tarafından bütün mıntıkalara emir veriliyor. O da diyor ki şimdi kadınlarla çocukların hepsini sürgün edeceksiniz. Bunu haber alan Samsunlular, Samsun un ileri gelenleri ve Müdafaayı Hukuk, Belediye, yani hepsi diyorlar ki zaten bunların erkeklerinin tehcirinde suiistimal olmuştur. Mesul olmayan kimselerin işe karışmış olmalarından dolayı bir kısım Rum erkekler dağlara çıkmışlardır. (Kimlerdir bu mesul olmayan şahıslar, sesleri) Söyleyeceğim, hepsini söyleyeceğim. Yalnız müsaade ediniz, endişeye lüzum yoktur. Bunlar doğrudan doğruya Hükümet Reisi Paşa Hazretlerine müracaat ediyorlar. Diyorlar ki bunları sürgün edecek olursak Samsun'un baskına uğraması ve Yunan donanmasının Samsun u işgal etmesi ihtimali kuvvetlenmektedir. O zamana göre bu bir düşüncedir. Doğru mudur, değil midir? Bu doğru olsun veya olmasın, herkesin Hükümete müracaat hakkı vardır. İstekleri ya kabul edilir yahut reddedilir. Bunların bu şekilde müracaatı üzerine, Hükümet bu meselenin ileriki bir tarihe tehir edilmesi kararını verdi. Fakat Merkez Ordusunda Kumandan bulunan Nurettin Paşa Hazretleri bunun üzerine bir telgraf çekiyor ve diyor ki siz Şehirden dışarı çıkamazsınız. Yani bu elli altı kişiye, Hükümet Reisi Paşa Hazretlerine 12

13 müracaat eden bu kişilere, siz Şehirden dışarı hiç bir yere gidemezsiniz, yani Samsun dışına çıkamazsınız, diyor. (gürültüler) EMİR PAŞA (Sivas): Yaz, yaz, Şehir dışına çıkamazsınızı, unutma. OSMAN BEY (Devamla): Rica ederim zihniyete bakınız. Siz beni çiğneyerek Hükümet Reisi Paşa Hazretlerine müracaat ettiniz, bana sormadan bunu yaptınız, ben size gösteririm, diyor. Bu, aynen böyledir efendiler ve herkesin ortasında söylenmiştir. Sonra Samsun'a geliyor. Halkın kalbini rencide etmek için ne lazımsa yapıyor. Samsun da Yalnız Müftü ile temas ediyor. Oradan da çıkıp Havza'ya geliyor. Kendisinin yanına gelenlere diyor ki ne yazık ki Samsun da bir tek Müslüman bulamadım ve onun için buraya geldim, diyor. Memleketin her yerinde fedakarlık hisleri doğarken, her yerde bunun temelleri atılırken neye istinat ediyordu? Şimdi bir adam içimizden çıkıp da beni çiğnediniz diyecek olursa, ben de sizi çiğneyeceğim diyerek ve aynı zamanda bu elli altı kişi Samsun'u temsil ediyor dersem, mübalağa etmemiş oturum zannederim. Binaenaleyh bu adamları rencide edecek olursak, Samsunluların bize karşı alacakları vaziyeti münakaşa etmeye lüzum görmüyorum. Her yer için bu böyle. Bu elli altı kişiye bu diyor ki Samsun'dan dışarıya çıkmayacaksınız. Aynı şekilde Ordu Mutasarrıfına da sen Ordu'da durmayacaksın, başka yere git, diyor. Bendeniz şu şekle göre, bu Memleketi kurtarma esasını kurmak üzere burada toplanmış olan Meclisin, bu kadar bu cinayetlere biran evvel dur demesini rica edeceğim. Çünkü bendeniz her sınıf halkla temas eden bir adamım. Bu kanunsuz muamelelerden dolayı mesuliyet, doğrudan doğruya Yüce Heyetinize aittir. Millet diyor ki biz size her türlü salahiyeti verdik. Aynı zamanda yasama ve yürütme salahiyetlerini tanıdık, sizleri en yüksek seviyeye çıkardık, ama siz orada rahat rahat oturuyorsunuz. Her ne derseniz deyiniz, yapılan zulümleri görmüyorsunuz. Fakat unutmayınız ki biz bunun hesabımı soracağız. (pek doğru, sesleri) Onun için mesele böyle. Nurettin Paşa nın daha birçok hataları var. Onları da arkadaşlar söyleyecekler. Yalnız bu elli altı kişinin içinden, Nihat Bey adında biri Emniyet Müdürlüğüne tayin ediliyor. Fakat bu adam, Nurettin Paşa nın emrinden çıkamıyor ve Nurettin Paşa ya ben Hükümetten böyle bir emir aldım, bana da müsaade et diyemiyor. Binaenaleyh mesele elimdir. Ben şahsım itibariyle, resmi salahiyeti suiistimal edip Meclise bağlıyım demekle, yalnız Mehmet i idam etmekle ve bir yüzbaşıyı vazifeden almakla, bu Memlekette mesuliyeti tatbik ediyoruz, demeyelim. En büyük paşasından en küçük köylüsüne kadar aynı muameleyi tatbik edersek o vakit ancak kurtuluşa kavuşuruz. Binaenaleyh Nurettin Paşa nın azli ve işten el çektirilmesine yüce Heyetinizin karar vermesini rica ediyorum. ZİYA HURŞİT BEY (Lazistan): Geçen sene Merkez Ordusu Kumandanlığı kuruldu ve Nurettin Paşa bunun kumandanlığına getirildi. Mıntıkasının her tarafında o zavallı halka, o şehirlere, o köylere zarar verdi. Ümraniye ve Koçgiri hadisesi oldu. Birçok Müslüman köyleri yandı. Bu yüzden yalnız Sivas Vilayeti dâhilinde birçok köyler yandı, yıkıldı. Nurettin Paşa bunlara sebep oldu. Şimdi ispat edeceğim. 13

14 Samsun, Ordu ve o havalide Pontosculardan birçok Rum vardır. Hepimizin bildiği gibi, bunlar bağımsızlık peşinde koşuyorlar ve bir Pontus Cumhuriyeti kurma arzusundalar. Nurettin Paşa Samsun'da on beş yaşından elli yaşına kadar Rum erkekleri tehcire tabi tuttu. Ondan sonra Fevzi Paşa bu Mecliste bir beyanatta bulunmuşlardı. Düşman, bu Rum düşmanlarıdır, biz de cephede intikam alıyoruz, demişlerdi. Belki bu Rum düşmanıdır. Kimsenin düşüncesine bir şey diyemem. Amasya'ya geçen Rumlar, Amerikalıların, yabancıların gözü önünde nakledildiler. Nurettin Paşa, Rum tehciri sırasında Samsun'un içinde bunlar için mesul olmayan çeteler kurdu. Bunun üzerine Rumlar dağlara çıktılar. (gürültüler, devam devam, sesleri) Eğer bu olmasaydı bir şey olmayacaktı. Tam o zamanda Nurettin Paşa nın idaresizliğinden bu Rumlar Müslüman köylerine taarruz ettiler. Şimdiye kadar otuz kadar Müslüman köyü yakılmıştır. Müslümanların erkekleri hep askerde olduğu için, kadın ve çocukları hep doğranmıştır. Bunu yaptığı zaman Nurettin Paşa ne ile uğraşmıştır? Yalnız Rum kadınlara ve çocuklara karşı en fena surette hareket etmiştir. Bunlar yapıldığı halde, asıl silahlı Rumlara bir şey yapılmamasını anlayamıyorum. Asıl silahlı Rumlar dağlarda gezliyor. Nurettin Paşa Memlekete bağlı ve Memleketini tanıyan bütün eşraf ve hatırı sayılır elli altı kişi ile uğraşmıştır. Tehcir olmuştur ve bunların hepsi Şimdi onu da arz edeceğim. Samsun mebusları vardır. Onlara sorarsınız. Ben kendi anlayışımı arz ediyorum. Samsun a geçen gün sekiz, dokuz kişilik bir Rum çetesi girdi. Müslüman köyleri yandı, müdafaa edilemedi. Eğer Rum şakiler bir fırsatını bulurlarsa Samsun'u bugün de basarlar. Fakat onları korkutan, Samsun'da bulunan ailelerinin halidir. Refet Paşa burada buyurdular. Hicaza doğru yollara bakınız. Rumlar beş dakika mesafede silahlı adamlar bırakmışlardır. Bu silahlı Rumlara hiçbir şey yapıldığı yoktur. En büyük idaresizlik burada gösterilmiştir. Nurettin Paşa nın yapabildiği iş, tehcir yapmak, namusa leke sürmek ve Meclisin şanlı tarihine leke sürmektir. Biz yarın tarih huzurunda hesap vereceğiz. Diyorlar ki bunlar Millet Meclisinin aleyhindeler. Demek ki bu adam Meclisin üstündedir ve kendisi orada bir aile hükümeti kurmuştur. Damadı Kurmay Başkanı, bir kardeşi Tokat bilmem ne mutasarrıfı ve bütün bunlarla şimdiye kadar misali görülmedik bir eşkıyalık faslı açılmıştır. Yalnız bendenizin anlayabildiğim bir şey varsa, İçişleri Vekili Bey İstanbul daki idareyi burada tatbike başladı. Nurettin Paşa bu fevkalade salahiyeti nereden aldı? Savcılarla, komiserlerle uğraşır. Ordu kumandanı sıfatıyla en ufak teferruata müdahale eder. Binaenaleyh Yüce Meclis bu adamı derhal oradaki vazifesinden atmalıdır. Bu adamın cinayetleri meydanda, şu dakika orada durması lazım değildir. Ricam budur. VEHBİ BEY (Karesi): Efendim, müzakerenin tarzının yanlış olduğunu zannediyorum. Müzakere edilen önerge İçişleri Vekâletinden soru sorulmasına dairdir. Şimdi yapılan müzakere ise askeri harekât üzerine. Bu söylenilenleri bir istişare, bir müzakere tarzında kabul etmek lazım gelir. Çünkü o Komutana salahiyetli veren Hükümettir. (Oradaki bütün ahalinin emniyet ve huzuru kalmamıştır, sesleri) 14

15 NAFİZ BEY (Canik): Efendim, mesele İçişleri Vekâletine mi yoksa başka bir yere mi aittir? Orasını bendeniz bilmem. Yalnız ortada malum olan bir mesele varsa, o da Samsun'daki Rum eşkıyaların yapmakta oldukları cinayetlerdir ve sokaklar içinde günde üç, beş cinayet olmaktadır. Mebuslardan pek çoklarına telgraf gelmektedir. Bu hal karışık bir meseledir. Bugün Yunan Ordusunun Memlekette yapmış olduğu zulmün aynısı Samsun da meydana gelmektedir. İdare memurlarının suiistimalleri yüzünden eşkıyanın zulmünün haddi hesabı yoktur. Hükümet lakayt kalmış, kötü idare meseleyi gittikçe alevlendirmiştir. Bu Komutan orada tehciri, yağmacıları müsaade ettiğinden dolayı, buna karşı orada ne gibi tedbirler alınmıştır? Bu sorulmalıdır. Suikasta uğrayan Rumlar dağa çıkmışlar, olmadık kötülükleri, haydutlukları yapmışlardır. Yetmiş, seksen köy yakılmış, çoluk çocuklara çeşitli zulümler icra edilmiştir. Bunlara şimdiye kadar Hükümet ne gibi tedbirler almıştır? MÜFİT EFENDİ (Kırşehir): Efendim, Yüce Meclisinize ilk defa olarak bir mesele arz edeceğim. Hükümetin malumatı vardır. Bendeniz hiç bir makama hitap etmiyorum. Bendeniz seçim bölgemde yapılan bu meseleden dolayı Yüce Heyetinize sırası gelmişken arz ediyorum. Hükümet gelsin, izahat versin. Şimdilik bir mesele varsa, o da Merkez Ordusu Kumandanı Nurettin Paşa nın... Hükümet acaba bu Memleket içinde yapılan zulümden, cinayetlerden haberdar edilmiş de onlar bu mesele hakkında sessiz mi kalmışlardır? Evvela bu meseledeki ihtilafları halledilmek lazımdır. Meclis ondan sonra hakem vazifesi yapmalıdır. HAFIZ MEHMET EFENDİ (Trabzon): Rumları sahillerde rahatlıkla tesirsiz hale getirmek mümkündür. Fakat asıl mesele, Nurettin Paşa kendinden başka kimseyi dinlemeyen bir adam olduğu için, bugün Samsun ve Havza daki Müslüman ahali oralarda biriken beş, altı bin Rum eşkıyanın her gün tecavüzüne maruz kalmaktadır. Her gün, yani hiç bir gün yoktur ki vukuat olmasın. Daha bundan yirmi gün önce yüz elli kadar Müslüman'ı öldürdüler. Kırk kadını da alıp dağa kaçtılar. Nurettin Paşa bu hadiseleri yalnız harita üzerinde tetik ediyor. Sanki bir düşman ordusuyla cephe harbi yapıyor. Birçok hataları var ki kasten yapılsa o kadar yapılamaz ve bunları herhalde kasten yapanlardan daha fecidir. Bendiniz bir hadisenin doğrudan doğruya şahidi oldum. Haziran başında Bayram Efendi geldiler ve dediler ki Samsun un köyleri yanıyor, bu iş büyürse bize de bu yangın sıçrar. Silah toplamak için Giresun Alayının bir taburu ile davul çalarak köyleri dolaşıyoruz. Köylüler uzaktan uzağa bize ateş ediyorlar. Çünkü Rum eşkıyası bize yardım eden köyleri yok ediyor, yakıyor. Halbuki bu adamların köyü yanarsa, bu surette köyü ve ailesi yana yakıla, ellerinde de silahları kalmayacağından eşkıyanın miktarı artıyor, eşkıya oluyorlar. Emniyet müfettişliğinden azledilen Sami, İstanbul'dan gelen Altındiş gibi, Nuri gibi bir takım kişilerin etrafına toplamış. Sonra Rumeli sahiline yazdıkları tehdit haberleri ile tütünlerinizi Kibar Alizade Tevfik adına şöyle yapacağız, böyle yapacağız. Kimisinden bin lira istiyorlar, kimisinden beş bin lira istiyorlar. Bu gibi hadiseler çok oluyor. Bunları Nurettin Paşaya söyledim. Nedir bu hal Efendim? Asker bunlarla alakadar değil mi? Ben 15

16 yazıyorum, elde bir şey yoktur. O gün kasaba içinde beş kişi öldü. Gündüz Mutasarrıf bereket versin ki ayırmadı. Adeta ne düşmanlık, ne bu, ne o. Maksat, menfaat, ceplerini doldurmaktır. Bu mesele üzerinden bir kaç gün sonra askeri kumandanlardan orada bulunan binbaşı ile görüştüm. İnkar etti. Hayır, benimle alakalan yoktur dedi. Müslümanların dükkanlarından dahi alıyorlar ve çapulculuk yapıyorlar. Bir akşam, Ramazanın son günlerinde idi Maliye Vekilinin kayınbiraderi evinden korka, korka geldi. Ramazan bayramı oldu. Bayramın dördüncü günü oldu. Müslümanlar hala dükkanlarını açmıyorlar. Yağmalanacağından korkuyorlar. İçişleri Vekâletine yazıldı. Beş on kişi tevkif edildi, mesele kapandı. Fenalıklar köylerde devam ediyor. Elli yaşına kadar olan Rumların tehcir edilmesi emri geldi. Bunlar tehcire başlandılar. Bir saat mesafede kendi cepleri hesabına oraya altı yüz kişiyi hücum ediyor. Onların beş yüzü kaçıyordu. Hatta denilmiş, parası olanlardan parası alınmış o surette beş yüz kişi kaçıyordu. İki gün sonra Kavak a hücum ediyorlar. Bu hadiseyi yazdım, İçişlerine. Nurettin Paşa, getirdi Memlekete zararlı biri olan Ziya isminde birini tabur kumandanı yaptı. Nurettin Paşa denilen adam buldur. Bu adam orada durdukça Samsun ki bugün mahvolmuştur. (niçin Hükümet şimdiye kadar sessiz kalmıştır, sesleri) Belki de İçişleri Vekili bunlara razı değildir. Pek muhterem bir arkadaşımızdır. Kendisini evvelden beri tanırım. Bunlara katiyen razı değildir. Eminim, çalışıyor. Mesele budur, hakikat budur. FETHİ BEY (İçişleri Vekili): Soru önergesinde en çok bahis mevzuu olan, meselenin sebeplerinin sorulmasıdır. İçişleri Vekâletine başladığım günden beri o havali hakkında araştırmamı yaptım. Mesele malumunuz eski bir meseledir. Samsun ve civarında Pontus Teşkilatı vardır. Eskiden teşekkül etmiş ve maksadı Memleketimizden ayrılmaktan ibarettir. Bu, Hükümetçe vaktiyle haber alınmış ve bunlardan en çok faal olanları yakalanmak için faaliyette bulunulmuştur. Bunun üzerine Pontus Teşkilatı daha çok şiddete başlamıştır. Bunun üzerine on beş ile elli yaş arası erkekleri tehcir etmeye karar verilmiştir. Bu yapılmıştır. Herhalde tehcirden sonra şiddet bir kat daha artmıştır ve silahsız olarak da eşkıya vardır. Samsun'u bir eşkıya meydanı haline getirmişlerdir. Tabii ki İçişleri Vekâletinin elinde mevcut jandarma kuvveti yoktur. Eşkıya üzerine az çok muvaffakiyetler elde edilmişse de şunu da itiraf etmek mecburiyetindeyim ki bütün gayretler o mıntıkada uzak kalmıştır. Öncelikle Sakarya Muharebesi esnasında toplanan kuvvetler cepheye sevk edilmiştir. Bu, İçişleri Vekâletine değil, Milli Savunma Vekâletine ait bir meseledir. Çünkü Nurettin Paşa İçişleri Vekâletine bağlı değildir. Bir de mevsim de eşkıyanın rahat hareket etmesine çok müsait bulunuyordu. Bu kış mamafih buyurdukları gibi şimdiye kadar hiç bir muvaffakiyet elde edilmiş değildir. Bu eşkıyayı yakalamak için... (gürültüler) Müsaade buyurunuz, sözümü kesmeyiniz. Nurettin Paşa nın Vekâletimiz idare amir ve memurlarına bazı müdahalesi olmuştur. Bu ahalinin doğrudan doğruya hakkı ve vazifesi bulunmakla bunu yaptıkları halde, malumunuz bunların hürriyetlerine bazı engeller konulmuştur. Ordu Kumandanı olmak salahiyetiyle değil, bu ruh hali ile gerek cevabı ve gerek ileride olabileceklerden dolayı, bendeniz vicdani kanaatim 16

17 dairesinde, bu Kumandanın değiştirilmesinden başka çare yoktur. Eğer Yüce Meclisinizin düşündüğü de böyle ise bunu beyan ediniz. Bir vaziyet arz ediyorum. Siz de bu vaziyet hakkında... HÜSEYİN AVNİ BEY (Erzurum): Efendim, İçişleri Vekili Beyefendi Hükümet adına beyanatta bulundu. Yüce Meclis, İçişleri Vekiline bir ordu kumandanı vermişti. Rica ederim, bu kadar kötülüklerine, suiistimaline şahit oldunuz. Bu Kumandanı niçin tayin ettiğiniz gibi azletmiyorsunuz. FETHİ BEY (Devamla): Meclisten, azletme ve rütbe alma meselesi için izin istemiyorum. Ben fikrimi söyledim. Bildirebilirsiniz, isterseniz istediğinizi bildirmezsiniz. Binaenaleyh bu Komutanın değiştirilmesini teklif ettim. Mesele bundan ibarettir. VEHBİ BEY (Kayseri): Bu salahiyet Hükümete aittir. DR. ADNAN BEY (Başkan Vekili): Söz alanlar çoktur. VEHBİ BEY (Karesi): Sadece bir soru, Efendim. BİR MEBUS BEY: Bu salahiyeti suiistimal ettiği iddia edilen yalnız Nurettin Paşa mıdır? VEHBİ BEY (Karesi): Şimdiye kadar Hükümet hiç bir kumandanı korumadığı halde, Nurettin Paşa hakkında Hükümetin veya bu işten haberi olan İçişleri Vekilinin talebi neden neşet ediyor? FETHİ BEY (Devamla): Efendim, yanlış anlaşılıyor. Meclise bendeniz bu sebepten söylemedim. Bilakis İçişleri Vekâleti her şeyden evvel bir önerge verildiği üzere, doğrudan doğruya değiştirme cihetine gidecektir. Eğer Meclisin düşüncesi de bu şekildedir, kararımızın isabetini teyit bakımından daha müsterih olacağım. Yoksa bu mesele hakkında sizin düşüncelerinizi almak için değildir. Hükümetin verdiği karar bahis mevzuu değildir. Eğer bu salahiyeti kullanarak herkesi hapsetmek salahiyetini iddia ederse, böyle diğer kumandanlar da bu gibi salahiyeti tecavüz edenler ve suiistimal edenler olursa, İçişleri Vekâleti onlar hakkında da icap eden muameleyi yapacaktır. Vekil olduğum zamanda cereyan eden vaziyetlerin tamamından malumatım var. Daha önce olanları benden sorarsanız zannederim haksızlık etmiş olursunuz. Onların hakkında tahkikat için İçişleri Vekâletinde evrak vardır, tetkik olunur. MUSTAFA KEMAL PAŞA (Başkumandan): Efendiler, mevzuu edilen kişi bir kumandan olduğu için, Hükümeti ne derece alakadar ise Başkumandanı da o derece alakadar eder. Bu hususta bir söz söylemeden evvel şu noktayı hatırlatmak isterim ki kanunda bir nokta vardır. Bu nokta, zannederim ki ilk defa olmak üzere, Meclise intikal etmiş bulunmaktadır. Efendiler, ihtilaf İçişleri Vekili ile Orduda kumanda vazifesiyle muvazzaf bir şahıs hakkında karar vermek, Genel Kurmay Reisiyle bana aittir. Nurettin Paşa diğer ordu kumandanları gibi bir ordu 17

18 kumandanıdır. Fakat pek nazik zamanlara tesadüf eden bazı hadiselerden dolayı ordu kumandanlarına iç asayişi düzeltme vazifesi verilmiştir. İç asayişten mesul olan İçişleri Vekâletidir. Fakat meydana gelen isyanlar için tabi ki ordu kuvvetine ihtiyaç vardır. Nurettin Paşa nın merkez mıntıkasında bu işe müdahale etmesi de bu sebepten dolayıdır. Nurettin Paşa nın kanunsuz hareketlerde bulunduğuna dair ihbarlar üzerine ben bunları tetkik ettim. Buna mukabil bazı kanaatler de edindim. Değiştirilmesine dair bende kanaat hasıl olmamıştır. Aynı zamanda Genel Kurmay Reisinin bahsetmesi üzerine değişik düşünceler husule geldi. Asayişin teminine muvaffak olamadığından, Nurettin Paşa nın azlini teklif etti. Tabii bu bizde de verilecek olan bir emirle yapılabilirdi. Arz ettiğim gibi tabii bizim tarafımızdan ne lazım geliyorsa o yapılacaktır. MEHMET ŞÜKRÜ BEY (Karahisar): Elli kişiyi şehir dışına çıkmayı yasaklaması azli için kâfi değil midir? Yani kanun dışında yapılan bir fiilden dolayı? Çünkü buna cevap veriyor. Nurettin Paşa diyor ki Rum cemiyetine mensup haber veren bu altmış kişinin içinde dâhil insanlardır. Binaenaleyh berikinin sözüne ne kadar inanmak lazım gelirse... (müzakere kâfi sesleri) DR. ADNAN BEY (Başkan Vekili): Müzakerenin yeterliliği teklif olunarak müzakere kâfi görüldü. (Tutanakta gensoru önergelerinin oylanması hakkında herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Tarihi kayıtlara göre Meclis Nurettin Paşa nın görevden alınması ve muhakeme edilmesine dair önergeyi kabul etmiştir. Bu karar üzerine Hükümet Nurettin Paşa yı görevden almış ve muhakeme edilmek üzere Ankara ya çağırmıştır.) 1 22 KASIM 1921: GÖREVİNDEN ALINAN NURETTİN PAŞA DAN GELEN TELGRAFLARIN GİZLİ OTURUMDA GÖRÜŞÜLMESİ (1.Dönem, 2.Yasama Yılı, 115.Birleşim, Gündem: 2/1) Bir hafta önceki gizli oturumda Nurettin Paşa nın Dersim ve Samsun daki faaliyetleri dile getirildikten sonra, Hükümet Paşa yı Merkez Ordusu Komutanlığı görevinden aldı ve muhakeme edilmesine karar verdi. Bu sırada Meclis tarafından Dersim e gönderilen İnceleme Heyeti, Koçgiri Olayını incelemeye başladı. Bunun üzerine Nurettin Paşa nın Meclise gönderdiği telgraflar, gizli oturumda görüşüldü. Görüşme çok şiddetli ve gergin bir tartışma ortamında devam etti. HASAN FEHMİ BEY (Başkan Vekili): Sabık Merkez Ordusu Kumandanı Nurettin Paşa'dan gelen ve Yüce Meclise sunulması rica edilen iki telgraf var, okutuyorum. 1 TBMM Gizli Celse Zabıtları (29 Ekim 1921), 1.Dönem, c.2, s , 18

19 Başkumandanlığa 1.Başkumandanlık Makamından verilen emre uyarak Ankara ya geleceğimi telgrafla arz etmiştim. Daha sonra Genel Kurmay Reisliğinden gönderilen telgrafla muhakeme edileceğimi öğrendim ve sebebinin de kuzey mıntıkasında Pontus Rum çeteleri ve güney mıntıkasında da Kürt isyanının olduğunu anladım. Bunlar hakkında muhtelif tarihlere ait delillere göre muhakeme edilmem kanaatine varıldı ise eşkıya takibi hakkındaki iddialara karşılık vermek için vesikaları beraber getirmem isteniyor. Bu vesikaların neler olduğunun bildirilmesini rica ederim. 2. Mukaddes Dinin gayesi, Vatan ve Milletimizin kurtarılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümetine takviye ile fedakarca idare ettim. Bu vazifemi yerine getirirken teşkil ettiğim altı tümen kadar kuvvet ve süvariler ile Garp Cephesini takviye ettim. Merkez Ordusu mıntıkasının muhafazası, başkaca teşkil ettiğim kıtalarla temin edilmektedir. Maddi ve manevi kuvvetimle Devletin gayesi emrinde mümkün olan her şeyi yaptım ve muvaffak oldum. Bunlara karşılık muhterem Milletimin Meclisi ve Vekilleri tarafından hayatımda ilk defa olarak suçlu sandalyesine sevk ve davet olundum. Hayrette kaldım. Maruz kaldığım bu muameleden dolayı teessürlerimi arz eylerim. Buna rağmen icap ederse Dinim, Vatanım ve Milletim uğrunda tereddüt etmeden hayatımı fedaya hazırım. Fakat bugün ortada öyle bir sebep yok iken, askeri hayatı şaibesiz bulunan, ancak namus için yaşayan ve fedakarca çalışmaktan zevk alan benim gibi emektar bir Kumandanına böyle bir muameleyi reva görmek hak değildir. Böyle idare olmaz. Bu beyanat ve müdafaam yetmedi ise bana ne yapmamı bildirmenizi istirham ederim. 3.Hiç bir şekilde suçlu olmadığımı, elhamdülillah, namus, diyanet ve sadakat ile dolu bulunan hayatımın verdiği iman ve icraat ile beyan ve iddia eylerim. Eğer bilinmeyen sebeplerden dolayı suçlu olduğum düşünülüyorsa, mahkeme tarafından hakkımda verecekleri kararı kabule hazırım. Oraya mahkemeye gelmem arzu buyurursa, Kumandanlık rütbe ve kıyafeti üstümde suçlu sandalyesinde oturmak istemediğim için hayatımdan aziz tanıdığım askerlikten istifamın kabulünü istirham eder ve Cenabı Hakka sığınırım. Merkez Ordusu Kumandanı Nurettin TBMM Başkanlığına İddialar hakkında Yüce Meclis tarafından tetkikat yapmak başka, muhakeme olunmak başkadır. Hayatımı Cenabı Hakka ve icap edenlere vermeye daima hazırım. Bu hususta zerre kadar endişe ve tereddüt etmem. Fakat hakkımda reva görülen muameleye karşı haysiyet ve şerefimin 19

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ BAKİ SARISAKAL SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ 1880 yılının başında Samsun da açıldı. Üçüncü Ordu nun sorumluluğu altındaydı. Okulun öğretmenleri subay ve sivillerdi. Bu okula öğrenciler

Detaylı

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu -KAPANIŞ KONUŞMASI- M. Recai KUTAN 7 Kasım 2014 I. DÜNYA SAVAŞININ 100. YILDÖNÜMÜ ULUSLARARASI

Detaylı

SAYFA BELGELER NUMARASI

SAYFA BELGELER NUMARASI İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... SAYFA BELGELER NUMARASI 1. 27 Ekim 1922 tarihinde İsmet Paşa nın Dışişleri Bakanlığına ve Fevzi Paşa nın Batı Cephesi Komutanlığına atanması... 1 2. İstanbul daki mevcut

Detaylı

İÇİNDEKİLER... SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp BELGELER

İÇİNDEKİLER... SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp BELGELER İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... BELGELER III SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp Raporu... 1 2. Ali İhsan Paşa nın Güney

Detaylı

Vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır.

Vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır. Vergi İncelemeleri Vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır. İncelemeye yetkili olanlar tarafından lüzum görüldüğü takdirde inceleme,

Detaylı

İSTANBUL ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI NA. : Şüpheli hakkında suç duyurusu dilekçemizin sunumudur.

İSTANBUL ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI NA. : Şüpheli hakkında suç duyurusu dilekçemizin sunumudur. İSTANBUL ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI NA Müşteki Vekilleri Şüpheli Konu Müsnet Suç : (T.C.:.)./ 3 Ümraniye İstanbul : Av. Aytekin TETİK & Av. Ahmet AYDIN - Adres Antette :...T.C.:2...2 Üsküdar İstanbul

Detaylı

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi 2 de Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları nda AK Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadı. 8 de YIL: 2012 SAYI

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler On5yirmi5.com Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler nelerdir? Yayın Tarihi : 12 Kasım 2012 Pazartesi (oluşturma : 12/22/2018) Cemiyetler-Zararlı ve Yararlı

Detaylı

KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN

KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN 3287 KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 7478 Kabul Tarihi : 9/5/1960 Yayımlandığı R. Gazete : Tarih : 16/5/1960 Sayı : 10506 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3 Cilt : 41 Sayfa : 1019 Kanunun

Detaylı

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com MİLLİ MÜCADELE TRENİ TRABLUSGARP SAVAŞI Tarih: 1911 Savaşan Devletler: Osmanlı Devleti İtalya Mustafa Kemal in katıldığı ilk savaş Trablusgarp Savaşı dır. Trablusgarp Savaşı, Mustafa Kemal in ilk askeri

Detaylı

KURTULUŞ SAVAŞINDA BİR VATANDAŞIMIZIN UÇAK BAĞIŞI

KURTULUŞ SAVAŞINDA BİR VATANDAŞIMIZIN UÇAK BAĞIŞI KURTULUŞ SAVAŞINDA BİR VATANDAŞIMIZIN UÇAK BAĞIŞI Süreyya Hami ŞEHİDOĞLU ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ DERGİSİ, Sayı 24, Cilt: VIII, Temmuz 1992 Nafiz KOTAN İsmail Habip, Kurtuluş Savaşı nı anlatırken:...

Detaylı

9 EYLÜL 1922 BAKİ SARISAKAL

9 EYLÜL 1922 BAKİ SARISAKAL 9 EYLÜL 1922 BAKİ SARISAKAL 9 EYLÜL 1922 Güzel İzmir imizin kurtuluşu, bugün doksan birinci yılına basıyor. Bu mutlu günü anarken, harp tarihinde eşi görûlmiyen Başkomutanlık Meydan Muharebesindeki geniş

Detaylı

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı Fikret BABAYEV * Sayın Başkan, değerli katılımcılar! Öncelikle belirtmek isterim ki, bugün bu faaliyete iştirak etmek ve sizlerle bir arada bulunmak benim için büyük bir mutluluktur. Bu toplantıya ve şahsıma

Detaylı

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ MUSTAFA KEMAL İN SAMSUN A ÇIKIŞI GENELGELER KONGRELER

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ MUSTAFA KEMAL İN SAMSUN A ÇIKIŞI GENELGELER KONGRELER MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ 1919-1922 MUSTAFA KEMAL İN SAMSUN A ÇIKIŞI GENELGELER KONGRELER Milli mücadele Hazırlık Dönemi Kronoloji 19 Mayıs 1919 Mustafa Kemal in Samsun a Çıkışı 28 Ocak 1919 Havza Genelgesi

Detaylı

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ü Ölümünün 78. Yılında Saygı ve Minnetle Anıyoruz

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ü Ölümünün 78. Yılında Saygı ve Minnetle Anıyoruz ANMA PROGRAMI 1. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı 4 2. Çeşitli Yönleriyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk 10 (Yrd. Doç. Dr. Levent KALYON) 1. Resimlerle Atatürk 15 2. Kendi sesiyle Atatürk 18 2 Beni görmek

Detaylı

Filmin Adı: Şaban Oğlu Şaban. Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen. Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez. Senaryo: Sadık Şendil

Filmin Adı: Şaban Oğlu Şaban. Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen. Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez. Senaryo: Sadık Şendil 1 Filmin Adı: Şaban Oğlu Şaban Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez Senaryo: Sadık Şendil Müzik: Kemani Sebuh Efendi- Kürdilihicazkar Longa Filmin

Detaylı

29 EKİM TÖRENLERİ. Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY. Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi

29 EKİM TÖRENLERİ. Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY. Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi 29 EKİM TÖRENLERİ Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi 1923 Cumhuriyet ilân edildi. Mustafa Kemal Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk

Detaylı

TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME

TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME Bu sözleşme, ILO'nun temel haklara ilişkin 8 sözleşmesinden biridir. ILO Kabul Tarihi: 18 Haziran 1949 Kanun Tarih

Detaylı

DENETİM MESLEĞİNDE MEVZUAT PARADOKSU - YETKİ PAYLAŞIMI. Prof. Dr. Ünal TEkİNaLP. İhsan Uğur DELIkaNLI Yücel akdemir Nazmi karyağdi

DENETİM MESLEĞİNDE MEVZUAT PARADOKSU - YETKİ PAYLAŞIMI. Prof. Dr. Ünal TEkİNaLP. İhsan Uğur DELIkaNLI Yücel akdemir Nazmi karyağdi 4/28/11 12:00 PM Page 67 DENETİM MESLEĞİNDE MEVZUAT PARADOKSU - YETKİ PAYLAŞIMI Prof. Dr. Ünal TEkİNaLP kürşad Sait BaBUçcU İhsan Uğur DELIkaNLI Yücel akdemir Nazmi karyağdi GENEL OTURUM II 1 u?nal tekinalp:layout

Detaylı

HÜRRİYET İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI

HÜRRİYET İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI HÜRRİYET İLKOKULU 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI 1 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI Sayın Müdürüm, Saygı Değer Öğretmenlerim,Kıymetli

Detaylı

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK T.C. BAŞBAKANLIK DEVLET ARŞİVLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayın Nu: 88 OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK A N K A R A 2 0 0 7 1 P r o j e Y ö n e t i c

Detaylı

Vatan istilacılarına isyan edenlerin kırık utangaç hali, benim için, ibadetle olanların sert ve dik tavırlarından iyidir.

Vatan istilacılarına isyan edenlerin kırık utangaç hali, benim için, ibadetle olanların sert ve dik tavırlarından iyidir. Şeyh Şamil (k.s) in Sözleri Kahrolsun Sefil Esaret! Yaşasın Şanlı Ve Güzel Ölüm! Vatan istilacılarına isyan edenlerin kırık utangaç hali, benim için, ibadetle olanların sert ve dik tavırlarından iyidir.

Detaylı

2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9

2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9 2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9 1. Mudanya Mütarekesi, Yunanlıların aslında Osmanlı Devleti nin paylaşımı projesinde bir alet olduğunu, arkalarındaki gücü İngiltere başta olmak üzere İtilâf devletlerinin

Detaylı

KURTULUŞ SAVAŞI ( ) Gülsema Lüyer

KURTULUŞ SAVAŞI ( ) Gülsema Lüyer KURTULUŞ SAVAŞI (1919-1922) Gülsema Lüyer KURTULUŞ SAVAŞI (1919-1922) Mondros Mütarekesi ve Mütareke Sonrası Genel Durum İşgaller ve Kurtuluş Savaşı Hazırlık Evresi T.B.M.M. nin Açılması Düzenli Ordu Hazırlıkları,

Detaylı

KURTULUŞ SAVAŞI KARTPOSTALLARI MEHMED İN HİKAYESİ *

KURTULUŞ SAVAŞI KARTPOSTALLARI MEHMED İN HİKAYESİ * ÇTTAD, X/23, (2011/Güz), s.s.187-232 Albüm KURTULUŞ SAVAŞI KARTPOSTALLARI MEHMED İN HİKAYESİ * Kurtuluş Savaşı nın bitmesinin hemen ardından, verilen bu büyük mücadeleyi kamuoyuna anlatmanın bir aracı

Detaylı

ÖNSÖZ 3 EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAZISI 5 İÇİNDEKİLER 7-12 KANUNLAR VE KAYNAKLAR 13-15 BİRİNCİ BÖLÜM Genel Bilgiler 17-29 1. Dersin adı ve konusu 17

ÖNSÖZ 3 EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAZISI 5 İÇİNDEKİLER 7-12 KANUNLAR VE KAYNAKLAR 13-15 BİRİNCİ BÖLÜM Genel Bilgiler 17-29 1. Dersin adı ve konusu 17 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 3 EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAZISI 5 İÇİNDEKİLER 7-12 KANUNLAR VE KAYNAKLAR 13-15 BİRİNCİ BÖLÜM Genel Bilgiler 17-29 1. Dersin adı ve konusu 17 2. Dersin amacı ve planı 18 3. CMH ve Hukuk

Detaylı

Harf üzerine ÎÇDEM. Numara

Harf üzerine ÎÇDEM. Numara Harf üzerine ÎÇDEM A Numara Adliyenin manevi şahsiyetini tahkir... 613 G Ağır Tehdit 750 Aleniyet deyim - kavram ve unsuru... 615 Anarşistlik - kavram ve suçu 516 Anayasa Nizamı 558 aa Anayasa Nizamını

Detaylı

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 BAKİ SARISAKAL SELANİK Selanik 26 Mayıs: Selanik Limanında Padişahın Gelişini Bekleyen Selanik Valisi İbrahim Bey ve Hükümet Erkânı Selanik Limanında Padişahı Bekleyen

Detaylı

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm: Hatim-i Esam hazretleri, hocası Şakik-i Belhi hazretlerinin yanında 33 sene kalır, ilim tahsil eder. Hocası, bu zaman içinde ne öğrendiğini sorduğu zaman, sekiz şey öğrendiğini söyler ve bunları hocasına

Detaylı

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) ESAS N0:2009/191 03.08.2012 TUTANAK 27.07.2012 tarihli oturumda saat 19.27 sıralarında Mahkeme Başkanı tarafından duruşmanın

Detaylı

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son 10-11 senesinde bizim de katkılarımızın olması bizi her zaman çok mutlu ediyor çünkü Avrupa da yaşayan

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Cumhuriyet Halk Partisi 29 Ekim 1923, saat 20.30 Tarih : 28.10.2011 29 Ekim 1923, Türkiye tarihinin dönüm noktalarından biriydi. TBMM de saat 20.30 u gösterirken Anayasa da gerekli değişiklikler yapıldı,

Detaylı

Bu durumun, aşağıdaki gelişmelerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir?

Bu durumun, aşağıdaki gelişmelerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir? 1)Birinci İnönü Savaşının kazanılmasından sonra halkın TBMM ye ve düzenli orduya güveni artmıştır. Bu durumun, aşağıdaki gelişmelerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir? A)TBMM seçimlerinin yenilenmesine

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

EFENDİLER! YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ.

EFENDİLER! YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ. 1 ALTERNATİF AKIM Excellence and innovation built into every design. EFENDİLER! YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ. ALTERNATİF AKIM 2 1914-1918 Dünya Savaşı Bu savaş dünyada bazı şeylerin değişmesine sebep

Detaylı

4081 SAYILI ÇİFTÇİ MALLARININ KORUNMASI HAKKINDA KANUN UYGULAMASI

4081 SAYILI ÇİFTÇİ MALLARININ KORUNMASI HAKKINDA KANUN UYGULAMASI 4081 SAYILI ÇİFTÇİ MALLARININ KORUNMASI HAKKINDA KANUN UYGULAMASI 4081 Sayılı Kanun; Çiftçi mallarının korunması esaslarını düzenlemek üzere 10.07.1941 tarihinde yayımlanmıştır. Kanun Hükümleri; -Köy sınırları

Detaylı

Sultanım, müsaade buyurun, ben İstanbul'un çevresini dolaşıp, mevcut suları bir inceleyeyim!.

Sultanım, müsaade buyurun, ben İstanbul'un çevresini dolaşıp, mevcut suları bir inceleyeyim!. HEY GİDİ KOCA SİNAN.. MEKANIN CENNET OLSUN!.. Kanuni Sultan Süleyman devri.. O vakitler İstanbul da su sıkıntısı var.. Problemi çözmek için Sultan Süleyman, Mimar Sinan ı makama çağırır ve Mimarbaşı, milletin

Detaylı

SELANİK ALMANYA VE FRANSA KONSOLOSLARININ ÖLDÜRÜLMESİ 1876

SELANİK ALMANYA VE FRANSA KONSOLOSLARININ ÖLDÜRÜLMESİ 1876 SELANİK ALMANYA VE FRANSA KONSOLOSLARININ ÖLDÜRÜLMESİ 1876 BAKİ SARISAKAL SELANİK ALMANYA VE FRANSA KONSOLOSLARININ ÖLDÜRÜLMESİ 1876 Bosna-Hersek ve Bulgaristan olaylarının devam ettiği sırada Selanik

Detaylı

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Yalan Söylemeyen Çocuk Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Annesi: Ey benim gözümün nûru ve gönlümün tâcı evladım, Abdülkâdir

Detaylı

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları Cumhuriyetin kuruluşu Anadolu insanının iman, namus, bağımsızlık, özgürlük, vatan ve millete sevgi ile bağlılığının inancı ve iradesi ile kendisine önderlik yapan Mustafa

Detaylı

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47 Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığında, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneğinin girişimleriyle Yunanistan'dan gelen Batı Trakyalı öğrencilerle

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR NIZAMI KURBANOV BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2015/17968) Karar Tarihi: 2/12/2015 BİRİNCİ BÖLÜM ARA KARAR Başkan ler : Burhan

Detaylı

KRONİK 1957 YILI MEVZUATI [*]

KRONİK 1957 YILI MEVZUATI [*] KRONİK! 1957 yılı mevzuatı; II. Mahkeme içtihatları; m. Eser tahlil ve tenkitleri. 1 1957 YILI MEVZUATI [*] (l/vti/1957 31/XII/1957) A) Kanunlar; B) T.B.M.M. kararları; C) Tefsirler; D) Nizamnameler; E)

Detaylı

BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ

BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK TEOG ÇIKMIŞ SORULAR - 3. ÜNİTE Batı cephesinde Kuvâ-yı Millîye birliklerinin faaliyetlerini ve düzenli ordunun kurulmasını değerlendirir.türk milletinin Kurtuluş Savaşı

Detaylı

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ 1215 yılında Magna Carta ile Kral,halkın onayını almadan vergi toplamayacağını, hiç kimseyi kanunsuz olarak hapse veya sürgüne mahkum etmeyeceğini bildirdi. 17.yüzyıla

Detaylı

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ 1908 II. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken İttihat ve Terakki Cemiyetinin faaliyetleri 1908 Reval Görüşmesi İTTİHAT ve TERAKKÎ CEMİYETİ 1908 İhtilâli ni düzenleyen

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÎLE FEDERAL ALMANYA CUMHURİYETİ ARASINDA 16 ŞU BAT 1952 TARİHÎNDE ANKARA'DA AKDEDİLMİŞ OLAN TİCARET ANLAŞMASINA EK PROTOKOL

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÎLE FEDERAL ALMANYA CUMHURİYETİ ARASINDA 16 ŞU BAT 1952 TARİHÎNDE ANKARA'DA AKDEDİLMİŞ OLAN TİCARET ANLAŞMASINA EK PROTOKOL -. '. ' J ı 156 16 Şubat 1952 tarihli Türkiye Batı - Almanya Ticaret ve ödeme Anlaşmalarına Ek 21 Aralık 1954 tarihli Protokollerle Ekleri Mektupların Tasdikine dair Kanun (Resmî Gazete ile ilâm.- 2.II.

Detaylı

İLK TÜRK DEVLETLERİNDE HUKUK

İLK TÜRK DEVLETLERİNDE HUKUK İLK TÜRK { DEVLETLERİNDE HUKUK Hukuk Anlayışı Hukuk fertlerin bir arada barış ve güven içinde yaşamasını sağlamak amacıyla oluşturulan hak ve kanunların bütünüdür. Bir devletin uzun ömürlü olabilmesi için

Detaylı

BURSA SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 1.NCİ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ-GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ

BURSA SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 1.NCİ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ-GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ BURSA SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 1.NCİ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ-GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ Genel Kurul tarafından kabulü; Karar Tarihi : 24.02.1992 Karar No. : 15-5 Kuruluş Madde 1 Bursa

Detaylı

http://www.cengizcetintas.com/index.html

http://www.cengizcetintas.com/index.html http://www.cengizcetintas.com/index.html 1 SAKARYA ZAFERİ Kütahya-Eskişehir Savaşından sonra Sakarya Nehri Doğusuna çekilmiş olan Türk Ordusu, güneyden kuzeye doğru yüz kilometre boyunca savunma durumuna

Detaylı

Dönem : 4 Topiant, : 3 MİLLET MECLİSİ S. Sayısı : 194'e 2 nci Ek

Dönem : 4 Topiant, : 3 MİLLET MECLİSİ S. Sayısı : 194'e 2 nci Ek Dönem : 4 Topiant, : 3 MİLLET MECLİSİ S. Sayısı : 194'e 2 nci Ek 2 ve 4ncü Maddelerinin Değiştirilmesine, Değişik 60 nci ve Bu Kanuna Bir Ek Madde ile Bir Geçici Madde İlâvesine Dair nın C. Senatosunca

Detaylı

VATANA İHANET KANUNU VE İSTİKLAL MAHKEMELERİ

VATANA İHANET KANUNU VE İSTİKLAL MAHKEMELERİ CENGİZ ÇETİNTAŞ TBMM Tutanaklarında Kurtuluş Savaşı: 9 TBMM Tutanaklarında VATANA İHANET KANUNU VE İSTİKLAL MAHKEMELERİ (1920-1923) http://www.cengizcetintas.com cengizcetintas@outlook.com 1 TBMM Tutanaklarında

Detaylı

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı 1881 de Selanik te doğdu. Annesi Zübeyde Hanım, babası Ali Rıza Efendi dir. Sırasıyla, Mahalle Mektebi, Şemsi Efendi Okulu, Selanik Mülkiye Rüştiyesi, Selanik Askeri Rüştiyesi,

Detaylı

Almanya'da Yaşayan Trabzonsporlu Taraftarın 61 Plakanın İlginç Azmin Hikayesi

Almanya'da Yaşayan Trabzonsporlu Taraftarın 61 Plakanın İlginç Azmin Hikayesi Almanya'da Yaşayan Trabzonsporlu Taraftarın 61 Plakanın İlginç Azmin Hikayesi Yüksekova ve Cizre nin il yapılacağı duyuldu, 70 küsur ilçe Ben de istiyorum diye ayağa kalktı. Akhisar, Tarsus, Nazilli, Alanya,

Detaylı

Sirküler Tarihi : Sirküler No : 2017/098

Sirküler Tarihi : Sirküler No : 2017/098 Sirküler Tarihi : 16.12.2017 Sirküler No : 2017/098 7061 SAYILI KANUNLA 213 SAYILI VERGİ USUL KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER DEĞİŞİKLİK I MADDE 16-4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 101

Detaylı

Seda DUNBAY Avukat. Türk Parlamento Tarihinde Yasama Sorumsuzluğu ve Dokunulmazlığı ( )

Seda DUNBAY Avukat. Türk Parlamento Tarihinde Yasama Sorumsuzluğu ve Dokunulmazlığı ( ) Seda DUNBAY Avukat Türk Parlamento Tarihinde Yasama Sorumsuzluğu ve Dokunulmazlığı (1876-1995) İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... IX GİRİŞ...1 BÖLÜM I Parlamento Üyeliğinin Tarihsel ve Siyasal Olarak

Detaylı

İÇİNDEKİLER... SUNUŞ III

İÇİNDEKİLER... SUNUŞ III SUNUŞ İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER... III BİRİNCİ BÖLÜM SİYASİ, COĞRAFİ DURUM VE ASKERÎ GÜÇLER 1. Siyasi Durum... 1 a. Dış Siyasi Durum... 1 b. İç Siyasi Durum... 2 (1) Birinci Dünya Savaşı Öncesi Osmanlı Devleti

Detaylı

3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanununun bu hükmünden yola çıkarak, İçişleri Bakanlığının emniyet ve asayişi sağlamada, yürütme organları olarak

3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanununun bu hükmünden yola çıkarak, İçişleri Bakanlığının emniyet ve asayişi sağlamada, yürütme organları olarak J.T.G.Y.K. 1 Amaç MADDE 1 - Bu Kanun, Türkiye Cumhuriyeti Jandarma Teşkilatının görev, yetki ve sorumluluklarına, hizmetin getirdiği bağlılık ve ilişkilere, teşkilat ve konuşa ait esas ve usulleri düzenler.

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf...

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... 7 a. Fransız-Rus İttifakı (04 Ocak 1894)... 7 b. İngiliz-Fransız

Detaylı

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders Dr. İsmail BAYTAK HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları Hristiyanlarca kutsal sayılan Hz. İsa nın doğum yeri Kudüs ve dolayları, VII. yüzyıldan beri Müslümanlar ın elinde

Detaylı

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. 28 Nisan 2014 Basın Toplantısı Metni ; (Konuşmaya esas metin) Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. -- Silahlı Kuvvetlerimizde 3-4 yıldan bu yana Hava Kuvvetleri

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

CAN ATAKLI SAAT SAAT AÇIKLADI...

CAN ATAKLI SAAT SAAT AÇIKLADI... CAN ATAKLI SAAT SAAT AÇIKLADI... Gazeteci Can Ataklı darbe gecesini aydınlatmaya kararlı. Ataklı yine flaş değerlendirmelerde bulundu. Habertürk TV'de Didem Arslan Yılmaz'ın sunduğu 'Türkiye'nin Nabzı'

Detaylı

İCRA VEKİLLERİ HEYETİ (Bakanlar Kurulu) KANUNU

İCRA VEKİLLERİ HEYETİ (Bakanlar Kurulu) KANUNU 1 İCRA VEKİLLERİ HEYETİ (Bakanlar Kurulu) KANUNU 23 Nisan 1920 tarihinde açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi, milli egemenlik prensibini kendisine siyasi ve hukuki temel edinmiş, kuvvetler birliği esasına

Detaylı

Onlar konuşur, AK Parti yapar

Onlar konuşur, AK Parti yapar Onlar konuşur, AK Parti yapar Nisan 21, 2015-8:15:00 AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti'nin vadettiği şeyleri kesinlikle yapacağının altını çizdi. Davutoğlu, Ankara Atatürk Spor

Detaylı

20 Derste Eski Türkçe

20 Derste Eski Türkçe !! 20 Derste Eski Türkçe Ders Notları!!!!!! Cüneyt Ölçer! !!! ÖNSÖZ Türk Nümismatik Derneği olarak Osmanlı ve İslam paraları koleksiyoncularına faydalı olmak arzu ve isteği île bu özel sayımızı çıkartmış

Detaylı

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış; Yemek Temel, Almanya'dan gelen arkadaşı Dursun'u lokantaya götürür. Garsona: - Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et! der. Dursun: - Baa da aynısından... Ama üstüne etme!.. Ölçüm Bir asker herkesin

Detaylı

B.M.M. Yüksek Reisliğine

B.M.M. Yüksek Reisliğine SıraNQ 139 Askerî hastanelerde bulunan hasta bakıcıları ile hemşirelere bir nefer tayını verilmesi hakkında m numaralı kanun lâyihası ve Millî Müdafaa ve Bütçe encümenleri mazbataları T.C. Başvekâlet Muamelat

Detaylı

Madde 1 - Köylerin içme ve kullanma suyu ihtiyacı, DSİ Umum Müdürlüğü tarafından temin ve tedarik olunur.

Madde 1 - Köylerin içme ve kullanma suyu ihtiyacı, DSİ Umum Müdürlüğü tarafından temin ve tedarik olunur. KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası: 7478 Kanun Kabul Tarihi: 09/05/1960 Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 16/05/1960 Yayımlandığı Resmi Gazete Sayısı: 10506 KANUNUN ŞÜMULÜ Madde 1 - Köylerin

Detaylı

"medya benim ayağımın altına muz kabuğunu biraz zor koyar" vari açıklamalarda bulunuyordu ki Olanlar oldu

medya benim ayağımın altına muz kabuğunu biraz zor koyar vari açıklamalarda bulunuyordu ki Olanlar oldu - Aman ormancı, yaman ormancı Bıraktın bizde derin bir acı - Dua ile bisiklet gider mi?... - Özbek Paşa'dan AKP falı... Ve - Bush'tan "beni kimse sevmiyor" sendromu RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender

Detaylı

Başbakan Yıldırım, 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı sonrası basın çadırını ziyaret etti

Başbakan Yıldırım, 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı sonrası basın çadırını ziyaret etti Başbakan Yıldırım, 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı sonrası basın çadırını ziyaret etti Ekim 23, 2016-8:39:00 Başbakan Binali Yıldırım, "Peşmerge güçleri Başika kasabasını DEAŞ'tan temizlemek için

Detaylı

ATATÜRK. Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yılında Selanik'te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde

ATATÜRK. Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yılında Selanik'te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde ATATÜRK Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yılında Selanik'te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanımdır. Doğup büyüdüğü Selanik, o dönemde önemli bir kültürel merkezdi. XIX. yüzyılın son çeyreğinde

Detaylı

Osmanlı dan Cumhuriyet e Adım Adım!

Osmanlı dan Cumhuriyet e Adım Adım! Osmanlı dan Cumhuriyet e Adım Adım! Eskiden devletimizin adı Osmanlı Ġmparatorluğu idi. Başımızda padişah vardı. Egemenlik haklarımız padişahın elindeydi. Başkentimiz Ġstanbul du. 19 Mayıs 1919 da Mustafa

Detaylı

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN ASKERLİK HAYATI

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN ASKERLİK HAYATI T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK TEOG ÇIKMIŞ SORULAR - 1. ÜNİTE Atatürk ün askerlik hayatı ile ilgili olay ve olguları kavrar. Örnek olaylardan yola çıkarak Atatürk ün çeşitli cephelerdeki başarılarıyla

Detaylı

Ölülerin muayenesi ve defin ruhsatlarının verilmesi, fert. toplum ve çevre sağlığının açısından önem arz etmektedir.

Ölülerin muayenesi ve defin ruhsatlarının verilmesi, fert. toplum ve çevre sağlığının açısından önem arz etmektedir. Ölü Defin Ruhsatları Hakkında Genelge Tarihi:01.05.2000 Sayısı:5852-2000/41 T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü SAYI : B100TSH0100005/5852 KONU : Ölü Defin Ruhsatları ANKARA 01.05.2000

Detaylı

1895: Selanik Askeri Rüştiyesi ni bitirdi, Manastır Askeri İdadisi ne girdi.

1895: Selanik Askeri Rüştiyesi ni bitirdi, Manastır Askeri İdadisi ne girdi. ATATÜRK KRONOLOJİSİ 1881: Selanik te doğdu. 1893: Askeri Rüştiye ye girdi ve Kemal adını aldı. 1895: Selanik Askeri Rüştiyesi ni bitirdi, Manastır Askeri İdadisi ne girdi. 1899: Mart 13: İstanbul Harp

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ın Elbistan İlçesi nde siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini

Detaylı

ASKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ

ASKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ ASKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ T.C. ANKARA BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ BELEDİYE MECLİSİ Karar No: 81 23.02.2004 - K A R A R - ASKI Genel Müdürlüğünün 1. Hukuk Müşavirliğinin

Detaylı

RE SEN TAAHÜTNAME VE KEFALETNAME

RE SEN TAAHÜTNAME VE KEFALETNAME RE SEN TAAHÜTNAME VE KEFALETNAME 1- Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörlüğünce lisansüstü öğrenim görmek üzere.üniversitesi Rektörlüğüne gönderileceğimden, aşağıdaki şartların aynen kabulüne ve iş bu

Detaylı

GİRESUN BELEDİYESİ RUHSAT VE DENETİM MÜDÜRLÜĞÜ

GİRESUN BELEDİYESİ RUHSAT VE DENETİM MÜDÜRLÜĞÜ GİRESUN BELEDİYESİ RUHSAT VE DENETİM MÜDÜRLÜĞÜ MÜDÜRLÜĞÜN KURULUŞU : Müdürlüğümüz 5393 sayılı Belediye Kanununun 15 nci maddesi gereği aynı kanunun 49 ncu maddesine istinaden Belediye Meclisinin 03.02.2005

Detaylı

MÜDAFAA-YI HUKUK TEŞKİLATINDAN HALK FIRKASI' NA

MÜDAFAA-YI HUKUK TEŞKİLATINDAN HALK FIRKASI' NA 1 MÜDAFAA-YI HUKUK TEŞKİLATINDAN HALK FIRKASI' NA Birinci Dünya Savaşı sonunda Osmanlı hükümeti Wilson ilkeleri çerçevesinde bir ateşkes yapmayı amaçlamış ve bu amaçla Mondros'a gitmiş ise de burada umduğunu

Detaylı

http://www.cengizcetintas.com/index.html

http://www.cengizcetintas.com/index.html 1 http://www.cengizcetintas.com/index.html TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ'NİN AÇILIŞI VE BİRİNCİ TBMM HÜKÜMETİ İstanbul'un İtilaf askerleri tarafından resmi olarak işgal edildiğini öğrenen Mustafa Kemal

Detaylı

TERCÜME-İ HALİMDEN BİR HÜLASA.

TERCÜME-İ HALİMDEN BİR HÜLASA. TERCÜME-İ HALİMDEN BİR HÜLASA TERCÜME-İ HALİMDEN BİR HÜLASA Vefatımda varislerim bu hûlâsadan küçük bir hûlâsa çıkarırlar. Arabi 1313, Rumi 1312 ve Miladi 1896 senesi Ramazan-ı Şerifin birinci gecesi

Detaylı

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR ANAYASANıN TEMEL ILKELERI 2 1. madde Türkiye devleti bir cumhuriyettir. 2. Madde Cumhuriyetin nitelikleri Cumhuriyetçilik Başlangıç ilkeleri Atatürk

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: Gezi Parkından dünyaya yansıyan ses daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi sesidir. Tarih : 15.06.2013 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye de görev yapan yabancı

Detaylı

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Maruf Vakfı Genel Merkezinin Açılışına Katıldı. Maruf Vakfı Genel Merkez açılışı, Vakfımızın Zeytinburnu ndaki merkezinde

Detaylı

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

Veda Hutbesi. Ey insanlar!  Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım. Veda Hutbesi Peygamberimiz Vedâ Hutbesinde buyurdular ki: Hamd, Allahü Teâlâya mahsûstur. O'na hamd eder, O'ndan yarlığanmak diler ve O'na tövbe ederiz. Nefislerimizin şerlerinden ve amellerimizin günahlarından

Detaylı

BÜYÜK TAARRUZ DUMLUPINAR ZAFERİ VE MUDANYA ATEŞKES ANLAŞMASI

BÜYÜK TAARRUZ DUMLUPINAR ZAFERİ VE MUDANYA ATEŞKES ANLAŞMASI 1 BÜYÜK TAARRUZ DUMLUPINAR ZAFERİ VE MUDANYA ATEŞKES ANLAŞMASI İtilaf devletleriyle iki buçuk ay boyunca devam eden görüşmelerden ateşkes ve barış ile ilgili olumlu bir sonuç çıkmadı. Bütün barış yolları

Detaylı

T.C İnkılap Tarihi Ve Atatürkçülük

T.C İnkılap Tarihi Ve Atatürkçülük T.C İnkılap Tarihi Ve Atatürkçülük 2015-2016 T.C İnkılap Tarihi Ve Atatürkçülük Arif ÖZBEYLİ Türkiye Büyük Millet Meclisi nin Açılması Meclis-i Mebusan ın dağıtılması üzerine, Parlamento nun Mustafa Kemal

Detaylı

En büyük gücümüz teşkilatlarımız

En büyük gücümüz teşkilatlarımız En büyük gücümüz teşkilatlarımız Temmuz 28, 2012-11:30:21 Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, ''10 yıldan beride bu tarihe layık olmak için takımımızın başı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde

Detaylı

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923)

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923) Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923) Lozan Antlaşması, Türk Kurtuluş Savaşı nı sona erdiren antlaşmadır. Bu antlaşma ile Misak-ı Milli büyük ölçüde gerçekleşmiştir. Şekil 1. Kasım 1922 de Lozan Konferansı

Detaylı

Atatürk ün İstifaları

Atatürk ün İstifaları Yılmadan Yorulmadan Dr. Sıtkı Aydınel Atatürk ün İstifaları 12 Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk, meslek hayatı boyunca doğruluğuna inandığı idealleri ve düşünceleri uğruna gerektiğinde görevlerinden ve

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

MILLET MECLISI TUTANAK DERGİSİ. 24 ncü Birleşim. 4. 12. 1975 Perşembe

MILLET MECLISI TUTANAK DERGİSİ. 24 ncü Birleşim. 4. 12. 1975 Perşembe DÖNEM: 4 CİLT: 14 TOPLANTI: 3 MILLET MECLISI e TUTANAK DERGİSİ 24 ncü Birleşim 4. 12. 1975 Perşembe İÇİNDEKİLER Sayfa I. Geçen tutanak özeti 222 II. Yoklama 222 III. Seçimler 222 1. Millet Meclisi Başkanı

Detaylı

34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME

34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME 34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME Aynı konudaki 96 sayılı sözleşmenin onaylanması sonucu yürürlükten kalkmıştır ILO Kabul Tarihi: 8 Haziran 1933 Kanun Tarih ve

Detaylı

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ PAKETİ Ne getiriyor, Ne götürüyor? Onur Bakır Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Uzmanı

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ PAKETİ Ne getiriyor, Ne götürüyor? Onur Bakır Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Uzmanı ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ PAKETİ Ne getiriyor, Ne götürüyor? Onur Bakır Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Uzmanı TOPLUM BİR NOKTADA HEM FİKİR PEKİ AMA NASIL: ÜÇ TEMEL SORU Toplumun görüşleri alındı mı? Katılımcı

Detaylı

Bağdat Cad. No:108/B D:26 Fenerbahçe Kadıköy İSTANBUL. : Bilirkişi 2. Ek Rapor ve Ayrık 2. Ek Rapora Karşı Beyanlarımızdan İbarettir.

Bağdat Cad. No:108/B D:26 Fenerbahçe Kadıköy İSTANBUL. : Bilirkişi 2. Ek Rapor ve Ayrık 2. Ek Rapora Karşı Beyanlarımızdan İbarettir. 24 MAYIS 2011. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SAYIN BAŞKANLIĞI NA 200/. ESAS DAVALILAR VEKİLİ : 1-2-.. : Av. AHMET AYDIN Bağdat Cad. No:108/B D:26 Fenerbahçe Kadıköy İSTANBUL DAVACI :. SİGORTA A.Ş. VEKİLİ :

Detaylı